T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ"

Transkript

1 T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ HATAY ĠLĠ SAMANDAĞ ĠLÇESĠ EKOTURĠZM KULLANIMINA YÖNELĠK PEYZAJ POTANSĠYELĠNĠN SAPTANMASI Ahmet AKKĠPRĠK YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalını Temmuz-2011 KONYA Her Hakkı Saklıdır

2

3 TEZ BĠLDĠRĠMĠ Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranıģ ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıģmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm. DECLARATION PAGE I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work. Ahmet AKKĠPRĠK

4 ÖZET YÜKSEK LĠSANS TEZĠ HATAY ĠLĠ SAMANDAĞ ĠLÇESĠ EKOTURĠZM KULLANIMINA YÖNELĠK PEYZAJ POTANSĠYELĠNĠN SAPTANMASI Ahmet AKKĠPRĠK Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı DanıĢman: Doç.Dr.Serpil ÖNDER 2011, 241 Sayfa Jüri Doç.Dr.Serpil ÖNDER Yrd.Doç.Dr.Ahmet Tuğrul POLAT Yrd.Doç.Dr.Ümmügülsüm TER Samandağ ilçesi, Avrupa nın korumada öncelikli yüz orman alanlarından biri olan ve aynı zamanda Türkiye Doğa Derneği tarafından tür çeģitliliği açısından Türkiye nin en zengin Önemli Doğa Alanı olarak ilan edilen Amanos Dağlarının güney ucunda yer almaktadır. Ġlçe dünyadaki 3 ana kuģ göç yollarının en büyüğü üzerinde bulunmaktadır. Akdeniz foklarının yaģam alanı ve deniz kaplumbağalarının yuvalama alanı olarak kullanılan Samandağ Kumulları Türkiye Doğa Derneği tarafından Önemli Doğa Alanı olarak ilan edilmiģtir. Ayrıca ġimģir gen koruma ormanı, yaban hayatı geliģtirme sahası, endemik bitkileri, anıt ağaçları, Türkiye nin tek Ermeni Köyü Vakıflı, 9 adet arkeolojik sit ve 13 adet anıt yapıya sahip Samandağ, farklı din, mezhep ve ırkların bir arada yaģadığı Türkiye nin ender ilçelerinden biridir. Samandağ ilçesi zengin doğal ve kültürel yapısına rağmen turizmden hak ettiği payı alamamaktadır. Kendi haline terk edilmiģ bu zenginlikler aģırı ve yanlıģ kullanımla birlikte çevrede çeģitli olumsuz değiģimler ortaya çıkmakta, kültürel değerler, tarihi yapılar tahrip olarak bitki ve hayvan toplulukları yok olma tehlikesiyle karģı karģıya kalmaktadır. Ekoturizm, sürdürülebilirlik arayıģları içerisinde turizmin geleceğini kurtaracak çözümlerden biri olarak görülmektedir. Ekoturizm bir yandan değerleri korurken bir yandan da yöre halkı için gelir imkânı sağlamaktadır. Bu tez çalıģması ile Samandağ ilçesinin bugüne kadar bünyesinde saklayabildiği zengin doğal ve kültürel değerleri ortaya çıkarılarak ekoturizm kullanımına yönelik öneriler getirilmiģtir. Anahtar kelimeler: ekoturizm, peyzaj potansiyeli, Samandağ, turizm, iv

5 ABSTRACT MS THESIS THE DETERMĠNATĠON OF THE POTENTĠAL LANDSCAPE FOR THE USE OF ECOTOURĠSM ĠN SAMANDAG COUNTY OF HATAY Ahmet AKKĠPRĠK THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE IN DEPARTMENT OF LANDSCAPE ARCHĠTECTURE Advisor: Assoc.Prof.Dr.Serpil ÖNDER 2011, 241 Pages Jury Assoc.Prof.Dr.Serpil ÖNDER Asst.Prof.Dr.Ahmet Tuğrul POLAT Asst.Prof.Dr.Ümmügülsüm TER Samandag district, which is one of Europe's forest protection, face-priority by the Association of Nature, and at the same time Turkey's Key Biodiversity Areas of Turkey's wealthiest in terms of species diversity, which was declared as the Amanos Mountains, is located at the southern end. County is located on the largest of the Earth 3 major bird migration routes. Mediterranean monk seals and sea turtles nesting area used as living space Samandag Dunes Turkey's Key Biodiversity Areas have been declared by the Nature Society. In addition, Box gene conservation forest, wildlife development area, endemic plants, memorial trees, the only Armenian village in Turkey Vakıflı, 9 archaeological sites and monuments with an area of 13 Samandag, different religions, sects and races live together in a rare Turkey is one of the counties. Despite its rich natural and cultural tourism in Samandağ can not get their deserved share. Abandoned to its own devices with use of this wealth is excessive and false negative changes in a variety of emerging environment, cultural values, as destruction of historical buildings, plant and animal communities remain in danger of extinction. Ecotourism, sustainability is seen as one solution is to save the future of tourism in the search. Ecotourism on the one hand while preserving the values of income for local people while providing the opportunity. Within this thesis can store up to date with the Samandag district of rich natural and cultural values have been removed and recommendations for the use of eco-tourism. Key words: ecotourism, landscape potential, Samandag, tourism, v

6 TEġEKKÜR Hatay Ġli Samandağ Ġlçesi Ekoturizm Kullanımına Yönelik Peyzaj Potansiyelinin Saptanması konulu yüksek lisans tez çalıģmamın her aģamasında beni yönlendiren yakın ilgi ve desteğini esirgemeyen değerli hocam, danıģmanım Sayın Doç. Dr. Serpil ÖNDER e sonsuz teģekkürlerimi sunarım. Samandağ ilçesindeki arazi çalıģmalarımda her türlü destekleri için Samandağ Kaymakamı Sayın Süleyman ÖZÇAKICI, Samandağ Belediye BaĢkanı Sayın Mithat NEHĠR e, Samandağ Orman ĠĢletme ġefi Zeynel ÖZTÜRK e, Samandağ Çevre Koruma Dernek BaĢkanı Michael ATĠK e Samandağ Kaymakamlığında Turizm DanıĢmanı olarak görev yapan Ġsmail ZUBARĠ ye teģekkür ederim. Yüksek lisans ders döneminde Konya ya her geldiğimde maddi manevi destek sağlayan ablam Doç. Dr. Emine Güler AKGEMCĠ ve eniģtem Prof. Dr. Tahir AKGEMCĠ ye, tüm çalıģmalarım boyunca göstermiģ olduğu sabır, destek ve yardımlardan dolayı eģim Dilek AKKĠPRĠK e teģekkürlerimi sunarım. Ahmet AKKĠPRĠK KONYA-2011 vi

7 ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET... iv ABSTRACT... v TEġEKKÜR... vi ĠÇĠNDEKĠLER... vii SĠMGELER VE KISALTMALAR... ix 1. GĠRĠġ ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı Literatür Özeti KAYNAK ARAġTIRMASI Peyzaj Kavramı ve Önemi Turizm Kavramı Turizmin Çevreye Etkileri Dünyada ve Türkiye de Turizmin GeliĢimi ve Bugünkü Durumu: Sürdürülebilir Turizm Turizm Türleri ve Sınıflandırılması Ekoturizm Ekoturizmin tanımı ve ilkeleri Ekoturizmde kaynak değer teģkil etme Ekoturizmin faydaları Ekoturizm etkinliklerinin sınıflandırılması Öğrenmeye dayalı ekoturizm etkinlikleri Eğlenceye dayalı ekoturizm etkinlikleri Dinlenmeye dayalı ekoturizm etkinlikleri MATERYAL VE YÖNTEM Materyal Yöntem ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA ÇalıĢma Alanının Tanıtımı Coğrafi konum UlaĢım durumu Tarihçesi ÇalıĢma Alanının Peyzaj Değerleri Doğal peyzaj değerleri Jeolojik ve topoğrafik yapı Toprak ve arazi yapısı Ġklim özellikleri vii

8 Flora Fauna Ġskenderun-Arsuz yaban hayatı geliģtirme sahası Samandağ Kumulları Amanos Dağları (Musa Dağı bölümü) Kültürel peyzaj değerleri Arkeolojik sit alanları ve anıt yapılar Kültürel YaĢam Sosyo-ekonomik durum Nüfus Turistik altyapı Anket Sonuçlarından Elde Edilen Bulgular Samandağ Ġlçesinde yaģayanlara uygulanan anket sonuçları Ziyaretçilerle yapılan anketlerden elde edilen sonuçlar Hızlı Kırsal Değerlendirmeden Elde Edilen Bulgular Samandağ Ġlçesinin Ekoturizm Potansiyelinin SWOT Analizi SONUÇLAR VE ÖNERĠLER Anket Sonuçlarının Değerlendirilmesi Samandağ ilçesinde yaģayan halk ile yapılan anket sonuçlarının değerlendirilmesi Ziyaretçilerle yapılan anket sonuçlarının değerlendirilmesi Hızlı Kırsal Değerlendirme Sonuçlarının Değerlendirilmesi Turizm Kullanımına Yönelik Peyzaj Potansiyelinin Değerlendirmesi ÇalıĢma alanındaki Turizm GeliĢimini Kısıtlayıcı Etmenler ve Çözüm Önerileri Samandağ Ġlçesi Ġçin Turizm Faaliyetlerine ĠliĢkin Öneriler KAYNAKLAR viii

9 SĠMGELER VE KISALTMALAR da. : Dekar ha. : Hektar IUCN : International Union for Conservation of Nature (Uluslararası Doğa Koruma Birliği) KTVKK : Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu MKÜ : Mustafa Kemal Üniversitesi ORKÖY : Orman ve Köy ĠliĢkileri Genel Müdürlüğü ÖDA : Önemli Doğa Alanı RES : Rüzgâr Enerji Santrali SWOT : Strenghts (Avantajlar), Weaknesses (Dezavantajlar), Opportunities (Firsatlar), Threats (Tehditler) WTO : World Trade Organization (Dünya Turizm Örgütü) WWF : World Wildlife Fund (Dünya Yaban YaĢam Fonu) YHGS : Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası ix

10 1 1. GĠRĠġ Teknolojideki geliģmeler, eğitimli insanların artması, yaģam standardındaki ulaģım ağındaki iyileģmeler, kitle ulaģım araçlarının çeģitlenmesi ve geliģmesi, çalıģmadan arta kalan zamanların artması, farklı kültürleri tanıma arzusu, kent yaģamının getirdiği stres ve onunla doğru orantılı olarak oluģan psikolojik ve fizyolojik sıkıntılar gibi etkenler insanları seyahate diğer bir ifade ile kendilerini yenileme ve farklı çevrelerde dinlenme isteğine yöneltmiģtir. Bu da bugünkü anlamda turizm olarak adlandırdığımız olgunun doğmasına neden olmuģtur. Ortaya çıkan bu olgu uzun yıllar kitle turizmi Ģeklinde deniz, güneģ, kum üçlüsüne bağlı olarak kendini göstermiģtir. Ancak özellikle son yıllarda turizm alıģkanlıklarında bir farklılık yaģanmıģ ve alternatif turizm aktiviteleri ortaya çıkmıģtır. Bunlar arasında özellikle eski medeniyetleri tanıma dürtüsü ve geçmiģe tanıklık yapmak, farklı doğal güzellikleri görmek, farklı kültürleri tanımak ve bir Ģekilde onlarla etkileģimde bulunmak gibi yaklaģımlar, özellikle kitle turizm bölgelerinden uzakta kalmıģ Samandağ gibi ilçelerin (bölgelerin) doğal, tarihi ve kültürel çekiciliklerini göstermesi açısından bir fırsat olmuģtur. Bu fırsatın doğru kullanılması ve ekonomiksosyal kazanımlar elde edilmesi için turizm potansiyelinin belirlenmesine ve bu potansiyelin planlı bir yaklaģımla kullanılmasına bağlıdır. Bu gerekçelerle hazırlanan bu çalıģma ile, doğal coğrafi özellikleri, derin bir geçmiģe sahip tarihi, zengin kültürü, ekonomik kaynakları, sosyal yapısı ve daha birçok özelliği ile kendine özgü bir yapıya sahip olan Samandağ ın, kendi haline terk edilmiģ, hatta birçok yerde kaybolmaya yüz tutmuģ değerlerini olabildiğince ortaya çıkarmak ve ilçede yeni bir yapılanma ve ekonomik kazanım için turizmin hizmetine sunmak istenmiģtir. Ancak bu kazanımların yapılabilmesi için Samandağ da hangi turizm çeģitlerinin ne ölçüde geliģtirileceği, hangi turist tiplerine ve hangi pazarlara yönelineceği, var olan kaynakların nasıl geliģtirileceği, olası olumlu ve olumsuz etkilerinin neler olacağı, koruma-kullanma dengesinin nasıl sağlanacağı diğer bir ifadeyle turizmin bölgeyi nasıl ve ne boyutta etkileyeceğine iliģkin soruların sorgulanması gerekmektedir. Ancak bu sorgulamanın yapılması için öncelikle ilçenin turizm potansiyelinin belirlenmesi zorunludur. Bu çalıģma ile öncelikle ilçenin turizm potansiyeli belirlenmiģ ve bu potansiyelin yukarıdaki açılımlar çerçevesinde nasıl kullanılabilir olduklarına iliģkin politikalar ve planlı geliģmeyi yönlendirici öneriler getirilmiģtir.

11 2 1.1.ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı Samandağ ın turizm geleceği için doğal ve kültürel değerlerinin devamlılığı büyük önem taģımaktadır. Bu bağlamda çalıģmada, turizm olgusunun ilçede geliģerek devam edebilmesi için ekoturizme kaynak oluģturan doğal ve kültürel değerlerin koruma-kullanma dengesi içinde irdelenerek gelecek nesillere devamlılığının sağlanması yönünde çözüm önerileri oluģturulması amaçlanmıģtır. Bu amaçla çalıģmanın birinci bölümünde; araģtırmanın amacı ve kapsamı belirtilmiģ, araģtırma alanının önemi ve seçimindeki gerekçeler açıklanmıģtır. Ġkinci bölümde; öncelikle turizm kavramı ve turizm hareketlerinin çevreye etkileri üzerinde durulmuģtur. Daha sonra çağdaģ bir olgu olarak sürdürülebilir turizm ve ilkeleri incelenmiģtir. Üçüncü bölümde; araģtırmada yararlanılan materyal ve uygulanan yönteme yer verilmiģtir. Samandağ ilçesinin turizm geliģiminde büyük rol oynayan doğal ve kültürel peyzaj değerlerinin sürdürülebilir turizm açısından irdelenebilmesi için mevcut durum dördüncü bölümde ortaya konulmaya çalıģılmıģtır. Bu aģamada; ziyaretçilerle ve yörede yaģayan halkla yürütülen anketlerden, seyahat acentaları, sivil toplum kuruluģları, kamu kurum ve kuruluģları temsilcileri ile yapılan yüz yüze görüģmelerden ve alan gözlemlerinden elde edilen bulgulara yer verilmiģtir. BeĢinci bölümde ise; Ġlçede turizm hareketlerinin devamlılığını sağlayacak doğal ve kültürel değerlerin koruma-kullanma dengesi içinde bugünkü ve gelecek kuģaklara iletilebilmesi için alanın mevcut doğal ve kültürel değerleri sürdürülebilir turizm ilkeleri açısından anket ve hızlı kırsal değerlendirme sonuçları ve yüz yüze görüģmeler de göz önüne alınarak değerlendirilmiģtir. Değerlendirme sonucunda gerekli çözüm önerileri getirilmeye çalıģılmıģtır. 1.2.Literatür Özeti Sarı (2001) yaptığı araģtırmada, Amasra ilçesinin turizm hareketlerine kaynak oluģturan doğal ve kültürel peyzaj değerleri hızlı kırsal değerlendirme yapılarak incelenmiģtir. Doğal ve kültürel değerler üzerindeki olumsuz etkilerin giderilmesi için önceden çevresel etki değerlendirmesi yapılmasının desteklenmesi gibi hafifletici ve düzeltici eylem ve programlar önerilmiģtir.

12 3 Gökçe (2006) tarafından hazırlanan yüksek lisans çalıģmasında, yerel destinasyonlarda turizm potansiyelinin belirlenmesinde SWOT (Strenghts, Weaknesses, Opportunities, Threats) analizi tekniği ile Giresun ili turizm potansiyeli saptanmıģtır. Bölge ve yöre turizminin geleceğine ıģık tutacak pazarlama ve tanıtma stratejileri belirlemede fayda sağlayacak öneriler getirilmeye çalıģılmıģtır. Alparslan (2001) tarafından hazırlanmıģ yüksek lisans çalıģmasında, Sinop ili ve yakın çevresinin peyzaj potansiyelini ortaya koyabilecek bir kaynak analizi yapılmıģtır. AraĢtırma alanına ait kırsal ve kentsel alan kullanımına iliģkin veriler toplanmıģtır. Verilerin değerlendirilmesi sonucu mevcut peyzaj potansiyel ve öneriler Ģeması ile Sinop ili ve yakın çevresinin peyzaj potansiyeli üzerinde etken faktörler arası iliģkiler diyagramı geliģtirilmiģtir. Sılaydın (2000) tarafından hazırlanmıģ yüksek lisans çalıģmasında, turistik kıyı yerleģimlerinde ziyaretçi yönetim planı ele alınmıģtır. Göçek in arazi kullanım durumu saptanmıģtır. Yöre halkı ve ziyaretçilerin beklenti ve sorunlarına yönelik durum değerlendirmesi yapılarak ziyaretçi yönetim planı tanımlanmıģtır. Topay (2003) tarafından hazırlanan doktora çalıģmasında, Bartın-Uluyayla peyzaj özelliklerinin rekreasyon-turizm kullanımları açısından değerlendirilmiģtir. SWOT analizi yardımı ile araģtırma alanının sınırları belirlenmiģtir. Hızlı kırsal değerlendirme yöntemiyle araģtırmada ele alınacak rekreasyon ve turizm değerlendirme faktörlerinin belirlenmesine çalıģılmıģtır. Kiper (2006) tarafından hazırlanan doktora çalıģmasında, Safranbolu Yörükköyü nün kırsal turizm açısından yalnızca kültürel değerleri ile öne çıkan bir yerleģim alanı olmasının ötesinde; doğal, tarımsal ve kültürel değerleriyle birlikte sentezlenmesinin gerekliliği ve önemli bir potansiyeli olduğu belirlenmiģtir. Gündüz (2008) yapmıģ olduğu Gelibolu Kenti ve Çevresinin Peyzaj Potansiyelinin Saptanması konulu yüksek lisans çalıģmasında; peyzaj, peyzaj planlama, ekolojik planlama ve peyzaj potansiyeli kavramları çeģitli alt baģlıklarla incelenmiģtir. Bu bilgiler ıģığında Gelibolu kenti ve çevresinin doğal ve kültürel peyzaj değerleri saptanmıģtır. Ayrıca kentin sahip olduğu peyzaj potansiyelini geliģtirilmesi için yapılması gereken çalıģmalar ve öneriler sunulmuģtur. ġen Dinçer (2010) Turizmin Çevresel Etkileri ve Bir Çözüm Olarak Ekoturizm, konulu yüksek lisans çalıģmasında; ekoturizm giriģimlerinde özellikle korunan alanlar ve hassas ekosistemlerdeki uygulamaların ve bunlara yönelik plan ve politikaların daha etkili ve olumsuz etkileri önleyici yönde olması gerektiği önerilmektedir.

13 4 Albayrak (2010) Korunan alanların ekoturizm geliģimine etkileri: camili biyosfer rezervi örneği konulu yüksek lisans çalıģmasında; korunan bir alan, eğer iyi planlamalarla yönetilir ve halk çeģitli yöntemlerle teknik anlamda desteklenir ve bilgilendirilirse, doğal ve kültürel yapıda bir bozulma olmadan da gelirlerde artıģ mümkün olabileceği belirlenmiģtir. ġahin (1996) Dikmen Vadisi Peyzaj Potansiyelinin saptanması ve değerlendirmesi üzerine yaptığı araģtırmada, peyzaj analizi ve değerlendirmesi ile Dikmen Vadisi peyzaj karakteristikleri ortaya çıkarıldıktan sonra mevcut sorunlar ve olanaklar dikkate alınarak gerçekleģtirilen koruma-kullanım değerlerinin sentezi ile öneri alan kullanım desenleri oluģturulmuģtur.

14 5 2. KAYNAK ARAġTIRMASI 2.1. Peyzaj Kavramı ve Önemi Koç ve ġahin (1999) e göre peyzaj yaygın bilinen tanımı ile bir görüģ çerçevesi içine giren doğal ve kültürel elemanların birlikte oluģturdukları bir kompozisyondur. Alman dilinde Landschaft, Ġngilizce de Landscape, Fransızca da Peyzaj Geographique ve Ġspanyolca da Paisage gibi, ülkemizde de Yanı Yöresi ve Yöre kavramları eskiden beri halk arasında bu anlamda kullanılmaktadır. Bu sözcük, genel konuģma dilinde Yeryüzünün resimsel görünüģü, sanat tasvirleri ve hatta sanat eseri için 1815 yılından beri kullanılmaya baģlanmıģtır (Gündüz, 2008). Peyzaj; kendisini oluģturan doğal ve kültürel elemanların durumuna göre genellikle doğal ve kültürel peyzaj olmak üzere iki tipe ayrılır. Doğal Peyzaj; Doğal peyzaj, dağlar, stepler, ormanlar, göller, nehirler, çöller vb. gibi tamamen doğal elemanların hâkim olduğu, insan etkilerinin değiģtiremediği veya pek az değiģtirdiği kendi doğal dengesini kendi kendine kurduğu peyzajdır. Bu gibi alanların yapısı ve biyolojik dengesinde görülen değiģmeler, ancak doğal güçler olarak bilinen deprem, yanardağ püskürmeleri, Ģiddetli deniz ve hava akımları med-cezir (gel git) ve erozyon vb. olaylar sonucu ortaya çıkmaktadır (Koç ve ġahin, 1999). Tundra, çöl, step, makilikler, doğal orman alanları, kıyı alanları, korunan alanlar olan milli parklar, tabiatı koruma alanları, tabiat parkları, tabiat anıtları, bilimsel rezerv alanları, sulak alanlar, peyzaj koruma alanları doğal peyzaj alanlarını oluģtururlar. Kültürel Peyzaj; Akdoğan (1975) e göre kültürel peyzaj, insanların doğayı çeģitli amaçlarla kullanmaları sonucu ortaya çıkan, doğayı kullanım amaçlarına ve biçimlerine göre farklılıklar gösteren peyzaj formu olarak tanımlamıģtır. Aralarında kesin bir sınırlama yapılmamasına karģın kültür peyzajı, kentsel peyzaj ve kırsal peyzajı oluģturmaktadır (Açıksöz, 2000). Ancak kültürel peyzaj kapsamına tarihsel peyzajın da katılması uygun olacaktır. Kentsel Peyzaj; Kentsel peyzaj, insan gereksinimlerinin karģılanması ve insana en iyi yaģam koģullarının sağlanmasına yönelik iģlevsel bir bütündür. Ġnsanların bir arada yaģama içgüdüleri ve doğal tehlikelere karģı daha güvenli yerleģim birimlerine ihtiyaç

15 6 duymaları ilk yerleģim birimlerinin oluģmasını sağlamıģtır. Bunları, giderek doğadan daha çok soyutlanmıģ daha büyük mekânlar izlemiģ ve böylece kentsel peyzajlar ortaya çıkmıģtır. Kentsel peyzajın, kentleri oluģturan yapılar, yapı adaları, trafik sistemi, sosyal tesisler, ticaret ve endüstri alanları gibi yaģama, dinlenme, eğlenme ve çalıģma aktivitelerine olanak sağlayan bölümleri bulunmaktadır (Gökyer, 2003). Uzun (2003) e göre kentlerde insanlar, iç ve dıģ mekân yönünden çevrelenmiģ küçük, doğal güzelliklerinden uzak ve monoton bir yaģam içindedirler. Bu nedenle, kentsel çevre içinde bilinçli bir fiziksel, sosyal planlama ve rekreasyonel planlamaya daha fazla ihtiyaç vardır (Dönmez, 2006). Gültekin (1994) e göre baģarılı bir kentsel peyzaj planlamada kentler dıģ mekân ihtiyaçlarına uygun standartları içermelidir. Her Ģeyden önce kentler hijyen yönünden insan ve çevresindeki canlılar için uygun birer ortam olmalıdır. Bunun yanında, kentlerdeki mimari yapıların ekonomik olması sağlanmalı, dıģ mekanda fonksiyonel teknik çözümlemeler getirilmeli, planlamalarda estetik fikirlere de yer verilmelidir (Dönmez, 2006). Kırsal Peyzaj; Kırsal peyzaj, insanın doğaya müdahale ederek oluģturduğu (Koç ve ġahin, 1999), doğa içinde kentsel amaçlarının dıģındaki aktivitelerin sürdürüldüğü alanların görünümü olarak tanımlanmaktadır. Kırsal alan ya da peyzajlar, esas olarak kentsel ve doğal alanlar arasında geçit görevi üstlenirler. Kırsal peyzajda iki temel olgudan söz edilebilir (Gökyer, 2003). 1. Doğal mekânı oluģturan olgular 2. Kültürel mekânı oluģturan olgular. Doğal mekânı oluģturan olgular Toprak, jeomorfoloji, iklim, hidroloji (su iliģkileri), doğal bitki örtüsü, doğal hayvan varlığı ile atmosferden oluģmaktadır. Kültürel mekânı oluģturan olgular Tarımsal alan ve yerleģmeler, rekreasyonel alan ve yerleģmeler (Piknik alanları, kamping alanları, tatil köyü, oteller, golf alanları ve ulaģım sistemi), tarihsel ve arkeolojik değerler, toplumların gelenekleri ve kültürel aktiviteleri ile Ģekillenir (Gökyer, 2003). Kırsal alanlar, kentsel alanlarda bunalan insanlar için bu ortamlardan uzaklaģarak açık hava ve doğaya yaklaģma gereksinimlerinin giderilmesinde önemli bir

16 7 yere sahiptir. Bu alanlar rekreasyonel, turistik ve sportif aktiviteler için çok çeģitli olanaklar sunmaktadır. Kırsal peyzajın birbirinden farklı dört önemli fonksiyonu bulunmaktadır (Koç ve ġahin, 1999). Gıda üretim yeridirler. Köy el sanatları ve merkezileģmiģ sanayi için yerleģim zemini oluģtururlar. Tarım ve diğer üretim, ekonomi dallarındaki aktivite gösteren insanların yerleģim alanıdırlar. Kent ve sanayi yerleģmelerinde yaģayanların rekreasyon ve dinlenme yeridirler. Akdoğan (1975), Koç ve ġahin (1999) e göre kırsal peyzaj konusundaki uğraģılar; 1. Tarımsal peyzaj 2. Endüstriyel peyzaj 3. Rekreatif peyzaj olmak üzere 3 e ayrılmaktadır (Gökyer, 2003). Tarımsal Peyzaj; Kırsal peyzaja ilk müdahaleler tarımsal gereksinimlerin gereği ile olmuģtur. Doğal karakterdeki biyolojik kurallar üzerine kurulmuģ olan tarımsal peyzaj, insan yaģamına çok iyi adapte olmuģ, sakin, huzur sağlayan bir bünyeyi içermektedir (Gültekin, 1994). Tarımsal peyzaj, diğer kırsal peyzaj Ģekilleri içinde doğal elemanlarla tamamen iç içe olan tek peyzajdır. Tarımın iç içe olduğu bu elemanlar arazi yapısı, toprak ve iklimdir. Bu doğal elemanlar arazinin topoğrafik yapısına, toprak ve iklimine göre değiģik tarımsal peyzaj mekânları oluģturmuģtur (Ürgenç, 2000). Ġnsanların doğayı kontrol altına alma ya da ona hâkim olma konusundaki çabalarının ürünü olan teknolojik geliģmeler, tarımda mekanizasyonu yani insan ve hayvan gücü yerine modern tarım araçlarının kullanımını getirmiģtir. Bu ise, tarımsal peyzajın görünümünde olumsuz değiģiklikler ortaya koyduğu kadar, doğal yapının bozulması sonucunu da doğurmuģtur. Tarımsal peyzajın iki ana unsuru, tarımsal yerleģim alanları ile tarımsal arazilerdir (Koç ve ġahin, 1999). Tarımsal yerleģim alanları, farklı ülkelerde çeģitli koģullara göre farklılıklar göstermektedir. Tarımsal yerleģimlerin peyzaj elemanları, köy evleri, köy yolları, köy meydanları ile okul, mezarlık, mescit veya camii, kahve, çeģme ve değirmen gibi unsurlardır. Kırsal alan yerleģimleri, tarımsal peyzajın en önemli unsurunu oluģturmaktadır (Ürgenç, 2000).

17 8 Tarımsal yerleģimler ve iģletme yapıları birlikte tarım peyzajlarını oluģtururlar. Tarımsal arazi içinde tarlalar, genellikle çok büyük paya sahiptirler ve kültür peyzajında etkileri daha baskındır. Tarlaların büyüklüğüne, parselasyon biçimlerine ve yer verilen kültürlere göre, tarım peyzajları da farklılık ve çok yönlülük gösterirler. Morfolojik yapı toprak ve iklimle ilgili özellikler ne kadar benzerlik gösterirse, tarlaların karakteri de o kadar homojen olur (Koç ve ġahin, 1999). Endüstriyel Peyzaj; Kentlerin dıģında kırsal alanlarda yer alan endüstriyel kuruluģların ve onlara hammadde veren taģ, kum, çakıl, kaolen, kömür ve maden ocakları gibi kaynakların ve sanayi artıklarının oluģturduğu peyzajdır (Ürgenç, 2000). Endüstrinin kırsal alanlarda zararlı etkileri vardır. Bu etkiler; 1. Fiziksel değiģimlerle 2. Biyolojik dengesizliklerle ve 3. Görsel yönden sebep olduğu çeģitli kirliliklerle ortaya çıkmaktadır. Fiziksel değiģimlerin en önemlileri ve en tahripkârı özellikle endüstriye hammadde temin eden faaliyet alanlarında gözlenir. Bu konuda açık kömür ve maden, taģ, kum, çakıl ve kireç ocakları kırsal alanlarda fiziksel değiģimlerin en önemli nedenleridir. Biyolojik dengesizlikler de toprak, su ve havada çeģitli kirlenmelere yol açan ekosistem bozuklukları yaratmaktadır. Bu tip kirlenmeler de insan, bitki ve hayvan yaģamı üzerinde önemli ölçüde olumsuz etkiler yapar. Görsel yönden endüstrinin sebep olduğu çeģitli kirliliklerin baģında da sanayi ve ham madde artıklarının yarattığı sağlıksız görünümler gelir. Bütün bu durumların sonucu olarak, endüstri alanlarının kırsal peyzaj planlama açısından düzenlenmesi ve planlanmasında aģağıdaki hususların gerçekleģtirilmesi zorunlu görülmektedir (Ürgenç, 2000). 1. Endüstriyel tesislerin çevreleri doğa ile uyum halinde bir düzenlemeye tabi tutulmalıdır. 2. Endüstriyel ham madde temin eden alanların onarım çalıģmaları yapılmalıdır. Rekreatif Peyzaj; Rekreasyon, genellikle serbest zamanlar içinde yapılan, kiģinin kendi isteği ve iç itimi sonucu oluģan ve kiģiyi fiziksel ve düģünsel yönden yeniden canlandırmayı amaçlayan, kiģinin sosyal, kültürel ve ekonomik olanakları ve yaģadığı toplumun yapısı ile bağımlı olarak yapılan fiziksel ve düģünsel etkinlikler bütünüdür (Gülez, 2000).

18 9 Rekreatif peyzaj ise, insanların kırsal alandaki dinlenme, eğlenme ve sportif aktivitelerde bulunması için ayrılmıģ alan ve yapıların görünümü olarak tanımlanmaktadır (Koç ve ġahin, 1999) Turizm Kavramı Ġçöz (1991) e göre turizm kavramını tanımlamada ortaya çıkan baģlıca sorun turizmin çok boyutlu bir olay olması ve dolayısıyla değiģik yaklaģımlar kullanılmasıdır. Bu bağlamda birçok turizm tanımı mevcuttur. Ancak öncelikle bilinmesi gereken turizm olayını oluģturan elamanların neler olduğudur. Ġnsanların sürekli konutlarının bulunduğu yer dıģında devamlı olarak yerleģmemek Sadece para kazanmak veya politik ya da askeri bir amaç izlememek, Liberal bir ortam içinde, ĠĢ, merak, din, sağlık, spor, dinlenme, eğlence, kültür, deneyim kazanma, snobik amaçlarla veya aile ziyareti, kongre ve seminerlere katılmak gibi nedenlerle, KiĢisel veya toplu olarak yaptıkları seyahatlerden, Gittikleri yerlerde 24 saati aģan veya o yerin bir konaklama tesisinde en az bir geceleme süre ile konaklamalarından ortaya çıkan iģ ve iliģkileri kapsayan, bir tüketim olayı, sosyal bir olay, Ağır ve entegre bir hizmet endüstrisidir (Olalı, 1990). Zira benzer Ģekilde Hammond (1985) da rekreasyon ve turizmi iģ yoğunluğu (çeģitliliği) ve büyük miktarlarda parasal (kapital) döngü içerdiği için esas olarak bir hizmet endüstrisi olarak görmüģtür (Alaeddinoğlu, 2006). Karaküçük, (1999) a göre, Dünya Turizm Örgütü nün ziyaretçi, turist ve ekskürsiyonist (günübirlikçi) kavramlarına getirdiği açıklamalara yer vermek, turizm olgusunun daha iyi anlaģılması konusunda katkı sağlayacaktır. Ziyaretçi; devamlı ikamet ettiği ülkeden baģka bir ülkeyi bir gelir elde etmek amacı dıģında, herhangi bir nedenle ziyaret eden kiģidir. Turist; para kazanma amacı olmaksızın; dinlenmek, eğlenmek ya da kültürel, bilimsel, sportif, idari, diplomatik, dinsel, sağlık ve benzeri nedenlerle oturduğu yer dıģına geçici olarak çıkan ve tüketici olarak belirli bir süre seyahat ettikten sonra, yeniden yerleģim yerine dönen kimseye denir.

19 10 Kısa süreli ziyaretçi-günübirlikçi (Ekskürsiyonist); ziyaret edilen ülkede yirmi dört saatten az kalan geçici ziyaretçilere denir (Özel, 2004). Amerika Çevre Koruma Ajansı 2000 turizme farklı bir tanım getirmiģ ve mesafeye göre değerlendirme yapmıģtır. Buna göre turizm faaliyetinden bahsedilebilmesi için katılımcı evinden uzakta en az bir gece geçirmeli ve en az 50 mil (80 km) uzaklığa gitmelidir (Güngör, 2003) Genel olarak devamlı yaģanılan yer dıģında tüketici olarak, hem tatil (dinlenmeeğlenme) yapmak, hem yeni doğal, tarihi mekânları gezip görme ve hem de farklı kültürleri tanıma deneyimi olarak ifade edebileceğimiz turizm kavramı, Erdoğan (1996) a göre beģ temel özellikten oluģmaktadır. Bunlar; Öncelikle turizm, insanların çeģitli yerlere yaptıkları seyahatler ve konaklamalardan doğar, Amacı ve Ģekli ne olursa olsun, bütün turizm faaliyetlerinde iki unsur vardır. Belirli bir yere yapılan seyahat ya da yolculuk ve gidilen yerde her çeģit etkinliği de içeren konaklama, Seyahat ve konaklamalar, devamlı olarak oturulan ve çalıģılan yerin dıģında meydana gelir. Belli yerlere yapılan gidiģler geçicidir ve kısa dönem özelliğine sahiptir. KiĢi daha iģin baģında yola çıkmadan önce; birkaç gün birkaç hafta veya birkaç ay içinde geri dönmeyi planlamıģtır. Gidilen yer, orda devamlı kalmamak yerleģmemek ve orada gelir getirici bir iģte çalıģıp para kazanmanın dıģında, herhangi bir amaçla ziyaret edilir (Alaeddinoğlu, 2006) Turizmin Çevreye Etkileri Vellas ve Brecherel (1995); Wallace (1993); Erdoğan (2003); Kahraman ve Türkay (2004) e göre turizm, çevre değerlerini, kıyıları, ormanları, diğer kentsel ve arkeolojik sit alanlarını amaçlarına uygun tüketeceği bir ürün haline getirmiģtir. Karaman (1996); Akpınar (2003) e göre ekonomik değeri olan bir sektör olarak turizm endüstrisinin, geliģmeye katkısı göz ardı edilemeyecek kadar fazladır. Ancak, çevreye olan etkisi düģünüldüğünde ekonomi ve ekoloji dengesinin kurulması gerektiği ortaya çıkmaktadır (Akın, 2006).

