O-Bağlı Glikozilasyon. Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "O-Bağlı Glikozilasyon. Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER"

Transkript

1 O-Bağlı Glikozilasyon Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

2 Genel olarak O-Glikosilasyon a maruz kalan şekerler, Musinler ve Proteoglikanlar olarak bilinirler. Buna göre genel özelliklerini özetlersek; 1.Musin glikoproteinleri belli özelliklere sahiptir. Buna göre; Musinler yüksek oranda suyu tutan geniş ve büyük O-glikozillenmiş proteinlerdir. Bazı hücre yüzey proteinleri musin benzeri domainler-birimler içerirler. Hücre yüzey proteinleri arasında çözünebilir formda olanların yapılarında O-bağlı küçük şekerler yer alır. 2.O-bağlı Musin yapısındaki şekerlerinde kendilerine ait biyosentezleri vardır. 3. Proteoglikanlar ve özellikleri; Proteoglikanlar ekstraselüler matrikse sertlik kazandıran O-glikozillenmiş proteinlerdir.. Proteoglikanların biyosentezi aşamasında, glikoziltransferaz enzimleri dışında başka enzimlere ve modifikasyonlara da gerek duyulur. Yapılan yapısal çalışmalarda bazı proteinlere bağlı O-glikolizasyona uğramış farklı ve özgün şekerler bulunmuştur. Yine benzer şekilde sitoplazmada ve nukleusta yer alan proteinlerde N-Asetilglikozamin rezidüsü O- glikosile edilmiş olarak eklenip, proteinlerde modifikasyona yol açabilirler.

3 Musin glikoproteinleri O bağlı glikozilasyon memeli hücrelerinde ki serin ve treonin (Ser/Tre) amino asitlerine şeker rezidülerinin bağlanması ile ortaya çıkan yaygın ve ortak bir modifikasyonudur. Musinlerde, O-glikanlar N-asetilgalaktozamin (GalNAc) kısım vasıtasıyla serin veya treoninin OH ine, oksijen atomu üzerinden gerçekleşen glikozidik bağ (O-glikozidik bağ) yardımıyla, α bağlı olan kısımlardır. Bu yapı Musin, O-glikan veya O-GalNAc glikanlar olarak adlandırılır. Musinler dışında O-glikan içeren başka yapılar da vardır. Bunlarda Ser/Tre amino asitlerine bağlı şeker rezidüleri farklıdır. Bunlara örnek olarak (α-) bağlı O-fukoz, (β-) bağlı O-ksiloz, (α-) bağlı O- mannoz verilebilir.

4 Musinler suyu tutan geniş ve büyük O-glikozillenmiş proteinlerdir. Musinler, genel yapıları itibariyle mukozal sekresyon yapan (Mukus salgılayan) bölgelerde ve hücre yüzeyinde yer alan transmembran proteinlerinde bulunan O- glikolize olmuş glikoproteinlerdir. Bu nedenle varlıklarının amacı suyu tutmak, bulundukları ortamlara nem ve kayganlık sağlamaktır. Bu özellikleri nedeniyle Sindirim, Solunum ve Üreme sistem yüzeylerinde musinler bol miktarda bulunur. Hücre yüzeyi musinleri, integral membran proteinleri ile bir arada olabilirler. Buna ek olarak terminal globüler domainler de (alt birimlerde), integral membran proteinleri ile ilişkili durumda olabilirler. Hücre yüzey musinleri, aynı zamanda hücreler arasındaki adezyonun (etkileşim ve tutunma) regüle edebilirler (düzenleyebilirler).

5 Mukoz salgıların yapısını oluşturan, musinlerin aynı zamanda antibakteriyal özellikleri vardır. Bu özelliklerine bağlı olarak musinler iki formda görülebilir; 1.Büyük ve polimerik yapıda olanlar jel formunda görülenler 2.Küçük ve monomerik olanlar çözünebilir formda görülenler Her iki formda da potansiyel patojenlerin vücuda girmesi halinde onları yakalama-tanıma özelliği gösterirler. Çoğu epitelyal hücre musin üretir. Jel formunda musin üreten hücreler arasında; goblet hücreleri, trakeobronşiyal hücreler, gastrointestinal ve genitoüriner kısımlardaki mukoza hücreleri yer alır.

6 Farklı bölgelerde yer alan musinlerin yüksek su bağlama özellikleri yapılarında yer alan aa ile ilişkilidir. Diğer bir değişle, şeker rezidülerinin bağlandığı polipeptit omurgayla bu özellikleri karakterize olur. Sialillenmiş glikanların, serin ve treonin rezidüye bağlanması, güçlü bir su depolanmasıyla sonuçlanır. Bu durumu, serin rezidülerinin büyük miktarlarda suyu tutma kapasitesi sağlar. Musinlerin diğer önemli özelliklerinden biri VNTR [variable number of tandem repeats (ardışık tekrarların değişken sayıları)] olarak adlandırılan bölgeleri yapılarında bulundurmalarıdır. Tekrar eden peptid kısımları içeren bu VNTR bölgeleri, bu kısımlarda yer alan çok sayıda serin ya da treonin amino asitleri zengin O-glikan akseptörleri görevini görür. Musin molekülünün, molekül ağırlığının %80 ini bu bölgeler oluşturur. Musinler, farklı O-glikan grupları açısından da zenginlik gösterir.

7 Yani yine bu ardışık tekrar bölgeleri (Tandem repeats,tr) O-GalNAc (O-N-Asetilgalaktozamin) rezidüsü ve prolin amino asidi açısından zengindir. Bu sayede glikozilasyonu gerçekleşir. Musinlerin VNTR bölgelerinde serin ya da treonin rezidülerine bağlı yüzlerce O-GalNAc birimleri bulunabilir. Bu O-GalNAc grupları, musin glikoproteinlerinde sıklıkla görülen, şişe fırçası (bottle brush) konformasyonuna ulaşmasına- sahip olmasına neden olurlar (Şekil 4.2).

8

9 Musin benzeri domain içeren başka bir glikoprotein von Willebrand faktör D (vwf-d) dir. von Willebrand faktör, plazmada kanın pıhtılaşmasını sağlayan hücreler olan plateletlerin içerisinde ve damar duvarında yer alan-bulunan bir proteindir. Bu faktör, kan pıhtılaşması sürecinin erken döneminde, önemli bir rol oynar. Faktör; kan plazmasında bulunan multimerik yapıda bir glikoproteindir. vwf-d nin pıhtılaşmadaki önemli rölü ise eksikliğinde kanamanın uzamasına neden olmasıdır. Faktör, aynı zamanda kanın pıhtılaşmasında diğer bir önemli role sahip faktör VIII in kandaki taşıyıcısıdır. Bu taşıyıcılık görevi ise vwf nin D domanine aittir.

10

11 Bazı hücre yüzey proteinleri musin benzeri birimler (domainler) içerirler. Musinlere benzer domainler (Mucin-like domain), bazı globüler protein domainleri içeren transmembran proteinlerinde bulunabilir (Şekil 4.3). Bu birimler, membran çıpaları ile globüler domainler arasında lokalize olurlar. Böylece globüler domainlerin membran yüzeyinden uzak tutulmasına yardımcı olur ve hizmet ederler. Buna düşük yoğunluklu lipoproteinler (low density lipoprotein, LDL) örnek olarak verilebilir. LDL ler karaciğerde üretilen, çok düşük yoğunluklu LDL metebolizması sonucu oluşur. Bunlar kanda kolesterol taşıyan lipoprotein sınıfında yapılardır.

12 Temel görevleri; kolesterol ve trigliserit üreten hücrelerden bu yağ yapısındaki molekülleri, gerekli doku ve hücrelere taşımaktır. LDL nin kandaki seviyesi ile kalp hastalıkları arasındaki bağlantıdan dolayı, bu tip yağ moleküllerine, halk dilinde kötü kolesterol adı verilir. LDL reseptörünün, C-terminalinde bir ligand bağlama domaini yer alır. Bu domain membrana, musin benzeri bir domain ile bağlanır. Bu ikis arasında yer alan epidermal büyüme faktörü (Epidermal growth factor, EGF) birimleri yer alır (Şekil 4.3).

