DİŞİ ÜREME SİSTEMİ PROF.DR. NURSEL GÜL

Benzer belgeler
DİŞİ EŞEY HÜCRELERİNİN GELİŞMESİ OLGUNLAŞMASI. Doç. Dr. A. Gürol BAYRAKTAROĞLU

Canlılarda Üreme ve Gelişme 1.Üreme Hücreleri (Gametler) 1.1.Erkek Üreme Hücreleri Spermler akrozom 1.2.Dişi Üreme Hücreleri Yumurtalar vitellus

GENİTAL SİKLUS Östrus Siklusu

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

a. Segmentasyon Gelişimin başlangıcında hızlı ve birbirini takip eden mitoz bölünmeler gerçekleşir. Bu bölünmelere segmentasyon denir.

*Canlıların canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimine hücre denir.

ADIM ADIM YGS LYS. 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1

GİRİŞ PROF.DR. NURSEL GÜL

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

DİŞİ ÜREME ORGANLARI

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

10.Sınıf Biyoloji. Üreme ve Gelişme. cevap anahtarı

HAYVANLARDA ve İNSANLARDA ÜREME

Prenatal devre insan ve memeli hayvanlarda uterus içerisinde geçer. Kanatlı hayvanlarda ise yumurta içinde kuluçkada geçen devredir.

10. SINIF KONU ANLATIMI. 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü

FERTİLİZASYON-Döllenme

PLASENTANIN OLUŞMASI. Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

Dişi genital organları; Ovaryum,ovidukt, uterus, serviks, vagina, vulva Ovaryum; sağda ve solda karın boşluğuna asılı olarak bulunan 1 çift organdır.

CANLILARDA DÖLLENME PROF.DR. NURSEL GÜL

Genital siklus Pubertaya ulaşan bir dişide, hipotalamus ve hipofiz bezinin kontrolü altında ovaryum ve uterusta bazı değişiklikler meydana gelir.

ÜREME SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ


Hücre canlının en küçük yapı birimidir.

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez

GELİŞİMİN 1. VE 2. HAFTASI

BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

Şekil 1. Mitoz bölünmenin profaz evresi.

İmplantasyon. Plasenta

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

Fetus Fizyolojisi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı

Mikroskobun Yapımı ve Hücrenin Keşfi Mikroskop: Robert Hooke görmüş ve bu odacıklara hücre demiştir.

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU

Sayfa BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME


Spermatozoanın Dişi Genital Kanalındaki Hareketi. Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Prof. Dr. Fatin CEDDEN

KANATLILARDA ZYGOTE TAN SONRAKİ GELİŞMELER

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK, Botanik, 3. Hafta: Bitkisel Dokular KOLONİ VE DOKULAŞMA

Ayxmaz/biyoloji. Hayvansal organizmalarda gamet ve gamet oluşumu oluşumu:

ÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME

HÜCRE BÖLÜNMESİ VE ÜREME. Mitoz Bölünme ve Eşeysiz Üreme 1

MENSTURASYON VE HORMONLAR

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

Plasenta Amniyon Çoğul Gebelikler

Canlılarda mitoz, amitoz ve mayoz olmak üzere üç çeşit bölünme görülür.

Mayoz Bölünmenin Oluşumu

Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama

EŞEYLİ ÜREME EŞEY HÜCRELERİ VE DÖLLENME (FERTİLİZASYON) Eşeysel üreme haploit ve diploit hücrelerin her ikisini de gerektirir.

EŞEY ORGANLARI VE EŞEY HÜCRELERİNİN OLUŞUMU

LYS ANAHTAR SORULAR #6. Mitoz ve Mayoz Bölünme Eşeyli ve Eşeysiz Üreme İnsanda Üreme

Fertilizasyon ve Erken Embriyogenez

a-spermatogenez:erkek bireylerde testislerde spermlerin meydana gelmesidir: Özellikleri:

ADIM ADIM YGS-LYS 32. ADIM HÜCRE 9- SİTOPLAZMA

İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir?

