GEREKÇELİ KARAR T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A. : Görevi Kötüye Kullanma (Her iki sanık yönünden) SUÇ TARİHİ : 2014

Benzer belgeler
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/233)

ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

T.C. HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

ı.t. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR CANAN TOSUN BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/8891)

1 ( TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR BURAK EDİŞ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/11177)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇU. Av. Nur Işın KÖROĞLU ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

BİRİKMİŞ NAFAKA BORCUNU ÖDEMEMEK HAPİS CEZASI GEREKTİRMEZ...

YARGITAY Ceza Genel Kurulu 2005/4 MD-110 E.N, 2005/159 K.N.

1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ NE A... ESAS NO : 2004/... KARAR NO: 2006/... UYARLAMA TALEP EDEN (HÜKÜMLÜ SANIK) : A.T.K.

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BÜLENT UĞURLU VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13364)

DANIŞTAY 12. Daire 2008/6979 E.N, 2009/854 K.N.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2012/299. Karar No 2013/422

CEZANIN TEŞDİDEN VERİLMİŞ OLMASI SANIK LEHİNE OLAN KANUNU UYGULAMA YENİ YÜRÜRLÜĞE KONULAN KANUNDA CEZANIN ALT VE ÜST SINIRLARININ ARTTIRILMASI

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

SAĞLIK HİZMETİNDEN KAYNAKLANAN SUÇLARDA YARGI SÜRECİ. Hasan Tahsin Gökcan. Yargıtay Üyesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı HATA BİLDİRİM FORMU (Usulsüzlük, Yolsuzluk, Etik Kural İhlali)

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN TAZMİNAT TALEPLERİNDE ZAMANAŞIMI

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2013/149. Karar No 2013/1034

ÖZET : 353 Sayılı Kanunun 10/^ maddesi uyarınca asker kişi sayılan. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLtMÜ. sanıkların askerî cezaevinde işledikleri

VEKİLİ: Av. Özgür ÖZTEKİN - Üçtutlar Mah. Üçtutlar 6.Sok. Fırat Apt.Kat:4 No:2/15 ÇORUM. : Hukuk MüşaviriHuri GÜLÜMSER-Kızılay/ANKARA

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

Trabzon üçüncü noteri olan davalı ise, süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25

CEZA MUHAKEMESİ KANUNU

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

İKİ SATIR HECELEME ÇALIŞMASI. Her ağır ceza veya bölge idare mahkemesine bağlı yerlerin Cumhuriyet başsavcılığı veya idari yargı mahkemesi başkanlığı

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU

Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (5219 sayılı, numaralı, nolu yasası)

Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığından:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17

MALİYE BAKANLIĞI BAŞHUKUK MÜŞAVİRLİĞİ VE MUHAKEMAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇ GENELGELER

ADLİ PARA CEZASI KISA SÜRELİ HAPİS CEZASINA SEÇENEK YAPTIRIMLAR KİŞİLERİN HUZUR VE SÜKUNUNU BOZMA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

T.C. YARGITAY Ceza Genel Kurulu. Karar Tarihi:

Ön İnceleme Nedeniyle Düzenlenecek Raporlar

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

DAVACI : Nesrin Orhan Şahin vekilleri Av.Serap Yerlikaya ve Av.İlter Yılmaz

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM

MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi

Danıştay Tetkik Hakimi Yeniay Kaya nın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ve mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA

HEMŞİRELİKTE TIBBİ MÜDAHALEDEN DOĞAN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLER SORUMLULUKLARI. Av. Halide SAVAŞ Sağlık Kurumları Yönetimi Bilim Uzmanı

MADDE 2 : Bu Yönetmelik, Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince müdafi veya vekil görevlendirilmesi ile bu kişilere yapılacak ödemeleri kapsar.

MÜKERRİR HÜKÜMLÜLERİN İNFAZINDA MÜDDETNAME HESAPLAMALARI:

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

DANIŞTAY BAŞKANLIĞINA. Anadolu Bulv. No:12 Söğütözü ANKARA : Av. Çağlar ÇAĞLAYAN Aynı Adreste

BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Adalet Bakanlığından: CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNA GÖRE TERCÜMAN LİSTELERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI / MALATYA

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/Ek-47

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

T.C. DANIŞTAY Sekizinci Daire Esas No : 1992/2271 Karar No : 1993/1754

Personel Disiplin Soruşturması.

