FUTBOLCULARDA ĠZOKĠNETĠK HAMSTRĠNG VE QUADRĠCEPS KAS KUVVET ORANI ĠLE DĠKEY SIÇRAMA VE SÜRAT PERFORMANS ĠLĠġKĠSĠ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "FUTBOLCULARDA ĠZOKĠNETĠK HAMSTRĠNG VE QUADRĠCEPS KAS KUVVET ORANI ĠLE DĠKEY SIÇRAMA VE SÜRAT PERFORMANS ĠLĠġKĠSĠ"

Transkript

1 T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ FUTBOLCULARDA ĠZOKĠNETĠK HAMSTRĠNG VE QUADRĠCEPS KAS KUVVET ORANI ĠLE DĠKEY SIÇRAMA VE SÜRAT PERFORMANS ĠLĠġKĠSĠ Zait Burak AKTUĞ YÜKSEK LĠSANS TEZĠ ANTRENÖRLÜK EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI DanıĢman Doç. Dr. Erbil HARBĠLĠ KONYA-2013

2 T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ FUTBOLCULARDA ĠZOKĠNETĠK HAMSTRĠNG VE QUADRĠCEPS KAS KUVVET ORANI ĠLE DĠKEY SIÇRAMA VE SÜRAT PERFORMANS ĠLĠġKĠSĠ Zait Burak AKTUĞ YÜKSEK LĠSANS TEZĠ ANTRENÖRLÜK EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI DanıĢman Doç. Dr. Erbil HARBĠLĠ Bu araģtırma Selçuk Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından proje numarası ile desteklenmiģtir. KONYA-2013

3 ii

4 ÖNSÖZ Günümüzde dünya futbolu herkes tarafından tanınan, incelenen, istatistiği yapılan ve tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de popüler olan bir spor dalıdır. Futbol yüksek aerobik ve anaerobik güç, dayanıklılık ve kassal performans gerektirir. Futbol gibi farklı Ģartlarda antrenman ve müsabaka yapan sporcularda, kas gruplarının izokinetik kuvvetlerinin belirlenmesi antrenör, antrenman bilimi ve sporcular açısından önemlidir. Böyle bir çalıģmaya bizi yönlendiren birinci etken futbolda görülen yaralanmaların tüm spor yaralanmalarının % ını oluģturması ve bu yaralanmalarında en çok diz bölgesinde görülmesine bağlı hamstring ve quadriceps kasları arasındaki kuvvet oranlarını belirlemekti. Ġkinci etken ise dünyanın en popüler spor dalı olan futbolda sürat ve sıçramanın çok önemli bir özellik olması ve izokinetik kuvvet ile sürat ve dikey sıçrama arasındaki iliģkinin belirlenmesi idi. Bu çalıģmanın her safhasında çalıģmama yön veren, fikirleriyle aydınlatan, yöntem ve teknik açıdan yardımını esirgemeyen danıģmanım Doç. Dr. Erbil HARBĠLĠ ye, tez ölçümleri boyunca bana yardımcı olan Yrd. Doç. Dr. Sultan Harbili ye, desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen ablam Yrd. Doç. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMĠR, eniģtem Uzm. Dr. Lütfi Saltuk DEMĠR ve aileme teģekkürü bir borç bilirim. ii

5 ĠÇĠNDEKĠLER 1. GĠRĠġ Diz Ekleminin Anatomik Yapısı Kemik Yapılar Femur Cismi ve Kondiller Proksimal Tibial Platolar veya Kondiller Patella Menisküsler Çapraz Bağlar Kollateral Ligamentler Eklem Kapsülü Bursalar Ġnfrapatellar yağ yastığı Eklem Kıkırdağı Sinovyal Membran Sinovial Sıvı Diz Ekleminin Sinirleri Diz Ekleminin Vasküler DolaĢımı Diz Ekleminin Biomekaniği ve Kinetiği Diz Eksenleri Diz Ekleminin Hareketleri Tibiofemoral Eklem Biyomekaniği Patella Femoral Eklem Biyomekaniği Menisküslerin Biyomekaniği Kolletaral Ligamentlerin Biyomekaniği Çapraz Bağların Biyomekaniği iii

6 1.3. Diz Ekleminin Kas Yapısı Ekstensör Kaslar Fleksör Kaslar Diz Eklemi OluĢumuna Katılan Kasların Fonksiyonları Kasların Kasılma Tipleri Kasların Rolleri Ġzokinetik Güç Kavramı ve Ölçüm Sistemi Ġzokinetik Ölçümün Avantajları Ġzokinetik Ölçümün Dezavantajları Diz Bölgesinde Orantısız Kas Kuvvetsizliğine Bağlı Yaralanma Eğilimleri Hamstring ve Quadriceps Kaslarının Spor ve Futboldaki Önemi Sürat Sürat ÇeĢitleri Sürat ve Futbol Sıçrama Sıçrama Hareketinin Biyomekaniği Sıçrama Kuvveti GEREÇ ve YÖNTEM Gereç Yöntem Boy Uzunluğu Ölçümü Vücut Ağırlığı Ölçümü Dikey Sıçrama Testi m Sürat Testi Ġzokinetik Kuvvet Testi Ġstatistiki Analiz BULGULAR iv

7 4. TARTIġMA Dominant ve Nondominant Bacağın Fleksör Kaslarının Zirve Tork Değerleri Dominant ve Nondominant Bacağın Ekstensör Kaslarının Zirve Tork Değerleri Dominant ve Nondominant Bacağın H/Q kuvvet oranları Ġzokinetik Quadriseps ve Hamstring Kas Kuvvetlerinin Sıçrama ve Sürat Performans ĠliĢkisi SONUÇ VE ÖNERĠLER Sonuçlar Öneriler ÖZET SUMMARY KAYNAKLAR EKLER Etik Kurul Kararı Sporcu Bilgi Formu Sporcu Ġzokinetik Dinamometre Sonuç Örneği ÖZGEÇMĠġ v

8 ÇĠZELGE LĠSTESĠ Çizelge 3.1. Futbolcuların fiziksel özellikleri (n=36) Çizelge 3.2. Futbolcularda dominant ve nondominant bacağın hamstring kaslarının zirve tork değerleri (Ortalama ± Ss) Çizelge 3.3. Futbolcularda alt ekstremite dominant ve nondominant ekstensör (Quadriceps) zirve tork değerleri (Ortalama ± Ss) Çizelge 3.4. Futbolcularda alt ekstremite dominant ve nondominant fleksör/ekstensör (H/Q) oranları (Ortalama ± Ss) Çizelge Dominant ve nondominant bacakların H/Q kuvvet oranı ve dikey sıçrama, 30 m sürat arasındaki korelasyon katsayıları Çizelge 3.6. Dominant ve nondominant bacakların mutlak fleksör ve ekstensör kuvvetleri ve dikey sıçrama, 30 m sürat arasındaki korelasyon katsayıları Çizelge 3.7. Dominant ve nondominant bacakların rölatif fleksör ve ekstensör kuvveti ve dikey sıçrama, 30 m sürat arasındaki korelasyon katsayıları vi

9 ġekġl VE RESĠM LĠSTESĠ Resim 2.1. Dikey sıçrama testi Resim 2.2. Ġzokinetik dinamometre ile kuvvet testi ġekil 1.1. Hill Denkliği (AdaĢ 2008) ġekil 3.1. Futbolcularda dominant ve nondominant bacağın hamstring kaslarının zirve tork değerleri (Dominant-Nondominant Mutlak) ġekil 3.2 Futbolcularda dominant ve nondominant bacağın hamstring kaslarının zirve tork değerleri (Rölatif Nm/kg) ġekil 3.3 Futbolcularda alt ekstremite dominant ve nondominant ekstensör (Quadriceps) zirve tork değerleri (Mutlak dominant-nondominant) ġekil 3.4. Futbolcularda alt ekstremite dominant ve nondominant ekstensör (Quadriceps) zirve tork değerleri (Rölatif Nm/kg) ġekil 3.5. Futbolcularda alt ekstremite dominant ve nondominant fleksör/ekstensör(h/q) kuvvet oranları ġekil 3.6. Dominant ve nondominant bacakların H/Q kuvvet oranı ve dikey sıçrama, 30 m sürat arasındaki korelasyonlar ġekil 3.7. Dominant ve nondominant bacakların mutlak fleksör ve ekstensör kuvvetleri ve dikey sıçrama, 30 m sürat arasındaki korelasyonlar ġekil 3.8. Dominant ve nondominant bacakların rölatif fleksör ve ekstensör kuvveti ve dikey sıçrama, 30 m sürat arasındaki korelasyonlar vii

10 KISALTMALAR H Q ACL PCL MCL LCL DER S H/Q CM KG NM KM M : Hamstring : Quadriceps : Ön çapraz bağ : Arka çapraz bağ : Medial kolleteral ligament : Lateral kolleteral ligament : Derece : Saniye : Hamstring quadriceps oranı : Santimetre : Kilogram : Newtonmetre : Kilometre : Metre viii

11 ARAġTIRMANIN SINIRLILIKLARI 1. Bu araģtırma Konya ili profesyonel futbol kulüplerinin alt yapısında oynayan yaģ grubu toplam 36 erkek futbolcu ile sınırlandırılmıģtır. 2. Bu çalıģma, sadece araģtırma öncesi ve sonrasında alınan fiziksel ve motorik özelliklerin ölçümlerinden elde edilen veriler ile sınırlandırılmıģtır. 3. AraĢtırma, çalıģmaya katılan futbolcuların sadece uygulanan testler esnasında gösterdikleri performans dereceleri ile sınırlandırılmıģtır. Sporcuların uygulanan testlerin dıģındaki deneme ya da antrenman dereceleri değerlendirmeye alınmamıģtır. 4. ÇalıĢamaya katılan futbolcuların geçmiģte diz ve uyluk bölgesinde herhangi bir yaralanma bulunmaması ile sınırlandırılmıģtır. 5. ÇalıĢamaya katılan futbolcuların alt ekstremitelerde testten önceki iki yıl içerisinde 48 saatten fazla normal aktiviteyi kısıtlayan, kas veya ligamente ait bir yaralanmanın olmaması ile sınırlandırılmıģtır. ix

12 1. GĠRĠġ Günümüzde futbol tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en popüler spor dalıdır. Futbol herkes tarafından tanınan, incelenen ve istatistiği yapılan bir spor branģıdır. Bu spor yüksek aerobik ve anaerobik güç, dayanıklılık ve kassal performansa dayalıdır (Canüzmez ve ark 2006). Futbol dayanıklılık gerektiren bir spor dalı olması nedeni ile futbolcuların geliģmiģ optimal kas kuvvetine sahip olmaları gerekir. Futbolda kas aktivite durumlarının araģtırıldığı çalıģmalarda diz çevresi kas gruplarının topa vuruģ, sıçrama, koģu ve yön değiģtirme esnasında yüksek aktivasyon gösterdiği bildirilmektedir (Malliou ve ark 2003). Futbolda quadriceps (Q) ve hamstring (H) kas grupları birinci derecede önemlidir. Birçok epidemiyolojik çalıģma erkek sporcularda zayıf hamstring kas kuvveti ile akut hamstring sakatlıkları arasındaki iliģkiyi bizlere göstermiģtir. Diz ekleminin tek ekstansör kası olan quadriceps femoris diz eklemini etkileyen dinamik yapılardan en önemlisidir. Bu kas grubu diz ekleminin stabilizesindeki etkisini patella ve patellar tendon aracılığı ile gösterir. Quadriceps kas grubu sıçrama, denge ve topa vuruģ hareketlerinde önemli rol oynarken, hamstring kas grubu koģma hareketi ve dönüģlerde dizin stabilizesini korumaktadır (Karsan ve ark 1999). Sporcunun kendisini en yüksek hızla bir yerden baģka bir yere hareket ettirebilme yeteneği anlamına gelen sürat, sporda verimi belirleyen en önemli motorsal yetilerden biridir (Sevim 2002). Futbolda sürat ve kuvvet futbolcunun baģarısını artıran temel özelliklerdendir. Bir futbolcu maç süresince koģarken, hücum ve defans yaparken süratli ve kuvvetli olmak zorundadır (Günay ve Yüce 2001). Sprint özelliği yüksek olan oyuncuların, futbol maçlarında rakibi durdurma, topa sahip olmaya eriģme, topu koruma ve gole gitme gibi becerilerde önemli ve etkili bir role sahip oldukları bilinmektedir. Yine futbolda sonucu etkileyen birçok durumun yüksek derecedeki bir sprint anında veya sonrasında çıktığı da belirtilmektedir (Eniseler ve ark 1996, Müniroğlu ve ark 1999). Kuvvet ile sürat arasındaki iliģki sporda üst düzey verim için önemli rol oynar (Bompa 1998). GeliĢmemiĢ bir kuvvet ile istenilen sürate eriģilemez (Schmidt 1991). Organizmanın dayanma yüzeyini iterek dikey ya da yatay eksende yeri terkedip kısa bir süre havada kalması anlamına gelen sıçrama çoğu spor dalında 1

13 olduğu gibi, futbolda da, ulaģılması gereken en önemli antrenman amacı ve yüksek sportif verimin önemli Ģartlarındandır (Erol 1992, Kahramanoğlu 2006). Sıçrama kuvveti oyuncunun teknik elementleri oyun içerisinde uygularken uzağa ve yükseğe sıçramasını kombine Ģekilde arttırır. Uzağa ve yükseğe sıçramasında havada kalıģ süresini uzatarak zor teknik hareketlerin iyi ve etkin yapılmasını sağlar. Yükseğe sıçrama özelliğinin fazla olabilmesi için sıçramada kuvvetin önemi büyüktür. Bunun anlamı; çabuk, patlayıcı, dinamik, yeri çabuk terk eden, havada yükselebilen demektir. Ġyi bir dikey sıçramaya etki eden faktörler; fizyolojik yapı, doğru teknik, zaman ve antrenmandır. Futbol sporunun teknik ve taktik özelliği gereği değiģik mevkilerde oynayan futbol oyuncuları, bir müsabaka boyunca gerek rakip baskısı gerekse olmaksızın havadan gelen toplarla mücadele etmek durumundadır. Havadan gelen topa sahip olmak ve rakibe avantaj sağlayabilmek için futbolcuların iyi bir dikey sıçrama özelliğine sahip olmaları gerekir (Açıkada 1990, Sevim 2002). Hem kuvvet hem de kuvvetle iliģkili olan sıçrama ve sürat özellikleri futbolda performansın önemli öğelerindendir. Bu çalıģmada iki temel amaç belirlenmiģtir. ÇalıĢmanın ilk amacı, yaģ futbolcularda dominant ve nondominant bacağın dizin konsantrik fleksiyonu ve ekstensiyonu sırasında fleksör (hamstring) ve ekstensör (quadriceps) kaslarının ürettiği zirve torkları ve her iki bacağın hamstringquadriceps kuvvet oranlarını (H/Q) karģılaģtırmaktı. Ġkincisi, dizin konsantrik fleksiyonu ve ekstensiyonu sırasında hamstring ve quadriceps kaslarının ürettiği zirve tork değerleri ve H/Q oranlarının dikey sıçrama ve 30 m sürat koģu performansı ile olan iliģkisini incelenmekti. 2

14 1.1. Diz Ekleminin Anatomik Yapısı Diz eklemi insan vücudunun en komplike ve en büyük eklemidir. Yük taģıma, postürü sağlama ve yürüme mekanizmasında komplike yapısıyla önemli bir yeri vardır. Bu eklem fleksiyon ve ekstansiyon yapabilecek özelliktedir. DeğiĢen derecelerde fleksiyon yapabilmesi bozuk zeminde optimal oryantasyon ve koģma için esastır. Diz fleksiyon pozisyonunda yalnızca rotasyon yapabilir. Diz fleksiyonda mobil iken, ekstensiyonda stabildir (Acarer 1995). Diz ekleminde yer alan anatomik yapıları normal hareketi sağlayan ve anormal hareketi önleyen statik ve dinamik sınırlayıcı elemanlar olarak ikiye ayırabiliriz. Statik sınırlayıcıları kemik yapılar, menisküs ve bağlar oluģtururken, dinamik sınırlayıcılar muskulotendinöz yapılar ve eklemdir. Diz eklemi, patella ile femur arasında femorapatellar eklem ve tibia ile femur arasındaki femoratibial eklem olmak üzere iki fonksiyonel eklemden meydana gelir. Eklem kondillerini bağlayan iki adet çapraz bağ vardır. Fleksiyon pozisyonunda yan bağlar (kollateral ligamentler) gevģediğinde, tibia baģının öne yer değiģtirmesi ön çapraz bağ (ACL) tarafından, arkaya yer değiģtirmesi ise arka çapraz bağ (PCL) tarafından engellenir. Diz eklemindeki her pozisyon değiģimi, çapraz bağların bazı bölgelerini gerilme kuvvetleriyle karģı karģıya bırakır. Bu dönüģ içe rotasyonu frenleyici bir etki yapar. Diz ekleminin belirgin bir Ģekilde mekanik yüklere maruz kalan tüm bölgeleri bursalarla desteklenmiģtir (Aktümsek 2004). Diz ekleminin mekanik iģlevinin düzgün bir Ģekilde gerçekleģmesini sağlayan diğer bileģen ise patelladır. Quadriceps femoris kasının terminal tendonuna yerleģen patella yalnızca bir kiriģin düzgün tutulmasını değil, aynı zamanda diz ekleminin önemli ekstansör kaslarının kaldıraç kuvvetini de düzenler. Patellanın iç yüzü dizin eklem yüzeylerindeki sürtünmeyi minimuma indiren bir hiyalin kıkırdak tabakasıyla örtülüdür. Quadriceps femoris kası dinamik ve statik açıdan önemli rol oynar. Statik rolü, ayakta dururken dizin bükülmesini önlemek, dinamik rolü ise tüm koģu ve atlama egzersizlerinde olduğu gibi dizin kuvvetli bir Ģekilde ekstansiyonunu sağlamaktır. Ayrıca kalçaya fleksiyon yaptırır (Demirel ve KoĢar 2002). 3

15 Kemik Yapılar Femur Cismi ve Kondiller Femur cismi ön, medial ve lateral olmak üzere üç yüzeye sahiptir. Medial ve lateral yüzler femur arka yüzde bulunan linea aspera tarafından birbirinden ayrılır. Linea aspera femur arka yüzde belirgin kabartıya sahiptir. Bu kısıma quadriseps kasının büyük bölümü yapıģır. Femur alt uçta linea aspera ikiye ayrılarak linea suprakondillaris medialis ve lateralis denilen iki çizgiyi oluģturur. Bu iki çizgi arasındaki alan popliteus kasına yapıģma yeri sağlar. Femur distal de geniģleyerek medial (iç) ve lateral (dıģ) kondillere ayrılır. Önde kondiller birbirine bitiģik olup patella kemiği ile eklemleģen eklem alanını oluģtururken, arka kısımda kondiller birbirlerinden ayrılarak interkondiler çukuru oluģturur. Ġnterkondiler çukurun medial ve lateral duvarına sırasıyla arka çapraz ve ön çapraz bağ yapıģır (Oatis 2004) Proksimal Tibial Platolar veya Kondiller Proksimal tibia, eminensia interkondilaris ile iç ve dıģ kondil veya platolara ayrılır. Ġç platonun eklem yüzeyi oval ve konkavken, dıģ platonun eklem yüzeyi yuvarlak ve içe göre daha konvekstir. Ġç tibial platonun eklem yüzeyi dıģ tibial platoya göre daha büyük olup, eklem yüzeyine binen stres (güç/alan) böylece azaltılmıģ olur. Her iki tibial platonun sagital planda 8 10 derecelik posterior eğimi vardır. Ġnterkondiler fossaya önden arkaya doğru iç menisküsün anterior boynuzu, ön çapraz bağ, dıģ menisküsün arka boynuzu ve tibial kenarın 1 cm altına arka çapraz bağ yapıģır. Her iki fossa arasında medial ve lateral tuberkül bulunur (Kapandjı 1970, Oatis 2004) Patella Vücudun en büyük sesamoid kemiği olup, quadriseps kasının tendonu içinde yer alır. Üçgen bir yapıya sahiptir, apeksi distale bakar. Arka yüzünde eklem yapan yüzey ortadan vertikal bir çıkıntı ile medial ve lateral fasetlere ayrılmıģtır. Medial fasetin iç kısmında ise ikinci bir vertikal çizgi ile ayrılmıģ olan odd faset bulunur. Patella dizi eklem hareket açıklığı boyunca femurla değiģen oranlarda yüzey teması sağlar. Esas görevi quadriseps tendonunu femur üzerinden kayarken sürtünmeden korumakla birlikte, quadriseps tendonunun açısını ve kuvvet kolunu artırarak kasın 4

