Sayıştay Kararları Dizisi SAYIŞTAY KARARLARI GENEL KURUL TEMYİZ KURULU DAİRELER SEÇME KARARLAR (1.1.2007-31.12.2007)



Benzer belgeler
SAYIŞTAY GENEL KURUL KARARI : 5189/1

SAYIŞTAY YARGILAMASINDA MALİ OLARAK SORUMLU OLANLAR.

Ödenek Üstü Harcama Nedir? Ödenek Üstü Harcama Yapılmasının Yaptırımı Nedir?

Sayıştay Genel Kurul Kararı

Sayıştay Genel Kurul Kararı Karar Tarihi : Karar No : 5189/1

GENEL KURUL KARARI. Tarih : No : 5189/1


( tarih ve Mükerrer Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır) Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1)

Maliye Bakanlığı Tebliğin Adı. Kurum

KAMUDA KAYNAK KULLANIMI VE DENETİMİ

TEDARİK SÜRECİNDEKİ AKTÖRLER VE SORUMLULUKLARI

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

KAMU İDARELERİNCE HAZIRLANACAK FAALİYET RAPORLARI HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Resmî Gazete TEBLİĞ. b) Kanun: 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununu,

BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, HUKUKİ DAYANAK, TANIMLAR

Belediyeler ve Kamu Mali Yönetim Sistemi

Public Sector Budget in Turkey Türkiye de Kamu Kesimi Bütçesi

Public Sector Budget in Turkey Türkiye de Kamu Kesimi Bütçesi

Kemal ÖZSEMERCİ Uzman Denetçi

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

Belediyelere Ait Özel Hesapların Muhasebeleştirilmesi Düzenlendi

T.C. AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE

DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ MUHTARLIK İŞLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞININ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK

TUTAN AKTIR. Recep Ali ER İşveren Vekili Genel Müdür Yardımcısı Kurum İdari Kurulu Başkanı. Firuzan KARACAOGLU İşveren Vekili 1.

DEVLET MEMURLARININ TEDAVİ YARDIMINA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Cuma, 03 Nisan :58 -

GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: , Sayısı: 28821

5018 SAYILI KAMU MALÎ YÖNETİMİ VE KONTROL KANUNU SORULARI

T.C. TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, YASAL DAYANAK, TANIMLAR

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. TUŞBA BELEDİYESİ

GİRİŞ. A. İç Kontrolün Tanımı, Özellikleri ve Genel Esasları:

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

DEVLET OPERA ve BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ön Mali Kontrol İşlemleri Yönergesi. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İHRACATA YÖNELİK DEVLET YARDIMLARI KAPSAMINDA DESTEKLEME VE FİYAT İSTİKRAR FONUNDAN YAPILAN ÖDEMELERE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK

ÜNİVERSİTELER VIII. SGDB TOPLANTISI 5018 S.K. DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİ (MD: 1-8, 10-11)

T.C. MERAM BELEDİYESİ İŞLETME ve İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM

KOMİSYON ÜYELERİ. (İmza) (İmza) (İmza) Komisyon Raporu üzerinde meclisçe yapılan müzakerelerden sonra;

SAYIŞTAY DÜZENLİLİK DENETİMİ

SAĞLIK BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞININ GÖREV ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE İKİNCİ BÖLÜM. Amaç ve Kapsam

DİYARBAKIR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI MALİ HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI KURULUŞ, ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KAYNAK GELİŞTİRME VE İŞTİRAKLER DAİRESİ BAŞKANLIĞI NIN TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK

KAŞ BELEDİYESİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK, TANIMLAR VE TEMEL İLKELER

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü GENELGE

İDARİ PARA CEZASI UYGULAMASI

T.C. KORKUTELİ BELEDİYESİ EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BÖLÜM I Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İlkeler

Bu rapor, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu uyarınca yürütülen düzenlilik denetimi sonucu hazırlanmıştır.

SAĞLIK BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞININ GÖREV ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE

KAMU İHALE KURUMU 2013 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA

Bu rapor, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu uyarınca yürütülen düzenlilik denetimi sonucu hazırlanmıştır.

: HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A TÜRK MİLLETİ ADINA

DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ULAŞIM DAİRESİ BAŞKANLIĞI NIN TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK

DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KALİTE YÖNETİM VE AR-GE ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK

T.C. GÖLYAKA BELEDİYESİ MALİ HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Temel İlkeler

DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ MALİ HİZMETLER DAİRESİ BAŞKANLIĞI NIN TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK

KAMU ZARARI Hizmetiçi Eğitim Programı

TÜRKİYE SAGLIK ENSTİTÜLERİ BAŞKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KAMU DÜZENİ VE GÜVENLİĞİ MÜSTEŞARLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN

Maliye Bakanlığı (BÜMKO) 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca bir önceki yılda Başbakan oluru ile iptal edilen boş sürekli işçi kadrolarını il

GAZİOSMANPAŞA BELEDİYESİ MALİ HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Kuruluş ve Teşkilat

KAMU İDARELERİNE AİT TAŞINMAZLARIN KAYDINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra gereği görüşüldü;

T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI İSTANBUL BAŞAKŞEHİR BELEDİYESİ 2012 YILI DENETİM RAPORU

İL AFET VE ACİL DURUM MÜDÜRLÜKLERİNİN AFET, ACİL DURUM VE SİVİL SAVUNMAYA İLİŞKİN YATIRIMLARININ DESTEKLENMESİNE DAİR USUL VE ESASLAR

III-13 KAMU İDARELERİNCE HAZIRLANACAK PERFORMANS PROGRAMLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

T.C. BURSA NİLÜFER BELEDİYE BAŞKANLIĞI Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

T.C. EYYÜBİYE BELEDİYESİ STRATEJİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNETMELİĞİ

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Strateji GeliĢtirme BaĢkanlığı

C.B.Ü. / STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRESİ BAŞKANLIĞI / STRATEJİ PLANLAMA MÜDÜRLÜĞÜ. Vedat Bacak

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜ

STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI MEVZUAT TAKİP FORMU

Kamu İhale Kurumu 2012 Yılı Denetim Raporu Sayfa 1

2015 Meclis Denetim Komisyon Raporu

Teblig. Maliye Bakanligindan : Harcama Yetkilileri Hakkinda Genel Teblig (Seri No: 1)

Damga Vergisine Tabi Olup Olmadığı Tartışmalı Olan Kurumların Damga Vergisi Karşısındaki Durumları

SAYIŞTAYA VERİLEN HER ÇEŞİT GiDER VE GELİR EVRAKI İLE HER ÇEŞİT BELGELERİN SAKLANMA SÜRELERİ VE YOKEDİLME USULLERİ HAKKINDA TÜZÜK

BOZOK ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI HİZMET ENVANTERİ

GENELGE. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 3 üncü Maddesi Uyarınca Yapılacak Ek Ödemenin Uygulanmasına İlişkin Genelge

DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER DAİRESİ BAŞKANLIĞI NIN TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK

İŞLETME VE İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ ORGANİZASYON ŞEMASI

İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM DAİRESİ BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

VI-19 TAŞINIR MAL YÖNETMELİĞİ GENEL TEBLİĞİ (SAYI: 1)

Bu rapor, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu uyarınca yürütülen düzenlilik denetimi sonucu hazırlanmıştır.

26 Ağustos 2003 Tarihli Resmi Gazete. Sayı: Harcırah Kanunu Genel Tebliği. (Seri No:37)

T.C ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİK

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

/189-1 KENTSEL DÖNÜŞÜME İLİŞKİN VERGİ MUAFİYET VE İSTİSNALARI YENİDEN DÜZENLENDİ

SAYMANLIK PERSONELİ GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLAR

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sayı : B.10.0.THG / Ocak 2012 Konu : Ek Ödeme GENELGE 2012/7

MENTEŞE BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ

BİRİM GÖREV TANIMLARI

TÜBİTAK BİLİM VE TOPLUM DAİRE BAŞKANLIĞI MALİ DENETLEME VE SÖZLEŞMELER MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI


MALİ TAKVİM OCAK. - Maliye Bakanlığınca (BÜMKO) ayrıntılı harcama programı vizeleri yapılır.

