T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI"

Transkript

1 T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI ESAS NO :2009/191 CELSE NO :3 CELSE TARİHİ : BAŞKAN :HASAN HÜSEYİN ÖZESE ÜYE :HÜSNÜ ÇALMUK ÜYE :SEDAT SAMİ HAŞILOĞLU C. SAVCISI :MEHMET ALİ PEKGÜZEL C. SAVCISI :NİHAT TAŞKIN KATİP :HAKKI KELEŞ Mahkeme heyeti başkan Hasan Hüseyin Özese, üye hakimler Hüsnü Çalmuk ve Sedat Sami Haşıloğlu, Cumhuriyet Savcıları Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın dan oluşturuldu günü saat da celse açıldı. Açık duruşmaya devam olundu, Tutuklu sanıklardan Süleyman Solmaz, Levent Ersöz, Fatih Hilmioğlu, Mehmet Haberal, Mustafa Dönmez dışındaki tutuklu sanıkların cezaevinden getirildikleri görüldü huzurdaki yerlerine alındılar. Tutuksuz sanıklardan İlyas Çınar, Yalçın Küçük, Münir Kemal Yavuz, Tanju Güvendiren, Adlan Bulut, Emin Şirin, Hatice Bahtiyar, Noyan Çalıkuşu ile bir takım sanıklar müdafilerinden, Sanık Kemalettin Balcı müdafi Av. Ahmet Malkaçoğlu, Sanık Hüdayi Ünlüer müdafi Av Osman Topcu, Muhittin Erdal Şener ve Mustafa Koç müdafi Av. Abdullah Kaya, Sanık Ercüment Ovalı müdafi Av. Ahmet Durak, Sanık Tuncer Kılınç, Mustafa Hüseyin Buzoğlu, Mustafa Levent Göktaş ve Mustafa Koç müdafi Av. Hasan Gürbüz, sanık Mustafa Ali Balbay ve Erol Manisa müdafi Av. Aydın Metin, Sanıklar İbrahim Özcan, Hamza Demir, Mehmet Ali Çelebi, Noyan Çalıkuşu, Neriman Aydın, Kemal Aydın, Engin Koç ve Eren Mumcu müdafi Av. Ahmet Gök, Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Haluk Özdemir, Sanıklar Birol Başaran, Adil Serdar Saçan ve Hüseyin Vural Vural müdafii Av. Hüseyin Ersöz, Sanıklar Birol Başaran, Adil Serdar Saçan, Tuncay Özkan, İlyas Çınar, Hüseyin Vural Vural müdafii Av. Celal Ülger, Sanıklar Ahmet Tuncay Özkan, Hüseyin Nazlıkul ve Mesut Özcan müdafi Av. Gizem Duygu Öcalan, Sanıklar Durmuş Ali Özoğlu, İbrahim Şahin, Hatice Bahtiyar ve Erol Mütercimler müdafi Av. Cavit Subaşı ve Av. Şule Gökay, Sanıklar Mehmet Koral, Oğuz Bulut müdafi Av. Barış Aydın, Sanık Mustafa Özbek müdafi Av. Aydın Akpınar, Sanık Münir Kemal Yavuz müdafi Av. Taner Serim, Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafi Av. Mahmut Cengiz Sarıbay, Av. İlkay Sezer, Sanık Sinan Aydın Aygün müdafi Av. Emine Gaye Akaslan, Sanıklar Gürbüz Çapan, Tanju Güvendiren müdafi Av. Şener Atılgan, Sanık Gürbüz Çapan müdafi Av. Mehmet Danışman, Sanık Muzaffer Öztürk müdafi Av. Kıyasettin Azaklı, Sanıklar Taylan Özgür Kırmızı, Muhammet Sarıkaya ve Yalçın Küçük müdafi Av. Kazım Yiğit Akalın, Av. Hüseyin Fatih Demir, Sanıklar Melih Yüksel ve Emre Baltacı müdafi Av. Esra Baltacı Baran ın geldikleri görüldü huzurdaki yerlerine alındılar. Mahkeme başkanı Köksal Şengün ün mazereti nedeniyle duruşmaya katılamadığı anlaşıldı geçen celse iddianamenin okunmasına ara verildiği görüldü, CMK maddeyle yetkili İstanbul C. Başsavcılığının 2009/268 esas 2009/188 iddianame sayılı iddianamenin okunmasına devam olundu, Sanık Emcet Olcaytu söz istedi verildi; Mahkeme 7 Eylül tarihli duruşmada çok kısa özetlenerek iddianamenin okunması için savcılığa söz verdi. Savcılık ise iddianamenin girişinden itibaren satır satır okuma şeklinde bunu tatbik ediyor mahkemenin bu konuda herhangi bir

2 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:2 savcılığa uyarısı olmadı. Kaldı ki 6 Ağustos tarihli duruşmada savcılığın birinci dava ile ilgili birleştirme talebini mahkeme kabulde etmedi şimdi iddianameye yazılmış birinci iddianamenin özeti diye, hem mahkeme heyetiniz bu birinci iddianameye dayalı davayla bunun birleştirilmesi talebi konusunda kabul kararı vermedi hem de çok kısa özetlenmesi için savcılığa söz vermişti o bakımdan savcılığın çok kısa özetleme uyarısına mahkemenin, heyetin bu uyarısına uygun bir okuma yapması için heyetinizce bir karar alınmasını talep ediyorum. Mahkeme Başkanı " İddianamede belirtilen iddia edilen suçlara ilişkin hususlar tek tek okunup herkese istinat edilen suç vasıfları açıklanacak şekilde iddianame okunacak savcı beylerde ona göre okuyorlar bu konuda devam edeceğiz Avukat Celal Ülgen söz istedi verildi; Efendim bilindiği gibi iddianamenin okunması aslında sanık hakları yönünden önemlidir ve sanıklar için bir haktır ancak bu hak öylesine bir hale getirildi ki gerek doğa şartları, gerek mahkemenin içinde bulunduğu fiziki şartlar gerekse toplu sanık olması bu hak bir yükümlülüğe, bir eziyete dönüştü yani bu 500 sayfa okunmaya çalışıldığı takdirde en az 10 gün 15 gün geçecek bu nedenle sanıklar için Ceza Muhakemesi yasasında düzenlenmiş olun bu hakkın gerçek yerini alabilmesi için bütün sanıklar oybirliğiyle ve bütün vekiller oybirliğiyle çok kısa bir özet istiyor hepimiz okuduk ve aleniyet ilkesi de gerçekleşti bu nedenle özetinin özetini okunmasını talep ediyoruz efendim İddianamenin okunmasına devam olundu, 2009/511 nolu İddianamenin 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102 okundu. 103 ve 104 ün sadece başlıkları okundu 105, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, , 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133,ve134, ün ilk paragrafı okundu. Mahkeme Başkanı " bu sırada saat i olduğu görüldü, iddianamenin okunması sırasında bir kısım sanıklar müdafilerinden Av. Serdar Özersin, Av. Dilek Helvacı, Av. Erdem Olgun, Av. Murat Ekinci, Av. Murat Bülent Hattatoğlu, Av. Rukiye Kibar, Av. Ahmet Koç, Av. Yusuf Kuvvet ile tutuksuz sanıklardan Erol Mütercimler, murat Ağırel ve Yüksek Dilsiz in geldikleri görüldü huzurdaki yerlerine alındı, Duruşmaya a kadar ara verildi, Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu. Bu celseye mahsus olmak üzere iddianamenin okunmasına ara verildi. Talep ve beyanların alınmasına geçildi. Sanık Hasan Atilla Uğur söz istedi, verildi: Sayın Başkan bir önceki duruşmada Mardin Cumhuriyet Başsavcılığından istenilmesini talep ettiğim konular ile ilgili kararda bazı eksiklikler ve yanlışlıklar vardı bunlarla ilgili müdafiim ve ben dilekçe vermiş idik, umuyorum mahkemenize ulaşmıştır. Ayrıca ek iddianameleri rahatsızlığım sebebi ile çok fazla inceleyememiştim. Onları bu fırsatta bir aylık süre içersinde inceleme imkânı buldum. Barıştan bahsedebilmek için önce ortada iki taraflı bir savaşın olması gerekir. Ortada olan Türkiye Cumhuriyeti devleti ve PKK terör örgütünün varlığıdır. PKK terör örgütünün varlığı Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırma amacına matuf hareket etmektedir. İddianamenin 248. ek klasörünün A bölümünde benim PKK kongre gel terör örgütü ile ilintili kişiler arasında adım yazılmıştır. Dört tane polis memurunun bir tanesi emniyet amiri olmak üzere bu kişiler ile benim irtibatlı olduğum yazılmıştır. Sayın başkan ben bütün hayatımı bu hainler ile mücadeleye adadım. Bu iddianame eklerinde de gizli tanık ifadelerinde de geçmişimizin incelenmesinde de ortadadır. Böyle bir iddiayı ortaya atabilmek ve bunu iddianameye koyabilmek için nasıl bir mantık gerekir bunu bilmiyorum. Ayrıca şunu hemen özetle söylemeliyim ki bölgede yaşayan insanlarımızın yüzde doksanı terör örgütüne lanet okumaktadır. Bu terör örgütünü asla tasvip etmemektedir. Siz bunların cazgırlıklarına şovlarına bakmayınız. Milletimiz de bakmasın, bu resmen Türkiye Cumhuriyetinden rövanş alma sanatıdır. Bunun için ortada barıştan söz edebilmek için biraz önce de söylediğim gibi bir savaşın olması gerekir böyle bir savaş yoktur. Türkiye Cumhuriyeti vardır ve onu yıkmaya çalışan PKK terör örgütü vardır. Sayın başkan ortadaki en büyük sorun 25 yıl içersinde kaybettiğimiz şehitlerimiz 2

3 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:3 vatandaşlarımız korucularımız bunların faili meçhul durumları vardır, faili meçhul olan şehitlerimizin failleridir bu hukuksal anlamda bir faili meçhul davasıdır. Benim askerimi polisimi yargı mensubumu korucumu vatandaşımı vuran şehit edenlerin kim oldukları ismen bilinmemektedir. Silahların nerde olduğu bilinmemektedir. İşte dağdan gel in silahını bırak seni affedeceğiz denilen katiller bunlardır. Bu milletin bu katillerin affına değil bu katillerin bulunup faillerin adalet önüne çıkarılmasına ihtiyaç vardır. Beni iddianamenin 248. ek klasöründe PKK terör örgütü ile iltisaklı olarak gösteren zihniyet 29 Ocak 2009 tarihinde yani ben Tekirdağ cezaevinde teröristlikten tutuklu iken Ankara il koruma komisyonunca hakkımda terör örgütlerinin hedefidir diye özel koruma kararı almıştır. Bunu da savunmam sırasında zaten sizlere arz edeceğim, bu iftira dolu yorumu iddianameye koyan zihniyeti de anlayamıyorum, benim geçmişim hiç mi araştırmamışlar şimdilik sadece insaf diyorum, teşekkür ediyorum. Sanık Mustafa Balbay söz istedi, verildi: Sayın Başkan sayın üyeler iddianame okunmaya başlandı, ben de 2 Eylül günü bütün bu yaz boyunca iddianame eklerinden mevcut iddianame eklerinden benim hakkımdaki suçlamalar ile ilgili somut delilleri ayrıntılı olarak irdelemeye çalıştım. Şu anda iddianame okunurken bunların okunması bir suç lamanın bir anlamda yerleşmesini de beraberinde getiriyor. Benim şöyle bir talebim var eğer mahkemeniz kabul ederse yada dikkate tutarsa, iddiaların daha doğrusu ortaya atılan delillerin delil niteliği taşıyıp taşımayacağı konusunda vakitlice bir karar verilebilirse eğer şu anda ortaya atılan iddialara ilişkin delillerin önemli bir bölümünün sizin vicdanınızda da çok da kabul edilebilir olmayacağı düşüncesindeyim, ben esasa girmiyorum tabi ki onlar zamanla değerlendirilecek şeyler, ancak benimle ilgili suçlamalar bu salondaki 3. iddianamedeki kişileri de bağlamakta olarak gösterildiği için bunların delil taşıyıp taşımayacağının öncelikli olarak irdelenmesi gerekir düşüncesindeyim, çünkü bana atfedilen günlük adı verilen notlar, altını çizerek söylüyorum, bana ait değildir. Bunların şu anda nasıl oluştuğuna ilişkin tekrar ediyorum yaz boyunca biz avukatlarımız ile birlikte burada Aydın Metin salonda, avukatlarımız ile birlikte bu iddialara daha doğrusu benim en başta söylediğim daha ilk başta ekleri dahi görmeden dedim ki bu olmaz, bu montaj bir birleştirme görünüyor demiştim. Yaz boyu yaptığımız irdelemede, iddianame eklerinden çıkardığımız belgelere göre sayın başkan, ben on yıllık notları şu anda bilgisayarda orijinal olarak gösterilen on yıllık notların iki dakika otuz üç saniyede oluşturmuş görünüyorum sayın başkan, ben gençliğimde atletizm yaptım yani Hüseyin Bolt olsam bu kadar hızlı bilgisayar da dosya oluşturamam, bunun en azından en hafif tanımla kopya olduğu çok açık bir şekilde ortada. Bu kopyanın delil olamayacağı değerlendirmesini tabi ki mahkemenize bırakıyorum, aslı önemlisi sayın başkan, asıl önemlisi 1 Temmuz 2008 günü ben gözaltına alındım, işyerimdeki bütün bilgisayarlara el konuldu. O bilgisayarların hiçbirinin altını çiziyorum, hiçbirinin imajı bana verilmedi. Kopyası verilmedi. Aradan 14 ay geçti, hala verilmiş değil. Düşünün şu anda ben hangi suçlamalarla doğrudan hakkımdaki belgeleri göremiyorum sayın başkan çünkü bilgisayarların imajı verilmedi artı Sayın Nihat taşkın burada 19 yata 20 Ocak 2009 günü avukatımızın kendisine yaptığı başvuru ile bilgisayarların imajının verilmesi istemine Sayın Taşkın bir imza atarak ya imajını verin ya bilgisayarı iade edin şeklinde emniyete yazı yazdı. Ona da uyulmadı sayın başkan. Yine eklerden ortaya çıkardığımız ben 1 Temmuz günü gözaltına alındım, 5 Temmuz günü mahkemeye çıkarıldım. Sayın üyemiz de mahkeme de idi Haşıloğlu ve durum değerlendirmesi yapıldığında bana sorular yöneltildi. O sorulara ilişkin deliller bilgisayardan çıkarıldığı söylendi. Yine eklerde sayın başkan bilgisayarımın imajlarının yedi temmuz günü açıldığı belgesi var. İki gün sonra, CMK nun 134. maddesine göre bize hala imajlarının verilmemesi, bunların kopyasının bizim elimizde olmaması ve asıl mahal olay mahallinde de verilmemiş olmasının çok somut delil değeri taşımayacağı halde şu anda okunurken de ben hem kendim ile ilgili hem de bana atfedilen notlar üzerinden başkaları da suçlanmakta olduğu için gerçekten ciddi bir durum ile karşı karşıyayım ve bu konudaki değerlendirmenin vakitlice yapılması gerektiği yönünde düşünce aktarmak istiyorum. Tabi ki 3

