TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ"

Transkript

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İNTERNAL REZORBSİYON KAVİTELERİNİN BELİRLENMESİNDE FARKLI GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİNİN ETKİNLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ İNSAN KADAVRA ÇENELERİNDE EX VİVO ÇALIŞMA Kıvanç KAMBUROĞLU ORAL DİAGNOZ VE RADYOLOJİ ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ DANIŞMAN Prof. Dr. Candan S. PAKSOY 2007-ANKARA

2 Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Oral Diagnoz ve Radyoloji Doktora Programı Çerçevesinde yürütülmüş olan bu çalışma, aşağıdaki jüri tarafından Doktora Tezi olarak kabul edilmiştir Tez Savunma Tarihi: Prof. Dr. Candan S. PAKSOY Jüri Başkanı İmza Prof. Dr. Sebahat GÖRGÜN Doç.Dr.Tuncer ÖZEN İmza İmza Doç.Dr. Bengi ÖZTAŞ Doç.Dr. Murat ÖZBEK İmza İmza ii

3 İÇİNDEKİLER Kabul ve Onay İçindekiler Önsöz Simgeler ve Kısaltmalar Şekiller Çizelgeler Resimler... ii... iii... v... vi... vii... viii... ix 1. GİRİŞ 1.1 Dental rezorbsiyon tanımı Dental rezorbsiyonların sınıflandırılması Eksternal rezorbsiyon Sistemik faktörler Lokal faktörler İnternal rezorbsiyon Diş rezorbsiyonlarının tipik diagnostik özellikleri Konvansiyonel ve dijital dental görüntülemenin tarihçesi X ışınlarının elde edilişi Analog görüntü oluşumu Dijital görüntüleme Dijital görüntü Dijital görüntü oluşumu İndirekt dijital radyografi Direkt dijital radyografi Bir dijital görüntüleme sisteminde bulunması istenen özellikler Solid state dedektörler Charge coupled device (CCD) Complementary metal oxide semiconductor / active pixel sensor veya CMOS / APS Charge injection device veya (CID) Semi-direkt fosfor görüntü plakları (storage phosphor plates) Dijital dental radyografinin sağladığı avantajlar Zaman kazancı Banyo işlemlerinin ortadan kalkması Hastanın daha kolay bilgilendirilmesi Işınlama dozunun azaltılabilmesi Görüntülerin saklanabilmesi, transferi ve yeniden erişimi Elde edilen dijital görüntünün saklanması Görüntü kompresyonu Elde edilen dijital görüntünün iletimi Orijinal görüntünün işlenebilmesi (post-processing) Kontrast ve densite ayarlarının değiştirilmesi Kontrastı tersine çevirme (Contrast inversion) Keskinleştirme (Sharpening) ve pürüzsüzleştirme (smoothing) Renk (yalancı renk) uygulaması.. 39 iii

4 Otomatik ölçüm Kabartma, zum ve magnifikasyon Objektif güçlendirme Görüntü restorasyonu Özel yazılımlar yardımıyla uygulalan tekniklerin kullanılabilmesi DSR (Digital subtraction radiography) TACT (Tuned aperture computed tomography) Dental dijital radyografinin dezavantajları Yüksek maliyet Çıktıların baskı kalitesi Bilgisayar kullanımına yönelik deneyim Pratik uygulama zorlukları Görüntü güvenliği Dijital görüntünün değerlendirilmesi: ekran ve gözlem koşulları Katod ışın tübü Thin film transistor (TFT) Dijital dedektör özellikleri Dedektör aktif alanı Sinyal gürültü oranı (SNR-Signal to noise ratio) Kontrast çözünürlüğü (Kontrast rezolusyonu) Uzaysal çözünürlük (Spasiyal rezolusyon) Dedektör ışınlama aralığı Dedektör latitud Dedektör sensitivitesi dedektör hassasiyeti GEREÇ VE YÖNTEM Dişlerin seçilmesi Yapay internal rezorbsiyon kavitelerinin hazırlanması Görüntüleme standardizasyonu Konvansiyonel film ve dijital dedektörler yardımıyla görüntülerin elde edilmesi Görüntülerin değerlendirilmesi Veri analizi BULGULAR TARTIŞMA SONUÇ VE ÖNERİLER 80 ÖZET SUMMARY 83 KAYNAKLAR EK I. Değerlendirmelerden elde edilen yanıtların işlendiği form iv

5 ÖNSÖZ Son yıllarda, radyolojide yeni bir çığır açan dijital görüntüleme yöntemlerinin önemli bir dental sorun olan internal rezorbsiyonların teşhisindeki yeterliliğini değerlendirdiğimiz bu tez çalışmasında ayrıca diş hekimliğinde kullanılan sensörler, yazılımlar ve teşhisi etkileyen faktörlerle ilgili kapsamlı bilgiler verilmiştir. Konuyla ilgili olarak yazılmış kaynakların tamamının İngilizce olması, Türkçe karşılıkların kullanılması açısından sıkıntı yaratsa da elimizden geldiğince terimleri Türkçeleştirerek sunmaya çalıştık. Doktora tezimin hazırlanmasında her aşamadaki desteği ve yardımları nedeniyle başta danışmanım Sayın Prof. Candan S.Paksoy olmak üzere, Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dalı nın değerli öğretim üyeleri Sayın Prof. Nuri Yazıcıoğlu, Sayın Prof. Sebahat Görgün, Sayın Doç. Bengi Öztaş ve Sayın Doç. Kaan Orhan a, bölümümüzün değerli öğretim görevlisi Sayın Dr. A.R. İlker Cebeci, yakın çalışma arkadaşlarım Dr. Kaan Orhan ve Dt. Şehrazat Özden ile diğer tüm yardımcı öğretim elemanları ve çalışanlara, Tel Aviv Üniversitesi, The Maurice and Gabriela Goldschleger School of Dental Medicine, Oral Patoloji ve Oral Medicine Anabilim Dalı öğretim üyesi Sayın Prof. İsrael Kaffe ye, aynı bölümün radyoloji teknisyenleri Vardit Schreberk ve Graciela Sidi ye, Hebrew University, Hadassah School of Dental Medicine, Oral Medicine, Oral ve Maksillofasiyal Radyoloji Bölümü öğretim elemanı Dr. Silvina Friedlander Barenboim a, çalışmada kullanılan kadavra çenelerinin sağlanmasında katkı sağlayan Tel Aviv Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Anatomi ve Antropoloji Bölümü nün saygın bilim adamı Sayın Prof. Baruch Arensburg a, kemik testeresinin kullanılmasında yardımcı olan Dr. Baha Madleg e ve istatistiksel analizlerin yapılmasını sağlayan Tel Aviv Üniversitesi, İstatistik Bölümü nden Dr. İlana Gelernter a teşekkürü borç bilirim. Tüm hayatım boyunca ve tez çalışmam süresince sonsuz sevgi ve sabırlarıyla bana her türlü desteği sağlayan aileme teşekkür ederim. v

6 SİMGELER VE KISALTMALAR ADC CCD CCD ters CID CMOS CMOS rev DICOM DSR DQE Hz ISO kev ma mm MTF PSP SNR SS TACT Analog to Digital Conversion Charge Coupled Device Ters Kontrast CCD Charge Injection Device Complementary Metal Oxide Semiconductor CMOS Schick Revealer Filtresi Digital Imaging and Communication in Medicine Dijital Subtraksiyon Radyografisi Detective Quantum Efficiency Hertz International Organization for Standardization Birim ünitedeki x-ışını enerjisi (Kilo Elektron Volt) Mili Amper (Akım Şiddeti) Milimetre Modulation Transfer Function (Modulasyon Transfer Fonksiyonu) Photostimulable Fosfor Plak Signal to Noise Ratio Standard Sapma Tuned Aperture Computed Tomography vi

7 ŞEKİLLER Şekil 1.1 Analog ve örneklenmiş dijital sinyaller (Ludlow ve Mol, 2004) 15 A- Dedektörden gelen analog voltaj sinyalin eğrisi. B- Analog sinyalin örneklenmesi sinyalin bir kısmını yok sayar. C- Daha yüksek frekansta örnekleme orijinal sinyali daha iyi taklit eder. Şekil 1.2 Dijital görüntü oluşumunda birbirini takip eden aşamalar 16 A- Radyografik demetteki radyasyon kontrastı. B- Radyografik demetin lokal intensitesini ölçen sensör elemanlarının dikdörtgensel dizini. C- Ölçüm sonuçlarının gri değer grubu olarak sunulması. D- Gri değerler kullanılarak görüntünün monitör ekranında gösterilmesi. Şekil 1.3 CCD nin temel yapısı (Ludlow ve Mol, 2004).20 Şekil 1.4 CCD de silikon atomlarının hareketleri (Ludlow ve Mol, 2004).21 Şekil 1.5 CCD de elektron düzeyinde görüntü oluşumu (Ludlow ve Mol, 2004) 22 Şekil 1.6 CCD ve CMOS görüntü oluşum tablosu dizaynları (Sanderink ve Miles, 2000).. 24 Şekil 1.7 Fosfor plaklarda görüntü oluşumu (Ludlow ve Mol, 2004) 28 Şekil 3.1 Kavite büyüklüğü ve görüntüleme tekniği arasındaki ilişki. 67 Şekil 3.2: Kavite büyüklüğü ve lokalizasyon arasındaki ilişki.. 68 vii

8 ÇİZELGELER Çizelge 1.1 Çeşitli görüntülerin kapladığı alanlar (Analoui ve Buckwalter, 2000). 33 Çizelge3.1 Değerlendirmelerin görüntüleme tekniğine göre dağılımı. 64 Çizelge 3.2: Değerlendirmelerin kavite lokalizasyonlarına göre dağılımı 65 viii

9 RESİMLER Resim 1.1 Premolar diş kökünde gözlenen internal rezorbsiyonun tipik radyografik görüntüsü (Gutmann ve ark., 2006) 8 Resim 1.2 Molar diş distal kökünde izlenen bir internal rezorbsiyon lezyonunun radyografik görüntüsü (Gutmann ve ark., 2006) 8 Resim 1.3 Santral dişte gözlenen geniş bir internal rezorbsiyon defektinin kanal tedavisi öncesi ve sonrası radyografik görüntüsü (Gutmann ve ark., 2006) 9 Resim 2.1 Dişlerin forseps yardımıyla çekilmesi.. 52 Resim 2.2 Koronal düzlemde ikiye bölünecek bir dişin konumlandırılması. 53 Resim 2.3 Kullanılan 11 dişin bölündükten sonraki bukkal-labial kesitleri.. 54 Resim 2.4 Fosfor plak sensör, sensör tutucu ve deneysel döner platform ile standard görüntü alınması.. 55 Resim 2.5 CMOS sensör, tutucu ve döner platform ile standard görüntü alınması.. 55 Resim 2.6 Soldan sağa doğru reseptörler; CMOS (Schick), Kodak Insight Film, PSP (Orex-Digident), CCD (Sopix, Sopro Imaging) 56 Resim 2.7 Kavite lokalizasyonlarının radyoopak madde ile doldurulması.. 58 Resim 2.8 Altın standard radyograf Resim mm lik top uçlu frezlerle hazırlanmış büyük kaviteler.. 59 Resim 2.10 CCD Sopix wireless görüntüsü.. 60 Resim 2.11 CCD Sopix wireless görüntüsü 60 Resim 2.12 CMOS Schick görüntüsü. 61 Resim 2.13 CMOS Schick revealer filtresi ile görüntü.. 61 Resim 2.14 PSP (Orex-Digident) görüntüsü.. 61 Resim 2.15 PSP (Orex-Digident) görüntüsü 61 Resim 2.16 Kodak Insight görüntüsü 61 Resim 2.17 Kodak Insight görüntüsü.. 61 ix

10 1. GİRİŞ 1.1 Dental Rezorbsiyon Tanımı Dental rezorbsiyon dentin, sement veya alveol kemiğinin başlıca osteoklast hücreleri tarafından fizyolojik veya patolojik yıkımı ile birlikte görülen çok faktörlü bir süreçtir. Ayrıca, makrofajlar, monositler ve osteositler gibi diğer hücrelerin de kemik rezorbsiyonu yapma yeteneği olduğu bildirilmiştir (Bakland, 1992; Ne ve ark., 1999; Kleoniki ve ark., 2002; Gunraj, 1999; Hamilton ve Gutmann, 1999). Oksijen miktarındaki azalma, hormonal dalgalanmalar, lokal olarak üretilmiş kimyasal mediatörler veya elektriksel akımların varlığı gibi normal şartlarda kemik rezorbsiyonuyla sonuçlanabilecek durumlarda bile diş, hem eksternal hem de internal yüzeylerinden rezorbsiyona karşı direnç gösterir (Levin ve Trope, 2002). Dental rezorbsiyonun meydana gelebilmesi için birbirini takip eden iki olayın meydana gelmesi gerekir. Koruyucu tabakanın kayıbı veya değişimi (yaralanma) (ör: internal olarak, predentin veya, eksternal olarak presementum) ve savunmasız yüzeyin enflamasyonu (stimulasyonu) (Trope, 2002; Fuss ve ark., 2003). Dental rezorbsiyon, iltihap hücreleri, rezorbsiyon hücreleri ve sert doku yapıları arasındaki düzenli etkileşim sonucunda ortaya çıkar. Sıklıkla, bu patolojik durumun önceden tahmin edilmesi, teşhisi ve tedavisi zordur. Kemik, dentin, veya sement dokularındaki yaralanmalar ve iritasyonlar, buralarda klastlar adı verilen çok çekirdekli dev hücrelerin oluşumuna neden olan kimyasal değişiklikler meydana getirirler (Ne ve ark., 1999). Osteoklastlar monosit-makrofaj zincirinin hemopoetik hücrelerinden türeyen büyük ve çok çekirdekli (yaklaşık 20-30) hücrelerdir. 1

