AKUT LÖSEMĐLERDE SOCS-1 GENĐNĐN METĐLASYON ANALĐZĐ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "AKUT LÖSEMĐLERDE SOCS-1 GENĐNĐN METĐLASYON ANALĐZĐ"

Transkript

1 TÜRKĐYE CUMHURĐYETĐ ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ AKUT LÖSEMĐLERDE SOCS-1 GENĐNĐN METĐLASYON ANALĐZĐ Nuray VAROL TIBBĐ BĐYOLOJĐ ANABĐLĐM DALI YÜKSEK LĐSANS TEZĐ DANIŞMAN Prof. Dr. Asuman SUNGUROĞLU 2007-ANKARA

2 Kabul ve Onay ii

3 ĐÇĐNDEKĐLER Kabul ve Onay...ii Đçindekiler...iii Önsöz...iv Simgeler ve Kısaltmalar... v Şekiller Dizini...vii Çizelgeler Dizini... x 1.GĐRĐŞ DNA Metilasyonu DNA Metiltransferazlar CpG Adacıkları DNA Metilasyonu ve Transkripsiyonel Susturulma DNA Metilasyonunun Kanserle Đlişkisi DNA Metiltransferaz Đnhibitörleri Sitokin Sinyalini Baskılayan Proteinler (SOCS) JAK/STAT Yolağı SOCS1 Proteini Amaç GEREÇ VE YÖNTEM Çalışma Gurubu Periferal Kandan DNA Đzolasyonu DNA nın Kantitasyonu Metilasyon Spesifik Polimeraz Zincir Reaksiyonu (MSP) DNA Modifikasyonu Metilasyon Spesifik Polimeraz Zincir Reaksiyonu (MSP) Metilasyon Profilinin Belirlenmesi Sonuçların Değerlendirilmesi BULGULAR AML de SOCS-1 Geni Metilasyon Durumu ALL de SOCS-1 Geni Metilasyon Durumu Sağlıklı Bireylerde SOCS-1 Geni Metilasyon Durumu TARTIŞMA SONUÇ VE ÖNERĐLER...44 ÖZET...45 SUMMARY...46 KAYNAKLAR...47 EK...53 ÖZGEÇMĐŞ...55 iii

4 ÖNSÖZ Bu tez çalışamamı hazırlamam esnasında bana verdikleri sonsuz destek, gösterdikleri fedakarlık ve anlayıştan dolayı canım anneme, babama ve kardeşlerime başta olmak üzere her konuda desteğini gördüğüm sayın danışmanım Prof. Dr. Asuman Sunguroğlu na, bugüne kadar bana gerek bilgi gerekse de tecrübesi ile yol gösteren sayın hocam Prof. Dr. Ahmet Kadıkıran a, örnekleri titizlikle ve kısa sürede toplanmasında emeği geçen Doç. Dr. Tülin Şaylı, Uzm. Dr. Zekai Avcı ve Uzm. Dr. Barış Malbora ya, sonuçların değerlendirilmesinde titizlikle ve sabırla emek veren sayın Doç. Dr. Atilla Halil Elhan a, çalışmalarım süresince yardımını ve desteklerini esirgemeyen Dr. Bio. Güvem Gümüş Akay a, Dr. Bio. Aydın Rüstemov a, her konuda bana yardımcı olan sevgili arkadaşlarım Uzm. Bio. Dilara Akçora a, Bio. Aslı Büyükekmekçi ye, tez çalışmam süresince bana yardımcı olan Uzm. Bio. Tülin Özkan a, Uzm. Bio. Aynur Karadağ a, Uzm. Bio. Buket Altınok a, Bio. Sibel Arat a ve diğer çalışma arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler ederim. iv

5 SĐMGELER ve KISALTMALAR AML Akut Myeloid Lösemi ALL Akut Lenfoid Lösemi AP-2 Adaptor protein-2 ATP Adenozin trifosfat Bcl-2 B-cell CLL/lymphoma 2 bç Baz Çifti CpG Sitozin-Guanin dinükleotidi -CH 3 Metil grubu camp Siklik Adenozin monofosfat CREB camp response element binding protein CTF CCAAT-box binding transcription factor CIS Cytokine-inducible SH2 protein DNA Deoksiribo Nükleik Asit DNA-MTaz DNA metiltransferaz DNMT1 DNA-cytosine5-methyltransferase 1 DNMT2 DNA-cytosine5-methyltransferase 2 DNMT3A DNA-cytosine5-methyltransferase 3A DNMT3B DNA-cytosine5-methyltransferase 3B DNMT3L DNA-cytosine5-methyltransferase 3-like dh 2 O Distile su ddh 2 O Deiyonize su E3 Elongin 3 EtOH Etanol HDAC Histone deasetilase HTP HpaII Tiny Fragment HMT Histon metiltransferaz ICF Facial anomalies syndrome IFN γ Interferon-gama v

6 IL-6 Interleukin-6 L Litre JAK Janus kinase JAB JAK-binding protein JH 1 JAK homolog 1 KIR Kinase inhibitory region KIT v-kit Hardy-Zuckerman 4 feline sarcoma viral oncogene homolog kb Kilobaz 5-MeC 5- Metilsitozin Myc myc myelocytomatosis viral oncogene homolog Myn Murine homologue of Max MDBP Metile DNA ya bağlanma protein MeCP Metile CpG binding protein MBD Metil bağlanma domaini MHL1 mutl homolog 1 6-MP 6-Mercaptopurine MTOC Mikrotübül organizasyon kompleksi MTX Methotrexate MSP Metilasyon Spesifik PCR µl Mikro litre NaOH Sodyum Hidroksit NF- K B Nuclear localization signals OD Optik Dansite PIAS Protein inhibitor of activated STAT RT-PCR Reverse transcriptase PCR RB Retinoblastoma Rpm Revolution per minute SP1 Specificity protein-1 Sin3A SIN3 homolog A SH2 Scr-homology-2 SHP Src homology 2-containing phosphatase SOCS Supressor of cytokine signalling vi

7 STAT Signal transducer and activator of transcription TRD Transkripsiyon baskılama domaini TEL Ets variant gene 6 TE Tris-EDTA vii

8 ŞEKĐLLER DĐZĐNĐ Şekil 1.1. Sitozin metilasyonu,demetilasyonu, sitozin ve 5-mC in mutagenezi için biyokimyasal yolağın şematik gösterimi...3 Şekil 1.2. Sitozin bazının 5-metilsitozine dönüşüm mekanizması...4 Şekil 1.3. Memeli DNMT üyelerinin genel yapısı...4 Şekil 1.4. (A) De novo DNA metiltransferazlar (B) maintanence DNA metiltransferaz...5 Şekil 1.5. Kanserde metilasyon profili...7 Şekil 1.6. Şekil 1.7. Şekil 1.8. DNA metilasyonu aracılığıyla transkripsiyonel baskılanma mekanizması...10 Onkogenezde, sitozin metilasyonunun neden olduğu mekanizmalar Azasitidin aracılığıyla hipometilasyon ve gen reaktivasyonu...15 Şekil 1.9. SOCS ailesi üyelerinin domain yapıları ve alternatif adları...16 Şekil Negatif feedback loop mekanizması...17 Şekil JAK/STAT yolağı...18 Şekil SOCS-1 geninin DNA yapısı ve sahip olduğu CpG bölgeleri dağılımı Şekil JAK kinazın JH1 domaininin aktivasyonu ve SOCS-1 aracılığıyla inhibisyonu...19 Şekil JAK ın SOCS box aracılı degradasyonu...20 Şekil 2.1. MSP aşamaları Şekil 2.2. Bisülfid modifikasyon aşamaları...25 Şekil 2.3. Şekil 3.1 Kontrol, AML ve ALL hasta DNA larının MSP ile hipermetilasyon sonuçlarının örnek bir jel görüntsü.35 Kontrol, AML, Erişkin AML ve Çocuk AML hasta gruplarının SOCS-1 gen hipermetilasyon durumlarının dağılımı 37 viii

9 Şekil 3.2. Kontrol, ALL, Erişkin ALL ve Çocuk ALL hasta gruplarının SOCS-1 gen hipermetilasyon durumlarının dağılımı.38 Şekil 3.3. Akut lösemili hastalarda SOCS-1 geni metilasyon dağılımları...39 ix

10 ÇĐZELGELER DĐZĐNĐ Çizelge 1.1. Epigenetik inhibitörler...14 Çizelge 1.2. SOCS moleküllerinin çeşitli proteinlerle interaksiyonları...20 Çizelge 2.1. Metilasyon-spesifik PCR ın avantaj ve dezavantajları...24 Çizelge 2.2. SOCS-1 geninin ekzon2 si için primer dizisi. F:forward, R: reverse...28 Çizelge 2.3. MSP ürünlerinin beklenen büyüklükleri...29 Çizelge 3.1. Yetişkin ve çocuk AML hastalarında SOCS-1 gen metilasyon dağılımı...36 Çizelge 3.2. Çizelge 4.1. Yetişkin ve çocuk ALL hastalarında SOCS-1 gen metilasyon dağılımı...38 SOCS1geninin primer posizyonlarına göre çeşitli tümör tiplerinde metilasyon profili...42 x

11 1.GĐRĐŞ Lösemi, hücre proliferasyonu ve hücre maturasyonu arasındaki dengenin bozulması sonucunda oluşan kan veya hematopoetik hücrelerin malign hastalığıdır. Hematolojik kanserler, kanser nedenli ölümler sıralamasında ikinci sırayı almaktadır. Lösemi, klinik ve patolojik olarak akut ve kronik lösemi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Akut lösemiler de kendi içerisinde, akut myeloid ve akut lenfoid lösemiler olmak üzere ikiye ayrılır. Akut myeloid lösemi (AML), kanda ve kemik iliğinde olgunlaşmamış myeloblastların kontrolsüz olarak çoğalması ile karakterize olan ve hızlı seyir gösteren malign bir hastalıktır. Hem çocuklarda hem de erişkinlerde hastalarda görülmektedir. Akut lenfoid lösemiler (ALL) ise lenfoblastların maturasyon duraklaması ve kontrolsüz çoğalmasıyla birlikte, fatal seyirli, klonal hemotopoietik dokunun malign hastalığıdır (Klinik hematoloji;1997). Genellikle genetik bir hastalık olarak kabul edilen lösemi gelişiminde epigenetik mekanizmalarında rol oynadığı bilinmektedir (Melki ve Clark, 2002; Takahashi ve ark., 2004). Epigenetik modifikasyonlar, kanseri de içine alan birçok insan hastalıklarında oldukça önemlidir (Esteller, 2007) Epigenetik değişiklikler, DNA sekansında herhangi bir değişiklik olmaksızın söz konusu bir genin ekspresyonundaki bölgesel ve geçici değişiklikler (Melki ve Clark, 2002) olup kromatin yapısının stabilitesi, genom bütünlüğü, doku spesifik gen ifadelerinin düzenlenmesi, embriyonik gelişim, intragenomik parazitlerin baskılanması, genomik imprinting ve X kromozomunun inaktivasyonundan sorumludur (Bird ve Wolffe, 1999; Momparler ve Bovenzi, 2000; Wade, 2001; Takai ve Jones, 2002;Turek-Plewa ve Jagodzınskı, 2005). Epigenetik programlanma memeli gelişimi için oldukça önemlidir ve bunun stabil bir şekilde kalıtılması doku ve hücre tipine göre spesifik fonksiyonlarını sürdürülebilmesi için oldukça önemlidir 1

12 (Melki ve Clark, 2002; Lund ve Lohuizen, 2007). Hayvan gelişiminde üç farklı epigenetik mekanizma söz konusudur; DNA metilasyonu; kromatin yapısını değiştirmek ve transkripsiyon faktörlerinin bağlanmasını engellemek suretiyle transkripsiyonel inaktivasyona neden olan mekanizmadır. Polycomb-trithorax gen regülasyonu; Polycomb grubu represörler ve Trithorax grubu aktivatörler bazı anahtar gelişimsel düzenleyicilerin (örneğin; homeotik genler) doğru bir şekilde ifade edilmesini sağlamaktadırlar. Histon modifikasyonları; spesifik genomik lokalizasyonlarda ekspresyon durumunun sürdürülmesinden sorumlu olan bir epigenetik mekanizmadır. Bu epigenetik mekanizmalar içerisinde en önemlisi DNA metilasyonudur ve bir diğer epigenetik mekanizma olan histon modifikasyonuyla da ilişki içerisindedir. Küçük-ölçekli epigenetik işaretlerin çalışılması kanser biyolojisinin anlaşılmasında oldukça önemlidir. Örneğin tümör baskılayıcı genlerin hipermetilasyonu onların transkripsiyonel baskılanmasıyla ilişkili olup kanser patogenezinin tanımlanmasında anahtar öneme sahiptir. Bununla birlikte halen cevaplanmamış önemli sorular bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi bir kanser tipinde kaç tane genin hipermetile olduğu sorusudur. Bu nedenle son yıllarda epigenom projesi içerisinde DNA hipermetilom (DNA hipermetile dizi) çalışmaları önem kazanmıştır (Esteller, 2007). DNA metilasyonu bir çok bitki ve memeli türlerinde yaygın olarak görülürken Drosophila ve Saccharomyces cerevisia gibi bazı ökaryotlarda görülmemektedir (Bird, 2002; Human Molecular Genetics, 2004). Ayrıca, Ascobolus immersus ve Neurospora crassa da transkripsiyonel uzamayı tamamen durdurmaz sadece zayıflatır (Jones ve Laird, 1999) DNA Metilasyonu DNA metilasyonu hem prokaryotlarda hemde ökaryotlarda adenin ve sitozin bazlarında meydana gelmektedir (Turek-Plewa ve Jagodzınskı, 2005; Klose ve Bird, 2

