Psikolojik Rahatsızlıklar



Benzer belgeler
Fark edilir bir kilo kaybı. Gün geçtikçe içe kapanma eğilimi. Aşırı derecede spor yapmak. Kilo almaktan şiddetle korkmak

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK

Bu bozukluk madde kullanımına veya genel tıbbi durumdaki bir bozukluğa bağlı değildir.

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM

Demans ve Alzheimer Nedir?

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

70. Yılında Otizm Spektrum Bozuklukları. Dr. Sabri Hergüner Meram Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

TANI, TEDAVİ VE ARAŞTIRMA AÇISINDAN CİNSEL BOZUKLUKLAR VE DSM 5. Prof. Dr. Cem İncesu Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

ICSD3: Parasomniler. Farklar & Yenilikler. Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Nöroloji AD, Manisa

DEHB Erişkinliğe Yansımalar ve Eş Tanı

CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARINDA DSM 5

daha önceki gelişim dönemlerine gerileme eğilimleri ve çoğu kez sanrılar ve hezeyanlarla belirlenir.

DEPRESYON. Belirtiler

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

Klinik Psikoloji: Ruh Hali Rahatsızlıkları. Psikolojiye Giriş. Günümüz Kriterleri. Anormallik nedir?

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)

Histeri. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir.

( iki uçlu duygulanım bozukluğu, psikoz manik depresif, manik depresif psikoz)

Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN

DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ YATAN HASTA DEĞERLENDİRME FORMU

UYKU UYANIKLIK DÖNGÜSÜ. Dr.Ezgi Tuna Erdoğan İstanbul Tıp Fakültesi Fizyoloji A.D.

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125: Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL.

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

Otizm Spektrum Bozukluğu. Tarihçe, Yaygınlık ve Nedenler

ICDS 3 İnsomnia sınıflaması. Dr. Fuat Özgen

UYKU ADLİ TIBBI. Psk. Çiğdem Ünlü Çeber

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

REM UYKU ĠLĠġKĠLĠ PARASOMNĠLER. Dr Selda KORKMAZ Ģubat 2012

ÇOCUĞUNUZUN RUH SAĞLIĞI Bu yazıyla ilgilenip okuduğunuza göre bir yetişkin olmalısınız. Çocuğunuza sevginizi göstermenin ya da ona yardımcı olacak en

3. Zihinden atamadığınız tekrarlayan, hoşa gitmeyen düşünceler. 7. Herhangi bir kimsenin düşüncelerinizi kontrol edebileceği fikri

Tikler Tik bozuklukları: Tik davranışlarını arttıran etmenler: Tik bozukluğuna yol açabilen diğer durumlar:

OKUL ÖNCESİ ÇOCUĞUNDA UYKU SORUNLARI VE ÖNERİLER

Depresyon Belirtileri

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

KANSER VE CİNSEL YAŞAM

OBEZİTE Doç. Dr. Erdal Vardar 46. UPK

YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU. Boy/kilo / BKİ):

Obezite ve Yeme Alışkanlıklarının Psikolojik Temelleri

ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

Uyku sorunları: Ruhsal bozukluklardaki önemi. Prof. Dr. Mustafa Tayfun Turan Erciyes ÜTF Psikiyatri AD

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

Psikolojik Dizorderler

AFYONKARAHİSAR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ VELİ GRUP REHBERLİĞİ PROGRAMI.. KASIM 2012

Asistanlıkta Psikoterapi Eğitimi Neden Önemlidir? Doğan Şahin İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Sosyal Psikiyatri Servisi

ÇOCUĞUNUZUN İŞİTMESİ NORMAL Mİ?

Hizmetiçi Eğitimler.

4+4+4 YAVRULARIMIZIN ÖZGÜVENSİZ, BAŞARISIZ VE MUTSUZ OLMASINI İSTER MİYİZ? Zeynep okula başlıyor. Canımdan çok sevdiğim kızım.

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres

UZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER DEPRESYON

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz.

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU. Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

PARASOMNİ. Prof.Dr.E.Esra OKUYUCU MKÜ Tıp Fak, Hatay

DAVRANIŞSAL KİLO KONTROLÜ VE PSİKOLOJİK FAKTÖRLER - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

AFET PSİKOLOJİSİ. GEA Acil Durum Yönetimi Eğitimleri

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

ALZHEİMER HASTALIĞINA BAKIŞ. Uzm. Dr. Gülşah BÖLÜK NÖROLOJİ BİLECİK DH 2015

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Çocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir.

