T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI"

Transkript

1 T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI ESAS NO :2009/191 CELSE NO :23 CELSE TARİHİ : BAŞKAN :KÖKSAL ŞENGÜN ÜYE :HASAN HÜSEYİN ÖZESE ÜYE :SEDAT SAMİ HAŞILOĞLU C. SAVCISI :MEHMET ALİ PEKGÜZEL C. SAVCISI :NİHAT TAŞKIN KATİP :MEHMET ALİ ALTUNKAYNAK Mahkeme başkanı Köksal Şengün ile üye hakimler Hasan Hüseyin Özese ve Sedat Sami Haşıloğlu dan oluşan mahkeme heyeti tarafından 17 Aralık 2009 tarihli oturum açıldı. Tutuklu sanıklardan Mehmet Ali Çelebi, Mehmet Haberal, Mustafa Dönmez, Levent Ersöz, Fatih Hilmioğlu, Dursun Ali Özoğlu ve İbrahim Şahin dışındaki tutuklu sanıklar cezaevinden getirildi bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı. Tutuksuz sanıklardan Emin Şirin, İlyas Çınar ile sanıklar müdafileri, Sanıklar Mehmet Şener Eruygur, Rıza Ferit Bernay, Hasan Atilla Uğur müdafii Av. Zeki Aksoy, sanıklar Mehmet Şener Eruygur, Rıza Ferit Bernay, Hasan Atilla Uğur müdafii Av. Filiz Esen, Sanık İlyas Çınar müdafii Av. Hanife Çakmak, Sanıklar Birol Başaran, Adil Serdar Saçan, Ahmet Tuncay Özkan, Hüseyin Vural Vural. İlyas Çınar müdafii Av. Hüseyin Ersöz, sanıklar Birol Başaran, Adil Serdar Saçan, Ahmet Tuncay Özkan, Hüseyin Vural Vural müdafii Av. Çelal Ülgen, sanıklar Adnan Bulut ve Ahmet Tuncay Özkan müdafii Av. Seçil Özdikmenli, Sanık Tuncay Özkan müdafii Av. Ahmet Çörtoğlu, sanıklar Ahmet Hurşit Tolon ve Mehmet Haberal müdafii Av. Yasemin Antakyalıoğlu, Sanık Gürbüz Çapan müdafi Av. Mehmet Danışman, Sanık Tuncay Özkan müdafi Av. Oğuz Gür, Sanıklar Taylan Özgür Kırmızı, Muhammet Sarıkaya, Yalçın Küçük müdafii Av. Kazım Yiğit Akalın geldikleri görülmekte huzurdaki yerlerine alındı. Açık yargılaya devam olundu. Bu arada gelmediği belirtilen İbrahim Şahin in hazır olduğu gelmeyenin İbrahim Özcan ın olduğu anlaşıldı. Sanık Birol Başaran huzura alındı, sorgu ve savunmasına devamla. Sanık Birol Başaran: Teşekkür ediyorum Sayın başkanım, Sayın başkanım ben şeyle başlamak istiyorum bu geçen sefer bu CMK 134 ile ilgili bilgisayarda bazı dataların değiştirilmesiyle ilgili bir örnek vermiştim, bir ikinci örneği bugüne bırakmıştım çünkü bilgisayarın açılıp kapanması gerekiyor bu örnekte onunla ilgili o örneği verip ondan sonra sunum kısımlarıma devam edeceğim. Burada Salı günkü savunmamda bir bilgisayardaki herhangi bir dosyanın sistemin tarihi bilgisayarın tarihi değiştirilerek oynandığında o sistemin o tarihini direk hiçbir programa gerek kalmadan değiştirildiğini göstermiştim. İkinci bir örnek olarak ta internetten parasız olarak çok rahatlıkla bulacağınız bir programla ben Faltig diye bir program buldum, onunla bir sistemin tarihini nasıl değiştirildiğini size göstermiştim. Hemen şurada bir kere daha yapalım, biliyorsunuz veya bilmeyenler için söyleyeyim bilgisayardaki bir dosyanın üç tane tarihi tutulur o dosyanın ilk ne zaman yaratıldığı, oluşturulduğu ondan sonra son defa ne zaman değiştirildiği ve son defa ne zaman ulaşıldığı konusu buradaki bütün tarihlerinizi basit bir programla değiştirebiliyorsunuz, mesela hepsini 2008 yapabilir miyiz? 2008,2008,2008 bu Salı günü yarattığımız bir şeydi tamam diyorum. Bakın özelliklerine bakarsanız? Gördüğünüz gibi şurada şuradaki tarihlerin hepsi oluşturulma tarihi 2008, değiştirilme tarihi 2008, erişim tarihi

2 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa: şunu söylemek istiyorum özetle yani demek istediğim şu siz bir bilgisayarın herhangi bir dosyasındaki tarihleriyle istediğiniz gibi oynayabilirsiniz. Bu böyle olduğu zaman CMK 134. göre uygun alınmamış hiçbir kopyanın bir değerinin olmadığını kim incelerse incelesin bunun bir hukuku değerinin olmadığını düşünüyorum. Başka bir örnek göstermek istiyorum bununla ilgili, bu şeyde de dosyanın içinde de Rıhtım bey mesela hepsini A yapalım bunların devam et mesela 20 tane A yap, mesela bu dosyanın içinde 20 tane A harfi koyduk ve kaydettik. Şimdi bu dosyanın son değiştirme tarihine de bir daha dikkatinizi çekiyorum hepsi 2008 ve 2009 değiştirdiğimiz için 2009 oldu şu değiştirme tarihi ve erişim tarihi ve saat te 9.45 dikkat ederseniz. Şimdi devam ediyorum, başka bir program çalıştıracağım wınhex diye başka bir program, bu programda yapmak istediğim şey basit bir şey, bu dosyanın değiştirme tarihini hiç değiştirmeden içeriğini değiştirdiğini göstereceğim size, nasıl değiştirildiğini. Şimdi gidiyorum documents settingse bu yuzırın destopta şurada bir saniye şöyle gireyim, şunların hepsini B yapalım mesela B harfe A ları B yapalım. Pardon bu buradan yaparsak bu değiştirme tarihini değiştirir pardon ufak bir şey yapıyorum, şuradan yapmam lazım disk bilgisinden benim göstermek istediğim çünkü asıl o. A lık şeyi Rıhtım bey bir kapatıp açabilir miyiz? A harflerini almadı şimdi bir bilgisayarı kapatıp açalım, başkanım burada göstermek istediğim şu, herhangi bir bilgisayar programı, bilgisayarın içindeki herhangi bir dosyayı hiç değiştirme tarihini değiştirmeden içindeki herhangi bir datayı değiştirebilirsiniz. Bunu çok rahatlıkla yapabiliyorsunuz bunu burada göstermek istiyorum. Şimdi bu makine kapatıp açıldıktan sonra o A harflerini göreceğiz o A harflerini ben B harfi yapacağım ama son değiştirme tarihi 9.45 hiçbir şekilde değiştirmeyecek buradan da şunu söylemeye çalışıyorum. Siz bilgisayarı aldınız, götürdünüz, polis, emniyet incelemeye başlıyor, polisin o bilgisayarın içindeki herhangi bir dosyanın içeriğini değiştirmediğine dair elimizde hiçbir delil olmaz, eğer CMK 134 göre kopyasını alıp bize bir kopya verilip onu hash değerinin alınmadığı söylenmezse bunun hiçbir değeri yok, benim söylemeye çalıştığım ve anlatmaya çalıştığım bu. Bu konuyla ilgili şey açılıp kapanırken size bir tanede Yargıtay kararından bahsedeyim, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin tarih 2005/6376 esas sayılı, 2007/2551 karar sayılı kararında, özetle şöyle yapıyor, hemen bir dakikada şey yapalım. Öncelikle E posta yoluyla virüs göndererek sistemine zarar verilmiş, bilgisayarda incelemenin olayın hemen akabinde yapılması yada inceleme yapılacak bilgisayarın veya bilgisayara ait veri içerenin ünitelerin olaydan sonra inceleme yapılana kadar hiç kullanılmaması gerektiği, incelenecek bilgisayarın diskine bazı bilgilerin yazılması, değiştirilmesi veya silinebilmesini önlemek ve söz konusu diskin bütünlüğünü sağlamak için bilgisayarda virüslü dosya üzerinde inceleme yaparken ilk işlem olarak söz konusu dosyanın bire bir sektör bay, sektör anlatacağım ne olduğunu. Yedeğin alınması yani incelemenin orijinal dosya üzerinde yapılmaması, daha sonra ikinci olarak alınan birebir yedeğin değiştirilip değiştirilmediğinin tespite verilecek zaman ve bütünlük kontrolü imkan sağlayan değerin hash değerinin belirlenmesi, netice olarak bilgisayardaki virüslü dosyanın veya dosyaların orijinallerinin korunup korunmadığı birebir yedeklerinin alınıp alınmadığı hususlarının araştırılması, görev sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken bu konunun gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde verilen hükmün bozulmasına, diye bir Yargıtay kararı var. Yani Yargıtay diyor ki, sen bunun hash değeri diye bir değer var, bu bütün bu örneklerde var, hash değerinin zamanla ve bilginin içeriğiyle birlikte oluşturulan 16 karakterlik alfanümelik bir değer, bunu almadıktan sonra buradaki şeyin hiçbir değeri yok, yani delil niteliğini taşımaz, çünkü şüpheli bir durum oluşuyor. Şüpheli bir durum oluştuğu için sadece CMK 134 e göre benim evimi, işyerimi aradığında birebir kopyasını alacak bir kopyasını bana verecek hash değerini alacak, o hash değeri bende olacak, onda olacak bu ikisi karşılaştığında kopya üzerinde çalışacak ve benimle ilgili delilleri iddia makamı ona göre koyması lazım, bu yapılmadığı zaman mantık olarak da anlamlı değil, hukuki olarak da anlamlı değil zaten Yargıtay sırf bu şeyden sonra bildiğim kadarıyla Yargıtay ın içinde bir bilişim dairesi bununla ilgili sadece bu nedenle kuruldu. Özetle söylediğim bu şeyde şimdi tekrar o 2

3 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa:3 programa da geçeyim bir taraftan, şunları Rıhtım bey B yapabilir miyiz tekrar? 9.52 böyle değiştirdi ben bunu bir aradan şey yapayım başkanım, şimdi burada vakit kaybetmeyim tam örneğini gösteremiyorum bir aradan sonra tam örneği bir daha göstereceğim. Savunmama kaldığım yerden devam etmek istiyorum. Şimdi öncelikle Salı günkü duruşmamdan sonra Çarşamba günü medyada bazı şeyler çıkmış benim savunmam ile ilgili ufak tefek bu basında çıkan şeylerle ilgili yanlış anlaşılabilecek şeyler var onları bir düzeltmek istiyorum, medyadaki arkadaşların şeyini belki ben yanlış ifade ettim belki arkadaşlar yanlış anladı ama yanlış anlaşılmasın herkesin tam anlamasını istiyorum. Star gazetesinde Eruygur un avukatını yakacak savunma diye bir şey çıkmış, Filiz hanım zora sokacak bir şey olacağı için bu konuda açıklama gerektiğini düşünüyorum. Ben 1 Temmuz sabahı gözaltına alınacağımın haberini aldım ama oraya çok detaya girmemiştim ben daha önceki yazdığım dilekçelerde ve şeyde de bunu anlatmıştım olay aynen şöyle oldu, Filiz hanım hem benim avukatım aynı zamanda Şener Eruygur un avukatı, Şener Eruygur bu 1 Temmuz sabahı Ankara da ona polis saat sabah 7 civarında gidiyor. 7 civarında aramaya başlarken bana daha henüz polisler gelmemiş İstanbul da Şener Bey Filiz hanımı arıyor, Filiz hanım aramalar yapılıyor ben Ankara dayım İstanbul da da aramalar yapılacak oradaki aramaların başında bulunur musunuz? Filiz hanım avukat olarak tabi bulunurum Şener Bey diyor. Şener Bey fakat aramada benim ismimi de gördüğü için ama siz Birol beyinde avukatısınız onunda muhtemelen araması olacak iki yerde birden bulunma şansınız olur mu? diyor. Filiz hanım bakarız paşam diyor, şey yapıyor geliyor bana diyor ki polisler geldi mi? gelmedi. Muhtemelen gelecekler gelince bana da haber verirsin diyor o Şener Beyin evine gidiyor. Bende yıkanıyorum giyiniyorum işyerime gidiyorum 9 buçukta da polisler bana geliyor. Daha sonra ben haber veriyorum Filiz Hanım Şener Beyin oradan tekrar benim evime de geliyor bulunuyor, saat 3 e kadar bende duruyor sonra tekrar Şener Beyin oraya gidiyor. Hikâye aynen böyle yani burada Eruygur un avukatı soruşturmanın gizliliğini ihlal falan etmedi sadece görevini yaptı, bu konuda yanlış anlaşılma olmasın Filiz hanımı zora sokacak bir şekilde yapılmasını istemiyorum. Şunla ilgili taraf gazetesinde bir şey var haber var, ben de darbe girişimleri oldu, darbe çalışmaları yapılmış zaman gazetesinde de var galiba bu ben bunu itiraf etmişim itiraf gibi bir savunma falan demişler. Arkadaşlar ben böyle demedim yani yada ben belki kendimi yanlış ifade, düzeltmek istiyorum. Ben te bu olayların tamamen dışındayım bu insanların hiç kimseyi tanımıyorum. Ankara da değilim kendi işimi gücümü yapıyorum. Siz normal te bu konuyla ilgili ne biliyorsanız bende onları biliyorum. Ben daha sonra 2006 da bu günlükleri 2007 de nokta dergisinde yayınlandıktan sonra hikayeleri duyuyorum her Türk vatandaşı gibi bir fikrim bu dava sırasındada bunlarla ilgili detaylarını öğreniyorum. Benim bu konuyla ilgili şeyim sadece kendimin hukuki görüşü ben bir Türk vatandaşı olarak bu konudaki hukuki görüşümü söylüyorum. O da şu diyorum ki, bence Birol Başaran olarak kişisel görüşüm yılında bence hukuk dışına çıkılmamış, bir takım kaygılar olmuş görüşmeler olmuş benim kendi algımı söylüyorum orada konuşmalar olmuş bence orada hukuk dışı bir şey yok ama insanlar benim gibi düşünmeyebilir var diyorsa bu araştırılır, yapılır, bakılır ama sonunda bir şey çıkarsanız bile diyorum benim kendi görüşüm TCK 36 var orada, TCK 36 diyor ki gönüllü vazgeçme düşünmüşlerse de, konuşmuşlarsa da ben öyle olduğunu iddia etmiyorum öyle olduğunu da düşünmüyorum ama öyleyse bile sonuçta bu ceza davası sonuçta bir ceza çıkmaz. Dolayısıyla bu bütün yapılan yaşanan süreç boşuna yaşanmış olacak. Benim söylemek istediğim bu yani bu konuda benim bir itiraf ettiğim yok çünkü ben işleri bilmiyorum kim nedir bu insanların hiçbirin tanımıyorum, ben bir şey itiraf etmiş falan değilim sadece bu konuda ki kişisel hukuki görüşümü söyledim yani belki ben kendimi yanlış ifade ettim ama işin doğrusu bu. Bide zaman gazetesinde adam zaten korkuyordu korkmuyorum bir şey çıkarsa üzerime alırım falan gibi bir takım laflar yazmış. Şener Eruygur korkmuyor, korkmakla dikkatli davranmak arasında biraz şey var. Şener Bey kendisinin üzerine gelindiğini biliyordu ve bu konuda biraz dikkatli davranıyordu, çok malzeme yapmak istemiyordu. Şener Bey dikkatli 3