KALKINMA AJANSLARININ HİZMETLERİNE İLİŞKİN KANUN (1)

ASTSUBAY KADROSUNA ATANAN VEYA FİİLEN BÖYLE BİR KADRODA GÖREV YAPAN PERSONELİN MALİ HAKLARI

Sirküler Rapor / NO LU KURUMLAR VERGİSİ KANUNU SİRKÜLERİ YAYIMLANDI

T.C. ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı DAĞITIM YERLERİNE

Kamu İdaresi Türü. Belediyeler ve Bağlı İdareler. Yılı Dairesi 7. Dosya No Tutanak No Tutanak Tarihi

Transkript:

Sayıştay Kararları Dizisi SAYIŞTAY KARARLARI GENEL KURUL TEMYİZ KURULU DAİRELER SEÇME KARARLAR (1.1.2007-31.12.2007) Mayıs 2008

SAYIŞTAY KARARLARI GENEL KURUL TEMYİZ KURULU DAİRELER SEÇME KARARLAR (1.1.2007-31.12.2007) Mayıs 2008

Sayıştay Kararları Dizisi:13 Sayıştay Kararları/Seçme Kararlar (1.1.2007-31.12.2007) Sayıştay Kararları Dizisi nden Yayınlanan Kitaplar Sayıştay Genel Kurulu Kararları (1.1.1984-31.12.1998) Sayıştay mensuplarının kullanımı için derlenmiştir. Sayıştay Daireler Kurulu/ Seçme Kararlar (1.1.1984-31.12.1998) Sayıştay Temyiz Kurulu/ Seçme Kararlar (1.1.1984-31.12.1998) Sayıştay Daire Kararları/ Seçme Karar özetleri (1.1.1984-31.12.1998) Yayıma Hazırlayan: Emine Özey Redaksiyon : Emine Özey Son Okuma : Emine Özey Dizgi ve Mizanpaj : Gürkan Alpsoy Baskı ve Cilt : Sayıştay Yayın İşleri Müdürlüğü Birinci Basım : Mayıs, 2008 T.C.SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI 06100 Balgat/ANKARA Tlf :295 30 00 Fax :295 40 94 www.sayistay.gov.tr Sayıştay Kararları (1.1.1999-31.12.1999) Sayıştay Kararları (1.1.2000-31.12.2000) Sayıştay Kararları (1.1.2001-31.12.2001) Sayıştay Kararları (1.1.2002-31.12.2002) Sayıştay Kararları (1.1.2003-31.12.2003) Sayıştay Kararları (1.1.2004-31.12.2004) 23.00 c Sayıştay Kararları (1.1.2005-31.12.2005) Sayıştay Kararları (1.1.2006-31.12.2006)

SUNUŞ Genel Kurul, Temyiz Kurulu ve Daireler tarafından 1.1.2007-31.12.2007 tarihleri arasında alınmış kararların bir derlemesini içeren bu kitap Sayıştay Kararları Dizisi nin 13 üncü sayısı olarak yayınlarımız arasında yerini almıştır. Uygulamaya yön veren Sayıştay kararlarının sistemli bir biçimde derlenerek yayınlanmasının, meslek mensuplarına, uygulayıcılara ve araştırmacılara bilgi vermenin yanı sıra sorunların çözümünde de bir öngörü kazandırarak zaman ve emek tasarrufu sağlayacağına inanıyorum. Kurullar ve Daireler tarafından 2007 yılı içerisinde alınan çok sayıdaki karardan özellikle mevzuat değişiklikleri göz önüne alınarak, kullanıcılara ışık tutabilecek, güncel ve farklı nitelikte olanların arasından seçim yapılarak derleme kapsamına alınmasına, çalışmayı yapan arkadaşlarım büyük özen göstermişlerdir. Bu dizi kapsamında yayınlanan tüm kitapların içerdiği kararların ayrıca Sayıştay Internet sayfasında da yer aldığını hatırlatıyor, kullanıcılara faydalı olmasını umuyorum. Bu vesileyle, derlemeyi yapan Araştırma ve Tasnif Grubu Uzman Denetçilerinden Emine Özey e; kitabın dizgi ve mizanpajını gerçekleştiren aynı Grupta görevli V.H.K.İ. Gürkan Alpsoy a ve baskı ve cilt işlerinde görev alan Yayın İşleri Müdürlüğü personeline teşekkür ederim. Mehmet DAMAR Başkan

GENEL KURUL KARARLARI I- 832 SAYILI SAYIŞTAY KANUNU İLE İLGİLİ KARARLAR Kararın Tarihi Kararın No su Kararın Konusu Sayfa 40.06.2007 5188/1 Mahalli idare birliklerinin Sayıştay denetimine tabi olup olmadıkları ve bu denetimde de uygulanacak mevzuat hükümlerinden olan 832 sayılı Sayıştay Kanununun, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 81 inci maddesinin (b) bendi hükmü uyarınca, bu Kanuna aykırı hükümlerin tespiti.. 5 14.06.2007 5189/1 Sayıştayca yapılan incelemeler sonucunda kamu zararı tespit edildiğinde ve kamu kaynağının verimli, etkin ve ekonomik kullanılmadığı saptandığında, 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunun çerçevesinde sorumlu tutulacak görevle ve yetkililerin belirlenmesi hususundaki tereddüt. 11 19.07.2007 5193/1 Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun Sayıştay tarafından denetlenmesine dayanak teşkil eden 5411 sayılı Bankacılık Kanununda yapılan değişiklikle Sayıştay denetimine getirilin sınırlama üzerine, değişiklikten önce yerinde denetim sırasında yapılan tespitler hakkında ne gibi işlem yapılacağı hususundaki tereddüt 32 21.12.2007 5207/1 Bingöl 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen ara karar gereğince istenilen ve Bingöl Sağlık Kurumları Döner Sermaye Saymanlığı 2003 yılı hesabı içerisinde bulunan 2.7.2003 tarihli ve 1030 sayılı verile emrine ekli hizmet yeri yeterlilik ve kapasite raporunun asıllarının söz konusu mahkemeye gönderilip gönderilmemesi hususundaki tereddüt. 34 I

II- İHALE MEVZUATI İLE İLGİLİ KARARLAR Kararın Tarihi Kararın No su Kararın Konusu Sayfa 26.04.2007 5186/10 Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı Program Koordinasyon Ofislerinin faaliyetlerine ilişkin olarak, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı Program Koordinasyon Ofislerinin Faaliyetleri, Program Koordinatörü Olarak Görevlendirilecek Personel ve Ödenecek Ücretler ile Yerel İhtiyaçların Sağlanmasına Dair Kararda yapılan atıf hükmüyle uygulanan İdarelerin Yabancı Ülkelerdeki Kuruluşlarının Mal ve Hizmet Alımları ile Yapım İşlerine İlişkin Esasların 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (ce) alt bendindeki diğer ülkeler kapsamına Türkiye nin dahil olup olmadığı hususundaki tereddüt.... 39 III- HARCIRAH KANUNU İLE İLGİLİ KARARLAR Kararın Tarihi Kararın No su Kararın Konusu Sayfa 04.06.2007 5181/2 Mesleki bilgilerini artırmak amacıyla memuriyet mahalli dışında açılan kurs veya okullara gönderilenlere ödenecek geçici görev gündeliklerinin, 6245 sayılı Harcırah Kanununun 42 nci maddesindeki sınırlamaları tabi olup olmayacağı hususundaki tereddüt 43 II

TEMYİZ KURULU KARARLARI I- İHALE MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR Kararın Tarihi Kararın No su Kararın Konusu Sayfa 16.01.2007 29039 Birim Fiyat... 53 16.01.2007 29042 Yükleme- Boşaltma Bedeli... 56 20.02.2007 29132 İmalat İş Kalemi Tarifi. 58 06.03.2007 29195 Birim Fiyat..... 60 13.03.2007 29198 Nakliye Bedeli... 62 21.03.2007 29203 Fiyat Farkı.. 66 05.06.2007 29451 Fiyat Farkı.. 69 02.10.2007 29538 İhalenin Konusu... 72 II-PERSONEL MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR Kararın Tarihi Kararın No su Kararın Konusu Sayfa 13.02.2007 29116 Ek Ders Ücreti... 79 20.02.2007 29131 Vergi Usul Kanunu Uyarınca Yapılan Ek Ödeme. 82 06.03.2007 29185 Yemek Yardımı..... 86 03.04.2007 29268 Avukatlık Vekalet Ücreti.... 88 10.04.2007 29282 Huzur Ücreti... 92 15.05.2007 29412 Ek Gösterge. 95 18.09.2007 29490 Sosyal Denge Zammı ve Bayram Harçlığı 98 III-HARCIRAH MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR 18.09.2007 29508 Geçici Görev Yolluğu 105 IV-VERGİ MEVZUATI İLGİLİ SEÇME KARARLAR Kararın Tarihi Kararın No su Kararın Konusu Sayfa 03.04.2007 29268 Damga Vergisi.... 113 III

