nmede Konuflma Bozukluklar ve Rehabilitasyonu



Benzer belgeler
YÜKSEK KORTİKAL FONKSIYONLAR. Yrd.Doç.Dr.Adalet ARIKANOĞLU D.Ü.T.F.Nöroloji A.B.D

YÜKSEK KORTİKAL FONKSIYONLAR. Dr.Adalet ARIKANOĞLU DAVRANIŞ NÖROLOJİSİ

DAVRANIŞ NÖROLOJİSİ. Prof.Dr.Yahya Karaman

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

T bbi Makale Yaz m Kurallar

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

İNMELİ HASTALARDA GÖRÜLEN KONUŞMA BOZUKLUKLARINDA HEMŞİRENİN ROLÜ * Sakine MEMİŞ **, Zeliha TÜLEK ***

Deomed Medikal Yay nc l k

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

Lisan fonksiyonu beyinde dominant hemisfer tarafından yürütülür.

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Konuşma Bozuklukları. Yrd.Doç.Dr.Sefer VAROL D.Ü.T. F. Nöroloji A.B.D.

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Küçük Damar Hastalığı; Semptomatoloji. Kürşad Kutluk Dokuz Eylül Üniversitesi 27 Mayıs 2017, İzmir

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

Ö ÜN YAYINLARI. ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Cep Yönderi Dizisi. Cep Yönderi Dizisi yöneticilerin ifl yaflam nda her gün karfl laflt klar

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Selülit ile mücadelede son nokta. Cellulaze.

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

GÜZ YARIYILI ( 1. YARIYIL) KREDİ DAĞILIMI TÜRKÇE ADI İNGİLİZCE ADI T U L

İnmeli Hastalarda Afazi Şiddetini Etkileyen Faktörler

4. Ünite Ö retmen K lavuz Kitab

Geliflen ve De iflen Üniversiteler ve Türkiye de Yüksekö retimde Çevrimiçi Ö retimin Durumu

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

GÜZ YARIYILI ( 1. YARIYIL) KREDİ DAĞILIMI TÜRKÇE ADI İNGİLİZCE ADI T U L

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

fiekers Z D YABET (Diyabet nsipit)

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

STRATEJ K V ZYON BELGES

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

Sermaye Piyasas nda Uluslararas De erleme Standartlar Hakk nda Tebli (Seri :VIII, No:45)

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

Almanya dan Bir Örnek WESER-EMS UNION

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

Binalarda Enerji Verimliliği ve AB Ülkelerinde Yapılan Yeni Çalışmalar

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

Koçun Kendisini De erlendirmesi çin Kontrol Listesi

H. Atilla ÖZGENER* Afla daki ikinci tabloda ise Türkiye elektrik üretiminde yerli kaynakl ve ithal kaynakl üretim yüzdeleri sunulmufltur.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

Ders 13: DO RULAMA KAYNAKLARI

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

NÖROLOJİK BELİRTİ ve BULGULAR Y Ü Z Ü N C Ü Y I L Ü N İ V E R S İ T E S İ N Ö R O L O J İ A B D

LABORATUVARIN DÖNER SERMAYE EK ÖDEME SİSTEMİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu Gaziantep Üniversitesi

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

Ross Biliflsel Fonksiyon De erlendirme Testinin Geçerlilik ve Güvenilirlik Çal flmas

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

68 afazili hastanın etiolojik-klinik-laboratuvar bulguları yönünden incelenmesi

Müzik ve Beyin. Dördüncü Bilgi İşleyen Makine Olarak Beyin Beyin 2008 Albert Long Hall, Boğaziçi Üniversitesi, 4-5 Nisan 2008,

F inansal piyasalar n küreselleflmesi, çokuluslu flirketlerin say lar nda yaflanan

Kendimiz Yapal m. Yavuz Erol* 16 Sütunlu Kayan Yaz

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

performansi_olcmek 8/25/10 4:36 PM Page 1 Performans Ölçmek

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

Hipertansiyon tan m ve s n flamas

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

B02.8 Bölüm Değerlendirmeleri ve Özet

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

Transkript:

E itim / Education 11 nmede Konuflma Bozukluklar ve Rehabilitasyonu Communication Disorders and Their Rehabilitation in Stroke Funda ATAMAZ Ege Üniversitesi T p Fakültesi Fiziksel T p ve Rehabilitasyon Anabilim Dal, zmir, Türkiye Özet Konuflma bozukluklar %33-52 aras nda de iflen prevalans ile inme sonras ortaya ç kan en yayg n problemler aras nda yer almaktad r. Depresyon ve sosyal izolasyona sebep olarak tedavi gereksinimi do uran, iletiflim bozukluklar - n n prototipi olan afazi nin fliddeti ve predominant semptomlar de ifliklik göstermektedir. Davran fl modifikasyonu, kognitif tedavi, her ikisinin kombinasyonu ve pragmatik yaklafl mlar içeren de iflik tedavi yöntemleri afazik hastalar n dilini gelifltirmek amac yla kullan lmaktad r. Bu makalede, son çal flmalar n sonuçlar göz önüne al narak, inmeye efllik eden yayg n iletiflim bozukluklar gözden geçirilmifl, yeni geliflmelerle birlikte rehabilitasyon yöntemleri tart fl lm flt r. Türk Fiz T p Rehab Derg 2007; 53 Özel Say 1: 11-5 Anahtar Kelimeler: Afazi, inme, rehabilitasyon Summary Communication disorders are the most common problems arising after stroke with a reported prevalence ranging from 33% to 52%. Aphasia which is the prototype of the communication disorders, varies in terms of severity and predominant symptoms resulting in depression and social isolation that needs management. Several different therapeutic approaches; including behavior modification, cognitive therapy, combinations of behavioral and cognitive methods, and pragmatic approaches have been used to improve the language of aphasic patients. In this paper, the most common communication disorders associated with stroke are reviewed and comprehensive interventions in rehabilitation with new developments are discussed according to the results of recent studies. Turk J Phys Med Rehab 2007; 53 Suppl 1: 11-5 Key Words: Aphasia, stroke, rehabilitation Girifl nme tüm dünyada en s k mortalite nedenleri aras nda yer almaktad r. Hayatta kalan hastalar n ise gerek fonksiyonel yetersizlikleri gerekse karfl laflt klar t bbi, sosyal ve psikolojik problemlerle yaflam kaliteleri önemli ölçüde azalmaktad r. Bu hastalar n sosyal izolasyonlar na ve depresyonlar na yol açan, yaflam kalitelerinde önemli ölçüde azalmaya neden olan problemlerin bafl nda konuflma bozukluklar gelmektedir. Yap lan araflt rmalara göre inme sonras hastalar n yaklafl k üçte birinde konuflma fonksiyonlar nda bir flekilde bozulma oldu- u, %20 sinden fazlas nda afazi ve %10-18 inde kal c iletiflim hasar geliflti i bildirilmektedir (1,2). Konuflma bozukluklar n n tarihçesine bak ld nda konuflma fonksiyonlar n n beynin ön bölümü ile ilgili oldu u ilk kez 19. yüzy lda Gall taraf ndan ortaya koyulmufltur (3). Yine bu yüzy lda Frans z araflt rmac Broca, konuflma merkezinin frontal lobda oldu unu ve ilk kez konuflma bozukluklar n n rehabilite edilebilece- ini belirtmifltir (4). Ancak bu y llarda Broca n n tan mlam fl oldu- u konuflma bozuklu u afemi ismiyle an lmaktad r. Afemi yerine afazi terimi ayn y llarda yaflam fl olan Trousseau taraf ndan getirilmifltir. 1874 de Wernicke nin lezyon yerinin temporal lobda oldu u yeni afazik hastalar tan mlamas yla 1970 li y llara kadar afazi, Broca ve Wernicke afazileri fleklinde s n fland r lm flt r. 1970 li y llardan bu yana bilgisayarl beyin tomografisi, daha sonralar bölgesel serebral kan ak m indeksi (bska), pozitron emisyon tomografisi (PET) ve fonksiyonel manyetik rezonans (fmrg) gibi görüntüleme ve araflt rma tekniklerinin gelifltirilmesi ile hem normal konuflma fonksiyonlar hem de inmeyle birlikte geliflen konuflma bozuklar ayr nt l bir flekilde tan mlanm flt r (5-8). Yaz flma Adresi: Dr., Ege Üniversitesi T p Fakültesi Fiziksel T p ve Rehabilitasyon Anabilim Dal, zmir, Türkiye Tel.: 0232 390 43 35 Faks: 0232 388 19 53 E-posta: atamaz_02@yahoo.com Kabul tarihi: fiubat 2007 Not: V. Trakya FTR Siranufl Kokino Günleri- nme Rehabilitasyonu Sempozyumunda sunulmufltur (21-22 Eylül 2006 Edirne)

