HÜRRİYET GAZETESİ...2 MİLLİYET GAZETESİ...10 SABAH GAZETESİ...12 RADİKAL GAZETESİ...16



Benzer belgeler
Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 08 Haziran 2015, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 06 Temmuz 2015, Sayı: 18. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

1 Kasım Piyasalar İngiltere Merkez Bankası Faiz Kararına Odaklandı. 01 Kasım 2018

Yurtdışına kâr transferi 8 yılda 54 milyar doları aştı

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

109 MİLYAR DOLARLIK YABANCI PORTFÖYÜ VAR

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 9 Mayıs 2016, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

FİNANS KILAVUZ COINKILAVUZ GÜNLÜK BÜLTEN FOREXKILAVUZ HİSSEKILAVUZ. /finanskilavuz. /forexkilavuz. /hissekilavuz.

Abdi İpekçi Caddesi No : 57, Reasürans Han, E Blok 7.Kat Harbiye İstanbul Tel : +90 (212)

GÜNE BAŞLARKEN 18 Mart 2009

Japon piyasaları kapalı olacak. ABD piyasaları ise açık, bankalar kapalı olacak.

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 10 Nisan 2012

Ekonomi Bülteni. 8 Ağustos 2016, Sayı: 31. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ANADOLU NUN İKİNCİ 500 DE YILDIZI PARLADI ARAŞTIRMA

GÜNE BAŞLARKEN 6 Nisan 2009

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 74

08 Haziran - 12 Haziran 2015

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

Ekonomi Bülteni. 3 Ekim 2016, Sayı: 38. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 7 Ağustos 2017, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ABD Case Shiller ulusal konut fiyat endeksi Temmuz'da %4.7 yükseldi. GBPUSD

Ekonomi Bülteni. 10 Ağustos 2015, Sayı: 22. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

Ekonomi Bülteni. 01 Aralık 2014, Sayı: 48. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

BIST-100 Teknik Analiz

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

FİNANS KILAVUZ COINKILAVUZ GÜNLÜK BÜLTEN FOREXKILAVUZ HİSSEKILAVUZ. /finanskilavuz. /forexkilavuz. /hissekilavuz.

Ekonomi Bülteni. 24 Ekim 2016, Sayı: 41. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

FİNANS KILAVUZ COINKILAVUZ GÜNLÜK BÜLTEN FOREXKILAVUZ HİSSEKILAVUZ. /finanskilavuz. /forexkilavuz. /hissekilavuz.

06 Temmuz 10 Temmuz 2015

Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

Ocak 2015 HALI SEKTÖRÜ Ocak Aralık Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 01/2015 Page 1

Türkiye ye doğrudan sermaye yatırımı Aralık 2016 da yaklaşık 2 milyar dolar ile son. Türkiye nin cari işlemler açığının. Merkezi yönetim bütçesinde,

GÜNLÜK BÜLTEN 20 Haziran 2014

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Ekonomi Bülteni. 25 Nisan 2016, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Dış Ticaret Verileri Bülteni

1930 DÜNYA BUHRANI DÂHİL, TÜRKİYE BU KADAR AĞIR KRİZ YAŞAMADI.

Ekonomi Bülteni. 26 Eylül 2016, Sayı: 37. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Ekonomi Bülteni. 13 Şubat 2017, Sayı: 7. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAFTALIK STRATEJİ HAFTANIN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDELERİ. 8 Ekim Pazartesi Japon piyasaları kapalı. Almanya Ağustos ayı Sanayi Üretimi

GÜNE BAŞLARKEN 31 Ağustos 2009

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2012, No: 33

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU. Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme.

Dış Ticaret Verileri Bülteni

Ekonomi Bülteni. 5 Haziran 2017, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Bugün, Yurtiçi Piyasalar Enflasyonla Topyekün Mücadele Programına Odaklandı

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Çin de Tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) beklentilerin üzerinde Ağustos ayında hızlanarak yıllık %2 ye yükseldi.

GÜNE BAŞLARKEN 5 Ağustos 2009

21 Aralık Aralık Bugün, Gözler ABD 3.Çeyrek Büyüme Verisinde Olacak

Abdi İpekçi Caddesi No : 57, Reasürans Han, E Blok 7.Kat Harbiye İstanbul Tel : +90 (212)

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

Günlük Bülten 17 Mart 2014

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

01/01/ /12/2004 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPORU

Günlük Bülten. Günlük Bülten. Gedik Forex Günlük Bülten. Piyasa Gündemi. 3 Temmuz 2017 Pazartesi

BIST-100 Teknik Analiz

GÜNLÜK BÜLTEN 25 Mart 2014

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

FİNANS KILAVUZ COINKILAVUZ GÜNLÜK BÜLTEN FOREXKILAVUZ HİSSEKILAVUZ. /finanskilavuz. /forexkilavuz. /hissekilavuz.

Günlük Bülten 01 Şubat 2013

Teknik Bülten. 03 Kasım 2016 Perşembe

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

02 Mart Fed in Mart Ayı Faiz Artırım İhtimalleri Yüzde 84 Seviyesine Yükseldi. 02 Mart 2017

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 13 Nisan 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ekim 2011, No:7

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum. Piyasalarda Bugün Ne Oldu? EURUSD USDTRY BRENT PETROL ALTIN GBPUSD

Ekonomi Bülteni. 4 Nisan 2016, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Abdi İpekçi Caddesi No : 57, Reasürans Han, E Blok 7.Kat Harbiye İstanbul Tel : +90 (212)

2015 HAZİRAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GSYH büyümesi 3. çeyrekte %1.6 ile beklentilerin altında kaldı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

31/12/2004 tarihli Bilanço (YTL) 31/12/2004 tarihli Gelir Tablosu (YTL) Varlıklar (+) 10,122,098.- Borçlar (-) -20,410.-

Ekonomi Bülteni. 7 Kasım 2016, Sayı: 43. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

UDY Akışları Önündeki Risk Faktörleri

Ekonomi Bülteni. 11 Mayıs 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Abdi İpekçi Caddesi No : 57, Reasürans Han, E Blok 7.Kat Harbiye İstanbul Tel : +90 (212)

Transkript:

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.05.11 1 HÜRRİYET GAZETESİ...2 Milliyet ve Vatan da devir teslim töreni Merkezini İstanbul a taşıdı şube hedefini 725 e çıkardı New York ta iki Türk taksisini eleyip ihaleyi Nissan a verdiler Portekiz AB ve IMF ile anlaştı Pierre Cardin markayı satışa çıkardı, Kavurmacı manevi evlat kontenjanı istedi Accor, işletme için açık çek verdi İstanbul da otel arsası çok zorladı EGE CANSEN... Faiz belirleyen Başbakan MİLLİYET GAZETESİ...10 ABD'den Deutsche Bank'a 1 milyar dolarlık dava Petrol ve doğalgaz kuyuları "ümit" verdi SABAH GAZETESİ...12 Hedef 0 reel faiz Dünyada reel faiz ekside Adı da değişti hızı da Komşuda savunmaya kriz engeli ŞEREF OĞUZ... Faizi sıfırlamak RADİKAL GAZETESİ...16 UĞUR GÜRSES... 10 milyar dolar geri geldi! SERVET YILDIRIM... Nisan enflasyon rakamları MB'yi mutlu etmez

