BİR KENTİN KİMLİĞİ VE KERVANSARAY OTELİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME



Benzer belgeler
1950 LERDEN GÜNÜMÜZE GELEN BİR ALIŞVERİŞ KOMPLEKSİ: BALIKESİR KASAP VE SEBZE HALİ. Gaye BİROL Yrd. Doç. Dr., Balıkesir Üniversitesi Mimarlık Bölümü

KENTSEL TASARIM YARIŞMALARINDA YEREL DEĞERLER: BALIKESİR ÇAMLIK TEPESİ YARIŞMASI

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI

İZMİR İLİ, KONAK İLÇESİ, ALSANCAK MAHALLESİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

İZMİR İLİ, KONAK İLÇESİ, ALSANCAK MAHALLESİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

Doğal Afetler ve Kent Planlama

TARİHİ BAHÇELERDE RÖLÖVE ve RESTORASYON DERSİ. Restitüsyon Rölöve Restorasyon Rehabilitasyon Renovasyon

ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ JANDARMA KARAKOLU

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

ATILIM ÜNİVERSİTESİ GSTMF l MİMARLIK BÖLÜMÜ. MMR401 MİMARİ TASARIM V Yürütücüler: Emel Akın, Mete Öz

YAYIN VE BASIM. İstanbul F Bursa Araştırma 7 Vakfı F-1 Belgeler 1 16 F-1 Mimarlıktan Haberler 1 58 F-1. Bursa Araştırmaları 1

- Tasarım konularının seçimi ve stüdyo üyelerineöğrencilere sunumu (problem seçimi/ sunuş biçimi/ sürelendirme),

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU

TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ VE SİT ALANLARININ KORUNMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN GEREKLİ PROJELER VE PLANLAR NELERDİR?

VI.ETAP ÇARŞI CADDESİ

BALIKESİR İLİ BANDIRMA İLÇESİ SUNULLAH MAHALLESİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU 19M

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ - MİMARLIK BÖLÜMÜ RESTORASYON ANABİLİM DALI YERLEŞİM DOKULARININ ÇÖZÜMLENMESİ

KENTSEL DÖNÜŞÜM Ü YENİDEN DÜŞÜNMEK: ANKARA / AYRANCI

KENT ÖLÇEĞİNDE KORUMA ve YENİLEME KAVRAMLARI

TESCİLLİ KÜLTÜR VARLIĞI OLARAK İLLER BANKASI DURUM RAPORU

MİMARLAR DERNEĞİ DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU

ALANSAL UYGULAMALAR sayılıafet RİSKİALTINDAKİALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN ve UYGULAMA YÖNETMELİĞİ

Peyzaj Mimarlığı çalışmalarında bitkisel materyalinin kullanımında, tasarım ilkeleri ile birlikte bitkilerin denrolojik özelliklerinin

ADANA İLİ TARIM TOPRAKLARININ AMAÇ DIŞI KULLANIM DURUMU

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

Kentlilik Bilinci. Gürcan Banger - ESYO 30 Eylül 2010

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ

Kentlilik Bilinci ve Balıkesir den Yarım Asırlık Bir Örnek: YENİ ÇARŞI DENEYİMİ

Kentsel Dönüşüm ve Sulukule Çocuk Atölyesi

BASIN AÇIKLAMASI Dünya Kupası Başlarken Bir Şehir Stadımız Daha Yıkılıyor

ÖZGEÇMİŞ. Doğum Tarihi : : YARDIMCI DOÇENT DOKTOR Y. MİMAR. Derece Üniversite/Okul Birim-Bölüm Tarih. Görev Üniversite / Birim-Bölüm Tarih

Belediyeler Kent Arşivi Kurmalı mı?

ŞARTNAME AMAÇ VE KAPSAM KATEGORİLER KATILIMCI KATILIM KOŞULLARI BAŞVURU FORMU VE TESLİM MATERYALİ

içindekiler Bölüm I Planlama Sürecine İlişkin Öneriler... 15

Tarih Boyunca Kent, Ticaret, Mekan (MMR 446) Ders Detayları

Doktora Eğitimi (2013 -) - Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Bina Bilgisi

Birgi; Aydınoğlu Beyliğine başkentlik yapmış, anıtsal yapıları, geleneksel sivil mimarisiyle tarihin her döneminde önemini korumuş, yerli ve yabancı

Konsept Yorum 200 EYLÜL 2010

HABER BÜLTENİ /NİSAN 2015

02 Nisan MĠMARLIK BÖLÜM BAġKANLIĞINA,

BÜYÜKPARK SOSYAL ODAKLI KAFETERYA TASARIMI

TÜRK PSİKOLOGLAR DERNEĞİ MERKEZ TRAVMA BİRİMİ GEZİ PARKI EYLEMLERİNDEN ETKİLENENLERE YÖNELİK PSİKOSOSYAL DESTEK ÇALIŞMALARI. 1 Haziran-30 Ağustos 2013

KENTSEL TASARIM ve KATILIM

HACIBAYRAM MEYDANI. Resim 1. Hacıbayram Meydanı düzenleme öncesi Kale'ye bakış(1984 / Fotoğraf M.Tunçer)

Yerleşik Alanlar, Yapılı Kentsel Çevre Çevre Düzeni Planları Nazım İmar Planları 3- Planlama Aşaması Gelişmeye Açılacak Alanlar

KENTSEL DÖNÜŞÜM VE TARİH

HABER BÜLTENİ /OCAK 2015 HABER BÜLTENİ /OCAK 2015 GERÇEKLEŞEN TEMAS,ZİYARET VE TOPLANTILAR TARKEM II. OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI

MİM IS 101 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ I NORMAL MİM 211 MİMARİ TASARIM II * MİM 111 ÖZEL ÖZEL

İÇMİMARİ PROJEDE FİKRİN SUNUM PAFTASINA YANSIMASI

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI TARİHİ BAHÇELERDE RÖLÖVE VE RESTORASYON

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ - MİMARLIK BÖLÜMÜ EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROGRAMI

TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ UNION OF CHAMBERS OF TURKISH ENGINEERS AND ARCHITETCS B U R S A İ L K O O R D İ N A S Y O N K U R U L U

TÜRKİYE DE KORUMA VE YENİLEME UYGULAMALARI

Üst Ölçekli Planlar Mekansal Strateji Planı

KENTSEL DÖNÜŞÜM MEVZUATININ GELİŞİMİ. Prof. Dr. Nusret İlker ÇOLAK

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

CATI YALITIM CEPHE DOSYA MEHPARE EVRENOL SELÇUK AVCI BOĞAÇHAN DÜNDARALP. MART 2014 Say 371 Fiyat 10 TL

Kültür ve Turizm Bakanlığından: ÇANAKKALE KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR Toplantı Tarihi ve No : Karar Tarihi

Çankaya/Alacaatlı da Konut Yapısı Ada 1 Parsel ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRME RAPORU

ESTETİK VE SANAT KURULU YÖNETMELİĞİ SAKARYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAKARYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAKARYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

YAYLALARDAKİ ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN CBS İLE İZLENMESİ: TRABZON ÖRNEĞİ. Yrd. Doç. Dr. Mustafa ATASOY

DESIGN WEEK ANTALYA İÇ MEKAN TASARIMI VE MOBİLYA Kasım 2017 Antalya Expo Center

D- NASIL YAZMALI? ÖRNEKLER

Cami Mimarisi Üzerine Fikir Yarışması

İstanbul ( ). İdari Mahkemesi Sayın Başkanlığı na;

ŞARTNAME AMAÇ VE KAPSAM KATEGORİLER KATILIMCI KATILIM KOŞULLARI BAŞVURU FORMU VE TESLİM MATERYALİ

Bursa Yakın Çevresi Deprem Tehlikesi ve Kentsel Dönüşüm

KENT KİMLİĞİ ve PEYZAJ TASARIMI

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

BEŞĐKTAŞ TEKNĐK GEZĐ RAPORU

BOMONTİ TURİZM MERKEZİ


BALIKESİR İLİ ERDEK İLÇESİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

ÇANAKKALE İLİ, AYVACIK İLÇESİ SAHİL KÖYÜ, ÇAYMAHALLESİ MEVKİ ADA:164 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

Salon Yapıları (MMR 315) Ders Detayları

Beşiktaş Residence Tower / Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

ÇANAKKALE İLİ, AYVACIK İLÇESİ SAHİL KÖYÜ, ÇAYMAHALLESİ MEVKİ ADA:164, PARSEL: 25 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

3. ANA POLİTİKALAR 3.1 EKONOMİK POLİTİKALAR

YEREL ÇEVRESEL PLANLAMA

DÜNYA GÖRÜŞÜ VE SİYASAL SİSTEMİN MEKANA YANSIMASI. Dy3 ANTİK YUNAN KÜLTÜRÜ YUNAN KENTİ SİTE (POLİS)

Sağlıklı Kentleşme, Nitelikli Yapılaşma, Kültürel, Tarihi ve Doğal Çevre Değerlerinin Korunarak Geliştirilmesi İçin

KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMASI ŞUBAT 2015

MİM310 Rölöve-Restorasyon Stüdyosu

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

MUĞLA-BODRUM-MERKEZ ESKİÇEŞME MAHALLESİ-BARDAKÇI MEVKİİ 9 PAFTA 14 ADA 70 ve 90 PARSELLER KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

İŞLETME RİSK YÖNETİMİ. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat 1/21

BALIKESİR İLİ BANDIRMA İLÇESİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU DİNİ TESİS ALANI

İş Yerinde Ruh Sağlığı

Ayşegül SELÇUKİ-Şebnem BORAN

oda yayınları LPS ve CNG UYGULAMALARI SEMPOZYUMU BİLDİRİLER KİTABI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

HER TÜRLÜ MEKANIN YIKILIŞINI İŞİTİYORUM,PARÇALANAN CAMI VE ÇÖKEN

Riva Galatasaray Spor Kulübü Arazisi / Değerli meslektaşımız,

Hasankeyf ve Dicle Vadisi Sempozyumu Sonuç Bildirgesi

EYÜPSULTAN MEVCUT DURUM TESPİTLERİ

T. C İzmir Bornova Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürlüğü Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik

BİR DOĞAL ALANIN DEĞERİ VE DOĞAYI KORUMANIN GEREKÇELERİ DERS 2

Transkript:

