ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ"

Transkript

1 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Abdul Haluk TÜRKER MERSİN-TARSUS OLUK KOYAK KÖYÜ TOPAK ARDIÇ MEVKİSİNDE 1997 YILINDAN BERİ KORUNMUŞ AĞAÇLANDIRMA SAHASINDAKİ OTSU VEJETASYONUN ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI ADANA, 2006

2 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTİSÜ MERSİN-TARSUS OLUK KOYAK KÖYÜ TOPAK ARDIÇ MEVKİSİNDE 1997 YILINDAN BERİ KORUNMUŞ AĞAÇLANDIRMA SAHASINDAKİ OTSU VEJETASYONUN ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Abdul Haluk TÜRKER YÜKSEK LİSANS TEZİ TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI Bu Tez 14/07/2006 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliğiyle Kabul Edilmiştir. İmza İmza İmza Prof. Dr. Tuncay TÜKEL Prof. Dr. Rüştü HATİPOĞLU Yrd.Doç.Dr. Necattin TÜRKMEN DANIŞMAN ÜYE ÜYE Bu Tez Enstitümüz Tarla Bitkileri Anabilim Dalında Hazırlanmıştır. Kod No: Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü İmza ve Mühür Bu Çalışma Ç.Ü. Araştırma Fonu Tarafından Desteklenmiştir. Proje No: ZF2005YL17 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

3 ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ MERSİN-TARSUS OLUK KOYAK KÖYÜ TOPAK ARDIÇ MEVKİSİNDE 1997 YILINDAN BERİ KORUNMUŞ AĞAÇLANDIRMA SAHASINDAKİ OTSU VEJETASYONUN ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Abdul Haluk TÜRKER ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI Danışman : Prof. Dr. Tuncay TÜKEL Yıl : 2006, Sayfa : 78 Jüri : Prof. Dr. Tuncay TÜKEL Prof. Dr. Rüştü HATİPOĞLU Yrd. Doç. Dr. Necattin TÜRKMEN Bu çalışma, Mersin ili Tarsus ilçesi Olukkoyak köyü sınırları içerisindeki Topakardıç mevkisinde bulunan, 1997 yılından beri otlatmadan korunan mera vasfındaki erozyon kontrolü ve ağaçlandırma sahasındaki üç farklı yöneyin botanik kompozisyon ve verim bakımından karşılaştırılması amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçları; araştırma sahasının %47.72 sinin bitkiyle kaplı olduğunu, kaplama alanına göre botanik kompozisyonun %44.37 sini buğdaygil, %9.29 unu baklagil ve %46.34 ünü diğer familya bitkilerinin oluşturduğunu, botanik kompozisyon içerisinde buğdaygillerin en fazla Kuzey yöneyinde (%58.50), baklagillerin en fazla Kuzeydoğu yöneyinde (%32.36) ve diğergillerin ise en fazla Güneybatı yöneyinde (%50.74) bulunduğunu göstermiştir. İncelenen alanda 25 familyaya ait 63 cins ve 83 bitki türü tespit edilmiştir. Sahada en yaygın türlerin sırasıyla Bromus tomentellus (%80.0), Galium album (%35.69), Asphodeline isthmocarpa (%20.97), Teucrium chamaedrys (%12.08), Onobrychis sp. (%11.11) ve Daphne oleoides (%9.31) türleri olduğu tespit edilmiştir. Kuru ot veriminin, yöneylere bağlı olarak kg/da ve kg/da arasında değiştiği ve yöneylerin kuru ot verimi açısından istatistiksel olarak önemli bir farklılık göstermediği tespit edilmiştir. Sahanın otlatma kapasitesi 9 BBHB olarak hesaplanmıştır. Ağırlığa göre botanik kompozisyonun %49.11 ini buğdaygil, %5.11 ini baklagil ve %45.77 sini diğer familya bitkilerinin oluşturduğu, ağırlığa göre botanik kompozisyon oranı içerisinde Güneybatı ve Kuzey yöneyinde buğdaygillerin oranlarının (%52.0 ve %54.67), Kuzeydoğu yöneyinde ise diğer familya bitkilerinin (49.67) oranlarının yüksek olduğu tespit edilmiştir. Kuru ot ham protein oranının, yöneylere bağlı olarak %10.26 ila %12.85 arasında değiştiği ve istatistiksel olarak birbirlerinden 0.05 (%95) olasılık sınırlarında önemli derecede farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Ham protein veriminin, yöneylere bağlı olarak 5.56 kg/da ve kg/da arasında değiştiği ve incelenen yöneylerin ham protein verimleri açısından istatistiksel olarak birbirlerinden farklılık göstermediği tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler : Mera, Yöney, Bitkiyle Kaplı Alan, Botanik Kompozisyon, Kuru Ot Verimi I

4 ABSTRACT MSc RESEARCH ON HAY YIELD AND BOTANICAL COMPOSITION OF AN AFFORESTATION AREA PROTECTED SINCE 1997 IN TOPAK ARDIÇ LOCALITY OF OLUK KOYAK VILLAGE, TARSUS-MERSİN Abdul Haluk TÜRKER DEPARTMENT OF FIELD CROPS INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF ÇUKUROVA Supervisor : Prof. Dr. Tuncay TÜKEL Year : 2006, Pages : 78 Jury : Prof. Dr. Tuncay TÜKEL Prof. Dr. Rüştü HATİPOĞLU Assist. Prof. Dr. Necattin TÜRKMEN The study was carried out with the aim of comparing different aspects of a range land vegetation on an afforestation area protected from grazing since 1997 in Topakardıç locality of Olukkoyak village, Tarsus-Mersin, for hay yield and quality as well as botanical composition. Results of the study showed that mean plant basal cover percentage of the range vegetation was %. Percentages of grasses, legumes and other family plants in the total plant cover were %, 9.29 % and %, respectively. Percentages of grasses, legumes and other family plants were highest respectively on North (58.50 %), North-East (32.36 %) and South-West (50.74 %) aspects according to others. A total of 83 species from 63 genus belonging to 25 families were determined in the vegetation. The most frequent plants encountered in the range vegetation were respectively Bromus tomentellus (80.0 %), Galium album (35.69 %), Asphodeline isthmocarpa (20.97 %), Teucrium chamaedrys (12.08 %), Onobrychis sp. (11.11 %) ve Daphne oleoides (9.31%). The hay yield wasn t statistically different in spite of varying from kg/da to kg/da depending on the aspects. Grazing capacity of the range was calculated as 9 BBHB. Percent contribution of grasses, legumes and other family plants in the hay yield were %, 5.11 % and % respectively. In North and South-West aspects were highest percentages of grasses (54.67 % and 52.0 % respectively) while in North-East aspect was highest percentage of other family plants (49.67 %) according to hay yields. Crude protein ratio of hay varying from % to % depending on the aspects was statistically different (P 0.05). Crude protein yields wasn t statistically different in spite of varying from 5.56 kg/da to kg/da depending on the aspects. Key Words : Range, Aspect, Plant Cover, Botanical Composition, Hay Yield II

5 TEŞEKKÜR Tez konumu belirlemede, deneme alanlarının seçiminde ve kurulmasında, çalışmalarımın tüm safhalarında her türlü desteği veren ve yardımlarını esirgemeyen danışman hocam Sayın Prof. Dr. Tuncay TÜKEL e, yine deneme alanlarının seçiminde ve kurulmasında, istatistik analizleri yapan ve çalışmalarımın tüm safhalarında her türlü desteği veren ve yardımlarını esirgemeyen Sayın Prof. Dr. Rüştü HATİPOĞLU na, araç ve ekipman desteğini esirgemeyen Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürümüz Dr. Ersin YILMAZ a, deneme alanlarının seçiminde ve kurulmasında çalışmama katkılarından dolayı Araştırma Müdürlüğümüz Ağaç Islahı Araştırmaları Başmühendisliğinden emekliye ayrılan Gani GÜLBABA ya, toprak analizlerini yapan Araştırma Müdürlüğümüz Toprak ve Ekoloji Başmühendisi Sedat TÜFEKÇİ ye ve Laborant Tuncay ÇELİK e ve Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Toprak Anabilim Dalına ve protein analizlerini yapan Arş. Gör. İbrahim ATIŞ a teşekkür ederim. III

6 İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ I ABSTRACT. II TEŞEKKÜR. III İÇİNDEKİLER IV ÇİZELGELER DİZİNİ VI ŞEKİLLER DİZİNİ.. IX 1. GİRİŞ ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 3 3. MATERYAL VE METOD Materyal Araştırma Alanı Araştırma Alanının Coğrafi Konumu Araştırma Alanının İklimi Araştırma Alanının Jeolojik ve Jeomorfolojik Özellikleri Araştırma Alanının Toprak Özellikleri Araştırma Alanının Vejetasyon Özellikleri Metod Vejetasyon İnceleme Metodu Bitki Türlerinin Tanımlanması İncelenen Özellikler Bitkiyle Kaplı Alan Oranı Kaplama Alanına Göre Botanik Kompozisyon Frekans Kuru Ot Verimi Ağırlığa Göre Botanik Kompozisyon Ham Protein Oranı Ham Protein Verimi Otlatma Kapasitesi Elde Edilen Verilerin Değerlendirilmesi 31 IV

7 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA İncelenen Merada Saptanan Bitki Türleri Bitkiyle Kaplı Alan Oranı Toplam Bitkiyle Kaplı Alan Oranı Buğdaygillerle Kaplı Alan Oranı Baklagillerle Kaplı Alan Oranı Diğergillerle Kaplı Alan Oranı Bitkiyle Kaplı Alanda Botanik Kompozisyon Bitkiyle Kaplı Alanda Buğdaygiller Oranı Bitkiyle Kaplı Alanda Baklagiller Oranı Bitkiyle Kaplı Alanda Diğergiller Oranı Frekans İncelenen Yöneylerde Dominant Durumda Olan Türler Kuru Ot Verimi Ağırlığa Göre Botanik Kompozisyon Ağırlığa Göre Botanik Kompozisyonda Buğdaygillerin Oranı Ağırlığa Göre Botanik Kompozisyonda Baklagillerin Oranı Ağırlığa Göre Botanik Kompozisyonda Diğergillerin Oranı Ham Protein Oranı Ham Protein Verimi Otlatma Kapasitesi SONUÇLAR VE ÖNERİLER. 57 KAYNAKLAR 62 ÖZGEÇMİŞ. 72 EKLER. 73 V

8 ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA Çizelge 3.1. Çalışma Sahasına En Yakın Meteoroloji İstasyonlarının İklim Verileri.. 21 Çizelge 3.2. Araştırma Sahasının Toprak Analiz Sonuçları Çizelge 4.1. Yöneylerde Saptanan Toplam Bitkiyle Kaplı Alan Oranları ile İlgili Varyans Analizi Sonuçları. 32 Çizelge 4.2. Mera Yöneylerdeki Bitkiyle Kaplı Alan Oranı Ortalamaları (%) Çizelge 4.3. Yöneylerde Saptanan Buğdaygillerle Kaplı Alan Oranları ile İlgili Varyans Analizi Sonuçları. 34 Çizelge 4.4. Yöneylerdeki Buğdaygillerle Kaplı Alan Oranı Ortalamaları (%). 34 Çizelge 4.5. Yöneylerde Saptanan Baklagillerle Kaplı Alan Oranları ile İlgili Varyans Analizi Sonuçları 35 Çizelge 4.6. Yöneylerde Baklagillerle Kaplı Alan Oranı Ortalamaları (%). 36 Çizelge 4.7. Yöneylerde Saptanan Diğergillerle Kaplı Alan Oranları ile İlgili Varyans Analizi Sonuçları 37 Çizelge 4.8. Yöneylerde Diğergillerle Kaplı Alan Oranı Ortalamaları (%). 37 Çizelge 4.9. Yöneylerde Saptanan Bitkiyle Kaplı Alanda Buğdaygiller Oranları ile İlgili Varyans Analizi Sonuçları. 38 Çizelge Yöneylerde Bitkiyle Kaplı Alanda Buğdaygiller Oranı Ortalamaları (%) Çizelge Yöneylerde Saptanan Bitkiyle Kaplı Alanda Baklagiller Oranları ile İlgili Varyans Analizi Sonuçları 40 Çizelge Yöneylerde Bitkiyle Kaplı Alanda Baklagil Oranı Ortalamaları (%). 40 VI

9 Çizelge Çizelge Çizelge Çizelge Çizelge Çizelge Çizelge Çizelge Çizelge Çizelge Çizelge Çizelge Çizelge Yöneylerde Saptanan Bitkiyle Kaplı Alanda Diğergiller Oranları ile İlgili Varyans Analizi Sonuçları Yöneylerde Bitkiyle Kaplı Alanda Diğergiller Oranı Ortalamaları (%). 42 Yöneylerde Saptanan Farklı Bitki Türlerinin Frekans Değerleri. 42 İncelenen Farklı Yöneylerde Tespit Edilen Dominant Türlerin Kaplama Oranları, Botanik Kompozisyondaki Oranları ve Frekans Değerleri 47 Yöneylerde Saptanan Kuru Ot Verim Değerlerine Ait Varyans Analizi Sonuçları. 48 Yöneylerde Saptanan Kuru Ot Verimi Ortalamaları (kg/da) 48 İncelenen Yöneylerde Saptanan Ağırlığa Göre Botanik Kompozisyonda Buğdaygiller Oranlarına Ait Varyans Analizi Sonuçları 49 İncelenen Yöneylerde Saptanan Ağırlığa Göre Botanik Kompozisyonda Buğdaygiller Oranı Ortalamaları (%) 50 Yöneylerde Saptanan Ağırlığa Göre Botanik Kompozisyonda Baklagiller Oranı Değerlerine Ait Varyans Analizi Sonuçları Yöneylerdeki Ağırlığa Göre Botanik Kompozisyonda Baklagil Oranı Ortalamaları (%) 51 İncelenen Yöneylerde Saptanan Ağırlığa Göre Botanik Kompozisyonda Diğergiller Oranlarına Ait Varyans Analizi Sonuçları 52 İncelenen Yöneylerdeki Ağırlığa Göre Botanik Kompozisyonda Diğergiller Oranı Ortalamaları (%). 53 İncelenen Yöneylerde Saptanan Kuru Ot Ham Protein Oranı Değerlerine Ait Varyans Analizi Sonuçları. 53 VII

