10.11.2. Ek 2: Bilirkişi Raporuna İtiraz Dilekçesi. İstanbul Bölge İdare Mahkemesine. Sunulmak Üzere. TC İstanbul 3. İdare Mahkemesi Başkanlığı na



Benzer belgeler
İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent

Ek 2: Dava Dilekçesi. İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi. Sayın Başkanlığına. İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2008/1445 E

: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi. KONU Davalı idarenin yanıt dilekçesine yanıtlarımızın sunulmasıdır.

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

9.16. Beyoğlu Perşembepazarı Kentsel Sit Alanının Yenileme Alanı İlan Edilmesi

9.20. Şişli Bomonti Bira Fabrikası Alanı

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

PERŞEMBE PAZARI YENİLEME ALANI PROJESİ

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

Danıştay Başkanlığı na İletilmek Üzere. İstanbul İdari Mahkemesi Başkanlığı na;

İSTANBUL NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞINA İSTANBUL 9. İDARE MAHKEMESİ 2010/ YÜRÜTMENİN DURDURULMASI VE DURUŞMA İSTEMLİDİR

Beşiktaş Residence Tower / Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Kamulaştırma, Mülkiyet Hakkının Korunması, Ek Protokol - 1

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 4.TOPLANTI YILI MART AYI TOPLANTILARININ 2.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi. DAVALI İDARE: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

İstanbul ( ). İdari Mahkemesi Sayın Başkanlığı na;

Karar N0: KARAR-

Temyiz Eden (Davalı) : Antalya İl Özel İdaresi

T.C. ZEYTİNBURNU BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI. Dairesi: İmar ve Şehircilik Müdürlüğü

KENTSEL DÖNÜŞÜM ARAÇLARINDAN BİRİ OLARAK HUKUK. Prof. Dr. Gürsel Öngören

ÇANAKKALE İLİ, AYVACIK İLÇESİ SAHİL KÖYÜ, ÇAYMAHALLESİ MEVKİ ADA:164, PARSEL: 25 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

Anahtar Kelimeler : İmar Planının Yargı Kararıyla İptali, İmar Hukukunda Kazanılmış Hak, Yapı Ruhsatı

9.13. Fener Balat Ayvansaray Yenileme Alanı

TÜRK MİLLETİ ADINA. T.C. D A N I Ş T A Y ALTINCI DAİRE EsasNo : 2012/915 Karar No : 2013/8099. Temyiz Eden (Davacı) Vekili. Karşı Taraf (Davalı)

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

ÇANAKKALE İLİ, AYVACIK İLÇESİ SAHİL KÖYÜ, ÇAYMAHALLESİ MEVKİ ADA:164 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi. DAVALI İDARE: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

TEMYİZ EDEN : TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

Karar N0: KARAR-

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

9.12. Neslişah ve Hatice Sultan Mahalleleri (Sulukule) Yenileme Alanı

: HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A TÜRK MİLLETİ ADINA

Konu: Askıdaki Plana İtiraz Tarih:

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

İlgi: Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul VI Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını

9.8. Şişli, Ayazağa, Maslak 1453

T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ. Karar N0: KARAR

T.C. DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/103. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen : Türk Tabipleri Birliği. Vekii : Av.

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

ANAYASA MAHKEMESİNDEN GVK GEÇİCİ 73 ÜNCÜ MADDEYLE İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

ALANSAL UYGULAMALAR sayılıafet RİSKİALTINDAKİALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN ve UYGULAMA YÖNETMELİĞİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

Riva Galatasaray Spor Kulübü Arazisi / Değerli meslektaşımız,

D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2011/10572

T.C. ZEYTİNBURNU BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI. Dairesi: İmar ve Şehircilik Müdürlüğü

9.9. Kadıköy, Kuşdili Çayırı

: Karabük Valiliği İl Defterdarlığı - KARABÜK

T.C. ZEYTİNBURNU BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI. Dairesi: İmar ve Şehircilik Müdürlüğü

Söz konusu alan Bakanlar Kurulunun gün ve 2006/10172 sayılı kararı ile yenileme alanı olarak belirlenmiştir.