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.05.11 2 HÜRRİYET GAZETESİ Milliyet ve Vatan da devir teslim töreni 32 yıldır Doğan Yayın Holding bünyesinde bulunan Milliyet, dün yeni bir döneme girdi. Milliyet meşalesini Demirören-Karacan ortaklığına devreden Aydın Doğan Gazeteci arkadaşlarıma hakkımı helal ediyorum. Siz de hakkınızı helal edin dedi. Değerli Milliyet ve Vatan ailesi mensupları, sevgili arkadaşlarım, dostlarım... Hanzade ye göre 32, bana göre 33 yıldır Milliyet gazetesinin sahipliğini yapıyorum. Milliyet i aldığım dönem, Türkiye nin zor bir dönemiydi. Her gün sokaklarda çatışmalar çıkıyor, 20-25 kişi öldürülüyordu. Can ve mal güvenliği kalmamıştı. Bazı işadamları servetlerini yurt dışına çıkarmanın çarelerini arıyordu. Ben Türkiye inancımı o şartlarda dahi korudum. Eski bir okuru olarak Milliyet gazetesine yatırım yapmakta tereddüt etmedim. Burada kendisini rahmetle anmak istiyorum. Ercüment Bey de bana gazetenin satışında anlayış ve kolaylık gösterdi. Gazeteciliği öğrenmeme yardımcı oldu. Gazetenin künyesinde ismimin yazılması satın almadan bir buçuk yıl sonra oldu. O devirde Babıali nin tarihi ile ilgili ne kadar kitap varsa bulup okudum. Milliyet i aldığım dönemde gazete sahipleri Erol Simavi, Haldun Simavi, Nadir Nadi hep babadan gazeteciydiler. Rahmetli Kemal Ilıcak da esnaf muhabirliğinden geldiğini söylerdi. Demem o ki, o dönemde dışarıdan gazete sahibi olunamayacağına dair bir anlayış vardı. Bütün bu seçkin gazete sahipleri ile rekabetim de dostluklarım da oldu. Ama rekabeti, hep tezgahta, yani gazete satışında yaptık. Aralarında hayatta olanları iyilikle, vefat edenleri rahmetle anıyorum. Değerli arkadaşlarım, Geçtiğimiz 32 yılda çok büyük badireler atlattık. 80 li yıllarda devrin sıkıyönetim komutanlığı, rahmetli Metin Toker in yazısı nedeniyle Milliyet i süresiz kapattı. Zor bela 14 gün sonra açılmasını sağladık. 90 lı yıllarda Nuruosmaniye deki binamız mafya tarafından basıldı. Arkadaşlarımız dövüldü, cam çerçeve kırıldı. 95 seçimleri gecesi hepimiz içerideyken gazetemiz kurşunlarla tarandı. Mehmet Ali Birand ın Öcalan röportajı sebebiyle Milliyet toplatıldı. Banker Kastelli krizi çıktı. Gazetecilerin maaşını nasıl öderimin derdine düştüm. Gazete sahipliğinde en büyük sorumluluğu hep çalışanların hakkını zamanında ödemek olarak gördüm. Rahmetli Metin Toker in deyimiyle bizden olmayan bizimkiler- ne derse desin hep başımı dik tuttum. Medyadaki işimi diğer işlerimle hiç karıştırmadım. Hiçbir siyasi iktidardan ayrıcalık, imtiyaz, özel kolaylık beklemedim ve görmedim. Bunun aksi iddialar haksız bir yakıştırmadır. Değerli arkadaşlarım, Yaklaşık iki yıl önce Doğan Yayın Grubu olarak yeniden yapılanma kararına vardık ve bir süreç başlattık. Bu süreci hepiniz yakından izlediniz. Bu süreç bizi bugünkü devir törenine getirdi. Bundan sonra Milliyet gazetesinin ve Vatan gazetesinin benim dönemimden daha da ileri gideceğine, güçlenerek devam edeceğine,

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.05.11 3 daha etkin gazeteler olacağına inancımı da devam ettiriyorum ve devam ettirmek istiyorum. İnşallah da öyle olur, çok büyük başarılar elde ederler. Ben aldığımda gazetenin meyhane baskısı 10-12 sayfa, şehir baskısı 14 sayfadan ibaretti. Teknolojinin bütün imkanlarını gazeteye getirdik. Baskısı, logosu, sayfa düzeni ile gazeteyi yeniledik. Milliyet Türkiye yi etkileyen büyük bir kurum haline geldi. Ben Milliyet in bu güçlü konumunu daha da ileri götüreceğine, başarılarını devam ettireceğine inanıyorum. Basın tarihimizde önemli bir yeri olan Vatan gazetesi ise, bugünkü yapısı ile kısa bir süre içinde varlığını kabul ettirdi ve basında kendine ayrı bir kişilik ve kulvar oluşturdu. Şimdi bu başarısını daha da güçlendireceğine inanıyorum. Erdoğan Demirören i 50 yıldır tanıyorum. Hatta 60 lı yıllarda işyerlerimiz yanyana idi. Yakın dostum ve arkadaşım. Ayrıca bir dönemde bildiğiniz gibi Milliyet gazetesinin hissedarlığını da yaptı. Sevgili Ali ise Milliyet in kurucusu Ali Naci Karacan ın torunu. Milliyet in kurucusu Ali Naci Karacan dan sonra Ercüment Karacan bu gazetenin kimliğinin oturması için büyük gayret sarfetti. Bunu sadece kadirşinaslık olarak değil, takdirle ifade ediyorum. İçimdeki bu güvene rağmen buradan ayrılmak zor. Dile kolay, 32 yıl geçmiş. Ben bu sektörü yaşayarak öğrendim. Gazetecileri burada tanıdım. Kâğıttan dizgiye, dağıtımdan satışa, reklamdan habere, manşetten köşe yazısına ne varsa hepsinin inceliklerini, dengesini, zorluklarını burada yaşadım. Gazeteci erbabının sevimliliğini, zorluğunu, kaprisini, büyük egosunu ve müthiş özverisini burada tanıdım. Hayat boyu beraber olacağım çok değerli gazeteci arkadaşlarım, dostlarım oldu. Bazı arkadaşlarla ister istemez yollarımız ayrıldı. Bütün bunlar hayatın bir parçası. Ama bir tek şey var ki olmaması gerekir. Ahde vefaya saygısızlık. Benimle birlikte iken bizim üzerimize toz kondurmayan, komşu dükkâna gidince üstümüze leke bulaştırmamalı. Şuna kesinlikle inanıyorum ki, adam gibi yapılırsa gazetecilik dünyanın en şerefli mesleklerinden biri. Bunun kıymetinin bilinmesi, üstüne titrenmesi lazım. Milliyet ve Vatan aileleri olarak ister uzun ister kısa olsun bir hayatı birlikte yaşadık. Beraber sevindik. Beraber üzüldük. Kimilerini üzdük, kimilerini darılttık. Ama bilerek ve isteyerek kimseye haksızlık yapmadık. Derdimiz kişilerle değil konulara oldu. Demokrasi çıtamızın yükselmesi. Ülkemizin gelişmesi yolunda fikir ürettik. Halkımızı aydınlattık. Kimseye baskı yapmadık, baskılara karşı direndik. Biraz sonra bu kapıdan çıkıp, artık sade bir Milliyet ve Vatan okuru olarak kalmadan önce hepinizle helalleşmek istiyorum. Burada olan ve olmayan Milliyet ve Vatan ın tüm çalışanlarına emekleri ve dostlukları için teşekkür ediyorum. Ben hepinize hakkımı helal ediyorum. Dilerim ki sizler de bana helallik verirsiniz. Sağ olun, var olun. Hoşça kalın sevgili arkadaşlarım. 1950 den bugüne sadece iki marka kaldı 1950 yılında yayın hayatına başlayıp bugün hâlâ Türk basınına damgasını vuran sadece 2 marka vardır; Milliyet ve Hürriyet. Bu iki marka da Doğan Grubu nun idaresinde bu başarıları elde ettiler. Biz bundan 32 yıl önce ilkeleri olan bir gazeteyi devraldık. Ona modern işletmeciliğin, modern teknolojilerin, çağdaş

