TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu

Benzer belgeler
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu. Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası Çevre Sorunları İnceleme Raporu

Ek 2: Dava Dilekçesi. İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi. Sayın Başkanlığına. İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2008/1445 E

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

İZMİR URLA, ZEYTİNELİ KÖYÜ, SARPDERE MEVKİİ NDE BULUNAN VİLLALAR HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI

Temyiz Eden (Davalı) : Antalya İl Özel İdaresi

İzmir Barosu Kent ve Çevre Davalarının Son Durumunu Gösterir Listedir. Dosya No Dava Konusu Davacı Davalı

SUALTI ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ UNDERWATER RESEARCH SOCIETY

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent

Riva Galatasaray Spor Kulübü Arazisi / Değerli meslektaşımız,

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 4.TOPLANTI YILI MART AYI TOPLANTILARININ 2.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ. Karar N0: KARAR

TÜRK MİLLETİ ADINA. T.C. D A N I Ş T A Y ALTINCI DAİRE EsasNo : 2012/915 Karar No : 2013/8099. Temyiz Eden (Davacı) Vekili. Karşı Taraf (Davalı)

İlgi: Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul VI Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Kamulaştırma, Mülkiyet Hakkının Korunması, Ek Protokol - 1

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

Anahtar Kelimeler : İmar Planının Yargı Kararıyla İptali, İmar Hukukunda Kazanılmış Hak, Yapı Ruhsatı

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

İ t ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ M İMAR VE BAYINDIRLIK KOMİSYONU RAPORU. Tarih: BİRİM TALEP SAHİBİ

ANKARA. günlü, E:2012/440, K:2013/412 sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

KIYI KANUNU. Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: Kanun Numarası : Kabul Tarihi :

HASAN GÖK KORUMA ALANLARINDAKİ İMAR UYGULAMALARI

14. Daire 2012/679 E., 2014/2401 K. "İçtihat Metni"

BALIKESİR İLİ ERDEK İLÇESİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME

Danıştay Başkanlığı na İletilmek Üzere. İstanbul İdari Mahkemesi Başkanlığı na;

Karar N0: KARAR-

MANAVGAT İLÇESİ, HACIOBASI MAHALLESİ, 102 ADA 15, 16, 18, 19 NUMARALI PARSELLERE İLİŞKİN 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ RAPORU

REKABET KURULU KARARI

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI):

Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA

Karar N0: KARAR-

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

T.C. ERZURUM PALANDÖKEN İLÇE BELEDİYE ENCÜMEN KARARI

Devlet Planlama Teşkilatı 01.Haziran.1983 tarihinde Parsel üzerinde otel yapılmasının turizm açısından önemli bir proje olacağını kabul etmiştir.

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 4.TOPLANTI YILI TEMMUZ AYI TOPLANTILARININ 3.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Büyükşehir Belediye Alanlarında Tabiat Varlıklarının Yönetimi

İSTANBUL VERGİ MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA GÖNDERİLMEK ÜZERE

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU

: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi. KONU Davalı idarenin yanıt dilekçesine yanıtlarımızın sunulmasıdır.

KORUNAN ALANLARDA YAPILACAK PLANLARA DAİR YÖNETMELİK

BALIKESİR İLİ BANDIRMA İLÇESİ SUNULLAH MAHALLESİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU 19M

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi. DAVALI İDARE: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

BALIKESİR İLİ BANDIRMA İLÇESİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU DİNİ TESİS ALANI

Karar NO: KARAR-

T.C. FİNİKE BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI Meclis Başkanı Meclis Katibi Meclis Katibi

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

T.C İZMİR BÖLGE İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2012/4000 KARAR NO : 2012/4285 YARGILANMANIN YENİLENMESİNİ İSTEYEN (DAVACI) :

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

GÖKÇESU (MENGEN-BOLU) BELDESİ, KADILAR KÖYÜ SİCİL 112 RUHSAT NOLU KÖMÜR MADENİ SAHASI YER ALTI PATLAYICI MADDE DEPOSU NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

T.C SARIÇAM BELEDİYESİ MECLİS KARAR DEFTERİ RAPORU ÖZEL KALEM MÜDÜRLÜĞÜ. 50 plan değişikliği

Konu: Askıdaki Plana İtiraz Tarih:

14. Daire 2012/6161 E., 2013/8542 K. "İçtihat Metni"

İZMİR İLİ URLA İLÇESİ ZEYTİNELİ MAHALLESİ SARPDERE MEVKİİ GÜNEŞLENME İSKELESİ

ve 20 Tekne Kapasiteli Yüzer İskele

Kayabaşı-TOKİ Konutları

YAPI DENETİMİ KURULUŞLARI VE YAPI GÜVENLİĞİ. Av. Cihan Kıraner Dr. Levent Bıçakcı Hukuk Bürosu

ANTALYA MURATPAŞA BELEDİYE MECLİSİNİN TARİH VE 324 SAYILI KARARI

Karar NO: KARAR-

- KARAR- -Yapı yaklaşma mesafelerinin doğu, batı, kuzey ve güney cephelerinden 5'er m. bırakılmış,

Şirketin Son Durumunu Gösterir Ticaret Sicil Gazetesinin Verilmemesi Eksiklik Midir?