16 mekanik avantajını artırır. Travma nedeniyle patellektomi uygulanan hastalarda quadriseps kasının kuvvet üretiminde %33 77 arasında düģüģ olur (Oatis 2004) Menisküsler Tibia platolarının medial ve lateral kısmını kaplayan iki tane fibröz kıkırdaktan oluģan disk benzeri yapılardır. Medial menisküs lateral menisküsten daha büyük çapa sahiptir. Menisküsler tibia platolarının %50 sini kaplayacak Ģekilde yer almıģlardır. Frontal plandan bakılınca menisküs periferileri kalın ve konveks, iç kenarları serbest ve incedir. Femoral yüzleri konkav olup, tibial yüzleri düzdür. Merkezi kısımlarının yaklaģık 2/3 ü fibrokartilaj yapı tarafından dıģ 1/3 ise sağlam bağ dokusu tarafından yapılmıģtır. Menisküsler tibiaya ligamentler aracılığıyla sıkı bağlanmıģtır, ayrıca koroner ligamentlar aracılığıyla eklem kapsülüne bağlanmıģlardır. Medial menisküs yarımay Ģeklindedir. Arka boynuzu ön boynuza göre daha geniģtir. Ön boynuz lifleri transvers ligament ile devam eder ve dıģ menisküse bağlanır. Medial menisküs laterale oranla daha az hareketlidir, çünkü kemiğe tutunma noktası daha aralıklıdır ve periferde medial kollateral bağa sıkıca yapıģmıģtır. Lateral menisküs daire Ģeklindedir, ön ve arka boynuzları birbirine bitiģiktir. Eklem kapsülüne gevģek olarak yapıģtığı için kısmen hareketlidir. Lateral menisküsün arka boynuzundan medial femoral kondil ve interkondiler fossaya uzanan ve arka çapraz bağ ile olan iliģkilerine göre adlandırılan iki ligamentöz yapı bulunmaktadır. Arka çapraz bağın önünde yer alana ligament meniscofemorale anterior (Humphry ligamenti), arkasında yerleģene ise ligament meniscofemorale posterior (Wrisberg ligamenti) adı verilmektedir. Medial menisküsün aksine lateral menisküsün lateral kollateral ligamentla bağlantısı yoktur. Lateral menisküsün popliteus kası ile bağlantısı bu olup, fleksiyon sırasında menisküsün bu kas aracılığıyla posteriora kayması söz konusudur. Medial menisküsün bu bağlar aracılıyla kısıtlanan mobilitesi medial menisküsün laterale göre daha sık olarak zedelenmesini açıklar (Oatis 2004) Çapraz Bağlar Dizde ön ve arka olmak üzere iki çapraz bağ vardır. Ön çapraz bağ dıģ femoral kondilin iç yüzünden baģlar, yukarıdan aģağıya, içe ve arkadan öne 5

17 uzanarak interkondiller tibial fossaya yapıģır. Arka çapraz bağ iç femoral kondilin iç yüzünden baģlar yukarıdan aģağıya, dıģa ve önden arkaya doğru uzanarak arka interkondiler çentiğe yapıģır (Kapandjı 1970). Arka çapraz bağın kesit alanı ön çapraz bağa göre daha büyük olduğundan arka çapraz bağ daha güçlü bir bağdır. Çapraz bağlar diz eklemine geliģme sırasında arkadan gelerek byerleģmiģlerdir. Sinoviyal kapsül dıģında olup, intraartiküller bağlar olarak sınıflanırlar ve kanlanması da fossa popliteada bulunan a. media genus tarafından sağlanır. Ön çapraz bağ dizi ekstansiyonda stabilize eder ve hiperekstansiyon ile iç-dıģ rotasyonları kontrol eder. Arka çapraz bağ posterior stabiliteyi sağlar ve normal diz fleksiyonuna yardım eder (Oatis 2004) Kollateral Ligamentler Dizin iki adet yan (kollateral) bağı bu olup, bu bağlar diz ekleminin fibröz kapsülünü güçlendirir. Medial (tibial) kollateral ligament (iç yan bağ) femur iç epikondili ile tibia arasında uzanır, geniģ, yassı ve üçgenimsi bir yapıya sahiptir. Böylece diz ekleminin medial bölümünün büyük kısmını örtmüģ olur. Ayrıca bu bağ eklem kapsülüne ve iç menisküse sıkıca yapıģır. Medial bağ iki bölüme sahiptir, ön bölüm yüzeysel yerleģmiģtir, arka bölüm daha derinde yer alır. Lateral (fibular) kollateral ligament (dıģ yan bağ) femur dıģ epikondili ile fibula baģı arasında uzanan kordon Ģeklinde yapıya sahip ve eklem kapsülünden bağımsızdır (Oatis 2004) Eklem Kapsülü Diz eklemi kapsülü insan vücudunda en büyük eklem kapsülüdür. Diz eklem kapsülü fibröz ve sinoviyal olmak üzer iki katmandan oluģur. Bu iki katman diğer eklemlerde birbirine bitiģik iken, diz ekleminde birbirinden ayrı olduğu yerler de vardır. Kapsül arkadan öne doğru içe çökertilmiģ bir silindire benzer (Oatis 2004). Fibröz kapsül arkada femurun ve tibianın kondillerinin posterior kenarlarına yapıģır, ancak interkondiler mesafeyi tam olarak örtmez. Bu katman medialde ve lateralde uzanarak femur ve tibianın eklem yüzeylerine yapıģır. Ön tarafta fibrö tabaka patellar retinakulu denilen uzantılarla vastus medialis ve lateralis kasının tendonuna ve patella kenarlarına yapıģır. Ġliotibial bant da patellar retinakulaya lifler göndererek destekler. Kapsülün sinoviyal katmanı femur kondillerinin tamamını ve 6

18 interkondiler oluğu kaplayacak Ģekilde yerleģmiģtir. Eklem kapsülünü dıģtan kuvvetlendiren medial, lateral ve posterior bağlar vardır (Kapandjı 1970, Oatis 2004) Bursalar Bursalar sürtünmeli serbest harekete izin veren, komģu dokuların enflamasyonunu ve zedelenmesini azaltan dokulardır. Diz çevresinde 11 veya daha fazla bursa vardır. Bunlardan 3 tanesi diz eklemi ile bağlantılı (suprapatellar, popliteus ve medial gastroknemius), 3 tanesi patella ve patellar tendon ile iliģkili (prepatellar, yüzeysel ve derin infrapatellar), 2 tanesi semimembranosus tendonu ile iliģkili, 2 tanesi yan bağlar üzerinde ve 1 tanesi de iç yan bağın derin ve yüzeysel parçası arasındadır (Çimen 1987) Ġnfrapatellar Yağ Yastığı Patellar ligament ile patella alt kutbu arasında yer alan bu yağ kitlesi, dizin fleksiyon hareketi sırasında patella, tibia ve femur kondilleri arasındaki boģluğu doldurarak diz hareketlerine destek sağlar (Çimen 1987) Eklem Kıkırdağı Eklem yüzeylerinin birbiri üzerindeki sürtünmesiz hareketinden eklem kıkırdağı ve sinoviyal sıvı sorumludur. Özel bir bağ doku olan kıkırdak, kemiğe sıkıca yapıģıktır ve kalınlığı eklemin yerine göre 1 6 mm arasında değiģir. Makroskopik olarak dens ve beyaz iken, yaģlandıkça sarı renk alır. Yüksek su içeriğine rağmen yarı katıdır. Kıkırdak sinir, damar ve lenfatik içermez (Çimen 1987) Sinovyal Membran Kıkırdağın kemikle birleģtiği noktadan kaynaklanan sinoviyal zar kapsülün arka yüzeyi boyunca yayılır. Vasküler konnektif bir dokudur ve eklem kıkırdağı yüzeyini örtmez. Subsinoviyal doku, aralarına retiküloendotelial sistem elemanları ve lenfositler serpilmiģ, çeģitli miktarlarda fibröz, areolar ve yağ dokusu ile vasküler 7

19 bir konnektif doku iskeleti içerir. Sinoviyal membran subsinoviyal tabakada bulunan zengin kan damarları pleksusu ile donanmıģtır. Sinoviyal membran hücreden zengindir ve mükemmel bir vasküler beslenmeye sahip olduğu için iyi bir rejenerasyon kapasitesine sahiptir. Cerrahi olarak çıkarıldıktan sonra, ya sinoviyal doku kalıntılarından ya da eklem kapsülünden yeniden oluģur. Sinoviyal zar sadece kan damarlarından zengin olmayıp, bol miktarda lenfatik damar ve sinir lifleri de içerir (Sarıdoğan 2007) Sinovial Sıvı Sinovial sıvı, sinoviositler tarafından salgılanan yüksek molekül ağırlıklı hyaluronat içeren bir plazma diyalizatıdır. Renksiz, berrak ve alkali (PH:7.38) yapıdadır. En geniģ eklem olan diz ekleminde bile normalde çok az bir sıvı vardır (maksimum 4 ml). Normal sinovial sıvının %95 i sudur. PıhtılaĢmaz ve mononükleer hücre hâkimiyetli az sayıda hücre içerir. Viskozite hyaluronikasit içeriğine bağlıdır ve normal bir tüpe boģaltılınca 10 cm veya daha fazla sicim gibi uzar. Normal sinovial sıvıda total protein 1,8 g/dl dir. Genellikle albumin gibi küçük protein molekülleri, globulin gibi daha büyük moleküllerden daha yüksek konsantrasyonda bulunur (Sarıdoğan 2007) Diz Ekleminin Sinirleri Dizin sinirsel innervasyonu lomber ve sakral pleksusdan gelir. Diz ekleminde ağrıyı ileten zengin bir duyu siniri ağı vardır. Deri, sinoviyal membran, kapsül, bağlar, kaslar ve bursalar aynı sinirler tarafından innerve edilirler. Deri esas olarak femoral ve obturator sinirlerle innerve edilir. Siyatik sinirden de küçük bir katılım vardır. Sinoviyal kapsül ise göreceli olarak duyarlı olmayıp duyu siniri yoktur. Eklem kapsülü ve bağlar ağrı duyusu iletebilen miyelinli ve miyelinsiz afferent somatik sinirler ile oldukça zengin Ģekilde innerve edilmektedir. Kapsül ve ligamenttöz yapılar siyatik sinirin arka dıģ yan alana verdiği dal ile innerve olurlar. Yine siyatik sinirin tibial eklem kolu eklemin arka kısmını, eksternal popliteal sinir ise eklemin dıģ yan yüzünü innerve eder. Obturator sinir ayrıca kapsülün arka kısmına küçük bir dal gönderir. Kapsülün ön iç yan kısmı ise femoral sinirin kontrolü altındadır (Çimen 1987, Snell 1992). 8

20 Diz Ekleminin Vasküler DolaĢımı Femoral arterin dalı olan popliteal arter, hunter kanalını orta 1/3 ü ile distal 1/3 ü arasında terk ederek popliteal fossaya girer. Subsartorial kanalı terk etmeden önce inen geniküler arteri verir. Distalde anterior ve posterior tibial artere ayrılır. Kaslara ait çok sayıda dal ve ekleme ait 5 dal verir. Orta geniküler arter popliteal arterin ön tarafından çıkar ve arka oblik bağları delerek intrakapsüler yapıları ve çapraz bağları besler (Ferner ve Staubesand 1982, Snell 1992) Diz Ekleminin Biyomekaniği ve Kinetiği Diz Eksenleri Transvers eksen (X ekseni) Transvers planda yer alır, femoral kondillerden geçer. Bu eksen etrafında sagital planda fleksiyon ve ekstansiyon yapılır (Oatis 2004). Vertikal eksen (Y ekseni) Dizin uzun ekseni olup, diz fleksiyonda iken bu eksen etrafta rotasyon hareketi olur (Kapandjı 1970). Ön-arka eksen (Z ekseni) Diğer iki eksene dik olarak uzanır. Bu eksen etrafında istemli hareket söz konusu değildir (Kapandjı 1970) Diz Ekleminin Hareketleri Diz eklemi kompleksi tümüyle birincil olarak tibiofemoral eklemin fleksiyon ve ekstansiyon hareketine sahiptir (Oatis 2004) Tibiofemoral Eklem Biyomekaniği 1. Fleksiyon sırasında femur yuvarlanırken tibiaya nazaran laterale rotasyon yapar. Tam tersi femur ekstansiyona yuvarlanırken medial rotasyon gerçekleģir. 2. Femur ile tibia arasındaki temas noktası fleksiyonda; tibia üzerinden posteriora doğru kayarken, ekstansiyonda; temas noktası öne doğru yer değiģtirir. 3. Tibia ile femur arasında az miktarda anterior posterior translasyon gerçekleģir (Oatis 2004). 9

21 Patella Femoral Eklem Biyomekaniği Fleksiyon ve ekstansiyon sırasında patella sagital planda hareket eder. Ekstansiyondan fleksiyona geçerken tüberositas tibia merkezinde dairevi bir hareketle ve ligamentum patella uzunluğu kadar geriye çekilir. Fleksiyonda patella, alt kenarından 35 derecelik açı ile arkaya ve aģağıya doğru eğilir. Bundan dolayı tibiaya bağlı dairesel bir harekete maruz kalır. Patella, ligamentum patella ile tibiaya, patello-femoral fibrillerle femura bağlanır. Fleksiyon, ekstansiyon ve aksiyal rotasyonun gerçekleģmesi için patellanın tibiaya bağımlı hareketi zorunludur (Kapandjı 1970) Menisküslerin Biyomekaniği Menisküslerin fonksiyonları Ģok emilimi, diz ekleminin lubrikasyonu ve stabilizasyonu olarak sayılabilir. Ancak primer fonksiyon olarak menisküsler femur ve tibia arasındaki temas alanını artırarak eklem kıkırdağına binen yükü azaltmak görevi üstlenmiģlerdir. Menisküsler tibia ve femur arasındaki sıkıģtırıcı güçlerin etkisiyle deforme olur ve tibia üzerinde kayma hareketi gösterir. Fleksiyonda femur arkaya doğru yuvarlanırken menisküsler de aynı Ģekilde arkaya doğru tibia üzerinden kayar. Ekstansiyonda femur kondilleri öne doğru yuvarlanırken menisküsler de öne doğru tibia üzerinden kayar (Oatis 2004) Kolletaral Ligamentlerin Biyomekaniği Kollateral ligamentler eklem kapsülünü iç ve dıģ yanda desteklerler. Kollateral ligamentler, diz kapsülünün fibröz kısmı ile birlikte ekstansiyonda stabiliteyi artırırlar (Oatis 2004). Dize uygulanan valgus kuvveti diz distal kısmını abduksiyona zorlarken, varus kuvveti ise adduksiyona zorlar. Medial kollateral ligament (MCL) ve lateral kollateral ligament (LCL) yerleģimi bu kuvvetlere karģı koyacak Ģekilde yapılanmıģtır. MCL, medial femoral kondilin iç kenarından tibianın üst ucuna, femoral yapıģma yerinden kondilin arka üst yüzeyine uzanır. Sartorius, grasilis ve semimembranosus kaslarının tibiadaki yapıģma yerlerinin arkasına bağlanır. LCL lateral kondilin dıģ yüzeyinden fibula baģına uzanır. Lateral kondilin üst ve arkasına bağlanır. Fibulada ise, bisepsin yapıģma yerinin altında ve stiloid prosesin önünde fibula baģına yapıģır. Oblik olarak aģağı ve arkaya 10

22 ilerleyerek MCL yönündeki alanda çapraz yapar. MCL ve LCL fleksiyonda gevģek, ekstansiyonda gergindir. Bu ligamentleri uzunlukları fleksiyon ve ekstansiyonda farklılık arz eder. MCL daki gerilme değiģimi oblik olarak aģağı ve arkaya iken, LCL daki gerilme değiģimi oblik olarak aģağı ve öne doğrudur (Kapandjı 1970) Çapraz Bağların Biyomekaniği Bu ligamentler dizin ön-arka yöndeki stabilitesine katkıda bulunurken aynı zamanda yüzeyleri bir arada tutarak eklemin bir menteģe gibi çalıģmasını sağlarlar. Fleksiyon baģlayınca femoral yüzey eğilir ve arka çapraz bağ yükselirken ön çapraz bağ horizantale doğru gelir. Fleksiyonda ön çapraz bağ interkondiller tuberküllerde istirahat halindedir. Diz 90 derecelik fleksiyonda iken ACL horizantale, PCL vertikale gelir. Tam diz fleksiyonunda ise ACL gevģektir. Hiperekstansiyonda, hem ACL hem de PCL gergin durumdadır (Kapandjı 1970). Özetle; 1. Kollateral ligamentler dizin mediolateral stabilitesinden primer olarak sorumlu iken, çapraz bağlar sekonder olarak destek görevi sağlar. 2. Çapraz bağlar primer olarak dizin anterior posterior stabilitesinden sorumlu iken, kollateral ligamentler çapraz bağları güçlendirir. 3. Rotasyonel stabilite çapraz bağlar ve kollateral bağların tümünün birlikte çalıģması ile sağlanır. 4. Diz ekleminin stabilitesi çapraz bağlar, kollateral ligamentler, diz kapsülünün birlikte çalıģması yanı sıra menisküslerin bütünlüğü ve eklem kıkırdağının bütünlüğünün korunması ile gerçekleģir (Oatis 2004) Diz Ekleminin Kas Yapısı Diz ekleminin etrafındaki kaslar distal tendonlarının transvers eksenine olan ilgilerine göre fleksör/ekstansör veya posteriör/anteriör diye ikiye ayrılmıģtır. Ekstansör kaslar; m. quadriceps femoris (m. rektus femoris, m. vastus lateralis, m. vastus medialis, m. vastus intermedialis) dir (Arıncı ve Elhan 1997, Dere 1999). 11