BİR KENTİN KİMLİĞİ VE KERVANSARAY OTELİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Gaye BİROL, Yrd. Doç. Dr. Balıkesir Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Özet Kent kimliği, o kenti diğerlerinden farklı kılan, o kente anlam ve değer katan unsurların oluşturduğu bir bütündür. Son dönemde ülkemizde kentlerin özgün kimliklerini kaybetmekte olduklarından sıklıkla söz edilmektedir. Balıkesir de ülke genelinde dile getirilmekte olan bu sorunun yaşanmakta olduğu kentlerimizden biridir. Kentteki Kervansaray Otelinin yıkılması, sözü edilen kimlik kaybına katkısı bulunan bir gelişme olmuştur. Bu çalışmada, kent kimliğinin oluşumu ve korunması konuları incelenmiş, tek yapıların kentin özgün kimliğinin oluşumundaki rolü vurgulanmış ve kimliğin sürekliliğine ilişkin ülkemizde yaşanan sorunlara değinilmiştir. Bu sorunlar, Balıkesir in önemli modern mimarlık örneklerinden biri olan ve kısa bir süre önce yıkılan Kervansaray Oteli özelinde tartışılmıştır. Giriş Kent, tarihin farklı dönemlerine ait fiziksel, sosyal ve kültürel katmanların tarihsel süreklilik içinde üst üste yığılması sonucu oluşan fiziksel, mekansal ve sosyal bir ortamdır. Kent kimliği ise, kente ait olan, o kenti diğerlerinden farklı kılan ve o kente değer katan, o kente özgü unsurların oluşturduğu bir bütündür. Diğer bir deyişle o kentin anlamıdır. Bu unsurlar belli noktalarda ağırlık kazanabilir; örneğin kent coğrafi konum olarak bir dağın eteğinde ya da deniz kenarında kurulmuş olabilir, diğer kentlere yakın ya da uzak olabilir, dini ya da tarihi unsurlara sahip bir kent olabilir, ya da o kentte ticaret ve ekonomi çevre kentlere göre daha fazla gelişmiş olabilir. Sözü edilen bu tür unsurlar, kentlerin özgün kimliklerinin oluşumuna katkıda bulunurlar. Son dönemde ülkemizdeki kentlerin özgün kimliklerini kaybetmekte olduklarından sıklıkla söz edilmekte, kaybedilmiş bulunan kimliğin kentlerimize yeniden kazandırılabilmesi amacıyla genellikle yerel yönetimler tarafından büyük kentsel dönüşüm projeleri gündeme getirilmektedir. Bu projeler şüphesiz kentlerin pek çok açıdan iyileştirilmesini hedefleyen projelerdir. Ancak, kente yapılan çeşitli olumsuz müdahalelerle önce o kentin özgün kimliğini kaybetmesine yol açmak, daha sonra da ona yeni bir kimlik kazandırmak, kentin tarihsellik boyutuna ve kentsel belleğin sürekliliğine zarar verecektir. Çünkü, bir kent geçmişine ait özellikleri ile çağdaş gereksinimlerini uygun fiziksel ortamlarda kaynaştıramadığı zaman, tarihsel ve kültürel süreklilik zedelenir ve kentteki özgün kimliğin kaybı genellikle bu durumda ortaya çıkar. Kent kimliğinin oluşumu için bir süreç gerekir. Tıpkı kentin kendisi gibi kimliğinin de bir zamansallık boyutu bulunur. Tekeli (1991), kent kimliğinin

oluşumunu tarihsel bir olgu olarak görmekte ve kent kimliğinin zaman içinde farklı katmanların uyumlu ve anlamlı bir bütün oluşturmasıyla gerçekleştiğini belirtmektedir. Bu nedenle kente yeni bir kimlik kazandırmak yerine önce onun bütün boyutlarıyla deşifre edilmesi, var olan özgün kimliğini kuran değerlerin keşfedilmesi, bu değerlerin güncel koşullar ve gerekliliklerle bütünleştirilmesi ve böylece kent kimliğinin sürekliliğinin sağlanması pek çok açıdan daha uygun bir tutum olacaktır. Çünkü kimliğin oluşumu sürekliliğe dayanır ve kendisinden önceki gelişmelerden bağımsız olarak düşünülemez. Bu nedenle bir kentte kimliğin amaçlı olarak üretilmesi, çeşitli nedenlerle erozyona uğramış olan kimliğin yerine yeni bir kimliğin konumlandırılması güçtür. Öte yandan, bir kentin kimliği, zaman içinde ortaya çıkan sosyal, kültürel, fiziksel ve ekonomik değişimlere paralel olarak zaman içinde kendisini yeniden tanımlayabilir; bu durumda kimliğin kaybından değil de dönüşümünden söz edilebilir. Ancak bu kendini yeniden tanımlamanın ya da dönüşümün de yine yukarıda sözü edilen sürekliliğe dayanması gereklidir. Bir kentte yapılı çevrenin kimliği, bir yandan kent kimliğinin önemli bir parçasını oluştururken, diğer yandan da o kentteki toplumsal ve kültürel yaşama ilişkin ipuçları verir. Yapılı çevrenin kimliğini oluşturan değerlerin zenginliği, kentteki sosyal ve kültürel yaşantı zenginliğinin de ifadesidir. Çünkü, kolektif kimlikler, sosyal yaşamın mekansallaşması aracılığıyla kurulan sosyal yapılardır (Neill, 1997). Ayrıca, yapılı çevrenin kimliği ile toplumun sosyal ve kültürel kimliği karşılıklı olarak birbirini etkiler. Bu nedenle, bir kentte tüm yaşamı organize eden fiziksel çevrenin kimliğini oluşturan değerler, büyük önem taşır. Kent kimliğini oluşturan bileşenler doğal, beşeri ve insan eliyle yapılmış çevreden kaynaklanan unsurlarla değerlendirilebilir (Önem ve Kılınçaslan, 2005). Doğal çevreden kaynaklanan kimlik unsurları, kentin topoğrafik durumu, iklim koşulları, bitki örtüsü, genel konumu vb. özellikleridir. Beşeri çevreden kaynaklanan kimlik unsurları, birey ve toplumdur. Bireylerin ve toplumun sahip olduğu değerler, kimliklerini oluşturur ve bu değerler kent kimliği ile doğrudan ilişki içindedir. İnsan eliyle yapılmış çevreden kaynaklanan kimlik unsurları ise kentte yapılmış olan her türlü düzenlemenin özellikleridir. Bu düzenlemeler içerisinde kentteki meydanlar, sokaklar, anıtlar vb. her türlü kentsel bileşen yer alabilir. Koruma ve kentsel tasarım tartışmalarında, mekanın yerel kimliğin geliştirilmesi için kimlik kurucu bir eleman olduğu ifade edilmektedir. Ayrıca, mekan yaratmak, mekana anlam yüklemenin en güçlü yoludur. Kent, sosyal etkinlikler için bir tiyatro sahnesidir ve kullanıcının anıları, kentin değerini oluşturur. Kentte kullanıcıların belirleyici gündelik pratikleri, anlamı kurmada ya da değiştirmede etkilidir. (Liggett ve Perry, 1995). Bu nedenle, insan eliyle yapılmış çevrede yer alan ve kimlik oluşturma potansiyeli en fazla olan unsur, o kentte bulunan ve kentlilerin gündelik yaşantılarında yer etmiş anıt niteliğindeki yapılar, yapı grupları ve bu yapıların bir araya gelerek oluşturdukları kent dokusudur. Bir kentte yeni bir yapının yapılması ya da o kentte var olan bir yapının ortadan kaldırılması, kentin özgün kimliğini etkiler; onu geliştirici ya da ona zarar verici nitelikte olabilir. Özellikle kentte

