KANALİZASYON SİSTEMLERİNİN İŞLETİMİYLE İLGİLİ SORUNLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ



Benzer belgeler
CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon. Türkiye deki Atıksu Altyapısı ve Atıksu Mevzuatı

CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon

TÜRKİYE DE SU POTANSİYELİ VE ATIKSULARIN GERİ KULLANIMI

SAYI :B.18.0.ÇYG /010-05/ GENELGE ( 2006/15 )

TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBESİ YENİ FOÇA ATIKSU ARITMA TESİSİ ATIKSU DEŞARJI DEĞERLENDİRME RAPORU

DAĞITIM GENELGE (2009/16)

TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKASINA ÖNEMLİ BİR DESTEK: AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ PROJELER

GİRESUN BELEDİYESİ SU VE KANALIZASYON İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ YILLARI PERFORMANS RAPORLARI PERFORMANS HEDEFİ TABLOSU

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü DAĞITIM GENELGE (2009/16)

TEKİRDAĞ SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TESKİ

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 2023 YILI HEDEFLERİ

ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ATIKSU YÖNETİMİ

İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İKİNCİ SEVİYE SÜREÇLERİNE GÖRE DENETİM EVRENİ

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

Kentsel Atıksu Arıtımı Hizmet Bedeli Tahsil Yöntemleri & Tam Maliyet Esası Ücret ve Vergilerin Yeterliliği

Su Temini ve Atıksu Toplama Sistemlerinde Enerji Verimliliği Sevgi TOKGÖZ GÜNEŞ & Hasan SARPTAŞ TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü. Su ve Toprak Yönetimi Dairesi Başkanlığı. AB Çevre Müktesebatının Yerel Yönetimlere Uygulanması

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ

D- NASIL YAZMALI? ÖRNEKLER

YATIRIMLAR Yatırımların Sektörel Dağılımı a) Mevcut Durum

6.14 KAMU KULLANIMLARI

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Atıksu Miktarlarının Belirlenmesi. ÇEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon

Ş. Serap ÇATALPINAR, İnşaat Mühendisi

SU ŞEBEKE VE ARITMA TESİSLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUK YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Teşkilat

TÜRKĠYE DE KENTSEL GELĠġME STRATEJĠSĠ: KENTGES. Tuğba PEMBEGÜL (Yüksek Mimar / Uzman) T.C. FIRAT KALKINMA AJANSI tugba.pembegul@fka.org.

Köylerin Altyapısının Desteklenmesi Yatırım İzleme Bilgi Sistemi Projesi - KÖYDES T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI MAHALLİ İDARELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ (ÇED) ve UYGULAMALARI. Selahittin HACIÖMEROĞLU Ziraat Yüksek Mühendisi/ÇED Uzmanı

OSB LERDE ATIKSU YÖNETİMİ VE MEVZUAT UYGULAMALARI. Ercan GÜLAY Daire Başkanı Su ve Toprak Yönetimi Dairesi Başkanlığı Bursa 2016

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

Yıllar PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

USBS Ulusal Su Bilgi Sistemi Projesi

10. ÇEVRE İSTATİSTİKLERİ

KALKINMA KURULU ŞANLIURFA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA VE ÇEVRE KASIM 2015 TRC BÖLGE PLANI KOORDİNASYON VE İZLEME KOMİSYONLARI

YÖNETMELİK İÇME SUYU TEMİN VE DAĞITIM SİSTEMLERİNDEKİ SU KAYIPLARININ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ

Vizyonumuz Ülkemizin, çevre ve iş güvenliği alanlarında ulusal ve uluslararası rekabet gücünü artıracak çalışmalarda öncü olmaktır.

Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum

YEREL ÇEVRESEL PLANLAMA

ÇEVRE MÜHENDİSİ TANIM

Kullanan-Kirleten Kirleten Öder

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili

Sayı : B.18.0.ÇYG Konu : Derin Deniz Deşarjı Proje Onay Genelgesi DAĞITIM GENELGE (2006/21)

I. PROJENİN HAZIRLANMASI VE SORUMLULUKLAR

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü. ÖZETİ: Derin Deniz Deşarjı Proje Onay Genelgesi GENELGE NO (2006/21)

Yrd.Doç.dr. Orhan CERİT

Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği

İLLER BANKASI GENEL TANITIMI

PROJE - FAALİYET KISA VADE ORTA VADE UZUN VADE 1 HAVZA KORUMA EYLEM PLANI STRATEJİSİNİN OLUŞTURULMASI

BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

SU KAÇAKLARININ COĞRAFĐ BĐLGĐ SĐSTEMĐ TABANLI TESPĐTĐ: ANTALYA SU VE ATIKSU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ UYGULAMALARI

Dr. Müge ŞANAL. Ziraat Mühendisi Antalya

SU KAYIP VE KAÇAKLARI YÖNETMELİK TASLAĞI. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

TEBLĐĞ Çevre ve Orman Bakanlığından: KENTSEL ATIKSU ARITIMI YÖNETMELĐĞĐ HASSAS VE AZ HASSAS SU ALANLARI TEBLĐĞĐ ĐKĐNCĐ BÖLÜM

Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü

PROJE TEKLİF FORMU FİZİBİLİTE RAPORU HAZIRLANMASI GEREKMEYEN KAMU YATIRIM PROJESİ TEKLİFLERİ İÇİN

Şehirsel Teknik Altyapı. 8. Hafta Ders tekrarı yeni eklemeler

İÇME SUYU ELDE EDİLEN VEYA ELDE EDİLMESİ PLANLANAN YÜZEYSEL SULARIN KALİTESİNE DAİR YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İÇME SUYU TEMİN VE DAĞITIM SİSTEMLERİNDE SU KAYIPLARI

DENİZLİ BELEDİYESİ ALTYAPI PROJESİ

Atık Suda Kirlilik Yükü Tespiti İMES OSB Online Ölçüm Sistemi Uygulama Örneği. Direnç Özdemir Bölge Müdürü İnşaat Yük.Mühendisi

ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE DE ATIKSU YÖNETİMİ

İlimizde özellikle 1993 yılında zaman zaman ciddi boyutlara ulaşan hava kirliliği nedeniyle bir dizi önlemler alınmıştır. Bu çalışmaların başında;

KENTSEL SU YÖNETĠMĠNDE ÇAĞDAġ GÖRÜġLER VE YAKLAġIMLAR

Dünyadaki toplam su potansiyeli. Dünyadaki toplam su miktarı : 1,4 milyar km 3 3/31

KENTSEL ATIKSU YÖNETİMİ, FİNANSAL SORUNLAR ve ÖNERİLER

9. Ulusal Düzeyde Gürültüden Korunma Çalışmaları

BİLGİ SİSTEMLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

İKİNCİ KISIM. Amaç ve Hukuki Dayanak

ÇEVRE ALANıNDA FINANSMAN FıRSATLARı

Sürdürülebilir Su Yönetimi BÖLÜM-4

AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU ¹ ²

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BAYINDIR SONUÇ RAPORU

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ SELÇUK SONUÇ RAPORU

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİNİN İNŞAAT ALANINDAKİ UYGULAMALARI

TR 2008 IB EN 04 MADEN ATIKLARININ YÖNETİMİ PROJESİ

KONU BAŞLIĞI Örnek: ENERJİ VERİMLİLİĞİ NELER YAPILACAK? KISA SLOGAN ALTINDA KISA AÇIKLAMA (1 CÜMLE)

BÜTÜNLEŞİK SU YÖNETİMİ İÇİN YEREL ÇERÇEVENİN PLANLANMASI PAYDAŞLAR ÇALIŞTAYI. GAP Tarımsal Sorunlar, Çözüm Önerileri ve GAP TEYAP

KENT BİLGİ SİSTEMİNİN BİR ALT SİSTEMİ OLARAK İSTATİSTİKSEL BİLGİ SİSTEMİ VE TÜRKİYE İÇİN 2008 YILINDA İSTATİSTİKSEL BİLGİ SİSTEMİ KULLANIM DURUMU *

Güray (ÇELİK ) SALİHOĞLU

Prof. Dr. Zerrin TOPRAK Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

SUFEN PROJE SUFEN PROJE YAZILIM MÜH. İNȘ. SAN. TİC. LTD. ȘTİ. su şebekeleri

Geri Bildirimlerin Özeti: Enerji Stratejisi Ülke İstişareleri

ÇEVRE SEKTÖRÜ. Türkiye nin i Avrupa Birliği ne üyelik başvurusu. Katılım Ortaklığı Belgesi nin kabulü Yılı Ulusal Programı nın hazırlanması

MESLEKİ EĞİTİM VE BELGELENDİRME ÇALIŞMALARI

AFD Sürdürülebilir bir gelecek için

Erkut KIRMIZIOĞLU Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

T.C. Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü. Sosyal Güvenlik Kurumları Alt Sektörü Harcamaların Fonksiyonel Sınıflandırılması Tablosu

12 Mayıs 2016 PERŞEMBE

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ TORBALI SONUÇ RAPORU

ACWA GÜÇ ELEKTRİK İŞLETME VE YÖNETİM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

SYGM ÇEVRE MÜHENDİSİ SEMİH EMLEKÇİ

BELEDİYE VERİLERİNE AİT İSTATİSTİKLERİN EŞLEŞTİRİLMESİ (MAPPING) ÇALIŞMASI. Doç. Dr. H. Hakan Yılmaz Ankara

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü

Su Kaynakları Yönetimi ve Planlama Dursun YILDIZ DSİ Eski Yöneticisi İnş Müh. Su Politikaları Uzmanı. Kaynaklarımız ve Planlama 31 Mayıs 2013

AVRUPA BİRLİĞİ TARAFINDAN FİNANSE EDİLEN PROJE LİSTESİ

Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği. Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Atık Yönetimi Dairesi Aylin ÇİÇEK/Şube Md

Transkript:

Bildiriler 63 64 etmesi için hizmet içi kurs ve seminerler düzenlemelidirler. Bu amaçla üniversiteler ve benzeri eğitim kurumları ile sürekli iletişim içerisinde olmaları yararlı olacaktır. 5. SONUÇLAR Hayatın vazgeçilmez unsuru olan temiz su kaynaklarının korunması ve bu kaynaklardan sürekli ve etkili bir şekilde yararlanmak için, kirliliğin kaynağı olan yerleşim bölgelerinde hizmet üreten yerel yönetimlere oldukça fazla görev düşmektedir. Yerel yönetimler ise bu kapsamda yapılacak çalışmaları en kısa zamanda bilimsel ve teknik kurallar çerçevesinde gerçekleştirmeye çalışmalıdırlar. KAYNAKLAR 1. Türkiye Çevre Atlası, (2004), T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, ÇED ve Planlama Genel Müdürlüğü, Çevre Envanteri Daire Başkanlığı, Ankara. 2. DPT VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, (2000), İçme Suyu, Kanalizasyon, Arıtma Sistemler ve Katı Atık Denetimi, Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara. 3. Şehir ve Kasaba İçme Suyu Projelerinin Hazırlanmasına Ait Yönetmelik, (1985), İller Bankası. 4. Kamu inşaatı Yatırımları İhale Mevzuatı, (2002, )Kazı İşlerinde Alınacak Güvenlik Tedbirlerini İçeren Üçüncü Bölüm. 5. Kayseri Büyükşehir Belediyesi web sayfası, http://www.kayseri.bel.tr/ 6. Kayseri Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi web sayfası, http://www.kaski.gov.tr/tr/index.php KANALİZASYON SİSTEMLERİNİN İŞLETİMİYLE İLGİLİ SORUNLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Elçin KENTEL K 1, A. Melih YANMAZ Y 2 SUMMARY Turkey has similar infrastructural problems that exist in developing countries. In our country, still a lot of settlement areas do not have sewerage systems. Areas with such systems are faced with various problems, depending on the age and operational characteristics of the system. The most significant problem in renewing the existing infrastructural facilities and putting new ones in operation is financial resources. Some other problems can be listed as improper operation of existing systems in an economically feasible and environmentally safe manner, lack of sufficient well experienced experts on water treatment employed in governmental offices, unplanned structuring preventing long-term plans, insufficient communication between city planners and design engineers during the planning stage, designs without considering new advances in the literature, and ignorance of detailed local characteristics of the project area in design phase. In addition, problems associated with construction of infrastructural facilities without proper projects, especially by the municipalities of small settlements, need to be considered. Problems summarized above need rational and sustainable solutions in medium and long-term. As a first step, it should be emphasized that the utilization ratio of the existing sewerage systems needs to be increased. In achieving this goal, two most important aspects that need to be incorporated into the operational policy of these systems are environmental impacts and sustainable development goals. Therefore, monitoring of wastewater quality and integration of effective treatment plants to sewerage systems are essential. Existing conditions at coastal regions and in areas with high touristic potential should be evaluated. One reason for this activity is saving water recipient bodies on behalf of protecting public health, aquatic life, and national benefits. In addition, Turkey also signed an international agreement which requires protection of the Mediterranean Sea from terrestrial originated pollutants. Another priority action is related to the protection of conservation areas which host sensitive ecosystems from negative environmental impacts of wastewater flows and solid waste storage. In this study, first, a general evaluation of the sewerage systems in our country is provided and then operational problems associated with these systems and possible remedies are discussed in terms of practicality and environmental aspects. 1 Öğr. Gör. Dr. ODTÜ, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Ankara, 06531 2 Prof. Dr. ODTÜ, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Ankara, 06531