13 2006). Memeli genomunda metilasyon yalnızca 5 -CpG dinükleotidlerindeki guaninin 5 ucunda lokalize olan sitozin bazında gerçekleşir ve DNA metilasyonu, sitozin halkasının 5. posizyonundaki karbonuna metil (-CH3) grubunun kovalent bağla eklenmesiyle meydana gelir (Baylin ve Herman, 2000; Jones ve Baylin, 2002; Baylin, 2005) (Şekil 1.1.). Đlave olan metil grubu baz çifti oluşumunu etkilemez ancak DNA nın major oluğu içerisinde DNA-protein interaksiyonunu etkilemektedir (Jones ve Lair, 1999; Momparler ve Bovenzi, 2000; Baylin, 2005). Memeli hücrelerinin genomik DNA larının yaklaşık olarak %3 ila % 5 inde sitozin rezidülerinde metilasyon görülmektedir. Sitozin bazında gerçekleşen bu modifikasyon DNA replikasyonundan sonra meydana gelir ve bu olay DNA metiltransferaz enzimi tarafından katalizlenir. DNA metiltransferaz enzimi, genomik DNA daki CpG dinükleotidlerini (CpG adacıkları) substrat olarak kullanır (Lewis ve Bird, 1991; Momparler ve Bovenzi, 2000). Şekil 1.1. Sitozin metilasyonu, demetilasyonu, sitozin ve 5-mC in mutagenezi için biyokimyasal yolağın şematik gösterimi (Singal ve Ginder, 1999). 3

14 Metilasyon miktarı herhangi bir lokusta hücreden hücreye, bir DNA ipliğinden diğerine, bir CpG adacığından diğerine dinamik olarak sürekli değişmektedir (Jones ve Baylin, 2002). Ayrıca metilasyon kromozomların replikasyon zamanını değiştirmektektedir. Đnaktif X kromozomu S fazında geç replike olur. Hücreler 5- azasitidin ile muamele edildiğinde X kromozomunda demetilasyon meydana gelir ve S fazında erken replike olur (Lewis ve Bird,1991) DNA Metiltransferazlar DNA metiltransferaz enzimi, sitozin halkasına metil (-CH3) grubu transfer eden bir enzim olup ökaryotlarda, sitozin 5-metiltransferaz olarak da adlandırılır. Bu enzim, metil vericisi olarak S-adenosil-L-metionin i kullanır (Şekil 1.2.). DNA metiltransferaz (DNA-MTaz) enziminin hedef bölgeleri CpG adacıklarıdır. Đlk olarak insanda karakterize edilen metiltransferaz enzimi DNMT1 (DNA-cytosine5- methyltransferase 1) dir. DNMT1, ilk kez kolon kanserlerinde bildirilmiş olup, artan ekspresyon miktarından dolayı DNA metilasyonu profilini değiştirdiği gösterilmiştir (Singal ve Ginder, 1999; Jones ve Baylin, 2002; Turek-Plewa ve Jagodzinski, 2005). Şekil 1.2. Sitozin bazının 5-metilsitozine dönüşüm mekanizması (Turek-Plewa ve Jagodzinski, 2005). 4

15 Ökaryotlarda DNMT lerin 5 üyesi tanımlanmıştır; DNMT1, DNMT2, DNMT3A, DNMT3B ve DNMT3L dir. Memeli DNMT leri en az 2 yapısal bölge içerirler, bunlar; - N-terminal regülatör domain (nükleusda DNMT lerin lokalize olmasından sorumludur) - C-terminal katalitik domain [de novo ve sürdürme (maintenance) metiltransferaz aktivitesi için gereklidir] (Şekil 1.3.). Şekil 1.3. Memeli DNMT üyelerinin genel yapısı.(villa ve ark.2004) Memeli sitozin DNA metiltransferaz enzimi, tercih ettikleri DNA substratlarına göre; - De novo metiltransferazlar ( DNMT 3A ve 3B ) - Sürdürme (maintenance) metiltransferazlar (DNMT1) olmak üzere 2 gruba ayrılır (Şekil 1.4.) (Esteller, 2005; Turek Plewa ve Jagodzınskı, 2005; Klose ve Bird,2006). - Memeli DNA metilasyon paternleri erken gelişim döneminde de novo metiltransferaz DNMT3A ve DNMT3B tarafından tayin edilmektedir ve sürdürme metiltransferaz DNMT1 aracılığıyla somatik hücrelerde kopyalanmaktadır. 5

16 Şekil 1.4. (A) De novo DNA metiltransferazlar (B) maintanence DNA metiltransferaz (Turek-Plewa ve Jagodzınskı, 2005). Sürdürme metilasyon; DNA metilasyon paternlerinin hücre jenerasyonları arasında tekrarlanması işlemi anlamına gelir. Sürdürme metilasyonunda başlıca mekanizmasının parental iplikcik metilasyon paternlerinin semikonservatif kopyalarına bağlı olduğu düşünülmektedir. Bu modele göre; metilasyona neden olan enzim DNMT1, parental iplikçikteki yeni CpG leri metile etmeyi tercih eder ve bu iplikçik bir önceki iplikçiğe uygun olarak metile edilir. Böylece metile ve unmetile CpG paternleri epigenetik bilginin hücre jenerasyonları arasında taşınması için bir yol sağlar. De novo metiltransferazlar DNMT3A ve DNMT3B erken embriyonik hücrelerde yüksek derecede ifade bulmaktadır. DNMT3B özellikle spesifik genom bölgelerinde de novo metilasyon için gereklidir ve bu gende mutasyon varsa X kromozom inaktivasyonunda ve perisentromerik tekrar DNA sekanslarında metilasyon defektleri görülmektedir (Bird, 2002). DNMT1, DNMT3A ve DNMT3B, HDAC (Histon deasetilaz) lar ile interaksiyona girerek ve ayrıca diğer transkripsiyonel baskılama aktivitesi olan proteinlere bağlanarak direk olarak transkripsiyonun baskılanmasına yol açarlar. 6

17 DNMT1, HDAC2 ile birlikte geç S fazı süresince replikasyon çatalında birlikte lokalize olurlar. Yeni asetile histonlar geldiğinde geç replikasyon süresince bu histonlar deasetile edilir ve transkripsiyonel olarak bu bölgeler baskılanır. DNMT1 ler S fazı süresince DNA replikasyon çatalında lokalize olmalarına karşın DNMT3A ve DNMT3B ise yalnızca geç S fazı süresince ko-lokalize olurlar (Jones ve Baylin, 2002). Kanserli hücrelerdeki, DNMT1 enziminin ekspresyonu ilk zamanlar 100 kat arttığı düşünülse de, daha sonraki kantitatif metodlarda aslında 3.7 kat ila 2.5 kat arttığı gösterilmiştir. Standart kompetitif RT-PCR kullanılarak lösemili hastaların blast hücrelerinde DNMT1 ekspresyonunun ortalama 4.2 kat arttığı gösterilmiştir (Singal ve Ginder, 1999; Baylin ve Herman, 2000; Melki ve Clark, 2002;). Kanserli hücrelerin DNA sında 5-metilsitozin (5-MeC) miktarında azalma görülmektedir. Ancak bazı bölgelerde örneğin, tümör baskılayıcı genlerde DNA hipermetilasyonu saptanmıştır. Buna karşın DNA hipometilasyonu ile de onkogen aktivasyonu gerçekleşmektedir. Bu değişim solid tümörlerde olduğu gibi lösemilerde de görülmektedir (Şekil 1.5.). Akut myeloid lösemi (AML) ve kronik myeloid lösemi (CML) lerde yapılan son zamanlardaki çalışmalarda; AML de DNMT1, DNMT3A ve DNMT3B metil transferaz enzimlerinin sırasıyla 5.3-, 4.4- ve kat arttığı görülmüş ve KML de ise DNMT1, DNMT2, DNMT3A ve DNMT4B nin önemli ölçüde arttığı görülmüştür (Melki ve Clark, 2002). Bununla birlikte, DNMT1 ve DNMT3B nin her ikisinin de delesyona uğraması sonucunda DNMT aktivitesi hücrede total genomda %95 azalmaktadır (Jones ve Baylin, 2002; Baylin, 2005). 7

18 Şekil 1.5. Kanserde metilasyon profili (Villa ve ark., 2004) DNMT2 ler küçük metiltransferazlar olup sadece C terminal domain içerirler. DNMT2 lerin katalitik domaini de novo ve maintanance metiltransferaz aktivitesi göstermemesine karşın bu enzim; DNA hasarının tanınması, DNA rekombinasyonu ve mutasyon onarımı için gereklidir. Ancak yapılan çalışmalarda DNMT2 nin eksikliğinde embriyonik kök hücrelerde global DNA metilasyonu görülmez. DNMT3L (DNA-cytosine5-methyltransferase 3 like) proteininin metiltransferaz aktivite bölge motifi noksandır, bu yüzden de diğer de novo DNMT ler ile birlikte çalışmak zorundadır. DNMT3L ler HDAC1 (Histone deasetilase 1) ile interaksiyona girerek onları aktive ederler. Buda bize DNMT3L lerin histon deasetilasyonu, kromatin remodeling ve transkripsiyon baskılanması içinde gerekli olduğunu gösterir. DNMT3L, DNMT3A ve DNMT3B nin karboksil terminal kısmına bağlanır 8

19 ve bu enzimlerin aktivite düzeylerini artırır. Yapılan çalışmalarda, DNMT3A/DNMT3L kompleksinin DNA ya bağlanma afinitesi DNMT3A nın yalnız başına bağlanma afinitesinden daha yüksektir. Ayrıca, DNMT3L nin DNMT3A ve DNMT3B nin aktivitesini 1.5 ila 3 kat arttırdığı gösterilmiştir (Turek- Plewa ve Jagodzinski, 2005; Klose ve Bird, 2006) CpG Adacıkları CpG adacıkları ilk olarak, restriksiyon enzimi HpaII için kesimlenme bölgesine sahip kısa genomik DNA bölgeleri olarak tanımlanmış olup, HpaII Tiny Fragment (HTF) adacıkları olarak adlandırılmışlardır. CpG adacıkları 1-2 kb uzunluğunda kısa DNA bölgelerdir ve genomun yaklaşık olarak %2 sini oluşturmaktadırlar. Bu bölgeler %60-70 oranında guanin ve sitozince (GC) zengin dizilere sahiptir (Cross ve Bird, 1995; Jones ve Baylin, 2002; Turek- Plewa ve Jagodzınskı, 2005). Memeli genomunda bulunan CpG dinükleotidleri büyük ölçüde metiledir. Bu kromatinin yeniden düzenlenmesine aracılık etmektedir ve ayrıca tekrar bölgelerinin (Alu sekansları) transkripsiyonunun engellenmesine aracılık eder. CpG adacıkları metilasyondan korunmuş bölgeler olup insan genomunda genlerin yaklaşık olarak %40-50 sinde promotor bölgesinin proksimalinde yer alır. Tam olarak metile CpG adacıkları yalnızca imprintlenmiş otozomal genlerde ve bayanlardaki X kromozomunda görülmektedir (Baylin ve Herman, 2000; Takai ve Jones, 2002; Turek-Plewa ve Jagodzınskı, 2005). CpG adacıkları, house keeping genleri olarak bilinen temel genlerde ve doku spesifik genlerin 5 promotor gölgelerinde ve ayrıca genlerin ekzon larında bulunmaktadırlar. Đnsan genomunda böyle tanımlanmış CpG adacığı bulunmaktadır ve genellikle normal hücrelerde metile olmayan (unmethylated) 9

20 durumdadır (Lewis ve Bird, 1991; Jones ve Laird, 1999; Singal ve Ginder, 1999; Costello ve ark., 2000; Momparler ve Bovenzi, 2000; Nguyen ve ark, 2001; Jones ve Baylin, 2002; Melki ve Clark, 2002; Turek-Plewa ve Jagodzınskı, 2005). Bununla birlikte kanserlerde, promotor bölgelerinin hipermetilasyonu en iyi karakterize edilen epigenetik değişikliktir. Bu hemen hemen bütün tip insan tümörlerinde bulunmaktadır ve ayrıca transkripsiyonel baskılanma ile ilişkilidir (Jones ve Baylin, 2002). Yapılan çalışmalarda, CpG adacıklarında meydana gelen hipermetilasyonu rastgele olmadığı ve tümör tipine göre spesifik olarak meydana geldiği gösterilmiştir (Costello ve ark., 2000; Melki ve Clark, 200; Esteller, 2005). 5-metilsitozinin kendisi mutajeniktir ve spontan olarak hidrolitik deaminasyon sonucu C T transisyonu görülür (Jones ve Baylin, 2002). Bu nedenle bu bölgeler insan DNA sında hot spot (sıcak nokta) bölgeler olarak tanımlanır ve evrim süresince metile CpG bölgeleri elimine olur (Jones ve Laird, 1999; Takai ve Jones, 2002; Turek-Plewa ve Jagodzınskı, 2005) DNA Metilasyonu ve Transkripsiyonel Susturulma DNA metilasyonu, transkripsiyonun negatif regülatörü olarak hareket etmektedir. DNA metilasyonu aracılığıyla transkripsiyon iki tip mekanizma ile baskılanır; Transkipsiyon aktivatör faktörünün bağlanmasına direk müdahale; AP-2, c- myc/myn, camp-bağımlı aktivatör CREB, E2F ve NF-kB gibi bazı transkripsiyon faktörlerinin tanıyıp bağlandığı bölgeler, CpG rezidülerı içermektedir. Bu bölgelerde meydana gelen metilasyon sayesinde transkripsiyon faktörleri bağlanamadığından transkripsiyon inhibe olur. Buna karşın, bazı transkripsiyon faktörleri (örneğin,sp1 ve CTF) bağlanma bölgelerindeki metilasyona duyarlı değildirler ve birçok faktöründe bağlanma bölgesinde CpG dinükleotid rezidüleri bulunmamaktadır. Ancak bu bölgelerde metil-cpg bağlanma proteinin olmaması gerekmektedir (Bird 10