Kararın Tarihi Kararın No su Kararın Konusu Sayfa 10.04.2007 29279 Damga Vergisi... 115 12.06.2007 29479 Damga Vergisi... 118 12.06.2007 29483 Katma Değer Vergisi... 121 V-ÇEŞİTLİ KONULARLA İLGİLİ SEÇME KARARLAR Kararın Tarihi Kararın No su Kararın Konusu Sayfa 16.01.2007 29030 Lojman Giderleri 125 23.01.2007 29063 Sigorta Bedeli. 129 03.04.2007 29271 Kartvizit ve Tebrik Kartı Bedeli. 131 03.04.2007 29275 Kıdem Tazminatı 133 03.04.2007 29276 Cine-5 ve Digitürk Abonelik Bedeli. 136 12.06.2007 29481 Telefon Gideri. 139 IV

SAYIŞTAY DAİRE KARARLARI Sayfa I- SORUMLULUK VE YARGILAMA USULLERİ İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR... 147 II- İHALE MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR - İhale, Satın Alma... 151 - Fiyat Farkı... 155 - Nakliye... 158 - Birim Fiyat ve İmalat Miktarı... 160 III- PERSONEL MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR - Kadro, Aylıklar, Sözleşmeli Personel... 167 - Zamlar, Tazminatlar ve Ödenekler... 168 - Vekalet, İkinci Görev... 172 - Fazla Çalışma, Huzur Ücreti, Ek Ders, Ödüller... 176 - Sosyal Haklar ve Yardımlar... 183 - Diğer... 188 IV- İŞ MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR... 191 V- HARCIRAH MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR... 197 VI- VERGİ MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR - Gelir Vergisi... 203 - Damga Vergisi... 206 - Katma Değer Vergisi... 208 VII- ÇEŞİTLİ KONULARI İLGİLENDİREN SEÇME KARARLAR - Belediye Bütçesinden Yapılabilecek Giderler... 213 - Elektrik, Su, Telefon, Akaryakıt v.s. Giderleri... 215 - Temsil-Ağırlama... 216 - Diğer Ödemeler... 217 V

SAYIŞTAY GENEL KURUL KARARLARI (1.1.2007-31.12.2007)

I- 832 SAYILI SAYIŞTAY KANUNU İLE İLGİLİ KARARLAR

II- İHALE MEVZUATI İLE İLGİLİ KARARLAR

Genel Kurul Kararları Karar Tarihi: 4.6.2007 Karar No. : 5188/1 KONU Mahallî idare birliklerinin Sayıştay denetimine tabi olup olmadıkları ve bu denetimde de uygulanacak mevzuat hükümlerinden olan 832 sayılı Sayıştay Kanununun, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 81 inci maddesinin (b) bendi hükmü uyarınca, bu Kanuna aykırı hükümlerinin tespiti. İNCELEME Konu ile ilgili mevzuat incelenerek gereği görüşüldü: Daire kararının, mahalli idare birliklerinin Sayıştay denetimine tabi olup olmadıkları ve 832 sayılı Kanunun 5018 sayılı Kanuna aykırı hükümlerinin tespiti olmak üzere İki bölümden oluştuğu görülerek sırasıyla bunların görüşülmesine geçildi. I- Mahalli idare birliklerinin Sayıştay denetimine tabi olup olmadıkları hususu: 29.10.2005 tarih ve 5428 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, 18.10.1982 tarih ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının IV. Sayıştay başlıklı 160 ıncı maddesine eklenen üçüncü fıkrada, mahalli idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanmasının Sayıştay tarafından yapılacağı hükmü yer almıştır Öte yandan, 10.12.2003 tarih ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 68 inci maddesinin birinci fıkrasında; hesap verme sorumluluğu çerçevesinde, yönetimin mali faaliyet, karar ve işlemlerinin; kanunlara, kurumsal amaç, hedef ve planlara uygunluk yönünden incelenmesi bakımından genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin Sayıştayın harcama sonrası dış denetimine tabi olduğu belirtilmiştir. Aynı maddenin beşinci fıkrasında da; Sayıştay tarafından hesapların hükme bağlanmasının, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesapları ile bu hesaplarla ilgili işlemlerinin yasal düzenlemelere uygun olup olmadığına karar verilmesi olduğu belirlenmiştir. 5

Genel Kurul Kararları Her kanunun uygulaması bakımından, içinde geçen tabirlerin tanımlaması yapıldığı gibi, 5018 sayılı Kanun da, içerisinde yer alan tabirlerden neyin anlaşılması gerektiğini tespit etmiştir. Bu bağlamda, 5018 sayılı Kanunun Tanımlar başlıklı 3 üncü maddesinin (a) bendinde, bu Kanunun uygulanmasında; genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin, uluslararası sınıflandırmalara göre belirlenmiş olan merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleriyle sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler olduğu; aynı maddenin (e) bendinde de, mahalli idarelerin, yetkileri belirli bir coğrafî alan ve hizmetlerle sınırlı olarak kamusal faaliyet gösteren belediye, il özel idaresi ile bunlara bağlı veya bunların kurdukları ya da üye oldukları birlik ve idareleri ifade ettiği belirlenmiştir. 5018 sayılı Kanunun belirtilen hükümlerine göre, il özel idareleriyle belediyelerin kurdukları veya üye oldukları birlik ve idareler Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın Mahalli idareler başlıklı 127 nci maddesinin ilk fıkrasında, mahalli idarelerin il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen kamu tüzel kişileri olduğu ve son fıkrasında da, mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacıyla, kendi aralarında Bakanlar Kurulunun izni ile birlik kurmalarının, görevlerinin, yetkilerinin, maliye ve kolluk işlerinin, merkezi idare ile karşılıklı bağ ve ilgilerinin kanunla düzenleneceği tespiti yapılmıştır. Nitekim buradan hareketle, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve 5393 sayılı Belediye Kanunu ile 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu çıkarılmıştır. Dolayısıyla, Anayasanın düzenlenme şekline bakıldığında ve birlik kurma hususunun "mahalli idareler" başlıklı maddesinde yer verilmiş olması da göz önünde bulundurulduğunda, mahalli idarelerce kurulan veya üye olunan birliklerin de mahalli idare terimi kapsamında düşünülmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Ancak 5018 sayılı Kanun hükümleri uyarınca bunlardan özel idareler ve belediyelerce kurulan veya üye olunanlar Sayıştay denetimi kapsamına alınmıştır. Anayasanın 127 nci maddesi hükmünden hareketle, mahalli idare birliklerinin, mahalli idareler gibi değerlendirilemeyeceği iddia edilse bile, yine Anayasanın 160 ıncı maddesinin birinci fıkrasında, Sayıştayın, kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevli olduğu hükmü yer almaktadır. Nitekim, 5018 sayılı Kanunda yer verilen hükümlerle, özel idare ve belediyelerin kurdukları veya üye oldukları birliklerin denetimi Sayıştaya verilmiştir. 6

