1. Giriş : 2. ABD İçin Stratejik Çerçeve :



Benzer belgeler
TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Orta Asya daki satranç hamleleri

Amerikan Stratejik Yazımından...

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

değildir. Ufkun ötesini de görmek ve bilmek gerekir

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

AZERBAYCAN MİLLİ GÜVENLİK STRATEJİSİ BELGESİ

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

Türkiye ve Kitle İmha Silahları. Genel Bilgiler

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

DURAP 20 OCAK - 04 ŞUBAT

Ocak 2015 HALI SEKTÖRÜ Ocak Aralık Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 01/2015 Page 1

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

Tablo -1: Dana ve Sığır Eti Üretim ve tüketimi - Seçilen Ülkelerin Özeti (1000 ton karkas ağırlık eşdeğeri)

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

5.5. BORU HATLARI 5.5-1

HAZAR COĞRAFYASI RAPORU (İRAN AZERBAYCAN KAZAKİSTAN TÜRKMENİSTAN ÖZBEKİSTAN)

Orta Asya da Çin ve Rusya Enerji Rekabeti

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

SUUDİ ARABİSTAN ÜLKE RAPORU

Lojistik. Lojistik Sektörü

Türkiye-Kosova Serbest Ticaret Anlaşması IV. Tur Müzakereleri. Caner ERDEM AB Uzman Yardımcısı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları

EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI Hacı Dede Hakan KARAGÖZ

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Dünyada Enerji Görünümü

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi. Uluslar arası İlişkiler Bölümü

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

Dünyada Enerji Görünümü

HAZİRAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Rusya nın Yaptırımlarının Türkiye Ekonomisine Olası Etkileri

2014 YILI NİSAN AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

KGAÖ NÜN KOLEKTİF GÜVENLİK SİSTEMİ

T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI Ekonomik ve Mali Politikalar Başkanlığı

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

Toplam Erkek Kadin Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Merkez Strateji Enstitüsü. Türkiye-Rusya İlişkileri Mevcut Durumu ve Geleceği

HALI SEKTÖRÜ 2015 ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

Türk araçlarının taşıma yaptığı ülkelere göre yoğunlukları gösterilmektedir. Siyah: ilk 15 ülke

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

MART 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

4. İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT ) Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu

European Gas Conference 2015 Viyana

2014 YILI EKİM AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2014 YILI TEMMUZ AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

2014 YILI EYLÜL AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

ABD-İSRAİL-İRAN-TÜRKİYE; ORTADOĞU DA DEĞİŞEN GÜÇ DENGELERİ EYLÜL 2009

TÜRKİYE - KATAR STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

WORLD FOOD DAY 2010 UNITED AGAINST HUNGER

RUSYA FEDERASYONU ÜLKE RAPORU

Ortadoğu'da su ve petrol (*) İki stratejik ürünün birbiriyle ilişkisi... Dursun YILDIZ. İnş Müh Su Politikaları Uzmanı

CEYHAN DA SANAYİ KURULUŞLARI BOTAŞ

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

İDARE MERKEZİ ANKARA, 28 Ocak 2014

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

2. GENEL BİLGİLER TABLOSU (2012)

Aylık Dış Ticaret Analizi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Transkript:

CENTER FOR STRATEGIC AND INTERNATIONAL STUDIES DÜŞÜNCE KURULUŞU TARAFINDAN YAYINLANAN 29 HAZİRAN 2014 TARİHLİ GÜNEY ASYA DİNAMİKLERİ NE İLİŞKİN RAPOR HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME 1. Giriş : Center For Strategic and International Studies (CSIS) isimli düşünce kuruluşu tarafından 29 Ocak 2014 tarihinde yayınlanan Güney Asya da Bölgesel Dinamikler ve Stratejik Kaygılar: ABD nin 2014-2026 Güney Asya Politikası ve Stratejisinin Çerçevesi başlıklı rapor, Robert D. Lamb, Sadika Hameed ve Kathryn Mixon tarafından hazırlanmıştır. CSIS tarafından hazırlanan ana raporun yanında, ÇHC, İran, Körfez Ülkeleri, Orta Asya Devletleri, Rusya Federasyonu (RF), Avrupa Birliği (AB), Hindistan, Pakistan ve Afganistan ın bölgeye yönelik yaklaşımları ve olası tutumlarını ele alan 10 arka plan raporu daha hazırlanmıştır. Bu çalışma kapsamında, İran ın Güney Asya bölgesine yaklaşımını irdeleyen rapora da yer verilecektir. Ana rapor, öz olarak, önümüzdeki 12 yıl içerisinde (üç Başkanlık dönemini kapsayan) 2014-2026 arasında ABD nin Güney Asya daki politika önceliklerini ve stratejik kaygılarını; bölgesel dinamikler, stratejik sınırlamalar ve doğabilecek fırsatlar eşliğinde geniş bir perspektif içerisinde ele almaktadır. Rapor; ülkelerin alacağı tutumları ve olası gelişmeleri senaryolar eşliğinde sunan bir mahiyettedir. 2. ABD İçin Stratejik Çerçeve : Raporda, temel olarak, ABD açısından 2014-2026 dönemini kapsayan bir stratejik çerçeve sunulmaktadır. Bu çerçeve dahilinde, ABD ve müttefiklerinin ilgisinin önümüzdeki 12 yılda Pakistan, Hindistan ve ÇHC arasındaki ilişkiler etrafında toplanacağına işaret edilmektedir. Bu duruma paralel olarak, Pakistan ve Hindistan ın ÇHC ile ilişkilerinin ön plana çıkması ihtimalinin, Afganistan daki dinamiklerin önemsiz olduğu anlamına gelmediği, ABD çıkarları ve bölgesel istikrar açısından Pakistan ve Hindistan ile ilişkili hususların Afganistan kaynaklı dinamiklere göre daha öncelikli olacağı, benzer şekilde RF, İran ve az da olsa Körfez ülkelerinin bölgesel ilişkiler de önemli rollerinin olduğu ancak, bölgesel istikrar açısından, RF ve İran dan ziyade ÇHC ve Hindistan ın öncelikli konumda olacağı ifade edilmektedir. Bu çerçevede, Hindistan stratejik olarak, Pakistan dan daha çok ÇHC üzerine odaklanmakta ve konvansiyonel askeri imkân ve kabiliyetlerini bu yönde geliştirmekte iken; 1/12

