Bu tez çalışmasında, çeşitli nedenlerle oluşmuş, kapalı redüksiyon ve İlizarov EF tespiti ile tedavisi yapılmış 27 humerus cisim kırığının tedavi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Bu tez çalışmasında, çeşitli nedenlerle oluşmuş, kapalı redüksiyon ve İlizarov EF tespiti ile tedavisi yapılmış 27 humerus cisim kırığının tedavi"

Transkript

1 GİRİŞ VE AMAÇ Humerus cisim kırıkları ekstremite kırıkları içinde % 4-6 oranında görülür (1). Başta motorlu araç kullanımı olmak üzere, endüstriel makinalar ve ateşli silah kullanımı tüm dünyada teknolojik gelişmeye paralel olarak artmaktadır. Buna bağlı olarak, humerus cisim kırığı görülme oranı da artmaktadır (2). Humerus cisim kırıkları genelde yüksek enerjili travmalar sonucu oluşmaktadır. Kırık yeri ve cinsinin yanında anatomik olarak, nörovasküler yapılara yakınlığı cerrahı her kırıkta farklı tedavi planlarını düşünmeye zorlamıştır (3). Sıkı komşuluğu nedeniyle, radial sinir ve damar zedelenmesi, uzun süre hareketsiz bir tespit tedavisi yapıldığında, omuz ve dirsekte hareket kısıtlığı, kaynama kusurları ile karşımıza çıkabilecek kırıklardır (4). Günümüzde humerus cisim kırıklarının tedavisinde kullanılan yöntemler konservatif ve cerrahi olarak iki ana grupta toplanabilir. Gerek cerrahi ve gerekse konservatif tedavi metodlarının avantaj ve dezavantajları değerlendirildiğinde, uygulanacak tedavi metodu konusunda en çok tartışılan kemik kırıklarından biri humerus olmaktadır. Son yıllarda cerrahi tedaviye alternatif olarak eksternal fiksatörler (EF) kullanılmaya başlanmıştır (5). Ameliyat süresinin kısa olması, kırık hattının açılmaması, ameliyat sonrası erken hareket ve mobilizasyon sağlanması, enfeksiyon oranının düşük olması, özellikle açık kırıklarda yara bakımının kolay yapılması, tedavi sonrası ve takiplerinde kapalı olarak sistem üzerinde redüksiyon yapabilme şansı bulunması, kaynama tamamlandıktan sonra, tespit materyalinin poliklinik şartlarında anestezi uygulanmadan çıkarılması nedeniyle humerus cisim kırıklarında, mevcut tedavilere alternatif olarak, yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır (5). 1

2 Bu tez çalışmasında, çeşitli nedenlerle oluşmuş, kapalı redüksiyon ve İlizarov EF tespiti ile tedavisi yapılmış 27 humerus cisim kırığının tedavi sonrası sonuçları klinik, radyolojik ve fonksiyonel olarak değerlendirilip elde edilen bulgular sunulmuştur. 2

3 GENEL BİLGİLER ANATOMİ Humerus cisim kırıklarının tedavisi için, üst kol anatomisini iyi bilmek gerekir. Humerus cismi yukarıda pektoralis kasının yapışma yerinin üst kenarından, aşağıda suprakondiler sırt arasında kalan kısım olarak kabul edilir (4). Şekil 1. Humerus cisminin önden ve arkadan görüntüsü (6). 3

4 Cismin üst yarısın kesiti silindirik, distale doğru ön-arka yüzde düzleşmeye başlar (Şekil 1). Üç kenarı ve üç yüzü vardır. Ön kenarı, yukarıda tüberkülüm majus önünden başlayıp aşağıda fossa koronaideya kadar uzanır. Medial kenarı, tüberkülüm minus kristasından başlayıp medial suprakondiler sırtta sonlanır. Lateral kenar, tüberkülüm majusun arkasından başlayıp lateral suprakondiler sırtta sonlanır. Anterolateral yüzde deltoid kasının insersiyo yeri olan tuberositas deltoidea, tuberositas deltoidea distalinde de n. radialis ve a. brakialisin derin dalının geçtiği radial oluk bulunur. Anteromedial yüzey intertüberküler oluğun tabanını oluşturur. Posterior yüzde, triseps kasının orjini bulunmaktadır ve spiral oluğu oluşturur (Şekil 2). Şekil 2. Humerus kemik morfolojisi dış yüzü ve kasların yapışma yeri ve orjinleri (4). Üst kolu anterior ve posterior kompartmanlara bölen medial ve lateral intertüberküler septumlar vardır. Anterior kompartmanda; m.biseps braki, m. korokobrakialis ve m. brakialis antikus kasları bulunur. Damar sinir yapıları biseps braki kasının medial kenarında seyreder. Damar sinir paketinde a. ve v. brakialis, n. medianus, n. ulnaris ve n. muskulokutaneus sinirleri bulunur. Posterior kompartmanda m. triseps braki ve n. radialis bulunur (Şekil 3). 4

5 Şekil 3. Kolun anterior ve posterior kompartman elemanları (6). Humerus proksimali kemik yapı olarak anatomik boyun, cerrahi boyun, tüberkülüm majus ve tüberkülüm minus gibi oluşumları içerir. Anatomik boyun, artiküler yüzeyin bitiminden başlar. Medial kısım haricinde üzerine eklem kapsülü yapışır. Eklem kapsülü medialde cerrahi boyun seviyesine ulaşır. Tüberkülüm majus omuzun dış konturunu veren oluşumdur. Buraya, m. supraspinatus, m. infraspinatus ve m. teres minör yapışır. Tüberkülüm minus biraz daha öndedir ve buraya m. subskapularis ve transvers ligaman yapışır. Humerus cerrahi boyun kısmı ise cisim ile proksimal parçanın birleştiği yerdir. Kemik yapı ve biyomekanik açıdan en zayıf yerdir. Humerusa Yapışan Kaslar M. latissimus dorsi: Krista tüberküli minorise yapışır. Kolun en güçlü adduktorudur. Öne ve yana doğru açılmış kolu aşağı ve arkaya doğru çeker. İç rotasyona kısmen katkısı vardır. N. torokolumbalisten somotomotor liflerini alır. M. pektoralis major: Krista tüberküli majorise yapışır. Kolun adduktorudur. Üst kolu içe ve öne çeker. Torasik sinirlerin ön dalından somotomotor liflerini alır. 5

6 M. deltoideus: Kolun en güçlü abduktoru olan bu kas, tuberositas deltoideaya yapışır. Somotomotor liflerini n. aksillaristen alır. Rotator manşet: Kola dış rotasyon yaptıran kas grubudur. Humerusta t. majusa yapışan m. infraspinatus, m. supraspinatus, m. teres minör ve t. minusa yapışan kola iç rotasyon yaptıran m. subskapularis kaslarından oluşur. Omuz çevresinde tendinöz yapı haline gelerek kapsülle beraber yelpazeleşir. Bu yapıya muskulotendinöz kılıf veya rotator manşet adı verilir. Kola iç ve dış rotasyon yaptırır. Somatomotor liflerini n. aksillaris, n. supraskapularis, n. subskapularisten alır. M. teres major: Krista tübercüli minörise yapışır. Kola adduksiyon ve iç rotasyon yaptırır. Somatomotor liflerini n. subskapularisten alır. Humerus Cisminin Komşulukları A-Kaslar: Humerus cisminin anterior ve posteriorunda kas grupları vardır. Anterior kasları m. biseps braki, m. korokobrakialis ve m. brakialistir. M. biseps braki: İki başlı olup, uzun başı tüberkülüm supraglenoidaleden, kısa başı korokoid çıkıntıdan başlar. Tuberositas radiye ve ön kol fasyasına yapışır. Dirseğe fleksiyon ve ön kola supinasyon yaptırır. M. korokobrakialis: Korokoid çıkıntıdan başlar humerus proksimal medialine yapışarak sonlanır. Kolu öne doğru kaldırır. M. brakialis: Humerus proksimalinden başlar, m. biseps braki altında seyrederek ulnanın korokoid çıkıntısında sonlanır. Dirsek fleksiyonuna yardım eder. M. triseps braki: Humerus cisminin posterior komşuluğunu m. triseps braki yapar. Bu kas üç başlı olup posterior yüzü tamamen kaplar. Ulnanın olekranon çıkıntısında sonlanır. Dirsek ekstansörüdür. Somotomotor liflerini n. radialisten alır. B- Sinirler: N. radialis: Proksimalde a. profunda braki ile arka yüze çıkar. Burada sulkus nervi radialis denilen olukta uzanır ve humerusu arkadan spiral olarak dolaştıktan sonra kolun ön yüzüne çıkar. Burada m. brakioradialis ve m. brakialis kasları arasındaki olukta seyreder. Dirsekte kaput radi önünde yüzeyel ve derin dallara ayrılıp ön kola uzanır. Kol seviyesinde m. triseps braki, m. ankaneus ve m. brakioradialise somotomotor lifler verir. 6

7 N. muskulokutaneus: M. korokobrakialisi deldikten sonra m. biseps braki ve m. brakialis arasında aşağı doğru uzanır ve ön kola doğru devam eder. M. biseps braki, m. korokobrakialis ve m. brakialise somotomotor lifler verir. N. medianus: A. brakialisi izleyerek sulkus bisipitis braki medilis denilen oluktan aşağı inerek antekupital bölgeye uzanır. Üst kolda dal vermez. N. ulnaris: Kolun üst bölgesinde, sulkus bisipiti braki medialis içerisinde uzanır. Sonra arka tarafa geçer, dirsek eklemi yüzeyinde medial epikondil arkasından geçip ön kola girer. Üst kolda dal vermez. C-Damarlar: Arterler: A. brakialis, a. aksillarisin devamıdır. Sulcus bisipitis medialiste n. medianus ile birlikte aşağı doğru uzanır. Kolun alt kısmında ön yüze doğru çıkar. Kolun tüm kasları, humerusu ve dirsek eklemini besler. En önemli dalı a. profunda braki olup n. radialisle beraber sulkus nervi radialiste uzanarak kolun arka yüzüne çıkar. M. triseps brakiye dallar verdikten sonra ön kola geçer. Venler: Kolda derin ve yüzeyel venler bulunur. Derin venler arterlere eşlik eder ve yüzeyel venlerle sıkça anastomoz yaparlar. Yüzeyel venlerden v. sefalika lateralde, v. basilika medialde uzanır. Derin fasya kolu çepeçevre sarar. Fasyadan ayrılan medial ve lateral intermuskuler septumlar kolu anterior ve posterior kompartanlara ayırır. M. biseps braki, m. korokobrakialis ve m. brakilis kasları ile a. brakialis, v. brakialis, n.medianus, n. ulnaris ve n. muskulokutaneus ön kompartmanda bulunur. Triseps kası ve n. radialis posterior kompartmanda bulunur. Üst kolda bulunan n. medianus, n. ulnaris ve n. radialis içinde en sık n. radialis yaralanır. Özellikle humerus distalinde, n. radialisin arkadan döndüğü bölümdeki kırıklarda sık görülür (4). 7

8 BİYOMEKANİK Kemik Biyomekaniği İskelet sisteminin görevi iç organları korumak, kaslara tutunma alanları yaratmak, kas ve vücut hareketlerine yardımcı olmaktır. Kemik bu işlevlerini yerine getirebilmek için özel bir yapıya ve mekanik özelliklere sahiptir. Dinamiktir ve metabolik olarak aktif dokulardan biridir. Hayat boyu aktif kalır. Oldukça vasküler dokudur. Yenilenme özelliğine sahip ve mekanik ihtiyaca göre özelliklerini ve konfigürasyonunu değiştirebilir. Kortikal kemiğin stres-gerilim davranışı, yüklenme yönüne bağlıdır. Kortikal kemikler uzunlaması eksende, transvers eksene göre daha güçlü ve daha katıdır. Uzunlamasına ve transvers eksenlerde kompresif güçlere karşı dayanma gücü, tensil güçlere olduğundan daha fazladır (7). Fonksiyonel olarak kemiğin en önemli mekanik özellikleri sağlamlığı ve sertliğidir. Kemiğin yüklenmeye karşı cevabı, kemiğin geometrisine ve yapısal özelliklerine göre değişir. Geniş yüzeyli bir kemik, aksiyel yüklenmeleri daha geniş bir yüzeye dağıttığı için, yüzeylerde daha az stres oluşur. Yüklenme bir maddede deformasyona yani boyutlarının değişmesine neden olur (7). Elastisite; cismin yük kaldırıldıktan sonra, orijinal şekline dönebilme kapasitesidir. Yük uygulandıkça deformasyon olur ancak kalıcı değildir. Yük kaldırıldığında yapı eski şeklini alır. Yüklenme devam ettiğinde yapının en dıştaki lifleri bir noktadan sonra ayrılmaya başlar. Bu yorulma noktasıdır ve cismin elastik limitini gösterir. Yüklenme bu limiti aşarsa yapı plastik davranışını ortaya koyar. Yorulma noktasından sonra plastik deformasyon olur ve yük kaldırıldıktan sonra cisim eski şekline dönmez. Yük progresif olarak artırılsa, cisim bir noktadan sonra yetmezliğe girer (8). Bir cisme kuvvet ve momentler değişik yönlerde etki edebilir. Bu kuvvetler gerilme, kompresyon, eğilme, makaslama, torsiyon ve bunların kombinasyonu şeklinde olabilir. Tensil kuvvetler sonucu oluşan kırıklar genellikle kansellöz kemiği bol olan kemiklerde görülür. Aksiyel yüklenmelerde kemiğin yapısal cevabını belirleyen, kesit alanı ve elastisite modulusudur. Kompresif yüklenme esnasında cismin yüzeyine eşit ve zıt yönlerde kuvvet uygulanır ve cismin içinde kompresif stres ve gerilim oluşur. Klinik olarak kompresyon kırıkları, büyük yüke maruz kalan omurgalarda sık görülür. Bükülme kuvveti, cisme öyle bir şekilde etkir ki, cismi bir aks etrafında bükülmeye zorlar. Bir kemik bükülme stresine maruz kaldığında, konveks tarafta yüksek tensil stres 8

