STEFAN ZWEIG İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR ON DÖRT TARİHSEL MİNYATÜR



Benzer belgeler
STEFAN ZWEIG İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR ON DÖRT TARİHSEL MİNYATÜR

STEFAN ZWEIG SATRANÇ. minikitap 11

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

JOSÉ MAURO DE VASCONCELOS ŞEKER PORTAKALI. minikitap 6

PAULO COELHO SİMYACI

MATBAACILIK OYUNCAĞI

GENÇ WERTHER İN ACILARI

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

DESTANLAR VE MASALLAR. Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK. Masal. Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez

FERZAN ÖZPETEK İSTANBUL KIRMIZISI. minikitap 23

ALAN EXPERIENCE BİREYSEL EĞİTİM TAKVİMİ

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA

*** SUNUŞ *** Bilindiği gibi Fakültemizin MİSYONU şudur (

3. Yazma Becerileri Sempozyumu. Çağrışım: Senden Kim Çıkacak?

KÜÇÜK UYKULAR BAHÇESİ

Stefan Zweig - Insanligin Yildizinin Parladigi Anlar.

2

FRANZ KAFKA DAVA. Ahmet Cemal ROMAN. Almanca aslından çeviren

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Tanşıl Kılıç. Roman ŞEKERLİ SİNEK. 12. basım. Resimleyen: Vaqar Aqaei

FYODOR DOSTOYEVSKİ YERALTINDAN NOTLAR. minikitap 13

BİZİM SOKAKTA ŞENLİK VAR

Küçük Hasır Sapka. Korkut Erdur 1980 İstanbul doğumlu. İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı mezunu.

KIRMIZI KANATLI KARTAL

Erasmus programı ile gidilebilecek en iyi 10 şehir

DiJiTAL TÜRKÇE ANSiKLOPEDi

STEFAN ZWEIG AMOK KOŞUCUSU

Bilgin Adalı HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mustafa Delioğlu SÜMBÜLLÜ KÖŞK

TÜRK EDEBİYATINDA 26 DURAK 254 ŞAİR VE YAZAR

Belmin Dumlu SAVAŞKAN,

Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti

Çağdaş Türk Edebiyatı Araştırmaları. Songül Taş

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ORMANDAKİ DEV. 4. basım. Resimleyen: Reha Barış

Tanşıl Kılıç ŞEKERLİ SİNEK. Resimleyen: Vaghar Aghaei

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Ülkü Tamer. Öykü PULLAR SAVAŞI. Kapak Resmi: Gözde Bitir

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY

DESTANLAR VE MASALLAR. Muhsine Helimoğlu Yavuz HILE İLE DILE. Masal. KÜRT MASALLARI Resimleyen: Claude Leon

Yapı Kredi Yayınları Canlar Ölesi Değil / Demet Taner. Kitap editörü: Murat Yalçın. Düzelti: Filiz Özkan. Tasarım: Nahide Dikel

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH Beta

DUA ETTİĞİNİZDE. J. Robert Ashcroft. ICI Elemanlarıyla İşbirliği İçinde Hazırlanmıştır Resimler: David Cahill Çeviren: Hande Taylan ICI

Deneyler ve Hayaletler

Korkulu Bir Gün Yalvaç Ural Rana Mermertaş

Dünya üzümden sadece şarap yaparken, biz ise üzümden sadece şarap değil, başka neler yapacağımızı göstermeye devam edeceğiz.

HUKUKSAL ETİK (LEGAL ETHICS) DERS NOTLARI

Dalgaları Aşmak. Tayfun Topaloğlu DALGALARI AŞMAK CİNİUS YAYINLARI KİŞİSEL GELİŞİM

Doğuştan Gelen Haklarımız Sadece insan olduğumuz için doğuştan kazandığımız ve tüm dünyada kabul gören yani evrensel olan haklarımız vardır.

Stefan Zweig İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR


Oyster Perpetual DATEJUST

STEFAN ZWEIG GÜNLÜKLER

SANAT SOSYOLOJİSİ GİRİŞ

Dünyada Ana D l Öğret m

CHARLES DICKENS İKİ ŞEHRİN HİKÂYESİ. minikitap 17

kpss ğrencinin D ers D efteri genel yetenek genel kültür COĞRAFYA Kolay oku Hızlı düşün Kalıcı öğren PEGEM AKADEMİ

Minti Monti. Uzayı Keşfetmek İster misin? Uzayı Nasıl Keşfettik? Haydi Uzay Aracı Tasarla Evrenin En Sıradışı Gökcismi: KARADELİK Ay'a Yolculuk

ALTIN NEDEN ÇOK DEĞERLĐ?