BATI İÇEL KIYI KESİMİ - MERSİN MELLEÇ TURİZM MERKEZİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

ELEKTRİK DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN LİSANSSIZ ELEKTRİK ÜRETİMİ BAŞVURULARI KAPSAMINDAKİ İŞLEMLERİNE KARŞI AÇILACAK DAVALARDA GÖREVLİ YARGI MERCİİ

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

SAVUNMANIN ÖZETİ : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

KLİNİK BİYOKİMYA UZMANLARI DERNEĞİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

Karar N0: KARAR-

Planlama Alanının Bölge İçindeki Yeri

GÜRHAN SÖZER Şehir Plancısı BALIKESİR İLİ AYVALIK İLÇESİ,SAKARYA MAHALLESİ 98 PAFTA,1705 ADA,1 PARSELE AİT 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

Top Tarihi Karar No Konusu : : :

Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Konut Projesi (Ataşehir)

HUKUSAL ÇALIŞMALARI. Durum : Kayıt defterine yazılma tarihinin gecikmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verildi.

: İstanbul Barosu Başkanlığı

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

Sirküler Rapor /108-1

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

Öneri konusu, amacın / hedefin gerçekleşmesi için belirlenmiş hedef veya faaliyetler arasında mı?

- KARAR- Belediye Hizmet Alam kullanımı içerisinde konut alanı kullanımının yer..almasının, nüfus Yoğunluğu getireceği,

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Resmî Gazete Sayı : 29361

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KOMİSYONLARI KURULUŞ VE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Transkript:

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası Çevre Sorunları İnceleme Raporu 25/26/27 Nisan 2014

2 Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası Çevre Sorunları İnceleme Raporu Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, 26 Nisan 2014 günü Seferihisar da yaptığı toplantıda, Urla - Çeşme Karaburun Yarımadası ndaki Orkinos ve Balık Çiftlikleri, Taş Ocakları Kırma Eleme Tesisleri ve Rüzgar Enerjisi Santralleri (RES), Urla Zeytineli Hacılar Koyu Villalarının hukuksal süreçleri hakkında bilgilendirilmiş, hukuki sürece Komisyon olarak katılım durumunun planlanması değerlendirilerek; Urla Çeşme - Karaburun Yarımadası nın Orkinos ve Balık Çiftlikleri, Taş Ocakları Kırma Eleme Tesisleri, Rüzgar Enerjisi Santralleri ve Urla Zeytineli Hacılar Koyunda dava konusu alanlarda yerinde inceleme gezisi yapılmasına ve hazırlanacak raporun Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına ve Yönetim Kurulu na sunulmasına karar verilmiştir. İzmir in batısında yer alan, Seferihisar, Urla, Çeşme ve Karaburun ilçelerini kapsayan Yarımada, çeşitli bitki ve hayvan türlerini barındırmakla birlikte, özellikle 1990 yılı başlarında hızlı yapılaşma nedeniyle alan kaybına uğramış ve olumsuz etkilenmiştir. İzmir-Çeşme Otoyolu, tarım alanlarını ve coğrafyayı ortasından bölmüş, daha çok nüfusun bu bölgeye taşınmasına ve konut artışına neden olmuştur. Yapılaşmanın beraberinde getirdiği, taş(kalker)ocakları ve kırma eleme tesisleri, 2008 yılına ait, ilk Çevre Düzeni Planı ile Yarımada nın kıyılarında belirlenen 11 adet su ürünleri yetiştiricilik alanı ile balık ve orkinos çiftlikleri faaliyete geçmiştir. 2008 yılından itibaren, Urla, Çeşme ve özellikle Karaburun da RES ler kurulmaya başlanmıştır. Bir kısmı Alaçatı da ve Germiyan köyleri ile Karaburun un Parlak, Salman ve Sarpıncık Köylerinde faaliyetini sürdürmektedir. Urla - Çeşme - Karaburun Yarımadası, İzmir Metropoliten Alanı nın Batı Bölgesi ni oluşturmaktadır. Yarımada nın Doğa Koruma Alanları olarak Tanay Tabiat Parkı (Çeşme),Karaburun, İris Gölü ve çevresi, Ekmeksiz Tabiat Parkı (Seferihisar), Teos Menengici Tabiat Anıtı (Seferihisar), Yarendede Çamı, Yemişçi Çınarı ve Fıstık Çamı Tabiat Anıtı (Güzelbahçe), Zeytineli O rnek Avlak (Urla), Alaçatı Kıyı Ekosistemi Sulak Alanı (Çeşme), İris Gölü (Karaburun) ve O nemli Doğa Alanları (O DA) olarak ise Karaburun ve Ildır Adaları O nemli Doğa Alanı, Çeşme Batı Burnu O nemli Doğa Alanı, Alaçatı-Zeytineli arasındaki sığ gölcükler,doğanbey Kıyıları O nemli Doğa Alanı, Alaçatı O nemli Doğa Alanı ilan edilmişlerdir. Biyolojik çeşitlilik bakımından Avrupa ve Ortadoğu nun en zengin ülkelerinden olan Türkiye, bu açıdan Avrupa kıtasında dokuzuncu sıradadır. Ülkenin 7 coğrafi bölgesinin her biri ayrı iklim, flora ve fauna özellikleri gösterir. O nceki yıllarda Ege Çevre ve Kültür Platformunun (EGEÇEP) açtığı davalarda Danıştay 6. Dairesinin, Çeşme Yarımadası nı turizm bölgesi ilan eden Bakanlar Kurulu kararını ve Çevre Düzeni Planını, koruma altındaki kamu taşınmazlarının tahsisine imkan veren yönergeyi, İzmir 2. İdare Mahkemesinin SİT derecelerinin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin kararlarını, İzmir 1. İdare Mahkemesi ile 4. İdare Mahkemesinin yarımadanın güney kıyılarını kapsayan tahsis kararını iptal eden yargı kararlarında,..karar ve planların koruma ve kullanma açısından denge sağlamadığı, yapılaşması mümkün olmayan alanların yapılaşmaya açıldığı, hukuki dayanaktan yoksun şekilde büyük alanların tahsisine imkan sağlandığı, özel girişimcilere tahsis edilecek çok geniş alanlarda kapalı toplumlar yaratılmasının hedeflendiği, bunun kamu yararıyla bağdaşmadığı, ormanların tahsisine imkan sağlandığı, turizm ve yapılaşmanın kendi kaynağını tükettiği.. vurgulanmıştır. İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan Karaburun Yarımadası Özel Çevre Koruma Bölgesi Ön Raporu ile, Karaburun Yarımadası nın O zel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit edilmesi için ulusal ve uluslararası bilimsel literatür bir araya getirilerek Yarımada, coğrafi ve jeomorfolojik yapısı, iklimi, toprak yapısı, tarihi ve kültürel mirası, bitki örtüsü, biyolojik çeşitliliği, flora ve faunası, gelişme potansiyeli ve korunma ihtiyacı açısından değerlendirilmiştir.

Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası Çevre Sorunları İnceleme Raporu 3 Bu O n Rapora göre : Yarımadanın zengin florasında, 15 endemik, 4 nadir, 5 CITES (Nesli Tehlikede Olan Yabani Bitki ve Hayvan Türlerinin Uluslararası Ticaretine Dair Sözleşme) kapsamında tür tespit edilmiştir. Yine bu türlere ve bu türlerin dışında olmasına karşın IUCN (Uluslararası Doğayı Koruma Birliği) kategorisinde bulunan 21 adet tür belirlenmiştir (Bekat ve Seçmen, 1982 ve Ekim vd., 2000, Öner,H. H., 2012). Yarımada florasında, 76 tür tıbbi, 38 tür arıcılık, 30 tür gıda, 39 tür ticari, 34 tür peyzaj ve 19 tür yem değerine sahip ve ekonomik değeri olan tür belirlenmiştir (Öner,H. H., 2012). Nurlu vd. (2007), Karaburun Yarımadası Örneği nde Peyzaj, Demografik Gelişmeler, Biyoçeşitlilik ve Sürdürülebilir Alan Kullanım Stratejisi başlıklı çalışmalarında yer verilen, arazi örtüsü sınıflandırması sonuçlarına göre, toplam alanın %5 i yerleşim, %15 i tarım alanı, %75 i ormanlar ve yarı doğal alanlar, %1 i sulak alanlar (kıyı sulak alanları) ve % 4 ü diğer kullanımları oluşturmaktadır. Kızılçam ların oluşturduğu doğal ormanlar Yayla köyü, Yenicepınar, Yukarıovacık, ve Gerence mevkilerinde yoğun olarak bulunmaktadır. Bu ormanların tahribi sonucu gelişmiş olan maki ve garig ler ise Yarımada ya yayılmış durumdadır. Orman, maki, frigana formasyonu olmak üzere üç farklı vejetasyon formasyonunun dağılış gösterdiği Karaburun Yarımadası nda, 70 familyadan 255 cinse ait 384 bitki türü bulunmaktadır. Orman vejetasyonunun baskın bitki topluluğunu Pinus bruta Ten. (Pinaceae) (kızılçam) oluşturmaktadır. Bekat ve Seçmen (1982 )in Karaburun Bozdağ florası üzerine yapmış oldukları araştırmaya göre, Yarımadada bulunan endemik bitkiler; Erodium absinthoides ssp. absinthoides, Minuartia anatolicavar. anatolica, Colutea melanocalyx ssp. davisiana, Trigonella smyrnea, Aristolochia hirta, Campanula lyrata ssp. lyrata, Sideritis sipylea. Endemik olmayan nadir bitkiler; Erysimum pusillum, Cyclamen hederifolium, Globularia alypum, Stachys cretica ssp. anatolica olarak belirlenmiştir. Alan zengin maki topluluklarına ev sahipliği yapmaktadır. Nesli tehlike altında olan Papaver purpueomarginatum bitki türü bölgede görülmektedir. Raporun sonuç bölümünde, Karaburun Yarımadası nın; Türkiye ve dünya ölçeğinde nadir, biyolojik, ekolojik ve jeomorfolojik özellikleri içerdiği, Kara ve su ekosistemlerinde bütünlülük gösterdiği, Canlı tür ve çeşitleri bakımından endemik, nesli tehdit ve tehlike altında olan türleri barındırdığı, Doğal, tarihi ve kültürel açıdan milli ve milletlerarası öneme haiz olduğu, Kentleşme, ulaşım, turizm tarım ve sanayi gibi sektörlerin tehdidi ve baskısı altında ekolojik açıdan hassas olan alanları içerdiği, Gelişmiş yerleşme bölgeleri dışında kalan, ekolojik değerleri esas alarak korunması ve geliştirilmesi gerektiği belirtilerek; Sahip olduğu biyolojik ve ekolojik özelliklerin bozulmadan devamlılığını sağlayacak, çevresindeki mekan ve sektörel ilişkiler itibarıyla bütünlük taşıyan, ekosistem bütünlüğü sağlayan, doğal ekosistemleri temsil eden, tehlike altındaki tür popülasyonlarını içeren, doğal ve kültürel etkileşim ve geleneksel kullanımın devamlılığını sağlayan, doğal yaşam gerekleri göz önüne alınarak uygun faaliyetlere olanak sağlayan Karaburun Yarımadası nda koordinatları raporda tanımlanan alanın; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esas-

4 Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası Çevre Sorunları İnceleme Raporu lara Dair Yönetmelik in 13. maddesinin 1. ve 2.fıkrası ile 18. maddenin 1. Fıkrası gereği Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tescili ve onayı teklif edilmektedir. Akdeniz foku, dünyanın en nadir 10 memelisi arasında yer almaktadır. Akdeniz ülkelerinin çoğunda insan faaliyetleri ve çevre kirliliği yüzünden habitat kaybına uğramış ve yok olma tehdidi ile yüz yüze gelmiştir. Akdeniz foku, Türkiye kıyılarında başlıca dört ana bölgede yaşamaktadır. Dört Ana bölgeden birisi de Çeşme Sığacık arasındaki bölge olarak belirlenmiştir. Anadolu-Avrupa geçiş bölgesinde bulunması nedeniyle, Ege Denizi hem Avrupa hem de Anadolu nun biyolojik çeşitliliğinin korunması açısından büyük önem taşır. Ege Denizi ve adaları, ekosistemin sürdürülebilirliğinde önemli rolü olan birçok mikro yaşam ortamını barındırır (Posidonia Oceanicave Cystoseira vb. türleri).akdeniz ve Ege kıyıları soyu tehlike altında olan Monachus monachus, Caretta caretta ve Chelonia mydasm yaşam alanlarıdır. Doğu Akdeniz Havzası nın en temiz bölümü olarak tanımlanan Karaburun Yarımadası, özel ekosisteminde barındırdığı 204 ten fazla kuş türü, 400 e yakın bitki türü ve Akdeniz iin Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi kapsamında koruma altına alınan deniz çayırlarını da içeren denizel varlıklarıyla çok zengin bir biyoçeşitliliğe sahiptir. Bu zenginlik, aralarında Akdeniz foku, ada martısı, ada doğanı, yılan kartalı, küçük kerkenez, karakulak, su samuru gibi uluslararası ölçekte koruma altına alınmış hayvan türlerini de içermektedir. Aşağıdaki kuş göç haritasından da görüleceği üzere, Karaburun Yarımadası Türkiye den geçen iki önemli kuş göç yolunun tam ortasında bulunmaktadır. Her yıl 50 bin in üstünde kuşun ziyaret ettiği İzmir Gediz Deltası Kuş Cenneti Çeşme Yarımadasına çok yakındır. Bölge ormanlık ve dağlık tepelerden oluştuğundan bölgede kuş göç darboğazları olma ihtimali kuvvetlidir. I- Urla Zeytineli Köyü Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası nda bulunan, İzmir İli, Urla İlçesi, Zeytineli Köyü, Sarpdere Mevkii mülga İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu nun 06.10.1995 tarih ve 5932 sayılı kararı ile Yarımada kapsamında belirlenen 1. Derece Doğal Sit Alanı içerisinde kalmaktayken, İzmir 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu nun 28.11.2013 tarih ve 200 sayılı kararı ile sit derecesi düşürülerek Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanına dönüştürülmüştür.

Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası Çevre Sorunları İnceleme Raporu 5 Söz konusu alan; Dağ ve deniz ekosisteminin iç içe bulunduğu, alan içerisinde kuru vadiler, kıyılarda sarp kayalıklar ve bozulmadan kalmış küçük kumsallar, tuzcul bataklıklar ile bir bütünlük göstermektedir. Hassaslık ve benzersizlik kriterlerini taşımaktadır. Alan yapısı itibariyle Akdeniz-Ege kıyı morfolojisinin tipik örneklerindendir. Topografyası, bitki örtüsü, jeolojisi ve canlı türleri ile büyük ölçüde korunduğu görülmektedir. Hukuka ve mevzuata aykırı şekilde yapılmış uygulamalar nedeniyle tahribata açık ve bozulma riski yüksektir. Çevresindeki dağ ekosisteminin bir parçası olmasına karşın, çevresel ilişkilerinden ve bağlamından koparılarak, hukuka mevzuata aykırı olduğu ilgili Kurumların kararları ile tescil edilmiş uygulamalara bağlı olarak derecesinin düşürülmüş olması alanın bütüncül yapısının korunmasında telafisi güç sorunlar ortaya çıkaracaktır. Bu kriterlere sahip olduğu, parçası olduğu habitatın bütüncül özelliklerinin detaylıca incelenmesinde de görülecektir. Söz konusu alan, içinde bulunduğu Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası ile bir bütün olarak düşünülmek durumundadır. İzmir kentinin Batı ya, Ege Denizi ne uzanan bölümünde yer alan Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası; topografyası, iklimi, özgün flora ve faunası, kıyıları, doğal kaynakları, tarihi yerleşimleri ve arkeolojik birikimi ile kendine özgün bir kimlik taşımaktadır. Yarımada, İzmir kent merkezinin etkilenme bölgesinde olmakla birlikte, doğal ve kültürel değerlerini günümüze kadar büyük oranda korumuştur ve yarımadanın gerçek zenginlikleri olarak kabul edilen bu doğal, kültürel ve tarihi varlıkları bölgenin sosyo-ekonomik yapısını şekillendirmektedir. Dolayısıyla Yarımada nın yerel varlıklarının bölgenin çevresel değerlerini koruyarak yerel ekonomik ve sosyal kalkınmasına yönelik katılımcı bir anlayışla ele alınması gereklidir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, tarım ve turizm aktiviteleri yarımadanın geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Günümüzde bakıldığında yerel paydaşların beklentisi, bu iki sektörün, yarımadanın doğal ve kültürel yapısını bozmayacak şekilde birlikte değerlendirilmesidir. Bu noktada ekoturizm-kırsal turizm kavramları ön plana çıkmaktadır. Bununla birlikte, Yarımada da geçmişten günümüze turizm gelişimi değerlendirildiğinde, İzmir e yakınlığı ikinci konutlara dayalı bir turizm yapısının gelişmesine neden olmuş ve yarımada kıyıları büyük oranda ikinci konutlar tarafından tahrip edilmiştir. Söz konusu alanında içinde yer aldığı Alaçatı ile Sığacık arasında kalan bölge, Yarımada da insan etkisinin en az görüldüğü ve bütünlüğünü koruyan bölge durumundadır. Bu nedenle, yarımada, gelecek için bel bağladığı ekonomik kaynak olan ekoturizm faaliyetleri için büyük bir potansiyel taşımaktadır. Bu alanın kaybedilmesi ile bu bölgedeki diğer parçalanmaların önü açılacak ve gelecekte yarımadanın sosyo-kültürel yapısı üzerinde de olumsuz etkileri olacaktır. Anayasa nın 43. maddesinde kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararının gözetileceği belirtilmektedir. Anayasa nın 43. maddesine paralel olarak Medeni Kanun un 715. ve itiraza konu 3621 sayılı Kıyı Kanunu nun 5. maddeleri de kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu hükmünü içermektedir. Anayasa nın 35. maddesinde Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz. denilmektedir.

