T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ



Benzer belgeler
CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 3. HAFTA

Temyiz Eden (Davalı) : Antalya İl Özel İdaresi

İlgi: Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul VI Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını

Üst Ölçekli Planlar Mekansal Strateji Planı

Ek 2: Dava Dilekçesi. İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi. Sayın Başkanlığına. İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2008/1445 E

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent

Nazım imar planı nedir?

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 Amaç, Kapsam, Yasal Dayanak ve Tanımlar... 1 Amaç... 1 Kapsam... 1 Yasal Dayanak... 1 Tanımlar... 1 İKİNCİ BÖLÜM...

Planlama Kademelenmesi II

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI TEKNİK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sevilay ARMAĞAN Mimar. Şb. Md. Tel: KAPSAM

DANIŞTAY SAYIN BAŞKANLIĞI NA SUNULMAK ÜZERE İSTANBUL ( ). İDARE MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI NA

DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI NIN TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK

Konu: Askıdaki Plana İtiraz Tarih:

KENTSEL DÖNÜŞÜM ARAÇLARINDAN BİRİ OLARAK HUKUK. Prof. Dr. Gürsel Öngören

Danıştay Başkanlığı na İletilmek Üzere. İstanbul İdari Mahkemesi Başkanlığı na;

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Büyükşehir Belediye Alanlarında Tabiat Varlıklarının Yönetimi

İMAR HUKUKU NDA PLAN HİYERARŞİSİVE ÜST ÖLÇEKLİ PLANLARIN İPTALİ HALİNDE ALT ÖLÇEKLİ PLANLARIN DURUMU

Yerleşik Alanlar, Yapılı Kentsel Çevre Çevre Düzeni Planları Nazım İmar Planları 3- Planlama Aşaması Gelişmeye Açılacak Alanlar

Analitik Etütlerin Mekansal Planlamadaki Yeri ve Önemi

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

İMAR PLANLARININ VE İMAR PLANI DEĞİŞİKLİKLERİNİN İPTALİ DAVALARINDA SÜRE Vedat CANBOLAT

İMAR PLANLARI, TADİLLER VE İMAR PLANLARININ İPTALİ DAVALARI. Av. Selim Dündar, LL.M. Av. Alper Utaş, LL.M.

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

Riva Galatasaray Spor Kulübü Arazisi / Değerli meslektaşımız,

KÜLTÜR VE TURİZM KORUMA VE GELİŞİM BÖLGELERİNDE VE TURİZM MERKEZLERİNDE İMAR PLANLARININ HAZIRLANMASI VE ONAYLANMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

ISPARTA MİMARLAR ODASI

TÜRK MİLLETİ ADINA. T.C. D A N I Ş T A Y ALTINCI DAİRE EsasNo : 2012/915 Karar No : 2013/8099. Temyiz Eden (Davacı) Vekili. Karşı Taraf (Davalı)

İMAR PLANLARININ ONAYLANMASI PLAN YAPIM VE ONAYI BM VEYA İGM ONAYI İTİRAZLARI DEĞERLENDİRME YÜRÜRLÜK KESİN KARAR İLAN- ASKI UYGULAMA

PLAN TÜRLERİ A-SOSYO-EKONOMİK PLANLAR

PLANLAMAYA ETKİ EDEN FAKTÖRLER. Prof. Dr. Sebahattin BEKTAŞ

BAŞBAKANLIK TOPLU KONUT İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL UYGULAMA DAİRE BAŞKANLIĞI NA

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 4.TOPLANTI YILI TEMMUZ AYI TOPLANTILARININ 3.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

ALANSAL UYGULAMALAR sayılıafet RİSKİALTINDAKİALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN ve UYGULAMA YÖNETMELİĞİ

Cumhuriyet Halk Partisi

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRE BAŞKANLIĞI ŞEHİR PLANLAMA MÜDÜRLÜĞÜ NE

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

AVCILAR BELEDİYE MECLİSİNİN 5. SEÇİM DÖNEMİ 5. TOPLANTI YILI 2014 SENESİ OCAK AYI MECLİS TOPLANTISINA AİT KARAR ÖZETİ

DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI NIN TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK

T.C. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANLIĞI Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü -D A Ğ I T I M L I - GENELGE 2007/2

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

YIPRANAN TARİHİ VE KÜLTÜREL TAŞINMAZ VARLIKLARIN YENİLENEREK KORUNMASI VE YAŞATILARAK KULLANILMASI HAKKINDA KANUN

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ YER SEÇİMİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

- KARAR- -Yapı yaklaşma mesafelerinin doğu, batı, kuzey ve güney cephelerinden 5'er m. bırakılmış,

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ YER SEÇİMİ YÖNETMELİĞİ

Karar NO: KARAR-

CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2. HAFTA

HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN

Prof. Dr. Zerrin TOPRAK Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

ANTALYA KENT MERKEZİ KÜLTÜR VE TURİZM KORUMA VE GELİŞİM BÖLGESİ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar... 1 Amaç ve kapsam... 1 Dayanak... 1 Tanımlar... 1 İKİNCİ BÖLÜM...

T.C. ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı DAĞITIM YERLERİNE

KORUNAN ALANLARDA YAPILACAK PLANLARA DAİR YÖNETMELİK

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

TURİZMİ TEŞVİK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN

KORUNAN ALANLARDA YAPILACAK PLANLARA DAİR YÖNETMELİK

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Kamulaştırma, Mülkiyet Hakkının Korunması, Ek Protokol - 1

Hazırlayan: Mesut YÜKSEL

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İMAR VE PLANLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI ŞEHİR PLANLAMA MÜDÜRLÜĞÜ NE

PLANLAMA SÜRECİ ve ARAZİ ve ARSA DÜZENLEMELERİ (PARSELASYON)

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KOMİSYONLARI KURULUŞ VE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ANTALYA İLİ, BATI ÇEVRE YOLU GÜZERGÂHI İLE KEPEZ İLÇESİ ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ YERLEŞİM ALANLARININ DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN 1/100.

- KARAR- Belediye Hizmet Alam kullanımı içerisinde konut alanı kullanımının yer..almasının, nüfus Yoğunluğu getireceği,

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar... 1 Amaç... 1 Kapsam... 1 Dayanak... 1 Tanımlar... 1 İKİNCİ BÖLÜM...

ARAZİ KULLANIM PLANLAMASI

MEKÂNSAL PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ RES PLANLAMA SÜRECİ

1 PLANLAMA ALANININ GENEL TANIMI 2 PLANLAMANIN AMAÇ VE KAPSAMI

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ YER SEÇİMİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Kayabaşı-TOKİ Konutları

MEKÂNSAL PLANLAR YAPIM YÖNETMELİĞİ ( ) ile PLAN YAPIMINA AİT ESASLARA DAİR YÖNETMELİĞİN ( ) KARŞILAŞTIRILMASI 1

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

Doğal Afetler ve Kent Planlama

GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: , Sayısı: 28821

ŞEHİRSEL TEKNİK ALTYAPI ( ) Prof. Dr. Hülya DEMİR

ANKARA. günlü, E:2012/440, K:2013/412 sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

ANTALYA İLİ, AKSU İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ, ADA 2 PARSELİN BİR KISMINI KAPSAYAN ALANDA HAZIRLANAN 1/1.000 ÖLÇEKLİ İLAVE UYGULAMA İMAR PLANI

T.C. BAŞBAKANLIK ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANLIĞI 234 ADA 107 NOLU PARSEL

BORNOVA (İZMİR) 3720 ADA, 5 (2,3,4) PARSEL NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

ANTALYA İLİ, MANAVGAT İLÇESİ D-400 KARAYOLU ÇEVRESİNDE 1/5.000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI

DENĠZLĠ BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYESĠ ĠDARĠ BĠRĠMLERĠNE AĠT TEġKĠLAT YÖNETMELĠKLERĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 5.TOPLANTI YILI OCAK AYI TOPLANTILARI'NIN 3. BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

İ t ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ M İMAR VE BAYINDIRLIK KOMİSYONU RAPORU. Tarih: BİRİM TALEP SAHİBİ

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü Mekânsal Stratejiler ve Çevre Düzeni Planları Dairesi