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.05.11 4 gazeteciliğin en yüksek performans ölçülerini ekledik. Milliyet güvenilir bir gazeteydi. Biz onu daha da güvenilir bir gazete haline getirdik. Rakipleri karşısındaki teknolojik eksikliğini rakipleri karşısındaki teknolojik üstünlüğüne çevirdik. Bu sayede birçok gazete markası yok olurken Milliyet güçlenerek 61 yılı geride bıraktı. Bugün sadece Milliyet ve Vatan gibi çok güçlü iki basın markasını devretmiyoruz, aynı zamanda Türkiye nin en büyük iki internet haber sitesinden birini devrediyoruz. Milliyet sadece 200 bin kişi tarafından takip edilmiyor, haberleri her gün 2 milyondan fazla kişiye ulaşıyor. Milliyet alındığında ben 6 yaşındaydım. Bu markayla büyüdüm. Hepiniz bu markaya bağlılığımı çok iyi biliyorsunuz. 2003 yılında yaptığım bir konuşmamda, bütün hayatımın en çok satan gazete ile en iyi gazete arasındaki farkı anlatmakla geçtiğini, çocukluğumda birçok tartışmayı Milliyet okumuyorsanız konuşmayalım sözü ile bitirdiğimi sizlerle paylaşmıştım. Aslında bugün benim ve tüm ailemiz için hüzünlü bir gün ama yine de mutluyuz. Çünkü Milliyet i bizim kadar çok seven sevgili Ali Karacan ve ailesine emanet ediyoruz. Demirörenler gibi yakından tanıdığımız, sevdiğimiz, güvendiğimiz bir ailenin sektöre girmesi, ilk göz ağrımıza sahip çıkmaları bizleri sevindiriyor, hüznümüzü bastırıyor. Gazetelerin gerçek sahipleri okurlarıdır. 32 yıldan sonra ayrılmak kolay değil. Ama bilin ki, Milliyet ve Vatan daki bir şapkamı bırakırken Milliyet ve Vatan ın okurluğuna terfi ediyorum. Milliyet ve Vatan ı okur olarak sahiplenmeye hep devam edeceğim ve tabiki okur olarak şikayet etme hakkımı Yönetim Kurulu Başkanı olduğumdan çok daha rahat bir şekilde kullanacağımı da bilmenizi isterim. 32 yıllık rüyam gerçekleşti Sevgili Aydın Bey, sevgili Doğan ailesi, sevgili Demirören ailesi ve sevgili ailem. Şu anda karşınızda 32 yıllık rüyası gerçekleşmiş bir insan görüyorsunuz. Öncelikle Aydın Bey e teşekkür ediyorum. Babam bu gazeteyi iyi ki size satmış. Milliyet i büyüttünüz ve çizgisini hep korudunuz. Sizin adınız bundan böyle Ali Naci Karacan, Ercüment Karacan ve Abdi İpekçi yle birlikte anılacaktır. Bu sektörün yabancısı değilim O kadar güzel iki konuşma yapıldı ki herhalde bir tarih konuştu şu anda. Ben eminim ki bu emanet, bu tarih üzerine kurulacaktır. Bunun bir başka tarafını asla düşünmem. Belki gazetecilik basın kartım yoktur. Ama çok uzun bir tecrübem olduğunu hepinize söylemek isterim. Bu birleşmenin hepimize ve Türk milletine, Türk basınına hayırlı olmasını dilerim. Merkezini İstanbul a taşıdı şube hedefini 725 e çıkardı Vakıfbank Genel Müdürü Süleyman Kalkan, banka genel müdürlüğünün İstanbul a taşınmasıyla birlikte vizyon değişikliğine gidileceğini belirterek, Bankanın aktif kompozisyonunu değiştireceğiz. Bireysel bankacılığın ve KOBİ lerin ağırlığı artacak. Vakıfbank ı Türkiye nin ilk dört bankası içinde olmasını sağlayacak bir büyüme politikası izleyeceğiz dedi. Vakıfbank ın İstanbul a taşınma süreci hakkında bilgi vermek üzere dün basın toplantısı düzenleyen Kalkan, Vakıfbank ın mevcut şube sayısının aktif büyüklüğüne oranla az olduğunu anımsatarak, 2015 yılına kadar 1000 şubeye ulaşmayı ve büyüyen bilançosu içinde bireysel ve KOBİ bankacılığın payının arttığı bir banka olmayı hedefliyoruz dedi. Kalkan, bu yıl 1,600 e yakın yeni eleman aldıklarını belirterek, 2010 da 100

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.05.11 5 yeni şube açtık. Nerdeyse geçen yıl bir orta çaplı banka kadar büyümüş olduk. Şartlar uygun olursa 2011 sonunda 725 şubeye ulaşmayı planlıyoruz. Halen 665 şubemiz bulunuyor, yeni açacağımız şubelerin ağırlıklı bir kısmı İstanbul da olacak dedi. İstanbul ile birlikte değişimin daha da hızlanacağını ve Vakıfbank ın özel bir banka olduğu gerçeğini daha fazla fark ettireceklerini söyleyen Kalkan, taşınma süreciyle ilgili ise şöyle konuştu: Değirmen dönmüyor Bankanın bir an önce İstanbul a gelmesi gerekiyordu. 20 yıldan beri bu konu konuşuluyordu, ancak şimdiye kadar gerçekleşemedi. Biz bunu bir yıl gibi bir sürede realize ettik. Rakiplerimizin hepsi İstanbul da biz üç kamu bankası olarak Ankara da idik. Yoğun rekabetin olduğu bir ortamda bunun kabul edilebilir bir tarafı yoktu. Bankacılık İstanbul da şekilleniyor. Türkiye de bankacılık yapıyorsanız, İstanbul da olmak zorundasınız. İki yıl kira yardımı Çalışanlarımızı mağdur etmeyecek bir sistemi uyguladık ve kira yardımı yapacağız. Bu rakam, görevi ne olursa olsun ayda bin 200 TL ile sınırlı olacak. Kira yardımı iki yıl boyunca sürecek. Taşınma sürecinde Ben bırakıp gidiyorum, istifa ediyorum diye olmadı. New York ta iki Türk taksisini eleyip ihaleyi Nissan a verdiler New York taksi ihalesinde mücadele eden Türk malı taksiler elendi. İhaleyi Japon üretici Nissan ın kazandığını açıklayan New York Daily News gazetesi, Geleceğin taksisi olarak adlandırılan aracın NV200 modeli olduğunu duyurdu. Biri Türkiye de üretilen Ford Transit Connect, diğeri Türk malı Karsan olan iki finalist ihalede elenmiş oldu. New York Belediye Başkanı Mayor Bloomberg de pazartesi günü yaptığı açıklamada, Nissan ın önde olduğunu ve 1 milyar dolardan büyük bu ihalenin en iddialı ismi olan Karsan ın elendiğini duyurmuştu. Engelliler çok istiyordu Özellikle New York ta sayıları 50 bini bulan engelli ABD linin tekerlekli sandalye için rampa mekanizması nedeniyle Karsan ın seçilmesi için büyük baskı yaptığı hatırlatıldı. İhale için danışmanlık işini yürüten şirketin Karsan ın, New York Belediyesi nin taksi ihalesine sunduğu dikkat çekici teklifin en riskli teklif olduğunu öne sürmesinden sonra Türk şirketin elendiği bildirildi. Karsan ın önerdiği Karsan V1 modelinin, New York Taksi ve Limuzin Komisyonu nca reddedildiğini duyuran gazete, Geleneksel New York taksisine yeni ve şık bir görüntü veren Karsan ın teklifi, rakiplerinden çok daha fazla ilgi çekti ve yurt dışında manşetlere konu oldu diye yazdı. Raporda Karsan hakkında İrade ve teknik kabiliyeti ni kanıtlamış olsa da yeni bir imalat paradigması olan yeni bir imalatçı olduğu, ABD nin mevzuatını çok yakından bilmediği, ABD de mevcut satış, hizmet veya destek altyapısı bulunmadığı görüşlerine yer verildi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.05.11 6 Portekiz AB ve IMF ile anlaştı Portekiz, AB ve Uluslararası Para Fonu'yla, önümüzdeki üç yılda toplamda 78 milyar dolarlık yardım paketi alma konusunda anlaştı. Portekiz Başbakanı Jose Socrates, bu anlaşmanın euro bölgesinde yardım alan diğer ülkelerden çok daha rahat şartları olduğunu söyledi. Diğer yandan Socrates, hükümet Mart ayında istifa etse de 5 Haziran'daki seçimlere kadar ülkenin başında olmaya devam edecek. Portekiz in aldığı kredileri için ne kadar faiz ödeyeceği henüz açıklanmadı ancak Socrates, anlaşmanın bütçe açığını kapatma yolunda hükümete yardımcı olacak türde olduğunu belirtti. Socrates, anlaşmanın Yunanistan ve İrlanda da olduğu gibi, asgari ücrette kesinti ya da özel ve kamu sektöründe işten çıkarmaları içermediğinin altını çizdi. Portekiz, euro bölgesinde Yunanistan ve İrlanda nın ardından finansal yardım talep eden üçüncü ülke oldu. Ülkenin borcunun rekor seviyelere yükselmesi, yatırımcıların Portekiz e olan güvenini azalırken, ülkenin borcunu finanse etmesi için gerekli kaynaklara ulaşmasına engellemesine neden oldu. Socrates, Uluslararası kuruluşlar, Portekiz in durumunun diğer ülkelere benzemediğinin farkına vardı. Hükümet, kendi çıkarlarını koruyan, iyi bir anlaşma yaptı diye konuştu. Pierre Cardin markayı satışa çıkardı, Kavurmacı manevi evlat kontenjanı istedi Fransa nın günümüz modasının gelişmesine öncülük etmiş giyim markalarından Pierre Cardin in 88 yaşındaki kurucusu Pierre Cardin, markasını 1 milyar Euro ya satmak istediğini açıkladı. Hiç evlenmeyen ve çocuğu bulunmayan Cardin, Wall Street Journal gazetesine yaptığı açıklamada, Bir kaç yıl sonra burada olmayacağımı biliyorum, yaşarken işi kimin yürüteceğini görmek istiyorum. Dolayısıyla Pierre Cardin markasını satacağım dedi. Analistler kurucu Cardin in 1 milyar Euro fiyat istediği markaya, bunun 5 te biri fiyat biçerek değerinin 200 milyon Euro civarında olduğunu belirtti. 200 milyon Euro ya alırız Pierre Cardin i almaya talip olur musunuz sorusunu yönelttiğimiz Pierre Cardin in Türkiye ana lisansörü Aydınlı Grup Yürütme Kurulu Başkanı Ahmet Said Kavurmacı, 1 milyar Euro çok yüksek bir rakam. Tek başımıza yada bir konsorsiyum ile birlikte bile alamayacağımız kadar yüksek değerlendirmesini yaptı. Kavurmacı, kısa süre önce Cacharel markasının 9 ülkedeki marka ve üretim haklarını satın aldıklarını hatırlatarak, Çok memnunuz, kendimizi kiracı değil, mal sahibi gibi hissediyoruz. Pirrre Cardin markasını 200 milyon Euro civarında bir fiyat istenirse alabiliriz dedi. Kurucu Pierre Cardin in çocuğu olmadığını