10 Çizelge İncelenen Yöneylerde Saptanan Kuru Ot Ham Protein Oranı Ortalamaları (%) Çizelge İncelenen Yöneylerde Saptanan Ham Protein Verimlerine Ait Varyans Analizi Sonuçları Çizelge İncelenen Yöneylerde Saptanan Ham Protein Verimi Ortalamaları 55 Çizelge Ek-1. Araştırma Alanında Saptanan Bitki Türlerinin Latince İsimleri, Familyaları ve Kullanılan Türkçe İsimleri Çizelge Ek-2. İncelenen Yöneylerde Saptanan Bitki Türlerinin Kaplama Oranları ve Botanik Kompozisyon İçindeki Oranları VIII

11 ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA Şekil 3.1. Araştırma Alanını Gösteren Harita 19 Şekil 3.2. Deneme Alanlarını (KD, GB, K Bakı) Gösteren Pafta (Ölçek: 1/25.000) Şekil 3.3. İncelenen Sahanın Kuzeydoğu Yöneyinden Bir Görünüm. 23 Şekil 3.4. İncelenen Sahanın Güneybatı Yöneyinden Bir Görünüm. 23 Şekil 3.5. İncelenen Sahanın Kuzey Yöneyinden Bir Görünüm 24 Şekil 4.1. Bitki ile Kaplı Alanda Botanik Kompozisyonun Yöneye Göre Değişimi Şekil 4.2. Ağırlığa Göre Botanik Kompozisyonun Yöneye Göre Değişimi. 50 IX

12 1. GİRİŞ Abdul Haluk TÜRKER 1. GİRİŞ Çayır-meralar, bitki örtüleriyle bir taraftan hayvanlara yem sağlamakta, diğer taraftan da bu bitki örtüsüyle üzerinde bulunduğu toprağı yağmur ve rüzgar gibi doğal kuvvetlere karşı korumaktadır. Çayır-mera bitki örtüsü, yağan yağmur sularını bir sünger gibi emerek toprağın derinlerine kadar inmesini sağlamaktadır. Bu su da kaliteli içme suyu olarak yararlanılan yer altı su kaynaklarını beslemektedir. Ayrıca çayır-meralar, yer üstü su kaynaklarının düzenli hale gelmesine de yardımcı olmaktadır. Ülkemizde çayır-mera alanları toplam ülke arazisinin %16 sını oluşturmaktadır (FAO, 2001). Ülkemizde yem bitkileri ekim alanlarının tarla arazisi içindeki oranı ise %3.1 dir (FAO, 2002). Dolayısıyla, ülkemizde hayvan yemi üretim kaynakları içinde çayır-mera alanlarımız önemli bir yer tutmaktadır. Hayvanlarımızın yem gereksinimlerinin en önemli kısmını karşılayan bu doğal kaynaklarımız, yıllardır süregelen aşırı otlatmalar sonucu bozulmuş ve verimleri çok düşmüş durumdadır. Özellikle 1950 li yıllardan sonra, mülkiyeti devlete kullanma hakkı ise umuma bırakılmış olan bu doğal kaynaklar, ilgili hukuk kurallarının boşlukları ve noksanlıklarından da yararlanılarak tarla açmaları ile hızla azaltılmış ve günümüzde toprak kullanma ekonomisi ilkelerinin sınırladığı alanların çok daha altına düşmüştür. Bu otlatma alanlarında baharla birlikte başlayan ve merayı adeta tıraş edercesine uygulanan otlatmalar sonucunda bitki örtüsü çok zayıflamış ve bitki örtüsünden yoksun kalan mera toprakları şiddetli bir su ve rüzgar erozyonunun etkisi altına girmiştir (Avcıoğlu, 1983). Ayrıca, ülkemizde mera hayvancılığından işletme hayvancılığına geçiş istenilen düzeyde gerçekleşmemiştir. Bir taraftan hayvan sayısı artarken diğer taraftan da mera alanları daralmış, merahayvan dengesi mera aleyhine bozulmuş, meralarımız verimliliğini ve bitki örtüsünü kaybederek erozyona açık alanlar haline dönüşmüşlerdir. Stoddart ve ark. (1975) in bildirdiğine göre otlatma amenajmanının klasik kurallarından birisi, merada mevsimlik üretilen yemin yarısını otlatmak, diğer yarısını da bir sonraki otlatma mevsiminde meranın eşdeğer düzeyde yem üretimini sağlamak üzere otlatmadan merada bırakma esasına dayanmaktadır. Bununla birlikte 1

13 1. GİRİŞ Abdul Haluk TÜRKER ülkemizde uygun olmayan kullanımlar sonucunda meralarımızın büyük çoğunluğunun verim potansiyelleri ve ot kaliteleri çok düşmüştür (Gökkuş, 1991). Ülkemiz meralarında olduğu gibi bölgedeki meraların kullanımında da herhangi bir amenajman ilkesine uyulmaması; kontrolsüz, erken ve aşırı otlatılan bu alanların bozulmasına neden olmuştur (Tükel ve Hatipoğlu, 1997). Ülkemizde yapılan mera araştırmalarında da, meralarımızın barındırdığı bitkilerin çoğunluğunu hayvanların yararlanamadığı dikenli bitkiler, çalılar ve yabancı otların oluşturduğu görülmektedir (Erkun, 1971 ve 1972; Yılmaz, 1977; Tükel, 1981). Yine de, koruma altındaki alanlarla hemen yanı başlarındaki sürekli olarak otlatılan meralarda saptanan bitki türlerine göre yapılan hesaplamalarda, yıllık koruma altına almanın bitki çeşitliliğinde %36 ya varan oranda geri dönüş sağlayabildiği belirtilmektedir (Tükel ve ark., 1999). Ülkemizde 13.2 milyon hektar alana sahip çayır-mera alanlarımız, sağladıkları 837 bin ton ham protein ve 6 milyon ton nişasta değeriyle hayvan beslenmesinde başta gelen besin kaynaklarını oluşturmaktadır (Erkun, 1999). Fakat, ülkemizde yapılan mera araştırmalarında meralarımızın bitkiyle kaplı alan oranlarının %10-27 arasında ve kuru ot verimlerinin ise kg/da arasında değiştiği görülmektedir (Bakır ve Açıkgöz, 1976). Meralarımız ile ilgili yukarıda açıklanan sorunların çözülebilmesi için, meralarımızın uygun ıslah yöntemleri ile ıslah edilerek, Mera Amenajmanı Kurallarına uygun bir otlatmanın sağlanması ve yem bitkileri tarımının geliştirilmesi ile desteklenmesi gerekliliğini ortaya çıkartmaktadır. Ancak, meralarımızın ıslahında kullanılacak uygun ıslah yöntemlerinin saptanabilmesi için, öncelikle ıslah edilecek mera üzerinde yapılacak vejetasyon araştırmaları ile mevcut durumunun ortaya konulması gerekir. Bu araştırmada, Mersin ili Tarsus ilçesi İnköy havzası Olukkoyak köyü sınırları içerisinde bulunan Topakardıç mevkisinde, 1997 yılından beri otlatmadan korunmuş ağaçlandırma sahasının 3 yöney itibariyle bitkiyle kaplı alan, botanik kompozisyon, frekans ve verim özellikleri incelenerek, benzer ekolojik özellikli meraların potansiyel durumları hakkında temel teşkil edecek bilgiler elde edilmeye çalışılmıştır. 2

14 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdul Haluk TÜRKER 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Bakır (1963), O.D.T.Ü. arazisi içerisinde bulunan bir merada yürüttüğü araştırmada; botanik kompozisyonun %39.3 ünü buğdaygillerin, %14.1 ini baklagillerin ve %46.6 sını ise diğer familya türlerinin oluşturduğunu ve meranın kuru ot veriminin 122 kg/da olduğunu saptamıştır. Duvall ve Linnartz (1967), Lousiana da 20 yıl önce ormandan açılmış ve kontrolsüz bir şekilde otlatılan bir alanda sürdürdükleri araştırmada, otlatılan mera parsellerinin, 10 yıl süre ile otlatılmayan parsellere göre daha fazla verim verdiğini ve daha yüksek bitki ile kaplı alan oranı gösterdiğini, kaplama alanına göre botanik kompozisyonda buğdaygiller oranının otlatılan merada daha yüksek, geniş yapraklıların ise daha düşük olduğunu saptamışlardır. Potter ve Crenetsky (1967), New-Mexico daki farklı meralarda sürdürdükleri araştırmada; 25 yıl boyunca otlatılmadan korunan parsellerdeki buğdaygillerin kaplama alanının üç katına çıktığını, meranın toplam bitkiyle kaplı alanın oranının arttığını, step merası parsellerinde buğdaygillerin kaplama alanının arttığını, geniş yapraklı bitkilerin kaplama alanının ise azaldığını saptamışlardır. Tosun (1968), Atatürk Üniversitesi meralarında transekt metodunu kullanarak yaptığı vejetasyon araştırmasında; bitkiyle kaplı alan oranının %20.6 olduğunu, botanik kompozisyonda buğdaygiller oranının %59.1 olduğunu, buğdaygiller içerisinde koyun yumağı (Festuca ovina), adi parlakotu (Koeleria cristata), havlı brom (Bromus tomentellus) ile yıllık salkım otu (Poa annua) nun, baklagiller içerisinde çeşitli yonca (Medicago sp.), korunga (Onobrychis sp.) ve geven (Astragalus sp.) türlerinin, diğer familyalar da ise çayır sazı (Carex sp.) ve kekik (Thymus sp.) türlerinin çoğunluğu oluşturduğunu tespit etmiştir. Pieper (1968), A.B.D. de üç farklı yerdeki korunan ve otlatılan meralarda sürdürdüğü araştırmada; araştırma yerlerinin ikisinde korunan mera ile otlatılan mera arasında bitkiyle kaplı alan açısından önemli bir farklılık bulunmadığını, diğer araştırma alanında ise otlatılan meradaki bitkiyle kaplı alanın korunan meradan daha fazla olduğunu, üç araştırma alanında da korunan mera veriminin otlatılan meradan daha yüksek olduğunu, vejetasyonun dominant türü olan Boutelouea gracilis in 3

15 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdul Haluk TÜRKER botanik kompozisyondaki oranının araştırma alanının ikisindeki korunan ve otlatılan meralarda istatistiksel olarak aynı olduğunu, buna karşılık diğer alandaki otlatılan merada korunan meraya göre daha düşük olduğunu saptamıştır. Bakır (1969), O.D.T.Ü. meralarında ağırlığa göre botanik kompozisyonu standart alarak çayır-mera vejetasyon araştırmalarında kullanılan yöntemleri karşılaştırmak amacıyla yaptığı çalışmada; transekt, lup, nokta ve gözle tahmin yöntemleri, elde edilen sonuçların standarda yakınlık derecesi, her yöntem için gerekli zaman ve yöntemlerin varyasyon katsayılarını karşılaştırmıştır. En güvenilir sonuçların lup ve transekt yönteminden elde edildiği, kıraç meralarda yapılacak araştırmalar için bu yöntemlerin tavsiye edilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Brown ve Schuster (1969), Otlatmanın mera vejetasyonu ve toprak üzerindeki etkilerini araştırdıkları çalışmalarında; otlatılan alana göre uzun yıllar korunan alanda iki kat fazla bitki örtüsü bulunduğunu, korunan alanda verimin 202 kg/da olmasına karşılık, sürekli otlatılan alanda bu verimin 122 kg/da olduğunu, toprağın infiltrasyon oranının korunan alanda cm/saat olmasına karşılık, otlatılan alanda bunun 9.91 cm/saat e düştüğünü; organik madde oranlarının korunan alanda 0-10 cm derinlikte %3.6 ve cm derinlikte ise %2.9 olmasına karşılık, sürekli otlatılan alanda bu değerlerin %2.8 ve %2.5 olduğunu, otlatılan alandaki fosfor miktarının daha yüksek olmasına karşılık, sodyum miktarında önemli bir farklılığın bulunmadığını saptamışlardır. Anderson ve ark.. (1970), Andropogon meralarında yürüttükleri araştırmalarında; geç ilkbaharda uygulanan yakma uygulamasının vejetasyonda çok yıllık buğdaygillerin botanik kompozisyondaki oranını artırdığını, tek yıllık buğdaygil ve geniş yapraklı bitkilerin oranını ise azalttığını tespit etmişlerdir. Bakır (1970), O.D.T.Ü. meralarının değişik yöneylerinde transekt metodunu kullanarak gerçekleştirdiği araştırmada; 21 buğdaygil, 21 baklagil ve 40 diğer familya bitkilerinden olmak üzere toplam 82 bitki türü saptadığını, merada bitkiyle kaplı alanın; tabanda %28.3, tepede %13.4, batıda %11.3, kuzeyde %10.7, doğuda %9.9 ve güneyde %8.2 olduğunu, botanik kompozisyon bakımından en yüksek oranı buğdaygillerin oluşturduğunu, taban dışında diğer yöneylerde Thymus squarrosus, Festuca ovina, Poa bulbosa var. vivipari nin dominant türler olduğunu, tabanda ise 4

16 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdul Haluk TÜRKER Plantago ve Juncus türlerinin dominant olduğunu, verim açısından da yöneyler arasında farklılıklar bulunduğunu, kuru ot veriminin güneyde 68.4 kg/da, tabanda kg/da, ortalama kuru ot veriminin ise kg/da olduğunu bildirmektedir. Gençkan (1970), Ege bölgesi kıyı şeridi doğal meralarında yaptığı araştırmada; bitkiyle kaplı alanın %65-90 ve çıplak alanın %10-35 arasında, baklagillerin örtü derecesinin %6-20, buğdaygillerin örtü derecesinin % ve diğer familyaların örtü derecesinin ise %35-40 arasında bulunduğunu saptamıştır. Helm ve Box (1970), Teksas ta iki farklı mera kesimi arasındaki toprak ve bitki örtüsü farklılığını araştırdıkları çalışmada; kireç içeriği yüksek olan mera kesiminde klimaks buğdaygil bitki türlerinin daha büyük oranda bulunduğunu ve bu kesimde organik madde, fosfor ve sodyum içeriği ile ph değerinin daha yüksek olduğunu saptamışlardır. Erkun (1971), Hakkari ve Van illerindeki 1900, 2200 ve 2500 m yüksekliklerdeki meraların bitki örtüsünü saptamak amacıyla lup yöntemini kullanarak sürdürdüğü çalışmasında; incelenen meraların bitkiyle kaplı alan oranlarının ve ot verimlerinin çok yüksek bulunduğunu, yüksekliğin artmasıyla bitkiyle kaplı alan oranının da arttığını, yaş ot verimi değerlerinin ilçelere ve ilçelerin bulundukları rakıma göre değişmek üzere kg/da ile 600 kg/da arasında, bitkiyle kaplı alan oranlarının ise %66 ile %53 arasında değiştiğini, bir step bitkisi olan koyun yumağı (Festuca ovina) nın Van merkez ve Özalp ilçelerinde ortalama 1900 m rakımdaki meralarda dominant durumda bulunmasına rağmen, diğer alanlarda botanik kompozisyondaki oran bakımından önemli bir değer taşımadığını saptamıştır. Robertson (1971), Kuzey Nevada da sürdürdüğü araştırmada; 20 yıl otlatmadan korunan merada bitkiyle kaplı alan oranının %60, geniş yapraklı bitkilerin botanik kompozisyondaki oranının ise %85 artış gösterdiğini saptamıştır. Johnston ve ark. (1971), Festuca meralarında otlatmanın uzun süreli etkilerini araştırdıkları çalışmada; otlatma baskısı arttıkça Festuca scaberalla ve Festuca idahoensis gibi buğdaygillerin botanik kompozisyondaki oranlarının azaldığını, buna karşılık geniş yapraklı bitkilerin ve çalıların artış gösterdiğini saptamışlardır. 5