ANTALYA İLİ, KEPEZ İLÇESİ, ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI REVİZYONU AÇIKLAMA RAPORU

ANTALYA İLİ, AKSU İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ, ADA 2 PARSELİN BİR KISMINI KAPSAYAN ALANDA HAZIRLANAN 1/5.000 ÖLÇEKLİ İLAVE NAZIM İMAR PLANI

İMAR KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI TASLAĞI

KORUNAN ALANLARDA YAPILACAK PLANLARA DAİR YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 5.TOPLANTI YILI OCAK AYI TOPLANTILARI'NIN 3. BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

T.C. SULTANBEYLİ BELEDİYE MECLİSİ Tarih : KOMİSYON RAPORLARI Rapor No : 2012 / 29 HUKUK KOMİSYONU RAPORU BELEDİYE MECLİS BAŞKANLIĞINA

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI NA

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

SU ŞEBEKE VE ARITMA TESİSLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUK YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Teşkilat

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 4.TOPLANTI YILI MAYIS AYI TOPLANTILARININ 2.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ COĞRAFYA BÖLÜMÜ

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Sayısı : 2 Yayımlandığı Resmî Gazetenin Tarihi - Sayısı : 10/7/

Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 3.TOPLANTI YILI NİSAN AYI TOPLANTILARININ 3.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

Çevre ve Orman Bakanlığından:

12 Mayıs 2016 PERŞEMBE

Transkript:

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ TÜRK HUKUK SİSTEMİNDE PLANLAMA YETKİLERİ ÇERÇEVESİNDE TURİZMİ TEŞVİK VE KORUMA MEVZUATINDA PLANLAMA YETKİLERİ UZMANLIK TEZİ HAKAN ATAK ŞUBAT 2008 ANKARA

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ TÜRK HUKUK SİSTEMİNDE PLANLAMA YETKİLERİ ÇERÇEVESİNDE TURİZMİ TEŞVİK VE KORUMA MEVZUATINDA PLANLAMA YETKİLERİ UZMANLIK TEZİ Hakan ATAK Tez Danışmanı Hukuk Müşaviri Mehmet BAKİ ŞUBAT 2008 ANKARA

ÖNSÖZ Söz konusu bu çalışma, 27.12.2004 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinde uzman yardımcısı olarak göreve başlamamdan sonra, Bakanlığa karşı açılan davalar, mevzuat çalışmaları ve benzeri çeşitli vesilelerle karşılaştığım koruma amaçlı imar planları ile kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri içinde hazırlanan planların diğer planlarla ilişkisi, diğer planlar karşısında geçerliliği ve uygulanma sırası sorununa cevap bulmak üzere hazırlanmıştır. İmar faaliyetlerinin hukuka uygun yürütülmesini sağlayan araç olan imar planları, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ise kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinde uygulamanın ve de sit alanlarının korunmasının en önemli aracı olarak kullanılmaktadır. Koruma amaçlı imar planları; sit alanlarındaki yerleşim yerlerinin fiziki düzenlenişi ve idarenin kolluk faaliyetleri bağlamında sit alanlarının korunmasına yönelik önlemler alınmasında, kamu yararının sağlanması ile sit alanında taşınmaz veya arazisi bulunması sebebiyle temel hak ve hürriyetleri kısıtlanabilen maliklerin hakları arasında meşru bir dengenin sağlanması noktasındaki uygulamalarda, 2863 sayılı Kanun ve bağlı yönetmelikler ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu ilke kararlarından sonra hukuki dayanak teşkil etmektedir. Bu çalışmada, mevzuatımızda meri düzenlemeler ile çeşitli kurumlara verilen plan yapma yetkisi içerisinde Kültür ve Turizm Bakanlığı nın 2863 ve 2634 sayılı kanunlar dolayısı ile sahip olduğu yetkilerin konumu, farklı kurumlara verilmiş yetki ve görevlerin aynı bölge nedeniyle çakışması durumunda Bakanlığın öncelikli yetkileri ve hakları tartışılarak; bir çerçeve çizilmeye çalışılacaktır. i

İmar planlarıyla ilgili güncel ve tezin hazırlanması aşamasında yürürlükte olan mevzuatımızdaki düzenlemeler ele alınacaktır. Konu hukuk tekniği açısından incelenerek yasal düzenlemeler arasındaki ahenk sorunu tartışılacak, kurum ve kuruluşların yetkilerinden genel olarak bahsedilecek, Bakanlığımız ile çakıştığı veya çatıştığı oranda irdelenecektir. Şehir ve bölge planlamacılığı tekniği, meselenin dışında tutulacaktır. Tezin hazırlanması aşamasında uygun bir çalışma ortamı sağlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı 1. Hukuk Müşaviri Aydan Kızılarslan a; olumlu katkıları ve teşviklerinden ötürü tez danışmanım Hukuk Müşaviri Mehmet Baki ye teşekkür ederim. Tüm bu düşüncelerle tezin, Kültür ve Turizm Bakanlığına ve çalışanlarına faydalı olmasını dilerim. Hakan ATAK ii

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ..i İÇİNDEKİLER iii GİRİŞ 1 I MEVZUATTA YER ALAN PLAN TÜRLERİ..4 A - Genel Amaçlı Plan Türleri.. 6 1 Yerel Planlar...6 a. Nazım İmar Planı 6 b. Uygulama İmar Planı..8 2 Üst Düzey Planlar.10 a. Ülke Planı Kalkınma Planı. 10 b. Bölge Planı 12 c. Çevre Düzeni Planı...14 d. Metropoliten İmar Planı 16 3 Tamamlayıcı planlar.19 a. Revizyon Planı..19 b. İlave Plan.. 20 c. Mevzi İmar Planı... 20 B Özel Tanımlanmış Alanlarda Yapılan Planlar...21 1 - Islah İmar Planı.. 22 2 - Özel Çevre Koruma Bölgesi Planı. 23 3 - Kıyılarda Planlama 24 4 - Köy Yerleşme Planı... 28 5 - Tarım Alanlarında Planlama.. 29 6 - Mera, Yaylak ve Kışlak Alanları ile Çayır ve Otlak Alanlarında Planlama.. 31 7 - Su Toplama Havzalarında Planlama.. 32 8 - Milli Parklarda Planlama... 34 9 - Sanayi Alanlarında Planlama. 36 iii

a.organize Sanayi Bölgeleri. 37 b. Endüstri Bölgeleri. 38 c. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri. 40 10 - Afet Bölgelerinde Planlama. 41 11 - Boğaziçi nde Planlama 42 12 - Orman Alanlarında Planlama.. 44 13 - Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca Yapılacak Planlamalar 46 14 - Turizm Amaçlı İmar Planı... 48 15 - Koruma Amaçlı İmar Planı.. 50 16 - Çevre Düzenleme Projeleri.. 54 17 - Yenileme Alanlarında Yapılacak Uygulamalar... 56 II KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞININ PLANLAMA YETKİLERİNİN KONUMU.. 59 A Yerel Planların Kendi İçindeki İlişkisi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Yetkilerinin Yerel Planlar Karşısındaki Durumu. 60 B Planların Altlık Üstlük İlişkisi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Yetkilerinin Üst Düzey Fiziki Planlar Karşısındaki Durumu... 62 1 - Üst Düzey Planların Mahkemelerce İptal Edilmesi Durumunda Alt Düzey Planların Durumu.. 73 C Özel Tanımlanmış Alanlar Dolayısıyla Yapılan Planların Birbiriyle İlişkisi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Yetkilerinin Özel Tanımlanmış Alanlar Karşısındaki Durumu... 77 SONUÇ.. 86 KAYNAKÇA. 90 ÖZET.. 91 ABSTRACT 93 iv

