KLİMA-SOĞUTMA SEKTÖRÜ VİZYON VE HEDEFLERİNİ TARTIŞTI



Benzer belgeler
TTMD 2013 ÇALIŞTAYI. Naci Şahin İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı

Faaliyet Konularımız:

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi.

BİYOKÜTLE SİSTEMLERİ VE TÜRKİYE KAZAN SEKTÖRÜ

STANDART HAZIR TASARIM YAZILIMLARI & KURUMLARA ÖZEL YAZILIM GELİŞTİRME HİZMETİ

ACP Yapı Elemanları Şirket Müdürü Erhan Karabağ

İKLİMLENDİRME SOĞUTMA KLİMA İMALATÇILARI DERNEĞİ

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı

Faaliyet Konular m z:

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Julide ÇERMİKLİ Şube Müdürü V.

... Ağustos 2009, İstanbul - MİKRON S, IFS ile DAHA DİNAMİK. Ekmeğini taştan çıkartan Mikron S, IFS in ERP Uygulamaları nı tercih etti

teskon 2011 de buluşmak üzere SUNUŞ

ISI SU SES YANGIN YALITIMI ÜRETİCİLERİ, SATICI VE UYGULAYICILARI

SAYIN BAKANIM SAYIN BAŞKAN OTOMOTİV SANAYİİ DERNEĞİ NİN SAYGIDEĞER TEMSİLCİLERİ DEĞERLİ MİSAFİRLER VE KIYMETLİ BASIN MENSUPLARI

T.C EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM ÜRÜNLERİ İTHALATINA UYGULANAN KORUNMA ÖNLEMLERİ 2 YILLIK DEĞERLENDİRME

İSTANBUL SANAYİ FORUMU

2013 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRK HAVA YOLLARI-THY TEKNİK AŞ.

MEVCUT DURUM ANALİZİ

TÜRK DERİ VE DERİ MAMÜLLERİ SEKTÖRÜ

DOĞAKA- TR63 Bölgesi FOODEX 2014 Fuarı Hazırlık

Türkiye de Yabancı Bankalar *

Ürettiğimiz ve satışını yaptığımız ürünler CE, ISO 9001 ve TSE belgelerine sahiptir.

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015

İhracat Genel Müdürlüğü KOBĠ ve Kümelenme Destekleri Daire BaĢkanlığı. Hatice ġafak ERGÜN Uzman

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013

Kaynak : Tutku yayınları Ders Kitabı

Piyasalardaki Dalgalanma Otomotiv Sektörüne Nasıl Yansıyor?

Teknoloji Geliştirme Alanında Üniversite Sanayi Ortak Çalışmalarında Deneyimler Dr.- Ing. Yalçın Tanes Ak-Kim Ar-Ge Direktörü

ISKAV ISITMA SOĞUTMA KLİMA ARAŞTIRMA VE EĞİTİM VAKFI TEKNİK EĞİTİM PROGRAMI / EKİM 2013 KASIM 2013

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

UR-GE PROJESİ NEDİR?

Lezzet kataloğu. Siyah Zeytinler. Yeşil Zeytinler. Endüstriyel Grup

Temiz üretimin altı çizilmeli ve algılanması sağlanmalıdır

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER

Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı İnşaat Malzemeleri Sanayi Zirvesi

FİKİRDEN PAZARA YENİ ÜRÜN GELİŞTİRME EĞİTİMİ

BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

Çimtaş Microsoft Lync ile esnek, bütünleşik, yer ve zaman bağımsız kuvvetli bir iletişim altyapısına kavuştu

İMALAT SANAYİİNDE KAPASİTE KULLANIM DURUM RAPORU 2018/I

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN DIŞ PİYASALARDAKİ DURUMU

TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU IPARD PROGRAMI DESTEKLERİ

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER

ULUSLARARASI AYDINLATMA & ELEKTRİK MALZEMELERİ FUARI VE KONGRESİ İSTANBUL FUAR MERKEZİ

2012 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Konuşmama ekonomik değerlendirmelerimle devam edeceğim.

Tedarik Sisteminin İyileştirilmesi ve Geliştirilmesi

ULUS METAL ÇEVRE RAPORU 2017

FİKİRDEN PAZARA YENİ ÜRÜN GELİŞTİRME EĞİTİMİ

MUĞLA İLİ TARIM VE HAYVANCILIK ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı

Burak Boru, IFS in ERP Uygulamaları nı tercih etti. Fatih Güneş tarafından yazıldı.