17 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdul Haluk TÜRKER Erkun (1972), Ankara ili Bala ilçesi köy meraları üzerine yaptığı çalışmasında; meralarda 26 buğdaygil, 21 baklagil ve 74 diğer familya bitkilerinden olmak üzere toplam 121 bitki türü bulunduğunu, bitkiyle kaplı alanın %15.8 ini buğdaygillerin, %2.3 ünü baklagillerin, %9.6 sını ise diğer familya bitkilerinin oluşturduğunu, bitkiyle kaplı alanın; doğuda %24.7, batıda 27.0, kuzeyde %29.9, güneyde %23.1, tabanda %34.4 ve tepede %27.5 olduğunu, kaplama alanı açısından en yüksek değere sahip yöneylerin sırasıyla taban ve kuzey olduğunu, en düşük kaplama değerinin ise güney yöneyinde olduğunu, alana göre botanik kompozisyonun %56.6 sını buğdaygillerin, %8.2 sini baklagillerin ve %35.2 sini de diğer familya bitkilerinin oluşturduğunu, Thymus squarrosus, Festuca ovina ve Bromus erectus un dominant bitki türleri olduğunu saptamıştır. Mclean ve Tisdale (1972), farklı meralarda yaptıkları araştırmada; otlatılan meralara göre korunan meraların daha yüksek verim verdiğini ve azalıcı türlerin korunan meralarda artış gösterdiğini, buna karşılık çoğalıcı ve istilacı türlerin azalma gösterdiğini saptamışlardır. Uluocak (1974), Kırklareli orman içi meraları üzerine yaptığı çalışmada; otsu mera bitkilerinin ortalama %15.37 dip kaplama alanına sahip olduğunu, ortalama kuru ot veriminin 75.5 kg/da olduğunu saptamıştır. Dormaar ve ark. (1977), ağır otlatılan mera toprağının 15 cm altındaki kök kuru madde ağırlığının 25,3 ton/ha olmasına karşılık bunun otlatılmayan alanda 17,3 ton/ha a düştüğünü saptamışlardır. Özmen (1977), Konya ilinin 10 değişik köy merasında gerçekleştirdiği araştırmada; bitkiyle kaplı alanın % arasında değiştiğini, bitki örtüsünün %28.2 sini buğdaygillerin, %4.2 sini baklagillerin ve %67.6 sını da diğer familya türlerinin oluşturduğunu, kuru ot verimlerinin 35.9 kg/da ile kg/da arasında değiştiğini ve ortalama kuru ot veriminin 75.4 kg/da olduğunu saptamıştır. Papanastasis (1977), Yunanistan ın kuzeyinde buğdaygillerin dominant olduğu meralarda gerçekleştirdiği araştırmada; mera veriminin tahmin edilmesinde kullanılacak en uygun kuadrat büyüklüğünün 25 cm X 25 cm olduğunu, kuadrat büyüklüğü arttıkça istatistiksel olarak yapılacak tahminin güven derecesinin de arttığını ancak zaman açısından daha az etkili olduğunu saptamıştır. 6

18 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdul Haluk TÜRKER Yılmaz (1977), Konya ilinde farklı mera kesimlerinde transekt yöntemini kullanarak yapmış olduğu çalışmada; toplam bitkiyle kaplı alanın tuzlu-alkali kesimde %18.0, yaş-tuzlu kesimde %15.1 ve normal taşlı kesimde ise %14.1 olduğunu, kuru ot veriminin tuzlu alkali kesimde kg/da ile en fazla, taşlı kesimde ise 48.3 kg/da ile en az olduğunu, kuru otun ham protein oranının mera kesimlerine göre %8.4 ile %13.6, ham selüloz oranının ise %22.4 ile %30.3 arasında değiştiğini, mera kesimlerinin %16 ile %77 arasında bir benzerlik gösterdiğini saptamıştır. Kuzu (1980), Çukurova Üniversitesi kampüsünde bulunan korunan meralarda lup yöntemini kullanarak yaptığı araştırmada; doğu yöneyinde buğdaygil oranının, toplam bitkiyle kaplı alan ve frekans değerlerinin batı yöneyine göre daha yüksek olduğunu, buna karşılık baklagiller ve diğer familya türlerinin oranları ile frekans değerlerinin batı yöneyinde daha yüksek olduğunu ve verim açısından da doğu yöneyinin batı yöneyine göre daha verimli bulunduğunu saptamıştır. Tükel (1981), Niğde ili Ulukışla ilçesinde korunan ve otlatılan meralarda lup yöntemini kullanarak olarak gerçekleştirdiği araştırmada; toplam bitkiyle kaplı alanın korunan merada ortalama %31.48, otlatılan merada ise %19.28 olduğunu, bitkiyle kaplı alan bakımından güney ve batı yöneyinin kuzeybatı yöneyine göre daha az bitkiyle kaplı olduğunu, korunan merada dominant bitki grubunu buğdaygillerin oluşturduğunu, buna karşılık otlatılan merada diğer familya bitkilerinin dominant durumda bulunduğunu, meraların kuzeybatı yöneyinde botanik kompozisyonda buğdaygillerin daha fazla yer aldığını, korunan alanda verimin otlatılan meraya göre daha fazla olduğunu, en yüksek kuru ot veriminin yaz başında meraların güneybatı yöneyinde, en düşük kuru ot veriminin ise batı ve güney yöneylerinde bulunduğunu saptamıştır. Büyükburç (1983), Orta Anadolu meralarında yaptığı araştırmada; incelenen mera alanının %20 sinin bitkiyle kaplı olduğunu, ortalama kuru ot veriminin 25 kg/da olduğunu, 180 günlük bir otlatma döneminde bir koyunun verim ve yaşama payı için 23.5 da mera alanı gerektiğini, 6 yıl boyunca korunan merada bitkiyle kaplı alan oranının %32.0 den %45.3 e, kuru ot veriminin ise 20.5 kg/da dan 59.3 kg/da a çıktığını, ancak bu artışların mera ıslahı açısından yeterli olmadığını ifade etmiştir. 7

19 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdul Haluk TÜRKER Alınoğlu (1984), Ankara Atatürk Orman Çiftliğindeki meralarda yürüttüğü araştırmada; 8 yıldır otlatılmayan meranın bitkiyle kaplı alan oranının, otlatılan meraya göre önemli derecede artış gösterdiğini, vejetasyondaki buğdaygil oranının arttığını, baklagil ve diğer familya bitkilerinin oranının ise azaldığını, kuru ot veriminin %270 artış gösterdiğini saptamıştır. Gökkuş (1984), Atatürk Üniversitesi kampüsünde bulunan meralarda gerçekleştirdiği araştırmasında; incelenen meranın bitki örtüsünün %57.3 ünü buğdaygillerin, %7.9 unu baklagillerin ve %34.9 unu da diğer familya bitkilerinin oluşturduğunu, bitkiyle kaplı alanın ortalama %17.1 olduğunu ve bu meralardan yılda kg/da kuru ot elde edildiğini saptamıştır. Andiç (1985), Erzurum yöresindeki doğal çayır-mera ve yaylalarında bulunan bitki türlerinin tespiti amacıyla yapmış olduğu araştırmada; incelenen alanlarda 55 farklı familyaya ait 464 bitki türü olduğunu ve bu türlerin çoğunluğunun Compositae, Gramineae, Leguminosae, Labiatae ve Caryophyllaceae familyalarına ait olduğunu saptamıştır. İstanbulluoğlu ve Sevim (1986), Erzurum ili mera topraklarının fiziksel ve kimyasal özelliklerini araştırdıkları çalışmada; mera topraklarının orta bünyede, az kireçli, tuzsuz, hafif alkali reaksiyonlu, organik madde ve fosfor bakımından orta seviyede ve potasyum bakımından ise zengin olduğunu saptamışlardır. Efe (1987), Çukurova Üniversitesi kampüsü içerisindeki korunan bir merayla uzun yıllar otlatılan ve yakılan bir meranın doğu ve batı yöneylerini verim ve botanik kompozisyon açısından karşılaştırmak amacıyla yaptığı araştırmada; bitkiyle kaplı alan oranının korunan meranın her iki yöneyinde de otlatılan mera yöneylerine göre iki kat fazla olduğunu, bitkiyle kaplı alan içerisinde dominant bitki grubunu buğdaygillerin oluşturduğunu, korunan alanda bitkiyle kaplı alanın ortalama %32, buğdaygillerin %24.2, baklagillerin %1.9, diğergillerin %5.9, botanik kompozisyonda buğdaygillerin %77, baklagillerin %5.5, diğergillerin %17.5, ağırlığa göre botanik kompozisyonda buğdaygillerin %89.9, baklagillerin %8.1, diğergillerin %2 olduğunu, korunan alanda ortalama kuru ot veriminin 380 kg/da olduğunu tespit etmiştir. 8

20 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdul Haluk TÜRKER Tükel ve Hatipoğlu (1987), Çukurova Üniversitesi kampüsü içerisindeki korunan merada yaptıkları araştırmada; gübre uygulanmayan parsellerdeki kuru ot veriminin yıllara göre kg/da ile kg/da arasında değiştiğini, aynı parsellerdeki verimin çoğunluğunu buğdaygillerin oluşturduğunu, azot gübresi uygulanan parsellerde ise toplam kuru ot veriminin 148 kg/da ile kg/da arasında değiştiğini saptamışlardır. Özer (1988), Adana ili Osmaniye ilçesi Kesmeburun köyünde korunan bir mera ile otlatılan meraların bitki örtüsü ve verim güçlerinin saptanması üzerine yaptığı araştırmada; korunan alanda bitkiyle kaplı alan oranının %68.0 ile otlatılan meranın tüm yöneylerinden daha yüksek olduğunu, korunan alanda alana göre botanik kompozisyondaki dominant bitki grubunu buğdaygillerin oluşturmasına karşılık, otlatılan merada dominant bitki grubunu diğer familya bitkilerinin oluşturduğunu, korunan alanda alana göre botanik kompozisyonda buğdaygillerin %68.63, baklagillerin %11.96, diğergillerin %19.41, ağırlığa göre botanik kompozisyonda buğdaygillerin %90.42, baklagillerin %1.35, diğergillerin %8.23 olduğunu, korunan alanın kuru ot veriminin ( kg/da) otlatılan meraya (18.50 kg/da) göre 15 kat fazla olduğunu tespit etmiştir. Açıkgöz (1991), genel olarak kuru madde de %6 ham protein oranının geviş getiren hayvanların yaşama payı için yeterli bir düzey kabul edildiğini, verimli süt sığırları ile diğer hayvanlar için bu oranın minimum %12 olması gerektiğini, bu protein oranının hemen tüm baklagil yem bitkileri tarafından karşılandığını, ancak çok az sayıda buğdaygil yem bitkisinde bu oranda ham protein bulunduğunu, toprağın yapısının, neminin, sıcaklığının ve verimlilik durumunun ot kalitesini etkilediğini, genellikle killi topraklarda yetişen bitkilerde, kumlu topraklarda yetişenlere göre daha yüksek oranda ham protein bulunduğunu, soğuk topraklarda yetişen bitkilerde verimin düştüğünü, ham protein oranının yükseldiğini, azotça zengin topraklarda yetişen bitkilerde ise protein oranının yükseldiğini bildirmektedir. Gökkuş ve ark. (1993a), mera vejetasyonlarına yükseklik, eğim ve yöneyin etkilerini belirlemek amacıyla Erzurum a bağlı Güzelyurt köyü meralarında lup metodunu kullanarak gerçekleştirdikleri araştırmada; botanik kompozisyonun %50.7 sini buğdaygillerin, %7.8 ini baklagillerin, %41.2 sini de diğer familya 9

21 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdul Haluk TÜRKER bitkilerinin oluşturduğunu, bitki örtüsü içerisinde en fazla koyun yumağının (%29.5) bulunduğunu, bitkiyle kaplı alanın toplam alanın %64.9 unu oluşturduğunu, buğdaygillerin en fazla güney ve doğu, baklagillerin güney, diğer familya bitkilerinin ise kuzey ve batı yöneyinde bulunduğunu, meranın ortalama kuru ot veriminin 69.4 kg/da olduğunu, yükseklik arttıkça verimin azaldığını, en verimli yöneyin kuzey (80.1 kg/da) olduğunu saptamışlardır. Koç ve Gökkuş (1994), Erzurum un Güzelyurt köyündeki merada dip kaplama alanını esas alarak ve lup metodunu kullanarak yaptıkları vejetasyon etüdünde; bitki örtüsünün toprağı kaplama oranının ortalama %44 civarında olduğunu, botanik kompozisyonun yaklaşık %60 ını buğdaygillerin, %10 unu baklagillerin ve %30 unu da diğer familya türlerinin oluşturduğunu, merada koyun yumağının (Festuca ovina) dominant olarak bulunduğunu, baklagillerin önemli bir bölümünü dikenli çokbaşlı gevenin (Astragalus eriocephalus) oluşturduğunu ve mera durumunun zayıf olduğunu saptamışlardır. Koç (1995), mera bitki örtüsüne eğim, yöney ve rakım ile toprak nemi ve sıcaklığının etkilerini araştırdığı çalışmasında; bitki örtüsünün toprağı kaplama oranının %22.0 ile en az güney yöneyde, %42.5 ile en fazla tabanda olduğunu, artan toprak nemi ile bitki örtüsünün toprağı kaplama oranının da arttığını, taban hariç diğer kesimlerde koyun yumağının dominant olduğunu, koyun yumağının vejetasyondaki oranının % arasında değiştiğini, mera kesimlerine göre bitki örtülerinin benzerlik endekslerinin %5.8 ile %81.1 arasında değiştiğini, en düşük benzerliğin taban ile diğer kesimler arasında, en yüksek benzerliğin batı ile güney yöneylerinde olduğunu, mera kesimleri topraklarının nem ve sıcaklık rejimleri arasında önemli farklılıkların olduğunu, en fazla nemliliğin taban, en az ise güney yöneylerde saptandığını, toprak sıcaklığının en yüksek güneyde, en düşük ise kuzey yöneylerde olduğunu saptamıştır. Nagel ve ark. (1995), ABD nin Nebraska eyaletinde 279 merada yıllarında yaptıkları araştırmada; üst rakımdaki meraların vejetasyonunun çoğunlukla Andropogon gerardi ve Schizachyrium scoparium türlerinden oluştuğunu, düşük rakımdaki meralarda Andropogon gerardi nin dominant olduğunu fakat üst rakımdaki meralardan daha fazla oranda Sorgahstrum nutans ve Panicum virgatum 10

