Numune Sağlık. Çernobil Faciası ve Sonrası. Hastanelerde Performans Değerlendirme Araçları. Hayatımızdaki Radyasyon. Oruç ve Hastalıklar

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Numune Sağlık. Çernobil Faciası ve Sonrası. Hastanelerde Performans Değerlendirme Araçları. Hayatımızdaki Radyasyon. Oruç ve Hastalıklar"

Transkript

1 Numune Sağlık Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi yayınıdır ISSN EYLÜL 2010 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner YILDIZ Nükleer Tıpta Kullanılan Radyoizotoplarını Türkiye de Üreteceğiz Çernobil Faciası ve Sonrası Hastanelerde Performans Değerlendirme Araçları Hayatımızdaki Radyasyon Oruç ve Hastalıklar

2 1 Numune Sağlık Dergisi MART-NİSAN 2012

3 1 Numune Sağlık Dergisi MART-NİSAN 2012

4 KÜNYE Numune Sağlık Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi yayınıdır MAYIS 2010 Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adına Yayın Kurulu Başkanı Doç. Dr. Nurullah ZENGİN (Başhekim) Genel Yayın Yönetmeni Doç. Dr. Serdar GÜLER Haber Koordinatörü Uzm. Ecz. Aslıhan BEYAN Yayın Kurulu Doç. Dr. Hürrem BODUR Doç. Dr. Celil GÖÇER Doç. Dr. Erol GÖKA Doç. Dr. Özlem Evren KEMER Dr. Abdulkadir ÖZBEK Dr. Adem ÖZKARA Dr. Ali EDİZER Dr. Ecz. A. Alper ŞAHİN İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aysun Yayıncılık Matbaacılık Reklam İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına Aysun PALALI Genel Yayın Koordinatörü Cumali KÖKTAŞ Hukuk Danışmanı Av. Çiğdem ALTINIŞIK Bilimsel Danışma Kurulu 1.ABAYLI Ekrem 2.AK Fikri 3.ALLI Nuran 4.ALTIPARMAK Emin 5.ATAN Ali 6.AVŞAR Fatih 7.AYDOĞDU Sinan 8.BALABAN Neriman 9.BELEN Ahmet Deniz 10.BİÇİMOĞLU Ali 11.BODUR (ÇOLAKOĞLU) Hatice 12.CENGİZ Ömer 13.ÇAKIR Bekir 14.COŞKUN Faruk 15.ÇETİNKAYA Mesut 16.DEDE Doğan 17.DERE Hacı Hüseyin 18.DİKMEN Bayazit 19.DİLBAZ Nesrin 20.DOKUZOĞUZ (KUT) Başak 21.ERDOĞAN Bülent 22.ERYILMAZ Adil 23.ESKİOĞLU Erdal 24.GÖĞÜŞ Nermin 25.GÖKA Erol 26.GÜÇTEKİN Ali 27.GÜL Ülker 28.GÜLER Serdar 29.GÜNEL Uğur 30.GÜVENER Engin 31.HASIRİPİ Hikmet Numune Sağlık Dergisi Yıl:01 Sayı:03 ISSN Ağustos-Eylül HENGİRMEN Süleyman 33.KAMA Nuri Aydın 34.KARAASLAN Yaşar 35.KARADEMİR Mehmet Alp 36.KOCA Yüksel 37.KOÇ Mahmut 38.KOPARAL Salih Suha 39.KULAÇOĞLU Sezer 40.KURAL Gülcan 41.MEMİŞ Ali 42.ODABAŞ Ali Rıza 43.ÖZBAKIR Şenay 44.ÖZDEM Cafer 45.ÖZET Gülsüm Gülistan 46.ÖZKARA Adem 47.ÖZMEN Mehmet Mahir 48.PEKSOY İrfan 49.SAKINCI Ünal 50.SARAÇOĞLU Ömer Ferit 51.SEÇKİN (ERARSLAN) Selda 52.TABAK Abdullah Yalçın 53.TÜMÖZ Mehmet Ali 54.TÜMÖZ Mübeccel 55.UÇANER Ahmet 56.UĞURLU Mehmet 57.ULUSOY Feridun Vasfi 58.ÜNAL Adnan 59.YILDIRIMKAYA Mustafa Metin 60.YÜKSEL Enis (İsimler soyadlara göre alfabetik olarak sıralanmıştır.) Yönetim Merkezi Mahatma Gandi Caddesi No: 105/3 GOP - Çankaya - ANKARA Tel: Fax: iletisim@numunesaglik.com Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tel: Tasarım AVEC reklam organizasyon Numune Sağlık Dergisi Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Ücretsizdir. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına, reklamların sorumluluğu ise reklam verene aittir. Yayınlanan makale ve haberler kaynak belirtilmek suretiyle alıntı yapılabilir. Baskı: MRK Baskı ve Tanıtım Hizmetleri Uzayçağı Cd. 355 Sk. No:2 Ostim /ANKARA Tel:

5 DOÇ. DR. NURULLAH ZENGİN BAŞYAZI Sağlığın Zor Alanları Sağlık hizmetlerinin bir kısmı özel eğitimli insan gücü, ilave teknik donanım ve özel organizasyonlar gerektirir. Bu üç unsurdan birinin eksik olması arzulanan hizmet kalitesine ulaşmayı engellemekte ve konuyu bir zor sağlık alanı olarak gündemimize taşımaktadır. Bu tür sorunların çözümü çoğu kez anlık kararlarla olmamakta, uzun vadeli doğru planlamalar gerektirmektedir. Ülkemizdeki genel uygulamaya baktığımızda başta yoğun bakım ve yenidoğan hizmetleri, organ nakilleri, yanık ve yara bakımı, kanser tedavileri ve rehabilitasyon hizmetleri olmak üzere bazı alanlarda hizmet ihtiyacının daha farklı boyutlarda olduğunu söyleyebiliriz. Hiç şüphesiz sağlıkta önemli planlamaların başında insan gücü planlaması gelmektedir. Konuya hekim sayısının yeterliliği açısından bakacak olursak, son 30 yılın yılda 5000 civarında tıp fakültesi mezunu yeni hekim ilavesi ile her an kapımızı çalacak doktor enflasyonu beklentisi ve işsiz hekimler fobisi ile geçtiğini söyleyebiliriz. Bu gün için bulunduğumuz nokta, hizmet standartlarında kendimizi kıyasladığımız Batı ülkelerine göre bazı alanlarda ikide bir bazı alanlarda ise daha az oranda hekim sayımızın olduğudur. Hemşire ve diğer yardımcı sağlık personeli kıyaslamasında ise durum genelde daha olumsuzdur. Bu gerçekler karşısında sağlık hizmet sunumunda esas zorluğumuzun teknik donanım ve organizasyondan çok nitelikli insan gücü olduğunu söyleyebiliriz. Hekim fazlalığı ezberinin artık bozulmuş olması ve tıp fakülteleri kontenjanında artırımın gündeme alınması önemli gelişmelerdir. Ayrıca başta uzmanlık kontenjanları olmak üzere iş gücü planlamalarının daha objektif kriterlere göre yapıldığını söyleyebiliriz. Bu yaklaşımlar etkisini orta ve uzun vadede hissettirecek olumlu gelişmelerdir. Dikkate alınması gereken bir diğer husus ise ücretlendirme politikalarının zor sağlık alanları diye tanımladığımız alanlara hizmet arzını teşvik edip etmediğidir. Mevcut uygulamada yoğun bakım ve yenidoğan ünitelerinin sınıflandırılarak ücretlendirmede esas alınması, transplantasyon ücretlerinin artırılması, kanser tedavilerinin paket fiyat uygulamasının dışında tutulması bu alanlara hizmet arzının teşvik özelliği taşımaktadır. Ancak açıkça ifade etmek gerekirse bütün olarak ele alındığında mevcut uygulamalar zor hastalık grupları için yeterince teşvik edici olamamaktadır. Özel sektörün bu alanlara ciddi yatırım yapmamasının temelinde de bu gerçeğin yattığını düşünüyoruz. Bir dizi iyileştirici uygulamalara rağmen sağlıkta ücretlendirme yapısı, işletme perspektifinden bakıldığında zor hasta grubundan değil, kolay hasta grubundan kar ettiren özellik taşımaktadır. Ülkemizde poliklinik başvurularının Batı ülkeleri rakamlarına ulaştığı (yılda kişi başına 6.7 başvuru) ifade edilmektedir. Aslında sağlık hizmeti sunumunda da önemli avantaj oluşturan nüfusumuzun genç yapısı ve sağlık personeli sayımızın kısıtlılığı dikkate alındığında, poliklinik başvuru rakamlarında ulaştığımız durumun makul olmanın ötesinde abartılı olduğunu düşündürmektedir. Bu yorum beraberinde hizmet arzının daha kolay hasta grubuna kaydığını da beraberinde getirmektedir. Yeni yıl ile birlikte sağlık hizmeti ücretlendirmelerinde kademeli olarak uygulanmaya başlanacak Tanı İlişkili Gruplama yaklaşımının zor hasta grubuna hizmet verme lehine bir gelişme olacağını düşünüyorum. İnsanımıza daha kaliteli sağlık hizmeti verme konusunda başta insan gücü olmak üzere bir dizi zorluğumuzun olduğu bir gerçek. Ancak kaynaklarımızı esas ihtiyaç çektiğimiz alanlara yönlendirebilme konusunda yapabileceklerimiz de mevcuttur. 03

6 İÇİNDEKİLER KÜNYE BAŞYAZI EDİTÖRDEN BU SAYININ EDİTÖRÜ YAZI İŞLERİ NDEN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ İLE RÖPORTAJ DR. MEHMET DEMİR İLE RÖPORTAJ ÇERNOBİL FACİASI VE SONRASI RADYASYON VE KANSER RADYASYON GÜVENLİĞİ KOMİTELERİ GÜNÜMÜZDE RADYOLOJİ ALANINDA RADYASYON KULLANIMI RADYASYONDAN KORUNMADA TEMEL PRENSİPLER RADYASYONUN TEDAVİDEKİ 100 YILLIK HİKAYESİ NÜKLEER TIPTA KLİNİK UYGULAMALAR HAYATIMIZDAKİ RADYASYON GEBELİKTE NÜKLEER TIP UYGULAMALARI

7 NEDİR BU NÜKLEER TIP? GİRİŞİMSEL RADYOLOJİDE YENİ UFUKLAR ANKARA NUMUNE DE RADYOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ RAMAZAN VE GASTROİNTESTİNAL SİSTEM HASTALIKLARI NÖROLOJİK HASTALIKLAR VE ORUÇ RAMAZAN VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR RAMAZAN VE DİYABETES MELLİTUS RAMAZANDA ORUÇ TUTMANIN BÖBREK FONKSİYONLARINA ETKİLERİ.. 60 MODERN DÜNYANIN HASTALIĞI; OBEZİTE SICAK VE GÜNEŞİN ZARARLI ETKİLERİ BASINÇ YARASI NEDİR, ÖNLENEBİLİR Mİ? İNSANLARDA DEĞİŞİK LOKALİZASYONLARDA ANKAFERD TOPİKAL ETKİNLİK GÖZLEMLERİ ANEAH GÜVENLİK TEŞKİLATI KORTİKOSTEORİDLERİN YAN ETKİLERİ

8 1 Numune Sağlık Dergisi MART-NİSAN 2012

9 DOÇ. DR. SERDAR GÜLER EDİTÖRDEN Çok Sıcaaaaaaaak... Yazın dünyada pek çok yer gibi ülkemizi de kavurduğu bugünlerde dergimizin üçüncü sayısını çıkartıyoruz. Bu sayımızda iklimle paralel sıcaklıkta bir konu olan radyasyon güvenliğini ön plana taşımaya çalıştık. Ülkemizde en yetkin kişilerden radyasyon güvenliğinin inceliklerini sunuyoruz. Enerji gerek nükleer reaktörler gerek ana konumuzla paralelliği gerekse de düny adengeleri üzerindeki etkisi nedeniyle her zaman gündemde kalmaktadır. Ana konumuzla olan ilişkiler nedeniyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Taner Yıldız ile röportajımız radyoaktif enerji onusunda meraklarımızı giderdi. Böyle sıcak günlerde Ramazan ayının gelmesi dergimiz gündemine bir başka konuyu taşıdı: Sağlık ve Ramazan. Ramazan ayında tutulan orucun vücut başta uyku, hidrasyon ve eletkrolit dengesi olmak üzere vücut metabolizmasında çeşitli değişikliklere yol açtığı bilinmektedir. Bir yandan oruç tutmakla sıkıntıya girmeyecek bazı hastalıklar varken diğer taraftan oruç tutmak mümkün olmayan bazı hastaların dini hassasiyetleri nedeniyle düşebilecekleri sıkıntılı durumlar mevcut. Bu konuları endokrinoloji, nefroloji, kardiyoloji, gastroenteroloji ve nöroloji kliniklerince büyüteç altına aldık. Sağlık Bakanlığımız hastanelerde sağlık hizmet kalitesinin artırılmasına yönelik mevcut uygulamalarına ilave olarak alternatif yöntemleri de geliştirmeye devam ediyor. Bu uygulamalardan birisi olan PATH (Performance Assesment Tools for Quality Improvement in Hospitals) projesini Dr. Mehmet Demir açıklıyor. Ayrı kalamadığımız hemşirelerimiz bu sayımızda basınç yarası, beyin ölümü gerçekleşen hastada yoğun bakım yaklaşımları ve ürolojide laparoskopik cerrahi konularını ele alıyor. Bir hastanenenin olmazsa olmazı olan güvenlik sistemi konusunda Yusuf Küçükbıçakçı nın yazısı da okumaya değer. Bu yeni sayımızda solukta saydıklarım dışında birbirinden değerli yazıları da bulacaksınız. Saygılarımla... 07