21 ve Wolffe, 1999; Jones ve Laird, 1999; Singal ve Ginder, 1999; Klose ve Bird, 2006). Spesifik transkripsiyonel represyon; Spesifik transkripsiyonel represörün, metillenmiş DNA ya direk bağlanmasıyla meydana gelir. Metile CpG leri tanıyıp proteinler sekans spesifitelerine göre; (i) sekans spesifitesi olan MDBP (metile DNA ya bağlanma protein), (ii) sekans spesifitesi olmayan MeCP (metile CpG bağlanma protein) ler olmak üzere ikiye ayrılır (Lewis ve Bird, 1991). MeCP ler, MeCP1 ve MeCP2 olmak üzere ikiye ayrılır. MeCP1 ve MeCP2 ilk tanımlanan 5 metil-cpg bağlanma aktivitesine sahip proteinlerdir. MeCP1, büyük multi-protein kompleks olarak tanımlanmıştır ve bu kompleksin histon deasetilaz aktivitesi bulunmaktadır. MeCP1 in DNA ya bağlanabilmesi için 12 tane m5cpg dinükleotidine ihtiyacı varken, MeCP2 ise tek bir polipeptid olup, bağlanabilmesi için tek bir tane m5cpg adacık yeterlidir (Momparler and Bovenzi, 2000; Esteller, 2005). MeCP2 nin yapısında MBD (metil bağlanma domaini) ve TRD (transkripsiyon baskılama domaini) olmak üzere 2 domain bulunmaktadır. MBD domaini sayesinde MeCP2 DNA ya bağlanırken TRD domaini sayesinde ko-represör olan Sin3A interaksiyona girer (Razin, 1998). Sin3A da histon deasetilasyonlarla interaksiyona girmek suretiyle bu bölgede toplanmalarını sağlar (Bird ve Wolffe, 1999). Histon deasetilasyonu hem transkripsiyon düzeyinin azalmasıyla hemde sıkı nükleozomal paketlenme ile ilişkilidir (Jones and Laird, 1999; Klose ve Bird, 2006) (Şekil 1.6.). Sekans spesifitesi olan MBDP proteinlerinin varlığı, metile promotorlarının genel özelliğidir. DNMT ler histon deasetilazları ve histon metiltransferazların (HMT) lerin bu bölgeye toplanmasını sağlar. MeCP ve MBDP proteinleri HDAC, ko-represör (Sin3a) ve ATP bağımlı kromatin remodelling proteinler ile oluşturduğu kompleks heterokromatin yapısının stabilizasyonu için gereklidir (Turek-Plewa ve Jagodzınskı;2005). 11

22 Şekil 1.6. DNA metilasyonu aracılığıyla transkripsiyonel baskılanma mekanizması. HDAC; Histon deasetilaz, TF; Transkripsiyon faktörü, CR; Ko-aktivatör, HAT; Histon asetilaz, MBP; Metil sitozin bağlanma proteini, DNMT; DNA metiltransferaz enzimi, CR; Korepresör (Baylin, 2005) DNA Metilasyonunun Kanserle Đlişkisi DNA metilasyonunun onkogenezde rol oynadığı bilinmektedir. DNA metilasyonu profilindeki değişiklikler solid tümörlerde ve ayrıca lösemilerde de görülmektedir. DNA metilasyonunun kanser gelişimindeki rolü birbirini takip eden bir veya daha çok mekanizma ile açıklanmaktadır; 1. Kanser hücrelerindeki C T dönüşümü ; Metile olmamış C nin deaminasyonu sonucu U e dönüşür. Ancak Urasil-DNA glikosilaz enzimi sayesinde G:U eşleşmesi tanınarak ve onarılır. Bununla birlikte, DNA-MTaz enzimi bu onarımı bloklamaktadır. DNA-MTaz enzimi ile CpG adacıklarındaki sitozinlere (C) metil grubu ekler. 5meC in deaminasyonu sonucunda timin (T) bazı oluşur. Ancak bu dönüşüm DNA da tanınarak onarılamaz ve böylece nokta mutasyonları meydana gelir. Bu olaya tümör baskılayıcı gen olan p53 örnek verilebilmektedir. Đnsan solid tümörlerinin %50 sinden fazlasında p53 tümör baskılayıcı geninde mutasyon 12

23 görülmektedir. Ancak,bunların %24 ünde, CpG adacıklarındaki C T dönüşümü görülmektedir. 2. DNA hipometilasyonu; Genomik metilasyon düzeyindeki düşüş bir diğer mekanizmadır. Bu olay sonucunda metilasyon aracılığıyla inaktifleşmiş olan genler, metilasyonun kalkması ile aktif duruma geçerler. Bunlara kronik lenfoid lösemilerdeki bcl-2 onkogeninin reaktivasyonunu örnek verebiliriz. 3. Tümör baskılayıcı genlerin hipermetilasyonu; Hücrenin kontrollü bir şekilde büyümesi için gerekli olan tümör baskılayıcı genlerin ekspresyonlarının azalması kanser oluşumunda oldukça önemlidir. Diğer kanserlerde olduğu gibi lösemilerde de bu genlerin ekspresyonunun azalmasında DNA hipermetilasyonunun rol oynadığını görmekteyiz (Singal ve Ginder, 1999). Tümör baskılayıcı genlerin bialelik inaktivasyonu ya yalnız DNA metilasyonu aracılığıyla ya da mutasyonlar veya delesyonlarla birlikte meydana gelmektedir (Momparler ve Bovenzi, 2000). DNA-MTaz düzeyindeki artış sonucunda, tümör baskılayıcı genlerin promotor sekanslarındaki CpG adacıklarında meydana gelen hipermetilasyon sonucunda gen inaktive olur. Bu durum ilk olarak retinoblastoma (Rb) geninde tanımlanmıştır (Baylin ve Ohm, 2006). 4. Hatalı DNA metilasyonu nedeniyle oluşan bozulmadan dolayı kromozomal instabilite; Kanser gelişimi ve ilerleyişinde kromozomal instabilite oldukça önemlidir. DNA metilasyonu ayrıca DNA nın sıkı bir şekilde paketlenmesinde rol oynamaktadır. Bu sıkı paketlenmeden dolayı örneğin transpozonların genom içerisinde hareket etmeleri engellenmiş olmaktadır. Ancak metilasyon kaybıyla, DNA sıkı bir şekilde paketlenemeyeceğinden transpozonlar genomda rahatlıkla 13

24 harekete ederek kromozomal instabiliteye neden olmaktadır. Ayrıca DNA onarım genlerindeki anomaliler de kromozomal instabiliteye neden olmaktadır (Singal ve Ginder, 1999) (Şekil 1.7.). Tekrar sekanslarında DNA metilasyonu görülmektedir. Bu sayede rekombinasyona benzer olaylara karşı koruma sağlanır ve potansiyel olarak destabilize transposable elementlerini baskılar. Hipometilasyon sonucu genomda mutasyon oranı (delesyon ve kromozomal kopya sayısında artış) artar (Bayani ve ark., 2007). MLH1 (mutl homolog 1) geni, DNA mismatch onarım komponentlerini kodlar ve bu gen sporadik tümörlerde büyük bir sıklıkla hipermetiledir bu da mikrosatellit instabilitesine yol açmaktadır (Baylin ve Herman, 2000; Jones ve Baylin, 2002; Baylin, 2005). Non-promotor DNA bölgelerinin ve sentromerik DNA lar gibi yapısal elementlerin hipometilasyonu genetik insatabilitenin artmasına neden olur. Örneğin; DNMT3B nin germline mutasyonu ICF (immunodeficiency centromeric instability and facial abnormalities) neden olmaktadır. ICF sendromunda sentromer bölgesinde metilasyon kaybı görülmektedir buda kromozomal yapısal değişikliklere yol açmaktadır. Yine, fare embriyonik kök hücrelerde yapılan bir çalışmada DNMT1 de bir defekt varsa gen delesyon düzeyinde artış olduğu gösterilmiştir (Jones ve Baylin, 2002). 14

25 Şekil 1.7. Onkogenezde, sitozin metilasyonunun neden olduğu mekanizmalar (Singal ve Ginder;1999) DNA Metiltransferaz Đnhibitörleri DNA metilasyonu, oldukça kuvvetli bir şekilde genlerin ifade bulmasını bloke etmektedir. DNA metilasyonunun reversible bir olay olmasından dolayı epigenetik olarak baskılanmış olan tümör baskılayıcı genlerinin reaktivasyonu için yeni kanser ilaçları kullanılmaktadır. Günümüze kadar epigenetik inhibisyonu hedefleyen ilaçlarda hedef; 1. DNA metiltransferazlar 2. Histon deasetilazlardır (Çizelge 1.1.) Ancak bu çizelgedeki ilaçların bir çoğu çoklu etkiye sahiptir. DNA metiltransferazlar ve histon deasetilazlar inhibe edilerek potansiyel olarak epigenetik baskılanma bloke edilir. Ancak, DNA metiltransferaz inhibitörleri 15

26 aracılığıyla transkripsiyonel aktivasyon sağlanırken histon deasetilazlar bu işi tek başına yapamazlar. Çünkü HDAC inhibisyonu yalnız başına promotorda histon asetilasyonuna yol açmasına rağmen genin reaktivasyonu promotor demetile olmadıkça gerçekleşmez, yalnızca bu bölgedeki MeCP2 proteininin azalmasına yol açmaktadır. Bu nedenden dolayı kombine edilmeleri susturulmuş genlerin reaktivasyonunda efektif olarak sinerji göstermektedir (Momparler ve Bovenzi, 2000; Jones ve Baylin, 2002; Laird, 2005). Çizelge 1.1. Epigenetik inhibitörler (Laird, 2005 den modifiye edilmiştir) Đnhibitör Adı Açıklama DNA Metiltransferaz Đnhibitörleri 5-Azasitidin Vidaza FDA, MDS için onaylanmış 5-Aza-2 -deoksisitidin Decitabine,dacogen Faz I/II Arabinosil-5-azasitidin Fazarabine Faz I/II 5-6-Dihidro-5-azasitidin DHAC Faz I/II 5-Fluoro-2 -deoksisitidin Gemcitabine Faz I/II MG98 DNMT 1 antisense Faz II RNAi Histon Deasetilaz Đnhibitörleri FK228 Depsipeptit, FR Faz I/II Trichostatin A SAHA Yüksek toksisite RNAi DNA metiltransferaz inhibitörü olarak 5-azasitidin ve 5-aza-2-deoksisitidin kullanılmaktadır. 5-azasitidin, DNMT enzimine bağlanır ve aktivitesini inhibe etmek süretiyle m5cpg dinükleotidlerinin gen ekspresyonu ve hücre farklılaşması üzerindeki dramatik etkisini inhibe ederler (Santi ve ark., 1984). 5-azasitidin C-6 posizyonundan DNMT1 ile kovalent bağ oluşturmak süretiyle metiltransferaz aktivitesini inhibe eder (Lengauer ve ark., 1997; Momparler ve Bovenzi, 2000; Nelson ve ark; 2004; Yang ve ark., 2006) (Şekil 1.8). Ancak bu 5- aza-2-deoksisitidinin kendisi karsinojeniktir, bu hipometilasyon aracılığıyla onkogenlerin aktivasyonuna yol açmaktadır. 5-aza-2-deoksisitidin S-fazı spesifik 16

27 ajanıdır ve in vivo da dozaj bağımlı olarak DNA metiltransferazları inhibe ederler (Lengauer ve ark.,1997; Momparler and Bovenzi, 2000). Şekil 1.8. Azasitidin aracılığıyla hipometilasyon ve gen reaktivasyonu. (Baylin;2005 ) 1.2. Sitokin Sinyalini Baskılayan Proteinler (SOCS) Sitokinler, salgı glikoproteinleri olup çoklu alt birim içeren reseptör kompleksi ile interaksiyona girmek süretiyle hücre yaşamı, proliferasyonu ve farklılaşması gibi çok çeşitli biyolojik olaylarda önemli role sahiptir. Bu mediatörlerin uyarımı sonucunda JAK/STAT yolağı aktif hale geçer ve ilgili hedef genlerin transkripsiyonu gerçekleşir. Son zamanlardaki çalışmalarda bu yolağın negatif feedback inin disregülasyonu hematopoetik hastalıklar, otoimmun hastalıkları ve daha birçok kanserin oluşumuna neden oldukları gözlenmiştir (Starr ve ark., 1997; Larsen ve Röpke, 2002; Okochi ve ark, 2003; Watanabe ve ark.; 2004, Valentino ve Pierre, 2006). JAK/STAT yolağı 3 protein ailesi tarafından negatif olarak regüle edilir; (i) Aktive olmuş STAT ların protein inhibitörleri (PIAS), (ii) SH2 (Scr-homology-2) içeren protein tirozin fosfatazlar (SHP), (iii) Sitokin sinyali baskılayıcı protein ailesi (SOCS). (Okochi ve ark., 2003; Johan ve ark., 2004). SOCS ailesinin sekiz farklı üyesi bulunmaktadır; SOCS1-7 ve CIS (cytokineinducible SH2 protein). Bu proteinlerin amino terminal bölgelerinde düşük benzerlik 17

28 gösteren ve 50 ila 380 amino asit uzunluğunda bölgeler mevcut iken bütün bu sekiz proteinde de ortak olan yaklaşık 95 amino asit uzunluğunda SH2 (src homolog domain) domaini ve SOCS box (karboksil terminal domain) olarak adlandırılan iki motif bulunmaktadır. Ayrıca SOCS-1 ve SOCS-3 proteinlerinde KIR adı verilen kinaz inhibitör bölgesi yer almaktadır (Yoshikawa ve ark., 2001; Oshima ve ark., 2004, Watanabe ve ark., 2004; Melzner ve ark., 2005; Rakesh ve Agrawal, 2005) (Şekil 1.9.). Şekil 1.9. SOCS ailesi üyelerinin domain yapıları ve alternatif adları (Larsen ve Röpke, 2002). SOCS ailesine ait proteinler sahip oldukları SH2 domainleri sayesinde hem JAK lar (SOCS-1) hemde sitokin reseptörleri (SOCS-2, SOCS-3 ve CIS) üzerindeki fosfotirozin rezidülerine bağlanabilmektedirler (Şekil 1.10.). Bunlar sitokin sinyalini ya JAK aktivitesini inhibe etmek suretiyle veya reseptör üzerindeki fosforile olmuş bölge için STAT lar ile rekabet etmek üzere yada E3 ubiquitin ligazın bir parçası olan SOCS box lar aracılığıyla sinyal proteinine bağlanarak onu ubiquitin proteozom yolağına sokarak degradasyonunu sağlamak suretiyle inhibe ederler. Böylece, SOCS box lar SOCS-SH2 interaktif proteinler ile E3 ubiquitin ligaz arasında bir köprü olarak hareket ederler ve protein turnoverını düzenlerler (Yoshikawa ve ark., 2001; Sutherland ve ark., 2004; Valentino ve Pierre, 2006). SOCS proteinleri, hücrede bazal düzeyde bulunmaktadır. Ancak IFNγ veya IL-6 gibi sitokinler aracılığıyla ekspresyonları hızlı bir şekilde artmaktadır. Normalde hücrede çok düşük veya hiç tespit edilemeyen SOCS proteinleri, özellikle IL-6 aracılığıyla 18

