KİTAP TANITIMI İslam Mezheplerinde Ruh, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'Dergisi, Sayn: 10, Yıl: 2004

Benzer belgeler
KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ

Sosyal Bilimler Enstitüsü

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ İSLAMİ İLİMLER BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ I İLH Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

HİTİT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2007 VE SONRASI MÜFREDAT PROGRAMI AKTS KODU

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ

Nihat Uzun, Hicrî II. Asırda Siyaset-Tefsir İlişkisi, Pınar Yay., İstanbul, 2011, 302 s.

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı. REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı)

İslam hukukuna giriş (İLH1008)

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK)

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ GÜZ DÖNEMİ SINAV PROGRAMI

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

DEÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI BAHAR YARIYILI İLAHİYAT BÖLÜMÜ I. SINIF I. & II. ÖĞRETİM BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

AKADEMİK YILI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Fakülte Kurulunun tarih ve 2018/02 1 sayılı karar eki İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İSLAM VE DİN BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUM VE TECVİD VIII İLH

BAYRAM DALKILIÇ, HÜSAMETTİN ERDEM,

T.C. RECEP TAYYĠP ERDOĞAN ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ TEMEL ĠSLAM BĠLĠMLERĠ ANABĠLĠM DALI YÜKSEK LĠSANS DERSLERĠ DERSĠN KODU VE ADI

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DERSLER KATALOĞU. Dersin Optik. Kredi AKTS. Ulus.

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

Dersin Optik Kodu. Ders Dur. (Z/S) Kredi AKTS. Ulus. Kredi. Dersin Optik Kodu. Kredi AKTS. Ulus. Kredi. Ders Dur. (Z/S) Dersin Adı

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN IKUMA VE TECVİD II İLH

Üniversitemiz Senatosunun tarih ve 2018/19 2 sayılı karar eki

Üniversitemiz Senatosunun tarih ve 2018/19 2 sayılı karar eki

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM HAZIRLIKSIZ İLAHİYAT MÜFREDATI

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 1. BÖLÜM İSLÂM FELSEFESİNE GİRİŞ

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV

Fadıl Ayğan. Eylül 2015

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERİSTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIK SINIFLARI (NORMAL VE İKİNCİ ÖĞRETİM) GÜZ MAZERET SINAV PROGRAMI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT BÖLÜMÜ (HAZIRLIKSIZ) BAHAR YARIYILI I. SINIFLAR FİNAL SINAVI PROGRAMI

DÜNYA MÜSLÜMAN KADINLAR ZİRVESİ VE FUARI (BİLGE 2017)

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

islam Dergisi Araştırmalan 11,'}_ r 3289 TURKISH JOURNAL OF ISLAMIC STUDIES s. l'l.. J İSLAM ARAŞTIRMALARI MERKEZ! S A Y l 12 2 O O 1

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Değerli öğrencilerimiz, Fakültemiz hazırlık sınıflarının 2. vize, diğer sınıfların final ve bütünleme sınav programının son hali sunulmuştur.

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS EVRENSEL İNSANİ DEĞERLER İLH

ESOGÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIKLI İLAHİYAT 2010 YILINDAN İTİBAREN UYGULANAN PROGRAM DERSLERİ I.ÖĞRETİM I. DÖNEM

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUMA VE TECVİD IV ILH

HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS MÜFREDAT PROGRAMI

Mezhepler, bir dinin mensupları için alt kimlik ifadeleridir. Mezhepler beşeri nitelikli oluşumlardır; din ile özdeştirilemezler.

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ MÜFREDAT PROGRAMI

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT PROGRAMI 2015-YAZ OKULUNDA AÇILAN DERSLER

Hızlı İstatistikler Anket 'İstanbul Kültür Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü Program Çıktıları Anketi' Sonuçlar.