Pakistan ise stratejisini Hindistan üzerine kurmakta ve nükleer silah kabiliyetlerini bu ülkeyi hedef alan bir strateji doğrultusunda şekillendirmektedir. Bu dinamiklerin devam etmesi halinde ise, nükleer silahların kazara kullanımı ya da kontrol kaybı gibi risklerin ortaya çıkma ihtimali artarken; Pakistan ın Hindistan a yönelik kaygıları çerçevesinde dikkatini ve askeri imkânlarını ülke içi radikal gruplarla mücadele yerine anılan ülkeye yönlendirmesi nedeniyle bölgesel istikrarı korumak ve barışı sağlamak zorlaşacaktır. ABD nin, istikrarlı bir Güney Asya hedefi için, diplomasi, güvenlik işbirliği, ticaret ve kalkınma yardımları gibi araçlarla, Pakistan ve Hindistan arasındaki işbirliğinin artırılması, Pakistan ve Afganistan arasında gerginliklerin azaltılması ile her iki ülkedeki iç tehditlerin azaltılması gibi hedeflere yönelebileceğine işaret edilmektedir. Ancak, ÇHC nin her üç ülkeyle de sahip olduğu ilişkilerin düzeyinin hesaba katılması 1 ve aynı stratejik çerçeve içinde, ÇHC ile ilişkilerin belirli bir seviyeye oturtulması ve ABD nin hedeflerinin makul bir bakış açısı ile inşa edilmesinin gerekliliğine vurgu yapılmaktadır. Raporun ilk bölümünde, ABD nin gelecek 12 yıl içerisindeki politika öncelikleri önem sırasına göre birincil, ikincil ve üçüncül öncelikler şeklinde tasniflenmektedir. Önceliklerin gruplandırılması, ABD nin güvenliğinin sağlanması, Uluslararası düzenin korunması, Stratejik değer atfedilen devletlerin durumu, ABD erişiminin korunması ve Nükleer silahların yayılmasının önlenmesi biçiminde beş parametre üzerinden yapılmaktadır. Sonuç olarak da, ABD nin çıkarları açısından, Güney Asya daki aşırı unsurların etkinliğinin artması ve Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer (KBRN) silahlarının yayılması birincil öncelik, Hindistan da çıkabilecek bir ekonomik kriz ikincil öncelik olarak kabul edilmektedir. Sonraki bölümlerde ise, sırasıyla bahsekonu beş parametre açısından bölgenin ve bölge ülkelerinin sahip oldukları dinamikler ile bölgeyi çevreleyen (RF, İran, Körfez ülkeleri, Türkiye vd.) önemli olabilecek aktörlerin durumu irdelenmektedir. 3. Hindistan, Pakistan ve Afganistan a Yönelik Öncelikler: Yapılan tasnifin bir sonucu olarak, ABD nin Güney Asya ya ilişkin hedeflerinin merkezinde, birbirinden çok farklı üç ülke olan Hindistan, Pakistan ve Afganistan yer almaktadır. Hindistan kalabalık nüfusu ve faal devlet kurumları olan, orta şiddette çatışmalara maruz kalabilen, nükleer silahlar ve küresel pazarlara bağlantı sağlayabilme kapasitesine sahip bir 2/12