29 uyarıldıkları taktirde 20 dakika içerisinde düzeylerinin oldukça arttığı belirlenmiştir. (Larsen ve Röpke, 2002). SOCS geni aynı zamanda, lipopolisakkaritler gibi diğer uyarıcılarla da uyarılmaktadır (Rakesh ve Agrawal, 2005). Şekil Negatif feedback loop mekanizması. Sitokinler aracılığıyla JAK/STAT yolağı aktive olur bu da CIS, SOCS-1, SOCS-2 ve SOCS-3 ün indüklenmesine neden olur. SOCS proteinleri sinyal yolağını inhibe ederler. (A) SOCS-1, JAK a bağlanır ve onun katalitik aktivitesini inhibe eder. (B) SOCS3 aktive olan reseptöre bağlanarak yine JAK ın katalitik aktivitesini inhibe eder. (C) CIS, STAT ın reseptöre bağlanmasını engelleyerek STAT aktivasyonunu engeller. Tam olarak bilinmemekle birlikte SOCS-2 de aynı işlevi görür (Larsen ve Röpke, 2002) JAK/STAT Yolağı JAK/STAT sinyal yolağı, ekstrasellüler sitokin sinyallerinin nükleusa iletilmesinde önemli bir yere sahiptir ve bu hücre büyümesi, farklılaşması ve transformasyonunu içeren hücresel olayları düzenler (Brankensiek ve ark., 2005). Bu yüzden bu yolak, hematopoez, immün düzenlenme ve onkogenezde kritik öneme sahiptir (Rakesh ve Agrawal, 2005). 19

30 Sitokinlerin aynı aileden gelen reseptörlere bağlanması üzerine reseptör dimerizasyonu meydana gelir ve böylece tirozin fosforilasyonu gerçekleşir bu da reseptör ilişkili JAK ların aktivasyonuna neden olur. Bu kinaz bir çok hedef proteini fosforile eder. Fakat başlangıç olarak reseptörün sitoplazmik domainini fosforile eder. Bunun üzerine STAT molekülü üzerindeki SH2 domaini reseptör zincirinin fosfotirozin bölgesi ile interaksiyona girerek STAT moleküllerinin toplanması sağlanmış olur. JAK bu STAT moleküllerini fosforile ederek reseptörden ayrılmalarını sağlar. Bu aktive olmuş STAT molekülleri birbirleriyle homodimer veya heterodimer oluşturarak nükleusa transloke olurlar ve DNA üzerinde spesifik sekanslara bağlanarak hedef genlerin transkripsiyonuna modüle ederler (Chim ve ark., 2004; Watanabe ve ark.,2004; Campbell, 2005;) (Şekil 1.11.). Şekil JAK/STAT yolağı (Ilangumaran ve ark., 2004) SOCS1 Proteini Sitokin sinyalini baskılayan proteinlerden olan (SOCS)-1/SSI-1/JAB sitokin sinyalinin negatif regülatörü olarak fonksiyon görür. Đnsan SOCS1 geni kromozom 16p13.3 de protamine gen kümesinde yer almaktadır. Genomik DNA sı 2 ekzon ve 1 intron içermesine karşılık tek bir ekzondan (ekzon2) 211 amino asitlik bir protein sentezlenir (Yoshikawa ve ark., 2001). SOCS-1 genindeki CpG adacıklarının 20

31 uzunluğu 2.5 kb uzunluğunda olup promotor, ekzon 1 ve ekzon2 de yer almaktadır (Yoshikawa ve ark., 2001; Liu ve ark., 2003; Oshima ve ark., 2004) (Şekil 1.12.). Yapısındaki merkez SH2 (12 a.a uzunluğunda) çoklu tirozin-fosforile sinyal proteinlerine bağlanır ve KIR (pre-sh2) (24 a.a uzunluğunda) domaini sayesinde enzim aktivitesini inhibe ederken SOCS box domaini (12 a.a uzunluğunda) ise elongin BC içeren komplese bağlanarak ubiquitin bağımlı hedef proteinlerin degradasyonunu hızlandırır (Ilangumaran ve ark., 2004; Vuong ve ark., 2004; Watanabe ve ark., 2004). Şekil SOCS-1 geninin DNA yapısı ve sahip olduğu CpG bölgeleri dağılımı (Watanabe ve ark., 2004). SOCS-1 iki bağımsız bölge sayesinde JAK2 aktivasyonunu inhibe eder; (i) JAB; N- terminal kinaz inhibitör bölgesi JH1 in katalitik oluğuna (Şekil 1.13), (ii) SH2 domainide aktivasyon ilmeğindeki fosforile tirozin rezidusu Tyr-1007 e bağlanarak, yalancı Jak substratı olarak fonkiyon görerek Jak ın inaktivasyonuna yol açar (Kamizono ve ark., 2001, Voung ve ark., 2004) ve sonuçta JAK/STAT yolağı downregüle olur. SOCS-1; IL-6, IL-4, lösemi inhitör faktör, onkostatin M, interferon-gama, thrombopoietin ve büyüme hormonu gibi sitokinlere verilen hücresel cevabı baskılar (Yoshikawa ve ark., 2001; Giordanetto ve Kroemer, 2003; Oshima ve ark., 2004; Watanabe ve ark., 2004; Vuong ve ark., 2004). 21

32 Şekil JAK kinazın JH1 domaininin aktivasyonu ve SOCS-1 aracılığıyla inhibisyonu. (A) Đnaktif konformasyon substratın girişini engeller (B) Aktif JAK, katalitik bölgeye substratın bağlanmasına izin verir (C) Aktivasyon ilmeğine SOCS-1 in bağlanması katalitik cebe substratın girişini engeller (Larsen ve Röpke, 2002). SOCS proteini SH2 domaini sayesinde interaksiyona girdiği proteini sahip olduğu SOCS kutusu sayesinde Elongin B ve C kompleksi ile interaksiyona girerek hedef proteinin degradasyonuna neden olur (Şekil 1.14., Çizelge1.2.). SOCS kutusu JAK2 nin degradasyonu için gereklidir, SOCS kutusu aracılı JAK2 nin degradasyonu için JAK2 nin fosforile durumda olması ve SOCS-1 ile kuvvetli bir interaksiyona girmesi gerekir. Ayrıca SOCS-1 in degradasyon hızı JAK2 nin aktivasyonuna bağlıdır (Kamizono ve ark., 2001; Kile ve ark., 2002; Giordanetto ve Kroemer, 2003; Melzner ve ark., 2005; Valentino ve Pierre, 2006) SOCS-1 protein stabilitesi oldukça sıkı kontrol altındadır. SOCS proteinlerinin stabilizasyonu, proteozom inhibitörleri aracılığıyla sağlandığından SOCS-1 düzeyinin proteozom yolağı aracığıyla regüle edildiği düşünülmektedir. Ayrıca son zamanlardaki çalışmalarda, SOCS-1 in mikrotübül organizasyon kompleksi (MTOC) ile kolokalize ve biyokimyasal olarak kopurifiye olduğu bulunmuştır (Voung ve ark., 2004; Valentino ve Pierre, 2006). 22

33 Şekil JAK ın SOCS kutusu aracılı degradasyonu (Kile ve ark., 2002). Çizelge 1.2. SOCS moleküllerinin çeşitli proteinlerle interaksiyonları (Ilangumaran ve ark., 2004) SOCS SOCS molekülünün çeşitli domainlerinin proteinlerle girdiği interaksiyon ailesi N-Terminal SH2 domain Box Tanımlanmamış Üyeleri CIS PKCθ EpoR,GHR,Mpl,IL-2Rβ,IL-3R-βC SOCS-1 Grb2,PI3K,p85, Nck,Fyn,Itk, JAK1,JAK2,JAK3,TYK2,GHR,Kit, Flt3,Fms(M-CSFR),IGF-1R Elongin BC PYK2,IL-2Rβ, TRIM8/GERP,p65/Rel Pim-1,Tec EGFR,Vav,FAK,CD3ζ,,IR,IRS-1,IRS- 2 IRAK1, HPV-E7 SOCS-2 GHR,PLR,IGF-1R SOCS-3 JAK1,epoR,GHR,Leptin R,G-CSFR Elongin BC FGFR,PYK2,Lck,ILgp130 IGF-1R,IR,CD28 P120RasGAP 2Rβ,IL-12Rβ, Calcineurin,CXCR4 SOCS-5 IL-4Rα SOCS-6 IR,IRS-4,PI3Kp85 Kit Elongin BC SOCS-7 Ash,Nck,PLCγ IRS-4,PI3Kp85 SOCS-1 geninin overekspresyonu, KIT reseptörü veya TEL-JAK2 proteininin onkogenik formları sayesinde meydana gelen transforme olan hücrelerin büyümesini baskılamaktadır. Ayrıca SOCS-1 geninin down regülasyonu tümör oluşumuna neden olduğundan dolayı tümör baskılayıcı gen olarak fonksiyon gördüğü düşünülmektedir (Kishimoto ve Kikutani, 2001; Rottapel ve ark., 2002). 23

34 SOCS-1 in inaktivasyonu sonucu JAK/STAT yolağının sürekli aktivasyonuna yol açar. SOCS-1 in geninin CpG adacıklarından hipermetilasyonu; insan hepatoselüler karsinoma, hepatoblastoma, multiple myeloma ve AML de görülmektedir (Oshima ve ark., 2004) Amaç Bugüne kadar DNA hipermetilasyonunun onkogenezdeki rolüne yönelik pek çok çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalar sonucunda bir çok kanser tipinde tümör baskılayıcı genlerin inaktif hale geçmesine yol açarak onkogenezde rol oynadığı gösterilmiştir. Tümör baskılayıcı genlerindeki CpG adacıklarının hipermetilasyonu, transkripsiyonel susturulma ile ilişkilidir ve bu olay kanser gelişimi ve progresyonunda önemli rol oynamaktadır. Tümörlerde metilasyon olayının iyi anlaşılması erken teşhis, prognozun takibinde ve tedavide önemlidir. (Brakensiek, 2005). Yine bu çalışmalarda, CpG adacıklarında meydana gelen hipermetilasyonun rastgele olmadığı ve tümör tipine göre spesifik olarak meydana geldiği gösterilmiştir. Bu çalışmada, lökomogenezde önemli rol oynadığı düşünülen JAK/STAT yolağının negatif regülatörü olan SOCS1 (suppressor of cytokine signalling-1) geninin akut lösemi tiplerinde (ALL, AML) DNA metilasyon profillerinin çıkarılması amaçlanmıştır. Çalışmadan elde edilecek olan verilerin, akut löseminin patogenezi ve tedavisini yönlendirilmesi açısından önemli olduğu düşünülmektedir. 24

35 2. GEREÇ VE YÖNTEM 2.1. Çalışma Gurubu Bu çalışmaya, akut lösemili hastalarda SOCS-1 geninin DNA hipermetilasyonunun tespit etmek üzere, Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pediatrik Hematoloji Ünitesi ve Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji B.D dan akut lösemi tanısı almış 50 olgu ve 25 sağlıklı birey, aydınlatılmış onamları alındıktan sonra dahil edilmiştir (Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurul Karar No: ). Onam formu örneği EK te sunulmuştur. Bu amaçla, sağlıklı ve hasta bireylerden 2 ml periferal kan ve kemik iliği örnekleri alındıktan sonra DNA izolasyonu gerçekleştirilinceye kadar + 4 0C de saklanmıştır. SOCS-1 geninin metilasyon profillerinin tespiti için DNA izolasyonunu takiben DNA modifikasyonu ve MS-PCR gerçekleştirilmiştir. 2.2 Periferal Kandan DNA Đzolasyonu Periferal kandan DNA izolasyonu, QIAamp DNA Kiti (Qiagen, 51306) kullanılarak aşağıda tanımlanan yöntemle gerçekleştirilmiştir. 1.5 ml lik ependorfa sırasıyla 20 µl proteinaz K, 200 µl kan (örnek 200 µl den az ise PBS ile 200 µl ye tamamlanır) ve 200 µl buffer AL konuldu ve kuvvetlice karıştırıldı, 56 0 C lik su banyosunda 10 dakika beklendi, Kısa bir santrifüj edildikten sonra %96 lık EtOH den 200 µl ilave edildi ve kuvvetlice karıştırıldı, Kısa bir santrifüj yapıldıktan sonra örnekler 2 ml lik spin kolona aktarıldı, 25

36 6000 xg de 1 dakika santrifüj edildi ve spin kolon temiz tüpe aktarıldı, Üzerine 500 µl buffer AW I konuldu, 6000 xg de1 dakika santrifüj edildi ve spin kolon temiz tüpe aktarıldı Üzerine 500 µl buffer AW II konuldu, xg de 3 dakika santrifüj edildi, Kolon 1.5 ml lik ependorfa yerleştirildi ve üzerine 200µl buffer AE konuldu ve oda sıcaklığında 1 dakika bekletildi, 6000 xg de 1 dakika santrifüj edildi ve spin kolon atıldı, Örnekler -20 ye kaldırıldı DNA nın Kantitasyonu Đzole edilen DNA ların saflık derecesi ve konsantrasyonu aşağıda belirtildiği gibi spektrofotometrik olarak tayin edilmiştir. Elde edilen DNA örneğinden 20 µl alınıp quartz tüp içinde dh 2 O ile hacmi 500 µl ye tamamlandı ve iyice karıştırıldı, Spektrofotometrede OD 260 ve OD 280 değerleri ölçüldü, 260 ve 280 nm deki optik dansite değerlerinin oranı hesaplanarak DNA nın saflığı belirlendi (OD 260 /OD 280 hesaplanarak). Aşağıdaki formül kullanılarak elde edilen DNA nın konsantrasyonu belirlendi. Konsantrasyon (µg/µl) = OD 260 x 0.05 x 100 (sulandırma katsayısı) 2.4. Metilasyon Spesifik Polimeraz Zincir Reaksiyonu (MSP) MSP (Metilasyon Spesifik Polimeraz Zincir Reaksiyonu), Herman ve Baylin tarafından geliştirilmiş olup, CpG adacıklarındaki metilasyon durumun tespiti için 26