Bildiriler 65 66 ÖZET Gelişmekte olan ülkelerdeki alt yapı sistemlerinde sıklıkla rastlanan işletme problemlerine ülkemizde de rastlanmakta olup, halen kanalizasyon sistemi bulunmayan pek çok yerleşim birimi mevcuttur. Bu hizmeti alan yerleşimlerde ise mevcut sistemin yaşına ve işletim koşullarına paralel olarak çeşitli problemler bulunmaktadır. Ülkemizdeki tüm alt yapı projelerinin mevcut durumlarının iyileştirilip, yeni sistemlerin hayata geçirilmesinde en önemli sorun, mali kaynak sıkıntısıdır. Diğer problemler, mevcut sistemlerin ekonomik olarak ve çevreyle uyumlu bir şekilde işletilememesi, kamu kuruluşlarında arıtma konularında yeterli uzman personelin bulunmaması, plansız yapılaşmanın uzun vadeli planlamaları engellemesi, planlama safhasında planlamacılar ve tasarımcı mühendisler arasında yeterli iletişimin bulunmaması, tasarımlara literatürdeki yeni gelişmelerin yansıtılmaması ve yörelerin kendine özgü yersel koşullarının yeterince dikkate alınmaması şeklinde sıralanabilir. Ayrıca, bilhassa küçük yerleşim yerlerindeki belediyelerce projesiz alt yapı tesislerinin yapımı ve bunların neden olduğu problemler de bulunmaktadır. Yukarıda sıralanan problemlere orta ve uzun vadeli akılcı ve kalıcı çözümler getirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, öncelikle mevcut kanalizasyon hizmetlerinden yararlanma oranlarının artırılması gerekliliği vurgulanmalıdır. Bu hedefe ulaşmak için geliştirilecek politikalarda özellikle dikkate alınması gereken hususların en önemlilerinden biri, işletim politikasına çevre etkileri ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin bütünleştirilmesi olmalıdır. Bu nedenle, atıksu kalitesinin izlenmesi ve gerekli durumlarda ivedilikle arıtma tesislerinin yapılması önem kazanmaktadır. Ayrıca turizm potansiyeli yüksek beldelerimizin ve özellikle sahillerdeki turistik yerleşimlerin mevcut durumu dikkatle değerlendirilmelidir. Bunun bir sebebi denizlerimizin temiz tutulmasının hem sağlık, hem de ulusal çıkarlarımızın gereği olması, diğer bir sebebi ise ülkemizce imzalanan Akdeniz in kara kökenli kirleticilere karşı korunmasına ait uluslararası sözleşmenin bir yükümlülüğü olmasıdır. Öncelikle üzerinde çalışılması gereken bir diğer alan ise hassas ekosistemlerin barındığı özel koruma bölgelerinin atık su ve atık depolaması başta olmak üzere çeşitli olumsuz çevresel etkilere karşı korunmasıdır. Bu bildiri kapsamında öncelikle ülkemizdeki kanalizasyon hizmetlerinin genel bir değerlendirmesi sunulacaktır. Bildirinin ilerleyen bölümlerinde kanalizasyon sistemlerindeki işletim zaafiyetleri belirtilerek olası çözüm önerileri yapılabilirlik ve çevresel açılardan tartışılacaktır. 1. GİRİŞ Son yıllarda, halka sunulan su ve kanalizasyon hizmetlerinin iyileşmesi ile halk sağlığının önemli bir oranda ve olumlu bir şekilde etkilendiğine dair oldukça güvenli bulgular elde edilmiştir [1]. Toplum sağlığı üzerindeki faydalarının yanı sıra su ve kanalizasyon sistemlerinin iyileştirilmesinin pek çok potansiyel olumlu etkisi de mevcuttur. Örneğin, su kaynaklarının daha etkili bir şekilde yönetilmesi, sağlıklı su temini ve kanalizasyon hizmetlerine hızlı ulaşım, daha pahalı alternatif su kaynaklarına (örneğin pahalı arıtım sistemleri kullanılarak elde edilen sular) olan ihtiyacın azalması, mülk değerindeki artış, alıcı su ortamlarındaki su kalitesinin yükselmesi sonucunda buralarda çevre, estetik ve kullanım açısından (örneğin yüzme, balık tutma, botla gezme gibi) oluşacak pozitif etkiler sayılabilir [1]. Su ile ilgili hizmetlerin hem sağlık hem de ekonomik açıdan pek çok olumlu etkisi bulunduğundan halkın olabildiğince büyük bir kısmına bu hizmetlerin ulaştırılması gelişmiş ülkelerde üzerinde özenle durulan bir konudur. Dolayısıyla gelişmiş ülkelerde içme suyu ve kanalizasyon hizmetlerine sahip nüfus oranı oldukça yüksektir. Bu araştırmada biz özellikle kanalizasyon sistemlerini incelediğimizden, çeşitli ülkelerde kanalizasyon sistemine bağlı nüfus oranları ve atıksu arıtma tesisine bağlı nüfus oranlarını gözden geçirmemizde fayda vardır (Bkz. Şekil 1). % nüfus 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 kanalizasyon sistemine bağlı nüfus (%) atıksu arıtma tesisine bağlı nüfus (%) Danimarka Almanya Fransa Hollanda Şekil 1. Çeşitli ülkelerdeki kanalizasyon sistemine bağlı nüfus oranı [2] Şekil 1 den de görüldüğü gibi Hollanda, İngiltere, Almanya, İsveç, İsviçre gibi ülkelerde kanalizasyon sistemine bağlı nüfus oranı %90 veya daha yüksektir. Bu ülkelerdeki atıksu arıtma sistemine sahip nüfus oranı da oldukça yüksektir. Türkiye de ise kanalizasyon hizmeti sağlanan nüfus oranı %68, arıtma tesisine bağlı nüfus oranı ise sadece %50 dir. Burada dikkate alınması gereken bir diğer husus ise Şekil 1 de verilen istatistiklerin Türkiye dışındaki ülkeler için 1995, Türkiye için ise 2004 yılı verileri olmasıdır. Yani kanalizasyon hizmetlerinin önemi gelişmiş ülkelerde uzun süre önce fark edilmiş ve halkın büyük bir bölümünün bu hizmetten faydalanması sağlanmıştır. Ülkemizde ise bu hizmetlerin önemi sürekli vurgulanmasına rağmen alınması gereken önlemler henüz yeterli seviyede hayata geçirilememiştir. İsveç İngiltere İsviçre Türkiye