Özofagus Mide Histolojisi

solunum >solunum gazlarının vücut sıvısı ile hücreler arasındaki değişimidir.

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #12

Mitoz aynı sayıda kromozom içeren iki hücrenin oluşumuyla sonuçlanır. Oluşan hücrelerin kromozom sayısı, ana hücrenin yarısı kadardır.

YUMURTA TİPLERİ BÖLÜNME ŞEKİLLERİ İNVİTRO FERTİLİZASYON VE EMBRİYO NAKLİ. Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

PROKARYOT VE ÖKARYOT HÜCRELER

Farklı fenotipte yavrularla, patojenler veya diğer çevresel koşullar hızla değiştiğinde ebeveynlerin üreme başarısı artabilir.

HAYVANLARDA BÜYÜME VE GELİŞME. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU kisi.deu.edu.tr/asli.memisoglu

ÜREME SİSTEMİNİN FİZYOLOJİSİ

Reprodüktif Endokrinoloji. Prof. Dr. Mithat EVECEN

Materyal: Rosa sp. (gül; dikotil çiçek) ve Lilium sp. (zambak; monokotil çiçek)

SİNİR SİSTEMLERİ. SANTRAL SİNİR SİSTEMİ Beyin. Anatomik Olarak PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ His Motor

Gonadlar: Dişide ovaryumlar (yumurtalıklar), erkekte de testislerdir. Gametler: Yeni bir canlının gelişmesini başlatmak için bir araya gelen dişi ve

CANLILARDA ÜREME. Üreme canlıların ortak özelliğidir. Her canlının kendine benzer canlı meydana getirebilmesi üreme ile gerçekleşir

HÜCRE. Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18

11. SINIF KONU ANLATIMI 43 SİNDİRİM SİSTEMİ 2 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

Örtü Epiteli Tipleri:

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın

Konu: Mitoz Bölünme ve Eşeysiz Üreme

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #23

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #15

CANLININ İÇ YAPSINA YOLCULUK

ISPARTA HALIKENT ANADOLULİSESİ ÖĞRETİM YILI 9 A-B-C-D-E SINIFLAR BİYOLOJİ DERSİ 2. DÖNEM 3. YAZILI SINAVI RAKAMLA YAZIYLA PUAN

Reprodüktif Endokrinoloji. Prof. Dr. Mithat EVECEN

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri

Kadın Genital Organlarının Anatomi ve Fizyolojisi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı

İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME

Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır.

Gaz Alışverişi, İnsanda Solunum Sistemi

Mayoz ve Eşeyli Üreme Biyoloji Ders Notları

1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10

EXTRAEMBRİYONAL KESELER

Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü

Hayvanlarda Üreme; İç Döllenme ve Dış Döllenme

DİŞİ ÜREME SİSTEMİ HİSTOLOJİSİ

13 HÜCRESEL SOLUNUM LAKTİK ASİT FERMANTASYONU

Epitel hücreleri glikokaliks denen glikoprotein örtüsü ile çevrilidir. Epitel hücrelerinin birbirine yapışmasını sağlar. Epitel hücrelerinin üzerine

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI BİYOLOJİ

Transkript:

DİŞİ ÜREME SİSTEMİ

DİŞİ ÜREME SİSTEMİ Dişi bireylerde üreme sistemi beş temel yapıdan oluşur : ovaryumlar (yumurtalıklar) yumurta kanalları (Fallop tüpleri) uterus (rahim) serviks vagina