mevcut bir yapının ortadan kaldırılması söz konusu olduğunda, bu etki yapının o kente kattığı değerin belirlenmesiyle ortaya çıkacaktır. Bu nedenle, eğer bir yapı kentin özgün kimliğine ilişkin önemli bir değer oluşturuyorsa, o yapının kendisi ve yakın çevresindeki yapılar ve kentsel alanlarla ilgili verilecek kararlar oldukça önemlidir; bu tür kararlar vermeden önce yapının ve çevresinin çok iyi anlaşılması gerekir. Çünkü bir kentte bulunan mimari değerler, kent kimliğinin önemli bir parçasını oluşturmakta ve kentin özgün kimliğine zarar verme potansiyeli taşıyan her türlü kentsel müdahale başarısız olmaktadır. Bu çalışmada, kent kimliğinin oluşumu, korunması ve tek yapıların kent kimliği oluşumunda oynadığı rol açıklanmış ve Balıkesir in önemli Cumhuriyet dönemi mimarlık örneklerinden biri olan Kervansaray Oteli nin yıkılması sonucunda ortaya çıkan özgün kimlik kaybı karakteristiklerinin açıklanması amaçlanmıştır. Bu çalışmanın bir diğer amacı da yapının araştırılması aşamasında karşılaşılan basılı malzemelere ulaşmada yaşanan güçlükler göz önüne alınarak otele ait görsellerin literatüre kazandırılması ve gelecekte yapılabilecek araştırmalara ışık tutabilmesidir. Balıkesir deki Kervansaray Oteli, ilk kez 2004 yılında DOCOMOMO_Türkiye Ulusal Çalışma Grubunun ODTÜ Mimarlık Fakültesinde düzenlediği Türkiye Mimarlığında Modernizmin Yerel Açılımları I adlı toplantıda tanıtılmıştır (Birol, 2004a). 2005 yılının ilk yarısında yapının yıkılması ile ilgili ilk haberler yerel ve ulusal basında yer almaya başlamış ve böylece yapının yıkım süreci başlamıştır. Bu çalışmada, yapı ile ilgili ulaşılabilmiş olan tüm bilgi ve belgelere yer verilmeye çalışılmıştır. Ayrıca, yapıyı farklı zamanlarda çeşitli amaçlarla kullanmış olan kentlilerle görüşülmüştür. Yapının inşa edildiği döneme ait yerel gazeteler incelenmiş, projesinin 1951-1955 yılları arasında Evkaf Umum Müdürlüğü (Vakıflar Genel Müdürlüğü) tarafından açılan bir proje yarışması ile elde edildiği ve mimarlarının dönemin tanınmış mimarlarından Muhteşem Giray ve Affan Kırımlı olduğu bilgilerine ulaşılmıştır. Ayrıca, çeşitli dönemlerde yapının genel görünümünü ve yakın çevresi ile olan ilişkilerini ortaya koyan fotoğrafları çekilmiş, kentin önemli simgelerinden biri haline gelmiş olan yapının fotoğraflarının yer aldığı kartpostallar elde edilmiştir. Yapının mimari projelerine belediye arşivinden ulaşılamamış, Mimarlar Odası Balıkesir şubesi arşivinde bulunan ve artık kullanılamayacak hale gelmiş proje kopyaları yeniden çizilerek kentin mimarlık geçmişine ışık tutması amacıyla literatüre kazandırılmaya çalışılmıştır. Yapının yıkılması ile ilgili süreç, Cumhuriyet dönemi mimari mirasının korunması konusunda ülke genelinde yaşanılan sorunlar ve çağdaş koruma anlayışı ile ilişkilendirilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Kent Kimliği-Koruma İlişkileri Günümüzde çağdaş kent kavramı, kentin sahip olduğu kültürel ve doğal değerlere duyarlı davranarak gelişmesi gereken bir mekanizma olduğu düşüncesini barındırmaktadır (Kayın, 2004). Kentin sahip olduğu kültürel ve doğal değerler, kent kimliğini şekillendirirler. Kent kimliğinin oluşması için, bu değerlerin sürekliliğinin sağlanması, kentin geçmişinden gelen mesajları geleceğe

