Özürlü Çocuk Sağlık Kurulu Raporlarının Değerlendirilmesi



Benzer belgeler
ARAŞTIRMA MAKALESİ. Çiğdem Yektaş 1, Sümeyra Elif Kaplan 1. Yektaş Ç ve ark. Fakültesi Çocuk Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı, Düzce, Türkiye

Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi-Özürlü Çocuk Heyeti'nin 2010 yılı verileri

ÇOCUK PSİKİYATRİSİ PRATİĞİNDE ÖZÜRLÜ SAĞLIK KURULU RAPOR- LARI; 6 YILLIK EGE ÜNİVERSİTESİ DENEYİMİ

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

DİCLE ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ ÖZÜRLÜ KURULUNA BAŞVURAN OLGULARIN İNCELENMESİ

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

İSTANBUL İLİ TAHMİNİ ÖZÜRLÜLÜK ORANLARI

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

OKUL ÖNCESİ ve İLKOKUL ÖĞRENCİ ADAYLARI TANIMA, DEĞERLENDİRME ve SEÇME ÇALIŞMASI HİZMET TEKLİFİ

PSİKOLOJİK TESTLER. Prof.Dr. Ayşe Yalın Uzm. Psk. Gökçe Yılmaz Uzm.Psk. Ceyda Dedeoğlu

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Doğuş Üniversitesi, KLİNİK PSİKOLOJİ İstanbul ( % 100 Burslu)

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

EĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ PROJESİ

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY

Risk Altındaki Çocuklara Yaklaşım

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Engelli Sağlık Kurulu nca Düzenlenen Çocuklara Ait Raporların Retrospektif İncelenmesi

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ TANIM, SINIFLANDIRMA VE YAYGINLIK

SAĞLIK KURULU RAPORLARI İNCELİKLERİ

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANELERİNDE GELİŞİMSEL PEDİATRİ ÜNİTELERİ

ENGELLİ İNDİRİMİNDEN KİMLER YARARLANIR

1 ÖZEL EĞİTİM VE ÖZEL EĞİTİME MUHTAÇ ÇOCUKLAR

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL, ÖZEL EĞİTİM KURSLARI YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Dersin adı: Elektif (Çocuk Psikiyatrisi) Görüşme Saatleri: Salı:14:00-15:00

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

4+4+4 YAVRULARIMIZIN ÖZGÜVENSİZ, BAŞARISIZ VE MUTSUZ OLMASINI İSTER MİYİZ? Zeynep okula başlıyor. Canımdan çok sevdiğim kızım.

Füsun KURDOĞLU-ERÜRETEN Uzman Psikolog

ARAŞTIRMA MAKALESİ. Benli AR ve ark. Konuralp Tıp Dergisi 2016;8(3)

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

ÖZÜRLÜLERE VERİLECEK SAĞLIK KURULU RAPORLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

EĞİTSEL DEĞERLENDİRME SÜRECİ

Veri Madenciliği Yaklaşımı ile Mesleki Yönlendirme Sistemi

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

SAĞLIK KURULU İŞLEYİŞ PROSEDÜRÜ

Cukurova Medical Journal

EĞİTSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME ASSESSMENT Ders 1: Tarihsel, Felsefi ve Yasal Boyutları. Prof. Dr. Tevhide Kargın

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU. Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

Emine Sevinç Tok. İzmir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü. Gürsel Aksel Bulvarı No: Üçkuyular İzmir

İki Nörodejeneratif Hastalıkta Zihin Kuramı Becerileri ve İşlevsellik Düzeyinin karşılaştırılması: Alzheimer ve Parkinson Hastalığı

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi (Yüksek lisans,tezli) 1. Yarı Yıl

SAĞLIK YÜKSEKOKULU ÇOCUK GELİŞİMİ TEZLİ YÜKSEK LİSANS DERSLERİ YÜKSEK LİSANS BİLİMSEL HAZIRLIK DERSLERİ YÜKSEK LİSANS ZORUNLU/SEÇMELİ DERSLERİ

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

1. Gelir Vergisi Kanununun sakatlık indirimine yönelik hükümlerine ilişkin olarak aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

GÜZ YARIYILI ( 1. YARIYIL) KREDİ DAĞILIMI TÜRKÇE ADI İNGİLİZCE ADI T U L

Üstün Zekalı Çocukların. Tanılanması

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

Bir Üniversite Hastanesinde Hastalardan İstenen Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Konsültasyonlarının Değerlendirilmesi