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans İLAHİYAT ERCİYES Üniversitesi Y. Lisans Sosyal Bilimler Enstitüsü ANKARA Üniversitesi 1989

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

GÜZ DÖNEMİ DERS DAĞILIMLARI (İLAHİYAT)

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM HAZIRLIKSIZ İLAHİYAT MÜFREDATI (FORMASYON DERSLERİ EKLENEREK GÜNCELLENMİŞ HALİ)

KİTAP İNCELEMESİ SİSTEMATİK FELSEFE BAĞLAMINDA PLATON ARİSTOTELES KARŞILAŞTIRMASI. Prof. Dr. Arslan Topakkaya, İstanbul, Nobel Yay. 2013, 310 s.

Hafta Konu Ön Hazırlık Öğretme Metodu

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

D.Ü. İLAHİYAT FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DKAB BÖLÜMÜ GÜZ DÖNEMİ DERS MÜFREDATI ( )

Yılmaz Özakpınar İNSAN. İnanan BIr Varlık

Güzel Bir Kitap: 'İslam Estetiği'

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Hadisleri Anlama Sorunu Salih Kesgin

2014 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU HZ. PEYGAMBER VE İNSAN YETİŞTİRME DÜZENİMİZ

YENİ BİR İSLAM MEDENİYETİ TASAVVURU İÇİN FELSEFEYİ ANADOLU DA YENİDEN YURTLANDIRMAK PROJESİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1

İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

DERS ÖĞRETİM PLANI. Prof. Dr. Yaşar AYDINLI

Transkript:

KİTAP TANITIMI Mehmet DALKILIÇ, İslam Mezheplerinde Ruh, İz Yayıncılık, İstanbul 2004, 368 sayfa. Mehmet Dalkılıç, İslam Mezheplerinde Ruh adlı eserinde İslam düşünce tarihi boyunca din alimlerinin gündeminde yer tutmuş ve çok farklı yönlerde fikrî egzersizlere imkan vermiş olan ruh kavramının tarihi süreç içerisinde kazandığı anlamlan, etrafında oluşan inançları ve bunlardan kaynaklanan problemleri incelemiştir. Araştırmacı her dönemin geçerli kültürünün, felsefî kabullerinin ruhla ilgili görüşlerde, eğilimlerde, yönlendirici ve belirleyici rol oynadığım vurgulamıştır. Nitekim İslam düşüncesine ait kelâm, felsefe, tasavvuf, mezhepler tarihi literattirünün bu manzarayı bize bütün renkliliği ile gösterdiğini söz konusu disiplinlerin temel kaynaklarına dayanarak açıklamıştır. Dolayısıyla Mehmet Dalkılıç, İslam alimlerinin birbirinden farklı nitelikteki açıklamalarının, bu açıklamaların dinî inançlarla bağlantılarının ve buna bağlı değer hükümlerin her dönemde önemim ve güncelliğini muhafaza edegeldiğhıi belirtmiştir. İslam Mezheplerinde Ruh adım taşıyan eserin bölümleri şu şekilde o luşturulmuştur: Ruh ve Nefs Kavramları adını taşıyan Giriş bölümünde söz konusu kavramların etimolojik tahlili yapılarak tarihi süreç içerisinde kazandığı anlamlar üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda sözlük anlamları, Kur'ân'da ruh kelimesinin kullanılışı ve bu kelimeye yüklenen anlamlar, hadislerde ruh kavramı, son olarak söz konusu İslam kaynaklarında yer alan nefs kavramı ile ilgili bilgiler aktarılmıştrr. (s. î 1-69). Birinci bölüm İslâm'dan Önce ruh kavramı şeklinde isünlendirilmiştir. Yazar İslam mezheplerinde benimsenen ruh inançlarmm kaynaklarım doğru tespit edebilmek amacıyla bu bölüme ayrı bir önem atfetmiştir. Bu nedenle ilkel dinlerde ruh telakkileri, özellikle eski Mısır'da, Hint kökenli dinlerde, Grek felsefesinde, semavî dinlerde ruh telakkileri, Eski Ahit'te, nasfass (nefs), rûah, Hıristiyanlık'ta (Yeni Ahit'te) sergilenen ruh İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'Dergisi, Sayn: 10, Yıl: 2004