12 nmede Konuflma Bozukluklar Türk Fiz T p Rehab Derg 2007: 53 Özel Say 1; 11-5 Beyinde normal konuflma fonksiyonlar ndan sorumlu olan bafll ca bölgeler temporoparietal bileflke, anterior insula ve frontal operkulumda yer alan sola lateralize Broca ve Wernicke alanlar d r. Bu bölgelerin kabaca görevi artikülasyonun haz rlanmas ve yerine getirilmesidir. Ekstrasilviyan nöral sistem ise haf zan n korunmas ve cümlelerin anlamsal olarak yap lanmas ndan sorumludur (9,10). nme sonras nda konuflma bozukluklar n n geliflmesinin birkaç nedeni olabilir. Bunlar n bafl nda infarkt n kendisinin direkt olarak nöronal sistemde fonksiyon ve aktivasyon kayb na sebep olmas gelmektedir. Lisan a nda bir kesinti geliflti inden dolay lezyona uzak bölgelerde de fonksiyon kayb geliflmekte, bu durum da konuflma fonksiyonlar n n bozulmas na sebep olmaktad r. Bunun yan nda infarktla birlikte ortaya ç kan hipoperfüzyon da serebral otoregülasyonun bozulmas na neden oldu undan bunun sonucu olarak da nöronal sistemde disfonksiyon geliflebilmektedir (11). Afazi nme sonras geliflen bu konuflma bozukluklar n n prototipi afazidir. Afazi sadece konuflma fonksiyonlar n n bozulmas de il, kelimelerin uyumlu bir flekilde bir araya getirilememesi fleklinde de tan mlanabilir. Yap lan araflt rmalara göre inmeyle birlikte afazi geliflme s kl %24-36 aras nda de iflmektedir (12). Genel popülasyonda ise yüz bin kiflinin 33-52 sinde inmeye ba l afazi geliflti i bildirilmektedir. nme sonras afazi geliflimi üzerine cinsiyetin bir etkisi olmamakla birlikte, ileri yafl ve kardiyoembolizm ile afazi görülme s kl artmaktad r (12,13). Afazi bu güne kadar birkaç flekilde s n fland r lm flt r. Bunlardan ilki Kertesz ve ark. (14) n n gelifltirdi i lezyonun anatomik lokalizasyonuna göre yap lan taksonomik s n fland rmad r. Bir di er s n fland rma söyleneni anlama ve anlamama üzerine dayal olan s n fland rmad r ve pek çok yazar taraf ndan buna göre afazi motor ve duysal afazi olarak ikiye ayr lm flt r (15,16). Ancak bugün en çok kabul gören s n fland rma konuflman n ak c l na göre yap lan s n fland rmad r (17). Bu s n fland rmaya göre konuflmada ak c l olmayan afazi tipleri Broca, transkortikal motor, subkortikal ve global afaziler, ak c l a sahip olanlar ise Wernicke, transkortikal duysal ve anomik afazilerdir. Broca afazisi motor afazi olarak da bilinmektedir. Lezyon yeri dorsolateral frontal korteks, operkulum, anterior parietal korteks, lateral striat ve periventriküler beyaz cevherdedir. Lezyon sadece Broadman n 44. alan olarak bilinen frontal operkulumda ise Broca afazisine göre klinik olarak daha hafif seyreden baby Broca ya neden olmaktad r. Broca afazisinin en belirgin özelli i ak c l olmayan, anlam ifllevli sözlerden oluflan ancak grameri bozulmufl olan konuflmad r. Bu konuflma tipine agramatik (telgraf) konuflma ismi verilmektedir (18). Ancak Türk dilinin özellikleri bak m ndan Bat dillerinden ayr lmas sonucu Türk Broca afazilerinde bu konuflma tipine rastlanmaz. Baflka bir deyimle Türk Broca afazili hastalarda konuflman n grameri de anlamsal ifllevi gibi korunmufltur. Broca afazisinin bir baflka özelli i agramatik anlamad r. Basit emirleri anlamalar na karfl n emirlerin kompleksleflmesiyle hastalar n anlamalar zorlaflmaktad r. Ayr ca bu hastalar emirleri duyduklar nda daha iyi anlad klar halde okuduklar emirleri çok iyi anlamayabilirler. Hastalar n tekrarlama ve isimlendirme fonksiyonu da belirgin olarak bozulmufltur. Efllik eden bulgular; bukkofasial apraksi ve sa hemiparezidir (18-20). Wernicke afazisi, konuflman n ak c oldu u, ancak hem duyarak hem okuyarak anlamada belirgin problem yaflanan duysal afazi tipidir. Superior temporal girus posteriorundan silviyan