DÖNEM : I YASAMA YILI : 1989/5 KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ. 21 Kasım 1989, Salı İÇİNDEKİLER. 2. İdari ve Sosyal işler Komitesi Başkanlığının

Transkript

1 DÖNEM : I YASAMA YILI : 1989/5 KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ 12'nci BİRLEŞİM 21 Kasım 1989, Salı I. GELEN EVRAK İÇİNDEKİLER II. BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A. ONAYA SUNULANLAR Sayfa 2ü/ü-20/3 1. İdari ve Sosyal İşler Komitesi Başkanlığının Sosyal Yardım Yasa Tasarısının ivedilikle görüşülmesine ilişkin Tezkeresi İdari ve Sosyal işler Komitesi Başkanlığının Huzurevi Yasa Tasarısının ivedilikle görüşülmesine ilişkin Tezkeresi B. BİLGİYE SUNULANLAR 1. Görevli olarak yurtdışına giden iskân Bakanına Ekorıon;i ve Maliye Bakanının vekâlet etmesinin uygun bulunmuş olduğuna dair Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi Görevli olarak yurt dışına giden Gençlik, Spor ve Çallını* imkanına, Milli Eğitim ve Kültür Bakanının vekâlet etmesinin uygun bulunduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi Ulusal Birlik Partisi Lefkr: y.illetvekili Sayın Ahmet Akar'ınyurt :iışı izin istemine ilişkin Tezkeresi C. GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR 1. Cumhuriyetçi Türk partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Kemal Emirzade'nin Yüksek Öğrenim Gençliğine Uygulanan Burslarla ilgili gündem dışı konuşması Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Yüksel Tüccaroğlu 1 nun "Rum Milli Muhafız Ordusu Komutanı General Markopulos'un KKTC 1 yi Tehditi" ile ilgili gündem dışı konuşması.

2 Toplumcu Kurtuluş Partisi Girne Milletvekili Sayın Ziys Rızkı'nın "Eski Girne Limanının Durumu Hakkında" gündem dışı oran -->-7 konuşması. ' Ulaştırms, Bayındırlık ve Turizm Bakanı Nazif Borman'ın konuya ilişkin konuşması. D. BAŞKANLIK DİVANI KARARLARI 1. Başkanlık Divanının aldığı karar gereği Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sayın Hakkı Atun'un Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Mimarlık, Şehircilik ve Plânlama konulu bir konferans vermek üzere Yıldız Üniversitesi Mimarlık Fakültesine gidişine ilişkin Kararı. (B.D.K.No:6/5/1989) Cumhuriyet meclisi Başkanlık Divanının, T.B.M. Meclisi Dış İlişkiler Komisyonunun KKTC Cumhuriyet Meclisine Davet edilmesine ilişkin Karar Önergesi III. GENEL GÖRÜŞME VE MECLİS ARAŞTIRMALARI Cumhuriyetçi Türk Partisi Meclis Grubu Başkanı Sayın Özker Özgür'le gruba bağlı beş milletvekili arkadaşının birlikte sunmuş oldukları "Narenciyenin üretiminden pazar 1anmas1na kadar ortaya çıkan sorunlar" konusunda Meclis Araştırması açılması önergesinin öngörüşmesi. 210i- IV. GÖRÜŞÜLEN TASARILAR Şehit ve Hadise Kurbanı Aileleri ve r-'a] ü 11 ere Yardım (Değişiklik) Yasa Tasarısı (Y.T.No:298/3/88) ile idari ve Sosyal işler Komitesinin Tasarıya ilişkin Raporu / 2070.

3 I. GELEN EVRAK SORULAR VE YANITLAR 1. Toplumcu Kurtuluş Partisi Girne Milletvekili Sayın Ziya Rızkı'nın, "Dağyolu Köyü Su Sorunu ve Köy Gençlerine Arsa Verilmesi" ile ilgili Yazılı Sorusu (Y.S.No:280/5/89) (Başkanlığa geliş tarihi: ) (Başbakanlığa) 2. Toplumcu Kurtuluş Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın İsmail Bozkurt'un, "Kamu Yararına Ayrılan Taşınmaz Malların Eşdeğer Karşılığı Verilmesi, puan değerlerinin değiştirilmesi ve eşdeğer başvuruları" ile ilgili Yazılı Sorusuna (Y.S.No:249/5/89) İskân Bakanlığının Yanıtı (Başkanlığa geliş tarihi: ) (Soru sahibine) 3. Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazi Mağusa milletvekili Sayın Ferdi Sabit Soyer'in "Karpa? Süt Fabrikası" ile ilgili Yazılı Sorusuna (Y.S.No:273/5/89) Ekonomi ve Maliye Bakanlığının Yanıtı (Başkanlığa geliş tarihi: ) (Soru Sahibine) 4. Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Kemal Emirzade 1 nin, "öğretmensiz Köy Okulları" ile ilgili Yazılı Sorusuna (Y.S.No:257/5/89) Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığının Yanıtı (Başkanlığa geliş tarihi:17/11/1989) (Soru Sahibine). 5. Toplumcu Kurtuluş Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın ismail Bozkurt ile Lefkoşa Milletvekili Sayın Ergün Vehbi'nin birlikte sunmuş oldukları "Gümrük Yolsuzluğu" ile ilgili Yazılı Soruya (Y.S.No:259/5/89) Ekonomi ve Maliye Bakanlığının Yanıtı (Başkanlığa geliş tarihi:17.i1.1989) (So-u Sahibine) 6. Toplumcu Kurtuluş Partisi Girne Milletvekili Sayın Ziya Rızkı ile Lefkoşa Milletvekili Sayın Ergün Vehbi'nin birlikte sundukları "Esentepe ve Karşıyaka Köylerinin Yolları" ile ilgili Yazılı Soruya (Y.S.No:260/5/89) Ulaştırma, Bayındırlık ve Turizm Bakanlığının Yanıtı (Başkanlığa geliş tarihi: ) (Soru Sahibine) 7. Toplumcu Kurtuluş Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Mehmet Altınay'ın, "Avtepe-Kumova-Kaleburnu Yolunun Tamiri" ile ilgili Yazılı Sorusu (Y.S.No:281/5/89) (Başkanlığa geliş tarihi: ) (Başbakanlığa)./ 2071.

4 Toplumcu Kurtuluş partisi Girne Milletvekili Sayın Ziya Rızkı'nın, "Hisarköy'ün Sorunları" ile ilgili Yazılı Sorusu (Y.S.No:282/5/89) (Başkanlığa geliş tarihi: ) (Başbakanlığa) 9. Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Ergin Abdul lah 1 ın, "Prof.Dr. Atilla Konar'ın Tarımsal İlaçlar Konusunda Yaptığı Araştırma Sonuçları" ile ilgili Yazılı Sorusu (Y.S.No:284/5/89) (Başkanl iğ? geliş tarihi: ; )(Başbakanlığa) 10. Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazi Mağusa Millet/ekili Sayın Ergin Abdullah'ın, "Devlet Kimya Laboratuvarı Müdürlüğümün Sağlık Bakanlığına Sunduğu Rapor" ile ilgili Yazılı Sorusu (Y.S.No: 283/5/89) (Başkan 11ğa ge 1 iş tarihi: ) (Başbakanlığa) 11. Toplumcu Kurtuluş Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın ismail Bozkurt'un, "Toprak ürünleri Kurumunun Geçitkale'de Üreticilerden Torba Başına ücret Alması" ile ilgili Yazılı Sorusu (Y.S.No: 285/4/89) (Başkanlığa geliş tarihi: ) (Başbakanıığa) 12. Toplumcu Kurtuluş Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın İsmail Bozkurt'un, "Tanıtma ve Teknik İşbirliği Projesi Harcamaları" ile ilgili Yazılı Sorusu (Y.S.No:286/5/89) (Başkanlığa geliş tarihi: ) (Başbakanlığa) 13. Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Ergin Abdullah'ın, "Tamek ve Sağra Mamüllerinin İthâli" ile ilgili Yazılı Sorusuna (Y.S.No:262/5/89) Ticaret ve Sanayi Bakanlığının Yanıtı (Başkanlığa geliş tarihi: ) (Soru Sahibine) 14. Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayıh Ergin Abdullah'ın, "Hayali Hasta, Hayali Reçete konusundaki r 1 Gelişmeler" ile igili Yazılı Sorusuna (Y.S.No:261/5/89), Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının Yanıtı (Başkanlığa geliş tarihi: ) (Soru Sahibine) ı" M. r~ p:./ a- i '1

5 MECLİS ARAŞTIRMALARI 15. Toplumcu Kurtuluş Partisi Meclis Grubu Başkanı Sayın Erdal Süreç ile Gruba bağlı yedi milletvekili arkadaşının birlikte sunmuş oldukları "Gümrük ve Kaçakçılık, Yolsuzluk Olayları" ile ilgili Meclis Araştırması açılması önergesi (M.A.No:36/5/89) (Başkanlığa geliş tarihi: ) (Başbakanlığa) TEZKERELER 16. Görevli olarak yurt dışına giden Gençlik, Spor ve Çalışma Bakanı Sayın Günay Caymaz'a, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Sayın Salih Coşar'ın vekâlet etmesinin uygun bulunmuş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi (3665/89) (Başkanlığa geliş tarihi: ) 17. idari ve Sosyal işler Komitesi Başkanlığının Sosyal Yardım Yasa Tasarısının (Y.T.No:344/4/89) ivedilikle görüşülmesine ilişkin Tezkeresi (Başkanlığa geliş tarihi: ) 18. İdari ve Sosyal işler Komitesi Başkanlığının, Huzurevi Yasa Tasarısının (Y.T.No:349/4/89) ivedilikle görüşülmesine ilişkin Tezkeresi (Başkanlığa geliş' tarihi : ) 19. Görevli olarak yurt dışına giden, İskân Bakanı Sayın Mustafa Adaoğlu'na, Ekonomi ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Bayram'ın vekalet etmesinin uygun bulunmuş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi (3598/ ) (Başkanlığa geliş tarihi: )./ 2073.

6 BİRİNCİ OTURUM Açılış Saati: BAŞKAN - Meclis Başkan Vekili Sait Güven KÂTİP - Feridun Önsav BAŞKAN - Sayın milletvekilleri; Cumhuriyet Meclisinin 1' inci Dönem, 5 1 inci Yasama Yılının 12'nci Birleşimini açıyorum. Lütfen ad okuyarak yoklama yapar mısınız? (Ad okunarak yoklama yapıldı.) KÂTİP- Toplantı yeter sayısı vardır Sayın Başkan. BAŞKAN- Teşekkür ederim Sayın Kâtip. II. BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI Sayın milletvekilleri; toplantı yeter sayısı vardır. Gündem gereği görüşmelere geçiyoruz. Gündemin 1 1 inci maddesi Başkanlığın Genel Kurula Sunuşlarıdır. a) Okutulup onaya sunulacaklar: 1. İdari ve Sosyal işler Komitesi Başkanlığının Sosyal Yardım Yasa Tasarısının ivedilikle görüşülmesine ilişkin Tezkeredir. Lütfen okur musunuz? KÂTİP-./

7 Sayı: Y.T.No: 344/4/89 20 Kasım 1989 Konu: Sosyal Yardımlar Yasa Tasarısı hakkında ivedilik. Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı, Lefkoşa. Yasa Tasarısı ile düzenlenen kuralların bir an önce işlerlik kazanması gerekçesiyle Genel Kurul gündeminde bulunan Sosyal Yardımlar Yasa Tasarısının (Y.T.No:344/4/89) üçüncü görüşmesinin içtüzüğün 86'ncı maddesinin (2) 1 nci fıkrası uyarınca, ikinci görüşmeden hemen sonra aynı birleşimde yapı İmasını; içtüzüğün 98 1 inci maddesinin (1) 1 inci fıkrası uyarınca, üçüncü görüşmesinin Tasarının kısa adının okunması ile başlamasını ve bütününün oylanması ile son bulmasını önerir, gereğini saygılarımla arzederim. Hüseyin Curcioğlu îdari ve Sosyal İşler Komitesi Başkanı. BAŞKAN- Sayın milletvekilleri; bu öneri hakkında söz almak isteyen var mı?... Yoktur. Oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler?... Reddedenler?.. Reddeden var mı? ERDAL SÜREÇ (Lefkoşa)(Yerinden)- Var tabii. edilmiştir. BAŞKAN- Var. Çekimser?... Yok.Oyçokluğuyla kabul 2. idari ve Sosyal İşler Komitesi Başkanlığının Huzurevi Yasa Tasarısının ivedilikle görüşülmesine ilişkin Tezkeredir. Lütfen okur musunuz?./ 2075.

8 KATİP - Sayı : Y : T.No: 349/4/89 20 Kasım 1989 Konu : Huzurevi Yasa Tasarısı hakkında ivedilik. Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı, Lefkoşa. Yasa Tasarısı ile düzenlenen kuralların bir an önce işlerlik kazanması gerekçesiyle Genel Kurul gündeminde bulunan Huzurevi Yasa Tasarısının (Y.T.NO: 349/4/89) üçüncü görüşmesinin İçtüzüğün 86'ncı maddesinin (2)'nci fıkrası uyarınca ikinci görüşmeden hemen sonra ayni birleşimde yapılmasını; İçtüzüğün 98 1 inci maddesinin (l)'inci fıkrası uyarınca, üçüncü görüşmesinin Tasarının kısa adının okunması ile başlamasını ve bütününün oylanması ile son bulmasını önerir, gereğini saygılarımla arzederim. (imza) Hüseyin Curcioğlu idari ve Sosyal İşler Komitesi Başkanı BAŞKAN - Sayın milletvekilleri; bu öneri hakkında söz almak isteyen var mı? Yoktur. Oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler?... Reddedenler? Çekimser?... Oyçokluğu ile kabul edilmiştir. 3. Okutulup Bilgiye Sunulacaklar. 1. Görevli olarak yurtdışına giden İskân Bakanına Ekonomi ve Maliye Bakanının vekâlet etmesinin uygun bulunmuş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresidir. Lütfen okur musunuz?./ 2076.

9 > KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANLIĞI KATİP - Say,: Lcfk Şa ' 13 Kasım, 1989 KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı, Lefkoşa. İlgi: gon ve BB/141/76/3 sayılı Başbakanlık yazısı Hk. 14 Kasım, 1989 tarihinde yurt dışına gidecek olan İskân Bakanı Sayı Mustafa Adaoğlu'na, Ekonomi ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Bayram 1 ın vekâlet etmesi hakkındaki ilgi^başbakanlık yazısı onaylanmıştır. Bilgi ve gereğini saygılarımla rica ederim. O v V ^ Rauf R. DENKTAŞ Cumhurbaşkanı./ 2077.

10 BAŞKAN - Teşekkür ederiz. 2. Görevli olarak yurtdışına giden Gençlik, Spor ve Çalışma Bakanına, Milli Eğitim ve Kültür Bakanının vekâlet etmesinin uygun bulunduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresidir. Lütfen okur musunuz? KATİP - Sayı: 191/87 14 Kasım 1989 KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı, Lefkoşa. İlgi: gün ve BB/141/76/3 sayılı Başbakanlık yazısı hk. 16 Kasım 1989 tarihinde yurt dışına gidecek olan Gençlik, Spor ve Çalışma Bakanı Sayın Günay Caymaz'a, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Sayın Salih Coşar'ın vekâlet etmesi hakkındaki ilgi Başbakanlık yazısı onaylanmıştır. Bilgi ve gereğini saygılarımla rica ederim. (imza) Rauf R. DENKTAş Cumhurbaşkanı s BAŞKAN - Sayın milletvekilleri; sıra gündem dışı konuşmalara gelmiştir. İki gündem dışı konuşma istemi vardır, ikisine de söz veriyorum. 1. Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Kemal Emirzade'nin Yüksek öğrenim Gençliğine Uygulanan burslarla ilgilidir..; Lütfen okur musunuz?./ 2078.

