1 47 NUMARALI TAPU TAHRİR DEFTERİNE GÖRE SİMAV NAHİYESİ Yüksek Lisans Tezi HÜSAMETTİN HALİT ATLI Kütahya

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "1 47 NUMARALI TAPU TAHRİR DEFTERİNE GÖRE SİMAV NAHİYESİ Yüksek Lisans Tezi HÜSAMETTİN HALİT ATLI Kütahya"

Transkript

1 1 47 NUMARALI TAPU TAHRİR DEFTERİNE GÖRE SİMAV NAHİYESİ Yüksek Lisans Tezi HÜSAMETTİN HALİT ATLI Kütahya

2 i T. C. DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Tarih Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi 47 NUMARALI TAPU TAHRİR DEFTERİNE GÖRE SİMAV NAHİYESİ Danışman Doç. Dr. Hasan Basri KARADENİZ Hazırlayan Hüsamettin Halit ATLI Kütahya 2008

3 ii Kabul ve Onay Hüsamettin Halit ATLI nın hazırladığı 47 Numaralı Tapu Tahrir Defterine Göre Simav Nahiyesi başlıklı Yüksek Lisans tez çalışması, jüri tarafından lisansüstü yönetmeliğinin ilgili maddelerine göre değerlendirilip kabul edilmiştir..../.../2008 Tez Jürisi İmza Doç. Dr. Hasan Basri KARADENİZ (Danışman) Yard. Doç. Dr. Bayram NAZIR (Üye) Yard. Doç. Dr. Nurgül BOZKURT (Üye) Prof. Dr. Ahmet KARAASLAN Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü

4 iii Yemin Metni Yüksek lisans tezi olarak sunduğum 47 Numaralı Tapu Tahrir Defterine Göre Simav Nahiyesi adlı çalışmamın, tarafımdan bilimsel ahlak ve geleneklere aykırı düşecek bir yardıma başvurmaksızın yazıldığını ve yararlandığım kaynakların kaynakçada gösterilenlerden oluştuğunu, bunlara atıf yapılarak yararlanılmış olduğunu belirtir ve bunu onurumla doğrularım..../.../2008 Hüsamettin Halit ATLI

5 iv ÖZGEÇMİŞ tarihinde Almanya da doğdu. İlkokulu, Samsun Kazımorbay İlkokulu nda, ortaokul ve liseyi de Samsun 100.Yıl Lisesi nde tamamladı yılında Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü nde başladığı Lisans eğitiminden eğitim-öğretim yılında mezun oldu. Şu anda Vakıflar Genel Müdürlüğü nün yürüttüğü VAYS Projesi kapsamında Osmanlıca Uzmanı olarak görev yapmaktadır.

6 v ÖZET Bu çalışmanın temel kaynağını oluşturan Tahrir Defterleri, Osmanlı Devleti nin sosyal, ekonomik ve beşeri durumu hakkında bilgiler vermektedir. Çalışmamızda 47 numaralı Tahrir Defteri ışığında Simav Nahiyesi nin coğrafi, tarihi, idari, nüfus ve iktisadi durumu hakkında tespitler yapılmıştır. Bölge tarih öncesi dönemlerden beri yerleşim yeri olmuş daha sonra Anadolu nun Türkleşmesiyle bölgede Selçuklu hâkimiyeti başlamıştır. Bu tarihten sonra Simav, Germiyanoğulları nın ve daha sonra da Osmanlı Devleti nin kontrolüne geçmiştir. Simav Nahiyesi, çalışmayı kapsayan dönemde 51 köye ve 7 mezra aya taksim edilmişti, ayrıca Simav Nahiyesi nin merkezi ise idari bakımdan 3 mahalleden meydana gelmekteydi. Simav Nahiyesi nde nüfus yaklaşık olarak kişidir. Nahiyede hububat üretimine önem verilmekle birlikte sebze ve meyve de yetiştiriliyordu. İktisadi bakımdan Simav Nahiyesi nde zirai üretime ek olarak küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ve arıcılık da yapılıyordu. Anahtar Kelimeler: Simav, Tahrir Defteri, Nahiye, Osmanlı Devleti, Nüfus

7 vi ABSTRACT Main source of this study based on the Ottoman book of the Tahrir Defters that give information about the government social, economic and people. The district of the Simav geographical, history, administrative, popilation and economic condition information have been determined from the Ottoman Tahrir Defters registered 47. Region has been settlement since the pre historical era, after Anatolia had been Turkicized; Seljuk sultanate had a power of the region governing. After this date Simav had been governed by the Germiyanoğulları, then Ottoman empire. During the this study time the district of the Simav had divided 51 villages and 7 settlement regions zone besides, the district of the Simav center had been consists of three quarters. Simav population was approximately Grain agriculture was very important in the Simav region, furthermore. Fruit and vegetable productions werw another main economic income fort he region. Besides agriculture production small cattle rising and beekeeping have done. Key Words: Simav (Synaos), Tahrir Defter, District, Ottoman Empire, People

8 vii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET...v ABSTRACT...vi TABLOLAR LİSTESİ...ix KISALTMALAR...x TEZ HAKKINDA...xii GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM SİMAV IN COĞRAFİ YAPISI VE SİMAV DA TÜRK HÂKİMİYETİ 1.1. SİMAV IN COĞRAFİ YAPISI SİMAV IN TÜRK HÂKİMİYETİNE GİRİŞİ Anadolu Selçukluları Dönemi Germiyanoğulları Dönemi Osmanlılar Döneminde Simav...7 İKİNCİ BÖLÜM İDARİ YAPI 2.1. OSMANLI DEVLETİ NİN İDARİ YAPISI OSMANLI İDARİ YAPISINDA SİMAV NAHİYESİ...11 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM YERLEŞME VE NÜFUS 3.1. SİMAV KASABASI NDA YERLEŞME SİMAV KASABASI NIN NÜFUSU SİMAV NAHİYESİ NE BAĞLI KÖYLERİN NÜFUSU SİMAV NAHİYESİ NİN GENEL NÜFUSU...20 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM İKTİSADİ DURUM 4.1. SİMAV NAHİYESİ NDE TOPRAK TASARRUFU SİMAV NAHİYESİ NDE ZİRAİ ÜRETİM Hububat Üretimi Bağcılık, Sebze ve Meyve Üretimi...37

9 viii 4.3. SİMAV NAHİYESİ NDE HAYVANCILIK Küçükbaş Hayvancılık Arıcılık SİMAV NAHİYESİ NDE KÜÇÜK İŞLETMELER SİMAV NAHİYESİ NDEN ALINAN VERGİLER...41 SONUÇ...44 EKLER...46 KAYNAKÇA DİZİN...123

10 ix TABLOLAR Sayfa Tablo 2.1. Simav Nahiyesi nin İdari Durumu...12 Tablo 3.1. Simav Kasabası Mahallelerinin Nefer Sayısı...15 Tablo 3.2. Simav Kasabası nın Tahmini Nüfusu...17 Tablo 3.3. Simav Kasabası nın Tahmini Nüfus Karşılaştırması...18 Tablo 3.4. Simav Nahiyesi nde Tahmini Köy Nüfusu...19 Tablo 3.5. Simav Nahiyesi nin Genel Nüfusu...20 Tablo ve 47 nr. TD. ye Göre Simav Nahiyesi nin Genel Nüfusu...21 Tablo 3.7. Simav Nahiyesi nde Hane Aralıklarına Göre Köy Sayısı...22 Tablo ve 47 nr. TD. ye Göre Simav Nahiyesi nde Hane ve Mücerred...23 Tablo 3.9. Simav Nahiyesi nde Bulunan Muaf Nüfus...24 Tablo Simav Nahiyesi ne Bağlı Köyler ve Nüfusları...25 Tablo 4.1. Simav Nahiyesi nde Toprak Kullanımı...32 Tablo 4.2. Simav Nahiyesi nde Hububat Üretimi Miktarı...34

11 x KISALTMALAR Kısaltma Açıklama a.g.e. : adı geçen eser a.g.m. : adı geçen makale a.g.t. : adı geçen tez C. : Cilt Çev. : Çeviren DİY. İ.A. : Diyanet İslam Ansiklopedisi Haz. : Hazırlayan İ.A. : İslam Ansiklopedisi İ.Ü.E.F.T.D. : İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarihi Dergisi nr. : Numara s. : Sayfa S. : Sayı T.D.A.D. : Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi TD. : Tapu Defteri TK. KKA. : Tapu Kadastro Kuyûd-i Kâdime Arşivi

12 TEZ HAKKINDA xi

13 xii Araştırmanın Problemi Çalışmamızın problemini, 47 numaralı Tapu Tahrir Defteri ne göre Simav Nahiyesi nin sosyal ve ekonomik durumu oluşturmaktadır. Araştırmanın Amacı Çalışmamızın amacı, Simav Nahiyesi ni de kapsayan 47 numaralı Tapu Tahrir Defterine göre Simav Nahiyesi nin sosyal ve ekonomik durumunu belirtmektir. Araştırmanın Önemi Araştırma konumuz olan Simav Nahiyesi nin sosyal ve ekonomik durumu hakkında bilgi veren bir çalışmadır. Bundan dolayı bölge hakkında bilgi sahibi olunacaktır. Araştırmada Hipotez Simav Nahiyesi ni de kapsayan 47 numaralı Tapu Tahrir Defterinde Simav Nahiyesi nin sosyal ve ekonomik durumunu belirlemek. Araştırmanın Kapsam ve Sınırlılıkları Çalışmamız, II. Selim döneminde yapılan 47 numaralı Tapu Tahrir Defteri nde Simav Nahiyesi ile alakalı olan kısmı kapsamaktadır. 47 numaralı tapu tahrir defterini Tapu Kadastro Kuyûd-ı Kadîme Arşivi nden temin edilmiştir. Tapu defterlerinin tasnifinin tamamlanmış olduğundan ve konu kapsamı 47 numaralı tapu tahrir defteri olduğundan dolayı herhangi bir aksamaya sebep olacak kısıtlama ve sınırlamayla karşılaşılmamıştır. Araştırmanın Yöntemi Çalışmamızın kaynağını oluşturan 47 numaralı Tapu Tahrir Defteri ni, Tapu Kadastro Kuyûd-ı Kadîme Arşivi nden temin ettik. Çalışmamızın kaynağı olan tahrir defterinin ne olduğunu, neden yapıldığını anlatabilmek amacıyla kaynak toplaması yaptık. Bölgenin tarihi süreci hakkında bilgi ve kaynak topladıktan sonra konumuzun temelini oluşturan Simav Nahiyesi nin 47 numaralı Tapu Tahrir Defteri ne göre idari,

14 xiii demografik ve iktisadi durumu hakkında tahrir defterine göre verilen rakamlarla çalışma desteklendi. Konuyu değerlendirirken çalışma dört bölümden oluşturuldu. Birinci bölümünde, Simav Nahiyesi nin coğrafi özellikleri ve tarih boyunca Simav daki Türk hâkimiyeti konuları işlendi. İkinci bölümde ilgili tahrir defterine göre Simav Nahiyesi nin idari yapısı hakkında bilgi verildi. Nahiyenin mahalleleri, karyeleri, mezralar ve çiftlikleri ele alındı. Üçüncü bölümde, yine tahrir defterine dayanarak Simav Nahiyesi nin nüfusu tespit edilmeye çalışıldı. Dördüncü bölümde ise Simav Nahiyesi nin iktisadi durumu hakkında değerlendirmeler yapıldı. Edinmiş olduğumuz bilgiler sayısal olarak verildikten sonra tablolar yardımıyla da bölgenin sosyal ve iktisadi vaziyeti istatistiksel olarak aktarıldı. Ekler bölümünde de 47 numaralı tahrir defterinin Simav la alakalı olan kısmının tamamının transkripsiyonu ve orijinal metinden birkaç sayfa eklendi. Bununla birlikte defterin başında yer alan Kütahya Kanunnamesi nin orijinal metni ve transkripsiyon edilmiş hali ilave edildi. Araştırmamıza yardımcı olması amacıyla Simav ın gösterildiği bir harita da ekler kısmına iliştirildi. Transkripsiyon sırasında doğruluğundan tam emin olmadığımız kelimelerin yerine (?) işareti, hiç okuyamadığımız kelimelerin yerine ( ), başka şekillerde de okunacağını düşündüğümüz kelimelerin yanında da ( ) içinde diğer şekli belirtildi. Çalışmalarım sırasında yardımlarını esirgemeyen Sayın Hocam Doç. Dr. Hasan Basri KARADENİZ e teşekkürlerimi bir borç bilirim.

15 TEZ METNİ xiv

16 1 GİRİŞ OSMANLI DEVLETİ NDE TAHRİR SİSTEMİ Tarihte kurulan Türk-İslâm Devletleri nde ya da diğer medeniyetlere ait devletlerde olduğu gibi Osmanlı Devleti nde de fethedilen veya ilhak edilen bir memleketin öncelikle tahriri 1 yapılırdı. Bunlar Bâb-ı Defteri ya da Defterhâneye ait defterler de olarak da anılırdı. Coğrafyası geniş olan Osmanlı Devleti nde fethedilen topraklar, vazifeli memurlar vasıtasıyla yazılır ve bunlara dayanılarak arazi ve emlak kayıtları tutulurdu. Bu kayıtlar Muharrir veya İlyazıcı denilen şahıslar tarafından arşivlenirdi 2. Bu kayıt defterleri Mufassal ve İcmâl (Mücmel) olarak ikiye ayrılmıştı. İdari teşkilatı ve nüfus durumunu da gösteren, ayrıntılı bilgi ihtiva edenlere mufassal, daha özet bilgi verenlere ise icmâl adı verilirdi 3. İlk tahrir defterine defter-i atik, ikincisine defter-i cedid, eğer üçüncü bir tahrir yapılırsa ilk deftere defter-i köhne denirdi. Şayet dördüncü bir tahrir yapılmış ise o zaman ilk iki tahrire ait defterler köhne, üçüncüsüne atik ve sonuncusuna da cedid denilirdi 4. Osmanlı Devleti, bölgenin nüfus ve gelir kaynaklarını ayrıntılarıyla araştırıp deftere geçirmiş olurdu. Böylece her sancak için ayrı bir nüfus ve gelir meydana getirilirdi. O bölgede vergi kaynakları çeşitli şekilde değişiklik gösterdiği zaman her senede bir tahrir uygulaması yeniden yapılırdı. Tahrir defterleri Osmanlı Devleti ne tâbi olan memleketlerin sosyal, demografik ve ekonomik tarihine ait, benzeri başka hiçbir yerde bulunmayan detaylı istatistik kaynaklarıdır 5. 1 Osmanlı Devletinde, ele geçirilen memleketlerin arazisini kayıt altına almak, toprağın mülkiyet ve tasarruf sistemini ve vergi oranlarını tespit etmek için, o yerlere ait bilgilerin düzenli bir şekilde yazılması ve kaydedilmesi işlemine tahrir denilmektedir. Kayıtları tutan Muharrir, toprağın mülkiyet sistemini has, zeamet, tımar, vakıf veya mülk olarak belirledikten sonra, vergi mükelleflerini veya muaf olanları konumlarına göre (topraklı veya topraksız köylü, evli, bekâr, dul, sakat, imam, müezzin vb.) tesbit eder, sonra da toprağın cinslerine göre yıllık mahsulleri (buğday, arpa, nohut, mısır, ceviz, pirinç, meyve vb.) vergi miktarlarını da belirterek tahrir defterine kaydederdi. Midhat Sertoğlu, Osmanlı Tarih Lügatı, İstanbul 1986, s İsmet Miroğlu, Kemah Sancağı ve Erzincan Kazası ( ), Ankara 1990, s. 11, Sertoğlu, a.g.e., s Mustafa Soysal, Onaltıncı Yüzyılda Adana İlinin Mufassal Defteri ne Göre Sosyal ve Ekonomik Yapısı Üzerine Bir Araştırma, Belleten, C. LII., S. 202, (Nisan 1988 Ankara), s Halil İnalcık, Sûret-i Defter-i Sancak-ı Arvanid (Hicri 835 Tarihli), Ankara 1987, s. XV. 5 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devleti nin Merkez ve Bahriye Teşkilatı, Ankara 1988, s

17 2 KANUNNAMELER Kanunlar, toplumsal yaşamı ve insan etkinliklerini düzenlemeyi, denetlemeyi amaçlayan kurallar bütünüdür. Osmanlı Devleti nde de şer î hukukun yanısıra idarî, malî, cezaî gibi muhtelif hukuk sahalarına ait olmak üzere, padişahların emir ve fermanları ile konulmuş olan kanun ve nizamları aynen veya özet olarak bir araya getirerek oluşturulan kânun kitabına Kanunnâme denir. Bazen kanun yerine yasak, kânunnâme yerine de yasaknâme tabirine de rastlanmaktadır 6. Osmanlı Devleti nde bir yer fetih ya da ilhâk edildiğinde hemen o bölgenin tahriri yapılırdı. Sonrasında o yöre halkının uyması gereken kanunları kapsayan Kanunnâme tanzim edilirdi. Böylelikle bu yeni bölgede hâkimiyetin sağlanması amaçlanmaktaydı. Osmanlı Devleti ele geçirilen bölgede eski kanunları ya olduğu gibi kabul eder ya da bazı değişiklikler yaparak uygulamaya koyardı. Bu değişiklikler halkın çıkarları doğrultusundaydı. Bu uygulamanın ardında yatan temel neden, halkı Osmanlı Devleti ne ısındırmaktı NUMARALI TAHRİR DEFTERİ Bu çalışmanın temel kaynağını oluşturan 47 numaralı mufassal tapu tahrir defteri (Tapu Kadastro Kuyûd-ı Kadîme Arşivi eski no: 70) varak sayısı 408 olarak H. 978 de kayda geçmiş bir defterdir 8. Bununla birlikte 47 numaralı tapu tahrir defterine bağlı olarak bölge ile alakalı 45 numaralı mufassal tapu tahrir defteri (Başbakanlık Osmanlı Arşivi nde eski no: 812, II. Bayezid dönemi), 49 numaralı mufassal tapu tahrir defteri (Başbakanlık Osmanlı Arşivi eski no: 918, H.918) ve 438 sayılı muhasebe-i icmal tapu defteri de (Başbakanlık Osmanlı Arşivi eski no: 881, Kanuni dönemi) bulunmaktadır 9. 6 Ömer Lütfi Barkan, Kanûn-nâme, İ.A., C.VI., s Hasan Basri Karadeniz, Osmanlı Devleti nin Beylikleri İlhak Siyaseti ve Dulkadirli Beyliği nin İlhakı, Türkler, C. IX, s.490; Neşet Çağatay, Osmanlı İmparatorluğu Arazi ve Reâyâ Kanunnâmelerinde İlhâk Edilen memleketlerin Adalet ve Kanunları ve Istılahlarının İzleri, III. Türk Tarih Kongresi 1943, (Ankara 1948), s Heyet, 438 Numaralı Muhâsebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri (937/1530), Ankara 1993, s.9. 9 Heyet, 438 Numaralı Muhâsebe-i Vilâyet-i, s. 9.