37 hızlı ve hassas bir yöntemdir (%0.1) (Herman ve ark., 1996; Momparler ve Bovenzi, 2000) (Çizelge 2.1.). Çizelge 2.1. Metilasyon-spesifik PCR ın avantaj ve dezavantajları. Avantajları Dezavantajları Metilasyon tespiti için hızlı bir teknik Oldukça hassas bir yöntem Kantitatif değildir PCR problemleri MSP 3 basamakta gerçekleştirilir; (Şekil 2.1.) Metilasyon Spesifik PCR Nasıl Çalışır? 1.Bisülfit Muamelesi (Đlgilenilen sekans 5.GCGATACTCGCATCG..) Durum 1: DNA unmetiledir 5...GCGATACTCGCATCG... Bisülfit Muamelesi 5...GUGATAUTUGUATUG... Durum 2: DNA metiledir 5...GC m GATACTC m GCATC m G... Bisülfit Muamelesi 5...GC m GATAUTC m GUATC m G Metilasyon spesifik primer setleri ile PCR Tüp 1 Bisülfit ile muamele edilmiş DNA + U primer (unmetile DNA sekansına bağlanacak) Tüp 2 Bisülfit ile muamele edilmiş DNA + M primer (metile DNA sekansına bağlanacak) 3. Jel Analizi (Etidyum bromür ile boyanmış agaroz jel) Durum 1: DNA unmetiledir kuyucuk PCR ürünü Primer U Durum 2: DNA metiledir. kuyucuk PCR Ürünü Primer U Primer M Primer M Şekil 2.1. MSP aşamaları. (Epigenetics, 2006) 1. Bisülfid DNA modifikasyonu; Sodyum bisüfit ile sitozin bazı reaksiyona girdiği zaman seçici olarak urasile dönüşürler. Bu reaksiyon 3 temel adımda meydana gelir; (Şekil 2.3.) 27

38 i. Sülfonasyon; Düşük sıcaklık ve düşük sıcaklıkta, reversible olarak sitozin bazının sülfonasyonu sonucu sitozin-6-sülfat oluşur ii. Deaminasyon; Yüksek sıcaklık ve ph 5.0 da sitozin-6-sülfat ın irreversible olarak hidrolitik deaminasyonu gerçekleşir. iii. Desülfonasyon; Bu basamakta urasil-6-sülfat ın reversible desülfonasyonu sonucu urasil bazı oluşur. Şekil 2.2. Bisülfid modifikasyon aşamaları (I) sitozinin C6 pozisyondan sülfanasyonu (II) hidrolitik deaminasyon sonucu 6-sülfat-urasil (III) alkali şartlar altında desülfanasyon sonucu urasil bazının oluşumu. Sitozin bazının sodyum bisülfid ile etkin bir şekilde modife edilebil mesi için DNA önce denatüre edilir (DNA Methylation Protocols; 2002 ). 2. PCR; Đkinci aşama olan PCR da ise ilgilenilen bölgeye uygun spesifik metile ve unmetile primerler seçilerek polimeraz zincir reaksiyonu gerçekleştirilir 3. Jelde görüntüleme; PCR sonuçları agaroz jelde değerlendirilir (Understanding DNA Methylation and Epigenetic Gene Silensing in Cancer 2004; Momparler ve Bovenzi, 2000) (Şekil 2.3.) DNA Modifikasyonu Periferal kandan izole edilen DNA ların modifikasyonu CpGenome TM DNA Modifikasyon Kiti (S7820) kullanılarak üretici firmanın önerdiği yöntemle modifiye edilerek gerçekleştirilmiştir. 28

39 1. Adım; Solüsyonların Hazırlanması 3M NaOH stok (taze hazırlanır) 1 g NaOH, 8.3 ml steril dh 2 O da çözünür. 20 mm NaOH/%90 EtOH (taze hazırlanır) 940 µl EtOH (%96) 53.4 µl steril dh 2 O 6.6 µl 3 M NaOH Ajan I (taze hazırlanır ve ışıktan korunmalıdır) Kullanmadan önce ajan I in oda sıcaklığına gelmesi beklendi. Her bir örnek için; 0,227 g DNA modifikasyon ajan I 0,571 ml steril dh 2 O içerisinde çözünür,ph 5 olmalıdır. Ajan II (ışıktan korunmalı) Kullanmadan önce toz halindeki ajan II nin oda sıcaklığına gelmesi beklendi. 20 ml ddh 2 O içerisine1µl β-merkaptoetanol (Amresco, 0534B17) ilave edildi. Her bir örnek için; 1,35 g DNA modifikasyon reagent II 750 µl β-merkaptoetanol/ ddh 2 O içerisinde çözündü. 2. Adım; DNA modifikasyon Prosedürü 2 µg DNA (100 µl steril dh 2 O içerisinde 20 ng/ µl) ya 7,0 µl 3 M NaOH eklendi. DNA lar 50 0 C deki su banyısunda (Memmert) 10 dakika inkübe edildi, 29

40 550 µl reagent I ilave edildi ve karıştırıldı, Örnekler 50 0 C de yaklaşık 16 saat inkübe edildi. 3. Adım; Birinci Tuzdan Uzaklaştırma DNA modifikasyon ajan III vortekslenerek iyice karıştırıldı. Oda sıcaklığına gelen örneklere 5 µl reagent III ilave edildi, 750 µl DNA modifikasyonu ajan II ilave edildi ve yavaşça karıştırıldı, oda sıcaklığında örnekler 20 dakika inkübe edildi, Örnekler 5000 xg de 15 saniye santrifüj edildi ve süpernatant atıldı, 1 ml soğuk EtOH ilave edildi ve 5000 xg de 15 saniye santrifüj edildi ve süpernatant atıldı (bu işlem 3 kez tekrarlanır), Son yıkamadan sonra xg de 2 dakika santrifüj edildi ve süpernatant atıldı. 4. Adım; DNA modifikasyonunun Tamamlanması (Desülfonasyon), Đkinci Tuzdan uzaklaştırma Örneklerin üzerine 20 mm NaOH/ %90 EtOH solüsyondan 50 µl konuldu ve oda sıcaklığında 5 dakika inkübe edildi, 5000 xg de 15 saniye santrifüj edildi, üzerine 1mL soğuk %96 lık EtOH ilave edildi, 5000 xg de 15 saniye santrifüj edildi ve süpernatant atıldı (bu işlem 2 kez tekrarlanır), 2. yıkamadan sonra xg de 3 dakika santrifüj edildi ve süpernatant atıldı, Örnekler oda sıcaklığında kurumaya bırakıldı, Pelet üzerine 30 µl TE buffer (10 mm Tris-HCl, 0.1 mm EDTA, ph 5) ilave edildi ve 55 0 C de 15 dakika inkübe edildi, xg de 3 dakika santrifüj edildi ve süpernatant yeni bir tüpe aktarıldı, 30

41 Örnekler -20 de saklandı Metilasyon Spesifik Polimeraz Zincir Reaksiyonu (MSP) Bu çalışma kapsamında öngörülen SOCS-1 geninin metilasyon profilinin MSP yöntemi ile tespit edilmesi için kullanılan primer dizileri Çizelge 2.2. de verilmektedir (Yoshikawa ve ark., 2001) Çizelge 2.2. SOCS-1 geninin ekzon2 si için primer dizisi. F:forward, R: reverse. SOCS-1 Geni Ekzon-2 için Primer Dizisi (5 3 ) Metile F TTC GCG TGT ATT TTT AGG TCG GTC R CGA CAC AAC TCC TAC AAC GAC CG Unmetile F TTA TGA GTA TTT GTT GTA TTT TTA GGT TGG TT R CAC TAA CAA CAC AAC TCC TAC AAC AAC CA SOCS-1 geninin metilasyon profilinin tespiti Herman ve Baylin (1996) nin yöntemi modifiye edilerek kullanılmıştır. Bu amaçla içerisinde 0.5 U Hot-Start Taq Polimeraz (Fermentas, #EP0602), 1xPCR hot-start buffer (Fermentas, #EP0602), herbir dntp den 200 µmol/l (Fermentas, #R0181), 2 mm MgCl 2 (Fermentas, #Epo602), herbir primerden 2.5 mm ve 3µl bisülfid DNA içeren toplam 25 µl reaksiyon karışımında Thermocycler da (Biometra T1 Thermocycler TM, T1 96) MSP gerçekleştirilmiştir. Uygulanan PCR protokolü aşağıdaki gibidir. 95ºC - 5 dakika 95ºC - 45 saniye 63 ºC - 45 saniye 72ºC - 30 saniye 72 0 C - 5 dakika 40 döngü 31

42 2.5. Metilasyon Profilinin Belirlenmesi Elde edilen MSP ürünleri U ve M kontrol eşliğinde, %2 lik agaroz jelde 130 V da 15 dakika yürütülmüş (Biometra-Agagek Mini, ) ve UV translüminatör üzerinde sonuçların değerlendirilmesiyle yapılmıştır. Çizelge 2.3. de metile ve unmetile DNA ların beklenen bç büyüklükleri verilmiştir. %2 lik agaroz jel, 1xTBE (0.089 M Trizma base (Sigma, T8524), M Borik Asit (Ampresco, 2937B005), M EDTA (Sigma, E5134) içinde 0.1 µg/µl Etidyum bromid (Applichem, 5C000913) içerecek şekilde hazırlanmıştır. Şekil 2.4 de Kontrol, AML ve ALL hasta DNA larının MSP ile hipermetilasyon sonuçlarının görüldüğü örnek bir jel görüntüsü verilmiştir. Çizelge 2.3. MSP ürünlerinin beklenen büyüklükleri U primer / DNA M primer / DNA SOCS bç 160 bç Şekil 2.4. Kontrol, AML ve ALL hasta DNA larının MSP ile hipermetilasyon sonuçlarının örnek bir Jel Görüntsü. Unmetile birey Heterezigot birey U kontrol M kontrol Metile birey U M U M U M U M Primer dimerler 32

43 2.6. Sonuçların Değerlendirilmesi SOCS-1 geni metilasyonu saptanan ve saptanmayan AML ve ALL li hastalar ile yaşları arasındaki ilişkinin istatistiksel değerlendirilmesi ki-kare testinin alt formu olan Fisher exact testi kullanılmıştır. SOCS-1 geni metilasyonunun AML, ALL, yaş ve cinsiyetle ilişkisini belirlemek amacıyla çoklu lojistik regresyon analizi kullanılmıştır. 33

Yard. Doç. Dr. Ercan ARICAN. İ.Ü. FEN FAKÜLTESİ, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü

Yard. Doç. Dr. Ercan ARICAN. İ.Ü. FEN FAKÜLTESİ, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü KANSER OLUŞUMUNDA ROL OYNAYAN EPİGENETİK MEKANİZMALAR Yard. Doç. Dr. Ercan ARICAN İ.Ü. FEN FAKÜLTESİ, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Epigenetik Nedir? Gen ekspresyonuna dayanan kalıtsal bilgi epigenetik

Detaylı

TRANSKRİPSİYON AŞAMASINDA KROMATİN YAPININ DÜZENLENMESİ

TRANSKRİPSİYON AŞAMASINDA KROMATİN YAPININ DÜZENLENMESİ İ.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Moleküler Biyoloji ve Genetik TRANSKRİPSİYON AŞAMASINDA KROMATİN YAPININ DÜZENLENMESİ Merve YILMAZER 2601120219 İÇERİK Kromatin ve nükleozom yapısı Transkripsiyon aşamasında

Detaylı

Biyoteknoloji ve Genetik I Hafta 13. Ökaryotlarda Gen İfadesinin Düzenlenmesi

Biyoteknoloji ve Genetik I Hafta 13. Ökaryotlarda Gen İfadesinin Düzenlenmesi Biyoteknoloji ve Genetik I Hafta 13 Ökaryotlarda Gen İfadesinin Düzenlenmesi Prof. Dr. Hilal Özdağ A.Ü Biyoteknoloji Enstitüsü Merkez Laboratuvarı Tel: 2225826/125 Eposta: hilalozdag@gmail.com Gen İfadesi

Detaylı

Epigenetik ve Epigenomik

Epigenetik ve Epigenomik Epigenetik ve Epigenomik EPİGENET GENETİK DNA dizisindeki değişimlerle imlerle açıklanamayan, mitoz ve/veya mayoz bölünme ile kalıtılabilinen labilinen,, gen fonksiyonundaki değişiklikler. iklikler. DNA

Detaylı

GLOBİN GEN REGÜLASYONU

GLOBİN GEN REGÜLASYONU GLOBİN GEN REGÜLASYONU GLOBİN GENLERİN REGÜLASYONU Her bir globin genin dokuya ve gelişime spesifik ekspressiyonu regülatör dizilimdeki transkripsiyon faktörlerinin etkisi ile sağlanmaktadır. Globin

Detaylı

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ 7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ Başlıklar 1. Prokaryotlar gen ifadesini çevre koşullarına göre düzenler 2. E. Coli de laktoz metabolizması 3. Lac operonu negatif kontrol 4. CAP pozitif kontrol

Detaylı

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ 7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ Başlıklar 1. Prokaryotlar gen ifadesini çevre koşullarına göre düzenler 2. E. Coli de laktoz metabolizması 3. Lac operonu negatif kontrol 4. CAP pozitif kontrol

Detaylı

JAK STAT Sinyal Yolağı

JAK STAT Sinyal Yolağı The Janus kinase/signal transducers and ac4vators of transcrip4on (JAK/STAT) JAK/STAT sinyal yolu sitokinler tara>ndan ak4fleş4rilir. ü Hücre farklılaşması ü Hücre çoğalması ü Hücre göçü ü Apoptoz gibi

Detaylı

Epigenetik ve Epigenomik

Epigenetik ve Epigenomik Epigenetik ve Epigenomik Serkan ORCAN Hacettepe Üniversitesi 2006 GİRİŞ İlk olarak, 1950 lerde Conrad Waddington tarafından önerilen Epigenetik terimi günümüzde DNA dizisindeki değişimlerle açıklanamayan,

