Matematik Olimpiyatları na Türk damgası 8 UZAYDA YER AÇIN Yerli çizgi TÜRKONOT GELİYOR filmciler Voltran ı oluşturdu 5 Türk Mallarının Tanıtımı ve Kullanılmasını Teşvik Derneği Bülteni Sayı: 3 GURBETÇİNİN YERLİDEN FARKI NE 4 7 TÜRK messenger KAPIŞ KAPIŞ 8 TÜRK MALI ÇARŞI YERLİYE KARŞI PROGRAMIN TAKİPÇİSİYİZ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın açıkladığı 61. Hükümet Programı nda, otomobil den rafineriye, ihracattan savunmaya kadar bir çok yerli malı sözler verildi. Derneğimiz bu vaadlerin yakın takipçisi olacak. 3 URUMÇİ DE TÜRK MALLARI MFÖ ŞARKISIYLA SATILIYOR 5 F 35 mi? Türk Savaşkuşu mu? Türkiye'nin hemen her yerinde hızla çoğalan alışveriş merkezleri (AVM), bugünlerde yerli markaların tepkisini çekiyor. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi kentlerde merkezi yerlerde bulunan alışveriş merkezlerinin yabancı markaları tercih edip kapılarını yerlilere kapattığı iddiaları sektörde bir tartışmayı da başlattı. 7 Dr. Halil Ersin Avcı 6
YORUM 02 Gününümüz dünyasında en belirleyici etken şüphesiz ekonomi oldu. Hangi ülkenin ekonomik gücü büyükse dünya adalet mekanizması ona göre işliyor. Küresel sermayeler bütün insanlığı her geçen gün daha çok kuşatıyor ve ülkelerin ulusal egemenlikleri üzerinde baskıları artırıyorlar. Her ne kadar bireysel anlamda geçmişe nazaran daha fazla haklarımız olduğu görülse de, gerçek hak ve hukuk ekonomik güçle ölçülür oldu. Bütün bu gelişmelerin ışığında ülkemiz son yıllarda büyük bir hız kazandırdığı büyüme trendine, farklı enstrümanları ekleyerek devam ediyor. Bunların başında da ülkenin kamusal ihalelerinde yerli malına sağlanan avantajlar. Bu çok geç de olsa iyi ve yerinde bir karar. Bu kararın, hükümetler sonuna kadar arkasında durmalılar. Artık üretimin standardı da sınırlarımızla değil bütün dünya ile yarışmalıdır. Ancak bu sayede yerli üretime olan desteğin ve ihalelerde gösterilen kolaylığın devamlılığı ekonomik olarak mümkün olabilsin. Başbakan Sayın Tayyip ERDOĞAN'ın adıyla, Aralık 2008 de Resmi Gazete de yayınlanan 2008/20 nolu: Genelge de, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu nun 63. Maddesi nde yer alan Yerli Malı kullanılması ve duyarlı olunması konusundaki isteği ne yazık ki Kamu Yöneticileri tarafından uygulanmamaktadır. Yerli Ürün Kullanılması 2 Aralık 2008 SALI Resmî Gazete Sayı : 27072 Başbakanlıktan: Genelge: 2008/20 Konu : Yerli Ürün Kullanılması Ekonomimize sağlayacağı faydalar göz önünde tutularak, tasarruf ve rekabet ilkelerine uygun hareket edilmesi kaydıyla, Türkiye de üretilen mal ve hizmetlerin tercih edilmesi, temel tüketim maddelerinin yerli ürünlerden karşılanması, ekonomimiz açısından önem taşımakta olup, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 63 üncü maddesinde yer alan yerli malı olarak belirlenen malları teklif eden yerli istekliler lehine %15 oranına kadar fiyat avantajı sağlanması hususlarında idarelerce ihale dokümanına hükümler konulabilir. hükmünün kamu kurum ve kuruluşlarınca dikkate alınması hususunda; bilgilerini ve kamu yöneticilerinin bu konuda gereken duyarlılığı göstermelerini önemle rica ederim. Recep Tayyip ERDOĞAN - Başbakan Bunu gören Hükümet, yeni hazırladığı yasada Yerli İstekli ifadesinin Türk Malı olarak değiştirmektedir. Bu ne demektir; Devlet ihale yasasına göre alım yapan kurum ve kuruluşların Türk Malı mamullerde, Yabancı ürünlere göre yüzde 15 daha fazlasına alınabilecek demektir. Bu dünyanın her yerinde mevcuttur. Amerika dan Avrupa Birliği ülkelerine, Çin den Japonya ya kadar. Amaç Yerli üreticiyi teşvik etmek.üretimi ve istihdamı arttırmak, ithalatı düşürüp, devamlı artan cari açığı azaltmaktır. Ama, önce, özellikle ara mal ithalatı yerine, ara malı Türkiye de üretmemiz gerekir. İhracat ve İthalat eşit seviyeye gelirse büyüme oranımız en az 4 puan artar. Yani 8,6 olan büyüme oranımız 12,4 olur. İnanıyorum ki böyle bir kalkınma hızı ile Türkiye dünyanın gözbebeği olur. Hızımızı kesen, cari açığı arttıran ; ara mal ithalatıdır. Erdoğan Erdoğdu Türk Mallarının Tanıtımı ve Kullanılmasını Teşvik Derneği Başkanı 61. HÜKÜMET VE TÜRK MALINA YENİ FIRSATLAR Hükümet bunu gördü ve yeni ihale yasasında bu değişikliği yapıyor. Sağlanan avantaj ile Yerli ara mal üretiminin çok artacağına inanıyorum. Müteşebbisler, başka ülkelerde yatırım imkanları arayacağına, kendi ülkesine yatırım yapmayı arzu ederler. Devletin görevi de yatırım yapılacak çevre şartlarını yaratmaktır Özellikle 2011 yılında yapılacak olan Yeni Teşvik Yasası bu açıdan çok önemlidir. Doğru bir yasa, ülkemizin çok kısa zamanda üreten, ihraç eden, istihdam oluşturan ve dünyanın parlayan yıldızı olmasını sağlayacaktır. Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ekonomisini dünyada ilk 10 a taşıyacak ustalık programını açıkladı ve 61. Hükümetin Programı nda Türk malı otomobil ve uçak üretimi sözü verdi. Bundan dolayı Sayın Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN ı kutluyor ve teşekkür ediyoruz ve dernek olarak bu sözlerin uygulanmasının takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz. Ekonomide ustalık dönemi diye adlandırdıkları 61. Hükümet Programı şöyle: Bu yıl, 2011-2014 yıllarını kapsayan Sanayi Stratejisini uygulamaya başladık. Sanayide uzun dönemli vizyonumuz Orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya nın üretim üssü olmak tır. 2009 yılında uygulamaya başladığımız yeni yatırım teşvik sistemini geliştirerek uygulamaya devam edeceğiz. Otomotiv ve Makine Sektör Stratejilerini uygulamaya koyduk. Demir-Çelik, Kimya, Elektrik-Elektronik, Seramik, Tekstil-Hazır Giyim-Deri Sektör Stratejileri'ni hazırlayarak hayata geçireceğiz. Önümüzdeki dönemde dünya piyasalarında yer bulabilen "Türk Malı" otomobilin üretilebilmesi için gereken destek ve teşvik mekanizmasını harekete geçirecek, ülkemizin çeşitli alanlardaki ihtiyacını karşılamak üzere çok amaçlı Hava Araçlarının üretilmesini de destekleyeceğiz. Sanayimizin insan kaynağı ve kapasitesini güçlendirmek amacıyla özel sektörün organize sanayi bölgelerinde mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları açmasını destekleyeceğiz. Ekonomideki dinamizmin kaynağı olan esnaf, sanatkâr ve KO- Bİ lerimize önem vermeye devam edecek, kredi ve finansman şartlarının iyileştirilmesi; vergi, istihdam ve diğer yükümlülüklerin azaltılması, eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin geliştirilmesi, yenilikçilik ve girişimciliğinin geliştirilmesi, altyapı, kümelenme ve ortaklık faaliyetlerini destekleyeceğiz. KOBİ'lere yönelik olarak KOBİ borsalarına açılma faaliyetlerini destekleyecek, Kredi Garanti Fonu'nun kefalet sağladığı KOBİ sayısını artıracağız. Girişim sermayesi fonlarını yaygınlaştıracağız. Savunma sanayiinde bu güne kadar önemli bir aşama kaydettik. Sektörün ihracatını 1 milyar dolara, cirosunu 2,3 milyar dolara ulaştırdık. TSK'nın silah ve teçhizat ihtiyaçlarının yurt içinden karşılanma oranını yüzde 50'ye çıkardık. Savunma sanayiinde yürüttüğümüz projelerle 2023'te kendi milli tüfeğini, topunu, tankını, helikopterini, uçağını, insansız hava araçlarını, uydularını tasarlayan, üreten ve ihraç eden bir Türkiye hedeflemekteyiz. YERLİ MALI İNTERNET SİTEMİZ www. turkmallari.org Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ün veciz sözüyle başlayan internet sitemiz Türkiye de Türk malı kullanalım diyen sizlerin, firmaların Türk Malını yaşam şekli haline getiren Tüm Türkiye nin hizmetinde. Okuduğunuz ve kısa zamanda beğeni notları aldığımız bültenimizin ardından internet sitemizi de yenilemenin ve daha aktif hale getirmenin gerekliliğini duyduk. İnternet sitemizi sizlerin haberleri makaleleri, öyküleri ve okunası her türlü malzemeyle zenginleştirmek istiyoruz. Varsa haberiniz, varsa başarı öykünüz, varsa ilginç bir haberiniz internet sitemiz sizler için açık. Tabi hep Türk malları ana başlığımız olsun istiyoruz. Dizaynı ile fark yaratacak olan gündemiyle sizi şaşırtacak www.turkmallari.org a sizleri bekliyoruz. TÜRK MALLARININ TANITIMI KULLANILMASINI TEŞVİK DERNEĞİ TÜRK MALLARININ TANITIMI VE KULLANILMASINI TEŞVİK DERNEĞİ ADINA SAHİBİ VE GENEL YAYIN TÖNETMENİ ERDOĞAN ERDOĞDU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ MURAT KAYNAK GENEL SEKRETER SURURİ BALLIDAĞ GÖRSEL YÖNETMEN GÜNGÖR YILMAZ YAYIN DANIŞMA KURULU YRD.DOÇ.DR. İSMAİL ORAKÇIĞOLU DR. HALİL ERSİN AVCI NEVZAT GÖKALP HAKAN YÜCE YAŞAR CELEP ALİ GALİP YİĞİT HABER MERKEZİ GÜLTEKİN KAYA ATAKAN YÜCEL SALİH TANRIVERDİ ERTAN GÜL HUKUK DANIŞMANI AV. ŞAMİL KILIÇASLAN AV. M. VEYSEL GÜLDOĞAN MALİ DANIŞMAN İLKER KÜÇÜKER Muradiye Mah. Kalıpçı Sok. No: 54 Nişantaşı-Beşiktaş-İstanbul Tel: 0212 258 93 44 Fax: 0212 258 93 54 GSM: 055 735 87 54