4 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:4 daha ilk 20 Temmuz da ve 6 Ağustos günü duruşma sürerken ben burada mahkeme başkanına Sayın Şengün başkan iken bir medya mensubu olarak medyaya kesinlikle bir yasaklama gibi düşüncemin aklımdan geçmeyeceğini söyleyip ancak bizim hakkımızdaki bu yargısız infaz ve hakkımızdaki haberlerin bir değerlendirmesinin yapılması gerektiği düşüncesi iletmiştim. Bu hafta içinde sayın başkan birkaç yayın organında şu çıktı; iddianamede ortaya çıkan belgelere göre Mustafa Balbay Amerikan Büyükelçiliği ile gizli kapaklı toplantılara katılmıştır. Belgesi ne, iddianame eklerinde Sayın Mutlu Ekizoğlu nun terörle mücadele şubesinde görevli elemanın tuttuğu bir not, diyor ki Telefon kayıtlarından Amerikan Büyükelçiliği İle gizli kapaklı toplantılara katılmıştır diyor, sayın başkan o toplantıda Sayın Nihat Taşkın da bana o soruyu sorduğunda kendisine söylemiştim, dört gazeteci resim bir öğle yemeği yedik. Milliyet Gazetesi temsilcisi Fikret Bila, Referans Gazetesi temsilcisi Erdal Sağlam ve Zaman Gazetesi temsilcisi Mustafa Ünal, şimdi medya da bu resmi toplantı düşünün, Zaman, Milliyet, Cumhuriyet ve Referans gazetelerinin temsilcilerinin olduğu bir toplantı gizli kapaklı toplantı gibi sunuluyor, hakkımızda daha baştan yargısız bir infaz söz konusu. Tutukluluğumuzun devam etmekte olması, mağduriyetimizi daha da katlıyor. En son kısa bir durum daha yine bu iddianamenin ruhu ile ilgili şimdi sayın başkan ek klasörlerin 70. klasör sayfa 48 de, telefon dinleme kayıtlarında diyor ki, hedef kişi Mustafa Ali Balbay. Dinlenen telefon bu sayın başkan Cumhuriyet Gazetesinin gazetenin künyesinde de yer alan künyesinde de yer alan santral telefonu, bu santral telefonundan yapılan telefonların niçin yapıldığı bana soruluyor sayın başkan, orda o sayfadan görüşmeyi yapan gazetemizin muhabiri ilhan Taşçı ile ilhan Taşçı ile Kemal Kılıçtaroğlu konuşuyorlar ve bu aralarında ne konuşulduğu bana soruluyor sayın başkan. Telefon dinlemelerinin bu durumunu ayrıca dikkat çekmek istiyorum çünkü şu nedenle de bağlayacağım, 3. iddianamede kamuoyunca da tanınmış pek çok kişi olduğundan onların Cumhuriyet gazetesi ile yaptığı her görüşme bana mal edilmiş. Diyelim ki 3. iddianamede yer alan bir rektör, Cumhuriyet Gazetesinden bir muhabir aradı ki rektör görev sırasında. O muhabir konuşmuş haber almış haber vermiş normal gazetecilik ilişkisi olmuş ama telefon görüşmesini Mustafa Balbay yapmış görünüyor. Benim bir kişi ile üç yüz konuşma, bir kişi ile otuz kırk konuşma yaptığım yer alınca ben çok şaşırdım. Mümkün değil dedim kendimi biliyorum. Anladım ki bu şekilde kayda geçmiş. Ben bu saptamaları yaparken hem telefon konuşmalarımda hem de bilgisayar kayıtlarında da dediğim gibi oluşturulmuş iki dakika otuz üç saniye de bir araya getirilmiş, ben bunların içeriği ile ilgili hiçbir yani gazeteciliğimden hiçbir endişem yok yanıt veremeyeceğim hiçbir sorun yok. Bu değerlendirmelerin benim bir şeyi saklıyor bir şeyin delil olmaması için çaba harcıyor şeklinde de yorumlanmamasını diliyorum. Sadece bu işin usulünde dört büyük hata olduğunu, bu dört büyük hatanın, imajın verilmemesi, içeriğinin kopya olması, iki dakika otuz üç saniyede oluşturulması ve farklı zamanlardaki metinlerin getirilip bir araya getirilmesi çok somut bir usul hatası olduğunun altını ayrıca çizmek istiyorum başkanım. Sanık Tuncay Özkan söz istedi, verildi: Sayın Başkan, sayın üyeler, kıymetli hazirun, değerli katılımcılar, iddianamenin sizin tarafınızdan kabulünden sonra başlayan süreç okuma ile devam ederse çok büyük felaketler ortaya çıkacak. Biz bu noktada iddianamede bulunan olguların somut delillere dayanıp dayanmadığını tartışmadan yani CMK da uygun şekilde toplanıp toplanmadığını, bunların gerçekliğini burada konuşmadan eğer devam edecek olursak örneğin benim kızım burada, benim kızım bu duruşmayı izliyor. Babasının ruhsatsız silahları olduğunu, el bombası bulunduğunu, babasının talimatla birilerinden aldığı talimat ile tanımadığı bir insandan belgesini sunacağım biraz sonra aldığı talimat ile buradaki işten öbür işe geçtiğini, burada dinlediği zaman şimdi iddianamenin ilerleyen bölümlerinde benim katil olduğum söyleniyorsa bunu Türkiye yi bir tarafa bıraktım, ben bunu nasıl açıklayabilirim kızıma. Ya ordaki sayın savcılarımız örneğin ben diyorum ki benim ruhsatsız tabancam yok. Sayın savcılar diyor ki evet var. Ben de diyorum ki o zaman böyle bir iddianameyi sayın mahkeme nasıl kabul eder çünkü eklerinde ruhsatlı kendisi beyan etmiş, ruhsatı vardır diyor, el bombası el bombası değil, 4

5 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:5 bana ait olduğu da şey değil bir depoda çıkmış, ne imiş süs içinde patlayıcısı yok kapsülü yok, ortasından kesilmiş, efendim birisi görürse bundan etkilenirmiş, korkarmış, korkarda başvurursa bu da 6136 sayılı yasanın bilmem kaçıncı maddesine göre suç olarak değerlendirilirmiş, sayın savcımız görmüş korkmuş mu, kime gösterilmiş de korkmuş. Masasının üzerinde kağıtlık olarak duran bir şey. Şimdi bunu burada el bombası var diye okuduğunuz zaman ortaya çıkan tabloyu ben nasıl değiştirebilirim tane telefon konuşması var benimle ilgili olarak şimdi ben bu 1817 tane telefon konuşmasının kararlarına ancak geçen celse bana verilen bir CD yi incelemeye başladığımda muttali oldum. Bunların CMK ya aykırılık iddiası var, benim tarafımdan size daha önce dile getirildi. Ama bununla ilgili herhangi bir şey yok. İlk günden beri söylüyorum. Diyorum ki bu iddianame benim suçumun delillerini bana söylemiyor. Mahkemenizden rica ediyorum. Siz ara kararlar veriyorsunuz, hüküm oluşturuyorsunuz benimle ilgili olarak hüküm oluştururken o hükme tutukluğumun devamına diye karar veriyorsunuz o hükme benim suçumun nedenlerini, hukuki gerekçelerini yazmayacak mısınız, üç satır ile tutukluluğum devam ediyor. Efendim 100. maddenin 3, e peki 100/3 ü de tartışalım, anayasanın 19 u var 101/2 var. CMK burada, bunları da bizim konuşmamız gerekiyor. Şimdi bunların hiçbirisini tartışmadan Tuncay da suçludur, en büyük teröristtir. Hatta ağzını açsa dünyayı yutacaktı diye bir iddianameyi ben burada dinliyorum. Oysa kendilerine anlattım. Hepsini tek tek söyledim, Nihat bey orda oturuyor, Sayın Zekeriya Öz de ordaydı. Bir ara Mehmet Ali Bey de geldi çıktı. Ama bunlar yok. Örneğin size bir belge sunacağım. İddianamenin 2. iddianamenin klasörlerinden elde ettiğim 307 sayı numaralı belge. Bu bele çok ilginçtir, sayın Hüseyin Buzoğlu nun kalem belleğinden çıkmış, 16 Aralık 2003 görüşme tutanağı diye bir şey. Savcılık ifademde de polis ifademde de bunun olmadığını, bunun yalan olduğunu Hasan Atilla Uğur u tanımadığımı, Levent Ersöz ile iki resepsiyonda tanıştığımı ifade ettim. Bunların hiçbirisi yok iddianamede. Öyle geçiyor. Ama tam kırk yedi yerde yirmi dört sayfalık bu doküman var. Bu doküman ile ilgili olarak ben sormadım sayın savcılık genelkurmaya sormuş, böyle bir kayıt sizde var mıdır diye. Buyurun sunuyorum efendim böyle bir kayıt yoktur. Diyor. Ama şimdi bu birazdan sayın savcı söyledi, hep beraber o kaydı dinleyeceğiz. O kaydın içindeki zırvaları dinleyeceğim. Tekrar tekrar tekrar tekrar görüntüsünü gösterin yok. Ses yok, varsa koyun dinleyelim yok. Ne bilgisayar çıktısı, ama ben bunlarla konuştu, efendim ben talimat almışım da o görüşmede ondan sonra Tanju bey bana talimat vermiş, ben o talimat üzerine gitmişim. Bir insan bir yerden bir yere giderken 3 milyon 700 bin dolar da para veriyorlar mı. Ayda dolar aylık veriyorlar mı. Her kuruşu vergisi ödenmiş, bu nasıl bir düzendir. Ben burada dinlemek zorundayım. Birol Başaran ile ben gitmişim ADD yi ele geçirmeye çalışmışım, efendim Birol Başaran 2005 yılında ADD den istifa etmiş ayrılmış, benim ADD ye üyeliğim 2008 Mart ayı. Bu iddianamenin zaman kavramı yok, zemin kavramı yok ilişki kavramı yok. Bu iddianame ile ilgili olarak dile getirilen herhangi bir şeyin incelemesi yok. Ben şimdi soruyorum, bu CMK yürürlükte mi efendim, siz bununla bağlı mısınız efendim. O zaman soruyorum bunu niçin uygulamıyorsunuz. Ben diyorum ki artık bu labirent kırılmalı, Türk hukuku bu Ergenekon labirentinin dışına çıkmalıdır. Böyle bir şey olabilir mi? Şimdi her türlü şey var, ama Tuncay Özkan ın suçunu açıklamaya gelince yok açıklarsanız sayın savcı diyor ki ordan size açıklarsanız diyor ihsası rey olur. Peki, ben soruyorum, her ay siz benimle ilgili olarak otomatik olarak hüküm oluşturmuyor musunuz? Dosyamı incelemiyor musunuz? İncelediğiniz dosyama göre bana tutukluluğuma devam demiyor musunuz, tam bir yıldır. On iki kere tutukluluğuna devam dediniz. Peki bu ihsası rey değil mi. Peki ben gerekçelerini öğrendiğim zaman ne yapacağım, öğrenmeden nasıl yargılanıyorum. Ben soruyorum Türk usul hukukunda iddianamenin kabulünden sonra ilk işlem delillerin CMK ya göre toplanıp toplanmadığının değerlendirmesi değil midir? Bilgisayarım alınıp götürülmüş, üç tane bilgisayar, yüzlerce bilgisayar, şirketlerden alınmış götürülmüş, beş bin tane CD almış götürmüş, hiçbirinin ne kopyası verilmiş, ne de şu ana kadar teslimi yapılmış, hiçbir şey yok. Aylar öncesi ben polis teslim edildiğine dair yazıyı da eklere koymuş. Peki, biz bunu buradan 5

6 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:6 değerlendirmeyecek miyiz? Adil Serdar Saçan dan bilgi aldı belge aldı, sizin mahkemeniz dışında savcı bey efendiler dışında Türkiye de mahkeme ve savcı yok mu bu iddiayı dile getirdiler, bu iddia ile ilgili adil serdar saçan yargılandı. Yargılaması bitti, ben o belgeyi kimden aldığımı açıkladım. Kadıköy savcısından aldığımı isim de vererek açıkladım. Beraat etti, ama şimdi orda Adil Serdar Saçan Tuncay, benim Adil Serdar Saçan dan belge almaya ihtiyacım mı var. Bütün bunların hiçbirisini görmezden geleceğiz, bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete, ordan okunacak, bende buradan tepki göstermeden dinleyeceğim. Olmaz efendim bunun nasıl alındığı nerde bulunduğu, hangi karar ile alındığı irdelenmeyecek mi mahkememizde, biz usul açısından yani usul esasın kapısındır, bu kapıdan geçmeden hukuk gerçekleşmez kuralını bu mahkemede tatbik etmeyecek miyiz. Soruyorum, bu belgelerin yarısından çoğu Adnan Hocacılar, Fethullahçılar, ocular bucular denilen gruplar tarafından oluşturulmuşsa ve bunlar savcılık makamına bir suç olacak şekilde ulaştırılmışsa, buna mahkemeniz karar vermeyecek midir. Bunun değerlendirilmesi yapılmayacak mıdır. Bütün bunların incelemesi olmadan tutuklusun, tutuklu kal, sus sus, sus. Herkes dinlesin, bütün bu yalanlarla herkes ilgilensin ama sen söyleme bende bunun delillerin bakmayacağım o zaman hukuk olmaz. O zaman hukuku nereye koyacağız. O zaman ben bir yıldır burada niye yatıyorum. Bir an önce benim hakkımda kararı dosya üzerinden oluşturun, mahkûmiyet mi diyeceksiniz ne diyecekseniz deyin bende gideyim başka bir hukuk kurumunda arayım, başka yerlere çarpayım. Ama bütün bunlar olmadan eğer biz burada devam edersek, ortaya çıkacak vahameti kimse düzeltemez. Hiç kimsenin düzeltme imkanı yoktur. Örneğin ben. Özel yetkili genel yetkili kavramından görev itirazında bulunmak istiyorum. Ama bu iddianame okunurken ben bunu nasıl yaparım, zaten itirazımın doğal herhangi bir şeyi kalmıyor ki, işte burada hukuk bilgisi daha engin insanlar var, benim o itirazımın bir önemi var mı yargılama devam ediyorsa burada onunla ilgili bir karar verilmiyorsa, ayni ben kendimi burada böyle savunacağım, ama sayın savcım okumaya devam edecek, e önce mektup yaz, dilekçe yazdım size dedim ki efendim bununla ilgili değerlendirme yapın, duruşmaya gel dediniz duruşmaya geldim. Duruşmada ben burada konuşacağım ordan iddianame okunacak, hükme gel, hükme geleceğim, e itiraz zaten kararı verdik, git itirazı Yargıtay a yap. Böyle bir mantık olamaz. Benim de bunu kabul etmem mümkün değildir. Sizden öncelikle ve aciliyetle bu delillerle ilgili olarak CMK ya uygunluğun mahkemeniz tarafından bir karara bağlanmasını istiyorum. Şimdi gönderdim Hasan Atilla Uğur burada, hayatımda ilk kez Cezaevinde karşılaştım. Bir kez Cezaevinde gördüm. Ama şimdi okuduklarını dinlerseniz, o hoo o beş yıllık geçmişe dönük telefon kaydı yapmışlar taraması yapmışlar. Bir kere konuşma var mı görüşme var mı? Bir iltisak bir bağlantı var mı, ama bunların hiçbirisine bakmadan sonra o kararlar o telefon dinleme kararları, CMK ya uygun mu, bunların hiçbirisi yok. Bunlarla ilgili konuşmak da yok. Karar da yok ama yargılamaya devam, o zaman yargılamanı sonu belli o zaman baştan bir karar verilmiş, ama benim bunu kabul etmem mümkün değil efendim. Ayrıca burada çok önemli bir şey soruyorum. Bu 3. celsedir aynı şeyi tekrarlıyorum ile ilgili olarak bana suçumun hukuki fiil ve hukuki gerekçelerini söylemek zorunda. Ben burada niçin yattığımı bilmeden nasıl yatarım. Ben hangi Türkiye büyük millet meclisine hangi zaman dilimi içersinde kimlerle birlikte cebir ve şiddet unsurlarını kullanarak çalışamaz hale getirmişim, yıkmışım devirmişim ortadan kaldırmışım. Ben hangi Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silah cebir şiddet kullanarak hangi eylemi ne zaman nerde gerçekleştirmişim. Kiminle gerçekleştirmişim. Ben bu terör örgütüne ne zaman dahil olmuşum. Bu terör örgütü bir örgüt müdür değil midir? Bunların örgüt olabilmesi için gerekli olan emir komuta zinciri ve diğer unsurlar bu belgeler CMK ya uygun mudur? Böyle bir şey vra mı, benimle ilgisi nedir. İltisağını ne sağlıyor. Bir Cumhuriyet Çalışma grubu diye bir şey var şimdi okudu sayın savcımız, iddianame bana geldiğinde şöyle bir şey beklenti içine girdim. Bu iddianame Cumhuriyet Çalışma grubu deyince ben şöyle zannediyorum, ben o grubun bir parçasıyım, üyesiyim, içindeyim. Böyle bir grup var ve bu grubun çalışmasına katıldım. Bir okuyorum bir tane slâyt 6