10 BU SAYININ EDİTÖRÜ DR. İRFAN PEKSOY Radyasyon Güvenliği Numune Sağlık Dergisi ilk iki sayısında üst düzey kalitede yayın hayatına girmiş bulunuyor. Dergimizin editörü Endokrinoloji Klinik Şefimiz Doç. Dr. Serdar Güler in ricasıyla bu sayıda Radyasyon Güvenliği ve Radyasyonun Sağlık alanında kullanımı konuları ağırlıklı olarak masaya yatırıldı. Böylece Nükleer Tıp, Radyasyon Onkolojisi ve Radyoloji Anabilim Dallarından kendi alanlarında belirli konularda üst ihtisas niteliğinde derinleşen yazar kadrosu kendi yoğun iş akışları içerisinde konuları ele aldı. Bizleri kırmayıp zaman ayırıp değerli bilgilerini bizimle paylaştıkları için hepsine teşekkür ediyorum. Radyasyon nedir? Radyasyonun doğalı yapayı olur mu? Günlük kullandığımız gereçlerde var mıdır? Hayatımızda nasıl bir yer kaplamaktadır? Sağlık alanında radyasyonun yeri nedir? Özellikle tıbbi uygulamalar kapsamında radyasyon ne kadar tehlikelidir? Gerek hastalar gerekse çalışanlar açısından dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir? Radyasyon Güvenliği Komitelerinin çalışma alanları nelerdir? Özellikle gebelik döneminde radyolojik tetkikler yapılabilir mi? Yapılırsa ne olacak? Çernobil Faciası ne getirdi ne götürdü? Çernobil benzeri bir Nükleer Santral gerekli midir? Radyasyondan nasıl korunuruz? Bu ve benzeri birçok sorunun cevaplarını detaylı ama sıkıcı olmaktan uzak bir format içerisinde arkadaşlarımız bizlere sunmaya çalıştılar. Aslında temel kavram radyasyon olduğundan ana başlıklar farklı olsa da birçok yönüyle birbiri içine giren konular bulunduğundan yazılar arasında tekrar niteliğindeki bilgiler kaçınılmaz olarak karşımıza çıktı. Bu nedenle yazarlarımızın yazdığı bazı bölümler ya kısaltılmak veya metinden çıkartılmak zorunda kalındı. Bundan dolayı onların affına sığınıyoruz. Bununla birlikte gerek farklı şekilde izah edilmeleri ve gerekse konu akıcılığının bozulmaması kaygısı ile bazı yazılardaki tekrar niteliğinde sayılabilecek bölümler yazarlarımızın uygun gördüğü şekli ile aynen kalmıştır. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından son yıllarda hassasiyetle durulan konu çalışan personelin radyasyon güvenliğidir. Temel amaç koruyucu hekimlik mantığı ile olası komplikasyonların önüne en baştan geçilmeye çalışılmasıdır. Hastanelerde Radyasyon Güvenliği Komitelerine bu konuda ciddi görevler düşmektedir. Değerli meslektaşımız Doç. Dr. Fuat Dede nin akıcı üslubu içerisinde Radyasyon Güvenliği Komitelerinin oluşumu, gelişimi ve faaliyetlerini anlatan yazısına konuyu havale ederek kısa kesmek en güzeli olacak. Ama aşağıdaki cümleleri serdetmeden geçmemek gerek: Radyasyon güvenliği için temel olay hayatın her aşamasında olduğu gibi iyi bir eğitimden geçmektedir. Ülkemizde genel olarak radyasyonla çalışan bazı personelde bize nasılsa bir şey olmaz mantığı ile radyasyondan yetersiz korunma durumları olmakta veya aman radyasyon var korkusunu abartarak aşırı takıntılara girilmektedir. Doğrusu bunlar gibi aşırı uç sayılabilecek davranışlar yerine bilinçli, doğru ve akılcı yaklaşımlar sergileyerek gerekli önlemleri gerektiği düzeyde almalı, işlemler ona göre yapılmalıdır. Radyasyon ve Radyasyon Güvenliği konularında Numune Sağlık dergisinin bu sayının bizlere fayda sağlayacağını umuyorum Saygılarımla 08

11 AYSUN PALALI YAZI İŞLERİ NDEN Neden Nükleer Enerji Osmanlının çöküşünü sorgularken, en büyük etkenlerden biri olarak sanayi devrimini gerçekleştirememiş bir ekonomiye sahip olmasını ileri süren görüşlere hak vermemek mümkün değil. 20. Yüzyıl içerisinde yaşanan dünya savaşları ve küresel ekonomik krizlerde yine ayakta kalanların, sanayi devrimini yaşayan ekonomiye sahip olan ülkeler olduğunu gördük. Ve Türkiye olarak bu neden bir türlü sanayi devrimini gerçekleştiremediğimizi düşünürken, batılı diye adlandırdığımız ülkeler bilgi devrimini gerçekleştirmeye başlamışlardı bile Ülke ekonomilerine makro olarak baktığınızda sanayinin olmazsa olmazının enerji olduğu görürüz. Ve bu enerji ki, dünya ölçeğinde etkin savaşların ve işgallerin yaşanmasına neden olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Günümüzde enerji denilince akla gelen ilk çözümler fosil yakıtları (petrol, doğalgaz, kömür v.b.) olmaktadır. Fakat bu yakıtların dünya üzerinde oluşumları binlerce yıl almakta olduğundan dünyadaki rezervlerin tükenmesi sonrasında yenilerinin oluşumunu beklemeye insanlığın ömrü yetmeyecektir. Bu nedenle ülkeler ekonomilerini ve dolayısıyla hayat standartlarını, güvenliklerini muhafaza etmek ve geliştirmek için yeni ve mümkün ise sürdürülebilir enerji kaynaklarına ihtiyaç duymaktadırlar. Bu alanda yenilikçi çözümler için ayırdıkları AR-GE bütçeleri, gelişmemiş bazı küçük ülkelerin bütçeleri kadar tutmaktadır. Yılların birikimi ile alternatifli çözümler üretilmiştir. Fakat makro bazlı çözüm üretebilen alternatifler ise sınırlıdır. Bu alternatiflerin başında nükleer enerji gelmektedir. Sanayileşmesini tamamlamış tüm gelişmiş devletler hatta bazı orta ölçekli ülkeler dahi nükleer enerji üretiminde yıllardır kendilerine yer edinmişlerdir. Artık Türkiye nin enerji ithal eden ülke konumundan sıyrılması ve enerji üreten ülke statüsüne geçmesi gerekmektedir. Nükleer enerjinin güvenlik ve çevre başta olmak üzere ortaya çıkaracağı sorunları yok mudur, tabii ki vardır. Fakat günümüzde mevcut teknolojiler bu sorunları minimum seviyeye indirgeyecek kadar gelişmiştir. Türkiye olarak altına imza attığımız uluslar arası antlaşmalardan doğan sorumluluklarımız dahilinde barışçıl gayelerle üretilecek nükleer enerji, Türkiye nin gelişiminde ve ülke olarak ortaya koyduğumuz 2023 yılında lider ülke Türkiye hedefine ulaşmada önemli bir aşama olacaktır. Şu anda bile bölgesinde söz sahibi olan, etki alanı bakımından dünya devletleri tarafından dikkatle takip edilen bir Türkiye nin en büyük açmazı olan enerji maliyetlerini azaltacak, enerjide dışa bağımlılığını minimuma indirgeyecek bu tür makro çözümlerin sonuçlarının nasıl bir etki oluşturacağını görmemek mümkün değildir. Ülke olarak yurtta sulh, cihanda sulh diyen bir anlayışı bünyesinde barındıran Türkiye nin her alanda gelişmesi, güçlenmesi insanlık için, yarınlar için en büyük güvencedir 09

12 RÖPORTAJ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner YILDIZ: Nükleer tıpta kullanılan radyoizotoplarını TÜRKİYE DE ÜRETECEĞİZ Son yıllarda ülkemizin öncelikli gündem maddeleri arasında yer alan nükleer santraller kurulması ve gelinen noktaları konunun birinci derecede sorumlularından olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Taner Yıldız ile konuştuk. Şu ana kadar neden Türkiye de nükleer santral kurulmadı? Yıldız: 1955 yılında ABD tarafından dünya ülkelerinin atom enerjisinden barışçıl amaçlarla kullanımının kolaylaştırılmasına yönelik Atoms for Peace programı başlatıldı yılında Başbakanlığın talimatı ile bir nükleer araştırma merkezi ve bir araştırma reaktörü kurmak için çalışmalar yapmak üzere İstanbul Üniversitesi ve İTÜ tarafından ortak Reaktör Komitesi kuruldu. Aynı yıl Atom Enerjisi Komisyonu kuruldu ve 1957 yılında Birleşmiş Milletler bünyesinde oluşturulan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının kurucu üyesi olduk. Reaktör Komitesi görevlerini 1958 yılında AEK ya devretti ve 1960 yılında ilk araştırma reaktörümüzü kurduk. AEK tarafından davet edilen UAEA uzmanları 1965 yılında yaptıkları çalışmalar sonucunda Türkiye nin bir Nükleer Enerji Santraline sahip olmasının uygun olacağı sonucuna ulaştılar. Bundan sonra, ülkenin ilk nükleer santralinin kurulmasına yönelik olarak değişik tarihlerde her biri kendine has koşullarda girişimler yapıldı. Maalesef bu girişimlerin hiçbirisi sonuca ulaşamadı. Her bir girişimin başarısızlığa uğrama sebebi diğerlerinden farklı ve kendine has koşulların ortaya çıkardığı sonuçtur. Örneğin 1973 yılında kurulmasına karar verilen 80 MWe gücündeki prototip santral projesi daha sonra daha büyük bir 10

13 santralin kurulmasına karar verilince iptal edildi yılında çıkılan ihaleyi İsveç in ASEA-ATOM firması kazandı. Ancak, 1980 darbesi nedeniyle İsveç Hükümeti kredi vermeyince bu proje sona erdirildi yılında gerçekleştirilen ihale hükümetin Yap-İşlet-Devret modelindeki ısrarı ve üretilen elektriğin alımı için hazine garantisi verilmemesi nedeniyle başarısızlığa uğradı yılında yapılan ihale ise 2000 yılındaki büyük ekonomik kriz nedeniyle iptal edildi. Nükleer santral kurulması neden önemlidir? Yıldız: Bunun için pek çok gerekçe vardır. Öncelikle enerji arz güvenliği açısından kaynakların çeşitlendirilmesi gereklidir. Nükleer enerji bugün için büyük bir kısmı gelişmiş ülkeler olan 29 ülkenin kullandığı pek çok ülkenin ise yakın gelecekte kullanmak için çaba harcadığı önemli bir enerji kaynağıdır. Dünya elektrik enerjisi ihtiyacının %15 den fazlası nükleer enerjiden karşılanmaktadır. Uzun süreli kullanılacak yakıtın depolanabilmesi ve yakıt maliyetinin elektrik maliyetine oranının düşüklüğü nedeniyle sabit fiyatlı güvenilir elektrik üretimine olanak sağlamaktadır. Yılın neredeyse tamamında elektrik üretebilmesi ve baz yükü karşılayabilmesi önemli bir özelliğidir. Kendine has özellikleri nedeniyle yüksek kalite ve ileri teknoloji ihtiyacı göstermektedir. Bu durum Japonya ve Güney Kore örneklerinde görüldüğü üzere teknoloji transferi ile ülke sanayinin sıçrama yapmasına olanak sağlamaktadır. Karbondioksit ve sera gazı salımı yapmaması nedeniyle Kyoto Protokolü gereği getirilen limitlerin kısa sürede tutturulabilmesi açısından en önemli çözüm yoludur. Nükleer enerji, ülkelerin ne yoğunlukta tercih ettiği bir enerji kaynağıdır? Yıldız: Ağustos 2010 itibariyle dünyada 29 ülkede toplam MW(e) kurulu güce sahip 440 nükleer reaktör işletme halindedir ve dünya elektrik enerjisi ihtiyacının yaklaşık %15ini karşılamaktadır. Toplam 2776 MW(e) kurulu güce sahip 5 nükleer reaktör yeniden işletmeye girebilecek şekilde uzun süreli kapatma durumundadır MW(e) güce sahip 61 nükleer reaktör ise inşa halindedir yılından bu yana: 20 yeni ünite işletmeye girmiş, uzun süredir kapalı bulunan 3 ünite yeniden işletmeye alınmış, 46 yeni ünitenin inşasına başlanmış, inşası askıya alınan 5 ünitenin inşasına yeniden başlanmış, 20 ünite kapatılmış, 1 ünitenin inşası ise askıya alınmıştır. Nükleer enerji konusunda yetkin yerli üretici var mı? Yıldız: Şu an için ülkemizde nükleer enerji santralleri bulunmadığı için bu konuda üretim yapan firmamız da bulunmamaktadır. Ancak, uygun teknoloji transfer stratejileri ile üst kalitede üretim yapan sanayi kollarının nükleer santrallerin ihtiyaçlarına cevap verebilecek kalitede ürünler ortaya koyabilecekleri düşünülmektedir. Bunun gerçekleşebilmesi öncelikle ülke içerisinde nükleer santrallerin devreye girmesi ile mümkün olacaktır. Santrallerin yatırım süresi ve maliyeti ne olacak? Yıldız: Dünyada nükleer santrallerin yapım süresi ilk betonun dökülmesini takiben ortalama 6-7 yıl civarındadır. Tüm proje dönemi düşünüldüğünde bu süre yıl civarında olabilir. Dünyada işletmeye giren son reaktörler ve yapım sürelerine bakarsak Rusya daki Rostov-2 santralinin yapımı 9 yıl sürmüştür Hindistan daki Rajastan-5 ve 6 santrallerinin her ikisi de 7 şer yıl sürmüştür, Çin deki Lingao-3 santrali 5 yılda, Qinshan2-3 ise 4,5 yılda tamamlanmıştır, Japonya daki Tomari-3 santrali yine 4,5 yılda işletmeye girmiştir. Proje maliyeti pek çok faktöre bağlıdır, reaktörün tipi, gücü, yeri, kredi koşulları, yasal ve kurumsal koşullar gibi pek çok parametre maliyet üzerinde etkili olmaktadır. Bunun da ötesinde nükleer reaktörler ilk yatırım maliyetleri yüksek ama işletme ve yakıt maliyetleri düşük enerji tesisleridir. Kurulması planlanan nükleer güç santrallerinden nükleer tıp alanında kullanılan radyoizotop üretiminin söz konusu olmadığını, bunun için ayrı bir tesis gerektiğini belirten Bakan Yıldız, Nükleer tıp alanında kullanılan radyoizotopları ülkemizde üretmek üzere bir tesisin inşaatına 2010 yılı başında başlamış olup 2011 yılı sonuna doğru işletmeye alınması planlanmaktadır dedi. 11