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

KLİNİK BİYOKİMYA UZMANLARI DERNEĞİ

T.C. TOKAT İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2014/635

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

SANIĞIN TEMYİZ AŞAMASINDAKİ TUTUKLULUK HALİNİN AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI IŞIĞINDA İFADE ETTİĞİ ANLAM VE BUNUN İÇ HUKUKUMUZDAKİ YANSIMASI:

CEZA MUHAKEMESİNDE İSTİNAF. Doç.Dr. Hakan KARAKEHYA Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ T E. 2001/4012 K. 2001/8028 MANEVİ TAZMİNAT - YANSIMA ZARAR

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR ŞEHRİBAN COŞKUN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası:2014/11376)

AVUKAT YASİN GİRGİN

HUKUSAL ÇALIŞMALARI. Durum : Kayıt defterine yazılma tarihinin gecikmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verildi.

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

Transkript:

T.C. ORHANELİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİ DOSYA NO : 2015/24 Esas KARAR NO : 2015/170 [C.SAVCILIĞI ESAS NO] : 2014/311 GEREKÇELİ KARAR T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A HAKİM : NURDAN ÖZKAN 125242 KATİP : ZEYNEP PİŞİRİR 189138 DAVACI : K.H. SUÇ : Görevi Kötüye Kullanma (Her iki sanık yönünden) SUÇ TARİHİ : 2014 SUÇ YERİ : BURSA/ORHANELİ KARAR TÜRÜ : BERAAT (Her iki sanık yönünden) KARAR TARİHİ : 02/10/2015 G. YAZIM TARİHİ : 20/10/2015 Yukarıda açık kimliği yazılı sanıklar hakkında mahkememizde yapılan açık yargılamanın sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Orhaneli Cumhuriyet Başsavcılığının 24/12/2014 Tarih 2014/311 Esas 2014/620 Soruşturma numaralı iddianamesi ile, "Yukarıda açık kimliği yazılı bulunan şüpheli Mehmet TAYIR'ın atılı suç tarihinde ve halen Orhaneli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Müdür olarak görev yaptığı, şüpheli Abdullah ŞAHİN'in de halen ve atılı suç tarihinde Orhaneli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü olarak görev yaptığı, 14/03/2014 tarihinde 28941 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren kanunun 25. Maddesi ile 652 sayılı KHK'ya eklenen geçici 10. Madde ile2013-2014 Eğitim- Öğretim yılı sonu olan 13/06/2014 tarihi itibariyle görevde 4 yılını dolduran tüm okul müdürlerinin görevlerinin sona erdiğinin düzenlendiği, yönetmelik gereğince düzenlenecek değerlendirme sonucunda 100 üzerinden 75 ve daha üstü puan almaları halinde eski müdürlerin İl Milli Eğitim Müdürlüğünün teklifi üzerine Valinin onayı ile görev sürelerinin uzatılacağının belirtildiği, müştekiler Ertuğrul ve İsmet'in okul müdürü olarak 4 yıllarını tamamlamaları nedeniyle şüpheliler Mehmet TAYIR ve Abdullah ŞAHİN tarafından haklarında mevzuat gereğince değerlendirme formu düzenlendiği, ancak şüpheliler tarafından düzenlenen değerlendirme formlarına göre müşteki Ertuğrul'un 73,00, müşteki İsmet'in ise 73,16 puan alması nedeniyle yeniden müdür olarak atanamadıkları, müştekiler tarafından şüphelilerin değerlendirme formlarını düzenlerken Türk Eğitim-Sen üyesi olan okul müdürlerine düşük puan vermeleri nedeniyle müdür olarak atanamadıklarından dolayı şikayet dilekçesi verildiği, Cumhuriyet Başsavcılığımızca şüpheli Mehmet TAYIR'ın atılı suç tarihinde Orhaneli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Müdür olarak görev yaptığı, şüpheli Abdullah ŞAHİN'in deatılı suç tarihinde Orhaneli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü olarak görev yapması ve üzerlerine atılı suçu görevleri nedeniyle işlemeleri sebebiyle haklarında 4483 yasa uyarınca soruşturma izni verilmesi için Orhaneli 1/5

