MYK TOPLANTISI 04 ŞUBAT 2015 ERDOĞAN TOPRAK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI

Benzer belgeler
Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

20 Kasım Açıklanan nihai bütçe taslağında, Yunanistan ın bütçe açığını, 2010 yılında GSYH nin yüzde 8,7 si oranına indirmeyi hedeflediği açıklandı.

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ASYA EMEKLİLİK ve HAYAT A.Ş. ALTERNATİF KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR

EKONOMİK GÖSTERGELER

TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ 2015 YILI OCAK AYI İHRACAT PERFORMANSI. Genel ve Sanayi İhracatında Tekstil ve Hammaddeleri Sektörünün Payı

ASYA EMEKLİLİK ve HAYAT A.Ş. ALTIN KATILIM EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014

HAFTALIK BÜLTEN 12 EKİM EKİM 2015

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2015 HAZİRAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

109 MİLYAR DOLARLIK YABANCI PORTFÖYÜ VAR

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Küresel Krizden Sonrası Reel ve Mali. Sumru Altuğ Koç Üniversitesi, CEPR ve EAF 14 Mayıs 2010

Ekonomi Bülteni. 11 Mayıs 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 74

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18


HAFTALIK BÜLTEN 16 KASIM KASIM 2015

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İSPANYA ÜLKE RAPORU AĞUSTOS 2017 ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN?

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

FOREKS GÜNLÜK BÜLTEN İÇİNDEKİLER

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR

Ekonomi Bülteni. 3 Ekim 2016, Sayı: 38. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AKTİF EĞİTİMCİLER SENDİKASI EKONOMİ SERVİSİ YÜKSEK ENFLASYON / KAMU ÇALIŞANLARI KAYIP RAPORU

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2012, No: 44

HAFTALIK BÜLTEN 28 ARALIK OCAK 2016

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

AR& GE BÜLTEN. Ekonomide Büyüme Trendi Ne Kadar Sürecek?

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU MART 2018 İTKİB HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

HAFTALIK BÜLTEN OCAK 2016

Bu sunum, borç stoku ve borçlanma ile ilgili güncel bilgileri. kamuoyuna kapsamlı olarak sunmak amacıyla hazırlanmıştır.

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Kasım 2013, No: 76

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

FOREKS GÜNLÜK BÜLTEN İÇİNDEKİLER

Ekonomi Bülteni. 27 Mart 2017, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAFTALIK BÜLTEN 15 HAZİRAN HAZİRAN 2015

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2012, No: 20

MENKUL KIYMETLEŞTİRME

Konut Satışları Temmuz Konut Satışları Temmuz

GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Berlin Ekonomi Müşavirliği Verilerle Türkiye-Almanya Ekonomik İlişkiler Notu VERİLERLE TÜRKİYE-ALMANYA EKONOMİK İLİŞKİLERİ BİLGİ NOTU

Turkey Data Monitor Ekonomi Bülteni. 07 Mart 2016 I. KÜRESEL GELİŞMELER

ASYA EMEKLİLİK ve HAYAT A.Ş. KATILIM STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2012, No: 33

* EL KAZANDI BİZ ÖVÜNÜYORUZ *BORSA 2012 DE DE YABANCIYA ÇALIŞTI *İstanbul da kazanıp, New York ta, Londra da şampanya patlattılar

HAFTALIK BÜLTEN 6 TEMMUZ TEMMUZ 2015

Ekonomi Bülteni. 5 Haziran 2017, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Abdi İpekçi Caddesi No : 57, Reasürans Han, E Blok 7.Kat Harbiye İstanbul Tel : +90 (212)

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER. (Ağustos 2015)

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

06 Temmuz 10 Temmuz 2015

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2010 YILI OCAK- HAZİRAN DÖNEMİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

Bu sunum, borç stoku ve borçlanma ile ilgili güncel bilgileri. kamuoyuna kapsamlı olarak sunmak amacıyla hazırlanmıştır ve

Abdi İpekçi Caddesi No : 57, Reasürans Han, E Blok 7.Kat Harbiye İstanbul Tel : +90 (212)

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

internet adreslerinden

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU. Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme.

Yurtiçi Piyasalarda Haftalık Görünüm (5-9 Ocak 2015)

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ekim 2011, No:7

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

UDY Akışları Önündeki Risk Faktörleri

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014

HAFTALIK BÜLTEN 19 EKİM EKİM 2015

GÜNLÜK BÜLTEN 25 Mart 2014

HAFTALIK BÜLTEN 26 EKİM EKİM 2015

ÜÇ MİLYONDAN FAZLA İŞÇİ ASGARÎ ÜCRETLE ÇALIŞIYOR

HAFTALIK BÜLTEN 31 AĞUSTOS EYLÜL 2015

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Reel Sektör Risk Yönetimi

GÜNLÜK FOREX BÜLTENİ - 11 Temmuz 2014

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

TOPLUMSAL RAPORLAR YATIRIM TEŞVİKLERİ VE İSTİHDAM ( ) Yatırımlar büyürken istihdam küçülüyor

GÜNLÜK BÜLTEN 20 Temmuz 2015

ANADOLU NUN İKİNCİ 500 DE YILDIZI PARLADI ARAŞTIRMA

TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ 2015 YILI ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI. Genel ve Sanayi İhracatında Tekstil ve Hammaddeleri Sektörünün Payı

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

FOREKS GÜNLÜK BÜLTEN İÇİNDEKİLER

Transkript:

MYK TOPLANTISI 04 ŞUBAT 2015 ERDOĞAN TOPRAK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI

TÜRKİYE DE SOSYAL ADALETSİZLİĞİN, GELİR DAĞILIMINDAKİ OLAĞANÜSTÜ KORKUNÇ DURUMUN SOMUT ÖRNEĞİ, BDDK NIN 2014 YILSONU VERİLERİ. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) verilerine göre, geçtiğimiz yılsonunda, banka hesaplarında 1 milyon TL ve üzerinde parası bulunan kişi sayısı, 2013 yılına göre, 10 bin 364 kişi arttı. Banka hesaplarında, 1 milyon lira ve üzerinde parası bulunan yurtiçi yerleşik gerçek ve tüzel kişi sayısı, 2014 yılında 77 bin 210'a ulaştı. 2014 yılını, 24 milyar 665 milyon lira kârla kapatan bankacılık sektöründe, toplam mevduat 1 trilyon 53 milyar liraya ulaşmış durumda. Bu tutarın, yüzde 62'sine karşılık gelen 650,4 milyar liralık bölüm, TL cinsinden mevduatlardan oluşuyor. Geçen yılsonu itibarıyla, 1 milyon ve üzerinde Türk Lirası tutulan mevduatlar, toplam Türk Lirası mevduatların yüzde 46'sını oluşturuyor. BDDK verileriyle, 1 milyon lira ve üzerinde ki mevduatlar, 2013 yılına oranla, yüzde 11 artış göstererek, 298 milyar liraya çıktı. Bunu, 142 milyar lira ile 50 bin-250 bin lira arasında para tutulan mevduatlar, 104 milyar lira ile de 250 bin-1 milyon lira arasında tutulan mevduatlar izliyor. 10-50 bin TL arasında mevduat tutulan hesapların toplam tutarı, 74 milyar lira ve 10 bin liraya kadar olan mevduat hesaplarındaki toplam tutar ise 32 milyar lira. Hesap sahiplerinin sayısı açısından baktığımızda, toplam yurtiçi yerleşik mudilerin sayısı, bir yılda yüzde 2 artarak 59 milyon 238 bin 929'a ulaştı. Toplam mudi sayısı içinde, hesabında 10 bin liraya kadar mevduat bulunan kişi ve kuruluşların sayısı 56 milyon 288 bin 177. Özetlersek, bankalarda 59 milyon 238 bin adet mevduat hesabı bulunuyor. Bu tabloyu göz önünde tuttuğumuzda, bir yılda, milyoner sayısına 10 bin 364 kişi ve kurum daha eklenmiş oluyor. Aynı dönemde, gerçek kişilerin 1 milyon TL ve üzerindeki hesaplarındaki mevduat toplamı yüzde 14 artarak, 2013 yılındaki 77,4 milyar liradan 88,5 milyar liraya yükselmiş bulunuyor. ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 1

Şimdi, 2014 yılı sonu itibarıyla, ortaya çıkan bu tablo, ülkemizde servet ve para sahipliği açısından toplumsal uçurumun, adaletsizliğin, derinleştiğini gösteriyor. Bankalardaki toplam paranın, yarısına yakın kısmının, 77 milyonluk ülke nüfusunun yüzde 1 lik kesimine ait hesaplarda toplanmış olması, olağanüstü bir sosyal yara ile karşı karşıya olduğumuzun en somut göstergesi. Çalışma Bakanlığı verileriyle, 26 milyon kişilik istihdamın 9 milyonu aşkın kısmı, kayıt dışı. İstihdam edilenlerin, 5 milyonu aşkın kısmı, asgari ücretten çalışıyor. İstihdam piyasasında yer aldığı ve çalışabilecek durumda olduğu halde, iş bulamayanların, işsizlerin sayısı ise 3 milyonun üzerinde! Bir anlamda, toplumumuzun dibe vuranları diyebileceğimiz kişi sayısı, 17 milyonu bulurken, bankalardaki servetin yarısı, sadece 77 bin 210 hesap sahibine ait. AKP iktidarının, ülkeyi ve insanlarımızı getirdiği noktanın vahametini ve acıklı halini, bundan daha iyi tasvir edecek bir tablo olabilir mi? HÜKÜMETİN BU VAHİM TABLOYU GİZLEMEK İÇİN AÇIKLADIĞI PAKETLERİN, UZUN SÜRELİ TASARRUFLAR KARŞILIĞI VAAT EDİLEN BİR TAKIM DEVLET DESTEKLERİ OLMASI DİKKAT ÇEKİCİ! Aile ve nüfusun korunması adıyla açıklanan pakette yer alan çocuğu yap, yarım altını kap uygulamasının dışında, en önemli vaat Çeyiz Hesabı idi. Ebeveynlerin, yeni doğacak çocukları için açacakları çeyiz hesaplarında, çocuk evleninceye kadar yapacakları tasarruflara, evlilik aşamasında devletin yüzde 15 katkı vermesi öngörülüyor. ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 2

Bu, en erken 18 yaşında evleneceğini varsaydığımız bir genç için, ailesinin asgari 18 yıl tasarruf etmesi demektir. Geçen hafta açıklanan, Ekonomik Kalkınma Programı nın kanımca en önemli maddelerinden birisini ise Konut Hesabı oluşturmaktaydı. Çeyiz hesabına benzer şekilde, başbakan Ahmet Davutoğlu nun ifadesiyle Genç evlilikleri teşvik etmek için, bankalarda açılacak Konut Hesabı na, 5 yıl boyunca yapılacak tasarruflar ve yatırılacak paralar, süre sonunda oluşan tutarın üzerine, yüzde 15 devlet katkısıyla, konut alımında, peşinat olarak kullanılacak. Konut hesaplarında birikecek tasarruflar, en erken 3 yılda çekilebilecek. Ancak bu durumda, devlet katkısı yüzde 15 değil, daha düşük olacak. Bu değişiklik hazırlıkları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik tarafından açıklandı. Bu hesaplarda birikecek tutarlar, işçilerin kendileri tarafından takip edilecek, ilgili banka tarafından hesap sahibi çalışanın isteği doğrultusunda işletilerek, nemalandırılacak. Dikkat edilirse, hükümet açıkladığı ve yasal düzenleme hazırlığı yaptığı, bütün bu vaatlerde, bankalarda açılacak hesaplarda, çeşitli adlar altında tasarruf yapılmasını, en az 3-5 yıl, çeyiz hesabında ise en az 18 yıl ÇEKİLMEYECEK BİRİKİMLER oluşturulmasını planlıyor. Kıdem Tazminatı hesaplarında biriktirilecek kaynaklar, daha da olağanüstü boyutlarda olacak. Kısaca gerçek niyeti tespit etmek ve ortaya koymak gerekirse; Son olarak ise, işçilerin Kıdem Tazminatları için Kıdem tazminatı Fonu Hesabı oluşturulması ve her işçi için bir Kıdem hesabı açılarak, işverenlerin bu hesaplara her ay belirli tutarlarda para yatırmasını öngören bir yasa değişikliği hazırlanıyor. ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 3