Genel Kurul Kararları Diğer taraftan, 5355 sayılı Kanunun değişik 22 nci maddesinin ikinci fıkrasındaki Sayıştayın dış denetimine tabi olmayan mahallî idare birlikleri tabirinden 5018 sayılı Kanun kapsamında bulunmayan birliklerin anlaşılması gerekmektedir. Bu ifade, 5018 sayılı Kanun kapsamında bulunan mahalli idare birliklerinin Sayıştayın dış denetimine tabi olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu ifadeden, kanun koyucunun, mahalli idare birliklerini Sayıştay denetimi dışına çıkarmak istediği anlamı çıkarılamaz. Eğer, denetim dışına çıkarılma kastedilmiş olsaydı, anılan tabir yerine, Sayıştayın dış denetimine tabi değildir şeklinde açıkça ifade edilirdi ki, böyle bir ifade kullanılmamıştır. Ayrıca, anılan 22 nci maddenin üçüncü fıkrasında; kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararının, zararın oluştuğu tarihten itibaren ilgili mevzuatına göre hesaplanacak faiziyle birlikte ilgililerden tahsil edileceği ve kamu zararlarının tahsiline ilişkin usul ve esasların, İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği hükme bağlanmıştır. Bu fıkradaki "kesin hükme bağlama" tabiri, Anayasanın 160 ıncı maddesinde de ifade edildiği üzere, münhasıran Sayıştay yargılaması sonucu verilen kararlar için kullanılmaktadır. O halde, 5355 sayılı Kanunda mahalli idare birliklerinin kesin hükme bağlama sonucunda tespit edilen kamu zararından bahsedildiğine ve kesin hükme bağlama hususu da ancak yapılacak denetim sonucunda mümkün olduğuna göre, anılan 5355 sayılı Kanun hükümleriyle mahalli idare birliklerinin tamamının Sayıştay denetimi dışına çıkarıldığından bahsedilmesi imkânsızdır. Tam aksine bu hükümle, 5018 sayılı Kanun kapsamındaki mahalli idare birlikleri üzerindeki Sayıştay denetimi güçlendirilmiş ve vurgulanmış bulunmaktadır. Esasen, 5355 sayılı Kanunun anılan 22 nci maddesinde, 29.12.2005 tarih ve 5445 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle yapılan değişiklikle, daha önce bu madde ile denetim kapsamına alınan köylerin kendi aralarında kurdukları birlikler, 5018 sayılı Kanunda yapılan düzenlemeye uygun olarak Sayıştay denetimi dışında tutularak, bunların mali denetimi konusunda özel hükümler getirilmiştir. Dolayısıyla, 5018 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (e) bendi kapsamındaki mahalli idare birliklerinin, Anayasal ve yasal açıdan Sayıştay denetimine tabi olduğu hususunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır. Bu itibarla, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin (e) bendinde belirtilen, belediye ve il Özel idarelerinin kurdukları veya üye oldukları birliklerin Sayıştay denetimine tabi olduğuna, 7

Genel Kurul Kararları II- 832 sayılı Sayıştay Kanununun, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 81 inci maddesinin (b) bendi hükmü uy arınca, bu Kanuna aykırı hükümlerinin tespiti hususu: 18.10.1982 tarih ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının IV. Sayıştay başlıklı 160 ıncı maddesinde, Sayıştay, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarım Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Sayıştayın kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler. Bu kararlar dolayısıyla idari yargı yoluna başvurulamaz. Vergi, benzeri mali yükümlülükler ve Ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararları esas alınır. (Ek üçüncü fıkra: 29/10/2005-5428/2 md.) Mahallî idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması Sayıştay tarafından yapılır. Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla düzenlenir. denilmektedir. Buna göre Sayıştay, merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerin bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek, sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamakla görevlendirilmiştir. Ayrıca kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini de yapacaktır. Anılan 160 ıncı maddenin son fıkrası hükmüne göre ise, Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla düzenlenecektir. Anılan hususlar, 832 sayılı Sayıştay Kanununda düzenlenmiştir. 832 sayılı Kanunda, Sayıştayın denetim usullerinin yanı sıra dairelerinin birer hesap mahkemesi olduğu ve dairelerin, sorumluların hesap ve işlemlerini yargılayarak hükme bağlayacağı gibi, yargılamaya ilişkin hükümlere de yer verilmiştir. Yani Anayasada kanunla düzenleneceği belirtilen hususlar 832 sayılı Sayıştay Kanununda açık bir şekilde düzenlenmiştir. 8

Genel Kurul Kararları Usulüne uygun olarak yürürlüğe konulan kanun hükümleri, sadece bir başka kanun hükmüyle yürürlükten kaldırılabilir. Nitekim 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 81 inci maddesinin (b) bendinde, 832 sayılı Sayıştay Kanununun 30, 32, 33, 36 ve 37 nci maddelerinin yürürlükten kaldırıldığı açıkça belirtilmiştir. Buna göre, Sayıştayca yapılan sözleşmelerle bağıtların tescili ve kadro ile ödenek dağıtım işlemlerinin önceden vize edilmesi hususu son bulmuştur. Bunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Ancak, 5018 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin (b) bendindeki 832 sayılı Sayıştay Kanunu maddelerinin bu Kanıma ayları hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır ifadesinden, 832 sayılı Kanunun hangi maddelerinin anlaşılması gerektiğinde bir sarahat bulunmadığından, her iki Kanunun düzenlemelerine bakmak gerekmektedir. Daha önce de belirtildiği üzere, 832 sayılı Sayıştay Kanunu, Anayasanın 160 ıncı maddesindeki hususları, bu madde ile verilen yetki çerçevesinde düzenlemektedir. Bu Kanunda, diğer hususlarla birlikte Sayıştayın denetim usulleriyle sorumluların hesap ve işlemlerinin yargılanarak kesin hükme bağlanması detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Öte yandan, 5018 sayılı Kanunda ise, genel olarak kamu mali yönetimi ve kontroluna ilişkin hususlar düzenlenmiş ve Kanunun Dış denetim" başlıklı 68 inci maddesinde de, Sayıştayın yapacağı dış denetime ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Anılan 68 inci maddede Sayıştayın dış denetimi ve genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesapları ile bu hesaplarla ilgili işlemlerinin yasal düzenlemelere uygun olup olmadığına karar verilmesi olarak tanımlanan Sayıştay tarafından hesapların hükme bağlanması vurgulanmıştır. Nitekim bu düzenleme, Anayasada belirtilen ve 832 sayılı Kanunda etraflıca düzenlenen hesapların ve işlemlerin yargılanarak hükme bağlanmasına ilişkin hükümlere paralel bulunmaktadır. Burada 832 sayılı Kanundan farklı olarak mali denetime yer verildiği görülmektedir. Bu da 5018 sayılı Kanunla yeni düzenlendiğinden, 832 sayılı Kanun hükümlerinin buna aykırılığından bahsedilemez. Belirtilen 68 inci maddenin son fıkrasında da, Anayasanın 160'ıncı maddesi hükmüne benzer bir şekilde, dış denetim ve hesapların hükme bağlanmasına ilişkin diğer hususların ilgili kanununda düzenleneceği hükmüne yer verilmiştir. Bu hususları düzenleyen kanun ise, 832 sayılı Sayıştay Kanunudur. 9

Genel Kurul Kararları Esasen, açıkça izah edildiği üzere, 832 sayılı Kanun Anayasanın 160 ıncı maddesinin son fıkrasında belirtilen hususları, 5018 sayılı Kanun ise kamu mali yönetimi ve kontroluna ilişkin hususları düzenlemiştir. 5018 sayılı Kanun hükümleri incelendiğinde, Sayıştayın yapacağı denetim türleri arasına mali denetim de katılmak suretiyle, bu Kanunun sadece Sayıştayın denetim alanını genişlettiği görülmektedir. Buna göre, 832 sayılı Kanunda yer verilen denetim usulleri ile yargılayarak kesin hükme bağlamaya ilişkin hükümlerinin yürürlüğü konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Nitekim, 5018 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmelikler ile esas ve usullerle yapılan düzenlemelerde de, Anayasa ve 832 sayılı Kanunda düzenlenen Sayıştayın denetim usulleriyle kesin hükme bağlaması konusunda herhangi bir tereddüte düşülmeden buna ilişkin hükümlere yer verildiği görülmektedir. Dolayısıyla, Anayasanın 160 ıncı maddesinde belirtilen ve 832 sayılı Sayıştay Kanununda detaylı bir şekilde düzenlenen Sayıştayın denetim ve yargılamasına ilişkin hükümlerin yürürlüğü konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır. Bu itibarla, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 81 inci maddesinin (b) bendinde madde numaralarına yer verilerek yürürlükten kaldırıldığı açıkça belirtilenler dışında, 832 sayılı Sayıştay Kanununun denetim ve yargılamaya ilişkin hükümleri yürürlükte olduğundan; 832 sayılı Kanunun, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa aykırı hükümlerinin tespiti hususunda karar verilmesine lüzum ve mahal bulunmadığına çoğunlukla karar verildi. 10