9 oluşurken, konkav tarafta kompresif yüklenmeler hakindir. Tensil tarafta transvers kırık oluşurken, kompresif tarafta oblik kırık hattı oluşur. Kompresif tarafta iki kırık hattı oluşarak kelebek fragmanı oluşturur. Yüklenme ani ve daha yüksek miktarda ise daha fazla parçalanma olur (7). Bükülme kuvvetinde, tensil stres ve gerilimler nötral aksın bir tarafına etki ederken, kompresif stres ve gerilimler nötral aksın karşı tarafına etki ederler. Nötral aks boyunca hiçbir stres ve gerilim yoktur. Yetişkin kemiği kompresyona göre gerilmeye karşı daha güçsüzdür ve yetmezlik gerilme olan tarafta görülür. Dört nokta bükülme kırığınde iki çift kuvvet bir cisme etki eder ve eşit momentler yaratırsa oluşur. Kuvvet çifti, bir cisme karşı yönlerden etkiyen, birbirine paralel ve eşit büyüklükteki iki kuvvetin oluşturduğu bir bütündür. Bükülme momentinin büyüklüğü eşit olacağından, kemik en zayıf olduğu yerden kırılır (8). Makaslama yüklenmesinde kuvvet cismin yüzeyine paralel olarak etkir ve cismin içinde makaslama stres ve gerilimi görülür. Makaslama kuvvetine maruz kalan cisminde açısal deformite oluşur (8). Torsiyon yüklenmesinde ise cismin bir eksen etrafında dönmesine neden olacak kuvvet uygulanır. Stresler nötral akstan ne kadar uzaksa, büyüklükleri de o kadar fazladır. Torsiyonel yüklenmede, maksimal makaslama kuvvetleri, yapının nötral aksına paralel ve dik planlarına etki eder. Torsiyonel kuvvetlerle oluşan kırıklarda kemik yüzeyinde önce bir kırık hattı başlar. Yüksek tensil streslerin olduğu düzlemde spiral kırık hattı oluşur (9). Maksimal tensil ve kompresif stresler, yapının aksına çapraz planda etki ederler. Kemikler birçok tespit edilemeyen yüklere maruz kaldığı için ve geometrik yapıları düzensiz olduğu için kombine yüklenmelere maruz kalır. Kemik kırıkları, kırık sırasında açığa çıkan enerji miktarına bağlı olarak düşük, yüksek ve çok yüksek enerjili olmak üzere üç gruba ayrılır. Kırıklar, kemiğin son gücünü aşan tek bir yük tarafından veya daha düşük büyüklükteki tekrarlayan yüklerin uygulamasıyla oluşabilir. Tekrarlayan yüklerin uygulanması ile oluşan kırık yorgunluk veya stres kırığı olarak adlandırılır. Kemik mekanik ihtiyaçlara göre yapısını, şeklini ve boyutunu değiştirerek tekrar şekillenme yeteneğine sahiptir (9). İnaktivite, iskelet sistemi üzerine olumsuz etkilidir. Bir haftalık yatak istirahati ile %1' lik kemik kaybı olur. Parsiyel veya total immobilizasyonda, kemik olağan mekanik streslerle karşılaşamaz, periostal ve subperiostal kemik kaybı nedeni ile kemiğin mekanik özelliklerinde azalma olur ( 8). 9

10 Birçok deneysel çalışma sonucunda ulaşılan Wolf kanununa göre; artmış kompresif ve distraktif kuvvetler osteoblastları aktive ederken, azalmış kompresif ve distraktif kuvvetler osteoblastları inhibe eder. Kemik, mekanik adaptasyonunu üstüne binen yüklere göre organize eder. Fonksiyonel kompresyon, kırık konsolidasyonunda kallus oluşumunu uyarırken, tensil ve makaslama kuvvetleri kemik rejenerasyonunu geciktirirler (10). Kırık Biyomekaniği Kırıklar, kendilerini oluşturan kuvvete göre gruplandırılabilir. Normalde tek uygulama ile kırık oluşturmayacak büyüklükteki travmanın, uzun süre boyunca uygulanması ve tekrarlanması sonucu kırık oluşabilir. Bunun yanında kemik yaşayan bir dokudur ve travma periyotları arasında, mikroskobik kırıkların çevresinde yeni kemik oluşumu ve periostal kallus oluşumu görülebilir. Tek uygulama ile oluşan kırıklar, kuvvetin büyüklüğüne ve uygulanma alanının genişliğine göre gruplandırılabilir. Travma direk ise yumuşak doku yaralanması ve kırık fragmanlarda parçalanma miktarı artar. Kuvvetin uygulama yerine bakılmaksızın kemikte kompresif, tensil, makaslama, bükülme, rotasyon kuvvetleri veya hepsinin kombinasyonu şeklinde yüklenmeler ortaya çıkar. Kortikal kemik genellikle tensil ve makaslama kuvvetlerine karşı zayıftır. Kemiğin uzun aksına ne kadar büyük oranda tensil stres uygulanırsa kemiğin kırılması o kadar kolaylaşır. Erişkin kortikal kemiği kompresyona daha dayanıklı iken, gerilim güçlerine karşı daha zayıftır (10). a) Transvers kırıklar saf tensil kuvvetlerin veya bükülme kuvvetlerinin sonucu oluşur. Kemikte tensil kuvvete karşı yetersizliğin ilk cevabı; parçalı olmayan transvers kırıktır. Bülülme kuvvetleri ile kemikte basit transvers bir kırık hattı oluşur. b) Oblik kırıklar düzensiz bükülme kuvveti ile oluşabilir. Kompresyon altındaki korteks, tensil stres ile oluşan kırık tüm kemik hattı boyunca yayılmadan önce, oluşan makaslama kuvveti ile kırılır. Böylece kompresif tarafta parçalanma oluşur ve tek veya multipl kelebek fragmanlı kırık oluşur. c) Spiral kırık saf torsiyonel yaralanmalar sonucu oluşur. İki farklı kırık çizgisi mevcuttur; biri kemik etrafınca dönen açılı bir çizgi, diğeri de spiralin proksimal ve distaline uzanan, uzunlamasına kırık çizgisidir (Şekil-4). 10

11 Şekil 4. Kuvvetlere göre kırık şekilleri (8). Tek travma ile kırık oluşumunda kemiğin elastisite modulusu ve anizometrik özelliklerinin yanında kemiğin enerji absorbe edebilme kapasitesi rol oynar. Ani yüklenmeye maruz kalan kemik yavaş yavaş yük binen kemikten daha fazla enerji absorbe etmek zorundadır. Kemiğe yük bindiren cismin kinetik enerjisi ½ MV 2 formülü ile hesaplanır. M harfi cismin kütlesini, V harfi ise cismin hızını gösterir. Dolayısı ile hızdaki çok az artış bile enerjide büyük artışlara sebep olur. Yüklenme anında kemiğin absorbe ettiği enerji, kırılma ile boşalır. Bu durum ani yüklenmeler sonucu oluşan kırıklarda, daha fazla yapısal değişikliklerin ortaya çıkmasını, daha fazla fragman parçalanmasını ve daha çok deplasman olmasını açıklar. Aynı durum indirek kırıklarda da geçerlidir. Düşük hızlı, bükülme ve tensil stres sonucu oluşan kırıkta tek kelebek fragman oluşurken, yüksek hızlı aynı mekanizmalı kırıkta çok sayıda kelebek fragman oluşur. Bükülme komponenti olmadan sadece yüksek hızlı torsiyon mekanizması ile parçalı spiral kırıklar oluşabilir. Segmenter kırıkların oluşumunda en sık görülen mekanizma dört nokta bükülme mekanizmasıdır. KIRIK İYİLEŞMESİ Travma ile kemik, periost, kemik iliği ve çevre yumuşak dokulardaki harabiyet ile kırık oluşur. Kırık iyileşme süreci, kırık oluştuğu anda başlar. Kemik bütünlüğündeki bozulma ile beraber, kemiğe doğru olan kan akımında da bozulma oluşur. Kırık oluştuktan sonraki birkaç saat içinde kemik iliğinin normal hücreleri kaybolur. Kırığa yakın bölgelerdeki kan damarları pıhtılaşır. Kemik iliğinin hücresel içeriği, yüksek ve düşük hücresel dansitesi olan bölümler olarak tekrar organize olur. Yüksek hücresel yoğunlukta 11

12 hücre içeren bölgede, kırıktan sonraki 24 saat içinde endotelyal hücreler polimorfik hücrelere dönüşür. Bu hücreler osteobalastik karakterdedirler ve kemik oluşturmaya başlarlar. Daha düşük yoğunlukta hücre içeren bölgede ise, kırık uçlarının rezorbsiyonunu sağlayan osteoklastik hücreler hakim olur (11). Kırık ile kemiğin anatomik bütünlüğü kısmen veya tamamen bozulur. Kırığın iyileşme sürecini bilmek kırık tedavisinin en önemli unsurlarındandır (12). Kırık İyileşme Dönemleri Kırık iyileşmesi; histolojik ve morfolojik bulgulara göre, birbirini tamamlayan üç devrede oluşur. Şekil 5 de görüldüğü üzere, kaynama sürecinin %10 u inflamasyon dönemi, %40 ı tamir dönemi, %70 i yeniden şekillenme dönemidir. Bir dönem tam olarak bitmeden diğer dönem başlamaktadır (13). Şekil 5. Kırık iyileşme dönemleri 1-İnflamasyon dönemi: Kırık sonucu; periost, endosteum, çevre yumuşak dokular, kan ve lenf damarları parçalanır. Dokular arasına kan ve lenf sıvısı birikir ve ilk 48 saat içinde hematom şekillenir. Kırık tamirinde, bu hematomun oluşumu ve organizasyonu ilk basamaktır. Kırık bölgesinde gelişen hematom (prokallus) ve ardından bölgeye gelen kan damarları ve fibroblastlar, granülasyon dokusunu oluşturur. Bu kırık iyileşmesinin ilk basamağıdır. İyileşme olgunlaşmış kemik lamelleri ile kırık uçları birleşinceye kadar devam eder. 2- Tamir dönemi: İlk 48 saatten sonra kırık hematomu organize olur. Hematom içine fibroblastların yayılması ile vaskülarize granülasyon dokusu meydana gelir. Ayrılmamış kırıklarda endosteum, ayrılmış kırıklarda periost hücrelerinin kırık iyileşmesinde aktif rolleri 12

13 vardır. Bu dönemin fibröz kallus dönemi olduğu kabul edilmektedir. Bu devrede, ortamda yeterli oksijen bulunursa, kemik gelişimi ve iyileşmesinin olduğunu, aksi halde kaynama gecikmesinin veya kaynamamanın görüldüğünü belirtilmektedir. Zamanla kıkırdak yapı ortaya çıkar ve bu döneme kıkırdak kallus adı verilmektedir. Daha sonra kalsiyum hidroksiapatit kristallerinin kıkırdak kallusa yerleşmesi ile sert kemik dokusu şekillenmeye başlar (11). 3- Yeniden şekillenme dönemi: Bu son dönemde iyileşen kemik, lameller kemiğe dönüşür. Medüller kavite ve normal kemik çapları yeniden oluşturulur. Kemikleşme olurken, osteoklastik aktivite ile rezorbsiyon ve bunu izleyen dönemde yeni kemikleşme meydana gelir. Yeniden şekillenme (remodelizasyon) en uzun devam eden dönemdir ve ortalama 1 yıl devam eder. Bu dönem sonunda, kemik korteksi ve kemik iliği devamlılığı kazanılmış olur. Kemiğin yeniden şekillenmesinde; mekanik faktörler, kan dolaşımı, endokrin, mineral yapı ve biyoelektrik etkiler çok önemli rol oynar. Kırık İyileşmesine Etki Eden Faktörler Kırık iyileşmesini etkileyen birçok faktör vardır ve bunlar lokal ve sistemik olmak üzere iki alt gruba ayrılabilir (13). Lokal faktörler: a-kırık bölgesindeki kanlanma: Kırık iyileşmesinde kemiğin arteryel beslenmesi çok önemli rol oynamaktadır. Nutrisyonel ve endosteal arterler kemiğin 2/3 iç kısmını, periosteal arterler ise 1/3 dış kısmını beslerler. Kırık tedavi yöntemlerinin seçiminde kemiğin beslenmesi de mutlaka göz önüne alınmalıdır. Kemiğin kan dolaşımını yetersiz olması iyileşmeyi geciktirir. b-kırığın şekli ve yeri: Spongioza kemiklerinin kırıklarında ve tam olmayan kırıklarda kaynama daha çabuk gelişir. Açık kırıklar yumuşak doku bütünlüğünün bozulmasına, kırık deplasmanına ve bazı durumlarda belirgin kemik fragman kaybına neden olur. Yumuşak dokuların zarar görmesi, kırığa giden kan akımının bozulmasına, nekrotik yumuşak doku ve kemik oluşumuna, kırık hematomunun oluşmasının engellemesine ve tamir dokusunun oluşumunun gecikmesine neden olur. c-yaralanma şiddeti: Yüksek enerjili travmalarda oluşan kırıklarda meydana gelen yumuşak doku ezilmesi, kırk hattına gelen kan akımındaki azalmaya neden olur, bu da kaynamayı olumsuz etkiler. 13

14 d-kırığın özellikleri: Kemik fragmanları birbirinden ayrılmamış veya uçları birbirine yakın kırıklar, ayrışmış kırıklara göre daha kolay kaynarlar. Spiral ve oblik kırık gibi temas yüzeyi çok olan kırıklarda, transvers kırıklara göre kaynama daha hızlıdır. Kansellöz bölge kırıkları kortikal kemiklere göre daha hızlı kaynar. Kırık fragmanları arasında temas yüzeyi az ve kırık tespiti yetersiz ise uzun sürede eksternal kallus görülür ve kaynama uzun sürer. e-kırık tespiti: Kırık redüksiyonu tamamlandıktan sonra kaynama oluncaya kadar kırık bir tespit vasıtası ile immobilize edilir. Uygulanan yönteme göre kırık redüksiyonu açık ya da kapalı yapılabilmektedir. Rijit tespit yapılamayan kırıklarda, kemiklerin kaynaması geç ve sorunlu olabilir. f-patolojik sebepler: Metabolik hastalıklar, malign hastalıklar ve enfeksiyon kırığın kaynamasını engelleyebilir veya geciktirebilir. g-anatomik redüksiyon: Redüksiyonun tam olmaması ve araya yumuşak dokuların girmesi kırık iyileşmesini etkilemektedir. h-kırık hattına fizyolojik yüklenme: Kırıklarda erken hareket ve erken ağırlık verme, kaynama süresini kısaltır. ı-enfeksiyon: Kırık iyileşmesini geciktirir veya engeller. Sistemik faktörler: a- Yaş: Çocuk veya gençlik döneminde kırık daha çabuk iyileşir b- Hormon ve enzimler: Tiroid hormonu, büyüme hormonu insülin ve anabolizanlar kırık iyileşmesini olumlu yönde; kortikosteroidler ise olumsuz yönde etkiler. c- Mineral ve vitaminler: Kalsiyum, fosfor, çinko gibi mineraller ve A, B, C ve D vitaminleri kırık iyileşmesini olumlu etkiler. d- Kronik enfeksiyonlar, raşitizm, radyoterapi, antikoagülanlar iyileşmeyi olumsuz etkiler. EKSTERNAL FİKSASYON İnsanlar var olduklarından beri, kırıkların ancak sabit halde tutuldukları zaman iyileşebileceklerini biliyorlardı ve değişik, tıbbi olmayan yöntemlerde dıştan tespitler yapıp bunu sağlamaya çalışıyorlardı. Ancak kırığın bilinçli olarak bir çeşit EF ile ilk tedavisini 1847 de Malgaigne yapmıştır. Parkhill 1894 de bugün kullanılanlara benzeyen ilk eksternal fiksatör aletini geliştirdi ve 1897 de ilk uygulamalarını yayınladı de Lambotte kendi ismini taşıyan EF ü geliştirip uyguladı de Steinman, 1909 da Kirschner in 14