Kaymakamlığından talepte bulunulduğu, Orhaneli Kaymakamlığı'nın 13/11/2014 tarih ve 10 nolu kararı ile şüpheliler hakkında üzerlerine atılı görevlerini kötüye kullanmak iddiasıyla ilgili suçu işledikleri sonuç ve kanaatine varıldığından, soruşturma izni verildiği, bu kararın şüphelilerin itirazı üzerine Bursa Bölge İdare Mahkemesi'nin 04/12/2014 tarih 2014/453 esas ve 2014/440 karar sayılı itirazın reddi kararıyla kesinleştiği,yapılan soruşturma sonucunda, müştekilerin alınan beyanları, şüpheli savunmaları, idari soruşturma dosyası, ön inceleme raporu ve Bursa Bölge İdare Mahkemesi'nin 04/12/2014 tarih 2014/453 esas ve 2014/440 karar sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde, şüphelilerin mevzuat uyarınca müştekiler Ertuğrul ve İsmet hakkında değerlendirme formlarını doldururken, müştekilerin farklı birsendikaya üye olmaları nedeniyle kasten düşük not vermek suretiyle görevlerini kötüye kullandıkları, şüphelilerin eylemleri nedeniyle müştekiler Ertuğrul ve İsmet'in tekrar müdür olarak atanamamaları nedeniyle mağdur oldukları, şüphelilerin üzerlerine atılı suçun 4483 sayılı yasa uyarınca soruşturma iznine tabi olduğu,orhaneli Kaymakamlığı'nın 13/11/2014 tarih ve 10 nolu kararı ile şüpheliler hakkında üzerlerine atılı görevlerini kötüye kullanmak iddiasıyla ilgili suçu işledikleri sonuç ve kanaatine varıldığından, soruşturma izni verildiği, bu kararın şüphelilerin itirazı üzerine Bursa Bölge İdare Mahkemesi'nin 04/12/2014 tarih 2014/453 esas ve 2014/440 karar sayılı itirazın reddi kararıyla kesinleştiği, şüphelilerin üzerlerine atılı suçu bu şekilde işledikleri tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, Şüphelilerin üzerlerine atılı suçtan usulüne uygun yargılamalarının yapılarak eylemlerine uyan yukarıda gösterilen sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi" istemiyle mahkememize kamu davası açılmıştır. Görevi Kötüye Kullanma suçu 5237 Sayılı TCK'nın 257. Maddesinde düzenlenmiş olup sanıkların üzerlerine atılı suç ile ilgili olarak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 09/06/2015 Tarih, 2014/5.MD-69 Esas ve 2015/192 Karar numaralı kararında görevi kötüye kullanma suçu ile ilgili olarak "5237 sayılı TCK'nun "Görevi kötüye kullanma" başlıklı 257. maddesinin uyuşmazlık konusuna ilişkin ilk iki fıkrası da;"1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır...." şeklindedir. Uyuşmazlık konusunun çözümüne ilişkin olarak, maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınan "ihmali davranışlarla görevi kötüye kullanma" suçu değerlendirilmelidir. Anılan fıkra, "Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" şeklinde düzenlenmiş iken, 08.12.2010 gün ve 6086 sayılı Kanunla değişiklik yapılarak; "kazanç" ibaresi "menfaat," "altı aydan iki yıla kadar" ibaresi ise "üç aydan bir yıla kadar" biçiminde değiştirilerek yukarıda yer verildiği şekilde yürürlükteki halini almıştır. Böylece bir yandan yaptırım miktarı yönünden lehe düzenlemeler getirilirken, öte yandan suçun oluşumu açısından "kazanç" yerine, daha geniş bir kavram olan "menfaat" ibaresine yer verilmiştir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, kamu görevlisinin yapmakla görevli olduğu işi yapmaması veya kanuna göre yapılması gereken şekilde yerine getirmemesi veya vaktinde yapmayıp geciktirmesi suç sayılmıştır. Görevi kötüye kullanma suçu kasten işlenen suçlardan olup, bu suçtan sözedilebilmesi için; "kamu görevlisinin görevini bilerek ve isteyerek ihmal etmesi veya geciktirmesi" gerekir. Türk Dil Kurumunun Türkçe Sözlüğüne göre ihmal; "yapmama, savsama" anlamına gelmekte, gecikme ise; "bir işin yapılması gereken zaman geçtikten sonra yerine getirilmesi" 2/5