18 3 II. Selim döneminde kayda geçmiş olan 47 numaralı defter, Fihrist-i Nahiye-i Simav 10 olarak başlamakta ve Simav Nahiyesi ne bağlı köy, mezra a, çiftlik, yaylak gibi yerlerin vergi miktarları sıralanmaktadır 11. Daha sonra Nahiye-i der-liva-i Kütahya ve sonra da Nefs-i Simav 12 olarak devam etmekte ve Simav Nahiyesi nin mahalleleri ve Simav a bağlı olan köyler yer almaktadır. Defterde Simav Nahiyesi ile alakalı olan kısım, 222-b 256-a varakları arasını kapsamaktadır. 47 numaralı tapu tahrir defterinde Simav Nahiyesi, Yukarı 13, Orta 14 ve Aşağı 15 Mahalle olmak üzere 3 mahalleden oluşmakta, Simav a tâbi olan 51 köy, 7 mezra a, 10 çiftlik, 1 yaylak ve 1 çayır bulunmaktadır TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 222-b. 11 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 222-b. 12 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 222-b. 13 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 223-b. 14 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 224-b. 15 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 225-b. 16 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 222-b 256-a.

19 4 BİRİNCİ BÖLÜM SİMAV IN COĞRAFİ YAPISI VE SİMAV DA TÜRK HÂKİMİYETİ

20 SİMAV IN COĞRAFİ YAPISI Ege Bölgesi nde bulunan Simav, Kütahya ya bağlı bir ilçe konumundadır. Simav ın toplam yüz ölçümü 1687 km² dir 17. Simav ın doğusunda Gediz, Emet, batısında Sındırgı, Demirci, kuzeyinde Emet, güneyinde Gediz ilçeleri bulunmaktadır. Simav, Akdağ, Eğrigöz Dağı, Gölcük Dağı ve Simav Dağı arasındaki verimli ovada kurulmuştur 18. Simav ın çevresindeki dağlarda Nadarçam, Gebeoluk, Söğütlüyayla, Gölcük ve Akdağ yaylaları vardır. Ayrıca Simav, Kırvadi, Hamzabey, Pazarlar, Orhanlar ve Kavakiçi ovaları da önemli ovalarıdır 19. İç Anadolu Bölgesi ve Ege Bölgesi iklimlerinin geçiş noktasında bulunan Simav İlçesi ılıman bir iklime sahiptir SİMAV IN TÜRK HÂKİMİYETİNE GİRİŞİ Anadolu Selçukluları Dönemi Kesin bir bilgi olmamakla birlikte Türklerin Simav a ilk kez Melik Mansur un fetihleri sırasında geldiği düşünülmektedir. Türkler, halk arasındaki söylentiye göre; Simav a 6 Mayıs 1073 Salı günü girmişlerdir. Bu düşünceyle Simav yarenleri her yıl Mayıs ayının ilk haftasında Dağdan İnme törenleri düzenleyerek Simav ın Türk hâkimiyetine girmesini kutlamaktadırlar Malazgirt Meydan Savaşıyla kazanılan zafer sonrasında Bizans İmparatorluğu nun büyük ordusu darmadağın edilmiş ve bu zaferi izleyen yıllarda Türk akıncı birlikleri, Anadolu içlerine akarak kısa zamanda Adalar Denizi ve Marmara kıyılarına kadar kolayca ilerlemişlerdi 22. Kutalmışoğlu Süleyman Şah, 1075 yılında Anadolu Selçuklu Devleti ni kurarak kısa sürede devletinin sınırlarını Ege kıyılarına kadar uzattı yılına gelindiğinde Anadolu nun fethi büyük ölçüde tamamlanmıştı. 17 Tülay Uğuzman, Simav İlçesi ve Çevresi Yaren Teşkilâtı, Ankara 1988, s Heyet, Cumhuriyetin 50. Yılında Kütahya, 1973 İl Yıllığı, Kütahya 1973, s Uğuzman, a.g.e., s Uğuzman, a.g.e., s Cihat Pala - Ertuğrul Erdoğdu, Doğası, Tarihi ve Folkloruyla Simav, Ankara 1991, s Ali Sevim, Anadolu nun Fethi, Selçuklular Dönemi (Başlangıçtan 1086 ya Kadar), Ankara 1987, s.75.

21 de düzenlenen I. Haçlı seferindeki Dorileon Savaşı nda Haçlılara karşı koyamayarak İznik ten Konya ya kadar geri çekilmek zorunda kalan I. Kılıçarslan ın bu hareketini fırsat bilen Bizans İmparatoru Eskişehir i ve Antalya nın batısındaki toprakları ele geçirdi 23. Bu ilerleyiş sonucunda Simav yeniden Bizans egemenliğine girdi ve Kütahya iki devlet arasında sınır oldu te Türkler Bursa yöresinden geçerek Çanakkale ye kadar ilerleyince yeni bir Bizans-Türk mücadelesi meydana geldi. Bu saldırı sonucunda Bizanslılar bozguna uğratıldı. Bu bozgundan sonra Bizans İmparatoru da başka bir orduyla Kütahya yakınlarında Türk ordusunu dağıttı tarihinde Selçuklu tahtına II. Kılıçarslan ın oturmasının ardından doğudaki düşmanlarını bertaraf eden Selçuklular tekrar Bizans a yöneldiler. Bizans İmparatoru Manuel Türklerin ilerleyişine engel olabilmek için büyük bir hazırlık yaparak Anadolu Selçuklu Devleti üzerine yöneldi. Tarihe Miryakefalon Savaşı olarak geçen bu mücadelede Bizans Devleti ağır bir yenilgiye uğradı (1176). Bu savaş sonucunda Anadolu daki Türk hâkimiyeti kesinleşmiş oldu. Bu zafer sonrasında Türkmen grupları akınlarını Bizans a yöneltmiş ve Bizans Devleti tüm çabalarına rağmen bu akınları durduramamıştır tarihinde Kütahya ve Uluborlu, II. Kılıçarslan tarafından zabtedilmiştir de II. Kılıçarslan tahttan çekilerek ülkeyi oğulları arasında paylaştırmış, Uluborlu ve Kütahya yöresini Gıyaseddin Keyhüsrev in yönetimine bırakmıştı tarihinde II. Kılıçarslan ın vefatı üzerine kardeşler arasında taht mücadeleleri ortaya çıktı ve ortam karıştı. Bu tarihe kadar Uluborlu ve Kütahya bölgesi Gıyaseddin Keyhüsrev yönetiminde kalmış, fakat sonrasında Gıyaseddin Keyhüsrev in İstanbul a sığınması üzerine bu bölgeler kardeşi Rükneddin Süleyman Şah ın hâkimiyetine geçmiştir. Selçuklu şehzadeleri arasında devam eden taht kavgalarından yararlanan Bizanslılar Kütahya yı yeniden ele geçirmişlerdir. Ancak daha sonra yapılan mücadeleler sonucunda Alâeddin Keykubat döneminde Kütahya Bizans Devleti nden alınarak tekrar Türk hâkimiyetine girmiştir (1233) Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, İstanbul 1998, s Pala - Erdoğdu, a.g.e., s Turan, a.g.e., s İbrahim Kafesoğlu, Selçuklular, İ.A., C. X, s Osman Turan, Kılıç Arslan II, İ.A., C. VI, s. 696.

22 Germiyanoğulları Dönemi XIV. yüzyıl sonlarında Moğol baskısı Anadolu da artmış ve bu topraklardaki iktisadi ve içtimai karışıklıklar sonucunda beylikler Selçuklu ve Moğol idaresine karşı gelerek kendi teşekküllerini oluşturmaya başlamışlardı 28. Germiyanoğulları nın kurucusu olarak kabul edilen I. Yakub Bey, III. Alâeddin Keykubat ın 1302 de saltanattan çekilmesinden sonra hükümdar olan Gıyaseddin Mesud u tanımayıp İlhanlı Beylerbeyi Emir Çoban ın hâkimiyetini benimsemiştir 29. Germiyanoğulları en kuvvetli dönemini I. Yakub Bey zamanında yaşamıştır. Kızıl Camiî kitabesinde el-emîrü l-ecellü l-kebîr ünvanı ile anılan Yakub Bey döneminde 30 Germiyanoğulları Beyliği hudutları içinde Ankara, Kütahya, Karahisar, Kula, Simav, Lâdik, Selçuk, Tire, Birgi, Keles bulunmaktadır. Yine bu dönemde Bizans Devleti ne ait Philadelphia (Alaşehir) i vergiye bağlayan Germiyanoğulları, Karamanoğulları ndan sonra Anadolu nun en güçlü beyliği konumuna yükselmiş ve diğer Anadolu beyliklerinin çekindiği bir beylik haline gelmiştir 31. I. Yakub Bey in ölümünden sonra yerine geçen oğlu Mehmed Bey ve dönemi hakkında tafsilatlı bir bilgi bulunmamaktadır 32. Lakabının Çağşadan olduğu bilinen ve Yakub Bey zamanındaki kudrete sahip olamayan Mehmed Bey den sonra Germiyan tahtına Süleyman Şah (Şah Çelebi) geçmiştir Osmanlılar Döneminde Simav Süleyman Şah ın ilk yılları sakin geçmekle birlikte, Karamanoğulları na karşı kendisine sığınan Hamitoğlu İlyas Bey e Süleyman Şah yardım etmiş ve bu olay Germiyanoğulları ile Karamanoğulları nın arasını açmıştı. Karaman Beyliği nin baskısı karşısında Süleyman Şah Osmanlılar ile akrabalık kurmak istedi. Bu sebeple kızı Devlet Hatun u I. Murad ın oğlu olan Şehzade Bayezid le evlendirdi. Süleyman Şah kızının 28 Mustafa Çetin Varlık, Germiyan-oğulları Tarihi, Ankara s. 31.; İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri, Ankara 1988, s İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Germiyân-oğulları, İ.A., C. IV, s Uzunçarşılı, a.g.m., s İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Kütahya Şehri, İstanbul 1965, s Uzunçarşılı, a.g.m., s Uzunçarşılı, a.g.m., s.768.

23 8 çeyizi olarak da Kütahya, Tavşanlı, Simav ve Emet dolaylarını Şehzade Bayezid Bey e, dolayısıyla da Osmanlı Devleti ne verdi tarihinde gerçekleşen bu evliliğin yaptırılmasında Süleyman Şah ın düşüncesi, beyliğin devamını sağlamak ve düşmanlardan korunmaktı; bunun için de Germiyan topraklarının önemli bir kısmını çeyiz olarak Osmanlı Devleti ne bırakmıştı 35. Bu gelişmeden sonra Süleyman Şah Kula ya gitti ve bir süre sonra orada vefat etti. Süleyman Şah tan sonra yerine oğlu olan Yakub Çelebi (II. Yakub) geçmiştir 36. Şehzade Bayezid e çeyiz verilen toprakları geri almak isteyen Yakub Çelebi, I. Murad ın Kosova Savaşı nda şehit olmasını fırsat bilerek bu toprakları geri almaya çalıştı. Fakat babasının ölümünden sonra tahta geçen I. Bayezid, Rumeli deki karışıklığı düzeltmiş; Aydın, Saruhan ve Menteşe Beyliklerini zapt ederek devletin istikrarını sağlamıştı 37. Sıranın kendisine geleceğini anlayan Yakub Çelebi, I. Bayezid e hediyeler göndermiş; ancak Yakub Bey in niyetini bilen I. Bayezid, onu yakalatarak Rumeli deki İpsala Kalesi ne hapsettirmiştir. Böylece Germiyan Beyliği topraklarının tamamı Osmanlı sınırlarına dâhil edilmiştir (1390) 38. Ankara Savaşı ndan (1402) sonra diğer Anadolu Beyleri gibi II. Yakub Bey de Timur a iltica etmiş, böylece kendisine bütün Germiyan toprakları geri verilmişti. Yakub Bey, Osmanlı şehzadeleri arasındaki taht mücadelelerinde kız kardeşi Devlet Hatun un oğlu olan Çelebi Mehmed tarafını tutmuş, fakat bu tutumundan ötürü Karamanoğulları ile arası açılmış, daha sonra da Karamanlılar Kütahya yı ele geçirmişti (1410). Çelebi Mehmed in tahta çıkması ve 1414 yılında Karamanoğulları nı mağlup etmesi üzerine Yakub Çelebi de Osmanlı Devleti himayesinde topraklarına kavuşmuştu yılında Çelebi Mehmed in vefatından sonra yerine geçen II. Murad la iyi geçinmeyi tercih eden Yakub Çelebi 39, kendisinin hiç erkek evladı olmadığı için memleketini Osmanlılar a bırakmıştır Halil İnalcık, Osmanlılar, İ.A., C.XII/ 2, s Feridun M. Emecen, İlk Osmanlılar ve Batı Anadolu Beylikler Dünyası, İstanbul 2001, s Uzunçarşılı, a.g.m., s Yaşar Yücel, Anadolu Beylikleri Hakkında Araştırmalar II, Ankara 1989, s Uzunçarşılı, Kütahya Şehri, s Paul Wittek, Ankara Bozgunundan İstanbul un Zaptına ( ), Çev. Halil İnalcık, Belleten, C.VII, S. 62, (Ankara 1952), s Uzunçarşılı, a.g.m., s.769.

24 9 Yakub Çelebi nin ölümünün ardından Osmanlı Devleti, Kütahya ya Sancakbeyi olarak Timurtaşpaşazade Umur Bey in oğlu Osman Çelebi yi tayin etmiş, böylelikle Kütahya, Anadolu Eyaleti merkezi olmuştur 41. Osmanlı tarihinde stratejik bir öneme sahip olan Kütahya şehri, uzun süre Paşa Sancağı olarak bilinmiştir. 41 Uzunçarşılı, a.g.m., s.770.

25 10 İKİNCİ BÖLÜM İDARİ YAPI

26 OSMANLI DEVLETİ NİN İDARİ YAPISI Kuruluş devrinden itibaren Osmanlı Devleti bir bölgeye başlıca iki yönetici göndermiştir. Bunlardan birincisi hukukun temsilcisi kadı, diğeri de idarenin temsilcisi subaşıdır. Bu uygulama taşra idaresinin temelini oluşturmaktadır. Orhan Gazi, I. Murad ve I. Bayezid zamanlarında yapılan fetih hareketleri ile Osmanlı Devleti hayli geniş sınırlara ulaşmış, buna karşılık Osmanlı Devleti teşkilatlanmada hızlanmıştır. I. Bayezid ile başlayan teşkilatlanmacı devlet yapısı Fatih Sultan Mehmed ile en mükemmel seviyeye ulaşmıştır 42. XVI. yüzyılda Osmanlı Devleti nde taşra idaresi köy (karye), nahiye, kaza, sancak (liva) ve eyalet (ya da beylerbeyilik) şeklinde teşkilatlanmıştı. Bu sistem küçük birimlerin birleştirilerek bir üst birimin oluşturulması şeklinde meydana gelmekteydi. Köylerin birleşmesiyle birlikte nahiyeler, nahiyelerin birleşmesiyle kazalar meydana gelmişti. Kazaların birleşmesinden sancaklar, sancakların birleşmesinden ise eyâletler oluşmuştu 43. Osmanlı idarî teşkilatında en fazla öneme sahip olan birimler kaza ve sancaklardır. Kazalarda, yönetici sınıf olarak kadı, alaybeyi ve subaşı bulunurdu. Bunlardan kadılar askeri olmayan şer i ve hukuki konulardan sorumluydular. Kadılar adlî ve kazaî işlerden başka, bulundukları yerlerde zahire tedariki, yol ve sair işlere tayin olunanların sevki, devşirme işleri gibi idarî meselelerle de ilgilenirlerdi. Askeri meseleler ise alaybeyinin yetkisinde idi. Subaşılar da kazanın güvenliğini sağlamakla yükümlüydü. Kazaların birleşmesiyle oluşan sancaklar, sancakbeyi ismi verilen kişi tarafından kanun ve nizamlar çerçevesinde idare edilirdi OSMANLI İDARİ YAPISINDA SİMAV NAHİYESİ Germiyanoğulları nın son beyi Yakub Çelebi nin vasiyet yoluyla topraklarını II. Murad a bırakmasıyla Osmanlı Devleti nde Kütahya hâkimiyeti tam anlamıyla 42 Mehmet İpşirli, Klasik Dönem Osmanlı Devlet Teşkilâtı, Osmanlı Devleti Tarihi, C. I, İstanbul 1999, s Yusuf Halaçoğlu, XIV XVII. Yüzyılda Osmanlılarda Devlet Teşkilatı ve Sosyal Yapı, Ankara 1995, s Yusuf Halaçoğlu, Osmanlı Devlet Taşkilâtı, Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, C. XII, İstanbul 1993, s

27 12 başlamış, Kütahya sancakbeyliğine de Timurtaşpaşazade Umur Bey in oğlu Osman Çelebi gönderilmiştir 45. Simav, 47 numaralı Tapu Tahrir Defterinde Nahiye-i Simav olarak kayıtlıdır 46. Nahiye tabiri, coğrafî ve idarî manada küçük veya büyük bir çevreyi ve bölgeyi bazen de çok geniş bir mıntıkayı ifade eden mülkî taksimat birimidir 47. Bu defterde Simav Nahiyesi daha sonra Nefs-i Simav olarak devam etmektedir 48. Nahiye-i Simav Mahalle-i Yukarı 49, Mahalle-i Orta 50 ve Mahalle-i Aşağı 51 olmak üzere üç mahalleden oluşmakta ve Simav Nahiyesi ne bağlı 51 köy, 7 mezra a 10 çiftlik, 1 yaylak ve 1 çayır bulunmaktadır. 52 Tablo: 2.1. Simav Nahiyesi nin İdari Durumu Çiftlik 14% Yaylak 1% Çayı r 1% Mezra'a 10% Köy 74% 0 Köy Mezra'a Çiftlik Yaylak Çayır Görüldüğü gibi Simav Nahiyesi nin idari vaziyetinde köy % 74, mezra a % 10, çiftlik %14, çayır % 1 ve yaylak % 1 yer kaplamaktadır (Bkz. Tablo 2.1.). 45 Uzunçarşılı, a.g.m., s TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 222-b 47 M. Tayyib Gökbilgin, Nahiye İ.A., C.IX, s TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 222-b 49 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 223-b 50 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 224-b 51 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 225-b, 52 M. Çetin Varlık, XVI. Yüzyılda Kütahya Sancağında Yerleşme ve Vergi Nüfusu, Belleten, S. 202, C.LII, (Nisan 1988), s.150.

