Yeni rektör görevine baþladý



Benzer belgeler
Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

Kanguru Matematik Türkiye 2015

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden


07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

Gelir Vergisi Kesintisi

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de


.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

DÜZENLEME KURULU YÜRÜTME KURULU. Sezai ONARAL Sami KAZICI Ünal AYDIN Tayfun BEÞE Nevzat BARAK Yaþar BASKIN Hasan AKTAÞ Abdi ÇALIÞIR

mmo bülteni mart 2005/sayý


ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

Sessizliktir Her Þeyin Ötesi. Hani, sýradan hayatlar vardýr; hüzünle astarlanmýþ ruhlarýn. sessizliðini akseder suretleri.


mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri


Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

SIGARA VE SAÐLIK ULUSAL KONGRESÝ

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden

Vergi Usul Kanunu Ceza Hadleri

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154


DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

ünite1 Sosyal Bilgiler

Simge Özer Pýnarbaþý

Cumhuriyet Halk Partisi


Kanguru Matematik Türkiye 2017

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

3. FASÝKÜL 1. FASÝKÜL 4. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 5. FASÝKÜL. 3. ÜNÝTE: ÇIKARMA ÝÞLEMÝ, AÇILAR VE ÞEKÝLLER Çýkarma Ýþlemi Zihinden Çýkarma

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10


Kanguru Matematik Türkiye 2015

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?



Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

Kanguru Matematik Türkiye 2017

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA BÖLÜM

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ

17 ÞUBAT kontrol

ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ KURUMSAL KÝMLÝK KILAVUZU ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ 2006

Toplantý - Seminer ORDU SERBEST MUHASEBECÝ MALÝ MÜÞAVÝRLER ODASI ve Döneminde Odamýzýn Katýldýðý Etkinlikler

Kasım 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

7-10 ŞUBAT 2002 TARİHLERİ ARASINDA TRABZON DA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ ALT KOMİSYON RAPORU


01 Kasým 2018

Halis Aða'ya 'Düðün Hediyesi' 20 Þirkete Haciz

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

Saman-i Viran-i Evvel Camii (Çukur Çeþme Camii)

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili


TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI



7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

3. Tabloya göre aþaðýdaki grafiklerden hangi- si çizilemez?

Yaþlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen

TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ ÜYELERÝNÝN ÖDENEK, YOLLUK VE EMEKLÝLÝKLERÝNE DAÝR KANUN

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF


BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

Mudurnu markasýnýn satýþa çýkmasý, bize bir ikramdý.. Mudurnu Piliç Yönetim Kurulu Baþkaný Zuhal Daþtan:

KÝPAÞ 2016 KATALOG HAVALANDIRMA.

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar


Transkript:

YIL:3 SAYI:735 35 YKR 16 EYLÜL 2008 SALI GÖREN ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 24 26 Cep Tel: 05558581898 Gençlik Platformu ndan anket çalýþmasý Hacýbektaþ Gençlik Platformu Hacýbektaþ a gelen ziyaretçileri temel alarak anket çalýþmasý gerçekleþtirdi. Platform üyeleri gençler Hacýbektaþ Veli Anma Etkinlikleri nde yapmýþ olduklarý anket çalýþmasýnda ziyaretçileri temel alarak anket yapma gerekçelerini onlarýn beklenti ve taleplerini, yaþadýklarý sorunlarý gündeme taþýmak ve kamuoyunun bilgisine sunmak þeklinde belirttiler. Hacýbektaþ ý önemseyen insanlarýn taleplerinin Hacýbektaþ da özellikle yerel yönetim ve diðer kurumlar tarafýndan bilinmesine de dikkat çeken Gençlik Platformu üyesi gençler ziyaretçilerin verdikleri yanýtlarýn Hacýbektaþ ýn içinde bulunduðu durumu da yansýttýðýný dile getirdiler. Haber: Aydýn Þimþek 3 DE Cumhurbaþkaný Abdullah Gül tarafýndan Nevþehir Üniversitesi Rektörü olarak atanan Prof. Dr. Filiz Kýlýç, yeni görevine baþladý. Hacýbektaþ esnafýndan bir sýkýntý duyuyor musunuz? duyuyorsanýz nelerdir þeklinde ki bir soruya ise (%27) evet (%70) hayýr (%3) ) evet yanýtý vermesini ise ; Hacýbektaþ da ziyaretçilerin beklentisinin sadece belediye tarafýndan karþýlanamayacaðýný esnafýnda ziyaretçilere karþý Hacý Bektaþ Veli nin felsefesine uygun olarak davranmalarý ve ürünlerini pahalý satmamalarý gerektiðine vurgu yaptýlar. Yeni rektör görevine baþladý Hacýmustafaoðlu, Garnizon Komutaný Jandarma Albay Esat Mahmut Apaydýn, Belediye Baþkan Yardýmcýsý Yusuf Kaya, bir süredir Nevþehir Üniversitesi Rektörlüðü görevini vekaleten yürüten Kayseri Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleþtemur, Nevþehir Üniversitesi Kurucu Rektörü ve eski Kayseri Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cengiz Utaþ, Prof. Dr. Filiz Kýlýç ve çok sayýda davetli katýldý. Saygý duruþu ve Ýstiklal Marþý'nýn okunmasýyla baþlayan törenin açýlýþ konuþmasýný, Kayseri Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleþtemur yaptý. Kayseri Erciyes Üniversitesi'nin iki yeni üniversite kurulmasýna zemin hazýrladýðýný belirten Prof. Dr. Keleþtemur, bunlardan birinin Yozgat Bozok Üniversitesi, diðerinin ise Nevþehir Üniversitesi olduðunu söyledi. ÖZGÜRLÜKÇÜ VE TAM BAÐIMSIZ TÜRKÝYE ÝÇÝN 12 EYLÜL DARBECÝLERÝ YARGILANSIN!! Fotoðraf:Sodev Þakir Þenol www.sakirsenol.ws.tc sakirsenol@gmail.com Araba Vapuru Cevdet Üstündað Kara Eylül 28. yaþýnda! 2 DE 4 DE Ýbrahim Karakaya Yeni kurulan üniversiteler arasýnda yer alan Nevþehir Üniversitesi'ne Cumhurbaþkaný Abdullah Gül tarafýndan Prof. Dr. Filiz Kýlýç'ýn rektör olarak atanmasý nedeniyle Nevþehir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi bahçesinde devir teslim töreni düzenlendi. Törene Nevþehir Valisi Mehmet Asým Erciyes Üniversitesi'nin, Türkiye'nin çok önemli üniversitelerinden birisi olduðunu ve uluslararasý alanda da kendinden saygýyla bahsettiren bir üniversite haline geldiðini ifade eden Prof. Dr. Keleþtemur, "Bunun çok önemli iki sebebi vardýr. Bunlardan birsi yönetimdir. Geçmiþ rektörlerimiz döneminde sürdürülen VÝCTOR JALA VE RUHÝ SU'YU DARBECÝLER ÖLDÜRDÜ Ýki Ölümsüz Ozan Cuma günü 12 Eylül idi. Cuma günü geçti ama 12 Eylül, 28 yýldýr bir türlü geçmedi 12 Eylül 1980 darbesi, 1983 Seçimleri ile sona erdi. Bu resmi tarih ve resmi tarihçiler için belki öyle. Ancak 12 Eylül ü yaþayanlar için asla sona ermedi. 12 Eylül kurumlarý, kurallarý, yasalarý ve anlayýþý ile hâlâ devam etmekte. 5 DE okul ile iç içe, tarafsýz, ilkeli yönetim politikasý, Erciyes Üniversitesi'ni Türkiye'nin en huzurlu üniversitelerinden biri olmasýný saðlamýþtýr. Bu huzur ortamýnda geliþme süreci daha da hýzlanmýþtýr. 6 DA Kozaklý Kaplýcalarý bayrama dolu giriyor Türkiye'nin önde gelen turizm merkezleri arasýnda yer alan Nevþehir'in Kozaklý ilçesindeki termal tesisler, Ramazan Bayramý'na dolu giriyor. Türkiye'nin termal turizm merkezleri arasýnda yer alan Nevþehir'in Kozaklý ilçesindeki termal tesisler, daha þimdiden bayram tatili için yüzde 70'lik doluluk oranýný yakaladý. 6 DA 12 Eylül Üzerine Bir Anýmsama Bizim Çocuklar! Ýþte, Diyarbakýr Cezaevi Gerçeðiyle Yüzleþme Araþtýrma ve Adalet Komisyonu raporundan akýllara durgunluk veren iþkence yöntemleri: 8 DE 12 Eylül iþkenceleri nasýldý? FALAKA: Yaygýn ve sürekli uygulandý. Ayak tabaný, ellerin içi gibi vücudun kaslý bölümlerine kalas, cop, zincir, saz sapý, pik demir vb. vurularak gerçekleþtirilirdi. Bu yöntem, ayak tabanlarýný ve el ayalarýný patlatýr, kaba yerleri ezer, morartýr, týrnaklarý sökerdi. 4 DE