ülke iken; Pakistan nispeten kalabalık nüfusa, işlerliği değişebilen devlet kurumlarına, ortadan yüksek düzeye şiddeti değişebilen çatışmalara, nükleer silahlar ve küresel pazarlara orta seviyede bağlantılara sahip bir ülke konumundadır. Afganistan ise, az nüfusu, hemen hemen hiç çalışmayan devlet kurumları, şiddetli çatışmalar, az gelişmiş konvansiyonel silahlar ve küresel pazarla çok az bağlantısı olan bir ülke olarak değerlendirilmektedir. Bu farklılıklar nedeniyle ABD nin Güney Asya politikası daha çok ikili ilişkiler üzerinden sürdürülmektedir ve önümüzdeki dönemde de bu minvalde gitmesi beklenmektedir. -Hindistan a İlişkin Politika Öncelikleri: ABD nin Hindistan a yönelik ilgisinin 2001 sonrası dönemde artmaya başladığı ifade edilmektedir. Dünyanın en büyük pazarlarından biri haline gelmek üzere olan, ABD ile terörizmle mücadelede işbirliği yapan, Hint Okyanusu nun güvenliği için son derece önemli bir ülke olan Hindistan a ilişkin Amerikan öncelikleri şöyle sıralanabilir: Ekonomik İlişkileri Geliştirmek Hindistan ın Hint Okyanusundaki kritik taşımacılık güzergâhları üzerindeki etkisinin farkında olan ABD, ekonomik büyüme ve ticareti teşvik etmek, yatırımı artırmak ve teknoloji akışı, transferi ve değiş tokuşunu geliştirmek amacıyla Hindistan la daha yakın bir stratejik ortaklık ilişkisi tesis etmek istemektedir. ABD nin Hindistan a ihracatının artması yönündeki beklentisinin yanı sıra Afganistan la da ticaret ve yatırım ilişkilerini yavaş yavaş artırmakta olan Hindistan ın güçlü bir ekonomiye sahip olmasının bölgesel güç olarak yükselişini tetikleyeceği düşüncesi istikrarlı bir Güney Asya isteyen iki ülkenin de ortak paydada buluşmasını sağlamaktadır. ÇHC yi Hindistan ile Dengelemek Ekonomik açıdan güçlü, politik açıdan istikrarlı ve askeri açıdan belli bir kapasiteye sahip bir Hindistan ın bölgesel istikrarın sağlanmasına yönelik bir güç dengesi oluşturacağını düşünen ABD Yönetimi, ülkenin kanaat önderlerinin pek fazla dile getirmemesine karşın, Hindistan ı ÇHC nin bölgedeki gücüne karşılık doğal bir dengeleyici olarak görmektedir. ÇHC nin ekonomik ve askeri yükselişine yönelik ortak kaygıları paylaşan ABD ve Hindistan, güçlü bir Hint ekonomisi ve Güney Asya ekonomik entegrasyonunun, ÇHC nin ekonomik gücünü ÇHC-Hint ekonomik ilişkilerini zedelemeksizin dengeleyebileceğini öne sürmektedir. ÇHC nin bölgedeki agresif toprak iddialarının farkında olan ABD, Hindistan ın ekonomik gücüne paralel askeri açıdan da destek sunmak amacıyla, Hindistan a silah satmak ve ortak 1 ÇHC nin her üç ülkeyle de ekonomik ortak, Hindistan ile askeri rakip ve Pakistan ile de askeri ortak şeklinde seyreden bir ilişkiler yelpazesine sahip olduğu ifade edilmektedir. 3/12

askeri tatbikatlar yapmak suretiyle iki ülkenin askeri alanda da işbirliği ve müşterek çalışma imkanı elde etmesini sağlamaya çalışmaktadır. -Pakistan a İlişkin Politika Öncelikleri: ABD nin Pakistan a yönelik öncelikleri, yardım ve diplomasi yoluyla bu ülkenin ABD ye dost ve ılımlı bir Müslüman ülke ve aşırılıkçılıkla mücadeleye hazır bir ortak olabilmesini mümkün kılma çabaları etrafında şekillenmektedir. ABD, Pakistan la ikili ekonomik ilişkilerini geliştirmeye çalışmakta olup, doğrudan yabancı yatırımların artmasında en çok pay sahibi olan ülkelerden biri konumundadır. ABD nin Pakistan a yönelik öncelikleri şöyledir: Aşırılıkçılığı Yok Etmek ABD nin 2001 de Afganistan ı işgal etmesinin ardından El-Kaide ve Taliban liderleri Pakistan a giderek yıllarca orada saklandıkları için ABD-Pakistan ilişkilerinin büyük kısmı bu örgütlerle mücadele çerçevesinde şekillenmiştir. 2014 sonrasında da bu grupların Pakistan daki sığınaklarından Afganistan ı istikrarsızlaştırmaya yönelik faaliyetlerinin artarak devam etmesinden endişe edilmektedir. İç İstikrarı Sağlamak ABD, Pakistan devletini hedef alan militan grupların yaratacağı istikrarsızlaştırmanın kolayca Afganistan ve Hindistan gibi halihazırda etnik ve mezhepsel ayrılıkların hüküm sürdüğü değişken bölgelere sıçrama ihtimalini göz önüne alarak, Pakistan ordusuna ve sivil hükümetine yardım etmektedir. ABD ye göre gelişen Pakistan ekonomisi ülke istikrarı ve istihdamına önemli katkılar sağlamaya muktedir olacaktır. Nükleer Silahların Yayılmasını Önlemek ABD nin Pakistan daki nükleer silahlara ilişkin temel endişesi; Hindistan a karşı bilinçli ya da bilinçsiz kullanımından ziyade, Pakistan ın güvenlik yapılanması ve bu silahların kontrolüne ilişkindir. ABD, KBRN silahlarının köktenci veya terörist grupların eline geçmesi ya da geçmişte Abdulkadir Han ın yapmış olduğu gibi diğer devletlere satılması ihtimallerine yönelik endişelerini taşımaya devam edecektir. -Afganistan a İlişkin Politika Öncelikleri: ABD, Afganistan da istikrarın sağlanması, köktenciliğin azaltılması ve Taliban la ya uzlaşılması ya da bertaraf edilmesine yönelik kapsamlı bir çabanın parçası olarak Afgan devlet kurumlarının kapasitelerini ve meşruiyetlerini artırması için çaba sarf etmektedir. Bu 4/12