20 11 Sayar (1998) e göre genel anlamda çevre insan faaliyetleri ve canlı varlıklar üzerinde hemen ya da belirli bir süre sonra direkt veya dolaylı etkide bulunabilen fiziksel, kimyasal, biyolojik ve toplumsal etkenlerin belirli bir zamandaki toplamıdır. Dolayısıyla çevrenin kapsamadığı hiçbir alan ve süreç bulunmamaktadır. Bu bağlamda çevrenin doğru algılanması ve turizmin geliģme hızının bunu ne ölçüde etkileyeceği konusunun açıklığa kavuģturulması zorunluluğu vardır. Ancak ülkemizde turizmin geliģim hızı, gerek ulusal ve gerekse yerel yetkililerin algılamasının çok ötesindedir. Diğer bir ifadeyle turizmdeki bu geliģme ülkemizde sağlam bir çevre bilinci içinde planlama, yönetme ve uygulama kapasitesinin oldukça üzerindedir. Turizme iliģkin ortaya çıkan problemlerin çoğu, baģta hükümetler (ulusal yetkililer) olmak üzere, turistlerin ihtiyaçlarını karģılayan endüstriler ve turizmcilerin bu konuyu yeterince dikkate almamalarından kaynaklanmaktadır. Bunun baģlıca nedeni olarak ta kısa dönemli ekonomik kazanç ve ihtiyaçların, uzun dönemli çevre konularından daha önemli tutulması ve belki de bir o kadar önemli olan insanlarımızın bilgi ve ilgi eksiliğidir. Ancak unutulmamalıdır ki, turizm endüstrisindeki herkesin çevreye verdiği zarar, aslında geçim kaynaklarına verdikleri zarardır. Zira bir turizm kaynağı olan çevre, turizmin var olması için yaģamalı ve çevrenin aleyhine geliģecek olumsuzlukların turizmin ölmesi olduğu düģüncesi herkesçe anlaģılmalı ve olası olumsuz etkiler kontrol edilmelidir. Bununla birlikte son zamanlarda bir slogan haline gelen çevreyi turizm korur düģüncesi kısmen doğru olabilir. Çünkü turizm ve çevre bir birleriyle çeliģen iki kavram değildir, aksine bir birlerini tamamlayan ve destekleyen iki kavramdır. Dolayısıyla olay bu Ģekilde ele alınır ve bu yönde çalıģmalar yapılırsa, daha olumlu sonuçlar elde edilebilir. Bunun sonucunda hem turizm hem de çevre kazanmıģ olur (Harcombe, 1999). Ancak, unutulmaması gereken turizm aktivitelerinin tamamının planlı ve iyi yönetilmesi gerektiğidir. Bu süreçte baģta çevre olmak üzere, kültürel ve tarihi (yıkılmaya terk edilen) değerler yeniden düzenlenebilir ve ziyaretçilerin hizmetine sunulabilir. Böylece hem bu değerler yok olmaktan kurtulmuģ olur ve hem de gelecek nesillere miras olarak bırakılabilir. Çevre ve turizm arasındaki olumlu iliģkiler yedi gurupta toplanmıģtır. Çevresel değerlerin korunması gerektiği bilincinin, geliģmesi ve yayılması, Turistik değeri olan doğal çekiciliklerin tespit edilmesi ve korunması, Ġçinde yaģanılsın veya yaģanılmasın bütün antik kentlerin özelikleri korunarak yaģatılması,

21 12 Altyapı olanaklarının artmasına bağlı olarak çevreye iliģkin değerlerin korunması ve geliģiminin sağlanması, Turizmin geliģmesine olanak veren bölge, alan ve merkezlerin tespit edilmesi ve bunların öncelik sırasına göre korunması, Ekoturizm, yeģil turizm, doğa turizmi gibi çevreye duyarlı turizm çeģitlerinin, sürdürülebilir bir turizm için desteklenmesi ve geliģtirilmesi (Ġnskeep,1999), (Harcombe, 1999). Turizm çevreye önemli ölçüde olumlu katkılar sağlamasına karģın plansız yapılması durumunda birçok olumsuz etkileri de olabilmektedir. Turizmin fiziki çevreye verdiği olumsuzlukların baģında hafta sonları ve yaz aylarında yollar üzerindeki korkunç trafik baskısı, aģırı kalabalıklığın rekreasyonal alanlara hücum etmesi sonucu oluģan kırsal alanın bozulması, tarımsal ürünlerin tahrip edilmesi, park ve korulukların yangın ve baģka Ģekillerde zarar görmesi, arkeolojik eserlerin talan edilmesi, (Özgüç,1998) su kirliliği, hava kirliliği, gürültü ses kirliliği, aģırı kalabalık ve izdiham, toprak kullanımındaki problemler, ekolojik zararlar, görüntü kirliliği, katı atıkların etkisi, tarihi sit alanları ve anıtların peyzajlarının bozulması (Pınar,1999) gibi zararlar gelmektedir. Buda gösteriyor ki, turizme planlı yaklaģmak zorunluluğu vardır. Eğer bu yaklaģım gerçekleģmese diğer bir ifadeyle turizmde planlama yapılmasa turistik arz hem doğal hem de beģeri çevreyi tahrip eder ve fiziksel dengeyi bozar (Çizelge2.1.) (Alaeddinoğlu, 2006). Çizelge 2.1. Turizmin çevreye etkileri (Alaeddinoğlu, 2006). Turizmin Faydaları - Çevreye verilen önem artar, - Doğal ve vahģi yaģam alanlarının korunması, - Çevreyi korumak için, planlama ve yönetim çalıģmalarına önem verilmesi, - Eski ve tahrip olmuģ yapılar yeniden restore edilerek değiģik amaçlar için kullanılması, Turizmin Zararları - AĢırı kalabalıklaģma ve buna bağlı olarak geliģen gürültü kirliliği, - Hava ve su kirliliği, - Her türlü enerji tüketimine bağlı olarak meydana gelen kirlilik, - Yapıların estetik değerlerini yitirmesi, - Konaklama tesisleri için gerekli olan ahģap malzeme ve estetik için orman ve doğal bitki örtüsünün tahrip edilmesi, - Çarpık yapılaģma 2.4.Dünyada ve Türkiye de Turizmin GeliĢimi ve Bugünkü Durumu: Turizm dünyanın en hızlı geliģen sektörlerinden biridir. Dünyada turizm faaliyetinin ortalama yıllık büyüme hızı, döneminde yüzde 6,8 gibi yüksek

22 13 bir artıģ göstermiģtir. Toplam uluslararası ticaret hacmi içinde turizmin payı bu geliģme eğilimine bağlı olarak, bu dönemin sonunda yüzde 15 gibi yüksek bir orana ulaģmıģtır lı yılların sonuna gelindiğinde hizmetler sektörü içinde turizm birinci sıraya yükselmiģtir. Dünyada son 40 yıl içinde turizm sektöründe izlenen hızlı büyüme eğilimi, Türkiye de son 20 yıllık dönemde yaģanmıģtır. Türkiye de gerçekleģen ortalama yıllık büyüme hızları, 20 yıllık dönem için uluslararası yıllık büyüme hızlarının üzerinde seyretmiģtir. Turizmin geliģtiği ülkelerde, turizm sektörü gayri safi milli hasılanın belirleyici alt sektörlerinden birisi konumuna gelmiģtir. Aynı eğilim 1990 sonrasında Türk ekonomisi içinde de görülmektedir. Turizm hedef/bölgeleri arasındaki uluslararası rekabet, özellikle 1980 ve 1990 lı yıllarda giderek keskinleģmiģtir lı yıllar dünya turizminin istikrarlı olarak büyümeye devam ettiği, ancak rekabet ortamının giderek yoğunlaģtığı bir dönem olmuģtur. Sektörün bu dönemdeki hızlı büyümesinde ve rekabetin giderek hız kazanmasında; uluslararası alanda bu gün adına globalleģme dediğimiz sürecin baģlangıcı olan ve 1980 sonrasında yaģanan mali liberalleģme akımları; Doğu-Avrupa ülkelerindeki siyasi rejimlerin hızla liberal yapılara dönüģerek, seyahat özgürlüğü önündeki kısıtlayıcı engellerin kalkması gibi siyasi ve ekonomik temel tercihlerdeki değiģiklikleri belirleyici etkiye sahiptir. Dünya Turizm Örgütünün (World Trade Organization: WTO) 150 ülkede gerçekleģtirdiği araģtırmaya göre 2010 yılı Ağustos ayı itibarıyla turizm sektörü hızla ekonomik krizin etkisinden çıkmaktadır yılı Ocak-Ağustos döneminde dünya genelinde yabancı turist sayısı 644 milyona ulaģmıģtır ve 2009 yılındaki % 4.2 lik küçülmenin ardından turizm ziyaretçi sayısının yılsonunda % 5-6 oranında büyümesi beklenmektedir (Anonim 2011ı). Dünya daki ve Türkiye deki turizm trendleri dikkate alındığında, turizm destinasyonu olarak Türkiye nin karģı karģıya bulunduğu fırsat ve tehditler ile güçlü ve zayıf yönler Çizelge (2.2) deki gibi sıralanabilir (Anonim 2010a).

23 14 Çizelge2.2.Türkiye nin turizm destinasyonu açısından SWOT analizi GÜÇLÜ YÖNLER (S) Ġklim, doğal kaynaklar, bozulmamıģ çevre, Turizmin sosyal ve ekonomik önemini anlamıģ bir toplum yapısı, Zengin tarih, kültür, örf ve adet, Türk insanının geleneksel konukseverliği, Turizm olgusuna çabuk adapte olabilecek genç ve dinamik nüfusun varlığı, Özgün sosyokültürel özellikler ve doğu ile batının egzotik bir bileģimini sunması, Coğrafi konum nedeniyle ana pazarlara olan yakınlık, Rakip ülkelere göre daha yeni ve daha nitelikli tesislerin varlığı, Genç ve kıta ötesi pazarlar için henüz keģfedilmemiģ bir destinasyon olması, Ġç turizmdeki hareketlenme, Turizmin çeģitlendirilmesine olanak veren coğrafi ve doğal yapının varlığı, Halı, deri, konfeksiyon ve mücevher baģta olmak üzere alıģveriģ olanakları, Son on yılda geliģmiģ destinasyonlar arasına girmiģ olması, ZAYIF YÖNLER (W) Türk medyasının haber alma ve verme özgürlüğü ile toplumsal menfaatleri dengeleyememesi, olumsuzlukların uluslararası medyaya referans oluģturması, Altyapı ile hizmet kalitesinin ve destek sektörlerdeki geliģmenin, hızlı talep artıģının beraberinde getirdiği ihtiyaçlara cevap verememesi, Turist sağlığı ve güvenliğindeki yetersizlikler, Standardı yüksek tesislerin yakın çevresindeki oluģumlar ile uyumsuzluğu, Düzensiz ve denetimsiz yönde geliģen ticari faaliyetlerin ülke turizminde ve ürün kalitesinde yol açtığı yozlaģma, Stratejik Pazarlama Yönetimine iģlerlik kazandırılamaması, Mevsimsellik ve kapasite kullanım oranlarının düģüklüğü, Tanıtımda yetersiz dıģ yatırımlar, BaĢta yerel yönetimler olmak üzere kamunun turizme yeteri kadar ilgi göstermemesi, Pazarlara ve turizm arzına iliģkin araģtırmaların yetersizliği nedeniyle sağlıklı stratejik kararların alınmasındaki güçlükler, Türk ekonomisinin kronikleģmiģ yüksek enflasyon sorunu. FIRSATLAR (O) AB ve Yunanistan ile olan iliģkilerdeki yumuģama, AB adaylığı, KüreselleĢme olgusu içerisindeki Avrasya bölgesinin artan önemi ve Türkiye nin siyasi ve ekonomik yönden stratejik önem kazanması, Türkiye nin rekabet gücünün yüksek olduğu doğa, tarih ve kültür turizmine olan ilginin artması, Batı Akdeniz deki kirlenme sonucu Doğu Akdeniz bölgesinin artan çekiciliği, Eğitim düzeyi yüksek ve deneyimli turist gruplarındaki büyümenin, potansiyel tüketicilerin karģı propagandadan etkilenme olasılığını azaltıcı etkileri, Büyüyen dünya turizmi, GeliĢen ulaģım olanakları ve buna bağlı olarak uzun mesafeli seyahatin artması. TEHDĠTLER (T) DıĢ basında, ülkemizde ortaya çıkabilen münferit terör eylemleri ile demokrasi, insan hakları vbg. Konulara iliģkin olarak yer alan olumsuz yayınlar ve bunların neden olduğu imaj sorunları, Coğrafi konum nedeniyle yakın çevrede (Ortadoğu, Balkanlar, BDT Ülkeleri) yaģanan savaģlardan ve siyasi istikrarsızlıklardan olumsuz yönde etkilenme, Son yıllarda Türk turizmini doğrudan etkileyen dıģ destekli terörist faaliyetlerin ortaya çıkması, Türk ekonomisinin kronikleģmiģ yüksek enflasyon sorunu, Yatay ve dikey entegrasyonlarla dev boyutlara ulaģan uluslararası tur kartellerinin rasyonel çalıģma yöntemleri, modern teknik donanım ve ölçek ekonomileri gibi avantajları kullanarak piyasaya egemen olmaları ve hem dıģ talep, hem de iģletmelerin kar marjları üzerindeki baskılarını arttırmaları, AB nin Birlik içi turizm hareketlerini özendirici politikaları, AB üyesi rakip ülkelerin birliğin bilgi ve finans desteklerinden yararlanarak rekabet güçlerini hızla arttırmaları.

24 15 ġekil 2.1. Türkiye ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı ve harcaması (Anonim 2011) yılında Türkiye'ye gelen yabancıların ülkelere göre dağılımı Gelen kişi (x1000) ġekil yılında Türkiye ye gelen yabancıların ülkelere göre dağılımı (Anonim 2011) Sürdürülebilir Turizm Sürdürülebilir Kalkınma; Sürdürülebilir kalkınma kavramı ekolojik, kültürel ve sosyo-ekonomik kaynakların nadir ve özgün olduğu ve insanların bunlara dayalı olduğu kavramına

25 16 dayanmaktadır. Bundan dolayı kaynakların sürdürülebilir kullanımı gereklidir; onları gelecek nesiller için korumak adına tüketmeden kullanmalıdır. Sürdürülebilir kalkınma bir bölgenin kaynaklarının kullanımına iliģkin olarak en sürdürülebilir seçeneklerin seçilmesi üzerine odaklanmalıdır. WTO; sürdürülebilir kalkınmayı ekolojik sürdürülebilirlik, sosyo-kültürel sürdürülebilirlik ve ekonomik sürdürülebilirlik olarak üç esasa ayırmaktadır. ġekil 2.3. Sürdürülebilir kalkınmanın esasları (Anonim 2007) Ekolojik sürdürülebilirlik kalkınmanın; ekolojik süreçlerin, biyolojik çeģitliliğin ve biyolojik kaynakların esasına uygun olmasını sağlamaktadır. Sosyal ve kültürel sürdürülebilirlik kalkınmanın insanların kendi yaģamları üzerindeki kontrolü artırmasını sağlamaktadır, kültür ve ondan etkilenen insanların değerlerine uyumlu ve toplum kimliğini oluģturan ve güçlendiren bir kavramdır. Ekonomik sürdürülebilirlik kalkınmanın ekonomik olarak etkin olmasını sağlamaktadır ve o kaynakların gelecek nesiller için de kullanılabilir olması için yönetilmesidir. Kalkınma; tüm unsurların birbiri ile denge içerisinde olmadığı zaman sürdürülebilir olamaz. Her plan için üç unsur da dikkatli bir Ģekilde ele alınmalıdır ve her unsur için faydalar tanımlanmalıdır. Sürdürülebilir Turizm Kalkınması, Korunan alanlar civarındaki sürdürülebilir kalkınmada turizmin rolü Ģu olmalıdır; Sürdürülebilir olmayan diğer kullanım türlerini dıģarıda bırakmayı sağlayan doğal kaynakların turizm için akılcı bir Ģekilde kullanımı. Önemli bir kavram da sürdürülebilir geçim kaynaklarıdır: Toplumlar kaynaklarını cazip bir gelecek perspektifi için akılcı bir

26 17 Ģekilde kullanmaktadırlar. Halkın çoğunun hâkim bir Ģekilde kırsallıkla mücadele ettiği bir dünyada, doğal kaynaklar üzerindeki baskı da artmaktadır. Eğer bir yer yeterli turizm potansiyeline sahipse turizm daha sürdürülebilir bir gelecek perspektifi yaratmada bir rol üstlenmektedir. Turizm asla tek ekonomik etmen olmamalıdır, çünkü bu durumda da yeni bir bağımlılık yaratacaktır. Bu ayrıca kırsal alanın karakterini radikal ve derin bir Ģekilde değiģtirecektir. Sürdürülebilir turizm kalkınması bir yandan koruma yaparken ve gelecek için fırsat yaratırken diğer yandan da mevcut turistlerin ve ev sahibi bölgelerin ihtiyaçlarını karģılamaktadır. Tüm kaynakların yönetimine hitap eden bir yöntem olarak bir yandan kültürel bütünlük, önemli ekolojik süreçler, biyolojik çeģitlilik ve yaģam destek sistemlerini oluģtururken diğer yandan da ekonomik, sosyal ve estetik ihtiyaçları karģılayabilmektedir. Ekolojik sürdürülebilirliğe iliģkin kriterler (Anonim 2007); *Doğanın korunmasına ve restorasyonuna iliģkin olarak açık ve ölçülebilir katkı sağlanması; biyolojik çeģitlilik/ekosistemler/türler; *Turizm altyapısının ve tesislerinin çevreye etkisinin asgari düzeylere indirilmesi; *Mevcut altyapı ve binaların azami kullanımının sağlanması, *Ekolojik taģıma kapasitesi, sonuçlara bağlı bölgeleme planının değerlendirilmesi ve bunlara riayet edilmesi, *Kalkınmanın yerel kaynakları maksimum bir Ģekilde kullanımının sağlanması, *Yüksek etkiye sahip turizm faaliyetlerinin yasaklanması (kara motosikletleri, arazi araçları) *Turizm sektörü için çevre dostu programı, *Turist faaliyetlerinin çevreye olan etkilerinin azaltılmasına iliģkin aktif politika; çevre dostu alternatiflerin teģvik edilmesi, *Hava ulaģımının ve motorize ulaģımın azaltılması ve kamu taģımacılığı türlerinin ve motorize olmayan taģıma türlerinin teģvik edilmesi, *Uzun mesafeli pazarların hedeflenmesinden kaçınılması *Misafirlerin eğitilmesi/davranıģ kuralları, Ekonomik sürdürülebilirliğe iliģkin kriterler; *Sürdürülebilir geçim kaynaklarının yaratılmasına ve geliģtirilmesine dayalıdır, *Yerel ekonomiye iliģkin faydaların azami seviyeye çıkarılması, *Yerel istihdamın azami seviyeye çıkarılması (kalite ve miktar), *Uzun vadeli cazip bir perspektifin yaratılması,

27 18 *Entegre kalkınma yaklaģımı ile diğer sektörlerle sinerjinin azami seviyelere çıkarılması *Geleneksel tipik faaliyetlerin desteklenmesi, *Yeni geliģimlerin yerel ekonominin ölçeğine uygun olması, *Ekonomik kalkınma üzerinde yerel kontrol ve yerel sermayenin olması, *Gelirin adil bir Ģekilde dağıtılması, *Sosyal çeliģkilerden kaçınılması, *Turizm kalkınma stratejisine iliģkin ekonomik fizibilite yapılması, Sosyal ve kültürel sürdürülebilirliğe iliģkin kriterler; *Kültürel mirasın ve insan yapımı manzaraların restorasyonu ve korunmasına açık ve ölçülebilir katkıda bulunulması, *Kalkınmanın kültürel kaynaklar ve yaģam biçimi üzerindeki yerel kontrolü, *YaĢam kalitesinin ve kamu hizmetlerinin geliģtirilmesi *Yerel birliklere fayda sağlanması (spor, kültür, refah, din) *Kültürel mirasın korunması ve geliģtirilmesi, *Sosyal taģıma kapasitesinin değerlendirilmesi ve buna uyulması (Anonim 2007), 2.6. Turizm Türleri ve Sınıflandırılması Yılmaz (1999) a göre turizm endüstrisi içinde verilecek hizmet ve faaliyetlerin türleri ve kapsamı, turizm türlerine göre değiģmektedir. Günümüzde turizm, çok çeģitli kriterlere göre sınıflandırılmaktadır. Turizm sınıflandırmaları birçok bilim adamı tarafından çeģitli Ģekillerde yapılmıģtır. Turizm kavramını oluģturan bileģenlerin çeģitliliğinden ve aralarındaki iliģkilerden dolayı sınıflandırmalar değiģik kriterlere göre yapılmıģtır. Turizmde yeni eğilimler ise geleneksel turizm türlerine yenilerini eklemektedir. Turistik yatırımların hedef kitlesi, çoğu zaman yapılmıģ olan sınıflandırmalar göz önünde bulundurularak saptanmaktadır. Karaküçük (1999) a göre, turizmin çeģitli kriterleri esas alınarak kapsamlı bir sınıflandırması Ģöyle yapılmaktadır (Özel, 2004); 1. Turistin Geldiği Yere Göre Turizm: Turizm bu kritere göre içi turizm ve dıģ turizm (uluslararası turizm) olmak üzere ikiye ayrılır. a. Ġç Turizm: KiĢilerin ülkeler içinde yaptıkları seyahatlerdir. b. DıĢ Turizm: KiĢilerin ülkeleri dıģında yaptıkları seyahatlerdir. Aktif DıĢ Turizm (Incoming Turizm): YurtdıĢından gelen yabancı turistler sebebi ile doğan turistik hareketlerdir.

28 19 Pasif DıĢ Turizm (Outgoing Turizm): Ülke fertlerinin baģka ülkelerde turizm amacı ile yaptıkları seyahatlerden doğan faaliyetlerdir. 2. Turist Sayısına Göre Turizm: Bu açıdan turizm; bireysel, kolektif ve kitle turizmi olmak üzere üçe ayrılır. a. Bireysel Turizm: KiĢisel olarak yapılan seyahat ve konaklamalardır. b. Kolektif Turizm: Belirli bir grup veya örgüt (kulüp, dernek, vb.) tarafından düzenlenen seyahat ve konaklama biçimidir. c. Kitle Turizmi: Seyahatin büyük ölçüde ve konaklamanın tümüyle kolektif bir biçimde gerçekleģtirildiği ve turistin grupla bütünleģmesinin bilinçli olarak özendirildiği bir turizm türüdür. 3. Amacına Göre Turizm: KiĢilerin turizm olgusuna katılmalarını sağlayan dürtüler çok çeģitlidir. Bir turistin hangi amaçla seyahate katılmıģ olduğunu belirlemek, amaçların birbirleriyle iliģkili ve çoğu zaman da iç içe olması nedeniyle oldukça güç olmaktadır. Bununla beraber, seyahat ve konaklama süresince yapılan faaliyetlerin ve kurulan iliģkilerin ağırlığının hangi noktalarda toplandığına bakılarak temel amacın belirlenmesi mümkündür. Buna göre aģağıda bazı sınıflandırmalar yapılmıģtır. a. Dinlenme Turizmi: Günümüz yaģam ve çalıģma koģulları içinde yorulan ve bunalan insanın yıllık tatillerinde veya boģ zamanlarında sürekli yaģadığı yer dıģına çıkarak bedensel ve ruhsal sağlığını yeniden kazanmak amacıyla sakin ve dinlendirici ya da aksine hareketli veya eğlendirici ortamlar aramalarıyla oluģan turizm türüdür. Sağlık Turizmi (Tıbbi Turizm): KiĢilerin tedavi olmak amacıyla yaptıkları seyahatlerin neden olduğu turizm türüdür. Doğanın sağlık verici özelliklerinden yararlanmak isteyen insanların; sıcak su, maden suyu, hamam, kaplıca ve bunları tamamlayan kür merkezlerini ve bazı tıbbi hizmetlerin sunulduğu sağlık merkezlerini ziyaret etmeleridir. Tıbbi turizm; deniz, iklim ve mağara tedavisini de içine almaktadır. Ġklim Kürü (Klimatizm): Dağ istasyonlarındaki temiz hava ile uygulanan tedavi sistemidir. Termal Kür (Termalizm): Doğal Ģifalı su kaynaklarıyla uygulanan tedavi sistemidir. Meyve-Sebze Kürü (Uvalizm): Bazı Ģehirlerde üretilen meyve ve sebzelerin kür amacıyla müģterilere sunulmasıdır.

29 20 Yayla Turizmi: Tatillerini Ģehir dıģı yaģam koģullarında geçirmek isteyen insanların bu amaçla belirli özellikleri olan (iklim vb.) yaylalara yaptıkları ziyaretlerdir. Kıyı Turizmi: Eğlenme, dinlenme, spor yapma amacıyla sahillere (deniz, göl) yapılan ziyaretlerdir. Çiftlik Turizmi: Tatillerini Ģehir dıģı yaģam koģullarında geçirmek isteyen insanların; gerçek veya turizm amacıyla suni olarak kurulmuģ çiftliklerde, doğa ile iç içe yaģamak, sebze ve çiçek yetiģtirmek, meyve toplamak için seçtikleri turizm türüdür. b. Kültürel Turizm: DeğiĢik kültürleri ve kültür eserlerini (tarihsel anıtlar, savaģ alanları, müzeler, ören yerleri vb.) görmek için yapılan seyahatlerdir. Mutfak (Gastronomi) Turizmi: Damak zevki konusunda özel ilgileri olan insanların bu anlamda Ģöhreti olan yerlere yaptıkları seyahatlerdir. c. Sportif Turizm: Su sporları, dağ sporları, kıģ sporları ve buna benzer sporları yapan, spora ilgi duyan ve sporla iliģkili olan kiģilerin; sportif karģılaģmalara, olimpiyatlara ve benzeri olaylara bizzat katılmak veya bunları izlemek amacıyla oluģturdukları turizm hareketleridir. Dağ Turizmi: Gezi, araģtırma, dağ yürüyüģü, tırmanma, sağlıklı iklimde bulunma ve iklim kürlerini kapsamına alan turizm türüdür. Golf Turizmi: DeğiĢik ülkelerdeki golf alanlarında golf oynama amacıyla yapılan ziyaretler olup, değiģik iklim ve tabiat Ģartlarında golf oynama isteği; golfun bir turizm türü olarak belirlenmesine yol açmaktadır. Av Turizmi: Karada ve denizde özel kulüpler aracılığı ile av meraklıları için düzenlenen avlanma programlarıdır. d. Dinsel Turizm: Dinlerce kutsal sayılan beldeleri ziyaret etmek, dinsel toplantı ve törenlere katılmak veya bunları izlemek, hac gibi dinsel görevleri yerine getirmek veya ünlü mabetleri görmek amacıyla yapılan ve zaman zaman çok önemli boyutlara ulaģan seyahatlerin ve konaklamaların oluģturduğu turizm olayıdır. e. Ekonomik Turizm: Ekonomik beklentilerle fuar ve sergileri gezmek, endüstri tesislerini ve ticaret merkezlerini ziyaret etmek, iģ görüģmelerinde bulunmak ve ticari bağlantılar kurmak amacıyla yapılan bir turizm türüdür. ĠĢ turizmi: Ġnsanların iģleri nedeniyle seyahat etmeleridir.

30 21 Teknik Turizm: Havaalanlarına, limanlara, fabrikalar, nükleer merkezlere, barajlara, teknoparklara vb. yerlere yeni teknoloji ürünleri konusunda bilgilenmek amacıyla yapılan seyahatlerdir. f. Politik Turizm: Devlet adamı, diplomat ve kamu görevlilerinin ulusal veya uluslararası politik iliģkiler nedeniyle katıldıkları turizm hareketleri ve politikayla ilgilenen kiģilerin bu tür olayları izlemek ve bunların cereyan ettiği yerleri görmek arzusuyla yaptıkları seyahatlerdir. g. Kongre Turizmi: Uluslar arası niteliğe sahip kuruluģların, belirli aralıklarla düzenledikleri kongre, seminer, konferans, yuvarlak masa, genel kurul vb. faaliyetlere katılma olgusudur. h. Aile Turizmi: Aile ve akrabalık bağları bulunan ve bunları ziyaret eden, onlarla bir arada bulunmak ve aile büyüklerinin daha önce yaģadıkları yerleri görmek gibi nedenlerle ortaya çıkan bir turizm türüdür. 4. Seçilen Zamana Göre Turizm: a. Seyahat ve konaklama için yılın hangi mevsiminin seçildiğine bakılarak yaz turizmi veya kıģ turizmi Ģeklinde sınıflandırılabilmektedir. b. Turizm hareketlerinin yoğunluğuna bağlı olarak sezon içi turizm ve sezon dıģı turizm Ģeklinde iki sınıfa ayrılabilmektedir. 5. Kapsanan Süreye Göre Turizm: Turizm olgusu kapsadığı süre açısından da kısa süreli turizm ve uzun süreli turizm olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. a. Kısa Süreli Turizm: Hafta sonu tatili veya bir baģka yere yolculuk sırasında çoğunlukla dört geceden az konaklama ile doğan turizm biçimidir. b. Uzun Süreli Turizm: Sürekli yerleģme yeri dıģında en az dört geceleme ile gerçekleģen tatil veya herhangi bir diğer amaçla gerçekleģen turizm olayıdır. 6. Sosyal Niteliklere Göre Turizm: Bu turizm olgusuna katılan kiģilerin yaģları, meslekleri, sosyo-kültürel özellikleri ve gelir düzeyleri gibi sosyolojik nitelikleri açısından da sınıflandırılabilir. a. YaĢ kriterlerine göre yapılan yaģlılar turizmi ve gençlik turizmi Ģu Ģekildedir: Gençlik Turizmi: Dünyayı tanımak ve görmek isteyen, maddi imkânları kısıtlı genç nüfusun kendilerine sunulan konaklama, ulaģım ve servis imkânlarını değerlendirerek, değiģik ülkeleri ziyaret etmeleridir (gençlik ve izci kampları vb.). YaĢlılık Turizmi (2. veya 3. YaĢ Turizmi): Belli bir yaģın üzerinde veya emekli olmuģ insanların bulundukları yerlerden ayrılarak, değiģik ülkeleri ziyaret

31 22 etmeleridir. Uygun iklim, ucuzluk, sağlık hizmetlerinin yaygınlığı, ulaģım kolaylığı vb. imkânlar sağlanması ziyaret edilen yerle ilgili tercih nedenleridir. b. Bir diğer sınıflama da turistin gelir düzeyi ve sosyal durumuyla bağlantılı olarak yapılan lüks turizm, geleneksel turizm ve sosyal turizm ayrımıdır. Lüks Turizm: Çoğunlukla gelir düzeyi yüksek insanların bireysel olarak veya küçük gruplar halinde gerçekleģtirdikleri ve lüks turizm ürünlerine yönelik bir talep doğuran turizm türüdür. Geleneksel Turizm (Orta Sınıf Turizmi): Tüketim imkânları normalin üzerinde bulunan, geleneksel seyahat ve konaklama iģletmelerinin hizmetlerinden yararlanarak seyahat eden kiģilerin ve ailelerin oluģturduğu turizm türüdür. 7. UlaĢım Araçlarına Göre Turizm: Bu sınıflandırmada esas olan turizmde seyahat için tercih edilen ulaģım aracının türüdür. a. Karavan Turizmi: Ġnsanların ulaģım, konaklama, bir dereceye kadar yeme içme ihtiyaçlarını kendileri çözerek değiģik ülkeler görüp tanımak amacıyla karavanlar ile yaptıkları ziyaretlerdir. b. Gemi (Kruvaziyer) Turizmi: Ülkelerarası ve yurtiçi yapılan gemi gezileri ile oluģan turizm türüdür. c. Yat Turizmi: Ġki türlüdür. Ülkelerinden yatlarıyla gelen ve ziyaret ettikleri ülkelerden servis sağlayan yatçıların veya baģka vasıtalar ile gelip gezdikleri ülkede kaldıkları süre için yat kiralayanların gerçekleģtirdikleri turizm türüdür. d. Demiryolu Turizmi: AlıĢılmıĢ özelliklerin dıģındaki bir veya birkaç özelliği olan trenlerle veya özelliği olan güzergahlarda trenle yapılan seyahatlerdir. 8. Organizasyon ġekline Göre Turizm: a. KiĢilerin doğrudan doğruya seyahat etmeleri b. KiĢilerin seyahat acentası veya tur operatörleri aracılığı ile yaptıkları seyahatlerdir. 9. Konaklama ġekline Göre Turizm: Burada konakladığı turizm iģletmesi (otel, motel, pansiyon, kamp ve tatil köyü) veya sayfiye evleri gibi bir ayrım yapılabilir. 10. Yapılan Aktivitenin ġekline Göre Turizm: Mieczkowski (1990), yapılan aktivitenin Ģekline göre turizmi iki sınıfa ayırmıģtır (Yılmaz, 1999): a. Rekreasyonel Turizm: Ġnsanları turizme yönlendiren en önemli nedenlerden biri, rekreasyonel aktiviteler olup bu yolla yıl boyunca yorulan beden ve zihnin yeniden enerji ve dinamizm kazanması sağlanır. Rekreasyonel aktiviteler birçok kategorilerde incelenebilir. Bu kategori ve aktivitelerden bazıları Ģunlardır:

32 23 Suyla ilgili aktiviteler: GüneĢ banyosu, sığ sularda yürüyüģ, deniz banyosu, yüzme, Ģnorkelle dalıģ, tüplü dalıģ, yatçılık, yelkencilik, kanoculuk, olta balıkçılığı, su kayağı, rüzgâr sörfü, yelken-gemi yolculuğu, jet-ski. Yaz aktiviteleri: Kamp kurma, pikniğe çıkma, dağ yürüyüģü, manzara seyretme, at binme, vb. KıĢ aktiviteleri: Buz patenciliği, kayak, kar motosikletine binmek. Diğer aktiviteler: Otomobil kullanma (zevk amaçlı), avcılık, fotoğrafçılık, vb. b. Rekreasyonel Olmayan Turizm: ĠĢ turizmi Profesyonel turizm: Toplantı, kongre ve diğer buluģmalar. ArkadaĢ ve akraba ziyareti turizmi KiĢisel nedenli turizm: AlıĢveriĢ, sağlık (tedavi ve iyileģme, termal ve klimatik özelliği olan yerlere ziyaretler), din (hac ziyaretleri), eğitim, spor karģılaģmaları seyirciliği, eğlence. Gezme-görme turizmi: Sergi ve fuarlara katılma, kültürel ve eğitsel ziyaretler. 11. Turistik seyahatin geçtiği yere göre turizm: Bu sınıflandırma tamamen fiziksel çevreyi ayırt ederek yapılan bir sınıflandırmadır. Buna göre: a. Kent Turizmi b. Kaynağa Dayalı Turizm: Kıyı, golf, tenis, kıģ sporları c. Doğada Yapılan Turizm: Doğaya dayalı rekreasyon aktivitelerini ve daha geniģ olarak vahģi ve bakir doğada yapılan rekreasyon aktivitelerini içerir. Doğa rekreasyonistleri kamp alanlarında, küçük kulübelerde konaklarlar. Bazı turistler kent içinde kalıp, günübirlik kent dıģına çıkarlar. 12. Planlı GeliĢim YaklaĢımına Göre Turizm: Inskeep (1991) ve Yılmaz, (1999) a göre, burada yapılan sınıflandırma her ne kadar planlı geliģim yaklaģımına göre yapılmıģsa da pratikte sürdürülen birçok turizm Ģekli güncel koģullara göre Ģekillenmekte; planlama yoksunu olmakta ve yeni geliģimler kontrol edilememektedir (Özel, 2004): a. Kaynak Kökenli Turizm: ÇağdaĢ tatil turizminin en yaygın olanlarından birisi resort kökenli turizmdir. Turistlerin rekreasyon, spor ve kültürel aktivitelere artan katılımları yönünde eğilimleri, kaynakların sağladığı olanak ve servis türlerinin geniģlemesine yol açmaktadır. Kaynak kökenli turizm, turistlerin yerel özelliklere sahip bölgelere günübirlik turlarla gitmesine ve kaynak dıģında bir miktar zaman geçirmesine olanak tanımaktadır. Resortların iki ana formu, bütünleģmiģ kaynaklar ve kasaba kaynakları dır.

33 24 b. Kentsel Turizm: Turizmin önem kazandığı büyük kentlerde gerçekleģen çok genel bir turizm Ģeklidir; fakat turizm, söz konusu kentlerin birincil ekonomi sektörü değildir. Oteller ile diğer turistik olanak ve servisler kentsel yapının bütünleģmiģ bir parçasıdır. Tipik turist çekim noktaları, kentli insanlar ve turistler tarafından beraberce ziyaret edilir ve kullanılır. Konferans ve kongre aktiviteleri ise genellikle kente daha çok turist çekmek amacıyla geliģtirilmiģtir. c. Özel Ġlgi ve Macera Turizmi: Özel ilgi turizmi, bir alanla ilgili belirli spesifik özellikler hakkında bilgi ve deneyim edinmek amacıyla seyahat eden, genellikle küçük grup turlar oluģturan turistler tarafından oluģturulan turizm Ģeklidir. Özel ilgi temaları, genellikle turistlerin uzun vadeli merak ve yetenekle ilgili hobi alanlarıyla birleģir; kültürel dans gösterileri, müzik, güzel sanatlar, el sanatları, mimari, geleneksel yaģama tarzı, sıra dıģı ekonomik etkinlikler, arkeoloji ve tarih, flora, fauna, jeoloji, ulusal parklar ve deniz çevreleri gibi doğal peyzajlar üzerinde odaklanır ve turistlerin profesyonel ilgi alanlarına hitap eder. Macera turizminde turistler motivasyon içindedir, kiģisel cesaret öne çıkar ve bazen uzak bölgelere safari, hafif ve ağır yürüyüģler, dağ tırmanıģı, akarsu raftingi ve rapidleri fazla olan akarsularda yapılan botçuluk gibi tehlikeli aktiviteler gerçekleģtirilmektedir. Bunlar turizmin hızla geliģen ve büyüyen türlerindendir. d. Su Yolculuğu Turizmi: Su taģımacılığına dayalı turizmin bazı bölgelerde hatırı sayılır potansiyeli vardır ve özelleģmiģ turizmin hızla geliģen bir türüdür. Fazla ölçüde kaynaklara dayalı olup gemilerin iģletilmesine elveriģli suyollarının sağlanabilmesine ve hayal gücü bakımından kuvvetli geliģimlerin yaratılmasına bağlıdır. Turistik yolcu gemisi turizmi, akarsu ve kanal turizmi ve yat turizmi Ģeklinde alt türlere ayrılmaktadır. e. Tatil ve Ġkinci Konut Turizmi: Bu turizm türü tatil ve ikinci konut olarak hızla geliģtirilen kulübeler, evler, villalar, kasaba evleri ve apartman dairesi gibi sabit yerleģim ünitelerinden oluģur ve genellikle turistik geliģimlerde bunların hepsi bir kombinasyon içinde yer alır. Tatil ve dinlenme evleri genellikle büyük bütünleģmiģ kaynakların ana bileģenlerindendir. Çok ciddi anlamda bir turist türü olmasa da, kendi evinde tatil yapan bir emekli topluluğu veya bir dinlenme yerinde ev almıģ ya da kiralamıģ olan emeklilerin, harcama ve aktiviteler bakımından turistler gibi iģlevleri vardır ve o yere ekonomik yarar sağlarlar. f. Alternatif Turizm: Alternatif turizm terimi; sağduyulu, uyumlu veya sürdürülebilir turizm olarak da adlandırılmakta ve geleneksel kitle turizmine hizmet eden büyük

34 25 kaynakların tersine, sosyal ve çevresel olarak duyarlı, saygılı, küçük ölçekli, geleneksel ve kitlesel olmayan turizm türlerini ifade etmektedir. Alternatif turizmin iki önemli ekonomik avantajı vardır. Birincisi; iģgücü ve gelirden yana olan yararların, turistik olanak ve servislerinin sahibi ve iģleticisi olan yerli halk tarafından doğrudan alınması; diğeri de küçük ölçekli turizmin, esaslı alt yapı geliģimlerini ve yüksek sermaye harcamalarını gerektirmemesidir. Alternatif turizm Ģu türleri içerir: Köy turizmi: Küçük turist gruplarının geleneksel ve genellikle uzak köylerin içinde ve yakınında konaklayarak köy hayatı ve doğal çevre hakkında bilgi edindikleri bir turizm türüdür. Kırsal turizm, çiftlik turizmi veya tarımsal turizm: Turistlerin çiftlik aileleriyle kaldığı ve çiftçilik öğrendiği veya tropikal plantasyonlarda kaldıkları, buranın yaģam tarzını ve yapılan iģleri öğrendikleri turizm türüdür. YürüyüĢ ve bisiklet turları: Turistlerin pansiyonlarda, evlerde ve yatak kahvaltı tesislerinde konaklama yaparak, yöredeki insanlarla tanıģmak, yerel kültür ve çevreyi tanımak amacıyla yaptıkları turizm türüdür. Balıkçılık turizmi: Kıyı yörelerinde konaklayan ve balıkçı aileleriyle ortak balık avı turlarına çıkan turistlerin yaptıkları turizm türüdür. Doğa ekoturizmi: Yerel rehberlerin öncülüğünde, çevredeki karakteristik özelliklerinin anlatıldığı hafif ve ağır dağ yürüyüģleri, kanoculuk ve buna benzer doğaya dayalı aktivitelerin yapıldığı turizm türüdür. Kent ekoturizmi: Kentsel sosyal grupları inceleyen, konuģulan dille ilgili Ģiveleri veya özel zanaatları öğrenen turistlerin oluģturduğu turizm türüdür. Bu turizm türleri büyük organizasyonlardan çok özel olarak eğitilmiģ ve deneyimli rehberler, profesyonel alet ve ekipman gerektirir Ekoturizm Ekoturizmin tanımı ve ilkeleri Ekoturizm kavramı ilk kez 1983 yılında Hector Ceballos-Lascurain tarafından ortaya atılmıģ ve Ģöyle tanımlanmıģtır: Göreceli olarak tahrip edilmemiģ ya da bozulmamıģ alanlara, yaban hayatını ve bitkilerini, aynı zamanda yörenin kültürel etkinliklerini görme, inceleme, güzellikleri seyretme ve eğlenme gibi belirli bir amaçla yapılan seyahattir (Kayır (2002) ye atfen Akıllı, 2004, Albayrak, 2010).