aktaran maddi ve manevi değerlerin korunması gerekir. Kentin farklı dönemlerine tanıklık etmiş yapılar ve yapı grupları, kentlilerin yaşantısına dahil olarak sözü edilen değerler içerisinde öncelikli konumda yer alırlar. Bu nedenle bir kentte o kentin özgün kimliğine katkısı bulunan ve ait olduğu döneme ilişkin kayda değer mimari ve yaşamsal özellikler taşıyan yapılar ile yapı gruplarının korunması, o kentte kültürel sürekliğin sağlanmasında ve kentin kimliğinin oluşumunda/oluşmuş kimliğin geleceğe taşınmasında önemli bir rol oynar. Ayrıca, kentsel ve mimari kimliğin bozulması hem kentsel yaşam kalitesinde düşüşe yol açacak hem de bireyin kenti algılamasında ve kentteki oryantasyonunda sorunlar yaşamasına, sonuç olarak da kentin bu açılardan yoksullaşmasına neden olacaktır. Bir kentin yapılı çevre tarafından oluşturulan özgün kimliğinin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması, bu nedenle de büyük önem taşır. Tekeli nin de belirttiği gibi, kişiler yaşadıkları mekana değerler yükledikleri, oraya bağlandıkları, bu değerler için bazı fedakarlıklarda bulunmaya başladıkları zaman, o mekan kimliğe kavuşacaktır. Bir başka deyişle, kent kimliği toplum tarafından üretilir (Tekeli, 1991). Kentte bireyin mekana değer yüklemesi, o kent mekanının birey için taşıdığı anlamla/ifade ettikleriyle ilişkilidir. Anlam, Norberg-Schulz un genius loci kavramının işaret ettiği gibi, bir kentsel çevreye kimlik kazandıran, o çevrede yaşayan bireylerin doğrudan açıklayamadıkları, ancak varlığının farkında oldukları bir şeydir (Norberg-Schulz, 1979). Kentte bir yapı/yapı grubu ortaya çıktığı dönemin yaşantısına tanıklık etmiş hatta doğrudan katılmışsa ve dönemin mimarisini ve kültürünü yansıtıyorsa, kentli için bir anlamı bulunur. Bu anlam, sadece geçmişin hayaline saygıyı içeren nostaljik bir tutum olmayıp, aynı zamanda içinde bulunulan zaman dilimindeki kolektif deneyimi de kapsamaktadır (Neill, 1997). Bu tür bir yapının/yapı grubunun korunamaması, kent mekanında anlam boyutunun yitirilmesine, kentsel belleğin oluşamamasına ve bunun sonucunda kentin özgün kimliğinin korunamamasına yol açacaktır. Bu durum da beraberinde kentlinin kent mekanını algılamada güçlük çekmesi, benimseyememesi ve o mekanı çağdaş koşullar içerisinde yeniden kullanmaya istekli olmamasını getirecektir. Böylece koruma bilincinin oluşumunda aktif rol oynaması gereken oyuncular (Güney, 2006) konumundaki kentlilerin, kentte olup biten gelişmelere karşı seyirci kalmaları kaçınılmazdır. Kent Kimliği, Kervansaray Oteli ve Balıkesir Çeşitli faktörlere bağlı olarak, kentler, düzenleri açısından planlı kent ve organik kent; oluştukları dönem açısından antik kent, ortaçağ kenti, rönesans kenti, modern kent; büyüklüklerine ve sosyo-ekonomik düzeylerine göre mega kent, dünya kenti, küresel kent şeklinde tanımlanabilirler. Bu türden tanımlamalar, bir anlamda o kentlerin kimliklerini ortaya koyar. Balıkesir ise, Osmanlı döneminde önemli bir batı Anadolu kenti ya da kasabası- olarak kabul edilmekle birlikte, Cumhuriyet öncesi dönemde kentte henüz günümüzdeki anlamıyla bir kentsel gelişim söz konusu değildir. Cumhuriyetin ilanı, Türkiye nin diğer kentlerinde olduğu gibi Balıkesir