7 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:7 parçasının içinde bilgisayar çıktısının içinde şöyle bir cümle geçiyor, AKP iktidarı tarafından görevinden uzaklaştırılan gazetecilerin adları, sekiz gazeteciden bir tane de benim adım geçiyor. Ama iddianamede yetmiş yerde bundan bahsediyor. Ee yani, evet öyle yaptı, sadece o değil, Paul Wolfovitz ile Richert Poln de benim gitmem için baskı yaptı, evet sonunda ayrıldım. AKP iktidarı beni görevden aldı. Başbakan ın hırsı ve hıncı ile bu noktaya geldik. E peki orda yazıyor diye benim bu ne ise o grupla benim ne ilişkim var, ilişkimin bağlantı unsuru nedir. Madem kurdunuz böyle bir bağlantı. Hukuki gerekçeniz ne fiili unsurunuz ne. Efendim Özden Örnek in günlüklerinde Tuncay Özkan ın adı geçiyor, şimdi ilerde gelecek evet geçiyor, iki kere ziyaret ettim kendisisini. Bu iki ziyaret sırasında bir televizyon kanalı kuracağım, bu recep Tayip Erdoğan bana saldırırsa beni korur musunuz, sordum. Oyak tan reklam verir misiniz sordum. Ama aynı soruyu Bülent Arınç a da sordum, aynı soruyu Başbakan Abdullah Gül o zaman başbakandı ona da sordum anlattım. Hepsine anlattım. Sinan Aygün ile şey konuşuyormuş, televizyon kanalı satın alan kişi, Akın İpek. Yahu konuşmanın içinde diyor ki Akın İpek, Emrinizdeyim, televizyon sizindir gelip kullanın diyor. Sinan Aygün Ergenekoncu, Tuncay Özkan Ergenekoncu, e üstelik de Sinan televizyon kanalı nasıl olduğunu da biliyor. Her şeyi biliyor Ergenekoncuya diyor ki Akın İpek de alan Fethullahçı kişi diyor ki emrinizdeyim. Ne isterseniz onu yaparız. E peki sayın savcılar Ergenekon un Fethullah kanadını açsanıza bir operasyona. Bir açılım yürüsenize bir ordan. Alsanıza Akın ı da bana sayın savcı sorabiliyor ama bizim Akın a da çok kötü kakalamışsın, pahalıya satmışsın televizyonu diyor. Zekeriya Bey bana böyle söyledi. Fahiş fiyata satmışsın. Ama ben orda soruyorum diyorum ki ya bilanço değerlerimi buraya nasıl koyarsınız. Hani bunlar yasaktı, bunlar konulamazdı. Sonra ben gitmişim demişim ki yav kardeşim ver anlaşmazlık doğdu aramızda bunu ver o da var ama Akın dışarıda Tuncay içerde. Niye. Neden, şimdi soruyorum efendim, eğer biz ben bunları öğrenemeyeceksem, ben burada CMK 162 sine göre, görev yapması gereken savcılarımızın CMK nun 170. maddesine göre iddianame düzenlemesi gereken savcılarımızın ben burada CMK yı uygulamak ve CMK nun denetimini yapmak yükümlülüğü ile burada bulunan sizlerin eğer bu görevlerden sarfı nazar ettiğinizi hissedersem adil yargılama falan değil, bunun bir mahkeme olduğunu reddederim. Ben saygı ile ve sevgi ile ve kabul ederek ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının bütün kurallarına bağlı, onu canını vererek savunacak kadar Türkiye Cumhuriyetine yurttaşlık bağı ile gönülden sarılmış bir yurttaş olarak diyorum ki beni adil yargılamak zorundasınız, hukuku uygulamak zorundasınız ve CMK nun uygulanmadığı bir hukuk sistemi içersinde beni yargılayamazsınız. CMK ya göre bu deliller uygun mudur değil midir nerden elde edilmiştir. Mahkeme denetimini yapmak zorundadır ben bunları istiyorum efendim. Mahkemenizin öncelikle iddianamenin kabulünden sonra kabulünden sonra, kabulüne de itirazlarım var ama madem kabul edildi. Şimdi iddianamenin içindeki unsurların yasal olup olmadığını yasaya uygunluğunu sizin denetlemeniz gerekir tane telefon konuşması var. Herkes var, burada anlattım. Karım da var kızım da var herkes var her şey var. Önemli olan yasaya uygun olup olmadığını denetleme görevi sizin. Bunların hangisini kabul edeceksiniz, hangisini kabul etmeyeceksiniz. Örneğin, M.A. ile konuşması, iddianamede diyor ki Tuncay Özkan ın hukuki durum değerlendirmesinde M. A ile yaptığı konuşma örgüt üyeliğinin delilidir diyor. M.A ile yaptığı konuşma. Üstelik diyor, biz bunu sorduk kendisine, açıklamayacağım dedi diyor. Değil, sayın Nihat Taşkın bana sordu bu soruyu, ben savcılıkta kendisine açıkladım. Ama polis ifademde 26. saatte, dedim ki artık aynı şeyleri soruyorsunuz, buradan da savcıya gideceğim 5. güne giriyoruz, uykusuzum ve yorgunum. Bu sorular tekrar tekrar aynı yüz altı sayfaya ulaştı, ifade metni. Durmadan soru geliyor içerden soru yazıp gönderiyorlar. Onu savcılıkta ifademi vereyim dedim orda anlatayım. Sayın Taşkın sordu bende ifademde verdim. Şimdi iddianame diyor ki benim o verdiğim ifadeye açıklamama rağmen M. A ile yaptığı konuşma delildir diyor. M.A. diye siz merak edip sormayacak mısınız? M. A. Kimdir diye. Bunun bu telefon dinlemesinin kararını, iddianamede eklerinde aramayacak mısınız? Uygun mudur, yasal mıdır bu yasal diyelim ki suç 7

8 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:8 işledim. Ve ben sizin karşınızda şu anda burada sıfır numara cahil Türk dili bilmeyen, hukuktan anlamayan bir yurttaş olarak karşınızdayım. Benim bunları sorma kabiliyetim de yok. Mahkeme benim hakkımın savunmasında yapmayacak mı? Hani yiğidi öldürüp altında ağlayacağız ya hani yasaya uyacağız ya. Benim haklarımı kim temsil edecek savcılık mekanizmasının karşısında. Şimdi soruyorum size M.A. ile yaptığım konuşma hangi yasal dayanak ile dinlenmiştir. Bunun CMK ya göre sorgulamasını siz yapmayacak mısınız? M.A nın kim olduğunu sormayacak mısınız? Mesela ben M A yı okuyunca şimdi sorsam, Mehmet Ağar mı acaba yada Mehmet A. yada Mustafa A. konuştuğum kişinin adı M.A diye kodlanacak bir ad değil, konuşma da benim yasal haklarımı aramam örgütlenme siyasi parti kurma hakkım ile ilgili olarak yaptığım bir görüşme, o dehşetengiz M.A kim biliyor musunuz efendim siz merak etmedeniz sormadınız ben size açıklayayım, o dehşetengiz M. A benim ile birlik benim terör örgütüne üyeliğimin delili olan M. A. Metin Akpınar, sanatçı. M. A. diyor ki S. B ile yaptığı telefon görüşmesi, örgüte yeni eleman kazandırma çalışmasının delilidir. S B yi merak etmeyecek misiniz sayın yargıcım, benim hakkımda kuvvetli suç şüphesini bunlar oluşturmuyor mu sizde. Size dışarıdan birileri gelip söylemiyorsa yani Başbakan, Adalet Bakanlığı Müsteşarı, AKP li herhangi bir yetkili beni doğal düşmanı olarak gören birisi gelip size bir şey söylemiyorsa dosyaya bakıyorsanız e dosyada neye bakacaksınız buna bakacaksınız SB ile yaptığı görüşme örgüte yeni eleman kazandırmanın delilidir diyor. Bu SB yi merak etmiyor musunuz, benim hakkımda kuvvetli suç şüphesi bunlarla oluşmuyor mu? SB kim biliyor musunuz efendim. Prof. Dr. Süheyl Batum. Yeni Partiyi kuruyorum diyorum ki ya gel de görüşelim, konuşalım, parti kurarken kiminle görüşeceksiniz, kod adlar verilerek, CMK ya uyulmadan, yapılan bu tür çalışmaların tamamı yasaya aykırılık taşır. Benim hakkımı hukukumu kim savunacak okunuyor avukatlarımız dinliyor o her şey güzel. Onlar bakıyorlar, çağırıp bir süre sonra olur diyorlar. Ama ben sizden benim hakkımı savunmanızı istiyorum efendim. Ben mahkemenizden benim haklarımı savunmanızı istiyorum. Ben diyorum ki bu delillerin CMK ya uygunluğunu denetleyin. Denetlediğinizde telefon konuşmaları ile ilgili olarak alınan kararların yasa dışı olduğunu, 170 e aykırı işlem yapıldığını, suçumun belli olarak tarihi olarak suç tarihi olarak ne yazıyor biliyor musunuz efendim iddianamede tutuklandığım göz altı, ha tutuklama peki ben soruyorum CMK da tutuklama diye bir şey var mı? Beni çağıracak ben kendisine gideceğim yada gitmezsem hakkımda tutuklama kararı çıkartacak. Bir sabaha karşı sıradan yurttaş Tuncay Özkan, evine yirmi sekiz tane polis geliyor. Dehşet her taraf sarılıyor. Alınıyorum ve bir yıldır buradayım. Suçumu bilmiyorum hangi suçu işlediğim konusunda en küçük bir ilgim yok burada yatıyorum. Bildiğim tek şey bu memleketi çok sevmek. Siyaset yapmak istiyorum. Gazeteciliğimle verdiğim hizmetin ötesine geçmek istiyorum. İnsanlarla bununla ilgili olarak konuşuyorum. Özel kendi sadece arkadaşlık ilişkim var diye doktorlarımı gözaltına aldılar. İddianamede biraz önce okudular yüreğim sızladı. İddianamede diyor ki Anet Sahakyan Fuat Karip, Şener Öztürk, Anet Sahakyan benim sekreterim, Şener Öztürk benim şoförüm. Fuat Karip benim bilgisayar teknisyenim. Evet, aldılar sorguladılar takipsizlik kararı verip gönderdiler. Şimdi iddianamede şunlar şunlar şunlar elde edilmiştir suç delili o kitap suç kitaplar suç, beş bin tane kitabımı parça parça etti polisler. Onlar hakkında bir şey yok ama benim beş bin tane kitabımın olması suç. CD lerimin bulunması suç. Bilgisayarımın olması suç. Bilgi edinmem suç, saklamam suç, her şey suç. Ama bunlar ile ilgili iddianamede bu çocukların hakkında takipsizlik kararı verilmiş ve buradan gönderilmiş bu suçla bir ilgisi olmayan insanların bu suçla herhangi bir bağlantısı olmayan insanların ve bunu iddianamenin sonunda karara bağlamış olan savcıların burada sanki onlardan elde edilen şeyler suç unsuruymuş onlar suçlu imiş gibi gösterilmesini ben kabul edemem sayın yargıcım, sayın başkanım buna nasıl karar vereceğiz. Benim sizden ricam hukuku uygulamanızdır efendim. Böyle bir yargılama orda bir yandan bir yandan kovuşturma devam ediyor, yeni iddianameler gelecek. Bir yandan orda iddianame okunuyor. Bir yandan buna ilişkin ben itirazlarımı yapıyorum. Ve zaman akıp gidiyor. Ben dilekçe yazıyorum siz bana diyorsunuz ki duruşmaya gel 8

9 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:9 duruşmada konuşuruz, duruşmada konuşuyorum, delillerin değerlendirilmesine gel, hükme gel hükümden sonra Yargıtay a itiraz hakkın serbest bu mezbahaya giderken kasap bıçağı yalamak demek. Benim aradığım şey hukuk. Suçsuzluk karineme inanıyorum. Adil yargılanma karineme inanmak istiyorum. Bunun delili iddianamenin okunmasından sonra, CMK ya uygunluk açısından savcılığın söylediklerinin denetlenmesidir. Sizden bunu talep ediyorum efendim teşekkür ediyorum. Mahkeme Başkanı: Tuncay Bey iddianamenin okunması Ceza muhakemesi Kanunu da ki ilgili hükümlere göre yapılıyor yani usulü eksiklik kalmaması için gayret ediyoruz. Çünkü iddianamede iddianame ve onun yerine geçen belge okunur şeklinde bir ibare var biz buna uymaya çalışıyoruz. Yani yapılan suçlamalar ve sanıklara isnat edilen suçlar, anlaşılacak şekilde iddianame okunacak. Ayrıca Mahkememize herhangi bir kimsenin etki yapması mümkün değil, mahkememizin adil ve bağımsız olduğundan ve tarafsız olduğundan herkesin emin olması lazım. Adı üstünde okunan belge bir iddianame savcılığın iddialarıdır bu daha sonra yargılama yapılıyor ve ileriki aşamalarda değerlendirilecek. Ve size de iddianame tebliğ edildi zaten herhalde okumuşsunuzdur haberiniz vardır. Sanık Tuncay Özkan söz istedi, verildi: Sayın savcılarımız iddianameyi okuyacaklar peki iddianamedeki siz de vicdani kanaatinize göre, bir karar vereceksiniz Türk hukukunda yargıcın vicdani kanaati oluşacak ve o vicdani kanaat benim hayatım ile ilgili nasıl burada hürriyetimin bağlanması gibi çok hayati bir noktada karar veriyorsanız benim hayatımın devamı ile ilgili karar verecek, çünkü iddianame benim hakkımda neler demiyor ki, benim hakkımda istenen şey eski yasada olsa idam beni üç kere idam edeceksiniz, üç kere idam edeceksiniz ailemin mal varlığına el koyacaksınız beni sürgüne göndereceksiniz hatta cezamı yatar çıkarsam. Neler istiyorlar aman Allah ım aman Allah ım. İnanılmaz şeyler. Mahkeme Başkanı. Konu anlaşıldı, ya zaten savcı beylerin iddiaları onlar. Savcı beylerin iddiaları onları. Buyurun. Sanık Tuncay Özkan: peki efendim o iddiaların hukukiliğini hukuki delil noktasındaki değerlendirmesini CMK ya göre siz yapmayacak mısınız? Mahkeme Başkanı: Her yönü ile değerlendiriyoruz, buyurun oturun. Sanık Tuncay Özkan: Peki efendim bir şey daha öğrenmek istiyorum örneğin ben tam bir yıldır, hukuk geçen celse de söyledim ama tekrar sormak istiyorum, bir yıl boyunca tutukluyum, hakkımda kuvvetli şüphenizi oluşturacak iddianameden kaynaklanan unsurlar var. Bir de birinci iddianamede Süleyman Esen diye bir sanık var hakkında bir hüküm oluşmuş Ankara da. Geldi ifadesini dahi vermeden siz bir vicdani kanat ile serbest b ıraktınız, şimdi ben soruyorum, kimi sanıkları da iddianamenin değerlendirmesi sırasında serbest bıraktınız, şimdi ben öğrenmek istediğim şeylerden bir tanesi de şu, ölçü nedir efendim. Ölçü neden oluşuyor. Sizin vicdani kanaatinizi örneğin benim çok bilinir olmam, bazı üyelerinizin beni sevmiyor olması, savcılarımızın benim hakkımda dehşet suçlamada bulunması mı oluşturuyor yoksa önünüze gelen unsurların maddi değerlendirmesi doğrusu yanlışı ve benimle ilgili sizde mahkemede oluşacak kanaat midir? Ben o zaman diyorum ki mahkemede işte biraz önce söylediğim şey ve diğer sanıkların da katıldığı unsurlardan bir tanesi olan o zaman diyorum ki benimle ilgili kanaati kim oluşturuyor, benimle ilgili kanaat nasıl oluşuyor. Maddi unsurlardan oluşmuyorsa sayın savcım orda konuşuyor örneğin şeyi iddianameyi okuyor. Sayın savcının okuduğu pek çok şeye kendisi inanıyor mu? Böyle bir şey olabilir mi. İnansa onun maddi unsurlarını delillerini iddianamesine koymaz mı? İnansa benim suç tarihimi, iddianamesine yazmaz mı? Şimdi ben de diyorum ki beni Erzincan ın Kemaliye ilçesinin dağından aldınız getirdiniz okuma yazmam yok. Hukuk bilgim sıfır, hiçbir şey bilmiyorum burada oturuyorum kalkıp konuşmuyorum. Avukatım da yok. Baronun avukatı bile savunmak istemiyor beni. Benim hakkımı siz savunmayacak mısınız? Benim hakkımdaki iddiaların hukuki değerlendirmesini siz yapmayacak mısınız? Ben bunu istiyorum efendim ama iddianame okunursa, 9

10 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:10 Mahkeme Başkanı: Mutlaka, mutlaka herkesin hakkını savunuyoruz. Sanık Tuncay Özkan: Tamam o zaman bir karar verin lütfen deyin ki, bu buradaki unsurlar deliller CMK ya uygun toplanmış mıdır ben buna karar vereceğim deyin lütfen sizden bunu rica ediyorum yoksa orda neler var ha ben CHP yi ele geçiriyorum, ama üyesi değilim. Yargıtay başsavcılığına sormamışlar. Üyesi olmazsanız kapıcısı bile olamıyorsunuz değil başkanlık orda bilmem ne yapmak, ADD yi ele geçiriyorum ama ADD de delege olmayan ADD yi ele geçiremez. Benim üyeliğim ADD delege seçimlerinden sonra yapılmış. Peki, bunlara sayın savcılık bakmayacak mı? Şimdi sizin önünüzde benimle ilgili kanaati oluşturan bir deliller manzumesi var iddianame var. Siz beni onunla tutuyorsunuz, ama onun içi yalan dolu yanlış dolu. Bunu ayıklayın lütfen. Zehirli ağacın meyvesi zehirli olur diye okudum. Bir hukuk felsefesi kitabında. Diyor ki eğer zehirli bir ağaç varsa onun meyvesi de zehirlidir. Bu zehirli ağacın meyvesinin sizi zehirlemesine izin vermeyin efendim teşekkür ederim. Sanık Neriman Aydın söz istedi, verildi: Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir. Demokratik hukuk devletlerinin esasını adil yargılanma oluşturmaktadır. Benimle aynı suçtan yargılanan insanlar tutuksuz olarak yargılanmaktadırlar. Adaletin sağlanmasını ve şahsımın da tutuksuz yargılanmasını yüce mahkemeden arz ve talep ediyorum. Sanık Kemal Aydın söz istedi, verildi: Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratik hukuk devletidir. On altı aydır tutukluyum, adil yargılanma demokratik hukuk devletlerinin olmazsa olmaz şartıdır aynı benzer suçlarla yargılandığım insanlar tutuksuz yargılanmaktadır. Tutuksuz yargılanmamı yüce mahkemeden arz ve talep ediyorum. Sanık Fahri kepek söz istedi, verildi: 8 Eylül de vermiş olduğum dilekçenin tahliye talep dilekçesini aynen tekrar ediyorum ve iki tane de başka dilekçe vermiştim sanırım size ulaşmıştır teşekkür ederim. Sanık Adil Serdar Saçan söz istedi, verildi: Efendim 21 Ağustos ta bir dilekçe vermiştim talep dilekçesi o talep dilekçesinin sanıyorum bana cevabını verdiniz yalnız ı bendi atlanmış yani lehte veya aleyhte bir k arar verilmemiş. Bunun I bendine tekrar bakılabilirse eğer 21 Ağustos ta Avukat Hüseyin Ersöz vermiş ve ikinci bentte ev ve işyeri aramalarında aramaya katılan görevlilerin arama öncesi ve sonrasında üstlerinin aranıp aranmadığının sorulmasını talep etmiştim efendim. Ona yargılama ile alakası yok diye ret verilmiş. Yargılamaya bir şey katmayacağı gerekçesi ile bence yargılamaya çok şey katacak. Arama usulsüz yapılırsa aramadan elde edilen malzemeler de usulsüz elde edilmiş olacak. Bu nedenle yasa dışı elde edilmiş malzemeler olacak o ikinci maddenin de kabulünü arz ediyorum. Geçen hafta yine Tuncay Güney in, bir kere şunu arz edeyim önce ben iki ve üçüncü iddianamelerde görülüyorum ama asıl iddianamede ikinci iddianamede birinci iddianamede ki bazı kişilerle suçlanıyorum yani mesela soruşturmayı kapatmakla suçlanıyorum. Açık açık Hukuki değerlendirme o. Fakat Tuncay ben birinci iddianameye yönelik bir şey talep ettiğim zaman davalar birleştirilmediği için verilmiyor deniyor, mesela MİT e gönderilmiş bir CD var, MİT e gönderilen CD yi talep ettim, altı CD nin tarafıma tebliği dedim verilmedi çünkü bir ile birleştirilmedi dedi iyi de. Bana getirilen suçlama şu, sen Tuncay Güney den ifadeleri aldın cebine koydun, götürdün diyor. MİT e de birileri göndermiş, onu ad öğrenmek benim hakkım kendimi savunuyorum. Yani neden MİT e giden CD ler bana verilmiyor. İki ile üç birleşmiş de efendim yani benim durumum özer ben nerde olduğumu daha tam olarak anlayamadığımdan birinci iddianameye Tuncay Güney Ümit Oğuztan ı alıp soruşturmayı açan kişiyim. Kapatma cebime alıp gitmekle suçluyorlar iddianamede den nasıl duruyor ben çünkü bunları gizleyip devletten gizlemekle de suçlanıyorum. Dolayısıyla o MİT e giden CD nin içeriğine bakmam lazım ki bir cevap vereyim sanıyorum davaların birleştirilmemesi benim durumum açısından bir gerekçe oluşturmamalı. O talebime de cevap verilmesini istiyorum. Geçen hafta Tuncay Güney in 1. Ağır Ceza Mahkemesinin kasasında 29 Ocak 2009 a kadar, saklanan 2001 yılında benim başında bulunduğum organize suçlar şubesice ele geçirilen bu davaya ele geçirilen birçok CD nin kasetin 10

