İÇİNDEKİLER. ĠÇĠNDEKĠLER... i. KISALTMALAR... ii 12. SONUÇ... 12-1. 12.1. Projenin Ana Hatları... 12-1



Benzer belgeler
BÖLÜM 8.4. Fiziksel Özellikler - Denizel

BÖLÜM 8.3 Sosyal Özellikler Karasal

BÖLÜM 11 ÇEVRESEL VE SOSYAL YÖNETİM

BÖLÜM 7. MEVCUT ÇEVRESEL ÖZELLİKLER. BÖLÜM 7.1. Giriş. BÖLÜM 7.2. Çalışma Alanı

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) El Kitabı Projelerin Çevresel Değerlendirmesi

BÖLÜM 11 KÜMÜLATİF ETKİLERİN DEĞERLENDIRILMESI

BÖLÜM 8 PROJE KAPSAMINDAKĠ FAALĠYETLERĠN ETKĠ DEĞERLENDĠRMESĠ VE ALINACAK ÖNLEMLER

BÖLÜM IV PROJENİN ÖNEMLİ ÇEVRESEL ETKİLERİ VE ALINACAK ÖNLEMLER

Çevresel ve Sosyal Eylem Planı

BÖLÜM 8.5. Biyolojik Özellikler - Denizel

Elazığ Ġl Çevre ve Orman Müdürlüğü 2009 ÇED Planlama ġube Müdürlüğü Ġzleme Kontrol Neden Yapılır.

BÖLÜM 8.2. Biyolojik Özellikler - Karasal

Marmara Kıyıları Hassas Alan Yönetimi

Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ RĠSK DEĞERLENDĠRMESĠ YÖNETMELĠĞĠ

ACWA GÜÇ ELEKTRİK İŞLETME VE YÖNETİM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

T.C. ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü

Güney Akım Açık Deniz Boru Hattı Türkiye Bölümü

1 Proje tanımı. Şekil 1: Yaysun ve MT Doğal Güneş Enerjisi santrali sahası (yeşil) ve enerji nakil hattının (mor) uydu görüntüsü

Enerji Yatırımları Fizibilite Raporu Hazırlanması Semineri Enerji Yatırımlarının Çevresel ve Sosyal Etkilerinin Değerlendirilmesi 29 Mart 2012

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

ULUSAL SU VE SAĞLIK KONGRESİ

1 Proje tanımı. Şekil 1: Tokat Güneş Enerjisi Santrali sahası (yeşil) ve enerji nakil hattının (mor) uydu görüntüsü. Prepared by Arup Page 1

Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelik

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU

AKDENĠZ GENEL BALIKÇILIK TOPLANTISI

1 Proje Tanımı. Şekil 1: ME-SE güneş enerjisi santrali sahası (yeşil) ve enerji nakil hattı nın (mor) uydu görüntüsü. Prepared by Arup Page 1

İlimizde özellikle 1993 yılında zaman zaman ciddi boyutlara ulaşan hava kirliliği nedeniyle bir dizi önlemler alınmıştır. Bu çalışmaların başında;

Azerbaycan: Güney Gaz Koridoru

ÜRETĠM TESĠSLERĠ BÖLGESEL BAĞLANTI KAPASĠTE RAPORU

MADENCİLİK VE ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ (ÇED) M.OĞUZ GÜNER Maden Mühendisi

Güvenli çalışma uygulamalarını sağlamak Şikâyet mekanizmasını oluşturmak,

Av. Füsun GÖKÇEN. TÜRK ÇĠMENTO SEKTÖRÜNÜN Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONUSUNDA AB KATILIM MÜZAKERELERĠNDEKĠ KONUMU

ÇALIġANLARIN PATLAYICI ORTAMLARIN TEHLĠKELERĠNDEN KORUNMASI HAKKINDA YÖNETMELĠK. Resmi Gazete Tarihi: Sayısı: 28633

ÇALIġANLARIN PATLAYICI ORTAMLARIN TEHLĠKELERĠNDEN KORUNMASI HAKKINDA YÖNETMELĠK

2019 Çevresel ve Sosyal Politika İncelemesi Özet Sunumu OFFICIAL USE

T.C. B A Ş B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü. Sayı : B.02.0.PPG / NĠSAN 2010 GENELGE 2010/11

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Alanında Kapasitesinin Güçlendirilmesi için Teknik Yardım Projesi

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Alanında Kapasitesinin Güçlendirilmesi için Teknik Yardım Projesi

Temiz Hava Planları. Sunan: Arş. Gör. Hicran Altuğ Anadolu Üniversitesi MMF Çevre Mühendisliği Bölümü

DOĞU KARADENĠZDE HEYELAN SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNE ĠLĠġKĠN DÜġÜNCELER

İÇİNDEKİLER. İÇİNDEKİLER... i. ŞEKİLLER... ii. KISALTMALAR... iii 1. GİRİŞ Projenin Temeli

UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME

AMASYA GES 10,44 MW TEKNİK OLMAYAN ÖZET (TOÖ) Amasya ili, Kutu Köy

Yıllar PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

ACWA GÜÇ ELEKTRİK İŞLETME VE YÖNETİM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Şekil 1: Malatya güneş enerjisi santrali sahası (yeşil) ve enerji nakil hattı nın (mavi) uydu görüntüsü

Çevresel & Sosyal Eylam Planı Keskinoğlu Projesi,

Akfen Güneş Enerjisi Projesi Teknik Olmayan Özet: Amasya. 1 Proje Tanımı

Kirlenmiş Saha Temizleme ve İzleme Teknik Rehberi Prof. Dr. Kahraman Ünlü O.D.T.Ü. Çevre Mühendisliği Bölümü

EK N- ESAP (İZMİR- ONAYLI TÜRKÇE)

EK 10 YENİDEN YERLEŞİM EYLEM PLANI FORMATI

SÜRDÜRÜLEBİLİR İŞLETME

ÇEVRE VE SOSYAL EYLEM PLANI 1

KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ (KRY) EĞİTİMİ KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ: KAVRAMSAL VE TEORİK ÇERÇEVE

İlimizdeki Sanayi Kuruluşu Sayısı

TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI

DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNDE PERSONEL BELGELENDĠRMESĠ

Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği nin Uygulanmasındaki Ülkemizdeki Mevcut Durum. Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü

Jeotermal Projelerinde Sosyal Risk ve Etkiler Türkiye Jeotermal Geliştirme Projesi

DOĞALGAZ TEDARİĞİ İÇİN KİLİT BAĞLANTI. Karadeniz den Geçecek Güney Akım Deniz Doğalgaz Boru Hattı