ölçeğinde de az gelişmiş Anadolu kasabasının modern bir kente dönüşümünde önemli ölçüde etkili olmuştur. Bu dönemde kentte çok sayıda kamu yapısı inşa edilmiş, yeni yollar açılmış, modern kentin göstergesi olan toplu konut uygulamaları gerçekleştirilmiştir (Birol, 2004b). Bütün bunlar olurken kentin, mimari açıdan Cumhuriyet öncesindeki döneme ait geleneksel özelliklerini büyük ölçüde yitirmiş olduğu gözlenmektedir. Özellikle 1950 li yıllarda kentin tarihi çekirdeğinde çok büyük yıkımlar gerçekleştirilmiş ve yerlerine yeni yapılar inşa edilmiştir. Bu yıkımlardan önceki dönemlerde kentin nasıl bir yer olduğuna ilişkin bilgilere ancak günümüzde sayısı oldukça azalmış bulunan o yıllarda kentte yaşamış olan kişilerin sözlü ifadeleri ya da kişisel fotoğraf arşivlerinden ulaşabilmek mümkündür. 1950 lerden bu yana geçen dönemde kentlilerin yaşadıkları yere dair bir tür hafıza kaybına uğradıkları -hatta yaşadıkları yere yabancılaştıkları- bile söylenebilir. Cumhuriyetin ilanından sonra özellikle 1940 ve 1950 lerde yoğunlaşan imar etkinlikleri, kentin görünümünü tamamen değiştirmiştir. Bu durumda, Balıkesir in sürdürülmesi gereken en belirgin ve özgün kimliğinin bir Cumhuriyet kenti olması ya da Cumhuriyetten sonra kentleşmeye ve kentlileşmeye başlaması olduğu rahatlıkla söylenebilir. Günümüzde ise bu kimliğin sürdürülmesi olanağı artık neredeyse tümüyle ortadan kalkmış bulunmaktadır. Cumhuriyetin ilanını izleyen dönemde başlayan kentsel gelişmelerin sürekliliği sağlanamadığından, günümüzde Balıkesir, çözümü zor kentsel sorunlarla baş başadır. 1940-1960 yılları arasındaki dönemde yapılmış kamu binalarının bazıları ortadan kaldırılmış, günümüzde hala kullanılmakta olanları da artan gereksinimleri karşılayamaz duruma gelmişler, yoğun ve plansız yapılaşma içerisinde kaybolmuşlardır. Kentteki Kervansaray Otelinin yıkılması ise kentin 1950 lere tarihlenebilecek Cumhuriyet kenti olma kimliğinin yitirilmesine kayda değer ölçüde katkısı bulunan yıkımlardan biridir. Temeli 26.10.1956 tarihinde dönemin Başbakanı Adnan Menderes tarafından atılan ve yapımı 1960 lı yıllarda tamamlanan Kervansaray Oteli, Balıkesir de Cumhuriyet sonrası dönemde yeni bir kentsel aks biçiminde gelişmeye başlayan ve zaman içinde kentin merkezinden geçen Bursa-İzmir karayoluna dönüşmüş olan Vasıfçınar caddesi üzerinde konumlanmaktadır (Resim 1, 2). Yapı, pek çok açıdan Balıkesir in Cumhuriyet dönemine tarihlenen özgün kimliğine olumlu katkısı bulunan bir yapıdır. Öncelikle, Balıkesir de sayısı oldukça azalmış bulunan Cumhuriyet dönemi mimarlık ürünleri arasında nitelikli örneklerden biridir (Resim 3, 4, 5, 6). Kentte projesi ulusal bir proje yarışması yoluyla elde edilmiş olan ilk ve tek yapıdır. Kentteki diğer yapılar arasında özgün bir örnek oluşturur. Yapıldığı dönemde de özgündür; bu özgünlük, yapının modern mimarinin Türkiye deki uygulamalarına benzer bir biçimlenme anlayışıyla tasarlanmış olmasına dayanır. Yapı, önünde düzenli bir kent mekanı oluşturacak biçimde konumlanmakta, formuyla çeperinde konumlandığı Cumhuriyet meydanına uyumlu bir görüntü sergilemektedir (Birol, 2004a). Sade, çevredeki mimari değerlere saygılı ve mütevazı bir cephe düzenine sahiptir. Kentteki yapılaşma kültürünün elli sene önceki durumunu anlatan bir belge niteliğindedir. Zaman içerisinde önünden gelip geçen kentliler için dikkati

çeken ve akılda kalan bir simge haline gelmiştir. İçerisinde çeşitli amaçlarla toplantılar düzenlenmiş, bir dönem kentin en değerli sosyal aktivite odaklarından biri olarak kullanılmıştır. Fotoğrafları kartpostallarda yer almış, Cumhuriyet Meydanında düzenlenen milli bayram kutlamalarına bir anlamda ev sahipliği yapmıştır. Hatta bu kutlamalardan birinde töreni izlemek üzere giriş saçağının üzerine çok sayıda insanın çıkmasından dolayı saçağın çöktüğü, daha sonra yeniden yapıldığı söylenir. Kısaca yaklaşık 50 senedir yapı çeşitli biçimlerde kentin ve kentlilerin yaşantısına dahil olmuş ve kalıcı izler bırakmıştır (Resim 7). Resim 1 Kervansaray Otelinin kent bütünü içerisindeki konumu Resim 2 Yapının kent bütünü içerisindeki yeri (kaynak: Yerce Fotoğrafçılık)

Resim 3 Kervansaray oteli, zemin kat planı Resim 4 Normal kat (yatak katı) planı Resim 5 Kervansaray oteli, ön cephe. Resim 6 Kervansaray oteli, arka cephe. (Çizimler: Gaye Birol. kaynak: Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi arşivi.)

Resim 7 Kervansaray Otelini tanıtan bir broşür örneği (Cengiz Dikici arşivinden) Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi, 28 Ekim 2004 tarihli yazısı ile T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Çanakkale Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna mülkiyeti Vakıflar Müdürlüğüne ait Kervansaray Otelinin tescillenmesini önerir. Kurulun 08.02.2005 tarihli yazısında, 23.05.2003 tarihli kurul toplantısında alınmış olan karar örneği gönderilir ve buna göre yapının 2863 Sayılı Yasanın 6. maddesinde belirtilen kıstasları taşımaması nedeniyle tescilinin uygun olmadığına karar verildiği belirtilir. Bu karar, yapının yıkılması için uygun ortamı hazırlar. Yapının yıkımı, yerel ve ulusal basında da sıklıkla gündeme gelir. Kervansaray Otelinin yıkımı ile ilgili 20 Aralık 2005 tarihinde kendisine yöneltilen bir soruya Balıkesir Belediye Başkanı Kervansaray ın tarihi bir özelliği yok. Bu iş noktalanmıştır yanıtını vererek yıkım konusundaki kararlılığını dile getirir. Mimarlar Odasının bütün çabalarına rağmen 2006 yılının başlarında otel, Balıkesir Belediyesi tarafından yıkılır (Resim 8). Resim 8 Yapının yıkımdan önceki durumu (solda) (fotoğraf: Gaye Birol) ve yapının yıkımı sırasında (sağda) (fotoğraf: S. Cengiz Dikici)