OVARYUMLAR Yumurta hücrelerinin folikül denilen özelleşmiş yapılar içinde gelişmesini sağlayan organlardır. Uterusun sağında ve solunda olmak üzere iki tanedir. Yeni doğan bir kız çocuğunda 300.000-500.000 kadar yarı olgunlaşmış yumurta bulunur. Ergenlik döneminden menapoz dönemine kadar bu yumurtaların 300-500 ü kullanılır. Her ay ovaryumlardaki oogonyumların birkaçı mitoz ve mayoz bölünme ile oositleri meydana getirir. Bu hücrelerden birisi yumurta hücresi olur. Diğerleri besin maddesi olarak yumurta hücresinin etrafında kalır. Yumurta hücreleri epitel hücrelerinden meydana gelen folikül hücreleri ile sarılmıştır. Sadece bir tabaka hücreden oluşan foliküllere primer foliküller denir. Folikül hücreleri hem oosit tarafından alınan maddeleri salgılayarak oositin büyümesine aktif olarak yardım ederler hem de östrojen denilen hormonları sentezleyip salgılar. Östrojen hormonları (en önemlileri östradiol ve androstenedion) hipofiz bezinden salgılanan Luteinize edici hormonun (LH) kanda çoğalmasıyla salgılanır. Östrojen hormonları yumurtanın olgunlaşmasını sağlar. Östrojenler belli miktara gelince sentezlenmesi durur ve folikülden yumurta açığa çıkar ve fallop tüpüne geçer.

UTERUS (RAHİM, DÖLYATAĞI) Döllenme sonucu oluşan embriyonun beslenip geliştiği organdır. Dıştan içe doğru bağ doku, miyometriyum ve endometriyum olmak üzere üç tabaka bulunmaktadır. 1- BAĞ DOKU (Adventisya veya Serosa tabakası) : Bazen bu dokuya perimetriyum da denilmektedir.içinde kan ve lenf damarları, sinirler, bağ dokusu hücreleri ve lifleri bulunur.

2- MİYOMETRİYUM (KAS) TABAKASI: Düz kaslardan oluşur ve üç farklı yönde dizilmiş kas tabakaları bulundurur. Dışta ve içte boyuna ya da oblik (teğetsel) dizilmiş kaslar bulunur. Ortada halkasal dizilmiş kaslardan oluşan ve çok sayıda kan damarı bulunan kalın bir bölge bulunmaktadır. O nedenle bu tabakaya vasküler (damarlı) kas tabakası denir. Gebelik sırasında düz kas hücrelerinin boyu 20 µm den 500 µm ye çıkar. Kas hücre boyunun uzamasına hipertrofi denir. Kas hücre sayısının artmasına atrofi veya hiperplazi denir. Gebelik sırasında kasılmaları önlemek için ovaryumlardan ve plasentadan salgılanan peptin yapısındaki relaksinin hormonu salgılanır. Gebelik sonundaki doğumda hipofiz bezinden salgılanan ve peptid yapısında olan oksitosin hormonu kasılmayı artırır.

3-ENDOMETRİYUM TABAKASI: Bu tabaka silli silindirik epitel hücreleri ve bunların arasında basit tüp şeklindeki endometriyal bezlerden oluşur. Endometriyumun hemen altında lamina propria denilen bağ dokusundan oluşan bir bölge vardır. Burada fibroblastlar, kollagen III lifleri ve matriks elemanları bulunur (Glikozaminoglikanlar). Endometriyumda iki hücre tabakası bulunur: 1- Fonksiyonalis tabakası 2- Bazalis tabakası

Organizmalarda başlıca altı tip uterus bulunur; 1.Vaginasız Didelphia: Çift uterus yapısı mevcuttur, ancak vagina yoktur, bunun yerine uteruslar sinüs ürogenitalise açılır. Monotremata larda görülen uterus tipidir. 2. Didelphia: Çift uterus ve çift vaginaya sahip üreme sistemidir. Marsupialia da (keseli memeliler örnek: Kanguru) görülen uterustur. 3. Uterus Duplex: Çift uterus ve bölünmüş bir vagina bulunur. Kemiricilerde ve Elaphas da (Fil) görülür. 4. Uterus Bipartitus: Çift uterus vagina duvarıyla birleşmiştir. Carnivora, Suidae (örnek: Domuz) ve Cetacea da (Örnek Balina) görülür. 5. Uterus Bicornis: Uterus arkada kaynaşmıştır, ön kısımda ise birbirinden ayrı uterus boynuzları mevcuttur. İnsectivora, Perissodactyla (Çatal tırnaklılar örnek: domuz), birçok Ruminanta ve Prosimiae de görülür. 6. Uterus Simplex: Her iki uterus tamamen kaynaşarak tek yapılı bir uterus haline dönüşmüştür, insanda bulunur.