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

Açıklama Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

GÜZ YARIYILI ( 1. YARIYIL) KREDİ DAĞILIMI TÜRKÇE ADI İNGİLİZCE ADI T U L

T.C. Resmî Gazete. Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğünce Yayımlanır YÖNETMELİKLER

BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I. Doç. Dr. Günseli GİRGİN

Yatan Hasta Memnuniyeti. Patient Satisfaction in Clinic Deparments

TPD Yeterlik Sınavı Açık Eğitim Modülleri Tecrübe Aktarımı DR GAMZE GÜRCAN

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığından:

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

TEKİL VE ÇOĞUL GEBELİKLERDEN DOĞAN PREMATÜRE BEBEKLERİN GELİŞİMSEL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

7. BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ. Abdullah ATLİ

TÜRKİYE DE ÖZEL EĞİTİM. Science and Global Education beyond the barriers of learning difficulties KA IT02-KA201-01

İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM. ÖZEL GEREKSİNİMİ OLAN BİREYLER Prof. Dr. Gönül AKÇAMETE

PSİKOLOJİK TESTLER EĞİTİMİ

Çocukluk çağındaki fiziksel ve ruhsal gelişimin uygunluğunu bilecek, Doğru ebeveynlik becerilerinin aile içi ilişkilerde nasıl olması gerektiğini

Özgün Problem Çözme Becerileri

Avrupa Komisyonu. Hayat Boyu Öğrenme Programı. Grundtvig Çok Taraflı Projeler. Ankara da Serebral Palsili Çocukların Mevcut Durumu. Raporun Adı.

Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1. Sınıf Güz Yarıyılı (1. Yarıyıl) Dersin Kodu Türü Türkçe Adı İngilizce Adı T U Kredi AKTS ATA101 Z

OTİZMLİ ÇOCUĞA SAHİP OLAN EBEVEYNLERİN, ÇOCUKLARININ HAREKET EĞİTİMİYLE SOSYALLEŞME DÜZEYLERİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

Zeynep Eras, Gözde Kanmaz, Banu Mutlu, Fuat Emre Canpolat, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen

DIR Floortime BAŞLANGIÇ DÜZEYİ KURSU

YASLANMA ve YASAM KALİTESİ

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

FİZİKSEL AKTİVİTENİN ENGELLİ BİREYLER ÜZERİNDEKİ KATKILARI

Halk Sağlığı 4 K Bülent Ecevit Üniversitesi

UZM. PSK. BUKE TUNCEL YANGIN

Psikolojik Testler. Eğitimi 7-8 Haziran Uygulayıcı Yetiştirme Kursu. 7-8 Haziran 2014

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ Dönem 6 Öğrenim Esasları. A. Genel Tanıtım B. Çalışma Kılavuzu C. Rotasyon Tablosu D.Dönem Kurulu E.

*Her aşamadaki tanılamada, bireyin eğitsel. *Ayrıca özel eğitim gerektiren öğrencilerin normal

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

Cukurova Medical Journal

THOMAS TÜRKİYE PPA Güvenilirlik, Geçerlilik ve Standardizasyon Çalışmaları Özet Rapor

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü. Mesleki Gelişim Programı

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

YÖNETMELİK. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığından: ERİŞKİNLER İÇİN ENGELLİLİK DEĞERLENDİRMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

Transkript:

Kocatepe Tıp Dergisi Kocatepe Medical Journal 2014;15(1):48-53 ÖZGÜN ARAŞTIRMA / RESEARCH STUDY Özürlü Çocuk Sağlık Kurulu Raporlarının Değerlendirilmesi Assessment of Disabled Child Health Council Reports Nilfer ŞAHİN 1, Hatice ALTUN 2, Bilge KARA 3 1 Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD, Muğla 2 Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD, Kahramanmaraş 3 Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, Muğla Geliş Tarihi / Received: 11.11.2013 Kabul Tarihi / Accepted: 18.11.2013 ÖZET Amaç: Bu çalışmada özürlü sağlık kuruluna başvuran çocuk ve ergen olgularda psikiyatrik tanı dağılımını saptamak amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada Eylül 2011- Eylül 2012 tarihleri arasında Hastanemiz Sağlık Kurulu'na başvuran 0-18 yaş arası 1112 çocuk ve ergenin dosya verileri retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Olguların % 32,2 si (358) kız, % 67,8 i (754) erkekti. Yaş ortalaması 8,55±4,1 yıl olarak saptandı. Olguların % 68,6 sının (763) 6-18 yaş aralığında, % 31,4 ünün ise (349) 0-6 yaş aralığında olduğu belirlendi. En sık başvuru nedenleri özel eğitim raporu almak (% 81,8), evde bakım ücreti (% 7,1) ve maaş almak (% 5,2) olarak tespit edildi. Olgularda en sık saptanan psikiyatrik tanılar 0-6 yaş aralığında gelişimsel gerilikler (% 61,1) ve yaygın gelişimsel bozukluklar (% 15) iken, 6-18 yaş aralığında ise zeka gerilikleri (% 61,9) ve özel öğrenme güçlüğü (% 2,8) idi. Sonuç: Özürlü sağlık kuruluna başvuran çocuk ve ergenlerle ilgili verilerin belirlenmesi hem çocuk psikiyatri pratiğinde bu olgulara yaklaşıma ışık tutacaktır, hem de özürlülerle ilgili planlama yapılmasına katkı sağlayacaktır. Anahtar Kelimeler: Çocuk; psikopatoloji; sağlık kurulu. ABSTRACT Objective: In this study, it is aimed to identify psychopathology in children and adolescents who apply to health council. Material and Methods: Chart reviews of 0-18 aged 1112 children and adolescents who applied to health council of our Hospital between September 2011 and September 2012 were analysed retrospectively. Results: Of the 1112 cases evaluated, 32,2 % (358) were female and 67,8 % (754) were male. The mean age was 8,55±4,1. 68.6 % (763) of the cases were in the range of 6-18 years of age, 31.4 % (349) of the cases were in the range of 0-6 years of age. The most common application reasons were asking for special education reports (81,8 %), homecare-payment (7,1 %) and salary (5,2 %). The most common diagnoses were developmental delay (61,1 %) and pervasive developmental disorders (15 %) in the range of 0-6 years of age, and mental retardation (61,9 %), learning disorders (2,8 %) in the range of 6-18 years of age. Conclusion: Data obtained from these commissions would shed light over the approach to these cases in child psychiatry practice and also would contribute regulations for the disabled. Keywords: Child; psychopathology; health committee. GİRİŞ Özürlülük, doğuştan olan ya da sonradan ortaya çıkan herhangi bir hastalık ya da kaza sonucu oluşan bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yetilerde çeşitli derecelerde kayıp ve normal yaşamın gereklerine uyamama olarak tanımlanmaktadır (1). Bedensel, zihinsel ya da duyusal özürler bireylerin yaşam alanlarında güçlüklere neden olmakta, akademik ve sosyal yaşamlarını olumsuz etkilemektedir. Özürlülük bireyin ailesini ve içinde bulunduğu toplumu da yakından ilgilendiren bir durumdur. Özürlü bir çocuğa sahip Yazışma Adresi / Correspondence: Uzm. Dr. Nilfer ŞAHİN Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD, Muğla nilfersahin@hotmail.com.

