-ÂTIBÎ NN HADÎS VE SÜNNET ANLAYI-I

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "-ÂTIBÎ NN HADÎS VE SÜNNET ANLAYI-I"

Transkript

1 marife, yl. 4, say. 1, bahar 2004, s ÂTIBÎ NN HADÎS VE SÜNNET ANLAYI-I Yavuz KÖKTA! * THE HADITH AND SUNNAH PERCEPTION OF SHATIBI This article deals with the opinions of Shatibi on the Hadith and sunnah with deep analyzing. The main target of the study is to fix out the fact that where Shatibi has been standing in the context of his thought about the hadith and sunnah. It is well known that Shatibi has examined systematically the theories of maqasid alshariah in usul al-fiqh. Here, we have tried to find out how he had applied his theory to the hadiths. It is a significant question that whether he identified the hadith with sunnah. In addition, Shatibi s position in the perception of Sunnah along with the Qur an is considerable fact. There are also other matters such as whether he has considered the Habar al-wahid as a practical source and whether he has reckoned it as the sunnah. GR!ât=bî (ö. 790/1388), slam dümünce gelenerinde önemli bir mevkii imgal etmektedir.!ât=bî, el-muvâfakât fî usûli erî a adl= eseriyle usûl-i f=k=h gelenerine; el- 0 tisâm adl= eseriyle de bid at=n nas=l anlam=lmas= gerektirine önemli katk=lar sarlam=mt=r. Câbirî ye göre bn RüMd ün felsefede, bn Haldûn un tarihte yapt=r=n=!ât=bî usûl-i f=k=hta yapm=mt=r. 1!üphesiz bunun alt=nda yatan temel sebep!ât=bî nin usûli f=k=hta makâsdu -erî aya yapt=r= vurgudur. Bu vurgu öyle sars=c=d=r ki, mesela Musa Carullah = bamka usûl-i f=k=h eseri kabul etmemeye sevk etmimtir. 2!ât=bî nin makâsdu -erî a barlam=nda ortaya koyduru görümler günümüzden bak=ld=r=nda üç Mekilde yorumlanm=mt=r: a.!ât=bî, makâsd teorisiyle nassç= gelenerin karm=s=nda yer alm=mt=r. * Yrd. Doç. Dr., KTÜ Rize lahiyat Fakültesi. yavuzkoktas@hotmail.com 1 Câbirî, Arap-0slam Kültürünün Akl Yaps, (çev. Burhan KöroRlu, vd.), stanbul, 2000, s Câbirî ye göre bu üç Mahsiyete epistemolojik aç=dan bakan bir aramt=rmac= için onlar= bir araya getiren Mey, ayn= seviyede bir rasyonalist olgunluk içinde olmalar=, yani ak=lc= yenileme ve yarat=c=l=k alan=nda ayn= derecede bulunmalar=d=r. Dolay=s=yla Câbirî için!ât=bî nin önemi s=rf makâs=da vurgu yapmas=nda deril, ayr=ca onu ak=l ile temellendirmesinde yatmaktad=r. 2 Musa Carullah, el-muvâfakât NeMrine Ait Bir-ki Söz, [!ât=bî, el-muvâfakât: 0slamî 0limler Metodolojisi mukaddimesi], (çev. Mehmet ErdoRan), stanbul, 1990, I, XXIII.

2 82 Yavuz Kökta- b.!ât=bî, makâs=d teorisiyle lâf=zc= usûl-i f=k=h gelenerinin karm=s=nda olmumtur. c.!ât=bî, bu teorisiyle nassç=!âfiî gelenerinin karm=s=nda yer alm=mt=r.!ât=bî nin makâsd teorisinin usûl-i f=k=htaki yeri ve nassç=l=k karm=s=ndaki konumu genim aramt=rmalar=n konusu olmakla birlikte 3 bizim bu çal=mmay= yapmaktaki amac=m=z onun hadîs/sünnet dümüncesine bak=m=d=r. Bizi böyle bir çal=mmaya iten sebepler Munlard=r: a.!ât=bî nin, makâsd teorisiyle hadîs/sünneti anlama aras=ndaki ilimki nas=ld=r? DiRer bir ifadeyle makâs=d teorisini hadîs/sünneti anlamaya nas=l uygulamaktad=r? b.!ât=bî, hadîs konusunda gelenekten farkl= m= dümünmektedir?!ât=bî de hadîs-sünnet ilimkisi nas=ld=r?!ât=bî ye göre hadîs ve sünnet farkl= Meyler midir? c.!ât=bî ye göre sünnet kaç çemit anlamda kullan=lmaktad=r? Sünneti Hz. Peygamber in d=m=nda bamka materyallerden elde etmek mümkün müdür? d.!ât=bî ye göre sünnetin Kur an karm=s=ndaki konumu nedir?!ât=bî, bu konuda yeni dümünceler gelimtirmim midir? MAKÂSIDU -ERÎ A VE HADÎS/SÜNNET!ât=bî, makâs=d teorisini sadece hadîs/sünneti anlamakla ilgili deril, hadîs/sünnet dahil Kur an = ve bunlarla birlikte nasslar=n d=m=ndaki olgular= anlamak için gelimtirmimtir. Bu teori o kadar önemli ki,!ât=bî bunu ictihad edebilmenin iki Mart=ndan biri k=lm=mt=r. Buna göre müctehid olacak kimi tam anlam=yla Mer î maksatlar= kavram=m olmal=d=r. DiReri ise bu kimi lâf=zlardan hüküm istinbat edecek kudrette bulunmal=d=r. 4 Hem Kur an hem de hadîsler dil bak=m=ndan ayn= olduru için ictihad edebilmenin her iki Mart= Kur an için olduru kadar hadîsler için de geçerlidir. Bununla birlikte bir bütün olarak makâs=d teorisinden yola ç=karak!ât=bî nin hadîs/sünnetin anlam=lmas=yla ilgili fikirlerini sat=r aralar=ndan okumak durumunday=z.!ât=bî, makâsdu -erî a dediri hususu bir tan=mla bize aktarmam=m, aksine çemitli kaide ve unsurlar=yla birlikte imlemeyi tercih etmimtir. Mezkûr teorinin tüm boyutlar=n= burada imlemek çal=mman=n hem amac=n=n hem de hacminin d=m=nda kalmaktad=r. Biz sünnetin nas=l anlam=ld=r=n= ortaya koyabilmesi bak=m=ndan makâs=d teorisinin üzerinde durmak istiyoruz.!ât=bî makâs=d teorisine Meriatlar=n konulmum olmas=n=n amac=n=n sadece hem dünyada hem de ahirette kullar=n maslahatlar=n= temine yönelik oldurunu 3 Bkz. Muhammed Hâlid Mes ûd, 0slâm Hukuk Teorisi, (çev. Muharrem K=l=ç), stanbul, 1997, s ; Câbirî, Arap-0slam Kültürünün Akl Yaps, s ; Mehmet ErdoRan, Kur an da Ahkâm Âyetleri le lgili Küllîlik Cüz îlik Dengesi (!ât=bî ÖrneRi), [0slâm Düüncesinde Yeni Araylar I içinde], stanbul, 2001, s ; ayr=ca makâs=d teorisiyle ilgili tart=mmalar için bkz. Tâhir b. ÂMûr, 0slam Hukuk Felsefesi, (çev. Vecdi Akyüz-Mehmet ErdoRan), stanbul, 1988, s ; Ahmet Yaman, slâm Hukuk lmi Aç=s=ndan Makâs=d ctihad=n=n ya da Teleolojik Yorum Yönteminin lkeleri Üzerine, Marife (2002) 2: 1, s ; hsan A. Bagyb, Klasik slam Hukuk Teorisi nde (F=k=h Usûlünde) Maslahat Meselesi, (çev.!ükrü Selim Has), Marife (2003) 3: 1, s !ât=bî, el-muvâfakât fî usûli -erî a, (nemr. Abdullah D=raz) Kahire, 1975, IV, 105 (çevirisi: IV, 104). Bundan sonra çevirisindeki cilt ve sayfa numaralar= asl=n=n ard=ndan parantez içinde gösterilecektir. 82

3 Mâtbî nin Hadîs ve Sünnet Anlay- 83 söyleyerek bamlamaktad=r. 5 Ona göre konunun kelâmî bir boyutu vard=r. Mesela Râzî, Allah =n hükümlerinin asla bir sebebe barl= olmad=r= dümüncesindedir. Mu tezile ise Allah =n hükümlerinin kullar=n maslahatlar=na riayet prensibiyle muallel olduru üzerinde ittifak etmimlerdir. Bu görüm sonra gelen hukukçular=n çorunlurunun tercih ettiri görümtür. 6!ât=bî, bu konuda özellikle EM arî ve Mu tezile nin aras=n= bulmaya çal=mmaktad=r. Ona göre EM arîlerle Mu tezile aras=nda netice itibariyle bir fark yoktur. Bunlar aras=ndaki as=l ihtilâf konusu maslahat ve mefsedetlerin ne ile kavranabileceri konusudur. Her ikisi de Mer an veya aklen olsun maslahatlar=n dikkate al=nmas= konusunda hemfikirdir. 7 Zaten!ât=bî yi de buras= ilgilendirmektedir. Maslahatlar=n Mer an m= aklen mi var olduru veya bunlar=n Allah üzerine vacib mi caiz mi olduru pratik aç=dan fazla bir dereri bulunmad=r= için onun sorunu olmam=m, bunlar= Allah =n ilmine havale etmimtir. 8 Makâs=d teorisinin tarihsel temellerini bu Mekilde ortaya koyan!ât=bî, kendi makâs=d teorisinin kaide ve unsurlar=n= da tespit etmimtir. K=saca söylemek gerekirse!ât=bî nin makâs=d teorisi insan hayat=yla ilgili dinî hükümlerin maslahata riayet prensibine dayand=r=n= göstermektedir. Ancak!ât=bî nin bu vurgusu tek bam=na ele al=nd=r=nda dinin mutlak olarak maslahatlara dayand=r= Meklinde bir problem ortaya ç=karmaktad=r.!ât=bî de bu problemin fark=ndad=r. Kendisine yöneltilen Mu soru bunu ortaya koymaktad=r:!eriatlar=n konulumu ya nedensizdir ya da bir hikmete dayanmaktad=r. Birinci ihtimal ittifakla bat=ld=r. Nitekim Yüce Allah sizi bouna yaratt&mz ve bize döndürülmeyece&inizi mi sandnz? 9... buyurmaktad=r. Madem ki Meriat=n konulumu bir hikmet ve maslahata dayanmaktad=r, öyle ise bu maslahat ya Allah a yönelik ola- 5!ât=bî, el-muvâfakât, II, 6 (II, 3). Ona göre Mer î yükümlülükler, yarat=l=m konusunda gözetilen maksatlar=n korunmas=na yöneliktir. Bu maksatlar ise üç k=s=mda toplan=r. Zarûrî, hâcî ve tahsînî maksatlar. Zarûrî olanlar da beme ayr=l=r: Dinin, nefsin, neslin, mal=n ve akl=n korunmas=. Ayr=nt=lar için bkz. II, Burada Mu hususu belirtmeliyiz:!ât=bî, herkese göre derimebilen izafî maslahatlar= deril, tabiri caizse tümel maslahatlar= tespit etmimtir. Onun ifadesiyle Meriat maslahata riayet prensibi üzerine kurulmumtur. Maslahatlar=n maslahat olabilmesi için!âri in onlar= o Mekilde koymum olmas= gerekir. Bunlar mükelleflerin takdir ve dererlendirmelerine barl= derildir. Zira bu takdirde birine göre maslahat olan bir Mey direrine göre mefsedet olabilir. stikrâ neticesinde maslahatlar=n zarûrî, hâcî ve tahsînî Meklinde üç mertebede olduru ortaya ç=km=mt=r. Bkz. IV, 106 (IV, 105). 6!ât=bî, el-muvâfakât, II, 6 (II, 3). 7!ât=bî, el-muvâfakât, II, 46 (II, 43). 8!ât=bî, el-muvâfakât, II, 7 (II, 5). Maslahatlar=n var olduru noktas=nda!ât=bî, bunun Mer an m= aklen mi nas=l var olduru sorununa girmemim, ancak Mer î meselelerde akl=n m= naklin mi belirleyici olduru hususunda görümünü net bir Mekilde ortaya koymumtur. Ona göre nakil ve akl=n birbirini desteklemesi durumunda nakil öne, ak=l ise geriye al=n=r. Bunun delilleri Munlard=r: (a) ERer akl=n naklin ötesine geçmesi caiz olursa, o zaman naklin ak=l için belirlemim olduru s=n=r=n bir anlam= kalmaz. Oysa ki, olmas= gereken naklin akla bir s=n=r belirlemim olmas=d=r. (b) Kelâm ve usûl ilimlerinde belirlendiri gibi bir Meyin hüsün ya da kubuh meselesinde ak=l yetkili derildir. ERer biz akl=n Meriat=n belirlediri s=n=r=n ötesine geçebilecerini kabul edersek o takdirde ak=l hüsün ve kubuh konusunda yetkili k=l=nm=m olur. Bu ise mümkün derildir. (c) ERer bu caiz olacak olursa, neticede Meriat=n ak=l ile iptali caiz olurdu. Bu ise muhaldir ve böyle bir netice bat=ld=r. Bkz. II, 78.!ât=bî nin makâs=d ve maslahat teorisi onun bu ifadeleriyle birlikte dererlendirilmelidir. Daha sonra da görecerimiz gibi!ât=bî hiçbir zaman nass= ât=l hale getiren bir makâs=d ve maslahat teorisi gelimtirmemimtir. 9 Mü minûn,

