Bu makale, 2005. 1. Tıbbi Jeoloji Sempozyumu Kitabı (Editör: Dr. Eşref Atabey), JMO yayını: 95. Sayfa: 53-64 yayımlanmıştır.



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Urfa ili Siverek İlçesinde Çevresel Asbest Solunmasına Bağlı Kanser Sorunu ; Boyutları ve Önlenmesi Yönünden Araştırma

TMMOB İSTANBUL ASBEST RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

DİFFÜZ MALİGN PLEVRAL MEZOTELYOMA (DMPM)

TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ. YAPI İŞLERİNDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ Yrd.Doç.Dr. Ömer Faruk USLUOĞULLARI. u ASBEST KULLANIMI

Tıbbi Mineraloji ise doğal minerallerin insan sağlığı üzerindeki etkileri ve ilişkileri inceleyen, tıbbi jeoloji biliminin kapsam alanı içinde bir

Ersin ÇEVİKER Asbest uzmanı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

HATAY İLİ YAYLADAĞI İLÇESİ OLGUNLAR KÖYÜ ASBEST MARUZİYETİ. DR. EŞREF ATABEY Tıbbi Jeoloji uzmanı

ZEOLİT TEMASININ SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ BAŞLIKLI PROF. DR. MUZAFFER METİNTAŞ IN BİLDİRİ ÖZETİNE ELEŞTİREL YAKLAŞIM

TIBBİ MİNERALOJİNİN İSG AÇISINDAN ÖNEMİ VE MİNERALOJİK RİSK ETMENLERİ İLE İLGİLİ BAZI SAPTAMALAR

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

Yeşilcan la. Temiz Hava. İlkokul

ilkokul Yeşilcan la Temiz Hava

JEOLOJİK ORTAMLARIN İNSAN SAĞLIĞINA ETKİSİ: TÜRKİYE DE TIBBİ JEOLOJİ SORUNLARI

Halk (İş) Sağlığı Bakışıyla Asbest:Sağlık Risklerinin Yönetimi

Sigaranın Vücudumuza Zararları

KENTSEL DÖNÜŞÜM VE ASBEST TEHLİKESİ SONUÇ BİLDİRGESİ

Asbest ve İşçi Sağlığı: Sağlık Risklerinin Yönetimi

KANSER TANIMA VE KORUNMA

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI

Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik

İşyerlerinde çalışanlarımızın sağlığını olumsuz yönde tehdit eden, üretimi etkileyen ve İşletmeye zarar veren toz, gaz, duman, buhar, sis, gürültü,

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

İşte sağ kolu, sol kola diken cerrah Dr. Bülent Özçelik

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı. VEREM HASTALIĞI ve VEREM HAFTASI

AKCİĞER KANSERİ Hastalar İçin Temel Bilgiler

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

TÜBİTAK BİDEB DAİRE BAŞKANLIĞINA

TABURCUYUZ, YA SONRASI?

Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

ASBESTLE ÇALIŞMALARDA SAĞLIK VE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK

ASBESTLE ÇALIŞMALARDA SAĞLIK ve GÜVENLİK ÖNLEMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK

T Ü R K Ç E T Y R K I S K. hakkında gerçekler ve tavsiyeler

Kadınların Çalışma Deneyimleri

9. Sigarayı bırakma zamanı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır.

SİGARADAN. Ortaokul UZAK DUR

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

1. ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI VE VEREM HAFTASI

Ulusal Asbest Risk Yönetimi: Olgular ve Algılar

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI

SİGARANIN ZARARLARI VE İÇİNDEKİ ZARARLI MADDELER

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Türkiye Ev Kan Basıncı Ölçüm Aletleri Çalışması Sonuçları. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği 21 Mayıs 2011-Antalya

BODRUMLU GİRİŞİMCİ YENİ BİR TAVUK IRKI YARATMAK İSTİYOR

Malüliyet Yönetmeliği Değişti

Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Pestisit Uygulama Davranışları ve Sağlık Etkilerine İlişkin Bilgi Durumu

BODRUMLU GİRİŞİMCİ YENİ BİR TAVUK IRKI YARATMAK İSTİYOR

5 soru-cevap:layout 1 4/28/11 12:14 PM Page 201 CEVAPLAR VE PARALEL OTURUM I SORULAR 201

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

SURİYE ARAP CUMHURİYETİNE YAPILAN İHRACAT ANALİZİ

Ataşehir de Asbest Risk Yönetimi

25. İngilizce Geniş Zaman Konu Anlatımı (Simple Present) (

Türkiye'de Yıllara Göre Yeni Verem Hasta Sayıları Yıllar


Ali VAROL'un Blog Sitesi

HEPATİT TARAMA TESTLERİ

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

Havacılıkta Ġnsan Faktörleri. Uçak Müh.Tevfik Uyar, MBA

TARİHİ YAPILARIN RESTORASYONUNDA İSG: MALZEME ANALİZİ NEDEN ÖNEMLİDİR?