49 olmak aile üzerine duygusal bir yük oluşturmakla beraber bu durum ailenin fiziksel, toplumsal ve ekonomik sorunlar yaşamasına da neden olmaktadır (2). Dünya Sağlık Örgütü'nün gelişmekte olan ülkeler için öngördüğü özürlülük sıklığı % 12 olarak belirtilmektedir (3). Ülkemizde de Devlet İstatistik Enstitüsü'nün (DİE) 2004 yılında yayınladığı örneklem araştırmasında Türkiye'deki özürlü nüfus oranının % 12,28 olduğu bildirilmektedir. Ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel özürlülerin oranı % 2.58; aynı özürlerin 0-19 yaş grubundaki oranı % 3,50 dir. Dahili ve psikiyatrik diğer hastalıkları da içeren süreğen hastalıklar da dahil edilince bu oran çocuk ve genç yaş grubunda % 8,78 e çıkmaktadır (1). Özürlü Sağlık Kurulu Raporu, özürlü sağlık kurulunca hazırlanan, kişilerin özür ve sağlık durumunu, yararlanabileceği sosyal hakları ve çalıştırılamayacağı iş alanlarını belirten belgedir. Türkiye'de özürlülük tespiti 16.12.2010 ve 27787 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelikçe belirtilen sağlık kurullarınca yapılmaktadır. Ülkemizde birçok çocuk ve genç sosyal ve eğitsel haklarından yararlanabilmek için hastanelerdeki özürlü sağlık kurullarına başvurmaktadırlar. Özürlülük ile ilgili son yönetmeliğe göre, özürlü sağlık kurulu; dahiliye, göz, kulak-burunboğaz, genel cerrahi veya ortopedi, nöroloji veya ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanlarından oluşur. Özür oranı, özürlü sağlık kurulunca bu yönetmeliğin ekinde yer alan özür oranları cetvelinde bulunan özür oranlarına göre yüzde (%) olarak belirlenir (16.12.2010 Resmi Gazete). Özürlü sağlık kuruluna başvuran çocuk ve ergenlerde psikiyatrik hastalıklar içerisinde en çok zeka geriliği ve gelişimsel geriliklerin özürlü sağlık kuruluna başvurma nedeni olduğu bildirilmektedir (4). Zekâ geriliği normal altı bilişsel işlevler ve toplumsal ve kişisel bağımsızlığı engelleyecek işlev bozukluğu olmak üzere iki özellik ile tanımlanmaktadır. Zeka geriliği olan çocuklar sıklıkla öğretmenleri tarafından ders başarısındaki düşüklük nedeniyle özel eğitim alabilmesi için yönlendirilirler. DSM-IV e göre zekâ geriliği düzeyleri hafif [Intelligence Quotient (IQ)=50-70], orta (IQ=35-49), ciddi (IQ=20-34) ve ağır (IQ<20) olarak sıralanır (5). Zeka düzeyini belirlemek amacıyla kullanılan zeka testleri 6 yaşından sonra uygulanabilmektedir. Düzenlenen son yönetmelikle zeka testi uygulanamayacak 6 yaşından küçük çocuklardaki zeka gerilikleri bilişsel gelişimde gecikme olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Şahin ve ark. Özürlü nüfusun yaşam düzeyi ile özürlü nüfusa sunulan hizmetin kalitesi o toplumun sağlık, eğitim ve ekonomik kalkınma düzeyi açısından en önemli göstergelerden biridir. Ülkemizde kayıt sistemlerindeki eksiklik özürlü nüfusun oranının tespitini güçleştirmektedir. Özürlülüğün önlenmesi ve rehabilitasyonu için özürlülük alanında uygun toplanmış ayrıntılı verilere ihtiyaç vardır. Uygun yöntemle toplanan veriler özürlüler için oluşturulacak ülke politikalarını belirlemeye katkı sağlayacaktır. Bu çalışmada hastanemiz özürlü sağlık kuruluna başvuran çocuk ve ergenlerin başvuru nedenleri, tanı dağılımları ve psikiyatrik hastalık oranlarını belirlemek ve özürlülerle ilgili istatistiki verilere katkı sağlamak amaçlanmıştır. GEREÇ ve YÖNTEM Eylül 2011- Eylül 2012 tarihleri arasında hastanemizin Özürlü Sağlık Kuruluna başvurarak rapor alan çocuk ve ergen yaş grubundaki (0-18 yaş) 1112 olgunun verileri çalışmaya dahil edilmiştir. Olguların özürlü oranlarının değerlendirmesi, 16.07.2006 tarihli ve 26230 sayılı Mükerrer Resmi Gazete de yayımlanan Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik esas alınarak yapılmıştır. Hastanemizde özürlü heyetine başvuran bütün olgular öncelikle; dahiliye, göz, kulakburun-boğaz, genel cerrahi veya ortopedi, nöroloji, ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanları tarafından değerlendirilir, çocuk yaş grubunda olanlar için ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanınca çocuk psikiyatri uzmanından konsültasyon istenir. Çocuk ve ergen psikiyatrisi tarafından psikiyatrik muayenesi yapıldıktan sonra olguların zeka düzeyinin belirlenmesi için zeka testleri uygulanmaktadır. 6 yaşından büyük çocukların zeka düzeylerini belirlemek amacıyla Wechsler Çocuklar İçin Zekâ Ölçeği (WÇZÖ-R) uygulanırken 6 yaşından küçük çocukların gelişim düzeyleri Ankara Gelişim Tarama Envanteri (AGTE) ile değerlendirilir. Çocuk ve ergen psikiyatrisi konsültasyonu tamamlandıktan sonra olgular heyet tarafından değerlendirilir ve özür oranları Balthazar formülüne göre hesaplanır. Çalışmaya özürlü sağlık kuruluna başvurmuş ve rapor almış 1112 olgunun verileri dahil edilmiştir. Zeka düzeyi açısından 6 yaşından öncesinde ve sonrasında farklı tanılar almaları nedeniyle olgular 0-6 yaş arası ve 6-18 yaş arası şeklinde iki gruba ayrılmıştır. Olguların yaşları, cinsiyetleri, başvuru nedenleri, psikiyatrik tanıları ve psikiyatri dışındaki diğer bölümlerde saptanan ek tanıları kaydedilmiştir.