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mert Tugen YEDİ DENİZLERDE 2. 2 Basım İSKELET SAHİLİ NDEKİ SIR

STEFAN ZWEIG ÜÇ USTA BALZAC, DICKENS, DOSTOYEVSKİ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Yapı Kredi Yayınları -???? Doğan Kardeş - 911

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut GÜNAYDIN! GÜNAYDIN! Resimleyen: Burcu Yılmaz

Ya ş a r K e m a l Asıl adı Ke mal Sa dık Gök çe li. Van Gö lü ne yakın Ernis (bugün Ünseli ) köyünden olan ailesinin Birinci Dün ya Sa va şı nda ki

Türkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek


Arkadaşınız Kutsal Ruh

Arda Alyanak Daniela Palumbo Filiz Özdem Carla Manea

1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER. Mustafa Serdar PALABIYIK

BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI

Hazırlayan ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Şengül Karaca. Şiir HAİKU. 1. basım. Resimleyen: Sedat Girgin

Küçük Yaşar ın Öyküsü. Alucura Çayevi

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Sedat Girgin PERA GÜNLÜKLERİ. 5 Basım SIRLAR OTELİ. 2. Kitap

ŞEHİRLERE ALIŞAMADI Sabahattin Ali nin Şehirleri

YAŞAM İÇİN EĞİTİM. Lena Merkle Yeşildağ - Cavit Yeşildağ

EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ

Özdemir Asaf Yapıtları: Şiir: Etika: Öykü: Otokopi, Deneme: Çeviri:

SERVET-İ FÜNÛN EDEBİYATI (ŞİİR ROMAN)

STEFAN ZWEIG MARY STUART

TEKİR NOKTALAMA İŞARETLERİNİ ÖĞRETİYOR

BİLGİ EKONOMİSİNDE YENİ YAKLAŞIMLAR: BİLGİ YÖNETİŞİMİ ve ÜNİVERSİTE EKONOMİSİ 1

Elektrik, Plastik Cerrahi ve Prometheus: İlk BK Romanı Frankenstein 18 Ocak2014. Ütopyadan Distopyaya, Totalitarizm ve Anksiyete 25 Ocak 2014

STEFAN ZWEIG BİR KADININ YAŞAMINDAN 24 SAAT BİR YÜREĞİN ÖLÜMÜ

küçük İskender THE GOD JR

Ritim Öğreniyorum-II. Al ÖZTÜRK

Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Mahmutbey mh. Deve Kald r mı cd. Gelincik sk. no:6 Ba c lar / stanbul, Türkiye

Türk Ticaret Kanunu Tasarısı nın Ticaret Şirketlerine İlişkin Genel Hükümleri Bağlamında Birleşme, Bölünme ve Tür Değiştirme Kararlarını Düzenleyen

Karşılıksız Çek Suçu Yeni Çek Kanunu nda Ceza Sorumluluğu

Transkript:

STEFAN ZWEIG İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR ON DÖRT TARİHSEL MİNYATÜR

STEFAN ZWEIG İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR ON DÖRT TARİHSEL MİNYATÜR DENEME Almanca aslından çeviren Kasım Eğit