22 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdul Haluk TÜRKER türleri bulunduğunu, Bromus inermis ve Poa pratensis in üst rakımdaki meralarda ciddi şekilde istilacı türler olduğunu, incelenen tüm meralarda botanik kompozisyonun ortalama %11.8 ini Andropogon gerardi nin oluşturduğunu ve bu türün hem üst rakımdaki hem de aşağı rakımdaki bozulmamış karışık türlü meralarda dominant durumda bulunduğunu, fakat üst rakımdaki çoğu otlanmış merada ortadan kalktığını, Andropogon gerardi nin sürekli veya ağır otlatma şartları altında ilk önce ortadan kalkan tür olduğunu, baklagillerin düşük rakımdaki meralarda ortalama %7.7 oranında bulunmasına karşılık üst rakımdaki meralarda ortalama %4.2 oranında bulunduğunu, buğdaygillerin incelenen meralar arasında oldukça sabit oranda bulunduğunu saptamışlardır. Koç ve Gökkuş (1996a), Palandöken dağları mera vejetasyonundaki bitkilerin özelliklerini incelemek amacıyla Tuzcu köyü meralarında yürüttükleri çalışmada; araştırma sahasında 21 i buğdaygil, 20 si baklagil ve 111 i de diğer familya türlerine ait olmak üzere toplam 152 bitki türünün bulunduğunu, merada yayılış gösteren türlerden 12 sinin bir, 5 inin iki ve 135 inin çok yıllık türler olduklarını saptamışlardır. Koç ve Gökkuş (1996b), Erzurum un Güzelyurt köyündeki doğal meraların toprak üstü biomasındaki, vejetasyonun boy yüksekliğindeki, ham protein verimi ve içeriğindeki değişimleri incelemek ve otlatmaya başlama ve sona erdirmenin en uygun zamanını belirlemek amacıyla yıllarının Mayıs ve Ekim ayları arasında yürüttükleri araştırmada; toprak üstü biomasın Mayıs başlarında 7.9 g/m 2 ile 9.7 g/m 2 arasında değiştiğini ve maksimum seviyenin Temmuz başlarında (85 g/m 2 ) elde edildiğini, vejetasyon boyunun yine Temmuz ayında maksimum seviyeye (251.7 mm ve 251 mm) ulaştığını, kuru otun ham protein içeriğinin Mayıs başlarında %18.5 ile %16.5 arasında bulunduğunu ve bu değerlerin sırasıyla Ekim ayında %3.9 a ve Eylül ayında %5.8 e düştüğünü, protein verimindeki değişimlerle ham protein içeriğindeki değişimlerin aynı doğrultuda olduğunu, Mayıs ortası ile Ekim sonunun en uygun otlatmaya başlama ve sona erdirme zamanları olduğunu ve Populus nigra var. pyramidalis in yapraklanmaya ve Taraxacum officinale nin çiçeklenmeye başladığı zamanın otlatmaya başlamanın göstergesi olduğunu tespit etmişlerdir. 11

23 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdul Haluk TÜRKER Şılbır ve Polat (1996), Şanlıurfa ili Tektek dağlarında korunan ve otlatılan meralardaki bitki türleri ve bitki kompozisyonlarının lup yöntemiyle belirlenmesi amacıyla yaptıkları çalışmada; toplam bitkiyle kaplı alan oranının korunan merada ortalama %52.63, otlatılan merada ise %38.1 olduğunu, toplam bitkiyle kaplı alan açısından otlatılan merada ortaya çıkan bu azalmanın buğdaygillerin %23.3 den %10.8 e, baklagillerin %7.6 dan %2.3 e düşmesine yol açtığını, diğer familya bitkilerinin kapladıkları alanın korunan merada azaldığını, otlatılan merada ise belirgin bir şekilde arttığını tespit etmişlerdir. Yılmaz ve Büyükburç (1996), Tokat ilinde korunan bir merada yaptıkları araştırmada; bitkiyle kaplı alan oranının %73.9 olduğunu, ağırlığa göre botanik kompozisyonun %65.2 sini baklagillerin, %24.5 ini buğdaygillerin ve %10.3 ünü de diğer familya türlerinin oluşturduğunu saptamışlardır. Zengin ve Güncan (1996), Erzurum ve Aşkale deki doğal meralarda yaptıkları araştırmada; 56 familyanın 233 cinsine ait tür, alttür ve varyete düzeyinde toplam 592 takson bulunduğunu ve bu taksonlardan %7.9 unun buğdaygil, %11.2 sinin baklagil ve %80.6 sının da diğer familya türlerinden oluştuğunu saptamışlardır. Başbağ ve ark. (1997), Diyarbakır da korunan bir merada bitki tür ve kompozisyonları ile ot verimlerini araştırdıkları çalışmalarında; 37 yıldır korunan merada 48 farklı bitki türü bulunduğunu, araştırma alanının %85.2 sinin bitkiyle kaplı olduğunu ve bunun %40.5 ini buğdaygillerin, %21.7 sini baklagillerin ve %23.1 ini de diğer familya türlerinin oluşturduğunu, botanik kompozisyonun %48.3 ünü buğdaygillerin, %24.6 sını baklagillerin ve %27.2 sini diğergillerin oluşturduğunu, bitki türleri içerisinde kaplama alanı ve botanik kompozisyon bakımından Aegilops ovata nın ilk sırayı aldığını ve meranın ortalama kuru ot veriminin 377 kg/da olduğunu saptamışlardır. Kandemir (1997), Şanlıurfa ili Bozova ilçesi Yaslıca köyünde korunan ve otlatılan mera alanlarında yürüttükleri çalışmada; kuru ot veriminin korunan alanda kg/da, otlatılan alanda ise kg/da olduğunu, korunan alanda dominant bitki grubunun buğdaygiller olmasına karşılık otlatılan alanda diğergillerin olduğunu, 12

24 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdul Haluk TÜRKER korunan alanda 1 BBHB için gerekli mera alanı 13.9 ha iken otlatılan alanda bu değerin ha olduğunu tespit etmiştir. Tükel ve ark. (1997), Toros Dağları gelişim projesinin mera ıslah çalışmaları kapsamında Toros dağlarında dört farklı köy merasında yaptıkları araştırmada; korunan merada botanik kompozisyon içerisinde buğdaygiller oranının %15.79 ile %62.34, baklagiller oranının %3.59 ile %42.10, diğergiller oranının %20.20 ile %70.53 arasında değiştiğini, otlatılan merada ise buğdaygiller oranının %8.0 ile %52.45, baklagiller oranının %0.82 ile %29.86, diğergiller oranının ise %26.78 ile %87.0 arasında değişim gösterdiğini, merayı ağır otlatma baskısından korumanın, incelenen bütün meralardaki otlatma kapasitesini iki katı kadar arttırdığını saptamışlardır. Cerit ve Altın (1999), Tekirdağ yöresi meralarının vejetasyon yapısı ile bazı ekolojik özelliklerinin tespiti amacıyla yılları arasında yaptıkları araştırmada; botanik kompozisyonun %40.0 ını buğdaygillerin, %25.0 ini baklagillerin ve %35.0 ini de diğer familya bitkilerinin oluşturduğunu saptamışlardır. Gökbulak (1999), Alibeyköy barajı havzasında benzer ekolojik koşullara sahip, uzun süredir koyun ve mandalar tarafından aşırı şekilde otlatılan ve otlatmadan korunan birbirine komşu iki alanda aşırı otlatmanın otlak vejetasyonunun çeşitliliği üzerindeki etkisini ortaya koymak amacıyla yaptığı çalışmasında; bitki örnekleri bir vejetasyon dönemini de kapsayan yaz mevsimi sonundan (ağustos) bir sonraki ilkbahar sonuna kadar (mayıs) geçen zaman içerisinde haftalık periyotlarla her bir alanda serbestçe dolaşılıp toplanmış ve laboratuarda tanıları yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, herhangi bir otlatma sisteminin uygulanmadığı aşırı otlatmaya maruz kalan alandaki bitki çeşitliliğinin azaldığını, ağaç türlerinin tamamen ortadan kalktığını ve kalan otsu bitkilerin de iyi gelişme göstermediklerini tespit etmiştir. Tükel ve ark. (1999), Göksu havzasında yer alan 6 köy merasında yaptıkları araştırmada; bitkiyle kaplı alanın %26-59 arasında değiştiğini, meraların kuru ot verimlerinin kg/da, ham protein oranlarının ise % arasında değiştiğini saptamışlardır. 13

25 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdul Haluk TÜRKER Yılmaz ve ark. (1999), Van ilinin kuzeyindeki iki köyde ağır otlatılan mera ile nispeten hafif otlatılan meranın kıyaslanması amacıyla yaptıkları araştırmada; bitkiyle kaplı alanın otlatma baskısının çok olduğu köyde %39.0, diğerinde %74.0 olduğunu, ağır otlatılan merada 10 buğdaygil, 4 baklagil ve 53 diğer familyaya ait tür bulunduğunu, bu meranın botanik kompozisyonunda %21.0 buğdaygil, %9.2 baklagil, %69.8 diğer familyalara ait tür bulunduğunu, hafif otlatılan merada ise %29.1 buğdaygil, %25.9 baklagil ve %45.5 diğer familyalara ait tür bulunduğunu, kuru ot veriminin hafif otlatılan merada kg/da, ağır otlatılan merada ise 63.1 kg/da olduğunu saptamışlardır. Allen-Diaz ve Jackson (2000), Kaliforniya meralarındaki vejetasyona otlatmanın etkisini araştırdıkları çalışmada; hafif şiddette otlatılan alanda otsu örtünün nispeten durağan kalmasına karşılık, orta şiddette otlatılan alanda otsu örtünün sürekli azaldığını tespit etmişlerdir. Carter (2000), ABD nin Utah eyaletinde Wasatch-Cache ulusal ormanındaki orman içi açıklıklardaki bitki örtüsünü incelediği araştırmada; 8 yıl boyunca otlatılmayan orman içi açıklık alanlarında bitkiyle kaplı alanın ortalama %93 olmasına karşılık, bunun otlatılan alanlarda ortalama %40.8 e düştüğünü, otlatılmayan alanda buğdaygillerin oranının %38.8 olmasına karşılık otlatılan alanda bunun %3.6 olduğunu, otlatılmayan alanlarda toplam toprak azotu miktarının ortalama %0.46 ve otlatılan alanlarda ise bunun %0.25 olduğunu, otlatılmayan alanlarda nitrat değerinin ortalama 11.3 mg/kg ve otlatılan alanlarda ise ortalama 6.4 mg/kg olduğunu tespit etmiştir. Erkovan (2000), Bayburt ili Çiğdemlik köyü meralarında yürüttüğü çalışmada; ortalama bitkiyle kaplı alan oranının %31.52 olduğunu, botanik kompozisyonda ortalama olarak %39.67 buğdaygil, %23.05 baklagil ve %37.28 oranında diğer familya bitkilerinin bulunduğunu, mera genelinde 1 BBHB (250 kg) için gerekli mera alanının 15 da olduğunu saptamışlardır. Lecain ve ark. (2000), Wyoming dei otlatılan ve otlatılmayan meralardaki karbon değişim oranını araştırdıkları çalışmada; elde edilen tüm ölçümler bütün sezona ortalandığında ağır otlatılan, hafif otlatılan ve otlatılmayan meralar arasında karbon değişim oranı bakımından fark bulunmadığını saptamışlardır. 14

26 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdul Haluk TÜRKER Patton ve Nyren (2000), Kuzey Dakota da üç yinelemeli olarak hafif, orta ve ağır otlatma işlemlerini uyguladıkları ve 9 yıllık periyotta gözlem altına aldıkları denemede; taşkın alanlarındaki aşırı otlatma parsellerinde faydalanılabilir suyun en az olduğunu, siltli toprak alanlarında orta dereceli otlatma işlem parsellerindeki faydalanılabilir su miktarının otlatılmayan alan ve aşırı otlatılan alandakinden daha fazla olduğunu, aşırı otlatılan alanlarda toprağın su depolama döneminde yüzeysel akışın, su buharlaştırma döneminde de toprak yüzeyinden buharlaşmanın belirgin biçimde fazla olduğunu, tozlu topraklar üzerinde otlatılmayan işlem parsellerindeki bitkilerin botanik kaplama oranının orta derecede otlatılan alanlara oranla daha fazla olduğunu ve transpirasyon yoluyla topraktan daha fazla suyu buharlaştırdığını, siltli ve taşkın alanlar üzerindeki orta derecede otlatmaya tabi tutulan işlem parsellerinde otlatılmayan ve aşırı otlatma yapılan alanlara kıyasla biomasta artış sağlandığını tespit etmiştir. Çınar (2001), Adana ili Tufanbeyli ilçesi Hanyeri köyü merasında verim ve botanik kompozisyonun saptanması üzerine yaptığı araştırmada; meranın %78.5 inin bitkiyle kaplı olduğunu, kaplama alanına göre botanik kompozisyonun %23.2 sini buğdaygillerin, %26.8 ini baklagillerin ve %50.0 sini de diğer familya türlerinin oluşturduğunu, baklagil ve buğdaygillerin en fazla tabanda (%33.8 ve %35.6) diğer familya bitkilerinin ise en fazla kuzeydoğu (%65.2) yöneyinde bulunduğunu, ağırlığa göre botanik kompozisyonun %26.2 sini buğdaygillerin, %15.3 ünü baklagillerin, %58.5 ini de diğer familya türlerinin oluşturduğunu ve ağırlığa göre botanik kompozisyon oranı içerisinde tabanda buğdaygillerin (49.5), diğer yöneylerde ise diğer familya türlerinin yüksek oranda bulunduğunu, en yüksek benzerlik katsayısının ile güneydoğu yöneyi ile kuzey yöneyi arasında bulunduğunu, kuru ot veriminin mera yöneyine göre kg/da ile kg/da arasında, kuru otta ham protein oranının ise %11.7 ile %12.3 arasında değiştiğini saptamıştır. Tükel ve ark. (2001), İçel ili Çamlıyayla ilçesinde bulunan Sığır yaylasındaki orman içi merada farklı düzeyde otlatma baskısına maruz kalan üç farklı kesimde 2000 yılında yaptıkları araştırmada; mera kesimine bağlı olarak bitkiyle kaplı alanın %62.1 ile %90.9 arasında değiştiğini, üç mera kesiminde de dominant bitki grubunu buğdaygillerin oluşturduğunu, en yüksek kuru ot veriminin 15