124 Doç. Dr. Ömer AYDIN inançlarını en temel özellikleri ile ortaya koymaya çalışmıştır, (s. 73 121). İkinci bölüm ise İslam'da ruh telakkisi başlığını taşımaktadır. Yazar, İslam Öncesi Arap ruh teorilerini tespit amacıyla câhiliye Araplannda ruh ve nefs telakkilerini söz konusu ederek ruhun hangi anlamlarda kullanıldığını sıralamıştır. Bu arada ruh ve beden ilişkisini, ölüm olayını, ruhun bekası problemini, tenasüh ve rec'at inançlarını rncelemiştir (s. 74 144). Ayrıca İslâm filozoflarında ruh ve nefs telakkisi (145-163) ve İslâm tasavvufunda ruh (s. 164-181) başlığı altında filozof ve mutasavvıfların görüşleri incelenmiştir. Bu bölümde son olarak İslâm inanç mezheplerinde (Selef (s. 182-185), Mu'tezile (s. 186-207) ve Ehl-i Sünnet (s. 207 247) bulunan ruh teorilerini söz konusu etmiştir. Üçüncü bölümde ruh inançlarından kaynaklanan problemler ele a lınmıştır (s. 251-328). Bu çerçevede, ruhun yaratılışı ve ölümü (hudûs ve bekası) problemi, yaratılışı (hudûsu), ruhun Ölümü (ölümsüzlüğü problemi) (s. 253-296), tenasüh (ruh göçü), reenkarnasyon (tekrar doğuş) (s. 296-328) gibi inançlar incelenerek Kur'ân açısından değerlendirmeler yapılmıştır. Eser, yazarın kendi kanaatini yansıttığı bir sonuç ile (s. 329-336) bitirilmiştir. Araştırmacı esere, ruh kavramının etimolojik tahlilini, Kur'an'da ve hadislerde ruh kavramının kullanılışını ve bu kavrama yüklenen çeşitli anlamlan ortaya koyarak başlar. Kur'ân ve Sünnet'in, bu kavramlarla ilgili kesin ve açık bir tanımlama yapmadığım vurgular; bu nedenle, Müslüman ilim adamlarrnm bu meselelerdeki görüşlerinin pek çok noktada başka bir takım kaynaklan olduğunu ileri sürmektedir. Dolayısıyla Müslüman düşünürlerin, ruh ile ilgili konulan ele alırken, naslardan hareket etseler bile, başka bir takım faktörlerin de, onların bilimsel ve entelektüel faaliyetlerini belirlediğini ifade etmektedir, (s. 19-69), Bu bağlamda Ruh-nefs kelimelerinin, öteden beri insanın mahiyeti ve kimliğiyle ilgili tartışmalann odağını teşkil ettiğini, çeşitli kültür ve medeniyetlerin dünya görüşünü ve varlık tasavvurunu yansıtan temel kavramlar olduğunu vurguladıktan sonra, bu kavram çiftinin ve bunların özellikle İslam kelâm ekollerinde nasıl tasavvur edilip, yorumlandjğı ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Sayı: W, Yıl: 2004