Türkiye de artık Can Sanat Yayınları Yapım ve Dağıtım Tic. ve San. A.Ş. tarafından yayımlanacak olan Minikitap dizisi (özgün ismiyle Flipback /Dwarsligger ), Jongbloed bv (Heerenveen, Hollanda) girişimidir. Minikitap hafiflik, dayanıklılık ve pratikliği esas alan yeni bir kitap formatıdır. Hollanda da Jongbloed bv tarafından Can Yayınları için özel olarak üretilen, elinizde tuttuğunuz Minikitap, Indoprint kâğıdı ve patentli mizanpajı sayesinde yüzlerce sayfalık bir kitabın tamamını bu küçük boyutta bile keyifle okunan bir esere dönüştürüyor. Minikitap yayıncılık ve matbaacılıkta yüz elli yılı aşkın deneyimiyle Avrupa nın tarihî firmalarından olan Jongbloed bv (Heerenveen, Hollanda) tarafından tasarlanmıştır. Elinizdeki kitap, Bolloré Thin Paper (www.bollerethinpapers.com) tarafından üretilen Indoprint kâğıda basılmıştır. Klorür veya sülfür içermeyen, FSC sertifikalı Indoprint kâğıdı, çevreye zararsız özel bir kâğıt hamurundan üretilmiştir. Kapak tasarımı: Utku Lomlu / Lom Tasarım (www.lom.com.tr) Kapak uygulama: Kübra Altıntaş Mizanpaj uygulama: Can Sanat Yayınları Yapım ve Dağıtım Tic. ve San. A.Ş. Baskı ve cilt: Jongbloed bv, Marktweg 73a, 8444 AB Heerenveen, Hollanda ISBN 978-975-07-2674-3 Sternstunden der Menschheit, Stefan Zweig 1995, Can Sanat Yayınları A.Ş. Tüm hakları saklıdır ve korunmaktadır. Yayınevinin izni olmadan eser hiçbir şekilde çoğaltılamaz, Minikitap formatı 3. kişiler tarafından yurt içinde kullanılamaz. Uluslararası patent hakları n EP 07 768892. Can Yayınları nda 1. basım: 1995 Minikitap formatında 1. basım: Ekim 2015 Bu kitabın 1. baskısı 10 000 adet yapılmıştır. CAN SANAT YAYINLARI YAPIM VE DAĞITIM TİCARET VE SANAYİ A.Ş. Hayriye Caddesi No: 2, 34430 Galatasaray, İstanbul Telefon: (0212) 252 56 75 / 252 59 88 / 252 59 89 Faks: (0212) 252 72 33 canyayinlari.com/9789750726743 yayinevi@canyayinlari.com Sertifika No: 31730

STEFAN ZWEIG, 1881 de Viyana da doğdu. Avusturya, Fransa ve Alman ya da öğrenim gördü. Savaş karşıtı kişiliğiyle dikkat çekti. 1919-1934 yılları arasında Salzburg da yaşadı, Nazilerin baskısı yüzünden Salzburg u terk etmek zorunda kaldı. 1938 de İngiltere ye, 1939 da New York a gitti, birkaç ay sonra da Brezilya ya yerleşti. Önceleri Verlaine, Baudelaire ve Verhaeren çevirileriyle tanındı, ilk şiirlerini ise 1901 de yayımladı. Çok sayıda deneme, öykü, uzun öykünün yanı sıra büyük bir ustalıkla kaleme aldığı yaşamöyküleriyle de ünlüdür. Psikolojiye ve Freud un öğretisine duyduğu yoğun ilgi, Zweig ın derin karakter incelemelerinde ifade bulur. Özellikle tarihsel karakterler üzerine yazdığı yorumlar ve yaşamöyküleri, psikolojik çözümlemeler bakımından son derece zengindir. Zweig, Avrupa nın içine düştüğü siyasi duruma dayanamayarak 1942 de Brezilya da karısıyla birlikte intihar etti. KASIM EĞİT, 1948 de Adana da doğdu. Doktorasını 1978 de Al manya da Ruhr Üniversitesi nde yaptı. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Al man Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi ve bölüm başkanı. Friedrich Dürrenmatt ın Duruşma Gecesi, Stefan Zweig in İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar ve Değişim Rüzgârı, Heinrich Böll ün Frankfurt Dersleri ve Melek Sustu, Thomas Mann ın Buddenbrooklar (Yadigar Eğit le bir likte) ve Theo dor Fontane nin Effi Briest adlı yapıtlarını dilimize kazandırdı. Stefan Zweig ın Can Yayınları ndaki diğer kitapları: Dünün Dünyası, 1985 Amok Koşucusu, 1990 Yarının Tarihi, 1991 Lyon da Düğün, 1992 Günlükler, 1997 Satranç, 1997 Değişim Rüzgârı, 1998 Amerigo, 2005 Marie Antoinette, 2006 Sabırsız Yürek, 2006 Joseph Fouché, 2007 Rotterdamlı Erasmus, 2008 Balzac, 2009 Bir Kadının Yaşamından 24 Saat - Bir Yüreğin Ölümü, 2009 Clarissa, 2010 Macellan, 2010 Hayatın Mucizeleri, 2011 Montaigne, 2012 Vicdan Zorbalığa Karşı ya da Castellio Calvin e, 2014 Üç Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski, 2015

İçindekiler Önsöz...12 Ölümsüzlüğe Sığınış...16 Bizans ın Fethi...64 Georg Friedrich Händel in Dirilişi...118 Bir Gecelik Dâhi...164 Waterloo: Dünyanın Yazgısını Belirleyen An...196 Marienbad Ağıdı...228 Eldorado nun Keşfi... 248 Bir Yiğitlik Ânı... 268 Okyanusu Aşan İlk Söz... 284 Tanrı ya Sığınış...326 Güney Kutbu İçin Savaşım...418 Mühürlü Tren... 456 Cicero... 478 Wilson ın Başarısızlığı... 526