14 Bakan Taner Yıldız, Türkiye olarak barışçıl amaçlı kullanacağımız nükleer santral yapımı ile ilgili olarak Rusya Federasyonu ile anlaşma yapıldığını belirtti. Söz konusu santralin Akkuyu da yapılacağını belirten Bakan Yıldız, ülkemiz nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanımı ve nükleer silahların yayılmasının önlenmesi kapsamında uluslararası anlaşmalara taraf olup yükümlülüklerinin bilincindedir dedi. Reaktörün doğrudan maliyetinden çok tüm faktörler göz önüne alındığında ürettiği elektrik maliyetinin diğer enerji türleri ile karşılaştırılabilir ve rekabet edebilir olması önem kazanmaktadır. Son zamanlarda Avrupa da bazı reaktörlerin kapandığı ya da çalışmadığını biliyoruz. Sebebi nedir? Yıldız: Ağustos 2010 itibariyle dünyada 29 ülkede toplam MW(e) kurulu güce sahip 440 nükleer reaktör işletme halindedir ve dünya elektrik enerjisi ihtiyacının yaklaşık %15 ini karşılamaktadır MW(e) güce sahip 61 nükleer reaktör ise inşa halindedir. Dünyanın ve Avrupa nın nükleer santrallerden vazgeçtiğini söylemek mümkün değildir. Nükleer santral yapmama kararı alan ülkeler kararlarını tekrar gözden geçirmektedir. Örneğin İsveç son zamanlarda aldığı kararla hiç bir şekilde yeni nükleer santral yapmama kararını değiştirmiş ve kapatacağı santrallerin yerine yenisinin yapılmasına karar vermiştir. Halen Bulgaristan da 1906 MWe gücünde 2 adet, Finlandiya ve Fransa da 1600 MWe gücünde 1 er adet nükleer güç santrali inşa halindedir. Ayrıca Fransa ve İngiltere yeni nükleer güç santralleri yapmayı planlamaktadır. Nükleer Santraller genellikle enerji ihtiyacı için açılıyor. Ama tıbbi alanda da dışa bağımlı bir yapımız var. Özellikle Nükleer Tıp alanında kullanılan radyoaktif hammaddeler yurtdışından geliyor. Proje tıbbi alandaki ihtiyacı ne oranda giderecek? Yıldız: Kurulması planlanan nükleer güç santrallerinden nükleer tıp alanında kullanıma yönelik radyoizotop üretimi söz konusu değildir. Bunun için ayrı tesis gerekir. Nükleer tıp alanında kullanılan radyoizotopları ülkemizde üretmek üzere bir tesisin inşaatına 2010 yılı başında başlamış olup 2011 yılı sonuna doğru işletmeye alınması planlanmaktadır. TAEK e bağlı Sarayköy Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi (SANAEM) de, inşa edilmekte olan TAEK Proton Hızlandırıcısı Tesisi (PHT) ile nükleer tıp alanında kullanılan radyoizotoplar konusunda yurtdışına olan bağımlılık büyük ölçüde azaltılacaktır. Nükleer bir santralin ömrü ne kadardır? Yıldız: Yeni nükleer santral tasarımlarının ömürleri 60 yıl olarak öngörülmektedir. Türkiye, nükleer santrali tek başına kuracak teknolojiye, insan kaynağına sahip mi, değil mi? Değilse neden şimdiye kadar hazır olamadık? Yıldız: Ülkemiz uzun yıllardır nükleer enerjinin ihtiyaç duyduğu personeli yetiştirmek için çaba harcamaktadır. Maalesef her proje öncesinde yetiştirilen insan gücü o projenin başarısızlığa uğramasından sonra kısmen de olsa erozyona uğramıştır. Yine de halihazırda yetişmiş pek çok personel bulunmaktadır. Nükleer güç santrali kurulumu ile mevcut insan kaynaklarımız bu doğrultuda yönlendirilecek ve talebi karşılamak üzere yeni insan gücü oluşturulacaktır. Ülkemizin sahip olduğu teknoloji ve sanayi pek çok alanda nükleer enerjinin ihtiyaç duyduğu özelliklere kısa sürede uyum sağlayabilecek durumdadır. Şu an elimizde bir santrali işletecek kalitede yeterli personel var mı? Yıldız: Ülkemizde pek çok üniversite ve teknik okul nükleer santrallerin tasarımından, kurulmasına, işletilmesinden işletmeden çıkarılıp sökülmesine kadar her aşamasında çalışabilecek kalitede mühendisler ve teknisyenler yetiştirmektedir. Bütün yapılması gereken bunların nükleer santrallerin ihtiyaç duyduğu özelliklere getirilmesi için gerekli kurslara ve eğitimlere tabi tutulmasıdır. Bu eğitimler nükleer santralin kurulması sırasında kurucu firma tarafından gerçekleştirilecektir. Dünyadaki genel uygulamada bu yöndedir. Nükleer santral için neden Sinop u seçtiniz? Yıldız: Nükleer santral kurulması planlanan her bir potansiyel saha, 12

15 ekonomik, mühendislik, çevre ve sosyolojik gibi değişik kategorilerdeki çok sayıdaki kriterlere göre değerlendirilmektedir. Dolayısıyla herhangi bir sahaya nükleer santral kurulması kararı bu değerlendirmelere dayandırılmaktadır. Ülkemizde kurulacak nükleer santraller için yapılan yer değerlendirmelerinde ülke genelinde olası sahalar incelenmiştir. Şu anda nükleer santral kurulabilmesi için gerekli yer lisansına sahip tek yer Akkuyu sahasıdır. Sinop sahasının nükleer santral kurulması için uygun olup olmadığının belirlenmesi konusunda 1980 li yıllarda yapılan yer etütlerine ilaveten son zamanlarda yapılan ayrıntılı yer ve çevre etütlerinden bazıları yakın zamanda tamamlanmıştır. Bununla birlikte, Sinop sahasının nükleer santral kurulmasına uygun olup olmadığına dair ayrıntılı değerlendirme nükleer santral kurucusunun yer raporu ile Türkiye Atom Enerjisi Kurumu na başvurusundan sonra yapılacaktır. Radyoaktif atıkların zararlarını nasıl bertaraf edeceksiniz? Yıldız: Nükleer tesislerden düşük, orta ve yüksek olmak üzere üç değişik seviyede radyoaktif atık çıkmaktadır. Normal sanayi atığı haline gelen atıklar düşük ve orta seviyeli atıklardır. Bu tür atıklar aylar mertebesinde bekletildikten sonra radyoaktiviteleri sanayi atığı olarak muamele görmeye müsait düzeye iner. Yüksek seviyeli atıkların büyük bölümünü ise kullanılmış yakıtlar içerisinde bulunan radyoaktif hale gelmiş yakıt malzemeleri oluşturur. Kullanılmış yakıt içerisindeki uranyumun sadece yüzde 2-4 ü yanmaktadır. Geri kalan yakıt malzemesi geri kazanılabilecek bir malzemedir. Ülkelerin geri kazanılabilecek söz konusu yakıt malzemesini geri kazanma yoluna gidip gitmemeleri takip ettikleri politikaya göre belirlenmekte olup halen durum ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Gelecekte bu malzemenin geri kazanılmaması politikasının benimsenmesi durumunda kullanılmış yakıtların tamamı yüksek seviyeli atık muamelesi görecektir. Kullanılmış yakıtlar hem radyasyon seviyesinin yüksek olmasından hem de soğutmayı gerektirecek ölçüde ısı üretmelerinden dolayı santral sahası içindeki su havuzlarında bir müddet (yaklaşık 10 yıl) tutulduktan sonra yıl bekletilebilecekleri kuru depolama alanlarına alınırlar. Daha sonra ise belirlenecek olan bir nihai atık tesisinde depolanabilir (atık olarak kabul edilme durumu) veya yeniden işlemeye tabi tutulabilirler. Ülkemizle ilgili nihai karar önümüzdeki yıl içersindeki bilimsel, teknolojik, ekonomik ve politik gelişmeler ışığında yeniden değerlendirilecektir. Çekmece nükleer reaktörü neden kapandı? Yıldız: Türkiye Atom Enerjisi Kurumuna bağlı İstanbul Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi nde bulunan TR-2 reaktörü Nükleer Tesislere Lisans Verilmesine İlişkin Tüzük te tanımlanan yakıt yükleme aşamasında olup kapatılmış durumda değildir. Reaktörün yakıt yüklemesine ve diğer hususlara ilişkin güvenlik değerlendirmeleri sürdürülmektedir. Yakıt yüklemesi izni alındıktan sonra TR-2 reaktörü çalışmaya devam edecektir. Kurulacak santralde silahlanma kapsamı var mıdır? Yıldız: Akkuyu da nükleer santral kurulmasıyla ilgili Rusya Federasyonu ile yapılan anlaşma tümüyle nükleer enerjiden barışçıl amaçlı kullanıma yönelik olup silahlanma ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Rusya tarafından Akkuyu da inşa edilecek VVER-1200 AES 2006 tasarımı da dahil nükleer güç santralleri silah üretmek için tasarımlanmazlar. Ayrıca ülkemiz nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanımı ve nükleer silahların yayılmasının önlenmesi kapsamında uluslararası anlaşmalara taraf olup yükümlülüklerinin bilincindedir. 13

16 RÖPORTAJ Hastanelerde kalite geliştirme için performans değerlendirme aracı: PATH Sağlık Bakanlığı hastanelerde sağlık hizmet kalitesinin artırılmasına yönelik mevcut uygulamalarına ilave olarak alternatif yöntemleri de geliştirmeye devam ediyor. Bu uygulamalardan biriside PATH (Performance Assesment Tools for Quality Improvement in Hospitals) projesi. PATH, Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisinin, 2003 yılında hastane performanslarını değerlendirmek için geliştirdiği bir araç. Kısaca hastanelerde kalite geliştirme için performans değerlendirme aracı. Ülkemizde PATH projesi, Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Bakan Danışmanı Dr. Mehmet Demir in koordinatörlüğünde, Bakanlık Performans Yönetimi ve Kalite Geliştirme Daire Başkanlığınca yürütülüyor. Dr. Mehmet Demir ile PATH projesi hakkında konuştuk. PATH nedir? Kısa olarak gelişiminden bahseder misiniz? Demir: Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi, 2003 yılında hastane performansını değerlendirmek ve bu değerlendirmeyi gerçekleştirmek için esnek ve kapsamlı bir araç geliştirmek amacıyla Hastanelerde Kalite Geliştirme için Performans Değerlendirme Araçları (PATH) projesini başlatmıştır yılı PATH pilot çalışmasında (Belçika, Danimarka, Fransa, Litvanya, Polonya, Slovakya, Kanada, Güney Afrika) fizibilite ve projenin ne kadar faydalı olduğu tartışmaları yapılmıştır yılında ise ülkeleri desteklemek için uygulama rehberleri yazılmış ve ulusal ve uluslararası ağların oluşturulması için çalışmalar yapılmıştır. Projenin alt yapısı Avrupa ülkelerinde yapılan araştırmalar, literatür taraması, uluslararası uzmanlarla yapılan çalıştaylarla oluşturulmuştur yılına kadar iki indikatör seti ile proje uygulanmıştır. Bu proje hastanelerin performansını değerlendirmek için araç sağlayarak, uzman desteği ve katılımcı hastaneler ile bir ağ oluşturarak performanslarını değerlendirmek, sonuçlarını sorgulamak, gelişme için bu sonuçları eyleme dönüştürmek konusunda ülkeleri ve hastaneleri desteklemeyi amaçlamaktadır. Bugün için PATH projesi kapsamında 13 ülke ve 150'den fazla hastane yer almaktadır. PATH projesinde amaç nedir? Demir: Projenin amacı hastanelerin klinik ve hizmet yönelik verilerinin toplanarak kendi gruplarındaki hastanelerle karşılaştırılmaları ve bu bağlamda kalite geliştirilmesi çalışmalarını başlatmak için bir destek projesi olarak tasarlanmıştır. Gönüllü temellere dayanmaktadır. Kıyaslama yöntemi ile kalite geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Proje nasıl çalışır? Demir: İlk olarak katılımcı hastaneler seçilir. Hastanenin veri sağlayacağı göstergeler belirlenir. Bu göstergelerle ilgili rehberler hastanelere iletilir. Hastane bu göstergeler üzerinden veri toplar. Veri toplama programları proje web sayfasına entegredir. Projenin sağlayacağı veri toplama formları yılda iki kez hastane tarafından doldurularak ülke koordinatörlüğü vasıtasıyla DSÖ Polonya Krakow İşbirliği Merkezi ne gönderilir. Neden PATH projesi? Demir: Sağlıkta Dönüşüm Projesi çerçevesinde 2003 yılından bu yana dikkate değer çalışmalara imza atılmış, 14