4 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa:4 davranırken bende orada biraz fazla o panelde konuşarak aslında Şener Beyi istemeden zor duruma sokmuş oldum ve bu durumdan dolayı da üzüldüm benim söylemek istediğim tamamen bu, Şener Beye de söylediğim bu paşam ben bunları söyledim kusura bakmayın sizi zor durumda bıraktım ama ben söylediğim sözlerin arkasındayım herhangi bir sorumluluğu olursa da alırım dedim. Nitekim de alıyorum bir buçuk senedir hapis yatıyorum. Yani burada başka bir şey Şener Eruygur korkuyordu ben örgüt üyesiydim falan değil bir insanı zor durumda bırakmaktan dolayı sadece üzüldüm, hepsi bu. Son bir şey Büyükanıt, Yaşar Büyükanıt ile ilgili bu konunun da şöyle sanki biz burada Silivri de hapiste yatıyoruz işte o da tutuklansın bu da gelsin gibi bir çağrı yapıyoruz gibi bir algı oluşmaya başladı bundan da rahatsız olmaya başladım. Biz burada kimsenin hapiste gelmesini burada tutuklanmasını yatmasını istemiyoruz, düşmanımızın başına bile Allah vermesin. Bizim söylediğimiz şu sadece ortada bir tuhaflık var diyoruz, o tuhaflığı söylüyoruz darbe şeyiyse bu bir soruşturmasıysa, kovuşturmasıysa bu profil uymuyor buna eğer şeyse işin başka Balbay ın şeyinde de oldu sorgusunda da oldu eğer bir darbeyse bu askeri insanlar hükümete karşı darbe yapacaktır demektir. O zaman işin askerden ve hükümetten başlaması lazım, bizim söylediğimiz buydu. Yaşar Büyükanıt la ilgili kısımda şu o cenahtaki insanlar yani 1980 den sonra adam televizyonun karşısına geçiyor ve 5 tane darbe sayıyor, sanki başka ülkede yaşıyoruz den sonra bu ülkede darbe olmadı ama sayıyor işte 28 Şubat ta darbedir işte 27 Nisan 2007 de E muhtıradır, darbedir. Ben öyle düşünmüyorum ben darbe olduğunu düşünmüyorum ama siz darbe olduğunu düşünüyorsanız diyorum alırsınız Yaşar Büyükanıt orada ben yazdım demiş E muhtıra, E muhtıra bana göre bir darbe planı değil, bence suçta değil nedir? Hoş bir şey değil. Yani bence yazılmaması gereken bir şey zaten yazılınca da CHP ye zararı oldu, CHP o işten dolayı en az 5 puan kaybetti bence. 27 Nisan da bence o E muhtıranın yazılmaması lazımdı, ama o yazılmışsa bu bir suçsa siz suç olduğunu düşünüyorsanız Yaşar Büyükanıt orada gidersiniz sorgularsınız ne gerekirse yaparsınız, benim söylediğim bu Yaşar Büyükanıt ı sevmem ama durup dururken de töhmet altında kalmasını istemem kimsenin hakkını da yememek için bu konuda da Yaşar Büyükanıt ı alın onu da sorgulayın, onu da tutuklayın bir şey demedim bu konuda da yanlış anlaşılma olmasın. Başkanım şeye devam edeceğim, şurada kalmıştım benim yaklaşık bir saatlik falan bir buçuk saatlik falan bir bir buçuk saatlik bir savunmam daha kaldığını düşünüyorum ondan sonra eğer bitince şeye çapraz sorguya geçecek durumdayım hani sizde kendinizi ayarlayacaksanız ona göre ayarlayabilirsiniz. Şimdi yandaş medya yazıları bu dava sırasında TCK nın iki tane maddesi var birisi 285 birisi 288 ergenekon davasının en önemli çünkü özelliklerinden bir tanesi yargı ayağının yani mahkeme salonunda olup bitenler davanın sanki sadece yüzde 20 si davanın büyük bölümü mahkeme dışında medyada, televizyonda, radyoda, gazetelerde, Internet üzerinde sürüyor. Medyadaki herkes bu konuda önüne gelen herkes konuşuyor ve yazıyor, bir çok medya mensubu için Ergenekon bir terör örgütü onlar kafalarında kararı vermişler. Yargının vereceği karar sadece sanki biz burada boşuna uğraşıyoruz o detay zaten yargı böyle bir örgüt yok diye karar verse onlar bu örgütün yaptığını bu davayı da etkilediğini şimdiden eminler kendilerinden, böyle düşünenler her gün televizyon ve gazetelerde davanın geneli hakkında ileri geri konuşmakta sanıkları suçlamaya devam ediyorlar. Halbuki 285. madde var, gizliliğin ihlali Soruşturmanın gizliliğini alenen ihlal eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu o kadar ihlal edildi ki binlerce kere ihlal edildi ve bu konuyla ilgili biz çeşitli defalar avukatlarımızla gidip savcılara suç duyurularında bulunduk, bunlar çok sudan nedenlerle geçiştiriliyor yani diyoruz ki şöyledir iki aylık bir süresi var o iki aylık sürede bakılıyor, yapılmadı şu bu zaten normal eleştiri sınırları içerisinde falan denilerek yapılıyor. Oradan biz bir sonuca varamıyoruz başkanım, yani biz bunun önüne geçemiyoruz soruşturmanın gizliliği 285 e göre suç fakat bizim buna engel olma şansımız yok herkes soruşturulurken her şeyi yazabiliyor. Bu konuda biz bir çare alamadık maalesef buda bu davanın temel problemlerinden biri olarak devam etti aynı şekilde 288. madde var o da şu bir olayla ilgili başlatılan soruşturma veya kovuşturma 4

5 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa:5 kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hakim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Şimdi bu da açık bu da duruyor yasa orada fakat buna da hiç kimse riayet etmiyor herkes konuşuyor. Yani işin esasına girmeden herkesin tabi ki bu konuda bir fikri olabilir, konuşabilir ama işin esasına girerek insanları suçlu ilan ederek bu kesin suçludur zaten bunu yapmıştır şey de bunu çıkaracaktır diye öyle yazılar yazılıyor ki sanki burada ki TCK 288. madde süsmüş gibi bir şey var. Bunun da biz önüne geçemiyoruz ben daha önceki şeylerde konuşmalarımda da bunun önüne geçilmesini söyledim ama anladığım kadarıyla bunun önüne geçmek mümkün değil ve bunu böyle yaşayacağız gibi gözüküyor. Benim söylemek istediğim burada şu, buradaki mahkeme salonunda süren bu dava kamuoyundan soyutlanamaz sonunda verilen yargı kararı kamuoyunun vicdanına gidecek. Şimdi kamu vicdanını tatmin etmeyen bir yargı kararı tartışmalı olacaktır dolayısıyla yani sizin burada biraz daha net durmanız gerekiyor, insanların sanıkları suçlama şeyini biraz daha engelleyici bir takım şeyler yapıyor olmanız lazım yada uyarıyor olmanız lazım yada bu konuda bir düzenleme yapılması lazım herkesin buradaki yargılamaya saygı göstermesi öyle yada böyle bu sürecin yaşanması ve buradan çıkacak yargı sürecinin sonuçtaki şeye herkesin saygı göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Bu şüpheli ve sanıklara farklı uygulamalar konusunu Salı günü bahsetmiştim orada biraz tekrar vakit kazanmak için girmiyorum oraya ve oraları geçiyorum. Bu silahların eşitliği ilkesiyle ilgili bir iki şey söylemem lazım onu da söyleyeyim. Şimdi bu Salı günü de söylemiştim ben Mehmet Ali beye bilmiyorum getirdiler mi o şeyle ilgili. Şimdi şöyle bir problem var, benim bildiğim kadarıyla iddia makamı bir şeyleri iddia eder ve bizde bununu karşısında kendimizi savunacağız burada silahların eşit olması lazım. Ben daha öncede söyledim defalarca bir nisandan beri bizim bir takım ilişkilerimiz ve telefon görüşmelerimiz varsa bunları verin bize bizde bakalım ona göre kendimiz savunalım. Vermiyor savcılık vermiyor bize yani vermediği zaman şöyle bir problem oluyor yani biz kendimizi nasıl savunacağız o zaman? Ben dün o Salı günkü şeyde duruşmada söyledim. Şener Eruygur la benim 28 tane telefon konuşmam var diye iddianameye konmuş verirse bana detayı ben şunu söyleyeceğim, bak 2005 yılında 20 tane, 2006 yılında 5 tane, 2007 yılında 2 tane, 2008 yılında 1 tane. Gördüğünüz gibi ben 2005 yılında yoğun olarak görüşüp konuşmuşum sonra herkes kendi yoluna gitmiş bunu anlatma imkanım olacak ama bu detayı bana vermediğiniz zaman ben bu konuda kendimi savunamıyor duruma düşüyorum. Bu konuda savcılık elindeki bilgiyi niye bizden esirgiyor niye vermiyor gerçekten ona da anlamakta zorluk çekiyorum. Bu telefon şeyleri inceleme ve delil CD leri, başkanım burada da gerçekten bir problem olduğunu düşünüyorum, bizim bilgisayarlarımız CD lerimizi almışınız götürmüşünüz 134 e göre kopyasını almanız lazım ama diyelim ki aldınız, bunun bir kopyasını bize vermeniz gerekiyor vermediğiniz zaman direk bir kere yasayı 134 ü çiğnemiş oluyorsunuz ama şöyle diyorsunuz ara kararlarınızda, hükümle birlikte değerlendirilmesine biz hele biz inceleyelim de ondan sonra bakalım falan gibi şeyler söylüyorsunuz ama bunları söyleme hakkınız yok siz o CD leri neyse delil diye şey yaptınız bize de vereceksiniz ki bizde kendimizi oradan ona göre savunalım. Çünkü bu CD bir kopyası bir dakikada çıkıyor sizde de bir kopyası olsun bende de bir kopyası olsun. Ben ne yapacağım onu? Ben onu alınca onun hakkında bir şey yapma şeyim yok, bendeki kopyası zaten. Sen delil karartırsın? Karartamam sizde de bir kopyası var zaten bu tür dijital malzemenin bence telefonlarda dijitaldir, telefonları da vermiyorsunuz bu malzemelerin sanıklara verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bizim o konuda kopyasını verdiğinizde bizim delillerle oynama, karartma diye şeyimiz olmayacak çünkü kopyası bizde olacak mesela bizim öyle şansımız yok ki işte şeyin Levent Göktaş ın 51 nolu CD si CD nin başına neler gelmiş. Kopyası olsaydı belki daha iyi olacaktı daha rahat olacaktı? Kim kim, şimdi delil karartmış oldu? CD nin arkası silinmiş. Ben o yüzdende bu konudaki savcılığın elinde delil olarak ortaya koyduğu ne varsa aynısının kopyalarını bu kağıtsa fotokopi, dijital malzemeyse CD olarak bize de verilmesi gerektiğini düşünüyorum ve burada silahların eşitliği konusunda yanlış yapıldığını düşünüyorum. 5

6 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa:6 Soruşturma evresinde de ifade tutanaklarında da bir sürü ifadeler alındı ve bize verilmedi bu konuda zaten bir takım yanlışlıklar yapıldı diye şey yapıyorum. Dinleme kararları verildi fakat onları isteyen emniyet yazıları hala bizim elimizde değil, bunların hepsi bizim savunmamızı kısıtlayan nedenler bunların böyle olmaması gerekir niye bu konuda biraz hassasiyet gösteriliyor ve bizden bunlar esirgeniyor dediğim gibi çokta anlamıyorum. Bir başka konu bu sadece bu mahkemeyle ilgili değil genel olarak Türk yargısının savcıların durumu, ben burada gerçekten bir problem duyuyorum. Yani mesela şu salonun yapılışında bile problem var nedir bu salonun yapılışı dikkat ederseniz, heyet burada yüksek masada oturuyor genelde öyle fakat savcıların masası da yüksek ve sizinle aynı mesafede ve böyle duruyoruz. Ben buradan psikolojik olarak şöyle algılıyorum, hakimler ve savcılar birlikte bizi yargılıyor, bunun anlamı bu psikolojik olarak bu ama doğrusu bu değil yani bütün dünya çağdaş hukuk sistemlerinde olay şöyle, heyet burada heyetin karşısında iddia makamı bir tarafta savcılar bir tarafta da sanık kesimi eşit mesafede, eşit koşullarda savcı ifadesini şeyin veriyor sanıkta ona göre şey yapıyor. Orada eşit iki gurubun karşılıklı yani centilmenlik içinde yaptığı bir mücadele söz konusu öyle olması gerekir, bütün çağdaş hukuk sistemlerinde böyle. Fakat Türk hukukunda savcılar ve hakimler birlikte yargılıyorlar bizi bu doğru değil yani hukuk sistemine göre ben benim anladığım hukuk sistemine göre doğru değil bunu mahkemelerin nasıl olması gerektiği işte Amerikan filmlerinden, deniz feneri davasındaki o Almanya da ki örneklerden falan görüyorum. Savcılarla sanıklar eşit mesafede hakime olmalılar ve hakim ikisini birden bence karşıdan görmeli iki tarafa da eşit mesafede durmalı. Burada Türkiye de ki tabi dediğim gibi bu mahkemeyi değil bütün mahkemeleri sakatlayan bir şey bence bu adalet bakanlığından da hakimler ve savcılar yüksek kurulundan başlıyor. Yani hakimler ve savcılar yüksek kurulu diye tek bir kurum var. Siz beraber aynı ortamda çalışıyorsunuz aynı lojmanlarda kalıyorsunuz. Mehmet Ali beyde daha önce açıkladı gerçekten dediklerinin hepsi doğru fakat bu doğru değil yani bir hukuk sisteminde hakimler ve savcıların bu kadar yan yana olması, bu kadar beraber çalışıyor olması doğru değil. Niye doğru değil? Yani çünkü herhangi bir nedenden dolayı işin tadı kaçabilir, herhangi birisi savcıyı bir nedenden dolayı etkilediğinde o savcıda kişisel ilişkileriyle gelip sizi etkileyebilir. Yada tersi sizi birisi sizi etkileyebilir o etkiyle siz ondan bir takım ricalardan bulunabilirsiniz. Bu Türkiye de ki bütün davaları bence sakatlayan bir şey, burada tabi ben size söylüyorum ama genel olarak sanki Türkiye nin bu konuda bir şey yapması gerektiğini savcıların kurumunun ayrı olması, çalışma yerlerinin ayrı olması, lojmanlarının ayrı olması gerektiğini düşünüyorum. Eğer çağdaş bir hukuk sistemi kuracaksak bunun şart olduğunu düşünüyorum. Yani burada biz şöyle ben çok futbolu sevdiğim için oradan örnek vereyim ben sahaya çıkıyorum 11 e 11 maç yapacağım bakıyorum hakemde karşı tarafın formasıyla giyinmiş gibi yani ben 14 Kişiye karşı oynuyormuşum gibi duygu duyuyorum. Ben savcılarla eşit fair bir maç yapmak istiyorum, eşit olarak yapalım sizde hakem olun ama siz beraber maçtan sonra gidip beraber tesislerden ayrılıyorsanız benim aklıma bir tane soru geliyor bu doğru değil. Bu tutukluluğun adil yargılanmayı etkilediğini de söylemiştim, gerçekten burada miktar fazla 170 bin tane bin sayfa ekler var sayfa var her şey bilgisayar üzerinde burada bizim tutukluluğumuzda gerçekten bu bizim bu tutukluluk halimiz bizim kendimizi yeterince savunmamızı engelliyor yani biz cezaevinde Internet e giremiyoruz, belirli saatlerde ancak bilgisayar kullanıyoruz falan bu bizi yeterince hakkıyla şey yapmamızı engelliyor biz normal koşullarda dışarıda olsak kendimizi çok daha iyi savunma imkanı bulabiliriz. Buda tabi Türkiye nin genel bir problemi Türkiye de cezaevlerinde hükümlülerle tutuklular aynı yerde kalıyor. Buda doğru değil, tutukluların suçlu olup olmadıkları daha belli değil. O insanların kendilerini savunması için biraz daha fazla hak verilmeli ama Türkiye de 120 bin tane hükümlü ve tutuklu var bunun yarısı tutuklu ve aynı yerlerde kalıyorlar. Aynı kısıtlamalar aynı bilgisayar kısıtlamaları, aynı Internet, aynı telefon kısıtlamaları hükümlüler içinde yani suçlu olduğu belirlenen insanlar suçlu olduğu henüz belirlenmeyen insanlar aynı koşullarda kalıyorlar. Halbuki doğru değil o adam kendini savununca 6