35 26 Yücel (2002) e göre bir baģka tanım ise Dünya Yaban YaĢam Fonu (World Wildlife Fund: WWF) tarafından VahĢi doğa çevresinde doğal çevreye en az etkide bulunan ve bu arada yerel topluluklara ekonomik fayda sağlayan turizm türü olarak tanımlanmaktadır (Albayrak, 2010). Birçok tanımlama yapılmakla birlikte ekoturizmin 3 temel belirleyici öğeyi içerdiği üzerinde genel bir ortak görüģ vardır (Erdoğan, 2003): 1. Doğa temelli olması 2. Kültürel olması 3. Yerel halka katkı (Kurdoğlu, 2008). Kurdoğlu (2001) e göre Uluslararası Doğa Koruma Birliği nin (International Union for Conservation of Nature: IUCN) tanımına göre ekoturizm, doğayı ve kültürel kaynakları anlayarak korumayı destekleyen, düģük ziyaretçi etkisi olan ve yerel halka sosyo-ekonomik fayda sağlayan, bozulmamıģ doğal alanlara çevresel açıdan sorumlu seyahat ve ziyarettir (ġen, 2010). Buckley (1994), Bresler (2001) e göre ekoturizm ile çeģitli unsurlar arasındaki iliģkiyi ġekil 2.4'de ki gibi grafiksel olarak açıklamıģtır (Polat, 2006). ġekil 2.4. Ekoturizmin sınırlayıcı tanımlaması (Bresler, 2001) Ekoturizm ilkeleri;

36 27 Turizm aktivitelerinin çevre ve kültürel değerler ile uyumu sağlanmalı, turistlerin ihtiyaçlarını karģılamaktan çok çevrenin ve yerel halkın kültürüne saygı gösterilmelidir, Yerel halkın ekonomik çıkarları düģünülmelidir, Çevresel ve kültürel ilginin sağlanması gereklidir, kültürel alıģveriģi ve biyolojik çeģitliliğin korunması desteklenmelidir. Kaynakların tüketilmeden çevresel bir bilinç ile geliģtirilmesi, Kaynaklara, yerel halka ve turizm sektörüne uzun vadede fayda sağlanması, Turistlere doğrudan (aracısız), katılımcı ve bilgi verici deneyimler sağlanması, Ekolojik sürdürülebilir turizmin en iyi örneğinin sunulması, Ziyaretçilerin hassas doğal ve kültürel çevreleri gezerken negatif etkilerini en aza indirecek Ģekilde hazırlanması, Ziyaretçilerin karģılaģacakları yerel kültür, doğal bitki örtüsü ve fauna için önceden hazırlanması, Ziyaretçilerin doğal ve kültürel çevre üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için bilgi verilerek, uygulamalı olarak düzeltici davranıģların sergilenmesi Ziyaretçilerin beklentilerinin karģılanması, Yerel halk, yerel yöneticiler, sivil toplum örgütleri, turizm sektör temsilcileri ve turistlerden oluģan ekip için seyahat öncesi, süresince ve sonrasında eğitim çalıģmalarının yapılması, ekip içerisinde iģbirliği ve uyumun sağlanması, ekip tarafından doğal ve kültürel çevreye karģı dürüst ve ahlaklı davranıģlar gösterilmesi ve kaynakların gerçek değerlerinin bütün ekip tarafından kabul edilmesinin sağlanması, Olumsuz etkileri azaltmak için küçük gruplar halinde iyi ve deneyimli liderler eģliğinde seyahatlerin düzenlenmesi, Doğal alanların korunmasına katkı sağlanması, Kaynak yönetimi kapsamında kaynakların tanınması ve sınırlarının belirlenmesi, Doğal ve kültürel çevre üzerindeki olumsuz etkileri azaltmak için yönetici, personel ve iģverenlerin yasal düzenlemeleri çok iyi bilmesinin ve kabul edilmesinin sağlanması, Çevre duyarlı konaklama imkânlarının yaratılması, Beklentilerin gerçekleģmesi için pazarlama imkânlarının yaratılması, olarak sıralanabilir (Kılıç Benzer, 2006).

37 Ekoturizmde kaynak değer teģkil etme Dünya üzerinde farklı büyüklükteki birçok topluluk kurdukları kendilerine özgü yaģam biçimleri nedeniyle bilim adamlarının ve turistlerin ilgisini çekmekte ve bir cazibe merkezi oluģturmaktadırlar. Bununla birlikte ekoturizm terimi ekolojik turizmden gelmektedir ve ekolojinin içeriğine dahil olan insan da bu turizm çeģidinin kapsamına girmektedir. Sadece doğal kaynaklarla değil, kültürel değerlerle de ilgili olan ekoturizm, kendine özgü özellikleri halen taģıyan yerel halkları ve onların yaģam biçimlerini bir kaynak değer olarak kabul eder. Hutton (2003) ve Roe (1997) e göre tüm diğer kaynak değerlerin olduğu gibi, yerel yaģam tarzlarının da korunması ve varlıklarının devamının sağlanması gerekliliği vardır. Çünkü zaten fazla olan ve sayıları gittikçe artan ziyaretçiler doğrudan ya da dolaylı olarak doğal kaynakları etkiledikleri gibi, bölge insanlarını kültürel anlamda da etkileyebilmektedir (Yalçınalp, 2005). Özellikle ekoturizmin geliģtiği bölgelerde temel motivasyon faktörü olarak flora varlığı önem kazanmaktadır. Ancak floranın yapısı ve özellikleri ekoturizm alanının bulunduğu ülke, bölge ve iklim yapısına göre farklılık göstermektedir. Örneğin Meksika da herhangi bir kaktüs çeģidi ön plana çıkarılırken, Ġspanyada ise kum zambağı olabilmektedir. Bu nedenle ziyaretçinin ilgisini çeken flora ülkeden ülkeye ve bölgeden bölgeye farklılıklar gösterebilmektedir. Flora ekoturizm açısından oldukça önemli olup destinasyon alanlarında bulunan bu kaynaklar tanıtım ve talep yaratma amaçlı kullanımı oldukça yaygındır. Bazı endemik türler korunarak tanıtım amaçlı olarak kullanılabilir. Bu nedenle ekoturizm yapılacak alanların çevresinde bulunan endemik floranın korunması son derece önemlidir. Hem endemik floranın varlığını sürdürmesi hem de kaynağın bulunduğu bölgede ekoturizm aktivitesinin artırılabilmesi açısından önemlidir. Öte yandan aynı Ģekilde insanlar doğal ortamlarında deniz kaplumbağaları ve timsahları görmek amacıyla seyahat edebilirler. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür bu nedenle flora ve fauna varlığı ekoturizmin geliģmesinde temel olgulardan birisidir. Doğal kaynakların korunması ve geliģtirilmesi ülkelerin uzun vadede turizmden elde edeceği gelirleri de artıracaktır. Flora ve fauna varlığı ülkelerin yaģam kalitelerini artıran önemli unsurlardan birisidir. Türkiye sahip olduğu zengin flora ve faunasıyla ekoturizmden istediği geliri elde ettiği söylenemez. Ekoturizm alanları çevresinde yaģayanlar doğal kaynakların korunması konusunda daha duyarlı davranacaklardır. Koruma-kullanma dengesi konusunda kaynak

38 29 çevresinde yaģayanların eğitilmesi kaynaktan fayda sağlamayla birlikte kaynağın korunması konusunda daha yoğun bir düģünce yapısının oluģmasını pozitif yönde etkileyecektir. Bu yaklaģımla kaynak ekoturizm amaçlı kullanılırken korunması da sağlanmıģ olacaktır. Bunlara ek olarak kaynağın geliģtirilmesi için kaynaktan sağlanan gelirin bir bölümünün fon olarak alınması ve kaynakların geliģtirilmesine harcanması sürdürülebilirlik açısından önemlidir (Ġnan, 2007) Ekoturizmin faydaları Ekoturizm eģsiz ortamlarda sürdürebilir geliģme için bir fırsattır. Ekoturizm kaynakları korurken bölge halkı ve turistlerin ihtiyaçlarını karģılar, geleceğe yönelik ekonomik büyüme için fırsatlar yaratır. Rogers ve Aitchison (1998) ekoturizmin tüm kaynakların yönetimine liderlik yapabileceğini, sürdürebilir kültürel bütünlük, biyolojik çeģitlilik, hayat destek sistemlerini sağlarken ekonomik, sosyal ve ekolojik gereksinimleri yerine getirebileceğini önermiģtir. BaĢarılı bir ekoturizm uygulaması biyolojik çeģitlilik ve kültürel koruma ile eģsiz ortamlardaki sürdürebilir turizmi destekler (Behrenfeld, 2003). Aslında ekoturizmin üç hedefi vardır: çevresel koruma, ekonomik geliģme ve toplumsal refah. ġekil 2.5. de bu iliģki çevresel, ekonomik ve sosyal taģıma kapasiteleri arasındaki denge tüm açı ve önerileri ile açık olarak gösterilmektedir (Carpenter, Polat 2006). ġekil 2.5. Ekoturizm-çevresel, ekonomik ve sosyal iliģki (Carpenter, 2000) Ekoturizmin geliģimi bir bölgeye maddi faydalar getirmektedir. Koruma için

39 30 ekoturizmin potansiyel faydaları (Brief, 1997): Doğal sistemlerin çekiciliğini ve çevresel bütünlüğü, geliģtirmek ve sürdürmek için maddi kaynak sağlar, Ġstihdam fırsatları yaratır, Çevresel hizmetler sağlar. Turizm korunmuģ alanlar için çeģitli tehditler ve fırsatlar sunar. Ekoturizm tehditleri azaltmayı fırsatları artırmayı araģtırır. Eğer fayda sağlanacaksa fırsatlar değerlendirilir. Kazanç getireceği düģünülse de tehditlerden sakınılır. Dikkatsizce planlanmıģ ve zayıf olarak uygulanmıģ ekoturizm projelerinin geleneksel turizm projeleri ile negatif etkileri hemen hemen aynıdır (ġekil 2.6.) (Drumm ve Moore, 2002-Polat, 2006). ġekil 2.6. Bir fırsat olarak ekoturizm (Drumm ve Moore, 2002) Gerekli fiziksel alt yapı, yönetsel ve eğitsel çalıģmalar yapılmadan gerçekleģtirilecek ekoturizmin olumsuz etkilerinin olabileceği göz önünde bulundurularak, izleme ve denetleme sistemlerini içeren planlı, programlı ideal tip ekoturizmi yakalamaya çalıģmak, ekoturizmin gerçek çevre katkısını ortaya çıkaracaktır (Akıllı, 2004).

40 Ekoturizm etkinliklerinin sınıflandırılması Polat (2006) nın öngörüsüne göre ekoturizm etkinliklerinin yapılma amaçları temel alınarak bir sınıflandırma yapılmıģ bu sınıflandırma Delphi Yöntemi yardımıyla ülkemizde bulunan peyzaj mimarlığı bölümlerinde görev yapmakta olan yaklaģık 100 e yakın akademisyen ve araģtırmacıya mail yolu ile gönderilmiģtir. Öğrenme, eğlenme ve dinlenmeye dayalı yapılan temel sınıflandırmaya literatürde yer alan tüm ekoturizm etkinlikleri yerleģtirilmiģ ve uzmanlardan bu etkinlikleri amaçlarına göre sınıflandırmaları, ekoturizm etkinliği olarak kabul edilmeyenlerin çıkarılması veya gözden kaçan ekoturizm etkinliklerinin eklenmesi istenmiģtir. ÇalıĢmanın devamında sınıflandırma olgunlaģtırılmıģ ve ġekil 2.7. de ki halini almıģtır.

41 ġekil 2.7. Ekoturizm etkinliklerinin sınıflandırılması (Polat, 2006) 32

42 Öğrenmeye dayalı ekoturizm etkinlikleri Bilim turizmi: Katılımcıların bilimsel meraklarını giderme ve tecrübe kazanma amacıyla gerçekleģtirdikleri bir etkinlik Ģeklidir. Bilim turizmi kapsamında aģağıdaki etkinlikler verilebilir. Botanik turizmi: Botanik turizmi bitki izlemek için gruplar halinde bir tur liderinin öncülüğünde yapılan bir turizm etkinliğidir. Bu etkinlik türünde en önemli nokta turları gerçekleģtirirken botanik konusunda bilgili bitki türlerinin Latince isimlerini ve özelliklerini bilen aynı zamanda yabancı dili olan tur rehberleri eģliğinde yapılmasıdır. Ayrıca ulaģım ve konaklama imkânları da yeterli olmalıdır. Botanik turizminin olumlu etkilerinin yanında bitki kaçakçılığı yapan, cip kiralayarak safari denen turları gerçekleģtiren turistler tarafından negatif etkileri de ortaya çıkar. Bunun önlenmesi için denetimin iyi uygulanması gerekmektedir (TÜRSAB, 2002). Doğa fotoğrafçılığı: Doğa, onu oluģturan öğelerin gösterdiği çeģitlilik ve estetik çekiciliğiyle fotoğrafçılara konu olmayı sürdüre gelmiģtir. Fotoğrafçıların doğaya olan bu ilgisi doğa fotoğrafının özel bir alan olmasını ve sınırlarını çizmesini de beraberinde getirmiģtir (Anonymous 2005e). Doğada fotoğraf fırsatları yakalandığında hazırlıklı olmak, koģulları en iyi Ģekilde değerlendirebilme imkânı sağlar. Diğer fotoğrafçılık türlerinde fotoğraflanan konunun içinde etkin bir rol oynamadan makine ile gözlemcilik görevi yapılmaktadır. Ancak doğada yapılan fotoğrafçılıkta fotoğrafçı, fotoğraflanan konunun bir katılımcısı olmaktadır (Gardner ve Wolfe, 1998). Jeomorfolojik oluşumları izleme: Ülkelerin doğal ve kültürel değerleri büyük önem taģımakta, özel ilgi alanları ve yörelerinde turizm ağırlık kazanmaktadır. Bu özel ilgi alanlarından biri, doğal çevrenin coğrafi karakteri üzerine odaklanan jeoturizm (geotourism) eğilimidir. Jeoturizmde; jeolojik, jeomorfolojik yapı ve unsurlar, kıyılar, göller, kanyonlar, jeotermal kaynaklar, endemik bitkiler ve diğer doğal anıtlar özel ilgi odaklarını oluģturmaktadır (Koçaman ve Koçman, 2005). Yaban Hayatı Gözlemciliği: Yaban Hayatı deyimi doğayı oluģturan canlı ve cansız tüm nesneleri kapsar. Küçük veya büyük, insanlar için yararlı veya zararlı olan tüm bireyler yaban hayatını zenginleģtiren önemli varlıklardır (Mol ve Küçükosmanoğlu, 2005).

43 34 Yaban hayatı gözlemciliğinde en önemli konulardan biride kuģ gözlemciliğidir. KuĢ gözlemciliği etkinliği dünyada yaban hayatı gözleme çeģitleri içinde ön plana çıkmıģ ve yoğun talep görmektedir. KuĢ gözlemcisi, kuģları gözlemeyi kendine merak edinmiģ kiģilere denir. KuĢ Gözlemciliği profesyonel bir uzmanlık alanı olabileceği gibi, boģ zamanları değerlendirmek için yapılan bir hobi olarak da sürdürülebilir. KuĢ gözlemcisi yanında bir de dürbün bulundurur. Dürbün, kuģ gözlemcisinin en temel aracıdır. KuĢ gözlerken kullanılan diğer önemli araç ise içinde kuģların resimlerinin bulunduğu kılavuz kitaptır. Kılavuz kitaptaki resimleri, kuģ türlerini, onların diģileri, erkekleri ya da gençleri arasındaki farkları, uçarken ya da bir yere konmuģken nasıl göründüklerini gösterir. Gerekli üçüncü araç bir not defteridir (Anonymous 2005d). KuĢlar oldukça hassas canlı türler olduğu için kuģ gözlemcilerinin bu alanlarda çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Özellikle de kuģların yumurtlama ve kuluçka dönemlerinde daha hassas olunmalıdır. Kültür Turizmi: Kültürel turizm kavramı ile ülke-bölge toprakları üzerinde/altında bulunan ve geçmiģ dönemlerden beri süregelen birikimi içeren her türlü maddi kalıntı ile sözel geleneğin, bunlara zarar vermeden toplumun yararlanabileceği değere dönüģtürülmesi anlatılmaya çalıģılmaktadır (Emekli, 2005). Festival Turizmi: ÇeĢitli konularda ve büyüklüklerde yapılan festivaller gerek yurt içi gerek yurt dıģı turist çekmektedirler. Bu Ģekilde bir festivale yönelik gerçekleģtirilen seyahat etkinliğine festival turizmi denilmektedir. Festivaller folklorların toplumsal ilgiyi çekecek biçimde ve nitelikte sahnelenmesidir. Bu festivallerin turistler tarafından ziyaret edilmesi etkinliğine de festival turizmi denilmektedir. Festivaller baģlangıç ve bitiģleri belli düzenlemelerdir. Yani belli bir süre çekiciliğe sahiptirler. ġenliklerin konusuna ve kapsamına göre sınıflandırılabilir. Konusuna göre örneğin Bursa Karagöz ġenliği gibi, bazıları ise çok konulu olur. Ġstanbul Festivali buna örnek verilebilir. Festivaller kapsamlarına göre de yöresel, bölgesel, ulusal ve uluslararası olabilir (Eralp, 1983). Gelenek Görenek Turizmi: Herhangi bir topluluğun kendine özgü yaģam biçimine folklor denilmektedir. Folklor turizm iliģkisi, sanayi toplumunu simgeleyen büyük kent yaģamının bir çeģit ürünüdür. Bir baģka deyiģle, büyük kente özgü tüketim ve davranıģ normları, orada yaģamlarını sürdürenleri, folklordan uzaklaģtırmıģtır. YaĢamını dar kalıplar içinde sürdürmek zorunda bırakılan kent halkı bakımından folklor bu tekdüzelikten zaman zaman kurtulmanın çarelerinden biridir. Böyle bir çarenin,

44 35 belirli bir düzenleme olarak hazırlanması ve çekim gücü içerir biçimde sunulması, folklor turizm iliģkisini ortaya çıkarır (Eralp, 1983). Karayolu Turizmi (Overland tourism): Özellikle kâģif ruhlu olan ve sadece ülke içindeki gezilerden tatmin olmayan turistlerin gereksinimlerine cevap verebilmek amacıyla bazı tur operatörleri overland denilen tarih, geleneksel yaģam ve coğrafi açıdan dünyanın ilginç ülkelerine yapılan, uzun süreli karayolu gezilerini düzenlemeye baģlamıģlardır. Dünyanın en ilginç gezileri olan overland turlarında bazı güçlükler vardır. Bu güçlükleri bilip ona göre hazırlıklı olmak, gezileri sorunsuz ve zevkli duruma getirecektir. Bu uzun gezide alınacak yol yaklaģık 10 bin km gidiģ,10 bin km dönüģ olmak üzere toplam 20 bin km'dir. Bazı günler geceli gündüzlü yol alındığından overland turlar uzun yola dayanamayanlar için sorun olabilir (Erdoğan, 2003). Kültür Yürüyüşleri: Tarihte yoğun olarak kullanılmıģ bazı önemli yerleģim birimlerini birbirine bağlayan yollar üzerinde gerçekleģtirilen yürüyüģ programlarına kültür yürüyüģleri adı verilmektedir. Ülkemizde ekoturizm etkinlikleri adı altında Likya Yolu (Likya kentlerini birbirine bağlayan patikalar), St Paul Yolu ve ĠpekYolu gibi tarihi ve kültürel değerleri içeren güzergâhlar üzerinde yürüyüģler gerçekleģtirilmektedir (Üstel, 2002). Tarihsel /Arkeolojik Alan Turizmi: Tarihsel Kültür Turizmi ise, yukarıda da belirttiğimiz gibi, ulusal sınırlar içinde kalan tarihi kültür mirasının belli bir turistik organizasyon yardımıyla gösterilmesi esasına dayanır. Bu da, toplum içinde oluģmuģ tarihi kültür mirasının sahiplenilmesi olgusuyla çok yakından ilgilidir. Yabancıların bu mirasa olan ilgisi, toplumun bu mirası sahiplenmesi ölçüsünde artar veya azalır (Kocapınar, 2003). Tarım ve çiftlik turizmi: Çiftlik turizmi, kırsal alanlarda konaklama ve etkinlikler köy yerine çiftliklerde yapılıyorsa bu turizm türü çiftlik turizmi olarak adlandırılmaktadır. Herhangi bir kırsal yerleģmede ekonomik etkinlik tarım ise ve turistik uygulamalarda ağırlıklı olarak tarıma dayalı programlar yer alıyorsa, bu turizm türünün adı da tarım turizmi olmuģtur. Tarım turizmi, bir etkinlik olarak sürerken, aynı zamanda doğal çevrenin, geleneksel kırsal coğrafi görünümün korunmasına yardım etmekte, çevre, tarım ve turizm arasındaki bağı sağlamaktadır (Erdoğan, 2003). Ġnsanların doğal ortamlarda bulunma istekleri alternatif turizm türlerinden biri olan çiftlik turizminin ortaya çıkmasını sağlamıģtır lı yıllardan sonra baģlayan kırsal alanlara dönüģ isteği, rekreasyon amaçlı olması nedeniyle, çiftlik turizmi tercih edilir bir boyut kazanmıģtır (Tunç ve Saç, 1998).

45 36 İnanç turizmi: Kutsal yerlere yönelik turizm etkinlikleri inanç turizmi olarak tanımlanmaktadır. DeğiĢen turist isteklerine bağlı olarak tüm dünyada geliģme gösteren inanç turizmi kapsamında mevcut kültür değerlerinin korunması, turizme kazandırılması ve tanıtılması hedeflenmektedir (Kozak ve ark. 2001) Eğlenceye dayalı ekoturizm etkinlikleri Macera turizmi: Macera turizmi katılımcıları için heyecan verici, özel spor malzemeleri gerektiren, doğal arazi özelliklerine bağlı bir açık alan etkinliğidir. Macera turistleri kutupta kızakla, köpüklü sularda salla, paraģütle havada basit yolculuk yapabilirler. Aynı tur farklı insanlar için farklı anlamlar taģır. Ġnsanların seyahat mesafesi ve onların dıģarıda harcadıkları zamanlar sürekli olarak değiģkendir (Buckley, 2003). Balon Turizmi: Balonla bölge havadan daha ilginç ve heyecan verici seyredilebilmektedir. Ülkemizde kullanılan hava balonları sıcak hava balonudur. Ġçerideki hava ısıtılarak balon yükseltilir, ocak kapatılınca da alçalır. Ortalama 3 saat havada kalır. Ancak yönlendirme tertibatı olmadığı için rüzgâr nereden eserse o yöne gider. Bu etkinliği yapmak isteyenler, balonla uçuģ öncesinde, uçulacak olan hava aracı tescil iģaretini, uçuģ amacını, uçuģ tarihini, uçuģ saatini ve uçuģ irtifasını belirterek UlaĢtırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne müracaat etmelidir (Erdoğan, 2003). Doğa Keşfi (Safari): Ekoturizm etkinliklerinden biride doğa keģfidir. Genellikle bu etkinliğin yapım yöntemlerindeki yanlıģlar özellikle çevreci hassasiyeti ile konuya yaklaģanları rahatsız etmektedir. Örneğin cip safari olarak adlandırılan etkinlik, zenginlerin pahalı ciplerle gelerek doğal ortamlara zarar verecek yarıģlar düzenlemesiyle gerçekleģtirilmektedir. Oysaki doğa keģfi etkinliği, önceki konularda tanımlanan ekoturizm kriterleri ve bir ekoturist profili içinde gerçekleģtirildiğinde etkinliği gerçekleģtiren kiģiye doğada keģifte bulunurken çeģitli duygusal tatminler sağlarken öğrenme yoluyla tecrübe kazanması olanağı veren bir ekoturizm etkinliğidir. Olağanüstü doğa olayları izleme: Ġnsanların gittikçe klasikleģen turizm çeģitlerinden zaman zaman uzaklaģıp özel çeģitler aradıkları günümüzde, bu tür talepler içinde çeģitli faaliyetlerin oluģturulması gerekmektedir. Çoğu zaman kiģiye ve belirli bir gruba has olan bu faaliyetlerin belli baģlılarından biride olağanüstü olayları izleme

46 37 etkinliğidir. Bu etkinlikte ay tutulması, güneģ tutulması, büyük kasırga ve hortum, sel gibi doğal afetlerin belli teknikler yardımıyla izlenmesi Ģeklinde gerçekleģtirilir. Sal Yarışı (Rafting): Rafting, macera turizmi etkinlikleri arasında ilk sırayı alabilir. Amerikan ordusunun savaģ sonrası elinde kalan kauçuk istihdam botlarını elden çıkarmaya baģlamasıyla ellili yıllarda botlar artık nehirlerde görülmeye baģlamıģtır. BaĢlangıçta kütük ve yolcu taģıyan bu botların turistik amaçlarla da kullanılması raftingin kitlelere yayılmasını hızlandırmıģtır (Erdoğan, 2003). Spor turizmi: Su ve dağ sporları gibi spor yapan, spora ilgi duyan ve sporla iliģkili bulunan kiģilerin; olaylara bizzat katılmak veya bu müsabakaları izlemek amacıyla oluģturdukları turizm hareketidir (Tuzcuoğulları, 1997). Atlı Doğa Yürüyüşü: Turizmin çeģitliliği içinde yer alan atlı doğa yürüyüģleri tarihi ve doğal güzelliklerin bulunduğu yörelerimizde düzenlenen günübirlik veya birkaç günlük gezi programları ile yapılmaktadır. Ata binmek bir baģka canlı ile yapılabilen ender sporlardan biridir. Ġlk olarak temel binicilik eğitiminin alınması gerekir. Temel eğitimi alındıktan sonra, gezilere katılabilir, at üstünde safari, orienteering yapılabilir veya daha uzun süreli bir at gezisi düģünülüyorsa bir hafta on günlük gezilere katılmak uygun olur (Erdoğan, 2003). Bisiklet turizmi: Ekoturizm kapsamında ve gençlere yönelik olarak geliģtirilen turizm türlerinden biri de bisiklet turuna dayanan bisiklet turizmi olmaktadır. Rekreasyonel spor türü olarak da literatürlerde yer alan bu tür, doğa ile bütünleģmeye dönük, seyahat eden (kısa mesafeli) turistlerin rağbet ettikleri bir turizm türü olarak geliģmiģtir (YaĢar, 2002). Ġnsanların bisiklete binme nedenleri çok farklıdır. Dağ bisikletinde amaç bir yandan bisiklet keyfini maksimum yaģamak diğer yandan bu geziler sayesinde çevredeki doğal güzellikleri görmek, macera dolu anlar geçirmek ve birçok doğaseverle tanıģma imkânı sağlamaktır (Topay, 2003). Dağ Kaya Tırmanışı: Dağların temiz ve güzel havasından yararlanmak üzere insanların dağlara yönelik olarak gerçekleģtirdikleri turizm türüdür. Dağ turizmi yürüyüģ ve tırmanma Ģeklinde gerçekleģtirilebilmektedir (Kozak ve ark. 2001). Dağcılık bugün birçok popüler terimle anılır olmuģtur. Tur organize eden firmaların düzenlediği doğa yürüyüģleri, kamplı yürüyüģler dağcılık sporu çatısı altında toplanmaktadır. Aslında bu tip etkinlikler dağcılığın ufak bir bölümüdür. Dağcılık ise ciddi eğitim gerektiren, kaya, kar ve buz tırmanıģları olmak üzere çeģitlere ayrılan bir spor dalıdır. Dağcılığın gerçek anlamı çeģitli yayınlarda Dağlık bölgelere, ulaģılması

47 38 zor yüksekliklere tırmanmayı ya da ulaģmayı amaçlayan spor olarak geçmektedir (Anonymous 2005d). Anadolu coğrafyası oldukça zengin doğası ile doğa sporlarının hemen hemen tümüne açıktır. Dağcılık hem sportif hem de kültürel etkinliği barındıran, insanın doğa ile iliģki kurarak fiziksel ve ruhsal dinginlik sağlamasına yarayan en etkili sporlardan biridir. Dağlar macera, heyecan ve değiģiklik arayanlara çeģitli rekreasyonel faaliyetler ve yeni spor olanakları sağlamaktadır (Doğaner 2001, Erdoğan, 2003). Trekking (Doğa yürüyüşü): Trekking'in kelime anlamı "kağnı arabası, atla veya yaya olarak yapılan uzun zorlu seyahat" demektir. Ancak günümüz turizminde, trekking kavramı bir doğa sporu veya hobi faaliyeti olarak anlam kazanmıģtır. Daha çok dağcılığın bir alt branģı olarak bilinse bile baģlı baģına değiģik bir etkinliktir. ÇağdaĢ anlamı ise "bir bölgenin dağlık kesimlerinde, dağcılık tekniği gerektirmeden, zor ve sarp yerlere girmeden, küçük patikaların takip edildiği, belirli zorluklar ve özellikler gösteren doğa koģullarında, yaģ gruplarına uygun ve zamanla sınırlı olarak düzenlenen uzun yürüyüģlerin" genel adıdır. Trekking günübirlikten bir aya kadar uzunlukta olabilir. Meraklıları doğayla bütünleģme, fiziksel kondisyonlarını ve yeteneklerini zaman zaman ölçme ve sürekli değiģen bitki örtüsünü gözlemleme, buzul göllerin kenarında kamp kurma gibi amaçlarla olaya yaklaģmaktadırlar (Erdoğan 2003, Topay 2003). Lane (1997) e göre doğa yürüyüģçüsü uzak bölgelere yaya olarak ziyaret gerçekleģtiren turistlere denir. Basit bir piknik yapma, basit yürüyüģler veya bir rehber yardımıyla basit olarak konaklama etkinliklerini içerebilir. Kanoculuk: Zevkli ve aynı zamanda zor olan kanoculuk sporu genelde 2 kiģilik kanolarla yapılır. Kış turizmi: KıĢ turizmi; kayak sporunun merkezinde bulunduğu ve buna uygun karlı ve eğimli alanlara yapılan seyahatleri, konaklama ve diğer hizmetlerden oluģan faaliyet ve iliģkilerin bütünü olarak tanımlanabilir. KıĢ turizmi, karlı ortamlara bağlı bir takım hareketleri ağırlıkla kapsadığı için, belli yükseklik ve eğime sahip, kayak ve diğer yürüyüģ, tırmanıģ gibi alıģkanlıkların yapılabilmesine imkân sağlayan yerlerin varlığını öncelikle gerekli kılar (Çimen ve Kılıç, 2003).

48 Dinlenmeye dayalı ekoturizm etkinlikleri Sağlık turizmi: Kür ve tedavi amacıyla belirli bir zaman için yer değiģtiren insanlar, gittikleri yerlerde konaklama, beslenme, kür ve tedavi uygulaması, dinlenme ve eğlenme gereksinimlerini karģılayacak yapısal tesislere gerek duymaktadırlar. Ekonominin arz ve talep kuralı içinde iģlerlik kazanan bu olay, günümüzde sağlık turizmi olarak adlandırılan önemli bir turizm türünü oluģturmaktadır (Tunç ve Saç, 1998). İklim Konforu Turizmi (Klimatizm): Klimatizm etkinliği; sağlıklı bir iklimde bulunma ve iklim kürleri sırasında iyi bir beslenme ve düzenli olarak hareket halinde bulunma temeline dayanmaktadır. Bu yüzden, öncelikle dağ sporları merkezleri ile birlikte geliģtirilerek, her yaģtan insanın hareket halinde tutulmasına ağırlık verilir (Güngör 2003, Topay 2003). Ülkemizde klimatizm etkinlikleri genelde yaylacılık adı altında gerçekleģtirilir. Yaylacılık ülkemize özgü farklı karakteristikleri ile ön plana çıkmaktadır. Yayla kelimesi Eski Türkçe deki yaylağ dan gelmektedir ve genellikle dağ tepelerindeki düzlüklere verilen bir isimdir. Fiziki coğrafya terimi olarak yayla, akarsularla derin Ģekilde yarılmıģ, parçalanmıģ fakat üzerindeki düzlüklerin belirgin olarak bulunduğu yeryüzü biçimi olan plato karģılığı olarak kullanılır. Günlük kullanımda ise yayla genelde kıģın boģ kalan, yazın en sıcak devresinde tarım ve hayvancılıkla uğraģan insanların geçici bir süre için çıkıp kaldığı, hayvancılığa elveriģli zengin bir bitki örtüsüne sahip, süt, yağ, peynir gibi ürünlerin üretildiği yüksek, düz ve serin yerleri ifade eder. Yükseklerde yer almaları nedeniyle, yüksek yerlerdeki düzlükler ve otluk alanlar için de yayla deyimi kullanılmaktadır (Özyaba 2001, YaĢar 2002, Gökçe 2003, Var ve Yalçınalp, 2005). Kaplıca Ilıca Turizmi (Termalizm): Yerkürenin derinliklerine sızan ve orada basınç, hararet ve madeni tuzlarla zenginlik kazandıktan sonra tekrar yeryüzüne çıkan su ve buhar karıģımı suların; jeotermal enerji olarak kullanıldığı gibi, madeni tuzların özelliklerine göre çok çeģitli hastalıkların tedavisinde etkili olduğu günümüzde modern tıbbında kabul ettiği bir gerçektir. Kaplıca, ılıca ve içmeler gibi doğal su kaynaklarının tedavi aracı olarak kullanılmasına termalizm adı verilmektedir (ÖztaĢ, 2002).

49 40 Kamp Karavan Turizmi: Kamp yaģamının yaygın biçim aldığı ilk ülke olarak ABD nde Camp sözcüğü, çadır ya da baraka biçimindeki konaklama yeri; Camping ise, bu konaklama yapılarında sürdürülen ortak yaģantı olarak tanımlanmıģtır. Kamping, kırsal peyzajlardaki en önemli rekreasyon amaçlarından biridir. Her yaģta ve her gelir düzeyindeki insanlar kamping olanaklarından yararlanmaktadır (Koç ve ġahin, 1999). Günümüzde geliģtirilmekte olan bir diğer ekoturizm türü de Karavan turizmidir. Kamp kurma (veya kampçılık) diğer turizm Ģekillerine oranla insana daha fazla doğayla baģ baģa kalma olanağı sağlayan turizm Ģeklidir (YaĢar, 2002). Çevredeki dağ ya da akarsu manzarası tüm öğeleri ile kampçının gözleri önünde bulunmaktadır. Toprak, akarsu, iklim, bitki örtüsü, fauna çevreye renk katan elemanlardır. Bütün bunlar, insanı güncel sıkıntılardan uzaklaģtırarak, insan ruhuna huzur vermektedir. Ruh ve beden sağlığını kuvvetlendirir. KiĢinin doğa yaģamı hakkındaki bilgisini geniģletir (YaĢar, 2002). Ekoturizm kapsamında değerlendirilen etkinlikler büyük çeģitlilik göstermektedir. BaĢlıca ekoturizm etkinlikleri arasında Ģunlar da sıralanabilir; yayla turizmi, sualtı dalıģ turizmi (ġen, 2010). Yayla Turizmi Yücel (2004) e göre ekoturizm etkinlikleri arasında en fazla talep yayla turizmine olmaktadır. Geleneksel kullanıģ biçimiyle yaylalar, hayvanların otlatıldığı, kıģın hayvanlar için yenilecek otların toplandığı, yazın daha serin Ģartlarda yaģamak için yılın belli dönemlerinde gidilip yaģanılan yerler. Bunun yanında köy/köylerin, her yıl geleneksel olarak düzenledikleri ve çevre illerin de yoğun ilgi gösterdiği Ģenliklerin organize edildiği alanlardır. Kozak ve diğerleri (2000) e göre günümüzde büyük Ģehirlerde yaģayan insanlar Ģehrin gürültüsü ve kirliliğinden kaçıp, doğal güzelliklere sahip olan sessiz alanları tercih etmektedirler. Özellikle kıyı Ģeridindeki tatil yörelerinin sıcak ve nemli havasına karģılık yaylaların; çok çeģitli bitki örtüsüne sahip olması, ormanları, krater gölleri, ırmakları, tarihsel, kültürel ve arkeolojik değerleri, dağ ve doğa yürüyüģleri, rafting, kıģ sporları, av, olta balıkçılığı, çim kayağı, Ģifalı suları, yayla Ģenlikleri ve el sanatları gibi değerler taģıması nedeniyle turizm çekim merkezi olmalarını sağlamaktadır (ġen, 2010). Sualtı DalıĢ Turizmi Erdoğan (2003) e göre dilimize aletli dalıģ olarak çevrilen Scuba kavramı Ġngilizce deki Self Contained Underwater Breathing Aparatus tanımının baģ harflerinden oluģan kısaltmadır. Türkçe deki anlamı ise, kendinden yeterli sualtı

50 41 soluma aygıtıdır. Bu sistem icat edilmeden önceki dalıģ sistemlerinde, dalgıçlara deniz üstünden hava sağlanıyordu. Scuba nın icadından sonra hava tankları dalıcının sırtında taģınmaya baģlandı. Sistemi 1943 yılında Kaptan Cousteau icat etti ve bu geliģerek günümüzdeki modern halini aldı (ġen, 2010).