11 Ömürleri 2 hafta kadar olan bu aktif hücreler kemik yüzeyine yakın ya da kemik yüzeyindeki Howship lakünleri adı verilen erozyon sahalarında konumlanırlar. Kemik yüzeyinde, belirgin alanlarla ayrılmış tırtıklı sınırları vardır. Bu alanların büyüklüğü hücrelerin rezorbsiyon aktivitesini belirler ve tırtıklı sınırları rezorbsiyon olayından sorumludur. Osteoklastlar, demineralize edici ajanları ve enzimleri Howship lakünleri içerisine yollayarak kemiği rezorbe ederler ve sonrasında kemik yıkım ürünlerini fagositoz yolu ile içlerine alırlar (Ne ve ark., 1999; Gunraj, 1999). Diş rezorbsiyon sürecinin kemik rezorbsiyonu sürecine çok benzer olduğu, ancak bazı farklılıkların da bulunduğu kabul edilir. Şöyle ki; dentin rezorbe edici hücreler (dentinoklastlar) osteoklastlara göre daha küçüktürler ve daha az çekirdeğe sahiptirler. Ayrıca, osteoklastların aksine, dentinoklastlarda ya hiç belirgin sınırlı alan bulunmaz, ya da çok küçük sınırlı alan içerirler (Ne ve ark., 1999; Gunraj, 1999). 1.2 Dental Rezorbsiyonların Sınıflandırılması Dental rezorbsiyonları, lokalizasyonlarına göre eksternal ve internal rezorbsiyon olarak iki grup altında inceleyebiliriz (Çalışkan, 2006) Eksternal Rezorbsiyon Periodonsiyumdan başlayarak sement ve dentini rezorbe eden rezorbsiyonlardır (Tronstad, 1988; Andreasen, 1985). Eksternal rezorbsiyona neden olabilecek birçok etken ortaya konmuştur. Bunlar sistemik ve lokal faktörler olarak iki grup altında incelenebilir (Kravitz ve ark., 1992). 2

12 Sistemik Faktörler Hipoparatiroidizm, hiperparatiroidizm, Kalsinozis, Turner Sendromu, Gaucher ve Paget gibi hormonal düzensizlik görülen hastalıklarda eksternal rezorbsiyona rastlanmıştır. Bu sistemik hastalıkların tedavisinin rezorbsiyonu durdurduğu bildirilmiştir (Kravitz ve ark., 1992; Çalışkan, 2006) Lokal faktörler a. Gömük dişler komşu dişlerin köklerinde rezorbsiyon oluşturabilir (Kravitz ve ark., 1992; Otto, 2003; Becker ve Chaushu, 2005; Milberg, 2006). b. Ortodontik tedavide uygulanan aşırı mekanik kuvvetler sonucunda eksternal rezorbsiyon ortaya çıkabilir (Andreasen, 1985; Armstrong ve ark., 2006; Mohandesan ve ark., 2007). c. Çenelerde görülen tümör ve kistlerin baskısı sonucunda komşu diş köklerinde rezorbsiyon oluşabilir (Kravitz ve ark., 1992; Çalışkan, 2006). d. Lüksasyon yaralanmaları ve reimplantasyon yapılan avülse olmuş dişlerde gözlenebilir (Trope ve ark., 2002; Pohl ve ark., 2005). e. Periradiküler bölgenin enflamasyonu ile ortaya çıkan eksternal kök rezorbsiyonları bildirilmiştir (Levin ve Trope, 2002; Wesselink, 2004). f. Periodontal hastalık veya periodontal tedavi esnasında gelişebilir (Andreasen, 1985; Kravitz ve ark., 1992; Levin ve Trope, 2002; Wesselink, 2004). g. Diş beyazlatmada kullanılan %30 luk hidrojen peroksit veya diğer ajanların kimyasal irritasyonu sonucunda da görülebilir (Fuss ve ark., 2003; Tredwin ve ark., 2006). h. Radyasyon terapisi sonucunda gözlenebilir (Wesselink, 2004). 3

13 Bunlara ilaveten, ender olarak görülen, sistemik ve lokal olarak herhangi bir nedene bağlanamayan idiopatik eksternal kök rezorbsiyonları da bildirilmiştir (Kravitz ve ark., 1992; Bakland, 1992; Di Domizio ve ark., 2000; Cholia ve ark., 2005). Aynı aileden bireylerde nedeni tespit edilemeyen eksternal kök rezorbsiyonlarının gözlenmesi genetik bağlantı varlığını düşündürmektedir. Bilgilerimiz ve test işlemleri geliştikçe idiopatik olarak sınıfladığımız rezorbsiyonların genetik veya sistemik bağlantıları ortaya çıkarılabilecektir (Levin ve Trope, 2002). Eksternal rezorbsiyon geçici (transient) veya ilerleyici (progresif) karakterde gözlenir. Geçici rezorbsiyonda, küçük lüksasyon yaralanmaları, gömük diş baskısı ve ortodontik tedavi gibi kök yüzeyinde baskı oluşturan olaylar esnasında bir miktar periodontal hücre nekrotik hale gelir ve sement yüzeyinde mekanik hasar oluşur. Bunun sonucunda, lokal enflamatuar cevap ile birlikte kök rezorbsiyonu meydana gelir. Eğer, enflamatuar uyaran uzun bir süre daha devam etmezse, periodontal iyileşme ve kök yüzeyi tamiri on dört gün içerisinde gerçekleşir. Bu tür rezorbsiyon, yüzey rezorbsiyonu olarak da adlandırılır, semptomsuzdur ve rutin radyografik muayenede gözlenemez (Andreasen, 1985; Trope ve ark., 2002). İlerleyici rezorbsiyon ise enflamatuar, sub-epitelyal enflamatuar (servikal) ve replasman (ankiloz) olarak üç gurup altında incelenebilir. Enflamatuar tip eksternal rezorbsiyon kökün apikal, lateral veya servikal bölgelerinde ortaya çıkar (Wesselink, 2004). 4

14 Apikal enflamatuar rezorbsiyon, enfekte olmuş nekroze pulpa dokusunun neden olduğu apikal periodontitisin eşlik ettiği bir durumdur (Balto ve ark., 2002). Radyografik olarak apikal eksternal enflamatuar kök rezorbsiyonu, rezorbsiyon bölgesinde ilerleyen radyolusent bir görünüm sergiler. Radyografik olarak tespit edildikten sonra kalsiyum hidroksit ile yapılan uzun süreli pansuman sonrası uygulanan kök kanal tedavisi iyi bir prognoz ortaya koyar (Wesselink, 2004). Lateral enflamatuar rezorbsiyon, periodontal ligamenti etkileyen bir travma ile başlar ve enfekte nekrotik pulpanın oluşumu ile devam eder. Köklerin lateralinde gözlenen eksternal rezorbsiyonun en önemli sebebi lüksasyon yaralanmalarıdır. Pulpa nekrozu nedeniyle ağrı oluşabilir. Perküsyon ve palpasyonda hassasiyet, dişte mobilite, lateral periodonsiyumda apse oluşumu ileri devrelerde gözlenebilir. Radyografik incelemede kökte ve komşu kemikte radyolusent görüntü izlenir. Kök kanal tedavisi bu prosesin mikrobik bileşenini ortadan kaldırır (Çalışkan, 2006). Servikal rezorbsiyon (subepitelyal enflamatuar) (invaziv servikal rezorbsiyon), enflamatuar kökenli ilerleyici tipte bir eksternal rezorbsiyondur ve hemen dişin epitelyal ataçmanının altında yer alır. Histolojik görüntüsü, ilerleyici doğası ve patogenezi nedeniyle diğer ilerleyici enflamatuar kök rezorbsiyonlarıyla aynıdır. Epitelyal ataçmanın hemen altındaki kök hasarının nedenleri arasında ortodontik hareket, ortognatik cerrahi, travma, kanal tedavili dişlerin beyazlatılması ve periodontal tedavinin yanı sıra idiopatik faktörler de vardır. Subepitelyal enflamatuar rezorbsiyonda pulpanın herhangi bir rolü yoktur ve durum çok ilerlemedikçe pulpa normaldir. Genellikle semptomsuzdur ve diagnozu rutin radyografi ve klinik 5

15 muayene ile yapılır. Radyografik olarak dentinde koronale ve apikale doğru gelişmiş radyolusent görüntü izlenir. Klinik muayenede, ilerlemiş servikal eksternal rezorbsiyonlarda, diş kronunda pembemsi granulasyon dokusu görülebilir. Pembe nokta (Pink spot) adı verilen bu görünüm, aslında geleneksel olarak internal rezorbsiyon için patognomiktir. Bu yüzden birçok servikal kök rezorbsiyonu vakasına internal rezorbsiyon teşhisi konmaktadır. Servikal invaziv rezorbsiyonun tedavisi rezorbtif lezyonun cerrahi olarak açılması, temizlenmesi ve restore edilmesidir. İleri vakalarda ortodontik veya cerrahi ekstrüzyon uygulanabilir (Trope ve ark., 2002; Levin ve Trope, 2002; Bergmans ve ark., 2002; Gülşahı ve ark., 2007). Replasman rezorbsiyonunda (ankiloz) ise proses farklıdır. Lüksasyon yaralanmalarında olduğu gibi periodontal ligament hücrelerinde aşırı hasar meydana getiren durumlarda, osteojenik iyileşme süreci periodontal ligament tamirinin yerine geçer ve kemik ile kök yüzeyi arasında ankiloz meydana gelir. Bu süreçte devamlı bir şekilde kemik dokusu diş dokusunun yerini alır (replasman rezorbsiyonu) (Andreasen, 1985; Wesselink, 2004). Eğer yıkım sınırlı ise durum geçici olabilir, ancak yaygın yıkım varsa yayılım diş kayıbına yol açar. Gençlerde ankilozun yayılımı çok hızlıdır. Klinik olarak diş asemptomatiktir ve perküsyonda metalik bir yanıt alınır. Klinik olarak diğer yardımcı bulgular ise, anamnezden öğrenilen travma hikayesi ve özellikle dişin avulsiyon sonrasında ağız dışında, kuru bir ortamda uzun süre kalmış olması, teşhisi doğrulamada yardımcı olur. Radyografik olarak, ilerleyen rezorbsiyonla birlikte periodontal ligament aralığının genişlemesi gözlenir. Replasman rezorbsiyonu önlenebilir, fakat tedavi edilemez. Alveolar gelişimi etkilememesi için diş çekimi düşünülebilir. Avülsiyon durumlarında diş en yakın 6

16 zamanda replante edilmeli, ya da süt gibi uygun bir ortamda hastaneye transfer edilmelidir. Eğer apeks kapanmış ise travmadan sonraki on gün içerisinde kanal tedavisi yapılmalıdır. Kök gelişimi tamamlanmamış ise diş, radyografi ve hassasiyet testleri yardımıyla takip edilmelidir (Wesselink, 2004) İnternal Rezorbsiyon İnternal rezorbsiyon, ilk kez 1829 yılında ağrı nedeniyle çekilmiş bir dişte, Bell tarafından bulunmuştur (Rabinowitch, 1972). Pink tooth, pulpal granüloma, interdental rezorbsiyonu, endodontomas, internal granüloma ve odontoklastoma gibi isimlerle de anılır (Çalışkan, 2006). Sürekli dişlerde nadiren görülen internal rezorpsiyon, odontoblast ve predentinin kronik pulpal enfeksiyon veya travma nedeniyle pulpa içerisindeki çok çekirdekli dev hücreler tarafından yıkılması ile oluşur (Wedenberg ve Lindskog, 1985; Bakland, 1992; Trope ve ark., 2002; Trope, 2002; Levin ve Trope, 2002). Geçici veya ilerleyici tipte görülebilir. İlerleyici tip internal rezorbsiyonun oluşabilmesi için sürekli enfeksiyon uyarısı gereklidir (Wedenberg ve Lindskog, 1985; Bakland, 1992). İnternal rezorbsiyon genellikle asemptomatiktir, radyograflarda pulpa kanalının uniform ve radyolusent genişlemesi şeklinde göze çarpar. Kök kanalının dış hattını bozarak kanal ile radyolusent rezorbtif defektin devamlılık göstermesine neden olabilir. Rezorbtif lezyon, merkezi ışının geliş açısı değişse de kanala yakın bir konumda izlenir (Trope ve ark., 2002; Levin ve Trope, 2002). Resim 1.1, premolar bir dişte, Resim 1.2 ise molar bir dişte gözlenen internal rezorbsiyonun tipik radyografik bulgusunu göstermektedir (Gutmann ve ark., 2006). 7