2 16 Eylül 2008 Salý Çocukluðumun bir kýsmý Karadeniz de geçti. Kocaman gemi ve vapurlardan oldum olasý korkarým. Hele araba vapurlarýna hiç güvenmiyorum. Geçtiðimiz yýllarda, Çanakkale de þehitlik ziyareti için kendi aracýmýzla araba vapuruna bindik, karþýya geçmek için. Hem yolcu hem araç taþýmaya elveriþli vapurlarla giderken de gelirken de canýmýz aðzýmýza geldi. Zaten zorunlu olmasam asla binmezdim. Bandýrma da araba vapuru gece saatlerinde hareket ediyor. Aþýrý ve yanlýþ yüklendiði biline biline araç yola çýkýyor. Yetmiþ iki kamyon ve iki taksi sulara gömülüyor. Etkili, etkisiz, yetkili, yetkisiz herkes bir þey konuþuyor. Canýný kurtaran bir kamyon sürücüsü herkese kýzýyor. Olayýn küçümsenmesine hiddetleniyor. Geminin yanlýþ yüklendiði konusunda mürettebatla tartýþýldýðýný, kamyonlarýn nasýl denize patýr patýr döküldüðünü, insanlarýn nasýl feryatlarla ölüme gittiðini söylüyor. Yazýklar olsun böyle neme lazýmcý bir topluma. Kapitalizmin aþýrý kar hýrsýdýr o gemiyi batýran. Ýþbitirici, çýkarcý ve de neme lazýmcýlýktýr o gemiyi sulara gömen. Onlarca þoförü sulara gömen herkesin iþi görülsün mantýðýdýr. Aman kimse açýkta kalmasýn iþ bitiriciliðidir o, roð roð gemisini sulara gömen. Araçlar istiap hattine göre yük almýþ mýdýr? Bilen yok. Araçlarda kaç kiþi yolculuk yapýyordu? Bilen yok. Araçlar gemiye sabitleniyor mu? Hayýr. Araçlarýn tonajlarýný kontrol eden bir mekanizma var mý? Hayýr yok. Gözlerini rant hýrsý bürümüþ kapitalist iþletmecileri denetleyen saðlýklý bir Denizcilik Bakanlýðý var mý? Hayýr yok. Valinin, kaymakamýn ya da birkaç yetkilinin açýklamalarý giden canlarý geri getirecek mi? Tersanelerdeki aþýrý kazanç hýrsý, bilinçsizlik ve aymazlýða ne kadar benziyor deðil mi? Ölen canlar, kaybolan umutlar. Kim hesap verecek? Þimdi suçlu geminin mürettebatý ve kaptaný mý? Yoksa Benim anlamadýðým þey, toplumsal nümayiþler, eylemler ve eylemcilerin, hak arama ve insan haklarý giriþimlerinde aþýrý duyarlýlýk gösteren engel çýkartan, kýrmýzý çizgileri olan, hemen organize olan bir sürü kamu kuruluþu, insanlarýmýzýn can ve mal güvenliði konusunda neden aymaz davranýrlar. Neden göz yumulur kamyonlarýn aþýrý yüklenmesine? Aþýrý yüklü kamyonlar neden denetimsiz olarak gemilere yüklenir? Aþýrý ve yanlýþ yüklenen gemideki araçlarýn sabitlenmeden yola çýkmasýna neden göz yumulur? Böylesi aptalca ihmalkârlýklar zincirine ancak geri býraktýrýlmýþ Asya ve Afrika kýtalarýndaki sömürge ülkelerinde rastlanabilir. Birde bizde Þakir Þenol www.sakirsenol.ws.tc sakirsenol@gmail.com Araba Vapuru 12 Eylül darbesinin yýl dönümünde onbinler hesap sormak için alanlara çýktý 12 Eylül Darbesi 28. Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Ankara Sabah saat 11.00 da binler darbecilerden hesap sormak için Gar önünde toplandý. Gün gelecek devran dönecek darbeciler halka hesap verecek", "Faþizme karþý omuz omuza", "Çeteler halka hesap verecek", "Yaþasýn halklarýn kardeþliði" sloganlarýyla Sýhhiye Meydaný na yürüyen yaklaþýk 3000 kiþi darbeyi unutmadýklarýný belirterek darbeciler yargýlansýn dedi. KESK ve DÝSK e baðlý sendikalar, TMMOB, Ankara 78'liler Dayanýþma ve Araþtýrma Derneði, 68 liler Derneði, ÝHD, TTB, Halkevleri, çeþitli demokratik kitle örgütleri, dergi çevreleri ve partilerin katýldýðý yürüyüþte KESK ve TMMOB pankartlarý arkasýndaki kalabalýk ve coþkulu kitle dikkat çekti. Yürüyüþte 12 Eylül döneminde ölen devrimcilerin resimleri taþýndý. Sýhhiye Meydaný ndaki mitingin baþlangýcýnda 12 Eylül öncesi ve darbe sonrasýnda ölen devrimciler için saygý duruþunda bulunuldu. Diyarbakýr Askeri Cezaevi nin koþullarýnýn iyileþtirilmesi için baþlatýlan ölüm orucu eyleminden sonra 3 Mart 1984 te yaþamýný yitiren Orhan Keskin in ablasý Ýpek Gür devrim þehitlerinin isimlerini tek tek okurken mitinge katýlanlar Yaþýyor diye baðýrarak Gür ü yanýtladýlar. Darbe Karþýtý Platform adýna basýn açýklamasýný okuyan Ruþen Sümbüloðlu Rahat uyusunlar. Karþý devrimin toplunu örümcek aðý gibi sardýðý bu dönemde devrimci mücadeleleri yolumuzu aydýnlatýyor diye konuþtu. 12 Eylül düzeninin kapitalizmle göbekten baðlý olduðunun ve baský ve sömürü politikalarýnýn sürdürülmesinin baþ aktörü olduðunu vurgulayan Sümbüloðlu darbecilerin yargýlanmasýnýn önüne geçen 15. Maddeye de deðinerek 82 Anayasasýnýn militarist düzeni pekiþtirdiðini ifade etti. Yýldönümünde çeþitli þehirlerde mitinglerle protesto edildi. Darbeciler yargýlansýn çaðrýsýnýn yapýldýðý mitinglerde darbe sonrasý uygulamalarýn Emekçi halklarýn darbe düzeni ve AKP ile mücadeleyi önüne koymasý gerektiðini vurgulayan Sümbüloðlu tüm demokartik kurumlarý birlikte mücadele etmeye çaðýrdý. KESK Baþkaný Sami Evren ise Dünyanýn hiçbir ülkesinde darbeciler yargýlanmadan, hesap vermeden yaþayamaz. Yaþarlarsa da onurlarýyla yaþayamazlar. Bu Onursuzluk onlarýn olsun diye konuþtu. 12 Eylül Darbesi nin sorumlularýnýn ayný zamanda 1 Mayýs, Maraþ, Beyazýt katliamlarýný da yaptýranlar olduðunu vurgulayan Evren Ellerimizde resimlerini taþýdýðýmýz arkadaþlarýmýza sözümüzdür: 12 Eylül faþizminin hesabýný tezgahçýlarýndan soracaðýz dedi. Miting konuþmalarýn ardýndan sahneye çýkan Günyüzü müzik topluluðunun konseri ile devam etti. Darbe karþýtý Platform un son etkinliði ise bu akþan 19.00 da Yüksel Caddesi nde düzenlenen þenlik ve film gösterimi oldu. Eskiþehir: 12 Eylül darbesinin 28. yýldönümünde 12 Eylül hukukunun tasfiyesi, baðýmsýz ve demokratik bir Türkiye için tüm iþçiler, partiler, emekçiler, sendikalar, kitle örgütleri ve tüm ezilenler birliðe, birlikte mücadele etmeye ve darbecilerle hesaplaþmaya davet edildi. Ýzmir Ýzmir' de DÝSK'in öncülüðünde düzenlenen Emek ve Denokrasi mitingi pek çok sendika, parti ve demokratik kitle örgütlerinin katýlýmý ile Gündoðdu Meydaný'nda 30.000 kiþinin katýlýmý ile gerçekleþti. Samsun kaldýrýlmasý; demokratik, eþitlikçi ve özgürlükçü bir anayasa talepleri dile getirildi. Samsun da Devrimci 78 liler Derneði, Halkevleri, KESK, Samsun-Sinop Tabip Odasý, ÖDP, TKP, Sosyalist Parti Giriþimi, SDP, EMEP, Emekli-Sen in katýlýmý ile gerçekleþtirilen miting Saat 12: 00 de Ray apartmaný önünden baþladý. Mitinge yaklaþýk 1000 kiþi katýldý. Antalya 12 Eylül hukuku kaldýrýlsýn, tüm darbeciler yargýlansýn diyen Antalyalýlar, 13 Eylül Cumartesi günü saat 15:00 te alanlardaydý 12 Eylül askeri faþist darbesinin 28. yýldönümü nedeniyle Cuma günü saat 17.30 da düzenlenen bir basýn açýklamasýyla darbeyi yapanlar Artvin halký tarafýndan lanetlendi. Bursa 12 Eylül'ün 28. yýl dönümünde Bursa Osmangazi Metro istasyonu önünde yapýlan Darbecilere çetelere hayýr mitingine yaklaþýk 500 kiþi katýldý. Mersin Mersin de 13 Eylül Cumartesi günü, 12 Eylül askeri faþist darbesinin hesabýný sormak için Darbelere karþý demokrasi adýyla miting düzenlendi. (sendika.org) DEMOKRATÝK, ÖZGÜRLÜKÇÜ CUMHURÝYET ÝÇÝN 12 EYLÜL DARBECÝLERÝ YARGILANSIN. HALKA HESAP VERSÝN..

Gençlik Platformu ndan anket çalýþmasý çeken Platform üyeleri bu durmun Alevibektaþi insanlarýnýn AKP ye güvenmediklerini ve etkinliðe AKP temsilcilerinin çaðýrýlmasýna tepki gösterdiklerini dile getirdiler. Hacýbektaþ Gençlik Platformu nun söz konusu anket çalýþmasýnda sormuþ olduðu sorular ve ziyaretçilerin vermiþ olduðu yanýtlar ise þu þekilde: Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ 1-Þenliklerlerdeki konaklamada sýkýntý buluyor musunuz?buluyorsanýz nelerdir? ()evet ()hayýr () Hacýbektaþ Gençlik Platformu Hacýbektaþ a gelen ziyaretçileri temel alarak anket çalýþmasý gerçekleþtirdi. Platform üyeleri gençler Hacýbektaþ Veli Anma Etkinlikleri nde yapmýþ olduklarý anket çalýþmasýnda ziyaretçileri temel alarak anket yapma gerekçelerini onlarýn beklenti ve taleplerini, yaþadýklarý sorunlarý gündeme taþýmak ve kamuoyunun bilgisine sunmak þeklinde belirttiler. Hacýbektaþ ý önemseyen insanlarýn taleplerinin Hacýbektaþ da özellikle yerel yönetim ve diðer kurumlar tarafýndan bilinmesine de dikkat çeken Gençlik Platformu üyesi gençler ziyaretçilerin verdikleri yanýtlarýn Hacýbektaþ ýn içinde bulunduðu durumu da yansýttýðýný dile getirdiler. Hacýbektaþa gelen insanlarla yaptýklarý anket çalýþmasýnda ön plana çýkan sorunlara tüm yetkililerin duyarlý olmasý gerektiðini iifade eden platform üyesi gençler ziyaretçilerin sorulan sorulara verdikleri yanýtlarýn özellikle yerel yönetime (Belediyeye) önemli sorumluluklar yüklediðine dikkat çektiler. Gelen ziyaretçilerin Hacýbektaþ esnafýndan bir sýkýntý duyuyor musunuz? duyuyorsanýz nelerdir þeklinde ki bir soruya ise (%27) evet (%70) hayýr (%3) ) evet yanýtý vermesini ise ; Hacýbektaþ da ziyaretçilerin beklentisinin sadece belediye tarafýndan karþýlanamayacaðýný esnafýnda ziyaretçilere karþý Hacý Bektaþ Veli nin felsefesine uygun olarak davranmalarý ve ürünlerini pahalý satmamalarý gerektiðine vurgu yaptýlar. AKP' nin alevi açýlýmýný samimi buluyor musunuz? Neden? þeklinde ki bir soruya ise; ziyaretçilerin (%1) evet (% 96) hayýr (% 3 þeklinde yanýt verdiðine dikkat 2-Hacýbektaþ esnafýndan bir sýkýntý duyuyor musunuz?duyuyorsanýz nelerdir? ()evet ()hayýr () 3-Gelen sanatçýlarý ve yapýlan proðramlarý yeterli buluyor musunuz?neden? ()evet ()hayýr () 4-Dedebað, Çilehane ve park yerlerinin ücretli olmasýný doðru buluyor musunuz? neden? ()evet ()hayýr () 5-Daha önce davet edilen alevi toplumu vicdanýnda mahkum olan Muhsin Yazýcýoðlu ve Mehmet Aðar'ýn,bugün ise Abdullah Gül'ün davet edilmesini doðru buluyor musunuz? neden? ()evet ()hayýr () 6-Daha önce Çilehane, Kapalý spor salonu ve belediye meydanýnda yapýlan etkinliklerin sadece belediye meydanýnda yapýlarak sýnýrlandýrýlma getirilmesini doðru buluyor musunuz?neden? ()evet ()hayýr () 7-Konaklama yeri çadýrkentin kaldýrýlmasýný doðru buluyor musunuz?neden? ()evet ()hayýr () 8-Etkinliklerin alevi kültürünün ve felsefesinin tarihsel rolüne uygun düzenleniyor mu?neden? ()evet ()hayýr () 9-Kitap stantlarýnýn yeri görsellik bakýmýndan uygun yerlere konuyor mu?neden? ()evet ()hayýr ()ým 10-AKP'nin alevi açýlýmýný samimi SATILIK TARLA 250 dekar8 parça tarla satýlýktýr. Müracat: Hasan Danacý Tel: 0384 441 31 62 HACIBEKTAÞ buluyor musunuz?neden? ()evet ()hayýr ()ým Bu anketi nasýl deðerlendiriyorsunuz? ()çok iyi ()normal ()iyi ()kötü Anketin sonuçlarý 1.soru (%64) evet (%25) hayýr (%11) 2.soru (%27) evet (%70) hayýr (%3) 3.soru (%19 )evet (%67 )hayýr (%14) 4.soru (%28) evet (%61) hayýr (%11) 5.soru (%10) evet (%90) hayýr 6.soru (%10) evet (%87) hayýr (%3) 7.soru (%15) evet (%69) hayýr (%16) 8.soru (% 18) evet (%52) hayýr (% 30) 9.soru (% 9) evet (%79) hayýr (%12) 10.soru (%1) evet (% 96) hayýr (% 3 Anket deðerlendirilmesi : çok iyi (% 47) iyi (% 32) normal (% 16) kötü (% 5) 1.soru (%64) evet (%25) hayýr (%11) 2.soru (%27) evet (%70) hayýr (%3) SATILIK DAÝRE Dosteli Sitesi D blok Kat 3 6 No lu daire sahibinden satýlýktýr. Müracaat: Seher Çetin Tel: 0 384 441 29 65 3.soru (%19 )evet (%67 )hayýr (%14) 4.soru (%28) evet (%61) hayýr (%11) 5.soru (%10) evet (%90) hayýr 6.soru (%10) evet (%87) hayýr (%3) 7.soru (%15) evet (%69) hayýr (%16) 8.soru (% 18) evet (%52) hayýr (% 30) 9.soru (% 9) evet (%79) hayýr (%12) 10.soru (%1) evet (% 96) hayýr (% 3 Anket deðerlendirilmesi : çok iyi (% 47) iyi (% 32) normal (% 16) kötü (% 5) HACIBEKTAÞ GENÇLÝK PLATFORMU GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 38 08 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 07 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 4413338 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25 Terminal Taksi 441 27 97