51 42 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1 Materyal Doğu Akdeniz Bölgesinde Hatay il sınırları içerisinde yer alan Samandağ ilçesi araģtırma alanı olarak seçilmiģtir. Samandağ ilçesi ilçe merkezi ve buna bağlı 13 belde ve 31 köyden oluģmaktadır. Yetersizde olsa konaklama, yeme içme ve ulaģım gibi turistik ve rekreasyonel altyapı olanaklarına sahip olmaları nedeniyle Samandağ ilçe merkezi, Mağaracık, Aknehir Beldesi, Meydan, Kapısuyu, Batıayaz, Vakıflı Köyü yüksek potansiyele sahip yerleģimler olarak belirlenmiģtir. Konaklama ve yeme içme olanaklarının hiçbir Ģekilde bulunmamasına karģın, bitki örtüsü, yaban hayatı, tarihi kalıntılar ve çevrenin sahip olduğu doğal güzellikler sayesinde orta potansiyele sahip yerleģimler olarak belirlenen Eriklikuyu, Yoğunoluk, Hıdırbey Köyü de orta turizm potansiyeline sahip yerleģimler olarak saptanmıģtır. Ġlçeye bağlı diğer köyler ulaģım, topoğrafya yeme içme ve konaklama olanakları gibi turistik ve rekreasyonel altyapı tesislerine, tarihsel anıt, geleneksel el sanatları ve mimari gibi sosyal kültürel özelliklere sahip olmaması nedeniyle turizm potansiyeli düģük olarak belirlendiği için araģtırma kapsamına alınmamıģtır. ÇalıĢma alanı orta ve yüksek turizm potansiyeline sahip ilçe merkezi ve bağlı 2 belde, 7 köy yerleģimleri olarak belirlenmiģtir. AraĢtırmanın ana materyalini araģtırma alanının doğal ve kültürel peyzaj değerleri oluģturmaktadır. Ana materyalin incelenebilmesi için aģağıda belirtilen yardımcı materyaller kullanılmıģtır; AraĢtırma alanına ait haritalar, Antakya Orman ĠĢletme Müdürlüğü nden sağlanan 1: ölçekli Hatay il haritası, çeģitli kurumlardan elde edilen dökümanlar, Hatay Ġl Sağlık Müdürlüğü nden sağlanan deniz suyu tahlil raporları, Hatay Kültür ve Turizm Ġl Müdürlüğü nden sağlanan Samandağ ın sahip olduğu turistik tesislerin oda ve yatak kapasitelerini gösteren raporlar, Müze Müdürlüğü nden Samandağ ilçesindeki Çevlik ören yerine giriģ yapan yerli ve yabancı turist sayılarını gösteren çizelgeler, sit alanlarına ait Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu (KTVKK) Kararları, Hatay Karayolları 53.ġube ġefliği nden sağlanan 2010 yılı satıh cinsleri haritası, Antakya- Samandağ arasındaki yol geniģletme çalıģmaları ve Arsuz-Samandağ arasında çalıģmaları yürütülen yeni yol ile ilgili yazılı ve sözlü bilgiler, Samandağ Meteoroloji Müdürlüğünden alınan Samandağ ve yakın çevresinin iklim verileri, Hatay Ġl Çevre ve Orman Müdürlüğünden sağlanan Hatay Ġli Çevre Durum Raporu, Antakya Orman

52 43 ĠĢletme Müdürlüğünden sağlanan Samandağ ın orman varlığı, konu ile ilgili diğer kaynaklar, araģtırma alanının tarihi, kültürel, estetik, sosyal ve ekonomik özellikleri hakkındaki çeģitli kaynaklar, araģtırma alanının coğrafi konumu, iklimsel özellikleri doğal bitki örtüsü topoğrafyası hakkındaki yazılı kaynaklar, TÜBĠTAK, YÖK ve Mustafa Kemal Üniversitesi kütüphanelerinden elde edilen konu ile ilgili çeģitli makale, tez ve kitaplar, yerinde yapılan gözlem ve inceleme çalıģmaları, yetkililerden ve yöre halkından elde edilen sözlü bilgiler ve fotoğraflar, mevcut doğal ve kültürel değerler hakkında kapsamlı bilgi edinebilmek için araģtırma alanının ilçe merkezi ve köylerindeki yerli halkla ve ziyaretçilere uygulanan ve çizelgeler haline dönüģtürülen anket sonuçları, araģtırma alanının kırsal bölgelerindeki mevcut durumu ortaya koyabilmek için köylere uygulanan hızlı kırsal değerlendirme çalıģması ve sonuçları, 3.2.Yöntem AraĢtırma, çeģitli aģamalarda gerçekleģtirilen birbirine bağlı değiģik çalıģmaları kapsamaktadır. AraĢtırmada izlenen yöntem bir akıģ diyagramı Ģeklinde oluģturulmuģtur (ġekil 3.1). AraĢtırmanın aģamaları; Veri toplama Verilerin analizi (anket, hızlı kırsal değerlendirme, SWOT) Değerlendirmeler ve çözüm önerilerinin bulunmasına yönelik çalıģmalar olmak üzere üç grupta toplanabilir.

53 44 AraĢtırma Konusunun ve Alanının Belirlenmesi AraĢtırma Amacının Belirlenmesi Literatür Taraması ve Veri Toplama Kavramsal Verilerin Toplanması Alana ĠliĢkin Verilerin Toplanması Kaynakların Belirlenmesi ve Ġnceleme Alanda Yapılan Gözlemler Yetkililerle Yüz Yüze GörüĢme Hızlı Kırsal Değerlendirme Anket ÇalıĢması SWOT Analiz Turizm ve Rekreasyon Kaynaklarının Belirlenmesi DEĞERLENDĠRME SONUÇ VE ÖNERĠLER GELĠġTĠRĠLMESĠ ġekil 3.1.Yöntem akıģ Ģeması Veri toplama: 1.AraĢtırma konusu ile ilgili temel kavram bilgilerinin temini: AraĢtırma için gerekli temel bilgilerin sağlanabilmesi amacıyla Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ)

54 45 kütüphanesinden, internet üzerinden konuyla ilgili daha önce yapılmıģ yerli ve yabancı literatür çalıģmaları taranmıģtır. 2.AraĢtırma alanı ile ilgili mevcut bilgilerin temini: AraĢtırma alanının doğal peyzaj değerleri olarak alanın konumu, yeryüzü Ģekilleri, florası, iklimsel özellikleri hakkında bilgi, ilgili kurumlardan alınan haritalar yazılı ve sözlü raporlar ve alanla ilgili daha önce yapılmıģ kaynaklar incelenmiģtir. Alanın gözlem aģamasında fotoğraflar çekilmiģ ve bunlar özelliklerine göre ayrılarak gözlem notlarıyla birlikte sınıflandırılmıģtır. Ġklimsel veriler özelliklerine göre çizelgeler haline dönüģtürülmüģ, daha sonra da kolay kavranabilmesi için grafikler oluģturulmuģtur. Alanın kültürel peyzaj değerleri olarak tarihsel anıt ve mekânları, ulaģım imkânları, sosyo-ekonomik durumu, el sanatları, ziyaretçi giriģ-geceleme istatistikleri ve yatak kapasiteleri hakkında bilgi edinmek için ilgili kurumlardan yazılı ve sözlü bilgiler alınmıģ, yörenin tarihi ile ilgili literatürler incelenmiģtir. Bunlar alanda yapılan gözlem ve fotoğraflarla desteklenmiģtir. Yukarıda belirtilen çalıģmalara ek olarak kent halkına uygulanan anket çalıģmaları ve kırsal kesime uygulanan hızlı kırsal değerlendirme çalıģmalarına bir ön hazırlık için alanın doğal ve kültürel peyzaj değerleri hakkında genel olarak alanda gözlem ve incelemelerde bulunulmuģ, bunlar literatür bilgileriyle desteklenerek elde edilmesi gerekli bilgiler belirlenmeye çalıģılmıģtır. AraĢtırma metodunun belirlenmesi ve anket sorularının hazırlanmasında Sarı (2001) in çalıģmalarından yararlanılmıģtır. ÇalıĢma alanında kentsel ve kırsal bölge olmak üzere iki bölümde veri toplanmaya çalıģılmıģtır. AraĢtırmada ziyaretçilerin ve yörede yaģayan insanların özelliklerini Samandağ ın doğal ve kültürel değerleri ile ilgili özellikleri, doğal ve kültürel peyzaj değerleri üzerindeki turizm hareketlerinin olumlu ve olumsuz etkileri hakkındaki görüģlerin, beklentilerin belirlenmesi amacıyla, özel veri toplama tekniklerinden olan anket çalıģmalarına uzmanlarla yapılan yüz yüze görüģmelere ve alan gözlemlerine yer verilmiģtir. Ġlçe merkezi ve Kapısuyu Köyü Çevlik Mahallesi, Meydan ve Vakıflı Köyleri kullanıcı sayısının fazla olması, alana gelen ziyaretçilerin genellikle ilk uğrak yeri olması, turizmin doğal ve kültürel değerlere etkisinin daha yoğun yaģandığı bir yer olmaları nedeniyle anket çalıģması, alan gözlemleri, uzmanlarla yüz yüze görüģmeler ağırlıklı olarak bu bölgelere uygulanmıģtır. Anket çalıģması:

55 46 AraĢtırma kapsamında, yörede yaģayanlara ve ziyaretçilere olmak üzere baģlıca iki ayrı anket çalıģması yapılmıģtır. Anket soruları arasında birtakım farklılıklar öngörülmüģtür. Bölgede yaģayan insanlara mevcut doğal ve kültürel değerler ile ilgili daha fazla sayıda soru yöneltilmiģtir. Anket formları bizzat kiģilerle karģılıklı görüģme biçiminde doldurulmuģtur. AraĢtırma alanında anket formlarının uygulanacağı kiģi sayısını belirlemede Yazıcıoğlu ve Erdoğan (2004) ın oluģturdukları örneklem büyüklükleri çizelgesinden yararlanılmıģtır (Çizelge 3.1). Çizelge 3.1. Anket formu uygulanacak örneklem büyüklüğü ( = 0.05 Ġçin) Evren Büyük örnekleme hatası (d) örnekleme hatası (d) örnekleme hatası (d) lüğü p=0.5 q=0.5 p=0.8 q= 0.2 p=0.3 q=0.7 p=0.5 q=0.5 p=0.8 q= 0.2 p=0.3 q=0.7 p=0.5 q=0.5 p=0.8 q= 0.2 p=0.3 q= milyon Samandağ Ġlçe nüfusu olduğundan anket formu uygulanacak kiģi sayısı Çizelge (3.1) e göre 245 olarak belirlenmiģtir. Örneklem büyüklüğünü oluģturan 245 kiģi rastgele seçilip anket uygulaması gerçekleģtirilmiģtir. Anket; yörede yaģayan 150 kiģiye, ziyaretçi olarak yöreye gelen 95 kiģiye olmak üzere toplam 245 kiģiye uygulanmıģtır. Formların tamamı, çeģitli mesleklerden insanlara anketör yardımı almadan hafta içi ve hafta sonu olmak üzere değiģik zamanlarda karģılıklı görüģme biçiminde yapılmıģtır. Anket formlarında sorular iki bölüm halinde hazırlanmıģtır. Birinci bölümde, araģtırmaya iliģkin sorular yer almaktadır. Ġkinci bölümde ise, kiģilerin özellikleri sorulmaktadır. Ziyaretçi anket formunda ilk bölüm için 10 adet, ikinci bölüm için 5 adet olmak üzere toplam 15 soru hazırlanmıģtır. Birinci bölüm olan 1-10 arası sorularda, ziyaretçilerin nereden geldiklerini, geliģ sıklıklarını, ilk defa gelip gelmediklerini ziyaret

56 47 sebeplerini ve iliģkilerini, rekreasyonel ve turistik kullanım isteklerini ve gereksinimlerini belirlemeye dayalı sorular hazırlanmıģtır. Ġkinci bölümde yer alan arası sorular ziyaretçilerin genel özelliklerinin belirlenmesine yönelik hazırlanmıģtır. Yörede yaģayan insanlara yöneltilen anket formu ise, birinci bölüm 12 adet, ikinci bölüm 5 adet olmak üzere 17 adet sorudan oluģmaktadır. Birinci bölüm olan 1-4 arası sorular yörenin özelliklerinin belirlenmesi amacıyla hazırlanmıģtır arası sorular doğal ve kültürel değerlere etkide bulunan çevresel sorunların belirlenmesine yönelik oluģturulmuģtur. Ġkinci bölümü oluģturan arası sorular ise, tamamen yöre halkının genel özelliklerinin ortaya çıkarılması düģünülerek tasarlanmıģtır. Hızlı Kırsal Değerlendirme ÇalıĢması; Kırsal bölgeyi oluģturan köylerde, alan hakkındaki verilerin toplanması için hızlı kırsal değerlendirme çalıģması, alan gözlemleri, uzmanlarla yüz yüze görüģmeler yapılmıģtır. Hızlı kırsal değerlendirme araģtırma yapılan alanda yaģayan ve çevrede olup bitenleri bilen insanlardan fazla masrafa girmeksizin bilgi toplanmasına yönelik olarak ortak bir hedef doğrultusunda karģılıklı öğrenme sürecidir. ÇalıĢma alanının turizm kullanıma yönelik peyzaj potansiyelinin saptanması için neden seçildiğinin anlaģılması ve mevcut potansiyel verilerin ortaya konabilmesine iliģkin SWOT analizi yapılmıģtır. SWOT analizi: bir ürünün rakiplerine göre avantajlarının ve dezavantajlarının tespit edilip, iģletmenin ürünle ilgili karģılaģabileceği fırsatların ve tehditlerin önceden saptanarak stratejik pazarlama planlaması yapmasında elde ettiği verileri kullanması yöntemidir. SWOT kelimesi, dört Ġngilizce kelime, Strenghts (Avantajlar), Weaknesses (Dezavantajlar), Opportunities (Firsatlar) ve Threats (Tehditler) kelimelerinin baģ harflerinden meydana gelmektedir (Avcıkurt ve ark., 2003). SWOT analizi ülkenin, bölgenin veya yörenin turizmde, güçlü ve zayıf yönlerinin açıkça bilinmesi ve analiz edilmesi, hedeflere uygun stratejinin seçilmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca, turizm imkânlarının her zaman değerlendirmeye tabi tutulması, hataların görülmesine ve düzeltilmesine fırsat veren bir araç olacaktır (Avcıkurt ve ark., 2003). Samandağ ilçesinde yapılabilecek ekoturizm etkinlikleri arasından en uygun olanların belirlenmesinde aģağıdaki karar ölçütleri kullanılmıģtır; - Yaban Hayatı: Yaban hayatı habitatını bozmama, populasyon dinamiğini değiģtirmeme, tür çeģitliliğini etkilememe,

57 48 - Vejetasyon: Havza vejetasyonunu değiģtirmeme, tahrip etmeme ve azalmasına neden olmama, - Gelir: Havzanın yönetiminden sorumlu kurumlara, yerel halka doğrudan veya dolaylı gelir yaratma, - Altyapı: Etkinliğin mevcut altyapı ile yapılabilirliği, - İstihdam: Etkinliğin yörede yaratabileceği doğrudan veya dolaylı istihdam düzeyi, - Talep: Etkinliğin havza ile iliģkili sosyal grupların taleplerini yanıtlayabilme ve geliģtirebilme durumu, - Kültür: Etkinliğin yerel kültürel değerlerden faydalanma, canlandırma ve koruma etkisi. Karar ölçütleri, ekoturizm etkinliklerinin çalıģma alanı üzerinde bıraktığı olumlu/olumsuz duruma göre 10 puan üzerinden değerlendirilmiģtir. Her bir etkinlik almıģ olduğu toplam puana göre öncelik değeri belirlenmiģtir.

58 49 4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA 4.1. ÇalıĢma Alanının Tanıtımı Coğrafi konum Hatay, Türkiye Cumhuriyeti'nin en güneydeki ilidir. Akdeniz'in doğu Ģeridinde 35 52' ' kuzey enlemleri ile 35 40' ' boylamları arasında yer alan Hatay'ın doğusunda ve güneyinde Suriye, batısında Akdeniz, kuzeybatısında Adana, kuzeyinde Osmaniye ve kuzeydoğusunda Gaziantep bulunur (ġekil4.1). Toplam nüfusu 'dir. Samandağ ilçesi Hatay ilinin 12 ilçesinden biridir (Anonim 2011j). ġekil 4.1.ÇalıĢma alanının Türkiye deki yeri (Anonim 2010) Ġlçenin idari sınırları genel hatlarıyla kuzeyinde Amanos Dağları ve onun bir uzantısı olan Musa Dağı (1281) güneyinde de Kuseyr Platosunun baģlıca yükseltilerini oluģturan Kel Dağ-Kasırdağı sırası yer alır. Doğusunda Ziriye Boğazı ve Samandağ (479m), batısında da Akdeniz yer alır. Ġlçenin toprakları Amanos Dağlarının güneybatı ucunu oluģturan sarp ve dik yamaçlardan güneydoğuda Çakraktepeye (499 m.), doğuda Ziriye Boğazı boyunca Antakya ilçe merkezine, batıda Akdeniz e kadar uzanır. Ġlçenin topraklarının doğusunda Antakya, güneyinde Yayladağı, batısında Akdeniz ve kuzeyinde Ġskenderun vardır (ġekil 4.2). Samandağ ı çevreleyen Amanos Dağları üzerinde Maden Tepesi (1769), Ziyaret Tepe (1676), Karaçam Tepe (1678) gibi yükseltiler yer almaktadır. Ayrıca Ziriye Boğazında Samandağ (479), ilçenin kuzeyinde yer alan Musa

59 50 Dağı (1281), Kuseyr Platosu üzerinde Çakrak Tepe (449) diğer önemli yükseltileri oluģturmaktadır (KuĢçu, 2008). ġekil 4.2.Hatay ili ilçe mülki sınırları (Anonim 2009a) ġekil 4.3.Samandağ ilçesi köy ve beldeleri (Anonim 2011c)

60 UlaĢım durumu Hatay ın coğrafi konumu ve mevcut ekonomik yapısı ulaģım sektörünün geliģmesinde etkili olmuģtur. Türkiye nin önemli sınır kapılarından biri olan ve Türkiye yi Ortadoğu ya bağlayan Cilvegözü gümrük kapısı, Reyhanlı ilçesinden Suriye ye ve böylece orta doğuya açılmaktadır. Hatay dan Suriye ye giriģ çıkıģlarda kullanılan Yayladağı sınır kapısı Hatay ı Lazkiye ye bağlamakta, trafik yoğunluğunun olmaması nedeniyle turizm ve ulaģım amaçlı kullanılmaktadır. Yöreye ulaģım Hatay ilinden 25 km lik bir kara yolu bağlantısı ile sağlanmaktadır. Konut yoğunluğu Ģehrin ana akslarını oluģturan caddelerde ve Antakya- Samandağ karayolu üzerindedir. ġehrin bu Ģekilde geliģmesi Ģehir içi trafiği rahatlatacak yeni yol ve aksların belirlenmesini engellemektedir. ġehrin giriģinden merkezi kısma kadar olan iģ ve ticaret alanlarının plansız yerleģtirilmesi ve bunun oluģturduğu trafik sıkıģıklığı belediyenin en önemli problemlerindendir. Söz konusu iģyerlerinin Ģehrin farklı yerlerine yerleģtirilmesi hem Ģehrin giriģindeki kötü görünümü değiģtirecek, hem de trafiği kısmen rahatlatacaktır. Ayrıca Ģehre giren birçok araç doğrudan Çevlik e ve Deniz Mahallesindeki plaja gitmektedir imar planında görülen, 1989 yılındaki revizyon planında yer alan bunca yıla rağmen uygulamaya konulmayan çevreyolunun yapılması halinde bu tür sıkıģıklıklar ortadan kalkacaktır. BAKIM BAŞMÜHENDİSLİĞİ 2010 YILI 53. ŞUBE ŞEFLİĞİ SATIH CİNSLERİ HARİTASI ŞUBE SINIRI İL SINIRI BÖLGE SINIRI DEVLET SINIRI OTOYOL BSK SATHİ KAPLAMA STABİLİZE TOPRAK YOL GEÇİT VERMEZ 31-01= = = = = = ERZĠN DÖRTYOL Dörtyol B.E. YAKACIK 2 8 HASSA (Payas) Demir Çelik Fab. AKTEPE = 6 ĠSKENDERUN YALANKOZ 31-12= = 5 6 KIRIKHAN 1 4 Abalaklı 31-25= = 45 BELEN = = 22 Bakras Kalesi = = Hamam ARSUZ 2 5 KUMLU 31-54= 11 (ULUÇINAR) SERĠNYOL Havaalanı 31-55= = = = ĠL YOLU : HATAY = Senpiyer = KARAÇAY = Çevlik = = HARBĠYE HacıpaĢa = 49 1 SAMANDAĞ 13 2 ALTINÖZÜ = = ġenköy BABATORUN = DEVLET YOLU : KARBEYAZ YEDĠTEPE 5 (Yiğityolu) BETON ASFALT= SATHĠ KAPLAMA= KIġLAK GEÇĠT VERMEYEN= 4 Yayladağ DEVLET YOLU = 346 Kolcular 4 1 YAYLADAĞI ĠL YOLU = 266 DEVLET YOLU = 346 TOPLAM = ġark Hamamı 10 REYHANLI 7 3 Cilvegözü ġekil 4.4. Yol satıh cinsleri haritası (Anonim 2010c)

61 52 Çizelge 4.1. Ġl merkezinin önemli merkezlere ve diğer ilçelere uzaklığı (Anonim 2004) Ġl ve Ġlçe Adı Karayolu (Km) Ġlçe Adı Karayolu (Km) Ġstanbul Erzin 108 Ankara 682 Hassa 79 Ġzmir Ġskenderun 60 Adana 192 Kırıkhan 42 Gaziantep 197 Kumlu 42 Altınözü 25 Reyhanlı 54 Belen 47 Samandağ 25 Dörtyol 93 Yayladağı 51 En yakın havaalanı 2007 yılında faaliyete giren 50 km uzaklıktaki Hatay havaalanıdır. Hatay havaalanının kullanıma açılması ilin hem ticari hem de turizm potansiyelini olumlu yönde etkilemiģtir. Samandağ ın diğer ilçelerle olan ulaģımı Antakya bağlantısı olmaksızın ancak Yayladağı ve Ġskenderun ile olmaktadır. Yayladağı-Samandağ arası niteliği çok iyi olmayan asfalt bir yol vardır. Samandağ ın Ġskenderun ile olan bağlantı ise 12 km.si ham yol 13 km.si asfalt yol Ģeklindedir ve öte yandan Akdeniz in dalgaları, yol kenarında meydana gelen toprak kaymaları yolun kıģ aylarında bazen kapanmasına neden olmaktadır. Yolun tamamının asfaltlanması ve niteliğinin düzeltilmesine, Ġskenderun-Samandağ karayolu bağlantısının buradan sağlanmasına çalıģılmaktadır Tarihçesi Çevlik te yapılan kazılarda elde edilen bulgular yöredeki yaģamın Orta Paleolitik (M.Ö ) döneme kadar uzandığına iģaret etmektedir. Aynı yerde Üst Paleolitik Döneme ait araçlar ve insan kalıntılarına (Homo Sapiens Çevlikiyensis ten kalma kemiklere) ulaģılmıģtır. Ayrıca Meydan Köyü nde bulunan Üç Ağızlı Mağarası nda Üst Paleolitik Dönemin baģlangıcına iliģkin buluntulara rastlanmıģtır. Yazılı tarih döneminde M.Ö 750 tarihlerine doğru Asi Nehri ağzına Yunanlılar tarafından Al-Mina Limanı kurulmuģtur. O zamanlarda gemiler Asi Nehri yoluyla Antakya ya kadar ulaģabiliyorlardı. Bu liman önemini uzun süre korumuģtur. Büyük Ġskender den sonra kurulan Seleucus Krallığının hükümdarı Seleucus Nicator M.Ö. 23 Nisan 300 tarihinde Seleucia Pieria (bu günkü Çevlik) liman kentini kurarak, ülkesinin baģkenti yapmıģtır.

62 53 Roma hâkimiyeti döneminde Ġmparator Vaspasianus (M.S 69) ve oğlu Titus tarafından limanı sel sularından korumak amacıyla tüneller yaptırılmıģtır. Tünellerin yapımının 100 yıl sürdüğü sanılmaktadır. Selçuklu, Fatımi ve Memlük egemenliklerinden sonra 1516 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katılmıģtır. Birinci Dünya SavaĢı sonrasında Fransız idaresinde kalan Samandağ, 1938 yılında Hatay Devleti nin Antakya ilçesine bağlı Süveydiye nahiyesi olmuģtur. 23 Temmuz 1939 da Hatay ın Anavatan a ilhakıyla Türkiye Cumhuriyeti ne katılmıģtır yılında Samandağ adıyla ilçe olmuģtur (Koku, 2006). 4.2.ÇalıĢma Alanının Peyzaj Değerleri Doğal peyzaj değerleri Jeolojik ve topoğrafik yapı MTA tarafından hazırlanmıģ olan Türkiye Jeoloji Haritası-1975 adlı yayına atfen dönem Samandağ Amenajman planında: plan ünitesinin kuzeyi (ormanlık alan) açık ya da koyu yeģil renkli, bazen yılan derisi gibi benekli Ģekilsiz bir mineral olan serpantin Fe ve Mg silikat içeren olizin billurlarında oluģmuģ Peridotit, yine Mg silikatlı Harzburgit ve Pireksenit gibi püskürük ve baģkalaģım taģları ile Bazik Ġntruzifler (yeryüzüne çıkmamıģ mağma) den oluģmuģtur. Bu yapılanmada ayrıģma oldukça hızlıdır. Özellikle serpantin, bileģimindeki maddelerin su aldıkça hacminin artması sonucu çatlar ve sonuçta hızlı bir fiziki ayrıģmaya uğrar. Bu ayrıģma sonucu ortaya kumlu topraklar çıkmaktadır. Olivin billurları içeren peridoditler ise yer yer feldispat, kuars ve granitlerle bloklar oluģturmakta ve Ģistli (tabakalı) bir yapı göstermektedir. Plan ünitesinin doğu ve güney kesimi ise orta miosen ve denizel pliosende alüvyonel topraklardan (tarım alanları) oluģmuģtur, denilmektedir. Ġnternet ortamında plan ünitesi civarının jeolojik geçmiģi ile ilgili bilgiler elde edilmiģ olup Hatay civarının jeolojik geçmiģi hakkında Ģu bilgilere ulaģılmıģtır: Üçüncü zamanın ortalarına kadar Hatay Ovası ortada yoktu. Deniz Torosların güney-batı yamaçlarına çarpıyordu. Üçüncü zamanın ortalarına doğru oluģan yer hareketleri sonucu günümüzdeki Hatay Ovası oluģtu. Ġl topraklarının ana çatısını Amanos Dağları ile Keldağı oluģturur. Üçüncü zamanın ikinci yarısında kıvrılarak

63 54 yükselen ve sonraları aģınmalarla dikleģen Amanos Dağlarının en yüksek yeri Dörtyol ilçesinin doğusunda kalan 2240 metre yükseltili Mığır Tepedir. Daha sonra 1735 metre ile Kızıldağ gelir. Keldağı: Hatay çöküntü alanının güneyini kuģatan Keldağı, Samandağ ve Altınözü ilçeleri arasını bütünüyle kaplar. En yüksek noktası Samandağ ilçesinin kuzey batısındaki 1730 metre yükseltili Akra Dağıdır metre yükseltili Ziyaret Dağı ve Antakya ya doğru uzanan 440 metre yükseltili Habib-i Neccar Dağı diğer yükseltilerdir. Samandağ da asi nehrinin alüvyonlarının oluģturduğu genç kara parçası hariç bu yörenin oluģumu da aynı zamanda gerçekleģmiģtir. Söz konusu çağlardaki büyük buzulların hareket etmesi sonucunda bazı volkanik tepeler oluģmuģtur. Bunun güzel bir örneğini ilçenin güneyindeki sönmüģ bir volkan olan Keldağı vermektedir. Üçüncü zamanın sonlarına doğru büyük buzulların erimesi sonucu deniz seviyesi 40 metre kadar yükselmiģ ve daha sonra buharlaģıp suyun atmosferde kalmasıyla seviye tekrar düģmüģtür. Üçüncü zamanın ikinci yarısında oluģmaya baģlayan Hatay Ovası AĢağı Asi Oluğu denilen bölgede yer alır. Yapılan jeolojik araģtırmalarda bölgenin Miyosen sonlarında oluģmaya baģladığı aynı oluģumun Pliyosen de devam ederek bu dönemin sonlarında ve dördüncü zamanın baģlarında bugünküne yakın halini aldığı ortaya konmuģtur. Samandağ Ovası ise dönem sonlarında Asi Irmağının getirdiği alüvyonlarla dolarak bugünkü Ģeklini almıģtır. Günümüzde bu oluģum yavaģta olsa sürmektedir. Amanos dağları ve keldağ ı arasında kalan Hatay çöküntü alanı içinde akan Asi ırmağı; ilk dönemlerde kapalı bir havza olan Hatay Grabeni (Hatay çöküntü alanı) içerisinde bugün Amik Ovası, eskiden Amik Gölü denilen bölgeye boģalıyordu. Asi nehri Akdeniz e akmadan önce yöre kapalı bir havzaydı. Asi ve kollarının taģıdığı alivyonlar bu kapalı havzanın yakınına yığıldı. Asi vadisi ile öbür vadilerin tabanları birleģti ve çok geniģ düzlükler oluģtu. Asi Nehri sonraları Amanos Dağları ile Keldağ arasında bir yatak oluģturarak havzayı Akdeniz ile birleģtirdi (Anonim 2002) Toprak ve arazi yapısı Ġlçenin yüzölçümü hektardır. Kuru tarım arazileri hektarla %13,9 unu, sulu tarım arazileri hektarla %10,5 i, çayır ve mera arazileri hektarla %8,3 ünü, orman ve fundalıklar hektarla ilçenin %56,8 ini kaplar. Kuru tarım arazilerinin 234 hektarı nadaslı ve I.-IV. sınıflardaki kapladıkları alan 3.649

64 55 hektar, cayır ve mera arazilerinin VI. Ve VII. sınıflarda kapladıkları alan hektardır. Ġlçede VI. ve VII. sınıftaki kuru tarım alanlarının mera veya orman arazisine dönüģtürülmesi gerekmektedir. Ġlçede hektar arazi problemsiz I. sınıf tarım arazisidir (Çizelge 4.2) (Anonim 1998). Çizelge 4.2. ġimdiki arazi kullanma Ģekillerinin kabiliyet sınıflarına dağılımı (Anonim 1998) Kullanma ġekli Arazi Kullanma Kabiliyet Sınıfları (Hektar) Toplam I II III IV Toplam V VI VII Toplam VIII Tarım Arazileri Kuru T.(Nadaslı) Kuru T.(Nadassız) Sulu Tarım Yetersiz sulu T Bağ (Kuru) Zeytin Çayır-Mera Mera arazisi Orman-Funda Orman arazisi Fundalık arazi Tarım dıģı arazi YerleĢim (Yoğ.) YerleĢim (Az yoğ.) Diğer araziler Sahil kumullar Irmak yatakları Su yüzeyi Toplam Kalan arazilerin hektarında orta, hektarında Ģiddetli, hektarında çok Ģiddetli derecede erozyon zararı bulunmaktadır (Çizelge 4.3).

65 TaĢsız kayasız TaĢlı Kayalı TaĢsız kayasız TaĢlı Kayalı TaĢsız kayasız TaĢlı Kayalı TaĢsız kayasız TaĢlı Kayalı TaĢsız kayasız TaĢlı Kayalı 56 Çizelge 4.3. Eğim gruplarına göre su erozyonu ve toprak derinliği (Anonim 1998) Su Erozyonu I.Sınıf Su Erozyonu II:Sınıf Su Erozyonu III:Sınıf Su Erozyonu IV:Sınıf Su Erozyonu Derinlik Eğim grupları(hektar) Genel Düz Hafif Orta Dik Çok Dik Sarp Toplam Derin Orta derin Sığ Çok sığ Derin Orta derin Sığ Çok sığ Derin Orta derin Sığ Çok sığ Derin Orta derin Sığ Çok sığ T O P L A M Ġlçe topraklarının hektarı derin, 255 hektarı orta derin, hektarı sığ, hektarı çok sığ toprak derinliğine sahiptir. Sığ derinlikteki topraklardan hektarı taģlı, çok sığ derinlikteki topraklardan hektarı taģlıdır. Ġlçede kayalılık haritalanmamıģtır (Çizelge 4.4). Çizelge 4.4.ÇeĢitli eğimlerde toprak derinliği, taģlık ve kayalık durumu (Anonim 1998) Eğim Gruplar ı Eğim-Derinlik-TaĢlık-Kayalık (Hektar) Derin Orta Derin Sığ Çok sığ T O P L A M Düz Hafif Orta Dik Çok dik Sarp Toplam Genel Toplam Ġlçede yalnız drenaj problemi olan araziler 747 hektar, hem drenaj sorunu hem de çoraklık sorunu olan araziler hektardır (Çizelge 4.5).

66 57 Çizelge 4.5. Kullanma Ģekillerinde yaģlık ve çoraklık sorunlarına göre arazi sınıfları (Anonim 1998) Kullanma Problem Arazi Kullanma Kabiliyet sınıfları (Hektar) Genel ġekli çeģidi I II III IV Toplam V VI VII VIII Toplam Toplam Kuru Tarım YaĢlık Çoraklık Sulu YaĢlık Tarım Çoraklık Bağ Bahçe YaĢlık Çoraklık Özel Ürün YaĢlık Çoraklık Çayır Mera YaĢlık Çoraklık Orman Funda YaĢlık Çoraklık Diğer kullanım YaĢlık Çoraklık T O P L A M Ana madde, iklim, topoğrafya, bitki örtüsü ve zamanın etkisi ile Samandağ ilçesinde büyük toprak grupları oluģmuģtur. Büyük toprak gruplarının yanısıra toprak örtüsünden ve profil geliģmesinden yoksun bazı arazi tipleri de görülmektedir. Ġlçe deki büyük toprak grupları dağılımı ha. alüvyal topraklar, ha. koluvyal topraklar, ha. kahverengi orman toprağı, ha. kireçsiz kahverengi orman toprağı, 111 ha. kırmızı akdeniz toprakları ve 779 ha. diğer arazi tipleri yerleģim alanlarından oluģmaktadır (Çizelge 4.6.). Çizelge 4.6. Büyük toprak gruplarının dağılımı (ha.) (Anonim 1998) Büyük Toprak Grubu Samandağ ilçesi A K M N T 111 Diğer Arazi Tipleri YerleĢim 779 Alanları TOPLAM

67 58 Büyük Toprak Grupları 0,3 2,04 8,32 3,58 A K 26,21 M N 59,55 T Diğer ġekil 4.4. Büyük toprak gruplarının dağılım oranı (%) (Anonim 1998) Ġlçe yüzölçümünün %52 si orman-funda, tapusuz konut ve diğer arazilerinden, %47 si tarım alanlarından, %0,4 ü mera alanından, %0,6 sı su yüzeyi, kayaç ve leçelik alanlardan oluģmaktadır (Çizelge 4.7). Çizelge yılı Samandağ ilçesi arazi dağılımı (ha.) (Anonim 2010b) Yüzölçümü (ha) Tarım alanı Miktar (ha) % Mera alanı Miktar (ha) % Orman fundatapusuz-konut diğer arazi Miktar (ha) % Su yüzeyi kayaçleçelik alan Miktar (ha) % , ,6

68 59 İlçe Arazi Dağılımı 0,6 Tarım alanı Mera alanı Orman-fundatapusuz-konut diğer Su yüzeyi-kayaçleçelik 0,4 ġekil yılı Samandağ ilçesi arazi dağılım oranı (%) (Anonim 2010b) Çizelge 4.8. Samandağ ilçesi 2009 yılı kültür arazisinin dağılımı (da= dekar) (Anonim 2010b) Mer a Arazisi Tarım Arazisi Tarla Arazisi (Nadas Dahil) Sebze Arazisi + Örtüaltı Zeytinlik Arazi Meyvelik Arazi (Toplu Ve Dağınık Ağaçlar, Narenciye Ve Süs Bit. Dahil) II. Ürün ġekil 4.6. Samandağ ilçesi 2009 yılı kültür arazisinin dağılımı oranları (Anonim 2010b)

69 Ġklim özellikleri AraĢtırma alanının iklim değerlendirmesi için Samandağ meteoroloji istasyonunun yılları arasında yapılan ölçümleri kullanılmıģtır. Samandağ ilçesinde tipik akdeniz iklimi egemendir. Bu nedenle kentte yazlar sıcak ve kurak, kıģlar ılık ve yağıģlı geçer. YağıĢlar; Samandağ ın yıllık yağıģ miktarı 902,9 m2/kg dır. En yağıģlı aylar sırasıyla Aralık 138,1 m2/kg, Ocak 136,7 m2/kg, ġubat 124,2 m2/kg, Kasım 113,2 m2/kg, Mart 106,4 m2/kg, Ekim 98,4 m2/kg, Nisan 62,2 m2/kg, Eylül 52 m2/kg, Haziran 13,9 m2/kg, Ağustos 6,9 m2/kg, Temmuz 5,3 m2/kg dır ( ġekil 4.7) (Anonim 2011g) Samandağ İlçesinde Ortalama Yağış (m2/kg) Ortalama Yağış (m2/kg) ġekil 4.7. Samandağ ilçesinde ortalama yağıģ (m2/kg) (Anonim2011g) Sıcaklıklar; Samandağ ın yıllık ortalama sıcaklığı 19 C dir. Burada en sıcak ay 27,8 C ile Ağustos ayıdır (ġekil 4.5). En sıcak ayın maksimum sıcaklık ortalaması 32,3 C olup yine Ağustos ayıdır. Ocak Samandağ ın 10,6 C ile en soğuk ayıdır (ġekil 4.8).