4 84 Yavuz Kökta- cakt=r ya da kullara. Maslahat=n Allah a yönelik olmas= ihtimali imkâns=zd=r, çünkü O her Meyden müstarnidir ve bir ihtiyaç neticesi kendisine bir maslahat=n dönük olmas= muhaldir. Geriye maslahat=n sadece kullara dönük olmas= kalmaktad=r. Bu ise, onlar=n garazlar=n=n bir gereri olmaktad=r. Çünkü her akl= bam=nda insan, mutlaka kendi maslahat=n=, dünya ve ahiret hayat= için arzular=na uygun dümen Meyleri ister.!eriat, getirdiri yükümlülükler içerisinde onlar=n bu arzular=n=n gerçeklemtirilmesini üstlenmim ve temin etmim olmaktad=r. Bu durumda Meriat=n kullar=n garazlar= dorrultusunda, heva ve heveslerine uygun olarak konulmum olduru nas=l reddedilir? 10!ât=bî nin makâs=d ve maslahata riayet teorisi böyle bir soruyu akla getirmektedir.!ât=bî ise bu soruya Möyle cevap verir: Biz Meriat=n, kullar=n maslahatlar= için oldurunu kabul ediyoruz. Ancak bu, Mâri in emri neticesinde ve onun koyduru ölçüler çerçevesinde olmaktad=r, yoksa kullar=n bizzat kendi garazlar=, heva ve hevesleri gereri olmamaktad=r. Bu yüzdendir ki, Mer î yükümlülükler nefislere ar=r gelmektedir. Nitekim bu husus hem hissen hem âdeten hem de tecrübelerle sabittir. Emir ve yasaklar kulu kendi heva ve hevesinin pemine dümmekten al=koymaktad=r. BaM= bomluk onun arzu ettiri bir Meydir. Arzular=, ancak Meriat=n koymum olduru ölçüler içerisinde yer ald=r= zaman memruluk kazanmakta ve gerçeklemtirilmesine izin verilmektedir. Bu nokta imte bizim varmak istedirimiz sonuçtur ve bu, heva ve heveslere muhalefetin tâ kendisidir. Yükümlülüklerin yerine getirilmesinden doracak maslahatlar=n gerek dünyada ve gerekse ahirette kullara yönelik olacar= konusu dorrudur. Bundan, kulun yükümlülüklerini yerine getirmesi s=ras=nda kendisine yönelik maslahatlar= elde etmim olmas=n=n Mer î çerçeve d=m=nda kalmas= gibi bir anlam ç=kmaz. Ayn= Mekilde onlar=n Mâri in kendisine bahmetmim olduru maslahatlar deril de, bizzat kendisinin elde etmim oldu- Ru maslahatlar anlam= da ç=kmaz. Bu husus aç=kt=r. 11 Burada aç=kça!ât=bî, maslahatlar=n heva ve heves dorrultusunda olummayacar=n= vurgulamaktad=r. Hatta bu hususu!eriat=n konulumunda gözetilen Mer î maksat, mükellefin heva ve hevesinden kopar=larak kendi ihtiyar= ile Allah a kul olmas=n= sarlamakt=r Meklinde formüle etmimtir. Ona göre bu konudaki deliller Munlard=r: a. Kullar=n, sadece Allah a kul olmak, onun emir ve yasaklar= alt=na girmek i- çin yarat=ld=r=na dair aç=k nasslar Munlard=r: Cinleri ve insanlar= ancak bana kulluk etsinler diye yaratt=m. 12 Ehline namaz k=lmalar=n= emret, kendin de onda devaml= ol! Biz sizden r=zk istemiyoruz, sana r=zk veren biziz. 13 Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb inize kulluk ediniz ki, O na karm= gelmekten korunmum olabilesiniz !ât=bî, el-muvâfakât, II, (II, ). 11!ât=bî, el-muvâfakât, II, 172 (II, 173). 12 Zâriyât, Tâhâ, Bakara,

5 Mâtbî nin Hadîs ve Sünnet Anlay- 85 b.!âri in bu kast=na muhalefet yerilmimtir. Evvela Allah =n emrine muhalefette bulunma yasaklanm=m, Allah tan yüz çevirenler yerilmim, her çemit muhalefete karm= olmak üzere hem dünyada verilecek özel bir ceza hem de ahirete b=rak=lm=m bir azap tertip edilmim ve insanlar bununla korkutulmumtur. Muhalefetin as=l kaynar=, heva ve heveslere pemin zevklerin çarr=s=na uymak ve geçici Mehvetlere tâbi olmakt=r. Yüce Allah heva ve heveslere uymay=, hakk=n karm=s=nda yer alan ve onunla çat=man bir Mey k=lm=mt=r. c.!imdiye kadar edinilen tecrübe ve âdetler göstermimtir ki, dünya ve ahiretle ilgili maslahatlar heva ve heveslerin peminde bam= bom bir Mekilde komturmakla gerçeklememez. Çünkü böyle bir bam= bomluk durumunda anarmi dorar. Böyle bir netice ise gerçeklemtirilmesi istenen maslahatlar=n tam z=dd= bir durum olmaktad=r. Durum böyle iken hiçbir kimsenin Meriat=n kullar=n Mehvetleri dorrultusunda ve onlar=n garazlar=n= gerçeklemtirmesi için konulmum oldurunu iddia etmesi dorru derildir. 15 Bu ifadeler sarih bir Mekilde maslahatlar=n kullar=n heva ve hevesine b=rak=lmad=r=n= göstermektedir. Fakat Munu özellikle vurgulamak gerekir ki,!ât=bî emir ve yasaklar=n konulumunda muhakkak bir maslahat=n bulunduruna inanmaktad=r. Çünkü tüm emir ve yasaklar kullara yöneliktir. Emir ve yasaklardaki maslahat emir ve yasar=n doras=nda bulunmaktad=r. Yukar=daki ifadelerden emir ve yasaklara uyulmas= neticesinde has=l olacak maslahatlar=n kiminin kendisine nispet edilemeyeceri anlam=lmaktad=r. Yani kimi o maslahat= gerçeklemtirmemimtir. Allah ona bu maslahatlar= bahmetmimtir. Burada!ât=bî, Allah =n hükümlerinde hiçbir neden veya maslahat bulunamaz diyen görüm ile Allah =n hükümleri tamamen kulun kendi maslahatlar=na dayal=d=r görümü aras=nda bir dengeye varmak istemektedir. Ona göre Allah =n her bir hükmü muhakkak bir maslahata dayal=d=r. Ancak bu maslahat=n kulun kendi maslahat=na dayal= olmas= gerekmez. Allah =n hükmünün doras=nda kulun maslahat=na olacak Meyler bulunmaktad=r.!ât=bî, makâs=d teorisinde hangi konularda maslahata riayet prensibinin gerçeklemecerine de yer vermimtir. Maslahat esast=r, ancak bu hangi konularda geçerlidir?!ât=bî nin baz= ifadelerinden bunun ipuçlar=n= yakalamak mümkündür.!ât=bî ye göre baz= âlimler Möyle demimtir: Ahiret hayat=yla ilgili maslahat ve mefsedetler ancak Meriat yoluyla bilinebilir. Dünyevî maslahatlar ise ak=l, tecrübe, âdetler ve muteber zanlar ile bilinebilir. Dolay=s=yla maslahat ve mefsedetler konusunda hangisinin daha güçlü hangisinin daha zay=f oldurunu örrenmek isteyen kimse!âri in sükût geçtiri dümüncesiyle konuyu akl=na vursun, sonra da akl=n ulamt=r= neticeler üzerine ahkâm bina etsin. Maslahat veya mefsedetine vâk=f olma imkân= bulunmayan teabbüdî hükümler hariç hemen hemen hiçbir hüküm bu söyledirimiz çerçevenin d=m=na ç=kmaz. 16 Burada maslahat ve mefsedet mutlak olarak kabul edildirinde teabbüdî konular hariç bütün hükümlerin onlarla ilgili olduru ifade edilmektedir.!ât=bî ise bu ifadeleri Möyle dererlendirir: 15!ât=bî, el-muvâfakât, II, ( ). 16!ât=bî, el-muvâfakât, II, 48 (II, 45). 85

