BEŞİNCİ SINIF DÜZEYİNDE YABANCI DİL AĞIRLIKLI EĞİTİM VERİLMESİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLER. Mustafa ÖZKAN Esra BENLİ ÖZDEMİR Ezel TAVŞANCIL

Transkript

1 Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS) Haziran 2018 June 2018 Yıl 11, Sayı XXXIV, ss Year 11, Issue XXXIV, pp DOI No: Geliş Tarihi: Kabul Tarihi: BEŞİNCİ SINIF DÜZEYİNDE YABANCI DİL AĞIRLIKLI EĞİTİM VERİLMESİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLER Mustafa ÖZKAN Esra BENLİ ÖZDEMİR Ezel TAVŞANCIL Öz Bu çalışmanın amacı, beşinci sınıf düzeyinde öğrenim gören öğrencilere yabancı dil ağırlıklı eğitim verilmesi hakkında İngilizce öğretmenleri ile çocuk gelişimi ve dilbilim uzmanlarının görüşlerinin belirlenmesidir. Durum çalışması olarak desenlenen bu araştırmada, çocuk gelişimi ve dilbilim alanlarında çalışmalar yürüten yedi akademisyen ve beşinci sınıf düzeyinde öğrenim gören öğrencilerin İngilizce derslerini yürüten dört İngilizce öğretmeninin görüşleri alınmıştır. Akademisyenler ve öğretmenler ile yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen verilere içerik analizi yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda, uzmanların ve öğretmenlerin, erken yaşlarda başlayan yabancı dil eğitiminin çocuklara daha faydalı olacağını düşündükleri belirlenmiştir. Öğretmenler ve uzmanlar, MEB'in öğrencilere yabancı dil ağırlıklı eğitim vermek için gerekli altyapısal özelliklere an itibarıyla sahip olmadığı görüşünü taşımaktadırlar. Öğretmenler genel olarak beşinci sınıf düzeyinde öğrenim gören öğrencilerin yabancı dil düzeylerinin yetersiz olduğunu düşünmektedirler. Ayrıca öğretmen ve uzmanlara göre, beşinci sınıf düzeyinde yabancı dil ağırlıklı eğitim uygulanmasına ilişkin olarak; bir yıl sürecek bir yabancı dil ağırlıklı eğitimin öğrenciler için sıkıcı olabileceği, yabancı dil eğitimine yoğunlaşırken diğer akademik becerilerin gözardı edilmesi gibi olumsuz durumlar gelişebilir. Bu olumsuz durumlara karşı; söz konusu uygulama için bir ön uygulama gerçekleştirilerek sonuçlarının Bu çalışma, Mayıs 2017 tarihlerinde Pamukkale Üniversitesinde düzenlenen 4. Uluslararası Avrasya Eğitim Araştırmaları Kongresinde sözlü bildiri olarak sunulmuştur. Uzman. Dr. Öğretmen, MEB Satıkadın Ortaokulu. Prof. Dr.

2 Mustafa Özkan Esra Benli Özdemir Ezel Tavşancıl değerlendirilmesi, sınıf mevcutlarının yabancı dil eğitimi için uygun sayıda belirlenmesi gibi çözüm önerileri geliştirilmesi gereklidir. Son olarak uzmanlar, yabancı dil ağırlıklı eğitim uygulaması çerçevesinde eğitim verecek öğretmenlerin gerekli alan bilgisi düzeyine ve pedagojik becerilere sahip olmaları gerektiğini ifade etmişlerdir. Anahtar Kelimeler: Beşinci sınıf yabancı dil ağırlıklı eğitim, yabancı dil eğitimi, yabancı dil eğitimine başlama yaşı. Opinions Regarding Giving Foreign Language Weighted Training at Fifth Grade Level Abstract The aim of this study is to determine the opinions of English teachers and child development and linguistic specialists on teaching foreign language-based education to fifth grade students. In this research, which was designed as a case study, seven academicians who work in child development and linguistics and four English teachers who teach English in the fifth grade have taken their views. As a result of interviews with academicians and teachers, content analysis was performed on the obtained data. As a result of the research, it was determined that experts and teachers thought that foreign language education which started at an early age would be more beneficial for children. Teachers and specialists have the view that the MoNE does not have the immediate infrastructure features necessary to give foreign language training to students. Teachers generally think that the level of foreign language of fifth grade students is insufficient. In addition, according to teachers and experts, regarding the application of foreign language-focused education at the fifth grade level; a one-year foreign language-intensive education may be boring for students, while foreign language education may concentrate on other academic skills such as neglect. Against these negative situations; it is necessary to develop a solution proposal, such as evaluating the results by conducting a preliminary application for the application in question and determining the number of classes available for the foreign language education. Lastly, experts have indicated that teachers who will provide training in the context of foreign language-based training should have the necessary level of field knowledge and pedagogical skills. Key words: Fifth grade foreign language education, foreign language education, age of starting foreign language education. 1. Giriş Dil, insanların kendilerini ifade ettikleri bir iletişim aracıdır. Çağı yakalamanın ve gün geçtikçe küreselleşen dünyada var olmanın araçlarından kuşkusuz en önemlisi dildir. Aksan a (1995) göre; Düşünce, duygu ve [1294]

3 Beşinci Sınıf Düzeyinde Yabancı Dil Ağırlıklı Eğitim Verilmesine İlişkin Görüşler isteklerin, bir toplumda ses ve anlam yönünden ortak olan öğeler ve kurallardan yararlanarak aktarılmasını sağlayan çok yönlü bir dizge olan dil; çağdaş uygarlığa açılan bir kapıdır ve dünyadaki bilimsel gelişmeleri incelemek ancak dil aracılığıyla mümkündür. Küreselleşen dünyada artık bireylere yalnızca anadilleri yetmemekte, ayrıca bir yabancı dil öğrenme zorunluluğu giderek belirginleşmektedir. Bu nedenle pek çok ülke, eğitim programlarında yabancı dil derslerine yer vererek vatandaşlarının en az bir yabancı dili etkin öğrenebilmeleri için çalışmaktadır. Avrupa da yabancı dil eğitimine bakıldığında çoğu ülkede, zorunlu ders olarak birinci yabancı dile başlama yaşı 6 ila 9 arasında değiştiği görülmektedir. Belçika da ise yabancı dil eğitimi okulöncesi eğitimle beraber 3 yaş itibarıyla başlamaktadır. Ölçeğin diğer ucunda Birleşik Krallık bulunmaktadır. Burada zorunlu ders olarak yabancı dil eğitimi 11 yaşında başlatılmaktadır. Almanya da 8 ila 10 yaş, Slovakya da 8 yaş olan yabancı dilin zorunlu eğitimi için başlama yaşını düşürmeye yönelik reformlar sunulmaktadır (EACEA, 2012). Çocuğun anadilde gelişimini tamamlamasının ardından ya da anadil gelişimi ile eş zamanlı olarak erken yaşta öğrenilmeye başlanan yabancı dilin hem bilişsel hem de kavramsal açıdan daha kalıcı olduğu birçok çalışmada ortaya konulmuştur (Karakoç, 2007; Lopriore, 2002; Moon & Nikolov, 2000; Nikolov & Curtain, 2000). Haznedar (2012), erken yaşta öğrenilen yabancı dilin, çocuğun olayları algılamada sınırlarını genişletecek, farklılıklara anlayışlı, saygılı ve hoşgörülü olmasını sağlayacak ve en önemlisi farklı kültürleri tanıması kadar, karşılaştırmalar yaparak kendi kültürünü daha iyi tanımasını sağlayacak bir yapı olduğunu belirterek erken yaşta yabancı dil öğrenmenin yararlarını vurgulamıştır. Haznedar (2012) erken yaşta öğrenilen yabancı dilin, çocuğun olayları algılamada sınırlarını genişleteceğini, farklılıklara anlayışlı, saygılı ve hoşgörülü olmasını ve en önemlisi farklı kültürleri tanıması kadar, karşılaştırmalar yaparak kendi kültürünü daha iyi tanımasını sağlayacağını belirterek, yararlarını vurgulamıştır. Avrupa Birliğindeki erken yaşta eğitime başlama ile ilgili hazırlanan The main pedagogical principles underlying the teaching of languages to very young learners başıklı raporda; Edelenbos, Johnstone ve Kubanek (2006) erken yaşta dil eğitiminin çok dikkatle ele alınması gereken bir konu olduğunu ve öğrencilerin erken yaşta olmasının dil öğrenmeleri konusunda yeterli olmadığını bunun iyi öğretim, etkin öğrenme ortamı ve öğrenimde süreklilik ile desteklenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Kısacası Edelenbos, Johnston & [1295]