Cevdet Üstündað Kara Eylül 28. yaþýnda! 12 Eylül askeri darbesi 28. yýlýnda. 12 Eylül ün ABD destekli olduðunu, artýk herkes biliyor ve kabul ediyor. Emperyalistler ve iþbirlikçileri yükselen toplumsal muhalefeti bastýrma, 24 Ocak kararlarýný rahatça uygulama, hakkýný arayan emekçileri, öðrencileri susturmak ve toplumu kendi kendine yabancýlaþtýrarak, gericileþtirmek için duruma el koymalýydýlar. ABD nin Türkiye masasý þefi Paul Henzle, darbeyi piyes izlerken Mr. President, our boys done it! diye haber vermesi üzerine, bay baþkanýn da Tamam Paul, bir ihtiyaçlarý olursa yardýmý esirgemeyelim dediðini dün gibi anýmsýyoruz! 12 Eylül darbesi ve onu izleyen 2 yýl içinde, 1 milyondan fazla kiþi gözaltýna alýnmýþ, 7 bin kiþi idamla yargýlanmýþ, 17 devrimci sorgusuz sualsiz idam edilmiþ (Erdal Eren in yaþý, evrakta tahrifatla 17 den 18 e yükseltilerek idam edildi), 200 kiþi iþkencede katledilmiþ, 612 bin kiþi fiþlenmiþ ve 290 kiþi de öldürülmüþtür. Dernekler, Vakýflar, dergiler, gazeteler ve siyasi partiler kapatýldý. 12 Eylül, 1961 Anayasasýnýn getirmiþ olduðu halkýn örgütlenmesine dönük tüm haklarý gasp etmiþtir. TDK, TTK, Halkevleri de kapatýlan kurumlarýn arasýndadýr. Bu zulüm, iþkence ve kapatmalar neyin yolunu açtý peki: Emperyalizm ile iþbirlikçilerinin uygulamaya koyduðu 24 Ocak kararlarý, Uluslar arasý Para Fonu ile Dünya Bankasý ve TÜSÝAD ýn sömürüye dayalý politikalarýn yolunu tabii ki. Zaten bu nedenle bu faþist darbeyi sermaye çevreleri ve gericiler sevinçle karþýladýlar. Kürt halkýna dönük imha ve inkâr politikalarý 12 Eylül ile birlikte iþkence, zulüm, yargýsýz infazlar ve talanlar ülkeyi sarmýþtýr. Gladio, Kontrgerilla ve þer odaklarý kurumsallaþtýrýldý ve ülkemiz dikta rejimiyle yönetilmeye baþlandý. Köyler boþaltmalar, asker ve polisi sýnýrsýz yetkilerle donatma yasalarý yapýldý. 1961 Anayasasý týrpanlanarak, yerine gerici ve baskýcý 1982 Anayasasý uygulamaya konuldu. Din dersleri zorunlu hale getirildi. Grev hakký kaldýrýldý, lokavt hakký getirildi! Eðitim hakký kýsýtlandý ve binlerce öðrenci okullardan atýldý. Asmayalým da, besleyelim mi? denildi. Keza, Netekim, biz gelmeseydik, Terzi Fikriler gelecekti! dedi, cuntanýn baþý. Bugünkü iktidar, 12 Eylül Darbesinin ürünüdür! Darbeyi emperyalizmin uþaklarý ile iþbirlikçiler yapmýþtýr. Mevcut ekonomik, sosyal ve siyasal durum, darbenin sonucudur. 12 Eylül Darbesiyle, ülkeyi karanlýða itenlerden hala hesap sorulamamaktadýr. Ancak, ortada darbe yapmýþlar varken, darbe yapacaklarý varsayýlan kiþilerin üzerine gidilmeye çalýþýlmaktadýr? Ýktidarýn kendisini darbe karþýtý ve demokrat gösterme çabalarý tamamen kandýrmacadýr! Çünkü kendilerini doðuran ve besleyen militarizmin üzerine gidemezler. Ýþte hazýr darbe yapan generallerden 4 tanesi sað, hadi yargýlasýnlar bakalým? 12 Eylül iþkenceleri nasýldý? Gazeteci Oðuz Güven'in 78 kuþaðýný anlattýðý "Zordur Zorda Gülmek" adlý kitabýnda insanýn kanýný donduran iþkence yöntemleri anlatýlýyor. 12 Eylül 1980 darbesinin öncesi ve sonrasýnda "78 kuþaðý" diye adlandýrýlan gençlerin yaþadýðý trajikomik gerçek öykülerin yer aldýðý kitap yeni öykülerle geniþliyor. 3. Baskýsýný yine 12 Eylül'ün yýldönümünde yapan kitapta, bu kez Diyarbakýr Cezaevi'nde uygulanan iþkence yöntemleri de tüm ayrýntýlarýyla anlatýlýyor. Ýþte, Diyarbakýr Cezaevi Gerçeðiyle Yüzleþme Araþtýrma ve Adalet Komisyonu raporundan akýllara durgunluk veren iþkence yöntemleri: FALAKA: Yaygýn ve sürekli uygulandý. Ayak tabaný, ellerin içi gibi vücudun kaslý bölümlerine kalas, cop, zincir, saz sapý, pik demir vb. vurularak gerçekleþtirilirdi. Bu yöntem, ayak tabanlarýný ve el ayalarýný patlatýr, kaba yerleri ezer, morartýr, týrnaklarý sökerdi. El ayak gibi herhangi bir yeri kýrar, sakat býrakýrdý. KÖPEK SALDIRTMA: Tutuklu çýrýlçýplak soyulur, kurt köpeði üzerine saldýrtýlýrdý. Köpeðin ilk kaptýðý yer bacak arasý olurdu. ZlNCÝR: 20-25 metre uzunluðundaki zincirin uçlarý iki tutuklunun boynuna baðlanýr, tutuklular sýrt sýrta verdirilerek ters yönde hýzla itilir. Tutuklu tek ayaðýndan zincire baðlanýr, bu zincir yüksek bir yere asýlýr, tutuklu bayýlýncaya kadar askýda kalýrdý. GERME: Tutuklunun bir bacaðý merdiven kenarlýðýna baðlanýr, diðer bacaðý da açýk býrakýlan koðuþun gözetleme deliðine baðlanýp kapý kapatýlýr, tutuklunun bacaklarý koðuþ kapýsýnýn eni kadar gerilir ve öyle kalýrdý. Koþuþturulur, zincir tam gerilince, her iki tutuklu da sýrtüstü yere düþerdi. AYAKTAN ASMA/TEPE: 50-60 kiþi havalandýrmaya alýnýrdý. Gardiyan "tepe ol" komutu verince tüm tutuklular üst üste bindikten sonra, bir tutuklu da üst üste yatan tutuklularýn üstüne çýkar, istiklal Marþý'nýn on kýtasý okutulurdu. KULE: Havalandýrmaya çýkan tutuklular altý kiþilik daire oluþtururlardý. Bunlarýn üzerine 3-4 kat olacak biçiminde tutuklular çýkarýldýktan sonra, gardiyanýn "yýkýl" komutuyla kule oluþturan tutuklular kendini yere býrakýr ve böylece tutuklularýn deðiþik yerlerinde kýrýlma, incinme ve çýkýk olurdu. RANZA ALTI: Gardiyanlar ellerinde kalaslarla koðuþa girip, "ranza altý ol" komutunu verince, koðuþta bulunan tutuklularýn hepsi ranzalarýn altýna girerdi. Herhangi bir yerlerinin açýkta kalmamasý gerekiyordu. Ranzalarýn altýna tüm tutuklular sýðmadýðý için kiminin eli, kiminin kolu dýþarýda kaldýðýndan, gardiyanlar ellerindeki kalaslarla tutuklularýn dýþarýda kalan kýsýmlarýna vurmaya baþlardý. KANTAR: Tutuklular havalandýrmada çýrýlçýplak soyundurulup tek sýra halinde dizilirler, sýranýn ön tarafýnda duran tutuklu sýrt üstü yatýrýlýrdý. Ýkinci tutuklu, yatan tutuklunun testis ve erkeklik organlarýndan tutarak yukarý kaldýrýr, tutuklunun kaç kilo geldiðini söylemesi istenirdi. Tüm tutuklular birbirini tartana kadar bu iþlem devam ederdi. KERVAN: Havalandýrmada, tutuklular tek sýra dizilir, her tutuklu önündeki tutuklunun sýrtýna bindirilir, bacaklarý, altýndaki tutuklunun boynundan aþaðýya sarkýtýlýr ve kulaklarýndan tutmasý istenirdi. Gardiyanýn komutuyla tutuklular yürümeye baþlar ve bu iþlem tutuklular ayakta duramayacak duruma gelene kadar sürerdi. SEHPA: Tutuklu gece koðuþtan alýnýp, koðuþ koridorunda gardiyan ve subaylardan mizansen olarak oluþturulan bir mahkemede sorgulanýrdý. Mahkeme, tutukluyu idam cezasýna çarptýrýr, ikinci katýn merdiven kenarlýðýna bir ip geçirilip, ipin ucuna tutuklunun boyun kemiðini kýrmayacak düzeyde kalýn bezden bir ilmik takýlýr, tutuklunun boynu bu ilmiðe geçirilir ve temsili infaz gerçekleþtirilirdi. Tutuklu tam boðulacaðý sýrada ip açýlýrdý. COP SOKMA: Gardiyanlar copu zeytinyaðýna batýrýr ve yaðlý copu tutuklunun makatýna zorla sokardý. Sonra bu copu kendisine ya da bir baþka tutukluya yalatýrlardý. ÇEK-ÇEK: Tutuklu çýrýlçýplak soyundurulur ve erkeklik organýna bir ip takýlýrdý. Gardiyan ipin diðer ucunu alýp hýzla koþar, tutuklu da zorunlu olarak gardiyanýn peþinden koþar. LAÐIM SUYUNA SOKMA: Tecrit bölümünün alt katýndaki bazý tuvaletlerin delikleri týkanýr. Hücrelerin pisliði ve laðým sularý burada biriktirilir, diz boyu kadar oluþturulan pisliðin içine tutuklu atýlýr ve pislik yedirilirdi. KiTAP OKUMA: Koðuþta bir tutuklunun eline kitap verilir, tutukluya avazý çýktýðý kadar yüksek sesle tek tek sözcükler okutulurken, diðer tutuklular bu sözcükleri tekrarlarlardý. Sabahtan akþama kadar yapýlan bu iþlem sýrasýnda, tutuklular ayakta durmak zorundaydý. MARÞ SÖYLETME: Cezaevinde bulunan herkes elli'yi aþkýn marþý ezberlemek zorundaydý. Bu marþlar tutuklularýn ses telleri tahriþ oluncaya kadar söyletilirdi. ÖL DEDÝÐÝMDE: Tutuklu havalandýrmanýn orta yerine çýkarýlýr, hazýr ol durumuna geçirilirdi. Gardiyanýn "öl" komutuyla tutuklu kaskatý, eklemlerini kýrmadan yere düþürülürdü. Bu iþlem gardiyanýn keyfine göre tekrarlanýrdý. SÝGARA ÝÇÝRME: Bunun çok çeþitli yöntemleri vardý. En çok uygulananlarý þunlardý: Koðuþta kalan tutuklularýn eline beþ adet sigara verilir, sigaralarýn tümü yakýlarak devamlý aðzýnda tutulurdu. Gardiyanýn "çekbýrak" komutuyla sigaralar bitinceye kadar içirilir, sigaralar-filtreleri dahil- tutuklulara yedirilirdi. Bu sýrada koðuþ pencereleri kapatýlýr, havasýzlýk ve dumanla boðulma ortamý yaratýlýrdý. BANYO: Tutuklular çýrýlçýplak soyundurulur ve tek sýra halinde banyoya götürülürdü. Banyoda sabun kullanýlmazdý. Hortumla tazyikli su tutuklularýn üzerine fýþkýrtýlýrdý. Daha sonra tutuklular koridora çýkarýlýr, "Yat-sürün" komutuyla tutuklular yerlerde süründürülerek koðuþlarýna götürülürdü. SAYIM DÜZENÝ: Tutuklular günde en az beþ kez sayýlýrdý. Her sayýmdan önce, tutuklular sayým düzenine geçer, sayým talimi yaptýrýlýr, yüksek sesle tekmil verilir, rahat-hazýr ol ile, çöker kalkarlardý. GECE NÖBETÝ: Geceleri her koðuþta mevcuda göre 2-7 kiþiye kadar tutukluya sýrayla nöbet tutturulurdu. Nöbet sýrasýnda devriye gezen gardiyanlar, koðuþun mazgal deliðini açar, nöbetçi tutuklunun mazgaldan dýþarý elini uzatmasýný ister, tutuklunun ellerine cop veya kalasla istediði kadar vururdu. LOKOMOTÝF: Tutuklular havalandýrmaya çýkarýlýr, Ýki kiþi çýrýlçýplak soyundurulur, bunlardan birisi domalýp iki eliyle diz kapaklarýný tutar, diðeri de arkadan bunu kucaklardý. Gardiyanýn "uygun adým marþ" demesiyle her iki tutuklu havalandýrmada dolaþýrlar, diðer tutuklular zorunlu olarak bunlarý izlerdi. PÝSLÝK YEDÝRME: Her havalandýrmanýn ortasýnda bir laðým çukuru vardý. Laðým sularý ve insan pislikleri burada toplanýrdý. Tutuklulara bu çukurdan avuç avuç pislik alýp yemeleri istenirdi. ÝÞEME: Havalandýrmada bir tutuklunun yere yatmasý istenir, diðer tutuklulara, yerde yatan tutuklunun yüzüne iþemesi istenirdi.. TECAVÜZ: Cezaevinde görev yapan gardiyanlar, genç tutuklulara merdiven altlarýnda zorla tecavüz ederlerdi. Ayrýca iki tutuklu çýrýlçýplak soyundurularak birbirlerine tecavüz etmeleri istenirdi. HASTANE: Hastanede de cezaevindeki kurallar geçerliydi. Hasta, tuvalete götürülmez, yatakta da hazýr ol vaziyetinde yatardý. VEREM: Veremlilerle, saðlam tutuklular birbirinden tecrit edilmez, ayný kapta yemek zorunda býrakýlýrdý. Ayný battaniyenin altýnda yatýrýlýrlardý. Veremlilerin balgamlarý tahlil yapýlacak bahanesiyle toplanýr, karavanadaki yemeklere karýþtýrýlýr ve bu yemekler tüm tutuklulara yedirilirdi. AYAKTA BEKLETME: Bu yöntem cezaevinde her gün geçerliydi. Sabah saat 05'den akþam 17-19'a kadar tutuklularýn oturmasý yasaktý. KONUÞMA YASAÐI: Koðuþ içindeki iki kiþinin birbiriyle konuþmasý, tutuklunun gülmesi ve düþünür gibi görünmesi yasaktý. Böyle bir suçu iþleyen tutuklulara yukarýdaki iþkence yöntemleri uygulanýrdý. GECE BASKINI: Nöbetçi subay ve gardiyanlar, gece geç saatte tutuklularýn koðuþuna girerek, uyku sýrasýnda tutuklulara cop veya kalaslarla dayak atarlardý. AVUKAT-ZÝYARET DAYAÐI: Avukat görüþmesine ve diðer görüþmelere gidip gelirken tutuklulara dayak atýlýrdý. Görüþlerde hiçbir þey konuþulmamasý tembih edilirdi. Tutuklular avukatlarýyla savunma konusunda görüþ alýþveriþinde bulunamazlardý. MAHKEME DAYAÐI: Tutuklular mahkemeye götürülürken cenaze arabasýna bindirilirlerdi. Elleri arkadan kelepçeli olurdu. Cenaze arabasýna binerken ve çýkarken gardiyanlar tarafýndan dövülürlerdi. (Hürriyet)