6 86 Yavuz Kökta- Ahiret imlerinin ancak Meriat yoluyla örrenilebilecerine aynen kat=l=yoruz. Dünyevî maslahat ve mefsedetler hakk=nda söylediklerine gelince k=smen dorrudur, her yönden dorru derildir. Durum böyle olduru içindir ki fetret devrinden sonra Meriat geldirinde dünyevî imlerde istikametten sapmalar=n, hükümlerde adaletten uzaklammalar=n olduru ortaya ç=km=mt=r. 17!ât=bî, imlediri konuya örnek vermediri için asl=nda meseleyi sarih bir Mekilde ortaya koymak güçlemmektedir. Ancak bu cümleler baz= Meyleri ifade etmektedir. Bir kere!ât=bî ye göre ahiretle ilgili hususlar Meriat yoluyla bilinir. Bu alana akl=n müdahalesi söz konusu derildir. Dünyevî maslahatlar ise k=smen ak=l yoluyla k=smen nass ile bilinir. Muhtemelen dünyevî maslahatlar=n hepsinin ak=l ile bilinemeyece- Rine fetret devrinde meydana gelen bozulmay= örnek vermimtir. Burada önemli olan daha önce de belirttirimiz gibi ister ak=l yoluyla ister nakil yoluyla bilinsin!ât=bî nin dünyevî meselelerde muhakkak bir maslahat=n bulunduruna dair vurgusudur. Bununla birlikte yine de maslahatlar=n bilinmesi konusunda mutlak akl= ve mutlak nakli dorru bulmamas= dikkat çekmektedir.!ât=bî nin mutlak akl= ve mutlak maslahat= önermedirini gösteren bamka noktalar da bulunmaktad=r.!ât=bî nin sarih olan mücerred emir ve nehiylerde maslahatlara itibar edilip edilmeyeceri konusunu imlediri görülmektedir.!öyle der: ERer biz maslahatlar= dikkate almazsak, bu durumda gösterilen tav=r mücerred emir ve nehiy siralar= ile hareket edilmim olunacar=ndan daha uygun olacakt=r. ERer biz maslahatlar= dikkate alacak olursak, emir ve nehiyle itibara al=nmaks=z=n onlar=n aklen kavranabilen hikmetlerinden bizim için ortaya ç=kacak ve k=stas olabilecek bur durum husule gelmeyecektir. Çünkü maslahatlar, her ne kadar biz onlar= genel anlamda bilebilsek de tafsilat= ile bilinemez. Mesela biz zina haddinin evli kimse için recm yoluyla olmas= hükmünden zinan=n önünün alman=n a- maçland=r=n= bilebiliriz. Fakat bu zina edenin boynunun vurulmas=, ölünceye kadar dövülmesi, ya da belli bir say=da sopa vurulmas=, hapsedilmesi... gibi yollarla yap=lmamakta, sadece recm yoluyla olmas= istenmektedir. Evli olmayan kimse için ise bunun yüz sopa ve bir y=l sürgün cezas= ile gerçeklemtirilmek istendirini, yine zinan=n önüne geçmeyi aklen mümkün k=labilecek mesela recm ya da öldürme yoluyla veya sopa say=s=n=n yüzün üzerinde ya da alt=nda tutulmas= gibi yollarla yap=lmad=- R=n= görmekteyiz.!imdi biz özellikle belirlenmim bu cezalar=n içermim olduru maslahat= kavrayamad=r=m=za göre bu durum belirlenmim olan bu Meylerde bizim bilemedirimiz bamka bir maslahat=n bulundurunu gösterir. Hikmeti aklen kavranabilen direr konularda da hüküm ayn= Mekilde geçerlidir. Teabbüdî konulara gelince durum daha da aç=kt=r ve orada maslahatlar=n bilinmesine asla imkân yoktur. 18!ât=bî nin bu ifadeleri hem hangi konularda maslahat=n geçerli oldurunu tespit etmek hem de makâs=d-sünnet ilimkisini anlamak aç=s=ndan önem arz etmektedir. Evvel emirde bu ifadeler!ât=bî ye göre hikmeti aklen kavranabilen ancak bundan soyutlanm=m olarak vârid olan (mücerred) emir ve nehiylerin bulundurunu göstermektedir. Bu tür mücerred emir ve nehiylere aynen uyulmas= gerekmektedir. 17!ât=bî, el-muvâfakât, II, 48 (II, 45). 18!ât=bî, el-muvâfakât, III, 146 (III, 141). 86

7 Mâtbî nin Hadîs ve Sünnet Anlay- 87 Çünkü genel olarak maslahat= kavrasak bile bu maslahat emir ve nehiyle birlikte bulunmamaktad=r. Bu durum ise emir ve nehyin bizzat kendisinde bamka bir maslahat=n oldurunu akla getirmektedir. Ancak emir ve nehyin doras=nda bulunan bu maslahat= biz bilemeyiz.!ât=bî, buna örnek olarak recm cezas=n= 19 vermimtir. Recm cezas=n=n hikmetini aklen kavramak mümkündür, fakat bu hikmetin recm ile gerçeklemtirilmesi gerektirini aklen kavramak mümkün derildir. Burada Cezan=n recm Meklinde uygulanmas= bir maslahata binaen deril midir? Meklinde bir soru sorulabilir.!ât=bî buna Kula yönelik her Mey muhakkak bir maslahata dayan=r, ancak özellikle belirlenmim baz= Meylerin maslahat=n= kavramak mümkün derildir Meklinde cevap vermektedir.!ât=bî recm ile ilgili verdiri örneri direr konulara da Mamil k=lm=mt=r. Ona göre hikmeti aklen kavranabilen ancak sarih-mücerred emir ve nehiy olan konular recm örnerine dahil olmaktad=r. Buna göre slam da suçlar için belirlenmim cezalar= bu kategoriye dahil etmek mümkündür. Hatta onu sadece bu cezalara deril,!ât=bî nin de belirttiri gibi sarih olan mücerred emir ve nehiylere de Mamil k=lmak mümkündür. Bununla birlikte son olarak!ât=bî teabbüdî konularda da maslahatlar=n=n bilinemeyecerini vurgulam=mt=r.!üphesiz teabbüdî konulara ibadetler dahil olmaktad=r. Ancak!ât=bî nin verdiri baz= örneklerde bunun s=n=rlar=n=n ne olabilecerine dair imaretler bulunmaktad=r.!ât=bî, soru sorman=n mekruh olduru yerleri incelerken teabbüdî olan konulara derinir. Ona göre teabbüdî olup ak=l yoluyla manas= kavranamayacak bir konuda hükmün illetini sormak mekruhtur. Hay=zl= kad=n=n, niye namazlar=n= kaza etmeyip de orucunu kaza ettiri hakk=nda sorulmas= gibi. 20 Bu ifadeler, teabbüdî konular= akl=n kavrayamayacar= konular olarak belirlemektedir. Buna göre!ât=bî nin maslahatlar=n bilinemeyeceri konular= üçe ay=rd=r= ortaya ç=kmaktad=r: a. Ahiretle ilgili konular b. badetle ilgili konular c. Sarih olan mücerred emir ve nehiyler Ahiretle ilgili konular zaten dünyevî herhangi bir maslahat= içermemektedir. badetle ilgili konular dünyevî maslahatlar= içerseler bile aklen bunlar= kavramak mümkün derildir. Sarih olan mücerred emir ve yasaklar=n kula yönelik maslahatlar=n= genel olarak aklen kavrasak bile özel olarak tafsilat=yla onlar= kavramak mümkün derildir. Burada maslahat, özel olarak belirlenmim o Meyin doras=nda bulunmaktad=r. 19 Burada amac=m=z ne recm cezas=n=n f=khî hükmünü tespit etmek ne de bununla ilgili rivayetleri kritik etmektir. Amac=m=z!ât=bî nin bu örnek çerçevesinde hadîs-sünnet anlay=m=n= ortaya koymakt=r. Recm cezas=yla ilgili hadîslerin tüm tariklerinin birlikte dererlendirildiri ve s=hhat aç=s=ndan bu cezan=n var olduruna dair bir çal=mma için bkz. Yusuf Ziya Keskin, Recm Cezas: Ayet ve Hadis Tahlilleri, stanbul, 2000; recm cezas=yla ilgili rivayetlerin elemtirisi için bkz. Hayri K=rbaMoRlu, slam a Yamanan Sanal!iddet: Recm ve rtidat Meselesi, 0slâmiyât (2002) 5: 1, s ; bu makalenin bir elemtirisi için bkz. Davud ltam, Yads=nan Gelenek: slam a Yamanan Sanal!iddet: Recm ve rtidat Meselesi Yaz=s= Üzerine EleMtirel Mülâhazalar, Marife, (2003) 3: 1, s !ât=bî, el-muvâfakât, IV, 320 (IV, 324). 87

8 88 Yavuz Kökta- Buraya kadar üzerinde durdurumuz konular genel mahiyette olup hem Kur an hem de sünnette bulanan hususlar için geçerlidir. Özellikle hay=zl= kad=n=n sadece orucunu kaza etmesi ve recm örneri!ât=bî nin sünnet çerçevesinde bu konular= nas=l uygulad=r=n= göstermektedir.!ât=bî ye göre manas=n= aklen kavrayamad=- R=m=z hükümler vard=r. Bunlara uymak zorunday=z. Hay=zl= kad=n=n namaz= deril, ama orucu kaza etmesi böyledir. Sünnette buna benzer bir çok örnek bulunmaktad=r. Recm örneri ise bundan biraz farkl=d=r. Çünkü recmde genel olarak cezan=n hikmetini kavramaktay=z. Buradan!ât=bî nin makâs=d ve maslahata riayet prensibini mutlak olarak, bir bamka ifadeyle s=rf kulun kendinin belirlediri maslahata riayet olarak anlay=p uygulamad=r=n= ç=karabiliriz. Zira kulun kendinin belirlediri maslahat= dikkate ald=r=m=zda recm cezas=n=n b=rak=n Mu veya bu Mekilde uygulanmas=n= insan haklar=na ayk=r= ve vahmice bir ceza olarak alg=lanmas= bile mümkündür.!ât=bî nin makâs=d ve maslahata riayet prensibi nasslarda belirtilen Meylere bu tür bir yaklam=m= reddetmektedir. Ona göre Müphesiz her Meyde bir maslahat vard=r. Recmin kendisi de bu maslahat= içermektedir. Son olarak!ât=bî nin makâs=d teorisi ile nasslar=n zahirini dikkate almada kurduru dengeye derinmemiz gerekmektedir. Tekrar belirtmek gerekirse,!ât=bî nin teorisinde makâs=d çok önemlidir, ancak bir o kadar daha önemli bir husus vard=r ki o da dildir, özelde Arap dilidir.!ât=bî, ictihad için Meriat=n maksatlar=n= bilmenin elzem oldurunu belirtirken ayn= ölçüde ictihad için Arap dilini bilmenin de gerekli oldurunu ifade etmimtir. Ona göre ictihad için bilinmesi gereken ilimler içinde tahsili zorunlu olan ilim Arap dili ilmidir.!ât=bî bununla sadece nahiv veya sarf ya da ma anî yahut dille ilgisi bulunan direr ilimleri kastetmemimtir. O, bununla hem lâf=z hem mana bak=m=ndan her yönüyle dilin kendisini kastettirini belirtmimtir. 21!ât=bî, Arap dilini bilmeye ö kadar önem vermimtir ki, ictihad için onun kaç=n=lmazl=r=n= Mu cümlelerle ifade etmektedir:!eriat Arapça d=r. Arapça olunca da onu gerçek anlamda anlayabilme ancak Arap diline gerçek anlamda vukufiyetle mümkün olur. Çünkü Meriat ve Arap dili - Meriat=n i caz yönü hariç- ayn= tarz ve üslûp üzere olma bak=m=ndan birbirlerine emittirler. Bu durumda biz bir kimsenin Arap dilini anlama konusunda henüz mübtedi oldurunu farz edecek olursak, o kimi Meriat= anlama ve kavrama konusunda da mübtedi olacak, dilde orta seviyede olan kimse Meriat= da anlama konusunda orta seviyede bulunacakt=r. Arap dilinde son noktaya ulaman kimse ise ayn= Mekilde Meriatta de öyle olacakt=r. Bu durumda olan kimsenin Meriattaki anlay=m= hüccet olacakt=r. 22 Yukar=daki ifadelerden anlam=ld=r= gibi!ât=bî, Meriat= anlamak ile Arap dilini anlamay= özdemlemtirmektedir. Bize göre!ât=bî makâs=d teorisi ile dil teorisini dengelemimtir. Onun eserinde biri birinden daha önemli derildir. Makâs=da vurgu dili; dile vurgu makâs=d= önemsiz k=lmamaktad=r. Ancak Mu husus belirtilmelidir ki,!ât=bî geçmim usûl-i f=k=h eserlerine nazaran makâs=da oldukça fazla ar=rl=k vermim- 21 Dili bu çerçevede anlayan!ât=bî nin,!âfiî nin er-risâle sine at=fta bulunmas= dikkat çekmektedir. Bkz. el-muvâfakât, IV, 117; krm,!âfiî, er-risâle, (thk. A. Muhammed!âkir), Beyrut, 1939, s !ât=bî, el-muvâfakât, IV, (IV, 113). 88

