KADIN HAKLARININ GELİŞTİRİLMESİNDE VE KADINLARA KARŞI ŞİDDETİ ÖNLEMEDE ÖNEMLİ BİR AKTÖR OLARAK SİVİL TOPLUM * Gonca BAYRAKTAR DURGUN



Benzer belgeler
KADIN DOSTU KENTLER - 2

Türkiye de Kadın Alanındaki Koordinasyon Mekanizmalarının Analizi. Ülker Şener Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI

Etkinlik Raporu AYRIMCILIKLA MÜCADELE VE EŞİTLİK YASASI HAZIRLIK SÜRECİNE SİVİL TOPLUM KATILIMI STK ÇALIŞTAYI. 23 Aralık 2014, Ankara

MFİB Tarafından Açılan Üç Yeni Hibe Programının Tanıtımı. 6 Temmuz yılı 2. ABUDYK Toplantısı Antalya

trafikte bilinçli bir nesil için

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi

Belediye Eğitim Müdürlüğü Veliler Kurulu (Konseyi) 200,00 700,00 700,00 //////////// 1.200, ,00 250,00 900,00 500,00 300,00 1.

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

İşletmelerin Karşılaştığı Tehdit Nedir? Zafer-İn Operasyonu nun Hedefleri Nedir?

Namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen suçların ortadan kaldırılmasına yönelik çalışma

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

DOĞAN GRUBU SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI

Proje DöngD. Deniz Gümüşel REC Türkiye. 2007,Ankara

Fark Ettikçe, Birlikte Güçleniyoruz...

SÖKE KENT KONSEYİ ÇOCUK MECLİSİ ÇALIŞMA YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

HAZIRLIK VE İSTİŞARE TOPLANTISI

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM SİVİL TOPLUM VE İLGİLİ KAVRAMLAR İKİNCİ BÖLÜM SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI (STK) EĞİTİMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

İSG için Uluslararası İşbirliğinde ILO Araçları ve Rolü ILO Türkiye Ofisi

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

Yerel Yönetim Vizyonu. Emin Dedeoğlu , Eskişehir

Sağlıklı Kentler Birliği. Yıllık Değerlendirme Raporu 1 Ocak 31 Aralık 2012

ERASMUS YILINA AİT TEKLİF ÇAĞRILARI

AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE

GÜNCEL FONLAR SON BAŞVURU TARİHİ KURUM PROGRAM ADI TOPLAM HİBE BÜTÇE PROJE SÜRESİ. 15 Aralık son raporların teslim tarihine göre proje süresi kısıtlı

Burçun İmir. Aylin Somersan-Coqui. Allianz Türkiye Kurumsal İletişim Direktörü

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI

Türkiye nin Tarım Vizyonu ve Geleceği

DEMOKRATİK KATILIM VE KARARLARDA ETKİNLİK MALİ YÖNETİM - MALİ PLAN «BÜTÇE»

18 Aralık 2009, İstanbul Ayşen SATIR

Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

BİR ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE GİRİŞİMİ DRYNET PROJESİ

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

Kadınların Çok Yönlü Güçlendirilmesi Projesi

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

Sosyal Güvenlik ile İş Sağlığı ve Güvenliği Küresel bir önleme kültürünü teşvik etmek

SİVİL TOPLUM VE SU. Serap KANTARLI Türkiye Tabiatını Koruma Derneği.

İçindekiler. Hakkımızda Misyon Vizyon TKYD Üyelik Ayrıcalıkları Faaliyetler

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

Dağlık alanda yaşayan insanlar ve yaşadıkları çevreler için birlikte çalışmak

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

TOPLUMSAL CİNSİYETE DUYARLI BÜTÇELEME Farklı İhtiyaçlar, Eşit Haklar

ULUSAL GENÇLİK PARLAMENTOSU ÇALIŞMA YÖNERGESİ

Eğitimde ve Toplumsal Katılımda Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması Projesi

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE İÇİN KADIN KONUKEVLERİ PROJESİ 7 MAYIS 2014-ANKARA. Saygıdeğer Misafirler, Değerli Basın Mensupları

Şeffaflık, Hesap Verilebilirlik ve Açık Yönetim Ortaklığı Türkiye Deneyimi

KÜRESEL İŞ BAŞINDA EĞİTİM AĞI (GAN) TÜRKİYE İŞBİRLİĞİ VE UYGULAMA PROTOKOLÜ

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

Çocuğa karşı Şiddeti Önlemek için Ortaklık Ağı

AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

İktisadi Kalkınma Vakfı

C E D A W KADINLARA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN ÖNLENMESİ SÖZLEŞMESİ. Prof. Dr. Feride ACAR

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI!