SERVİKS Uterusun altındaki silindirik kısımdır.iç kısmında mukus salgısı yapan tek tabakalı silindirik epitel hücreleri bulunur. Kas tabakası oldukça azdır ve % 85 oranında bağ dokusu içerir. Vagina duvarına doğru çıkıntı yapan serviksin dış kısmı çok katlı yassı epitel ile örtülüdür. Serviks salgıları, oositin döllenmesinde önemli rol oynar. Ovulasyon sırasında mukoz salgılar sulanır ve spermin uterusa girmesini kolaylaştırır. VAGİNA Serviksten sonra gelen kanal şeklindeki yapıdır. Lümeninde bulunan mukus salgısı serviks hücrelerinden salgılanmaktadır. Duvarı mukoza, muskularis ve adventisya denilen üç tabakadan oluşur. Mukoza tabakası, çok katlı yassı epitelden oluşmuştur. Hücrelerde az miktarda keratohiyalin bulunduğu için deride görülen keratinleşme burada görülmez. Östrojen uyarısıyla hücrelerde bol miktarda glikojen birikir. Hücrelerin dökülmesiyle glikojen vagina lümenine dökülür, buradaki bakteriler glikojeni laktik asite çevirirler ve böylece enfeksiyona neden olan bakterilerin gelişmesi engellenir.

PLASENTA Sadece memeli hayvanlarda ve insanda görülen bu organ embriyo gelişimi sırasında koryon, allantois ve uterus mukozasının farklı şekillerde kaynaşması ile meydana gelir. Geçici bir organdır ve anne ile fetus arasında madde alışverişinin yapıldığı yerdir. Oksijen ve besin maddeleri, annenin karnından embriyoya, embriyonun metabolizma artıkları ve karbondioksit ise ana kanına geçer. Bu olaylar meydana gelirken anne kanı ile embriyo kanı birbirine karışmaz. Bunu koryon villusları sağlar. Çocuğa ait olan (fetal) koryon ve anneye ait olan (maternal) desidua bazalis denilen yapılardan oluşur. Desidua bazalis, plasenta içinde bulunan boşluklara anneden arteriyal kanı sağlar ve bunlardan venöz kanı alır. Endokrin bir organ olduğu için östrojen ve progesteron gibi hormonları salgılar. Büyümeyi sağlayan ve laktojenik özellik gösteren koryonik somatomammotropin hormonunu da salgılamaktadır.

En basit bir plasentada anne ile embriyo arasındaki madde alışverişi şu tabakalar aracılığı ile olur. a- Annenin uterus kan damarlarının endoteli. b- Anne endometriumunun bağ dokusu c- Uterus endometriumunun epiteli d- Koryon villuslarının trofoblast tabakası. e- Koryon villuslarının bağ dokusu f- Koryon villuslarının damar endoteli g- Embriyo veya fetusa ait damarlar.

PLASENTANIN GÖREVLERİ 1- Plasenta uterus içinde gelişmekte olan solunum organıdır. Yani anne kanındaki oksijenin fötusa, fötus kanındaki karbondioksitin anne kanına geçmesini sağlar. 2- Plasenta embriyo/fötus için barsak ve böbrek görevi yapar. 3- Plasenta vitamin deposudur. Özellikle A, D vitaminlerini depo eder. 4- Plasenta bir endokrin organ gibi rol oynar. Gebelik süresince sinsisyotrofoblastlar tarafından östrojen, koryon progesteronu ve koryon gonadotropini salgılanır.