70 SICAKLIK (C) 61 Samandağ Aylık Minimum Sıcaklık Ortalaması 25,9 27,8 25,7 22,7 19,4 19,8 13,0 14,7 15,4 10,6 10,1 10, AYLAR ġekil 4.8. Samandağ ilçesi aylık minimum sıcaklık ortalaması (Anonim 2011g) Samandağ Maksimum Sıcaklık Ortalaması 28,0 29,7 32,3 30,9 27,4 24,9 25,1 22,4 20,2 SICAKLIK (C) 15,5 16,0 17, AYLAR ġekil 4.9. Samandağ ilçesi maksimum sıcaklık ortalaması (Anonim 2011g) Rüzgâr; Uslu (1974) e göre Akdeniz bölgesinde rüzgâr genellikle kıģın karadan denize, yazın ise denizden karaya doğru eser (GümüĢboğa 2006). Samandağ ın yılları arasında aylara göre en hızlı esen rüzgâr batı yönünde 32,1 m/s hızla Ocak ayında, en yavaģ

71 15,0 (SSW) 14,0 (SSW) RÜZGAR ( m/sec ) 15,2 (SW) 20,8 (WSW) 18,8 (NNW) 26,2 (WSW) 27,0 (ENE) 25,7 (WSW) 23,1 (NE) 25,0 (NE) 32,1(W) 30,4 (ENE) 62 esen rüzgâr güney-güneybatı yönünde 14,0 m/sn hızla Ağustos ayında esmektedir (ġekil 4.10). Samandağ Aylık Maksimum Rüzgar Hızı Ve Yönü AYLAR ġekil Samandağ ilçesi aylık maksimum rüzgâr hızı ve yönü (Anonim 2011g) ġekil Samandağ ilçesi rüzgâr diyagramı Samandağ çevresinde rüzgâr Ģiddetinin fazla olması son yıllarda enerji potansiyeli açısından ele alınmaya baģlanmıģtır. Rüzgârın bu potansiyelinden faydalanmak isteyen firmalardan ilk olarak Deniz Elektrik Ltd.ġti Sebenoba Rüzgar Elektrik Santrali (RES) adlı 30 MW. lık projeyi Sebenoba-Gözene mevkiide 2005 yılında faaliyete geçirmiģtir. Ardından Ezse Rüzgâr Elektrik Ltd.ġti. Samandağ RES

72 63 adlı 22,5 MW. lık projesini Meydan-TekebaĢı mevkiide, Türbe RES adlı 35 MW. lık projesini Karaköse-Çakırköy mevkiide faaliyete geçirerek elektrik üretmeye baģlamıģtır (ġekil 4.12). Halen 25 firmanın bu potansiyelden faydalanmak üzere baģvuruda bulunmuģ, 9 firmaya red verilmiģ, 16 firmanın iģlemleri devam etmektedir (Anonim 2010d). ġekil Ezse Rüzgâr Elektrik Ltd.ġti. tarafından kurulan Samandağ RES türbinleri (Orijinal 2011) Nem; Samandağ ilçesinde nemin en yüksek olduğu ay % 81,9 ile Temmuz, en düģük olduğu ay ise % 66,7 ile Kasım ayıdır (ġekil 4.13).

73 64 Samandağ İlçesinde Ortalama Nem (%) Ortalama Nem (%) ġekil Samandağ ilçesinde ortalama nem (Anonim 2011g) Ġklim verilerine baktığımızda Samandağ ilçesinde turizme en uygun ayların Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları olduğu görülmektedir Flora Bitki ve Orman Topluluklarının Özellikleri ve ÇeĢitleri; Bilindiği gibi biyoçeģitlilik; bir bölgedeki genlerin türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluģturduğu bir bütündür. Samandağ ormanlarında bu özelliklerin birini veya birkaçını bir arada taģıyan bölmecikler mevcuttur. BiyoçeĢitliliği korumanın en iyi yolu hedef türleri kendi doğal yaģama alanları içerisinde korumaktır. Plan ünitesinde bu alanlar doğayı koruma alanları olarak ayrılmıģtır. Plan ünitesi ormanlık alanlarının büyük kısmının çalı ve otsu bitkilerle kaplı olması ve doğu Akdeniz bölgesi içerisinde farklı bir konumda bulunması nedeniyle yöre yapraklı türler açısından çok sayıda endemik türe ev sahipliği yapmaktadır. Plan ünitesinde tespit edilen yaygın olarak bulunan bazı ağaç, ağaççıklar Ģunlardır; Pinus brutia (kızılçam), Platanus oriantelis (çınar), Alnus glutinosa (kızılağaç), Ulmus grandiflora (Karaağaç), Quercus coccifere (kermes meģesi), Quercus ilex (Pırnal meģesi), Phileria metia (Akçekesme), Pictacia terebentus (Sakız), Arbutus andrachne

74 65 (Sandal), Laurus nobilis (defne), Staphyllea pinnota (Tespih), Myrtus comminus (mersin). Amanos Dağlarının 800 ile 1200 matreleri arasında Ardıç (Juniperus), MeĢe (Quercus cerris), Kayın (Fagus), Gürgen (Carpinus), Karadal (Ostrya), Kızılcık (Cornus) ağaçlarının hâkim olduğu doğal ormanlar görülmektedir.1200 metrenin üzerinde ise Karaçam (Pinus nigra) gibi ibreli ağaçlardan oluģan ormanlar yer almaktadır (Anonim 2002). Amanos Dağlarının ormanlık alanları dıģında ve Keldağ da tipik Akdeniz bitki topluluğu olan makiler bulunmaktadır. Bu alanlar bitki çeģitliliği açısından zengin olup bünyesinde çok sayıda faydalı ve ekonomik bitki türünü barındırmaktadır. Konuyla ilgili olarak yapılan çalıģmalarda tespit edilen bazı bitki türlerini Ģöyle sıralayabiliriz: Halk arasında zahter olarak bilinen ve birçok çeģidi bulunan kekik (Thymus) Çanakkale kekiği, Ġstanbul kekiği, Kara ot, Güveyi otu veya MerzengüĢ diye bilinen baharat olarak kullanılan kekik türleri (Origanum yulgare, Origanum laevigatum) yine zater olarak bilinen ve bazı bölgelerde Girit zateri olarak anılan kekik türü (Satureja thymbra) Kara kekik denilen KarabaĢ kekiği ya da Kaya kekiği (Thymbra spicita), Defne(Laurus), Keçiboynuzu (Ceratonia), Mersin (Myrtus), Zindiğen (Quercus), Yabani zeytin (Olea), Sıklamen (Cyclamen), Orkide (Orchis), Gladiol (Gladiolus). Nemnem otu (Ballota saxatilis), Yalancı ısırgan otu (Ballota nigra), Oğul otu (Melissa), Farekulağı, Sıçankulağı ya da Sıçanotu (Anagallis arventis), Buhara Meryem, Altınözü (Pallenis spinosa) papatyagillerden (Phagnalon) Kum zambağı (Pancratium maritimum), Erguvan (Cercis), Karağan ya da Laden (Cistus), Çalba (Phlomis amanica) Dağçayı, Adaçayı (Sideritis mantana), Yer meģesi (Teucrium polium), Rubia. Samandağ ın güneyinde yer alan Keldağ bitki örtüsü açısından zayıf olmasına karģın çeģitlilik açısından oldukça zengindir. Bu dağda dünyanın baģka bir yerinde bulunmayan ve bu dağın adıyla anılan endemik bitki türleri bulunmaktadır. Bu dağın metreleri arasında ÇakĢır oto (Ferula) yaygın olarak bulunmaktadır. Zirveye yakın kesimler ise daha çok Geven (Astrogalus) olarak bilinen otsu bitkilerle kaplıdır (Anonim 2002). Samandağ Ormanları ,5 hektar olup hektarı ormanlık alan ,5 hektarı ormansız (üzerinde ağaç bulunmayan orman toprağı) alan içermektedir. Ormanlık alanlar genel olarak 6 iģletme sınıfına ayrılmıģtır (Çizelge 4.9).

75 66 Çizelge 4.9. Samandağ ormanları iģletme sınıflarının dağılıģı ĠĢletme sınıfı Ormanlık alan Ormansız alan (ha) (ha) Toplam (ha) A-Üretim Ormanı Kızılçam 6954, , ,0 B-Üretim ormanı Karaçam 1261,0-1261,0 C-Üretim ormanı meģe koruya tahvil 626,5-626,5 D-Üretim ormanı sosyal baskılı 1259,5-1259,5 E-Toprak koruma+üretim ormanı 1125,5-1125,5 F-Toprak koruma ormanı 1711,0-1711,0 G-Hidrolojik fonksiyonlu orman 593,0-593,0 H-Doğa koruma ormanı 11195,5 956, ,0 TOPLAM 24726, , ,5 % 55,9 44,1 100 Samandağ Ormanlarının İşletme Sınıflarına Dağılımı Üretim Ormanı Kızılçam Üretim Ormanı Karaçam Üretim Ormanı Meşe (koruya tahvil) Üretim Ormanı (sosyal baskılı) Toprak koruma+üretim ormanı Toprak koruma ormanı Hidrolojik fonksiyonlu orman Doğa Koruma Ormanı ġekil Samandağ ormanları iģletme sınıflarının dağılıģı (%) Samandağ ormanlarının %63,5 u ibreli ağaçlar, %17 si yapraklı ağaçlar, %4,1 i ibreliler arası karıģık, %2,7 si yapraklılar arası karıģık ve %12,8 i ibreli yapraklı karıģık ağaçlardan oluģmaktadır (Çizelge 4.10).

76 67 Çizelge 4.10.Samandağ ormanlarının ağaç türlerine göre dağılıģı (ha.) (Anonim 2002) Ağaç türleri (ha) ĠĢletme Ġbreliler Yapraklılar Ġbreliyapraklı (ha) Toplam Fıstık Diğer sınıfı Kızılçam Karaçam MeĢe arası arası çamı yapraklılar karıģık karıģık karıģık A 6561,5 28,0 273,5 91,0 6954,0 B 563,0 135,0 563,0 1261,0 C 181,5 96,5 348,5 626,5 D 1226,5 7,0 26,0 1259,5 E 575,5 31,5 78,0 16,5 57,0 367,0 1125,5 F 922,5 71,0 139,0 192,0 166,0 220,5 1711,0 G 78,0 61,5 81,0 5,0 367,5 593,0 H 4655,0 854,5 61,5 20,5 3693,0 369,5 337,5 1204, ,5 TOPLAM 14019,0 1581,5 96,5 500,0 3698,0 1012,5 657,0 3161, ,0 % 56,7 6,4 0,4 2,0 15,0 4,1 2,7 12,8 100 Ağaç Türlerine Göre Dağılımı Kızılçam 4,1 2,7 12,8 Karaçam Fıstıkçamı 15 56,7 Meşe Diğer yapraklı 6,4 İbreliler arası karışık 2 0,4 Yapraklılar arası karışık İbreli Yapraklı karışık ġekil Ağaç türlerine göre dağılım oranları (Anonim 2002) MKÜ Fen Edebiyat Fakültesince Samandağ bölgesinde 15 adet endemik bitki tespit edilmiģtir (Aktoklu, 2008). Samandağın Endemik Bitkileri; Rutaceae Astragalus antiochianus Post Tip: (Turkey C6 Hatay) Antioch (Antakya), 20 viii 1886, Hb. Post (BM, K). C5/6 Hatay: Jebel Semaan between Antioch (Antakya) and the sea, viii 1934, Mouterde (tip: A.semaanensis). C6 Hatay: NE of Latik nr. Daz Tepe, 1050 m, Hub.-Mor Endemik. D.Akdeniz (dağ) elementi Lathyrus stenolobus Boiss.

77 Tip: (Turkey C5 Hatay/Syria) in sylvaticis montis Cassi (Akra Da.) Syriae borealis, Boissier (G). C6 Hatay: d.antakya, Küçükkaraçay, Samuelsson Endemik. Crassulaceae Rosularia globulariifolia (Fenzl) Berger Tip: Turkey C5 Hatay) prope Svedie (Samandağ) ad ostia Orontis, 1836, Kotschy 203 (Ġzo. W). C6 Hatay: Antioch (Antakya), Boiss. Endemik. D.Akdeniz elementi. Asteraceae (Compositae) Scorzonera lacera Boiss.&Bal. C5 Hatay: nr. Suedia (Samandağ),Kotschy 331. C6 Hatay: Alexandrette (Ġskenderun), Meincke. Endemik. D.Akdeniz elementi Scorzonera lasiocarpa Chamberlain Tip:(Turkey C5 Hatay) Antakya, d.samandağ, nr. Çevlik,100m,8v 1965,Coode &Jones 641 (Holo. E). Endemik. D.Akdeniz elementi. Scrophulariaceae Verbascum pinetorum (Boiss.)o.Kuntze Tip(Turkey C5 Hatay)in declivibus ad pinetorum margines in vallibus jugi Cassi inter Cassab (Kassab) et Suadieh (Süveydiye),vi 1846,Boissier (Holo. G, Ġzo. B, P). C5 Adana: Belen to Süphandere, N of Feke, 1000m,Davis C6 Hatay: Musa Da. nr. Batiayaz, S slopes, 370 m, Hub.-Mor Endemik. D.Akdeniz elementi Verbascum scaposum Boiss. Tip:(Syria) inter pineta in regione inferiori jugi Cassi (Kassab) Syria borealis in planitie ad Meridiem pagi Cassab sita, vi 1846 Boissier (Holo. G). C5/6 Hatay: between Antakya and Samandağ (nr. Süveydiye),Samuelsson C6 Hatay: ġenköy to Yayladağ, 900 m,davis Endemik. D.Akdeniz elementi Verbascum discolor Murb. Sintip:(Turkey C6 Hatay) Amanus mountains (near Jebel Musa),spring near Col of Seldrin, m,27 viii 1931,Eig&M.Zohary (HUJ).Savuk Suj (Soğuk Su), c.750m, forest of Carpinus, 27 viii 1931, Eig&M.Zohary (HUJ). C6 Hatay: Musa Da., S slopes, 350 m,hub.-mor Endemik. D.Akdeniz elementi Verbascum amanum Boiss. Tip:(Turkey C& Hatay) in calcareis humidis ad templum destructum prope pagum Attyk (Latik) montis Amani Syriae bor. prope Beilan (Belen),Kotschy 1862:19 (Holo. G). C5 Hatay: Musa Da.,above Batiayaz,W slopes,1080 m,hub.-mor C6 Hatay: Soğukoluk, m,Eig&Zohary. Endemik. D.Akdeniz elementi Veronica orientalis Miller Subsp. nimrodi (Richter ex Stapf)M.A. Fischer 68

78 69 C6 Hatay:d.Antakya,Musa Da.,790m,Hub.-Mor Endemik. Lamiaceae Ajuga postii Briq. Tip:(Turkey C6 Hatay) in montibus Amani, Gaiour Dagh (Gavur Da.) et ad Yokoun-Oluk prope Antioch, m,G.Post (Holo. G). C6 Hatay: above Dörtyol,750 m,akman 151. C6 Hatay: Dj. Mousa (Musa Da.)nr. Antioch (Antakya),60-120m,Haradjian C6 Hatay: SE of Dörtyol, 850 m,watson et al Endemik. D.Akdeniz elementi Scutellaria glaphyrostachys Rech. fii. Tip:(Turkey C6 Hatay) Amanus, Hartmann (Ġzo. W). C5 Hatay: mt. Cassius (Akra Da.), m,Hub._Mor Endemik. D.Akdeniz elementi Ballota saxatilis Sieber ex. C.Presl Subsp. brachyodonta (Boiss.) Davis&Doroszenko C5 Hatay: lower region of Dj. Seman(Saman Da.),400m,Haradjian 2100 (tip: B.semanica). Endemik. D.Akdeniz elementi Salvia tigrina Hedge&Hub.-Mor. Tip:(Turkey C6 Hatay) Musa Dağ westlich ob Batiayaz, Hecke,800 m,22 vi 1953, A.Huber-Morath (Holo. Hb. Hub.-Mor.). Endemik. D.Akdeniz elementi. Rubiaceae Asperula cymulosa (Post) Post C5 Hatay:Musa Da.,W slope,850m,hub.-mor Endemik. D.Akdeniz (dağ) elementi. Bölgede bulunan bitkilerin familyaları ve tür adları liste olarak (EK.6) da verilmiģtir (Anonim 2009) Fauna Memeliler; Bölgede kirpilerden 1, böcekçilerden 4, yarasalardan 17, tavģanlardan 1, kemirgenlerden 15, etoburlardan 15 ve çifttoynaklılardan 4 tür bulunmaktadır. Mevcut yabani hayvan türlerinden memeliler liste olarak EK.4 te verilmiģtir (Anonim 2009). KuĢlar; Bölgede kürekayaklılardan 2, leyleksilerden 3, kazsılardan 1, gündüz yırtıcılarından 15, turnamsılardan 1, yağmurkuģlarından 8, güvercinlerden 2, ebabillerden 1, gökkuzgunumsulardan 2, ağaçkakanlardan 1 ve ötücü kuģlardan 58 tür tespit edilmiģtir (EK.5) (Anonim 2009).

79 Ġskenderun-Arsuz yaban hayatı geliģtirme sahası Ġskenderun-Arsuz Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası (YHGS), 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununun 4.maddesi uyarınca Bakanlar Kurulunun tarih ve 2006/10966 sayılı kararı ile ilan edilmiģtir ,5 ha. alana sahiptir (ġekil 4.16). Hedef tür olarak Yaban keçisi (Capra aegagrus) ve karaca (Capreolus capreolus) bulunmaktadır. Hatay ilinin Ġskenderun, Antakya ve Samandağ ilçeleri sınırları içerisinde kalmaktadır (ġekil 4.17) (Anonim 2009). İskenderun-Arsuz YHGS sınırı ġekil Ġskenderun-Arsuz YHGS sınırı (Anonim 2010)

80 71 ġekil Ġskenderun-Arsuz YHGS genel görünüm (Orijinal 2011) Ġskenderun-Arsuz YHGS içerisinde her yıl yapılan envanter çalıģmalarına göre yaban keçisi popülasyonu 2010 yılında 384 e ulaģmıģtır. Yaban keçisi sayısının artmaması kaçak avlanmanın fazla olmasından kaynaklandığı belirlenmiģtir (Çizelge 4.11). Çizelge Ġskenderun-Arsuz YHGS da envanter sonuçları (Anonim 2010d) YILI TÜRÜ ADEDĠ 2004 Karaca 77 Yaban Keçisi Karaca 39 Yaban Keçisi Karaca 65 Yaban Keçisi Karaca 11 Yaban Keçisi 350 Karaca Yaban Keçisi 395 Kızıl Geyik Karaca 26 Yaban Keçisi 355 Kızıl Geyik Karaca 15 Yaban Keçisi 384 Kızıl Geyik 3

81 72 ġekil Ġskenderun-Arsuz YHGS yaban keçisi görüntüsü (Orijinal 2010) Envanter sonuçlarına göre yaģlı erkek bireyler arasından belirlenen kotaya göre 2009 yılında 2 adet yaban keçisinin av turizmi kapsamında avlattırıldığı belirlenmiģtir (Çizelge 4.12). Çizelge Ġskenderun-Arsuz YHGS da av turizmi uygulamaları (Anonim 2010d) Yılı Avına Ġzin Verilen Elde Edilen Kota Vurulan Av Hayvanı Türü Gelir (TL) 2004 Yaban keçisi , Yaban Keçisi , Yaban Keçisi , Karaca , Yaban Keçisi , Yaban Keçisi , Yaban Keçisi , Yaban Keçisi TOPLAM , Samandağ Kumulları a) Önemli Doğa Alanı (ÖDA); Uslu (1978) e göre toplam 27 il sınırlarına ait km uzunluğundaki Anadolu deniz sahillerinin sadece 24 tanesi kıyı kumuluna sahiptir. Kumullarımızın uzunluğu 845,1 km. yüzölçümü de hektardır (Kayıkçı, 2006).

82 73 Kıyı kumulları kimyasal ve fiziksel özelliklerine bağlı olarak kendilerine özgü bir flora ve faunayı barındırırlar. Samandağ kıyı kumulları 14 km. lik alanda Çevlik limanı ile güneydoğuda Sabca Burnu arasında uzanır (ġekil 4.19). Türkiye de uluslararası öneme sahip Önemli Doğa Alanları (ÖDA) ve sınırlarının belirlenmesine yönelik çalıģmalar yapan Doğa Derneği, binlerce türün vazgeçilmez yaģam alanı olan 305 ÖDA tanımlamıģtır. ÖDA'lar, alan korumaya ihtiyaç duyan türlerin dağılım ve nüfuslarını esas alan standart, küresel ölçekte uygulanabilir ve eģik değerlerine bağlı somut kriterler vasıtasıyla seçilir. Bu kriterler alan koruma önceliklerini ortaya çıkarırken iki önemli noktaya vurgu yapmaktadır; hassaslık ve benzersizlik (Anonim 2010). ġekil Samandağ kumulları ve Keldağ (Orijinal 2011) Samandağ Kumulları 305 ÖDA dan bir tanesidir. Dar yayılıģlı Gnocytisus pterocladus ve Micromeria fruticosa ssp. barbata kumullarda bulunan ve ÖDA kriterlerini sağlayan bitki taksonlarıdır. b) Kuş Göç Yolu Samandağ Kumulları kuģ göç yolu üzerindedir (ġekil 4.20);

83 74 ġekil Dünyadaki ana kuģ göç yolları (Erdem, 2003) Bölge süzülerek uçan kuģların toplu olarak geçiģ yaptıkları yeryüzündeki önemli yerlerden biridir. Sonbaharda Ġstanbul Boğazı'ndan ve Çoruh Vadisinden geçerek Anadolu yu kateden kuģlar Amanos Dağları'nda (özellikle Belen Geçidi nde) yoğunlaģarak güneye iner ve ilkbaharda aynı yoldan kuluçka alanlarına dönerler (ġekil 4.21). ġekil Samandağ Meydan köyünde leylek göçü (Orijinal 2010)

84 75 Hatay ili için sonbahar göçünde iki ana güzergâh tanımlanabilir (ġekil 4.22). Bunlardan birincisi Çukurova Deltasının doğu kıyısından (Yumurtalık Lagünleri) Ġskenderun Körfezini en dar olduğu yerden geçerek Akıncı Burnuna ulaģmakta ve buradan kıyıyı takip ederek güneye inmektedir. Ġkinci ana güzergâh körfezi geçmek yerine etrafından dolanarak Belen geçidine ulaģmaktadır. Bu noktada ikiye ayrılan güzergâhın bir kolu Nur Dağlarının batı yamaçları boyunca güneye devam etmekte, diğer kolu Belen geçidi üzerinden Amik Ovasına (Serinyol mevkiine) ulaģmakta ve buradan güneye yönelmektedir. Her iki güzergâhın Türkiyeden çıkıģ noktalarının ilkbahardaki giriģ noktalarıyla aynı olduğu tahmin edilmektedir (Anonim 2000). Göç güzergâhlarından bir tanesi Samandağ civarından giriģ yaparak kıyıyı kuzeybatı yönünde izlemektedir. Sürüler Akıncı burnunda o anki hakim rüzgara bağlı olarak kuzeydoğuya kıvrılarak kıyıyı takip etmektedir. ġekil Hatay ili 2000 sonbaharında süzülen göçmen kuģların izlediği rotalar (Anonim 2000)

85 76 Alanın özellikle göç döneminde su kuģları için önemli konaklama alanı olduğu düģünülmektedir. ÖDA kriterlerini sağlamamakla beraber, Kızıl kumkuģu (Calidris ferruginea), Deniz düdükçünü (Phalaropus lobatus), SümsükkuĢu (Sula bassana), bölgede gözlenen türlerdendir (Anonim 2010). c) Akdeniz foku (Monachus monachus) yaşam alanı; Akdeniz foku alanı beslenmek için kullanır. Türkiye'de yapılan çeģitli bilimsel çalıģmalarda bireysel tanımlama yolu ile arasında Akdeniz foku bireyi tanımlanmıģ olup, kıyılarımızda 100 civarında fok yaģadığı tahmin edilmektedir ki dünyadaki fok populasyonunun yaklaģık 600 olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu sayı önemli bir yer tutmaktadır (ġekil 4.23). Akdeniz foku dağılımı kıyı boyunca süreklilik yerine belirli bölgelerde yoğunlaģma özelliği göstermektedir. Türkiye kıyılarında foklar; 1. Marmara'da; Marmara Adaları ve Mola Adaları ile Kapıdağ Yarımadası kuzey sahillerinde, 2. Ege'de; Gelibolu Yarımadası (Ege kıyıları) ile Behramkale arasında ve Yeni Foça ile Datça arasında, 3. Akdeniz'de; Datça ile Kemer arasında, Alanya ile TaĢucu arasında ve Hatay Samandağ ile Suriye sınırı arasında, kalan sahillerde var olma mücadelesi vermektedir (Anonim 2011d). ġekil Akdeniz foku (Monachus monachus) (Anonim 2011f)

86 77 ÖDA kriterlerini sağlamamakla beraber sultan kelebeği (Danaus chrysippus), Diken kelebeği (Vanessa cardui), Kırlangıçkuyruk (Papilio machaon) ve Küçük ateģ kelebeği (Lycaena thersamon) alanda sıklıkla gözlenen kelebeklere örnektir (Anonim 2010). Samandağ kıyı kumullarının florasını kapsayan araģtırma alanında 460 bitki örneğinin değerlendirilmesi sonucu; 48 familyaya ait 152 cins ve 198 tür ve türaltı takson tespit edilmiģtir. Ġçerdikleri takson sayısına göre en büyük üç familya Ģöyledir: Poaceae 30 tür (%15,4), Fabaceae 26 tür (%13,3) ve Asteraceae 24 tür (%12,3) tanımlanan bitkiler arasında Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı (Ekim ve ark., 2000) na göre 3 türün VU (Vulnerable)-Zarar Görebilir kategorisinde, 1 türün EN (Endangered)- Tehlikede kategorisinde yer aldığı belirlenmiģtir (Çizelge 4.13) (Kayıkçı, 2006). Çizelge Samandağ kıyı kumullarında tehlike altındaki türler ve tehlike kategorileri Tür adı Pancratium maritimum Zygophyllum albüm Alhagi mannifera Leucanthemum myconis Tehlike kategorisi EN VU VU VU Samandağ kıyı kumulunda tanımlanan bitki birlikleri (GümüĢboğa, 2006); 1. Gladiolo-Eryngietum maritimae 2. Salsolo-Inuletum critmoidis 3. Xanthio-Inuletum critmoidis 4. Medicagini-Pancratietum maritim 5. Plantigini-Xanthietum strumarii 6. Xanthio-Euphorbietum parali 7. Anchuzo-Poronychietum kurdica 8. Pancratio-Holocnemetum strabilacei 9. Plantagini-Juncetum acuti 10. Spergulario-Limonietum angustifolii 11. Tamarici-Phragmitetum australis 12. Vicio-Aethiorrhizetum bulbosae 13. Inulo-Halimionetum portulacoidi 14. Cakilo-Salsoletum kali 15. Anchuso-Verbascetum sinuati 16. Verbasco-Nerietum oleander

87 Alkanno-Pancratietum maritimae 18.Ipomion-Pancratietum maritimae ġekil Pancratium maritimum (Kum zambağı) (Zubari, 2009) d) Deniz Kaplumbağası Yuvalama Alanı Samandağ Kumsalı Türkiye de deniz kaplumbağalarının sayılı yuvalama kumsalından birisidir. Deniz kaplumbağaları ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleģmeler Bern (Avrupa nın Yaban Hayatı ve YaĢam Alanlarının Korunması), Barselona (Akdeniz in Kirliliğe karģı korunması) kapsamında 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu ve 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ile ulusal bazda koruma altına alınmıģtır. Caretta caretta ve Chelonia mydas türleri IUCN kriterlerine göre nesli tehlikede statüsündedir. Deniz kaplumbağalarının korunması için Çevre ve Orman Bakanlığınca yayınlanan 2009/10 nolu genelge ile yuvalama alanlarının koruma-kullanma koģulları belirlenmiģtir (Anonim 2010d). Baran ve Kasperek, (1989) a göre dünya denizlerinde yaģayan 8 tür deniz kaplumbağasından 5 türü Akdenizde bulunur. Bunlardan 3 türün (Dermochelys coriacea, Lepidochelys kempii, Eretmochelys imbricata) Akdeniz i beslenme alanı olarak kullandığı, diğer 2 türün ise (Caretta caretta ve Chelonia mydas) yuvalamak için Akdeniz de bulunduğu belirtilmiģtir.

88 79 Hilton-Taylor, (2000) e göre IUCN kriterlerine göre C.mydas (ENA2bd) ve C.caretta (ENA1abd) nesli tehlike altında olan türler listesinde yer almaktadır. Ayrıca ülkemizin de taraf olduğu Bern ve Barselona AntlaĢmaları gereği denizkaplumbağaları kesin koruma altına alınan fauna türleri listesinde yer almaktadır (Özdilek ve ark., 2010). ġekil Samandağ kumsalında YeĢil kaplumbağa (Chelonia mydas) yumurtlama anı (Orijinal 2010) ġekil Samandağ kumsalında yumurtadan yeni çıkmıģ Chelonia mydas yavrusu (Orijinal 2010)

89 80 ġekil Samandağ kumsalı deniz kaplumbağası yuvalama alanı (Orijinal 2009) Baran ve Kasparek (1989) a göre 1988 yılında Türkiye nin Aydın ili KuĢadası ilçesi ile Hatay ili Samandağ ilçesi arasında kalan 2456 km lik alan taranmıģ ve her iki deniz kaplumbağası türü için 17 önemli yuvalama kumsalı olduğu belirtilmiģtir. Canbolat (2004) e göre son yıllarda yapılan çalıģmalarla bu kumsallara irili ufaklı yeni kumsallar [Çıralı, Alata, Yumurtalık, Kale (Hatay)] eklenmiģ ve kumsal sayısı 21 e çıkmıģtır (ġekil 4.28). ġekil C. caretta ve C. mydas deniz kaplumbağalarının Türkiye de önemli yuvalama kumsalları

90 81 Samandağ Kumsalı Türkiye de deniz kaplumbağalarının sayılı yuvalama kumsalından birisidir. Kumsal yaklaģık 14 km uzunluğunda olup kuzeyde Çevlik limanı, güneyde Sabca Burnu arasında yer almaktadır (ġekil 4.29). ġekil Samandağ kumsalının genel görünüģü ve kuluçka alanları Samandağ deniz kaplumbağası yuvalama kumsalında Hatay Ġl Çevre ve Orman Müdürlüğünce her sene 01 Haziran 15 Eylül tarihleri arasında koruma ve izleme çalıģmaları yapılmaktadır (Çizelge 4.14). Çizelge Samandağ Kumsalında incelenen yuva sayıları (Anonim 2010d) Yılı C.mydas Yuva sayısı C.caretta

91 82 ġekil Samandağ kumsalına yuva yapan deniz kaplumbağaları (Anonim 2010d) Amanos Dağları (Musa Dağı bölümü) a) Önemli Doğa Alanı Güney kısmı Samandağ da bulunan Amanos Dağları, Doğa Derneği tarafından ilan edilmiģ Türkiye nin 305 Önemli Doğa alanlarından birisidir. Amanos Dağları KahramanmaraĢ Sır baraj gölünden baģlayıp Hatay ilinin Samandağ kıyılarına doğru yaklaģık 175 kilometre boyunca uzanan dağ silsilesidir. Bu dağ silsilesi üç bölüme ayrılır; en kuzeyde yer alan Çimen Dağı, orta kısımda yer alan Bozdağ ve Samandağ kıyılarına yakın Musa Dağı. WWF 1999 yılında, Avrupa'nın biyolojik çeģitlilik bakımından en değerli ve acil olarak korunması gereken 100 ormanını belirleyerek bunları "Avrupa Ormanları'nın Sıcak Noktaları" olarak tanımlamıģtır. Bu "sıcak noktalar" arasında Türkiye'den de 9 alan yer almaktadır. Bunlardan bir tanesi de Amanos Dağları dır. Amanos Dağları bütünlüğü bozulmamıģ ormanları, çeģitli yaģam alanları, farklı jeolojik yapıları, sarp kayalıkları ve mağaraları korunaklı vadileriyle yaban hayatı açısından da önemlidir. ÖDA; Karadeniz e özgü ormanlar ile Akdenize özgü maki toplulukları ve ormanları yüksek dağ çayırları, derin ve nemli vadilerdeki nehir kıyısı bitki toplulukları ve az miktarda tarım alanlarından oluģmaktadır. Türkiye deki bitki endemizm merkezlerinden biri olarak ÖDA kriterlerini sağlayan 174 bitki taksonuna ev sahipliği yapar. Bunlardan 20 si dünya üzerinde sadece burada yaģamaktadır. Amanos Dağları tür çeģitliliği açısından Türkiye nin en zengin ÖDA sıdır (Anonim 2010).

92 83 b) Şimşir (Buxus sempervirens) Gen Koruma Ormanı; Çevre ve Orman Bakanlığınca yürütülen Milli Ağaç Islah Programı çerçevesinde, ağaç türlerimizin asırlar boyunca doğada oluģturdukları tür içi genetik çeģitliliği korumak, gelecek kuģaklara aktarmak, bugün ve gelecekteki ıslah faaliyetlerimizde bir gen kaynağı olarak yararlanabilmek ve Gen Koruma Ormanı ihtiyacını gidermek amacıyla 360, 361 numaralı bölmelerde bulunan ġimģir meģçeresi Gen Koruma Ormanı olarak seçilmiģtir (ġekil 4.31) (Anonim 2002). ġekil Batıayaz köyü ĢimĢir gen koruma ormanı (Orijinal 2011) Çizelge Gen Koruma ormanı tanıtım formu (Anonim 2002) Ağaç Türü: ġimģir (Buxus sempervirens) Tescil no: 186 Bulunduğu yer Bölge müdürlüğü: K.MaraĢ Enlem: ĠĢletme Müdürlüğü: Antakya Boylam: ĠĢletme ġefliği: Samandağ Bölme no: 360,361 YetiĢme muhiti tanıtımı Ana Kaya: Kalker Ort.rakım: 200 Toprak tipi: Kumlu Meyil: %20 Yıllık yağıģ: 1150,5 mm Bakı: B Max.YağıĢ/ay: 214,6 mm/ocak Ort.Yıl.Sıc.: 18.0 C Min.YağıĢ/ay: 7,3 mm/ağustos Max.sıc./ay: 27.5 C/Ağustos Nisbi Nem: %69 Min.sıc/ay: 8.0 C/ocak MeĢçere tanıtımı Nüve Saha (ha): 19.0 Ort.boy: 2.0 m Toplam Saha (ha): 97.5

93 84 ġekil Gen koruma ormanı haritası (Anonim 2002) Kültürel peyzaj değerleri Arkeolojik sit alanları ve anıt yapılar Samandağ ilçesinde Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescil edilmiģ 9 adet arkeolojik sit alanı ve 13 adet anıt yapı bulunmaktadır.

94 85 Sıra No Çizelge KTVKK ile ilan edilen alanlar (Anonim 2011e) T.C. Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Tarafından Samandağ Ġlçesinde Ġlan Edilen Alanlar KTVKKK Korunması gerekli taģınmaz kültür varlığının Koruma Derecesi Tarih/No: adı ve yeri; SĠT ALANLARI /75 Samandağ ilçesi AlevıĢık Mah.ile TekebaĢı Köyü arasında Asi Nehir yatağında bulunan tarihi Antik Liman Kalıntıları Samandağ ilçesi Meydan Köyü Terme mevkii / , 857, 859, 860, 861, 862 parsellerde bulunan Geç Roma Kalıntıları Samandağ ilçesi Mağaracık Beldesinde bulunan /3082 Kaya mezarları ve Mağaraların yer aldığı nekropol alan Samandağ ilçesi SutaĢı Köyü 90/18 pafta, 1228, 1945, 1204, 1230, 329, 1236, 342, 331, 340, 333, / , 335, 336, 338, 280,281, 282, 283, 324, 1611, 1612, 1212, 1243 nolu parseller üzerinde yer alan Sabuniye Höyüğü / /5465 Samandağ ilçesi Hüseyinli Köyü 22 ve 677 parsellerde yer alan arkeolojik alan Samandağ ilçesi AlevıĢık mevkii 89/3 pafta, 520, 521, 518, 531, 533, 495, 496, 8620, 8621, 8091, 8092, 8093, 8094, 8095, 8096, 8097, 8098, 8099, 6511, 6516, 8548, 8549, 4301, 7576, 7577, 9237, 9238, 9239 parsellerde yer alan Al Mina Höyüğü /3402 Samandağ ilçesi Kapısuyu Köyü sınırları içerisinde kalan Antik Selevcia de Pierre Kenti Samandağ ilçesi Kapısuyu köyü 14 pafta, /1676 ada,92 ve 93 sayılı parsellerde yer alan Kaya Mezarlarını içeren Kaya oluģumu, Antik Dönem dalga kıran /306 Samandağ ilçesi Mağaracık Beldesi 21 ada, 14 Parselde bulunan Antik sit alanı (TaĢ kesim alanı) / / /3410 ANIT YAPILAR Samandağ ilçesi Yaylıca Beldesi sınırlarında bulunan Batıayaz köprüsü Samandağ ilçesi Yoğunoluk Köyünde bulunan Mülkiyeti Garigori Ermeni Kilisesi Vakfına ait 1 pafta,91 ada,1 parselde kayıtlı taģınmazın, cami olarak kullanılan muhdes betonarme katının altında yer alan kilise bölümü Samandağ ilçesi Kilise sokak no:57 tapunun 616 parselinde bulunan Seyyide Naya Kilisesi ile Yamaç Sokaktaki tapunun 766 parselinde bulunan Darul Hamire (Marilyas) Manastırı olduğu yerde koruma altına alınmasına koruma alanı olarak belirlenmesine korunması gerekli kültür varlığı korunması gerekli kültür varlığı korunması gerekli kültür varlığı I.derece arkeolojik sit alanı I.derece ve III.derece arkeolojik sit alanı I.derece ve III.derece arkeolojik sit alanı I.derece ve III.derece arkeolojik sit alanı III.derece arkeolojik sit alanı I.derece ve III.derece arkeolojik sit alanı I.derece ve III.derece arkeolojik sit alanı I.derece arkeolojik sit alanı /1934 Samandağ ilçesi Yoğunoluk Köyü Ziyaret Mevkii adıyla anılan 105/8 pafta, 13 ada, 10 parselde yer alan Kilise kalıntısı korunması gerekli kültür varlığı

95 86 Çizelge KTVKK ile ilan edilen alanlar (Anonim 2011e) (Devamı) / / /A / / / / / /4618 Samandağ ilçesi mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait 8 ada,1369 parselde yer alan Ebül Fütuh Cami Samadağ ilçesi Mağaracık Beldesi 22 ada, 16 numaralı parseldeki su kaynağını korumak amacı ile yapılmıģ tonozlu su yapıları Samandağ Ġlçesi Hıdırbey Köyündeki 2000 yıllık Çınar ağacı Samandağ Ġlçesi Teknepınar Köyü 3 pafta, 388 parselde bulunan Kilise ve çevresinde yer alan 116, 118, 233, 235, 271 ve 292 sayılı parseller Samandağ ilçesi Çiğdede mevkii 95/8 paftada bulunan Ġslami döneme ait Hıdır Türbesi Samandağ Ġlçesi Nahırlı Köyü Tahun Hava Mevkii 100/18 pafta,27 ada,437 parselde yer alan St.Simon Manastırı Samandağ ilçesi mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait Vakıflı Köyü 80 parselde yer alan taģınmaz Samandağ ilçesi Zeytunlu Mahallesi özel mülkiyete ait 4361 parselde yer alan Geç Osmanlı okul müģtemilatı Samandağ ilçesi Büyükkaraçay Deresi üzerinde bulunan kemerli tek gözlü Seldiren Köprüsü korunması gerekli kültür varlığı korunması gerekli kültür varlığı tescil tescil ve koruma alanı olarak belirlenmesi korunması gerekli kültür varlığı korunması gerekli kültür varlığı korunması gerekli kültür varlığı korunması gerekli kültür varlığı korunması gerekli kültür varlığı Arkeolojik Sit Alanları 1.Antik Liman Kalıntıları Samandağ ilçesi YeĢilada Mahallesinde bulunan kalıntılar yüzyıllar boyu Asi Nehrinin yatağının altında kalmıģ olup, bu güne kadar gün ıģığına çıkmamıģtır. Ancak bu yıl yağıģların fazla olması nedeniyle, Asi Nehri SutaĢı Köyü çevresinde kabararak taģkınlara neden olmuģtur. Baharla birlikte çekilen sular ve Asinin bu yörede yatak değiģtirmesi sonucu mevcut kalıntılar ortaya çıkmıģtır. Kalıntılar yaklaģık 2 m. altında ortaya çıkmıģtır. Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 75 nolu kararı ile I. derece arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmiģtir (EK.2). Antik Liman kalıntıları dikdörtgen biçimli 50x100 cm. boyutlarındaki taģlarla inģa edilmiģtir (ġekil 4.34). TaĢlar iki sıra üst üste konulmuģ ve birbirlerine zıvanalar içerisine yerleģtirilen demir kancalarla bağlanmıģlardır. Mevcut üç adet iskele bulunmaktadır. Ġskelelerin eni 2 m. uzunluğu ise tam belirgin olmamakla birlikte 3-4, 5 m. arasında değiģmektedir. Henüz bu iskeleler bağlanan yollar ve mendirek kalıntıları yüzeyde görünmemektedir. Yüzeyde açığa çıkmayan bu kalıntıların bugün tarım alanı olarak kullanılan bahçelerin altında olması düģünülmektedir. Ġskele taģlarının sağa sola

96 87 yıkılarak dağılmıģ olması burada bir depremin olmuģ olabileceği izlenimini yaratmaktadır. Burada limana ve iskeleye ulaģımı sağlayan yolların varlığını düģünürsek, burada bir kurtarma kazısının yapılması gerekmektedir. Yalnız arazinin alüvyonlarla kaplı oluģu kazının dozerle yapılması gerektiğini düģündürmektedir. ġekil Antik Liman Kalıntıları Haritası (Anonim 2011e) ġekil Antik Liman Kalıntıları (Anonim 2011e)

97 88 2.Geç Roma Kalıntıları Samandağ Meydan Köyünde Terme adıyla anılan mevkiinde 858 parsel üzerinde yer alan yapı kalıntısı, oldukça tahrip olmuģ durumdadır. Bazı duvar temelleri koruna gelmiģtir. Yapı veya kompleksi olarak adlandırılabilecek kalıntıya ait çok sayıda mimari eleman araziye dağılmıģ durumdadır (ġekil 4.36). Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 3402 nolu kararı ile I.ve III. derece arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmiģtir (EK.2). ġekil Geç Roma Kalıntıları haritası (Anonim 2011e) ġekil Geç Roma Kalıntıları (Anonim 2011e)

98 89 3.Mağaracık Beldesi Kaya mezarları ve mağaralar; Samandağ ilçesi Mağaracık Beldesi sınırları içerisinde bulunan M.Ö. 11. yy. Bizans Çağına kadar yerleģim görmüģ örenleridir. Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 3402 nolu kararı ile I.ve III. derece arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmiģtir (EK.2) (Anonim 2011e).. ġekil Mağaracık Beldesi kaya mezarları ve mağaralar (Zubari, 2009) ġekil Mağaracık Beldesi Kaya mezarları ve mağaralar krokisi (Anonim 2011e)

99 90 4.Sabuniye Höyüğü Asi Deltası nın güneydoğu ucunda Samandağ ilçesi SutaĢı Beldesi sınırları içinde, Asi Vadisi nin baģlangıcında uzanan güney ve batı yanları dik yükselen doğal bir tepe üzerinde yer almaktadır. Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 5464 nolu kararı ile I.ve III. derece arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmiģtir (EK.2). Tepenin doğal bir etki sonucunda parçalanması ile Höyüğün üstü tahrip olmuģ ve çökmüģtür (ġekil 4.40). Amik Ovasında yerleģim tarihi günümüzden 4000 yıl öncesine uzanan bugün Tel Aççana (Tell Atehana) harabeleri olarak anılan yerde bulunan yazılı belgelerde Alalaklı olarak adlandırılan Ģehir devletinin limanı olarak ortaya çıkmaktadır. Özellikle günümüzden 3300 yıl öncesinde Kıbrıs ile yoğun iliģkilerin Sabuniye üzerinden yürütüldüğü arkeolojik verilerden anlaģılmaktadır. Asi nehrinin biriktirdiği alüvyon ve yaģanan tektonik hareketler deltanın jeomorfolojik yapısında değiģim yaratmıģtır. Deniz çekilmesi tespit edilen deltadaki yerleģimler denizden uzaklaģması Sabuniyenin de liman Ģehri özelliklerini yitirmesine yol açmıģ olmalıdır ki Ġ.Ö.750 yıllarında yani günümüzden 2750 yıl önce bir diğer liman Ģehri olan Al Mina nın kuruluģuna tanık olunmaktadır.. Geç Bronz Çağından itibaren burada yerleģildiği 1936 yılında yapılan arkeolojik kazılarda saptanmıģtır yılında yapılan kazı çalıģması ve yüzey araģtırmasında M.Ö 8. yy dan Bizans Dönemine kadar eserler bulunmuģtur (Pamir, 2008). ġekil Sabuniye Höyüğü krokisi (Anonim 2011e)

100 91 ġekil Sabuniye Höyüğü (Anonim 2011e) 5.Hüseyinli Köyü arkeolojik sit alanı (Mimari) Hatay ili Samandağ ilçesi, Hüseyinli Köyü, 22 no lu ve 677 no lu parseller üzerinde bulunmaktadır. Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 5007 nolu kararı ile III. derece arkeolojik sit alanı ilan edilmiģtir (EK.2). Eğimli olan parselin bir kısmı düzleģtirilmiģ, düzleģtirme sonucu oluģan kesitte mozaik ortaya çıkmıģtır. Mozaiğin bir kısmının tahrip olduğu görülmüģtür. Siyah ve beyaz taģlardan olan mozaiğin taģları iridir (Anonim 2011e). ġekil Hüseyinli Köyü arkeolojik sit alanı krokisi (Anonim 2011e)

101 92 ġekil Hüseyinli Köyü arkeolojik sit alanı (Anonim 2011e) 6. Al Mina Höyüğü Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 5465 nolu kararı ile I.ve III. derece arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmiģtir (EK.2). Samandağ ilçesi AlevıĢık Mahallesinde, Asi Nehrinin denize döküldüğü noktadan yaklaģık 1 km. içeride yer alan höyük, güney ve doğudan 4, kuzey ve batı yönlerden 0,60 m. yüksekliktedir. Ġ.Ö. 8. yüzyılın ilk yarısından itibaren yerleģilmeye baģlanmıģtır. Demir Çağının önemli liman kentidir. 10 yerleģim katı tespit edilen Al Mina da toprak yüzeyine en yakın olan tabaka 1., en alttaki en erken tabaka ise X. tabaka olarak adlandırılmıģtır. I. tabakada Antakya daki Haçlı Prensliği döneminden Geç Roma dönemine kadar devam eden 9 yüzyıllık bir sürece ait malzemenin çıktığı tabakadır. II. tabaka Ġskender dönemine ait çok sayıda sikke ve 1 adet Helenistik döneme ait sikkenin bulunduğu tabakadır. III. tabakada Fenike ve Mısır dan ithal ürünler ile Attika yapımı ithal vazolar, yerel yapım taklit lekyboslar, Attika gümüģ sikkeleri, mücevherler, gümüģ ve elektron boncuklar, bakır ve kurģundan farklı ticaret ürünleri ele geçmiģtir. Bu tabaka Ġ.Ö e kadar tarihlenmiģtir. IV. tabaka III. tabakada görülen malzeme ve mimarinin devamı niteliğindedir, yerel iyi kalitede kırmızı boyalı kaplar ve Kertch tipi 2 örneğe göre bu tabaka Ġ.Ö a tarihlenir. V ve VI. tabakalar birbirinin devamı olan tabakalardır. Depo-ambar amaçlı yapılar magazinler Ģeklinde düzenlenmiģtir. 6. tabaka Enoia taklidi protokorint fincanlar, Atina ve Euboia SOS Amforaları, Ġonya fincanları, Rodos kuģlu kaseler ile, V. tabaka ise Batı Anadolu ve Adalardan gelen mallar ile karakterize edilir. VII - X.

102 93 tabakalar ise Ġ.Ö yüzyıla tarihlenen Kıbrıs kökenli malzemeler ile karakterize edilir. Al Mina yerleģimi yapıların planı ve malzemelerin niteliğinden ötürü bir liman yerleģimi olarak tanımlanmıģtır. Daha önce arkeolojik kazı yapılmıģtır (Anonim 2011e). ġekil Al Mina Höyüğü kroki (Anonim 2011e) ġekil Al Mina Höyüğü (Anonim 2011e) 7. Çevlik-Antik Selevcia de Pierre Kenti Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 3402 nolu kararı ile I. ve III. derece arkeolojik sit alanı ilan edilmiģtir (EK.2). Samandağ ilçesi Kapısuyu Köyü ve Mağaracık Beldesi sınırları

103 94 içerisinde kalmaktadır (ġekil 4.45). Antakya nın 22 km batısında Musa Dağının güneyinde deniz ve kayalık alan arasındaki düzlükte kurulan aģağı ve yukarı Ģehir olmak üzere, Selevcıa Pıerre Antik kenti Ģehir surlarıyla çevrili olup Ģehir surları içerisinde ve Spasianus-Titus Tüneli Limanı, Agorası, Dor Tapınağı ve kaya mezarları bulunmaktadır. Kent Helenistik dönemde kurulmuģ Bizans Çağının sonlarına kadar varlığını devam ettirmiģtir. Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtla Yüksek Kurulu BaĢkanlığının tarih ve A-2952 sayılı kararı ile ġehir Surları, Vespesiyanus ve Titus Tüneli (Kanalı), Liman ve Mendirek, Tiyatro, Mimari Yol, ÇarĢı-Pazar yeri, Dor Tapınağı, BeĢikli Mağara tescillenmiģtir. Samandağ ın 5 Km. kuzeyinde Musa Dağı nın denize hakim yamaçlarında M.Ö 300 de Seleucos I.Nicator tarafından kurulan ve kurucusunun adıyla anılan Ģehirdir. ġehrin, dağın hemen bitiminde, dağdan gelen derelerin ağzında bir iç limanı vardı. Ġsa Peygamberin havarilerinden Aziz Paul, bu limandan Tarsus a ilk seyahatini yapmıģtır. Sellerin bu limanı doldurması tehlikesi ortaya çıkınca Roma Ġmparatoru Vespasianus zamanında dağ delinerek bir tünel açılması kararlaģtırıldı (M.S 69). Tünel Titus zamanında tamamlandı ve derenin önü bir duvarla kapatılarak sel suları 7 metre yükseklik ve 6 metre geniģliğe sahip olan bu tünel vasıtası ile uzaklara akıtıldı, böylece limanın dolması önlenmiģ oldu. 130 metresi kapalı, kalan kısmı açık olan tünelin uzunluğu 1380 metredir (ġekil 4.47) (Anonim 2011e). ġehir aģağı ve yukarı olmak üzere iki kısımdan oluģuyordu. Yukarı Ģehir denizden 300 metre yükseklikteydi, büyük malikaneler, mabetler ve resmi binaları kapsıyordu. Yukarı kısımlarda Dor Mabedi kalıntılarını görmek mümkündür (ġekil 4.46). AĢağı Ģehir liman ve çevresinde kurulmuģtur. Aynı zamanda burada büyük bir hamam ve küçük bir tiyatro bulunmaktaydı. Alt kısımlarda çok sayıda kaya mezarı görülebilmektedir. Roma Döneminde kalker taģa oyulmuģ içinde çok sayıda mezarı barındıran kaya mezarları BeĢikli Mağara adıyla en çok ilgiyi çekmektedir. ġehrin etrafı surlarla çevriliydi, ÇarĢı ve Al-Mina adlarını taģıyan iki kapısı mevcuttu. Antik kent kalıntıları civarında çok sayıda inziva odası (hermitage) olarak kayalara oyulmuģ mağaralara da rastlanmaktadır (Anonim 2011e).

104 95 ġekil Çevlik-Antik Selevcia de Pierre Kenti (Anonim 2011e) ġekil Dor mabedi kalıntıları (Anonim 2011e)

105 96 ġekil Titus Tüneli (Orijinal 2011) Beşikli Mağara Kaya mezarlarından en çok tanınanı olan BeĢikli Mağara, sütunlu giriģi, süslemeli tavanı ve duvarları ile çok ziyaretçi çekmektedir. Seleukeia Pierianın en göz alıcı anıtlarından birisi olan BeĢikli Mağara mezar anıtı, 5 bölümden oluģan büyük mezar odasıdır (ġekil 4.48) (Anonim 2011e). ġekil BeĢikli Mağara (Orijinal 2011)

106 97 8.Antik Dönem Dalga Kıran Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 1676 nolu kararı ile sit alanı ilan edilmiģtir (EK.2). Samandağ ilçesi Kapısuyu Köyü Çevlik Mahallesi 92 parsel üzerinde Jandarma Karakol binası ve müģtemilat mevcut ayrıca büyük kaya oyuğu kullanılarak depo Ģekline sokulmuģtur (ġekil 4.49). Ayrıca 92 parselde askeri tesisler (kafeterya vb.) bulunmaktadır. 93 parselde antik dönemden kalan dalga kıran mevcuttur (Anonim 2011e). ġekil Antik Dönem Dalga Kıran (92 parsel) (Orijinal 2010) ġekil Antik dönem dalga kıran (93 parsel) (Orijinal 2010)

107 98 ġekil Antik dönem dalga kıran kroki (Anonim 2011e) 9.Antik Sit Alanı (Taş Kesim Alanı) Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 306 nolu kararı ile sit alanı olarak ilan edilmiģtir (EK.2). Samandağ ilçesi Mağaracık Beldesi sınırlarında bulunan sit alanı, Antik Dönemde taģ kesim atölyesi olarak kullanılmıģtır (ġekil 4.52) (Anonim 2011e). ġekil Antik sit alanı (TaĢ kesim alanı) krokisi (Anonim 2011e)

108 99 ġekil Antik sit alanı (taģ kesim alanı) (Anonim 2011e) Anıt Yapılar 1.Batıayaz Köprüsü ġekil Batıayaz köprüsü krokisi (Anonim 2011e) Hatay ili Samandağ ilçesi Yaylıca Beldesi nde Büyük Karaçay Deresi üzerinde bulunan tek gözlü, ayakları doğal kayaların üzerine oturtulmuģ köprü son Osmanlı

109 100 Dönemine tarihlenmiģ olup, kaba yonu taģ kullanılarak inģa edilmiģtir. Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 2143 nolu kararı ile koruma altına alınmıģtır (EK.2). Köprünün üst kotta uzunluğu metre, geniģliği 3.90 metre, yüksekliği ise 6.65 metredir. Üzeri asfaltla kaplıdır. Her iki yanına sonradan demir korkuluk monte edilmiģtir (ġekil 4.55) (Anonim 2011e). ġekil Batıayaz köprüsü (Orijinal 2011) 2.Yoğunoluk Köyü Garigori Kilisesi Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 2974 nolu kararı ile koruma altına alınan Kilise (EK.2), Ģimdi yıkılmıģ olan avlu giriģ kapısı kemerlerinin kilit taģında bulunan kayda göre 1896 yılında yapılmıģtır (ġekil 4.57) yılında tehcir nedeni ile köy halkı Malta Adasına göç etmiģ, Sevr AntlaĢmasından sonra Anadolu'nun iģgali sırasında Malta' ya göç eden köy halkı köye geri dönerek kiliseyi kullanmıģlardır. Hatay'ın 23 Temmuz 1939 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti' ne katılmasından sonra Osmanlı Devleti zamanında Osmanlılar tarafından getirilerek yöreye yerleģtirilen AvĢar Türkleri köye yerleģmiģ, kiliseyi camiye çevirmiģtir (Anonim 2011e).

110 101 ġekil Yoğunoluk Köyü Garigori Kilisesi topoğrafik harita (Anonim 2011e) ġekil Yoğunoluk Köyü Garigori kilisesi-dıģtan (Orijinal 2011)

111 102 ġekil Yoğunoluk Köyü Garigori kilisesi-içten (Orijinal 2011) Yapı boyuna doğu-batı yönünde dikdörtgen planlı ve bazilikal yapı tipine girmektedir. Yapıya güney cephede yer iki ayrı kapıdan girilmektedir. Apsis kısmına yakın kapı üzerinde Ermenice kitabe yer almaktadır. Apsis cephesine dik üç neflidir. Orta nef yanlarda yer alan diğer iki neften daha yüksek tutulmuģtur. Ortada üçerden toplam altı adet ayak ile yan duvarlara bitiģik vaziyette ayaklar üzerine çapraz tonoz örtülüdür (ġekil 4.58). Apsis ile iki yanındaki mekanlar ise beģik tonoz ile örtülmüģtür. Apsisin iki yanında yer alan iki mekanda sonradan kapatılmıģ birer pencere yer almıģtır. Batı cephede bir adet mazgal pencere ile güney cephede üç pencere yer almaktadır. Kuzey duvarda apsis kısmına yakın kısımda kemerli bir niģ bulunmaktadır. Apsis kısmının döģemesi ile batıda bir sıranın döģemesi daha yüksek tutulmuģtur. Diğer kısımlarda döģeme taģları sökülmüģtür. Yapının duvarları köy yakınında yer alan tapınağın taģları örülmüģtür. Ġçteki ayaklar yonu taģından inģa edilmiģtir. Kuzey duvarı tamamen toprağa dayanmaktadır. Yapı dıģtan düz toprak damla örtülüdür. Toprak dama sonradan betonarme yeni bir cami inģa edilmiģtir. Minaresi üstte kuzey cephede yapıdan ayrı olarak inģa edilmiģtir. Minare 1950' li yıllarda inģa edilmiģtir. TaĢtan kare kaideli, silindirik gövdelidir. ġerefe altı dıģ ve iç bükey silmelerle oluģturulmuģtur. ġerefe korkuluğu ile külah taģtandır (Anonim 2011e).

112 103 Yapı cami olarak kullanılırken içerideki rutubet nedeni ile terk edilmiģ, damda betonarme malzeme ile yeni cami yapılmıģtır. Terk edilen yapı harap vaziyette, güney tarafta yer alan nefin üzeri apsis kısmından batıya doğru büyük çatlak oluģmuģtur. Yapının acilen onarıma ihtiyacı bulunmaktadır. Yapıya verdiği yük nedeniyle zarar veren cami kaldırılarak, alt kısım eskiden olduğu gibi cami Ģeklinde yeniden düzenlenmelidir. 3.a) Darul Hamire (St.İlyas) Manastırı Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 3410 nolu kararı ile koruma altına alınmıģtır (EK.2). Samandağ ilçesi Zeytuniye Mah.Yamaç Sokakta bulunan manastır, üç kenarı çevrili bir avlu içinde, esas giriģ kapısı batı cephesindendir. Apsisi doğu uçta, dikdörtgen planlı, duvarları tamamıyla kesme taģtan yapılmıģtır. Kuzey ve güney yan cephelerinde de birer kapı mevcuttur. Ġki adet mermer kitabesi olup biri batı cephesindeki esas giriģ kapısı üzerinde, diğeri kuzey yan cephesindeki kapı üzerindedir. Ġçi iki sıra üçer sütunla, ortada daha geniģ ve yüksek olmak üzere üç nefe bölünmüģtür. Sütunlar arası yuvarlak kemerli olup, orta nef üzerindekiler yan neflere kıyasla daha büyüktür. Apsis önü enlemesine üzerinde Meryemana, Ġsa ve Hiristiyan azizlerine ait panoları içeren ahģap bölmelidir. (Doğu Hiristiyanlık kilise özelliklerinden) ıģıklandırma yan duvarlardaki iki sıra tudor kemerli (alt sıradakiler daha geniģ ve büyük) mermer söğreli pencerelerden sağlanmaktadır. Ayrca esas (batı) cephe kapısı iki yanında çapı 0.50 m. birer adet kapı, üst kısmında da çapı 1 m. olan bir adet pencere bulunmaktadır (ġekil 4.60). DıĢtan bütünüyle onarılan duvarlar, tamamıyla sıvanmıģ ve boyanmıģtır. Avlu yeni biriket duvarlarla çevrilmiģ. Avluda herhangi bir defin yok. Orijinal bütünlüğünü günümüze değin büyük ölçüde korumuģtur (Anonim 2011e). ġekil Darul Hamire (St. Ġlyas) Manastırı krokisi (Anonim 2011e)

113 104 ġekil Darul hamire (St. Ġlyas) manastırı (Orijinal 2011) 3.b) Seyyide Naya Kilisesi Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 3410 nolu kararı ile koruma altına alınmıģtır (EK.2). Samandağ ilçesi Zeytuniye Mahallesi Kilise sokakta yer alan Seyyide Naya (Meryemana) kilisesi, üç yanı mezarlarla çevrili bir avlu içinde, esas giriģ kapısı nartex' i müteakiben batı cephesinde üzeri mermer kitabeli kapıdandır. Ayrıca kuzey ve güney yan cephelerde de birer kapı mevcuttur. Dikdörtgen planlı, apsis' i doğu uçta. Duvarları tamamıyla kesme taģtan. Ġçte taban dikdörtgen kesme taģ döģeli. Ġki sıra üçer sütunlu, ortadaki daha geniģ ve yüksek olmak üzere üç nef' e bölünmüģtür. Sütunlar arası enine yuvarlak kemerli olup orta nef üzerindekiler yan nefler üzerinde olanlara kıyasla daha büyüktür (ġekil 4.62). GiriĢe göre sadece sol orta sütun yuvarlak gövdelidir ve buna uygun bitiģik bir taģ merdivenle, aynı sütun üzerindeki taģ anbona çıkılmakta. Diğer bir anbon ise ahģap olup, batı kapı giriģine göre sağ sıra üçüncü sütuna (apsise en yakın) bitiģik olarak yapılmıģtır. Apsis yönü enlemesine, üzerinde Meryem Ana, Ġsa ve Hristiyan azizlerine ait panoları içeren ahģap bölmelidir (Anonim 2011e).

114 105 ġekil Seyyide Naya Kilisesi krokisi (Anonim 2011e) ġekil Seyyide Naya Kilisesi (Orijinal 2011)

115 Yoğunoluk Köyü Antik Kilise Kalıntısı ġekil Yoğunoluk Köyü Antik Kilise Kalıntısı haritası (Anonim 2011e) ġekil Yoğunoluk köyü antik kilise kalıntısı (Anonim 2011e) Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 1934 nolu kararı ile koruma altına alınmıģtır (EK.2). Samandağ ilçesi Yoğunoluk Köyü ile (Bityaz) Batıayaz Köyleri arasındaki yol üzerinde, Yoğunoluk Köyünden 1,5-2 km kuzeyde yer alan Antik Kilise kalıntısı kesme kalker taģlarla inģa edilmiģtir. Ancak, 1960' lı yıllara kadar nispeten ayakta olduğu söylenen Kilisenin yapı elemanları Yoğunoluk Köyündeki evlerin yapımında inģaat malzemesi olarak, bahçelerin duvarlarında kullanılmak üzere götürüldüğünden Ģu an temelleri, bir kısım duvarlarına ait (yer yer 2 m. yükseklikte) bölümleri hala ayaktadır. Ortasında 6 m.

116 107 çapında kubbe kaidesi mevcuttur. Diğer yapı elemanları etrafta ve yıkıntılar altında bulunmaktadır. Yapıda kullanılmıģ mimari parçlar ve süsleme oldukça güzel iģçilik sergilemektedir. Süsleme elemanları açısından St. Simon ve Barlaham Manastır kalıntılarıyla benzerlikler göstermektedir. M.S yıllarına, 11. yy' a tarihlenmektedir. Bir kısım duvarlarda moloz taģlarla onarım yapılmıģ ancak, günümüzde tamamına yakını yıkık vaziyettedir (Anonim 2011e). 5. Ebül Fütuh Cami Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 2142 nolu kararı ile koruma altına alınan cami (EK.2), Hicri (M. 1895/1896) yılında II. Abdülhamit Han tarafından yaptırılmıģtır. Cami Samandağ ilçesi AlevıĢık Mahallesi Hükümet Konağının karģısında yer almaktadır. ĠnĢa kitabesi kuzey cephede giriģ kapısı üzerinde yer almaktadır. Camiye kuzey cephede yer alan bakı kemerli kapıdan girilmektedir. Caminin üzeri kuzey ve güneye doğru kırılmıģ, ahģap kiriģlemeli ahģap çatı ile örtülüdür. Çatı dıģtan alaturka kiremit kaplıdır. Cami güney ve kuzey cephede iki, doğu ve batı cephede birer basık kemerli pencere ile aydınlanmaktadır. Pencere ve giriģ kapısının kemer ve söveleri yonu taģındandır. Mihrap basık niģ Ģeklindedir. AhĢap mimberin hiçbir özelliği bulunmamaktadır. Duvarlar moloz taģ örgülü, iç ve dıģtan üzerleri sıvalıdır. Caminin eski minaresi kuzeybatı köģede ve camiye bitiģik vaziyettedir. Kare kaideli, güdük silindirik gövdelidir. Üzeri ahģap kafesli çatı ile örtülü Ģerefe yıkılmıģtır. Minareye batı cepheye bitiģik taģ basamaklarla çıkılmaktadır. Sonradan avlunun kuzeydoğu köģesine yeni minare inģa edilmiģtir. Minare kare kaideli, silindirik gövdelidir. Papuçluğun köģeleri pahlı, Ģerefe Ģeklinde düzenlenmiģtir. Korkuluk ve külah taģtandır (Anonim 2011e). ġekil Ebül Fütuh Cami krokisi (Anonim 2011e)

117 108 ġekil Ebül Fütuh Cami (Orijinal 2011) 6.Tonozlu Su Yapıları; Samandağ ilçesi Mağaracık Beldesi sınırlarında bulunan tonozlu su yapısı Mağaracık Ġlköğretim Okulunun doğusunda kayalık bir alanın eteklerinde yer alır. Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 2349 nolu kararı ile koruma altına alınmıģtır (EK.2). Kaynak suyunun korunması amacı ile yapılan kaya oygu tonoz örtü yıkılmıģ olup yıkılan tonoz içerisine yöresel taģlarla örülü tonozlu yapı yapılmıģtır. Ayrıca yıkılan tonozlu yapı bünyesinde halen kullanılan su deposu yer alır. Tonozlu yapının önüne betonarme set ve demir korkuluk yapılmıģ (Anonim 2011e). ġekil Tonozlu su yapıları, topografik haritası (Anonim 2011e)

118 109 ġekil Mağaracık beldesi tonozlu su yapıları (Orijinal 2011) 7.Anıt Çınar Ağacı (Musa Ağacı) Hıdırbey Köyünde koruma altına alınmıģ ulu bir çınar ağacı vardır yaģlarında olduğu tahmin edilen, ancak halk arasında yaģlarında olduğuna inanılan bir ağaçtır. Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve A-2895 sayılı kararı ile tescil edilerek koruma altına alınmıģtır (EK.2). Köyün merkezinde bulunan ağacın gövde çapı 7.50 m' dir. DıĢtan çevresi yaklaģık 20 metredir. Ġki oyukla ağacın gövdesine girilmektedir. Ġç kısmının çapı 5.40 cm. yüksekliği cm. olan bir oda Ģeklindedir (ġekil 4.70). Daha önceleri bu oyuk kahve ocağı ve ahır olarak kullanılmıģtır. Bu ağacın köy halkı arasındaki öyküsü de Ģöyledir; Hz. Hıdır ve Hz. Musa denizden çıkıyorlar ve birlikte bu köye geliyorlar, Hz. Musa yoluna devam ederek kendi adıyla bilinen Musa Dağına çıkıyor, Hz. Hıdır, asasını su kenarına koyuyor ve su içiyor, döndüğünde, asasının yeģerdiğini görüyor. O yeģeren ağacın bu günkü ağaç olduğu söylenmektedir (Anonim 2011e).

119 110 ġekil Anıt çınar ağacı (Musa ağacı) topoğrafik haritadaki yeri (Anonim 2011e) ġekil Anıt çınar ağacı (Musa ağacı) (Orijinal 2011) 8.Teknepınar Köyü Kilisesi Hatay Ġli, Samandağ Ġlçesi, Teknepınar Köyü arazisi içinde halen ayakta, dikdörtgen planlıdır. Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 1675 nolu kararı ile koruma altına alınmıģtır (EK.2). Kiliseye giriģ güneybatıdaki kemerli büyük ana giriģten ve güneydoğu kısmındaki iki

120 111 küçük kemerli kapıdan sağlanmaktadır. Yapıda biri büyük ortada olmak üzere ve iki yanda birer küçük apsis mevcuttur. DıĢtan kesme taģlarla örülmüģ olan kilisenin iç duvarları moloz taģtandır. Yapı orta mekânda on adet yuvarlak sütunlar ve bunlara simetrik olan yarım sütunlar üzerinde durmaktadır. Örtü sistemi olarak ortada büyük bir kubbe ve gerisi düz çatı Ģeklindedir. Kubbe yıkık durumdadır. Yükseklik: 6,48 m. uzunluk: 23,80 geniģlik: 13,6 m. Yapı dikdörtgen planlı olup, orta alanda beģerli iki sıra halinde en sütun üzerinde durmakta, ayrıca bunlara simetrik olarak kenarlarda yarım sütunlar bulunmaktadır. Orta mekânın üstünü örten kubbesi yıkılmıģ durumdadır. Yapının güneybatı yönünde ana giriģin üzerinde olması gereken kilit taģının sökülmüģ olduğu görülmüģtür. Bu yüzden binanın yapım tarihi bilinmemektedir. Yapının herhangi bir yerinde yazıta rastlanmamıģtır. Kilisenin bahçeye açılan güneydoğusunda yuvarlak kemerli iki giriģi daha mevcuttur. Aynı kısımda giriģlerin haricinde dört yuvarlak kemerli pencere ve bunların üstünde sivri kemerli daha küçük pencereler yer alır. Ana giriģin iki tarafında birer ve üst sırada üç pencere mevcuttur. Binanın kuzeye bakan kısmında biri büyük (ortada) ikisi küçük olmak üzere üç apsis bulunur. Apsise yakın sol duvarda üç haç motifi ile süslenmiģ bir niģ ve ortadaki apsisin iki yanında bulunan iki yarım sütunun üzerinde iki küçük niģ, ayrıca büyük apsiste haç motifi bezeme bulunmaktadır. Yapının iç duvarları sıvasız olup bunların dıģında herhangi bir süsleme yoktur (ġekil 4.72). Genel olarak asıl yapı elemanlarıyla bina ayaktadır. Bununla beraber zaman içinde içte ve dıģ duvarlarda restorasyon yapılmıģ olduğu görülmektedir (ġekil 4.73). ġu anda kullanılmayan kilise terk edilmiģ vaziyettedir (Anonim 2011e). ġekil Teknepınar köyü klisesi krokisi (Anonim 2011)

121 112 ġekil Teknepınar köyü kilisesi içten görünüģü (Orijinal 2011) ġekil Teknepınar köyü kilisesi dıģtan görünüģü (Orijinal 2011)

122 113 9.Hıdır Türbesi (Hızır A.S. Ziyareti) Antakya da ve Samandağ ilçesinde pek çok yerde Hızır (a.s) adına yapılmıģ türbe ve ziyaretler vardır. Ancak bunların en ünlüsü Samandağ sahilinde, Hz. Hızır ile Hz. Musa nın buluģtuğu yer olarak kabul edilen kayanın üzerinde kurulan Hızır (a.s) ziyaretidir. Yılın her döneminde yoğun bir ziyaretçi ilgisi göze çarpmaktadır. Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 964 nolu kararı ile koruma altına alınmıģtır (EK.2). Deniz kenarında yolun tam ortasında yer almaktadır. Ortada dairesel kubbeli bir yapı mevcuttur. Ġçinde mezar vardır. Türbenin etrafında bir avlu vardır. Türbe sonradan onarım görmüģtür. Onarımla avluyu çevreleyen duvar yükseltilmiģtir. Bir giriģi olup türbeye kadar koridor Ģeklinde uzanmaktadır. GiriĢin solunda bir oda mevcuttur (ġekil 4.39) (Anonim 2011e). ġekil Hıdır türbesi (Orijinal 2011) 10.St. Simon Manastırı Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 1018 nolu kararı ile koruma altına alınmıģtır (EK.2). M.S 6. yüzyılda yapılmıģ olan bu manastır Antakya lı St. Simon un bir sütun üzerinde 40 yıl yaģadığı yer olarak tanınmıģtır. Antakya-Samandağ yolu ile Asi Nehri arasında 479 rakımlı bir dağ üzerinde bulunan St. Simon Stilit Manastırı kalıntılarına DeğirmenbaĢı Beldesinden ayrılan yoldan gidilir. Manastır Aknehir Beldesi sınırları içinde kalmaktadır.

123 114 Manastırın hikâyesi M.S.5. yüzyılın ortalarında baģlar. Terk-i Dünya tarikatının öncülerinden sayılan St. Simon Stilite ( ), halen kalıntıların orta yerinde 4metrelik kaide bölümü mevcut olan (o zamanlar 9.50 m veya m olabileceği düģünülmektedir) bu sütunun üzerinde ömrünün 45 yılını geçirmiģ ve bu süre Guinnes Rekorlar Kitabında yer almıģtır. AraĢtırmacılar bunu Genç Simeon Manastırı olarak tanımlar. Sabrı, inancı ve dayanıklılığından dolayı mucizeler yarattığına inanılan Genç Simeon a Hıristiyanlık dünyasının her yanından ziyaretçiler gelirdi. O dönemler dağın adı Mucizeler Dağı idi. Bu dağa Ģimdi Simeon un Arapça da Sem an olmasından dolayı Saman Dağı denilmektedir. St. Simon Manastırı ve eklentileri Samandağ (Simon'un Dağı) olarak anılan bir dağ üzerine oyulmuģ ve kesme taģlardan inģa edilmiģtir. Bizans döneminde M.S. V. yy da yapılmıģ manastır 132x160 metre ölçülerinde dikdörtgen bir alan üzerinde yerleģmiģtir. Batıda kuzeyde ve güneyde olmak üzere üç adet kapısı vardır. Kapılar kemerlidir. Haç Ģekli verilmiģ manastır yerleģmesinde üç kilise, bir vaftizhane, sekizgen bir salon ile tam ortasında Simeon un sütunu bulunmaktadır. Sütunun bulunduğu sekiz köģeli büyük salonun içerisinde birde apsis vardır. Bu salona açılan küçük bir holde ise iģlemeli mimari parçalar, sütun parçaları ve iģlemeli sütun baģlıkları vardır. Bu bölümün taban döģemesi iri taģlardan mozaikle kaplıdır. Manastırın diğer taban döģemesi ise kesme taģlardandır. Çevresinde 11 sarnıç, evler, mutfak, kiler gibi yapı kalıntıları mevcuttur. Manastır, St. Simon henüz hayatta iken, O na bağlanan Ġsauriyalı (bugünkü Silifke nin çevresi) iģçiler tarafından ücretsiz olarak inģa edilmiģtir (Anonim 2011e). ġekil St.Simon manastırı krokisi (Anonim 2011)

124 115 St. Simon Stilit tarikatına bağlı olanlar manastır planının bir melek tarafından getirildiğine inanmıģlardır. Bu Türkiye deki tek Stilit Manastırıdır ve Türkiye Ġnanç Turizmi Haritasında yer almaktadır. ġekil St. Simon manastırı (Orijinal 2011) 11.Bahçeli ev Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 5979 nolu kararı ile koruma altına alınmıģtır (EK.2). Samandağ ilçesi Vakıflı Köyü içerisinde bulunan yapı geleneksel, mahalli ve sade bir mimari özelliğe sahiptir. Yapı elemanlarının tamamının doğal ve tamamında çimento kullanılmamıģ olması dikkat çekmektedir (ġekil 4.78). Mahalli kaynaklara göre 20.yy baģlarında inģa edilen kargir yapı güney cephesinden açıktır. Zemin katta kuzey bölümünde üç, doğu cephesinde bir adet olmak üzere toplam dört adet oda vardır. AhĢap taģıyıcı sistemden oluģan Livan, bahçeyle iliģkilendirilmiģtir. Zemin kattaki livan bölümünün ortasında bulunan ahģap basamaklı ahģap korkuluklu merdivenle üst kata çıkılır. Üst katta ahģap korkuluklarla sınırlanan livan bölümünün kuzeyinde yan yana sıralanmıģ üç adet oda bulunmaktadır. Bu odaların birbirleriyle bağlantıları vardır. Ayrıca odaların iç duvarları üzerinde ahģap dolaplar vardır. Odaların aydınlığı duvarlarda bulunan toplam 17 adet pencereyle sağlanmıģtır. Ara kat döģemesi ahģap kiriģli döģemedir. Yapı dikdörtgen planlı ve beģik

125 116 çatılıdır. Çatı Osmanlı tipi kiremitle örülüdür. Duvarları kaba yonu moloz taģ karıģımı ve toprak harçla örülüdür. Duvarlar muhtelif yerlerde çamur sıvalıdır (Anonim 2011e). ġekil Bahçeli ev krokisi (Anonim 2011e) ġekil Vakıflı köyü bahçeli ev (Zubari, 2009) 12.İngiliz Okulu Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 6116 nolu kararı ile koruma altına alınmıģtır (EK.2). Samandağ ilçesi Zeytuniye Mahallesinde bulunan okul kesme taģlarla örülü, kot farkıyla bodrum

126 117 kat kazandırılmıģ, bodrumun üzerine iki kat inģa edilmiģ ve bodrum tonozludur. Katlar ahģap tavanlı olup, taban döģemedir. Çatı ahģap olup, oluklu kiremitle örülmüģtür. Bahçede kemerli bir ön avlu bulunmakta, yapıya sonradan WC ve tandır eklenmiģtir. Günümüzde ikinci katın barınma amaçlı kullanıldığı, bodrum katın ise kümes olarak kullanıldığı tespit edilmiģtir. 19. yy da Ġngiliz okulunun müģtemilatı olarak yapıldığı 19.yy dan günümüze kadar ayakta kaldığı bilinmektedir (ġekil 4.80) (Anonim 2011e). ġekil Ġngiliz okulu krokisi (Anonim 2011e) ġekil Ġngiliz okulu (Orijinal 2011)

127 Seldiren Köprüsü Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tarih ve 4618 nolu kararı ile koruma altına alınan Seldiren Köprüsü (EK.2), kemerli ve tek gözlü olan Büyük Karaçay Deresinin üzerinde bulunmaktadır. Köprünün bindiği ayaklar derenin iki yanında yer alan kayalık zemine oturmuģtur. Ayaklardan birinin örülen taģları dökülmüģ durumdadır. Kemerin olduğu bölüm kesme taģlarla yapılmıģ, kemerin yanları ve üst dere taģlarıyla örülmüģtür. Örülen dere taģlarının arasında beton kullanılmıģ ayrıca köprünün üst kısmında betonla örtülmüģtür. ġu an köprü iki patika yolu birbirine bağlamakta fakat kullanılmamaktadır (Anonim 2011e). ġekil Seldiren köprüsü (Anonim 2011e). ġekil Seldiren köprüsünün topoğrafik haritadaki yeri (Anonim 2011e).