4 Mustafa Özkan Esra Benli Özdemir Ezel Tavşancıl Kubanek (2006) Avrupa Birliğinin 2004 yayınladığı eylem planında belirttiği tüm üye ülkelerin anaokulu ve ilkokuldan başlayarak erken yaşta etkin yabancı dil eğitimine geçilmesi konusunun ancak donanımlı yabancı dil öğretmenleri ve etkin öğrenme ortamı ve yöntemleri ile gerçekleşeceğini vurgulamaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), yabancı dil eğitimi ile ilgili sorunları aşabilmek için çeşitli politikalar geliştirmeye çalışmaktadır. Yabancı dil eğitimi konusunda yapılan önemli değişiklerden ilki 1997 yılından itibaren zorunlu sekiz yıllık eğitime geçilmesidir. Bu kararla, beşinci sınıftan sonra yabancı dil ağırlıklı eğitim sunan Anadolu liselerinin ortaokul kısımları kapanmıştır. Bu karar sonrasında hazırlık sınıfı uygulaması 9. sınıf öncesine kaydırılmıştır. Yabancı dil eğitimi, 1997 yılı itibarıyla 4. sınıfta gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Böylece ilköğretim birinci kademede haftada iki saat; ikinci kademede ise haftada dört saat yabancı dil dersi konulmuştur. Dilbilgisi ağırlıklı yabancı dil eğitimi anlayışı, 2006 yılından itibaren yerini dilin sosyal yaşamda kullanılmasına yönelik bir anlayışa bırakmıştır. Bir başka önemli değişiklik ise 2012 yılından itibaren Talim ve Terbiye Kurulu nun (TTK) kararı ile yabancı dil eğitiminin 2. sınıfta başlatılmasıdır. Birinci sınıf hariç ilkokulda haftada iki saat; ortaokulda ise haftada dört saat yabancı dil eğitimi yapılmaya başlanmıştır yılında yapılan değişiklikle beşinci ve altıncı sınıflarda haftalık dört saat olan yabancı dil eğitim süresi üç saate indirilmiştir. Türkiye de bir birey, ilk ve ortaöğretim sürecinde ortalama 1200 saat yabancı dil eğitimi almaktadır. Bu, bir öğrencinin günde beş saat üzerinden kesintisiz bir buçuk sene yabancı dil eğitimi alması anlamına gelmektedir. Ancak çoğu öğrenci kendini ifade edebilecek düzeyde yabancı dil öğrenmeden liseden mezun olmaktadır. Bu durumda, yabancı dil eğitim sisteminin yeniden kurgulanması ve öğretim metotlarının gözden geçirilmesi gerekmektedir (Küçük, 2006). Bu yöndeki en önemli girişim, TTK nın 2013 yılında belirlediği ders dağıtım çizelgesi hakkındaki kararıdır. Buna göre, koşulları uygun olan okulların beşinci sınıfta yabancı dil ağırlıklı bir eğitim verebileceklerdir. Ayrıca MEB tarafından Nisan 2015 de yapılan bir açıklamayla, beşinci sınıflarda yabancı dil ağırlıklı programın pilot uygulamasına 2016 yılının Eylül ayında başlanacağı açıklanmıştır (Kasap ve Aktaş, 2015). MEB yetkililerinden alınan bilgiye göre, eğitim öğretim yılı itibarıyla, konuya ilişkin olarak 81 ilin valiliğinden gelen talepler doğrultusunda 620 okul, 3759 şubede olmak [1296]

5 Beşinci Sınıf Düzeyinde Yabancı Dil Ağırlıklı Eğitim Verilmesine İlişkin Görüşler üzere yaklaşık öğrenciyle beşinci sınıf düzeyinde yabancı dil ağırlıklı eğitim uygulamasına başlanmıştır. Bu çalışmanın genel amacı; beşinci sınıf düzeyinde öğrenim gören öğrencilere yabancı dil ağırlıklı eğitim verilmesine ilişkin olarak İngilizce ve Türkçe öğretmeleri ile çocuk gelişim ve dilbilim uzmanlarının görüşlerinin alınması ve bu konu hakkında politika yapıcılar, uzmanlar, öğretmenler ve aileler için bir farkındalık oluşturulmasıdır. Bu genel amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara yanıt aranacaktır: 1. Öğretmenler/Uzmanlar, öğrencilere hangi düzeyinden itibaren yabancı dil eğitimi verilmesi gerektiğini düşünmektedirler? 2. Sınıf düzeni/öğretim programı/ders materyalleri vb. hususlar açısından öğretmenler/uzmanlar, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı öğretim kurumlarının söz konusu altyapısal özellikler yönünden yeterliliği hakkında ne düşünmektedirler? 3. Öğretmenlerin, beşinci sınıf düzeyinde öğrenim gören öğrencilerin yabancı dil konusundaki durumlarına ilişkin gözlemleri nelerdir? 4. Öğretmenler/Uzmanlar, beşinci sınıf düzeyinde yabancı dil ağırlıklı eğitim verilmesi sürecinde meydana gelebilecek olası sorunlar hakkında neler düşünmektedirler? 5. Öğretmenler/Uzmanlar, beşinci sınıf düzeyinde yabancı dil ağırlıklı eğitim verilmesi sürecinde meydana gelebilecek olası sorunları engellemek için alınabilecek önlemler hakkında neler düşünmektedirler? 6. Öğretmenler/Uzmanlar açısından beşinci sınıf düzeyinde verilmesi planlanan yabancı dil ağırlıklı eğitimi verecek öğretmenlerin sahip olmaları gereken özellikler ve yeterlilikler nelerdir? 2. Yöntem Araştırma Modeli Bu araştırmada, beşinci sınıf düzeyinde öğrenim gören öğrencilere bir yıl boyunca yabancı dil ağırlıklı eğitim verilmesine ilişkin olarak öğretmen ve uzman görüşlerinin daha bütüncül ve derinlemesine ortaya konulabilmesi için verilerin toplanması, çözümlenmesi ve yorumlanması amaçlanmaktadır. Bu nedenle araştırma, nitel araştırma yöntemiyle gerçekleştirilmiş ve durum çalışması (case study) olarak desenlenmiştir. [1297]