T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı


KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR YATIRIM DESTEK OFİSİ

ANADOLU NUN İKİNCİ 500 DE YILDIZI PARLADI ARAŞTIRMA

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

İKLİMLENDİRME KAPSAMI ISITMA, SOĞUTMA, HAVALANDIRMA, KLİMA, DERİN DONDURUCULAR, SOĞUTUCULAR, TESİSAT SİSTEMLERİ VE YALITIM

Tesisat Dergisi. Enerji Teknolojileri ve Mekanik Tesisat Dergisi

DANIŞMANLIĞI LTD.ŞTİ. HAKKIMIZDA

SON ÇEYREKTE İHRACAT VE YATIRIMLAR HIZLANDI

GÜNEŞ ENERJİSİ PROJELERİ SİGORTA UYGULAMALARI

19 22 ŞUBAT 2014 ANTALYA

URGE NEDİR? DOĞAL TAŞ SEKTÖRÜNDE FİRMALAR URGE PROJESİ KAPSAMINDA FİRMALAR

İMALAT SANAYİİNDE KAPASİTE KULLANIM DURUM RAPORU 2018/III

Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansmanı Programı

TARSUS TİCARET BORSASI

Kalıp üretiminde. güvenilir ortağınız

Türkiye birden fazla yerli araç üretecek kabiliyette

GÜVENLİK ve SĞAĞLIK Bakan Group, bizim siteleri, işlerin ve ofislerinin tüm çalışanlarının ve Bakan Group; uzman ve idealist EKİP

Mustafa DAŞCI Yönetim Kurulu Başkanı Tüm Tıbbi Cihaz Üreticileri Derneği

2016 yılında Türkiye Döküm Sektörü

ASİAD Daimi İhracat Ürünleri Ticaret ve Fuar Merkezi Anketi Ocak 2012

Yeni üretim hattı ile kapasite artısı aylık ve yıllık ciromuzda en az %20'lik artış sağlanmıştır.

Rıdvan MERTÖZ. MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 7 Aralık İSO Meclis Üyesi ELEKTRİKLİ TEÇHİZAT VE ELEKTRONİK ÜRÜNLER SANAYİİ

MAKARNA BULGUR BAKLİYAT VE BİTKİSEL YAĞLAR TANITIM GRUBU

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI

18 20 EYLÜL 2015 BAKÜ / AZERBAYCAN

Dünya Bankası Enerji Verimliliği Kredisi

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

İHRACAT PERFORMANSI VE BÜYÜME. Ecem Erdoğmuş Hakan Kurtman

SERGİ, FUAR VE TEKNİK GEZİ

Nr. 514, September 2014 Neslihan Sargut +90 (212 )

Banka Referanslarımız

DİKİLİ TARIMA DAYALI İHTİSAS SERA (Jeotermal Kaynaklı Sera) ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ

2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ

CRM UYGULAMALARINDA BAŞARI ĐÇĐN BĐLĐNMESĐ GEREKENLER

Her işletmenin amacı, müşterilerin satın almaya istekli olduğu mal ve hizmet üretmektir. Ancak, müşteri ihtiyaçlarının ve tercihlerinin sürekli

Günümüzün karmaşık iş dünyasında yönününüzü kaybetmeyin!

tepav Biyoteknolojide son yıllarda artan birleşme ve satın alma işlemleri ne anlama geliyor? Haziran2014 N POLİTİKANOTU

Sağlık, Turizm ve Yerleşkelerde Kojenerasyon Uygulamaları

Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs Mart 2017, Ankara

Sizin Seçiminiz HAKKIMIZDA. Bizim İşimiz. Neden Bizi Tercih Etmelisiniz? İşimizde Uzmanız. Kalite Politikamız. Yenilikçi ve Üretkeniz

Resim 1: Londra'nın en son önemli yapısı, "The Gherkin", 30 St Mary Axe, Kaynak: Swegon AB

Transkript:

www.dogayayin.com açılış sayfası yap sık kullanılanlara ekle Ana Sayfa Hakkımızda haberler Yayınlarımız Bize Ulaşın ARA Detaylı Arama English Dergilerimizde Bu Ay etkinlik takvimi fuar takvimi insan kaynakları sektörel fihrist literatür programlar linkler yazılar Türkiy e Su v e Çev re Kataloğu Türkiy e Y alıtım Sektörü Kataloğu Türkiy e ISK Sektörü Kataloğu Türkiy e ISK Sektöründe Kim Kimdir? 2006 Endüstri Kazanları Klima Santralleri Birey sel Klima Sistemleri Sıcak Su Kazanları 2003 ASHRAE El Kitabı Tesisat Market Temmuz 2005 Sayı: 78 Toplantı KLİMA-SOĞUTMA SEKTÖRÜ VİZYON VE HEDEFLERİNİ TARTIŞTI Klima, artarak süren yatırımları, atılımları ile dünyaya açılabilecek sektörlerimizden. Klima sektörünün ülkemizdeki gelişim süreci, katedilen mesafe, eksiklerimiz, fazlalıklarımız, umutlarımız... Klima ve soğutma sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlarımızdan bir grup temsilci ve hocamız Prof. Dr. Doğan Özgür, bir akşamüstü biraraya geldi ve dergi okurlarımız için bir durum tespiti yapmaya çalıştı. Özellikle endüstriyel soğutma-klima alanında Türkiye nin sahip olduğu düşünülen avantajların, sektörümüzü ve ülkemizi hakettiği başarılara taşımasını diliyoruz... Prof. Dr. Doğan Özgür: Bu sektörün gelişim sürecinin başlarında, klimanın lüks olmadığı mesajlarının verilmesine özen gösteriliyordu. Klimanın lüks olarak görülmesi, sanırım artık söz konusu değil. Bugün aşmamız gereken başka etaplar var önümüzde.. Tevfik Akannaç: Klima, ülkemizde son on yıldır ihtiyaç haline geldi. Bu sürecin öncesinde Türkiye de bu sektörde daha çok, yabancı temsilcilik bazında çalışan birkaç firma bulunuyordu. 80 li yıllarda-özellikle 1985 ten itibaren- Türk firma temsilcilerin yurtdışı ziyaretleri artmaya başladı. O dönemlere kadar, zirai ürün üretimi fazla olan ülkemizde, bu ürünleri ilgilendiren depolama, soğutma yatırımları, İller Bankası tarafından yapılmaktaydı. Soğutma sektörü faaliyetleri de ağırlıklı olarak soğuk depolama odaklı idi. Yurtdışı ziyaretlerimiz, temaslarımız arttıkça, teknoloji ve bilgi transferi yapılmaya başlandı. Bu dönemi, sektörün dönüm noktası sayabiliriz. Bundan önce üretim kalitelerinin çok iyi olduğu söylenemezdi. Taahhüt ağırlıklı bir pazar yapısı olduğundan, fiyat, ön planda geliyordu. O dönemlerde sanırım fiyatlar da bu güne oranla- bir hayli yüksekti. Cihazlar, ağırlıklı olarak yurtdışından geliyordu. 80 li yıllarda, turizm teşvikleri ile birlikte, turizm yatırımları arttı. Yurtdışı temasları artan kuruluşların çoğu, hem üretici hem de mümessil firma oldular. Üretim, daha çok yarı mamul montajı şeklinde idi. Cengiz Hepergil: Gümrük duvarları varken, -bir yönü ile- yerli üretim korunuyordu. Üretim adetleri düşük, fakat kar marjı yüksekti. Çoğunlukla soğuk depoculuk yapıyorduk. Turizm yatırımları ile havalandırma, klima sektörü yapılanmaya başladı. Prof. Dr. Doğan Özgür: Gümrük duvarları ile var olan koruma, lehimize mi oldu, aleyhimize mi, bazı açılardan tartışılabilir. Tevfik Akannaç: 90 lı yılların başından itibaren yatırımların hız kazandığını Sıhhi Tesisat Teknolojisi İklimlendirme v e Soğutma Sist. Otomatik Kontrol görüyoruz. 90 lı yıllar, yurtdışı ile entegrasyon açısından başarılı bir dönem oldu. Türkiye klima sektörü olarak, son on-onbeş yıllık dönemin atak dönemi olduğu söylenebilir. Günümüzde Türk malı cihazlar, özellikle yakın coğrafya ülkeleri başta olmak üzere kabul görüyor, tercih ediliyor. Kanımca sektör olarak yeni hedefimiz; üretim adetlerini yükseltmek olmalıdır. Üretimimizin pahalı oluşuna çare üretmeliyiz. Sektörde faaliyet gösteren firma miktarına karşı, tatminkar hacimde talep yaratılamamıştır. Bu nedenle yaşanan rekabetin gücü, karlılığı da engellemektedir. İhracat, en önemli talep artırma olanağıdır. Bu olanağı en iyi, en parlak seviyeye götürmeliyiz. Türk sanayisinin ihracat patlaması yaratacak potansiyeli olduğuna inanıyorum. Sayı: 78 Temmuz 2005