13 Musin benzeri domainler, potansiyel olarak O-bağlı glikozilasyon bölgeleri içerir. Musin benzeri, globüler domainin membrana bağlı olduğu proteine DAF [decayaccelerating factor (bozunma hızlandırma faktörü) DAF;CD55] örnek verilebilir. DAF, CD55 geni tarafından kodlanan ve CD55 diye de bilinen 70 kda ağırlığında bir proteindir. Hücre yüzeyinde tamamlayıcı sistemleri regüle etmekle (düzenlemek ile) görevlidir. C4 ve C3 aktivasyonu esnasında üretilen C4 ve C3 proteinleri ile bağlanabilir (Şekil 4.3).

14 DAF ın komplement proteinlere bağlanması, proteinin parçalanmasını hızlandırır. Kaskadı (basamakları-kompleksi) dağıtır ve konak hücresinin zarar görmesini önler. DAF glikoproteinini bulunduran antijenler, Cromer kan grubu sistemini (CROB) oluştururlar. DAF membrana, uzamış, musin benzeri bir domain ve glikolipit çıpa ile bağlanır (Şekil 4.3). Hücre yüzey musinleri O-bağlı şeker yapısı ile protein reseptörünün spesifik etkileşiminin bir sonucu olarak hücre yüzey adhezyonuna aracılık eder.

15 Membran musinleri MUC1 ve ASGP (ascites sialoglycoprotein veya sıçan MUC4) ASGP-1 ve ASGP-2 alt ünitelerini içeren heterodimerik bir glikoproteindir. ASGP-1, O-glikozillenmiş musin alt ünitesidir; ASGP-2 ise N-glikozillenmiş transmembran alt ünitesidir (Şekil 4.3). ASGP-1 tümör hücrelerinin tanınma ve adhezyon (yapışma) özelliklerini sağlar. ASGP-2 ise 2 tane epidermal büyüme faktörü domain içerir. ASGP-2 tümör hücrelerinin hızlı gelişmini sağlayan Erb 2 reseptörünün fosforilasyonunun düzenlenmesini sağlar.

16 SELEKTİNLER O-bağlı glikanlardan en iyi anlaşılmış hücre yüzey adhezyon epitoplarından biri olan selektin hücre yüzey adhezyon moleküllerinin ligandıdır ve membran musinleridir. Bu musinler hücre yüzeyinden polipeptidini uzaklaştıran, tekli, çekirdek 1 (Core-1) yapısı olan O-bağlı şekerlerdir. Sadece küçük bir bağlı kısım polipeptidin ucunda lokalize olur ve bu polipeptid membrandan en uzak polipeptittir, adezyon için gerekli olan terminal yapı ile uzamış kor 2 yapısını taşır.

17 GLİKOFORİN-A O-glikozillenmiş hücre yüzey proteinlerinin ilk tanımlananı glikoforin A dır. İnsan eritrositlerinde bulunan glikoforin A, şeker ve protein antikor tanıma bölgesini (antibody recognition site) oluşturmak için kombine olur. MN kan grubundaki farklılıklar, glikoforin A nın N- terminalinde ki aminoasit dizisi tarafından belirlenir. Fakat anti-m ve anti-n antikorlarının reaksiyonu, serin ve treonin rezidülerinde yer alan O-bağlı glikanlara sialik asit bağlama bölgesi gerektirir.

18 Bir çok çözünebilir yapılı hücre yüzey proteinleri O-bağlı küçük şeker grupları içerir. Glikozile olmuş tekli serin/treonin rezidüleri ve musin tipi O-bağlı glikanların küçük grupları bazı çözünebilir proteinlerde ve hücre yüzey proteinlerinde bulunmuştur. Bu glikozilasyon bölgeleri, çoklu domain içeren proteinlerde, globüler domain ile katlanmalar arasında lokalize olmuş bağlanma bölgeleri ile karaktarize olur. Bu durumun bir örneği IgA ve makrofaj mannoz reseptöründe görülür.

19 İmmunoglobulin A (IgA) ve Makrofaj Mannoz Reseptörü IgA nın ağır zincirinin glikolizasyonu; antijen bağlanma bölgesi (F ab ) ve değişmez bölgesi (constant region) arasında yer alan destek bölgede (hinge region) oluşur. Makrofaj mannoz reseptöründe görülen glikolizasyon ise globüler karbonhidrat tanıma domainlerini ayıran, bağlanma bölgelerinde oluşmuştur. IgA da destek bölgenin glikozilasyonu, bölgenin konformasyonunun devamlılığını ve bölgenin proteolizize karşı dirençini sağlar. Her biri beş glikoprotein bağlama noktası içeren alt birimlerinin bir araya gelmesi ile oluşmuş IgA şekli (Şekil 4.4).

20

21 Musin Şekerlerinin Biyosentezi O-glikozilasyon mekanizması, N-bağlı biyosentetik yolakta analoğu olan, glikoziltransferaz enzimlerinin aktivitesi ile olur. Fakat O-bağlı glikozilasyonda, enzimin organizasyonu analoğundan farklıdır. O-bağlı glikozilasyonda kor yapısının eklenmesi, N-bağlı glikozilasyona göre iki yönde farklılık gösterir; 1.İlk olarak bütün şekerler, bir dizi reaksiyonla adım adım eklenir. Bu reaksiyon bir serin ya da treonin rezidüye iliştirilmiş GalNAc ile başlar. Şekillenmiş bir kor yapısı ya da bütünüyle transfer durumu yoktur.

22 2.İkinci olarak, N- bağlı glikozilasyonda, glikozilasyon bölgesini belirleyen Asn-Xaa-Ser/Tre dizilerinin bir analoğu, O- bağlı glikozilasyonda yoktur. Yani bir hedef dizi yoktur. Bütün bir N-bağlı glikozilasyon tekli bir oligosakkariltransferaz tarafından katalizlenmesine rağmen, O-bağlı glikozilasyonda GalNAc i serin ya da treonin rezidüyle ilişkilendirebilecek sayısız transferaz vardır. Bu enzimler hedef glikozilasyon bölgesini çevreleyen farklı aminoasit dizilerine spesifiktir.

23 Hedef glikozilasyon bölgesi, serin ve treonin rezidüleri kadar prolin, alanin rezidülerince zengin bölgeler olmaya da meyillidir. Bazı transferazlar, akseptör peptid rolü için O-bağlı şekerlere de ihtiyaç duyar. Bu enzimler musinlerdeki gibi glikozile olmuş aminoasit dizilerinin kümelerini de oluşturabilir. GalNAc rezidülerin serin ya da treonine eklenmesi Golgi aparatında olur. İlave şekerleri, O-bağlı yapılara ekleyen glikoziltransferazlar, Golgi aparatı boyunca yayılmışlardır. Bu dağılım N-bağlı şekerlerin terminal modifikasyonlarına bir paralellik gösterir. Bu durum O-bağlı yapıların, proteinlere doğrudan konjuge (bağlı), N-bağlı şekerlerin terminal kısımlarına kısmen benzediğini gösterir.

24 PROTEOGLİKANLAR O-glikozillenmiş proteinlerin ikinci ana grubunu proteoglikanlar oluşturur. Musinler gibi, proteoglikanlar da suyu bağlar ama öncelikleri yapıyı temin etmektir. Proteoglikanlara bağlanmış glikanlar oldukça büyük yapılıdırlar. En az 100 kadar şeker rezidüsünden oluşurlar. Bağlı bulunan glikanları oluşturan monosakkarit üniteleri, amino asit birimlere bağlı şekerlerin değişen rezidülerini ve farklı heksoz türevlerini içeren linear (doğrusal) zincirler şeklinde görülür. Bu yüzden her bir yapı, tekrarlayan disakkarit üniteleri ile tamamlanır. Bu glikozaminler isimlerini, izole edildikleri orijinal dokudan alırlar. Mesela hyaluronik asit, kondroitin sülfat, dermatan sülfat ve keratan sülfat; hyalin membrandan, kıkırdak ve deriden izole edilerek adlandırılmışlardır (Şekil 4.5).

25

26 Proteoglikanlar ekstrasellüler matrikse sertlik kazandıran O-glikozillenmiş proteinlerdir. Proteoglikanlar iki ana gruba ayrılır; 1.Ekstraselüler matrikste bulunanlar. 2.Plazma membranında lokalize olanlar. En iyi anlaşılmış matriks proteoglikanı, yapısal dokuda bulunan kıkırdakkartilajdır. Kartilaj ın kollajen fiberleri, sertlik ve güç sağlamasına rağmen, proteoglikanlar elastikiyet sağlar. Ana kartilaj proteoglikanlarından olan agrekanın protein çekirdeği, polipeptit boyunca, aralarda bağlanmış olan proteoglikanları organize eder.