17 Resim 1.1 Premolar dişteki internal Resim 1.2 Molar dişteki internal rezorbsiyonun rezorbsiyonun tipik radyografik görüntüsü tipik radyografik görüntüsü (Gutmann ve ark., (Gutmann ve ark., 2006) 2006) Dişte meydana gelen harabiyetin derecesini saptamak ve tedavi planını belirlemek amacı ile değişik horizontal açılamalarla (mezial veya distalden 20 derecelik) birkaç radyograf alınmalıdır (Çalışkan, 2006). Lezyonlar çoğunlukla simetriktirler, ancak eksentrik olarak da ortaya çıkabilirler (Gartner ve ark., 1976). İnternal rezorbsiyon genelikle servikal bölgede gözlenir, fakat pulpal sistemin diğer bölgelerinde de bulunur (Ne ve ark., 1999). İnternal rezorbsiyon lezyonunun radyografik teşhisi, kesin ve acil olarak endodontik tedaviyi gerektirir (Tronstad, 1988; Smulson ve Sieraski, 1996; Wesselink, 2004). Eğer rezorbsiyon erken teşhis edilir ve klastik hücrelerin daha ağır hasar oluşturması önlenirse, prognoz çok iyi seyreder. Bu yüzden internal rezorbsiyonun radyografik teşhisi klinisyen için büyük önem taşımaktadır (Dumsha ve Gutmann, 2005; Gutmann, ve ark., 2006). Resim 1.3, santral bir dişte radyografik olarak gözlenen internal rezorbsiyonu ve kanal tedavisi sonrasındaki radyografik görüntüyü göstermektedir (Gutmann ve ark., 2006). 8

18 Resim 1.3 Santral bir dişte radyografik olarak gözlenen internal rezorbsiyon ve kanal tedavisi sonrasındaki radyografik görüntü izlenmektedir (Gutmann ve ark., 2006). Günümüzde pulpa hastalıklarına verilen önemin artması ve teşhis metodlarının gelişmesine bağlı olarak saptanan olguların sayısının gün geçtikçe artması, internal rezorbsiyonun sanılandan daha sık rastlanan bir patolojik durum olduğunu ortaya koymaktadır (Çalışkan, 2006) Diş rezorbsiyonlarının tipik diagnostik özellikleri (Levin ve Trope, 2002) - Pulpa enfeksiyonuna bağlı eksternal enflamatuar kök rezorbsiyonu Apikal eksternal kök rezorbsiyonu Pulpa hassasiyet testleri negatif Travma hikayesi olabilir 9

19 - Lateral eksternal kök rezorbsiyonu Travma hikayesi Pulpa hassasiyet testleri negatif Değişik açılamalarla alınan radyograflarda lezyon hareketli Kök kanalı radyografik olarak defektin üzerine superpoze olur Kemik radyolusensisi belirgindir. - Gingival sulkus enfeksiyonuna bağlı subepitelyal eksternal enflamasyon Travma hikayesi (sıklıkla hasta tarafından hatırlanmaz) Pulpa hassasiyet testi pozitif Lezyon dişin ataçman seviyesinde yer alır Lezyon değişik açıdan alınan radyograflarda hareket eder Kök kanal dış sınırı bozulmamıştır ve radyografik olarak izlenebilir Lezyonla birlikte krestal kemik defekti vardır Pink spot (pembe nokta) gözlenebilir. - İnternal rezorbsiyon Travma hikayesi, kron preparasyonu, veya pulpektomi Pulpa hassasiyet testi pozitif olma eğilimindedir Kök kanalı boyunca herhangi bir lokalizasyonda bulunabilir Açılı radyograflarda kök kanalı ile bileşiktir ve hareket etmez Radyolusensi kanal içerisinde yer alır ve eşlik eden kemik defekti yoktur Pink spot (pembe nokta) gözlenebilir 10

20 1.3 Konvansiyonel ve Dijital Dental Görüntülemenin Tarihçesi Alman fizikçi Wilhelm Conrad Roentgen, 1895 senesinde x-ışınını keşfetti. Buluşunu kamuoyuna açıklamasını takip eden birkaç hafta içerisinde, Alman Diş Hekimi Otto Walkoff kendi ağızına yerleştirdiği lastikle sarılı küçük cam fotoğrafik plakları 25 dakika ışınlayarak ilk dental radyografı elde etmiştir. Aradan geçen yaklaşık 110 yıllık süreç içerisinde filmler karakteristik ve özellikle sensitivite açısından büyük gelişim gösterdi. Hastalar ve diş sağlığı çalışanları dental filmin sensitivitesinin artmasına bağlı olarak ortaya çıkan radyasyon dozu düşüşünden olumlu yönde etkilendiler. Diagnostik radyolojide radyasyondan korunmanın temel prensipleri, kabul edilebilirlik (ışınlama ile hastaya verilen zarardan daha fazla yarar sağlanması) ve ALARA as low as reasonably achievable (olabilecek en düşük dozla görüntü elde edilmesi) kuralıdır (Van der Stelt, 2005). Diş hekimliği nde kullanılan ilk x-ışını sensörü 1980 lerin ortalarında Francis Mouyen tarafından icat edilmiştir (RVG, Trophy Radiologie, Croissy Beaubourg, Fransa). Dental intraoral sensörlerin ilk icadına ilham veren olay Mouyen in öğrencilik yıllarında endodontik tedavi esnasında radyografik işlemler için bölümler arasında gidip gelmesi yüzünden çektiği sıkıntılar olmuştur (Farman, 2006). İlk dental dijital sistemde elde edilen görüntünün diskette saklanması mümkün olmamış ve çıktı alınması gerekmiştir. Hemen sonrasında, Per Nelving ve arkadaşları tarafından daha başka bir sistem (Sens-A-Ray, Regam Medical Systems, Sundsvall, İsveç) geliştirilmiştir. Daha sonraki yıllarda birçok firma pazara yeni ürünlerle girmiştir (Van der Stelt, 2005). 11

21 1.4 X-Işınlarının Elde Edilişi X-ışınları, havası boşaltılmış bir tüp içinde, ısıtılan katottan çıkan elektron demetinin yüksek gerilim uygulanıp hızlandırılarak anota çarptırılması ile elde edilmektedir. Katottan fırlatılan elektronlar anota çarptıklarında birden bire dururlar ve kinetik enerjileri başka enerji şekillerine dönüşür. Enerjinin korunması prensibine göre, röntgen cihazlarında gerçekleşen değişim ile bu enerjinin %99.8 i ısıya dönüşürken, sadece %0.2 si hedef anot materyalinin atomları ile etkileşime girerek frenleme ve karakteristik radyasyon şeklinde tanımlanan x-ışınını oluşturmaktadır (Oyar, 2003). 1.5 Analog Görüntü Oluşumu Filmin ışınlanması sırasında, x-ışınlarının bir kısmı, filmin önünde bulunan diş, kemik gibi sert dokulara gelince bu dokular tarafından absorbe edilir, tutulurlar ve arkalarında bulunan filme geçemezler. Yumuşak doku, boşluklar gibi kısımlara gelen x-ışınları burada absorbe edilemeyeceğinden tamamen filme ulaşırlar. Filme ulaşan x-ışınları filmin emülsiyon tabakasında süspanse halde bulunan gümüş bromid kristallerini fiziksel bir değişime uğratarak gümüş ve bromid şeklinde iyonize eder, ayrıştırır. Sert dokuların olduğu bölgede ise x-ışınları filme ulaşamadığı veya çok az ulaşabildiği için Ag bromid kristallerini daha az ayrıştırır, iyonize eder veya hiç ayrıştırmaz. Bu şekilde x-ışınları yoluyla film üzerinde fiziksel bir reaksiyon sonucu latent imaj oluşur. Bu latent imaj gözle görülemez. Gümüş bromid kristalleri, banyo solüsyonlarında kimyasal reaksiyona girerek latent imajı görünür hale getirirler. Birinci banyo solüsyonunda x-ışınının filme fazla ulaştığı bölgelerde, ayrışmış olan metalik gümüş çökelir ve radyolusent görüntüyü oluşturur. Birinci banyo işlemine 12

22 geliştirici (developing) denir. İkinci banyo solüsyonunda ise x-ışınının filme ulaşmadığı bölgelerde ayrışmamış olan gümüş bromid kristalleri filmden uzaklaştırılır ve radyoopak görüntü ortaya çıkar. İkinci banyo işlemine fiksasyon (fixing) denir (Goaz ve White, 1994). 1.6 Dijital Görüntüleme Teknolojik gelişmeler dijital görüntüleme adı verilen filmsiz ve bilgisayar destekli bir görüntüleme sistemini ortaya çıkarmıştır. Dijital görüntüler, direkt veya yarı direkt olarak bir dedektör yardımıyla ya da indirekt olarak var olan konvansiyonel bir radyografın taranması ve dijital görüntüye çevirilmesi yoluyla elde edilebilir. Dijital sistemler sadece intraoral görüntülerle sınırlı değildir, aynı zamanda panoramik ve sefalometrik görüntüler de elde edilebilir (Haring ve Jansen, 2000; Whaites, 2002; Van der Stelt, 2005). Dijital dedektörler, photostimulable phosphorcoated plate (PSP) ve solid state silikon çiptir. Solid state çipler, charge coupled device (CCD) veya complementary metal oxide semiconductor (CMOS) dur. Bu sistemler düşük radyasyon dozu, zaman kazancı, imaj güçlendirmesi ile dinamik görüntülerin elde edilmesinin yanı sıra görüntü kaydı, erişimi ve iletimine de olanak sağlarlar (Ludlow ve Mol, 2004; Kitagawa ve ark., 2003; Wenzel, 2006) Dijital Görüntü Konvansiyonel radyograflar, negatoskopta incelendiğinde gümüş grenlerinin değişik densitelerinin yapısı göz tarafından grinin değişik tabakaları olarak algılanır. Dijital sistemde, görüntü kayıdı amacıyla gümüş halid kristallerinin yerine çok sayıda ışığa duyarlı küçük elemanlar kullanılır. Görüntüyü yansıtabilmek için 13

23 bilgisayar ekranından yayılan ışıkta değişik gri tabakalar üretilir. Analog görüntüde gümüş grenleri emulsiyonda rastgele dağılım gösterirken, dijital görüntü satır ve sütunlardan oluşmuş bir organize matriks içerisindeki geniş piksel (resim elemanı) koleksiyonunu içermektedir. Bu resim elemanları çok küçük olduklarından normal magnifikasyonda görülemezler. Dijital görüntüler sayısaldır ve iki ayrı bölümden oluşmaktadır. Bunlar: 1- Resim elemanlarının (piksellerin) uzaysal dağılımı şeklinde gözlenir. Görüntü matriksi içerisinde her bir pikselin yeri satır ve sütun olarak ifade edilir. 2- Her resim elemanının (pikselin) farklı gri tonları şeklinde gözlenir. Her bir piksel için verilen değer görüntünün o bölgesindeki yoğunluğunu (grilik düzeyini) ifade eder (van der Stelt, 2000; Ludlow ve Mol, 2004) Dijital Görüntü Oluşumu Elektronik dedektörün her bir pikselindeki x-ışını absorbsiyonu küçük bir voltaj oluşturur. Daha çok x-ışını daha fazla voltaj oluştururken, bunun tersi de geçerlidir. Her pikseldeki voltaj minimum ve maksimum bir değer arasında dalgalanabilen analog sinyali oluşturur. Dijital görüntü (analog-dijital dönüşüm : analog to digital conversion - ADC) prosesi ile ortaya çıkar. ADC iki basamaklıdır. Örnekleme (sampling) ve değerleme (quantization) (Ludlow ve Mol, 2004). Sensör, bilgisayardaki özel bir kutuya (frame grabber) bağlıdır. Bu kutunun görevi sinyali kısa aralıklarla örneklemektir. Örnekleme, küçük bir aralıktaki voltaj değerlerinin tek bir değer olarak gruplandırılması ile yapılır. 14

24 Mol, 2004). Şekil 1.1, analog ve örneklenmiş dijital sinyalleri göstermektedir (Ludlow ve Şekil 1.1 (Ludlow ve Mol, 2004) A- Dedektörden gelen analog voltaj sinyalin eğrisi. B- Analog sinyalin örneklenmesi sinyalin bir kısmını yok sayar. C- Daha yüksek frekansta örnekleme orijinal sinyali daha iyi taklit eder. Değerleme ise örneklenen her sinyale bir numara verilmesidir. Bu değerler bilgisayarda depolanır ve görüntüyü temsil ederler. Bilgisayar, klinisyenin görüntüyü izleyebilmesi için pikselleri doğru lokalizasyonlarına göre düzenler ve değerleme aşamasında karşılık gelen numaraya göre gri tonlar verir. Her sensör elemanının ölçüm sonucu bilgisayara aktarılır ve arası değer alır. Burada 0, maksimum ışın intensitesinin ölçüldüğü siyah radyografik görüntüyü, 255 ise hiç radyasyonun 15