GÜNDEMİN İZİ 03 Başbakan Erdoğan'ın test ettiği otomobil Türkiye'nin ilk markası olacak. Türk damgası taşıyacak. Türkiye'de üretilecek. Erdoğan, Türk Mühendis Murat Günak tarafından tasarlanan güneş enerjisiyle çalışan aracı test etti. Erdoğan, aracın hibrit araç olduğunu belirterek uzay aracı gibi 140 yaptığını söyledi. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün kullandığı Hybrid motorlu alternatif enerjiyle çalışan arabayla ilgili, ''Bana göre Türkiye açısından dünyanın çok önemli yatırım ve markası olacak, tüm dünyaya Türk adını, Türk imajını duyuracaktır'' dedi. HÜKÜMET PROGRAMINI TAKİPTEYİZ BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 61. Hükümet in programına, işsizlikle mücadele, ustalık eserleri ve yoksullara yönelik projeler damgasını vurdu. Programın anafikri yerli mal üretimi ve teşvik edilmesi olarak algılanıyor. Her yıl 200 bin kişi olmak üzere beş yılda toplam 1 milyon kişi eğitimden geçirilerek işe yerleştirilecek. 2013 yılından itibaren mesleki eğitim ve staj programlarından her yıl 400 bin işsiz yararlanacak. Programlar için bütçeden ayrılan kaynak üç kat artırılarak yıllık 1.5 milyar liraya çıkarılacak. İŞKUR a kayıtlı her işsiz için bir iş ve meslek danışmanı olacak. İŞKUR a 2011 yılında 2 bin 2012 de 2 bin olmak üzere toplam 4 bin yeni uzman alınacak. Kayıtdışı işçi çalıştırmayan, sigorta primlerini düzenli ödeyen işverenlere ödül verilecek. YERLİ OTOMOBİLE SÜPER TEŞVİKLER Teşvik sistemi değiştirilerek markalı ürün ve hizmetlere daha fazla teşvik sağlanacak. Türk malı otomobillerin üretilmesi için özel teşvikler getirilecek. Milli top, tüfek, tank, helikopter, uçak, insansız hava araçları, uyduların üretilmesi için gerekli düzenlemeler yapılacak. Türkiye, orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya nın üretim üssü haline gelecek. Türk malı otomobil ve uçak üretimi sözü verdi BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, sanayi politikasında da yüksek teknolojiyi teşvik edeceklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: Türk malı otomobilin üretimine teşvik verilecek. Rafineri inşası, elektrikli otomobil imalatı, ileri teknoloji içeren hava taşıtı motorları ve parçalarının imalatı konularında teşvik sistemini güçlendirerek yurt içi üretim kapasitesini artıracağız. Savunma sanayinde 2023 yılında kendi milli tüfeğini, topunu, takını, helikopterini, uçağını, insansız hava araçlarını, uydularını tasarlayan, üreten ve ihraç eden bir Türkiye hedefliyoruz. Üretim ve ihracatın ithalata olan bağımlılığını azaltmak amacıyla da ara malı ve yatırım mallarında yurt içi üretim kapasitesini artırıcı politikaları sürdüreceğiz. 2023 yılı ihracat hedefimiz 500 milyar dolar. Bu Hükümet döneminde, 2015 yılı itibariyle ihracatımızı 200 milyar dolara ulaştırmış olacağız. 2012-2014 dönemini kapsayacak orta vadeli programımızı da önümüzdeki aylarda açıklayacağız. Türk malı otoya büyük destek Türk malı otomobil için kolları sıvayan hükümet, çeşitli destek mekanizmalarının yanı sıra kamu alımlarıyla da teşvik sağlamaya hazırlanıyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türk malı otomobil üretimini teşvik etmek için kamuya otomobil alımlarında yüzde 90 yerli olma koşulu getireceklerini söyledi. Hükümet, 2011-2014 yıllarını kapsayan hedefleri arasına Türk malı otomobili de koydu. 61. Hükümet Programı nda, Dünya piyasalarında yer bulabilen Türk malı otomobilin üretilebilmesi için gereken destek ve teşvik mekanizmasını harekete geçireceğiz ifadeleri kullanıldı. Bakan Nihat Ergün, yerli otomobili teşvik etmek amacıyla kamuya araç alımında en az yüzde 90 oranında yerli üretim koşulu getirileceğini belirtti. Bakan Nihat Ergün, şu anda Türkiye de üretilen otomobillerde yerli oranının yüzde 40-70 arasında olduğunu ifade etti. 'Yerli araba üretilirse direkt satın alırım' OYDER'in araştırmasına göre, katılımcıların yüzde 60'ı yerli araç üretimini doğru bulurken, yüzde 16'lık kesim daha üst seviyede destek göstererek direkt olarak 'Satın alırım' diyor OYDER Başkanı Şükrü Ilısal, Şükrü Ilısal, tamamı yerli sermaye ile gerçekleştirilmiş, 10 milyar lira yatırıma ve 100 bin kişiye doğrudan istihdama sahip OYDER'in kendi çatısı altında Türkiye çapındaki yetkili satıcıları kanalıyla gerçekleştirilen araştırma sonuçlarının, otomobil ve hafif ticari araç satın alma trendlerini ortaya koyması bakımından dikkat çekici sonuçlar içerdiğini kaydetti.