GİRİŞ Medeniyetlerin çarpıştığı ve kaynaştığı bir köprü üzerinde yer alan ülkemiz ilk çağlardan günümüze kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır; dolayısıyla pek çok kültüre ait izler barındırmaktadır ve günümüze kadar ulaşmayı başarmış taşınır ve taşınmaz olmak üzere pek çok esere sahiptir. Bu zengin kültürel mirasın günümüzle bütünleştirilmesi, bir başka tabirle yaşatılarak korunması belli bir maddi güç gerektirdiği gibi yasal bazı düzenlemelere de ihtiyaç duymaktadır. Ülkemizde yasal düzenleme noktasındaki ihtiyaç, korumayla ilgili ilkeleri belirleyen 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile giderilmektedir. Bir yerin sit olarak ilanı ve bu alanda yapılması gerekli koruma amaçlı imar planı da bu kanunda tanımlanmaktadır. İmar planı, en basit tanımıyla halihazır haritalar üzerinde, yerleşme ve arazi kullanılması kararlarının belirlenmesi ve işlenmesidir. Bu noktada koruma amaçlı imar planları ülkemiz toprakları üzerinde yaşanmış ortak maziyi belirleyen, tanımlayan, koruma-kullanma dengesini gözeterek günümüz koşullarıyla bütünleştirerek korunmasını ve geleceğe aktarılmasını sağlayan önemli bir enstrüman olarak ortaya çıkmaktadır. Ülkemiz turizm alanında ciddi bir potansiyele sahiptir. Aynı anda dört mevsimin yaşanabilmesi ile ün yapmıştır. Uzun sahil şeridi ile kum-deniz turizmi alanındaki potansiyeli yanında, kış turizminde ve bu arada golf ve benzeri gibi alternatif alanlarda ve en önemlisi kültür turizminde de ciddi bir potansiyele sahiptir. Ülkemizde turizmle ilgili temel düzenleme 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu dur. Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinin tespiti bu kanuna göre yapılmaktadır ve tespit edilen bu alanlarda her ölçekteki

planları yapmaya, yaptırmaya, re sen onaylamaya ve tadil etmeye Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Ülkemizde imar planları ile ilgili genel kanun 3194 sayılı İmar Kanunu iken Kültür ve Turizm Bakanlığı açısından işin özelliği gereği yukarıdaki istisnalar getirilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilgili yetkiler tek istisna değildir. Arazi kullanımıyla ilgili her birinin kendine göre gerekçeleri olan çok sayıda kanun söz konusudur. Bu da imar planlamasıyla ilgili çeşitli kurum ve kuruluşların yetkilendirildiği parçalı görünüm arz eden bir mevzuat yapısına sebebiyet vermiştir. Hukuk tekniğinde hukuk düzeni, genel kural ve istisnaları ile örülür. İmar mevzuatı açısından ise her özellik arz eden durum veya alan için ayrı kanun çıkarılmış, genel kurallar ortaya konulmamıştır. Bu da kurumlar arasında yetki çatışmalarına sebebiyet vermiştir. Belirli alanlarla ilgili hangi kanuna öncelik verilerek uygulanacağı; üst ve alt ölçekli planlar ile özel nitelikli planlar arasında ve imar kanununda tanımı yapılmış genel nitelikli planlar arasındaki ilişkinin ortaya konulamaması gibi sorunlar ortaya çıkmıştır. Sorunlar, kimilerine göre mevzuattaki eksikliklerden, kimilerine göre mevzuattaki çok çeşitli kanunlarla yapılan düzenlemeler dolayısıyla parçalı, kopuk ve birbiriyle çatışan düzenlemelerden, kimilerince asıl yetkili ve son sözü söylemesi gerekli Bakanlık olan Bayındırlık ve İskan Bakanlığının yetkilerinin daraltılmış olduğundan ve yerine başka bir denetim imkanı ikame edilmemiş olmasından kaynaklanmaktadır. Kimilerince ise planlama yetkileri, işin gereklerinden ötürü konusunda uzman kurumlarda olmalıdır. Tek bir kurumun tüm planlama yetkilerini elinde toplaması ve kullanması sağlıklı ve ihtiyaca cevap verir nitelikte olmayacaktır; mevcut durum da işin doğasından kaynaklanmaktadır ve esasen sorun yoktur. Bu nedenlerle bu çalışmada, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu nda belirlenmiş plan yapma ve planlar hakkında karar alma yetkileri; imar mevzuatında düzenlenmiş planlama yetkileri ve 2

bu yetkiler uyarınca yapılan çeşitli ölçekte ve nitelikteki plan türleri arasındaki ilişkiler çerçevesinde irdelenecektir. Çalışmanın ilk bölümünde genel amaçlı plan türleri olan üst düzey planlar ile yerel planlar ve Kültür ve Turizm Bakanlığı nın planlama yetkileri ile çatışma ihtimali olan özel tanımlanmış alanlar dolayısıyla yapılan planlar incelenecektir. İkinci bölümde ise Kültür ve Turizm Bakanlığının planlama yetkileri; üst düzey planlar, yerel planlar ve özel tanımlanmış alanlar dolayısıyla yapılan planlar karşısında konumlandırılacaktır. 3

I - MEVZUATTA YER ALAN PLAN TÜRLERİ İmar planlaması, kentin niceliksel büyümesinin denetim altına alınması ve niteliksel büyümesinin sağlanması için, idarenin kent sistemine müdahale etmesini sağlayan araçlardan birisidir. 1 İmar Planları, Planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerdeki gelişmenin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yolları bulmak, insan, toplum ve çevre münasebetlerinde kişi ve aile mutluluğu ile toplum hayatını yakından etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak; yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın korunma, kullanma dengesini en rasyonel biçimde belirlemek belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla, kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli planları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular göz önüne alınarak hazırlanır. 2 3194 sayılı İmar Kanunu nun 6. maddesi, Planlama Kademeleri başlığı altında planları iki ana gruba ayırmıştır. Bunlar Bölge Planları ve İmar Planları dır. Ayrıca, imar planlarını da Nazım İmar Planları ve Uygulama İmar Planları olarak ikiye ayırmıştır. Ancak hem İmar Kanununda hem de bu kanun uyarınca yürürlüğe konulan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik te, yukarıdakiler dışında bazı plan isimleri de geçmektedir. Bunlar; Metropoliten İmar Planı, Çevre Düzeni Planı, Revizyon İmar Planı, İlave İmar Planı ve Mevzii İmar Planı dır. Bunlar dışında; 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma 1 Halil KALABALIK: İmar Hukuku Dersleri, 24 2 Danıştay 6. Dairesi E.1986/18, K.1986/1023, 25.11.1986T.

Kanununda Koruma Amaçlı İmar Planı, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu nda kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri içinde her ölçekteki planları yapmaktan söz edilmektedir. Bunlar 3194 sayılı İmar Kanunu nda sayılan istisnalardır. 3194 sayılı İmar Kanunu nda sayılmayan, 3194 sayılı Kanun un kabulünden sonra çıkan bazı yasalarla tanımlanmış olan yeni plan türleri olarak da; Özel Çevre Koruma Bölgesi Planı, Organize Sanayi Bölgesi Planı, Teknoloji Bölgesi Planı, Islah İmar Planları ve Köy Yerleşme Planları örnek olarak sayılabilir. 3194 sayılı Kanun, imar planları ile ilgili genel kanun niteliğindedir ve bu kanunun uygulanmasından birinci derecede sorumlu Bakanlık, Bayındırlık ve İskan Bakanlığıdır. 3194 sayılı Kanun her ne kadar bölge planları, çevre düzeni planları veya metropoliten imar planlarından söz ettiyse de tanım vermemiştir. Yine 01.05.2003 tarihli ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun da Dengeli ve sürekli kalkınma amacına uygun olarak ekonomik kararlarla ekolojik kararların bir arada düşünülmesine imkan veren rasyonel doğal kaynak kullanımını sağlamak üzere, kalkınma planları ve bölge planları temel alınarak çevre düzeni planlarını hazırlamak veya hazırlatmak, onaylamak, uygulanmasını sağlamak Çevre ve Orman Bakanlığının görevi olarak sayılmış, üst planlar olarak da kalkınma ve bölge planlarından bahsedilmiştir. Planlar altlık üstlük ilişkisine göre sıralanırken, kalkınma, bölge, çevre düzeni, metropoliten, nazım ve uygulama planları sırası izlenmektedir. Planlara bazı ölçekler atfedilerek ölçeğe göre sıralama yapılmakta ise de bu çalışmada planlar kademelendirilirken, kanunda adı geçtiği müddetçe ve niteliğe göre sıralama yapılacaktır. Çalışmanın bu bölümünde planlar, genel amaçlı planlar ve özel tanımlanmış alanlar için yapılan planlar olmak üzere iki bölüme; genel amaçlı planlar da üst düzey planlar, yerel planlar ve tamamlayıcı planlar olmak üzere üçe ayrılmak suretiyle incelenmektedir. Her bir bölümde yer alan planların kısaca tanımı yapılmaktadır. 5