Genel Kurul Kararları Karar Tarihi: 14.6.2007 Karar No. : 5189/1 KONU Sayıştayca yapılan incelemeler sonucunda kamu zararı tespit edildiğinde ve kamu kaynağının verimli, etkin ve ekonomik kullanılmadığı saptandığında, 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu çerçevesinde sorumlu tutulacak görevli ve yetkililerin belirlenmesi hususundaki tereddüt. İNCELEME Konu ile ilgili mevzuat, denetçi müzekkeresi ve bu husustaki Daire kararı incelendikten sonra gereği görüşüldü: I- Hesap Verme 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 8 inci maddesi hükmü uyarınca, her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların yetkili kılınmış mercilere hesap vermeleri zorunludur. Yine aynı Kanunun 68 inci maddesinde dış denetimin, kamu idaresi hesapları ve bunlara ilişkin belgeler esas alınarak, malî tabloların güvenilirliği ve doğruluğuna ilişkin mali denetim ile kamu idarelerinin gelir, gider ve mallarına ilişkin mali işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığının tespiti ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli olarak kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi, faaliyet sonuçlarının ölçülmesi ve performans bakımından değerlendirilmesi suretiyle gerçekleştirileceği ifade edilmiştir. 1- Yönetim Dönemi Hesabının Verilmesi Uygunluk denetiminin ve hesap yargısının temelini muhasebe birimi hesapları oluşturmaktadır. 5018 sayılı Kanunda muhasebe yetkililerinin Sayıştaya karşı hesap verme sorumluluklarını düzenleyen açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, Kanunun 61'inci maddesinde defter, kayıt ve belgelerin usulüne uygun olarak tutulmasından, muhafaza edilmesinden ve denetim için hazır bulundurulmasından muhasebe yetkililerinin sorumlu oldukları, 8 inci maddesinde de her türlü kamu kaynağının elde 11

Genel Kurul Kararları edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların, kaynakların muhasebeleştirilmesinden ve raporlanmasından sorumlu oldukları ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorunda oldukları belirtilmiştir. Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 36 ncı maddesinin ikinci fıkrasında da Yönetim dönemi hesabı, görev başındaki muhasebe yetkilisi tarafından, mevzuatında belirtilen süre içerisinde yetkili mercilere verilir. şeklinde düzenlenmiştir. Anılan Kanun ve Yönetmelikteki bu hükümler karşısında, muhasebe yetkililerini Sayıştaya hesap verme konusunda birinci derece sorumlu kabul etmek gerekmektedir. 2- Kamu İdaresi Hesabının Verilmesi Kamu idaresi hesabı, kuruluşun konsolide hesabıdır. Kamu idare hesabı mali denetim ve performans denetiminin konusunu oluşturmaktadır. 5018 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin ikinci fıkrasında, muhasebe yetkililerinin gerekli bilgi ve raporları düzenli olarak kamu idarelerine vermeleri öngörülmüştür. Aynı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde ise, bütçe kayıtlarını tutmak, bütçe uygulama sonuçlarına ilişkin verileri toplamak, değerlendirmek ve bütçe kesin hesabı ile mali istatistikleri hazırlamak, idarelerin faaliyet raporunu hazırlamak mali hizmetler biriminin görevi olarak gösterilmiştir. Aynı Kanunun 76 ncı maddesinde de, kamu idareleri ve görevlilerinin, muhasebeleştirme ve raporlama işlemlerine ilişkin bilgi ve belgeleri denetimle görevlendirilmiş olanlara ibraz etmek, görevin sağlıklı yapılmasını sağlayacak önlemleri almak ve her türlü yardım ve kolaylığı göstermek zorunda oldukları hükme bağlanmıştır. II- Sorumluluk 5018 sayılı Kanunda, yönetim dönemi hesabı ve buna bağlı olarak genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesapları ile bu hesaplara ilişkin işlemlerinin doğruluğu ve kanunlara uygunluğu yanında, kamu idaresi hesabıyla kuruluşun tüm mali ve idari performansı da esas alınmış, hesap verme sorumluluğu bu bağlamda düzenlenmiştir. 5018 sayılı Kanunla, 1927 yılında çıkarılıp uzun süre yürürlüğünü sürdürmüş bulunan 1050 sayılı Muhasebe-î Umumiye 12

Genel Kurul Kararları Kanunuyla oluşturulan kamu mali yönetim sistemimiz neredeyse tümüyle değiştirilerek daha etkin, daha çağdaş, uluslararası ölçütlere daha uygun bir kamu mali yönetim ve kontrol sistemi oluşturulması amaçlanmıştır. Bu Kanunla bütçe kapsamının genişletilmesi suretiyle bütçe hakkının en iyi şekilde kullanılması, bütçe hazırlama ve uygulama sürecinde etkinliğin artırılması, mali yönetimde saydamlığın sağlanması, iyi bir hesap verme mekanizmasının kurulması ve bu açıdan harcama sürecinde yetki ve sorumluluk dengesinin tesisi amaçlanmıştır. Yetki ve sorumluluk dengesi kurulurken yetkiler yanında Kanunun pek çok maddesinde sorumluluklardan söz edilmektedir. Gerçekten 5018 sayılı Kanunun 8'inci maddesinde hesap verme sorumluluğundan, 31 inci maddesinde harcama yetkisinden doğan sorumluluktan, 32 nci maddesinde harcama yetkililerinin sorumluluğundan, 33 üncü maddesinde gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğundan, 38 inci maddesinde gelirlerin toplanma sorumluluğundan, 44 üncü maddesinde mal yönetim sorumluluklarından, 48 inci maddesinde mal yönetiminde etkililik ve sorumluluktan, 58'inci maddesinde ön mali kontrol görevinin yönetim sorumluluğu çerçevesinde yürütülmesinden, 61 inci maddesinde muhasebe yetkililerinin sorumluğundan, 76 ncı maddesinde kamu idarelerinin sorumluluğundan bahsedilmektedir. 5018 sayılı Kanunla kamu mali yönetim ve kontrol sistemi oluşturulurken iç denetim ile dış denetim birlikte düzenlenmiştir. Kanunun Dış Denetim başlıklı 68'inci maddesinin ilk fıkrasında, Sayıştay tarafından yapılacak harcama sonrası dış denetimin amacının, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin hesap verme sorumluluğu çerçevesinde yönetimin mali faaliyet, karar ve işlemlerinin kanunlara, kurumsal amaç, hedef ve planlara uygunluk yönünden incelenerek sonuçlarının Türkiye Büyük Millet Meclisine raporlanması olduğu belirtilmiş, izleyen fıkralarda dış denetimin mali denetim, hukuka uygunluk denetimi ve performans denetimi suretiyle gerçekleştirileceği ifade edilmiş, dördüncü fıkrasında Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacak dış denetim genel değerlendirme raporunun nasıl hazırlanacağı düzenlenmiş ve beşinci fıkrasında da Sayıştay tarafından hesapların hükme bağlanması, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesapları ile bu hesaplarla ilgili işlemlerin yasal düzenlemelere uygun olup almadığına karar verilmesi şeklinde tanımlandıktan sonra, son fıkrasında dış denetim ve hesapların hükme bağlanmasına ilişkin diğer hususların ilgili kanunda düzenlenmesi öngörülmüştür. 13