Psikometrik Testler: WÇZÖ-R: Test 1949 yılında Wechsler tarafından geliştirilmiştir. 1974 yılında tekrar düzenlenmiş, WISC-R adı altında yayımlanmıştır. Testin Türkçe standardizasyonu ve geçerlilik çalışmaları 1988 yılında İskender Savaşır ve Nesrin Şahin (6) tarafından yapılmıştır. 6 16 yaş arasındaki bireylere uygulanan testin uygulama süresi 90 100 dakikadır. Değişik zihinsel işlevleri ölçen, sözel ve performans becerilerini içeren 12 alt testten oluşmaktadır. Ankara Gelişim Tarama Envanteri (AGTE): Bebeklerin ve okul öncesi dönemdeki çocukların gelişimini ve becerilerini bakım veren kişiden alınan bilgiler doğrultusunda sistemli biçimde değerlendiren bir envanterdir. Çeşitli yaş gruplarına ve kültüre özgü olarak düzenlenmiştir. "Evet / hayır / bilmiyorum" şeklinde yanıtlanan 154 maddeden oluşur. Uygulama sonucu Toplam Gelişim Puanı ve gelişimin farklı ancak birbiriyle ilişkili alanlarını temsil eden Dil-Bilişsel, İnce- Motor, Kaba-Motor ve Sosyal Beceri-Öz Bakım puanları olmak üzere 5 ayrı puan elde edilmektedir. Üç farklı yaş grubunda (0-12 ay, 13-44 ay, 45-72 aylar) hesaplanan test tekrar test güvenirlikleri 0.99 ve 0.88 arasında bulunmuştur. Envanterin ve alt ölçeklerin iç tutarlılığı üç yaş grubunda Cronbach alfa katsayıları hesaplanarak incelenmiş ve ilk iki yaş grubunda katsayıların çok yüksek olduğu görülmüştür (0.99 ve 0.80 arası) (7). Elde edilen veriler SPSS 13.00 programına aktarılmış ve istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. BULGULAR Çalışmaya dahil edilen 1112 olgunun % 32,2 si (358) kız, % 67,8 i (754) erkekti. Ortalama yaş 8,55±4,1 iken ortanca yaş 8 olarak hesaplandı. Olgular yaş gruplarına göre sınıflandırıldığında % 31,4 ünün (349) 0-6 yaş aralığında, % 68,6 sının (763) ise 6-18 yaş aralığında olduğu belirlendi. Özürlü Sağlık Kuruluna başvuru nedenleri incelendiğinde, en sık başvuru nedeninin % 81,8 oranıyla özel eğitim için başvuru olduğu tespit edildi. Özürlü Sağlık Kuruluna başvuru nedenleri Tablo I de özetlenmiştir. Olguların aldıkları tanı dağılımına bakıldığında 0-6 yaş grubunda bilişsel gelişimde gecikme, 6-18 yaş grubunda ise zeka geriliklerinin en sık saptanan tanılar olduğu belirlendi. Tüm yaş grubunda bilişsel gelişimde gecikme tanısı alanlarla birlikte değerlendirildiğinde % Özürlü Çocuk Sağlık Kurulu Raporlarının Değerlendirilmesi Assessment of Disabled Child Health Council Reports 61,6 oranında zeka geriliği tanısı saptandı. Tüm zeka geriliklerinin içinde hafif zekâ geriliğinin % 80,7, orta zekâ geriliğinin % 14,8, ağır zekâ geriliğinin ise % 4,5 oranında olduğu belirlendi. Sağlık kurulu raporu alan çocuk ve ergenlerin % 27,7 sinin (308) ise zekasının normal sınırlarda olduğu görüldü. Zekası normal sınırlarda değerlendirilen olguların 97 si sınır zeka tanısı aldı. Olguların yaş gruplarına göre aldıkları tanı dağılımı Tablo II de özetlenmiştir. Olguların % 27,6 sı (307) psikiyatri dışında bir bölümden özür oranı almaktaydı. Tanı dağılımına bakıldığında bu olguların en fazla epilepsi, serebral palsi ve motor fonksiyon kaybı gibi tanılarla nöroloji bölümünden özür oranı aldıkları görüldü. Olguların diğer bölümlerden aldıkları özür oranı dağılımı Tablo III te özetlenmiştir. Psikiyatri dışında diğer bölümlerden tanı alan olgular zeka düzeyleri açısından değerlendirildiğinde 169 (% 46,6) olgunun normal zekaya sahip olduğu belirlendi. Olguların 26 sı (% 8,5) sınır zeka tanısı alırken, bilişsel gelişimde gecikme tanısıyla birlikte değerlendirildiğinde zeka geriliği 127 (% 41,3) olguda saptandı. TARTIŞMA Özürlü Çocuk Sağlık Kuruluna başvuru nedenlerinin, psikiyatrik tanı dağılımının ve diğer bölümlerden alınan özür oranlarının incelendiği çalışmamızda en sık başvuru nedeninin özel eğitim için başvuru olduğu tespit edildi. Olguların aldıkları tanı dağılımına bakıldığında 0-6 yaş grubunda bilişsel gelişimde gecikme, 6-18 yaş grubunda ise zeka geriliklerinin en sık saptanan tanılar olduğu belirlendi. Psikiyatri dışında diğer bölümlerden tanı alan olgular ise tüm olguların % 27,6 sını oluşturmaktaydı. Çocuk ve ergenlerde özürlü sağlık kuruluna başvuran hastaların psikiyatrik tanılarının incelendiği çalışma sayısı son derecede kısıtlıdır. Yapılan çalışmalar daha çok toplumdaki özürlülük prevelansı üzerine odaklanmıştır. İstanbul da yapılmış bir çalışmada özürlülük prevalansı % 9.7 bulunurken, özürlülerin % 31 i 6 yaş ve altında, % 12 si ise 65 yaş ve üzerinde olduğu saptanmıştır (8). Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) 2011 yılında yayınladığı araştırmada ise Ulusal Özürlüler Veri Tabanına kayıtlı olan özürlülerin % 4,9 u 0-6 yaş grubu, % 16,2 si 7-14 yaş grubu, % 17,2 si 15-24 yaş grubunda olduğu belirtilmektedir (9). Bizim çalışmamızda ise özürlü sağlık kurulunda 50