11 KATİP - 17 Kasım 1989 KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanlığına, Meclisin ilk birleşiminde "Yüksek öğrenim Gençliğine uygulanan burslar" konusunda gündem dışı bir konuşma yapmak istediğimi bildirir, konunun güncel olduğu gerçeğinden hareketle başvurumun işleme konmasını rica ederim. (İmza) Kemal Emirzade CTP Lefkoşa Milletvekili BAŞKAN - Buyurun Sayın Kemal Emirzade. KEMAL EMİRZADE (Lefkoşa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüksek öğrenimde bulunan gençlerimizin öğrenim konusu önemli bir konu. Önemi nerden kaynaklanıyor? Bir kere sosyal devlet anlayışı egemense eğer, sosyal devlet anlayışının gereği olan gençliğe, özellikle öğrenim gören gençliğe gereken önemi vermek gerekiyor. Aslında yaşadığımız. gerçeklik ve gençlerimizin ortaya koyduğu gerçeklere baktığımızda, sosyal devlet anlayışının egemen olmadığını görmekteyiz. Nedeni şudur hemen söyleyelim. Bir kere 80,000 Türk Liralık bir burs öngörülmektedir yüksek öğrenimde bulunan gençliğimize., ki bu rakam yine gençlerimizin tespit ettiğine göre, Şubat 1989'da çok çok gerilerdeydi../ 2079.

12 Şubat 1989'da Yüksek öğrenim Gençliğinin, Türkiye'de öğrenim gören Yüksek Öğrenim Gençliğinin tesbit ettiğine göre, bir öğrencinin temel ihtiyaçlarını, yani beslenmesini, ulaşımını ve eğitimini karşılayabilmek için en az kendisine verilmesi gerekli olan burs miktarı 220,000 Türk Lirası olması gerekiyordu. Bu gençlerin kendi saptadığı gerçekliktir. Bize göre bu rakam daha da yukarıda olması gerekiyor. Nerde kaldı ki 80,000 Türk Lirası ile 1989 yılını gençlerimiz ah ile vah ile geçirmek durumuyla karşı karşıya kalıyor. Kendi ailesinden uzakta, kendi ülkesinden uzakta devletin sağladığı sadece»pocket money"dediğimiz yemiş parası ancak olabilecek düzeyde bir rakamla gününü gün etmeye, öğrenimini sürdürmeye çalışıyor. Değerli milletvekilleri; Şubat ayında öğrenciler tesbit ettiler, dediler ki; "Bizim aylık harcamamız, yaptığımız tesbitlere göre 220,000 Türk Lirası olarak çıkmıştır. Bursun" diyor öğrenciler "bir öğrencinin yaşamında ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu, sinema biletlerinin 4,000 Türk Lirası, aylık yurt ücretinin 30,000 Türk Lirası, en ucuz ders kitabının 25,000 Türk Lirası, yurtta bir gece yemeğinin 3,000 Türk Lirası olduğu koşullarda ortaya çıkmaktadır." Öğrenciler, yüksek öğrenim gören öğrenciler, parti liderlerine yazılar gönderdiler, dediler ki: "Biz Türkiye'de öğrenim gören öğrencileriz ve hükümet bize 80,000 Türk Lirası gibi komik bir burs öngörmektedir. Bu 80,000 Türk Liralık burs bizim değil beslemenize, ulaşımımıza, giyinmemize ve eğitimimiz için gerekli olan kitap kırtasiye ve diğer giderlerimize, sadece ve sadece beslenmemize dahi yetmemektedir ve bu burs miktarlarının günün koşullarına göre düzenlenmesi için bu bütçe tartışması döneminde lütfen dikkate alınmasını ve gerekli düzeye, bu burs miktarlarının gerekli düzeye çıkarılmasını istiyoruz" demektedirler, öğrenciler değişik okullarda, değişik üniversitelerde okuyan öğrenciler bu yazılarla ve imzalarıyla Mecliste temsil edilen partilere ulaşmaya çalışmaktadırlar ve sorunlarını' aktarmaya çalışmaktadırlar. Biz hükümeti öğrencilerin bu;./ 2080.

13 sorunlarına duyarlı olmaya çağırmaktayız ve daha duyarlı olmaları için gerekenin yapılması inancındayız. Yalnız gördüğümüz odur ki 1990 Bütçesi komitede tartışılmaktadır. Gördüğümüz kadarıyla, saptadığımız kadarıyla Bütçe Yasa Tasarısında bursların artırılması, gerçekten günün koşulları düzeyine çıkarılması yönünde birtakım artışlar öngörülmemektedir. Bir artış sözkonusudur. Yani bütçede genelde zaten global olarak düşündüğümüzde bütçede bir rakamsal artış sözkonusudur. Yalnız öğrencilerimizin burslarının yeterli düzeye çıkarılması yönünde artış düşünülmemektedir. Bunu da nerden çıkarıyoruz? Bütçe Tasarısına baktığımızda burslar için öngörülen rakamlar tesbit edilirken kişi başına lisans öğrenimi yapan öğrenciye 80,000 Türk Lirası, masterlik yapan öğrenci için 120,000 Türk Lirası ve doktora öğrenimi yapan öğrenci için de 160,000 Türk Lirası öngörülmektedir. Yani bu yıl hali hazırda uygulanmakta olan rakam öngörülmekte ve dökümü rakamların ortaya çıkarılması yönündeki döküm bu şekilde yapılmaktadır. Görünen odur ki öğrencilerin istemleri, burslarının artırılması yönündeki istemleri rasyonel düzeye çıkarılmayacaktır. Yani daha Şubat da saptanan 220,000 Türk Lirası düzeyine bile çıkarılamayacaktır. Halbuki 1990 yılına uzanıyoruz ve öğrencilerimiz 1990 yılında da öğrenimlerini sürdüreceklerdir ve Bütçe 1990 Bütçesi olacaktır ve bu Bütçe 220,000 Türk Lirası bursu dahi öngörmeyecek birtakım rakamlar içermektedir. Bu yönde değerli milletvekilleri; biz diyoruz ki gençlik eğer gelecekse ki hep öyle söyleniyor söylevlerde, nutuklarda hep öyle söyleniyor, gençliğimiz geleceğimizdir. Eğer öyleyse ki öyledir, gençliğimizin en iyi bir biçimde yetiştirilmesine özen göstermemiz gerekiyor. Gençliğimizin en sağlıklı bir biçimde yaşatılmasına özen göstermek gerekiyor. Sadece işte talebe işi, idare etsinler zihniyetiyle çakizdez ekmek, zeytin ekmek yiyerek öğrenimlerini sürdürsünler zihniyetini./ 2081.

14 öne çıkarırsak ve böyle yaklaşırsak, sadece genç 1 iğimize yaklaşımımız nutuklarda kalır. Gençliğimiz geleceğimizdir cümleleri sadece söylevlerde kalacaktır. Değerli milletvekilleri; biz diyoruz ki Bütçe Tasarısını tartışıyoruz. Bütçe Tasarısında görünen odur ki, yeterli miktarlar yoktur. Zaten genelde bütçe müzakerelerinde de ortaya koymaya çalışacağız. Genelde eğitim için ayrılan bütçe, gerek yatırımlar açısından, gerekse genel ödenekler açısından bütçede ayrılan eğitim için ayrılan pay çok düşüktür. Yani genel dünya ortalamalarının altında bir paydır bu. Bu pay tabii öğrenci burslarına da yansımakta ve öğrencilerimizin Türkiye'de yahutta diğer üçüncü ülkelerde, ingiltere'de o 1 sun.amerika'da olsun, başka ülkelerde de öğrenimlerini sürdürürken çok zor koşullar içerisinde yaşamakla karşı karşıya kalmaktadırlar. Bunu düşünmek durumundayız. Eğer devredeceğimiz gençliğimizin hem iyi yetişmiş gençlik, hem de iyi beslenmiş yani öğrenimini iyi, beslenmesi iyi bir gençlik olmasını istiyorsak sosyal devlet anlayışı çerçevesinde gençlerimize gereken önemi vermek durumundayız. Gereken ödeneklerin ayrılmasına özen göstermek durumundayız. Hükümet işte ne yapalım Bütçemiz o kadar elverir. Olanaklarımız bu kadarına müsaade etmektedir, daha ilerisini yapamayız demektedir. Ama öbür yandan öğrencilerle temaslar sürdürülürken öğrencilerle görüşmeler yapılırken denmektedir ki öğrencilere, merak etmeyiniz. Aslında sizin taleplerinizi karşılamak o kadar da zor t>j r iş değildir. Memleketteki lüks villalara emlâk vergisi koysak sizin bu taleplerinizi karşılamaya yeter denmektedir ve birtakım umutlar yakılmakta, yeşil ışıklar yakılmakta, öğrencilere, ana ö b ü r yandan baktığımızda bunun kayda geçirilmesi yönünde olumlu herhangi bir çalışma yaratılmamaktadır. Yine göreceğiz, 1990 yılına girilirken belki küçük birtakım rakamlar, burslarda. artırılacak, ümit ediyoruz ki artırı-, lacak. Ama göreceğiz ki daha 90 yılının ilk günlerinde, ilk aylarında geçmişte olduğu gibi nasıl 80,000 Türk Lirası tespit edildiğinde öğrencilerimiz oturdular ve birtakım gereksinmelerini rasyonel bir biçimde altalta yazdıktan ' sonra ayda 220,000 Türk Liralık bir gereksinmeleri olduğu ortaya çıkmıştır.../ 208k..

15 Yine, 1990 yılının daha yine Ocak veyahut da Şubat ayında ortaya konacak belki, bilmiyorum yani ne kadar artırılması düşünülüyor ama, yapılacak olan bu artışın gerçek ihtiyacın çok çok gerilerinde, çok çok altında olacak bir rakam olacaktır. Bu iş böyledir. Yani, idare etmek kolaydır, işte bunu da yapalım, bunu da geçirelim, bu yılı da böyle geçiştirelim, varsın öğrenciler bağırsın, çağırsın, varsın bize imzaları ile başvuruda bulunsun demek kolaydır. Yaparsınız ama, öbür yönden sorun çözümlenmemektedir. Tabii, kesinlikle, yüksek öğrenimde bulunan gençlerimizi ben peşinen tenzih ederim. Ama, böylesine ekonomik sıkıntılar içerisine düşen, hele hele varsıl ailelerin değil de, yoksul ailelerin çocuklarının düşebileceği, başka ülkelerde düşebileceği ciddi tehlikelerin de sözkonusu olabileceğini peşinen düşünmek gerekiyor. 0 nedenle böylesine durumlara düşmemeleri için öğrencilerimizin iyi beslenmeleri, eğitim gereksinmelerinin karşılanmaları, eğlencelerinin karşılanmaları yönünde, o ülke koşullarına göre, yani öğrenimini sürdürdüğü o ülke koşullarına göre rayonel. bir rakamın tespit edilmesi gerekmektedir. Yoksa, işte, yuvarlak bir rakam, 100,000 Türk Lirası ayda verelim, varsın idare etsinler dediğimiz zaman sorunu çözmüş olmayız. Bu gündem dışı konuşma vesilesiyle Hükümete Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak bir kez daha çağrı yapıyoruz. Diyoruz ki, bütçe müzakereleri henüz bitmedi. Genel Kurula gelecektir. Genel Kurul aşamasında, gerçi komitede Eğitim Bakanlığı Bütçesi bitmiştir, geçmiştir ama, Genel Kurul aşamasında değildir. Genel Kurula geldiği zaman Bütçemiz, bu amaçla bütçeye yeni ödeneklerin konması gerekmektedir. Hükümet, Eğitim Bakanlığı bu yönde birtakım öneriler hazırlasın, getirsin. Biz bunun destekçisi olacağız. Destek yapacağız. Hatta birlikte oturabiliriz ve daha rasyonel birtakım rakamların ortaya çıkması yönünde birtakım şeyler, mesai yapabiliriz. Birlikte çalışmalar yürütebiliriz. Yeter ki gençlerimiz, yüksek öğrenimini sürdüren./ 2083.

16 yürüten gençlerimiz, muhtaç durumda el kapılarında kalmasın. Yabancı yerlerde sürünmesin. Yeter ki, öğrencilerimiz iyi beslenen, iyi yetişen ve iyi eğitimlerini sürdüren insanlar olarak yetişsinler, ülkemize dönsünler ve ülkemizde gerçekten böylesine iyi yetişmiş insanlar iyi görevler üstlensin ve ülkemizi daha ileri götürecek çalışmalar içerisine girebilsinler. Bu gündem dışı konuşmayı salt bu amaç için yapmış oluyoruz. Beni dinlediğiniz için sizlere teşekkür eder, saygılar sunarım. BAŞKAN- Teşekkür ederim Sayın Kemal Emirzade. İkinci gündem dışı konuşma istemi Sayın Yüksel Tüccaroğlu 1 nun. "Rum Milli Muhafız Ordusu Komutanı General Markopulos'un KKTC 1 yi tehditi" ile ilgilidir. Lütfen okur musunuz? 20 Kasım 1989 Cumhuriyet Meclisi Başkanlığına, 21 Kasım 1989 tarihli Genel Kurul gündeminde "Rum Milli Muhafız Ordusu Komutanı General Markopulos 1 un, KKTC'yi tehdidi" konulu gündem dışı jkonuşmamı yapmam için gereğini rica ederim. Dr. Yüksel UBP Lefkoşa Tüccaroğlu Milletvekili BAŞKAN- Buyurun Sayın Yüksel Tüccaroğlu..Sı-../ 2084

17 Dr. YÜKSEL TÜCCAROĞLU (Lefkoşa)- Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bugünün dünyasında doğu ve batı blokları arasında barış rüzgârları eserken; Polonya, Macaristan ve Doğu Almanya'da baskı sistemleri yıkılıp insani ve barışsal hedeflere yönelik adımlar atılırken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Halkına karşı oluşmakta olan yeni bir tehlikeyi Yüce Meclisimizin dikkatlerine sunmak istiyorum. Bugün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Halkı, askeri bir tehlike ile tehdit edilmektedir. Halkımızın bunun bilincinde olması ve bu tehlikeye karşı kendisini hazırlaması gerekir. Bu hazırlığı başlatmak hem bu Yüce Meclisin ve hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümetinin bir görevidir. Rum Yönetiminin tam teçhizatlı bir ordu kurduğu ve bu yeni ordusuna vurucu gücü çok yüksek, modern silahlar sağladığı inkâr edilemez. Rum yönetiminin şimdiye kadar şu veya bu ülkeden sağladığı silahlara ek olarak yeni silah alımı bağlantılarını yaptığı ve alacağıbu silahların çok yakın bir gelecekte Güney Kıbrıs'a getirileceği bir gerçektir../2085

18 - 208^ - Şu anda Rum Yönetimi bir seferberlik ilanında, go.ooo kişilik takviye edilmiş bir orduyu KKTC ve Kuzey Kıbrıs Türk halkına karşı harekete geşirebilecek bir güçtedir. Ellerinde bulundurdukları bu vurucu güçten cesaret alan Rumlar artık düşüncelerini saklamak gereğini duymuyorlar. Hatta daha da ileri giderek, Kuzey Kıbrıs Türk halkını tehdit ediyorlar. Sözde Rum Milli Muhafız Ordusu Komutanı Markopu1os 1 un birkaç gün önce yaptığı açıklama, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini tehdit eden askeri tehlikenin ne boyutta olduğunu göstermesi açısından son derece ilginçtir. Markopulos diyor ki.kıbrıs'ta amaçlarını elde edinceye yani Kıbrıs'ın tümüne sahip oluncaya kadar,rum Milli Muhafız Ordusu askeri hazırlıklarını sürdürecektir. Markopulos, ayrıca, Rum halkına çağrıda bulunarak onların savaşmaya hazır olmasını istedi ve hiçbir kuvvetin amaçlarını elde etme konsunda kendilerini enge11eyemeyeceğ i n i bi1 d i rd i. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Markopulos sözde Rum Milli Muhafız ordusu komutanıdır. Hiç düşünmeden yaptığı açıklama sadece ve sadece Savaş çığırtkanlığıdır. Bu çığırtkanlık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, ve Kuzey Kıbrıs Türk halkına karşı bir tehdittir ve bu tehdit bir Yunan Generali tarafından yapılmaktadır. Sırtını fanatik Rum Ortodoks Kilisesi, Vasiliou yönetimi ve Yunan ordusuna dayamış bir general. Sanırım bu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine karşı yöneltilen tehlikenin boyutunun anlaşılmasında çok ilginç bir veri olacaktır. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Yüce Meclisimizin kürsüsünden General Markopulos'a sormak istiyorum. Sayın general, söylediklerinizin anlamını biliyor musunuz? Eğer niyetiniz, elinizde bulundurduğunuz silahlara güvenerek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk halkına karşı bir savaş başlatmaksa, bunu yapmadan önce oturup bir düşünün. Kıbrıs'ın yakın tarihini bir gözden geçirin. General Grivas ve onun devrinden sonra kaç Yunan generali gelmiştir bu adaya? Sizin gibi./ 2086