Bildiriler 67 68 Ülkemizde hızlı kentleşme sonucu kentsel altyapı hizmetlerine olan ihtiyaç hızla artmaktadır [3]. Buna rağmen yukarıda da söz edildiği gibi 2004 yılı için kanalizasyon sistemine bağlı nüfusun toplam nüfusa oranı ancak %68 e ulaşmıştır. Ülkemizde 1994-2004 yılları arasında bu oranın değişimi Şekil 2 de verilmiştir. Atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun toplam nüfusa oranı 2004 yılı için EUROSTAT istatistiklerine [2] göre %50 olarak verilmesine rağmen, Türkiye İstatistik Kurumu na [4] göre sadece %36 olarak belirlenmiştir. Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki ülkemizde kanalizasyon sistemleri ve hizmetleri ile ilgili problemlerden birisi de yeterli ve güvenilir istatistiksel bilgilerin mevcut olmaması veya mevcut verilerin kullanımına izin verilmemesidir. Her türlü mühendislik probleminin çözümlenmesinde olduğu gibi, kanalizasyon sistemlerinin gerek tasarım, gerek inşaat gerek se işletim aşamalarında başarılı olabilmenin en önemli koşullarından biri elde yeterli ve doğru verilerin bulunmasıdır. İlerleyen bölümlerde bu problemden yeniden bahsedilecektir. Yıllara göre arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun toplam nüfusa oranındaki değişim ise Şekil 3 de sunulmuştur. % nüfus 80 70 60 50 40 30 20 10 1994 1995 1996 1997 1998 2001 2002 2003 2004 Şekil 2. Kanalizasyon hizmeti verilen nüfusun toplam nüfusa oranının zamanla değişimi [4] % nüfus 40 35 30 25 20 15 10 5 1994 1995 1996 1997 1998 2001 2002 2003 2004 Şekil 3. Atıksu arıtma tesisne bağlı olan nüfusun toplam nüfusa oranının zamana göre değişimi [4] 2. ÜLKEMİZDEKİ KANALİZASYON HİZMETLERİ İLE İLİGİ GENEL PROBLEMLER Ülkemizde kanalizasyon sistemleri ile ilgili pek çok problem bulunmaktadır. Bu problemlerin boyutunun anlaşılmasında T.C. Devlet Planlama Teşkilatı nın 2006 yılında yayınladığı Dokuzuncu Kalkınma Planında [5] yer alan aşağıdaki ifade etkili olacaktır: Ülke genelinde çevre korumaya yönelik kentsel altyapı ihtiyacının belirlenmesi için belediyelerin içme suyu, kanalizasyon, atıksu arıtma tesisi ve katı atık bertaraf tesisi gibi altyapı ihtiyaçlarını belirleyecek kentsel altyapı planı ve finansman stratejisi hazırlanacaktır. Buradan da anlaşıldığı gibi henüz Türkiye nin bir altyapı planı ve finansman stratejisi bulunmamaktadır. Türkiye deki çevre yönetimi düzeneği planı, bütünleşik bir yaklaşımın ürünü değildir. İzlenen politikalar, getirilen kurallar, kurulan kurumlar ya da gerçekleştirilen eylemler, daha çok ortaya çıkan bir soruna ya da uluslararası gerekliliklere yanıt olmak üzere geliştirilmiştir [6]. Ülkemizde henüz çevre korumaya yönelik altyapı tesislerimiz için bir plan ve finansal strateji bulunmaması bu alandaki en önemli problemdir. Ancak bu problemin fark edilmiş olması ve ülkemizin kalkınma planında vurgulanması, problemin çözüme ulaşmasında atılması gereken ilk adımdır ve bu gerçekleşmiştir. Aşağıda ülkemizdeki altyapı hizmetleri ile ilgili yaşanan başlıca problemler kısaca özetlenmiştir.