11 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:11 dokümanın ki yandaş basın bunları alıp götürdüğümü iddia ediyor, 4 çanta dolusu dokümanın 1 Ağır cezanın kasasında olduğunu ispat ettim. Dilekçe ekime yazarak oradan da savcılık yirmi dokuz ocak da almış 2009 da. Oradaki dökümleri istedim, ona da bir cevap verilmesini arz ediyorum. Son olarak da şunu söylemek istiyorum. Sadece tespitte bulunmak istiyorum kayıtlara geçmesini istiyorum. Kuvvetli suç şüphesinden tutuklu bulunuyorum. Kuvvetli suç şüphesinden yani 314/2 nin örgüt üyeliği suçlamasında kuvvetli suç şüphesinden 12 aydır tutukluyum. Savunma yapamıyorum, bu gidişle daha da yapamayacağım uzun bir süre öyle görünüyor. Hakkımda iddianameden iki tane müebbet isteniyor, dört tane müebbet istenen insanlar savunmaları alınmadan tensipte başlangıçta itirazla serbest kaldı. Eğer tarafsızlığınızdan şüphe etmemizi istemiyorsanız ve benim hakkımda ben bilmeden bir hüküm de vermedi iseniz savunmamı da almadı iseniz beni burada tutamamanız gerekir. Yâda bana iki müebbetle karşı hakkımda iki müebbet istenen örgüt yöneticiliği örgütün en üst düzey yöneticiliği ile suçlanan insanları neden bırakıp beni neden içerde olduğumu açıklamanız lazım. Ha siz mahkemesiniz açıklayamazsınız ama ben Türk vatandaşı olarak hesap sorarım bunun bu hesap sorma şu anlamda hukuki anlamda hesap sorarım on iki aydır kuvvetli suç şüphesi ile cezaevinde tutuluyorum. Ve içeriye attığım insanlarla yan yana koğuşlarda tutuluyorum. Ben İstanbul organize suçlar şube müdürlüğü yaptım beş sene. İçeriye attığım biraz evvel iddianame okunuyor. Bahsedilen organize suç örgütü üyelerinin hepsinin hakkında ben işlem yaptım. Sizin mahkemeniz birçoğunu yargıladı. Ve ben onlarla aynı örgütte yan yana koğuşlarda tutuluyorum, iki müebbet istenen insan da kuvvetli suç şüphesi yoksa bende hiç olmamalı. Yâda örgütçüyü bana göstermesiniz efendim yani ben size saygı duyuyorum bende sizle ayın görevi yaptım ama bir noktada insan karşı geliyor o nokta şudur, adalet duygusunu sarsmamanız gerekir. Adalet mülkün temelidir o zaman mülkün sağlam olması için adaleti sağlam tutmak zorundasınız ne demek yani hiç ifadesi alınmadan tensiple insan bırakılıyor efendim bize gelince deniliyor ki bu aşamada tutukluluk hallerinin devamına, gerekçe savunmaları alınmadığından tensipte bıraktığınız insanın savunmasını aldınız mı efendim. Peki, tutuklandıktan sonra itirazen bıraktığınız müebbet hapis istediğiniz savcının müebbet hapis istediği insanları bırakırken hiç düşünmediniz mi bu 314 den tutuklu insanları benim hakkımda müebbet hapis cezası istenmiyor. Yirmi sene hapis cezası isteniyor, beş yıl İstanbul organize suçlar müdürlüğü yapmışım. Cezaevinin yarısı 4 nolu cezaevinin yarısı lütfen bir yazı yazın başkanım, lütfen rica ediyorum 4 nolu cezaevinin üçte ikisi çete suçları yarısından fazla sı da benim içeriye attığım adam. Beni koruyabildiğinizi mi zannediyorsunuz orda ne avukata çıkabiliyorum doğru düzgün, ne hastaneye gidebiliyorum bir senedir. Ben bunu sorduğum zaman cevap alamayacağımı da biliyorum ama sırf kayıtlara geçmesi için arz ediyorum efendim. Sanık İbrahim Özcan söz istedi, verildi: tarihinde mahkemeniz bir karar aldı. Eğer bu mahkeme aldığı kararları uyguluyorsa benim suç niteliğindeki delillerimin yazılı olarak bana vermesi kararını aldınız. İki aya yakındır bu dosya bana gelmedi. Herhalde herhangi bir suçum yok savcılar bu konu ile ilgili iki aydır bir şey çıkartamamışlar, herhangi bir şeyim yok. Onun için mahkemeden beraatımı istiyorum. Eğer vicdani yargılama adil yargıma varsa ki burada görülen öyle bir şey değil. Önemli olan halkın vicdanındaki yargılamadır. Ama ben şuna eminim ben halkın vicdanında hüküm giymeyeceğim bu tertibi kuranlar bu iftirayı atanlar, halkın vicdanında şimdiden zaten mahkûm oldular. Bana iki aydır suç delilim nedir, gerçek suç niteliğindeki delillerimi göstermediler. Siz mahkeme heyeti siz aldınız bu kararı, siz aldınız geçen duruşmada da bu talebimi ilettim. Ama hala yatıyoruz, suç delilleri yok. On altı aydır yatıyorum üç tane cezaevi gezdirdiniz. On altı aydır üç tane cezaevi dolaştım. Hala yatıyoruz neye yattığımızı bilmiyoruz ha birileri emir verdi yatacaksak yatacağız buna da diyecek bir şeyimiz yok. Bu mahkeme gerçek adil bir mahkeme ise, diyor ya eski hukukçular, yargılamalar gerçek adil vicdanlı, bilgili ve cesur yargıçlarla yapılır. İki ay önce siz aldınız bu kararı. İki aydır eğer benim hakkımdaki suç delillerini bana yazılı olarak vereceğinize siz karar verdiniz iki aydır 11

12 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:12 gönderemiyorsunuz. Şimdi ben burada yatıyorum bu kadar avukat, elli tane avukat olsa ne olacak. Neyi savunacak benim suç delilimi vermiyorsunuz ama her iddiaya her tevkife itiraza da kuvvetli suç şüphesi vs vs tevkife gönder geri yat. Üç ay önce tevkife itiraz dilekçemize geçen mahkemede ilettiğimiz için üç ay sonra cevap veriliyor dört ay sonra cevap veriliyor kimilerine daha cevap bile verilmedi. Kimilerine daha cevap bile verilmedi. E şimdi sayın yargıç burada gerçekten bir adil yargılamanın olduğunu düşünmemiz mümkün mü? Bu şartlarda. On altı aydır cezaevinde yatıyoruz. Metris, Tekirdağ, Silivri Peki bizim bu mağduriyetlerimiz ilerde hangi makam giderecek? Hangi kurum giderecek? On sene yat beraat et. O ömrümüzden giden bunca zamanı kim telafi edecek hangi güç, hangi yargı, hangi devlet makamı, hangi savcı, ha o zaman şu doğuyor, kişisel hasımlıklar doğuyor. O zaman savcılara hasım olmak, insanlar hasım gözü ile bakıyor, yargıçlara hasım gözü ile bakılıyor. E Türkiye de kan davaları bunun için oluyor. Bu tür sebepler kan davalarına bu sebep kan davası olmasına sebeptir. Ben Anadolu çocuğuyum, bizim orda kan davalarının sebepleri vardır, bu da kan davasına bir sebep olur. İki aydır siz benim suç delillerimi vermiyorsunuz. Ama bana üç tane müebbet istiyorsunuz. Böyle bir adil yargılamanın olduğunu düşünebilir miyiz? Beraatımı istiyorum mahkemeden. İki aydır benim suç delilimi vermeyen mahkemeden eğer gerçek adil tarafsız, arkadaki yazı gibi adalet mülkün temeli ise beraatımı bu celsede istiyorum. Saygılar sunuyorum. Sanık Ali Özoğlu söz istedi, verildi: Sayın Başkan, iktidar devletin hazinesini boşalttı, bu iddianameyi hazırladım diyen Sayın savcılar da adaletin içini boşalttılar. Benim iddianamede yer alan sayfalar sanıyorum yirmi beş sayfa falan, bunların büyük bölümü de özel telefon konuşmaları, buradan da çıkan sonuç, bu iddianameyi ne mahkemeniz okumuş, ne de savcılar okumuş, hiç kimse okumamış. İddianame basıldı bir yerde bize yollandı. Her kim hazırladı ise. Biz de okuduğumuzda hayretlere düştük. Ben hukuktan falan anlamam. Kanun maddelerinden anlamam, anlasam da zaten burada onlardan bahsetmem, burada hukuk yok. Özel telefon konuşmalarım olduğu için de çok ciddiye almadım. Ama üç müebbet isteniyor benim için, umarım onu da alırım, bu arada yapacak işim olmadığı için bu iddianamenin ne olduğunu ortaya çıkarmaya vakit ayırıyorum. İzin verirseniz bu iddianamede olan yanlışlık da demeyim de adını ben koyamıyorum, lütfen siz koyun, iddianamede yer alan belgelerin yüzde 95 i sahte. İmzalar savcıların imzaları sahte. Büyük ihtimal karar veren mahkemenin imzaları hakimlerin imzaları da sahte çıkacak. Şimdi onunla uğraşıyorum. Bu mahkeme her şeyi bu davaya bağlamaya çalışıyor. Bu mahkeme Ergenekon davasına bağlanmayan arsa davaları ve boşanma davaları kaldı sadece. Onun dışında her şey bağlandı. Sizden şunu talep ediyorum, bu mahkemenin ivedilikle üç şeyi araştırması gerekiyor, eğer bu davaya bir şeyler bağlanacaksa, birincisi, savcı Zekeriya Öz ün öncelikle ve ivedilikle araştırılması gereken hangi sağlık problemi ile askerlik yapmadığı, bunun psikiyatrik bir neden olup olmadığının, araştırılmasını istiyorum, ikincisi bu soruşturmayı yürüten savcılar yada savcılardan biri, İstanbul da CIA ajanları ve MI6 ile buluştu mu? Eğer buluştu ise bir savcı, yabanca ajanlarla neden buluşur. Bunun araştırılmasını istiyorum. Üçüncüsü, emniyet özel harekât daire başkanlığına bağlı birimler operasyona giderken silahlı kuvvetlerden mühimmat alırlar. Ve sarf ettiklerinin fazlasını da kayıt dışı olarak kendilerinde kaldığı söylenir. Gömülü cephanelikler 9 Ocak da bulunmaya başlandı da. Şubat ayında da özel harekât şube müdürü katledildi. Mahkemenizden özellikle talep ediyorum, Behçet Oktay ın o gün kimlerle birlikte olduğu, o gece göz altına alınıp bırakılan Emniyet Müdürünün kim olduğunun, ve Behçet Oktay ın ertesi gün Türk Silahlı Kuvvetlerinden yada Genelkurmaydan bir randevusu var mıydı.? Bunların açığa çıkarılmasını istiyorum. Ve en önemlisi emniyetin elinde bulunan Türk Silahlı Kuvvetlerine ait mühimmat var mı yok mu bunların ivedilik ile tespit edilmesi gerekiyor sayın başkan, bu soruşturma ile Türk Silahlı Kuvvetleri nin Türkiye7nin röntgeni çekildi. Binlerce ajan bir araya gelse şu davadan dolayı ortaya dökülenleri asla elde edemezdi. Hele binlerce yıl geçse edemezlerdi. Ama maalesef ben savcılar yaptı demiyorum, çünkü onlarında haberi yok iddianameden. Altındaki imzalar da sahte 12

13 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:13 olduğu için, onların haberi olmadığını düşünüyorum. Onlar da burada bizimle birlikte okuyorlar bize okurken öğreniyorlar iddianamenin ne olduğunu. Burada yüzyılın davası değil eğer şu söylediklerim araştırılırsa yüzyılın sahtekârlığı ortaya çıkacak. Yüzyılın askeri casusluk operasyonu olduğu ortaya çıkacak. Sizden bunları istiyorum. Bunları yapmadığınız takdirde, sizin de sorumluluğunuz olacaktır. Ve bu mahkemede görev alan hiç kimsenin askeri casusluktan yargılanması yargılanmaktan kurtulması mümkün olmayacaktır. Teşekkür ediyorum. Sanık Birol Başaran söz istedi, verildi: Sayın Başkanım, 6 Ağustos da bir duruşma yapılmıştı, ikinci duruşma onun notlarından tutanaklarında 31. sayfada 4. satır ile 15. satır arasını bir okumak istiyorum önce on bir satır, Tutuklanma konusundaki Mahkeme kararlarının gerekçeli olması talebi konusunda, 5271 Ceza Muhakemesi Kanununun Tutuklama nedenleri başlığı altındaki 100 üncü maddesinde başlıca iki tutuklama nedeni öngörülmüştür. Bunlardan birincisi suçun işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması, İkincisi ise bir tutuklama nedeninin bulunmasıdır. Aynı maddenin 3 üncü fıkrasında tek tek sayılan suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde tutuklama nedeninin var sayılabileceği hükme bağlanmıştır. Sanığın kendisine yüklenen suçları işlediğine dair hangi olguların kuvvetli suç şüphesi oluşturduğu iddianamede belirtilmiştir. Bu nedenle yeterli kanuni açıklığa sahip tutukluluk hali konusundaki kararların talep gibi değiştirilmesine yer olmadığına, Aksi durumun, yani sanık hakkında ileri sürülen hangi olgunun Mahkemede kuvvetli suç şüphesi oluşturduğunun yargılamanın bu aşamasında tek tek irdelenerek bildirilmesinin ihsası rey anlamına da geleceğinden bu yönden de talebin reddine karar verilmesi, bunu 6 Ağustos taki duruşmada savcı Mehmet Ali Pekgüzel söylemişti, ben öncelikle şunu düşünüyorum yani hafızamdan şey yaptığımı kadarı ile tutanaklarda sanki böyle söylememişti gibi, bu tutanaklara ekleme yapıldığını düşünüyorum. O yüzden şuradaki bu on bir satırın o günkü duruşmadaki ses ve görüntü kayıtlarının incelenerek gerçekten böyle söylenip söylenmediğinin kontrol edilmesini istiyorum. Çünkü ben bu konuyu özellikle ilgi gösterdiğim için hafızamdan sanki bu kadar cümleyi söylemediğini düşünüyorum. Burada bir ekleme yapılmış olabilir diye düşünüyorum bu da tutanakların geçerliği ve sizin tarafınızdan kontrolünün bir daha gözden geçirilmesine neden olabilir diye düşünüyorum bu konunun incelenerek tarafıma bildirilmesini istiyorum. Bu konunun içeriği ile de ilgili iki şey söylemek istiyorum birisi, bu iddianamede kuvvetli şüpheler yok yani savcı Mehmet Ali Pekgüzel İddianamede kuvvetli şüpheler var diyor ama bence iddianamede kuvvetli şüpheler yok. Birde tutuklandığımız sırada bizim iddianame yoktu yani biz iddianame yazılmadan dokuz ay önce tutuklandık. Hani şimdi gidip iddianameye bakın, kuvvetli suç şüphesi diyor ama biz iddianame yok olmadan önce dokuz ay önce tutuklandık. Hani o zaman niye tutuklandık iddianame okuyacaksak. Bir de buradaki ilginç konu asıl sizin durumunuz, 101/2 şöyle diyor; CMK 102/2, tutuklanmaya tutuklamanın devamına veya bu husustaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda hukuki ve fiili nedenler ile gerekçeleri gösterilir. Bu da 101/2 CMK. Şimdi burada çok açık bir şekilde şöyle koyarsak durumu CMK diyor ki bir adamı tutuklayacaksan onun ile ilgili hukuki ve fiili nedenleri yazacaksın arkadaş, yetmez, gerekçeleri de göstermen lazım. CMK böyle diyor 101 e göre. Savcı da diyor ki, hayır bunu yazarsan sen ihsası rey de bulunmuş olursun. Şimdi burada sizin bir karar vermeniz lazım. CMK ya mı uyacaksınız Savcıya mı uyacaksınız. Bu çok önemli bu rey savcıya mı uyacaksınız, CMK ya mı uyacaksınız. Eğer savcıya uyacaksanız söyleyemeyeceksiniz. Eğer CMK ya uyacaksanız yani gerçekten siz adil bir yargılama yapıyorsanız kanunlar uyuyorsanız bize niye tutukladığınızı, neden dolayı kuvvetli şüphe duyduğunuzu bize söylemeniz lazım. Bu kadar teşekkür ediyorum. Sanık Hüseyin Keskin söz istedi, verildi: Efendim yaklaşık bir seneden beri tutukluyum, suçumu öğrenmek istiyorum, bilmek istiyorum. Yani suçum nedir.? Bunu öğrenmek istiyorum. Teşekkür ederim. 13