28 13 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM YERLEŞME VE NÜFUS

29 SİMAV KASABASI NDA YERLEŞME Osmanlılar da idarî teşkilat; vilayet, sancak, kaza, nahiye ve köy olarak taksim edilmişti. İncelediğimiz tahrir defterinde Simav, nahiye 53 olarak geçmekte ve kendi içinde de köylere (karye) 54 ayrılmaktadır. Mahalle ve köy, Osmanlı taşra yönetiminde klasik dönemden beri en alt idari birim olmuştur. Geleneksel Türk şehirlerindeki mahalle; mektebi, medresesi, mescidi, meydanı, çeşmesi, kahvehanesi ve pazarı ile sosyal bir bütündür. Osmanlı mahallesinin başında kadı tarafından atanan mahalle mescidinin imamı bulunmaktaydı. 55 Kasaba ve şehirler ise mahallelerin birleşmesiyle oluşmuştur numaralı tahrir defterine göre Simav Nahiyesi nin merkezi olan Simav Kasabası nda, coğrafi konumlarına göre isimlendirilen üç mahalle bulunmaktadır. Bu mahalleler Yukarı, Orta ve Aşağı Mahallelerdir. a) Yukarı Mahalle: Simav Kasabası nı oluşturan mahallelerden, merkezin yukarı kısmında bulunan mahalle, Yukarı Mahalle dir 57. Bu mahallede 297 nefer bulunmaktadır. Ayrıca mahallede 4 muhassıl (Mehmed birader-i O, Mehmed birader-i O, Halil veled-i O ve Mehmed veled-i O) 58, 1 a mâ (Mustafa veled-i Dur Ali 59 ), 2 imam (Hüseyin veled-i Hasan ve Yusuf veled-i Balı 60 ) ve 1 müezzin (Şaban Halife veled-i Cafer 61 ) bulunmaktadır. Yukarı Mahalle, Simav Kasabası nın nefer sayısının en fazla olduğu mahalledir. 53 Coğrafyanın tabii olarak sınırladığı bölgedeki köylerin birleşmesiyle meydana gelen idari birime nahiye denmektedir. Nahiye mıntıkası birkaç köyden oluşurdu ve teşkilatın başındaki mülkiye amirine Nahiye Müdürü unvanı verilirdi. Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, C. II, İstanbul 1983, s. 642.; Hasan Basri Karadeniz, XVI. Yüzyıl Başlarında Ergani Sancağı nda İdari Yapı, T.D.A.D., S. 88, (Şubat 1994, Ankara), s Genel olarak, toprak mahsulleri yetiştirilen toprak parçası ile üzerinde yaşayanların bir bütünlük oluşturduğu yerleşim birimlerine köy denir. Karadeniz, XIV. Yüzyılda Karye-i Nizib, T.D.A.D., S.105, (Aralık 1996), s Ahmet Tabakoğlu, Osmanlı İçtimai Yapısının Ana Hatları, Osmanlı, C. IV, s Osmanlı Devleti nde kasaba, Cuma kılınan ve pazarı bulunan yerdir. Kasaba ve şehir arasındaki fark, nüfus ve idari teşkilattır. Şehri kasabadan ayıran bir başka önemli unsur, imalat üretiminin olmasıdır. Civarındaki bağ ve bahçeleri saymazsak şehirde tarımın yapılmadığını da söyleyebiliriz. Kasabada ise imalat yerine tarım vardır. Kasabalar, nüfusları arasında değişen iskân birimleriyken, şehir daha karmaşık bir yapıya sahiptir. Cengiz Orhonlu, Şehir Mimarları, Türkler, C. X, s. 529; Tabakoğlu, a.g.m., s. 27. Karadeniz, XIV. Yüzyılda Karye-i Nizib, s TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 223-b. 58 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 224-a. 59 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 224-a. 60 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 224-a. 61 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 224-a.

30 15 b) Orta Mahalle: Orta Mahalle, Simav Kasabası nda bulunan Yukarı Mahalle 62 ve Aşağı Mahalle nin 63 arasında bulunan mahalledir. Bu mahallenin nefer sayısı 146 dır. Mahallede 1 mecnun (Mehmed birader-i O 64 ), 1 kethüda (Davud veled-i Hacı Veli 65 ), 1 imam (Ahmed veled-i Mahmud 66 ) ve 1 hatib (Ahmed veled-i Mustafa 67 ) bulunmaktadır. c) Aşağı Mahalle: Simav Kasabası nı oluşturan mahallelerden son mahalledir 68. Aşağı Mahalle nin nefer sayısı 208 dir. Bu mahallede 1 hatib (Hacı Mustafa veled-i Yahya 69 ), 3 muhassıl (Hasan veled-i O, Yahya birader-i O ve İbrahim veled-i O 70 ), 1 imam (Ramazan veled-i Yahya 71 ) ve 1 müezzin (Pir Ahmed veled-i Yahya 72 ) bulunmaktadır. Görüldüğü gibi, Simav Kasabasının mahallelerinde toplam 4 imam, 2 müezzin, 2 hatib, 1 a mâ, 1 kethüda, 7 muhassıl ve 1 mecnun bulunmaktadır. Nefer sayılarından da anlaşılacağı üzere nüfus Yukarı Mahalle de toplanmıştır (Bkz. Tablo 3.1.) Tablo 3.1. Simav Kasabası Mahallelerinin Nefer Sayısı MAHALLE Nefer Yukarı Mahalle 297 Orta Mahalle 146 Aşağı Mahalle 208 TOPLAM Yukarı Mahalle Orta Mahalle Aşağı Mahalle 62 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 223-b. 63 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 225-b. 64 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 224-b. 65 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 224-b. 66 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 225-a. 67 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 225-a. 68 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 225-b. 69 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 225-b. 70 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 225-b. 71 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 225-b. 72 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 225-b.

31 SİMAV KASABASI NIN NÜFUSU Osmanlı Devleti nin tahrir yapmadaki amacı, bir yerde ne kadar insanın yaşadığını tespit etmekten ziyade o bölgede yaşayan vergi verebilecek nüfusu belirlemektir. Osmanlı Devleti nin nüfus araştırmalarında XIX. yüzyıldan önceki dönemlerde en önemli veriler hâne rakamlarıdır. Bu rakamlara da tahrir kayıtlarından ulaşmaktayız 73. Tahrir defterlerinde şehir ve köylerde oturan vergi nüfusu; hane, mücerred ve bennâk olarak ifade edilmiştir. Hane, vergi vermekle mükellef evli şahıstır. Mücerred ise kendi işiyle meşgul genelde 20 yaşında ve bekâr kimselerdir. 74 Bennâk deyimi ise elinde yarım çiftten az miktarda toprak bulunan evli vergi nüfusunu göstermektedir. Defterlerde imâm, hâtib, müezzin, a mâ, mecnûn ve pîr-i fânî gibi vergiden muaf sayılan fertler ve sipahizâdeler fert fert belirtildikleri gibi, köylerde meskûn bulunan ve ayrıca konar-göçer olan unsurlar da ayrıca belirtilmiştir 75. Tahrir defterlerine dayanarak bir yerin nüfusunu kesin olarak tesbit edebilmek mümkün değildir. Çünkü bir hânede kaç kişinin bulunduğu ve hânedeki fertlerin isimleri tek tek ifade edilmemiştir. Fakat gerçek nüfusu bulmak için bugün bazı metotlar uygulanmakta ve hâne sayısı belirli bir katsayı ile çarpılmaktadır. Konuyla ilgili olarak Ömer Lütfi Barkan, bir hâneyi 5 kişi olarak kabul etmekle birlikte, ileri sürdüğü rakamın ilmi usullerle bulunmuş bir rakam olmadığını bu rakamın her bölgeye göre değişebileceğini söylemiştir 76. Barkan ın teklif ettiği rakam (Hâne 5) şeklinde olmasına rağmen bu formül çoğunlukla (Hane 5 + mücerred) şeklinde kullanılmıştır. Bekâr olarak kaydedilenler zaten hâneye dâhil olduklarından bu durumda ortalama bir hâne 5 kişiden 73 Orhan Kılıç, XVI. Yüzyılda Adilcevaz ve Ahlât ( ), Ankara 1999, s Hasan Basri Karadeniz, Atçekenlik ve Atçeken Oymakları ( ) (Basılmamış Doktora Tezi), Kayseri 1995, s Enver Çakar, XVI. Yüzyılda Haleb Sancağı ( ), Elazığ, 2003, s Ömer Lütfi Barkan Tarihi Demografi Araştırmaları ve Osmanlı Tarihi, Osmanlı Devleti nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi Tetkikler-Makaleler, İstanbul 2000, s.12. Nejat Göyünç de Ömer Lütfi Barkan ile aynı formülü kullanmıştır. (Nejat Göyünç, Hâne Deyimi Hakkında, İ.Ü.E.F.T.D, S. 32, İstanbul 1979, s.332.)

32 17 oluşmaktadır 77. Araştırmacılar bir yerin nüfusunu belirlerken genellikle hâne birimini 5 kişi olarak kabul etmektedirler 78. Araştırma konumuz olan Simav Kasabası nda bulunan hane sayısını 5 ile çarpıp mücerred sayısı da ilave edildiğinde bölgenin tahmini nüfusuna ulaşılabilir. Fakat 47 numaralı tapu defterinde Simav Kasabası nın mahallelerinin kayıtlarında mücerredler 79 ve haneler belirtilmemiştir 80. Bu çalışma yapılırken mahallelerde bulunan kişiler sayılarak nefer sayısına ulaşıldı ve bu sayede nefer sayısı ile nüfusu bulmada kullanılan tahmini değer olan 5 rakamı kullanılarak mahallelerin ve kasabanın tahmini nüfusu bulundu. Daha önce de belirtildiği gibi bulunan sayılar tahmini nüfusu göstermektedir. Bu tahmini değerlere göre hareket ettiğimizde Yukarı Mahalle 1485, Orta Mahalle 730 ve Aşağı Mahalle 1040 tahmini nüfusa sahiptir (Tablo 3.1.). Bu da göstermektedir ki Simav Kasabası nın tahmini nüfusu 3255 kişidir. Bu mahallelerin içinde en fazla nüfusa sahip olan Yukarı Mahalle dir. Daha sonra bunu Orta ve Aşağı Mahalle izlemektedir. Yukarı Mahalle, Simav Kasabası nın genel nüfusunun % 46 sını, Orta Mahalle % 22 sini ve Aşağı Mahalle % 32 sini oluşturmaktadır (Bkz. Tablo 3.2.). Tablo 3.2. Simav Kasabası nın Tahmini Nüfusu MAHALLE Nefer NÜFUS Yukarı Mahalle Orta Mahalle Aşağı Mahalle TOPLAM Aşağı Mahalle 32% Orta Mahalle 22% Yukarı Mahalle 46% 77 Nejat Öz, XV XVI. Yüzyılda Canik Sancağı, Ankara 1999, s. 62.; Göyünç, a.g.m., s Hasan Basri Karadeniz, XVI. Yüzyılın Başlarında Ergani Sancağı nda Yerleşme ve Nüfus, T.D.A.D., S. 93., (Aralık 1994), s Mücerred, yaşça baliğ olmuş yani buluğa ermiş ve bir iş tutabilme gücüne erişmiş bekâr raiyet çocuklarıdır. Raiyyetin erkek çocukları mücerred kabul edilmekle beraber, herhangi bir iş görebilir yaşa geldiği zaman resm-i mücerred e tabi olur. Hüseyin Özdeğer, XVI. Yüzyıl Tahrir Defterlerine Göre Antep in Sosyal ve Ekonomik Durumu, T.D.A.D., S.16, (Şubat 1992), s TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 223-b 225-b.

33 18 Simav Kasabası II. Bayezid döneminde yapılan 45 numaralı tahrir defterinde de üç mahalleden oluşmaktadır. 45 numaralı tahrirde Yukarı Mahalle de 437, Orta Mahalle de 314 ve Aşağı Mahalle de 289 kişi tahmini nüfus bulunmakta ve Simav Kasabası nın 1040 kişilik 81 tahmini nüfusu mevcuttur. Görüldüğü gibi Simav Kasabası nda II. Selim döneminde yapılan tahrirdeki nüfus miktarı, II. Bayezid döneminde yapılan tahrirdeki nüfus miktarından fazladır. Yukarı Mahalle 45 numaralı tahrir defterinde 437 kişilik tahmini nüfustan 1485 kişiye, Orta Mahalle 314 kişilik tahmini nüfustan 730 kişiye, Aşağı Mahalle ise 289 kişilik tahmini nüfustan 1040 kişiye ulaşmıştır. 45 numaralı tahrire göre kasabanın tahmini nüfusu 1040 kişi iken 47 numaralı tahrirde bu tahmini nüfus miktarı 2215 kişilik artışla 3255 kişiye yükselmiştir. Mahallelerde nüfus artış miktarı olarak en fazla artış 1048 kişi ile Yukarı Mahalle de olmuş, daha sonra 751 kişi ile Aşağı Mahalle de olmuş, en az artış ise 416 kişi ile Orta Mahalle de olmuştur (Bkz. Tablo 3.3.). Tablo 3.3. Simav Kasabası nın Tahmini Nüfus Karşılaştırması 45 nr. TD. ye 47 nr. TD. ye Tahmini MAHALLELER Göre Kasabanın Göre Kasabanın Nüfusların Tahmini Nüfusu* Tahmini Nüfusu** Artış Miktarları Yukarı Mahalle Orta Mahalle Aşağı Mahalle * II Bayezid döneminde yapılan tahrirdir. ** II. Selim döneminde yapılan tahrirdir. 81 Fatih Dalgalı, 45 numaralı Tapu Tahrir Defterine Göre Simav Nahiyesi, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Kütahya 2008, s. 30.

34 SİMAV NAHİYESİ NE BAĞLI KÖYLERİN NÜFUSU Osmanlı Devleti nde köy tabiriyle, kır iskân birimlerinden ziraatla uğraşılan ve toprak mahsulleri yetiştirilen küçük ölçekli yerleşim birimi anlaşılmaktadır numaralı tapu tahrir defterinde Simav Nahiyesi ne tâbi 51 köy bulunmaktadır 83. Bu köylerde mükellef sayısı 2556 hâne ve 96 mücerreddir. Bu sayılar dikkate alındığında Simav Nahiyesi ne tâbi köylerdeki tahmini nüfus kişidir (Bkz. Tablo 3.4.). Tablo 3.4. Simav Nahiyesi nde Tahmini Köy Nüfusu Simav a Tâbi Köyler Hâne Mücerred Nüfus * * Belirtilen Nüfus Miktarı Tahmini Nüfustur Hâne Mücerred Nüfus Simav Nahiyesi ndeki hane ve mücerred sayıları tabloda gösterildiği gibidir. Mücerred sayısının az olması iş tutabilme yaşına gelmiş gençlerin azlığını göstermektedir. Bu azlık da işsiz genç nüfus hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamaktadır. 82 Hasan Basri Karadeniz, XVI. Yüzyılın Başlarında Ergani Sancağı nda Yerleşme ve Nüfus, T.D.A.D., S. 93, (Aralık 1994 Ankara), s TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 222-b 256-a.

35 20 Bu mücerred nüfus, aynı bölgenin II. Bayezid döneminde yapılmış olan tahririnde yani 45 numaralı tapu tahrir defterinde 269 kişidir. Çalışmamız olan 47 numaralı defter, belirtmiş olduğumuz gibi II. Selim dönemine aittir. II. Bayezid dönemine ait olan 45 numaralı deftere göre Simav Nahiyesi nin tahmini nüfusu 8259 kişidir 84. Çalışmamızın kaynağını oluşturan 47 numaralı defterde ise bölgenin tahmini köy nüfusu kişidir. Buradan da anlaşılacağı üzere mücerred nüfusun bu tarihe kadar yaklaşık % 31 azaldığı görülmektedir SİMAV NAHİYESİ NİN GENEL NÜFUSU 47 numaralı tapu tahrir defterine göre Simav Nahiyesi nin genel nüfus miktarına baktığımız zaman bölgenin merkezinde yani Simav Kasabası nı oluşturan Yukarı, Orta ve Aşağı Mahallelerin tahmini nüfus miktarı 3255 kişidir (Bkz. Tablo 3.2.). Simav Nahiyesi ndeki tahmini köy nüfusu ise kişidir (Bkz. Tablo 3.4.). Tablo 3.5. Simav Nahiyesi nin Genel Nüfusu Simav Merkez 3255 Simav Merkez 20% Köyler, Köyler 80% Simav Kasabası Tahmini Nüfusu 3255 Simav a Tâbi Köylerin Tahmini Nüfusu Simav Nahiyesi nin Toplam Nüfusu Dalgalı, a.g.t., s. 33.

36 21 Simav Nahiyesi nde toplam tahmini nüfus kişidir. Merkez nüfus yani mahallelerin tahmini nüfusu 3255 kişi, bağlı köylerin nüfusu kişidir. Simav Nahiyesi nin toplam nüfusunun % 20 sini merkez nüfus oluştururken % 80 ini ise köy nüfusu oluşturmaktadır. % 80 köy nüfusu nüfus oranı içinde en fazla payı oluşturmakta, bu da Simav Nahiyesi nde tarımsal kesimin ağırlığını göstermektedir. (Bkz. Tablo 3.5.). Simav Nahiyesi nin köylerinin nüfusu, kıyasladığımız 45 numaralı tahrirde 8259 kişi 85 olup, 47 numaralı tahrirde ise kişi ile 4617 kişilik bir artış göstermiştir. Nahiyenin toplam nüfusu ise 45 numaralı defterde 9299 kişi 86, 47 numaralı defterde ise kişi olarak kaydedilmiştir. Buna göre 47 numaralı tahrirde, 6832 kişilik nüfus artışı görülmüştür (Bkz. Tablo 3.6.). Simav Nahiyesi ndeki nüfus artışı en fazla köylerinde gerçekleşmiştir. Köy nüfusu 4617 kişi artarken, kasaba merkezindeki yani mahallelerindeki nüfus 2215 artmıştır. Nüfus artışı kasaba merkezinde % 32, köylerde % 64 ve Simav Nahiyesi nin genelinde % 58 lik bir artış göstermiştir (Tablo 3.6.). Tablo ve 47 nr. TD. ye Göre Simav Nahiyesi nin Genel Nüfusu SİMAV NAHİYESİ 45 nr. TD. 47 nr. TD. Tahmini Artış Miktarları Simav Kasabası Tahmini Nüfusu (%32) Köylerin Tahmini Nüfusu (%64) Nahiyenin Toplam Nüfusu (%58) Simav Nahiyesi ni hane aralıklarına göre değerlendirecek olursak, 0-20 arasındaki köy sayısı 9, arası 22, arası 15, arası 5 köy bulunmaktadır. Simav Nahiyesi ndeki hane sayısı bakımından en az olan köy 12 hane 85 Dalgalı, a.g.t., s Dalgalı, a.g.t., s. 36.

37 22 ile karye-i Döne 87 dir. Simav Nahiyesi nin köyleri arasında en fazla haneye sahip olan köy ise 117 hane ile Karye-i İnanşa 88 dır. Simav Nahiyesi nin % 43 lük diliminde hane sayısı arasıdır. % 10 luk dilimi ise arasıdır (Bkz. Tablo 3.7.). Tablo 3.7. Simav Nahiyesi nde Hane Aralıklarına Göre Köy Sayısı Hane Aralığı Köy Sayısı % % % % TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 224-b. 88 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 235-a.

