Ankara Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Ankara 2

Benzer belgeler
Deri Layşmanyazisi. Prof. Dr. Mehmet HARMAN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

Uzm. Dr. Serkan DEMİRKAN Şanlıurfa-Birecik Devlet Hastanesi

Hidrazon Yapısındaki On Adet Bileşiğin Antileishmanial Aktivitesinin Araştırılması

Amfoterisin B ve eşzamanlı intralezyonel meglumin antimonat ve çinko ile tedavi edilen, kısa sürede yarada iyileşme gözlenen layşmanyoz olgusu

Bir Pediatrik Kutanöz Leishmaniasis Olgusu

Global Leishmaniasis. Leishmaniasis. Türkiye de leishmaniasis. Leishmaniasis. Leishmaniasis

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması

Kutanöz Leyşmanyazis Tanısında Direkt Mikroskopi, Kültür ve Polimeraz Zincir Reaksiyonu Yöntemlerinin Karşılaştırılması*

Cilt Layşmanyazı. Dr. Mustafa NAMIDURU Gaziantep Ün. Tıp Fak. Enf. Hst. ve Kl. Mik. AD.

LEPROMATÖZ LEPRA (Olgu Sunumu)

Şanlıurfa da İlköğretim Okullarında Aktif Tarama Yöntemiyle Kütanöz Leyşmanyaz Araştırması*

Manisa İli 3 Yerli Kutanöz Leishmaniasis Olgusu

Kutanöz Leishmaniasis

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

Moleküler Yöntemlerin Klinik Mikrobiyolojide Kullanımı Ne zaman? Nerede? Ne kadar? Klinik Parazitoloji

Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Dokuz Yıllık Kutanöz Leyşmanyazis Olgularının Değerlendirilmesi*

Akut Hepatit C: Bir Olgu Sunumu. Uz.Dr.Sevil Sapmaz Karabağ İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Manisa

Kronik Hepatit C Tedavisinde Kullanılan Diğer ilaçlar. Doç.Dr. Özgür Günal Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU. Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

TÜBERKÜLOZUN MOLEKÜLER TANISINDA GÜNCEL DURUM

LEISHMANIASIS. Prof. Dr. Mehmet HARMAN, Dicle Ü. Tıp F. Dermatoloji Anabilim Dalı 1

Ülkemizin Endemik Olmayan Bir İlinde (Ankara) Saptanan Leishmania infantum a Bağlı Bir Kütanöz Leyşmanyazis Olgusu

Vaka Sunumu Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde(KHDAK) Hedefe Yönelik Tedavi Seçenekleri

Tıp Fakültesi. Tıp Fakültesi. Olgu Sunumu Çocuk Allerji İmmünoloji Bilim Dalı. İnt. Dr. Yağmur ÇAKIR 25 Aralık 2018 Salı Dr.

Prof. Dr. Cengizhan Erdem Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ

Mycobacterium. Mycobacterium hücre duvarının lipid içeriği oldukça fazladır ve mikolik asit içerir

Prof. Dr. Ahmet Özbilgin Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı,Manisa

OLGU 3 (39 yaşında erkek)

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2015;7 (3):

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

Yeliz Çağan Appak¹, Hörü Gazi², Semin Ayhan³, Beyhan Cengiz Özyurt⁴, Semra Kurutepe², Erhun Kasırga ⁵

:Harran Üniversitesi Sağlık Hizmetleri MYO Şanlıurfa. Derece Alan Üniversite Yıl Sağlık Hizmetleri Meslek Ön lisans

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

ği Derne Üroonkoloji

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

PERİTON DİYALİZİNDE ENFEKSİYÖZ KOMPLİKASYONLAR

Psoriasis Hastasında, Staz Dermatiti Tarafından Maskelenen Kaposi Sarkomu

Tedaviyi İzleyen Değişiklikler ve Değerlendirme Zorlukları. Prof. Dr. Duygu Düşmez Apa Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

AKUT VİRAL HEPATİT TEDAVİSİNDE ORAL ANTİVİRALLERİN YERİ DOÇ.DR.MUSTAFA KEMAL ÇELEN DİCLE ÜNİVERSİTESİ SAPANCA

WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır.