Genel Kurul Kararları Söz konusu maddede hesap verme sorumluluğu çerçevesinde yapılacak işlerin dış denetiminin hangi tür denetimlerle gerçekleştirileceği, dış denetim genel değerlendirme raporunun Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulması ve hesapların hükme bağlanmasına kadar Sayıştaya mevdu pek çok görev ve yetki düzenlenmiş bulunmaktadır. Ancak tereddüt konusu olan husus, mali sorumluluğa ilişkin sorumluluk halleri ve sorumlu tutulacak yetkili ve görevlilerin belirlenmesi olduğundan, maddenin sorumlulukla ilgili son iki fıkrasından hareketle soruna çözüm aranmıştır. Bahse konu Kanunun 68 inci maddesinde, kamu idarelerinin mali faaliyet, karar ve işlemlerinin kanunlara, kurumsal amaç, hedef ve planlara uygunluk yönünden incelenerek performans ve mali denetime ilişkin sonuçlarının raporlanması öngörülmüş ise de, kamu idarelerinin gelir, gider ve mallarına ilişkin mali işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığının tespiti de öngörülmek suretiyle hukuka uygunluk denetiminin, dış denetimin gerçekleştirilme yollarından biri olduğu belirtilmiştir. Hatta bununla da yetinilmeyerek maddenin beşinci fıkrasında Sayıştayca hesapların hükme bağlanmasının, kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesaplarıyla bu hesaplarla ilgili işlemlerin yasal düzenlemelere uygun olup olmadığına karar verilmesi anlamına geldiği ifade edilmiştir. Son fıkrasında da, dış denetim ve hesapların hükme bağlanmasına ilişkin diğer hususların ilgili kanunda düzenlenmesi öngörülmüştür. Anılan maddede, hesapların hükme bağlanmasından söz edilmekle Sayıştay yargısal fonksiyonuna işaret edilmiş olmaktadır. Maddenin ikinci fıkrasında bahsedilen hukuka uygunluk denetimiyle kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesapları ve işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığı tespit edilecek, bu tespitler Sayıştay yargısına intikal ettirilerek hesap ve işlemlerin yasal düzenlemelere uygun olup olmadığına ilişkin olarak karar verilecektir. Başka bir deyişle, sorumluların hesap ve işlemleri hükme bağlanmış olacaktır. Sayıştayın, hesap ve işlemlerin hukuka uygunluğunun tespiti ile sorumluların sorumluluklarını ve sorumluluk derecelerini kapsayan yargılama faaliyeti, Anayasanın 160 ıncı maddesindeki "kesin hükme bağlama" deyiminde ifadesini bulmuştur. 5018 sayılı Kanunun 68 inci maddesinin hesapların Sayıştayca hükme bağlanmasına ilişkin beşinci fıkrasını, Anayasanın Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarım Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini 14

Genel Kurul Kararları kesin hükme bağlamak şeklindeki 160 ıncı maddesi hükmü karşısında başka türlü değerlendirme imkânı yoktur. Esasen Anayasanın, Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz. şeklindeki 11 inci maddesi hükmü karşısında başka şekilde düşünmek de mümkün değildir. Belirtilen 68 inci maddenin beşinci fıkrasında, Sayıştayca hesapların hükme bağlanması tanımlandıktan sonra daha fazla ayrıntıya girilmeden, son fıkrada dış denetim ve hesapların hükme bağlanmasına ilişkin diğer hususlar ilgili kanuna bırakılmıştır. Bu düzenleme tarzı, Anayasanın 160 ncı maddesinde izlenen yönteme de uygundur. Zira Anayasanın bu maddesinde sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve Sayıştayın kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler. denilmiş, madde gerekçesinde de açıklandığı üzere sorumlular ve ilgililer in belirlenmesi ise kanuna bırakılmıştır. 68 inci maddede sözü edilen ilgili kanun, 832 sayılı Sayıştay Kanunudur. 832 sayılı Kanunun 45'inci maddesinin Sorumlularca; gelir, gider, mal ve kıymetlerden mevzuata uygun olarak tahakkuk ettirilmediği, alınmadığı, harcanmadığı, verilmediği, saklanmadığı veya idare edilmediği Sayıştayca kesin hükme bağlananları, sorumlular keyfiyetin idarece kendilerine bildirilmesinden başlıyarak üç ay içinde Hazineye ödemekle zorunludurlar. şeklindeki ilk fıkrasıyla sorumluluk halleri belirlenmiş, ancak Sayıştay Kanununda sorumlular ın kimler olduğu belirtilmemiştir. 832 sayılı Kanunun anılan 45'inci maddesi hükmüne göre sorumluluk için yegâne şart, mevzuata aykırılıktır. 832 sayılı Kanun, Anayasadaki ifadeye uygun olarak sorumlular demekle yetinmiş, bunların kimler olduğunu sayma yoluna gitmemiş, eski deyişle meskut geçmiş, sorumluların tayinini başka kanunlara bırakmıştır. III - Sorumlular 5018 sayılı Kanunda dört grup sorumlu belirlenmiştir. 1- Bakanlar 5018 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde, Bakanlar hükümet politikasının uygulanması ile bakanlıklarının ve bakanlıklarına bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların stratejik planları ile bütçelerinin kalkınma 15

Genel Kurul Kararları planlarına, yıllık programlara uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, bu çerçevede diğer bakanlıklarla koordinasyon ve işbirliğini sağlamaktan sorumludur denilmek suretiyle bakanların sorumluluk esasları belirlenmiştir. Ancak Sayıştay yargılaması sırasında bakanın sorumluluğu ile ilgili bir hususa rastlanması durumunda bu hususun ilgili mercilere bildirilmesi mümkün bulunmaktadır. 2- Üst Yöneticiler 5018 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde; Bakanlıklarda müsteşar, diğer kamu idarelerinde en üst yönetici, il özel idarelerinde vali ve belediyelerde belediye başkanı üst yöneticidir. Ancak, Millî Savunma Bakanlığında üst yönetici Bakandır. Üst yöneticiler, idarelerinin stratejik planlarının ve bütçelerinin kalkınma planına, yıllık programlara, kurumun stratejik plan ve performans hedefleri ile hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden, malî yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve bu Kanunda belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden Bakana; mahallî idarelerde ise meclislerine karşı sorumludurlar. Üst yöneticiler, bu sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, malî hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirirler. denilmek suretiyle üst yöneticilerin sorumlulukları düzenlenmiştir. Üst yöneticiler işlerin gidişatından harcama yetkililerinin ve diğer görevlilerin bilgilendirmeleri ve raporları ile bilgi sahibi olmaktadırlar. Bununla birlikte üst yöneticilerin özel kanunlardan doğan Sayıştaya karşı mali sorumlulukları olabileceği gibi, münferit bir olayda sorumluluklarına hükmedilmeleri de gerekebilir. Bu husus, meselenin Sayıştay yargısında görüşülmesi sırasında hükme bağlanacak bir konudur. Dolayısıyla bu aşamada bir genelleme yaparak üst yöneticilerin, işlemlerin hukuka uygun olarak yürütülmesinden sorumlu olacakları ya da olmayacakları yönünde bir görüş belirtilmesi uygun bulunmamaktadır. 16

Genel Kurul Kararları 3- Harcama Yetkilileri 5018 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (k) bendinde, kamu idaresi bütçesinde ödenek tahsis edilen ve harcama yetkisi bulunan birim, harcama birimi olarak tanımlanmıştır. Kanunun 31 inci maddesinde, bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisinin harcama yetkilisi olduğu ifade edilmiş, 32 nci maddesinde ise, bütçeden harcama yapılabilmesi harcama yetkilisinin, harcama talimatı vermesine bağlanmış, harcama talimatlarında da hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı, süresi, kullanılabilir ödeneği, gerçekleştirme usulü ile gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgilerin yer alacağı, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken işlemlerden harcama yetkililerinin sorumlu oldukları belirtilmiştir. 5018 sayılı Kanunun 33 üncü maddesinde de, giderin gerçekleştirilmesinin, harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesi ile tamamlanacağı hüküm altına alınmıştır. Mevzuatın yukarıda belirtilen hükümlerine göre, bütçeden yapılacak harcamalarda süreç, harcama talimatı ile başlamakta ve ödeme emri belgesi uyarınca hak sahibine ödeme yapılması ile son bulmaktadır. 5018 sayılı Kanunda, giderin yapılmasından ödeme aşamasına kadar tüm işlemlerin harcama yetkilisinin gözetim ve denetimi altında, onun emir ve talimatı ile yürütülmesi öngörüldüğünden, sorumluluk konusunda da harcama yetkilisi ön plana çıkmaktadır. Kanunda harcama yetkilisinin, bütçeyle ödenek tahsis edilen her harcama biriminin en üst yöneticisi olarak tanımlanması, idari açıdan üst yöneticilere; hukuka uygunluk açısından da yetkili kılınmış mercilere hesap vermekle sorumlu olduğunu göstermektedir. Bu anlamda harcama yetkililerinin Sayıştaya hesap verme sorumluluğu bulunmaktadır. a) Harcama Yetkililerinin Genel Sorumluluğu 5018 sayılı Kanunda harcama yetkilisi ifadesiyle bir program sorumlusuna ve statü hukukunda tanımlanan daire/birim amirine işaret edilmektedir. Bu konumda olan yöneticilerin, 657 sayılı Kanunun 17

