5. DÖNEM TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI

Transkript

1 MAYIS-TEMMUZ 2013 İKİ AYLIK YAYIN ORGANI YIL: 47 SAYI: 2013/ DÖNEM TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI TİS SÜRECİ VE İMZA TÖRENİ TE 1 MAYIS KUTLAMALARI Sayfa 4-9 da GEZİ PARKI EYLEMLERİ Sayfa te Özcan Kesgeç unutulmadı Genel Başkanımız Özcan Kesgeç, vefatının 6. yılında mezarı başında anıldı. Sayfa 16 da

2 2 Sosyal-İş Gazetesi DİSK OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULU TAMAMLANDI MAYIS TÜM YURTTA KUTLANDI GEZİ EYLEMLERİNDE NEDEN VARDIK, NEDEN VAR OLACAĞIZ? SOSYAL-İŞ 4 HAZİRAN DA İŞ BIRAKTI TÜRKİYE GREVE DURDU DİRENİŞ GREVLE TAÇLANDI SAHİBİ SOSYAL-İŞ Sendikası adına Genel Başkan Metin EBETÜRK GENEL YAYIN YÖNETMENİ VE SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Genel Sekreter Celal UYAR YAYIN KOORDİNATÖRÜ Basın Yayın Daire Başkanı Engin SEZGİN TASARIM Sosyal-İş Basın Yayın Dairesi YÖNETİM YERİ SOSYAL-İŞ SENDİKASI GENEL MERKEZİ Ziya Gökalp Caddesi 36/16 Kızılay / Ankara Tel: (pbx) Faks: web: e-posta:sosyal-is@sosyal-is.org.tr Yerel Süreli Yayın Yayın No:4337 SOSYAL-İŞ SENDİKASI ŞUBELERİ ANKARA : Mithatpaşa Cad. 56/10 Kızılay Tel : Faks : e-posta: ankarasube@sosyal-is.org.tr İSTANBUL: Muratpaşa Mahallesi, Muratpaşa Sokak Bilge Apartmanı 21/2 Yusufpaşa/Aksaray Tel : Faks : e-posta: istanbulsube@sosyal-is.org.tr ANTALYA: İsmetpaşa Cad Sokak H. Atmaca Apt. No:18 Tel-Faks : Baskı Tarihi 1 Ağustos 2013 TAŞERONA KARŞI MÜCADELE BÜYÜYOR DİSK TEN TAŞERON AÇIKLAMASI SENDİKAMIZDAN ZULME KARŞI DURAN İŞÇİ EYLEMİ TMMOB A AKP OPERASYONU ÖZCAN KESGEÇ UNUTULMADI KÜKREYEN SEL GİBİ AKTI YÜRÜDÜ DENİZLER E ÇIKAR SOKAKLAR RAPOR TAŞERON ÖRGÜTLENMELERİMİZDEN TEMSİLCİLİK SEÇİMLERİ METRO LARDA BİLGİLENDİRME TOPLANTILARI METRO DA TİS İMZALANDI LEROY MERLİN DE GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR TİS HABERLERİ ŞUBELERDEN HABERLER TÜRKİYE EMEK HAREKETİNDEN İŞÇİNİN DÜNYASI PAYLAŞTIKLARIMIZ SOSYAL-İŞ HUKUK İZMİR: Mahmut Esat Bozkurt Cd Sk. No:2 D:5 Alsancak Tel-Faks : e-posta: izmirsube@sosyal-is.org.tr BASKI: Öncü Basın Yayın Ltd.Şti.K.Karabekir Cad. No:85/2-Ankara Tel: KÜLTÜR SANAT ÖDÜLLÜ BULMACA PRATİK BİLGİLER GEZİ DİRENİŞİNDEN DUVAR YAZILARI... 52

3 GÜNDEM DİRENMEK, BİR ORMAN GİBİ KARDEŞÇESİNE Düşünceyi ifade etmek ve yaymak, fikirlerine sahip çıkarak kendini ifade etmek, bunun için barışçıl gösteriler düzenlemek demokrasinin olmazsa olmazı, en temel haklarımızdandır. İnsan olmamızdan kaynaklanan bu haklarımız, Anayasa başta olmak üzere ulusal mevzuatla ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmıştır. İşte sendikal örgütlenme de tıpkı yukarıdaki haklarımız gibi yine Anayasa, ulusal ve uluslararası mevzuatla güvence altına alınmış ve işçi olmamızdan kaynaklanan en temel hakkımızdır ve bizlerin anladığı anlamda demokrasinin vazgeçilmezidir. Sırası gelmişken, demokrasi kavramının üzerinde durarak, bizim anladığımız anlamda demokrasi ifadesini neden kullandığımı açıklamak istiyorum. Demokrasi sözcüğünü herkes kendi anladığı anlamda ve kendi çıkarı doğrultusunda kullanıyor. Bu, bizim yabancı olduğumuz bir şey değil. Tüm hayatımız boyunca buna hep şahit olduk dersek, sanırım mübalağa yapmış olmayız. Ancak son yıllarda hükümetin dilinden düşmeyen bir demokrasi söylemi öne çıkarıldı. Hükümet sözcüleri, son yıllarda gerçekleştirdikleri veya gerçekleştirmeye çalıştıkları her icraatı ileri demokrasi maskesi altında hayata geçiriyor. İşin acı tarafı ise hayata geçirdikleri hemen her uygulamanın demokrasiyle uzaktan yakından ilgisi olmadığı gibi, var olan haklarımızı da geriye götürmesi; zaten antidemokratik olan yasa ve uygulamaların daha fazla anti-demokratikleştirilmesi... Görünen o ki, yaptıkları uygulamaların, hayata geçirdikleri yasal düzenlemelerin demokrasisi, sadece kendileri için demokrasi niteliği taşıyor. Görüldüğü gibi, her ne kadar demokrasi evrensel bir kavram olsa da her birey, toplum, katman ve sınıf kendine göre bir demokrasi tarifi yapıyor. O halde şu soruları sormak, doğru değerlendirmeler yapabilmemiz açısından büyük önem taşıyor: Hangi demokrasi? Kime göre, kim için demokrasi? Hangi sınıfa göre demokrasi? Hangi siyasal anlayışa göre demokrasi? Hangi cinsiyete göre demokrasi? Bu soruları yanıtlamaya kalktığımız zaman görüyoruz ki, hükümetin ileri demokrasisi, biz işçi ve emekçiler için hiç de demokratik değil! Örneğin; henüz bir yılını dahi doldurmayan Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun ne kadar büyük hak kayıpları ortaya çıkardığını artık sağır sultan dahi biliyor. Hatırlanacağı üzere bu yasa, hükümet tarafından 12 Eylül yasaklarıyla ve darbecilerle hesaplaşma bahanesiyle çıkarılmıştı. 12 Eylül faşizminin dahi aklına gelmeyen söylem ve metodlarla toplumu yanıltmaya çalışarak, ileri demokrasi söylemleriyle, işçi ve emekçiler ile onların öz örgütü olan sendikaların haklarını darbecilerden de daha geriye götürdüler. Yeterli düzeyde olmayan demokratik haklarımızı dahi ileri demokrasi adına elimizden alanlar, çevrecinin daniskası olmaya soyunarak ormanlarımızın yağmalanmasının önünü açmaya, HES projeleriyle sularımızı, ırmaklarımızı esir almaya, kentlerdeki yeşil alanlarımızı yok ederek buraları AVM cennetine dönüştürmeye çalışıyor. İşte Mayıs ayının son gününden itibaren Haziran ayı boyunca ülkemizde yaşanan Gezi Parkı eylemleri, bu fütursuzluğun yarattığı, bardağı taşıran son damla oldu. Gezi Parkı nın yıkımına karşı başlatılan eylemin dizginsiz bir polis şiddetiyle bastırılmasına karşı tüm Türkiye meydanlara çıktı. Eylemlerin nedeni Gezi Parkı gibi görünse de toplumun değişik katmanlarında tepkiye dönüşen, halkı sokağa döken, AKP politikalarının artık tahammül edilemez bir noktaya gelmesiydi. Halk, artık bardağı taşıran AKP nin kendine ileri demokratlığına karşı tepkisini güçlü bir biçimde gösterdi, göstermeye de devam ediyor. Sınıf ve emek örgütleri açısından ise bardak defalarca taşmış bulunuyor. Gerek Avrupa, gerek ülkemizdeki mücadeleler sonucunda elde edilen kazanımlar, özellikle 12 Eylül den bu yana elimizden alınıyorken, buna karşı ciddi bir tepki göster(e) miyoruz. Zaten kadük edilmiş haklarımıza yönelen bu saldırılar, son yıllarda AKP eliyle ciddi şekilde şiddetlenmesine rağmen, sendikalardan yüksek bir ses çıkmadı. Böylesi bir süreçte, sendikacıların önemli bir kesimi, maharetli bir tiyatro oyuncusu edasıyla malesef üç maymunu oynamayı tercih etti. Çalışma yaşamına esnek çalışma uygulamaları getirilirken susan, sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası gündemdeyken duymayan, ülkemiz Sosyal-İş Gazetesi 3 taşeron cehennemine dönüştürülürken görmeyenler, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası nda da üç maymunu oynamayı sürdürdü. Ancak bilinmelidir ki, hükümetin haklarımıza yönelik saldırısı bitmemiştir ve bizler sesimizi yükseltmeye başlamazsak biteceğe de benzememektedir. Ulusal İstihdam Projesi nde yer alan bölgesel asgari ücret, özel istihdam büroları, kıdem tazminatı, taşeron iş ilişkisinin kapsamının genişletilmesi gibi konular, hükümetin gündeminde halen yer almaktadır. Bugün, başta sendikal örgütlenme hakkımız olmak üzere, toplu sözleşme hakkımıza, çalışma yaşamından doğan haklarımıza, temel hak ve hürriyetlerimize sahip çıkmak çok daha büyük bir önem taşımaktadır. Önümüzdeki günlerde sendikal harekete, işçi ve emekçilere yönelecek saldırılarda artık net bir duruş sağlanmak zorundadır. Ya direnen Gezi Parkı, ya da suskun, itaat eden sessiz kitleler.. Ya zulme karşı duran, ya da bitişi seyretmek için duran insanlar... Hangi tarafta yer alacağına ilişkin en güzel yanıtı Türkiye İşçi Sınıfımız ve emekçi halk katmanları verecek... METİN EBETÜRK GENEL BAŞKAN