38 23 Simav Nahiyesi nde hane ve mücerred miktarları 45 numaralı defterde ve 47 numaralı defterde farklılıklar göstermektedir. 45 numaralı deftere göre bölgenin hane sayısı 1802, mücerred sayısı 289 dur numaralı deftere göre ise hane sayısı 3207, mücerred sayısı 96 dır. Görüldüğü gibi 1405 hane artmıştır, bu da nüfus hesaplamada kullandığımız formüle göre 7025 kişi etmektedir (Hane 5). Mücerred ise 193 kişi düşmüştür. Yani bölgede mücerred miktarı azalma göstermiştir (Bkz. Tablo 3.8.). Tablo ve 47 nr. TD. ye Göre Simav Nahiyesi nde Hane ve Mücerred Simav Nahiyesi 45 nr. TD. 47 nr. TD. Artış Miktarları Hane Mücerred Hane MÜCERRED (45 nr. TD.) 96 MÜCERRED (47 nr. TD.) S Simav Nahiyesi nde 14 imâm, 16 pîr, 4 divane, 1 ma lul, 2 kethüda, 1 kadı, 7 müezzin, 3 hatib, 17 muhassıl 3 duacı, 1 müderris, 1 mariz ve 30 sipahizade olmak üzere toplam 100 muaf nüfus bulunmaktadır (Bkz. Tablo 3.9.). Mevcut muaf nüfustan imamlardan 4 tanesi Simav Kasabası nda ikamet etmektedir. Kasabanın mahallelerinden Yukarı Mahalle de 2 imam, Orta Mahalle de 1 imam ve Aşağı Mahalle de 1 imam olmak üzere 4 imam meskûndur 90. Diğer 10 imam ise Simav Nahiyesi nin köyleri olan Karye-i Osum 91, Karye-i Yassıca 92, Karye-i 89 Dalgalı, a.g.t., s Bkz. İmam isimleri için 4.2. Simav Kasabası nın Mahalleleri başlığına bakılabilir. 91 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 231-a. 92 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 231-b.

39 24 İnanşa 93, Karye-i Çükiler 94, Karye-i Karacalar 95, Karye-i Ayvazlu 96, Karye-i Demürcü 97, Karye-i Hisarbeyi 98 ve Karye-i Örü 99 olmak üzere ve her köyde bir imam meskûndur. Bu da göstermektedir ki, Simav Nahiyesi ne tâbi 51 köyde toplam 10 imam bulunmaktadır. Geriye kalan 41 köyün kayıtlı imamı bulunmamaktadır. Simav Nahiyesi ne tâbi köylerden Karye-i Osum 100 da Hasan Fakih veled-i Mehmed 101 adında bir kadı bulunmaktadır. Simav Nahiyesi nde bulunan iki kethüdadan biri Orta Mahalle de (Davud veled-i Hacı Veli 102 ), diğeri de Karye-i Semer 103 de meskûndur. Karye-i İnanşa 104 da bir müderris meskûndur. Tablo 3.9. Simav Nahiyesi nde Bulunan Muaf Nüfus İmâm 14 Hatib 3 Pir 16 Muhassıl 17 Divâne 4 Duacı 3 Ma lul 1 Müderris 1 Kethüdâ 2 Mariz 1 Kadı 1 Sipahizade 30 Müezzin 7 TOPLAM 100 Simav Nahiyesi ndeki köylerin nüfusuna baktığımızda, tahmini nüfusları aşağıdaki gibidir (Bkz. Tablo 3.10.). Köylerin aritmetik nüfus ortalaması yaklaşık olarak 253 kişidir. Tahmini nüfuslarına göre bu köylerden 21 tanesi nüfus ortalamasının yani 253 kişinin üstünde nüfusa, geriye kalan 30 köy ise 253 kişilik nüfusun altında 93 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 235-a. 94 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 242-a. 95 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 245-b. 96 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 252-b. 97 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 253-a. 98 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 253-b. 99 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 255-a. 100 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 231-a. 101 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 231-a. 102 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 224-b. 103 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 230-b. 104 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 235-a.

40 25 nüfus miktarına sahiptir. Simav Nahiyesi nin köyleri arasında nüfusu en fazla olan köy 593 tahmini nüfus ile Karye-i İnanşa 105 dır. 60 kişilik tahmini nüfus ile Karye-i Döne 106 nüfusu en az olan köydür. Ayrıca Simav Nahiyesi ne tâbi köylerden 20 tanesinde mücerred nüfus bulunmamaktadır (Tablo 3.10.). Tablo Simav Nahiyesi ne Bağlı Köyler ve Nüfusları Sr. Köyler Hâne Mücerred Tahmini Nüfus Karye-i Çavdır Karye-i Değirmenciler Karye-i Akçasaz Karye-i Ala Kilise Karye-i Mamak Karye-i Kebeceler Karye-i Semer Karye-i Osum Karye-i Yassıca Karye-i Küçük Söğüd Karye-i Gökceler TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 229-b. 106 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 254-b. 107 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 226-b. 108 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 227-b. 109 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 228-a. 110 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 228-b. 111 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 229-a. 112 (--) işareti, belirtilen karyede mücerred nüfusun olmadığını göstermektedir. 113 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 229-b. 114 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 230-b. 115 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 231-a. 116 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 231-b. 117 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 232-b. 118 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 232-b.

41 Karye-i Kıncaklar Karye-i Çay Karye-i Söğüd Karye-i Kayaludere Karye-i İnanşa Karye-i Bekmişlü Karye-i Uysal Karye-i Kaymas Karye-i Darıcı Karye-i Yavı Karye-i Kalkan Karye-i Kuruöyük Karye-i Keçirler (Geçirler?) Karye-i Dorum Karye-i Kınık Karye-i Yenice Karye-i Çükiler TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 233-a. 120 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 233-b. 121 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 234-a. 122 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 234-b. 123 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 235-a. 124 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 236-b. 125 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 237-a. 126 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 237-a. 127 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 238-a. 128 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 238-b. 129 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 239-a. 130 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 239-b. 131 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 240-a. 132 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 240-b. 133 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 241-b. 134 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 242-a. 135 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 242-a.

42 Karye-i Danfeş Karye-i Güçtaş Karye-i Karacaviran Karye-i Hasanlar ve Tekilif Karye-i Kürdeşe Karye-i Karacalar Karye-i Viranlu Karye-i Ayağıbüyük Karye-i Bazâr Karye-i Efirlü Karye-i Başıbüyük Karye-i Öreke Karye-i İpek Karye-i Kalburcu Karye-i İshaklar Karye-i Otamış Karye-i Balık TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 243-a. 137 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 243-a. 138 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 244-a. 139 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 244-a. 140 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 245-a. 141 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 245-b. 142 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 246-b. 143 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 246-b. 144 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 247-b. 145 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 248-a 146 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 249-a. 147 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 249-b. 148 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 250-b. 149 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 251-a. 150 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 251-a. 151 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 251-b. 152 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 252-a.

43 Karye-i Ayvazlu Karye-i Demürcü Karye-i Hisarbeyi Karye-i Kozulcu Karye-i Döne Karye-i Örü TOPLAM TAHMİNİ NÜFUS TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 252-b. 154 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 253-a. 155 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 253-b. 156 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 254-a. 157 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 254-b. 158 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 255-a.

44 29 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM İKTİSADİ DURUM

45 SİMAV NAHİYESİ NDE TOPRAK TASARRUFU Bir toplumun ekonomik faaliyetleri; tarım, sanayi ve ticaret olmak üzere üçe ayrılır. Osmanlı Devleti nde ticaret ve sanayi faaliyetleri şehirde yapılırken, tarım ve hayvancılık faaliyetleri ise kırsal kesimde toplanmıştır 159. Osmanlı Devleti nde arazi ana hatlarıyla üç şekilde tasarruf edilmekteydi. Bunlar; mülk, vakıf ve mirî araziler idi. Mülk arazilerin tasarruf hakkı tamamıyla sahiplerine aitti. Vakıf arazileri, toprağın tasarrufu ve gelirlerinden faydalanma hakkı, vakıfname şartları içinde belirlenmiş olan topraklardır. Miri arazilerin ise mülkiyeti devlete ait bulunmaktaydı 160. Devlet, miri toprakları belli hizmetler ve mükellefiyetler karşılığında gelirin büyüklüğüne göre has, ze âmet ve timar olarak tevcih ederdi 161. Osmanlı Devleti mülkiyetini kendi elinde bulundurduğu bu toprakların tasarruf hakkını belirli bir bedel karşılığında şahıslara devretmekteydi. Bu sistemde devlet ile reaya arasındaki bağlantıyı sağlayan ise sahib-i arz denilen ve devleti temsil eden merkezi idarenin memuru olma sıfatıyla sipahiydi 162. Osmanlı terminolojisinde sahib-i arz olarak geçen tımar (dirlik) sahibi kendisine hizmet karşılığı verilen dirliğe kayd-ı hayat şartıyla veya mülk olarak sahip değildi 163. Miri topraklar, çiftlik adı verilen ve her biri bir köylünün işletmesine yetecek büyüklükte olan parçalara bölünürdü. Çiftlikler onları işletebilecek durumda olan çiftçilere kira yani tapu bedeli karşılığında tahsis edilirdi. Böylece toprağın tasarrufu bir nevi kira sözleşmesi ile onu işleyecek köylüye bırakılmıştı 164. Herhangi bir sebeple bir köylü, tasarruf ettiği toprakta ziraati terk ederse veya toprağı terk edip başka bir yere giderse bu toprak köylünün elinden alınırdı. Eğer boş bırakma süresi üç yıldan az ise devlet bu süre içinde mahsulün öşrünü alamamaktan gelen zarara karşı bu köylüden çift vergisi alınmaya devam edilirdi. Bu vergiye çift 159 Ömer Lütfi Barkan, Türk-İslam Toprak Hukuku Tatbikatının Osmanlı İmparatorluğu nda Aldığı Şekiller, İmparatorluk Devrinde Toprak Mülk ve Vakıfların Hususiyeti, Türkiye de Toprak Meselesi, C.I., İstanbul 1980, s Mehmet Ali Ünal, XVI. Yüzyılda Harput Sancağı, Ankara 1989, s Ömer Lütfi Barkan, Timar, İ.A., C. XII., s Halil Cin, Osmanlı Toprak Düzeni ve Bu Düzenin Bozulması, İstanbul 1985, s Zekeriya Bülbül, Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyet Tarihi, Ankara 2000, s Karadeniz, XIV. Yüzyılda Karye-i Nizib, s. 88.

46 31 bozan resmi denmekteydi 165. Köylünün toprağı terk etme yasağı, devletin kendisini koruma kaygısından kaynaklanmaktaydı. Çünkü reayadan alacağı çeşitli vergileri tahsil edememesi durumunda büyük bir gelir kaybı söz konusu olurdu. Yoksa Osmanlı Devleti nde köylü kesinlikle köle statüsünde değildir ve tamamıyla hürdür 166. Osmanlı Devleti nde evlenmiş ve çoluk çocuk sahibi olan erkek köylü, klasik aileyi yani reayayı simgelemektedir ve bu reaya geleneksel tarımın temelini oluşturmaktadır. Koca, aile ekonomisinin yani bu işletmenin, son söz sahibi ve örgütleyicisidir. Devlet vergi mükellefi olarak onu tanımaktadır 167. Tahrir defterleriyle her reaya belli bir sipahinin üzerine yazılarak reayanın toprağa bağlı kılınması amaçlanmıştır. Osmanlı ekonomik hayatının temelini ziraat oluşturduğu için, ziraatle uğraşan köylünün her türlü zarar ve düşmandan korunması gerekmekteydi. Zira zulme maruz kalan halk devlete vergi ödeyemeyeceğinden bu durum devlet hazinesinin de zararına olurdu 168. Osmanlı Devleti nde köylünün kullanım hakkını elde ettiği topraklar çift, nimçift, bennâk olarak; fakir ya da bekâr köylüler de mücerred, caba veya kara şeklinde kısımlara ayrılmıştır numaralı tapu tahrir defterine göre Simav Nahiyesi nde halk toprakla uğraşmaktadır. 51 köylük nahiyedeki toprak tasarrufu; çift, nim-çift, bennak, mücerred ve az da olsa 2 çift olarak tasnif edilmiştir. Köylerde nüfus yoğunluğu, ekilebilen alan miktarı ve coğrafi etkenler farklı olduğundan dolayı toprak tasarrufları çeşitlilik göstermektedir. Toprak tasarrufunda bir çiftçi ailesinin işleyebileceği araziye çiftlik denilmekteydi 170. Çiftliklerin büyüklüğü köylünün bir çift öküzle işleyebileceği kadar alanı kapsamaktaydı. Bu büyüklükteki işletmeye çiftlik, bunun yarısı kadar ki toprağa 165 Bahaeddin Yediyıldız, Klasik Dönem Osmanlı Toplumuna Genel Bir Bakış, Genel Türk Tarihi, C.VI, Ankara 2002, s. 322.; Ömer Lütfi Barkan, Çiftlik, Türkiye de Toprak Meselesi, C.I. İstanbul 1980, s. 789.; Mustafa Akdağ, Türkiye nin İktisadi ve İçtimai Tarihi, C. II, Ankara 1995, s Gül Akyılmaz, Osmanlı Devletinde Reaya Kavramı ve Devlet-Reaya İlişkileri, Osmanlı, C.IV, Ankara 1999, s. 42.; Suraiya Faroqhi, İktisat Tarihi ( ), Doğuştan Yükselişe Osmanlı Tarihi, C.I, İstanbul 2005, s Halil İnalcık, Köy, Köylü ve İmparatorluk, Osmanlı İmparatorluğu Toplum ve Ekonomi, İstanbul 1993, s Zeki Arslantürk, Naima ya Göre XVII. Yüzyıl Osmanlı Toplum Yapısı, İstanbul, 1997, s Halil İnalcık, Osmanlılarda Raiyyet Rüsûmu, Belleten, C.XXIII, S. 92, (Ankara 1959), s. 582.; Feridun Emecen, Çift Resmi, DİY. İA., C.VIII, s İnalcık, Osmanlılarda Raiyyet Rüsûmu, s. 582.

47 32 ise öküzlük adı verilirdi. Halk arasında bu şekilde tanımlanan çiftlik, resmi kayıtlardaki tarifinde arazinin yerine ve ürünü yetiştirme kabiliyetine göre âlâ (60 80 dönüm), evsat ( dönüm) ve ednâ ( dönüm) olarak sınırlandırılmıştır 171. Karye-i İnanşa 172, Simav Nahiyesi nde 14 çift ile çift miktarı en fazla olan köydür (Bkz. Ek-4). Tahrir defterine göre Simav Nahiyesi nde toplam 240 çift, 4 iki çift, 369 nim, 1024 bennâk ve 96 mücerred bulunmaktadır. Simav Nahiyesi genelinde bennâk toprak fazladır (Bkz. Tablo 4.1.) Tablo 4.1. Simav Nahiyesi nde Toprak Kullanımı TOPRAK ÇEŞİDİ Çift İki Çift Nim Bennâk Mücerred TOPRAK MİKTARI Çift İki Çift Nim Bennâk Mücerred Mücerred 6% Çift 14% İki Çift 1% Bennâk 59% Nim 21% 171 Barkan, Çiftlik, s TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 235-a.

48 33 Görüldüğü gibi, Simav Nahiyesi nde toprak tasarrufunu % 59 luk oran ile en fazla bennâk oluşturmaktadır. Daha sonra % 21 nim, % 14 çift, % 6 mücerred ve % 1 ile iki çift gelmektedir (Tablo 4.1.). Simav Nahiyesi nde Osmanlı Devleti nin toprak tasarrufunda ender rastlanan durumlardan biri mevcuttur. Bu da bazı ailelerin iki çift toprağının bulunmasıdır. İki çift toprağın bulunması ailenin zenginliğini göstermektedir. Bu durum Simav Nahiyesi nin 4 köyünde mevcuttur. Bunlar Karye-i Osum 173 (Ahmed veled-i Pir Hüseyin 174 ), Karye-i İnanşa 175 (Nasuh veled-i Pir Hamza 176 ), Karye-i Dorum 177 (Mehmed veled-i Timur 178 ) ve Karye-i İpek 179 (Yusuf veled-i Bikari 180 ) de bulunmaktadır (Bkz. Ek-4). Bir şahsın işlediği toprak, çiftin yarısı kadar olduğu takdirde o toprak parçasına nim-çift yani yarım çift denilmektedir 181. Karye-i Keçirler 182, 24 nîm ile en fazla nîm toprağa sahip olan köydür (Ek-4). Bennak ise toprağı nîm-çiftten az olan ya da hiç olmayan evli köylülerdir 183. Bir bölgede bennâk miktarının fazla olmasının sebebi oradaki nüfus yoğunluğunun ziyade olduğuna ya da ziraat alanlarının az olmasına dayandırılabilir. Simav Nahiyesi nin köylerinden olan Karye-i Keçirler 184 de bennâk miktarı 60 kişidir (Ek-4). Mücerred, reayanın yetişkin bekâr oğlanları olarak tanımlanmaktadır. Genellikle bunlar ya toprak işçisi ya da başkasının arazisini kiralayarak gelir elde eden kimselerdir 185. Bunlar ziraat edecek herhangi bir toprağa sahip olmadıkları takdirde mücerred resmi olarak 6 akça vergi verirler, bazı yerlerde ise vergiden muaf tutulurlardı. Mücerred evlendiği zaman bennâk sınıfına girerdi. Karye-i Karacalar 186, 10 mücerred miktarıyla en fazla mücerred olan köydür (Ek-4). Simav Nahiyesi nde genel olarak çift, iki çift, nîm, bennâk ve mücerred şeklinde toprak işlenmektedir ve bennâk miktarı bölgede fazlalık göstermektedir (Ek-4). 173 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 231-a. 174 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 231-a. 175 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 235-a. 176 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 235-a. 177 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 240-b. 178 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 240-b. 179 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 250-b. 180 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 250-b. 181 Karadeniz, XIV. Yüzyılda Karye-i Nizib, s TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 240-a. 183 Emecen, Çift Resmi, s TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 240-a. 185 İnalcık, Osmanlılarda Raiyyet Rüsûmu, s TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 245-b.

49 SİMAV NAHİYESİ NDE ZİRAİ ÜRETİM Tahrir defterleri ayrıntılı bir nüfus sayımı olduğu kadar, toprağın tasarruf sistemi ile kullanılış tarzlarına ve tarımsal ürünlerin nevi ve miktarlarına ait bir zirai sayım da sayılabilir 187. Tahrir defterlerinin bu özelliğinden hareketle, 47 numaralı tapu tahrir defterine göre Simav Nahiyesi nde hububat, meyve ve sebze üretimi yapılmaktadır Hububat Üretimi Tahrir defterinde hububat üretimi ölçüsü olarak müdd 188 ve kile 189 kullanılmış, sonra da ürünün kıymeti yani değeri belirtilmiştir. Ayrıca her köyün toplam vergi değeri de hesaplanarak hâsıl adıyla yazılmıştır. Osmanlı Devleti nde köylü her sene elde ettiği üründen devlete belirli bir oranda hisse vermek zorundaydı; çünkü toprağın daimi ve ırsi bir kiracısı sayılıyordu. Bu verilen hisse ise öşür adıyla toplanmaktaydı 190. Hisse miktarları Osmanlı Devleti nde her yerde aynı oranda uygulanmamış, toprağın verimliliğine, coğrafi konumuna ve iklimine dayalı olarak değişiklikler göstermiştir 191. Öşür miktarı Kütahya Livası Kanunnamesi nde 192 sekizde bir olarak kaydedilmiştir 193. Tablo 4.2. Simav Nahiyesi nde Hububat Üretim Miktarı HUBUBAT ÜRÜNLERİ Kile Öşür miktarı (kg.) Toplam üretim miktarı (kg.) Hınta (Buğday) Şa ir (Arpa) Hüdavendigar Livası Tahrir Defterleri, C.I, Yay. Haz.: Ömer Lütfi Barkan-Enver Meriçli, Ankara 1988, s Anadolu müdd ü= 20 kile, buğdayda 513,12 kg., arpada yaklaşık 445 kg. gelmekte ya da 666,4 litrelik bir hacim ölçüsüne eşittir. (Walther Hınz, İslam da Ölçü Sistemleri, Çev.: Acar Sevim, İstanbul 1990, s.58.) kile= 20 okka yani 25, 656 kg. bu miktar arpada yaklaşık 22,25 kg şeklindedir. (Hınz, a.g.e., s.51. ) 190 Ömer Lütfi Barkan, Öşür, İ.A., C. IX, s Karadeniz, XIV. Yüzyılda Karye-i Nizib, s Hubûbâtdan öşr-i şer î ile yemlik alınur cümlesi sekizde bir olur TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 1-b. 193 Ömer Lütfi Barkan, Kanunlar, C. I., İstanbul 2000, s. 24.