15 geliştirdikleri metal çivi ve teller EF uygulamalarında çağ değişimine neden oldu yılında Cuendet günümüzde de kullanılan EF lerin bir benzerini kullandı. Bu kemiğin her iki korteksinden de geçen çivileri her iki tarafta yarım daire metal çubuklarla birleştiren bir çeşit fiksatördü. Robert ve Jean Judet kardeşler 1932 de kendi fiksatörlerini geliştirerek başladıkları çalışmaları 1952 de yayınladılar ve açık kırıkların debridman ve eksternal fiksatörle tedavisinin daha iyi sonuçlar verdiğini gösterdiler (14). Malgaigne tarafından başlatılan eksternal fiksatörlerin kullanımı bugüne kadar 4 aşama göstermiştir. 1-Kavrama devri 2- Uygulama devri 3- Gelişme devri 4- Yeni ufukların açılması Malgaigne ve Rigaud yılları arasında bu kavramı oluşturmuşlardır. Rigaud, 1850 yılında olekranon kırıkları için bir tel ile birleştirilmiş 2 vida kullanmıştır. Uygulama devrinde ise Parkhill ve Lombotte 1898 yılında ilk eksternal fiksatörü yapmışlardır. Lambotte 1902 yılında kendi geliştirdiği fiksatörü femur, tibia, önkol, humerus ve klavikulada uygulamıştır. Üçüncü devre gelişme devresidir ancak eksternal fiksatörün 1. Dünya Savaşında olumsuz kullanımı, Amerika Cerrahi Cemiyetinin olayı geç kabullenmesi, gelişimi engellemiştir. Juvara (1914), Boever (1931), Jidet (1934), Anderson (1935), Hoffman (1938), Charnley (1948), Scott (1949) bu gelişimin öncüleri olmuşlardır. Fiksasyona kompresyon ve distraksiyon gibi önemli gelişmeler eklenmiştir. Çivi yolu enfeksiyonları ve yetersiz stabilite nedeni ile bir süre duraklayan bu gelişim, son dönemlerde İsviçre de AO/ASIF (Arbeitsgemeinschaft für Osteosynthesefrageb Association for the study of the problems of internal fixation) grubu, Rusya da İlizarov, Almanya da Wagner, Japonya da Toshiro, Kawamura, İngiltere de Oxford grubu ve Amerika Birleşik Devletleri nde Kroner tarafından yeni EF sistemleri geliştirilmesi ile hız kazanmaya başlamıştır (15). Ülkemizde EF uygulamasına ilk olarak 1964 de Eğridir Kemik Hastanesinde Arslanoğlu tarafından başlanmıştır. Bu Judet in kemiğin iki tarafından geçen ve çivilere lastik sarılarak kompresyon yaptırılan bir fiksatördü. Arslanoğlu daha sonra 1974 yılında Ankara Numune Hastanesinde Hoffman tip EF kullanmaya başlamıştır (16). Gavriil Abramovich İlizarov, İkinci Dünya Savaşı sonrası Sibirya Kurgan da, savaş yaralanmalarının sekellerini tedavi etmek için dış dünyadan habersiz elindeki imkanlar ile çalışmalarına başlamıştır. Kendi geliştirdiği halka fiksatörüne, kemik fragmanlarından 15

16 geçirdiği Kirschner tellerini (K teli) bağlayarak kırıkları tespit ediyordu. Aynı zamanda yaptığı deneysel araştırmalarda kırıkların iyileşmesi ve uygun koşullarada yapılmış osteotomi sonrası distraksiyon ve kompresyon ile yeni kemik oluşumunun biyolojik prensiplerini ortaya koymuştur. İlizarov, yalnızca fiksatör geliştirmemiş aynı zamanda kemik uzatmanın biyolojisi ile ilgili yeni bir anlayış getirmiştir. İlizarov distraksiyon sırasında kemik ve yumuşak dokuların biyolojik cevabına dikkat çekmiştir. Kemik ve yumuşak dokuların distraksiyona olan cevabı yeni kemik oluşumunun en önemli kısmını oluşturur. Halen tüm dünyada çeşitli cihazlarla kemiklere uzatma yapılırken, İlizarov un ortaya koyduğu ilkelere uyulması gerektiği kabul edilmektedir (17). Eksternal Fiksatörlerin Genel Özellikleri Görünüşte farklı olmalarına rağmen bütün EF ler benzer amaçlar doğrultusunda birkaç komponentten meydana gelmiştir. Kemik tespiti genellikle paslanmaz çelikten yapılan çivi ya da tellerin yardımı ile elde edilir. Çivi yolu kırıklarını önlemek için, çiviler kemik çapının 1/3 ünden daha az kalınlıktadır. Bazı halka fiksatörler temel kemik bağlantı elemanı olarak tel kullanır. Bu teller daima tansiyon altında uygulanır. Çiviler yumuşak doku ve kemiğe bir taraftan girerler ve her iki korteksi tutarlar. Transfiksiyon çivi ve telleri tüm ekstremiteyi delip geçer ve longitudinal rod ya da halka elemanları aracılığı ile her iki ucundan desteklenir. Çiviler kemiği fiksatöre bağladığı için çapları, sayıları ve lokalizasyonları fiksasyonun kuvvetini ve rijiditesini etkiler (18). Eksternal fiksatörler geometrik konfigürasyonlarına göre 6 sınıfa ayrılırlar (19). 1-Unilateral fiksatör 2- Bilateral fiksatör 3- Kudrilateral fiksatör 4- Trianguler fiksatör 5- Yarım halka fiksatör 6- Halka fiksatör Eksternal Fiksatör Avantajları 1-Bu metod diğer immobilizasyon şekillerinin uygun olmadığı durumlarda rijit fiksasyon sağlar. 16

17 2-Eksternal fiksasyon ile kırık fragmanlarının kompresyon, nötralizasyon ve distraksiyonu mümkündür. Parçalı olmayan transvers kırıklar komprese edilebilir. Parçalı kırıklarda uzunluk proksimal ve distal ana fragmanlara konulan çiviler ile korunabilir (nötralizasyon). Çift kemiklerden birinde kemik kaybı olduğunda ya da ekstremite uzatma durumlarda sabit distraksiyon elde edilebilir. 3-Bu metod ile yara iyileşmesi, nörovasküler durum, cilt fleplerinin canlılığı, gergin kas kompartmanlar gibi yara ve ekstremite durumu direkt gözlem altında tutulur. 4-Kırık redüksiyonu ve fiksasyonu bozmadan irrigasyon, kemik grefti, cilt grefti, pansuman değişikliği gibi diğer ek tedaviler mümkündür. 5-Proksimal ve distal eklemlerin hemen hareketine olanak verir. 6- Hastanın erken mobilizasyonuna müsaade eder. 7-Posterior yumuşak dokularda baskı meydana getirmeksizin ekstremite elevasyonu yapılabilir. 8-Hastanın medikal durumu spinal, epidural ya da genel anestezi için kontrendikasyon teşkil ediyorsa, fiksatör lokal anestezi ile uygulanabilir. 9-Enfekte kırıklarda ya da kırık kaynamamalarında rijit fiksasyon aracı olarak kullanılabilir. Enfekte kemik fragmanlarının rijit fiksasyonu enfeksiyonu, enfeksiyonu kontrol etmede ve yok etmede kritik bir faktördür. 10-Artrodezin istenmediği ve eklem rekonstrüksiyonunun mümkün olmadığı başarısız enfekte artroplastilerde rijit fiksasyon elde edilebilir (18,19). Eksternal Fiksasyonun Dezavantajları 1- Çivi yolu enfeksiyonu sıktır. 2- Çivi ve fiksatör sistemini kurmak tecrübesiz cerrah için mekanik olarak zor olabilir. 3- Fiksatör rahatsız edici olabilir ve hasta estetik ve psikolojik nedenlerle fiksatörü reddedebilir. 4- Çivilerin konulduğu kemik kısmında kırık oluşabilir. 5- Fiksatörün çıkarılmasını takiben kemik strese alışıncaya kadar ekstremite yeterli korunmazsa yeniden kırık meydana gelebilir. 6- Eksternal fiksatör sistemi nispeten pahalıdır. 7- Uyumsuz hastalar sistemin uygun şeklini bozabilirler. 17

18 8- Kemiğin proksimal ya da distal sınırlarını içeren kırıklarda komşu eklem EF ile immobilize edilirse eklem sertliği gelişebilir (18). İlizarov un Transosseöz Yöntemi Gavriil Abramovich İlizarov un uzun çalışmalar sonucunda ortaya koyduğu, doku büyümesini ve rejenerasyonunu stimüle eden gerilim- stres prensibine göre; canlı dokular yavaş ve sürekli traksiyona maruz kaldıklarında biyosentetik ve proliferatif yollarla metabolik olarak aktive olurlar. Bu metabolik aktivitenin nedeni dokuya gelen kan miktarının artması, fonksiyonel kullanım ve ağırlık vermenin stimülatör etkisidir (20). İlizarov un ortaya koyduğu bu biyolojik prensiplerle, ortopedi ve travmatolojide birçok alanda uygulanabilen, hem iyileştirme hem de şekillendirme sağlayan yeni bir metod ortaya çıkmıştır. Bu metod ile kırıklar, kaynama gecikmesi ya da yokluğu, kemik defektleri, kronik osteomyelitler, ekstremite uzatmaları, eklem kontraktürleri, kronik çıkıklar, artrodez, deformiteler, konjenital psödoartrozlar, yumuşak doku defektleri tedavi edilebilir (21). Kırık iyileşmesini mekanik faktörler ve ortamın biyolojik durumu etkiler. Kırık fragmanlarının anatomik repozisyonu ve rijid fiksasyon kırık iyileşmesinde mekanik faktörleri oluştururken; kırık bölgesindeki ve ekstremitedeki kan akımının korunması, ekstremitenin fonksiyonel aktivasyonu ve erken mobilizasyon ise uygun biyolojik çevre koşullarını oluşturur. Kırık fragmanlarının anatomik repozisyonu ve geniş temas yüzeyi kırık kaynamasını artırmaktadır. Kırık konsolidasyonu kırık fragmanları arasındaki hareket miktarı ile ilişkilidir. Fragmanlar arasında hareket arttıkça kıkırdak doku miktarı artar. Kırık iyileşmesinde kıkırdak oluşumu olmaz ise kaynama daha çabuk olur. Yer değiştirmemiş kırıklarda fragmanlar arası hareket olmazsa doğrudan ossifikasyon geliştiği görülmüştür. Primer kırık iyileşmesinin ana inhibitörü kırık fragmanlarının hareketidir (19,21). Doku kanlanması iyileşmede en önemli faktörlerden biridir. Yeterli kanlanma ile ancak metabolik süreçler aktive olur. Kırık bölgesinde yeterli kanlanma fragmanların immobilizasyon derecesi ve çevre adalelerin fonksiyonu ile ilişkilidir. Fragman hareketinin sinirleri irrite etmesi refleks inhibisyonla kas spazmına ve damar lümeninin daralmasına yol açar. Kanlanma azalırken venöz dönüş de azalır (7). Kırık fragmanları üzerinde kompresyon ya da distraksiyon etkileri, İlizarov tarafından incelenmiştir. Kompresyon osteogenezi artırabilir. Kompresyon miktarı fiksasyon kalitesine bağlıdır. Stabil fiksasyon ile kompresyon ve distraksiyon altında endosteum, kemik iliği ve periost tarafından aktif olarak kemik dokusu oluşturulur. 18

19 İlizarov Eksternal Fiksatörünün Biyomekanik Özellikleri Eksternal fiksatörlerin mekanik özellikleri fiksatör ile tedavi edilen kırık, osteotomi ya da kaynama yokluğunun biyomekanik ortamı ile belirlenmelidir. Yaygın olarak iki tip fiksatör kullanılmaktadır. Geniş çaplı (4-6 mm) sert, yivli çiviler kullanılan fiksatörler ile daha küçük çaplı (1.5-2 mm) yivli K teli kulanılan sirküler ya da semisirküler eksternal fiksatörlerdir. İlizarov EF nin, unilateral çivi fiksatörler ile karşılaştırıldığında, lateral bükülmeye karşı daha az sert, ancak ön-arka planda bükülme ve dönme yönündeki kuvvetlere karşı daha fazla sertliği olduğu görülür. Aynı zamanda aksiyel yüklenmelere karşı da sertliği diğer tip eksternal fiksatörlere oranla %75 daha azdır. Ancak aksiyel yük arttıkça sertliği üst seviyeye çıkar. Sirküler fiksatör eğilme- makaslama göz önüne alındığında diğer fiksatörler gibidir. Ancak bükülme makaslamayı diğer fiksatörlere oranla daha iyi tolere eder. Sirküler fiksatörün en önemli özelliği, kemik uçları arasındaki boşluğun eğilme ile kapanmasını kontrol ederken, aksiyel olarak kapanmaya karşı elastikiyet göstermesidir. Aksiyel dinamizasyonun ise eğilme dinamizasyonundan daha fazla kemik iyileşmesini uyardığı bilinmektedir (22). Fiksatörün Çıkarılması Fiksatör radyolojik ve klinik bulgular göz önünde tutularak çıkarılır. Fiksatör çıkarma işlemi genelde anestezisiz veya lokal anestezi altında çıkarılır. Ancak hastanın psikolojik durumu, fiksatörün boyutları ve kompleksliği değerlendirilerek gerektiğinde genel anestezi altında ameliyathane koşullarında da çıkarılabilir. Çıkarma işleminde öncelikle tel tutuculer yavaşça gevşetilir. Halka ve arklar çıkarılır. En son olarak da teller bir ucundan cilde yakın olarak kesilir. Sterilizasyon için iyodlu antiseptik solüsyon ile boyandıktan sonra diğer ucundan çekilip çıkarılır. Olivli tellerin olivli kısmından çıkarılması gerekmektedir. Komplikasyonlar İlizarov tekniği ile tedavi sırasında pek çok komplikasyon ile de karşılaşılabilir. Ancak bu komplikasyonların pek azı tedavi sonucunu etkiler. Komplikasyonların başında çivi dibi enfeksiyonları gelir. İlizarov yöntemi ile tedavi esnasında çivi dibi enfeksiyonları ile 19