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

Sirküler Rapor /108-1

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının Yapı Esasları ve Denetimine Dair Yönetmelik

İSTANBUL 2. İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

İSTANBUL VERGİ MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA GÖNDERİLMEK ÜZERE

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

9.2. Örnek ÇED Raporları Sultanahmet Four Seasons Oteli. Sayın Meslektaşımız,

TESCİLLİ KÜLTÜR VARLIĞI OLARAK İLLER BANKASI DURUM RAPORU

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

DANIŞTAY SAYIN BAŞKANLIĞI NA SUNULMAK ÜZERE İSTANBUL ( ). İDARE MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI NA

ANTALYA KENT MERKEZİ KÜLTÜR VE TURİZM KORUMA VE GELİŞİM BÖLGESİ

İSTANBUL İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA. : TMMOB Şehir Plancıları Odası (İstanbul Şubesi)

T.C. D A N I Ş T A Y ALTINCI DAİRE Esas No : 2006/7587

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

Karar NO: KARAR-

9.19. Şişli-Dikilitaş Tekel Likör Fabrikası Alanı

T.C. İZMİR İLİ URLA BELEDİYESİ MECLİS KARARI

9.14. Galata Kulesi ve Çevresi Koruma Amaçlı Nâzım İmar Planı

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

T.C. ZEYTİNBURNU BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI. Dairesi: Yazı İşleri Müdürlüğü

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 4.TOPLANTI YILI TEMMUZ AYI TOPLANTILARININ 3.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

KORUMA UYGULAMA VE DENETİM BÜROLARI (KUDEB)

14. Daire 2012/679 E., 2014/2401 K. "İçtihat Metni"

DANIŞTAY Vergi Dava Daireleri ESAS: 2014/304 KARAR: 2014/563

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

9.11. Fikirtepe Ek: Dava Dilekçesi

DİLEKÇEYİ : TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Konut Projesi (Ataşehir)

YIPRANAN TARİHİ VE KÜLTÜREL TAŞINMAZ VARLIKLARIN YENİLENEREK KORUNMASI VE YAŞATILARAK KULLANILMASI HAKKINDA KANUN

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

SAVUNMANIN ÖZETİ : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

T.C. ERZURUM PALANDÖKEN İLÇE BELEDİYE ENCÜMEN KARARI

T.C BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İMAR VE ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜ

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen : TMMOB Şehir Plancıları Odası Vekili :

Endüstriyel Tasarım Tescilinde Yenilik ve Ayırt Edici Nitelik Değerlendirmesi. İç Mimarlık Ve Çevre Tasarımı Bölümü, Beytepe Kampusu Ankara,

ANKARA. günlü, E:2012/440, K:2013/412 sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

ERGENE-YEŞİLTEPE MAHALLESİ 880 ADA 99 VE 105 NOLU PARSELLERE AİT İLAVE UYGULAMA İMAR PLANINDA, ERGENE BELEDİYE MECLİSİ NİN 02.05

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

T.C. SULTANBEYLİ BELEDİYE MECLİSİ Tarih : KOMİSYON RAPORLARI Rapor No : 2012 / 29 HUKUK KOMİSYONU RAPORU BELEDİYE MECLİS BAŞKANLIĞINA

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

Transkript:

10.11.2. Ek 2: Bilirkişi Raporuna İtiraz Dilekçesi İstanbul Bölge İdare Mahkemesine Sunulmak Üzere TC İstanbul 3. İdare Mahkemesi Başkanlığı na Dosya Esas No: 2008/16 Yürütmenin Durdurulmaması Kararına itiraz eden: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanlığı Vekili: Av. Ş. Can Atalay Karşı taraf: Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Davacı yanında Müdahil: İlyas Ekmekçi ve Diğerleri KONU: İstanbul 3.İdare Mahkemesinin 24.02.2010 tarih ve 2008/16 E sayılı yürütmenin durdurulması isteminin reddine dair kararına ve bilirkişi raporuna itirazımızdır. A Ç I K L A M A L A R 1. İstanbul İli, Beyoğlu İlçesi, 360, 361, 362, 363, 385, 386, 387, 593, 594 numaralı adaları kapsayan ve TC Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu nun, 30.11.2007 tarih 26 no.lu kararı ve eki avan projelerin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemi ile anılan idari işlemin dayanağı olan 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun un ANAYASANIN 5, 35, 46 ve 63 üncü MADDELERİNE AYKIRILIĞI İTİRAZI ile dava açılmıştır. 2. İstanbul 3.İdare Mahkemesinde görülen davada Sayın Mahkemeniz dava konusu hakkında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar vermiş ve 27.10.2009 günü Sayın Naip Hakim Sönmez Taşkın başkanlığında, yerinde yapılan keşif ve inceleme sonucunda mahkemenizce bilirkişiler den;