4 4 Sosyal-İş Gazetesi 1 MAYIS TÜM YURTTA KUTLANDI 1 Mayıs işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü tüm yurtta mitinglerle kutlandı. Ülkenin bazı bölgelerinde ilk kez 1 Mayıs kutlanırken, 1 Mayıs a katılanların sayısında ülke genelinde artış gözlendi. Ankara daki mitinge onbinler katılırken, işçi ve emekçiler Sıhhiye Meydanı na sığmadı. Gayrıresmi bir sıkıyönetim ilan edilen İstanbul da ise polis kentte terör estirdi. Polis bazı bölgelerde yaklaşık 7 saat boyunca gaz sıktı. Yaşanan polis saldırıları sonucunda onlarca kişi yaralanarak hastaneye kaldırılırken, ağır yaralanan ve ameliyata alınanlar oldu. ANKARA DA MEYDAN DOLDU TAŞTI Ankara da işçi ve emekçiler, sabah saatlerinde tren garı önünde toplanmaya başladı. DİSK, Türk-İş, KESK, TMMOB ve TTB nin ortak düzenlediği 1 Mayıs, kortejlerin Sıhhiye Meydanı na doğru yürüyüşüyle başladı. Pankart, döviz ve sloganlarla yürüyüşe geçen kitle taleplerini haykırdı. Yürüyüşte işçi ve emekçilerden Her yer Taksim, her yer 1 Mayıs sloganları ile Taksim le dayanışma sesleri de yükseldi. Sendikamız da yürüyüşteki yerini aldı. GYK üyesi Turgut Çivi nin de yer aldığı ve Ankara daki çeşitli işyerleri ile Konya dan gelen Sosyal-İş lilerce oluşturulan sendikamız korteji, DİSK ana pankartının arkasında yürüdü. Sosyal-İş liler yürüyüşte sık sık İnadına sendika inadına DİSK, Taşeron zulmüne son vereceğiz, Kıdem hakkımız dokundurtmayız gibi sloganlar attı. Kortejlerin Sıhhiye Meydanı na ulaşmasından sonra yapılan konuşmaların ardından miting sona erdi. Kürsüde yapılan konuşmalarda Taksim de estirilen terör de protesto edildi. Katılımın yoğun olduğu gözlenen Ankara da Sıhhiye Meydanı emekçilere yetmedi. ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA

5 İSTANBUL DA POLİS TERÖR ESTİRDİ İstanbul da Taksim e yürümek isteyen sendikalar, partiler ve demokratik kitle örgütleri polisin şiddetli saldırısına maruz kaldı. İstanbul un her yerinde terör estiren polis, düzenlediği saldırılar sonucunda onlarca insanı yaraladı. Yaralananlar arasında hayati tehlikesi olanların bulunduğu bildirildi. Günün ilk ışıkları ile beraber saldırılarına başlayan polis, en küçük insan gruplarına bile şiddetli şekilde müdahale etti. Polis saldırısı nedeniyle çeşitli yerlere sığınan insanlara dahi saldırmaya devam eden polis İstanbul u savaş alanına çevirdi. Polisin saldırıları nedeniyle onlarca kişi yaralandı. Genç bir kadının da kafasına gaz bombası kapsülü isabet ettiği, genç kadının ameliyata alındığı bildirildi. Dilan adındaki genç kadın, geçirdiği operasyonlar sonucunda hayati tehlikeyi atlattı. DİSK BOMBALANDI! İstanbul u savaş alanına çeviren polis saldırılarından konfederasyonumuz DİSK de payına düşeni aldı. DİSK lilerin toplanma yeri olan Şişli deki DİSK binası önünde azgın bir terör estiren polis, hızını alamayarak DİSK binamızın önüne ve bina içine yüzlerce gaz bombası attı. Binadakiler boğulma tehlikesi geçirirken, atılan bombalar nedeniyle binada yangın çıkmaması büyük şans olarak değerlendirildi. DİSK bombalandığı sırada DİSK ve bağlı sendika başkanları ile birlikte Sendikamız Genel Başkanı Metin Ebetürk de DİSK te bulunuyordu. Olaylar sırasında DİSK yakınlarına defalarca ambulanslar gelerek yaralıları hastaneye kaldırdı. HASTANELERE SALDIRI! Polisin sınır tanımaz saldırıları hastanelere kadar uzandı. Polis, saldırılarından kaçarak hastanelere sığınan işçi ve emekçilere burada da gaz ve tazyikli su Sosyal-İş Gazetesi 5 ile müdahale etti. Polis saldırılarından hastanede yatan hastalar da yoğun şekilde etkilendi. Gün boyu görev yaparak hastanelere yaralıları taşımaya çalışan acil servis ve ambulans görevlileri ise gaz maskeleriyle çalışmak zorunda kaldı. DİSK Genel Başkanımız Kani Beko kısa bir açıklama yayımlayarak Taksim talebinden şimdilik vazgeçildiğini, işçilerin saldırıya maruz kalmadan dağılmalarının sağlanmasını talep etti. Beko açıklamasında Başbakan, İçişleri Bakanı ve İstanbul Valisi ni de şiddetle kınadı. İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL

6 6 Sosyal-İş Gazetesi İZMİR MEYDANLARDAYDI İşçi sınıfının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü nde İzmir de on binler Gündoğdu Meydanı na aktı. DİSK, TÜRK-İŞ, KESK ve TMMOB nin tertip komitesini oluşturduğu mitingde barış talebi, taşerona karşı mücadele ve Taksim Meydanı nın emekçilere yasaklanmasının protestosu ön plana çıktı. Konfederasyonumuz DİSK e bağlı Genel- İş, Birleşik Metal-İş, Lastik-İş, Dev Sağlık- İş, Tekstil, Emekli-Sen, Nakliyat-İş, Genç-Sen sendikalarının İzmir şubeleri, sendikamız İzmir Şubesi, Türk-İş ve birçok siyasi parti ve kurum Basmane de; KESK, TMMOB ve çeşitli siyasal kurum Konak Meydanı nda; birçok grup, kişi ve örgüt ise Cumhuriyet Meydanı nda toplanarak Gündoğdu Meydanı na hareket etti. Sendikamız 1 Mayıs kortejine Genel Sekreter Celal Uyar, İzmir Şube Başkanı Müfit Ereş, Şube Yönetim Kurulu üyeleri, Şube Denetleme Kurulu üyeleri, Şube Disiplin Kurulu üyeleri, işyeri sendika temsilcilerimiz ve üyelerimiz aileleri birlikte katılım sağladı. DİSK Ege Bölge Temsilciliği (Genel-iş Sendikası) binası önünde toplanan sendikamız üyeleri, DİSK kortejiyle Basmane meydanından Gündoğdu meydanına yürüdü. Yürüyüş sırasında Taşeronlaşmaya HAYIR, Sendikalı ve Güvenceli çalışmaya EVET, Herkese Güvenceli İş, Güvenli Gelecek pankartları açıldı, İşte 1 Mayıs alanlardayız, İşçilerin birliği sermayeyi yenecek, Direne direne kazanacağız, Her yer Taksim, Her gün 1 Mayıs, hükümet yasanı al başına çal, Yaşasın DİSK, Yaşasın SOSYAL-İŞ, İş ekmek yoksa barış da yok sloganları atıldı. Grupların çoğunluğu daha Gündoğdu Meydanı na ulaşamadan miting tertip komitesi programı başlattı. DİSK, TÜRK- İŞ, KESK, TMMOB adına 1 Mayıs konuşması TÜRK-İŞ Ege Bölge temsilcisi Hasan Hüseyin Karakoç tarafından yapıldı. Karakoç, açıklamasında; açlığa, yoksulluğa, işsizliğe, taşeronlaştırmaya, esnek çalışma biçimlerine, kölelik düzenine karşı dünyanın her yerinde emekçilerin tek ses, tek vücut, tek yürek olarak taleplerini haykırdıklarına dikkati çekti. Karakoç, Biz 1 Mayıs 2013 te alanlarda, dünyaya ve ülkemize eşitliği, barışı, kardeşliği, özgürlüğü çağırıyoruz. Emeğin çıkarlarının savaşta değil barışta olduğunu biliyor, savaştan yana hiçbir politikaya onay vermeyeceğimizi haykırıyoruz dedi. Kürsüden, AKP nin yasakçı ve şiddeti teşvik eden politikaları protesto edilirken, sık sık İstanbul daki olaylara ilişkin bilgiler aktarıldı. Sanatçı Suavi nin söylediği marşlardan sonra işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma gününün İzmir etkinlikleri sona erdi. İZMİR İZMİR İZMİR İZMİR