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.05.11 7 sadece yeğenlerinin bulunduğunu hatırlatan Kavurmacı, Mösyo Cardin beni manevi evladı gibi görürse, biz markaya talibiz. Pierre Cardin e kendisi kadar iyi sahip çıkarız dedi. 100 ürün-100 ülke Kurcu Cardin, kendi belirlediği fiyatın hesaplamasını şöyle açıkladı: Giyimden, parfüme, ev tekstilinden, yemek takımına, şişelenmiş sudan, mobilyaya kadar pek çok alanda Pieerre Cardin in 1000 in üzerinde ürünü var. Her bir ürün ve her ülke için 10 milyon Euro fiyat biçersek, 1 milyar Euro ortaya çıkıyor. Dünya çapında 600 lisansörü bulunuyor FRANSA nın Asya ya açılan ilk markalarından biri olan Pierre Cardin, 1949 yılında kuruldu. 1957 de Japonya da ilk mağazasını açan şirket Çin deki ilk mağazasını ise 1978 yılında açtı. 450 çalışanı bulunan Pierre Cardin in dünya çapında 600 lisansörü bulunuyor. Kurucu Pierre Cardin in Fransa da sadece bir mağazası bulunuyor. Şirket 2009 da Çin deki 32 lisanssörünü satmış marka haklarını satmamıştı. Pierre Cardin, 1993 yılından bu yana Aydınlı Grup ile yaptığı lisans sözleşmesi ile Türkiye de hem üretilip hem de satılıyor. Accor, işletme için açık çek verdi İstanbul da otel arsası çok zorladı AKFEN Holding Başkanı Hamdi Akın, Türkiye de 3 ve 4 yıldızlı şehir otelciliğinde önemli bir açık bulunduğunu belirterek, Stratejik ortağımız Accor, İstanbul da ne kadar otel yaparsanız hepsini işletiriz diyor. Ancak otele uygun arsa bul-mak çok zorlaştı dedi. AKFEN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Türkiye de 3 ve 4 yıldızlı şehir otelciliği alanında arz eksikliği bulunduğunu belirtirken, stratejik ortakları Accor Grubu ndan İstanbul da ne kadar otel yaparsanız hepsini işletiriz yönünde bir teklif aldıklarını açıkladı. Ancak yeni otel inşaatı için uygun arsa bulmakta zorlandıklarını belirten Akın, Arsa eskisi kadar kolay bulunmuyor. Bizim oteller orta sınıfa hitap ediyor. Geri dönüşü çabuk olmuyor. O nedenle arsanın ya çok uygun fiyatlı ya da bedava olması gerekiyor diye konuştu. 40 otel hedefliyoruz Accor Grubu nun 90 ülkede bir yıldızdan 5 yıldıza kadar farklı markalar altında 4 bin 200 ün üzerinde oteli bulunduğunu hatırlatan Akın şunları söyledi: Akfen Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı nın (GYO) Accor grubu ile münhasırlık anlaşması var. Accor un 4 yıldızlı Nov ile 3 yıldızlı Ibis marka otellerini Türkiye de biz yapıyoruz. Otellerin işletmesini yürüten Accor ile 25 yıllık kira sözleşmesi var. Accor un Belçika da 75, sadece Paris te farklı markalarla işlettiği 400 oteli var. Biz de otel sayısında 30 lu 40 lı rakamlara ulaşmayı hedefliyoruz. Ekonomik otelcilik Halka arz sürecinde sona yaklaşılan Akfen GYO nun 5-6 Mayıs tarihlerinde talep toplayacağını belirten Hamdi Akın, Akfen GYO, ekonomik şehir otelciliğine odaklanmış gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketi. İşletmeye açılmış 10 oteli bulunuyor. Bu yıl sonuna kadar 3 otel daha tamamlanacak. 5 yılda 13 otele ulaştık. Arada iki yıllık kriz sürecine rağmen iyi bir performans yakalandı şeklinde konuştu.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.05.11 8 200 milyon Euro yatırım Akfen GYO Yönetim Kurulu Başkanı Süha Güçsav da, sadece Türkiye de değil Rusya da da şehir otelciliğinde büyümeyi hedeflediklerini söyledi. Akfen GYO nun Accor ile imzaladığı anlaşma sonucunda uzun vadeli kira getirisi bulunduğunu hatırlatan Güçsav, Ocak 2011-Aralık 2015 dönemini kapsayan süreçte yeni teller için 200 milyon Euro yatırım yapılması planlanıyor. Bunlardan biri Kartal da, diğeri Esenyurt ta olmak üzere 3 ü İstanbul da. İzmir, Ankara, Adana da birer tane ve 2 si de Accor ile birlikte karar vereceğimiz başka şehirlerde olacak dedi. Halka arzdan 110-150 milyon lira bekliyor OYAK Yatırım ile başlattıkları halka arz sürecinde yurtışında 2 haftalık roadshow gerçek-leştirdiklerini belirten Akfen GYO Yönetim Kurulu Başkanı Süha Güçsav, Yabancı yatırımcının gösterdiği ilgiden memnunuz. 5-6 Mayısta talep toplayacağız. Akfen GYO nun yüzde 29.41 oranında halka açılmasını planlıyoruz. Ek satış ile halka açıklık oranı yüzde 33.2 yi bulabilir. Akfen GYO nun hisselerinin 2.05 ile 2.50 TL fiyat aralığında satışa sunulması bekleniyor. 110-150 milyon TL arası gelir bekleniyor. Gelir sermaye artırımında ve otellerin finansmanında kullanılacak. Çılgın projede en az bir otel ile yer almak isteriz HAMDİ Akın Akfen Holding olarak Türkiye deki pek çok altyapı ve inşaat şirketi gibi kendilerinin de Kanal İstanbul projesi ile ilgilendiklerini söyledi. Akın, Çılgın proje çok büyük bir proje. Henüz ayrıntılar ortaya çıkmadı. Ancak biz de bakacağız. En azından o bölgede bir otelimiz yer alsın isteriz dedi. Nov un 4 Ibis in 3 yıldızını topladı 7 yıldızlı mesajı verdi OTELCİLİKTE son dönemde lüks vurgusunu güçlendirmek için 7 yıldızlı ifadelerinin kullanıldığını belirten Hamdi Akın, şöyle konuştu: Arkadaşlar da bu trendin etkisi ile Nov Otel in 4, Ibis Otel in de 3 yıldızını toplamışlar, 7 yıldızlı yatırım mesajı veren tanıtımlar hazırlamışlar. Ben de beğendim. Otelleri dünyanın en büyük otel gruplarından biri Accor işletiyor. Accor Grubu nun Avrupa da 10 içinde 4 markası bulunuyor. Biz de otel inşaatında ciddi kalite sunuyoruz. Bu yıl da bir şey olursa Eyüp Sultan a giderim HAMDİ Akın, sona yaklaşılan Akfen GYO nun halka arz sürecini anlatırken geçen yıl aynı dönemde Akfen Holding in halka arzının gerçekleştirildiğini anımsadı. Akfen Holding in 5-6-7 Mayıs tarihlerinde talep toplamaya başlayacağını duyurmuş ancak talep toplamadan bir gün önce ABD piyasalarında fat finger (şişman parmak denilen, yanlışlıkla bir tuşa basılarak bir hissenin satış emrinin verilmesi işlemi) nedeniyle büyük düşüşler yaşanmıştı. Sonuç olarak o tarihte halka arz oranını küçülterek sürece devam etmek zorunda kaldıklarını hatırlatan Akın şöyle konuştu: Akfen GYO nun halka arzı da Usame Bin Ladin in öldürülmesine denk geldi. Şimdilik herşey yolunda gidiyor. Umarım Bin Ladin mezarından çıkmaz. Bu kez de bir sorun olursa, artık Eyüp Sultan a gitmemiz gerekir diye düşünüyorum.