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN

ECZACI GÜZİN VELİTTİN BEKRİOĞLU MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

DEMANS. ÿ Bu bir Demans (bunama hastalığı) olabilir mi? ÿ Demans tam olarak nedir? ÿ Alzheimer tipi Demans nasıl cerayan eder?

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

Açıklama Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

İki kutuplu ruh hali rahatsızlığı nedir?

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

EDA ÖZCAN ÇOCUK GELİŞİMİ ÖĞRETMENİ

Transkript:

Psikolojik Rahatsızlıklar Problem Alanları Anoreksiya Nervoza Anoreksiya Nervoza bireyin beden imgesinin (kendi bedenini algılamasının) bozulması ve sonuçta kendisini kilolu algılaması, beslenmeyi reddetmesi, bu nedenlerle de aşırı kilo kaybına uğraması olarak tanımlanabilir. Kişi bu kilo vermeye kendi isteği ile başlar ve sürdürür. Anoreksiya'nın sözlük anlamı iştah kaybıdır. Nervoza ise sözlük anlamı olarak emosyonel (duygusal) nedenlere işaret etmektedir. Aslında hastalığın ismi kendisi ile zıtlık taşımaktadır çünkü pek çok anoreksiya hastası yemeye karşı ilgisini ve iştahını kaybetmez. Tam tersi, kendileri yememelerine rağmen iştahları açıktır ve sürekli olarak yemekle ilgilenirler: yemek tarifleri okuma, ailelerine özenle yemek hazırlama gibi. Ancak hastanın yemek yemeyi ısrarla reddetmesi sonucu gelişen kilo kaybı yaşamını tehdit edecek düzeye ulaşabilir. Ruhsal bozukluklar içinde ölümle sonuçlanabilecek nadir bozukluklardan birisidir.

Asperger Bozukluğu Toplumsal etkileşimde kaba ve devamlı bir bozulma ile biliş ve dil gelişiminin normal olmasına rağmen davranış, ilgi ve etkinlik yapısının kısıtlı, tekrarlamalı ve sterotipik olmasıyla tanımlanan bir gelişim bozukluğudur. Belirgin semptomları arasında naif ve uygunsuz sosyal yaklaşımlar, dar ve kısıtlı ilgi alanları, motor koordinasyonunda zayıflama, uzun, tekrarlarla dolu bir konuşma ve sağduyudan yoksunluk sayılabilir. Beden Dismorfik Bozukluğu Ayrılma Kaygısı Bozukluğu 18 yaşından önce başlayan ve evden veya bağlı olduğu kişilerden ayrılmayla ilgili yersiz kaygılardan oluşan bir kaygı bozukluğudur. Rahatsızlığın semptomları arasında sevilen kişilerin başına bir şey gelmesi veya bu kişileri kaybetme korkuları, kaybolma, kaçırılma korkuları, evde söz konusu kişilerle kalabilmek için okula gitmeyi, evde tek başına kalmayı, yalnız uyumayı reddetme, ana teması ayrılma olan kabuslar görme, huysuzluk, ağlama, yalvarma, depresyon, apati, ayrılmanın gündeme geldiği dönemlerde fiziksel şikayetler, vb. sayılabilir. Beden dismorfik bozukluğu, hayali bedensel bir kusur ile (örneğin biçimsiz bir burun) uğraşma veya çok ufak kusurların çarpıtılıp abartılmasıdır. Bu tür hastalar psikiyatristlerden çok dermatologlara, dâhiliyecilere veya plastik cerrahlarına giderler. Veriler başlangıcın en sık 15-20 yaşlar arasında olduğunu ve kadınların erkeklerden daha fazla etkilendiklerini gösterir. Etkilenmiş kişiler genellikle bekârdır. Beden dismorfik bozukluğundaki ayırt edici özellik kişinin önemli emosyonel sıkıntı yaşaması ve rahatsızlığının sonucunda işlevselliğin bozulmasıdır. Beden dismorfik bozukluğu olan hastaların ileri sürülen kusura yönelik cerrahi, dermatolojik, diş ve diğer medikal tedavi uygulamaları daima başarısızlıkla sonuçlanır.