Bu yıkım, ülkemizde modern mimarlık mirasının korunması konusunda ciddi sorunlar yaşandığını ve Türkiye nin diğer kentlerinde özellikle Cumhuriyet başkenti Ankara da gerçekleştirilen yıkımlardan Balıkesir in de payına düşeni aldığını göstermektedir. Ülkemizde özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen yapıların korunması neredeyse olanaksızdır. Bunun nedeni, bir yapının korunması/yıkılması söz konusu olduğunda hala bir eski-yeni ikileminin bulunuyor olmasıdır. Madran ın da belirttiği gibi, Toplumun önemli bir kesiminde ve özellikle yerel yöneticilerde korunacak yapı anlayışı hala anıtsal yapılar (cami, han, hamam, kilise vb.) ve görkemli konutlarla kısıtlıdır. Oysa, yine Madran ın belirttiği gibi Koruma mevzuatımızda, bir taşınmazın korunması için eski olma koşulu 1983 yılında 2863 sayılı Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Kanunu çıktığından bu yana kalkmıştır. Bu nedenle 20. yüzyıl mimarlığının eski olmaması nedeniyle mirasın bir parçası olmadığı savları geçerli değildir (Madran, 2006). Kuban (1984) da zamanın, estetik ve kültürel değer saptamak için çok yetersiz bir boyut olduğunu, estetiğin, sadece tarihi yapıların bir özelliği olmadığını, kültürel değerin de, yaygınlaşmak için -özellikle çağımızda- yüzyıllarca beklemediğini belirterek, bir yapının korunmaya değer olup olmadığının belirlenmesi konusunda öncelikle estetik değerin dikkate alınması gerektiğini vurgulamıştır. Bir yapının değerini belirleme konusunda tarihi belge niteliği taşıması ve eski olması şüphesiz çok önemli olmakla birlikte, tek belirleyici kriter değildir. Bir yapının eski olma değerinin yanı sıra, simgesel açıdan, kullanım açısından, kültürel açıdan ya da estetik açıdan değer taşıması, onun korunmasını ve geleceğe taşınmasını gerektirebilir. Özellikle estetik değerin belirlenmesi, bu konuda ortak bir beğeninin bulunmaması nedeniyle kolay olmamaktadır. Bir yapının estetik değerinin belirlenebilmesi için, öncelikle tasarımında etkili olan estetik anlayışın yapıldığı dönemdeki genel tasarım eğilimleri ve tipolojik özellikleri ile olan ilişkilerinin analiz edilmesi gereklidir. Aynı döneme ait benzer yapılarla üslup ve tipoloji yönlerinden karşılaştırması ve bunun sonucunda çağın mimarlığı içindeki yerinin belirlenmesi, yapının değerini belirlemeye ve korunup korunmayacağı konusunda karar vermeye yardımcı olacaktır. Burada sıralanan konuların yasal mevzuat içerisinde yerini bulması ve özellikle Koruma Kurullarında taviz verilmeyen ilkeler haline gelmesi, ülkemizdeki modern mimarlık mirasının korunması konusunda daha duyarlı ve kent kimliğinin ön planda tutulduğu bir tutumun gelişmesine ortam hazırlayacaktır. Sonuç, Tartışma ve Öneriler Günümüzde Türkiye genelinde modern mimarlık anlayışıyla tasarlanmış olan yapıların kentsel rant ve benzeri gerekçelerle özellikle yerel yönetimler tarafından hızla ortadan kaldırılıyor olmaları, beraberinde yakın dönem mimarlık mirasının korunamamasına yol açan önemli bir mimari, kentsel ve kültürel bir sorundur. Bu sorun, Balıkesir gibi Cumhuriyet sonrasında gelişmiş olan kentlerde sayısı son derece sınırlı olan modern mimarlık eserlerinin yerel yönetimlerin sloganı haline gelmiş olan kentsel dönüşüm gibi tanımı ve amacı net olarak açıklanamayan uygulamalar uğruna feda

edilmesine yol açmaktadır. Bunun sonucunda ise kentlerin özgün kimliklerini kaybederek küresel ortamın benzer koşulları içerisinde giderek daha fazla anonimleşmekte oldukları görülmektedir. Balıkesir de Kervansaray Oteli gibi bir yapının yıkılması, yeni bir kent kimliği oluşturmak bir yana, kentsel ve toplumsal belleğin yitirilmesine önemli ölçüde katkısı bulunan bir değişim, kentin özgün Cumhuriyet kenti olma kimliğine yapılan önemli bir darbe olarak değerlendirilmelidir. Kervansaray Oteli simgesel anlamda kamunun malı olarak görülmeli, toplumsal yarar yönünden yeniden işlevlendirilmeli ve korunmalıydı. Balıkesir de 16 Temmuz 2004 tarihinde yapılan Arada Kentler konulu panelde Tümer ve Ekinci nin de belirttiği gibi, Balıkesir li Kervansaray Oteli ne sahip çıkmıyorsa, kent kültürü açısından bir sorun var demektir (Ekinci, 2005). Bu durum, Balıkesir de kente dair önemli bir duyarsızlık ve kamusal bilinç eksikliği nin varlığını göstermektedir. Yapının yıkımı sırasında gerek yerel basında gerek meslek odaları ve sivil toplum örgütlerinin çeşitli açıklamalarında yapının yıkımının beraberinde getireceği olumsuzluklar tartışıldığı halde, halkın kendisinden yükselen bir tepki gözlenmemiştir. Yıkım, kuşkusuz her zaman olumsuz sonuçlar doğurmaz. Örneğin, bir kentte yaşayanların gündelik yaşamına mal olmuş bir yapının, kentliler için taşıdığı öneme rağmen ekonomik ömrünü tamamlamış olması ya da yerine yapılacak yapının kentlilerin çağdaş yaşamsal gerekliliklerine daha iyi yanıt verebileceği gibi akla ve bilime dayanan gerekçelerle ortadan kaldırılması, kimi zaman sağlıklı bir gelişmenin habercisi olabilir. Ancak yapının yıkılması ya da korunması konusunda verilecek olan karar, söz konusu kentteki mimari mirasın nitelik ve niceliklerinin ne olduğuna bağlıdır. Balıkesir gibi uzak ya da yakın geçmişe ait mimari eserin sayıca az ve mevcut yapılaşmanın da oldukça niteliksiz olduğu türden kentlerde, bu tip yapıların göreceli değerinin farkında olunması ve güncel gerekliliklere yanıt verecek biçimde yenilenerek kullanım sürekliliğinin sağlanması daha uygun olacaktır. Ayrıca, bu tür bir yapının yıkılması söz konusu olduğunda, yıkılanın yerine neyin yapılacağı da sorulması gereken kritik sorulardan biridir. Yıkılan Kervansaray Otelinin arkasında bulunan alanda bir toplu taşıma merkezi düzenlenmiş, yapının bulunduğu yerde ise küçük ölçekli bir kafeterya yapısı inşa edilmiştir. Bu yapının mimari değeri ayrı bir tartışma konusu olmakla birlikte, yeni yapının önündeki Cumhuriyet meydanı ve çevresindeki diğer yapılarla kurduğu ilişkinin kentsel tasarım ilkeleri açısından da son derece sorunlu olduğu gözlenmektedir (Resim 9).