20 sık karşılaşılır. Bunun nedeni tel etrafındaki yumuşak dokuların hareketi, kemiğe giriş sırasında ısınmaya bağlı nekroz ve tel bakımının iyi yapılmamasıdır. Enfeksiyon, çivi dibi bakımının düzenli yapılması ve antibiyotik desteği ile tedavi edilebilir. Bu tedaviye cevap vermiyor ise, ağrıya neden olup hastanın ekstremitesini fonksiyonel olarak kullamasını engelliyorsa telin çıkarılması gerekir. Ekstemitenin ödemi yine sık görülen bir durumdur. Egzersiz ve elevasyon ile önlenebilir. Ancak halka çapı iyi ayarlanmamışsa halkanın cilde bası uygulamasıyla ciltte, halka dekübitüsü oluşabilir. Bu durumda ekstremiteyi elevasyona almak gerekir. Eğer bası devam ediyorsa fiksatör revize edilmelidir. Eklem kontraktürleri, fizyoterapinin iyi uygulanmadığı hastalarda meydana gelen komplikasyonlardan biridir. Aktif ve pasif hareketlerle düzelmiyorsa, eklemi sistemin içine alıp tedrici düzeltmek gerekir. Yüzeyel tromboflebit veya derin ven trombozu, görülen bir başka komplikasyondur. Ekstremite elevasyonu ve antikoagulan tedavi gerektirir. Fiksatör uygulama esnasında damar-sinir yaralanmaları, uzatma esnasında geç nörojenik problemler oluşabilir. Ayrıca ekstremitenin gerilmesine bağlı kompartman sendromu nadiren de olsa görülebilir. Damar yaralanmalarında erken dönemde tel dibinden kanama olabileceği gibi, geç dönemde de kanama görülebilir. Anevrizma gelişebilir. Bu durumda cerrahi müdahale gerekebilir. Fiksatör çıkarıldıktan sonra ekstremite iyi korunmazsa refraktürler olabilir. Bunun için fiksatör çıkarılmadan önce dinamizasyon yapılmalı, fiksatör çıkarıldıktan sonra bir müddet daha ekstremite korunmalıdır (23). HUMERUS CİSİM KIRIĞI Humerus cismi yukarıda pektoralis kasının yapışma yerinin üst kenarından, aşağıda suprakondiler sırt arasında kalan kısım olarak kabul edilir (4). Yaralanma Mekanizması Humerus cisim kırıkları direk ve indirek mekanizmalar ile olur: 1-İndirek Mekanizma: Açık el veya dirsek üzerine düşme veya kas kontraksiyonları gibi travmalar sonucu humerus diafizinde kırıklar oluşabilir. 2-Direk Mekanizma: Humerus cismine doğrudan gelen travmalar sonucu oluşur. Humerus cisminin açık kırıkları genelde bu mekanizma ile olur. 20

21 Direkt travmalar genelde transvers ve parçalı, indirekt travmalar spiral veya oblik kırıklar şeklinde gözlenir. Humerus cismine gelen bending kuvvetleri transvers bir kırığa, torsiyonel kuvvet spiral bir kırığa sebep olur. Bending ve torsiyonel kırıkların birlikte etki ettikleri kırıklarda kelebek fragmanlı, oblik kırıklar gözlenir Humerus cismine değişik seviyelerdeki kas kuvvetlerinin etkilerini değerlendirerek, humerus cisim kırıklarının analizi yapılabilir (Şekil 6). Pektoralis major kasının yapışma yerinin üzerinde oluşan kırıklarda proksimal fragman rotator manşet etkisi ile abduksiyona ve internal rotasyona gelir. Kırık, deltoid kası insersiyosu üzerinde, m. pektoralis major yapışma yerinin altında ise, proksimal fragman m. pektoralis major, m. latissumus dorsi ve m. teres major kaslarının çekmesi ile mediale, distal fragman m. deltoideus çekme gücü ile laterale deplase olur. Kırık hattı m. deltoideusun altında ise proksimal fragman dışa ve öne çekilecek, distal fragman yukarı doğru çekilecektir. Şekil 6. Humerus cismine değişik seviyelerdeki kas kuvvetlerinin etkilerini değerlendirerek, humerus cisim kırıklarının analizi (24). 21

22 Klinik Bulgular Ve Tanı Hastanın öyküsü alınır. Ne zaman, nerede ve nasıl sorularına yanıt alınmaya çalışılır. Tam sistemik muayene yapılmalıdır. Humerus cismindeki deplasmanlı ve tam kırıklarda tanı kolaydır. Kırığa ait tüm bulgular vardır. Ağrı, şişlik, fonksiyon bozukluğu, anormal hareket, krepitasyon ve kısalık gözlenebilir. Humerus cisminin non deplase kırıklarında tanı daha güçtür Muayenede kırığa eşlik eden yumuşak doku yaralanmaları araştırılmalıdır. Nörovasküler muayene dikkatli yapılmalı ve özellikle n. radialis yaralanmalarının sıklıkla olabileceği unutulmamalıdır. Rutin olarak ön-arka ve yan grafileri çekilmeli. Röntgen bir önceki ve bir sonraki eklemi, yani omuz ve dirsek eklemini içine almalıdır. Sınıflandırma Humerus cisim kırıkları birçok faktör göz önüne alınarak sınıflandırılabilir (25). I-Dış çevre ile ilişkisi a-açık kırık b-kapalı kırık II-Kırık lokalizasyonu a-proksimal b-orta c-distal III-Kırık derecesi a-komplet b-inkomplet IV-Eşlik eden yaralanma a-yumuşak doku yaralanması b-eklem yaralanması c-damar yaralanması d-sinir yaralanması V-Kırık hattının yönü ve karakteri a-transvers b-oblik 22

23 c-spiral d-segmenter e-parçalı VI-Kemiğin intrensik durumu a-patolojik kemik b-normal kemik AO/ASIF Sınıflandırması: AO sınıflamasında her bir kemik ve segmente ayrı numaralar verilir (Şekil 7). A-Basit kırık -A1 Basit kırık, spiral.1 Proksimal zone.2 Orta zone.3 Distal zone -A2 Basit kırık, oblik ( 30 ).1 Proksimal zone.2 Orta zone.3 Distal zone -A3 Basit kırık, transvers (<30 ) B- Kama kırık -B1 Kama kırık, spiral.1 Proksimal zone.2 Orta zone.3 Distal zone -B2 Kama kırık, eğilmiş kama.1 Proksimal zone.2 Orta zone.3 Distal zone -B3 Kama kırık, parçalı.1 Proksimal zone.2 Orta zone.3 Distal zone C- Kompleks kırık 23

24 -C1 Kompleks kırık, spiral.1 İki parçalı ara kırıklar.2 Üç parçalı ara kırıklar.3 Üçten daha fazla ara kırıklar -C2 Kompleks kırık, segmenter.1 Tek parçalı segmenter ara kırık.2 Tek ara segmenter ve ek kama kırıkları.3 İki parçalı segmenter kırıklar -C3 Kompleks kırık, düzensiz.1 İki ya da üç orta parçalı kırıklar.2 Çok parçalı kırık (<4 cm).3 Çok parçalı kırık ( 4 cm) Humerus Cisim Kırıklarında Tedavi Seçenekleri Kırık tedavisinde hedef, travmaya uğramış olan ekstremitenin, travma öncesi durumuna yeniden ulaşmasıdır. Tedavi seçiminde kırığın tipi, seviyesi ve deplasmanı ile hastanın yaşı, birlikte olan yaralanmalar, hastanın genel ve bilinç durumu, kırığın açık ya da kapalı oluşu hekimi yönlendirir. Konservatif Tedavi Yöntemleri Fonksiyonel breysleme: Fonksiyonel breys kullanımında temel amaç, omuz ve dirsek ekleminin erken hareketlerini sağlamak, kırık etrafındaki kasların lokal aktivitelerini artırmak, böylece kırık kaynamasını ve yumuşak doku iyileşmesini hızlandırmaktır (27). Breys kullanıldığında kırık hattında meydana gelen mikro hareketlilik kırık iyileşmesini hızlandırmaktadır (28). Tedavinin temel prensibi, eksternal kallus oluşumunu sağlamaktadır. Omuz ve dirsek eklem hareketlerini serbest bırakan breyslerin kullanımı, erken dönemde hareketin sağlanması avantajı hedeflenmiştir. İdeal endikasyonu kapalı 1/3 orta kapalı humerus cisim kırıklarıdır. Kaynamama oranı %2-20 dir (28). Hanging cast: 1933 yılında Caldwell tarafından tanımlanmıştır. Alçı ağırlığı ile sağlanan traksiyonun kırık redüksiyonu yapması temeline dayanır. Bu tekniğin başarılı olması için, hastanın yarı oturur pozisyonda ya da ayakta durması gerekir. Bu nedenle 24

25 inmobil hastalarda kullanılması önerilmemektedir. Kırık hattındaki distraksiyon yapma ihtimali olduğundan kırık kaynamasında gecikme temel komplikasyondur (28). Şekil 7. AO-ASIF Kırık sınıflandırılması (26). U alçı atel: Kolun iç ve dış tarafını içi pamukla destekli alçı ile yapılan U ateli dirseği içine alıp acromiona kadar uzanır. Atelin tedavisi için kol serbest olmalıdır. Dirsek hareketlerinde kısıtlılık ve aksiller irrigasyon, hastanın konforunun iyi olmaması dezavantajlarıdır. 25

26 Velpeau bandajı: Çocuk ve yaşlılar gibi diğer tedavi yöntemlerini tolere edemeyen hastalarda, non deplase ve ya minimal deplase kırıklarda kullanılabilir. İskelet traksiyonu: Geniş yumuşak doku ve cilt yaralanması olan açık kırıklarda geçici süre kullanılabilir. Olecranondan medialden laterale doğru gönderilen K teli veya Steinmann çivisi ile yapılır. Cerrahi Tedavi Yöntemleri Plak vida ile tespit: Bu yöntem ile kırığın anatomik redüksiyonu ve rijit stabilizasyonu sağlanır. Cerrahi sırasında minimal doku hasarı yapılmalı, kemikler devitalize edilmemeli, özellikle radial sinirin diseksiyonuna dikkat edilmeli. Yoğun kemik ve yumuşak doku kayıpları, enfeksiyon riskinin arttığı durumlarda endike değildir (29). Genellikle dar enli dinamik kompresyon plakları tercih edilir. Daha çok yumuşak doku ve periost hasarı sonucu fragmanların devitalize olması, enfeksiyon oranının yüksek ve radial sinirin yaralanma riskinin fazla olması major dezavantajlarındandır (30,31). İntramedüller fiksasyon: Özellikle kapalı yöntemlerle yapıldıklarında plak vida tespitine üstünlükleri vardır. Cerrahi insizyonun az olması enfeksiyon riskini azaltır. Yeterli rotasyonel stabilite sağlamadıklarından eksternal tespite ihtiyaç duyulabilir (32). Ameliyat sonrası rotator manşet ve subakromial sıkışma sendromlarına sebep olabilir (33). Multipl travmalı hastalarda humerusun stabilizasyonunda ana hedef; alignmanti sağlamak, erken hasta mobilizasyonunu sağlamaktır. İntramedüller çiviler (İMN), humerus cisim kırıklarında alignmanti ve uzunluğu korumak için kullanılmışlardır. İMN olarak ilk zamanlarda Küntscher çivileri ile flexible Rush ve Ender çivileri kullanılmış, daha sonraki yıllarda ise proximal ve distalden kilitlenebilen intramedüller fiksasyon sistemleri geliştirilmiştir. Eksternal fiksasyon: Eksternal fiksasyon tekniği ile kırık fragmanlarının değişik derecelerde distraksiyon, rotasyon, nötralizasyon ve alignmentini sağlamaya izin verir. Özellikle geniş yumuşak doku lezyonunun bulunduğu vakalarda yara bakımına izin verdiği için tercih edilen yöntemdir. Klasik endikasyonları (34): 26

27 1-Çok parçalı kırıklar 2-İnfekte nonunion 3-Kemik defekti olan kırıklar 4-Kırıklı yanık hastalar 5-İmmobilizasyonun uygun olmadığı hastalar 6-Birlikte ön kol kırığı olan hastalar 7-Multipl travmaları olan hastalar 8-Açık kırıklar Humerus Cisim Kırıklarında Komplikasyonlar Humerus cisim kırıklarında karşılaşılan başlıca komplikasyonlar şunlardır 1-Kaynama gecikmesi ve kaynamama 2-Periferik sinir yaralanmaları 3-Vasküler yaralanma 4-Komşu eklemlerde hareket kısıtlılığı Kaynama gecikmesi ve kaynamama: Kırık tedavisinde 4 ay sonra radyolojik konsolidasyon görülmemesi kaynama gecikmesi, 6 ay sonra da konsolidasyon görülmemesi kaynamama olarak değerlendirilir (35). En sık kırık uçlarının temasının az olduğu transvers kırıklarda görülür. Açık kırıklarda ve distale yakın kırıklarda görülme oranı yüksektir (4). Humerus cisim kırıklarında %2-33 oranında kaynamama rapor edilmiştir (36). Nonunionu kolaylaştıran çeşitli dış faktörlerde vardır. Yaşlılık, obezite, steroid kullanımı, alkol kullanımı, bunlardan birkaçıdır. Periferik sinir yaralanmaları: Humerus kırıkları ile birlikte radial sinir lezyonları %5-10 oranında görülmektedir. Orta ve distal bölge kırıkları ile spiral kırıklarda bu oran artmaktadır (Şekil 8). Radial sinir humerus orta 1/3 kısmında arkadan dış ve öne doğru lateral intermuskuler septumu delerek ön kola ilerler ve bu bölgelerin kırıklarında sık gözlenir (4,37). Sinir yaralanmalarını çoğu nöropraksi veya aksonometezis şeklindedir ve spontan olarak 6 ay içinde iyileşir (38). Manüplasyon sırasında gelişen radial sinir paralizisi %10-20 arasındadır. Bu durumda ve açık kırık ile penetran yaralanmalarda oluşan paralizi sinir eksplorasyonu endikasyonudur (39). Diğer durumlarda 6 ay geçmiş olmasına rağmen sinir fonksiyonlarında düzelme yoksa cerrahi eksplorasyon önerilir. 27