2.1. Dava konusu edilen İstanbul yenileme alanı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu nun 30.11.2007 gün ve 26 sayılı kararının ve eki avan projelerinin ilgili yasalar (2863, 3194, 653 sayılı ) ve 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkındaki Kanun a, ilgili (Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu ile Koruma Kurulu Yönetmeliği) ve 5366 sayılı Yasanın uygulama yönetmeliğine uygun olup olmadığının tespiti, 2.2. Anılan kurul kararının 5366 sayılı yasa uyarınca 20.02.2006 gün ve 10172 sayılı Bakanlar Kurulu kararında belirtilen yenileme alanı içinde kalıp kalmadığının tespiti, 2.3. Anılan kurul kararının ve eki avan projelerinin ilgili daha önce alınmış olan ilke kararları, yasa hükümleri, yapıların özellikleri göz önüne alınarak şehircilik ve planlama tekniklerine, 5366 sayılı yasanın aradığı şartlara uygun olup olmadığına ve nihayetinde üstün kamu yararına uygun olup olmadığı hususlarının tespiti, 2.4. Bu sorularla yetinilmeksizin dosyada yer alan tüm bilgi ve belgeler ile taraf iddiaları dikkate alınarak hazırlanacak bilirkişi raporunun dava dosyası ve tüm ekleriyle birlikte mahkemeye teslimi istenilmiştir. 3) Ancak sayın mahkemenizce dava konusu hakkında tespiti istenen hususlar son derece açık olarak belirtilmiş olmasına karşın bilirkişilerce (Prof. Dr. Özer Erenman, Prof. Dr. Akın Eryoldaş, Prof. Dr. Kemal Çorapçıoğlu) hazırlanan ve 25 sayfa ve eklerinden oluşan bilirkişi raporunda; Gerek Sayın Mahkemenizin tespitini istediği hususlar gerekse dava dilekçemizde açık ve net olarak belirttiğimiz itirazlarımız hakkında bilimsel, hukuki ve tarafsız yanıt verilmemiş; Rapor sayfaları, dava konusu ile hiçbir ilgisi olmayan bazı tespitler ve hatalı yorumlar ile doldurulmuş; meslek, bilim ve hukuk çevrelerince asla kabulü mümkün olmayacak; mesleğimiz ve kentimizin geleceği adına üzüntü ve şaşkınlıkla karşıladığımız talihsiz, taraflı ve hukuksal süreci yanlış yönlendirecek bir belge ortaya çıkarılmıştır ve bu bilirkişi raporuna itiraz etme gereği doğmuştur. 4) İtiraz Konumuz Olan Bilirkişi (!) Raporundan Bazı Örnekler: Yukarıda da belirtildiği gibi Sayın Mahkemenizce dava konusu hakkında tespiti istenen hususlar son derece açık olarak belirtilmiş olmasına karşın;

4.1 Dava konusu edilen İstanbul Yenileme Alanı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu nun 30.11.2007 gün ve 26 sayılı kararının ve eki avan projelerinin ilgili yasalar (2863, 3194, 653 sayılı) ve 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkındaki Kanun a, ilgili (Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu ile Koruma Kurulu Yönetmeliği) ve 5366 sayılı Yasanın uygulama yönetmeliğine uygun olup olmadığının tespiti hakkındaki kapsamlı 1. soruya bilirkişi raporunun 8. sayfasında 1. cevap başlığıyla; a-5366 sayılı Yasanın uygulama yönetmeliği Bakanlar Kurulunca 17.11.2005 tarihinde kararlaştırılmış ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer imzalı 2005/9668 nolu karar (14/12/2005 tarihli ve 26023 sayılı Resmi Gazete de yayınlanmıştır. Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin amacı (madde 1) Yıpranan ve özelliğini kaybetmeye yüz tutmuş; kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurullarınca sit alanı olarak tescil ve ilan edilen bölgeler ile bu bölgelere ait koruma alanlarının, bölgenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore edilerek, bu bölgelerde konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyal donatı alanları oluşturulması, tabii afet risklerine karşı tedbirler alınması, tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması ile ilgili esas ve usulleri düzenlemektir. b-yerinde yapılan incelemede yasada ve yönetmelik kapsamında tanımlanan bir bölgenin kısmen terk edilmiş kısmen işgal edilmiş ve kentin doğal ve tarihi dokusu ile bağdaşmayan yeni ek yapılar ile bir zamanların özel konut dokusu özelliğini içeren ancak oturanlarının ve kent sakinlerinin terk ettiği, konut yaşamı ve sosyal çevre olarak sosyal alt yapısının bulunmadığı ve çevrenin geleneksel yapısı ile yeni sosyal altyapı yapılma imkanının da mevcut sit kavramı koşulları ile yapılmasına imkan olmayan ve sağlıksız konut ve hizmet ve ticari yapıları barındıran altyapısının bulunmaması nedeni ile yapılış düzeni ve amacından farklı bir şekilde kullanılarak kentin slum görüntüsü ile yaşamını sürdürmekte olan fiziksel özellikleri açıkça görülmektedir. Bölgenin mevcut fiziki dokusu ve seyrek aralıklar ile tescil edilmiş bulunan yapılar nedeni ile terk edilmiş bir görünümü bulunmaktadır.