Derkenar Feza Kürkçüoðlu fezakurkcuoðlu@birgun.net VÝCTOR JALA VE RUHÝ SU'YU DARBECÝLER ÖLDÜRDÜ Ýki Ölümsüz Ozan Bu Nasýl Ýstanbul Bu Nasýl Ýstanbul Zindan Ýçinde Kayboluverdi Gecem Gündüzüm Bu Nasýl Ýstanbul Zindan Ýçinde Bavo Bave... Yattýðýmýz Yerde Güller Bitecek Gün Iþýyýp Gelir Sabret, Bu Bizim Yattýðýmýz Yerde Güller Bitecek Bavo Bave... Ruhi Su Þili Stadyumu... Kara bir þarký oldu dilimden dökülenler yansýtayým dediðimde bu dehþeti! Dehþetti yaþadýðým, ölümüm dehþet. Ezgileri oldular bu þarkýnýn þimdi sonsuzluða karýþan sessizlik ve çýðlýklarda nice, nice onlar. Hiç görmemiþtim bu gördüðümü, hissetmemiþtim böylesine yürekten tomurcuðun doðacaðý aný... Victor Jala ( Victor Jala nýn öldürülemen önce beslediði, yarým kalan þarkýsýndan) Cuma günü 12 Eylül idi. Cuma günü geçti ama 12 Eylül, 28 yýldýr bir türlü geçmedi 12 Eylül 1980 darbesi, 1983 Seçimleri ile sona erdi. Bu resmi tarih ve resmi tarihçiler için belki öyle. Ancak 12 Eylül ü yaþayanlar için asla sona ermedi. 12 Eylül kurumlarý, kurallarý, yasalarý ve anlayýþý ile hâlâ devam etmekte. 12 Eylül ile hesaplaþmadýkça, Demokratik bir Anayasa için mücadele etmedikçe de devam edecek Bu hafta dünyaca ünlü iki büyük ozanýn, iki büyük sanatçýnýn, Mehmet Ruhi Su ve Victor Lidio Jara Martinez in ölüm yýldönümleri. Halklarýnýn sevgilisi olmuþ bu iki ozanýn ayný hafta içinde ölmüþ olmasýnýn dýþýnda da ortak kaderleri, benzer yanlarý var. Ruhi Su ile Victor Jara komünist, sosyalist ve muhalif kimlikleriyle tanýnan, türküleriyle, þarkýlarýyla halklarýnýn sevgisini ve saygýsýný kazanan iki ozan olarak yaþadýlar. Ýkisinin de ölümüne darbeciler neden oldu. 1912, Van doðumlu Mehmet Ruhi Su, pasaport alamadýðý için 73 yaþýnda kanserden öldü. 1932, Santiago doðumlu Victor Lidio Jara Martinez ise 41 yaþýnda darbeciler tarafýndan kapatýldýðý stadyumda iþkence yapýlarak öldürüldü. Ruhi Su yaþýyor! 12 Eylül darbecilerinin öldürdüðü Ruhi Su ile baþlayalým yazýya. Aziz Nesin in deyiþiyle: Sesi güzel, iþi güzel, kendi güzel, içi güzel bir insan, Ruhi Su pasaport alamadýðý, yurtdýþýnda tedavi olamadýðý için yaþamýyor artýk. Darbecilerin bir hiç uðruna ölümüne neden olduklarý, öldürdükleri Ruhi Su, 1950 li yýllardan baþlayarak sakýncalý olarak geçer devletin kayýtlarýna. Beþ yýl hapis cezasý, sürgün, iþsizlik, baský yaþar durur sabýrla. 12 Eylül döneminde yine sakýncalý, yine yasaklý dýr Ruhi Su. Yýl 1985 dir Darbe yerini demokrasi ye býrakmýþ ancak darbeciler ve onun kurumlarý bütün kýyýcýlýðý ile iþ baþýndadýr. Yakalandýðý kanser hastalýðýndan kurtulmasý için yurtdýþýnda tedavi olmasý gereken Ruhi Su ya sakýncalý olmasýnýn dýþýnda hiçbir neden göstermeden pasaport verilmez. Bu durumu protesto eden dünyanýn ve Türkiye nin onurlu aydýnlarý bir araya gelerek Ruhi Su için yasaklarýn kalkmasý için bir kampanya düzenlerler. Kampanya sonunda devlet, hiçbir geçerli nedeni olmadýðý halde sürdürdüðü yasak tan vazgeçerek, Ruhi Su nun istediði pasaportu, "bir kereliðine, tedavi için" kaydýyla verir. Ancak hastalýk ilerlemiþtir. Ruhi Su, kendisinin ölümüne neden olacak bu pasaportu kullanamaz, kullanmaz. Halk türkülerimizin devrimci sesi Ruhi Su, 20 Eylül 1985 de Ýstanbul da yaþama veda eder Onun Nazým Hikmet in Kuayi Milliye Destaný ný, 1968 de öldürülen Vedat Demircioðlu için söylediði Bir Sabah Uykusunda sýný, 1 Mayýs 1977 de öldürülenler için söylediði Þiþli Meydaný nda Üç Kýz ýný unutmak mümkün mü? Ya da 1951 de Türkiye Komünist Partisi (TKP) Tevkifatý nda beþ ay boyunca tabutluk larýnda kaldýðý, iþkencelerden geçtiði Sansaryan Han da bestelediði "Bu nasýl Ýstanbul"u dinleyip de onun umuduna ve inancýna hayran kalmamak? Yaþamý boyunca inandýðý doðrularý savunan, inatçý ve inançlý bir komünist olan Ruhi Su þimdi türkülerde, marþlarda yaþýyor YenÝ Þarký ve Victor Jara Þili, 11 Eylül 1973 Þili nin Yoldaþ Baþkaný Salvador Allende, Moneda Sarayý ný kuþatan General Augusto Pinochet in faþist darbesine karþý koyarken elinde silahý ile çatýþarak ölür. Þili sol partilerinin büyük bir kýsmýnýn oluþturduðu Unidad Popular (Halk Birliði) koalisyonunun adayý Allende, 4 Eylül 1970 de yapýlan seçimlerde baþkan seçilir. Allende, Þili halkýnýn yoksulluktan kurtulmasý yolunda çalýþmalarýný sürdürürken uluslararasý sermayenin, ABD nin hedef tahtasýndaki isim olur. 11 Eylül 1973 de arkasýna CIA yý, Amerikan iletiþim þirketi ITT yi ve Þili nin Allende den nefret eden bakýr sanayi patronlarýný alan General Pinochet, Allende yi devirerek ülkeyi 17 yýl boyunca karanlýkta býrakacak bir dönemi baþlatýr. Faþist darbenin ardýndan 11 Eylül 1973 de baþlayan insan avý nda, Allende yanlýlarý, komünistler, sosyalistler ve sendika yöneticileri tutuklanarak okullara, stadyumlara doldurulur... 12 Eylül 1973 günü Latin Amerikalýlarýn þarkýlarýný hâlâ dilerinden düþürmedikleri Victor Jara yý ölüme götüren günlerin baþlangýcý olur. Þilili eðitmen, tiyatro yönetmeni, þair, þarkýcý ve müzisyen Victor Jara faþist darbenin ardýndan ders verdiði Teknik Üniversite de (bugün Santiago Üniversitesi) tutuklanarak Estadio Nacional de Chile ye (Þili Ulusal Stadý) götürülür. Þili Üniversitesi nde tanýþtýðý Yeni Þarký akýmýnýn kurucusu Violetta Parra ile müzik çalýþmalarýný sürdüren, þimdilerde protest müzik denilen türün en iyi örneklerini besteleyen, fabrikalarda, tarlalarda, okullarda dilden dile dolaþan þarkýlarýn hüzünlü sesi Victor Jara dýr tutuklanan. Müziðini þu satýrlarla dile getirir Victor Jara: Violeta Parra dan teslim aldým bu duyguyu. Yapmakta olduðumuz þeylerin kýtasal deðeri olduðuna, kitleleri sürüklediðine inanýyorum. Devrimci þarký, devrimci güçtür. Bütün üçüncü dünya ülkelerinde sözü geçen güçlü bir silah [1] Biz kazanacaðýz! Victor Jara nýn öldürüldüðü o güne dönelim 15 Eylül 1973 Victor Jara nýn ölümüne saatler vardýr. Son þarkýsý Þili Stadyumu nu bestelemektedir Jara. Tutsaklar öldürülmekte, iþkenceden geçirilmektedir. Birden Þili Ulusal Stadyum unu dolduran binlerce devrimci tutsak arasýnda bulunan Victor Jara, gitarýyla Unidad Popular ýn ünlü þarkýsýný, Venceremos u söylemeye baþlar: Venceremos! Kýralým zincirlerimizi! Venceremos! Zulme ve yoksulluða paydos! Biz kazanacaðýz! Stadyumda binlerce devrimcinin hep bir aðýzdan söyledikleri bu þarký, stadýn en yüksek rütbeli gestapo subayý, Pinochet in sað kolu, iþkenceci Albay Mario Manriquez Bravo yu öfkelendirir. Havaya ateþ emrini verir. Stadyum mermi sesleri ile inlerken þarký hâlâ devam etmektedir. Ateþ kesildikten sonra, þarkýyý söyleyeni aramaya baþlayan askerler Jara yý bulurlar ve gitarýný çalamamasý için önce ellerini kýrarlar. Ancak Jara, þarkýyý söylemeyi sürdürmektedir. Jara nýn katili olarak tarihe geçen Prens lakaplý Edwin Dimter Bianchi, Jara nýn kafasýný dipçikle parçalarlar. Bedenini delik deþik eder. Yetmez kollarýný keserek tribünlerin önüne asarlar. Jara artýk direniþin simgesi olmuþtur. Elbette söylediði þarký Venceremos da Victor Jara nýn iþkence edilmiþ, 44 mermiyle delik deþik edilmiþ bedeni dört gün sonra Santiago Mezarlýðý yakýnýnda bulunur ve eþi Joan tarafýndan topraða verilir. Katillere ne oldu? Victor Jara nýn katillerine ne oldu diye merak ediyorsanýz söyleyelim. Ýnsan haklarýnýn komünistler tarafýndan yapýlan en baþarýlý propaganda olduðunu iddia eden, binlerce devrimcinin katili, halk düþmaný Pinochet, 10 Aralýk 2006 da 91 yaþýndayken geçirdiði kalp krizinin sonucunda öldü. Ýlahi adalet olsa gerek Ýnsan Haklarý Günü, 10 Aralýk yaþadýðý son gün oldu. Darbenin ilk yýllarýnda süngü zoruyla yapýlan düzmece halkoylamasýnda yüzde 90 oranýnda oranýyla kendisini devlet baþkaný ilan eden burasý size tanýdýk gelmiyor mu?- Pinochet, yaþamýnýn sonuna dek bütün dünyanýn lanetlediði bir faþist olarak yaþadý. Pinochet in sað kolu olan Albay Mario Manriquez Bravo ya gelince Albay Bravo cinayetlerini iþlediði 1973 yýlýndan uzun yýllar sonra, 2004 yýlýnda dava açýlan davada yargýlanmaya baþladý. Victor Jara yý makineli tüfekle tam 44 kurþunla öldüren Prens lakaplý katil Edwin Dimter Bianchi"ye gelince o henüz yargýlanmadý. Hâlâ Çalýþma Bakanlýðý nda çalýþmakta. Þilili devrimciler ABD"nin Amerikalar Okulu nda eðitim gören subaylardan biri olan Bianchi nin yargýlanmasý için mücadele etmekteler Ýki ülke ve Ýki darbe Ýki ozanýn darbeciler tarafýndan nasýl öldürüldüðünü okudunuz. Victor Jara ve Ruhi Su türküleriyle yaþamaya devam ediyorlar. Ýkisinin de mezarlarý çiçek içinde, ýþýklar içinde. Onlarý öldürenler ise insanlýk tarihine týpký kendilerinden öncekiler gibi katil olarak geçtiler ve öyle anýlacaklar! [1] Ölümsüz Þarký Victor Jara, Adnan Özer, Yarýn Yayýnlarý, 1985.(BÝRGÜN) AZÝZ NESÝN, RUHÝ SU YU ÖLDÜRENLERÝ ANLATIYOR Sesi güzel, iþi güzel, kendi güzel, içi güzel bir insan Ýþte tarihin her zamanýnda ve dünyanýn her yerinde gereðinden çok bulunanlar, dünyaya pek seyrek gelen (ne mutlu bize ki yurdumuza gelen) Ruhi Su ya tedavisi amacýyla yurtdýþýna çýkmasý için hiçbir neden de olmadan, hiçbir bahane de uydurulmadan pasaportunu vermediler. Uygar ülkelerin sanatçýlarý, bilimcileri, aydýnlarý, Türkiye nin her zaman gereðinden pek çok bulunan yetkililerini Ruhi Su ya pasaport verilmesi için baþvuru yaðmuruna tuttuktan sonradýr ki Ruhi ye pasaportunun verilmesi zorunda kalýndýðýnda, Ruhi Su ölüm yolcuðuna, dönüþü olmayan göçe hazýrlanýyordu. Artýk hiç kullanmadýðý ve kullanamayacaðý pasaportu ile öldü. O kullanýlamayan pasaport özenle saklansýn. Çünkü bizden sonraki kuþaklar bu günü öðrenmek ve anlamak için kullanýlamayan pasaportu müzede görmelidirler. ( ) Sesi güzel, iþi güzel, kendi güzel, içi güzel bir insaný yitirdik. Kendisinden geriye dünyamýzda durmadan su gibi akacak güzellikler kaldý. Tevfik Fikret in Nef i için söylediði Eyvah ki bir çorak vadide akýp gitmiþsin dizesindeki gibi Ruhi Su da çorak yönetimlerin çölünde akýp gitti. Ama gönüllerimizde yerini alarak. Bütün bir Türkiye halkýnýn, hepimizin sesi olduðu için dünyanýn da sesi olmuþtu. Türk halkýnýn baþý sað olsun, hepimizin baþý sað olsun, dünyanýn baþý sað olsun. Aziz Nesin, Milliyet Sanat Dergisi, 1 Ekim 1985.(Birgün)