17 özellikle hastanelerde çalışan personel verimliliğine yönelik performansa dayalı ödeme modeli geliştirilmişti. Buna ilave olarak yıllarında kurumsal performansın hastanelerde ölçümüyle ilgili bir takım çalışmalar başlatıldı. O zaman şu sorunun cevabını aradık. Hastanelerde performans nasıl ölçülür ve izlenir? O yıllarda Dünya Sağlık Örgütü nün (WHO) PATH projesinden haberdar olduk ve projeye dahil olmak istedik. Bizim teşvikler yoluyla hem çalışanı hem de hastanelerde kalitenin iyileştirilmesi için performans modelimiz var. PATH projesi de hastanelerin birbirleriyle kıyaslama yapacakları bir zemin oluşturarak kaliteyi geliştirmeyi amaçlıyor. PATH projesindeki bir takım indikatörleri zaten Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde kullanıyoruz. Bu açılardan uygulamalarımız bu projeyle örtüşünce 2009 yılında ülke olarak PATH e dâhil olduk. Dünya Sağlık Örgütü bünyesinde 2003 yılından bu yana devam eden bu proje Türkiye deki kalite çalışmalarının sürekliliği açısından da önem taşımaktadır. Uluslararası çıtaların varlığı ülkelerin sürekli ileriye gitmesini garantiler. Türkiye de sağlık sistemi projenin getirdiği standartları büyük oranda sağlamakla birlikte gerisinde değildir. _Projeye katılım ile hastaneler, uluslar arası kıyaslama ve deneyim paylaşımı fırsatını yakalayacaktır. PATH projesine yönelik ülkemizde bu zamana kadar neler gerçekleştirildi? Demir: Türkiye Koodinatörlüğü olarak PATH projesi için Bakanlık Performans Yönetimi ve Kalite Geliştirme Daire Başkanlığı bünyesinde oluşturulan ekip tarafından 2008 yılı başından bu yana projeye katılım için çalışmalar yürütüldü. Bu kapsamda öncelikle 2008 yılı Temmuz ayında Viyana'da düzenlenen "PATH Halk Sağlığı Konferansı"na ekip olarak katılım sağlanıldı. Projede yer almak isteyen gönüllü hastanelerden pilot çalışma için 14 tanesi belirlendi. 14 hastanemizin içinde bir Üniversite hastanesi bir de özel hastane yer almaktadır. Bu hastanelerde yaklaşık iki yıldır proje hayata geçirilmiştir. Sonuç olarak bu projeyi Türkiye koşullarına göre modelleyeceğiz. Ülkemizde bulunan kamu, özel ve üniversite hastaneleri bu ve buna benzer projeler vasıtasıyla kalite iyileştirme çalışmalarına devam edecekler. PATH projesinde yer alan indikatörlerden ülkemiz sağlık sistemine katkı sağlayacağı düşünülen uluslar arası beş adet indikatör kılavuzunun Türkçe tercümesi yapıldı. Bu indikatörlerin dışında bir tane de finansal ulusal bir indikatör belirlendi. Kılavuzların anlaşılması ve uygulama birliğinin sağlanması adına Mart 2010 tarihinde İstanbul da 14 hastanemizin katılımı ile Ulusal Adaptasyon toplantısını gerçekleştirdi Haziran 2010 tarihinde ise İstanbul da 3. PATH Ülke Koordinatörleri toplantısına ev sahipliği yaptık. Toplantıya Danimarka, Umman, Polonya, Slovenya, Çek Cumhuriyeti, İsviçre, Macaristan, Arnavutluk, Estonya, Malta, Hırvatistan, Almanya ve Türkiye olmak üzere 13 ülke katıldı. PATH indikatörleri hakkında ülke deneyimlerini paylaştığımız toplantıda, ayrıca ülkelerin veri toplamada yaşadıkları sıkıntılar da değerlendirdik. Toplantı, katılımcı ülkelerin PATH Projesi kapsamında elde ettikleri verilerin karşılıklı olarak değerlendirilmesi olanağı da sağladı. Proje kapsamında kullanılan indikatörler nelerdir? Bu indikatörler ile neleri ölçüyorsunuz? Demir: Projede, bir tanesi ulusal, 5 tanesi uluslar arası olmak üzere toplam 6 indikatör mevcuttur. Uluslar arası indikatörler; Yüksek sezaryen oranının neden olduğu artan maternal riskleri, ilerideki gebelikler için olumsuz etkileri ve sağlık hizmetleri açısından da ek maliyetleri azaltmak için kullanılan sezaryen oranı indikatörü, Kesici delici alet yaralanmaları iğne ucu veya deriyi kazara yaralayan diğer kesici aletlerle oluşan yaralanmalardır. Kan ve diğer vücut sıvılarına maruziyetle sonuçlanabilir ve özellikle kan aracılığıyla bulaşan virüslerin neden olduğu infeksiyon hastalıklarına sebep olabilir. Bertarafı düzgün yapılmazsa, iğne uçları çarşafta veya çöpte görülmeyebilir ve bunlar hiç beklenmedik bir anda diğer çalışanları yaralayabilir. Bu tür yaralanmaların takibi ve önlenmesi adına kullanılan kesici delici 15

18 alet yaralanmaları indikatörü, Sigaraya karşı savaş çoğu AB ülkesinde ulusal bir önceliktir ve sağlık tesislerinde sigara kullanımını yasaklayan kurallar uygulanmaktadır. Sağlık profesyonellerinin bu konuda örnek olması ve tavırları hastaların sigarayı bırakmasına yönelik mesajlarının inanılırlığı bakımından büyük önem taşımaktadır. Hastaneler sigaraya bağlı hastalıkların tedavi edildiği yerler olup, sigaranın bırakılması bu tür hastalıkların kısa ve uzun vadeli prognozlarını belirlemektedir; sigaranın bırakılması ile ilgili konsültasyonlar tedaviye önemli tamamlayıcı katkılar sağlamaktadır. Bu amaçlar doğrultusunda kullandığımız dumansız hava sahalı hastane indikatörü, Günübirlik cerrahi oranı indikatörünün birçok olumlu katkısı vardır. Günübirlik cerrahiler daha az yoğun bakıma ihtiyaç ve hastanede daha az yatak kullanılmasını sağlar. Hasta gözüyle bakıldığında günlük cerrahiler daha hızlı iyileşme, işe geri dönüş ve daha az hastane infeksiyon prevalansını gösterir. Kalış süresi indikatörü, verimliliğin direkt bir ölçümüdür ve uygunluğu yansıtır. Etkinliği artırmak gibi bakımın entegrasyonunu ve koordinasyonunu gerçekleştiren iç süreci ve klinik etkinliği geliştirir, alternatif hizmetlere ihtiyaç duyan hastaların en iyisini almalarını sağlar (evde bakım, evde hemşirelik hizmetleri gibi), hastaların hastanenin olumsuz etkilerine maruz kalmalarını azaltır. Ulusal indikatör ise; Kurumların son üç aylık ortalama tahakkuk tutarı ile ilgili dönem sonuna ait toplam net borç tutarını karşılayabilme durumunun ölçülmesi amacıyla kurumlarda borçluluk oranı belirlenir. Bu proje hastanelerimize neler kazandıracak? Demir: Performans ve kaliteyi arttırma çalışmalarımızda ne kadar çok aracınız olursa o kadar başarıyı yakalamanız kolay olur. Hastanelerimizi geliştirmek adına mevcut araştırma araçlarımız dışında diğer ülkelerde de tecrübe edilmiş araçları var. PATH projesi de bunlardan biri olup, hastanelerin birbirini izleyerek kıyaslanması, değerlendirme ve iyileştirme çabasını ortaya koymaktadır. Hastaneler aynı veriler çerçevesinde proje koordinasyonu ile bir araya geldiğinde birbirlerini kıyaslayarak motivasyon kazanarak Uluslar arası tecrübeyi de öğrenme fırsatı bulacaktır. Bugün itibariyle Türkiye projenin neresinde? Demir: Ülke olarak projenin bize sağlayacağı katkılar tam olarak anlaşılmış, verilerin Bakanlığımıza iletilme formları oluşturulmuş ve hastanelerimizden veri toplanılmaya başlanılmıştır. Projede yer alan hastane sayısının arttırılması düşünülmekte midir? Demir: Ülkemizde PATH projesinde yer almak isteyen çok sayıda hastane Ülke koordinatörlüğümüze başvuruda bulunmaktadır. Bununla birlikte projenin en önemli ayağını veri toplama oluşturmaktadır. Bu kapsamda hastanelerimizin bilgi otomasyon sistemleri üst düzeyde olmalı ve hatalı veri gönderişine müsaade etmemelidir. Çok sayıda hastanede doğru sonuçlara ulaşmadan projeyi yürütmektense, projeninin kontrollü genişlemesi adına sistemli davranmak bizler için çok daha önemlidir. Projeye katılan gönüllü hastaneler bu proje kapsamında maddi bir destek almakta mıdır? Demir: Bakanlık olarak maddi bir destek vermeye ihtiyaç olmadığı gibi, projenin de hastaneye ek bir maliyeti olmamaktadır. Türkiye 2003 den 2010 a kadar sağlık alanında bir kabuk değiştirdi bundan sonrası içinde bu değişikliğin alt yapısını oluşturmak lazım. Bu altyapılardan biri özellikle hastaneler açısından bu tarz projelerdir. Kamu, özel ya da üniversite hastanesi olsun hastanelerde performansı çok önemli bir unsur haline getirip, performansın izlenmesi ve ölçülmesi hastanenin kurumsal kimliği ve çalışanı açısından çok önemlidir. Amaç o hastanede kalitenin performansının geliştirilmesidir. Hastaneleri kıyaslamak adına bundan sonra her yıl hastanelerin performansı kriter olacaktır. Ülkelerin sağlık sistemlerinin farklı olduğu düşünülürse, projeye katılan ülkeler adına PATH den ortak bir yarar sağlanabilir mi? Her ülkenin sağlıkta kaliteyi yakalamak adına sarf ettiği emekten ve kazanmış olduğu tecrübelerden faydalanmak diğer ülkeler adına zamandan kazanım ve bilgi ve birikimin daha ileri noktaya taşınmasını olanaklı hale getirmektedir. Bu amaçla başka ülkelerde olumlu sonuca ulaştıran süreçleri örnek almak ve kendi ülkemiz koşullarına göre bu bilgileri uyarlamak ülkemiz sağlık sistemine birçok olumlu katkı sağlayacaktır. 16

19 1 Numune Sağlık Dergisi MART-NİSAN 2012

20 DOÇ. DR. M. FANİ BOZKURT Hacettepe Üniv. Tıp Fakültesi Nükleer Tıp AD ÇERNOBİL FACİASI ve SONRASI Tarihe adını nükleer santral kazalarının belki de en korkuncu olarak yazdıran Çernobil Nükleer Santrali faciası 1986 yılında 26 Nisan ın ilk saatlerinde meydana gelmiştir. Ukrayna nın Çernobil şehrinde 1972 yılında kurulan ve o dönemden beri hizmet veren Çernobil Nükleer Santrali nde tüm dünyayı etkileyen ve halen etkilemeye devam eden facianın her biri 1000 megawatt gücünde olan dört reaktörün hatalı tasarımının yanısıra, deney yapma amacı ile reaktörlerden birinde güvenlik sisteminin devre dışı bırakılması ile oluştuğu düşünülmektedir. Bu büyük felakete neden olmakla suçlanan deneyin amacı, reaktörün çalışması aniden durdurulduğunda, buhar türbinlerinin daha ne kadar süreyle çalışmayı sürdüreceğini ve böylece ne kadar süre acil güvenlik sistemine güç sağlayabileceğini öğrenmekti. Deneyin yapılacağı 25 Nisan 1986 günü, önce reaktörün gücü yarıya düşürülüp, ardından da acil soğutma sistemi ile deney sırasında reaktörün kapanmasını önlemek için tehlike anında çalışmaya başlayan güvenlik sistemi devre dışı bırakılmıştır. 26 Nisan günü saat 01:00 i biraz geçe teknisyenler deneyin son hazırlıklarını tamamlamak üzere ek su pompalarını çalıştırmaları üzerine gücünün yüzde 7 siyle çalışmakta olan reaktörde buhar basıncı düşmüş ve buhar ayırma tamburlarındaki su düzeyi güvenlik sınırının altına inmiştir. Normal çalışma şartlarında bu durumda reaktörün güvenlik sistemine ulaşması gereken sinyaller de teknisyenler tarafından deney yapıldığı için engellenmiştir. Geriye kalan öteki acil güvenlik sinyali bağlantıları da deney amaçlı kesilmiş ve daha sonra türbinlere giden buhar akışı durdurulmuştur. Bunun sonucunda dolaşım pompaları ve reaktörün soğutma sistemi yavaşlamış, yakıt kanallarında ani bir ısı yükselmesi görülmüş ve reaktör tümüyle denetimden çıkmıştır. Tehlikeyi farkeden teknisyenler reaktörün durdurulmasını sağlamak amacıyla bütün denetim çubuklarını derhal sisteme sokmaya karar vermişler ancak aşırı derecede ısınmış bulunan reaktörlerde saat 01:24 te, yani deneye başlanmasından bir dakika sonra iki patlama gerçekleştiği için bunu başaramamışlardır. Bu patlamanın ayrıntıları tam olarak bilinmemekle birlikte, denetim dışı bir çekirdek tepkimesinin gerçekleşmiş olduğu anlaşılmaktadır. Üç saniye içinde reaktörün gücü %7 den %50 ye fırlamış ve yakıt parçacıklarının soğutma suyuyla karşılaşması, suyun bir anda buhara dönüşmesine yol açmıştır. Oluşan aşırı buhar basıncı bir anda reaktörün ve santral binasının tepesini uçurmuştur. Reaktördeki zirkonyum ve grafitin yüksek sıcaklıktaki buharla karşılaşması sonucu oluşan hidrojen yanarak 18