Şeklinde yanı verilmiştir. Görüldüğü gibi, sayın mahkemenizin sorusu ve dava dilekçemizde gerekçeleri ile açıkladığımız hiçbir hususa yanıt verilememiş; Yanıtın a bölümü dava dilekçemizde Anayasaya aykırılığını gerekçeleriyle iddia ettiğimiz 5366 sayılı yasanın Resmî Gazete de ne zaman yayınlandığı ve yönetmeliğinin amacı aktarılarak geçiştirilmiş; b bölümünde ise yerinde yapılan incelemeden bahsedilmiştir. Ayrıca; yerinde görsel olarak yapılan incelemede bölgenin kısmen işgal edilmiş olduğu yargısına nasıl varıldığı da anlaşılmamıştır. Bilirkişi heyeti bölgenin mevcut fiziki dokusu ve seyrek aralıklar ile tescil edilmiş bulunan yapılar nedeni ile terk edilmiş bir görünümü bulunmaktadır diyerek gerçeğe ve resmi belgelere aykırı bir beyanda bulunmakta. İncelenen bölgenin İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu nun 07.07.1993 gün ve 4720 sayılı kararı ile belirlenen Beyoğlu Kentsel Sit Alanı içerisinde yer almaktadır. Anılan alan, İstanbul da Beyoğlu yangınları ve 1839 Tanzimat Fermanından sonra modern anlamda ilk şehircilik uygulamalarının gerçekleştirildiği ve dünya ölçeğinde nadir bulunan Levanten mimarinin özellikle alt-orta gelirliler için geliştirilmiş konut mimarisi örneklerinin halen yaşatılabildiği, kültürel ve mimari mirasımız açısından alanlarımızın en önemlilerinden birisi olduğunu ve kentsel sit alanı olarak ilan edilmenin yanı sıra söz konusu adalardaki yapıların neredeyse tümünü oluşturan 209 bina ilgili koruma kurullarınca korunması gerekli kültür varlığı yapılar olarak da tescil edilmiş bulunduğunu ve asıl dava konusunun bu tarihi binaların tümden yıkılmasını öngören avan projeler olduğunu unutmuş görünmektedirler. (Bu beyana dayanarak bilirkişi incelemeleri sırasında orada bulunmamış olsaydık farklı bir alanın gezilmiş olduğunu da düşünebilirdik.) Üstelik bir alanın yenileme alanı ilan edilmesi için ön koşul bu alanın, sit ve koruma alanı olarak tescil ve ilan edilen bölgeler ile bu bölgelere ait koruma alanlarının içinde bulunmasıdır (Kanun no. 5366). 4.2. Bilirkişi raporundaki tek hatasız yanıt Anılan Kurul Kararının 5366 sayılı yasa uyarınca 20.02.2006 gün ve 10172 sayılı Bakanlar Kurulu kararında belirtilen yenileme alanı içinde kalıp kalmadığının tespiti (Soru 2) hakkındaki tek cümlelik Dava konusu edilen alan, 20.02.2006 gün ve 10172 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında belirtilen yenileme alanı içinde kalmaktadır cevabıdır. 4.3. Dava konusu, dava dilekçemiz ve Sayın Mahkeme heyetinin soruları hakkında hiç ilgisi bulunmayan ve maddi hatalar ve yorumlar içeren yanıtlardan birisi de sayın heyetin anılan kurul kararının ve eki avan projelerinin ilgili daha önce alınmış olan ilke kararları, yasa