SPOR 04 Gurbetçinin yerliden farkı ne? Önce 'Türkleşen' Real Madrid sonra Alman U-17 Milli Takımı'nın inanılmaz geri dönüşü... Dünya gurbetçi Türkleri konuşuyor. Peki gurbetçinin yerliden farkı ne? Son yıllarda Türkiye'de yaşanan futbol krizi aslında sadece bize özgü değil. İngiltere, Fransa ve İtalya gibi devler futbol geleceklerini sorgularken, İspanya'da mevcut jenerasyonu kaybettiğinde elinde ne kalacağını bilmiyor. Uzun vadeli bakıldığında, Avrupa'da futbol krizinin teğet geçtiği tek ülke var: Almanya. Gerek kulüp gerekse milli takım düzeyinde son yıllarda yükselişe geçen Panzerler, Güney Afrika'da düzenlenen 2010 Dünya Kupası'na tarihlerinin en genç kadrosuyla katıldılar ve bütün otorileri kendilerine hayran bırakırken, turnuvayı üçüncü sırada bitirdiler. Türkiye'de futbolcuya 'daha genç, daha pişmesi' gerekir denen yaştaki Alman futbolcular, bizim katılamadığımız bir organizasyonda bu başarıyı gösterdi. Oyuncuların yaş ortamalası 25 bile değildi. Bugün Türk takımlarında forma giyen genç futbolcuların büyük kısmı da Almanya'dan gelmiş durumda. Gurbetçi futbolcuların başarıları son olarak geçtiğimiz günlerde tamamlanan 17 yaş altı FIFA Dünya Kupası'nda da kendini gösterdi. Üçüncülük maçı için Brezilya'yla karşılaşan Alman Milli Takımı, 3-1 geriden gelip maçı 4-3 kazanırken, maçın Almanya adına tüm golleri Türk asıllı futbolcular attı. Almanya Milli Takımı'nın kadrosunda 8 Türk asıllı futbolcu sahaya çıktı. Peki bunun sırrı ne? Almanya'da Türkiye'de olmayan ne var? İşte Alman futbolunun yükselişinin perde arkası... Almanya'da futbola yönelik operasyonu zorunlu kılan iki önemli turnuva var: 1998 Dünya Kupası ve 2000 Avrupa Şampiyonası. Bu turnuvalardaki başarısız sonuçlar üzerine operasyon başladı. Belki aradan geçen 10 yılda çok fazla seslerini duymadık ama Almanlar çareyi altyapı ve genç futbolculara yönelmede buldu. Eğitim hayatı boyunca haftada 2 saat yüzme dersi zorunlu Almanya'da sporun bu kadar yaygın olmasının sebeplerinden bir tanesi de okul çağında verilen eğitim. Alman okullarında liseye kadar haftada 2 saat beden eğitimi dersi bulunuyor. İlkokuldan liseye kadar haftada 2 saat yüzme dersi zorunlu. Ortaokul ve lisede de öğrenciler seçmeli dersler arasından futbol, voleybol ve hatta judo gibi dersler bile alabiliyor. Okullarla işbirliği halinde aileler de çocuklarını, ders saatleri dışında spor yapabilecekleri kulüplere yönlendiriyorlar. Ortaokul ve lisede öğrencilerinen az yüzde 50'si bir kulübe kayıtlı. En değerlisi Mesut Gurbetçilerin başarısı piyasa değerlerine de yansıyor. Türk ve Türk asıllı futbolcular arasında 'En değerli 5' sıralamasında ilk iki sırada Mesut ve Nuri var. Mesut Özil Real Madrid 32 milyon euro Nuri Şahin Real Madrid 20 milyon euro Arda Turan Galatasaray 15.5 milyon euro Gökhan İnler Napoli 15 milyon euro Gökhan Gönül Fenerbahçe 12 milyon euro Gelecek vadeden 20 genç yeteneğinden 3'ü Türk FIFA menajerleri ve scoutinglerin belirlediği "Avrupa'nın gelecek vadeden en iyi 20 genç yeteneği" belirlendi. Listede, Spor Toto Süper Lig'de forma giyen 3 Türk futbolcu yer aldı. Dinamo Kiev'in 18 yaşındaki yıldızı Maksym Koval'ın ilk sırada yer aldığı listeye Beşiktaş'ın gün geçtikçe parlayan 20 yaşındaki genç yıldızı Necip Uysal 7. sıradan girmeyi başararak Türkiye'nin gururu oldu. Listede toplam 3 Türk futbolcu yer aldı. 20 futbolcunun bulunduğu listeye Necip Uysal'ın yanı sıra giren diğer Türk futbolcular ise Cenk Tosun ve Sercan Yıldırım oldu. Gaziantepspor'da forma giyen 20 yaşındaki Cenk Tosun 16, Bursaspor'un 21 yaşındaki futbolcusu Sercan Yıldırım ise listede 20. sırada yer aldı. Amar'e de 'Türkiye' dedi NBA oyuncularının Türkiye'ye olan merakı devam ediyor. New York Knicks'in yıldız ismi Amar'e Stoudemire da, Türkiye'ye transfer olabileceğini belirtti. Geçtiğimiz sezon Allen Iverson transferiyle ABD'ye adını duyuran TBL bu ününü, bu sezon Deron Williams'ın Beşiktaş ile anlaşması ve siyah beyazlı ekibin Kobe Bryant için yaptığı hamlelerle iyiden iyiye geliştirmeyi başardı. ABD medyası, Beşiktaş başta olmak üzere Türkiye'deki basketbolu konuşurken NBA'in bazı önemli isimleri de bu haberlerden olumlu yönde etkilenmişe benziyor. Daha önce ABD'de kalarak NBA'deki lokavtın bitmesini bekleyeceği yönünde açıklamalar yapan New York Knicks'in yıldız ismi Amar'e Stoudemire, kendisine çok sayıda teklif geldiğini ve lokavt süresince İsrail, Çin, Türkiye ve İspanya'da forma giyme ihtimalini düşündüğünü söyledi.
TÜRK MALI HABER 05 Türk ayakkabısı uçuyor Yerli çizgi filmciler Voltran ı oluşturdu Nüfusun üçte birini çocukların oluşturduğu Türkiye de televizyonlarda yayınlanan çizgi filmlerin yüzde biri bile yerli değil. Gidişattan memnun olmayan yapımcılar çareyi dernekleşmede buldu. Oscar ödüllerinde bile çizgi film için özel bir dal bulunurken ülkemizde hâlâ böyle bir sektörden bahsedilemiyor. Artan çocuk kanallarıyla birlikte çizgi film ve animasyon alanında küçük kıpırdanmalar olsa da bu hareketlilik beklentiyi karşılayacak düzeyde değil. Bu anlamda 1980 li yılların unutulmaz çizgi filmi Voltran ın kahramanları gibi bir araya gelip güç birliği yapan çizgi film yapımcıları, bir dernek çatısı altında biraraya geldi. Dernek, nüfusunun üçte birini çocukların oluşturduğu ülkemizde bu sektörün gelişmesini engelleyen durumları tespit edip çözüm yolları arayacak. Başkanlığına Metin Kızmaz ın seçildiği Çizgi Film Yapımcıları Derneği nin yönetim kurulu ise İsmail Bayazıt, Avni Barış İslamoğlu, Mustafa Ablak ve Muhammet Musab Gündüz den oluşuyor. TRT dışında Türk TV kanallarında yayınlanan çizgi filmlerin yüzde 1 inin bile Nevzat Onay Ayakkabı Yönetim Kurulu Başkanı Onay, ayakkabıda yerli üreticinin şikayet konusu olan Çin ve diğer Uzakdoğu ülkelerinden yapılan ithalatın, yerli üretime faydası olduğunu savundu. Sektörün geleceğiyle ilgili iyimser olduğunu, ayakkabı üretim kalitesinde geçmişe göre önemli iyileşmeler gözlediğini belirten Onay, Çin ve diğer Uzakdoğu ülkelerinden ithal edilen ayakkabıların, şikayet edilse de yerli üreticileri güçlendirdiğini iddia etti. Onay, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Çin'den gelen mallar aslında sektörün önünü açtı. Türkiye'deki üreticiler Çin'den gelen mallarda yeni modelleri, üretim tekniklerini, seri üretimin nasıl yapılacağını, nasıl rekabet edileceğini öğrendi. Milli tohum devrimi yerli olmadığını hatta 2-3 kanal dışındaki diğer kanallarda hiç yerli yapım çizgi film yayınlanmadığını vurgulayan Çizgi Film Yapımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kızmaz, sektörün gelişimi için yerli yapımcıları desteklemeyi hedeflediklerini söyledi. Büyük bir sektör olabilir Sektörün gelişimine, üretimine katkıda bulunacak yeni nesillerin yetiştirilmesini hedeflediklerini anlatan Kızmaz, Dernek olarak bu sektörün kalkındırılması, yeni kaynakların açılması için üniversitelerde yeni animasyon bölümlerinin açılması, yerli yatırımcı şirketlerin bu konuya yönlendirilmesi konusunda çalışmalara başladık. Türkiye ekonomisi için büyük potansiyel teşkil eden bu sektör, sadece çizgi film üreticileri ile sınırlı kalmayıp, dünyada çığ gibi büyüyen oyun sektörünü de kapsayan tüzüğü ile ülkemizde yeni istihdam açmaya, dünya çapında yetenekler yetiştirmeye ve yapılan üretimlerle dünyaya açılmaya hazırlanmaktadır diye konuştu. Urumçi'de Türk malları MFÖ şarkısıyla satılıyor Türkiye'den kilometrelerce ötedeki Sincan'da her yerde bizden izler var. Market ve giyim mağazalarında Türk markaları baş köşede. Alışveriş merkezinde sohbet ederken Mazhar Fuat Özkan'ın, "Sana sarı laleler aldım Çiçek Pazarı'ndan" şarkısını duyarsanız şaşırmayın. Urumçi'de; oteli, iş merkezi ve dükkânlarıyla bir Türk caddesi var. Özellikle İpekyol ve Sarar gibi markalar, bölgedeki Uygur Türkleri'nden büyük rağbet görüyor. Takım elbiseler kapış kapış satılıyor. Bir tek "üniforma rengi olduğu" için bıktıklarından olsa gerek, mavi gömlek almıyorlar. Süpermarkette ise Türk ürünleri için bir reyon ayrılmış. Burada Ülker ve Eti'nin ürünleri revaçta. Shengli Caddesi'ne girince, bizi koskoca tabelasıyla Aksaray Otel karşılıyor. Otelin sahibi Uygur Türkleri'nden. Hemen yanında, adını İstanbul'un ünlü gece kulübü Reina'dan alan bir iş merkezi var. Tohumlar artık sadece fidana değil, takıya da dönüştü... Çiftçi düğünlerinde fiyatları ile altını sollayan biber, soğan, domates tohumları takılmaya başlandı. Son dönemde karşılaşılan bu manzaralar işin magazin kısmı olsa da birkaç yıl öncesine kadar yabancı firmaların egemenliğinde olan tohumculuk sektörünün sessiz sedasız yaptığı atılımın en çarpıcı göstergesi. Yaptığı Ar-Ge yatırımları ile hibrit tohumda yabancı devlere kafa tutmaya başlayan Türk firmalarına karşı tohumculuğun kalesi olarak ün yapan İsrail bile gardını aldı. Çok değil birkaç yıl öncesine kadar ihracatı olmayan sektör 100 milyon dolarlık ihracata ulaştı. 500 milyon dolarlık ihracatın da tohumları nı attı. Promosyonda yerli malı Promosyon ürünleri imalatçıları ve satıcıları (PROMOTÜRK), çevre ülkeler, Avrupa ve üretim desteği ile farklılık arayan tüm firmaların rotalarını Türkiye ye çevirmek için Yerli malı yurdun malı, dünya onu kullanmalı kampanyası başlattı. Kampanya ile firma ve tüketicilere el broşürü dağıtılacak. İstikrarlı başarının yerli malı kullanmak, kullanılmasını özendirmekle geleceğini ve bu konunun milli bir mesele olduğunu vurgulayan Promotürk Başkanı Esad Ahmet Özdem İhracat üretimi desteklemek ile olur. Üretimi desteklemek ise yerli malı kullanmakla olur. İşte bu yüzden, yerli malı yurdun malı dünya onu kullanmalı diyoruz. Yerli tohumla 13 çeşit biber Akdeniz Üniversitesi'deki teknokentte faaliyet gösteren Akça Tohumculuk, kendi ürettiği yerli tohumlardan 13 çeşit biber elde etti. Antalya Teknokenti bünyesinde tohumlar üzerinde araştırma geliştirme (Ar-Ge) çalışmaları yapan Akça Tohumculuk, domatesin ardından yerli biber tohumu üretimine başladı. Bu tohumları 16 dekar kapalı serada eken firma, yurtdışında içi peynirle doldurularak meze olarak sofralarda yer bulan Yunan biberinden, renkli kaliforniya ve acı Meksika biberine kadar 13 çeşit biberin hasadını yaptı. Firma, bu elde ettiği ürünleri, pazarın talebine göre en iyisini elde etmek için Ar-Ge çalışmalarında kullanıyor.