fissüre kadar uzanan genifl bir alan içindeki lezyonlarda ortaya ç kmaktad r. Broca afazisinin aksine konuflmada gramer tamamen korunmufltur, ancak anlamsal ifllevi bozuktur. Bu konuflma tipine paragramatik konuflma da denmektedir. Hastalar genellikle hata yapt klar n ve emirleri anlamad klar n fark ederler ve bunu kompanse etmek amac yla daha fazla konuflmaya bafllarlar. E er emir tekrarlanacak olursa, sinirlenip kap y çarp p gitmek veya a lamak gibi affektif semptomlar gösterebilirler. Efllik eden bulgular; superior kuadrantanopsi, ekstremite apraksisi (inferior parietal lobül), parmak agnozisi, akalkulia veya agrafiye efllik eden aleksidir (anguler girus) (18-20). Supramarjinal ve angüler girus lezyonlar nda kondüksiyon afazisi ortaya ç kmaktad r. letim tipi afazi de denmektedir. Anlams z sözcükleri ve sözcük olmayan sesleri tekrarlama ve isimlendirme bozulmufltur. Ancak bu afazi tipine özgü en önemli özellik offline düzeltme yetene i dir. Bu özellik, hastan n konuflmas n kaydedip kendisine dinletecek olursan z nerde hata yapt n ve nas l düzeltmesi gerekti ini bilebilme yetene i olarak tan mlanabilir. Efllik eden bulgular superior kuadrantanopsi ve ektremite apraksisidir (19-21). Anomik afaziye amnestik afazi de denmektedir. Tüm afazi tiplerinin iyileflme döneminde anomik afaziye rastlanmakla birlikte primer anomik afazide lezyon yeri dorsolateral frontal korteks, posterior temporo-oksipital korteksdir. Talamus ve sol anterior temporal lezyonlarda da görülebilir. Ak c, gramerli konuflma ve mükemmel anlama vard r ve tekrarlama fonksiyonu korunmufltur. Hastaya bir nesnenin ad soruldu unda sözcü ün ad n akl na getiremez ve onu alternatif yollarla anlatmaya çal fl r (18,19,22). Transkortikal afazinin motor ve duysal olmak üzere 2 tipi vard r. Motor tipinde anlama ve tekrarlama normaldir, ancak sesli okuma ve yazma hasarlanm flt r. Spontan konuflman n bafllat lmas güçtür, mutizm de olabilir. Anterior serebral arter lezyonlar nda bu tip afaziye bacak güçsüzlü ü efllik edebilir. Bilateral parieto-oksipital korteks veya sol temporo-oksipital korteks lezyonlar nda transkortikal duysal afazi görülebilir. Bu hastalarda sesli okuma, anlama ve yazma hasarl ancak tekrarlama normaldir. K sa kelimelerden oluflan ak c bir konuflma söz konusudur (18,19). Sol frontal, temporal, parietal alanlar n ve derin kortikal beyaz alan harabiyetinde global afaziye rastlanmaktad r. Konuflma ve anlama hiç yok ya da minimaldir. Tabloya sa hemiparezi, a lama nöbetleri fleklinde katastrofik reaksiyon ve ekstremite apraksisi efllik edebilir (18,19). Subkortikal afaziler atipik afazilerdir. Striatokapsüler lezyonlarda ortaya ç kar ve k sa sürede iyileflme gözlenir. Tekrarlama ve okudu unu anlama normaldir ancak duyarak anlama ve isimlendirme bozulmufltur (23,24). Hemiparezi veya görme defekti olmaks z n tek bafl na afazi olmas durumunda talamik inme özellikle de anterior nükleus lezyonu düflünülmektedir. Lezyon posterior nükleusta ise amnezi de olabilir. Anomi ve parafazik hatal sözlerden oluflan ak c ve h zl konuflma olur. A lama ve gülme nöbetleri gibi affektif semptomlar efllik edebilir (25). Bütün bu afazi tiplerinin yan s ra afazili bir hastaya yaklafl m konusunda mikst tiplerin de olabilece i, vasküler yap sal anomalilere sahip hastalarda afazinin bu zemin üzerinde farkl bir tablo sergileyebilece i ak ldan ç kar lmamal d r. Ayr ca iyileflme ve tan - da di er hemisfer önemli oldu u için daha önce geçirilmifl kontralateral inme de gözden kaç r lmamal d r. Afazinin erken tan nmas ile nöronal iyileflmeye katk da bulunulur, konuflma bozuklu u için bafla ç kma stratejileri gelifltirilir. Bunun için gelifltirilmifl, tüm dünyada yayg n olarak kullan lan