21 bütün santralı alevler içinde bırakmıştır. Bu nükleer reaktör kazası sonrasında en yüksek radyasyon dozlarına, kazanın ilk günlerinde, sayıları bini bulan acil durum çalışanları ve Çernobil personeli maruz kaldı. Çalışanların bazıları için maruz kaldıkları dozlar öldürücü oldu. Zaman içinde Çernobil de çalışan kurtarma personelinin sayısı 600 bini buldu. Bunların bazıları, çalışmaları boyunca yüksek düzeyli radyasyona maruz kaldılar. Bu insanların büyük çoğunluğu ilk birkaç gün içinde, diğerleri ise birkaç hafta içinde öldü. Çernobil nükleer santrali kazası sonucu atmosfere yoğun şekilde fizyon ürünleri salınmıştır. Bu fizyon ürünleri arasında en fazla Cs-137, Cs-134, I-131 ve kısa ömürlü radyonüklidler bulunmaktadır (Tablo 1). Kaza kamuoyuna Sovyet yetkililerince ancak 30. Nisan 1986 tarihinde duyurulmuştur. Araştırmalarda ilk yıl doz açısından en fazla radyoaktiviteye maruz kalan Avrupa ülkesi Bulgaristan olarak belirlenmiştir. Faciada atmosfere Nagazaki ve Hiroşima ya atılan atom bombalarının toplamının 200 katı kadar radyoaktif madde salınmıştır. Birleşmiş Milletler'e bağlı kuruluşlar olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, Uluslararası Sağlık Örgütü, Dünya Bankası gibi kurumların ve Rusya, Beyaz Rusya ve Ukrayna yetkililerinin oluşturduğu bir organizasyon olan Çernobil Forumu 2005 yılında Chernobyl s Legacy: Health, Environmental and Socio-Economic Impacts (Çernobil in Mirası: Sosyoekonomik, Çevresel ve Sağlık Bakımından Etkileri) başlıklı bir rapor yayınlamıştır. Bu rapordan bazı kısımlar şu şekilde tercüme edilebilir: Kaza sonrası en yüksek radyasyon Radyonüklid Toplam maruziyet dozu (man.sv) Cs Cs I Kısa ömürlüler Toplam Tablo 1: Çernobil faciası sonrası yakın çevrede ölçülen toplam radyasyon maruziyetine neden olan başlıca radyonüklidler Ülke Toplam doz (man.gy) Nüfus Rusya Ukrayna , Beyaz Rusya Toplam , Tablo 2: Çernobil e en yakın 3 ülkede tiroidin maruz kaldığı toplam radyasyon dozları dozlarına reaktör personeli ve kazanın ilk günlerinde o bölgede bulunan acil yardım ekibi maruz kalmış olup, toplam sayı yaklaşık 1000 kişidir ve çoğu reaktör işçisi olan bazı kişiler kaza anında ölmüştür. Zaman içerisinde acil durum personeli ve kurtulan personel dahil toplam kişi kaza sonucu yayılan radyasyona yakın derecede maruz kalmıştır. Çalışanların çoğu yüksek radyasyona maruz kalmış olmakla birlikte, kontamine olarak kabul edilen Beyaz Rusya, Rusya ve Ukrayna topraklarında yaşayan 5 milyonun üzerinde insan doğal radyoaktiviteden çok da yüksek olmayan düşük tüm-vücut ışınlanmasına maruz kalmıştır. Yetkili kurumlarca alınan tedbirler gereği, en fazla kontamine olan alanda yaşayan insanlar yaşadıkları yerden alınmış ve böylece maruz kaldıkları radyasyon dozları ve buna bağlı oluşması beklenen sağlık sorunları azaltılmaya çalışılmıştır. Her ne kadar Çernobil Forumu Raporu, bölgede ikamet eden nüfusta radyasyona bağlı sağlık sorunlarını engellemeye yönelik çalışmaların yapıldığını iddia etmiş olsa da, facia sonrası çöken radyoaktif iyottan kaynaklanan çocukluk çağı tiroid kanseri, kazanın en önemli sağlık sorunlarından birisi olduğuna kesin gözüyle bakılmaktadır. Kazadan sonraki ilk aylarda, radyoaktif iyot düzeyi yüksek sütlerden içen çocuklar yüksek radyasyon dozları aldılar yılına kadar bu grup içinde 4000 den fazla tiroid kanseri teşhis edildi. Bu tiroid kanserlerinin büyük bölümünün radyoiyot alımından kaynaklanmış olması çok muhtemeldir. Tablo 2 de kaza sonrası en yakın 3 ülkede saptanan toplam tiroid dozları belirtilmiştir. 19

22 Çernobil kazası dünya kamuoyuna duyurulur duyurulmaz, özellikle komşu Avrupa ülkelerinde bazal radyoaktivite düzeylerinde anlamlı yükselmeler görülmüş ve toplum sağlığını korumaya yönelik bazı tedbirler alınması gerekmiştir. İngiltere'nin Galler bölgesinde kazadan iki hafta sonra saptanan yüksek radyoaktivite nedeniyle yeşil alanlara koyun ve sığırların girişi engellenmiştir. Türkiye de özellikle Karadeniz Bölgesi nde toprak ve hava numuneleri ölçümlerinde diğer bölgelere göre daha yüksek radyasyon düzeyleri saptanmıştır. Bağımsız kaynaklar yüzlerce yıl boyunca Pripyat ve komşu bölgelerde yerleşimin güvenli olmadığını söylemektedirler. Ayrıca bölgeye giriş çıkışlar hala polis kontrolünde olup bazı bölgelere giriş yapılamamaktadır. Çernobil reaktör kazasının Türkiye üzerindeki etkileri Çernobil nükleer reaktöründeki patlama sonucunda çevre ülkelere yayılan radyoaktif parçacıkların büyüklüğü ve etkileri üzerine kazanın üzerinden geçen yıllarda ciddi bilimsel araştırmaların yapılmamış ve radyasyon seviyesini gösteren sayısal değerlerin açıklanmamış olması, patlamanın hemen sonrasında Bölge Toplam maruziyet dozu (man.sv) Avrupa Asya Dünyanın diğer kesimleri Toplam Tablo 3: Kaza bölgesi dışındaki alanlarda toplam radyasyon maruziyet düzeyleri Türkiye üzerindeki etkilerle ilgili yeterli veriye ulaşmayı imkânsızlaştırmıştır. Ancak Çernobil kazasının Avrupa üzerindeki etkilerini gösteren harita ve çizelgeler, radyoaktif serpintinin çok geniş bir alanda yayıldığı ve Avrupa'daki pek çok ülkeyi doğrudan etkilediğini gösterdiği gibi; ülkedeki kanser vakalarının artışının nedeninin Çernobil kazası olduğuna ilişkin kuşkular hâlâ devam etmektedir. Kaza sonrası uzak bölgelerdeki doz ölçümleri tüm dünyanın kazadan etkilendiğini göstermektedir (Tablo 3). Türk Tabipler Birliği'nin ilk baskısı Nisan 2006'da yapılan "Çernobil Nükleer Kazası Sonrası Türkiye'de Kanser" başlıklı raporunda, Çernobil nükleer reaktör kazası ile Karadeniz bölgesindeki Kanser vakaları arasındaki ilişkinin araştırılması sonuçları kamuoyuna sunulmuştur. Raporda Çernobil'deki patlama sonrasında oluşan radyoaktif bulutların 3 Mayıs 1986 Cumartesi günü Marmara'ya, 4-5 Mayıs günleri Batı Karadeniz'e, 6 Mayıs günü Çankırı üzerinden Sivas'a, 7-9 Mayıs tarihlerinde Trabzon- Hopa'ya ulaştığı, 10 gün sonra da tüm Türkiye'ye radyoaktif parçacıkların yayıldığı belirtilmekte; çalışma sonucunda, Hopa da kanser görülme sıklığı ile kanser nedeniyle ölümlerin, Türkiye nin diğer coğrafi alanlarına göre daha fazla görülmesi olasılığının, araştırılmaya değer bir durum olduğunun ortaya çıktığı ifade edilmektedir. Rapor, elde edilebilen veriler ışığında, bölgede Çernobil nükleer kazası ile gerek kanser olgu sayıları, gerekse kanserden ölümlerle ilgili kanıta dayalı nedensel bir bağlantı kurmanın olanaklı görünmekte olduğunu kabul ederek, bu konuda kesin sonuca varmak için daha ayrıntılı araştırmalar yapılması gerekliliğini vurgulamaktadır. 20

23 1 Numune Sağlık Dergisi MART-NİSAN 2012

24 UZM. DR. HALUK SAYAN ANEAH Radyasyon Onkolojisi Kl. FİZ. MÜH. BÜŞRA DEMİRBAŞ RADYASYON VE KANSER Güneş ışınları, ateş ve elektrik nasıl tehlikeliyse radyasyonda tehlikelidir. Radyasyonun tehlikesi vücudun maruz kaldığı radyasyon miktarına bağlı olarak değişmektedir. Nasıl ki güneş, ateş ve elektrikle nasıl yaşanacağını öğrenmişsek nükleer enerjinin insanlara sunduğu nimetlerden faydalanabilmemiz için radyasyonla nasıl yaşayacağımızı öğrenmemiz gerekmektedir Radyasyon içinden geçtiği ortamın atomlarıyla etkileşime girerek iyonizasyon meydana getirir. İyonizasyon maddenin özelliklerini değiştirir(çelikte sertleşme, bakırda gevreklik) Canlı dokuda ise kimyasal değişikliğe sebep olarak hücrenin kendini yenilemesini, büyüme ve fonksiyonlarını yerine getirmesini etkileyebilir. Doğal radyasyon kaynaklarına maruz kaldığımızda vücudumuzdaki hücrelerde daima iyonizasyon meydana gelmektedir. İnsanlar yaşadıkları ortama bağlı olarak doğal radyasyon kaynaklarından yılda ortalama 2mSv (milisievert) doza maruz kalmaktadır. Buna ilave olarak insan yapısı radyoaktif kaynaklardan da radyasyona maruz kalınmaktadır. İnsan yapısı radyasyon kaynakları tıpta kullanılan teşhis tedavi cihazları, nükleer güç santralleri, nükleer silahlar ve endüstride (güvenlik kontrol sistemleri, enerji, sanayi, tarım ve gıda sektöründe, kalite kontrol ve standartizasyonunda ) kullanılmaktadır. Bu şekilde yaşamımız süresince bir çok kaynaktan vücudumuza radyasyon etki etmektedir. Şanslı olarak bütün canlılar sadece radyasyon değil diğer etkenlerin sebep olduğu hasarları onaran çok etkin bir onarım sistemi ile donatılmıştır. Bu onarım sistemi olmasaydı yaşam mümkün olmazdı. Bir hücrenin radyasyona maruz kalması sonucu iki tür hasar oluşabilir. Hücre ölebilir veya kurtulabilir. Işınlamadan hemen sonra hücre ölümü meydana gelirse buna erken etkiler (nonstokastik etki) denir. Vücudun belli bir bölgesi ya da tamamının kısa bir süre içerisinde ve bir defada belli bir eşik değerinden yüksek dozlara maruz kalması sonucunda kısa bir zaman aralığı içerisinde ortaya çıkabilecek etkilerdir. Ayrıca akut ışınlanma etkileri olarak da adlandırılırlar. Örneğin, katarakt, atrofi, fibrozis, kan hücrelerinin azalması. Hücre kurtulduğu takdirde ilerde kişinin kendisinde kansere veya kişinin nesillerinde zarar getirebilecek bir mutasyona dönüşebilir. Bu tür etkilere gecikmiş etkiler(stokastik etkiler) denir. Radyasyon etkisiyle oluşan hasarın meydana geliş şekli tam olarak anlaşılmamıştır. Radyasyona maruz kalan hücrenin fiziksel ve kimyasal yapısı değişir ve bunun sonucunda hücre normal işlemini yapamaz. Bu değişmeler iki şekilde sonuçlanabilir. (1) vücutta kanser oluşumuna sebep olabilir. (2) Gelecek nesilde anormalliklere neden olabilir. Radyasyon nasıl kansere neden olur? Bugün dünyada radyasyon maruziyetinden sonra bir kuluçka evresini takiben kanser oluşumunun gözlenebildiği üç bilgi kaynağı bulunmaktadır. Birincisi ikinci dünya savaşında Japonya ya atılan atom bombasından kurtulanlar arasında kanserden ölüm hızı bomba etkisinde olmayan bölgelerdeki Japon toplumundaki kanserden ölüm hızına nazaran %10 daha büyük bulunmuştur. İkinci bilgi kaynağı mesleki ışınlamalardır. Bu grupta ilk sırayı 1920 li yıllarda Amerika da bir saat fabrikasında fosforlu saatleri radyumlu boya ile boyayan işçiler çalışma sürelerine bağlı olarak kemik kanserine yakalanmışlardır. Mesleki ışınlamalarda ikinci sırayı tıpta radyografiyi ilk uygulayan doktorlar almaktadır. Bu doktorlar fazla radyasyona maruz kalmaları sonucu hayatlarını kaybetmişlerdir. Üçüncü sırayı havalandırma sistemi iyi olmayan uranyum maden ocaklarında çalışan işçiler radon gazına maruziyet sonucu sıklıkla akciğer kanserine yakalanmışlardır. Mesleği gereği bu tür yüksek miktarda radyasyon dozuna maruz kalma durumu artık bulunmamaktadır. Üçüncü bilgi kaynağı, kanser dışı hastalıklar için radyasyon tedavisi uygulanan hastalar üzerinde yapılan çalışmalardır. 22

Değerlendirme Araçları Projesi

Değerlendirme Araçları Projesi Hastanelerde Kalite Geliştirme için Performans Değerlendirme Araçları Projesi (PATH) ve Türkiye nin Katılımı Günnur ERTONG Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi 20 Mart 2009 PATH NEDİR? Hastanelerin emsalleriyle

Detaylı

Numune Sağlık. Çernobil Faciası ve Sonrası. Hastanelerde Performans Değerlendirme Araçları. Hayatımızdaki Radyasyon. Oruç ve Hastalıklar

Numune Sağlık. Çernobil Faciası ve Sonrası. Hastanelerde Performans Değerlendirme Araçları. Hayatımızdaki Radyasyon. Oruç ve Hastalıklar Numune Sağlık Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi yayınıdır ISSN 1309-9213 EYLÜL 2010 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner YILDIZ Nükleer Tıpta Kullanılan Radyoizotoplarını Türkiye de Üreteceğiz

Detaylı

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü Tıp sürekli ilerliyor sözündeki aslan payı bize göre; Tıbbi Malzeme Alt Sektörüne ait. Nitekim; tıbbi malzemeden yoksun sağlık sektörünün eli

Detaylı

Türkiye nin Enerji Geleceği İklim bileşenini arıyoruz

Türkiye nin Enerji Geleceği İklim bileşenini arıyoruz EWEA-TWEA Policy Workshop Türkiye nin Enerji Geleceği İklim bileşenini arıyoruz Mustafa Özgür Berke, WWF-Türkiye 27.03.2013, Ankara 27-Mar-13 / 1 Photo: Michel Roggo / WWF-Canon KISACA WWF +100 5 kıtada,

Detaylı

Ulusal Mevzuat. 2 Nükleer Güvenlik Forumu, Ankara

Ulusal Mevzuat. 2 Nükleer Güvenlik Forumu, Ankara Ulusal Mevzuat Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun (2009). Nükleer ve Radyolojik Tehlike Durumu Ulusal Uygulama Yönetmeliği (2000). Afet ve Acil Durum Yönetim

Detaylı

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR 2013/101 (Y) Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] BTYK nın 2009/102 no.lu kararı kapsamında hazırlanan ve 25. toplantısında onaylanan Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin koordinasyonunun

Detaylı

Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız ve Değerli Konuklar,

Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız ve Değerli Konuklar, Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız ve Değerli Konuklar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu nun desteğiyle, Enerji

Detaylı

Proje önerilen faaliyetler ön çalışma raporuna uygun mu, uygulanabilir mi, hedeflerle ve öngörülen sonuçlarla uyumlu mu?