kapsamda, Afgan güvenlik güçlerinin eğitimi, afyon ekimi yapılan alanların imha edilmesi, 2 demokrasi, hukukun üstünlüğü ve adaleti teşvik etme ve temel altyapının iyileştirilmesi konularında yaptığı yardımlarla milyarca Dolar harcamıştır. ABD nin Afganistan daki temel öncelikleri şöyledir: Köktenciliği Yok Etmek ABD nin Afganistan a girmesinin ana nedeni, bu ülkede 11 Eylül saldırılarını mümkün kılan zemindir. Uluslararası terörist grupların geri dönme ihtimali olması nedeniyle, bu zemin Afganistan la ilişkilerin devam etmesindeki en önemli motivasyon olarak kalacaktır. Barışçıl Geçişin Sağlanması ABD nin, demokratik yollarla seçilecek olan hükümeti ve Afgan Ulusal Güvenlik Güçleri (AUGG) ni desteklemek üzere; Afganistan da minimal düzeyde bir askeri birlik bırakarak uzun süredir devam eden yükümlülüklerini tamamlaması yakın dönem öncelikleri arasında yer almaktadır. Ancak, ABD nin askeri varlığının ülkeden çekilmesi sonrasında oluşabilecek sorunlarda BM ve NATO tarafından koordinasyon ve gözetim sağlanması olasıdır. Devletin Başarısızlığını Önlemek ABD, Afganistan ın istikrarını bozmaya yönelik silahlı şiddet olaylarının muhtemel etkilerine ilişkin kaygılar taşımaktadır. Bu nedenle de, Afgan hükümet kapasitesi, meşruiyeti, iyi yönetim ve demokrasiyi oluşturmak ve istihdam kapasitesini artırmak, ekonomik büyümeyi hızlandırmak ve devlet gelirlerini artırmak amacıyla elde edilen kazanımların şiddet olayları nedeniyle kaybedilmesini önlemek istemektedir. Yukarıda sıralanan üç ülkenin dışında ortaya konan stratejik çerçevenin önemli bir unsuru ABD nin ÇHC ye yönelik öncelikleri ve bu ülkeye karşı izleyeceği politikadır. Rapora göre, ABD nin en önemli küresel önceliği, ÇHC ile savaştan kaçınmak ve ABD çıkarları ya da değerlerini tehdit etmeden, ÇHC nin yükselişine uluslararası sisteme entegrasyonunu kolaylaştırarak karşılık vermektir. Bu önceliğin ekonomik ve askeri olmak üzere iki boyutu vardır. Son otuz yıldır devam eden ÇHC nin ekonomik büyümesi, ABD ye önemli bir rekabet sağlayarak bazı sektörlerde Amerikan pazar payını azaltmıştır. Bu duruma, askeri harcamalardaki artış ve aralarında ABD müttefiklerinin de olduğu bazı Doğu ve Güneydoğu Asya ülkelerine yönelik agresif toprak iddiaları da eklenmiştir. 3 Ancak, ÇHC, ABD için pek 2 BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) tarafından 2013 yılı Afganistan Afyon Araştırması adıyla yayımlanan rapora göre Afganistan da afyon üretimi rekor seviyeye ulaşmıştır. 3 Rapora göre, bölgedeki nükleer ve askeri rekabet şöyle cereyan etmektedir: ABD, ÇHC ve Rusya yla sivil nükleer güç pazarında da rekabet içindedir ve en büyük sivil nükleer güç kapasite sağlayıcısı olan ABD, Rusya ve ÇHC nin kendi pazar payını azaltmasını engellemek istemektedir. Pakistanlı askeri ve sivil yetkililer nezdinde ABD ye nazaran daha fazla güvenilir olan ÇHC ve Pakistan arasında ise yakın bir ilişki söz konusudur. Pakistan ın nükleer programı tıpkı Hindistan ın ABD den destek aldığı gibi ÇHC den destek almaktadır. 5/12

çok yönden önemli bir ekonomik ortak konumundadır ve uluslararası sistemin istikrarı, her iki ülke için de enerji arzından küresel finansa kadar uzanan önemli bir çok ortak çıkara hizmet etmektedir. Dolayısıyla, gelecek 12 yıla ilişkin Amerikan politik öncelikleri, karşılıklı ekonomik bağımlılık ve askeri rekabeti dengelemek üzerine temellendirilecektir. Raporda, ABD nin Güney Asya daki önceliklerini riske atabilecek gelişmeler de Kaçınılması Gereken İhtimaller başlığı altında yer verilmiş olup, gerçekleşmesi halinde hem bölge ülkelerinin, hem de çevresel aktörlerin vereceği tepkilerin, ABD açısından önemli sonuçlarının olacağı ifade edilmektedir. Bu bağlamda üç beklenmedik durumun ortaya çıkma ihtimalinden söz edilmektedir: -Hindistan ve Pakistan ın karşılıklı sınır ötesi saldırılarda bulunması, -Pakistan da iç çatışmaların tırmanması, -Afganistan da iç çatışmalarının tırmanması. İlk iki durum, ABD nin birincil ve ikincil önceliklerini doğrudan etkilemektedir ve bu nedenle, bu iki ihtimalin sonuçları, ABD açısından Afganistan daki istikrarsızlık sorunundan çok daha önemli olacaktır. Bu gelişmelerin çevre ülkeler açısından da sonuçlarının olacağı ifade edilmekte olup, bunlar arasında, ABD-İran ilişkilerinin çözülmesi, Türkiye-NATO ilişkilerinin bozulması, Hindistan veya ÇHC nin ekonomik olarak çökmesi, nükleer saldırı tabusunun yıkılması veya Güneydoğu Asya da büyük güçler arasında bir savaşın çıkması ihtimallerine yer verilmektedir. Raporda, Kaçınılması Gereken İhtimaller kapsamındaki üç önemli gelişme senaryolaştırılarak ve detaylı olarak verilmekte olup, üç senaryo, bu Bilgi Notu nda açıklayıcı dipnotlar eşliğinde Ek-1, 2 ve 3 olarak sunulmuştur. İncelenen raporun son bölümünde, ABD çıkarları ve bölgesel istikrarın sağlanması için önerilen stratejik çerçevenin bazı dinamikleri de hesaba katması gerektiğine vurgu yapılmakta ve birincil-ikincil ayrımına tabii tutulan dinamikler şöyle sıralanmaktadır: -ABD nin Güney Asya da dikkate alması gereken birincil dinamikler, ÇHC-Hindistan ilişkileri, Pakistan ın askeri gelişimi ve Pakistan daki sosyal aksaklıklardır. -İkincil dinamikler ise ABD-İran ilişkileri ve Afganistan ın ekonomi politiğidir. Bahsekonu dinamikler irdelenirken, Güney Asya Bölgesi ne çevre ülkeler ve bölgeyle ilgisi olan diğer uluslararası aktörlerle ilişkileri açısından ele alınmaktadır. Bu kapsamda üzerinde yoğunlaşılan ilk ülke İran dır. 6/12