23 Ekstensör Kaslar M. Quadriceps Femoris M. quadriceps femoris kası diz eklemini etkileyen dinamik yapılardan en önemlisi ve diz ekleminin tek ekstansör kasıdır. Bu kas grubu diz ekleminin stabilizasyonunu patella ve patellar tendon aracılığı ile yapar (Demirel ve KoĢar 2002). Alt ekstremitenin en büyük kası olan quadriceps femoris dört parçadan oluģur. M. quadriceps femoris in dört parçasından gelen kiriģler uyluğun alt bölümünde birleģerek basis patella ya yapıģan kalın tek bir kiriģ oluģturur. KiriĢin bazı lifleri patella üzerinden geçerek ligementum patella ya karıģır. Patella, m. quadriceps femoris ve ligementum patella içinde bir sesamoid kemiktir. Ligementum patella, apex patella dan tuberositas tibia ya uzanır ve gerçekte m. quadriceps femoris kiriģinin devamıdır. M. quadriceps femoris, dize ekstansiyon yaptırır. Ayrıca konumu ve birleģenlerinden özellikle m. rectus femoris uyluğun fleksiyonuna yardım eder. M. vastus medialis in alt lifleri patella ya uzanarak, patella nın laterale kaymasını önler (Kaya 2003). M. Rectus Femoris Uyluğun ön tarafında bulunan iğ Ģeklindeki bu kasın caput rectum ve caput reflexum olmak üzere iki baģı vardır. Caput rectum spina iliaca anterior inferior dan, caput reflexum acetabulum un üstündeki oluktan baģlar. Kasın arka yüzünün üçte iki alt parçasında bulunan kalın aponevroz, giderek basis patella ya yapıģan kalın ve yassı bir kiriģe dönüģür. Sonuçta m. quadriceps femoris kiriģinin yüzeysel orta parçasını yapar (Kaya 2003). M. Vastus Lateralis M. quadriceps femoris in en büyük bölümüdür. Trochanter major un ön ve alt kenarlarına, tuberositas glutea ın dıģ yan kenarına, labium laterale linea aspera nın üst yarımına ve linea intertrochanterica nın üst dıģ kısmına yapıģan geniģ bir aponevroz ile baģlar. Hatta bazı lifleri septum intermusculare laterale den gelir. Kasın yassı kiriģi basis patella ya ve patella nın yan kenarlarına yapıģarak m. quadriceps femoris kiriģine katılır (Arıncı ve Elhan 1997). 12

24 M. Vastus Medialis Uyluğun iç tarafında, m. sartorius ve m. rectus femoris in alt kısımları arasında kalan bu kas, linea intertrochanterica nın alt-iç yarısından, labium mediale linea aspera nın iç yan kenarından, linea supracondylaris medialis ve septum intermusculare mediale den baģlar. AĢağı ve dıģa doğru uzanan kas lifleri, kasın derin yüzündeki aponevrozda patella nın iç kenarı ile m. quadriceps femoris kiriģinde sonlanır (Kaya 2003). M. Vastus Ġntermedialis Femur ile m. rectus femoris in arasında bulunur. Femur cisminin üst ön ve dıģ yan yüzleri ile septuminter musculare laterale nin alt parçasından baģlar. Lifleri aģağıya doğru uzanırken bazı lifleri patella nın dıģ yan kenarında sonlanır. Aponevroz alt yüzde m.quadriceps femoris kiriģiyle birleģerek patella nın üst kısmında sonlanır (Arıncı ve Elhan 1997). Hamstring kas grubu m. semitendinosus, m. semimembranus ve m. biceps femoris ten oluģur, dize fleksiyon yaptırır. Fleksör kaslar ise; m. biceps femoris, m. semitendinosus, m. semimembranosus, m. sartorius, m. gracilis, m. popliteus ve m. gastrocnemius tur (Arıncı ve Elhan 1997, Dere 1999) Fleksör Kaslar M. Biceps Femoris Biceps femoris iki baģlı bir kastır. Bu kasın uzun baģı (caput longum), tuber ossis ischii nin arka yüzüne m. semitendinosus ile birlikte yapıģır. Kısa baģı (caput breve) kas lifleri ile linea aspera nın dıģ kısmına yapıģır. Her iki baģ birleģerek aģağıda diz ardı çukuru üst yan dıģ sınırını meydana getirir. Kas kuvvetli bir kiriģle capitulum fibulae nin tepesine yapıģır. Dizin fleksiyonunu ve diz fleksiyon pozisyonunda iken tibianın içe rotasyonunu gerçekleģtirir (Kaya 2003). 13

25 M. Semimembranosus Bu kas adduktor magnus un arkasında yer alır. Ġnce, basık, yukarısı kiriģe benzeyen bir Ģerit Ģeklinde, aģağıda kalın bir halde olan bir kastır. Bu kas tüber ischiadicum un dıģ yan arka yüzüne kalın ve geniģ bir zar halinde bir kiriģle yapıģır. Diz ardı bölgesinin iç yan sınırında olan bu kiriģ üç parçaya ayrılarak sonlanır. Doğru kiriģ iç yan kondilinin arka yüzüne, büyük kiriģ iç yan kondilinin iç yan yüzüne, dönük kiriģ ise dıģ yan kondilinin iç yan yüzüne yapıģır ve ligementum popliteum obliquum adını alır. Dizin fleksiyonunu ve diz fleksiyon pozisyonunda iken tibianın içe rotasyonunu gerçekleģtirir (Arıncı ve Elhan 1997). M. Semitendinosus Proksimalde caput longum, m. bicitipis femorisle kaynaģmıģ olarak, tuberischiadicum dan kısa bir kiriģ yapı ile baģlayan semitendinosus kası, distalde uzun bir kiriģ ile tuberositas tibia nın iç kenarında pes anserinus u teģkil etmek üzere yayılarak sonlanır. Diz fleksiyon pozisyonunda iken tibianın içe rotasyonunu gerçekleģtirir (Arıncı ve Elhan 1997). Gastrokinemius Bacağın en güçlü kası olup iki baģlıdır. Dize fleksiyon ve ayak bileğine plantar fleksiyon yaptırır. Her iki baģı femur epikondillerinden baģlayarak aģağıda birleģir ve arkada popliteal fossanın alt sınırını oluģturur. (Oatis 2004). Popliteus Bacak kaslarının arka lojunda ve derin planda yer alır. Femurun dıģ epikondili ile eklem kapsülüne tutunarak baģlar. Dize fleksiyon ve iç rotasyon yaptırır. Siniri n. tibialis dir (Oatis 2004). Grasilis Pubisin alt kolundan baģlar, femurun iç kondilinin arasında dolanarak tibianın ön yüzüne çıkar. Kısmen tüberositas tibiaya ve kısmen de bacak fasyasına 14

26 karıģarak sonlanır. Dize fleksiyon ve iç rotasyon, kalçaya adduksiyon yaptırır. Siniri n. obturatorius dir (Oatis 1992, Snell 1992). Sartorius Spina iliaka anterior superiordan baģlayıp yukarıdan aģağıya, dıģtan içe uzanarak tibianın ön üst kenarının iç kısmına yapıģır. Kalçaya fleksiyon ve dıģ rotasyon, dize fleksiyon ve iç rotasyon yaptırır. Siniri n. femoralis dir (Oatis 1992, Snell 2004). Ġliotibial bant uyluk kasları sağlam fibröz bağ dokusundan yapılmıģ bir fasya ile sonlanmıģtır. DıĢ yanda gluteus maksimus kasının kiriģlerinin faysa yapısına katılması ile iliotibial bant oluģur. Dizi dıģtan destekler. Ekstansiyonda öne, fleksiyonda arkaya kayarak stabilizatör görevi görür (Kapandjı 1970, Oatis 2004) Diz Eklemi OluĢumuna Katılan Kasların Fonksiyonları Dizin ekstansör kası olan m. quadriceps femoris çok kuvvetli bir kastır (Dilberezzo ve Gench 1988). Dizin hiperekstansiyon pozisyonundaki postürünün devamı için quadriceps femorisin çalıģmasına gerek yoktur. Ancak fleksiyonun baģlaması ile bu kas iģe katılır. Bunun nedeni dizin fleksiyonundan ileri gelen düģmeyi önlemektir. Quadriceps kasını oluģturan vastus kaslarının dengeli kasılması uyluğun uzun ekseni boyunca bir kuvvet oluģturur. Bu kaslarda eğer bir kuvvet dengesizliği olur ise patella anormal olarak bir tarafa çekilir. Kalça fleksörü aynı zamanda dizin ekstensörü gibi çalıģan m.rectus femoris kası quadriceps kasının total kuvvetinin 1/5 ini sağlar. KoĢma ve yürüme anında kalça eklemi ekstansiyonda iken rectusun orijini ve yapıģma yeri arasındaki mesafe artar. m. rectus femoris kalça eklemi hareketlerinde de etkili bir kastır. Quadriceps kası diz eklemi hafif fleksiyonda iken ayakta durma anında vücut ağırlığına karģı koyar ve ağırlığın etkisi ile diz ekleminin gerekenden fazla fleksiyona gitmesine ve vücudun çökmesine engel olur. YürüyüĢ, koģma ve sıçrama gibi hareketler sırasında bacağın öne atılması açısından m. rectus femoris in görevi çok önemlidir (Tura 1996). Dizin fleksör kasları hamstring kas grubu olarak da adlandırılan semitendinosus, semimembranus ve biceps femoris kaslarıyla birlikte, gracilis, sartorius ve popliteus kaslarından oluģur. Dizin aktif fleksiyon kapasitesinin 8/9 unu semitendinosus, semimembranus ve biceps femoris kasları sağlar. Dizin ana 15

27 fleksörleri olan bu üç kasın dıģında gracilis, sartorius, popliteus ve gastrocinemiusun medial ve lateral baģları da diz fleksiyonunda yardımcı rol üstlenir. Hamstring kas grubu aynı zamanda kalça ekstensörü olarak da görev yapar. Kalça fleksiyonu ile birlikte hamstringler gerildiği zaman diz fleksörü olarak etkinliği de artar (Tura 1996). Fleksör kaslar aynı zamanda dizin vertikal ekseninin lateraline tutunanlar dıģ rotatörlerdir. Dizin vertikal ekseninin medialine tutunanlar ise iç rotatörlerdir. Diz ekleminde rotasyon hareketleri sadece diz fleksiyonda iken yapılabilmektedir. Diz fleksiyonda olduğu zaman aktif olarak 30 dereceye kadar içe rotasyon, 40 dereceye kadar da dıģa rotasyon mümkün olabilmektedir (Frankel ve Nordin 1980) Kasların Kasılma Tipleri Hareket sisteminin temelini iskelet ve kaslar oluģturur. Tüm sportif etkinlikler kas aktiviteleriyle gerçekleģir. Organizmada üç tür kas vardır. Düz kaslar iç organların çevresinde yer alır ve otonom faaliyetin oluģmasını sağlar. Ġkincisi istemli hareketlerin yapılmasını sağlayan çizgili kaslardır. Üçüncü kas türü olan miyokart kası çizgili kas özelliğinde olmasına karģın istem dıģı kasılır (Günay ve Cicioğlu 2001). Ġzometrik Kasılma Uzunluğu sabit kalan bir kasta tonus artmasıyla oluģan statik kasılma Ģeklidir. Kasın boyunda bir değiģme olmadığı için ekstremitelerde hareket ortaya çıkmaz. En klasik örneği, iki eli karģı karģıya getirip birbirini itmekle gözlenebilir (Günay ve Cicioğlu 2001). Ġzotonik Kasılma Kasın boyunda bir değiģim olduğu ve gerilimin sabit kaldığı dinamik kasılmalara denir. Kasılma ile bir hareket meydana gelerek mekanik bir iģ ortaya çıkar. Ġzotonik kasılmaların iki tipi bulunur. Bunlar egzantrik ve konsantrik kasılmalardır. 16

28 Egzantrik kasılma, kasın tonusu sabit kalırken boyunda uzama olmasıdır. Elde tutulan bir ağırlığı, dirsekten ekstansiyon yaparak aģağı doğru indirme sırasında görülen harekette, biceps femoris kasının kasılma Ģeklini örnek hareket olarak gösterebiliriz. Konsantrik kasılma ise egzantrik kasılmaya benzer dinamik ve izotonik bir kasılma Ģeklidir. Kasın her iki ucunun birbirine doğru hareket ettiği kontraksiyondur. Farklı olarak kasın tonusu sabit kalırken boyunda kısalma olur. Elde tutulan bir ağırlığın dirsekten fleksiyonla kaldırılması sırasında biceps femoris kasında gerçekleģen hareket bir konsantrik kasılma örneğidir (Günay ve Cicioğlu 2001). Tetanik Kasılma Kasa gelen ve tek bir uyarıcının ortaya çıkardığı kasılma Ģeklidir. Kasılma bitmeden önce tek tek uyaranlar verilirse, kas gevģemeye vakit bulamadığı için sürekli bir kasılma gösterir (Kaya 2003). Ġzokinetik Kasılma Bütün bir hareket esnasında sabit ve maksimal bir hızla yapılan kasılma Ģeklidir. Serbest stil yüzme esnasında kol kaslarının çalıģması buna örnek olarak gösterilebilir (Kaya 2003) Kasların Rolleri Ġskelet kasları agonist, antagonist, stabilizör ve nötralizör olarak rol oynayabilir. Bu roller onların performans sırasındaki kısmi fonksiyonlarınca belirlenir. Kasın yaptığı konsantrik kasılma, vücut üyesinin hareket isteği yönünde ise bu kas agonist rol oynamaktadır. Örneğin quadriceps femoris kasının en önemli görevi dizde ekstansiyon hareketini gerçekleģtirmektir. Buradaki görevi agonist bir roldür. Antagonist kaslar agonist kasların tam tersi hareketi gerçekleģtiren kaslardır. Dizin fleksiyonunda etkili olan hamstring grubu kasları quadriceps femoris kasının antagonistidir. Bir hareket yapılırken antagonist kaslar gevģeyerek bu harekete izin verirler. 17

29 Stabilizatör rol üslenen kaslar statik olarak kasılarak vücudun bazı parçalarını, yerçekiminin yol açtığı çekme kuvvetine veya istenen hareketin yapılmasına engel olan diğer güçlere karģı desteklerler. ġınav sırasında karın kaslarının çalıģması örnek verilebilir (Günay ve ark 2006). Bir hareket meydana gelirken, agonist kasların istenmeyen hareketlerinin önlenmesi, kasların nötralizör rolünü ortaya çıkarır. Örnek olarak mekik hareketi sırasında dıģ yan karın kasları birbirinin hareketini nötralize ederek gövdenin öne fleksiyonunu sağlar (Günay ve ark 2006) Ġzokinetik Güç Kavramı ve Ölçüm Sistemi Ġzokinetiğin kelime anlamı sabit hızdır ve sabit hızlarda yapılan ölçümlerdir. Ġzokinetik güç ise önceden hız derecesi sınırlandırılmıģ ve sabitlenmiģ özel bir alete karģı kas veya kas gruplarının ortaya çıkardığı maksimum güçtür. Ġzokinetik kontraksiyonla kasın oluģturduğu gerilim, tüm eklem hareket açıklığı boyunca sabit (izo) hızda (kinetik) ve maksimumdur (Dvir 1996, Prentice 2001). Bütün izokinetik sistemlerde temel prensip, ekleme hareket açıklığı boyunca değiģen miktarlarda direnç uygulanmasıdır. Bu sayede hareketin sabit bir hızda yapılması sağlanır. Normal bir ağırlıkla egzersiz sırasında kas üzerindeki direnç, eklem hareket açıklığının uçlarında maksimuma eriģir. Hareket aralığının ortasında kaldıraç en etkin haldedir ve kas üzerindeki yükün etkisi en azdır. Ġzokinetik kasılmada ise tüm açısal hareket boyunca her derecede kas dıģarıya maksimum gücünü verebilir. Ġzokinetik dinamometre eklem hareketinin tam ortasında da hızını korumaktadır. Ġzokinetik sistemde seçilen farklı açısal hızlar sayesinde kasın performansı değerlendirilebilmektedir. Açısal hızlar der/s yavaģ, der/s orta ve der/s yüksek olan değerlerdir. 0 der/s hız ise izometrik olarak yapılan ölçümlerdir. DüĢük açısal hızlar hastaların kompresif güçlere karģı koyma özelliğinin incelenmesinde tercih edilir. Orta ve yüksek açısal hızlar fonksiyonel hızlardaki kas kapasitesini değerlendirme olanağı verir (Dvir 1996). Ġzokinetik değerlendirmede kasın zayıf olduğu hareket aralığının saptanarak bu açığın kapatılması için kasın çalıģtırılması sağlanır. Ġzokinetik test ekstremite segmentlerinde iki tarafın karģılaģtırılması, agonist/antagonist kas kuvveti oranlarının belirlenmesi, kasın iģ kapasitesi ve dayanıklılığının ölçülmesi gibi parametreleriyle 18

30 hareketin kinematik analizinin yapılmasına olanak sağlar. Hastaya kendi performansıyla ilgili uyarı verilebilir. Ġzokinetik egzersiz eklem hareket açıklığı boyunca her noktada kasa maksimum kapasitede yük bindirebilen tek egzersiz Ģeklidir (Prentice 2001). Ġzometrik HILL DENKLĠĞĠ Kuvvet Maksimum Hız Hız ġekil 1.1. Hill Denkliği (AdaĢ 2008) Ġzokinetik Ölçümün Avantajları 1. Ġstenen kas ya da kas grupları izole olarak değerlendirilebilir. 2. Kapalı kinetik zincirde zayıf kaslar güçlü kaslar tarafından kompanze edildiği için fonksiyonel kapasite tam olarak değerlendirilebilir. 3. Ölçümler tekrarlanabilir ve karģılaģtırılabilir. 4. Hareket hızı değiģtirilebilir. 5. Kinematik analiz yapılabilir. 6. Güvenilir ve objektif sonuçlar elde edilip dökümante edilebilir. 7. Kullanılan cihazın güvenirliliği ve geçerliliği vardır. 8. KiĢi hiçbir zaman kendi verdiği dirençten daha fazla bir dirençle karģılaģmaz çünkü karģı direnç kiģinin uyguladığı güce eģittir. 9. KiĢinin kas kasılması miktarını bilgisayar ekranından takip edebilmesi, maksimal yüklenebilmesine olanak sağlar (Prentice 2001). 10. Kasların agonist / antagonist oranlarının belirlenmesine olanak sağlamaktadır. 19

31 11. Sporcuların performanslarını ve kas grupları arasındaki dengesizliklerini, dolayısıyla yaralanma risklerini tespit etmede yararlanılır. Yaralanma sonrasında ise spora dönüģ için hazır olup olmadığının belirlenmesinde fayda sağlamaktadır (Pincivero ve ark 1997, Brown ve Weir 2001) Ġzokinetik Ölçümün Dezavantajları 1. Pahalı bir yöntemdir ve laboratuvar koģullarında çalıģılır. 2. Test sonuçlarını yorumlamak için cihazı tanıyan eğitimli personele ihtiyaç vardır. 3. Farklı eklem bölgeleri için aletin değiģik pozisyonlara ayarlanması sırasında vakit kaybı yaģanır. 4. KiĢinin gerçek performasını göstermemesi ölçümlerin doğru sonuç vermemesine neden olur (Prentice 2001) Ġzokinetik Kuvvet ve Futbol Futbol değiģik sportif kombinasyonlar (aldatma, durma, ani hareket, sprint, sıçrama, Ģut) içerdiğinden dolayı tüm dünyada zevkle izlenen bir spor dalıdır. Ancak sporcuların sportif baģarıları ve daha verimli müsabaka yapmaları için tüm fizyolojik, morfolojik ve tekniksel yönlerden analizlerinin yapılması gerekmektedir (Zakas ve ark 2005). Sporcuların performanslarını etkileyen en önemli faktörler futbola özgü test programları ile müsabaka dıģında değerlendirilmelidir. Futbol dayanıklılık gerektiren birspor dalı olmasına karģın optimal kas kuvvetinin de geliģmiģ olması gerekir. Özellikle altekstremite kas kuvveti sprint, sıçrama, yön değiģtirme, pas, Ģut gibi spesifik hareketlerde önemlidir ve kas kuvveti izokinetiktir. Bu durum dinamometrelerle objektif olarak değerlendirilebilmektedir. Fiziksel kondisyon, teknik ve taktik performans futbol gibi takım sporlarındaki performans ölçümü için çok önemli değiģkenlerdir. Bu nedenle futbolun çok kompleks bir oyun olmasından bu önemli değiģkenleri araģtırmak çok zordur (Rosch ve ark 2000). Futbolcular futbolun fizyolojik gereksinimlerinin zorluklarını aģmak için bazı fitness aletleriyle de çalıģabilirler ve bu alandaki fitness testlerinin kullanımı amatör ve profesyonel düzeydeki futbol oyuncularının performans yeteneklerinin incelenmesinde yardımcı olur (Svensson ve Drust 2005). Diz eklemi için 180der/s nin üzerindeki açısal hızlar 20