7 ANTALYA DA 1 MAYIS Antalya da 1 Mayıs, işçi ve emekçilerin Aydın Kanza Parkı nda buluşmasıyla başladı. Atatürk Parkı na doğru yürüyüşe geçen işçi ve emekçiler, yürüyüş boyunca Sosyal-İş Gazetesi 7 sık sık Yaşasın 1 Mayıs, Direne direne kazanacağız, Taksim de dövüşene bin selam gibi sloganlar attı. Mitingde sendikamız korteji de yerini aldı. Metro Grosmarketler, Anset, Aksav da çalışan işçiler ile taşeron işçilerden oluşan sendikamız korteji canlılığıyla dikkatleri çekti. Kortejde GYK Üyesi Engin Sezgin de yerini aldı. Atatürk Parkı nda düzenlenen 1 Mayıs mitingi, yapılan konuşmaların ardından sona erdi. ANTALYA ANTALYA ANTALYA ANTALYA ÇANAKKALE DE ÜYELERİMİZ İŞÇİLERE KÜRSÜDEN SESLENDİ Çanakkale 1 Mayıs ı beklenenin çok üzerinde bir katılımla gerçekleştirildi. Mitinge Sosyal-İş üyeleri de katılım gösterirken, miting alanında yapılan 1 Mayıs konuşmasını üyelerimizden Neslihan Ülkü Gül Baş ve Nermin Aydın Üstün gerçekleştirdi. Çanakkale deki 1 Mayıs Mitingi, Cumhuriyet Meydanı nda gerçekleştirildi ÇANAKKALE ÇANAKKALE ÇANAKKALE

8 8 Sosyal-İş Gazetesi BURSA DA İŞÇİLERİN GÜR SESİ YANKILANDI Bursa da onbinlerce işçi ve emekçi 1 Mayıs için sokaklara döküldü. DİSK, KESK, Türk-İş, TMMOB ve Bursa Tabip Odası tarafından düzenlenen 1 Mayıs, saat sularında başladı. Metal sektöründe örgütlü sendikaların, işveren örgütü MESS ile sürdürdüğü toplu iş sözleşmesi sürecinin ön plana çıktığı 1 Mayıs ta, bu sektörde faaliyet yürüten sendikalar kitlesel olarak 1 Mayıs a katıldı. Mitingdeki yerini alan sendikamız korteji de kitlesi ve coşkusuyla dikkatleri üzerine topladı. Metro Grosmarket, Bursa Uludağ Üniversitesi, Leroy Merlin Yapı Market, Bursa Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası ndan üyelerimiz tarafından oluşturulan Sosyal-İş Kortejinde üyelerimiz, Taşeronlaştırmaya Hayır, Sendikalı ve Güvenceli Çalışmaya Evet yazılı pankart arkasında yürüdüler. Kortejimizde GYK Üyesi Hüseyin Kaşif de yürüdü. Bursa 1 Mayıs ının kitleselliği ve coşkusu nedeniyle yürüyüş ve miting saatler sürerken yapılan konuşmaların ve çekilen halayların ardından 1 Mayıs mitingi sona erdi. BURSA BURSA BURSA BURSA SOSYAL-İŞ LİLER ORDU DA DA ALANDAYDI Ordu 1 Mayıs mitingi, Cumhuriyet Meydanı nda düzenlendi. Sendikamız Sosyal-İş, KESK ve Sendikal Güç Birliği Platformu (Türk-İş) ile siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin katılım gösterdiği 1 Mayıs a sendikamız üyeleri de katıldı. Üyelerimiz taşıdığı çeşitli döviz ve flamalarla yürüdü. Ordu 1 Mayıs ı Cumhuriyet Meydanı nda gerçekleştirilen mitingde yapılan konuşmalar ve konserlerin ardından sona erdi. ORDU

9 ADANA DA COŞKULU 1 MAYIS Adana da 1 Mayıs saat sularında işçilerin buluşma yerinde toplanmasıyla başladı. Mimar Sinan da toplanan işçiler, buradan kortejler halinde İstasyon Meydanı na yürüdü. İşçilerin İstasyon Meydanı nda toplanmasının ardınan başlayan mitingde çeşitli konuşmalar yapıldı. Adana 1 Mayıs ına Metro Grosmarket işyerinden üyelerimiz de Sosyal-İş pankartı ile katılım gösterdi. DENİZLİ DE 1 MAYIS Denizli de 1 Mayıs Ulus Kavşağı nda gerçekleştirilirdi. Meydanda toplanan yaklaşık 2 bin kişi halay ve sloganlarla 1 Mayıs ı kutladı. Yapılan konuşmalarda işçi ve emekçilerin talepleri ifade edilirken, İstanbul da estirilen devlet terörü de protesto edildi. Üyelerimiz de sendikamız pankartı ve DİSK çarkı ile alandaki yerini aldı. MERSİN DE 1 MAYIS COŞKUSU Mersin de DİSK, KESK ve Türk-İş e bağlı sendikalar 1 Mayıs ı alanlarda kutladı. 10 bin i aşkın kişinin katıldığı 1 Mayıs kutlamaları, Mersin Tren Garı önünden başlayan yürüyüş ve Cumhuriyet Meydanı nda yapılan mitingle gerçekleştirildi. Mitinge liman işçileri, Seçil Kauçuk ta çalışırken Sosyal-İş Gazetesi 9 işten atılan işçiler, Belediye işçileri, karayolu işçileri katılırken, Sendikamız üyeleri de alandaki yerlerini aldı. Miting sonunda Selda Bağcan işçi ve emekçilere kısa bir konser verdi. AĞRI DA 1 MAYIS Ağrı da 1 Mayıs kutlamaları Cumhuriyet Caddesi nde gerçekleştirildi. Ağrı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu önünde toplanan sendikalar, meslek odaları, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri sloganlar eşliğinde Cumhuriyet Caddesine yürüdü. Ağrı 1 Mayıs ına üyelerimiz de katılım gösterdi. ADANA ADANA MERSİN AĞRI DENİZLİ AĞRI DENİZLİ

10 10 Sosyal-İş Gazetesi Gezi direnişi... Gezi direnişi... Gezi direnişi... Gezi direnişi... Gezi direnişi... Gezi Eylemlerinde neden vardık, neden var olacağız? Sosyal-İş Sendikası Tüzüğü nün 4. maddesine göre, Sendikamız, Evrensel temel hak ve özgürlüklere sahip çıkıp, demokrasi korumayı, yerleştirmeyi ve geliştirmeyi temel amaç ve ilkelerinden biri olarak kabul etmiştir. Sosyal-İş Sendikası 13. Olağan Genel Kurul kararlarında Sendikamızın her türlü baskı, sömürü ve tahakküme karşı, yaşamın her alanında, eşitlik, adalet, özgürlük, demokrasi ve kardeşliği savunduğu ve bu çerçevede toplumsal mücadele içinde yer alacağı vurgulanmıştır. Dolayısıyla, Gezi Parkı nda başlayıp ülke geneline yayılan halk direnişinde yer almak, temel hak ve özgürlüklerimizi, demokrasiyi savunmak, Sendikamızın tüzüğünün, genel kurul kararlarının, tarihinin, geleneğinin, var oluş amacının gereğidir. AKP hükümeti, her geçen gün demokrasiden daha fazla uzaklaşmakta, kendini desteklemeyen tüm toplumsal kesimleri hedef almakta, hukuku hiçe saymakta, temel hak ve özgürlükleri ihlal etmektedir. AKP nin bu ceberrut, anti-demokratik, faşizm özentisi yönetim anlayışına Türkiye halkı başkaldırmış, artık yeter demiştir. İşçi sınıfı tarihi, temel hak ve özgürlüklerin, demokrasinin, hukukun ayaklar altına alındığı takdirde, işçilerin hak ve çıkarlarını savunmak ve geliştirmenin mümkün olmadığını göstermektedir. Gezi direnişinde yer almadan, işçi sınıfının hak ve çıkarlarını savunmak ve geliştirmek mümkün değildir. İşte bu yüzden Sendikamız, Türkiye halkının haklı ve onurlu direnişine ilk günden itibaren destek vermiş, üyelerini direnişte yer almaya davet etmiş, iş bırakmış, Duran İşçi eylemleri gerçekleştirmiş, gösterilere katılmış, direnişte yer almıştır. Biliyoruz ki bugün demokrasiye, haklarımıza, özgürlüklerimize sahip çıkmazsak, zulme ve baskıya karşı direnmezsek, yarın sendikal haklarımıza, çalışma yaşamındaki kazanımlarımıza da sahip çıkamayacağız. Çünkü AKP hükümeti nasıl toplantı ve ifade özgürlüğünü hiçe sayıyorsa, sendikal hak ve özgürlüklerimizi de yok sayıyor. Yeni sendikalar yasası ve işkolu barajları ile sendikal hareketi yok etmek, toplu sözleşme hakkını ortadan kaldırmak ve grev hakkını kullanılamaz hale getirmek istiyor. Çünkü AKP hükümeti, tüm itirazlara rağmen Taksim projesinden vazgeçmiyorsa, tüm itirazlarımıza ve karşı çıkışımıza rağmen, kıdem tazminatı hakkımızı yok etmek, Türkiye Cumhuriyeti ni Taşeron Cumhuriyeti ne çevirmek, kiralık işçi uygulamasını, bölgesel asgari ücreti, esnek ve güvencesiz istihdam politikalarını yaşama geçirmek istiyor. İşte bu yüzden, direnişte yer aldık ve yer almaya devam edeceğiz. Doğamızı, kentlerimizi, temel hak ve özgürlüklerimizi, demokrasiyi savunmaktan ve bunlar için direnmekten vazgeçmeyeceğiz. Ve hep bir ağızdan haykırmaya devam edeceğiz: Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!

11 Sendikamız, DİSK'in faşizme ihtar eylemleri örgütleme kararının ardından, 3 Haziran'da bir açıklama yayımlayarak hem bu eylemlere katılacağını, hem de 4 Haziran 2013 Saat 12.00'dan başlamak üzere 4-5 Haziran'da iş bırakacağını ilan eden bir açıklama yayımlamıştı. Bu açıklama uyarınca eyleme geçen üyelerimiz, iş bırakma eylemine 4 Haziran saat 12.00'da işyerlerinde yaptığı basın açıklamalarıyla başladı. Açıklamada İstanbul'da başlayan eylemlerin ülke geneline yayılmasına ve insanların barışçıl gösteri hakkını kullanmak istemesine rağmen AKP hükümetinin halka adeta savaş açtığı kaydedilerek Temel hak ve özgürlüklerimiz iktidar tarafından ayaklar altına alınmaktadır denildi. Başbakan'ın milyonlarca insana çapulcu diyerek hakaret ettiğine dikkat çekilen açıklamada Bu tablo karşısında zulme karşı direnmek; demokrasiyi, hak ve özgürlüklerimizi savunmak bir vatandaşlık ödevidir ifadeleri kullanıldı. Açıklamanın ardından Grev uygulamasına geçildi. Sosyal-İş Gazetesi 11 Sendikamız İstanbul da başlayarak ülkeye yayılan direnişle bütünleşerek iş bırakma kararı aldı SOSYAL-İŞ 4 HAZİRAN DA İŞ BIRAKTI Sendikamız, 3 Haziran'da Acil ve Önemli üstbaşlığıyla duyurduğu kararı uyarınca, 4 Haziran'da iş bırakma eylemi başlattı. Saat 12.00'da başlayan iş bırakma eylemi, 5 Haziran'da tüm gün uygulandı. METRO MAMAK Ankara'da Türk Eczacılar Birliği ile Eğitim-Sen çalışanları ortak bildiri okuyarak eylemlerine başlarken, üyelerimiz Faşizme karşı omuz omuza, Her yer Taksim her yer direniş gibi sloganlar atarak ortak bir yürüyüş yaptılar. Ayrıca Jeoloji Mühendisleri Odası önünde de Genel Merkez Yöneticilerimizin de katılımıyla bir açıklama gerçekleştirildi. İzmir'de basın açıklamasının okunmasının ardından iş bırakma eylemi gerçekleştirildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı işyerlerinde üyelerimiz, iş bırakma eylemini tam kadro olarak gerçekleştiriyor. İş bırakma eylemi kapsamında İzfaş, Ünibel, İBB Spor Kulübü Derneği, Ege Şehir Planlama başta olmak üzere örgütlü olduğumuz çeşitli işyerlerinde greve çıkıldı. TEB - EĞİTİM-SEN İZFAŞ İstanbul'da ise Galatasaray Postanesi önünde toplanan yüzlerce Sosyal-İş'li basın açıklamasını burada gerçekleştirdi. Yapılan açıklamanın ardından iş bırakma eylemine geçildi. Sosyal-İş'liler Galatasaray Postanesi önünde toplanarak Taksim Meydanı'na doğru yürüyen KESK ve bağlı sendikalar ile çeşitli kurumlarla ortaklaşarak yürüyüş gerçekleştirdi. JMO ANKARA İSTANBUL

12 12 Sosyal-İş Gazetesi TÜRKİYE GREVE DURDU DİSK, KESK, TMMOB ve TTB nin 5 Haziran da gerçekleştirdiği Genel Greve Türkiye genelinde katılım yüksek oldu. ANKARA DA POLİS SALDIRISI Kolej Meydanı nda toplanan on binlerce emekçi, kortejlerle Kızılay Meydanı na yürüdü. Saat da yürüyüşe geçen on binler, sloganlarla taleplerini haykırırken, hükümeti istifaya davet eden çeşitli dövizler de taşıdılar. Eylemin ilerleyen saatlerinde en küçük bir gerginlik yaşanmazken, saat sularında polis hiçbir uyarı yapmadan, birden bire saldırıya geçti. Kızılay Meydanı nı dolduran onbinlerce insanın üzerine 6 TOMA yı hızla süren polise, akrep adı verilen araçlar ve binlerce çevik kuvvet polisi eşlik etti. Aniden başlayan saldırı nedeniyle onbinlerce kişi ezilme ve gaz bombaları ile boğulma tehlikesi geçirirken, onlarca kişi yaralandı. ANKARA ANKARA ANKARA İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL DA YÜZ BİNLER TAKSİM DE İstanbul da Taksim de süren eylem 9. günündeyken patlayan Genel Grev, Taksim deki eylemcilerle birleşti. Grev kapsamında eyleme geçen işçi ve emekçiler, Taksim e yürüdü. Üyelerimiz eyleme DİSK pankartı arkasında katıldı. İstanbul Bilgi Üniversitesi nden üyelerimiz ise kortejde Gezi Parkı direnişini selamlıyoruz! Her yer Gezi Parkı yazılı bir pankart taşıdılar. İZMİR İzmir de DİSK Ege Bölge Temsilciliği önünde toplanan DİSK e bağlı sendikalar sularında Basmane den yürüyüşe geçti. Halkın yoğun desteği ve alkışları arasında yürüyen DİSK liler, Atatürk Heykeli önünde KESK ve TMMOB kortejleriyle birleşti. Buradan Gündoğdu Meydanı na giriş yapan işçi ve emekçiler coşkulu sloganlar attı. Sendikamız üyeleri, DİSK e bağlı diğer sendikalarla beraber DİSK pankartı arkasında yürüdü. Yapılan konuşmaların ardından miting Erdal Güney konseri ile sona erdi. ANTALYA Antalya daki miting Cumhuriyet Meydanı nda gerçekleştirildi. Aydın Kanza Parkı nda toplanarak Cumhuriyet Meydanı na yürüyen işçi ve emekçiler, sloganlarla taleplerini dile getirdiler. Sendikamız üyeleri DİSK pankartı arkasında diğer DİSK lilerle birlikte greve katılım gösterdi. İZMİR İZMİR ANTALYA

13 ANKARA Ankara da grev nedeniyle düzenlenen miting saat da Kolej Meydanı nda başladı. Burada toplanan onbinlerce işçi ve emekçi, sloganlarla Ziya Gökalp Bulvarı üzerinden yürüyüşe geçti. Kızılay Meydanı na doğru yürüyen işçi ve emekçilerin önü ise kolluk güçleri tarafından kesildi. TOMA ların yolu geçişi engelleyecek şekilde kesmesi nedeniyle işçi ve emekçiler yürüyüşlerine devam edemedi. İşçi ve emekçiler, oturma eylemi yaparak polis engellemesini protesto ettiler. İSTANBUL İstanbul da DİSK üyeleri DİSK binasında toplanırken, KESK üyeleri ise Tünel de toplanarak Taksim e doğru yürüyüş yapmak istedi. TOMA, akrep gibi araçların desteği ile yürüyüşe izin vermeyen kolluk güçleri arasında süren uzun görüşmelerden bir sonuç alınamaması üzerine basın açıklamaları bulunulan yerde yapılmak zorunda kalındı. Sosyal-İş Gazetesi 13 DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB 17 Haziran da genel iş bırakma eylemi gerçekleştirdi DİRENİŞ GREVLE TAÇLANDI Emek ve Meslek örgütlerinin tüm Türkiye de gerçekleştirdiği genel iş bırakma eylemi nedeniyle, kentlerde yürüyüş ve mitingler yapıldı. Düzenlenen gösterilerden çoğu polis tehditi altında engellenmek istendi İZMİR İzmirdeki miting, İşçi ve emekçilerin Basmane Meydanında toplanmasıyla başladı. Buradan harekete geçen işçi ve emekçiler, Konak Meydanı ndaki saat kulesi civarında bulunan Hükümet Konağı önüne yürüdü. Coşkulu sloganlarla hükümeti protesto eden ve taleplerini haykıran işçi ve emekçiler, hükümeti istifaya çağıran sloganlar da attılar. ANTALYA Antalya da İşçi ve emekçiler, genel iş bırakma eylemi kapsamında Aydın Kanza Parkı nda toplanarak Cumhuriyet Meydanı na yürüyen işçi ve emekçiler, meydanda bir basın açıklaması yaptı. İşçi ve emekçiler, Taksim ve Kızılay da yaşanan polis terörü protesto edildi. İZMİR ANKARA ANKARA İSTANBUL

14 14 Sosyal-İş Gazetesi SENDİKAMIZDAN ZULME KARŞI DURAN İŞÇİ EYLEMİ te Güvenpark ta toplanan Sosyal-İş liler ilk olarak, Ankara da düzenlenen protestolarda polis kurşunuyla yaralanan ve günler sonra yaşam mücadelesini kaybederek aramızdan ayrılan Ethem Sarısülük için yapılan oturma eylemine katıldı. Sosyal-İş liler, daha sonra yarım saat süresince durma eylemi gerçekleştirdi. Sendikamız ve üyelerimiz, 21 Haziran da Ankara Güvenpark ta Zulme Karşı Duran İşçi eylemi gerçekleştirdi. İstanbul da başlayan ve giderek Hükümetin uygulamalarını protesto şeklini alarak ülkeye yayılan eylemlerin polis terörüne maruz kalmalarının ardından ortaya çıkan yeni eylem biçimi olan durma eylemleri de tüm ülkeye yayılıyor. Mücadeleye katkı vermeyi sürdüren sendikamız ve üyelerimiz de ortaya çıkan bu eylem biçiminde de meydanlarda eylemlerini sürdürüyor. Bu bağlamda sendikamızın başlattığı durma eylemlerinin ilk halkası 21 Haziran da Ankara da gerçekleştirildi. Sendikamız üyeleri giydikleri Zulme Karşı Duran İşçi yazılı tişörtlerle Güvenpark ta toplanarak durma eylemi gerçekleştirdi. Eylem saat sularında başladı. Sosyal-İş liler ilk olarak, Ankara da gerçekleşen protestolarda polis tarafından vurularak öldürülen Ethem Sarısülük için Güvenpark ta sürdürülen oturma eylemine katıldılar. Ethem Sarısülük için hazırlanan bölüme karanfiller bırakan Sosyal-İş liler daha sonra Güvenpark ta bulunan anıt önünde durma eylemine başladılar. Yaklaşık yarım saat süren eylem, Sosyal-İş lilerin halkla beraber haykırdığı Her yer Taksim her yer direniş! ve Zalimin zulmüne direneceğiz! sloganlarıyla bitirildi. NEDEN ZULME KARŞI DURAN İŞÇİ? Sendikamız Zulme Karşı Duran İşçi eylemi kapsamında aşağıdaki bildiriyi hazırladı. Bildiriyi aşağıda ilgilerinize sunuyoruz: DURUYORUZ! Zulme karşı duruyoruz. Baskıya karşı duruyoruz. Faşizme karşı duruyoruz. Demokrasi için duruyoruz. Hak ve özgürlüklerimiz için duruyoruz. İnsanca bir yaşam için duruyoruz. Kendimiz için, halkımız için, doğamız için duruyoruz. Zulme karşı duruyoruz ve tüm Türkiye ye duyuruyoruz. Sosyal-İş Sendikası olarak, Baskıya, şiddete, işkenceye rağmen Türkiye nin dört bir yanında direnen tüm yurttaşlarımızla, Bugün dünyanın dört bir yanında dayanışma eylemleri düzenleyen sınıf kardeşlerimizle birlikte Zulme karşı durmaya, Haklarımız için direnmeye devam edeceğimizi ilan ediyoruz! Dur durak bilmeden çalışan işçilere reva görülen asgari ücrete karşı duruyoruz, Kıdem tazminatı hakkımızın yok edilmesine karşı duruyoruz, Kiralık işçi bürolarıyla işçilerin köleleştirilmesine karşı duruyoruz, Güvencesiz istihdamın yaygınlaştırılmasına karşı duruyoruz, İşsizliğe karşı, ağır çalışma koşullarına karşı, iş cinayetlerine karşı duruyoruz, Türkiye Cumhuriyeti nin Taşeron Cumhuriyeti ne dönüştürülmesine karşı duruyoruz, Sendikal hak ihlallerine, işçilerin sendikal nedenle işten atılmasına karşı duruyoruz, İşkolu barajı ile sendikalarımızın yok edilmek istenmesine karşı duruyoruz, Bir kez daha tüm Türkiye ye, tüm Dünya ya sesleniyoruz. İnsan için, doğa için, demokrasi için, temel hak ve özgürlüklerimiz için, güvenceli istihdam için, insanca çalışma koşulları için, sendikal hak ve özgürlüklerimiz için, insanca bir yaşam için, zulme, baskıya, faşizme karşı durmaya ve direnmeye devam edeceğiz. Selam olsun, zulme karşı duranlara, selam olsun zulme karşı direnenlere! Selam olsun! SOSYAL-İŞ SENDİKASI

15 Sosyal-İş Gazetesi 15 TMMOB a AKP operasyonu! Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği nin (TMMOB) yetki ve gelirleri, yapılan AKP operasyonuyla, bir gecede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı na devredildi. Gezi Parkı direnişi ile beraber tüm muhalif odaklara saldırıya yönelen AKP nin son hedefinde yer alan TMMOB, adeta yangından mal kaçırır gibi geçirdiği yasal düzenlemeyle işlevsizleştirilmek isteniyor. Söz konusu yasal düzenlemede yer alan Harita, plan, etüd ve projeler, idare ve ilgili kanunlarda açıkça belirtilen yetkili kuruluşular dışında meslek odaları dahil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamaz, tutulması istenemez ifadeleri ile yetkileri gaspedilmek istenen TMMOB, söz konusu yasal düzenlemeye karşı mücadele ediyor. TMMOB a, aralarında sendikamızın da olduğu çok sayıda kurum, sendika, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü destek vererek dayanışmayı yükseltiyor. TMMOB dan yapılan açıklamaya göre yasal düzenlemeyle asıl yapılmak istenenin TMMOB un işlevsizleştirilmesi ve etkisizleştirilmesi, kamu kaynaklarının talanının önünün açılması, odanın gelirlerine el konulması, özerk yerinden yönetim kuruluşları olan belediyeler ve meslek odalarının Anayasal hak, yetki ve görevlerinin ellerinden alınması olduğu kaydedildi. Sendikamız Genel Başkanı Metin Ebetürk, Sosyal-İş Sendikası nın TMMOB un yanında olduğunu duyurdu EBETÜRK: TANIĞIZ, TMMOB UN YANINDAYIZ! Sendikamız Genel Başkanı Metin Ebetürk, 18 Temmuz da bir basın toplantısı düzenleyerek, Sosyal-İş Sendikası olarak TMMOB un yanında olduklarını söyledi. Sendikamız genel merkezinde gerçekleştirilen toplantıya Sendikamız Ankara Şube Başkanı Murat Bozbeyoğlu, İstanbul Şube Sekreteri Mahsun Turan ile beraber, sendikamızın örgütlü olduğu meslek odalarından Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası çalışanı Özgür Kurtoğlu, Jeoloji Mühendisleri Odası çalışanı İlhan Esim, Şehir Plancıları Odası çalışanları Erdal Dönmez ve Volkan Uludağ katıldı. Açıklamasını okuyan Genel Başkan Metin Ebetürk, AKP hükümetinin TMMOB ve bağlı meslek odalarını hedef aldığını kaydederek AKP hükümetinin tüm çaba ve girişimlerine rağmen bir türlü ele geçirmeyi başaramadığı TMMOB ve bağlı odaları hedef alması tesadüf değil. Hükümet bir taşla iki kuş vurmak istiyor; bir yandan rantçı, kural tanımaz, hukuka, bilime ve tekniğe aykırı politika ve uygulamalarına karşı duran, özellikle Gezi direnişinde önemli rol oynayan TMMOB u zayıflatmayı ve etkisizleştirmeyi, bir yandan da TMMOB ve bağlı odaların yaptığı mesleki denetimi ortadan kaldırmayı amaçlıyor dedi. TMMOB ve TMMOB a bağlı odalar, emek, barış, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yol arkadaşımızdır, yoldaşımızdır! diyen Ebetürk, TMMOB ve bağlı meslek odalarıyla ve yüz binlerce mühendis, mimar ve şehir plancısıyla dayanışma içinde olmaya devam edeceklerini kaydetti. Sosyal-İş Sendikasının, TMMOB a bağlı dört odayla birlikte, tabip odaları, diş hekimleri odaları, eczacı odaları, serbest muhasebeci ve mali müşavirler odaları ve barolarda da örgütlü olduğunu hatırlatan Ebetürk, AKP hükümetinin tüm mesleki örgütlenmelere yönelik bu saldırısı, meslek örgütü üyelerinin yanı sıra meslek örgütü çalışanlarını da ayrıca endişelendirmektedir. Bizim için meslek örgütleri ile dayanışmak, AKP hükümetinin örgütlü toplum a yönelik saldırısına karşı durmak, DİSK e bağlı bir sendika olarak boynumuzun borcu olduğu gibi meslek örgütlerinde çalışan üyelerimizin hak ve çıkarlarını savunmak için de kaçınılmaz bir ödevdir. şeklinde konuştu. Ebetürk sözlerini şu şekilde noktaladı: AKP hükümetinin saldırılarına karşı TMMOB, TMMOB a bağlı odalar ve tüm demokratik meslek örgütleri ile dayanışma içinde olmaya ve birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Tanığız, TMMOB un yanındayız. Diren TMMOB!

16 16 Sosyal-İş Gazetesi ÖZCAN KESGEÇ UNUTULMADI Genel Başkanımız Özcan Kesgeç, vefatının 6. yılında mezarı başında anıldı Sendikamız Genel Başkanlarından Özcan Kesgeç, vefatının 6. yılında mezarı başında anıldı. Anmaya sendikamız genel merkez ve şube yöneticileri ile çeşitli işyerlerinden üyelerimiz, Özcan Kesgeç in ailesi, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, DİSK eski Genel Sekreteri Tayfun Görgün ile DİSK e bağlı sendikaların başkan ve yöneticileri katıldı. Sendikamız Genel Sekreteri Celal Uyar tarafından başlatılan anma toplantısında ilk sözü Sendikamız Genel Başkanı Metin Ebetürk aldı. Ebetürk Kesgeç in mücadelesine dikkat çekerek, onun mücadelesinin sürdürücüsü olduklarını söyledi. Ebetürk şöyle konuştu: Özcan Kesgeç sadece sendika başkanı değildi. O sendikamızın lideri olmasının yanısıra iyi bir sosyalistti, iyi bir sınıf neferiydi. Onu sadece sendikamızın başkanı ve önderimiz olduğu için değil, yoldaşımız olduğu için, sendikal öğretmenimiz olduğu için, 12 Eylül işkencehanelerinden yüzünün akıyla çıktığı için anıyoruz. Onu, en verimli çağında kendisinden ve sendikasından 5 yılını çalarak hapishaneye atanlara, asmayalım da besleyelim mi diyenlere rağmen anacağız. Özcan Kesgeç, verdiği mücadele nedeniyle idam edilmekle tehdit edilmişti. Ancak Özcan ağabeyimiz mücadelesini bu tehditlere rağmen sürdürdü. Biz de ondan miras kalan değerleri kendi değerlerimiz olarak kabul edip sonuna kadar sahip çıkacağız ve onları yücelteceğiz. Genel Başkan Metin Ebetürk ün konuşmasından sonra sözü DİSK Genel Başkanı Kani Beko aldı. Beko, Özcan Kesgeç ile ilgili bazı anılarını dinleyenlerle paylaştı. Gezi Parkı direnişine de değinen Beko, Bu ülkede özgürlük, adalet, demokrasi, eğitim ve sağlık başta olmak üzere pek çok sorun var. Kadınların, gençlerin sorunları var. Gezi Parkı nda başlayan bu direniş, bu sorunlar nedeniyle yaşanıyor. Bugünlerde Özcan başkanımız da aramızda olsaydı, eminim ki, başında DİSK kasketi, üzerinde Sosyal-İş önlüğüyle en ön saflarda yerini alır, adalet, demokrasi, insan hakları, barış ve kardeşlik mücadelesinde en önde yürürdü. Işıklar içinde uyu Özcan ağabey. Mücadeleniz, bizim mücadelemizdir dedi. Konuşmalardan sonra Kesgeç in mezarına karanfiller bırakılarak anma bitirildi.

17 sonra bir konuşma yapan DİSK Genel Sekreteri Çerkezoğlu, İşçi sınıfının coşkun akan selini hiçbir güç durduramadı. 43 yıl sonra bugün de sermaye ve sermayenin temsilcisi iktidar, işçi sınıfına ve halka karşı açtığı savaşla yüzleşmektedir şeklinde konuştu. İZMİR Sosyal-İş Gazetesi Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi alanlarda anıldı KÜKREYEN SEL GİBİ AKTI YÜRÜDÜ İstanbul da başlayarak Türkiye geneline yayılan AKP gerici-otoriterliğine karşı yükselerek güçlenen Gezi Direnişi, Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi nin yıldönümünde de sürdü. DİSK, şanlı direnişin yıldönümünde meydanlarda, Gezi Eylemleri ile bütünleşti. ANKARA sloganlar atıldı. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Gündoğdu Meydanı nda işçi ve emekçilere seslenerek bir konuşma yaptı. Hükümetin emek düşmanı politikalarına dikkat çeken Beko İktidar, işçi sınıfına ve halka karşı açtığı savaşta Taksim direnişi ile yüzleşti dedi Haziran, Ankara da düzenlenen bir eylemle anıldı. Direnişin 43. yılı nedeniyle DİSK Ankara Bölge Temsilciliği önünde toplanan işçi ve emekçiler, sloganlarla Olgunlar Sokak ta bulunan Madenci Anıtı na yürüdü. Yürüyüşe DİSK ve bağlı sendikalar ile KESK üyeleri, çeşitli demokratik kitle örgütleri ile siyasi partiler katılırken DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu da kortejdeki yerini aldı. Yürüyüş boyunca sık sık Her yer Taksim, her yer direniş, Hükümet istifa, Taşerona boyun eğmeyeceğiz, Direne direne kazanacağız gibi sloganlar atıldı. İşçi ve emekçilerin anıta varmasından Haziran anması kapsamında Basmane de toplanan işçi ve emekçiler, buradan Gündoğdu Meydanı na bir yürüyüş düzenledi. Eyleme DİSK, KESK, TMMOB ve Türk-İş e bağlı bazı sendikalar ve çeşitli kuruluşlar katıldı. DİSK Ege Bölge Temsilciliği önünden başlayan yürüyüş boyunca hükümeti protesto eden ve şanlı direnişi anan çeşitli İSTANBUL İstanbul daki anma, Gezi Direnişi nin sürdüğü Gezi Parkı nda gerçekleştirildi. DİSK burada kendi çadırını kurdu. Anmaya DİSK ve bağlı sendikaların üye ve yöneticileri, eski yöneticileri, Haziran ın örgütleyicileri olan işçi temsilcileri ve emek dostları katıldı. DİSK in Haziran anmasına parkta nöbet tutan direnişçiler de katılarak destek verdi Haziran direnişi ile ilgili anılarını anlatan eski işçi temsilcileri, Gezi Parkı direnişi ile Haziran direnişinin benzer yönlerini vurguladı. Eyleme sendikamız İstanbul Şube yöneticileri, işyeri sendika temsilcilerimiz ve üyelerimiz de katıldı. Düş değil bu hayal değil he hey be hey hey Yetmiş bin dev işçim kalktı yürüdü Kokuşmuş düzene sahip çıkanın Alnın çatına baktı yürüdü * * * Nasırlı elinde gürz gibi kini Güneş tepesinde kızıl bir sini Sağır beyinlere ayak sesini Paslı çivi gibi çaktı yürüdü Yeter demek için patron kârına Dev adımlar selam yazdı yarına İşbaşından cadde ortalarına Kükreyen sel gibi aktı yürüdü * * * Çıplak ayaklısı, yanık döşlüsü İşten atılmışı, keser dişlisi sakatı, hastası, genci, yaşlısı Evinden dışarı çıktı yürüdü O barış yerine kavgayı seçen Alnının terini su diye içen Kıyıda köşede eline geçen Demiri iki kat büktü yürüdü Aşık İhsani