50 35 Alef (Yulaf) Burçak Nohud Ades (Mercimek) Erzen (Darı-Mısır) Simav Nahiyesi nde hububat nevinden buğday (hınta), arpa (şa ir), alef (yulaf), burçak, nohud, ades (mercimek), erzen (mısır) üretimi yapılmakta olup, bunların içinde en fazla buğday üretilmektedir (Bkz. Tablo 4.2.). Nahiyede üretilen hububat içinde hınta (buğday) ve şa ir (arpa) bütün köylerde bulunan bir üründür. Buğday ve arpanın ekmek yapımında kullanılması, saplarının da hayvan yemi olarak değerlendirilmesi, bu ürünlerin her köyde yetiştirilmesinin bir sebebidir. Hıntanın öşür miktarı Simav Nahiyesi nde 8307 kile yani kg. olarak gözükmektedir. Kanunnameye göre öşür miktarının, toplam üretimin sekizde biri olarak alındığını düşünürsek, öşür oranını sekizle çarptığımızda Simav Nahiyesi nde toplam üretilen buğday miktarını tespit edebiliriz. Buna göre nahiyede toplam buğday üretimi kg.dır (Tablo 4.2.). Buğdayın kile fiyatı 5 akçadır. Buğday üretiminin en fazla yapıldığı köy Karye-i Kayaludere 194 dir. Kayaludere köyünde öşür olarak 15,5 müdd, yani 310 kile buğday üretilmektedir ve kıymeti 3100 akçadır 195. Şa ir (arpa) üretimi Simav Nahiyesi nin bütün köylerinde yapılmaktadır. Nahiyede yıllık 7176 kile yani kg. arpa öşür olarak verilmektedir. Toplam arpa üretimi ise kg.dır (Tablo 4.2.). Arpanın kile fiyatı 3 akçadır. Nahiyede öşür olarak verilen alef (yulaf) miktarına baktığımızda 447 kile yani 9946 kg. olduğu görülmektedir. Toplam üretim miktarı ise kg.dır (Tablo 4.2.) Simav Nahiyesi nin 51 köyünden 17 sinde alef yetiştirilmektedir. Alef in kile fiyatı 3 akçadır. Erzen (darı-mısır)in öşrü 1483 kile yani kg. olup toplam üretim miktarı kg.dır (Tablo 4.2.). Simav Nahiyesi nin 51 köyünden 46 sında erzen yetiştirilmektedir. En fazla erzen öşrü kg. miktarıyla Karye-i Akçasaz 196 dadır. 194 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 234-b. 195 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 235-a. 196 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 228-a.

51 36 Simav Nahiyesi nde üretilen diğer hububat çeşitleri içinde az miktarda olmak üzere nohud, burçak ve mercimek üretimi de yapılmaktadır. Nohud öşrü 158 kile yani 3579 kg. olarak kayıtlıdır. Nohudun toplam üretimi ise kg.dır (Tablo 4.2.). 21 köyde nohud üretimi yapılmaktadır. 20 kile öşürle Karye-i Akçasaz 197 birinci sıradadır. Burçak üzerinden verilen öşür 1698 kile yani kg.dır. Nahiyede üretilen toplam miktar ise kg.dır (Tablo 4.2.). Burçak vergisi, Karye-i Akçasaz 198, Karye-i Mamak 199, Karye-i İnanşa 200, Karye-i Danfeş 201 ve Karye-i Öreke 202 de 100 kile olmak üzere en fazla bu köylerde verilmektedir. Ades (mercimek)ten alınan öşür miktarı ise 96 kile yani 2136 kg.dır. Nahiyede üretilen ades miktarı ise kg.dır (Tablo 4.2.). 11 köyde üretimi yapılan mercimeğin öşür olarak en çok verildiği köy, 20 kile ile Karye-i Akçasaz 203 dır. Nahiyede bakla üretimi 22 kiledir. Bakla sadece 4 köyde yetiştirilmektedir. Bunlar, Karye-i Çavdır 204, Karye-i Kebeceler 205, Karye-i Kalkan 206 ve Karye-i Örü 207 dür. Karye-i Kebeceler kile kayıtla bakla öşür miktarı en ön sıradadır. Baklanın öşür tutarı 2 akçadır. Simav Nahiyesi nde çeltik öşür miktarı 2245 kile yani kg.dır. Buna göre nahiyedeki toplam çeltik üretimi kg.dır. Görüldüğü gibi çeltik miktarı yaklaşık 400 tondur. Çeltik üretimindeki dağılıma baktığımızda bu kadar fazla olmaması gerekmektedir, çünkü çeltiğin üretildiği köy sayısı sadece 7 tanedir. Bunlar, Karye-i Akçasaz 209, Karye-i Dorum 210, Karye-i Kınık 211, Karye-i Efirlü 212, Karye-i Başıbüyük 213, Karye-i Öreke 214 ve Karye-i Kalburcu 215 dur. Bu köylerin içinde çeltik 197 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 228-a. 198 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 228-a. 199 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 229-a. 200 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 235-a. 201 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 243-a. 202 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 249-b. 203 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 228-a. 204 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 226-b. 205 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 229-b. 206 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 239-a. 207 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 255-a. 208 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 229-b. 209 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 228-a. 210 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 240-b. 211 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 241-b. 212 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 248-a. 213 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 249-a. 214 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 249-b. 215 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 251-a.

52 37 üretiminin en fazla olduğu yer Karye-i Öreke dir. Öreke Karyesi nde verilen çeltik öşrü 1200 kile / kg. yani yaklaşık 27 tondur. Bu köyde çeltik üretiminin bu kadar fazla olması, İmran 216 ve Örge(?) 217 nehirlerinin olması ve buranın hâsılına Mezra a-i Yağmurviran ın 218 da dâhil olmasından kaynaklanmaktadır Bağcılık, Sebze ve Meyve Üretimi Simav Nahiyesi ndeki köylerde çeşitli ürünler de üretilmektedir. Kaynağımız olan 47 numaralı tahrir defterinde 19 köyde öşr-i bağçe, 2 köyde öşr-i bağ ve 1 köyde de öşr-i bağ ve bağçe kayıtlıdır. Öşr-i bağçe olarak geçen miktar 1400 akçadır. Öşr-i bağ olarak sadece Karye-i Mamak 219 ve Karye-i Ayvazlu 220 da kayıtlıdır. Öşr-i bağ ve bağçe olarak ise Karye-i Örü 221 de kayıtlıdır. Öşr-i bağçe 592 akça ile en fazla Karye-i Çay 222 da bulunmaktadır. Nahiyede ceviz üretimi de yapılmaktadır. Ceviz tahrir defterinde bazen öşr-i girdgân bazen de öşr-i cevz olarak kaydedilmiştir. 32 köyde ceviz yetiştiriciliği yapılmaktadır. Cevizden alınan vergi miktarı 2295 akçadır. Cevizden en fazla vergi Karye-i Mamak 223 tan alınmaktadır. Simav Nahiyesi nde öşr-i bostan 2062 akçadır. Öşr-i bostan kaydı 49 köyde mevcuttur. Nahiyede kettân (keten) üretimi de fazladır. Keten akçalık öşr-i kettân vergisiyle kayıtlıdır. Ayrıca 6 köyde öşr-i kestane kaydı bulunmaktadır. Kestane öşrü 1792 akçadır. Kestane öşrünün en fazla olduğu yer Karye-i Değirmenciler 224 dir. Simav Nahiyesi nde tek kayıt olarak ayrıca öşr-i cevz ve kiraz belirtilmiştir. Az üretildiğinden dolayı tek kayıtta alınmış olması muhtemeldir. Ceviz ve kiraz öşrü 80 akçadır. Bu kayıt da Karye-i Hasanlar ve Tekilif 225 te mevcuttur. 216 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 250-b. 217 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 250-b. 218 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 250-a. 219 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 229-a. 220 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 252-b. 221 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 255-a. 222 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 233-b. 223 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 229-a. 224 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 227-b. 225 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 244-a.

53 38 Simav Nahiyesi nde ayrıca az miktarda yetiştirilen ürünler de mevcuttur. Bunlar; emrud (armut) 600 akça, kendir 168 akça, kamış 100 akça, kızılcık 150 akçadır. Piyaz (soğan) ise sadece Karye-i Söğüd 226 de 5 akça olarak kayıtlıdır. Görüldüğü gibi Simav Nahiyesi nde bostan, keten, armut, soğan, kendir, kamış, kestane, kızılcık, ceviz ve kiraz üretimi yapılmaktadır. Bu ürünlerden bazıları az miktarda ve belirli köylerde yetiştirilmektedir SİMAV NAHİYESİ NDE HAYVANCILIK Simav Nahiyesi nde Âdet-i Ağnâm ve Resm-i Kevvâre vergileri alındığı görülmektedir. Bu da bölgede küçükbaş hayvancılığın ve arıcılığın yapıldığını göstermektedir Küçükbaş Hayvancılık Simav Nahiyesi nde küçükbaş hayvancılık yaygın olarak yapılmaktadır. Bunda ziraî üretimin hububata dayalı olması ve Simav ın çevresinde yayla ve otlakların fazlalığı etikilidir. Kütahya Kanunnamesi nde küçükbaş hayvandan alınan vergi Yirlüde ve yürükde resm-i ganem iki koyuna bir akçadır 227 şeklinde geçmektedir. Dolayısıyla Simav da 2 koyun için 1 akça vergi alınmaktadır. Küçükbaş hayvanların durumunu bunlardan alınan vergi ve miktarlarından anlayabiliyoruz. Simav da âdet-i ağnâm vergisinin olması, bize tarımın yanı sıra hayvancılığın da geçim yollarından birisi olduğunu göstermektedir. Kanunname de geçen iki koyuna bir akçadır hükmüne göre tahrir defterimizde kayıtlı olan âdet-i ağnâm vergisi miktarı toplam 8368 akçadır. Böylece küçükbaş hayvan sayısını bu bölgede olarak tesbit ediyoruz. Âdet-i ağnâm vergisinin en fazla olduğu köylerin başında Karye-i Kınık 228 gelmektedir. Kınık köyünde küçükbaş hayvanlardan alınan resim 1058 akçadır. Bu da göstermektedir ki köyde 2116 adet küçükbaş hayvan bulunmaktadır. Karye-i Kınık tan sonra bölgede en fazla küçükbaş 226 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 234-a. 227 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 1-b. 228 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 241-b.

54 39 hayvan Karye-i Yavı 229 dadır. Yavı Köyü nde 933 akçalık vergiye oranla 1866 adet küçükbaş hayvan mevcuttur. Nahiyenin 31 köyünden âdet-i ağnâm vergisi alınmaktadır, bu da köylerin % 61 inde küçükbaş hayvancılıkla uğraşıldığı anlamına gelmektedir. Görüldüğü üzere Simav Nahiyesi nde zirai üretim yanında küçükbaş hayvancılık da yaygındır. Nahiyede bulunan köy sayısı 51 olduğuna göre zirai üretimin yanında küçükbaş hayvancılığın da önemli olduğu anlaşılmaktadır. Küçükbaş hayvan sayısının köylere oranı yaklaşık olarak köy başına 328 adettir Arıcılık Bu tahrir defterinde arıcılıktan alınan vergiyi belirtmek üzere Resm-i Kevvâre tabiri kullanılmıştır. Tahrir defterlerinde arıcılıktan alınan vergiler küvvâre, kevvâre, kovan ya da petek olarak belirtilmiştir 230. Kevvâre resmi için bölgeyle alakalı olan kanunnamede Öşr-i asel şer le arza tâbidir bâzı vilâyetlerde dahi amel bu minvalcedir amma bu sancakda kovan gayrın toprağında olmak kalîl ve nâdir olmağın ra iyyetin kovanından köhne defterlerde öşr-i asel sâhib-i ra iyyete yazılmıştır. Binâberîn defter-i nevde dahi öyle yazıldı hem bu sancak da kovan kıymetlü olup yirmi beş akçaya satılmağın bedel-i öşr bu vilâyette kovandan kovana ikişer akça kaydolunmuşdur. Amma aşağı illerde kovan başına bir akça ve otlak resmi dört kovana bir akçadır 231 denmektedir. Buradan anlaşılmaktadır ki, kovan başına 2 akça vergi vardır. Buna göre Simav Nahiyesi nde kovandan alınan vergi miktarı 1548 akçadır. Bu da Simav Nahiyesi nde 774 adet kovan olduğunu ortaya koymaktadır. Nahiyede en fazla kovan 96 adetle Karye-i Efirlü 232 de bulunmaktadır ve toplam vergi miktarı 192 akçadır. Daha sonra Karye-i Kaymas akça yani 65 kovan ile ikinci sırada gelmektedir. Simav Nahiyesi nde toplam 34 köyde kovan vergisi kaydı bulunmaktadır. Simav Nahiyesi nde toplam 51 köy bulunmakta ve bu köylerin 34 tanesinde arıcılık 229 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 228-b. 230 Özdeğer, a.g.m., s TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 2-a. 232 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 248-a. 233 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 237-a.

55 40 yapılmaktadır. Bu da göstermektedir ki, Simav ın köylerinin % 67 sinde arı yetiştiriciliğinden gelir elde edilmektedir SİMAV NAHİYESİ NDE KÜÇÜK İŞLETMELER Osmanlı Devleti nin XVI. yüzyıldaki iktisadi yapısına baktığımızda ekonominin tarım ve hayvancılığın üzerine kurulduğunu görüyoruz 234. İnceleme yerimiz olan Simav Nahiyesi nde de bu durum geçerlidir. Bununla birlikte nahiyede şem hâne 235 (mumhane), sabunhâne 236 ve asiyâb (değirmen) bulunmaktadır. Simav Nahiyesi nde 1 şem hâne yani mum imalathanesi bulunmaktadır. Bulunan şem hâne 237 nin senelik vergisi 100 akçadır. Ayrıca bu nahiyede 1 tane de sabunhâne bulunmaktadır. Bu sabunhânenin, tahririn yapıldığı tarihte 1200 akça vergisi vardır 238. Köylerdeki küçük işletmelerin en önemlilerini, tahılın öğütülerek un haline getirildiği değirmenler oluşturmaktadır numaralı tapu tahrir defterinde değirmenler âsiyâb olarak geçmektedir. Simav Nahiyesi nde tarım, hububat üretimine dayandığından değirmene gereksinim duyulması normaldir. Simav Nahiyesi nde 67 adet değirmen bulunmaktadır. Karye-i Akçasaz 240, Karye-i Bekmişlü 241, Karye-, Keçirler 242 ve Karye-i Viranlu 243 daki değirmenler harab vaziyettedir. Karye-i Keçirler 244 deki harab değirmenin tamir şartı ile vergisi belirlenmiştir. Karye-i Çavdır 245 da bulunan değirmen zikr olunan âsiyâbın suyu re âyâya lâzım olmaduğı vakit değirmene amel oluna 246 şartı ile kullanıma açılmaktadır. Karye-i İnanşa 247 da bulunan değirmen vakıftır ve Asiyâb-ı vakf olarak 234 Yılmaz Kurt, 1572 Tarihli Adana Mufassal Tahrir Defterine Göre Adana nın Sosyo-Ekonomik Tarihi Üzerine Bir Araştırma, Belleten, S. 209, C. LIV, (Nisan, Ankara 1990), TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 226-b. 236 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 226-b. 237 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 226-b. 238 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 226-b. 239 Feridun Emecen, XVI. Asırda Manisa Kazâsı, Ankara 1989, s TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 228-a. 241 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 236-b. 242 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 240-a. 243 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 246-b. 244 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 240-a. 245 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 226-b. 246 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 226-b. 247 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 235-a.

56 41 kayıtlıdır 248. Nahiyede bulunan değirmenlerden 13 tanesi Âsiyâb-ı cedîd yani yeni değirmen olarak kayıtlıdır. Nahiyede bulunan 3 değirmen de hayvan gücüyle çalıştırılmaktadır. Bunlar defterde Âsiyâb-ı ding olarak kayıtlıdır. Bunlar Karye-i Efirlü 249, Karye-i Öreke 250 ve Karye-i İpek 251 te bulunmaktadır. Buradan da anlaşılacağı gibi nahiyede bulunan 67 değirmenden 4 tanesi harab haldedir. Harab değirmenlerden 1 tanesi tamir şartı ile vergiye bağlanmıştır. Değirmenlerden 1 tanesi vakıf değirmen, 3 tanesi hayvan gücüyle çalışan değirmen, 13 tanesi cedid yani yeni yapılmış değirmen ve 1 tanesi de halkın su ihtiyacı olmadığı zamanlar çalışma şartı konulan değirmen olarak kayıtlıdır. Geriye kalan 45 değirmen normal bir haldedir SİMAV NAHİYESİ NDE ALINAN VERGİLER Osmanlı Devleti nin klasik vergi düzeni üç kısma ayrılmıştır; bunlar tekâlif-i divaniye, tekâlif-i şer iyye ve tekâlif-i örfiyedir. Tekâlif-i divaniye, avârız, nüzûl, kürekçi akçası gibi vergiler; tekâlif-i şer iyye, zekât, öşür, haraç, cizye; tekâlif-i örfiye de, çift, bennâk, ispençe-i bâd-ı hevâ gibi vergilerdir 252. Osmanlı Devleti Müslümanların her türlü toprak mahsullerinden öşür almaktaydı. Öşür kelimesi onda bir manasına gelmekte olup, öşür miktarı her kaza için farklılıklar gösterebilmekteydi 253. Simav Nahiyesi nde ekonomi tarıma dayalı olduğu ve hububat üretimi de fazla olduğundan öşür vergisi burada da cârî idi Yapılan ziraate karşılık ürünün onda birinden beşte birine kadar belirlenen öşür miktarı, Kütahya Livası Kanunnâmesi nde hububâtdan öşr-i şer î ile yemlik alınır cümlesi sekizde bir olur 254 olarak tesbit edilmiştir. Buna göre Simav da öşür miktarı sekizde bir olarak alınmaktadır. Simav Nahiyesi ndeki 51 köyün 2 sinde öşr-i bağ, 1 köyde öşr-i bağ ve bağçe ve 19 köyde de sadece öşr-i bağçe kaydı bulunmaktadır. 22 köyde bulunan öşr-i bağ ve 248 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 236-a. 249 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 228-a. 250 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 249-b. 251 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 250-b. 252 Karadeniz, XIV. Yüzyılda Karye-i Nizib, s Karadeniz, XIV. Yüzyılda Karye-i Nizib, s TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 1-b.