4. Çevresel Bir Aktör Olarak İran: 4 İran ve ABD ilişkileri düşmanca olmasa da uzun zamandır belirli bir mücadele zemininde seyretmektedir. ABD nin İran a yönelik en büyük endişesi İran ın nükleer programıyla ilgili olmakla birlikte, Levant 5 ve Körfez deki müdahalelerinin yanı sıra İran ın asimetrik savaş ve terörizm finansörlüğünden de rahatsızlık duymaktadır. Özellikle İran ın nükleer bir güç olmasından ve bu tutumun diğer Orta Doğu ülkelerine de sıçramasından endişe eden ABD ve müttefikleri, İran a ciddi ekonomik yaptırımlar uygulamaktadır. Taraflar, İran ın bazı yaptırımların kaldırılması karşılığında nükleer programının bazı bölümlerini askıya almasına yönelik 6 aylık bir anlaşma sürecini açıklamışlardır. 6 Aralarındaki uzun süreli gerginliğe rağmen ABD ve İran ın çıkarları, Güney Asya politikalarında birleşmektedir. Her iki ülke de Afganistan ve Pakistan da istikrar istemektedir. Zira Afganistan daki çatışmanın büyümesi İran a mülteci akışını artırırken, Pakistan daki istikrarsızlık Pakistan-İran sınırındaki Beluci ayrılıkçıları güçlendirebilecektir. Hindistan la iyi ticari ilişkileri olan İran, yaptırımlar azaltılırsa Hint ekonomik gücünden de oldukça fayda görecektir. Rapor çerçevesinde İran ın Güney Asya politikasını yönlendiren ve etkileyebilecek olan temel hususlar şöyledir: -İran ın üzerindeki ekonomik baskılar, onun Güney Asya daki bölgesel dinamiklere nüfuz etme kabiliyetini etkilemektedir. -İran ın devlet ve devlet dışı aktörleri Güney Asya ya yönelik politikasını etkilemektedir fakat ülkenin iç dinamiklerinin, önümüzdeki dönemde Güney Asya nın istikrarına büyük çaplı bir etkisinin olamayacağı bir gerçektir. Özellikle, İran daki en etkin aktör olan dini lider Ayetullah Ali Hamaney in, görevi bıraktığı ya da öldüğü zaman halefinin kim olacağı sorusu belirsizliğini korumaktadır. 7 Dolayısıyla, 2014-2026 arasında İran iç politikasının nasıl 4 Bu bölüm, işbu rapor için özel olarak hazırlanmış olan ve on ülkenin Güney Asya daki olası politikalarını ele alan arka plan raporlarından Sadika Hameed ve Julie Halterman tarafından yazılmış İran ın Rolü raporu baz alınarak hazırlanmıştır. 5 Levant, Bilâdü'ş-Şâm ya da Maşrek şeklinde de kullanılan ancak tam net olmayan coğrafi bir terim olup, tarihsel süreç içerisinde Toros Dağları'nın güneyindeki Orta Doğu'da geniş bir alanı belirtmektedir. Batı'da Akdeniz, Güneyde Arabistan Çölü ve Doğu'da Mezopotamya ile sınırlanmıştır. Levant bölgesi, İsrail, Ürdün, Lübnan, Suriye, Filistin Kara toprağı ve Sina Yarımadası ndan oluşmakla beraber, Levant terimi ilk defa İngilizce'de 1497 yılında kullanılmıştır. Orijinal olarak geniş anlamda, Venedik'in Akdeniz doğu toprağı olarak kullanılan kelimenin asıl kökü Fransızca Levant kelimesinden gelmektedir. Yükselme manası taşıyan kelime, güneşin yükseldiği nokta anlamıyla kullanılmaktadır. 6 Tahran ın nükleer programına ilişkin en son görüşmeler, 9-10 Haziran 2014 tarihleri arasında Cenevre de gerçekleştirilmiştir. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçı nın 35 yıl sonra ABD ve İran arasında ilk kez doğrudan gerçekleştirilen ikili görüşmelerin, "İki ülke arasında hala var olan görüş ayrılıklarına rağmen iyi geçtiğini ifade etmesi sürecin olumlu bir atmosferde devam etmekte olduğunu göstermektedir. Ayrıntılar için bkz. http://www.dunyabulteni.net/haber/300688/arakci-muzakereler-gorus-ayriliklarina-ragmen-iyi-gecti. 7 Raporun bu kısmında Hamaney sonrası döneme ilişkin bazı tahminlerde bulunulması, Hamaney in 2013 yılının sonlarında ağır hasta olduğu iddia edilmesinden kaynaklanmaktadır. Ancak daha sonrasında Hamaney in tekrar kamuoyunda görünmesi (en son 22.06.2014 tarihinde Irak ta yaşananlarla ilgili açıklaması mevcuttur) sonucunda bu spekülasyonlar güncelliğini yitirmiştir. 7/12