KİTAP TANITIMI: İSLÂM MEZHEPLERİNDE RUH 125 bu yorumların bir yandan dînî metinler, öte yandan İslam kültür havzasında canlılığını sürdürmüş antik kültürlerle ilişkilerinin, İslam kelâmının özgünlüğü ve kelâm bilginlerinin naslarla söz konusu kültürler arasında kurdukları köprüler ve yaptıkları sentezlerin en önemli örneklerinden bwi olduğunu belirtir. Dalkılıç, bu kavramların ve bunlara dayandırılan veya bunlardan ortaya çıkan sorunların incelenmesi durumunda, neredeyse kelâmın bütün soıouılannm ve tartışmalarının şu veya bu şekilde bu kavramlarla ilişkili olduğunun görülebileceğini; söz konusu kavramlara yüklenen anlamlardan hareket edilerek de, İslam düşüncesiyle ilgili genel bir tasnife ulaşılabileceğini ifade etmektedir. Binaenaleyh bu kavram çifti, bir kmtür ve medeniyet birildmirıi ve dünya görüşünü anlama ve yorumlamada "anahtar" kavramlar olarak tezahür etmişlerdir. Dalkılıç, kavramsal gelişimi ve tesirleri açısından İslam Mezheplerinde veya inanç sisteminde "Ruh problemi" ile ilgili bu araştırması esnasında kelâm bilginlerinin pek çok dahilî ve haricî âmillerle naslan yorumlamadaki ve uzlaştırmadaki entelektüel gayretleri ve duyarlüıklarını gözlemlediğini belirtmektedir. Bu nedenle söz konusu alanda kelâm bilginlerinin entelektüel birikimleri ve ürümerinin, özellikle sonraki dönemlerde kelâm eserlerinin ve hteratürünün önemli bir kısmmm vücut bulmasını temin ettiğini belirtmiştir. Ruh-nefs kavramlarının etimolojik anlamlarım ve bu kavramların Kur'ân ve hadislerde nasıl ve ne anlamda kullamldıklarmı geniş bir litaratüre dayanarak açık bir şekilde ortaya koyduktan sonra, Kur'ân'ın, ruh, nefs ve bunlarla ilgili diğer kavramlar hakkında bize kesin ve açık bir bilgi vermediği ve Kur'ân'da bu kavramları bazen birden çok anlamda ve işlevde kullanıldığı sonucuna varmıştır. Bu durumun, İslam düşünce ekollerinde bu kavramlar etrafında pek çok fikrin ileri sürülmesine ve eski kültürlerden gelen bazı inanç ve tasavvurların kolaylıkla dînî metinlerle ve özellikle de ayetlerdeki birtakım kelimelerle uzlaştırılmasına neden olduğuna da dikkat çekmiştir. Dolayısıyla birbirinden farklı inançlara sahip pek çok akım ve ekolün, kendi görüşlerini naslarla teyit etme çabasına gkdimerini ve muhalif tarafın yine ayetlerle desteklenmiş görüşlerini başka ayetlerle çürütmeye çalıştıklarını belirtmektedir. Bütün bu tespitlerden sonra yazar bu durumun, İslam düşüncesini meydana getiren çeşitli ilim ve düşünce guruplarının Kür'ân'ı bir bütün- İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Sayı: 10, Yıl: 2004

12 6 Doç. Dr. Ömer AYDIN lük içerisinde mütalaa etmek yerine, parçacı bir yaklaşımı esas alarak, kendi görüş ve kanaatlerini ayetlerle İslamlaştırma gayretlerine neden olduğunu; geniş anlamda ele alındığında İslam'da ruh tasavvurları ve tartışmaları, genellikle bir çeşit ''meşrulaştırma" çabası şeklinde tezahür ettiğini önemle vurgulamıştır. Bu bağlamda, hadislerin de çok önemli bir rol oynadığım belirtmiş, özellikle, ayetlerin değinmediği kimi düşüncelerin, bazı hadislerde dile getirildiği gibi, meşrulaştırma gayesiyle pek çok hadisin de uydurulmuş veya bağlamından kopartılarak tevil edilmiş olduğunu belirtmiştir. Mesela, öncelikle hadis olarak nakledilen rivayetler arasında birtakım çelişkilerden söz ederek, bazı rivayetlerin, ruh-beden Mliğini dile getirirken (s. 46-55), bazılarrnın ruhun kadîmliği ve bedenden önce varlığı üzerinde durduğunu (s. 52-53); diğer bir kısmının ise, özellikle Cahiliye Arap tasavvurunu yansıtan nispeten iptidâi ruh telakkilerini dile getirdiğini belirtir. Bu anlamda, hadisler üzerinde genel bir hüküm vermenin güçlüğünü belirtmekle birlikte, şu tespiti yapmaktadır: Bazı rivayetlerde İslam öncesi Arapların şiir ve edebiyatında tezahür eden ruh ve insan tasavvurlarının derin tesir ve izleri vardır. Belki bu durum makul sayılabilir; ancak daha önemlisi, bazılarında İslam dışı inanç ve akımların ruh-nefs fikirlerini bulmuş olmamızdır (s. 54-55). İslam'm geldiği kültürel ve beşerî coğrafya, liadîm Idütürlerin varisi olan ve en ilkel dinlerden, en gelişmiş felsefelere kadar düşünce sistemlerinin şu veya bu şekilde etldlerini sürdürdükleri bir ortamdı. Binaenaleyh, Müslümanların ruh-nefs konusunu ve bundan ortaya çıkan bazı inanç problerrüerini ele alışlarında, bu kültürlerden ve felsefelerden ne ölçüde etkilendiklerinin araştınlması, doğru ve sağlıklı bir sonuca ulaşabilmek için büyük öneme sahip olduğu gibi, bu bağlamdaki tartışmaların çerçevesinin anlaşılmasına da katkı sağlayacağı üzerinde durmuştur. Bu nedenle birinci bölümde, bu kavramların İslam Öncesi din ve kültürlerde nasıl ele alındıklarını incelemiştir. Bu kapsamda, Eski Mısır inançlarında, Hint dinlerinde, Grek felsefesinde; ikinci olarak da Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi semavî dinlerde bu kavramların kazandığı anlamları tespit etmiştir (s. 74-121). İslam kelam ekollerinde ruh ve bununla ilgili pek çok meselenin ele alınışının, bunların tartışılmasının ve bunlara belirli nazariyelerin dayandırılmasının, büyük ölçüde kadîm kültür ve felsefelerîstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Sayı: W, Yıl: 2004