Bildiriler 69 70 Ülkemizin sağlıklı bir altyapı ağına sahip olabilmesi için ivedilikle çözüm geliştirilmesi gereken en önemli aşamalardan birisi, bu hizmetlerinin verilmesinden sorumlu mevki veya mevkilerin açık bir şekilde belirlenmesidir. Aynı alanı düzenleyen çok sayıda belgenin varlığı, kimi zaman birden fazla kurumun aynı konuda yetki sahibi olmasına, kimi zaman sorumlulukların çakışmasına, kimi zaman da yetki boşluğuna yol açabilmektedir [6]. Örneğin ülkemizde su hizmetlerinin verilmesinden sorumlu mevkileri Güler [7] şu şekilde özetlemiştir: Türkiye de su hizmetlerinin görülmesi sorumluluğu yerel yönetimlere aittir. Bugüne değin, bu hizmetler yerel yönetimlerin yanı sıra DSİ ve İller Bankası ile kırsal alanda hizmet veren Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü nce de yürütülmekteydi. Büyükşehir belediyelerinin kurulması ile birlikte, bu kentlerde su ve kanalizasyon idareleri de hizmet vermeye başlamıştır. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü nün kadırılmasından sonra kırsal alanda bu hizmetler il özel idareleri tarafından yerine getirilecektir. Dolayısıyla su hizmetlerinin sunulmasında pek çok farklı birim hizmet vermektedir. Bu durum, hizmetlerin sağlıklı bir şekilde verilmesini ve bu hizmetlerin verilmesi sırasında oluşabilecek problemlerin sorumlularının belirlenmesini zorlaştırmaktadır. Kanalizasyon hizmetlerinde de benzer bir durum söz konusudur; yani kanalizasyon hizmetlerinden sorumlu kuruluşların sayısı da zamanla artmıştır. Öncelikle bu alanda sadece İller Bankası sorumlu iken, bugün, İller Bankası nın yanı sıra GAP İdaresi, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı, Toplu Konut İdaresi gibi merkezi yönetim kuruluşları ya da büyükşehir belediyelerinin su ve kanalizasyon idareleri de devreye girmişlerdir [7]. Kanalizasyon sistemlerinin sağlıklı bir şekilde planlanması, yapımı ve işletimi bu aşamalardan sorumlu idarelerin açık bir şekilde belirlenmesi ve bu idareler arasında gerekli işbirliğinin sağlanmasına bağlıdır. Bu gerçekleştirilebilirse, görev ve sorumluluk paylaşımı daha kolay ve düzgün bir şekilde yapılacağından, kanalizasyon hizmetlerinin nüfusun daha büyük bir kısmına ulaşmasını ve bu hizmetlerin düzgün bir şekilde işletilmesini sağlamak daha kolay olacaktır. Su hizmetlerinin halka sunulması büyük yatırımlar gerektirmektedir ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde bu yatırımların gerçekleştirilmesinde finansal kaynak sıkıntısı yaşanmaktadır. Buna çözüm olarak özel sektörün bu hizmetlerin sağlanmasında rol almasının yararları üzerinde durulmaktadır [8, 9, 10]. Son yıllarda ülkemizde de su hizmetlerinin verilmesinde çeşitli yerel yönetimlerin yanı sıra özel sektörün katkılarından da bahsedilmeye başlanmıştır. 2000 yılında hazırlanan Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planında [11] özelleştirme, yap-işlet ve yap-işlet-devret modellerinin yaygınlaştırılmasının teşvik edileceği ve gerekli mevzuat değişikliklerinin yapılacağı belirtilmiştir. Ancak günümüzde Türkiye de, hala su ve kanalizasyon hizmetlerinin tamamına yakını merkezi yönetim kuruluşlarınca gerçekleştirildiğinden oldukça sınırlı bölgelerde özelleştirme uygulamaları başlamıştır. Örneğin, Antalya, İzmit ve Bursa gibi kentlerde su hizmetlerinin özelleştirilmesi yolunda adımlar atılmaya başlanmıştır [6]. Dokuzuncu Kalkınma Planında [6] yeniden, kanalizasyon hizmetlerinin verilmesine özel sektörün katılımı ile yeni finansman kaynaklarının oluşacağı ve yüksek maliyetli bu tip yatırımların daha yüksek oranda gerçekleşmesine olanak sağlanacağı, ancak bu kapsamda mevzuat uyumunun sağlanması ve gerekli ilave yatırımların yapılabilmesi için uzun vade dilimine ihtiyaç olduğu vurgulanmıştır [5]. Görüldüğü üzere son iki kalkınma planında finansal kaynak sıkıntısının olduğu, bunun için önlem olarak özel sektörün teşvikinin gerekliliği belirlenmiş, ancak yine bu uygulamanın gerçek hayata geçirilmesinde yavaş kalınmıştır. Ülkemizde kanalizasyon sistemleri ile ilgili bir diğer önemli problem ise bu sistemlerin tasarlanması, yapımı ve işletimi aşamasında çalışması gereken eğitimli, deneyimli ve donanımlı mühendis, teknik personel ve işçinin bulunmamasıdır [12]. Sekizinci [11] ve Dokuzuncu Kalkınma Planı nda [5] çevresel altyapı hizmetlerinin planlanması, projelendirilmesi, uygulanması ve işletilmesine ilişkin belediyelerin kapasitelerinin artırılması ve çevre bilincinin geliştirilmesine yönelik eğitim ve kamuoyu bilgilendirme çalışmalarının gerekliliği vurgulanmıştır. Çok büyük yatırımlar gerektiren kanalizasyon hizmetlerinin başarılı bir şekilde halka sunulması ve bu hizmetlerden halkın gerektiği ölçüde yararlanabilmesi hem hizmeti sağlayanların, hem de hizmetten faydalananların eğitim eksikliğinin giderilmesiyle mümkün olabilecektir. Su hizmetini sağlayanlar açısından yapılması gerekenler belediyelerdeki çevre koruma tesislerinde yetkin teknik eleman yetersizliğinin giderilmesi, çevre koruma tesislerinin etkin işletilmesinde meslek içi eğitim konusunda ilgili kurum/kuruluşların eşgüdümü sağlanarak teknik eğitim çalışmalarının başlatılması olarak belirlenmiştir [6]. Kanalizasyon sistemlerinin genel problemleri arasında son olarak kullanımının tasarım, inşaat, ve işletim aşamalarında büyük faydalar sağlayacağına inandığımız bir veri tabanının ivedilikle oluşturulması vurgulanabilir. Kanalizasyon ve atıksu arıtımı tesislerinin tasarımında istatistiksel verilere çok büyük ölçüde ihtiyaç duyulmaktadır. Tıpkı tasarımda olduğu gibi