32 yüksek hız olarak tanımlanır. Yine bazı çalıģmalarda dizde 300der/s nin üzerindeki hızlarda çok küçük kas gücü değiģikliği saptandığı, en fazla değiģikliğin ise 30der/s ile 120der/s hızlar arasında elde edildiği gösterilmiģtir (Deniz 2005). Ġzokinetik diz kaslarının kuvvet değerlendirmelerinde testlerdeki açısal hız arttıkça zirve tork değerlerinde azalma gözlenmektedir (Akın ve ark 2004). Sonuç olarak izokinetik testlerde uygulanabilirlik ile kas performansı açısından yeterli ve güvenilir veri elde edilmesine olanak sağlayan açısal hızların 60der/s ile180der/s açısa hızlar olduğu söylenebilir (Deniz 2005) Diz Bölgesinde Orantısız Kas Kuvvetsizliğine Bağlı Yaralanma Eğilimleri Spor yaralanmaları tüm yaralanmaların % 5 15 ini oluģturur. Yaralanma riski sadece spor dalının özel karakterine değil, kiģisel yaralanma eğilimine de bağlıdır. Bağ dokusu zayıflığı, kas dokusu zayıflığı ve kondisyona bağlı anlık kaza eğilimleri buna örnek verilebilir. Avrupa da futbol spor yaralanmalarından en çok sorumlu olan spor dalıdır ve futbol nedeniyle olan yaralanmalar tüm spor yaralanmalarının % ını oluģturur (De Proft ve ark 1988). Kas kuvveti hem yaralanmaların önlenmesi hem de yüksek performans için sporun en önemli bileģenlerinden birisidir (Magalhaes ve ark 2004). Kas kuvveti, denge ve eklem stabilizasyonunu değerlendirmenin birkaç yolu bulunmaktadır. Dominant/nondominant ve agonist/antagonist kaslar arasındaki denge ve kuvvetleri belirlemede en kullanıģlı yöntem izokinetik dinamometrelerdir (Olyaei ve ark 2006). Günümüzde izokinetik aletler kas dengesi ve kuvvetini belirlemenin yanında kasların antrenmanı ve rehabilitasyon amaçlı da kullanılmaktadır (Alangari ve ark 2004). Kas yorgunluğu sporcularda sıklıkla karģılaģılan bir problemdir. Bu nedenle kas yorgunluğunun ve buna bağlı sonuçların değerlendirilmesi gerekmektedir. Egzersiz ve yarıģmada oldukça önemli olan diğer bir unsurda diz eklem stabilizasyonudur. Eklem stabilizasyonu statik ve dinamik stabilizasyondan oluģmaktadır. Hamstring ve quadriceps kasları diz ekleminde dinamik stabilizasyonu sağlamaktadır (Olyaei ve ark 2006). KarĢılıklı kas grupları arasındaki kuvvet dengesini değerlendirmek için bu kas gruplarının kuvvet oranları ölçülür. Hamstring quadriceps (H/Q) kuvvet oranı ile ilgili araģtırmalar kas dengesi ve diz ekleminde dinamik stabilizasyon hakkında 21

33 doğru kararlara ulaģılmasını sağlar. Farklı branģlardaki sporcuların izokinetik kuvvet profillerinin belirlenmesi branģın gerekliliklerinin yerine getirilmesi ve sporcuların üst düzey performanslarının sürekliliği açısından büyük önem taģımaktadır (Magalhaes ve ark 2004). H/Q kuvvet oranı diz fleksörlerinin diz ekstansörleriyle karģılaģtırılması neticesinde ortaya çıkan kuvvet oranıdır. H/Q dengesi eklem stabilizasyonunda önemli bir rol oynar ve oran normalin dıģına çıktığında eklem ve kas yaralanmaları için bir risk faktörü oluģturur. Literatürlerde H/Q kuvvet oranı için çok sayıda değer bildirilmiģtir. ÇeĢitli çalıģmalara göre H/Q kuvvet oranı % arasındadır. Pek çok çalıģmada da en uygun oranın % arasında olduğu bildirilmiģtir (Nosse 1982, Alexander 1990, Kannus ve Jarvinen 1990, Kannus 1994). Holcomb ve ark (2007) nın yaptığı çalıģmada H/Q kuvvet oranın azalmasının ACL yaralanma riskini arttırdığı bildirmiģtir Hamstring ve Quadriceps Kaslarının Spor ve Futboldaki Önemi Diz etrafındaki kaslar diz hareket halinde iken eklemin stabilitesini sağlar. Bu kaslar ön tarafta quadriceps grubu, arka taraftada hamstring grubu olarak bilinir. Arka kas grubu biceps femoris, semitendinosus ve semimembranosus kaslarının birleģiminden meydana gelen hamstring kas grubu futbolda koģma, yürüme, dönüģ, dizin stabilizesini sağlama ve gövde hareketlerinin kontrolünde birinci dereceden önemlidir. Ön kas grubu vastus letaralis, rectus letaralis, vastus medialis ve vastus intermedialis kaslarının birleģiminden meydana gelen quadriceps femoris kası futbolda sıçrama, denge, topa vuruģ hareketlerinde birinci dereceden önemlidir (Tura 1996, Kaya 2003). H/Q kuvvet oranı hamstring ve quadriceps arasındaki moment-hız kalıplarının benzerliklerini incelemek için ve dizin fonksiyonal yeterliliğini ve kas dengesini değerlendirmek için kullanılmaktadır. H/Q oranı hız ile konuma bağlıdır ve yaralanma eğilimini yansıtır. Genel diz stabilizasyonunda fleksör-ekstansör kas kuvvet dengesinin önemli olması nedeniyle diz yaralanmalarında H/Q kuvvet oranı rehabilitasyona yönelikte kullanılır. H/Q kuvvet oranı eklemin fonksiyonel analizinde yaralanma sebepleri oluģturabilir ve 22

34 spor yaralanmalarının geliģimindeki risklerin göstergesi olmakla birlikte rehabilitasyon sürecinde de kılavuzluk eder (Rosene ve ark 2001). Fleksörlerin zayıflığı nedeniyle H/Q kuvvet oranındaki düģüklüğün hamstring yaralanmalarında önemli bir faktör olduğu ortaya konulmuģtur. Bilateral kuvvet farklarının da önemli olduğu vurgulanmıģ ve kritik fark %10-15 olarak bildirilmiģtir (Burket 1970). Diz ekstansör ve fleksör kas kuvvetlerinin bir dengeye oturtulması için uğraģmak, atletik kondisyon kazanma ve yaralanmaların önlenmesi amacıyladır. Kas yaralanmalarından yalnızca kuvvet dengesizliği sorumlu değildir. Hareketin türü, yüklenmenin Ģiddeti, temas sporlarında eksternal mekanik faktörler ve yetersiz ısınma gibi faktörlerde etkilidir. Yaralanmadan sonraki rehabilitasyon aģamasında da dizin H/Q kuvvet oranı farklarına dikkat edilmelidir. YaralanmıĢ bir diz bölgesi için tavsiye edilen H/Q kuvvet oranı sağlıklı karģı taraf ekstremitesi seviyesine çıkarılmasıdır (Kannus 1994). KarĢılıklı kas grupları arasındaki kuvvet dengesini değerlendirmek için bu kas gruplarının kuvvet oranları ölçülür. H/Q kuvvet oranı ile ilgili araģtırmalar kas dengesi ve diz ekleminde dinamik stabilizasyon hakkında doğru kararlara ulaģılmasını sağlar. Bazı araģtırmacılar bu oranların diz eklem yaralanmalarını önceden belirleyebildiğine inanırlar (Olyaei ve ark 2006). H/Q kuvvet oranı maksimum diz fleksörü (hamstring kas grubu) ve maksimum diz ekstansörü (m. quadriceps femoris) momentlerinin aynı açısal hız ve konsantrik moddaki ölçümlerinin birbirine oranı ile hesaplanır. Bu oranlar konvansiyonel oranlar (konsantrik hamstring kuvveti/konsantrik quadriceps kuvvet oranı veya eksantrik hamstring kuvveti/eksantrik quadriceps kuvvet oranı) ve fonksiyonel oranlardan (eksantrik hamstring kuvveti/ konsantrik quadriceps kuvvet oranı veya konsantrik hamstring kuvveti/ eksantrik quadriceps kuvvet oranı) oluģur (Olyaei ve ark 2006). Aagaard ve ark (1998) diz ekstansiyonu için eksantrik hamstring kuvveti ile konsantrik quadriceps kuvvet oranının, diz fleksiyonu için konsantrik hamstring kuvveti ile eksantrik quadriceps kuvvet oranının daha iyi değerlendirme sağlayacağını belirtmiģlerdir. Ama en iyi kas kuvvet oranları her iki kasında aynı kasılma tipi yani konsantrik kasılma ile ölçülebileceği bir gerçektir. Biodex Sistem 3 dinamometresinin test protokolünde de bu gösterilmiģtir. 23

35 1.10. Sürat Sporda gerek duyulan en önemli biyomotor yetilerden biri de sürattir. Mekanik olarak sürat mesafe ile zaman arasındaki oran ile açıklanır. Sürat terimi üç öğeyi içermektedir. Bunlar tepki süresi, zaman birimi baģına hareket etme sıklığı ve verilen bir mesafe üzerine yer değiģtirme süratidir. Sürat takım sporlarının yanında boks, eskirim, hokey ve sprint yarıģlarında da baģarıyı belirleyici bir yetidir. Bompa ya göre sürat, sporcunun kendisini en yüksek hızda bir yerden bir yere hareket ettirebilme yeteneği ya da hareketlerin mümkün olduğu kadar yüksek bir hızla uygulanması yeteneği olarak tanımlanabilir (Bompa 1998). Sevim (2002) sürati sporcunun kendini en yüksek hızda bir yerden bir yere hareket ettirebilme yeteneği olarak tanımlamıģtır. Dündar (2007) ise sürati dıģ dirençlere karģı, bir uyaranla baģlayan ve belirlenmiģ hareketin tamamlanması belirlenmiģ mesafenin kat edilmesi için geçen zaman süresinin azlığı ile oluģan fiziksel bir değer olarak tanımlamıģtır. Fiziksel açıdan sürat aģağıdaki formül ile tanımlanır (Sevim 2002). Sürati olumsuz yönde etkileyen faktörlerin baģarıda geliģmemiģ, yeterli kuvvete sahip olmayan bacak, kalça ve ayak bileği fleksör ve ekstansörleri gelmektedir. Dolayısıyla sürat performansı iskelet kaslarının kazanmıģ olduğu kuvvet oranına bağlıdır. DeğiĢik kas gruplarının eģit Ģekilde geliģmemesi veya zayıf kalmıģ bacak kasları ve eklem tendonları çıkıģ ve ivmelenme bölümünü olumsuz yönde etkiler. Bu durum aynı zamanda adım uzunluğu ve adım sıklığı geliģimine engel teģkil eder. Bu nedenle bir sürat antrenman programı genel ve özel kuvvet geliģtirmelerine yer verdiği oranda çabuk ve patlayıcı kuvvetin oluģumuna, diğer bir deyimle hareketlerde kullanımına olanak sağlar (Yalçıner 1993). Bompa (1998) ya göre sürati etkileyen faktörler: 24

36 Kalıtım Kuvvet ve dayanıklılık antrenmanı ile geliģim değerleri karģılaģtırıldığında sürat antrenmanında, bir kimsenin genetik yapısı tarafından belirlenen doğal yetenek düzeyi, gelecekteki verimlerinin temel belirleyicisidir. Sinirsel süreçlerin hareketliliği, uyarılma ve engelleme arasındaki çabuk değiģim, sinir-kas eģ uyumu ve bu eģ uyumu düzenleme niteliği, yüksek düzeyde motorsal hareket sıklığının görülmesinin koģullarını oluģturur. Bunun yanında sinirsel uyarıların yeniliği ve sıklığı, yüksek düzeyde sürat etkinliklerinin gerçekleģtirilmesi için belirleyici etmenler olarak gözükmektedir. Ġskelet kaslarının özellikleri de bir kimsenin sürat yetisinin niteliğini belirleyen etmenlerdendir. Bu belirleme yavaģ kasılan ve hızlı kasılan kaslar arasındaki orana ve uyuma bağlı olarak yapılabilir. Bu bağlamda da kalıtım çabuk hareketlerin yapılmasında önemli bir etmen olarak karģımıza çıkmaktadır (Bompa 1998). Reaksiyon Süresi Bir kimsenin uyarımlara karģı ilk kassal tepki yada hareketi gerçekleģtirmesi arasındaki süreyi belirleyen kalıtsal bir özelliktir. Fizyolojik açıdan tepki süresi birbiri ardına gelen 5 öğeden oluģur. a) Alıcılar tarafından ilk uyarının alınması. b) Bu uyaranın merkezi sinir dizgesine iletilmesi. c) Sinirler aracılığı ile uyarının taģınması ve yanıt uyaranının oluģturulması. d) Merkezi sinir dizgesinden yanıt uyaranın kasa aktarılması. e) Mekaniksel olarak iģin gerçekleģtirilmesi için kasın uyarılması (Bompa 1998). DıĢ Dirençleri AĢma Yeteneği Çoğu sporda çabuk kuvvet, kasılma kuvveti ya da sporcunun kuvvet sergileme yeteneği hızlı hareket edebilmede belirleyici olan etmenlerdir. Antrenmanlar ve yarıģmalarda sporcuların çabuk bir Ģekilde hareket etmesine engel olan dıģ etmenler, yer çekimi kuvveti, araçlar, çevre ve rakipler tarafından oluģturulur. Bu tür dıģ etmenleri aģmak için kiģi, kendi çabuk kuvvetini arttırmak zorundadır. Böylece kas kasılma kuvveti arttırılarak uygulanan becerilerde kiģinin ivmeli bir biçimde hızının artıģı sağlanır (Bompa 1998). 25

37 Teknik Bir kiģinin sürati, hareket sıklığı, tepki süresi ve tekniğin bir iģlevidir. Etkili bir biçimde hareket yapısının kazanılması kaldıraç kollarının kısaltılması, ağırlık merkezine doğru uygun bir konum alınması, enerjiyi etkin bir biçimde kullanarak kolaylaģtırılır. Ayrıca antagonist çalıģan kasların istekli ve refleks gevģemelerinin bir sonucu olarak becerilerde yüksek düzeyde etkinlik sağlamak amacı ile antagonist kasların iģlevi üzerine yoğunlaģılmalıdır (Bompa 1998). YoğunlaĢma ve Ġstenç (irade) Gücü Çabuk hareketlerin yüksek düzeyde çabuk kuvvete bağlı olarak gerçekleģtirildiği görülmektedir. Bunun yanında bir hareketin sürati sadece sinirsel süreçlerin hareketliliği ve uyum yeteneği ile değil aynı zamanda da sinirsel uyaranların yüksek düzeyde bir sıklıkta hareket becerilerine tam olarak yoğunlaģtırması ile sağlanır. Ġstek gücü ve konsantrasyon yüksek düzeyde sürat etkinliklerinin gerçekleģtirilmesi için önemli belirleyici etmenlerdir. Bu açıdan sporcunun istek gücünü geliģtirmek için özel sürat antrenmalarınında yapılması bir zorunluluk olarak karģımıza çıkmaktadır (Bompa 1998). Kas Esnekliği Doğru bir hareket tekniğinin ve yüksek sıklıkta hareket yinelemelerinin gerçekleģtirilmesinde agonist ve antogonist kasların karģılıklı olarak gevģeme yetenekleri ile kas esneklikleri önemli belirleyici etmenlerdendir. Ayrıca iyi geliģtirilmiģ eklem esnekliği de hareketin büyük açılarda (örneğin; uzun adım atmada) yapılmasına olanak sağlar. Bilindiği gibi sprint yaparken uzun adımlar ile koģulması önemli bir verim besleyicisidir. Bu bağlamda özellikle kalça ve dizler için günlük hareketlilik çalıģmaları bir zorunluluk olarak görülmelidir. Ayrıca esneklik yetisi de kuvvet geliģiminde önemli bir yer tutar. Esneklik tüm yetilerin geliģtirilmesi için vazgeçilmez bir öğedir. Esneklik sporcunun; - Mental ve fiziksel yönden gevģemesini sağlar. - Yaralanmayı önler. - Tekniği uygulamasını kolaylaģtırır (Bompa 1998). 26

38 Kas ve Kas Fibril Türü Kaslar kasılabilme, uyarılabilme, uyarı iletebilme, vizkozite ve esneyebilme özelliğine sahiptir (Cankur ve Kanbir 2010). Bir kasın kasılma hızı, büyük ölçüde hızlı kasılan ve kuvvetli kasılmalar meydana getiren kas fibril türü Tip 2A (beyaz kas) kas yapısına sahip olmasına bağlıdır. Tip 1 (kırmızı kas) fibrilleri yavaģ tip, yorgunluğa dirençli, düģük glikojen ve yüksek mitakondrial içeriğe sahiptir. Bu nedenden dolayı uzun süreli dayanıklılık sporlarında kullanılırlar. Tip 2 A fibrilleri hızlı tip ve yorgunluğa dirençli fibrillerdir. Yüksek güç gerektiren egzersizlere uygundur (sprinterler ve halterciler gibi). Tip 2 B hızlı tip ve yorgunluğa duyarlı fibrillerdir. Göz kasları ve elin bazı kasları bu tür kaslardır (Dündar 2007). Yapılan egzersizin tipine göre kas liflerinde değiģimler olur. Dayanıklılık antrenmanı yapanlarda Tip 1 lifler yoğunlukta iken, sprint türü aktivite yapanlarda Tip 2 lifleri yoğunluktadır. Dünya Ģampiyonu maratoncuların gastroknemius kasları % yavaģ kasılan kas lifine sahipken dünya Ģampiyonu olan sprinterler için bu oran %25 dir. Elit sporcularda tespit edilen bu oranların yaptıkları antrenmanın bir sonucu mu olduğu yoksa kas yapı özelliklerinden dolayı daha baģarılı oldukları için bu alanlara yöneldikleri tartıģmalıdır. Kas lif tip dağılımı atletik baģarı için önemli bir parametre olmakla birlikte tek baģına belirleyici değildir. Kuvvetin geliģtirilmesi daima hareket süratinin artıģına sebep olmaktadır (Gür 2010) Sürat ÇeĢitleri ayrılır; Sürat çeģitleri; reaksiyon sürati, özel sürat ve süratte dayanıklılık olarak üçe Reaksiyon Sürati Bir hareket için çok hızlı bir Ģekilde tepki gösterme yeteneğidir. Tepki süresi bir duyu organın uyarılması ile motorik tepkinin verilmesi arasında ki zamandır (Demir 1997). Uyarı türüne göre reaksiyon sürati süreleri değiģir. Görsel uyarana göre (optik) reaksiyon süresi 0,15-0,20 s arasındadır. ĠĢitsel uyarana göre (akustik) reaksiyon süresi 0,12-0,27 s arasındadır. Dokunma duyusuna göre (taktil) reaksiyon süresi 0,09-0,18 s arasındadır (Sevim 2002). 27