14 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:14 Sanık Yaşar Oğuz Şahin söz istedi, verildi: İddianamede bana isnat edilen suçlarla benim hiçbir uzaktan yakından herhangi bir alakam yok, zira sadece terör örgütüne üye olmakla suçlanıyorum. Nasıl böyle bir örgüt var ve ben nasıl üye oldum bunu da bilmiyorum. Zira evimde yapılan iş yerimde yapılan otomda yapılan aramada hiçbir suç unsuruna da rastlanmadı. Ben sabit ikametgâhı olan bir polis memuruyum. Herhangi bir suç veya delilleri karartma gibi bir şüphem de yok. Mağduriyetimin giderilmesi, tahliyemi talep ediyorum. Sanık Muzaffer Öztürk söz istedi, verildi: Sayın Başkanım 14 aydır tutukluyum, hakkımdaki suçlama Arif Doğan a depoyu kiraya vermemdir. Arif Doğan savunmasında depoyu kullandım demesi ile tutukluyum. Arif Doğan ın kendisi mahkemenize verdiği ek dilekçede bunu açıklamıştır. Sayın Başkanım benim ile ilgili bölümü bir daha okumanızı ve tahliyemi vermenizi arz ederim. Sanık Yalçın Küçük söz istedi, verildi: Değerli Yargıçlar, değerli Başkan, herhalde ben son konuşuyorum, biraz daha farklı bir konuşma yapacağım, affınıza sığınarak söylüyorum geçen duruşmada, kimlik tespiti sırasında daha önce Türkiye de verilmiş mahkeme kararlarının birinde benim şeytana papucu ters giydirecek kadar zeki olduğum yazılmıştı gerekçeli hükme. Ben çok yargılandığım zaman böyle değerli mahkemelerin karşısına çıktığımda değerli mahkemelerin, değerli savcıların karşısına çıktığımda benim hakkımda yine gerekçeli kararda olan bir başka hükmü de hatırlatıyorum. Affınıza sığınarak çok kısa anlatayım. Selimiye de sıhhati bir savcı hakkında gerekçeli hükümde, sıhhati bozuluncaya kadar azimle şevk ile ve her türlü meşakkate göğüz germek suretiyle çalışan bir savcıyı ben bu gerekçeli karara göre oturduğum yerden bakışım ile kanser yapıp öldürmüş olmakla da suçlanıyorum. Bunu da mahkemenize bildiriyorum şimdi bunu niçin bildiriyorum çok affınız sığınarak söylüyorum, iki numaralı iddianamede. Böle bu tür laflar çok söyleniyor benim hakkımda bende Salı günü olanlardan sonra endişe ettim yeni bir iddianame olur mu hakkımda diye. İki numaralı iddianamede benimle ilgili yine bir hüküm pardon iddia var. Oda Allah hata yaptı, iki numaralı iddialarında, Allah Yalçın Küçük ü yaratarak hata yaptı diyor iddianamede bu var çünkü Allah ın bir tek şeytan yaratması lazımdır. İkinci şeytanı Yalçın Küçük ü yaratarak hata yaptığı da okunmakta olan iki numaralı iddianamede var. Biz bunları gazetelerden öğreniyoruz. Mahkeme Başkanı: Yalçın bey bunları savunmanızda belirtirsiniz talebiniz var mı acaba bu konu ile ilgili olarak Sanık Yalçın Küçük: Talebim yok efendim dünkü Hürriyet Gazetesinde de affınıza sığınıyorum bu kadar yoruldunuz bunları felsefi olanları, dünkü Hürriyet Gazetesinde de üç numaralı iddianamede, bir hüküm iddia varmış, isim bilim çalışmaları yapılarak halkın kafasını dağıtmak, bir de aynı Hürriyet Gazetesinde bunu yapan da üç numaralı iddianamenin bir numaralı sanığı yani ben de bu tür şeylerde. Bunu şunun için söylüyorum efendim, ben bunlarla suçlanıyorum iddianamede. iddianame ye bakarsanız ben insan değilim bir beyinim, böyle tuhaf gece televizyonlardan çıkıyorum bir başka insanın beynine giriyorum. Ona her şeyi yaptırıyorum. Söyleyeceğim bu bunu şunun için söylüyorum affınızı diliyorum, Salı günü biz burada oturuyorduk geçen Salı günü, birden ışıklar değişti, gürültü oldu dışarıya çıktık, gök gürledi, mahkeme durdu. Bunu ben yapmadım, lütfen. Lütfen. Bunun için de bir iddianame daha hazırlamasınlar. Bununla benim hiçbir ilgim yoktur. Benimle bütün iddialar bunlardır. Vaktinizi aldım saygılar sunuyorum sağ olun. Sanık Emcet Olcayto söz istedi, verildi: bu güne kadar bizim, benim diyeyim. Şüpheli tutuklu ve tutuklu sanık olarak karşılaştığım olaylar gerek heyetinizin, gerekse bu süreçte hakkınızda çeşitli kararlara imza atan yargıçların anayasa ve yasalarla tanınan haklarımızı korumadığı konusunda bizde kesin bir kanaat yarattı. Şu ana kadar yapılan konuşmalarda zaten bunun sadece benimle ilgili olmadığını gösteriyor ancak biz elbette özellikle ceza muhakemesi kanununda sanıkların lehine olarak belirtilen haklarımızı heyetinize rağmen savunmaya devam edeceğiz. Bunu belli süreçlerde kabul ettirebileceğimizi umuyoruz. Bu cümleden olmak üzere 14

15 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:15 şimdi somut olarak 6 Ağustos 2009 tarihli ara kararlarınızla ilgili bazı taleplerimi açıklamak istiyorum. Ara kararınızın 6 numaralı bendi; yazıya dökülen tutanaklardaki eksik ve yanlışlıkların yeniden incelenerek düzeltilmesine, bu yöndeki eksiklikler giderildikten sonra birer suretlerinin ilgililerine verilmesi. Bu ara kararını heyetiniz 6 Ağustos da verdi. O günden bu yana kırk gün geçti. Biz avukatlarımızı, 80 km, geliş, 80k km gidiş, 160 km lik yolculuk yaptırıyoruz kaleme müracaat ettiriyoruz. Bu tutanaklar yeniden yazılmış olmalı. Lütfen bunu bize getirin. Sayın başkan bu tutanaklar hazır mı.? Kırk gün geçti. Ben 6 Ağustos tarihli celsede tutanaklarda tespit ettiğim yanlışlıkların gerçeğe aykırılıkların tutanak ile ispatı gerektiği halde tahrif edilerek tutanağa yazılmış noktaların sadece üçte birisini söyledim. Ama heyetiniz kırk gündür, bu tutanakları ara kararında açıkça belirttiği halde ilgililerine verilmesine, kırk gün geçmiştir. Bu bizim hakkımız değil mi sayın başkan. CMK tutanağı aksi ispat edilene kadar bizim lehimizde aleyhimizde ne olursa olsun belge saymıyor mu? Biz bu tutanağa nasıl itiraz edeceğiz. Burada duruşma yapılıyor, normal tutanağa bile haftalar sonra elimize geçiyor. Bu mahkemenin sorumluluğunda değil mi. Kaldı ki düzeltilmesine karar verilen tutanaktaki yanlışlıklardan da siz sorumlusunuz. CMK açıkça belirtmiş, heyet başkanı onun işi olması halinde kıdemli hakim tutanakları okuyarak imzalar diyor ben burada hicap duyuyorum tekrarlamaktan. Bu tutanağa imzalayan yargıcın Türkçe bilgisi bu kadar mıdır? Bu kadar yanlışın altına nasıl imza atmıştır. Ama kırk sayfa tutanak, yargıçların vakti yoktur, tape edene deşifre edene güvenmiştir. İmzalamıştır. İyi ama ben bunu kırk gün önce tek tek örnekleri ile size bildiriyorum, siz de diyorsunuz ki düzeltilerek yeniden tutanağın tanzimine ilgililere verilmesine, kırk gün geçti böyle bir hareket göremiyoruz. Bu bizim haklarımızın açıkça heyet tarafından ihlalinin bir kanıtı değil midir? Yine ara kararınızın 8. bendinde diyorsunuz ki Teknik araçlarla yapılmakta olan ses ve görüntü kayıtlarının verilmesi yönündeki taleplerinin CMK nun 183 maddesi dikkate alınarak reddine ancak sanıklar ve müdafilerine CMK 219. maddesi gereğince düzenlenen duruşma zabıt örneklerinin talep halinde verilmesine, lütfen ben ne talep ettiğimi çok iyi biliyorum. Siz belki benim kadar net hatırlamıyorsunuz ne zaman bizim haklı reddedilemeyecek bir talebimiz olsa heyetiniz CMK nun maddelerini tahrif ederek talebimizi reddediyor. Biz 183. madde ile ilgili talepte bulunmadık, 183. madde ayrıca ses ve görüntünün talebi halinde verilip verilmemesi ile ilgili değil ki, 183. madde diyor ki mahkeme salonuna kamera ses kaydı aleti sokamazsınız. İnsaf edin biz heyetinizden kamera getirdik çekime izin verin mi dedik ki siz bize talebimizi reddederken 183. maddeyi dikkate alarak reddine diyorsunuz. Şimdi bir ara kararında iki tane yanlış yapmak şerefi de yine heyetinize ait oluyor. Devam ediyorsunuz maddesi dikkate alınarak reddine ancak sanıklar ve müdafilerine CMK 219. Maddesi gereğince düzenlenen duruşma zabıt örneklerinin talep halinde verilmesine, teşekkür ederiz lütfetmişsiniz. Biz bu talepte bulunmasaydık, zabıt örnekleri müdafilere verilmeyecek miydi acaba bu nasıl bir ara karar. Mahkeme bizim hukukumuzu korumak konusundaki lakaydisini o kadar ileri dereceye götürmüştür ki, bu hükmü ara kararına geçirebilmiştir. Bu yüz kızartıcı bir karar. Zabıt örneklerinin talep halinde verilmesine, bu yeni mi başlıyoruz biz ceza yargılamasına, seksen yıllık tatbikatı var bu ülkede ceza yargılaması hukukunun. Heyetiniz bu kararla aslında dikkatinizi çekiyorum. Bizim lehimizdeki hakları uygulamakta ne kadar lakayt davrandığını burada göstermiştir. Bu yoksa yazılacak bir ara karar değildir. Devam ediyorum. 14. maddenin ara kararının (a) bendi, dizi pusulası yönündeki vaki talebin kabulü ile bu yöndeki gerekli düzenlemeler yapılmakta olup bittiğinde dosyadaki tüm sanıklara ve müdafilere verilmesi, kırk gün geçti, tutanak ile ilgili söylediğim burada da aynen geçerli, dizi pusulaları ile ilgili bir talepte bulunduk. Heyetiniz de kabul etti. Kırk gün geçti, ne zaman vereceksiniz efendim bunları. Yani buradaki süreler acaba bizim bilmediğimiz bir kat sayı ile mi çarpılıyor. Bu tür işlemler için yasanın tercih ettiği deyim en kısa sürededir. Burada ki en kısa süre bizim tutukluluğumuz gibi acaba yüzle binle falan mı çarpılıyor. Dizi pusulaları nerde bunu bekliyoruz. Bu talepte biz bulunuyoruz mahkeme bu kararı veriyor. Savcılık 3. iddianameyi mahkemeye teslim ediyor orda 15

16 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:16 da aynı sefalet. Dizi pusulası 500 sayfalık bir klasörü bir cümle ile özetlemiş, filan sanıkta çıkan doküman ve belgeler, ama heyetiniz bu iddianameleri kabul etmekte hiçbir beis görmüyor. Biraz önce talepte bulunan arkadaşlarıma cevap verirken dediniz ki iddianame böyle yazılmıştır tabi ki bunun yapılacak başka bir şey yok burada okunacak. Peki, iddianamede ve eklerinde bizim aleyhimize kullanılan konularda mahkeme niçin hassas değil. Şimdi oraya geliyorum. 14. maddenin C bendi, bir talepte bulundum ben. Şöyle bir karar verdiniz. Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz ile ilgili vaki taleplerin yargılama ile bir ilgisi olmadığından reddine, bu ara kararı mahkemeni sanıklar ile ilgili delil klasörlerini bir tarafa bırakın iddianameyi bile okumadığının bir kanıtı olarak kayda geçmiş bulunuyor. Savcılar iddianamede benimle ilgili bölümlerde ilgili ilgisiz yerlerde Zekeriya Öz ün geçmişi ile ilgili filan filan notlar tuttu istihbarat topladı diye bu gün okundu, 132. sayfada yeniden geçti. Burada savcılar benim için suçlamada bulunacaklar, ben o suçlamada bulundukları belgelerin olayların doğruluğunu kanıtlamak bakımından resmi belgelerin adresini gösterip talep edeceğim. Siz diyeceksiniz ki tekrar okuyorum, Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz ile ilgili vaki taleplerin yargılama ile bir ilgisi olmadığından reddine, böyle bir ara kararı verecekseniz öncelikle bu benim talebime yol açacak olay ile ilgili belgelerin iddianameden ve ek klasörlerden çıkarılmasını talep etmeniz lazımdı. Şimdi savcılık bizim aleyhimizde ne delil verirse versin o kabul, biz o delillerle ilgili kendimizi savunmak için talepte bulununca da yargılama ile ilgili olmadığından reddine, bunu söylemeye mahkemenin yetkisi var mı? Şimdi burada bizim bildiğimiz CMK nun dışında bir kanun uygulanıyor ama o zaman lütfen rica ediyoruz, şunu yazıp verin bize şu şu haklarınızı kullanamazsınız Ergenekon davasında veya filan davada. Biz ona göre bilelim. Benim hakkımda iddianameye eklerine Zekeriya Öz ile ilgili aydınlık Dergisinin haber notları bulunduğu için suçlama yapılacak, bende diyeceğim ki bunlar gerçektir, filan yerden Adalet Bakanlığından getirtilmesini talep ediyorum. Siz de diyeceksiniz ki yargılama ile ilgisi olmadığından reddine, şimdi bakın bu da şüpheli bir husus değil ben size o talebimle ilgili resmi belgeyi okuyorum; adalet bakanlığı Ceza işleri genel müdürlüğünün 7 Ocak 2009 tarihli müfettiş raporu, bakanlık tarafından uygun görülen soruşturma açılmaması konusunda. Raporun numarası 13207, Adalet Bakanlığı Ceza işleri genel Müdürlüğü tarafından tanzim edilmiş, altındaki imzaları da hemen söyleyebilirim, Galip Tuncay Tutar Hakim, Genel Müdür, Zeki Yiğit, hakim bakan adına müsteşar Yardımcısı şimdi bakın, benim talep ettiğim belgelere adres olarak gösterdiğim dosyada neler varmış, Zekeriya Öz ün Şile de görev yaptığı sırada İstanbullular nakliyat isimli firma ile araba alım satım işi yaparak ticari faaliyette bulunduğu, Fethullahçılar tarikatı ile ilişkili olduğu, Mustafa Kemal Atatürk ten beton Kemal diye söz ettiği, İstanbul da gerçekleştirilen terör eylemlerini sanığı olarak Kocaeli cezaevinde tutuklu bulunan Lui Sakka ile ABD den gelen 4 CIA ajanını 15/11/2005 tarihide görüştürdüğü, Adalet Teşkilatı Güçlendirme Vakfı na ait paraları Şile de görev yaptığı sırada diğer savcılarla paylaşmak teklifinde bulunduğu, iddia edilmiş ise de. Adı geçen Cumhuriyet Savcısını Şile de ilçesinde 95 ile 98 tarihleri arasında görev yapması ve 765 Sayılı Ceza Kanunu nun 102,104. maddelerinde yer alan dava zaman aşımı sürelerinin dolduğu, bu yüzden adı geçen Cumhuriyet Savcısı hakkında Ceza kovuşturma yapılmasının mümkün olmadığı, kaldı ki sayılı Hakimler Savcılar Kanununun 72. maddesine göre Disiplin soruşturmasını gerektiren eylemlerin işlenmesinden itibaren 3 yıl geçmiş ise, disiplin soruşturması açılamaz hükmü uyarınca, adı geçen Cumhuriyet Savcısı hakkında zaman aşımı nedeni ile Disiplin soruşturması açılamayacağı, şimdi bakın benim bana atfedilen suç delili olarak gösterilen hem de terörist faaliyetin kanıtı olarak gösterilen belgede yer alan iddialarla ilgili Adalet Bakanlığı nın bulabildiği gerekçe budur. Zamanaşımı süresi dolmuştur. Hakimler savcılar kanuna göre üç yıl geçtikten sonra disiplin soruşturması açılamaz. Ama bu kişi savcı olur. Savcılığın demek ki gerektirdiği vakar, şeref, haysiyet, onur gibi şeylerin içersine bunlar rahatça giriyor. Bir kanıt daha gösteriliyor soruşturma açılmaması gerekçesi olarak, efendim bu Savcı Aydınlık dergisinde haber konusu olan iddiaları tekzip etmiş, şimdi bakın Adalet 16

