4 Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği. Ekim 2011

Benzer belgeler
DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜNDE ENERJİ VERİMLİLİĞİ & YÖNETİMİ

Murat Değirmenci: Çelik servis merkezlerine fason üretim yapacağız

SUNUM İÇERİĞİ DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ II. KARDEMİR III. YATIRIMLARIMIZ 2 / 48

ULUS METAL ÇEVRE RAPORU 2017

Şirketin kuruluşundan bugüne kadar geçirdiği evreler ve yurtdışı ve yurtiçinde gerçekleştirilen yatırımlar

GENEL OLARAK ÇELİK. Dünya da halen genel olarak çelik üretimi

Türkiye nin İnşaat Demiri Üretim ve İhracatındaki Rekabet Gücü. Dr. Veysel Yayan Genel Sekreter Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili

KARDEMİR 1Y18 YATIRIMCI SUNUMU AĞUSTOS 2018

ADEL HİSSE ANALİZİ. ADEL Endeksin Üzerinde Getiri Hisse Data Hisse Kodu ADEL

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

TÜRKİYE NİN DIŞ TİCARET YAPISI. Doç. Dr. İsmet GÖÇER Aydın İktisat Fakültesi Ekonometri Bölümü

ÇEYREK FİNANSAL SONUÇLARI KARDEMİR A.Ş. MAYIS 2017

DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ 1.DÜNYA DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ. 1.1.Dünya da Demir Çelik Üretimi

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017)

Kalite kimse bakmadığında da doğru olanı yapmaktır. Henry FORD

2016 FİNANSAL SONUÇLARI KARDEMİR A.Ş. MART 2017

TÜRKĐYE DE DÖKÜM SEKTÖRÜ

Şirket Politikamız : Kalite Politikamız :

KARPA & VENA ORTAK GIRIŞIMI

193 ülkeye ihracat. Hurdadan çelik üretimi oranı % yılında 37,3 milyon ton ham çelik üretimi

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MEVZUATI VE KOJENERASYONUN YERİ

Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı

Asil Çelik 1974 yılında otomotiv sanayi ağırlıklı olmak üzere kaliteli ve özel çelikler üretmek için kurulmuştur.

2012 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

KONTROLSUZ KOPYADIR...

KARDEMİR 3Ç18 YATIRIMCI SUNUMU KASIM 2018

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

İSDEMİR DE ENERJİ YÖNETİMİ VE YAPILAN TASARRUF ÇALIŞMALARI

ÖZERDEN PLASTİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ YÖNETİM KURULU RAPORU. Halka Arzdan Elde Edilen Fonların Kullanımı 21 Ağustos 2015

Formplast üretimli her ürün çok titiz ve sabırlı bir çalışmanın ürünüdür ve kalitesi uluslararası belgeler ile onaylanmıştır.

Hatay İskenderun Bilgi Notu

TOS 408 EKONOMİ İnşaat Mühendisliği Bölümü

Doğru Çözüm.

Şişecam, Yenişehir de dünya genelinde tek lokasyonda kurulu en büyük Cam Kompleksi nin yeni yatırımlarını açtı.

2013 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

3Ç16 FİNANSAL SONUÇLARI. KARDEMİR A.Ş. Kasım 2016

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

KARDEMİR 1Ç18 YATIRIMCI SUNUMU MAYIS 2018

Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı 2016 Mali Destek Programları. Antalya


Kurumsal Politikamız. Hakkımızda

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

ÇEYREK FİNANSAL SONUÇLARI KARDEMİR A.Ş. AĞUSTOS 2017

Yenilenebilir Enerji Kaynakları ve Milli Rüzgar Türbini Projesi

Rakamlarla Hatay İskenderun Bölgesi nin Ekonomik Görünümü. Levent Hakkı YILMAZ İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı

Çiğdem Dedeoğlu Design PR. Çiğdem Dedeoğlu Design PR

H A K K I M I Z D A.

SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇELİK ÜRETİMİ

A HOŞGELDİNİZ. Türkiye nin önde gelen Egzoz sistemleri üreticilerinden biridir

Aslında, benim perakende sektöründeki kariyerim bir anlamda 12 yaşında sahibi olduğumuz süpemarkette yaz tatillerinde çalışmamla başladı.

KARDEMİR 2017 YIL SONU YATIRIMCI SUNUMU MART 2018

Kalite kimse bakmadığında da doğru olanı yapmaktır. Henry FORD

"Hep birlikte ileriye..." sloganıyla firmamız 2015 yılında da yeni müşterileriyle büyümeyi hedeflemektedir.

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI

ÖZERDEN PLASTİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ YÖNETİM KURULU RAPORU. Halka Arzdan Elde Edilen Fonların Kullanımı 15 Haziran 2017

1 MW Lisanssız GES Projeleri

SON TEKNOLOJİYE SAHİP DÜNYA STANDARTLARINDA ÜRETİM TESİSLERİ

Enerjide yüksek ithalat ekonomiye büyük risk

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

BULGARİSTAN ÜLKE RAPORU

Hüseyin DURMAZ Yönetim Kurulu Başkanı

TTGV Enerji Verimliliği. Desteği

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015

EKONOMİK GÖSTERGELERLE HATAY. Levent Hakkı YILMAZ İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı

EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ

TÜRKİYE İŞ ve İNŞAAT MAKİNALARI ALT SEKTÖRÜ

TÜRKİYE DIŞ TİCARETİNDEN İZMİR İN ALDIĞI PAYIN ANALİZİ

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara

TR42 DOĞU MARMARA KALKINMA AJANSI 2014 YILI MALİ DESTEK PROGRAMLARI BİLGİ NOTU

e-bulten DOKÜMAN NO: PR/8.5/001 REVİZYON NO:00 YAYIN TARİHİ: 02/12/2015 SAYFA NO: Sayfa 1 / 5

İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası Seminerleri

Mübeyyen TEPE KÜÇÜKOĞLU Yeni Yüzyıl Üniversitesi İstanbul. Prof. Dr. R. İbrahim PINAR İstanbul Üniversitesi

YİSAD Üyelerinden Çanakkale Şehitliği ne ziyaret Ağustos 2012 / Demir Çelik Store

Bağdat Caddesi Aksan Apt. No:326 D:14 Caddebostan Kadıköy/İSTANBUL

Ön Değerlendirme Raporu 16/04/2010. halka arz

ODAKLANILAN SEKTÖRLER

Ülkemizde Elektrik Enerjisi:

Kahramanmaraş mutlaka devler liginde olacak

FİRMA TANITIM. Bünyemizde bulunan ekiplerle beraber verdiğimiz hizmet inşaat nitelikleri ve inşaat kalemleri aşağıdaki gibidir.