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

5 Pratik Dermatoloji Notları

OLGU SUNUMU. Dr. Ömer Fatih ÖLMEZ Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji


Cerrahi Dışı Tedaviler

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

AKCİĞER DIŞI TÜBERKÜLOZ OLGU SUNUMU. Dr.Onur URAL Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Leishmania nın Türkiye deki Epidemiyolojisi ve Tanısı

HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

GİRİŞ. Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi. ABD de yılda KDE, mortalite % 35-60

Kutanöz Leyşmanyazis Tanısında Alternatif Bifazik Nutrient Besiyeri*

Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke

Uzm. Dr. Altan GÖKGÖZ Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Şanlıurfa

Ateş Nedeniyle Enfeksiyon Hastalıkları Kliniğine Yatırılarak Takip ve Tedavi Edilen Hastaların Değerlendirilmesi

LAYġMANYOZ YUSUF ZĠYA DEMĠROĞLU

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

OLGU SUNUMU. Dr. Ziya Kuruüzüm. DEÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

Suriye İç Savaşı Sonrası Nizip te Kutanöz Leyşmanyazis Olguları

LAYŞMANYAZ VE KOLERA. Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Kutanöz Sarkoidozlu 15 Hastanın Geriye Dönük Analizi A Retrospective Analysis of 15 Patients with Cutaneous Sarcoidosıs

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Dr. Derya SEYMAN. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

Çocukluk Çağı Aşılamaları. Doç. Dr. Güldane Koturoğlu

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

Tularemi Tedavi Rehberi Doç. Dr. Oğuz KARABAY Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

KAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Olgularla Antibiyotikler ve Yan Etki Yönetimi Şanlıurfa Toplantısı 20 Kasım 2015

Diyarbakır Dicle İlçesi Dedeköy ve Durabeyli de Kutanöz Leishmaniasis Olgularının İncelenmesi

OLGULARLA PERİTONİTLER

Kronik Migrende Botulinum Toksin (BOTOX) Deneyimi

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Kısa Süreli Antibiyotik Kullanımı

1. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği

Yrd.Doç.Dr. Özgür Günal Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Isırıkla İlgili Literatür İncelemesi

BİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii. Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL

KRONİK VİRAL HEPATİT C Lİ HASTALARDA IL28B NİN İNTERFERON TEDAVİSİNE YANITLA İLİŞKİSİ. Dr. Gülay ÇEKİÇ MOR

DOÇ. DR. GÜNAY ERTEM S. B. Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ

Fatma Burcu BELEN BEYANI

Kolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi

Sivrisinek ve Phlebotomus mücadelesinde veya parazit hastalıkların anlatılmasında kullanılan ve de pek anlaşılmayan iki kavram vardır.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 13 Ekim 2018 Perşembe

Tüberkülozda Yeni Tanı Metodları (Quantiferon)

OLGU SUNUMU-1. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde Febril Nötropenik Hasta Antifungal Tedavi Uygulama Prosedürü

Nocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

TDD YETERLİK PRATİK SINAVI BİLGİLENDİRME 7 OCAK 2018

Transkript:

http://www.dermatoz.org.tr/2017/3/dermatoz17083o2.pdf doi: 10.15624.dermatoz17083o2 Doç. Dr Müzeyyen Gönül, 1 Yard. Doç. Dr. Işıl Deniz Oğuz, 2 Prof. Dr. Refika Ferda Artüz, 3 Uzm. Dr. Nimet Aslan Özcan, 4 Yard. Doç. Dr. Sevinç Çelik Şahin, 5 1 Ankara Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Ankara 2 Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Giresun 3 Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Ankara 4 Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Şanlıurfa 5 Bozok üniversitesi, Patoloji Ana Bilim Dalı, Yozgat Yazışma Adresi: Dr Müzeyyen Gönül, Ankara Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Dermatoloji Kliniği, Ankara E-posta: muzeyyengonul@gmail.com OLGU BİLDİRİSİ Oral Terbinafin ve Azitromisin Kombinasyonuna Yanıt Veren Bir Kutanöz Layşmanyazis Özet Oral Terbinafin ve Azitromisin Kombinasyonuna Yanıt Veren Bir Kutanöz Layşmanyazis Layşmanyazis, ülkemizde Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Çukurova çevresinde endemik olarak izlenen bir hastalıktır. Tedavide en sık kullanılan ilaçlar beş değerlikli antimon bileşiklerinden meglumin antimonat ve sodyum stiboglukonattır. Bizim olgumuzda beş değerlikli antimon bileşikleri temin edilemediği için alternatif tedavi olarak oral terbinafin ve azitromisin kombinasyonunu tercih ettik ve bu tedavi ile yan etkisiz ve başarılı bir sonuç elde ettik. Anahtar Kelimeler: Kutanöz layşmanyazis, terbinafin, azitromisin Abstract A Case of Cutaneous Leishmaniasis Responded to Combination Therapy of Oral Terbinafine and Azithromycin Leishmaniasis is an endemic disease seen mainly in Southeast Anatolian and Çukurova regions of our country. Most commonly used drug treatments include meglumine antimonite and sodium stibogluconate which are both pentavalent antimony compounds. Since pentavalent antimony compounds were not available, we preferred the combination of terbinafine and azithromycin as alternative treatment in our patient and we reached a successful result with no side effects. Keywords: Cutaneous leishmaniasis, terbinafine, azithromycin Giriş Kutanöz layşmanyazis (KL) en sık Leishmania tropica ya bağlı gelişen tatarcıkların ısırığı ile insana bulaşan paraziter bir enfestasyondur. Sıklıkla yüz ve ekstremiteler gibi giysiyle örtülmeyen alanlarda yerleşir. Eritemli bir papül olarak başlar. Lezyonlar yavaşça progrese olur ve ağrısız üzeri krutla kaplı nodül ve daha sonra volkan tarzında ülsere dönüşür. Büyük çoğunluğu tedavisiz 1-1,5 yıl içinde sikatris bırakarak iyileşir. Bu sikatris görünür yerde olduğunda depresyon, anksiyete ve yaşam kalitesinde bozulmaya neden olduğu için çoğu hastada tedavi gereklidir. Tedavide ilk seçenek lokal ve gerektiğinde sistemik olarak verilebilen beş değerlikli antimon bileşikleridir (1). Ancak bazı olgularda alternatif tedavi seçeneklerine ihtiyaç olabilir. Dirsek üzerinde ülsere olan KL li bir erkek olguda beş değerlikli antimon bileşiklerini temin edemediğimiz için alternatif tedavi olarak oral terbinafin ve azitromisin kombinasyonunu tercih ettik ve bu tedavi ile yan etkisiz ve başarılı bir sonuç elde ettik. Olgu 29 yaşında erkek hasta polikliniğimize sol dirsekte ağrısız, üzeri kabuklu yara şikayeti ile başvurdu. Hastanın şikayeti yedi aydır mevcuttu. Önce küçük bir sivilce gibi başlayan döküntü daha sonra zaman içinde büyüyüp deriden kabarık, ortasında sert bir kabuk olan yara haline dönüşmüş. Lezyon başlamadan bir ay kadar önce Adana ya seyahat öy- Sayfa 1/5