27 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdul Haluk TÜRKER (292.7 kg/da) orta derecede otlatılan, en düşük kuru ot veriminin ise (103,2 kg/da) ağır otlatılan mera kesiminden elde edildiğini saptamışlardır. Ndsu (2002), North Dakota nın Missouri Coteau bölgesinde farklı otlatma düzeylerinin vejetasyonun toprak üstü biomas üretimindeki etkisini araştırdığı çalışmada; 1992 ila 2002 yılları arasındaki verilere göre, otlatılmayan mera kesimindeki toplam biomas üretiminin hafif ve orta şiddette otlatılan kesimlerden daha az olduğunu ve bunun otlatılmayan mera kesiminde biriken ölü örtünün yağmurun ve güneş ışığının toprağa ulaşmasını engellemesinden dolayı meydana gelmiş olabileceğini, ayrıca otlatılan kesimlerdeki ham protein oranının ve sindirilebilirliğin otlatılmayan kesimden daha yüksek bulunduğunu saptamıştır. Tetik ve ark., (2002), Burdur ili Kemer ilçesi Akpınar yaylasında 1670 m. rakımda bulunan merada yaptıkları araştırmada; transekt yöntemiyle yaptıkları ölçümlerde meranın bitkiyle kaplı oranının ortalama %33 olduğunu ve bunun %70 ini buğdaygillerin, %30 unu da baklagiller ve diğer geniş yapraklı türlerin oluşturduğunu tespit etmişlerdir. Yalvaç (2002), Van Merkez ilçe Atmaca köyü ve Edremit ilçesi Dönemeç köyü doğal meralarında yürüttüğü çalışmada; bitkiyle kaplı alanın Atmaca köyünde %45.3 iken Dönemeç köyünde %50.7 olduğunu, Atmaca köyünde botanik kompozisyonun %37.9 unu buğdaygillerin, %25.60 ını baklagillerin ve %36.9 unu diğergillerin oluşturmasına karşılık Dönemeç köyünde bunun %48.0 buğdaygil, %17.5 baklagil ve %36.3 diğergil olduğunu ve köy meralarının kuru ot verimlerinin sırasıyla kg/da ve kg/da olduğunu tespit etmiştir. Ndsu (2005), uzun dönem otlatma şiddetinin meralar üzerindeki etkisini ortaya koymak amacıyla North Dakota nın Coteau bölgesindeki meralarda sürdürdüğü araştırmada, 12. yıl verilerine göre; meranın ürettiği yemin %20 sinin bırakıldığı son derece ağır otlatma şartları altında; siltli alanlarda yılda kg/da ve taşkın alanlarında kg/da ot verimi elde edildiği, üretilen yemin %35 inin bırakıldığı ağır otlatma altında; siltli alanlarda yılda kg/da ve taşkın alanlarında kg/da ot verimi elde edildiği, yemin %50 sinin bırakıldığı orta şiddetteki otlatma altında; siltli alanlarda yılda 345 kg/da ve taşkın alanlarında kg/da ot verimi elde edildiği, üretilen yemin %65 inin bırakıldığı hafif otlatma altında; siltli 16

28 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdul Haluk TÜRKER alanlarda yılda kg/da ve taşkın alanlarında kg/da ot verimi elde edildiği, 12 yıl boyunca hiç otlatma yapılmayan siltli alanlarda yılda kg/da ve taşkın alanlarında kg/da ot verimi elde edildiğini bildirmektedir. Uslu (2005), Kahramanmaraş ili Türkoğlu ilçesi Araplar köyünde bulunan doğal bir merada sürdürdüğü araştırmada; meranın %81.6 sının bitkiyle kaplı olduğunu, ağırlığa göre botanik kompozisyonun %46.4 ünü buğdaygiller, %17.4 ünü baklagiller ve %36.2 sini diğer familya bitkilerinin oluşturduğunu, buğdaygillerin en fazla batı yöneyinde (%54.2), baklagillerin en fazla kuzey yöneyinde (%46.9), diğer familya bitkilerinin ise en fazla güney yöneyinde (%43.6) bulunduğunu, incelenen merada 21 familyaya ait 54 cinsin 68 farklı türü bulunduğunu, kuru ot veriminin mera yöneylerine göre kg/da ile kg/da arasında değiştiğini saptamıştır. 17

29 3. MATERYAL VE METOD Abdul Haluk TÜRKER 3. MATERYAL VE METOD 3.1. Materyal Araştırma Alanı Araştırma ile ilgili vejetasyon incelemeleri, Mersin ili Tarsus ilçesi Olukkoyak köyü sınırları içerisindeki Topakardıç mevkisinde yapılmıştır. İnköy Havzası Mikro Havza Projesi kapsamında, Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü taşra birimi tarafından 1997 yılında erozyona açık bir saha iken korumaya alınıp, otlatılmayan ve sedir (Cedrus libani), az miktarda da karaçam (Pinus nigra ssp. pallasiana) ile ağaçlandırılmaya başlanan ve doğal olarak sahada tek tük yaşlı ardıç (Juniperus excelsa) bireylerinin bulunduğu 26 ha lık bir alan bulunmaktadır. Bu çalışma, ağaçlandırma sahasının Kuzeydoğu, Kuzey ve Güneybatı ya bakan kesimlerinde yürütülmüştür. Vejetasyon ölçümü ile ilgili arazi çalışması otsu bitkilerin tanınmasına en elverişli olan tarihleri arasında yapılmıştır. Araştırmanın sürdürüldüğü alanın Kuzeydoğu ve Güneybatı ya bakan kesimlerinde geçmiş yıllarda yapılan sedir ağacı tohumlaması başarısız olmuş, sahada toprak işlemesi yapılmadan yer yer çukurda veya kesik terasta 2005 yılında 2 yaşlı sedir fidanları dikilmeye başlanmış, Kuzey e bakan kesimde ise geniş çaplı toprak işlemesi yapılmadan kesik teraslara dikilen ortalama 5 yaşında sedir fidanları bulunmakta olup, bunlar henüz sahayı örtmeye başlamadığından ve saha büyük oranda doğal halini koruduğundan araştırma sahası zengin bir otsu vejetasyona sahip mera vasfını taşımaktadır Araştırma Alanının Coğrafi Konumu Bu çalışmada araştırma sahası olarak seçilen yerin bulunduğu İnköy havzası, Güney Anadolu da Orta Torosların doğu kesiminde yer alan ve Güneybatı- Kuzeydoğu doğrultusunda uzanan, Bolkar dağları masifi içerisinde yer almaktadır (Şekil 3.1). İnköy havzasının üst kesiminde Topakardıç mevkisinde bulunan 18

30 3. MATERYAL VE METOD Abdul Haluk TÜRKER araştırma sahası 37 o 16 Kuzey enlemleri ve 34 o 40 Doğu boylamları arasında ve ortalama 1750 m. rakımda bulunmaktadır (Şekil 3.2). Bu korunan saha Orman İdaresi açısından Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Tarsus Orman İşletme Müdürlüğü Gülek Orman İşletme Şefliği nin Amenajman Planına göre 99 ve 101 nolu bölmelerinde, Olukkoyak köyü sınırlarında bulunmaktadır. Olukkoyak köyü 75 hane olup 1244 ha tarım arazisi, 4715 ha orman arazisi ve 400 ha taşlık araziye sahiptir. Köyün büyükbaş hayvan sayısı 2005 yılı itibarıyla 270 sığır, 1161 koyun ve 2870 adet keçi den ibaret olup (Anonymous, 2002), köyün tespit edilen mera arazisi bulunmamakla birlikte köy hayvanları mera vasfındaki orman arazisinde, taşlık arazilerde ve ekilmeyen tarım arazilerinde otlatılmaktadır. Köyün geçim kaynakları tarım, hayvancılık ve ormancılıktır. Şekil 3.1. Araştırma Alanını Gösteren Harita 19

31 3. MATERYAL VE METOD Abdul Haluk TÜRKER Şekil 3.2. Deneme Alanlarını (KD, GB, K Bakı) Gösteren Pafta (Ölçek: 1/25.000) Araştırma Alanının İklimi Akdeniz iklim kuşağı içerisinde bulunan araştırma bölgesinde bu iklim kuşağının yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı özellikleri aynı şekilde görülür. Araştırma bölgesinin iklim durumunu ortaya koymak üzere bölgeye en yakın bulunan Gülek (Rakım: 950 m) ve Çamlıyayla (Rakım: 1250 m) Meteoroloji İstasyonlarının gözlem bilgileri incelenmiştir. Gülek Meteoroloji İstasyonunun uzun yıllar (6 yıl) ortalama verilerine göre, bölgede vejetasyon devresinde uzun bir yaz kuraklığı yaşandığı görülmektedir. Yıllık vejetasyon süresi gün olup, oldukça uzun bir vejetasyon dönemi olduğu anlaşılmaktadır. Yıllık donlu gün sayısı ise 5.1 gün ile oldukça kısadır. Ortalama nispi nem yüksek (yıllık ortalama %64) ve bunun yıl içerisinde dağılışının düzenli olduğu görülmektedir (Çizelge 3.1). Araştırma bölgesi yakınındaki bir diğer istasyon olan Çamlıyayla Meteoroloji İstasyonu ise sadece yağış istasyonu niteliğindedir. Bu istasyonun verilerine göre uzun yıllar (26 20

32 3. MATERYAL VE METOD Abdul Haluk TÜRKER yıl) ortalama verilerine göre yağış toplamı mm dir (Çizelge 3.1). Yıllık yağışa ait bu yüksek değer, bölgedeki orografik yağışlara bağlanmaktadır. Çizelge 3.1. Çalışma Sahasına En Yakın Meteoroloji İstasyonlarının İklim Verileri Aylar Uzun Yıllar Toplam Yağış (mm) Uzun Yıllar Ortalama Sıcaklık ( 0 Uzun Yıllar 2005 Yılı Nispi Nem C) (Çamlıyayla) (Çamlıyayla) (%) (Gülek) (Gülek) Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Yıllık Gözlem Yılı Kaynak: Mersin İli Tarsus İlçesi Gülek (Rakım: 950 m) ve Çamlıyayla (Yağış) (Rakım 1250 m) Meteoroloji İstasyonu Verileri. Gülek Meteoroloji İstasyonu verilerine göre Erinç in yağış etkenliği indisi yani yağış miktarı ile kaybedilen su miktarı arasındaki ilişki incelendiğinde, bu indis değerinin olduğu saptanmıştır. Bu değer araştırma bölgesinin iklim tipinin nemli ve vejetasyon tipinin ise nemli mıntıka ormanı olduğunu ortaya koymaktadır (A.G.M., 1982) Araştırma Alanının Jeolojik ve Jeomorfolojik Özellikleri Bolkar dağlarının bu kesimlerinde üst kısımlarında sert, kristalize ve çatlaklı olan Permo-Karbonifer yaşlı kireç taşları yaygındır (Atalay, 1987). Bunun güneyinde kuzeydoğuya doğru bir yay şeklinde Neojen yaşlı kumtaşı, marn, çakıltaşı ve kireçtaşı gibi çökeller bulunmaktadır. Bunun alt kısmında ise Alt Paleozojik yaşlı 21

33 3. MATERYAL VE METOD Abdul Haluk TÜRKER ultrabazik-bazik kütleler yer almaktadır. Güney kısımlar ise Miyosen yaşlı kumlu, killi, marnlı depolardan oluşmaktadır. Mesozoyik (ikinci zaman) sonuna doğru Alp dağları ile birlikte Toros dağları da kıvrılarak yükselmeye başlamıştır (Gemici, 1995). Tersiyer başlarında Toros dağları karaya dönüşmüştür. Bu süreç içerisinde akarsu ağları da kurulmaya başlamıştır. Miyosen sonlarına doğru, Güneydoğu Anadolu ya alttan Arabistan levhasının sokulması ve Doğu Anadolu daki daralmaya bağlı olarak bölge güneye doğru hareket etmiştir. Pliyosen sonu ve kuvaterner başlarından itibaren tüm Toros dağları tekrar yükselmeye başlamıştır. Kuvaternerdeki Pluviyal dönemlerde yağışın artması ile birlikte karstik oluşumlar ve akarsu aşınmaları hızlanmış ve bu dönemde bölgede derin vadiler oluşmuştur Araştırma Alanının Toprak Özellikleri Araştırma bölgesinin içinde bulunduğu bölge toprakları, tortul ana kayalardan ve yerinde oluşmuş topraklardır (AGM, 1982). Bölgedeki büyük toprak grupları; kahverengi orman toprakları, kalkersiz kahverengi orman toprakları, kırmızı Akdeniz toprakları, kırmızı kahverengi Akdeniz toprakları, rendzina topraklar ve koliviyal topraklardır. Eğim ve erozyon dereceleri ile paralel olarak, bölgenin çok dik ve sarp eğimli yüksek arazi topraklarının genellikle sığ ve çok sığ olduğu anlaşılmaktadır. Hafif ve orta eğimlerde ise toprak genelde orta derin ve sığdır. Araştırma sahasında, deneme alanlarının bulunduğu kesimler ortalama olarak Kuzeydoğu bakıda 28 derece, Güneybatı bakıda 22 derece ve Kuzey bakıda 58 derece eğime sahiptir ve 0-30 cm derinlikte, çok taşlı, kalkerli kırmızı Akdeniz toprağı karakterinde ve 7. sınıf arazi özelliklerini taşımaktadır. İncelenen bakıların Haziran 2005 deki görünümleri Şekil 3.3, 3.4. ve 3.5 de verilmiştir. 22

34 3. MATERYAL VE METOD Abdul Haluk TÜRKER Şekil 3.3. İncelenen Sahanın Kuzeydoğu Yöneyinden Bir Görünüm Şekil 3.4. İncelenen Sahanın Güneybatı Yöneyinden Bir Görünüm 23