ÖNSÖZ 13 Gününün yirmi dört saati boyunca yaratıcı olan hiçbir sanatçı yoktur; onun yarattığı en büyük ve en kalıcı yapıtlar, yalnızca ve yalnızca ilham perisinin geldiği o pek ender rastlanan anlarda oluşmuştur. Aynı şekilde, gelmiş ve geçmiş bütün çağların en büyük şairi ve yaratıcısı olarak kendisine hayranlık beslediğimiz tarih de sürekli yaratıcı olmamıştır. Goethe nin Tan rı nın gizemli atölyesi diye adlandırdığı tarih içinde de günlük ve önemsiz olaylar pek çoktur. Tarihte de, sanatın her türünde ve günlük yaşamda olduğu gibi çok görkemli ve unutulmaz anlara ender rastlanır. Tarih, çoğu kez bir kronik hazırlayıcısı gibi titiz bir çalışmayla gerçek olayları halkalar gibi art arda ekleyip binlerce yılı saran dev bir zincir oluşturur; her türlü heyecan ve gerilim için bir hazırlık dönemi, her gerçek olay için de bir oluşum süreci gereklidir. Bir ulusun içinden bir dâhinin çıkabilmesi için milyonlarca insanın dünyaya gelmesi gerekli olmuş, gerçek bir tarihsel olayın, yani yıldızın parladığı anların oluşması için de milyonlarca saat beklemek zorunda kalınmıştır. Ancak sanat dünyasında bir dâhi ortaya çıkınca, çağlar bo yu kendisinden söz ettirir; böyle bir an, bir dünya ânı ortaya çıkarsa, bu, gelecekteki on yılların ve yüzyılların da belirleyicisi olur. Nasıl ki atmosferdeki bütün elektrik akımı bir paratonerin ucunda bulunuyorsa, en küçük bir zaman dilimine bile inanılmaz sayıda çok tarihsel olay sığdırılmıştır. Başka zamanlarda kendi halinde, peş peşe ve yan yana gelişen olaylar, her şeyi belirleyen ve her şeye karar veren o bir tek anlık zaman dilimi içine sıkışıverir: Tek bir evet, tek bir hayır, bir anlık erken davranma ya da bir anlık geç harekete geçme, bu ânı, yüzlerce kuşak da geçse, asla geri getiremez ve bu yitirilen an, bireyin ve ulusların yaşamını ve hatta bütün bir insanlığın yazgısını belirler.

Çağları aşan bir kararın bir tek takvime, bir tek saate ve ço ğu kez de yalnızca bir tek dakikaya sıkıştırıldığı böylesine trajik ve yazgıyı belirleyici anlara, bireylerin yaşamında ve tarihin akışı içinde çok ender rastlanır. Ben böyle anları, insanlığın yıldızının parladığı anlar diye adlandırdım; çünkü onlar, tıpkı yıldızlar gibi hiç değişmeden geçmişin karanlığına ışık tutmaktadır. İşte bu kitabımla, değişik zamanlara ve değişik bölgelere ait kimi önemli anları, yıldızın parladığı anları anımsatmaya çalıştım. Yapıtta yer alan tarihsel olayları anlatırken gerçekleri hiçbir biçimde değiştirmedim, kendi katkılarımla renklendirip zenginleştirmedim. Çünkü tarih, kusursuzluğa ulaştığı böylesine eşsiz anlarda, kendisine yardım için uzanan ellere gereksinim duymaz. Tarih, bir şair, bir dram yazarı olarak işlevini gerçek anlamda yerine getiriyorsa, hiçbir şair onu aşmayı denememeli.