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

AKDENİZ EYLEM PLANI SEKRETARYASI (AEP)

Sürdürülebilir Kalkınma ve Tarım. DR. TAYLAN KıYMAZ KALKıNMA BAKANLıĞı

EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI. Faaliyet Programı

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNDE GERİ SAYIM BAŞLADI KAMPANYASI DAHA ADİL BİR DÜNYA İÇİN YANIMDA OL

Kadına Yönelİk AİLE İÇİ Şİddetle Mücadelede Şİrketler:

STÖ Ağları/Platformlar için Açık Çağrı: Stratejik İletişim Kapasite Geliştirme Eğitim Programı. Arka Plan. Program Hakkında

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi

KAMU DİPLOMASİSİ ARACI OLARAK ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARI VE TÜRKİYE UYGULAMALARI. M. Musa BUDAK 11 Mayıs 2014

NİLÜFER KENT KONSEYİ ÇALIŞMA YÖNERGESİ

ULUSLARARASI ÇEVRE MEVZUATI

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ 12. TARAFLAR KONFERANSI (COP12) EKİM 2015 TARİHLERİNDE ANKARA DA YAPILACAKTIR.

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

İVEDİK OSB. Misyon-Vizyon

Çocuk Politikası FERAY SALMAN İNSAN HAKLARI ORTAK PLATFORMU

Başarılı Mesleki Beceri ve İstihdam Politikaları

SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI

ANKARA KALKINMA AJANSI.

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

Yerel veya Bölgesel Kalkınma? Mevcut kaynakların en etkin ve verimli şekilde kullanımı/paylaşımı Koordinasyon ve güç birliği (daha az enerji ile daha

TAVSİYE KARARI 160/ KEİ Üye Devletlerinde Genç Aileler için Sosyal Koruma ve Yardımlar

İKİNCİ KISIM. Amaç ve Hukuki Dayanak

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

YEREL YÖNETİMLERDE STRATEJİK PLAN ve UYGULAMA ÖRNEKLİ PERFORMANS ESASLI BÜTÇE. Dr. Ali İhsan ÖZEROĞLU Hatice KÖSE

7.ÇP Sosyo-ekonomik ve Beşeri Bilimler(SSH) Araştırmaları

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ

KONAK KENT KONSEYİ ÇALIŞMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği. Sürdürülebilir Kalkınma Ders Notu

YENİLİKÇİ ARA YÜZ PLATFORMU YAY

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar

3- PROJENIN BAŞLATıLMASı: PROJE KAPSAM YÖNETIMI

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

ÇALIŞMA YAŞAMININ GELECEĞİ GİRİŞİMİNDEN SORUMLU BİRİM 2017

ULUSLARARASI EKONOMİK KURULUŞLAR (İKT206U)

Transkript:

KADIN HAKLARININ GELİŞTİRİLMESİNDE VE KADINLARA KARŞI ŞİDDETİ ÖNLEMEDE ÖNEMLİ BİR AKTÖR OLARAK SİVİL TOPLUM * Gonca BAYRAKTAR DURGUN Bu çalışmanın amacı Türkiye de sivil toplumun ortak sorumluluk bilinci bağlamında yerel, bölgesel ve ulusal proje geliştirme yoluyla kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın giderilmesi ve böylece demokratik vatandaşlığın gelişimine katkı sağlamasını vurgulamaktır. Sivil toplumun kadına yönelik şiddetin en karmaşık alanlarından biri olan çocuk evlilikler konusunda özellikle gündem belirleme ve bu açıdan kamu sektörüne öncülük etme insiyatifi üzerinde durularak; sivil toplumun ulusal politika yapımı ve uygulamasına daha aktif olarak katılımının önemine değinilecek ve bu açıdan karşılaşılan sorun alanlarına vurgu yapılacaktır. Anahtar sivil toplum, kadın hakları, eşitsizlık, şiddet, çocuk..... GİRİŞ evlilikler Kelimeler: Sivil toplumdaki konu odaklı örgütler özellikle kadınlara karşı şiddetle mücadeledeki genel stratejilerin önemli bir parçasıdır. Ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi açıları ile çocuk evliliği çocuklar ve kadınlara karşı her çeşit eşitsizlikle mücadele bağlamında toplumun tüm sektörleri için karmaşık bir sorundur. Bu çalışma, konuyu kamuoyunun gözü önüne getirme, Türkiye'deki durumu, çeşitli potansiyelleri ve diğer aktörlerle çalışmadaki farklı zorlukları dikkate almada sivil toplum örgütlerinin öncü rolünü vurgular. Çocuk evliliği, çocuk ve kadın haklarını çiğneyen ve bu sebeple toplumun ve devletin her kesiminde güçlü bir katılım ile küresel, bölgesel ve yerel düzeyde * Bu makale, 11-13 Mayıs 2014 tarihinde Eskişehir de düzenlenen Türk Dünyası Sivil Toplum Zirvesi nde bildiri olarak sunulmuştur Yardımcı Doçent Dr. Gazi Üniversitesi, Ekonomi ve Yönetim Bilimleri Fakültesi, Ankara, Türkiye.

çok iyi tanımlanmış amaçlar gerektiren bir konudur. Bu dünya çapındaki sorun ile mücadelede sivil toplum Türkiye'de öncü bir ol aldığından dolayı, bu çalışma, sivil toplumun resmi politika oluşturma ve uygulamaya katılımı ve katılım şekillerini ele almakta ve hak ihlalleri ile mücadelenin kamu desteği açısından daha fazla öncelik verilmesi gereken bir konu olduğunu belirtir (yönetim, hukuk, finansal, vb.). Konuya ilişkin bazı uluslararası ve ulusal finans sağlama kanun yapıcıları karar alma ve politika yapma sürecine sivil toplumu da dahil etmeye hali hazırda zorlamıştır. Çeşitli politika alanlarında atıfta bulunarak, bu çalışma, sivil toplumun resmi karar alma ve politika uygulama süreçlerine dahil olmadaki yeterliliklerini ve zorluklarını dikkate alarak sivil toplumun rolünün geliştirilmesindeki bazı ayak bağlarına vurgu yapar. I. KADINA KARŞI ŞİDDET VE ŞİDDETE KARŞI SAVAŞMAK İÇİN GÜNDEM BELİRLEMEDE SİVİL TOPLUMUN ROLÜ Çocuk ve kadınlara karşı şiddet ile mücadele son yıllarda daha fazla dikkat çekmiştir. İnsan hakları savunması ile ilgili bazı konu odaklı örgütler Türkiye'de çocuk evliliğinin önlenmesi için bu konuyu ön plana çıkardı. Kadına karşı her türlü şiddetin önlenmesine ilişkin duyarlılığın artırılması ve 1980lerden bu yana eşit vatandaşlık verilmesinin teşviki ile, ulusal ve küresel ağlara, ulusal proje geliştirme ve halkın bilincini artırmaya müdahil olan kadın örgütleri ulusal politika oluşturma ve uygulamada sorumluluk almaları için kamu sektörünün işini kolaylaştırmıştır. Kadın ve çocuk örgütlerinin taban mücadelesi hakların savunulması için sivil toplumda güçlü bir mücadele başlatmış ve ulusal kurumsal kalkınma ve politika uygulamada lobicilik ve müdahil olmaya yol açmıştır. İki entegre olgu süreç boyunca elden ele dolaşmıştır. Sivil toplum, deneyim ile öğrenmiş ve kamu karar almasını etkileme ve bir denetçi rolü üstlenme bakımında yeterliliklerini ve yeteneklerini geliştirmiştir. Kamu sektörünün yavaş ve karmaşık yapısına nazaran sivil toplumun esnek yapısı sivil topluma üst düzeyde hızlı tepki verme ve ilgili konularda benimseme yeterlilikleri kazandırmıştır. Yerel veya ulusal düzeyde araştırmaya dahil olma sivil toplumu politika yapanlar için alternatif bir bilgi kaynağı haline getirmiştir. Bir başka değişle, sivil toplum, hem sürdürülebilir politika oluşturmayı zorlama ve denetlemede hem de kadın ve çocuklara karşı şiddetle mücadele için uygulama aşamasında pivot aktör olmuştur. Sivil toplum, yasal çerçevelerin ve kurumsal reformların evrensel standartlara göre geliştirilmesinde öncü rol oynar. Sivil toplumun bu güçlü bağlılığı,