Yeni rektör görevine baþladý Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Cumhurbaþkaný Abdullah Gül tarafýndan Nevþehir Üniversitesi Rektörü olarak atanan Prof. Dr. Filiz Kýlýç, yeni görevine baþladý. Yeni kurulan üniversiteler arasýnda yer alan Nevþehir Üniversitesi'ne Cumhurbaþkaný Abdullah Gül tarafýndan Prof. Dr. Filiz Kýlýç'ýn rektör olarak atanmasý nedeniyle Nevþehir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi bahçesinde devir teslim töreni düzenlendi. Törene Nevþehir Valisi Mehmet Asým Hacýmustafaoðlu, Garnizon Komutaný Jandarma Albay Esat Mahmut Apaydýn, Belediye Baþkan Yardýmcýsý Yusuf Kaya, bir süredir Nevþehir Üniversitesi Rektörlüðü görevini vekaleten yürüten Kayseri Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleþtemur, Nevþehir Üniversitesi Kurucu Rektörü ve eski Kayseri Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cengiz Utaþ, Prof. Dr. Filiz Kýlýç ve çok sayýda davetli katýldý. Saygý duruþu ve Ýstiklal Marþý'nýn okunmasýyla baþlayan törenin açýlýþ konuþmasýný, Kayseri Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleþtemur yaptý. Kayseri Erciyes Üniversitesi'nin iki yeni üniversite kurulmasýna zemin hazýrladýðýný belirten Prof. Dr. Keleþtemur, bunlardan birinin Yozgat Bozok Üniversitesi, diðerinin ise Nevþehir Üniversitesi olduðunu söyledi. Erciyes Üniversitesi'nin, Türkiye'nin çok önemli üniversitelerinden birisi olduðunu ve uluslararasý alanda da kendinden saygýyla bahsettiren bir üniversite haline geldiðini ifade eden Prof. Dr. Keleþtemur, "Bunun çok önemli iki sebebi vardýr. Bunlardan birsi yönetimdir. Geçmiþ rektörlerimiz döneminde sürdürülen okul ile iç içe, tarafsýz, ilkeli yönetim politikasý, Erciyes Üniversitesi'ni Türkiye'nin en huzurlu üniversitelerinden biri olmasýný saðlamýþtýr. Bu huzur ortamýnda geliþme süreci daha da hýzlanmýþtýr. Üniversitemizin hýzlý geliþmesi ve bugünkü konuma ulaþmasýnýn en önemli ikinci sebebi de hayýrseverlerin üniversiteye sahip çýkmalarýdýr. Türkiye'nin önemli, ciddi ekonomik sorunlarý var. Türkiye'de yeni açýlan üniversitelerin birçoðunun belli bir altyapýsý yok. Bu kadar ekonomik sýkýntý içerisinde yeni kurulan üniversitelere hayýrseverlerin destek çýkmasý gerekir. Bunun Nevþehir'de de olabileceðini düþünüyorum. Aksi takdirde üniversite çok hýzlý bir geliþme süreci gösteremez. Çünkü ekonomik katký üniversitelerin geliþmesi için son derece önemli. Nevþehir aslýnda üniversiteye sahip olmayý hak eden bir þehir. Çünkü burasý sosyal, tarihi ve kültürel zenginlikleri açýsýndan Türkiye'nin çok önemli þehirlerinden birisidir" dedi. Nevþehir Üniversitesi'nin kurucu rektörü olan Prof. Dr. Cengiz Utaþ ise son dört yýl içerisinde Nevþehir Üniversitesi'nin kampüs alanýnda çok sayýda fakülte ve yüksekokul binasýnýn yapýmýnýn gerçekleþtiðini ve bunda Nevþehir Valisi, Belediye Baþkaný ve sivil toplum kuruluþlarý ile hayýrseverlerin büyük katkýlarý olduðunu vurguladý. Üniversitelerin geliþmesinin bütün kamu kuruluþlarý, sivil toplum kuruluþlarý ve hayýrseverlerin katkýsý ile doðru orantýlý olduðunu vurgulayan Prof. Dr. Utaþ, "Erciyes Üniversitesi bunun en güzel örneklerinden biri. Yozgat Bozok Üniversitesi de ayný þekilde. Bu üniversitelerde birçok bina hayýrseverler tarafýndan yaptýrýlmýþtýr. Nevþehir'de de hayýrseverlerimiz var, bunlarý biliyoruz. Özellikle Ýstanbul'daki iþadamlarýyla görüþülerek üniversiteden desteklerini çekmemeleri saðlanmalý. Bu üniversite geliþmeye çok açýk bir üniversite. Diðer yeni açýlan üniversitelere göre birkaç adým önde baþlýyor aslýnda bu yarýþa. Nevþehir ve özellikle Kapadokya bölgesi geliþime çok müsait. Nispeten diðer bölgelere göre ekonomik gücü daha iyi olan bir il. Dolayýsýyla yeni rektörümüzün eliyle daha iyi seviyeye gelecektir" diye konuþtu. Üniversite öðrencilerinin yaný sýra çok sayýda daire müdürü ve sivil toplum kuruluþu temsilcisinin de katýldýðý törende konuþan Nevþehir Valisi Mehmet Asým Hacýmustafaoðlu ise Rektör Prof. Dr. Filiz Kýlýç'a yeni görevinde baþarýlar diledi. Nevþehir Üniversitesi'nin, Nevþehir ilinin ve halkýnýn bugüne kadar en büyük projesi olduðunu ifade eden Vali Hacýmustafaoðlu, bütün Nevþehirlilerin öteden beri bu projeyi kucaklayarak her türlü desteði verdiklerini söyledi. Vali Hacýmustafaoðlu, "Bu kampüs sahasýnda bulunan Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fakültesi, Ticaret ve Turizm Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Saðlýk Meslek Yüksekokulu binalarý ve Dirikoç ailesi tarafýndan yaptýrýlan iki bina ile birlikte toplam 7 bina; Üniversite Vakfý, Nevþehir Valiliði, Nevþehir Belediyesi, sivil toplum kuruluþlarý ve hayýrsever iþadamlarýmýz tarafýndan yaptýrýlmýþtýr. Belediyemizin, hayýrsever iþadamlarýmýzýn, sivil toplum kuruluþlarýmýzýn büyük maddi katkýlarý olmuþtur. Yeni rektörümüz tanýnmýþ, çalýþkan ve giriþken bir bilim insaný. Ýþi biraz zor ama biz valilik olarak, belediye olarak, sivil toplum kuruluþlarý olarak kendilerinin baþarýlý olmasý için sonuna kadar yanýnda olacaðýz. Desteðimiz artarak devam edecek. Çünkü biz yeni kurulan 32 üniversite içerisinde Nevþehir'i en önde görmek istiyoruz. Bunun için çalýþtýk bugüne kadar, bundan sonra da ayný amaca hizmet edeceðiz" dedi. Konuþmalarýn ardýndan devir teslim töreni gerçekleþti. Nevþehir Üniversitesi Rektörlüðü görevini vekaleten yürüten Kayseri Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleþtemur, bu görevi Cumhurbaþkaný Gül tarafýndan atanan Prof. Dr. Filiz Kýlýç'a teslim etti. Prof. Dr. Kýlýç'a cübbesini Nevþehir Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Cengiz Utaþ giydirdi. Alkýþlar arasýnda cübbesini giyen Nevþehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kýlýç, "Bugün bu kürsüde bir Nevþehirli olarak hitap etmenin gururu ve heyecaný içerisindeyim. Doðduðum, sürekli yaþamasam bile hiçbir zaman irtibatý koparmadýðým bu topraklara böylesine önemli bir görevle gelmek, benim için mutluluklarýn en büyüðü. Bilimin ýþýðýnda, öðrenci, öðretim üyesi ve halkýn birlikte çalýþtýðý, çaðdaþ bir üniversite oluþturmak en büyük hedefimiz" diye konuþtu. Ýha/kenthaber K o z a k l ý Kaplýcalarý bayrama dolu giriyor Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Türkiye'nin önde gelen turizm merkezleri arasýnda yer alan Nevþehir'in Kozaklý ilçesindeki termal tesisler, Ramazan Bayramý'na dolu giriyor. Türkiye'nin termal turizm merkezleri arasýnda yer alan Nevþehir'in Kozaklý ilçesindeki termal tesisler, daha þimdiden bayram tatili için yüzde 70'lik doluluk oranýný yakaladý. Açýklamalarda bulunan Diva Ýbis Termal Oteli'nin kurucusu Ýsmail Kemal Terzioðlu, otellerinin bayrama 15 gün kadar bir süre olmasýna raðmen þimdiden rezervasyonlarda yüzde 70'lik bir doluluða ulaþtýðýný söyledi. Ramazan aylarýnda hep bir durgunluk yaþadýklarýný, ama bu sene rezervasyonlarýn daha iyi olduðunu belirten Terzioðlu, "Bu sene Ramazan ayýnda yüzde 80'lik bir doluluk saðlamýþ durumdayýz. Ýnanýyorum ki bayrama bir hafta kala doluluðu tamamen saðlamýþ olacaðýz" dedi. Kozaklýdaki kaplýca tarihinin çok eskiye dayandýðýný da belirten Terzioðlu, "Burada Roma hamamlarýna rastlýyoruz. Bu da eski günlerden beri burasýnýn bir þifa kaynaðý olduðunu gösteriyor" dedi. Kaplýcalarýn modern týbbýn bir parçasý olduðunu da sözlerine ekleyen Terzioðlu, konuþmasýný þöyle sürdürdü: "Bu kaplýca sularý cilde çok iyi gelmektedir. Ýnsanlar tatil için geldikleri bu yerlerden bizlere teþekkür edip gitmektedir. Sadece bir hafta burada kalýp düzenli suya giren bir insanýn vücudunda rahatlama ve yüzündeki kýrýþýklýklarda azalma tespit ediliyor. Bel ve boyundaki kireçlenmelerde ve romatizma hastalýklarda bu su tedavi edici özelliktedir." Her þeylerinin tam olduðuna deðinen Terzioðlu, tek eksiklerinin tanýtým olduðunu söyledi. (iha/kenthaber) SATILIK EV TOKÝ konutlarýnda bulunan 1 ci etap, 1 ci blokta 23 no lu ev satýlýktýr. Müracat: Hikmet Bozdað Tel: 0 543 590 80 81 Petrol KIRÞEHÝR<------------>HACIBEKTAÞ Üniversite Otel Ýnþaatý Üniversite Kampus Arazisi <-----------------BEÞTAÞ 643m2 587m2 626m2 638m2 617m2 634m2 609m2 610m2 Dedebað SATILIK ve KÝRALIK DAÝRELER II. Etap B3 Blok 5 ve 21 nolu daireler satýlýk ve kiralýktýr. B14. Blok 24 nolu daire kiralýktýr. MÜRACAAT Ýsmail YÜCEL Tel:0 505 707 45 05 Fýrýn ------>MERKEZ Kýz Öðrenci Yurdu Erkek Öðr.Yurdu Hüseyin Sümen in evi SATILIK ARSALAR Çep: 0535 764 26 72 Tel: 0384 441 32 65