A - Genel Amaçlı Plan Türleri 1 Yerel Planlar Plan kademelenmesinde en alt sırada yer alan ve gerek yapılışında, gerek uygulanma safhasında bir arada değerlendirilmesi gereken nazım ve uygulama imar planları, bir bütünü oluştururlar. Bu planlar için, ana plan türü olan fiziki planlar, asıl imar planları 3 veya yerel imar planları 4 terimlerini tercih edenler de vardır. a. Nazım İmar Planı 3194 sayılı İmar Kanunu nun tanımlar başlıklı 5 inci maddesine göre Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır. Nazım imar planının 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununda 1/5000 ile 1/25.000 arası olarak yapılabileceği öngörülmüştür. Uygulamada genellikle 1/10.000 ölçeğinde yapılmaktadır. 3 Safa ERKÜN: Türk İmar Hukuku nun Ana Çizgileri, 22. 4 Yücel ÜNAL: Türk Şehir Planlama Hukuku, 75 6

3194 sayılı İmar Kanunu nun planlama kademelerini düzenleyen 6 ncı maddesi; imar planları ise, nazım imar planları ve uygulama imar planları olarak hazırlanır, diyerek nazım imar planının uygulama imar planı ile birlikte hazırlanacağını öngörmüştür. Uygulama imar planına temel oluşturan ve raporuyla bir bütün olan nazım imar planı, konusu olan yerleşmenin, konut, çalışma, ticaret, turizm, yeşil alan, sanayi bölgeleri, yerleşim dışı alanlar ile kentsel sosyal ve teknik altyapı alanlarını belirler. 5 Nazım imar planları, üst ölçekteki plan kararları doğrultusunda hazırlanır. 3194 sayılı Kanun un Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması başlıklı 8 inci maddesi; İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi on beş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar., Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları on beş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar., Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir. hükümlerine amirdir. Buna göre, nazım imar planları, belediye ve mücavir alan sınırları içinde yerinden yönetim ilkesi uyarınca belediye meclislerince kabul edilerek yürürlüğe girer. Bu alanlar dışında ise valilik veya ilgilisince yapılan/yaptırılan planlar, valilik tarafından onaylanarak yürürlüğe girer. 5 Ruşen KELEŞ: Kentleşme Politikası, 218 7

10.07.2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, imar planlaması alanında ilçe belediyeleri karşısında Büyükşehir Belediyesinin yetkilerini genişletmek suretiyle yeni hükümler getirmiştir. 5216 sayılı Kanun hükümleriyle ilçe ve ilk kademe belediyelerinin yetkileri sınırlandırılmış, bazı durumların büyükşehir belediyesinin asli düzenleme alanına girdiği kabul edilmiştir. İlçe ve ilk kademe belediyelerince hazırlanacak olan uygulama imar planları, Büyükşehir belediyesince değiştirilerek onaylanabilecektir. Kanunlarla Büyükşehir belediyesine verilmiş görev ve hizmetlerin gerektirdiği proje, yapım, bakım ve onarım işleriyle ilgili her ölçekteki imar planlarını, parselasyon planlarını ve her türlü imar uygulamasını yapmak ve ruhsatlandırmak yetkisi de Büyükşehir belediyesine verilmiştir. 5216 sayılı Kanun, nazım imar planının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar planlarını ve parselasyon planlarını yapmayan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin uygulama imar planlarını ve parselasyon planlarını yapmak veya yaptırmak yetkisini büyükşehir belediyesine vermiştir. Bu hüküm, büyükşehir belediyesinin görev ve sorumlulukları arasında sayıldığı için, nazım imar planına uygun olarak, öngörülen süre içerisinde uygulama imar planlarının yapılmaması durumunda, büyükşehir belediyesince bu planların yapılması zorunludur. Plan hiyerarşisi ilkesi gereği nazım ve uygulama imar planlarının bir bütün olduğundan ve uygulama imar planları yapılmadan doğrudan nazım imar planına dayalı uygulamalara gidilmesi istenen bir durum olmadığından, bahse konu hüküm yerinde bir düzenlemedir. b. Uygulama İmar Planı Plan sıralamasında en alt kademeyi oluşturan ve uygulama açısından belirleyici olan uygulama imar planı, 3194 sayılı İmar Kanunu nun Tanımlar başlıklı 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli 8

bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır. olarak tanımlanmıştır. Nazım imar planlarının büyütülmüş kopyaları, uygulama imar planı olarak adlandırılıp kullanılamaz. Uygulama imar planları, nazım imar planlarına göre daha ayrıntılı bir inceleme gerektirirler ve nazım imar planlarına göre daha fazla bilgi içerirler. Bu planlar ile nazım imar planı ile getirilen koruma, kullanma, kısıtlama, yasaklama ve yönlendirmeye ilişkin kararlar detaylandırılarak, uygulamanın biçimlendirilmesi sağlanır. 6 Bir başka deyişle, nazım imar planı ile şematik olarak belirlenmiş alanlardaki yapı adaları, yapılanma koşulları, yapı yoğunlukları, yol profilleri, ada içi kullanımları, uygulama imar planları ile kesin olarak belirlenir. 7 Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan yerler için yapılacak olan uygulama imar planları, nazım imar planlarında olduğu gibi, İmar Kanunu nun 8 inci maddesi uyarınca, ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır ve belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu alanlar dışında kalan yerler için yapılacak planlar ise valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır ve valilikçe onaylanarak yürürlüğe girer. 5393 sayılı Belediye Kanunu nun 18 inci maddesi; Belediyenin imar planlarını görüşmek ve onaylamak, hükmüne amirdir. Büyükşehir belediyelerinde uygulama imar planlarını yapma yetkisi, ilçe ve ilk kademe belediyelerine aittir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu nun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi; büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plana uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar planlarını, bu planlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon planlarını ve imar ıslah planlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar planının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar planlarını ve parselasyon planlarını yapmayan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin uygulama imar planlarını ve parselasyon planlarını yapmak veya yaptırmak. hükümlerine amirdir. Bu hüküm, 6 Belma TEKİNBAŞ: Plan Hiyerarşisi, 13 7 Melih ERSOY: İmar Planı Değişiklikleri ve Yargı Denetimi, 61 9

yürürlükten kalkan 3030 sayılı Kanun un düzenlemesinden farklı olarak Büyükşehir belediyelerine uygulama imar planlarını değiştirerek onaylama yetkisini verdiği gibi, ilçe ve ilk kademe belediyelerinin uygulama imar planlarını yapmaları için bir süre öngörmüş, şayet nazım imar planlarının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde bu planlar yapılmazsa, bu durumda uygulama imar planlarının da büyükşehir belediyelerince yapılacağını hüküm altına almıştır. Uygulama imar planları genellikle 1/1000 ölçeğinde yapılmaktadır. Ancak şehrin bazı kesimleri için 1/500 ölçeğinde yapılması da mümkündür. Bu açıklamalardan çıkan sonuç, uygulama imar planlarının nazım imar planı yapıldıktan sonra, bu plan kararları doğrultusunda hazırlanması gerektiğidir. Zira uygulamada, önce uygulama imar planlarının yapılması ve bu planların küçültülerek nazım imar planı olarak onaylanması gibi durumlar söz konusu olabilmektedir. Bu şekilde bir uygulama; mevzuata ve işin doğasına aykırıdır ve bütüncül planlama anlayışı ile bağdaşmamaktadır. Planlamadan beklenen yararın gerçekleşebilmesi için, üst kademeden başlayarak en alt kademede yer alan plana kadar tüm planların, üst düzey plan kararları veri kabul edilerek birbirleriyle uyumlu şekilde yapılması sağlanmalıdır. 2 Üst Düzey Planlar a. Ülke planı Kalkınma Planı 3194 sayılı İmar Kanunu nun çevre düzeni planı nın tanımının yapıldığı Tanımlar başlıklı 5 inci maddesinin on üçüncü fıkrasında Ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak denmek suretiyle ülke planıyla ilgili bir ibare 10