Türk Fiz T p Rehab Derg 2007: 53 Özel Say 1; 11-5 nmede Konuflma Bozukluklar 13 testler mevcuttur (Tablo 1). Amaç afazi tipini, prognozu, tedavinin hedeflerini, uyar c faktörleri ve tedavinin kazançlar n belirlemektir. Ancak bu testlerin kullan labilmesi için varolan anadilin özellikleri önemlidir. Bat dillerinde dilin temel özellikleri de iflmedi i için bu testlerin bir bat dilinden di erine çevrilmesi ve geçerlilikgüvenirlilik analizlerinin yap lmas ola and r. Türkçe nin sondan eklemeli bir dil olmas ve dilde cinsiyet fark n n olmamas gibi temel farkl l klar nedeniyle standart testlerin Türkçe ye çevrilmesi ve psikometrik özelliklerinin analizi mümkün de ildir. Ayr ca konuflmadaki çekim eklerinin kay p derecesi afazinin derecesini gösterebilece inden dolay bu testlerin kullan m gerçek bir de erlendirme olamaz (26,27). Buradan yola ç karak Ege Üniversitesi T p Fakültesi Fiziksel T p ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dal n n (AD) baflkanl nda Halk Sa l AD, Çocuk Psikiyatrisi AD, Edebiyat Fakültesi Psikoloji (psikometri), Türk Dili ve ngiliz Dili Edebiyat bölümlerinin katk lar yla Ege Afazi Testi (28) ad yla Türkçe afazi testi gelifltirilmifl ve 5 y ld r afazi hastalar için kullan lmaktad r. Test; apraksi, tekrarlama ve isimlendirme gibi dilin farkl alanlar n ilgilendiren 9 ayr alt kategoriden oluflmaktad r. Bu kategorilerin de erlendirilmesi afazinin tipinin belirlenmesinde ve ay r c tan s nda önemlidir. Örne in tekrarlama fonksiyonu silviyan fissüre ait bir özelliktir ve perisilviyan afaziler olan Broca, Wernicke, kondüksiyon ve global afazide tekrarlama fonksiyonu bozulur, di erlerinde sa lam kal r. Dizartri Dizartri de inmede görülebilen bir konuflma bozuklu udur. Konuflman n içeri inden çok kas zay fl ya da koordinasyon güçlü- ü nedeniyle flekli bozulmufltur. Tüm inmelerde %8-30 (29,30), laküner inmede %25-53 (29,31), internal kapsül inmelerinde %30 (32) oranlar nda dizartri görülebilir. Lezyon yeri %55-62 supratentoriyal bölge, %20-25 beyin sap, %12-15 serebellumdad r (31). Hastan n de erlendirilmesinde Frenchay Disartri de erlendirme ölçe i kullan lmaktad r, burada fonksiyonel lisan muayenesiyle birlikte oral-motor muayene de yap lmaktad r. Tedavide de amaç yaln zca konuflman n düzeltilmesi de il, ayn zamanda respirasyon, fonasyon, rezonasyonun düzeltilmesi, postür, tonüs ve kas gücünü art rmakt r (29,30). Apraksi Apraksi beyin hasar sonucu konuflma için gerekli olan kaslar n hareketinin bozulmas ile ortaya ç kan bir artikülasyon bozuklu udur. Ancak dizartide görülen kas güçsüzlü ü ve koordinasyon bozuklu u yoktur. Bazen dizartridekine benzer ritm bozuklu u aprakside de olabilir. 2 flekilde klasifiye edilebilir (33): Tablo 1. Afazi de erlendirme testleri Minnesota Testi Boston Afazi tan testi Western afazi testi Porch indeksi Frenchay afazi tarama testi Token test Fonksiyonal letiflim Profili Günlük Yaflamda letiflim Yetene i Schuell Testi Akut afazi tarama protokolü Mississippi afazi tarama testi 1. Oral Apraksi; nonverbal oral postür apraksisi; tek bir hareketle izlenebilir (dili d flar ç karmak gibi) ya da multipl flekillerde (dili d flar ç karma, dudaklar yalama, dudaklar d flar döndürme gibi) olabilir. 2. Verbal Apraksi; lisan apraksisi; konuflman n üretimiyle ilgilidir. Genellikle sol frontal lob lezyonlar nda daha nadiren de sol inferior parietal, superior temporal, inferior frontal ve subkortikal lezyonlarda ortaya ç kmaktad r. Verbal afazi baz otörlerce afaziye kadar uzanabilen bir fonolojik bozukluk olarak tan mlanmaktad r. Bu durumda afazinin apraksik subgruplar flunlard r: a. Afferent motor afazi: Duyusal korteksin fasial bölgesinin hasar ile spontan konuflma ve tekrarlamada önceki bilginin kullan lamamas. b. Efferent motor afazi: Dil apraksisinin klasik tan m. Apraksi genellikle afazi ile iliflkilidir. Bu nedenle de afazili bir hastada apraksi tan s koymak zordur. Bu hastalarda genellikle dildeki fonemik kombinasyonlar n tekrarlanmas ve fonemik olarak zor kelimelerin söylenilmesi güçtür. Konuflmada persevasyona yani sorulan soruya bir önceki sorunun cevab n n al nmas na rastlanabilir. Bu durum hastalar n oldu undan daha a r bir konuflma bozuklu una sahipmifl gibi alg lanmas na sebep olabilir (33,34). Tedavi Amaç bireyin edindi i ve kaybetti i dili tedavi ve e itimle tekrar yap land rmaya ve düzenlemeye çal flmakt r. Lisan klinik bir oda içinde de il tüm yaflam içinde de erlendirmek, iyileflme de uyarana yan t vermek fleklinde de il spontan olarak geliflmesi fleklinde ele almak gerekmektedir. Bu konudaki ilk tedavi yaklafl m davran fl modifikasyonudur. lk kez 2. Dünya Savafl nda travmatik beyin yaralanmal afazik hastalarda kullan lm fl, daha sonra inmeli hastalarda da uygulanmaya bafllanm flt r. Bu tedavi yönteminin temel özelli i kolaydan zora do ru örneklemelerle hastan n verdi i tepkinin art r lmaya çal fl lmas d r. Bir di er tedavi yaklafl m kognitif yaklafl m olup Schuell ve ark. (1964) taraf ndan ortaya at lm flt r. Uzun süre yo un sözel uyaran verme ile dil davran fl n n kalitesini art rmak amaçlanmaktad r. Daha sonraki y llarda Chapey taraf ndan farkl düflünme tedavisi ile kognitif yaklafl m gelifltirilmeye çal fl lm flt r. Bu yöntemde her bir uyarana çeflitli yarat c düflünce üretme gereklili i vard r. Örne in bir nesneyi gösterip hastadan o nesnenin kullan m üzerine farkl aç klamalar beklemek gibi. Duffy ve ark. da Schuell yaklafl m n modifiye ederek multi-modal yaklafl m ad yla yeni bir tedavi yöntemi fleklinde kullanm fllard r. Temelde farkl düflünme tedavisi ile ayn olmakla birlikte bu yöntemdeki can al c nokta uyaran n sürekli de ifltirilmesidir (35-40). Bir di er tedavi yöntemi programlanm fl stimulasyon yaklafl m 1990 da LaPoint taraf ndan ç kar lm flt r. Bu yöntem davran fl modifikasyonu ile kognitif yaklafl m n bir arada kullanmay hedefler. Bir baflka deyiflle uyaran kolaydan zora do ru olur, ayn zamanda hastadan farkl cevaplar beklenir. Global afazilerde kullan lan müzik tedavisi (melodic intonation therapy) ve görsel tedavi (visual action therapy) de bu yöntem içinde ele al nmaktad r (38-41). Pragmatik yaklafl m olarak bilinen tedavi yönteminde amaç hastayla olan iletiflimin sosyal ortamda özellikle de hastan n kendi çevresinde artt r lmas d r. Bugün en çok kabul gören