1985 Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) ve TBMM'nin 1995 Çocuk Hakları Sözleşmesinde de kendine yer bulmalıdır. CEDAW ulusal hükümetler için bazı sorumluluk ve yükümlülükler getirdiği için, sivil toplum, aktif vatandaşlık araçlarını daha da genişleterek, kamu sektörü üzerinde denetleyici bir role bürünmüştür. Kadın hakları hakkında kamunun bilinçlenmesini artırmak için sivil toplum tarafından düzenlenen çeşitli kampanyalar, gösteriler, toplantılar, programlar, araştırmalar ulusal ve yerel yönetimlerin politika geliştirmeleri ile sonuçlanmıştır. Uluslararası düzeyde AB programları ve fonlarının yanı sıra, BM bağlamında 2008'de başlatılan BM Güven Fonu, BM Kadın ve UNITE bu konumda dikkate alınmalıdır. Kamu sektörü, sivil toplum aktivizminin yanı sıra kendi başına uluslararası gündeme tepki vermek, katılmak istemiştir. BM teşvikleri, AB politikaları, ulusal veya uluslararası fon sağlama kurumları ulusal hükümetlerin bağlılıklarına dikkate çekmekte ve belirli politika alanlarında kadın örgütlerinin dahil olmasını istemektedir. Bu uluslararası birbiri ile bağlı yaklaşım ulusal hükümetler için bir politika transfer alanı sağlar ve böylece gündem oluşturma, politika belirleme ve hizmetin ulaştırılmasında sivil toplum için faydalı bir çerçeveyi destekler. Aşağıdakiler sivil toplum ve kamu sektörü içinde değerlendirilebilir. Merkezi hükümet içinde 1990'da Kadın Genel Müdürlüğünün kurulması; ilki bir sivil toplum girişimi olan Mor Çatı olan aile içi şiddet kurbanları kadınlara ülke çapında kalacak yer sağlayan kadın sığınma evlerinin oluşturulması için hükümetin yasal yükümlülüğü ve ulusal hükümet tarafından 1990lardan bu yana yapılan yardım masaları ve 2005'ten bu yane yerel yönetimlere buna göre davranmaya zorlayan yasalar; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kurulması ile önem kazanan ihtiyaca yönelik kamu hizmeti stratejisi; Kadın - Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun kurulması; ve Ulusal İstatistik Bürosu içinde sosyal yapı ve kadınlar üzerine bir şubenin oluşturulması. Ayrıca, sivil toplumun kadına karşı şiddeti önlemedeki güçlü bağlılığına ilişkin belirtilmesi gereken daha fazla şey vardır bunlardan bazıları; İstanbul Anlaşması; Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Ulusal Aksiyon Planı (2007-10 ve 2012-2015); Cinsiyet Eşitlii Aksiyon Planı (2008-13); Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasası (2012); Aile ve Sosyal Politikalar bakanlığı şemsiyesi altında Şiddetle Mücadele ve Takip Merkezlerinin kurulması (2013) Mevcut yapının bozukluklarına rağmen yasal ve kurumsal çerçeve geliştiren sivil toplum hakların savunulması ve kamu politika oluşturma sürecinde yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde özel ve kamu sektörü ile iş birliğine giderek özel çalışma alanlarını genişletmiştir. Yine de, kadına karşı şiddet, çocuk evlilikleri, özellikle kız gelinler konuları gibi çok çeşitli konular ulusal bir gündemin