Resim 1. Sol dirsekte yaklaşık 5x5 cm boyutlarında deriden kabarık, ortasında kalın kahverengi bir krutun olduğu, volkan şeklinde ülsere lezyon Resim 3. Dermiste yoğun lenfoid hücreler arasında santralinde minimal nekroz içeren granülom formasyonu (H&E, x100) Resim 2. Akantotik epidermis altında dermisi diffüz patternde infiltre eden inflamatuar hücre popülasyonu (H&E, x40) küsü vardı. Hastanın özgeçmişinde ve soy geçmişinde herhangi bir özellik yoktu. Diğer sistemler açısından sağlıklı olan hastanın dermatolojik muayenesinde sol dirsekte yaklaşık 5x5 cm boyutlarında deriden kabarık, etrafı eritemli, ortasında kalın kahverengi bir krutun olduğu, orta sertlikte volkan şeklinde ülsere lezyon mevcuttu (Resim 1). Lezyonun üzerindeki krut kaldırılınca altta üzeri nemli görünümlü sığ bir ülser ve krut altında dikensi beyaz çıkıntılar izlendi. Bölgesel lenfadenopati saptanmadı. Eklem hareket açıklığı doğaldı. Rutin laboratuvar incelemeleri normaldi. Layşmanyazis ön tanısı ile lezyondan yapılan yaymada leishmania paraziti izlenmedi, aside alkole rezistan basil (AARB) negatifti. Bakteriyolojik yara kültüründe mikroorganizma üremedi. Lezyonun eritemli infiltre kenarından yapılan punch biyopsinin histopatolojik incelemesinde dermiste yoğun lenfoid hücreler arasında santralinde minimal nekroz içeren granülom formasyonu izlendi (Resim 2,3,4). Hastanın lezyonundan alınan doku örneklerinin tüberküloz, mantar ve leishmania kültüründe üreme olmadı. Mikobakteri PCR negatifti. Leishmania PCR pozitif saptanması üzerine hastaya kutanöz layşmanyazis tanısı kondu. Lezyon büyük, ülsere ve eklem üzerinde olduğu için sistemik meglumin antimonat tedavisi planlandı ancak hastanın kliniğimize başvurduğu dönemde ilaç temininde sıkıntı olması nedeniyle hastaya oral terbinafin 1x250 mg/gün (aralıksız her gün) ve azitromisin 500mg/gün (her ayın ilk 10 günü alacak şekilde üç kür) tedavisi toplam üç ay verildi. Tedavi bitiminde krutlu ülser ve infiltrasyon tamamen geriledi. Sikatris dokusu gelişmedi ancak lezyon postinflamatuar hiperpigmentasyon bırakarak iyileşti (Resim 5). Tartışma Layşmanyazis, ülkemizde Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Çukurova çevresinde endemik olarak izlenen bir hastalıktır. Zorunlu hücre içi bir parazit olan Leishmania amastigot ve promastigot olmak üzere iki formda bulunur. Tatarcığın bağırsağında kamçılı promastigot halinde yaşayan mikroorganizma bu formda deriye inoküle olur. Konakçı retiküloendotelyal sisteminde ise kamçısız amastigot formuna dönüşür (1). Geçirilmiş veya subklinik enfeksiyonlar kişide yaşam boyu immünite geliştirir (2). L. tropica nın neden olduğu kuru tip KL ülkemizde en sık görülen tiptir ve ısırıktan sonra 2-8 aylık bir kuluçka döneminden sonra lezyon oluşmaya başlar. Önce eritemli bir papül şeklinde başlayan lezyon altı ay içinde giderek genişleyerek 1-2 cm lik bir nodül halini alır. Nodül büyüdükçe Sayfa 2/5