Harici Yanma Tesisi. Enerji Üretim ve Dağıtım Müdürlüğü. Özgür AKGÜN

Kauçuk ve Kauçuk Metal Bileşiminde Aradığınız Partner

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

İKLİM DOSTU ŞİRKET MÜMKÜN MÜ?

Temiz Üretim Süreçlerine Geçişte Hibe Programlarının KOBİ lere Katkısı. Ertuğrul Ayrancı Doğu Marmara Kalkınma Ajansı

İHLAS EV ALETLERİ FABRİKASINDA YALIN ÜRETİM VE KAİZEN UYGULAMALARI

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

A.Hamdi Doğan Yönetim Kurulu Başkanı

BİYO ENERJİ İLE ÇALIŞAN İKLİMLENDİRME VE ELEKTRİK ÜRETİM SANTRALİ. Çevre dostu teknolojiler

BİYOKÜTLE SİSTEMLERİ VE TÜRKİYE KAZAN SEKTÖRÜ

Atık/Hurda Demir & Metal Tam Entegre Geri Dönüşüm Tesisi Fabrikası Demir Boru Profil Üretimi

RÜZGAR ENERJİ SANTRALLERİ BİLEŞENLERİNİN NEDEN YURT İÇİNDE ÜRETİLMESİ GEREKLİLİĞİ VE BU SÜREÇTE YAŞANAN SIKINTILAR/ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ

Technology. and. Machine

ÇEVRE VE İŞ GÜVENLİĞİ DAN. MÜH. BEL. LTD. ŞTİ.

SANAYİ SEKTÖRÜ. Mevcut Durum Değerlendirme

Transkript:

Ekim 2011 4 Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği

Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği 5 Ekim 2011

Halil Şahin/ Yönetim Kurulu Başkanı İş hayatına ne zaman ve ne şekilde atıldınız, hangi işlerle uğraştınız? İskenderun dan İzmir e gelişiniz nasıl oldu? 1946 yılında Hatay ın Dörtyol ilçesinin Payas nahiyesinde doğdum. İlköğrenimimi Payas ta, orta öğrenimimi İskenderun Lisesi nde tamamladım. 1966 yılında Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisi nin İşletme-Muhasebe bölümünü kazandım. 1970 yılında mezun oldum. O zaman askerlikte gruplar vardı. 10.gruba düştüğüm için 18 ay askerlikte sıra bekledim. Babam ticaretle uğraşıyordu. Arazi sahibiydi. O dönemde onun işlerine yardım ettim. 72 nin sonuna doğru, askere, İzmir e yedek subay olarak, Ulaştırma Okulu na geldim. Tesadüf, okuldan sonra da, kurada yine okulun içerisindeki birliği çekerek, askerliğimi aynı yerde sürdürdüm. 74 yılı başında yedek subaylığım bitti ve memlekete döndüm. Bu süreç içerisinde ben serbest çalışacağımı bildiğim için başka iş arayışına girmedim. 74 den 76 ya kadar, babamın işlerine yardımcı oldum. Müşterek çalıştık. 76 da İskenderun a giderek, Şahin Nakliyat ı kurdum. 82 de Doruk Nakliyatı da alarak uluslararası taşımacılığa başladım. 90 lı yıllarda, bir Grup ile birleşerek, hem sanayide hem de evlerde kullanılan, Çevre Bakanlığı nın normlarına müsait yakıt kömürü ithal etmeye başladık. Bunun pazarlamasını yaptık. 93 yılında da üç arkadaş Payas ta o günün koşullarına göre çok modern, kapasitesi büyük bir haddehaneyi ortak olarak kurduk. Sonra,1995 yılında bir arkadaşımızın ayrılması ile iki arkadaş, daha doğrusu iki Grup kaldık. 2005 yılında da İzmir Demir Çelik i aldık. Birlikte çalıştığımız Gruplardan ayrıldık. Kardeşim ve eniştem ile birlikte, ayrıca Koç Grubu na da bir miktar hisse vererek, İzmir Demir Çelik i aldık. İzmir e gelinceye kadarki serüvenimiz böyle Yaklaşık 20 senelik bir demir çelik geçmişiniz var. 93 te, hatta 92 de Payas ta tesis inşaatına, 94 ün so- Ekim 2011 6 Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği

nuna doğru da üretime başladık. 17 senedir demir çelik sektörünün içindeyiz. Haddehanelerde yıllık kapasiteniz ne kadardan başladı, ne kadara geldi? İskenderun daki haddehanemiz o gün için, 300 bin ton kapasiteli, kontinü bir haddehaneydi ancak, İskenderun un en büyük haddehanesiydi. 6 metrelik fırınımızla, ki o dönemde, oradaki tesislerdeki haddehanelerde en büyük fırın boyu 3 metre idi, en büyük fırın da bizdeydi. Şu anda ise haddehanelerimizin toplam kapasitesi, 1.2 milyon tona ulaşıyor İskenderun bölgesindeyken aklınızdan çelikhane kurmak geçti mi hiç, İzmir e gelişiniz çok mu ani oldu? Yoksa önceden bir fikir hazırlığınız var mıydı? Haddehanemiz büyük olduğu için, demir çelikten aldığımız kütükle tam kapasite çalışma şansımız yoktu. İlk fizibilite çalışmalarını yapıp bu işe teşebbüs etmemiz, 2000 li yıllara kadar gider. Ancak o günkü koşullarda teşvik alamadık. Ondan sonra da, madem haddehanemiz var, çelikhanemiz teşviksiz olsun dedik. O zamanki haddehanemizin önündeki arsayı çelikhane yapmak için aldık. Dörtyol da imar tadilatlarını gerçekleştirdik. Ancak orası sanayi bölgesi olmaktan çıkarıldı. Dolayısıyla da biz İzmir Demir Çelik i alabilmek için iki sene uğraştık. En son Mittal e verdiler. Ancak Mittal in vazgeçmesi üzerine, tekrar biz geldik burayı almak için yi alma fikri bir günde doğmadı. Kısmetimizde de varmış, burayı aldık. Aldığımız için de son derece memnunuz. İlk aldığınızda, yeni bir kuruluş almış olmanın getirdiği ne gibi sıkıntılarla karşılaştınız? Yeni bir tesis kurmak mı daha kolaydı, yoksa hazır bir tesisi alıp, onu dönüştürmek mi? Burada açıkçası biraz devlet yapısına benzer bir yapı vardı. Firmayı özel sektör dinamizmi çerçevesinde geliştirebilmek zor oldu mu? İzmir Demir Çelik, 1975 yılında küçük bir haddehaneyle başlamış, 1983 te modern haddehanesini, 1987 de de çelikhanesini devreye almış, o günün koşullarında da Türkiye nin özel sektör olarak, en modern tesislerinden biri olarak kabul edilmiş. Ancak 1989 yılında İş Bankası na geçmiş. İş Bankası döneminde buraya uzun vadeli yatırımlar yapılmamış, 90 lı yıllarda Türkiye nin en modern tesisi iken, en önlerde bulunan bir tesis iken, 2000 li yıllarda, teknolojik yatırımlar yapılmadığı için, geri sıralara düşmüş 2005 te devraldığımızda, firmanın durumu, gerçekten de ismiyle orantılı değildi. Düşük kapasiteyle, fason çalışıyorlardı. Burayı almadan önceki araştırmalarımızda, teknik arkadaşlarımız bir inceleme yaptılar. Buraya acil yapılması gereken işlere ilişkin bir öncelik sıralaması yaptılar. Biz de imkanlarımız ölçüsünde, öncelikli yatırımları realize etmeye çalıştık. İlk olarak, 80-85 ton kapasiteli bir ocak mevcuttu. Bu ocağın kapasitesi, haddehanelerin üretimiyle bağdaşmıyordu. Haddehane kapasitesi daha büyüktü. Haddehane kapasitelerini doldurmak için kütük ithâl etmek gerekiyordu. Zaman zaman da burada tam kapasite çalışmayan çelikhanelerde fason kütük ürettirerek, tesisimizi tam kapasiteyle çalıştırmanın yollarını aradık. Bunda başarılı da olduk. Çünkü piyasada rekabet ede- Temel hedefimiz, kapasitemizi en iyi, en verimli nasıl değerlendirebileceğimizi araştırmak ve belirlemektir. Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği 7 Ekim 2011

bilmek için, en azından rakiplerin koşullarında çalışıyor olmak gerekiyor. Maliyet yönünden, üretimin kalitesi yönünden, verimlilik yönünden rekabet edemiyorsanız, ayakta kalma şansınız da olmuyor. Öncelikle, 150 tonluk ocak siparişi verdik. Tavan vinçlerini buna uygun hale getirdik, oksijen tesisimizin kapasitesini 4.000 m 3 arttırdık. Ocağın kapasitesini büyüttük ancak kontinüde sıkıntı çıktı. Pota ocağı kifayetsiz kaldı. Bunun üzerine pota ocağını yeniledik. Kontinü makinesi siparişimizi verdik. Plânlanan tarihte inşallah yeni kontinümüz de devreye girecek, böylelikle üretimde tüm birimler, 150 tonluk ocağın kapasitesine uygun bir sistemle çalışacak ve yıllık kapasitemiz de 1.5 milyon tona çıkmış olacak. Kapasitemizi geliştirirken çevreye de duyarlı davrandık. Toz toplama tesisini modernize ettik. 200 bin tona yakın kapalı hurda holü yaptırdık. Mamûlun yüklenmesinde istenilen tonaja ulaşabilmek için mamûl holleri ilâve ettik. Dolayısıyla şimdi tesis, yılbaşından itibaren hem maliyet hem kalite yönünden rakipleriyle rekabet edebilecek bir ortama kavuşturulmuş olacak. Limanımızın 22 metre olan enini 32 metreye, 312 metre olan boyunu da 375 metreye uzattık. Böylece limanı fabrikanın kapasitesine uyumlu hale getirdik. Liman tadilatında bir takım problemlerle karşılaşmıştınız. Onlar çözüldü mü? Tabii ki yatırım yapıyorsanız, problem her zaman var. Yaptığımız yatırımlar, yasalara uygun olduğu için, zorluklar çıksa da sonuçta hepsi aşılıyor. Liman konusunda da bazı zorluklarımız oldu ama, sonuçta başarıya ulaşıldı. Ürün çeşitliği açısından bir gelişme oldu mu? Ürün çeşitliliğine gittiğimiz çok fazla söylenemez, ancak o konuda plânlarımız var. Biz burayı aldıktan sonra önce iş kolunu çeşitlendirmeyi hedef aldık. Ama küçük ama büyük, Türkiye ve dünya 3-5 senede bir çalkantı geçiriyor. Yönetim Kurulu olarak ortak görüşümüz, tek iş kolunda olursak, zaman zaman sıkıntılara düşebiliriz şeklindeydi. Bu görüş çerçevesinde, imkânlarımız elverdiğince, iş kollarımızı üçe çıkarmayı, demir çelik üretimine, gemicilik ve enerjiyi ilâve etmeyi hedefledik. Aslında bu iki alan bir şekilde demir çelikle de ilgili 2008 de fiyat düşüşlerinde, imkânlar ölçüsünde, 154 bin dwt luk üç adet yeni nesil gemiyi uygun koşullarda aldık. Şimdi değerlendirdiğimizde, bu alımımızın isabetli bir karar olduğunu görüyoruz. Gemilerin iki senesi de iyi geçti. Şu anda, gemi taşımacılığı sıkıntılı, ancak biz zaten buna yakın koşullarda gemi almıştık. O günden bu yana da piyasalar iyiydi. Üçüncü hedefimiz enerjiydi. Şu anda 350 MWe gücünde termik santral için gerekli Ekim 2011 8 Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği

bütün izinler alınıyor. Santralden elde edilen enerjiyi sisteme vererek iş kollarımızı çeşitlendirmiş olacağız. Demir çelikte ürün çeşitliliği konusunda 1.5 milyon tonluk kapasiteyi en güzel nasıl değerlendiririzin arayışı içerisindeyiz. Bu kapasitenin, 400 bin tonluk bir kısmını orta profil haddehanesinde değerlendirmeyi planlıyoruz. Bu tamamıyle yeni değil mi? Yeni evet Büyük ihtimalle önümüzdeki yılın Eylül ayında inşallah üretime geçeceğiz. Teçhizat siparişini verdik. Ondan sonraki hedefimiz de, o günün koşulları neyi gerektirirse o olacak. Şu an çok peşin konuşmak istemiyorum ama, kangal haddehanesi düşünülebilir. Tabii demir çelik ağır bir iş kolu Her ne kadar karar da verseniz, zaman zaman ekonomik şartlar, günün koşulları, piyasanın arz-talebindeki dengeler itibariyle bazı konulardan vazgeçip, yeni yatırım kararları alabiliyorsunuz ama şu anki hedefimiz bunlar Orta profil kararı verilirken yapılan fizibilite çalışmasında, 400 bin tonluk üretime karşılık, ne kadarlık bir ithâl ikâmesi olacak, üretimin ne kadarı ihraç edilecek? Böyle bir plânınız var mı? Bizim yaptığımız fizibilite çalışmaları, üretimin yüzde 60 ının ihracata yönelik olması şeklinde. Biliyorsunuz komşularımız hızla gelişiyor. Kuzey Afrika ülkeleri, Ortadoğu bölgelerindeki yapılaşma, bu ürünlere her zaman ihtiyaç olacağını gösteriyor. UPN, IPN diye vasıflandırılan 80 den 300 e kadar ebatları içeren bir orta profil haddehanesi kuruyoruz. Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği 9 Ekim 2011

Türkiye de de bu ürünlerin tüketimi anlamında bir potansiyel var değil mi? Var tabii Bunu bu şekilde düşündüğümüz zaman, bu yatırımın çok faydalı ve verimli olacağı görüşünü taşıyoruz. Bu arada, zaman zaman kangalın piyasası iyi oluyor, zaman zaman profilin, zaman zaman da çubuğun Pazarlarda yer alabilmek için bunları da gözetmek gerekiyor. Zaman zaman bazı ürünlerde 3-5 ayda bile yatırımı çıkaracak fiyat farkları oluşabiliyor. Dolayısıyla bu enstrümanlar elinizde olduğu zaman, hangisi daha karlı ise onu çalıştırırsınız. 240 kareye kadar kütük ve 280x220 blum üretme imkanına sahip olacağız. Yeni kontinü döküm makinamızda bu imkanlar var. Bu yatırımla da bölgede ihtiyacı olan yine profil üreticilerine girdi temin etme, 220-240 lık kütük satma şansı elde etmiş olacağız. Kapasitenizdeki artış, uzun piyasasına ilâve bir baskı yapmayacak, tamamıyle farklı ürünlere yönelmiş olduğunuz için, bir boşluğu dolduracak Artan kapasitemizi profil haddehanesinde kullanalım diye düşündük. Kangal üretirsek de, kangal piyasası iyiyse, çubuğu çekmemek lâzım diye düşünüyoruz. Bu durumda çubuk kapasitesinde düşüş olacak. Halka açık şirket olmanın faydaları var En azından bir yanlış yapıyorsanız farkına varıyorsunuz Halka açık şirket statüsü, Türkiye de halen çok doğru algılanmıyor ancak uluslar arası piyasada halka açık şirketlerin itibarı biraz daha fazla Belki bu aşamada biraz erken ama bundan birkaç sene evvel, lastiklerde kullanılan teller için biz Dernek olarak, bunların ithalatını sınırlayın, Türkiye de üretilsin dedik, ancak bunu Türkiye de üreten kuruluş olmadığı anlaşıldı. O kaliteli kangal için de araştırma yaptınız mı, yoksa o çok özel bir yatırım mı? O ayrı tabii Türkiye de vasıflı çelik üreten firmalarımız var Bursa da Asil Çelik ve Çemtaş O ayrı bir işkolu İkisi bir arada ne kadar olur bilmiyorum ama arkadaşlarımızın, zaman içinde hem teknoloji hem ürün bazında çeşitlendirme konusunda dünyada geçerli olan veya sürümü iyi, pazarlaması kolay, karlı olan ürünlere yönelik çalışmaları zaten aralıksız sürüyor. Daha çok üretmek yerine, daha kârlı bir üretim anlayışıyla yürütüyorsunuz faaliyetlerinizi, öyle değil mi? Evet 1.5 milyon tonluk kapasitemizi, belki zaman içerisinde, bazı iyileştirme çalışmaları ile, 1.6-1.7 milyon ton seviyelerine çıkarabiliriz. Bizim hedefimiz, kapasitemizi en iyi, en verimli şekilde değerlendirebilmek Firmada iş bölümünüz nasıl gerçekleşiyor? Ben Yönetim Kurulu Başkanı yım. Yönetim Kurulumuz beş kişiden oluşuyor. Şahin ailesinden üç, Baştuğ Ekim 2011 10 Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği

ailesinden bir ve Koç ailesinden bir kişi yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyor. Uyum içinde bir çalışmamız var. Yönetim kurulumuzda, bundan sonra işler şu şekilde yürüsün, öyle olsun demekten ziyade, kısa sürede karar alarak çözüm üretmenin her türlü alternatifini yaratmayı amaçlıyoruz. Kendi işinizi yürütürken, çok ortaklı bir şirket yapısına geçtiniz. Şirketin halka açık olması, çok ortaklılık, işlerinizi yürütürken size sıkıntı veren bir durum oldu mu? Bugüne kadar ben veya ortaklarımız, böyle bir şirketi yönetmedik. Daha evvelki şirketlerimizde buna yakın cirolar yapıyorduk ancak böyle profesyonel bir yönetim şekli yoktu. Tabii burada ortak sayımız epeyce yüksek, ancak İş Bankası ndan aldığımız yüzde 54 lük kısmın üzerine aldıklarımızla bugün itibariyle, şirketin yüzde 90 ı Grup bünyesindedir. Uygulamada farklı durumlar oldu tabii Örneğin, halka açık bir şirket olmamız nedeniyle, basına verdiklerimiz de dahil firmayla ilgili her bilgiyi önce İMKB ye bildirmek durumunda olduk. Halka açık olmanın faydalarını gördünüz mü? Halka açık şirketlerin denetim usulleri ve bunun gibi bazı konularda farklılıklar var. Uluslararası bağımsız bir denetim firmasının denetimindesiniz. Her üç ayda bir hesaplarınız en ince ayrıntısına kadar inceleniyor. Üç aylık bilançonuz, İMKB ye bildiriliyor. Bu uygulamalar bence çok doğru uygulamalar En azından bir yanlış yapıyorsanız, zamanında farkına varıyor ve düzeltiyorsunuz. Halka açık şirket statüsü, Türkiye de halen çok doğru algılanmıyor, ancak uluslararası piyasada halka açık şirketlerin itibarı biraz daha fazla Siz firmayı aldıktan sonra piyasadaki değerinde bir değişiklik oldu mu? Tabi oldu. Biz burayı İş Bankası ndan aldığımızda, halka açık şirket olarak, piyasa değerinin üstünde bir bedelden aldık. Borsada çağrı yapmak diye bir kavram var. Hissedarlar, halka açık olan hisseleri getirirlerse, yönetim hisselerini alan firmanın bunları da alma yükümlülüğü var. O gün için, yüzde 44 gibi dışarıda olan hisselerin karşılığı olan tutarı, bu çağrı yapılmadan önce bankaya bloke etme zorunluluğu vardı. Ağır bir şarttı bu. Gerekli olan parayı yatırdık. Çağrıda 100 bin dolarlık hisse geldi. Demek ki halk size güvendi. Evet güvendi. En azından ilk çağrıda hemen cevap verilmiş oldu. Yıllık toplantılarda siz ne kadar anlatsanız da halk, hissedar gördüklerine inanıyor. Şirketi aldık, para da kazandık. Fabrikaya harcadık. Bir gemimiz vardı onu sattık. Üç gemi aldık. Hem yeniledik hem de tonaj olarak kapasitesini arttırdık. Biz alırken sermaye 62,25 milyon lira, bir hisse 3,16 lira idi, şimdi sermaye 300 milyon, bir hisse 3,7 lira... Şirketin piyasa değeri neredeyse altı katına çıktı. Serkan Şahin/ Yönetim Kurulu Üyesi Halil Şahin/ Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Şahin/ Yönetim Kurulu Bşk. Yrd. Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği 11 Ekim 2011

Piyasaların en iyi olduğu dönemde bir gemiyi sattınız, en düşük olduğu dönemde ise gemi yatırımlarınızı gerçekleştirdiniz diyebilir miyiz? Şirketin hisselerini İş Bankası ndan aldığımız dönemde, mevcut olan 43 bin ton dwt gemimizi, 2007 sonunda uygun koşullarda sattık. Gemi yatırımları için uygun zamanı bekledik. 2008 deki krizde, fiyatların düştüğü bir ortamda, şu an mevcut olan gemilerimizi almış olduk. Bu da şunu gösteriyor ki, mesele sadece maliyetler değil Piyasayı da yakından takip etmek gerekiyor. Tabii ki 2008 krizi dünyada çok şeyleri değiştirdi. Çok şişkin bir emtia yapısı oluşmuştu. Dünya ekonomisinin bunu kaldıramayacağı biliniyordu. Hatta 2007 nin sonlarında başlamıştı ama 2008 nin ortalarından sonra kriz açıkça ortaya çıkmaya başladı. Gemi tutuyorduk Dubai ye, günlüğü 100 bin dolara Şimdi günlüğü 10 bin dolar Kriz sonrası o şişkinlik gitti. Şu anki krizde ise, emtia piyasasında düşüş var. Bu kriz, inşallah daha fazla sıkıntı yaratacak boyutlara gelmez. Sizin geçenlerde, tam da bu fiyatlarla ilgili tartışmaların devam ettiği ve ikinci defa demir çelik fiyatlarının tartışıldığı bir dönemde, Dünya gazetesinde yayınlanan bir demeciniz vardı. Fiyatlar, döviz kaynaklı olarak şişmiş görünüyor demiştiniz. O konuyu biraz açabilir misiniz? Fiyatlar neydi nereye geldi? Şöyle düşünelim. 18 Ekim itibariyle, 680 dolar artı KDV ye ürün satıyorsunuz. Eğer dolar 1.5 TL ise, 680 dolarlık ürünün KDV dahil fiyatı 1.205 TL, dolar 1.85 TL olduğunda ise, KDV dahil fiyat, 1.485 TL ediyor. Aradaki fark 280 TL ve bu fark, sadece kur farkından kaynaklanıyor. İç piyasada satılan fiyatla dışarıda satılan fiyat arasında bir uçurum yok. Farklılık da yok. Herhalde demirin dünya piyasalarında işlem gören bir emtia olduğunun ya farkında değiller, ya da anlamak istemiyorlar. Bir inşaatın içerisindeki demirin payı açısından değerlendirdiğinizde, inşaat demiri fiyatındaki artışın, inşaat sektörünü krize sokacak kadar, arz talep dengelerini bozacak kadar bir payı olduğunu düşünmüyorum. Ancak her emtiada yüzde 30-40 lık bir fark oluştuysa, belki olabilir. Siz eğer dünyaya entegre olmuşsanız, dünya piyasası koşullarında çalışıyorsanız, hele de AKÇT ile imzaladığınız bir sözleşme varsa, benim malım 750 dolar derseniz, İtalya dan, Yunanistan dan, İspanya dan, buraya dünya kadar mal iner Fahiş fiyat beyan etme gibi bir lüksüm yok benim. İhraç ettiğimiz ürünlerde de, bir başkasına 20 dolar pahalı mal satma şansım da yok. Dünya piyasasında oluşmuş fiyatlar her yer için geçerli Navlunu da koyduğunuz zaman, örneğin Singapur a mal satıyorsunuz. Kore de satıyor, Çin de satıyor. Belki şu anda İspanya da satmak için uğraşıyor. Neye göre Ekim 2011 12 Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği

satıyoruz. Singapur da fiyat 700 ise, Türkiye ne yapıyor, navlun fazla ise, diğer taraftan denge kurmaya çalışıyor. Türk demir çelik sektörü, gerçekten en rekabetçi sektör Hem iç piyasada hem dış piyasada Rakiplerimize bakın Ukrayna, Rusya, Çin, Moldovya Bunların hepsinde üretim maliyetleri daha uygun koşullarda. Enerjisi, doğalgazı, işçilik ücretleri Karşılaştırmalı üstünlükleri yanında doğrudan veya dolaylı devlet yatırımları da var. Evet, özellikle Ukrayna ve Rusya da, entegre tesislerde, en ucuz şartlarda hammadde, kömür ve cevher kullanılıyor. Olağanüstü ucuz Bu koşullarda çalışan bir sektör, dışarıda veya yurt içinde nasıl fahiş fiyata mal satar... AKÇT içerisindesiniz, Avrupa Birliği ne bağlısınız. Siz nasıl 20-30 dolar pahalı mal satarsınız Avrupa da hemen her yerde sıkıntı var. Önemli oranda bir üretim düşüşüne gidiliyor. Tüketim olmadığı için, yeniden yapılanma olmadığı için Durgunluk nedeniyle, Avrupa daki ekonomilerde sıkıntı yaşanıyor. Başta Yunanistan olmak üzere... Arkasından İtalya ve Portekiz konuşuluyor. Böyle bir ortamda bizim fahiş fiyat sunma lüksümüz kesinlikle yok. Ayrıca Türkiye de demir çelik üretimi, tüketimin iki katı. Eğer biz ürettiğimiz ürünün yüzde 60 ını, yüzde 50 sini ihraç edemiyorsak, Bu ülke enerji politikasını belirlerken, enerjinin kaynağına ilişkin oran tercihlerini çok iyi hesap edip, kalıcı, enerjide darboğaz yaşanmayacak şekilde yatırımlarını yönlendirmek, alternatif yöntemler arasında dengeli tercihler oluşturmak durumunda zaten pazarlama şansımız da, tam kapasite çalışma şansımız da yok. İçeride fiyatlar biraz yüksek olsa, o ihraç etmeye çalıştığınız ürün de rekabetle içeriye döner, fiyatlar yine düşer. Tabi fiyat yine düşer. Sizler de biliyorsunuz. Türkiye, son altı ayda 500-600 bin ton çubuk demir ithal etti. Karşınızda rekabet eden bir yapı var. Biz o kadar rahat çalışabilen, fiyatını istediği gibi belirleyen bir sektör değiliz. Zaten ufacık bir konuda bile Rekabet Kurulu bütün kuruluşlarımızı inceliyor, denetliyor. Sektör, bu sene de incelemeden çok temiz çıktı. Biz de bakım ve bu kontinü döküm makinesinin re- Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği 13 Ekim 2011

Rakiplerimizle rekabet edebilmek için, en az onlar kadar teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilmemiz gerekiyor İşçilik maliyetlerine baktığınızda, rakibiniz sizin işçilik maliyetinizin üçte biri ile üretim yapıyorsa, ekonominin her 3-5 senede bir sallantı geçirdiği dönemlerde nasıl rekabet edip ayakta kalacaksınız Var mı böyle bir şansınız O yüzden sanayici, teknolojiyi çok yakından takip etmek durumunda vizyonu için 15 gün üretimi durdurduk diye ifade verdik. Yetkililer üretimdeki duruşun bakım için olduğunu gördüler de bu incelemeden yüz akıyla çıktık. Hükümet de, yetkili kurumlar da bizi zaten takip ediyor, gerekli incelemeleri yapıyor, çalışma düzenimize bakıyor. Rekabete engel olacak durum ve davranış içerisinde olup olmadığımızı inceliyorlar. Siz hem burada, Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığı hem de İskenderun da Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığını beraber sürdürüyorsunuz. Sizin için yorucu olmuyor mu? Bu görevleri yerine getirirken belli fedakârlıklarda bulunmak gerekiyor Özveriyle yapılan işler bunlar Ben altı yıldır İzmir deyim. Doğal olarak, benim artık İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı nı yürütmemem lazım. Ama İskenderun un konumu gereği ve o gün içinde bulunduğu şartlar gereği, sağolsun arkadaşlarımız, bizim başkanlığı sürdürmemizi istediler. Belki bu faydalı da oldu. Üniversitenin gelmesi gibi konularda katkılarımız oldu. İnşallah bir süre sonra görevimiz bitiyor. Bizden sonraki arkadaşlar da, bunu en iyi şekilde yapacaklardır. Osmaniye de yeni kurulan tesislerde çok ciddi kapasitelere ulaşılmış oldu. Osmaniye ve İskenderun da 16,2 milyon ton ile en büyük çelik kapasitesi oluştu. Aliağa, 11,2 milyon ton ile Türkiye nin 3. en büyük çelik üretim merkezi konumunda Gerçi olarak siz biraz kapasiteyi iyileştirdiniz. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Biz geldikten sonra kapasiteyi arttırdık. Özkan Demir Çelik yeni tesis kurdu. Bir iki arkadaşımızın da düşünceleri var. Realize edilir mi edilmez mi bilemiyorum ama ilerleyen günlerde neler yapılabileceğini göreceğiz. Ekim 2011 14 Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği

Ülkemizde belirli bölgeler, ağır sanayi bölgeleri olarak kurulmuş durumda. Bu bölgelerde hazır ağır sanayi altyapısı oluşmuşken, buralara yüklenip, başka bölgeleri de başka fonksiyonlar için ayırmak yerine, sanki burası bir turistik bölgeymiş gibi, emisyon açısından aynı değerleri tutturma gibi arayışlara girmek, çelik sektörümüzü çok büyük sıkıntıya sokuyor. Bu tür sıkıntılar yaşadınız mı Çevre Bakanlığı ile? İzmir bölgesi, Çevre Bakanlığı nın en fazla üzerinde durduğu bölgelerden biri Her konuda titiz davranıyorlar. ÇED raporu verilirken, emisyon izni verilirken, yeni yatırımlar için izin verilirken çok sıkı tutuyorlar. Çanakkale den Antalya ya kadar tek ağır sanayi bölgesi, Aliağa bölgesi Bu iki şehir arasındaki çok uzun sahil şeridinde başka bir ağır sanayi bölgesi yok. Ancak turizm ile sanayiyi ayıramamışız. Ülkemizde turizm ile sanayiyi ayıramamak gibi bir sıkıntı yaşanıyor maalesef. Sanayinin bittiği noktada, turizm başlıyor. Bence burada bir çelişki var. O bölgede turizm tesisi kuran ya da yazlık konutu olan kişiler, kendi açılarından haklılar Diğer tarafta, ağır sanayi bölgesinde izinli, ruhsatlı, yasalara uygun yatırımlar yapmış sanayici kuruluşlarla görüşürseniz, bu kişilerin de haklı olduğunu görürsünüz. Hassas bir denge var anlayacağınız Sınırlı bir turizm kapasitesi ile 11,2 milyon ton üzerinde çelik, petrokimya, petrol rafinerisi, enerji santrali gibi Türkiye nin en büyük ağır sanayi kapasitesi arasında bir tercih yapmak gerekiyor belki de Bunun iyi ayırdedilmesi lâzım ama, çok net bir ayırım yok maalesef Arada tutturulması gereken ince bir ayar var hiç şüphesiz O maalesef gözetilmiyor. Bir yer için plânlama, programlama yapılırken, en azından bir 50 seneyi göz önünde bulundurmak lazım. Herhalde orada da bazı eksikliklerimiz var. Ne turizmcinin, ne çevre sakinlerinin, ne de sanayicinin suçu var. Ama ülkemizin de geldiği nokta bu Her 10 senelik dilimleri incelediğimiz zaman, Türkiye hakikaten çok ciddi mesafeler katediyor. Bu neden oluyor diye baktığınızda, rakipleriniz sizden çok önce altyapısını kurmuş. Nüfus artışı yok. Yeni bir altyapı için ihtiyaç duyulmuyor. Oysa Türkiye, çığ gibi büyüyen bir ülke. 30 milyon civarında genç nüfusu var Bu genç nüfusa istihdam yaratacak yatırımların olması lazım. Bu çelişkiler içerisinde, bir şekilde faaliyetler sürdürülmeye çalışıyor. Belki plânlamayı çok doğru yapabilseydik, sanayi TEMEL GÖSTERGELER: Sıvı Çelik Kapasitesi : 1.5 milyon ton Mamul Kapasitesi : 1.2 milyon ton Grup Şirketleri Personel Sayısı : 1500 Ürünler 8-50 mm çapında ve 6-18 m boyunda düz, nervürlü ve kaynaklanabilir nervürlü beton çelik çubuklar 100-140 mm kesik ebadında ve 4-12 m boyunda çelik kütükler Üretimin yüzde 60 ı ihraç ediliyor Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği 15 Ekim 2011