hükümleri, yapıların özellikleri göz önüne alınarak şehircilik ve planlama tekniklerine, 5366 sayılı yasanın aradığı şartlara uygun olup olmadığına ve nihayetinde üstün kamu yararına uygun olup olmadığı hususlarının tespiti (Soru 3) hakkındaki yanıttır. Bilirkişi raporunda Cevap 3 başlığı altında, Cevap 3 Sit kapsamındaki bölgelerde, tescilli yapıların imar hakları kısıtlandığı için koruma yasasında imar haklarının aktarımına ilişkin hukuki terimler bulunmaktadır. Yasanın bu belirlemesine karşılım sit kapsamında yapılaşması sınırlanan yapıların çevredeki imar haklarından yararlanabilmesi için geliştirilmiş aktarım kuralının dava konusu alan kapsamında uygulandığı görülmektedir. KTVKK nun 14.7.2004 / 5226 s. yasayla değ. Md: 17/c de: Yapılanma hakları kısıtlanmış tescilli taşınmaz kültür varlıklarına veya bunların koruma alanlarında bulunan ya da koruma amaçlı imar planlarıyla yapılanma hakları kısıtlanan taşınmazlara ait mülkiyet veya yapılanma haklarının kısıtlanmış bölümünü, imar planlarıyla yapılanmaya açık aktarım alanı olarak ayrılmış, mülkiyetler indeki veya üçüncü şahıslara ait alanlara, aktarımdan yararlanacak öncelikli hakları belirleyerek bir program dahilinde aktarmaya, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediyeler, bunların dışında valilikler yetkilidir denilmektedir. Bakanlar Kurulu tarafından tanımlanan alan içinde, hazırlanan proje örneklerinde, taşınmazların bulunduğu alanda tescilli taşınmazların imar haklarının tescilsiz yapılar üzerine aktarıldığı görülmektedir. Bu durumu ile 5226 sayılı yasa ile getirilen imar haklarının aktarımı işlevinin yeni yasa kapsamında dikkate alındığı ve İstanbul kentsel yapısı içinde aktarım alanları belirlenmediği için 5226 sayılı yasada belirtildiği halde gerçekleştiremeyen bir hususun yeni yasa kapsamında uygulamaya konulduğu görülmektedir. 5226 sayılı yasa ile oluşturulan hukukun, çevresindeki yapılara göre, kısıtlanmış imar hakları ile, değer kaybına uğrayan taşınmaz malların imar haklarının aktarım bölgelerine veya yakın bir alanda planda gösterilen alanlara imar haklarının aktarılmasının ele alındığı ve Tarlabaşı projesinde bu hukukun oluşturulduğu görülmektedir.

Anglosakson ve ABD koruma yasalarında genişçe uygulaması yapılırken ülkemizde yasada hukuken tanımlanmasına rağmen ele alınmamış olan bu uygulamanın Tarlabaşı bölgesinde ele alındığı görülmektedir. Bu surette gerek kaybolan imar hakları ile yapı sahibine verilen kentsel rantın yapı sahibi ve yatırımcı ve düzenleyici kurum arasında oluşturulan hukuk ile düzenleneceği paylaşılacağı anlaşılmaktadır. 5266 sayılı yasa bu uzlaşmada değerlerin gayrimenkul şirketleri tarafından tespit edilmesine ilişkin hüküm geliştirmiştir Ancak bu uygulamanın ülkemizde kendini kanıtlamış bir örneği bulunmamaktadır. Bu kapsamda yapılan idari düzenlemenin ve avan projelerin değerlendirilmesinin imar ve koruma tüzesine uygun olduğu kanaatindeyiz. Şeklinde anlaşılamaz bir yanıt vermişlerdir. Bu yanıtın tümünün ve yapılan yorumların gerek sorulan soru ile gerekse dava konusu ile hiç bir ilgisi bulunmamaktadır. Ayrıca cevapta anılan hazırlanan proje örneklerinde, taşınmazların bulunduğu alanda tescilli taşınmazların imar haklarının tescilsiz yapılar üzerine aktarıldığı görülmektedir. Anglosakson ve ABD koruma yasalarında genişçe uygulaması yapılırken ülkemizde yasada hukuken tanımlanmasına rağmen ele alınmamış olan bu uygulamanın Tarlabaşı bölgesinde ele alındığı görülmektedir. Bu surette gerek kaybolan imar hakları ile yapı sahibine verilen kentsel rantın yapı sahibi ve yatırımcı ve düzenleyici kurum arasında oluşturulan hukuk ile düzenleneceği paylaşılacağı anlaşılmaktadır. 5266 sayılı yasa bu uzlaşmada değerlerin gayrimenkul şirketleri tarafından tespit edilmesine ilişkin hüküm geliştirmiştir Ancak bu uygulamanın ülkemizde kendini kanıtlamış bir örneği bulunmamaktadır. gibi dava konusu, dava dilekçemizde ileri sürdüğümüz gerekçeler ile uzaktan yakından ilgisi olmadığı gibi ne kastettiği anlaşılmaz ve somut gerçeği yansıtmayan ifadeler bulunmaktadır. bu arada konu kaybolan imar hakları (ne demek olduğu anlaşılamamıştır).ya da yapı sahibine verilen kentsel rant değil kaybolacak olan; son derece önemli bir kentsel sit alanında yaşayan insanları birlikte, yörenin tarihi, sosyal ve kültürel yapısını hiç dikkate almadan, sanki bir boş alanı planlıyormuşçasına kararlar üreten uygulandığı takdirde geri dönüşü olmayan fiziki ve sosyal bir tahribat yaratacak olan avan projeler ile kaybolacak Beyoğlu ve İstanbul dur.