Resim 4. Dermiste yoğun lenfoid hücreler ile maskelenmiş iğsioval nükleuslu geniş soluk sitoplazmalı epiteloid histiyositler (H&E, x200) ortasından ülserleşmeye başlar ve zamanla bu ülser üzerinde tabana sıkıca yapışmış bir krut gelişir (2). Bu krut kaldırıldığında alt kısmında kirli beyaz renkli dikensi çıkıntılar gözlenir. Bu bulguya Hulusi Behçet in çivi belirtisi denir (1). Lezyon genellikle 1-1,5 yıl içinde sikatris bırakmadan iyileşir. Ancak %5-10 oranında iki yıl içinde spontan olarak iyileşmeyebilir ve kronik KL adını alır. Resim 5. Tedavinin 3. ayının sonunda lezyonun görüntüsü Hastalığın tanısı endemik bölgede yaşama veya endemik bölgeye seyahat hikayesi, klinik ve laboratuvar tetkikler ile konur (3). Lezyondan alınan örneklerle yapılan yaymanın Giemsa veya Wright ile boyanması ile amastigotlar gösterilebileceği gibi, Novy, McNeal, Nicolle (NNN) besiyerinde kültüre edilebilir. PCR yöntemiyle dokuda leishmania DNA sı saptanabilir (1-3). Lezyondan hazırlanan yaymanın direkt mikroskobik incelemesi kolay ve sık kullanılan bir tanı yöntemdir. Ancak her hastada yaymada pozitiflik saptanmayabilir. Türkiye de yapılan bir çalışmada herhangi bir tanı yöntemi ile KL tanısı konmuş hastaların %78 inde yaymada amastigot saptanmış. Yine bu hastaların %92 sinde kültür pozitifliği ve %81,1 inde ise PCR pozitifliği saptanmıştır. Bu nedenle tek tanı yöntemindense birkaç tanı yönteminin beraber kullanılmasının KL tanısının konma olasılığını arttıracağı yorumu yapılmıştır (4). Bizim hastamızda da yaymada ve biyopsi örneklerinde etkeni gösteremedik. Ancak endemik bölgeye seyahat öyküsü, lezyonun klinik özelliği, histopatolojik bulgular kuvvetle KL tanısını düşündürdüğü için leishmania PCR incelemesi yapıldı ve PCR pozitifliği ile KL tanısı kondu. KL de tedavi iyileşmeyi hızlandırıp, relapsı önler bu nedenle tüm KL li olgular tedavi edilmelidir. Ancak 1cm den küçük, baş boyun lokalizasyonu dışındaki tek lezyonlu olguların tedavisiz takibinin yapılabileceğini savunan yazarlar da vardır (5). Tedavi; medikal tedavi, fiziksel yöntemler ve immünoterapi olmak üzere üç başlık altında toplanabilir (2,5). İlaç tedavileri içinde en sık kullanılanı beş değerlikli antimon bileşiklerinden meglumin antimonat ve sodyum stiboglukonatın intralezyoner veya sistemik kullanımıdır. KL da etkinliği gösterilmiş diğer ajanlar; amfoterisin B, pentamidin, miltefosin, oral çinkosülfat, azol grubu antifungaller, dapson, terbinafin ve azitromisindir (2,5). Terbinafin leishmania parazitinin hücre duvarındaki ergosterol sentezini inhibe ederek etkisini gösteren bir ajandır (6). Çeşitli hayvan çalışmalarında çeşitli leishmania alt tiplerine karşı tedavi edici etkinliği gösterildiği gibi etkisiz olduğunu gösteren çalışmalar da mevcuttur (7-13). İnsanlar üzerinde bildirilmiş yayın sayısı çok azdır. HİV pozitifliği olan kutanöz layşmanyazisli bir olguda sistemik terbinafinin etkili olduğu gösterilmiştir (10). Yapılan bir çalışmada ise 14 hastaya dört hafta boyunca günde iki kez 250 mg verilen terbinafin tedavisi sonrası 10 hastada (%71,5) iyileşme gözlenmiştir (11). 2015 yılında İran da yapılmış bir çalışmada KL tanısı almış 40 hasta randomize olarak iki gruba bölünmüş. Bir Sayfa 3/5