ERGENE HAVZASI SU KALİTESİ İZLEME RAPORU İlkbahar Dönemi 2014 Evsel ve Endüstriyel Kirlilik İzleme Programı

ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAĠRESĠ BAġKANLIĞI ÇEVRE KĠRLĠLĠĞĠ KONTROL VE DENETĠM ġube MÜDÜRLÜĞÜ TEġKĠLAT YAPISI VE ÇALIġMA ESASLARINA DAĠR YÖNERGE

KIRŞEHİR ULAŞTIRMA RAPORU

BILKENT ENTEGRE SAĞLIK KAMPÜSÜ PROJESİ GÜRÜLTÜ YÖNETİMİ PLANI REVİZYON TAKİP SAYFASI

DEK TANAP AKADEMİ Ankara, Nisan Projenin Lender Süreci ve Çevresel Gereklilikler. Defne Arısoy, Kıdemli Çevre Mühendisi

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

HES PROJELERİNDE ÇEVRE, EKONOMİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK MART, 2010 ANKARA

BÖLÜM Koruma Alanları (Ek-V deki Duyarlı Yöreler Listesi Kapsamında)

EGE ÜNİVERSİTESİ TEHLİKELİ ATIK YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

E-DEVLET ÇALIġMALARI VE TÜRKSAT TA Ġġ SÜREKLĠLĠĞĠ ÇALIġMALARI MUSTAFA CANLI

AB ÇEVRE POLİTİKALARI. Prof.Dr. Günay Erpul Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ABD Dışkapı - Ankara

TELKO ENERJİ ÜRETİM TURİZM SAN. ve TİC. A.Ş. EDİNCİK BİYOGAZ PROJESİ PROJE BİLGİ NOTU

FİNAL (11 TEMMUZ 2016)

1 Proje tanımı. Şekil 1: Uydu görüntüsü; Omicron Erciş (yeşil), Omicron Engil 208 (sarı) and PSI Engil 207 (pembe). Prepared by Arup Page 1

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ

AMERİKAN SOYA FASULYESİNİN HİKAYESİ

BÖLÜM 3 ETKİ DEĞERLENDİRME YAKLAŞIM VE METODOLOJİSİ

T.C. TEKĠRDAĞ VALĠLĠĞĠ ÇEVRESEL GÜRÜLTÜ DEĞERLENDĠRĠLMESĠ YÖNETMELĠĞĠNDE BELEDĠYELERĠN YÜKÜMLÜLÜKLERĠ ĠL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ

KARAYOLU TASARIMI RAPORU. Ek 1. Kavşak Tipi Seçimi ile ilgili olarak Önerilen Esaslar

BILKENT ENTEGRE SAĞLIK KAMPÜSÜ PROJESİ GÜRÜLTÜ YÖNETİMİ PLANI REVİZYON TAKİP SAYFASI

Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü

BÜYÜK MELEN HAVZASI ENTEGRE KORUMA VE SU YÖNETİMİ. Prof. Dr. İzzet Öztürk İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü

TRAFĠK GÜVENLĠĞĠ PROJESĠ Trafik Güvenliği DanıĢmanlık Hizmetleri

BARAJLAR VE HİDROELEKTRİK YERİ

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) El Kitabı Projelerin Çevresel Değerlendirmesi

DİYARBAKIR METAL İŞLERİ YAPI KOOPERATİFİ

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI

ÇEVRE KORUMA DAİRESİ ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRME VE İZLEME DENETLEME ŞUBE AMİRİ KADROSU HİZMET ŞEMASI

Daha Yeşil ve Daha Akıllı: Bilgi ve İletişim Teknolojileri, Çevre ve İklim Değişimi

AVRUPA ENERJİ BORU HATLARI

DENĠZ VE KIYI SULARI KALĠTE DURUMLARININ BELĠRLENMESĠ VE SINIFLANDIRILMASI PROJESĠ BOŞLUKLAR VE ÖNERİLEN ÇALIŞMA KONULARI

ELEKTRONİK TİCARET ÖDEME ARAÇLARI

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 2023 YILI HEDEFLERİ

MONDİ TİRE KUTSAN KAĞIT VE AMBALAJ SANAYİİ A.Ş. ATIKSUDAN BİYOGAZ ELDESİ TESİSİ PROJE BİLGİ NOTU

T.C. B A ġ B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü. Sayı : B.02.0.PPG / ARALIK 2009 GENELGE 2009/18

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür

GZY AK

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI EK-2 FAALİYET BAŞVURU FORMU

Kuzey Marmara Otoyolu Projesi (3. Boğaz Köprüsü Dahil) KINALI ODAYERİ KESİMİ VE KURTKÖY AKYAZI KESİMİ (Bağlantı Yolları Dahil)

Ekonomik Açıdan En Avantajlı Teklifin Belirlenmesinde 2004/18/EC AB Kamu Ġhale Direktifi Ġle 4734 Sayılı Kamu Ġhale Kanununun KarĢılaĢtırılması

Transkript:

BÖLÜM 12 SONUÇ

İÇİNDEKİLER Sayfa No ĠÇĠNDEKĠLER... i KISALTMALAR... ii 12. SONUÇ... 12-1 12.1. Projenin Ana Hatları... 12-1 12.2. ÇED ÇalıĢmasında Belirlenen Hususlar... 12-2 12.3. Etki Değerlendirmesi... 12-3 12.4. Çevresel Risk Değerlendirmesi... 12-6 12.5. Kümülatif Etki Değerlendirmesi... 12-6 12.6. Küresel Etkiler... 12-9 12.7. Etki Azaltıcı Önlemler... 12-9 12.8. Yönetim ve Ġzleme Planları... 12-10 i

KISALTMALAR ACCOBAMS ÇED ÇSED ÇSYP ÇSYS DU EA IFC ITA IUCN ÖÇB SCC SCP TANAP TAP YÇA YÜT YYEP Karadeniz, Akdeniz ve Mücavir Atlantik Bölgesi nde YaĢayan Denizel Memeli Türlerinin Korunması AnlaĢması Çevresel Etki Değerlendirmesi Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Çevresel ve Sosyal Yönetim Planları Çevresel ve Sosyal Yönetim Sistemi Duyarlılık Unsuru Etki Alanı Uluslararası Finans Kurumu Ġran-Türkiye-Avrupa Doğal Gaz Boru Hattı Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması Ġçin Uluslararası Birlik Önemli Çevresel BileĢenler Hedef Türler Güney Kafkas Boru Hattı Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Trans Adriyatik Doğal Gaz Boru Hattı Yerel ÇalıĢma Alanı Yer Üstü Tesisleri Yeniden YerleĢim Eylem Planı ii