9 Mâtbî nin Hadîs ve Sünnet Anlay- 89 tir. Onun makâs=da bu denli ar=rl=k vermesi zaman zaman dili ikinci plâna att=r= Meklinde yorumlanabilmimtir.!imdi!ât=bî nin Arap diline hatta dilin zahirine verdiri önemi gösteren bir metinle makâs=d bölümünü bitirelim: Zavâhire (ibarelerden ilk bak=mta anlam=lan manalara) itiraza kulak as=lmaz. Delili Mudur:!âri Teâlâ n=n meram ve maksad=na tercüman olan bizzat Arap dilidir. Arap dilinde nass =n bulunmas= ya imkâns=zd=r ya da çok nadirdir. Zira daha önce de geçtiri üzere nass=n nass olabilmesi için on ihtimalden uzak olmas= gerekmektedir. Bu ise nadir ya da imkâns=zd=r.!u halde Arap dili ile bir delil geldiri zaman sözü edilen ihtimaller onu kumatm=m olacakt=r. htimal içeren bir delil ise müteahhir uleman=n =st=lah=na göre nass olmaz. Geriye ise zâhir ve mücmel kalmaktad=r. Mücmelde yap=lacak Mey mübeyyini yani mücmelliri ortadan kald=r=c= delili aramak veya durup sonucu beklemek(tavakkuf) tir.!u halde temel dayanak sadece zâhir olacakt=r. Sonra erer böyle bir tavra yani ihtimal içeren Meylere itiraz etmeye cevaz verilecek olursa, o zaman Meriatte dayan=labilecek hiçbir delil kalmaz. Çünkü her delilde zay=f da olsa ihtimaller bulunur. Bu durumda bu kabilden itirazlara kulak vermek delil zay=flat=r ve bu sonunda Meriat=n bütün delillerinin ya da en az=ndan büyük çorunlurunun zay=fl=r=na hükmetmek gibi bir neticeyi dorurur...!u halde ibarelerin zavâhirine karm= zay=f olan ihtimalleri dikkate alarak itiraz etmek dorru derildir. Bu ancak zâhirden ç=kmay= gerekli k=lan bir delilin bulunmas= halinde caiz olur ve o zaman da konu tearuz ve tercih ya da beyân bahsine dahil olur. 23!ât=bî, burada da lâfz=n delâletine imaret etmektedir. Ona göre lâfz=n zâhirî manas= ihmal edilmemelidir. Zay=f bir ihtimalle -ki her delilde zay=f da olsa ihtimaller bulunur- lâfz=n zâhirine karm= ç=k=lmamal=d=r. Zay=f delillerle lâfz=n zâhirini terk etmek Meriat=n iptaline kadar götürür. Lâfz=n zâhirinden ç=kmak için kuvvetli delillerin olmas= gerekir. Bu husus tüm usûlcülerin üzerinde ittifak ettiri bir husustur.!ât=bî nin de isabetle belirttiri gibi lâfz=n zâhirinden ç=k=m=n=n önemli bir sebebi tearuz durumudur. Böyle bir durumda lâfz=n zâhiri terk edilebilir. Bizim vurgulamak istedirimiz nokta ise!ât=bî nin makâs=d ve maslahata riayet prensibi yan=nda bu tür noktalara da imaret etmesidir.!ât=bî bu yolla makâs=d ve dil; lâf=z ve mana aras=nda bir denge kurmaktad=r. ÂTIBÎ VE HADÎS!ât=bî nin hadîsle ilgili görümlerini ortaya koyarken özellikle gelenekten farkl= dümünüp dümünmedirine dikkatleri çekmek istiyoruz. Ayr=ca bu çerçevede!ât=bî nin hadîs ve sünnet olay=na nas=l bakt=r=, direr bir ifadeyle onlar= farkl= telâkki edip etmediri de ortaya ç=km=m olacakt=r. Bunun için de baz= usûl konular=na, ayr=ca hadîslerden hüküm ç=karma meselesi üzerinde durulacakt=r. Hadîslerden hüküm ç=karma meselesini burada ele al=m=m=z, istidlâl meselesine verdiri önemden, bir de hadîsleri s=rf genel ilke ve prensipler =M=R=nda anlamakla yetinmeyip onlar= bilgi ve kültürün kaynar= olarak da görmesinden kaynaklanmaktad=r. 23!ât=bî, el-muvâfakât, IV, (IV, ). 89

10 90 Yavuz Kökta-!ât=bî nin el-muvâfakât ve el-0 tisâm adl= eserlerini aramt=rd=r=m=zda haber-i vâhidin durumu, hadîsin amel karm=s=ndaki konumu, hadîslerin korunmumluru gibi meselelerle karm=lammaktay=z. Ancak bu konular=n baz=lar= sistematik olarak ele al=nmam=mt=r. Bir vesileyle bunlara derinilmim ve geçilmimtir. Bu derinileri dererlendirilmek suretiyle baz= sonuçlara varmaya çal=macar=z.!imdi bunlar= görmeye çal=mal=m.!ât=bî, bid at sahiplerini imlerken haber-i vâhid konusuna temas etmimtir. Ona göre bid at çemitli Mekillerde ortaya ç=kabilir. Bunlardan biri de bid at sahibinin bid at=n=n, direr amellerin kendisinden kaynakland=r= bir as=l olmas=d=r. Bid at sahibinin haber-i vâhidi mutlak olarak reddetmesi buna örnektir. Burada haber-i vâhidin reddi as=l olmaktad=r. Bir kere böyle bir bid ata sahip olduktan sonra bu bid at direr amellere de tek tek sirayet edecektir. Bu noktada!ât=bî, teklifle ilgili hükümlerin çorunun haber-i vâhide dayand=r=n= belirtmimtir. Çünkü emir, mükellefe ya Kur an dan ya da Resul ün sünnetinden gelir. Bu ikisinden kaynaklanan Meyler yine bunlara râcîdir. Emir, sünnetten gelirse, sünnetin çoru âhâd olarak nakledilmimtir. Hatta Resulullah =n hadîsi içinde mütevatir çok az bulunur. Emir, Kur an dan gelirse, sünnet muhakkak onu aç=klam=mt=r. Kur an da aç=klanmayan Meylere gelince, haber-i vâhidi reddeden bunlar için kendi re yini kullanmak durumundad=r. Mte bu bid at=n tâ kendisidir. 24 Burada!ât=bî nin gelenek ile paralel dümündürünü gösteren önemli imalar mevcuttur.!ât=bî, haber-i vâhidi mutlak olarak inkâr edenleri bid at sahibi olarak tavsif etmektedir. Onun mutlak kelimesini kullanmas= da dikkat çekicidir. Bu durum akla baz= sebeplerle haber-i vâhidi reddeden veya onunla amel etmeyenin bid atç= olmayacar=n= getirmektedir. Daha sonra bu konuya hadîs-medine ameli ilimkisini imlerken döneceriz.!ât=bî, haber-i vâhidi mutlak olarak inkâr edeni bid atç= olarak nitelerken teklifî hükümlerin çorunun haber-i vâhide dayand=r=n= da belirtmimtir. Bu durum!ât=bî nin haber-i vâhidle amel edilmesi gerektirine inand=r=n= göstermektedir. Bundan daha da önemlisi onun haber-i vâhidi sünnet olarak telâkki etmesidir. Bunun en önemli göstergesi sünnetin çoru âhâd olarak nakledilmimtir Meklindeki ifadesidir. Bu ifadede sadece hadîs emittir sünnet ima edilmemim, sünnet emittir haber-i vâhide vurgu yap=lm=mt=r. Burada kullan=lan sünnet Hz. Peygamber in d=m=nda bamka Meyleri içermekte midir? Dolay=s=yla Hz. Peygamber in d=m=nda bulunan materyaller için!ât=bî sünnet kelimesini kullanmakta m=d=r? Bunun cevab=n= daha sonra vermeye çal=macar=z. Ancak Mimdilik söylemek gerekirse, onun ifadelerine bakt=r=m=zda Resulullah =n sünnetine vurgu yapt=r= anlam=lmaktad=r. Bu noktada!ât=bî nin sabit olan haber-i vâhidi dikkate ald=r=n= ve bu görümüyle gelenekle özellikle!afiî geleneriyle ayr= dümmedirini söylemek mümkündür. Yeri gelmimken söylemek gerekirse!ât=bî nin sünnetin çoru âhad olarak nakledilmimtir ifadesi önemli bir fikri daha içermektedir. Bu ifade ona göre mütevâtir olarak uygulanan sünnetlerin az oldurunu göstermektedir. Yine bu ifade kanaatimizce Medine ameline dayal= 24!ât=bî, el-0 tisâm, (thk. Mustafâ Ebû Süleymân en-nedvî), Riyad, 1996, I,

11 Mâtbî nin Hadîs ve Sünnet Anlay- 91 mütevâtir olan sünnetlerin de az oldurunu ortaya koymaktad=r.!ât=bî nin yukar=daki vurgusu Medine ameline dayal= uygulamalar=n âhâd olarak gelen sünnetle amel etmeyi gölgelememesi gerektirini ortaya koymaktad=r. Çünkü sünneti çoru âhâd olarak gelmimtir.!ât=bî, haber-i vâhidi inkâr edenlere bir bamka münasebetle tekrar derinmimtir. Ona göre bir grup haber-i vâhidi toptan inkâr etmim ve Kur an = anlamada ak=llar=n=n güzel gördürü Meyle yetinmimtir. O kadar ki 0man edip salih amel ileyenlere yediklerinde bir günah yoktur ayetine dayanarak içkiyi mübah kabul etmimlerdir. Bu ve benzerleri hakk=nda Hz. Peygamber Möyle buyurmumtur: Sizden birini, koltu&una yaslanm bir vaziyette emrim veya nehyim kendisine ulap da bunun üzerine öyle derken görmeyeyim: Ben bilmem! Biz Allah n Kitab nda ne bulduysak ona tâbi oluruz. 25!ât=bî, sünneti dikkate almayanlar için bunun büyük bir tehdit olumturdurunu ifade etmimtir. 26!ât=bî, ayr=ca hadîsler zan ifade ettiri iddias=yla onlar= reddeden bid atç= bir grubu da incelemimtir. Onlara göre zan Kur an da yerilmimtir. Zira Allah Onlar ancak zanna ve nefislerinin arzusuna uyuyorlar 27 ve Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise hiç üphesiz hakikat bakmndan bir ey ifade etmez 28 buyurmaktad=r. Onlar bu Mekilde Allah =n Hz. Peygamber in diliyle haram k=ld=r= Meyleri helâl k=ld=lar. Bu haramlar Kur an da nass olarak bulunmamaktad=r. Böyle yapmakla ak=llar=n=n güzel kabul ettiri Meyi ispat etmeye yöneldiler. 29!ât=bî, hadîslere karm= bu tavr= tespit etmekle yetinmemim, ayr=ca onlara cevap vermimtir. Ona göre ayet ve hadîslerde söz konusu olan zan onlar=n iddia ettiri gibi derildir. Ayet ve hadîslerde söz konusu olan zann=n üç manas= vard=r: a. Buradaki zan dinin as=llar=yla alâkal=d=r. Furûa taalluk eden Meylerde zannla amel yerilmemimtir. b. Buradaki zan, iki taraftan birini direrine râcih bir delil olmaks=z=n tercih etmektir.!üphesiz bu zemmedilmimtir. Ayette de belirtildiri gibi onlar s=rf hevalar=na tâbi olmaktad=r. c. Zan iki türlüdür: Birincisi kat î bir asla dayanan zand=r. Bu tür zanla dinde amel edilir. Zira malûm bir asla dayanmaktad=r. Bu tür zan malûmun kendi cinsi kabilindendir. DiReri ise kat î bir asla dayanmayan zand=r. Haber-i vâhidin senedi sahih olup da dinde kat î bir asla dayan=yorsa, onu kabul etmek gerekir. Kâfirlerin zanlar= bir Meye dayanmad=r= için onlar= reddetmek gerekir. 30!ât=bî, burada hadîslerin zan ifade ettiri iddias=na ciddi elemtiriler yöneltmimtir. Bu durum haber-i vâhidlerin onun nazar=nda kabul gördürünü göstermektedir. Bu haliyle!ât=bî, gelenekle uyum içindedir. Ancak haber-i vâhidlerle amel etmeyi - sonuç itibariyle olmasa da- temellendirmede gelenekten ayr=ld=r= bir nokta vard=r. O 25 bn Hanbel, Müsned, IV, ; Ebû Dâvûd, Sünnet, 6; Tirmizî, Sünnet, 10. Bu hadîsin elemtirisi için bkz. M. Emin ÖzafMar, Polemik Türü Rivayetlerin Gerçek Mahiyeti, 0slâmiyât (1998) 1: 3, s !ât=bî, el-0 tisâm, I, Necm, Necm, !ât=bî, el-0 tisâm, I, !ât=bî, el-0 tisâm, I,