Hazine Müsteşarlığı, 2014 yıl sonunda iç borç stokunun 612 milyar TL ye yükseldiğini açıkladı. AKP, bir yandan Çeyiz, Konut, Kıdem tazminatına güvence vb. diyerek, seçim öncesi kitlelere pembe mesajlar verirken, bir yandan da kullanabileceği kaynaklar yaratmaya çalışıyor. Açıklandığı şekilde, bu hesaplarda birikecek fonlar, hazine kâğıtlarında, hazinenin İslami tahvil olarak ihraç edeceği, kira sertifikalarında (Sukuk) nemalandırılacak. Türkiye, buna benzer uygulamaların benzerlerini, geçmiş dönemlerde de yaşadı ve çalışanların, dar gelirli tasarruf sahiplerinin paraları, iktidarlarca gasp edildi, sonuç hep hüsran oldu. Yıllar önce, Tasarruf Bonoları adıyla, memurlara, işçilere zenginlik ve refah vaat edilerek satılan bonolar, birer kâğıt parçasına dönüştü. ANAP hükümetleri döneminde, Çalışanları Konut Edindirme Yardımı (KEY) adıyla, işçi ve memurlar adına, Emlakbank ta açılan hesaplarda biriken tasarruflar, yıllarca devlet ve kötü niyetli siyasilerce kullanıldı. Emlakbank devlet eliyle batırıldı. Kayıtların doğru düzgün tutulmadığı, hesapların keyfi kullanıldığı anlaşıldı. AKP, seçimlerde bu paraları hak sahiplerine iade edeceğini vaat ederek oy topladı. Benzer şekilde, geçmişte, Memur Yardımlaşma Kurumu (MEYAK), İşçi yardımlaşma Kurumu (İYAK), Öğretmenler Yardımlaşma Kurumu (ÖYAK) vb. kurularak, memur, işçi, öğretmenlerin maaşlarından, sosyal güvenlik kesintileri dışında yapılan kesintiler, buharlaştı. Sonra bu kurumlar lağvedildi. Hak sahiplerine, komik denilebilecek düzeyde ve enflasyon karşısında, hiçbir anlamı olmayan geri ödemeler yapıldı. ANAP iktidarları döneminde, Çalışanları Tasarrufa Teşvik Hesapları açıldı, bu hesaplara aylıklardan kesintiler yapıldı, devlette katkı verecek denildi. Sonunda, bugünün parasıyla milyarlar, o günlerin parasıyla trilyonlarca, katrilyonlarca lira paranın akıbeti, meçhul kaldı. O dönemde ülkeyi yönetenler, kayıp paralarının peşindeki milyonlarca memura, emekliye, işçiye, öğretmene, dar gelirliye, alay eder gibi Katrilyonları telaffuz etmeye alışmalıyız diyorlardı. ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 4

ANAP hükümetleri döneminde, Hazinenin denetimi dışında, yüzlerce fon oluşturuldu. Vergilerden, içki, sigaradan, ulaşımdan, akaryakıttan, telefondan, elektrikten, pek çok başka mal ve hizmetten, bu fonlara kesintiler yapıldı. Şu anda, Fakir Fukara Fonu (Fak-Fuk- Fon) denilen Vali ve Kaymakamların kontrolündeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu, Savunma Sanayiini Destekleme Fonu, TOKİ ye tahsis edilen, Toplu Konut Fonu vb. birkaç fon dışında, bu fonların hiç birisi kalmadı, tasfiye edildi. ANAP döneminde ihdas edilen bu yüzlerce fonda toplanan kaynakların akıbetinin ne olduğu da bilinmiyor. Milyonlarca insanımıza, yüksek emeklilik maaşı vaat edilerek, Süper Emeklilik adı altında uygulamalara gidildi. Milyonlarca kişi, binlerce lira ilave toplu pirim ödemesi ödeme yaparak, yüksek emekli maaşı almayı hayal etti. Sonrasında, Süper Emekliler, normal emeklilerden daha zor duruma düştü, mağdur oldu. Birikimleri de ellerinden alınmış oldu. Aktardığım bütün bu örneklerden sonra, şimdi AKP iktidarı, bir yandan ülke kaynaklarını, yaratılan üretilen servetin yarısını sadece 77 bin kişiye aktarırken, kuruyan hazineyi, devlet bütçesini doldurmak için ücretli, dar gelirlinin cüzdanına gözünü dikmiş durumda. Onlara, bebekleri olduğunda yarım altın, çocukları için 18 yıl sonra çeyiz parası, beş yıl sonra yüzde 15 konut desteği vaat edip, yapacakları tasarrufları kullanmayı, el koymayı, hazine borçlarına aktarmayı planlayan AKP nin bu hesabı tutmayacak. Artık halka söyleyeceği, vereceği bir şey kalmayan AKP iktidarı, geleceği satmaya, hayal tacirliği yapmaya soyunmuş görünüyor! ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 5

EKONOMİ BAKANLIĞI EKİM 2014 SONU İTİBARIYLA, ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIM VERİLERİNİ YAYINLADI. Ekonomi Bakanlığı nın her ay düzenli olarak yayınladığı yatırım verilerini analiz ettiğimizde, AKP iktidarının uyguladığı siyasi politikaların, yapılan yasa değişiklikleri ile düzenlemelerin, ekonomiyi nasıl etkilediği, doğrudan yabancı sermaye yatırımcısını nasıl ürküttüğü ve kaçırmaya başladığı, somut bir şekilde gözleniyor. Bakanlığın verileriyle, 1954 yılından 2014 yılı Ekim ayı sonuna kadar geçen 60 yılda, Türkiye de kurulan yabancı şirket sayısı 41 bin. Yabancı şirketlerin, ağırlıkla faaliyet gösterdiği alanlar, perakende ticaret. İmalat sanayinde yoğunlaştıkları sektörler, kimyasal maddeler başta olmak üzere, gıda maddeleri, içecek, tütün ve tekstilden oluşuyor. Yabancı şirketlerin 19 bin 228 i Avrupa Birliği ülkelerine ait. AB üyesi olmayan Avrupa ülkelerinin Türkiye de faaliyet gösteren şirket sayıları 4 bin 328. Türkiye de en çok yatırım yapan ülkeler arasında, Almanya 5 bin 991 şirketle birinci sırada. İngiltere 2 bin 760 şirketle ikinci, Hollanda 2 bin 428 şirketle üçüncü sırada. ABD li yatırımcıların şirket sayısı 1500 e ulaşırken, İtalya 1198 şirketle ABD nin arkasında yer alıyor. Ekonomi Bakanlığı nın yayınladığı rapordaki verilerde, yabancıların 2014 yatırımlarına bakıldığında, oldukça çarpıcı, dikkat çekici bir değişim gözleniyor. 60 yıl boyunca, yatırımlarda üçüncü sırada yer alan imalat sanayi 2014 te ilk sıraya yükselmiş. İlk üç sıraya giremeyen mali aracı kuruluş faaliyetleri ikinci sıraya, elektrik, gaz ve su (enerji) yatırımları üçüncü sıraya yükselmiş. 2014 te, doğrudan yabancı yatırımlar, 2013 ün aynı döneminde (Ocak-Ekim), 13 milyar dolara yaklaşan tutara karşılık, 2014 ün 10 aylık döneminde, 9 milyar 794 milyon dolara gerilemiş durumda. 4 milyar dolara yaklaşan bir düşüş söz konusu! ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 6