gruba üç hafta boyunca 15mg/kg/gün sistemik glukantim tedavisi diğer gruba ise dört hafta boyunca oral terbinafin tedavisi uygulanmış. Her iki gruba da iki haftada bir dört hafta boyunca kriyoterapi uygulanmış. Çalışmada iki grup arasında iyileşme oranları benzer bulunmuş. Sonuç olarak da terbinafin tedavisinin sitemik glukantim tedavisine dirençli ya da glukantim allerjisi olan KL hastalarında iyi bir alternatif tedavi olabileceği düşünülmüştür (12). 2016 yılında yapılan bir çalışmada ise topikal terbinafinin KL daki etkinliği araştırılmış. KL tanısı alan 88 hasta iki gruba ayrılmış. Bir gruba 20mg/kg/gün dozunda glukantim intramuskuler olarak uygulanmış ve beraberinde plasebo olarak topikal vazelin kullanılmış. Diğer gruba ise glukantim aynı şekil ve dozda verilirken yanına topikal terbinafin tedavisi eklenmiş. 20 günün sonunda iyileşme oranlarında anlamlı bir fark gözlenmezken ülsere nodül, nodül ve plak tarzı lezyonu olan hastaların iyileşme hızı anlamlı yüksek bulunmuş (13). Bu çalışmaya dayanarak terbinafinin topikal kullanımının sistemik kullanımı kadar etkin olmamakla beraber diğer sistemik tedavilere destekleyici olarak iyileşmeyi hızlandırmak için kullanılabileceği söylenebilir. Ancak bu konuda başka çalışma olmadığı için bu tezi kanıtlayacak daha fazla sayıda çalışmaya ihtiyaç olduğu kanısındayız. Azitromisin protein sentez inhibitorü makrolid grubu bir antibiyotiktir. Krolewiecki ve ark. tarafınca azitromisinin Leishmania major promastigotlarına ve amastigotlarına karşı in vitro ve in vivo etkisi olduğu gösterilmiştir (14). Azitromisinin leismaniya karşı direk öldürücü etkileri olabileceği gibi makrofajların çeşitli patojenleri öldürme yetisini arttırarak da makrofaj içindeki amastigot formlarına karşı etki gösterebildiği düşünülmüştür. Makrofajlarda ve enfekte dokularda yüksek konsantrasyonlara ulaşabilmesi, oral alınabilmesi, oral biyoyararlanımının yüksek olması, uzun yarı ömrü ve gebelerde ve çocuklarda güvenle kullanılabilmesi nedeniyle KL tedavisinde kullanılabilecek ajanlar arasına girmiştir (14). Azitromisinin leismania parazitine karşı in vitro etkin olabildiğini gösteren başka çalışmalar da vardır. Tanyüksel ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada azitromisinin in vitro olarak fare periton makrofajlarındaki hücre içi L. major amostigotlarına karşı öldürücü etkisi olduğu gösterilmiştir (15). Oliveria-Silva ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada ise azitromisinin in vitro olarak Leishmania amazonensis, Leishmania braziliensis ve Leishmania chagasi ye karşı etkili olduğu gösterilmiş ve layşmanyazis tedavisinde alternatif bir ilaç olabileceği görüşü ileri sürülmüştür (16). Azitromisinin kinik olarak KL da etkili olduğunu bildiren yayınlar olduğu gibi etkisiz bulan yayınlar da vardır (17-23). 2007 yılında Arjantin de yapılan bir çalışmada KL tanısı olan 22 hastaya 500 mg/gün azitromisin, 23 hastaya ise 10mg/kg/gün meglumin antimonat tedavisi verilmiş. Bu çalışmada hastaların %45 i azitromisine yanıt verirken %82,6 sı meglumin antimonat tedavisine yanıt vermiş. Sonuç olarak azitromisin KL e etkili olabilmekle birlikte meglumin antimonat kadar etkili bir tedavi olmadığı sonucuna varılmıştır (21). 2014 yılında Brezilya da yapılan bir çalışmada tek başına oral azitromisin tedavisinin KL de etkili olmadığı gösterilmiş (22). Azitromisin KL de diğer tedavi ajanları ile birlikte kombine de kullanılabilir. 2012 yılında İran da yapılan bir çalışmada 86 KL hastası iki gruba bölünmüş, bir gruba 10mg/kg/gün dozunda azitromisin ve allopurinol kombinasyonu diğer gruba intramuskuler glukantim tedavisi uygulanmış. İki ay sonunda iki grup arasındaki iyileşme oranları arasında anlamlı fark saptanmamış (23).Tüm bu çalışmalar ışığında azitromisin ilk seçenek olmamakla beraber diğer tedavileri alamayan KL li hastalarda kullanılabilir olduğu görülmüştür. Bizim hastamızın lezyonu büyük, ülsere ve eklem üzerinde olduğu için etkinliği arttırabilmek için tek bir ajan değil de azitromisin ve terbinafini kombine vermeyi uygun gördük. Hepatotoksisite riskini azaltmak için de terbinafin dozunu literatürlerde belirtilen 2x250 mg dozu yerine 1x250 mg dozunda verdik ve yanına ayda 10 günlük kürler halinde 1x500 mg azitromisin ekledik. Üç aylık tedavi sonucu lezyonda iyileşme saptadık ve tedavi sonrası takibinde rekürrens saptamadık. Literatürde bu iki tedavi ajanının kombine verildiği bir makaleye rastlamadık. Sonuç olarak KL endemik bölgelerde önemli bir sağlık sorunu olmakla birlikte özellikle klasik teda- Sayfa 4/5