Isıtma v e Klima Tekniği El Kitabı Yangın Söndürme Sistemleri v e Duman Kontrolü Sektörel Yayıncılar Derneği Üyesidir. www.seyad.org Serhat Ocakçıoğlu: Geçtiğimiz yıllara kadar YORK, Türkiye de temsilciliği vasıtasıyla vardı. Dört yıl öncesinde YORK, Türkiye ye gelme kararı aldı ve süreç içinde Türkiye deki temsilcisini de bünyesine entegre ederek yeni yapılanmasını oluşturdu. YORK olarak bazı komponentlerin üretimini Türkiye de, işbirliği yaptığımız üretici kuruluş aracılığı ile gerçekleştiriyoruz. Klima santralları, bu çalışma içindeki ürün grubumuz. Soğutma grupları için ileriye dönük olarak fizibilite çalışmaları yürütüyoruz. Hangi ürünleri burada üretmemizin efektif olacağını araştırıyoruz. Türkiye de üretim yapılması yolunda giderek yoğunlaşan talepler, üst yönetime geliyor. Türkiye de yapılacak üretimin sadece Türk pazarına yönelik olması düşünülmüyor. Türkiye de teknoloji üretme kabiliyeti çok yüksek değildi. Ama artık önemli bir tecrübe birikimi oluştuğunu görüyoruz. Yeşim Gülcan Portakal: Firmamız ÜNTES, hem yerli üretici, hem de ithalatçı, mümessil bir kuruluş. Soğutma grupları, fan koiller gibi cihazları, yurtdışından getirmekteyiz. İçinde bulunduğumuz dönemde, bu sektördeki firmaların Ar-Ge, dizayn, sertifikasyon, akreditasyon konularında atak içinde olduğunu görüyoruz. Sektörün belirli noktalarda görmesi gereken desteğin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Özellikle proje firmaları ve kullanıcıların, yerli ürünleri destekleyen bir yaklaşımı olmalarını bekliyoruz. Türkiye de akredite ölçüm ve test laboratuvarları maalesef yok denecek kadar az. Bu ciddi bir eksiklik. Yüksek kalifikasyonda üretim yapabilmek için, bir çok şeyi ithal etmemiz ve firma bazında yüksek yatırım bedelleri ödememiz gerekiyor. Nitekim bu bedeli ödedik ve bugün oldukça iddialı bir ölçüm ve test laboratuvarına sahibiz. Olması gereken atılımı gösterebilmek için, yabancı bir kuruluşla %50 ortak yapısı içinde yeni bir oluşum içinde girdik. Yabancı sermayenin ülkemizde yatırıma yönlendirilmesinin önemi şüphesiz ki büyük. Ama, doğrudan üründe ve üretim süreçlerinde kaliteyi yükseltecek yatırımlarımızın tamamını gönül isterdi ki, kendi öz kaynaklarımızla karşılayabilelim. Özellikle sistem kliması ürün segmentinde bulunan standartlardaki yetersizlikler, üretici firmalar arasında haksız rekabete, toplum sağlığı ve enerji verimliliği konusunda sorunlara neden oluyor. Kaliteyi ve müşteri memnuniyetini ön plana alan firmalar ile sadece fiyat bazlı strateji izleyen firmalar arasında haksız rekabete yol açıyor. Oluşan bu haksız rekabet firmaların ürün geliştirmesi için ayırabilecekleri bütçelerin kısılmasına yolaçıyor, sektördeki ürün kalitesinin artmasını engelleyici bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Enerji maliyetlerinin her geçen gün arttığı günümüzde, özellikle Türkiye gibi enerji kaynakları konusunda dışa bağımlı bir ülke için, klima cihazlarının enerji verimlilikleri konusunda hiçbir sınırlama bulunmuyor. Bunun sonucunda ülkemiz ciddi oranda döviz kaybına uğruyor. Standartlar konusunda bulunan bu eksikliğin düzeltilmesi konusunda, sektörümüze ait mesleki organizasyonlar, TSE ve Sanayi Bakanlığı ile istişareleri güçlendirmeli, öncülük rolü üstlenmelidir. Prof. Dr. Doğan Özgür: Yabancı kuruluşlardan sağlayacağımız yarar, sadece sermaye katılım payı değil. Bizim uluslararası pazarlardaki pazarlama kabiliyetimiz çok güçlü değil. Onların dağıtım kanallarından, pazar avantajlarından istifade etmemiz gerekir. Ayrıca hassas ölçüm yapabilmek tabii ki önemli, ancak uygulayabilmekle bağlantılı olmalı. Uygulanamayacak kadar hassas ölçüm yapabilmemizin bize yararı olmaz. Öncelik sıralamamızda verimlilik, üretim planlaması, malzeme ile ilişkimizde sorunlarımız var. Vural Eroğlu: Bundan 20 yıl öncesine baktığımızda, Türkiye deki klima ihtiyacı ile bugün arasında çok büyük fark var. O dönemde tüm ülke genelinde yılda en çok 250-300 soğutma grubu ihtiyacı vardı. Bugün ise, büyük ölçekli tek bir firmanın Türkiye satışı bu hacimde. Özal dönemi ile yurtdışına açılan Türkiye hızlı bir gelişme sürecine girdi. YORK la tanışana kadar bir çok cihazı üretiyorduk. Sonrasında ise belirli ürün gruplarına odaklanma kararı aldık. Özellikle de klima santraline yöneldik. İlk klima santrali satışımızı anımsıyorum, Aksaray Vatan Caddesinde bir kamu yapısı için 12 santral yapılacaktı. Teslim süresi bir yıldı. Bugün ise üretim ve teslimat yeteneğimiz, yurtdışı kuruluşlarla rekabet edebilir seviyede. Süreç içinde klima komponentleri ve yan sanayi de gelişti ancak yan sanayinin gelişimi hala istenen düzeyde değil. Örneğin uluslararası standartlarda batarya üreticimiz var ama, üfleyici ürün gruplarında, fanlarda hala böyle bir ihtisas yönelimi gerçekleştirilmedi. Yıllar önce İSKİD de Türkiye Klima Üretim Üssü Olmalı hedefini koymuştuk. Bu yıl IKK Hannover Fuarı na 30-40 üretici kuruluşumuz katılıyor. Yani bu hedef doğrultusunda yol aldığımız söylenebilir. Ancak, sürdürülebilir kalite yi yabancılara iyi anlatabilmemiz, ikna edebilmemiz lazım. Türkiye, kayıt altına aldığı sanayiciyi neredeyse yerden yere vuruyor. Kullandığımız elektrik maliyeti yabancı rakiplerimizin üzerinde, yatırım kredileri faizleri yurtdışındakinin 10 katına yaklaşıyor. Bilgi düzeyimiz, örgütlenme düzeyimiz çok iyi. Devlet politikalarının gözden