35 3. MATERYAL VE METOD Abdul Haluk TÜRKER Şekil 3.5. İncelenen Sahanın Kuzey Yöneyinden Bir Görünüm Çizelge 3.2. Araştırma Sahasının Toprak Analiz Sonuçları Araştırma sahasında üç mera yöneyindeki deneme alanlarından 0-30 cm derinlikten alınan toprak numunelerinin fiziksel analizleri ve kimyasal analizlerden de ph, total CaCO 3 (%), organik madde (%) ve tuz (ms/cm) parametreleri Mersin- Tarsus ta bulunan Orman Bakanlığı na bağlı Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü nün Toprak Tahlil Laboratuarında ve kimyasal analizlerden N, P ve K değerleri ise Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Toprak Anabilim Dalı Laboratuarında analiz edilerek Çizelge 3.2 de sunulmuştur. Yöney Profil No. FİZİKSEL ANALİZLER Kum % Kil % Toz % Toprak Türü ph Total CaCO 3 % KİMYASAL ANALİZLER Organik M. % Tuz ms/ cm N P K KD I Balçık II Balçık III Killi Balçık Ort Ort K I Balçık II Killi Balçık III Balçık Ort Ort GB I Kumlu Balç II Kumlu Balç III Kumlu Balç Ort Ort (Toz=Silt, Balçık (Kil+Silt)=Tınlı) 24

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Çiğdem ŞEN KİLİS İLİNİN BAZI KÖYLERİNDEKİ MERALARDA VEJETASYON YAPISI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI ADANA, 2010 ÇUKUROVA

Detaylı

Turkish Journal of Agricultural and Natural Sciences Special Issue: 2, 2014

Turkish Journal of Agricultural and Natural Sciences Special Issue: 2, 2014 TÜRK TARIM ve DOĞA BİLİMLERİ DERGİSİ TURKISH JOURNAL of AGRICULTURAL and NATURAL SCIENCES www.turkjans.com Bingöl İli Merkez İlçesi Çiçekyayla Köyü Merasının Ot Verimi ve Otlatma Kapasitesinin Belirlenmesi

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ KARAMAN İLİ DEMİRYURT KÖYÜ MERASINDA FARKLI GÜBRE UYGULAMALARININ MERANIN VERİM VE BOTANİK KOMPOZİSYONUNA ETKİLERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR

Detaylı

Turkish Journal of Nature and Science. Bingöl İli Yedisu İlçesi Karapolat Köyü Merasının Botanik Kompozisyonunun Belirlenmesi

Turkish Journal of Nature and Science. Bingöl İli Yedisu İlçesi Karapolat Köyü Merasının Botanik Kompozisyonunun Belirlenmesi Tr. Doğa ve Fen Derg. - Tr. J. Nature Sci. 2013 Yol. 2 No. 1 İJİrbjDoğa ve Ten (Dergisi Turkish Journal of Nature and Science www.bingol.odu.tr/trdogafenderg ingöl İli Yedisu İlçesi Karapolat Köyü Merasının

Detaylı

Araştırma Makalesi (Research Article)

Araştırma Makalesi (Research Article) Türkiye de Tarımsal Yayım Sisteminde Çoğulcu Yapının Bir Görünümü Araştırma Makalesi (Research Article) Erdal ÇAÇAN 1 Mehmet BAŞBAĞ 2 1 Bingöl Üniversitesi, Genç Meslek Yüksekokulu, Bitkisel ve Hayvansal

Detaylı

Yöney ve Gübrelemenin Meranın Otlatma Kapasitesi Üzerine Etkileri

Yöney ve Gübrelemenin Meranın Otlatma Kapasitesi Üzerine Etkileri Mahmut DAŞCI 1 Binali ÇOMAKLI 2 Tuncay ÖNER 2 1 Atatürk Üniversitesi Narman Meslek Yüksekokulu, Narman, Erzurum 2 Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, Erzurum e-posta: mtasci@atauni.edu.tr

Detaylı

OTLATILAN VE KORUNAN MERA KESİMLERİNDE BAKI FAKTÖRÜNÜN TOPRAKÜSTÜ BİOMAS MİKTARI ÜZERİNE ETKİLERİ. A. Alper BABALIK * Koray SÖNMEZ

OTLATILAN VE KORUNAN MERA KESİMLERİNDE BAKI FAKTÖRÜNÜN TOPRAKÜSTÜ BİOMAS MİKTARI ÜZERİNE ETKİLERİ. A. Alper BABALIK * Koray SÖNMEZ Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi Seri: A, Sayı: 1, Yıl: 2009, ISSN: 1302-7085, Sayfa: 52-58 OTLATILAN VE KORUNAN MERA KESİMLERİNDE BAKI FAKTÖRÜNÜN TOPRAKÜSTÜ BİOMAS MİKTARI ÜZERİNE

Detaylı

KARACADAĞ DA OTLATILAN ve KORUNAN MERALARDA BİTKİ TÜR ve KOMPOZİSYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

KARACADAĞ DA OTLATILAN ve KORUNAN MERALARDA BİTKİ TÜR ve KOMPOZİSYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI HR.Ü.Z.F. Dergisi 2005, 9 (1):9-13 J. Agric. Fac. HR.U.2005, 9 (1):9-13 KARACADAĞ DA OTLATILAN ve KORUNAN MERALARDA BİTKİ TÜR ve KOMPOZİSYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI İsmail GÜL, Mehmet BAŞBAĞ Geliş Tarihi:23/02/2004

Detaylı

ELAZIĞ İLİ KARAKOÇAN İLÇESİ BAHÇECİK KÖYÜ MERASINDA VERİM VE BOTANİK KOMPOZİSYONUNUN SAPTANMASI ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA

ELAZIĞ İLİ KARAKOÇAN İLÇESİ BAHÇECİK KÖYÜ MERASINDA VERİM VE BOTANİK KOMPOZİSYONUNUN SAPTANMASI ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA ELAZIĞ İLİ KARAKOÇAN İLÇESİ BAHÇECİK KÖYÜ MERASINDA VERİM VE BOTANİK KOMPOZİSYONUNUN SAPTANMASI ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA Volkan TAŞDEMİR Yüksek Lisans Tezi Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Danışman: Doç. Dr. Kağan

Detaylı

Korunan ve Otlatılan İki Farklı Doğal Alanın Verim ve Kalite Açısından Karşılaştırılması

Korunan ve Otlatılan İki Farklı Doğal Alanın Verim ve Kalite Açısından Karşılaştırılması TÜRK TARIM ve DOĞA BİLİMLERİ DERGİSİ TURKISH JOURNAL of AGRICULTURAL and NATURAL SCIENCES www.turkjans.com Korunan ve Otlatılan İki Farklı Doğal Alanın Verim ve Kalite Açısından Karşılaştırılması a Erdal

Detaylı

Çayır-Mer a Ekolojisi

Çayır-Mer a Ekolojisi Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 4 19 Bölüm 4 Çayır-Mer a Ekolojisi 4.1. Bitki Ekolojisine Etkili Olan Etmenler 1) İklim faktörleri 2) Toprak ve toprak altı faktörler 3) Topografik faktörler 4) Biyotik faktörler

Detaylı

www.turkjans.com Mardin İli Derik İlçesinde Yer Alan Bir Meranın Ot Verimi ve Kalitesinin Belirlenmesi

www.turkjans.com Mardin İli Derik İlçesinde Yer Alan Bir Meranın Ot Verimi ve Kalitesinin Belirlenmesi TÜRK TARIM ve DOĞA BİLİMLERİ DERGİSİ TURKISH JOURNAL of AGRICULTURAL and NATURAL SCIENCES www.turkjans.com Mardin İli Derik İlçesinde Yer Alan Bir Meranın Ot Verimi ve Kalitesinin Belirlenmesi a Ali AYDIN*,

Detaylı

BURDUR-KEMER İLÇESİ AKPINAR YAYLASINDA BİTKİ İLE KAPLI ALANIN BELİRLENMESİNDE ÜÇ FARKLI ÖLÇÜM YÖNTEMİNİN KULLANILMASI ve KARŞILAŞTIRILMASI

BURDUR-KEMER İLÇESİ AKPINAR YAYLASINDA BİTKİ İLE KAPLI ALANIN BELİRLENMESİNDE ÜÇ FARKLI ÖLÇÜM YÖNTEMİNİN KULLANILMASI ve KARŞILAŞTIRILMASI AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2002, 15(2),1-7 BURDUR-KEMER İLÇESİ AKPINAR YAYLASINDA BİTKİ İLE KAPLI ALANIN BELİRLENMESİNDE ÜÇ FARKLI ÖLÇÜM YÖNTEMİNİN KULLANILMASI ve KARŞILAŞTIRILMASI

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ ANKARA DA OTLANAN VE OTLANMAYAN İKİ MERANIN BOTANİK KOMPOZİSYONU İLE OT VERİMİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Ahmet ÇELİK TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

Detaylı

ÇAYIR VE MERA YÖNETİMİ. Prof.Dr.Hayrettin EKİZ 2017

ÇAYIR VE MERA YÖNETİMİ. Prof.Dr.Hayrettin EKİZ 2017 ÇAYIR VE MERA YÖNETİMİ Prof.Dr.Hayrettin EKİZ 2017 4. KONU - Klimaks vejetasyon, - Klimaks vejetasyonun kompozisyonu, - Doğal vejetasyonun bozulması, - Vejetasyon bozulmasının nedenleri, - Vejetasyon bozulmasının

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ MERALARINA İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜM YOLLARI

KAHRAMANMARAŞ MERALARINA İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜM YOLLARI KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1283 KAHRAMANMARAŞ MERALARINA İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜM YOLLARI Adem EROL* Mustafa KIZILŞİMŞEK* Mahmut KAPLAN* Mehmet DONBALOĞLU* Özet Ülkemizin en önemli doğal kaynaklarından

Detaylı

KORKUTELİ VE ELMALI DA BULUNAN BAZI DOĞAL MERALARIN VEJETASYON DURUMLARININ BELİRLENMESİ*

KORKUTELİ VE ELMALI DA BULUNAN BAZI DOĞAL MERALARIN VEJETASYON DURUMLARININ BELİRLENMESİ* AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2005, 18(2), 261-266 KORKUTELİ VE ELMALI DA BULUNAN BAZI DOĞAL MERALARIN VEJETASYON DURUMLARININ BELİRLENMESİ* Mehmet BİLGEN Yaşar ÖZYİĞİT Akdeniz Üniversitesi

Detaylı

MERA VEJETASYONLARININ ÖLÇÜMÜNDE KULLANILAN YÖNTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI *

MERA VEJETASYONLARININ ÖLÇÜMÜNDE KULLANILAN YÖNTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI * AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 7, (2),143-151 MERA VEJETASYONLARININ ÖLÇÜMÜNDE KULLANILAN YÖNTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI * Mehmet BİLGEN a Yaşar ÖZYİĞİT Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Detaylı

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 8 65 Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme 8.1 Gübreleme Çayır-Mer alarda bulunan bitkilerin vejetatif aksamlarından yararlanılması ve biçme/otlatmadan sonra tekrar

Detaylı

Tanımlar. Bölüm Çayırlar

Tanımlar. Bölüm Çayırlar Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 1 1 1.1. Çayırlar Bölüm 1 Tanımlar Genel olarak düz ve taban suyu yakın olan alanlarda oluşmuş, gür gelişen, sık ve uzun boylu bitkilerden meydana gelen alanlardır. Toprak

Detaylı

ÇAYIR VE MERA YÖNETİMİ. Prof.Dr.Hayrettin EKİZ 2017

ÇAYIR VE MERA YÖNETİMİ. Prof.Dr.Hayrettin EKİZ 2017 ÇAYIR VE MERA YÖNETİMİ Prof.Dr.Hayrettin EKİZ 2017 6. KONU - Aşırı otlamanın belirtileri, - Yurdumuzda otlatma kapasitesi sorunu ve çözüm yolları, - Otlatma mevsiminin tanımlanması, - Kritik periyotlar

Detaylı

Elazığ İli Karakoçan İlçesi Bahçecik Köyü Merasının Verim ve Kalite Özelliklerinin Saptanması

Elazığ İli Karakoçan İlçesi Bahçecik Köyü Merasının Verim ve Kalite Özelliklerinin Saptanması TÜRK TARIM ve DOĞA BİLİMLERİ DERGİSİ TURKISH JOURNAL of AGRICULTURAL and NATURAL SCIENCES www.turkjans.com Elazığ İli Karakoçan İlçesi Bahçecik Köyü Merasının Verim ve Kalite Özelliklerinin Saptanması

Detaylı

Turkish Journal of Agricultural and Natural Sciences Special Issue: 2, 2014

Turkish Journal of Agricultural and Natural Sciences Special Issue: 2, 2014 TÜRK TARIM ve DOĞA BİLİMLERİ DERGİSİ TURKISH JOURNAL of AGRICULTURAL and NATURAL SCIENCES www.turkjans.com Korunan ve Otlatılan İki Farklı Doğal Alanın Botanik Kompozisyon Açısından Karşılaştırılması a

Detaylı

TEKİRDAĞ İLİ MURATLI İLÇESİ DOĞAL MERALARININ VEJETASYON YAPILARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

TEKİRDAĞ İLİ MURATLI İLÇESİ DOĞAL MERALARININ VEJETASYON YAPILARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA TEKİRDAĞ İLİ MURATLI İLÇESİ DOĞAL MERALARININ VEJETASYON YAPILARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Ebru TAN YÜKSEK LİSANS TEZİ Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Danışman: Doç. Dr. Canan ŞEN 2016 T.C. NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU Rapor No. :1 Tarihi: 04/12/2012 IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU Projenin Adı: Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Proje Alanının Genel Özellikleri: Iğdır İli Aralık İlçesinde

Detaylı

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans Tarla Bitkileri Çukurova Üniversitesi Y. Lisans Tarla Bitkileri Çukurova Üniversitesi 1998

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans Tarla Bitkileri Çukurova Üniversitesi Y. Lisans Tarla Bitkileri Çukurova Üniversitesi 1998 ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Kağan KÖKTEN Doğum Tarihi: 01 Ekim 1974 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tarla Bitkileri Çukurova Üniversitesi 1995 Y. Lisans

Detaylı

Isparta ili Zengi Merasında ot verimi ve botanik kompozisyonun tespiti üzerine bir araştırma

Isparta ili Zengi Merasında ot verimi ve botanik kompozisyonun tespiti üzerine bir araştırma Turkish Journal of Forestry Türkiye Ormancılık Dergisi 2015, 16(2): 96-101 Research article (Araştırma makalesi) Isparta ili Zengi Merasında ot verimi ve botanik kompozisyonun tespiti üzerine bir araştırma

Detaylı

EROZYON İNDİKATÖRLERİ

EROZYON İNDİKATÖRLERİ EROZYON İNDİKATÖRLERİ Toprağın korunmasında büyük güvence bitki örtüsüdür ve onun sürekli bir örtü oluşturmasıdır. Burada sözü edilen bitki örtüsü doğal bitki örtüsüdür (orman ve mera). Bitki örtüsünün