25 olmadığı tamamen radyoopak, beyaz görüntüyü ifade eder (van der Stelt, 2000; Ludlow ve Mol, 2004). Şekil 1.2, dijital görüntü oluşumunda birbirini takip eden aşamaları göstermektedir. Piksellerin dikdörtgen ve kare yapısından dolayı enformasyon kaybı varmış gibi görünmektedir, fakat teoride doğru olan bu mantık pratikte doğru değildir ve enformasyon korunur (van der Stelt, 2000). Şekil 1.2 Dijital görüntü oluşum aşamaları (van der Stelt, 2000) A- Radyografik demetteki radyasyon konrastı. B- Radyografik demetin lokal intensitesini ölçen sensör elemanlarının diktörtgensel dizini. C- Ölçüm sonuçlarının gri değer grubu olarak sunulması. D- Gri değerler kullanılarak görüntünün monitör ekranında gösterilmesi. 16

26 1.6.3 İndirekt dijital radyografi Bu teknik, konvansiyonel yolla elde edilen radyografların özel kameralar veya scanner (tarayıcı) gibi cihazlar aracılığı ile dijitale çevrilmesinden sonra, çeşitli bilgisayar yazılımları yardımıyla görüntünün tanısal kapasitesinin arttırılması temeline dayanmaktadır. İndirekt dijital radyografi, konvansiyonel yöntemde var olan tüm dezavantajları bünyesinde taşımakta, dolayısı ile görüntü kalitesi filmin ve banyo işleminin kalitesi ile sınırlı kalmaktadır. Radyografik filmin dijitale çevrilmesi ile analog bir görüntünün bilgisayar tarafından okunup incelenebilecek dijital bir form kazanması sağlanmaktadır (A/D). Bu dönüşüm sırasında karşılaşılan en büyük dezavantaj, dijital görüntünün optik densite skalasının radyografik filme oranla daha dar olması nedeniyle, filmde var olan bilgilerin bir miktar kayıba uğramasıdır (Akdeniz, 2000). Direkt dijital ve konvansiyonel film bazlı radyograflarda perseptibilite (görünebilirlik) testi uygulamaları benzer sonuçlar ortaya koyarken, tarayıcılar ile dijitale çevrilmiş görüntüde enformasyon kaybı gözlenmiştir. Buna ilaveten bu kayıplar özellikle marjinal kemik bölgeleri gibi koyu alanlarda klinik açıdan önemli olabilir ve bu bölgelerde dijitale çevirim sonrası enformasyon kaybı beklenmelidir (Grassl ve Schulze, 2007) Direkt Dijital Radyografi Direkt dijital sistemler gerçek zamanlı (real time) solid state ve yarı direkt fosfor plak (photostimulable phosphor storage plate) dedektörler olmak üzere iki tiptir. Konvansiyonel dental röntgen cihazı kullanılarak, x-ışını ile sensör yüzeyinde elektronik yük oluşturulur; bu elektronik sinyal dijitale çevirilerek, monitör aracılığı 17

27 ile birkaç saniyede görüntülenir ve kolaylıkla üzerlerinde güçlendirici işlemler uygulanabilir. Daha sonra bu görüntüler yazıcı ile özel bir kağıda aktarılabilir. Değişik boyutlarda intraoral ve panoramik sensörler üretilmiştir. Özel olarak tasarlanmış sensör tutucu cihazlar vardır. Klinik kullanım esnasında sensörlerin tek kullanımlık plastik bir poşetle örtülmesi enfeksiyon kontrolü açısından önemlidir (Haring ve Jansen, 2000; Whaites, 2002; Frederiksen, 2000) Bir dijital görüntüleme sisteminde bulunması istenen özellikler 1- Oluşturulan görüntünün diagnostik kalitesi iyi olmalıdır. 2- Kullanılan radyasyon dozu filme eşit ya da daha düşük olmalıdır. 3- Dijital görüntüleme teknikleri konvansiyonel x-ışın cihazlarıyla uyumlu olmalıdır. 4- Kayıpsız arşivlemeye olanak sağlayan imaj dosya formatıyla birlikte DICOM (Digital Imaging and Communication in Medicine) standartları içerisinde bilgi akışına izin vermelidir. 5- Tüm işlemler için gerekli olan süre filme eşit ya da daha az olmalıdır (Farman, 2003; Farman ve Farman, 2005). 18

28 1.7 Solid state dedektörler vardır: Günümüzde üç çeşit real time (gerçek zamanlı) solid state dedektör teknolojisi 1- Charge Coupled Device (CCD) 2- Complementary Metal Oxide Semiconductor / Active Pixel Sensor (CMOS / APS) 3- Charge Injection Device (CID) (Haring ve Jansen, 2000) Charge Coupled Device (CCD) CCD teknolojisi ilk olarak 1960 larda geliştirilmiştir ve günümüzde teleskop, mikroskop, faks makinesi ve video kameraları gibi birçok aygıtta kullanılmaktadır. Solid state teknolojiye dayalı direkt dijital görüntü, genel tıp radyolojisinden önce diş hekimliği nde, 1987 yılında piyasaya sunulmuş olan CCD dedektörlerle mümkün olmuştur. CCD, içerisinde elektronik devre bulunan silikon bir çip içeren solid state dedektörüdür (van der Stelt, 2000; Haring ve Jansen, 2000; Whaites, 2002; Ludlow ve Mol, 2004). Radyasyon uygulandığında silikon atomları arasındaki kovalent bağlar elektron boşluk çifti oluşturarak kırılır. Oluşan elektron boşluk çifti sayısı bölgenin aldığı ışınlama dozuyla doğru orantılıdır. Daha sonra, elektronlar yük paketçikleri oluşturdukları cihazdaki en pozitif potansiyele doğru çekilirler. Her paketçik bir piksele eşdeğerdir. İmajın okunması her bir sıra piksel yükünün sırayla transfer edilmesiyledir. Bir şarj, sırasının sonuna geldiğinde bir readout amplifikatör e transfer edilir ve bilgisayarın içinde olan ya da bilgisayara bağlı bulunan analog dijital çeviriciye voltaj olarak geçirilir. Her bir pikselden gelen voltajlar örneklenir ve 19

29 bir gri seviyeyi temsil eden sayısal değer alır. Silikon matriks ve bağlı elektronik parçalar kendilerini oral ortamdan korumak amacıyla plastik bir koruma içerisine alınmıştır. Dedektörün bu elemanları sensörün asıl tabakasını oluşturduklarından sensörün aktif alanı total yüzey alanından daha küçüktür (Ludlow ve Mol, 2004). Şekil 1.3, 1.4 ve 1.5 CCD nin temel yapısını ve elektron düzeyinde görüntü oluşumunu anlatmaktadır. Şekil 1.3 CCD nin temel yapısı A- N tipi ve P tipi silikon tabakaları. N-P silikon sandviçinden izole edilmiş (yalıtım tabakası ile) elektrotlar (1 piksel 3 adet elektrot kullanır). Silikon yüzeyi x ışını kapsama kapasitesini arttırmak için sintilasyon materyali veya rezolusyonu arttırmak için fiberoptik içerebilir. B- N tipi tabakadaki fazla elektronlar P tipi tabakaya difüze olurken P tipi tabakadaki fazla delikler N tipi tabakaya difüze olurlar. Ortaya çıkan net dengesizlik silikonda N tipi tabaka içerisinde maksimum olan bir elektriksel alan yaratır. 20

30 Şekil 1.4 CCD de silikon atomlarının hareketleri (Ludlow ve Mol, 2004) A- Valans bandı ve kondiksiyon bandı arasında enerji farkı gösteren silikon atomunun dış tabakaları. B- X-ışınları veya ışık fotonları valans elektronlarına enerji verir ve onları kondiksiyon bandına salar. Bu durum elektron boşluk çifti oluşturur. 21

31 Şekil 1.5 CCD de elektron düzeyinde görüntü oluşumu (Ludlow ve Mol, 2004) A- X-ışını fotonları sintilasyon materyalinde emilir ve ışık fotonlarına çevirilir. B- Işık fotonları fotoelektrik emilim ile silikonda emilir; valans bantdan salınan elektronlar, elektrik şarjının maksimum olduğu N-P tabakası geçişinde selektif olarak toplanırlar. Merkez elektrona pozitif bir şarj ile toplanan elektronlar piksel merkezinde konsantre edilerek yük paketi oluşturulur. C- CCD okuması esnasında, piksel elektrotlarının elektrik potansiyeli sırayla pikselden piksele yük paketlerini kaydıracak şekilde module edilirler. Çoğu dedektörlerde datanın analogtan dijitale transferi için elektronik kablo kullanılır. Bir firma sensöre ekipman eklenmesi ile kablosuz mikrodalga iletişimi sağlamıştır. Piksel büyüklüğü mikron arasındadır. Piksel büyüklüğü az olursa reseptör maliyeti artar (Ludlow ve Mol, 2004). CCD nin avantajı, herhangi bir sistemden daha az gürültüye sahip olmasıdır. CCD lerde görülen bir olay da blooming tir (aşırı parlama ve saçılma). Blooming negatoskopun aşırı parlak 22

32 olmasını andırır ve CCD sistemlerinde fazla şarjın diğer piksellere akması sonucunda oluşur. Akış gösteren ticari CCD lerde kötü pikselli bölgeler nedeniyle total veya parsiyel olarak sütun veya satırlarda bozulma gözlenebilir (Sanderink ve Miles, 2000) Complementary Metal Oxide Semiconductor / Active Pixel Sensor veya CMOS/APS CMOS teknolojisi, merkez işlemci çipleri ve video kamera dedektörlerinin yapımında kullanılır. Dizayn bütünlüğü, harcanan düşük güç, üretilebilirlik ve ucuz maliyet avantajları vardır. Sensör içerisine analog dijital çevirici ve kontrol devresi direkt yerleştirilebilir. Dezavantajları ise ışığın az olduğu ortamlarda başarılı olamamaları ve daha fazla gürültü ortaya çıkmasıdır (Sanderink ve Miles, 2000). Sensör ile reaksiyona giren x-ışını fotonları güçlendirici screen veya sintilasyon kamerasıyla ışığa çevrildikten sonra CCD ve CMOS ile elektrik şarjına dönüştürülür ve bilgisayarda anında dijital görüntü olarak karşımıza çıkar. Bu dedektörler silikon bazlı semikondüktörlerdir, fakat temelde piksel şarjlarının okunması bakımından CCD lerden farklılık gösterirler. Her bir piksel komşu pikselden izole edilmiş ve direkt olarak bir transistöre bağlanmıştır. CCD de olduğu gibi, piksel içerisinde elektron boşluk çifti, absorbe edilen enerji ile doğru orantılı olarak oluşturulur. Bu yük transistöre küçük voltaj olarak transfer edilir. Her bir transistördeki voltaj ayrı olarak değerlendirilir, okunur, saklanır ve dijital gri değer olarak gösterilir. İntraoral uygulamalarda bu teknolojiyi kullanan bir üretici vardır (Haring ve Jansen, 2000; Whaites, 2002; Ludlow ve Mol, 2004). Şekil 1.6, CCD ve CMOS sensörlerde 23

33 kullanılan tipik görüntü oluşturma tablası dizaynını göstermektedir (Sanderink ve Miles, 2000). Şekil 1.6 CCD ve CMOS görüntü oluşum tablosu dizaynları (Sanderink ve Miles, 2000) 24

34 CCD ve CMOS dedektörler, görünür ışığa x-ışınından daha hassas oldukları için sıklıkla yapılarında sintilatörler bulunur. Bu sintilatörler yardımıyla x-ışını fotonları görünür ışığa çevrilerek hassas olan dijital imaj reseptörlerini ekspoze ederler. Günümüzde, sintilatör materyali olarak thallium-doped cesium iodide (CsI:Tl), terbium-doped gadolinium oxysulphide (Gd 2 O 2 S:Tb) ve europium-doped lutetium oxide transparent optical ceramic (TOC) (Lu 2 O 3 :Eu³) kullanılmaktadır. TOC nin CSI ve GOS nin yerini alabilecek potansiyele sahip olduğu gösterilmiştir. Transparent optical ceramic (TOC), diğer iki sintilatör materyaline göre daha yüksek modulasyon transfer fonksiyonu (MTF) (Farman ve ark., 2005) ve detective quantum efficiency (DQE) (Farman ve ark., 2006) ortaya koymuştur. Dönüşüm işlemi esnasında, ışık saçılması sonucunda imaj rezolusyonunda azalma meydana gelir. Son yıllarda nanosintilatörlerin geliştirilmesine yönelik çalışmalar ile görünür ışık dönüşümünün arttırılmasına çalışılmaktadır. Yeni geliştirilen bir teknolojide nanofosfor sintilatör screenler ile doldurulmuş mikrokanallar aracılığıyla ışık CCD ve CMOS reseptörlere aktarılır. Bu fosfor screenler cam veya silikondan yapılmış yaklaşık 10µm veya daha az çaplı birbirlerine yakın dizilmiş mikrokanallardan oluşmaktadır. Bu mikrokanallar, radyasyona maruz kaldıklarında ışık saçan nanofosfor sintilatörlerle doldurulmuştur. Mikrokanalların duvarlarındaki ışık yansıtan tabaka, fosforlar tarafından açığa verilen ışığın yönünü değiştirerek ışık toplayan bir aygıta yönlendirir. Nanofosfor sintilatörler üzerinde devam eden çalışmalar ileriki dönemlerde, artan ışık dönüşümü yeterliliği sayesinde daha az radyasyon dozu kullanımına ve çok daha yüksek diagnostik kalitede görüntü elde edilmesine olanak sağlayacaktır (Mupparapu, 2006). 25