19 savaş çığırtkanlığı yaparak Kıbrıs Türk Halkına saldırmış generaller ne elde etmişlerdir? Boş hayallerini gerçekleştirmek için kaç bin Rum gencinin kanını döktürmüşlerdir bu generaller? Bu generallerin kaç tanesi muzaffer bir komutan olarak Yunanistana geri dönmüştür? Sayın Markopulos, Kıbrıs'a sizden önce gelen Yunan generalleri Kıbrıs Rum gençliğinin bir neslini tüketmiştir boş hevesler uğruna. Şimdi siz olsun aynı hatayı yapmayın. Savaş çığırtkanlığı yolu ile bir savaş başlatıp da ismini tarihe altın yazı ile yazdıran bir general yoktur dünyada. Siz de olamayacaksınız. Bu nedenle, amaçlarınızı Güney Kıbrıs hudutları içinde tutmasını bilin. Hayallerinizi sadece kendi kendinizi avutmak için kurun. 0 hayallerin,.bir Rum neslini daha tüketmesine izin vermeyin. General Markopulos, siz askersiniz. Savaşın ne olduğunu bilirsiniz. Amaçlarınız diye tanımladıklarınızı gerçekleştirmek için yapacağınız bir hareketin Rum halkına neler getirebileceğini, ne denli yaralar açabileceğini önceden takdir edebilirsiniz. Bu nedenle,./2087

20 2087 bir general olarak davranın Sayın Markopulos, toy bir acemi asker gibi değil. Sorumluluklarınızın bilincinde olan bir asker gibi davranın, bir çocuk gibi değil. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sözlerime son vermeden bir başka noktayı da Yüce Meclisimizin dikkatlerine getirmek istiyorum. Rum Toplumu Lideri Vasiliou Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini sahte bir cumhuriyet olarak tanımlamıştır. "Psevdo" kelimesini kullanmıştır. Bu tanımlama, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin kuruluş yıldönümünde yapılmıştır. Yüce Meclisimizden Vasiliou'ya seslenerek kullandığı "psevdo" deyimini kendisine aynen iade ediyorum. "Psevdo»cumhur i yet. şu anda Kıbrıs Cumhuriyeti diye dünyaya lanse etmeye çalıştığı cumhuriyettir. Bu nedenle kendisine ait olan bir sahteliği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine yakıştırmaya çal ışmamal ıdır. J Vasiliou'yu gerçekleri görmeye çağırıyorum. Rum Halkınınji huzurunu, güvenliğini ve geleceğini düşünüyorsa, Kuzey ij Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile görüşmeler yapmak zorunda olduğunu anlamalıdır. Vasiliou, Kıbrıs Sorununun Sayın Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile yapacağı görüşmeler 3N sonucunda çözümlenebileceğini anlamalıdır. Diplomatik t etiket dışı terimlerle Kıbrıs Sorunu çözümlenemez. Vasiliou bu tür davranışlarla hiçbir amaca ulaşamaz. i -t.. /2088 fö

21 Vasiliou ve Markopulos 1 un tutum ve davranışlarını düşündüğümüz zaman, kendi kendimize sormamız gereken bir soru vardır. Quo varis? Nereye gidiyoruz? Karşımızda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine saldırı planları düzenleyen ve savaş çığırtkanlığı yapan bir Yunan Generali ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini ortadan kaldırıp tüm Kıbrıs'ı bir Yunan Adası yapmak isteyen bir Rum liderliği var. Biz ise halâ daha toplumlararası görüşmelere umutla bakıyoruz. Evet, "Quo Vadis?" Nereye gidiyoruz? Bu bekleyişin bir sonu olacaksa bu sonun ne olacağı zamanı geçirilmeden saptanmalıdır. Kuzey Kıbrıs Türk Halkı, Kıbrıs Sorununun çözümünü istemeyen Rum Halkını sonsuza kadar bekleyemez. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kendi yolunda yürüyeceği noktayı ve zamanı mutlaka saptamalı ve bunu tüm dünyaya duyurmalıdır. ötesini "hudutlarımız Girne'de ve Karpaz'da biter" diye sloganlar atan Rum liderliği ve Rum Halkı düşünsün. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin kuruluş yıldönümünün kutlu ve mutlu olmasını yeniden dilerken, sözlerimi şöyle bağlamak istiyorum. Sayın Vasiliou ve Sayın Markopulos sizleri sağduyu ile hareket etmeye çağırıyorum. Kıbrıs'ta barışın kurulması için gereken yaklaşımı bir an evvel özümseyip uygulamaya koyun. Size barış elimizin uzatılmış olduğu süreçten yararlanın. Sizi yarı yolda halâ bekliyoruz. Bu bekleyiş sonsuz değildir. Barış elimizi tutmasını bilin. Bu el her zaman uzatılı olmayabilir. Siz uzatmalı bir karar verdiğinizde, vakit çok geç olabilir. Teşekkür eder, saygılar sunarım. BAŞKAN- Teşekkür ederim Sayın Yüksel>Tüccaroğlu. Sayın milletvekilleri; teknik bir hata nedeniyle, iki gündem dışı konuşma istemi var demiştim. Halbuki üç tanedir, üçüncüye de söz veriyorum../2089

22 2089 Toplumcu Kurtuluş Partisi Girne Milletvekili Sayın Ziya Rızkı'nın "Eski Girne Limanının genel durumu" hakkındadır. Lütfen okur musunuz? KATİP Cumhuriyet Meclisi Lefkoşa. Başkanlığına, Eski Girne Limanının genel durumu ile ilgili gündem dışı bir konuşma yapabilmem için gereğini rica ederim. Ziya Rızkı TKP Girne Milletvekili BAŞKAN- Buyurun Sayın Ziya Rızkı. ZİYA RIZKI (Girne)- Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; bugün, çok önemli ve ivedi bir konuya temas etmek isterim. Dün eski limanı ziyaretimde 2,500,000,000'lık bir projenin tamamlandığı bu devrede, orada hakikaten her Türkün, her, bu memlekete. /2090

23 acıyan insanın huzursuz olabileceği bir manzara ile karşılaştım. Bildiğiniz gibi, kale karşısından fenere kadar üçlü avizeli, çok güzel seçilmiş lâmbalarla liman, eski liman donatılmıştır. Yani, tam kalenin karşısından fenere kadar ve hakikaten... TARIM VE ORMAN BAKANI' TAŞKENT ATASAYAN (Yerinden)- Ziya Bey, ne zaman yapıldı bunlar? ZİYA RIZKI (Devamla)- Bunlar, altı ay var. Kalenin karşısından başlamak üzere fenere kadar tamamlanmıştır, lâmbalar konmuştur, Avizeli lâmbalar üçlü, her direk üzerinde, üçlü avizeli lâmbalar vardır ve bunun araştırma neticesi 2,500,000, ık bir proje olduğu ortaya çıkmaktadır. Şimdi, dünkü ziyaretimde... NACİ T. USAR (Gazi Mağusa)(Yer inden)- 2,500,000,000 liraya ışıklandırıldı. ZİYA RIZKI (Devamla)- Bir proje olduğu bana bildirildi. Tabii, ilgili Bakanlık tarafından bunun açıklanması yapılacak. Belki daha düşüktür, belki farklıdır. Ancak, benim üzerinde duracağım nokta o değil../2091

24 Bu gün bu konan lambalar kırılmaktadır tahrip edilmektedir. Hatta direkler kesinlikle göz şahidi oldum ben dün, hatta emniyetten birisini çağırdım, bir vatandaşlık görevimdir, gelin dedim bakın,ne oluyor, milyonlar bunlar ve bir uzmanın tespit ettiğine göre 500,000,000 liralık zarar yapılmıştır. Bİ r uzmanın orda söylediğine göre. Tabii bu bir araştırma meselesidir, bu bir tespit meselesi dir. Şimdi ilk önce bu proje kimin tarafından ihaleye verilmiştir. Bu ihalenin kontrolü yapılıyor mu ve bu ilgil bakanlığa teslim edildi mi? Çok önemlidir arkadaşalar. Eğer ilgili Bakanlığa veya Büyükelçilik tarafından bu para verilmişse. Çünkü bazı işler,mesela belediyenin oto terminali Elçilik tarafından,yani Türkiye kaynaklı bir finansman karşılığında yapılıyor. Bizim işittiğimiz bu limanda bu şekilde bir duruma tabidir. Fakat hangi kanaldan yapılırsa yapılsın bugün toplumun yararlanacağı bir proje mahvoluyor > yıkılıyor ve önlepe-iyor Bütün eğer ziyaret ederse ilgili taraf > liman içerisinden çıktığınızda 3 avize lambanın 2 1 s i kırık, 3 1 ü kırık 1 1 i kırık. Böyle kırık lambalarla sıralanmaktadır ve lambalar yetmiyormuş gibi bu düşüncesiz insanlar, kimse bunları yapanlar bu düşüncesiz insanlar ı artık lambaların istinat ettiği direkleri de koparmaya başlamışlardır. Peki bundan birinin haberi yok mu? Onu soruyorum. Bunu takip eden bir makam yok mu, bunu durduracak bir makam yok mu? Çok acil bir konudur değerli kardeşlerim. Bu yaz, yaz mevsimi içerisinde hazırlanmış bir projedir. Bunu Girne milletvekili arkadaşlarım de herhalde görmüştür. TARIM VE ORMAN BAKANI TAŞKENT ATASAYAN (Yerinden)- Ziya Bey trafik kazası olmuş orda, doğru mu?. /

25 ZİYA RIZKI (Devamla) - Trafik kazası yoktur. Bir bir lambaları fenere kadar kırıyorlar. Elle kırılıyor. Direk de, 3 tanede direk kırılmıştır. MİLLİ EĞİTİM VE KÜLTÜR BAKANI SALİH COŞAR (Yerinden)- Vatandaş mı kırdı? ZİYA RIZKI (Devamla)- Yani orda trafik meselesi değil. Evet Sayın Salih Coşar Bey kardeşim herhalde birisi kırıyor, birileri. Bu bir memleket toplum parasıdır bu. Yani sizi rahatsız mı ettiik Bilginize getirdik, bunu Meclise. Bunun düzelmesini istiyoruz, rica ederim. 2'nci bir husus limanın yıkılmaması için bir inşaat devam ediyor. Beton dökümü ve bazı kayaların konması. Bu kış mevsimine tesadüf etiği için ve fırtınalı havalar olduğu için bu yapılan iş de ortadan kalkıyor ve şimdi Sayın Turizm Bakanının dikkatini çekeceğim bir hususa. Tek gezi yeri olan bu yer yığın, esas limanın girişin biraz ilerisinde yığın çakıllarla kapatılmıştır ve gelen turistler. bu limanın iç gezi molosundan faydalanamıyor lar. Yani getirmiş o usta, ihale sahibi kimse 15 günden beri kapatmış. Şimdi giderseniz göreceksiniz, ben dün gördüm, göreceksiniz gezi ITDİOSU tamami ile kapanmıştr çakıl yığını tarafından. Arkadaşlar; bir taraftan turizme hizmet etmek istiyoruz hepimiz. Gelen turistleri rahat,huzurlu bir şekilde ağırlamak istiyoruz../2093

26 Bu da turizmin en önemli bir tarafıdır. Gelen turist orda gezecek, rahat, ışıklar içerisinde bir yerde huzurlu vakitler geçirecek. Ancak, bu durum bu şekilde devam ettiği takdirde ne ışıklardan faydalanacak, çünkü, zaten yakılmıyor. Orda büyük zararlar yapılmıştır, ikincisi de, oradaki inşaat devam etmiyor kış dolayısıyla ve esas gezi yolunun üzeri kapatılarak, gelen turistler bizim tarihi limanımızdan faydalanamıyorlar. Onun için ben açık olarak, ilk önce ilgililerden bir hususta cevap istiyorum. Bu ışıklandırma projesi hangi Bakanlık tarafından verilmiştir? Hangi ihale mensubu tarafından tamamlanmıştır ve bugün kimlerin sorumluluğu altındadır bu ışıklandırma projesi? Teslim edildi mi? ikincisi, bu kış ayları içerisinde mümkün değildir diğer hususun devamı. Acaba bu hususta ilgili Bakan ne düşünüyor? Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim. Sağolu BAŞKAN- Teşekkür ederim Sayın Ziya Rızkı. Buyurun Sayın Bakan Nazif Borman. ULAŞTIRMA, BAYINDIRLIK VE TURİZM BAKANI NAZİF B0RMAN- Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Ziya Beyin titizlikle üzerinde durduğu, Girne Eski Limanı, hakikaten ülkemizde önemlidir.-. Her yerden önemli bir limandır ve bu limanın tamiratı, inşaatı, güzelleştirilmesi elbetteki önemlidir. Birkaç konu temas edildiği için, ben daha çok bizimle ilgili konularda aydınlatma yapacağım. Şimdi, bu limanın korunması, büyük paralara ihtiyaç duyan ve o nispette de yıllar süresince bu tamiratların yapılması lâzım gelen bir limandır. Sadece mendireğin taş yığınları ile korunması kısmı, yani, o projenin sadece o kısmı 2,000,000,000'ın./2094

27 üstündedir. Sadece dıştan taş takviyesi. Tabii, zaman zaman acil olanlar yapılıyor ve bizce de bu konu epey etüd edildikten sonra, kış aylarında bu tamiratın yapılmasının daha yararlı olacağı sonucuna vardık. Yazın bir miktar tadilât yaptık. Çöken yerler, yahut denizin aşındırdığı, mendireğin altındaki çukurlar, yığma betonla, geçici olarak tabii tamire alınmıştır ve yapılmıştır bu hizmetler. Bu hizmetler için 70, 80,000,000 civarında da harcama yapıldı. Bu harcamalar da devam ediyor. Şimdi, daha yeni bağlanan bir ikinci etap ihaleyle, fenerin yanındaki tahrip olan kışımın taş yığma işlemi başlayacaktır. Tabii, burada bizi engeleyen en önemli konu, denizden beş tonluk, altı tonluk taşları oraya yığacak bir vasıtanın adamızda bulunmaması. Bu vasıta başka bir sebeple adamıza geldiği için, ancak şimdi yapılma. durumundadır. Yani, teknik nedenlerle başka zaman yapı İması olanağı da yoktur. Fakat, bu taş yığma projesi dediğim gibi 2,000,000, n üstündedir.! Bu zaman içinde devam edecek. Bu yapılmazsa zaten ve mendirek bir yerden patlarsa, bu denizi tutmak mümkün değil. Ta dükkânlara kadar gider ve yıkar, her tarafı tahrip eder../2095

28 Şimdi bugün veyahutta dün gene gazetelerde başka ihalemiz var. idare binasının yatlara hizmet edecek konuma getiri lebiimesi için tamirat teklifleri istenmektedir. 0 da hali ile yapılacak. Bu tamiratlar 5 yıl kadar devam edecek, öyle görünüyor çıkan projelerde. Ve Meclisimizin gündeminde de bunun bir Tasarısı vardır. Bu limanın tamamen turizm amacı ile kullanılabilmesi, giren çıkan yatların kontrol edilmesi. hatta belli harçların alınması için de Yasa çalışmaları Meclis safhasına kadar gelmiş bulunmaktadır. Işıklandırma konusu, kültür projesi altında Anavatanımızın yardımı ile yapılan ve Eğitim Bakanlığımız tarafından yürütülen güzel bir projedir ve o yörede hakikaten gerek güzellik bakımından gerekse limanın daha güzel sunulması açısından önemli bir iş yapılmıştır altyapı olarak ama tabii bu görev yapıldıktan sonra o lambaların idaresi için veyahutta bakımı için belki bekçiler konabilir. Yani o da mümkün. /Vıcak yine bu güzel beldenin güzel bir yerinin sorumsuz kişiler tarafından tahrip edilmesi de vatandaşlarımızın birbirini denetlemesi ile önlenmesi gereken bir husustur. Bu yerlere yapılır altyapılar. Belediyelerimizin de bu konuda titiz davranmaları icap eder ve bu tahribatın da önlenmesi gerekir. Şimdi bir kaza ile ve saire ile bir direk tahrip olabilir, onlar tamir edilebilir yani o, bilmiyorum son durumunu. ZİYA RIZKI (Girne) (Yerinden)- Kaza değil, en az 700 lamba var. NAZİF BORMAN (Devamla)- Yalnız ben şunu söylemek istiyorum. Biz bu idare binalarını ve saire hizmet edecek bir seviyeye getirdikten sonra Girne Limanını gerekirse özel yasa da yapmak sureti ile % 100 Turizm Bakanlığının idare etmesini talep edeceğiz.. /2096