belirlenmesi ve küresel ağlar ve zorluklar bağlamında bu çalışmanın geri kalanında incelenecektir. II. ÇOCUK EVLİLİKLERİ VE KADIN HAKLARI İHLALLERİ Çocuk evliliği, her ne kadar küresel ortaklık bir nevi önlemiş olsa da tarihi, küresel bir olgudur. Çocuk evliliği, 18 yaş altı herhangi bir kişiyi içeren evliliklere (resmi veya değil) verilen addır. Ancak, Türkiye dahil birçok ülkede yasal evlenme yaş sınırı aile rızası veya mahkeme kararı ile 16 yaşına kadar düşebilmektedir. Yine de, dünya çapındaki istatistikler 15 yaşın altında binlerce ve binlerce kızın evlendiğini göstermektedir. Çocuk evliliği hem kız hem de erkeklerin haklarının ihlali olarak incelenmelidir. Ancak, konu kadın veya çocuk örgütleri tarafından özellikle kız gelinler için tartışmaya açılmıştır çünkü özellikle gelişmemiş ülkelerde milyonlarca kız ekonomik, sosyal, dini veya kültürel sebeplerden dolayı her sene evliliğe zorlanmaktadır. Son yıllarda, çocuk evliliği ve küresek bilinçlenme üzerinde daha fazla bilinç oluşturulmuştur. Bu tür araştırmalarda dikkati çeken veya bilinci artıran özellikle insan hakları savunucuları gibi konu odaklı örgütlerdir, bunlar çocuk evliliğine karşı dünya çapında lobi faaliyeti yapma, yerel ihtiyaçlara ve farklılıklara gire çalışılabilir projeler geliştirme ve ulusal hükümetleri bu konularda adım atmaya zorlamada aktif rol almışlardır. Çocuk evliliği ile mücadeleye ilişkin bu faaliyetlerin yeni sosyal hareketler oluşturduğu ve bu hareketlerin de bireysel yaşam kalitesini artırma ve eşit demokratik vatandaşlık için araçlar sağladığı bu çalışmanın bir iddiasıdır. Bu hareketlere bir örnek olarak küresel ortaklı "Gelin Değil Kızlar" hareketi 60'tan fazla ülkeden 350'den fazla sivil toplum örgütünü içerir. Türkiye üç sivil toplum kuruluşu ile temsil edilir (Uçan Süpürge, Uluslararası Çocuk Merkezi ve KAOS GL). Ortaklığın amacı hakların savunulmasında yer alma, hükümetleri yasa çıkarmaya zorlama ve çocukların haklarını korumak için yerel, siyasal ve sosyal çerçeveleri iyileştirmeye mecbur bırakmaktır.(http://www.girlsnotbrides.org). Bu ortaklık ile birlikte, Türkiye'de ilk kez, Uçan Süpürge kadın örgütü tarafından bir saha araştırması yapılmış ve sonuç raporu çeşitli faaliyetler, toplantılar, katılımlar ile Türkiye'deki çocuk evliliğine karşı bir girişim başlatılması için kamuoyu ile paylaşılmış (http://www.ucansupurge.org) ve kamu yetkililerini farklı işbirlikleri yapmak için çeşitli politikalar üretmeye zorlamıştır (örn. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı). Aynı zamanda, Sabancı Vakfının finansal desteği ve Uçan Süpürgenin çağrısı ile kadın veya çocuk hakları üzerine Türkiye'nin 11 şehrinden 50'den fazla sivil