51 Şahin ve ark. rapor alan çocuk ve ergenlerin % 31.4 ünün 6 yaş altında olduğu saptanmıştır. Tablo I: Özürlü sağlık kuruluna başvuru nedenleri. % (n) Özel Eğitim 81,8 (910) Sosyal Hizmetler 7,1 (79) Maaş Bağlanması 5,2 (58) Özür Oranının Belirlenmesi 3,9 (43) ÖTV indirimi 1,6 (18) Trafik Sigortası 0,4 (4) ÖTV: Özel Tüketim Vergisi. Tablo II: Olguların aldıkları tanı dağılımı. 0-6 Yaş 6-18 Yaş % % % % Hafif - 49,1 Zeka Gerilikleri Orta - - 10,3 61,9 Ağır - 2,5 Normal Gelişim Normal Zeka 19,9 23 10,3 30 Sınır Zeka 3,1 19,7 Bilişsel Gelişimde Hafif 51 - Gerilik Orta 7 61,1 - - Ağır 3,1 - Yaygın Gelişimsel Bozukluk 15 15 2,5 2,5 Dikkat Eksikliği Hiperaktivite 0,9 0,9 2,4 2,4 Özel Öğrenme Güçlüğü - - 2,8 2,8 Diğer - - 0,4 0,4 Tablo III: Olguların Psikiyatri dışında diğer bölümlerden aldıkları özür oranı dağılımı. Olguların Psikiyatri Dışında Tanı Aldıkları Bölümler % (n) % Nöroloji Epilepsi 12,4 (38) Serebral Palsi 18,6 (57) 46,1 Nörolojik deficit 15,1 (46) KBB Konuşma Bozuklukları 19,7 (61) 31,4 İşitme Problemleri 11,7 (36) Dahiliye 12 (37) 12 Ortopedi-Cerrahi 7,8 (24) 7,8 Göz 2,7 (8) 2,7 Toplam 100 (307) 100 KBB: Kulak burun boğaz.