57 42 bağçe vergisi toplamı 1543,5 akçadır. Kütahya Livası Kanunnamesi nde bağ dönümüyle dönümden dönüme âlâsı on, ednâsı beş akçedir 255 olarak kaydedilmiştir. Simav Nahiyesi nde resm-i ağnâm vergisi miktarı toplam 8368 akçadır. Kanunname hükmü ışığında bölgedeki küçükbaş hayvan sayısı dır. Simav Nahiyesi nin 34 köyünde arıcılık yapılmaktadır ve kovandan alınan vergi miktarı 1548 akçadır. Bu sonuç göstermektedir ki Simav Nahiyesi nde 774 adet kovan bulunmaktadır. Bir değirmene un yaptırmak için tahıl getiren köylü, değirmencinin ücretini nakit olarak değil getirdiği üründen aynî olarak vermekteydi. Asiyab vergisi de ya aynî ya da nakit olarak alınmaktaydı. Değirmeni çalıştıran suyun miktarı ve süresi her değirmende farklılık gösterdiği için değirmen başına alınan vergi de değişmekteydi. Örneğin 1 yıl çalışan değirmenden 60 akça alınırsa 6 ay çalışan değirmenden 30 akça alınırdı. Sel sularıyla çalışan değirmenlerden de aylık 5 akça alınmaktaydı 256. Simav Nahiyesi nde 67 adet değirmen vardır. Değirmenlerden alınan vergi toplam 4790 akçadır. Halktan toplanan bazı vergiler de vardı ki, belirli bir kişi ve üründen alınmıyordu ve belli bir standartı da yoktu. Bu gibi gelirlerin miktarı tam bilinmediğinden ve alınan resimler dışında olduğundan bunlara genel olarak bâd-ı hevâ denilmekteydi 257. Bâd-ı hevâ vergisi cürm-i cinayet, kaçgun, kayıp hayvan (yava) veya mal (mal-ı mefkûd) gibi vergileri içeren bir vergi çeşididir 258. Araştırma defterimize göre bâd-ı hevâ vergisi Simav a tâbi köylerde 3424 akçadır. Simav Nahiyesi nin merkezi Simav ve bâd-ı hevâ ve cürm-i cinâyet ve resm-i arûsâne 259 olarak kayıt olunmuştur ve 8000 akçadır. Buna göre Simav Nahiyesi nde toplam olarak akça bâd-ı hevâ vergisi kayıtlıdır. Osmanlı Devleti nde herhangi bir sebeple toplum arasında çıkan kavga, yaralama ve öldürme gibi olaylar cürm-i cinâyet olarak kaydedilmiştir. Bu gibi kötü olayların önlenmesi için devletin aldığı tedbirlerden birisi de bâd-ı hevâ ismiyle alınan bir nevi para cezasıdır nolu tahrir defterinde cürm-i cinayet müstakil olarak değil, 255 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 2-a. 256 Özdeğer, a.g.m., s Özdeğer, a.g.m., s Karadeniz, XIV. Yüzyılda Karye-i Nizib, s TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 226-b. 260 Özdeğer, a.g.m., s.89.

58 43 resm-i arûs, kaçgun ve yava gibi vergilerle beraber verilmiştir. Müstakil olarak cürm-i cinayet vergisi ise 131 akça olarak geçmektedir. Araştırma defterimize göre Simav dan elde edilen toplam gelir miktarına baktığımızda şu sonuçlarla karşılaşmaktayız: H. 978 (M.1571) tarihinde Simav merkez kasabasında yani Nefs-i Simav da hâsıl olarak toplanan vergi miktarı 9846 akçedir. Bâc-ı bâzâr, bâd-ı hevâ ve ihtisâb-ı Simav gibi çeşitli vergilerle birlikte Simav Kasabası nın vergi gelirleri toplamı akçedir 261. Nahiyede bulunan 51 köyün toplam hâsıl miktarları akçedir 262. Kasaba merkezi ve köyler dâhil olmak üzere, çeşitli vergilerle birlikte Simav Nahiyesi nin vergi gelirleri toplamı ise akçedir TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 226-b. 262 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 222-b. 263 TK. KKA., TD., nr. 47, vr. 222-b 223-a.

59 44 SONUÇ Osmanlı Devleti nin ekonomik yapısının temeli, tarımsal ve hayvansal üretime dayanmaktaydı. Halkın ürettiği mallardan çeşitli oranlarda vergi alınmakta idi. Zira vergi, devletin ekonomik yapısını güçlendirmek için önemli bir unsurdu. Vergi toplayabilmek için de hangi bölgede ne kadar tarım alanı ve bu alanları işleyecek ne kadar işgücü olduğunun saptanması gerekiyordu. İşte Osmanlı tapu tahrir defterleri, yapıldığı bölgeyle alakalı ekonomik, sosyal ve demografik konularda gerekli bilgileri vermektedir. Araştırma alanımız olan Simav, Osmanlı Devleti nde Anadolu Eyaleti nin Paşa Sancağı olarak bilinen Kütahya nın bir nahiyesi konumundadır ve birçok milletin kültürüne tanık olmuş bir bölgedir. Osmanlı Devleti nde bölgeye ait dördüncü ve son tahrir defteri olan 47 numaralı tapu tahrir defteri II. Selim zamanında 1571 tarihinde kayda geçirilmiştir. Bu çalışmada Simav Nahiyesi ne ait genel bir tarihi bilgi verilmiş, ardından da ilgili tahrir defterine göre idari, demografik ve ekonomik durum açıklanmaya çalışılmıştır. Genel olarak, Simav Nahiyesi 3 mahalle, 51 köy ve 7 mezra adan oluşmaktadır. Simav Nahiyesi nde en önemli ekonomik faaliyet tarımsal üretimdir. Tahıl ve meyve üretimi önemli bir konumdadır. Bölge hayvan yetiştiriciliğine uygundur.

60 EKLER 45

61 46 EK-1 KÜTAHYA LİVASI KANUNNAMESİ Beyân-ı rüsûm-ı kavânîn-i Livâ-yı Kütahya mebânî-i defâtir-i Sultâniye ve meâhiz-i örfiye-i Osmaniyedir. Resm-i çift otuz iki, nîm bi-hesâbihî, resm-i bennâk on iki, ez af-ı re âyâda kara tesmiye olunur resm-i altı akçedir. Resm-i re âyâdan ehl-i kisb olıcak kura hakkın defter-i nevde mücerred hâli ani r-rüsûm kaydolunmuşlardır. Madem ki bu mertebededir resm alınmaz. Mürûr-ı eyyâm ile bâliğ ve ehl-i kisb olıcak hâline göre resm alınur. Defterde çift yazılmayan kimesneler çift ve çiftliğe mâlik olsa amelen bi l-mevcûd anların gibilerden resm-i çift alınur ve bu bâbda i tibâr arzadır. Mücerred çiftliği olan kimesneye resm lâzım olur, elinde çiftliğinden artuk yer olan kimesne ziyâdeye nisbet hâric re âyâ gibidir. Fakr ü fâka urûziyle çift ve çiftliği elinden giden re âyâdan resm-i çift alınmak hayf-i fâhişdir. Husûsâ ki bu zilletden bedel bulunup rüsûm-ı mektûbeye halel gelmemiş olan resm-i çift ma a tevâbi ihî evâilde harman tozunda alınurdu, şimdiki halde şuhûr-ı senei şemsiyeden mart ayında emrolunmuşdur, rüsûm-ı âsiyâb dahi bu vakitde alınur. Timarlardan müteferrik olan reâ yâyı cem itmek kânûn-ı kadîmdir amma on beş yıldan ziyâde bir yerde mütemekkin olanı kaldırmak men olunmuşdur. Şehirde yirmi yıldan ziyâde mütemekkin olanı ol oturduğu şehre yazılup İslambolda on yıldan ziyâde yaya ve müsellem tâifesi mütemekkin olsa yayalıkdan ve müsellemlikden halâs olup İslambolavî ola deyü buyurulmuşdur, iki onda şunun gibi ra iyetden alınur. Kim kendü sipâhîsinin timarındaki çiftliği koyup gayrı yerde zirâ at eylediği sipâhîsinin timarında ekmeğe yarar yiri olmadığı takdîrde gayrı yerde eken reâ yâdan iki onda almak hayf-i nâ-ma rûfdur. Yirlüde ve yürükde resm-i ganem iki koyuna bir akçedir. Yörüğün koyunu hiç kalmayup kırılup ya yirmi dört adetden akal kalıp bunlara dahi kara denüp koyun bâcı alınmaz. Yörüğün karasından bennâk resmi gibi on ikişer akçe alınur. Eğer elinde çift olup bir sipâhîden yer tapulayıp zirâ at dahi iderse kânûn-ı kadîm budur ki boyunduruk resmi içün yılda on iki akçe vire. Ziyâde nesne virmiye, zîrâ kulluğun sipâhîye virür. Eğer bunların gibilerden otuz ikişer akçe alınacak olursa

62 47 resim tekrar alınup kânûn-ı kadîm? hayf vâki alur, sâbıkâ bazı zu amâ-i mîr-i mîrân te addî idüp otuz ikişer akçe aldıkdan sonra emr-i âlî mûcebince bu kaziyye teftîş olunup kânûn-ı kadîme mutâbık mutlakâ yörükde kara resmi on ikişer akçe mukarrer kılınup ziyâdesi men olunmuşdur. Koyun bâcı ile yörük karası resminin vakti ki, şimdiki halde abril (nisan) ayıdır, evâilde kuzu kırkımında alınur imiş, kuzu dahi sayılur. Ağıl resmi üç akçedir. Hubûbâtdan öşr-i şer î ile yemlik alınur cümlesi sekizde bir olur, sipâhî öşrün ambarına iledüp Hisâr Eri nin hisâra iletmek bid at-i mâ rûfedir. Mesafe bir günlükden ziyâde olsa def an li l-harâc teklîf olunmaz sipâhîden bir çiftlik tutan hâric re âyâdan resm-i zemîn be-gâyet has penbe biter ya su basar yirden iki dönüme bir akçedir, cümlesi otuz akçe olur, zîrâ ancıleyin has yirin altmış dönümü bir çiftlik i tibâr olunur, vasat yirden seksen doksan dönüm bir çiftlik i tibâr olunup üç dönüme bir akçe, ednâ yerden yüz yirmi dönüm be-gâyet ednâ yüz elli dönüm bir çiftlik olur, buncılayın ednâ çiftlikden resm-i zemîn dört beş dönüme bir akçe düşer yarı bir bütün çiftlikden otuz akçeden (ziyâde) alınmaz ve dönüm dahi alâ-mâ-hüve l-ma rûf orta adım ile tûlen ve arzan kırk adım yirdir, arz-ı öşriyeden zirâ ate yarar bilâ-mâni üç yıl boz kalmak timara zarar virür, bu zarar def i içün üç yıl boz kalan yiri sâhibinin elinden alup gayrı kimesneye tapuya virmek örfen câizdir amma li-mâni boz kalsa misâlen dağ yir olup her yıl ekine gelmedüği sebebden ya yir olup su galebe itdüğü cihetden üç yıl boz kalsa tapuya virmek olmaz, zîrâ bu takdîrce ekinci tarafından taksîrât bulunmaz bunların gibi yerlerde i tibâr defa ât ile ekini gelüp fevt olmakdır, eğer tekrar fevt olsa tapuya virmek câiz olur ve illâ kart çift öküzü maslahatı içün ve harman yiri içün birkaç dönüm yer boz komak memnû değildir bu sebepler ile boz kalan yerler ne kadar zaman boz kalsa tapuya virilmez bu husus içün il yazılurken hükm-i cihan-mutâ vârid olmuşdur, kadîmü z-zamandan kasabâtın ve kurânın davarları örüsü olan yirlerin ekilmesi ve korunması ve tapuya verilmesi ehl-i kurâya ve kasabâta zarar olduğu sebebden ref ve men olmuşdur. Öksüz tapusu bid at-i merdûdeden yetîmin yeri ihyâ olunmaduğu sebebden gayre teslîm olunsa bâliğ olıcak alur, avret boz kolmayup resmini dahi edâ eylese elinden almak deftere ve kânûn-ı kadîme muhâlif hayfdır bağdan ve bağçeden kânûn-ı Osmanî alâ-mâ-hüve l-meşrû öşr-i hâsıl alınmakdır amma def an li t-tazyîk ani rre âyâ bedel-i öşür harâc olunmuşdur bağ dönümüyle dönümden dönüme a lâsı on, ednâsı beş akçedir, hadâyıkdan ve sâir harîmler mukâta âtından öşürlerine göre kesimi

63 48 alınur. Öşr-i asel şer le arza tâbi dir bazı vilâyetlerde dahi amel bu minvâlcedir amma bu sancakda kovan gayrın toprağında olmak kalîl ve nâdir olmağın ra iyetin kovanından köhne defterlerde öşr-i asel sâhib-i ra iyete yazılmışdır, binâberan defter-i nevde dahi öyle yazıldı, hem bu sancakda kovan kıymetlü olup yirmi beş akçeye satılmağın bedel-i öşr bu vilâyetde kovandan kovana ikişer akçe kaydolunmuşdur amma aşağa illerde kovan başına bir akçe ve otlak resmi dört kovana bir akçedir. Gerdek resmi mücehheze kızdan altmış akçe avretden kırk akçe fakîrlerden nısf mâ-ale l-ganiydir mutavassıtu l-haldendir yirlüde avretin resm-i nikâhında toprak mu teberdir yörük lâ-mekân olduğu sebebden atasına tâbi olmakda seyyibe ile bâkire birdir, kuzât tasarrufunda olan resm-i nikâh dahi on iki akçeden yirmi dörde varınca a lâ ve ednâ ve mutavassıtu l-halden hallerine göre alınur. Resm-i mektûbda dahi hadden tecâvüz örfen câiz değüldir, gayr-ez utâknâme-i utakâ gayrı sancakdan gelen koyundan otlak resmi mîrlivâ içün orta sürüden vasat koyundur ki bahâsı on beş akçe ola, ednâdan on akçe kıymetlü bir tokludur, a lâsından yirmi akçe kıymetlü bir koyundur, yirmiden ziyâde alınmak şer an ve örfen muhâlif hayfdır ve vâcibü d-def dir. Sancak içinde olan sürüden otlak resmi alınmaz, meğer ki resm-i otlağı deftere kaydolunmuş yerlerde yörüye ahurdağu gibi beyler içün avcılardan kurta? mücerred koyun yaymak memnû değildir. Ale l-husûs yörüklerin gelüp geçdüği yollar civârında ola, meğer ki canavarlardan avlayup ürküdeler, bunların gibi kaziyyelerde ba de l-men ve l-i lân mümteni olmayan çobanların cerîmeleri kadı-ı vilâyet katında sâbit oldukdan sonra beş akçe ya beş akçeden ziyâdesi şer an ve örfen muhâlif te addîdir. Vilâyet-i mezkûrede tutulan vaşak ve kaplan derileri hâss-i sâhîdir ve serbest timarlarda yaya ve müsellemden ve yörükân ve mîrlivâdan ve gayrı re âyâ tutdukları yava ve âbd-i abık ve kenizek müjdeleri her kime hâsıl kaydolmuş ise anındır, müddet-i örfiyeleri tamam oldukdan sonra bâzârlarda bey i men -i yezîd olunup satılan kul ve câriye ve devâbbın bahâları dahi ashâbı zâhir olunca sâhib-i timar katında emânet olur, müddet-i örfiye dahi kulda ve câriyede üç ay ve devâbbda bir aydır, bahâlısında nısf-ı müddet-i abd-i abıkdır. Re âyâ tutduğunda i tibâr serbest timarın toprağınadır, sâhib-i timarın kendü ra iyyeti tutduğu ile gayrın re âyâsı tutmasında fark yokdur bunun ra iyyeti dahi âherin serbest timarı içinde tutsa müjdesi ve ba de l-bey hıfz-ı bahâsı ol âherin olur ve serbest olmayan timarlarda re âyâ tutduğu defterde her kime virilmiş ise anındır, zîrâ defter ile

64 49 muktezâ-yı kavânîn mu âraza olursa deftere i tibâr olunur, diyet ve kan cerîme sâir cerâim gibi serbest timarlarda tamamen sâhib-i ra iyyetindir, serbest olmayan timarlarda nısfı sâhib-i ra iyyetin ve nısf-ı âheri her kime hâsıl bağlanmış ise anındır ve koyun bâcı ve ekser yerde gerdek resmi dahi vech-i meşrûh üzeredir, bu sancakda bâkî rüsûma dahi olunmaz harâmîye ve uğrıya ve kanluya ve sâir hırsuzlara siyâset eylemek merâr-ı nizâm-ı memleket ve menât-ı emn-i vilâyetdir. Atlu sancağı beyinindir amma bir sebebi şer î ya örfî ile affolunsa bedel-i siyaset alınmak şer -i şerîf-i rahmânîye ve örf-i münîf-i Sultanîye ve kânûn-i kadîm-i Osmanîye münâfî ve muhâlif bid at-i merdûdedir ve şenâ at-i memnû adır. Siyâset olunandan cerîme alınmaz, affolunduğu takdîrde cerîmelemek sâhib-i ra iyyetindir, salıviren sancak beyine nesne almak memnû dur, meğer ki müstahakk-ı siyâset olan ra iyyet kendünün ola beher takdîr kadı-ı vilâyet takdîrinsüz salıvirse kendü mahalli töhmet ve salıviren âdemîler mücrim ve müstahakk-ı siyâset olunur her mücrimin ve müttehimin cerîmesi kadı-ı vilâyet katında bi-men-efâza ileyhi l-fıkh huzûrunda sâbit ve zâhir olup ehl-i örfe teslîm itmedin tutub kapup işkence ve siyâset eylemek şer e ve örfe muhâlif te addî ve tecâvüzdür, meğer ki ol mücrim ve müttehim olan kimesneler mu annid ve mütemerridler olalar hasmın davetiyle mahkemeye gelmekden imtinâ eyliyeler, berân-ı takdîr teftîş olunmadın bi-mağrifeti lkadı mahkemeye izhâr içün bilâ-takrîbin tutup mahkemeye getürmek memnû değildir ve bi l-cümle kazâyâ-yı örfiyeden her kaziye kudât-ı vilâyet ma rifetiyle olup hem ümerâ-i izâm ve avene ve huddâm-ı hudâvendigâr yasağıyla şer e mutî ve münkâdlar olmak menât-ı tenfîz-i ahkâm ve şart-ı ri âyet-i intizâm-ı beytü l-enâmdır. Nevâhî-i Uşak da olan bid at-ı beşerleme şer e ve örfe ve kânûn-ı kadîme ve deftere muhalif hayf olduğu sebebden emr-i âlî mûcebince ref olundu ve hâliyâ livâ-i mezbûrda vâki olan ortakçılar emr-i şâhî ile ortakçılıkları ref olunup çiftlikler sâhib-i timara hâssa kaydolundu. Lazkiye ve Honaz Nâhiyelerinde zirâ at olunan çeltük ve susam ki, suyla hâsıl olur, tohum ve su sipâhî cânibinden olup mütekaddemden münâsafa üzere zabtolunagelüp bu üslûb cârî olduğu der-i devlete arzolundukda vech-i meşrûh üzere mukarrer buyurulmağın münâsafa üzere kaydolundı deyu mukayyed der-defter-i atîk. Kütahya kal asında mahbûs olup ihrâc olunan mücrimînden mukaddemâ ziyâde akçe alınur imiş, ba dehu ref olunup ikişer akçe alınmak üzere mukarrer kılınup defter-i atîke kaydolunmuş, hâliyâ defter-i cedîde dahi defter-i atîk mûcebince alınmak üzere kaydolundu.