6 Mustafa Özkan Esra Benli Özdemir Ezel Tavşancıl Çalışma Grubu Araştırmada amaçsal örneklem çeşitlerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Bu örneklemede seçim için önemli olduğu düşünülen ölçütler belirlenmekte ve bu ölçütlere göre seçilen örneklemin araştırma evrenini bütün nitelikleri ile temsil ettiği düşünülmektedir (Tavşancıl ve Aslan, 2001). Araştırma çerçevesinde çalışma grubunun belirlenebilmesi için kendileriyle görüşme gerçekleştirilecek dilbilim ve çocuk gelişimi uzmanlarının üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapması ve en az doktor unvanı taşıması, öğretmenlerin, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı temel eğitim kurumları olan ortaokullarda görev yapması ve beşinci sınıf düzeyinde İngilizce derslerini yürütmeleri gibi ölçütler belirlenmiştir. Buna göre araştırmanın çalışma grubunu, üniversitede dilbilim alanında Ankara Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapan dört akademisyen, çocuk gelişimi alanında Ankara Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapan altı akademisyen ve İngilizce öğretimi ile çocuk gelişimi üzerine TED Üniversitesinde uzman olarak görev yapan bir akademisyen olmak üzere toplam yedi akademisyen, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı ve Ankara da bulunan temel eğitim kurumlarında görev yapan ve beşinci sınıf düzeyi öğrencilerin derslerini yürüten sekiz İngilizce öğretmeni oluşturmaktadır. Veri Toplama Araçları Bu araştırmada dilbilim ile çocuk gelişimi uzmanları ve İngilizce öğretmenlerinin beşinci sınıf düzeyinde yabancı dil ağırlıklı eğitim verilmesi ile ilgili görüşlerinin ayrıntılı bir biçimde alınması amacıyla yarı yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Uzmanların ve öğretmenlerin erken yaşta yabancı dil eğitimi konusundaki düşüncelerini anlamak, bizzat kendilerinden ve kendi terimleriyle görüşlerini alma amacıyla görüşme yöntemi seçilmiştir (Jones,1985; akt., Punch, 2005). Araştırmaya katılan öğretmenlerin ve uzmanların, beşinci sınıf düzeyinde öğrenim gören öğrencilere bir yıl boyunca yabancı dil ağırlıklı eğitim verilmesine ilişkin görüşlerini tespit etmek için biri iki alt soru içeren altı açık uçlu sorudan oluşan öğretmen görüşme formu ve biri iki alt soru içeren dört açık uçlu sorudan oluşan uzman görüşme formu araştırmacı ve bir ölçme değerlendirme uzmanı tarafından oluşturulmuştur. Tutarlı bilgilerin alınması ve benzer konulara odaklanma amacıyla biri çocuk gelişimi, biri dilbilim alanında, [1298]

7 Beşinci Sınıf Düzeyinde Yabancı Dil Ağırlıklı Eğitim Verilmesine İlişkin Görüşler diğer üçü ise ölçme değerlendirme alanında uzman olan altı öğretim üyesinden görüş alınarak yarı yapılandırılmış görüşme soruları hazırlanmıştır. Verilerin Analizi Araştırma kapsamında gerçekleştirilen görüşmeler ile elde edilen verilere, daha derinlemesine bilgi elde etmek ve daha önceden belli olmayan temaların ve boyutların ortaya çıkarılmasına fırsat tanıması nedeniyle içerik analizi yapılmıştır. İçerik analizi sürecinde öncelikle tüm katılımcılar için ayrı ayrı açık kodlama yapılmış, ardından bu kodların bir araya getirilmesi sağlanmıştır (Merriam, 2013). Daha sonra elde edilen kodlar gruplandırılarak temalar, kategoriler ve özel alt alanlar oluşturulmuştur. Ölçme ve değerlendirme alanından uzman görüşleri alınarak yeniden veriler gözden geçirilmesi sağlanarak kodlama işlemi gerçekleştirilmiş ve kategoriler oluşturulması sağlanmıştır. Böylelikle veriler en az üç kez gözden geçirilmiştir. Gerçekleştirilen görüşmeler ses kayıt cihazı kullanılarak kayıt altına alınmış olup görüşme kayıtlarının dökümü herhangi bir düzeltme olmaksızın yapılmış, ardından dökümün doğruluğu araştırmacı tarafından kontrol edilmiştir. Rastgele seçilen iki katılımcının görüşme kayıtları ölçme ve değerlendirme alanında uzman bir kişi tarafından dinlenerek dökümlerin tutarlılığına bakılmıştır. Gözlemciler arası güvenirliğin bu aşamada %97,4 olduğu görülmüştür. Aktarılabilirlik açısından bu çalışmada ortaya çıkan bulgular, katılımcı alıntıları ile ayrıntılı bir biçimde yazılmıştır. Rastgele dört katılımcıya ait kodlamalar hem araştırmacı hem de ölçme ve değerlendirme alanında uzman biri tarafından incelenmiş ve tutarlılık oranı belirlenmiştir. Araştırmacı ve uzmanın değerlendirmeleri kontrol edilmiş ve sorunun cevabı aynı ya da benzer belirlenmişse görüş birliği, farklı kodlara belirlenmişse görüş ayrılığı olarak kabul edilmiştir. Gözlemciler arası güvenirlik oranı %82 olarak elde edilmiştir. Analiz sürecinde bazı öğretmen ve uzman görüşlerinden doğrudan alıntılar yapılmıştır. Öğretmen görüşlerinden alıntı yapılırken sıralama numaraları yazılarak Ö1, Ö2 şeklinde, uzman görüşlerinden alıntı yapılırken ise yine sıra numarası verilerek U1, U2 şeklinde kodlama yapılmıştır. [1299]