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.05.11 9 EGE CANSEN... Faiz belirleyen Başbakan BAŞBAKAN Erdoğan, muhtemelen İslami bir çerçevede düşünerek, iktisadi politikada tercihlerinin Sıfır reel faiz olduğunu söyledi. Bu irade beyanının Merkez Bankası yöneticilerini tesir altında bırakacağı açıktır. İşin ilginç yanı, bırakın sıfır reel faizi, Türkiye de 1980 yılına kadar sürekli olarak negatif reel faiz geçerli olmuştur. Pozitif reel faiz 1980 den sonra ortaya çıkmıştır. Bu son 30 yıl içinde dahi, devalüasyonla başlayan finansal kriz yıllarında, faizler reel olarak negatif olmuştur. Mesela Kur Çıpası nın uygulandığı 2000 yılında % 35 faizle paralarını tahvile bağlayanlar 2001 yılında enflasyon % 68 olunca eksi % 20 faiz almışlardır. Yani anaparaları reel olarak % 20 küçülmüştür. Krizden sonra dövizlerini bozdurup tahvil alanlar ise %40 lara varan reel faiz kazancı elde etmişlerdir. Herhalde yaşanan bu deneylerin bir sonucu olsa gerek, biraz da bankaların ittirmesiyle, ülkemiz yüksek faizi her derde deva brokoli sananlar diyarı olmuştur. Gün geçmiyor ki, basında faizler arttırılmalıdır diye bir yazı çıkmasın. Şimdi soru şudur: 2002 yılından beri enflasyonla mücadele için uygulanmasına rağmen, hayır böyle bir politika uygulamıyoruz beyanlarıyla inkâr edilen yüksek faiz-düşük kur politikası artık bitmiş midir? Bitmişse bunun yerine düşük faiz-yüksek kur politikası mı konmuştur. Yoksa her şey oluruna mı bırakılmıştır? Bunu anlamak için Hedef, sıfır reel faizdir yönlendirmesinin para politikalarına nasıl yansımasını izleyeceğiz. Eğer sıfır reel faiz bir hedef ise, bu hedefe ulaşmak için Merkez Bankası ve Hazine nasıl bir işbirliği içine girecektir? Bu işbirliğiyle, sıfır reel faiz nasıl elde edilir? Bütçe ve vergi politikası bu hedefe nasıl hizmet eder? Enflasyon başını kaldırırsa, ulaşılan sıfır reel faiz sürdürülebilir mi? Sıfır reel faizin, döviz fiyatlarına etkisi ne olur? Cari açıkta, düzensiz bir düzeltme ortaya çıkar mı? Cari açık düzensiz bir şekilde düzelirse, bu bütçe gelirlerine ve kamu kesimi açıklarına nasıl yansır? Sıfır reel faizin, kısa ve uzun vadede yatırımlara, gelir dağılımına ve işsizliğe etkisi nedir? Bu soruların hokka gibi cevapları yoktur. Ancak ben düşük faizyüksek kur politikası, yüksek kalkınma-düşük işsizlik hedefi için elzemdir iddiasındayım. Türkiye nin 2002 den sonraki görünümü şöyledir. Özel sektör, yatırımlarını pahalı TL ile içeriden borçlanacağına, küresel şartlar elverdiği için, ucuz dövizle dışarıdan borçlanarak yapmıştır. Bu da Hazinenin yurt içinden TL ile borçlanmasını kolaylaştırmıştır. Üstelik ucuz döviz, ithalatı patlatınca, dolaylı vergiler artmış ve kamu açıkları azalmıştır. Azalan kamu açıkları ve düşen enflasyon sayesinde faizler de düşmüş, hem kamunun faiz giderleri hem de kamu borç stokunun milli gelire oranı düşmüştür. İşte bu ortam Başbakan a, sıfır reel faiz hedefi açıklama cesaretini vermiştir. Ancak dananın büyüğü olan cari açık ağıldadır. Son Söz: Emir, demiri kesmez.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.05.11 10 MİLLİYET GAZETESİ ABD'den Deutsche Bank'a 1 milyar dolarlık dava ABD hükümeti, Almanya'nın en büyük bankası Deutsche Bank'a dava açarak 1 milyar doların üzerinde tazminat talep etti. Davanın, Alman bankasının mortgage'lar konusunda ABD hükümetini aldatması nedeniyle açıldığı bildirildi. ABD hükümeti, Deutsche Bank ve MortgageIT birimi tarafından, verilen mortgage kredilerinin Amerikan devlet garantisine uygun olduğunu yönünde yanıltıldığını iddia etti. Öte yandan ABD, kredilerinin kalitesinin aslında son derece zayıf olduğunu savundu. Deutsche Bank ise iddiaları yalanlayarak bahse konu kredilerin yüzde 90'ına yakınının bankanın MortgageIT birimini 2007'de satın almasından önce verildiğini kaydetti. Banka suçlamaların haksız olduğunu ifade ederek dava için ciddi bir savunma hazırlayacaklarını bildirdi. Petrol ve doğalgaz kuyuları "ümit" verdi Türkiye de geçen yıl açılan 205 kuyunun yarıya yakınında, petrol ve gaz bulundu. 57 kuyudan petrol, 44 kuyudan gaz ve 1 kuyudan da hem petrol, hem gaz çıkarıldı. Petrol İşleri Genel Müdürlüğü nün Faaliyet Raporu ndan derlediği bilgilere göre, 2010 yılında Türkiye deki petrol hakkı sahibi şirketler tarafından 93 arama, 51 tespit, 61 üretim kuyusu sondajı olmak üzere, toplam 205 sondaj gerçekleştirilirken, bu kuyularda 323 bin 55 metre sondaj yapıldı. Geçen yıl açılan toplam 205 kuyunun 57 sinde petrol, 44 ünde gaz, birinde ise hem petrol, hem gaz bulundu. 74 kuyu kuru kuyu olarak tamamlanırken, 29 kuyudaki çalışmalar ise bu yıl devam edecek. -ÜRETİM- 2010 yılında 128 petrol sahasından 17 milyon 316 bin varil (2.497.022 ton) ham petrol üretimi, 65 doğal gaz sahasından ise 725 milyon 984.6 bin metreküp doğal gaz üretimi gerçekleştirildi. Geçen yıl devlet hissesi olarak, 228,8 milyon lirası ham petrolden, 36.5 milyon lirası doğal gazdan olmak üzere toplam 265,3 milyon lira, devlet hakkı olarak ise 11,3 bin lira tahakkuk edildi. -47 ŞİRKET ARADI- Türkiye de geçen yıl 25 yerli, 22 yabancı olmak üzere toplam 47 şirket arama ve üretim faaliyetinde bulundu. 2010 yılı sonunda toplam 387 adet arama ruhsatı, 76 adet işletme ruhsatı ve 5 adet jeolojik keşif izni verildi. Yıl içinde toplam 169 adet arama ruhsat müracaatında bulunuldu. 2010 yılı içinde 57 adet petrol arama ruhsatı verildi. Bununla birlikte 59 adet petrol arama ruhsatının temdidi (uzatma) yapıldı. 85 adet arama ruhsatı ise terk veya fesih edildi ya da süresi sona erdi. 68 adet arama ruhsat başvurusu red edildi. 3 yerli, 2 yabancı olmak üzere, 5 şirket petrol hakkı sahibi olarak arama faaliyetlerine başladı.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.05.11 11 Bu arada, yıl sonu itibarile Türkiye de 76 adet işletme ruhsatı mevcut bulunuyor. 2010 yılında alınan devlet harcının toplamı ise 401,7 bin lira oldu. -HEDEFLER- Öte yandan, 2013 sonuna kadar Türkiye deki arama-üretim yatırımlarının her yıl yüzde 10, ham petrol üretiminin yüzde 1, doğal gaz üretiminin yüzde 5 artırılması için uygun koşulların sağlanması hedefleniyor. 2012 yılı sonuna kadar sektör temsilcilerinin katılımıyla kamuya herhangi bir yük getirmeden güçlü bir stok teşkilatı oluşturulması da öngörülüyor.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.05.11 12 SABAH GAZETESİ Hedef 0 reel faiz 2002 yılında yüzde 63'lere kadar çıkan faiz oranlarını tek haneli rakamlara çektiklerini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Faiz ABD'de, Japonya'da yüzde 0.25 düzeyinde. Neden Türkiye'de bu düzeyde olmasın? Reel faizi adeta sıfırlamalıyız" dedi. Dokuz yıl önce yüzde 63'lere varan faiz oranlarını yüzde 8'lere kadar çeken Türkiye'nin yeni hedefi sıfır faiz. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Türkiye İşadamları ve Sanayicileri Konfederasyonu'nun (TUSKON) Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada reel faizi sıfırlamak istediklerini söyledi. Dünyada faiz oranlarının hızlı bir şekilde düştüğünü belirten Erdoğan, "Enflasyonda tek haneli rakamlara geldik. Borçlanma faizleri geriledi. Faiz ABD'de, Japonya'da yüzde 0.25 düzeyinde neden Türkiye'de bu düzeyde olmasın? Reel faizi adeta sıfırlamalıyız. Türkiye bu hedefi yakalayabilecek güçte. Morallerimizi her daima yüksek tutacağız. İstikrarı güven ortamını muhafaza edeceğiz, Türkiye ilerleyecek..." dedi. STAND-BY YAPMADAN ÖDEDİK Nisan ayında ihracat rakamlarının artış kaydettiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, "İlk 4 ayda ihracat artışımız yüzde 22, geriye dönük 12 aylık artışımız ise 122 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu trend böyle devam ederse yıl sonunda 132 milyar doları aşmış olacağız. Böyle devam ederek 2023 hedefimiz içinde olan 500 milyar dolar hedefine de ulaşırız. İnanın onu da hep birlikte aşacağız. Yine bu şekilde ve burada güzel bir gelişmeyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye'nin IMF'ye borcunu biz devraldık 23.5 milyar dolar olarak, küresel kriz ortamına rağmen biz bu süre içinde yaklaşık 3 yılı aştık. Biz bir Stand-by anlaşması yapmadan ödedik. Şu anda IMF'ye 5.2 milyar dolar borcumuz var Biz bunu şu anda ödeyebiliriz, böyle bir sıkıntımız yok ama zaten düşük oranda faizli olduğu için rahat rahat ödeniyor, 'varsın öyle gitsin' dedik. Yeni kredi almadığımız gibi borçlarımızı da belirlenen takvim içerisinde ödemeye devam ediyoruz. Dün itibariyle bu borcumuz bizim ne denli yere bastığımızı ifade ediyor. İnşallah 2012'de biz bu borcu tamamen kapatıyoruz ve Türkiye'nin IMF'ye borcu kalmıyor" ifadelerini kullandı. Akaryakıtta EPDK şikâyeti Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu ile ilgili seçimden sonra düzenleme yapabileceklerini belirten Başbakan Erdoğan, "Akaryakıt fiyatlarını kim belirliyor? Tamamıyla piyasa belirliyor ama bunu benim halkım bilir mi? İstediğiniz kadar anlatın, anlatıyoruz da. Ana muhalefeti de diyor, yavru muhalefeti de diyor 'hükümet zam yaptı' diyor bunun bizimle ne alakası var? Piyasa bunu belirliyor, hükümetle alakası yok ki serbest piyasa bunları belirliyor ve bu da onların talepleri sebebiyle biz bunları onlara devrettik ama bunu halkımıza anlatamazsınız" dedi. Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin özgüvenine kavuştuğunu belirterek, "Özgüven her şeyin başıdır. Vizyonunuz olacak, hayalleriniz olacak, hedefleriniz olacak ve bunlara erişebileceğinize, ulaşabileceğinize dair azminiz, gayretiniz, özgüveniniz olacak" dedi. Dünyada reel faiz ekside Başbakan Erdoğan "Hedefimiz reel faizi sıfırlamak" deyince Türkiye'de büyük tartışma çıktı. Ancak dünyada kriz nedeniyle zaten reel faiz uzun süredir sıfırın altında. Türkiye ise yüksek reel faizde dünya dördüncüsü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın enflasyon ve faizi aynı noktaya çekerek, reel faizi sıfırlama hedefi tartışıla dursun, dünyanın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerinde reel faiz getiri oranları sıfıra yakın ya da eksi seviyelerde seyrediyor. Son olarak Türkiye İşadamları ve Sanayicileri Konfederasyonu'nun (TUSKON) Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı'nda reel faiz politikasındaki görüşünü açıklayan Başbakan Erdoğan, "Bizim hükümet olarak görevimiz bu ülkenin yatırımcı ve girişimcisine uygun zemin hazırlamak ve eşit fırsatlar sunmak. Faizleri ve enflasyonu hangi noktalardan nerelere getirdiğimiz ortada.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.05.11 13 Bu ülkede enflasyon ile faizi aynı noktaya çekmeliyiz. Reel faizi neredeyse sıfırlamalıyız. ABD ve Japonya gibi ülkelerde faiz oranları 0.25 seviyesinde. Onlar buralardaysa biz neden bu seviyelerdeyiz" diyerek, hedeflerinin reel faizi sıfırlamak olduğunun altını çizdi. Dünyanın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerindeki oranlara baktığımız zaman Türkiye, yüzde 2.2 ile en yüksek reel faiz getirisine sahip dördüncü ülke konumunda. İlk sırada ise reel faiz oranı yüzde 5.29 ile Brezilya yer alıyor. Buna karşın başını İngiltere, ABD ve Euro Bölgesi'nin çektiği gelişmiş ülkelerle, gelişmekte olan ekonomilerin büyük çoğunluğunda reel faiz getiri yüzdesi sıfıra yakın ya da eksi seviyelerde gözüküyor. Singapur'un - 4.34 seviyesindeki reel faiz oranı Hong Kong'da -4.15 seviyelerinde. İngiltere'nin -3.05 ve mali krizdeki Yunanistan'ın -3.0 seviyesindeki reel faiz oranı ABD'de ise -2.43 olarak gözüküyor. Reel faizin eksiye geçmesinin nedeni, ülkelerin, küresel ekonomik krizin ardından yaşanan durgunluktan çıkmak için uyguladığı değişik para politikalarına dayanıyor. Başbakan Erdoğan, söz konusu politikalarla sadece paradan değil, üretim ve yatırımlar üzerinden güç kazanan bir anlayışın benimsenmesi gerektiğini savunuyor. Adı da değişti hızı da İnternet ve sabit telekom hizmeti veren Superonline, Turkcell markasını kullanmaya başlıyor. Turkcell'in marka gücünü Superonline'ın da kullanmaya başlayacağını belirten Genel Müdür Süreyya Ciliv stratejik kararı uygulamaya geçirdiklerini kaydederek, "Fiberoptik kablo ile 1000 Mbps ışık hızında interneti evlere kadar götürüyoruz. Dünyada ilk 5'e giren hizmeti sunmaya başlıyoruz. Hem havada hem karada en hızlı interneti Turkcell verecek. 3G ile en hızlı mobil interneti vermeye başlamıştık. Şimdi fiberoptik kablolarla 10 şehirde ışık hızında internet hizmeti vermeye başlıyoruz" şeklinde konuştu. 100 MİLYON TL'LİK YATIRIM Sadece hızlı internete değil, Turkcell kullanıcılarının içeriğe de hızlı erişmesi için veri merkezi yatırımı da yaptıklarını söyleyen Ciliv konuşmasına şöyle devam etti: "Biz Turkcell olarak güçlü bir platform sunuyoruz. Hem tüketicilerin hem içerik üretenlerin hızlı bir altyapıya kavuşması için çalışıyoruz. 