28 Şekil 8. Holstein-Levis tip kırıklarda radial sinirin konumu (25). N. medianus ve n. ulnaris yaralanmaları nadir olup, genelde açık kırıklarla birlikte gözlenir. Vasküler yaralanma: Vasküler hasarlı kırıklar ciddi ortopedik acilleri oluştururlar ve extremiteyi kurtarmak için kan akımının en kısa sürede restorasyonu arzu edilir. Humerus cisim kırıkları ile beraber brakial arter yaralanması gözlenebilir. Bu tür travmalar sonrası anjiografi işlemi tartışmalı konudur. Birçok cerrah bu işlemin tedavi için zaman kaybı olarak düşünmektedir (40). Brakial arter yaralanması mekanizmaları arasında; ateşli silah yaralanmaları, penetran yaralanmalar, damarın kırık fragman arasında sıkışması ve fasyal kompartman içinde hematom ve ödeme bağlı oklüzyonlar yer almaktadır. Açık ve penetre kırıklarda, nadirde olsa redüksiyon ve cerrahi girişim yapılırken oluşabilir (4). Eklem hareket kısıtlılığı: Kırığa ve yapılacak olan tedaviye bağlı olarak komşu eklemler olan omuz, dirsek ve el bileği eklemlerinde hareket kısıtlılığı hekimi ilgilendiren ve hastayı günlük aktivitelerden uzaklaştırabilecek sorundur. Bu nedenden dolayı eklem hareket rehabilitasyonuna erken başlanılmalıdır (39). 28

29 GEREÇ VE Y ÖNTEMLER Bu çalışmada, Kasım 1998 ile Mayıs 2005 tarihleri arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı nda humerus cisim kırığı tanısı ile yatırılıp, kapalı redüksiyon ve İlizarov EF yöntemi ile cerrahi tedavi uygulanan 27 hasta, klinik, radyolojik ve Hunter in fonksiyonel değerlendirme kriterlerine göre yapılan çalışma ile değerlendirildi. Olgularımızın 11 inin sağ (%41), 16 sının sol (%59) humerus cisim kırığı mevcut idi. Olgularımızın 16 sında izole humerus kırığı, 2 sinde femur cisim kırığı, 1 er hastada da toraks ve batın travması, 1 er hastada radius distal uç, ön kol çift kemik kırığı ve maksillofasial yaralanma, 3 hastada pelvis ve 1 hastada da tibia kırığı mevcut idi. Olgular acil servise başvurduğunda öncelikli olarak hayatı tehdit eden kafa travması, intraabdominal kanama, toraks travması ve vertebral sistem patolojiler üzerinde duruldu. Tedavide öncelik bu travmalara verildi. Olgularımızın travmaya ait patolojilerinin yanında 2 hastada kontrol altına alınmamış hipertansiyon ve kan şeker seviyesi regüle olmayan diyabet hastalığı mevcuttu. Olguların ayrıntılı fizik muayenelerinde özellikle damar ve sinir yaralanmasına ait bulgular olup olmadığına dikkat edildi. Ardından kırık ekstremitenin ön-arka ve yan grafileri çekildi. Ön-arka grafide, hasta supin pozisyonda ve kol anatomik pozisyondadır. Lateral grafide hasta supin pozisyonda, kol 90 abduksiyona, ön kol supinasyona getirilip çekildi. Her iki grafide de omuz ve dirsek eklemlerinin görüntülenmesine özen gösterildi. Radyografiler; Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı nda Fuji 2001 Computed Radyography FCR 5000 R ve Kodak 2005 Computed Radyography CR 850 direk radyografi makineleri ile çekildi. 29

30 Olgularımız; humerus cisim kırığı tanısı aldıktan sonra velpau bandajı veya omuz eklemini de içine alan uzun kol ateli uygulandı. Operasyon zamanına kadar kırık tespiti sağlandı. Olguların tümüne; hastaneye yatırıldığı andan, ameliyat sonrası 15. güne kadar düşük molekül ağırlıklı heparin ile tromboemboli profilaksisi uygulandı. Operasyon öncesi, her olgunun rutin olarak tam kan sayımı, kanama pıhtılaşma parametreleri, kan biyokimyası, akciğer grafisi ve elektrokardiyografik tetkikleri yapıldı. Ek hastalıkları bulunan olgularımız, mevcut hastalıkları ile ilgili olarak gerekli bölümlerce değerlendirildi. Hastalarımızın tamamı genel anestezi ile ameliyat edildi. Operasyon Tekniği Ameliyatların tamamı genel anestezi ile yapıldı. Ameliyat masası tarı oturur pozisyona getirildi. Kırık hattı belirlendikten sonra, humerus proksimaline 2 adet Schanz çivisi gönderildi. Kırık distalinde, kırık parçasının uzunluğu ve şekline göre distal insizyon ile girildi. Radial sinir diseksiyonu yapıldı. 2 veya 3 Schanz çivisi distal parçaya gönderildi. Çiviler, Schanz tutucuları ile arklara tespit edildi. Kırık fragmanlarını skopi vizyonu ile redüksiyon işlemi yapıldıktan sonra, sistem rodlar ile stabilleştirildi. Dirsek eklemine yakın humerus cisim kırıklarında ise, medial epikondilden, lateral epikondile gönderilen K telleri ile sistem kuruldu. Ameliyat Sonrası Bakım Ve Takip İlizarov EF uyguladığımız her olguya, operasyon öncesi ve operasyon sonrası 3.güne kadar süren profilaktik antibiyotik tedavisi (1. kuşak sefalosporin) uygulandı. Tüm hastalara düşük molekül ağırlıklı heparin tedavisi uygulandı. Olguların kırık durumuna bağlı olmak üzere 2. günde omuz ve dirsek pasif ROM (range of motion) açıcı egzersizlere başlandı. Hastaların çivi dibi pansumanları, povidiniodin solüsyonu ile yapıldı. Taburcu olurken hastalara, çivi dibi pansumanlarının nasıl yapılacağı hakkında bilgiler verildi. Taburcu edilen olgular, İlizarov EF sistemi çıkartılana kadar her ay grafi çekilmesi için kontrollere çağrıldı. Hastaların poliklinik kontrollerinde radyolojik olarak kallus dokusunun görüldükten sonra proksimal ve distal sistem rotları gevşetilip muayene edildi. Kırık hattında patolojik hareket olup olmadığına bakıldı. Kaynamanın olduğuna, klinik ve radyolojik olarak karar verildikten sonra sistem poliklinik şartlarında, küçük müdahale odasında lokal anestezi kullanarak veya anestezisiz olarak çıkarıldı. 30

31 Olgularımızın poliklinik takiplerinde, İlizarov EF çıkarımı sonrası fonksiyonel olarak değerlendirildi. Fonksiyonel değerlendirmede, omuz ve dirsek hareket genişliği ve günlük aktivitelerde kırık ekstremitenin kullanımı göz önüne alınarak Hunter kriterlerine göre değerlendirildi. Hunter kriterleri: G1: Omuz ve dirsek hareketlerinin hiç olmaması ve buna bağlı olarak günlük aktivitenin tümüyle engellenmesi. G2: Hareketlerin minimal olması ve günlük aktivitenin önemli ölçüde etkilenmesi. G3: Hareket kısıtlılığının günlük aktiviteyi çok az etkilemesi. G4: Günlük aktiviteyi etkilemeyen minimal hareket kısıtlılığı. G5: Omuz ve dirsek hareket genişliğinin tam olması. G1 veg2 yi kötü sonuç, G3 ve G4 iyi sonuç, G5 i mükemmel sonuç olarak değerlendirdik. Olgulardaki kırık kaynamasına, klinik muayene ve radyolojik görüntü ile karar verildi. Ön-arka ve yan grafilerde dört korteksten üçünde kallus görülmesi kayanama bulgusu olarak kabul edildi. İlizarov EF çıkarımı sonrası ön-arka ve yan grafiler çekildi. Bu grafilerde mediolateral ve anteroposterior (AP) açılanması ölçüldü. Ölçüm için AP ve lateral grafiler kullanıldı. Bu grafiler üzerinden goniyometre ve kurşun kalem kullanılarak ölçüm yapıldı. Çalışmamızın istatistiksel bölümü, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı nın katkılarıyla gerçekleştirildi. İstatistiksel değerlendirme, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Bilgi İşlem Merkezi ndeki Minitab Release 13 ( Lisans numarası: WCP: ) istatistik programı kullanılarak yapıldı. Verilerin değerlendirilmesinde Mann Whitney U testi, Fisher ki-kare testi ve Kruskall Wallis Varyans testi kullanıldı. 31

32 BULGULAR Kasım 1998 ile Mayıs 2005 tarihleri arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı na başvuran ve humerus cisim kırığı tanısı alan, 27 olguya kapalı redüksiyon ve İlizarov EF yöntemi ile cerrahi tedavi uyguladık. Olguların 4 ü kadın (%15), 23 ü erkek (%85) idi (Grafik 1). En genç olgu 11 yaşında en yaşlı olgu 79 yaşında olup, ortalama yaş 31,00 olarak saptandı. Kadın 15% Kadın Erkek Erkek 85% Grafik 1. Olguların cinsiyete göre dağılımı Etyolojik açıdan değerlendirildiğinde; kırıkların 14 ü trafik kazası (%50), 8 i düşme (% 30), 2 si iş kazası (%7), 2 si ateşli silah yaralanması (%7), 1 i crush tarzı yaralanma (%4) sonucu meydana geldiği görüldü. (Grafik 2). 32

33 Travma etyolojisi Olgu sayısı TK Düşme İş kazası Travma şekli ASY Crush TK: Trafik Kazası, ASY: Ateşli Silah Yaralanması Grafik 2. Olguların travma şekillerinin dağılımı Humerus cisim kırıklarının lokalizasyonuna göre dağılımı; 1 hasta proksimal ( % 4), 18 hasta orta (%67), 8 hastada ise distal (%29) humerus kırığı idi (Grafik 3). Distal; 8 Proximal; 1 Orta; 18 Proximal Orta Distal Grafik 3. Kırıkların humerus cisim lokalizasyonlarına göre dağılımı Olgularımızın kırık cinsine göre dağılımı; 11 hastada spiral (%41), 6 hastada oblik (%22), 2 hastada transvers (%7), 8 hastada parçalı (%30) humerus kırığı vardı (Grafik 4). 33

34 Kırık cinsi dağılımı Olgu sayısı Spiral Parçalı Oblik Transvers Kırık cinsi Grafik 4. Olgularımızın kırık cinsine göre dağılımları Olgularımızdan 5 inde açık kırık (%19), 22 sinde ise kapalı (%81) kırık saptandı (Grafik 5). Kırıkların dış ortamla ilişkisi Olgu sayısı Açık Kapalı Grafik 5. Olgulardaki kırıkların dış ortam ile ilişkisi Olgularımızın tümünde kapalı redüksiyon yapıldı. Kırık hattı redüksiyon için açılmadı. Operasyon süremiz minimum 1 saat, maksimum 3 saat olmak üzere ortalama 1,5 saat idi. Olgularımızın hiçbirinde; ameliyat sırasında veya ameliyat sonrasında kan ihtiyacı olmadı. 34

35 Hastaların kırık tanısı alması ile operasyona alınması arasında geçen süre, en erken 1.gün, en geç 12. gün idi. Ortalama 5. gün olgular operasyona alındı (Grafik 6). Operasyona alınma süreleri Olgu sayısı Gün Grafik 6. Hastaların operasyona alınma süreleri Hastaların ameliyat sonrası omuz ve dirsek hareketlerine başlanıldı. En erken, postop 2.gün, en geç 15.gün olmak üzere ROM haraketlerine başlanıldı. Ameliyat sonrası dönemde 10 olguda çivi dibi enfeksiyonu ile karşılaşıldı. Çivi dibi enfeksiyonu gelişen 10 olgumuzun 5 tanesi açık kırık idi. Bunların 7 si yumuşak doku enflamasyonu ve 3 tanesi yumuşak doku enfeksiyonu olarak değerlendirildi. Yumuşak doku enflamasyonu olan hastalar rifamisin SV (Rifosin ampul) ile çivi dibi pansumanı yapılarak tedavi edildi. Yumuşak doku enfeksiyonu saptanan 3 hasta, alınan çivi dibi kültürü sonrası yapılan antibiyogram sonucuna göre, uygulanan uygun antibiyoterapi ile tedavi edildi. Olguların hiçbirinde enfeksiyon nedeni ile EF çıkartılması gerekmedi. Olguların 4 ünde (% 14,8) ameliyat öncesi radial sinir lezyonu, 1 inde (%3,7) radial sinir ve ulnar sinir lezyonu mevcut idi. Hastaların hiçbirinde iyatrojenik sinir lezyonu gelişmedi. Hiçbir sinir lezyonuna cerrahi tedavi uygulanmadı. Sinir lezyonu olan olguların tümü kendiliğinden geri döndü. Radial sinir lezyonu olan 4 olguda haftalarda sinir fonksiyonları geri döndü. Radial ve ulnar sinir lezyonunun birlikte olduğu olguda ise sinir fonksiyonları 17. haftada geri döndü. 35

36 Hastaların operasyon sonrası en erken 1. gün, en geç 22. gün, ortalama olarak 10. gün hastaneden taburculuk işlemleri yapıldı ( Grafik 7). Operasyon sonrası 22. gün taburculuk yapılan hastada iş kazası sonucu humerus cisim kırığı gelişmişti ve operasyon sonrası 3. gün proksimal çivi dibinde enfeksiyon gelişti. Rutin olarak her hastaya uygulanan ve postop 3. güne kadar devam eden profilaktik antibiyotik (1. kuşak sefalosporin) sonrası oral antibiyotik ile enfeksiyon kontrol altına alındı. Enfeksiyon derin dokulara ve kemiğe ulaşmadı. Sistemin çıkarılmasına gerek kalmadı. Taburculuk süresi Olgu sayısı Gün Grafik 7. Hastaların taburculuk süreleri Kırık kaynamasına klinik ve radyolojik olarak karar verildikten sonra sistem, poliklinik şartlarında, küçük müdahale odasında lokal anestezi veya anestezisiz olarak çıkarıldı. Minimum 8 hafta, maksimum 32 hafta, ortalama 12 haftada eksternal fiksatör çıkarıldı (Grafik 8). EF çıkarımı sonrası mutlaka kontrol grafisi çekildi. 36

37 Kaynama süresi Olgu sayısı Hafta Grafik 8. Olguların kaynama süreleri Kırık lokalizasyonuna göre kaynama süreleri ortalamaları arasında istatistiksel olarak fark bulunamamıştır (p= 0,26). Tablo I de gösterilmiştir. Tablo 1. Kırık lokalizasyonuna göre kaynama süreleri arasındaki dağılım Kırık Bölgesi Olgu Sayısı Kaynama Süresi Ortalama (hafta) p 1/3 proksimal 1 8 1/3 orta ,26 1/3 distal 8 14 Kırık cinsine göre kaynama süreleri ortalamaları arasında istatistiksel olarak fark bulunmuştur (p= 0,028). Spiral ve parçalı kırıklarda daha hızlı kırık iyileşmesi gözlenmiştir. Tablo II de gösterilmiştir. Tablo II. Kırık cinsine göre kaynama süreleri arasındaki dağılım Kırık Cinsi Olgu Sayısı Kaynama Süresi Ortalama(hafta) Spiral Oblik 6 16 Transvers 2 14 Parçalı 8 8 p 0,028 37