17 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:17 Bakanlığı nın ölçüsü bu. Ben bunları suçlanmasam burada gündeme getirme ihtiyacı duymayacağım. Ben bu belge ile suçlanacağım, bunların adresini göstereceğim, bu iddialar doğrudur diyeceğim, istihbarat toplama faaliyeti veya herhangi bir terörist faaliyet olarak nitelendirilmez bu basının haber alma ve kamuyu bilgilendirme faaliyeti görevi çerçevesinde yapılmış bir eylemdir diyeceğim. Ama bunun belgelerini istediğim zaman siz yargılama ile ilgisi yoktur diye bunu reddedeceksiniz. Böyle bizim hukukumuzu korumuş oluyor musunuz? Olmuyorsunuz. Yine geçen celse tutanaklarda teknik elemanın imzasının bulunması ile ilgili talebimize ilişkin verdiğiniz 22 numaralı ara kararın (B) bendi, her ne kadar duruşma tutanaklarında teknik elemanlarında isim ve imzasının bulunması talep edilmiş ise de, CMK 219. Maddesindeki açıklık karşısında bu talebin reddine, biraz önce söylediğim gibi, ne zaman reddi mümkün olmayan bir talepte bulunsak, CMK hükümleri tahrif edilerek talebimiz reddediliyor, şimdi burada yapılan talebi ben çok net hatırlıyorum. Sizin de hatırlamanız lazım. Çünkü zapta tutanağa geçmiş olması lazım. Biz orada niçin imzası var demedik ki, şey imzası yok demedik ki. Biz orada CMK 221. maddenin a bendindeki hükmü hatırlatmaya çalıştık mahkemeye ama mahkeme bundan gerçekten habersiz mi. Yoksa habersiz mi görünüyor onu kestirmek mümkün değil. Siz ara kararınızda 219. maddeye göre Zabıt Katibi ile Mahkeme heyet başkanının imzasının bulunması yeterlidir bu nedenle talebin reddine diye ara kararda talebimizi reddediyorsunuz maddenin a bendine göre biz o zaman talepte bulunduk burada bütün duruşma teknik aletlerle tespit ediliyor. Tutanaklar tape ediliyor. Kaldı ki bu durup dururken de bu talepte bulunmadık. Dedik ki tutanağa bakın şunlar, şunlar, şunlar yanlış yazılmış, şuralarda şuralarda, şuralarda kelimeler atlanmış, böyle duruşma tutanağı olabilir mi dedik. Teknik eleman her kimse onun da adının yazılması lazım. Sorumluluğunun belirlenmesi bakımından kaldı ki bu tür teknik elemanın dosyada yemin zaptını da avukatlarımız bulamadılar. Bunun da herhalde ihmal edilmiş olması muhtemeldir. Bu açıdan da 22 numaralı ara kararınızın b bendindeki talebimizin reddine ilişkin gerekçe hiç mi hiç bizim talebimiz ile ilgili olaya uymuyor. Şimdi başka bir noktaya geliyorum madde ile ilgili biraz önce değinmiştim, bu kayıtlar savunmadan ve avukatlardan gizli midir? Değil midir? Bizim talebimiz bu kadar açık. Bu kayıtlar gizli midir? Savunma tutanaklara itiraz nedeni ile veya benzeri başka olaylar nedeni ile bu ses ve görüntü kayıtlarına ulaşmaktan men edilmiş midir edilmemiş midir? Yasada böyle bir hüküm yok. Hak asıl olduğuna göre yasada açıkça yasaklanmadığına göre bu tutanaklara ulaştığımız gibi ses ve görüntü kayıtlarına da gerek bizim gerekse müdafilerimizin ulaşmak hakkı vardır. Bu bakımdan 183. maddeyi bize gerekçe göstererek talebimizi reddetmeniz bizim açımızdan güveni size karşı duyduğumuz güveni bütün ortadan kaldırıcı bir sonuç yaratıyor. Son olarak şunu ilave etmek istiyorum. Tutanakların talep halinde sanıklara ve müdafilerine verilmesi hususundaki ara kararınızdan biraz biz de lehimize hiç olmazsa bir gramcık hak elde edelim diye ben geçen celse bir dilekçe verdim. Ama burada onu da gördük, verilen dilekçeler kayda geçilmeden orada bir yere konuyor. Şimdi geçen celse yazılı olarak hazırladığım dilekçenin nerede olduğu konusunda doğrusu hiçbir tahminde bulunamıyorum. Orada ben şu talepte bulundum, ara kararınıza atıfta bulunarak dedim ki, burada sanıklara ve müdafilerine talep halinde tutanakların verilmesini kararlaştırdığınıza göre ben sanık olarak yazılı talepte bulunuyorum. Bu tutanakların bana ayrıca mahkeme tarafından gönderilmesini istiyorum dedim. Bizim mahkeme kaleminde ispatı vücut etmemiz mümkün olmadığına göre, tutuklu bulunduğumuz koğuşlara bu tutanakların gönderilmesi gerektiğine ilişkin bu ara kararınıza dayanarak bu sonucu çıkarttım ve o konuda yazılı dilekçe verdim o konudaki talebimin de ve biraz önceki bahsettiğim ara kararınızdaki hukuki dayanağını bulamadığım ara kararlarının da uygun şekilde taleplerimize uygun şekilde karşılanmasını bekliyorum söyleyeceklerim bu kadar. Mahkeme Başkanı: Emcet bey başvurmuş muydunuz kaleme kırk gündür almadım diyorsunuz, başvurmuş muydunuz? 17

18 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:18 Sanık Emcet Olcayto : Kalemdeki Memurlar böyle bir şey duymadık biz demişler, avukatım burada kendisi gerekli açıklamayı yapacak. Mahkeme Başkanı: Hemen şunu söylemek istiyorum kalemdeki arkadaşlar da gayet fedakarane şekilde en kısa zamanda yetiştirmeye çalışıyorlar tutanakları. Bir aksaklık olursa onları araştırırız ve eksikleri gidermeye çalışırız. İbrahim Özcan Bey de aynı şeyi söyledi, o konudaki eksiklere gidermeye çalışırız. Ayrıca Mahkememizin kanun maddesini tahrif etmesi diye bir düşüncesi olmaz ve olamaz. Kanun ne ise objektif ve tarafsız olarak uygulanır. O konudaki yorumunuza katılmıyorum. Sanık Emcet Olcayto : Efenim 221. madde varken bize 219. maddeyi gerekçe gösteriyorsunuz, 183. maddenin lütfen insaf edin benim talebim ile hiçbir ilgisi yok. Mahkeme Başkanı: O konudaki beyanınızı aldık tamam Sanık Emcet Olcayto Kimsenin böyle bir, kamera getirdik, kayıt izni istiyoruz diye bir talebi oldu mu, hiç kimsenin böyle bir talebi olmadı ama 209 esasta kayıtlı davadaki taleplerden de biliyoruz, mahkeme bu talebi reddedecek yasal bir gerekçe bulamadığı için alakasız 183. maddeyi gerekçe göstererek reddediyor. Biz sizden kamera getirdik, bunu kaydetmek istiyoruz izin verin diye bir talep ben burada duymadım maddenin hikmetini açıklarsanız anlarım. Mahkeme Başkanı: Ben şunu söylemek istiyorum, Emcet bey mahkememiz herhangi bir şey saklaması gizlemesi söz konusu olamaz, biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz, yani klasörleri incelemeniz için size gerekli kolaylığı sağlamaya çalışıyoruz. Yani mahkememizin iyi niyetli olduğundan emin olun. Sanık Emcet Olcayto : Bizim lehimize olan hakların hiçbirisinden yararlanamadık şu ana kadar. Sanık Hasan Ataman Yıldırım söz istedi, verildi: ben mümkün olduğu kadar kısa kendimi tanıtıp arkasından taleplerimi de onlarla bağlantılı olarak açıklayacağım. Sayın başkanım sayın mahkeme heyeti saygı ile başlarım, ben deniz subayı olarak deniz ikmal önyüzbaşı rütbesi ile 1984 yılında kendim istifa ederek üzerine bastırarak tekrar söylüyorum. İstifa ederek ayrıldım. Ordudan emekli değilim. İkincisi ayrıldıktan sonra kendi şirketimde önce özelde sonra kendi şirketimde bilgisayar konusunda gece gündüz çalışıyorum yani işim var boşta gezen boş işlerle uğraşan biri değilim. Onun dışında iki üniversitede bir devlet bir de vakıf üniversitesinde bilgisayar ve hastane otomasyonu konusunda yüksek lisans ve doktora öğrencilerine ders veriyorum. Hastane konusunda. Bilgisayar konusunda teknik konusunda 2000 li yıllarda başlamak üzere siyaset ile uğraşmak mecburiyetinde kaldım çünkü çalıştığımız devlet hastanelerinde yolsuzluk ile mücadele ederken bunun siyasete dayandığını gördüm sonunda mahkemelere falan verdim çok uğraştım bunlarla. Sonunda yolsuzlukla mücadele ederken birkaç partide çalıştıktan sonra kendim Çağdaş Türkiye partisi diye bir partinin kuruluşunda bulundum. Kurucu genel sekreteri sonra genel Başkanlığını yaptım. O iş de yürümede ayrıldım. En sonda sayın Tuncay Özkan ın kurduğu adı Yeni Parti olan partinin birinci kongresinde merkez karar yürütme kuruluna seçildim. Arkadan da üç gün sonra tutuklandım. Seçildik üç gün sonra bir toplantı yaptık ondan sonra üç gün sonra da arama ile beraber gözaltına alınıp tutuklandım. Tamamen siyasi olarak tutuklandığımı düşünüyorum tabi benim şimdiye kadar hiçbir suçum yok, en ufak bir suçum bir adli kaydım yok, ve niye tutuklandım diye hiç farkına varmadım. İlk defa mahkeme şeyde emniyette ifade vermedim. Savcılıkta ifade verdiğim zaman bana şirketimde çıktığı söylenen zaten aramada söylenen iki tane bellek vardı, şirketimize ait değildi onu özellikle belirttik tutanağa da söyledik yazıldı. Buna rağmen orda ifadede savcılık ifademde Sayın Mehmet Ali Pekgüzel ifademi aldı. Ve orda bana sorular sormağa başladı. Ve bu belgelerde hayatımda hiç görmediğim, Ergenekon vs ilgili bir sürü, artı bana CD ler de konmuş, ben çok fazla detaya girmek istemiyorum onları ben daha sonra savunmamda yapacağım ama ben CD lerin bana ait olmadığını onları da ispat edecek durumdayım bu belgelerin de konan USB belleklerinde, bu belleklerdeki çıkan bilgiler Deniz Kuvvetleri ile ilgili ve 18

19 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:19 de denizaltı harbi harekâtı vs onlarla ilgili. Ben ikmal subayı olduğumu özellikle belirtmiştim biraz evvel şimdi çıkanlar denizaltı ben denizatlıya adımımı dahi atmadım denizaltı ile ilgili hiçbir ilişkim olmadı yalnız ben ile beraber tutuklana o gün iki albay, bir tanesi arkada İlyas albayım İlyas albayım buradadır kendisi, diğer bir albayım daha var, ikisi deniz altıcıdır. Anladığım kadarı ile bu belgeler tertip merkezinde hazırlanırken denizaltıcı subaylara göre hazırlanmış, fakat bu iş ile hiç ilgisi olmayan ikmal derken ikmalin de anlamını açmak istiyorum. Lojistik ve mali konularda işlem yani kara kuvvetlerinde maliye ve levazım diye geçer, Denizde de sade ikmal diye geçer, benim branşım o hiç ilgisiz branş bir de ben bilgisayarcıyım bilgisayar ile de ilgili değil. Tamamen ve bu belgeler deniz kurmay yarbay murat Ünlü diye birine ait o bellekler. Peki, araştırdık bu Murat Ünlü kimdir nedir neyin nesidir diye, Ankara da milli güvenlik Akademisinde bir seminerde ve bu seminer kasım ayında başlıyor 2008 Kasım ayında, şubat ayında bitiyor yani benim tutuklandığım sırada bu seminer devam ediyor. Bu seminerde sadece subaylar değil kara deniz hava subayları ile beraber, polisler altını çizerek tekrar söylüyorum polisler artı devletin değişik kademelerinde görevlendirilmiş, Adalet Bakanlığı ndan var, vesaire başka bakanlıklardan sivil üst kademe memurlarında bulunduğu bir seminer, yüz kişiden fazla sadece Murat Ünlü nün sınıfında belli polislerle altını çize çize tekrar ediyorum. O kişilerle beraber bulunuyor 17 kişi ve bunlar çok sıkı fıkı olarak beraber gezip tozuyorlar ediyorlar çünkü bu seminer içinde gezmeler de var.yani bir takım şeyler, anladığım kadarı ile ordan alınan belgeler bana konuyor fakat amaç ben de değilim ben burada arada piyon olarak köprü olarak kullanılıyorum, neden çünkü bu belgelerde adı geçen tabi ben burada çok kısıtlı kaynaklarla bilgisayarlarla burada çalışıyoruz. Bize iddianame verildi. İddianamenin ekleri var. Eklerinde burada ben bunları yazdım daha detaylı olarak bir tanesi de örnek olarak elimde. Orda hazırlanan bir belgeyi avukat Kazım Özok yazıyor, avukatlık ile ilgili Şafak Yürekli diye biri de değiştiriyor. Yine başka belgelerde de Şafak Yürekli nin adı ve de yine Koray Özyurt diye bir albayın adı geçiyor, benim iddianamemde bunların yazdıkları ve bunların dosyaları ben sanki yazmışım, insanları fişlemişim gibi iddianame de yazıyor ve geçenlerde Vatan Gazetesinde çarşaf çarşaf Hasan Ataman Yıldırım bir sürü insanı fişledi etti beni fişlemekten dolayı da savcılık suçluyor. İnsanları Ergenekon dakileri vesaireleri ben fişlemişim. O suçlamaları ad incelersen bunlar tamamen avukatlık ile ilgili bilgiler var, daha onun ben bana ait olmadığını ispat edeceğim ama gerek yok zaten ek belgelerde sizin verdiğiniz belgelerde dokümanlarda bunun başkasına ait olduğu yazıyor. Çünkü onları da koymuşlar. Çünkü Windows tan özelliklerine girip onu print etmişler buraya koymuşlar basmışlar orda gözüküyor. Dolayısıyla bunların benlerle hiç alakası yok. Şimdi ben yazdığım dilekçelerde çünkü esas dava başlayana kadar çok uzun zaman geçecek, dava başladığı zaman bunun üzerine gidilip de bu belgeler ordan buraya nasıl geldi bana diye inceleme kalkılırsa ben bir altı ay daha içerde kalacağım ben burada en azından belki de bir sene. Bir sene bir an evvel bunun araştırılmasını Murat Ünlü nün ifadesinin alınması madem bilgiler ona ait. Çünkü Gemi komutanı olarak imzalı şey, yazıları falan da var çok belli. Detaya girmeyim. İkincisi bu albaylar dediğim 8+1 ha bir değil de Dursun Çiçek 9. 9 albay ın ifadesi alınmıştı biliyorsunuz. Bu yazın bunları da hep basından takip ettim. Bundan evvel değildi ama içeri girdikten sonra ben her gün çıkan gazetelerde Ergenekon ile ilgili ilgisiz şey bütün her şeyi topluyorum benim üç tane çok büyük kutu gazete arşivim oluştu. Ordan inceliyorum bakıyorum bu kişiler ben daha yeni yani tespit ettim buradaki kişinin görüyorum kişi ama bu kişi neyin nesidir olduğunu sonradan tespit ettim. Bu kişi bu 9 albayın ifadesi olarak 30 Haziran 2009 da ifadeleri alınmış. Bu çok önemli. O zaman bu kişilere mutlaka sormuşlardır. Senin belgelerin Hasan Ataman Yıldırım dan çıktı, bunlarla ilişkin nedir, bu kişilerin hiçbiri suçlanmadı hepsi görevlerine devam ediyor ve dünkü Hürriyet Gazetesi burada ne diyor mesaj gibi atamalar diyor. Deniz kuvvetlerinde birbirinden önemli yerlere tayin edildi, yâda bu mevkilerde tutuldu. Bu albaylardan bahsediyor. Şimdi burada bende bilgileri çıktı denen Albayın bir tanesi İ.Koray Özyurt, bu İbrahim olacak, Aksas Deniz Üssü kurmay başkanı, ikincisi Şafak 19