konulmuştur. Ancak, 3194 sayılı Kanun un planlama kademelerinin gösterildiği 6 ncı maddesinde ülke planına yer verilmemiştir. 3194 sayılı Kanun un 5 ve 6 ncı maddeleri dahil hiçbir yerinde ve bağlı yönetmeliklerinde de ülke planı ile neyin anlatılmak istendiği, nasıl yapılacağı, hangi kurum veya kuruluşlarca yapılacağı konusu belirtilmemiştir. Ülke fiziki planıyla ilgili bir tanım, Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Ortadoğu Teknik Üniversitesine hazırlatmış olduğu Mayıs 1998 tarihli raporda şu şekilde verilmiştir; Ülke bütününde koruma ve kullanma dengesini, genel yerleşme düzenini ve bölgeler arası gelişme hedeflerini gösteren, en üst ölçekte kamu ve özel kurum ve kuruluşların yönlendirilmesi eşgüdümüne ilişkin ilke, politika ve stratejileri belirleyen ve bu niteliği ile kalkınma planlarını mekansal açıdan tamamlayan ve bölge gelişme strateji planları için genel bir çerçeve oluşturan 1/1.000.000 ve 1/500.000 ölçekli planlar, rapor ve ekleri ile birlikte bir bütün oluşturan en üst düzey fiziki politika belgesidir. 8 Ülke planının; kalkınma planı, sosyo - ekonomik kararlar ya da ülke fiziki planından hangisini ifade etmesi gerektiği yönünde öğretide fikir birliği yoktur. Kastedilen fiziki nitelikte bir plan olsa bile bunun yapılıp yapılamayacağı ayrı bir soru işaretidir. Yönetmelikler tüzüklere, tüzükler kanuna ve kanunlar anayasaya uygun olacaktır. Anayasanın bizzat kendisi ise böyle olması gerektiğine dair, hukuki metinler dışında sosyoloji bilimi ile açıklanabilecek, yazılı veya belgeli olmayan genel inanışa, genel kabule dayanmaktadır. Tüm veriler toplanarak, tüm durumlar için geçerli bir ülke fiziki planı yapılması mümkün görünmemektedir. Böyle bir plan yapılmaya girişilse dahi, insan ihtiyaçları, bilim ve teknolojideki hızlı değişim ve gelişim düşünüldüğünde; ülke fiziki planı kararları, hızlı değişim karşısında geçerliliğini az bir süre muhafaza edebilecektir. Belki de ülke fiziki planı ile 8 Yücel ÜNAL: Türk Şehir Planlama Hukuku, 23 11

kastedilenin genel inanış olduğunu; ülke fiziki planının öyle olması gerektiğine dair genel kabulü simgelediğini kabul etmek en doğru çözüm yoludur. Ülke planı oldukları yönünde fikir beyan edilen diğer plan türü olan kalkınma planları, üst düzey sosyo-ekonomik kararlar getiren planlardır. Devlet Planlama Teşkilatı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname nin Görev başlıklı 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde Hükümetçe belirlenen amaçlar doğrultusunda kalkınma planları ile yıllık programları hazırlamak, Devlet Planlama Teşkilatı nın görevleri arasında sayılmış, aynı kanunun Kalkınma Planının Hazırlanması başlıklı 26 ncı maddesinde Başbakan veya ilgili Bakan, Bakanlar Kurulu nun onayladığı esaslar ve hedefler çerçevesinde kalkınma planı ve yıllık programların hazırlanması konusunda Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı na direktif verir. hükmü getirilmiştir. Bu madde uyarınca Devlet Planlama Teşkilatı nca hazırlanan üst düzey sosyo-ekonomik planlar olan kalkınma planları, Başbakanlığa sunulur ve bir hafta içinde Yüksek Planlama Kurulu toplanır. Kurul bu planı inceleyerek, planın kabul edilmiş bulunan ana hedeflere uygun olup olmadığını bir raporla Bakanlar Kurulu na bildirir. Plan Bakanlar Kurulu nda incelenerek kabul edildikten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi nin onayına arz olunur. Beşer yıllık dönemler için hazırlanan kalkınma planları ile kalkınma hızını yükseltmeye ve kaynakların verimli şekilde kullanılmasına yönelik kararlar alınmaktadır. Bu kararlar sektörler bazında alınmaktadırlar ve fiziki plan kararları görünümü yoktur. b. Bölge Planı 3194 sayılı İmar Kanunu nun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel 12

hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır. hükmünü getirmektedir. Kalkınma planları ile alınan kararları belirli bölgelerde uygulamaya yönelik hazırlanan bölge planları; imar planlarının hazırlanmasında veri teşkil ederler ve yukarıda belirtilen İmar Kanunu nun ilgili hükmü gereğince Devlet Planlama Teşkilatı nca yapılır veya yaptırılırlar. Bölge planları vasıtasıyla, soyut ve genel düzeyde olan kalkınma planları ile somut ve yerel düzeydeki imar planları arasında bağ kurularak, ekonomik, toplumsal ve fiziki planlamada eşgüdüm sağlanması amaçlanmaktadır. 9 Kalkınma planlarında eksik olan mekansal boyut, bölge planlarında karşılanmalıdır. Bölge planları, bölge ölçeğinde fiziki planlamada yol gösterici olacağı gibi ekonomik boyutu ile de imar planlarının hazırlanmasında yönlendirici olacaktır. 10 Bölge planları ile ilgili eleştiri konusu olan bir husus, bu planların yapılmasının Devlet Planlama Teşkilatı nın takdirine bırakılmış olması ve alt ölçekli planların varsa bölge planlarına uygun yapılacağına dair hüküm konularak, bölge planlarının yapılması ve bu planlara uyulması hususunun yumuşatılmış olmasıdır. Kanımca bu eleştiriler haksızdır. Ülkemizin her noktası eşit derecede nüfus, göç, sanayileşme, yapılaşma baskısı altında olmadığı gibi, bu planların yapılmasının zorunlu tutulması ve bu üst düzey planların yapımının beklenmesi alt ölçekli planların yapımını kilitleyebilir. Eğer üst düzey planların yapımı beklenmeyecekse de sonradan yürürlüğe giren üst ölçekli planlar, alt ölçekli planlarda revizyon yapılması gereği; kazanılmış haklar nedeniyle sorun yaratabilecektir. Ne var ki yapılan eleştirileri göz önüne alan kanun koyucu, çevre düzeni planını yapma yetkisini Çevre ve Orman Bakanlığı na veren 4856 sayılı Kanun un ilgili maddesinde çevre düzeni planlarının, kalkınma planları ve bölge planları temel alınarak hazırlanacağı belirtilirken varsa ifadesine yer vermemiştir. 9 Ruşen KELEŞ: Kentleşme Politikası, 332 10 Ruşen KELEŞ: Kentleşme Politikası, 333 13

c. Çevre Düzeni Planı: Çevre düzeni planları, birden fazla belediyeyi hatta birden fazla ili kapsayabilir. Çevre düzeni planı; alt düzey planların hazırlanmasında, yerleşim kararlarının üretilmesinde belirleyici olup, kalkınma ve bölge planları ile saptanan hedeflere yönelik kentsel veya yerel ölçekteki planlara yol göstericidir. İmar Kanunu nda da nazım imar planlarının varsa çevre düzeni planlarına uygun olarak hazırlanacağı hüküm altına alınmıştır. Çevre düzeni planları, birden fazla ili kapsayabilmesi özelliğiyle, çevresel bütünlüğü olan geniş alanları içine alma potansiyeline sahiptir. Metropoliten imar planı ise tek bir kentin sınırları ile ilgili olabilmektedir. Ayrıca çevre düzeni planlarının, kalkınma ve bölge planları kararlarının fiziksel boyutta ele alınmasına temel teşkil edeceği, aşağıda da ele alacağımız çeşitli mevzuat hükümlerinde belirlenmiş, üst düzey fiziki planlar olarak ele alınacağı vurgulanmıştır. Dolayısıyla çevre düzeni planını burada, metropoliten imar planından önce ele alıyoruz. Çevre düzeni planı; konut, sanayi, tarım, turizm gibi farklı alan kullanımı taleplerinin yoğunlaştığı kentsel ve onunla bütünleşen kırsal alanların birlikte oluşturduğu, seçilen ve sınırları belirlenen, çevresel bütünlüğü olan alanlarda düzenlenen, üst düzey plan kararları çerçevesinde imar planlarına yol gösterici ve getirdiği tüm yerleşme alan kullanımı, koruma ve kısıtlama kararları açısından plancı, uygulayıcı, yatırımcı sektörler ve kişiler için uyulması gereken bir plandır. Bölge planlarında, kalkınma planlarına uyumlu olarak belirlenmiş bulunan politikalar; hedef, karar ve öneriler; çevre düzeni planlarının hazırlanmasında, arazi kullanımını, sektörlere yer seçimini, kırsal ve kentsel alanda yerleşme kararlarının oluşmasını yönlendiren veya kısıtlayan temel direktiflerdir. Çevre düzeni planları, seçilen ve sınırları saptanan, fiziksel, sosyo-ekonomik, kültürel, sektörel ve benzeri açılardan çevresel bir bütünlüğü olan alanlarda yapılacak planlardır. Bu planlar, gerek yerleşme, gerekse arazi kullanımını sektörler arasında dengeli ve uyumlu 14