Genel Kurul Kararları 10 uncu maddesinde belirtildiği gibi, amiri oldukları kuruluş ve hizmet biriminde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurları takip ve kontrol etmekten görevli ve sorumlu tutulacakları da tabiidir. Bu hükümler karşısında, bütçeden yapılacak harcamalar konusunda 5018 sayılı Kanunda öngörülen harcama sürecinde tek ve tam yetkili olan, giderin yapılmasına karar vermekten ödeme aşamasına kadar tüm işlemleri emir ve talimatı çerçevesinde yürüten ve maiyetindekileri ve onların eylem ve işlemlerini gözetmek ve denetlemekle yükümlü olan harcama yetkilisinin, Sayıştaya karşı hesap verme konusunda tam ve doğrudan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, harcama yetkililerinin, harcama talimatlarının ve buna konu olan harcamaların bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygunluğundan sorumlu olduklarına oybirliğiyle, b) Kurul, Komite veya Komisyon Üyelerinin Harcama Yetkisinden Doğan Sorumluluğu 5018 sayılı Kanunun 31'inci maddesinin üçüncü fıkrasında, Kanunların verdiği yetkiye istinaden yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzen kurul veya komite kararıyla yapılan harcamalarda, harcama yetkisinden doğan sorumluluk kurul, komite veya komisyona ait olur denilmektedir. Kurul halinde görev yapan karar organlarının genellikle icra yetkileri bulunmamaktadır. Ancak Savunma Sanayi Müsteşarlığında olduğu gibi bazı kuruluşların karar organlarının icra yetkisi bulunmaktadır. Bu nedenle Kanunun 31 inci maddesinin üçüncü fıkrasında sayılan yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri kurul veya komite kararıyla yapılan harcamalarda, harcama yetkisinden doğan sorumluluk belirlenirken; kararın, harcama talimatının unsurlarını taşıyıp taşımadığının ve kurul, komisyon veya komitenin harcama sürecinde rol alıp almadığının belirlenmesi gerekmektedir. Bu durumda; - Kanunların verdiği yetkiye istinaden yönetim kurulu, icra komitesi, encümen gibi adlarla teşkil edilen yönetim organlarının kararı, harcama talimatının taşıması gereken unsurları taşıyor ve kurul, komisyon, komite harcama sürecinde yer alıyorsa, harcama yetkisinden doğan sorumluluğun yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri kurul, komite veya komisyona ait olacağına, 18

Genel Kurul Kararları - Yönetim kurulu, icra komitesi, encümen gibi adlarla teşkil edilen yönetim organlarının kararı, harcama talimatının taşıması gereken unsurları taşıyor, ancak kurul, komisyon, komite harcama sürecinde yer almıyorsa, yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri kurul veya komitenin sadece harcama talimatının kanun, tüzük ve yönetmeliklere uygun olmasından sorumlu olacağına, - Yönetim kurulu, icra komitesi, encümen gibi adlarla teşkil edilen yönetim organlarının kararı bir giderin yapılması için harcama yetkilisine izin verme şeklinde düzenlenmiş ise, bu halde kurul, komisyon veya komitenin harcamaya izin veren kararın kanun, tüzük ve yönetmeliğe uygun olmasıyla sınırlı olarak sorumlu olacağına, Çoğunlukla, c) Harcama Yetkisinin Devri Halinde Sorumluluk 5018 sayılı Kanunun 31 inci maddesinin birinci fıkrasında, harcama yetkilisi, "Bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisidir" şeklinde tanımlanmış, dördüncü fıkrasında, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde merkez ve merkez dışı birimler ve görev unvanları itibarıyla harcama yetkililerinin belirlenmesine, harcama yetkisinin bir üst yönetim kademesinde birleştirilmesine ve devredilmesine ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği öngörüldükten sonra, harcama yetkisinin devredilmesinin, yetkiyi devredenin idari sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı hükme bağlanmıştır. 5018 sayılı Kanunun 31 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmünden, doktrinde imza yetkisi olarak adlandırılan yönetsel uygulama kapsamında bir devir anlamı çıkarılamayacağı gibi, yetkiyi devredenin idari sorumluluğunu kaldırmayacağına dair hükümde geçen idari sorumluluğun, mali sorumluluğu da içerdiği varsayımıyla yetkiyi devredenle devralanın Sayıştaya karşı birlikte sorumlu tutulmaları, başka bir deyişle harcama yetkilerini devretmeleri halinde dahi, harcama yetkililerinin mali sorumluluklarının devam ettiği sonucu da çıkartılamaz. Zira yetki devri ve imza yetkisi tanınması ayrı ayrı kavramlardır. Yetki devrinde, yetkisini devreden, yetki devri kaldırılıncaya kadar devrettiği yetkisini kullanamaz, yapılan işlem kendisine yetki devredilenin işlemidir. Karar alma yetkisi, devreden makamdan çıkıp devredilen makama geçmektedir. Bir makam veya görevlinin ödevlerinden bir kısmını bilgisi dahilinde ve karar alma yetkisi kendisinde kalmak üzere başkasına yaptırarak yükünü hafifletmesi anlamındaki imza yetkisi 19

Genel Kurul Kararları tanınması, yetki devri değildir. Bunun içindir ki, imza yetkisi tanınmasında, yetki tanıyanın sorumluluğu devam eder. Ancak, 31 inci maddenin dördüncü fıkrasında, kanundan kaynaklanan ve idari karar ve onayla yapılan yetki devri ayırımı yapılmadan sadece yetki devrinden bahsedilmektedir. Kanunda imza yetkisinin tanınmasından değil, açıkça harcama yetkisinin devrinden söz edilmektedir. Bu yetki devrinin, imza yetkisi olarak değerlendirilmesine olanak verecek en ufak bir ipucu dahi yoktur. Nitekim Maliye Bakanlığınca bu fıkraya dayanılarak çıkarılan 1 seri numaralı Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğde de mesele bu şekilde değerlendirilerek harcama yetkisinin devrinden söz edilmiştir. Bunun gibi 5.5.2005 tarihli ve 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 25 inci maddesinde, harcama yetkisinin, 5018 sayılı Kanunun 31 inci maddesinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde vergi dairesi başkanlığınca kısmen veya tamamen grup müdürlüklerine veya vergi dairesi müdürlüklerine devredilebileceği hüküm altına alınmıştır. Literatürde de yetki devri halinde, yapılan işlemin yetki devredilenin işlemi olduğu ve dolayısıyla bu işlemden doğan sorumluluğun yetki devredilen makama geçtiği genel kabul gören bir husustur 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 38 inci maddesinde yetki devrinin, yetki devreden amirin sorumluluğunu kaldırmayacağı belirtilmekte ise de, 5018 sayılı Kanun, 3046 sayılı Kanuna göre özel kanun niteliğindedir. Ayrıca, 3046 sayılı Kanunun Sorumluluk ve Yetkiler başlıklı üçüncü kısmında yer alan anılan 38 inci maddede geçen sorumluluk, aynı Kanunun Yöneticilerin sorumlulukları başlıklı 34 üncü maddesinde, yöneticilerin, yapmakla yükümlü oldukları görevleri, bakanlık emir ve direktifleri yönünde mevzuata, plan ve programlara uygun olarak düzenlenmesi ve yürütülmesinden bir üst kademeye karşı sorumlu olduklarına ilişkin hiyerarşik veya idari sorumluluk olup, 5018 sayılı Kanunun 31 inci maddesinin, harcama yetkisinin devredilmesinin, devredenin idari sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağına ilişkin dördüncü fıkrasıyla aynı paraleldedir. Anılan 31 inci maddenin harcama yetkisinin devri halinde idari sorumluluğun sürmesini öngören hükmü, işin tabiatına da uygundur. Zira 5018 sayılı Kanunun üst yöneticilerin hesap verme sorumluluğuna ilişkin 11 inci maddesinin son fıkrasında, üst yöneticilerin, bu sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, mali hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getireceklerinin belirtilmiş olması karşısında, harcama yetkililerinin idari sorumluluklarının sürmesi, işin gereğinden kaynaklanmaktadır. 20