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

ÇAL, BEKİLLİ, SÜLLER (DENİZLİ) VE YAKIN ÇEVRESİNDE ÇEVRESEL SAĞLIK SORUNLARI MEYDANA GETİREN MİNERAL OLUŞUMLARINA İLİŞKİN ÖN İNCELEME

BAZI TEHLİKELİ MADDELERİN, MÜSTAHZARLARIN, EŞYALARIN ÜRETİMİNE, PİYASAYA ARZINA VE KULLANIMINA İLİŞKİN KISITLAMALAR HAKKINDA YÖNETMELİK

SİGARADAN. ortaokul UZAK DUR

Hatırlatma: 1. Ünitede canlıların en küçük yapı biriminin hücre olduğunu,

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Kari m ve eşi Kelly alti sonra çocuk sahi bi olmak i sti yor

ÇEVRENİN GENÇ SÖZCÜLERİ

Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü

SİGARA VE GENÇLİK. Doç.Dr.Hacer Kuzu OKUR. Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Göğüs Hastalıkları Bölümü. 01.Nisan.

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright

ORGANLARI 5 KİŞİYE HAYAT VERDİ

08 Mart 2010 Elazığ-Kovancılar Deprem Raporu

VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Endometriozis. (Çikolata kisti)

BOŞALTIM SİSTEMİ ORGANLARI

Yeni Performans Yönetmeliği neler içeriyor? Ne zaman yürürlüğe girecek?

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

BODRUMLU GİRİŞİMCİ YENİ BİR TAVUK IRKI YARATMAK İSTİYOR

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

AKCİĞER KANSERİ. Doç.Dr.Filiz Koşar

FARELER VE İNSANLAR ADLI ROMAN ÜZERİNE DÜŞÜNCELER Fareler ve İnsanlar İnsan ilişkilerine ve alt tabaka insanların umut dolu

Türkiye'nin en rekabetçi illeri "yorgun devleri"

GENEL BİLGİLER. Vizit tarihi: / /

Transkript:

Bu makale, 2005. 1. Tıbbi Jeoloji Sempozyumu Kitabı (Editör: Dr. Eşref Atabey), JMO yayını: 95. Sayfa: 53-64 yayımlanmıştır. TÜRKĠYE DE ASBEST VE ERĠYONĠT SORUNU VE ĠNSAN SAĞLIĞINA ETKĠLERĠ (Resim ilaveli bant çözümü) Y. Ġzzettin BARIġ HÜ Em. Öğr. Üyesi, Göğüs Hast. Uzm.-Ankara Yaklaşık çeyrek yüzyılı bulanan araştırmalar sonunda batı ülkelerinde mesleksel hastalık olarak bilinen asbest solunmasına bağlı akciğer hastalıklarının Türkiye de önemli bir sağlık sorunu olduğu ortaya çıkmıştır. İç Anadolu nun belirli yörelerinde asbest liflerinin dış ortam ve iç ortam havadan solunması sonunda akciğer zarında kalınlaşma (chronic fibrosing pleuritis=cfp), akciğer zarında kireçlenme (Calcified pleural Plaques), su toplanması ( benign asbestos pleurisy), malign mezotelyoma (malignant pleural mesothelioma), karın zarı kanseri (malign peritoneal mesothelioma) sigara içenlerde akciğer kanseri ve diğer hastalıkların beklenenin çok üstünde olduğu anlaşılmıştır. Sağlık Bakanlığının Kanserle Savaş Dairesi ile birlikte yaptığımız bir araştırma sonunda 2001 yılında 520 malign mezotelyoma bulunmuştur. Bu hastalığın yoğun olarak bulunduğu yöreler: Denizli nin Tavas, Kütahya nın Gediz ve Aslanapa, Afyon un Emirdağ, Eskişehir in Mihalliççik, Mahdumiye köyleri, Konya nın Ayrancı, Halkapınar, İvriz, Çankırı nın Gümerdeğin, Sabanözü, Ilgaz, Yozgat ın Sorgun, Tokat ın Almus, Sivas ın Yıldızeli, Şarkışla, Malatya nın Yeşilyurt, Doğanhisar, Adıyaman ın Besni ve Kahta, Urfa nın Siverek, Elazığ ın Maden ve Palu, Diyarbakır ın Çermik, Ergani ve Hatay ın Kırıkhan ve Reyhanlı olduğu anlaşılmıştır. Bu hastalık sahil kentlerinde ve Doğu Anadolu bölgelerinde çok nadiren görülmektedir. Ülkemizin başka bir sağlık sorunu, Cappadocia olarak bilinen Göreme bölgesindeki volkanik kayaçların içinde bulunan fibröz yapıdaki Zeolite (erionite) bağlıdır. Nevşehir in Gülşehir ilçesinin Tuzköy, Ürgüp un Sarıhıdır ve Karain köylerinde erionit solunmasına bağlı başta maliğn mezotelyoma olmak üzere çok yoğun maliğn hastalık bulunmuştur. Bu üç köyde ölenlerinin yaklaşık % 50-70 inin maliğn hastalıktan öldüğü gösterilmiştir. Bu üç köydeki yapıların duvarlarındaki tüf denilen volkanik kayaçların içinde ve iç ve dış ortam havasında erionite lifleri bulunmuştur. Hepsinden önemlisi, hastaların akciğer dokusunda, sağlamların balgam örneklerinde de erionit bulunmuştur. Erionit in en yoğun olduğu yer, evlerde kiler olarak kullanılan yerler olup buraların süpürge ile temizlenmesinde havaya karışan lifler orada uzun süre asılı kalmaktadır. İlgili bakanlıklara verdiğimiz raporla, Karain ve Tuzköy lülerin yeni yerleşim yerlerine taşınmasının uygun olduğu bildirilmiştir. Tuzköy, Aralık 2005 tarihinde, sadece beton ve tuğladan kullanılarak modern yerleşim yerine geçmiş olacaktır. Eski köydeki evler her türlü korunma tedbirleri alınarak yıkılacak, üzerine sağlam toprak örtülerek yeşillendirilecektir. Sarıhıdır köylüleri daha şanslı gibi gözükmektedir. Zira, 1958 yılında köyün yamacında bulunan zeolitli büyük kayaların düşmesi sonunda evlerinin yıkılması, hayvanların sakatlanması üzerine baş vurduğu zamanın hükümeti, tehlikeli yerdeki 48 evin Kızılırmak nehrinin kuzeyindeki yere taşınmasına karar vermiştir. Zamanla diğer hane sahipleri de aynı yere taşınmaya başlamışlar ve 1990 yılında eski yerleşim yeri tamamen terkedilmiştir. Sahıdır köyünde 1980-2001 yılı arasında yapılan 337 kişilik cohort çalışması içinde yeni köyde doğanların içinde sadece bir kişi, kemik kanserinden ölmüştür. Biz inanıyoruz ki, köyün karşı tarafa taşınması onlara çok yararlı olmuştur. Şimdi yapılacak, iş, eski köydeki evlerin yıkılması, üzerine sağlam toprak atılması ve yeşillendirilmesi ile etrafa erionite liflerinin yayılmasını önlenmesidir. Türkiye de asbest ve erionite üzerinde yapılan araştırmalar, tıbbi-jeoloji bilim dalının önemini göstermektedir. Doğal bir biyolojik laboratuar olan Anadolu da jeolog ve hekimlerin aydınlatmak zorunda kalacağı bir çok karanlık noktalar vardır. Örneğin neden aynı ortamı paylaşan her insanda hastalık görülmüyor? Neden bazılarında akciğer zarında kalınlaşma, kireçlenme olduğu halde diğerlerinde kanser görülüyor? Neden diğer organ kanserleri de görülüyor? Neden Göreme bölgesinde sadece üç köyde kanser yoğun, diğerlerinde seyrek görülüyor? Genetik faktörlerin rolü var mı? Kanser oluşmasında eser elemenler dediğimiz, arsenik, nikel, civa, kadmiyum ve diğerlerinin katkısı var mıdır? Akciğerinde erionite lifi olan riskli kişileri daha önceden belirleyerek tedavi etmek imkanı 1