39 Özel Sürat (Hareket Sürati) Belirli bir mesafeyi mümkün olan en yüksek hızla alabilmektir. Özel hız merkezi sinir sisteminin yardımıyla çok küçük biriminde hareketlerin gerçekleģme yeteneğidir (Demir 1997). Süratte Dayanıklılık Özel hızın kısa bir süre sonra düģmemesi veya uzun süre yarıģma sırasında hareketleri hızlı bir Ģekilde yapabilme yeteneğidir (Demir 1997). KiĢi organizmasının doruk yeğinlik koģulları altında yorgunluğa karģı gösterdiği direnci tanımlar. ÇalıĢmaların çoğu solunumsuz koģullarda gerçekleģir ve sporcunun hem doruk sürate hem de doruk kuvvete sahip olmasını gerektirir (Bompa 1998) Sürat ve Futbol Motorik parametrelerin bir öğesi olan sürat, futbolda performansı etkileyen önemli bir özelliktir (Günay ve Yüce 1996). Farklı mesafelerdeki sprintler, birçok sporda olduğu gibi futbolda da önemli bir özelliktir (Young ve ark 2002). Muratlı (1997) süratin birçok spor türünde verimliliği belirleyen önemli bir motor özellik olduğunu belirtmektedir. Sürat ve çabukluğu yüksek düzeydeki takımlara ancak sürati, çabukluğu, kuvveti, esnekliği ve fiziksel yapısı geliģmiģ futbolcular ile karģı konulabilmektedir (Kuvvetli ve Müniroğlu 1998). Oyuncunun süratli olması rakibi durdurma, topa sahip olma, topu koruma, gole gitmede kendisi ve takımı için bir avantajdır (Reilly 1986). Yine futbolda sonucu etkileyen birçok durumun yüksek derecedeki bir sprint anında veya sonrasında çıktığı da belirtilmektedir (Eniseler ve ark 1996, Müniroğlu ve ark 1999). Sürati belirleyen kas fibrillerinin kalıtımsal olduğu bilinmektedir. Fakat buna rağmen sporcuların antrenmanlarla ve özel çalıģmalarla sürat özelliklerinin geliģtirebilecekleri unutulmamalıdır. Bazı antrenman bilimcilerine göre süratin genel olarak %10-15 geliģtirilebileceği öne sürülmektedir. Birçok kereler giriģilen mücadelelerin milim saliselerle kazanıldığı düģünülürse bu geliģtirilebilir olan % 10-28

40 15 değerinin çok önemli ve büyük bir değerler olduğu kendiliğinden ortaya çıkar (Sevim ve Erol 1993). Futbol oyununda, çeģitli psikolojik, zihinsel, fizyolojik, koordinatif tekniktaktik özelliklerin yanında kondisyonel özelliklerin geliģmiģ olmasına da ihtiyaç duyulur. Futbol oyuncularının kondisyonel özellikleri kapsamında, sprint yeteneği yüksek oyuncuların futbol maçında önemli ve etkili role sahip olduğu söylenebilir (Balsom 1983). Futbolda sürat sadece diğer sporlara göre değil, kendi içindeki mevkilere göre de farklılıklar gösterebilir. Futbol oyuncularının 5-40 m arasındaki mesafelerde yaklaģık 60 kez sprint yaptıkları belirtilmektedir. Bir defada ortalama olarak kat edilen sprint mesafesi m ve buna bağlı olarak geçen zaman 2 s civarındadır. Maç içindeki toplam sprint mesafesi ise 0.3 km civarındadır (Reilly 1986). Whithers ve ark (1977) ise, maç sırasında maksimal sprint mesafesinin 20 ile 30 m arasında değiģtiğini, futbolcuların yaklaģık 100 defa sürat koģusu yaptıklarını belirtmektedir. Günümüz futbolcusunun performansının en önemli parçalarından biri maçın baģından sonuna kadar mümkün olduğunca düz veya farklı yönlerde yüksek hızlarda kısa mesafe koģuları yapabilmesidir. Kısa mesafelerde ve kısa zamanda hızlanma yeteneği rakipten topun kapılması veya rakibin topa sahip olmasının engellenmesi sırasında önemlidir (Ġmamoğlu ve ark 2004). Sprint zaman iyi olan futbolcular, bir futbol maçında önemli ve etkili bir role sahiptirler. Daha iyi sprint zamanına sahip bir futbolcunun hareket sırasında 0,03 s kadar bir zaman avantajını, topla mesafe olarak daha önce ve önde ulaģabilmesi bakımından çok önemli olduğu söylenebilir (Eniseler ve ark 1996). Müsabaka esnasında bir futbolcunun ani çıkıģı, düz veya yön değiģtirmeli yüksek Ģiddetli koģuları ve sıçramaları, sürat ve kuvvet özelliklerinin geliģmiģ olmasına bağlıdır (Mayhew ve Piper 1989). Sürat incelendiğinde reaksiyon ve hareket süreleri önem taģımaktadır. Hareket süresinin kas gücünün artırılması ile artabileceği bilinmektedir (Schmidt 1991). Çabuk kuvvet de sürate etki eden bir faktördür (Sevim 2002, Dündar 2007). Futbolda daha çabuk hareketlenmek ve süratlenmek için bacak ve diz kuvvetini geliģtirici antrenmanlara ihtiyaç duyulmaktadır (Yalçıner 1993, Balsom 1994, Konter 1997). 29

41 Sprint performansı kas kuvvetine büyük oranda bağlıdır. Kalça, diz ve ayak bileği bükücü ve gericilerinin kuvvet düzeyleri sprint performansında özel önem taģırlar. KoĢu sürati ile kesin bağlantısı olan sıçramaların kas kuvvet ve gücünün tespit edilmesinde kullanıldığı bilinmektedir (Marullo 2002) Sıçrama Sıçrama; organizmanın dayanma yüzeyini iterek dikey ya da yatay eksende yeri terk edip kısa bir süre havada kalmasıdır (Kahramanoğlu 2006). Günay ve ark (1994) ise sıçramayı, ya dikey, ya yatay ya da bu ikisinin birleģimi, vücudun savrulması veya hareket etmesi olarak tanımlamıģlardır. Sıçrama kuvveti, sporcunun yapabildiği kadar dikey olarak yükseğe ve yatay olarak uzağa sıçraması olarak tanımlanır. Sporcunun kuvveti, sürati, esnekliği ve sıçrama tekniği performansının geliģimini oluģturur (Günay ve ark 1994). Sıçrama, karmaģık hareketler dizinini içeren bir yetenektir. Sıçrama, bacak kaslarının gücüne, patlayıcı kuvvetine, sıçramaya katılan kasların esnekliğine ve sıçrama tekniğine bağlıdır (Chu 1992, Masterson ve Brown 1993). Bu açıdan bakıldığında sıçrama kuvvetinin artırılması özellikle futbol, voleybol vebasketbol gibi sporlarda yüksek verime ulaģmayı sağlamaktadır. Sıçrama kuvvetinin artırılması için çok çeģitli antrenman metotları geliģtirilmiģtir. Bunlardan birisi de koģarken ya da sıçrarken yer ile olan kontakt (temas) süresini olabildiğince azaltmak olan pliometrik antrenman metodudur (Chu 1992). Yapılan araģtırmalarda sıçrama performansını geliģtirmek için, kas tepkisini kolaylaģtıran pliometrik çalıģmaların uygulanmasının, fiziksel ve fizyolojik açıdan önemli geliģmelere neden olduğu gösterilmiģtir (Cicioğlu ve ark 1996, Fowler ve ark 1997, Markovic ve ark 2007). Sıçrama hareketi genel olarak incelendiğinde yerden ayrılma hareketini gerçekleģtirebilmek için özellikle üst bacakta quadriceps grubu kaslarının aktif olarak kasılma gerektirdiği bilinmektedir (Fatouros ve ark 2000, Luebbers ve ark 2003, Robinson ve ark 2004). Sıçramayı 3 grupta inceleyebiliriz. 1. Yatay sıçrama 2. Dikey sıçrama 3. Derinlik sıçraması 30

42 Yatay Sıçrama Sagittal düzlemde yapılan sıçramalardır. Bunlar uzunlamasına yol alınan sıçramalardır. Bu sıçrama da kendi içinde ikiye ayrılır (Dündar 2007). a- Kısa Sıçramalar: Bunlar durarak uzun, durarak üç adım, durarak beģ adım atlama, beģ adım çift ayak sıçramalar gibi. b- Uzun Sıçramalar: Bunlar tek bacakla ve bacak değiģtirerek yapılan m ve daha uzun mesafelerde yapılan sıçramalardır. Örnek olarak kanguru sıçramalarını verebiliriz (Dündar 2007, Kahramanoğlu 2006). Dikey Sıçrama Vertikal düzlemde yapılan sıçramalardır. Burada temel özellik yerden yükseklik kazanmaktır. Uygulamanın yönü birincil olarak yukarıdır. Örnek olarak, engel veya kasa üzerinden yapılan sıçramaları gösterebiliriz (Dündar 2007, Kahramanoğlu 2006). Derinlik Sıçraması Dikey düzlemde yapılan sıçramalardır. Bu sıçramaların özelliği önce derinlik kazanıp sonra yükseklik kazanma Ģeklinde olmasıdır. Örneğin; cm yüksekliğindeki bir kasadan yere atlayıp sonra aynı yükseklikteki bir baģka kasaya çıkmak gibi (Dündar 2007). Derinlik sıçramaları sporcuların patlayıcılık, hareket çabukluğu, hız kazanma, devamlılık özelliklerini oldukça geliģtiren bir çalıģma Ģeklidir. Yalnız sayısal adet olarak yapımı sporcunun fiziksel verimi ile doğru orantılıdır. Sinir-kas koordinasyonunun sağlanmasında reseptörlerin, duyarlı oldukları enerji formuna göre dört esas tipe ayrılırlar. Bunlardan temas ve basınç reseptörleri ile kinestetik reseptörler, oynak yerlerinde bulunan ve vücut kısımlarının pozisyonlarından ilgili merkezlerinde bulunan kas mekikleri ve tendonlarındaki golgi aparatı, bu organların geliģmelerdeki değiģikliklerine duyarlıdır ve derinlik sıçramalarının kaslar üzerinde oluģturduğu yüksek basınç kuvvetinden zarar görecek biçimde etkilenmemesini sağlar. Bu nedenle geliģmekte olan ve genç sporcularda kullanılmaması gerekir. ġayet bu çalıģmalar yapılacaksa 6-7 antrenman yılını doldurmuģ üst düzey sporcularında uygulanması gerekir (Dündar 2007). Derinlik sıçramaları 31

43 çalıģmalarında dikkat edilmesi gereken diğer bir konu da yerde kalıģ süresidir. Çabukluk ve patlayıcı güce yönelik çalıģmalarda yerde kalıģ süresi çok kısa, kuvvet geliģtirmeye yönelik çalıģmalarda ise yerde kalıģ süresi daha uzundur ve bunu sağlamak için ek ağırlıklar kullanılabilir (Dündar 2007, Kahramanoğlu 2006) Sıçrama Hareketinin Biyomekaniği Uylukta dört önemli kas gurubu yer alır; bunlar fleksörler, ekstansörler, abduktörler ve adduktörlerdir. Sıçrama hareketi ele alındığında bu kas gruplarından fleksör ve ekstansörler etkili bir Ģekilde görülmektedir. Üst bacağın arka uyluk kısmında yer alan hamstring kas grubu dizin kuvvetli fleksörleri ve kalçanın önemli ekstansörleridir ve bunlar biceps femoris, semitendinosus ve semimembranosus kaslarından oluģmaktadır. Diz ekleminin fleksiyonunu ve kalça ekleminin ekstansiyonunu sağlamak hamstring kas grubunun görevidir. Kalçadaki fleksiyonda ve öne eğilme hareketinde yerçekimine karģı aktif olarak hamstringler destekleyici durumdadırlar. Diz yarı fleksiyon yaptığında biceps femorisler lateral rotatörlerken diğer hamstringler bacağın medial rotatörlari olarak görev yaparlar. Bacağın alt kısmını oluģturan baldır üç kastan; gastroknemius, soleus, plantaris veayrıca dört derin kastan; popliteus, fleksör hallucis longus, fleksör digitorum longus vetibialis posteriordan oluģmaktadır. Gastroknemis, soleus, plantaris kaslarının görevleri, dizin fleksiyonu ve ayak bileğinin plantar fleksiyon ve ekstansiyonunu sağlamak iken, derin kaslar ayak parmaklarının fleksiyonunu ve ayağın içe dönüģünü sağlarlar. Diz ekstansörlerinin en kuvvetli grubu, dize en güçlü ekstansiyon hareketini yaptıran ve uyluğun ön bölümünde yer alan, rectus femoris, vastus intermedius, vastus medialis ve vastus lateralisten oluģan quadriceps kas grubudur. Görev açısından daha büyük kuvvete ihtiyacı olması sebebiyle hamstringlere oranla hacim bakımında 2,5 misli daha büyüktür. Alt ekstremitenin maksimal ve patlayıcı kas kuvveti bir çok spor aktivitesinde performansı etkileyen nöromasküler değiģkenlerdir (ġimģek 2002) Sıçrama Kuvveti Çoğu spor dalında olduğu gibi, sportif oyunlarda da sıçrama kuvveti, ulaģılması gereken en önemli antrenman amacı ve yüksek sportif verimin ön Ģartıdır. 32

44 Sıçrama kuvveti, aģağıda belirtilen elementlerden oluģan kombine bir motor yetenektir. Bacak kaslarının reaktif yeteneği Bacak gericilerinin patlayıcı kuvveti Sıçramaya katılan yaylanma elementleri Sıçrama tekniği Sıçrama kuvvetinde, sporcunun teknik elementleri oyun içinde uygularken; 1. Uzağa ve yükseğe sıçramasını kombine biçimde arttırır. 2. Uzağa ve yükseğe sıçramada, havada kalıģ süresini uzatarak zor teknik hareketlerin, iyi ve etkin yapılmasını sağlar. Özellikle sportif oyunlarda (futbol, basketbol, hentbol, voleybol gibi) sıçrama kuvvetini geliģtirirken, tekniğin mükemmel olmasına özen gösterilmelidir. Ġyi ve doğru teknik, hareketin patlayıcı özelliğini artırır (Erol 1992). 33

45 2. GEREÇ ve YÖNTEM 2.1. Gereç Profosyenel futbol kulüplerinin alt yapısında oynayan futbolcuların dominant ve nondominant bacağın diz ekstensör ve fleksör kas kuvvetleri ölçülmüģtür. Bacaklar arası kuvvet farklılıklarını, H/Q kuvvet oranlarını ve H/Q kuvvet oranlarının dikey sıçrama ve sürat performansı ile iliģkisini değerlendirmek amacıyla planlanan çalıģma, Konya Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu spor salonunda ve laboratuvarında gerçekleģtirilmiģtir. ÇalıĢmaya profesyonel futbol kulüplerinin alt yapısında oynayan 36 futbolcu alınmıģtır. Ölçümler futbol sezonu 2. yarısında müsabaka döneminde yapılmıģtır. Futbolcuların lisanslı olarak bir profosyonel futbol kulübü alt yapısında haftada en az 5 gün antrenman yapmaları ve en az 5 yıllık aktif sporcu olmaları Ģartı aranmıģtır Yöntem AraĢtırmaya katılan futbolcuların diz fleksör ve ekstansör kas kuvvetleri 60 der/s ve 240 der/s açısal hızlarda Cybex Norm (CSMI, Stoughton, Massachusetts, ABD) marka izokinetik dinamometreyle, dikey sıçrama yüksekliği jumpmetre (Takei, Japonya) marka, 30-m sürat koģusunun dereceleri 0.01 hassasiyette fotosel (Tümer Elektronik, Türkiye) kullanılarak ölçülmüģtür. ÇalıĢmaya katılan tüm futbolcuların dominant ve nondominant ekstremiteleri teste alınmıģtır. Toplam 36 futbolcunun hikâyeleri alınarak, aģağıdaki özelliklerin bulunmasına dikkat edilmiģtir. 1. GeçmiĢte diz ve uyluk bölgesinde herhangi bir yaralanma bulunmaması. 2. Alt ekstremitelerde testten önceki iki yıl içerisinde 48 saatten fazla normal aktiviteyi kısıtlayan, kas veya ligamente ait bir yaralanma olmaması Boy Uzunluğu Ölçümü ÇalıĢmaya katılan futbolcuların boy uzunlukları; anatomik duruģta, çıplak ayak, ayak topukları birleģik, nefesini tutmuģ, baģ frontal düzlemde, baģ üstü tablası verteks noktasına değecek Ģekilde pozisyon alındıktan sonra, 0.1 hassasiyetle cm olarak ölçülmüģtür. 34

46 Vücut Ağırlığı Ölçümü ÇalıĢmaya katılan futbolcuların vücut ağırlıkları sadece Ģortla, çıplak ayak ve anatomik duruģ pozisyonunda iken 0.1 kg hassasiyetle ölçülmüģtür Dikey Sıçrama Testi ÇalıĢmaya katılan futbolculardan elleri belde olacak Ģekilde tam skuat pozisyonu almaları ve dizlerden herhangi bir yaylanma hareketi yapmaksızın maksimum kuvvetle olabildiğince yukarı sıçramaları istenmiģtir. Sıçrama mesafesine göre bir ucu yerdeki platformda diğer ucu ise kiģinin belinde bağlı olan kemerdeki ipin çıkıģ uzunluğu kemerin üzerindeki elektronik ölçer ile belirlenmiģtir. Bu sırada futbolcuların sıçrama ve platforma tekrar inmesi sırasındaki pozisyonlarının aynı olması istenmiģtir. Futbolculara test boyunca sıçramalar sırasında öne geriye ya da yanlara yer değiģtirmemesi ve ellerini mutlaka belinde tutması gerektiği ifade edilmiģtir. Bu test her futbolcuya 3 kez uygulanmıģ, en iyi derece analiz için kullanılmıģtır. Resim 2.1. Dikey sıçrama testi 35