olarak belirleyen, yönlendirici, yol gösterici, sınırlayıcı veya engelleyici nitelikte kararlar bütününü içerirler. Dolayısıyla, alt ölçekteki planlara temel oluştururlar. 11 Uzun süre yetki tartışmalarına konu olan, tanımı yukarıda verilmeye çalışılan çevre düzeni planı; 3194 sayılı İmar Kanunu nun 5 inci maddesinin on üçüncü fıkrasında; Ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plandır. şeklinde hüküm altına alınmıştır. Kanun da; çevre düzeni planlarının nasıl yapılacağı ve kimin onayıyla yürürlüğe gireceği konusunda bir hüküm bulunmaması, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığı arasında yetki çatışmasına sebep olmuştur. Bu çatışma; Bayındırlık ve İskan Bakanlığı nın, Çevre ve Orman Bakanlığı nın hazırladığı Çevre Düzeni Planlarının Yapılması Esaslarına Dair Yönetmelik in iptali istemiyle dava açmasıyla yargıya da taşınmıştır. Ancak Danıştay aynı tüzel kişiliği temsil eden iki kurumun birbirlerine karşı davalı olamayacağı gerekçesiyle işin esasına girmeden davayı reddetmiştir. İşe bir ara İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı da, çevre düzenleme planını kendisinin yapması gerektiği yönünde karışmışsa da Danıştay, büyükşehir belediyelerinin nazım imar planlarına yetkileri olduğuna fakat çevre düzeni planlarını yapmaya yetkileri olmadığına karar vermiştir. Bu arada kavram benzerliği nedeniyle özel çevre koruma bölgesi ile çevre düzeni planlarını birbirinden ayırmak gerekir. Özel çevre koruma bölgesi, Bakanlar Kurulunca tespit ve ilan edilen, sit alanı, turizm merkezi gibi özel tanımlanmış bir alandır. Özel çevre koruma bölgesine, aşağıda özel tanımlanmış alanlarda yapılan planlar başlığında değinilecektir. Bu karışıklık sürerken kanun koyucu işe el koymuş; 01.05.2003 tarihinde kabul edilen 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile çevre düzeni planlarını yapma görevini Çevre ve Orman Bakanlığına vermiştir. 4856 sayılı Kanun un Çevre ve Orman Bakanlığı nın görevlerinin sayıldığı 11 Safa ERKÜN: Türk İmar Hukuku nun Ana çizgileri, 25 15

Görev başlıklı 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi, Dengeli ve sürekli kalkınma amacına uygun olarak ekonomik kararlarla ekolojik kararların bir arada düşünülmesine imkan veren rasyonel doğal kaynak kullanımını sağlamak üzere, kalkınma planları ve bölge planları temel alınarak çevre düzeni planlarını hazırlamak veya hazırlatmak, onaylamak, uygulanmasını sağlamak. hükmünü getirdikten sonra, aynı Kanun un, Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğünün görevlerinin belirlendiği 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile çevre düzeni planlarını hazırlamak veya hazırlatmak, onaylamak, uygulanmasını sağlamak, görevi ana hizmet birimi olan Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğüne verilmiştir. Çevre düzeni planları konusunda yetkinin, Çevre ve Orman Bakanlığına bırakılmasını, Çevre ve Orman Bakanlığı nın Türkiye nin fiziki planlamasından sorumlu bir bakanlık olmadığı, asıl yetkili olması gereken kurumun Bayındırlık ve İskan Bakanlığı olması gerektiği düşüncesiyle eleştirenler vardır. Üst düzey fiziki planların, çeşitli bakanlıkların görüşü alınarak, Devlet Planlama Teşkilatı içinde oluşturulacak Bakanlıklar üstü bir fiziki planlama birimi tarafından hazırlanıp yürürlüğe sokulmasının daha sağlıklı bir çözüm olacağı 12 yönünde düşünceler vardır. Kanun koyucu çevre düzeni planlarının yapımında, ekolojik dengenin korunması ile ilgili kaygılarını ön plana almıştır. Kanun koyucunun bu tavrı takdir edilmelidir çünkü doğal dengeye yapılan her kontrolsüz müdahale insanoğluna geri dönmektedir. d. Metropoliten İmar Planı Sanayi devrimi, endüstri devrimi ve değişik etkenlerle bir çok ülkede nüfus, kırsal kesimden kentlere yığılmış, hızlı nüfus artışı ile birlikte megapol denilen dev 12 Yücel ÜNAL: Türk Şehir Planlama Hukuku, 35 16

kentler meydana gelmiştir. Bunun bir adım sonrasında ortaya çıkan; sanayi, endüstri, ticaret ilişkileri açısından bölgesinde veya ülkesinde öne çıkan, bir nevi liderliği alan megapoller; metropol kavramı ile tanımlanmaktadır. Metropoller; bir ülkenin ya da bölgenin çevresindeki tüm kentsel ve kırsal topraklara ekonomik ve toplumsal yönlerden egemen bulunan ve genellikle o ülkenin, başka ülkelerle olan her türlü ilişkilerinin sağlandığı en büyük kentleridir. 13 Devkent olmalarının yanında bir de odakkent durumundadırlar. Çoğu ülkenin başkenti bu durumdayken veya olmaya adayken, ülkemizde İstanbul bir metropoldür. Metropoliten planlama, şehir planlamasının şehir sınırları dışına doğru genişlemesi sonucunda ortaya çıkmıştır. 3194 sayılı İmar Kanunu nun imar planlarında Bakanlığın yetkisi başlıklı 9 uncu maddesi; Bakanlık gerekli görülen hallerde, kamu yapıları ile ilgili imar planı ve değişikliklerinin, umumi hayata müessir afetler dolayısıyla veya toplu konut uygulaması veya Gecekondu Kanununun uygulanması amacıyla yapılması gereken planların ve plan değişikliklerinin, birden fazla belediyeyi ilgilendiren metropoliten imar planlarının veya içerisinden veya civarından demiryolu veya karayolu geçen, hava meydanı bulunan veya havayolu veya denizyolu bağlantısı bulunan yerlerdeki imar ve yerleşme planlarının tamamını veya bir kısmını, ilgili belediyelere veya diğer idarelere bu yolda bilgi vererek ve gerektiğinde işbirliği sağlayarak yapmaya, yaptırmaya, değiştirmeye ve re'sen onaylamaya yetkilidir. hükmünü getirmiş, metropoliten imar planları ile ilgili yetki Bayındırlık ve İskan Bakanlığı na verilmiştir. Kanunda metropoliten imar planı bir ibare olarak yer almış, fakat metropoliten imar planı ile neyin anlatılmak istendiği, nasıl yapılacağı, konusu belirtilmemiştir. 3194 sayılı Kanun da 9 uncu maddede birden fazla belediyeyi ilgilendiren ibaresinin yer alması, birden fazla ilçe belediyesinin olduğu illerde de Büyükşehir belediyelerinin bulunması, 3194 sayılı Kanun un herhangi bir hükmünde metropoliten plan tanımına yer verilmemiş olması, bu plan türünün plan kademelenmesindeki yerinin belirlenmemiş olması; yetki konusunda çatışmalara 13 Safa ERKÜN: Türk İmar Hukuku nun Ana Çizgileri, 24 17