Organizmalarda plasentanın koryon üzerindeki dağılımına göre dört çeşit plasenta vardır (A. Demirsoy, 1998). 1-Plasenta Diffusa: Koryon uterus mukozasıyla her tarafta aynı şekilde bağlanmıştır Örnek : Domuz ve su aygırları. 2-Plasenta Cotyledonata: Plasenta koryon üzerinde parça parçadır(placentoma) Örnek: Gevişgetirenler 3-Plasenta Zonaria: Plasenta koryonu kemer şeklinde sarar. Örnek: Birçok yırtıcı. 4-Plasenta Discoidalis: Plasenta kendi başına bir disk oluşturur. Örnek: Birçok primat, kemiriciler ve yarasalar.

GÖBEK BAĞI Embriyo/fetusla anne arasındaki metabolik alışverişi plasentayla birlikte sağlayan yapıdır. Beyaz parlak, 2 cm kalınlığında 50 60 cm uzunluğundadır. (bazen 10 cm bazen 150 cm olabilir). Göbek bağı, vitellüs kanalı ve allantois kanalının gelişimleri süresinde birbirine yaklaşıp bir araya gelmesinden oluşur. Bu bölgede atar ve toplar damarlar bulunur.

OOGENEZ Olgun yumurta hücresinin (ovum) ovaryum folikülleri içinde önce mitoz, sonra mayoz bölünmelerle meydana gelmesine oogenez denir. Oogonyumlar, embriyonal evrenin üçüncü ayında mitozla bölünerek sayılarını artırırlar. Bunlardan bazılarının etrafları, fetüsten itibaren bir sıralı olacak şekilde yassı folikül hücreleri ile çevrilidir. Bu yapılara primordiyal folikül denir. Primordiyal folikül hücrelerinin yassı şekli kübik hücre şekline dönüşür ve bunlara primer folikül denir. İnsanda her iki ovaryum için toplam 300.000-500.000 kadar primer folikül bulunur ve bunlara yenisi eklenmez. Primer folikül hücreleri bir yandan devamlı mitozla bölünüp sayılarını artırırken diğer yandan da ortalarındaki oogonyumu besleyerek on kat büyüklüğe eriştirirler. Bu büyük ve diploid hücrelere primer oosit denir. Eşeysel olgunluğa erişen dişilerde her 28 ila 30 günde bir (menstural siklüs) primer foliküllerden biri gelişir. Primer folikül hücreleri primer oositin etrafını iki sıralı olarak sararlar, bu yapıya sekonder folikül denir. Sekonder folikül gelişmeye devam eder ve graff folikül (olgun folikül) haline geçer. Olgun folikül içinde yer alan primer oositin etrafı yine folikül hücreleri ile çevrili olup folikül hücrelerinden oluşmuş bir sapla (kümülüs ooforus) çevredeki folikül hücrelerine bağlanmıştır.

İç folikül hücreleri ile çevredeki folikül hücreleri arasında folikül hücreleri tarafından yapılan antrum sıvısı bulunur. Antrum sıvısında ; Glukozaminoglikanlar steroid bağlayıcı proteinler progesteron androjenler Östrojenler bulunur. Primer oositin etrafında glikoproteinden oluşan zona pellusida tabakası yer alır. Çevresel foliküllerin etrafını bunlardan gelişen teka interna, onunda etrafını fibroblastlardan oluşan teka eksterna çevirmiştir. Olgun folikül, germinal epitelyumla temas edince içindeki antrum sıvısının basıncı nedeniyle germinal epitel zorlanır. Bu sırada primer oosit birinci mayoza girerek haploid sayıda kromozom taşıyan farklı büyüklükte iki hücreye bölünür. Bunlardan büyük olanına sekonder oosit, küçük olanına I. kutup hücresi denir. Antrum sıvısının basıncı nedeniyle germinal epitelyum yırtılır ve bir miktar folikül hücresiyle birlikte sekonder oosit ovidukt a (yumurta kanalı) atılır. Bu olaya ovulasyon denir. Sekonder oosit eğer sperm ile karşılaşırsa ve döllenirse, olgunlaşma bölünmelerine devam eder ve ikinci mayozu geçirir. II. Mayozun sonunda yine haploid sayıda kromozomları olan farklı büyüklükte iki hücre meydana gelir. Bunlardan büyük olanına ootid, küçük olanına II. Kutup hücresi denir. Ootid gelişerek olgun yumurta hücresi ovum haline dönüşür, kutup hücreleri dejenere olur.