7 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa:7 belki de suçsuz olduğu belli olacak. Biz devlet olarak diyoruz ki, hayır sen kendini savunma arkadaş, zor savun bunun bu davayla ilgili konuşuyorum ama genelde Türkiye nin ortak problemi olduğunu düşünüyorum. Bu bir Önder Aytaç ın bir şeyi var 60 Terabayt büyüklüğüne erişti falan diyor bu 60 Terabaytlık bilgiyi gerçekten bir cezaevi ortamında inceleme ve bizim defans yapma şansımız yok, yine de kendi koşullarımız içinde biz kendimizi savunmaya çalışıyoruz. Son iki tane sunumum kaldı onlar geçiyorum. Bu arada şeyle ilgili bu haberlerle ilgili şeyde bir konu vardı onu da bu arada dile getireyim. Şimdi dün Salı günkü duruşmada ben Deniz Baykal a ve CHP ye teşekkür ettim. Bir CHP li olarak duruşundan dolayı bu sanki şöyle algılanıyor yada şöyle sunuluyor buradan dolayı da rahatsızlık duyuyorum, yani biz suçluyuz ergenekon sanığıyız, suçluyuz buradan CHP ile olan bir selam bir teşekkür şeyi bak gördünüz mü CHP ile Ergenekon arasında bir ilişki var gibi algılanıyor sanki böyleymiş gibi bizim suçluluğumuz kesin CHP de bak buradaki suçlularla bir ilişki içinde. Böyle değil ben Salı günkü duruşmada da söyledim parti içinde hep siyasi yaşamımda Deniz beye karşı mücadele ettim, karşı taraflarda oldum ona karşı aday oldum falan ama şimdi başka durumdayım ve bakıyorum adam son derece düzgün bu davayı anlıyor, Türkiye yi anlıyor ve bu dava hakkında da çok düzgün yorumlar yapıyor. Ben buradan sadece insani bir teşekkür yaptım bununla ilgili CHP bu işi iyi aldı. CHP nin durumu ve Deniz Baykal ın durumuyla ilgili insanlara şunu hatırlatmak istiyorum, 1 Mart 2003 ü hatırlasın herkes, 1 Mart 2003 te bir teskere işi oldu, o zaman başta Abdullah Gül, Recep Tayip Erdoğan ve AKP yönetiminin hepsi medyanın bütün ileri gelenleri, iş dünyası herkes şöyle diyordu. Bizde Amerika yla birlikte Irak a girelim, Amerika nasıl olsa girecek buraya biz niye bundan nemalanmayalım geçen sefer Turgut Özal zamanında girmedik, bunun zararını biz çektik körfezde kriz oldu, parasal zarar çektik Amerika buraya nasıl olsa saldıracak biz enayi miyiz? Bizde onlarla birlikte girelim. Herkes böyle diyordu Sayın başkanım, bir tek CHP Deniz Baykal diyordu ki yanlış gitmeyelim. Tabi hakkını yemeyelim bir takım küçük sol guruplar bir takım samimi Müslüman guruplar falan onlarda savaşa karşıydı. Ne oldu? O tartışmalardan sonra ne oldu? Şöyle oldu CHP nin yanında AKP içinde de aklı başında düzgün namuslu insan yüz kadar çıktı milletvekili onlarda karşı koydu ve teskere geçmedi, teskere geçmeyince ne oldu Irak ta? Amerika ve İngiltere Irak a girdi Irak ta 1 milyondan fazla insan öldü bunun bin i sivil, çocuk, kadın bir bir buçuk milyon insan öldü. Şimdi bu Irak ta ki şeye savaş demek bile şey katliam yani 2000 tane Amerikalı ve İngiliz öldü, 1 milyon Irak lı öldü 1 e 500 oran yani buna savaş demek bile yanlış bu bir katliam, insanlık suçu işlendi Irak ta ve Türkiye buna ortak olmadı. CHP yüzünden olmadı, Deniz Baykal yüzünden bu adam ne iş yapar sadece konuşur diyen bu adam engelledi bunu. Şimdi bütün bunlar yok kabul edilmiş hiç onlar konuşulmuyor yani şu anda Recep Tayip Erdoğan İslam dünyasında ve o Arap dünyasında çok sevilen bir lider herkes onu seviyor ama bu sevilmesinin önemli nedenlerinden bir tanesi Türkiye nin 2003 te Irak a girmemiş olması eğer biz o gün Amerika ile birlikte Irak a girseydik Recep Tayip Erdoğan ı Araplar bu kadar sevmezdi. Recep Tayip Erdoğan bugün Araplar ve Müslüman dünyasında çok seviliyorsa bunu birazda Deniz Baykal ve CHP ye borçlu çünkü o onun Irak a girmesini engelledi bir insanlı suçu işlemesini Türkiye nin engelledi eğer biz bugün çok farkında değiliz ama bunu 20 yıl sonra 30 yıl sonra daha çok anlayacağız. Türkiye Cumhuriyeti Irak a girmeyerek bir insanlık suçu işlemekten kurtuldu bunu da Deniz Baykal ve CHP yaptı öncelikli olarak. Lütfen bu günde aynı koşulların ben Ergenekon davası içinde geçerli olduğunu düşünüyorum. Ergenekon davasında da aynı şey olacak. 1 Mart 2003 te ne olduysa Ergenekon davası da böyle olacak, Ergenekon davası bugün Tuncay Güney lere, Osman Yıldırım denen insanlara dayalı altı boş olan bir dava. Tabi ki şimdi süreç içinde bu 1 yıl, 3 yıl ortay çıkmıyor ama 5 yıl sonra her şey ortaya çıkacak, bütün 10 yıl sonra her şey ortaya çıkacak, hep çıkmış. Yani Nazilerin biliyorsunuz yıl sonra yargılanıyorlar bu gerçeklerin gizlenme ihtimali yok, her şey ortaya çıkacak bu insanlar suçsuz olduğu nasıl iftiralar yapıldığı nasıl üç kağıtlar yapıldığı hepsi ortaya çıkacak ve o zaman insanlar tekrar Deniz Baykal ın ve CHP nin ne olduğunu görecekler kendinin davaya nasıl baktığını 7

8 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa:8 göreceğiz ama lütfen biraz sabır göstersinler, dalga geçmesinler. Burada bir terör örgütü suçu var CHP de buna ortak, yakın duruyor demesinler. Bu davayı bırakın yargı yapsın eşit ve kim haklı görelim, o yüzdende bu konuda bir yanlış anlaşılma algılandığını düşündüğüm için bu konuda da bir iki söz söyleme ihtiyacı duydum. Şimdi tekrar şeye devam ediyorum, başkanım bu konuda benim sizle ilgili gerçekten bir problemim var CMK 101/2 şimdi ben açıkça sizin CMK 101/2 yi iki bölümü var ve hiç çalıştırmadığınızı düşünüyorum. Salı günkü şeyimde bir iki kısmına değinmiştim fiili ve hukuki nedenler yazılmıyor diye birde ikinci şeyi var bölümü var 101/2 nin orada diyor ki, Kararın içeriği şüpheli veya sanığa sözlü olarak bildirilir, ayrıca bir örneği yazılmak suretiyle kendilerine verilir ve bu husus kararda belirtilir. Şimdi ben 20 tane tahliye dilekçesi yazdım siz beni ne zaman gördünüz? 20 Temmuz 2009 da gördünüz yani 13 ay sonra gördünüz, siz benim yüzümü görmediniz bende sizin yüzünüzü 13 ay sonra gördüm. Kararın içeriğini siz bana sözlü olarak ne zaman bildirdiniz? Örneğini bana yazdınız ve bana bildirdiniz mi, sözlü olarak? Bu CMK 101/2 burada duruyor biz bunu niye uygulamıyoruz? Ben dilekçe yazıyorum diyorum ki, duruşmamı istiyorum derdimi anlatacağım duruşmada siz diyorsunuz ki bana cevap olarak. CMK 101 diyor ki, okuyalım Tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya bu husustaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda hukukî ve fiilî nedenler ile gerekçeleri gösterilir. Bu birinci bölüm ikinci bölüm Kararın içeriği şüpheli veya sanığa sözlü olarak bildirilir. Ben bunu CMK 105 var birde bu konuyla ilgili diyor ki, ifadeler alınır sanık müdafiinin görüşü alınır ne bize görüşümüz soruldu ne avukata görüşümüz soruldu, hiçbir şekilde avukatlarımıza ve bizim görüşlerimiz alınmıyor. Bu CMK 101/2, 105. madde, 103 ve 104. maddeler uyarınca yapılan istem üzerine, merciince Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık veya müdafiin görüşü alındıktan sonra, üç gün içinde istemin kabulüne, reddine veya adlî kontrol uygulanmasına karar verilir diyor bu konuda hiçbir şekilde görüşümüz alınmıyor. Sonra siz oturuyorsunuz bir duruşma yapıyorsunuz herhalde bilmiyoruz görmüyoruz sadece tutanağını görüyoruz sonra, sonra da diyorsunuz ki gereği düşünüldü ve bana cevap olarak şöyle yazıyorsunuz sayılı CMK da herhangi bir zorunluluk olmadığı dosya kapsamının ve ilgili evrakların duruşma yapılmaksızın incelenmesinin yeterli olduğu sonucuna varıldığından diyorsunuz. Yani böyle mi? ben mi okuduğumu anlamıyorum yoksa bir terslilik var, gerçekten bunu öğrenmek istiyorum. Bu konuda beni aydınlatırsanız şimdi yada sonra çok memnun olurum. CMK 101/2 yi ben yanlış mı anlıyorum? Siz duruşmalı yapmak zorunda değil misiniz? CMK 101/2 den bunu anlamıyor musunuz? Anlamıyorsanız ben niye yanlış anlıyorum? Orada aslında ne demek istiyor? Bunu açıklayın ben gerçekten çok merak ediyorum siz CMK 101/2 yi nasıl algılıyorsunuz?. Burada başka bir gariplikte az önce gösterdim hakimler ve savcılar bir araya gelip duruşma yapıyorsunuz. Benim hakkımda karar vereceksiniz, hakimler savcılar birlikte gıyabımda duruşma yapıyorsunuz ve ondan sonra benim hakkımda bir karar veriyorsunuz. Şimdi şöyle yapsanız anlayacağım, Yargıtay da da oluyor. Savcı da yok bende yokum tamam dosya üzerinde yapın bakın. Fakat benim hakkımda aleyhime çalışan bir tarafı alıyorsunuz, onunla görüşüyorsunuz, çay kahve içiyorsunuz ama benim gıyabımda benimle ilgili soruları cevap hakkı tanımadan benim hakkımda duruşma yapıyorsunuz. Ben bununda yanlış olduğunu düşünüyorum sizin savcılarla birlikte duruşma yapma şeyiniz, hakkınızın olmadığını düşünüyorum. Ya kendi başınıza yapın dosya üzerinden verin yada savcıları alıyorsanız bizi de almanız lazım o duruşmaya savcının olduğu bizim olmadığımız duruşmanın ben yasal olduğuna inanmıyorum doğru da olduğuna inanmıyorum. Burada bir sürü öyle sizin yaptığınız duruşmalar var. Şimdi bu konudan da başka bir TCK 312 suçuyla ilgili bir şey söylemek istiyorum. Şimdi bu davadaki şeylerinden bir tanesi TCK 312 yani ben hükümeti cebir ve şiddet kullanarak yıkmaya çalışmışım. İddianamede de gerçekten başından beri soruyoruz suçumuz nedir, nerde bu 312, 313? Savcı arkadaşlara soruyoruz onlarda işte iddianamede yazıyor diyor. Gerçekten aradık biz yani nerde bu yazıyor diye. Ben şöyle bir şey buldum 312 ile ilgili herhalde budur diye şey yapıyorum, benim iddianamem 15 sayfa onun sonundaki sondan ikinci satırında şöyle diyor, darbeye teşvik amaçlı 8

9 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa:9 olarak ADD tarafından düzenlenen toplantılarda yürütme organını devirmeye teşebbüs amaçlı eylem ve fiillerde bulunduğu anlaşılmakla. Bundan dolayı 312 ile suçlanıyorum, ben ADD tarafından düzenlenen toplantılarda yürütmeyi yıkmaya çalışmışım. Ya bu hani cebir ve şiddet şimdi TCK 312 ortada cebir ve şiddet kullanarak diyor şimdi burada sorulacak bir sürü soru var ama ilk soru şu, ya arkadaş bu cebir ve şiddeti nerde yaptık biz? Ya toplantıda cebir ve şiddet olur mu? ADD toplantısıyla cebir ve şiddet kullanılıp hükümet devrilmeye çalışılır mı? nereye sakladık bu cebir ve şiddeti? Eğer ADD toplantısı cebir ve şiddet kullanarak hükümeti devirmeye bir teşebbüsse her gün bu ülkede kaç tane darbe teşebbüsü oluyor ya ADD nin sayısı belli 500 tane ADD var, her gün ADD de toplantılar yapıyor, her gün hükümeti devirmeye çalışıyorlar demek. Eğer toplantı yapmak darbecilikse, düşünce özgürlüğü ne, ifade özgürlüğü ne? yani ben gerçekten ADD toplantılarının TCK 312 ye bağlanmasını bir facia olduğunu düşünüyorum. Yani gerçekten idamı kaldırmasalar ben ADD toplantısı yaptım diye beni idam edecekler yani insaf denen bir şey var. Yani bir de yani diyelim ki bu suçlamayı yaptın ya hukuk ciddi bir iş ben bu toplantıyı nerede yapmışım, kimle yapmışım? Ya şimdi toplantıları ADD toplantısını yaptım, hükümeti devirmeye çalıştım cebir ve şiddet kimle yaptım? Diğerleri nerede? Bir toplantı var 500 kişi katılmış bende varım, ben idam diğer 500 kişi? Onlar o zaman onlarda ben örnek olarak asılayım göreyim onlarda korksun diye mi yapılıyor bu iş? Ya ayıp yani tek kelimeyle gerçekten ayıp. Bu iddianame sonrası 3 dilekçe kısmını şey yapıyorum, bu Samanyolu kısmını da geçiyorum yani o konuda artık söylemekten dilimizde bir şey bitti ama, nedense gülen cemaatinin medyası her gün bize şey yapıyor, yani onlara sadece şöyle bir önerim var. Ya hani dünya tıp günü falan filan yapılıyor ya günde bir yılda bir kere ya doğruları yazma günü ilan edelim medyada ya yılda bir kere zaman gazetesi doğru yazsın, Samanyolu bir kere yılda bir kere doğru söylesin. Ya tamam her gün iftira atıyorlar ama yılda bir kere de doğru yazılsın, böyle bir öneri yapıyorum kendilerine. Burada şöyle bir şey var başkanım, bu davayla ilgili benim gördüğüm kadarıyla Ergenekon davası tamamen yalanlar üzerine kurulu ama sürekli yalan mekanizmasına bağlı olan bir şey, nedir bu? Bir insanları borudan bir yerden atıyorlar bir buçuk iki yıl o boruda kalıyoruz öbür taraftan çıkıyoruz. Buradan tutuklu giriyoruz oradan işte bir süre sonra tahliye oluyoruz. Ama yalanlar devamlı üretilmek zorunda, devamlı yeni yalan üretiliyor. Şimdi örnek vereyim size bir tane mesela, Üzeyir Garih cinayeti hatırlarsınız ortalık ayağa kalktı, Üzeyir Garih şöyle öldürüldü, Ergenekon böyle yaptı şu anda çok makbul olan Ümit Sayın adli tıp ta bunları yaptı Yener Yermez e bir buçuk milyon dolar teklif etti. Ortalık ayağa kalktı başlıklar, Yeni şafak yazdı, star yazdı ne oldu? Unutuldu, Üzeyir Garih hikayesi yok kimse hatırlamıyor. Niye? Çünkü yeni yalanlar var kafes var bilmem ne var onlar gidecek başka bir şeyler. Peki, eski yalanlar ne oldu, ne oldu? Hani Fikri Karadağ onun şeyi komutanıydı, Ümit Sayın adli tıp ta kandırmıştı falan ne oldu onlar Ümit Sayın şimdi makbul adam oldu, tahliyesi isteniyor. Ben gerçekten mesela o Üzeyir Garih şeyini kişisel olarak merak ediyordum ne oldu? Yani bir de klasör 234 te bir Yener Yermez ile ilgili bir şey gördüm, sizde muhtemelen görmüşünüzdür. Bu oradaki insanların adli tıp ta gidip kontrol edildiği bir şey var 15 liralık bir para yatırılıyor. Yener Yermez için 1500 lira yatırılmış 15 liralık şey için 234. klasörde ya adam dayak mı yedi, dövüldü mü? Nedir veya orada bir karanlıklar oldu diye düşünüyorum, garip. Başka bir önemli konu benim için Süleyman Esen konusu, şimdi burada da gerçekten şöyle bir problem var Sayın başkan, şimdi Danıştay davası buraya getirildi yamandı bir türlü sizde görüyorsunuz, ben bir kere bunun hukuki tarafını hakikaten anlamış değilim yani dediğim gibi ben hukuktan biraz burada okuduk öğrendik hiçbir şey bilmiyorduk şimdi konuşur hale gedik. Ben hukuki tarafını bu Danıştay davasının anlamadım, siz bu Danıştay davasını alıp inceleyeceksiniz arada ilişki var mı diye bakıyorsunuz yani esasına bakıyor musunuz, bakmıyor musunuz? Eğer bir süre sonra eğer ilişki yokmuş bunun tekrar kendiniz geriye mi yollayacaksınız? Yoksa getirip buraya gerçekten içeriye koyduğunuz ve esasına mı bakıyorsunuz bilmiyorum, anlamdım. Eğer burada örneğin Osman Yıldırım yargılanıyorsa, Alparslan Arslan yargılanıyorsa hangi iddianameyle yargılanıyor 9