27 Bağlama bölgesi, ksiloz rezidüyle konjuge bir serin-glisin dizisi içerir. Bu çekirdek yapısı daha sonra kondroitin sülfat zincirleriyle genişletilir. O-glikozile agrekan polipeptidin merkezi kısmı globüler domainlerden oluşur. Polipeptidin N- terminal ucundaki iki domain G1 ve G2 tarafından dizayn edilir. G1 ve G2, bağlanma proteininde (link protein) homoloğu olan ve tekrarlayan dizilerden oluşur. Bağlanma proteini ve G1 modülü çoklu agrekan polipeptidlerini, hyaluronik asit zincirine çapalar. Agrekanların C-terminal ucunda yer alan G3 domaini, komplementin kontrolüne yardımcı ve C-tipi lektin benzeri domainleri için tanımlayıcı epidermal büyüme faktörleri içerir (Şekil 4.6).

28

29 C tipi lektin benzeri domain, matriksteki proteinleri ve şekerleri bağlar. Polipeptid sentezlendiği zaman, doku gençken genellikle G3 domaini görülür. Doku yaşlandıkça proteolitik işlemlerle bu domain kaldırılır. Bu sonuçlar bizi, çekirdek polipeptidinin bu çeşit kartilaj organizasyonunda geçici bir rol oynadığını düşündürür. Proteoglikan agregatların, kartilaja elastikiyet sağlama yeteneği, onların yüksek düzeyde hidrate olmalarıyla sonuçlanır. Bu yüksek oranda suyun bağlanması, glikozaminoglikanların yapılarında bulunan sülfat rezidülerin miktarı ve bu şeker rezidüleri tarafından beraberce sağlanır.

30 Proteoglikanlar, kartilajdan başka dokuların da ekstraselüler matriks yapılarında bulunur. Örneğin; beyinde bulunan nörokanlar ve kan damarlarında bulunan versikanlar a ait çekirdek proteinleri kartilaj agrekan yapılarına çok benzer. En çok bulunan proteoglikanlardan agrekanlarından biri de perlikanlardır. Kompleks bir modüler protein yapısına sahiptirler. En az 6 farklı globüler domainin çoklu kopyalarını içermelerine karşın, sadece birkaç tane glikozaminoglikan zinciri içerirler.

31 Proteoglikanların biyosentezinde glikoziltransferazlara ek olarak başka modifikasyon enzimlerine ihtiyaç vardır. Proteoglikan yapısında glikozaminoglikanların bağlanmak için hedefleri genelde serin-glisin dizileridir ama bütün serin-glisin dizileri hedef dizi değildir. Hedef dizi olmak için başka sinyaller de gerekir. Şeker gruplarına zincirlerin eklenmesi proteoglikan yapının çekirdeğini etkileyen ksiloziltransferazın ilerleyen aktivitesinden kaynaklanır. Başlangıç dizisinin glikozilasyonundan sonra, bitişiğinde-yakınında yer alan serin-glisin dizileri hedef haline gelir. Bu durum ksiloziltransferazın aktivitesi ile sonuçlanır. Ksiloz eklenmesi korunmuş bir dizi olmamasına rağmen, serin- glisin rezidüsünün bir tarafına negatif yük kümelenmesi, enzimi işe başlamaya yöneltir.

32 Musin benzeri glikanlar gibi, proteoglikanlar da monosakkaritlerin adım adım eklenmesiyle sentez olur. Ortak trisakkarit kor-çekirdek yapılarının eklenmesinden sonra, farklı proteoglikanlara farklı glikozaminoglikanların eklenmesi gerçekleşir. Glikozaminoglikan zincirlerinin uzaması, alternatif aminoşekerlerin ve şeker-asit rezidülerinin eklenmesinden oluşur. Glukuronik asit ve Heparanı sentezleyen GlcNAc bu süreçte oluşan zincirleri uzatır. Çoğu proteoglikanların final yapılanması, başlangıçta sentezlenmiş glikozaminoglikan zincirlerine uygulanan bir dizi modifikasyondur.

33 Bu farklı modifikasyonlar büyüme faktörleri ve fibronektin bağlanmasından oluşur. Bu süreçte modifikasyonlar belirli bir sırada olmak zorunda olduğu halde, reaksiyonlar aynı anda, ayrı ayrı yürütülür. Heparan-sülfat biyosentezi boyunca ilk adım, N-asetilasyondur. N-asetilasyonun takipçisi ise N-sülfatasyondur. Bu adımlar birbirine bağlıdır. Çünkü her iki enzimatik aktivite de tek bir polipeptid zincirine bağlıdır. N-sülfatasyonu, iduronik aside, glukuronik asit rezidülerinin 5- epimerizasyonu takip eder. En son olarak, sülfotransferaz, N-sülfatlanmış GlcNAc in 6 ıncı pozisyonuna ve iduronik asit rezidülerinin 2 ci pozisyonuna sülfatı bağlar (Şekil 4.7).

34

35 Bazı proteinlerde değişik tipte O-bağlı glikozilasyonlar gözlenmiştir. Bazı proteinlerde bilinen O-glikozilasyon mekanizmalarının dışında farklı şeker bağlantıları da bulunmuştur. Aminoasit zincirlerinde şekerler ve hidroksil grupları arasında başka bağlantılar da vardır. GalNAc e ek olarak fukoz ve mannoz zaman zaman hücre yüzeyine ve salgılanmış proteinlere bağlanır. Bazı durumlarda şekerler, tirozin rezidülerinin OH gruplarına bağlanır. Örneğin, glikojenin çekirdek bölgesinde glikozil-trozin bağlantısı bulunmuştur. Bu bağlantı dallı glikojen yapısının büyümesi için çıpa gibi iş görür.

36 Bu farklı O-glikolizasyon tiplerinden biri ubiqutin O-glikosilasyon tipidir. Pek çok ubiqutin O-glikozilasyon tiplerinden biri kollajende ve kollejen benzeri proteinlerin üçlü helikal domainlerinde bulunmuştur. Bu domainlerin içinde Gly-Xaa-Yaa tripletinin, Yaa pozisyonunda lizin rezidüleri vardır. Gly-Xaa-Yaa tripleti 4-hidroksilizini oluşturan lizilhidroksiksiloz tarafından modifiye edilir. Bu 4-hidroksilizin rezidülerinin çoğu Glcα1,2Galβ disakkarit yapısı ile konjugedir. Lizin hidroksilasyonunda oluşan inhibisyon, üçlü heliks yapıyı etkilemez, fakat üçlü helikal domainlerin, paketlenme yapısında yer alan fiberlerin çapraz bağlantılarını etkilediği görülür (Şekil 4.8).

37

38 Sitoplazmik ve nüklear proteinlerin O-bağlı, N-asetilglikozamin eklenmesiyle modifikasyonu mümkündür. Protein glikozilasyonunun çoğu ekstra-sitoplazmik kompartmanlarda (bölümlerde, bölmelerde) meydana gelse de, O-bağlı GlcNAc, sitoplazma ve nükleusta oldukça yaygındır. Çözünebilir GlcNAc transferaz, serin ve treonin rezidülerine, GlcNAc in β1 bağlantısını kataliz eder. Çözünebilir N-asetilglukozaminidaz, GlcNAc i kaldırır. Bu kaldırma işlemi daha sonra transferazlar vasıtasıyla tekrar yer değiştirebilir. Herhangi bir serin-treoninin rezidüsünde GlcNAc modifikasyonun miktarı, transferaz ve glikozidaz arasındaki dengeyi gösterir (Şekil 4.9).

39

40 O-GlcNAc bağlanması için hedef olan proteinlerin listesi uzundur ve hala gelişmektedir. İlk tanımlanan hedeflerin çoğu nükleusla, nüklear por kompleksi ile ilişkilidir. Bir çok transkripsiyon faktörünü de içerir. O-GlcNAc bütün ökaryotik hücrelerde ve maya gibi tek hücreli canlılarda görülür. O-GlcNAc modifikasyonu, intraselüler protein fosforilasyonunu benzer, fosforile olmuş proteinlerin çoğu O-GlcNAc ile modifiye edilir. GlcNAc transferaz için hedef olarak iş gören tek bir korunmuş dizi olmamasına rağmen, modifiye olmuş proteinlerin ve sentetik peptit substratların karşılaştırılması, hedef dizilerdeki serin ve treonin rezidülerine ek olarak prolin ve alanin rezidülerinin de bir tercih olduğunu gösterir.