14 nmede Konuflma Bozukluklar Türk Fiz T p Rehab Derg 2007: 53 Özel Say 1; 11-5 tedavi yöntemi olan PACE (promoting aphasic s communicative effectiveness) de terapist ve hastan n tedaviye karfl l kl kat l m söz konusudur. Di er tedavi yöntemlerinden farkl olarak burada yeni bilgi de ifl tokuflu vard r ve istenilen iletiflim kanal serbestçe kullan labilir. Uyaran olarak da resim kartlar, gerçek objeler veya bilgisayar ortam serbestçe seçilebilir (38,39,42). Son y llarda gelifltirilmifl olan bir baflka yaklafl mda (solution focused aphasia therapy) hasta yak nlar n n afazi tedavisi üzerine e itimi amaçlanmaktad r. Bu yöntem bu gün belki de en fazla kullan lan tedavi yöntemidir (43). Hangi yöntem kullan l rsa kullan ls n hastaya verilen uyaran n ve ipucunun nas l olmas gerekti i üzerine yap lm fl çal flmalar da mevcuttur. Hastaya verilen ipucu kelimeye fonolojik olarak veya anlamsal olarak benzer olabilir. Örne in masa kelimesini bulmaya çal flan hasta için kasa fonolojik benzerlikte, sandalye anlamsal benzerlikte bir ipucudur. Fonolojik benzerlikte olanlar n daha etkili oldu unu savunan yazarlar olmakla birlikte bu konuda tam bir fikir birli i yoktur (44,45). Baz çal flmalarda kelimenin hat rlanmas nda ipucundan ziyade en önemli kriterin bilginin kazan lma yafl oldu u belirtilmektedir (46). Bugüne kadar tedavide akupunktur, hipnoz, gevfletme teknikleri ve rüya analizi gibi farkl yöntemler de kullan lm flt r. Ancak kontrollü çal flmalarda bu tedavilerin yararl l klar kantitatif olarak gösterilemedi inden halen kullan mlar k s tl d r (47). laç tedavisi olarak dopamin agonistleri, pirasetam (Nootropil), amfetaminler ve donepezil (Aricept) konuflma bozukluklar - n n tedavisinde kullan lmas na karfl n bu konuda yay nlanm fl olan son 2001 Cochrane derlemesinde ilaçlar n etkinli i üzerine kontrollü çal flmalar n yeterli olmad belirtilmektedir (48). Yap lan çal flmalarda bu ilaçlar kullanan hastalarda ölüm oranlar - n n artt belirtilmektedir. Bu sonuçlar istatistiksel olarak anlaml görünmese de ilaçlar n güvenilirlikleri üzerine ileri araflt rmalara ihtiyaç oldu unu vurgulamaktad r (48-50). Sonuç olarak afazi tedavisinde en çok kabul gören yukar da bahsedilen rehabilitasyon yaklafl mlar d r. Son y llarda fmrg nin geliflimiyle birlikte bu tedavilerin baflar s kantitatif olarak da gösterilmeye bafllanm flt r. Lisan n iyileflmesi üzerine yap lan çal flmalarda inme sonras 2 temel iyileflme mekanizmas n n oldu- unu göstermektedir: (1) Hasarlanan bölgelerin resusitasyonu, (2) Kompansatuvar homolog bölgelerin aktivasyonu (5,9). Akut dönemde lezyon yerinde varolan iletiflim a nda bir depresyon meydana gelmekte, bunu o bölgede aktivasyon art fl ve kalan iletiflim a nda yeni bir denge oluflumu izlemektedir (9). PET çal flmalar nda lezyon bölgesinde ve kontrlateral homolog bölgede artm fl serebral glukoz metabolizmas bilateral lisan a nda yeniden yap lan m oldu unu desteklemektedir (6-8). Hastaya uygulanan rehabilitasyon ile lisan a ndaki aktivasyonun kesin olarak artt ve iyileflmeye katk da bulunuldu u fmrg çal flmalar ile gösterilmifltir (51-53). Ancak afazi tedavisi hastan n yaln zca lisan yla de il ayn zamanda sosyal iliflkilerinin düzeltilmesini de kapsamal d r. Prognoz bireye özgü olmal, geliflim ya da baflar s zl k sinyallerine göre tedavi gözden geçirilmeli, sosyal, dilsel ve nörolojik gereksinimlere dayal yarat c bir süreç olmal d r. Tedavinin ne zaman sonlanaca tart flmal d r; maksimum fiziksel, psikolojik, sosyal, mesleki ve iletiflimsel ifllevlere ulafl ld zaman sonland r labilir. Literatürde en s k kullan lan tedavi yo unlu u ve süresi ortalama 6-12 ay ve haftada 3-5 seans fleklindedir (54,55). Ancak bu durum olgudan olguya, afazi tipine göre ve iyileflme hiyerarflisine göre de iflkenlik gösterebilmektedir. Kaynaklar 1. Laska AC, Hellblom A, Murray V, Kahan T, Von Arbin M. Aphasia in acute stroke and relation to outcome. J Internal Med 2001;249;413-22. 