12. SONUÇ 12.1. Projenin Ana Hatları TANAP Projesi nin ÇSED süreci, Aralık 2012 ile Nisan 2014 tarihleri arasında aģağıdaki aģamaların da dâhil olduğu bir dizi aģama izlenerek yürütülmüģtür: Kapsam belirleme PaydaĢ katılımı Alternatif analizi Mevcut durum çalıģmaları Etki Değerlendirmesi Yönetim ve izleme planları Proje mevcut SCP boru hattı ile Gürcistan sınırında ve planlanan TAP boru hattı ile Yunanistan sınırında birleģen bir boru hattı sisteminden oluģmaktadır. Proje, yaklaģık 1.787 km lik 56 inç lik ve 48 inç lik karasal boru hattı ile 36 inç lik paralel iki denizel boru hattı 7 kompresör istasyonu, (bu değerlendirmede göz önünde bulundurulan aģamalarda yalnızca 4 tanesi kurulacaktır), 4 ölçüm istasyonu, 12 pig atma ve alma tesisi, 49 blok vana istasyonu ve 2 adet çıkıģ istasyonunu içermektedir. Optimum bir güzergâh seçimi ile çevresel ve sosyal etkilerden kaçınılmasını sağladığı için, TANAP Projesi alternatif analizi, etki azaltma hiyerarģisine göre en önemli süreçtir. GerçekleĢtirilen ÇSED, ilgili Ulusal mevzuat ve 2012 IFC Performans Standartları ve Kılavuz Notları ile uygunluk göstermektedir. ÇSED kapsamında çevresel ve sosyal disiplinlerden Türk ve uluslararası uzmanlardan oluģan bir çalıģma grubunca çeģitli faaliyetler yürütülmüģtür. Etki değerlendirmesinin genel metodolojisi, Önemli Çevresel BileĢenlerin (ÖÇB ler) tanımına dayanmaktadır. ÖÇB ler ilgili mevzuat veya uluslararası standartlarla korunmaya değer fiziksel, biyolojik ve sosyal çevrenin unsurları ve etki değerlendirmesinin gerçekleģtirilmesi için ÖÇB lerin özel ve ölçülebilir Değerlendirme Unsurlarından (DU) oluģmaktadır. Etkilerin değerlendirme süreci aģağıdaki adımları temel almıģtır: Proje BileĢenlerinin, boru hattının benzer özellikleri ve benzer inģaat, iģletme ve iģletmeye kapatma aģamaları ile nitelendirilen bağımsız unsurları olarak tanımlanması, Etki faktörlerinin veya hava emisyonları, su deģarjı gibi ÖÇB lerin çevresel ve sosyal kalitesini değiģtirebilecek faktörlerin tanımlanması, Mevcut durum çalıģmaları sırasında toplanan çevresel ve sosyal verilere dayanarak ÖÇB lerin tanımlanan Etki Faktörlerine duyarlılığının tanımı, TanımlanmıĢ Değerlendirme Unsurlarının her biri için, Etki Faktörleri ve ÖÇB lerin duyarlılığı arasındaki etkileģimin sonucu olarak etkilerin tanımı. TANAP Projesi, farklı inģaat, iģletme ve iģletmeye kapatma tekniklerine sahip farklı proje bileģenlerinden meydana gelen karmaģık bir sistemdir. Proje bileģenlerinin her biri inģaat, iģletme ve iģletmeye kapatma aģamalarının her biri için bir ya da daha fazla etki faktörü ile iliģkilidir. Projenin doğası gereği, etki faktörlerinin çoğu yalnızca inģaat aģamasında var olacaktır. ĠĢletme aģamasında yalnızca 12-1

kompresör istasyonları blok vana istasyonları ölçüm ve pig istasyonlarının bazı etkiler yaratması beklenmektedir. Boru hattının geri kalan kısmı yeraltında olacak ve bu da yalnızca arazi kullanımında bazı kısıtlamalara sebep olacaktır. TANAP Projesi nin Türkiye yi bir uçtan diğer uca kat ettiği ve çeģitli seviyelerde duyarlılığa sahip ÖÇB ler ile geçiģtiği göz önüne alındığında, etkilerin analizi, inģaat faaliyetlerinin yoğunlaģması sebebiyle ya da belirli bir hassas alıcılara bağlı olarak özellikle yüksek olduğu alanları belirlemeyi sağlayan bir coğrafi analize dayandırılmıģtır. Böylece, etkilerin en aza indirilmesi ve sonuçlarının anlaģılması için gerekli etki azaltıcı faaliyetler ve izleme faaliyetleri, en yüksek etkilere maruz kalması beklenen alanlara yönlendirilebilir. Tüm süreç bir Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) aracılığıyla gerçekleģtirilmiģtir. Etkilerin değerlendirmesi iyi endüstri uygulamalarından elde edilen bir dizi standart etki azaltıcı önlemin doğru uygulaması düģünülerek yapılmıģtır. Etkilerin, ilave etki azaltıcı önlemlerden sonra kabul edilebilir bir düzeyde tutulmasını sağlamak amacıyla, kalan yüksek etkilerinin meydana gelmesi beklenen alanlar için ilave saha ya da konuya özel etki azaltıcı önlemler belirlenmiģtir. ĠnĢaat-iĢletmeye alma, iģletme ve iģletmeye kapatma aģamalarında ortaya çıkan etkilerin doğası ve kapsamı farklı olduğu için, etkiler üç aģama için ayrı ayrı değerlendirilmiģtir. Kapsam belirleme aģamasında, Projenin olası etkileri ve fiziksel, biyolojik ve sosyoekonomik çevre ana özellikleri üzerine bir ön analiz gerçekleģtirilmiģ ve ÖÇB ler ve Değerlendirme Unsurları belirlenmiģtir. Aralık 2012 ve Nisan 2013 arasında yürütülen halkın katılımı faaliyetleri sonuçları da ÖÇB ler ve DU ların seçimi sürecine veri sağlamıģtır. Toplamda 36 ÖÇB için 49 Değerlendirme Unsuru ele alınmıģtır. 12.2. ÇED Çalışmasında Belirlenen Hususlar ÇED çalıģmasında aģağıdaki üç ana sorun belirlenmiģtir: Etkiler ve yerel topluluklara faydalar arasındaki orantısızlık, Projenin oluģturması beklenen kümülâtif etkilerin önemli düzeyde olması, Boru hattı güzergâhı boyunca Hedef Türlerin geniģ alanlardaki mevcudiyeti. Etkilenen yöre halkı için etkiler ve faydalar TANAP Projesi, gaz piyasası ve Orta Asya ve Avrupa ülkeleri arasındaki uluslararası iliģkiler üzerinde önemli etkiye sahip olacak uluslararası öneme sahip büyük bir projedir. Proje, bir baģka güvenilir doğal gaz kaynağı sağlamakta, Kuzey Afrika ve Rusya dan gaz teminini çeģitlendirerek hem Türkiye ye hem de Avrupa Birliği ne fayda sağlayacaktır. Projenin olumlu etkileri doğal gaz teminin güvenilirliği ve fiyatı ve ilgili ülkelerin tüm nüfusuna ve ekonomik sistemlerine dağıtılması olacaktır. Projenin çevresel ve sosyal etkileri özellikle inģaat aģamasında yoğunlaģacaktır. Sosyal bileģenler için en çok, boru hattı eksene 5 km mesafe olarak değerlendirilen Yerel Etki Alanı içerisinde hissedilecektir. Bu etkilerin çoğu olumsuz ve nispeten kısa süreli olacaktır ancak, hizmetlerin (çoğunlukla ulaģım yolları) ve özellikle günlük faaliyetlerin (çoğunlukla çiftçilik) kesintiye uğraması sonucu, gelir ya da refahı etkilenebilecek bazı bireyler ve topluluklar için önemli etkiye sahip olabilir. 12-2