6 Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası Çevre Sorunları İnceleme Raporu Ancak mülkiyet hakkının mutlak bir hak olmadığı ve kamu yararı amacıyla sınırlandırılabileceği, kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olması nedeniyle özel mülkiyete konu yapılamaması Anayasa da öngörülmektedir. Kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olması, buraların özel mülkiyete konu olamayacağı ve doğasına uygun olarak, genellik, eşitlik ve serbestlik ilkeleri gereği herkesin ortak kullanımına açık bulunmaları gerektiği anlamına gelmektedir. Hukukumuzda kıyılar, sahipsiz doğal nitelikli ve herkese açık bir kamu malı olarak düzenlenmiştir. 3621 sayılı Kıyı Kanunu : Madde 5 -...Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır, Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Madde 6 Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, telörgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz. Madde 13 Bu Kanun kapsamında kalan alanlardaki uygulamaların kontrolu; belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediye, dışında ise valilikçe yürütülür. İlgili bakanlıkların teftiş ve kontrol yetkileri saklıdır. Madde 14 Bu Kanun kapsamında kalan alanlarda ruhsatsız yapılar ile ruhsat ve eklerine aykırı yapılar hakkında 3l94 sayılı İmar Kanununun ilgili hükümleri uygulanır. Madde 15 Kıyıda ve uygulama imar planı bulunan sahil şeritlerinde duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engelleri oluşturanlara ikibin Türk Lirasından onbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Ayrıca oluşturulan engellerin beş günden fazla olmamak üzere belirlenen süre zarfında kaldırılmasına karar verilir. Bu süre zarfında engellerin ilgililer tarafından kaldırılmaması halinde, masrafı yüzde yirmi zammıyla birlikte kendilerinden kamu alacaklarının tahsili usulüne göre tahsil edilmek üzere kamu gücü kullanılmak suretiyle derhal kaldırılır. Kabahatin tekrarı halinde, ceza üst sınırdan verilir. Birinci fıkrada sayılan yerlerde ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapı yapan kişilere Türk Ceza Kanunu veya İmar Kanunu hükümlerine göre verilecek ceza bir kat artırılır. İlgili kanunlarda belirtilen makamların yetkileri saklı kalmak üzere, bu maddede belirtilen idarî yaptırımlara karar vermeye mahalli mülki amir yetkilidir. hükümlerini içeren açık ve amir düzenlemeler getirmiştir. Urla Zeytineli Köyünde, 1.derece doğal sit olarak tescilli alanda, halen mevcut yapılaşmanın gerçekleştirilebilmesi hukuken mümkün değildir. Ura Zeytineli Köyü Hacılar koyundaki yapılaşmalar için;,izmir İl Özel İdaresi İl Encümeni nin 15.09.2010 ve 613614615616,617 ve 618 Sayılı kararları ile para cezaları kesinleşmiş. Keza, yine İl Encümeni nin 05.10.2011 tarih ve 740 sayılı ile, 29.02.2012 tarih ve 255, 256 sayılı yıkım kararları verilmiştir. Ardından ve 19.09.2012 tarih ve 739 sayılı karar ile de yıkımın gerçekleştirilebilmesi için ödenek çıkarılmıştır. Parsel maliklerinin İzmir 4.İdare Mahkemesi ne başvurarak 16 adet yapının yıkım kararının iptalini talep ettikleri dava 2012/1027 E-2012/2502 K sayılı ve 31.12.2012 tarihli karar ile REDDE- DİLMİŞ bulunmaktadır. Ret kararı aşağıdadır:

Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası Çevre Sorunları İnceleme Raporu 7 Yıkılması için yargı kararı ve yıkım kararı bulunan Urla Zeytineli Köyü Sarpdere mevkii Hacılar koyunda bulunan kaçak yapılara dair alınan kararlar idare tarafından uygulanmamıştır. SİT değişikliğine konu olan özel araziye ilişkin olarak bazı devlet görevlileri ile arazi sahibi ve diğer özel kişiler arasındaki emniyet görevlileri tarafından kaydedilmiş telefon görüşmelerine ait basında yer alan deşifre metinlerinde, bu özel arazi parçasının sit durumunun 3. dereceye düşürülmesinde esas alınan Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu nun yasadışı haksız kazanç karşılığı 5 Üniversite öğretim üyesine yazdırıldığına dair iddialar bulunmaktadır (bakınız: http://www.gazetecileronline.com/newsdetails/12626-/gazetecileronline/iste-erdoganin-urla-villalarinin-fezlekesi-2-degil). İletişim tespiti dökümlerinde yer alan 1 Ekim 2013-1 Kasım 2013 arasındaki bir aylık döneme ait telefon görüşmeleri dikkate alındığında, Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu nun, Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmeliğin 15. maddesinin öngördüğü şekilde dört mevsimi (1 yıl) kapsayan arazi çalışmaları sonunda değil, bir ayda masa başında hazırlandığı anlaşılmaktadır. Davalı işlemle onaylanan İzmir 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu nun Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı kararı usulsüz hazırlandığı iddia olunan bu rapora dayanılarak verilmiştir. Yeşil İzmir Dayanışması ve TÜMO D İzmir temsilcisi Prof.Dr.Kayhan Kantarlı nın bilgi edinme başvurusunda talep ettiği raporun ilgili mevzuattaki adı EKOLOJİK TEMELLİ BİLİMSEL ARAŞ- TIRMA RAPORU dur. Halen verilmeyen bu raporun bilim insanlarının /öğretim üyelerinin inceleme ve tartışmasına açık olması gerekir. Raporun, Bilgi Edinme Hakkı Yasası kapsamında talep edilmesine rağmen, idare tarafından verilmemiş olması kanuna aykırıdır. Çevre hakkını ve kamu yararını yakından ilgilendiren bilimsel olduğu ileri sürülen bir rapor devlet sırrı gibi saklanmamalıdır.

8 Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası Çevre Sorunları İnceleme Raporu Diğer yandan son dönemde basında yayımlanan emniyet fezlekesinde, inceleme konularımızdan biri olan Urla Zeytineli Köyü Hacılar Koyundaki yapılaşmalara ilişkin tanımlama şöyledir ; EYLEM II İZMİR-URLA İLÇESİ, ZEYTİNELİ KÖYÜ SINIRLARINDAKİ I. DERECE SİT ALANI BİR ARAZİ ÜZERİNDE YASAK YAPILAŞMA VE RÜŞVET EYLEMİ M. Latif TOPBAŞ IN R. Tayyip ERDOĞAN için İzmir ili Urla İlçesi Zeytineli Köyü ndeki yaptırılacak olan villaların üzerine yapılacağı bir kısım arazinin 1. derece Sit alanından çıkartılıp 3. derece sit alanı ilan edilmesi girişimlerinde bulunduğu ve Başbakan ın doğrudan talimatları ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan BAYRAKTAR, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Osman İYİ- MAYA ve Urla Kaymakamı nın devreye girdiği ve para karşılığında örgütün talepleri doğrultusunda yazdırılan bir rapor ile işlemin gerçekleştiği tespit edilmiştir. Konu ile ilgili 2013 yılı Ocak ayında M. Latif TOPBAŞ IN Başbakan R. Tayyip ERDOĞAN DAN yardım istemesi üzerine Başbakanın Erdoğan BAYRAKTARI arattığı ve İzmir Çevre ve Şehircilik Bakanı ile Urla kaymakamını görüştürmek üzere görüşmesini istediği bu görüşmeyi de M. Latif TOPBAŞ ile görüşürken canlı yaptığı tespit edilmiştir. Sonraki süreçte sit alanı engelini aşabilecek birkaç alternatif yol üzerinde durulsa da Bakanlık üzerinden yaptırılacak yönetmelik değişiklileri ile herkesin bu durumdan faydalanabileceği kanaatine varılmış bu yüzden yönetmelik değişikliklerinden vazgeçilerek İzmir bölgesi dışında örgütün kontrolünde olabilecek üniversite hocaları ile rapor alınması sureti ile sit alanı engeli aşılmaya çalışılmıştır. Konuyu İzmir de takip eden Oğuzhan BOYACI isimli şahsın çalışmaları sonucu rapor yazdırıldığı anlaşılmış olup konu ile ilgili hocalara toplamda 130.000 TL gönderildiği paranın da M. Latif TOPBAŞ tarafından gönderildiği tespit edilmiş olup raporu yazan hocalardan bir tanesinin paranın hesabında görünmesini istemediği anlaşılmış olup raporun sipariş usulü yazıldığı anlaşılmaktadır.

Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası Çevre Sorunları İnceleme Raporu 9 Sürecin sonucunda Urla Zeytineli dolaylarında bir arazi daha alındığı (800.000 TL değerinde), bu araziye Başbakan R. Tayyip ERDOĞAN için yazlık/villa mahiyetinde bir konut yapıldığı ve konutun 2014 Mayıs ayında tamamlanmasının planlandığı, R. Tayyip ERDOĞAN IN gelişmeler hakkında bilgi aldığı ve sonraki yaz döneminde Başbakan R. Tayyip ERDOĞAN IN yaz tatilini Urla daki bu konutta geçireceği ve kendisini dalgıçların ve kamp yapacak vatandaşların rahatsız etmemesi için arazi etrafının tel ile çevrileceği anlaşılmıştır. Yargıtay aşamasındaki 2011/540 sayılı dosyanın da TCK 184 İmar Kirliliğine Yol Açmak suçu konulu olduğu değerlendirilmektedir... Urla İlçesi Zeytineli Köyü Hacılar Koyu ndaki kaçak yapıları yıkımdan kurtarmak amacıyla, taşınmazların bulunduğu parsellerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İzmir 1 numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu nun kararıyla 1. derece sit alanı olmaktan çıkarılarak, sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı olarak tescillenmiştir. Urla İlçesi Zeytineli Köyü Hacılar Koyu ndaki yapılaşmaya ilişkin teknik ve hukuksal incelemelerimiz sonucu yapılaşmanın bulunduğu, Hacılar Koyu da denilen alanın, 23.03.2012 tarihli Google Earth görüntüsü yanda yer almakta olup, Yeni 4 ilave villa 23.03. 2012 tarihinde bu görüntüde mevcut değildir. Google Earth den alınan fotoğrafında da görüleceği gibi, yapılaşmanın gerçekleştirildiği koy, Urla kuzey kıyılarının, Yarımada nın, el değmemiş, bakir ve eşsiz koylarından biridir. Komisyonumuzca 26 Nisan 2014 günü Zeytineli Köyünde yapılan inceleme ve tespitlerde, gerek Anayasada, gerekse Kıyı Kanununda halkın kullanmasına açık olması gereken koy etrafının ve giriş yolunun zincirli, kilitli demir kapı ve yüksek dikenli telle çevrili olduğu, orada yaşayanlarca işgal edildiği gözlenmiştir.