vileri veremediğimiz hastalarda terbinafin ve azitromisin tedavilerini de güvenle kullanabileceğimizi hatırlatmayı amaçladık. Kaynaklar 1. Gürel MS, Yeşilova Y, Olgen MK ve ark. Cutaneous leishmaniasis in Turkey. Turkiye Parazitol Derg 2012; 36: 121-129 2. Uzun S. Leishmaniasis. Tüzün Y, Gürer MA, Serdaroğlu S ve ark. LV. Dermatoloji. 3. Baskı. İstanbul: Nobel Tıp Kitabevleri; 2008. p659-682 3. Zeyrek FY, Erdoğan DD, Uluca N ve ark. The Role of serology in the diagnosis of cutaneous leishmaniasis. Kafkas Univ Vet Fak Derg 2012; 8: A121-A124 4. Ertabaklar H, Çalışkan ÖS, Boduç E, Ertuğ S. Comparison of direct microscopy, culture and polymerase chain reaction methods for the diagnosis of cutaneous leishmaniasis. Mikrobiyol Bul 2015; 49: 77-84. 5. Aytekin S. Kutanöz layşmanyaziste tedavi. Turkderm 2009; 43: 44-47. 6. Chance ML, Havercroft PR, Goad LJ. Observations on leucine incorporation into sterol by Leishmania, and its inhibition by terbinafine. Ann Trop Med Parasitol. 1999; 93: 185-188 7. Zakai HA, Zimmo SK. Effects of itraconazole and terbinafine on Leishmania major lesions in BALB/c mice. Ann Trop Med Parasitol 2000;94: 787-791 8. Simões-Mattos L, Teixeira MJ, Costa DC et al. Evaluation of terbinafine treatment in Leishmania chagasi-infected hamsters (Mesocricetus auratus). Vet Parasitol 2002; 103: 207-216. 9. Sampaio RN, Takano GH, Malacarne AC ve ark. [In vivo Terbinafine inefficacy on cutaneous leishmaniasis caused by Leishmania (Leishmania) amazonensis in C57BL/6 mice. Rev Soc Bras Med Trop 2003; 36: 531-533. 10. González-Rupérez J, Javaloyas de Morlius M, Moreno Carazo A. Remission of localized cutaneous leishmaniasis in a HIVpositive patient using systemic terbinafine. Dermatology 1997; 194: 85-86. 11. Bahamdan KA, Tallab TM, Johargi H ve ark. Terbinafine in the treatment of cutaneous leishmaniasis: a pilot study. Int J Dermatol 1997; 36: 59-60 12. Farajzadeh S, Esfandiarpour I, Haghdoost AA, Mohammadi S, Mohebbi A, Mohebbi E, Mostafavi M. Comparison between combination therapy of oral terbinafine and cryotherapy versus systemic meglumine antimoniate and cryotherapy in cutaneous leishmaniasis: a randomized clinical trial. Iran J Parasitol 2015; 10: 1-8. 13. Farajzadeh S, Heshmatkhah A, Vares B, Mohebbi E, Mohebbi A, Aflatoonian M, Eybpoosh S, Sharifi I, Aflatoonian MR, Shamsi Meymandi S, Fekri AR, Mostafavi M. Topical terbinafine in the treatment of cutaneous leishmaniasis: triple blind randomized clinical trial. J Parasit Dis 2016; 40: 1159-1164. 