20 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:03 Sayfa:20 Yürekli Kurmay Albay, donanma harekât başkanı. Evet, bende de deniz altı harekâtı ile ilgili bir sürü gizli bilgi çıkıyor, ben baksam anlama da yani kusura bakmayın ama benim işim değil yani. Evet, ben şimdi bana yapılan bütün, bir kere yani birinci talebim bu kişilerin ifadeleri ile benle ilgileri olup olmadıklarının araştırılması, bu işin bu belgenin bana konan belleklerin nerden bana geldiğini çok açık söylüyorum polis koydu, polisin bunu nerden temin edip tertip merkezine koyduğunun tespit edilmesini istiyorum mahkemeden. Bu hususta da zaten ben bu kadar detayını bilmiyordum ama ilk başta da Ankara Cum. Başsavcılığına 51 numaralı DVD ile ilgili olarak albay Mustafa Levent Göktaş ın avukatı Serdar Öztürk zaten bu konuda suç duyurusunda bulunmuştu. Ama o zaman bu detayları bilmiyordum. Bu tamamen tertip. Şimdi ikincisi bana konan bütün suçlamalar elektronik bilgilerle ilgili bende bilgisayar mühendisiyim çalışacağım burada bilgisayarlar çok kısıtlı. Bazı günler bir bir buçuk saat çıkabiliyoruz. Orda her şeye bakamıyorum daha baksam diğer dosyaları her şeyi çıkartacağım ama hepsini çıkartamıyorum. Dolayısıyla çok zor şartlar altında çalışıyoruz. Evde hanımdan bazen bir iki dosya istiyorum. Bir şeyler istiyorum. Her taraf karma karışık ben anlamıyorum bulamıyorum diyor. Şirketten istiyorum şirketimde ortağım iki kızımla beraber geçen gün söylemiştim. İki kızım da biri bilgisayar yüksek mühendisi, benim gibi beni geçti bir tanesi de endüstri mühendisi ben iki kızımla iftihar ediyorum ve onlar şimdilik şirketi götürüyor ama bu kriz durumunda ben baba olarak şirketin patronu olarak esas, onların başında bulunamıyorum. Şirketim zarar ediyor, bu durumdan dolayı benim zararım var ailemin zararı var. Öğrencilerime ders veremiyorum. Burada oturuyorum. Ergenekon konusunda gazetelerden kitaplardan bir şeyler okuyup tez çalışması yapıyorum. İnşallah bende kitap yapacağım, belki onun parasını çıkartırız. Yani bu konuda uzmanlarımız var arkada profesörümüz var. Durum bu yani bilgisayar konusunda çalışıp kendimiz hazırlık yapamıyoruz bu bakımdan savcılar her türlü imkanla çalışırken internetten araştırma yaparken internette zaten yasak burada. Dolayısıyla biz savunmamızı hakkı ile yapamıyoruz. Diğer bir olay sağlık durumu benim boynumda buraya geldikten sonra oluştu, bir fıtık çıktı, ve devamlı halen de var, beynimin içinde başımın içinde devamlı bir sızlama var kulak mı beyin mi anlamadım, buradan hem kulağa gittim hem Silivri devlet hastanesine, sağlık ile ilgili olarak benim de yaşım altmış a geldi. Belki yaşımı pek göstermiyorum ama yaşım altmış. 50 doğumluyum. Ve Silivri devlet Hastanesinde kulaktan muayene oldu, ondan sonra nöroloji de muayene oldu Esenler devlet Hastanesinden bir doktorun imzası ile bu dediğim olay üç ay evvel üç dört ay evvel olan olay, sevk edildi orda emar çekildi boynumun ve tespit edildi ilaçlar verildi fakat bu güne kadar geçmedi. Artı yaşımdan dolayı prostatla ilgili bir takım şikâyetlerim var bevliye doktoruna çıkmak için ben aşağı yukarı iki üç aydır uğraşıyorum, buradaki amacım kaytarmak falan değil tamamen yani şey olarak muayene olmak birtakım böbrek taşım var onla ilgili mutlaka muayene olmam lazım, Silivri devlet hastanesine çıktığımda evvelden dediğim gibi boynumdan sevk edilirken bu sefer doktor hayır dedi burada zaten doktor yokmuş orda, bevliye doktoru, üroloji doktoru, beni tuttular aile hekimliğine sevk ettiler. Aile hekimliğinden gittim geldim. Ondan sonra başka Selimpaşa devlet Hastanesi beş km ilerde, oraya sevk edelim dediler, olmuyormuş, Sağlık Bakanlığı nın talimatı var, bilhassa bu Ergenekoncular için kaçmasınlar etmesinler bunu kaçış yolu olarak kullanmasınlar diye sağlık kurulu raporu alınması gerekiyor, bir doktor geldi ne doktoru olduğunu bilmiyorum ne branşı olduğunu bilmiyorum, geldi hafif ayakta kalkmış giderken bir beş on saniye içinde ne şikayetin var şunu şunu, daha ben şikayetlerimi söyleyemeden gitti yok bir şey dedi sonra ertesi güne rapor geldi, beş tane uzaman doktor ve baş hakim imzalı, sevkime gerek yoktur. Bir yani evvelden sevk edilirken şimdi kurul muayene de etmeden bir de dediğim gibi bu işin uzmanı olmayan bir doktor nasıl sevke karar verir veya vermeyebilir. Tamamen bizleri bu sağlık durumu bakımından engellemek için benim başka sağlık durumlarım da var burada sağlık bakımından kendim gerekli tedaviyi olamıyorum ve ilerde telafisi mümkün olmayacak sağlık sorunlarım çıkacak bunu özellikle kayda geçirilmesini, sağlık bakımından ya bizim için müracaatta olunsun gönderilsin yine mesela ben 20

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) ESAS N0:2009/191 03.08.2012 TUTANAK 27.07.2012 tarihli oturumda saat 19.27 sıralarında Mahkeme Başkanı tarafından duruşmanın

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR 13-15 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler 17-29 1. Dersin adı ve konusu 17

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR 13-15 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler 17-29 1. Dersin adı ve konusu 17 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR 13-15 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler 17-29 1. Dersin adı ve konusu 17 2. Dersin amacı ve planı 18 3. CMH ve Hukuk

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR Başvuru Numarası: 2013/8492 Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM Başkan : Alparslan ALTAN ler : Serdar ÖZGÜLDÜR Recep KÖMÜRCÜ Engin YILDIRIM M. Emin

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

Esas Sayısı : 2009/1 (Değişik İşler) Karar Sayısı : 2009/1 Karar Günü : 16.7.2009 KARAR

Esas Sayısı : 2009/1 (Değişik İşler) Karar Sayısı : 2009/1 Karar Günü : 16.7.2009 KARAR Esas Sayısı : 2009/1 (Değişik İşler) Karar Sayısı : 2009/1 Karar Günü : 16.7.2009 KARAR İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 15.10.2008 günlü, 2008/1756 sayılı yazılarında; Ergenekon Terör Örgütüne yönelik

Detaylı

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI ESAS NO :2009/191 CELSE NO :23 CELSE TARİHİ :17.12.2009 BAŞKAN :KÖKSAL ŞENGÜN 20909 ÜYE :HASAN HÜSEYİN ÖZESE 28298

Detaylı

5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER 5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER İddianame içeriğinde müvekkilimize isnat edilen suçlara ilişkin olarak toplam 10 adet telefon görüşmesi yer almaktadır. Bu telefon görüşmelerinin; 2

Detaylı

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) ŞİKAYET NO : 2015/5132 KARAR TARİHİ : 01/04/2016 RET KARARI ŞİKAYETÇİ : ŞİKAYET EDİLEN İDARE ŞİKAYETİN KONUSU : Türkiye Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Kılıçdaroğlu: İş adamı konuşuyor tehdit, gazeteci konuşuyor tehdit, belediye başkanı konuşuyor tehdit, ne olacak tehditlerin sonu? Tarih : 04.06.2011 -BATMAN MİTİNGİ- Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu,

Detaylı

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRK HUKUK SİSTEMİ İdari Yargı Adli Yargı Askeri Yargı Sayıştay Anayasa Mahkemesi İDARİ YARGI SİSTEMİ İdarenin eylem ve işlemlerine karşı açılan davaların görüşüldüğü,

Detaylı

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı Yargıtay, tanımı Anayasa ile yapılan, işlevleri, mensupları ve bunların seçimi ve diğer kuruluş esasları, Anayasa'da

Detaylı

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK Devletin yargı gücünü temsil eden adalet organlarının bir suçun işlenmip işlenmediği konuusnda ortaya çıkan ceza uyuşmazlığını çözerken izleyecekleri yöntemini gösteren normlar bütünündne oluşan hukuk

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/233)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/233) TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/233) Karar Tarihi: 22/3/2017 BİRİNCİ BÖLÜM KARAR Başkan ler Raportör Başvurucu : Burhan ÜSTÜN :

Detaylı

T U T A N A K. Dönem : 2015 Toplantı : Ocak Birleşim : 4 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : 08.01.2015 Birleşim Saati : 15.00

T U T A N A K. Dönem : 2015 Toplantı : Ocak Birleşim : 4 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : 08.01.2015 Birleşim Saati : 15.00 T U T A N A K Dönem : 2015 Toplantı : Ocak Birleşim : 4 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : 08.01.2015 Birleşim Saati : 15.00 Gündemin 1. maddesinde yer alan yoklama yapıldı. 34 üyeden müteşekkil İl Genel Meclisinin

Detaylı

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış Yorumluyorum Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış Ersan ŞEN Hukuk Kitapları Dizisi: 1062 ISBN 978 975 02 1394 6 Birinci Baskı: Ocak 2011

Detaylı

T.C. ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2010/1045 KARAR NO : 2010/2000

T.C. ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2010/1045 KARAR NO : 2010/2000 DAVACI: NTV RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIĞI AŞ VEKİLİ : AV. İSMAİL ATAK, Hafta Sok. 23/5 Gaziosmanpaşa / DAVALI: RADYO TELEVİZYON ÜST KURULU BAŞKANLIĞI, Bilkent Plaza B2 Blok Bilkent / VEKİLİ : AV. MUSTAFA

Detaylı

: Av. Hüseyin ERSÖZ. Eski Büyükdere Cad. No: 22. Park Plaza Kat: 11 Maslak Sarıyer Istanbul. Tel: 0 (212) Pbx Fax: 0 (212)

: Av. Hüseyin ERSÖZ. Eski Büyükdere Cad. No: 22. Park Plaza Kat: 11 Maslak Sarıyer Istanbul. Tel: 0 (212) Pbx Fax: 0 (212) Av. Hüseyin ERSÖZ Eski Büyükdere Cad. No: 22 Park Plaza Kat: 11 Maslak 34398 Sarıyer Istanbul Tel: 0 (212) 345 06 06 Pbx Fax: 0 (212) 345 06 18 İSTANBUL ADLİ YARGI İLK DERECE MAHKEMESİ ADALET KOMİSYONU

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ. Human Rights Association. Komeleya Mafén Mirovan MARDİN ŞUBESİ. 13.Mart Mah.karaman Apt. Kat1/2 Yenişehir MARDİN

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ. Human Rights Association. Komeleya Mafén Mirovan MARDİN ŞUBESİ. 13.Mart Mah.karaman Apt. Kat1/2 Yenişehir MARDİN İNSAN HAKLARI DERNEĞİ Human Rights Association Komeleya Mafén Mirovan MARDİN ŞUBESİ 13.Mart Mah.karaman Apt. Kat1/2 Yenişehir MARDİN Tel/faks 0482 212 65 60 Email: mardin@ihd.org.tr 1 / 22 17.09.2009 TMK

Detaylı

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! On5yirmi5.com Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! Üniversitelerin açılmasıyla birlikte geçen hafta İstanbul Polisi, Beyazıt ve Beşiktaş'ta bir dizi korsan fotokopi baskını gerçekleştirildi.

Detaylı

Yargı ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler

Yargı ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler Yargı ÜNİTE 9 Amaçlar Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Yargı bağımsızlığı kavramını tanımlayabilecek, Yargı içinde yer alan farklı mahkemeleri ve bunların görevlerini öğreneceksiniz. İçindekiler Yargı Yetkisi

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ

İÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ İÇİNDEKİLER Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ OLARAK CUMHURİYET SAVCISI VE ZORUNLU SAVCILIK 4 3. SORUŞTURMA EVRESİNİN

Detaylı

Hüseyin Yıldırım Danıştay şemasına Aslı gibidir' imzası atmıştı.

Hüseyin Yıldırım Danıştay şemasına Aslı gibidir' imzası atmıştı. Sahte Danıştay suikastı şeması, kumpas olduğu ortaya çıkan İstanbul ve İzmir Askeri Casusluk davaları Bu üç davanın altında Genelkurmay eski Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse ve Deniz Binbaşı Hüseyin Yıldırım

Detaylı

İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA (CMK 250. Maddesi Uyarınca Görevli ve Yetkili) 21.04.2009 Esas No : 2009/85 İddianame No : 2009/188 Sanık : Birol BAŞARAN Silivri 4 Nolu L Tipi Cezaevinde

Detaylı

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR Başvuru no. 40851/08 Ġlhan FIRAT / Türkiye T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayri resmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL. : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir.

Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL. : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir. 24 MAYIS 2011. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI NA 200/. ESAS DAVALILAR VEKİLİ : 1-2-.. : Av. AHMET AYDIN Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL DAVACI :. SİGORTA A.Ş. VEKİLİ :

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI GENEL OLARAK Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148. maddesinde yapılan değişiklik ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu açılmıştır. 23 Eylül 2012

Detaylı

Meclis'te sık sık. Babası yoksa

Meclis'te sık sık. Babası yoksa 4 NİSAN 2013 www.reisgida.com.tr Babası yoksa CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan a yönelik sözleri TBMM Genel Kurulu'nda gerginliğe neden oldu. Genç, eleştirileriyle

Detaylı

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU 1 MEVZUAT KRONİĞİ Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU 1) Avukatlık mesleği ile ilgili suçlar 1136 sayılı Avukatlık kanununda bir takım suçlar da yer almıştır. a) Yetkisi olmayanların avukatlık yapması suçu Levhada

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ELĞAY TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 18992/03) KARAR STRAZBURG 20 Ocak 2009 İşbu karar AİHS nin

Detaylı

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur.

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur. İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA Müşteki Vekilleri Şüpheli Konu Müsnet Suç : (T.C.:.)./ 3 Ümraniye İstanbul : Av. Aytekin TETİK & Av. Ahmet AYDIN - Adres Antette :...T.C.:2...2 Üsküdar İstanbul

Detaylı

[Miloseviç / Hollanda ve diğer NATO üyeleri Davası] 1 Karar Tarihi:20 Aralık 2001

[Miloseviç / Hollanda ve diğer NATO üyeleri Davası] 1 Karar Tarihi:20 Aralık 2001 İzmir Barosu Dergisi 2002 Nisan Sayısı İngilizce Özgün Metinden Çeviren Av. Serkan Cengiz 2 [Miloseviç / Hollanda ve diğer NATO üyeleri Davası] 1 Karar Tarihi:20 Aralık 2001 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(İkinci

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

Ergenekon'da 19 tahliye, işte tahliye olan isimler

Ergenekon'da 19 tahliye, işte tahliye olan isimler On5yirmi5.com Ergenekon'da 19 tahliye, işte tahliye olan isimler Ergenekon davasında tutuklu Tuncay Özkan, Doğu Perinçek ve Yalçın Küçük'ün de aralarında bulunduğu 19 sanık hakkında tahliye kararı çıktı.

Detaylı

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEPLİDİR. DURUŞMA TALEPLİDİR. ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA DAVACI VEKİLİ DAVALILAR : Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı : Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av. Özdemir Özok

Detaylı

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI)

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI) Sınav başlamadan önce Adınızı Soyadınızı T.C. HİTİT ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ Numaranızı okunaklı olarak yazınız. Sınav Talimatlarını okuyunuz. Dersin Adı : Ceza Usul Hukuku Adı

Detaylı

Doğal Gaz Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

Doğal Gaz Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Doğal Gaz Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 Bu

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1 İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM KANUN YOLU VE İSTİNAF HAKKINDA GENEL AÇIKLAMALAR, İSTİNAFIN TARİHİ GELİŞİMİ, İSTİNAFA İLİŞKİN LEH VE ALEYHTEKİ

Detaylı

Beraat Eden Sanıklar Müdafiinin Vek âlet Ücreti

Beraat Eden Sanıklar Müdafiinin Vek âlet Ücreti Beraat Eden Sanıklar Müdafiinin Vek âlet Ücreti Av. Coşkun ÖZBUDAK* * Ankara Barosu. 1. Giriş Bilindiği gibi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT), beraat eden sanık yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi

Detaylı

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ 7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ Ceza ve hukuk yargılamasında 05.08.2017 tarihinden itibaren verilen kararlara karşı, (5 Ağustos 2017 Tarihli ve 30145 Sayılı Resmî Gazete Mükerrer yayınlanan

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN

CEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN Dr. Ziya KOÇ Hâkim CEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... vii İÇİNDEKİLER...xi KISALTMALAR...xix Birinci Bölüm KAVRAM, HUKUKİ NİTELİK, TARİHSEL GELİŞİM, KATILANIN BİREYSEL YARARLARI, ULUSLARARASI

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI Sirküler Rapor 28.03.2013/84-1 ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI ÖZET : Anayasa Mahkemesi, 5.3.2013 tarihli ve 2012/829 sayılı Başvuru Kararında,

Detaylı

Yaz l Bas n n Gelece i

Yaz l Bas n n Gelece i Emre Aköz Yeni Okur-Yazarlar ve Gazetelerin Geleceği ABD li serbest gazeteci Christopher Allbritton õn yaşadõklarõ bize yazõlõ medyanõn (ki bu tabirle esas olarak gazeteleri kastediyorum) geleceği hakkõnda

Detaylı

AD/YAYİN KURULUŞU 1. Mustafa Balbay, Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi. 2. Tuncay Özkan, Kanal Biz televizyonunun sahibi, gazeteci

AD/YAYİN KURULUŞU 1. Mustafa Balbay, Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi. 2. Tuncay Özkan, Kanal Biz televizyonunun sahibi, gazeteci TGS'nin çeşitli kaynaklardan elde ettiği bilgilere göre cezaevlerindeki gazeteciler ile cezaevinden tahliye olduktan sonra yargılanmaları tutuksuz olan devam eden gazeteciler ve haklarında hapis cezası

Detaylı

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI Yrd. Doç. Dr. Turgay CİN* 3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI Ortodoks Hıristiyanlık hukukunda vakıf var mı, yok mu, bir sorgulayın. Birinci sorum bu Hıristiyan

Detaylı

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır?