2. Wade DT, Hewer RL, David RM, Enderby PM. Aphasia after stroke: natural history and associated deficits. J Neurol Neurosurg Psychiatry 1986;49;11-6. 3. Kaitaro T. Biological and epistemological models of localization in the nineteenth century: from Gall to Charcot. J Hist Neurosci 2001;10:262-76. 4. Boling W, Olivier A, Civit T. The French contribution to the discovery of the central area. Neurochirurgie 1999;45:208-13. 5. Lassen NA, Ingvar DH, Skinhoj E. Brain function and blood flow. Sci Am 1978;239:62-71. 6. Petersen SE, Fox PT, Posner MI, Mintun M, Raichle ME. Positron emission tomographic studies of the cortical anatomy of single-word processing. Nature 1988;331:585-9. 7. San Jose-Robertson L, Corina DP, Ackerman D, Guillemin A, Braun AR. Neural systems for sign language production: mechanisms supporting lexical selection, phonological encoding, and articulation. Hum Brain Mapp 2004;23:156-67. 8. Braun AR, Guillemin A, Hosey L, Varga M. The neural organization of discourse: an H2 15O-PET study of narrative production in English and American Sign Language. Brain 2001;124:2028-44. 9. Saur D, Lange R, Baumgaertner A, Schraknepper V, Willmes K, Rijntjes M, et al. Dynamics of language reorganization after stroke. Brain 2006;129(Pt 6):1371-84. 10. Jordan LC, Hillis AE. Disorders of speech and language: aphasia, apraxia and dysarthria. Curr Opin Neurol 2006;19:580-5. 11. Breier JI, Castillo EM, Boake C, Billingsley R, Maher L, Francisco G, et al. Spatiotemporal patterns of language-specific brain activity in patients with chronic aphasia after stroke using magnetoencephalography. Neuroimage 2004;23:1308-16. 12. Engelter ST, Gostynski M, Papa S, Frei M, Born C, Ajdacic-Gross V, et al. Epidemiology of aphasia attributable to first ischemic stroke: incidence, severity, fluency, etiology, and thrombolysis. Stroke 2006;37:1379-84. 13. Srikanth VK, Thrift AG, Saling MM, Anderson JF, Dewey HM, Macdonell RA, et al. Increased risk of cognitive impairment 3 months after mild to moderate first-ever stroke: a communitybased prospective study of nonaphasic english-speaking survivors. Stroke 2003;34:1136-43. 14. Kertesz A, Poole E. The aphasia quotient: the taxonomic approach to measurement of aphasic disability. 1974. Can J Neurol Sci 2004;31:175-84. 15. Goodglass H, Kaplan E. The assessment of Aphasia and Related Disorders, 2nd ed. Philadelphia, Lea & Febiger; 1983. 16. Schwartz MF. What the classical aphasia categories can't do for us, and why. Brain Lang 1984;21:3-8. 17. Code C. Neurolinguistic analysis of recurrent utterance in aphasia. Cortex 1982;18:141-52. 18. Sherman JC, Schweickert J. Syntactic and semantic contributions to sentence comprehension in agrammatism. Brain Lang 1989;37:419-39. 19. Ardila A, Rosselli M. Language deviations in aphasia: a frequency analysis. Brain Lang 1993;44:165-80. 20. Goodglass H, Kaplan E. The assessment of Aphasia and Related Disorders. Philadelphia, Lea & Febiger; 1972. 21. Ardila A. Phonological transformations in conduction aphasia. J Psycholinguist Res 1992;21:473-84. 22. Williams SE. Factors influencing naming performance in aphasia: a review of the literature. J Commun Disord 1983;16:357-72. 23. Levine RL, Lagreze HL, Dobkin JA, Turski PA. Large subcortical hemispheric infarctions. Presentation and prognosis. Arch Neurol 1988;45:1074-7. 24. Choi JY, Lee KH, Na DL, Byun HS, Lee SJ, Kim H, et al. Subcortical Aphasia After Striatocapsular Infarction: Quantitative analysis of brain perfusion SPECT using statistical parametric mapping and a statistical probabilistic anatomic Map. J Nucl Med 2007;48:194-200. 25. Carrera E, Bogousslavsky J. The thalamus and behavior: effects of anatomically distinct strokes. Neurology 2006;66:1817-23. 26. Özkan M. Türkçemiz ve Uydurmac l k. Türk Edebiyat 1992;2;18-9. 27. Öner M. Ortak Türk Alfabesi" Hakk nda Notlar, Yeni Türkiye -Türk Dünyas Özel Say s 1997;3:207-11.