41 Protein kinaz ve fosfotazların aksine, sitoplazmik GlcNAc transferazın ve N-asetilglikozaminidazın tek bir çeşit olduğu görülür. İntreselüler proteinlere GlcNAc eklenmesinin protein fonksiyonu üzerindeki etkisini tanımlamak zordur, fakat bu işlemin fosforilasyonu düzenlediği ileri sürülür. Çünkü, serin veya treonine GlcNAc eklenmesi, bu rezidülerin fosforilasyonunu bloke eder. Tek bir aminoasit için potansiyel iki modifikasyon, ileri düzeylerde kontrolü muhtemel kılar. Örneğin spesifik bir bölgenin fosforilasyonu hem N- asetilglikozaminidazı hem de kinazı gerektirir.

42 Bunun dışında herhangi bir sinyal mekanizması üzerinde N- asetilglikozaminidazın veya GlcNAc transferazın etkisini belirlemek de zordur. Bu konudaki en iyi örneklerden biri RNA polimeraz II nin C terminalindeki domaindir (Şekil 4.9). Bu genişletilmiş C terminal domaini GlcNAc transferaz ve proteinkinaz için hedef dizi olabilecek 7 aminoasidin 52 kopyasını içerir. Terminal domainin fosforile olmamış formu, transkripsiyon başlatma kompleksindeki faktörler ile iş birliği içindedir ve fosforile olması sonucunda enzim bu faktörlerden salınır ve uzama kompleksine dönüşür. Tüm bunlardan dolayı, O-GlcNAc bağlı terminal domain, fosforilasyonu ve başlangıç kompleksinden uzama kompleksine dönüşmeyi regüle edebilir.

43

44 KAYNAKLAR Ajit Varki, Essentials of Glycobiology, 2009, Chapter 9, Cold Spring Harbor Laboratory Press. Maureen E. Taylor and Kurt Drickamer, Introduction to Glycobiology, 2006, Unit4, p:51-64, Oxford Press. Spielman J. Rockley NL, Carraway KL. Temporal aspects of O- glycosylation and cell surface expression of ascites sialoglycoprotein-1, the major cell surface sialomucin of mammary ascites tumor cells, J Biol Chem January 5; 262(1):

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER. Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fen Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü

Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER. Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fen Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fen Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü * Glikobiyoloji son 50 yılda ortaya çıkan ve gelişmekte olan önemli bir biyoloji alt dalıdır. * Bu konuya başlarken

Detaylı

HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI

HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI Receptörler İntrasellüler hidrofobik(llipofilik)ligandlara baglananlar Nükleer hormon reseptörleri Guanylate siklaz(nitrikoksid receptor) Hücre yüzey hidrofilik ligandlara

Detaylı

TRANSLASYON ve PROTEİNLER

TRANSLASYON ve PROTEİNLER TRANSLASYON ve PROTEİNLER Prof. Dr. Sacide PEHLİVAN 13 Aralık 2016 mrna daki baz sırasının kullanılarak amino asitlerin doğru sıra ile proteini oluşturmasını kapsayan olayların tümüne Translasyon veya

Detaylı

Bağ ve kemik dokusu biyokimyası. Prof.Dr. Ümit TÜRKOĞLU

Bağ ve kemik dokusu biyokimyası. Prof.Dr. Ümit TÜRKOĞLU Bağ ve kemik dokusu biyokimyası Prof.Dr. Ümit TÜRKOĞLU 1 Hareket Dilimi Bağ dokusu Kemik dokusu Kas dokusu 2 Doku: Aynı fonksiyon ve yapı biçimini gösteren hücreler, hücreler arası madde ile bir araya

Detaylı

EKSTRASELÜLER MATRİKS

EKSTRASELÜLER MATRİKS EKSTRASELÜLER MATRİKS Doku organisazyonu: Hücrelerin bağlanması 1- Hücre-matriks bağlantıları: ekstraselüler matriks tarafından hücrelerin bir arada tutulması 2- Hücre-hücre bağlantılar: hücrelerin birbiriyle

Detaylı

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler MBG 111 BİYOLOJİ I 3.1.Karbon:Biyolojik Moleküllerin İskeleti *Karbon bütün biyolojik moleküllerin omurgasıdır, çünkü dört kovalent bağ yapabilir ve uzun zincirler

Detaylı

TRANSLASYON VE DÜZENLENMESİ

TRANSLASYON VE DÜZENLENMESİ TRANSLASYON VE DÜZENLENMESİ TRANSLASYON Translasyonda nükleik asit kullanılır fakat son ürün bir nükleik asit değil proteindir. Translasyon mekanizması 4 ana bileşenden oluşmaktadır: 1. mrnalar 2. trnalar

Detaylı

Golgi Kompleksi. Prof.Dr.Müjgan Cengiz Prof.Dr.Melek Öztürk. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD

Golgi Kompleksi. Prof.Dr.Müjgan Cengiz Prof.Dr.Melek Öztürk. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Golgi Kompleksi Prof.Dr.Müjgan Cengiz Prof.Dr.Melek Öztürk İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD GOLGİ Camillo Golgi (1898 ) İlk kez nöronlarda tespit edildi; Internal reticular apparatus Nukleus

Detaylı

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ Çok hücreli organizmaların kompleks omurgalılara evrimi, hücreler birbirleriyle iletişim kuramasalardı mümkün olmazdı. Hücre-hücre Hücre-matriks etkileşimini

Detaylı

GLİKOJEN METABOLİZMASI

GLİKOJEN METABOLİZMASI METABOLİZMASI DİLDAR KONUKOĞLU TIBBİ BİYOKİMYA 8.4.2015 DİLDAR KONUKOĞLU 1 YAPISI Alfa-[1,6] glikozid Alfa- [1-4] glikozid bağı yapısal olarak D-glukozdan oluşmuş dallanmış yapı gösteren homopolisakkarittir.

Detaylı

Transforming growth factor ß. Sinyal molekülleri, reseptör ve ko-reseptörler C. elegans tan insana kadar korunmuştur.

Transforming growth factor ß. Sinyal molekülleri, reseptör ve ko-reseptörler C. elegans tan insana kadar korunmuştur. Transforming growth factor ß Hem omurgalılarda hem de omurgasızlarda gelişimin düzenlenmesinde önemli işlevleri vardır. Sinyal molekülleri, reseptör ve ko-reseptörler C. elegans tan insana kadar korunmuştur.

Detaylı

Replikasyon, Transkripsiyon ve Translasyon. Yrd. Doç. Dr. Osman İBİŞ

Replikasyon, Transkripsiyon ve Translasyon. Yrd. Doç. Dr. Osman İBİŞ Replikasyon, Transkripsiyon ve Translasyon Yrd. Doç. Dr. Osman İBİŞ DNA replikasyonu DNA nın replikasyonu, DNA molekülünün, sakladığı genetik bilgilerin sonraki nesillere aktarılması için kendi kopyasını

Detaylı

Tanımlamalar PROTEİN SENTEZİ; TRANSLASYON. Protein sentezi ;translasyon. mrna ; Genetik şifre 1/30/2012. Prof Dr.Dildar Konukoğlu

Tanımlamalar PROTEİN SENTEZİ; TRANSLASYON. Protein sentezi ;translasyon. mrna ; Genetik şifre 1/30/2012. Prof Dr.Dildar Konukoğlu PROTEİN SENTEZİ; TRANSLASYON Prof Dr.Dildar Konukoğlu DNA SENTEZİ DNA DNA RNA sentezi DNA mrna Protein sentezi mrna Protein Tanımlamalar Replikasyon Replikasyon Transkripsiyon Transkripsiyon Translasyon

Detaylı

ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER

ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER Endotel Damar duvarı ve dolaşan kan arasında tek sıra endotel hücresinden oluşan işlevsel bir organdır Endotel en büyük endokrin organdır 70 kg lik bir kişide, kalp kitlesix5