olacak mı? Genç kuşaklarımız, batıdaki meslektaşları ile iş birliği yaparak, onların bilgi ve teknolojilerinden yararlanarak bu karanlık noktaları aydınlatacağını umut ediyorum. Biraz önce arsenikle ilgili sağlık sorunları anlatılırken şöyle düşündüm: Arsenik en çok mesane kanseri ve deri kanseri yapıyor. Bunlar nerede; hastanelerde. Burada vakaların değerlendirilmesi ve Türkiye'deki jeolojik haritayla, arsenikle birlikte mesane kanserinin veya karaciğer kanserinin birlikte bulunduğunun ortaya konulması lazım. Böyle bir şey iyi olur; bu haritalar çok önemli. Türkiye'de asbest ve zeolitle ilgili haritalar çok önemli (Şekil-1). Şekil-1 Asbest ve eriyonit mineralinin sebep olduğu kanser vakalarının olduğu yerler a b Şekil-2 Asbest mineralleri elektron mikroskop görüntüleri (a, b) Türkiye'de iki tane mineral çok önemli. Şekil-2 a da ortada Turkey diye yazılı olan mineral; fakat İngiliz araştırmacılar, başta ne olduğu bilinmediği için, bizim ülkemizin ismini koymuşlardır. O bakımdan, memleketimizin gösterdiği için bu resmi çok severim. Diğerleri krokodolit, mavi asbest; amosit, kahverengi asbest. Bunların ikisi kanserojen. Antofollit her yerde var; kanserojen değil. krizotil üzerinde büyük tartışmalar olduğu biliniyor; bugünkü anlamda krizotilin kanserojen olmadığı yönünde fikir birliği var diyebilirim. Bu maddenin çok faydası var; ama endüstrinin savaşı neticesinde, savaşı kaybetmiş durumda. Türkiye'de bu tür asbest bulunmaktadır. Burada önemli olan, bir maddenin kanserojen olması için, ince, uzun olması lazım ve akciğerde uzun süre durması lazım. Tremolit ve aktinolit ince ve uzun ve bir de akciğerde çok kaldığı 2