14. Krolewiecki A, Leon S, Scott P ve ark. Activity of azithromycin against Leishmania major in vitro and in vivo. Am J Trop Med Hyg 2002; 67: 273-277 15. Tanyuksel M, Bas AL, Araz E, Aybay C. Determination of intracellular efficacies of azithromycin against Leishmania major infection in human neutrophils in vitro. Cell Biochem Funct 2003; 21: 93-96. 16. de Oliveira-Silva F, de Morais-Teixeira E, Rabello A. Antileishmanial activity of azithromycin against Leishmania (Leishmania) amazonensis, Leishmania (Viannia) braziliensis, and Leishmania (Leishmania) chagasi. Am J Trop Med Hyg 2008; 78: 745-749. 17. Minodier P, Zambelli L, Mary C ve ark. Cutaneous leishmaniasis treated with azithromycin in a child. Pediatr Infect Dis J 2008; 27 :80-81 18. Silva-Vergara ML, Silva Lde A, Maneira FR ve ark. Azithromycin in the treatment of mucosal leishmaniasis. Rev Inst Med Trop Sao Paulo 2004; 46: 175-177 19. Layegh P, Yazdanpanah MJ, Vosugh EM, Pezeshkpoor F ve ark. Efficacy of azithromycin versus systemic meglumine antimoniate (Glucantime) in the treatment of cutaneous leishmaniasis. Am J Trop Med Hyg 2007; 77: 99-101 20. Teixeira AC, Paes MG, Guerra Jde O ve ark. Low efficacy of azithromycin to treat cutaneous leishmaniasis in Manaus, AM, Brazil. Rev Inst Med Trop Sao Paulo 2007; 49: 235-238 21. Krolewiecki AJ, Romero HD, Cajal SP, Abraham D, Mimori T, Matsumoto T, Juarez M, Taranto NJ. A randomized clinical trial comparing oral azithromycin and meglumine antimoniate for the treatment of American cutaneous leishmaniasis caused by Leishmania (Viannia) braziliensis. Am J Trop Med Hyg 2007; 77: 640-646. 22. Toledo Junior A, Daher AB, Amaral TA, Carvalho SF, Romero GA, Rabello A. Poor response to azithromycin in cutaneous leishmaniasis leading to a premature interruption of a multicentric phase III clinical trial in Brazil. Rev Soc Bras Med Trop 2014;47:756-62. doi: 10.1590/0037-8682-0266-2014. 23. Dastgheib L, Naseri M, Mirashe Z. Both combined oral azithromycin plus allopurinol and intramuscular Glucantime yield low efficacy in the treatment of Old World cutaneous leishmaniasis: a randomized controlled clinical trial. Int J Dermatol 2012;51:1508-11. doi: 10.1111/j.1365-4632.2012.05610.x. Sayfa 5/5