olarak tanımlanmaktadır. Görevi kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için, tek başına norma aykırı davranış yetmemekte, fiil sebebiyle "kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olunması ya da kişilere haksız bir kazanç veya 6086 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrası haksız menfaat sağlanması" gerekmektedir. Böylelikle görevi kötüye kullanma suçu "zarar suçu" olarak düzenlenmiş bulunmaktadır. Türk Ceza Kanununun 257. maddesinin gerekçesinde bu husus; "Kamu görevinin gereklerine aykırı olan her fiili cezai yaptırım altına almak, suç ve ceza siyasetinin esaslarıyla bağdaşmamaktadır. Bu nedenle, görevin gereklerine aykırı davranışın belli koşulları taşıması hâlinde, görevi kötüye kullanma suçunu oluşturabileceği kabul edilmiştir. Buna göre, kamu görevinin gereklerine aykırı davranışın, kişilerin mağduriyetiyle sonuçlanmış olması veya kamunun ekonomik bakımdan zararına neden olması ya da kişilere haksız bir kazanç sağlamış olması hâlinde, görevi kötüye kullanma suçu oluşabilecektir" şeklinde vurgulanmış, öğretide de; "Kanun koyucu, kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı olan her davranışını yaptırıma bağlamamıştır. Görevinin gereklerine aykırı davranış, ancak belli koşulları taşıması halinde suç teşkil edecek, aksi takdirde şartları varsa disiplin hukuku bakımından değerlendirmeye tâbi tutulacaktır. Nitekim maddede, görevin gereklerine aykırı davranışın suç teşkil etmesi, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olunması ya da kişilere haksız bir kazanç sağlanmasına bağlı tutulmuştur. Bu sonuçlara yol açmayan bir hareket, suç kapsamında mütalaa edilemeyecektir. Görevin gereklerine aykırı hareket kişilerin mağduriyetine yol açmışsa suç gerçekleşir. Söz konusu mağduriyet sadece ekonomik bakımdan ortaya çıkan zararı ifade etmez. Mağduriyet kavramı, ekonomik zarardan daha geniş bir anlama sahiptir. Bireyin sosyal, siyasi, medeni her türlü haklarının ihlali sonucunu doğuran hareketler bu kapsamda değerlendirilmelidir" biçiminde ifade edilmiştir. (M. Emin Artuk-Ahmet Gökçen-A. Caner Yenidünya, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 14. Baskı, Adalet Yayınevi Ankara 2014, s. 998-999) şeklinde açıklanmıştır. Norma aykırı davranışın maddede belirtilen sonuçları doğurup doğurmadığının tespit edilebilmesi için, "mağduriyet, kamunun zarara uğraması ve haksız menfaat" kavramlarının açıklanması ve somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediklerinin belirlenmesi gerekmektedir. Mağduriyet kavramı, sadece ekonomik bakımdan uğranılan zararlarla sınırlı olmayıp, şahsi hakların ihlali sonucunu doğuran her türlü davranışı ifade eder. (M. Emin Artuk-Ahmet Gökçen-Ahmet Caner Yenidünya, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 14. Baskı, Adalet Yayınevi Ankara 2014, s. 998) Haksız kazanç temin edilmesini içine alan "haksız menfaat sağlanması" ise, kişilere hukuka aykırı olarak maddi ya da manevi yarar sağlanmasıdır. Kamunun zarara uğraması hususuna gelince; madde gerekçesinde "ekonomik zarar" olduğu vurgulanan bu kavramla ilgili olarak kanuni düzenleme içeren 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 71. maddesi uyarınca; "mevzuata aykırı karar, işlem, eylem veya ihmal sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması" olarak tanımlanan kamu zararı, her somut olayda hakim tarafından; bir işin, mal ya da hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınıp alınmadığı veya aynı biçimde yaptırılıp yaptırılmadığı, somut olayın kendine has özellikleri dikkate alınarak belirlenmelidir. Bu belirleme uğranılan kamu zararının miktarının kesin bir biçimde tespiti anlamında olmayıp, miktarı tespit edilmese dahi, işin veya hizmetin niteliği nazara alınarak, rayiç bedelden daha yüksek bedelle alım veya yapımın gerçekleştirildiğinin anlaşılması durumunda da kamu zararının bulunduğu kabul edilmelidir. Ancak bu belirleme yapılırken, norma aykırı olan her davranışın, kamuya duyulan güveni sarstığı, dolayısıyla kamu zararına yol açtığı ya da zarara uğrama ihtimalini ortaya çıkardığı şeklindeki bir ön kabulle de hareket edilmemelidir." şeklinde açıklamalara yer verilmiştir. 3/5