için, kanserojendir. Amosit de nispeten ince liflidir. Ama antofillit lifleri kalın, kısa olduğundan bunlar kanserojen değildir. Tremolit asbest Ülkemizin baş düşmanıdır. Lifleri içinde ince uzun olanları da var, kalın olanları da var. Kalın olanlar akciğer zarında kireçlenme, kalsifikasyon yapıyorlar. Bu bakımdan, bir insanın akciğerinde bunun yaptığı kalsifikasyonu gördüğümüz zaman, Bu hastanın bedeninde asbest var diyoruz. Mezotelyoma hastası bir adam, Türkiye'nin kırsal bölgesinden gelmişse, Çok büyük bir ihtimal geldiği yerde tremolit asbest var diyoruz. Türkiye'nin çevresel en tehlikeli maddesi bu. Bir insan asbestle nasıl temasa geçer? Asbestli beyaz toprak, çatıya seriliyor, çocuk pudrası olarak kullanılıyor, diş fırçalamakta kullanılıyor; kötü bir adet. Pekmez toprağı olarak kullanılıyor. Asbest, solunumla hastalık yapmaktadır, sindirim sistemiyle hastalık yapmaz. İstediğiniz kadar pekmez toprağında asbest olsun; bu, kanserojen değildir, bunu aklımızdan çıkaralım. Su ile de pek geçmez; suda asbest olabilir, asbestli borular olabilir, pek geçmez. Ancak, içinde çok fazla miktarda asbest bulunan suyla çamaşır yıkandığı zaman, o çamaşırlar kuruduğunda, çamaşıra takılı olan asbesti kişi soluyabilir, o zaman zararlı olur. Türkiye için çok önemli bir durum var; asbest ihtiva eden serpantin cinsi toprak, çamur yapmasın diye okullara, yola seriliyorlar. Bu çok kötü bir şey. Karayolları Genel Müdürlüğünün bunu ortadan kaldırması lazım. Bir de, Mihalıçcık bölgesinde seramik yapıyorlar. Bu yönden de asbestle temas olabilmektedir. En tehlikeli olan, tremolit cinsi asbest. Bunun da A, B, C lifleri var; yani kalın, ince. Beyaz önemsiz. Aktinolit ile tremolit birbirine komşu. Bu da kanser yapıcı. Antofillit yapmaz. Ancak, Mihalıçcık ta mezar taşı olarak kullanıyorlar. Asbest, akciğer zarında kalınlaşma, kireçlenme, akciğer zarı kanseri ve karın zarı kanseri yapıyor. Bundan ayrı olarak, küçük hava yolu hastalığı da yapıyor. Asbest ve eriyonit aynı zamanda akciğer kanseri yapıyor. Bir ülke düşünün; çevresel olarak her tarafta asbestle temas var, bir de oranın insanlarının sigara içtiğini düşünün; bu memlekette akciğer kanserinin ne kadar yoğun olacağını düşünmek lazım. Bu çok düşündürücü bir durum. Onun için, sigarayla mücadele ne kadar yapılsa az kalır. Bana göre, bu memleketin insanın sigara içmemesi lazım; çünkü tehlikeli bir ortamda yaşıyor. Diğer organ transferleri de var. Ne hikmetse, bizim insanımız beyazı sever. Mesela, atın beyazını, beyaz köpeği falan, böyle şeyleri çok severler. Bana göre, Türk insanı asbestli beyaz toprağı Rumlardan öğrenmiştir. Çünkü Rumlar da bu şekilde beyaz toprağı kullanıyorlar, onlarda da bu beyaz topraktan gelen hastalıklar var. Ülkemizde asbestli beyaz toprakla dişler fırçalanıyor, badana yapılıyor, yere sürülüyor, pudra toprağı olarak ve pekmez yaparken kullanılıyor. Eğer toprakta asbest varsa, beyaz topraklı bir şey sürülüyorsa, kazılıyorsa, oradan da etki edebilir. Alınan beyaz toprak hamur haline getiriliyor, karıştırılıyor ve kullanılıyor. Şekil-3 Asbest toprağının değişik amaçlarla kullanımı 3

Şekil-4 Siverek-Şanlıurfa eski toprak damlı evlerin duvarlarından alınan sıva örneği tremolit asbest liflerinin elektron mikroskop görünümü (Örnek: Eşref Atabey, SEM: Ian Steele-USA) Şekil-5 Asbest tozu-lifi soluyan hastaların akciğer filmi Bir de çevresel asbestle bulaşım şekli var, ki bu Türkiye'de çok önemli. Uçakla bir yere inerken, bakarsınız, serpantin cinsi mavimtrak toprakları görürsünüz. Hastadan alınmış bir örnekte tremolit lifi bulunmuş bunlar ince, uzun uzundur. Anadolu da sepiyolit kili var; bunlar pek kanser yapmaz. Çünkü akciğer bunları eritiyor. Ben, emekli oldum; ama bu virüs bana bulaştı, bir türlü bundan kurtulamıyorum. Siverek bölgesi benim için çok enteresan. Çünkü Siverek in toprağında asbest yok. Bundan yıllar önce, Çermik bölgesinden katırlarla getirmişler ve bir matahmış gibi evlerini bununla sıvamışlar, boyamışlar. Bu yöredeki insanlar, oradan gelen bu topraktan dolayı hasta oluyorlar. Belçikalı bir doktor, Türkiye'den gelen birkaç hastayı muayene ediyor, onlarda asbestle ilgili hastalık buluyor ve yayınladığı zaman, imported asbestosis diyor; yani kendi memleketinde değil de, Türkiye'den ithal edilmiş. Bunlar da, imported demeyelim de, Diyarbakır ın Çermik, Ergani bölgesinde almışlar, getirmişler. Bir yerde asbestle ilgili hastalık çok olduğu zaman, iki şey akla geliyor; ailesel kanser var; yani annede var, babada var vesaire vesaire. Neden; çünkü aynı ortamı soluyorlar. Ama son zamanlarda deniyor ki, Yahu, bu genetik bir hastalık olmasın? Kimisi genetiği itham ediyor, kimisi çevreyi itham ediyor. Bunun için en güzel tabir, gen-çevre ilişkisidir. Yani gen de etkili, çevrede etkili. Birinci faktör çevre. Tıpkı her sigara içenin akciğer kanseri olmaması; ama kansere karşı genetik bir yatkınlık varsa, o kişide kanserin daha fazla gözükme ihtimali olması gibi. Onun için, bana gelen akciğer kanserli hastalara pek faydalı olamıyoruz, özellikle ileri derecede hastalara pek faydalı olamıyoruz; ama hasta yakınına diyorum ki, Sen, sigara içiyor musun? İçiyorum diyor. Sen, sigarayı bırak; çünkü genetik bir yatkınlık söz konusu diyorum. Bu şeyin bize faydası çok oluyor. Siverek bölgesinde bir kadının boynundaki kireçlenme örnek olarak veriyorum.ikinci bela hastalığımız, Kapadokya bölgesindeki eriyonit. Eriyonit denilen madde nasıl bir madde; ince ve uzun bir madde. Eriyonitin yapısı bir kafes gibidir. İçinde bir sürü kanallar, boşluklar var. Bir taraftan giren bir maddenin, mesela, sodyum klorür girdiği zaman, sodyum başka yerden çıkıyor, klor başka yerden çıkıyor. Eriyonitin tıpta kullanıldığı en önemli alan, oksijen elde etmektir. Eriyonitten havayı geçirdiğiniz zaman -biliyorsunuz, havanın % 4