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır? KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır? Bir suçun tanığı olmuş kişi, polise bilgi ve ifade vermek zorunda değildir. Ancak, ifadesine gerek duyulan kişilerin, polis

Detaylı

İKİNCİ BÖLÜM Adayların Çalışma Esasları, Staj Süresi, Staj Mahkemelerinin Tespiti

İKİNCİ BÖLÜM Adayların Çalışma Esasları, Staj Süresi, Staj Mahkemelerinin Tespiti ADLÎ YARGI HÂKİM VE SAVCI ADAYLARI İLE İDARÎ YARGI HÂKİM ADAYLARININ STAJ DÖNEMİ İLE STAJ MAHKEMELERİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç Madde 1 Bu Yönetmeliğin amacı, adlî yargı hâkim

Detaylı

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA Av. Hüseyin ERSÖZ Eski Büyükdere Cad. No: 22 Park Plaza Kat: 11 Maslak 34398 Sarıyer Istanbul Tel: 0 (212) 345 06 06 Pbx Fax: 0 (212) 345 06 18 16 Ocak 2014 İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA SOR. NO

Detaylı

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2013/149. Karar No 2013/1034

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2013/149. Karar No 2013/1034 Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu İkinci Dairesi aşağıda isimleri yazılı üyelerin katılımı ile tarihinde toplandı....eski Hâkimi hâlen emekli... (... ) ile... Hâkimi... (...) hakkında, Hâkimler ve Savcılar

Detaylı

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na 1 Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na Suç Duyurusunda Bulunan : (Avukat) Serdar ÖZTÜRK TCKN :18689107606 5 No lu L Tipi C. İ.K. C Blok No:9 SİLİVRİ/ İSTANBUL Şüpheliler Suç :1- Hüseyin ÇAPKIN- Suç Tarihinde

Detaylı

8 Nisan 2016 CUMA Resmî Gazete Sayı : 29678 YÖNETMELİK

8 Nisan 2016 CUMA Resmî Gazete Sayı : 29678 YÖNETMELİK 8 Nisan 2016 CUMA Resmî Gazete Sayı : 29678 YÖNETMELİK Millî Savunma Bakanlığından: ASKER KİŞİLERİN KITA, KARARGÂH VE KURUMLARDA YA DA GÖREV ESNASINDA VEYA GÖREV YERLERİNDE ÖLÜMÜ HÂLİNDE YASAL MİRASÇILARINI

Detaylı

Bu haftaki yazımıza geçmişten bir medya kazasıyla giriyoruz Yıl 1983

Bu haftaki yazımıza geçmişten bir medya kazasıyla giriyoruz Yıl 1983 - Turgut Sunalp'e seçim kaybettiren medya kazası - Gaffur'a Vakit zulmü Ve - İki ayrı "KANATLI" kaza RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı * * * Bu haftaki yazımıza geçmişten bir medya kazasıyla

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA T.C YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/28980 Karar No. 2013/435 Tarihi: 23.01.2013 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/2 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA ÖZETİ 4857 sayılı

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

Suça Sürüklenen Çocuklara Hukuki Yardım

Suça Sürüklenen Çocuklara Hukuki Yardım Ankara, 2010 Suça Sürüklenen Çocuklara Hukuki Yardım Eğitimci El Kitabı 3 YAZARLAR (İsimlerine göre sıralanmıştır) - Ahmet TÜYSÜZ (Avukat, Şanlıurfa Barosu) - Feridun YENİSEY (Prof. Dr., Bahçeşehir Üniversitesi)

Detaylı

OSMAN KAVALA DOSYASI YARGIYI YARGILAMA

OSMAN KAVALA DOSYASI YARGIYI YARGILAMA OSMAN KAVALA DOSYASI Osman Kavala, Kavala Holding ve Anadolu Kültür ün Yönetim Kurulu Başkanı, Açık Toplum Vakfı, TESEV, TEMA Vakfı, Tarih Vakfı, Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü, Türkiye

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

ÖZET : 353 Sayılı Kanunun 10/^ maddesi uyarınca asker kişi sayılan. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLtMÜ. sanıkların askerî cezaevinde işledikleri

ÖZET : 353 Sayılı Kanunun 10/^ maddesi uyarınca asker kişi sayılan. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLtMÜ. sanıkların askerî cezaevinde işledikleri T#'C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLtMÜ ESAS NO î 1988/37 KARAR NO î 1988/38 ÖZET : 353 Sayılı Kanunun 10/^ maddesi uyarınca asker kişi sayılan sanıkların askerî cezaevinde işledikleri suça ait davanın,aynı

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

Cezalar Hakkında Bilgi (Information About sentences)

Cezalar Hakkında Bilgi (Information About sentences) VIA Mağdurlar için Bilgi ve Tavsiye (Victim Information and Advice) Cezalar Hakkında Bilgi (Information About sentences) Bu broşürü başka bir dilde, büyük punto baskı, ses kaseti, kabartma yazı ya da başka

Detaylı

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : 27243 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : 27243 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : 27243 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Esas Sayısı : 2009/16 Karar Sayısı : 2009/46 Karar Günü : 12.3.2009 İTİRAZ

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU

OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU GİRİŞ 1. Türkiye Barolar Birliği tarafından 11 Kasım 2017 tarihinde OHAL

Detaylı

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak J.T.G.Y.K. 1 Amaç MADDE 1 - Bu Kanun, Türkiye Cumhuriyeti Jandarma Teşkilatının görev, yetki ve sorumluluklarına, hizmetin getirdiği bağlılık ve ilişkilere, teşkilat ve konuşa ait esas ve usulleri düzenler.

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO Adalet Programı Yargı Örgütü Dersleri ÜNİTE III YARGILAMANIN TARAFLARI YARGILAMANIN TARAFLARI Dava Kavramı Hukuki korunmanın bir hüküm ile sağlanması için

Detaylı

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Bu doküman eğitim amacıyla hazırlanmış ve öğrenciye verilmiştir. İzinsiz çoğaltılması ve satılması halinde gerekli cezaî ve hukukî yollara başvurulacaktır.

Detaylı

ANKARA BAROSU CMK YÜRÜTME KURULU VE CMK UYGULAMA MERKEZİ YÖNERGESİ

ANKARA BAROSU CMK YÜRÜTME KURULU VE CMK UYGULAMA MERKEZİ YÖNERGESİ ANKARA BAROSU CMK YÜRÜTME KURULU VE CMK UYGULAMA MERKEZİ YÖNERGESİ AMAÇ Madde 1 Bu Yönergenin amacı; 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Müdafi Ve Vekillerin Görevlendirilmeleri

Detaylı

Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir.

Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir. Sayın Yargıç, Ben bir yazarım. Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir. Siyasilerin, savcıların, yargıçların günün koşullarına göre değişip duran arzularına uyarak düşüncelerimi,

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20 Düğünlerde Takılan Sahte Paralar Yüksek eğitimini tamamlamış, babası ticaretle uğraşan, annesi ise bir bankada görevli bulunan bir ailenin tek kızıydı. Okul arkadaşı ile evlenmeye karar vermişlerdi. Damat

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU 2016 / 2017 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI OLAY ÇÖZÜMÜ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU 2016 / 2017 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI OLAY ÇÖZÜMÜ KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU 2016 / 2017 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI OLAY ÇÖZÜMÜ 1. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 58.nci maddesine göre Avukatların, avukatlık veya

Detaylı

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken, A- 01/10/2011 yürürlük tarihli 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu ndan önce yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu nun 43. maddesinde düzenlenen İHTİYARİ DAVA ARKADAŞLIĞI müessesesi

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. (Resmi Gazete: 20 Eylül 2011, sayı: 28060) BİRİNCİ BÖLÜM

CEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. (Resmi Gazete: 20 Eylül 2011, sayı: 28060) BİRİNCİ BÖLÜM CEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK (Resmi Gazete: 20 Eylül 2011, sayı: 28060) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1)

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİK HAKKINA İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE I. HAK...5 İNSAN HAKLARI...7 I

Detaylı

Özel Yetkili Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi ne sunulmak üzere,

Özel Yetkili Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi ne sunulmak üzere, 1 01 Kasım 2010 Özel Yetkili Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi ne sunulmak üzere, Sayın Avukat Metin İriz e, Tarafıma yapmış olduğunuz 28 Ekim 2010 tarihli müracaat üzerine ve sunmuş olduğunuz dosya içeriği

Detaylı

Ben gözaltına alındım - şimdi ne olacak?

Ben gözaltına alındım - şimdi ne olacak? Ben gözaltına alındım - şimdi ne olacak? Tutuklandın. Bu senin suçlu olduğun anlamına gelmez. Avukat edinme hakkına sahipsin. Avukatin sadece senin haklarını koruyacaktır. Muhtemelen cevabını istediğin

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİNDE İSTİNAF. Doç.Dr. Hakan KARAKEHYA Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi

CEZA MUHAKEMESİNDE İSTİNAF. Doç.Dr. Hakan KARAKEHYA Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi CEZA MUHAKEMESİNDE İSTİNAF Doç.Dr. Hakan KARAKEHYA Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi İstinaf Kavramı Ġstinaf, ilk derece mahkemelerinin verdikleri hükümlerin, bölge adliye mahkemesi (BAM) tarafından

Detaylı

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI Priştine, 16 Temmuz 2012 Nr. Ref.: RK 280/12 KABUL EDİLMEZLİK KARARI Başvuru No: KI 24/12 Başvurucu Alban Kastrati Kosova Cumhuriyeti Yüksek Mahkemesi nin Pkl.nr 1/2010 sayı ve 3 Aralık 2010 tarihli kararı

Detaylı

Izmir Barosu Uzlaştırma Yönergesinin görüşülmesi.

Izmir Barosu Uzlaştırma Yönergesinin görüşülmesi. 2951 3093 Izmir Barosu Uzlaştırma Yönergesinin görüşülmesi. Izmir Valiliği Kadın Erkek Eşitliği Birimi'nin 24.09.2012 tarih ve 20700 gelen evrak sayılı, 2013-2015 Izmir Yerel Eşitlik Eylem Planı'nda belirlenen

Detaylı

10 Ocak 2013 BASIN AÇIKLAMASI

10 Ocak 2013 BASIN AÇIKLAMASI BASIN AÇIKLAMASI 10 Ocak 2013 1. 10 Ocak 2013 tarihli Star gazetesinde KARARGÂHTA 107 SAYFA başlığı atında ve Samanyolu Haber Televizyon kanalının yine 10 Ocak 2013 tarihindeki haber bültenlerinde Balyoz

Detaylı

İKİ AYDA BİR YAYIMLANIR. : Avukat M. Şükrü SALKAYA

İKİ AYDA BİR YAYIMLANIR. : Avukat M. Şükrü SALKAYA İKİ AYDA BİR YAYIMLANIR Sorumlu Müdür : Avukat M. Şükrü SALKAYA YIL : I97f) SAYI S A Y I D A Sahife BAŞKANIN KÖŞESİ Av. Nejat OĞUZ 3-5 DOKTRİN ve MESLEK YAZILARI Toplu îfj Sözleşmesi Yapma Yetkisi ve Oylama

Detaylı

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Ýstanbul hastanelerinde GREV! Ýstanbul hastanelerinde GREV! Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Doktorlar, hemþireler, eczacýlar, diþ hekimleri, hastabakýcýlar, týp fakültesi öðrencileri ve taþeron

Detaylı

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010 Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010 T.C. Resmi Gazete Yayın Tarihi 24 Aralık 2009 PERŞEMBE Sayı : 27442 GENEL HÜKÜMLER Konu ve kapsam MADDE 1 (1) Bütün hukuki yardımlarda avukat

Detaylı

(28/01/ 2003 tarihli ve 25007 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan :

(28/01/ 2003 tarihli ve 25007 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan : (28/01/ 2003 tarihli ve 25007 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan : Elektrik Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek

Detaylı

Karar No : 1782 Karar Tarihi : 27/09/2015

Karar No : 1782 Karar Tarihi : 27/09/2015 Karar No : 1782 Karar Tarihi : 27/09/2015 Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun 22/09/2015 günlü, 14425 sayılı yazısında; A HABER logosuyla yayın yapan "TURKUVAZ MEDYA YAYIN HİZMETLERİ A.Ş." adlı kuruluşa

Detaylı

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI Priştine, 14 Şubat 2013 Nr. Ref.: RK 381/13 KABUL EDİLMEZLİK KARARI Başvuru No: KI24/11 Başvurucu Ali Buzhala Prizren Bölge Mahkemesi nin Ac. nr. 593/2010 sayı ve 20 Ocak 2011 tarihli kararı hakkında anayasal

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR D. M. BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2015/4176) Karar Tarihi: 17/3/2015 İKİNCİ BÖLÜM ARA KARAR Başkan ler : Alparslan ALTAN :

Detaylı

HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ PROF. ONUR HAMZAOĞLU NA

HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ PROF. ONUR HAMZAOĞLU NA HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ PROF. ONUR HAMZAOĞLU NA Elektrik Mühendisleri Odası nın (EMO) kaçak elektrik kullanımına karşı verdiği mücadelede hain bir saldırıyla katledilen üyesi Hasan Balıkçı anısına iki

Detaylı

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır. Esas Sayısı : 2015/109 Karar Sayısı : 2016/28 1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır. Anayasa nın 2. maddesinde

Detaylı

ÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları. BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi

ÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları. BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi ÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi Bölge adliye mahkemelerinde karar düzeltme Madde 339- Bölge adliye mahkemesi ceza

Detaylı

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler Bir cinayetin altı elemanı vardır: Öldürülen kimdir, öldüren kimdir, cinayetin yeri, cinayet günü, nasıl öldürüldü, neden öldürüldü?

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 21 MAYIS 2007 TARİHLİ 26528 SAYILI RESMİ GAZETE DE YAYINLANAN DEĞİŞİKLİKLERİ DE KAPSAYAN CEZA MUHAKEMESİ KANUNU GEREĞİNCE MÜDAFİ VE VEKİLLERİN GÖREVLENDİRİLMELERİ İLE YAPILACAK ÖDEMELERİN USUL VE ESASLARINA

Detaylı

T.C. KOCAELİ 1. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2014/1327

T.C. KOCAELİ 1. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2014/1327 YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI): TAMER TERZİ VEKİLİ: AV. FAHRİYE YİĞİT Karabaş Mh. Şehit Musa Sk.No:15 Doruk Apt. K:2 İzmit/ KARŞI TARAF (DAVALI): VALİLİĞİ VEKİLİ: AV. SELİN GÜÇLÜ Karabaş Mh.

Detaylı

Karar No : 2025 Karar Tarihi : 19/10/2015

Karar No : 2025 Karar Tarihi : 19/10/2015 Karar No : 2025 Karar Tarihi : 19/10/2015 Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun 15/10/2015 günlü, 16311 sayılı yazısında; TGRT HABER logosuyla yayın yapan TGRT HABER TELEVİZYON A.Ş. adlı kuruluşa ait izleme

Detaylı

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na Suç Duyurusunda Bulunan : (Avukat) Serdar ÖZTÜRK TCKN :18689107606 5 No lu L Tipi C. İ.K. C Blok No:9 SİLİVRİ/ İSTANBUL Şüpheliler :1- Celalettin CERRAH - Suç Tarihinde

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ GENEL KURUL KARAR N.B.B. BAŞVURUSU (2) (Başvuru Numarası: 2014/17143) R.G. Tarih ve Sayı: 22/3/

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ GENEL KURUL KARAR N.B.B. BAŞVURUSU (2) (Başvuru Numarası: 2014/17143) R.G. Tarih ve Sayı: 22/3/ IX TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ GENEL KURUL KARAR N.B.B. BAŞVURUSU (2) (Başvuru Numarası: 2014/17143) Karar Tarihi: 1/3/2017 R.G. Tarih ve Sayı: 22/3/2017-30015 Başvuru Numarası : 20 î 4/17143

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Mehmet ALİ ŞUĞLE Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Öncelikle böyle bir güzel toplantıyı

Yrd. Doç. Dr. Mehmet ALİ ŞUĞLE Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Öncelikle böyle bir güzel toplantıyı Yrd. Doç. Dr. Mehmet ALİ ŞUĞLE Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Öncelikle böyle bir güzel toplantıyı düzenleyenlere teşekkür etmek istiyorum. Barolar gibi

Detaylı

Kemal Akyer: 18 Ocak 2011 Çarşamba

Kemal Akyer: 18 Ocak 2011 Çarşamba Vergi borcum benim belimi büküyor Yarış sahalarında fırtınalar estiren bir isimdi... Taa ki o talihsiz gün gelip kapıya dayanıncaya kadar... Bugün sağlık sorunlarıyla mücadele eden Yalçın Akağaç aynı mücadeleyi

Detaylı