toplum örgütü ve üniversite departmanının bir araya gelmesi ile 11 Ekim 2012 BM Kızlar Gününde ulusal bir ortaklık (Çocuk Gelinlere Hayır Ulusal Platformu) kurulmuştur. Platformun amaçladığı yasal çerçevelerdeki eksiklikleri göstermek, konuya ilişkin öneriler getirmek ve çocuk evliliklerin önlenmesi için lobi faaliyeti ile politika yapıcıları etkilemektir. Ankara'da yapılan ilk toplantı o günden bu yana çeşitli aktivite ve toplantılar ile sürdürüldü, Platform ulusal düzeyde küresel ortaklığa katkıda bulunmayı hedeflemektedir. Bir aşamaya kadar yerel yönetimler sivil toplum ile birlikte çocuk evliliklerine karşı bilinçlenmede rol almışlardır. Kısacası, gündem oluşturma bakımında sivil toplumun rolü, onun bilinci ve kapasitesi ve bu konulardaki mücadelesi gelecekteki uygulamalar ve politika uygulama ve eriştirme süreçleri bakımında kamu organları tarafından dikkate alınmalıdır. III. ÜZERİNDE ÇALIŞILACAK KONU Yukarıda da belirtildiği üzere, çocuk evlilikleri iyi çalışabilmek için ulusal ve uluslararası düzeylerde çeşitli aktörlere ihtiyaç duyan çok yönlü bir konudur. Kadın ve çocuklara karşı şiddete önlemek için birçok uluslararası çerçeve, kurum ve fon vardır. Birleşmiş Milletlerin kurumsal yaklaşımları ve politikalarının yanı sıra, Avrupa Birliği ve MATRA gibi bazı ülke bazlı fonlar kadınlara karşı şiddetle mücadelede politikalar oluşturma ve hizmetler sunmada sivil toplum ile birlikte çalışmaları için ulusal politika yapıcıları zorlamaktadır. Ayrıca, AB Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Kalkınma Bakanlığı gibi ulusal düzeyde bazı kamu organları tarafından verilen ulusal fonlar sivil toplum içerisinde kapasite artırımının sağlanması için kamu sektörünün sivil toplum örgütleri ile işbirliğine gitmesini gerektirir. 1 Ancak, sivil toplumun politika oluşturma ve uygulama sürecine katılımında dikkate alınacak bazı hususlar vardır 2 Öncelikle, bürokratik kurallar ve prosedürlerin kısıtlayıcı yapısı sivil toplumun politika oluşturma ve uygulamaya doğrudan dahil olmasını kısıtlamaktadır. 3 Sivil toplum genellikle nihai karar alma sürecinden çıkarılır ve özel sektörün de kamu sektörüne müdahalesi oldukça sınırlıdır. İster danışma kaynağı olarak kullanılsın ister ulusal veya uluslararası mevzuatlardan dolayı dahil edilsin sivil toplumu politika oluşturmada eşit bir ortak olarak görmemektir. Bir dereceye kadar, özel sektör ve sivil toplum arasındaki proje bazlı ortaklık sürdürülebilir, iyi tanımlanmış, iyi oluşturulmuş uzun vadeli bir politika oluşturma ve uygulamayı negatif etkileyebilir. Bürokratik kural ve prosedürlerin önleyici doğası nihai kararlarda sınırlı etki olmasına yol açar. Özel sektör ve sivil toplum arasındaki hiyerarşik yapı ilişkisinde, sivil toplumun politika yapıcıları veya uygulayıcıları ikna etmek için çok fazla enerji harcadığı görülür. Örneğin, son bir kaç yıldır sivil toplum sadece çocuk evlilikleri üzerine yoğunlaşacak bir yapı için