ÖLÜMSÜZLÜĞE SIĞINIŞ BÜYÜK OKYANUS UN KEŞFİ 25 Eylül 1513 Bir gemi donatılıyor 17 Kolomb, Amerika yı keşiften döndükten sonra Sevilla ve Barcelona nın kalabalık caddelerinden bir tören havasında geçerken, beraberinde getirdiği tuhaf ve paha bi çilmez pek çok şeyi, o âna kadar hiç tanınmayan bir ırkın kırmızı derili insanlarını, hiç görülmemiş hayvanları, çığlıklar atan rengârenk papağanları, hantal ve ağır ağır yürüyen tapirleri ve bir süre sonra Avrupa yı kendilerine vatan edinecek olan ilginç bitkileri ve meyveleri, hintbuğdayı, tütün ve hindistancevizini halka gösterir. Bütün bunlar sevinç çığlıkları atan kalabalık tarafından büyük bir hayranlıkla karşılanır; fakat kral ve kraliçe ile danışmanlarını en fazla etkileyen ve heyecanlandıran şey, içi altın dolu birkaç küçük sandık ve sepet olur. Kolomb un Yeni Hindistan dan yanında getirdiği altın miktarı pek fazla değildir; yerlilerle değiştokuş yaptığı ya da zorla ele geçirdiği birkaç külçe altın ve ziynet eşyası, bir-iki avuç dolusu kadar da altın tozu, altından daha çok altın tozu, olsa olsa birkaç yüz sikke altını basmaya yetecek bir ganimettir. Ancak tam anlamıyla bir hülya adamı olan, inanmak istediği şeye mutlaka inanan ve Hindistan a deniz yoluyla gitme iddiasında da yine haklı çıkan Kolomb, gösterdiklerinin yalnızca küçük birer örnek olduğunu böbürlenerek ve de çok ustaca uydurur. Güvenilir kaynaklardan öğrendiğine göre, bu yeni adalarda sonsuz altın madenleri bulunmakta, bu paha biçilmez maden oradaki bazı tarlalarda, ince bir toprak tabakasının altında düz plakalar halinde yatmaktadır. Basit bir kazmayla kazılıp kolayca çıkarılabilinirdi; hatta buradan güneye gidildiğinde insanın karşısına öyle ülkeler çıkıyormuş ki, kralları içki kadehlerini altın fıçılardan doldurur-

19 larmış ve buralarda altının değeri İspanya da kurşuna verilenden çok daha düşükmüş. Her zaman para sıkıntısı çeken kral, ken di memleketinde bulunan bu yeni altın madeninin öyküsünü hayranlıkla ve kendinden geçercesine dinler. Çünkü Kolomb un tam bir deli olduğu, anlattığı şeylerin doğruluğundan kuşkulanılması gerektiği henüz bilinmemektedir. İkinci yolculuk için hemen büyük bir filo hazırlanır ve mürettebatı oluşturmak için bu kez davulcular ve tellallar da gerekli değildir. Bu yeni keşfedilen altın ülkesinde altının avuçla toplandığı haberi İspanyolları çıldırtır ve Eldorado ya, altın ülkesine gitmek için yüzlerce ve binlerce insan akın eder. Fakat gözlerini hırs bürümüş bu insanların bütün kentlerden, bütün köy ve kasabalardan akıp gelmeleri ne kadar da hüzün vericidir. Yalnızca asalet armalarını altınla daha iyi yaldızlamak isteyen gerçek soylular, gözüpek serüven düşkünleri ya da yiğit askerler değil, İspanya nın tüm pisliği ve çamuru da Palos a ve Cádiz e akın eder, al tın ülkesinde daha kârlı bir iş edinme hevesine düşmüş bütün damgalı hırsızlar, yol kesen eşkıyalar, çapulcular, borçlular, yaşamlarını çekilmez kılan karılarından kaçıp kurtulmak isteyen kocalar, umutsuzlar ve işlerinde başarısızlığa uğrayanlar, kısacası İspanyol adliyesinin aradığı ne kadar çapulcu ya da hırsız varsa, tümü Eldorado ya gidecek olan filoya başvurur. Bir çırpıda zengin olmak için her zorbalığı yapmaya ve her cinayeti işlemeye karar vermiş çapulcu ve sokak serserilerinden oluşan çılgın bir tutku seli. Bunlar, o ülkelerde toprağın basit bir kazmayla kazılıp külçe külçe altın çıkarılabildiğini söyleyen Kolomb a öyle inanmışlardır ki, içlerinde hali vakti yerinde olanlar, bu değerli madeni büyük parçalar halinde hemen alıp götürebilmek için yanlarına uşaklar ve katırlar alırlar. Bu yeni yolculuğa alınmayı başaramayanlar da başka bir yol seçmek zorunda kalır. Altın ülkesine daha çabuk varmak ve bütün altınları ele geçirmek için kralın iznini bile almayı gerekli görmeyen bu serüven düşkünü insanlar kendi hesaplarına gemiler donatırlar ve İspanya, başına bela olan bütün çapulculardan ve en tehlikeli eşkıyalardan bir anda kurtulmuş olur.