Kümülâtif Etkiler TANAP Projesi nin etki alanı (EA) içerisinde bulunduğu bilinen ve potansiyel kümülâtif etki oluģturabilecek projeler için yapılan analiz sonucunda çok yüksek potansiyele sahip iki proje belirlenmiģtir. Bu projeler, TANAP Projesi ile aynı koridoru kullanan, paralel ITA ve Nabucco boru hattı projeleridir. Üç projenin de (eģ zamanlı veya birbirini takip eden) inģa edileceği bir senaryoda, güzergâhın özellikle doğu kesimlerinde, bazı yerel topluluklarda ve potansiyel olarak bazı ekosistemlerde ve korunan alanlarda, sürekli olmayan etkiler görülmesi beklenmektedir. Üç projenin de devam etmesi olasılığına karģı, ön kümülatif değerlendirme yapılmıģtır ancak, ihtiyaç duyulması halinde kapsamlı bir kümülâtif etki değerlendirmesi yapılması öngörülmektedir. Hedef Türler (SCC) TANAP boru hattı güzergâhının büyük kısmında ve güzergâhın doğu bölümünde yüksek yoğunlukta olmak üzere, IUCN Kırmızı Listesi ve mevcut Türkiye Kırmızı Veri Kitapları na göre tehlike altındaki türler olarak tanımlanan Hedef Türler (SCC) tespit edilmiģtir. TANAP boru hattı güzergâhının doğu kısmında yüksek yoğunlukta olmak üzere, proje koridorunun büyük bir kısmında tespit edilmiģtir. GerçekleĢtirilen masabaģı ve saha çalıģmaları sonucunda, toplamda 87 flora ve 68 fauna hedef türü edilmiģtir. Bu listede taksonomik statülerinin açıklığa kavuģturulması gereken 1 potansiyel yeni flora türü ve 9 potansiyel yeni fauna (böcek) türü bulunmaktadır. 12.3. Etki Değerlendirmesi 12.3.1. Fiziksel Bileşenler Karasal fiziksel bileģenlerle ilgili olarak belirlenen en önemli etkiler inģaat aģamasında hassas ekolojik alıcılar ve su kaynakları (yeraltı suyu ve su kaynakları) üzerinde oluģan gürültü, titreģim ve gaz kirleticilerdir. Önemli etkiler güzergâh boyunca ve Yer Üstü Tesislerine (YÜT) ait alanlarda toprak ve peyzaj görsel estetik üzerindeki değiģikliklerden kaynaklanacaktır. Kalıcı yapılar için toprak sıkıģtırılacak ancak inģaat çalıģma koridoru ve geçici tesisler için geçici etkiler gözlenecektir. Toprak verimliliğinin yeniden oluģturulması için, eski haline getirme faaliyetleri gerçekleģtirilecektir. ĠĢletme aģamasındaki etkiler düģük ya da ihmal edilebilir/seviyede olacaktır. Görsel estetik için yüksek etkiler yerleģim yerleri, yollar ve kültürel miras alanlarında değerlendirilmiģ, diğer YÜT lerin çevresinde bulunan hassas alıcılarda yoğunlaģılmıģtır. ĠĢletmeye kapatma aģaması için yüksek etki oluģması beklenmemekte, etki seviyesinin genel olarak düģük ya da ihmal edilebilir olması beklenmektedir. Hassas ekolojik alıcılar üzerinde hava (solunabilir toz ve gaz kirleticiler) ve gürültü için, insan yapımı proje unsurlarının sökülmesine bağlı olarak görsel etkiler ve toprak üzerinde orta seviye etkiler beklenmektedir. Bu sebeple, görsel estetik için etki, alanlara rehabilitasyon faaliyetlerinin uygulanması ile proje unsurlarından önceki koģullara döneceği için pozitif olarak değerlendirilmektedir. Denizel fiziksel unsurlarla ilgili en önemli etkiler inģaat aģamasında boruların döģenmesi, iģletme ekipmanları ve hidrotest faaliyetleri sebebiyle deniz dibi morfolojisi, deniz suyu, deniz sedimanı ve gürültü üzerinde olacaktır. 12-3