Bulimia Nervoza Önce kontrolsüz bir şekilde ve aşırı miktarda yeme, daha sonra da ya boğazına parmak sokmak, ya da çeşitli ilaçlar kullanmak suretiyle kusarak yediklerini çıkarma, aşırı egzersiz, aşırı diyet, vb. yöntemlerle yediklerini vücudundan dışarı atma veya yakma çabalarıyla tanımlanan kronik bir yeme bozukluğudur. Bipolar Bozukluk (Çift Kutuplu Rahatsızlık/Manik Depresif Bozukluk) Aynı insanda birbirine karşıt iki aşırı ruh halinin dönüşümlü olarak ortaya çıkmasıyla tanımlanan ağır bir duygusal rahatsızlıktır.

Cinsel Sadizm & Mazoşizm Karşısındaki kişiye acı vermek veya eziyet etmekten seksüel bir haz duymanın adıdır. Bu adın kaynağı, Fransız filozof ve sadistik öykü yazarı Marquis de Sade'den gelmektedir. Sadizm'in karşıtı olan olgu ise mazoşizm olup kendisine acı verilmesinden, eziyet edilmesinden seksüel bir zevk alma duygusudur. Genellikle, dövülme, aşağılanma, bağlanma, işkence edilme, vb. seksüel fanteziler içerir. Depersonalizasyon Depersonalizasyon bozukluğunu kişinin kendi gerçeklik duygusunun geçici olarak yitirilmesiyle ilgili kendilik algısında ısrarlı ve yineleyici değişim olarak tanımlar. Depersonalizasyon bozukluğu olan hastalar, kendilerini mekanik, rüyada veya bedenlerinden ayrı olarak hissedebilirler. Ataklar egodistoniktir ve hastalar semptomların gerçek dışı olduğunu anlarlar. Çocukluğun Dezintegratif (Tümleşik Olmayan) Bozukluğu Heller sendromu ve disintegratif psikoz olarak da adlandırılmaktadır. Üç dört yaş civarı normal bir gelişimi takiben entellektüel, sosyal ve sözel iletişim fonksiyonlarında aylar içinde belirgin kayıp ile tanımlanmıştır. Görülme sıklığı yüzbin erkek çocukta birdir ve her 4 erkek çocuğa karşı 1 kız çocuğu hastadır.

Dikkat Eksikliği / Hiperaktivite Bozukluğu Sinirsel uyarımların işlenmesinde yaşanan zorluklardan dolayı davranışları kontrol edememe ile, dikkatsizlik ve dürtüsellik alanlarındaki semptomlarla tanımlanan ve tipik davranış yapılarını belli zaman aralıklarında sergileyen çocuklara olduğu kadar erişkinlere de konan bir teşhistir. En yaygın özellikler arasında şunlar sayılabilir: Dikkatin kolayca dağılması (dikkati belli bir konu üzerinde toplayamama); dürtüselik (dürtü denetiminin zayıflaması ve doyumu geciktirememe); ve hiperaktivite (aşırı hareketlilik ve huzursuzluk). Teşhis kriterlerinin oluşması açısından, bu davranışların aşırı, uzun vadeli ve yaygın olması gerekir. Davranışlar, 7 yaşından önce başlamış ve en az 6 ay sürmüş olmalıdır. Davranışlar, okul, ev, iş veya sosyal ortamlar gibi kişinin yaşamındaki en az iki alanda gerçek bir handikap oluşturmalıdır. Bu teşhis kriterleri, DE/HB'yi, çocuklardaki 'normal' dikkat dağılması ve dürtüsel davranıştan, ya da kent toplumlarında yaygın olan hızlı ve aşırı stresli yaşam biçiminin etkilerinden ayırır. Disparoni Disparoni hem erkekte, hem de kadında cinsel ilişkiden önce ilişki sırasında veya sonrasında görülen yineleyici veya sürekli genital ağrıdır. Kadınlarda erkeklerden daha çok görülen disparoni vajinismus ile ilişkilidir ve sıklıkla birlikte görülürler. Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu Kişinin içinde birbirinden farklı kişilikler hissedip, bu kişiliklere uyan davranışlarda bulunması, bu kişiliklerin etkisi altında olduğu anlarda yaptıklarından habersiz olma halidir. Bu kişilikler bireyin kendi cinsiyetinden, yaş grubundan, sosyoekonomik ve kültürel durumundan farklı olabilir. Bu kişiliklere ait kafasının içinden gelen ve kendisini yönlendiren sesler duyabilir. Farklı kişilikler var olan "evsahibi" kişiliğe zarar verici davranışlar gösterebilir (eş ya da karşı cinsle uygunsuz ilişkiler, suça yönelik davranışlar gibi).