Erdoðan Açýkladý: Gizli Götüreceðiz ABD dünyayý silaha boðuyor 7 Baþbakan Erdoðan ile Aydýn Doðan arasýndaki kavga bu kez Baþbakan tarafýndan partisinin Beyoðlu Ýlçe Kongresi ne taþýndý. Daha önce Aydýn Doðan konusunda açýklama yapacaðýný belirten Baþbakan Erdoðan, kongrede, Þimdi zamaný geldi Aydýn Doðan medyasýnýn üzerime gelmesinin nedenlerini açýklýyorum dedi. Ancak bu konuyla ilgili 45 dakika boyunca eski iddialarýndan farklý bir þey ortaya koymadý. Erdoðan konuþmasýnda, "yerin kulaðý vardýr" diye birkaç kez vurgulayarak Doðan Grubu"nu yakýn izlemeye aldýklarýný ima etti. "HORTUMLAR KESÝLDÝ" AKP"nin almýþ olduðu 6.5 milyon oya iþaret eden Erdoðan, Peki acaba bu rahatsýzlýk niye? Hortumlar kesildi, kesilince rahatsýzlýk baþladý. Geçim kaynaklarý orasýydý. Artýk bitiþ baþladý, alýþtýklarý büyüme sona erdi. Siyasette uzantýlarý var. Ordan hiçbir þey kapamazsýnýz. Millet neyin ne olduðunu çok iyi biliyor. Aydýn Doðan medyasý müflis tüccarýn eski defterleri karýþtýrmasý gibi acaba ben nereden AK Parti yi vururum hesaplarý içindeyken, biz duble yollarýn koþturmasýný yapýyoruz dedi. Deniz Feneri Davasý"na da iþarat eden Erdoðan, Kimse sapla samaný karýþtýrmasýn. Mesele Almanya"da görülen bir dava deðil. Biz hiçbir zaman yanlýþýn ve yanlýþ yapanýn yanýnda yer almadýk. Bundan sonra da olmayacaðýz. Halkýmýz bizi hiç bir zaman bu tür suistimallerin içinde görmedi. Varsa yanlýþ yapan elbette cezasýný çeker, bedelini öder. Türkiye"yi ilgilendiren bir þey varsa biz gerekeni yaparýz. Mahkemede kanýtlanýrsa bunun sorumluluarý hak ettikleri cezayý almalýdýr. Ancak bu kararýn verileceði yer mahkemeler olmalýdýr. Ýçiþeri Bakanlýðýmýz Türkiye"deki Deniz Feneri"ni düzenli olarak denetliyor. Erdoðan konuþmasýný þöyle sürdürdü: Geçen hafta gördük, gazeteler mahkemelerden rol çaldýklarýnda kiþilik haklarýnda ciddi yaralar ortaya çýkýyor. Böyle bir saldýrý karþýsýnda kaldýk. Ýki iftiraya maruz kaldýk. Cevap hakkýna saygý istiyoruz. Ýftiralara karþý yaptýðýmýz açýklamalarýmýzý yayýnladýlar mý? Yalan ya da doðru fark etmez, istediðimizi yazarýz dediler. Güya bana ültimatom çekmiþler, sen kimsin de bana ültimatom çekiyorsun. Benim ülkemde kabul edilmeyen bir basýn konseyi. Gaziantep Belediye Baþkaný"mýz cevap verdi. Bugüne kadar yayýnlamadýnýz. Bizzat inceledim. Haksýzlýðý kim, nasýl telafi edecek? O Gaziantep Belediyesi ki geliri belli, icraatlarý belli. Bu yapýlanlar herhalde bedava yapýlmadý. Bunu hiç araþtýrdýn mý? 4.5 sene önce kasaba görüntüsünde olan Gaziantep modern bir þehir haline geldi. Ýnsaf! Ýnsan bunlarý görür be! Peki þimdi Asým Güzel beyin hakkýný kim iade edecek? Kendilerinden bilgi alsalardý bu yanlýþýn içine düþmeyeceklerdi. Ama acaba hangi hesap var? Ýskenderunlu bir adamý Gaziantepli ve AK Partili diyorlar yazýklar olsun. Benim partimden de çýkabilir. Ama ona karþý ne uygulayacaðýmýz önemli. Torna kalýbýndan çýkmýyoruz. Dersinizi çalýþýn öyle çýkýn karþýmýza. Aydýn Doðan"dan maaþ alan kalemþörlere bir çift lafým var: Tarafsýz ve baðýmsýz olmak demek, patronun çýkarlarýndan da baðýmsýz olmanýz demektir. Bundan sonra hiçbir talebinize olumlu cevap alamayacaksýn sayýn Doðan. Hesabýný ona göre yap. Bedelini biz ödemeye hazýrýz. Bana yolladýðýnýz mektupla yayýncý kimliðinini kullanarak iþadamý taleplerine eþit muamele göreceðinize þüphe görmeyeceðini özellikle vurgulamak istiyorum. Þahsýma gönderilen mektuplarý açmak pek adetim deðildir ama bana mektuplarýnda iþadamý ve yayýncý olmak üzere iki ayrý þapkasý olduðunu yazýyor Aydýn Doðan. Ama anlaþýldýðý kadarýyla þapkalarý karýþtýrýyor. Bu da kabul ederse bana gönderdiði mektuplara halkým karþýsýnda verdiðim cevap olsun. (Birgün) ABD son üç senede silah satýþýný 12 milyar dolardan 32 ye çýkardý. Bush döneminde silah satýlan ülkeler listesi uzadý NEW YORK - Amerikan The New York Times gazetesi, George Bush yönetiminin aðýrlýklý olarak Orta Doðu ya yaptýðý silah satýþýný, kuzey Afrika, Asya, Latin Amerika, Avrupa ve Kanada da geniþlettiðini yazdý. Gazetenin haberinde, ABD nin 2005 de toplam 12 milyar dolarlýk olan silah ve diðer askeri teçhizat dýþ satýþýnýn bu yýl 32 milyar dolarý aþtýðý kaydedildi. Haberde, Bush yönetiminin Irak ve Afganistan ý yeniden silahlandýrmasý ve Kuzey Kore ile Ýran ý kontrol altýna alma hedefiyle dýþ silah satýþ alanýný geniþlettiði belirtilerek, ABD nin silah satýþlarýnýn tanklar, helikopterler, savaþ uçaklarýndan füzeler, uzaktan kumandalý uçaklar ve savaþ gemilerine kadar geniþlediðinden bahsedildi. Gazeteye göre, Hava Kuvvetlerinde çoðu silah satýþýnýn düzenlenmesinden sorumlu olan Bruce Lemkin, kendileri için söz konusu olanýn silah satýþý deðil, "dünyayý daha güvenli hale getirmek" olduðunu söyledi. Irak ýn son iki yýlda 3 milyar dolarý aþan silah anlaþmalarý yaptýðý ve 7 milyar dolarlýk daha askeri teçhizat almayý planladýðý anlatýlan haberde, Savunma Bakanlýðý kayýtlarýna dayanýlarak, dünyanýn en büyük silah tedarikçisi Washington ýn, Afganistan hesabýna 10 milyar dolarý aþan askeri teçhizat ve silah satýn alma konusunda anlaþmaya vardýðý kaydedildi. Haberde, Körfez bölgesinde yeniden silahlanmadaki canlanmanýn çoðunun Ýran a ÖDP Genel Baþkaný ve Ýstanbul Baðýmsýz Milletvekili Ufuk Uras Çankaya Köþkü nde Cumhurbaþkaný Abdullah Gül ile yaptýðý görüþmede Erol Zavar ýn yaný sýra saðlýk durumlarý cezaevinde kalmaya el vermeyen 50 tutukluyla ilgili dosya verdi. Ufuk Uras ýn sunduðu dosya, kanser, felç, içlerinde ileri derecede þizofren, sýrtýnda þarapnel parçasý olan hükümlülerin durumlarýný içeriyor. ÖLÜMCÜL OLANLAR VAR Uras ýn dosyasýnda ölüme yaklaþtýklarý yönelik endiþelerden kaynaklandýðý ileri sürülerek, Birleþik Arap Emirlikleri nin 16 milyar dolarlýk ABD yapýmý füze savunma sistemine sahip olmayý düþündüðü, Suudi Arabistan ýn Washington dan bu yýl en az 6 milyar dolarlýk silah satýn alma konusunda anlaþmaya vardýðý, bunun 1993 yýlýndan bu yanaki en yüksek miktar olduðu belirtildi. Ýsrail in de ABD den silah ve askeri teçhizat sipariþlerini artýrdýðý bildirildi. ABD nin Asya daki müttefiklerinin de Kuzey Kore nin uzun menzilli füze denemeleri üzerine ABD den daha fazla askeri teçhizat aldýðý kaydedilen haberde, sadece Güney Kore nin bu yýl, 1.1 milyar dolarlýk silah anlaþmasý imzaladýðý belirtildi. Savunma Bakanlýðýnýn aðustos sonu itibariyle satýþ verilerine dayanýlan haberde, ABD yi önde gelen silah tedarikçisi kabul eden yeni ülkeler Arjantin, Brezilya, Hindistan, Irak, Fas, Pakistan ve eski Sovyet cumhuriyetlerinden Azerbaycan ve Gürcistan olarak sýralandý. Haberde, bu ülkelerin 2001 den 2004 e kadar Bush yönetimiyle 870 milyon dolarlýk silah anlaþmalarý imzaladýðý, ancak bu rakamýn son 4 mali yýlda 13.8 milyar dolara çýktýðý vurgulandý. Bu arada haberde, Temsilciler Meclisi Dýþ iliþkiler Komisyonunun baþkaný Cumhuriyetçi Parti den Howard Berman ýn, Irak ýn kendini savunmasýna yardýmý olanlar gibi yapýlan çoðu silah satýþýný desteklemesine raðmen, bu artýþýn silah yarýþý döngüsüne, sonunda da istikrarýn azalmasýna yol açacaðýna iliþkin endiþelerini dile getirdiði kaydedildi. Radikal Cumhurbaþkaný'na 50 hastanýn dosyasýný verdi belirtilen hükümlüler arasýnda gýrtlak kanseri olan Nizamettin Akar, sýrtýnda þarapnel parçalarý bulunan Habip Aslan, tekerlekli sandalyeye mahkûm Remzi Aydýn, felçli ve kardeþi tarafýndan savcýlýk izniyle her gün altý temizlenen Gazi Dað, ileri derecede þizofren, yatalak ve tek kiþilik hücrede kalan Mesut Deniz, kanser teþhisi konulan müebbet hapis cezasýna çarptýrýlan Aynur Epli, korsakoff hastasý Cengiz Kahraman, bedeninin yüzde 79 unu kaybeden Yusuf Kaplan, Bergama Cezaevi nde bulunan ve 1998 yýlýnda mayýna bastýðýnda bir bacaðýný yitiren Afyon Korkmaz bulunuyor. Bunlarýn yaný sýra vereme yakalanan ameliyatla iki ciðerinin yarýsý alýnan Ýzmir Kýrýklar 1 No lu F Tipi nde kalan Memduh Kýlýç, Kalp hastasý, karaciðerde siroz, bel ve boyun fýtýðý ve birçok hastalýðý olduðu belirtilen Ýnayet Mete ile Ankara Sincan F Tipi Cezaevi nde sað böbreði kanser nedeniyle alýnan ve sol böbreðini kaybetme tehlikesi bulunan Avni Uçar bulunuyor. (Birgün)