seyredeceğini kestirmek güç olduğundan İran dış politikasını ve Güney Asya ya yönelik etkilerini öngörmek de pek mümkün görünmemektedir. -İran daki Afgan mülteciler ve El-Kaide gibi bazı devlet dışı aktörler, Güney Asya daki istikrarı olumsuz etkilemektedir. Afgan mültecilerin İran da, ayrımcılık, sınır dışı ve şiddet gibi kötü muamelelere maruz kalmalarına Afgan yetkililer tepki gösterirken, İran hükümeti de mültecilerin ekonomik ve lojistik yük olması nedeniyle mülteci akışlarını önlemeye çalışmaktadır. -İran Dışişleri Bakanlığı, Güney Asya ya yönelik politikalar üzerinde dikkatli bir şekilde çalışmış ve geçmişte başarılı diplomasi örneklerine imza atmıştır. Örneğin, Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Afganistan la ilgili 2001 Bonn Konferansı esnasında Dışişleri Bakan Yardımcısı yken; Kuzey İttifakı, ABD, Rusya ve Hindistan la yakın temaslarda bulunarak Karzai hükümetinin oluşumunda kilit rol oynamıştır. 8 -İran açısından Afganistan ın önemi, doğu sınırının güvenliğini sağlama ve Amerikan etkisini sınırlama isteğinden kaynaklanmaktadır. -İran, Taliban ın Afganistan ve Pakistan daki varlığından ve güç kazanmasından kazançlı çıkabilecek durumdadır. -İran, Afganistan da istikrarın sağlanması için daha fazla rol üstlense bile, asıl politikası Afganistan daki istikrarsızlığın İran a sıçramasını önlemek olacaktır. -İran ve Afganistan arasındaki ticari ilişkiler sınırlı olmakla birlikte önümüzdeki dönemde gelişebilecektir. Zira Afganistan ın İran malları için potansiyel bir pazar olmasının yanı sıra İran Afganistan ın Pakistan a olan bağımlılığını da azaltmak istemektedir. -İran ve Hindistan ise ticari bağlar ve enerji bağımlılığı nedeniyle yakın bir ilişkiye sahiptirler ve Hindistan ın (Pakistan dan geçmeyen) Afganistan ve Orta Asya ya ulaşabileceği alternatif ticaret yolları inşa etme çabası içindedirler. Bu noktada Afganistan la ortak yapılan Çabahar Limanı nın geliştirilmesi 9 ve Türkmenistan la ortak yapılan Uluslararası Kuzey Güney Ulaştırma Koridoru 10 projeleri özel önem arz etmektedir. Ayrıca, 8 2001 Bonn Konferansı, Taliban ve El-Kaide karşıtlığının 1979 yılından beri birbirine düşman iki ülke olan İran ve ABD nin, ABD nin Afganistan işgali sürecinde Washington la temasa geçmesine ve işbirliği yapmasına zemin sunan en önemli örneklerden birisidir. 9 Çabahar Limanı nın geliştirilmesi projesi, İran ın Güneydoğu sunda yer alan Çabahar Limanı nın altyapısının geliştirilmesine yönelik bir projedir. Projeye göre, Çabahar limanının yıllık 20 milyon ton yük ve petrolü taşıyabilmesi için iki iskele yapılması planlanmakta olup, söz konusu Liman ın altyapısının geliştirilmesi sonrasında, Hindistan ürünlerinin Afganistan a transit geçişinin kolaylaştırılması ve Hindistan ın Orta Asya pazarlarına erişim imkânlarının geliştirilmesi hedeflenmektedir. (http://tr.irna.ir/news.aspx?nid=2651440) 10 2000 yılının Eylül ayında, İran, RF ve Hindistan arasında imzalanan anlaşma ile gündeme delen Uluslararası Kuzey- Güney Koridoru Projesi kapsamında, Mumbai limanından yola çıkan malların, önce deniz yoluyla İran'daki Bandar Abbas limanına, oradan da demiryolu vasıtasıyla Hazar Denizi ne, Hazar Denizi nden de Saint Petersburg a ulaştırılması amaçlanmıştır. Projeye 8 ülke daha katılmıştır. 8/12