Bilgi düzeyimiz, örgütlenme düzeyimiz çok iyi. Devlet politikalarının gözden geçirilmesine ihtiyacımız var. Türkiye de klima denince, devletin algıladığı salt duvar tipi klimalar. Endüstriyel klimayı görmüyorlar. Bunu anlatabilmemiz lazım. Önceleri ana müşteri devletti. Şimdi ise özel sektör. Özel sektör daha seçici, daha komplike talepleri oluyor. Genel olarak üretim kalitesine, üretim süreçlerine özen göstermeli, klima sektörümüzün kalite algısını yükseltmeliyiz. Firmalarımızın bazılarında satış ile pazarlama, birbirine karıştırılıyor. Pazarlamada fiyat odaklı yaklaşımlara sağlıklı alternatifler üretebilmemiz lazım. Cemal Yılmaz: Klimanın Türkiye deki geçmişine baktığımızda, endüstriyel klimanın ağırlık noktası olduğunu görüyoruz. Ticari tip klima, özellikle split tiplerin gelişmesi ile ivme kazandı. Kullanımı yaygınlaştıkça-diğer ürünlerde olduğu gibi-fiyatları düştü. Fiyatların düşüşünde göz önüne alınması gereken bir başka etmen; ABD nin Avrupa klima pazarına girmek isteyişi ile oluşan fiyat rekabetidir. Avrupa nın güneyi, klima pazarına hakimdi. Avrupa da da ABD ürünleri ile kıyasıya rekabet edilmesi neticesinde fiyatlar düştü. Ona rağmen, geçtiğimiz birkaç yıl öncesinde -Avrupa da yaşanan öldürücü sıcaklar döneminde- Paris te klimalı restoran bulmakta güçlük çektim. Yani orada da klima her yere girebilmiş değil. Türkiye de turizmin gelişmesi ile konfor talebi doğdu. Standartlar, üretim kalitesi yükseldi, kullanım adedini de artırdı. Klima konusundaki talep artışı, Türk üreticisinin işine yaradı. Türkiye nin enerji maliyetleri AB den yüksek ama, başka faktörlerin yarattığı cazibe açısından yine de avantajlı. Eskiden küçücük bir parçayı yurtiçinden temin etme olanağınız yoktu, yurtdışından getiriyordunuz. Şimdi, iç pazarda her şeyi bulmak mümkün. Otomasyon talepleri ön plana çıkmaya başladı. Bu konuda da her şeyi kolaylıkla tedarik edebiliyorsunuz. Standart ürünlerde çok fazla Ar-Ge gerekmeyebilir ama bazı ürün gruplarında ciddi Ar-Ge ihtiyacımız olduğunu görüyoruz. Hareket kabiliyetimizi artırmalıyız. Büyük balık küçük balığı yutar diye bir söz var ya, günümüzde hızlı olan, yavaşı yutuyor şekline geldi. Hızlı kararlar alabiliyor, uygulayabiliyor olmak çok önemli. Uzun süre AB ne girmemiz mümkün gözükmüyor. Ancak herkes pozisyonunu güçlendirmeye bakmalı. Proje bazlı satış ağırlığımız olduğundan, proje firmalarına, müteahhitlerimize çok iş düşüyor. Yabancı müteahhit kuruluşlar da, Türk müteahhit kuruluşlarla rekabet edebilmek için Türk ürünlerine ilgi gösteriyorlar. Yurtdışındaki proje bürolarını, müteahhit kuruluşları ziyaret etmeli, kendimizi tanıtmalı, kabul ettirmeliyiz. Böylelikle Türk firmalarının isimlerini yurtdışındaki işlerin şartnamelerine geçirebiliriz. Uluslararası proje büroları ile temaslarımız ve yurtdışı fuar katılımlarımız çok önemli. Yoksa gerektiği kadar iş alamayız veya aldığımız işlerin karlılığını çok düşürmek sureti ile iş alabilmeye devam edebiliriz. Tevfik Akannaç: Bugüne kadar bizi bir şeyler yapmaya, hep iç pazar sürükledi. Artık bu itici nokta yurtdışına kaydı. Yabancı fuarlarda Türk firma standlarının çoğu, bir ticaret firması gibi gözüküyor. Yani pek çok tip ürün satan satıcı bir kuruluş gibi... Bu durum, üretim maliyetlerinin yüksek oluşunun nedenlerinden de biridir. Üretimde işçi verimliliğini de düşürüyor. Pazarlama sürecinde de özellikle İtalyan lardan daha çok şey öğrenmeliyiz. Hasan Acül: Firmamız, kanatlı-borulu tip ısı eşanjörleri konusunda Türkiye deki en büyük imalatçı durumunda. Endüstriyel soğutmaya ilişkin olarak klima, soğutma, soğuk ve donmuş muhafaza, şok tesisleri, enerji santrali soğutma radyatörü ve yağ soğutucuları gibi uygulamalarda kullanılan eşanjörlerin tümünün üretilmesinde hizmet verebilecek geniş ürün yelpazesine sahibiz. Bizimle birlikte diğer üretici firmalarda takip halindeler. Sürekli olarak Türkiye nin soğutma ve iklimlendirme sektöründe Avrupa nın üretim üslerinden biri olması görüşünü savunmaktayız. Yeni yatırımlara sektördeki tüm firmaların hız vermesi suretiyle ile Avrupa nın eşanjörde ana üretim merkezlerinden biri olmalıyız. Son yıllarda yaşanan gelişmeler bu düşüncemizin doğruluğunu kanıtlar nitelikte ancak halen yürünecek epeyce yol olduğu da bir gerçek. İç pazarda sınırlı bir kapasite var ve pazardaki büyümenin de ancak ihracatla mümkün olabileceği gözüküyor. İhracat artırmadaki temel zaafımız yeni olmamızdan ileri gelen dış pazarlama ağının genel sığlığının yanı sıra maliyet ve verimliliğimizdeki olumlu gelişmelere rağmen varolan eksikliklerimizdir. Bu genel bakış açısıyla FRİTERM pazara ilişkin hedeflerini, ve üretim yapılanmasını ihracatı artırmaya ve bu yönde çalışan firmaları desteklemeye odakladı. İhracatın arttırmasındaki ana etmenin üretim teknolojisi, makine parkı, AR-GE ve ÜR-GE çalışmalarına yapılan yatırımlar olduğu açıktır. Bunun yanı sıra üretimde kalite yönetim sistemlerinin uygulanması, Avrupa ya ihracat için kesin gerekli olan CE işaretlemesi çalışmalarının üretici firmalarca tamamlanması gerektiği düşüncesindeyiz. AR-GE çalışmalarına yapılan yatırım firmaya ve ülkeye geri dönen yatırımdır.örneğin,kendi geliştirdiğimiz eşanjör tasarım programı COILS 5.5 FRT 1 kanatlı borulu tip eşanjörler konusunda Avrupa da ilk defa EUROVENT Sertifikası ile belgelendirilmiştir ve bu ülkemizdeki sektörümüze bir zemin yaratmıştır. Tüm klima santrali ve soğutma ekipmanı üreten firmalara açılım

yaratmıştır. Tüm klima santrali ve soğutma ekipmanı üreten firmalara açılım getirmiştir. Sektörümüzün bir kısım sorunlara sahip olduğu açıktır ancak sektör dışa açık bir yapıya sahiptir. Bu nedenle ileri teknoloji kullanılmaktadır. Sektör için yetişmiş insan gücü problem olup, özellikle ara personel konusunda Teknisyen/ Tekniker seviyesinde eleman sayısı eksiktir. İhracatta ve ithalatta firma siciline göre işlem yapılmalıdır. Firmaların kendi güvenilirlikleri ile bulduğu ucuz kredi imkanı olan kredili ithalatta (özellikle hammadde ithalatında) KKDF, ithal edilen ürün sanayi odası tarafından hazırlanan kapasite belgesi içerisinde var ise alınmamalı, kaldırılmalıdır. Raşit Akın: Firmamız GEMAK, bu sektörün yan sanayisi gibi bir noktada hizmet veriyor. Ürün kalitemiz iç pazarda olduğu kadar, dış pazarda da rekabet edebilir seviyede kabul ediliyor, beğeniliyor. Kalite geliştirme sürecini etkileyebilecek yatırımlarımız da sürüyor. Avrupa pazarında Alman ürünlerinin belirli bir yeri var, dolayısıyla fiyatlarının daha yüksek oluşu kabul görüyor. Bunu aşabilecek politikalar üretmemiz gerekiyor. Önder Güvenç: Türkiye de üretilen meyve ve sebzenin neredeyse %50 si çöpe atılıyor. Bunun nedeni hasat yöntemlerindeki hatalar ve soğuk muhafaza sisteminin olmamasından kaynaklanıyor. Tarım politikamız ile soğutma sektörü arasında doğru ilişkiyi kuramıyoruz. Endüstriyel soğutma, Türkiye de olması gereken seviyeye yükselemedi. Konfor kliması hızlı bir gelişme gösterdi. Ama endüstriyel soğutmada bu ivmelenme yaşanmadı. Türkiye nin özellikle gıda ve tarım ürünleri politikalarını da gözden geçirmesi gerekiyor. Et ve süt alanında gelinen noktaya pek çok ürün grubunda gelinemedi. Önümüzdeki dönemde, ülke kalkınması için oldukça büyük önem taşıyan gıda ve tarım ürünlerinin ciddiye alınması gerekiyor. Vural Eroğlu: KDV, sebzede %1, sebze, yemek haline geldiğinde %18. Meyve, meyve olarak yenilirse %8, meyve suyu olarak tüketilirse %18 KDV ödeniyor. Önder Güvenç: Bu toplantıda konuya makro düzeyde bakabilen çok önemli sektör temsilcileri bulunuyor,ben de kendi payıma bu çalışmaların altına yerleşecek ve onlardan bağımsız takip edilebilecek mikro ama pratikte doğrudan fayda üretmeye yönelik yaklaşımlar üretmeliyiz diye düşünüyorum... Bu koordinasyon için bir modelleme yapılmalı. EUROPGAP standartları sektörün sivil toplum kuruluşlarınca yaygın olarak öğrenilmeye çalışılmalı...tarladan tabağa,çiftlikten çatala her ne denirse densin Soğuk zincir deyimi,lojistik şirketlerinin yeniden örgütlenmesi tartışılmaya başlanmalı...üreticilerin ağzı feci şekilde yandığı için artık üflemek bile istemediği kooperatifçilik deneyimini tekrar masaya yatırmalıyız... Benim işim sadece yatırımcının soğutma ihtiyacına uygun çözümü bulmak aslında, fakat asla bu noktada kalamıyorsunuz...çünkü bir kaç büyük şirketin dışında projeli yatırım yapılmıyor...kervan her zamanki gibi yolda düzülüyor... Taahhüt organizasyonlarının yetenekleri ile sınırlı bir çözüm alınıyor...yatırımcıya ilk yatırım maliyetlerinin cazibesi dışında bir çözüm sunulmuyor,aslında pek çok yatırımcı da bunun ötesinde bir beklenti içinde de olmuyor zaten... Elma depolarına teklif veren tüm meslekdaşlarımız bunun çeşitli örneklemeleriyle karşılaşmışlardır. Teneşir vade diye esprisi yapılan pek çok satış da yapılmaktadır. Tarım ürünlerinin kalitesi -istisnalar hariç- genel ortalamada çok düşük olduğu için iç pazardan başka bir şans bulamıyor,arzın fazlalığı fiyatları olumsuz etkiliyor,üreticinin dağınıklığı -hem örgütsel anlamda hem de coğrafi anlamdapazarlık gücünü ortadan kaldırıyor... Tarımda bir zamanlar kendine yeten bir ülke olan Türkiye nin bu özelliğini tekrar kazanması için gerçekten ülke tarım politikalarından bize kadar gelen geniş bir yelpazede işbirliklerinin yapılması gerekiyor... Çok güzel örnek çalışmalar var...fakat sayılarının kat be kat artması gerek...o zaman işte endüstriyel soğutmacıların işleri de artacaktır...son 30 yıldır endüstriyel soğutma ile ilgilenen firmaların sayısı neredeyse aynı kalmıştır... Prof.Dr.Doğan Özgür: Hakkınız var. Bu ihtiyaç doğrultusunda, Proses Bilimleri Fakültesi planlanıyor. Cengiz Hepergil: Gemicilik sektörü de bizler için önemli bir pazar. Türkiye de tersanecilik 610 yıllık bir geçmişe sahiptir.ilk tersane Osmanlı imparatorluğu döneminde 1390 yılında Gelibolu da kurulmuş. İstanbul Haliç tersanesinin taş havuzlarının temelleri 1455 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından atılmış, 16. yüzyılda dünyanın en büyük tersanesi haline gelmiş.imparatorluğun çeşitli yerlerine kurulan devlet ve özel sektör tersaneleri Türkiye Cumhuriyeti nin kurulması ile değişik konum kazanmış ve bilhassa İstanbul boğazı ve Haliç çevresinde yoğunlaşmış. Sonraki yıllarda dağınık ve İstanbul un doğal güzelliklerinin içinde bulunan ve bireysel çalışmalar yapan tersaneler, çevre bilinci