Fetişizm Fetişizimde cinsel odaklanma insan vücudu ile yakinen ilişkili nesneler (ayakkabı, eldiven, külotlu çorap, terlik) üzerindedir. Genellikle fetiş, çocukluk çağlarında kurulmuş olmasına rağmen bozukluk ergenlikte başlar. Bir defa kurulduktan sonra, bozukluk kronik olma eğilimini göstermektedir. Duygudurum Bozuklukları Fiziksel veya zihinsel başka bir rahatsızlıktan kaynaklanmayan,abartılı duygusal tepkilerle ve kişinin çevresindeki değişikliklerle ilgisi olmayan, yoğun coşkudan derin depresyona dek değişen ruh hali salınımlarıyla tanımlanan rahatsızlıklardır. Fonolojik Bozukluk Konuşma seslerinin yanlış çıkartılması ve dilde farklı bir anlam yaratan seslerin oluşturulmasında zorluğu içerir. Kişi, yaşına ve lehçesine uygun, gelişimsel olarak çıkartması beklenen sesleri çıkartamaz. Bu durum, okul ya da mesleki başarısını, toplumsal iletişimini bozmaktadır. Bozukluğun şiddeti, konuşmada küçük ve önemsiz aksaklıklardan tamamen anlaşılmayan bir konuşmaya kadar değişebilir. Söylenmesinde yanlışlıkların en sık yapıldığı sesler yaşla düzelmesi beklenen seslerdir (l,r,s,z,ş,ç). Aynı zamanda, heceler ve sözcükler içindeki seslerin sıralanma ve seçilme hatalarını (örn: sor yerine ros gibi ) da içerir. İşitme bozukluğu, konuşma organlarındaki bozukluklar (ör. yarık damak), nörolojik durumlar, zeka engeli ya da psikolojik sorunlar, fonolojik bozukluğa eşlik edebilir.

Kaygı Bozuklukları Belirlenebilir bir olayla, nesneyle, vb. orantılı olmayan tedirginlik, kaygı, korku vb. gibi olumsuz duygularla tanımlanan ve kişinin sosyal ve iş hayatında bozulmalara yol açan bir ruhsal rahatsızlık kategorisidir. Hipokondri Hipokondri, bilinen tıbbi bir nedeni bulunamayan ciddi bir hastalığı olduğuna dair korku ve aşırı uğraşma ile giden, hastanın gerçek dışı fiziksel semptomlarının veya hislerinin yanlış çarpıtmasından kaynaklanır. Hipokondriak hastalar, henüz saptanamamış ciddi bir hastalıkları olduğunu inanırlar ve tersine ikna edilemezler. Hipokondrinin gidişi genellikle dönemseldir, dönemler aylar yıllar sonra sonlanır ve uzun eşit süreli sessiz dönemleri olur. Hipokondriak çocukların çoğu geç ergenlik veya erken erişkinlikte düzelirler. Kişilik Bozuklukları Uzun dönemli, şiddetli ve dirençli düşünce ve davranış kalıplarıyla karakterize olmuş zihinsel bozukluklar sınıfıdır. Kişilik bozukluklarının tanımlanması ve kategorize edilmesi zordur. Kökeni kalıtsal veya çevresel olabileceği gibi, hem kalıtsal hem de çevresel olabilir. Kişisel bozuklukların tanımında kişinin içinde bulunduğu kültürel ve sosyal ortam çok önemlidir. Bir durumun kişilik bozukluğu olarak teşhis edilmesi için kişisel ve/veya sosyal yaşamında önemli oranda sıkıntı ve bozukluğa yol açacak bir davranış düzeni bulunmalıdır. Pasif-Agresif Kişilik Bozuklukları / Antisosyal Kişilik Bozukluğu / Histriyonik Kişilik Bozukluğu / Paranoid Kişilik Bozukluğu / Şizoid Kişilik Bozukluğu / Şizotipal Kişilik Bozukluğu / Borderline (Sınırda) Kişilik Bozukluğu / Narsistik Kişilik Bozukluğu / Çekingen Kişilik Bozukluğu / Bağımlı