38 Kırığın açık kırık veya kapalı kırık olmasına göre ortalama kaynama süreleri arasında anlamlı fark istatistiksel olarak bulunmamıştır (p= 0,129). Açık ve kapalı kırıkların kaynama süreleri Grafik 9 da gösterilmiştir. Kaynama süresi (hafta) 4 3,5 3 2,5 2 1,5 1 0,5 0 açık kapalı Kırık türü Grafik 9. Olguların kapalı veya açık kırık olmalarına göre ortalama kaynama süreleri Radyolojik Değerlendirme: Kırığı kaynadığına klinik olarak muayenede ağrı olmayışı ve radyolojik olarak sağlam ve devamlı kallus köprüsü oluştuğunun görülmesi ile karar verildi. Tedavisi sonuçlanan 27 olgunun en kısa kırık kaynama süresi 8 hafta en uzun kaynama süresi 32 hafta ortalama kaynama süresi 12 hafta olarak bulundu. Hastalarda EF çıkartıldıktan sonra ön-arka ve yan grafileri çekildi. Hastaların ortalama mediolateral açılanması 3, ön-arka açılanması ortalama 5 bulundu (Grafik 10, 11). Hiçbir hastada radyolojik olarak önemli rotasyonel deformite saptanmadı. 38

39 Varus açılanması Olgu sayısı Derece Grafik 10. Olguların varus açılanması Ön-arka açılanma Olgu sayısı Derece Grafik 11. Olguların ön-arka açılanması Fonksiyonel Değerlendirme: Fonksiyonel değerlendirme, omuz ve dirsek hareket genişliği ve günlük aktivitelerde ekstremitenin kullanımı göz önüne alınarak Hunter kriterlerine göre değerlendirildi. Bu kriterlere göre, omuz ve dirsek fonksiyonel değerlendirme sonuçları; Hunter skorlamasında 16 olgu (%60) mükemmel, 11 olguda (%40) ise iyi sonuç alınmıştır (Grafik 12). 39

40 Fonksiyonel sonuç Olgu sayısı mükemmel iyi Grafik 12. Olguların Hunter fonksiyonel skorlamasına göre dağılımı Çalışmaya dahil ettiğimiz 4 olgunun demografik verileri, tanıları, kırık cinsi, yapılan operasyon, karşılaşılan komplikasyonlar, radyolojik ölçümleri, fonksiyonel değerlendirmeleri ameliyat öncesi, sonrası ve İlizarov EF çıkartılması sonrası çekilen direk grafileri Resim 1-19 da gösterilmiştir. Tüm hastaların sıra numarası, protokol numarası, demografik verileri, kırık lokalizasyonu ve cinsi, kırık türü, eşlik eden travması ve yaralanması, nörovasküler yaralanması, ek hastalıkları, ameliyat tarihine kadar geçen süreleri, ameliyat süreleri, taburculuk süreleri, kaynama zamanları, AP ve lateral açılanmaları, fonksiyonel skorları, enfeksiyon durumları Tablo III-VIII de gösterilmiştir. 40

41 Olgularımızdan Örnekler 1) olgu sıra no 8 (tablo III): M.Ü. 79 yaşında bayan. Protokol No: Hikayesi: tarihinde trafik kazası sonrasında acil servise getirilen hasta, ilk tedavisinden sonra sol humerus cisim kırığı ve sol non deplase radius distal uç kırığı tanıları ile servise yatırıldı. Radius kırığı için sirküler alçı yapılan hastaya, humerus kırığı için İlizarov EF tespiti uygulandı (Resim 1, 2, 3 ). Resim 1 Resim 2 Resim 3 Ameliyat öncesi AP Ameliyat sonrası lateral Ameliyat sonrası AP grafi grafi grafi Olgumuzda herhangi bir komplikasyon gelişmeden 8. haftada EF sistemi çıkarıldı. 5 varus açılanması ve Hunter in fonksiyonel skorlamasına göre mükemmel sonuç elde edildi (Resim 4, 5). Resim 4 Resim 5 EF çıkarımı sonrası AP EF çıkarımı sonrası lateral grafi grafi 41

42 2) Olgu sıra no 26 (Tablo III): H.Ş. 12. yaşında erkek. Protokol No: Hikayesi: tarihinde sol kolu üzerine düşme nedeni ile acil servise getirilen hasta, sol humerus cisim kırığı tanısıyla servise yatırıldı (Resim 6). Humerus cisim kırığı için İlizarov EF tespiti uygulandı (Resim 7, 8). Resim 6 Resim 7 Resim 8 Ameliyat öncesi AP Ameliyat sonrası lateral Ameliyat sonrası AP grafi grafi grafi Olgumuzda ameliyat öncesi var olan radial sinir paralizisi, 14. haftada düzeldi.10 haftada EF sistemi çıkarıldı. Olgumuzda 1 varus açılanması vardı ve fonksiyonel skorlamada mükemmel sonuç elde edildi (Resim 9, 10). Resim 9 Resim 10 EF çıkarımı sonrası AP EF çıkarımı sonrası lateral grafi grafi 42

43 3) Olgu sıra no 6 (TabloIII): N.T. 33 yaşında erkek. Protokol No: 9783 Hikayesi: tarihinde trafik kazası nedeni ile acil servise gelen hasta, sol humerus cisim ve sol ön kol çift kemik kırığı tanısıyla servise yatırıldı. Sol humerus cisim kırığı için İlizarov EF tespiti uygulandı (Resim 11, 12, 13). Resim 11 Resim 12 Resim 13 Ameliyat öncesi AP Ameliyat sonrası AP Ameliyat sonrası lateral grafi grafi grafi Olgumuzun ameliyat sonrası takiplerinde, çivi dibi enfeksiyonu ile karşılaşıldı. Günlük pansuman ve antibiyoterapi ile enfeksiyon kontrol altına alındı. 12. haftada EF çıkarıldı. 1 varus açılanması saptanan hastanın, mükemmel fonksiyonel skorlaması mevcuttu (Resim 14). Resim 14 EF çıkarımı sonrası AP ve lateral grafi 43

44 4) Olgu sıra no 4 (Tablo III): R.Y. 15 Yaşında erkek. Protokol No: Hikayesi: tarihinde sol kolu üzerine düşme nedeni ile acil servise gelen hasta, sol humerus cisim kırığı tanısı ile servise yatırıldı. Sol humerus cisim kırığı için, İlizarov EF tedavisi uygulandı (Resim 15, 16, 17). Resim 15 Resim 16 Resim 17 Ameliyat öncesi AP Ameliyat sonrası lateral Ameliyat sonrası AP grafi grafi grafi Olgumuzun ameliyat öncesi var olan radial sinir defisiti, 16. haftada düzeldi. 10 varus açılanması olan olgunun fonksiyonel skorlamasında mükemmel sonuç elde edildi (Resim 18, 19). Resim 18 Resim 19 EF çıkarımı sonrası lateral EF çıkarımı sonrası AP grafi grafi 44

OMUZ VE DİRSEK BÖLGESİ YARALANMALARI

OMUZ VE DİRSEK BÖLGESİ YARALANMALARI OMUZ VE DİRSEK BÖLGESİ YARALANMALARI Doç. Dr. Nuri Aydın İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı nuri.aydin@istanbul.edu.tr YARALANMA TravmaRk Ani fiziksel

Detaylı

OMUZ VE ÜST KOL BÖLGESİNE YÖNELİK KİNEZYOLOJİK BANTLAMA UYGULAMALARI

OMUZ VE ÜST KOL BÖLGESİNE YÖNELİK KİNEZYOLOJİK BANTLAMA UYGULAMALARI OMUZ VE ÜST KOL BÖLGESİNE YÖNELİK KİNEZYOLOJİK BANTLAMA UYGULAMALARI Supraspinatus kası Origo: Skapulanın supraspinöz fossası İnsersiyo: Humerus tuberkulum majus superior bölümü İnervasyon: Supraskapuler

Detaylı

ANATOMİ ÜST TARAF KASLARI. Öğr. Gör. Şeyda CANDENİZ

ANATOMİ ÜST TARAF KASLARI. Öğr. Gör. Şeyda CANDENİZ ANATOMİ ÜST TARAF KASLARI Öğr. Gör. Şeyda CANDENİZ ÜST TARAF KASLARI Üst taraf kasları çeşitli alt gruplara ayrılarak incelenir. Omuz kasları: Omuzda; m. deltoideus, m. subscapularis, m. supraspinatus,

Detaylı

Plato Tibia ve ÖĞRENCİ DERS NOTLARI. Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı

Plato Tibia ve ÖĞRENCİ DERS NOTLARI. Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Plato Tibia ve Patella Kırıkları ÖĞRENCİ DERS NOTLARI Prof.Dr.Mehmet.Mehmet Rıfat R ERGİNER İ.Ü.Cerrahpaşa a Tıp T p Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Plato Tibia Kırıkları İnsidans Bütün

Detaylı

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık PELVİS KIRIKLARI Prof. Dr. Mehmet Aşık PELVİS KIRIKLARI Pelvis, lokomotor sistemin en fazla yük taşıyan bölümüdür. İçindeki majör damar, sinir ve organ yapıları nedeniyle pelvis travmaları kalıcı sakatlık

Detaylı

Dr. İlker Akbaş Bingöl Devlet Hastanesi Acil Servisi Antalya - Nisan 2018

Dr. İlker Akbaş Bingöl Devlet Hastanesi Acil Servisi Antalya - Nisan 2018 Dr. İlker Akbaş Bingöl Devlet Hastanesi Acil Servisi Antalya - Nisan 2018 Glenohumeral eklem çıkıkları Omuz eklemi (glenohumeral eklem) en sık çıkan eklem Tüm acil servis başvurularının %1,7 İki yaş grubunda

Detaylı

Giriş. Anatomi. Anterior kompartman BACAK YARALANMALARI. Tibia. Fibula

Giriş. Anatomi. Anterior kompartman BACAK YARALANMALARI. Tibia. Fibula BACAK YARALANMALARI Gülçin BACAKOĞLU Giriş Alt bacak yaralanmaları daha sık görülür Tibia en sık kırılan kemiktir Beraberinde önemli yumuşak doku yaralanmaları oluşabilir Değerlendirmede hikaye ve FM önemlidir

Detaylı

ÜST ÜYELER VE HAREKETLERİ. OMUZ KEMERİ: Kemikler ve Eklemler. OMUZ KEMERİ: Kemikler ve Eklemler. OMUZ KEMERİ: Hareketleri

ÜST ÜYELER VE HAREKETLERİ. OMUZ KEMERİ: Kemikler ve Eklemler. OMUZ KEMERİ: Kemikler ve Eklemler. OMUZ KEMERİ: Hareketleri ÜST ÜYELER VE HAREKETLERİ Üst Üyeler 4 bölümde incelenir 1. Omuz kemeri REK132&SBR178 ANATOMİ VE KİNEZİYOLOJİ 2. Kol KONU ÜST ÜYELER VE HAREKETLERİ Klavikula Skapula Sternum Humerus Ön görünüm Kemikleri

Detaylı

Anatomi. Ayak Bileği Çevresi Deformitelerinde Tedavi Alternatifleri. Anatomi. Anatomi. Ardayak dizilim grafisi (Saltzman grafisi) Uzun aksiyel grafi

Anatomi. Ayak Bileği Çevresi Deformitelerinde Tedavi Alternatifleri. Anatomi. Anatomi. Ardayak dizilim grafisi (Saltzman grafisi) Uzun aksiyel grafi Ayak Bileği Çevresi Deformitelerinde Tedavi Alternatifleri Dr. Önder Kılıçoğlu İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD Tibia ve talus eklem yüzleri paralel Medial ve lateral

Detaylı

TORAKOLOMBER VERTEBRA KIRIKLARI. Prof.Dr.Nafiz BİLSEL VERTEBRA KIRIKLARI 1

TORAKOLOMBER VERTEBRA KIRIKLARI. Prof.Dr.Nafiz BİLSEL VERTEBRA KIRIKLARI 1 TORAKOLOMBER VERTEBRA KIRIKLARI Prof.Dr.Nafiz BİLSEL VERTEBRA KIRIKLARI 1 Vertebral Kolon 33 omur 23 intervertebral disk 31 çift periferik sinir VERTEBRA KIRIKLARI 3 OMURGANIN EĞRİLİKLERİ Servikal bölgede

Detaylı

Metakarp Kırıkları ve Tedavileri

Metakarp Kırıkları ve Tedavileri Metakarp Kırıkları ve Tedavileri Dr. Zekeriya TOSUN Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rek. ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı & El Cerrahisi Bilim Dalı PROF. DR. RIDVAN EGE TEMEL EL CERRAHİSİ KURSLARI-9

Detaylı

Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı. Prof.Dr. Mustafa KARAHAN

Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı. Prof.Dr. Mustafa KARAHAN Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı Prof.Dr. Mustafa KARAHAN Kinesiyoloji Kinesiyoloji insan hareketiyle ilgili mekanik ve anatomik ilkelerin incelenmesidir. Kinesiyoloji anatomi, fizyoloji ve biyomekanik

Detaylı

FTR 208 Kinezyoloji II. El bileği III. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem

FTR 208 Kinezyoloji II. El bileği III. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem FTR 208 Kinezyoloji II El bileği III yrd. doç. dr. emin ulaş erdem EL BİLEĞİ EKSTANSÖR KASLARI El Bileği Ekstansör Kasları Primer M.Ekstansör karpi radialis longus M.Ekstansör karpi radialis brevis M.Ekstansör

Detaylı

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde Artroskopi nedir? Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde çeşitli tedavileri uyguladıkları bir cerrahi prosedürdür. Artroskopi sözcüğü latince arthro (eklem)

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 EKLEM 2 EKLEM Vücudumuza stresle en çok karşı karşıya kalan yapılardan biri eklemdir. Kas fonksiyonundan kaynaklanan gerilim ve gravitasyonel reaksiyonlardan kaynaklanan

Detaylı

Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle

Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle Doç. Dr. Onur POLAT Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle gelişirken, spor yaralanmalarında hem dış

Detaylı

REPLANTASYONDA KEMİK TESPİT YÖNTEMLERİ. Doç. Dr. Tahsin Beyzadeoğlu Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD.