Çalışmamızda olguların cinsiyet açısından dağılımı incelendiğinde, erkek olguların kız olgulara kıyasla 2 kat daha fazla oranda oldukları saptanmıştır. DİE 2004 yılı verilerinde özürlü nüfus içerisinde erkeklerin oranının daha yüksek olduğu bildirilmektedir. TÜİK 2010 yılı verilerinde de kayıtlı olan özürlü bireyler arasında erkeklerin daha fazla olduğu belirtilmiştir (9). Başgül ve ark nın özürlü çocuk heyetinin raporlarının değerlendirildiği çalışmasında da erkeklerin sayısının kızlardan 1.6 kat daha fazla olduğu bildirilmiştir (10). Özel eğitimden yararlanmak, evde bakım ücreti almak, özürlü kimliği almak ve vergi indiriminden yararlanmak çocuk ve ergenlerin özürlü sağlık kuruluna başvuru nedenleri olarak belirtilmektedir (10). Ege Üniversitesinde yapılan bir çalışmada da, özürlü sağlık kuruluna en sık başvuru nedenleri özel eğitim raporu almak, vergi indiriminden yararlanmak, evde bakım ücreti almak, eğitim haklarından yararlanmak, tayin ve benzeri durumlar için durumu bildiren resmi belge almak olarak bildirilmiştir (4). Çalışmamızda da benzer şekilde özel eğitimden yararlanmak, sosyal hizmetlerden faydalanmak, maaş almak, özürlü kimliği almak, vergi indiriminden ya da trafik sigortasından yararlanabilmek nedenleriyle özürlü sağlık raporu isteklerinin olduğu belirlenmiştir. Çalışmamızda olguların çoğu özel eğitimden yararlanmak amacıyla rapor talebinde bulunmuşlardır. Çeşitli nedenlerle, bireysel özellikleri ve eğitim yeterlilikleri açısından yaşıtlarından beklenilen düzeyden anlamlı farklılık gösteren bireyler özel eğitime ihtiyacı olan bireylerdir. Zeka gerilikleri, yaygın gelişimsel bozukluklar, öğrenme güçlükleri, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, dil ve konuşma bozuklukları olan çocuk ve ergenlerin tedavi ve rehabilitasyonu için özel eğitim almaları gerekmektedir. Bu nedenle, aileler özel eğitime ihtiyacı olan çocukları için doktor ya da öğretmen tarafından bilgilendirilmekte ve özel eğitim alması için yönlendirilmektedir. Bu durum, çalışmamızda özel eğitimden yararlanmak amacıyla başvurma oranının yüksek olmasında etkili olabilir. Başgül ve ark nın çalışmasında özürlü çocuk heyetinin raporlarına göre % 64 oranında zeka geriliği tanısının olduğu bildirilmiştir (10). Çalışmamızda da benzer şekilde zeka geriliği tanısı alanların % 61,6 gibi yüksek bir oranda olduğu belirlendi. Bu sonuç çocuklarda sağlık kurulu raporlarının talebinde zeka geriliğinin önemli bir yer tutuğuna işaret etmektedir. Çocuklukta zekâ geriliğinin % 85 inin hafif, % 10 unun orta, % 4 ünün ağır ve % 1 ile 2'si de çok ağır zekâ geriliği düzeyinde olduğu bildirilmektedir (5). Özürlü Çocuk Sağlık Kurulu Raporlarının Değerlendirilmesi Assessment of Disabled Child Health Council Reports Çalışmamızdaki oranlar da bu bulguları destekler nitelikte olup tüm zeka geriliklerinin içinde hafif zekâ geriliğinin % 80,7, orta zekâ geriliğinin % 14,8, ağır zekâ geriliğinin ise % 4,5 oranında olduğu belirlendi. Çalışmamızda ikinci sıklıkta yaygın gelişimsel bozukluk (% 6,5) nedeniyle özürlü sağlık kuruluna başvuruların olduğu saptandı. Bu hastalar sıklıkla özel eğitimden faydalanmak ve maaş almak amacıyla rapor talebinde bulunmuşlardı. Çalışmamızda sağlık kuruluna başvuran çocukların % 27,7 sinin normal zekaya sahip olduğu bulunmuştur. Bu oran başka bir branştan ek tanı alanlar arasında daha yüksektir. Özürlü sağlık kuruluna başvurularda maaş alma, sosyal hizmetlerden faydalanma ve vergi indiriminden yararlanma gibi isteklerin olduğu göz önünde bulundurulacak olursa özür oranının yükseltilmesi için aileler yalan beyanlarda bulunma, çocuğu kötü gösterme çabaları içinde olabilir. Bu açıdan özellikle kronik başka bir hastalığı olan olguları değerlendirirken daha dikkatli olunması gerektiği akılda tutulmalıdır. DİE 2004 verilerinde 0-9 yaşları arasında en sık ortopedik sorunlar, ikinci sırada dil ve konuşma bozuklukları ve üçüncü olarak zihinsel özürler saptanmaktadır. 10-19 yaş grubunda ise yine ilk sırada ortopedik özürler yer alırken, ardından zihinsel özür ve konuşma ve dil bozuklukları gelmektedir. TÜİK 2010 verilerine göre; Ulusal Veri Tabanına kayıtlı özürlülerde 0-6 ve 7-14 yaş grubu içerisinde en fazla özür oranının dil ve konuşma özrü olduğu, bunu sırasıyla zihinsel, işitsel ve ortopedik özürlerin takip ettiği bildirilmektedir (9). Çalışmamızda psikiyatri dışında diğer bölümlerden tanı alma sıklığına bakıldığında olguların en fazla nörolojik sorunlarla ilgili tanı aldıkları, bunların içerisinde ise serebral palsi % 18,6 oran ile, epilepsi ise % 12,4 oran ile en sık saptanan nörolojik hadiseler olduğu belirlendi. Yapılan bir çalışmada özürlü sağlık kuruluna başvuran olgularda nörolojik sorunlar içerisinde % 11 oranında epilepsi ve % 10,4 oranında serebral palsi tanısı bildirilmiştir (11). Çocuk ve ergenlerle yapılan başka bir çalışmada ise özürlü sağlık kuruluna başvuran olgular içerisinde nöbet geçirme öyküsünün % 13,7 oranında olduğu ve olguların % 36,1 inde motor fonksiyon bozukluğu olduğu bildirilmiştir (10). Çalışmamızdaki olguların nörolojik sorunlardan sonra ikinci sıklıkla kulak burun boğaz ile ilgili ve 52