35 1.7.3 Charge injection device veya (CID) Silikon bazlı solid state bir imaj reseptörüdür. Bu sistemde bilgisayar yoktur. Üretici firmanın sunduğu intraoral kamera platformu ile kullanılır. Görüntüler birkaç saniyede sistem monitöründe izlenebilir. Görüntülerden renkli video yazıcı ile çıktı alınabilir veya dosya olarak kayıt yapılabilir (Haring ve Jansen, 2000). 1.8 Semi-direkt fosfor görüntü plakları (storage phosphor plates) Bu sistemde ışıkla stimule olan fosfor lüminesens (photostimulable phosphor luminescence, PSPL) plaklar kullanılmaktadır. Plaklar baryum florhalit fosfor tabakası içermektedir. Tekrar tekrar kullanılabilen plaklar, x-ışını tarafından uyarılınca oluşan foton enerjisini bünyesinde absorbe eder ve saklar. Daha sonra görüntü plağı, bir lazer ışını ile tarandığı okuyucunun içerisine konur. Fosfor tabakasında bulunan enerji bir fotomultiplier tarafından tespit edilen ışık şeklinde açığa çıkar. Buradan enformasyon bilgisayara aktarılır ve monitörde gözlenir. Lazer tarama evresi nedeniyle bu yöntem diğerlerine göre daha yavaştır (Haring ve Jansen, 2000; Whaites, 2002; Akdeniz, 2000). Storage fosfor materyalinde şu özellikler aranır: 1- Tarama aşamasına kadar geçen sürede belirgin bir kalite azalmasına neden olmadan latent imaj oluşumu ve saklama işlemini gerçekleştirebilmeli. 2- Latent imajdaki depolanmış enerjinin açığa çıkabilmesi için fosforun ışık ile yeterli derecede stimule edilmesi mümkün olmalıdır. 26

36 3- Açığa çıkan enerji stimule edici ışık varlığında incelenebilecek dalga boyunda olmalıdır (Hildebolt ve ark., 2000). Fosfor plaklar x-ışınlarından aldıkları enerjiyi emerler ve depolarlar. Daha sonra uygun dalga boylu başka ışık ile uyarılınca bu enerjiyi ışık (fosforesens) olarak açığa çıkarırlar. PSP materyali baryum florhalid ve europiumdan oluşmaktadır. Baryum, iyot, klor veya brom ile birlikte kristal yapı (ağ, kafes) oluşturur. Pratikte PSP oluşturmak için baryum florhalid materyali bir polimer ile birleştirilerek ince baz materyali içerisine yayılır. İntraoral radyografi için radyografik filme benzer bir polyester baz kullanılır. Europium valans elektronları yeterli radyasyon alınca iletim bandına hareket eder. Bu elektronlar komşu halojen boşluklara göç eder (Florhalid içerisindeki F merkezinde yakalanırlar). Yakalanan elektronların sayısı x-ışını absorbsiyonu ile doğru orantılıdır. 600nm civarındaki kırmızı ışık stimulasyonu ile baryum florhalid yakalanmış elektronları iletim bandına salarlar. Elektron Eu +3 iyonuna dönüşünce enerji yeşil spektrumda nm arasında salınır. Fiberoptikler ışığı PSP plaktan fotomultiplier tüpe iletir. Fotomultiplier tüp ışığı elektrik enerjisine çevirir. Voltaj sinyali ADC ile quantifiye edilir ve dijital imaj olarak görüntülenir (Ludlow ve Mol, 2004). Şekil 1.7, fosfor plak dedektörlerde görüntü oluşumunu elektron düzeyinde şematize etmektedir (Ludlow ve Mol, 2004). 27

37 Şekil 1.7 Fosfor plaklarda görüntü oluşumu (Ludlow ve Mol, 2004) A- Fosfor plak, tüm elektronları valans bandına döndürmek için beyaz ışıkla yüklenir. B- X-ışını ekspozu Europium valans elektronlarına enerji vererek onları iletim bandına hareketlendirir. Bazı elektronlar, F merkezlerinde tutulurlar. C- Kırmızı tarayıcı lazer, F merkezindeki elektronlara enerji vererek onları, birçoklarının valans banda döndüğü iletim bandına ilerletir. Valans banda elektron dönüşü ile birlikte, enerji yeşil spektrumda ışık fotonları şeklinde yayılır. Bu ışık, kırmızı filtre kullanan fotomultiplier tüp veya diod ile tespit edilerek görüntülenir. 28

38 Işınlama öncesinde PSP plakları, önceki ışınlamadan dolayı oluşan ghost image ların eliminasyonu amacıyla silinir. Bu işlem plağın parlak ışık kaynağına maruz bırakılması yoluyla gerçekleştirilir. Fosfor plak okunduğunda yüksek intensiteli ışık ile doldurulur, böylece varolan artık imaj kalıntıları silinir ve plak bir sonraki ışınlama için hazır hale getirilir. Latent imaj, ışığa maruz kaldığında silindiği için fosfor plağın aşırı miktarda background ışığı ile ekspoze olmasından (karanlık oda ışığı dahil) kaçınılmalıdır. Bazı PSP sistemleri otomatik plak silme ışıkları içerirler (Hildebolt ve ark., 2000). Işınlamayı takip eden zaman içerisinde, yakalanan elektronlar serbest kalırlar. Elektronların kayıbı ışınlamadan hemen sonra en fazla düzeydedir. Yeterli ışını almış imajlar ilk 30 dakika kabul edilebilir imaj kalitesine sahip olabilirler. Ancak, ışınlamadan 30 dakika geçtikten sonra tarama yapılacaksa ışınlama süresinin arttırılması gerekmektedir (Akdeniz ve Gröndahl, 2006). Storage fosfor plaklar günlerce bekleseler de içerdikleri tüm bilgiyi kaybetmezler, ancak en iyi kalitedeki görüntülerin elde edilmesi açısından görüntülerin ilk on dakikayı geçirmeden taranması idealdir. Daha uzun süreler beklenmesi gerekiyorsa ve ilk on dakika içerisinde tarama olanağı yoksa plakların ışık sızdırmayan bir ortamda saklanması gerekir (Akdeniz ve ark., 2005). Fosfor materyalin kalınlığı lazer ışınının difüzyonunu etkiler. Kalın fosfor plak tabakaları daha çok difüzyona neden olarak daha az rezolüsyon sergiler. Ancak, x ışını absorbsiyon kapasitesini arttırarak hızlı bir imaj reseptörü oluşmasını sağlar. Rezolüsyon lazer ışın demetinin çapı ile ters orantılıdır. Dönen aynanın vibrasyonu 29

39 ve tarayıcı dizaynı efektif ışın çapını arttırır. Fosforlar zaman içerisinde stabil olsalar da plaklara zarar gelebileceği için kullanırken dikkatli olunmalıdır. Fosfor plakların üzerindeki toz birikimi imaj kalitesini etkileyebilir bu yüzden plaklar periyodik olarak screen temizleyici ile temizlenmelidir (Hildebolt ve ark., 2000). 1.9 Dijital dental radyografinin sağladığı avantajlar Dijital radyografinin, konvansiyonel film radyografi ile karşılaştırıldığında ortaya çıkan bazı avantajları vardır. Bunlar aşağıdaki gibi sıralanabilir Zaman kazancı Işınlama ve görüntü oluşumu arasındaki sürenin çok kısa olması nedeniyle değerlendirmenin hemen yapılabilmesi. (Brian ve Williamson, 2007) Banyo işlemlerinin ortadan kalkması Banyo işlemlerinin ortadan kalkması sayesinde banyoya bağlı artefaktların önlenmesiyle birlikte çevre korunmasına ve ekolojik dengeye katkı sağlanması (Whaites, 2002). Ayrıca, klinikte banyo solusyonları ve film saklamak için gerekli olan alanlar kazanılabilmektedir (Versteeg ve ark., 1997a). Diğer taraftan bilgisyar atıklarının yaratmaya başladığı ekolojik sorunlar da unutulmamalıdır Hastanın daha kolay bilgilendirilmesi Hastaya hastalığı hakkında bilgi verilmesi ve tedavi planının aktarılması monitör üzerindeki bir görüntüden daha etkili bir biçimde yapılabilirken hekime itibar kazandırır (Whaites, 2002). 30

40 1.9.4 Işınlama dozunun azaltılabilmesi Dijital imaj reseptörlerinin yüksek sensitivitesi sayesinde ışınlama süresi E-speed filmlere göre %50-80 arasında azalmıştır (Whaites, 2002; Wenzel, 2006). Ancak, ekstraoral konvansiyonel radyografide kullanılan güçlendirici screenler sayesinde zaten radyasyon dozu oldukça düşürülmüştür (Van der Stelt, 2005). Ayrıca, bir çalışmada, intraoral dijital sensörlerle yapılan çekimlerde meydana gelen tekrarlar nedeniyle hastaya verilen dozun azalmadığı iddia edilmektedir (Berkhout ve ark., 2004). Kurallara uyularak ve deneyimli uzmanların gözetiminde çekilen radyograflarda dijital görüntüleme, alınan radyasyon dozunu mutlaka azaltacaktır. Bunlara ilaveten, yeni teknolojik gelişmelerin ışığında ortaya atılan I-ImaS (intelligent imaging sensors) akıllı görüntüleme sensörleri projesi sayesinde imaj elde edilmesi esnasında dinamik değişiklikler yapılarak, belli istenilen bölgelerin özel olarak kontrast rezolusyonu ayarlanabilecektir. Bu akıllı görüntüleme sistemi kullanılarak asıl değerlendirilmek istenen bölgelerin optimal olarak ışınlanması, daha az ilgi alanı içerisinde olan bölgelerin ise daha az ışınlanması planlanmaktadır (Li ve ark., 2006) Görüntülerin saklanabilmesi, transferi ve yeniden erişimi Djital ağ ile hem görüntülerin saklanması hem de transferi daha kolaydır. Görüntüler saklanabilir, arşivlenebilir ve gerektiğinde çıktısı alınabilir. Dijtal görüntüler kolaylıkla diş hekimlerine, sigorta şirketlerine ve danışmanlara transfer edilebilir (teleradyoloji) (Whaites, 2002). Ayrıca, üç boyutlu dijital görüntülerin üreticilere gönderilmesi yardımıyla bilgisayar (imaj) rehberlikli tedavi uygulamaları sayesinde implant cerrahisinde kullanılabilen, hastaya özel rehber modeller 31

DİJİTAL GÖRÜNTÜLEME. Prof.Dr. Kıvanç KAMBUROĞLU

DİJİTAL GÖRÜNTÜLEME. Prof.Dr. Kıvanç KAMBUROĞLU DİJİTAL GÖRÜNTÜLEME Prof.Dr. Kıvanç KAMBUROĞLU Radyasyondan korunmanın temel prensipleri; - Işınlama ile hastaya verilen zarardan daha fazla yarar sağlanması - Olabilecek en düşük radyasyon dozu kullanılarak

Detaylı

Dijital Radyografi. Giriş. Dijital Görüntüleme Aşamaları. CR Sistem. Yrd. Doç. Dr. Nureddin ÇELİMLİ. Dijital Radyografinin Gelişim Tarihi.

Dijital Radyografi. Giriş. Dijital Görüntüleme Aşamaları. CR Sistem. Yrd. Doç. Dr. Nureddin ÇELİMLİ. Dijital Radyografinin Gelişim Tarihi. Dijital Radyografi Yrd. Doç. Dr. Nureddin ÇELİMLİ Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Radyoloji Bilim Dalı BURSA Giriş Tarih Dijital Görüntüleme Yöntemleri Bilgisayarlı Radyografi

Detaylı

Dijital Görüntüleme Sistemlerinde Radyasyon Dozunun Optimizasyonu

Dijital Görüntüleme Sistemlerinde Radyasyon Dozunun Optimizasyonu Dijital Görüntüleme Sistemlerinde Radyasyon Dozunun Optimizasyonu Prof. Dr. Doğan Bor Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü 28 ULUSAL RADYOLOJİ KONGRESİ 27 31 Ekim 2007 Antalya Dijital Görüntülemenin

Detaylı

Kasetin arka yüzeyi filmin yerleştirildiği kapaktır. Bu kapakların farklı farklı kapanma mekanizmaları vardır. Bu taraf ön yüzeyin tersine atom

Kasetin arka yüzeyi filmin yerleştirildiği kapaktır. Bu kapakların farklı farklı kapanma mekanizmaları vardır. Bu taraf ön yüzeyin tersine atom KASET Röntgen filmi kasetleri; radyografi işlemi sırasında filmin ışık almasını önleyen ve ranforsatör-film temasını sağlayan metal kutulardır. Özel kilitli kapakları vardır. Kasetin röntgen tüpüne bakan

Detaylı

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik görüntüleme ve teknikleri, implant ekibi ve hasta için çok amaçlı tedavi planının uygulanması ve geliştirilmesine yardımcı olur. 1. Aşama Görüntüleme Aşamaları

Detaylı

X IŞINLARININ ELDE EDİLİŞİ

X IŞINLARININ ELDE EDİLİŞİ X IŞINLARININ ELDE EDİLİŞİ Radyografide ve radyoterapide kullanılan X- ışınları, havası boşaltılmış bir tüp içinde, yüksek gerilim altında, ısıtılan katottan çıkan elektron demetinin hızlandırılarak anota

Detaylı

Bölüm 1 Maddenin Yapısı ve Radyasyon. Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU

Bölüm 1 Maddenin Yapısı ve Radyasyon. Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU Bölüm 1 Maddenin Yapısı ve Radyasyon Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU İÇİNDEKİLER X-ışınlarının elde edilmesi X-ışınlarının Soğrulma Mekanizması X-ışınlarının özellikleri X-ışını cihazlarının parametreleri

Detaylı

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof. Dr. Feridun ŞAKLAR ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ BAŞARI ORANLARI Kök kanal tedavisindeki başarı oranlarının belirlenmesi için bu güne kadar çok sayıda çalışma yapılmıştır.