Kişilik Bozukluğu / Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu...gibi farklı alt başlıkları vardır. Konversiyon Bozukluğu Konversiyon bozukluğunu bilinen bir nörolojik veya tıbbi hastalıklarla açıklanamayan bir veya daha fazla nörolojik semptomun (örn. paralizi, körlük, parasteziler) bir arada olması ile karakterize bir bozukluk olarak tanımlanır. Ek olarak, tanı için semptomların başlangıcı veya alevlenmesi psikolojik etkenlerle ilişkili olmalıdır. Felçler, körlük ve mutizm en sık görülen konversiyon bozukluğun semptomlarıdır. Konversiyon bozukluğunda özellikle uzuvlara ait anestezi ve paresteziler sık görülür. Semptomları olan hastalar nadiren düşer ve genellikle yaralanmazlar. Majör Depresif Bozukluk Depresyon, çökkün duygu durumudur. Çökkün duygu durumu ve kişinin daha önce ilgilendiği etkinliklerden ilgisini çekmesi, artık zevk alamaması, depresyonun önemli belirtileridir. Depresyondaki bir kişi ümidini kaybetmiştir; kendisini ve içinde bulunduğu çevreyi bomboş, anlamsız, zevksiz, değersiz hissedebilmektedir. Bu durum ruhsal bir acı gibi tanımlanabilir. Kişiler artık ağlayamadıklarından yakınmaktadırlar. Enerji kaybı, okul ve işte başarısızlıklar, sorumlulukları yerine getirememe, yeni işlere girişmekte isteksizlik, uykusuzluk, sabah erkenden uyanma, gece uykunun bölünmesi ve sorunları akıldan çıkartamama, cinsel alışkanlıklarda değişiklikler ve iştah değişiklikleri sıklıkla görülür. Bazen kişiler yaşamı ve kendilerini değersiz hissedebilirler, ölümü, kendilerine zarar vermeyi düşünebilirler. Bu da depresyonun ve çökkün duygu durumunun bir belirtisidir.depresyon tedavi edilebilen bir durumdur. Tedavi sonrasında kişiler bu duygu ve düşüncelerinde düzelmeyi yaşamaktadırlar.

Mani Mani, kişinin kendisini olağanüstü iyi hissettiği bir hastalık tablosudur. Maniye girmiş kişi (yani 'manik' hasta) son derece neşelidir. Güler, şarkılar söyler, herkesle sohbet eder. Hatta genellikle etrafına neşe saçar. Manik hastanın uyku ihtiyacı azalır. Mesela günde üç saat uyur, ama son derece zinde, dinç olarak uyanır. Manide iştah artar. Kişi genellikle hayatında hiç olmadığı kadar yemek yer. Manide insan son derece enerjiktir. Yerinde duramaz, sürekli gezer, koşuşturur, bir an durup dinlenme gereği duymaz. Manik hasta kendisini oldukça güçlü, zeki, önemli, güzel hisseder. Her şeyi başarabileceğine inanır. Obsesif-Kompülsif Bozukluk Bunaltı yaratacak ve kişinin normal işleyiş yetisini, çalışma düzenini, sosyal etkinliklerini veya ilişkilerini bozacak şiddette tekrarlanan saplantılar (irade dışı gelen, bireyi tedirgin eden, bilinçli çaba ile kovulamayan, inatçı biçimde yinelenen düşüncelerdir) ve zorlantılarla (çoğu kez saplantılı düşünceleri kovmak için yapılan, irade dışı yinelenen hareketlerdir) tanımlanır. Otistik Bozukluk (Kelime anlamıyla kendine dönük) Kişinin düşüncelerinin, duygularının ve arzularının dünyayı kendi algılayış biçimine göre belirlenmesidir. İç gerçekliği dış gerçeklikle bağdaşmaz ve kişi şeyleri başkalarının da paylaştığı gerçeklik temelinde değil, kendi arzularının, fantazilerinin, hayallerinin ve ümitlerinin ışığı altında değerlendirir. Bu tanımıyla patolojik (hastalıklı) bir anlam taşır. Bu anlamıyla otizm, tipik olarak yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan ve sosyal anlamda çevreye tepkisizlikle, sözlü veya başka türlü iletişim güçlükleriyle, içe kapanmayla, gerçeklikten uzaklaşmayla, aşırı nesne bağımlılığıyla, monoton, tekrarlamalı, sterotipik hareketlerle tanımlanan gelişimsel, nörolojik bir rahatsızlıktır.