YUMURTA HÜCRESİNİN (OVUM) GENEL YAPISI Olgun bir yumurta hücresinde büyük bir çekirdek ve bol sitoplazma bulunur. Sentriyol kaybolur. Bazen Golgi Kompleksi görülmez fakat diğer organeller, örneğin granüllü endoplazmik retikulum, mitokondri, lizozomlar, sentriyoller gibi organeller hücrede yer alır. Sitoplazmada yer alan pigmentler yumurtaya renk verirler. Yumurtanın etrafı koruyucu tabakalarla çevrilidir. Yumurta içinde tiplerine göre değişik oranda vitellüs bulunur ve hareketsizdir. Yumurta genellikle oval şekilli olup polarite nedeniyle iki kutbu vardır. Her hücrede nukleusa bağlı olarak sentrozomun yeri, polaritenin genel şeklini saptar yani sentrozom ve nukleusu birleştiren çizgi hücrenin esas eksenini oluşturur. Yumurtanın kutup hücrelerinin atıldığı kısmına animal kutup bunun karşısına gelen kısma ise vejetatif kutup denir. Genellikle animal kutup civarında sitoplazma ve çekirdek bulunduğu için aktivite daha fazladır. Yumurtanın orta bölgesine ekvatoryal bölge denir. Ekvatoryal bölge ile animal kutup arasında kalan bölgeye animal bölge, vejetatif kutup arasında kalan bölgeye vejetatif bölge denir.

VİTELLÜS Oositlerin büyümesi sırasında sitoplazmada biriken besin maddesine vitellüs denir. Vitellüs embriyonun gelişiminde gerekli besinleri sağlar. Vitellüs, yumurta tiplerinde değişik miktarlarda ve değişik yerlerde bulunur. Vitellüs içeriğinde ; protein, Fosfolipid az miktarda nötr yağlar glikojen madensel tuzlar vitaminler enzimler yer alır. Vitellüsün içeriğinde hangi molekül oranı fazla ise o molekül adıyla adlandırılır. Örneğin protein çoksa protein vitellüsü denir. Birçok hayvanın oositinde nukleusun yanında bulunan kitle halindeki yapıya vitellus nukleusu veya Balbiani cismi adı verilir.

Yumurtada vitellüsün bulunup bulunmamasına göre iki tip yumurta vardır: 1- Alesital Yumurtalar: Vitellüsü bulunmayan yumurtalara denir. Buna örnek olarak insan yumurtası verilebilir. 2- Endolesital Yumurtalar: Sitoplazmasında vitellüsü bulunan yumurtalara denir. Endolesital yumurtalar, vitellüsün yerleşmesine göre üçe ayrılır : 1.Oligolesital (İzolesital, homolesital) Yumurtalar: Vitellüs yumurtada homojen olarak dağılmıştır, fakat miktarı azdır. Çekirdek yumurtanın ortasında yer alır. Birçok omurgasızda örneğin Deniz kestanesinde, amfiyoksüs ve insanda görülen yumurta tipidir. 2. Telolesital (Anizolesital) Yumurtalar: Vitellüs yumurtada eşit dağılmamıştır. Bol miktardaki vitellüs, yumurtanın vegetatif yarım küresine yerleşmiştir. Çekirdek ve sitoplazma animal yarım kürede veya animal kutupta bulunur. 3. Sentrolesital Yumurtalar: Vitellüs, yumurtanın ortasında yer almıştır ve bol miktardadır. Vitellüs, çekirdeğin etrafında yer alan iç sitoplazma ile hücre zarının altında yer alan çevresel sitoplazma arasında bulunur. Bu iki sitoplazma birbirine yumurtayı ışınsal kateden sitoplazmik köprülerle bağlıdır. Bu tip yumurtaya örnek olarak Artropodlardan böcek yumurtası verilebilir.