Detaylı

X-IŞINLARININ ÖZELLİKLERİ VE ELDE EDİLMELERİ. X-ışınları Alman fizikçi Wilhelm RÖNTGEN tarafından 1895 yılında keşfedilmiştir.

X-IŞINLARININ ÖZELLİKLERİ VE ELDE EDİLMELERİ. X-ışınları Alman fizikçi Wilhelm RÖNTGEN tarafından 1895 yılında keşfedilmiştir. X-IŞINLARININ ÖZELLİKLERİ VE ELDE EDİLMELERİ X-ışınları Alman fizikçi Wilhelm RÖNTGEN tarafından 1895 yılında keşfedilmiştir. X-ışınlarının oluşum mekanizması fotoelektrik olaya neden olanın tam tersidir.

Detaylı

DİŞ HEKİMLİĞİ RADYOLOJİSİNDE KULLANILAN FİLMLER

DİŞ HEKİMLİĞİ RADYOLOJİSİNDE KULLANILAN FİLMLER DİŞ HEKİMLİĞİ RADYOLOJİSİNDE KULLANILAN FİLMLER Diş hekimliğinde, günümüzde imaj reseptörleri olarak, en sık film, film-screen kombinasyonları, bunun dışında, dijital görüntüleme sensörleri ve komputerize

Detaylı

CsI ve GOS Sintilatörlü İnce Panel Dijital Radyografi Sistemlerinin Kontrast-Ayrıntı

CsI ve GOS Sintilatörlü İnce Panel Dijital Radyografi Sistemlerinin Kontrast-Ayrıntı CsI ve GOS Sintilatörlü İnce Panel Dijital Radyografi Sistemlerinin Kontrast-Ayrıntı Başarımlarının İncelenmesi Mehmet E. Aksoy a, Mustafa E. Kamaşak b, Erkan Akkur c, Ayhan Üçgül d, Muzaffer Başak d,

Detaylı

RÖNTGEN FİZİĞİ 6. X-Işınlarının madde ile etkileşimi. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak

RÖNTGEN FİZİĞİ 6. X-Işınlarının madde ile etkileşimi. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak RÖNTGEN FİZİĞİ 6 X-Işınlarının madde ile etkileşimi Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak X-IŞINI MADDE ETKİLEŞİMİ Elektromanyetik enerjiler kendi dalga boylarına yakın maddelerle etkileşime

Detaylı

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Tanı ve Tedavi Planlaması Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Hastalıkların uygun ve doğru tedavisi için ilk koşul doğru

Detaylı

RÖNTGEN FİLMLERİ. Işınlama sonrası organizmanın incelenen bölgesi hakkında elde edilebilen bilgileri taşıyan belgedir.

RÖNTGEN FİLMLERİ. Işınlama sonrası organizmanın incelenen bölgesi hakkında elde edilebilen bilgileri taşıyan belgedir. RÖNTGEN FİLMLERİ Işınlama sonrası organizmanın incelenen bölgesi hakkında elde edilebilen bilgileri taşıyan belgedir. Tanısal radyolojide röntgen filmine radyogram, Röntgen filmi elde etmek için yapılan

Detaylı

GÖRÜNTÜ OLUŞUMUNU ETKİLEYEN FAKTÖRLER (RADYOGRAFİK KALİTE)

GÖRÜNTÜ OLUŞUMUNU ETKİLEYEN FAKTÖRLER (RADYOGRAFİK KALİTE) GÖRÜNTÜ OLUŞUMUNU ETKİLEYEN FAKTÖRLER (RADYOGRAFİK KALİTE) Dental yapıların radyograflarında, uygun ölçülerde densite, kontrast, detay keskinliği ile minimum büyüme (magnifikasyon) ve distorsiyonlu filmler

Detaylı

Modern Fiziğin Teknolojideki Uygulamaları

Modern Fiziğin Teknolojideki Uygulamaları 40 Modern Fiziğin Teknolojideki Uygulamaları 1 Test 1 in Çözümleri 1. USG ve MR cihazları ile ilgili verilen bilgiler doğrudur. BT cihazı c-ışınları ile değil X-ışınları ile çalışır. Bu nedenle I ve II.

Detaylı

Dijital Panoramik Görüntülemede HD Teknolojisi. Süper Hızlı Dijital Panoramik X-ray Cihazı. Thinking ahead. Focused on life.

Dijital Panoramik Görüntülemede HD Teknolojisi. Süper Hızlı Dijital Panoramik X-ray Cihazı. Thinking ahead. Focused on life. Dijital Panoramik Görüntülemede HD Teknolojisi Süper Hızlı Dijital Panoramik X-ray Cihazı Konsept!! W E N Süper Yüksek Hız 5.5 sn & Süper Yüksek Çözünürlük 16 bit Yeni teknoloji HD tüp ve sensör Yeni nesil

Detaylı

X-Işınları. 4. Ders: X-ışını sayaçları. Numan Akdoğan.

X-Işınları. 4. Ders: X-ışını sayaçları. Numan Akdoğan. X-Işınları 4. Ders: X-ışını sayaçları Numan Akdoğan akdogan@gyte.edu.tr Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fizik Bölümü Nanomanyetizma ve Spintronik Araştırma Merkezi (NASAM) X-ışını sayaç çeşitleri 1. Fotoğraf

Detaylı

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ Dr. Filiz Yenicesu Düzen Laboratuvarı Görüntüleme Birimi Meme Kanserinde Tanı Yöntemleri 1. Fizik muayene 2. Serolojik Testler 3. Görüntüleme 4. Biyopsi Patolojik

Detaylı

X IŞINLARININ NİTELİĞİ VE MİKTARI

X IŞINLARININ NİTELİĞİ VE MİKTARI X IŞINLARININ NİTELİĞİ VE MİKTARI X IŞINI MİKTARINI ETKİLEYENLER X-ışınlarının miktarı Röntgen (R) ya da miliröntgen (mr) birimleri ile ölçülmektedir. Bu birimlerle ifade edilen değerler ışın yoğunluğu

Detaylı

Sabit gridler X-ışını ekspojuru sırasında hareket etmediklerinden film üzerinde çok ince de olsa çizgilenmelere yol açarlar. Bu olumsuzluğun önüne

Sabit gridler X-ışını ekspojuru sırasında hareket etmediklerinden film üzerinde çok ince de olsa çizgilenmelere yol açarlar. Bu olumsuzluğun önüne HAREKETLİ GRİDLER Sabit gridler X-ışını ekspojuru sırasında hareket etmediklerinden film üzerinde çok ince de olsa çizgilenmelere yol açarlar. Bu olumsuzluğun önüne geçilmesi için hareketli gridler geliştirilmiştir.

Detaylı

RÖNTGEN FİZİĞİ 5 X-ışınlarının özellikleri, kalitesi ve kantitesi. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak

RÖNTGEN FİZİĞİ 5 X-ışınlarının özellikleri, kalitesi ve kantitesi. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak RÖNTGEN FİZİĞİ 5 X-ışınlarının özellikleri, kalitesi ve kantitesi Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak X-ışınlarının özellikleri, kalitesi ve kantitesi X-ışınları cam veya metal kılıfın penceresinden

Detaylı

X-era Smart - Hizmetinizde!

X-era Smart - Hizmetinizde! Yeni Jenerasyon Premium Yüksek Çözünürlüklü Diagnostik Röntgen Sistemi X-era Smart - Hizmetinizde! 3 Yenilik Doğru teşhis için süper yüksek çözünürlükte klinik görüntü kalitesi Direkt CMOS sensör ve benzersiz

Detaylı

Ekran, görüntü sergilemek için kullanılan elektronik araçların genel adıdır.

Ekran, görüntü sergilemek için kullanılan elektronik araçların genel adıdır. Ekran Ekran, görüntü sergilemek için kullanılan elektronik araçların genel adıdır. Ekrandaki tüm görüntüler noktalardan olusur. Ekrandaki en küçük noktaya pixel adı verilir. Pixel sayısı ne kadar fazlaysa

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) "A tipi Muayene Kuruluşu" Akreditasyon No: Adresi :Mimar Sinan Mah. 1358 Sok. No:9/B ALSANCAK 35221 İZMİR / TÜRKİYE Tel : 0 232 464 00 20 Faks : 0 232 464 14 93

Detaylı

Hızlı, Kolay ve Ekonomik Dijital Panoramik X-ray Cihazı

Hızlı, Kolay ve Ekonomik Dijital Panoramik X-ray Cihazı Hızlı, Kolay ve Ekonomik Dijital Panoramik X-ray Cihazı XMIND NOVUS Kolay görüntüleme için iyi bir seçim XMIND NOVUS Hızlı ve kullanımı kolay dijital X-ray sistemidir. Uygun fiyata, birinci sınıf panoramik

Detaylı

MİKROYAPISAL GÖRÜNTÜLEME & TANI

MİKROYAPISAL GÖRÜNTÜLEME & TANI MİKROYAPISAL GÖRÜNTÜLEME & TANI III-Hafta KOÜ METALURJİ & MALZEME MÜHENDİSLİĞİ Fotografik Emulsiyon & Renk Duyarlılığı Şekil 1.9. Göz eğrisi ile değişik film malzemelerinin karşılaştırılması. Fotografik

Detaylı

Dijital (Sayısal) Fotogrametri

Dijital (Sayısal) Fotogrametri Dijital (Sayısal) Fotogrametri Dijital fotogrametri, cisimlere ait iki boyutlu görüntü ortamından üç boyutlu bilgi sağlayan, sayısal resim veya görüntü ile çalışan fotogrametri bilimidir. Girdi olarak

Detaylı

Elektron ışını ile şekil verme. Prof. Dr. Akgün ALSARAN

Elektron ışını ile şekil verme. Prof. Dr. Akgün ALSARAN Elektron ışını ile şekil verme Prof. Dr. Akgün ALSARAN Elektron ışını Elektron ışını, bir ışın kaynağından yaklaşık aynı hızla aynı doğrultuda hareket eden elektronların akımıdır. Yüksek vakum içinde katod

Detaylı

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma Oral İmplantolojide Temel Kavramlar, Teşhis ve Tedavi Planlaması 13.30-15.00 Dental implantların kısa tarihçesi

Detaylı

RADYASYON FİZİĞİ 4. Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu

RADYASYON FİZİĞİ 4. Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu RADYASYON FİZİĞİ 4 Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu Filtrasyon X ışın demeti içerisinde farklı enerjili fotonlar bulunur (farklı dalga boylu ışınlar heterojen ışın demetini ifade eder) Sadece, anatomik yapılardan

Detaylı

KMB405 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı I IŞINIMLA ISI İLETİMİ. Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1

KMB405 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı I IŞINIMLA ISI İLETİMİ. Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1 IŞINIMLA ISI İLETİMİ Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1 1. Amaç Isıl ışınımla gerçekleşen ısı transferinin gözlenmesi, ters kare ve Stefan- Boltzmann kanunlarının ispatlanması.