Detaylı

Glikolipitler ve Zarda Yeralan Glikosillenmiş Proteinler. Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

Glikolipitler ve Zarda Yeralan Glikosillenmiş Proteinler. Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER Glikolipitler ve Zarda Yeralan Glikosillenmiş Proteinler Hayvan hücrelerinin yüzeyleri glikokonjugatlarca zengin bir yapıdadır. Glikanlar, plazma membranı üzerinde glikolipitlerden ve glikoproteinlerden

Detaylı

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın Mitokondri, ökaryotik organizmanın farklı bir organeli Şekilleri küremsi veya uzun silindirik Çapları 0.5-1 μm uzunlukları 2-6 μm Sayıları

Detaylı

N-asetilglukozaminiltransferaz IVa enziminin CD147 nin glikozilasyonu ile fare hepatokarsinoma hücrelerinin metastatik potansiyelini düzenlemesi

N-asetilglukozaminiltransferaz IVa enziminin CD147 nin glikozilasyonu ile fare hepatokarsinoma hücrelerinin metastatik potansiyelini düzenlemesi N-asetilglukozaminiltransferaz IVa enziminin CD147 nin glikozilasyonu ile fare hepatokarsinoma hücrelerinin metastatik potansiyelini düzenlemesi Kerem YANAR-122204040 N-asetilglukozaminiltransferaz nedir?

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ)

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ) YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ) DOĞRU YANLIŞ SORULARI Depo yağlar iç organları basınç ve darbelerden korur. Steroitler hücre zarının yapısına katılır ve geçirgenliğini artırır.

Detaylı

MOLEKÜLER BİYOLOJİ DOÇ. DR. MEHMET KARACA (5. BÖLÜM)

MOLEKÜLER BİYOLOJİ DOÇ. DR. MEHMET KARACA (5. BÖLÜM) MOLEKÜLER BİYOLOJİ DOÇ. DR. MEHMET KARACA (5. BÖLÜM) TRANSKRİPSİYONU (ÖKARYOTİK) STOPLAZMA DNA Transkripsiyon hnrna RNA nın işlenmesi mrna G AAA Eksport G AAA NÜKLEUS TRANSKRİPSİYONU (PROKARYOTİK) Stoplazma

Detaylı

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. METABOLİZMA ve ENZİMLER METABOLİZMA Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. A. ÖZÜMLEME (ANABOLİZMA) Metabolizmanın yapım reaksiyonlarıdır. Bu tür olaylara

Detaylı

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ 7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ Başlıklar 1. Prokaryotlar gen ifadesini çevre koşullarına göre düzenler 2. E. Coli de laktoz metabolizması 3. Lac operonu negatif kontrol 4. CAP pozitif kontrol

Detaylı

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ 7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ Başlıklar 1. Prokaryotlar gen ifadesini çevre koşullarına göre düzenler 2. E. Coli de laktoz metabolizması 3. Lac operonu negatif kontrol 4. CAP pozitif kontrol

Detaylı

Ders 8 trna-rrna yapısı, İşlenmesi ve İşlevleri

Ders 8 trna-rrna yapısı, İşlenmesi ve İşlevleri Ders 8 trna-rrna yapısı, İşlenmesi ve İşlevleri mrna trna - rrna Taşıyıcı (transfer) RNA (trna) Nispeten küçük moleküllerdir. Bir öncu molekülün nükleusta işlenmesiyle oluşurlar. trna molekülleri, mrna

Detaylı

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Hücre iletişimi Tüm canlılar bulundukları çevreden sinyal alırlar ve yanıt verirler Bakteriler glukoz ve amino asit gibi besinlerin

Detaylı

TRANSLASYON VE TRANKRİPSİYON

TRANSLASYON VE TRANKRİPSİYON TRANSLASYON VE TRANKRİPSİYON GEN İFADESİ (GEN EKSPRESYONU) Gen ifadesinin düzenlenmesi çeşitli aşamalarda olur: 1) Primer transkriptlerin oluşumu 2) Primer mrna dan matür (olgun) mrna oluşumu 3) mrna nın

Detaylı

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları Doç. Dr. Ahmet Özaydın Nükleus (çekirdek) ökaryotlar ile prokaryotları ayıran temel özelliktir. Çekirdek hem genetik bilginin deposu hem de kontrol merkezidir.

Detaylı

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ 15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ İyonlaştırıcı radyasyonların biyomoleküllere örneğin nükleik asitler ve proteinlere olan etkisi hakkında yeterli bilgi yoktur. Ancak, nükleik asitlerden

Detaylı

Kloroplast ve Mitokondrilere protein hedeflemesi

Kloroplast ve Mitokondrilere protein hedeflemesi Kloroplast ve Mitokondrilere protein hedeflemesi Sitoplazmadan kloroplast ve mitokondrilere proteinler nasıl hedeflenirler? Memranlarda nasıl geçerler? İki tip sitosolik ribozom vardır. Serbest ve bağlı.

Detaylı

Homo- ve heteropolisakkaritler olarak iki grupta toplanırlar. Nişaşta ve selüloz gibi polisakkaritler, 10 ve daha fazla monosakkarit biriminden

Homo- ve heteropolisakkaritler olarak iki grupta toplanırlar. Nişaşta ve selüloz gibi polisakkaritler, 10 ve daha fazla monosakkarit biriminden Polisakkaritler (glikanlar) Homo- ve heteropolisakkaritler olarak iki grupta toplanırlar. Nişaşta ve selüloz gibi polisakkaritler, 10 ve daha fazla monosakkarit biriminden oluşan polimerlerdir; (D)-Glukoz,

Detaylı

2017 / 2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

2017 / 2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 2017 / 2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 2 (TIP 121) TEMEL TIP BİLİMLERİNE GİRİŞ II KURUL II KOORDİNATÖRÜ: Yard.Doç.Dr. Bahire Küçükkaya Başlama Tarihi: 13.11.17 Bitiş Tarihi: 05.01.18 KURUL SINAVI

Detaylı

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı LİPOPROTEİN METABOLİZMASI Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Lipoprotein Nedir? 1- Lipidler Hidrofobik lipidler çekirdekte (Trigliserit, Kolesterol esterleri)

Detaylı

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı Hücrenin fiziksel yapısı HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücreyi oluşturan yapılar Hücre membranı yapısı ve özellikleri Hücre içi ve dışı bileşenler Hücre membranından madde iletimi Vücut sıvılar Ozmoz-ozmmotik basınç

Detaylı

Cover Page. The handle holds various files of this Leiden University dissertation

Cover Page. The handle  holds various files of this Leiden University dissertation Cover Page The handle http://hdl.handle.net/1887/38405 holds various files of this Leiden University dissertation Author: Balcıoğlu, Hayri Emrah Title: Role of integrin adhesions in cellular mechanotransduction

Detaylı

Hücre Zarı ve Duvarının Yapısına Giren Diğer Polisakkaritler ve Glikosilasyon Tipleri

Hücre Zarı ve Duvarının Yapısına Giren Diğer Polisakkaritler ve Glikosilasyon Tipleri Hücre Zarı ve Duvarının Yapısına Giren Diğer Polisakkaritler ve Glikosilasyon Tipleri Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fen Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Bakteri

Detaylı

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı LİPOPROTEİN METABOLİZMASI Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Lipoprotein Nedir? 1- Lipidler Hidrofobik lipidler çekirdekte (Trigliserit, Kolesterol esterleri)

Detaylı

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Proteinlerin yapısında; Karbon ( C ) Hidrojen ( H ) Oksijen

Detaylı

POST TRANSLASYONEL MODİFİKASYONLAR

POST TRANSLASYONEL MODİFİKASYONLAR POST TRANSLASYONEL MODİFİKASYONLAR Proteinlerin yapısal ve işlevsel özelliklerini kazanması için translasyon aşamasında ya da translasyon bittikten sonra bazı modifikasyonlara uğraması gerekmektedir. Polipeptidin

Detaylı

Notlarımıza iyi çalışan kursiyerlerimiz soruların çoğunu rahatlıkla yapılabileceklerdir.

Notlarımıza iyi çalışan kursiyerlerimiz soruların çoğunu rahatlıkla yapılabileceklerdir. Biyokimya sınavı orta zorlukta bir sınavdı. 1-2 tane zor soru ve 5-6 tane eski soru soruldu. Soruların; 16 tanesi temel bilgi, 4 tanesi ise detay bilgi ölçmekteydi. 33. soru mikrobiyolojiye daha yakındır.