REPLANTASYONDA KEMİK TESPİT YÖNTEMLERİ. Doç. Dr. Tahsin Beyzadeoğlu Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD. REPLANTASYONDA KEMİK TESPİT YÖNTEMLERİ Doç. Dr. Tahsin Beyzadeoğlu Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD. DEBRİDMAN Başarının altın anahtarı debridmandır Tüm yapılar debride edildikten

Detaylı

Doç.Dr.Onur POLAT. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

Doç.Dr.Onur POLAT. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Doç.Dr.Onur POLAT Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı İçerik Dirsek Dislokasyonları Dirsek Fraktürleri Humerus diafiz ve distal uç kırıklarının tedavisi Dirsek Dislokasyonları Klinik

Detaylı

ADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ

ADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ ADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ DONUK OMUZ - FROZEN SHOULDERADEZİV KAPSÜLİT Adeziv kapsulit omuz ekleminde, eklem kapsülünün kronik iltihabi bir durumu olup eklem kapsülünde kalınlaşma, sertleşme ve

Detaylı

Sunum planı. Omuz ve humerus yaralanmaları. Omuz anatomisi. Omuz anatomisi. Sternoklavikular eklem çıkıkları. Omuz anatomisi

Sunum planı. Omuz ve humerus yaralanmaları. Omuz anatomisi. Omuz anatomisi. Sternoklavikular eklem çıkıkları. Omuz anatomisi Sunum planı Omuz ve humerus yaralanmaları 01.06.2010 Dr. Mehmet Demirbağ Omuz anatomisi Omuz kompleksi ve humerus yaralanmaları Sternoklavikular dislokasyonlar Klavikula Skapula Akromioklavikular eklem

Detaylı

08.10.2013 DEFORMİTE. Sagittal Plan Analizleri (Diz Kontraktürleri) DEFORMİTE (Tedavi Endikasyonlari) DEFORMİTE. Tedavi Endikasyonlari (klinik)

08.10.2013 DEFORMİTE. Sagittal Plan Analizleri (Diz Kontraktürleri) DEFORMİTE (Tedavi Endikasyonlari) DEFORMİTE. Tedavi Endikasyonlari (klinik) DEFORMİTE Ekstremitenin normal anatomisinden sapması Sagittal Plan Analizleri (Diz Kontraktürleri) Uzunluk farkı Angulasyon Rotasyon Translasyon Eklem kontraktürleri Dr. Mustafa KURKLU GATA Ort. ve Trav.

Detaylı

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ MENİSKÜS ZEDELENMELERİ Diz eklemi uyluk (femur) ve kaval (tibia) kemikleri arasında kusursuz bir uyum içinde çalışır. Bu uyumun sağlanmasında, diz içerisinde yer alan menisküs denilen yarım ay şeklindeki

Detaylı

FTR 207 Kinezyoloji I. Dirsek ve Önkol Kompleksi. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem

FTR 207 Kinezyoloji I. Dirsek ve Önkol Kompleksi. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem FTR 207 Kinezyoloji I Dirsek ve Önkol Kompleksi yrd. doç. dr. emin ulaş erdem GİRİŞ 3 KEMİK 4 EKLEM Humeroulnar Humeroradial Prox. Radioulnar Distal radioulnar MID-DISTAL HUMERUS ULNA - RADIUS VALGUS

Detaylı

DİRSEK GRAFİSİ YRD.DOÇ.DR.MANSUR KÜRŞAD ERKURAN ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP AD.

DİRSEK GRAFİSİ YRD.DOÇ.DR.MANSUR KÜRŞAD ERKURAN ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP AD. DİRSEK GRAFİSİ YRD.DOÇ.DR.MANSUR KÜRŞAD ERKURAN ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP AD. Amaç I. Acil serviste sık istenilen grafileri yorumlanırken nelere dikkat edilmesi gerektiği II. Hangi açılardan

Detaylı

Spor Yaralanmalarında Konservatif Tedavi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi

Spor Yaralanmalarında Konservatif Tedavi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi Spor Yaralanmalarında Konservatif Tedavi Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi Yumuşak doku injurisi Kas, tendon ve bağ yaralanmalarını kapsar. Strain: Kas ve tendonların aşırı yüklenmesi veya

Detaylı

ORTOPEDİK YARALANMALARDA İLKYARDIM

ORTOPEDİK YARALANMALARDA İLKYARDIM ORTOPEDİK YARALANMALARDA İLKYARDIM Doç. Dr. Ufuk Talu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji ABD Ortopedik Acil =? 1. Gerçek acil: Hemen tedavi edilmezse kalıcı sorun bırakan 2. İlk yardım sonrasında

Detaylı

Total Kalça Protezi. Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı

Total Kalça Protezi. Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Total Kalça Protezi Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Koksartroz Primer Önceden geçirildiği bilinen bir hastalık yok Genelde yaşlanmaya bağlı Eklemde

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

Omuz kemeri kemikleri Clavicula (köprücük kemiği)

Omuz kemeri kemikleri Clavicula (köprücük kemiği) Üst ekstremite kemikleri omuz hizasında kürek kemiği ve köprücük kemiğinden oluşan omuz kemeri kemikleri ile başlar. Diğer üst ekstremite kemikleri, humerus (pazu kemiği, kol kemiği), antebrachium (radius

Detaylı

Doç.Dr.Onur POLAT. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

Doç.Dr.Onur POLAT. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Doç.Dr.Onur POLAT Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı İçerik Humerus diafiz ve distal uç kırıklarının tedavisi Klavikula ve skapula kırıklarının tedavisi Humerus Diafiz ve Distal Uç

Detaylı

YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ

YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ Doç. Dr. Tahsin BEYZADEOĞLU Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD. Yüksek Tibial Osteotomi AMAÇ Mekanik yükü, hastalıklı bölgeden, daha sağlıklı bölgeye

Detaylı

KOMPARTMAN SENDROMU. Patofizyoloji. KS Nedenleri. Ödem

KOMPARTMAN SENDROMU. Patofizyoloji. KS Nedenleri. Ödem KOMPARTMAN SENDROMU 10.08.2010 Dr.Günay YILDIZ Kompartman Sendromu (KS),damar ve sinir içeren kapalı boşluklarda doku basıncının, perfüzyonu engelleyecek kadar artması sonucu ortaya çıkan hipoksiyle birlikte

Detaylı

Bu çizgi 4 referans noktadan geçer: Bu çizgi 4 referans noktadan geçer: Skapula Çizgisi

Bu çizgi 4 referans noktadan geçer: Bu çizgi 4 referans noktadan geçer: Skapula Çizgisi KÜREK lines of KEMİĞİ the SHOULDER VE KOL BLADES DIŞ YÜZ AND çizgileri POSTERIOR ARM Skapula Çizgisi Bu çizgi referans noktadan geçer: 1. Spina skapulanın orta noktasının üstü. Spina skapulanın üstü, medial

Detaylı

TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir Özet: Göğüs duvarı anatomisi Kesitsel anatomi Varyasyonel görünümler Toraks

Detaylı

Dr. Mehmet BAYDAR Baltalimanı Kemik Hastalıkları EAH El Cerrahisi Kliniği

Dr. Mehmet BAYDAR Baltalimanı Kemik Hastalıkları EAH El Cerrahisi Kliniği Dr. Mehmet BAYDAR Baltalimanı Kemik Hastalıkları EAH El Cerrahisi Kliniği 2015-2016 TOTDER-SET Toplantısı İSTANBUL 05.12.2015 Diğer Karpal Kemik Kırıkları Tüm kırıkların % 1,1 i - skafoid %68,2 - kapitatum

Detaylı

25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015

25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015 TOTBİD 25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015 Titanic Kongre Merkezi Belek / Antalya PROGRAM ANAHATLARI 27 Ekim 2015, Salı Saat Salon 1 Alt dal KULLANILAN RENK VE SEMBOL

Detaylı

FTR 208 Kinezyoloji II. El Bileği. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem

FTR 208 Kinezyoloji II. El Bileği. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem FTR 208 Kinezyoloji II El Bileği yrd. doç. dr. emin ulaş erdem GİRİŞ El bileği eklemi, ön kolun distal ucu ve elin proksimal ucu arasında yer alan eşsiz bir eklemdir. Üst ekstremitenin mekanik etkinliğini

Detaylı

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar YARALANMALAR YARA NEDİR? Bir travma sonucu deri yada mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır. Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar etkilenebilir. Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon

Detaylı

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük

Detaylı

Omuz Ağrısı olan Hastaya Yaklaşım. Anatomi. Anatomi. Dr.Erkan Göksu Acil Tıp A.D. Omuz kompleksi:

Omuz Ağrısı olan Hastaya Yaklaşım. Anatomi. Anatomi. Dr.Erkan Göksu Acil Tıp A.D. Omuz kompleksi: Omuz Ağrısı olan Hastaya Yaklaşım Dr.Erkan Göksu Acil Tıp A.D. Anatomi Omuz kompleksi: Humerus Klavikula Skapula tarafından oluşturulmuştur. Omuz eklemini oluşturan kemik yapı Anatomi Dört eklem Akromioklavikular

Detaylı

SINIRLI YÜZEY DEĞİŞTİRME BAŞARILI MI?

SINIRLI YÜZEY DEĞİŞTİRME BAŞARILI MI? SINIRLI YÜZEY DEĞİŞTİRME BAŞARILI MI? Doç. Dr. Tahsin Beyzadeoğlu Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD. tbeyzade@superonline.com Diz Osteoartriti Kıkırdak Lezyonları A la Carte

Detaylı

Torakolomber Bileşke Patlama Kırıkları

Torakolomber Bileşke Patlama Kırıkları Torakolomber Bileşke Patlama Kırıkları (posterior yaklaşım) Dr.Hakan BOZKUŞ Konuşma Konusu Torakolomber Bileşke T11-L1 Kostavertebral ligaman İnterkostal adale İntertransvers adale Kuadratus lumborum Anterior

Detaylı

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz Spondilolistezis Prof. Dr. Önder Aydıngöz Spondilolistezis Bir vertebra cisminin alttaki üzerinde öne doğru yer değiştirmesidir. Spondilolizis Pars interartikülaristeki lizise verilen isimdir. Spondilolistezis

Detaylı

FTR 303 Ortopedik Rehabilitasyon. Kalça Artroplastisi. emin ulaş erdem

FTR 303 Ortopedik Rehabilitasyon. Kalça Artroplastisi. emin ulaş erdem FTR 303 Ortopedik Rehabilitasyon Kalça Artroplastisi emin ulaş erdem GİRİŞ Kalça eklemi, insan vücudunda yüke en fazla maruz kalan eklemdir. Bu nedenle fonksiyonel yaşamda dejeneratif artrit açısından

Detaylı

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma Oral İmplantolojide Temel Kavramlar, Teşhis ve Tedavi Planlaması 13.30-15.00 Dental implantların kısa tarihçesi

Detaylı

ÜNİTE-10. Kırık Çıkık ve Burkulmalarda İlk Yardım

ÜNİTE-10. Kırık Çıkık ve Burkulmalarda İlk Yardım 1 ÜNİTE-10 Kırık Çıkık ve Burkulmalarda İlk Yardım KONU BAŞLIKLARI 2 Giriş Kırıklar ve İlk Yardım Çıkık ve İlk yardım Burkulma ve İlk Yardım Kırık Çıkık ve Burkulmada Tespit Yöntemleri GİRİŞ 3 Ülkemizde

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 2 Lokomotor sistemi oluşturan yapılar içinde en fazla stres altında kalan kıkırdaktır. Eklem kıkırdağı; 1) Kan damarlarından, 2) Lenf kanallarından, 3) Sinirlerden yoksundur.

Detaylı

SUTURASYON UMKE.

SUTURASYON UMKE. SUTURASYON UMKE Katlarına uygun olarak kapatılmalı. * Acil serviste kapatılan yaralarda genellikle 3 tabaka vardır. Fasia, ciltaltı doku ve cilt. * Kat kat kapatma: Scalp, parmak, el,ayak, tırnak, burun

Detaylı

25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015

25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015 TOTBİD 25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015 Titanic Kongre Merkezi Belek / Antalya PROGRAM ANAHATLARI 27 Ekim 2015, Salı Saat Salon 1 Alt dal KULLANILAN RENK VE SEMBOL

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

OSTEOARTRİT. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

OSTEOARTRİT. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ OSTEOARTRİT Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ Eklem kıkırdağından başlayıp, eklemlerde mekanik aşınmaya ve dejenerasyona yol açan kronik bir eklem hastalığıdır. LİTERATÜRDEKİ İSİMLERİ ARTROZ DEJENERATİF ARTRİT Yavaş

Detaylı

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler Anestezi Uygulama II 2017-2018 Bahar / Ders:9 Anestezi ve Emboliler Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI Emboli Nedir? Damarlarda dolaşan kan içerisine hava ya da yabancı cisim girişine bağlı olarak, dolaşımı engelleyen

Detaylı

GONARTROZ UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ

GONARTROZ UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ GONARTROZ UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ Gonartroz, diz ekleminde progresif olarak ortaya çıkan kıkırdak yıkımı, osteofit oluşumu ve subkondral skleroz ile karakterize noninflamatuvar, kronik, dejeneretif bir hastalıktır.