100 milyon TL'lik yatırımla dev bir veri merkezi yatırımını hayata geçiriyoruz HEDEF 1 MİLYON EV Fiberoptik internet hizmetinden yıl sonuna kadar 1 milyon eve ulaşmasını sağlayacak potansiyele erişeceğini söyleyen Turkcell Superonline Genel Müdürü Murat Erkan, "Dijital dönüşümde toptan trafik sağlayan, toplam kurumsal iletişim çözümü sunan ve internet üzerinden eğlence ve katma değerli servisler sunan bir şirketiz. Fiber hizmetini evlere 9,99 TL fiyata bile götürüyoruz. Başlangıç olarak 20 Mbps interneti evlere ayda 9.99 TL'ye götüreceğiz. Bugün evde yaşayan her kişinin 20 Mbps internet ihtiyacı var. Çılgın projeye dijital kent yakışır Google'ın 1000 Mbps internet hızına sahip dijital kent için Kansas City'yi seçtiğini ifade eden Murat Erkan, "ABD'de dijital kent seçilmek için belediye başkanları köpek balığı dolu havuza girdi, şehrin adını değiştirdi, buz tutmuş göle bile girdi. Ancak yarışmayı, üniversite ve yazılımcı altyapısı ile hazırlanan Kansas City kazandı. Biz Türkiye'de 10 dijital kent kurduk. 11'inci için gönüllü kenti arıyoruz" dedi. Erkan, "Başbakan'ın çılgın projesine dijital kent yakışır" diye konuştu.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.05.11 14 Komşuda savunmaya kriz engeli Yunanistan'daki mali kriz tüm hızıyla devam ederken, Yunan silahlı kuvvetleri de krizden nasibini aldı. Basına sızan haberlere göre Yunan Silahlı Kuvvetleri'nin 5 yıllık silahlanma harcamaları donduruldu. Yunan hükümeti konuyla ilgili henüz resmi açıklamada bulunmazken, kaynaklara göre hükümet 15 yıllık silahlanma programını hayata geçirecek durumda değil. Kriz öncesinde imzalanan anlaşmalara göre, siparişleri verilen silahların teslim alınması durumunda bunların bedelinin anında ödenmesi gerekiyor.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.05.11 15 ŞEREF OĞUZ... Faizi sıfırlamak! Reel faiz, enflasyon etkisi çıkarıldıktan sonra geriye kalanın adı. Pratikteki karşılığı, faizin enflasyona eşitlenmesi... Şimdi soru şu: Sıfır reel faiz mümkün mü? Tabii ki mümkün. En azından şu anda dünyada, bırakın sıfır reel faizi, negatif reel faiz söz konusu. Bunun anlamı; pek çok ülkede enflasyonun, faizi silip süpürmek bir yana ana parayı dahi erittiğidir. Geçen yıl bizde reel faiz aylarca sıfırlanmıştı. Bugün Başbakan'ın gündeme getirdiği haliyle; "faiz ABD'de, Japonya'da %0.25 düzeyinde. Neden Türkiye'de bu düzeyde olmasın." Ancak sorun, sıfır reel faizin sürdürülebilirliğidir. Sanayici reel sıfır faizi sever. Neticede paranın reel ekonomiye akması için doğal cazibe oluşur. Paradan para kazanmanın zorlaşacağı bu ortamda sıcak para lobilerinin feryadı figanı yükselir. Reel faizlerin sıfırlanmasını, yasa ile değil piyasa ile sağlayabilirsiniz. Temel eleştiri; "yabancı yatırımların kaçması" yönünde. Fakat giden, yabancı sermaye değil, yalancı sermaye olur. Zira para, reel ekonomi kanallarına yönelmek zorunda kalır. Kaygıların aksine, doğrudan yabancı sermaye girişi artar. Düne kadar 1 milyon $'a ayda 50 bin $ ödeyecek ortam sunan sıcak para, soğumakla kalmaz, spekülatif kazançları da eritir. Reel faizin "mutlak sıfır" olmasa bile ABD ve Japonya'daki gibi makul düzeye indirilmesini piyasa koşulları belirleyecek. Burada aslolan; piyasa koşullarını "paradan para kazanmak" yerine, "reel ekonomi çarklarına" akort edebilmektir. Siyasi iradenin hedefi ve Merkez Bankası'nın misyonu da zaten bu noktada belirginleşiyor.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.05.11 16 RADİKAL GAZETESİ UĞUR GÜRSES... 10 milyar dolar geri geldi! Sıcak para ile mücadelede başarı göstergesi gibi sunulan kalem, marttan bu yana artarak 22-23 milyar dolara ulaştı. Merkez Bankası nın son sunumlarında, bir süredir uygulamada olan politika bileşiminin başarılı gittiği, sonuçlarının istendiği gibi olduğu vurgulanıyor. Bankanın en son bakanlar kuruluna yaptığı sunumda, bu politika bileşiminin döviz kuru üzerine etkisi değerlendirilirken bir grafik konulmuş; diğer gelişen ülkelerdeki ulusal paraların değerlendiği, ülkemizde ise değerlenme değil, tersine değer kaybı olduğu görülüyor. Gerçekten de öyle oldu; Ekim 2010 dan kabaca şubat sonuna dek TL değer kaybetti. Eylül ayı sonundan mart ayı başına kadar döviz kuru sepeti yüzde 12 artarken mart başından bu güne dek de yüzde 2 düştü. Yani döviz kuru eylül sonundan bu yana kabaca yüzde 10 yukarıda seyrediyor. Malum, uygulamaya konulan politika bileşiminin, ülkeye sıcak para akışını azaltmak, daha az cazip kılmak için iki temel manevrası vardı; biri faizde gecelik vadede dalgalanma koridorunun genişletilmesi, diğeri ise haftalık vadeye çekilen politika faizinin 75 baz puan düşürülmesiydi. Deney çalışmadı Lafı uzatmadan söyleyeyim, hem döviz kurundaki yüzde 10 luk düzeltmede hem de sıcak para hareketinde bu politika manevraları etkili olamadı, işlemedi. Döviz kurundaki yüzde 10 luk düzeltmede, Merkez Bankası nın ekim, kasım ve aralık ayındaki yüklü döviz alımları etkili oldu. Aylık 1 er milyar dolarlık alım rutini olan Merkez Bankası, ekim-aralık döneminde aylık ortalama 2 milyar dolarlık döviz alımları yaptı. Yani üç ayda 5.9 milyar dolarlık alım yaptı. Yeni yılda ise yeniden aylık ortalama 1 milyar dolarlık alım programına dönüldü. İkinci bir nokta da özellikle Bakan Babacan ın sıcak para çıkışında gözde referansı olan bankaların bilanço dışı döviz pozisyonlarındaki seyirdir. Malum bu kalem, bankaların yurtdışı bankalarla yaptıkları swap işlemlerini gösteriyor. Merkez Bankası nın politika bileşiminin uygulamaya girmesinden sonra yüklü döviz alımlarının etkisi, ne yapılmak istendiğine ilişkin kafa karışıklığı ve olasılıkla Ortadoğu daki başkaldırının belirsizliği ile de bu kalemde hızlı bir azalış yaşanmıştı. Ekim sonunda 22.5 milyar dolar iken yıl sonunda 13 milyar dolara gerilemişti. Bakan Babacan ın ödemeler dengesini bir tarafa bırakıp, 10 milyar dolar çıktı dediği gelişme buydu. Mart başına dek 12-13 milyar dolar seviyesinde kaldı. Kur düzeltmesi miydi? İşte sıcak para ile mücadelede başarı göstergesi gibi sunulan bu kalem, mart başından bu yana artarak bu günlerde 22-23 milyar dolar seviyesine ulaştı yeniden! Sonuç olarak, Merkez Bankası nın uyguladığı geniş faiz koridoru ve faiz indiriminin işe yaramadığı verilerle ortaya döküldü. Politika bileşiminin diğer boyutunun kredileri yavaşlatma olduğu, bunun için de zorunlu karşılık artışlarına gidildiği malum. En başından bu tasarımı sakat kılan unsur faiz indirimiydi. Zorunlu karşılık artışı ile sağlanacak sıkılaşma, maliyet kanalında faiz indirimi ile etkisiz kılınmış; bu ortaya çıktığında da mart ayındaki toplantıda yüklü bir karşılık artışına gidilmişti. Faiz indirimleriyle sıcak para uzak tutulamadığı gibi kredi yavaşlamasının da baltalandığı apaçık ortada. Elimizde, ekim sonuna göre yüzde 10 yukarıda olan döviz kuru var. Onun ardında da o günden bugüne 10