Türk Fiz T p Rehab Derg 2007: 53 Özel Say 1; 11-5 nmede Konuflma Bozukluklar 15 28. Atamaz F, On A, Durmaz B. Afazi de erlendirmesinde özgün bir test: Ege Afazi Testi (sözlü bildiri). 19. Ulusal Fiziksel T p ve Rehabilitasyon Kongresi, Program ve Bildiri özetleri kitapç ; 2003 Ekim 4-8; Antalya, Türkiye; 2003, s. 25. 29. Arboix A, Marti-Vilalta JL. Lacunar infarctions and dysarthria. Arch Neurol 1990;47:127. 30. Kumral E, Ozkaya B, Sagduyu A, Sirin H, Vardarli E, Pehlivan M. The Ege Stroke Registry: a hospital-based study in the Aegean region, Izmir, Turkey. Analysis of 2,000 stroke patients. Cerebrovasc Dis 1998;8:278-88. 31. Urban PP, Rolke R, Wicht S, Keilmann A, Stoeter P, Hopf HC, et al. Left-hemispheric dominance for articulation: a prospective study on acute ischaemic dysarthria at different localizations. Brain 2006;129(Pt 3):767-77. 32. Fries W, Danek A, Scheidtmann K, Hamburger C. Motor recovery following capsular stroke. Role of descending pathways from multiple motor areas. Brain 1993;116:369-82. 33. Jordan LC, Hillis AE. Disorders of speech and language: aphasia, apraxia and dysarthria. Curr Opin Neurol 2006;19:580-5. 34. Kangas M, Tate RL. The significance of clumsy gestures in apraxia following a left hemisphere stroke. Neuropsychol Rehabil 2006;16:38-65. 35. Aichner F, Adelwohrer C, Haring HP. Rehabilitation approaches to stroke. J Neural Transm Suppl 2002;63:59-73. 36. Johansson BB. Brain plasticity and stroke rehabilitation. The Willis lecture. Stroke 2000;31:223-30. 37. Chapey R. Language-based cognitive abilities in adult aphasia: rationale for intervention. J Commun Disord 1983;16:405-24. 38. Cappa SF, Benke T, Clarke S, Rossi B, Stemmer B, van Heugten CM. Task Force on Cognitive Rehabilitation; European Federation of Neurological Societies. EFNS guidelines on cognitive rehabilitation: report of an EFNS task force. Eur J Neurol 2005;12:665-80. 39. Fillingham JK, Sage K, Lambon Ralph MA. The treatment of anomia using errorless learning. Neuropsychol Rehabil 2006;16:129-54. 40. Marrero MZ, Golden CJ, Espe-Pfeifer P. Bilingualism, brain injury, and recovery: implications for understanding the bilingual and for therapy.clin Psychol Rev 2002;22:465-80. 41. Patel AD. The relationship of music to the melody of speech and to syntactic processing disorders in aphasia. Ann N Y Acad Sci 2005;1060:59-70. 42. Li EC, Kitselman K, Dusatko D, Spinelli C. The efficacy of PACE in the remediation of naming deficits. J Commun Disord 1988;21:491-503. 43. Boles L. Conversational discourse analysis as a method for evaluating progress in aphasia: a case report. J Commun Disord 1998;31:261-73. 44. Doesborgh SJ, van de Sandt-Koenderman MW, Dippel DW, van Harskamp F, Koudstaal PJ, Visch-Brink EG. Effects of semantic treatment on verbal communication and linguistic processing in aphasia after stroke: a randomized controlled trial. Stroke 2004;35:141-6. 45. Cicerone KD, Dahlberg C, Kalmar K, Langenbahn DM, Malec JF, Bergquist TF, et al. Evidence-based cognitive rehabilitation: recommendations for clinical practice. Arch Phys Med Rehabil 2000;81:1596-615. 46. Bonin P, Peereman R, Malardier N, Meot A, Chalard M. A new set of 299 pictures for psycholinguistic studies: French norms for name agreement, image agreement, conceptual familiarity, visual complexity, image variability, age of acquisition, and naming latencies. Behav Res Methods Instrum Comput 2003;35:158-67. 47. Laures J, Shisler R. Complementary and alternative medical approaches to treating adult neurogenic communication disorders: a review. Disabil Rehabil 2004;26:315-25. 48. Greener J, Enderby P, Whurr R. Pharmacological treatment for aphasia following stroke. Cochrane Database Syst Rev 2001:CD000424. 49. Bakheit AM. Drug treatment of poststroke aphasia. Expert Rev Neurother 2004;4:211-7. 50. Walker-Batson D, Curtis S, Natarajan R, Ford J, Dronkers N, Salmeron E, et al. A double-blind, placebo-controlled study of the use of amphetamine in the treatment of aphasia. Stroke 2001;32:2093-8. 51. Weiller C, May A, Sach M, Buhmann C, Rijntjes M. Role of functional imaging in neurological disorders. J Magn Reson Imaging 2006;23:840-50. 52. Rijntjes M. Mechanisms of recovery in stroke patients with hemiparesis or aphasia: new insights, old questions and the meaning of therapies. Curr Opin Neurol 2006;19:76-83. 53. Cao Y, Vikingstad EM, George KP, Johnson AF, Welch KM. Cortical language activation in stroke patients recovering from aphasia with functional MRI. Stroke 1999;30:2331-40. 54. Moss A, Nicholas M. Language rehabilitation in chronic aphasia and time postonset: a review of single-subject data. Stroke 2006;37:3043-51. 55. Jorgensen HS, Nakayama H, Reith J, Raaschou HO, Olsen TS. Factors delaying hospital admission in acute stroke: the Copenhagen Stroke Study. Neurology 1996;47:383-7.