Detaylı

Tedavi. Tedavi hedefleri;

Tedavi. Tedavi hedefleri; Doç. Dr. Onur POLAT Tedavi DVT tanısı konduktan sonra doğal gidişine bırakılırsa, ölümcül komplikasyonu olan PE ve uzun dönemde sakatlık oranı son derece yüksek olan posttromboflebitik sendrom ve Pulmoner

Detaylı

Köpek ve Kedilerde Malunion Olguları

Köpek ve Kedilerde Malunion Olguları Köpek ve Kedilerde Malunion Olguları Dokt. Öğr. Kıvanç İNAN Prof. Dr. Kemal YANIK T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ CERRAHİ ANABİLİM DALI TANIM Kırılan herhangi bir kemiğin anatomik olmayan

Detaylı

KIRIK, ÇIKIK VE BURKULMALARDA İLKYARDIM. Yrd. Doç.Dr. Kadri KULUALP

KIRIK, ÇIKIK VE BURKULMALARDA İLKYARDIM. Yrd. Doç.Dr. Kadri KULUALP KIRIK, ÇIKIK VE BURKULMALARDA İLKYARDIM Yrd. Doç.Dr. Kadri KULUALP Kırık Nedir? Kırık, kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar darbe sonucu yada kendiliğinden oluşabilir. Büyük kemiklerin kırılması sonucu

Detaylı

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR. SAYFA NO 1/5 TANISAL VE GİRİŞİMSEL DİZ ARTROSKOPİSİ AMELİYATI AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat Yöntem: Eklem içerisini gözlemek için, 0.5 cm'lik kesi deliklerinden artroskopinin

Detaylı

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Omurga-Omurilik Cerrahisi Omurga-Omurilik Cerrahisi BR.HLİ.017 Omurga cerrahisi, omurilik ve sinir kökleri ile bu hassas sinir dokusunu saran/koruyan omurga üzerinde yapılan ameliyatları ve çeşitli girişimleri içerir. Omurga ve

Detaylı

OMURGA TRAVMALI OLGULARA DAYALI BİYOMEKANİK İNCELEME

OMURGA TRAVMALI OLGULARA DAYALI BİYOMEKANİK İNCELEME OMURGA TRAVMALI OLGULARA DAYALI BİYOMEKANİK İNCELEME Dr.Hakan BOZKUŞ VKV Amerikan Hastanesi, Nöroşirurji Bölümü İTÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü Mekanik Bilgi Birim şekil değiştirme (strain,ε) Geometride oluşan

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Künt Toraks Travmaları Ülkemizde künt toraks travmaları trafik kazalarına ve yüksekten düşmelere bağlı daha sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Travmaya

Detaylı

SERT DOKUNUN SULU (KĠSTĠK) LEZYONU. Dr Arzu AVCI ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TIBBİ PATOLOJİ KLİNİĞİ 17 Kasım 2011

SERT DOKUNUN SULU (KĠSTĠK) LEZYONU. Dr Arzu AVCI ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TIBBİ PATOLOJİ KLİNİĞİ 17 Kasım 2011 SERT DOKUNUN SULU (KĠSTĠK) LEZYONU Dr Arzu AVCI ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TIBBİ PATOLOJİ KLİNİĞİ 17 Kasım 2011 OLGU 9 Y, K Sağ humerus proksimali 2 yıl önce kırık Doğal iyileşmeye bırakılmış

Detaylı

HUMERUS DİAFİZ KIRIKLARINDA TEDAVİ SONUÇLARIMIZ

HUMERUS DİAFİZ KIRIKLARINDA TEDAVİ SONUÇLARIMIZ TC. SAĞLIK BAKANLIĞI DR.LÜTFİ KIRDAR KARTAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ II.ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ KLİNİĞİ ŞEF: OP. DR. MUZAFFER YILDIZ HUMERUS DİAFİZ KIRIKLARINDA TEDAVİ SONUÇLARIMIZ (UZMANLIK TEZİ)

Detaylı

Sakrum Kırıkları ve Biyomekaniği

Sakrum Kırıkları ve Biyomekaniği Sakrum Kırıkları ve Biyomekaniği Dr.Hakan BOZKUŞ VKV Amerikan Hastanesi, Nöroşirurji Bölümü İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü AMERİKAN HASTANESİ Embriyoloji Tüm vertebral kolon 44 mesodermal somatomerden oluşur

Detaylı

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir SİSTEMATİK DEĞERLENDİRME Yorumlama dıştan içe veya içten dışa doğru yapılmalı TORAKS DUVARI Kostalar Sternum Klavikula Torasik vertebralar

Detaylı

DİYABETİK AYAK YARA BAKIMI ve HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI SEMA İNCE DİYABETİK AYAK YARA BAKIM HEMŞİRESİ Ç.Ü.T.F. ENDOKRİN VE METABOLİZMA BD

DİYABETİK AYAK YARA BAKIMI ve HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI SEMA İNCE DİYABETİK AYAK YARA BAKIM HEMŞİRESİ Ç.Ü.T.F. ENDOKRİN VE METABOLİZMA BD DİYABETİK AYAK YARA BAKIMI ve HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI SEMA İNCE DİYABETİK AYAK YARA BAKIM HEMŞİRESİ Ç.Ü.T.F. ENDOKRİN VE METABOLİZMA BD SUNUM İÇERİĞİ Diyabetik ayak Diyabetik ayak yara nedenleri Etiyopatogenezi

Detaylı

DİYABETİK AYAK ENFEKSİYONLARININ KLİNİK SINIFLANDIRMASI

DİYABETİK AYAK ENFEKSİYONLARININ KLİNİK SINIFLANDIRMASI DİYABETİK AYAK ENFEKSİYONLARININ KLİNİK SINIFLANDIRMASI DR. GÜLİZ UYAR GÜLEÇ ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ TıP FAKÜLTESİ ENFEKSİYON H. VE KLİNİK MİK. AD- AYDIN UDAİS 2014 Giriş Diyabetin en sık ve ciddi

Detaylı

ÖN ÇAPRAZ BAĞ ZEDELENMELERİ

ÖN ÇAPRAZ BAĞ ZEDELENMELERİ ÖN ÇAPRAZ BAĞ ZEDELENMELERİ Diz eklemi çepeçevre bağlarla desteklenen ve cildin altında kaslarla çevrili olmadığı için de travmaya son derece açık olan bir eklemdir. Diz ekleminde kayma, menteşe ve dönme

Detaylı

Kırık, Çıkık ve Burkulmalar

Kırık, Çıkık ve Burkulmalar Kemik bütünlüğünün bozulmasına kırık denir. Kırıklar darbe sonucu veya kendiliğinden oluşur. Kapalı ve açık kırık çeşitleri vardır. Kapalı Kırık: Kemik bütünlüğü bozuktur, ancak deri sağlamdır. Açık Kırık:

Detaylı

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI D.P.Ü. KÜTAHYA EVLİYA ÇELEBİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR PROF. DR. AHMET HAKAN VURAL OP. DR. GÜLEN SEZER ALPTEKİN ERKUL OP. DR. SİNAN ERKUL

Detaylı

OMUZ-KOL-ÖNKOL KASLARI LAB İNDEKSİ İÇİN TEORİK BİLGİ. İntrinsik omuz kasları

OMUZ-KOL-ÖNKOL KASLARI LAB İNDEKSİ İÇİN TEORİK BİLGİ. İntrinsik omuz kasları İntrinsik omuz kasları Clavicula nın 1/3 lateral i pars clavicularis Acromion pars acromialis Spina scapula pars spinalis M. supraspinatus Fossa supraspinatus medial 2/3 ü, fascia supraspinata nın kalın

Detaylı

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler F. Emir Biyolojik İmplant Başarısızlığı Cerrahi başarısızlık İyileşme Krestal Kemik Kaybı Periosteal Refleksiyon(kaldırma) Otoimmün (bakteriyel etki) Biyolojik mikro aralık Protez Komplikasyonları Vida

Detaylı

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri Doç. Dr. Onur POLAT Toraks Travmalarında Temel kuralın tanı ve tedavinin aynı anda başlaması olduğu gerçeği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Havayolu erken entübasyon ile sağlanmalı, eğer entübasyonda zorluk

Detaylı

Erişkinlerde Önkol Kırıkları

Erişkinlerde Önkol Kırıkları Erişkinlerde Önkol Kırıkları A. Mehmet Demirtaş,* Mahmut Kalem* Önkol kırıklarının tedavileri, ulna ve radiusun birbirlerine olan pozisyonel durumlarının el fonksiyonlarına olan direk etkileri nedeniyle

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

DİRSEK GÖRÜNTÜLEME. Yrd.Doç.Dr.Fatih Ozan Kahveci BÜLENT ECEVİT UNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D.

DİRSEK GÖRÜNTÜLEME. Yrd.Doç.Dr.Fatih Ozan Kahveci BÜLENT ECEVİT UNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D. DİRSEK GÖRÜNTÜLEME Yrd.Doç.Dr.Fatih Ozan Kahveci BÜLENT ECEVİT UNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D. Anatomi Normal grafiler AP ve Lateral grafide köşe taşları Lateral kondiler kırık Medial kondiler kırık Suprakondiler

Detaylı

TUZAK NÖROPATİLER. Doç. Dr. Yüksel ÖZKAN Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Bursa

TUZAK NÖROPATİLER. Doç. Dr. Yüksel ÖZKAN Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Bursa TUZAK NÖROPATİLER Doç. Dr. Yüksel ÖZKAN Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Bursa dryukselozkan@yahoo.com Prof.Dr.Rıdvan EGE IV.Temel El Cerrahisi Kursu Ortopedia

Detaylı

FTR 208 Kinezyoloji II. El bileği II. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem

FTR 208 Kinezyoloji II. El bileği II. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem FTR 208 Kinezyoloji II El bileği II yrd. doç. dr. emin ulaş erdem EL BİLEGİ LİGAMENTLERİ El bileği ligamentlerinin çoğu küçüktür ve izole etmesi zordur. Bununla birlikte göze çarpmayan doğaları kinezyolojik

Detaylı

KLAVİKULA KIRIKLARINDA YAKLAŞIM ve YENİ PLAKLAMA TEKNİKLERİ

KLAVİKULA KIRIKLARINDA YAKLAŞIM ve YENİ PLAKLAMA TEKNİKLERİ 24-26 Kasım 2006 Belek - Antalya KLAVİKULA KIRIKLARINDA YAKLAŞIM ve YENİ PLAKLAMA TEKNİKLERİ Dr. Tahsin BEYZADEOĞLU Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı KLAVİKULA

Detaylı

Hisar Intercontinental Hospital

Hisar Intercontinental Hospital Varisler BR.HLİ.92 Venöz Hastalıklar (Toplardamarlar) Varis Hastalığı: Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görev alan iki ana ven sistemi bulunur. Yüzeyel ve derin ven sistemi olarak adlandırılan

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 Dik postürü oluşturan rijit dokuyu kemikler oluşturmaktadır. Kemik, hareket sistemi için esas olan kaldıraç sistemini ve desteği oluşturmasının yanında iç organları ve

Detaylı

Üst Ekstremite Biyomekaniği. Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

Üst Ekstremite Biyomekaniği. Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ Üst Ekstremite Biyomekaniği Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ OMUZ Omuz kuşağı; göğüs kafesi, skapula, humerus, klavikula kemikleri ile bunlar arasındaki glenohumeral, akromioklaviküler, sternoklaviküler ve skapulotorasik

Detaylı

Osteoporoz Rehabilitasyonu

Osteoporoz Rehabilitasyonu Osteoporoz Rehabilitasyonu OSTEOPOROZ Kemik kitlesinde azalma, kemik mikroyapısında bozulma sonucu kemik kırılganlığının artması olarak tanımlanır. Kemik yaşayan, dengeli bir şekilde oluşan yıkım ve yapım

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ DR. FZT. AYSEL YILDIZ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI Talasemi; Kalıtsal bir hemoglobin hastalığıdır. Hemoglobin

Detaylı

AYAK BILEĞI ORTEZLERI

AYAK BILEĞI ORTEZLERI AYAK BILEĞI ORTEZLERI AYAKBILEĞI ANATOMISI AYAKBILEĞI ANATOMISI Kaslar: Gastrocnemius ve Soleus: Ayakileği plantar fleksiyonu Tibialis posterior: Plantar fleksiyon ve inversiyon Peroneus longus ve brevis:

Detaylı

SPOR BiYOMEKANiĞiNiN BiYOLOJiK TEMELLERi

SPOR BiYOMEKANiĞiNiN BiYOLOJiK TEMELLERi SPOR BiYOMEKANiĞiNiN BiYOLOJiK TEMELLERi Anatomik referans duruşu; * ayaklar birbirinden biraz uzak, * kollar vücudun yanında serbestçe uzanmış, * avuç içlerinin öne baktığı,duruştur. Bu duruş, doğal dik

Detaylı

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI 1- Vücuda şekil vermek 2- Kaslara bağlantı yeri oluşturmak ve hareketlerin yapılmasına olanaksağlamak 3- Vücut ağırlığını taşımak 4- Vücudun yumuşak kısımlarını korumak

Detaylı

İNSAN ANATOMİSİ ve KİNESYOLOJİ

İNSAN ANATOMİSİ ve KİNESYOLOJİ İNSAN ANATOMİSİ ve KİNESYOLOJİ Gövde Kasları Antrenörlük Eğitimi Bölümü -2013 Eğitim-Öğretim Yılı Güz Dönemi 7. hafta Gövde iskeletini arka tarafta omurga, önde ise göğüs ve kaburga kemikleri oluştururlar.

Detaylı

TRAVMA. Doç Dr. Onur POLAT Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

TRAVMA. Doç Dr. Onur POLAT Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı TRAVMA Doç Dr. Onur POLAT Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı HEDEFLER Travmanın tarihçesi Travmanın tanımı Travma çeşitleri (Künt, Penetran, Blast,

Detaylı

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR. SAYFA NO 1/5 EKLEM İÇİ KIRIK CERRAHİSİ AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat Yöntem: Önerilen tedavinin içeriği, Yapılacak tedavi; kırık bölgesinde ekleme uzanan kırığın yerine oturtularak,

Detaylı

Distal Radio Ulnar Eklem Yaralanmaları. Doç. Dr Halil İbrahim Bekler

Distal Radio Ulnar Eklem Yaralanmaları. Doç. Dr Halil İbrahim Bekler Distal Radio Ulnar Eklem Yaralanmaları Doç. Dr Halil İbrahim Bekler DRUJ sorunları sık görülür. Ön kol, bilek fonksiyonlarını bozar. Yaralanma Mekanizması Hiperpronasyonda, ekstansiyonda bilek üzerine

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 2 Ayağın en temel fonksiyonu stabilitenin sağlanması ve devam ettirilmesidir. Ayağın stabilite ve denge fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için çeşitli düzlemlerde

Detaylı

YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ Travma; ani olarak dıştan mekanik bir etki sonucu meydana gelen, sağlığı tehdit eden, fiziksel ve ruhsal hasarlara yol açan bir olaydır.

Detaylı

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Doç. Dr. Onur POLAT Hasar Kontrol Cerrahisi 1992 yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Hasar Kontrol Cerrahisi İlk aşama; Kanama ve kirlenmenin

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Yetişkinde Gergin Omurilik Sendromu ve Eşlik Eden Toraks Deformitesi Gergin omurilik, klinik bir durumdur ve zemininde sebep olarak omuriliğin gerilmesi sonucu

Detaylı

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ Prostat her erkekte doğumdan itibaren bulunan, idrar torbasının hemen altında yer alan bir organdır. Yaklaşık 20 gr ağırlığındadır ve idrar torbasındaki idrarı

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 COLUMNA VERTEBRALİS 2 COLUMNA VERTEBRALİS 1) Columna vertebralis pelvis üzerine merkezi olarak oturmuş bir sütuna benzer ve destek vazifesi görerek vücudun dik durmasını

Detaylı

Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana

Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana Yazar Ad 111 Prof. Dr. Selçuk BÖLÜKBAŞI Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana gelir. Kas-iskelet sistemi vücudun destek

Detaylı

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı Doğal seyir & Prognoz Tedavi edilmezse uzun dönemde ekstremite

Detaylı