sebebiyet vermiştir. Büyükşehir belediyeleri ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı yetkinin kendilerinde olduğunu savunmuşlardır. Metropoliten planların da bir çeşit nazım plan olduğundan hareketle yetkinin kendilerinde olduğunu savunan bazı büyükşehir belediyeleri metropoliten plan yapmışlardır. Fakat yapılan bu planlara karşı açılan davalarda metropoliten planları yapma, yaptırma ve onaylama yetkisinin büyükşehir belediyelerine ait olmadığı yönünde verilen idare mahkemeleri kararları Danıştay ca da onanmıştır. Uygulamadaki karışıklık üzerine, kanun koyucu işe el atmış, işin doğasına uygun olarak yerel yönetimlerin yetkili olması gerektiğinden hareketle, 5302 sayılı Kanunla İl çevre düzeni planı; valinin koordinasyonunda, büyükşehirlerde büyükşehir belediyeleri, diğer illerde il belediyesi ve il özel idaresi ile birlikte yapılır. İl çevre düzeni planı belediye meclisi ile il genel meclisi tarafından onaylanır. Belediye sınırları il sınırı olan Büyükşehir Belediyelerinde il çevre düzeni planı ilgili Büyükşehir Belediyeleri tarafından yapılır veya yaptırılır ve doğrudan Belediye Meclisi tarafından onaylanır. hükmünü getirerek konuyu düzenlemiştir. 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun da, çevre düzeni planlarının kalkınma planları ve bölge planları temel alınarak hazırlanacağından; 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu nda da çevre düzeni planına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar planını yapmaktan bahsedilmektedir. 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu il çevre düzeni planı nın nasıl yapılacağını düzenlenmektedir. Bu üç kanunun sistematiğinde metropoliten kavramına yer verilmemesine bakılarak ve bu üç kanunun da 3194 sayılı İmar Kanunu na göre sonraki tarihli ve özel kanun olmaları karşısında kanun koyucunun metropoliten imar planı diye bir düzenlemeyi yok farz ettiği; ilgili düzenlemeyi zımni olarak kaldırarak yerine il çevre düzeni planını getirdiği sonucuna varılabilir. Konuyla ilgili bir husus da büyükşehir belediyelerinin sınırları, bünyelerinde bulunan belediyelerin sınırlarıdır. Bu sınırlar aynı zamanda büyükşehir belediyelerinin coğrafi yetki sınırlarını belirlemektedir. Kentin ihtiyaçları ve 18

etkinlikleri ile ilgili bir düzenleme ihtiyacı bazen bu sınırların dışına taşılmasını gerektirebilir. Ancak büyükşehir belediyelerinin yetki sınırları, yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre belirlendiğinde, bilimsel ölçütlere göre belirlenen metropoliten veya il çevre düzeni plan sınırları ile örtüşmemektedir. Büyükşehir belediyelerinin yetki alanları, bu yetki alanı il sınırı olduğunda dahi metropoliten plan alanından daha dardır. Metropoliten planlama sınırı ile büyükşehir belediyelerinin yetki sınırlarının örtüştürülmesi suretiyle veya kentin sınırlarının dışından sağlanması gerekli ihtiyaçları için büyükşehir belediyelerine yetki verilmesi yönünde yapılacak bir düzenleme işin doğasına uygun olacaktır. 3 Tamamlayıcı Planlar a. Revizyon Planı Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3 üncü maddesinde; Her tür ve ölçekteki planın ihtiyaca cevap vermediği veya uygulamasının mümkün olmadığı veya sorun yarattığı durumlar ile üst ölçek plan kararlarına uygunluğun sağlanması amacıyla planın tamamının veya plan ana kararlarını etkileyecek bir kısmının yenilenmesi sonucu elde edilen plandır. şeklinde tanımlanmıştır. Yani bir planın tümüyle yeniden yapılması yerine, yürürlükteki mevcut planın yenilenmesidir. Her türlü plan için revizyon planı yapılabilir. Revizyon imar planlarına uygulamada farklı gerekçelerle başvurulur. Kentte birbirini izleyen çok sayıda plan değişikliği yapılmış olması nedeniyle, plan bütünlüğünü hemen hemen tümüyle yitirmiş ve yürürlükteki planın veya planların çelişik ve anlamsız duruma gelmiş olması hallerinde veya yürürlükteki planın öngörmüş olduğu nüfus projeksiyonuna eriştiği ya da geçtiği ve giderek kentin genel yerleşme düzenine ilişkin ilke kararlarında büyük bir değişimin söz konusu olduğu 19

durumlarda bu yola başvurulabilir. 14 Plan yapımından sonra ortaya çıkan jeolojik sakıncalı alanlardaki yapılanma koşullarının kaldırılması veya değiştirilmesi zorunlulukları gibi nedenlerle veya üst ölçekli olarak daha sonra yapılan bir plana veya üst ölçekli mevcut bir planla getirilen yeni hükümlere uygunluğun sağlanması amacıyla da her tür ve ölçekteki planlar kısmen veya tamamen yeniden gözden geçirilebilir, düzeltmeler ve düzenlemeler yapılabilir. 15 b. İlave Plan İlave plan, mevcut plana bitişik ve mevcut planın genel arazi kullanım kararları ile süreklilik, bütünlük ve uyum sağlayacak biçimde hazırlanan plandır. Kent yerleşimi, gelişme, genişleme durumu öngörülerek ayrılan plan sınırları dışına dahi taşabilir, bu durumda eklenen veya yönlenilen alanlar için plan yapılması gündeme gelecektir. İlave plan, yürürlükteki plan ile yasal standartlara uygun teknik ve sosyal donatı alanlarının sağlanması açısından bütünlük arz etmelidir. İlave plan için araştırma ve planlama sürecinin tümüyle yenilenmesi gerekmez. Gelişmeye açılmasına karar verilen yeni alanlar için üretilen ilave plan kararlarını yönlendirecek bir dizi araştırma raporu yeterlidir. 16 c. Mevzi İmar Planı Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik in 5 inci maddesinde, Mevcut planların yerleşmiş nüfusa yetersiz kalması veya yeni yerleşim alanlarının kullanıma 14 Halil KALABALIK: İmar Hukuku Dersleri, 44 15 Yücel ÜNAL: Türk Şehir Planlama Hukuku, 171 16 Yücel ÜNAL: Türk Şehir Planlama Hukuku, 172 20

açılması gereğinin ve sınırlarının ilgili idarece belirlenmesi halinde, bu Yönetmeliğin plan yapım kurallarına uyulmak üzere yapımı mümkün olan, yürürlükteki her tür ve ölçekteki plan sınırları dışında, planla bütünleşmeyen konumdaki, sosyal ve teknik altyapı ihtiyaçlarını kendi bünyesinde sağlayan, raporuyla bir bütün olan imar planıdır. şeklinde tanımlanmıştır. Tanımdan çıkan ilk husus mevzi imar planı yapılması düşünülen alan herhangi bir plan sınırları içinde yer almamalıdır, böyle bir durumda yürürlükteki plan kararlarına uyulmalıdır. İmar sınırları içinde, plan alanı dışında, sonradan ortaya çıkan ihtiyaçları gidermek amacıyla sınırlı bir bölgenin planının yapılması gerekebilir. Örneğin, planlanmış bölgeden uzakta, bir fabrika ya da turistik bir tesis için belirli bir alanın planlanması gibi. Bu tür alanlarda sosyal, teknik altyapı ihtiyaçları kendi bölgesinden sağlanır. 17 B Özel Tanımlanmış Alanlarda Yapılan Planlar Üst düzey planlar ve nazım imar planlarıyla yapılan düzenlemelerin ve alınan önlemlerin yanında medeni insan ihtiyaçlarının çeşitliliği doğrultusunda bazı alanların özel düzenlemeler kapsamına alınması veya bazı alanların modern yaşamın ihtiyaçları doğrultusunda farklı kullanımlara ayrılması veya nitelikleri gereği bazı alanların korunması gerekebilir. Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamak bireylerin hakkıdır. Kalkınma ve kentleşme olgusu ile doğal, tarihi ve kültürel çevrenin korunması arasında bir denge kurulmalıdır. Bu dengenin kurulması amacıyla; tarımsal alanlar, çevre, doğal güzellikler, kıyılar, kentler, afet bölgeleriyle ilgili özel amaçlı planlar yapılabilir veya bazı bölgeler nitelikleri dolayısıyla özel olarak tanımlanarak, kanunlarla farklı rejimlere tabi tutulabilir. 17 Halil KALABALIK: İmar Hukuku Dersleri, 45 21