Detaylı

GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU

GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU Güneş ışınımı değişik dalga boylarında yayılır. Yayılan bu dalga boylarının sıralı görünümü de güneş spektrumu olarak isimlendirilir. Tam olarak ifade edilecek olursa;

Detaylı

İnnovative Technology For Humans

İnnovative Technology For Humans İnnovative Technology For Humans Lineer Tarama İle Gerçek Boyutta 1 Metreye Kadar Tek Parça Hızlı Dijital Çekim Tüm Vücut için Dijital radyografi sistemi Yüksek Görüntü Kalitesi ve Düşük radyasyon - Mükemmel

Detaylı

FİLMLER FİLM VE FİLM ÖZELLİKLERİ

FİLMLER FİLM VE FİLM ÖZELLİKLERİ FİLMLER FİLM VE FİLM ÖZELLİKLERİ Filmin Tanımı Fotoğraf makinesinde, pozlandırılacak olan konunun görüntüsünü saptamak için ışığa duyarlı madde ile kaplanmış saydam taşıyıcıya film denir. Film üzerinde

Detaylı

RADYASYON FİZİĞİ 2. Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu

RADYASYON FİZİĞİ 2. Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu RADYASYON FİZİĞİ 2 Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu 1800 lü yıllarda değişik ülkelerdeki fizikçiler elektrik ve manyetik kuvvetler üzerine detaylı çalışmalar yaptılar Bu çalışmalardan çıkan en önemli sonuç;

Detaylı

Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar

Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar Termal nötronlar (0.025 ev) Orta enerjili nötronlar (0.5-10 kev) Hızlı nötronlar (10 kev-10 MeV) Çok hızlı nötronlar (10 MeV in üzerinde)

Detaylı

RADYASYON FİZİĞİ 3. Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu

RADYASYON FİZİĞİ 3. Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu RADYASYON FİZİĞİ 3 Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu X ışın cihazında bulunan güç kaynağının görevleri 1- Filamentin ısınması için düşük voltaj sağlamak 2- Anot ve katot arasında yüksek potansiyel farkı yaratmak

Detaylı

RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak

RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak X-IŞINI OLUŞUMU Hızlandırılmış elektronların anotla etkileşimi ATOMUN YAPISI VE PARÇACIKLARI Bir elementi temsil eden en küçük

Detaylı

Bilgisayarla Fotogrametrik Görme

Bilgisayarla Fotogrametrik Görme Bilgisayarla Fotogrametrik Görme Dijital Görüntü ve Özellikleri Yrd. Doç. Dr. Mustafa DİHKAN 1 Dijital görüntü ve özellikleri Siyah-beyaz resimler için değer elemanları 0-255 arasındadır. 256 farklı durum

Detaylı

FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ. Prof.Dr.Yaşar Aykaç

FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ. Prof.Dr.Yaşar Aykaç FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ Prof.Dr.Yaşar Aykaç PERİODONTAL CERRAHİ TEDAVİNİN AMAÇLARI Tam bir profesyonel temizlik için kök yüzeyini görünür ve ulaşılabilir hale getirmek Patolojik olarak derinleşmiş

Detaylı

Alt Çene Küçük Azılara Endodontik Yaklaşımlar

Alt Çene Küçük Azılara Endodontik Yaklaşımlar Endodonti Kambiz Mohseni kambizmohseni@gmail.com Küçük Azılara Endodontik Yaklaşımlar Kök kanal sisteminde temizlenmeyen her alan, tedavinin başarısını doğrudan etkilemektedir. Alt çene küçük azılar gösterdikleri

Detaylı

SPECT/BT 16-19 MAYIS 2015 XV ULUSAL MEDİKAL FİZİK KONGRESİ TRABZON

SPECT/BT 16-19 MAYIS 2015 XV ULUSAL MEDİKAL FİZİK KONGRESİ TRABZON SPECT/BT 16-19 MAYIS 2015 XV ULUSAL MEDİKAL FİZİK KONGRESİ TRABZON * Nükleer tıp SPECT görüntülerinde artan tutulum bölgesini tanımlamada, Bölgenin kesin anatomik lokalizasyonunu belirlemekte zorlanılmaktadır.

Detaylı

MMT 106 Teknik Fotoğrafçılık 3 Digital Görüntüleme

MMT 106 Teknik Fotoğrafçılık 3 Digital Görüntüleme MMT 106 Teknik Fotoğrafçılık 3 Digital Görüntüleme 2010-2011 Bahar Yarıyılı Ar. Gör. Dr. Ersoy Erişir 1 Konvansiyonel Görüntüleme (Fotografi) 2 Görüntü Tasarımı 3 Digital Görüntüleme 3.1 Renkler 3.2.1

Detaylı

RADYASYON ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ DERS. Prof. Dr. Haluk YÜCEL RADYASYON DEDEKSİYON VERİMİ, ÖLÜ ZAMAN, PULS YIĞILMASI ÖZELLİKLERİ

RADYASYON ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ DERS. Prof. Dr. Haluk YÜCEL RADYASYON DEDEKSİYON VERİMİ, ÖLÜ ZAMAN, PULS YIĞILMASI ÖZELLİKLERİ RADYASYON ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ Prof. Dr. Haluk YÜCEL 101516 DERS RADYASYON DEDEKSİYON VERİMİ, ÖLÜ ZAMAN, PULS YIĞILMASI ÖZELLİKLERİ DEDEKTÖRLERİN TEMEL PERFORMANS ÖZELLİKLERİ -Enerji Ayırım Gücü -Uzaysal Ayırma

Detaylı

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ Medikal Metroloji Uygulama ve Araştırma Merkezi KALİBRASYON ve KALİTE KONTROL NEDİR? Kalibrasyon; ülke çapında ya da uluslararası standartlara göre izlenebilirliği mevcut

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) A tipi Muayene Kuruluşu Akreditasyon No: Adresi : İbrahimağa Mah. Zaviye Sok. No:8/3 Koşuyolu 34718 İSTANBUL / TÜRKİYE Tel : 0 216 545 88 18 Faks : 0 216 545 88

Detaylı

Kameralar, sensörler ve sistemler

Kameralar, sensörler ve sistemler Dijital Fotogrametri Kameralar, sensörler ve sistemler Prof. Dr. Fevzi Karslı Harita Mühendisliği Bölümü, KTÜ fkarsli@ktu.edu.tr Analog Hava Kameraları Ana firmalar Zeiss, Wild ve Leica. Kullanılan bütün

Detaylı

Radyolojik Teknikler - I Radyografi DR - CR

Radyolojik Teknikler - I Radyografi DR - CR F.Ü. SHMYO Tıbbi Görüntüleme Teknikleri 2014 Radyolojik Teknikler - I Radyografi DR - CR Selami SERHATLIOĞLU X-IŞINI CİHAZININ TEMEL KISIMLARI 1. X-ışını tüpü 2. Kontrol konsolü 3. Yüksek voltaj jeneratörü

Detaylı

RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak

RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak X-IŞINI TÜPÜ X-IŞINI TÜPÜ PARÇALARI 1. Metal korunak (hausing) 2. Havası alınmış cam veya metal tüp 3. Katot 4. Anot X-ışın

Detaylı

MANYETİK REZONANS TEMEL PRENSİPLERİ

MANYETİK REZONANS TEMEL PRENSİPLERİ MANYETİK REZONANS TEMEL PRENSİPLERİ Dr. Ragıp Özkan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD REZONANS Sinyal intensitesini belirleyen faktörler Proton yoğunluğu TR T1 TE T2

Detaylı

X IŞINLARININ TARİHÇESİ

X IŞINLARININ TARİHÇESİ X IŞINLARININ TARİHÇESİ X ışınları 1895 yılında Alman fizik profesörü Wilhelm Conrad Röntgen tarafından keşfedilmiştir Röntgen, bir Crookes tüpünü indüksiyon bobinine bağlayarak, tüpten yüksek gerilimli

Detaylı

Sıklık oranlarına göre çenelerde gömülü kalma sıralaması

Sıklık oranlarına göre çenelerde gömülü kalma sıralaması Dr. Levent Vahdettin Gömülü Dişler Sürme yaşı tamamlandığı halde normal oklüzyonda yerini alamamış kemik ve yumuşak doku içerisinde bütünüyle veya kısmen kalmış olan dişler gömülü diş olarak tanımlanmaktadır.

Detaylı

Mamografi BR.HLİ.099

Mamografi BR.HLİ.099 BR.HLİ.099 Meme Kanserinde Erken Tanının En Büyük Yardımcısı Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Her 8 kadından biri yaşam süresi içinde meme kanserine yakalanmaktadır. ABD'de her yıl

Detaylı

Şekilde görüldüğü gibi Gerilim/akım yoğunluğu karakteristik eğrisi dört nedenden dolayi meydana gelir.

Şekilde görüldüğü gibi Gerilim/akım yoğunluğu karakteristik eğrisi dört nedenden dolayi meydana gelir. Bir fuel cell in teorik açık devre gerilimi: Formülüne göre 100 oc altinda yaklaşık 1.2 V dur. Fakat gerçekte bu değere hiçbir zaman ulaşılamaz. Şekil 3.1 de normal hava basıncında ve yaklaşık 70 oc da

Detaylı

Digital Görüntü Temelleri Görüntü Oluşumu

Digital Görüntü Temelleri Görüntü Oluşumu Digital Görüntü Temelleri Görüntü Oluşumu Işık 3B yüzeye ulaşır. Yüzey yansıtır. Sensör elemanı ışık enerjisini alır. Yoğunluk (Intensity) önemlidir. Açılar önemlidir. Materyal (yüzey) önemlidir. 25 Ekim

Detaylı

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Medikal Metroloji Uygulama ve Araştırma Merkezi

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Medikal Metroloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Medikal Metroloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Kalibrasyon ve Kalite Kontrol Nedir? Kalibrasyon; Ülke çapında ya da uluslararası standartlara göre izlenebilirliği

Detaylı

RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işınları Absorbsiyon ve saçılma. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak

RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işınları Absorbsiyon ve saçılma. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işınları Absorbsiyon ve saçılma Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak ABSORBSİYON VE SAÇILMA X-ışınları maddeyi (hastayı) geçerken enerjileri absorbsiyon (soğurulma) ve saçılma

Detaylı

Harici Fotoelektrik etki ve Planck sabiti deney seti

Harici Fotoelektrik etki ve Planck sabiti deney seti Deneyin Temeli Harici Fotoelektrik etki ve Planck sabiti deney seti Fotoelektrik etki modern fiziğin gelişimindeki anahtar deneylerden birisidir. Filaman lambadan çıkan beyaz ışık ızgaralı spektrometre

Detaylı

Dijital Kameralar (Airborne Digital Cameras)

Dijital Kameralar (Airborne Digital Cameras) Dijital Kameralar (Airborne Digital Cameras) Klasik fotogrametrik görüntü alımındaki değişim, dijital kameraların gelişimi ile sağlanmaktadır. Dijital görüntü, analog görüntü ile kıyaslandığında önemli

Detaylı

Bölüm 5. Tıbbi Görüntüleme Yöntemlerinin Temel İlkeleri. Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU

Bölüm 5. Tıbbi Görüntüleme Yöntemlerinin Temel İlkeleri. Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU Bölüm 5 Tıbbi Görüntüleme Yöntemlerinin Temel İlkeleri Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU İÇİNDEKİLER X-ışınları Görüntüleme Teknikleri Bilgisayarlı Tomografi (BT) Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) Nükleer

Detaylı

A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 5. HAFTA

A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 5. HAFTA A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 5. HAFTA İçindekiler 3. Nesil Güneş Pilleri Çok eklemli (tandem) güneş pilleri Kuantum parçacık güneş pilleri Organik Güneş

Detaylı

Astrofotoğrafçılıkta DSLR CCD Makina Seçimi

Astrofotoğrafçılıkta DSLR CCD Makina Seçimi Astrofotoğrafçılıkta DSLR CCD Makina Seçimi Astrofotoğrafçılığa başlamayı düşünen herkesin kafasındaki en büyük ortak soru, hangi DSLR kameranın tercih edileceğidir. Bu yazımızda astrofotoğrafçılık alanındaki

Detaylı

Hazırlayan: Tugay ARSLAN

Hazırlayan: Tugay ARSLAN Hazırlayan: Tugay ARSLAN ELEKTRİKSEL TERİMLER Nikola Tesla Thomas Edison KONULAR VOLTAJ AKIM DİRENÇ GÜÇ KISA DEVRE AÇIK DEVRE AC DC VOLTAJ Gerilim ya da voltaj (elektrik potansiyeli farkı) elektronları

Detaylı

Dijital Radyoloji. Öğrenim hedefleri. Amaç. Neden Dijital?

Dijital Radyoloji. Öğrenim hedefleri. Amaç. Neden Dijital? Öğrenim hedefleri Amaç Dijital Radyoloji Prof.Dr.Nail Bulakbaşı Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Dijital Radyografi DR sistemleri CR sistemleri Dijital floroskopi Bilgisayar

Detaylı

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş FZM 220 Yapı Karakterizasyon Özellikler İşleme Performans Prof. Dr. İlker DİNÇER Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü 1 Atomsal Yapı ve Atomlararası Bağ1 Ders Hakkında FZM 220 Dersinin Amacı Bu dersin

Detaylı

Meme kanserinin erken tanınması mortaliteyi i yaklaşık k%3050 %30-50 arasında azaltmaktadır. İster konvansiyonel film, ister digital yöntem olsun Mamo

Meme kanserinin erken tanınması mortaliteyi i yaklaşık k%3050 %30-50 arasında azaltmaktadır. İster konvansiyonel film, ister digital yöntem olsun Mamo DİJİTAL MAMOGRAFİ Dr. Filiz Yenicesu Düzen Laboratuvarlar Grubu Görüntüleme Birimi Meme kanserinin erken tanınması mortaliteyi i yaklaşık k%3050 %30-50 arasında azaltmaktadır. İster konvansiyonel film,

Detaylı

YAKIT PİLLERİ. Cihat DEMİREL

YAKIT PİLLERİ. Cihat DEMİREL YAKIT PİLLERİ Cihat DEMİREL 16360030 İçindekiler Yakıt pilleri nasıl çalışır? Yakıt Pili Çalışma Prensibi Yakıt pilleri avantaj ve dezavantajları nelerdir? 2 Yakıt Pilleri Nasıl Çalışır? Tükenmez ve hiç

Detaylı

diastema varlığında tedavi alternatifleri

diastema varlığında tedavi alternatifleri diastema varlığında tedavi alternatifleri Prof. Dr. L. Şebnem TÜRKÜN Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Etken Muayene Tedavi Planı Etiyoloji Süt/daimi diş geçiş

Detaylı

Genel Bilgiler. Hastalar için önemli hususlar

Genel Bilgiler. Hastalar için önemli hususlar Genel Bilgiler Bölümümüzde uyguladığımız kapsamlı muayene esnasında; genel sağlık durumunuz ile ve varsa sürekli kullandığınız ilaçlarla ilgili bilgi alınır; genel ağız muayeneniz yapılır, tedaviden beklentileriniz

Detaylı

Çıktı ve Çıkış Aygıtları

Çıktı ve Çıkış Aygıtları Çıktı ve Çıkış Aygıtları 1 Çıktı nedir? Çıktı, kullanıma uygun hale getirilecek şekilde işlenmiş veridir. 2 Çıktı nedir? Çıkış aygıtı, bilgiyi bir veya daha fazla insana aktaran donanım bileşeni tipidir.