SAVUNMA 06 F 35 mi? Türk Savaşkuşu mu? DR. HALİL ERSİN AVCI Türkiye'nin kendi savaş uçağını yapması hakkında birçoğu ilk kez duyacağınız meselelerden bahsetmek isterim. Son otuz yılda Türkiye rahmetli Turgut Özal döneminden bu yana kendi savaş uçağını yapmak için hummalı bir gayret içinde ancak her seferinde bu gayretleri bir takım "talihsiz kazalara(uçak, trafik, kalp krizi, kendi kendini bıçaklama, kendi arabasıyla kendine çarpma gibi) ", kurban gidiyor. Belki pek az kişi hatırlayacaktır 1993-1994'te dönemin gazetelerinde TÜBİTAK ın Türk Uzay Sanayii nde yerli uzay mekiği projesinde çalışın 17 bilim adamının işine son verildiği açıklanmıştı.. Daha sonra da bu işe son vermeler devam etti. Bu bilim adamlarından birçoğu NASA'ya gitmek zorunda bırakıldı. Nasıl bırakıldı orası ayrı bir hikâye ancak bilim adamlarının o sırada fırlatma sistemine ihtiyaç duymayan aynı uçak gibi havalanabilen bir uzay mekiği üzerinde çalıştıkları yine dönemin insaflı basını tarafından duyurulmuştu. Özal ın vefatını müteakip ülkemizde başlatılan bir dizi yıkım faaliyetinin bir parçası olarak tarihe geçti bu hadiseler. Bilim adamlarının çalışmaların ne yazık ki birçoğunun daha o zaman çalındığı yine bir kısım basın yayın organlarında ifade edilmişti. Türkiye'de vatanını seven devlet görevlileri o zamandan itibaren Türkiye'nin kendi yerli kripto sistemini(şifreleme sistemini) geliştirmeye karar verdiler. Çünkü hazırlanan projeler korunamadığı sürece sonuca gitmek mümkün değildi. Bir de içerdeki işbirlikçileri düşünülürse... 1998-1999'dan itibaren Türkiye yeni kripto sistematiğine sahip oldu. 1999'dan itibaren İTÜ, ODTÜ ve diğer bazı üniversitelerde, TÜBİTAK'ta yerli savaş uçağı projeleri hazırlanmaya başlandı. Amaç Türk Savaşkuşu nu gerçekleştirmekti. Bu amacımızı bilen bazı sözde "müttefiklerimiz" ve güneyli "kıskanç komşumuz" bizi bu amaçtan vazgeçirmek için önümüze Lockheed Martin'in F 35 Lightning II projesini getirdiler. Türkçesi ile F 35 Yıldırım II olacak F 37 Ana Müşteri 1.derece ortak 2.derece ortak 3. derece ortak Proje ortağı savaş uçaklarından, ilk teklife göre üretilecek olan uçakların tamamı yani 4000 adedi Türkiye'deki TAİ tesislerinde üretilecek ve 1000 adedi Türkiye'nin olacaktı. Ama sonradan bundan vazgeçtiler. Dahası uçak projesi üç kısma ayrıldı. Bunlar, A, B ve C sınıfıydı. Buna göre A sınıfı uçaklar, normal konvaniyonel bir uçak olarak hava alanından kalkma ve inme özelliğine sahip olacaktı. Haritada da sarı renkli görülen Türkiye'nin de aralarında bulunduğu ülkelere verilecekti. B sınıfı ise kısa mesafeden kalkan hatta piste ihtiyaç duymayan bir uçak olurken, C sınıfı ise hava alanına ihtiyaç duymayan dikey havalanabilen ve çok daha gelişmiş silahlarla donatılacaktı. Ayrıca projeye Türkiye milyarlarca dolar yatıracak olmasına rağmen bu üçüncü sınıf uçakların kontrol şifrelerinin de Türkiye ye verilmemesine karar verildi. Bundan sonraki görüşmelerde Türkiye'ye verilecek uçak adedinin 100-150 arasında olacağı basına yansıdı. Hadi buna da razı olalım ancak bir türlü F 35 Yıldırım II'nin seri üretimine geçilemedi. İlk Kez 2003'te deneme uçuşlarına başlanan uçağı yıllar geçmesine rağmen bir türlü semalarımızda göremedik. Türkiye'nin F 35 ise her geçen gün taktik savaş uçağı ihtiyacı artmakta defalarca modernize edilse de 1968 model F 16'lar bunu karşılamamaktaydı. Gecikmenin sebebinin ortaya çıkması ise fazla uzun sürmedi. Buna ister komplo teorisi deyin isterseniz başka bir isim bulun ancak biz F35 ile oyalanırken Amerika ve birinci sınıf ortakları gizliden gizliye Boeing ile X-37 veya FA 37 üzerinde çalışması olduğu uçağın testleri ile ilgili fotoğrafların ortaya çıkması ile anlaşıldı. Resimde de görülen uzay mekiğine benzer uçağın seri üretimine geçildiği söylenmektedir. Bu fotoğraf kısa süre önce elimize ulaştı ve görünce de şok oldum. Çünkü bizi 7 yıldır F 35'in en alt modeli ile oyalayan dostlarımız gizliden gizliye FA 37'yi yapmış ve resmini gördüğünüz son test uçuşu ile projeyi tamamlamış ver seri üretime geçmeye karar vermişlerdi. Bu açıdan şu anki girişim yani Türkiye'nin kendi savaş uçağını yapması her ne kadar gecikmişse de çok yerindedir. İsrail medyasının argo tabiriyle kara propaganda yolu ile Türkiye nin bunu yapmaktan aciz olduğunu iddiası ise doğru değildir. Türkiye ve Türk bilim çevreleri bunu yapacak hem teknik eleman hem de bilgiye sahiptir.