Detaylı

Kolesterol Metabolizması. Prof. Dr. Fidancı

Kolesterol Metabolizması. Prof. Dr. Fidancı Kolesterol Metabolizması Prof. Dr. Fidancı Kolesterol oldukça önemli bir biyolojik moleküldür. Membran yapısında önemli rol oynar. Steroid hormonların ve safra asitlerinin sentezinde öncül maddedir. Diyet

Detaylı

I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık

I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık Fagositik hücreler (makrofajlar, mast hücreleri) Kompleman sistemi(direkt bakteri hücre membranı parçalayarak diğer immün sistem hücrelerin bunlara atak yapmasına

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI 9. Sınıf DOĞRU YANLIŞ SORULARI Nitel gözlemlerin güvenilirliği nicel gözlemlerden fazladır. Ökaryot hücrelerde kalıtım materyali çekirdek içinde bulunur. Ototrof beslenen canlılar

Detaylı

Biyoteknoloji ve Genetik II. Hafta 8 TRANSLASYON

Biyoteknoloji ve Genetik II. Hafta 8 TRANSLASYON Biyoteknoloji ve Genetik II Hafta 8 TRANSLASYON Prof. Dr. Hilal Özdağ A.Ü Biyoteknoloji Enstitüsü Merkez Laboratuvarı Tel: 2225826/125 Eposta: hilalozdag@gmail.com TRANSLASYON Translasyon a. mrna ribozoma

Detaylı

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP Tamamı karbon ( C ) elementi taşıyan moleküllerden oluşan bir gruptur. Doğal organik bileşikler canlı vücudunda sentezlenir. Ancak günümüzde birçok organik bileşik ( vitamin, hormon, antibiyotik vb. )

Detaylı

LİZOZOMLAR Doç. Dr. Mehmet Güven

LİZOZOMLAR Doç. Dr. Mehmet Güven LİZOZOMLAR Doç.. Dr. Mehmet GüvenG Lizozomlar tek bir membran ile çevrili evrili veziküler yapılı organellerdir. Lizozomlar eritrosit dışıd ışındaki tüm t m hayvan hücrelerinde h bulunur. Ortalama olarak

Detaylı

Glikobiyoloji ye Giriş. Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fen Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü

Glikobiyoloji ye Giriş. Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fen Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Glikobiyoloji ye Giriş Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fen Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Glikobiyoloji; Şeker Biyolojisi... Glikobiyoloji son 50 yılda ortaya çıkan

Detaylı

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry Chapter 4: Biomolecules, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry/Hikmet Geckil Chapter 4: Biomolecules 2 BİYOMOLEKÜLLER Bilim adamları hücreyi

Detaylı

KAS DOKUSU. Prof.Dr. Ümit TÜRKOĞLU

KAS DOKUSU. Prof.Dr. Ümit TÜRKOĞLU KAS DOKUSU Prof.Dr. Ümit TÜRKOĞLU 1 Kas dokusu, kimyasal enerjiyi mekanik enerjiye dönüştürerek hareketi sağlayan bir dokudur. Toplam vücut ağırlığının Yenidoğanda % 25 Genç erişkin dönemde % 40 ve yaşlılık

Detaylı

2. Kanun- Enerji dönüşümü sırasında bir miktar kullanılabilir kullanılamayan enerji ısı olarak kaybolur.

2. Kanun- Enerji dönüşümü sırasında bir miktar kullanılabilir kullanılamayan enerji ısı olarak kaybolur. Enerji Dönüşümleri Enerji Enerji; bir maddeyi taşıma veya değiştirme kapasitesi anlamına gelir. Enerji : Enerji bir formdan diğerine dönüştürülebilir. Kimyasal enerji ;moleküllerinin kimyasal bağlarının

Detaylı

Hücreler arası Bağlantılar ve Sıkı bağlantı. İlhan Onaran

Hücreler arası Bağlantılar ve Sıkı bağlantı. İlhan Onaran Hücreler arası Bağlantılar ve Sıkı bağlantı İlhan Onaran Doku organisazyonu: Hücrelerin bağlanması 1- Hücre-matriks bağlantıları: ekstraselüler matriks tarafından hücrelerin bir arada tutulması 2- Hücre-hücre

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

Heperan Sülfat Proteoglikan (HSPG) Miktarının Kanserli Hücrelerdeki Değişimi. Kemal SÖNMEZ

Heperan Sülfat Proteoglikan (HSPG) Miktarının Kanserli Hücrelerdeki Değişimi. Kemal SÖNMEZ Heperan Sülfat Proteoglikan (HSPG) Miktarının Kanserli Hücrelerdeki Değişimi Kemal SÖNMEZ 122204012 ÖZET Heperan Sülfat Proteoglikanlar (HSPG) bir glikoprotein ailesi üyesidir. Tüm HSPG ların ortak özelliği

Detaylı

HÜCRE ZAR SİSTEMLERİ. Yüzey (plazma) zarı: Tüm hücrelerde var. İç zar: Ökaryotik hücrelerde var.

HÜCRE ZAR SİSTEMLERİ. Yüzey (plazma) zarı: Tüm hücrelerde var. İç zar: Ökaryotik hücrelerde var. HÜCRE ZAR SİSTEMLERİ Yüzey (plazma) zarı: Tüm hücrelerde var. İç zar: Ökaryotik hücrelerde var. HÜCRE ZARININ GÖREVLERİ Hücre içini çevresinden ayırır Hücrenin iç bölümlerini belirler Proteinlere bağlı

Detaylı

ORGANİK BİLEŞİKLER Karbon Dünyası

ORGANİK BİLEŞİKLER Karbon Dünyası ORGANİK BİLEŞİKLER Canlı Organizmalarda bulunan büyük ve karışık yapılı moleküller yani makromoleküllerdir Makromoleküllerin hepsinde karbon vardır. Karbon Dünyası Makromoleküller birbirlerine kovalent

Detaylı

JAK STAT Sinyal Yolağı

JAK STAT Sinyal Yolağı The Janus kinase/signal transducers and ac4vators of transcrip4on (JAK/STAT) JAK/STAT sinyal yolu sitokinler tara>ndan ak4fleş4rilir. ü Hücre farklılaşması ü Hücre çoğalması ü Hücre göçü ü Apoptoz gibi

Detaylı

Sfingozin türevi membran lipidleri

Sfingozin türevi membran lipidleri Dr. Suat Erdoğan Sfingozin türevi membran lipidleri Sfingolipidler Sfingomyelin Glikolipidler Kolesterol ve Steroidler Bu tür lipidler gliserol içermezler Yapıda bir amino alkol olan sfingozin bulunur

Detaylı

RİBOZOM YAPI, FONKSİYON BİYOSENTEZİ

RİBOZOM YAPI, FONKSİYON BİYOSENTEZİ RİBOZOM YAPI, FONKSİYON VE BİYOSENTEZİ Ribozom Palade adlı araştırıcı tarafından elektron mikroskop ile tanımlanmıştır. Viruslar hariç tüm canlılarda bulunan bir membranla çevrili olmayan organellerdir.

Detaylı

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ KİMYASALBAĞLAR BAĞLAR KİMYASAL VE HÜCRESEL REAKSİYONLAR Yrd. Doç.Dr. Funda BULMUŞ Atomun Yapısı Maddenin en küçük yapı taşı olan atom elektron, proton ve nötrondan oluşmuştur.

Detaylı

Karbohidratlar. Karbohidratların sınıflandırılması. Monosakkaritler

Karbohidratlar. Karbohidratların sınıflandırılması. Monosakkaritler Karbohidratlar Yeryüzünde en çok bulunan organik molekül grubudur, (CH 2 O) n genel formülüyle ifade edilebilirler. Genelde suda çözünürler, Güneş ışığının fotosentez yapan organizmalar tarafından tutulmasıyla

Detaylı

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II. KAN-DOLAŞIM ve SOLUNUM DERS KURULU

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II. KAN-DOLAŞIM ve SOLUNUM DERS KURULU DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II KAN-DOLAŞIM ve SOLUNUM DERS KURULU Doç.Dr. Engin DEVECİ İMMÜN SİSTEM TİPLERİ I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık Fagositik hücreler (makrofajlar, mast

Detaylı

Solunumda organik bileşikler karbondioksite yükseltgenir ve absorbe edilen oksijen ise suya indirgenir.