Detaylı

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış PEDODONTİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr DersSorumluları: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr Prof.Dr. Şaziye Aras, saziye_aras@yahoo.com Prof.Dr. Leyla Durutürk,

Detaylı

hizmetinizde! X-era Smart

hizmetinizde! X-era Smart X-era Smart hizmetinizde! Tüm dental profesyoneller için yeni jenerasyon 3 boyutlu görüntüleme X-era Smart 3D ile "Güven"i hissedin. 3D Yer verimliliği Bu 5 özellik ideal görüntüleme sistemi için temel

Detaylı

Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları

Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları Serbest radikallerin yapısında, çoğunlukla oksijen yer almaktadır. (reaktif oksijen türleri=ros) ROS oksijen içeren, küçük ve oldukça reaktif moleküllerdir.

Detaylı

Radyasyon nedir Nasıl ölçülür Günlük pratikte alınan radyasyon ERCP de durum ne Azaltmak için ne yapılabilir

Radyasyon nedir Nasıl ölçülür Günlük pratikte alınan radyasyon ERCP de durum ne Azaltmak için ne yapılabilir MÖ 460-377 980-1037 MÖ 460-377 980-1037 Radyasyon nedir Nasıl ölçülür Günlük pratikte alınan radyasyon ERCP de durum ne Azaltmak için ne yapılabilir RADYASYON NEDİR X ışınını 1895 te Wilhelm Conrad Roentgen

Detaylı

BÖLÜM 2. FOTOVOLTAİK GÜNEŞ ENERJİ SİSTEMLERİ (PV)

BÖLÜM 2. FOTOVOLTAİK GÜNEŞ ENERJİ SİSTEMLERİ (PV) BÖLÜM 2. FOTOOLTAİK GÜNEŞ ENERJİ SİSTEMLERİ (P) Fotovoltaik Etki: Fotovoltaik etki birbirinden farklı iki malzemenin ortak temas bölgesinin (common junction) foton radyasyonu ile aydınlatılması durumunda

Detaylı

Dijital (Sayısal) Fotogrametri

Dijital (Sayısal) Fotogrametri Dijital (Sayısal) Fotogrametri Dijital fotogrametri, cisimlere ait iki boyutlu görüntü ortamından üç boyutlu bilgi sağlayan, sayısal resim veya görüntü ile çalışan fotogrametri bilimidir. Girdi olarak

Detaylı

2. HAFTA MİKROSKOPLAR

2. HAFTA MİKROSKOPLAR 2. HAFTA MİKROSKOPLAR MİKROSKOPLAR Hücreler çok küçük olduğundan (3-200 µm) mikroskop kullanılması zorunludur. Soğan zarı, parmak arası zarlar gibi çok ince yapılar, kesit almadan ve mikroskopsuz incelenebilir.

Detaylı

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel Radyolüsent GörüntG ntü Veren Odontojenik TümörlerT Dr.Zuhal Tuğsel Ameloblastoma Odontojenik epitelden kökenli yavaş büyüyen, iyi huylu bir tümördür. Herhangi bir yaşta görülür, literatürde sözü edilen

Detaylı

Dijital (Sayısal) Fotogrametri

Dijital (Sayısal) Fotogrametri Dijital (Sayısal) Fotogrametri Dijital fotogrametri, cisimlere ait iki boyutlu görüntü ortamından üç boyutlu bilgi sağlayan, sayısal resim veya görüntü ile çalışan fotogrametri bilimidir. Girdi olarak

Detaylı

Endüstriyel Sensörler ve Uygulama Alanları Kalite kontrol amaçlı ölçme sistemleri, üretim ve montaj hatlarında imalat sürecinin en önemli aşamalarındandır. Günümüz teknolojisi mükemmelliği ve üretimdeki

Detaylı

Enerji Band Diyagramları

Enerji Band Diyagramları Yarıiletkenler Yarıiletkenler Germanyumun kimyasal yapısı Silisyum kimyasal yapısı Yarıiletken Yapım Teknikleri n Tipi Yarıiletkenin Meydana Gelişi p Tipi Yarıiletkenin Meydana Gelişi Yarıiletkenlerde

Detaylı

TEMEL TIBBİ CİHAZ KILAVUZU RADYOGRAFİK GÖRÜNTÜLEME

TEMEL TIBBİ CİHAZ KILAVUZU RADYOGRAFİK GÖRÜNTÜLEME MALİ HİZMETLER KURUM BAŞKAN YARDIMCILIĞI STOK TAKİP VE ANALİZ DAİRE BAŞKANLIĞI TEMEL TIBBİ CİHAZ KILAVUZU RADYOGRAFİK GÖRÜNTÜLEME BMM. Bilal BECEREN Ağustos 2015 RADYOGRAFİK GÖRÜNTÜLEME Röntgen; X-ışınının

Detaylı

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz.

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası Kitabı ndan okuyunuz. KİMYASAL BAĞLAR Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz. KİMYASAL BAĞLAR İki atom veya atom grubu

Detaylı

Tahribatsız Muayene Yöntemleri

Tahribatsız Muayene Yöntemleri Tahribatsız Muayene Yöntemleri Tahribatsız muayene; malzemelerin fiziki yapısını ve kullanılabilirliğini bozmadan içyapısında ve yüzeyinde bulunan süreksizliklerin tespit edilmesidir. Tahribatsız muayene

Detaylı

SORULAR (1-36) SORU -2 Aşağıdakilerden hangisi klavye ve farenin takıldığı portlardan biridir?

SORULAR (1-36) SORU -2 Aşağıdakilerden hangisi klavye ve farenin takıldığı portlardan biridir? SORULAR (-36) SORU - Aşağıdakilerden hangisi sadece giriş donanımıdır? A) Ses kartı B) Klavye C) Yazıcı D) Ekran SORU -2 Aşağıdakilerden hangisi klavye ve farenin takıldığı portlardan biridir? A) Paralel

Detaylı

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler F. Emir Biyolojik İmplant Başarısızlığı Cerrahi başarısızlık İyileşme Krestal Kemik Kaybı Periosteal Refleksiyon(kaldırma) Otoimmün (bakteriyel etki) Biyolojik mikro aralık Protez Komplikasyonları Vida

Detaylı

PERİODONTAL RADYOLOJİ

PERİODONTAL RADYOLOJİ PERİODONTAL RADYOLOJİ Periodonsiyumun en yaygın hastalıkları gingivitis ve periodontitistir. Her ikisi de enfeksiyonun sonucudur, ancak gingivitis marginal gingivada sınırlıdır, periodontitiste ise alveoler

Detaylı

Prof. Dr. Ferit ÖZATA

Prof. Dr. Ferit ÖZATA Dental Travma Etiyolojisi Diş Sert Dokuları ve Periodontal Yaralanmalar: Yaklaşık olarak % 80 Düşme sonrası ortaya çıkar. % 12 Çarpma % 4 Trafik kazaları % 4 Oyun kazaları Görülme Sıklığı Sıklıkla 1-3

Detaylı

GEÇĐRĐMLĐ ELEKTRON MĐKROSKOBU

GEÇĐRĐMLĐ ELEKTRON MĐKROSKOBU GEÇĐRĐMLĐ ELEKTRON MĐKROSKOBU GĐRĐŞ TEM (Transmission Electron Microscope) Büyütme oranı 1Mx Çözünürlük ~1Å Fiyat ~1000 000 $ Kullanım alanları Malzeme Bilimi Biyoloji ÇALIŞMA PRENSĐBĐ Elektron tabancasından

Detaylı

MEDICAL TECHNOLOGIES LTD

MEDICAL TECHNOLOGIES LTD MEDICAL TECHNOLOGIES LTD Flat Panel Detektörl rlü Dijital Radyografi Sistemi Dijital Radyografi Sistemi Flat Panel Dedektör (FPD) Teknolojisine Dayanır. Yeni veya upgrade edilmiş genel radyografi odaları

Detaylı

RADYASYON GÜVENLİĞİ. Öğr.Gör. Şükrü OĞUZ KTÜ Tıp Fakültesi Radyoloji AB

RADYASYON GÜVENLİĞİ. Öğr.Gör. Şükrü OĞUZ KTÜ Tıp Fakültesi Radyoloji AB RADYASYON GÜVENLİĞİ Öğr.Gör. Şükrü OĞUZ KTÜ Tıp Fakültesi Radyoloji AB İyonlaştırıcı radyasyonlar canlılar üzerinde olumsuz etkileri vardır. 1895 W.Conrad Roentgen X ışınını bulduktan 4 ay sonra saç dökülmesini

Detaylı

ÖLÇME VE ÖLÇÜ ALETLERİ

ÖLÇME VE ÖLÇÜ ALETLERİ ÖLÇME VE ÖLÇÜ ALETLERİ 1. KISA DEVRE Kısa devre; kırmızı, sarı, mavi, nötr ve toprak hatlarının en az ikisinin birbirine temas ederek elektriksel akımın bu yolla devresini tamamlamasıdır. Kısa devre olduğunda

Detaylı

Güç kaynağı. Tüp Akımı

Güç kaynağı. Tüp Akımı Anot Anot, bakır bir gövdeye gömülmüş tungsten target içerir.targetin amacı çarpan elektronların kinetik enerjilerini x ışını fotonlarına dönüştürmektir. Target tungstenden yapılmıştır çünkü tungstenin

Detaylı

Teknik Katalog [Kızılötesi Termometre]

Teknik Katalog [Kızılötesi Termometre] [PCE-PI-400] Teknik Katalog [Kızılötesi Termometre] PCE Teknik Cihazlar Paz. Tic. Ltd.Şti. Halkalı Merkez Mah. Pehlivan Sok. No 6/C 34303 Küçükçekmece/ İstanbul Türkiye Mail: info@pce-cihazlari.com.tr

Detaylı

DENTAL TRAVMA. Ortodontik tedavi için başvuran hastalarda yüksek oranlarda travma hikayesi görülmektedir.

DENTAL TRAVMA. Ortodontik tedavi için başvuran hastalarda yüksek oranlarda travma hikayesi görülmektedir. Dr. Levent Vahdettin DENTAL TRAVMA Ortodontik tedavi için başvuran hastalarda yüksek oranlarda travma hikayesi görülmektedir. Ortodontist tedaviye başlamadan önce, Travma görmüş dişte diş hareketlerinin

Detaylı

İmplantın Uygulanabilirliği İmplantlar belirli bir kalınlığı ve genişliği olan yapılardır. Bu nedenle implant öngörülen bölgede çene kemiğinin

İmplantın Uygulanabilirliği İmplantlar belirli bir kalınlığı ve genişliği olan yapılardır. Bu nedenle implant öngörülen bölgede çene kemiğinin 2 Dental İmplantlar Dental implant eksik olan dişlerin işlevini ve estetiğini tekrar sağlamak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen ve kemikle uyumlu malzemeden yapılan yapay diş köküdür. Köprü ve tam protezlere

Detaylı

CS 9300. Esnekliğin gücü

CS 9300. Esnekliğin gücü CS 9300 Esnekliğin gücü Carestream Dental den yeni CS 9300 3D dijital görüntüleme sistemi ile tahmini teşhislerinizden çıkartın Carestream Dental in hepsi bir arada CS 9300 ü, farklı görüntü alanı seçenekleri

Detaylı

RADYASYON FİZİĞİ 5. Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu

RADYASYON FİZİĞİ 5. Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu RADYASYON FİZİĞİ 5 Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu X ışını atenuasyonu X ışını, madde içerisinden geçerken başlıca fotoelektrik absorbsiyon ve compton saçılma ile şiddetini kaybeder Işın demetinin absorbsiyonu

Detaylı

6. DİJİTAL / ANALOG VE ANALOG /DİJİTAL ÇEVİRİCİLER 1

6. DİJİTAL / ANALOG VE ANALOG /DİJİTAL ÇEVİRİCİLER 1 6. DİJİTAL / ANALOG VE ANALOG /DİJİTAL ÇEVİRİCİLER 1 Günümüzde kullanılan elektronik kontrol üniteleri analog ve dijital elektronik düzenlerinin birleşimi ile gerçekleşir. Gerilim, akım, direnç, frekans,

Detaylı