8 Mustafa Özkan Esra Benli Özdemir Ezel Tavşancıl 3. Bulgular Öğrencilerin Yabancı Dil Eğitimine Başlama Düzeyine İlişkin Görüşler Araştırma sorusu öğretmen ve uzman görüşlerine göre, yabancı dil eğitiminin başlama düzeyinin belirlenmesidir. Öğretmen görüşmeleri neticesinde okul öncesi ve temel eğitim olmak üzere iki ana kategori belirlenmiştir. Öğretmenlerin, öğrenciler için yabancı dil eğitimine başlangıç düzeyine ilişkin düşüncelerine dair verdikleri yanıtlar, yoğun olarak Okul Öncesi alt temasında toplanmıştır. Bu alt temada öğretmenler, öğrencilerin yabancı dil eğitimine, dil öğrenmede kritik dönem olarak tanımladıkları ve üst düzeyini altı yaş olarak belirttikleri dönemde başlamaları gerektiğini; yabancı dil eğitimi için en uygun başlangıç düzeyinin erken çocukluk dönemi olarak tanımlanan 3-6 yaş aralığı olduğunu ve yabancı dil eğitiminin, anadil öğrenme süreci ile birlikte yapılandırılması gerektiğini ifade etmişlerdir. Ö1, yabancı dil eğitiminin okul öncesi dönemde başlaması gerektiğini şu şekilde belirtmiştir: Dil öğretiminde kritik döneme baktığımızda araştırmalar bu kritik yaşın maksimum 6 olduğunu göstermektedir. Bu açıdan düşünüldüğünde, dil eğitiminin ne kadar erken verilirse o kadar etkili olacağı sonucu çıkarılabilir. Öğretmenlerden sadece üçü, öğrencilerin yabancı dil eğitimine beşinci sınıf düzeyinde başlanmasının iyi olacağı ve öğrencilerin bilişsel gelişimleri sürecinde soyut işlemleri kavrayabildikleri üst sınıf düzeylerinde yabancı dil eğitimine başlamaları gerektiği görüşündedirler. Ö3, yabancı dil eğitiminin ileri yaşlarda başlaması gerektiğini şu şekilde belirtmiştir: Yabancı dil eğitiminin ağırlıklı olduğu sınıflar için en uygun sınıfın yedinci sınıf olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu yaştan önce öğrencilerimizde soyut kavramlar üzerinden ilerleme kaydetmemiz ileri yaşlara göre daha zor gerçekleşiyor. Uzmanların, öğrencilere temel eğitim kurumlarının hangi sınıf düzeyinden itibaren yabancı dil eğitimi verilmesi gerektiği hakkındaki düşüncelerine dair verdikleri yanıtlar, yoğun olarak Çocukluk alt temasında toplanmıştır. Bu alt temada uzmanlar temel eğitimde yabancı dil eğitiminin altı yaştan itibaren verilebilir olduğunu, yani temel eğitimin başlangıcından itibaren yabancı dil eğitiminin başlatılabileceğini belirtmişlerdir. [1300]

9 Beşinci Sınıf Düzeyinde Yabancı Dil Ağırlıklı Eğitim Verilmesine İlişkin Görüşler U2, öğrenciler için temel eğitimde yabancı dil eğitiminin erken çocukluk döneminde başlaması gerektiğini şu şekilde belirtmiştir: Yabancı dil eğitimine ne kadar erken başlansa o kadar iyidir. Küçük çocuklar çevresinde konuşulan birden fazla dili anlama ve ifade etme becerisine sahiptirler. Uzmanların sadece ikisi, çocukların 3-6 yaş aralığında alanyazında emici zihin olarak nitelendirilen zihinsel bir yapıya sahip olduklarını, bu dönemde kendilerine sunulan yabancı dil bilgisini öğrenme konusunda sorun yaşamayacaklarını belirtmişlerdir. U7, öğrenciler için temel eğitimde yabancı dil eğitiminin çocukluk döneminde başlaması gerektiğini şu şekilde belirtmiştir: İlkokul bir, iki, üç. Özellikle okuma-yazma ile ilgili bir dönem olduğu için yabancı dil durumu, okuma-yazma sürecinde çok daha fazla sorun yaratabiliyor çocuklarda. ama temel anlamda yabancı dil eğitimi için beşinci sınıf çok daha ideal. Yabancı Dil Ağırlıklı Eğitim Uygulaması İçin Gerekli Altyapısal Özellikler Kapsamında MEB in Yeterliliği Hakkındaki Görüşler Araştırma sorusu, öğretmen görüşlerine göre, yabancı dil ağırlıklı eğitim uygulaması için gerekli altyapısal özellikler kapsamında MEB in yeterliliği hakkındaki görüşlerinin belirlenmesidir. Görüşmeler neticesinde öğretmenlerin olumsuz görüşlere sahip oldukları belirlenmiştir. Teknolojik yetersizlik, materyal eksikliği, ders saati, planlama ve sınıf mevcudu olmak üzere beş alanda yetersizlik ortaya çıkmıştır. Öğretmenler MEB e bağlı temel eğitim kurumlarında yer alan akıllı tahtalar ve ders materyallerinin entegre olamaması nedeniyle etkileşimli bir yabancı dil eğitiminin sürdürülemediğini, teknolojik altyapısal anlamda yetersizliklerin sürdüğünü, öğrencilerin uygulama ve pratik yapmalarına imkân tanıyacak dijital ve basılı materyal anlamında eksiklikler bulunduğunu, mevcut haliyle haftalık ders saatlerinin, özellikle yabancı dili kullanabilme becerisini geliştirmek için büyük öneme sahip konuşma ve dinleme temel dil becerilerini geliştirebilmek için yeterli olmadığını ve sınıf mevcutlarının mevcut haliyle, nitelikli ve verimli bir yabancı dil eğitimi için oldukça kalabalık olduğunu ifade etmişlerdir. [1301]

10 Mustafa Özkan Esra Benli Özdemir Ezel Tavşancıl Ö1, MEB in hâlihazırda sahip olduğu altyapının, söz konusu yabancı dil ağırlıklı eğitim için yeterliliğine ilişkin olarak düşüncelerini şu şekilde belirtmiştir: Milli eğitimin şu anki sistemi; yabancı dil becerisi anlamında her seviyeden öğrencilerin aynı sınıfta öğrenim görmesi, hâlihazırda uygulanmakta olan programın okuma ve yazma temel dil becerileri odaklı olup, dinleme ve konuşma temel dil becerilerinin geri planda bırakılmış olması gibi sebeplerden dolayı işe yarayacak bir yabancı dil ağırlıklı eğitim sistemini getirmeye uygun değildir. Bu sistem iyi bir planlama gerektirmektedir. Bir diğer katılımcı olan Ö4 ise MEB in var olan altyapısının söz konusu yabancı dil ağırlıklı eğitime uygun olabilmesi için şöyle bir öneri getirmiştir: Sınıf mevcutları azaltılırsa, dil öğretiminde seviye grupları açılırsa mevcut alt yapının yeterli olacağını düşünüyorum. Beşinci Sınıf Düzeyinde Öğrenim Gören Öğrencilerin Yabancı Dil Konusundaki Mevcut Durumlarına İlişkin Görüşler Araştırma sorusu, öğretmen görüşlerine göre, beşinci sınıf düzeyinde öğrenim gören öğrencilerin yabancı dil konusundaki mevcut durumlarının belirlenmesidir. Görüşmeler neticesinde yeterli ve yetersiz olmak üzere iki ana kategori belirlenmiştir. Öğretmenlerin bir kısmı, öğrencilerin öğrenmeye güdülenmişlik düzeyinin yüksek olduğunu, bu bağlamda öğrencilerin yabancı dil konusunda başarılı olduğunu beyan etmiştir. Öğretmenlerin görüşleri sıklıkla Yetersiz alt temasında toplanmıştır. Bu alt temada öğretmenler; beşinci sınıf düzeyinde öğrenim gören öğrencilerin mevcut yabancı dil düzeylerinin oldukça düşük olduğunu, kelime-dilbilgisi düzeyinde kalan ve ileriye dönük profesyonel olmayan bir yöntemin neticesi olarak yabancı dil öğretiminin verimsiz bir biçimde sürdürüldüğünü ifade etmişlerdir. Ö3, beşinci sınıfta okuyan öğrencilerin yabancı dil seviyelerinin yetersiz olduğunu şu şekilde belirtmiştir: Beşinci Sınıfta okuyan öğrencilerin yabancı dil seviyeleri oldukça düşüktür. Bu öğrenciler ikinci Sınıftan beri İngilizce gören öğrencilerdir ancak seviye olarak hala başlangıç düzeyindeler [1302]