10 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa:10 hakkında ne isteniyor onu da bilmiyorum. Ama mantıken şöyle düşünüyorum, bu sıfırdan alınmışsa onlar için de bir iddianame olması lazım onlar hakkında suç isnadı olması lazım, orada beraat eden insanlar vardı o insanlarında tekrar yargılanması lazım sadece tutukluların değil, ceza alanların değil beraat edenlerin tekrar yargılanması lazım hepsini burada baştan yargılanmasa lazım ama bunlarla ilgili hiçbir açıklama yapmıyorsunuz kimse yapmıyor, sonra geliyor burada bir duruşmalar yapılıyor aradan bir tane adam Süleyman Esen tahliye ediliyor. Benim kafam karışıyor yani siz esasına mı baktınız, bakmıyor musunuz, Süleyman Esen niye tahliye oldu? Süleyman Esen i tahliye ettiğinizde şöyle bir problem oluşuyor, yani ihsası rey konusu çok konuşuluyor. Şimdi iki tane iddia var temel iddia bir tanesi diyor ki, Danıştay davasını işte İslamcılar yapmıştır şöyledir böyledir deniliyor. Nedir? Alparslan Arslan, Osman Yıldırım beraber gidip bu şeyi yapmışlar, bombalar falan filan. Süleyman Esen den alınmış bomba götürmüş atılmış falan bir iddia bu, öbür iddia Muzaffer Tekin, Veli Küçük işte bilmem ne, bilmem ne onlar yapmışlar bu işi. İki tane bomba veren adam var, iki değişik ana şeyde iddiada bunların bir tanesi yani Oktay Yıldırım lar, Muzaffer Tekin ler şu anda halen hapiste ama öteki iddianın bombayı verdiği söylenen Süleyman Esen tahliye ben buradan şunu anlıyorum siz bir tane görüşü kabul etmişiniz bu durumda yani bunun ulusalcılar tarafından işlendiğini, Muzaffer Tekin in bombaları verdiğini yada Veli Küçük ün verdiğini siz bunu kabul ettiniz. Çünkü iki tane şeyin zanlının bir tanesini salıyorsunuz bir tanesini hala hapiste tutuyorsunuz. Bunlar bizim kafamızı karıştırıyor, sizin o konuda sadece kararlarınızla değil yada kararlığınızın daha açık olması lazım, söylüyor olmanız lazım yoksa burada eğer göstermelik bir mahkeme yapıyorsak, sonuçta Danıştay davası bir türlü bize yamanacaksa gerçekten ben bunu önceden öğrenmek isterim. Bu Süleyman Esen in şeylerini geçiyorum detaylarını. Birkaç tane şey örnek vermek istiyorum, yani iddianamenin genel mantığıyla ilgili şeylerle ilgili herkesin yorumları oluyor bende birkaç tane örnek vermek istiyorum. Şimdi mesela bir savcı arkadaşın yorumu böylece şüphelinin devlete olan vergi borçlarını rüşvet vermek suretiyle birçok dernek ve vakfa ergenekon silahlı terör örgütünün faaliyetleri doğrultusunda aylık düzenli maddi yardımlar yaptığı görülmektedir. Sadece benimle ilgili şeyi yazarken savcı arkadaşlar böyle bir yorum yapıyorlar. Diyorlar ki, sen rüşvet verip vergini az veriyorsun ondan sonra götürüp oradan kazandığın parayı da götürüp derneklere veriyorsun. Böyle bir yorum olmaz çok zorlama yani ben parayı kazanıyorum nasıl kazanırım? Kazanırım nereye veriyorsam da bunlar söylenir yazılır, sen şu derneğe vermişin şuraya belgesi bu bak işte kağıdı bu, şuraya aylık şu kadar para vermişin, yıllık bu kadar vermişin bu sadece iddianame değil bu savcılıkta değil sadece çamur atma, yani sen aylık düzenli maddi yardım ediyorsun silahlı terör örgütü, iyi ben nasıl savunacağım burada kendimi? Başka bir şey şüpheli Birol Başaran sadece panellerde değil kitap önsözlerinde de darbe çağrısı yaptığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin askerlik dışında aktif olarak siyasi hayata müdahale etmek isteyerek Ergenekon silahlı terör örgütünün amaçlarına uygun eylem ve faaliyetlerde bulunduğu gözlemlenmektedir. Yani ben başından beri söylüyorum ben darbe istiyor olsam, ben burada da istiyorum derim, ben darbe falan istemedim hiçbir zaman hayatımın hiçbir bölümünde istemedim. Söylediğim her sözün arkasındayım, yazdığım her şeyin arkasındayım ama sadece benim söylediğim ve yazdıklarımı lafı başka tarafından anlayıp yorumluyorlar o yorumlardan dolayı ben hapis yatıyorum, lafı siz yanlış anlıyorsunuz ama yorumu siz yapıp beni hapse atanda sizsiniz. Ben öyle söylemiyorum ki, ben kendimce bir şeyler söylüyorum ne demek istediğimi şey yapıyorsanız sor bana ben ne demek istedin sen Birol Başaran? Ben bunu demek istedim. Ha bunu böyle söyleyemezsin bu şu suçtur de, ama siz hiç bunları söylemeyip bunların hepsini bir torbaya koyup sen terör örgütüsün deyip bir torbanın içine atıyorlar bizi ondan sonra buradan çıkmak için kendimizi şey yapıyoruz. Bu başka bir örnek şimdi Tuncay Özkan ın aynı tarihlerde CHP kurultayına girip bazı kişileri delege olarak sokmak falan yani siyaset bilinmiyor delege nedir bilinmiyor, delege nasıl seçilir bilinmiyor, kurultay nedir bilinmiyor hiç bir şey bilmiyorlar fakat o konuda ahkam kesiyorlar, suçlama yapıyorlar. Ya bilmiyorsanız sorun anlatalım ne nedir, delege 10

11 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa:11 nasıl seçilir, kurultay nasıl yapılır, kurultaya nasıl gidilir? Anlatalım ondan sonra yine bir suç görüyorsanız suçlayın ama sormadan bilmeden. Bir dönem CHP genel başkanlığına adaylığımı koymuşum buda CHP de söz sahibi olabilmek için faaliyetlerde bulunmuşum yani normal Anayasal hakkımı kullanıyorum, bir siyasi partide siyaset yapıyorum aday oluyorum suç, ben kendimi nasıl ifade edeceğim? Ne yapmam gerekiyor da ben Ergenekoncu olmayacağım? Siyasi partide çalışıyorum suç, dernekte çalışıyorum suç ne yaparsam suç işlememiş olacağım? Herhalde istedikleri herkes kendi hayatını yaşasın, hiçbir şeye karışmasın onlar da ülkeyi yönetsin, anladığım kadarıyla istedikleri bu. Neyse bunları geçeyim. Son bir tane şeyim kaldı başkanım onu da yapıp bitiriyorum, benim burada başından beri söylediğim buradaki hiçbir insan yargılanmaktan kaçmıyor biz hepimiz yargılanmak ve ismimizi onurumuzu şerefimizi temize çıkarmak istiyoruz. Fakat bunun için tek şeyimiz var tutuklu yargılanmamamız lazım, tutuklu yargılanmanın şartları olmadığını söylüyoruz. Bazı insanlar bu davada tutuksuz yargılanıyorsa bazıları tutuklu yargılanıyorsa biz kıstaslara bakarak bunun doğru kriterler olmadığını düşünüyoruz. Biz kendimizin de tutuksuz yargılanmasını istiyoruz. Burada ben kendimin de bireysel olarak tutuksuz yargılanmam gerektiğini düşünüyorum. Burada da nedenlerini saymak istiyorum. Birincisi, benim evime işyerime gelip arama yaptı polis, o dokümanlar işte bir tane taban dokümanı var 1995 yılı yıl şimdi 2010, 15 yıl önce yani polis benim geriye dönük 15 yıllık bütün dokümanlarımı aldı. Öteki bir tane taban diye bir tane yazım var yine o da 15 yıllık benim bilgisayarımdaki bütün şeylerimi ben bilgisayarcı olduğum içinde saklarım, benim 15 yıllık hayatımın geriye kalan hepsini de biliyor. Yani devlet benim son 15 yılımı 20 yılımı elinde zaten hepsi elinde görüyorsunuz, biliyorsunuz. Şimdi burada benim bütün hayatımı aldınız incelediniz, bu örgüt ne örgütüyse bu örgüt dokümanlarıyla ilgili bende herhangi bir belge çıktı mı? çıkmadı. Ben bu örgütü 2008 yılında duydum nedir Ergenekon, ergenekon zaten ben dediğim gibi ODTÜ de okuyan solcu kültürden gelen bir insanım. Ergenekon diye dernek kurulsa ben katılmam yani aşağıladığım yada kötülediğim için değil sol kültürden geldiğim için Ergenekon bana uzaktır biraz. Yani tamam Türk kültürü tarihi falan ama bu genelde sağcıların sahip olduğu, sahiplendiği bir kavramdır. Ben bir solcu olarak zaten Ergenekon diye gerçekten güzelleştirme mahalle güzelleştirme derneği olsa aday şey olmam üye olmam. terör örgütüne niye Ergenekon terör örgütüne üye olayım? Ergenekon terör örgütü anladığım kadarıyla zaten kominizime karşı kurulmuş 1960 lardan gelen bir şeymiş. Ben zaten dünya görüşüm böyle bir örgüte üye değil, kanarya sevenler derneği olsa adı Ergenekon üye olmam. Evimde aramalar yapıldı, işyerimde aramalar yapıldı saydım işte flaş bellekler, hard dikseler bütün her şey alındı 125 tane CD im alındı, 106 tane bilgisayar kartuşum alındı. Bunların içinde herhangi bir doküman var mı? örgüte yönelik tek doküman çıktı mı? yok. Peki geldiniz aradınız hiçbir şekilde bir doküman çıkmadı ondan sonra beni dört buçuk ay telefonla dinlediniz. Dinlediniz bine yakın telefon görüşmem var 500 tane SMS var bunların içinde bir tane örgüt görüşmem var mı? yani şu anda davada yargılanan sanık, şüpheli herhangi biriyle bir tek biriyle telefon konuşmam var mı? o da yok ben senden şüphelendim, şüphelendim telefonunun dinledim, dinle hiçbir örgüt üyesiyle telefon konuşması yok. Geldim evini aradım ara, hiçbir örgüt dokümanı da bulamadım ama ben senden yine de şüpheleniyorum. Ne yapmam lazım benim? Yani burada benim yapacağım bir şey yok ki zaten. Bu soruşturmayı yaklaşık 300 kişi bu soruşturma kapsamında dinlenmiş benim o kişilerle ilgili tek telefon konuşmam var mı, tek tapem var mı? yok. Avukatımla, iş ortağımla konuşmuşum onlar getirilmiş delil diye konmuş merkez bankasının leri iş şeyim getirilmiş, Riyad bankın şeyleri getirilmiş konmuş bunlar delil diye getirilmiş. Sayın başkanım, ben Salı günkü şeyimde de söyledim ben işadamıyım şirketler kurdum, vergi veriyorum kendim düzgün yaşıyorum sırf 2007 yılında 3 milyon dolar KDV ödedim bu ülkeye, aynı zamanda ben iyi bir bilgisayar uzmanıyım. Bu ülkenin yetiştirdiği en iyi uzmanlardan biriyim, 5 tane sistem programcısı sayılırsa bir tanesi benim. Benim günlüğümü IBM ayda, ayda değil günde 600 dolar veriyor. Ben İran a gidip eğitim verdimde benim bir günlüğüme 1200 Euro veriyorlar. Riyad banktan 12 gün önce geldiğimde 11

12 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa:12 benim bir günlüğüm 1500 dolardı ben bu ülkenin yetiştirdiği iyi uzmanlardan biriyim. Siz bizi tutukladığınızda sadece bize kötülük yapmıyorsunuz, bu ülkenin bu ülkeye de kötülük yapıyorsunuz, bu ülkeye bizim üretmemize engel oluyorsunuz. Üçüncü kişilerin görüşmelerinde de yokum yani bu dava kapsamında bütün insanlar dinlenmiş konuşmalar dinlenmiş o insanların konuşmalarında Birol Başaran geçiyor mu? geçmiyor. Ya Birol Başaran şöyle yapmış, böyle yapmış geçiyor mu? o da yok. Düşünüyorum bana isnat edilen bir eylem var mı? o da yok. Ne suçlamalar şöyle, evinde bazı kağıtlar bulduk üstünde bazı isimler var bunlar kimdir, nasıl bir ilişkim var? Onlarda bilmiyor bana soruyorlar. Ondan sonra bilgisayarda tuttuğum bazı notlar bulduk bunlar kimdir, nasıl ilişkin var? Ya size ne neyse ne, özel ilişkim var sosyal ilişkim var bu terör davasındaki şeyi ne bunun? Hukuk ve siyaset okulunda hükümet aleyhine konuşmuşun darbe istemişsin, niye darbe istiyorsun? Ya darbe falan istemedim sadece lafı yanlış anlıyorsunuz. Telefonlarda birileriyle konuşuyorsun bazı konuşmalarından huylandık ne demek istedin? Sorun anlatayım. Sen iş adamısın muhtemelen, mantık aynen şöyle sen iş adamısın muhtemelen derneklere vakıflara para yardımı yapmışındır, biz herhangi bir belge sunamayız ama sen efendi efendi, anlat. Bizden istenen bu, yani bir imaj oturtuyorlar kafalarında ona göre suçlama yapıyorlar bunu da bizim kendimizin anlatmamızı istiyorlar. Ya iş adamıdır Ya parası da vardır, bu derneklere kesin yardım etmiştir biz arayıp bulamadık ama, vardır siz bir anlatın efendi efendi. Yada başka bir düşünce şu sen CHP lisin muhalifsin zaten bir zamanlar ADD de çalışmışsın, USİAD genel sekreteri, Şener Eruygur u da tanıyorsun tamam sen kesin Ergenekoncu sun gir hapse aklın başına gelsin. Bize söyledikleri aynen bu başka bir anlam, başıma gelenleri başka türlü açıklayamıyorum. Bir imaj yaratıyorlar o imajı getirip insanların üstüne oturtuyorlar ellerindeki veriler onu doğrulamasa bile o iddialarla bizi suçluyorlar. Başkanım tekrar şunu söylemek istiyorum, bu ülkede son seçimlerde 9 milyon 100 bin kişi CHP ye oy verdi bende normal klasik bir CHP liyim bu aileleriyle baktığınızda 20 milyon insan yapar. Türkiye nin nüfusu 70 milyonsa 20 milyon tane CHP li insan bu diğer muhalifleri saymıyorum sadece 20 milyon CHP li insan AKP nin bu ülkeyi kötü yönettiğini düşünüyor ve AKP nin bu iktidardan gitmesini istiyor. Bende onlardan bir tanesiyim eğer bu terör suçuysa o zaman gerçekten neyse bu suç ben razıyım suçuma ama bunu Balbay ın söylediği gibi açık açık, söylesinler desinler ki, sen CHP lisin arkadaş konuşuyorsun, muhalif olmaya devam ediyorsun, susmuyorsun biz baskı ve korku ortamı yaratmak istiyoruz tamam buna razıyım ama onurumuzu şerefimizi sen teröristin adam öldürmek istiyorsun bizim böyle şeylerle işimiz yok. Biz bu ülkeyi de seviyoruz insanlarımızı da seviyoruz. Sadece AKP nin bu ülkeyi yönetmesinden memnun değiliz, bu suçsa ben gerçekten teröristim kabul ediyorum. Burada şeyi de söylemek istiyorum yani savcıların görevi AKP yi korumak değil bunu bir defa daha hatırlatmak istiyorum, maaşlarınızı AKP ödemiyor size Türk milleti ödüyor Türk milletinin içinde biz de varız CHP liler de var. CHP liler de vergi veriyor o alınan vergilerden savcılarında maaşları ödeniyor eğer AKP liler ödüyorsa maaşlarını AKP ye hizmet etsinler Türk milletine hizmet ediyorlar, onlar Türk milletinin savcıları hepimiz vergi veriyoruz ve diyoruz ki adaleti sağlayın AKP ye gidin yaranın demiyoruz yanlış anlıyorlar yada yanlış algılamışlar. Herkes işini iyi yapacak bizde işimizi iyi yapacağız onlarda işini iyi yapacak. Ben 5 yıl ADD üyeliği yaptım başkanım 2000 yılından 2005 yılına kadar, kendi isteğimle girdim kendi isteğimle çıktım ADD üyesi değilim 2005 yılının en son Aralık ayında ADD den ayrıldım kendi isteğimle bunun yılında son bir yılını şube başkanlığı yaptım, bütün çalışmalarım yasal zeminde yasal olmayan hiçbir hareketim yok. Ben 2002 yılından beri USİAD üyesiyim 2005 yılından beridir genel sekreterim, USİAD saygın bir işadamları derneği yasal olmayan hiçbir işi yok. Biz her yıl düzenli olarak yasal ve yasal olmayan yollarla denetlendik yasal olmayan lafı size ilginç gelebilir onu da size açıklayabilirim şöyle, dernekler şeyi biliyorsunuz devamlı şey yapar özellikle hükümetin hoşlanmadığı dernekler biraz daha incelenir. Bizde bütün bunlar USİAD ta hoşlanmadığı bir dernek olduğu için bütün bu denetlemelerden geçiyorduk zaten ama üzerine periyodik olarak yıllık bizim derneğimize her yıl hırsızlık olur klasik, her yıl 12

13 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa:13 USİAD a gelinir bir yıl her sene biz bir hırsızlık geçiririz. Hırsızlık ne olur? Bütün bilgisayarlarımızın hard diskleri gider. Şaka yapmıyorum her sene gelirler USİAD tan bizim hard disklerimizi alır götürürler. Biz 1 yıl, 2 yıl, 3 yıl sonra anladık ki bunu polis aldığını fark ettik ya polis her sene gelir bizim bilgisayarlarımızı hard disklerini hiç başka bir şeye de dokunmaz hard disklerimizi alır götürür. Yani ne yaptığımız ortada yasal, yasal olmayan her şeyimizi biliyorlar. Yani burada USİAD aleyhine USİAD çatısı altında ben şey olarak üzülüyorum yani USİAD ın bir terör örgütü ile terör örgütü laflarıyla yan yana gelmesine işte Veli Küçük le irtibatlı, Doğu Perinçek le irtibatlı yani bu insanların kişilik şeylerine ve şeylerine hiçbir lafım yok onları şey yapmak için söylemiyorum ama USİAD ülkesini seven işadamları derneğidir. Yasal olmayan hiçbir işi yoktur, söylesinler desinler ki USİAD şu kötü işi yaptı ben anlatayım. Hiçbir yasal olmayan işimiz yok. Ulusal sanayinin gelişmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz ve göstermeye devam ediyoruz. Ben 97 yılından beri CHP üyesiyim bu ülkenin ancak CHP iktidarıyla düze çıkacağını inanıyorum. Atatürk ilkelerine gönülden bağlıyım ancak onun izinden gidersek onurlu bir millet olacağımıza inanıyorum. AKP iktidarının Türkiye ye çok zararlar verdiğini düşünüyorum, bu görüşlerimi her zaman çevremle paylaştım paylaşmaya de devam edeceğim. Ben bir aydının en büyük görevinin de bu olduğunu düşünüyorum. Bunu söyledikçe bedellerini ödüyoruz ben bu bedelleri ödüyorum ödemeye de devam edeceğim eğer buysa ben başka türlü de var olamam ben kendi bildiğim yolda bu şeyleri yapacağım. Bu dava ve iddianame kapsamında şahsıma yapılan hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum, asla bir terör örgütü mensubu olmadım ve olmayacağım. Terörü bir insanlık suçu olarak kabul ediyorum bunun benim dünya görüşümle bir araya gelme imkanı yok. Sadece ve sadece anayasal haklarımı kullandım, yasal olmayan tek bir hareketim bile yok. Bu suçlamaları yapanların benim insanlık anlayışımı kavramaları imkansız terör örgütü üyesi olmak için öncelikle benim birinden emir almam lazım. Ben yemin ediyorum son 15 yıldır hiç kimseden de emir almadım hiç kimseden de emir almam benim insanlı anlayışım böyle kimsenin kimseye emir verme hakkı olduğunu düşünmüyorum. terör örgütü demek emir vermek demek, hiç kimseden ben emir almam. Son bir slaytım var başkanım, onu da gösterip bitiriyorum. 18 aydır, 17 aydır 17 gün oldu tam 17 ay 17 gün oldu, haksız, hukuksuz, usulsüz, delilsiz tutukluyum tutuklama kararlarım tahliye dilekçelerimi, verilen ret kararları, aylık gözden geçirmeler bence CMK nun 101/2. maddesine göre usulsüz başından beri sanıklar arasında ben ayrım yapıldığını, adil bir yargılama yapılmadığını düşünüyorum. Yargılama sürecinin usulsüzlüklerle dolu olduğunu düşünüyorum, sayın heyetinizin elinde hakkımda yasal, somut tek bir delil bile olmadığını düşünüyorum ortada kuvvetli şüphe değil normal bir şüphenin bile olmadığını düşünüyorum hakkımda istenen TCK 312, 313, 314 cezaları tamamen hayali olduğunu düşünüyorum savcıların ortaya koyduğu tek bir somut bir delilin ve olayın olmadığını düşünüyorum o yüzden hakkımdaki yapılan bütün şeyleri hepsini reddediyorum ve suçlamaları kabul etmiyorum. Benim savunmam bu kadar başkanım. Mahkeme Başkanı:" Bitirdiniz savunmanızı? Sanık Birol Başaran: Bitirdim. Bu sayın başkanım, bu şeyi ben öğleden sonra çapraz sorgumdan önce 5 dakika söyleyeceğim. Mahkeme Başkanı: Klasör 96 Dizi 79 da emniyette susma hakkını kullandığına dair zabıt okundu, soruldu. Sanık Birol Başaran: Doğrudur başkanım. Mahkeme Başkanı: Klasör 96 dizi 107 ve 106 deki savcılık ifadesi okundu.soruldu. Sanık Birol Başaran: Evet, doğrudur. Mahkeme Başkanı: Klasör 96 dizi 106 deki savcılık ifadesinin son paragrafı okundu. soruldu. Sanık Birol Başaran: sayın başkanım ben o şeyleri Salı günkü şeyde tek tek dijital verileri, kağıt verileri anlattım. Avukatlarım da o konuda bilgi verecek eğer o konu ile ilgili somut şeyleriniz 13

14 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa:14 varsa kağıt belgeler dijital ben şey yapabilirim ama o savcılık soruşturmasının epey bir kısım onlarla ilgili. Bir bakın isterseniz. Mahkeme Başkanı: Klasör 96 dizi 105 deki savcılık ifadesinin 1, 2, 3, 4, 5.okundu. Soruldu. Sanık Birol Başaran: Başkanım şu anda da ekranda gösteriyorum. Bu bir ajandam benim 97, 98 yıllarında CHP toplantılarında aldığım notlarla ilgili şeyler. Mahkeme Başkanı: Klasör 96 dizi 105 deki savcılık ifadesinin 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13. okundu. soruldu. Sanık Birol Başaran: Bu genel olarak Salı günü açıklamıştım başkanım, sizin de bilginiz olsun ben haftalık ne yapacaklarımı bir şey olarak böyle notlar olarak alıyordum. Hafta sonunda da neleri yaptığımı, nelerin öbür haftaya sarktığını kendim yazıyordum, bu işte aralık ayında 2005 Aralık ayında aldığım notlar, bunlarla ilgili ben açıklamayı Savcılıkta da yaptım. Salı günü görüşmelerimde de bunların detayları var. Mahkeme Başkanı: Klasör 96 dizi 104 deki savcılık ifadesinin 1,2,3. paragrafları okundu. soruldu. Sanık Birol Başaran: O Yaşar Hacısalihoğlu, Mehmet Ali bey sorgum sırasında dedi ki Yaşar Hacısalihoğlu nu tanıyor musun işte tanıyorum işte Jeopolitik dergisi falan, karargah evleri diye sordu ben karargah evlerini ilk defa Mehmet Ali beyden öğrendim. Duydum o anda. Nedir falan diye işte yaşar Hacısalihoğlu nda anladığım kadarıyla ilişkilendirdiğim bir şeymiş. Ne olduğunu bilmiyorum. Kendisine o gün de söylemiştim bu gün de söylüyorum. Karargâh evleri nedir, ne değildir hiçbir fikrim yok. Mahkeme Başkanı: Klasör 96 dizi 104 deki savcılık ifadesinin 4,5. okundu. Soruldu. Sanık Birol Başaran: Onu Salı günü şey yaptım başkanım açıkladım eğer şey yaparsanız da detaylı herhangi bir sorunuz olursa da o konuda. Mahkeme Başkanı: Klasör 96 dizi 104 deki savcılık ifadesinin 6,7. okundu. soruldu. Sanık Birol Başaran: Evet, yani o konuda isterseniz size kısa bir açıklama yapabilirim size bu panel şeyi ile ilgili. Yani Salı günü ben şeyi orda bu CD yi de izlettim, Mehmet Ali Bey sorgusunda da izletmişti. Ben orda o şeyi söyledim, o birileri kayda almış bunu. Polis midir, Cihan Haber Ajansı mıdır, gizil bir kayıt olduğunu düşünüyoruz. Onu almış, kendilerine göre montajlamışlar, bölüm bölüm sanki bir suç unsuru yaratmaya çalışmışlar, oradaki tapelerde de problemler var. o tapenin ben düzgün halini kendim savunmamda Word olarak da koydum. Orda benim ana fikir olarak söylediğim başkanım hep söylüyorum. İnsanlar hani darbedir, ne oluyor bu ülkenin falan kaygılanıyorlar,asker uyuyor mu falan genel bir bazı insanlarda eğilimler görülüyor, benim söylediğim şu arkadaşlar ekonomik kriz geliyor zaten yani bunu konuştuğumuz benim şubat ayı zaten biliyorsunuz Eylül Ekim ayında da kriz oldu. Siz darbe falan istemeyin bırakın Türk ordusu kenarda dursun. Türk halkının bunu yaşaması lazım. Türk halkı bu AKP iktidarı ile birlikte bu sürecin sonuçları doğal olarak zaten bir ekonomik kriz yaşanacak, insanlar kim iyidir kim kötüdür anlayacaklar. Ve bu işin doğal olarak şey yapılması ve demokrasi içinde bitmesi çok daha bizim için iyi. Ben Salı günkü şeyde de anlattım. 196,0 daki yapılan şey yanlıştı. Onun şeylerini biz elli yıl yaşadık. Aynı şeyleri yaşamayalım. AKP iktidarını halk kendi anlasın, oradaki ana fikrim buydu. Yani darbeyi istemeyin, bırakın kriz ekonomik kriz zaten Türk halkı bunları şeyini görecek gerçek yüzünü. Oradaki şeyim buydu ana fikir onu anlattım. Savcı beye de anlatmıştım. Mehmet Ali Bey e burada Salı günü de anlattım. Bu konuda herhangi bir sorun varsa da ben seve seve detaylı anlatırım. Mahkeme Başkanı: Klasör 96 dizi 103 deki savcılık ifadesinin 1. paragrafı okundu.soruldu. Sanık Birol Başaran: Orda da şöyle başkanım, 2003 yılında dedim ama o zaman öyle hatırlıyorum 2002 yılında ben USİAD a üye oldum. Bu daha önce 2001 yılında olan bir şeyi sordu bana Mehmet Ali Bey, ben gerçekten bilmiyordum o konuda Tuncay Güney ile rahmetli Kemal 14

15 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa:15 Özden eski başkanımız tanışıyor mu tanışmıyor mu hiçbir fikrim yok. Veli Küçük ne bilmem ne bir şeyler söylüyor, benim gerçekten o konuda bir fikrim yok ben 2002 yılında üye oldum ve kimsede bana anlatmadı. Ben Tuncay Güney i Tekirdağ Cezaevinde hapiste yatarken zaten tanıdım kimdir nedir diye. Bana sordu savcı bey bende kendisine bunları tanımadığımı, Kemal Özden ile başkan ile CHP parti meclis üyesiydi o konuda tanıştım ve genel ortak konumuzda dernek ve parti idi CHP idi yani o konularla ilgili bana gerçekten hiçbir şey anlatmadığı için. Bende o konularla ilgili hiçbir fikrim yok. Mahkeme Başkanı: Klasör 96 dizi 103 deki savcılık ifadesinin 2,3. okundu.soruldu. Sanık Birol Başaran: Başkanım o konuda da isterseniz bir iki dakika daha detaylı açıklarım eğer şey yapıyorsanız arzu ediyorsanız, olay şu, biz İstanbul da CHP de kurultay yaklaşıyor, biz Tolga Yarman ı genel Başkan adayı olarak desteklemeyi düşünüyoruz. İstanbul Demokratik girişimi olarak, Ankara da Prof. Mehmet Tomambay var onlar da bir grup onlar da bir şey olarak hazırlanıyorlar. Biz acaba güç birliği olur mu diye kontaktayız. Bende Ankara ya gitmişim Mehmet Tomambay ı ziyaret etmişim o sırada Tolga hoca ile telefonlaşıyoruz, orada bu telefon konuşmasında iki grubun ortak siyasi şey hazırlayalım parti meclisi üyesi hazırlayalım dediğimiz konuşmalar. Orada ilginç olan ve buraya hani konulan şey benim anladığım kadarı ile ben orda şöyle bir laf söylüyorum, hocam iyi gidiyor burası, askerlerden de iyi haberler var falan gibi bir laf ediyorum. anladığım kadarı ile ilginç gelen o. O şeyi de ben Salı günü açıkladım şu, bir tane arkadaşım ile karşılaşıyorum Ankara da oda diyor ki, ha Tolga hocanın adını duyduk, memnun olduk, asker emekli iki tane emekli arkadaşım var, onlar da duymuşlar, Tolga hocayı seviyorlarmış, memnun olmuşlar bende bunu Tomambay ın yanında biraz da hava olsun diye hava atmak amacıyla da öyle işte iyi gidiyor buradan destek alıyoruz, askerlerde bizi destekliyormuş falan gibi laflar ediyorum işin hikayesi bu. Mahkeme Başkanı: Klasör 96 dizi 103 deki savcılık ifadesinin 4,5. okundu. soruldu. Sanık Birol Başaran: Evet oradaki şey de şu başkanım, Ayten hanım benim iş ortağım, ben şirket dışındayım, 950 liralık bir şahsi ödeme yapmamız lazım. Ben Ayten hanımı arıyorum diyorum ki, Ayten hanım 950 lirayı kendi hesabınızdan yatırın, şirket hesabından değil karışmasın. Oda tamam diyor gayri resmi hesabımdan yatırıyorum diyor. Oradaki gayri resmi hesap dediği şirket hesabı olmayan kendi kişisel hesabı, bu sanki hani yasal olmayan bir şeymiş gibi algılanmış diye. Tamamen 950 liralık bir ödememiz. Başka hiçbir şey değil. Mahkeme Başkanı: Klasör 96 dizi 103 deki savcılık ifadesinin 6,7. okundu. soruldu. Sanık Birol Başaran: Başkanım o da şey, yanlış yazılmış Danny başka bir adam Zohar başka bir adam, çok algılanmamış dinleyen insanlar. İsrail de iki tane adam var bu BMC software bir tanesi Danny telefon sapığımdı beni günde iki kere arardı devamlı iş şeyi ile falan çok konuşan bir adam. O bu mesaj ondan gelmiyor. Zohar diye bir adam var o diyor ki işte Lizbon a gidiyoruz. Ben İstanbul THY ile gidiyorum sen ne zaman geliyorsun diye bana mesaj çekiyor. Yani bunun zaten suçla nasıl bir. Mahkeme Başkanı: Klasör 96 dizi 102 deki savcılık ifadesinin 1.2.paragrafları okundu. soruldu. Sanık Birol Başaran: Şimdi başkanım oradaki şey de şu, Tansu bey bizim muhasebecimiz bir vergi problemi çıkmış, biz de demişiz ki git bir an önce hallet gel. Çünkü vergi problemi olunca ihalelere falan girilmiyor. 900 lira yerine 1050 lira istemiş benden. İşte memura vereceğim falan diye. Ben ne olduğunu bilmiyorum dediğim gibi peki Tansu kaç para vereceğim, ben hiç detaylarla ilgilenmiyorum liranın peşinde değilim ben sorunun çözülmesindeyim. Orda rüşvetle yada şeyle alakalı gerçekten hiçbir şey yok öncesinde de yok. Sonrasında da yok. Ne ben öyle söyledim. Ne o öyle yapıyor, muhasebeciler bu işleri yaparken 100, 200, 300 neyse fazladan alırlar. Bu da onlardan bir tanesi ama bu yorum olarak sanki rüşvet veriliyor, kötü bir şey yapılıyormuş gibi aktarılmış, yani benim dışımdaki insanları da ilgilendirdiği 15

16 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa:16 için gerçekten düzeltmek istiyorum. Ortada rüşvet falan filan yok. Normal bir işlem var o işlemlerle ilgili tüm dokümanları da savunmamızda ek olarak size sundum. Mahkeme Başkanı: Klasör 96 dizi 102 deki savcılık ifadesinin devamı okundu. soruldu. Sanık Birol Başaran: Şöyle yani silah ruhsatları beş yıllık veriliyor, beş yıl süresi doldu ocak ayında. Ben gittim konuştum karakolla dediler ki altı aylık süren var yinelemen için Ağustos ayında şey yapılıyordu. Ben Ağustos ayına kadar o ruhsatın silahını yenileyecektim. Ama henüz süresi dolmamıştı. Mahkeme Başkanı: Savcı ifadeniz bu içeriği doğru mu? Sanık Birol Başaran: İçeriği doğru ben, başkanım başından beri söylediğim her şeyin aynı olduğunu söylüyorum. O söylediklerimi zaten burada da söylüyorum. O gün Mehmet Ali beye de aynı şeyleri söyledim. Mahkeme Başkanı: Klasör 96 dizi 114 deki Hakim ifadesinin okundu. soruldu. Sanık Birol Başaran: Yani, hükümet karşıtı olduğumu hiçbir zaman gizlemedim. Muhalifim. Sanığa nüfus ve sabıka kaydı okundu, soruldu. Sanık Birol Başaran: Evet, doğru. Mahkeme Başkanı:"Efendim savunmaya ekleyeceğiniz bir şey var mı? Çapraz sorguya geçiliyor. En son sizi dinleyeceğimde ayrı yani şu aşamada bir şey ekleyecek misiniz? Sanık Birol Başaran müdafii Av. Celal Ülgen söz istedi verildi: Sadece iki konuda efendim görüş açıklamak istiyoruz ama bittikten sonra ara vermeden öncede olabilir efendim. Şu aşamada bir ekleyeceğimiz bir şey yok. Mahkeme Başkanı:" Efendim şu anda verin söyleyin onları. Sanık Birol Başaran müdafii Av. Celal Ülgen: Peki efendim, Salı günkü celsede de dile getirdik müvekkilimizin avukatı olan Filiz Esen ile ilgili telefon tapeleri Ceza Muhakemesi Yasası maddelerinde düzenlenen yasağa rağmen iddianameye taşınmış ve iddianamenin eklerinde de kanıt olarak yer almış. Bu savunma özgürlüğüyle yakından ilgili bir durum, Ceza Muhakemeleri Yasasının amacı savunmanın böyle durumlarda güç duruma düşmemesini sağlamaktır. Ancak dün talebimize rağmen istemimize rağmen bu belgeler okundu ve müvekkilimizin de ifadesi alındı. Bir gün sonraki yazılı ve görsel medyada bu konunun olağanüstü bir biçimde çarpıtıldığını gördük ve meslektaşım hakkında nerdeyse yargısız infaz yapıldı. Bu mesleğimize karşı, büyük bir el atmadır o açıdan öncelikle sayın mahkemenizin hiç değilse bu celse avukatla müvekkil arasındaki bu görüşmenin kayıtlardan çıkarılmasını, iddianameden çıkarılmasını talep ediyoruz efendim. Sanık Birol Başaran ın çapraz sorgusuna devamla. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Sayın başkanım, çapraz sorguya geçmeden önce sanık müdafiinin belirtmiş olduğu konuda, CMK kanunun 135. maddesinin 2. fıkrasında şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişimi kayda alınamaz, kayda alma gerçekleştikten sonra bu durumun anlaşılması halinde alınan kayıtlar derhal yok edilir, hükmü yer almaktadır. Yine aynı yasanın 45. maddesinde, aşağıda kimseler tanıklıktan çekinebilir şeklinde sanığın nişanlısı, eşi, üst soy, alt soyu, üçüncü dereceye dahil kan hısımı, ikinci dereceye dahil kayın hısımları, evlatlık bağı bulunanlar şeklinde devam etmekte ve 46. maddede meslek ve sürekli uğraşıları sebebiyle tanıklıktan çekinme hali düzenlenmektedir. 46. maddedeki meslekleri ve sürekli uğraşları sebebiyle tanıklıktan çekinebilecekler ile çekinme konu ve koşulları şunlardır başlığı altında a diyor, Avukatlar veya stajyerleri veya yardımcılarının, bu sıfatları dolayısıyla veya yüklendikleri yargı görevi sebebiyle öğrendikleri bilgiler. Tanıklıktan çekilmeye sebep olabilecek bilgiler. Burada sanık Birol Başaran avukat Filiz Esen in kendisinin müdafisi avukatı vekili olduğunu beyan ediyor ancak aynı zamanda kendisi Filiz Esen le USİAD ta ve Kadıköy ADD şubesinde birlikte faaliyet yürütüyorlar aynı zamanda arkadaşlık dostluk ilişkilerinden doğan bir ilişkileri var ve konuşmada geçen. 16

17 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa:17 Sanık Birol Başaran: Evet, doğru. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: konular Birol Başaran ın vekalet verdiği bir dava konusun ilgilendirmiyor, başka bir konuda konuşuluyor bu nedenle bunun delil olarak kabul edilmesi kanaatinde olduğumuzu belirtmek istiyorum. Bunun üzerine sorularıma geçiyorum. Sanık Birol Başaran: Efendim burada bir şey söyleyeyim, sayın savcım iki tane konu var orada iki telefon tapesi var biliyorsunuz. Bir tanesi CHP ile ilgili tamam bu olabilir anlıyorum ama öbürü Filiz hanımın bir davası yani Filiz hanım o anda Emin Gürses in avukatlığını yapıyor ve Emin Gürses in davasıyla ilgili konuşuyoruz. Ya benimle ilgili değil ama Filiz hanımın mesleğiyle ilgili bir konuda konuşuyoruz onun yürüttüğü bir davayla ilgili fikir alış verişi yapıyoruz. Emir Gürses in dilekçesiyle ilgili konuşuyoruz yani ben. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: O konuyu soru haline getirdiğimizde sizde itirazlarınızı ileri sürersiniz. Sanık Birol Başaran: Tamam. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Sanık Mehmet Şener Eruygur ile tam olarak ne zaman tanıştınız? Sanık Birol Başaran: Şener Eruygur 2005 yılında ben Kadıköy ADD başkanlık yapıyorum, Şener Eruygur bir gün derneğimize geldi tanıştık orada ama anladığım kadarıyla tam gününü hatırlamıyorum ama emekli olmuş Fenerbahçe ordu evine yerleşmiş ondan sonra Kadıköy de olduğu için Fenerbahçe ordu evi de en yakın ADD olarak bize gelmiş, sonradan öğrendiğim kadarıyla o daha önce ADD genel başkanı onu İzmit ten kendi şeyinden kayıt yapmış ADD ye ama en yakın ADD de Kadıköy de olduğu için kendisi geldi bizimle tanıştı, tanıştık 2005 yılı diye hatırlıyorum ben, telefon tapeleri. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Siz ayrılmadan ne kadar önce? Sanık Birol Başaran: 2005 yılı, 2005 yılının ben Aralık ayında ayrıldım dolayısıyla yani 8 ayda olabilir 10 ayda olabilir yani 2005 yılı içinde diye hatırlıyorum. Yaklaşık 1 yıllık süredir herhalde: Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Oradan ayrılmanızda sanık Mehmet Şener Eruygur un bir etkisi var mıdır? Sanık Birol Başaran: Kesinlikle yoktur. Tam tersi yani şöyle, ben o konuyu biraz daha açayım. Ben 2000 yılından 2005 yılına kadar ADD da çalışmışım kendimce bir takım hizmetler yaptım, işler yaptım. Sonra kendi iş tempoma ve şeyime bakarak benim ADD de çok faydalı olamayacağımı düşündüm yani benim hızım, tempom işimle ADD de ki iş yaptığım şeyler bir takım kişisel kırgınlıklarımda oldu oradaki insanlarla etkisi şeylerim. Ben kendim biraz kırgın oldum ve dedim ki bu dönem 2 yıllık yönetim kurulu şeyim bitince başkanlık şeyim sürem bitince ben başkanlıktan ayrılacağım, bir daha aday olmayacağım hatta üyeliğimden de ayrılacağım dedim ve öyle yaptım. Fakat o arada da Şener Beyde emekli olmuş çıkmış bir şeyler yapmak istiyor yapmak istediği şeyde sivil toplum ile ilgili şeyler ADD de buna uygun mu diye kendince fikir cimlastiği yapıyor. Bizlerden fikir alıyor ADD nasıl bir dernektir onu anlamaya çalışıyor bizde kendimizin dili dönünce ona anlatmaya çalışıyoruz. Oradan şöyle bir sonuç çıktı benim ADD yle şeyim misyonum çok uymuyor ben ayrılıyorum kendi kişisel şeyim. Fakat Şener Beyin o anki ruh haline göre de ADD de hizmet etmek uygun, ben kendime uygun bulmadım halde ona da herhangi bir şekilde hayır Şener Bey size uygun falanda demedim. Kendi tercihi o girdi başkan adayı oldu gitti ben ona başarılar diledim ve ayrıldık. Yani benim döndüğüm yere girdi o öyle söyleyeyim, ben dönerken o gidiyordu. Ne ben ona herhangi bir şekilde telkinde bulundum ne o bana telkinde bulundu o daha sonra arada tekrar gelsen üye olsan, çalışsak falan gibi bir takım arada dostane ama hiçbir şekilde baskı olmayacak şekilde laflar geçti. Fakat ben hayır paşam sağ olun ben ADD defterini kapattım, ben partide CHP de çalışıyorum memnunum mutluyum ayrıca sivil toplumda çalışmaya gerek duymuyorum, dedim. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Aynı dönem birlikte çalıştınız mı? 17

18 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa:18 Sanık Birol Başaran: Hayır yani aynı dönemde dediğiniz 2005 yılında biz ADD de birlikte bazı toplantılar yapmış görüşmüş olabiliriz. Ben o zaman şube başkanıyım şeyde normal bir üye, ama ben 2005 yılı Aralık ayında ADD den ayrılıyorum bildiğim kadarıyla yanlış hatırlamıyorsam 2006 yılında daha sonradan Şener Eruygur genel başkan adayı oluyor, Ankara da Mayıs yada Haziran ayında genel başkan oluyor. Yani kurumsal bir ilişki yok ama o da 2005 yılında üye bende 2005 yılında Kadıköy ADD başkanıyım. Ama şey olarak bir aynı denetimde bir çalışmamız olmadı. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Siz ifadenizde, 2005 yılında ADD den istifa ettiğiniz. Sanık Birol Başaran: Aralık ayı. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Tamamen organik bağınızı kopardığınızı beyan ettiniz. Sanık Birol Başaran: doğru. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Burada da tekrar ediyorsunuz. Ancak dosya içerisinde yer alan bir belge var. Mustafa Yurtkuran imzalı belgede sizin 13 Kasım 2005 tarihinde dernekten ayrıldığınız belirtilmekte. Sanık Birol Başaran: Tamam, ya 13 Kasım ben dilekçemi verdim fakat genel kurul Aralık ayındaydı ben ayrılacağım diye dilekçemi verdim kasım ayında yaklaşık bir aylık sürede ben herhangi bir şey yapmadım ama. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Sorumu tamamlayayım. Siz dernekten organik bağımı kopardım dedikten sonra Şener Eruygur la Harbiye ordu evinde toplantılar yapıyorsunuz. 6 aralık 2005 tarihinde. Sanık Birol Başaran: 5 Aralık, evet doğru. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Toplantı notunuz var ve bunu kendiniz kabul ettiniz. Biz birlikte toplandık ADD ye girip girmemesi konusunda, organik bağınızı kopardığınız bir dernekle bu kadar ilgilenmeniz nedeni nedir? Sanık Birol Başaran: Mehmet Ali bey, tam o tarihte bildiğim kadarıyla tam gününü hatırlamıyorum ama genel kurul 10 Aralık yada 11 Aralıktı yada 8 Aralıktı, 9 Aralıktı tam ADD de ki genel kurul bitmemişti ama onun çok önemli olmadığını düşünüyorum ben ADD den ruhen o anda istifa etmeyi ayrılmayı kafama koymuş bunu açıklamış, arkadaşlar ben yönetime bir daha üye olmayacağım, aday olmayacağım yeni bir adaylık kendiniz belirleyin çalışın ben çekileceğim bir daha da çalışmayacağım ADD Kadıköy de diye söyledim, beyan ettim. Fakat Şener Bey, kendisi ADD de çalışmak istiyor, bizden fikir istiyor ben kendim kişisel olarak ayrılmak istiyorum ayrılıyorum ama Şener Beye de şöyle yapın böyle yapın diye ADD nin nasıl olduğunu anlatıyorum onun çalışıp çalışmama kendi fikri o bana hala bana bugünde birisi gelse ADD nalsıdır diye ben anlatırım. ADD yle organik bağımın olup olmaması birilerine fikir vermem için engel değil ki. Mahkeme Başkanı:" Mahkemeye hitaben konuşun. Salonda anlaşılmayan konuşmalar oldu. Mahkeme Başkanı:" Efendim onu esas asıl olan kendi, olabilir daha sonra size gelirse verirsiniz not edin. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Yani 13 Kasım 2005 tarihinde sizin ayrıldığınızı da şu şekilde Mustafa Yurtkuran yazıyor, sizin meşhur 8 Şubat ta ki yapmış olduğunuz görüşmeden sonra bilgi olarak ADD yle hiçbir ilgisi o kişinin yoktur şeklinde yazı yazarken 13 Kasım tarihini veriyor. Sizin tabi ki aldığınız notlarda 6 Aralık ta bir görüşme yaptığınız anlaşılıyor Şener Eruygur la 2005 bir de 11 Aralık 2005 te yine bir notunuz var. Burada Mehmet Gül ün falanda katıldığı Yaşar Hacı Salihoğlu, Bozkurt bey, Turan bey filan şeklinde, ikinci bir görüşmeniz daha var onun için ayrıldıktan sonra sizin yeniden ADD yle ilgili toplantı yapmanızı açıklamanızı istedim. 18

19 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa:19 Sanık Birol Başaran: Şimdi Mehmet Ali bey yanlış anlaşılmasın benim ADD yle ilgili organik bağım Aralık ayında 2005 Aralık ayında kesildi yani ben normal istifa dilekçemi verdim ve ayrıldım. Ama ben Şener Beyle ilişkimi kesmedim ki yani benim Şener Beyle olan kişisel ilişkim ayrı, ADD ye olan organik ilişkim ayrı ben Şener Beyle görüşmeye ondan sonra da devam ettim yani seyrekleşti ama ben Şener Bey benim dostum, tanışığım onunla tanışığımı ben ADD den ayrıldım diye Şener Beyden niye ayrılayım? Dostluğumuz sürdü devam etti. O arada ADD den ayrıldım diye Şener Beyle görüşmeyeceğim diye bir kural mı var? Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Şener Beyle görüşmeniz değil de, bu dernekle ilgili toplantılar yapmanız üzerinde yoğunlaştığımız konu bu. Sanık Birol Başaran: Hayır, dernekle ilgili toplantı değil ben Harbiye ordu evinde yemek yedik orada Şener Beye kendi görüşlerimizi ADD yle ilgili ona ne kadar uyup uymayacağını kendi dilimizle anlattık. O da kendi değerlendirmesini yaptı sonradan anlıyoruz ki, kendisi o konuda çalışmak istemiş ve nitekim de çalıştı. O konuda da bizle fazla konuşmadı daha sonra, ama şey olarak benim ondan sonra Şener Beyde ki mesela o Mecidiyeköy de ki toplantı şey ADD yle ilgisi olan bir şey değil bizim tamamen dostluk toplantısı gittik yemek yedik, UD çalındı eğlendik geldik. ADD yle bir ilişkisi yok onun. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Siz savcılık ifadenizde USİAD a 2003 yılında üye oldum, kemal Özden beni USİAD ın kurucusu ve başkanı idi te bir söyleyişte karşılaştım bana USİAD ın felsefesini anlattı bana da ulusal ekonomiği destekleyen bir dernek olduğu için uygun geldi, beni davet etti bende USİAD a üye oldum. Şeklinde beyanınız var huzurda da okundu kabul ettiniz. Şimdi 2002 olarak bu tarihi düzelttiniz şöyle daha önce yapılan operasyonlarda bir takım dokümanlar ele geçirildi. Bunlardan bir tanesi de USİAD isimli bir belge, bu belge İstanbul 12 Nisan 2000 tarihli bir belge ulusal sanayici ve iş adamları derneği başlığı altında bir giriş bölümü var. Kısaca ulusal sanayici ve iş adamları adlı ekonomik alanda yer alan sivil toplum örgütünü konu edinen bu çalışma, ulusal amaçlar kapsamında değerlendirmeye alınmış ve objektif verilerden yola çıkılarak hazırlanan ön değerlendirme bilgi ve dikkatlerinize sunulmuştur. Şeklinde başlıyor ve içeriğinde de ulusal sanayici ve iş adamları adlı ekonomik alanda yer alan sivil toplum örgütün konu eden bu çalışmada ekte ülke ekonomisinde serbest girişimcilerin bir araya gelmesiyle oluşturulan sivil toplum örgütü USİAD ın amaç ve sorunlar başlığı bir raporu da ayrıca bilgilerinize sunulmaktadır deniliyor. Kemalist Cumhuriyet devriminin en önemli özelliği olan tam bağımsızlık ilkesinin tüm dünya ülkeleri haklarını lehine yarattığı etki karşısında büyük çıkar kaygısını sürüklenen gelişmiş emperyalist güçlerin girişimleri ve yurtiçindeki işbirlikçiler ağı önemle dikkate alındığında. Geçmiş dönemlerde yaşanan ekonomik içerikli ağır toplumsal sorunlar karşısında serbest girişim çevrelerinin salt çıkar ve kar kaygısından hareket ederek uyguladıkları yöntemler, tutum, davranış ve kararları sonucunda ülkede yaşanan sıkıntılar bellidir. Bu anlamda USİAD ın önemi yadsınamaz saygılarımızla diyor ve içeriğinde ayrıca USIAD bu özet gelişmeler karşısında yerinde ve gerekli bir atmıştır, bu anlamda desteklenmesi, teşvik edilmesi, rota belirlenmesinde yardımcı olunması gerekliliği göz önüne alınarak değerlendirilmeye alınmalıdır. Ekonomiyi bilen ama ekonomik politik alanda deneyimsiz örgüt kadrosu çeşitli çevrelerce mafya siyaseti ve yöntemleri uygulanarak bağış adı altında maddi olanakların gereksiz yere tüketilmesi girişimleriyle yılgınlığa sürüklenmek istenmiştir. Bu doğrultuda operasyonel eylem ve girişimlerde belirlenmiştir. Sonuç bölümünde de, USİAD adlı ekonomik sivil toplum örgütünün faaliyetleri ulusal çıkarlara uygun alanlarda desteklenmeli, sorunların çözüm yolları tespit edilmeli, aynı alandaki karşı sivil toplum örgütlerinin desteği ve işbirliği sağlanmalıdır. İlişkinin örtülü bir biçimde sürdürülerek geliştirilmesi ve desteklenmesinde ülke çıkarları adına yarar görülen USİAD ın göstereceği performans, etkinlik ve başarının yanı sıra ekonomik alandaki olumsuz aksiyonlar karşısında reaksiyon oda alarak değerlendirilmesi ekonomik politiğin belirleyici unsurları arasında yer alabilmesi de sağlanmalıdır. Özellikle hükümetlerin dış güç odaklarıyla ilintileri ve karşılaştıkları baskılar sonucunda ülke 19

20 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:23 Sayfa:20 çıkarlarına aykırı kararlar almaları ve bu kararlarını uygulamaya koymaları karşısında USİAD ın güçlü varlığının önemli ve caydırıcı bir etken olacağı ciddi bir biçimde değerlendirilmelidir ve yine USİAD sivil toplum örgüyle USİAD çatısı altında bir araya gelen hür girişimcilerin varlığı önemli bir denge unsuru olabileceği gibi ekonomik alanda operasyonel faaliyetlerinin etkisiz kılınmasına önemli roller üstlenmeye uygun görülmüştür, şeklinde bir rapor var bu USİAD ın felsefesini anlatırken Kemal Özden bunları da size anlattı mı? Sanık Birol Başaran: Bu raporu Kemal Özden mi yazmış? Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Bu rapor Kemal Özden le de ilgili USİAD ı anlatan bir rapor 2000 yılında. Sanık Birol Başaran: Kim yazmış? Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Yazanı soruyoruz. Bu rapor sanıklardan ele geçirildi ve USIAD la ilgili ve desteklenmesi konusu anlatılıyor. Sanık Birol Başaran: Yazan kim savcım? Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Yazanı, örgüt dokümanı diyoruz yazan Ahmet, Mehmet diyemeyiz yani bunu örgüt dokümanı olarak değerlendiriyoruz. Sanık Birol Başaran: Şimdi Mehmet Ali bey, ben bu dokümanı hiç görmedim hayatımda ilk defa yani ilk defa dediğim iddianamede de gördüm. Ben bu örgüt dokümanlarıyla ilgili gerçekten halende okumuş değilim bu lobi panzeri zart zurt bir sürü şey var. Bünyem kaldırmıyor gerçekten okumadım, ya binlerce sayfa şey okudum burada o doküman zırvalıkların hiçbirini okumadım. Bu USİAD la ilgiliyi de okumadım, beni ilgilendirmiyor çünkü. Kemal Özden le ben söylüyorum Kemal Özden le daha önce USİAD ın kurucu başkanı USİAD kurulmuş hangi saiklarla kimlerle nasıl kurulduğu hakkında bir fikrim yok. Ama ben 2002 yılında Kemal Özden le bir parti şeyinde Kadıköy de evlendirme dairesinde yanlış hatırlamıyorsam, görüştük karşılaştık. CHP yle ilgili bir paneldi konuştuk ben bir takım eleştiriler yaptım o da şey yaptı sonra o bana USİAD tan bahsetti, beni davet etti gitti, anlattı USİAD ın felsefesini ben felsefe olarak algıladım, bu sizin okuduklarınızı değil. Ben USİAD ı şöyle algılıyorum ve biz böyle anlatıyoruz, USİAD Ulasal sanayiyi güçlendirmek için şey yapılan bir şey. Yani biz diyoruz ki, Türkiye de ulusal sanayi daha güçlü olmalı bizim ihracatımız daha fazla olmalı, ithalatımız daha az olmalı biz bu konuda çalışmalar yapmalıyız iş adamları olarak. İnsanları ülkeyi biz şeyleri biz bu konuda yüreklendirmeli, bir takım çalışmalar ben USİAD ın temel felsefesini bu olduğuna inanıyorum ve bu konuda bu benim dünya görüşüme de uyduğu için USİAD ta çalışıyorum. USİAD kurulurken karanlık bir tezgahlarla kurulmuş, birileri kurmuş gerçekten hiçbir fikrim yok ama beni de ilgilendirmiyor. Ben USİAD ta benden sonra herhangi bir şey yapılmış mı? herhangi suç unsuru olan bir şey yapılmış mı? onu söyleyin ben hem kendim olarak hem USİAD olarak savunurum. Ama benden önce birileri bir şey yazmış odur, gerçekten fikrim yok onlarla da suçlanamayacağımı düşünüyorum. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Yine, ele geçirilen genel yapı isimli bir örgüt dokümanı var. Atatürkçü düşünce, burada da genel yapı belgesinde Kemal Özden tarafından kaleme alındığı anlaşılıyor. Örgüte sunulan bir rapor şeklinde buda Atatürkçü düşünce derneğiyle ilgili yönetimiyle ilgili bir rapor. Kemal Özden tarafından yazılmış ve mevcut yönetimin bir takım faaliyetlerinden bahsediliyor ve yönetimin değiştirilmesi muhalefetin desteklenmesi şeklinde bir takım rapor ve karşılığında da örgüt tarafından yazıldığı anlaşılan, USİAD sayın Kemal Özden Rumeli caddesi no 5/2 Şişli, Nişantaşı İstanbul başlıklı bir yazı var. Bu tamamen örgüt tarafından yazıldığı anlaşılan belge, Sayın Kemal Özden Atatürkçü düşünce derneğiyle ilgili durum özetine ilişkin görüşlerinizi bildiren yazınız incelenmiştir. ADD nin faaliyetleri ve kamuoyunda yarattığı dinamizm özellikle dış istihbarat örgütlerinin dikkatini çekmiş ve duydukları rahatsızlıklar raporlarına yansımıştır. Bu elbetteki çok önemli ve kaçınılmazlıkla özen gösterilmesi gereken bir konudur. Dış ülke istihbarat örgütleri arasında dikkat çeken bu rahatsızlığın yanı sıra yurt içinde etkinlik kazanma yarışına soyunan ulusal çıkarlara aykırı faaliyetler içindeki amaçları önceden 20

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) ESAS N0:2009/191 03.08.2012 TUTANAK 27.07.2012 tarihli oturumda saat 19.27 sıralarında Mahkeme Başkanı tarafından duruşmanın

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR 13-15 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler 17-29 1. Dersin adı ve konusu 17

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR 13-15 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler 17-29 1. Dersin adı ve konusu 17 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR 13-15 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler 17-29 1. Dersin adı ve konusu 17 2. Dersin amacı ve planı 18 3. CMH ve Hukuk

Detaylı

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! On5yirmi5.com Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! Üniversitelerin açılmasıyla birlikte geçen hafta İstanbul Polisi, Beyazıt ve Beşiktaş'ta bir dizi korsan fotokopi baskını gerçekleştirildi.

Detaylı

İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA (CMK 250. Maddesi Uyarınca Görevli ve Yetkili) 21.04.2009 Esas No : 2009/85 İddianame No : 2009/188 Sanık : Birol BAŞARAN Silivri 4 Nolu L Tipi Cezaevinde

Detaylı

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki Bildiğiniz üzere Deutsche bank'ın arzı ile varantlar İMKB'de işlem görmeye başladı. Bu konuda çok soru gelmiş. Basit bir şekilde ne olduğunu açıklamak da bize farz oldu. Fakat hemen şunu belirteyim ki;

Detaylı

Ergenekon'da 19 tahliye, işte tahliye olan isimler

Ergenekon'da 19 tahliye, işte tahliye olan isimler On5yirmi5.com Ergenekon'da 19 tahliye, işte tahliye olan isimler Ergenekon davasında tutuklu Tuncay Özkan, Doğu Perinçek ve Yalçın Küçük'ün de aralarında bulunduğu 19 sanık hakkında tahliye kararı çıktı.

Detaylı

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. Sorular her ay panolara asılacak ve hafta sonuna kadar panolarda kalacak. Öğrenciler çizgisiz A5 kâğıdına önce

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Mehmet ALİ ŞUĞLE Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Öncelikle böyle bir güzel toplantıyı

Yrd. Doç. Dr. Mehmet ALİ ŞUĞLE Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Öncelikle böyle bir güzel toplantıyı Yrd. Doç. Dr. Mehmet ALİ ŞUĞLE Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Öncelikle böyle bir güzel toplantıyı düzenleyenlere teşekkür etmek istiyorum. Barolar gibi

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

T.C. ANKARA 9. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2009/1118 KARAR NO : 2010/1600

T.C. ANKARA 9. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2009/1118 KARAR NO : 2010/1600 ANKARA 9. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2009/1118 KARAR NO : 2010/1600 D A V A C I: Samanyolu Yayıncılık Hizmetleri A.Ş. V E K İ L İ: Av. Nazif AKTAŞ, Hürriyet Mah. Yurt sok. No:33/3 Çağlayan Kağıthane / İSTANBUL

Detaylı

HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ PROF. ONUR HAMZAOĞLU NA

HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ PROF. ONUR HAMZAOĞLU NA HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ PROF. ONUR HAMZAOĞLU NA Elektrik Mühendisleri Odası nın (EMO) kaçak elektrik kullanımına karşı verdiği mücadelede hain bir saldırıyla katledilen üyesi Hasan Balıkçı anısına iki

Detaylı

5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER 5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER İddianame içeriğinde müvekkilimize isnat edilen suçlara ilişkin olarak toplam 10 adet telefon görüşmesi yer almaktadır. Bu telefon görüşmelerinin; 2

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

Bu haftaki yazımıza geçmişten bir medya kazasıyla giriyoruz Yıl 1983

Bu haftaki yazımıza geçmişten bir medya kazasıyla giriyoruz Yıl 1983 - Turgut Sunalp'e seçim kaybettiren medya kazası - Gaffur'a Vakit zulmü Ve - İki ayrı "KANATLI" kaza RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı * * * Bu haftaki yazımıza geçmişten bir medya kazasıyla

Detaylı

Bu kitabın sahibi:...

Bu kitabın sahibi:... Bu kitabın sahibi:... Dinle bir tanem, şimdi sana, bir çocuğun öyküsünü anlatmak istiyorum... Uzun çoooooooook uzun adı olan bir çocuğun öyküsü bu! Aslında her şey onun dünyaya gelmesiyle başladı. Kucakladılar

Detaylı

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRK HUKUK SİSTEMİ İdari Yargı Adli Yargı Askeri Yargı Sayıştay Anayasa Mahkemesi İDARİ YARGI SİSTEMİ İdarenin eylem ve işlemlerine karşı açılan davaların görüşüldüğü,

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI)

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI) Sınav başlamadan önce Adınızı Soyadınızı T.C. HİTİT ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ Numaranızı okunaklı olarak yazınız. Sınav Talimatlarını okuyunuz. Dersin Adı : Ceza Usul Hukuku Adı

Detaylı

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti Leyla Tavflano lu Çok sıklıkla Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan a gittiğim için olsa gerek beni bu oturuma konuşmacı koydular. Oraların koşullarını

Detaylı

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ. Human Rights Association. Komeleya Mafén Mirovan MARDİN ŞUBESİ. 13.Mart Mah.karaman Apt. Kat1/2 Yenişehir MARDİN

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ. Human Rights Association. Komeleya Mafén Mirovan MARDİN ŞUBESİ. 13.Mart Mah.karaman Apt. Kat1/2 Yenişehir MARDİN İNSAN HAKLARI DERNEĞİ Human Rights Association Komeleya Mafén Mirovan MARDİN ŞUBESİ 13.Mart Mah.karaman Apt. Kat1/2 Yenişehir MARDİN Tel/faks 0482 212 65 60 Email: mardin@ihd.org.tr 1 / 22 17.09.2009 TMK

Detaylı

Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü

Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü On5yirmi5.com Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü İki kol ve iki bacak nakli yaptığı Sevket Çavdır hayatını kaybedince suçlanan Doç. Dr. Nasır, o günü anlattı. Yayın Tarihi : 29 Mart 2012 Perşembe (oluşturma

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı - 'Büyük haber gazetecinin ayağına gelmezse o büyük haberin ayağına nasıl gider? - Söz ağzınızdan bir kez kaçınca rica minnet yemin nasıl işe yaramaz? - Samimi bir itiraf nasıl harakiri ye dönüştü? - Evren

Detaylı

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler Bir cinayetin altı elemanı vardır: Öldürülen kimdir, öldüren kimdir, cinayetin yeri, cinayet günü, nasıl öldürüldü, neden öldürüldü?

Detaylı

İSTANBUL NÖBETÇİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİ NE

İSTANBUL NÖBETÇİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİ NE İSTANBUL NÖBETÇİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİ NE (CMK 250. Maddesi Uyarınca Görevli ve Yetkili) 20.01.2009 DURU MA TALEPLİDİR Soruşturma No : 2008/1756 Tahliye Talebinde Bulunan üpheli : Birol BA

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR Başvuru Numarası: 2013/8492 Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM Başkan : Alparslan ALTAN ler : Serdar ÖZGÜLDÜR Recep KÖMÜRCÜ Engin YILDIRIM M. Emin

Detaylı

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ Cumhuriyet Halk Partisi 25.Dönem Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Efsane Başkan Kamil Dalkara memleketi Pazarcık ta Gövde gösteri yaptı. CHP Kahramanmaraş Milletvekili

Detaylı

Esas Sayısı : 2009/1 (Değişik İşler) Karar Sayısı : 2009/1 Karar Günü : 16.7.2009 KARAR

Esas Sayısı : 2009/1 (Değişik İşler) Karar Sayısı : 2009/1 Karar Günü : 16.7.2009 KARAR Esas Sayısı : 2009/1 (Değişik İşler) Karar Sayısı : 2009/1 Karar Günü : 16.7.2009 KARAR İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 15.10.2008 günlü, 2008/1756 sayılı yazılarında; Ergenekon Terör Örgütüne yönelik

Detaylı

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI Yrd. Doç. Dr. Turgay CİN* 3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI Ortodoks Hıristiyanlık hukukunda vakıf var mı, yok mu, bir sorgulayın. Birinci sorum bu Hıristiyan

Detaylı

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU 1 MEVZUAT KRONİĞİ Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU 1) Avukatlık mesleği ile ilgili suçlar 1136 sayılı Avukatlık kanununda bir takım suçlar da yer almıştır. a) Yetkisi olmayanların avukatlık yapması suçu Levhada

Detaylı

Kadınların Çalışma Deneyimleri

Kadınların Çalışma Deneyimleri Belkıs Kümbetoğlu: Kadınların Çalışma Deneyimleri Herhangi bir mağazanın, atıyorum işte, özellikle şey, markaların mağazalarına... Gece gidip, işte elimizde cihazla şeyleri, ürünleri sayıyoruz.bunu yapıyoruz

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Hüseyin Yıldırım Danıştay şemasına Aslı gibidir' imzası atmıştı.

Hüseyin Yıldırım Danıştay şemasına Aslı gibidir' imzası atmıştı. Sahte Danıştay suikastı şeması, kumpas olduğu ortaya çıkan İstanbul ve İzmir Askeri Casusluk davaları Bu üç davanın altında Genelkurmay eski Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse ve Deniz Binbaşı Hüseyin Yıldırım

Detaylı

OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU

OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU GİRİŞ 1. Türkiye Barolar Birliği tarafından 11 Kasım 2017 tarihinde OHAL

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

DAVALI: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Bilkent Plaza, B2 Blok VEKİLİ: Av. Oya PELİT / Aynı yerde

DAVALI: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Bilkent Plaza, B2 Blok VEKİLİ: Av. Oya PELİT / Aynı yerde DAVACI: NTV Radyo ve Televizyon Yayıncılığı A.Ş VEKİLİ: Av. İsmail ATAK, Hafta Sok. No:23/5 Gaziosmanpaşa / DAVALI: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Bilkent Plaza, B2 Blok VEKİLİ: Av. Oya PELİT / Aynı yerde

Detaylı

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ 16 Prof. Dr. Atilla ERALP KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ Prof. Dr. Atilla ERALP ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Kopenhag Zirvesiyle ilgili bir düşüncemi sizinle paylaşarak başlamak

Detaylı

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI 16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI Değerli Arkadaşlar, Türkiye zor günlerden geçiyor. Ajan filmlerini aratmayan olaylar gün geçmiyor ki gündeme

Detaylı

OSMAN KAVALA DOSYASI YARGIYI YARGILAMA

OSMAN KAVALA DOSYASI YARGIYI YARGILAMA OSMAN KAVALA DOSYASI Osman Kavala, Kavala Holding ve Anadolu Kültür ün Yönetim Kurulu Başkanı, Açık Toplum Vakfı, TESEV, TEMA Vakfı, Tarih Vakfı, Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü, Türkiye

Detaylı

ĐKV DEĞERLENDĐRME NOTU

ĐKV DEĞERLENDĐRME NOTU 10 Mart 2010 ĐKV DEĞERLENDĐRME NOTU AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KIBRIS TAKĐ MÜLKĐYET SORUNUNA ĐLĐŞKĐN DAVALAR HAKKINDAKĐ KARARINI AÇIKLADI Can Mindek ĐKTĐSADĐ KALKINMA VAKFI [Metni yazın] www.ikv.org.tr

Detaylı

FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ

FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ 31 Ağustos 2015 Pazartesi 10:13 İSTAB yönetim kurulu üyesi 11 firmanın sahipleri de hem plaka tahdidi hem okul ücret zamlarına yönelik düşüncelerini açıkladılar. RÖPORTAJ:

Detaylı

Özel Yetkili Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi ne sunulmak üzere,

Özel Yetkili Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi ne sunulmak üzere, 1 01 Kasım 2010 Özel Yetkili Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi ne sunulmak üzere, Sayın Avukat Metin İriz e, Tarafıma yapmış olduğunuz 28 Ekim 2010 tarihli müracaat üzerine ve sunmuş olduğunuz dosya içeriği

Detaylı

İSTANBUL 10. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

İSTANBUL 10. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA İSTANBUL 10. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA DOSYA NO: 2010/283 E İSTANBUL/12.10.2010 İSTEMDE BULUNAN SANIK VEKİLİ : ÇETİN DOĞAN : Av. Celal ÜLGEN ve Av. Hüseyin ERSÖZ DAVACI : K. H. KONU : Klasörler

Detaylı

Meclis'te sık sık. Babası yoksa

Meclis'te sık sık. Babası yoksa 4 NİSAN 2013 www.reisgida.com.tr Babası yoksa CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan a yönelik sözleri TBMM Genel Kurulu'nda gerginliğe neden oldu. Genç, eleştirileriyle

Detaylı

: Av. Hüseyin ERSÖZ. Eski Büyükdere Cad. No: 22. Park Plaza Kat: 11 Maslak Sarıyer Istanbul. Tel: 0 (212) Pbx Fax: 0 (212)

: Av. Hüseyin ERSÖZ. Eski Büyükdere Cad. No: 22. Park Plaza Kat: 11 Maslak Sarıyer Istanbul. Tel: 0 (212) Pbx Fax: 0 (212) Av. Hüseyin ERSÖZ Eski Büyükdere Cad. No: 22 Park Plaza Kat: 11 Maslak 34398 Sarıyer Istanbul Tel: 0 (212) 345 06 06 Pbx Fax: 0 (212) 345 06 18 İSTANBUL ADLİ YARGI İLK DERECE MAHKEMESİ ADALET KOMİSYONU

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Kılıçdaroğlu: İş adamı konuşuyor tehdit, gazeteci konuşuyor tehdit, belediye başkanı konuşuyor tehdit, ne olacak tehditlerin sonu? Tarih : 04.06.2011 -BATMAN MİTİNGİ- Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu,

Detaylı

T.C. ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2010/1045 KARAR NO : 2010/2000

T.C. ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2010/1045 KARAR NO : 2010/2000 DAVACI: NTV RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIĞI AŞ VEKİLİ : AV. İSMAİL ATAK, Hafta Sok. 23/5 Gaziosmanpaşa / DAVALI: RADYO TELEVİZYON ÜST KURULU BAŞKANLIĞI, Bilkent Plaza B2 Blok Bilkent / VEKİLİ : AV. MUSTAFA

Detaylı

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır?