KİTAP TANITIMI: İSLÂM MEZHEPLERİNDE RUH 127 le ilişkili olduğunu vurgulamıştır. Başka bir ifadeyle, bu kültür ve felsefelerdeki nefs-ruh görüşleri ve tasavvurları, gerek felsefe kanalıyla, gerekse halk inançları veya başka bir takım yollarla İslam düşüncelerinde de varlıklarım sürdürmüşler ve en önemlisi dinî metinleri yorumlamada belirleyici bir faktör olarak Müslüman düşünürleri etkilemişlerdir (s. 85-144). İkinci bölümde ise, İslam'da ruh telakkilerini söz konusu edilmiştir. Bu bağlamda, Öncelikle üzerinde durulan konu, İslam Öncesi Arapların şiir ve edebiyatlarında ruh ve nefs ile ilgili kavramların kullanılışı ve bunlara ne gibi anlamlar yüklediklerinin araştırılmasıdır. İslam öncesi Arapların tasavvurlarının ve dünya göriişleıinin şu veya bu şekilde dinî metinleri anlama ve yorumlamada çok önemli bir role sahip olduklarını önemle vurgulamıştır (s. 126-145). Bunun ardından, İslam düşünce ekollerinde bu meselenin nasıl ele alındığı konusunun araştırılmasına geçilmiştir. Bu bağlamda yazar, özellikle İslam filozofları ve sûfîlerin, ardından Selefîlik, Mutezile, Ehl-i Sünnet gibi kelam ekolleıinin, kısmen de Şia'nın görüşleri incelemiştir (s. 145-207). Bütün fırkaların, gerek ı^ıhun araştırma konusu yapılmasında gerekse onun mahiyeti ile ilgili yorumlarda, Kur'ân'da öncelikle dikkatlerini çeken ayetin, "Sana ruhtan sorarlar, de ki Ruh rabbimin emrindendir" (el-isrâ 17/85) ayeti olduğunu ifade etmiştir. Bu ayetin, bazı İslam düşünce ekollerinin ruh kavramı yerine daha çok nefs kavramım kullanmalarına neden olduğuna da dikkatleri çeken Dalkılıç, bunun başlıca iki sebebinin olabileceğini açıklar: Bunlardan birincisi, İslam filozoflarının kendilerinden önceki felsefî literatüre bağlı kalma çabası, ikincisi ise, Kur'ân'da ruh hakknıda bilgiyle ilgili olumsuz ifadedir. Araştırmacı, ayrıca söz konusu ayetin bağlanımdan koparılmadan ele alındığında, burada geçen ruh kelimesinin aslında, vahiy yada onu getiren melekle ilgili olduğuna da dikkat çekmiştir. İslam kültüründe bulunan ruh telakkilerinde naslardan kaynaklanan başka bir sorunun da, özellikle Hz. Âdem'in yaratılışını ve Allah'ın A dem'e ruh üflediğini belirten ayetlerin (Mesela bk., el-hicr 15/29; Sâd 38/72) yorarnlaınnasmda ortaya çıktığım belirten yazar; söz konusu ayetlerin, düşünce ekolleri arasında ciddî tartışmalara ve görüş ayrılıklarına neden olduğunu ifade etmiştir. Bu ayetlere, Kur'ân'da zikredilen ölü cisimlere "üflemek" (Mesela bk., Âl-i İmrân 3/49) ya da "uyku halinde istanbul Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi Sayı: 10, Yıl: 2004