Sadece bu yanıt dahi bilirkişilerin taşıdıkları akademik unvanlar nedeniyle dava konusunu kavrayamadıkları gibi bir düşünceye varamayacağımıza göre dava dilekçemizi ve konu hakkındaki içtihatları yargı, kurul ve ilke kararlarını ve dava konusu avan projeleri incelemediklerini ve/ veya taraflı ve hukuku yanıltıcı bir tutum içine girdiklerini göstermektedir ve bu konuda bilimsel tarafsızlık ve bilimsel etik ilkelerin yok edilmesi tehlikesi ise her türlü yok oluşun da üstünde bir zarar verecektir. 4.4. Dava dilekçemizi ve konu hakkındaki içtihatları yargı, kurul ve ilke kararlarını ve dava konusu avan projeleri incelemediklerini ve/veya taraflı ve hukuku yanıltıcı bir tutum içine girdiklerini gösteren diğer bir kanıt da Soru 4 e verilen yanıtlardır. Soru 4. Bu sorularla yetinilmeksizin dosyada yer alan tüm bilgi ve belgeler ile taraf iddiaları dikkate alınarak hazırlanacak bilirkişi raporunun dava dosyası ve tüm ekleriyle birlikte mahkemeye teslimi istenilmektedir. Bilirkişi heyeti bu maddeye verilen yanıtta dava gerekçelerimizi; Cevap 4: Davacı iddialarında aşağıdaki hususların davaya konu edildiği görülmektedir: 1. Projeden etkilenen kişilerin bölgeden dışlandığı, projenin sosyal niteliğinin bulunmadığı, bölge halkının proje ile göçe zorlandığı, mevcut mülkiyet haklarının zoraki kamulaştırma tehdidi ile ellerinden alındığı, gibi projenin uygulanmasındaki sosyal sorunların çıkması ile projenin sorun çözmekten ziyade sorun yaratacağını belirtmekte, 2. Bu iddialara ilave olarak yapılan düzenleme işleminin koruma yasasındaki mevzuata uygun olmadığı ileri sürülmektedir şeklinde dava dilekçesinde ileri sürdüğümüz gerekçelere hiç değinmeden kendi yorumlarına göre aktarmışlar ve bilimsel, yasal ve maddi gerçeklere uygun bir yanıt vermeden konu ile ilgisi bulunmayan kanun değişiklikleri, Kudepler, imar hakları transferleri gibi kendi içinde de çelişkiler ve hatalar taşıyan sayfalarca yazı sonucu, üzerinde yüzlerce bilimsel hukuksal araştırma yapılan ve hukuk devletinin olmazsa olmaz ilkelerinden olan kamu yararı ve uluslararası sözleşmeler ile saptanan evrensel koruma kavramını da, Yapılan düzenlemenin gerek bölgenin kentsel rant değerlerini koruyan, gerek bölgeye finansman imkanı sağlayan imar aracı olarak kullanıldığı bölgenin gelişmesine ve yaşam düzeyini ve istihdamı arttırıcı bir imar aracı olarak idari işlemler yönü ile karar altına