47 m Sürat Testi 30 m sürat testi öncesi çalıģmaya katılan her futbolcu 10 dakika serbest ısınma ve germe egzersizleri yapmıģtır. Sürat testlerindeki zemin etkisini elemine etmek için çalıģmadaki tüm sürat testleri parke zeminde yapılmıģtır. Her bir futbolcuya 30 m sürat testi 2 kez uygulanmıģ ve en iyi derece analiz için kullanılmıģtır. Ġki sürat testi arasında futbolculara 3 dakika dinlenme arası verilmiģtir. 30 m mesafe mezura ile ölçülmüģ ve 30 metrenin baģlangıç ve sonuna çift gözlü fotosel kapıları yerleģtirilmiģtir. ÇalıĢmaya katılan futbolcu ayakta baģlangıç fotosel kapısının 1 m arkasında durmuģ ve hazır olduğunda kendi isteği ile start almıģtır. Süre futbolcunun baģlangıç fotosel kapısından geçmesi ile otomatik olarak baģlamıģ, 30 m ilerideki fotosel kapısından çıkıģ kapısından geçmesi ile otomatik olarak durmuģ ve 30 m sürat koģu süresi ölçülmüģtür. Futbolcudan sürat testini maksimum sürat ile yapması istenmiģtir Ġzokinetik Kuvvet Testi ÇalıĢmaya katılan futbolcular teste baģlamadan önce bisiklet ergonometresinde 5 dakika hafif bir tempoyla ısındıktan sonra, diz eklemine yönelik 3 4 dakikalık esnetme ve gerdirme egzersizleri yapmıģlardır. Isınma sonrasında futbolcular, ölçüm yapılacak olan izokinetik dinamometreye tek tek alınmıģ ve fiziki yapılarına uygun Ģekilde dinamometrenin ayarları yapılmıģtır. ÇalıĢmaya katılan futbolcular ısınma sonrası izokinetik test aletine alınmıģlardır. Test oturma pozisyonunda gerçekleģtirilmiģ, futbolcular gövde ve uyluk orta bölümlerinden bantlar yardımıyla koltuğa sabitlenmiģtir. Ayrıca test esnasında koltuğun her iki tarafında yer alan kolları tutmak suretiyle kolların serbestliği de engellenmiģ ve koltuktan destek almaları sağlanmıģtır. 60 der/s açısal hızda 10 tekrar ve 240 der/s açısal hızda 15 tekrardan oluģan konsantrik-konsantrik izokinetik diz kuvvet testi uygulanmıģ ve her bir test için futbolculara test öncesi 3 deneme yaptırılmıģtır. Aynı test futbolcuların her iki bacağı için uygulanmıģtır. Her iki açısal hız testi arasında futbolculara 3 dakikalık dinlenme süresi verilmiģtir. Test esnasında daha yüksek performans sergileyebilmeleri açısından futbolcular sözel olarak cesaretlendirici ifadelerle desteklenmiģlerdir. 36

48 Resim 2.2. Ġzokinetik dinamometre ile kuvvet testi 2.3. Ġstatistiki Analiz Verilerin ortalama ve standart sapması (Ss) tanımlayıcı istatistik olarak hesaplanmıģtır. Verinin normal dağılımı Kolmogorov Smirnov, homejenliği Levene testi ile sınanmıģtır. Verinin homojen olduğu ve normal dağılım gösterdiği belirlendikten sonra dominant ve nondominant dizin ekstensör ve fleksör kuvvet değerleri eģleģtirilmiģ gruplarda t testi kullanılarak karģılaģtırılmıģtır. Kuvvet değerleri ve dikey sıçrama ile 30 m sürat performansı arasında iliģkilerin analizinde Pearson korelasyon matrisi kullanılmıģtır. Pearson korelasyon katsayısının aralığı çok zayıf, aralığı zayıf, aralığı orta, aralığı yüksek, aralığı çok yüksek olarak yorumlanmıģtır. Tüm veri SPSS istatistik paket programında (Version 15.0) değerlendirilmiģ, anlamlılık düzeyi 0.05 kabul edilmiģtir. 37

49 3. BULGULAR ÇalıĢmaya alınan 36 futbolcunun fiziksel özellikleri Çizelge 3.1 de verilmiģtir. Çizelge 3.1. Futbolcuların fiziksel özellikleri (n=36) DeğiĢken Ortalama ± Ss YaĢ (yıl) 18.33±0.96 Boy uzunluğu (cm) ±4.53 Vücut ağırlığı (kg) 66.80±7.26 Antrenman yaģı (yıl) 7.28±1.77 Dikey sıçrama (cm) 49.56± m sürat (s) 4.10±0.22 Futbolcuların dominant ve nondominant bacağın hamstring kaslarının mutlak ve rölatif tork değerleri arasında 60 der/s açısal hızda anlamlı fark bulunmadı (Çizelge 3.2). Buna karģın 240 der/s açısal hızda dominant bacağın hamstring kaslarının mutlak değerinin nondominant bacağın mutlak değerinden (t 35 =3.20, p<0.05) ve dominant bacağın hamstring kaslarının rölatif tork değerinin nondominant bacağın rölatif tork değerinden (t 35 =2.95, p<0.05) daha yüksek olduğu gözlendi. Çizelge 3.2. Futbolcularda dominant ve nondominant bacağın hamstring kaslarının zirve tork değerleri (Ortalama ± Ss). Açısal hız Mutlak (Nm) Dominant Rölatif (Nm/kg) Fleksör tork Mutlak (Nm) Nondominant Rölatif (Nm/kg) 60 der/s ± ± ± ± der/s 85.86±13.31* 1.26±0.20* 79.00± ±0.27 *Nondominanttan anlamlı fark p<0.05 Rölatif tork: Zirve tork/vücut ağırlığı Futbolcularda 60 ve 240 der/s açısal hızlarda dominant ve nondominant ekstensör zirve tork değerleri arasında fark bulunmadı (Çizelge 3.2). 38

50 Zirve Tork (Nm/kg) Zirve Tork (Nm) Dominant Mutlak (Nm) Nondominant Mutlak (Nm) der/s 240 der/s Açısal Hız ġekil 3.1. Futbolcularda dominant ve nondominant bacağın hamstring kaslarının zirve tork değerleri (Dominant-Nondominant Mutlak) 2,00 1,80 1,60 1,40 1,20 1,00 0,80 0,60 0,40 0,20 0,00 60 der/s 240 der/s Açısal Hız Dominant Rölatif Nm/kg Nondominant Rölatif Nm/kg ġekil 2.2 Futbolcularda dominant ve nondominant bacağın hamstring kaslarının zirve tork değerleri (Rölatif Nm/kg) 39

51 Zirve Tork (Nm/kg) Zirve Tork (Nm) Çizelge 1.3 Futbolcularda alt ekstremite dominant ve nondominant ekstensör (Quadriceps)zirve tork değerleri (Ortalama ± Ss). Açısal hız Mutlak (Nm) Dominant Rölatif (Nm/kg) Ekstensör tork Mutlak (Nm) Nondominant Rölatif (Nm/kg) 60 der/s ± ± ± ± der/s ± ± ± ±0.33 Rölatif tork: Zirve tork/vücut ağırlığı Dominant Mutlak Nondominant Mutlak der/s 240 der/s Açısal Hız ġekil 3.3. Futbolcularda alt ekstremite dominant ve nondominant ekstensör (Quadriceps) zirve tork değerleri (Mutlak dominant-nondominant) der/s 240 der/s Açısal Hız Dominant Rölatif Nondominant Rölatif 40

52 H/Q Zirve Tork Oranı (Nm) ġekil 3.4. Futbolcularda alt ekstremite dominant ve nondominant ekstensör (Quadriceps) zirve tork değerleri (Rölatif Nm/kg) Futbolcularda 60der/s açısal hızda dominant bacağın H/Q kuvvet oranı nondominant bacağın H/Q kuvvet oranından daha yüksekti (t 35 =2.46, p<0.05). Ancak 240 der/s açısal hız için dominant ve nondominant H/Q kuvvet oranları birbirine benzer bulundu (Çizelge 3.4). Çizelge 3.4. Futbolcularda alt ekstremite dominant ve nondominant fleksör/ekstensör (H/Q) oranları (Ortalama ± Ss). H/Q oranı Açısal hız Dominant Nondominant 60 der/s 66.69±10.12* 62.72± der/s 75.94± ±16.43 *Nondominanttan anlamlı fark p< der/s 240 der/s Açısal Hız Dominant Nondominant ġekil 3.5. Futbolcularda alt ekstremite dominant ve nondominant fleksör/ekstensör (H/Q) kuvvet oranları. Dominant ve nondominant bacakların H/Q kuvvet oranı ve dikey sıçrama, 30 m sürat arasında anlamlı korelasyon bulunmadı (Çizelge 3.5). 41

53 Çizelge 3.5. Dominant ve nondominant bacakların H/Q kuvvet oranı ve dikey sıçrama, 30 m sürat arasındaki korelasyon katsayıları. Dikey sıçrama 30 m sürat Dominant H/Q 60 der/s Nondominant H/Q 60 der/s Dominant H/Q 240 der/s Nondominant H/Q 240 der/s ġekil 3.6. Dominant ve nondominant bacakların H/Q kuvvet oranı ve dikey sıçrama, 30 m sürat arasındaki korelasyon katsayıları. Dominant ve nondominant bacakların mutlak fleksör ve ekstensör kuvvetleri ve dikey sıçrama, 30 m sürat arasında anlamlı korelasyon bulunmadı (Çizelge 3.6). 42

54 Çizelge 3.6. Dominant ve nondominant bacakların mutlak fleksör ve ekstensör kuvvetleri ve dikey sıçrama, 30 m sürat arasındaki korelasyon katsayıları Dikey sıçrama 30 m sürat Mutlak dominant hamstring 60der/s Mutlak nondominant hamstring 60der/s Mutlak dominant quadriceps 60der/s Mutlak nondominant quadriceps 60der/s Mutlak dominant hamstring 240der/s Mutlak nondominant hamstring 240der/s Mutlak dominant quadriceps 240der/s Mutlak nondominant quadriceps 240der/s der/s açısal hızda dominant bacağın rölatif ekstensör kuvveti ve dikey sıçrama arasında anlamlı pozitif zayıf bir iliģki, 30 m sürat ile anlamlı negatif zayıf bir iliģki bulundu (Çizelge 3.7). Ayrıca, nondominant bacağın rölatif ekstensör kuvveti ve 30 m sürat arasında anlamlı zayıf negatif korelasyon vardı. 240 der/s açısal hızda dominant bacağın rölatif fleksör ve ekstensör kuvveti ve nondominant bacağın rölatif ekstensör kuvveti ile 30 m sürat arasında anlamlı zayıf korelasyon bulundu. 43

55 Mutlak nondominant quadriceps 240 der/s 30 m sürat Mutlak dominant quadriceps 240 der/s Mutlak nondominant hamstring 240 der/s Mutlak dominant hamstring 240 der/s Dikey Sıçrama -0,30-0,20-0,10 0,00 0,10 0,20 0,30 0,40 Mutlak nondominant quadriceps 60 der/s Mutlak dominant quadriceps 60 der/s Mutlak nondominant hamstring 60 der/s ġekil 3.7. Dominant ve nondominant bacakların mutlak fleksör ve ekstensör kuvvetleri ve dikey sıçrama, 30 m sürat arasındaki korelasyon katsayıları Çizelge 3.7. Dominant ve nondominant bacakların rölatif fleksör ve ekstensör kuvveti ve dikey sıçrama, 30 m sürat arasındaki korelasyon katsayıları Dikey sıçrama 30 m sürat Rölatif dominant hamstring 60der/s Rölatif nondominant hamstring 60der/s Rölatif dominant quadriceps 60der/s 0.37* -0.36* Rölatif nondominant quadriceps 60der/s * Rölatif dominant hamstring 240der/s * Rölatif nondominant hamstring 240der/s Rölatif dominant quadriceps 240der/s * Rölatif nondominant quadriceps 240der/s * * p<

İNSAN ANATOMİSİ ve KİNESYOLOJİ

İNSAN ANATOMİSİ ve KİNESYOLOJİ İNSAN ANATOMİSİ ve KİNESYOLOJİ Alt Ekstremite Kasları Antrenörlük Eğitimi Bölümü -2013 Eğitim-Öğretim Yılı Güz Dönemi 9. hafta Kalça eklemini önden kat eden kaslar M. iliopsoas, m. quadriceps femoris,

Detaylı

Uyluk ön bölge kasları; musculus iliopsoas, musculus sartorius (terzi kası), musculus quadriceps femoris, musculus tensor fasciae latae dır.

Uyluk ön bölge kasları; musculus iliopsoas, musculus sartorius (terzi kası), musculus quadriceps femoris, musculus tensor fasciae latae dır. Uyluk ön bölge kasları; musculus iliopsoas, musculus sartorius (terzi kası), musculus quadriceps femoris, musculus tensor fasciae latae dır. Musculus sartorius; vücudun en uzun kasıdır. Spina iliaca anterior

Detaylı

ANATOMİ ALT TARAF KASLARI. Öğr. Gör. Şeyda CANDENİZ

ANATOMİ ALT TARAF KASLARI. Öğr. Gör. Şeyda CANDENİZ ANATOMİ ALT TARAF KASLARI Öğr. Gör. Şeyda CANDENİZ ALT TARAF KASLARI Alt taraf kasları bulundukları yerlere göre dört gruba ayrılarak incelenir. 1-Kalça kasları (pelvis kasları) 2-Uyluk kasları 3-Bacak

Detaylı

GONARTROZ UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ

GONARTROZ UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ GONARTROZ UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ Gonartroz, diz ekleminde progresif olarak ortaya çıkan kıkırdak yıkımı, osteofit oluşumu ve subkondral skleroz ile karakterize noninflamatuvar, kronik, dejeneretif bir hastalıktır.

Detaylı

Diz komplexinin eklemleri. Tibiofemoral eklem Patella femoral eklem

Diz komplexinin eklemleri. Tibiofemoral eklem Patella femoral eklem DİZ Dizin fonksiyonu; Ağırlık taşıma için stabilite sağlamak Bacağın hareketlerini sağlamak Üst gövdenin ağırlığını bacağa ve ayağa aktarmak En önemli görevi ekstremitenin boyunu kısaltıp uzatmasıdır GYA

Detaylı

DİZ MUAYENESİ. Prof. Dr. Bülent Ülkar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı

DİZ MUAYENESİ. Prof. Dr. Bülent Ülkar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı DİZ MUAYENESİ Prof. Dr. Bülent Ülkar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı Spor yaralanması nasıl değerlendirilmelidir? Hedefe odaklanmış ayrıntılı bir yaralanma öyküsü Hedefe

Detaylı

GLUTEAL-UYLUK-BACAK KASLARI LAB İNDEKSİ İÇİN TEORİK BİLGİ. Yüzeysel gluteal kaslar

GLUTEAL-UYLUK-BACAK KASLARI LAB İNDEKSİ İÇİN TEORİK BİLGİ. Yüzeysel gluteal kaslar Yüzeysel gluteal kaslar M. gluteus maximus Os ilium un dış yüzü Os sacrum, coccyx Lig. sacrotuberale Tuberositas glutea Tractus iliotibialis UYLUĞUN EN GÜÇLÜ EKTENSORU M.ILIOPSOAS IN ANTOGONISTİ UYLUĞA

Detaylı

Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı. Prof.Dr. Mustafa KARAHAN

Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı. Prof.Dr. Mustafa KARAHAN Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı Prof.Dr. Mustafa KARAHAN Kinesiyoloji Kinesiyoloji insan hareketiyle ilgili mekanik ve anatomik ilkelerin incelenmesidir. Kinesiyoloji anatomi, fizyoloji ve biyomekanik

Detaylı

Kalça eklemi mekaniği ve patomekaniği

Kalça eklemi mekaniği ve patomekaniği Kalça eklemi mekaniği ve patomekaniği Kalça eklemi; Amphiartoz tip bir eklemdir. 3 düzlemde serbest hareketli 3 düzlemin kesişmesiyle kalça ekleminin hareket merkezi meydana gelir. Asetabulumun pozisyonu;

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 EKLEM 2 EKLEM Vücudumuza stresle en çok karşı karşıya kalan yapılardan biri eklemdir. Kas fonksiyonundan kaynaklanan gerilim ve gravitasyonel reaksiyonlardan kaynaklanan

Detaylı

OSTEOARTRİTTE İZOKİNETİK EGZERSİZLERİN KUADRİSEPS KAS GÜCÜNE ETKİSİNİN İZOKİNETİK DİNAMOMETRE VE YÜZEYEL EMG İLE DEĞERLENDİRİLMESİ

OSTEOARTRİTTE İZOKİNETİK EGZERSİZLERİN KUADRİSEPS KAS GÜCÜNE ETKİSİNİN İZOKİNETİK DİNAMOMETRE VE YÜZEYEL EMG İLE DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI OKMEYDANI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON KLİNİĞİ ŞEF: Dr. M.HAYRİ ÖZGÜZEL OSTEOARTRİTTE İZOKİNETİK EGZERSİZLERİN KUADRİSEPS KAS GÜCÜNE ETKİSİNİN İZOKİNETİK

Detaylı

Alt extremite kemikleri üst extremiteye uygun olarak sınıflandırılmıştır.

Alt extremite kemikleri üst extremiteye uygun olarak sınıflandırılmıştır. Alt extremite kemikleri üst extremiteye uygun olarak sınıflandırılmıştır. Alt extremite kemikleri iki kalça kemiği ile omurganın kuyruk sokumu kemiği arasında oluşan pelvis (leğen kavşağı) ile başlar.

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 YÜRÜME ANALİZİ 2 YÜRÜME ANALİZİ Yürüyüş : Yer çekim merkezinin öne doğru yer değiştirmesi ile birlikte gövdenin ekstremitelerinin ritmik alternatif hareketleri olarak

Detaylı

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ. Yunus TORTOP ANATOMİ ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ. DANIŞMAN Doç. Dr. İsmail TÜRKMENOĞLU

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ. Yunus TORTOP ANATOMİ ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ. DANIŞMAN Doç. Dr. İsmail TÜRKMENOĞLU AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GÜREŞCİ VE FUTBOLCULARIN QUADRİCEPS VE HAMSTRİNG KAS KUVVETLERİNİN İZOKİNETİK SİSTEMLE DEĞERLENDİRİLMESİ VE SAKATLIK EĞİLİMLERİNİN ARAŞTIRILMASI Yunus

Detaylı

FTR 208 Kinezyoloji II. El bileği III. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem

FTR 208 Kinezyoloji II. El bileği III. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem FTR 208 Kinezyoloji II El bileği III yrd. doç. dr. emin ulaş erdem EL BİLEĞİ EKSTANSÖR KASLARI El Bileği Ekstansör Kasları Primer M.Ekstansör karpi radialis longus M.Ekstansör karpi radialis brevis M.Ekstansör

Detaylı

AYAK BILEĞI ORTEZLERI

AYAK BILEĞI ORTEZLERI AYAK BILEĞI ORTEZLERI AYAKBILEĞI ANATOMISI AYAKBILEĞI ANATOMISI Kaslar: Gastrocnemius ve Soleus: Ayakileği plantar fleksiyonu Tibialis posterior: Plantar fleksiyon ve inversiyon Peroneus longus ve brevis:

Detaylı

OSTEOARTRİT NEDENİYLE PRİMER TOTAL DİZ ARTROPLASTİSİ UYGULANAN OLGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

OSTEOARTRİT NEDENİYLE PRİMER TOTAL DİZ ARTROPLASTİSİ UYGULANAN OLGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI DR. LÜTFİ KIRDAR KARTAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ II. ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ KLİNİĞİ ŞEF: OP. DR. MUZAFFER YILDIZ OSTEOARTRİT NEDENİYLE PRİMER TOTAL DİZ ARTROPLASTİSİ UYGULANAN

Detaylı

Alt extremite kemikleri üst extremiteye uygun olarak sınıflandırılmıştır.

Alt extremite kemikleri üst extremiteye uygun olarak sınıflandırılmıştır. Alt extremite kemikleri üst extremiteye uygun olarak sınıflandırılmıştır. Alt extremite kemikleri iki kalça kemiği ile omurganın kuyruk sokumu kemiği arasında oluşan pelvis (leğen kavşağı) ile başlar.