Solunumda organik bileşikler karbondioksite yükseltgenir ve absorbe edilen oksijen ise suya indirgenir. Solunum bütün aktif hücrelerde oksijenin absorbe edilmesi ve buna eşdeğer miktarda karbondioksitin salınması şeklinde sürekli olarak devam eden bir prosestir. Solunumda organik bileşikler karbondioksite

Detaylı

GLİKOJEN FOSFORİLAZ HAZIRLAYAN: HATİCE GÜLBENİZ ( ) Prof. Dr. Figen ERKOÇ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ

GLİKOJEN FOSFORİLAZ HAZIRLAYAN: HATİCE GÜLBENİZ ( ) Prof. Dr. Figen ERKOÇ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ GLİKOJEN FOSFORİLAZ HAZIRLAYAN: HATİCE GÜLBENİZ (050559016) Prof. Dr. Figen ERKOÇ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ Karaciğer ve kas glikojeninin kana ve kas dokusuna glukoz sağlamak üzere kısmen

Detaylı

GLİKOLİZİN KONTROLU Prof. Dr. İzzet Hamdi Öğüş

GLİKOLİZİN KONTROLU Prof. Dr. İzzet Hamdi Öğüş GLİKOLİZİN KONTROLU Prof. Dr. İzzet Hamdi Öğüş hamdiogus@gmail.com Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı, Le>oşa, KKTC GLİKOLİZİN ALLOSTERİK DÜZENLENMESİ Metabolik düzenleme: Bütün

Detaylı

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Dr. Demir Budak Dekan

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Dr. Demir Budak Dekan İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Dr. Demir Budak Dekan Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Asiye Nurten 2015 / 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 2 (TIP 121) TEMEL TIP BİLİMLERİNE GİRİŞ

Detaylı

Prokaryotik ve Ökaryotik Hücre Yapısı ve İşlevi

Prokaryotik ve Ökaryotik Hücre Yapısı ve İşlevi Prokaryotik ve Ökaryotik Hücre Yapısı ve İşlevi PROKARYOTİK HÜCRE YAPISI ve İŞLEVİ Prokaryot tamamen bakterilere ait bir kavramdır. Prokaryot hücrelerde hücre zarının çevrelediği hücre içi kompartımanlaşma

Detaylı

Özlem Kurnaz-Gömleksiz, 3 Bengü Tokat, 3 Ezgi Irmak Aslan, Fatih Yanar, 2,3 Deniz Kanca, 4 Zehra Buğra, 3 Hülya Yılmaz Aydoğan

Özlem Kurnaz-Gömleksiz, 3 Bengü Tokat, 3 Ezgi Irmak Aslan, Fatih Yanar, 2,3 Deniz Kanca, 4 Zehra Buğra, 3 Hülya Yılmaz Aydoğan 1,2 Özlem Kurnaz-Gömleksiz, 3 Bengü Tokat, 3 Ezgi Irmak Aslan, 3 Fatih Yanar, 2,3 Deniz Kanca, 4 Zehra Buğra, 3 Hülya Yılmaz Aydoğan 1 Haliç Üniversitesi Tıp Fakültesi, Temel Tıp Bilimleri, Istanbul, Türkiye

Detaylı

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su KARBONHİDRATLAR Karbonhidratlar yapılarında.. (C),.. (H) ve. (O) atomu bulunduran organik bileşiklerdir. Karbonhidratların formülü ( ) ile gösterilir. Nükleik asitlerin, ATP nin, hücre, bitkilerde yapısına

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 2 ATP-2

11. SINIF KONU ANLATIMI 2 ATP-2 11. SINIF KONU ANLATIMI 2 ATP-2 Fotosentez ve kemosentez reaksiyonları hem endergonik hem ekzergonik reaksiyonlardır. ATP molekülü ile hücrenin endergonik ve ekzergonik reaksiyonları arasında enerji transferini

Detaylı

YAĞLAR (LİPİTLER) Yağların görevleri:

YAĞLAR (LİPİTLER) Yağların görevleri: LİPİTLER (YAĞLAR) YAĞLAR (LİPİTLER) Yapılarında C,H, O den başka N,P da bulunabilir. İçerikleri C miktarı O a göre daha fazla olduğu için çok enerji verirler. Yağlar solunumda kullanılınca çok oksijen

Detaylı

Transkripsiyon ve Transkripsiyonun Düzenlenmesi

Transkripsiyon ve Transkripsiyonun Düzenlenmesi MBG 505 BAKTERİ GENETİĞİ Transkripsiyon ve Transkripsiyonun Düzenlenmesi Emrah ÖZÇELİK Ribonükleik asit (RNA) 3 tip RNA Mesajcı RNA (mrna) (genetik seviyede) Transfer RNA (trna) Ribozomal RNA (rrna) (fonksiyonel

Detaylı

HÜCRE. Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi

HÜCRE. Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi HÜCRE Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi Hücre Canlıların en küçük yapı taşıdır Bütün canlılar hücrelerden oluşur Canlılar tek hücreli ya da çok hücreli olabilir Bitki ve hayvan hücresi = çok

Detaylı

Hücre membranının biyolojik özellikleri. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR

Hücre membranının biyolojik özellikleri. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR Hücre membranının biyolojik özellikleri Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR Hücre membranı Hücre zarı Plazmalemma Plazma membranı Sarkolemma (Kas hücre zarı) Oolemma (Yumurta hücre zarı) Hücre membranı, 6-10 nm

Detaylı

TRANSKRİPSİYON AŞAMASINDA KROMATİN YAPININ DÜZENLENMESİ

TRANSKRİPSİYON AŞAMASINDA KROMATİN YAPININ DÜZENLENMESİ İ.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Moleküler Biyoloji ve Genetik TRANSKRİPSİYON AŞAMASINDA KROMATİN YAPININ DÜZENLENMESİ Merve YILMAZER 2601120219 İÇERİK Kromatin ve nükleozom yapısı Transkripsiyon aşamasında

Detaylı

Yağ Asitlerinin Biyosentezi. Prof. Dr. Fidancı

Yağ Asitlerinin Biyosentezi. Prof. Dr. Fidancı Yağ Asitlerinin Biyosentezi Prof. Dr. Fidancı Yağ asitlerinin sentezi özellikle karaciğer ve yağ dokusu hücrelerinde iki şekilde gerçekleşir. Bu sentez şekillerinden biri yağ asitlerinin, hücrenin sitoplazma

Detaylı

OKSİJENLİ SOLUNUM

OKSİJENLİ SOLUNUM 1 ----------------------- OKSİJENLİ SOLUNUM ----------------------- **Oksijenli solunum (aerobik): Besinlerin, oksijen yardımıyla parçalanarak, ATP sentezlenmesine oksijenli solunum denir. Enzim C 6 H

Detaylı

Heterolog tip I kolajen biostimulation deri hücresi

Heterolog tip I kolajen biostimulation deri hücresi Heterolog tip I kolajen biostimulation deri hücresi Andrea Corbo ve Vincenzo Varlaro Heterolog kolajen Tip I ile biostimulation deri hücresi sınıf III tıbbi cihaz (Linerase ) kullanılmasını içerir. I kolajen

Detaylı

Glikomiks ve Glikan Yapılarının Analizi. Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

Glikomiks ve Glikan Yapılarının Analizi. Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER Glikomiks ve Glikan Yapılarının Analizi Bir hücre veya organizma içinde yer alan glikan yapılarının tamamına Glikom (Glycome) adı verilir. Glikoziltransferazların, yani şeker transfer eden, bağlayan enzimlerin

Detaylı

BİYOLOJİ DERS NOTLARI YGS-LGS YÖNETİCİ MOLEKÜLLER

BİYOLOJİ DERS NOTLARI YGS-LGS YÖNETİCİ MOLEKÜLLER www.benimdershanem.esy.es Bilgi paylaştıkça çoğalır. BİYOLOJİ DERS NOTLARI YGS-LGS YÖNETİCİ MOLEKÜLLER NÜKLEİK ASİTLER Nükleik asitler, bütün canlı hücrelerde ve virüslerde bulunan, nükleotid birimlerden