güzelliklerinin içinde bulunan ve bireysel çalışmalar yapan tersaneler, çevre bilinci doğrultusunda faaliyetlerini durdurarak 1979-1980 yıllarında alt ve üst yapı yönünden organize olmuş Tuzla-Aydınlı koyu özel tersaneler bölgesine yerleşmişlerdir. 1995 yılında inşaa edilen gemi sayısı37 adet iken 2001 yılında 147 adet, şu anda Tuzla tersanelerinde sözleşmesi yapılmış çeşitli inşaa safhalarında takriben 250 adet gemi bulunmaktadır. Türk gemi taşımacılığı ve gemi ihracatı açısından da küçümsenmeyecek bir rakamdır. Şimdiye kadar gemi kliması ihtiyacı yurt dışından karşılanmakta idi. Ancak teslim sürelerinin uzunluğu,süpervizyon ve servis ihtiyacı, dolaysı ile bu bedellerin yüksekliği yerli üretici ihtiyacını doğurmuştur. Tabii ki Marin tip klima cihazı yapmak, belirli sertifikasyonların dışında, belirli bir bilgi birikimi,deniz şartları gemi mukavemeti ve titreşimleri ile şok dalgalarına karşı dayanım özelliklerini taşıyan özel dizaynları gerektirir. Kullanılan malzeme ve komponentler, standart klima cihazlarından oldukça farklıdır.en önemlisi Loyd sertifikası gerekliliğidir. Bu talep bizi de Marin tip klima cihaz üretimine sevk etti. Bu noktada da pazarın geliştiğini düşünüyorum. Prof.Dr.Doğan Özgür: Türkiye de yapacak çok iş var. Yeter ki koşulları iyi değerlendirelim, hızlı uyum sağlayabilelim. Üretim kadar pazarlamada da atılım hedeflerimiz, azmimiz olsun.. TOPLANTI KATILIMCILARI Vural Eroğlu (HSK A.Ş.) Cengiz Hepergil, Tevfik Akannaç (ALDAĞ A.Ş.) Serhat Ocakçıoğlu, Önder Güvenç (YORK) Cemal Yılmaz (FRİGO SOĞUTMA) Raşit Akın (GEMAK) Yeşim Gülcan Portakal, Şenol Hürtürk (ÜNTES) Hasan Acül (FRİTERM) DOĞA YAYIN 2003