11 Beşinci Sınıf Düzeyinde Yabancı Dil Ağırlıklı Eğitim Verilmesine İlişkin Görüşler Beşinci Sınıf Düzeyinde Yabancı Dil Ağırlıklı Eğitim Verilmesi Sürecinde Meydana Gelebilecek Olası Sorunlar Hakkındaki Görüşler Araştırma sorusu, öğretmen ve uzman görüşlerine göre, beşinci sınıf düzeyinde yabancı dil ağırlıklı eğitim verilmesi sürecinde meydana gelebilecek olası sorunların belirlenmesidir. Öğretmen görüşmeleri sonucunda, Hazırlık Uygulamasına İlişkin Olası Sorunlar kategorisi ortaya çıkmıştır. Uzman görüşmeleri neticesinde ise, Programa Dönük Sorunlar ve Uygulamaya Dönük Sorunlar olmak üzere iki ana kategori belirlenmiştir. Öğretmenler; bir öğretim yılı boyunca yabancı dil ağırlıklı eğitim verilmesinin öğrenciler için sıkıcı bir mahiyet taşıyacağını, artan ders yükünü öğrencilerde isteksizlik ve okula karşı cephe alma gibi olumsuz davranışlar geliştirmesine neden olabileceğini ve bahsi geçen tüm bu olumsuz durumların öğrencilerin yabancı dil seviyesinin yükseltilmesinden ziyade başarısızlığa yol açabileceğini ifade etmişlerdir. Ö2, yabancı dil ağırlıklı eğitim verilmesi sürecinde meydana gelebilecek olası sorunları şu şekilde belirtmiştir: Beşinci sınıfta ağırlıklı İngilizce görmesi öğrenciler için çok sıkıcı olacaktır. Diğer derslerden uzaklaşması, konuları unutması daha sonraki senede göreceği derslerde zorlanmasına sebep olacaktır Uzmanlar; Türkiye de uygulanan yabancı dil eğitiminin kapsamının yoğun olarak kelime ve gramer üzerine odaklandığını, günümüz dünyası şartlarında asıl önemli husus olan yabancı dili kullanma becerisinin geliştirilmesine dönük çalışma ve etkinliklere öğretim programında yeterince yer verilmediğini (n=3), amaca hizmet eden bir öğretim programının geliştirilmemesi durumunda öğretim programına bağlı olarak geliştirilecek olan ders kitabı, etkinlikler gibi materyallerin de istenen nitelikte olmayacağını (n=1) ifade etmişlerdir. Bir diğer taraftan uzmanlar, uygulamaya yönelik sorunların ortaya çıkabileceğini belirtmişlerdir. Daha önceki dönemlerde temel eğitim düzeyinde yabancı dil ağırlıklı eğitim uygulamasının gerçekleştirilmediğini, bu nedenle tecrübesizlikten kaynaklanan birtakım sorunlar yaşanabileceğini, yabancı dil ağırlıklı eğitim verilecek sınıf olarak belirlenen beşinci sınıf düzeyinde yabancı dil dersini yürütecek öğretmenlerin, bu güçlükte bir dersi yürütmek için gerekli alan, mesleki bilgi ve öğretim yöntemleri bilgisine sahip olmaması durumunun yaşanabileceğini belirtmişlerdir. [1303]

12 Mustafa Özkan Esra Benli Özdemir Ezel Tavşancıl U1, yabancı dil ağırlıklı eğitim verilmesi sürecinde meydana gelebilecek olası sorunları şu şekilde belirtmiştir: Olası sorunlar aslında yıllardır yaşadığımız sorunlar. Program sorunları. Çünkü programlar da sıklıkla değişiyor. Programların içeriği. Bunlar hep olası sorun demektir. Belki yeni bir şeyler başlanacağı için o yeniliğin getireceği acemilik sorun oluşturacaktır. Yine bu durum öğrencilerin eğitimine yansıyacak. İçerik, ders kitabı, malzeme bunlar hep olası sorunlar Beşinci Sınıf Düzeyinde Yabancı Dil Ağırlıklı Eğitim Verilmesi Sürecinde Meydana Gelebilecek Olası Sorunları Engellemek İçin Alınabilecek Önlemler Hakkındaki Görüşler Araştırma sorusu, öğretmen ve uzman görüşlerine göre, beşinci sınıf düzeyinde yabancı dil ağırlıklı eğitim verilmesi sürecinde meydana gelebilecek olası sorunları engellemek için alınabilecek önlemlerin belirlenmesidir. Öğretmen görüşmeleri neticesinde, Programa Yönelik Öneriler ve Uygulamaya Yönelik Öneriler olmak üzere iki ana kategori belirlenmiştir. Öğretmenler, uygulamanın hayata geçirilmeden önce bir ön uygulama sürecinin işletilmesi ve elde edilen dönütlerin değerlendirilerek sistemin bu biçimde düzenlenmesi gerektiğini ve programın yürürlüğe girmeden önce muhakkak ilgili öğretmenlerin görüşüne sunulmasının oldukça önemli olduğunu dile getirmişlerdir. Öğretmenler, sınıf mevcutlarının asgari düzeyde tutulmasının gerekli olduğunu, öğrencilerin hazır bulunuşluk seviyelerine uygun seviye sınıfları oluşturmanın yabancı dil eğitimi için büyük önem taşıdığını ve beşinci sınıf düzeyindeki bu öğrencilere yalnızca yabancı dil ağırlıklı bir eğitim yapılmamasını, bunun yanında spor ve sanat gibi tamamlayıcı etkinliklere yer verilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Ö4,uygulamaya yönelik önerisini şu şekilde belirtmiştir: Öğrenmede kaliteyi arttırmak için sınıf mevcutları az olmalı, öğrencilerin hazır bulunuşluklarına göre seviyelerine uygun sınıflar oluşturulmalı. Uzmanlar; dersleri yürütecek öğretmenlerin nitelik ve yeterliliklerinin, hedef kitlenin gelişimsel ve bilişsel özellikleri ile dilsel olarak hedeflenen düzeyde eğitim verebilecek seviyede olması, özellikle dinleme ve konuşma temel dil becerileri gibi uygulamaya dönük hedeflerin kazandırılmasının kolaylaştırılması adına gerekli ekipmanın sağlanması, öğretim programı ve buna [1304]