Detaylı

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi 1. Termometre Çimlenen bezelye tohumlar Termos Çimlenen bezelye tohumları oksijenli solunum yaptığına göre yukarıdaki düzenekle ilgili, I. Termostaki oksijen miktarı azalır. II. Termometredeki sıcaklık

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #6

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #6 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #6 1) Canlılar soylarının devam ettirebilmek için üreyerek yeni bireyler meydana getirir. Bu üreme olaylarıyla ilgili olarak; I. Bakterinin ikiye bölünerek kendine benzer yeni

Detaylı

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)! HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücre Hücre: Tüm canlıların en küçük yapısal ve fonksiyonel ünitesi İnsan vücudunda trilyonlarca hücre bulunur Fare, insan veya filin hücreleri yaklaşık aynı büyüklükte Vücudun büyüklüğü

Detaylı

Bağ doku. Mezodermden köken alır. En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir)

Bağ doku. Mezodermden köken alır. En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir) Bağ doku Mezodermden köken alır En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir) Bağ dokunun Fonksiyonları Diğer organ ve dokuların Fonksiyonal ve yapısal desteğini sağlar. kan damarları aracılığı

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI ADIM ADIM YGS LYS 177. Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI Hastalık yapıcı organizmalara karşı vücudun gösterdiği dirence bağışıklık

Detaylı

ENZİM KATALİZİNİN MEKANİZMALARI

ENZİM KATALİZİNİN MEKANİZMALARI ENZİMLER 3. Hafta Ders Konuları 1) Enzim Katalizinin Mekanizmaları -Kovalan Kataliz -Yakınlığa (proximity) bağlı kataliz -Asit-Baz katalizi -Metal iyon katalizi 2) Enzimlerin Regülasyonu -Allosterik Regülasyon

Detaylı

Hümoral İmmün Yanıt ve Antikorlar

Hümoral İmmün Yanıt ve Antikorlar Hümoral İmmün Yanıt ve Antikorlar H. Barbaros ORAL Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi İmmünoloji Anabilim Dalı Edinsel immün sistemin antijenleri bağlamak için kullandığı 3 molekül sınıfı: I.Antikorlar,

Detaylı

HÜCRE FİZYOLOJİSİ PROF.DR.MİTAT KOZ

HÜCRE FİZYOLOJİSİ PROF.DR.MİTAT KOZ HÜCRE FİZYOLOJİSİ PROF.DR.MİTAT KOZ 1 HÜCRE Kompleks çok hücreli organizmaların, (hayatın karakteristik özelliklerine sahip) en küçük yapısal birimine HÜCRE denir. Hücreler yaşayan organizmaların yapısal

Detaylı

Prof.Dr.Gül ÖZYILMAZ

Prof.Dr.Gül ÖZYILMAZ Prof.Dr.Gül ÖZYILMAZ ENZİMLER; Tüm canlıların yapısında bulunan, Esas olarak proteinden oluşmakla beraber, organik-inorganik maddeleri de bünyesinde barındıran, Biyokimyasal tepkimeleri gerçekleştiren

Detaylı

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 asli.memisoglu@deu.edu.tr KONULAR HAYVAN HÜCRESİ HAYVAN, BİTKİ, MANTAR, BAKTERİ HÜCRE FARKLARI HÜCRE ORGANELLERİ

Detaylı

ER Golgi Lizozom Yönünde Vezikül Trafiği

ER Golgi Lizozom Yönünde Vezikül Trafiği ER Golgi Lizozom Yönünde Vezikül Trafiği Salgılama (Sekresyon) Hücrenin üretip dışarı vermek üzere organize olduğu işlemlerin tümü. Protein, lipid, KH ve bileşik moleküller salgılanır. Aktif bir işlem

Detaylı

BİY 471 Lipid Metabolizması-I. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi

BİY 471 Lipid Metabolizması-I. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi BİY 471 Lipid Metabolizması-I Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ 2008-2009 Güz Yarı Dönemi Lipoproteinler Türev lipidler: Glikolipidler Lipoproteinler Lipoproteinler, lipidlerin proteinlerle oluşturdukları komplekslerdir.

Detaylı

Dersin Amacı. Başlıca hücresel sinyal yolaklarının öğrenilmesi Sinyal yolaklarının işlevleri hakkında bilgi sahibi oluynmasıdır.

Dersin Amacı. Başlıca hücresel sinyal yolaklarının öğrenilmesi Sinyal yolaklarının işlevleri hakkında bilgi sahibi oluynmasıdır. Dersin Amacı Başlıca hücresel sinyal yolaklarının öğrenilmesi Sinyal yolaklarının işlevleri hakkında bilgi sahibi oluynmasıdır. Hücre Sinyal İle3m Yolları Çok hücreli (mul>cellular) organizmalarda hücrelerin

Detaylı

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü

Detaylı

MOTOR PROTEİNLER. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR

MOTOR PROTEİNLER. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR MOTOR PROTEİNLER Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR Hücre iskeleti, Hücre şeklini ve sitoplazmanın organizasyonunu belirleyen bir yapı iskelesi görevi yapar. Hücre hareketlerinin gerçekleşmesinden sorumludur.

Detaylı

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1 Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1 Hazırladığımız bu yazıda; organik bileşikler ve organik bileşiklerin yapısını, canlılarda bulunan organik bileşikleri ve bunların görevlerini, kullanım alanlarını, canlılar

Detaylı

HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI Dr. Yasemin Sezgin yasemin sezgin HÜRESEL BOYAMANIN TEMEL PRENSİPLERİ Hem fiziksel hem kimyasal faktörler hücresel boyamayı etkilemektedir BOYAMA MEKANIZMASı Temelde boyanın

Detaylı

ÇOK HÜCRELİ ORGANİZMALARIN GELİŞİMİ

ÇOK HÜCRELİ ORGANİZMALARIN GELİŞİMİ ÇOK HÜCRELİ ORGANİZMALARIN GELİŞİMİ Seçici gen ifadesi embriyonun gelişmesini sağlayan 4 temel işlevi denetler: 1. Hücre çoğalması 2. Hücre farklılaşması 3. Hücre etkileşimleri 4. Hücre hareketi HÜCRE

Detaylı

Wnt/β-katenin Yolağı

Wnt/β-katenin Yolağı Wnt/β-katenin Yolağı Wnt/β-katenin Yolağı Memeli canlılarda oldukça korunmuş ve gelişim için oldukça önemli olan bir yolak7r. Drosophila da yapılan gene>k çalışmalar sırasında keşfedilmiş>r. Özellikle

Detaylı

8. Hafta Amino Asitler, Peptidler ve Proteinler: Prof. Dr. Şule PEKYARDIMCI PEPTİT BAĞI

8. Hafta Amino Asitler, Peptidler ve Proteinler: Prof. Dr. Şule PEKYARDIMCI PEPTİT BAĞI 8. Hafta Amino Asitler, Peptidler ve Proteinler: Prof. Dr. Şule PEKYARDIMCI PEPTİT BAĞI Bir amino asidin -amino grubu 2. bir amino asidin -karboksil grubuyla reaksiyona girince bir molekül su ayrılarak

Detaylı

Doç. Dr. Kadir DEMİRCAN Tıbbi Biyoloji A.D. kdemircan1@gmail.com twitter.com/kdemircan1 İnsan Fibroblastları Alp Can, 2002

Doç. Dr. Kadir DEMİRCAN Tıbbi Biyoloji A.D. kdemircan1@gmail.com twitter.com/kdemircan1 İnsan Fibroblastları Alp Can, 2002 Hücre Organelleri Doç. Dr. Kadir DEMİRCAN Tıbbi Biyoloji A.D. kdemircan1@gmail.com twitter.com/kdemircan1 İnsan Fibroblastları Alp Can, 2002 Hücre Organelleri Doç. Dr. Kadir DEMİRCAN Tıbbi Biyoloji A.D.

Detaylı

ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI. Canlılarda Enerji

ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI. Canlılarda Enerji ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI Canlılarda Enerji Besinlerin Enerjiye Dönüşümü İnsanların gün boyunca hareketlerinin devamını, hastalanınca iyileşmelerini, fizyolojik ve psikolojik tepkilerinin devamlılığını

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD

Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD KOMPLEMAN SİSTEMİ Kompleman sistem, (Compleman system) veya tamamlayıcı sistem, bir canlıdan patojenlerin temizlenmesine yardım eden biyokimyasal

Detaylı