12 92 Yavuz Kökta- da haber-i vâhidlerin müstakil deril, kat î bir asla dayal=, yani Kur an a dayal= beyanlar olmas=d=r. Bu meseleyi son bölümde göreceriz.!ât=bî, ayr=ca maksat ve görümlerine muvaf=k olmayan hadîsleri reddeden insanlardan da bahsetmimtir. Bunlara göre hadîsler ma kûle muhaliftir ve delilin gerektirdiri Meye ayk=r=d=r. Dolay=s=yla onlar=n reddedilmesi gerekir. Bu insanlar kabir azab=n=, s=rat=, mizan=, ru yetullah=, sinek hadîsini, Resulullah =n karn= ar=rana bal tavsiyesini ve benzeri, adûl (sika) kimilerin naklettiri sahîh hadîsleri inkâr etmimlerdir. 31!ât=bî burada adûl kavram=na vurgu yapmakta ve âdil, yani sika olan ravilerin naklettiri hadîslerin s=rf akla uymad=r= gerekçesiyle reddine karm= ç=kmaktad=r. Bu noktada hadîsçilerin geleneriyle uyum içinde oldurunu söylemek mümkündür. Daha önce!ât=bî nin hadîs ile sünneti ayn= telâkki ettirini belirtmimtik. Burada hadîs karm=s=nda amel i tercih ettiri baz= durumlar üzerinde durulacakt=r.!üphesiz bu durum Mâlikî gelenerinin bir devam= mahiyetindedir. Bununla birlikte konuyla alâkal= dikkat edilmesi gereken bir nokta vard=r ki, o da!ât=bî nin hadîsle sünneti karm= karm=ya getirmemesi, hadîsle amel i -ki bu Medine amelidir- dererlendirmesidir. Zira Medine ameli ona göre mütevâtir sünnet mesabesindedir.!ât=bî ye göre her bir Mer î delil Mu ihtimallerin birinden uzak derildir: a. lk selef döneminde devaml= olarak ya da çoru kez kendisiyle amel edilmimtir. b. Çok nadir olarak ya da belli bir dönem içerisinde amel edilmimtir. c. Asla kendisi ile amel edilmemimtir. 32!ât=bî, birinci k=s=mla ilgili bir delili kullanma ve onun gereri ile amel etme konusunda herhangi bir problem bulunmad=r=n= belirtmimtir. Ona göre tâbi olunmas= gereken sünnet, tâbi olunmas= gereken dorru yol budur. kinci k=sma gelince, bu durumda bu k=s=mdan olmayan bamka bir delil tercih edilmim, devaml= ya da çoru kez o kullan=lm=m oluyor demektir. Nadir olarak kendisi ile amel edilmim delile karm=, ilk nesillerin o delile muhalif olan delil üzerinde amelde devaml=l=k göstermeleri dikkate al=nmas= gereken bir husustur. Bu devaml=l=k ya Mer î bir gerekçeden ya da Mer î olmayan bir gerekçeden kaynaklanm=mt=r.!er î olmayan bir gerekçeden kaynaklanmas= bat=ld=r.!u halde mutlaka Mer î bir gerekçeden dolay= onunla amelde devaml=l=k gösterilmimtir.!ât=bî bu noktada ilk nesillerin, selefin üzerinde amel ettiri delilin tercih edilmesi gerektirini vurgulamaktad=r. 33!ât=bî, burada nadir olarak amel yap=lan delillerin tek tip olmad=r=n= ifade e- derek onlar= ikiye ay=r=r: a. Az amel edilmesinin makul bir izah ve sebebi bulunan deliller. Bu türden olanlarda sebebin ortadan kalkmas= durumunda sonuç da ortadan kalkacak Mekildedir. Bunun bir çok örneri vard=r. Mesela Cebrail in Hz. Peygamber e iki gün imaml=k yapt=r=n= bildiren hadîs, Hz. Peygamber in namaz vaktini sorana Bizimle birlikte 31!ât=bî, el-0 tisâm, I, !ât=bî, el-muvâfakât, III, 56 (III, 49). 33!ât=bî, el-muvâfakât, III, 57 (III, 50). 92

13 Mâtbî nin Hadîs ve Sünnet Anlay- 93 bu iki gün namaz kl! buyurmas= bu türdendir. Hz. Peygamber in Ramazan gecelerini bir müddet ihya etmesi sonra cemaat çorald=r= için farz olur endimesiyle bunu terk etmesi; kumluk namaz=n= az bir müddet k=lmas= ve sonra terk etmesi de böyledir.!ât=bî bu gibi konularda çorunlurun, yani selefin üzerinde devam ettiri amellerin tercih edilmesi gerektirini belirtmimtir. 34 b.!ât=bî bu k=sm=n çemitli Mekillerde olabilecerini ifade ederek bem tür üzerinde durur. Bunlar=n en önemlisi ilk tür olduru için sadece onun üzerinde durmay= tercih ediyoruz. Buna göre delilin vukuu üzerinde görüm birliri olmakla birlikte meselenin bizzat kendisi çemitli yorumlara aç=kt=r. Bunun neticesinde müctehid kendince daha güçlü gözüken tarafa meyletmekte ve böylece ihtilâf dormaktad=r. Ya da meselenin bizzat vukuunda ihtilâf meydana gelmektedir. Bu durumda sorumluluktan kurtulman=n en iyi yolu, ihtiyatl= davranmaya en uygun olan= nadir olan=n terki ile birlikte yayg=n ve galip olan uygulama dorrultusunda amel etmektir. Mesela bir adam=n bamka bir adama sayg= ve ikram olsun diye ayara kakmas=n= ele alal=m. Süregelen uygulama, böyle bir davran=m=n gösterilmemesi Meklindedir. Sahabe, yanlar=na Hz. Peygamber in gelmesi halinde ayara kalkm=yorlard= ve mecliste neresi bom ise oraya oturuyorlard=. Selefin sürekli ayara kalkt=klar=na dair bir haber nakledilmemimtir. ERer onlar sayg= için ayara kalkar olsalard=, muhakkak bize ulam=rd=. Hz. Peygamber in amca orlu Ca fer için ayara kalkmas= ve bir bamka olayda Büyü&ünüz için aya&a kalknz 35 buyurmas=n= zâhiri üzere alsak bile o zaman daha uygun olan= daha önce anlat=lan gerekçeden dolay=- onun aksi olacakt=r. Bununla birlikte söz konusu ayara kalkman=n sayg= ve hürmet olmas= ihtimali yan=nda özlemekten dolay= bir an önce ona kavumma arzusu ya da mecliste yer aç=lmas=, böylece onun da oturabileceri bir yer temin edilmesi gibi bir sebepten kaynaklanm=m olabileceri de mümkündür. Konu bu gibi ihtimallere aç=k olduruna göre o zaman süregelen uygulama yönünde hareket etmemiz gerekecektir. Süregelen amel dorrultusunda hareket ettirimiz zaman kesin olarak bir delil üzerine bulunmum ve ittifakla da sorumluluktan kurtulmum oluyoruz. 36!ât=bî ye göre el öpme meselesi de -böyle bir Meyin farz edilmesi ya da bu konuda rivayet edilen haberi sahih saymam=z durumunda- ayn=d=r. Çünkü Hz. Peygamber in elini öpme olay= çok nadir olarak meydana gelmimtir. Sonra sahabe ve tâbiûn nesilleri içerisinde uygulama hep bunun terki dorrultusunda olmumtur. Dolay=s=yla bu durum el öpmenin mercûh olumunu (zay=fl=r=n=) ortaya koyar.!ükür secdesi hakk=nda da -Hz. Peygamber taraf=ndan yap=ld=r=n= farz etmemiz durumunda- ayn= Meyi söylemek mümkündür. Çünkü Hz. Peygamber kendisine üst üste pek çok sevinç haberi geldiri, üzerine Allah =n nimetleri yard=r= halde böyle bir secdeye devam etmemimtir. Onun Mükür secdesine devam ettiri hakk=nda herhangi bir nakil bulunmamaktad=r. Sahabeden de yayg=n olarak böyle bir Mey yapt=klar= haberi gelmemimtir. Ancak Ka b b. Mâlik in tevbesinin kabul edildirine dair ayet 34!ât=bî, el-muvâfakât, III, (III, 51-55). 35 Buhârî, sti zân, !ât=bî, el-muvâfakât, III, (III, 56-57). 93