12 Eylül Üzerine Bir Anýmsama Bizim Çocuklar! Ýbrahim KARAKAYA (...) Þimdi bütün yaþadýklarýmýza ve ödediðimiz bedellere raðmen, yaþamýný yitirenler bizden daha cesurlardý. Onun için düne dair bir þeyler söylerken daha dikkatli olmak ve yitirdiklerimize karþý olan saygý ve sorumluluklarýmýzý daha da bilince çýkarmak gerekmektedir. 12 Eylül ve onun sonuçlarýyla yüzleþmeden bugün yaþadýklarýmýzý, toplumun yeniden þekillenmesini kavrayamayýz. Kendi açmazlarýmýzý ve hatalarýmýzý halka yükleyerek kurtulamayýz. En azýndan halkýn buradaki kusuru bizimki kadar deðildi... 12 Eylül Üzerine Bir Anýmsama Bizim Çocuklar! Yaþadýðýmýz topraklar çok acýlar çekmiþti. Onun için yiðidi ve aðýdý çoktu, ihaneti de içinde barýndýrýyordu. 1938 in dramýný ve kahramanlýklarýný dinleyerek büyümüþtük. Çünkü 38 bizim tarihimizde bir milattý ve her anlatým 38 den önce, 38 den sonra diye baþlardý. Hiç unutmadýðý-mýz bir þeyde, kadýnlarýn iþ yaparken veya ayran yayarken gözyaþlarý ile mýrýldandýklarý aðýtlardý. Birde, saklandýklarý maðarada askerlerin kendilerini bulmamalarý için, ölen kardeþinin emaneti olan çocuðu ile kendi çocuðu arasýnda tercih yapmak zorunda kalýp, kendi çocuðunu boðmak zorunda kalan Hýdýr Amcanýn (Hýde Sori) sesi ve söylediði aðýt halen kulaklarýmda yankýlanmaktadýr. Çok büyük acýlar yaþamýþ bu insanlar bizim unutmamamýz için yaþadýklarýný anlattýktan sonra nasihat ederlerdi. Devlete karþý gelinemeyeceðini, devletin gücünden, silahýndan, askerlerinden ve acýmasýzlýðýndan bahsederlerdi. Bizde dünya devrimlerinden, iþçi sýnýfýnýn güçünden, üretenin biz olduðumuzdan, bir þartel indirdiðimizde hayatýn duracaðýndan, merminin, silahýn üretilemeyeceðini anlatýyorduk. Deniz in, Mahir in, Ýbrahim in ve diðer devrimci önderlerin göstermiþ olduðu kahramanlýklar onlarý heyecan-landýrmýþtý. Daha sonraki yýllarda geliþen mücadele ile baþlayan grevler, boykotlar onlarý daha da inandýrmýþtý. Fakat bu seferde her geçen gün bölünmemiz ve birbirimize karþý olan acýmasýz davranýþlarýmýz onlarý tekrardan kaygýlandýrmýþtý. Her defasýnda evladým birleþiniz, baþýnýz bile belli deðil diyorlardý. Bizde en doðrusunun bizim hareket olduðundan, diðerlerinin ise oportonist, revizyonist, sosyal faþist v.b. olduðunu söylüyorduk. Ama bu kelimeler onlar için hiçbir þey ifade etmiyordu. Yinede her zaman yanýmýzda olmuþlardý. Köyümüzde okul olmadýðý için Ovacýk ta Yatýlý Bölge Ýlkokulunda okuyordum. Küçük yaþta ailenizden uzakta okumak çok zordu, biz kendi kendimize yetmeyi öðreniyor ve zoru baþarýyorduk. 1971 yýlýnda okulda çýkan yemeklerin kalitesizliði, tabak ve kaþýklarýn bakýr ve kalaysýz olmasýndan dolayý boykot yapmýþtýk. Henüz ilkokul dördüncü sýnýftaydýk. Her gün kaþýklarý kýrýp okulun yanýndaki Kodi Deresi ne atýyorduk. Bir gün öðle yemeðinde yemekler yenilmiyor diye hep bir aðýzdan baðýrdýk. Öðretmenler þaþkýndý. Müdürden herkes korkuyordu, o içeri girince hepimiz susmuþtuk. Soruþturma açýldý, müdür ve birkaç öðretmen sürgün edildi. Deniz, Yusuf, Hüseyin idam edildiklerinde ilkokul beþinci sýnýftaydým. Genç öðretmenler çok üzgünlerdi. Bize anlatmaya çalýþýyorlardý. ABD Emperyalizmini ilk babamdan duymuþtum. Mehmet Ali Aybar ýn ABD Emperyalizmi ve NATO üzerine kalýn bir kitabý vardý, babam köylülere onu okurdu. Bundan dolayý da 12 Mart sonrasý ifadesi alýnmýþtý. Ali Haydar ve Ýbrahim vurulduklarýnda Tunceli Lisesi nde yatýlý okuyordum. Ortaokul birinci sýnýftaydým. Fehmi Altýnbilek ismini o günden sonra hiç unutmamýþtým. 1974 yýlýnda öðretmen okullarýnýn Türkiye genelinde baþlattýðý boykota Tunceli Lisesi olarak bizde katýlmýþtýk. Uzun bir boykot süresinden sonra lisenin pansiyonu kapatýldý ve bizler her birimiz farklý yerlere gönderilmiþtik. Ben ve sekiz arkadaþým Siirt Lisesine gönderilmiþtik. Bu arkadaþlarýmýzdan Kazým Ekici TKP/ML saflarýnda yaþamýný yitirdi, Fethi Çetin ise önce itirafçý olmuþtu. 1977 yýlýnda lise son sýnýfta, idarenin gerici tavrýndan dolayý Siirt te ilk boykot yapan biz olmuþtuk. Okulun duvar gazetesinde evrim teorisi ve Darwin e hakaret içerin bir karikatür yayýnlandý ve biz gazeteyi yýrtmýþtýk. Sonra valiliðe yürüyüþ düzenlemiþtik. Ýkinci dönem okula gittiðimizde ben ve iki arkadaþým sürgün edilmiþtik. Ben önce Karaman Lisesi ne, orada modern matematik olmadýðý için Erzurum Lisesi ne gönderilmiþtim. Erzurum Lisesi faþistlerin elindeydi, onun için bir torpil bulup Erzincan Lisesi ne naklimi aldýrmýþtým. Siyasal hareketin yoðun yaþandýðý bir dönemdi. Artýk siyasi ve ideolojik olarak kendimizi yetiþtirmiþtik. Erzincan daki kýsa eðitim süresinde de 1 Mayýs için Tunceli ye mitinge gitmiþtik ve hakkýmýzda soruþturma açýlmýþtý. Fakat artýk okul bitmek üzereydi. Burada da tanýdýðým siyasal arkadaþlarýmýzdan Hüseyin Þen bir baskýnda yaþamýný yitirmiþti, O nu hiç unutmamýþtým. Ali Ýbrahim Tutu ise daha sonra milletvekili olmuþtu. Hala görüþtüðüm çok deðerli bir arkadaþýmdýr. Liseden sonra sýnavlara girmiþtim. Fakat biz daha çok siyasal mücadelede karar vermiþtik. Henüz 18-19 yaþlarýndaydýk, fakat sorumluluklarýmýzýn bilincindeydik. Olgunlaþmýþtýk, kiþilik sahibiydik. Eðitim çalýþmalarý yapýyorduk. Kollektif çalýþmalarla halka yardým ediyorduk. Ekin biçiyor, harman kaldýrýyorduk, ot biçiyorduk. Kavgalarý ve sorunlarý biz çözüyorduk. Halk artýk mahkemelere gitmiyordu. Biraz abartýlmýþtý ki kadýnlar kocalarýný devrimcilere þikayet etmekle tehdit ediyorlardý. Yinede kadýnlarýmýz lehine iþe yaramýþtý. Tartýþmalarýmýz bazen saatlerce bazen de günlerce sürüyordu. Halkýmýz tartýþmalarýmýzdan Marks ý, Lenin i, Stalin i, Enver Hoca yý ve Mao yu tanýyordu. Tartýþmalara, gösterilere ve mitinglere her yaþtan halkýmýz katýlýyordu. Ogün kazandýðým deðerlerin bugün yaþamýmda ve kiþiliðimde çok önemli olduðunu biliyorum. Bazen gerçek ama çok komik olaylarda yaþanýyordu. Tunceli- Ovacýk arýsýnda ki Tilek Köylüleri 1 Mayýs a katýlma kararý alýyorlar. 