Deniz dibi morfolojisi ile ilgili olarak, koridorun asıl bölümü engebesiz, yumuģak sedimanla kaplı olup, boruların yerleģtirilmesi deniz dibinin morfolojik özelliklerini artırabilir ve böylece sınırlı derecede olumlu etkiye sebep olabilir. ĠnĢaat sırasında deniz suyu üzerinde oluģacak etkiler, askıda sediman (kirli) ve hidrotest atık suyu deģarjı veya atık suyun veya diğer kirleticilerin (yakıt, mineral yağlar) gemilerden ve proje alanında kullanılacak ekipmandan kazara dökülmesinden kaynaklanacaktır. Deniz suyu ile ilgili en büyük kaygı besin zincirinde kirlilik riski ve kirleticilerin birikmesi olacaktır. ĠĢletme aģamasında deniz dibi morfolojisi, askıda sediman ve denizel gürültü üzerinde yüksek bir etki beklenmemekte, ancak deniz suyu kalitesi üzerinde katodik korumadan kaynaklanan kirleticilerin potansiyel etkileri bulunmaktadır. Denizel gürültü açısından, proje kapsamında yüksek deniz altı gürültü emisyonuna sebep olacak herhangi bir faaliyet (temel çakma ya da sismik araģtırma vb.) planlanmamaktadır. Gürültünün ana kaynakları gemiler ve gemi manevra alanları olacaktır. Etkilenecek alanlar çoğunlukla ana gürültü kaynaklarının yer alacağı karaya yakın alanlar olacaktır. Proje faaliyetleri nedeniyle oluģacak gürültünün özellikle bir etkiye sebep olmayacaktır ancak inģaat faaliyetleri süresince ĢiĢe burunlu yunuslar tarafından habitat olarak kullanılan alanda (özellikle Anadolu yakası), denizel fauna üzerinde rahatsızlık oluģabilir. 12.3.2. Biyolojik Bileşenler Biyolojik çevre üzerindeki etkiler; flora ve fauna türleri üzerindeki etkiler (özellikle hedef türler), habitatların azalması ya da bozulması ve projenin koruma alanları ile olan etkileģimlerini kapsamaktadır. Boru hattı çalıģma koridoru, 1.787 km si karasal ve % 60 ı modifiye habitat veya bölünmüģ tarımsal alan olmak üzere, yaklaģık 6,400 ha alan kaplayacaktır. Güzergâh boyunca, yüksek ekolojik değere sahip bazı önemli alanlar tespit edilmiģtir. Proje ayak izi ve YÇA daki habitatların bozulması sonucu ortaya çıkabilecek habitat kayıpları geçici olacaktır. Ayrıca boru hattı güzergâhı, bazı koruma ve biyoçeģitlilik alanlarından (örn: Milli Parklar, Önemli Doğa Alanları, Önemli KuĢ Alanları ve Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahaları) geçecektir. Ancak, habitatların bozulması, doğal bitki örtüsünün kaldırılması, yerel morfolojide değiģiklikler, yabancı türlerin giriģi, yeni yapı ve altyapıların inģa edilmesi, toz, gaz kirleticiler ve gürültü emisyonuna sebep olacak faaliyetler sebebiyle, inģaat süresince hedef fauna ve flora türleri; daha çok kuģlar, karasal omurgasızlar ve flora hedef türleri etkileneceklerdir. ĠnĢaat aģaması süresince etki azaltıcı önlem olarak, hassas dönemlerden kaçınılacak (örn: üreme dönemleri, göç dönemleri), geçici bariyerler kurulacak ve gerek görülmesi halinde inģaat öncesi saha çalıģmaları yapılarak, inģaat döneminde uygulanacak ilgili etki azaltıcı önlemler değerlendirilecektir. ĠnĢaat aģaması süresince hassas su geçiģleri için, hedef balık türleri üzerindeki geçici zararlı etkileri önlemek ve riparyan vejetasyonun ekolojik bütünlüğünün sağlanması amacıyla önlemler alınacak olup, projenin diğer iki aģamasında ihmal edilebilir ya da düģük etki beklenmektedir. 12-4

Boru hattının 18 km lik bölümü, Marmara Denizi nden geçecektir. Denizel biyolojik çevre açısından baģlıca etkiye sebep olacak aģama, inģaat aģaması olacaktır. Alanın büyük kısmı (yaklaģık % 88 i) projeden etkilenmeyecek, % 1 inde (Anadolu yakasında Cystoseira türü deniz yosununun kolonize olduğu yüzeyler) ise orta seviye etki gözlenecektir. Genel olarak, deniz yosunları ve deniz çayırlarının bulunduğu Anadolu yakasında biraz daha fazla etki beklenmektedir. Boru hattının denizel kısmı boyunca; yerel morfolojideki değiģiklikler, askıda sediman ve atıksu deģarjları (örn: hidrotest) bentik türleri etkileyebilir. Ayrıca proje faaliyetleri sırasında oluģan gürültü emisyonu, alanda yaģayan denizel memeliler, özellikle afalina (Tursiops truncatus) üzerinde etki oluģturabilir. Türkiye nin 2012 yılında Kanun Tasarısı hazırlamıģ olduğu ACCOBAMS da, afalina için Marmara Denizi nde korunan alan oluģturulması önerilmiģtir. 12.3.3. Sosyal Bileşenler Projenin boyutu ve özellikleri dikkate alındığında, sosyal bileģenler üzerindeki etkilerin en yoğun olarak inģaat aģamasında ve genel olarak tüm hat boyunca yaģanması beklenmektedir. Çok sayıda karayolu ile kesiģim söz konusu olduğundan, yerleģim alanları ve mülklere ulaģımda kısıtlar yaģanabilecektir. Ekonomi ve istihdam üzerinde genel etki olumlu olacak ancak bu etki en yoğun olarak inģaat aģamasında gözlemlenecektir. Proje bileģenleri için ihtiyaç duyulan geçici ve kalıcı arazi kullanımı sebebiyle, tarım ve hayvancılık faaliyetleri üzerinde etki oluģacak, bu da hanelerin geçim kaynaklarını etkilenecektir. Bu durumun önemi dikkate alınarak, inģaat öncesinde geçici ve kalıcı olarak etkilenecek taģınmaz varlıkların hangi esaslar doğrultusunda tazmin edileceğini anlatan bir YYEP hazırlanacak ve arazi edinimi sürecinin eģit ve adil olarak gerçekleģtirilmesi sağlanacaktır. ÇalıĢanlar ve yöre halkı arasında en çok etkileģimin yaģanacağı, kamp sahalarının çevresindeki yerleģim yerlerinde, çalıģanların varlığı genel olarak rahatsızlıklara sebep olabilecektir. Bilinen arkeolojik alanlar üzerindeki etkilerin önlenmesi için gerçekleģtirilmiģ olan kapsamlı çalıģmalar dikkate alındığında bu alanlardaki etkilerin sınırlı olması beklenmektedir. ĠĢletme aģamasındaki faaliyetlerin türü dikkate alındığında, sosyal bileģenler üzerindeki etkilerin çoğunun düģük-ihmal edilebilir seviyede olması beklenmektedir. ĠnĢaat aģamasında oluģturulan ġikâyet Mekanizması iģletme aģaması sırasında da sürdürülerek yöre halkı ve diğer paydaģların endiģe ve Ģikâyetlerini resmi yolla TANAP a bildirebilmeleri ve böylelikle taraflar tarafından karģılıklı kabul görecek çözümlerin bulunması sağlanacaktır. Benzer olarak, yöre halkının düzenli olarak proje faaliyetleri hakkında bilgilendirilmeleri amacıyla PaydaĢ Katılım Faaliyetleri devam edecektir. ĠĢletmeye kapatma aģamasında sosyal etkiler, YÜT lerin bulunduğu alanlarda inģaat aģamasında yaģanan etkilere benzer olacak, ancak inģaat aģamasına kıyasla daha küçük ölçekli ve kısa süreli olacaktır. ĠnĢaat aģamasında, boru yerleģtirme faaliyetlerinin çevresinde 100-200 m tampon bölge oluģturma zorunluluğuna bağlı olarak, balıkçı gemileri bu alandan kaçınacak ve Güzergâhlarını buna göre düzenleyeceklerdir. Bu etkiler balıkçılık faaliyetleri üzerinde kısıtlamalar oluģturabilecektir. Bu durumda, yöredeki balıkçılar inģaat süresince, baģka avlanma alanlarına hareket etmek ve mevcut balıkçılık uygulamalarını değiģtirmek zorunda kalabileceklerdir. Turizm açısından, inģaat faaliyetleri sebebiyle kıyıları rekreasyon alanı olarak kullanan insanlar üzerinde boru döģeme alanına yakınlığa bağlı olarak etkiler oluģabilecektir. Ayrıca boru yerleģtirme faaliyetleri, kıyıya yakınlığına bağlı 12-5