14 94 Yavuz Kökta- inmesi üzerine secdeye kapanmas= gibi çok nadir haller bulunmaktad=r. Bu durumda Mükür secdesi, onlar=n büyük çorunlurunun yayg=n olarak gösteregeldikleri tavra muhalefet etmek olacakt=r. 37 Mte bu noktada!ât=bî, mam Mâlik in tavr=na imaret etmimtir. Ona göre - mam Mâlik in uygulamay= (amel) hadîslere tercih etmesinin sebebi budur. Zira o, ancak süregelen uygulamay= ya da çorunluk taraf=ndan uygulanan hususlar= dikkate almakta ve hakk=nda hadîsler bulunsa bile böylesi olmayanlar= terk etmektedir. 38 GörüldüRü gibi!ât=bî nin amel karm=s=nda hadîslerinin konumuna dair yapt=- R= izahlar tamamen Mâlikî geleneriyle uyum içindedir. Burada üzerinde durulmas= gereken birkaç nokta vard=r.!öyle ki; a.!ât=bî, asla hadîs ile sünneti karm= karm=ya getirmemim veya hadîse karm= sünneti tercih etmemimtir. Onun sisteminde böyle bir kavram kargamas= yoktur. b.!ât=bî, buradaki Mekliyle hadîsle nadir olarak uygulanm=m ameli; amel ile yayg=n olarak uygulanm=m ameli kastetmimtir. Nadir olarak uygulanan amel haber-i vâhid konumunda; yayg=n olarak uygulanan amel mütevâtir sünnet konumundad=r. Bu durumda!ât=bî, çorunlurun uygulad=r= ameli tercih etmektedir. c.!ât=bî nin çorunlurun amelini tercih etmesi nadir olarak uygulanan amelin ve bunu bize aktaran hadîsin mevzû olmas=, hatta onun hadîsleri seçmeye, ay=klamaya tâbi tutmas= anlam=na bile gelmez. Zaten!ât=bî de buna nadir olarak uygulanan amel ad=n= vermektedir.!ât=bî bu tür amelleri bazen yorumlam=m, bunlara ihtimal dahil olduru için selefin devam ettiri amelin uygulanmas= gerektirini söylemim, bazen de nadir olarak uygulanan amelle ilgili rivayetin bulundurunu belirtmim, yorum yapmam=m ve çorunlurun yayg=n olarak uygulad=r= amelin tercih edilmesi gerektirini söylemimtir.!imdi!ât=bî nin hadîslere karm= ilgisinin ne boyutta oldurunu anlayabilmek için onun hadîslerin korunmumluruyla ilgili görümleri üzerinde dural=m.!ât=bî nin Meriat=n maksatlar=n= imlerken Yüce slam Meriat= masumdur, hata ve tahriften korunmumtur, onu teblir eden Hz. Peygamber de masumdur, nitekim icmâ ettikleri konularda onun ümmeti de masumdur Meklinde bir meseleyi incelemimtir. Ona göre söz konusu hususun iki delili bulunmaktad=r: a.!ât=bî, bu hususa aç=kça ya da dolayl= olarak delâlet eden delillerin bulundurunu söyler. Do&rusu Kitab biz indirdik, onun koruyucusu da elbette biziz 39 ve Bu Kitab,... ayetleri sa&lam klnm kitaptr 40 ayetleri örnek olarak verilebilir. Bu ayet- 37!ât=bî, el-muvâfakât, III, (III, 57-58). 38!ât=bî, el-muvâfakât, III, 66 (III, 58). Mâlikîlere göre amel veya Medinelilerin ameli denilen Meyin haber-i vâhide karm= konumu böyle olsa da bu Medine amelinin otoritesinin tart=m=lmaz oldurunu göstermez. Zira Medine amelinin neye dayand=r= konusunda eskiden beri tart=mmalar=n bulunduru belirtilmelidir. Bu tart=mmalar için bkz. Misfir b. Gurmullah ed-dümeynî, Hadiste Metin Tenkidi Metodu,, (çev. lyas Çelebi, vd.), stanbul, 1997, s ; Ahmed Nûr Seyf, Amelu ehli l-medine beyne mustalahâti Mâlik ve ârâi l-usûliyyîn, Dâru l-buhûs li d-dirâsâti l-slâmiyye, 2000, s ; Yas=n Dutton, Sunna, Hadith and Madinen Amal, Journal of Islamic Studies (1993) 4: 1, s. 1-26; Ahmet Hasan, 0slam Hukuk Biliminin Geliimi, stanbul, 1999, s ; Zafer I. Ensari, The Significance of Shafi i s Criticism of The Medinese School of Law, Islamic Studies (1991) 30: 4, s ; brahim Kafi Dönmez, Amel-i Ehl-i Medine, D0A, III, Hicr, Hacc,

15 Mâtbî nin Hadîs ve Sünnet Anlay- 95 lerde Yüce Allah, kendi ayetlerini korumakta ve onlar= sarlama barlamakta oldurunu belirtmimtir. Sünnet her ne kadar bu ayetlerde zikredilmemimse de o da nihaî olarak Kur an a ç=kmakta, onun aç=klay=c=s= olmakta ve onun etraf=nda dönmektedir. b. Hz. Peygamber zaman=ndan bu yana kendisini gösteren ve slam Meriat=n=n her türlü tahriften korunmas=n= garanti eden faaliyetler de bu hususun delilidir. Yüce Allah, slam Meriat=n=n -bir bütün olarak ve tüm ayr=nt=lar=yla- korunmas=, ona yönelik her türlü sald=r=lar=n önlenmesi ve onun müdafaa edilmesi için her türlü vesileyi yerinde ve eksiksiz olarak haz=rlam=mt=r.!ât=bî, bu noktada Allah =n haz=rlad=r= vesileleri s=ralamaktad=r. Bizi ilgilendiren ise Ehl-i hadîse yapt=r= vurgudur. Ona göre Yüce Allah bir bamka bahada çal=mmak üzere hadîsçileri ç=karm=mt=r. Bunlar Hz. Peygamber in hadîsleri içerisinde sahîh olanlar= aramt=rm=mlar, râvîleri tenkide tâbi tutmumlar ve onlardan kimin sika, güvenilir ve âdil oldurunu, kimin de zay=f, yalanc= ve fâs=k oldurunu ortaya ç=karm=mlar ve böylece hadîsler içerisinde sahîh olanlar= seçmimler, sahîh olmayanlar=n=, illetli bulunanlar= göstermimlerdir. Tarihten istifade metodunu gelimtirmimler ve böylece hangi râvîlerin kimlerle görümtüklerini, kimlere yetimemediklerini ortaya koymumlard=r. Bütün bunlar=n sonucunda Hz. Peygamber den sabit olan ve delil olarak kullan=lan hadîsler ortaya ç=km=m ve yerlemmimtir. 41!ât=bî nin yukar=daki ifadeleri iki aç=dan önemlidir: a.!ât=bî, sadece (mütevâtir) sünneti deril, hadîsleri de Allah =n teminat= alt=nda kabul etmektedir. b.!ât=bî, hadîsçilerin yapt=klar= çal=mmalara oldukça fazla güven duymaktad=r. Zira Allah, onlar= hadîsleri teminat alt=na almak için ortaya ç=karm=mt=r. Bu bölümde son olarak!ât=bî nin hadîslerin manalar=ndan nas=l yararland=r= ortaya konulacakt=r. Bu durum, -hadîslerden hüküm istinbat etmenin önemsenmediri bir zamanda-!ât=bî nin istidlâl veya istinbata nas=l bakt=r=n= da gösterecektir.!unu evvel emirde belirtmek gerekir ki,!ât=bî hem el-muvâfakât ta hem de el-0 tisâm da hadîslerden bir çok istidlâlde bulunmumtur. Bu istidlâllerin nas=l gerçeklemtirini daha görebilmek için birkaç örnek vermek isabetli olacakt=r.!ât=bî, pratik dereri bulunmayan ilimlerin örrenilmesine karm=d=r. Ona Möyle bir soru sorulur: lim genel olarak güzel bir Meydir, herhangi bir kay=t getirilmeksizin matlup kabul edilmimtir. lim talebinde bulunmay= isteyen nasslar umum siras=yla ve mutlakt=r. Dolay=s=yla ilgili nasslar her ilmi içine al=r. lmin içerisinde de pratik neticesi bulunan olduru gibi bulunmayan= da vard=r. Bu itibarla söz konusu nasslar= bu iki neviden direrini d=mar=da b=rakarak sadece birisine tahsis etmek bir tahakküm olmaz m=?!ât=bî, bu soruya ilim talebinde bulunan nasslar=n san=ld=r= gibi umumî ve mutlak olmad=r=n=, zikri geçen delillerle tahsis edildirini söyleyerek cevap vermimtir. Ona göre bu hususa iki Mey delâlet eder. Bunlardan biri de Meriat=n ümmî bir ümmet 41!ât=bî, el-muvâfakât, II, (II, 54-56). 95

16 96 Yavuz Kökta- için gönderilmim ümmî bir Meriat olduru hususudur. Nitekim Hz. Peygamber Biz ümmî bir ümmetiz, hesap kitap bilmeyiz 42 buyurmumtur. 43!ât=bî nin ele ald=r= konuyla hadîste kastedilene bakt=r=m=zda ilk plânda bir irtibat=n bulunmad=r= anlam=lmaktad=r. Bununla birlikte!ât=bî nin döneminde yeni yeni meselelerin ortaya ç=kt=r= görülmektedir.!ât=bî, bu meselelerde kendi görümünü temellendirebilmek için hadîslerden istinbatta bulunmaya çal=mm=mt=r. Her ne kadar bu istinbatlar hadîste kastedileni ortaya koymasa da bilgi ve kültüre katk= anlam=nda önemli imalar içermektedir. Bir bamka örnekle ilgili olarak!ât=bî, mübah=n terk edilmesi gibi bir usûl kaidesini aç=klamaya çal=m=r. Bu konuda Sizin hakknzda en çok korktu&um ey, dünyann sizden öncekilere kaplarn açt& gibi size de açmasdr 44 hadîsine at=fta bulunur. Ard=ndan da konuyla ilgili pek çok delilin bulundurunu ve bunlar=n da mübah=n terkini istemeye yeterli oldurunu belirtir. 45 GörüldüRü gibi!ât=bî bir usûl kaidesine hadîslerden istinbatta bulunarak delil getirmimtir. Son bir örnere göre!ât=bî bem teklifî hükmün fiil ve terklere taalluku ancak kas=t iledir Meklinde ortaya koyduru ilkeyi delillendirmek için de hadîse at=fta bulunmumtur. Buna göre Ameller ancak niyetlere göredir 46 hadîsi üzerinde ittifak edilen bir esas= olumturmaktad=r. 47 Burada da!ât=bî yine usûl-i f=k=h kaidesine hadîslerden delil getirmimtir. Bütün bunlar!ât=bî nin hadîsleri sadece genel ilke ve prensipler aç=s=ndan de- RerlendirmediRini, bununla birlikte tek tek hadîslerden istidlâl ve istinbat için de faydaland=r=n= göstermektedir. ÂTIBÎ YE GÖRE SÜNNET Sünnet kelimesinin ilk metinlerde ne tür anlamlarda kullan=ld=r=na dair aramt=rmalar bugün ilgiyle izlenmektedir. lk metinlere, özellikle Mâlik in Muvatta =na dayan=larak sünnetin, asl=nda sadece Hz. Peygamber in söz, fiil ve takrirleri olmad=- R=, bunlar= da içine almakla birlikte sonraki neslin ictihad ve yorumlar=n= da ihtiva eden dinamik bir süreç olduru ifade edilmektedir. 48 Acaba Mâlikî gelenerin zirvesini temsil eden!ât=bî nin bu konudaki görümü nedir?!ât=bî ye göre sünnet kelimesi bir =st=lah olarak çemitli anlamlarda kullan=lm=mt=r. Bunlar= Mu Mekilde s=ralayabiliriz: a. Sünnet, sadece Hz. Peygamber den nakledilen bizzat Kur an taraf=ndan ele al=nmayan, aksine Hz. Peygamber taraf=ndan beyan edilen Meylerdir. Bunlar=n Kur an =n genel olarak getirdiri esaslar=n beyan= mahiyetinde olup olmamas= aras=nda fark yoktur. 49 Burada!ât=bî nin Hz. Peygamber den nakledilen tüm hadîsleri, 42 Buhârî, Savm, 13; Müslim, S=yâm, 15; Ebû Dâvûd, Savm, 4. 43!ât=bî, el-muvâfakât, I, 52 (I, 44). 44 Buhârî, Cihâd, 37; Müslim, Zekât, !ât=bî, el-muvâfakât, I, 113 (I, 104). 46 Buhârî, Bed ü l-vahy, 1; Müslim, mâre, !ât=bî, el-muvâfakât, I, 149 (I, 137). 48 Bu tür yorumlar ve dererlendirmeleri için bkz. Yavuz KöktaM, Baz= Yeni Sünnet Tan=mlar= Üzerine, Divan (2002) I, 12, s !ât=bî, el-muvâfakât, IV, 4 (IV, 2). 96

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livata Haddi 71 LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livatanın cezası zina cezasından farklıdır. Her ikisinin vakıası birbirinden ayrıdır, birbirinden daha farklı durumları vardır. Livata,

Detaylı

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen Muâz b. Cebel'in Hz. Peygamber in (s.a.v.) sorduğu

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır: Sorularlarisale.com "Kur'an ın her kelamı üç kaziyeyi müştemildir. Birincisi, bu Allah ın kelamıdır. İkincisi, Allah ca murad olan mana budur. Üçüncüsü, mana-yı murad budur..." İzah eder misiniz? "Kur'an

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Kısacası

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 7. KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASI 7.1. KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI Kelam; naslardan hareketle inanç esaslarını ve insanın düşünce yapısına ilişkin temel

Detaylı

3 Her çocuk Müslüman do ar.

3 Her çocuk Müslüman do ar. TAHR C * 1 Sözlerin en güzeli Allah ın kitabı, yolların en güzeli Muhammed in yoludur. Buhari, Edeb, 70; tisam, 2. z Müslim, Cuma, 43. z Nesai, Iydeyn, 22. z bn Mace, Mukaddime, 7. z Darimî, Mukaddime,

Detaylı

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2010-1431 1 ما حكم الصيام وحكمته» باللغة ال ية «عبد

Detaylı

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 İçindekiler Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 Ebû Mansûr el-mâtürîdî 1. Hayatı 21 2. Siyasî ve İlmî Çevresi 25 3. İlmî Şahsiyeti 28 4. Eserleri 31 4.1. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 31 4.2.