1 Mayýs günü köyde iþleri yürüteceklerin dýþýndakiler araba yoluna inerler. Fakat otobüsü kaçýrýrlar, beklerler araba gelmeyince ne yapacaklarýný düþünürler. Yürüyerek Tunceli ye gitmeleri çok zordur. Madem mitinge katýlma niyetiyle geldik o halde bizde burada kutlayalým diye ortak düþünceye varýrlar. Kendi aralarýnda saflaþýrlar. Muhtar, bekçi ve bazý köylüler güvenlik güçleri olur, diðer köylüler gösterici olurlar. Göstericiler ellerinde sopalarla slogan atýp yürüyüþe geçerler. Muhtarýn baþýnda olduðu güvenlik güçleri ise göstericileri, yaptýklarýnýn yasadýþý olduðunu, daðýlmalarý gerektiðini ikaz ederler. Gösteri þiddetlenir, sopalarla birbirine girerler ve bir çok kiþi yaralanýr. Olay duyulur, yaralýlar Elazýð Devlet Hastanesi ne kaldýrýlýr. Olay basýna göstericilerle güvenlik güçleri arasýnda yapýlan çatýþmada köy muhtarýnýn da içinde olduðu birçok kiþi yaralanmýþtýr diye geçer. Tarýma elveriþli topraðý neredeyse hiç olmayan bir yerde yapýlan toprak iþgali de ilginçtir. Bu devrim tarihine Dest Toprak Ýþgali olarak geçecekti. Devrimci gruplar arasýndaki silahlý çatýþmalarda çok deðerli arkadaþlarýmýz yaþamlarýný yitirdiler. Metin Gök, Adil Turan ve diðerleri Dere Nahiyesi Karakol baskýný sonun baþlangýcý gibiydi. Olay sonrasý halk üzerine yapýlan baskýlar, bu baskýlara karþý yapýlar gösteriler Protesto yürüyüþü için Tunceli ye gelmiþtik. Kutu Deresinden, Vartinik üzeri köye gidip sabah uyandýðýmýzda darbe olmuþtu. Büyüklerimiz korkmuþlardý, biz ise durumu anlamaya ve merkezden gelecek haberleri bekliyorduk. Teorik olarak bildiðimiz faþist diktatörlük emperyalizmin son halkasýydý, faþist diktatörlük ya devrimi getirir yada karþý devrimi getirir tespiti idi. Bu tespit ýþýðýnda bizim beklentimiz, bölünmüþ olmamýza raðmen, bütün devrimci gruplarýn birleþip tek bir parti olarak, devrim mücadelesini baþlatacaklarý idi. Bir ay sonra bir arkadaþýmýzýn yakalanýp çözülmesi sonucu köye operasyon yapýlmýþtý. Tesadüfen evde deðildik. Arkadaþlarla karþý köye eðitim çalýþmasý için gidiyorduk. Yerimizi bilen onüç yaþýndaki Cafer ise dayak yemesine ve aðaca baðlanýp baþýna silah dayayýp ölümle tehdit edilmesine raðmen çözülmemiþ ve yerimizi söylememiþti. Cafer e çok þey borçlu olduðumuzu biliyorum. Ben ile amcamýn oðlu Ýsmail kaçaktýk artýk. Ýþin kötü tarafý, darbe sonrasý nasýl davranacaðýmýzý, hangi çalýþmalarý yapacaðýmýzý, birbirimize ve örgütle nasýl iliþkiye gireceðimizi bilmiyorduk. Onun için tek baþýnaydýk, sadece saklanmak durumundaydýk. Benzetmek yerindeyse bir sel geliyordu ve önüne aldýðýný götürüyordu. Yakalandýðýnda soruþturmaya götürülecek kadar þanslý olmayanlar bile vardý. Çünkü yakalandýðý yerde infaz ediliyordu. Köylere havadan ve karadan sürekli operasyonlar yapýlýyordu. Biz saklandýðýmýz yerden bütün bunlarý görebiliyorduk. Babam ve köylülerden birçoðu tutuklanmýþtý. Amaç bizim teslim olmamýzdý. Ailelerimizde bize sakýn teslim olmayýn diye haber gönderiyorlardý. Gözaltý süresi doksan gündü. Tabii bu sýnýr deðildi, istediði zaman sizi býrakýyorlardý. Babam gözaltýnda iken bizim eve operasyon geliyor. Annem subaylara ayran ikram ediyor. Komutaným, buyrun bir Kürdistan ayraný için der, Subay, teyze sen ne diyorsun deyince annem düzeltiyor alýn bir Kürt ayraný için iþte diyor. Subayýn, eþi içerde, çocuðu da kaçak olduðu için anlayýþlý davrandýðý kesin. Bir yýl kaçak olarak daðda kaldýktan sonra, artýk darbenin þiddeti azalmýþtý ve babam birinin yardýmýyla asker kaçaðý olduðumdan yabancý þubeden asker olmamý saðladý. Askerde olmam güvende olmamý saðlayacaktý. Ýzmir de asker iken tutuklanýp Tunceli ye getirilmiþtim. Öðrencilik yýllarýmýzda öðretmen okulunun spor salonu olan yer, soruþturma ve iþkence yeri olarak kullanýyordu. Burada doksan gün kalmýþtým ve iþkencede Fethi Özün ün direniþine tanýklýk etmiþtim. 12 Eylül darbesinin faturasý çok aðýrdý. Tunceli de etkilenmeyen hiç kimse kalmamýþtý. Her birimizin baþýndan geçen ve tanýklýk ettiðimiz olaylar bir destan oluþturur. Bu yaþanmýþlýklarý bütün yönleriyle, deðiþtirmeden yazmanýn ve anýmsatmanýn siyasal tarihimize karþý bir sorumluluk olarak görmek gerekir. 12 Eylül öncesi köyde gençler oturup konuþuyorduk. Ev sahibi yaþlý amca sohbete katýlýp, 38 de yaþadýklarýný, filan aþiretlerle þöyle kavga ettik, askerle þöyle savaþtýk diye anlatýyordu. Oðlu sözünü kesti baba çok fazla palavra atma, sende yiðit biri olsaydýn sana da bir kurþun deðerdi deyince babasýndan küfür yemiþti. Þimdi bütün yaþadýklarýmýza ve ödediðimiz bedellere raðmen, yaþamýný yitirenler bizden daha cesurlardý. Onun için düne dair bir þeyler söylerken daha dikkatli olmak ve yitirdiklerimize karþý olan saygý ve sorumluluklarýmýzý daha da bilince çýkarmak gerekmektedir. 12 Eylül ve onun sonuçlarýyla yüzleþmeden bugün yaþadýklarýmýzý, toplumun yeniden þekillenmesini kavrayamayýz. Kendi açmazlarýmýzý ve hatalarýmýzý halka yükleyerek kurtulamayýz. En azýndan halkýn buradaki kusuru bizimki kadar deðildi. Ýki yaþanmýþ olayý anýmsatarak yazýyý bitirmek istiyorum. 12 Eylül de yoðun tutuklamalar yapýlýr. Tutuklananlar içinde sempatizan düzeyinde bir köylüde vardýr. Cezaevlerinde baskýlar çok aðýrdýr, fakat koðuþtaki siyasi tahlillerden dýþarýda devrim ha oldu, ha olacak gibi. Köylü kadro arkadaþlarla volta atarken sorar Yoldaþ, korkayým ki bu devrim birkaç gün daha gecikirse bunlar bizim anamýzý belleyecekler. 12 Eylül den iki-üç yýl sonra bazý örgütler gerilla gruplarý oluþturup kýrsala çýkarlar. Köyün birine duyum üzerine askeri operasyon düzenlenir. Köylüler meydana toplanýr, hiç kimse köy dýþýna çýkarýlmaz. Köylüler hayvanlarýn mutlaka otlaða çýkarýlmasý gerektiðini söylerler ve köyün yaþlýlarýndan biri hayvanlarý alýp daða götürür. Bir süre sonra sýrtýnda bir torba ile köye döner ve torbayý subayýn önüne býrakýr. Subaya, Komutaným bunu ormanda buldum, hele bir bak bu sizin çocuklarýn mý, yoksa bizim çocuklarýn mý? der. Evet! Halk için Devrimciler Bizim çocuklardý. Alevihaberajansi.com