1 2 8 Doç. Dr. Ömer AYDIN ruhlarırı/nefs bedenlerden ayrılması" (Mesela bk., ez-zümer 39/42) gibi ifadelerin de ilave edebileceğini belirtmiştir. Zira bu ifadeler görünüşte ruh ile bedeni ayrı mütalaa etmektedir. Nitekim bu durum, İslam düşünürlerinin nefs-beden ilişkilerindeki tartışmalarında açık bir şekilde kendisini göstermiştir. Yazar, Üçüncü bölümde ruhun varlığının kabulü durumunda ortaya çıkan problemler ve bunların çeşitli kültürlerde nasıl yorumlandıklan üzerinde durmuştur (s. 249-328). Bu bağlamda ruh-beden ilişkilerinin, öncelikle ruh ile beden arasındaki zaman ilişkisi çerçevesinde ele alındığını açıklamıştır. Buna göre, bazı ilim adamları ruhun bedenden önce yaratıldığım, bazıları, beden ile birlikte, bazıları da, bedenden sonra yaratıldığını ileri sürmüşlerdir. Ancak ruh ile beden ilişkileriyle ilgüi her görüşün de kendisine özgü birtakım sorumarrmn ortaya çıktığının unutulmaması gerektiğini hatırlatmıştır. Nitekim ruhun beden ile birlikte yaratılmadığı görüşü, tenasüh, hulul vb. problemlere kapıyı kapatırken, Öldükten sonra ruh veya nefsin ne olacağı ve tekrar dirilişin ne şekilde gerçekleşeceği meselesini bir sorun olarak ortaya çıkarmaktadır. Öte yandan ruhun bedenden önce veya bedenden sonra yaratılması da -ki her iki durumda da ruh veya nefs, bedenden ayrı ve bağımsız bir varlık olarak tasavvur edilmektedir- ruhun kadîmliği ve bekâsı, bu bağlamda tenasüh, ruh göçü, vb. sorunları ortaya çıkarmıştır (s. 249-329). Bu noktada Dalkılıç, gerek kelâm bilginleri ve gerekse diğer İslam düşünürlerinin meseleyi ele alış tarzları ile Kur'ân'da meselenin ele almışı arasında temelde bir farklılık bulunduğunu ileri sürmektedir. Zira ona göre, Kur'ân, sorumlu bir varlık olarak kabul ettiği insana hitap ederken, farklı kavramlar kullansa da somut ve kamil bir insan tasavvurunu ortaya koymuştur. İşte bu insan, öncelikle fiillerinden sonmüudur, ahlâk normlarını davramşlarrnda gözetmek zorundadır ve nihayette ahiret hayatında yaptığı hayır ve kötülüklerin karşılığım tam olarak göreceğinin bilincini taşımalıdır. Bu anlamda ayetlerde ortaya konulan insan tasavvurunun, özellikle ruh-beden ikiliğini savunan ekollerin görüşleriyle ters düştüğü gibi, onların bu bağlamda ele aldıkları pek çok sorun da bu ayetlerde yer almamaktadır. Kur' ân, her halükarda mesul olan ve ilâhî hitaba muhatap istanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Sayı: 10, Yıl: 2004