128 119 Musa Dağının birçok yerinde henüz koruma altına alınmamıģ çok sayıda mağara, kaya mezarı, sarnıç, manastır gibi tarihi kalıntılar bulunmaktadır. ġekil Musa Dağında sarnıç (Orijinal 2010) ġekil Musa dağında kaya mezarları (Orijinal 2010)

129 120 ġekil Musa dağında manastır kalıntıları (Orijinal 2010) ġekil Musa dağında sütunlu mağara (Orijinal 2010) Batıklar ve sualtı mağaraları Samandağ denizi batıklar ve sualtı mağaraları açısından da zenginlik göstermektedir. Meydan Köyünden baģlayarak Keldağ kıyılarında Akdeniz foklarının yaģam alanı olan sualtı mağaraları bulunmaktadır. Asi nehri üzerinde kurulan demir ve bronz çağının önemli liman kenti Al Mina ya ait kalıntılar nehrin yatak değiģtirmesi ve taģkınlarla sürüklenerek denize döküldüğünden bu bölgelerde antik kalıntılar ve batıklar bulunmaktadır (ġekil 4.88). Deniz suyu temiz olduğundan bu bölgede sualtı faunası da oldukça zengindir.

130 121 ġekil 4.87.Meydan köyü keldağ kıyılarında zengin sualtı faunası (Zubari, 2009) ġekil Meydan köyü deniz altında eski zamanlara ait amfora (Zubari, 2009) Geleneksel Mimari; Yoğunoluk, Eriklikuyu, Batıayaz, Hıdırbey, Kapısuyu, Vakıflı gibi köy yerleģimlerinde taģ malzemelerin eski meskenlerin inģaatında yoğun olarak kullanıldığı görülmüģtür. Damlar toprakla yapılmıģ veya kiremit beģik çatılarla örtülmüģtür. Ancak günümüze kadar ayakta kalabilen bu yapıların büyük çoğunluğunun harabe durumda bulunduğu gözlemlenmiģtir (ġekil 4.90). Yeni inģaatlarda hem mesken mimarisi hem de

131 122 inģaat malzemelerinde değiģiklik olmuģtur. Kiremit çatıların yerini beton düz damlar alırken taģ yerine tuğla veya briket kullanılarak iki veya üç katlı meskenler yapılmaktadır. ġekil Yoğunoluk köyü eski okul (Orijinal 2011) ġekil Yoğunoluk köyünde geleneksel mimariye göre yapılmıģ binalar (Orijinal 2011)

132 Kültürel YaĢam Samandağ birçok medeniyete ev sahipliği yapan, ilk insan izlerini taģıyan, birçok farklı kültüre ev sahipliği yaparak onları bağrında kaynaģtıran Ģehirdir. Barındırdığı medeniyetlerin izlerini taģıyan, tarihi ve kültürel değerlerini, ekonomik ve stratejik özellikleriyle birlikte Neolitik Dönem den baģlayarak Sabuniye, Al Mina, Seleukeia, Selevkiye ve Samandağ a kadar uzun bir sürecin yaģandığı alandır. Ayrıca Ģehirde farklı dinler ve kültür birlikte yaģamakta, bunu farklılıktan ziyade bir zenginlik olarak değerlendirmektedir (KuĢçu 2008). Samandağ farklı görüģ ve inanıģta olan insanların ortak yaģam alanı ve hoģgörü Ģehri olarak tanımlanabilir. Ġlçe Müslüman ve Hıristiyan inancındaki insanların ortak yaģam alanı olma özelliğini uzun yıllardan beri korumaktadır. Vakıflı Köyü; Tarihçesi: Vakıflı Köyü 1939 yılına kadar altı köy olan Musa Dağı Ermeni köylerinden bir tanesidir. Musa Dağı Ermenileri Memluk istilaları sırasında Antakya civarlarından, Asi Nehri yakınlarından dağlık bölgelere önce Hüseyinli civarlarına sonrada Ģimdiki Yoğunoluk civarlarına yerleģmiģlerdir. Bir kısmını bu kavim teģkil ederken, bir kısmını da; yıllarında ipek ticaretiyle uğraģan Malta lı tüccarlar bütün Anadolu yollarını kat etmesinler diye, Ağrı, Batum, Van, Diyarbakır gibi yörelerde ipekçilikle uğraģan aileleri bu bölgelere ipekçilikle uğraģmak üzere taģımıģlardır. Ġpekçiliğin yanı sıra Malta eriği yetiģtirmelerini de bu tüccarlar sağlamıģlardır. Narenciye yetiģtiriciliğinden önce bu bölgede malta ereği yetiģtirilmiģtir.1930 yıllarda Hatay ın ipek rekoltesinin bugünkü Türkiye rekoltesine eģ olduğu söylenmektedir (Anonim 2011c). Sencer (1966) ya göre Hatay 15 yıl Fransız ların hâkimiyetinde kalmıģ, 1938 yılında bağımsız Hatay Cumhuriyeti kurulmuģ, 1939 yılında da Türkiye ye katılmıģtır yılına kadar Vakıflı Köyü gittikçe geliģerek 120 haneyi bulmuģtur.1939 tarihinde Hatay ın Türkiye ye katılması sırasında seçme haklarını Suriye ve Lübnan lehine kullananların, bu ülkelere göçmeleri yüzünden köy 40 hane kalmıģtır (Koku, 2006) yıllarında 70 hane olan köy, okumak, iģ bulmak amacıyla Ġstanbul, Almanya, Fransa gibi yerlere göç vermiģ ve bugün yaklaģık 30 hane ve 150 nüfus kalmıģtır. Son yıllarda Türkiye nin tek Ermeni köyü olması nedeniyle yoğun turist ziyaretleri olmaktadır. YaklaĢık dört yıldır organik tarım yapılmaktadır (Anonim 2011c)

133 124 Vakıflı Köyünde her yıl 6 Ocak'ta Noel Günü «Ġsa'nın DoğuĢu» adına ayinler yapılmakta, Ağustos ayının ikinci haftasında Meryemana günü kutlanmaktadır. Özellikle bu ayin sadece Ermeni kiliselerindeki Meryemana adını taģıyan kiliselerinde yapılmaktadır. Ülkenin ve Vakıflı nın siyasi ve sosyal yapısı nedeniyle en çok katılımlı ve görkemli kutlamalar Samandağ da yapılmaktadır. Buradaki ayinlere Fransa, Ġngiltere dâhil Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinden birçok turist gelmektedir. Ayrıca Bereket Bayramı adıyla kutlanan ve üzümün kutsanmasıyla tamamlanan ayin de çok kalabalık ve görkemli olmaktadır (KuĢçu, 2008). ġekil Vakıflı köyü meryemana günü kutlamaları (Zubari, 2009)

134 125 ġekil Vakıflı Köyü Meryemana günü kutlamalarında farklı etkinlikler (Deniz, 2009) Köye Özgü Değerler: Çok uzun yıllardır, günümüzde Samandağ ilçesinde yapılan iğne oyası köyde de yapılmaktadır. Çok çeģitli çiçek likörleri, turunç tatlısı, ceviz tatlısı, Ģeftali, erik, kayısı reçelleri yapılmakta ve gelen turistlere de amatörce pazarlanmaktadır (Anonim 2011c) Sosyo-ekonomik durum Ġlçe arazisinin önemli bir bölümünü Asi Nehrinin vadi tabanı ve deltası oluģturmaktadır. Verimli toprağa, akarsuya, tarıma uygun iklim özelliklerine ve bunların yanında çalıģkan tarımsal nüfusa sahip olan ilçe, bu haliyle tarımsal üretim Ģartları açısından son derece elveriģli bir niteliktedir. Ġlçe nüfusunun yaklaģık % 60 ı

135 126 tarımsal üretimle geçimini sağlamaktadır. Sebze ve meyve üretiminin hâkim olduğu ilçede erik, narenciye, domates, maydanoz gibi sebze ve meyveler ülkenin dört bir yanına pazarlanmaktadır. Ülkemizin maydanoz üretiminin 1/3 ini Samandağ karģılamakta, ayrıca yılın pazarlanan ilk can eriği de burada yetiģmektedir. Samandağ da ticari amaçla yetiģtirilen en önemli meyveleri turunçgiller oluģturmaktadır. Meyve üretimi içerisinde zeytin üretimi önemli bir yere sahiptir. Çevlik koyunda yapılan liman ve Meydan Köyü sahilindeki barınak, balıkçılığın geliģmesine ve birçok ailenin geçimini balıkçılıktan sağlamasına imkân vermiģtir. Yılda yaklaģık 250 ton civarında avlanan balık hem Hatay pazarına, hem de ülke pazarına sunulmaktadır. Avlanan balık türlerinin baģlıcaları sardalye, barbunya, gümüģ, çipura, levrek, lüfer, kefal ve istavrit oluģturmaktadır (KuĢçu 2008). Samandağ da hayvancılık faaliyeti yarı modern, yarı geleneksel yöntemlerle yapılmaktadır. Hatay genelinde olduğu gibi bitkisel üretimden sonra 2. veya 3. Bir geçim faaliyeti olmuģtur Samandağ da çayır ve mera alanı fazla yer kaplamamaktadır. Ġlçede küçükbaģ, büyük baģ, kanatlı hayvanlar, yük ve çeki hayvanları ile arı kolonileri bulunmaktadır. KüçükbaĢ hayvanların sürü halinde, tarım ve orman dıģı arazilerin fazla olduğu Batıayaz, Eriklikuyu, Hıdırbey, Seldiren, Büyükoba, Çamlıyayla, Çubukçu gibi orman kenarı ve orman içi köylerinde beslenmektedir. Keçi sayısı bu köylerde daha fazladır. Koyun ve kuzu besiciliği ise topografik olarak daha az engebeli olan Çubukçu, Çökek, Hüseyinli, Çınarlı köylerinde yapılmaktadır. Orman içi ve orman kenarındaki köylerde binek ve yük hayvanları önemini korumaktadır. Kapısuyu, Batıayaz, Hıdırbey, Eriklikuyu, Yogunoluk, Çubukçu, Yaylıca Seldiren, Büyükoba, Yeniköy, Çamlıyayla ve Ceylandere köylerinde at ve eģekler ormandan odun, odun kömürü ya da defneyaprağı taģımada kullanılmaktadır (ġekil 4.93). Hatay ilinde devlete ait ormanlardan yıllık ortalama 600 ton; özel alanlardan 3000 ton defne yaprağı üretimi yapılmaktadır. Üretilen bu sürgünlü defne yaprakları üreticisinden alınmakta kurutulması ve tasnif edilmesi sonucunda piyasa satıģı yapılmaktadır. KurutulmuĢ defne yaprakları ham olarak 10,00 TL ye piyasa bulmaktadır ancak teknolojiyle iģlenip elde edilen yağın 120,00 TL. ye piyasa bulduğu tespit edilmiģtir. Sosyal ormancılık açısından önemli bir türdür (Anonim 2010e).

136 KOYUN KEÇĠ TOPLAM (1) SAF KÜLTÜR SIĞIR KÜLTÜR MELEZĠ SIĞIR YERLĠ SIĞIR + MANDA TOPLAM (2) AT KATIR EġEK TOPLAM (3) 127 ġekil Musa Dağından toplanan defne yapraklarının köye taģınması (Orijinal 2010). Çizelge Samandağ ilçesi 2009 yılı hayvan varlığı (Anonim 2010b). KÜÇÜKBAġ BÜYÜKBAġ TEK TIRNAKLI GENEL TOPLAM (1+2+3) Genelde kümes hayvanları ailelerin kendi ihtiyaçlarına yönelik olarak beslenmektedir. Ancak bazı köylerde kümes hayvancılığı da vardır. Et ve yumurta tavuğu Ģeklinde iki tür üretimi yapılan kümes hayvancılığı Karaçay ve Tavla köylerinde kurulan tavuk çiftliklerinde yapılmaktadır. Ġlçede bir diğer hayvancılık kolu da arıcılıktır. Samandağ da arı yetiģtiriciliği doğal çevre faktörlerinin uygun potansiyel sunmasına rağmen yaygın bir faaliyet değildir. Çizelge Samandağ ilçesi 2009 yılı mevcut kümes hayvanları-arıcılık ve ürünleri Tavuk Broiler (Adet) Tavuk Yumurtacı (Adet) KANATLILAR ARI KOVANLARI ÜRÜNLER Diğer Kanatlı (Adet) TOPLAM KANATLI (Adet) Eski Usül Kovan Sayısı Yeni Usül Kovan Sayısı TOPLAM KOVAN SAYISI Bal (Kg) Balmumu (Kg)

137 128 İpek ve İpekböcekçiliği Samandağ da ipek böcekçiliği tarihi M.Ö. 557 tarihine kadar gitmektedir. Ġlk ipek sanayinin de o yıllarda kurulmuģ olması ipekçiliğin hem kültür olarak hem de tarih olarak çok eskiye dayandığını kanıtlar de Samandağ, Harbiye ve Antakya'da toplam 29 ipek fabrikasının faaliyette olması üretimin günümüze kadar geleneksel olarak geldiğini göstermektedir. Osmanlı Devleti döneminde Antakya ve Musul'un ipekli dokumalarının tercih edilmesi Hatay ın ipek üretiminde ileri seviyede olduğunu göstermektedir. Samandağ 'da 1900'lü yıllarda yaygın olan ipekböceği yetiģtiriciliği suni ipek kullanımının artması nedeniyle yok olmaya yüz tutmuģtur. Ġlçede daha iyi gelir getiren ürünlerin yetiģtirilmesi nedeniyle ipekböcekçiliği azalmıģ, dut ağaçlarının yerine narenciye ve erik fidanları dikilmiģtir. Çiftçiler tarafından üretilen ipek kozaları ipek dokuması yapan Mehmet ve ġerif Arat kardeģler tarafından alınarak kumaģ dokumak için hazır hale getirilmektedir. Ġlçede ipek iģiyle uğraģan ve dokuma yaparak gömlek- kravat olarak dokuyup satıģa sunan Arat ailesi ġerif Arat Ġpekçi adıyla da markalaģmıģtır (ġekil 4.96). Arat ailesi ipekçiliğe 1952 yılında baģlamıģ ve 1965 yılından bu yana elle ve ağırlıklı olarak otomatik tezgâhlarda ipek kumaģlar üretmiģtir. Halen 20 adet otomatik ve 1 adet el tezgâhı ile üretim devam etmektedir. ġekil Ġpek el dokuma tezgâhı (Orijinal 2011)

138 129 ġekil Ġpek otomatik dokuma tezgâhları (Orijinal 2011) ġekil Ġpekten dokunmuģ ürünlerin satıģ mağazası (Orijinal 2011) Samandağ ilçesinde tarımsal amaçlı 2 adet sulama birliği, 1 adet üretici birliği, 4 adet su ürünleri kooperatifi, 4 adet tarımsal kalkınma kooperatifi bulunmaktadır. Samandağ da limana kayıtlı 63 balıkçı teknesi bulunmakta ve bunlarda aile balıkçılıkla geçimini sağlamaktadır (ġekil 4.97). Bu teknelerin 27 si büyük, diğerleri küçük teknelerden oluģmaktadır. Ġlçede balıkçılık en fazla Meydan Köyünde

139 130 yaygındır. Balıkçıların en büyük problemlerinden biri avlanan balıkların pazarlanmasında ortaya çıkan sıkıntılar, bir diğer problem ise çevre kirliliğidir. ġekil Çevlik Limanı (Orijinal 2011) Çizelge Samandağ ilçesi oda-birlik-kooperatif bilgileri (Anonim 2010b) ZĠRAAT ODALARI SAMANDAĞ Zir.Odası SULAMA BĠRLĠKLERĠ Samandağ Su Bir. Karamanlı Su Bir. SU ÜRÜNLERĠ KOOP. Kapısuyu, TekebaĢı, Meydan, Dalyan Su Ürünleri koop. TARIMSAL KALKINMA KOOP. VE FAALĠYETĠ Vakıflı-Yaylıca- Eriklikuyu-Ġlçe merkezi (kal. Koop.) TARIM KREDĠ KOOP Samandağ ÜRETĠCĠ BĠRLĠKLERĠ Koyun-Keçi Ür. Bir. Samandağ ilçesinde Devlet Su ĠĢlerince yapılan çalıģma ile hektar alan sulanabilmektedir (Çizelge 4.20) (Anonim 2010b). Çizelge Devlet Su ĠĢlerince açılan sulama alanları (Brüt) (Anonim 2010b). BĠRLĠĞĠ SULANAN ALAN (ha) Samandağ Sol 217 Samandağ Sağ Toplam Samandağ ilçesi Seldiren köyü Karaçay Deresi üzerine içme suyu, taģkın, sulama ve enerji üretimi amaçlı büyükkaraçay barajı yapılmaktadır yılında ihale

140 131 edilen baraj yapımına 2010 yılında baģlanmıģ olup üç yıl içerisinde tamamlanması planlanmıģtır. Tamamlandığında 3500 ha. alanda sulama yapılabilecektir. Samandağ da köylerin hâkim iktisadi fonksiyonu bitkisel üretimdir. Sahanın büyük bir bölümünün ova ve düz yüzeylerden oluģması bunu sağlayan en önemli etkendir. Dolayısıyla sahada sosyal yapı da tarıma göre ĢekillenmiĢtir. Sebze-bahçe tarımının bütün ilçeye yayılması, sulamalı tarım yapamayan sahalar için yeni göletlerin oluģturulmak istenmesi, kuru tarım alanlarının zeytin bahçeleriyle kaplanması, hayvancılık fonksiyonunu da ikinci plana itmektedir. Samandağ ilçesindeki yerleģim yerlerinin %50 sinde sebze meyve yetiģtiriciliği, zeytincilik ve büyükbaģ hayvan besiciliği yapılmaktadır. Ġlçede öncelikli geçimi büyükbaģ hayvancılığa dayanan köy sayısı 22, küçükbaģ hayvancılığa dayanan köy sayısı 5 tir. Tarımsal üretim içerisinde de 5 köyde yem bitkisi, 8 köyde buğday, 22 köyde sebze üretimi, 20 köyde meyve, 21 köyde zeytincilik hâkim ekonomik faaliyettir. Orman köylerindeki halk ormanlardan çeģitli Ģekillerde yararlanmaktadır. Bunlar usulsüz otlatma, kaçak kesim gibi faaliyetlerdir. Özellikle odun kömürü kaçakçılığı yaygın olarak halk tarafından yapılmaktadır. Samandağ ormanlarında çok sayıda tali ürün toplanmaktadır. Bunların bir kısmı yöre halkınca toplanıp ilkel usullerde değerlendirilmektedir. Bunların en önemlisi Musa Dağı civarında toplanmakta olan defnedir. Yoğunoluk, Eriklikuyu, Hıdırbey, Kapısuyu, Batıayaz ve Çamlıyayla gibi 6 köyde iktisadi faaliyet olarak toplayıcılık önemli bir geçim kaynağıdır. Samandağ ormanlarında bulunan defne ya da Akdeniz defnesi (Laurus nobilis) ağacının yaprağından, meyvesinden ve odunundan yararlanılmaktadır. Asıl önemli kısmı yaprağıdır. KurutulmuĢ yaprakları gıda endüstrisinde kullanılmaktadır. Ayrıca yaprağından yaprak eterik yağı ve ekstraktı, meyvesinden de meyve ekspres yağı üretilmekte ve bu ürünler sabun, kozmetik ve parfümeri eldesinde kullanılmaktadır. Meyvesi ise geleneksel usullerle iģlenerek yağı çıkartılmakta, bu yağ değiģik oranlarla diğer bazı bitkisel yağlarla karıģtırılarak defne sabunu elde edilmektedir. YaklaĢık olarak 10 kg meyveden 1 kg defneyağı üretilmektedir. Geleneksel yöntemlerle defne sabunu üretimi zeytinyağı ve defne yağının kazanlarda kaynatılması ve bazı kimyasal iģlemlerden geçirilmesi sonucunda elde edilimektedir (ġekil 4.98). Bunun dıģında az da olsa adaçayı, keçiboynuzu ve kekik te tali ürün olarak toplanıp değerlendirilmektedir.

141 YEM BİTKİSİ BUĞDAY SEBZE MEYVE K. BAŞ HAY. B. BAŞ. HAY. ARICILIK ZEYTİN NARENCİYE DEFNE MEYVE SEBZE PAKETLEME SÜT ÜRÜNLERİ İŞLETMESİ ZEYTİN YAĞI FABRİKASI SOĞUK HAVA DEPOSU 132 ġekil Geleneksel yöntemlerle defne sabunu üretimi (Orijinal 2011) ġekil OlgunlaĢmıĢ defne tohumu (Orijinal 2011) Samandağ ve köylerinde Tarımsal sektörün mevcut durumu ġekil Samandağ ilçesinde tarımsal sektörün mevcut durumu (Anonim 2010b)

142 133 Çizelge Samandağ ilçesinde tarımsal sektörün yerleģim yerlerine göre dağılımı (Anonim 2010b) Çevre ve Orman Bakanlığı Orman - Köy ĠliĢkileri Genel Müdürlüğünce (ORKÖY) 1977 yılından 2009 yılına kadar 334 aileye ekonomik amaçlı destek kredisi verilmiģtir. Orman köylülerinin ekonomik olarak desteklenmesi ormanlar üzerindeki baskının azaltılması amacıyla yapılan bu uygulamada, çalıģma alanımız içerisinde bulunan Batıayaz Köyünde 25 aileye süt sığırcılığı, Yoğunoluk Köyünde 15 aileye fenni arıcılık, 3 aileye süt sığırcılığı ve 3 aileye de defne sabunu üretimi için destek kredisi dağıtılmıģtır (Çizelge 4.22).

143 134 Çizelge ORKÖY Genel Müdürlüğünce orman köylülerine verilen destek kredileri (Anonim 2010d). Köyler GüneĢ Enerjisi Fenni Arıcılık Süt Sığırcılığı Halıcılık Garlı Sabun (defne sabunu) üretimi TOPLAM Büyükoba Çamlıyayla Eriklikuyu Batıayaz (Teknepınar) Yoğunoluk Çubuklu Seldiren Yeniköy Ceylandere Ġlçe toplamı El sanatları (ahşap oymacılığı, kaval ve ney yapımı) Samandağ ilçesinin Batıayaz, Büyükoba, Çamlıyayla gibi orman köylerinde tahtadan kaģık, comça, baston gibi ürünler yumuģak ve kolay yontulduğu için ĢimĢir ağacından yapılmaktadır (ġekil 4.101). Ancak gerek bu ürünlere olan talebin azalması, gerekse bu iģ için uygun kalınlıkta ĢimĢir ağacının kalmayıģı nedeniyle çok az sayıdaki yaģlılar tarafından yapılmakta olup, yanlarında çırak yetiģtirmediklerinden ahģap oymacılığı yok olmayla yüz yüze bulunmaktadır. Meydan Köyünde Asi Nehri kenarlarında yetiģen sazlardan kaval ve ney gibi üflemeli çalgı aletleri yapılmaktadır. ġekil Batıayaz köyünde ahģap oyma ustası (Orijinal 2011)

144 135 ġekil Meydan köyünde kaval ve ney ustası (Zubari, 2010) ġekil Asi nehri kenarında yetiģen sazlardan üretilmiģ ney (Zubari, 2010) Nüfus Samandağ ilçesinde 2009 yılında yapılan adrese dayalı nüfus kayıt sistemi ile ilçe genelinde erkek kadın toplam kiģi yaģamaktadır (Çizelge 4.23) (Anonim 2011h).

145 136 Çizelge Samandağ ilçe 2009 yılı merkezi ve belde/köy nüfusu (Anonim 2011h) Ġlçesi Ġlçe Merkezi Belde/köyler Genel Toplam Samandağ Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Çizelge Belirtilen eğitim düzeyi ve cinsiyete göre 2009 yılı Samandağ belde/köyler nüfusu (15 +yaģ) (Anonim 2011h) Belirtilen eğitim düzeyi Erkek Kadın Belde/köy Toplam Okuma yazma bilmeyen Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen Ġlkokul mezunu Ġlköğretim mezunu Ortaokul veya dengi okul mezunu Lise veya dengi okul mezunu Yüksekokul veya fakülte mezunu Yüksek lisans mezunu Doktora mezunu Bilinmeyen Toplam Çizelge Belirtilen eğitim düzeyi ve cinsiyete göre 2009 yılı Ġlçe merkezi nüfusu (15 +yaģ) (Anonim 2011h) Belirtilen eğitim düzeyi Erkek Kadın Ġlçe merkezi Toplam Okuma yazma bilmeyen Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen Ġlkokul mezunu Ġlköğretim mezunu Ortaokul veya dengi okul mezunu Lise veya dengi okul mezunu Yüksekokul veya fakülte mezunu Yüksek lisans mezunu Doktora mezunu Bilinmeyen Toplam Turistik altyapı Samandağ ilçesi denizi ve iklimiyle, doğal güzellikleri, tarihi eserleri ve kültürel değerleriyle cazip Ģartlar taģıyan bir ilçe olmasına rağmen mevcut tesislerin yetersiz ve

146 137 niteliksizliği, yerel yöneticilerin ilgisizliği ve tanıtım eksikliği turizmin geliģmesini engellemiģtir (KuĢçu, 2008). Günümüzde Samandağ da halkın kullanımına açık yeģil alan, park ve bahçe olarak alan meydancık parkı dıģında baģka bulunmamaktadır. Ġmar planında ilçenin çeģitli yerlerinde yeģil alan olarak ayrılan sahalar olmasına rağmen bunlar sadece imar planında kalmıģ, uygulamaya konulamamıģtır. Bakanlar kurulunun 93/4833 sayılı kararı ile tarihinde Samandağ Meydan Köyünden itibaren Ġskenderun ilçesi Konacık Köyüne kadar olan alan turizm bölgesi olarak ilan edilmiģtir (EK.1). Ancak Samandağ yerleģmesini ve kıyı bandını içine alan turizm bölgesinde düzensiz geliģen niteliksiz yapıların varlığı, yerli ve yabancı turistlere hitap edebilecek nitelikli tesislerin olmayıģı ve sahil bandında yer alan tarım arazileri, turizmin geliģmesinin önündeki engeller olarak ortaya çıkmaktadır. Samandağ ın turizm geliģmesine katkılar sağlayacak plajlardan Çevlik plajı Kapısuyu Köyü sınırlarında kalmakta olup Samandağ a 7 km mesafededir (ġekil 4.104). Samandağ ın Deniz Mahallesi ile Çevlik arasında kıyı yoğun bir Ģekilde kullanılmaktadır. Denize genellikle bu alanlarda girilmekte, pansiyon, otel, motel, lokanta ve restoranlar da bu alanlarda bulunmaktadır. Plajın bu kısımlarında cankurtaran görevlileri bulunmaktadır. Yüzme sonrasında duģ almak ve ihtiyaç gidermek için altyapı tesisleri yeni yeni inģa edilmektedir. Asi Nehrinin denize kavuģtuğu kesim ve yakınlarında kirlilikten dolayı kumsaldan yararlanılamamaktadır. Meydan plajı Meydan Köyüne 2 km, Samandağ ilçesine yaklaģık 9 km dir. ġekil Kapısuyu köyü Çevlik plajı (Zubari, 2010)

147 138 ġekil Meydan köyü meydan plajı (Zubari, 2010) Kıyının Çevlik Mahallesi ile Deniz Mahallesi kısmında denize girilmektedir. Oysa Samandağ sahili denize girmek için uygun değildir. Ancak kontrol altında girilmeli ve fazla açıklara gidilmemelidir. Çünkü Akdeniz in bu kısmında deniz altı morfolojisi belirgin sabit Ģekillere sahip değildir ve değiģkendir. Akıntılar ve dalga hareketleri deniz altındaki enkaz gücü sebebiyle çukurlar oluģturmaktadır. Bir önceki gün deniz iç kısımlara kadar sabit derinlikteyken sonraki gün bu derinlik deniz altındaki hareketli yapıya bağlı olarak aniden değiģebilir. Bu durum kıyının denize girmek açısından risk taģıdığını, denize girilirken oluģabilecek tehlikelerin önüne geçmek için önlem alınmalıdır. Samandağ ilçe merkezinin su gereksinimi 20 km uzaklıktaki Akçay Deresi nden karģılanmaktadır. Yaz aylarında kente tatilcilerin gelmesi ile su sıkıntısı yaģanmaktadır. Samandağ Plajlarında Denize girilebilirlik durumu; Ġl Sağlık Müdürlüğünce yılları arasında Samandağ kumsalında yüzme suyu kalitesinin belirlenmesi amacıyla, denize girilen ilk iki yıl 6 sonraki yıllarda 5 ayrı noktadan numune alınarak 63 kez analiz yapılmıģtır (Çizelge 4.27). Analiz sırasında Deniz Suları Fiziksel ve Kimyasal Gözlemler ile Mikrobiyolojik analiz formu kullanılmıģtır (EK-3) (Anonim 2011k).

148 139 ġekil Samandağ kumsalında numune alınan noktalar (Orijinal 2010). Çizelge Deniz suları fiziksel ve kimyasal gözlemler ile mikrobiyolojik analiz formu (Anonim 2011k) Çizelge Numune alınan aylara göre denize girilebilirlik durumu (Anonim 2011k) Çizelge 4.27 ye göre Ekim ayında denize girilebilirlik oranın daha yüksek olduğu gözlenmektedir.

149 140 Samandağ Kumsalında aylara göre denize girilebilirlik oranları Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim ġekil Samandağ kumsalında aylara göre denize girilebilirlik oranları (Anonim 2011k) Çizelge Numune alınan yerlere göre denize girilebilirlik durumu Numune alınan yer Girilebilir Girilemez Meydan Jandarma KarĢısı Deniz sitesi ziyaret karģısı Deniz sitesi belediye plajı Çevlik Jandarma karģısı Çevlik Akdeniz Gaz.karĢısı Denize girilebilirlik oranına göre en uygun yerin Deniz sitesi ziyaret karģısında olduğu anlaģılmıģtır.

150 141 Samandağ Kumsalında numune alınan noktaların girilebilirlik oranları Meydan Jandarma karşısı Ziyaret karşısı Belediye Plajı Çevlik Jandarma karşısı Akdeniz gazinosu karşısı ġekil Numune alınan noktalarda denize girilebilirlik oranları (Anonim 2011k) Samandağ ilçesinin kanalizasyonu kentin içinden geçen kapalı kanal araçılığı ile Deniz Mahallesine gelmekte, buradan yaklaģık 2 km açık kanal ile Asi Nehrine deģarj edilmektedir. Kentin atık su arıtma tesisi mevcut değildir. Bu durum çevre ve halk sağlığı açısından büyük olumsuzluk doğurmaktadır (ġekil 4.109). ġekil Deniz Mahallesi kanalizasyon kanalı (Orijinal 2011) Samandağ Belediyesi tarihinde Hatay Çevre Koruma Birliğine üye olarak, katı atıklarını 25 km.uzaklıkta Antakya Merkez ilçesi Kuruyer Köyü mevkiide bulunan katı atık düzenli depolama ve berteraf tesisine götürmektedir. Belediyeye ait

MALATYA TURİZM GELİŞTİRME ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU 29-30 NİSAN 2011 MALATYA

MALATYA TURİZM GELİŞTİRME ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU 29-30 NİSAN 2011 MALATYA MALATYA TURİZM GELİŞTİRME ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU 29-30 NİSAN 2011 MALATYA 29-30 Nisan tarihleri arasında Malatya nın kültür ve turizmde mevcut durumunu ortaya koymak, mevcut yürütülen projeleri ele almak

Detaylı

T.C ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü

T.C ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü T.C ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Ceza Ġnfaz Kurumlarında Madde Bağımlılığı Tedavi Hizmetleri Serap GÖRÜCÜ Psikolog YetiĢkin ĠyileĢtirme Bürosu Madde bağımlılığını kontrol altında

Detaylı

Düzenlenmesi. Mehmet TOPAY, Nurhan KOÇAN BARTIN.

Düzenlenmesi. Mehmet TOPAY, Nurhan KOÇAN BARTIN. Ekonomik Ömrünü Tamamlamıs s Açık A k Maden Ocaklarının n Rekreasyonel Amaçlarla Düzenlenmesi Mehmet TOPAY, Nurhan KOÇAN ZKÜ,, Bartın n Orman Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, BARTIN. Teknolojik gelismelere

Detaylı

YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU

YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU OCAK 2012 İçindekiler Bölüm 1 : Sağlık Turizminde Türkiye deki Gelişmeler... 2 Bölüm 2 : Kurumsal Kimlik Çalışmaları ve Yazışmalar... 3 Bölüm 3: Basılı Materyaller... 4 Bölüm4

Detaylı

Turistik Ürün, Turistik Ürün Çeşitlendirmesi ve Alternatif Turizm 1.Hafta Öğr. Gör. Özer Yılmaz

Turistik Ürün, Turistik Ürün Çeşitlendirmesi ve Alternatif Turizm 1.Hafta Öğr. Gör. Özer Yılmaz Turistik Ürün, Turistik Ürün Çeşitlendirmesi ve Alternatif Turizm 1.Hafta Öğr. Gör. Özer Yılmaz Turistik Ürün; turistin seyahati boyunca yararlandığı konaklama, yeme-içme, ulaştırma, eğlence ve diğer birçok

Detaylı

PEYZAJ MĠMARLIĞI MESLEĞĠ VE KAHRAMANMARAġ SÜTÇÜ ĠMAM ÜNĠVERSĠTESĠ PEYZAJ MĠMARLIĞI BÖLÜMÜ

PEYZAJ MĠMARLIĞI MESLEĞĠ VE KAHRAMANMARAġ SÜTÇÜ ĠMAM ÜNĠVERSĠTESĠ PEYZAJ MĠMARLIĞI BÖLÜMÜ PEYZAJ MĠMARLIĞI MESLEĞĠ VE KAHRAMANMARAġ SÜTÇÜ ĠMAM ÜNĠVERSĠTESĠ PEYZAJ MĠMARLIĞI BÖLÜMÜ BU DOSYADA ULAġABĠLECEĞĠNĠZ BĠLGĠLER 1. PEYZAJ MĠMARLIĞI NIN TANIMI 2. PEYZAJ MĠMARLIĞI Ġġ OLANAKLARI VE ÇALIġMA

Detaylı

İçindekiler. Birinci Bölüm. Turizm, Turist Kavramları, Genel Anlamda Eğilim ve Beklentileri

İçindekiler. Birinci Bölüm. Turizm, Turist Kavramları, Genel Anlamda Eğilim ve Beklentileri İçindekiler Birinci Bölüm Turizm, Turist Kavramları, Genel Anlamda Eğilim ve Beklentileri 1.1. TURİZM KAVRAMLARI... 1 1.1.1. Turizmin Tanımı... 2 1.1.2. Turizm Olayının Yapısal Özellikleri... 4 1.2. TURİSTİN

Detaylı

NĠHAĠ RAPOR, EYLÜL 2011

NĠHAĠ RAPOR, EYLÜL 2011 9. GENEL SONUÇLAR... 1 9.1. GĠRĠġ... 1 9.2. DEĞERLENDĠRME... 1 9.2.1. Ġlin Genel Ġçeriği... 1 9.2.2. Proje Bölgesinin Kapasiteleri... 1 9.2.3. Köylülerin ve Üreticilerin Kapasiteleri... 2 9.2.4. Kurumsal

Detaylı

Sürdürülebilir Kırsal Planlamada Doğa Turizmi ve Yerellik

Sürdürülebilir Kırsal Planlamada Doğa Turizmi ve Yerellik Sürdürülebilir Kırsal Planlamada Doğa Turizmi ve Yerellik Yrd.Doç.Dr. Gül GÜNEŞ Atılım Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü İşletme Fakültesi ggunes@atilim.edu.tr

Detaylı

TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ

TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ FELSEFESİ,TEMEL İLKELERİ,VİZYONU MEHMET NURİ KAYNAR TÜRKIYE NIN GELECEK VIZYONU TÜRKĠYE NĠN GELECEK VĠZYONU GELECEĞIN MIMARLARı ÖĞRETMENLER Öğretmen, bugünle gelecek arasında

Detaylı

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu Fethiye yi Ziyaret Etti.

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu Fethiye yi Ziyaret Etti. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu Fethiye yi Ziyaret Etti. Odamız tarafından Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu na Fethiye sorunları ve çözüm önerileri ile ilgili; Fethiye Körfezi nin Temizlenmesi,

Detaylı

Serbest zaman etkinlikleri. Alternatif serbest zaman etkinlikleri. Alternatif Sporlar. Alternatif Turizm... Ekstrem sporlar Yaşam tarzı sporları

Serbest zaman etkinlikleri. Alternatif serbest zaman etkinlikleri. Alternatif Sporlar. Alternatif Turizm... Ekstrem sporlar Yaşam tarzı sporları Serbest zaman etkinlikleri Alternatif serbest zaman etkinlikleri 1 2 Alternatif Sporlar Geleneksel sporlardan farklı olma, onları farklılaştırma Futbol, basketbol, voleybol. Geleneksel sporlara meydan

Detaylı

Sürdürülebilir turizmin uygulanmasında Türk turizminin avantajları olarak nitelendirilen unsuları şu şekilde sıralayabiliriz.

Sürdürülebilir turizmin uygulanmasında Türk turizminin avantajları olarak nitelendirilen unsuları şu şekilde sıralayabiliriz. TÜRKİYE DE EKOTURİZM UYGULAMALARI VE EKONOMİYE KATKILARI Kalkınma, gelişme ve kentleşme kavramları sürdürülebilirlikle beraber kullanılarak; kavramsal ve anlamsal olarak birbirini bütünlemektedir. Sürdürülebilir

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...11

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...11 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...11 1. BÖLÜM TURİZM KAVRAMI VE KAPSAMI / Yrd. Doç. Dr. Emine Kale I. TURİZMİN TANIMI VE GENEL ÖZELLİKLERİ...15 A. Turizm Kavramının Tanımı...15 B. Turizmin Özellikleri ve Sınıflandırılması...18

Detaylı

TEMAKTĠK YAKLAġIMDA FĠZĠKSEL ÇEVRE. Yrd. Doç. Dr. ġermin METĠN Hasan Kalyoncu Üniversitesi

TEMAKTĠK YAKLAġIMDA FĠZĠKSEL ÇEVRE. Yrd. Doç. Dr. ġermin METĠN Hasan Kalyoncu Üniversitesi TEMAKTĠK YAKLAġIMDA FĠZĠKSEL ÇEVRE Yrd. Doç. Dr. ġermin METĠN Hasan Kalyoncu Üniversitesi ÇOCUK ÇEVRE ĠLIġKISI Ġnsanı saran her Ģey olarak tanımlanan çevre insanı etkilerken, insanda çevreyi etkilemektedir.