alınmasının koruma tüzesinde getirilen hükümlere uygun olduğu ve yapılan düzenleme işleminde kamu yararı bulunduğu kanaatindeyiz şeklinde Kentsel rant düzeyini koruma, finansman imkanı vb haline indirgemişlerdir. Bu tümcede ve bilirkişi raporunda asla dava konumuz olan kurul kararı eki ve yazılı talebimize rağmen incelenmek üzere bugüne dek tarafımıza iletilmeyen 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması Hakkında Kanun kapsamında kentsel sit alanı olarak ilan edilmiş olan proje alanında bulunan 269 binanın 209 u ilgili koruma kurullarınca korunması gerekli kültür varlığı yapılar olarak ayrıca tescil edilmiş olan mimari ve kültür mirasımız niteliğinde bulunan tescilli ve korunarak yaşatılması gerekli kagir binaların tümünün 209 tescilli tarihi eserin yıkımını öngören avan projelerden, dava dilekçemizde ileri sürdüğümüz; Yargılama konusu karar eki projeler koruma imar planları ve yapılaşma koşuluna bağlı olmadan ilave katlar ve bodrum katlar düzenleyerek parsel ve ada morfolojisi düzeninin dışında ve farklı farklı mimari anlayışlarla ada bazında rezidans ticaret ve alış veriş merkezi gibi kullanışlar önerilmesi; Ve ne yazık ki geç alınan tüm yargı kararları ile hukuksuzluğu tescil edilen 1. Tarlabaşı yıkımlarının kentten koparttığı ve yıllardır bakımsız bırakılmış ve yoksulluk ve yoksunluğa terkedilmiş bu alanda yılların ihmalinin giderilmesi için önerilen bölgenin içindeki tüm yaşayanlar ile birlikte yıkılarak sosyal ve fiziki olarak ortadan kaldırılmasının tüm evrensel şehircilik, mimarlık meslek ilke ve kuralarına, koruma kent ve insan hakkı kurallarına olan aykırılığı; Yenileme alanındaki korunması gerekli kültür varlığı yapıların ön cephelerinin yıkılmadan onarılarak korunmasının esas olduğuna, bu binalara yapılacak müdahalelerin hazırlanacak rölöve, zemin etüdü ve statik rapor çalışmalarından sonra kesinleştirilmesine Plan tipolojileri korunacak korunması gerekli kültür varlığı yapıların, rölöve çalışmaları tamamlandıktan sonra (plan şeması, özgün malzeme, taşıyıcı sistem) bütünselliğinin bozulmadan korunmasına; Avan projelerde önerilen bodrum katlardaki otopark ve diğer fonksiyonların, yukarıdaki maddelere bağlı olarak ve gerekli teknik etütlerin tamamlanmasından sonra (detaylı zemin etüdü, arkeolojik rapor, statik rapor koruma sağlamlaştırma raporu, altyapı proje ve raporu) yeniden değerlendirilmesine; proje alanındaki adaların cephe morfolojilerinin

bozulmamasının esas olduğuna, korunması gerekli kültür varlığı yapılarda önerilen ilave katların rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleriyle birlikte yeniden değerlendirilmesine, korunması gerekli kültür varlığı yapılar dışındaki parsellerde önerilen yeni yapıların da buna bağlı olarak tekrar etüd edilmesine karar verildi diyerek kendi kararını ve projeleri yok hükmünde sayan ve projelerin tarihi ve kültür mirası yapıları yok varsaymasını zımnen kabul etmeyen ilgili kurul kararı; Dava dilekçemizde ayrıntılı olarak olarak açıklanan yargılama konusu idari işlemin daha önce usulüne uygun olarak alınmış koruma kurulu kararlarına aykırılığı; İmar mevzuatında gerekse taraf olunan uluslararası belgelerde açıkça tanımlanan mimari projelerinin onaylama ve uygulama prosedürlerine uyulmadan Belediye Meclisinin projeler konusunda almış olduğu kararın mimarlık mesleğinin evrensel uygulama etik kriterlerine, taraf olunan ulusal üstü belgelere ve imar mevzuatına açıkça aykırılığından; bu konudaki ulusal ve uluslararası sözleşme ve kuralları; Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim Ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından hazırlanan ve 14.12.1983 gün ve 17959 sayılı Resmî Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren Dünya Kültürel ve Doğal Mirasinin Korunmasına Dair Sözleşme ve Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesi ve ilgili diğer sözleşmeler; özellikle mimari mirasın, dünya ve Avrupa kültür mirasının zenginliği, çoğulculuğun eşsiz bir ifadesi, geçmişimizin değer biçilmez bir tanığı olduğunu ve bütün Avrupalıların bir ortak mirasını oluşturduğunu kabul ederek koruma konusunda her türlü tedbirin alınmasını taraf devletlerin ödevi olarak tanımlamıştır. Bu konuda oluşacak her türlü tehdide karşı bütün tedbirlerin alınmasını öngörmüştür. Ancak, Türkiye nin kentleşme sürecinin son elli yılı, gerçekleştirilen hukuka aykırı ve yanlış uygulamalar, kaçak yapılaşmaya karşı etkin bir tutum alınmaması ve yeterli özen gösterilmemesi, bütçe ayrılmaması nedeniyle tarihi kent dokuları bozulma ve köhneme tehdidi ile karşı karşıya kalmıştır. Ancak son yıllarda kent merkezlerinde rant değerlerinin yükselmesine bağlı olarak tarihi kent dokularının sıradan bir yatırım alanı olarak kabul edilmesi dava konusu olan Tarlabaşı Bölgesi, Tarihi Yarımada ve benzeri uygulamaların kamu yararına olup olmadığı konusunda çok ciddi çekinceler yaratmaktadır. Bu nedenle dava konusu idari işleme esas teşkil eden 5366 sayılı yasa ve bu yasaya dayanarak çıkartılan yönetmeliğin açıkça Anayasa ya ve uluslararası sözleşmelere aykırılık taşımakta olduğu;