Mahkememizce yapılan yargılama sonucu katılanlar ve vekillerinin beyanları, sanıkların ve müdafiilerinin savunmaları, anılan yasal düzenleme ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 09/06/2015 Tarih, 2014/5.MD-69 Esas ve 2015/192 Karar numaralı kararı doğrultusunda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamına göre, 14/03/2014 Tarihli ve28941 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Kanun'un 25. Maddesi ile 652 Sayılı KHK'ya eklenen geçici 10. Madde ile2013-2014 Eğitim-Öğretim yılı sonu olan 13/06/2014 tarihi itibariyle görevde 4 yılını dolduran tüm okul müdürlerinin görevlerinin sona ermesi üzerinedüzenlenecek değerlendirme sonucunda 100 üzerinden 75 ve daha üstü puan almaları halinde eski müdürlerin İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün teklifi üzerine Valinin onayı ile görev sürelerinin uzatılacağının belirtilmesi üzerine sanıkların,katılanlar Ertuğrul ATMACA ve İsmet ER hakkındamevzuat gereğince değerlendirme formu düzenlendikleri, atılı suç tarihindeorhaneli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde Müdür olarak görev yapan sanık Mehmet TAYIR ile atılı suç tarihinde Orhaneli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü olarak görev yapan Abdullah ŞAHİN'in mevzuat gereğince okul müdürleri hakkında düzenlenen değerlendirme formalarını düzenlemekte yetkili oldukları, düzenlenen değerlendirme formlarına göre katılanlar Ertuğrul ATMACA ile İsmet ER'in yeniden müdür olarak atanamadıkları, sanıkların düzenlenen değerlendirme formlarında katılanlar Ertuğrul ile İsmet yönünden olumsuz değerlendirme yapmaları bakımından değerlendirme takdir ve yetki hakkı bulunan sanıkların olumsuz değerlendirme yapmaları şeklindekiatılıeylemlerinde, kendilerine mevzuat ile verilen değerlendirme yetkilerinin sınırları ve ölçüleri ile sanıkların üzerlerine atılı görevi kötüye kullanma suçu bakımından suçun oluşabilmesi için öngörülen şekilde kamu görevlisinin yapmakla görevli olduğu işi yapmaması veya kanuna göre yapılması gereken şekilde yerine getirmemesi veya vaktinde yapmayıp geciktirmesi gerekmekte olup böylesine bir fiil sebebiyle kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olunması ya da kişilere haksız bir kazanç veya 6086 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrası haksız menfaat sağlanması gerektiği şeklindeki yasal düzenleme birarada değerlendirildiğinde, sanıkların katılanlar hakkında olumsuz değerlendirme yapmış olmalarının, sanıkların görevlerini ifa ettikleri sırada değerlendirme formlarını doldururken katılanların farklı birsendikaya üye olmaları nedeniyle kasten düşük not vermek suretiyle görevlerini kötüye kullandıklarına tek başına delil teşkil etmeyeceği, sanıkların değerlendirme yetkileri gözetildiğinde, kasıtlı hareket ettiklerini gösterir her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delilin bulunmadığı, ancak ceza yargılamasında üzerine atılı suçu şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil ile sabit olan sanıkların cezalandırılabileceği ilkesinden hareketle sanıkların kasıtlı hareket ettiklerine dair dosya arasında her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından yüklenen suçların sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması sebebiyle sanıkların üzerlerine atılı suçlardan 5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraatlerine dair, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Her ne kadar sanıklar Abdullah Şahin ve Mehmet Tayır'ın görevi kötüye kullanma şuçlarını işlediklerinden bahisle 5237 sayılı TCK'nın 257/1 ve 53. Maddelerinden ayrı ayrı cezalandırılmaları istemiyle mahkememize kamu davası açılmış ise de sanıkların kasıtlı hareket ettiklerine dair dosya arasında her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından yüklenen suçların sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması sebebiyle sanıkların üzerlerine atılı suçlardan 5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı BERAATLERİNE, 2-Yargılama giderlerinin verilen kararların mahiyeti gereği kamu üzerinde bırakılmasına, 3-Verilen kararların mahiyeti dikkate alınarak katılanlar ve sanıklar lehine vekalet ücretine takdirine yer olmadığına, 4/5

Dair, sanıklar ve müdafiilerininhuzurunda, katılanlar Ertuğrul Atmaca, Kazım Sarnık, İsmet Er ile Katılanlar vekilinin huzurunda, Yüksel Selçuk Türkoğlu'nun yokluğunda, kararın hazır bulunanlar yönünden tefhiminden hazır olmayanlar yönünden tebliğinden itibaren 7 gün içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemelerine verilecek dilekçe veya zabıt katibine beyanda bulunarak tutanak tutulmasını sağlamak ve hakime onaylatmak sureti ile Yargıtay'a temyiz yasa yolu açık olmak üzere açıkça verilen kararlar okundu, usulen anlatıldı. 02/10/2015 Katip 189138 Hakim 125242 e-imzalıdır 5/5