KİTAP TANITIMI: İSLÂM MEZHEPLERİNDE RUH 129 olacak somut insandan söz etmektedir; nitekim ilk dönem kelâmcıları, Kur'ân'm ruh-beden ikiliğini tasvip etmeyen insan tasavvurunu "İnsan heykel-i muhsûsdür" şeklinde kavramsallaştrrmışlardrr (s. 185-190, 203, 234, 246, 287). Yazara göre, bu noktada bazı İslam düşünürlerinin görüşleriyle Kur'ân'da meselenin ele almışı arasındaki çelişkinin tezahür ettiği konulardan birisi, Kur'ân'm ısrarla "ölümlü" ve "fânî" varlık diye tanımladığı insan fikri karşısında, bu düşünürlerin ruhun ölümsüzlüğü fikrim savunmaları ve bu görüşü naslarla desteklemeleridir. O, bunun temel nedeninin, İslam öncesi veya İslam dışı birtakım fikir ve düşüncelerin İslam'da hayatiyetini sürdürmesi ve bu görüşlerin dînî metinlerle uzlaştırılması gayreti olduğunu açıklarmştrr. Bu bağlamda bazı akrmlarm, Kur'ân'm ahiret hayatındaki "yeniden diriliş" ve bekâ alemindeki 'lıulûd" fikirlerini, eski Mltürlerin "ruhun kadîrnliği ve ebedîliği" fikrine dönüştürmüş olabilecekleri üzerinde durmuştur. Bu gibi fikirler, genellikle felsefî a kımlarda kendilerine yer bulmuşlardır. Buna karşın, felsefî akımlarla kelâm ekollerinin yanı sıra ele alrnması gereken başka bir görüş, sufîlerin bu meseledeki tavır ve düşünceleridir. Sufîler, bu konuya dair genelde iki ana fikir geliştirmişlerdir. Bunlardan birincisi, özellikle Sünnî kelâmcılarla paralel olarak, insanda kadîm bir ruh olduğu fikrini benimsemeyen-görüştür. Buna karşın bazı sufî akımlar, ruhun kadîmliğini savunmakla birlikte, kadîmliğe genellikle bedenden önce var olmak anlamı yüklemişlerdir. Sufîler arasında bazı gruplar ise, büsbütün marjinal ve müfrit görüşleri temsil etmişler ve ruhun kadîrnliği, tenasüh vb. fikirleri savunmuşlardır (s. 164-181). Yazara göre eski kültürlerin, İslam ekollerinde tesirlerini ve izlerini sürdürdüğünü gösteren en önemli konunun ruh olduğunu belirtmiştir. Kelâmcılar için eskinin tesiri, Özellikle tartışma meseleleri ve yöntemlerinde tezahür ederken, yeni olan şey, ruh-beden birliğini savunmaları, somut insan tasavvurunu geliştirmeleri, ahiret hayatında insanın fiillerinden sorumlu tutulmak üzere ikinci bir yaratılışla yaratılması fikrini temellendirmeye çalışmalarıdır. Dalkılıç, bu bağlamda üzerinde durulması gereken önemli bir hususun, kelâmcıların bu gibi meseleleri ele alışlarında ve bu konulardaki Istanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Sayı: 10, Yıl: 2004