21 i oksijen, % 79 u azot- azot başka tarafa gidiyor, oksijen başka tarafa gidiyor. Bu şekilde oksijen üretiyor. O bakımdan önemli bir mineral ve böyle bir kafes yapısı var. Şekil-6 Zeolitin kafes yapısı Eriyonit, dünyada birçok yerlerde var. Bize soruyorlar, Yahu, siz, Göreme bölgesinde çok fazla miktarda mezotelyoma bulmuşsunuz; orada da eriyonit var. Dünyada da var. Niçin dünyada başka bir yerde eriyonit böyle bir kanser yapmıyor? diye sualler soruyorlar. Bu sualin cevabını yakın zamanda öğrendim. İngiltere deki bir merkezde, ki bizim çalışmalarımıza çok yardımı olmuş bir patalog vardı, Chris Wagner diye; bu adam, lezifelim hastalığını bulan kişiydi, çok saygın bir adam. Bu, Amerika'daki Oregon bölgesindeki eriyonitle deneysel araştırma yapıyor; % 100 kanser yaptığını görüyor, gözleri fal taşı gibi açılıyor. Mavi asbestle % 30 alırsınız, Oregon bölgesindeki eriyonitten % 100 alırsınız. Karain in, içinde eriyonit olan taşının un haline getirilmesiyle yaptığı deneyde % 80 kanser yaptığını tespit ediyor. Oregon daki % 100; çünkü saf eriyonit elde etmişler. Karain deki eriyonit tozunu kullanmışlar ve % 80 hayvanda kanser olduğunu tespit etmişler. Buna karşılık, Yeni Zelanda nın eriyonitini alıyor, onu hayvanlara zerk ediyor; % 0. Halbuki o da eriyonit, diğeri de eriyonit. O zaman, bizim Göreme bölgesindeki eriyonitin fiziksel özelliği; yani çapının çok ince olması, boyunun uzun olması, burada çok fazla miktarda kanser olmasına sebep oluyor. Köylerde bizi itham ederler; Canım, Karain de var diyorsunuz, aynı şey Karlık ta da var, bilmem nerede de var; orada niye yok? İşte bunun için yok. Ben diyorum ki, Gidin, Karlık ın mezarlığına bakın, bir de kendi mezarlığınıza bakın, ikisini mukayese edin, aradaki farkı görürsünüz. Oradaki ölüm kayıtlarına bakın, buraya bakın. Ama bir türlü lafımızı dinletemedik ve bunun acısını da çok çektik. Kendileri de bundan en fazla acı çeken insanlardır. Türkiye'de nerede var? Türkiye'de, asbestin 33 cinsi var. Eriyonit cinsinin, yani lifsel yapılı eriyonitin bulunduğu yer Kapadokya. Kapadokya da nerede var; bir çok yerde var, ama üç köy Karain, Sarıhıdır ve Tuzköy Beldesi bunun yoğun olduğu yere kurulmuş vaziyette. Bunun izahı bu. Falanca köyde de vardı, tek tek oralarda da çıkıyor falan deniliyor. Hele de şimdi köylerin yer değiştirmesi devreye girdiği zaman, bu sefer diğer köylerden de geliyorlar -baştan kızıyorlardı- Bizde de bu hastalık var diyorlar. Sende de var; ama az. Bu, devletin halledeceği bir şey değil. Yani burada senin evinin avlusu, ahırı, duvarları eğer bu maddeden yapılmışsa, bu evde oturma arkadaş! Devlet yardım etsin deniyor. Devlet, hepimiz için vardır, devlet elinden geleni yapıyor; devlet, sizi buraya koymadı, siz bu köyü kurdunuz. Ben olsam, öyle bir yerde oturmam, çocuğumu da orada büyütmem. Onu yapamıyorsam, en azından oradaki duvarları sentetik boyayla boyarım. İki kere iki dört. Çünkü buradaki eniyonitin solunması, tarladan ziyade, evin taşlarından, ağıl, ahır ve çevrelerden gelmektedir. Bu gösterilmiştir. Evlerde, özellikle kiler olarak kullanılan yer, kadınların yiyeceklerini koydukları yerin duvarları korkunç düzeyde eriyonit ihtiva ediyor. Orayı şöyle bir süpürdüğünüz zaman, birdenbire yoğun miktarda eriyonit solursunuz ve bana kalırsa, o köylerde ilkokulu bitirmek yetiyor. Ondan sonra isterseniz Ay a gidin, Mars a gidin, çok temiz yere gidin, kurtulamazsınız bundan. Bu maddeyi solumamak lazım. 5