10 Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası Çevre Sorunları İnceleme Raporu 26 Nisan 2014 Cumartesi günü Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyeleri, İzmir Barosu üyeleri, Çevre ve Ekoloji Hareketi avukatları ve bölgedeki hukuksuzluklara karşı davacı olan üç yurttaş dava konusu yeri görmek, inceleme yapmak için Hacılar Koyu na gittiklerinde, Hacılar Koyu na inen kadastral yolun, kıyıya ulaşmadan birkaç kilometre önce, otomatik açılır kapanır bir demir kapı ile kesildiğini, kapının üzerine özel arazidir girmek yasaktır ve dikkat köpek var tabelalarının monte edildiğini, kapının kenarlarına duvar çekildiğini ve üzerine kameralar yerleştirildiğini ve demir kapıdan itibaren kilometrelerce uzunlukta tel örgü çekilerek arazinin herhangi bir yerinden kıyıya erişimin tamamıyla engellendiğini görmüşler, hakkında yıkım kararı olan binalara ve sahile ulaşmadan, geriye dönmek zorunda kalmışlardır. Dönüş yolu üzerinde araçlarla seyredilirken mülk sahibi olduğunu iddia eden bir kişi tarafından kendilerine hakaret edilmiş ve meslektaşımızdan birine ait olan araç taşlanarak zarar görmüştür. Heyetimiz, Zeytineli Köyü yolunda Urla İlçe Jandarma ekipleri tarafından, konut dokunulmazlığını ihlal ettikleri gerekçesi ile durdurulmuş, heyette yer alan avukatların kimliklerine el konulmak ve ilçe jandarma karakoluna götürülmek istenmiştir. Heyetteki avukatlar, takip ettikleri bir dava nedeniyle inceleme yapmak amacıyla burada bulunduklarını, alıkonulmalarının keyfi ve hukuksuz olduğunu, kendilerini gözaltına almak istiyorlarsa kanunen Urla Nöbetçi Savcısı nın buraya gelmek zorunda olduğunu, bunun haricinde hiçbir gerekçeyle karakola gitmeyeceklerini ifade etmişlerdir. Heyetimizin yaklaşık üç saat boyunca bulundukları yerden ayrılmalarına izin verilmemiş, seyahat özgürlükleri engellenmiş ve heyetimiz keyfi bir şekilde alıkonulmuştur. Daha sonra jandarma görevlileri Konut Dokunulmazlığını İhlal suçlaması yerine komisyon üyemiz Av.Dr.M.Bülent Tokuçoğlu hakkında Hakaret suçlaması ve şikayeti bulunduğunu ve bu yönde işlem yapılacağı söylenmiştir.bu esnada İzmir Barosu Başkanı Avukat Ercan Demir olay yerine gelerek gözaltı talimatını veren Urla Savcılığı ve diğer adli-idari makamlarla görüşmüştür. Alıkonulmasından itibaren üç saatin sonunda yoluna devam etmesine izin verilen heyetimiz bu kez de birkaç kilometre sonra trafik kontrolü adı altında kimlik tespiti yapmak amacıyla jandarma trafik ekipleri tarafından tekrar durdurulmuş ve araçlardaki kişilerin kimlikleri toplanmak istenmiştir. Jandarma nın bu ikinci hukuksuz girişimine de hukuken karşı durulmuş, trafik kontrolünün amacına uygun olarak sadece araç şoförlerinin ehliyetleri ibraz edilmiş, yolcuların kimliklerinin istenilmesi heyetçe kabul edilmemiştir.

Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası Çevre Sorunları İnceleme Raporu 11 Olayın meydana geliş şekli ve yaşananlardan da anlaşılacağı üzere, inceleme yapmak amacıyla görevli olarak alanda bulunan Avukatların durdurulması, alıkonulması ve haklarında gözaltı işlemi uygulanmak istenmesi, trafik kontrolü adı altında heyetimizin kimliklerinin tespit edilmek istenmesi son derece keyfi olup, hukuka ve uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınmış insan hak ve özgürlüklerine açıkça aykırıdır. Avukatlık Kanunu 76/1. maddesi gereğince insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü savunmak ve korumak Baroların amaçları arasındadır. Aynı Kanunun 76/2. Fıkrası hükmüne göre ise barolar amaçları doğrultusunda faaliyette bulunurlar. Kanunlarca barolara verilmiş görevlerin doğal sonucu olarak, toplumun genel çıkarlarını, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü savunma niteliğine sahip bu tür davalar sebebiyle, araştırma ve gözlemlerde bulunmak ve yerinde incelemeler yapmak, inceleme sonuçlarını paylaşmak, toplantılar düzenlemek, avukatlık mesleğinin ifası anlamına gelen çalışmalardır. Bu tür çalışmalarda bulunan avukatların mesleki faaliyeti; Avukatlık Kanunu nun 1. maddesinde tanımlanan avukatlık mesleğinin kamusal tarafını oluşturmaktadır. Jandarma tarafından alıkonduğumuz saatlerde Urla Cumhuriyet Savcısı Galip Yılmaz O ZKUR- ŞUN a, görevimiz gereği arazide olduğumuz ve inceleme yapmak amacıyla bulunduğumuz bizzat İzmir Barosu Başkanı tarafından bildirilmesine ve Avukatlık Kanunu nun 58. maddesinde yer alan