Evrensel ilkelere, imar mevzuatına ve yerleşik yargı kararlarına uygun olarak idari işlemler tesis edilmelidir. Aksi durumda, kentsel sağlıklaştırma, kentsel yenileme, kentsel yeniden canlandırma gibi kavramlar ve idari işlemler doğru yerde ve doğru zamanda kullanılmadığı takdirde, tarihi doğal ve kültürel mirasımızın önceki elli yılın tahribatından daha büyük ve geri dönülemez kayıplar yaşayacağı kaçınılmaz bir gerçekliği hakkında ve Sayın Mahkemenizin açıklığa kavuşturulmasını istediği hususlar hakkında hiçbir bilimsel açıklama görüş ve yorum getirilmemiştir. Özellikle dava dilekçemizde ayrıntılı olarak yer alan ve davalı idari işlemin yasal dayanağı olan 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun Anayasaya aykırı hükümler içermekte olduğu konusundaki, 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanunun ikinci maddesinin dördüncü paragrafının son cümlesi Buna göre kamulaştırma ve uygulama yapılır cümlesindeki kamulaştırmanın yapılabileceğini ve bu durumda kamulaştırma kararının bir proje ile alınmış olduğunu ortaya koymaktadır. Yargılama konusu idari işleme dayanılarak hazırlanacak projelere göre uygulama ve kamulaştırma yapılması açıkça Anayasanın 35 inci ve 46 ıncı maddelerine aykırıdır. Yargılama konusu idari işlemin uygulanması ile alt/orta gelir grubundan insanlar Tarlabaşı bölgesinin dışına taşınmaya zorlanacaktır. Yukarıda ayrıntılı olarak açıkladığımız gibi, kentte yaşayan insanların hakları da korunarak kentin korunması gerekmektedir. Diğer bir söyleyişle, Tarlabaşı bölgesinde yaşamakta insanların bir idari işlem sonucunda tümü ile göç etmeye zorlanmasına dayanak olan 5366 sayılı yasanın anılan hükmü Anayasa nın 5 inci maddesine açıkça aykırıdır. 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun sit alanlarında uygulanacak olmasına karşın, koruma planları na hiç değinmeyerek yalnızca Yenileme projeleri nden söz etmektedir. 5366 sayılı yasanın 7 inci maddesinde yer alan.diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz hükmü yargılama konusu idari işlemin dayanağıdır ve açıkça Anayasa nın 63 üncü maddesine aykırıdır.

şeklindeki gerekçelerimiz konusunda; 5366 sayılı yasa ile bölgeye getirilen düzenlemenin şehircilik prensiplerine uygun olduğu, bölgeye yenileme ve canlılık kazandıracağı, istihdamı artıracağı, bölgedeki yaşam standardının ve kalitesinin artacağı, bölgeye uygun konaklamaya imkan sağlayacağı kanaatindeyiz. 2863 sayılı yasa ve yönetmeliğine 5226 sayılı yasa ile getirilen imar hakları aktarımı hususunun da dikkate alınarak, 5366 sayılı yasa ve yönetmeliğinde yeni araçlarla güçlendirildiği kanaatine varılmıştır. Bölgenin yarattığı imar düzenine ve yapılaşmaya imkan verebilecek düzenlemenin imar hakları aktarımı yolu ile hazırlanan avan projelerde gözlenebildiği, böylece, tescilli yapıların imar hakları kısıtlanmış yapıların da değerlendirebildiği ve hukuki kuralların oluştuğunun dosyadaki avan projelerde görüldüğü, yapılan uygulamanın planlama ilke ve tekniklerine uygun olduğu ve yapılan düzenlemede üstün kamu yararı bulunduğu kanaatindeyiz diyerek konunun ciddiyeti, önemi ve esası ile ilgisi bulunmayan maddi hatalar içeren ve son derece taraflı bir yorum hazırlanmıştır. Sonuç olarak, tek yanlı, taraflı, eksik, bilimsellikten yoksun olan ve adeta davanın davalı lehine sonuçlanması için özel olarak tanzim edilmiş bulunan bilirkişi raporuna itiraz gereği doğmuştur.