HABER 07 Çarşı yerliye karşı Uzayda yer açın: Türkonot geliyor Hızla çoğalan ve tartışma konusu olan alışveriş merkezleri yabancı markalara öncelik verince, yerliler isyan etti Türkiye'nin hemen her yerinde hızla çoğalan alışveriş merkezleri (AVM), bugünlerde yerli markaların tepkisini çekiyor. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi kentlerde merkezi yerlerde bulunan alışveriş merkezlerinin yabancı markaları tercih edip kapılarını yerlilere kapattığı iddiaları sektörde bir tartışmayı da başlattı. Alışveriş merkezlerinin yabancılar için mağazaları boş tutup, onlardan daha az kira istediklerinden yakınan yerli marka temsilcileri, "Bizi almamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu da globalleşmeyi önlüyor" görüşünde. Bunun için gazetelere ilan vereceklerini söyleyenler bile var. Alışveriş merkezleri yatırımcıları ise seçimin yerli-yabancı olarak değil, ciroya göre yapıldığını öne sürüyor. Yenilerin işi zorlaşıyor Kiğılı Genel Müdürü Hilal Suerdem: "Bazı AVM'ler yabancı markalara kolaylık sağlıyor. Bu durum yerli markalara globalleşme yolunu kapatıyor. Eğer biz yeni bir marka olsaydık bugünkü gibi büyük olmamız zordu." Ankara'ya mektup Pames Yönetim Kurulu Üyesi Mesut Sağın: "AVM yatırımcıları mağazaları boş bekletip yabancıya veriyor. Bize metrekaresi 70 euro ise, yabancıya 35 euro. Başbakan'a mektup yazıp anlatacağız. Bu AVM'leri de gazete ilanıyla deşifre edeceğiz." YABANCI GÖZDE Süvari Genel Müdürü Fatih Coşkun: "Bazı AVMler, yabancıya 'Yeri siz seçin' derken, yerliye de 'Ancak şuraya açabilirsiniz' teklifi yapıyor. Onlara inşaat ve dekor yardımı ya da kira desteğinde bulunuyorlar." Biz birlik olmalıyız Ayakkabıcılar Derneği (AYAD) Başkanı Alpaslan Selçuk: "Bu durum, yabancıların gücünden değil, yerli firmaların birlik içinde olmamalarından kaynaklanıyor. Yabancılar, AVM yöneticilerini zor durumda bırakmadıkları için öne çıkıyor." 'Kıstas cirodur' ALIŞVERİŞ Merkezi Yatırımcıları Derneği Başkanı Hakan Kodal: "Sektör adına böyle bir şey yapılıyorsa bu doğru değil. Ancak markaların 'Her AVM'de olacağım' mantığı da yanlış. Hangi firma daha iyi ciro yapabilecekse kıstas budur AVM'ler için. Eskiden yerli-yabancı ayrımı olabilir ama artık böyle bir şey yok." Türkiye'nin havacılık ve uzay bilimleri alanındaki ilk ihtisas üniversitesi olan Türk Hava Kurumu Üniversitesi, uçak dışındaki hava araçlarını da üretmeyi ve bu araçları kullanabilen insanlar yetiştirmeyi hedefliyor. Yerli uçak üretimine başlamaya hazırlanan Türk Hava Kurumu Üniversitesi, yakında ilk yerli insansız hava gemisi ni faaliyete geçirecek. Türk Hava Kurumu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban, üniversitelerinin bu yıl eğitim-öğretime başlayacağını belirterek, 2011-2012 Eğitim Öğretim yılında Hava Ulaştırma Fakültesi Pilotaj bölümüne ve İşletme Fakültesi Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği bölümüne 48 burssuz, 12 burslu olmak üzere 60'şar öğrenci alınacağını bildirdi. Ban, şunları söyledi: Türkiye geçmişte uçak üretirken kendi çizimiyle, kendi tasarımıyla yola çıkmış. Motoru da dizaynı da kaportası da kendisine ait. Geçmişte nasıl kendi motorumuzu kendi tasarımımızı kullandıysak aynısını tekrar yapmaya başlayacağız. 'Kaldığımız yerden...' sloganını kullanırken aslında bunu kastediyoruz. Türkiye yeniden kendi uçağını üretmeye başlayacak. Uçak üretiminden öte uzay araçları üretimini hedeflediklerini, üniversitenin eğiliminin bu yönde olacağını dile getiren Ünsal Ban, sözlerini şöyle sürdürdü: (Türkiye çağı yakalayacak ve geçecek) diyoruz. Türkiye çağı nasıl yakalar? Üç sektör var çağı yakalayabilmek için; iletişim, ilaç sanayi, havacılık ve uzay. İletişim ile havacılık ve uzay sektörleri birbiriyle ilişkilidir. Gelişmiş ülkeler bu sektörlerde var zaten. Gelişmekte olan ülkeler de bunların altındaki sektörlerde yer alıyor. Üç sektöre eğer siz girerseniz gelişmiş ülke oluyorsunuz. Türkiye ilaç sanayide var mı? Yok. Havacılık ve uzay sanayide olmak için uğraşıyoruz ama hala tam bir adım atabilmiş değiliz. Üretseniz bile dışarıya satamıyorsunuz. Türkiye bugün uçak üretimine başlıyor desek bile önünde 20 yıllık bir süreç var. 20 yıllık süreçte siz uçağınızı ürettiniz, mesela 2023 yılında ürettiniz peki 2023 yılında havada uçak olacak mı? O tarihlerde uzay araçları gündeme gelecek. Peki bu durumda çağı yakalamış oluyor musunuz? Herkes uçak üretiminden öteye geçmiş, siz uçak üretiyorsunuz. Yine çağı yakalayamadınız demektir. Bu kez hava araçları üretmeyi hedefleseniz bir 20 yıl daha geçecek. Şimdiden hava aracı üretimine girsek, uzay aracı üretimine girsek 2023'te çağı yakalamış olabiliriz.