29 2096 Ve bunun başka çaresi de yoktur Hakikaten Kuzey Kıbrıs'ın en nezih, en güzel ve turizme hizmet veren yönlerinden biridir. Dinlenme bakımından olsun eski eserlerle içiçe bir hayat sözkonusu orada Cezbedici özelliği var. Dolayısıyle kırılan lambalar tamir edilebilir. Yalnız tamamen kontrol altına alınmadan idare binaları ve saire ile demek ki bazı kişiler zevk alıyor bu tür lambaları kırmaktan. Bunları da nöbetçi koysak önleyebiliriz.. <Bu tamamen bir kültür, bir bilinç, bir yurttaşık görev anlayışıdır. Konuya böyle bakmak istiyoruz. Ancak neticede bu liman "a"dan "z"ye Turizm Bakanlığının kontroluna girecek ve bu limana giriş çıkışlar dahil, bakım dahil herşey bu bakanlığın sorumluluğundadevam ettirilecektir. Şimdi bir hizmet verilmiştir oraya, maalesef bu verilen hizmet herhangi bir şekilde tahrip olmuştur. Bu yapılabilir, lamba tekrar konabilir. Bence o kadar önemli bir konu değil, önemli olan buraları kıran kişilerin gerek emniyetin gerekse belediyelerin hatta ordaki iş sahiplerinin denetlemesi. Yoksa o lambayı kıracak olan kişi gecenin herhangi bir saatinde gidip gene kırar. Yahut orda gezinirken zevk alır bir taş atar, kırar. Bunları, bu tür vakaları önlemeye elbette ki imkan yoktur 24 saat giriş, çıkışında polis bulundurmak gerekir aksi halde,ki fayda ve zarar konusu hesaba Konduğunda o lambaya yapılacak masraf, takmak için elbette konacak bekçilere ödenecek paradan da kat kat azdır. Dolayısıyle netice itibarı ile bu limanın tahrip edilmemesi konusunda ki görüşümüz yerindedir, uyarılarımız da yerindedir../2097

30 Fakat bir kaç ay daha zaman alır. Yani bunun yeni baştan kontrol edilmesi. Lambalar dediğim gibi herhangi bir gün gene tak11 ab i 1 ir. Ben onun için arkadaşları gönderip gereğini yaptıracağım. Burada bir sorun yoktur. Dediğim gibi o çakıl yığınları falan, şu anda inşaat yapma imkanımız olduğu için bazı sıkıntılar verebilir. Ancak yani bir kenara dökü1ebi 1 irdi. ZİYA RIZKI (Girne)(Yerinden) - 15 gündür aynen duruyor. Çalışılmıyor şimdi de, 15 gün yığın orada devam ediyor. Çünkü havalar müsaade etmemektedir. NAZİF BORMAN (Devamla) - Pek tabii. lazım ki halk ZİYA RIZKI (Yerinden)(Devamla) - Onu biraz açmak geçsin. NAZİF BORMAN (Devamla) - Olabilir. Bir kenara dökülebi1 irdi o. Geçilebilir. Evet ikazınız için teşekkür ederiz. BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan Nazif Borman. Sayın milletvekilleri; şimdi size bir ek sunuşumuz daha olacaktır, bilginize getirilecektir. Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Ahmet Akar'ın yurt dışı izin istemidir. Lütfen okur musunuz? KÂTİP - Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı, Lefkoşa Kasım 1989 tarihleri arasında yurt dışında bulunacağımdan, sözkonusu sürede izinli sayılmamı arzederim. Saygılarımla, Ahmet UBi- Lefkoşa Akar milletvekili./2098

31 BAŞKAN - Teşekkür ederim. maddesi Sayın milletvekilleri; gündemimizin birinci tamamlanmıştır. Gruplar arasında varılan anlaşma gereği Sayın Kemal Aşık'ın ölümü nedeni ile yapılacak olan cenazeye katılma olanağı sağlamak için toplantıyı saat 14.30'a erteliyorum. Teşekkür ederim. Kapanış saati:11.35 İKİNCİ OTURUM Açı 1 ış Saati: BAŞKAN- Sayın milletvekilleri; Cumhuriyet Meclisinin, 1'inci Dönem, 5'inci Yasama Yılının, 12'nci Birleşiminin, 2'nci oturumunu açıyorum. Ad okuyarak yoklama yapar mısınız? ( Ad okunarak yoklama yapıldı. ) Başkan. KÂTİP - Toplantı yeter sayısı vardır Sayın./2099

32 BAŞKAN - Sayın milletvekilleri; toplantı yeter sayısı vardır. Şimdi size Başkanlık Divanının almış olduğu iki kararı onayınıza sunacağım. 1. Başkanlık Divanının aldığı karar gereği Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sayın Hakkı Atun'un Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Mimarlık, Şehircilik ve Planlama konulu bir konferans vermek üzere Yıldız Üniversitesi Mimarlık Fakültesine gidişine ilişkin karardır. Lütfen okur musunuz Sayın Hakkı Atun'un kararını. KÂTİP - 21 Kasım 1989 BAŞKANLIK DİVANI KARAR NO: 6/5/1989 CUMHURİYET MECLİSİ BAŞKANLIK DİVANININ CUMHURİYET MECLİSİ BAŞKANI SAYIN HAKKI ATUN'UN K.K.T.C.'DE MİMARLIK, ŞEHİRCİLİK VE PLANLAMA KONULU BİR KONFERANS VERMEK ÜZERE YILDIZ ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİNE GİDİŞİNE İLİŞKİN KARAR ÖNERGESİ Başkanlık Divanı, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sayın Hakkı Atun'un, Yıldız Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanlığının daveti üzerine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Alt Yapısal ve Sosyo-Ekonomik Kalkınmanın Mimari ve Mühendislik yapılara etkileri konularını içeren bir konferans vermek üzere 8 Aralık 1989 Cuma günü, beraberinde gösteri yapmak üzere 26 kişiden oluşan bir folklör ekibi ve eşi ile birlikte Yıldız Üniversitesine gitmesine ve bu amaçla yapılacak harcamalarla, Folklör Ekibi uçak biletlerinin Meclis bütçesinden karşılanmasına karar verir../2100

33 BAŞKAN - Sayın milletvekilleri; bu önerge hakkında söz almak isteyen var mı? Yoktur. Oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler?... Reddedenler?...Çekimser?... Oy çokluğu ile kabul edilmiştir. İkinci karar önergesi; 21 Kasım 1989 tarihinde alınmış olan Başkanlık Divanı Kararı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Dış ilişkiler Komisyonunun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisine davet edilmesine ilişkindir. Lütfen okur musunuz? KATİP - Tarih: 21 Kasım 1989 B.D.K. NO: 7/5/89 CUMHURİYET MECLİSİ BAŞKANLIK DİVANININ, TBM MECLİSİ DIŞ İLİŞKİLER KOMİSYONUNUN KKTC CUMHURİYET MECLİSİNE DAVET EDİLMESİNE İLİŞKİN KARAR ÖNERGESİ Başkanlık Divanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu üyeleri ile eşlerinin, tarihleri arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine davet edilmesine ve bu amaçla yapılacak harcamaların Meclis Bütçesinden karşılanmasına karar verir. Sait Güven Cumhuriyet Meclisi Başkanı Vekili./2101

34 - 2 İ 01 - BAŞKAN - Bu Karar önergesi hakında söz almak isteyen var mı? Oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler?... Reddedenler?... Çekimser?...Oyçokluğu ile kabul edilmiştir. Cumhuriyetçi Türk Partisi ret oyu vermiştir yine. Sayın milletvekilleri; görüşmelerimize beşinci kısımda yer alan konuyla devam ediyoruz. Genel Görüşme ve Meclis Araştır malarına geçiyoruz. Bu kısımda Cumhuriyetçi Türk Partisi Meclis ' Grubu Başkanı Sayın özker özgür ile gruba bağlı beş milletvekili? arkadaşının birlikte sunmuş oldukları :, Narenc iye nin üretiminden,?. pazarlanmasına kadar ortaya çıkan sorunlar"konusunda Meclis f î Araştırmasının açılması Önergesinin öngörüşmeşi.. yapılacaktır. ^ Geçen birleşimde önerge okutulmuş ve Sayın Kemal Emirzade de!:j önerge üzerinde konuşmuştur. Şimdi Önerge leyhinde ve aleyhinde -jj olmak üzere birer milletvekiline on dakikayı geçmemek üzere j' söz verilecektir, önce önerge leyhinde söz vereceğim. Buyurun Sayın İbrahim Koreli. SAĞLIK VE SOSYAL YARDIM BAKANI MUSTAFA ERBİLEN (Yerinden; Cypfruvex'i batıranlardan biri. EMİN UZUN (Lefkoşa) (Yerinden) - Cypfruvex'i batırdın şimdi de konuşuyorsun. İj İBRAHİM KORELİ (Lefkoşa) - Evet batırdın Cypfruvex'i Sayın Emin Uzun bir de kaşınıyorsun, Biraz yüzün olacak. Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; Toplumcu Kurtuluş Parti s i olarak... EMİN UZUN (Yerinden) (Devamla) - Ne? İBRAHİM KORELİ (Devamla) - iktidar partisi olarak.../2102

35 MUSTAFA KARPASLI (Gazi Mağusa) (Yerinden) - Öyle mi yahu? Vay anasına çok fena. İBRAHİM KORELİ (Devamla) - Yıllardan beridir bu Meclis kürsüsünde narenciyenin gerek ekonomimiz açısından, gerekse yarattığı istihdam açısından BAŞKAN - Dinleyelim efendim. İBRAHİM KORELİ (Devamla) - Ne denli hayati öneme haiz olduğunu yıllardan beri vurgulamaktayız. Ne var ki 1986 yılından itibaren uygulanmaya konan ekonomik yıkım paketi diye adlandırdığımız, ekonomik politikaların uygulanması ile Sanayi Holding'in arkasından Cypfruvex de nasibini almak suretiyle Cypfrüvex de güme götürülmüştür. Hükümet; bu uygulamaları ile her zaman için genelde tarım sektörünü özelde narenciyeyi desteklemekten uzak durmuş, ekonomimizin bel kemiğini teşkil eden narenciyeye gereken destek ve teşviklerin yapılması gerekirken,. / 210 3

36 Bu teşvikler ve destekler ağırlıklı olarak Turizm ve sanayi sektörüne yöneltilmiştir. NACİ T.USAR (Gazi Mağusa)(Yer inden) - Ticaret. İBRAHİM KORELİ (Devamla) - Ticaret sektörüne yönlendirilmiştir. Narenciye ve narenciye üreticisi bu desteklerden mahrum bırakılırken, bunların tam aksine kösteklenmiş duruma terkedilmiştir. Narenciyeci, uygulanan gerek gübre, gerek ilaç, gerekse tüm tarım girdilerine uygulanan %100'ü aşkın zamlar karşısında üretimden koparılmak durumu ile karşı karşıya bırakılmaktadır. Bahçesini terketmek durumu ile karşı karşıya bırakılmaktadır. Sanayiye Yatırımları Teşvik Yasası adı altında ve turizmciye Turizm Teşvik Yasası altında teşvikler ve destekler yapılırken düşük faizli kredi olanakları sağlanırken narenciye sektörüne tek bir kuruşluk kredinin verilmediği, çok sınırlı olarak verilen bazı düşük faizli kredilerin ise bazı bahçe ağalarına verildiği ve bu bahçe ağaları aldıkları 50,000,000 1 un üzerindeki kredileri de dış bankalara yatırmak suretiyle %70-%80 faize yatırmak suretiyle bunu üretimfe kanalize etmemişlerdir. Bunu Sayın Başbakanın tarıma bundan bir süre önce bu Meclis kürsüsünden yaptığı bir konuşmada tarıma bu kadar milyar lira kredi verdik derken tarım sektörüne yönelik verilen bu krediler içerisinde^ narenciye için sadece birkaç bahçe ağasına verilenin, dışında tek bir kuruş kredi verilmediği açıktır, üreticiye./2104

37 bu tür destekler yapılmadığı bir yana üreticinin sırtından yıllardan beridir Döviz istikrar Fonu vasıtasıyle, katlı kur, temel kur oyunları ile her ne kadar da son bir kaç yıldan beridir bu kaldırı Imışsa da 1980'lerden beridir uygulanan döviz kurları, temel kur, katlı kur manevraları ile narenciyecinin sırtından 34,000,000,000'ı aşkın paralar kesilmiştir ve bu fonda biriktirilmiştir. Sayın Altınay'ın 1986 yılında Toplumcu Kurtuluş Partisi- Ulusal Birlik Partisi Koalisyonu olduğu dönemde Çalışma Bakanı iken, sadece sulama, su tasarrufunu sağlamak su israfını önlemek amacına yönelik olarak İhtiyat Sandığından Yayla Sulama Projesine 400,000,000 liralık bir kredi sağlanmış ve orada kurulan yeni bir sistemle, yeni bir sulama sistemi ile üreticiye çok sınırlı bir alanda da olsa belli Çok sınırlı üreticilere hizmet etmiş olsa da bir hizmet verilmiştir. Onun dışında gerek sulama yönünden, gerekse tarım girdilerinin pahalılığı yönünden, gerekse uygulanan fiyatlar yönünden, narenciye fiyatları yönünden narenciye üretiminin adeta hükümet politikaları ile engellendiği / 210 5

38 ve bunun doğal sonuçları olarak da narenciye üretiminin her geçen gün gerilediği ortadadır. Narenciye fiyatları reel olarak bakıldığında her geçen yıla oranla daha da düşük olduğu görülmektedir. Bu yıl 240,000 lira olarak saptanan greypfrut fiyatları geçen yıl saptanan ,000 liranın altındadır reel olarak." TARIM VE ORMAN BAKANI TAŞKENT ATASAYAN (Yerinden) - 125,000'di geçen sene. İBRAHİM KORELİ (Devamla) değildir efendim, boyutlama e yi vardı geçen sene. vardı. TAŞKENT ATASAYAN (Yerinden) (Devamla) - Geçen sene de İBRAHİM KORELİ (Devamla) - Geçen sene boyutlama, bu sene kaldırdınız Sayın Atasayan.lütfen. Vardı geçen sene, işte Sayın Tarım Bakanı burda eski... NACİ T. USAR (Gazi Mağusa) (Yerinden) - Sen daha taze Tarım Bakanı oldun, bekle bakalım. İBRAHİM KORELİ (Devamla) - Geçen yıl boyutlama vardı, siz bir boyutun rakamını veriyorsunuz, fiyat rakamını veriyorsunuz. Soyutlama, sizin bana kuliste övünerek söylediğiniz gibi boyutları kaldırdım, olayı busene gerçekleşmiştir. Narenciye ile ilgili Hükümet politikaları... NACİ T USAR (Yerinden) (Devamla) - iflâs etmiştir../2106

39 İBRAHİM KORELİ (Devamla) - İflâs etmiştir. Sağlıklı bir değerlendirme yapıldığı zaman kim ne şekilde iddia ederse etsin, narenciye bahçeleri her gün kurutulmaktadır Bahçesinden,50-66 dönüm bahçesi bulunan üreticilerin iyi bir gelir sağladıkları doğrudur, bunu inkâr etmiyoruz. Çünkü dönüm fazlalığından kazanmaktadır. Ancak küçük üretici diye vasıflandırdığımız ve 5 ile 10 dönüm arasında ; narenciye bahçesine sahip olan üreticilerin her geçen gün üretimden koptukları ve bahçesini terk etmek durumunda olduklarını.;'! ve bazı bahçelerin her geçen yıl kuruduğu da gözler önünde görülmektedir. Şimdi narenciye üretimi ve narenciyeden bahsederken! Cypfruvex'e değinmemek olanak dışıdır. Cypfruvex malumunuz 1975'ten beri kurulmuş bir kamu kuruluşudur, bir KİT'tir.Çok cüzi bir sermaye ile kurulmuş bir şirket olmasına rağmen, acı tatlı anıları ile, uygulamaları ile 1989 yılına kadar gelmiş ve en azından üreticilerin yetiştirmiş oldukları bu narenciyeyi çok zor koşullara rağmen, çok zor rekabet koşullarına rağmen Avrupa pazarlarında f. değerlendirebi İmiş bir şirkettir. Bünyesinde bine yakın işçinin j ve memurun çalışması açısından, ürünün, narenciye üreticisinin ürettiği ürünün %80'ini pazarlayan bir şirket olması bakımından ve Avrupa pazarlarında prestij kazanan bir şirket olması bakımından Cypfruvex'in ekonomimize verdiği hizmet hiçbir zaman inkâr edilemez. Acı yıllarına ve yanlış bazı uygulamalarına rağmen bir kamu kuruluşu olarak, dev bir şirket olarak bu toplum îj ekonomisine veridiği hizmeti küçümsemek yanlıştır. Buna rağmen İ: bu şirket, bu devlet kuruluş, bu KİT, bir darbe ile bu yıl iflâsın eşiğine itilmiştir. 1975'ten beri 9,000,000 gibi bir sermaye 'ij ile kurulan ve kendi yağı ile kendi ciğerini kavuran bir Cypfruvex I müessesesi kendi olanakları ile sermayesini 500,000.,000'a kadar çıkarabilmiş, kendi olanakları ile konsantre tesisi, devletten tek bir kuruş katkı göremeden, kendi olanakları ile konsantre tesisini kurmuş, üreticinin ısgarta ürününü de değerlendirir duruma gelmiştir. Gelmiştir ama arkasından Hükümetin uyguladığı özel sektörcü politikalarıyla Anayasaya aykırı, Anayasamız karma ekonomik sistemi öngörmesine rağmen, Anayasaya aykırı ; özel sektörcü politikaları ile Sanayi Holding'de olduğu gibi -tp Cypfruvex'i de iflasın eşiğine getirerek, narenciyede bir f' tekele yatırılmış duruma getirilmiştir.?ı. /2107 i; i'

40 Hükümet, zamanında Cypfruvex'e vermesi gereken parasal, malî desteği vermezken ve üreticilerin ezici çoğunluğu özel bir şirkete, Sunzest Şirketine ürününü teslim eder duruma düşürüldükten sonra Hükümet, biz Cypfruvex'in yanındayız. Al sana 1,000,000,000, arkasından 1,500,000,000 daha ve bu paraları üreticiye avans ver, sen de ürün al ve çalış. Atı alan Üsküdar'ı geçtikten sonra, üreticinin >685 1 i özel bir şirkete gittikten sonra Hükümet, üreticinin ve Cypfruvex'in yanındaymış manevrasına yatarak, 1,000,000,000-2,000,000,000'lık bir, ki çok cüzi, yetersiz bir malî destektir bu. Bunu da söylemekte- yarar vardır. Bu 1,000,000,000-2,000,000,000'ı Cypfruvex'e vermek suretiyle, zevahiri kurtaracağı manevrasına yatmıştır. Ancak BAŞKAN - Sayın Koreli; bağlar mısınız lütfen? İBRAHİM KORELİ (Devamla) - Bağlıyorum efendim. 5 dakika içerisinde bağlıyorum. BAŞKAN - 5 dakika gerekmez... İBRAHİM KORELİ (Devamla) - Birkaç dakika efendim. Fakat, biraz önce söylediğim gibi, atı alan Üsküdar'ı geçmiştir. üreticilerin %80'i, ürününü özel bir şirkete teslim etmiştir ve Cypfruvex, ancak 20,000-21,000 ton civarında bir, kesin olmayan bir rakamdır, söylentilere göre, 20,000-21,000 ton civarında bir ürün alacaktır, ki bu, dörtte bir kapasite ile çalışma demektir. Nitekim bunun doğal sonucu olarak, Mağusa'da mevcut 3 fabrikaya kilit vurulmuştur. Mağusa'daki 3 fabrikaya, Gölbaşı, Mağusa Paketleme, Maraş Paketlemeye kilit vurulmuştur. Sadece Gölbaşı Paketleme, onda bir kapasite ile çalışmaktadır. Bir gün çalışmakta, üç gün oturmaktadır ve Güzelyurt'ta da mevcut Topel Fabrikası, hâlâ daha çalışmaz durumdadır. Narin 2 diye dev bir fabrika, hâlâ daha çalışmaz durumdadır. Narin 1 ise, bugün sınırlı olarak devreye girmiş durumdadır. Konsantrenin durumu da aynıdır, yürekler acısıdır../2108

41 Bunun doğal sonuçları olarak Cypfruvex 1 te, Sayın Tarım Bakanının da itiraf ettiği gibi, birtakım "redandancy"ler yapılmıştır memurlar içerisinde. Devamlı personel olan memurlarda civarında durdurtma olmuştur. Bunun arkasından da, biraz önce söylediğim gibi, fabrikalarda 15 yıldan beri çalışan 500'ü aşkın işçi, Sanayi Holding işçisinin akıbetine uğramıştır, işsizliğe, açlığa itilmiştir. Sayın Bakan, Cypfruvex 1 tek i memur durdurtmaları ile ilgili olarak, gerek bu Meclis Kürsüsünden, gerekse basına yaptığı açıklamalarda, bunu ilgili sendika ile birlikte görüşüp konuştuklarını ve toplu iş sözleşmesi kurallarına uygun olarak bunu yaptıklarını söylemiştir bu Meclis Kürsüsünden, ilgili sendikanın geçen gün bir gazetede, ki bu Bank-Sen 1 dir. Bank-Sen Başkanı Sayın Ekrem Sayıl'ın, bir gazetede yaptığı bir açıklamada, benim Bakanla bu konu ile ilgili bir görüşmem olmadığını söylemiştir... Müsteşarla. TARIM VE ORMAN BAKANI TAŞKENT ATASAYAN (Yerinden) - İBRAHİM KORELİ (Devamla) - Ve Bakanın bu açıklamasının kendisirvi bağlamadığını vurgulamıştır. TAŞKENT ATASAYAN (Yerinden) (Devamla) - Müsteşarla. İBRAHİM KORELİ (Devamla) - Bu, kendisinin bir açıklamasını ben aktarıyorum burada. f TAŞKENT ATASAYAN (Yerinden) (Devamla) - Benimle görüşmedi İBRAHİM KORELİ (Devamla) - Bunun doğruluk derecesini kesin olarak bilmiyorum. Ben, karşılıklı açıklamaları şey i ediyorum. Yalnız benim tespit ettiğim bir gerçek vardır ki,» belki sendika ile görüşmüş olabilir. Bir anlaşma da sağlanmış olabi 1 ir. Benim ona diyeceğim yoktur. 0 sendikanın niteliği ;jf bunu gerektirirdi, bu yapılmıştır, anlaşmış da olabilirler. Jl Ancak o sendikanın başkanının niteliği ve düşünceleri ve ilkeleri ne olursa olsun, geçerli olan, meriyedde olan bir toplu sözleşme vardır ve bu toplu sözleşmede, "first in last out" kaidesi uygulanmalıdır..../2109

42 Bunda da açık bir ilke, bir kural olarak toplu sözleşmede vardır. Şimdi benim elimde bir belge var burda. Onbeş yıldan beri Cypfruvex'te çalışan, ismi önemli değildir. Söyle TARIM VE ORMAN BAKANI TAŞKENT ATASAYAN (Yerinden)- yahu. İBRAHİM KORELİ (Devamla) - İsmi Önemli değildir. Onbeş yıldan beri Cypfruvex'te bekçi olarak çalışan bir kişi, kadrolu bir kişi işte gerekçeleriyle kendisine bir yazı gönderilmiş, iş azlığı var, ürün alamadık, Şu falan ve yani bir noktada iflas ettik diyerek işine son verilirken üç ay önce veya bir sene önce kadrolanan bazı kişiler işte tutulmaktadır. Sayın Bakan bu Meclis kürsüsünden ısrarla şunu vurgulamıştır. Toplu sözleşmenin kuralları ve gerekleri yapılacaktır. Şimdi bunu söyleyen Bakan, Sayın Taşkent Atasayan bunu söylerken kendisini bu ilkelerden, bu düşüncelerinden vazgeçiren birtakım baskı unsurları mı olmuştur? Yoksa kendisine gönderilen bu listeleri, bu isim listelerini, bu durdurulacak insanların isimlerini başkaları, başka mihraplarda, başka odalarda, başka kapalı kapılar arkasında hazırlayarak mı göndermişlerdir ve kendisi bunun etüdünü bu Meclis kürsüsünden söylediklerini dikkate alarak bu "redundancy" yönüne gitmemiş midir? Eğer kendi düşüncelerinde toplu sözleşmenin kurallarıyla ilgili gereken yapılacaktır sözlerinde samimiyet varsa ki ben o sözlerini samimi olarak söylüyorum, samimi olarak algıladım Sayın Bakanın arkasından bu tür uygulamaları gelince hâlâ daha kendisinin bu işin farkında olup olmadığı konusunda ciddi tereddütler içerisine girdim. Tabiî bu sadece bir örnektir. Bu örnekleri bu durdurtmalarla ilgili çoğaltabiliriz../2110

43 Sözleşmeli personel hâlâ daha orda çalıştırılmaktadır. Onbeş senelik personel işten durdurulmuştur. Sayın Bakana tabiî ben Meclis kulisinde şunu da söyledim, yani bir. ara dedim,yahu bu nası 1 olur,sizin, verdiğiniz bir söz vardır,kura 11 ar uygulanacak diye. Yahu onların meyvesi vardı, Cypfruvex'e meyve verecekti. Verdikleri içindir ki onlar bu durdutma muamelesine tabi tutulmadı. Fakat ondan sonra tespit ettiğimiz kişiler vardır ki meyvesini vermesine rağmen, üretici olmasına rağmen, on beş yıldan beri Cypfruvex'te çalışmasına rağmen işten durduruldu ama Sayın Bakanın iddia ettiği gibi tek bir ağacı olmayan, Cypfruvex'e meyve vermeyen ve sözleşmeli olan, iki yıllık personel orda çalıştırılmaktadır. Bizim düşüncemiz tabiî meyvesi olan çalışır diye bir kural olamaz. Meyvesi olan insanın aslında çalışacağı yerde meyvesi olmayan, yani ek geliri olmayan insanların çalıştırılmasının daha doğru bir yol, daha insancıl bir yol olacağı görüşünü vurgulamaktayız. Ne var ki bu tam ters yüz edilmiş ve açıkça burda belkidirekt Sayın Bakanın bu konuyla ilgili katkısı olmuştur veya olmamıştır diye bir iddiam yoktur. Ama bölgede bu işçi durdurtmalarının, bu memur durdurtmalarının tamamen partizanca ve UBP ilçe Başkanı tarafından yapıldığı herkes tarafından bilinmektedir. TAŞKENT ATASAYAN (Yerinden) (Devamla) - Vazgeç. İBRAHİM KORELİ (Devamla) - Sayın Taşkent Atasayan ben senin direkt bu işe karıştığını tespit etmedim. Etseydim söylerdim ama kesin tespitlerimiz vardır ki bu listeleri hazırlayan UBP İlçe Başkanıdır. Bunu da lütfen inkâr etmekten kaçınmayın ız. BAŞKAN - Vaktiniz dolmuştur Sayın Koreli, 10 dakikayı da geçmiştir. Bitirin lütfen. Bir dakika dediniz,beş dakikayı geçti. İBRAHİM KORELİ Tamam Sayın Başkan, bağlıyorum. Değerli arkadaşlar biz Toplumcu Kurtuluş Partisi olarak sunulan bu Genel Görüşmeye olumlu oy vereceğiz. TAŞKENT ATASAYAN (Yerinden) (Devamla) - Meclis Araştırmasına..../2111

44 İBRAHİM KORELİ (Devamla) - Meclis Araştırmasına olumlu oy vereceğiz ve Cypfruvex 1 in, özelde Cypfruvex 1 in, genelde narenciyenin Devletimiz açısından konuşmamın başında vurguladığım gibi, gerek istihdam yönünden, gerekse onbinlerce üreticinin ekmeğini kazandığı bir sektör olması bakımından, gerekse Devletimizin döviz gereksinmesinin %70'ini sağlayan bir sektör olması bakımından önemle üzerinde durduğumuz bir olaydır. Toplumcu Kurtuluş Partisi olarak, bu narenciye olayının ve Cypfruvex olayının her zaman takipçisi olacağız ve Hükümeti bir kez daha uyarmak durumundayız ve uyarıyoruz. Narenciye, ülkemizin, ekonomimizin belkemiğini oluşturmaktadır. Anayasamızın amir kuralları da dikkate alınarak, tekelleşme yönüne ittiğimiz bu narenciyeyi, tekellerin elinden kurtararak, en azından, özel sektörle de olacaksa olsun, Anayasamızın öngördüğü gibi, ama Cypfruvex'in yaşatılması için, Hükümetin her türlü tedbiri alması gerekmektedir. Her türlü istihdam olanağını yaratması gerekmektedir. saygılar Beni dinlediğiniz için, hepinize teşekkür eder, sunarım. BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın İbrahim Koreli. Sayın milletvekilleri; önergenin alyhinde söz vereceğim. Buyurun Sayın Bakan Taşkent Atasayan. TARIM VE ORMAN BAKANI TAŞKENT ATASAYAN - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; gündeme baktığımızda, Cumhuriyetçi Türk Partisi Meclis Grubu Başkanı Sayın özker özgür ile, Gruba bağlı beş milletvekili arkadaşının birlikte sunmuş oldukları, narenciyenin -altını çiziyorum, narenciyenin- üretiminden pazarlanmasına kadar ortaya çıkan sorunlar konusunda Meclis Araştırması açılması istenmektedir. Yalnız, geçen haftadan beri, kesintili olarak devam eden görüşmelerimizde, esas başlık hakkında./2112

45 narenciyenin üretiminden pazarlanmasına kadar ortaya çıkan sorunlar konusunda konuşan iki arkadaşımızdan ne Sayın Kemal Emirzade 1 den, ne de Sayın Koreli'den pek fazla birşey, yani ele avuca sığacak birşey işitemedik. NACİ T. USAR (Gazi Mağusa) (Yerinden) - Ne, öldürsünlerdi sizi? TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Sorun olarak, ne üretiminde, ne pazar 1anmasında... İBRAHİM KORELİ (Lefkoşa) (Yerinden) - Üretim geriledi. Sayın Bakan. Su sorununa çözüm getirmediniz... TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Ana konu olarak arkadaşlarımızın işledikleri konu, Cypfruvex konusudur. KEMAL EMİRZADE (Lefkoşa) (Yerinden) - Yayla su şeridindeki koparmayı hallettiniz mi? Onu söylemedik mi? Cypfruvex'i hatırdınız. Konuşmadık mı? Demagoji yapıyorsunuz. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Çünkü Sayın Kemal Emirzade ile Sayın Koreli'nin konuşmaları hakkında notlarım vardır. Şimdi iddialarına teker teker cevap vereceğim. Yalnız arkadaşlarımın bütün iddiaları, Cypfruvex hakkındadır. Cypfruvex hakkında, bundan önceki gündem dışı konuşmalarda verilen cevaplarda ve bundan önceki. /2113

46 sorulara verilen cevaplarda, gerekli yanıtlar verilmiştir. Kısaca, Cypfruvex konusunda da bilgi vereceğim. Ama önce, arkadaşlarımın bazı ithamlarına ve bazı görüşlerine cevap vermek istiyorum. Bir kere şunu söyleyeyim, iki arkadaşımız da tekelleşmeden bahsetmektedir. Sayın Koreli de, Sayın Kemal Emirzade de narenciyede tekelleşme... Bugün Kıbrıs'ta baktığımızda, şu anda orta, büyük ve orta büyüklükte 4-5 şirket ihracat yapmaktadır. İhracat yapmaktadır 4-5 şirket. Bunların içerisinden biri kamu kuruluşudur, Cypfruvex. Diğeri, Frupack'ın paketlemesini yaptığı Zeist diye ingiltere'den bir şirket. Bir tanesi Sunzest. Köle'nin hazırlıkları vardır. Magosa'dan Arap ülkelerine ihracat yapanlar vardır. Yani şu anda, benim aklıma gelen, 5 tane şirket bugün narenciye ihracatı yapmaktadır. Bunların içerisinden birisi Sunzest'tir ve bütün eleştiriler, ben burada hiçbirisini müdafaa etmek durumunda değilim, ama bu memlekette ihracat yapan, bu memlekette döviz getiren her kesim, üreticiye iyi ödeme yapan, üreticinin malını değerlendiren her kesim,, kim olursa olsun, müdafaa etmek durumundayım ve doğruları da gözönüne sermek durumundayım../2114

47 izin NACİ T. USAR (Yerinden) (Devamla) - Tekelleşmesine verme. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Tekelleşme yoktur. NACİ T. USAR (Yerinden) (Devamla) - Neyi yok? TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Tekelleşme yoktur. Bugün Zeist diye bir Şirket ingiltere'de pazarlama yapan, Avrupa'da pazarlama yapanbir Şirket piyasada, peşin para ile ağaçta mal kapatmakta, bunu kimse söylememektedir. Hiç bir arkadaşım bunun hakkında bir şey söylememiştir. Şunu da söyliyeyim... o Şirket. MEHMET ALTINAY (Gazi Mağusa) (Yerinden) - Yenidir TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Bütün narenciyeyi Cypfruvex'e tekelleştirmek ve bütün narenciye ihracatını Cypfruvex'in yapmasına da biz Hükümet olarak politikamız değildir. Bunu açık ve seçik söylüyorum.bizim için önemli olan tekrar bu kürsüden tekrarlıyorum... NACİ T. USAR (Yerinden) (Devamla) - Sen Ünal Akif'in dediklerine cevap ver. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - üreticiyi korumak bizim ana görevimizdir. Bizim için önemli olan üreticinin dolandınlmaması, üreticinin malının değerini alması, üreticinin zamanında ödenmesi ve üreticinin malını zamanında ihraç etmesidir. Bizim için önemli olan budur. Bunu kamu kuruluşu da/; yaptığında bizim için makbuldur, özel sektör de yaptığında bizim için makbuldur. Bu muhalefete mensup arkadaşlarımız beğenseler de beğenmeseler de partimizin politikası budur. Zaten onun için bu memlekette partileşme olmuştur../2115

48 NACİ T. USAR (Yerinden) (Devamla) - Üç-beş ay daha, sen de rahat edeceksin, biz de... KEMAL EMİRZADE (Lefkoşa) (Yerinden) - Benzeteceksiniz Cypfruvex 1 i de. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Yani tekelleşme narenciyede yoktur arkadaşlar. Ve bu Hükümetin görevi bu Cypfruvex'i sağlam, her an ayakta tutabilecek şekilde her yönrne destek vermektir. Ve politikamız da budur. Cypfruvex'in üretim pazarlaması azalmıştır. Aldığı ürün azalmıştır. Buna karşın kadrosunda bir re-organizasyon yapmak durumundaydı. Cypfruvex'in yaptığı odur. Şunu da açıkça söylüyorum, son işçi azaltmasında veya işçi durdurulmasında kesinlikle partizanlık yapılmamıştır. Eğer partizanlık yapıldığını iddia ederseniz, benim kendi partimdeki milletvekili arkadaşımla durdurulanlar hakkında problemim vardır. Şunu da söyliyeyim size. biliriz. İBRAHİM KORELİ (Lefkoşa) (Yerinden) - Onu da TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Niye durdurdun? Falanı niye durdurdun falanı. Aynı şekilde muhalefete mensup arkadaşlardan da aynı şekilde sorulara muhatap olmaktayım. KEMAL EMİRZADE (Yerinden) (Devamla) 75'ten beri çalışan, cypfruvex'te çalışan işçiyi kapı önüne koydunuz. Var mı şey? Açık. ERGİN ABDULLAH (Gazi Mağusa) (Devamla) - ikbaldan çıktı o durdurduklarınız. RASIH KESKİNER (Girne) (Yerinden) - Ne durdurdunuz o zaman?./2116

49 TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Sayın Koreli fabrikaların kapatılmasından bahsetti, işte Narin Paketleme bir veya iki topel Paketleme, Magosa'daki Gölbaşı Maraş Paketleme. Sayın Koreli, bu fabrikaların kapasitesi bu memlekette Kuzeyin de Güneyin de ürettiği narenciye üretiminin üzerinde fabrika kapasitesi mevcuttur. Bütün narenciyeyi Cypfruvex satın alsa bu fabrikaların bir kısmı yine çalışmayacaktı. Bütün narenciyeyi Sunzest alsa bu fabrikaların bir kısmı yine atıl duracaktı. Bu gerçektir. Bunu saklayacak bir durumumuz yoktur. MEHMET ALTINAY (Gazi Mağusa) (Yerinden) - 0 zaman niye yeni fabrikalar yapıldı? TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Sayın Koreli ayda yaşar demiyorum ama bazı yayınların ve bazı genelgelerin, bazı Bakanlar Kurulu kararlarını... yeni FERDİ S. SOYER (Gazi Mağusa) (Yerinden) - Merih't geldi. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - İyi takip etmemektedir. Tarım kredileri... NACt T. USAR (Yerinden) (Devamla) - Antenlerini de Merih'te unuttuğu için sizi iyi anlayamıyor. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Antenlerini çalıştır mıyor. Çünkü narenciye kredileri diyor elli milyon verilmektedir ve bunu diyor bu narenciye kredisini «alan şahıslar bu elli milyonu ingiltere'de değerlendirmektedir. Bir kere düşük faizli kredi bu memlekette. /2117.

50 son altı milyon Türk Lirası'ydı ve Sayın Başbakanın bir açıklaması vardı üç-beş gün önce, bu tip krediler bundan bir hafta önce alınan bir kararla altı milyondan dokuz milyona yükseltilmiştir. 0 Î35 düşük faizli kredi dediğin miktar altı milyondan dokuz milyona yükseltilmiştir. İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Sayın Bakan, otuz milyon verdiniz Zafer Niyazi'nin babasına, elli milyon da verdiniz Gaziverenli Niyazi Efendiye. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Yalandır Sayın Koreli, çünkü hiç bir yetki yoktur altı milyondan fazla... İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Soru soracağım ve vereceksin cevabını bana, düşük faizli kredi olarak verdiniz kendilerine ve yatırdılar Türkiye bankalarına. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Altı milyondan fazla düşük faizli vermek, tarım kredisi vermek yasaktır Sayın Koreli../2118.

51 İBRAHİM]KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Verdiniz, verdiniz. İştelsfz yasak olanları da yaparsınız. Sizin gomrtadan olduğunda, yasak olanları da yaparsınız. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Herhangi bir şahıs bu memlekette, herhangi bir bankadan 50,000,000 da, 100,000,000 da, 200,000,000 da, karşılığı varsa \,000,000,000 da kredi alabilir. i İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Yazılı soru Sorıcağım ve bana... ; TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Kredi alabilir. Ancak,! Şunu ibil ki, düşük faizli tarımsal kredinin maksimum İ İinilti 9,000,000 Türk Lirasıdır. ERDAL SÖREÇ (Lefkoşa) (Yerinden) - 0 kâğıt üstün-. < ' -i KağUttadır o. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Sayın Erdal Süreç;, Maliye, Bütçe ve Plân Komitesindesin. Birazcık iyeden şnl^rsın. Birazcık değil, iyi anlarsın. Şİarına ;i buhu, grup toplantılarında söyle. İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Soruyorum i ji:: t i i ; îi - *! AflKENT İTASAYAN (Devamla) - Gülünç duruma düşmemek

52 f -r j!! :: >: s 'il J H İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Niyazi Efendiye 30,000,000 lira tarım kredisi vermediniz mi? Onu mu demek istiyorsunuz? Söyleyiniz lütfen. Vermediniz mi 30,000,000? Cevap veriniz lütfen. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Sayın Koreli... İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Tek bir üreticiye de bir kuruş vermediniz. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Sayın Koreli diyor kij tarım diyor, gözden çıkarıldı. Narenciye desteklenme^ektedir ve turizm ile sanayi desteklenmektedir diyor. f,: I' M İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Tabiî özel yasalar da yaptınız onlar için. i, TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Turizm ve sanayinin desteklendiğini, Sayın ;" ı Koreli 1 nin... ^ ; İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Turizm ve titret, düzelttim efendim. 3!j j TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Turizm ve sanayinin. Not aldım burada, zabıtlarda da vardır. r İ İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Ve düzelttim oni sonra. Dil sürçmesi. Sayın Bakan, ticarettir o. r M : İM I u, TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Turizm ve sanayinin teklendiğini ve bu Hükümetin turizm ve sanayii destek İğinin Koreli'nin bu kürsüden itirafı, beni ancak Incak memnun eder. rçaci T» USAR (Gazi Mağusa) (Yerinden) - Yanlışlık ı hatırlayınca düzeltti efendim.!.../2120»t.. S!' f!» >

53 İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Ama şimdi dentöğjoj i yapma. değil. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Sayın Koreli, demagoji İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Ticaret olarak düzeltiyorum. Tutanaklara da geçmiştir. Tutanaklara bak. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Çünkü bunu, geçen gün de bir arkadaş, yatırımlar arttığı için diyor, elektrik kâfi gelmiyor. Geçen gün bir arkadaş bu kürsüden bu itirafı da yaptı. TİCARET VE SANAYİ BAKANI ÖMER DEMİR (Yerinden) - Ondan sonra sanayi... TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Yatırımlar arttığı için memlekette elektrik kâfi gelmiyor. Bu, memnuniyet verici..., İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Demagoji yapıyorsunuz Sayın Bakan. TAŞKENT iatasayan (Devamla) - Demagoji değil, hakihattır. bak. İBRAHİH KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Tutanaklara efendim. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Bakıyoruz tutanaklara da îjbrahim KORELİ (Yerijıden) (Devamla) - Sanayi demedim Nn. Ticaret diye düzelttim..../2121.

54 >.. ı m i i J ; demlin. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Sanayi ve turizm sanayi İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Turizm ve dedim. ticaret TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Ondan sonra araya Sıkıştırdın. sonradan İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Sanayii düzelttim. istersen. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Banttan dinleyelim İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Tamam, söyledişı onu da. Fakat yanlış ettiğimi söyledim ve ticaret d jre düzelttim. ; I ' ; TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Yanlışlık edebilirsiniz i ; S r j İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Saptırıyorsun koıjuyu. FERDÎ SABİT SOYER (Gazi Mağusa) (Yerinden) - Sşiın Taşkent Atasayan; eski Tarım Bakanlarımız seni iz iyor efendim. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Sayın Koreli; bu meilekette tarım desteklenmektedir ve haberin yoksa, göşre fiyatları artmamıştır. Narenciyenin gübre fiyatları almamıştır. i İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Seçim var dtjftj^nu için. Seçimden sonra bekler üretici.

55 ! ; ; : I i TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Tarımsal mücadele ır. İki defa narenciye bahçeleri, bu Hükümetin İ0İ paralarla iki defa havadan i lâçlanmıştır Sayın 11. (»erekli hizmet, Tarım Bakanlığı tarafından nekt»dir bu narenciyenin gelişmesi için. liriz. EIŞİN ABDULLAH (Gazi Mağusa) (Yerinden) - İlâçla TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Ve bu memlekette... KEMAL EMÎRZADE (Lefkoşa) (Yerinden) - Hiçbir işe i rsmtz o havadan ilâçlar. i TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) 'lardan, 1977'lerden fiaçenciy^ gerilememiştir, ilerlemiştir Sayın Koreli, istekler ortadadır. İjjRAHtM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Ama bak lere bakalım. İstatistiklere bak bakalım. ENT jatasayan (Devamla) - Cepten, havadan, jşmuyo^um. Gel vereyim sana istatistikleri, i Sabjt'e vereceğim. Vardır o istatistikler. M ABDULLAH (Yerinden) (Devamla) - İlaçladınız i&in «lt(tiniz süt ürünlerini. Ne hellim kaldı, ^T ASAY AN (Devamla) - Sayın Koreli, narenciye jde^tehjlesnemektedir diyor. Burada bende fiyatlar 'in verdiği fiyatlar. Greypfrut ürünü hesabı yapılmıştır ve eğer sen ciddi tarafsız isen, bu fiyatları sana ben eme için beş gübre atılmak kaydı ile... /2123. ko

56 ERDAL SÜREÇ (Lefkoşa) (Yerinden) - Ne gübresi? TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Beş defa gübre atılmak ile, 217,175 lira dönüm başına maliyet hesaplıyoruz. ; İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - 10 dakikayı ge j(. Bizi susturmaya çalışırdınız Sayın Başkan. : taşkent ATASAYAN (Devamla) - Toprak işlemeyi... Sen dakika konuştun, cevap veriyoruz. ^.; İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Ben 11 dakika konuştum efendim. dakikta. BAŞKAN - Size karşılık olarak Sayın Bakan da 20 konuşacaktır. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Toprak işlemeyi 40-,000 lira koyuyoruz. Sulamayı 300,000 lira koyuyoruz. FERDİ SABİT SOYER (Gazi Mağusa) (Yerinden) - Eski Tarım Çakanlarınızı da gördük. İBRA HİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Kimin fiyatlarıdır bunlar? taşkent ATASAYAN (Devamla) - Haşatı 150,000 lira... rıdır? - V I": İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Kimin fiyatla ît, jjaşkent ATASAYAN (Devamla) - Hakiki, reel fiyatlar patlarıdır bunlar. WÎM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Cypfruvex'in hazırladlkı fiyatlardır. nfj TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Yok..il;../2124.

57 'is ; İBRAHlrt koreli (Yerinden) (Devamla) - Git de üreticinin hazırladığı fiyatları şey et. üretici birliklerinin. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Gel gidelim beraber. BAŞKAN - Dinleyelim efendim lütfen. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - istediğin zaman gel, T seninle bunu ben tartışmaya hazırım Sayın Koreli, ilmini j yaptık bu işin. TİCARET VE SANAYİ BAKANI ÖMER DEMİR (Yerinden) - Sayın Koreli; sen vazgeç bu tarım şeyinden. İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - üretici birliklerinin.! ji TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Sayın Koreli İ! BAŞKAN - Sayın Koreli; lütfen müdahale etmeyin efendin;.! I' TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - 1 ton greypfrut, arkadaşlar duysun, ön cömert şekilde hesaplanmış fiyatlarla... KEMAL EMIRZADE (Lefkoşa) (Yerinden) - 0 kimyevi gübre işini bir daha söyle Sayın Taşkent Atasayan. j TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - 1 ton greypfrutun! maliyeti, üreticiye 168, Türk Lirasıdır. 1 KEMAL EMIRZADE (Yerinden) (Devamla) - 0 kimyevi gübr<e hikayesini bir daha söyle bakayım. i! TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) at, 24 ),000.liradır. I > Cypfruvex'in verdiği tyan İBpAŞİM fruvex'tir KORELİ (Yerinden) Sayın Bakan. (Devamla) - 0 fiyatı û

58 TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Sayın Koreli o kadar çok habersizsiniz ki, geçen yıl Cypfruvex boyutlama. yapmamıştır senesinde Cypfruvex'te boyutlama yoktur. İsrarla burda söyledik. Destekleme budur Koreli. Destekleme Koreli budur. Narenciye bu ülkede bu Hükümetler tarafından desteklenmiştir, desteklenmektedir ve bu memlekette en iyi gelir düzeyi olan sektör narenciye sektörüyle uğraşan köylülerimizdir, çiftçilerimizdir ve bu özel sektörle devlet sektörünün rekabeti neticesinde doğmuştur. Özel sektörle devlet sektörünün rekabeti neticesinde doğmuştur. köstek FERDÎ S. SOYER - 0 kadar kestek koydun bu defa oldun. KEMAL EMÎRZADE (Lefkoşa) (Yerinden) - Cypvruvex'ten K attfğın işçileri nereye alacan işe Sayın Bakan? t! 1 TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Serbest piyasa ekonomisi sayesinde bu hale gelmiştir diyor Koreli. Serbest piyasa ekonomisi uygulamak, tekrar ediyorum, partimizin ve hükümetimiz in ana : ü- politikasıdır. ir İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Biliyoruz yatı ti, biz aksini iddia etmiyoruz.! I ş' FADIL ÇAĞDA (Girne) (Yerinden) - özal Türkiye'yi mahjptti, siz de burayı mahvettiniz- özal Türkiye'yi siy qje buraya. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Ne hazindir arkadaşlar ki fiıuha lef etimizi iki hafta üst üste, iki hafta üst üste jartık suyuriiı kaybetmiş balığa dönmüş ve geçen haftaj bu memlekette yatırımların arttığından dolayı elektrik enerjisinin kafi gelmediğinden şikâyet eden muhalcşf etj-> FÖÎDİ Sİ SOYER (Yerinden) (Devamla) - Ne yapalım, memle stile su bırakmadınız.

59 !P ng } TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Bu hafta da Hükümesanayi ve turizmi desteklediğinden bahsetmektedir. i f : i i t l(n t \i; «jnu? NACİ T.USAR (Yerinden) (Devamla) - Kim söyledi ;bu Sayın TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - İftihar meselesidir. Koreli. P î yapıyorsun. İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Demagoji TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Demagoji... İBRAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Tutanaklara bakın... t- T-. f. i TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Zabıtlara bakalım. 1P-. olan.;. ÎBftAHİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Gerçekçi [Koreli. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Zabıtlara bakalım IİİM KORELİ (Yerinden) (Devamla) - Evet, I jfvet zati «-i i Ira. 5 ' i 1 ; TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Sanayi yatırımları... UZUN (Lefkoşa) (Yerinden) - Sayın Başkan, müdahale ediyorlar efendim. ÜN - Karş 11k11 konuşmayalım efendim. lıklı kojjıüşjnayal ım. 2127/... N

60 I] - :? TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Cypfruvex'in batini ması, Cypfruvex batmıştır iddialarında bulundu Sayın M Kemal Emirzade. Onun cevabını daha önce verdim. Cypfruvex dimdik ayaktadır. KEMAL EMİRZADE (Lefkoşa) (Yerinden) - Ünal Akif de söyledi. Yedi sene Başkanlığını yaptı. 0 da söyledi. b 1: TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Ünal Akif, Ünal Akif'in yazısından bahsetti ama başka bir gazetede v iki Jjün sonra çıkan bir yazı vardı. Ondan da sen batreşttin onun için ben bahsedecek değilim. Herkesin biriıfikri vardır. O fikri ortaya atabilir. fi ; KEMAL EMİRZADE (Yerinden) (Devamla) - Ünal sıradan bir kişi değildir, yedi sene başkanlığını Cypfruvex'in. ^ TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Yapabilir.! U ji, KEMAL EMİRZADE (Yerinden) (Devamla) - Nasıl yapajjlijl ir? Si,z mecbursunuz diyeceksiniz bu iddialar yersizdi r. ^ TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Yapabilir. Ve yedi sene içerisinde Cypfruvex'in çok da zararları olmuştur. Onu da söyliyeyim. Kârları oldu, zararları da olmuştur. NACİ T. USAR (Yerinden) (Devamla) - Ne tuttunuz görevde? Ne tuttunuz? bu. TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Piyasa meselesidir NACİ T. USAR (Yerinden) (Devamla) - Ticaret ve Sanayi Bakanıydın o zaman..../2128

61 ; t - 2\2ö - TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Piyasa meselesidir. tüze 'meyve ile iştigal, eden şirketler kamu kuruluşu, özel sektör olsun kâr da edebilir, zarar da!: KE&AL EMİRZADE (Yerinden) (Devamla) - öyle İticiler öyle demiyor. ; i ; TAŞKENT ATASAYAN(Devamla) - üreticiler diyor T SavıifjKemal Emirzade ilker Beyle pazarlıkta hükümet ortai ıyok. E, Allah Allah yani İlker Beyle pazarlık.dlm İ e bir üretici hükümet ne yapacak? Malını eğer ey daha fazla para verirse o üretici malını eye verecek. Eğer Cypfruvex daha fazla para ^ Cypfruvex'e verecek. Eğer Zeist Şirketi daha j>ara verirse Zeist Şirketine v-erecek. Bizim: de Jlmiz budur. Bu mal satılsın, üretici dolandırılmasın, "kapılsın, üretici zamanında ödensin. ne yaj S. SÜYER (Yerinden) (Devamla) - Hükümet ydpu 'pkişkent latasayan (Devamla) - Budur gaye. Hükümet yoft e 'gi i'riyor. ş. t FEİRDÎ Sİ. Be^İ' ViWvun SOYER (Yerinden) (Devamla) - ilker yalpı yor. d a H VK-ŞKENT -ATASAYAN (Devamla) Ha... Fiyat diyor belli değildir'idiyor. Niçin fiyat belli değil? Fiyatlar için Cypfruve*1bir şirket olarak oturur, hesabını ki%&bitil yaparj ürün almaya başlamadan fiyatını tayin eder. İlker Bcm; de gider bahçeyi görür. bii yüksek FADIL j^6da (Yerinden) (Devamla) - Biraz daha verir, ı'i ' I i I.. / M t? <; î : İ;

62 yapar, - 2',29 - TAŞKENt ATASAYAN (Devamla) fiyatı belirledikten sonra - Bilmem, pazarlık malı alır. andres. NACİ T. USAR (Yerinden) (Devamla) - İki kapılı FADIL ÇAĞDA (Yerinden) (Devamla) - Ha yahu. biri fiyat açıklar, öteki... TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Sayın arkadaşlar; burda bir hususu bilginize getirmek istiyorum. Bizim Hükümetimiz Cypfruvex'in halka açılması için, üreticinin Cypfruvex'e ortak olabilmesi için Cypfruvex'in sermayesinin artırılabilmesi için çalışmalarına devam etmektedir. Çalışmalar son aşamasına gelmiştir. NACİ T. USAR (Yerinden) (Devamla) - Tedbir alın da Asil Nadir satın almasın. bazı TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Bazı gazetelerde, gazetelerde... i FERDİ S. SOYER (Yerinden) (Devamla) -Hisse Sİnedi mi çıkaracaksınız? -s; kında.. /

63 i 1! 2130 ve 1901 numaradaki,ismini vermeyeceğim,82-83'den beri Cypfruvex'e mal vermiyor. Bunun Cypfruvex adına konuşmaya hakkı yoktur. EM^N UZUN (Lefkoşa) (Yerinden) - Bravo Sayın Bakan bravq. İl? TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - İkincisi vermiyor. 88'de verdi. Ondan sonra başka bir şirkete gitti ortak oldu vermedi. Bçüncü şahıs bir tek sene bile Cypfruvex'e mal vermedi.sordurduk ve ençok tia verdi, Öteki şahıs bu sene vermedi. Öteki altıncı numara bu yıl vermedi. Diğeri geçen yıl verdi, bu sene vermedi. Diğer fazla gürültü çıkaran birisi de 82-83'den beri vermedi. Dokuz numarada olan 82-83*ten beri vermedi. Başka birisi hiç vermedi, en sondaki da geçen sene verdi ve Cyi ruvex hakkında yaygara koparan da arkadaşlardır*, I t " ' EİMÎN UZUN (Yerinden) (Devamla) - Hiçbiri malını vermiyor. ( TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - İsimler burda. SAĞLIK V SOSYAL YARDIM BAKANI MUSTAFA SRBİLEN (yerinden) Korelimin güdümünden... TAŞKENT ATASAYAN - İsimler burda. Narenciye Üreticileri Birliği Cypfruve* hakkında yorum yapan, Cypfruvex hakkında yaygara koparan, Cypfruvex'e ortak olmayı isteyen şahısların başırçı çelen bunlardır. Yarın Cypfruvex halka açıldığında hopheaââ bujgüne kadar en iyi gününde de en kötü gününde de Cyipfıuve* 1 fce çalışan, arkadaşlara muhakkak surette bir Qnjp 3(]jk verilecek Sayın... i':.. / 21 31

64 KEMAL EMİ RZADE (Lefkoşa) (Yerinden) - Yasaklayan kendilerine narenciye hakkında konuşmasınlar Sayın Bakan TAŞKENT ATASAYAN (Devamla) - Konuşsunlar. Konuşsunlar ama Cypfruvex hakkında konuşmaya hakları yoktur. Sayın Başkan; muhterem milletvekilleri; hangi taraftan bakılırsa bakılsın bir narenciye konusunda veya Cypfruvex konu- : sunda zire arkadaşlar narenciyenin üretiminden pazarlamasına öner- kadar ortaya çıkan sorunlar hakkında verdikleri araştırma gesl ne tarafından bakılırsa bakılsın tutar bir tarafı ı ' Olmadığı için bu konuya da ret; oyu vereceğimizi bildirir öayaliar sunarım. NACİ T. USAR (Gazi Magosa) (Yerinden) - Korkarsınız, fersiniz. BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan Taşkent Atasayan. Sayjilh milletvekilleri; önerge uyarınca araştırma açılıp açılmamasını oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler?... Sayar mısınız. j KATİP i İ BAŞKAN - Reddedenler?, i 1! I ' f KATİR -21. BAŞKAN - Çekimser yok. 15 kabul 21 ret, çekimser yok. Oyçokluğu ile reddedilmiştir. Sayın milletvekilleri; şimdi altıncı kısma görüşülecek ( tafiîbfılara geçiyoruz. Bu kısımda önce birinci sırada yer I;alai Şehit ve Hadise Kurbanı Aileleri ve Malûllere Ydrdım! t)eğî jiklik Yasa Tasarısı ile îdari ve Sosyal İşler Komitesinin ['fesaljıya ilişkkj!) raporunun görüşülmesine geçiyoruz. Sayın komile başkanı j.üt.fen raporunuzu sunar mısınız?./2132

65 : I ı;,, m CÜI4HURÎÛEET MEÇLİSİ İDARİ VE SOS"»\L K 0 M Î T E S İ, ± M ifelm'i " EHİT V E HADÎSE P ' KUflDANI /JiLELŞlİ VE MALULLERE " f' "ffi/u^djsm (DEĞİŞİKLİK) WtSA TASARISINA (VJtJ :29G/3/B8) İLİŞKİN. RAPORUDUR. KOVA it o] a üz,. 9 Kasam tarihhi topllantamda; gs.- EflgtHJnek ÜEcre iiüetülemı v.e ivcdmiö eli ma» Şah Mi ue Hadise lcımbanoj. AAlolezti w MalülOLere TEaırcl&ra! (Değişiklik) Yasa lasarrıısjoını (Y,T.N(x:2gS/5/öS), Tasarımri' Ek r "teki Ger ökçe si dille SerayaH Blzraatllerr Dairrasi. yetkdildjjls elindin verdiği biligiliejr çerç«v6e«ind)6: gttrtişrotl^ w- çnluşmuartıınil taraaralianımşt i Kanfc&ttemil», îstsamfcmı l l inci ve 2>n3cii. raadüclerrinii.agoram w- ille;. ma clid.es djni yap ilam M.ç-inseII dür* z«nü.eiflejçla: MürHiktia ajtçoklugpj illa;. 4 1 tlncfllı rtiaddesündl ayneru ayçaklu&ıı ijje. kabul etmiştir. Kc^drttcraiiz,, Tasaırummı ttlnünüı oyçokluğu illa katiuh etmiştir, KarAİıtemiz-, Tascurmunı sunulana Rapor üşn^unda- dcğarl^rrddirilerek kabuîiünüı ayçomugui ile. Genel Kurulla salijjlc. veridir. 2133/...

66 HUseyirrı uırcioğlu (Başkan) (Toplantıya Kakılmadı) Kemal Emirzaae (BagkaniVekili) ia'm.^1 ^ \ b Jirgin Abdullah; (üye) (Toplantıya Katılma Hüseyin Angolemli (üye) Oı/a ıy K.Demirciler i üye) Dr. Yüksel Tüccsartoğ." tüye) Emin UJzun tüye); 213V..

67 ' ıl 34 - K CUMHURtYETt YARDIM BAKANLIĞI ve Hacttse Kurbanı Aileleri ve Malûllere Yardım (Değişiklik) Yasa Tasarısı Hakkındaki GEREKÇE Mİ Berekçe: IHI Ujlfl^fİ Hadise Kurbanı Aileleri ve Malullere Yardım Yasası'nın l^si uyarınca oluşturulan Şehit, Hadise Kurbanı ile Maluller ve ıfljıı Tesbit Komitesi, bu amaçla çıkarılan Tüzüklerde gösterilen llîiloi uye'-'n olcrak kimlerin Şehit, Hadise Kurbanı, Malûl Gazi olraifcu kişilerin yardıma hak kazanıp kazanamayacaklarını sapta- 1e Mrçok yurttaşımız yukarıda belirtilen kategorilerden Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürlüğümüze müracaat H tür başvurular İlgili komitede incelenmekte, ancak müracâat p'iifyn üzerimden çok uzun bir süre geçmiş olması, olayların I ğl bölgelerin çoğunun Güney Kıbrıs'ta kalması; nüfus ve i, Güneyden güç eden yurttaşlarımızın Kuzey Kıbrıs'ın.rlno ^ağılmış bulunmaları gibi nedenlerden dolayı sağlıklı H : çc.r;fin r-u'jshün olamamaktadır. >t*l mlıcıaıi bir yandan geçmişte yaşanan olaylardan çeşitli tkilen?!lğtni iddia eden haklı vatandaşlarımızın mağdur ijnlcmok, diğer yandan da yasanın tanıdığı bu hakları istismar Kriterini yanıltıpi boş yere meşgul etmelerine fırsat tıy'ö ekte takdim eclilon tc74 Şehit ve Hadise Kurbanı Aileleri 'Vjv"!ın (Doğlşiklik) Yasa Tasarısını hazırlamıştır.!î W p kısa ismi belirtilmiştir. m prn eklendiğinden bahsetmektedir, sdise Kurbanı sayılması istenilenler için en yakın!%-ı; Ma!&;;: :?.. Cszi soyılırdustesenleir ise şahsen kendilerifebjt Komitesine iletilmek üzere Sosyal Hizmetler Dairesi *MüdQ#ü< t 'r.a dilekçe vereceğini öngörmüştür. 2135/ t : îi-'l H'l

68 m r Hfi M. i â İcl Madrte: 13u gttne kadar başvurmayanlara 3 aylık stlre verilmesinden bahsetmektedir. Yasanın hangi tarihte ytirtlrltlgte gireceğini belirtmektedir» I; P! ili; <ı! i v,: M: i «ı İ İî! fi Ö m il '' i'hjif ; Jilî' ı ;î i. I' ','Üİf.i I. ı '!(' L36/.i'; K -li ı V!;

69 -! - İ136 - "teşekkür ederim Komite ^aşkanı Hüseyin Curcioi.n milletvekilleri Rapor ve Tasarının bütünü üzerindje sttp İsteyen var mıdır? Buyurun Sayın Ergin Abdullah. ERGÎN milletveki M.a İÜ İlere komite aşa birtakım hu sonsuz yara rçjllah (Gazi Magosa) - Sayın Başkan, değerli Şehit ve Hadise Kurbanı Aileleri ve :j.m Değişiklik Yasa Tasarısını bu görüşmeye ıjlda da görüşmeye başladığımızda söylediğimiz lar vardırjdbugün bir kez daha yinelemekte irmekteyiz. Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak. Dün gazete *t ^pdyo teleyizyon haberlerini izleyen yurttaşlar Sayın Başbakaj s, 1 Şehit ve Hadise Kurbanı Aileleri Derneği Yönetim kurulu eleriyle görüşme yaptığını ve bu görüşmenin sonucunda 23 i daha, şehit çocuğunun Öğretmen Kolejine ci alınacağınaj açıkladi ve burdan hareket ile Sayın Başbakan şehit aileler ve şehit hadise kurbanı ailelfrine Hükümetinin! I', verdiği önemi jrgulamaya çalıştı.!»r i.» 5 "i Fİ i!.tvr i-h I m m l ı.'i uk..ivi Sayın Baj iş, değerpii (milletvekilleri; Öğretmen Kolejine öğretmen al^n* İl öğre a! lınması öğretmen yetiştirmesi j için neden olıinı tur ne dtln bilinirdi puan tutmayan 23 çocuk vardır jehit ali! elerinden müracaatçı, diye. Fakat ne yazık ki nâsifl ki öğretmen koleji giriş sınavlarında saptananlar^ uyulmamamış Ve genişletilmiş ve daha kontenjan veya okul alınacak öğrenci sayısı belirlenirken,şu kadar da şehit ailesi şehit çocuğu hadise kurbanı çocuklarına kontengan alıyoruz denmemiş ve bu son dakika liste alabora olduktan sonra gündenie getirilerek çözümlenmeye çalışmış ise,yani eğitim alımında, da gütlü birlik politikalarla şehit çocuklarına, şehit ailelerine, hadise kurbanı aile ve çocuklarına istismarcı bir yaklaşım sergilenirken,gerçekten şehit ailesi ve hadise kurbanı sayılabilmesi için yurttaşların ve onlar geride bıraktıklarına yönelik politikaları yürütülürken bu genel günü birlik politikanın ötesinde yeni bir yak3?tşımı^ beklenmesi mümkün müdür? Senelerdir milli günlerde, 2137/. M i m

70 q törenlerde bu insanların duygularıyla oynamaktan öteye hisleriyle duygularıyla ) ü 5 :i oynanıp sömürüden «te herhangi bir somut ir j<adımın, bu İnsanların geride bıraktıklarına İH. ll^önük çağdaş sosyal devlet anlayışına uygun, nı prensip ve ilkelere göre hakça, adalet ölçüleri M içinde hizmet getirildiğinden bahsedilebilir mi? Htiı at >İT e y f lk bahsedileraemektedir ve işte bugün öüa jjf«rüşjbüğümüz Şehit ve Hadese Kurbanı Aileleri Nto$L(İller* :Yardım (jdeğişiklik) Yasa Tasarısı yılından bugüne kadar Kıbrıs olayları niyle yaşamını kaybetmiş veya yakınını kurbanı olarak kaybetmiş olanlarını M*!,! :î ' i i i '! ; Lan ıtap'ianabilmesi,! yani bugüne kadar wmin>i(i mıdır ama abadan bunca yıl geçmiştir Kasım ayına!'kadar geçen süre ' ı! üm Andeijj r eterine il sağlıklı j. bir çalışma yürü- hatleb jsaptananiamiş: ve bu Yasa yürürlüğe a «&ra v^irilebeküç aylık süre içerisinde 'i i; affcaatlajf saptanacağı varsayılmaktadır. 2138/..