Detaylı

Asr-ı Saadette İçtihat

Asr-ı Saadette İçtihat Mehmedkirkinci.com Asr-ı Saadette İçtihat Sual: Hazret-i Peygamber zamanında içtihat yapılmış mıdır? Her güzel şey, her hayır Nebi ler eliyle meydana geldiği gibi, küllî bir hayır olan içtihadı da ilk

Detaylı

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI Journal of Islamic Research البحوث االسالمية Yıl 3 Sayı 1 Mayıs 2010 .. / Özet: Hadislerin anlaşılmasında aklın putlaştırılması Batıyla geniş bir etkileşim

Detaylı

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6] K U R B A N Şartlarını hâiz olub,allah a yaklaşmak amacıyla kesilen kurban;hz. Âdem in çocuklarıyla başlayıp [1],Hz. İbrahim-in oğlu İsmail-in kurban edilmesinin emredilmesi[2],daha sonra onun yerine koç

Detaylı

Hadis Istılahları. ADL: Râvînin hadîsi bozmadan rivâyet eden dürüst bir müslüman olması. AHZ: Bir şeyhden hadîs almak.

Hadis Istılahları. ADL: Râvînin hadîsi bozmadan rivâyet eden dürüst bir müslüman olması. AHZ: Bir şeyhden hadîs almak. Hadis Istılahları Her ilim dalının bir terminolojisi olduğu gibi hadîs ilimlerinin de ıstılahları vardır. Hadîs ıstılahları anlaşılmadıkça hadîs usûlü de anlaşılamaz. Hadîs ıstılahları çok sayıda olduğu

Detaylı

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ حكمة ريم م ا ير ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 2009-1430 1 حكمة ريم م ا ير» باللغة ال ية «مد صالح

Detaylı

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok Question Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok kez karşılaşmaktayız, bu iki kavramdan maksat nedir? Answer: Kuran müfessirleri ayet ve rivayetlere

Detaylı

UYGULAMALARI HASAN UÇAR * Ondokuz May s Üniversitesi lahiyat Fakültesi Dergisi, 2013, say : 35, ss. 171 187. OMÜ FD 171

UYGULAMALARI HASAN UÇAR * Ondokuz May s Üniversitesi lahiyat Fakültesi Dergisi, 2013, say : 35, ss. 171 187. OMÜ FD 171 ARAPDLBELÂGATINDAELKAVLUB L MÛCBVEKUR ÂNIKERÎM DEK UYGULAMALARI HASANUÇAR * i * Yrd.Doç.Dr.,AksarayÜnv.slamilimlerFak.[hasanucar@aksaray.edu.tr] OndokuzMaysÜniversitesi lahiyatfakültesidergisi, 2013,say:35,ss.171187.

Detaylı

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır. Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır. Kur'an-ı Kerimde bir kimseye hayat vermenin adeta bütün insanlara hayat verme gibi

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları [ ثريك Turkish ] Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2012-1433 أكسام احلكم اتللكييف للصيام «باللغة الرتكية»

Detaylı

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2011-1432 الصيام برؤ ة واحدة» اللغة الرت ية «بن صالح

Detaylı

TEBERRU EHLYET BALAMINDA KADININ MALÎ ÖZERKLNN ERKEN ZNNE BALANMASI

TEBERRU EHLYET BALAMINDA KADININ MALÎ ÖZERKLNN ERKEN ZNNE BALANMASI marife, yl. 4, say. 1, bahar 2004, s. 7-28 TEBERRU EHLYET BALAMINDA KADININ MALÎ ÖZERKLNN ERKEN ZNNE BALANMASI Halit ÇALI! * (Gerçek u ki), Müslüman erkekler ve Müslüman kadnlar, mümin erkekler ve mümin

Detaylı

Question. Muhammed b. el-hasan el-saffar, müfevvizenin temsilcilerinden miydi?

Question. Muhammed b. el-hasan el-saffar, müfevvizenin temsilcilerinden miydi? Question Muhammed b. el-hasan el-saffar, müfevvizenin temsilcilerinden miydi? Answer: Muhammed b. el-hasan el-saffar ın gulat ve müfevvize olmadığını birkaç delil ve karineye dayanarak söyleyebiliriz:

Detaylı

İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA)

İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA) Ankara Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı Açık Ders Malzemeleri Ders izlence Formu Dersin Kodu ve İsmi Dersin Sorumlusu Dersin Düzeyi İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA) YRD. DOÇ.

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Tefsir II ILH 204 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma Question İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma (s.a)'nın mushafı hakkındaki sözleri idi. Allah-u Teâlâ tarafından Hz. Fatıma Zehra (s.a)'ya ilham edilen

Detaylı

Sorularlarisale.com. Dalaletin k?s?mlar? ve bunlara reddiye. Bu bölümde, Tûr suresinde ardarda âyetlerde ifade edilen ilzam örnekleri yer almaktad?r.

Sorularlarisale.com. Dalaletin k?s?mlar? ve bunlara reddiye. Bu bölümde, Tûr suresinde ardarda âyetlerde ifade edilen ilzam örnekleri yer almaktad?r. Sorularlarisale.com Kur'an'ın beyanındaki beraatin mucizeliğini gösteren, Tûr sûresinin yirmi dokuzuncu ayetinden kırk üçüncü ayetine kadar devam eden uzunca bir örnek veriliyor; açıklar mısınız? Dalaletin

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu

Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu Cilt/Volume: II Sayı/Number: 1 Yıl/Year 2016 Meridyen Derneği hadisvesiyer.info Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları 2012, 472 sayfa.

Detaylı

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Bugün her şeyi sorgulayan genç beyinlere ikna edici cevaplar

Detaylı

Eşhedü en lâ iâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh.

Eşhedü en lâ iâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh. Âmentü billahi ve melâiketihi ve kütübihî ve rusülihî ve'l yevmi'l-âhıri ve bi'l-kaderi hayrihî ve şerrihi mine'llâhi teâlâ ve'l-ba'sü ba'de'l mevti hakk Eşhedü en lâ iâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden

Detaylı

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Hz. Ali (kv) bildiriyor: Resulullah (sav) bir gün beni huzuruna çağırdı: "Ya Ali! Senin bana yakınlığın, Harun Peygamberin Musa Aleyhisselama olan yakınlığı gibidir.

Detaylı

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15 İçindekiler Önsöz 11 Kısaltmalar 15 EBÛ MANSÛR EL-MÂTÜRÎDÎ 17 Hayatı 17 Siyasî ve İlmî Çevresi 20 İlmî Şahsiyeti 22 Eserleri 25 a. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 25 b. Usûl-i Fıkıh 29 c. Tefsir ve Kur an İlimleri

Detaylı

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU e-makâlât Mezhep Araştırmaları, IV/2 (Güz 2011), ss. 179-183. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU Halil İbrahim Bulut, Araştırma Yayınları, Ankara, Nisan 2011,

Detaylı

İbadetin Manası ve Çeşitleri

İbadetin Manası ve Çeşitleri İbadetin Manası ve Çeşitleri Muhammed ibni Abd'il Vehhab (rahimehullah) www.at-tawhid.org 1 İbadetin Aslı Allah a ibadetin aslı; Allah ın emirlerine uymak nehyettiklerinden kaçınmak suretiyle ona itaat

Detaylı

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433 ح م ملسح القبعة والكوفية

Detaylı

HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI DİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 46 5. HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASI 5.1. HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI Hadis; Peygamberimizin söz,

Detaylı

PARAPSKOLOJK FENOMENLER ÜSTÜNE BLMSEL VE FELSEFÎ BR SORU-TURMA

PARAPSKOLOJK FENOMENLER ÜSTÜNE BLMSEL VE FELSEFÎ BR SORU-TURMA marife, yl. 4, say. 1, bahar 2004, s. 157-169 PARAPSKOLOJK FENOMENLER ÜSTÜNE BLMSEL VE FELSEFÎ BR SORU-TURMA!ahin EFL * A SCIENTIFIC AND PHILOSOPHICAL INVESTIGATION ON PARA- PSYCHOLOGIC PHENOMENA This

Detaylı

İslam İtikadında Sünnet: Hamdi GÜNDOĞAR /

İslam İtikadında Sünnet: Hamdi GÜNDOĞAR / İslam İtikadında Sünnet: Hamdi GÜNDOĞAR / Çıra Yayınları, İstanbul, 2006/240 sayfa Tanıtan: Muzaffer BARLAK 1 İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır. Yüce Allah, ilahi hitabının birçok yerinde

Detaylı

TARHSEL SÜREÇTE SÜNNETN BALAYICILII OLGUSUNA BUHÂRÎ NN FIKHU L-HADÎS ÖZELNDE BR BAKI-

TARHSEL SÜREÇTE SÜNNETN BALAYICILII OLGUSUNA BUHÂRÎ NN FIKHU L-HADÎS ÖZELNDE BR BAKI- marife, yl. 4, say. 1, bahar 2004, s. 29-48 TARHSEL SÜREÇTE SÜNNETN BALAYICILII OLGUSUNA BUHÂRÎ NN FIKHU L-HADÎS ÖZELNDE BR BAKI- Osman GÜNER * AN APPROACH TOWARD THE BINDING AUTHORITY OF SUNNAH WITH SPECIAL

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : KELAM TARİHİ Ders No : 0070040093 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak   dersek h 6. olarak sadaka verme. M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI lar aha beteri dir... 1. -3-5 veya 7 2. Y 3. : me sem. 1 (B bir olmaz) 4. a bakarak " " 5. sek, dersek h 6. olarak sadaka verme. 2 3 k, iyilik yapmak, anaya -

Detaylı

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu Question Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu belirtir misiniz? Kur an ın lafızdan soyut olduğu bir merhale var mıdır? Answer: Her şeyin lâfzî

Detaylı

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir? Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir? ما ا كمة ريم لبس ا هب الرجال ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 200-43 ما ا

Detaylı

HADİS TARİHİ VE USULÜ (İLH1007)

HADİS TARİHİ VE USULÜ (İLH1007) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. HADİS TARİHİ VE USULÜ (İLH1007) KISA

Detaylı

Fırka-i Naciyye. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül 2009 22:27

Fırka-i Naciyye. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül 2009 22:27 İslâmî akideyi en net ve sağlam şekliyle kabul eden topluluk. Bu deyim iki kelimeden meydana gelmiş bir isim tamlamasıdır. Terkibin birinci ismi olan fırka kelimesi için bk. "Fırak-ı Dalle". Naciye kelimesi

Detaylı

İslam hukukuna giriş (İLH1008)

İslam hukukuna giriş (İLH1008) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İslam hukukuna giriş (İLH1008) KISA

Detaylı

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah Arapça da barış, esenlik ve selamet gibi anlamlara gelen selam kelimesi, ilk insan ve ilk peygamber Âdem den (a.s.) beri vardır: Allah Ademi yarattığı vakit, git şu oturan meleklere selam ver, selamını