Detaylı

Spor Yaralanmalarında Konservatif Tedavi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi

Spor Yaralanmalarında Konservatif Tedavi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi Spor Yaralanmalarında Konservatif Tedavi Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi Yumuşak doku injurisi Kas, tendon ve bağ yaralanmalarını kapsar. Strain: Kas ve tendonların aşırı yüklenmesi veya

Detaylı

TÜRKİYE VOLEYBOL FEDERASYONU 4. KADEME ANTRENÖR KURSU SPOR ANATOMİSİ VE KİNEZİYOLOJİSİ

TÜRKİYE VOLEYBOL FEDERASYONU 4. KADEME ANTRENÖR KURSU SPOR ANATOMİSİ VE KİNEZİYOLOJİSİ TÜRKİYE VOLEYBOL FEDERASYONU 4. KADEME ANTRENÖR KURSU SPOR ANATOMİSİ VE KİNEZİYOLOJİSİ Ş. NAZAN KOŞAR Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi 1 SUNUM AKIŞI Kassal Analiz Gövde hareketlerinin kassal

Detaylı

08.10.2013 DEFORMİTE. Sagittal Plan Analizleri (Diz Kontraktürleri) DEFORMİTE (Tedavi Endikasyonlari) DEFORMİTE. Tedavi Endikasyonlari (klinik)

08.10.2013 DEFORMİTE. Sagittal Plan Analizleri (Diz Kontraktürleri) DEFORMİTE (Tedavi Endikasyonlari) DEFORMİTE. Tedavi Endikasyonlari (klinik) DEFORMİTE Ekstremitenin normal anatomisinden sapması Sagittal Plan Analizleri (Diz Kontraktürleri) Uzunluk farkı Angulasyon Rotasyon Translasyon Eklem kontraktürleri Dr. Mustafa KURKLU GATA Ort. ve Trav.

Detaylı

Diz ekleminin hareketleri; fleksiyon ve ekstansiyon hareketleridir.

Diz ekleminin hareketleri; fleksiyon ve ekstansiyon hareketleridir. Articulatio coxae (kalça eklemi); articulatio spheroidea tipi eklemdir. Labrum articulare si (labrum acetabulare) vardır. Os coxa ile femur başı arasındadır. Bağları; capsula articularis, zona orbicularis,

Detaylı

ALT EKSTREMİTE KEMİK YAPISI

ALT EKSTREMİTE KEMİK YAPISI ALT EKSTREMİTE Temelde alt ekstremitenin yapısı üst ekstremiteye benzer. Dik duruş sonucunda bacaklar üzerinde oluşan statik yüklenme, işlevsel gereksinimler nedeniyle, alt ekstremitede bazı yapısal değişikliklerin

Detaylı

SPOR BiYOMEKANiĞiNiN BiYOLOJiK TEMELLERi

SPOR BiYOMEKANiĞiNiN BiYOLOJiK TEMELLERi SPOR BiYOMEKANiĞiNiN BiYOLOJiK TEMELLERi Anatomik referans duruşu; * ayaklar birbirinden biraz uzak, * kollar vücudun yanında serbestçe uzanmış, * avuç içlerinin öne baktığı,duruştur. Bu duruş, doğal dik

Detaylı

OSSA MEMBRİ İNFERİORİS ALT EKSTREMİTE KEMİKLERİ

OSSA MEMBRİ İNFERİORİS ALT EKSTREMİTE KEMİKLERİ OSSA MEMBRİ İNFERİORİS ALT EKSTREMİTE KEMİKLERİ Alt ekstremitelere, alt taraf veya alt yanlar da denir. Alt taraflar, pelvisin (leğen) her iki yanına tutunmuş sağ ve sol olmak üzere simetrik iki sütun

Detaylı

YÜKSEK LİSANS TEZİ T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ANABİLİM DALI ALİ KILIÇ ANABİLİM DALI TEMMUZ 2017

YÜKSEK LİSANS TEZİ T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ANABİLİM DALI ALİ KILIÇ ANABİLİM DALI TEMMUZ 2017 Alİ KILIÇ ANABİLİM DALI T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ UYLUK BÖLGESİNDE KORSE VE BANDAJ KULLANIMININ İZOKİNETİK BACAK KUVVETİNE ETKİSİ ALİ KILIÇ TEMMUZ 2017 ANABİLİM

Detaylı

KASLAR (MUSCLE) 6. HAFTA. Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN

KASLAR (MUSCLE) 6. HAFTA. Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN KASLAR (MUSCLE) 6. HAFTA Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN KAS (MUSCLE) Hareket sisteminin aktif elemanları kaslardır. Kasın Latincesi, küçük fare anlamına gelen Musculus sözcüğüdür.

Detaylı

KALÇA ANATOMİSİ VE BİYOMEKANİĞİ

KALÇA ANATOMİSİ VE BİYOMEKANİĞİ İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği KALÇA ANATOMİSİ VE BİYOMEKANİĞİ Dr. Ahmet ŞENEL 09.04.2016 İÇERİK Embriyoloji Anatomi Patolojik Anatomi Biyomekanik Displazik kalçada

Detaylı

Esneklik. Bir eklemin ya da bir dizi eklemin tüm hareket genişliğinde hareket edebilme yeteneğidir

Esneklik. Bir eklemin ya da bir dizi eklemin tüm hareket genişliğinde hareket edebilme yeteneğidir ESNEKLİK 1 ESNEKLİK Hareketleri büyük bir genlikte uygulama yetisi Hareketlilik olarak da bilinmektedir Bir sporcunun becerileri büyük açılarda ve kolay olarak gerçekleştirmesinde önde gelen temel gerekliliktir

Detaylı

ANTRENMANLI SPORCULARDA STATĠK VE DĠNAMĠK GERMENĠN DĠZ KAS GÜCÜNE ETKĠSĠ

ANTRENMANLI SPORCULARDA STATĠK VE DĠNAMĠK GERMENĠN DĠZ KAS GÜCÜNE ETKĠSĠ T.C. TRAKYA ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ FĠZĠKSEL TIP VE REHABĠLĠTASYON ANABĠLĠM DALI Tez Yöneticisi Prof. Dr. Hakan TUNA ANTRENMANLI SPORCULARDA STATĠK VE DĠNAMĠK GERMENĠN DĠZ KAS GÜCÜNE ETKĠSĠ (Uzmanlık

Detaylı

Antagonistik Kas Aktivitesi ve Çeviklik Performansının Farklı Çeviklik Testleri için İncelenmesi

Antagonistik Kas Aktivitesi ve Çeviklik Performansının Farklı Çeviklik Testleri için İncelenmesi Antagonistik Kas Aktivitesi ve Çeviklik Performansının Farklı Çeviklik Testleri için İncelenmesi Bedrettin BULGURU, Pınar ARPINAR AVŞAR Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, Ankara Çeviklik;

Detaylı

KUVVET ANTRENMANLARININ PROGRAMLANMASI

KUVVET ANTRENMANLARININ PROGRAMLANMASI KUVVET ANTRENMANLARININ PROGRAMLANMASI Özel olma ilkesi Kuvvet için yüksek şiddet düşük tekrar Dayanıklılık için düşük şiddet yüksek tekrar Hareketin hızı ve genişliği de önemli 2 Aşırı Yüklenme İlkesi

Detaylı

lamlığı, rler; ligamentler(bağlar lar) ve kaslar

lamlığı, rler; ligamentler(bağlar lar) ve kaslar Eklemin Stabilitesi, Sağlaml lamlığı, Eklem Hareketlerini Kısıtlayan Faktörler rler; Bir eklemin stabilitesi 3 önemli faktöre bağlıdır; Eklem Yüzeyi, ligamentler(bağlar lar) ve kaslar Eklem Yüzeyi: Eklem

Detaylı

FTR 208 Kinezyoloji II. El bileği II. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem

FTR 208 Kinezyoloji II. El bileği II. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem FTR 208 Kinezyoloji II El bileği II yrd. doç. dr. emin ulaş erdem EL BİLEGİ LİGAMENTLERİ El bileği ligamentlerinin çoğu küçüktür ve izole etmesi zordur. Bununla birlikte göze çarpmayan doğaları kinezyolojik

Detaylı

ALT EKSTREMİTE KLİNİK ANATOMİSİ. Doç. Dr. ERCAN TANYELİ

ALT EKSTREMİTE KLİNİK ANATOMİSİ. Doç. Dr. ERCAN TANYELİ ALT EKSTREMİTE KLİNİK ANATOMİSİ Doç. Dr. ERCAN TANYELİ Vücut ağırlığını ayakta durma, yürüme ve koşma sırasında taşır. Gluteal bölge Femoral bölge (uyluk) Bacak (cruris) Ayak Arterlerin palpasyonu A.femoralis:

Detaylı

ALT EXTREMİTE KASLARI

ALT EXTREMİTE KASLARI 19 ALT EXTREMİTE KASLARI Kalça kasları ORIGO INSERTIO FONKSİYON SİNİR Ön M psoas major M psoas minor M iliacus Arka M gluteus maximus M gluteus medius M gluteus minimus M tensor fasciae latae Uyluğun dış

Detaylı

Temel Kas Gurupları Kuvvet Çalışmaları. Dr.Ali KIZILET

Temel Kas Gurupları Kuvvet Çalışmaları. Dr.Ali KIZILET Temel Kas Gurupları Kuvvet Çalışmaları Sportif Performans İçin Merkez Kuvvet Antrenmanı Gövde kasları omurga, kalça ve omuz kemerini stabilize edecek şekilde fonksiyon görürler. Bu sağlam ve dengeli temele

Detaylı

Dr. Ayşin ÇETİNER KALE

Dr. Ayşin ÇETİNER KALE Dr. Ayşin ÇETİNER KALE Truncus lumbosacralis L 5 spinal sinirin ön dalı ile L 4 spinal sinirin ön dalından gelen bir dalın birleşmesi ile oluşur Plexus sacralis L4 S4 (L4 ve S4 ün yalnızca bazı lifleri

Detaylı

ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ SPORCULARDA ÖZELLİKLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ SPORCULARDA ÖZELLİKLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ SPORCULARDA KOORDİNASYON, ESNEKLİK VE KUVVET ÖZELLİKLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ TANER ATİK ERGENLİK DÖNEMİ Ergenlik dönemi, biyolojik, psikolojik, zihinsel ve sosyal açıdan bir gelişmenin

Detaylı

CORE KAVRAMI

CORE KAVRAMI CORE KAVRAMI Core sözcüğü merkez, çekirdek anlamına gelen İngilizce kökenli bir kelimedir. Spor bilimlerinde core ile kastedilen insan bedeninin ağırlık merkezinin de içinde bulunduğu vücudun orta noktasıdır

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 2 Lokomotor sistemi oluşturan yapılar içinde en fazla stres altında kalan kıkırdaktır. Eklem kıkırdağı; 1) Kan damarlarından, 2) Lenf kanallarından, 3) Sinirlerden yoksundur.

Detaylı

Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle

Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle Doç. Dr. Onur POLAT Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle gelişirken, spor yaralanmalarında hem dış

Detaylı

FTR 207 Kinezyoloji I. Dirsek ve Önkol Kompleksi. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem

FTR 207 Kinezyoloji I. Dirsek ve Önkol Kompleksi. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem FTR 207 Kinezyoloji I Dirsek ve Önkol Kompleksi yrd. doç. dr. emin ulaş erdem GİRİŞ 3 KEMİK 4 EKLEM Humeroulnar Humeroradial Prox. Radioulnar Distal radioulnar MID-DISTAL HUMERUS ULNA - RADIUS VALGUS

Detaylı

VÜCUDUN TEMEL PARÇALARI. 1) Baş-boyun 2)Gövde 3)Ekstremiteler (Kollar ve bacaklar)

VÜCUDUN TEMEL PARÇALARI. 1) Baş-boyun 2)Gövde 3)Ekstremiteler (Kollar ve bacaklar) VÜCUDUN TEMEL PARÇALARI 1) Baş-boyun 2)Gövde 3)Ekstremiteler (Kollar ve bacaklar) 1)BAŞ a)yüz b)kranium (Kafatası) 2) GÖVDE a)toraks (Göğüs kafesi) b)karın 3) EKSTREMİTELER a)üst ekstremiteler b)alt ekstremiteler

Detaylı

Fitnes kursu. Spor anatomisi-2. YDÜ BESYO Prof. Dr. Şahin Ahmedov

Fitnes kursu. Spor anatomisi-2. YDÜ BESYO Prof. Dr. Şahin Ahmedov Fitnes kursu. Spor anatomisi-2 YDÜ BESYO Prof. Dr. Şahin Ahmedov shahmedov@yahoo.com İskelet sistemi - 206 kemik Eksen iskelet (sarı) 80 kemik Apendikular iskelet (mavi) 126 kemik Görevleri Koruma Harekete

Detaylı

Giriş. Anatomi. Anterior kompartman BACAK YARALANMALARI. Tibia. Fibula

Giriş. Anatomi. Anterior kompartman BACAK YARALANMALARI. Tibia. Fibula BACAK YARALANMALARI Gülçin BACAKOĞLU Giriş Alt bacak yaralanmaları daha sık görülür Tibia en sık kırılan kemiktir Beraberinde önemli yumuşak doku yaralanmaları oluşabilir Değerlendirmede hikaye ve FM önemlidir

Detaylı

SPORCULARDA TEMASSIZ ÖN ÇAPRAZ BAĞ YARALANMALARI: RİSK FAKTÖRLERİ ve ÖNLEME STRATEJİLERİ

SPORCULARDA TEMASSIZ ÖN ÇAPRAZ BAĞ YARALANMALARI: RİSK FAKTÖRLERİ ve ÖNLEME STRATEJİLERİ SPORCULARDA TEMASSIZ ÖN ÇAPRAZ BAĞ YARALANMALARI: RİSK FAKTÖRLERİ ve ÖNLEME STRATEJİLERİ Dr. Tahsin Beyzadeoğlu Yeditepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Ön Çapraz Bağ

Detaylı

TEMEL İLK YARDIM VE ACİL MÜDAHALE

TEMEL İLK YARDIM VE ACİL MÜDAHALE 1 TEMEL İLK YARDIM VE ACİL MÜDAHALE GİRİŞ : Bir yaralı, hasta ya da kazazedeye ilk yardım yapabilmek ya da herhangi bir yardımda bulunabilmek için, öncelikle gerekenlerin doğru yapılabilmesi için, insan

Detaylı

Core (Kor) Antrenmanı

Core (Kor) Antrenmanı Core (Kor) Antrenmanı SBR 214 FITNES: KUVVET Dr. Alper Aşçı Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu Kondisyonel Özellikler: Kuvvet Dayanıklılık Sürat Hareketlilik Koordinasyon

Detaylı

FTR 207 Kinezyoloji I. Eklemlerin Temel Yapısı ve Fonksiyonu. yrd.doç.dr. emin ulaş erdem

FTR 207 Kinezyoloji I. Eklemlerin Temel Yapısı ve Fonksiyonu. yrd.doç.dr. emin ulaş erdem FTR 207 Kinezyoloji I Eklemlerin Temel Yapısı ve Fonksiyonu yrd.doç.dr. emin ulaş erdem GİRİŞ İki ya da daha fazla kemiğin pivot noktasına ya da kavşağına eklem denir. Vücudun hareketi kemiklerin bireysel

Detaylı

TOTAL DİZ ARTROPLASTİSİ SONRASI FEMORAL VE TİBİAL KOMPONENT ROTASYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

TOTAL DİZ ARTROPLASTİSİ SONRASI FEMORAL VE TİBİAL KOMPONENT ROTASYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ ANABİLİM DALI TOTAL DİZ ARTROPLASTİSİ SONRASI FEMORAL VE TİBİAL KOMPONENT ROTASYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. MEHMET DOĞAN UZMANLIK

Detaylı

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ SBA/ANR ANTRENMAN BİLİMİ KUVVET DERS SORUMLUSU ÇINAR YAZICI

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ SBA/ANR ANTRENMAN BİLİMİ KUVVET DERS SORUMLUSU ÇINAR YAZICI HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ 2016-2017 SBA/ANR 301-01 ANTRENMAN BİLİMİ KUVVET DERS SORUMLUSU ÇINAR YAZICI Kuvvet Nedir? İçsel ve dışsal direnmeleri aşmayı sağlayan, sinir-kas yeteneği

Detaylı

ALT TARAF EKLEMLERİ DOÇ. DR. ERCAN TANYELİ

ALT TARAF EKLEMLERİ DOÇ. DR. ERCAN TANYELİ ALT TARAF EKLEMLERİ DOÇ. DR. ERCAN TANYELİ A) Alt taraf kavşağı eklemleri 1- Art. sacroiliaca 2- Symphysis pubica B) Serbest alt taraf eklemleri 1- Art.coxae (kalça eklemi) 2- Art.genus (diz eklemi) 3-

Detaylı

ANATOMİ ÜST TARAF KASLARI. Öğr. Gör. Şeyda CANDENİZ

ANATOMİ ÜST TARAF KASLARI. Öğr. Gör. Şeyda CANDENİZ ANATOMİ ÜST TARAF KASLARI Öğr. Gör. Şeyda CANDENİZ ÜST TARAF KASLARI Üst taraf kasları çeşitli alt gruplara ayrılarak incelenir. Omuz kasları: Omuzda; m. deltoideus, m. subscapularis, m. supraspinatus,

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

16.10.2015. Outline (İzlence) Fitness. Vücut geliştirme (Body Building)

16.10.2015. Outline (İzlence) Fitness. Vücut geliştirme (Body Building) Doç.Dr. M.Emin KAFKAS İnönü Üniversitesi Malatya/2015 Fitness Fit -ness Vücut geliştirme (Body Building) 1. Hafta Kas, Kas Çeşitleri, Kasların Yapısı 8. Hafta Orta Düzey İçin Fitness ve Beslenme 9. Hafta

Detaylı

Pelvis Anatomisi ve Pelvis Kırıkları

Pelvis Anatomisi ve Pelvis Kırıkları Pelvis Anatomisi ve Pelvis Kırıkları Dr. Nüket Göçmen Mas Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi AD Pelvis Vücut ağırlığını, omurgadan alt ekstremitelere aktaran ana bağlantıdır. Pelvisi iki os

Detaylı

DİZ TRAVMALARI DİZ TRAVMALARINA ACİL YAKLAŞIM. Statik yapılar. Diz anatomisi. Statik yapılar. Dinamik yapılar

DİZ TRAVMALARI DİZ TRAVMALARINA ACİL YAKLAŞIM. Statik yapılar. Diz anatomisi. Statik yapılar. Dinamik yapılar DİZ TRAVMALARI DİZ TRAVMALARINA ACİL YAKLAŞIM Dr. Mehmet Emin Kavasoğlu Akdeniz üniversitesi Acil A.D. 03.08.2010 Diz anatomisi Diz muayenesi Radyolojisi Fraktürleri Dislokasyonlar Tendon ligament ve meniskus

Detaylı

Hamstring yaralanmaları: Tanı ve Tedavi İlkeleri. Doç. Dr. Haluk H. Öztekin İZMİR

Hamstring yaralanmaları: Tanı ve Tedavi İlkeleri. Doç. Dr. Haluk H. Öztekin İZMİR Hamstring yaralanmaları: Tanı ve Tedavi İlkeleri Doç. Dr. Haluk H. Öztekin İZMİR Kas dokusu organizasyonu Kas fibrilleri Yavaş kasılan lifler: Tip I Aerobik. Dayanıklı. Hızlı kasılan lifler: Anerobik.