Parafili Parafililer genellikle tekrarlanan ve kişiye üzüntü veren özel cinsel fanteziler, yoğun cinsel dürtüler ve uygulamalar ile karakterize cinsel bozukluklardır. Panik Atak Panik atak ansızın ve beklenmedik bir şekilde beliren, yoğun kaygı, bunaltı, sıkıntı ve gerilim içeren bir durumdur. Bu yoğun duygu durumunu deneyimleyen kişi çoğunlukla hayatta kalmayacağı, kalp krizi geçirdiği veya nefes alamadığına inanır. Panik ataklar çoğunlukla 30 dakika sürerken bazıları 15 saniye bile olabilir. Yapılan çalışmalar panik atak geçirme riski ile kalıtımsal bazı etkenler arasında bağlantı olduğunu açığa çıkarmıştır. Ek olarak, alkol, madde veya ilaç kullanımı ve travmatik olaylar panik atak için olası sebepler arasındadır. Paranoya Son derece sistemli, inatçı, kalıcı kuruntular, kuruntulu kıskançlık, kuşkuculuk, güvensizlik, kavgacılık, vb. özelliklerle tanımlanan ve net, tutarlı düşünme eşliğinde gelişen psikotik bir rahatsızlıktır. Kuruntular sinsi bir tarzda gelişir ve zamanla ussal ve tutarlı bir inanç sistemine dönüşür.

Pedofili Pedofili için en azından 6 aylık bir süre içerisinde 13 yaşında veya daha küçük çocuklara karşı tekrarlayıcı şiddetli cinsel istekler veya uyarılmalar olması gerekir. Pedofilili kişi en azından 16 yaşındadır ve en az kurbandan 5 yaş daha büyüktür. Çocuklarda sarkıntılıkların büyük bölümünü cinsel organların okşanması veya oral seks içermektedir. Pedofili vakalarının çoğunda kişilerin alkollü olduğu saptanmıştır. Şizofreni Şizofreni, insanın düşünce, duygu ve davranışlarında, kendisinin ve çevresindekilerin yaşantısını önemli ölçüde etkileyen birtakım değişikliklere sebep olan bir rahatsızlıktır.şizofreni, basitleştirerek söylersek insanın düşünce, duygu ve davranışlarında, kendisinin ve çevresindekilerin yaşantısını önemli ölçüde etkileyen birtakım değişikliklere sebep olan bir rahatsızlıktır. Bu değişiklikler geçici ya da kalıcı olabilir. Kişiliğin parçalanması, dış dünyayla olan bağların kopması, gerçeklik duygusunun kaybolması ve içeyönelik (otistik) düşünce yapısının yerleşmesiyle kendini belli eden bir psikoz durumu olarak da tanımlanabilir. Rett Bozukluğu Doğumdan itibaren yaşamın ilk 6-7 aylık döneminde normal bir gelişim gösteren, ancak 1.5-2 yıl içinde ağır bunama, otizm, elleri amaçlı olarak kullanma yetisinin kaybedilmesi, kafanın gelişmemesi, epilepsi, konuşma bozukluğu, spastik kısmi felç gibi semptomlarla kendini hissettiren X-bağlantılı baskın kalıtsal bir gelişim bozukluğudur. Bu bozukluk sadece kız çocuklarda gözlenir, çünkü hastalık erkek çocuklarda öldürücüdür. Somatoform Bozukluklar Somatoform bozukluklar uygun bir değerlendirme ile açıklanamayan fiziksel semptomları (örneğin; ağrı, bunaltı, gibi) içeren bozukluklar grubudur. Bu bozukluk kroniktir (semptomları yıllardan beri vardır ve 30 yaşından önce başlamıştır) ve önemli derecede psikolojik sıkıntılar, sosyal ve mesleki işlevselliğin bozulması ve aşırı tıbbi yardım arama davranışı eşlik eder.