Proje önerilen faaliyetler ön çalışma raporuna uygun mu, uygulanabilir mi, hedeflerle ve öngörülen sonuçlarla uyumlu mu? KONYA "BÖLGESEL İNOVASYON MERKEZİ" GÜDÜMLÜ PROJE ÖZETİ Başvuru Sahibi: Konya Sanayi Odası Proje Ortakları: Konya Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü, Konya Ticaret Odası,Konya ABİGEM, Konya Ticaret Borsası,

Detaylı

1. AMAÇ: 4. KISALTMALAR: EKK : Enfeksiyon Kontrol Komitesi SHKS : Sağlıkta Hizmet Kalite Standartları 5. UYGULAMA:

1. AMAÇ: 4. KISALTMALAR: EKK : Enfeksiyon Kontrol Komitesi SHKS : Sağlıkta Hizmet Kalite Standartları 5. UYGULAMA: Kalite Yönetim Birimi SAYFA NO 1 / 5 1. AMAÇ: Hastanemizdeki; sağlıkta hizmet kalite standartları ve kalite yönetim sistemine uygunluğunun; sürekliliğini, yeterliliğini ve etkinliğini sağlamak için, planlanmış

Detaylı

türkiye de nükleer santral projelerinde göz ardı edilenler

türkiye de nükleer santral projelerinde göz ardı edilenler Baran Bozoğlu TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı türkiye de nükleer santral projelerinde göz ardı edilenler 69 Bilindiği üzere, 26 Nisan 1986 saat 01:23 de Ukrayna nın başkenti Kiev in 140 km

Detaylı

GENEL BAKIŞ. Petrol ve Doğal Gaz Üretimi 2004 Senaryosu. Fosil Yakıt Rezervleri: Ekonomik olarak Kullanılabilir Kaynaklar Bilinen Tüm Kaynaklar

GENEL BAKIŞ. Petrol ve Doğal Gaz Üretimi 2004 Senaryosu. Fosil Yakıt Rezervleri: Ekonomik olarak Kullanılabilir Kaynaklar Bilinen Tüm Kaynaklar BÖLÜM M 5 NÜKLEER KİMYA ÖZET Genel Bakış Radyoaktivite Çeşitleri Radyoaktivite Nasıl Ölçülür Çekirdek Kararlılığı Radyoaktif Bozunma Hızı Radyasyon Yağmurundan Nasıl Korunulur? Nükleer Füzyon Nükleer Fizyon

Detaylı

DEVLET MALZEME OFİSİ TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ UYGULAMA VE ÖDÜL YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

DEVLET MALZEME OFİSİ TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ UYGULAMA VE ÖDÜL YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar DEVLET MALZEME OFİSİ TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ UYGULAMA VE ÖDÜL YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde l - Bu Yönergenin amacı, Devlet Malzeme Ofisi Merkez, Taşra Teşkilâtı ve

Detaylı

Resmî Gazete YÖNETMELİK. Sağlık Bakanlığından: HEMŞİRELİK YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

Resmî Gazete YÖNETMELİK. Sağlık Bakanlığından: HEMŞİRELİK YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç 8 Mart 2010 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 27515 YÖNETMELİK Sağlık Bakanlığından: HEMŞİRELİK YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; sağlık hizmeti

Detaylı

HASTANE HİZMET KALİTE STANDARTLARI METODOLOJİSİ

HASTANE HİZMET KALİTE STANDARTLARI METODOLOJİSİ HASTANE HİZMET KALİTE STANDARTLARI METODOLOJİSİ Sağlıkta Dönüşüm Programının ana hedeflerinden biride sağlık hizmetlerinde sürekli kalite gelişimini sağlamaktır. 2003 yılında ülkemize özgü bir uygulama

Detaylı

KALİTE EL KİTABI. Laboratuvar faaliyetlerinde yenilikleri takip etmeyi, bilgileri güncellemeyi, kontrol yöntemlerini işletmeyi,

KALİTE EL KİTABI. Laboratuvar faaliyetlerinde yenilikleri takip etmeyi, bilgileri güncellemeyi, kontrol yöntemlerini işletmeyi, Sayfa No 1/10 2.1. Yükümlülük Beyanı AVRASYA TTM Laboratuarı yürütme yetkisine sahip yönetimi, yaptığı işte ve ürettiği analiz sonuçlarının raporlanmasında tamamen bağımsızdır. Bu kapsamda Avrasya TTM

Detaylı

KODU:KY.PR.02 YAYINLANMA TARİHİ:12.11.2015 REVİZYON TARİHİ: REVİZYON NO:00 SAYFA SAYISI:05

KODU:KY.PR.02 YAYINLANMA TARİHİ:12.11.2015 REVİZYON TARİHİ: REVİZYON NO:00 SAYFA SAYISI:05 KOMİSYON TOPLANTILARI YÖNETİM PROSEDÜRÜ KODU:KY.PR.02 YAYINLANMA TARİHİ:12.11.2015 REVİZYON TARİHİ: REVİZYON NO:00 SAYFA SAYISI:05 1. AMAÇ: Hastanemizdeki komisyonların; hizmet kalite standartları ve kalite

Detaylı

2023 e Doğru Kentsel Dönüşüm, Ulusal Çevre Politikaları ve Sektörden Beklentiler. 23 Ocak 2015, İstanbul. Sayın Bakanım,

2023 e Doğru Kentsel Dönüşüm, Ulusal Çevre Politikaları ve Sektörden Beklentiler. 23 Ocak 2015, İstanbul. Sayın Bakanım, 2023 e Doğru Kentsel Dönüşüm, Ulusal Çevre Politikaları ve Sektörden Beklentiler 23 Ocak 2015, İstanbul Sayın Bakanım, Değerli misafirler, Değerli basın mensupları, 2023 e Doğru Kentsel Dönüşüm, Ulusal

Detaylı

Afşin-Elbistan Termik Santralleri Elektrik Üretiminden Çok İklimi Değiştiriyor

Afşin-Elbistan Termik Santralleri Elektrik Üretiminden Çok İklimi Değiştiriyor Afşin-Elbistan Termik Santralleri Elektrik Üretiminden Çok İklimi Değiştiriyor Kasım 2015 Hazırlayan Önder Algedik 2 İçindekiler Özet... 3 Afşin Elbistan Linyit Rezervi... 4 Elektrik Üretimi... 5 Afşin

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI

KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI TÜRKİYE DE ÇEVRE SORUNLARI DOÇ. DR. SEVİM BUDAK Nükleer Enerji ve Nükleer Kirlilik Nükleer Enerji nedir? İlk Bomba Denemeleri

Detaylı

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır. 1992 yılına gelindiğinde çevresel endişelerin sürmekte olduğu ve daha geniş kapsamlı bir çalışma gereği ortaya çıkmıştır. En önemli tespit; Çevreye rağmen kalkınmanın sağlanamayacağı, kalkınmanın ihmal

Detaylı

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE Türkiye önümüzdeki yıllarda artan oranda enerji ihtiyacı daha da hissedecektir. Çünkü,ekonomik kriz dönemleri

Detaylı

Basın Sohbet Toplantısı. 14 Temmuz 2009, İstanbul

Basın Sohbet Toplantısı. 14 Temmuz 2009, İstanbul Basın Sohbet Toplantısı 14 Temmuz 2009, İstanbul Kuruluş : 7 Ocak 2009 Internet Adresi : www.tuyid.org Posta Adresi : Nispetiye Cad. Levent İşhanı No: 6/2 34330 Levent - İstanbul Telefon : (212) 278 30

Detaylı

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili Değerli basın mensupları, Hoş geldiniz Bu yıl, Ülkemizin ilk Sanayi dalı, kalkınma ve büyümemizin en önemli lokomotif güçlerinden

Detaylı

GÖNEN BİYOGAZ TESİSİ

GÖNEN BİYOGAZ TESİSİ GÖNEN BİYOGAZ TESİSİ Ülkemizde, gıda ve elektrik enerjisi ihtiyacı, ekonomik gelişme ve nüfus artışı gibi nedenlerden dolayı hızla artmaktadır. Gıda miktarlarında, artan talebin karşılanamaması sonucunda

Detaylı

Sentez Araştırma Verileri

Sentez Araştırma Verileri Eğitim, Görsel-İşitsel & Kültür Yürütme Ajansı Eğitim ve Kültür Genel Müdürlüğü Yaşam Boyu Öğrenim Programı İnternet Üzerinden Kişisel İşgücünü Geliştirin Leonardo da Vinci LLP (Yaşamboyu Öğrenim Programı)

Detaylı

ÖZEL HASTANELER YÖNETMELİĞİNDE 7 NİSAN TARİHİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER ve HUKUKİ DEĞERLENDİRME

ÖZEL HASTANELER YÖNETMELİĞİNDE 7 NİSAN TARİHİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER ve HUKUKİ DEĞERLENDİRME ÖZEL HASTANELER YÖNETMELİĞİNDE 7 NİSAN TARİHİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER ve HUKUKİ DEĞERLENDİRME 27.3.2002 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmelik, defalarca değişikliğe uğradı. Yönetmelik te son değişiklik

Detaylı

İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA. Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu.

İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA. Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu. İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu.tr 1 HEDEFLER.Sağlığı, koruma ve geliştirme kavramlarını bilme İşyerlerinde

Detaylı

DÖKÜM VE DÖVME ÜRÜNLERĠ DEĞERLENDĠRME NOTU (MART 2009)

DÖKÜM VE DÖVME ÜRÜNLERĠ DEĞERLENDĠRME NOTU (MART 2009) DÖKÜM VE DÖVME ÜRÜNLERĠ DEĞERLENDĠRME NOTU (MART 2009) Döküm ve dövme ürünleri, otomotivden beyaz eşya sanayine, demir-çelik sanayinden çimento sanayine, savunma sanayinden gemi inşa sanayine, tarımdan

Detaylı

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir. İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim ŞAHİN nin Entegre Sınır Yönetimi Eylem Planı Aşama 1 Eşleştirme projesi kapanış konuşması: Değerli Meslektaşım Sayın Macaristan İçişleri Bakanı, Sayın Büyükelçiler, Macaristan

Detaylı

Temiz Üretim Süreçlerine Geçişte Hibe Programlarının KOBİ lere Katkısı. Ertuğrul Ayrancı Doğu Marmara Kalkınma Ajansı 07.10.2015

Temiz Üretim Süreçlerine Geçişte Hibe Programlarının KOBİ lere Katkısı. Ertuğrul Ayrancı Doğu Marmara Kalkınma Ajansı 07.10.2015 Temiz Üretim Süreçlerine Geçişte Hibe Programlarının KOBİ lere Katkısı Ertuğrul Ayrancı Doğu Marmara Kalkınma Ajansı 07.10.2015 KOBİ lere Yönelik Destekler -Kalkınma Ajansları -KOSGEB -TÜBİTAK -Bilim Sanayi

Detaylı

Duru. Girişim. İnsan Kaynakları Yönetim Sistemleri

Duru. Girişim. İnsan Kaynakları Yönetim Sistemleri Duru Girişim İnsan Kaynakları Yönetim Sistemleri İçindekiler 3 4 5 7 9 11 13 14 15 Hakkımızda Hizmetlerimiz İnsan Kaynakları 360 Pazarlama OSGB Proje Geliştirme Hekim Menajerliği Hastane Açılış Projeleri

Detaylı

TAEK PHT Genel Görünüş

TAEK PHT Genel Görünüş TÜRKİYE HIZLANDIRICI TEKNOLOJİSİ İLE TANIŞIYOR.. Bilindiği üzere ileri teknolojilerin başında gelen nükleer teknoloji günümüzde, sağlıktan enerjiye, endüstriden çevre korumaya kadar pek çok alanda insanlığın

Detaylı

TÜSİAD, iç denetim ile ilgili raporunu kamuoyuna sundu

TÜSİAD, iç denetim ile ilgili raporunu kamuoyuna sundu TÜSİAD, iç denetim ile ilgili raporunu kamuoyuna sundu 27 Mayıs 2010 TS/BAS-BÜL/10-44 TÜSİAD, Reel Sektörde İç Denetim Uygulamaları: Tespit ve Öneriler başlıklı raporunu, 27 Mayıs 2010 Perşembe günü The

Detaylı

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI 1. Programın Amacı ve Kapsamı 2013 yılı itibarıyla yaklaşık 105 milyar TL ile GSYH nin yaklaşık yüzde 7 si olarak gerçekleşen

Detaylı

İş Kazalarının Önlenmesi konusunda Öneriler

İş Kazalarının Önlenmesi konusunda Öneriler İş Kazalarının Önlenmesi konusunda Öneriler Z.İlhan ÖLÇER ( İnşaat Yüksek Mühendisi) A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı 11 Ocak 2016 Pazartesi İş Güvenliğinin Önceliğiniz Olduğunu Söylemeyin! İş yerindeki güvenliği

Detaylı

SERA GAZLARININ İZLENMESİ ve EMİSYON TİCARETİ

SERA GAZLARININ İZLENMESİ ve EMİSYON TİCARETİ T.C. ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü İklim Değişikliği Dairesi Başkanlığı SERA GAZLARININ İZLENMESİ ve EMİSYON TİCARETİ Semra GÜNEN Kimya Mühendisi III. Enerji Verimliliği Kongresi

Detaylı

Nükleer Enerji Santrali Nedir? Yararları ve Zararları

Nükleer Enerji Santrali Nedir? Yararları ve Zararları Nükleer Enerji Santrali Nedir? Yararları ve Zararları Nükleer enerji santrali, bilinenin aksine daha az zararlı olup termik ve hidroelektrik santrallerin çevreye verdiği zarardan daha az zarar vermektedir.