Şekil-7 Tuzköy mezarlığı, hazırlanmış mezarlar Şekil-8 Eriyonit lifi soluyan akciğer zarı kanserli hastanın filmi O halde bu hastalıkta, korunmak, tedaviden çok daha önemli. Eriyonit de birçok yerde kullanılıyor. Tıpkı asbest gibi. Asbest, 3 bin yerde kullanılıyor; eriyonit de bir sürü yerde kullanılıyor. Buna ilişkin örnekler var, bunları söylemek istemiyorum; ama en önemlisi, oksijen üretmek. Eriyonit hangi hastalığı yapıyor? Asbestin, akciğer zarında kireçlenme, kalınlaşma yaptığını, akciğerin içinde sertleşme yaptığını, akciğer zarı ve karın zarı kanseri yaptığını söyledim. Eriyonit, bunları, asbestten çok daha fazla yapıyor. Ayrıca, benim kanıma göre, mezotelyoma denilen bu zar kanserinden ayrı olarak, diğer organ kanserlerini de yapıyor. Biz, bunun için yabancılarla doğru dürüst bir çalışma yapamadık; ama biliyoruz, beyin kanseri, lenf kanseri, burun-boğaz kanseri, karaciğer kanseri ve diğer kanserleri de yapıyor. Bunun cevabını bulabilmek için, bizim akciğer dokumuzu inceleyen İngiltere den Pooley le konuştum, dedim ki, Burada başka kanser de var, lösemi de, kan kanseri de var. Bu nasıl oluyor? Dedi ki, İzzet, sizin gönderdiğiniz akciğer dokusunda eriyonitleri buluyoruz; eriyonitler saplanmış vaziyette duruyor. Zaten iğne gibi bir şey, çuvala saplanmış gibi duruyor. Ayrıca, eriyonitin parçalanmış şekilleri de var akciğerde. Partikül diyoruz bunlara. Bu parçalanmış şekiller sağa sola hareket ediyor. Bu etkili olabilir. Yani bu konuda daha aşılması gereken çok önemli şeyler var. Şekil-8 Akciğer kanserli hastanın filmi (solda) ve akciğere saplanmış eriyonit iğneciği (sağda) 6