Detaylı

1. ÖZGEÇMİŞ. Selahattin ÇINAR EĞİTİM BİLGİLERİ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi (Tarım Ekonomisi)

1. ÖZGEÇMİŞ. Selahattin ÇINAR EĞİTİM BİLGİLERİ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi (Tarım Ekonomisi) 1. ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı Doğum Yeri ve Yılı Çalıştığı Kurum : eposta Selahattin ÇINAR Sivas, Şarkışla1967 Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi scinar01@hotmail.com Eğitim Üniversite (Lisans) Doktora

Detaylı

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Tarımsal Ormancılık Uygulamaları ve Potansiyeli Bölgenin Genel Özellikleri: Bölge geniş ovalar ve alçak platolardan

Detaylı

ANTALYA MERKEZE BAĞLI BAZI DOĞAL MERALARDA BULUNAN BİTKİLERİN KURU AĞIRLIKLARININ BELİRLENMESİ ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA

ANTALYA MERKEZE BAĞLI BAZI DOĞAL MERALARDA BULUNAN BİTKİLERİN KURU AĞIRLIKLARININ BELİRLENMESİ ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA ANTALYA MERKEZE BAĞLI BAZI DOĞAL MERALARDA BULUNAN BİTKİLERİN KURU AĞIRLIKLARININ BELİRLENMESİ ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA Yaşar ÖZYİĞİT 1 Mehmet BİLGEN 1 1. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri

Detaylı

ÇAYIR VE MERA YÖNETİMİ. Prof.Dr.Hayrettin EKİZ 2017

ÇAYIR VE MERA YÖNETİMİ. Prof.Dr.Hayrettin EKİZ 2017 ÇAYIR VE MERA YÖNETİMİ Prof.Dr.Hayrettin EKİZ 2017 8. KONU - Yem tipine uygun hayvan cinsiyle otlatmanın tanımlanması, - Hayvanların otlama alışkanlıkları, - Karışık hayvan cinsleri ile otlatma, - Mera

Detaylı

ÇUKUROVA BÖLGESİNİN SULU KOŞULLARINDA BAZI ÇOKYILLIK BAKLAGİL VE BUĞDAYGİL YEMBİTKİLERİNİN OT VERİMLERİ VE OT KALİTELERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR

ÇUKUROVA BÖLGESİNİN SULU KOŞULLARINDA BAZI ÇOKYILLIK BAKLAGİL VE BUĞDAYGİL YEMBİTKİLERİNİN OT VERİMLERİ VE OT KALİTELERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR ÇUKUROVA BÖLGESİNİN SULU KOŞULLARINDA BAZI ÇOKYILLIK BAKLAGİL VE BUĞDAYGİL YEMBİTKİLERİNİN OT VERİMLERİ VE OT KALİTELERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR Kağan KÖKTEN 1, Selahattin ÇINAR 2, Rüştü HATİPOĞLU 3 "Bingöl

Detaylı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı iii ÖZET Yüksek Lisans Tezi AYDIN EKOLOJĐK KOŞULLARINDA FARKLI EKĐM ZAMANI VE SIRA ARALIĞININ ÇEMEN (Trigonella foenum-graecum L.) ĐN VERĐM VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐNE ETKĐSĐ Đmge Đ. TOKBAY Adnan Menderes

Detaylı

Korunga Tarımı. Kaba yem açığının giderilmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili, kıraç topraklara ekilebilmesi ile üstün bir yem bitkisi.

Korunga Tarımı. Kaba yem açığının giderilmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili, kıraç topraklara ekilebilmesi ile üstün bir yem bitkisi. Korunga Tarımı Kaba yem açığının giderilmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili, kıraç topraklara ekilebilmesi ile üstün bir yem bitkisi. Osman Dilekçi - Ziraat Mühendisi Teknik İşler Şube Müdürü 0248

Detaylı

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA ANABİLİM

Detaylı

Sinirotugiller. Plantaginaceae

Sinirotugiller. Plantaginaceae Sinirotugiller Plantaginaceae PLANTAGİNACEAE (Sinirotugiller) Otsu veya bodur çalımsı bitkilerdir. Yapraklar basit ve genellikle tabanda rozet formundadır. Çiçekler silindirik başak oluştururlar. Meyve

Detaylı

ÖZET Doktora Tezi BARTIN İLİ ORMAN İÇİ MERALARININ OT VERİMİ VE KALİTESİ İLE BOTANİK KOMPOZİSYONU ÜZERİNE AZOTLU VE FOSFORLU GÜBRELERİN ETKİLERİ Ayşe

ÖZET Doktora Tezi BARTIN İLİ ORMAN İÇİ MERALARININ OT VERİMİ VE KALİTESİ İLE BOTANİK KOMPOZİSYONU ÜZERİNE AZOTLU VE FOSFORLU GÜBRELERİN ETKİLERİ Ayşe ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSİTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ BARTIN İLİ ORMAN İÇİ MERALARININ OT VERİMİ VE KALİTESİ İLE BOTANİK KOMPOZİSYONU ÜZERİNE AZOTLU VE FOSFORLU GÜBRELERİN ETKİLERİ Ayşe GENÇ LERMİ

Detaylı

Tekirdağ Taban ve Kıraç Meralarının Verim ve Botanik Kompozisyonuna Gübrelemenin Etkisi

Tekirdağ Taban ve Kıraç Meralarının Verim ve Botanik Kompozisyonuna Gübrelemenin Etkisi Tekirdağ Taban ve Kıraç Meralarının Verim ve Botanik una Gübrelemenin Etkisi M. Altın 1 C. Tuna 1 M. Gür 2 1 Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, Tekirdağ 2 Tarım ve Köyişleri

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ BAZI YAPAY MERA KARIŞIMLARINDA EKİM YÖNTEMLERİ VE AZOT DOZLARININ YEM VERİMİ VE KALİTESİNE ETKİLERİ Altıngül ÖZASLAN PARLAK TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM

Detaylı

Farklı Kullanım Geçmişine Sahip Mera Alanlarında Bitki Örtüsünün Değişimi

Farklı Kullanım Geçmişine Sahip Mera Alanlarında Bitki Örtüsünün Değişimi Araştırma Makalesi / Research Article Iğdır Üni. Fen Bilimleri Enst. Der. / Iğdır Univ. J. Inst. Sci. & Tech. 2(2): 75-82, 2012 Iğdır Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi Iğdır University Journal

Detaylı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı ARAZİ BOZULUMU LAND DEGRADATİON Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı LAND DEGRADATİON ( ARAZİ BOZULUMU) SOİL DEGRADATİON (TOPRAK BOZULUMU) DESERTİFİCATİON (ÇÖLLEŞME) Arazi Bozulumu Nedir - Su ve rüzgar

Detaylı

T.C ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ.. ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ. ORMAN İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ. ÇOK AMAÇLI UYGULAMA PROJESİ 201 (BU KAPAK SAYFASI

Detaylı

Yazarı : Doç.Dr.Rüştü HATİPOĞLU Yrd.Doç.Dr.Ersin CAN Ar.Gör.Nafiz ÇELİKTAŞ

Yazarı : Doç.Dr.Rüştü HATİPOĞLU Yrd.Doç.Dr.Ersin CAN Ar.Gör.Nafiz ÇELİKTAŞ Kitap Adı : Çayır-Mer a ve Yem Bitkileri Kültürü Yazarı : Doç.Dr.Rüştü HATİPOĞLU Yrd.Doç.Dr.Ersin CAN Ar.Gör.Nafiz ÇELİKTAŞ Baskı Yılı : 1998 Sayfa Sayısı : 164 Kitabın satışı yapılmamaktadır. Çayır-Mer

Detaylı

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI METEOROLOJI METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI Sayı : 133 Mart 2017 Aylık Bülten www.mgm.gov.tr METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI Sayı : 133 Mart 2017 YAĞIŞ

Detaylı

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü HİDROLOJİ Buharlaşma Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü BUHARLAŞMA Suyun sıvı halden gaz haline (su buharı) geçmesine buharlaşma (evaporasyon) denilmektedir. Atmosferden

Detaylı

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5. Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.Arkensis, 6.Kapensis Flora alemleri flora bölgelerine (region), flora

Detaylı

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN AHUDUDU Ahududu, üzümsü meyveler grubundandır. Ahududu, yurdumuzda son birkaç yıldır ticari amaçla yetiştirilmektedir. Taze tüketildikleri

Detaylı

t GAP II. TARIM KONGRESİ. 24-26 EKİM 2001. ŞANLIURFA

t GAP II. TARIM KONGRESİ. 24-26 EKİM 2001. ŞANLIURFA t GAP II. TARIM KONGRESİ. 24-26 EKİM 2001. ŞANLIURFA ÇUKUROVA VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGELERİNİN SULU KOŞULLARINDA BAZI ÇOKYILLIK BAKLAGİL VE BUĞDAYGİL YEMBİTKİLERİNİN OT VERİMLERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR*

Detaylı

selenyum durumu Nuray Mücellâ M Cafer TürkmenT rgızistan Toprak Bilimi ve Bitki Besleme BölümüB Çanakkale

selenyum durumu Nuray Mücellâ M Cafer TürkmenT rgızistan Toprak Bilimi ve Bitki Besleme BölümüB Çanakkale Biga (Çanakkale)( ilçesi tarım m alanlarının selenyum durumu Nuray Mücellâ M Müftüoğlu Cafer TürkmenT ÇOMÜ,, Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme BölümüB Çanakkale 1-33 Ekim 2013 Bişkek KırgK

Detaylı

Bingöl Üniversitesi Yerleşkesinde Yer Alan Bazı Buğdaygil Yem Bitkilerine Ait Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

Bingöl Üniversitesi Yerleşkesinde Yer Alan Bazı Buğdaygil Yem Bitkilerine Ait Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi TÜRK TARIM ve DOĞA BİLİMLERİ DERGİSİ TURKISH JOURNAL of AGRICULTURAL and NATURAL SCIENCES www.turkjans.com Bingöl Üniversitesi Yerleşkesinde Yer Alan Bazı Buğdaygil Yem Bitkilerine Ait Kalite Özelliklerinin

Detaylı

SAMSUN EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI BURÇAK (Vicia ervilia L.) HATLARININ OT VE TOHUM VERİMLERİNİN BELİRLENMESİ

SAMSUN EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI BURÇAK (Vicia ervilia L.) HATLARININ OT VE TOHUM VERİMLERİNİN BELİRLENMESİ OMÜ Zir. Fak. Dergisi, 26,21(3): 318-322 J. of Fac. of Agric., OMU, 26,21(3): 318-322 SAMSUN EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI BURÇAK (Vicia ervilia L.) HATLARININ OT VE TOHUM VERİMLERİNİN BELİRLENMESİ İlknur

Detaylı

Sekonder Mera Vejetasyonunda Farklı Ölçüm Metodlarının Karşılaştırılması ve Mera Durumunun Belirlenmesi

Sekonder Mera Vejetasyonunda Farklı Ölçüm Metodlarının Karşılaştırılması ve Mera Durumunun Belirlenmesi Ulud. Üniv. Zir. Fak. Derg., (2003) 17(1): 65-77 Sekonder Mera Vejetasyonunda Farklı Ölçüm Metodlarının Karşılaştırılması ve Mera Durumunun Belirlenmesi Mevlüt TÜRK * Gamze BAYRAM ** Emine BUDAKLI ***

Detaylı

PE = 0.7(AxBxCxX)+VE+KE (Eşitlik 8.1.) = 0.7TE+VE+KE (Eşitlik 8.2.)

PE = 0.7(AxBxCxX)+VE+KE (Eşitlik 8.1.) = 0.7TE+VE+KE (Eşitlik 8.2.) 8.2.3. Storie İndex PE = 0.7(AxBxCxX)+VE+KE (Eşitlik 8.1.) = 0.7TE+VE+KE (Eşitlik 8.2.) PE: Parsel endeksi A: Toprak derinliği ve profil grubu B: Üst toprak bünyesi C: Eğim X: Diğer faktörler TE: A, B,

Detaylı

Toprak etütleri; Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1

Toprak etütleri; Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Toprak etütleri; Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Toprak haritası Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 2 Toprak ağaçlandırma başarısını en çok etkileyen faktörlerden birisidir. İklim koşulları bakımından yeterlilik olsa

Detaylı

Jüri Başkan : Prof. Dr. Murat ALTIN Đmza: Üye : Prof Dr. A. Servet TEKELĐ Đmza: Üye : Yrd. Doç. Dr. E. Kemal GÜRCAN Đmza: Yukarıdaki sonucu onaylarım

Jüri Başkan : Prof. Dr. Murat ALTIN Đmza: Üye : Prof Dr. A. Servet TEKELĐ Đmza: Üye : Yrd. Doç. Dr. E. Kemal GÜRCAN Đmza: Yukarıdaki sonucu onaylarım Prof Dr Murat ALTIN danışmanlığında, Mustafa GÜR tarafından hazırlanan bu çalışma./../2008 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından Tarla Bitkileri Anabilimdalı nda yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Detaylı

Bölüm 9 ÇAYIR-MER A ISLAHI

Bölüm 9 ÇAYIR-MER A ISLAHI Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 9 73 9.1. Kapsam Bölüm 9 ÇAYIR-MER A ISLAHI Çayır-mer a ıslahı, yem kaynaklarını ıslah etmek veya bu yemi otlayan hayvanların yararlanmalarını kolaylaştırmak için, çayır-mer

Detaylı

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma Meteoroloji IX. Hafta: Buharlaşma Hidrolojik döngünün önemli bir unsurunu oluşturan buharlaşma, yeryüzünde sıvı ve katı halde farklı şekil ve şartlarda bulunan suyun meteorolojik faktörlerin etkisiyle

Detaylı

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU AKÇAKALE KÖYÜ (MERKEZ/GÜMÜŞHANE) 128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU 2016 AKÇAKALE KÖYÜ-MERKEZ/GÜMÜŞHANE 128 ADA 27 VE 32 NUMARALI PARSELLERE

Detaylı

TARLA BİTKİLERİ. Prof.Dr.Hayrettin EKİZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü 2017

TARLA BİTKİLERİ. Prof.Dr.Hayrettin EKİZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü 2017 TARLA BİTKİLERİ Prof.Dr.Hayrettin EKİZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü 2017 5. KONU Buğdaygil Yembitkileri BUĞDAYGİL YEM BİTKİLERİ Buğdaygil yem bitkilerinin genel özellikleri

Detaylı

Çayır ve Meraların Bölgesel Kalkınma Üzerindeki Etkisi. Influence of Meadows and Pastures on Regional Development