Hindistan açısından İran önemli bir petrol kaynağıdır. Öte yandan İki ülke arasında İran ın nükleer silah sahibi olması ve bölgedeki nükleer dengeyi bozması ve Keşmir deki köktencileri desteklemesi gibi bazı sorunlar da mevcuttur. -İran, Pakistan için önemli bir enerji kaynağıdır ve genelde Pakistan ile iyi ilişkilere sahiptirler. İran ın Güney Pars doğalgaz sahasından Pakistan a gaz ihraç edeceği boru hattının yapımı ve Hürmüz Boğazı yakınında bulunan Pakistan ın Gwadar Limanı na bir petrol rafinerisi inşa etmek amaçlı projeleri dikkat çekici gelişmelerdir. 11 -Pakistan a direk müdahalede bulunmaktan kaçınan İran, gelecekte de muhtemelen bu şekilde davranacaktır fakat iki ülke ilişkilerini bozabilecek mahiyette ihtilaflı hususlar mevcuttur: Ancak, ABD nin bölgedeki etkinliğinin azalmasıyla birlikte Pakistan ın İran la daha da yakınlaşmasının muhtemel olduğu dile getirilmektedir. -İran dış politikasının Güney Asya dan ziyade daha çok Levant ve Körfez deki nüfuzunu artırmak üzerine yoğunlaştığı aşikârdır. Yakın gelecekte de, dış politikasıyla Güney Asya daki istikrarı doğrudan etkilemesi mevzu bahis değildir. Yalnızca, halihazırda enerji krizi yaşayan Güney Asya nın enerji arzını kesmesinin sonucunda bölgeye yönelik potansiyel bir etkisi söz konusu olabilecektir. Bu da İran ın ancak Hürmüz Boğazını kapatması ve enerji fiyatlarını etkilemesi ya da Körfez de büyük bir çatışmanın içine dahil olması suretiyle gerçekleşebilecek bir ihtimaldir. -İran, ABD ve Batı Avrupa yla ilişkileri bozuldukça, ÇHC ile daha yakın ilişkiler içine girmiştir. İran ın en büyük ticari ortağı olan ÇHC, petrolünün %10 unu İran dan ithal etmektedir. Ayrıca, İran a askeri destek sağlamakta ve onu ABD ye karşı jeo-stratejik dengeleyici olarak görmektedir. ÇHC ile ticaret İran için önemli olduğundan bu devlet İran politikasını etkisi altına alabilecektir. 5. ÇHC nin Bölge Ülkelerine Yönelik Politikası : ÇHC, Afganistan da çıkarlarını korumak için daha aktif bir rol alması gerektiğini ve bu coğrafyada İran la işbirliği yapabileceğini düşünmektedir. Her iki ülke sahip oldukları ayrılıkçı sorunlar (ÇHC-Sincan, İran-Belucistan) nedeniyle, Afganistan ın Sünni cihatçı isyancıların merkezi olmasını istememektedirler. Benzer şekilde ÇHC, Pakistan la bağları çerçevesinde Taliban üzerinde etki kurmak istemektedir ve genel olarak, Taliban ile Afgan hükümeti arasında gerçekleşecek bir uzlaşıyı desteklemektedir. İran ı da Afganistan da istikrarı 11 İki ülke arasında 2010 yılında imzalanan anlaşma çerçevesinde, toplam uzunluğu 2700 km olan boru hattı Pakistan ın güney batısındaki Huzdar bölgesine kadar uzanacaktır. 2014 yılı sonunda tamamlanması planlanan proje ile, Pakistan, Türkiye'nin ardından İran'dan doğalgaz ithal eden en büyük ikinci ülke haline gelecektir. 27 Şubat 2013'de yapılan istişarelere dayanan ikinci projeye göre de, İran'ın Gwadar limanında günde 400 bin varil ham petrolü işleyen büyük bir rafineri inşa edilecektir. 9/12

sağlamak için diğer unsurlarla işbirliği yapmaya teşvik etmekte ya da istikrar bozucu eylemlerde bulunmaması için üzerinde baskı yapmaya çalışmaktadır. Raporda, diğer aktörler arasında Körfez ülkeleri, RF ve Orta Asya ülkeleri de sayılmaktadır. Çoğu Körfez ülkesi dini kimlik, ekonomik ilişkiler ve enerji ilişkileri nedeniyle Pakistan la iyi ilişkilere sahiptirler. Pakistan ve Hindistan dan göçmen çalışan nüfusa sahip olmalarının yanı sıra Afganistan ın yeniden yapılanmasına farklı düzeylerde katkı sağlamaktadırlar. İstikrarlı bir Afganistan dan tek zarar görecek olanlar ise Orta Asya devletleridir. Zira Afganistan da görece istikrar sağlanması halinde bile, hangi işbirliğine dahil olurlarsa olsunlar konumları zayıflayacaktır. Orta Asya devletleri, ticari altyapı ve ekonomik entegrasyon üzerine işbirliğini sürdürebilecek yollar bulmaya çalışsalar da azalan uluslararası ilginin neticesinde bu devletler arasındaki rekabet su, enerji ve güvenlik konularında yoğunlaşacaktır. Dahası, Afganistan istikrara kavuşup da, Orta Asya devletlerinden biri istikrarsızlaşırsa, Pakistan da saklanan ya da Suriye de savaşan Orta Asya terör örgütleri Orta Asya ya geri dönerek RF nin etkinliğini artırması için bir gerekçe oluşturacaktır. Ayrıca, Afganistan daki bir çatışmanın tırmanması da Orta Asya için durumu daha da kötüleştirecektir çünkü mülteciler ve savaşanlar Afganistan ın kuzey sınırlarına kadar gelerek zaten zayıf olan sistemler üzerinde baskı oluşturacak ve daha güçlü bir Rus güvenlik varlığının bulunmasına neden olacaklardır. Öte yandan ABD için ise, Afganistan üzerinden gerekli transfer ve ulaşım yollarını kurmak ve geliştirmek önemini koruyacaktır. Özbekistan ve Kırgızistan da askeri üsleri bulunan ABD, radikal gruplar ve Rusya-ÇHC arasındaki bölgesel güç olma yarışını yakından takip etmek adına varlığını devam ettirecektir. RF, ÇHC ile ekonomik açıdan işbirliği yapmakta ve Şangay İşbirliği Örgütü nün arkasındaki itici gücü oluşturmaktadır. Hindistan ı stratejik ortak olarak gören RF, bu ülkenin bölgesel askeri güç ve küresel diplomatik güç olarak yükselişini desteklemekte, Pakistan la da yakınlaşmaya çalışmaktadır. 6. Değerlendirme : Güney Asya da Bölgesel Dinamikler ve Stratejik Kaygılar: ABD nin 2014-2026 Güney Asya Politikası ve Stratejisinin Çerçevesi başlıklı rapor, ABD nin Güney Asya ya yönelik politika öncelikleri, stratejik kaygıları ve sınırlılıklarını, kapsamlı bir çerçevede ve bölgesel bir perspektifle ele alan bir çalışma niteliğindedir. Bahsekonu perspektif, ABD açısından dikkate alınması gereken öncelikler, kaçınılması gereken olasılıklar ve dahil edilmesi gereken dinamikler şeklinde bir tasnif üzerinden geliştirilmiştir. 10/12