9,7 milyar doların, 3,5 milyar dolarlık kısmı, gayrı menkul alımı gibi üretken olmayan, artı değer, katma değer yaratmayan alanda! Yani gerçek doğrudan yabancı yatırım, 6 milyar 285 milyon dolar. 2013 e göre gerileme, bu durumda 7 milyar dolara yükseliyor! Sadece Avrupa dan değil, Asya ülkelerinden de Türkiye ye yatırım girişinin azaldığı Bakanlık verilerinde ortaya çıkıyor. 2013 ün 10 aylık döneminde, 2 milyar 294 milyon dolar olan Asya ülkelerinden gelen doğrudan yatırımlar, geçen yıl aynı dönemde 1 milyar 381 milyon dolara düşmüş. Hükümetin en çok umut bağladığı, Körfez ülkelerinin Türkiye ye yatırımı ise 1 milyar 26 milyon dolardan, yüzde 60 ı aşan düşüşle, 400 milyon dolara gerilemiş. 2014 te, doğrudan yabancı yatırımların 7 milyar dolara varan düşüşle, 2013 ün oldukça altında gerçekleşmesi, Türkiye de demokrasi ve hukuk alanında oluşan güvensiz ortamın, AB ülkeleri başta olmak üzere, yatırımcıları ürküttüğünü gösteriyor. Türkiye, Avrupa da, Asya dan, Amerika dan, Körfez den kısaca dünyadan yabancı yatırımcıları çekmek istiyorsa, hukuk, demokrasi, yargı, medya ve özgürlükler konusunda, gelen eleştirileri göz ardı etme, yok sayma, kulaklarını tıkama, lüksü yok. Ekonomi Bakanlığı nın açıkladığı bu veriler, aynı zamanda AKP iktidarının ekonomik-siyasi karnesinin zayıflarla dolu olduğunun, itirafnamesi niteliğinde. Yerli yatırımcıyı yurt dışına kaçıran, yabancı yatırımcıyı gelmeye korkutan hukuki değişiklikler, polisiye düzenlemeler, yasaklar, baskılar, Ekim 2014 verileriyle gerilemenin süreceğini gösteriyor. Büyük olasılıkla, Kasım-Aralık ve 2014 ün yıllık verileri yayınlandığında, bu tablonun daha da kötüleştiğini göreceğiz. Doğrudan yatırımlar, 2006 ve 2007 yıllarındaki, 20-22 milyar dolarlık tutarın çok altına inmiş durumda. Bu rakamlar, AKP hükümetinin ulusal ve uluslararası yatırımcılar açısından güven sorununun ciddi boyutlara ulaştığını ve CHP olarak, partimizin bu açıdan gündeme gelen yatırımcı güveni sorununu ciddi olarak sorgulamasını, ilan edeceğimiz plan ve stratejilerle, bu güveni tazeleyeceğimizi, ortaya koymamızı gerektiriyor. ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 7

YUNANİSTAN DA RADİKAL BİR DEĞİŞİM İÇEREN SİYASİ TABLONUN, GELİŞİNİ HAZIRLAYAN EKONOMİK- SOSYAL ETKENLERİN DAHA AĞIRI, TÜRKİYE İÇİN SÖZ KONUSU. SYRİZA RÜZGARI AVRUPA'YA YAYILIYOR Yunanistan da, Syriza nın seçim başarısının ardındaki ekonomik, sosyal ve toplumsal gerçeklerin ciddi biçimde irdelenmesi gerektiği açık. İspanya da, yaklaşan genel seçimler öncesinde, Syriza benzeri siyasi oluşum Podemos, aynı ekonomik ve sosyal sorunlardan hareketle, giderek güçleniyor, anketlerde ilk sırada çıkıyor. Portekiz de de Syriza benzeri Birleşik Sol İttifak, halkta sempatisini arttırmış durumda. Kısaca, Avrupa da ekonomik kriz sonrasında, zor durumdaki ülkelere, Troyka tarafından (IMF, Avrupa Merkez Bankası, AB-Eurogroup) tarafından dayatılan, ağır ekonomik ve sosyal koşullar sonrasında oluşan toplumsal tablo, siyasete tahvil edilerek, bu partiler ve siyasi hareketler, ortaya çıktı, güçlendi, iktidar adayı ve iktidar oldu. Mevcut durumda, AB nin lideri konumundaki Almanya Başbakanı Angela Merkel, Syriza nın ve Başbakan Aleksis Çipras ın, başta AB ve IMF ye borçları ödememe, borçları indirme ve yeniden pazarlığa açma restini kabul etmeyeceklerini açıkladı. Çipras ın seçim başarısı ve vaatleriyle, AB ekonomisinin gerçekleri ne kadar bağdaşıyor? Syriza tarafından gündeme getirilen çözüm tezi şu: Avrupa Merkez Bankası (AMB-ECB) aylık 60 milyar euro olmak üzere, 1.1 trilyon euro tutarında tahvil alım programı açıkladı. Yunanistan küçük bir ekonomi. AMB 60 milyar euroluk Yunan devlet tahvili alırsa, sorun çözülür Ayrıca Syriza nın iddiası; Spekülatörler, Yunanistan sorununu büyütüyor. Amaçları, piyasalarda dalgalanma yaratıp kolay para kazanmak. IMF ve AB programları, borçlu ülkelere kölelik koşullarını dayatıyor. Borç hafifletilirse, Syriza nın ekonomi programı, yönetimi başarılı olur. Yeter ki, Angela Merkel, Syriza yı boğmaya kalkmasın. ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 8

YUNAN EKONOMİSİ İLE TÜRKİYE EKONOMİSİ ARASINDAKİ BENZERLİKLER VE SYRIZA YI İKTİDARA TAŞIYAN SÜREÇ Yunanistan ın nasıl bu noktaya geldiği ve Syriza nın kısa sürede, siyasi bir güç ve umut olarak ortaya çıkıp, iktidarı ele geçirmesine zemin hazırlayan koşullara baktığımızda, Türkiye ile ciddi benzerlikler söz konusu olduğunu görüyoruz. Küresel finansal kriz ve Euro Bölgesi borç krizi sırasında, 4 Ekim 2009 daki genel seçimlerde, merkez sol parti PASOK, yüzde 44 oyla iktidara geldi. 2009 da Papandreu, hem Başbakan, hem de Dışişleri Bakanı oldu. Türkiye ye geldi, ilk iş olarak, büyük dostluk geliştirdikleri, eski Dışişleri Bakanı rahmetli İsmail Cem in mezarını ziyaret etti ve bir zeytin ağacı dikti. Bu arada, Yunanistan ın AB kurumlarına, Maastricht ekonomik kriterlerine uyum bağlamında, Kamu Borcu / GSYH oranını ve Bütçe Açığı / GSYH oranını, rakamlarla oynayarak, gerçeğinden daha düşük gösterdiği ortaya çıktı. Bu gelişme sonrası, Fitch, S&P ve Moody s, Yunanistan ın kredi notunu düşürdü. Papandreu hükümeti, mali yardım için IMF ve AMB ile anlaşma imzalamak zorunda kaldı. 9 Şubat 2010 da, Yunanistan a 80 milyar euro yardım yapıldı. Ancak, AB denetçileri ve AB Sayıştay ı Yunanistan maliyesini, harcamalarını, bütçesini inceledikçe, bütçe, vergi, harcamalar, borçlar konusundaki tüm verilerin, hileli, oynanmış, şişirilmiş ve sahte olduğunu saptadılar. Yunanistan ın kredi notu, bir kez daha en radikal şekilde düşürüldü ve devlet olarak iflas noktasına geldi. Papandreu hükümeti, AB ve IMF ye acil yardım çağrısı yaptı. Troyka, 130 milyar euro yardım karşılığında, kamuda binlerce kişinin işten çıkarılmasını, kamu varlıklarının satılmasını, ücretlerin düşürülmesini, vergilerin artırılmasını, tüm mal ve hizmetlerin zamlanmasını, sosyal hakların kısıtlanmasını vb. şart koşarak, yardım anlaşmasını imzaladı. 2012 yılında, alınan ağır mali önlemler, parlamentoda günlerce süren sert tartışmalar sonrası kabul edildi. Bu ağır önlemlere tepki olarak, bir emekli 4 Nisan 2012 de protesto amacıyla intihar etti. ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 9

Yunan parlamentosu, 4 bini 2013 yılında, 11 bini 2014 yılında olmak üzere, toplam 15 bin kamu işçisinin işine son verilmesine karar verdi. 29 Kasım 2014 te, parlamento yeni Cumhurbaşkanını seçemeyince, erken seçim gündeme geldi ve 25 Ocak 2015 te yapılan Genel Seçimlerde Syriza birinci oldu. Syriza, 2009 dan bu yana, Yunanistan da yaşanan, bu ekonomik ve sosyal açıdan zorlu süreç sonunda, toplumsal tepkinin odaklandığı, biriktiği ve desteklediği bir siyasi yapılanma olarak güç kazandı. Syriza Lideri Aleksis Çipras 'Selanik Manifestosu' ile Yunanistan halkına: *Temel bütçe fazlasına (Bütçede faiz dışı fazla verme) ve özelleştirmeye son vereceğini, *IMF-AMB-AB ye (Troyka ya) olan borcun yeniden müzakereye açılmasını ve silinmesini isteyeceğini, *Önceki iktidarlar döneminde atılan kamu görevlilerini geri alacağını, kamuya yeni işçi alımlarına başlayacağını, *Sosyal harcamaları artıracağını, *Yoksullara yardım edeceğini, *İşsizlere parasız ulaşım kartı vereceğini, *İşsiz, dar gelirli, borçlu olanların, elektrik, su ve doğal gaz faturalarının devletçe ödeneceğini, *Sağlık sistemini düzelteceğini, ilaç, tedavi kesintilerini kaldıracağını, *Troyka tarafından çok aşağılanan ülkenin, onurunu kurtaracağını, *Troykayla yeniden pazarlık masasına oturacağını, *Gerekirse borçları ödemeyip, eurodan çıkacağını, *Yeni bir dönemin başlayacağını, vaat etti. Syriza ve Lideri Çipras ın bu vaatlerine karşılık, Yunanistan ın kamu borcu 300 milyar euronun biraz üzerinde. *Bütün kemer sıkma önlemlerini iptal edeceğini, ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 10

AMB NİN AÇIKLADIĞI PARASAL GENİŞLEME VE AYLIK 60 MİLYAR EUROLUK TAHVİL ALIM PROGRAMI, YUNANİSTAN İÇİN İKİ ŞART ÖNGÖRÜYOR: 1. AMB, Çipras hükümeti, taahhütlere uymazsa, Yunan tahvillerini almak zorunda olmadığını ilan etti. 2. AMB bir ülkeden ihraç edilen tahvillerin, yüzde 33 ünden fazlasını, portföyünde tutmayacağını duyurdu. Avrupa Merkez Bankası (AMB) portföyünde halen, 27,2 milyar euroluk Yunanistan tahvili var. Bu tutar, Yunanistan ın ihraç ettiği tahvil stokunun yüzde 33,2 sine karşılık geliyor. Yani, yeni Başbakan Çipras, tüm vaatlerinden vazgeçip, kendisinden önceki iktidarlar döneminde verilen sözlere sadık kalacağını söylese bile, AMB, 60 milyar euroluk Yunan tahvili alamaz. Çünkü Yunan tahvillerinin, en erken itfa tarihi 2015 Temmuz! Syriza iktidarının, iş başına gelir gelmez ilk olarak özelleştirmeleri iptal etmesi nedeniyle, Yunanistan ın 2015 finansman ihtiyacı, 8 milyar euro artmış durumda. Yunanistan hazinesinin, 2015 yılında vadesi dolacak tahvil borcu, 25 milyar euro. Kısaca, sadece mevcut durumu devam ettirebilmek için dahi, 33 milyar euro ilave finansmana ihtiyaçları var. Her koşulda, Syriza iktidarının ve Başbakan Aleksis Çipras ın işi çok zor görünüyor. Almanya nın başını çektiği AB Troykası, Syriza nın, benzer durumdaki (İspanya, Portekiz, İtalya, İrlanda) diğer AB ülkelerine örnek olmaması için, Syriza yı, ilk günden boğmaya çalışıyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Syriza nın hiçbir isteğini kabul etmeyeceklerini açıkladı. Aleksis Çipras da, göründüğü kadarıyla, geri adım atmaya niyetli değil. Yukarıda aktardığım, Selanik Manifestosu nda yer alan vaatlerini, yerine getirmekte kararlı görünüyor ve halk desteği de arkasında. Yunanistan Başbakanı Çipras, ilk etapta, özelleştirmeleri durdurdu. Kamudaki tüm lüks makam araçlarının satılacağını açıkladı. Kabinedeki Bakan sayısını azalttı. Kamuda işten çıkartılanların geri alınacağını açıkladı. Kamudan çıkartılan 3500 kişinin işine geri dönmesi kararını aldı. ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 11

ALMANYA, FRANSA VE İNGİLTERE, SYRİZA NIN AB İÇİNDE KÖTÜ ÖRNEK OLMAMASI, EMSAL ALINMAMASI İÇİN, YOĞUN ÇABA SARFEDİYOR! Syriza seçimi kazandıktan sonra, bankalardan bir hafta içinde, yaklaşık 11 milyar euro çekildi. 12 Şubat taki AB liderler zirvesinde, Çipras ve Merkel ilk kez bir araya gelecekler. 16 Şubat ta da Euro Bölgesi Maliye Bakanları (ECOFIN) toplantısı yapılacak. Çipras ın Selanik Manifestosu ndaki vaatleri arasında yer alan Euro dan çıkmak konusunu ciddi biçimde gündeme getirmesi, Avrupa Para Birliği (APB) duvarında ciddi bir gedik açılması anlamına gelecektir. *Karşılıklı kozların oynanması noktasında, nihai aşamaya gelindiğinde, Almanya ve AB nin bu riski göze alamayacağını, Euro bölgesinin dağılmasına müsaade etmeyeceklerini, düşünüyorum. *Bu durumda, IMF-AMB-AB nin Yunanistan a dayattığı koşullarda, bazı yumuşamalar söz konusu olacaktır. *Deflasyon sürecindeki AB ekonomisinin ve özellikle de Euro Bölgesi nin, Yunanistan ı kaybetmeyi göze alacağını sanmıyorum. Nitekim, bugüne kadar hep Almanya ile birlikte hareket eden Fransa nın, Syriza hükümetine destek açıklaması ve borçlar konusunda yeni bir anlaşmaya olumlu baktığını duyurması, AB ve Euro Bölgesi içindeki ilk derin çatlak. Merkel in baştan tavır koyduğu katı tutumu nedeniyle, bu toplantı ve buluşmalardan somut bir sonuç beklenmiyor. ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 12

SYRİZA NIN, RUSYA YA YÖNELİK AB YAPTIRIMLARI KONUSUNDA, DESTEK VERMEYECEĞİNİ AÇIKLAMASI, AB İÇİNDE YENİ ÇATLAKLARIN ARTACAĞININ İŞARETİDİR! İşte, Almanya ve Başbakan Angela Merkel in kaygısı da buradan kaynaklanmaktadır. AKP nin, dibe vuran ekonomik politikalarına ve hayali çözümlerine karşı, CHP olarak, vaatlerimizde, SEÇİM BİLDİRGEMİZDE, Syriza ile birlikte, Avrupa da yeni bir sol dalga, giderek yükselmekte ve güçlenmektedir. Bunun, ekonomi başta olmak üzere, sosyal politikalarda, yüzde 25 e ulaşan işsiz kitleye dönük olarak, tüm Avrupa da, bazı dönüşümleri ve siyasette farklılaşmayı gündeme getirmesi, kaçınılmaz görünmektedir. Siyasette nicelik ve nitelik açısından bakıldığında, Yunanistan, AB ve Euro bölgesi açısından, küçük bir ülke olarak görülse de, Syriza nın yarattığı rüzgâr ve etkileşim, yaktığı kıvılcım, kapsadığı niceliğin, kat kat üzerindedir. Bu yıl yapılacak İspanya, Portekiz ve kısmen İngiltere seçimlerinde, bu rüzgârın etkisi görülecektir. Seçmeni motive edici, Heyecanlandırıcı, Umutlarını artırıcı, İnandırıcı, Kabullenmişliği yok edici, Gerçekçi, ekonomik ve sosyal planları, şeffaf bir şekilde hayata geçirmek durumundayız. Bu rüzgârın, Türkiye de de sirayetini sağlamak konusunda, içi dolu program ve planlar, stratejiler ortaya koymak, kitlelerin, güven ve inançlarını tazelemek için, yoğun bir çabanın içinde olmalıyız. Örneğin, EMEKLİYE bayram ikramiyesi, inandırıcı, EMEKLİYE 5.000 TL aylık maaş, gerçek ötesidir. ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 13

İSPANYA NIN DÖRT BİR TARAFINDAN ON BİNLERCE PODEMOS TARAFTARI MADRİD MEYDANLARINI DOLDURDULAR. Syriza nın İspanya daki müttefiki, benzer örgütlenme ve siyasi program ile ortaya çıkan Podemos un hafta sonu Madrid te düzenlediği miting, bugüne kadar yapılan mitinglerin en büyüğü oldu. Syriza'nın Yunanistan'daki seçim kampanyasına destek veren Podemos, Syriza nın seçim başarısından sonra, iktidar olma şansını daha da artırmış görünüyor. Yunanistan için yukarıda ayrıntılarıyla dile getirdiğim borç ve destek paketi karşılığında, ağır kemer sıkma politikaları gibi, İspanya da da Troyka aynı koşulları uygulamaya koymuştu. Podemos, Syriza gibi, İspanya'da kemer sıkma politikalarına karşı çıkıyor ve iktidara geldiği takdirde bu önlemleri rafa kaldıracağını ilan ediyor. Madrid te hafta sonu yapılan Değişim Yürüyüşü bu sözün bir kez daha yinelendiği bir miting oldu. Syriza nın sloganı Yunanistan ın onurunu kurtaracağı idi. Podemos un sloganı da Podemos- Yapabiliriz-Başarabiliriz ve değişimin zamanı geldi şeklinde. Podemos partisi resmi kuruluşunu geçen yılın Kasım ayında gerçekleştirdi. Yunanistan'da hükümete gelen radikal sol koalisyon Syriza ile ittifak halinde. Podemos'un liderliğini 41 yaşındaki Syriza lideri, Aleksis Çipras tan 5 yaş genç, 36 yaşındaki, eski bir üniversitesi profesörü olan Pablo Iglesias yapıyor. Pablo Iglesias, Madrid teki miting ve yürüyüşü 'tarihi' diye nitelendirirken, artık İspanya'da siyasi ve ekonomik değişimin başlayacağını iddia ediyor. Podemos Lideri Pablo Iglesias, ekonomide kemer sıkma dönemine son verme vaadiyle iktidara gelen SYRIZA'yı övüyor. ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 14