Bildiriler 71 72 bu sistemlerin işletimlerinin insan sağlığı, çevre ve ekonomik açıdan düzgün bir şekilde sağlanabilmesindeki anahtar faktörlerden biri sistemle ilgili verilerin toplanması ve işletim stratejisinin belirlenmesinde kullanımıdır. 3. ÜLKEMİZDEKİ KANALİZASYON SİSTEMLERİNİN İŞLETİMİN- DEKİ PROBLEMLER Suyun kullanımı ve yönetimi ile ilgili projelerin tümünde tasarım ve inşaat aşamalarını takiben bir işletim süreci mevcuttur. Su ile ilgili hizmetlerin başarıya ulaşabilmesi için işletim aşamasının çok iyi bir şekilde planlanması ve yönetilmesi gerekir. Bir kanalizasyon sisteminin başarılı bir şekilde işletilmesinin sağlanması aşağıdaki faktörlerin gerçekleşmesine bağlıdır: Sistem kapasite açısından fiziksel ömrü boyunca bulunduğu bölgenin ihtiyaçlarına karşılık verebilmelidir. Sistem fiziksel ömrü boyunca sadece tasarlandığı cins atıksuları taşımalıdır. Örneğin, kanalizasyon sistemine deşarj edilmek istenilen endüstriyel atıksuların ancak istenilen standartlara getirildikten sonra sisteme deşarj edilmesine izin verilmelidir. Sistem ile toplanan ve alıcı ortama verilmeden önce arıtım tesisine giren atıksuyun debisi ve kalitesi arıtma tesisinde kullanılan tasarım değerleri ile uyumlu olmalıdır. Sistem için öngörülen gerekli bakım ve onarımlar gerçekleştirilmeli ve bunun sonucunda sistemde istenmeyen miktarlarda sediman ve zararlı gaz birikmemelidir. Sistemde kullanılan boru, pompa, baca, baca kapağı gibi ekipmanlar sistemin fiziksel ömrü boyunca sağlıklı bir şekilde hizmet verebilmelidir. Eğer bu elemanlardan herhangi birinin kullanım süresi sistemin ömründen kısa ise bu elemanın zamanında yenisi ile değiştirilmesi, dolayısıyla herhangi bir kazaya neden olmaması gereklidir. Sistem ile ilgili verilerin (örneğin, sistemin taşıdığı atıksu debisinin ve kalitesinin zamana göre değişimi, gerçekleştirilen işlemler ile birlikte bakım/onarım tarihleri, harcamalar, acil müdahale gerektiren vakalar, vb.) düzenli bir şekilde toplanması ve rapor halinde sunulması sağlanmalıdır. Mevcut sistemin kapasitesi geliştirilmiş olasılık-esaslı yöntemler kullanılarak kontrol edilmeli ve sistemin ekonomik ömrü süresince mümkün olabilen iyileştirmeler yapılmalıdır. Herhangi bir kanalizasyon sisteminin başarılı bir şekilde işletilmesindeki en önemli ölçütlerden birisi de yukarıda sıralanan tüm maddelerin finansal açıdan etkin bir şekilde ve zamanında gerçekleştirilmesidir. Tüm mühendislik sistemlerinde olduğu gibi zamanında ve en ekonomik şekilde hedefe ulaşmak kanalizasyon hizmetleri için de başlıca hedeftir. Başarılı bir işletim için gerekli ölçütleri belirledikten sonra ülkemizde kanalizasyon sistemleri ile ilgili mevcut problemleri ve bunları gidermek için alınabilecek önlemleri inceleyebiliriz. Aşağıda sunulan problemler ve çeşitli çözüm önerilerinin derlenmesinde sektörde çalışan deneyimli ve uzman inşaat mühendislerinin görüşlerinden de yararlanılmıştır. Entegre bir veri tabanının ve bilgi sisteminin mevcut olmaması Ülkemizde çevre ve kalkınma ile ilgili sağlıklı ve entegre bir bilgi sisteminin mevcut olmaması, kanalizasyon sistemi tasarımlarında ve işletiminde uluslararası kaynaklarda verilen bazı standart değerlerin kullanımını zorunlu kılmaktadır. Örneğin, sistemdeki boruların, bacaların, pompaların hangi sıklıkla kontrol edilmesi gerektiği, bir takım yerel değişkenlere bağlıdır. Kanalizasyon sisteminin bulunduğu bölgedeki iklim koşulları, yıl boyunca yeraltı suyu seviyesindeki değişimler, kanalizasyon sisteminde taşınacak atıksuyun miktarı ve kalitesi, bacaların konumları, birbirine uzaklıkları gibi pek çok etken kanalizasyon sisteminde kullanılan elemanların yıpranma ve hasar görme oranlarını, işlevini düzgün bir şekilde görme kapasitesini, dolayısıyla da minimum kontrol edilme sıklığını etkiler. Bu ve benzeri bilginin bir veri tabanında ya da bilgi sisteminde saklanması ve ihtiyaç duyulduğunda bu verilerin kullanılarak sistemin işletimi ile ilgili yeni düzenlemelerin yapılmasıyla kanalizasyon sisteminin daha uzun süre verimli bir şekilde çalışmasına olanak sağlanacaktır. Aynı zamanda bu düzenlemelerle önlenebilecek daha ciddi sorunlardan (örneğin, sistemin fazla sediman birikmesi nedeniyle taşması, atıksudaki bir takım korozif maddeler yüzünden boruların yıpranması ve çatlaklar oluşması ve bu çatlaklardan sızan atıksuların halk sağlığı üzerinde yaratabileceği olumsuz etkiler) kaynaklanacak çevresel, finansal ve insan sağlığı ile ilgili olumsuz etkileri azaltacaktır. Bu çalışma hazırlanırken internette yaptığımız taramalarda ülkemizdeki, şehir ve bölgelerimizdeki kanalizasyon sistemleri ve bu sistemlerin işletimleriyle ilgili bilgilere ulaşmak mümkün olmamıştır. Bazı şehir belediyelerinin internet ortamındaki tanıtım sayfalarında su temini ve kanalizasyon