olarak, deniz peyzajında görsel değiģimlere sebep olabilecektir. Alanın turizm açısından sınırlı kullanımı dikkate alındığında, genel olarak etkinin düģük olması beklenmektedir. ĠĢletme aģamasında, balıkçılık faaliyetleri üzerindeki baģlıca etki, güvenlik sebebiyle boru hattı denizel koridoru çevresindeki tampon alanda ağ balıkçılığına getirilen kısıtlamalar olacaktır. Bu etki mevcut balıkçılık alanlarında değiģikliğe sebep olabilecektir. ĠĢletme aģamasında, peyzajda bir değiģiklik gerçekleģmeyeceği için turizm üzerinde etki beklenmemektedir. 12.4. Çevresel Risk Değerlendirmesi ÇSED Sürecinde özel çevresel risk değerlendirme faaliyetleri yürütülmemiģtir; ancak riskler aģağıdaki bölümlerde değerlendirilmiģtir: Alternatif analizi Jeoloji ve jeomorfoloji Kümülâtif etkiler 12.5. Kümülatif Etki Değerlendirmesi Mevcut faaliyetlerin çevre ve toplum üzerinde oluģturduğu etkiler kapsamlı saha çalıģmaları sırasında elde edilen mevcut durum verilerinde verilmiģtir. TANAP Projesi ve aynı EA içinde inģaatı planlanan diğer projelerin kümülatif etkileri aģağıda açıklanmaktadır. ITA, Nabucco ve TANAP projelerinin paralel ilerlediği kısa mesafe içerisinde karasal fiziksel bileģenler üzerinde kümülatif etkiler oluģması beklenebilir. ĠnĢaat faaliyetlerinin aynı zamanda gerçekleģeceği alanların çoğunda hava kalitesi, gürültü ve titreģim üzerinde etkiler oluģması beklenmektedir. Belirlenen projelerin özellikleri göz önüne alındığında inģaat faaliyetleri solunabilir toz ve gaz emisyonları, gürültü ve titreģime sebep olacak, bazı durumlarda inģaat sahalarına yakın mesafelerde hassas alıcılar bulunacaktır. Söz konusu projelerin inģaat zamanlama takvimlerine dair kesin bilgi bulunmadığı için bu aģamada hava kalitesi, gürültü veya titreģim standartlarının aģılıp aģılmayacağını belirlemek mümkün değildir. Ancak proje inģaat aģamalarının aynı zamanda gerçekleģtirilmesi durumunda TANAP, diğer projelerle iletiģime geçerek ilave etki azaltıcı önlemler alınmasını sağlayacaktır. Projeler arasında etkileģimin görüleceği yüksek yeraltı suyu koģullarına sahip bazı alanlarda bir kaç noktada sığ yeraltı suyu kaynakları üzerinde etkiler oluģması beklenmektedir. Bazı yerlerde, mevcut proje ile su geçiģlerinde etkileģimler gerçekleģme ve seçilmiģ su kaynağında kümülatif etkilerin önemli olması beklenmektedir. ITA, Nabucco ve TANAP projelerinin paralel ilerlediği kısa mesafe içerisinde bazı jeolojik risk ve özellikle heyelan alanları bulunmaktadır. Özellikle projelerden birinin eski haline getirme için gerçekleģtirilen çalıģmaları beklenen sonuçları sağlamazsa, inģaat faaliyetleri sebebiyle kısa mesafelerde yerel kararsızlığın tetiklenmesi potansiyeli yüksek görülmektedir. Özellikle güzergâhın doğu bölümünde toprağın eski haline getirilmesi, toprağın yapısı ve iklim koģullarına bağlı olarak güç olacaktır. Boru hatlarının birbirine paralel 12-6

ilerlediği alanlarda kümülatif etkilerin önemli olması beklenmektedir. ĠnĢaat aģamasında, boru hattının diğer projelerle kesiģtiği yerlerde görsel algı ve peyzaj kalitesi üzerinde kümülatif etkiler beklenmektedir. ĠĢletme aģamasında kümülatif etki beklenmemektedir. Denizel fiziksel kaynaklar üzerinde kümülatif etkinin yalnızca ITA ve Nabucco projelerinin denizel bileģenlerinden kaynaklanması beklenmektedir. Her iki projenin de TANAP projesi ile aynı özelliklere sahip olması düģünüldüğünde aģağıdaki bileģenler üzerinde kümülatif etkiler beklenebilir: Su kalitesi: Kümülatif etkilerin düģük seviyede olması beklenmektedir Sediman: Sedimanlarda cıva bulunması sebebiyle kümülatif etkilerin orta seviyede olması beklenmektedir Dip morfolojisi: Kümülatif etkilerin düģük seviyede olması beklenmektedir Gürültü: Kümülatif etkilerin düģük seviyede olması beklenmektedir Özellikle, TANAP Projesi ile temelde aynı korunan alanlardan geçecek ITA ve Nabucco projeleri için, korunan alanlar üzerinde kümülatif etkiler oluģması beklenmektedir. Özellikle projelerin birbirine paralel ilerlediği korunan alanlarda oluģan kümülatif etkiler yüksek olabilir. Boru hattı koridoru boyunca hedef karasal flora türleri bulunmaktadır. Özellikle toprak üzerindeki kümülatif etkilere bağlı olarak, bu türler üzerinde kümülatif etkiler oluģması beklenmektedir. Hassas toprakların eski haline getirilmesine iliģkin konular dikkate alındığında, jipsli topraklarla iliģkili olan otsu türler üzerinde kümülatif etkiler oluģması beklenmektedir. TANAP Projesi ile ilgili olarak karasal fauna türleri üzerinde oluģacak yüksek etkiler, bir kaç türde ve yerel olarak görülecektir. Bu nedenle kümülatif etkilerin de yerel olması beklenmekte, geniģ alana yayılması ve önemli olması beklenmemektedir. TANAP Projesi YÇA içerisinde bulunan tatlısu flora türleri genelde dağılmıģ olarak bulunmakta olup, çok hassas türler değildir. Bu nedenle tatlısu flora türleri üzerindeki kümülatif etkilerin önemli olması ve geniģ alana yayılması beklenmemektedir. TANAP Projesi YÇA içerisinde hedef balık ve omurgasız türleri bulunmaktadır ve bazı noktalarda, özellikle ITA ve Nabucco Projeleri olmak üzere, diğer boru hattı projelerinden kaynaklanan kümülatif etkilere maruz kalması beklenmektedir. Tatlısu kaynaklarının çoğunluğu orta seviye etkiye sahip olduğu için, TANAP Projesi nin tatlısu habitat ve ekosistemlerine etkisi, genel olarak orta seviye olacaktır. Posof, Bas, Karasu ve Yenice Nehirleri baģta olmak üzere seçilmiģ bazı alanlarda kümülatif etkiler önemli olabilir. Somon çiftliklerinin bulunduğu Ilıkaksu Nehri üzerindeki potansiyel kümülatif etkiler özellikle değerlendirilmelidir. TANAP Projesi nden etkilenecek en hassas habitat ve ekosistemler, Anadolu jipsli stepleri ve serpantin stepler olacaktır. Nabucco ve ITA Projeleri nden kaynaklanan kümülatif etkilerin, özellikle restorasyondaki güçlükler dikkate alındığında önemli olması beklenmektedir. Değerlendirmesi yapılan projelerin mobilizasyon ve trafik üzerinde kümülatif etkileri oluģabilecektir. Günlük faaliyetleri kesintiye uğratmaması için, bu etkileģimlerin detaylı değerlendirilmesi yapılacaktır. 12-7

TANAP Projesi nin ekonomi ve istihdam üzerinde olumlu etkileri olacaktır. Diğer projelerde de yerel istihdam ve yerel ekonomi için yaratılacak fırsatlar ve uygulanacak sosyal yatırım programları düģünüldüğünde kümülatif etkilerin olumlu olması beklenmektedir. TANAP ve değerlendirmesi yapılan diğer projeler için arazi edinimi, tarım ve hayvancılığa dayanan geçim kaynakları üzerinde önemli etki oluģturabilir. BaĢta ITA ve Nabucco projeleri olmak üzere, yeni karayolları ve demiryolları gibi çizgisel projeler ve TANAP Projesi ile aynı alanda bulunan sanayi alanları için kamulaģtırma faaliyetleri aynı kiģileri etkileyebilir ve örneğin bazı çiftçilik faaliyetlerini kısıtlama potansiyeline sahip olabilir. Ayrıca zor ulaģılan belli alanlarda, trafik sebebiyle bazı ekonomik faaliyetlere ve semt pazarlarına ulaģım konusunda artan kısıtlamalar söz konusu olabilir. Bazı yerlerde özellikle ağır vasıta trafiğindeki artıģa bağlı olarak trafik kazalarında artıģ riski ile ilgili kümülatif etkiler beklenebilir. ĠnĢaat sahalarının aynı alanda ve aynı zamanda bulunması potansiyeli, özellikle sağlık ve güvenlik önlemleri koordine edilmediğinde yöre halkı üzerindeki riskleri artırabilir. Hava kalitesi ve gürültü üzerindeki kümülatif etkiler, seçilmiģ yerlerdeki etkilenen yöre halkı için sağlık risklerini artırabilir. TANAP Projesi nden kaynaklı olarak demografi ve göç üzerindeki etkilerin genel olarak düģük olması beklenmektedir. Ancak aynı alanda birkaç projenin inģaat kamplarının bulunması bazı önemli kümülatif etkilerin oluģmasına sebep olabilir. ITA ve Nabucco boru hatları güzergâh koridorlarının birbirine yakınlığı ve hassas arkeolojik alanlarda bulunan diğer projeler dikkate alındığında, arkeoloji ve kültürel miras üzerindeki potansiyel kümülatif etkilerin yüksek olması beklenmektedir. Denizel alanda bulunan biyolojik kaynakların, denizel boru hattı inģaatı olası etkilerine karģı çok hassas olmaması beklenmektedir. Anadolu ve Avrupa yakalarının kıyısal kesimlerinde bulunan deniz çayırları üzerinde TANAP, Nabucco ve ITA Projeleri inģaat aģamalarından kaynaklanan kümülatif etkiler oluģması beklenmektedir. Denizel boru hattı inģaatından kaynaklanan kümülatif etkiler, balıkçılık faaliyetlerinde bazı kısıtlar olarak ortaya çıkabilir ve bu etkiler iģletme aģamasında da devam edebilir. 12.5.1. Etki azaltma stratejisi Projenin bu aģamasında ve ÇSED sırasında toplanan bilgiler doğrultusunda belirlenmiģ ve kümülâtif etkileri tetikleyebilecek her bir proje için detaylı bir etki azaltma stratejisi tanımlamak mümkün değildir. Özel etki azaltıcı ve izleme önlemlerinin tanımlanması daha detaylı analizlere ve inģaat dönemi en yüksek etkilerin oluģacağı aģama olarak belirlendiği için, özellikle TANAP inģaat zamanlama takvimi ile çakıģan inģaat zamanlama takvimine sahip projelerin tanımlanmasına dayanacaktır. Dolayısıyla, kümülâtif etkiler için belirlenen etki azaltma stratejileri aģağıdaki faaliyetleri temel almaktadır: Projenin inģaat zaman çizelgesini belirlemek için çeģitli proje sahipleri ve ilgili kurumlarla irtibat kurulması. Proje sahipleri ve ilgili kurumlarla bir iģbirliği protokolü oluģturarak, buna en az aģağıdakileri dâhil edilmesi: o Ġki projenin çakıģan Etki Alanı içerisinde bulunan alıcıların belirlenmesi. 12-8

12.6. Küresel Etkiler o Tüm ÖÇB ler için tanımlanmıģ alıcılar üzerindeki olası etkilerin detaylı analizi. o Kümülâtif etkinin öngörüldüğü tüm ÖÇB ler için göstergelerin tanımlanması. o TANAP ÇSED sonucunda yüksek etki tanımlanan tüm alanlardan baģlayarak, kümülâtif etkilerin kalite standartları ve kılavuz değerleri aģması beklenen alanların belirlenmesi. o Kümülâtif etkilerin ilgili herhangi bir standardı ya da kılavuz değeri aģmamasını sağlamak için gerekli proje değiģikliklerinin tanımlanması. TANAP Projesi nin küresel etkileri, tanımlanan proje etki alanının önemli ölçüde ötesine geçebilen ve küresel sistemleri etkileyen etkiler olarak tanımlanmıģtır. Bu etkiler, küresel iklim değiģikliğine katkıda bulunabilen, Sera Gazı emisyonlarının oluģturduğu etkiler olarak tanımlanmıģtır. TANAP ın neden olacağı tahmin edilen sera gazları, ÇED Raporu Bölüm 8.1.1 de anlatılmakta olup, aģağıda özetlenmektedir: ĠnĢaat aģaması sera gazı emisyonları: yıllık 78.883 ton ĠĢletme aģaması sera gazı emisyonları: yıllık 1.956.049 ton ĠĢletmeye kapatma aģaması sera gazı emisyonları: yıllık 7.888 ton 1 TANAP Projesi nin Türkiye deki sera gazı emisyonlarının ulusal bilançosuna katkısı yıllık bazda, inģaat aģamasında % 0,02; iģletme aģamasında % 0,5 ve iģletmeye kapatma aģamasında % 0,002 olacaktır. 12.7. Etki Azaltıcı Önlemler TANAP Projesi için tespit edilen etki azaltıcı önlemler, ÇED Raporu Bölüm 11 ve Ek 5 te detaylı olarak anlatılmıģtır. Etki azaltıcı önlemler aģağıda verilen dokümanlarda açıklanmıģtır: Çevresel ve Sosyal Yönetim Sistemi ĠnĢaat Etkileri Yönetim Planı Yöre Halkının Emniyet Yönetim Planı Halka ĠliĢkiler Planı Tedarik ve Temin Planı Arazi Edinimi Planı Yeniden YerleĢim Eylem Planı (ĠnĢaat aģaması öncesinde hazırlanacaktır) Agrega Yönetim Planı Trafik Yönetim Planı TaĢıma Yönetim Planı (ĠnĢaat aģaması öncesinde hazırlanacaktır) Erozyon, Eski Haline Getirme ve Peyzaj Planı Kirlilik Önleme Planı Atık Yönetimi Planı Acil Müdahale Planı 1 ĠnĢaat aģamasında sera gazları emisyonun % 10 u olarak tahmin edilmektedir. 12-9

Yukarıdaki planlar mevcut bilgilere dayanarak detaylandırılmıģtır. Planların projenin gerçekleģtirilen aģamaları süresince içerik ve ulaģılabilir bilgi arttıkça geliģmesi beklenmektedir. TANAP tarafından projenin mevcut aģamasını (Mühendislik ve ÇSED aģaması) göstermek için Çevresel ve Sosyal Yönetim Sistemi (ÇSYS) geliģtirilmiģtir. Sistem, TANAP Projesi nin mühendislik hizmetleri ve izin alınması sürecinden sorumlu olacak organizasyon yapısında uygun görevleri ve sorumlulukları tanımlamaktadır. Proje, boru hattının kurulması aģamasına ilerlemektedir. ÇalıĢmaların yürütülmesinden sorumlu birkaç Mühendislik, Tedarik, ĠnĢaat (EPC) Yüklenicisinin ve bu Yüklenicilerin koordinasyonu ve denetiminden sorumlu olacak bir Mühendislik, Tedarik, ĠnĢaat Yönetimi (EPCM) yüklenicisinin Projeye dâhil olmasıyla birlikte, organizasyon değiģecektir. ÇSYS nin genel hedefleri, farklı tarafların görevleri ve sorumlulukları ve baģlıca unsurlar aģağıdaki baģlıklar altında anlatılmıģtır: Değerlendirme ve Planlama Uygulama ve ĠĢletme Kontrol ve Düzeltici Faaliyetler Gözden geçirme Sürekli iyileģtirme Yönetim Planları, TANAP ve yüklenicilerinin genel organizasyonel gerekliliklerini tanımlayan ve anlatan bir genel plana ve çevresel tasarımın bir parçası olarak değerlendirilen bir dizi standart etki azaltıcı önleme uygun olarak düzenlenmiģ ve etki değerlendirme aģamasında kalan etkilerin ve ilave etki azaltıcı önlemler tanımlanması için temel oluģturmaktadır. Ġlave etki azaltıcı önlemler, yüksek ve bazen orta seviye kalan etkileri tarif için tanımlanmıģtır ve sahaya ya da konuya özel olabilirler. ÇSYS nin ve farklı Çevresel ve Sosyal Yönetim Planları nın (ÇSYP lerin) içeriği iki dokümanda özetlenmiģtir: Etki Kayıtları; çeģitli etkiler belirlenmiģ ve bunlara dair etki azaltıcı önlemler tablo halinde gösterilmektedir Taahhüt Kayıtları; ÇSYS ve ÇSYP lerin içeriği projenin, çevre ve etkilenen yerel topluluklar üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek ve faydalarını en üst seviyeye çıkartmak için ilgili paydaģlara sunduğu politikaların, planların ve faaliyetlerin de yer aldığı taahhütler Ģeklinde özetlenmektedir. Bu dokümanlar bir arada, Ulusal Mevzuat, Ev Sahibi Hükümet AnlaĢması, TANAP Politikaları ve Uluslararası Finans KuruluĢlarının Performans Standartları ve uyumu sağlayarak TANAP Projesi nin çevresel ve sosyal yönetiminin temelini oluģturmaktadır. 12.8. Yönetim ve İzleme Planları Ġzleme faaliyetlerinin yerine getirmesinde izlenecek yol, yönetim planlarında açıklanmaktadır. Etki değerlendirmesi süreci gerçekleģtirilirken, standart etki azaltıcı önlemlerin yürürlükte olduğu varsayılmıģtır. Standart etki azaltıcı önlemler uygulanmasına rağmen belirli sayıda yüksek etki tespit edilmiģtir. Bu durumda etkiyi en aza indirmek ve kalan etkinin tolere edilebilir bir seviyeye düģürülmesi için özel etki azaltıcı önlemler belirlenmiģtir. Yukarıda tanımlanan ÇSYS lerin etkin Ģekilde uygulanmasını sağlamak için ÇED Raporu ile birlikte özel ÇSYP ler sunulmuģtur. 12-10

ÇSYP ler proje ömrü boyunca çevresel ve sosyal etkilerin yönetilmesi için, ÇSYS nin iyileģtirilmesi, yenilenmesi ve devamlılığının sağlanmasına bir temel oluģturacaktır. Projenin yürütülmesi süresince, yeni sahaya ait mevcut durum, mühendislik ve tasarım bilgileri ortaya çıktıkça gerektiği Ģekilde güncelleneceklerdir. ÇSYP ler projenin inģaat aģaması için özel bilgi sağlayacak, projenin iģletme ve iģletmeye kapatma aģamaları sırasında revize edilecektir. 12-11