Resim 9 Yıkımdan sonra (fotoğraf: Gaye Birol) Geleneksel değerlerini büyük ölçüde yitirmiş olmakla birlikte yitirdiklerinin yerine çağdaş olanları da bir türlü koyamamış bir kent olan Balıkesir de kentsel belleği yeniden kurmanın yollarını aramak gerekiyor. Kentsel bellek kurmanın yolu ise, Nalbantoğlu nun da belirttiği gibi, kentsel ve toplumsal kimliği yeniden oluşturmakta ve bunu yaparken de daima yaşamın geçmişten gelen öğelerini şimdi de anlamlı bir biçimde buluşturabilmekte yatıyor (Nalbantoğlu, 2005). Bu bağlamda, kent kültürünün ve kentlilik bilincinin oluşumu, içselleştirilmesi ve bu bilincin toplumsal düzlemdeki gerekliliklerinin yerine getirilmesi konularında Balıkesir in önünde oldukça uzun bir yol olduğu açıkça görülüyor. Kentteki Cumhuriyet dönemi yapılarının belgelenmesi, envanterinin çıkarılması ve bu bilgiler ışığında hangi yapıların yıkılabileceği, hangilerinin ise korunarak geleceğe aktarılması gerektiğinin belirlenmesi, yapılması gerekenlerin ilk aşamasıdır. Nitekim, Mimarlar Odası Genel Merkezinin kısa bir süre önce başlatmış olduğu Cumhuriyet Dönemi Mimarlık Mirasının Belgelenmesi, Korunması ve Değerlendirilmesi Projesi, özellikle büyük kentlerdeki çok bilinen yapıların yanı sıra, Balıkesir gibi orta ve küçük ölçekli kentlerde bulunan bu türden nitelikli yapıların değerlendirilmesi yolunda atılmış önemli bir adım olarak görülmelidir. Balıkesir de bu tür bir anlayışın yerleşmesi ve gerekli çalışmaların yapılabilmesi için ise ilgili kurumlar ve disiplinler arası işbirliği şarttır.

KAYNAKLAR Birol, G., 2004 a. DOCOMOMO_Türkiye Ulusal Çalışma Grubu Poster Sunuşları, Türkiye Mimarlığında Modernizmin Yerel Açılımları I, 10-11 Kasım 2004, ODTÜ Mimarlık Fakültesi- Ankara. Birol, G., 2004 b. "Bir Batı Anadolu Kasabasının Modern Bir Kente Dönüşümünün Hikayesi: 1940 1960 Yılları Arasında Balıkesir de İmar Etkinliklerine Genel Bir Bakış", Ege Mimarlık, Mimarlar Odası İzmir Şubesi, N: 51, S.10-16. Güney, Y. İ., 2006. Bir Yıkımın Düşündürdükleri: Balıkesir Kervansaray Oteli, Mimarlık 331, s. 17-18. Kayın, E., 2004. Kentsel Mekandaki Koruma Eylemine İlişkin Güncel Sorunlar, Ege Mimarlık, Mimarlar Odası İzmir Şubesi, N: 49, 2004/1, s.8-11. Kuban, D., 1984. Çağdaş Koruma, Tasarım ve Planlama İlişkilerine Kuramsal Bir Yaklaşım, Mimarlık, 84/3-4, s. 3-5. Liggett, H. ve Perry, D.C. (1995). Spatial Practices, London, Sage. Neill, W. J. V., 1997. Memory, Collective Identity and Urban Design: The Future of Berlin s Palast Der Republic, Journal of Urban Design, Vol. 2 Issue 2. Önem, B., Kılınçaslan, İ., 2005. Haliç Bölgesinde Çevre Algılama ve Kentsel Kimlik, itü dergisi/a mimarlık, planlama ve tasarım, cilt:4 sayı:1, 115-125, Mart 2005. Madran, E., 2006. Okumak İsteyene do co mo mo Üzerine Notlar, docomomo-tr üyelerine 19 Ocak 2006 tarihinde gönderilmiş olan e-posta metni. Norberg Schulz, C., 1979. Genius Loci, Towards a Phenomenology of Architecture, Rizzoli. Tekeli, İ., 1991. Bir Kentin Kimliği Üzerine Düşünceler, Kent Planlaması Konuşmaları, TMMOB Mimarlar Odası Yayınları, s. 79-89, Ankara. Panel: Arada Kentler, 16 Temmuz 2004, Gürhan Tümer, Hasan Ünal Nalbantoğlu, Oktay Ekinci, Mimarlar Odası Genel Merkezi Yayını, Kasım 2005.