Bildiriler 73 74 sistemleri ile ilgili kısıtlı bilgiler mevcuttur. Ancak özellikle bu bildiride kullanabileceğimiz detayda veri ve bilgilere ulaşmak mümkün olmamıştır. Daha önce de belirttiğimiz gibi bütünleşik bir bilgi sistemi veya veri tabanı oluşturulup, bunun araştırmacıların ulaşımına olanak sağlanmasıyla ülkemizdeki mühendislik problemlerine daha bilimsel çözümler geliştirilebilir. Bu bağlamda üniversitelerde yürütülecek lisansüstü tezlerin sağlayacağı katkı da ayrı bir önem kazanmaktadır. Kanalizasyon sisteminin düzenli bakım ve onarımının yerine getirilmemesi Kanalizasyon sistemindeki boru ve bacaların bakım ve onarımı düzenli bir şekilde yapılmazsa borularda sediman ve katı maddelerin birikmesi sonucu borular tıkanır ve sistem taşar. Bakım ve onarımın düzenli yapılmaması, borularda çatlaklar oluşmasına da neden olabilir ve bu çatlaklardan meydana gelecek sızıntılar çeşitli sağlık riskleri yaratabilir. Kanalizasyon borularından toprağa sızan atıksu, yağan yağmurun toprakta süzülmesiyle yeraltı suyuna ve buradan da yeraltı suyunun içme ya da kullanma suyu olarak kullanıldığı kuyulardan çekilerek insanlara ulaşabilir. Ayrıca atıksu, yeraltı suyu ile taşınarak göl, ırmak gibi bir yüzey suyuna da ulaşabilir. Kullanma suyu, sulama suyu veya rekreasyon amaçlı kullanılabilecek olan yüzey suları yine çeşitli olumsuz etkilere neden olabilir. Borulardan meydana gelecek atıksu sızıntılarının insan ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin yanı sıra kanalizasyon sisteminin işletimine de olumsuz etkileri söz konusudur. Borulardan dışarı sızan su boru içindeki akım debisinin düşmesine ve dolayısıyla atıksu hızının minimum tasarım hızının altına düşmesine neden olabilir. Bu da boruda istenmeyen miktarlarda sediman ve katı madde birikimine yol açar. Bir diğer olumsuz etki ise kanalizasyon borularından sızan kirli suyun içme suyu borularına ulaşması ve negatif basınçlı dönemlerde içme suyu borularındaki muhtemel çatlaklardan bu boruların içine sızmasıdır. Bu durum özellikle içme suyu dağıtım şebekelerindeki basıncın çok düştüğü su kesintilerinin uygulandığı dönemlerde oluşur [12]. Bu da şebeke suyunu kullanan şehir halkının sağlığını ciddi boyutlarda riske sokma potansiyeline sahiptir. Dolayısıyla kanalizasyon sisteminin düzenli bakım ve onarımının yapılmaması hem doğrudan, hem de dolaylı olarak pek çok olumsuz etki yaratmaktadır. Bakım ve onarımların maliyetinin, bunların yapılmaması durumunda neden olacakları zararların giderilmesinin maaliyetinden daha az olacağı açıktır. Bakım ve onarımların düzgün şekilde tamamlanmaması Bakım ve onarımların gerektiği gibi tamamlanmaması halinde bir takım zararlar oluşabilmektedir. Bakımı yapılacak bacaların kapaklarının açılması ve bakımın tamamlanmasının ardından baca kapaklarının yerlerine düzgün bir şekilde geri yerleştirilmemesi bu duruma bir örnektir. Açık bırakılan kapaklardan kanalizasyon sistemindeki boruların içlerine yaprak, dal, taş, toprak, vb. malzeme girmekte ve sistemin düzgün bir şekilde çalışmasını engellemektedir. Hatta bazen kapaksız bırakılan muayene bacaları etrafta yaşayan halk tarafından çöplük olarak kullanılmaktadır. Bu tip durumların oluşmaması için halkın kanalizasyon sisteminin kullanımı konusunda eğitilmesi, bu gibi yanlış kullanımların ne derecede büyük sorunlara yol açabileceğinin halka öğretilmesi gereklidir. Sorun yaratan bir diğer husus da kilitsiz inşa edilen baca kapaklarının çalınması veya kaybolmasıdır. Bu durumda kapaksız kalan bacalar hem insanlar hem de trafik açısından problem yaratmaktadır. Baca kapaklarına uygun bir kilit sistemi takılmalıdır. Kapalı duran baca kapaklarındaki havalandırma delikleri de düzenli olarak kontrol edilmeli ve bu işlem bakım çalışmalarının bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Baca kapaklarındaki havalandırma deliklerinin taş, toprak, dal parçaları ile tıkanması kanalizasyon sistemi içinde metan gazının birikmesine yol açmakta, bakım ve onarımla ilgilenen personelin sağlığını tehdit etmektedir. Buna önlem olarak baca kapakları deliksiz olarak inşa edilmeli ve metan gazının sistemden çıkışını sağlamak amacıyla yakınlarda bulunan yapılara ucu atmosfere açık havalandırma bacaları takılmalıdır. Kanalizasyon sisteminden ve işletiminden sorumlu idarenin, başlangıç bacalarında belirli aralıklarla yıkama işlemleri gerçekleştirmesi gereklidir. Yıkama işlemlerinin aksatılması borular içinde sediman ve katı maddelerin birikmesine ve daha önce anlatılan problemlere yol açar. Tıkanıkların ve sistem içindeki diğer olası aksaklıkların sağlıklı olarak tespit edilebilmesi için günümüzde artık robotlar kullanılmaktadır. Klasik yöntemlerle arızanın veya tıkanıklığın yerini bulabilmek için bazen tüm caddenin kazılması gerekirken, robot kamerası vasıtasıyla boru içindeki görüntü tespit edilebilmekte ve kazı yapılmaksızın yüksek basınçlı suyla tıkanıklık veya arızalı bölge temizlenmekte ve yine robot yardımıyla gerekli durumlarda boru iç çeperi dolgu malzemesiyle güçlendirilerek arıza giderilmektedir. Bu uygulama, İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere bazı merkezlerde yürütülmektedir.

Bildiriler 75 76 Ayrık kanalizasyon sisteminin bazı kısımlarının birleşik sistem gibi kullanılması Ayrık sistemin inşasının tamamlanmadığı veya bağlantının daha kolay olduğu durumlarda atıksu hattına yağmur suyu bağlanması sistemin sıklıkla taşmasına neden olmaktadır. Bu durum, atıksu tesisine karışan yağmur suyunun da arıtılmasına neden olmakta ve arıtma işlemini gereksiz yere uzatmakta ve muhtemelen maliyeti de artırmaktadır. Kimi zaman ise yağmur suyu hattına bağlanan atık sular deşarj edildikleri ortam ve insan sağlığı açısından tehlike yaratmaktadır. Kanalizasyon sisteminden sorumlu idarenin bu bağlantıların düzgün bir şekilde yapılmasını sağlaması gereklidir. Yağmur suyu ile atıksuyun karıştırılmasına ek olarak kimi zaman endüstriyel atıksular da kanalizasyon sistemine bağlanmaktadır. Elbette bu durum daha ciddi halk ve çevre sağlığı problemlerine yol açmaktadır. Halkın kanalizasyon sisteminin kullanımı konusunda eğitimsiz bırakılması Yukarıda halkın eğitim eksikliğinden kaynaklanan bir takım işletim problemleri sıralanmıştır. Bunlara ek olarak vatandaşların sulama suyu temini amacı ile bacaları kasıtlı olarak doldurmak suretiyle tıkamaları da eklenebilir. Tüm bu problemler halkın kanalizasyon hizmetlerinin kullanımı konusunda eğitilmesi ile önlenebilir veya azaltılabilir. Atıksuya uygun arıtmanın uygulanması Arıtma tesisi kanalizasyon sisteminin bir parçası olarak görülmelidir. Dolayısıyla atıksu arıtma tesisinin düzgün bir şekilde çalışması genel olarak kanalizasyon sisteminin başarılı bir şekilde işletilmesini etkiler. Toplanan atıksuyun özelliklerinin ve debisinin bilinmesi, uygulanacak arıtma süreçlerinin seçiminde önemli rol oynar. Atıksu deşarj standartları yönetmeliklerle belirlenmiştir. Bu standartları sağlamayan atıksuyun herhangi bir alıcı ortama deşarjı insan ve çevre sağlığı açısından son derece zararlıdır. Bu durum, kimi zaman çok pahalı yöntemlerle düzeltilebilir, kimi zaman da düzeltilemez ve geri çevrilemez sonuçlar doğurabilir. Dolayısıyla kanalizasyon sisteminin bir bütün olarak düzgün bir şekilde işletilmesi büyük önem taşımaktadır. 4. SONUÇLAR Tüm su projelerinde olduğu gibi kentsel atıksu ve yağmur suyu sistemlerinin planlama aşamaları çok önemlidir. Tasarım parametreleri doğru seçilmiş, tasarımı güçlü modellerle gerçekleştirilmiş, yapı malzemesi seçimi ve inşası gerekli hassasiyetle yapılmış bir sistemin ekonomik ömrü süresince işlevini arzu edilen düzeyde yerine getirebilmesi için doğru bir şekilde işletilmesi gerekir. Ayrıca, teknolojik ve bilimsel gelişmelere koşut olarak geliştirilen yeni tasarım modelleriyle mevcut bir sistemin tasarımının geçerliliği ekonomik ömrünün çeşitli safhalarında sınanmalı ve gerekli görüldüğü durumlarda sistemde bazı düzenlemelere gidilmelidir. Bu bildiri kapsamında ülkemizde kanalizasyon hizmetlerinin işletiminden kaynaklanan bazı sorunlar tartışılmıştır. Alt yapı sistemlerinin diğer yapı sistemlerine oranla dezavantajlarından biri de sistemin işletiminde karşılaşılan sorunların sağlıklı olarak irdelenmesini engelleyen verinin toplanmamış olması veya araştırmacıların hizmetine sunulmamasıdır. Halk sağlığını olumsuz etkileyen problemlerin ivedilikle giderilmesi çok önemli olduğundan etkin işletme sistemlerinin geliştirilmesi yönünde ciddi adımlar atılmalı, meslek içi eğitim programları düzenlenmeli, üniversite-endüstri işbirliğine önem verilmelidir. KAYNAKLAR 1. Hutton, G., ve Haller, L. (2004). Water, Sanitation and Health Protection of Human Environment. World Health Organization, Geneva. 2. EUROSTAT. http://epp.eurostat.ec.europa.eu/ (Ağustos 2007 de ulaşılmıştır). 3. T.C. DPT (2003). T.C. Ön Ulusal Kalkınma Planı (2004-2006), Ankara, Aralık 2003. 4. TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu). http://www.tuik.gov.tr (Ağustos 2007 de ulaşılmıştır). 5. T.C. DPT (2006). Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013). Devlet Planlama Teşkilatı, Yayın ve Temsil Dairesi Başkanlığı, Yayın ve Basım Şube Müdürlüğü, Ankara. 6. T.C. DPT (2006). Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013). Çevre Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2006. 7. B. Ayman Güler (1999). (Der.) Su Hizmetleri Yönetimi, TODAİE, Ankara. 8. OECD (Organization For Economic Co-operation and Development) (2005). Financing Water Supply and Sanitation in Eastern Europe, Caucasus and Central Asia, Proceedings from a Conference of EECCA Ministers of Economy/Finance and Environment and Their Partners, Yerevan, Armenia, 17-18 November 2005. 9. WHO (World Health Organization) ve UNICEF (United Nations Children s Fund) (2000). Global Water Supply and Sanitation Assessment 2000 Report. 10. T.C. DPT. Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisi. http://www.sp.gov.tr/documents/kirsalkalkinmastrateji.pdf (Ekim 2007 de ulaşılmıştır). 11. T.C. DPT (2000). Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (2001-2005), Ankara. 12. Mazen Kavvas (2002). An appraisal of sewer system problems in developing countries. Water Policy, 4, 119-135.