13 Beşinci Sınıf Düzeyinde Yabancı Dil Ağırlıklı Eğitim Verilmesine İlişkin Görüşler bağlı olarak geliştirilecek ders materyallerinin, öğrencilerin gelişimsel düzeylerine uygun olarak tasarlanması, bir öğretim yılı gibi uzun ve yoğun sürecek söz konusu yabancı dil ağırlıklı eğitim sürecinin tüm faktörler göz önünde bulundurularak planlanması görüşündedirler. U3, sorunlara yönelik önerilerini şu şekilde belirtmiştir: Ancak çocuk gelişimci olarak, çocuklara uygun, yaşantı yoluyla edinilecek deneyimlerin çocuklara sunulmasının önemli olduğunu söyleyebilir. Bu sağlanabildiği sürece küçük yaşlardan itibaren çocuklar yabancı dil eğitimi alabilirler. Didaktik ve çocuğa göre olmayan bir eğitim anlayışı içinde olmamak önemli. Yabancı Dil Ağırlıklı Eğitimi Verecek Öğretmenlerin Sahip Olmaları Gereken Özellikler ve Yeterlilikler Hakkındaki Görüşler Araştırma sorusu, öğretmen ve uzman görüşlerine göre, yabancı dil ağırlıklı eğitim verecek öğretmenlerin sahip olmaları gereken özellikler ve yeterliliklerin belirlenmesidir. Öğretmen görüşmeleri neticesinde mezuniyet, profesyonellik ve öğretim yöntemi olmak üzere üç ana kategori belirlenmiştir. Uzman görüşmeleri sonucunda ise, Profesyonellik, Öğretim Yöntemi ve Mesleki Yeterlilik olmak üzere üç ana kategori belirlenmiştir. Öğretmenler; yürütülecek eğitim faaliyeti uhdesine verilen öğretmenlerin muhakkak hedef yaş grubundaki çocukların bilişsel ve gelişimsel özelliklerine hâkim ve öğretmenlik konusunda uzman kişiler olması gerektiğini belirtmişlerdir. Öğretmenlerin, bu konudaki düşünceleri, yoğun olarak Profesyonellik alt temasında toplanmıştır. Eğitimi yürütecek öğretmenlerin bu bireylerin sadece yabancı dil ağırlıklı eğitim verilen sınıflarda görev yaparak bu alanda uzmanlaşmaları gerektiği ve küçük yaş gruplarının gelişim özelliklerine dönük eğitim alan öğretmenlerin bu iş için seçilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Yürütülecek eğitimin öğretmenlerin, günümüzde geçerliliğini yitirmiş ezberci anlayış yerine günlük yaşamda kullanılabilir, dinleme ve konuşma ağırlıklı bir yabancı dili öğrencilere sunabilecek kapasitede olmaları gerektiği görüşündedirler. Ö1, yabancı dil ağırlıklı eğitim verecek öğretmenlerin profesyonel olması gerektiğini şu şekilde belirtmiştir: [1305]

14 Mustafa Özkan Esra Benli Özdemir Ezel Tavşancıl Yabancı dil ağırlıklı eğitim verilecek sınıflarda derse girecek öğretmenler derste İngilizceyi aktif olarak kullanabilecek öğretmenler olmalıdırlar Uzmanlar ise; gelişimsel ve bilişsel anlamda oldukça hassas ve önemli bir yaş düzeyinde bulunan hedef kitleye yoğun bir yabancı dil hizmeti sunacak olan öğretmenlerin, ilgili yaş grubuna uygun özel bir eğitim almaları ve yabancı dili aktarırken izleyecekleri özel öğretim yöntem ve teknikleri konusunda uzman olmaları gerektiği görüşündedirler. Ayrıca uzmanlar; öğretmenlerin, ders kapsamında ne tür materyaller kullanılması ve nasıl öğrenme ortamları oluşturulması halinde öğrencilerin yabancı dil konusunda başarılı olabileceğini belirleyebilecek niteliklere sahip olmaları gerektiğini ve sınıf yönetimi anlamında da donanımlı olmaları gerektiğini, çünkü ilkokuldan ve sınıf öğretmeninden ilk defa ayrılarak çok dersli ve çok öğretmenli bir sınıf düzenine geçiş yapan öğrencileri yönlendirmek ve kontrol etmenin önemli olduğunu düşünmektedirler. Son olarak uzmanlar; bu düzeyde yoğun düzeyde yabancı dil eğitimini, bu derece nazik bir gelişimsel ve bilişsel dönemdeki hedef kitleye sunacak olan öğretmenlerin gerek alan bilgisi gerek mesleki yeterlilikler noktasında oldukça uzman niteliklere sahip olmaları gerektiğini ifade etmektedirler. U5, söz konusu sınıf düzeyinde yabancı dil eğitimi verecek öğretmenlerin sahip olması gereken özellikleri şu şekilde belirtmiştir: bu sınıflara pedagoji bilmeyen öğretmenlerin istihdam edilmesi sorun yaratabilir. Mutlaka üniversite eğitimleri sırasında öğretmenlerin young learner dersi alması gerekir. Çünkü bu ders öğrenenin yaşına, ilgi ve ihtiyaçlarına farkındalık kazandırmaktadır. Yıllarca lisede öğretmenlik yapmış biri beşinci sınıfta mutlaka zorlanır. 4. Tartışma, Sonuç ve Öneriler Teknoloji sayesinde kısalan mesafeler, artan iletişim ortamları yabancı dil öğretimine olan ilginin de yoğunlaşmasına neden olmuştur. Artık bireylere yalnızca anadilleri yetmemekte, ayrıca bir yabancı dil öğrenme zorunluluğu giderek belirginleşmektedir (Odabaşı, 1997). Yabancı dil bilmenin gerekli olduğunun bilincine ulaşan pek çok gelişmiş ya da gelişmekte olan ülke, eğitim programlarında yabancı dil derslerine yer vermek suretiyle vatandaşlarının en azından bir yabancı dili etkili bir şekilde öğrenebilmeleri için her türlü maddi ve manevi desteği sağlama çabası içine girmektedir. Türkiye de bugüne kadar [1306]