ve turizmi ayırdedebilseydik, sonuç çok daha farklı olabilirdi. Yoksa sanayici olarak biz, hiçbir zaman çevreye duyarsız kalalım demiyoruz. Çünkü neticede biz de bu ülkede yaşıyoruz. Çocuklarımız, torunlarımız burada yaşayacak. Bizim de çevreci olduğumuzu, herkesin bilmesi lâzım. Çevre yatımlarına ne kadar para harcadığımızı söylersek ne kadar çevreci olduğumuz daha iyi anlaşılır. Sektördeki teknolojik gelişmeleri takip edebiliyor musunuz? Bu konuda durum nasıl? Rakiplerimizle rekabet edebilmek için, en az onlar kadar teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilmemiz gerekiyor. 3 milyon tonluk çelikhaneyle üretim yapan ile, 800 bin tonluk çelikhaneyle üretim yapan, hemen hemen sayısal olarak aynı işçi ile üretimi yapıyor. İşçilik maliyetlerine baktığınızda, rakibiniz sizin işçilik maliyetinizin üçte biri ile üretim yapıyorsa, ekonominin her 3-5 senede bir sallantı geçirdiği dönemlerde nasıl rekabet edip ayakta kalacaksınız Var mı böyle bir şansınız O yüzden sanayici, teknolojiyi çok yakından takip etmek durumunda Bence bu, tüm dünyada böyledir. Az gelişmiş ülkelerde bu daha da ön plana çıkıyor. Kazandığını yatırmak zorunda Ömür boyu ayakta kalıp, güvenle yoluna devam edecekse, bunu yapmak zorunda Aksi takdirde, günün koşullarına ayak uyduramayanların ayakta kalma şansı yok. Elektrik enerjisi üretme konusunda hangi aşamadasınız? Biraz bilgi verir misiniz? Bu ülkenin enerji çeşitlendirme sorunu var. Tek bir kaynağa bağlı enerji üretmek, enerjide her zaman sıkıntı yaşanması riskini de beraberinde getiriyor. Bu ülkede elektrik enerjisine ihtiyaç var. Bu ülke enerji politikasını belirlerken, enerjinin kaynağına ilişkin oran tercihlerini çok iyi hesap edip, kalıcı, enerjide darboğaz yaşanmayacak şekilde yatırımlarını yönlendirmek, alternatif yöntemler arasında dengeli tercihler oluşturmak durumunda. Meseleyi tümüyle kavrayan pozitif yaklaşımlara ihtiyacımız var. Son zamanlarda demir çelik sektöründe hurda ithalât değerinin her fırsatta gündeme getirilip, sektörün gerçekleştirdiği üretim ve ihracat faaliyetleriyle, ülkenin dış ticaret açığına günden güne artan katkısı göz ardı edilerek, amacını aşan eleştiriler yapılıyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Hurda ithalâtı konusuna, yalnızca ithalât sebebiyle, yurtdışına ne kadar döviz çıktığı açısından değil, ithâl ikâmesi ve ihracat sayesinde, ne kadar döviz tasarrufu sağlandığı açısından da bakmak gerekiyor. Yılın ilk 8 aylık döneminde, hurda, cevher, kömür, sünger demir, ferro alyaj gibi girdilerin ithalâtı için 8,1 milyar dolar civarındaki döviz çıkışına karşılık, demir çelik ürünleri ihracatından 12,3 milyar dolar gelir elde edildiği ve ayrıca, yurtiçinde 17,3 milyon ton civarındaki çelik tüketiminin 10,2 milyon tonluk bölümünün desteklenmesi ile, 8 milyar dolar civarında ithâl ikâmesi sağlandığı hususu dikkate alındığında, söz konusu girdi ithalâtının ne kadar verimli bir şekilde değerlendirilmiş olduğu açıkça ortaya çıkacaktır. Bu yönüyle, meselenin net döviz çıkışı açısından incelenmesinde fayda görüyor ve çelik sektörümüzün, ödemeler dengesi açığının kapatılmasına olan önemli katkısının, önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceğini vurgulamak istiyorum. Ekim 2011 16 Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği

nin 36 Yıllık Serüveni nin VİZYONU ve MİSYONU Yüksek ve modern teknoloji ile çalışarak, düşük maliyetli, kaliteli üretim yaparak, ülke ve pay sahipleri adına maksimum fayda sağlamak, daima yenilikçi ve gelişmeye açık bir şirket olarak sektörde ilk olmayı sürdürmek nin vizyonu Firmanın misyonu ise, sektörde en ileri teknolojiyi takip etmek, bilgi, tecrübe ve yaratıcılığa dayalı kaliteli üretim anlayışıyla, kalıcı ilişkiler kurmak, sosyal ve ekonomik değer yaratarak ülke ekonomisine katkıda bulunmak, know-how transfer etmek, yurtdışında tesisler kurmak, geliştirmek, iyileştirmek, işletmeye almak, müşteriler, tedarikçiler, çalışanlar, pay sahipleri ve ülke için sürekli fayda yaratmak olarak belirlenmiş 1975 te kurulan nin haddehane tesisleri 1983 te, çelikhanesi ise, 1987 yılında işletmeye alınmıştır. İzmir Demir Çelik Sanayi A.Ş., başta en büyük ortağı Şahin-Koç Çelik Sanayi A.Ş. olmak üzere, 4.000 i aşkın ortağı bulunan 300 milyon TL sermayeli halka açık bir anonim şirkettir. ÇELİKHANE Çelik Hurdalarının ergitilip, rafine edildiği ve sürekli döküm makinası ile çelik kütük haline getirildiği çelikhanenin yıllık kapasitesi 1.5 milyon tona ulaşmaktadır. Kapalı Hurda Sahası Kapasite : Yaklaşık 200 bin ton Elektrik Ark Ocağı Döküm Ağırlığı : 150 Ton Trafo : 120 MVA Seri Reaktör : 36 MVAR Elektrik Transferi : Akım taşıyıcı bakır kollar ile Oksijen Üfleme : Kombine brülörden Döküm Metodu : EBT Duvar ve Kapak : Su soğutmalı paneller Pota Ocağı Döküm Ağırlığı : 150 Ton Trafo : 20 MVA Sürekli Döküm Makinası Yarıçap : 6 m Yol Sayısı : 7 Kesit Ebadı : 140x140 mm x mm - 12 m Pota Desteği : Döner kule Kalıp Seviye : Manyetik Karıştırıcı : Elektromanyetik Kütük Kesme Sistemi : Alevli HADDEHANE: Yıllık 900 bin ton kapasiteli haddehanede üretim hattı tamamen bilgisayar kontrollü olarak çalıştırılmaktadır. Haddehanede mevcut bulunan ikiz haddeleme ve çift ikiz haddeleme, kontrollü soğutma, tüm hat boyunca uygulanan kompozit hadde merdaneleri, manyetik frenleme sistemleri, üretim hızını arttırmakta, yatırım ve işletme maliyetlerini düşürerek avantaj sağlamaktadır. Tav Fırını Kapasite: Soğuk Şarj : 130 t/saat Sıcak Şarj : 160 t/saat Tip Yürüyen Kiriş Yakıt Doğal Gaz/LPG/Fuel Oil Kontinü Haddeler Grubu Hazırlama Haddeleri : 8 adet Ara/Finiş Haddeler : 8 adet Makaslar Ara uçar makaslar : 2 Finiş uçar makaslar : 1 Kontrollü soğutma sistemi : 8-50 mm çapında İkiz Haddeleme : 16-22 mm çapında Çift İkiz Haddeleme : 8-14 mm çapında Soğutma Platformu : 92x7.5 metre Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği 17 Ekim 2011