Karain i misal vereyim. Araştırdım; % 50-60 arasında hastalık oranı değişiyor. İsveç te yapılmış, % 80. Bu araştırma İzzet beyin araştırmasına göre az deniliyor. İsveç te bilim insanları Karain i çalışıyor buldukları sonuç tabii ki farklı olacaktır, İsveç teki insanların ölüm sebebiyle Karain deki köylülerin ölüm sebebi farklı olabilir. Mesela, Karain de, şeker hastalığından da adam ölüyor. İsveç te adam şeker hastalığından ölür mü? Karain deki adam trafik kazasından ölüyor. İsveç teki trafik kazası sayısı Türkiye kadar mı? Elektrik çarpıyor vesaire. Tabii, ölüm sebepleri diğer hastalıklardan olduğu için, bizim rakamlarımız düşüyor. Ama hiçbir zaman % 50 nin altına düşmemiştir. % 50 de çok büyük bir rakamdır. Eğer birisi, bana, % 50 nin altında rakam verirse, onun verdiği şeylere inanmam. Bizde bu hastalık yok; kalpten öldü, akciğerden öldü diyor. Öyle denir mi? deyince de, Eh, insanlar neden ölüyor; en sonunda kalbi duruyor, ölüyor, biz de ona kalp diyoruz diyor. Anlatabildim mi? Bu problemin halledilmesi için çok dürüst olmak lazım. Acaba onlarda da var mı? diye, bu köyde bulunan sağlam insanların güç bela balgamlarına baktık. Sağlam insanların balgamlarında da bulduk bunu. Kanser yok; ama var. Bu ne demek?; demek ki bunlar solumuşlar. Akciğer dokusunda korkunç rakamlar bulduk. Çünkü bir asbest işçisi 20 yaşında işe girerse, 40-50 yaşında ayrılırsa, 30 sene asbest solur. Ama Ege nin köylerimde öyle değil ki; doğar doğmaz başlıyor solumaya, 50 sene, 60 sene soluyor. Arada bu fark var. Ölçümler sırasında; 1979-2001 yılları arasında Karain de 327 kişi, Sarıhıdır da 337 kişi, Karlık ta 230 kişi takip ettik. Bakın, bu 327 kişinin 160 ı değişik sebeplerle ölmüş, 85 i kansermiş; oran % 53 müş. Sarıhıdır da 337 kişi takip etmişiz, nereye kadar, 2001 e kadar. Kaç kişi ölmüş; 94. Kaç tanesi kanser; 38; oran % 40. Bakın, Sarıhıdır biraz düşük. Karlık ta 230 kişi takip etmişiz; 82 ölüm, 13 tane kanser ve bunun bir tanesi de Karain den oraya gelin gitmiş bir insan. O zaman, Köyümüzün adını kanserli çıkardınız falan diye itiraz ediyorlar; öyle şey yok. Rakamlar bunu gösteriyor. Bu hastalık kaç seneden beri var? Bu hastalık çok uzun seneden beri var; onu bunu itham etmenin anlamı yok. National Geographic in 1912 senesinde çıkan sayısında Karain deki mezarları gösteriyor. Ne kadar çok mezar taşı var orada! Demek ki bu olay burada çok eskiden beri var. Bizim araştırmalarımızdan önce, Eceliyle öldü deyip, geçiştiriliyordu. Geldiğimiz zaman, bulduğumuz hastaların çoğu, komşu bir ilde verem diye tedavi ediliyordu. Akciğerinde su var; verem diye teşhis konuluyordu. Araştırmalar sonucunda bunun verem olmadığını, kanser olduğunu ortaya koyduk; sorunu ortaya koymakla sanki suç işledik! Dahası sebebini bulduk. Bu sebebini bulunca, bundan da en çok yararlanan ülkeler dış ülkeler oldu; Amerika oldu, şu oldu, bu oldu. Zeolit endüstrisi çöktü. Bu sefer, onlar bizi düşman gibi görmeye başladı; Yahu, siz, zeolit endüstrisini çökerttiniz; kara mizah yapıyorsunuz falan diye bize düşman oldular. Ama gerçek ortaya çıktı. Şimdi zeolit endüstrisi kapandı. 1978 senesinde kapanmasaydı ne olacaktı? Şimdi çıksaydı, 30 sene boyunca, oradaki işçilerin çoğu kanser olup ölecekti. Biz bunu ortaya çıkardık. Yine Batı ülkelerinde, hayvan barındıran insanlar, evde, köpeğin, kedinin sidiğinden, dışkısından korunmak için toprak kullanırlardı; bu toprak zeolitli topraktı. Şimdi kullanılmıyor. 7

Şekil-9 1912 yılı National Geographic Dergisi kapağında Karain mezarlığı Onun için, biz, yaptığımız araştırmadan mutluyuz; güzel iş yapmışız diye düşünüyorum. Karain in taşından örnekler alıyorduk. Bu yıllarda almaya kalktığımızda hemen geliyorlar, görmesin, kimse almasın diye, çimentoyla bu taşları oralara tıkıyorlar. Karain de bir kısım alandaki evlerde çok kanser var. Diğer yer Tuzköy. Tuzköy, büyük bir probleme sahip; çünkü Tuzköy çok büyük bir kasaba, 3 bin nüfuslu. Buradaki mezotelyomaya yakalanma oranları % 50 nin üzerinde. Tuzköy Mezarlığına gittiğiniz zaman, boş mezar görürsünüz; Ne bu mezarlar? diye sorduğunuzda, Gelecek var denilir. Çok acı bir şey. Ama bu Tuzköy, bizim teklifimizi kabul etti ve taşınmak için istekli bulundu. Bu çok güzel bir şey. Şimdi, Hükümet, Tuzköy e modern evler yaptı, yakın zamanda taşınacaklar. Biz de, kendi gücümüzle 40 tane ev yaptırdık oraya. Bu bakımdan biraz müsterihiz; inşallah bunlar kurtulacak. Kim kurtulacak burada? Kurtulacak olanlar, orada yeni doğanlar. Peki, ev yapmakla iş bitiyor mu; hayır, bitmiyor. Oranın toprağının üzeri sağlam bir toprakla örtülüp, çimlendirilmesi lazım. Eski evler yıkılmalı, yıkım sırasında her türlü tedbir alınmalı, maske vesaire kullanılmalı, sulu şekilde oranın tozunu bastırılmalı, üzeri örtülmeli, modern malzemeden yapılmış evlere kalmalı. Nazmi ORUÇ- Havadaki miktarda birim gram mı, miligram mı, mikrogram mı, metreküp mü? Mesela, Mihalıçcık ta bir ölçüm yapmak istesem, havadan örnek alsam, hangi birimi ölçü alacağım? Birim olarak ne? Y. izzettin BARIġ- Evet. Mililitredeki 0.001, 0.05, öyle gider. Lif sayısı. Ama şimdi anlaşıldı ki, buradaki lif sayısının ölçülmesi için, sadece bir gün ölçmeyeceksiniz. Bu, mevsime, rüzgara, tozun olmasına göre değişiyor ve ayrıca şimdi ışık mikroskobuyla değil, elektron mikroskobuyla ölçülmesi lazım.düz olan yer daha tozlu oluyor, daha tozlu olunca, bunlarda karın zarı kanseri de çok oluyor. İnsanlarımız, araştırma için bize gerekli yardımı göstermiyorlar. Niye? Otopsi vermiyor. Otopsi günah diyorlar. Halbuki, Müslümanlıkta böyle bir şey yok; Bilime saygı göstereceksin diyor İslam dini. Otopsi yapmadığın zaman, sen, ancak hasta ameliyat olursa, ki her hastayı da ameliyat etmiyoruz, ondan alacağın akciğerle bakıyorsun. Bize hep sordular, Orada hayvan yok mu? Var da, o kadar uzun süre yaşayan hayvan yok. Sonunda aklımıza geldi; köstebek. Oralarda patates, soğan çok yetiştirildiği için köstebek de çok orada. Köstebeklerle bir araştırma yapalım dedik ve Tuzköy de bir köylü vardı, köstebek avcısı olarak tanınır ve Köstebeği en iyi ben tutarım diye iftihar ederdi. Köstebeği tutması için onunla anlaştık. O, önce 10 dolar istedi, 20 dolar istedi; baktı ki, sanki burada bir şey kazanıyoruz, 50 dolara kadar çıkınca, bizim köstebek işi de yattı. O zaman, Patrick Sebastian isminde bir yabancı arkadaşım vardı; İzzet, oranın köstebeğini tutunca hemen öldürmeyelim dedi. Ne yapalım? dedim; Kulağına bir elektronik alet koyalım, takip edelim. Bakalım, bu köstebek hangi mahalleye gidiyor, hangi mahalledeki köstebekler daha fazla. Adamların meraklarına bakın! Bizse ne kadar iptidai şartlarla çalışıyoruz, onu gösteriyor bu. Bunun sayesinde ben de köstebek tutmasını öğrendim. Hayvan geliyor, taze toprağı görünce hemen atıyorsun, ışıktan rahatsız oluyor. Hayvan tekrar burayı kapamaya gelirken, buradaki deliğe bir çaput bağlıyorsun; çaputla oynadığı zaman bel küreğini buraya vuruyor, çıkarıyor. Bu köylerin mukayesesi yapıldığında en çok Tuzköy de hastalık var; diğer köylerde hiçbir zaman bu kadar kanser yok. Sarıhıdır ın problemini anlattık. Sarıhıdır, hem şanslı bir köy; eski köy yukarı taşındı. Şimdi bu eski köyü düzeltmek istiyoruz. Enerji Bakanı konuşmasında bize söz verdi. Eskiden neydi, şimdi ne durumda; ne yaptın sen? diye soracak olursanız, şöyle anlatayım. Benim zamanımızda bu, mesleksel bir hastalıktı; zamanla bunun Türkiye'de ve dünyada çevresel bir hastalık olduğu pek çok örneklerle gösterildi. Avrupalı asbest işçisinde orta yaşlarda bu hastalık 8