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.05.11 17 milyar dolara ulaşan yüklü döviz alımları duruyor. Sonuçta amaç kuru yukarı çekmek idiyse başarılmak istenen bu ise bu kadar toz bulutuna ne gerek vardı diye sormak kalıyor geriye!

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.05.11 18 SERVET YILDIRIM... Nisan enflasyon rakamları MB'yi mutlu etmez Enflasyondaki detaylar Merkez Bankası'nı rahatlatacak gibi görünmüyor. Dün açıklanan enflasyon rakamları hem TÜFE de hem de ÜFE de beklentilerin altında geldi. İlk anda piyasada olumlu karşılandı, faiz geriledi. Ancak detaylar Merkez Bankası nı çok rahatlatacak gibi görünmüyor. Tüketici enflasyonu geçen ay yüzde 0.87 artıp yıllık 4.26 olurken, çekirdek enflasyon yüzde 1.77 gibi yüksek bir oranda artarak yıllık bazda yüzde 4.42 ye yükseldi. Uzun bir süredir ilk defa çekirdek enflasyon genel enflasyon oranının üzerine çıkıyor. Bu önemli bir nokta. Merkez bankaları çekirdek enflasyonu çok önemserler. Çünkü asıl sorumlu oldukları enflasyon, çekirdek enflasyondur. Çekirdek enflasyon, merkez bankasının elindeki silahlarla yönlendirebildiği enflasyondur. Havadan, sudan ya da bizim dışımızdaki faktörler tarafından belirlenen enerji fiyatlarından etkilenmez. Merkez bankaları genel enflasyondaki sapmayı kendi dışındaki faktörlerle açıklayabilirler, ama çekirdek enflasyondaki sapma onun sorunudur, hatayı kendisinde araması gerekir. Bu nedenle buradaki artış merkez bankasını rahatsız eder, aksiyon almaya yöneltir. Şu an itibariyle çekirdek enflasyon yüzde 4.42 ile hedefin altındadır. Yani bu rakama bakarak Enflasyon artıyor, Merkez Bankası neden bir şey yapmıyor demek mümkün değil. Ancak buradaki trend önemlidir. Önümüzdeki aylarda çekirdek enflasyonda artış sürerse, Merkez Bankası para politikasını biraz daha sıkılaştırmak zorunda kalabilir. Çekirdek enflasyonun yıllık bazda genel enflasyonun üzerine çıkmış olması önemlidir. Merkez Bankası nın birinci önceliği olan fiyat istikrarının karşısında ciddi tehdittir. Alman Merkez Bankası na genç şahin Alman Merkez Bankası nın başına Merkel in 43 yaşındaki danışmanı Jens Weidmann geldi. Çok bilinen bir isim değil. Oysa önceki başkan Axel Weber i tanımayan yoktu. Para piyasalarında neredeyse bir guru mertebesine ulaşmıştı. Weber iflah olmaz bir enflasyon düşmanıydı. Sürpriz bir şekilde görev süresinin dolmasına daha bir yıla kala istifa etmeseydi, büyük bir olasılıkla Avrupa Merkez Bankası nın başına gelebilirdi. Ama zor bir kişilik ve düşündüğünü çekinmeden söyleyen bir başkandı. Çok kalp kırdı, diğer ülkelerin liderlerini karşısına aldı. Avrupa Merkez Bankası krizden çıkış uğruna piyasalardan tahvil satın alıp para pompaladığında en sert eleştiri ondan geldi. Tam bir şahindi. Weidmann, Merkel in danışmanı olmasına rağmen Weber e çok yakın bir isim, deyim yerindeyse onun öğrencisi gibiydi. Genel kanı, onun da enflasyonla mücadele konusunda tavizsiz bir tutum içine gireceği. Bu biraz da herhalde oturduğu koltuğun doğasından kaynaklanıyor. Bundesbank başka türlü bir başkan görmedi. Yeni başkan ile eskisi arasında fark, olsa olsa biraz tutum ve davranışta olur. Weidmann, Weber e göre politika ve politikacılara daha yakın. Merkel ile geçen beş yıl bu anlamda ona çok şey öğretmiş olmalı. Weber in yaptığı usul hata larını yapmadan işi götürebilir. Bundesbank köklü bir merkez bankasıdır. Merkez bankacılığında bir okul gibidir. Bir başkandan diğerine geçerken politikalarda ve ana çizgide değişiklik olmaz.