Çayır ve Meraların Bölgesel Kalkınma Üzerindeki Etkisi. Influence of Meadows and Pastures on Regional Development Çayır ve Meraların Bölgesel Kalkınma Üzerindeki Etkisi Öz Erdal ÇAÇAN 1, Alaaddin YÜKSEL 2 Ülke olarak hayvancılığımızın ihtiyaç duyduğu kaba yem, belli başlı üç ana kaynaktan sağlanmaktadır. Bunlar çayır-mera

Detaylı

TOKAT ŞARTLARINDA YETĐŞTĐRĐLEN DEĞĐŞĐK MACAR FĐĞĐ + ARPA KARIŞIM ORANLARININ VERĐM VE KALĐTEYE ETKĐLERĐ

TOKAT ŞARTLARINDA YETĐŞTĐRĐLEN DEĞĐŞĐK MACAR FĐĞĐ + ARPA KARIŞIM ORANLARININ VERĐM VE KALĐTEYE ETKĐLERĐ ANADOLU, J. of AARI 8 (2) 1998, 106-114 MARA TOKAT ŞARTLARINDA YETĐŞTĐRĐLEN DEĞĐŞĐK MACAR FĐĞĐ + ARPA Selahattin ĐPTAŞ Mustafa YILMAZ Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü,

Detaylı

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri Türkiye de Sıcaklık Türkiye de Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı Türkiye haritası incelendiğinde Yükseltiye bağlı olarak

Detaylı

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir. Çaldıran Tarihçesi: İlçe birçok tarihi medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Medler, Bizanslılar, Urartular, İranlılar ve son olarak Osmanlı devleti bu ilçede hâkimiyet sürmüşlerdir. İlçenin tarih içerisindeki

Detaylı

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ Arş. Gör. Atilla KESKİN 1 Arş.Gör. Adem AKSOY 1 Doç.Dr. Fahri YAVUZ 1 1. GİRİŞ Türkiye ekonomisini oluşturan sektörlerin geliştirilmesi

Detaylı

Ç.Ü.Z.F. Dergisi (1): J.Agric. Fac. Ç.Ü., 2007,22 (1): 57-64

Ç.Ü.Z.F. Dergisi (1): J.Agric. Fac. Ç.Ü., 2007,22 (1): 57-64 Ç.Ü.Z.F. Dergisi. 2007. 22 (1): 57-64 J.Agric. Fac. Ç.Ü., 2007,22 (1): 57-64 3 AA. Çukurova Bölgesi'nde Maki Tipi Vejetasyonun Değişik Mera Islahı Yöntemleriyle Kontrol Altına Alınmasının Bitki Örtüsü

Detaylı

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA 6.3.2.4. Akdeniz Bölgesinde Tarımsal Ormancılık Uygulamaları ve Potansiyeli Bölgenin Genel Özellikleri: Akdeniz kıyıları boyunca uzanan Toros

Detaylı

ÇORAK TOPRAKLARIN ISLAHI VE TARIMSAL ÜRETİMDE KULLANIM OLANAKLARI

ÇORAK TOPRAKLARIN ISLAHI VE TARIMSAL ÜRETİMDE KULLANIM OLANAKLARI ÇORAK TOPRAKLARIN ISLAHI VE TARIMSAL ÜRETİMDE KULLANIM OLANAKLARI Prof. Dr. Kadir SALTALI K.Maraş Sütçü İmam Üni. Ziraat Fak. Toprak Bilimi ve BB Böl. Prof. Dr. Recep Gündoğan Harran Üni. Ziraat Fakültesi

Detaylı

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Proje Alanının Genel Özellikleri: Iğdır ili Türkiye nin en kurak ili olup yıllık yağış miktarı 250 mm civarındadır (Meteoroloji kayıtları). Yağan yağış ya da

Detaylı

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM Rehber Öğretmen : Şule Yıldız Hazırlayanlar : Bartu Çetin Burak Demiral Nilüfer İduğ Esra Tuncer Ege Uludağ Meriç Tekin 2000-2001 İZMİR TEŞEKKÜR Bize bu projede yardımda bulunan başta

Detaylı

www.turkjans.com Mardin İli Derik İlçesinde Yer Alan Bir Meranın Botanik Kompozisyonunun Belirlenmesi

www.turkjans.com Mardin İli Derik İlçesinde Yer Alan Bir Meranın Botanik Kompozisyonunun Belirlenmesi TÜRK TARIM ve DOĞA BİLİMLERİ DERGİSİ TURKISH JOURNAL of AGRICULTURAL and NATURAL SCIENCES www.turkjans.com Mardin İli Derik İlçesinde Yer Alan Bir Meranın Botanik Kompozisyonunun Belirlenmesi Özet a Ali

Detaylı

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi) YERYÜZÜNDEKİ BAŞLICA İKLİM TİPLERİ Matematik ve özel konum özelliklerinin etkisiyle Dünya nın çeşitli alanlarında farklı iklimler ortaya çıkmaktadır. Makroklima: Çok geniş alanlarda etkili olan iklim tiplerine

Detaylı

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER Dünya üzerinde çay bitkisi, Kuzey yarımkürede yaklaşık 42 0 enlem

Detaylı

sp. Cirsium Arvense L.

sp. Cirsium Arvense L. ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ ÇANKIRI-YAPRAKLI-YUKARIÖZ ORMAN İÇİ MERALARINDA, MERA DURUMU İLE BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİLER Ebru GÜL ORMAN MÜHENDİSLİĞİ

Detaylı

Bülten No : 2015 / 2 (1 Ekim Haziran 2015)

Bülten No : 2015 / 2 (1 Ekim Haziran 2015) Agrometeorolojik Verim Tahmin Bülteni Bülten No : 2015 / 2 (1 Ekim 2014-30 Haziran 2015) Meteoroloji Genel Müdürlüğü Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü / Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama

Detaylı

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü 20142012 YILI ALANSAL YILI YAĞIŞ YAĞIŞ DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2014

Detaylı

TÜRKİYE DE YEM BİTKİLERİ ÜRETİMİNİN DURUMU VE KABA YEM İHTİYACI

TÜRKİYE DE YEM BİTKİLERİ ÜRETİMİNİN DURUMU VE KABA YEM İHTİYACI TÜRKİYE DE YEM BİTKİLERİ ÜRETİMİNİN DURUMU VE KABA YEM İHTİYACI Hayvancılığın en önemli unsurlarından biri besin kaynaklarının teminidir. Hayvanların günlük rasyonlarının yaklaşık yarısı kadar kaba yem

Detaylı

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İncirin iklim İstekleri İncir bir yarı tropik iklim meyvesidir. Dünyanın ılıman iklime sahip bir çok yerinde yetişebilmektedir. İncir

Detaylı

12. BÖLÜM: TOPRAK EROZYONU ve KORUNMA

12. BÖLÜM: TOPRAK EROZYONU ve KORUNMA 12. BÖLÜM: TOPRAK EROZYONU ve KORUNMA TOPRAK EROZYONU Toprakların bulunduğu yada oluştuğu yerden çeşitli doğa kuvvetlerinin (rüzgar, su, buz, yerçekimi) etkisi ile taşınmasıdır. Doğal koşullarda oluşan

Detaylı

Bazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1)

Bazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1) Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Bilimleri Dergisi (J. Agric. Sci.), 2004, 14(1): 47-51 Geliş Tarihi: 08.09.2003 Bazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1)

Detaylı

Antepfıstığında Gübreleme

Antepfıstığında Gübreleme Antepfıstığında Gübreleme Tam verime çok geç yatan (8-10 yıl) antepfıstığı uzun ömürlü bir meyve ağacıdır. Hiçbir meyve ağacının yetiştirilemediği kıraç, taşlık ve kayalık arazilerde bile yetişebilmektedir.

Detaylı

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi 2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi GİRİŞ Tabiatta suyun hidrolojik çevriminin önemli bir unsurunu teşkil eden buharlaşma, yeryüzünde sıvı ve katı halde değişik şekil ve şartlarda bulunan suyun meteorolojik

Detaylı

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Başak Avcıoğlu Çokçalışkan Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Biraz ekolojik bilgi Tanımlar İlişkiler

Detaylı

Aydın ili ekolojik koşullarında farklı eğimlerdeki mera vejetasyonlarının verim ve kalite özellikleri

Aydın ili ekolojik koşullarında farklı eğimlerdeki mera vejetasyonlarının verim ve kalite özellikleri Aydın ili ekolojik koşullarında farklı eğimlerdeki mera vejetasyonlarının verim ve kalite özellikleri Mustafa SÜRMEN 1 Emre KARA 1 1 Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü,

Detaylı

NİSAN 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

NİSAN 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU Türkiye Geneli Bitki Gelişimi Türkiye de 2016-2017 Ekim sezonunda buğday ekim alanlarının geçen yılki rakamı koruyacağı hatta çok azda olsa özellikle İç Anadolu Bölgesinde artış olacağı tahmin edilmektedir.

Detaylı

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA İç Anadolu Bölgesinde Tarımsal Ormancılık Uygulamaları ve Potansiyeli Bölgenin Genel Özellikleri: Çok fazla engebeli bir yapıya sahip olmayan

Detaylı

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME Ülkemizin Ege - Akdeniz ve Batı Karadeniz sahil kesimleri ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç tüm diğer tarım alanlarında yetiştiriciliği yapılan şeker pancarında verim

Detaylı

PLANTAGİNACEAE (Sinirotugiller)

PLANTAGİNACEAE (Sinirotugiller) PLANTAGİNACEAE (Sinirotugiller) Otsu veya bodur çalımsı bitkilerdir. Yapraklar basit ve genellikle tabanda rozet formundadır. Ancak bazen karşılıklı veya alternatif olabilirler. Çiçekler silindirik başak

Detaylı

T.C ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ.. ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ. ORMAN İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ. ÇOK AMAÇLI UYGULAMA PROJESİ 201 (BU KAPAK SAYFASI CİLDİN ÜSTÜNDE AYNI ŞEKİLDE BULUNACAKTIR. PROJE ADI VE YILI CİLDİN SIRT KISMINDA

Detaylı

MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER)

MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER) MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER) MALVACEAE Otsu, çalımsı veya ağaç şeklinde gelişen bitkilerdir. Soğuk bölgeler hariç dünyanın her tarafında bulunurlar. Yaprakları basit, geniş ve parçalıdır. Meyve kuru kapsüldür

Detaylı

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM Korunga Önemli Bir Bitkidir Korunga, sulamanın yapılamadığı kıraç alanlarda, verimsiz ve taşlık topraklarda yetiştirilecek

Detaylı

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU (21.05.2018) Türkiye Geneli Bitki Gelişimi Türkiye de 2017-2018 Ekim sezonunda buğday ekim alanlarının geçen yılki rakamdan daha

Detaylı

AĞAÇLANDIRMALARDA UYGULAMA ÖNCESİ ÇALIŞMALAR

AĞAÇLANDIRMALARDA UYGULAMA ÖNCESİ ÇALIŞMALAR AĞAÇLANDIRMALARDA UYGULAMA ÖNCESİ ÇALIŞMALAR Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Ağaçlandırma çalışmalarında amaç tespiti ile işe başlamak ilk hedeftir. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 2 Amaç tespiti ülkemizin ormancılık

Detaylı

ORMANCILIĞIMIZ (TOHUM-FİDAN-AĞAÇLANDIRMA)

ORMANCILIĞIMIZ (TOHUM-FİDAN-AĞAÇLANDIRMA) ORMANCILIĞIMIZ (TOHUM-FİDAN-AĞAÇLANDIRMA) Prof. Dr. İbrahim TURNA Orman Nedir? Orman, sadece ağaç ve ağaççık toplulukları değildir. Orman canlı ve büyük bir sistemdir. Bu sistem; ağaçlar, çalılar, otlar,

Detaylı

Farklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum Verimi ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri

Farklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum Verimi ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri Ulud. Üniv. Zir. Fak. Derg., (2002) 16(2): 127-136 Farklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri Mehmet SİNCİK*

Detaylı

Bazı Islah Yöntemlerinin Meranın Verim ve Kalitesine Etkisi. The Effect of Some Improvement Methods on the Yield and Quality of the Range

Bazı Islah Yöntemlerinin Meranın Verim ve Kalitesine Etkisi. The Effect of Some Improvement Methods on the Yield and Quality of the Range Tarla itkileri Merkez raştırma Enstitüsü Dergisi, 2013, 22 (2): 96-104 raştırma Makalesi (Research rticle) Öz azı nin Meranın Verim ve Kalitesine Etkisi Recep YVUZ 1 Refik KRGÜL 2 1 Sakarya Mısır raştırma

Detaylı

MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 8 (1-2): 33-40, 2003

MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 8 (1-2): 33-40, 2003 MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 8 (1-2): 33-40, 2003 Çukurova Bölgesi'nde Çalı Vejetasyonunun Baskın Olduğu Meralarda Uygulanan Değişik Mera Islahı Yöntemlerinin Mera Verimi ve Botanik Kompozisyonuna Etkisi

Detaylı

T.C. GIDA,TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TÜRKİYE TARIM HAVZALARI ÜRETİM VE DESTEKLEME MODELİ. 30 Havza

T.C. GIDA,TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TÜRKİYE TARIM HAVZALARI ÜRETİM VE DESTEKLEME MODELİ. 30 Havza T.C. GIDA,TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TÜRKİYE TARIM HAVZALARI ÜRETİM VE DESTEKLEME MODELİ 30 Havza 1 Sunum Planı 1. Tarım havzalarının belirlenmesi 2. Mevcut durum değerlendirmesi 3. Amaç ve gerekçe

Detaylı

Bölüm 5. Mer a Amenajmanı

Bölüm 5. Mer a Amenajmanı Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 5 25 Bölüm 5 Mer a Amenajmanı Mer a amenajmanı otlatma alanlarından yararlanmayı, doğal kaynakların korunması koşuluyla, en fazla hayvansal ürün elde edebilecek şekilde planlanması

Detaylı

Madde 1- KAPSAM. Madde 2- Mera Kanunu nun 18. Maddesi ile Mera Yönetmeliğinin 10. Maddesi gereği yürütülecek çalışmaları kapsar.

Madde 1- KAPSAM. Madde 2- Mera Kanunu nun 18. Maddesi ile Mera Yönetmeliğinin 10. Maddesi gereği yürütülecek çalışmaları kapsar. PROTOKOL 4342 Sayılı Mera Kanunu gereği tespit, tahdit ve tahsisi yapılan mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlaklar için uygun ıslah ve amenajman tekniklerinin geliştirilerek verimliliklerinin

Detaylı