71 :Ü J fi meşini bu tür soru tim gününtofil] çocukl^j 1, da îayın Başkan, değerli milletvekilleri; pratik ve yaşam göstermiştir ki milli günlerde ve seçimden seçime Llelerine, şehit çocuklarına dönük yatırımcı, istismar-ij kalarla bu toplumsal katmanı, bu toplumumuz içindeki sşnlar topluluğunun sorunları çözümlenmemektedir ve J i bu Yasa Tasarısı da bu insanları sorunlarına retneyecektir. Nerde kaldı ki üç aylık bir süre tedtr ki böylesi bir hakka sahip bir yurttaşın 1 Üç ay süre dolduktan sonra ortadan kalkabilecektir erde gözükmüştür var olan bir hakkın yok edilebilen kaldırılabilmesi bu getirilen değişikliklerle düzenleme de öngörülmektedir. Bunun için var olan çözüm getirilebilmesi için her şeyden önce politikalardan süratle uzaklaştırılması gerekir örnek. Bundan kısa bir müddet önce şehit ık yoklan hikâyesine dönmüş arsaları kâğıt üzerinde Lefkoşa'da başlandı bilahare Magosa'da 400 kusu^ammi (gocuğuna kağıt üzerinde arsaları dağıtıldı diye günler ş rekl g}^-iraj!propagandası yapılmıştır. Kura ile payına düşen arsa saşidijgehit çocuklarına sorduğumuzda,arsalarını nerde oldu âflı pjb İngi parselde olduğunu bile halen öğrenmemişlerdir, Çünkfl ^#8felşsydn yapılmamıştır. Altyapı hizmetleri getiril- j, meml ' iı!^»a güıiü birlik yatırımcı, istismarcı politikanın 1 kurblitıı diljnek jistenen.... şehit çocuklarına göstermelik bir Âİadel ve 1 sözüm ona arsa dağıtıldı. Peki ya Girne'deki şehit ^öcumiaı^ina verilecek arsaların durumu nedir? Magosa'daki' Magosa'da İkamet ettiği bölgede Lefkoşa*daki ikamet ettiği Lefkoşa'da olmayan ar^ irsalarını kura ile belirlenmeyen, altyapısı larıtaı alırken,çirne'deki şehit çocuklarına 3 i I' V M i î ü 1 i 2139/... M'

72 I? l f gelince, efendim, eşdeğer kapişarisinde Girne l; bölgesinde şehit çocuklarına verilecek arsa kalmamıştır onun için eh siz de talihinize küsün, kaderinize küsün gelin arzu ederseniz I '»ize de Alayköy yöresinde toprak verelim c + ÎWenmektedir. Yani şehit çocukları arasında acejji. Lle bu kadar derin uçurumlar, bu kadar açık ne yf (lîfhşizlıklar ve bu kadar ayrıcalıklı muameleye - j; I. Ulusal Birlik Partisi Hükümetinden bu ha'kk; t>, g^ltrilecek yasa ile biz gerçekten hak ve»ilı i rnub+şdiiejf, ölçüleri içerisinde şehit ailelerine ve ^"hadise kurbanı ailelere eşitlikçi bir!enin yapılabileceğini, bu verdiğim iki Jfnekle düşünebilir miyiz? Ne yazık v ki biz e ' *»««lfi»kısa örnekten de görüldüğü üzere, \% bıraktıklarına toplumumuz içerisindeki.-ailelerine ve onların çocuklarına Ha değerin ve önemin verilmediğini Ci 1 ii I ' i «rd!(iğümüz içindir ki ve süre ile birtakım.^akların ortadan kaldırılmayacağını savunduğumuz "hiçindir ki bu Yasa Tasarısına red oyu kullabı, ' '! V i ' nacağımızı belirtir, saygılar sunarım. ^ f- 1 ^ \ 2140/.

73 m -İ 1 ' f - İ140 - f fil dt TİP! r Sayın Başkan, Sayın Başkan bitti - Teşekkür-ederin sayın ErGin Abdullah.. B\ j^iltşayın Angolemli.., N M u ' SfiYİN ANGOLEMLİ (Devamla) - Sayın Başkan, sayın mtatftmilleri; büyük milliyetçiler, başta Başbakan, iki g^b^şçğir televizyonda, radyo ve basında.., i J 11 EMjfN UZUN (Lefkoşa) (Yerinden) - Al parayı, git kadıya^. f İl i! ANGOLEMLÎ (Devamla) - Başarısız şehit çocuklardı aldık ^a' di re beyanat vermektedir. Çok acıdır. 0 şehitlerin k^mliler) jjpi şızlattınız maalesef sayın Başbakan... fîh,'.'. DE31VÎŞ EROGLU - Konuşma yahus sende... jjî ANGOLEMLÎ (Devamla) - Ne demek başarısız, o ı^üşünewüz ki gidip sınıfta oturacaklar bunlar denecektir.... f'jjp m ' ".t'r I S"'.': ir:.' İlân edj VÎŞ EROGLU (Yerinden) (Devamla) - Yazıcı J ftmen Kolejine girme başarısını göstermemişlerdir* w ANGOLElSlLÎ (Devamla) - 01»az Sayın BaçDâkan... fiş EROGLU (yerinden) (Devamla) - Numaralar cahil,.!. HÜSEYİN ANGOLEMLÎ (Devamla) - Cahil sizsiniz Saydın Başbakan, öyle konufamazsmız.,. 2141/...

74 Dr. DERVİŞ EROGLÜ (Yerinden) (Devamla) - Sen kürsüden bu şehjllde konuşursan... HÜSEYİN ANGOLEMLÎ (Devamla) - 0 şekilde konuşurum tabii, yaptığınız doğru mudur? Kemikleri sızladı insanların. ; Nedir bu başarısız? TARIM VE ORMAN BAKANI TAŞKENT ATASAYAN (Yerinden) - Psikoloji ile ne alakası vardır. HÜSEYİN ANGOLEMLÎ (Devamla) - Psikolojiden zerre kadar nasibinizi almadınız. Nasıl olurdu bu iş?... Dr. DERVİŞ EROGLU (Yerinden) (Devamla) - İnsan psikolojisini senin kadar... HÜSEYİN ANGOLEMLÎ (Devamla) - Ha, öyle ya, Öyle... Dr. DERVİŞ EROGLU (Yerinden) (Devamla) - Biz doktor : olşak için... '' '! HÜSEYİN ANGOLEMLÎ (Devamla) - Kaç yıl öğretmenliğin valrflır? j Dr. DERVİŞ EROGLU (Devamla) - Ne öğretmenliği? j HÜSEYİN ANGOLEMLÎ (Devamla) - Hiç olmazsa Sayın Eğ&iim Bakanına- bir ara danışaydınız, düşüncesini alsaydına/zij. I DrJ. DERVİŞ EROGLU (Yerinden) (Devamla) - Daha Sa*m, ( Sa ri.n BeLtancıoğlu... Sen daha psikolojiyi Doktorların bilpilğinl bile bilmen. Öğretmenlik yapmadın ki... ' I' I i".;,. >1 i; HÜSEYİN ANGOLEMLÎ (Devamla) - Tamam Sayın Başbakan... ; Btâ* biuu I, i Dr. DERVİŞ EROGLU (Yerinden) (Devamla) - Esas pojjli'ltjikacılığı Angolemli yaptı... 1 'İ ÜN UZUN (Yerinden), (Devamla) - Oyle mi? Bak ejrii öğreniyoruz... i 1 Drjy DERVİŞ EROGLU (Yerinden) (Devamla) - Adını bile d^ftlıtyl... ı. JSEYİN ANGOLEMLİ (Devamla) - Bu, bu... ÜŞKENT ATASAYAN (Yerinden) (Devamla) - Bostancı; ;y olmâblfikngolemli olmak demektir.».!. tj l W :. r f *!1 i j

75 . 'i r "'m f*,' :. f t İV 15 h /i :ı. 1'1!. /I ; i1 h H.i. *! ı i i - 214İ! - ; HÇSBYjp ANGOLEMLİ (Devamla) - Sayın Başkan, Sayın milletvekilleri; gerçekten hiçbir ciddi yanı kalmayan n saygınlığı kalmayan... DR. DERVİŞ EROGLU (Yerinden) (Devamla) - İmtihanlara f girenlerin numaralarını yazdık gene da... HÜSEYİN ANGOLEMLİ (Devamla) - Bir eğitim sistemi ile karşı kak-'şıyayız. Son buna şehit ailelerin durumunu da karıştırdınız ve iyi birşey oldu zannediyorsunuz. Ama rçaalesef ibrietle yurttaşlarımız bu tutumunuzu seyretmektedir^» jjilçbir; oiddil yanı kalmış değildir. O sınavları da boşuna U' Çaparsınız. Gün e gün karar değiştirirsiniz. 70 dediniz, (.40 debiniz şimdi çıktı 180'e.Yarın değişebilir. Bu da î )ilir.,. ' 1 $R. DEjförlŞ EROGLU (Yerinden) (Devamla) - Şikâyetin mi; f Sl^ÎM ANGOLEMLİ (Devamla) - Bizim şikâyetimiz, sizin ' i fliürumunuzdur. Plansız, programsız yürümenizdir. i' M ;VÎŞ EROGLU (Yerinden) (Devamla) - Biz başarılı j k. 65'dir... ; IN (Gazi Magusa) (Yerinden) - Sayın Angolemli, ar, boynun niye eğri? Neresi doğruda ki, orası ;! ANGOLEMLİ (Devamla) - Güzel, tam, 'eğerli arkadbşlar;... iyi bir I^fetŞ EROQLU (Yerinden) (Devamla) - Herhalde igöre konuşun... V I: i jangolejyilî (Devamla) - Değerli arkadaşlar; eçim arifesinde bu Meclisden, şehit ve hadise e çocujklarma arsa verilecek diye bir yasö eş yıl sonra yine seçim arifesinde arsalör :, andı. Ama, o bile biraz 3nce sayın ai i İ21 'Jt I l!

76 ( i i i hin dediği gibi, Mağusa'da verildi* ama Girne'de yjoktur. Çünkü, paylaşma çoktan bitti ve Girne'deki gocukları,şimdi bekliyor. Güzelyurt't.a ayni. * DERVİŞ EROGLU (Yerinden) (Devamla) Girne»li aştır. 235 Girne'de almıştır. Demek ki, araştırz««: jşbş$yîn ANGOLEMLİ (Devamla) - Yani Sayın Bajfba'lHatGirne'de tamamdır diyorsunuz.., -iu î' ih DERVİŞ EROGLU (Yerinden) (Devamla) kişi alttiftisişayın Angolemli.! iijoseyîn ANGOLEMLÎ (Devamla) - Kaç kişi kaldı almayan?., DR i, DERVİŞ EROGLU (Yerinden) (Devamla) - 28 kişi civa**iqd$ müracaat etmedi, eger müracaat etseydi Lefkoşa'da ehit r çocuklarının aldığı bölgede almıştır....hüseyin ANGOLEMLİ (Devamla) - Girne'de almadı yani, Giifee'dât'jrer kalmadı?... DR*.i DERVİŞ EROGLU (Yerinden) (Devamla) - Yok. O zamaıjı Lefkoşa'da vardı... i T. HUŞKEN ANGOLEMLİ (Devamla) - Ne yapsınlar? Onlar da ortada kalcılar ki, almazlarsa kaybedecekler. 0 şeye kapıldılar* ve gitti.. DR. verildi ve? ÎRVİŞ EROGLU (Yerinden) (Devamla) - Once Lefkoşa'dşr ijıiç itiraz olmadı. Biliyorsun sende... HÜSBMN ANGOLEMLİ (Devamla) - Evet, değerli arkadaşlar; <i # I'İÜ i / 4 DR. DEİRVİŞ EROGLU (Yerinden) (Devamla) -Ortam i Gazetesi çok düzel yazardı itiraz olsaydı... ' ' : V ' j SAĞLIK VE SOSYAL YARDIM BAKANI MUSTAFA 2RBİLENİ(Lefkoşa) Yapar»İstismar edemez, doktorsun ^. il W 11 h 4

77 ( : i (İttlSEYtN AteÖLEMtî (Devamla) - Değerli arkadaşlar; bu konu istismara gelmez. Evet, sağırlar arasında âyıfini yaparsanız ama hiç olmazssa bu konularda daha bir rjlı olmak ^orundasınız. Şimdi değerli arkadaşlar} daha de örneği görülmüştür,hak düşürücü düzenlemeler sa Mahkemelinden geri gelmektedir. Şimdi, aniden, yine arifesinde» şehit ailelerinin üç ay zarfında başvurma Janması getiriliyor.! j jk&nan AKIIf (Gazi Magosa) (Yerinden) - Yani üç aydan ANGOLEMLÎ (Devamla) - Yani üç aydan sonra fi ş^hilt çiptarsa olmayacak. Bu değerli arkadaşlar; jt (j^ür-üc^ bir düzenlemedir ; bir tek bu maddeden bu LsJ.ne jplumlu yaklaşmak imkanı yoktur. Şimdi... U^UN 'hferinden) (Devamla) - 15 yıl oldu Sayın l6 licı yıl... ANGOLEMLÎ (Devamla) - İsterse 100 yıl olsun ız yoktur, hakkımız yoktur "hak düşürelim. it çljijcuğudur. Sizin ne hakkınız var, yasa ^ğtipir diyelim? Şimdi olan nedir*?komisyonda Orda bize söylenen, birtakım yöntemlerle jfttya» s $>eplerle yaşamını yitirmiş kişiler, birtakım iı iken'filerini şehit olarak kabul ettirmişlerdir e çalışmaktadırlar. Dolayısıyla bu gibi îvermemek için bu işi artık kesip bitirelim, koyduk dediler. Siz objektif metodlar uçu başkalarında aramayalım. Yöntem yanlış, alesef suistimale açıktır.açık olduğu için rle karşı karşıya gelmiştir ve bugün toplum aktadır bazı kimseler yaşamlarını başka, hatta bir kısmı kalbi durmuş fakat tjuna 2145/... I 5 M;