Uyku Bozukukları Travma Duygusal, fiziksel ya da zihinsel olarak maruz kalınan, ciddi boyuttaki sarsıntı-stress'dir. Diğer bir değişle, kişiye zarar veren darbedir. Tutarsız ve sağlıksız davranışlara ve de sarsılmış bir psikolojik duruma sebep olabilir. Travma tek bir olaydan kaynaklanabileceği gibi, tekrar eden durumlar sonucunda da oluşabilir. Bir deneyimi travmatik yapan ana özellik, deneyimi yaşayan kişinin baş edebilme becerilerinin ötesine geçmesi ve bu nedenle kişinin değer yargılarını ve hayata bakış açısını sarsmasıdır. Uyku bozukluklarını başlıca 4 semptom belirler; İnsomnia, hipersomnia, parasomnia ve uyku-uyanıklık düzeni bozukluğu. İnsomnia; uykuyu başlatmak veya sürdürmekte güçlük olması durumudur. İnsomnia geçici veya sürekli olabilir. Hipersomnia; aşırı uyku uyuma ve aşırı gündüz uykululuğu (somnolans) ile kendini gösterir. Somnolans terimi uykulu olma yakınması, uyanık olunan dönemlerde uykuya dalma eğilimi, uyku ataklarının oluşması ve uyanıklığı sürdürememe için kullanılmaktadır; fiziksel, yorgun ve bitkin bireyler için kullanılmamalıdır. Son çalışmalara göre, hipersomniadan sorumlu en yaygın durumlar, uyku bozuklukları merkezlerinde tüm gece kaydı yapılarak değerlendirilen uyku apnesi ve narkolepsidir. Parasomnia; uyku sırasında aniden ortaya çıkan veya uyku uyanıklılık eşiğinde oluşan alışılmadık ve istenmeyen durumdur. Uyku-Uyanıklılık Düzeni Bozukluğu; uykunun istenilen sirkadiyen periyotdan sapmasını içerir. Yaygın semptom, hastaların istediği zamanda uyuyamaması ve başka bir dönemde uyumasıdır. Pratikte başlangıç yakınması sıklıkla insomnia veya somnolanstır.

Vajinismus Vajinismus vajinanın dış 1/3'ündeki kasların istemsiz kasılmasıdır ki bu penisin girişine ve cinsel ilişkiye engel olur. Bu yanıt jinekolojik muayene sırasında, spekulum vajinaya yerleştirilmeye çalışırken de oluşabilir. Bazı kadınlarda ilk cinsel ilişki sırasında ağrı veya ağrı beklentisinin olması vajinusmusa neden olur. Cinsel ilişkiyi günah olarak nitelendiren katı dini eğitim de bu vakalarda sıklıkla saptanmıştır. Bazı kadınların ise ikili ilişki sorunları vardır; kadın, partneri tarafından duygusal olarak kötüye kullanıldığını hissediyorsa, sözel olmayan yolla tepki gösterebilir. Yaygın Gelişimsel Bozukluk Genellikle nedeni bilinmeyen nörolojik rahatsızlıklardan oluşan büyük bir gelişimsel bozukluklar grubudur. Dili kullanma ve anlama yetisi, toplumsal beceriler, dikkat, algı, gerçeklik testi, hareket yeteneği gibi ruhsal işlevlerin çoğunda ağır kötüleşmeler ve çarpıtmalar içeren ve çocukluğun erken dönemlerinde kendini hissettiren bu rahatsızlıklar arasında otistik bozukluk, Rett bozukluğu, Dezintegratif bozukluk ve Asperger bozukluğu bulunur. Bu tür rahatsızlığı olanlar ayrıca sıklıkla uyarıcılara olağandışı yollardan tepki verir, sürüp giden sterotipik etkinliklere kendini kaptırır ve çevresinde veya gündelik rutinlerinde değişikliğe direnir. Kaynak : http://www.terapiportali.com/?page=prt Derleyen : Hakan KIRBAŞ