Çalışmanın bu bölümündeki planlar, özel amaçlar veya özel alanlar dolayısıyla farklı yapım tekniği ve farklı plan kabul prosedürleri uygulanarak yapılmaktadırlar. 1 - Islah İmar Planı Gecekondu alanlarındaki yapılaşmaların ve hisseli taşınmazlar üzerindeki kaçak yapılaşmaların bir düzene sokularak yasallaştırılmaları düşüncesiyle getirilen ıslah imar planı; düzensiz ve sağlıksız biçimde oluşmuş yapı topluluklarının veya yerleşme alanlarının, mevcut durumu da dikkate alınarak, dengeli, düzenli ve sağlıklı hale getirilmesi amacıyla, halihazır haritalar üzerine yapılan ve yapılanma şartlarını da belirleyen imar planıdır. Kanun ve yönetmelik hükümleri uyarınca ıslah imar planları belediye ve mücavir alanları içinde veya dışında mevcut gecekondu alanları ile hisseli araziler üzerinde kaçak yapılaşmaların bulunduğu alanlar için yapılacaktır. Ancak imar planı mevcut olup da üzeri imar planına ve mevzuata aykırı yapılarla dolu olması nedeni ile bu planın uygulanma olanağı kalmadığı yerlerde de ıslah imar planları yapılabilecektir. Islah imar planları, ülke çapında yaygın olan gecekondu alanları ve hisseli arazi üzerindeki plansız ve mevzuata aykırı yapılaşmaların bulunduğu alanların, hızlı bir biçimde ve normal imar planları için aranan ayrıntılı araştırmalar ve donatımlar için aranan standartlara bakılmaksızın, planlanması biçiminde düşünülmektedir. 18 Üzerinde çeşitli tarihlerde değişiklikler yapılmış olan, 24.2.1984 gün ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun bu konudaki temel belirlemeleri yapan kanundur. 18 Yücel ÜNAL: Türk Şehir Planlama Hukuku, 114 22

2981 sayılı Kanun un 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi; Islah imar planları belediye veya valiliklerce mümkün olduğu kadar fiili durum dikkate alınarak ve yapılanma şartları da belirlenerek yapılır veya belediye veya valiliklerce Yeminli Özel Teknik Bürolara yaptırılır. En geç (1) ay içinde belediye meclislerince kabul edilenler belediye meclislerince, büyük şehir yönetiminde ilçe belediye meclislerince kabul edilenler ilçe belediye meclislerince, il idare kurullarınca kabul edilenler valilikçe tasdik edilerek yürürlüğe girer. Bu planların tescili de (1) ay içinde ivedilik ve öncelikle yapılır. İmar planı olan yerlerde mevcut imar planları gerektiği takdirde ıslah imar planları şeklinde yeniden düzenlenir. hükümlerine amirdir. 2981 sayılı Kanun un istisnalar başlıklı 3 üncü maddesi; İstanbul ve Çanakkale (Özel kanun çıkarılıncaya kadar) Boğazları ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca belirlenmiş ve belirlenecek yerlerde, Askeri Yasak Bölgeleri ve Güvenlik Bölgelerinde, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait harekat, eğitim ve savunma amaçlı yapılarda bu Kanun hükümleri uygulanmaz. hükmünü ve eski eserler ile koruma alanları ve sit bölgelerinin yeniden değerlendirilmesi başlıklı 6 ncı maddesi; Şimdiye kadar karar verilmiş eski eserler ile bunların koruma alanları ve sit bölgelerine ilişkin kararlar, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlamak üzere en geç 2 yıl içinde yeniden Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenir ve ilan edilir. hükmünü getirmektedir. 2981 sayılı Kanun, 2863 sayılı Kanun gibi özel bir kanundur fakat 3 üncü maddesinin açık hükmü gereği 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu nun hükümlerine öncelikle uyulacaktır. 2 - Özel Çevre Koruma Bölgesi Planı 09.08.1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu nun Çevrenin korunması başlıklı 9 uncu maddesinin (d) bendi; Ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, 23

çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı toprak ve su alanlarını, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynakların gelecek kuşaklara ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi amacıyla, Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan etmeye, bu alanlarda uygulanacak koruma ve kullanma esasları ile plan ve projelerin hangi bakanlıkça hazırlanıp yürütüleceğini belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. hükmü getirilmektedir. Anılan maddeye göre ilan edilecek özel çevre koruma bölgelerinde yapılacak düzenlemelerle ilgili olarak yetki de Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname nin 1 inci maddesiyle Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı 2872 sayılı Çevre Kanununun 9 uncu maddesine göre Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilen ve edilecek alanların sahip olduğu çevre değerlerini korumak ve mevcut çevre sorunlarını gidermek için tüm tedbirleri almak, bu alanların koruma ve kullanma esaslarını belirlemek, imar planlarını yapmak, mevcut her ölçekteki plan ve plan kararlarını revize etmek ve re'sen onaylamak üzere Çevre Bakanlığına bağlı ve Tüzel Kişiliğe sahip Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığının kurulması ile bu Kurumun teşkilat ve görevlerine ilişkin esasları düzenlemektir. şeklinde düzenlenmiştir. İlan edilen özel çevre koruma bölgelerinde amaç, doğal güzelliklerin, biyolojik çeşitliliğin, sualtı, su üstü canlı ve cansız varlıkların korunması ve bu değerlerin gelecek nesillere aktarılması; sürdürülebilirlik anlayışı çerçevesinde bölgelerin ekonomik kalkınmalarını sağlamak ve çevre bilincini arttırmaktır. Bu bölgelerde, koruma kullanma dengesinin kurulması, sınırlı ve verimli tarım alanlarını ve nitelikli orman alanlarının korunması, yerüstü ve yeraltı su kaynaklarının kirlenmesinin önlenmesi, sulak alanların kaybının engellenmesi, bölgelerin planlı bir biçimde, dengeli kullanıma açılması, bölgelerdeki yerleşmelerin çevre altyapılarının iyileştirilerek geliştirilmesi, bölgelerde tarım, turizm, balıkçılık gibi ekonomik sektörlerin doğal yapıyı bozmayacak bir biçimde geliştirilmesinin sağlanması amacıyla gerekli tedbirler alınır ve planlar uygulanır. 24

Özel çevre koruma bölgelerinin, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile ilişkilerine gelince; 383 sayılı KHK nin 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi; 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu çerçevesinde Sit kararları saklıdır. Ancak Kurumca hazırlanan plan ve projelere göre gerektiğinde Sit kararı içinde yer alabilecek yeni yapılaşmalara ilişkin bina yüksekliği, taban alanı ve kat alanı katsayısı gibi değerlerde azaltmaya gidilebilir; veya bu yapılaşma şartları tümüyle kaldırılabilir. Yapılan veya revize edilen planların hazırlanması aşamasında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulundan görüş alınır. Yüksek Kurul da Sit alanlarının iptalinden ve tescilinden önce Başkanlıktan görüş ister. hükmüne ve 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi; 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun, 3386 Sayılı Kanunun 14. maddesi ile değişik 57/d maddesi hükmü, uygulanmaz. hükmüne amirdir. Konuyla ilgili çıkan bir uyuşmazlıkta Danıştay 6 ncı Dairesinin yukarıda anılan hükümler uyarınca verdiği 21.04.2003 tarihli ve 2003/2461 sayılı kararı; 383 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 25/c maddesinde ise, sit alanı olarak ilan edilen bir alanda koruma amaçlı imar planları ile bunların her türlü değişikliklerini inceleyip onaylamaya koruma kurullarının yetkili olduğuna dair 2863 sayılı Yasanın 57/d maddesi hükmünün özel çevre koruma alanı olarak ilan edilen bir alanda uygulanmayacağının ve yine aynı kararnamenin 19/f maddesinde, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığınca yapılan veya revize edilen planların hazırlanması aşamasında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun görüşünün alınacağının açıkça belirtilmesi karşısında, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığınca planlar onaylanmadan önce ilgili kuruldan görüş alınması gerekmektedir. şeklinde idi. Yukarıda anılan kanun hükümlerine göre, sit alanı ile ilgili planları onamak yetkisi kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarının yetkisindeydi, aynı yer özel çevre koruma bölgesi ilan edildiğinde bölgeyle ilgili planları onama yetkisinin Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığında olduğuna dair hüküm nedeni ile iki özel kanun arasında uyumsuzluk vardı. Ancak 2863 sayılı Kanun un 57/d maddesi, 14.07.2004 tarihli ve 5226 sayılı kanunla değiştirilerek kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarının yetkisi Koruma amaçlı imar planları ile bunların her türlü değişikliklerini inceleyip karar almak, şeklinde değiştirilerek onama yetkisi karar 25