12 Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası Çevre Sorunları İnceleme Raporu açık hükmüne rağmen, savcının, heyetteki avukatları jandarma vasıtasıyla gözaltına almak istemesi ve hukuka aykırı olarak 3 saat boyunca özgürlüklerinden yoksun bırakarak alıkoyması, Avukatların nezdinde tüm kamuoyuna gözdağı vermekten başka bir anlama gelmemektedir. Olay yazılı ve görsel basın ile internet medyasında yoğun biçimde yer almıştır. Avukatların görevlerini yapmalarının engellenmesi, uğradıkları saldırı ve jandarmanın keyfi uygulaması, Hacılar Koyu ndaki hukuka aykırılığın kamuoyundan gizlenmeye yönelik olduğunu düşündürtmektedir. Kaba kuvvetle, üstelik kolluk güçlerinin keyfi uygulamaları ile koyda denetimsiz ve hukuka aykırı olan kurtarılmış bir bölge yaratılmak istenmektedir. Kamusal denetim ödevlerini yerine getiren, kamu düzeninin tesisi için yargısal yollarla karar alma süreçlerine katılma hakkını aktifleştiren avukat, gazeteci ve yurttaşların yollarının kesilerek, keşif ve inceleme yapmalarının engellenmesi girişimine karşı ilgili tüm kurum, kuruluş ve idarelerin sorumluluk içinde hareket etmelerini bekliyoruz. İdarenin keyfi tutum ve davranışlarının denetlenmediği bir sistem içinde hiç bir bireyin anayasal hak ve özgürlüklerini kullanamayacağı, bu hakların ilga edilmiş sayılacağını bir kez daha anımsatıyoruz. Hukuka aykırı tutum ve davranış sergileyen kolluk görevlileri hakkında gerekli yasal süreçlerinin başlatılması için ilgili adli ve idari makamları göreve çağırıyoruz. II- Rüzgar Enerjisi Santralleri TÜREB 2013 raporuna göre, Türkiye de mevcut 2619 megavat kurulu güç bulunmaktadır. Bu kurulu gücün yüzde 40 ı Ege Bölgesi nde yer almakta iken, iller bazında Balıkesir başı çekmekte, onu 500 megavat gücüyle İzmir izlemektedir. İnşa halinde ve lisans alan rüzgar santrallerinde ise yaklaşık 900 megavat güçle en büyük pay İzmir dedir.

Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası Çevre Sorunları İnceleme Raporu 13 Karaburun Yarımadası nda bu ölçüde yoğun ve yaygın RES inşası, türbinlerin kapladığı alanların yanı sıra, interkonekte sisteme bağlantıları, yan yollar, türbinlerin trafo merkezine bağlanması için kurulan yer altı şebeke tesisleri, türbinler arası açılan yollar, geçici inşaat alanları, türbinlerin kanatları ve emniyet ışıklarının etkisi, çıkardığı titreşim ve gürültüyle doğal yaşam hızla yok olmaktadır. 2008 yılında, RES için lisanslar verilmiş ve devamında, öncelikle Karaburun İlçesi sınırları içinde, görece nüfusu az ve ekonomik olarak da güçsüz olan, kıyı köylerinde yapılmaya başlanmıştır. Karuburun da, RES ler yerel halk tarafından tepkiyle karşılanmaktadır. Urla da ise, Yağcılar, Demircili ve Kuşçular Köylerini kapsayan ÇALIK Grubunun projesi olan, RES projesi için verilmiş bulunan ÇED Gerekli Değildir Kararının iptali için açılan davada iptal kararı verilmiştir. RES ler, yöre halkının temel geçim kaynakları olan sebze ve meyve tarımı, keçi yetiştiriciliği ve zeytinciliğe büyük zarar vermektedir. Aralarında endemik, nesli tükenmekte/tehlike altında olan türlerin de bulunduğu zengin kuş popülasyonu RES yatırımlarının tehdidi altındadır. Yöre halkı yaşam alanlarının yanı başına, 1. Derece doğal sit alanlarına, eko turizm alanlarına, üç denizi de gören manzaralara, 130 metrelik direkler dikilemeyeceğini belirtmektedirler. Yarımada da çevre ve ekoloji mücadelesi veren yaşam savunucusu platformlar, çevresel etki değerlendirmesinden (ÇED) muafiyet verilerek, sağlık sorunları yaratmaları göz ardı edilerek, yaşamsal, tarımsal ve hayvancılık alanlarını tehdit eden RES lerin köylülerin tapulu topraklarına acele kamulaştırma ile el konularak yapıldığını öne sürmektedirler. 30.04.2014 tarihli Resmi Gazete de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararına göre İzmir de kurulacak elektrik dağıtım tesislerinin kurulabilmesi amacıyla Karaburun ilçesi Yaylaköy, ve Eğlenhoca köylerinde ve Urla ilçesi Barbaros ve Nohutalan köylerindeki bazı taşınmazlar TEDAŞ Genel Müdürlüğü adına EPDK tarafından acele kamulaştırılacak. http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/04/20140430-8.htm RES lere itirazın en çok olduğu bölgelerden biri de Karaburun Yarımadasıdır. Bölgede şu anda 50 türbin mevcut olup; 50 si henüz izin aşamasında olan başvurularla toplam sayının yarımadanın yarısını kaplayacak şekilde 166 yı bulacağı ifade ediliyor.