Detaylı

ÇOK HÜCRELİ ORGANİZMALARIN GELİŞİMİ

ÇOK HÜCRELİ ORGANİZMALARIN GELİŞİMİ ÇOK HÜCRELİ ORGANİZMALARIN GELİŞİMİ Seçici gen ifadesi embriyonun gelişmesini sağlayan 4 temel işlevi denetler: 1. Hücre çoğalması 2. Hücre farklılaşması 3. Hücre etkileşimleri 4. Hücre hareketi HÜCRE

Detaylı

HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI

HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI Receptörler İntrasellüler hidrofobik(llipofilik)ligandlara baglananlar Nükleer hormon reseptörleri Guanylate siklaz(nitrikoksid receptor) Hücre yüzey hidrofilik ligandlara

Detaylı

DNA METİLASYONU. Hazırlayan: Sevda Işık

DNA METİLASYONU. Hazırlayan: Sevda Işık DNA METİLASYONU Hazırlayan: Sevda Işık DNA Metilasyonu Nedir? Gen ifadesini değiştirerek hücre fonksiyonlarını değiştiren, bir metil grubunun kovalent şekilde DNA metiltransferaz (DNMT) katalizinde, bir

Detaylı

EPİGENETİK MEKANİZMALAR ÖZGE ÖZALP YÜREĞİR

EPİGENETİK MEKANİZMALAR ÖZGE ÖZALP YÜREĞİR EPİGENETİK MEKANİZMALAR ÖZGE ÖZALP YÜREĞİR 22.03.2016 DNA n Nothing is more monarchial than a molecule of DNA Salvador Dali EPİGENETİK n Epi; Yunanca üstünde, -den sonra, ek olarak n DNA dizisine bağlı

Detaylı

PROKARYOTLARDA GEN EKSPRESYONU. ve REGÜLASYONU. (Genlerin Gen Ürünlerine Dönüşümünü Kontrol Eden Süreçler)

PROKARYOTLARDA GEN EKSPRESYONU. ve REGÜLASYONU. (Genlerin Gen Ürünlerine Dönüşümünü Kontrol Eden Süreçler) PROKARYOTLARDA GEN EKSPRESYONU ve REGÜLASYONU (Genlerin Gen Ürünlerine Dönüşümünü Kontrol Eden Süreçler) Nihal EYVAZ (050559015) Şerife OKAY (050559025) Prof. Dr. Figen ERKOÇ Gazi Eğitim Fakültesi Gen

Detaylı

Kanser Tedavisi: Günümüz

Kanser Tedavisi: Günümüz KANSER TEDAVİSİNDE MOLEKÜLER HEDEFLER Doç. Dr. Işık G. YULUĞ Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü yulug@fen.bilkent.edu.tr Kanser Tedavisi: Günümüz Geleneksel sitotoksik ilaçlar ve

Detaylı

Proteomik ve Genomik. Konu: DNA METİLASYONU. Hazırlayan: Sevda Işık (A )

Proteomik ve Genomik. Konu: DNA METİLASYONU. Hazırlayan: Sevda Işık (A ) BİO 775 Proteomik ve Genomik Konu: DNA METİLASYONU Hazırlayan: Sevda Işık (A0353812) 1 GİRİŞ Prokaryot ve ökaryotlarda Sitozin rezidülerinin 5-C pozisyonundan enzimatik metilasyonu, DNA nın en yaygın modifikasyonudur.

Detaylı

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ 15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ İyonlaştırıcı radyasyonların biyomoleküllere örneğin nükleik asitler ve proteinlere olan etkisi hakkında yeterli bilgi yoktur. Ancak, nükleik asitlerden

Detaylı

Replikasyon, Transkripsiyon ve Translasyon. Yrd. Doç. Dr. Osman İBİŞ

Replikasyon, Transkripsiyon ve Translasyon. Yrd. Doç. Dr. Osman İBİŞ Replikasyon, Transkripsiyon ve Translasyon Yrd. Doç. Dr. Osman İBİŞ DNA replikasyonu DNA nın replikasyonu, DNA molekülünün, sakladığı genetik bilgilerin sonraki nesillere aktarılması için kendi kopyasını

Detaylı

GENETĐK EPĐGENETĐK. Doç. Dr. Hilâl Özdağ EPĐGENETĐK

GENETĐK EPĐGENETĐK. Doç. Dr. Hilâl Özdağ EPĐGENETĐK GENETĐK 111-503 EPĐGENETĐK Doç. Dr. Hilâl Özdağ EPĐGENETĐK Epigenetik gen işlevinde çekirdek DNA sının diziliminde bir değişiklik olmaksızın gerçekleşen tersine çevrilebilir kalıtlanabilir değişiklikleri

Detaylı

Epigenetik ve Kanser. Tayfun ÖZÇELİK Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü

Epigenetik ve Kanser. Tayfun ÖZÇELİK Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Epigenetik ve Kanser Tayfun ÖZÇELİK Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü tozcelik@fen.bilkent.edu.tr Conrad Waddington (1905-1975) Edinburgh Üniversitesi Embriyoloji ve Genetik Profesörü

Detaylı

Hücrede Genetik Bilgi Akışı

Hücrede Genetik Bilgi Akışı Hücrede Genetik Bilgi Akışı 1) Genomun korunması DNA nın tam olarak kopyalanması ve hücre bölünmesiyle yeni kuşak hücrelere aktarılması 2) Genetik bilginin çevrimi Hücre içerisinde bilginin DNA dan RNA

Detaylı

b. Amaç: Gen anatomisi ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır.

b. Amaç: Gen anatomisi ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır. TIBBİ GENETİK I-DERS TANIMLARI 1-Tanım: DNA ve RNA yapısının öğretilmesi. b. Amaç: DNA nın genetik materyal olmasında moleküler yapısının önemi ve RNA yapısının proteine geçiş ve gen ekspresyonu kontrolündeki

Detaylı

MOLEKÜLER BİYOLOJİ DOÇ. DR. MEHMET KARACA (5. BÖLÜM)

MOLEKÜLER BİYOLOJİ DOÇ. DR. MEHMET KARACA (5. BÖLÜM) MOLEKÜLER BİYOLOJİ DOÇ. DR. MEHMET KARACA (5. BÖLÜM) TRANSKRİPSİYONU (ÖKARYOTİK) STOPLAZMA DNA Transkripsiyon hnrna RNA nın işlenmesi mrna G AAA Eksport G AAA NÜKLEUS TRANSKRİPSİYONU (PROKARYOTİK) Stoplazma

Detaylı

En Etkili Kemoterapi İlacı Seçimine Yardımcı Olan Moleküler Genetik Test

En Etkili Kemoterapi İlacı Seçimine Yardımcı Olan Moleküler Genetik Test En Etkili Kemoterapi İlacı Seçimine Yardımcı Olan Moleküler Genetik Test Yeni Nesil DNA Dizileme (NGS), İmmünHistoKimya (IHC) ile Hastanızın Kanser Tipinin ve Kemoterapi İlacının Belirlenmesi Kanser Tanı

Detaylı

MOLEKÜLER BİYOLOJİ DOÇ. DR. MEHMET KARACA

MOLEKÜLER BİYOLOJİ DOÇ. DR. MEHMET KARACA MOLEKÜLER BİYOLOJİ DOÇ. DR. MEHMET KARACA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ DNA Düzeyinde Gen Ekspresyonu Düzenlemesi Transkripsiyonel Düzeyde Gen Ekspresyonu Düzenlenmesi Post-transkripsiyonel Düzeyde Gen Ekspresyonu

Detaylı

SİNYAL İLETİMİ ve KANSER. Dr. Lale Doğan Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Temel Onkoloji ABD

SİNYAL İLETİMİ ve KANSER. Dr. Lale Doğan Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Temel Onkoloji ABD SİNYAL İLETİMİ ve KANSER Dr. Lale Doğan Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Temel Onkoloji ABD Reseptör Tirozin Kinaz (RTK)= Protein Tirozin Kinaz RTK lar hücre membranında yerleşim gösterir. İnsan

Detaylı

HAFTA IV DNA nın kalıtım materyali olduğunun anlaşılması DNA nın Yapısı

HAFTA IV DNA nın kalıtım materyali olduğunun anlaşılması DNA nın Yapısı Biyoteknoloji ve Genetik I HAFTA IV DNA nın kalıtım materyali olduğunun anlaşılması DNA nın Yapısı Prof. Dr. Hilâl Özdağ Genetik materyal ; 1. Kendini eşleyebilmeli 2. Bilgi depolamalı 3. Bu bilgiyi ifade

Detaylı

KALITSAL MOLEKÜLÜN BİÇİMİ ve ORGANİZASYONU PROF. DR. SERKAN YILMAZ

KALITSAL MOLEKÜLÜN BİÇİMİ ve ORGANİZASYONU PROF. DR. SERKAN YILMAZ KALITSAL MOLEKÜLÜN BİÇİMİ ve ORGANİZASYONU PROF. DR. SERKAN YILMAZ Değişik canlı gruplarında kalıtsal molekülün çeşidi, sayısı, biçimi ve organizasyonu bakımından farklılıklar bulunur. Ortak özellik: nükleik

Detaylı

Soru 1: DNA miktarını saptamak için spektrofotometrik yöntemin arkasındaki prensibi açıklayınız:

Soru 1: DNA miktarını saptamak için spektrofotometrik yöntemin arkasındaki prensibi açıklayınız: Ara Sınav Soruları Soru 1: DNA miktarını saptamak için spektrofotometrik yöntemin arkasındaki prensibi açıklayınız: Cevap1: 260 nm de 1 cm yol uzunluğundaki OD = 50 μ g/ml çift sarmal DNA için, 40 μ g/ml

Detaylı

MGMT PROMOTER METİLASYONU OLAN GLİOBLASTOMALI OLGULARDA CpG 1, 2, 3 ve 4 METİLASYONUNUN TEDAVİ CEVABINA ETKİSİ

MGMT PROMOTER METİLASYONU OLAN GLİOBLASTOMALI OLGULARDA CpG 1, 2, 3 ve 4 METİLASYONUNUN TEDAVİ CEVABINA ETKİSİ MGMT PROMOTER METİLASYONU OLAN GLİOBLASTOMALI OLGULARDA CpG 1, 2, 3 ve 4 METİLASYONUNUN TEDAVİ CEVABINA ETKİSİ Dicle Aslan, Oğuz O YıldY ldız, Hilal Akalın, Yagut Akberova, Özlem Canöz, Munis Dündar, D

Detaylı

Kromozom, DNA ve Gen. Allel Segregasyonu. DNA çift sarmalı. Hastalık yapan mutasyonlar protein fonksiyonunu bozar. Hastalık yapan mutasyonlar

Kromozom, DNA ve Gen. Allel Segregasyonu. DNA çift sarmalı. Hastalık yapan mutasyonlar protein fonksiyonunu bozar. Hastalık yapan mutasyonlar Temel Genetik Kavramlar DNA izolasyon yöntemleri Kromozom, DNA ve Gen Hücre Nukleus Kromozomlar Gen Prof.Dr.Uğur ÖZBEK Protein DNA çift sarmalı Allel Segregasyonu Şeker Fosfat omurga Bazlar Baz çifti A

Detaylı

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması İ.Ü. CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOLOJİ ANABİLİM DALI Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması Araş.Gör. Yener KURMAN İSTANBUL

Detaylı

BAKTERİLERİN GENETİK KARAKTERLERİ

BAKTERİLERİN GENETİK KARAKTERLERİ BAKTERİLERİN GENETİK KARAKTERLERİ GENETİK MATERYALLER VE YAPILARI HER HÜCREDE Genetik bilgilerin kodlandığı bir DNA genomu bulunur Bu genetik bilgiler mrna ve ribozomlar aracılığı ile proteinlere dönüştürülür

Detaylı

Tanımlamalar PROTEİN SENTEZİ; TRANSLASYON. Protein sentezi ;translasyon. mrna ; Genetik şifre 1/30/2012. Prof Dr.Dildar Konukoğlu

Tanımlamalar PROTEİN SENTEZİ; TRANSLASYON. Protein sentezi ;translasyon. mrna ; Genetik şifre 1/30/2012. Prof Dr.Dildar Konukoğlu PROTEİN SENTEZİ; TRANSLASYON Prof Dr.Dildar Konukoğlu DNA SENTEZİ DNA DNA RNA sentezi DNA mrna Protein sentezi mrna Protein Tanımlamalar Replikasyon Replikasyon Transkripsiyon Transkripsiyon Translasyon

Detaylı

DNA nın kromozom biçiminde paketlenmesi

DNA nın kromozom biçiminde paketlenmesi DNA nın kromozom biçiminde paketlenmesi DNA paketlenmesi 1. Paketlenme sorunu 2. Kromatin yapı düzeyleri (nukleosomlar, 30-nm fiber, looplar, bandlar) 3. Histon kodu aktif ve inaktif diziler içerir 4.