Genel Kurul Kararları Harcama yetkisini devreden harcama yetkilisinin mali sorumluluğunun bulunmaması, 5018 sayılı Kanunla öngörülen mali sorumluluk sisteminin de doğal bir sonucudur. 5018 sayılı Kanundan önceki mevzuatımızda mali sorumluluk için yegâne şart, mevzuata aykırılık olup, buna ilaveten zarar, kusur gibi başkaca bir şart öngörülmemiştir. Sorumlulukta sadece mevzuata aykırılığın yeterli sayıldığı bu sistem, 5018 sayılı Kanunla değiştirilmiş bulunmaktadır. Gerçekten, bu Kanunun 71 inci maddesinde, Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır şeklinde tanımlanarak kamu zararının belirlenmesinde esas alınacak unsurlar a-g işaretli bentlerde sayılmıştır. Gerek bu madde gerek diğer maddeler nazara alındığında 5018 sayılı Kanuna göre mali sorumluluğun şartları şöylece sıralanabilir: - Kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem, eylem bulunmalıdır. - Ortada bir kamu zararı olmalıdır. - Mevzuata aykırı karar, işlem ve eylemle zarar arasında bir illiyet olmalıdır. Bu yeni sorumluluk sisteminde objektif (kusursuz) sorumluluk anlayışından vazgeçilmiş bulunulmaktadır. Harcama yetkilisinin, harcama yetkisini devretmesi halinde harcama yetkisi, devralana geçtiğinden harcama yetkisine ilişkin karar, işlem ve eylemler devir alan tarafından gerçekleştirilmekte, yetkisini devreden harcama yetkilisinin mevzuata aykırı karar alması, işlem yapması veya eylemde bulunması söz konusu olmamaktadır Yetkisini devretmek suretiyle harcama sürecinin dışında kalan harcama yetkilisinin kasıt, kusur veya ihmalinden de söz edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemi bulunmayan kasıt, kusur veya ihmali söz konusu olmayan ve bu haliyle herhangi bir zarar ika etmesi de mümkün olmayan harcama yetkilisine mali sorumluluk yüklenmesi mümkün bulunmamaktadır. Harcama yetkilisinin bu durumda sorumlu tutulması, hem 5018 sayılı Kanunla hem de hukukun genel ilkeleriyle bağdaştırılamaz. 5018 sayılı Kanunun anılan 31 inci maddesinin dördüncü fıkrasının harcama yetkisinin devrinin yetkiyi devredenin idari sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı yolundaki hükmünde geçen idari 21

Genel Kurul Kararları sorumluluğun, mali sorumluluğu da içerdiği söylenemez. Zira idari sorumluluk ve mali sorumluluk ayrı kavramlar olup, idari sorumluluk, mali sorumluluğu içermemektedir. Gerçekten 5018 sayılı Kanunun Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmesi sırasında düzenlenen Plan ve Bütçe Komisyonu raporunda mali yönetim alanında siyasi, idari ve mali sorumluluk birbirinden ayrılmakta,... harcama yetkilisinin, mali yönden yaptığı harcamaların mevzuata uygunluğundan, yönetsel yönden ise verimlilik, etkinlik ve tutumluluk ilkeleri çerçevesinde sorumluluğu düzenlenerek görev, yetki ve sorumluluklar açık bir şekilde ortaya konulmakta, yetki-sorumluluk dengesi yeniden kurulmaktadır" denilmek suretiyle idari ve mali sorumluğun ayrı sorumluluk türleri olduğu açıkça ifade edilmiştir. Sayıştay açısından mali sorumluluğun bir tazmin sorumluluğu olmasına karşın, 31 inci maddenin dördüncü fıkrasında geçen idari sorumluluk, 657 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi anlamında, Devlet memurlarının, amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurları yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli ve sorumlu olduklarına dair yönetsel bir sorumluluktur. Bahse konu 31 inci maddenin dördüncü fıkrasında harcama yetkisinin devrinin idari sorumluluğu kaldırmayacağı belirtilmektedir. Bunun mefhumu muhalifinden harcama yetkisinin devri halinde, devredenin mali sorumluluğunun ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Gerçekten kanun koyucu, harcama yetkisinin devri halinde mali sorumluluğun da sürmesini amaçlamış olsaydı, pekâlâ mali ve idari sorumluluğun ortadan kalkmayacağını açıkça ifade eder ya da yetki devrinin kapsayıcı şekilde sorumluluğu ortadan kaldırmayacağını belirtmekle yetinebilirdi. Bu yapılmamış, sadece idari sorumluluğun ortadan kalkmayacağına vurgu yapılmıştır. Dolayısıyla, harcama yetkisinin devredilmesi, yetkiyi devredenin idari sorumluluğunu kaldırmamakla birlikte, yetkiyi devreden harcama yetkilisinin mali sorumluluğunu ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenlerle, harcama talimatının kullanılmasından doğan sorumluluğun, harcama yetkisinin devredildiği görevliye ait olması gerektiğine çoğunlukla, d) Görev Ayrılığı Nedeniyle Yetki Devrinde Harcama Yetkisinden Doğan Sorumluluk 5018 sayılı Kanunun 31 inci maddesinin ikinci fıkrasında, Ancak, teşkilat yapısı ve personel durumu gibi nedenlerle harcama 22

Genel Kurul Kararları yetkililerinin belirlenmesinde güçlük bulunan idareler ile bütçelerinde harcama birimleri sınıflandırılmayan idarelerde harcama yetkisi, üst yönetici veya üst yöneticinin belirleyeceği kişiler tarafından, mahalli idarelerde İçişleri Bakanlığının, diğer idarelerde ise Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine yürütülebilir denilmektedir. Kanunun anılan hükmü uyarınca ya da bütçe kanunlarında yer verilen bazı hükümler ile idareler veya idarelerin değişik birimleri arasında iş ve hizmet ilişkisine bağlı olarak yapılan ödenek aktarımları ve buna bağlı olarak harcama süreçleri, genel harcama sürecinin dışına çıkabilmektedir. Kanundan veya işin gereğinden kaynaklanan bu tür görev paylaşımlarında, aktarılan ödeneğin kullanım yetkisi ve bu ödenekle yerine getirilen işlemlerin gerçekleştirilmesi görevi, ödeneği devralan idareye veya birime geçeceğinden, harcama yetkisinden doğan sorumluluğun da, genel harcama yetkililerinin sorumluluğu çerçevesinde, ödenek aktarımının yapıldığı idare veya birimin harcama yetkilisine ait olması gerekmektedir. Öte yandan, idare veya birimin teşkilat yapısı nedeniyle, personel ücretlerinin kuruluşun personel biriminde, kurumun elektrik su giderlerinin idari ve mali işler birimince ödenmesinde olduğu gibi, destek hizmet birimlerinde birleştirilen harcamalar için üst yöneticinin onayı ile harcama yetkisinin, destek hizmet birimi harcama yetkilisine verilmesi halinde de, harcama yetkisinden doğan sorumluluğun görev verilen destek hizmet birimi harcama yetkilisine ait olması gerekmektedir. Bu nedenlerle, mevzuatta yer alan bazı hükümler nedeniyle kamu idareleri arasında veya idarenin değişik birimleri arasında iş ve hizmet ilişkisine bağlı olarak yapılan ödenek aktarmalarında, harcama yetkisinden doğan sorumluluğun, ödenek aktarılan birimin en üst yöneticisine ait olduğuna oybirliğiyle, e) Vekâlet Görevi Nedeniyle Yetki Devrinde Harcama Yetkisinden Doğan Sorumluluk 5018 sayılı Kanunun 31 inci maddesi uyarınca bütçeyle ödenek tahsis edilen harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir. Kanunda öngörülen harcama yetkilisinin izin, hastalık ve geçici görev gibi sebeplerle görevlerinde bulunmadığı durumlarda, bu kişilerin yerine, mevzuatlarında öngören usulle vekâleten atanan kişi asilin tüm yetki ve sorumluluklarını taşıyacağından harcama yetkisini de kullanacaktır. 23