Detaylı

PATELLOFEMORAL AĞRI SENDROMLU BİREYLERDE DİZİN FARKLI MEKANİK YÜKLENMELERİNDE DİZ EKLEM POZİSYON HİSSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

PATELLOFEMORAL AĞRI SENDROMLU BİREYLERDE DİZİN FARKLI MEKANİK YÜKLENMELERİNDE DİZ EKLEM POZİSYON HİSSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PATELLOFEMORAL AĞRI SENDROMLU BİREYLERDE DİZİN FARKLI MEKANİK YÜKLENMELERİNDE DİZ EKLEM POZİSYON HİSSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Fzt. Esra ATEŞ NUMANOĞLU

Detaylı

PROPRİOSEPTİF NÖROMÜSKÜLER FASİLİTASYON (PNF)

PROPRİOSEPTİF NÖROMÜSKÜLER FASİLİTASYON (PNF) PROPRİOSEPTİF NÖROMÜSKÜLER FASİLİTASYON (PNF) TEMEL PRENSİPLER Proprioseptörlerin uyarılması ile nöromüsküler mekanizmanın cevaplarını kolaylaştırmak Amaç: el temasları, görsel ve sözel uyarılar yoluyla

Detaylı

KOMPARTMAN SENDROMU. Patofizyoloji. KS Nedenleri. Ödem

KOMPARTMAN SENDROMU. Patofizyoloji. KS Nedenleri. Ödem KOMPARTMAN SENDROMU 10.08.2010 Dr.Günay YILDIZ Kompartman Sendromu (KS),damar ve sinir içeren kapalı boşluklarda doku basıncının, perfüzyonu engelleyecek kadar artması sonucu ortaya çıkan hipoksiyle birlikte

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 2 Ayağın en temel fonksiyonu stabilitenin sağlanması ve devam ettirilmesidir. Ayağın stabilite ve denge fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için çeşitli düzlemlerde

Detaylı

KASLAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kasların regenerasyon yeteneği yok denecek kadar azdır. Hasar gören kas dokusunun yerini bağ dokusu doldurur.

KASLAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kasların regenerasyon yeteneği yok denecek kadar azdır. Hasar gören kas dokusunun yerini bağ dokusu doldurur. KASLAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER Canlılığın belirtisi olarak kabul edilen hareket canlıların sabit yer veya cisimlere göre yer ve durumunu değiştirmesidir. İnsanlarda hareket bir sistemin işlevidir. Bu işlevi

Detaylı

27.09.2012. Travmatik olmayan Diz Ağrıları. AÜTF Acil Tıp Anabilim Dalı Arş.Gör.Dr.Engin ŞENAY 26.6.2012. Görüntüleme. Anatomi.

27.09.2012. Travmatik olmayan Diz Ağrıları. AÜTF Acil Tıp Anabilim Dalı Arş.Gör.Dr.Engin ŞENAY 26.6.2012. Görüntüleme. Anatomi. Anatomi Görüntüleme AÜTF Acil Tıp Anabilim Dalı Arş.Gör.Dr.Engin ŞENAY 26.6.2012 Spesifik bursalar/bursitler Spesifik tendinit Osteoartrit Tedaviler Görüntüleme Fizik muayene ve hikayeye yardımcı X-ray

Detaylı

DİZ EKLEMİ PROTEZİNİN TASARIMI İÇİN GEREKLİ ANTROPOMETRİK ÖLÇÜMLER

DİZ EKLEMİ PROTEZİNİN TASARIMI İÇİN GEREKLİ ANTROPOMETRİK ÖLÇÜMLER T.C ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANATOMİ ANABİLİM DALI DİZ EKLEMİ PROTEZİNİN TASARIMI İÇİN GEREKLİ ANTROPOMETRİK ÖLÇÜMLER Arş. Gör. Dr. Ayşe İmge USLU UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI Prof. Dr. Behice

Detaylı

AKTİVİTE DÜZEYLERİ İLE DİZ ÖĞRENCİ GRUBUNUN FİZİKSEL KUVVETİNİN İZOKİNETİK OLARAK KARŞILAŞTIRILMASI

AKTİVİTE DÜZEYLERİ İLE DİZ ÖĞRENCİ GRUBUNUN FİZİKSEL KUVVETİNİN İZOKİNETİK OLARAK KARŞILAŞTIRILMASI AKTİVİTE DÜZEYLERİ FARKLI İKİ ÖĞRENCİ GRUBUNUN FİZİKSEL AKTİVİTE DÜZEYLERİ İLE DİZ KUVVETİNİN İZOKİNETİK OLARAK KARŞILAŞTIRILMASI ARAŞTIRMACI: AHMET MİÇOOĞULLARI TEZ DANIŞMANI: PROF. DR. AYŞE DİCLE TURHANOĞLU

Detaylı

Aynı zamanda «güç bölgesi» ya da «güç evi» (powerhouse) olarak da tanımlanmaktadır.

Aynı zamanda «güç bölgesi» ya da «güç evi» (powerhouse) olarak da tanımlanmaktadır. 1 Core nedir? Aynı zamanda «güç bölgesi» ya da «güç evi» (powerhouse) olarak da tanımlanmaktadır. Vücudun ağırlık merkezinin olduğu ve en önemlisi de tüm hareketlerin başladığı bölge olarak bilinmektedir.

Detaylı

FTR 303 Ortopedik Rehabilitasyon

FTR 303 Ortopedik Rehabilitasyon FTR 303 Ortopedik Rehabilitasyon Patello-Femoral Ağrı Sendromu Ön Diz Ağrısı emin ulaş erdem GİRİŞ Diz ile ilgili patolojiler içinde patellofemoral ağrı, klinikte en sık karşılaşılan ve tedavisi en zor

Detaylı

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA Vücut Kompozisyonu Çocukluk ve gençlik dönemi boyunca beden kompozisyonu sürekli değişkenlik göstermektedir. Bu değişimler; kemik

Detaylı

KAS-İSKELET BİYOMEKANİĞİ

KAS-İSKELET BİYOMEKANİĞİ Adı ve Soyadı: SALİM CAN YILMAZ -- GÖRKEM KAÇOĞLU Öğrenci Numarası: 3003010091 -- 2903010036 BİYOMEKANİĞE GİRİŞ DERSİ ÖDEV 1 (13.03.2014) KAS-İSKELET BİYOMEKANİĞİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ 1. KASLAR Kas

Detaylı

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık PELVİS KIRIKLARI Prof. Dr. Mehmet Aşık PELVİS KIRIKLARI Pelvis, lokomotor sistemin en fazla yük taşıyan bölümüdür. İçindeki majör damar, sinir ve organ yapıları nedeniyle pelvis travmaları kalıcı sakatlık

Detaylı

Büyümekte olan bir çocuk için ATP nin anaerobik yolla üretimi oldukça önemlidir çünkü

Büyümekte olan bir çocuk için ATP nin anaerobik yolla üretimi oldukça önemlidir çünkü 1 Büyümekte olan bir çocuk için ATP nin anaerobik yolla üretimi oldukça önemlidir çünkü Çocukların çoğu hareketi uzun süreli orta düzeyde aktivitelerden çok; kısa süreli patlayıcı aktiviteleri içermektedir

Detaylı

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS Aerobik Antrenmanlar Sonucu Kasta Oluşan Adaptasyonlar Miyoglobin Miktarında oluşan Değişiklikler Hayvan deneylerinden elde edilen sonuçlar dayanıklılık antrenmanları

Detaylı

DİZ OSTEOARTRİTLİ KADINLARDA LATERAL KAMA VE SUBTALAR BANDAJ UYGULAMASININ ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

DİZ OSTEOARTRİTLİ KADINLARDA LATERAL KAMA VE SUBTALAR BANDAJ UYGULAMASININ ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI DİZ OSTEOARTRİTLİ KADINLARDA LATERAL KAMA VE SUBTALAR BANDAJ UYGULAMASININ ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Uzm. Fzt. Senem GÜNER Ocak, 2010 DENİZLİ DİZ OSTEOARTRİTLİ KADINLARDA LATERAL KAMA VE SUBTALAR

Detaylı

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ MENİSKÜS ZEDELENMELERİ Diz eklemi uyluk (femur) ve kaval (tibia) kemikleri arasında kusursuz bir uyum içinde çalışır. Bu uyumun sağlanmasında, diz içerisinde yer alan menisküs denilen yarım ay şeklindeki

Detaylı

Maksimal kuvvet: Nöromuküler sistemde harekete katılan kasların istemli ve yavaşça kasılmasıyla üretebildiği azami kuvvet olarak tanımlanır.

Maksimal kuvvet: Nöromuküler sistemde harekete katılan kasların istemli ve yavaşça kasılmasıyla üretebildiği azami kuvvet olarak tanımlanır. Maksimal kuvvet: Nöromuküler sistemde harekete katılan kasların istemli ve yavaşça kasılmasıyla üretebildiği azami kuvvet olarak tanımlanır. Maksimal kuvvette, Yaş, Cinsiyet, Genetik özelliklerle birlikte

Detaylı

UYLUK KEMİĞİ YAPISAL HASARLARINDA MENİSKÜSLERDE OLUŞAN GERİLMELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

UYLUK KEMİĞİ YAPISAL HASARLARINDA MENİSKÜSLERDE OLUŞAN GERİLMELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ UYLUK KEMİĞİ YAPISAL HASARLARINDA MENİSKÜSLERDE OLUŞAN GERİLMELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Arif ÖZKAN 1, Ġbrahim MUTLU 1, Halil ATMACA 2, Levent BULUÇ 2, M. Sefa MÜEZZĠNOĞLU 2, M.Yavuz ÇIRPICI 3 Yasin KĠġĠOĞLU

Detaylı

FTR 208 Kinezyoloji II. El Bileği. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem

FTR 208 Kinezyoloji II. El Bileği. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem FTR 208 Kinezyoloji II El Bileği yrd. doç. dr. emin ulaş erdem GİRİŞ El bileği eklemi, ön kolun distal ucu ve elin proksimal ucu arasında yer alan eşsiz bir eklemdir. Üst ekstremitenin mekanik etkinliğini

Detaylı

TOTAL DİZ ARTROPLASTİSİ ORTA DÖNEM SONUÇLARIMIZ

TOTAL DİZ ARTROPLASTİSİ ORTA DÖNEM SONUÇLARIMIZ T.C SAĞLIK BAKANLIĞI DR.LÜTFİ KIRDAR KARTAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 1.ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ KLİNİĞİ Şef: Op.Dr.G.Tuğrul BERKEL TOTAL DİZ ARTROPLASTİSİ ORTA DÖNEM SONUÇLARIMIZ (UZMANLIK TEZİ) DR.Meriç

Detaylı

Doç.Dr.Onur POLAT. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

Doç.Dr.Onur POLAT. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Doç.Dr.Onur POLAT Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı İçerik: Diz Yaralanmaları Fraktürler Dislokasyonlar Tendon, Ligament ve Menisküs Yaralanmaları Aşırı Kullanıma Bağlı Yaralanmalar

Detaylı

KALDIRAÇ. Kuvvet x Kuvvet kolu = Yük x Yük kolu

KALDIRAÇ. Kuvvet x Kuvvet kolu = Yük x Yük kolu KALDIRAÇ Destek noktası da denilen sabit bir nokta etrafında dönebilen sistemler. Destek: Kaldıracın etrafında döndüğü nokta. Kuvvet Kolu: kuvvetin destek noktasına olan uzaklığı Yük Kolu: yük ile destek

Detaylı

TERMİNOLOJİ SAKARYA ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİYOMEKANİK DERS NOTU. Doç.Dr. Akın Oğuz KAPTI

TERMİNOLOJİ SAKARYA ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİYOMEKANİK DERS NOTU. Doç.Dr. Akın Oğuz KAPTI TERMİNOLOJİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİYOMEKANİK DERS NOTU Doç.Dr. Akın Oğuz KAPTI Anatomik Duruş Yüzü karşıya bakan, topukları birleşik, kolları yanlarda ve avuç içleri öne bakar şekilde ayakta dik

Detaylı

SIK GÖRÜLEN SPOR YARALANMALARI. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

SIK GÖRÜLEN SPOR YARALANMALARI. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı SIK GÖRÜLEN SPOR YARALANMALARI 1 Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı Ayak bileği 2 Tüm spor yaralanmalarının %20-30 u ayak bileğine ait. Ayak bileği yaralanmalarının %85 i sprain şeklinde

Detaylı

EKLEM HAREKET AÇIKLIĞI MUAYENESİ (LOMBER VE ALT EKSTREMİTE) Dr. Arif GÜLKESEN

EKLEM HAREKET AÇIKLIĞI MUAYENESİ (LOMBER VE ALT EKSTREMİTE) Dr. Arif GÜLKESEN EKLEM HAREKET AÇIKLIĞI MUAYENESİ (LOMBER VE ALT EKSTREMİTE) Dr. Arif GÜLKESEN Günlük yaşam aktivitelerinin gerçekleştirilmesi, büyük oranda eklemlerde yeterli hareket açıklığının olmasına bağlıdır. Bu

Detaylı

Kuvvetlendirme Egzersizleri. Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Gör.

Kuvvetlendirme Egzersizleri. Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Gör. Kuvvetlendirme Egzersizleri Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Gör. Kuvvetlendirme Egzersizleri Kuvvet arttırma yöntemleri kasa yük bindirme prensibine dayanır. Overload prensibi: Aşırı yüklenme

Detaylı

OMUZ VE ÜST KOL BÖLGESİNE YÖNELİK KİNEZYOLOJİK BANTLAMA UYGULAMALARI

OMUZ VE ÜST KOL BÖLGESİNE YÖNELİK KİNEZYOLOJİK BANTLAMA UYGULAMALARI OMUZ VE ÜST KOL BÖLGESİNE YÖNELİK KİNEZYOLOJİK BANTLAMA UYGULAMALARI Supraspinatus kası Origo: Skapulanın supraspinöz fossası İnsersiyo: Humerus tuberkulum majus superior bölümü İnervasyon: Supraskapuler

Detaylı

HAREKET SİSTEMİNE GİRİŞ

HAREKET SİSTEMİNE GİRİŞ H.Ü. SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ, REKREASYON BÖLÜMÜ SBR178/REK132 İNSAN ANATOMİSİ VE KİNEZİYOLOJİ 2015-2016 BAHAR DÖNEMİ HAREKET SİSTEMİ VE KİNEZİYOLOJİK ANALİZ BÖLÜMLERİ İÇİN KONU TEKRARI SORULARI HAREKET

Detaylı

YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ

YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ Doç. Dr. Tahsin BEYZADEOĞLU Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD. Yüksek Tibial Osteotomi AMAÇ Mekanik yükü, hastalıklı bölgeden, daha sağlıklı bölgeye

Detaylı

ÖN ÇAPRAZ BAĞ ZEDELENMELERİ

ÖN ÇAPRAZ BAĞ ZEDELENMELERİ ÖN ÇAPRAZ BAĞ ZEDELENMELERİ Diz eklemi çepeçevre bağlarla desteklenen ve cildin altında kaslarla çevrili olmadığı için de travmaya son derece açık olan bir eklemdir. Diz ekleminde kayma, menteşe ve dönme

Detaylı

Eklemler. Normal tam hareketli eklemin yapısında şu elemanlar bululnur.

Eklemler. Normal tam hareketli eklemin yapısında şu elemanlar bululnur. . Eklem İskeletin değişik kemikleri arasındaki bağlantıya eklem denilir. Hareket sisteminin pasif öğeleridir. Gövdenin tüm hareketleri eklemler sayesinde mümkün olmaktadır. Eklemler Tam hareketli (sinovial)

Detaylı

PROF. DR. ERDAL ZORBA

PROF. DR. ERDAL ZORBA PROF. DR. ERDAL ZORBA Vücut Kompozisyonu Çocukluk ve gençlik dönemi boyunca beden kompozisyonu sürekli değişkenlik göstermektedir. Bu değişimler, kemik mineral yoğunluğundaki artış, beden suyundaki değişimler,

Detaylı

TÜRK TOPLUMUNDA PATELLA TİPLERİ, PATELLA TİPLERİ İLE KONDROMALAZİ PATELLA ARASINDAKİ İLİŞKİNİN MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME İLE DEĞERLENDİRİLMESİ

TÜRK TOPLUMUNDA PATELLA TİPLERİ, PATELLA TİPLERİ İLE KONDROMALAZİ PATELLA ARASINDAKİ İLİŞKİNİN MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME İLE DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI GÖZTEPE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 2. RADYOLOJİ KLİNİĞİ TÜRK TOPLUMUNDA PATELLA TİPLERİ, PATELLA TİPLERİ İLE KONDROMALAZİ PATELLA ARASINDAKİ İLİŞKİNİN MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME

Detaylı

OS FEMORIS (FEMUR, UYLUK KEMI Ğ I )

OS FEMORIS (FEMUR, UYLUK KEMI Ğ I ) Pars libera membri inferioris Uyluk, bacak ve ayak iskeletini oluşturan kemiklerin tümüne birden bu isim verilir. OS FEMORIS (FEMUR, UYLUK KEMI Ğ I ) İnsan vücudunun en uzun kemiğidir, uyluk kemiği de

Detaylı

Biçimsel ve yapısal olarak iki tip kas vardır.

Biçimsel ve yapısal olarak iki tip kas vardır. Sporda Performans Kontrolü Bütünlüğü Sporcunun Doping Yaptığı Nasıl Saptanır Spor Sakatlıkları ve Tedavi Yolları Yaralanmalarda Soğuk Uygulama Sporda Dayanıklılık Antrenmanı Spor ve Sağlıklı Yaşam Spor

Detaylı

207 Kinezyoloji I. Kinezyolojide Temel Kavramlar - 2. yrd.doç.dr.emin ulaş erdem

207 Kinezyoloji I. Kinezyolojide Temel Kavramlar - 2. yrd.doç.dr.emin ulaş erdem 207 Kinezyoloji I Kinezyolojide Temel Kavramlar - 2 yrd.doç.dr.emin ulaş erdem İNTERNAL VE EKSTERNAL KUVVETLER Musküloskeletal sistemde hareket ve stabilizasyona etki eden kuvvet prensipleri ikiye ayrılır

Detaylı

Fizyolojik Yaklaşım. Kas kasılması sırasında ortaya çıkan gerilim Bir kasın veya kas grubunun bir dirence karşı koyabilmesi

Fizyolojik Yaklaşım. Kas kasılması sırasında ortaya çıkan gerilim Bir kasın veya kas grubunun bir dirence karşı koyabilmesi Fizyolojik Yaklaşım Kas kasılması sırasında ortaya çıkan gerilim Bir kasın veya kas grubunun bir dirence karşı koyabilmesi 2 3 Fizikte kuvvet Cisimlerin şekillerini konumlarını ve harekelerini değiştiren

Detaylı

SAĞLIKLI, KONDROMALAZİLİ VE MENİSKOPATİLİ BİREYLERDEPATELLA'NIN MORFOMETRİK DEĞERLENDİRİLMESİ

SAĞLIKLI, KONDROMALAZİLİ VE MENİSKOPATİLİ BİREYLERDEPATELLA'NIN MORFOMETRİK DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ SAĞLIKLI, KONDROMALAZİLİ VE MENİSKOPATİLİ BİREYLERDEPATELLA'NIN MORFOMETRİK DEĞERLENDİRİLMESİ Hüseyin GERDAN YÜKSEK LİSANS TEZİ ANATOMİ(TIP) ANABİLİM

Detaylı

Dr. Ayşin ÇETİNER KALE

Dr. Ayşin ÇETİNER KALE Dr. Ayşin ÇETİNER KALE Spatium intercostale Birbirine komşu kostalar arasında bulunan boşluk İnterkostal kaslar tarafından doldurulur. Spatium intercostale V. a. ve n. intercostalis ler kostanın alt kenarı

Detaylı

Diz eklemi 3 farklı eklemden oluşmaktadır (10): 1.1. Diz Eklemini Oluşturan Yapılar Kemikler

Diz eklemi 3 farklı eklemden oluşmaktadır (10): 1.1. Diz Eklemini Oluşturan Yapılar Kemikler Osteoartrit subkondral ile eklem kıkırdağı kemikte yıkım ve yapım olayındaki dengenin bozulması sonucunda ortaya çıkan dinamik bir hastalıktır. Vücudumuzda osteoartritten etkilenen en sık bölgemiz ise

Detaylı