Detaylı

TRANSLASYON ve PROTEİNLER

TRANSLASYON ve PROTEİNLER TRANSLASYON ve PROTEİNLER Prof. Dr. Sacide PEHLİVAN 13 Aralık 2016 mrna daki baz sırasının kullanılarak amino asitlerin doğru sıra ile proteini oluşturmasını kapsayan olayların tümüne Translasyon veya

Detaylı

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU Ezgi Işıl Turhan 1, Nesrin Uğraş 1, Ömer Yerci 1, Seçil Ak 2, Berrin Tunca 2, Ersin Öztürk

Detaylı

Akciğer Kanserli Hastalarda Plazma DNA Metiltransferaz ve Metil- CpG ye Bağlanan Protein Seviyelerinin Değerlendirilmesi

Akciğer Kanserli Hastalarda Plazma DNA Metiltransferaz ve Metil- CpG ye Bağlanan Protein Seviyelerinin Değerlendirilmesi Dicle Tıp Dergisi / Dicle Medical Journal (2017) 44 (1) : 57-64 Özgün Araştırma / Original Article Akciğer Kanserli Hastalarda Plazma DNA Metiltransferaz ve Metil- CpG ye Bağlanan Protein Seviyelerinin

Detaylı

Transkripsiyon ve Transkripsiyonun Düzenlenmesi

Transkripsiyon ve Transkripsiyonun Düzenlenmesi MBG 505 BAKTERİ GENETİĞİ Transkripsiyon ve Transkripsiyonun Düzenlenmesi Emrah ÖZÇELİK Ribonükleik asit (RNA) 3 tip RNA Mesajcı RNA (mrna) (genetik seviyede) Transfer RNA (trna) Ribozomal RNA (rrna) (fonksiyonel

Detaylı

KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ VE KARSİNOGENEZ

KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ VE KARSİNOGENEZ KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ VE KARSİNOGENEZ Gökhan Erdem GATA Tıbbi Onkoloji BD 19 Mart 2014 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi, 19-23 Mart 2014, Antalya EPİDEMİYOLOJİ Epidemiyoloji, sağlık olaylarının görünme

Detaylı

8 - ÖKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ

8 - ÖKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ 8 - ÖKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ Başlıklar 1. Ökaryot gen düzenlenmesi farklı basamaklarda olabilir 2. Kromatin modifikasyonları 3. Transkripsiyonun düzenlenmesi 4. Transkripsiyon sonrası düzenlenme

Detaylı

KANSER NEDİR? ONKOGEN VE KANSER. Hücre döngüsü. Siklin-Siklin Kinaz 1/30/2012 HÜCRE DÖNGÜSÜ. Siklin Kinaz inhibitörleri BÜYÜME FAKTÖRLERİ

KANSER NEDİR? ONKOGEN VE KANSER. Hücre döngüsü. Siklin-Siklin Kinaz 1/30/2012 HÜCRE DÖNGÜSÜ. Siklin Kinaz inhibitörleri BÜYÜME FAKTÖRLERİ KANSER NEDİR? ONKOGEN VE KANSER Prof.Dr.Dildar Konukoğlu Bir hücre veya hücre grubunun kontrol dışı büyümesi ve çoğalması ve Bu hücrelerin bulundukları yerden ayrılarak farklı lokalizasyonlarda bu faaliyetlerini

Detaylı

Hafta VIII Rekombinant DNA Teknolojileri

Hafta VIII Rekombinant DNA Teknolojileri GENETĐK 111-503 Hafta VIII Rekombinant DNA Teknolojileri Doç.Dr. Hilâl Özdağ Rekombinant DNA Teknolojisi Amaç Spesifik DNA dizilerinin yerlerinin belirlenmesi. DNA nın belirli noktalardan kesilmesi Belirli

Detaylı

DNA dan Kromozomlara

DNA dan Kromozomlara DNA dan Kromozomlara Giriş DNA nın genetik bilgiyi barındırdığının anlaşılmasından sonra; DNA nın genler halinde nasıl organize olduğu ve Genetik işlevin kromozomlar halinde nasıl organize olduğu araştırılmaya

Detaylı

POLİMERAZ ZİNCİR REAKSİYONU (PZR-PCR) VE RESTRİKSİYON PARÇA UZUNLUĞU POLİMORFİZMİ (RFLP)

POLİMERAZ ZİNCİR REAKSİYONU (PZR-PCR) VE RESTRİKSİYON PARÇA UZUNLUĞU POLİMORFİZMİ (RFLP) Deney: M 1 POLİMERAZ ZİNCİR REAKSİYONU (PZR-PCR) VE RESTRİKSİYON PARÇA UZUNLUĞU POLİMORFİZMİ (RFLP) a) PCR yöntemi uygulaması b) RPLF sonuçları değerlendirilmesi I. Araç ve Gereç dntp (deoksi Nükleotid

Detaylı

TRANSLASYON VE DÜZENLENMESİ

TRANSLASYON VE DÜZENLENMESİ TRANSLASYON VE DÜZENLENMESİ TRANSLASYON Translasyonda nükleik asit kullanılır fakat son ürün bir nükleik asit değil proteindir. Translasyon mekanizması 4 ana bileşenden oluşmaktadır: 1. mrnalar 2. trnalar

Detaylı

RT-PCR. (reverse transckripsiyon-polimeraz zincir reaksiyonu) Dr Gülnur Güler

RT-PCR. (reverse transckripsiyon-polimeraz zincir reaksiyonu) Dr Gülnur Güler RT-PCR (reverse transckripsiyon-polimeraz zincir reaksiyonu) Dr Gülnur Güler RT-PCR (reverse transckripsiyon-polimeraz zincir reaksiyonu) mrna ekspresyon seviyelerini belirlemek için sensitiv bir metod

Detaylı

Gen Organizasyonu ve Genomların Evrimi

Gen Organizasyonu ve Genomların Evrimi GENETĐK 111-503 Gen Organizasyonu ve Genomların Evrimi Doç. Dr. Hilâl Özdağ 1 RNA nın Kendi Kendini Kopyalayabiliyor Olmalıydı Đlkin zamanlardaki RNA dünyasında RNA moleküllerinin kopyalanması. RNA polimerazlar

Detaylı

I. YARIYIL MOLEKÜLER HÜCRE BİYOLOJİSİ I (TBG 601, ZORUNLU, TEORİK 3, 3 KREDİ)

I. YARIYIL MOLEKÜLER HÜCRE BİYOLOJİSİ I (TBG 601, ZORUNLU, TEORİK 3, 3 KREDİ) T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOLOJİ VE GENETİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL MOLEKÜLER HÜCRE BİYOLOJİSİ

Detaylı

DNA Tamiri ve Rekombinasyonu

DNA Tamiri ve Rekombinasyonu DNA Tamiri ve Rekombinasyonu Bitkilerdeki 3 genom UV ve radyosyonun diğer formları, kimyasallar, ve diğer streslerle (örneğin oksidatif, ısı vb.) devamlı hasar görür. Bazı proteinler onarımda ve rekombinasyonda

Detaylı

PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ. Klinik ve patolojik özellikler

PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ. Klinik ve patolojik özellikler PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ Klinik ve patolojik özellikler Neslihan KURTULMUŞ,, Mete DÜREN, D Serdar GİRAY, G Ümit İNCE, Önder PEKER, Özlem AYDIN, M.Cengiz

Detaylı

ÜNİTE 19 KANSER VE GENETİK

ÜNİTE 19 KANSER VE GENETİK ÜNİTE 19 KANSER VE GENETİK Prof. Dr. Gönül OĞUR 19.1. Normal Hücre-Kanser İlişkisi Vücut hücreleri, konsepsiyonu (spermin ovumu döllemesi) takiben oluşan zigotun ilk hücrelerinin defalarca tekrarlanan

Detaylı

1. Sınıf Güz Dönemi I. Hafta Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Ders Saati

1. Sınıf Güz Dönemi I. Hafta Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Ders Saati I. Hafta Ders Saati 15.09.2014 16.09.2014 17.09.2014 18.09.2014 19.09.2014 Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I: Makromoleküller (Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ataş) Türk Dili

Detaylı

Transforming growth factor ß. Sinyal molekülleri, reseptör ve ko-reseptörler C. elegans tan insana kadar korunmuştur.

Transforming growth factor ß. Sinyal molekülleri, reseptör ve ko-reseptörler C. elegans tan insana kadar korunmuştur. Transforming growth factor ß Hem omurgalılarda hem de omurgasızlarda gelişimin düzenlenmesinde önemli işlevleri vardır. Sinyal molekülleri, reseptör ve ko-reseptörler C. elegans tan insana kadar korunmuştur.

Detaylı

18.Eyl Rektörlük Programı Eğitim Köyü Pazartesi Rektörlük Programı Eğitim Köyü Rektörlük Programı Eğitim Köyü

18.Eyl Rektörlük Programı Eğitim Köyü Pazartesi Rektörlük Programı Eğitim Köyü Rektörlük Programı Eğitim Köyü 18.Eyl.17 09.00-09.50 Rektörlük Programı Eğitim Köyü Pazartesi 10.00-10.50 Rektörlük Programı Eğitim Köyü 11.00-11.50 Rektörlük Programı Eğitim Köyü 13.00-13.50 Rektörlük Programı Eğitim Köyü 14.00-14.50

Detaylı

Nöronal Plastisite Paneli

Nöronal Plastisite Paneli 21. Ulusal Farmakoloji Kongresi Osmangazi Üniversitesi Eskişehir Nöronal Plastisite Paneli Ersin O. Koylu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Beyin Araştırmaları Uygulama ve Araştırma

Detaylı

RNA Yapısı ve Katlanması, Hücrede Bulunan RNA Çeşitleri

RNA Yapısı ve Katlanması, Hücrede Bulunan RNA Çeşitleri RNA Yapısı ve Katlanması, Hücrede Bulunan RNA Çeşitleri RNA (Ribonükleik Asit) Nükleik asitler, Friedrich Miescher tara2ndan 1869'da keşfedildi. İl=haplı bandajlardan izole edilen bu maddeye nüklein adını

Detaylı

Wnt/β-katenin Yolağı

Wnt/β-katenin Yolağı Wnt/β-katenin Yolağı Wnt/β-katenin Yolağı Memeli canlılarda oldukça korunmuş ve gelişim için oldukça önemli olan bir yolak7r. Drosophila da yapılan gene>k çalışmalar sırasında keşfedilmiş>r. Özellikle

Detaylı

Genom analizi için belirteç olarak kullanılan DNA dizileri

Genom analizi için belirteç olarak kullanılan DNA dizileri Salgınların Araştırılmasında Hızlı Genotiplendirme Yöntemleri Avantajları-Dezavantajları Doç. Dr. Z. Ceren KARAHAN Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobioyoloji Anabilim Dalı Moleküler Genetik

Detaylı

Adölesanda Lösemi & İnfant Lösemi

Adölesanda Lösemi & İnfant Lösemi Adölesanda Lösemi & İnfant Lösemi Prof. Dr. Özcan Bör Eskişehir Osmangazi Üniversitesi TPHD OKULU 18 20 Kasım 2016 Ankara 1 Adölesanda Lösemi Dünya Sağlık Örgütü 10 19 yaşlarını Adölesan Dönemi olarak

Detaylı

(ZORUNLU) MOLEKÜLER İMMÜNOLOJİ I (TBG 607 TEORİK 3, 3 KREDİ)

(ZORUNLU) MOLEKÜLER İMMÜNOLOJİ I (TBG 607 TEORİK 3, 3 KREDİ) T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOLOJİ VE GENETİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) MOLEKÜLER

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİYOTEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİYOTEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİYOTEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ TEMEL BİYOTEKNOLOJİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ KRONİK MİYELOİD LÖSEMİLİ HASTALARDA DAP KİNAZ GENİNİN METİLASYON ANALİZLERİ Danışman Öğretim Üyesi Prof.

Detaylı

İmmun sistemi baskılanmış hastalarda lenfomagenezde rol alan faktörler ve etkileşimleri. Blood Reviews (2008) 22, 261

İmmun sistemi baskılanmış hastalarda lenfomagenezde rol alan faktörler ve etkileşimleri. Blood Reviews (2008) 22, 261 İmmun sistemi baskılanmış hastalarda lenfomagenezde rol alan faktörler ve etkileşimleri Blood Reviews (2008) 22, 261 Onkojenik viruslar Annu. Rev. Pathol. Mech. Dis. 2014.9:49 EBV Doğada çok yaygın İnsan

Detaylı

2. Histon olmayan kromozomal proteinler

2. Histon olmayan kromozomal proteinler 12. Hafta: Nükleik Asitler: Nükleik asitlerin yapısal üniteleri, nükleozitler, nükleotidler, inorganik fosfat, nükleotidlerin fonksiyonları, nükleik asitler, polinükleotidler, DNA nın primer ve sekonder

Detaylı

Protein Ekstraksiyonu

Protein Ekstraksiyonu Protein Ekstraksiyonu Dr.Gaye Güler Tezel Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Proteinler tüm canlı organizmalar için en önemli makromoleküllerden biridir. Bazıları yapısal komponentleri

Detaylı

M. Kerem ÇALGIN 1, Fikret ŞAHİN 1, Melike ATASEVER 2, Deniz KÖKSAL 2, Djursun KARASARTOVA 1, Mehmet KIYAN 1. AÜTF Tıbbi Mikrobiyoloji ABD 2

M. Kerem ÇALGIN 1, Fikret ŞAHİN 1, Melike ATASEVER 2, Deniz KÖKSAL 2, Djursun KARASARTOVA 1, Mehmet KIYAN 1. AÜTF Tıbbi Mikrobiyoloji ABD 2 Mycobacterium tuberculosis Suşlarında Eflüks Pompa Yapısına Katılan Gen Ekspresyonlarının Çoklu İlaç Direnci Gelişimi Üzerine Olan Etkisinin Araştırılması M. Kerem ÇALGIN 1, Fikret ŞAHİN 1, Melike ATASEVER

Detaylı

Oluşan farklı Cdk-siklin kompleksi de farklı hedef proteinlerin foforilasyonunu gerçekleştirerek döngünün ilerlemesine neden olmaktadır.