18 18 Sosyal-İş Gazetesi EMEKLİ OLAN ÜYELERİMİZDEN SENDİKAMIZA ZİYARET Profesyonel İşçiler İçin İsveç Konfederasyonu temsilcisi Torgny Wiktorsson sendikamızı ziyaret etti. Emekli olan Devlet Malzeme Ofisi çalışanlarından İrfan Ekmekçi, Mahmut Kahveci ve Muhsin Coşkun sendikamızı ziyaret etti. Devlet Malzeme Ofisi nde çalışırken emekli olan ve sendikamızda da çeşitli görevlerde bulunan emektar üyelerimiz, sendikamıza bir ziyaret gerçekleştirdiler. Genel Başkan Metin Ebetürk tarafından karşılanan üyelerimiz, kısa bir sohbet gerçekleştirdiler. En eski örgütlenmelerimizden olan Devlet Malzeme Ofisi nin örgütlenme sürecinin başından beri içinde olan üyelerimiz, o günleri hatırlatarak eskiyi andılar. DMO örgütlenmesinin ilk dönemlerini ve şu an gelinen noktayı değerlendiren üyelerimiz ve genel başkanımız, sendikamızın DMO da çok önemli bir birikim yarattığını ve bu birikimi iyi bir şekilde değerlendirdiğini kaydettiler. Genel Bakan Metin Ebetürk, üyelerimize sendikal mücadeledeki katkılarından dolayı teşekkür etti. Üyelerimiz, sendika üyeliğinin yanı sıra sendikamız bünyesinde de çeşitli görevlerde bulundular. İrfan Ekmekçi işyeri sendika temsilciliği, Muhsin Coşkun işyeri sendika baştemsilciliği ve Ankara Şube 8 Temmuz da gerçekleşen ziyarette Sendikamız Genel Başkanı Metin Ebetürk, Genel Sekreter Celal Uyar ile Sendikamız Uzmanı Onur Bakır yerini aldı. Ziyarette, konfederasyon tarafından sendikamıza yapılan daha önceki ziyaretin sonuçları Denetim Kurulu üyeliği, Mahmut Kahveci Ankara Şube Yönetim Kurulu üyeliği ve işyeri sendika temsilciliği görevlerini başarıyla yerine getirmişlerdi. İrfan Ekmekçi, halen Ankara Şube Denetim Kurulu üyeliği görevini yürütüyor. Profesyonel İşçiler İçin İsveç Konfederasyonu temsilcisi sendikamızdaydı Torgny Wiktorsson sendikamızı ziyaret etti değerlendirildi. İsveç te kurulu bulunan, büro, hizmet, eğitim, medya gibi sektörleri bünyesine toplayan Konfederasyonun temsilcisi Torgny Wiktorsson gerçekleştirdiği ziyarette, geçtiğimiz Nisan ayında sendikamıza bir ziyarette bulunan Konfederasyon yöneticileri ile yapılan görüşmenin sonuçlarını yöneticilerimize aktararak görüşmeyi değerlendirdi. Türkiye de Mayıs ayı sonunda başlayan ve halen sürmekte olan direniş üzerine de bilgi alan Wiktorsson, Gezi Parkı direnişi üzerine görüşlerini ortaya koydu. Wiktorsson, ülkemizde yaşanan diğer güncel gelişmeler, sendikal hareket, yeni sendikalar yasası gibi konularda da bilgi aldı. Görüşmede, İsveç teki sendikalar ile Türkiye deki sendikaların ortak çalışmalar yürütmesinin olanakları üzerinde de duruldu.

19 Sosyal-İş Gazetesi 19 6 Mayıs 1972 de idam edilerek aramızdan alınan 3 fidanımız Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan ile iki yıl önce kaybettiğimiz 3 Fidan ın avukatı Halit Çelenk Ankara Karşıyaka Mezarlığı nda anıldı DENİZLER E ÇIKAR SOKAKLAR Mart askeri muhtırasının hemen ardından tutuklanan ve 6 Mayıs 1972 de idam edilerek aramızdan koparılan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, aramızdan ayrılışlarının 41. yılında mezarları başında anıldı. Ayrıca iki yıl önce yitirdiğimiz, 3 fidanın avukatı ve mücadele arkadaşı Halit Çelenk in anması da Denizler in anmasıyla beraber yapıldı. Ankara da Karşıyaka Mezarlığı nda düzenlenen anmaya siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri ve sendikalar katılırken, sendikamız yönetici ve üyeleri de anmadaki yerlerini aldı. Anmada yüzlerce karanfil 3 fidanın mezarlarına bırakılırken, saygı duruşunda da bulunuldu. Anmada ortak açıklamayı KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Dengiz Sönmez, 68 lerden bugünlere ülkede ve dünyada emperyalizme karşı mücadelenin sürdüğünü, emperyalist savaşa karşı barışı, halkların kardeşliğini öne çıkarmanın önemini arttırdığını vurguladı. Sönmez, Ülkemizde barış umudu yükselmektedir. Ancak barış, demokrasi ile ilişkilendirildiğinde anlamlı olacaktır. Umudu büyüterek geleceğin sınıfsız ve sömürüsüz dünyasını mutlaka kuracağız şeklinde konuştu. Denizler in mücadele arkadaşı Aydın Çubukçu da anmada bir konuşma yaptı. Denizler e mücadelenin süreceği sözünü veren Çubukçu, Deniz, Hüseyin, Yusuf; Halit Abimiz, yine buradayız. 1 Mayıs ın öfkesi ve coşkusuyla buradayız. Bu sene 1 Mayıs, karşımızdakilerin korkaklığının yeni bir kanıtı olarak kutlandı. Dilan Alp kardeşimizi alnının ortasına biber gazı sıkarak öldürmek istediler. dedi. Çubukçu, Tekrar söylüyoruz, ant içiyoruz. Kazanacağız ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Sizin adınıza ve tüm devrimci şehitler adına da mücadele edeceğiz. Kazanacağız! şeklinde konuşutu. Anmada çeşitli konuşmacılar da söz alarak konuşmalarını gerçekleştirdiler.

20 20 Sosyal-İş Gazetesi RAPOR DİSK-AR: AÇLIK SINIRI 1100 TL, YOKSULLUK SINIRI 3478 TL DİSK Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), Nisan ayı için açlık ve yoksulluk sınırı verilerini yyayımladı. DİSK-AR ın yaptığı araştırmaya göre 4 kişilik bir aile için açlık sınırı 1100 TL, yoksulluk sınırı ise 3478 TL olarak gerçekleşti. Ulaşılan bu sonuca göre, asgari ücretli bir kişinin ay boyunca çalışmasına karşın, aldığı ücretin sadece 1 haftalık ihtiyaçlarını karşılamaya yettiği şeklinde çarpıcı bir veri elde edildi. DİSK-AR ın raporunun tam metnini aşağıda ilginize sunuyoruz. Araştırma Enstitümüz (DİSK-AR) Nisan ayı için açlık ve yoksulluk sınırın verilerini açıkladı. TÜİK Hanehalkı Harcama Kalıbı, TÜİK Madde fiyat ortalamaları ve 4 kişilik bir ailenin sağlıklı bir biçimde alması gereken kalori miktarı üzerinden hesaplanan beslenme kalıbı dikkate alınarak hazırlanan raporun sonuçlarına göre, 4 kişilik bir aile için açlık sınırı 1100, yoksulluk sınırı ise 3478 TL olarak gerçekleşti. Araştırmanın sonuçlarına göre sağlıklı beslenmek için yetişkin bir kadının yapması gereken günlük harcama tutarı 9,46 TL olurken, bu rakam yetişkin bir erkek için 9,78 TL, Yaş erkek çocuk için 10,31 TL, 4-6 yaş bir kız çocuğu için 7,12 TL oldu. Buna göre 4 kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için yapması gereken günlük gıda harcaması 36,67 TL. Aynı hesaplamaya göre 4 kişilik ailenin sağlıklı beslenmek ve insanca yaşayabilmek için yapması gereken asgari harcama tutarı ise aylık 3478 TL dir. Söz konusu ailenin gereksinimlerini karşılamasında gıda, içecek vb. için ayırması gereken tutar 1100, giyim ve ayakkabı için ayırması gereken tutar 217 TL dir. Diğer harcama kalemleri ve ayrılması gereken tutarlar ise şöyledir: kira, su, elektrik vb. için 984, mobilya, ev bakımı vb. için 199, sağlık için 77, ulaştırma için 339, haberleşme için 149, eğlence ve kültür hizmetleri için 76, eğitim için 68, lokanta, yemek, otel vb. için 144, çeşitli mal ve hizmetler için 123 TL. ASGARİ ÜCRETLİNİN AÇLIKLA İMTİHANI Eşi çalışmayan, iki çocuklu bir asgari ücretli işçinin ailesi ile birlikte aç kalmadan yaşaması mümkün değil. Söz konusu işçi 811 TL asgari ücret geliri ile başka bir harcama yapmasızın ancak 22 gün ailesi ile birlikte sağlıklı ve dengeli beslenebiliyor. Kalan 8 gün ise açlığa mahkum. Tüm ihtiyaçlarını karşılamak istediğinde ise geliri sadece 1 hafta yetebiliyor. Yani asgari ücretli 1 haftalık ücret için 4 hafta çalışıyor. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ Açlık ve yoksulluk sınırı DİSK Araştırma Enstitüsü tarafından her ayın ilk haftasında, Türkiye İstatistik Kurumu nun Tüketici Fiyat Endeksini açıklanmasını takiben kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Araştırmada, DİSK-AR tarafından Sağlık Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyabetik bölümünün hazırladığı Türkiye ye özgü beslenme kalıbı nın, farklı kaynaklardan derlenen verilerle değerlendirilerek yenilenmesi sonucunda elde edilen DİSK-AR beslenme kalıbı dikkate alınmıştır. Elde edilen beslenme kalıbı her ay açıklanan TÜİK madde fiyatları ile değerlendirilerek, kişinin ihtiyacına göre yapması gereken gıda harcamasının tutarı tespit edilmektedir. Hesaplamada esas alınan kalori miktarları şunlardır: 4-6 yaşındaki bir kız çocuğu için 1963 kalori yaş arası bir erkek çocuk 3244 kalori Yetişkin bir erkek 2953 kalori Yetişkin bir kadın 2658 kalori 4 Kişilik ailenin sağlıklı beslenmek için yapması gereken minimum aylık gıda harcaması AÇLIK SINIRI olarak belirlenmektedir. Bu verinin Hanehalkı tüketim harcamasına dağıtılması ile elde edilen veri ise bize YOKSULLUK SINIRINI vermektedir. Tüketim Harcama Kalıbı dikkate alınırken, tüm içecekler, tütün ve gıda harcamaları bir kalem olarak belirlenmiştir. Araştırmada 2003 yılı Hanehalkı Tüketim Araştırması sonuçları ile oluşturulan harcama kalıbı esas alınmaktadır. Bunun nedeni 2003 yılında gerçekleştirilen Hanehalkı Tüketim Harcaması araştırmasının en kapsamlı örnekleme dayanan çalışma olmasıdır.