Detaylı

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ SEKTÖR TOPLANTISI HATAY / 15.02.2103

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ SEKTÖR TOPLANTISI HATAY / 15.02.2103 TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ SEKTÖR TOPLANTISI HATAY / 15.02.2103 RES PROJELERİNE İLİŞKİN KARŞILAŞILAN SORUNLAR 1) TEŞVİKLER 2) İZİNLER 3) ÖLÇÜMLER 4) YENİ BAŞVURULARIN ALINMASI 5) KAPASİTE ARTIŞI 6) BAĞLANTI

Detaylı

tepav OECD Beceri Stratejisi ve UMEM Projesi Aralık2011 N201161 POLİTİKANOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

tepav OECD Beceri Stratejisi ve UMEM Projesi Aralık2011 N201161 POLİTİKANOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı POLİTİKANOTU Aralık2011 N201161 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Ayşegül Dinççağ 1 Araştırmacı, Ekonomi Etütleri OECD Beceri Stratejisi ve UMEM Projesi Başta ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri

Detaylı

FATİH PROJESİ OKUL TEKNOLOJİ PLANI

FATİH PROJESİ OKUL TEKNOLOJİ PLANI OKUL TEKNOLOJİ PLANI 1-Liderlik ve Vizyon 2-Öğrenme ve Öğretme 3-Üretkenlik ve Üstlenilen Görevler 4-Destek Yönetim ve İşlemler 5-Değerlendirme 6-Sosyal Yasal ve Etik Konular Kısa Vade Orta Vade Uzun Vade

Detaylı

ENERJİ VERİMLİLİĞİ. Etüt Çalışmaları ve Yasal Durum. Erdal ÇALIKOĞLU Sanayide Enerji Verimliliği Şube Müdürü V.

ENERJİ VERİMLİLİĞİ. Etüt Çalışmaları ve Yasal Durum. Erdal ÇALIKOĞLU Sanayide Enerji Verimliliği Şube Müdürü V. ENERJİ VERİMLİLİĞİ Etüt Çalışmaları ve Yasal Durum Erdal ÇALIKOĞLU Sanayide Enerji Verimliliği Şube Müdürü V. Neden Enerji Verimliliği? Fosil kaynaklar görünür gelecekte tükenecek. Alternatif kaynaklar

Detaylı

ÖZEL HASTANE İLE VAKIF ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİN PUANLANDIRILMASI HAKKINDA DUYURU

ÖZEL HASTANE İLE VAKIF ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİN PUANLANDIRILMASI HAKKINDA DUYURU ÖZEL HASTANE İLE VAKIF ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİN PUANLANDIRILMASI HAKKINDA DUYURU Giriş Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından 13 Kasım 2009 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Özel Hastaneler

Detaylı

Karar Tarihi: 09/01/2015 Toplantı Sayısı:02 Sayfa:2

Karar Tarihi: 09/01/2015 Toplantı Sayısı:02 Sayfa:2 Üniversitemiz Tıp Fakültesi Çocuk Hematopoietik Kök Hücre Nakli ve Hücresel Tedavi Merkezi Çalışma Yönergesi hk. 2015.002.004 -Üniversitemiz Tıp Fakültesi Çocuk Hematopoietik Kök Hücre Nakli ve Hücresel

Detaylı

İZMİR KEMALPAŞA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ GÜNEŞ SANTRALİ UYGULAMASI

İZMİR KEMALPAŞA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ GÜNEŞ SANTRALİ UYGULAMASI İZMİR KEMALPAŞA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ GÜNEŞ SANTRALİ UYGULAMASI Mustafa Orçun ÖZTÜRK mustafaozturk@kosbi.org.tr ÖZET Günümüzde fosil yakıtlarının sonunun gelecek olması maliyetlerinin fazla olması ve

Detaylı

TÜM ÜLKELER NÜKLEER SANTRALLARIN YAPIMINDAN VAZGEÇERKEN, BĐZDE NEDEN HALA NÜKLEER SANTRAL(LAR) YAPILMASINA ÇALIŞILIYOR?

TÜM ÜLKELER NÜKLEER SANTRALLARIN YAPIMINDAN VAZGEÇERKEN, BĐZDE NEDEN HALA NÜKLEER SANTRAL(LAR) YAPILMASINA ÇALIŞILIYOR? Bugün hem gelişmiş ülkelerde hem de gelişmekte olan ülkelerde hızlı nüfus artışı, sanayileşme, gelişen teknolojinin doğal ihtiyacı gibi bir çok nedenden dolayı enerjiye olan talep hızla artmaktadır. Klasik

Detaylı

İNDİKATÖR ADI ACİL SERVİSE 24 SAAT İÇERİSİNDE AYNI ŞİKAYETLE TEKRAR BAŞVURAN HASTA SAYISI VE ORANI İNDİKATÖR KARTI

İNDİKATÖR ADI ACİL SERVİSE 24 SAAT İÇERİSİNDE AYNI ŞİKAYETLE TEKRAR BAŞVURAN HASTA SAYISI VE ORANI İNDİKATÖR KARTI Sayfa No 1/17 ACİL SERVİSE 24 SAAT İÇERİSİNDE AYNI ŞİKAYETLE TEKRAR BAŞVURAN HASTA SAYISI VE ORANI İNDİKATÖR KARTI Acil servise 24 saat içinde aynı şikâyetle tekrar başvuran hasta sayısı ve oranının tespiti

Detaylı

EKLER. EK 12UY0106-5/A1-2: Yeterlilik Biriminin Ölçme ve Değerlendirmesinde Kullanılacak Kontrol Listesi

EKLER. EK 12UY0106-5/A1-2: Yeterlilik Biriminin Ölçme ve Değerlendirmesinde Kullanılacak Kontrol Listesi EKLER EK 12UY0106-5/A1-1: nin Kazandırılması için Tavsiye Edilen Eğitime İlişkin Bilgiler Bu birimin kazandırılması için aşağıda tanımlanan içeriğe sahip bir eğitim programının tamamlanması tavsiye edilir.

Detaylı

KALİTE YÖNETİM BİRİM ÇALIŞMA TALİMATI

KALİTE YÖNETİM BİRİM ÇALIŞMA TALİMATI Sayfa No 1 / 7 AMAÇ : SKS ve SAS çerçevesinde yürütülen çalışmaların koordinasyonu sağlamak. KAPSAM: Tüm Hastane KISALTMALAR: SKS: Sağlıkta Kalite Standartları SAS: Sağlıkta Akreditasyon Standartları DÖF:

Detaylı

Yerel Yönetimler İçin Sera Gazı Salım Envanteri (Karbon Ayak İzi) nin Önemi

Yerel Yönetimler İçin Sera Gazı Salım Envanteri (Karbon Ayak İzi) nin Önemi Yerel Yönetimler İçin Sera Gazı Salım Envanteri (Karbon Ayak İzi) nin Önemi Prof. Dr. Cengiz Türe Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Danışma Kurulu Üyesi ve Anadolu Üniversitesi Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı

Detaylı

İVEDİK OSB. Misyon-Vizyon

İVEDİK OSB. Misyon-Vizyon İVEDİK OSB Misyon-Vizyon Ankara nın ve üyelerinin; ulusal ve uluslararası ticaretten daha fazla pay alan, rekabet gücüne ulaşmış siyasi ve ekonomik oluşumları kendi yararı doğrultusunda kullanabilen, varlık

Detaylı

SENATO KARARLARI ERCİYES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ENFEKSİYON KONTROL KURULUNUN KURULUŞ VE ÇALIŞMA YÖNERGESİ

SENATO KARARLARI ERCİYES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ENFEKSİYON KONTROL KURULUNUN KURULUŞ VE ÇALIŞMA YÖNERGESİ SENATO KARARLARI Karar Tarihi: 07/02/2014 Toplantı Sayısı:02 Sayfa:1 Erciyes Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma ve Uygulama Merkezi Enfeksiyon Kontrol Kurulunun Kuruluş ve Çalışma Yönergesi hk.

Detaylı

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI. 2008 Yılı Kurumsal Mali Durum Ve Beklentiler Raporu

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI. 2008 Yılı Kurumsal Mali Durum Ve Beklentiler Raporu KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI 2008 Yılı Kurumsal Mali Durum Ve Beklentiler Raporu Temmuz 2008 GİRİŞ 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 30 uncu maddesinde, genel yönetim kapsamındaki idarelerin,

Detaylı

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLETİŞİM STRATEJİSİ

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLETİŞİM STRATEJİSİ TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLETİŞİM STRATEJİSİ 1 AB İLETİŞİM STRATEJİSİ (ABİS) NEDİR? Türkiye - AB müzakere sürecinin üç ayağı: 1- Siyasi reformlar 2- AB yasal düzenlemelerinin kabul edilmesi ve uygulanması

Detaylı

FOTOVOLTAİK ÇALIŞTAYI: GÜNEŞ-ELEKTRİK DÖNÜŞÜM SİSTEMLERİNDE YASA, YÖNETMELİK

FOTOVOLTAİK ÇALIŞTAYI: GÜNEŞ-ELEKTRİK DÖNÜŞÜM SİSTEMLERİNDE YASA, YÖNETMELİK FOTOVOLTAİK ÇALIŞTAYI: GÜNEŞ-ELEKTRİK DÖNÜŞÜM SİSTEMLERİNDE YASA, YÖNETMELİK ve STANDARTLAR DEĞERLENDİRME Fizik Mühendisleri Odası Güneş Enerjisi Komisyonu M. Orkun Çoruh 18.01.2013 KONU AKIŞI Başlık Yansı

Detaylı

ULUSLAR ARASI KARBON PİYASASI

ULUSLAR ARASI KARBON PİYASASI ULUSLAR ARASI KARBON PİYASASI Doç. Dr. Cevdet DEMİR Uludağ Üniversitesi 06 Nisan 2007 TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Karbon piyasası nedir? Ülkelerin ve şirketlerin sera gazları hedeflerine ulaşabilmeleri

Detaylı

AFD Sürdürülebilir bir gelecek için

AFD Sürdürülebilir bir gelecek için AFD Sürdürülebilir bir gelecek için TSKB Önceliğimiz Çevre Konferansı 5 aralık 2007 AGENCE FRANCAISE DE DEVELOPPEMENT Misyonumuz 1. Kalkınmanın finansmanı Birleşmiş Milletlerin Bin Yıl Kalkınma Hedefleri

Detaylı

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası STRATEJİK VİZYON BELGESİ SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası Yakın geçmişte yaşanan küresel durgunluklar ve ekonomik krizlerden dünyanın birçok ülkesi ve bölgesi etkilenmiştir. Bu süreçlerde zarar

Detaylı

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok Antalya daki 4 üniversitenin sektör için gerekli eğitimleri verdiği, Akdeniz Üniversitesi

Detaylı

KAMU BORÇ İDARESİNDE OPERASYONEL RİSK VE İŞ SÜREKLİLİĞİ YÖNETİMİ

KAMU BORÇ İDARESİNDE OPERASYONEL RİSK VE İŞ SÜREKLİLİĞİ YÖNETİMİ KAMU BORÇ İDARESİNDE OPERASYONEL RİSK VE İŞ SÜREKLİLİĞİ YÖNETİMİ Dr. Emre BALIBEK Genel Müdür Yardımcısı Hazine Müsteşarlığı Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü E-posta: emre.balibek@hazine.gov.tr İÇERİK Hazinede

Detaylı

Sanayigazetesi.com.tr-ÖZEL HABER

Sanayigazetesi.com.tr-ÖZEL HABER RİSK MED, sektörde otuz beş yılı geride bırakan deneyimli kadrosu ile sektörünün en köklü firmalarından. 1977 yılında Ankara da bir grup iş güvenliği uzmanı tarafından temelleri atılan Risk MED, Türkiye

Detaylı

Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) XCLUSIVE. yönetim raporları OCAK-EYLÜL DÖNEMİNDE İZMİR TURİZMİ ANALİZİ

Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) XCLUSIVE. yönetim raporları OCAK-EYLÜL DÖNEMİNDE İZMİR TURİZMİ ANALİZİ etik XCLUSIVE yönetim raporları OCAK-EYLÜL DÖNEMİNDE İZMİR TURİZMİ ANALİZİ İzmir de yabancı ziyaretçi trafiği Pazarlarda durum analizi Adnan Menderes havalimanı trafiği Alsancak Limanı trafiği Teşvikli

Detaylı

YAŞAM BOYU SAĞLIK BLOĞU GELİŞİM İZLEM DOSYASI-1

YAŞAM BOYU SAĞLIK BLOĞU GELİŞİM İZLEM DOSYASI-1 YAŞAM BOYU SAĞLIĞIN GELİŞTİRİLMESİ PROGRAMI YAŞAM BOYU SAĞLIK BLOĞU GELİŞİM İZLEM DOSYASI-1 STAJYER ÖĞRENCİNİN ADI ve SOYADI:... DANIŞMAN ÖĞRETİM ÜYESİNİN ADI ve SOYADI:. 1 GELİŞİM İZLEM DOSYASI YAŞAM

Detaylı

Hakkımızda AR & GE. Anahtar Teslim Tesis Proje Çözümleri. Proses İyileştirme. Danışmanlık. Uluslararası Etkinlikler GMP - GDP.

Hakkımızda AR & GE. Anahtar Teslim Tesis Proje Çözümleri. Proses İyileştirme. Danışmanlık. Uluslararası Etkinlikler GMP - GDP. Hakkımızda Quality Academia kurulduğu 2007 yılından bugüne kadar İlaç, Biyoteknoloji, Gıda & İçecek, Tıbbi Cihaz, Hastane & Laboratuvar vb. alanlarındaki Ulusal ve Uluslararası pek çok kuruluşa sayısız

Detaylı

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012 Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme 30 Mayıs 2012 Sürdürülebilir Kalkınma gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin bugünün ihtiyaçlarını karşılayabilecek kalkınma

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

9. Ulusal Düzeyde Gürültüden Korunma Çalışmaları

9. Ulusal Düzeyde Gürültüden Korunma Çalışmaları 9. Ulusal Düzeyde Gürültüden Korunma Çalışmaları 9.1. Giriş Bölüm 2.1 de, ulusal gürültüden korunma politikası için bir toplu düşüncenin geliştirilmesinin arzu edilen bir şey olduğu vurgulanmıştır. 3.