15 Beşinci Sınıf Düzeyinde Yabancı Dil Ağırlıklı Eğitim Verilmesine İlişkin Görüşler yabancı dil eğitiminde birtakım uygulamalara gidilmiştir. Osmanlı da 19. yy. sonlarında ortaöğretim düzeyinde başlayan yabancı dil öğretimi, cumhuriyet dönemine kadar genellikle yabancı, özel okullarda sürdürülmüş, cumhuriyet döneminde ise ulusal ortaöğretim kurumlarında, sonra da yükseköğretimde yerini almıştır (Aküzel, 2006). Yabancı dil eğitimi uluslararası ilişkilere göre Fransızca, Almanca ve İngilizce gibi dillere yönelmiştir. Günümüzde ise Fransızca ve Almancanın etkisi azalmış, ağırlıklı olarak İngilizce eğitimi verilmeye başlanmıştır. İngilizce dünyada 75 i aşkın ülkede 2 milyardan fazla insan tarafından kullanılan özel/resmi dil/bilim dili statüsündedir. Dünya nüfusunun %25 inden fazlası İngilizce konuşmaktadır. Avrupa Birliği ülkelerinde yaşayan insanların neredeyse yarısı İngilizce konuşmaktadır. Dünya bilim adamlarının %66 sından fazlası, araştırmalarını İngilizce olarak gerçekleştirmektedir. Dünya genelinde yapılan haberleşmelerin %75 inden fazlası İngilizce yapılmaktadır. Dünya genelinde elektronik araçlardan akan bilgilerin %80 inden fazlası İngilizce olarak saklanmaktadır. Akademik konferans ve araştırmalar, reklamcılık ve pazarlama, hava alanları ve hava trafik kontrolü, diplomasi, uluslararası ticaret, uluslararası rekabet, internet ve e-postalar, müzik, bilim, spor, e-teknolojide en çok kullanılan dil durumundadır (Vahapoğlu, 2003). Avrupa da yabancı dil eğitimine bakıldığında çoğu ülkede, zorunlu ders olarak birinci yabancı dile başlama yaşı 6 ila 9 arasında değiştiği görülmektedir. Belçika da (Almanca konuşan Topluluk), tüm öğrenciler okul-öncesi eğitime başladıklarında, 3 yaşında bir yabancı dili öğrenmeye başlar. İspanya da, öğrenciler yabancı dili okul-öncesi eğitimin ikinci döngüsünde öğrenmeye başlarken çoğu özerk toplulukta 3 yaş gibi erken bir yaşta başlar. Birleşik Krallık da (İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda) ise tüm öğrenciler zorunlu ders olarak yabancı dili 11 yaşında ortaöğretime başladıklarında görürler. Araştırma neticesinde öğretmenlerin ve uzmanların, yabancı dil eğitiminde başlangıç düzeyi olarak okul öncesi ve erken çocukluk dönemini işaret ettikleri, bu süreçte gerçekleştirilecek bir dil öğreniminin ilerleyen yaşlarda yapılmasına göre çok daha faydalı olacağını ifade ettikleri görülmektedir. Haznedar (2012), Karakoç (2007), Lopriore (2002), Moon & Nikolov (2000), Nikolov & Curtain (2000), Edelenbos, Johnston ve Kubanek (2006) tarafından gerçekleştirilen çalışmalar, söz konusu bu düşünceleri destekler niteliktedir. [1307]

16 Mustafa Özkan Esra Benli Özdemir Ezel Tavşancıl Araştırmaya katılan öğretmenler ve uzmanlar, yabancı dil ağırlıklı eğitim gibi kapsamlı bir uygulama için gerekli altyapısal özellikler kapsamında MEB in şu an için yeterli olmadığı kanaatindedirler. Aküzel (2006) in ilköğretimde yabancı dil öğretiminde yaşanan güçlüklere ve başarısızlıklara ilişkin araştırmasına göre bu faktörler; yabancı dil derslerinin görsel işitsel araçlarla yeterince desteklenememesi, ders saatlerinin yetersizliği, yabancı dil öğretimine uygun olarak düzenlenmemiş kalabalık sınıflar vb. olarak özetlenmektedir. Ayrıca Seçkin (2011) ve Aslan (2008), söz konusu yetersizliklerin bulunduğunu ifade etmişlerdir. Alanyazındaki bu çalışmalar, araştırma bulgularını destekler niteliktedir. Öğretmenler genel olarak, hâlihazırda beşinci sınıf düzeyinde öğrenim gören öğrencilerin yabancı dil seviyelerini yetersiz bulmaktadırlar. Buna sebep olarak ise akademik yoğunluğun ve ders saatlerin gerekenin çok üzerinde oluşu, altyapısal yetersizlikler gibi olumsuz durumları öne sürmektedirler. Öğretmenlere ve uzmanlara göre, beşinci sınıflarda yabancı dil ağırlıklı eğitim uygulaması, bu sınıf düzeyine kadar bu kadar yoğun bir yabancı dil eğitimi almamış öğrenciler için sıkıcı gelebilir. Ders yoğunluğunun yabancı dile verilmesi ile diğer alanlardaki akademik derslerin ders saati düşecek, bu durum çocuklarda başka akademik eksiklikler oluşmasına zemin hazırlayacaktır. Ayrıca söz konusu eğitim için geliştirilecek olan ders programının nitelikli ve yeterli, ilgili yaş grubunun gelişimsel özelliklerine uygun olmaması halinde de birtakım sorunlarla karşılaşılacaktır. Öğrencilerin yaş gruplarına uygun bir yabancı dil öğretim metodu belirlenmemesi hususu da önem arz etmektedir. Tüm bu bahsedilen hususlar ise, sonraki dönemlerde öğrenci için başarısızlığa davetiye çıkarabilir. Bu nedenlerden ötürü bahsedilen olumsuz durumlara ilişkin önlemlerin sürecin başında alınması, uygulamanın sağlıklı bir biçimde yürütülebilmesi için büyük önem taşımaktadır. Bayyurt (2013) tarafından gerçekleştirilen çalışmanın neticeleri, yukarıda verilen araştırma sonuçlarını destekler niteliktedir. Öğretmenler ve uzmanlar, yabancı dil ağırlıklı eğitim gibi ciddi sorumluluk ve yetkinlik gerektiren bir süreci yönetecek öğretmenlerin, küçük yaş gruplarıyla çalışmalar gerçekleştirmiş ve bu anlamda deneyimli, alan bilgisi anlamında ilgili yaş grubuna özel olarak donanımlı ve bu konuda çeşitli özel öğretim yöntem ve tekniklerini benimsemiş bireyler olmaları gerektiğini ifade etmektedirler. Bayyurt (2013), Demir ve Duruhan (2015) tarafından yürütülen [1308]