Türk malı çaydanlık dünya arenasında! Türkiye'nin ilk çelik çaydanlığını üreten Korkmaz'ın Red Dot ödüllü en son tasarımı Esta Çaydanlık Takımı dünya turuna çıkıyor... Türkiye'de 1972 yılından bu yana paslanmaz çelik mutfak gereçleri alanında hizmet veren Korkmaz, Esta Çaydanlık Takımı ile layık görüldüğü Red Dot Design 2011 ödülünü geçtiğimiz hafta Almanya'nın Essen şehrindeki ünlü Aalto Tiyatrosu'nda düzenlenen törende aldı. Esta Çaydanlık Takımı ile birlikte ödül alan diğer tasarımlar, Essen kentindeki Red Dot müzesinde sergilendikten sonra dünya turnesine çıkacak. Rizeli mucitten ilginç icat: Rüzgârla dönen kamelya Rize'nin Güneysu ilçesinde yaşayan Bilal Atasoy, yerden 10 metre yükseklikte bir kamelya yaptı. Atasoy'un çelik halatlarla kayalara bağladığı kamelya, bir de rüzgâr yardımıyla dönüyor. Atasoy, "Evi sağlamlaştırmak için de çelik halatlarla duvara bağladım. Daha sonra, evin yetersiz gelmesinin ardından da yerden 10 metre yükseklikte 15 metre uzunluğunda kamelya inşa ettim.'' diyor. İlginç işleri yapmayı sevdiğini ifade eden Atasoy, çatının üzerine ise rüzgârla dönebilmesi için 4 metal levha yerleştirdiğini anlatıyor. Türk Mallarının Tanıtımı ve Kullanılmasını Teşvik Derneği Bülteni Sayı: 3 TÜRK MALI Matematik olimpiyatlarına Türk damgası Amsterdam'da düzenlenen 52. Uluslararası matematik olimpiyatlarına katılan Türk ekibi, 3 altın, 2 gümüş ve 1 bronz madalya ile olimpiyatlara damga vurdu. Türk takımı, 159 puanla puan sıralamasında Çin, Amerika, Singapur, Rusya ve Tayland'dan sonra 6. olurken, 3 altın, 2 gümüş, 1 bronz madalya ile de madalya sıralamasında 5. oldu. TÜBİTAK yetkililerinden alınan bilgiye göre, bu yılki 52. Uluslararası Matematik Olimpiyatı (IMO) Hollanda'nın Amsterdam kentinde 16-24 Temmuz tarihleri arasında düzenlendi. 52. Balkan Matematik Olimpiyatı'nda Türkiye'yi temsil eden Mehmet Sönmez 34 puan, Ufuk Kanat 33 puan ve Mehmet Efe Akengin 28 puanla altın; Yunus Emre Demirci ve Polatkan Polat 23'er puanla gümüş; Yiğit Yargıç 18 puanla bronz madalya kazandı. Maldiv Adaları'nda ilk Türk oteli Türk inşaat şirketi Aydeniz, Maldivler'de, 50 yıllığına kiraladığı adada 112 adet lüks villa ve süitten oluşan Ayada Maldives Resort Oteli kurdu. 1 Ekim 2011 günü hizmete girecek otelin yatırım maliyeti 110 milyon dolar. Maldivler'deki ilk Türk yatırımı olan Ayada Maldives'te villaların 50'si okyanusun üzerinde, 62'si ise sahilde inşa edildi. Otelin sahibi Ayada Maldives Turizm şirketi Koordinatörü Ömer Ülke, turizmde bir dünya markası olduğu için Maldivler'i seçtiklerini söyledi. TÜRK MESSENGER KAPIŞ KAPIŞ Uşak'ta bir grup yazılım mühendisinin imzasını taşıyan ''MSP Messenger'' isimli program, 161 dilde çeviri yaparken, kullanıcılarına online alışveriş yapma, TV izleme ve radyo dinleme gibi imkanlar da sunuyor. MSP Messerger'ı hayata geçiren ekipten Yazılım Mühendisi Necmettin Özalp, yaklaşık 4 yıl süren AR-GE çalışmaları sonucu ''Türkiye'nin ilk online iletişim yazılımı''nı hayata geçirdiklerini söyledi. MSP Messenger adını verdikleri programın mevcut online iletişim yazılımlarından farklı olarak bir çok yeniliğe sahip olduğunu belirten Özalp, programın 161 dilde sesli tercüme yapabildiğini, kullanıcılara online alışveriş yapma olanağı sunduğunu, program üzerinden tv izleme ve radyo dinleme imkanı bulunduğunu kaydetti. Yazılımın internet üzerinden ücretsiz olarak kullanıma sunulduğunu belirten Özalp, ''İlk 3 gün içinde 11 ülkeden, 30 binden fazla kişi tarafından kullanılmaya başlandı'' dedi. Amaçlarının 6 ay içinde kullanıcı sayısını 10 milyonun üzerine çıkarmak olduğunu ifade eden Özalp, sözlerine şöyle devam etti: ''Dünyada sınırlı sayıda online iletişim yazılımı var. Bu yazılımların borsa değeri 25 ila 50 milyar dolar arasında değişiyor. ABD, Rusya, Çin gibi ülkelerdeki tanınmış online iletişim yazılımları bilgisayar kullanıcılarının taleplerine tam olarak cevap veremediğini için MSP Messenger'ı hazırladık. Oldukça iddialı olan programımız kendi tanıtımını kullanıcılar kanalıyla yapacak.'' ''Program, 161 dilde sesli ve yazılı tercüme yapabiliyor. Yani karşınızdaki kişi hangi ülkeden olursa olsun, hangi dili ve lehçeyi konuşuyorsa konuşsun, siz Türkçe olarak yazıyorsunuz, karşı tarafa sesli olarak kendi dilinde çeviri yaparak, sesli ve yazılı olarak iletişim sağlıyor.