Pablo Iglesias, Avrupa'da değişim rüzgarının esmeye başladığını söylerken, henüz 2,5 aylık bir siyasi oluşum olmasına karşın Podemos, kamuoyu araştırmalarında önde görünüyor. Bu yıl yapılacak genel seçimlerde, iktidar şansı oldukça yüksek. Pablo Iglesias, iktidara gelmeleri halinde, İspanya'nın borcunun bir kısmının silinmesi için çalışacaklarını, Troyka ile yeniden müzakere masasına oturacaklarını söylüyor. Mitinge katılanların en fazla tepki gösterdikleri, slogan ve pankartlarla protesto ettikleri kişi Almanya Başbakanı Angela Merkel oldu. İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, halkı Podemos'u desteklemekten kaçınmaya çağırırken, "Podemos a oy vermeniz, Podemos u iktidara getirmeniz, Rus ruleti oynamaktan farksızdır. Ona göre davranın. Podemos size Ay ve Güneşi vaat ediyor ama bunlar asılsız. Podemos verdiği hiçbir sözü tutamaz. diye uyarılarda bulunuyor. AB liderleri ve Avrupa Konseyi, Avrupa Merkez Bankası da tıpkı Yunanistan seçimleri öncesinde yaptıkları gibi, İspanyollara Podemos u desteklememeleri konusunda çağrılarda ve uyarılarda bulunuyorlar. Ancak Yunanistan seçimlerinde bu tutum ters tepti. AB şimdi İspanya da da benzer bir tepkiyle karşılaşabilir, seçmen aksine daha fazla Podemos a yönelebilir. İspanya ekonomisi, 2008'deki mali krizden bu yana ilk kez 2014 yılında toparlanma ve resesyondan çıkma belirtileri göstermeye başladı. Buna karşılık ülkede işsizlik oranı hala yüzde 25 ile AB ortalamasının çok üzerinde. Genç işsizlik oranı ise yüzde 40 lar dolayında. Podemos partisinin eşbaşkanı, Inigo Errejon da, İnsanların, artık İspanya'da değişim istediğini, bunun sadece Podemos yanlılarının değil, tüm İspanyolların talebi olduğunu ifade ediyor. Errejon, İspanyolların yeni bir politika istediğini, sağlıkta, eğitimde kesinti istemediğini, kemer sıkmaktan bıkıp, bunaldığını dile getiriyor. Podemos eşbaşkanı, 2015 in fakirleştirilen ve mevcut sisteme karşı kürek çekenlerin zaferinin görüldüğü yıl olacağını, Podemos un tüm plan ve projeleriyle iktidara gelmek için hazır olduğunu" iddia ediyor. ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 15

AİHM TARAFINDAN AÇIKLANAN 2014 YILI DAVA VE KARAR İSTATİSTİKLERİ, TÜRKİYE YE KARŞI YAPILAN BAŞVURULARIN VE AÇILAN DAVALARIN DÜŞME EĞİLİMİNDE OLDUĞUNU GÖSTERDİ. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Avrupa insan hakları, yargı sisteminin devreye girdiği 1959 dan bu yana olan veriler, Türkiye nin gerek başvuru gerekse ihlal açısından, rekor düzeyde yargılamaya muhatap olduğunu gösteriyor. *Türkiye hakkındaki başvurulardaki düşüş eğilimi, insan hakları ihlallerinin azalmasından çok, 2010 yılında yapılan anayasa değişikliği sonrasında, 24 Eylül 2012 den itibaren, Anayasa Mahkemesi ne bireysel başvuru hakkının getirilmesi, hak ihlali davalarının açılabilmesine olanak sağlanması ve AİHM ne gitmeden önce Anayasa Mahkemesi ne Bireysel Başvurunun zorunlu kılınmasından kaynaklanıyor. AİHM nin açıkladığı yıllık istatistikler, geçen yıl alınan kararlar açısından, Türkiye nin en çok Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi nin (AİHS) özgürlük ve güvenlik hakkını garanti altına alan 5. maddesini ihlal ettiğine (45 ihlal) ortaya koysa da, en ilginç verilerden birisi ifade özgürlüğüyle ilgili kararlarda gözleniyor. AİHM, 2014 te, Avrupa Konseyi üyesi 47 ülkeyle ilgili, ifade özgürlüğünün ihlal edildiği, 47 karar açıkladı. Bu 47 ihlalin, 24 ü yani yüzde 51 i, Türkiye aleyhine açılan davalarda çıktı. Bu da Türkiye nin, 2013 te olduğu gibi 2014 te de, hakkında en fazla ifade özgürlüğü ihlali açıklanan ülke konumunu koruduğunu gösteriyor. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ın açıklamasına göre, Anayasa Mahkemesi nde halen binlerce Bireysel Başvuru dava dosyası ele alınmayı bekliyor! ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 16

Türkiye açısından yukarıda dile getirdiğim Anayasa Mahkemesi ne bireysel başvuru zorunluluğu nedeniyle dava sayısı düşmüş gibi görünse de açılan davaların içeriği açısından AKP iktidarının yüz kızartıcı karnesi aynı zayıflıkta kendini gösteriyor. AKP KİMSE SOKAĞA ÇIKMASIN, BİR ARAYA GELMESİN, SLOGAN ATMASIN, PANKART AÇMASIN, YÜRÜYÜŞ YAPMASIN, MUHALİF KONUŞMASIN DİYEREK SOKAKLARI SUSTURMAYI HEDEFLİYOR. Toplantı, gösteri, yasakları, düşünce ve ifade kısıtlamaları, internet-sosyal medya yasakları, polise, mülki idare amirlerine, vali ve kaymakamlara, özgürlükleri kısıtlama konusunda en geniş yetkileri tanıyor. BURADAN ŞÖYLE BİR SONUCU ÇIKARTMAK HİÇ DE YANLIŞ OLMAZ. Partimizin, diğer muhalefet partilerinin, STK ların, vb yoğun tepkisi üzerine; TBMM de görüşülmesi önümüzdeki haftaya ertelenen İç Güvenlik Yasa Tasarısı yla getirilmek istenen düzenlemeler yasalaştığı takdirde, Türkiye yi AİHM önünde peşinen mahkûm ettirecek anti demokratik düzenlemeler içeriyor! Yargı kurumları ve medyanın yeniden dizayn edilerek AKP kontrolüne alınması sonrasında, AKP ye muhalefetin dinamik bir şekilde yapılabileceği iki alan kaldı; 1. Toplantı ve gösteriler, mitingler, kitlesel protesto gösterileri 2. internet üzerinden medya ve sosyal ağlarla yapılacak kısa sürede yaygınlaşmaya müsait muhalefet. ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 17