65 KÜTAHYA LİVASI KANUNNAMESİ 50

66 51 EK-2 47 NUMARALI TAPU TAHRİR DEFTERİ

67 52

68 53

69 54

70 55

Dr. Mehmet DAĞLAR Sakarya Üniversitesi, Tarih, XVI. YÜZYIL SONLARINDA GEDİZ NAHİYESİNDE YERLEŞME VE NÜFUS.

Dr. Mehmet DAĞLAR Sakarya Üniversitesi, Tarih, XVI. YÜZYIL SONLARINDA GEDİZ NAHİYESİNDE YERLEŞME VE NÜFUS. ISSN: 2149-9225 Yıl: 3, Sayı: 8, Haziran 2017, s. 177-185 Dr. Mehmet DAĞLAR Sakarya Üniversitesi, Tarih, mehmetdaglar34@gmail.com XVI. YÜZYIL SONLARINDA GEDİZ NAHİYESİNDE YERLEŞME VE NÜFUS Özet Tarih öncesi

Detaylı

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845)

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845) AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845) C. Yunus Özkurt Osmanlı döneminde ilk genel nüfus sayımı, II. Mahmud döneminde 1831 (Hicri: 1246) yılında alınan bir karar ile uygulanmaya başlamıştır (bundan

Detaylı

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU Ertuğrul Gazi 1) * Orhan Bey tarafından fethedilmiş olup başkent buraya taşınmıştır. * İpek sanayisinin merkezi konumundaki bu bölgenin fethiyle Osmanlı gelirleri. Yukarıdaki özellikleri verilmiş bölge

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ KİTAP - Osmanlı Kuruluş Dönemi Bursa Vakfiyeleri, Yayına Hazırlayanlar, Yrd. Doç. Dr. Sezai Sevim- Dr. Hasan Basri Öcalan, Osmangazi Belediyesi Yayınları, İstanbul

Detaylı

TARİH BOYUNCA ANADOLU

TARİH BOYUNCA ANADOLU TARİH BOYUNCA ANADOLU Anadolu, Asya yı Avrupa ya bağlayan bir köprü konumundadır. Üç tarafı denizlerle çevrili verimli topraklara sahiptir. Dört mevsimi yaşayan iklimi, akarsuları, ormanları, madenleriyle

Detaylı

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi PROF. DR. NEJAT GÖYÜNÇ ARMAĞANI 305 Mevlüt ESER Prof. Dr. Yusuf KÜÇÜKDAĞ NEÜ A. Keleşoğlu Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Eğitimi Mevlevilik, Mevlâna

Detaylı

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ 1. Adı Soyadı : Muharrem KESİK İletişim Bilgileri Adres : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) 521 81 00 Mail : muharremkesik@gmail.com 2. Doğum -

Detaylı

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14 Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Ders Notu OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ (1300-1453) 1. OSMANLI'DA DEVLET ANLAYIŞI Türkiye Selçuklu Devleti

Detaylı

1 45 NUMARALI TAPU TAHRİR DEFTERİNE GÖRE SİMAV NAHİYESİ Yüksek Lisans Tezi FATİH DALGALI Kütahya

1 45 NUMARALI TAPU TAHRİR DEFTERİNE GÖRE SİMAV NAHİYESİ Yüksek Lisans Tezi FATİH DALGALI Kütahya 1 45 NUMARALI TAPU TAHRİR DEFTERİNE GÖRE SİMAV NAHİYESİ Yüksek Lisans Tezi FATİH DALGALI Kütahya - 2008 i T. C. DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI Yüksek Lisans Tezi

Detaylı

1 KAFKASYA TARİHİNE GİRİŞ...

1 KAFKASYA TARİHİNE GİRİŞ... İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1 I. ARAŞTIRMANIN METODU... 1 II. ARAŞTIRMANIN KAYNAKLARI... 3 A. Tarihler... 4 B. Vakayi-Nâmeler/Kronikler... 10 C. Sikkeler/Paralar ve Kitabeler... 13 D. Çağdaş Araştırmalar... 14

Detaylı

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: DOĞUBAYAZIT M. M. FAHRETTİN PAŞA ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIFLAR SEÇMELİ TARİH DERSİ 1. DÖNEM 2. ORTAK SINAV SORULARI A GRUBU ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: SORULAR

Detaylı

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ Selçuklu Devleti nin Kuruluşu Sultan Alparslan Dönemi Fetret Dönemi Tuğrul ve Çağrı Bey Dönemi Malazgirt Zaferi Anadolu ya Yapılan Akınlar Sultan Melikşah Dönemi Sultan Sancar Dönemi

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : OSMANLI TARİHİ II Ders No : 0310440158 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI

OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI OSMANLI DA TAŞRA TEŞKILATI TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI İstanbul un merkez kabul edildiği Osmanlı Devleti nde, başkentin dışındaki tüm topraklar için taşra ifadesi

Detaylı

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi 78 ağaçları bulunan yer, Ermenek'e bağlı Görme! Köyü'nde 32 Paşaçukuru olarak bilinen yer, Ermenek'te Emir Ahmed mülkü civarındaki yer, Ermenek'e bağlı Gargara Köyü'nde 33 yer, Mut Medresesi yakınındaki

Detaylı

EBUTAHİR KAZASI NÜFUS VE TOPLUM YAPISI 1834 M (1250 H.) Salih AKYEL 1

EBUTAHİR KAZASI NÜFUS VE TOPLUM YAPISI 1834 M (1250 H.) Salih AKYEL 1 Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 93 EBUTAHİR KAZASI NÜFUS VE TOPLUM YAPISI 1834 M (1250 H.) Salih AKYEL 1 1831 yılına

Detaylı

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI Avusturya da un üretimi sağlayan 180 civarında değirmen olduğu tahmin edilmektedir. Yüzde 80 kapasiteyle çalışan bu değirmenlerin ürettiği un miktarı 500 bin

Detaylı

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası: Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi

Detaylı

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları KURTALAN İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 163 3.5. KURTALAN İLÇESİ 3.5.1. ERZEN ŞEHRİ VE KALESİ Son yapılan araştırmalara kadar tam olarak yeri tespit edilemeyen Erzen şehri, Siirt İli Kurtalan İlçesi

Detaylı

KOCAELİ TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR KAYNAK: DERDEST DEFTERLERİ

KOCAELİ TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR KAYNAK: DERDEST DEFTERLERİ KOCAELİ TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR KAYNAK: DERDEST DEFTERLERİ Emine ERDOĞAN ÖZÜNLÜ* Giriş 1337 lerde Osmanlı egemenliğine geçen Kocaeli (İzmit), Orhan Bey zamanında İzmit merkez olmak üzere bir sancak

Detaylı

TANZİMAT DÖNEMİ NDE AHIRLI KÖYÜNÜN NÜFUS VE EKONOMİK YAPISI POPULATION AND ECONOMIC STRUCTURE OF AHIRLI VILLAGE DURING TANZİMAT PERIODS

TANZİMAT DÖNEMİ NDE AHIRLI KÖYÜNÜN NÜFUS VE EKONOMİK YAPISI POPULATION AND ECONOMIC STRUCTURE OF AHIRLI VILLAGE DURING TANZİMAT PERIODS TANZİMAT DÖNEMİ NDE AHIRLI KÖYÜNÜN NÜFUS VE EKONOMİK YAPISI POPULATION AND ECONOMIC STRUCTURE OF AHIRLI VILLAGE DURING TANZİMAT PERIODS Ozan Batuhan ATICI * Öz Çalışmamızın konusu adından da anlaşılacağı

Detaylı

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir. Çaldıran Tarihçesi: İlçe birçok tarihi medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Medler, Bizanslılar, Urartular, İranlılar ve son olarak Osmanlı devleti bu ilçede hâkimiyet sürmüşlerdir. İlçenin tarih içerisindeki

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri 19. yy da Osmanlı ve Bizans hakkındaki araştırmalar ilerledikçe benzerlikler dikkat çekmeye başladı. Gibbons a göre Osm. Hukuk sahasında

Detaylı

SUSURLUK. TiCARET BORSASI. Ekonomik İstatistik Raporu SAYI : 2

SUSURLUK. TiCARET BORSASI. Ekonomik İstatistik Raporu SAYI : 2 SUSURLUK TiCARET BORSASI 2014 Ekonomik İstatistik Raporu SAYI : 2 Tüccar, milletin emeği ve üretimi kıymetlendirmek için eline zekasına emniyet edilen ve bu emniyete liyakat göstermesi gereken adamdır.

Detaylı

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ TEZ YAZIM KURALLARI

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ TEZ YAZIM KURALLARI ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ TEZ YAZIM KURALLARI 1. GİRİŞ Bu kılavuzun amacı; Atatürk Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü nde hazırlanan yüksek

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : OSMANLI TARİHİ I Ders No : 0310440122 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası: Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi

Detaylı

(1983). 1980 Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; 12-10-1980, 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay..

(1983). 1980 Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; 12-10-1980, 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay.. İktisat Tarihi (1983). 1980 Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; 12-10-1980, 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay.. (1962). "Yükseliş Devri'nde Osmanlı Ekonomisine Umumi

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014 ÖZGEÇMİŞ 1.Adı Soyadı : MUZAFFER TEPEKAYA 2.Doğum Tarihi : 20.10.1962 3.Unvanı : Prof. Dr. / Tarih Bölümü 4. e-mail : muzaffer.tepekaya@cbu.edu.tr Öğrenim Hayatı: Derece Alan Üniversite Lisans Tarih Selçuk

Detaylı

Çağdaş Tarihçiler ve Tufan Gündüz

Çağdaş Tarihçiler ve Tufan Gündüz Çağdaş Tarihçiler ve Tufan Gündüz Say, N. (1999). Niğde, Bor İlçesi Bekdik Kilimleri. Orkun, H. N. (1986). Eski Türk Yazıtları. Ankara: TTK Gümüşçü, O. (2001). XVI. Yüzyıl Larende (Karaman) Kazasında Yerleşme

Detaylı

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik OSMANLI YAPILARINDA İZNİK ÇİNİLERİ Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik Çinileri, KültK ltür r Bakanlığı Osmanlı Eserleri, Ankara 1999 Adana Ramazanoğlu Camii Caminin kitabelerinden yapımına 16. yy da Ramazanoğlu

Detaylı

XVI. YÜZYILDA ACLUN ŞEHRİ VE KASABALARININ NÜFUSU * ÖZET

XVI. YÜZYILDA ACLUN ŞEHRİ VE KASABALARININ NÜFUSU * ÖZET - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/7 Summer 2013, p. 645-654, ANKARA-TURKEY XVI. YÜZYILDA ACLUN ŞEHRİ VE KASABALARININ NÜFUSU * Ünal TAŞKIN

Detaylı

TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE XVI. YÜZYILDA ÇORUMLU KAZASINDA (NEFS-İ ÇORUMLU) TEŞEKKÜL EDEN MAHALLELER

TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE XVI. YÜZYILDA ÇORUMLU KAZASINDA (NEFS-İ ÇORUMLU) TEŞEKKÜL EDEN MAHALLELER The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/jasss2390 Number: 26, p. 289-300, Summer II 2014 TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE XVI.

Detaylı

İdari Durum. İklim ve Bitki Örtüsü. Ulaşım

İdari Durum. İklim ve Bitki Örtüsü. Ulaşım . İdari Durum İlçemizde belediye teşkilatı 1884 yılında kurulmuştur. İlçeye bağlı 16 mahalle muhtarlığı bulunmaktadır. Mezra ve oba mevcut değildir. İklim ve Bitki Örtüsü İnönü Marmara, Ege ve İç Anadolu

Detaylı

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 18 Ekim 2017 Kuruluş döneminin muhafazakar-milliyetçi bir yorumuna göre, İslam ı yaymak Osmanlı toplumunun en önemli esin kaynağını oluşturuyordu. Anadolu'ya göçler İran daki Büyük Selçuklu

Detaylı

Osmanlı Devleti'nin kurucuları, Oğuzların Bozok koluna bağlı Kayı aşiretidir.

Osmanlı Devleti'nin kurucuları, Oğuzların Bozok koluna bağlı Kayı aşiretidir. Osmanlı Devleti'nin kurucuları, Oğuzların Bozok koluna bağlı Kayı aşiretidir. Kayı aşireti, Türkiye Selçuklu hükümdarı Alaaddin Keykubat döneminde Ankara yakınlarındaki Kara- cadağ bölgesine yerleştirilmiştir.

Detaylı

BALIKESİR KAZASI (1840 1845)

BALIKESİR KAZASI (1840 1845) 1 2 BALIKESİR KAZASI (1840 1845) 3 Tanzimat başlarında BALIKESİR KAZASI (1840 1845) (Demografik Durum) Zağnos Kültür ve Eğitim Vakfı Genel Yayın No:8 ISBN 975 94473 4 7 Kapak : Petek Ofset Matbaacılık

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi... 1 2. Kaynaklar-Tetkikler... 2

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi... 1 2. Kaynaklar-Tetkikler... 2 İÇİNDEKİLER GİRİŞ 1. Dersin Amacı ve Önemi... 1 2. Kaynaklar-Tetkikler... 2 BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI 1. OSMANLI SARAYLARININ TARİHİ GELİŞİMİ... 7 2. İSTANBUL DAKİ SARAYLAR... 8 2.1. Eski Saray... 8 2.2.

Detaylı

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

ETKİNLİKLER/KONFERSANS ETKİNLİKLER/KONFERSANS Anadolu'nun Vatanlaşmasında Selçukluların Rolü Züriye Oruç 1 Prof. Dr. Salim Koca'nın konuk olduğu Anadolu'nun Vatanlaşmasında Selçukluların Rolü konulu Şehir Konferansı gerçekleştirildi.

Detaylı

XVI. YÜZYIL SONLARINDA AHISKA SANCAĞI KVABLİAN NAHİYESİ NDE EKONOMİK YAŞAM

XVI. YÜZYIL SONLARINDA AHISKA SANCAĞI KVABLİAN NAHİYESİ NDE EKONOMİK YAŞAM XVI. YÜZYIL SONLARINDA AHISKA SANCAĞI KVABLİAN NAHİYESİ NDE EKONOMİK YAŞAM Shota BEKADZE Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi Tezli Yüksek Lisans Programı Öğrencisi ahiskali86@hotmail.com

Detaylı

SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME

SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME T.C. FATİH SULTAN MEHMET VAKIF ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME Khalid Khater Mohemed Ali 130101036 TEZ DANIŞMANI Prof.

Detaylı

Türkiye Tarihi Ders Notları

Türkiye Tarihi Ders Notları Türkiye Tarihi Ders Notları Anadolu ya ilk Türk akınları ve ilk beylikler Çağrı Bey Anadolu ya keşif amaçlı seferler yapmıştır 1015 Anadolu ya Türk akınları Dandanakan Savaşı ndan sonra yeniden başlamıştır

Detaylı

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 0. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. OSMANLI DEVLETİ NİN KURULUŞU (00-5). XIV. yüzyıl başlarında Anadolu, Avrupa ve Yakın

Detaylı

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS Tezli yüksek lisans programında eğitim dili Türkçedir. Programın öngörülen süresi 4

Detaylı

Kendi Kaleminden öğretmen özgeçmişleri. Muharrem NAZLI TD ve Edebiyatı/ Müdür Başyardımcısı

Kendi Kaleminden öğretmen özgeçmişleri. Muharrem NAZLI TD ve Edebiyatı/ Müdür Başyardımcısı Kendi Kaleminden öğretmen özgeçmişleri Muharrem NAZLI TD ve Edebiyatı/ Müdür Başyardımcısı 1974 Amasya Taşova da doğdu. İlköğrenimini Şeyhli köyünde, ortaöğrenimimi Samsun Ladik İlçesi Şıhlı nahiyesinde,

Detaylı

XV. YÜZYILDA KARAMAN TOPRAKLARINDA AHİLER VE AHİ VAKIFLARI*

XV. YÜZYILDA KARAMAN TOPRAKLARINDA AHİLER VE AHİ VAKIFLARI* XV. YÜZYILDA KARAMAN TOPRAKLARINDA AHİLER VE AHİ VAKIFLARI* Doğan YÖRÜK** ÖZET Ahiler, Anadolu da XIII. yüzyıldan, XV. yüzyılın sonlarına kadar Türk zanaat ve ticaret hayatına yön vermenin yanında, askerî,

Detaylı

Adı Soyadı: Ertan GÖKMEN Doğum Tarihi: 1967 Öğrenim Durumu: Doktora Öğrenim Gördüğü Kurumlar: Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl

Adı Soyadı: Ertan GÖKMEN Doğum Tarihi: 1967 Öğrenim Durumu: Doktora Öğrenim Gördüğü Kurumlar: Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl Adı Soyadı: Ertan GÖKMEN Doğum Tarihi: 1967 Öğrenim Durumu: Doktora Öğrenim Gördüğü Kurumlar: Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Y. Lisans Doktora Tarih Öğretmenliği /Buca Eğitim Fakültesi

Detaylı

Arş. Gör. İlker YİĞİT

Arş. Gör. İlker YİĞİT CV Arş. Gör. İlker YİĞİT Çankırı Karatekin Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Araştırma Görevlisi Mail: iyigithg@gmail.com Tel: 0-376-218 11 23/5111 Faks: 0-376-218 10 31 WEB: http://websitem.karatekin.edu.tr/iyigit/sayfa/314

Detaylı

UŞAK'DA BIR KÖPRÜ KITABESI ÇANLı KÖPRÜ (H. 653. M. 1255)

UŞAK'DA BIR KÖPRÜ KITABESI ÇANLı KÖPRÜ (H. 653. M. 1255) »^o^y^^ (S)>-^ı>^-^ ûi^^ts^ Okunuşu : Essultanî UŞAK'DA BIR KÖPRÜ KITABESI ÇANLı KÖPRÜ (H. 653. M. 1255) )ena hazihi imara Emir Sipah Salar *Şücaeddin Kızıl bin Nuhbe (?) edamallahu sümuvvehu cemaziyelûlâ

Detaylı

ŞANLIURFA YI GEZELİM

ŞANLIURFA YI GEZELİM ŞANLIURFA YI GEZELİM 3. Gün: URFA NIN KALBİNDEN GÜNEŞİN BATIŞINA GEZİ TÜRKİYE NİN GURURU ATATÜRK BARAJI Türkiye de ki elektrik üretimini artırmak ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ndeki 9 ili kapsayan tarım

Detaylı

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray 1-MERKEZ TEŞKİLATI A- Hükümdar B- Saray MERKEZ TEŞKİLATI Önceki Türk ve Türk-İslam devletlerinden farklı olarak Osmanlı Devleti nde daha merkezi bir yönetim oluşturulmuştu.hükümet, ordu ve eyaletler doğrudan

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ KİMLİK BİLGİLERİ

ÖZGEÇMİŞ KİMLİK BİLGİLERİ ÖZGEÇMİŞ KİMLİK BİLGİLERİ Adı ve Soyadı: Arif KOLAY Doğum Yeri: Kütahya Doğum Tarihi: 17.03.1973 Medeni Hali: Evli Yabancı Dil: İngilizce Yabancı Dil Puanları: ÜDS: 60 KPDS: 61 Bölümü/Anabilim Dalı: Tarih

Detaylı

SELÇUKLU KALELERİ VE SAVUNMA YAPILARI SEMPOZYUM PROGRAMI

SELÇUKLU KALELERİ VE SAVUNMA YAPILARI SEMPOZYUM PROGRAMI SELÇUKLU KALELERİ VE SAVUNMA YAPILARI SEMPOZYUM PROGRAMI BİLİM KURULU Prof. Dr. Nihat DALGIN (Sinop Üniversitesi Rektörü) Prof. Dr. Turan KARATAŞ (Atatürk Kültür Merkezi Başkanı) Prof. Dr. Refik TURAN

Detaylı

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK III. HAÇLI SEFERİ

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK III. HAÇLI SEFERİ HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 9.Ders Dr. İsmail BAYTAK III. HAÇLI SEFERİ 3.HAÇLI SEFERİ (1189-1192) Sebepleri: 1187 yılında Selahattin Eyyubi nin Hıttin Savaşı nda Küdus Kralı nı yenmesi ve şehri ele geçirmesi

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi 1994. Y. Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi 1998

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi 1994. Y. Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi 1998 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: Abdullah Demir 2. Doğum Tarihi: 01 Ocak 1970 3. Unvanı: Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi 1994 Y. Lisans Hukuk Marmara

Detaylı

Anadolu ya ilk Türk akınları ve ilk beylikler

Anadolu ya ilk Türk akınları ve ilk beylikler Türkiye tarihi, Türkiye tarihi ders notları, ygs Türkiye tarihi, kpss Türkiye tarihi notları, Türkiye tarihi notu indir gibi konular aşağıda incelenecektir. İçindekiler 1 Anadolu ya ilk Türk akınları ve

Detaylı

OSMANLI - İRAN. Sınır ve Aşiret ( ) Sıtkı ULUERLER OSMANLI - İRAN. Sınır Ve Aşiret ( ) Sıtkı ULUERLER

OSMANLI - İRAN. Sınır ve Aşiret ( ) Sıtkı ULUERLER OSMANLI - İRAN. Sınır Ve Aşiret ( ) Sıtkı ULUERLER OSMANLI - İRAN Sınır Ve Aşiret (1800-1854) Sıtkı ULUERLER Son Çağ Yayıncılık Ve Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. İstanbul Caddesi İstanbul Çarşısı No : 48 / 48 İskitler / ANKARA www.uzundijital.com ISBN

Detaylı

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir? DÜNYA GÜCÜ OSMANLI 1. Anadolu Selçuklu Devleti zamanında ve Osmanlı İmparatorluğu nun Yükselme döneminde Anadolu daki zanaatkarlar lonca denilen zanaat gruplarına ayrılarak yöneticilerini kendileri seçmişlerdir.