lobicilik yapmıştır. Ancak, kamu sektörü durum üzerinde ikna olmuş olsa da, konunun aciliyetine bakılmaksızın ilerleme çok yavaştır. İkinci olarak, şüphe, isteksizlik ve uzak durma tavırları nihai başarıyı kötü etkiler. Merkezi hükümet veya yerel yönetimler ile özel sektör veya sivil toplum arasındaki şüphe ( genelde ideolojik, politik, kültürel), aynı alanda çalışan sivil toplum/konu bazlı örgütler arasında kontrolü sağlamak için eğilimler veya işbirliğine karşı isteksizlik sürdürülebilir, iyi çalışan uzun vadeli bir ilişkiyi zor hale getirmektedir. Üçüncü olarak, yetersiz finansal kaynaklar veya kaynakların yetersiz kullanımı dikkat gerektirir. Kadınlara karşı şiddeti önlemek için uluslararası ve ulusal arenada önemli bir fon artışı olsa da 4, bu fonların etkili ve verimli ulusal koordinasyon olmadan dağıtımı orta ve uzun vadeli çıktılar denetlenmeden sadece günü kurtarmak için kullanılmaktadır. Fon kullanıcılarının bir kısmında düşük seviyedeki kurumsallaşma da etkisiz kaynak yönetiminde etkilidir. Dördüncü olarak, çocuk evliliklerinde ulusal veri toplama ve analiz şimdilik hayati bir ihtiyaçtır. Ne kamu sektörü ne de sivil toplum Çocuk gelinlerin sayısı ve çocuk gelinlerin yapısına ilişkin tam bir sayı verememekte ve tüm şehirleri kapsamayan sadece Uçan Süpürgenin raporuna 5 ve yerel bazlı çalışmalara göre sınırlı bir tahmin yapılabilmektedir. Beşinci olarak, birçok faktörden etkilenen bölgesel, ulusal veya uluslararası, küresel ağlaşma geliştirmek için birçok konu odaklı örgütün kapasite eksikliği yerel çabaların yerel kalmasına yol açmakta ve sınırlı sayıdaki gönüllüye sahip çoğu sivil toplum örgütünü daha geniş işbirliği ve yaptırım gücü yüksek faaliyetlere girmekten alıkoymaktadır. Sonuncusu ama en önemlisi de sivil toplum faaliyetlerine düşük sayıda gönüllü desteği, üyelik yapısında az sayıdaki kişi, sivil toplum içerisinde toplumun farklı sektörlerinde temsildeki dengesizlikler ve çocuk evlilikleri/çocuk gelinlere karşı mücadelede ülke çapında eşit olmayan bir dağılım. SONUÇ Sivil toplum aktivizminin çocuk evliliklerinde kamu politika yapıcılarını özel politika araçları ve davranışları geliştirmeye zorladığı söylenebilir. Genel kamu yönetim sistemi haricinde konu odaklı ağ oluşturma için bir ihtiyaç söz konusudur. Aksi takdirde, konunun bürokratik prosedürler ve zaman ve kaynak kaybı içinde kaybolmaya yüz tutması muhtemeldir.

Eğitim, sağlık, iç işleri ve diyanet gibi diğer bakanlıklar ile birlikte kamu sektörünü koordine etmedeki çekirdek kamu aktörü olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı sivil toplum aktivizmi sayesinde çocuk gelinler için özel bir şube oluşturma aşamasındadır. Politika oluşturmada sivil toplum aktivizmini görmek için özel tasarlanmış çok katmanlı ağ oluşturma sürdürülebilir bir bağlılık oluşturmak için gerekli görünmektedir ve çocuk gelinler sorununu çok farklı ele almak ve önlemek için yerel, bölgesel ve ulusal düzeylerde ulusal bazda bir yaklaşımın belirlenmesi gereklidir. DİPNOTLAR 1 Örneğin bakınız, Avrupa Birliği Bakanlığı veya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı web sayfalarında yayınlanan örnek raporlar. 2 Yasal çerçeve, yasal reformlar, sivil toplum kurumlarının kurumsal kapasiteleri, finansal kaynaklar, fon sağlayan kurumlar bakımından Türkiye'deki sivil toplum faaliyetlerine genel bir bakış için bakınız, Türkiye'de Sivil Toplum: Bir Dönüm Noktası (2011), TÜSEV Yayınları, İstanbul; Sivil Toplum İzleme Raporu 2012 (2013), TÜSEV Yayınları, İstanbul; Sivil Toplum Kuruluşları: İhtiyaçlar ve Sınırlılıklar (2005), Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Haritalama Çalışması 3 Sivil toplum, kamu sektörü ilişkileri için bkz, IPA Ülkelerinde Sivil Toplum Kuruluşlarına Teknik Destek (2011), TVASCO Türkiye İhtiyaç Analizi Raporu, İstanbul. 4 Bkz; Türkiye'de Sivil Toplumun Gelişiminde AB Desteğinin Kılavuzu İlkesi, 2011-2015. 5 Bkz www.ucansupurge.org/english KAYNAKÇA Guiding Principle for EC Support of the Development of Civil Society in Turkey, 2011-2015. IPA Ülkelerinde Sivil Toplum Kuruluşlarına Teknik Destek (2011), TVASCO Türkiye İhtiyaç Analizi Raporu, İstanbul. Sivil Toplum Kuruluşları: İhtiyaçlar ve Sınırlılıklar (2005), Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Haritalama Çalışması, Yaşama Dair Vakfı. Sivil Toplum İzleme Raporu 2012 (2013), TÜSEV Yayınları, İstanbul. Türkiye de Sivil Toplum: Bir Dönüm Noktası (2011), TÜSEV Yayınları, İstanbul.