17 Beşinci Sınıf Düzeyinde Yabancı Dil Ağırlıklı Eğitim Verilmesine İlişkin Görüşler çalışmalardan elde edilen bulgular, yukarıda bahsedilen araştırma sonuçları ile örtüşmektedir. Araştırma kapsamında ulaşılan sonuçlardan ve katılımcı görüşlerinden hareketle beşinci sınıf düzeyinde öğrenim gören öğrencilere yabancı dil ağırlıklı eğitim verilmesine yönelik olarak şu öneriler getirilebilir: 1. Millî Eğitim Bakanlığı, beşinci sınıf düzeyinde yabancı dil ağırlıklı eğitim verilmesi konusunda daha geniş kapsamlı ve katılım düzeyi yüksek, ilgili tarafları bir araya getirecek çalıştaylar düzenleyerek konuyu derinlemesine ele almalı, önerileri değerlendirmeli ve sonuçları raporlaştırarak kamuoyu ile paylaşmalıdır. 2. Beşinci sınıf düzeyinde yabancı dil ağırlıklı eğitim verilmesi konusunda mutabık kalındığı takdirde, bu konuda daha önce uygulama gerçekleştirmiş ülkelerin eğitim sistemleri incelenmeli, bu konuda elde edilen sonuçlar değerlendirilmeli ve süreç bu biçimde şekillendirilmelidir. 3. Uygulamaya ilişkin olarak 2017 yılında 600 civarında seçilecek temel eğitim kurumunda gerçekleştirilmesi planlanan uygulama öncesi ön deneme süreci iyi değerlendirilmeli, elde edilen sonuçlar çerçevesinde uygulamaya nihai hali verilmelidir. 4. Uygulama kapsamında kullanılmak üzere hazırlanacak ve öğretmenler için rehber niteliği taşıyacak olan öğretim programı çalışmaları, nitelikli bir biçimde ve daha da önemlisi ilgili branştan seçilen bir grup öğretmenin katılımıyla gerçekleştirilmelidir. Öğretim programına nihai hali verilmeden tüm yabancı dil öğretmenlerinin görüşleri MEBBİS sistemi üzerinden alınmalı ve elde edilen dönütler göz önünde bulundurularak öğretim programına nihai hali verilmelidir. 5. Yabancı dil öğretimi için gerekli altyapısal özelliklerde yaşanan eksiklikler, uygulama öncesi süratle giderilmelidir. Akıllı tahtalarla diğer ders materyallerinin entegrasyonu ve ders sürecinde kullanılmak üzere öğretmenlere zengin bir materyal kaynağı sağlanmalıdır. 6. Yabancı dil ders saati dağılımı gerçekleştirilirken konuşma ve dinleme uygulamalarına özellikle ağırlık verilmeli, bu sayede dili kullanabilme becerisinin artırılması sağlanarak öğrencilerin kendilerini yabancı dilde ifade etme kabiliyetleri artırılmalıdır. 7. Uygulama kapsamında görev verilecek öğretmenler, hizmet içi eğitime alınarak öğretim programı kendilerine tanıtılmalı, ilgili yaş grubunun [1309]

18 Mustafa Özkan Esra Benli Özdemir Ezel Tavşancıl bilişsel ve gelişimsel özelliklerine dönük alan ve mesleki yeterliliklerinin artırılması sağlanmalıdır. 8. Yabancı dil ağırlıklı eğitimi yürütecek olan öğretmenler, yalnızca bu alanda çalışmak üzere ihdas edilmeli ve profesyonel öğretmenler yetiştirilmesinin önü açılmalıdır. Öğretim programının etkililiği, her akademik yıl sonunda yapılacak anketler ve araştırma çalışmalarıyla elde edilmeli, aksaklıklar varsa düzeltilmeli, geliştirilmesi gereken hususlarda ve noktalarda gerekli geliştirme çalışmaları titizlikle gerçekleştirilmelidir. KAYNAKÇA Aksan, D. (1995). Her yönüyle dil, ana çizgileriyle dilbilim. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi. Aküzel, G. (2006). İlköğretim 4-8. Sınıflarda yabancı dil öğretimindeki başarısızlık nedenlerinin incelenmesi: Adana örneği, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Çukurova Üniversitesi, Adana. Aslan, N. (2008). Dünyada erken yaşta yabancı dil öğretimi uygulamaları ve Türkiye deki durum. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 3(35), 1-9. Bayyurt, Y. (2014) eğitim sisteminde erken yaşta yabancı dil eğitimi. 1. Yabancı Dil Eğitimi Çalıştayı Bildirileri (12-13 Kasım 2012), Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayınları, Demir, O., & Duruhan, K. (2015). İlkokul 2.Sınıf İngilizce dersi programı uygulamalarına ilişkin öğretmen görüşleri. International Journal of New Trends in Arts, Sports&Science Education, 4(3), EACEA. (2012). Avrupa da Okullarda Dil Öğretimi Üzerine Temel Veriler (2012 Baskısı). Brüksel: EACEA. Edelenbos, P., Johnstone, R., & Kubanek, A. (2006). The Main Pedagogical Principles Underlying The Teaching of Young Learners. [EAC 89/04]. Brussels: Key study for the European Comission. Gall, J.P., Gall, M.D. & Borg, W.R. (1999). Applying Educational Research: A Practical Guide. (4th Ed.). New York: Longman. Gökçe, O. (1995). İçerik çözümlemesi, sosyal bilimlerde bir araştırma yöntemi. (Genişletilmiş 2. Baskı). Konya: Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Yayınları No:1. [1310]

19 Beşinci Sınıf Düzeyinde Yabancı Dil Ağırlıklı Eğitim Verilmesine İlişkin Görüşler Haznedar, B. (2012). Perspectives on preservice education of English language teachers in Turkish primary schools. In Y. Bayyurt & Y. Bektaş- Çetinkaya (Eds.), Research Perspectives on teaching and learning: Policies and practices, Berlin: Peter Lang. Karakoç, C. (2007). Okul öncesi eğitimde ana sınıfları ingilizce dersi için bir öğretim programı önerisi, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). İnönü Üniversitesi, Malatya. Kasap, S., & Aktaş, Y.S. (2015). 5. Sınıflarda Yabancı Dil Eğitimi Seneye Başlıyor. Ankara: Anadolu Ajansı, [Online]: siniflarda-yabanci-dil-egitimi-seneye-basliyor/55159 adresinden 3 Ocak 2017 tarihinde alınmıştır. Lopriore, L. (2002). The Teaching of EFL in the Italian Context: Issues and Implications. CAUCE, Revista de Filologia y su Didactica, 25, Merriam, S.B. (2013). Nitel araştırma desen ve uygulama için bir rehber. Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık. Moon, J., & Nikolov, M. (2000). Research Into Teaching English to Young Learners. Pécs: Pécs University Press. Nikolov, M., & Curtain, H. (2000). An early start: Young learners and modern languages in Europe and beyond. Council of Europe: European Centre for Modern Languages. Odabaşı, H.F. (1997). Yabancı dil eğitiminde bilgisayar kullanımı. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları. Punch, K.F. (2005). Sosyal araştırmalara giriş. Ankara: Siyasal Kitabevi. Seçkin, H. (2011). İlköğretim 4. Sınıf İngilizce dersi öğretim programına ilişkin öğretmen görüşleri. Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi. 8 (2), Sönmez, V., & Alacapınar, F.G. (2011). Örneklendirilmiş bilimsel araştırma yöntemleri. Ankara: Anı Yayıncılık. Tavşancıl, E., & Aslan, A.E. (2001). Sözel, yazılı ve diğer materyaller için içerik analizi ve uygulama örnekleri. İstanbul: Epsilon Yayınevi. Vahapoğlu, E. (2003). Yabancı dil öğrenme yolları. İstanbul: Alfa Yayınları. Yıldırım, A., & Şimşek, H. (2013). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. Ankara: Seçkin Yayıncılık. [1311]