Detaylı

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MEVZUATINDA ODAMIZIN YERİ VE GÖREVLERİ

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MEVZUATINDA ODAMIZIN YERİ VE GÖREVLERİ ENERJİ VERİMLİLİĞİ MEVZUATINDA ODAMIZIN YERİ VE GÖREVLERİ Şuayip Yalman MMO Yönetim kurulu Başkan Vekili Giriş Enerji verimliliği kapsamındaki konular Makine Mühendisliği meslek disiplini içerisinde bulunan

Detaylı

NÜKLEER ENERJİ. Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı

NÜKLEER ENERJİ. Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı NÜKLEER ENERJİ Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dünyada Elektrik Enerjisi Üretimi (2005) Biyomas ve atık: %1,3 Nükleer: %16,5 Kömür: %38,8 Diğer yenilenebilir:

Detaylı

EK-3.9 İDARİ İSLER VE KOORDİNASYON DAİRE BAŞKANLIĞI

EK-3.9 İDARİ İSLER VE KOORDİNASYON DAİRE BAŞKANLIĞI EK-3.9 İDARİ İSLER VE KOORDİNASYON DAİRE BAŞKANLIĞI İdari İşler ve Koordinasyon Daire Başkanı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü; Genel Müdür Yardımcılığı (Bağlı) İŞİN KISA TANIMI: Tarımsal

Detaylı

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MTA DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ BÜLTENİ YIL : 2012 SAYI : 14

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MTA DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ BÜLTENİ YIL : 2012 SAYI : 14 MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MTA DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ BÜLTENİ YIL : 2012 SAYI : 14 MADEN KENTİ SİVAS ZİRVESİ-2 NİN ARDINDAN M. Emrah AYAZ* Yer altı zenginlikleri bakımından ülkemizin en

Detaylı

ÇANKIRI ÇERKEŞ DEVLET HASTANESİ

ÇANKIRI ÇERKEŞ DEVLET HASTANESİ ÇANKIRI ÇERKEŞ DEVLET HASTANESİ ACİL TIP TEKNİSYENİ GENEL ve BÖLÜM UYUM EĞİTİM REHBERİ Hazırlayan Kontrol Eden Onaylayan Kalite Birim Sorumlusu Kalite Yönetim Direktörü Başhekim/Hastane Yöneticisi KODU:

Detaylı

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MİSYON ÇALIŞMASI Tablo 1. Misyon Çalışması Sonuçları Konsolide Misyon Sürdürülebilir kalkınma ve toplumsal refahı arttırmak için, mali disiplin içerisinde, kaynakların

Detaylı

İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI. Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT

İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI. Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI Bu Dersimizde; Kuruluşla İlgili Bazı Temel Kavramlar Genel Olarak İşletmenin Kuruluş Aşamaları Fizibilite Çalışmalarının

Detaylı

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE WEB TABANLI İŞ KAZASI BİLDİRİM SİSTEMİ PİLOT ÇALIŞMA SONUÇLARI

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE WEB TABANLI İŞ KAZASI BİLDİRİM SİSTEMİ PİLOT ÇALIŞMA SONUÇLARI BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE WEB TABANLI İŞ KAZASI BİLDİRİM SİSTEMİ PİLOT ÇALIŞMA SONUÇLARI Anahtar Sözcükler: Sağlık çalışanı, İş kazası, Kaza bildirim sistemi Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Çalışan

Detaylı

ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (ÇAKUZEM)

ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (ÇAKUZEM) ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (ÇAKUZEM) 2015 YILI FAALİYET RAPORU ÇANKIRI - 2016 SUNUŞ Uzaktan Eğitim, geleneksel öğrenme-öğretme yöntemlerindeki sınırlılıklar

Detaylı

Karar Tarihi: 31/05/2013 Toplantı Sayısı:10 Sayfa: 05

Karar Tarihi: 31/05/2013 Toplantı Sayısı:10 Sayfa: 05 Karar Tarihi: 31/05/2013 Toplantı Sayısı:10 Sayfa: 05 Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Heatolojib Hematopoetik Kök Hücre Nakli ve Hücresel Tedavi Merkezi Çalışma Yönergesi hk. 2013.010.119-Üniversitesi

Detaylı

TS EN ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi Kurum İçi Bilgilendirme Eğitimi ISO 9001 NEDİR?

TS EN ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi Kurum İçi Bilgilendirme Eğitimi ISO 9001 NEDİR? ISO 9001 NEDİR? ISO 9001, tüm imalat ve hizmet şirketleri için hazırlanmış olan ve Kalite Yönetim Sistemi nin gereklerini belirleyen uluslararası bir standarttır. Kurumun mal veya hizmet üretimindeki tüm

Detaylı

ÇOCUK VE GENÇLİK DESTEK MERKEZİ

ÇOCUK VE GENÇLİK DESTEK MERKEZİ ÇOCUK VE GENÇLİK DESTEK MERKEZİ Projenin Süresi Projenin amaçları Ortaklar Hedef gruplar Nihai Yararlanıcılar 1 Beklenen Sonuçlar 15 ay Genel Amaç: Cinsel istismara uğramış ve bu nedenden dolayı sosyal

Detaylı

T.C. ORTA ANADOLU KALKINMA AJANSI (ORAN) TR72 (KAYSERİ SİVAS YOZGAT) DÜZEY 2 BÖLGESİ BAĞIMSIZ DEĞERLENDİRİCİ GÖREVLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN İLAN

T.C. ORTA ANADOLU KALKINMA AJANSI (ORAN) TR72 (KAYSERİ SİVAS YOZGAT) DÜZEY 2 BÖLGESİ BAĞIMSIZ DEĞERLENDİRİCİ GÖREVLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN İLAN T.C. ORTA ANADOLU KALKINMA AJANSI (ORAN) TR72 (KAYSERİ SİVAS YOZGAT) DÜZEY 2 BÖLGESİ BAĞIMSIZ DEĞERLENDİRİCİ GÖREVLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN İLAN Orta Anadolu Kalkınma Ajansı 2016 yılı teklif çağrısı kapsamında

Detaylı

TTGV Enerji Verimliliği. Desteği

TTGV Enerji Verimliliği. Desteği Enerjiye Yönelik Bölgesel Teşvik Uygulamaları Enerji Verimliliği 5. Bölge Teşvikleri Enerjiye Yönelik Genel Teşvik Uygulamaları Yek Destekleme Mekanizması Yerli Ürün Kullanımı Gönüllü Anlaşma Desteği Lisanssız

Detaylı

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği Doç.Dr.Tufan BAL 4.Bölüm Tarım Politikası Not: Bu sunuların hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.İ.Hakkı İnan ın Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği Kitabından faydalanılmıştır.

Detaylı

MESLEK KAVRAMI VE MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

MESLEK KAVRAMI VE MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ AHMET ARSLAN MESLEK KAVRAMI VE MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ Meslek, kişilerin topluma yararlı mal ve hizmet üreterek geçimlerini temin etmek ve para kazanmak için yaptıkları, belli bir eğitimle kazanılan, sistemli

Detaylı

TÜRKİYE GOLF FEDERASYONU 2009-2010 YILLARI FAALİYET RAPORU

TÜRKİYE GOLF FEDERASYONU 2009-2010 YILLARI FAALİYET RAPORU TÜRKİYE GOLF FEDERASYONU 2009-2010 YILLARI FAALİYET RAPORU Türkiye Golf Federasyonu nun 2009-10 yılları faaliyet raporu aşağıda bilgilerinize sunulmuştur. ULUSAL SPORTİF FAALİYETLER 2009 Yılı Faaliyetleri

Detaylı

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı SİYASİ GELİŞMELER HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER AB Liderleri 27 Haziran da Jean- Claude Juncker i AB Komisyon Başkan adayı olarak belirledi. Schulz yeniden AP Başkanı oldu. AB Liderleri Jean-Claude

Detaylı

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) : Günümüzde küresel olarak tüm ülkelerin ihtiyaç duyduğu enerji, tam anlamıyla geçerlilik kazanmış bir ölçüt olmamakla beraber, ülkelerin gelişmişlik düzeylerini gösteren önemli bir kriterdir. İktisadi olarak

Detaylı

Grafik 16. Türkiye de elektrik üretiminin kaynaklara dağılımı

Grafik 16. Türkiye de elektrik üretiminin kaynaklara dağılımı Grafik 16. Türkiye de elektrik üretiminin kaynaklara dağılımı 1 2 1. DÜNYADA VE TÜRKİYE DE ENERJİ DURUMU 1.1. DÜNYADA ENERJİ DURUMU 1970 lerin başında yaşanan petrol krizi ve sonrasında gelen petrol ambargoları

Detaylı

Tanımlar ve Kısaltmalar Madde 3- Bu Yönetmelikte geçen;

Tanımlar ve Kısaltmalar Madde 3- Bu Yönetmelikte geçen; TÜBİTAK BİLİM, TEKNOLOJİ VE YENİLİK POLİTİKALARI DAİRE BAŞKANLIĞININ TEŞKİLAT, YETKİ VE SORUMLULUKLARI İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Yönetmelik ile, Bilim

Detaylı

Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler

Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler tepav türkiye ekonomi politikaları araştırma vakfı Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler Prof. Dr. Serdar TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü

Detaylı

Türkiye de Radyasyon Güvenliği Komiteleri

Türkiye de Radyasyon Güvenliği Komiteleri Türkiye de Radyasyon Güvenliği Komiteleri Yrd. Doç. Dr. Ayşegül YURT Dokuz Eylül Üniversitesi 1. ULUSAL RADYASYONDAN KORUNMA KONGRESİ 19-21 KASIM 2015, ANKARA Radyasyon Güvenliği Komiteleri (RGK) 2690

Detaylı

HAZIRLAYAN MELEK YAĞCI EĞİTİM HEMŞİRESİ

HAZIRLAYAN MELEK YAĞCI EĞİTİM HEMŞİRESİ HAZIRLAYAN MELEK YAĞCI EĞİTİM HEMŞİRESİ ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ Tüm sağlık çalışanlarının güvenli ortamlarda ve yüksek motivasyonla çalışmalarının sağlanması için 14.05.2012 tarihinde çalışan güvenliğinin sağlanmasına

Detaylı

ANHTA STD RAPORU 02 - KEMİK BANKASI KURULUMUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

ANHTA STD RAPORU 02 - KEMİK BANKASI KURULUMUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ 2 Proje Koordinatörü Uzm. Dr. Dilek KANYILMAZ Proje Ekibi Op. Dr. Ahmet UÇANER Doç. Dr. Rabia KAHVECİ Uzm. Hemşire Emine ÖZER KÜÇÜK Cevdet İŞNAZ 2013 ANHTA Ekibi Başkan Doç. Dr. Rabia Kahveci Üyeler Doç.

Detaylı

Araştırma Notu 12/124

Araştırma Notu 12/124 Araştırma Notu 12/124 05.01.2012 YENİLENEBİLİR ENERJİ HABERLERİNDE REGÜLASYON ve FİNANSMAN ÖNE ÇIKIYOR Barış Gençer Baykan Yönetici Özeti Yenilenebilir enerjiler, gerek fosil yakıtların tükeneceği öngörüsü

Detaylı

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DÖNEM II TOPLUMA DAYALI TIP UYGULAMALARI ÖĞRENCİ REHBERİ

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DÖNEM II TOPLUMA DAYALI TIP UYGULAMALARI ÖĞRENCİ REHBERİ SELÇUK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DÖNEM II TOPLUMA DAYALI TIP UYGULAMALARI ÖĞRENCİ REHBERİ TOPLUMA DAYALI TIP KURULU ÜYELERİ Prof. Dr. Onur URAL Prof. Dr. Kamile MARAKOĞLU

Detaylı

TÜRKİYE DE BU HAFTA 7 11 EYLÜL 2015

TÜRKİYE DE BU HAFTA 7 11 EYLÜL 2015 TÜRKİYE DE BU HAFTA 7 11 EYLÜL 2015 PERAKENDE SATIŞ HACMİ ARTTI Perakende satış hacmi, temmuzda aylık bazda yüzde 1,3, yıllık bazda ise yüzde 7,1 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), temmuz ayına ilişkin

Detaylı

YÖNETİM SİSTEMLERİ. TS EN ISO 9001-2000 Kalite Yönetim Sistemi TS EN ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi TS (OHSAS) 18001 İSG Yönetim Sistemi

YÖNETİM SİSTEMLERİ. TS EN ISO 9001-2000 Kalite Yönetim Sistemi TS EN ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi TS (OHSAS) 18001 İSG Yönetim Sistemi YÖNETİM SİSTEMLERİ Ülkemiz kuruluşları da Kalite, Çevre ve İş sağlığı ve güvenliği konularına verdikleri önemi göstermek, etkinlik ve verimliliği artırmak amacıyla Yönetim Sistemlerine geçiş için uğraş

Detaylı

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI Erdal ÇALIKOĞLU Sanayide Enerji Verimliliği Şube Müdürü V. Neden Enerji Verimliliği? Fosil kaynaklar görünür gelecekte tükenecek.

Detaylı

KOBİRATE ULUSLARARASI KREDİ DERECELENDİRME VE KURUMSAL YÖNETİM HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ 2013 YILI FAALİYET RAPORU

KOBİRATE ULUSLARARASI KREDİ DERECELENDİRME VE KURUMSAL YÖNETİM HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ 2013 YILI FAALİYET RAPORU KOBİRATE ULUSLARARASI KREDİ DERECELENDİRME VE KURUMSAL YÖNETİM HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ 2013 YILI FAALİYET RAPORU İÇİNDEKİLER Genel Bilgiler Yönetim Kurulu Üyeleri ve Üst Düzey Yönetici Mali Hakları Şirketin

Detaylı

S. Ü. TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ EĞİTİM BİRİMİ

S. Ü. TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ EĞİTİM BİRİMİ S. Ü. TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ EĞİTİM BİRİMİ I. Eğitim Biriminin Kuruluşu, İşleyişi ve Faaliyetleri Eğitim Birimi hastanemizin kurulmasıyla beraber 2009 yılında faaliyetlerine başlamıştır. Başlangıçta çalışan

Detaylı

KARAR 2016/43 Uşak Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulama Yönergesinin aşağıdaki şekliyle kabulüne;

KARAR 2016/43 Uşak Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulama Yönergesinin aşağıdaki şekliyle kabulüne; KARAR 2016/43 Uşak Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulama Yönergesinin aşağıdaki şekliyle kabulüne; UŞAK ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç

Detaylı