Dikkat edilirse, AKP iktidarının son dönemde getirdiği, yasalaştırmak istediği değişiklikler, ağırlıkla bu iki alana yönelik. Toplantı ve gösteriler, protestolar, demokratik kitle eylemleri konusunda, yargı düzenlemeleriyle devreye sokulan makul şüphe kriterinden sonra, şimdi de İç Güvenlik Yasa düzenlemeleri ile, polise insanları sokağa çıkmadan gözaltına alma, sorgulama yetkisi verilirken, yüz örtme, bilye vb. ağır hapis cezaları getiriliyor. Tazyikli su, boyalı su, plastik mermi en geniş anlamda polisin kullanımına sunuluyor. Polise sokakları, mahalleleri topyekûn kuşatmaya alma yetkisi veriliyor. Bunun devamında da daha önce getirdikleri, önce eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül den, sonra da Anayasa Mahkemesi nden dönen internet yasaklarını, şimdi daha da ağırlaştırarak tekrar devreye sokmaya çalışıyorlar. TİB in (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) siteleri kapatma, erişimi engelleme yetkisini yargısız infaza dönüştürerek, Cumhurbaşkanı RTE nin en çok nefret ettiği sosyal medyayı, internet medyasını, internet gazeteciliğini yok etmeyi planlıyorlar. AKP iktidarı, toplumsal, siyasal muhalefetin sesini medyada, TBMM de, televizyonlarda duyulmasını engelleme yönünde attığı adımlarda kendisini başarılı gördüğü için, şimdi toplumsal muhalefetin geriye kalan iki çıkış yolunu; sokakları ve meydanları, interneti ve sosyal medyayı tıkama yollarını arıyor. Niçin? RTE, çok korkuyor! Bu korku RTE yi öylesine sardı ki, Cumhurbaşkanı olduğunu unutup, Başbakan Davutoğlu nu bir kenara itip, onun koltuğuna göz dikerek, meydanlara çıktı! 7 Haziran için oy istiyor! Sosyal Medya dan, RTE nin, 'Kaç-Ak Sarayı', yeni uçağı, yeni makam aracı için tepki yağıyor! RTE, giderek eriyen AKP oylarını da görünce sosyal medya, internet ve muhalefet onu çileden çıkarıyor! ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 18

AKP HÜKÜMETİNİN EN TEMEL KAYGILARINDAN BİRİSİ, EKONOMİK POLİTİKALARININ OMURGASINI OTURTTUKLARI, İNŞAAT VE KONUT SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELER! Başbakan Ahmet Davutoğlu nun geçen hafta müteahhitlerle düzenlediği İnşaat Zirvesi nden sonra yaptığı açıklamalara ve sektör temsilcilerinin dile getirdiği hususlara bakılacak olursa, Konut ve İnşaat sektöründe Balon endişesi ciddi biçimde gündeme gelmiş görünüyor. Başbakan Davutoğlu, müteahhitlerin, konut sektöründe oluşan arz fazlasını gündeme getirerek, endişelerini paylaştıklarını söylerken, ABD de yaşanan MORTGAGE KRİZİNE benzer bir krizin yaşanmaması için, açıklanan Konut Hesabı uygulamasının, konut stoklarını eritme amaçlı bir önlem olarak düşünüldüğünü, üstü örtülü biçimde itiraf etmek zorunda kaldı. Yani bir yandan seçim vaadi olarak, yeni evleneceklere, ilk kez ev sahibi olacaklara, beş yıllık tasarrufla ve devlet katkısıyla, ev vaat ederken, gerçekte, konut sektöründe patlamaya hazır balona, önlem almaya çalışıyorlar. Konut sektöründeki tehlike çanları, sadece arz fazlasından, satılamayan konut stoklarının büyümesinden kaynaklanmıyor. Asıl tehlike işareti, ipotekli konut satışları gerilerken, senetli konut satışlarının, artıyor olması. 2013 yılında, konut satışlarının yüzde 40,7 si ipotekli, yani bankaların sağladığı konut kredileriyle yapılırken, geçen yıl bu oran, yüzde 33,6 ya geriledi. Buna karşılık, Banka kredileri gibi şeffaf ve denetlenebilir olmayan senetli satışların artması, ciddi sorun. 2014 te, toplam konut satışları içerisinde, senetli satışların payı, yüzde 50 nin üzerine çıkmış durumda. Konut sektörüne yönelik yapılan araştırmalarda, Türkiye de konut alıcılarının yüzde 60 ının aylık geliri 2.673 TL nin altında olduğu görülüyor. Bu ise, senetli satışlarda, geri ödeme riskini ve mali bünyesi güçlü olmayan inşaat şirketlerinin, batması olasılığını yükselten bir unsur. ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 19

Başbakanla, müteahhitlerin bir araya geldiği İnşaat Zirvesi nde bu sorunun ve sektördeki arz fazlasıyla oluşan risklerin, bizzat sektör temsilcileri tarafından dile getirilmesi, tablodaki ciddiyetin boyutlarını göstermesi açısından dikkat çekici! Yapılan değerlendirmelere bakılırsa, konut sektöründe, 300-400 bini İstanbul da olmak üzere, 1-1,5 milyon adete varan bir arz fazlası oluşmuş görünüyor. Başbakan Davutoğlu, Konut ve İnşaat sektörü, ekonomimizin lokomotif sektörlerinden birisidir. Sektör temsilcilerinin ve Konut-Der Başkanının sunduğu hususlardan birisi, son dönemde talep ve arz arasında, arz lehine bir artış olduğu ve bunun bir sıkıntı doğurabileceği derken, Cumhurbaşkanı RTE, inşaat ve konut alanına yatırımdan vazgeçmeyeceklerini, kaynak aktarmaya devam edeceklerini söylüyor. Görüldüğü gibi burada da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanı gölgeliyor, rol çalıyor ve hükümetin ekonomik politikalarını belirleme yetkisini kendisinde görüyor! Konut sektöründeki dikkat çekici gelişmelerden bir diğeri, sektördeki arz fazlasına, balon riskine karşılık, konut fiyatlarının artmaya devam etmesi, artışların, enflasyonun 3-4 katına kadar yüzde 25 ler düzeyine ulaşması. Özellikle, İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük illerde, konut fiyatlarındaki artış olağanüstü boyutlarda. Sektör temsilcileri bunun nedenini, arsa fiyatlarındaki rant ve spekülasyonların yüksekliğine, konut maliyetlerinde arsa payının bu yöndeki etkisine ve dövizdeki kur artışlarına bağlıyorlar. İnşaat sektöründeki malzeme ve girdilerde ithalatın payı yüzde 25 in üzerinde. Sadece Çimento sanayinde kullanılan ithal enerjinin, binlerce inşaat malzemesinde, boyadan diğer girdilere varana kadar, ithal ürün ve malzemelerin payı oldukça yüksek. Cumhurbaşkanı-Merkez Bankası çekişmesiyle, faizleri indirelim derken, döviz kurlarını fırlatan siyasi tartışmalar, ekonominin tüm alanlarında olduğu gibi inşaat-konut sektöründe de, dengeleri yerinden oynattı. ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTLARI 04 ŞUBAT 2015 20