oluşur; benimkiler genç insanlar, henüz hayatının baharında olan insanlar. Bu kireçlenme, benim zamanımda vereme bağlanırdı; zamanla verem olmadığı anlaşıldı. O zamanlar, şuna hep siroz derlerdi; oysa bu siroz değil, karın zarı kanseri. Eskiden de erken teşhisi yoktu, şimdi de erken teşhisi yok demişim; ama bakın slayt yapıldıktan 2 ay sonra bir toplantıya katıldım; gördüm ki şimdi erken teşhis de var. Bu anlamda, oranın köylülerine güzel bir haberim var. Yine yeni bilim dalları çıktı, medikal jeoloji de bunlar arasında ve medikal jeolojinin çıkmasında çoban ateşini biz yaktık. Bu ateşin gittikçe büyüdüğünü görüyorum ve buna çok seviniyorum. İnşallah, ileride genç arkadaşlarımız bu yolda ilerleyecekler ve bu güzel ülkenin insanlarına çok yararlı olacaklar. Beni sabırla dinlediğiniz için çok teşekkür ederim. TartıĢma Tandoğan ENGĠN- Karın zarı kanserinden bahsettiniz. Akciğer kanserini anlıyorum, çünkü solunum yoluyla oluşuyor; ama karın zarı kanseri ile eriyonit arasındaki bağı pek kuramadım. Y. Ġzzettin BARIġ- Bu çok güzel bir soru, bizim de kafamızı kurcalıyor. Karın zarı şudur: Karnımızda, periton denilen bir zar vardır. Bu, hani kadınlar bulaşık yıkarken önlerine peştamal gibi bir şey bağlıyorlar ya, öyle bir organdır. Nerede bir iltihap varsa, oraya gider, kapatır. Mesela, apandisit patladığı zaman, periton denilen şey orayı kapatır. O zarın kanseridir. Akciğer zarı kanserinden çok daha kötüdür. O da su yapar. Su yaptığı için de, siroz diye teşhis edilir. Karın zarı kanserinin geçiş yolunun şu olduğu kabul ediliyor: Akciğerlerin önde ve arkada uç kısımları var, sinüs denilen kısım. O sinüsün üzerini örten zar aşağıya da uzanıyor. Oradan kemaliyet dolayısıyla gittiği kabul ediliyor; solumayla değil, yani su içmeyle vesaire ile değil. Bir de, Diğer organlara nasıl gidiyor? diye bir şey sorabilirsiniz; onun da kan yoluyla gittiğini gösterirler. Yani solunan asbest, akciğerdeki asbest kana karışarak beyine, lenf bezlerine vesaireye de gidebiliyor. 9