Detaylı

KİŞİSEL GELİŞİM ASİSTANI

KİŞİSEL GELİŞİM ASİSTANI AR-GE MERKEZLERİ İYİ UYGULAMA ÖRNEKLERİ PAYLAŞIM TOPLANTISI GİRİŞİMCİLİK KİŞİSEL GELİŞİM ASİSTANI Türk DemirDöküm Fabrikaları A.ġ SUNUM PLANI 1. UYGULAMANIN KISA AÇIKLAMASI 2. UYGULAMANIN YENĠLĠKÇĠ VE

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Sunuş... iv İçindekiler...v Tablolar Listesi...xi Şekiller Listesi... xii Kısaltmalar Listesi... xiii GİRİŞ...

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Sunuş... iv İçindekiler...v Tablolar Listesi...xi Şekiller Listesi... xii Kısaltmalar Listesi... xiii GİRİŞ... v İÇİNDEKİLER Önsöz... iii Sunuş... iv İçindekiler...v Tablolar Listesi...xi Şekiller Listesi... xii Kısaltmalar Listesi... xiii GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM GENEL TURİZM KAVRAMLARI 1. GENEL TURİZM KAVRAMLARI...5

Detaylı

İçindekiler. İçindekiler

İçindekiler. İçindekiler İçindekiler v İçindekiler 17. Baskıya Önsöz...iii İçindekiler...v Tablolar Listesi...xiii Şekiller Listesi...xiv Haritalar Listesi...xiv Kısaltmalar Listesi...xv 1. BÖLÜM: TURİZM VE TURİST KAVRAMLARI TURİZMİN

Detaylı

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) El Kitabı Projelerin Çevresel Değerlendirmesi

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) El Kitabı Projelerin Çevresel Değerlendirmesi Ocak 2009 Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) El Kitabı Projelerin Çevresel Değerlendirmesi EK 5 ÇED YÖNETMELĠĞĠ EK V: DUYARLI YÖRELER Bu yönetmelik kapsamında bulunan projelere iliģkin yapılacak çalıģmalar

Detaylı

Birinci Bölüm: Yatırım ve Proje Kavramları Turizm Yatırımlarının Türleri

Birinci Bölüm: Yatırım ve Proje Kavramları Turizm Yatırımlarının Türleri Birinci Bölüm: Yatırım ve Proje Kavramları Turizm Yatırımlarının Türleri Y. Doç. Dr. Şevki ULAMA 1 Yatırım: Şans oyunları oynamak Eldeki fonları uzun bir süre kullanmak Fonların yatırıldığı ve kullanıldığı

Detaylı

TÜRKİYE TURİZM STRATEJİSİ 2023 VE MALATYA İLİ TURİZMİ

TÜRKİYE TURİZM STRATEJİSİ 2023 VE MALATYA İLİ TURİZMİ TÜRKİYE TURİZM STRATEJİSİ 2023 VE MALATYA İLİ TURİZMİ Dr. ADNAN ASLAN 27 MART 2013 ANKARA KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM ve İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇERİK 1.Dünyada ve Türkiye de Turizm 2. Türkiye

Detaylı

Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği

Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği 2023 Vizyonu Çerçevesinde Türkiye Tarım Politikalarının Geleceği Çalıştayı Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği Dr. Yurdakul SAÇLI Kalkınma Bakanlığı İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel

Detaylı

TURİZMİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ VE EKOTURİZM

TURİZMİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ VE EKOTURİZM TURİZMİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ VE EKOTURİZM Yrd.Doç.Dr. Gül GÜNEŞ Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölüm Başkanı E-posta: ggunes@atilim.edu.tr Turizm, insanların yaşadıkları ve çalıştıkları

Detaylı

Örgütler bu karmaģada artık daha esnek bir hiyerarģiye sahiptir.

Örgütler bu karmaģada artık daha esnek bir hiyerarģiye sahiptir. Durumsallık YaklaĢımı (KoĢulbağımlılık Kuramı) Durumsallık (KoĢulbağımlılık) Kuramının DoğuĢu KoĢul bağımlılık bir Ģeyin diğerine bağımlı olmasıdır. Eğer örgütün etkili olması isteniyorsa, örgütün yapısı

Detaylı

Çevre Alanında Kapasite Geliştirme Projesi Düzenleyici Etki Analizi Ön Çalışma

Çevre Alanında Kapasite Geliştirme Projesi Düzenleyici Etki Analizi Ön Çalışma Çevre Alanında Kapasite Geliştirme Projesi Düzenleyici Etki Analizi Ön Çalışma Yaban Kuşlarının Korunması Direktifi 2009/147/EC İçerik Kuş Direktifi Ön DEA raporu Rapor sonrası yapılanlar İstişare Süreci

Detaylı

REKREASYON AMAÇLI KENTSEL YEŞİL ALANLARIN PLANLAMA İLKELERİ AÇISINDAN GIS ARACILIĞIYLA SORGULANMASI; TRABZON ÖRNEĞİ

REKREASYON AMAÇLI KENTSEL YEŞİL ALANLARIN PLANLAMA İLKELERİ AÇISINDAN GIS ARACILIĞIYLA SORGULANMASI; TRABZON ÖRNEĞİ REKREASYON AMAÇLI KENTSEL YEŞİL ALANLARIN PLANLAMA İLKELERİ AÇISINDAN GIS ARACILIĞIYLA SORGULANMASI; TRABZON ÖRNEĞİ Öğr. Gör. Dr. Cenap SANCAR Arş. Gör. Ebru SİNAN Arş. Gör. Sanem ÖZEN TURAN Karadeniz

Detaylı

Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı 10.12.2009 Burdur

Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı 10.12.2009 Burdur Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı 10.12.2009 Burdur - Doğa Koruma Mevzuat Tarihçe - Ulusal Mevzuat - Uluslar arası Sözleşmeler - Mevcut Kurumsal Yapı - Öngörülen Kurumsal Yapı - Ulusal

Detaylı

BÖLÜM 1... 1 EKONOMİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR...

BÖLÜM 1... 1 EKONOMİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR... İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1... 1 EKONOMİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR... 2 1.1. Ekonominin Tanımı... 2 1.2. Kıtlık Kavramı ve Alternatif Maliyet... 3 1.3. İhtiyaç Kavramı... 4 1.4. Mal ve Hizmet... 5 1.5. Fayda...

Detaylı

ĠZMĠR ĠLĠ, KONAK ĠLÇESĠ, ÇINARLI MAHALLESĠ, 1507 ADA 102 PARSEL ĠLE 8668 ADA 1 PARSELE ĠLĠġKĠN NAZIM ĠMAR PLANI DEĞĠġĠKLĠĞĠ

ĠZMĠR ĠLĠ, KONAK ĠLÇESĠ, ÇINARLI MAHALLESĠ, 1507 ADA 102 PARSEL ĠLE 8668 ADA 1 PARSELE ĠLĠġKĠN NAZIM ĠMAR PLANI DEĞĠġĠKLĠĞĠ ĠZMĠR ĠLĠ, KONAK ĠLÇESĠ, ÇINARLI MAHALLESĠ, 1507 ADA 102 PARSEL ĠLE 8668 ADA 1 PARSELE ĠLĠġKĠN NAZIM ĠMAR PLANI DEĞĠġĠKLĠĞĠ 1. GĠRĠġ 1. 1. AMAÇ VE KAPSAM Ġzmir Ġli, Konak Ġlçesi, Çınarlı Mahallesi, 1507

Detaylı

İÇİNDEKİLER. İçindekiler... v Tablolar... xi Şekiller... xii Resimler... xii Önsöz... iii

İÇİNDEKİLER. İçindekiler... v Tablolar... xi Şekiller... xii Resimler... xii Önsöz... iii İÇİNDEKİLER İçindekiler... v Tablolar... xi Şekiller... xii Resimler... xii Önsöz... iii Birinci Bölüm REKREASYON OLGUSUNA GENEL YAKLAŞIM (Arş. Gör. Tolga GÜL) 1. İnsanlığın Temel İhtiyacı Olarak Zaman...

Detaylı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ülkesel Fizik Planı Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı) Şehir Planlama Dairesi İçişleri Bakanlığı Lefkoşa - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 2014 İçindekiler 1. Giriş...

Detaylı

9. SINIF COĞRAFYA DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

9. SINIF COĞRAFYA DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM Ay Hafta Ders Saati KONULAR KAZANIMLAR 1 3 İnsan, Doğa ve Çevre A.9.1. Doğa ve insan etkileģimini anlamlandırır. A.9.2. Doğa ve insan etkileģimini ortaya koymada coğrafyanın rolünü algılar.

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ...III İÇİNDEKİLER...V TABLOLAR ve ŞEKİLLER LİSTESİ...XIII GİRİŞ...XV

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ...III İÇİNDEKİLER...V TABLOLAR ve ŞEKİLLER LİSTESİ...XIII GİRİŞ...XV İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III İÇİNDEKİLER...V TABLOLAR ve ŞEKİLLER LİSTESİ...XIII GİRİŞ...XV BÖLÜM 1 TEMEL KAVRAMLAR 1.1. TURİZM KAVRAMI VE TANIMI...3 1.2. TURİZMİN ÖZELLİKLERİ...4 1.3. TURİSTİN TANIMI, ÇEŞİTLERİ

Detaylı

TURĠZM SEKTÖRÜ ÇALIġTAYI. 23 Haziran 2011, Zonguldak. ÇALIġTAY RAPORU

TURĠZM SEKTÖRÜ ÇALIġTAYI. 23 Haziran 2011, Zonguldak. ÇALIġTAY RAPORU TURĠZM SEKTÖRÜ ÇALIġTAYI 23 Haziran 2011, Zonguldak ÇALIġTAY RAPORU GĠRĠġ Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) tarafından organize edilen Turizm Sektörü konulu çalıştay, 23 Haziran 2011 tarihinde Batı

Detaylı

İkinci Bölümde; Global hazır giyim ticareti senaryoları ve Türkiye için hedefler oluģturulmaktadır.

İkinci Bölümde; Global hazır giyim ticareti senaryoları ve Türkiye için hedefler oluģturulmaktadır. SUNUŞ Türk hazır giyim sektörü her dönem sürdürdüğü yatırım eğilimi ve özellikle dıģ talebe bağlı üretim artıģı ile ekonomik büyümenin itici gücü olmakta, yatırım, kapasite ve üretim artıģı ile emek yoğun

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI I. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL Sunum Akışı Tanışma Ders İçeriği Derste Uyulacak Kurallar Ödev ve Sınavlar Derse Giriş Ders Akışı Dünya da ve Türkiye de Doğa Korumanın Tarihsel

Detaylı

Sektör paydaşı seçkin bir davetli grubu ile gerçekleştirilen Çalıştayda, aşağıdaki soruların yanıtları aranmıştır:

Sektör paydaşı seçkin bir davetli grubu ile gerçekleştirilen Çalıştayda, aşağıdaki soruların yanıtları aranmıştır: Likya Yolunun Turizme Kazandırılması Projesi, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) 2015 Yılı Proje Teklif Çağrısı Alternatif Turizmin Desteklenmesi Mali Destek Programı kapsamında, TR61/15/TRZMK/0022 sözleşme

Detaylı

PROF. DR. ĠBRAHĠM TURNA KTÜ ORMAN FAKÜLTESĠ 2012 TRABZON

PROF. DR. ĠBRAHĠM TURNA KTÜ ORMAN FAKÜLTESĠ 2012 TRABZON KENT ORMANCILIĞI (KENT ORMANLARININ PLANLANMASI ve YÖNETĠMĠ) PROF. DR. ĠBRAHĠM TURNA KTÜ ORMAN FAKÜLTESĠ 2012 TRABZON 5. KENTSEL YEŞİL ALANLARIN PLANLANMASI ve DİZAYNI Planlamada;» En kötü planın plansızlıktan

Detaylı

KALKINMA KURULU DİYARBAKIR KASIM 2015 BEŞERİ SERMAYE EĞİTİM VE İSTİHDAM KOMİSYONU TRC2 2014-2023 BÖLGE PLANI KOORDİNASYON VE İZLEME KOMİSYONLARI

KALKINMA KURULU DİYARBAKIR KASIM 2015 BEŞERİ SERMAYE EĞİTİM VE İSTİHDAM KOMİSYONU TRC2 2014-2023 BÖLGE PLANI KOORDİNASYON VE İZLEME KOMİSYONLARI KASIM 2015 T. C. KALKINMA KURULU TRC2 2014-2023 BÖLGE PLANI KOORDİNASYON VE İZLEME KOMİSYONLARI DİYARBAKIR BEŞERİ SERMAYE EĞİTİM VE İSTİHDAM KOMİSYONU İLERLEME RAPORU 2015/1 stajyer [Şirket adını yazın]

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ FOÇA SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ FOÇA SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ FOÇA SONUÇ RAPORU Tarih: 12 Ocak 2011 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 25 Katılımcı listesindeki Sayı: 23 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

Türkiye Yeni Yenilenebilir Enerji Yasasının Esasları GENSED DEĞERLENDĠRMESĠ 27.05.2010

Türkiye Yeni Yenilenebilir Enerji Yasasının Esasları GENSED DEĞERLENDĠRMESĠ 27.05.2010 Türkiye Yeni Yenilenebilir Enerji Yasasının Esasları GENSED DEĞERLENDĠRMESĠ 27.05.2010 Genel olarak aģağıdaki bütün açıklamalar bir soruya bağlıdır: Fotovoltaik için bir yenilenebilir enerji yasasındaki

Detaylı

SINIF ÖĞRETMENLĠĞĠ SOSYAL BĠLGĠLER ÖĞRETĠM PROGRAMI ÖMER MURAT PAMUK REHBER ÖĞRETMEN REHBER ÖĞRETMEN

SINIF ÖĞRETMENLĠĞĠ SOSYAL BĠLGĠLER ÖĞRETĠM PROGRAMI ÖMER MURAT PAMUK REHBER ÖĞRETMEN REHBER ÖĞRETMEN SINIF ÖĞRETMENLĠĞĠ SOSYAL BĠLGĠLER ÖĞRETĠM PROGRAMI 1 BECERĠLER 2 Beceri Nedir? ġimdiye kadar bilgi edinme, yaģam ve okulun temel amacı olarak görülmüģtür. Günümüzde ise bilgiye bakıģ değiģmiģtir. Bilgi;

Detaylı

PEYZAJ, PEYZAJ İLE İLGİLİ TANIMLAR, PEYZAJ TASARIMI VE ÖRNEKLER

PEYZAJ, PEYZAJ İLE İLGİLİ TANIMLAR, PEYZAJ TASARIMI VE ÖRNEKLER PEYZAJ, PEYZAJ İLE İLGİLİ TANIMLAR, PEYZAJ TASARIMI VE ÖRNEKLER PEYZAJ NEDİR? PEYZAJ SÖZLÜK ANLAMI GÖRÜNÜM, MANZARA OLAN FRANSIZCA PAYSAGE KELİMESİNDEN DİLİMİZE GİRMİŞTİR. İNGİLİZCEDE LANDSCAPE, ALMANCADA

Detaylı

02 Nisan 2012. MĠMARLIK BÖLÜM BAġKANLIĞINA,

02 Nisan 2012. MĠMARLIK BÖLÜM BAġKANLIĞINA, 02 Nisan 2012 MĠMARLIK BÖLÜM BAġKANLIĞINA, Amasra Teknik Gezisi 12-13 Mart 2012 tarihleri arasında, ARCH 222 - Arhitectural Design 4 dersi için Bir Sanatçı İçin Konut, ARCH 221 - Arhitectural Design 3

Detaylı

Dr. Müge ŞANAL. Ziraat Mühendisi Antalya

Dr. Müge ŞANAL. Ziraat Mühendisi Antalya Dr. Müge ŞANAL Ziraat Mühendisi 06.04.2017 Antalya 1 Ülkemiz binlerce yıllık kültürel birikimi ve doğal güzellikleri ile dünyanın önemli kültür ve turizm merkezleri arasında yer almaktadır. 2 Kültür ve

Detaylı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Ahmet ÖZKAN tarafından hazırlanan Ġlkokul ve Ortaokul Yöneticilerinin

Detaylı

Doğayla Uyumlu Yaşamın Adresi:

Doğayla Uyumlu Yaşamın Adresi: Özlem İkinci Dr, Bilimsel Programlar Başuzmanı, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi Doğayla Uyumlu Yaşamın Adresi: Ekolojik Köyler Büyük şehirlerde yaşayan pek çok kişinin hayalidir köy yaşamı. Gürültüden

Detaylı

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com. Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com. Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ Sulama? Çevre? SULAMA VE ÇEVRE Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ SULAMA: Bitkinin gereksinimi olan ancak doğal yağışlarla karşılanamayan suyun toprağa yapay yollarla verilmesidir ÇEVRE: En kısa tanımıyla

Detaylı

SAĞLIK ORTAMINDA ÇALIġANLARDA GÜVENLĠĞĠ TEHDĠT EDEN STRES ETKENLERĠ VE BAġ ETME YÖNTEMLERĠ. MANĠSA ĠL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HEMġĠRE AYLĠN AY

SAĞLIK ORTAMINDA ÇALIġANLARDA GÜVENLĠĞĠ TEHDĠT EDEN STRES ETKENLERĠ VE BAġ ETME YÖNTEMLERĠ. MANĠSA ĠL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HEMġĠRE AYLĠN AY SAĞLIK ORTAMINDA ÇALIġANLARDA GÜVENLĠĞĠ TEHDĠT EDEN STRES ETKENLERĠ VE BAġ ETME YÖNTEMLERĠ MANĠSA ĠL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HEMġĠRE AYLĠN AY GİRİŞ ÇalıĢmak yaģamın bir parçasıdır. YaĢamak nasıl bir insan hakkı

Detaylı

Su Ekonomisi ve Doğal Kaynak Değerlemesi. Doç. Dr. Serkan GÜRLÜK Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü serkan@uludag.edu.

Su Ekonomisi ve Doğal Kaynak Değerlemesi. Doç. Dr. Serkan GÜRLÜK Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü serkan@uludag.edu. Su Ekonomisi ve Doğal Kaynak Değerlemesi Doç. Dr. Serkan GÜRLÜK Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü serkan@uludag.edu.tr Su kaynağı için ödeme isteği ve kabul edilen tazminat bedeli

Detaylı

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU STRATEJİK VİZYON BELGESİ ( TASLAK ) 6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU İslam Ülkelerinde Çok Boyutlu Güvenlik İnşası ( 06-08 Mart 2015, Serena Hotel - İslamabad ) Güvenlik kavramı durağan değildir.

Detaylı

EĞĠTĠM VE BĠLĠM. Ġġ GÖRENLERĠ SENDĠKASI

EĞĠTĠM VE BĠLĠM. Ġġ GÖRENLERĠ SENDĠKASI EĞĠTĠM VE BĠLĠM Ġġ GÖRENLERĠ SENDĠKASI ÖĞRETMENLERĠN EKONOMĠK DURUMLARINA ĠLĠġKĠN ÖĞRETMEN GÖRÜġLERĠ ARAġTIRMASI Kasım, 2015 EĞĠTĠM Ġġ (Eğitim ve Bilim ĠĢgörenleri Sendikası) ÖĞRETMENLERĠN EKONOMĠK DURUMLARINA

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI V. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL Uzun Devreli Gelişme Planı-Uludağ MP Uludağ, 6831 sayılı Orman Kanunu nun 25. maddesi gereğince, 20.09.1961 tarih ve 6119-5 sayılı Bakanlık

Detaylı

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI Dr. Osman Orkan Özer SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI Sürdürülebilir tarım; Günümüz kuşağının besin gereksinimi

Detaylı

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ Yrd.Doç.Dr. Simay KIRCA 2017-2018 Güz Yarıyılı DERS 5 KÜLTÜREL PEYZAJLAR Kültür; toplumların yaşam biçimleri, gelenek ve göreneklerinin, üretim olanaklarının bileşkesi olarak

Detaylı

2. METODOLOJĠ 1 METODOLOJĠ. Programlar ile Ġstatistiksel Veri Analizi-2 (Prof.Dr. Kazım ÖZDAMAR,2002) çalıģmalarından yararlanılmıģtır.

2. METODOLOJĠ 1 METODOLOJĠ. Programlar ile Ġstatistiksel Veri Analizi-2 (Prof.Dr. Kazım ÖZDAMAR,2002) çalıģmalarından yararlanılmıģtır. GĠRĠġ 1 GĠRĠġ 2 GĠRĠġ 3 İÇİNDEKİLER 1. GĠRĠġ... 4 2. METODOLOJĠ... 5 3. TEMEL BĠLEġENLER ANALĠZĠ TEKNĠĞĠNĠN UYGULANMASI... 8 4. TR52 DÜZEY 2 BÖLGESĠ ĠLÇELERĠ SOSYAL GELĠġMĠġLĠK ENDEKSĠ...10 5. SONUÇ...27

Detaylı

T.C. ARTVĠN ÇORUH ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ ORMAN MÜHENDĠSLĠĞĠ ANABĠLĠM DALI. KORUNAN ALANLARIN EKOTURĠZM GELĠġĠMĠNE ETKĠLERĠ:

T.C. ARTVĠN ÇORUH ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ ORMAN MÜHENDĠSLĠĞĠ ANABĠLĠM DALI. KORUNAN ALANLARIN EKOTURĠZM GELĠġĠMĠNE ETKĠLERĠ: T.C. ARTVĠN ÇORUH ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ ORMAN MÜHENDĠSLĠĞĠ ANABĠLĠM DALI KORUNAN ALANLARIN EKOTURĠZM GELĠġĠMĠNE ETKĠLERĠ: CAMĠLĠ BĠYOSFER REZERVĠ ÖRNEĞĠ YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Ferruh Fatih ALBAYRAK

Detaylı

TEB PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. 01 / 01 / 2010-30 / 06 / 2010 DÖNEMİNE AİT YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU

TEB PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. 01 / 01 / 2010-30 / 06 / 2010 DÖNEMİNE AİT YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU TEB PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. 01 / 01 / 2010-30 / 06 / 2010 DÖNEMİNE AİT YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU 1 OCAK 2010 30 HAZĠRAN 2010 DÖNEMĠNE AĠT FAALĠYET RAPORU 1. Rapor Dönemi, Ortaklığın unvanı, yönetim

Detaylı

Gelecek Nesillere Bırakacağımız Alanya İçin Sorumlu Turizm Sorunsuz Gelecek

Gelecek Nesillere Bırakacağımız Alanya İçin Sorumlu Turizm Sorunsuz Gelecek Gelecek Nesillere Bırakacağımız Alanya İçin Sorumlu Turizm Sorunsuz Gelecek PROJE AÇILIŞ TOPLANTISI 29.08.2012 Saat: 11.00 / Alanya Proje Sahibi Hibe Kaynağı Destek Programı Projenin Öncelik Alanı Alanya

Detaylı

ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR

ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR Amaç ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR Madde 1- Ankara Çocuk Dostu ġehir Projesinin amacı Ankara yı; Çocuk Hakları SözleĢmesini

Detaylı

DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNDE PERSONEL BELGELENDĠRMESĠ

DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNDE PERSONEL BELGELENDĠRMESĠ Türk Akreditasyon Kurumu Personel Akreditasyon Başkanlığı Akreditasyon Uzmanı 1 Ülkemizde ve dünyada tüm bireylerin iģgücüne katılması ve iģgücü piyasalarında istihdam edilebilmeleri için; bilgiye dayalı

Detaylı

Orman Fonksiyonları -Zonlama Biyoçeşitlilik Koruma Alanları Estetik-Ekotuirzm İğneada: Fonksiyonlar: Ölçüt, Gösterge ve Aktiviteler Fonksiyonlar: Ölçüt, Gösterge ve Aktiviteler (Camili) Fonksiyonlar Ölçüt

Detaylı

Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü 2009 Yılı Kurumsal Değerlendirme Raporu

Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü 2009 Yılı Kurumsal Değerlendirme Raporu Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü 2009 Yılı Kurumsal Değerlendirme Raporu Tekirdağ, Eylül 2009 İçindekiler listesi İçindekiler, tablo, şekil listeleri... 2 1. Sunuş... 5

Detaylı

HAVZA PROJELERĠNDE SOSYO-EKONOMĠK GĠRDĠLERĠN BELĠRLENMESĠ. Prof.Dr.Özden GÖRÜCÜ KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Üniversitesi Orman Fakültesi

HAVZA PROJELERĠNDE SOSYO-EKONOMĠK GĠRDĠLERĠN BELĠRLENMESĠ. Prof.Dr.Özden GÖRÜCÜ KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Üniversitesi Orman Fakültesi HAVZA PROJELERĠNDE SOSYO-EKONOMĠK GĠRDĠLERĠN BELĠRLENMESĠ Prof.Dr.Özden GÖRÜCÜ KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Üniversitesi Orman Fakültesi Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı ÇölleĢme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü

Detaylı

SAĞLIK TURİZMİNİN GELİŞTİRİLMESİ PROGRAMI VE POLİTİKALAR. Dr. H. Ömer Tontuş Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü

SAĞLIK TURİZMİNİN GELİŞTİRİLMESİ PROGRAMI VE POLİTİKALAR. Dr. H. Ömer Tontuş Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü SAĞLIK TURİZMİNİN GELİŞTİRİLMESİ PROGRAMI VE POLİTİKALAR Dr. H. Ömer Tontuş Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü Programın Amacı ve Kapsamı-1 2 Tıbbi tedavinin alınması, termal kaynakların kullanılması,

Detaylı

AKDENĠZ GENEL BALIKÇILIK TOPLANTISI

AKDENĠZ GENEL BALIKÇILIK TOPLANTISI AKDENĠZ GENEL BALIKÇILIK TOPLANTISI 13. Alt komisyon Toplantısı FAO Genel merkezi ROMA / ĠTALYA Katılımcı Filiz KĠġTĠN 27.3.2013 AMAÇ FAO tarafından desteklenmekte olan Doğu Akdenizde Sorumlu balıkçılığın

Detaylı

T.C. Sağlıklı Kentler Birliği. 2008 Faaliyet Raporu

T.C. Sağlıklı Kentler Birliği. 2008 Faaliyet Raporu T.C. Sağlıklı Kentler Birliği 2008 Faaliyet Raporu SAĞLIKLI KENTLER BİRLİĞİ FAALİYETLERİ MECLĠS TOPLANTILARI EĞĠTĠM ÇALIġMALARI KONFERANSLAR DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ AVRUPA SAĞLIKLI ġehġrler ULUSAL AĞLARI ÇALIġMALARI

Detaylı

Büyükşehir Alanlarında Kırsal Arazisi Kullanımına Yönelik Plan Altlık Gereksinimleri,

Büyükşehir Alanlarında Kırsal Arazisi Kullanımına Yönelik Plan Altlık Gereksinimleri, Büyükşehir Alanlarında Kırsal Arazisi Kullanımına Yönelik Plan Altlık Gereksinimleri, KIRSAL ARAZİ YÖNETİMİNDE ANALİTİK VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE SENTEZ PAFTALARININ ÜRETİLMESİ; Prof. Dr. Yusuf KURUCU

Detaylı

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler KORUNAN ALANLAR Korunan alanlar incelenip, değerlendirilirken ve ilan edilirken yalnız alanın yeri ile ilgili ve ekolojik kriterler değil, onların yanında tarih, kültürel ya da bilimsel değerleri de dikkate

Detaylı

KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ

KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ Dr. Jale SEZEN Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Tabiat Varlıklarını Koruma Şubesi,Tekirdağ TABİAT VARLIKLARI VE KORUNAN ALANLAR Jeolojik devirlerle, tarih öncesi

Detaylı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve III TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Canan ULUDAĞ tarafından hazırlanan Bağımsız Anaokullarında

Detaylı

www.binnuryesilyaprak.com

www.binnuryesilyaprak.com Türkiye de PDR Eğitimi ve İstihdamında Yeni Eğilimler Prof. Dr. Binnur YEŞİLYAPRAK Türk PDR-DER Başkanı 16 Kasım 2007 Adana Türkiye de Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri Başlangıcından günümüze

Detaylı

FIRAT ÜNİVERSİTESİ DENEYSEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KURULUŞ VE İŞLEYİŞ YÖNERGESİ

FIRAT ÜNİVERSİTESİ DENEYSEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KURULUŞ VE İŞLEYİŞ YÖNERGESİ FIRAT ÜNİVERSİTESİ DENEYSEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KURULUŞ VE İŞLEYİŞ YÖNERGESİ 1. BÖLÜM: Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar AMAÇ Madde 1. Bu Yönergenin amacı, Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığının 16 Mayıs 2004

Detaylı

UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME

UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Milli Parklar Daire Başkanlığı Cihad ÖZTÜRK Orman Yüksek Mühendisi PLANLAMA NEDİR? Planlama, sorun

Detaylı

KARAYOLU TASARIMI RAPORU Tasarım Esaslarındaki Düzeltmeler ve Değişiklikler

KARAYOLU TASARIMI RAPORU Tasarım Esaslarındaki Düzeltmeler ve Değişiklikler KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KARAYOLU ĠYĠLEġTĠRME VE KARAYOLU TASARIMI RAPORU Tasarım Esaslarındaki Düzeltmeler ve Değişiklikler Haziran 2000 Önsöz Trafik Güvenliği Projesi Teknik ġartnamesi doğrultusunda,

Detaylı

ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ EYLEM PLANI (2012-2014) İSTİHDAM-SOSYAL KORUMA İLİŞKİSİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ

ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ EYLEM PLANI (2012-2014) İSTİHDAM-SOSYAL KORUMA İLİŞKİSİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ 1. Sosyal yardımlar hak temelli ve önceden belirlenen objektif kriterlere dayalı olarak sunulacaktır. 1.1 Sosyal Yardımların hak temelli yapılmasına yönelik, Avrupa Birliği ve geliģmiģ OECD ülkelerindeki

Detaylı

MARKA ŞEHİR ÇALIŞMALARINDA AVRUPA ŞEHİR ŞARTI SÖZLEŞMESİ DİKKATE ALINMALI

MARKA ŞEHİR ÇALIŞMALARINDA AVRUPA ŞEHİR ŞARTI SÖZLEŞMESİ DİKKATE ALINMALI ENER DEN MARKA ŞEHİR AÇIKLAMASI VAHDET NAFİZ AKSU, ERZURUM DA YAPILAN MARKA ŞEHİR TOPLANTISINI DEĞERLENDİRDİ: ENER olarak, Erzurum un Marka Şehir haline gelmesini yeni kalkınma paradigması oluşturulmasıyla

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Tanıtım Ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Tanıtım Ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Tanıtım Ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü SAYI : B.18.0.DMP.0.00.02.010.01.../09/2007 KONU : Doğa Turları G E N E L G

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI IV. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL İşletme Amaçları Biyolojik çeşitliliği korumak, Rekreasyon ve estetik değerleri topluma sunabilmek, Yangın riskini azaltmak, Net karbon

Detaylı

KUZEY DOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT (SWOT) ANALİZİ(2012)

KUZEY DOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT (SWOT) ANALİZİ(2012) T.C. KUZEYDOĞU ANADOLU KALKINMA AJANSI KUZEY DOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT (SWOT) ANALİZİ(2012) Dr. Mehmet Ali ÇAKAL TRA1 2012 Her hakkı saklıdır. İÇİNDEKİLER 1. KAPSAM... 3 2. KUZEY DOĞU ANADOLU

Detaylı

TARIM POLİTİKASI. Prof. Dr. Emine Olhan. A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

TARIM POLİTİKASI. Prof. Dr. Emine Olhan. A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TARIM POLİTİKASI Prof. Dr. Emine Olhan A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü olhan@agri.ankara.edu.tr Tarım Politikasının Hedef Kitlesi Üretici: Gelir ve refahın artmasını ister Tüketici:Gıda güvencesini

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Sayfa ÖNSÖZ..

İÇİNDEKİLER. Sayfa ÖNSÖZ.. İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ.. İÇİNDEKİLER. ŞEKİLLER VE TABLOLAR LİSTESİ. GİRİŞ.. Birinci Bölüm TURİZME GİRİŞ 1.1. TURİZM KAVRAMI VE TANIMI 1.2. TURİZMİN ÖZELLİKLERİ 1.3. TURİSTİN TANIMI, ÇEŞİTLERİ VE ÖZELLİKLERİ

Detaylı

Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte. 1950 yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin toplam nüfusunun sadece

Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte. 1950 yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin toplam nüfusunun sadece SİLİVRİ 2014 DÜNYA VE AVRUPA KENTİ Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte rekabetçi bir sanayi ekonomisi haline gelmiştir. 1950 yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin

Detaylı

Peyzaj ; bir yörenin. fiziksel, kültürel ve sosyo-ekonomik yapısının. ortaya çıkardığı bir bütündür. Giriş

Peyzaj ; bir yörenin. fiziksel, kültürel ve sosyo-ekonomik yapısının. ortaya çıkardığı bir bütündür. Giriş Peyzaj ; bir yörenin fiziksel, kültürel ve sosyo-ekonomik yapısının ortaya çıkardığı bir bütündür. Giriş Dolayısıyla bir arazinin jeolojik, jeomorfolojik, hidrolojik, ekolojik, estetik, kültürel ve sosyal

Detaylı

ŞARTNAME DEĞERLENDİRME SEÇİCİ KURUL ÖDÜLLER

ŞARTNAME DEĞERLENDİRME SEÇİCİ KURUL ÖDÜLLER ŞARTNAME DEĞERLENDİRME Özelkalem Dergisi Yerel Yönetim Ödülleri ne başvuru amacıyla ve gerekli başvuru standartlarına uygun olarak gönderilen projelerin değerlendirilmesi; kendi alanlarında uzman, mesleki

Detaylı

TAġINMAZLARIN ARSA VASFINI KAZANMASI

TAġINMAZLARIN ARSA VASFINI KAZANMASI TAġINMAZLARIN ARSA VASFINI KAZANMASI Nevzat Ġhsan SARI / Tapu ve Kadastro MüfettiĢi TaĢınmazların arsa vasfını kazanması ancak imar planlarının uygulanmasıyla mümkündür. Ülkemizde imar planlarının uygulanması

Detaylı

UNESCO Dünya Mirası. http://whc.unesco.org/en/list/

UNESCO Dünya Mirası. http://whc.unesco.org/en/list/ UNESCO Dünya Mirası UNESCO Dünya Miras Listesi, Dünya Miras Komitesi nin üstün evrensel değere sahip olduğunu onayladığı kültürel, doğal ve karma miras alanlarını içermektedir. 802 si kültürel, 197 si

Detaylı

YATIRIMDAN İŞLETMEYE TERMAL TURİZM

YATIRIMDAN İŞLETMEYE TERMAL TURİZM YATIRIMDAN İŞLETMEYE TERMAL TURİZM Hazırlayan: Turabi ÇELEBİ Termal Turizm Yatırımlarına yaklaşım *Termal Turizm Destinasyonları *Termal Otel Yatırımları * * Geleneksel Anlayış ( Asya Tipi ) * Modern

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÖDEMİŞ SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÖDEMİŞ SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÖDEMİŞ SONUÇ RAPORU Tarih: 3 Ocak 2011 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 75 Katılımcı listesindeki Sayı: 66 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

Nedim ZURNACI Ziraat Mühendisi Kırsal Turizm Derneği Başkanı

Nedim ZURNACI Ziraat Mühendisi Kırsal Turizm Derneği Başkanı Nedim ZURNACI Ziraat Mühendisi Kırsal Turizm Derneği Başkanı AVRUPA BİRLİĞİ PROJESİNDEN DOĞAN STK; KIRSAL TURİZM DERNEĞİ AVRUPA BİRLİĞİ LEONARDO DA VİNCİ PROGRAMINDAN 2006 YILINDA GERÇEKLEŞTİRİLDİ. AVRUPA

Detaylı

Bu sorunun doğru cevabını verebilmek için öncelikli olarak bazı kavramların iyi bilinmesi gerekir. Zira bu kavramların anlaşılabilmesi neticesinde

Bu sorunun doğru cevabını verebilmek için öncelikli olarak bazı kavramların iyi bilinmesi gerekir. Zira bu kavramların anlaşılabilmesi neticesinde Bu sorunun doğru cevabını verebilmek için öncelikli olarak bazı kavramların iyi bilinmesi gerekir. Zira bu kavramların anlaşılabilmesi neticesinde orman mühendisinin sadece ağaç mı kesip kesmediği belli

Detaylı

ORMAN KAYNAKLARININ TURİZM AMAÇLI TAHSİSİNE İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ ODC: 906

ORMAN KAYNAKLARININ TURİZM AMAÇLI TAHSİSİNE İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ ODC: 906 ISBN: 978-605-4610-19-8 ORMAN KAYNAKLARININ TURİZM AMAÇLI TAHSİSİNE İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ ODC: 906 The Determinition of The Problems and Solution ways, Interested in Allocated Forest Resources

Detaylı

Mutlu Yaşam Bölgesi BATI AKDENİZ

Mutlu Yaşam Bölgesi BATI AKDENİZ Mutlu Yaşam Bölgesi BATI AKDENİZ 1 BATI AKDENĠZ KALKINMA AJANSI SUNUM PLANI I. KALKINMA AJANSLARI II. 2010-2013 TR61 BÖLGE PLANI III. MALİ DESTEK PROGRAMLARI 2 TR61 2010-2013 BÖLGE PLANI Ulusal öncelikleri

Detaylı

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU Adı Soyadı : Doç. Dr. Mustafa GÜLER, Dilem KOÇAK DURAK, Fatih ÇATAL, Zeynep GÜRLER YILDIZLI, Özgür Özden YALÇIN ÇalıĢtığı Birim :

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ KİRAZ SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ KİRAZ SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ KİRAZ SONUÇ RAPORU Tarih: 20 Aralık 2010 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 55 Katılımcı listesindeki Sayı: 50 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

SPOR ÖRGÜTLERĠNDE TOPLAM KALĠTE YÖNETĠMĠ

SPOR ÖRGÜTLERĠNDE TOPLAM KALĠTE YÖNETĠMĠ SPOR ÖRGÜTLERĠNDE TOPLAM KALĠTE YÖNETĠMĠ Doç. Dr. Hakan Sunay KarĢılaĢtığımız önemli sorunlar, onları yarattığımız düģünce düzeyi ile çözülemez (Albert Einstein) (i). GĠRĠġ 2000 li yıllara girerken organizasyonlarda

Detaylı

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU Adı Soyadı : Emre ARSLANBAY Unvanı : Uzman Konu : Hollanda ÇalıĢma Ziyareti Görev Yeri : HOLLANDA Görev Tarihi : 05-10.03.2017 RAPOR

Detaylı

DESTİNASYON YÖNETİMİ

DESTİNASYON YÖNETİMİ DESTİNASYON YÖNETİMİ KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ.

Detaylı

Analitik Etütlerin Mekansal Planlamadaki Yeri ve Önemi

Analitik Etütlerin Mekansal Planlamadaki Yeri ve Önemi Analitik Etütlerin Mekansal Planlamadaki Yeri ve Önemi 3.ULUSAL TAŞKIN SEMPOZYUMU 29-30 NİSAN 2013 Haliç Kongre Merkezi, İSTANBUL Cemal KAYNAK Teknik Uzman -Y.Şehir Plancısı İller Bankası A.Ş. Mekansal

Detaylı