53 üçüncü sıklıkla da ortopedi ile ilgili bir tanı aldıkları belirlendi. Yapılan bir çalışmada özürlü sağlık kuruluna başvuran olguların % 13,5 inde kulak burun boğazla ilgili bir patoloji olduğu saptanmıştır (12). Bizim bulgularımız bu oranlara benzer oranlardaydı. Sonuç olarak; çocuk psikiyatri alanında çalışan hekimlerin, gereken hastaların özel eğitim almalarını sağlamaları, özürlülük oranını belirlemeleri ve hastaları sosyal ve eğitim haklarından yararlanabilmeleri için yönlendirmeleri gerekmektedir. Özürlü sağlık kurulu başvurularının değerlendirilmesi de günlük pratikte sıklıkla karşılaşılan durumlardan biridir. Özürlü sağlık kuruluna başvuran olgularla ilgili yapılacak çalışmalar alanımızdaki patolojilerle ilgili sağlıklı bir demografik veri oluşturulmasında ve bu olgulara klinik yaklaşım konusunda yardımcı olacaktır. Ayrıca sağlık kurulu olan hastanelerin verilerinin toplanması ile özürlülere yönelik düzenlemelerin planlanmasına katkı sağlanacaktır. KAYNAKLAR 1. Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE). Türkiye Özürlüler Araştırması 2002. Ankara: Devlet İstatistik Enstitüsü Matbaası, 2004. 2. Kahriman İ, Bayat M. Özürlü çocuğa sahip ebeveynlerin yaşadıkları güçlükler ve algıladıkları sosyal destek düzeyleri. Öz-Veri Dergisi 2008;5(1):53-8. 3. WHO. Disability, prevention and rehabilitation. Technical Report Series, 668, WHO, Geneve, 1981:1-40. Şahin ve ark. 4. Özbaran B, Köse S. Sağlık kurulu raporları; 6 yıllık Ege Üniversitesi deneyimi. Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi 2011;18(1):67-72. 5. Amerikan Psikiyatri Birliği. Psikiyatride hastalıkların tanımlanması ve sınıflandırılması elkitabı. Köroğlu E (Çeviri Editörü). 4üncü Baskı. Ankara: Hekimler Yayın Birliği, 2001. 6. Savaşır I, Şahin N. Wechsler çocuklar için zeka ölçeği (WISC-R). Ankara Türk Psikologlar Derneği, 1995. 7. Erol N, Sezgin N, Savaşır I. Ankara Gelişim Tarama Envanteri ile ilgili geçerlik çalışmaları. Türk Psikoloji Dergisi 1993;29(8):16-22. 8. Yılmaz H, Kesiktaş N, Eren B, Köse R. İstanbul ilinde özürlülük oranı ve özürlülerin durumu. Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Dergisi 1998;1(2):51-3. 9. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK). Özürlülerin sorun ve beklentileri araştırması, 2010. Ankara: Türkiye İstatistik Kurumu Matbaası, 2011. 10. Başgül S, Saltık S. Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi-Özürlü Çocuk Heyeti'nin 2010 yılı verileri. Göztepe Tıp Dergisi 2012;27(2):45-9. 11. Çabalar M, Tatlıdede A, Yazar T, ve ark. Nörolojik hastalıkların özürlülük derecelerinin sağlık kurulunda değerlendirilmesi. Bakırköy Tıp Dergisi 2011;7(4):142-6. 12. Sayın İ, Erdur Ö, Topçu İ, ve ark. Sağlık kuruluna özürlülük tespiti ve diğer nedenlerle başvuran olgularda kulak burun boğaz patolojileri ve sıklıkları: gözlemsel bir çalışma. KBB-Forum 2011;10(4):87-91.