130 Doç. Dr. Ömer AYDIN duyarlılıklarında kendisini hissettiren tavır ve niyet olduğuna dikkatleri çeker. Buna göre kelâm ekollerinin bu meselelere ve bunlardan ortaya çıkan tenasüh, ruh-beden ilişkileri, hulul vb. konularla ilgili tartışmalara girmeleri, temelde dinî ve sosyal anlamda mükellefin kim olduğu ile ilgili araştırmadan kaynaklanmıştır. Buna, dünyevî sonunluluk ve mükellefiyetin yanı sıra, uhrevî sorumluluğun da ilave edilmesi gerekmektedir. Binaenaleyh, kelâmcılann bu meselelere girmesi ve özellikle söz konusu problemler karşısında dinî metinlere uygun bir insan tasavvuru geliştirmeye çahşmalannın nedeni, -bu konudaki başarı ve başarısızlıkları bir tarafa- dinî inanç ve fiillerin muhatabı ve bunun neticesinde de fiillerinden mesul olacak bir insan tanımına ulaşmak istemeleridir (s. 182-248). Kelâmcılarla filozoflar arasında ortaya çıkan görüş ayrılığının ana sebebine de temas eden yazar, bedenden bağımsız bir ruhun varlığı kabul edildiği takdirde, kıdem ve hâdislik, yani ruhun madde ve zamanla ilişkisi meselesinin ortaya çıktığım açıklar. Maddeden herhangi bir şekilde mücerret bir varlık tasavvur edildiğinde, o, zamandan da kopartılmış ve bir şekilde kadîm olduğuna hükmedilmiştir. Başka bir ifadeyle, zaman ve maddeden mücerret bir ruhun kadîmliği ile Tanrı'nın kadîmliği meselesini uzlaştırıp, bunları tam anlamıyla ayırt edecek bir ölçü geliştirmek imkansızdır. Bununla birlikte, gerek kelâmcılar, gerek filozoflar ve gerekse sufîler, iki tür kıdemi ayırt etmede ısrarlı davranmışlardır. Bunlardan birisi, yukarıda zikrettiğimiz kıdem fikridir; diğeri ise, ruhun beden ve dünya Meminden Önce var olması anlamındaki kadîmlik fikridir. Bu ikinci tür kadîmlik fikri, sözünü ettiğimiz karışıklığı ve teolojik sorunları ortadan kaldıracak bir yorum olarak İslam bilginlerince savunula gelmiştir (s. 249-295). Sonuç bölümünde Mehmet Dalkılıç, ruhla ilgili düşüncelerin ve onunla irtibatlı inançların incelenmesinde ortaya çıkan gerçeğin, bunların tek düze, net ve kesin bir nitelik taşımadığını, üstelik İslam dminin inanç esaslarım belirleyen tartışmasız kaynak Kur'ân-ı Kerim'in açık ifadeleri ile temellendirilememiş olduğunu belirtir (s. 207-247). Nitekim ona göre naslarla uyumlu olan görüş, ruh-beden birliğim esas alan görüştür; bu görüş, bir yandan, insanın fiillerinden sorumlu mtulmasını teorik açıdan imkansız hale getirecek düalist ruh-beden tasavvurunu ortadan kaldırırken, diğer taraftan, İslam inançları açısından kabul edilmesi mümkün İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Sayı: 10, Yıl: 2004

KİTAP TANITIMI: İSLÂM MEZHEPLERİNDE RUH 131 olmayan çeşitli düşüncelere engel olacaktır. Bununla birlikte Kur'ân'rn meselenin "formel" yapısı açısından kısıtlı bilgiler verdiğini de göz ö nünde bulundurursak, Müslüman]ann bu noktada birbirinden farklı sonuçlara ulaşmış olmaları mazur sayılabileceğini ifade ermiştir (s. 329 336). Bunun yanında, günümüzün değişen ve gelişen psikoloji bilimi ve bununla birlikte tıp bilimlerinin, insan ruhunun göstergeleri olarak bilinen geleneksel emareleri ele alış tarzları ve yorumlama biçimleri/ göz önünde bulundurulduğunda, konunun İslam mezhepler tarihindeki 'geleneksel incelenme şeklinin, modern yaklaşımlar açısından yeni bir değerlendirmeye tabi tutulmasımn zaruret haline geldiğini hatırlatır (s. 251 336). Sonuç olarak bu eser, bu gerekliliği başarılı bir çalışma ile göstermiş ve yeni araştırma alternatiflerine zemin hazırlayan yönü ile bilimsel nitelikte bir sonuca ulaşmıştır. Doç. Dr. Ömer AYDIN \ İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Sayı: 10, Yıl: 2004