Oluşan farklı Cdk-siklin kompleksi de farklı hedef proteinlerin foforilasyonunu gerçekleştirerek döngünün ilerlemesine neden olmaktadır. Prof. Dr. F.Aydın Hücre siklusunu kontrol eden özelleşmiş proteinler Hücred döngüsü siklik olarak aktif hale geçen protein kinazlar tarafından yönlendirilmektedir. Hücre döngüsünün moleküler mekanizmaları

Detaylı

Ökaryotlarda transkripsiyon. Dr. İSMAİL BEZIRGANOĞLU

Ökaryotlarda transkripsiyon. Dr. İSMAİL BEZIRGANOĞLU Ökaryotlarda transkripsiyon Dr. İSMAİL BEZIRGANOĞLU Transkripsiyonal Düzenlemeye Genel Bakış Ökaryotlarda mrna ve protein sentezi iki farklı hücresel organelde gerçekleşir. Transkripsiyon nukleusta translasyon

Detaylı

RTA JEL / PZR Saflaştırma Kiti

RTA JEL / PZR Saflaştırma Kiti RTA JEL / PZR Saflaştırma Kiti Kullanma Kılavuzu Yayın Tarihi - 2011-12 DNA parçalarının agaroz jelden geri kazanımı ve PZR ürünlerinin saflaştırılması için Yalnızca profesyonel kullanım için REF 09009050

Detaylı

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler MBG 111 BİYOLOJİ I 3.1.Karbon:Biyolojik Moleküllerin İskeleti *Karbon bütün biyolojik moleküllerin omurgasıdır, çünkü dört kovalent bağ yapabilir ve uzun zincirler

Detaylı

Doç.Dr.Erdal BALCAN 1

Doç.Dr.Erdal BALCAN 1 www2.bayar.edu.tr/biyoloji/erdal.balcan E.Coli gibi bakteriler kısa yaşam süreleri içinde çeşitli çevresel koşullarla karşılaşırlar (ortam ile etkileşimleri fazla). Bakteriler ve diğer prokaryotlar evrimsel

Detaylı

HANDAN TUNCEL. İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı

HANDAN TUNCEL. İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı HÜCRENİN ÇOĞALMASI VE FARKLILAŞIMININ BİYOFİZİĞİ HANDAN TUNCEL İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı hntuncel@istanbul.edu.tr G1; presentetik, S; DNA sentez fazı G2;

Detaylı

KRONİK BÖBREK HASTALIĞI (YETMEZLİĞİ) OLAN TÜRK HASTALARINDA TÜMÖR NEKROZ FAKTÖR ALFA ve İNTERLÖKİN-6 PROMOTER POLİMORFİZMLERİNİN ETKİSİ

KRONİK BÖBREK HASTALIĞI (YETMEZLİĞİ) OLAN TÜRK HASTALARINDA TÜMÖR NEKROZ FAKTÖR ALFA ve İNTERLÖKİN-6 PROMOTER POLİMORFİZMLERİNİN ETKİSİ KRONİK BÖBREK HASTALIĞI (YETMEZLİĞİ) OLAN TÜRK HASTALARINDA TÜMÖR NEKROZ FAKTÖR ALFA ve İNTERLÖKİN-6 PROMOTER POLİMORFİZMLERİNİN ETKİSİ Hazırlayan: Meral YILMAZ Cumhuriyet Üniversitesi KRONİK BÖBREK HASTALIĞI

Detaylı

REKOMBİNANT DNA TEKNOLOJİSİ. Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL

REKOMBİNANT DNA TEKNOLOJİSİ. Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL 1960 lardan bu yana genetik ve moleküler biyolojideki kavrayışımızın hızla artması, biyoteknolojide heyecan verici buluşlar ve uygulamalara yol açtı. DNA yapısı ve fonksiyonlarının

Detaylı

PEDİATRİK AKUT MYELOİD LÖSEMİ TEDAVİSİNDE KULLANILAN METİLPREDNİZOLON UN DNA METİLASYONU ÜZERİNE ETKİSİ

PEDİATRİK AKUT MYELOİD LÖSEMİ TEDAVİSİNDE KULLANILAN METİLPREDNİZOLON UN DNA METİLASYONU ÜZERİNE ETKİSİ i TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PEDİATRİK AKUT MYELOİD LÖSEMİ TEDAVİSİNDE KULLANILAN METİLPREDNİZOLON UN DNA METİLASYONU ÜZERİNE ETKİSİ Işıl YÜKSELEN TIBBİ BİYOLOJİ

Detaylı

Epigenetik Mekanizmalar Nedir?

Epigenetik Mekanizmalar Nedir? Epigenetik Mekanizmalar Nedir? F. Belgin ATAÇ (Ph.D) Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı 52. Ulusal Diyabet Kongresi 21 Nisan 2016 Epigenetik DNA nın baz diziliminde herhangi

Detaylı

DNA Replikasyonu. Doç. Dr. Hilal Özdağ. A.Ü Biyoteknoloji Enstitüsü Merkez Laboratuvarı Tel: /202 Eposta:

DNA Replikasyonu. Doç. Dr. Hilal Özdağ. A.Ü Biyoteknoloji Enstitüsü Merkez Laboratuvarı Tel: /202 Eposta: DNA Replikasyonu Doç. Dr. Hilal Özdağ A.Ü Biyoteknoloji Enstitüsü Merkez Laboratuvarı Tel: 2225826/202 Eposta: hilalozdag@gmail.com 1 Watson ve Crick Gözümüzden kaçmamış olan bir nokta da.. Replikasyon

Detaylı

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. METABOLİZMA ve ENZİMLER METABOLİZMA Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. A. ÖZÜMLEME (ANABOLİZMA) Metabolizmanın yapım reaksiyonlarıdır. Bu tür olaylara

Detaylı

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ Çok hücreli organizmaların kompleks omurgalılara evrimi, hücreler birbirleriyle iletişim kuramasalardı mümkün olmazdı. Hücre-hücre Hücre-matriks etkileşimini

Detaylı

BRCA 1/2 DNA Analiz Paneli

BRCA 1/2 DNA Analiz Paneli FAST-BRCA Sequencing Kit BRCA 1/2 DNA Analiz Paneli Dizi Analizi Amaçlı Kullanım İçin KULLANIM KILAVUZU İÇİNDEKİLER 1 GİRİŞ... 3 2 KİT İÇERİĞİ... 3 3 SAKLAMA... 3 4 GEREKLİ MATERYAL VE CİHAZLAR... 3 5

Detaylı

MOLEKÜLER BİYOLOJİ ve GENETİĞİN UYGULAMALARI

MOLEKÜLER BİYOLOJİ ve GENETİĞİN UYGULAMALARI MOLEKÜLER BİYOLOJİ ve GENETİĞİN UYGULAMALARI 4. Ders Gen anlatımının düzenlenmesi ve Epigenetik Doç. Dr. Aslıhan TEMEL İ.Ü. Fen Fak. Moleküler Biyoloji ve Genetik 1 Genotip + genetik etkileşimler + çevre

Detaylı

24- HÜCRESEL RADYASYON CEVABININ GENETİK KONTROLÜ

24- HÜCRESEL RADYASYON CEVABININ GENETİK KONTROLÜ 24- HÜCRESEL RADYASYON CEVABININ GENETİK KONTROLÜ Radyasyona aşırı duyarlı bazı hücreler kullanılarak hücresel radyasyon cevabının genetik kontrolü ile ilgili önemli bilgiler sağlanmıştır.bu hücreler genellikle

Detaylı

Kanser Genetiğinde Temel Kavramlar

Kanser Genetiğinde Temel Kavramlar Kanser Genetiğinde Temel Kavramlar 1. Germline mutasyon: Gonadlardaki germ hücrelerinde (eşey hücresi; sperm ya da ovum) ortaya çıkan mutasyonlardır. Bu tür bir mutasyon taşıyan bireyler bunu çocuklarına

Detaylı

İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar

İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar Aysun Manisalıgil, Ayşegül Yurt Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Medikal Fizik Anabilim Dalı Hücre ve Moleküller

Detaylı

PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ

PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ Gen ifadesi nasıl kontrol edilir? q Genlerin açılıp kapanabildiğini ifade eden görüşleri destekleyen kuvvetli kanıtlar bulunmaktadır. q Örneğin, E. coli proteinlerinin

Detaylı

Hücre içinde bilginin akışı

Hücre içinde bilginin akışı Hücre içinde bilginin akışı 1 DNA Çift Zincir Heliks 2 Hücre Çekirdeği ve Çekirdek Zarının Yapısal Organizasyonu Hatırlıyor musunuz? DNA Kromatin Kromatid Kromozom RNA Protein Çekirdek Çekirdekcik Nükleotid

Detaylı

TRANSLASYON VE TRANKRİPSİYON

TRANSLASYON VE TRANKRİPSİYON TRANSLASYON VE TRANKRİPSİYON GEN İFADESİ (GEN EKSPRESYONU) Gen ifadesinin düzenlenmesi çeşitli aşamalarda olur: 1) Primer transkriptlerin oluşumu 2) Primer mrna dan matür (olgun) mrna oluşumu 3) mrna nın

Detaylı

I. YARIYIL MOLEKÜLER HÜCRE BİYOLOJİSİ I (TBG 601 TEORİK 3, 3 KREDİ)

I. YARIYIL MOLEKÜLER HÜCRE BİYOLOJİSİ I (TBG 601 TEORİK 3, 3 KREDİ) T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOLOJİ VE GENETİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL MOLEKÜLER HÜCRE BİYOLOJİSİ

Detaylı

Notch/Delta Yolağı. Oldukça korunmuş ve gelişim için oldukça önemli olan bir yolak5r.

Notch/Delta Yolağı. Oldukça korunmuş ve gelişim için oldukça önemli olan bir yolak5r. Notch/Delta Yolağı Notch/Delta Yolağı Oldukça korunmuş ve gelişim için oldukça önemli olan bir yolak5r. Kısa mesafeli sinyal ile;mi gerçekleşir. (Plazma zarına tutunmus proteinler aracılığıyla sinyal ile;mi

Detaylı

Prokaryotik promotor

Prokaryotik promotor Transkripsiyon Transkripsiyon-Replikasyon Farkları 1.Replikasyon sırasında tüm kromozom kopyalanır fakat transkripsiyonda sadece bir gen bölgesi kopyalanabilir. 2. Transkripsiyon düzeyi organizmanın o

Detaylı

TÜRKĐYE CUMHURĐYETĐ ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ. Süreyya BOZKURT TIBBĐ BĐYOLOJĐ ANABĐLĐM DALI DOKTORA TEZĐ

TÜRKĐYE CUMHURĐYETĐ ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ. Süreyya BOZKURT TIBBĐ BĐYOLOJĐ ANABĐLĐM DALI DOKTORA TEZĐ TÜRKĐYE CUMHURĐYETĐ ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ IMATĐNĐB MESĐLAT-DĐRENÇLĐ VE DĐRENÇSĐZ KRONĐK MYELOĐD LÖSEMĐ HÜCRE HATLARINDA BĐM VE BĐD PROAPOPTOTĐK GENLERĐNĐN POLĐKOMB GRUP PROTEĐNLERĐ

Detaylı

KOLOREKTAL KARSİNOMA VE ÖNCÜ LEZYONLARINDA MİKROSATELLİT İNSTABİLİTESİNİN İMMÜNHİSTOKİMYASAL OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

KOLOREKTAL KARSİNOMA VE ÖNCÜ LEZYONLARINDA MİKROSATELLİT İNSTABİLİTESİNİN İMMÜNHİSTOKİMYASAL OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ KOLOREKTAL KARSİNOMA VE ÖNCÜ LEZYONLARINDA MİKROSATELLİT İNSTABİLİTESİNİN İMMÜNHİSTOKİMYASAL OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Seher YÜKSEL 1, Berna SAVAŞ 2, Elçin KADAN 3, Arzu ENSARİ 2, Nazmiye KURŞUN 4 1 Gümüşhane

Detaylı

Hücre Farklılaşması. Prof.Dr. Gönül Kanıgür

Hücre Farklılaşması. Prof.Dr. Gönül Kanıgür Hücre Farklılaşması Prof.Dr. Gönül Kanıgür Diploid canlılar yaşam süreçlerinde eşeyli çoğalma gereği tek hücreli bir evreden(döllenmiş yumurta hüc) geçerler Döllenmiş yumurta hücresinin on üzeri on-on

Detaylı

MESANE TÜMÖRLERİNİN DOĞAL SEYRİ

MESANE TÜMÖRLERİNİN DOĞAL SEYRİ MESANE TÜMÖRLERİNİN DOĞAL SEYRİ ve MOLEKÜLER PROGNOSTİK FAKTÖRLER Prof. Dr. Levent Türkeri Üroloji Anabilim Dalı Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mesane Tümörü (Transizyonel Hücreli Karsinom) Yüzeyel

Detaylı

Prokaryotlarda durum. Gen düzenleyici proteinler ve gen anlatımının düzenlenmesi 11.10.2012

Prokaryotlarda durum. Gen düzenleyici proteinler ve gen anlatımının düzenlenmesi 11.10.2012 Gen düzenleyici proteinler ve gen anlatımının düzenlenmesi Prokaryotlarda durum 2 PROKARYOTLARDA GEN ANLATIMININ NEGATĐF KONTROLÜ Negatif Đndüklenebilen Operonlarda, düzenleyici bir repressör normalde

Detaylı

Proteinlerin Hücre İçi Hareketleri ve Fonksiyonları

Proteinlerin Hücre İçi Hareketleri ve Fonksiyonları Proteinlerin Hücre İçi Hareketleri ve Fonksiyonları İnsan Genomu Projesinin temel amacı, tüm insan genomunun dizisini ve bütün genlerini belirleyerek bir başvuru kaynağını oluşturmaktı. En fazla geni 1.

Detaylı

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları Doç. Dr. Ahmet Özaydın Nükleus (çekirdek) ökaryotlar ile prokaryotları ayıran temel özelliktir. Çekirdek hem genetik bilginin deposu hem de kontrol merkezidir.

Detaylı

GLİKOJEN FOSFORİLAZ HAZIRLAYAN: HATİCE GÜLBENİZ ( ) Prof. Dr. Figen ERKOÇ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ

GLİKOJEN FOSFORİLAZ HAZIRLAYAN: HATİCE GÜLBENİZ ( ) Prof. Dr. Figen ERKOÇ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ GLİKOJEN FOSFORİLAZ HAZIRLAYAN: HATİCE GÜLBENİZ (050559016) Prof. Dr. Figen ERKOÇ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ Karaciğer ve kas glikojeninin kana ve kas dokusuna glukoz sağlamak üzere kısmen

Detaylı

Transkripsiyon (RNA Sentezi) Dr. Mahmut Çerkez Ergören

Transkripsiyon (RNA Sentezi) Dr. Mahmut Çerkez Ergören Transkripsiyon (RNA Sentezi) Dr. Mahmut Çerkez Ergören Transkripsiyon Transkripsiyon DNA molekülündeki bilginin RNA nükleotid dizisi haline çevrilmesi işlemidir. (DNA dan RNA sentezlenmesi) Hücre içi genetik

Detaylı

DNA dan Kromozomlara

DNA dan Kromozomlara DNA dan Kromozomlara Giriş DNA nın genetik bilgiyi barındırdığının anlaşılmasından sonra; DNA nın genler halinde nasıl organize olduğu ve Genetik işlevin kromozomlar halinde nasıl organize olduğu araştırılmaya

Detaylı