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır? KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır? Bir suçun tanığı olmuş kişi, polise bilgi ve ifade vermek zorunda değildir. Ancak, ifadesine gerek duyulan kişilerin, polis

Detaylı

Ankara da yargıçlar olduğuna inanıyorum. Şimdi sıra Yargıtay da

Ankara da yargıçlar olduğuna inanıyorum. Şimdi sıra Yargıtay da Ankara da yargıçlar olduğuna inanıyorum. Şimdi sıra Yargıtay da Balyoz adı verilen sözde darbe planının; Gazetede yayınlanması 20 Ocak 2010 tarihinde, soruşturması 22 Şubat 2010 tarihinde başlandı. Yargılamaya

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57 T.C YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/13098 Karar No. 2013/6371 Tarihi: 26.03.2013 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57 İŞÇİNİN TANIK OLDUĞU DOSYADA KENDİ DURUMUNA İLİŞKİN VERMİŞ OLDUĞU BEYANIN

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül 2009 12:41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül 2009 13:10

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül 2009 12:41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül 2009 13:10 Bir Gencin Eroin Kullandığı Nasıl Anlaşılır? Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Anatolia Klinikleri nde Şef Yardımcısı Doç. Dr. Özkan Pektaş a bu soruyu sorduğumda söze şöyle başladı: Daha kırık kırık, çatallı,

Detaylı

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur.

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur. İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA Müşteki Vekilleri Şüpheli Konu Müsnet Suç : (T.C.:.)./ 3 Ümraniye İstanbul : Av. Aytekin TETİK & Av. Ahmet AYDIN - Adres Antette :...T.C.:2...2 Üsküdar İstanbul

Detaylı

Đstanbul 3üncü Asliye Ceza Mahkemesi Esas No.: 1998/1637 Karar No.: 2000/484 (21 Nisan 2000 tarihli karar)

Đstanbul 3üncü Asliye Ceza Mahkemesi Esas No.: 1998/1637 Karar No.: 2000/484 (21 Nisan 2000 tarihli karar) CEZA DAVALARI CHANEL, FENDI, ETIENNE, AIGNER, MOSCHINO Ticari Markası Chanel, Chanel S.A., Fendi Paolo, Etienne Aigner AG, Moon Shadow ile Mehmet Yılmaz Hacıahmetoğlu Esas No.: 1998/1637 Karar No.: 2000/484

Detaylı

IP NİZİ NASI GİZLERSİNİZ?

IP NİZİ NASI GİZLERSİNİZ? IP NİZİ NASI GİZLERSİNİZ? İnternette herhangi bir maile kullanıcısına bir foruma yada mail grubuna Amannnn.Beni nerden bulacaklar???? deyip kahrolsun falanca gibi tehlikeli şeyler yazdınız. Birkaç saat

Detaylı

frekans araştırma www.frekans.com.tr

frekans araştırma www.frekans.com.tr frekans araştırma www.frekans.com.tr FARKLI KİMLİKLERE VE YAHUDİLİĞE BAKIŞ ARAŞTIRMASI 2009 Çalışmanın Amacı Çalışma Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Türk Yahudi Cemaati ve Yahudi Kültürünü Tanıtma

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy Türkiye de temaslarına CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile görüşerek başladı. Görüşmeye katılan Loğoğlu açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Detaylı

Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir.

Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir. Sayın Yargıç, Ben bir yazarım. Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir. Siyasilerin, savcıların, yargıçların günün koşullarına göre değişip duran arzularına uyarak düşüncelerimi,

Detaylı

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na 1 Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na Suç Duyurusunda Bulunan : (Avukat) Serdar ÖZTÜRK TCKN :18689107606 5 No lu L Tipi C. İ.K. C Blok No:9 SİLİVRİ/ İSTANBUL Şüpheliler Suç :1- Hüseyin ÇAPKIN- Suç Tarihinde

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR Başvuru no. 40851/08 Ġlhan FIRAT / Türkiye T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayri resmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel

Detaylı

ZA5439. Flash Eurobarometer 283 (Entrepreneurship in the EU and Beyond) Country Specific Questionnaire Turkey

ZA5439. Flash Eurobarometer 283 (Entrepreneurship in the EU and Beyond) Country Specific Questionnaire Turkey ZA5439 Flash Eurobarometer 283 (Entrepreneurship in the EU and Beyond) Country Specific Questionnaire Turkey FLASH 283 ENTREPRENEURSHIP D1. Görüşülen kişinin cinsiyeti [SORMAYIN UYGUN OLAN ŞIKKI İŞARETLEYİN]

Detaylı

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2014/77. 6545 Sayılı Kanunla Vergi Yargılamasına ve Ticaret Mahkemelerine İlişkin Getirilen Yenilikler

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2014/77. 6545 Sayılı Kanunla Vergi Yargılamasına ve Ticaret Mahkemelerine İlişkin Getirilen Yenilikler DRT Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim A.Ş. Nurol Maslak Plaza Ayazağa Mah. Büyükdere Cad. A ve B Blok No:255-257 Kat:5 Maslak/İstanbul, Türkiye Tel: + 90 (212) 366 60 00 Fax: + 90 (212) 366 60

Detaylı

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5 TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5 HAZİRAN 2012 Araştırmacılar Derneği üyesi olan GENAR, araştırmalarına olan güvenini her türlü denetime ve bilimsel sorgulamaya açık olduğunu gösteren Onur

Detaylı

T.C. ĐSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESĐ ( CMK 250 MADDESĐ ĐLE YETKĐLĐ ) DURUŞMA TUTANAĞI

T.C. ĐSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESĐ ( CMK 250 MADDESĐ ĐLE YETKĐLĐ ) DURUŞMA TUTANAĞI T.C. ĐSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESĐ ( CMK 250 MADDESĐ ĐLE YETKĐLĐ ) DURUŞMA TUTANAĞI ESAS NO :2009/191 CELSE NO :35 CELSE TARĐHĐ :22.01.2010 BAŞKAN :KÖKSAL ŞENGÜN 20909 ÜYE :HASAN HÜSEYĐN ÖZESE 28298

Detaylı

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK Devletin yargı gücünü temsil eden adalet organlarının bir suçun işlenmip işlenmediği konuusnda ortaya çıkan ceza uyuşmazlığını çözerken izleyecekleri yöntemini gösteren normlar bütünündne oluşan hukuk

Detaylı

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) DİNLEME İSTEKLER (9) Metinleri dinleyelim

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU 2016 / 2017 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI OLAY ÇÖZÜMÜ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU 2016 / 2017 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI OLAY ÇÖZÜMÜ KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU 2016 / 2017 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI OLAY ÇÖZÜMÜ 1. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 58.nci maddesine göre Avukatların, avukatlık veya

Detaylı

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010 Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010 T.C. Resmi Gazete Yayın Tarihi 24 Aralık 2009 PERŞEMBE Sayı : 27442 GENEL HÜKÜMLER Konu ve kapsam MADDE 1 (1) Bütün hukuki yardımlarda avukat

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

DİNÇEROĞLU AVUKATLIK BÜROSU A V U K A T HÜSEYİN ENİS DİNÇEROĞLU & ESRA AKKOÇ YAREN AHMET ŞEREF UYANIK & ELİFCAN TEKELİ STJ. AV.

DİNÇEROĞLU AVUKATLIK BÜROSU A V U K A T HÜSEYİN ENİS DİNÇEROĞLU & ESRA AKKOÇ YAREN AHMET ŞEREF UYANIK & ELİFCAN TEKELİ STJ. AV. İZMİR BARO BAŞKANLIĞI NA Strasburg da yapılacak olan Doğu PERİNÇEK AİHM davasında yönetim kurulumuzun kararı ile temsilci olarak görevlendirildim. Bir çok kişi ve kuruluşun yanı sıra hukukçu olarak TÜRKİYE

Detaylı

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ K.R. RAVINDRAN U.R. Başkanı 2015 16 Canan ERSÖZ U.R. 2430. Bölge Guvernörü 2015 16 Firuz Harbiyeli 3. Grup Guvernör Yardımcısı Hüseyin MURSAL (Başkan) Süleyman ÇOLAKOĞLU (Asbaşkan) Okşan HALEFOĞLU (Kulüp

Detaylı

ĐSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESĐ BAŞKANLIĞI NA. (CMK 250. Maddesi Uyarınca Görevli ve Yetkili)

ĐSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESĐ BAŞKANLIĞI NA. (CMK 250. Maddesi Uyarınca Görevli ve Yetkili) ĐSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESĐ BAŞKANLIĞI NA (CMK 250. Maddesi Uyarınca Görevli ve Yetkili) 20.05.2009 Dosya No : 2009/85 E. Konu : Mahkemenizin 06.05.2009 tarihli kararı uyarınca Savunmama Đlişkin Đstemlerim

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ETEM KARAGÖZ TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 32008/05) KARAR STRAZBURG 15 Eylül 2009 İşbu karar AİHS

Detaylı

'Marmara Depremi'nin 10.Yılında...

'Marmara Depremi'nin 10.Yılında... On5yirmi5.com 'Marmara Depremi'nin 10.Yılında... 17 Ağustos 1999, saat 03.02; Türkiye'nin en talihsiz günlerinden biri. Binlerce insanın ölüm uykusuna daldığından habersiz ortak bir kadere uyumaları. İnsanoğlunun

Detaylı

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi nin 24 Şubat 2014 tarihli Kırkaltıncı Birleşiminde Oybirliğiyle kabul olunan Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası Anayasanın 94 üncü

Detaylı

MEF İLKOKULU MART-NİSAN AYI DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMALARI

MEF İLKOKULU MART-NİSAN AYI DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMALARI MEF İLKOKULU MART-NİSAN AYI DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMALARI İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yürütülen projede mart ve nisan ayı Değerler Eğitimi konusu: Empati Öğrencilerimiz mart ve nisan ayları

Detaylı

AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ın düzenlediği basın toplantısının tam metni:

AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ın düzenlediği basın toplantısının tam metni: AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ın düzenlediği basın toplantısının tam metni: Temmuz 03, 2008-12:00:00 AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat'ın düzenlediği basın toplantısının tam

Detaylı

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak J.T.G.Y.K. 1 Amaç MADDE 1 - Bu Kanun, Türkiye Cumhuriyeti Jandarma Teşkilatının görev, yetki ve sorumluluklarına, hizmetin getirdiği bağlılık ve ilişkilere, teşkilat ve konuşa ait esas ve usulleri düzenler.

Detaylı

Davanın selameti için sürgün

Davanın selameti için sürgün EVRENSEL GAZETESİ Tacize uğrayan kadını davanın selameti için sürmüşler! KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı, Çanakkale de amirinin tacizine uğrayan Bakanlık çalışanı kadının sürülmesi ile ilgili soru önergesine

Detaylı

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ -6-

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ -6- TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ -6- EKİM 2012 Araştırmacılar Derneği üyesi olan GENAR, araştırmalarına olan güvenini her türlü denetime ve bilimsel sorgulamaya açık olduğunu gösteren Onur Sözleşmesini

Detaylı

EK- A: SAHTE DARBE PLANI SEMİNER İLE NASIL İLİŞKİLENDİRİLDİ?

EK- A: SAHTE DARBE PLANI SEMİNER İLE NASIL İLİŞKİLENDİRİLDİ? EK- A: SAHTE DARBE PLANI SEMİNER İLE NASIL İLİŞKİLENDİRİLDİ? İddia makamı seminerde darbe planının üstü kapalı görüşüldüğünü ileri sürmüştür. Ancak 162 katılımcıdan sadece 52 kişiyi sanık yapmışlardır.

Detaylı

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR Bilgi Notu-2: Cinsel Suç Mağduru Çocuklar Yazan: Didem Şalgam, MSc Katkılar: Prof. Dr. Münevver Bertan, Gülgün Müftü, MA, Adem ArkadaşThibert, MSc MA İçindekiler Grafik Listesi...

Detaylı

FETHİYE. Tübakkom 10. Dönem Sözcüsü. Hatay Barosu.

FETHİYE. Tübakkom 10. Dönem Sözcüsü. Hatay Barosu. AVUKAT HATİCE CAN Av.haticecan@hotmail.com Atatürk cad. 18/1 Antakya 0.326.2157903-2134391 AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA FETHİYE DOSYA NO : 2011/ 28 KATILAN : B. S. KATILMA İSTEYEN Türkiye Barolar

Detaylı

ı.t. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR CANAN TOSUN BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/8891)

ı.t. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR CANAN TOSUN BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/8891) ı.t. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR CANAN TOSUN BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/8891) Karar Tarihi: 10/5/2017 Başvuru Numarası : 2014 8891 İKİNCİ BÖLÜM KARAR Başkan Üyeler Raportör

Detaylı

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na Suç Duyurusunda Bulunan : (Avukat) Serdar ÖZTÜRK TCKN :18689107606 5 No lu L Tipi C. İ.K. C Blok No:9 SİLİVRİ/ İSTANBUL Şüpheliler :1- Celalettin CERRAH - Suç Tarihinde

Detaylı

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için)

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için) .././ İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için) Sayın: Rektörlük / Dekanlık/ Müdürlük Makamının. tarih ve.. sayılı yazısıyla konusundaki şikayetiniz ile ilgili olarak.. hakkında açılan disiplin ve ceza soruşturmasında

Detaylı

4. SÜREÇ İN TARİHÇESİ

4. SÜREÇ İN TARİHÇESİ 4. SÜREÇ İN TARİHÇESİ Müvekkilimiz özgeçmiş kısmında da özetlediğimiz gibi saygın bir iş adamı ve siyasetle ilgilenen duyarlı bir yurttaştır. Bu çerçevede CHP ve daha birçok Sivil Toplum Örgütü nde de

Detaylı

Çocuğa Yönelik Şiddet Mevcut Durum Üzerine...

Çocuğa Yönelik Şiddet Mevcut Durum Üzerine... Çocuğa Yönelik Şiddet Mevcut Durum Üzerine... Seda Akço Seda Akço: Çocuğa yönelik şiddet konusunda benim öngördüğüm ya da herkesin hemfikir olduğu şey, bir kere şiddeti önlemeye dair, hem mevzuat bakımından

Detaylı

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası Kelime bilgimin büyük bir miktarını düzenli olarak İngilizce okumaya borçluyum ve biliyorsun ki kelime bilmek akıcı İngilizce konuşma yolundaki en büyük engellerden biri =) O yüzden eğer İngilizce okumuyorsan,

Detaylı

Tecavüz veya diğer cinsel saldırıya uğramış 18 yaşından küçük gençler için

Tecavüz veya diğer cinsel saldırıya uğramış 18 yaşından küçük gençler için Tecavüz veya diğer cinsel saldırıya uğramış 18 yaşından küçük gençler için Içerik Bu kitapçık, cinsel saldırıya maruz kalmış kişiler için hazırlanmıştır. Tecavüzü veya cinsel saldırıyı polise ihbar ettiğiniz

Detaylı

Biz yeni anayasa diyoruz

Biz yeni anayasa diyoruz Biz yeni anayasa diyoruz Ocak 05, 2015-9:32:00 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, "Biz 'anayasa değişikliği' demiyoruz, 'yeni anayasa' diyoruz. Türkiye'nin anayasayla ilgili sorunu ancak

Detaylı

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na Suç Duyurusunda Bulunan : (Avukat) Serdar ÖZTÜRK TCKN :18689107606 5 No lu L Tipi C. İ.K. C Blok No:9 SİLİVRİ/ İSTANBUL Şüpheliler :1- Celalettin CERRAH - Eski İstanbul

Detaylı

Suça Sürüklenen Çocuklara Hukuki Yardım

Suça Sürüklenen Çocuklara Hukuki Yardım Ankara, 2010 Suça Sürüklenen Çocuklara Hukuki Yardım Eğitimci El Kitabı 3 YAZARLAR (İsimlerine göre sıralanmıştır) - Ahmet TÜYSÜZ (Avukat, Şanlıurfa Barosu) - Feridun YENİSEY (Prof. Dr., Bahçeşehir Üniversitesi)

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ELĞAY TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 18992/03) KARAR STRAZBURG 20 Ocak 2009 İşbu karar AİHS nin

Detaylı

SORU : CEVAP: SORU: CEVAP:

SORU : CEVAP: SORU: CEVAP: SORU : Yediemin deposu açmak için karar aldım. Lakin bu işin içinde olan birilerinden bu hususta fikir almak isterim. Bana bu konuda vereceğiniz değerli bilgiler için şimdiden teşekkür ederim. Öncelikle

Detaylı