YUMURTA ÖRTÜLERİ Tüm yumurtalar; diğer hücreler gibi hücre zarı ile örtülüdürler. Sünger ve bazı sölenterler hariç tüm hayvanların yumurtaları hücre zarına ilaveten özel yumurta örtüleri ile çevrilidir. Bu örtüler kökenlerine bağlı olarak 3e ayrılır: 1- Primer Yumurta Örtüleri: Vitellüs oluşumu sırasında folikül ve oositler arasındaki mikrovillüslerin bulunduğu alanda yumurta hücresinin yaptığı örtüdür. Önceleri mukopolisakkarit özelliğinde iken sonraları bazı maddelerin katılımıyla fibrilli protein özelliği kazanırlar. Primer Yumurta Örtüleri iki çeşittir: a) Vitellüs Zarları: Dışa doğru yoğunlaşmış ve özel yapı kazanmış zarlar olup oosit yüzeyine sıkıca yapışıktırlar. Böcekler, molluskler, amfibiler ve kuşların yumurtalarında görülen zarlardır. b) Döllenme Zarı: Döllenmeden sonra plazma zarının kalınlaşması ve dış yüzü iç yüzünden ayrılır ve bu iki zarın arasına kortikal granüllerin boşaltılmasıyla oluşturulan bir zardır. Döllenme zarı ile hücre arasında kalan kısma perivitellin alan denir. Deniz kestanesi yumurtalarının üzerini örten jelatinimsi örtü primer örtüye örnektir.

2) Sekonder Yumurta Örtüleri: Yumurta ovaryumda iken ya yalnız folikül hücre tarafından veya hem yumurta hücreleri hem de folikül hücreleri tarafından ortaklaşa oluşturulurlar. Böceklerde, bazı balıklarda ve tunikatlardaki koryon, balık yumurtasındaki zona radiyata, omurgalı yumurtasındaki zona pellusida sekonder örtüdür. Koryon, yapısında kitin ve madensel maddeler bulunduğu için oldukça serttir ve üzerinde çeşitli desenler bulunur. O nedenle mikropil denilen yerden sperm yumurtaya girer. Omurgalılarda ovaryumdan kopan yumurtanın üzerinde bulunan hücresiz saydam örtüye zona pellusida denir. Bazı hayvanlarda bu örtü ışınsal görünüme sahiptir, o nedenle zona radiyata denir. Zona pellusidanın üzerinde folikül hücrelerinden oluşan hücreli tabakaya korona radyata adı verilir. Bu tabaka geçicidir, yumurta fallopi tüpünden geçerken atılır ve sadece zona pellusida kalır.

3. Tersiyer Yumurta Örtüleri: Yumurta ovaryumdan atıldıktan sonra fallopi tüpü (ovidukt) veya tüplere açılan genital organların yardımcı bezleri tarafından yumurta üzerine ilave edilirler. Bir veya birkaç tabaka halinde olabilirler. Kuşlarda albuminli kısım ve CaCO 3 lı kabuk, ve kurbağalardaki jelatin örtüler tersiyer yumurta zarlarına örnektir. Bazı hayvanlar, yumurtalarını kokon denilen süngerimsi bir madde veya ipliksi bir kapsül içine bırakırlar. Bu yapı da tersiyer yumurta örtüsüdür.