21 Sosyal-İş Gazetesi 21 RAPOR DİSK-AR, yayımladığı Çocuk İşçiliği Raporu nda çarpıcı verilere ulaştı: TÜRKİYE ÇOCUK İŞÇİLİĞİNDE AFRİKA LAŞIYOR Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü nün (DİSK-AR), Türkiye İstatistik Kurumu Çocuk İşçiliği İstatistikleri 1994, 1999, 2007, 2012 ve Uluslararası Çalışma Örgütü ILO ve eğilim araştırması sonuçlarını ve SGK İstatistiklerini kullanarak yaptığı hesaplamaya göre, Dünya genelinde azalma eğiliminde olan çocuk işçiliği Türkiye de kriz sürecinde tekrar canlandı. 14 Mart 2013 tarihinde Adana da haftalığı 100 TL ye çalıştığı fabrikada kafası pres makinesine sıkışarak ölen 13 yaşındaki çocuk işçi Ahmet Yıldız ın ansına ithaf edilen DİSK-AR Çocuk İşçiliği 2013 raporunda, çocuk işçiliğinin özellikle en kötü çalışma biçimlerinin olduğu tarım sektöründe ve ücretsiz aile işçiliğinin yükselmesinin endişe verici olduğu ifade edildi. Dünyadaki genel eğilimin tersine 5-14 yaş grubu çocuklarda çalışma hayatına katılımın arttığının vurgulandığı raporda, Türkiye nin bu anlamda son derece kötü bir eğilim içine girdiğine dikkat çekildi. Raporda bunun yanında ev içi çalışan çocuk sayısındaki devasa artışa da işaret edildi. Kriz ile birlikte yükselen güvencesizlik zemininde, çocukların ev içi hizmet üretimini (çocuk ve yaşlı bakımı, temizlik, yemek vb.) giderek daha fazla oranda üstlendiğine, çocukların; çocukluk düşlerini yaşayamadan, çocuk olma hakklarını kullanamadan, eğitim hakkından yeterince yararlanamadan, ya serbest piyasanın görünmez eline teslim edildiğine ya da ev içi görünmeyen emeğin bir parçası kılındığına işaret edilen rapordaki bulgular şunlar: HER BEŞ ÇOCUKTAN BİRİ ÇALIŞIYOR Dünya genelinde 2008 yılı itibari ile 5-17 yaş arasındaki çocuk sayısı 1 milyar 586 milyon iken çalışan çocuk sayısı (5-17 yaş) 306 milyon düzeyindedir. Toplamda ise 5-17 yaş arasındaki her 5 çocuktan biri ise istihdamda görünmektedir. Çocuk emeğinin en kötü biçimleri için ise istihdam 2008 yılı için 115 milyon olarak gerçekleşmiştir. Dünya geneli için çocukların istihdama katılımında bir azalma söz konusu iken Alt Sahra Afrika da çocuk işçiliğinde artış gözlemlenmektedir. TÜRKİYE DE DÜŞÜŞ EĞİLİMİ DURDU, YÜK- SELİŞ BAŞLADI Türkiye açısından çocuk işçiliğinde düşüş eğilimi durmuştur yılları arasında istihdam edilen çocuk sayısı 2 milyon 270 binden, 890 bin düzeyine düşmüştür yılları ise çocuk işçiliğinde azalma eğiliminin durduğu ve özellikle tarım kesimindeki artış ile birlikte çocuk işçi sayısının tekrar arttığı bir dönem olmuştur yılında çocuk işçi sayısı 893 bine ulaşmıştır. KRİZİN YÜKÜ ÇOCUKLARIN ÜZERİNE YIKILDI İstihdam içinde değerlendirilmeyen ev işlerinde çalışan çocukların sayısı 1999 yılında 4 milyon 447 bin iken, 2006 yılında bu sayı 6 milyon 540 bine ulaşmıştır yılı için ise bu rakam yaklaşık 1 milyon kişi artarak 7 milyon 503 bine yükselmiştir. Böylelikle 5-17 yaş arası toplam çalışan çocukların (istihdama katılan ve ev içinde çalışan) sayısı 8 milyon 397 bine ulaşmıştır. Toplamda çalışan çocukların tüm çocuklara oranı 1999 dan bu yana % 41 den % 56 ya çıkmıştır. ARTIŞ ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN EN KÖTÜ BİÇİMLERİNDE 2006 yılından bu yana çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin en yaygın olduğu ücretsiz aile işçisi çocuk işçilerin, toplam çocuk işçiler içerisindeki oranı % 41 den % 46 ya, sayısı ise 362 binden 413 bine yükselmiştir. Yine aynı kapsamda değerlendirilen tarım sektöründe çalışan çocukların sayısı da 73 bin kişi artış göstererek 326 binden 399 bine, toplam çocuk işçilere oran ise % 37 den % 45 e ulaşmıştır. Tarımda çalışan çocuklar açısından asıl acı olanı ise tarımdaki istihdam artışının % 66 ının ve ücretsiz aile işçilerindeki artışın % 90 ının 6-14 yaş arası çocuklar olmasıdır. Toplamda da çocuk işçiliğinin artmasına neden olan 6-14 yaş çocuk işçilerin sayısındaki artıştır. TOPLAMDA DA ÇALIŞAN ÇOCUKLARIN SAYISI ARTTI Raporda sistemi ile ilişkilendirilen okula devam ederken çalışan çocukların sayısı, yılları arasında % 64 oranında artarak, 272 binden 445 bine yükseldi. Okuyan çocukların 2006 yılında % 2 si ekonomik bir faaliyette çalışırken 2012 yılında bu oran % 3 e ulaştı. Bu çocuklar arasında ev işlerinde çalışanların oranı da % 43 den % 50 seviyesine yükseldi. Okula devam etmeyen çocukların sayısı 2 milyon 314 binden, 1 milyon 297 bine gerilerken, okula gitmeyen çocuklar arasında ekonomik faaliyetlerde çalışanların oranı % 27 den % 35 e yükseldi. Buna karşın ev işlerinde çalışan çocukların sayısı bu kategoride % 44 den % 39 a geriledi. KAYITLI ÇOCUK İŞÇİ SAYISI KATLADI Çocuk işçiliğindeki artış SGK istatistiklerine de yansıyor yılı SGK İstatistiklerinde zorunlu sigorta kapsamında ücretli olarak çalışan çocukların (14-17 yaş) sayısı 14 bin 161 iken, 2012 yılında 62 bin 925 e yükseldi. Çırakların sayısı ise aynı dönemde 158 binden 322 bine çıktı. UCUZ İSTİHDAM STRATEJİSİ ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİ BESLİYOR Raporun sonuç bölümünde, Türkiye yi Avrupa nın Çin i, doğu illerini ise Türkiye nin Çin i yapma çabası, çocuk işçiliği açısından, çıraklık, stajyerlik gibi uygulamalar ile kuralsızlık, esneklik ve güvencesizlik ekseninde ağır sonuçlar yaratacaktır. İş kazalarında Çin ile rekabet eden Türkiye, şimdi de çocuk işçiliğinde Asya tipi bir modeli benimsemiş görünmektedir. Ucuz İstihdam Stratejisi ve sistemi bunun zeminini yaratma gayretinin ifadesidir. Çocuk işçiliği, yoksulluk ve güvencesizlik zemininde yükselen istihdam stratejilerinin yapısal olarak ürettiği bir sonuç olarak görülmelidir. Dolayısıyla çocuk işçiliği ile mücadele bu strateji ile mücadeleden geçmektedir görüşlerine yer verildi.