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 2. Doğum Tarihi : Unvanı :Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu :Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

ÖZGEÇMİŞ. 2. Doğum Tarihi : Unvanı :Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu :Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı :Hasan KARAKÖSE İletişim Bilgileri :Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Adres Tarih Bölümü Bağbaşı Yerleşkesi KIRŞEHİR Telefon Mail : O.386.2804573 :hkarakose@ahievran.edu.tr

Detaylı

Doç. Dr. Mustafa Alkan

Doç. Dr. Mustafa Alkan Doç. Dr. Mustafa Alkan, Manisa nın Kula ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Manisa da tamamladı. 1988 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fatih Eğitim Fakültesi, Tarih Bölümü nden mezun oldu.

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 017-018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı 1. 1. XIV. yüzyıl başlarında

Detaylı

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin ne zaman ve kimler tarafından hangi tarihte kurulduğu kesin bilinmemekle beraber, bölgedeki yerleşimin Van Bölgesinde olduğu gibi tarih öncesi dönemlere uzandığı

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi Y. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1998

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi Y. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1998 1. Adı Soyadı: Sedat Bayrakal 2. Doğum Tarihi: 17.08.1969 3. Unvanı: Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu: ÖZGEÇMİŞ Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1995 Y. Lisans Sanat Tarihi Ege

Detaylı

H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK SANCAĞI

H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK SANCAĞI H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK SANCAĞI Özet Hatice ORUÇ 1 - Abdullah ZARARSIZ 2 Bozok sancağı 1522 yılında teşkil edilmiş ve Tanzimat a kadar Eyâlet-i Rûm a ve sonrasında Ankara vilâyetine

Detaylı

KÜTAHYA ADININ KÖKENİ VE TARİHİ

KÜTAHYA ADININ KÖKENİ VE TARİHİ 1/6 KÜTAHYA ADININ KÖKENİ VE TARİHİ Kütahya nın eski çağlara kadar uzanan engin bir tarihi vardır. Tarih öncesi çağlara ait bu gün için elimizde ciddi ve tarihi belge yoktur. Çok eski bir efsaneye göre,

Detaylı

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş Özalp Tarihçesi: Özalp ilçesi 1869 yılında Mahmudiye adıyla bu günkü Saray ilçe merkezinde kurulmuştur. 1948 yılında bu günkü Özalp merkezine taşınmış ve burası ilçe merkezi haline dönüştürülmüştür. Bölgede

Detaylı

MEHMET ÖZ- YAYINLAR. Makaleler ve Yayınlanmış Bildiriler

MEHMET ÖZ- YAYINLAR. Makaleler ve Yayınlanmış Bildiriler Makaleler ve Yayınlanmış Bildiriler MEHMET ÖZ- YAYINLAR 1. "Tahrir Defterlerinin Osmanlı Tarihi Araştırmalarında Kullanılması Hakkında Bazı Düşünceler" Vakıflar Dergisi, sayı XXII, Ankara, 1991, 429-439.

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

Osmanlı Devleti Kaynakçası

Osmanlı Devleti Kaynakçası Osmanlı Devleti Kaynakçası Tekkanat, H. (1996). Kuruluşundan Fatih Dönemi Sonuna Kadar Osmanlı Tarih Yazıcılığı. İnalcık, H. (1979-1980). "Osmanl Pamuk Pazarı, Hindistan ve ingiltere Pazar Rekabetinde

Detaylı

OSMANLI MEDRESELERİ. Tapu ve evkaf kayıtlarına göre orta ve yüksek öğretim yapan medrese sayısı binden fazlaydı.

OSMANLI MEDRESELERİ. Tapu ve evkaf kayıtlarına göre orta ve yüksek öğretim yapan medrese sayısı binden fazlaydı. B130214028 Nil ÜSTER OSMANLI MEDRESELERİ Medrese, Müslüman ülkelerinde orta ve yüksek öğretimin yapıldığı eğitim kurumlarının genel adıdır. Medrese kelimesi Arapça ders kökünden gelir. Medreselerde ders

Detaylı

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981 Doktora Tarih Atatürk Üniversitesi 1985

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981 Doktora Tarih Atatürk Üniversitesi 1985 1. Adı Soyadı : MEHMET ÇELİK 2. Doğum Tarihi: 05 Haziran 195. Unvanı : Prof.Dr.. Öğrenim Durumu Derece Alan Üniversite Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981

Detaylı

2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ

2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ SELMA KISA PLANLAMA MANİSA İLİ, AKHİSAR İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ 2304 ADA 1 PARSEL VE 2305 ADA 1 PARSELİN DOĞUSUNDAKİ 30 METRELİK YOLA İLİŞKİN 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA

Detaylı

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı Konya'nın 90 km kuzeybatısında yer alan ve 349 km2 yüzölçüme sahip olan Ilgın, günümüzden 3500 yıl önce şimdiki iskan yerinin 25 km kuzeydoğusunda Hititler tarafından "Yalburt"

Detaylı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi III TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Taşkın Osman YILDIZ tarafından hazırlanan Lise Öğrencilerinin

Detaylı

* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir.

* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir. YAZIM KURALLARI BÜYÜK HARFLERİN YAZIMI *Bitmiş cümleler büyük harfle başlar. İnanmak, başarmanın yarısıdır. * Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl

ÖZGEÇMİŞ. Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl Öğrenim Gördüğü Kurumlar: Adı Soyadı: Ertan GÖKMEN Öğrenim Durumu: Doktora ÖZGEÇMİŞ email: ertan.gokmen@cbu.edu.tr Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Y. Lisans Doktora Tarih Öğretmenliği

Detaylı

YÜKSEK LİSANS TEZİ HAZIRLAYAN NİLÜFER YETKİN TEZ DANIŞMANI DOÇ.DR. TUFAN GÜNDÜZ

YÜKSEK LİSANS TEZİ HAZIRLAYAN NİLÜFER YETKİN TEZ DANIŞMANI DOÇ.DR. TUFAN GÜNDÜZ T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YENİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI 136 NUMARALI TAHRİR DEFTERİNE GÖRE XVI. YÜZYIL SONLARINDA KAYSERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ HAZIRLAYAN NİLÜFER YETKİN

Detaylı

MANİSA İLİ ŞEHZADELER İLÇESİ KARAAĞAÇLI MAHALLESİ TEKNİK TARIM ÜRÜNLERİ İTH. İHR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

MANİSA İLİ ŞEHZADELER İLÇESİ KARAAĞAÇLI MAHALLESİ TEKNİK TARIM ÜRÜNLERİ İTH. İHR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. MANİSA İLİ ŞEHZADELER İLÇESİ KARAAĞAÇLI MAHALLESİ TEKNİK TARIM ÜRÜNLERİ İTH. İHR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU ÖLÇEK:1/1000 Pafta No: 23 - O - I c Parsel No:

Detaylı

Şimdiye kadar özelliklerini belirtmeye çalıştığımız Kütahya Yöresi'nin kuzey kesimi içerisinde de farklı üniteler ayırd etmek mümkündür.

Şimdiye kadar özelliklerini belirtmeye çalıştığımız Kütahya Yöresi'nin kuzey kesimi içerisinde de farklı üniteler ayırd etmek mümkündür. Akarsularla boşaltılmış ovalar daha çok Kütahya'nın güneyinde ve güneybatısında, başka bir tarifle Murat Dağı'nın kuzey ve kuzeydoğusunda yer almaktadırlar. Bunlar: Adırnaz Çayı ve Kocaçay'ın yukarı çığırlarındaki

Detaylı

KÜTAHYA' NIN TARİHÇESİ

KÜTAHYA' NIN TARİHÇESİ KÜTAHYA' NIN TARİHÇESİ 1-TÜRKLERDEN ÖNCE KÜTAHYA: Anadolu nun eski yerleşim yerlerinden birisi olan Kütahya nın kuruluş tarihini kesin olarak belirlemek mümkün olmamıştır. Ancak tarihinin çok eskilere

Detaylı

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ  Youtube Kanalı: tariheglencesi DURAKLAMA DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi 05.08.2017 OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU XVII.YÜZYILDA OSMANLI- AVUSTRYA VE OSMANLI- İRAN İLİŞKİLERİ a-avusturya ile İlişkiler

Detaylı

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Atatürk Üniversitesi. Araştırma Görevlisi, Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi.

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Atatürk Üniversitesi. Araştırma Görevlisi, Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi. Özgeçmiş 1.Adı Soyadı: Lütfi ÖZAV 2. Doğum Tarihi: 1960 3. Unvan: Prof.Dr. 4.Öğrenim Durumu: Doktora Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Doktora - 1991 Coğrafya Atatürk Üniversitesi Doktora - 1991 Yüksek

Detaylı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı III. ÜNİTE TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI VE İLK TÜRK DEVLETLERİ ( BAŞLANGIÇTAN X. YÜZYILA KADAR ) A- TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI I-Türk Adının Anlamı

Detaylı

Şahıs Adlarından Hareketle Göç ve İskan Tarihi Çalışmalarına Bir Katkı: Cincife Nahiyesi Örneği

Şahıs Adlarından Hareketle Göç ve İskan Tarihi Çalışmalarına Bir Katkı: Cincife Nahiyesi Örneği Şahıs Adlarından Hareketle Göç ve İskan Tarihi Çalışmalarına Bir Katkı: Cincife Nahiyesi Örneği Yasin Dönder, Alpaslan Demir Giriş Timar sisteminin bir çıktısı oluşturulan defterleri; içerdiği demografik,

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R 1 A- BİRİNCİ BÖLÜM: İLÇENİN SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI...

İ Ç İ N D E K İ L E R 1 A- BİRİNCİ BÖLÜM: İLÇENİN SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI... İ Ç İ NDEKİ LER Önsöz... v Tablolar Dizini... xv Grafikler Dizini... xix Giriş... 1 A- BİRİNCİ BÖLÜM: İLÇENİN SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI... 7 A.1. Kağızman İlçesinin Tarihçesi... 7 A.1.1. Tarih Öncesi Dönem...

Detaylı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Eylül 2017 Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Aziz Ogan, 30 Aralık 1888 tarihinde Edremitli Hacı Halilzade Ahmed Bey'in oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Kataloglama

Detaylı

KÖY GERÇEĞİ İÇİNDEKİLER... ÖNSÖZ... TEŞEKKÜR...

KÖY GERÇEĞİ İÇİNDEKİLER... ÖNSÖZ... TEŞEKKÜR... KÖY GERÇEĞİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... TEŞEKKÜR... SUNU... KISALTMALAR... FOTOĞRAFLARIN LİSTESİ... TABLOLARIN LİSTESİ... ÖZEL AMAÇLI VE YAZI İÇERİSİNDE GEÇEN TABLOLARIN LİSTESİ... GRAFİKLERİN LİSTESİ... HARİTA

Detaylı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı SURUÇ İLÇEMİZ Suruç Meydanı Şanlıurfa merkez ilçesine 43 km uzaklıkta olan ilçenin 2011 nüfus sayımına göre toplam nüfusu 100.912 kişidir. İlçe batısında Birecik, doğusunda Akçakale, kuzeyinde Bozova İlçesi,

Detaylı

Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013)

Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013) Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013) İlimiz tarihinde yer alan bütün kavimlerin kültürel ve dini kimliğinin ele alınarak inceleneceği Geçmişten Günümüze Giresun

Detaylı

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ TALAS SAVAŞI (751) Diğer adı Atlık Savaşıdır. Çin ile Abbasiler arasındaki bu savaşı Karlukların yardımıyla Abbasiler kazanmıştır. Bu savaş sonunda Abbasilerin hoşgörüsünden etkilenen

Detaylı

Samaruksayı Seyir olarak bilinen köyün eski adı, Cumhuriyetin ilk yıllarında,

Samaruksayı Seyir olarak bilinen köyün eski adı, Cumhuriyetin ilk yıllarında, İKİSU KÖYÜ YERİ VE NÜFUSU İkisu Köyü, bağlı olduğu Yomra İlçesi nin güneybatısında yer alır. Yomra İlçesi ne 4 km., Trabzon İli ne 16 km. uzaklıktadır. Bu uzaklıklar köyün giriş uzaklığıdır. Köyün girişindeki

Detaylı

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI 5 te 7 de AZİZ BABUŞCU AK PARTİ İL BAŞKANI AK 4 te YIL: 2012 SAYI : 167 17-24 ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 3 te 6 da Sultan

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Takdim...7 Önsöz...9 Kısaltmalar I. DEVLET...13 Adâletnâme...15 Kanun...19 Kanunnâme...29 Padişah...43

İÇİNDEKİLER. Takdim...7 Önsöz...9 Kısaltmalar I. DEVLET...13 Adâletnâme...15 Kanun...19 Kanunnâme...29 Padişah...43 İÇİNDEKİLER Takdim...7 Önsöz...9 Kısaltmalar...11 I. DEVLET...13 Adâletnâme...15 Kanun...19 Kanunnâme...29 Padişah...43 II. EYALET İDARESİ...53 Cizye...55 Çiftlik...65 Eyalet...69 İspence...77 Kırım Hanlığı...79

Detaylı

DEMİRCİ TARİHİNİN KAYNAKLARI DEMİRCİ KAZASI ÇİFTLİKLERİ VE ŞEHİR NAHİYESİ KÖYLERİ TEMETTUAT DEFTERLERİ ( ) (DEĞERLENDİRME VE TRANSKRİPSİYON)

DEMİRCİ TARİHİNİN KAYNAKLARI DEMİRCİ KAZASI ÇİFTLİKLERİ VE ŞEHİR NAHİYESİ KÖYLERİ TEMETTUAT DEFTERLERİ ( ) (DEĞERLENDİRME VE TRANSKRİPSİYON) T.C. CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ MANİSA YÖRESİ TÜRK TARİHİ VE KÜLTÜRÜNÜ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ DEMİRCİ TARİHİNİN KAYNAKLARI DEMİRCİ KAZASI ÇİFTLİKLERİ VE ŞEHİR NAHİYESİ KÖYLERİ TEMETTUAT DEFTERLERİ

Detaylı

Uluslararası Batı Anadolu Beylikleri Tarih, Kültür ve Medeniyeti Sempozyumu-III (Germiyanoğulları Beyliği) 8-10 Mayıs 2014 KÜTAHYA PROGRAM

Uluslararası Batı Anadolu Beylikleri Tarih, Kültür ve Medeniyeti Sempozyumu-III (Germiyanoğulları Beyliği) 8-10 Mayıs 2014 KÜTAHYA PROGRAM Uluslararası Batı Anadolu Beylikleri Tarih, Kültür ve Medeniyeti Sempozyumu-III (Germiyanoğulları Beyliği) 8-10 Mayıs 2014 KÜTAHYA PROGRAM AÇILIŞ : 8 MAYIS 2014 PERŞEMBE SAAT : 09.30 YER : DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÖNETİM KURULU KARARLARI

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÖNETİM KURULU KARARLARI TOPLANTI TARİHİ : 13/03/2018 TOPLANTI SAYISI : 2018/11 T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÖNETİM KURULU KARARLARI Enstitü Yönetim Kurulu 06/03/2018 Salı günü Enstitü Müdürü Doç. Dr. Ali

Detaylı

Karamürsel, Marmara Bölgesinde İzmir Körfezi nin güneyinde Kocaeli iline bağlı bir ilçedir.

Karamürsel, Marmara Bölgesinde İzmir Körfezi nin güneyinde Kocaeli iline bağlı bir ilçedir. XIX. YÜZYILIN İLK YARISINDA KARAMÜRSEL KAZASINDA NÜFUS Zafer ATAR * Muzaffer TEPEKAYA** Karamürsel, Marmara Bölgesinde İzmir Körfezi nin güneyinde Kocaeli iline bağlı bir ilçedir. Karamürsel in yerleşim

Detaylı

BĠLECĠK ÜNĠVERSĠTESĠ AKADEMĠK ÖZGEÇMĠġ FORMU

BĠLECĠK ÜNĠVERSĠTESĠ AKADEMĠK ÖZGEÇMĠġ FORMU BĠLECĠK ÜNĠVERSĠTESĠ AKADEMĠK ÖZGEÇMĠġ FORMU Adı Soyadı İlhami YURDAKUL Ünvanı Doç. Dr. Alanı Tarih Doğum Yeri İspir-Erzurm Doğum 01/08/67 E-Posta ilhami.yurdakul KĠġĠSEL BĠLGĠLER EĞĠTĠM DURUMU Derece

Detaylı

T.C. AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TARİH BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI BİTİRME ÇALIŞMASI YAZIM KURALLARI

T.C. AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TARİH BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI BİTİRME ÇALIŞMASI YAZIM KURALLARI T.C. AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TARİH BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI BİTİRME ÇALIŞMASI YAZIM KURALLARI Tarih Bölümünde 4. Sınıfta (Örgün ve II. Öğretim) okutulmakta olan Bitirme Çalışması dersinde

Detaylı