Raporda kurgulanan senaryolar için bir parametre işlevi gören ve ABD nin bölgeye yönelik temel çıkarlarına işaret eden hususlar ise, ABD nin güvenliğinin sağlanması, Uluslararası düzenin korunması, Stratejik değer atfedilen devletlerin durumu, ABD erişiminin korunması ve Nükleer silahların yayılmasının önlenmesi biçiminde tespit edildiği görülmektedir. Bu zemin üzerinden, ABD açısından stratejik bir çerçeve sunulmakta, bu çerçeveye uygun olarak önem arz eden üç ülkede yaşanabilecek gelişmeler, bölgeye ilgi duyan ve etki gücüne sahip devletlerin tutumlarını da içerecek şekilde senaryolaştırılarak ortaya konmaktadır. ABD için önerilen stratejik çerçevede, ABD ve müttefiklerinin ilgisinin Pakistan, Hindistan ve ÇHC arasındaki ilişkiler etrafında toplanacağına işaret edilmekte, ABD çıkarları ve bölgesel istikrar açısından Pakistan ve Hindistan ile ilişkili hususların Afganistan kaynaklı dinamiklere göre daha öncelikli olacağı, bölgesel istikrar açısından ise, diğer aktörlerden (RF ve İran gibi) ziyade ÇHC ve Hindistan ın öncelikli konumda olacağı ifade edilmektedir. Aynı çerçeve kapsamında, Hindistan ın stratejik bir tercihle ÇHC yi dengelemek üzerine odaklanmakta olduğu, Pakistan ın ise stratejisini Hindistan üzerine kurduğu; bu sürecin devamı halinde ise, nükleer silahların kazara kullanımı ya da kontrol kaybı gibi risklerin ortaya çıkabileceği, Pakistan ın imkânlarını ülke içi radikal gruplarla mücadele yerine Hindistan a yönlendirmesi nedeniyle de bölgesel istikrarın zarar görebileceği ifade edilmektedir. Rapor kapsamında yapılan analizler sonucunda, ABD nin bölgeye yönelik politikasının, birbirinden çok farklı üç ülke üzerine inşa edilmesi ve ikili ilişkiler çerçevesinde yürütülmesinin gerektiğine işaret edilmekte ve temel olarak, -Hindistan ile askeri ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi, bu ülke aracılığıyla ÇHC nin Güney Asya da dengelenmesi, -Pakistan da istikrarın sağlanması, terörizmle etkin mücadele edilmesinin sağlanması ve nükleer silahların yayılmasının engellenmesi, -Afganistan da köktenciliğin yok edilmesi, ülkede barışçıl geçişin sağlanarak Devletin başarısız kılınmasının engellenmesinin önemli hedefler olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Bu hedeflere yönelmiş bir ABD için Güney Asya da dikkate alması gereken birincil dinamikler ise, ÇHC-Hindistan ilişkileri, Pakistan ın askeri gelişimi ve Pakistan daki sosyal aksaklıklar olarak belirlenmiştir. İkincil dinamikler ise, ABD-İran ilişkileri ve Afganistan ın geleceği ile ilişkilidir. Bu dinamiklere bağlı olarak engellenmesi gereken durumlar ise, 11/12

senaryolar eşliğinde ortaya konmuş ve Hindistan ve Pakistan ın karşılıklı sınır ötesi saldırılarda bulunması, Pakistan ın iç çatışmaların tırmanması ve Afganistan ın iç çatışmalarının tırmanması olarak ele alınmıştır. Sonuç olarak da, ABD nin çıkarları açısından, Güney Asya daki aşırı unsurların etkinliğinin artması ve KBRN silahlarının yayılması birincil öncelik, Hindistan da çıkabilecek bir ekonomik krizi ikincil öncelik olarak değerlendirilmiştir. Bahsekonu stratejik çevre kapsamında, ABD nin, çok bileşenli enstrümanlarla, özellikle Pakistan ve Hindistan arasındaki işbirliğinin artırılması, Pakistan ve Afganistan arasında gerginliklerin azaltılması ve her iki ülkedeki iç tehditlerin azaltılması gibi hedeflere yönelmesinin gerekliliği ortaya konmaktadır. Ancak hedefler doğrultusunda hareket edilirken de, ÇHC nin her üç ülkeyle de sahip olduğu ilişkilerin düzeyinin hesaba katılması ve aynı stratejik çerçeve içinde, ÇHC ile ilişkilerin belirli bir seviyeye oturtulması ve ABD nin temel çıkarlarına hizmet edecek hedeflerinin makul bir bakış açısı ile inşa edilmesinin gerekliliğine vurgu yapılmaktadır. EKLER: EK-1 EK-2 EK-3 Hindistan-Pakistan Çatışması Senaryosu. Pakistan daki İç Çatışma Senaryosu. Afganistan da Çatışmaların Tırmanması Senaryosu. 12/12