Detaylı

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL Önsöz Klasik ilimler geleneğimizin temel problemlerinden birine işaret eden tevil kavramını en geniş anlamıyla inanan insanın, kendisine hitap eden vahyin sesine kulak vermesi ve kendi idraki ile ilâhî

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

M.Ü. lâhiyat Fakültesi Dergisi 41 (2011/2),

M.Ü. lâhiyat Fakültesi Dergisi 41 (2011/2), M.Ü. lâhiyat Fakültesi Dergisi 41 (2011/2), 203-220 *...... " ".. : Özet Ebussuûd Efendi, Osmanlnn yetitirdii seçkin âlimlerden birisidir. Onun, hayat boyunca ortaya koyduu icraatlar ve geride brakt eserler

Detaylı

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ 76 KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ Kadına dübüründen yanaşmak haramdır. Dolayısıyla erkeğin kadına dübüründen yanaşması haram olup bazı imamlar bunu zina olarak değerlendirmişlerdir. Her ne kadar livata

Detaylı

Ýslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam)

Ýslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam) ve referanslar ve elbette tarihsel ve entelektüel ardalan ileri derecede önemlidir. Çünkü genelde Batýlý kavramlar, kendilerinde ne olduklarý na bakýlmaksýzýn (aslýnda akademik ve entelektüel bir soruþturmanýn

Detaylı

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) KURAN YOLU- DERS 3 (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) DERSTE GEÇEN KAVRAMLAR 1) Mübin : Açık ve Açıklayan. Kur an ın sıfatlarındandır. Kur an sadece

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Mütercimin Önsözü 15 Yayıncının Önsözü 17 Şeyh Seyyid Ebu l-hasen Alî el-hasenî en-nedvî nin Takdimi 19 Müellifin Önsözü 23

İÇİNDEKİLER. Mütercimin Önsözü 15 Yayıncının Önsözü 17 Şeyh Seyyid Ebu l-hasen Alî el-hasenî en-nedvî nin Takdimi 19 Müellifin Önsözü 23 İÇİNDEKİLER Mütercimin Önsözü 15 Yayıncının Önsözü 17 Şeyh Seyyid Ebu l-hasen Alî el-hasenî en-nedvî nin Takdimi 19 Müellifin Önsözü 23 BİRİNCİ BÖLÜM TAHÂRET 25 TAHÂRET... 27 Tahâretin hikmeti... 27 Tahâretin

Detaylı

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME 190 HATA İLE ÖLDÜRME Hata ile öldürme iki kısma ayrılır: 1- Öldürülen kimsenin isabet alması istenmemesine rağmen ona isabet etmesi ve onu öldürmesidir. Bir ava atış yapılırken bir insana isabet etmesi

Detaylı

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN IÇERIK ÖNSÖZ 13 Giriş DİN VE AKAİT Günümüzde Din Algısı Sosyal Bilimcilere Göre Din İslam Açısından Din Dinin Anlam Çerçevesi İslam Dini İslam ın İnanç Boyutu Akait İman İman-İslam Farkı İman Bakımından

Detaylı

ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET HÜKMÜ ŞARTI NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ

ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET HÜKMÜ ŞARTI NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ HÜKMÜ ŞARTI ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH 210 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

KUR AN TİLÂVETİNDE MÜKEMMELLİK/ HİLYETÜ T-TİLÂVE Fİ TECVÎDİ L-KUR ANİ L-KERÎM

KUR AN TİLÂVETİNDE MÜKEMMELLİK/ HİLYETÜ T-TİLÂVE Fİ TECVÎDİ L-KUR ANİ L-KERÎM KUR AN TİLÂVETİNDE MÜKEMMELLİK/ HİLYETÜ T-TİLÂVE Fİ TECVÎDİ L-KUR ANİ L-KERÎM (Rihâb Muhammed Müfid Şakakî, çev. F. Yasemin Mısırlı, Guraba Yayıncılık, 2012, 326 s.) Yaşar AKASLAN * Günümüz kırâat otoriteleri

Detaylı

DİNİN DİREĞİ NAMAZ VE MÜSLÜMANIN HAYATINDAKİ YERİ*

DİNİN DİREĞİ NAMAZ VE MÜSLÜMANIN HAYATINDAKİ YERİ* DİNİN DİREĞİ NAMAZ VE MÜSLÜMANIN HAYATINDAKİ YERİ* Allah kâinattaki hiçbir varl bo yere yaratmam, her varl - a bir görev vermi tir. Bu varl klar n hepsinin görevi de do rudan veya dolayl olarak insana

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn RAMAZAN GECELERİNDE KILINAN NAMAZIN CEMAATLE EDÂSININ MEŞRULUĞU ] ريك Turkish [ Türkçe Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 2011-1432 وعية اجلماعة يف قيام رمضان»

Detaylı

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK AİLE KURMAK &AİLE OLMAK Dr. Fatma BAYRAKTAR KARAHAN Uzman-Ankara Aile Nedir? Aile kelimesinin kökü, ğavl dir. Bu kelime, ağır bir sorumluluk altına girmek demektir. Bu kökten gelen aile ise, birini çekince

Detaylı

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü *BE5FBY8BV* Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığı Sayı :27306776/100/ 10770 30/01/2018 Konu :Eğitim - Öğretim İşleri (Genel)

Detaylı

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi Niçin Teravih Namazı denilmiştir? Ramazan ayında yatsı namazından sonra kılınan namaz. "Teravih" kelimesi Arapça, "Terviha"nın çoğuludur ve "oturmak, istirahat etmek'" anlamına gelmektedir. Teravih namazı

Detaylı

HTSASIN ÖNEM VE HADS KONUSUNDAK BR MAKALENN DÜ-ÜNDÜRDÜKLER

HTSASIN ÖNEM VE HADS KONUSUNDAK BR MAKALENN DÜ-ÜNDÜRDÜKLER marife, yl. 4, say. 1, bahar 2004, s. 235-253 HTSASIN ÖNEM VE HADS KONUSUNDAK BR MAKALENN DÜ-ÜNDÜRDÜKLER Abdullah Feyzi KOCAER * KiMinin uzman= olmad=r= hususlarda konummamas=, meseleyi imin ehline havale

Detaylı

ÖĞRETİM YILI. MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSLARI İBADET DERSİ DÖNEM DÜZEYE GÖRE DERS PLÂNI

ÖĞRETİM YILI. MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSLARI İBADET DERSİ DÖNEM DÜZEYE GÖRE DERS PLÂNI EYLÜL EKİM KASIM İBADET VE MÜKELLEF T E M İ Z L İ K 1.İbadetin (Salih Amel) Tanımı 2.Amacı ve Önemi: İbadet Bize Ne Kazandırır? 4.Temizlik-İbadet İlişkisi 9 2 NAMAZ 1.DÖNEM 1. DÜZEY (KUR 1) 3. Temel İbadetler

Detaylı

Ayşe KOÇ * * Yüksek Lisans Öğrencisi, e-posta:

Ayşe KOÇ * * Yüksek Lisans Öğrencisi, e-posta: Ayşe KOÇ * İslam dininde aklın yeri, önemi, fonksiyonu gibi konular İslam düşüncesinde ilk dönemlerden itibaren üzerinde tartışılan meselelerden biri olmuştur. Usul ve fürû-i fıkıh perspektifinden bakıldığında

Detaylı

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ حكم الصلاة مع الجماعة ] باللغة التركية [ Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid ألفه الشيخ: محمد صالح المنجد Terceme edenler Muhammed Şahin ترجمه: محمد

Detaylı

Birinci İtiraz: Cevap:

Birinci İtiraz: Cevap: Bazı din bilginleri tutulmalarla ilgili bazı itirazlarda bulunarak bu konuda şüpheler uyandırmaya çalışmışlardır. Ulemaların itirazlarından bazıları cevaplarıyla birlikte aşağıya sıralanmıştır. Birinci

Detaylı

Şüphesiz ki Allah a, ahiret gününe iman edenlerle Allah ı çok anan kimseler için Allah ın elçisinde güzel bir örnek vardır.

Şüphesiz ki Allah a, ahiret gününe iman edenlerle Allah ı çok anan kimseler için Allah ın elçisinde güzel bir örnek vardır. İlk insan ve Peygamber Adem babamızla başlayan güzel ahlakı inşa etme vazifesi Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.v.) ile tamamlandı: Ve şüphesiz sen büyük bir ahlak üzerindesin.(kalem, 68/4) Şüphesiz ki Allah

Detaylı

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان Ramazan ayından kalan kaza orucunu, Şaban ayının ikinci yarısında tutmakta bir sakınca yoktur لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : DİNLER ARASI İLİŞKİLER Ders No : 0070040203 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir?

Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir? Question Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir? Answer: Dört ana kaynağa yani Kur an a, sünnete, akıla ve icmaya dayanarak Masumların velayet hakkına

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI

TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI Halil YAVUZ Emekli müftü ÖNSÖZ Hamd, şânı yüce olan Allah(c.c) a, salât-ü selâm O nun kulu ve Rasûlü Muhammed

Detaylı

CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI. lllll. güz donemi. ISLAM HUKUK USULU I -ders planları-

CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI. lllll. güz donemi. ISLAM HUKUK USULU I -ders planları- CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI lllll ISLAM HUKUK USULU I -ders planları- güz donemi 2015 m-hayta@hotmail.com ders planı ve yönteme dair merhaba arkadaslar, Öncelikle, yeni eğitim ve öğretim döneminiz

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan İÇİNDEKİLER Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan Teveffi Kelimesi Ve Resulüllah ın Açıklaması İmam Buhari Ve Teveffi

Detaylı

el-itticâhâtü L-MÜNHARİFE FÎ TEFSÎRİ L-KUR ÂN İ L-KERÎM DEVÂFİ UHÂ VE DEF UHÂ

el-itticâhâtü L-MÜNHARİFE FÎ TEFSÎRİ L-KUR ÂN İ L-KERÎM DEVÂFİ UHÂ VE DEF UHÂ el-itticâhâtü L-MÜNHARİFE FÎ TEFSÎRİ L-KUR ÂN İ L-KERÎM DEVÂFİ UHÂ VE DEF UHÂ Muhammed Hüseyin ez-zehebî, Mektebetü Vehbe, 3. Basım, 1406/1986, 112 s. Harun ABACI* Bu kitapta yazar, eski ve yeni yazılmış

Detaylı

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3] Şimdi de hızlıca Müteşabihat hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Deniliyor ki Kur ân da hem Muhkemat hem Müteşabihatlar vardır. Bu durumda Kur ân a nasıl güvenebiliriz? Gerçek şudur ki bu konu doğru

Detaylı

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة ] تر [ Türkçe Turkish Bir Grup Âlim Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 00-43 مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة» باللغة

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TÜRK DİLİ I Ders No : 00700400 : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi Ön Koşul

Detaylı

11.05.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi

11.05.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi 11.05.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi Prof. Dr. Köse: Organ Bağışının Dinen Sakıncası Yoktur İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, İzmir İl Müftülüğü ve İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi

Detaylı

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir. TEMEL DİNİ BİLGİLER KİTAPLARA İMAN 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir. 2 Kutsal kitap neye denir? Allah ın emir ve yasaklarını,

Detaylı

18.702 Cebir II 2008 Bahar

18.702 Cebir II 2008 Bahar MIT Açk Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu 18.702 Cebir II 2008 Bahar Bu materyallerden alnt yapmak veya Kullanm artlar hakknda bilgi almak için http://ocw.mit.edu/terms ve http://tuba.acikders.org.tr

Detaylı

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur. Alıntı; FarukBeşer İsra Suresi hicretten bir yıl önce indirilmiş. Yani Hicret yakındır ve artık Medine de Yahudilerle temas başlayacaktır. Sure sanki her iki tarafı da buna hazırlıyor gibidir. Mescid-i

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı