Antibiyotikler I. Yard. Doç. Dr. Oral Öncül

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Antibiyotikler I. Yard. Doç. Dr. Oral Öncül"

Transkript

1 .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Ak lc Antibiyotik Kullan m ve Eriflkinde Toplumdan Edinilmifl Enfeksiyonlar Sempozyum Dizisi No: 31 Kas m 2002; s Antibiyotikler I Yard. Doç. Dr. Oral Öncül Beta-laktam grubu antibiyotikler, günümüzde en yaygın kullanılan ve "beta-laktam" halkası olarak adlandırılan ortak kimyasal molekülleri ile diğer antibiyotiklerden ayırdedilen antibiyotik grubudur. İlk olarak 1928 yılında besiyerine tesadüfen düşen Penicillium notatum türü mantarın çevresinde stafilokok türü bakterilerin üreyememesi nedeniyle dikkat çekmiştir. Yapılan çalışmalar sonucu 1949 yılında penisilin G geliştirilerek klinik kullanıma sunulmuştur. Sonraki yıllarda geliştirilen yeni beta-laktam grubu antibiyotiklerin tümü, ortak molekül olan beta laktam halkasına bağlı aminoasitler üzerinde yapılan çeşitli modifikasyonlar sonucunda şekillendirilmiştir. Günümüzde birçok çeşidi bulunan beta-laktam grubu antibiyotiklerin kimyasal yapılarına bakıldığında temelde 4 grupta toplandığı görülmektedir. Bunlar: 1. Penisilin grubu beta-laktam antibiyotikler 2. Sefalosporin grubu beta-laktam antibiyotikler 3. Karbapenemler 4. Monobaktam grubu beta-laktam antibiyotikler Penisilin grubunda 6 aminopenisiloik asit, sefalosporin grubunda dihidrotiyazin, monobaktam grubunda monosiklik beta-laktam halkası ve karbapenemlerde de bisiklik beta-laktam halkasının bulunması ile bu grupta birbirinden farklı özelliklerde yeni ajanlar geliştirilmiştir. PEN S L NLER Tıp alanında kullanılan en eski antibiyotiklerdir. Bakterisid aktiviteye sahip olmaları, tüm vücuda dağılım gösteren iyi bir farmakokinetik özellikleri, toksisitelerinin az olması, ucuz olması ve duyarlı olan bakteriyel enfeksiyonlarda etkin sonuçlar oluşturması gibi özelliklerinden ötürü pek çok enfeksiyonun tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. 23

2 Oral Öncül Penisilin grubu antibiyotikler, bakterinin hücre duvar sentezi sırasında transpeptidasyon aşamasında görevli olan ve transpeptidaz ismi ile de anılan penisilin bağlayan protein (PBP) lere bağlanarak sentez aşamasında enzimin baskılanmasına neden olur. Enzimin baskılanmış olması peptidoglikan tabakalarına sağlam peptidoglikan monomerlerinin eklenmesini engelleyerek duvar bütünlüğünün bozulmasına ve bakterinin dış ortama karşı direncinin kaybına yol açar, stoplazma zarının parçalanmasına ve hücrenin ölmesine neden olur. Penisilinlerin oral absorbsiyonları belirgin olarak farklıdır. Doğal penisilinlerden fenoksimetilpenisilin, bazı penisilinaza dirençli penisilinler, aminopenisilinler ve bazı beta-laktamaz inhibitörlü penisilinler hariç, diğer penisilinler mide asidinde parçalandıkları için oral kullanımları uygun olmamakta ve parenteral olarak kullanımları önerilmektedir. Midede parçalanmayanlar duedonumda emilirler ve 1-2 saat içerisinde pik konsantrasyonlara ulaşırlar. Gıda varlığında genellikle pik düzeylerine ulaşması gecikir ve ilacın absorbsiyonu azalır. Serum yarı ömürleri kısadır. Bu süre benzilpenisilin için 30 dakika, geniş spektrumlu penisilinler için bir saattir. Yarı ömürlerinin kısa olması nedeniyle penisilinler kısa aralıklarla ve genellikle 4 saatte bir uygulanmalıdır. Bu ilaçlar çoğunlukla minimal düzeyde metabolize edilirler. Penisilinlerin birkaç türü dışında çoğu böbreklerden glomerüler filtrasyon ya da tübüler sekresyon yoluyla atılır. Nafsilin ve oksasilinin safra yoluyla atılmaları nedeniyle böbrek fonksiyon bozukluğunda doz ayarlamasına gerek kalmaz. Penisilin türü antibiyotiklerin kısa yarılanım ömürleri, doza bağlı yüksek toksisite gelişme olasılığını da azaltır. Doku dağılımı iyi olan bir farmakokinetik gösterirler. Penisilinlerin tümü inflamasyon bulunmayan meninksler ile prostat ve göz dokusu hariç diğer dokulara çok iyi penetre olurlar. Penisilinlerin farmakodinamik etkinliği ve dokulara dağılımı, moleküler yapılarına ve proteine bağlanma oranlarına göre değişiklik gösterir. Penisilinler moleküler yapılarına göre, doğal penisilinler, penisilinaza dirençli penisilinler, aminopenisilinler, karboksipenisilinler, üreidopenisilinler ve beta-laktamaz inhibitörlü penisilinler olmak üzere 6 grupta sınıflandırılırlar (Tablo 1). Do al Penisilinler Moleküler yapıları diğer penisilin türlerine göre daha sade olan gruptur. Gram pozitif mikroorganizmalara en fazla etkinlik gösteren penisilin türleridir. Günümüzde A grubu beta-hemolitik streptokokların neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde ve proflaksisinde, meningokokların ve kısmen de gonokokların oluşturduğu enfeksiyonların tedavisinde halen kullanılmaktadır. Penisilinaz salgılayan Bacteriodes kökenleri dışında anaerobik bakterilere ve 24

3 Antibiyotikler I Tablo 1. Penisilinlerin s n fland r lmas Penisilinler Yetiflkinler için günlük doz ve uygulama flekli I. Do al Penisilinler 1. Penisilin G (benzilpenisilin) a. Kristalize penisilin G b. Prokain penisilin G c. Benzatin penisilin G 2. Penisilin V (fenoksimetil penisilin) 2-6 milyon Ü x 4/gün, i.v. inf Ü x 2/gün, i.m milyon Ü/ tek doz, i.m. 0.5 g x 4/gün p.o. II. Penisilinaza Dirençli Penisilinler 1. Metisilin 2. Nafsilin 3. Isoksazolil penisilinler a. Oksasilin b. Kloksasilin c. Dikloksasilin d. Flukloksasilin III. Aminopenisilenler 1. Ampisilin 2. Amoksisilin 3. Ampisilin esterleri a. Bakampisilin b. Pivampisilin c. Talampisilin IV. Karboksipenisilinler 1. Karbenisilin 2. Tikarsilin V. Üreidopenisilinler 1. Mezlosilin 2. Azlosilin 3. Piperasilin VI. Beta-Laktamaz nhibitörlüler 1. Amoksisilin-klavulanik asit 2. Ampisilin-sulbaktam 3. Tikarsilin-klavulanik asit 4. Piperasilin-tazobaktam (1) no lu kaynaktan al nm flt r. 1-2 g x 4/gün, i.v. 1-2 g x 4/gün, i.v g x 4/gün, p.o. Ayn Ayn g x 4, p.o; 1-2 g x 4/gün, i.v g x 3, p.o.; 1-2 g x 4/gün, i.v g x 2/gün, p.o. 3 g x 4 veya 3 g x 6/gün, i.v. 3 g x 4 veya 3 g x 6/gün, i.v. 3 g x 4 veya 3 g x 6/gün, i.v. 3 g x 4 veya 3 g x 6/gün, i.v mg x 3/gün, p.o. veya mg x 2/gün, p.o g x 4/ gün, i.v g x 4/gün, i.v g x 4/gün, i.v. Listeria monocytogenes e de etkilidir. Bunun dışında A, B, C ve G grubu streptokokların toleran suşları dışında diğerlerine ve Streptococcus viridans suşlarına etkilidir. Günümüde giderek artış gösteren penisilin direnci nedeniyle pnömokok enfeksiyonlarının ampirik tedavisinde kullanımı giderek azalmaya başlamıştır. 25

4 Oral Öncül Penisilin G aside dayanıksız olduğu için parenteral kullanılan ve intramüsküler (i.m.) injeksiyonu ile iyi emilen doğal penisilin grubu üyesidir. İntramüsküler injeksiyonu iyi emilir ve 1 milyon Ü lik (600 mg) bir dozdan 30 dakika sonra plazmada 12 mg/l pik konsantrasyonuna ulaşır. Erişkinlerde serum yarı ömrü 30 dakika olup ciddi böbrek yetmezliklerinde yarılanma ömrü 10 saate çıkar. Penisilin G, Na + ya da K + tuzu şeklinde bulunur ve 1 milyon Ü de 2.0 meq Na + ya da 1.7 meq K + içerir. Bu nedenle böbrek ve kalp yetmezliğinde dikkatle kullanılmalıdır. Penisilin G bir depo tuzu ile i.m. olarak (prokain veya benzatin) verildiğinde daha uzun süre (saatler veya günler) maksimum düzeylerin elde edilmesi mümkündür. Ancak bu tür penisilinlerin yalnızca i.m. kullanımık mümkündür. Prokain penisilinin Ü lik formu yaklaşık 120 mg prokain içerir ve i.m. injeksiyonunun ardından yaklaşık 12 saat yüksek serum ve doku konsantrasyonu oluşturur. Penisilin G prokain i.m. enjeksiyondan sonra 2-4 saat içinde maksimal plazma konsantrasyonuna ulaşır. Bir doz Ü ile 2-3 saatte 1.5 Ü/ml, 24 saatte 0.2 Ü/ml pik düzeyi elde edilir. Penisilin G benzatinin i.m. uygulanması ile 3-4 haftalık düşük düzey elde etmek mümkündür. Tek doz 1.2 milyon Ü, i.m. enjeksiyon ile 1. gün 0.15 Ü/ml düzeyine erişilebilmektedir. Penisilin G diğer penisilinler gibi meninkslerde inflamasyon olduğunda genellikle plazma konsantrasyonunun %5 i kadar BOS a geçer. Verilen dozun yaklaşık %60-90 ı ilk saat içinde idrarla atılır. Bu özelliklerinden ötürü penisilin G, duyarlı suşlarla oluşan akut bakteriyel menenjit, osteomyelit, otitis media, alt solunum yolu enfeksiyonları ve yumuşak doku enfeksiyonlarında güvenle kullanılabilir. Penisilin V (Fenoksimetilpenisilin) oral kullanımı olan tek doğal penisilindir. Gram pozitif bakterilere karşı etkinliği penisilin G ye benzer. Enterik gram negatif bakteriler, Haemophilus ve Neisseria ya karşı penisilin G den 5-10 defa daha az aktif olduğundan sadece gram pozitif enfeksiyonlarda tercih edilmelidir. Yarılanma ömürleri kısa olduğu için dozlar gün içinde dörde bölünerek kullanılır. Penisilin V nin yetişkinlerde 500 mg lık oral uygulanımı, Ü lik prokain penisilin serum konsantrasyonuna eşdeğer serum konsantrasyonu oluşturur. Alışılmış doz çocuklarda mg/kg/gün ve yetişkinlerde de 1-4 g/gün dür. Çocuk ve yetişkinler için hazırlanan oral formları güvenle kullanılmaktadır. Penisilinaza Dirençli Penisilinler Penisilinleri parçalayan penisilinaz enzimi üreten stafilokoklar için geliştirilmiş bir beta-laktam antibiyotiktir. Doğal penisilinlerin etkili olduğu bakterilerden stafilokoklar dışındaki bakterilere daha az etkili ya da etkisiz olan, buna karşın stafilokokların büyük çoğunluğuna etkili penisilin türleridir. Bu nedenle bu penisilinlere antistafilokoksik penisilinler de denir. Duyarlı stafilokok suşlarında 2-4 mg/ml lik minimal inhibitör konsantrasyonları oluştura- 26

5 Antibiyotikler I rak inhibe eder. Metisiline dirençli stafilokoklara karşı etkili değildir. Bu grupta yeralan metisilin, nafsilin ve oksasilin oral absorbsiyonları zayıf olduğundan parenteral kullanımları tercih edilen antibiyotiklerdir. Metisilin klinik olarak kullanıma giren ilk penisilinaza dirençli semisentetik penisilindir. Metisilinin proteine bağlanması %38 dir ve %60-80 böbrek yoluyla atılır. Klinik kullanımı interstisiyel nefrite neden olmasından ötürü tercih edilmemektedir. Nafsilin ve oksasilin metisilinin yerini alan ve aynı etkinlikte kullanılan diğer antibiyotiklerdir. Nafsilin %90, oksasilin %94 proteinlere bağlanır ve her iki ilaç da esas olarak safra yolu ile atılır. Bu nedenle böbrek fonksiyonları bozuk olanlarda doz azaltılmasına gerek yoktur. İsoksazolil penisilinlerden olan oksasilin bu grubun en düşük oranda oral absorbe edilen bileşiğidir. Bu sebeple parenteral kullanımı önerilmektedir. Penisiline duyarlı ve dirençli stafilokok suşlarında ortalama µg/ml lik MİK düzeyi oluşturarak inhibe eder. Flukloksasilin ve dikloksasilinin i.m. uygulamadan sonra elde edilen plazma konsantrasyonları, aynı doz oral verildiğinde elde edilene benzerdir. Flukloksasilin ve dikloksasilin plazmadan daha yavaş temizlendikleri için serum konsantrasyonları, kloksasilin ve oksasilininkinden daha uzundur. Bunlardan dikloksasilin günde dört kez mg dozunda oral, nafsilinin 6-9 g/gün dozunda intravenöz (i.v.) yoldan kullanımı önerilmektedir. İsoksazolil penisilinler yüksek oranda (%92-98) proteinlere bağlandıkları için dokulara, interstisiyel sıvıya, seröz kaviteye ve normal BOS a diffüzyonları sınırlıdır. Aminopenisilinler Bu grupta ampisilin, amoksisilin ve bakampisilin yeralır. Penisilin grubu beta-laktam antibiyotikleri içinde en sık kullanılan gruplardan biridir. Aminopenisilinler gram pozitif ve gram negatif bakterilerin beta-laktamaz enzimlerine dayanıklı değildir. S.pyogenes, S.pneumoniae ve S.agalactiae ye karşı aktiviteleri penisilin G ninkinden biraz daha az, enterokoklara ve L.monocytogenes e karşı biraz daha fazladır. Enterokok ve L.monocytogenes enfeksiyonları ile endokardit proflaksisinde tercih edilen ilaçlardır. Clostridium, Actinomyces, Corynebacterium ve meningokoklara karşı etkileri penisilin G ye benzer. Aminopenisilinler önceleri E.coli, P.mirabilis, Salmonella spp., Shigella spp., H.influenzae ve B.fragilis e karşı etkiliyken, bu bakterilerin geliştirdikleri beta-laktamaz enzimleri nedeniyle günümüzde etkisiz hale gelmiştir. Bu nedenle aminopenisilinlerin günümüzde gram negatif çomak enfeksiyonlarının ampirik tedavisinde yeri bulunmamaktadır. Aminopenisilinlere beta-laktamaz inhibitörlerinin eklenmesi ile bu bakterilere karşı güçlü bir etkinlik oluşturulmaktadır. Bu grupta yeralan ampisilin ve amoksisilin oral ve parenteral, bakampisilin ise yalnızca oral olarak kullanılabilen bir aminopenisilindir. Ampisilinin biyoyararlanımı diğer ikisine göre çok daha düşüktür. Ampisilin oral alımdan 27

6 Oral Öncül sonra %30 emilir ve gıdalarla emilimi azalır. Ampisilinin 500 mg oral alımından 2 saat sonra serum pik konsantrasyonu 2-6 mg/l arasındadır. Aynı doz i.m. verildiğinde serum pik konsantrasyonu 7-14 mg/l, i.v. verildiğinde ise 1 saat sonra mg/l ye ulaşmaktadır. Ampisilinin vücuda dağılımı iyidir. Yeterli teröpatik konsantrasyonda asit, plevral, synoviyal ve oküler sıvılara ulaşır, ancak inflamasyon olmadıkça BOS a geçişi zayıftır. Amoksisilin ise %90 emilir ve gıdalardan etkilenmez. Amoksisilin barsaklardan hızla emildiği için intestinal kanalda daha az antibiyotik kalır ve antibiyotiğe bağlı ishal daha az görülür. Amoksisilin oral verildiğinde ampisiline oranla daha iyi bir biyoyararlanım elde edilir. Serum ilaç konsantrasyonu ampisilinin aynı dozundan yaklaşık kat daha fazla olup, gıdalardan etkilenmez. L.monocytogenes ve E.faecalis e karşı penisilin G den daha etkili oldukları için aminoglikozidlerle kombine olarak tercih edilirler. Amoksisilinin doku dağılımı ampisilinle eşdeğerdir. Bu nedenle otitis media, pnömoni, sinüzit, bronşit, tifo, üriner sistem enfeksiyonlarında halen kullanımı önerilen antibiyotiklerdir. Ampisilin esteri olan bakampisilinin antimikrobik etkisi ampisilin ve amoksisiline benzer. Bakampisilin inaktif bir formdadır ve absorbe edildikten sonra ampisiline dönüşür. Bakampisilin oral ampisiline göre daha iyi absorbe edilir ve 2-3 kat daha yüksek, amoksisiline ise eşit serum pik konsantrasyonu sağlar. Oral kullanılan penisilin grubu beta-laktam antibiyotikleri içinde biyoyararlanımı en iyi olan ajan bakampisilindir. Karboksipenisilinler Bu grupta yeralan karbenisilin ve tikarsilin, P.aeruginosa da dahil pek çok aerop gram negatif çomağa etkili olan ancak Klebsiella türlerine etkisiz penisilin türleridir. Bunun dışında indol pozitif Proteus türlerine de etkilidir. S.pyogenes, S.pneumoniae ve E.faecalis e karşı ampisilinden daha az aktiftir. Gram pozitif ve gram negatif bakterilerin beta-laktamazları ile inaktive olur. Karbenisilin, aminoglikozidlerle (amikasin, gentamisin ve tobramisin gibi) kombine edildiğinde P.aeruginosa suşlarına karşı sinerjik etkinlik gösterir. Tikarsilinin antibakteriyel etkisi karbenisiline benzer ve P.aeruginosae ya karşı 2-4 kat daha aktiftir. Tikarsilin sindirim sisteminden iyi emilemediğinden i.m. ya da i.v. uygulanmalıdır. Günümüzde bu antibiyotiklere karşı gelişen beta-laktamaz türü dirençler nedeniyle ampirik tedavide kullanımları yaygın değildir. Karbenisilin 6 saat ara ile g dozunda kullanılır. Üreidopenisilinler Bu grupta azlosilin, mezlosilin ve piperasilin bulunmaktadır. Sadece parenteral kullanılabilir. Aminoglikozidlerle kombine edildiklerinde ciddi gram 28

7 Antibiyotikler I negatif bakteri enfeksiyonlarının tedavisinde etkili olan geniş spektrumu sağlarlar. Azlosilin, P.aeruginosae ya karşı karbenisilinden 8-16 kat daha aktiftir. Mezlosilinin antibakteriyel etkisi karboksipenisilinlere benzemekle birlikte, Klebsiella, H.influenzae ve B.fragilis e karşı aktiviteleri daha iyidir. Piperasilin, pseudomonaslara, gram pozitif ve gram negatif kok ve basiller ile birçok anareboik bakteriye etkilidir. Ancak gram pozitif ve gram negatif bakterilerin plazmid kökenli beta-laktamazları ile parçalanır. P.aeruginosae ve Enterobacteriacea türlerine karşı aminoglikozidlerle kombine edildiklerinde sinerjistik etki gösterirler. Üreidopenisilinlerin karboksipenisilin grubundan karbenisilin ve tikarsiline tercih edilmesinin nedenleri Na + miktarlarının düşük olması ve daha az sıklıkla hipopotasemi ve trombosit disfonksiyonlarına neden olmasından kaynaklanır. Bu grupta bulunan antibiyotikler de 6 saat ara ile g dozunda kullanılırlar. Beta-laktamaz nhibitörlü Penisilinler Diğer penisilinlere göre daha geniş bakteri spektrumu ile toplumdan kazanılmış enfeksiyonların tedavisinde hemen her yaş grubunda güvenle kullanılan antibiyotiklerdir. Bu grupta bulunan antibiyotikler pekçok beta-laktamaz enzimi üreten bakterilere karşı etkilidirler. Ancak bunlar tip I beta-laktamazlara dayanıklı değillerdir. Bu tip beta-laktamaz enzimlerine sahip olan Enterobacter, Citrobacter, Serratia ve P.aeruginosa türü bakterilere karşı etkili olamazlar. Amoksisilin-klavulanik asit, ampisilin-sulbaktam, tikarsilin-klavulanik asit, piperasilin-tazobaktamdan oluşan çeşitli türleri bulunmaktadır. Amoksisilin-klavulanik asit oral kullunılan bir kombinasyondur. Amoksisilin ve klavulanik asidin her ikisi de gastrointestinal sistemden iyi absorbe edilir ve serum yarı ömrü yaklaşık 1 saattir. Gıdalarla birlikte alınımı ilacın yarılanma ömrünü etkilemez, gastointestinal semptomları azaltır. Bu kombinasyonun proteinlere bağlanması düşüktür (%18-25). Dokulara iyi penetre olur ve böbreklerle atılır. Ampisilin-sulbaktam, oral, i.v. ve i.m. olara uygulanabilir. Serum yarı ömrü 1 saattir ve böbreklerle atılır. Dokulara, vücut sıvılarına ve inflamasyonlu BOS a geçişi iyidir. Amoksisilin-klavulanik asitle aynı antibakteriyel spektruma sahiptir. Yan Etkileri Penisilin grubu antibiyotiklerin en önemli yan etkileri allerjik reaksiyonlara neden olmalarıdır. Penisilin allerjisi toplumda oldukça yaygındır. Her 100 kişiden 3-10 u penisiline karşı allerjiktir. Bu duyarlılık çoğu kez hafif reaksiyonlarla kendini gösterir. Gerçekte penisilin allerjisi olarak tanımlanan anaflaktik reaksiyonlar nadir görülür ve genel oran 1 milyon kişide 4-15 olarak ifa- 29

8 Oral Öncül de edilir. Penisilin allerjisi nedeniyle ölüm oranları ise her tedavi küründe bir olarak tanımlanır. Penisilin hapten yapısında bir molekül olduğundan, kullanım sayısı ile anaflaksi riski artış göstermektedir. Bu nedenle yetişkinlerde görülen anaflaksi riski çocuklara oranla daha yüksektir. Penisilin molekülleri arasında çarpraz reaksiyon bulunduğundan, allerji durumlarında penisilin dışında başka molekül yapısına sahip antibiyotiklerin kullanımı gerekmektedir. Bunun dışında anaflaksi genellikle injeksiyonu takiben ilk dakika içinde geliştiğinden, penisilin uygulanan hasta 30 dakika gözlenmelidir. SEFALOSPOR NLER İlk olarak 1940 lı yıllarda Cephalosporicum acremonium isimli bir mantardan elde edilen sefalosporin C nin bulunmasından itibaren, günümüze kadar moleküler özellikleri sürekli geliştirilerek antibakteriyel tedavide yaygın kullanılan antibiyotik türlerinden biri durumuna gelmiştir. Birbirinden farklı özellikleri ve moleküler yapıları ile günümüzde dördüncü kuşak sefalosporinlere kadar farklı grupları kullanımdadır. Birinci kuşaktakiler gram pozitif koklara daha fazla etkili iken, üçüncü kuşaktakiler gram-negatif çomaklar üzerine daha fazla etkilidir. İkinci kuşak sefalosporinler bu özellikleri ile diğer iki grup arasında yer alırlar. Dördüncü kuşak sefalosporinlerin gram pozitif bakterilere etkisi birinci kuşak sefalosporinlere, gram negatiflere etkisi de üçüncü kuşak sefalosporinlere benzerlik göstermekte ve indüklenebilir beta-laktamazlara karşı da dayanıklı olmaları nedeniyle diğerlerinden ayrılmaktadır. Sefalosporinlerin artan gram negatif bakteri etkinlikleri, beta-laktam halkasının 7. pozisyonunda bulunan "methoxy" grubu yerine bir hidrojen atomunun yerleşmesi ile gerçekleşmektedir. Sefalosporinler, bakterisid etkilerini penisilinlerde olduğu gibi hücre duvar sentezinde rolü olan PBP leri inhibe ederek ve otolitik enzimleri aktive ederek gösterirler. Gram negatif bakterilerin hücre duvar yapısı gram pozitif bakterilerle kıyaslandığında daha incedir. Sefalosporinler peptidoglikan sentezi esnasında gram negatif bakterinin peptidoglikan tabakayı periplazmik aralık ve lipopolisakkarid tabakadan ayırarak yapısal bütünlüğün bozulmasına neden olur. Otolitik enzimlerin aktivasyonu duvar sentezinin kısa sürede bozulmasına katkıda bulunur. Sefalosporinlerin ortak kimyasal özelliği, altı üyeli dihidrotiyazin halkası ve buna bağlı dört üyeli beta-laktam halkasıdır. Beta-laktam halkasının 7. konumundaki farklılıklar antibakteriyel etkinin, 3. konumdaki farklılıklar ise farmakokinetik ve toksik özelliklerin belirlenmesinde rol oynar. Sefalosporinlerde de yeni moleküller geliştikçe bakterilerin oluşturduğu direnç oranı ve direnç türü de artış göstermiştir. Sefalosporinlere direnç başlı- 30

9 Antibiyotikler I ca üç mekanizma ile gelişmektedir. Bunlar ilacın peptidoglikan tabakadan geçişinin engellenmesi, PBP lerin ilaca affinitelerinin azalması ya da beta-laktamaz enzimi ile ilacın parçalanmasıdır. Farmakokinetik Özellikleri Sefalosporinlerin farmakokinetik özellikleri diğer beta-laktam antibiyotiklerine benzerlik gösterirler. Sefalosporinlerin çoğu, mide asidine dayanıksız olmaları ve/veya gastrointestinal sistem emiliminin yetersiz olması nedeni ile oral olarak kullanılamazlar. Oral kullanılabilenler 1. kuşak sefalosporinlerden sefaleksin, sefadroksil, sefradin; 2. kuşak sefalosporinlerden sefuroksim aksetil, sefaklor, sefprozil ve lorakarbef; 3. kuşak sefalosporinlerden sefiksim, sefpodoksim proksetil bulunmaktadır. Sefiksim ve sefpodoksim yavaş absorbe edilir ve oral olarak verilen diğer sefalosporinleden daha düşük serum konsantrasyonuna ulaşır. Sefalotin ve sefradinin i.m. uygulanımı çok ağrılı olduğundan i.v. yoldan kullanımı önerilir. Diğer parenteral sefalosporinler i.v. veya i.m. yoldan kullanılabilir. İntramüsküler enjeksiyonlarda %1 lik lidokain solüsyonu ağrıyı hafifletmektedir. Sefalosporinlerin parenteral uygulamadan sonra pik serum konsantrasyonları birbirine benzer olup, 2 g dozdan sonra g/ml arasında değişir. Sefalosporinler, plazma proteinlerine değişik oranlarda bağlanırlar. Bağlanma oranları en yüksek olanlar sefazolin, sefoksitin, seftriakson ve sefoperazondur. Bu ilaçlar plazma proteinlerine %70-90 oranında bağlanırlar. Sefradin, sefadroksil, sefaleksin, seftazidim ve seftizoksim ise %30 dan daha az oranda bağlanırlar. Bu nedenle daha iyi bir farmakokinetik etki gösterirler. Sefalosporinler, vücut dokularının çoğuna oldukça iyi geçer. Kemik dokuda tedavi açısından yüksek konsantrasyonlara ulaşırlar. Ancak prostat ve göz dokusundaki konsantrasyonları düşüktür. Bu gibi dokularda gelişen enfeksiyonların tedavisi için yüksek dozlarda kullanımları gereklidir. Sefuroksim dışında kalan diğer 1 ve 2. kuşak sefalosporinlerin BOS a geçişleri oldukça düşüktür ve bu yüzden menenjt tedavisinde kullanılması önerilmemektedir. Üçüncü kuşak sefalosporinlerden seftazidim, seftriakson, sefotaksim, sefmenoksim, moksalaktam ve seftizoksim; 4. kuşak sefalosporinler sefepim ve sefpirom inflamasyon durumunda BOS a tedavi için yeterli konsantrasyonlarda geçer ve menenjit tedavisinde kullanılabilir. Bunun dışında sefalosporinler akciğer, kadın genital organları, periton, plevra, perikard ve sinovya sıvılarına tedavi için gerekli düzeylerde geçer. Ciddi hepatik yetmezlik durumlarında sefaperazon, sefpiramid ve sefotaksimin farmakokinetiklerinde ciddi etkilenmeler görülür. Buna karşın seftriaksonun farmakokinetiğinde çok az değişim gözlenmektedir. Bu nedenle hepatik yetmezlik durumlarında seftriaksonda doz azaltılmasına gerek duyulmaz. 31

10 Oral Öncül Sefalosporinlerin yarılanma ömrü penisilinlerde olduğu gibi oldukça kısadır. Çoğu için bu süre 1.5 saatten daha kısadır. Yarılanma ömrü en uzun olan sefalosporin 8 saat ile seftriaksondur. Çoğu vücutta metabolize edilemez. Böbrek yolu ile atılırlar. Böbrek yetmezliği durumlarında doz ayarlaması gereklidir. Sefalosporinlerin çoğu safraya düşük konsantrasyonlarda geçiş göstermekle birlikte, tedavi için oluşturdukları kemoteropatik düzey yeterlidir. Sefaperazon, sefpiramid ve seftriakson safraya en yüksek konsantrasyonlarda geçiş yapan sefalosporinlerdir. Bu nedenle safra yolları ve safra kesesi enfeksiyonlarında en sık tercih edilen sefalosporinleri oluşturur. Sefalosporinlerin S n flamas Birinci Kuflak Sefalosporinler Bu grupta yer alan sefalosporinler gram pozitif koklara oldukça etkilidir. M.catarrhalis, E.coli, K.pneumoniae ve P.mirabilis e orta etkilidir. Bunların dışında bulunan diğer gram negatif aerobik mikroorganizmalara ise etkisizdir. Bu antibiyotiklerin oral formu, toplum kaynaklı gram pozitif enfeksiyonların tedavisinde başta stafilokok ve streptokok enfeksiyonları olmak üzere güvenle kullanılabilirler. Sefazolinin parenteral formu, uzun yarılanma ömrü nedeniyle cerrahi proflakside yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu grupta yeralan sefadroksilin serum ve idrar konsantrasyonları sefaleksine oranla daha uzun süre yüksek kalır. Üriner sistem enfeksiyonlarının tedavisinde günde bir veya iki kez kullanılabilir. Sefalotin, oral emilimi iyi olmadığından yalnızca parenteral kullanılabilir. İntramüsküler enjeksiyonları da ağrılı olduğundan i.v. yol tercih edilmelidir. Birinci kuşak sefalosporinler, deri ve yumuşak doku enfeksiyonları, streptokokkal farenjit, toplum kaynaklı üriner sistem enfeksiyonlarında da yaygın olarak kullanılmaktadır. kinci Kuflak Sefalosporinler Bu grupta bulunan antibiyotiklerin bir kısmı gram pozitif bakterilere etkisi 1. kuşak sefalosporinlere benzemekle birlikte, H.influenzae, M.catarrhalis ve Neisseria cinsi bakterilere daha etkili olan sefalosporinlerdir. Bunların dışında sefamisinler olarak da adlandırılan bazı antibiyotikler ise, gram pozitif bakterilere etkisi daha zayıf, ancak Bacillus cinsine ve bazı enterik gram negatif çomaklara çok daha etkili olan antibiyotiklerdir. Bu grupta yer alan sefuroksimin H.influenzae ve M.catarrhalis üzerindeki etkinliği oldukça iyidir. Sefoksitin ise antianaerobik etkinliği güçlü olan bir sefalosporindir. Sefuroksim aksetil ve sefaklor oral olarak da kullanılabilir. Sefuroksimin tek başına oral emilimi yeterli değildir. Bu nedenle parenteral yoldan kullanılır. BOS geçişi %10 dolaylarındadır ve bu konsantrasyon da duyarlı mikroorganizmaların inhibisyonu için yeterlidir. Sefuroksime aksetil yapısı eklendiğinde yağda çözünürlüğü ve gastrointestinal sistemden emilimi 32

11 Antibiyotikler I artar. Tok karına alındığında biyoyararlanımı daha iyidir. Sefaklor, oral yoldan kullanılan bir başka 2. kuşak sefalosporindir. Diğerlerinden farklı olarak H.influenzae suşlarına olan etkinliği daha fazladır. Seröz sıvılarda ve orta kulakta yüksek kemoteropatik konsantrasyonlara erişmesi nedeniyle çocuk yaş grubunda gözlenen otitis media enfeksiyonlarında başarıyla kullanılmaktadır. İkinci kuşak sefalosporinler, toplum kökenli pnömoniler, bakteriyel kökenli üst solunum yolu enfeksiyonları, sinüzit, otit, yumuşak doku enfeksiyonları, komplike olmayan üriner sistem enfeksiyonları, intraabdominal ve jinekolojik enfeksiyonların tedavisinde tercih edilmektedir. Üçüncü Kuflak Sefalosporinler Etki spektrumları bir ve ikinci kuşak sefalosporinlerden daha geniş olan ve bunların etki spektrumunda bulunan bakterilere ek olarak, hastane ortamında dirençli enfeksiyonlardan sorumlu tutulan Serratia, Pseudomonas, Citrobacter ve Enterobacter gibi gram negatif bakterilere de etkili olabilen antibiyotiklerdir. Bu grupta bulunan antibiyotikler parenteral yoldan kullanılırlar. Tek oral kullanımı bulunan 3. kuşak sefalosporin sefiksimdir. Sefotaksim, seftriakson, seftazidim ve sefiksimin BOS a geçişi iyi olduğu için akut pürülan menenjit tedavisinde başarıyla kullanılmaktadır. Üçüncü kuşak sefalosporinler, toplum kaynaklı pnömoniler, ciddi üriner sistem enfeksiyonları, viridans streptokok kaynaklı endokarditler, gonokok enfeksiyonları ve hastane ortamında gelişen ciddi enfeksiyonların tedavisi amacıyla yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunun dışında hastane kökenli pnömoniler, yumuşak doku enfeksiyonları, osteomyelit, septik artirit, akut bakteriyel menenjit, abdominal, jinekolojik ve diyabetik ayak enfeksiyonlarında ve çeşitli gram negatif bakterilerle oluşan sepsis olgularında da kullanılmaktadır. Uzun yıllar bu grupta bulunan antibiyotiklerin aminoglikozidlerle birlikte oluşturduğu geniş spektrum, nötropenik hastaların proflaksisi amacıyla altın standart tedavi rejimi olarak uygulanmıştır. Günümüzde birçok merkezde gelişen direnç sorunları nedeniyle nötropenik hastaların proflaksilerinde daha geniş spektrumlu antibiyotik kombinasyonları tercih edilmektedir. Sefaperazon, seftazidim ve sefepim antipseudomonal etkili üçüncü kuşak sefalosporinlerdir. Sefepim, antipseudomonal etkinliğinin yanısıra diğer üçüncü kuşak sefalosporinler kadar gram negatif etkisi ve artan gram pozitif etkinlikleri nedeniyle 4. kuşak sefalosporin olarak kabul edilmektedir. Dördüncü kuşak sefalosporinlerde 7 pozisyonunda yer alan sefem halkası ile beta-laktamazlara karşı stabilite sağlanmıştır. Sefepim, sefpirom, sefaklidin ve E1077 dördüncü kuşak sefalosporinlerin bir üyesidir. Sefalosporinler enterokok ve L.monocytogenes e etkisizdir. Üçüncü kuşak ajanlardan sefotaksim, seftizoksim ve seftriakson R1 pozisyonunda, PBP lere affiniteyi arttıran aminotiazolile sahiptir. Böylece gram negatif bakterilere karşı etkinlik daha da artmaktadır. R1 pozisyonundaki deği- 33

12 Oral Öncül şiklikler beta-laktamazlara direncin artmasına neden olurken, R2 pozisyonundaki değişiklik yarılanma ömrünü uzatabilir ve toksisiteyi etkiler. Sefalosporinlerin çoğu 1 g lık uygulamayı takiben mg/ml serum pik seviyeleri sağlar. Serum yarılanma ömürleri 1-2 saattir, ancak seftriaksonda bu süre 5-10 saate kadar artar. Doz aralığının uzun olması nedeni ile ayaktan hastaların tedavisinde seçilebilecek uygun bir antibiyotiktir. Kan, idrar, safra, akciğer, periton sıvısı ve büllöz sıvı gibi birçok vücut sıvısına terapötik düzeyde geçer. Sefotaksim, biyolojik olarak aktif forma metabolize olan tek 3.kuşak sefalosporindir. Bu ajanlar renal ve biliyer sistemle elimine edilirler. Sefaperazon dışında tüm 3. kuşak sefalosporinler primer olarak böbrek yolu ile atılırlar. Sefaperazon %70 biliyer sistemle atılırken, seftriakson her iki yolu da kullanır ve %40 ı safra yolu ile atılır. Üçüncü kuşak sefalosporinlerin yan etkileri az olan güvenilir ilaçlardır. En sık görülen yan etkiler, deri döküntüleri ve ilaç ateşidir. Penisilin allerjisi bulunan hastalarda ortak beta-laktam halkası nedeniyle çarpraz reaksiyonlar görülebileceğinden kullanılmamalıdır. Enjeksiyon yerinde flebit ve ağrı, hastaların %5 inde görülür ve sefotaksimde daha yaygındır. Gastrointestinal sisteme ait yan etkilerden ishal, özellikle seftriakson ve sefaperazonda sık görülür. Psödomembranöz enterokolit riski tüm 3. kuşak sefalosporinlerde %1 in altındadır. Hematolojik bozukluklar ilaç kesildiğinde düzelir. Bunlar sıklıkla eozinofili, trombositopeni, trombositoz, lökopeni ve pozitif coombs reaksiyonu şeklindedir. Sefalosporinlere direnç gelişimi üç şekilde olur. Birinci mekanizma, mutasyonlar sonucu hedef PBP lerde değişimler ve antibiyotiklerin hedefleri ile bağlanamaması sonucu gelişen dirençtir. N.gonorrhoeae, N.meningitidis, H.influenzae ve S.pneumoniae suşlarında beta-laktamlara direnç bu yolla oluşur. Enterococcus faecium da beta laktam antibiyotiklere intrinsik bir direnç söz konusudur. Metisilin dirençli S.aureus da ise değişik yapıda PBP sentezlenmesi sonucu tüm beta-laktam antibiyotiklere karşı direnç gelişebilir. İkinci mekanizma, beta-laktamaz enzimlerinin üretilmesi ile inaktivasyon sonucu direnç gelişimidir. Bu tip direnç hem gram pozitif hem de gram negatif bakteriler tarafından ortaya çıkarılır. Gram pozitif bakteriler içinde beta-laktamaz salgılayan en önemli patojen S.aureus tur. Sefalosporinler bu beta-laktamazlara oldukça dayanıklı olmakla birlikte, gram pozitif mikroorganizmaların beta-laktamazları plazmid kontrolünde olup, diğer bakterilere de geçebilmektedir. Gram negatif bakterilerde beta laktamazlar, dış membran ile sitoplazmik membran arasındaki periplazmik boşlukta bulunurlar ve kromozom ya da plazmid kontolünde sentezlenirler. Gram negatif bakterilerin kromozomal beta-laktamazları, bakterinin türüne ve suşa göre indüklenebilen, yüksek düzeyde yapısal veya düşük düzeyde yapısal olabilir. Gram negatif bakterilerde gözlenen be- 34

13 Antibiyotikler I ta-laktam direncinin büyük bölümü plazmid kontrolündedir. Özellikle E.coli ve Klebsiella spp. başta olmak üzere, birçok gram negatif bakteride "extended broad spectrum beta-lactamases (ESBL)" yaygın olarak bulunmakta ve plazmid yolu ile diğer bakterilere geçebilmektedir. Üçüncü mekanizma da bakterilerin dış membran geçirgenliğinin azalmasına bağlı direnç gelişimidir. Oldukça nadir olan bu direnç modeli, başta P.aeruginosa olmak üzere S.marcescens ve S.typhimyriyium da görülmektedir. KARBAPENEMLER Beta laktam grubu antibiyotiklerden olan karbapenemler, bugüne kadar geliştirilen en geniş spektrumlu antibiyotiklerdir. Hem gram pozitif hem de gram negatif aerob ve anaerob bakterilere etkilidir. Klinik kullanımda bulunan iki üyesi imipenem ve meropenemdir. Streptomyces cattleya dan (bir toprak mantarı) üretilen tienamisin bu grubun ilk etken maddesidir. Karbapenemler diğer beta-laktam üyeleri gibi yapısında beta-laktam halkası içerirler. Buna karşın diğer betalaktamlardan farklı olarak 1 pozisyonundaki karbon atomu sülfür ile yer değiştirmiştir. Ayrıca beş üyeli halka yapısının 2 ve 3 numaralı karbon atomları arasında da satüre olmamış bir çift bağ içerirler. Moleküldeki hidroksietil yan zincirinin beta-laktamaz stabilitesinden sorumludur. Bu yan zincir, penisilin ve sefalosporinlerin cis konfigürasyonundan farklı olarak karbapenemlerde trans konfigürasyonundadır. Bu farklılık karbapenemlere diğer beta-laktamlara oranla daha güçlü bir beta-laktamaz aktivitesi kazandırır. Meropenem imipenemden farklı olarak renal dehidropetpidaz-1 enzimine dayanıklı olduğundan yapısında silastatin bulunmaksızın tek başına kullanılabilir. Karbapenemler böylesine geniş spektrumlarına rağmen E.faecium ve metisiline dirençli S.aureus, Stenotrophomonas maltophilia, P.cepacia gibi bakterilere etkisizdir. Bunların dışında karbapenemler hücre içine giremediklerinden hücre içi parazitlere de etkili değillerdir. Buna karşın enterobakterilerin çoğunu 1 µg/ml lik minimum inhibitör konsantrasyonunun altındaki bir dozda inhibe ederler. Tüm beta-laktam antibiyotiklerde olduğu gibi karbapenemler PBP lere bağlanıp, bakteriyel peptidoglikan sentezini inhibe ederek etki gösterirler. Gram negatif bakterilerde imipenem daha çok PBP 1 ve 2 ye, meropenem de PBP 2 ve 3 e bağlanarak etkili olurlar. Oysa diğer aminopenisilinler ve sefalosporinler PBP 3 e bağlanarak antibakteriyel etkiye yol açarlar. Bunun dışında özellikle yoğun bakım ünitelerinde ciddi enfeksiyonlara neden olan ve kısa sürede antibiyotik direnci geliştiren P.aeruginosa da imipenem PBP 2 ye bağlanırken, meropenem PBP 2 ve 3 ün her ikisine de bağlanır. Karbapenemlerin hücre duvarının oluşumu henüz tamamlanmadan sfer oluşumu esnasında et- 35

14 Oral Öncül kileri başlar ve lizis etkisi süratle tamamlanır. Bu da ortama daha az endotoksin salınımı ile sonuçlanacağından sefalosporinlere ve penisilinlere oranla büyük bir avantaj sağlar. Karbapenemlerin penisilin ve sefalosporinlerden farklı olarak birçok gram negatif bakterilere karşı güçlü bir postantibiyotik etkisi bulunmaktadır. Bu etkinlik proteus, pseudomonas gibi dirençli suşlara karşı da oldukça belirgindir. Bu kadar güçlü antibakteriyel etkinliklerine karşın bu antibiyotiklerin yoğun ve bilinçsiz kullanımları da bakterilerin bunlara karşı direnç mekanizmalarını geliştirmelerine neden olmuştur. Karbapenemlere karşı gram pozitif bakterilerden E. faecium ve MRSA ile metisiline dirençli koagulaz negatif stafilokoklarda görülen direnç, PBP lerinin bu antibiyotiklere olan affinitesinin azlığından kaynaklanmaktadır. Metisiline dirençli stafilokoklarda PBP 2a adı verilen ve hiçbir beta-laktam antibiyotiğe affinitesi olmayan yeni bir PBP sentezi sözkonusudur. Asıl önemli olan gram negatif bakterilerde görülen karbapenem direncidir. Bunlar ya karbapenemaz üretimine bağlı enzimatik inaktivasyon ile ya da karbapenemlere karşı geçirgenliğin azalması/ kaybolması şeklinde ortaya çıkmakta ve ender görülmektedir. Beta-laktam antibiyotiklere karşı gelişen dirençlerin en önemlisi beta-laktamaz enzimlerinin üretimidir. Bush sınıflamasında Grup 1 beta-laktamazlar, gram negatif bakteriler tarafından üretilen, kromozomal kökenli, indüklenebilir veya kontrolsüz yüksek düzeylerde üretilebilme özelliklerine sahip olan enzimlerdir. Karbapenemler bu enzimlere karşı güçlü bir etkinlik oluşturur. Grup 2 beta-laktamazlar çok sayıda değişik enzimlerin yer aldığı bir gruptur. Bu grup içinde yer alan enzimlerden klinik açıdan en önemlisi 2b alt grubu içinde yer alan ESBL enzimleridir. Bunlar plazmidler aracılığıyla sentezlenen enzimler olup, başlıca Klebsiella ve E. coli de bulunur. Bu enzime sahip bakteriler, 3. kuşak sefalosporinlere, üreidopenisilinlere, aztroenama ve hatta 4.kuşak sefalosporinlere de dirençlidirler. Karbapenemler bu enzimlere de dayanıklı antibiyotiklerdir. Grup 3 te yer alan beta laktamazlar ise başlıca Stenotrophomonas maltophilia ve Burkholderia cepacia tarafından üretilen ve tüm betalaktam antibiyotikler dışında karbapenemleri de inaktive eden karbapenemazlardır. Bu tür direncin görüldüğü bakterilerin klinik bakımdan en önemlisi S.maltophilia dır. Çinkoya bağlı güçlü bir karbapenemaz olan bu enzim ayrıca B. cepacia, B. cereus, F. odoratum ve A. hydophilia tarafından da üretilmektedir. Ancak bu bakterilerin neden olduğu ciddi enfeksiyonlara sık rastlanmamaktadır. Son yıllarda B. fragilis gibi bazı Bacteriodes türlerinde de karbapenemaz yapımı olduğu öne sürülmektedir. Karbapenemlerde görülen diğer bir direnç gelişimi de antibiyotiğe karşı geçirgenliğin azalmasıdır. En tipik örnek P.aeruginosa da görülen Opr D adı verilen bir porinin kaybı ya da bir efflux (pompa) sisteminin aktive olması ve 36

15 Antibiyotikler I tedavi esnasında direnç gelişimidir. Bu direncin en önemli özelliği diğer betalaktam antibiyotiklere dirence neden olmaması ve bu tür direnç gelişiminden meropenemin daha az etkilenmesidir. Bu da direncin sadece permeabilite azalması ile açıklanamayacağını, kromozomal bir beta-laktamazın da bu tür dirence katkısı olabileceğini düşündürmektedir. Bunun dışında karbapenemlerden özellikle meropenemin daha fazla etkilendiği bir direnç türü olan, aktif transport sisteminden kaynaklanan direnç de görülebilir. Karbapenemler BOS da dahil vücut sıvılarının tümüne oldukça iyi dağılırlar. Klinik kullanımda imipenem 6 saat ara ile meropenem de 8 saat ara ile mg uygulanır. Bu antibakteriyel ajanların uzun süre direnç gelişimi olmadan kullanımı açısından dikkat edilmeli ve toplum kaynaklı enfeksiyonlar ile cerrahi proflakside ve hücre içi enfeksiyon tedavilerinde kullanılmamalıdır. En sık görülen yan etkiler sefalosporinlerde olduğu gibi ishal, bulantı, kusma, psödomembranöz enterokolit, tromboflebit, ilaç allerjisi, hepatotoksisite, nötropeni, eozinofili, trombositopeni, trombositoz ve Coombs pozitifliğidir. İmipenemin yüksek dozlarında, kafa travmalı olgularda ve yaşlılarda kullanımı konvülzyonlara neden olabilir. Her iki karbapenem de nefrotoksisite açısından standart dozlarda son derece güvenilir ilaçlardır. MONOBAKTAMLAR Monobaktamlar içeriğinde bulunan monosiklik yapıdaki çekirdek nedeniyle diğer beta-laktamlardan farklılık gösteren beta-laktam antibiyotiklerdir. Bu monosiklik beta-laktamlar Chromobacterium, Agrobacterium, Gluconobacterium, Flexibacterium ve Pseudomonas gibi toprakta yaşayan değişik bakteriler tarafından üretilir. Çoğu zayıf antibakteriyel etkinlik gösteren bu bileşikler içinde günümüzde tek kullanılan monobaktam, Chromobacter violaceum dan elde edilen aztroenamdır. Aztreonam gram negatif bakterilere etkili ancak diğer bakterilere karşı etkisizdir. Etkinliğini gram negatif bakterilerdeki PBP-3 e bağlanarak gösterir. Bu bağlanma sonucunda bakterinin yaşaması mümkün olmayan uzun filamentöz yapılar ortaya çıkar. Aztroenama karşı bakterilerde gözlenen en önemli direnç mekanizması beta-laktamaz aktivitesine bağlı enzimatik inaktivasyondur. Bush sınıflamasında grup 2 beta-laktamazlardan olan ESBL enzimleri tarafından kolayca hidrolize edilir. Aztroenama karşı gelişen direnç, bunun dışında PBP 3 teki modifikasyon ve bazı P.aeruginosa suşlarında ortaya çıkan dış membran geçirgenliğinin azalması şeklinde de görülebilir. Oral uygulanımı ile gastorintestinal absorbsiyon iyi değildir ve dozun ancak %1 i metabolik olarak aktif halde kalabilir. İntramüsküler olarak tam ve hızlı emilim gerçekleşir. Serum yarılanma ömrü yetişkinlerde ortalama 1.7 saattir. Serum proteinlerine %56 (50-60) oranında bağlanır. Tüm vücut sıvılarına 37

16 Oral Öncül dağılımı iyidir. İnflamasyon varlığında BOS a yüksek oranda geçer. Geniş bir ph aralığında aktif olması nedeniyle beyin abselerinin tedavisinde yararlıdır. Eliminasyonu böbreklerden glomerüler filtrasyon ve tübüler sekresyon yoluyla olur. Standart doz orta ve ciddi enfeksiyonlarda 12 saatte bir 2 gramdır. Böbrek yetmezliğinde doz ayarlaması gerekebilir. Aztreonam duyarlı gram negatif bakterilerin neden olduğu, üriner sistem enfeksiyonları, sistit, pyelonefrit, alt solunum yolu enfeksiyonları, pnömoni, bronşit, septisemi, cilt kaynaklı enfeksiyonlar, yara enfeksiyonları, intraabdominal enfeksiyonlar, peritonit, jinekolojik enfeksiyonlarda güvenle kullanılmaktadır. Bununla birlikte gram pozitif bakterilere ve bazı gram negatif bakterilere etkinliği kısıtlı olduğundan, etkeni izole edilemeyen bakteriyel enfeksiyonların ampirik tedavilerinde tek başına kullanımı önerilmemektedir. Yan etkiler açısından oldukça güvenilir bir ilaç olan aztroenam, olguların ancak %2 sinde tedavi kesimini gerektiren yan etkilere neden olabilir. En sık bildirilen yan etkiler, lokal i.m. uygulanım alanındaki reaksiyonlar, tromboflebit, bulantı, kusma, ishal ve döküntüdür. Anaerob floraya etkisi olmadığından psödomembranöz enterokolit oluşturma riski oldukça azdır. KAYNAKLAR 1. Abraham EP. Cephalosporins In: Williams JD, ed. The Cephalosporin Antibiotics. Auckland: Adis Press; 1987: Barriere SI, Flaherty JF. Third generation cephalosporins: Acritical evaluation. Clin Pharm 1984; 3: Kahan JS, Kahan FM, Goegleman R, et al. Thienamycin, a new beta-lactam antibiotic. 1. Discovery, isolation a new beta-lactam antibiotic. 1.Discovery, isolation and physical properties. J Antibot 1979; 32: Kurt H. Penisilinlerin farmakolojisi ve klinik farmakolojisi. Tulunay FC, Ergun H. eds. İn: Antibiyotiklerin Klinik Farmakolojisi. Turgut Yayıncılık, İstanbul-2000: Neu HC. Antistaphylococcal penicillins. Med Clin North Am 1982; 66: Norrby SR, Alestig K, Ferber F, et al. Pharmacokinetics and tolerance of N-formimidoyl thienamycin (MK0787) in humans. Antimicrob Agents Chemother 1983; 23: Onishi HR, Daoust DR, Zimmermann SB, et al. Cefoxitin, a semisynthetic cephamycin antibiotic: Resistance to beta-lactamase inactivation. Antimicrob Agents Chemother 1974; 5: Prince AS, Neu HC. New penicillins and their use in pediatrics. Pediatr Clin North Am 1983; 30: Scully BE, Swabb EA, Neu HC. Pharmacology of aztreonam after intravenous infusion. Antimicrob Agents Chemother 1983; 24: Spratt BG. Properties of the penicillin-bingding proteins and role of Escherichia coli K12. Eur J Biochem 1977; 72:

Beta-laktam antibiyotikler dersine ilişkin öğrenim hedefleri

Beta-laktam antibiyotikler dersine ilişkin öğrenim hedefleri BETA-LAKTAM ANTİBİYOTİKLER (1 Ders) Prof.Dr.Sercan ULUSOY Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim dalı Tel:3734538, e-mail: ulusoys@med.ege.edu.tr Bu derse girmeden önce bilinmesi gerekenler

Detaylı

Hazırlayanlar: Doç. Dr. Yasemin ZER Mikrobiyoloji AD Öğrt. Üyesi

Hazırlayanlar: Doç. Dr. Yasemin ZER Mikrobiyoloji AD Öğrt. Üyesi ANTIBIYOTIK DUYARLILIK Yürürlük i: 10.02.2014 TEST SONUÇLARININ Revizyon i: - KISITLI BILDIRIMINE YÖNELIK KURALLAR Sayfa: 1/5 Revizyon Açıklaması Madde No Yeni yayınlandı KAPSAM: Teşhis ve Tedavi Birimleri

Detaylı

ANTİBİYOTİKLER. Antibiyotikler, bakterileri öldüren veya onların üremelerini durduran maddelerdir. Bakterileri öldüren antibiyotiklere bakterisidal,

ANTİBİYOTİKLER. Antibiyotikler, bakterileri öldüren veya onların üremelerini durduran maddelerdir. Bakterileri öldüren antibiyotiklere bakterisidal, ANTİBİYOTİKLER ANTİBİYOTİKLER Antibiyotikler, bakterileri öldüren veya onların üremelerini durduran maddelerdir. Bakterileri öldüren antibiyotiklere bakterisidal, bakterilerin üremesini durduran antibiyotiklere

Detaylı

KISITLI BİLDİRİM. ADTS grubunun hazırladığı Kısıtlı Bİldirim Tabloları ile ilgili olarak dikkat edilmesi gereken konular.

KISITLI BİLDİRİM. ADTS grubunun hazırladığı Kısıtlı Bİldirim Tabloları ile ilgili olarak dikkat edilmesi gereken konular. KISITLI İLDİRİM duyarlılık test sonuçlarının kısıtlı bildiriminin amacı, klinisyeni etkene yönelik öncelikli ve dar spektrumlu ilaçlara yönlendirerek gereksiz antibiyotik kullanımını engellemektir. Etkene

Detaylı

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER 1. Vankomisin Vankomisin, Nocardia Orientalis in (eskiden Streptomyces orientalis olarak bilinen) belli suşlarından elde edilen amfoterik

Detaylı

Sepsisde Klinik, Tanı ve Tedavi

Sepsisde Klinik, Tanı ve Tedavi Sepsis: Sepsisde Klinik, Tanı ve Tedavi Mehmet DOĞANAY* * Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, KAYSERİ Klinik belirti ve bulgular Sepsis klinik

Detaylı

AMİNOGLİKOZİD ANTİBİYOTİKLER Aminoglikozid antibiyotikler Streptomyces veya Micromonospora türü mikroorganizmalardan elde edilirler.

AMİNOGLİKOZİD ANTİBİYOTİKLER Aminoglikozid antibiyotikler Streptomyces veya Micromonospora türü mikroorganizmalardan elde edilirler. AMİNOGLİKOZİD ANTİBİYOTİKLER Aminoglikozid antibiyotikler Streptomyces veya Micromonospora türü mikroorganizmalardan elde edilirler. Bu grupta; streptomisin, dihidrostreptomisin, neomisin, framisetin,

Detaylı

Dr.Müge Ayhan Doç.Dr.Osman Memikoğlu

Dr.Müge Ayhan Doç.Dr.Osman Memikoğlu Dr.Müge Ayhan Doç.Dr.Osman Memikoğlu Bakterilerde antimikrobiyal direncinin artması sonucu,yeni antibiyotik üretiminin azlığı nedeni ile tedavi seçenekleri kısıtlanmıştır. Bu durum eski antibiyotiklere

Detaylı

İnfektif Endokarditin Antibiyotik Tedavisinde Antimikrobiyal Direnç Bir Sorun mu? Penisilin

İnfektif Endokarditin Antibiyotik Tedavisinde Antimikrobiyal Direnç Bir Sorun mu? Penisilin İnfektif Endokarditin Antibiyotik Tedavisinde Antimikrobiyal Direnç Bir Sorun mu? Penisilin Dr Emel YILMAZ UÜTF-Enf Hast ve Kl Mikrob AD İEÇG-KLİMİK 21.10.2017 İnfektif Endokardit Koruyucu uygulamalara

Detaylı

Ribozomun 50s bölgesine bağlanıp protein sentezini bozarak etki eden bakteriyostatik geniş spekturumlu antibiyotiklerdir.

Ribozomun 50s bölgesine bağlanıp protein sentezini bozarak etki eden bakteriyostatik geniş spekturumlu antibiyotiklerdir. MAKROLİDLER Ribozomun 50s bölgesine bağlanıp protein sentezini bozarak etki eden bakteriyostatik geniş spekturumlu antibiyotiklerdir. ERİTROMİSİN KLARİTROMİSİN AZİTROMİSİN GRAM POZİTİF S. pneumonia Grup

Detaylı

Sağlık Hizmetleri ile İlişkili İnfeksiyonlardan Soyutlanan Bakterilerin Antibiyotik Duyalılık Sonuçları

Sağlık Hizmetleri ile İlişkili İnfeksiyonlardan Soyutlanan Bakterilerin Antibiyotik Duyalılık Sonuçları Sağlık Hizmetleri ile İlişkili İnfeksiyonlardan Soyutlanan Bakterilerin Antibiyotik Duyalılık Sonuçları Doç. Dr. Serhan SAKARYA ADÜ Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hast. Ve Kl. Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 1 Amaç

Detaylı

Antibiyotikler. Sercan ULUSOY

Antibiyotikler. Sercan ULUSOY Antibiyotikler Sercan ULUSOY G R fi Antibiyotik tedavisi birçok infeksiyon hastal nda klinik seyir ve prognozu etkileyen en önemli faktördür. Tedaviden en fazla yarar elde edebilmenin temel koflulu do

Detaylı

Stafilokok Enfeksiyonları (1 saat)

Stafilokok Enfeksiyonları (1 saat) Stafilokok Enfeksiyonları (1 saat) Prof.Dr.Sercan ULUSOY Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı 3734538, e-mail: ulusoys@med.ege.edu.tr. Bu Derse Girmeden Önce Bilinmesi Gerekenler

Detaylı

Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi

Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi Prof. Dr. Necla TÜLEK Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Streptococcus pneumoniae H. influenzae M.catarrhalis

Detaylı

12007864-02 CEFT 081201P7 Sayfa 2

12007864-02 CEFT 081201P7 Sayfa 2 CEFTĐNEX 300 mg FĐLM KAPLI TABLET FORMÜLÜ: Her film kaplı tablet 300 mg sefdinir, ayrıca boyar madde olarak titanyum dioksit içerir. FARMAKOLOJĐK ÖZELLĐKLER: Farmakodinamik özellikleri: Ceftinex Tablet,

Detaylı

Olgularla Antimikrobiyal Duyarlılık Testleri (Gram Negatif Bakteriler)

Olgularla Antimikrobiyal Duyarlılık Testleri (Gram Negatif Bakteriler) Olgularla Antimikrobiyal Duyarlılık Testleri (Gram Negatif Bakteriler) Uzm. Dr. Demet Hacıseyitoğlu Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Olgu 1 51 yaşındaki kadın hasta Doğalgaz patlaması

Detaylı

Direnç hızla artıyor!!!!

Direnç hızla artıyor!!!! Direnç hızla artıyor!!!! http://www.cdc.gov/drugresistance/about.html Yoğun Bakım Üniteleri (YBÜ) Fizyolojik bakımdan stabil olmayan hastaların yaşam fonksiyonlarının düzeltilmesi Altta yatan hastalığın

Detaylı

Ae- MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARI İÇ KALİTE KONTROL VE DÖF TALİMATI

Ae- MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARI İÇ KALİTE KONTROL VE DÖF TALİMATI Ae- MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARI İÇ KALİTE KONTROL VE DÖF TALİMATI LABORATUVAR İÇ KALİTE KONTROL UYGULAMA VE DÜZELTİCİ ÖNLEYİCİ FAALİYET TALİMATI AMAÇ: İç kalite kontrollerin düzenli ve en doğru şekilde

Detaylı

GRAM POZİTİF BAKTERİ ANTİBİYOGRAMLARI

GRAM POZİTİF BAKTERİ ANTİBİYOGRAMLARI GRAM POZİTİF BAKTERİ ANTİBİYOGRAMLARI Dr. Özlem KURT AZAP 26 Kasım 2008 Genel Kurallar Tek koloniden yapılan pasaj seçici olmayan besiyerinde (kanlı agar...) bir gece inkübe edilir Benzer morfolojideki

Detaylı

Antibiyogram nasıl değerlendirilir?

Antibiyogram nasıl değerlendirilir? Antibiyogram nasıl değerlendirilir? Dr.Funda Timurkaynak Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı İstanbul Hastanesi Antibiyotik duyarlılığını nasıl belirleriz?

Detaylı

KISITLI ANTİBİYOTİK BİLDİRİMİ

KISITLI ANTİBİYOTİK BİLDİRİMİ KISITLI ANTİBİYOTİK BİLDİRİMİ YAYIN TARİHİ 01/07/2011 REVİZYON TAR.-NO 00 BÖLÜM NO 04 STANDART NO 11 DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTÜ 00 Kısıtlı Bildirim : Duyarlılık test sonuçları klinikteki geniş spektrumlu antimikrobik

Detaylı

Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD

Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD Neden? Daha az yan etki Ekonomik veriler DİRENÇ! Kollateral hasar! Kinolon Karbapenem Uzun süreli antibiyotik baskısı Üriner Sistem

Detaylı

Ne değişti? Dr. Özlem Kurt-Azap

Ne değişti? Dr. Özlem Kurt-Azap CLSI dan EUCAST e: Ne değişti? Dr. Özlem Kurt-Azap CLSI EUCAST- Avrupa Antibiyotik Duyarlılık Komitesi TMC Türkçe EUCAST Dökümanları CLSI vs EUCAST Farklar EUCAST Ulusal Sınırdeğer komitelerinin temsilcileri

Detaylı

ESBL-Pozitif Enterobacteriaceae Olgusu ve Tedavi Seçenekleri. Dr. Oral ÖNCÜL İstanbul Tıp Fakültesi İnf. Hst. Kl. Mik.

ESBL-Pozitif Enterobacteriaceae Olgusu ve Tedavi Seçenekleri. Dr. Oral ÖNCÜL İstanbul Tıp Fakültesi İnf. Hst. Kl. Mik. ESBL-Pozitif Enterobacteriaceae Olgusu ve Tedavi Seçenekleri Dr. Oral ÖNCÜL İstanbul Tıp Fakültesi İnf. Hst. Kl. Mik. AD, İstanbul Olgu 26 yaşında erkek hasta Araç içi trafik kazası, dokuz yıldır yatağa

Detaylı

EUCAST tarafından önerilen rutin iç kalite kontrol Sürüm 3.1, geçerlilik tarihi

EUCAST tarafından önerilen rutin iç kalite kontrol Sürüm 3.1, geçerlilik tarihi EUCAST tarafından önerilen rutin iç kalite kontrol Sürüm.1, geçerlilik tarihi 11.0.01 Escherichia coli Pseudomonas aeruginosa Staphylococcus aureus Enterococcus faecalis Streptococcus pneumoniae Haemophilus

Detaylı

Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi

Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi Dr. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 26.12.15 KLİMİK - İZMİR 1 Eklem protezleri

Detaylı

Oya Coşkun, İlke Çelikkale, Yasemin Çakır, Bilgecan Özdemir, Kübra Köken, İdil Bahar Abdüllazizoğlu

Oya Coşkun, İlke Çelikkale, Yasemin Çakır, Bilgecan Özdemir, Kübra Köken, İdil Bahar Abdüllazizoğlu 1 Ocak 30 Mart 2012 Tarihleri Arasında Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Yoğun Bakım Ünitelerinde İzole Edilen Bakteriler Ve Antibiyotik Duyarlılıkları Oya Coşkun, İlke Çelikkale, Yasemin Çakır,

Detaylı

PEN S L NLER ve SEFALOSPOR NLER

PEN S L NLER ve SEFALOSPOR NLER Doç. Dr. Halit ÖZSÜT stanbul Üniversitesi stanbul T p Fakültesi, Klinik Mikrobiyoloji ve nfeksiyon Hastal klar Anabilim Dal PEN S L NLER Alexander Fleming taraf ndan 1928 y l nda Penicillum notatum dan

Detaylı

MİK Minimum İnhibisyon Konsantrasyonu. Mikroorganizmanın üremesinin engellendiği en düşük ilaç konsantrasyonudur.

MİK Minimum İnhibisyon Konsantrasyonu. Mikroorganizmanın üremesinin engellendiği en düşük ilaç konsantrasyonudur. MİK Deniz Gür MİK Minimum İnhibisyon Konsantrasyonu Mikroorganizmanın üremesinin engellendiği en düşük ilaç konsantrasyonudur. MİK Sonuçlarının Klinik Yorumu Duyarlı: Enfeksiyon standart doz ile tedavi

Detaylı

CLSI M100-S20 STANDARDINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER. Ahmet Başustaoğlu Gülhane Askeri Tıp Akademisi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

CLSI M100-S20 STANDARDINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER. Ahmet Başustaoğlu Gülhane Askeri Tıp Akademisi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı CLSI M100-S20 STANDARDINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER Ahmet Başustaoğlu Gülhane Askeri Tıp Akademisi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı CLSI ADT Standartları; Ocak 2010 M100-S20 Tablolar (2010)* M02-A10 Disk Difüzyon

Detaylı

Farmakodinamik Özellikler: Seftriakson, yarı sentetik ve geniş spektrumlu 3. jenerasyon sefalosporindir.

Farmakodinamik Özellikler: Seftriakson, yarı sentetik ve geniş spektrumlu 3. jenerasyon sefalosporindir. Cefridem (Seftriakson sodyum) 0,5g IM enj. toz içeren flakon FORMÜL Beher flakon steril ve apirojen olarak 0,5 g Seftriakson' a eşdeğer miktarda Seftriakson Sodyum içerir. Beher eritici ampulde ise 2 ml

Detaylı

Akılcı Antibiyotik Kullanımı. Prof.Dr.Ayşe Willke Topcu 25 Nisan 2014, Muğla

Akılcı Antibiyotik Kullanımı. Prof.Dr.Ayşe Willke Topcu 25 Nisan 2014, Muğla Akılcı Antibiyotik Kullanımı Prof.Dr.Ayşe Willke Topcu 25 Nisan 2014, Muğla 1 Tanım Akılcı (rasyonel, doğru) Antibiyotik Kullanımı; Klinik ve lab.la doğru tanı konmuş Gerekli olduğuna karar verilmiş Doğru

Detaylı

Antibiyogram Yorumu. Mik. Uz. Dr. fiüküfe Diren

Antibiyogram Yorumu. Mik. Uz. Dr. fiüküfe Diren .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Çocuklarda Ak lc Antibiyotik Kullan m Sempozyum Dizisi No: 33 Aral k 2002; s. 19-24 Antibiyogram Yorumu Mik. Uz. Dr. fiüküfe Diren Antibiyotik

Detaylı

OLGU SUNUMLARI. Dr. Aslı Çakar

OLGU SUNUMLARI. Dr. Aslı Çakar OLGU SUNUMLARI Dr. Aslı Çakar Antibiyotik MİK (µg/ml) S/I/R Olgu 1 Tarih: 04.12.2013 Amikasin 8 S Yaş: 23 Cinsiyet: Kadın Amoksisilin-Klavulanat R Servis:? Ampisilin-Sulbaktam >16/8 R Örnek türü: İdrar

Detaylı

PARENTERAL SEFALOSPORİNLER ( )

PARENTERAL SEFALOSPORİNLER ( ) ANKEM Derg 2010;24(Ek 2):14-18 PARENTERAL SEFALOSPORİNLER (1986-2010) Semra ÇALANGU Taşlıçeşme Sok. Arzum Apt. No:10 D:7 Bostancı Kadıköy, İSTANBUL scalangu@gmail.com ÖZET Son 25 yılda, AmpC beta-laktamazlara

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz

ÜRÜN BİLGİSİ. CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz 1. ÜRÜN ADI ÜRÜN BİLGİSİ CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz 2. BİLEŞİM Etkin madde: Her 5 ml de; Amoksisilin Klavulanik asit 250.00 mg 62.5 mg 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR

Detaylı

KISITLI ANTİBİYOTİK DUYARLILIK TESTİ PROSEDÜRÜ

KISITLI ANTİBİYOTİK DUYARLILIK TESTİ PROSEDÜRÜ Dok No:ENF.PR.04 Yayın Tarihi:NİSAN 2013 Rev.Tar/No:-/0 Sayfa No: 1 / 5 1.0 AMAÇ:Bu prosedürün amacı, uygunsuz antibiyotik kullanımını önlemek, antibiyotiklere karşı direnç gelişimini yavaşlatmak ve gereksiz

Detaylı

Çocuk ve Yetişkin Üriner Escherichia coli İzolatlarında Plazmidik Kinolon Direnç Genlerinin Araştırılması

Çocuk ve Yetişkin Üriner Escherichia coli İzolatlarında Plazmidik Kinolon Direnç Genlerinin Araştırılması Çocuk ve Yetişkin Üriner Escherichia coli İzolatlarında Plazmidik Kinolon Direnç Genlerinin Araştırılması Melisa Akgöz 1, İrem Akman 1, Asuman Begüm Ateş 1, Cem Çelik 1, Betül Keskin 1, Büşra Betül Özmen

Detaylı

Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti-ADTS Grubunun hazırladığı "Kısıtlı Bİldirim Tabloları" ile ilgili olarak dikkat edilmesi gereken noktalar:

Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti-ADTS Grubunun hazırladığı Kısıtlı Bİldirim Tabloları ile ilgili olarak dikkat edilmesi gereken noktalar: Türk Mikrobiyoloji emiyeti-dts Grubunun hazırladığı "Kısıtlı İldirim Tabloları" ile ilgili olarak dikkat edilmesi gereken noktalar: 1-Dirençli bulunan tüm antibiyotikler hangi grupta olursa olsun bildirilir.

Detaylı

1986 DAN 2010 A BETA-LAKTAMAZ İNHİBİTÖRLERİ

1986 DAN 2010 A BETA-LAKTAMAZ İNHİBİTÖRLERİ ANKEM Derg 2010;24(Ek 2):28-32 1986 DAN 2010 A BETA-LAKTAMAZ İNHİBİTÖRLERİ Uluhan SİLİ, Ali MERT Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, İSTANBUL doktoralimert@yahoo.com

Detaylı

KLAMOKS BID FİLM TABLET 1000 mg

KLAMOKS BID FİLM TABLET 1000 mg KLAMOKS BID FİLM TABLET 1000 mg FORMÜLÜ: Her film tablet; 875 mg amoksisiline eşdeğer amoksisilin trihidrat ve 125 mg Klavulanik asite eşdeğer potasyum klavulanat ile boyar madde olarak titanyum dioksit

Detaylı

Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar

Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar Prof.Dr.Halit Özsüt İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Detaylı

SİSTEMİK ANTİMİKROBİK VE DİĞER İLAÇLARIN REÇETELEME KURALLARI LİSTESİ

SİSTEMİK ANTİMİKROBİK VE DİĞER İLAÇLARIN REÇETELEME KURALLARI LİSTESİ Sayfa No 1 / 6 Tedavi için gerekli görülen antibiyotikler, aşağıda belirtilen esaslara göre reçete edilecektir. Aşağıdaki Listedeki kısaltma ve ibareler için liste sonunda AÇIKLAMALAR bulunmaktadır. 1.BETALAKTAM

Detaylı

Sadece Hayvan Sağlığında Kullanılır CEFTİON Enjeksiyonluk Süspansiyon Veteriner Sistemik Antibakteriyel

Sadece Hayvan Sağlığında Kullanılır CEFTİON Enjeksiyonluk Süspansiyon Veteriner Sistemik Antibakteriyel BİLEŞİMİ Sadece Hayvan Sağlığında Kullanılır CEFTİON Enjeksiyonluk Süspansiyon Veteriner Sistemik Antibakteriyel Ceftion Enjeksiyonluk Süspansiyon, 1 ml de 50 mg seftiofur baza eşdeğer seftiofur hidroklorid

Detaylı

CEFTİNEX 125 mg\5 ml Oral Süspansiyon Hazırlamak için kuru toz

CEFTİNEX 125 mg\5 ml Oral Süspansiyon Hazırlamak için kuru toz CEFTİNEX 125 mg\5 ml Oral Süspansiyon Hazırlamak için kuru toz FORMÜLÜ: Her 5 ml süspansiyon; 125 mg sefdinir ayrıca koruyucu olarak sodyum benzoat, aroma verici olarak çilek ve krema aroması içerir. FARMAKOLOJİK

Detaylı

Enfeksiyon odaklarından izole edilen Gram negatif ve Gram pozitif bakterilerde antimikrobiyal duyarlılık sonuçları

Enfeksiyon odaklarından izole edilen Gram negatif ve Gram pozitif bakterilerde antimikrobiyal duyarlılık sonuçları Enfeksiyon odaklarından izole edilen Gram negatif ve Gram pozitif bakterilerde antimikrobiyal duyarlılık sonuçları Doç. Dr. Gönül Şengöz 13 Haziran 2015 KAYIP DİLLERİN FISILDADIKLARI SERGİSİ-İSTANBUL Antimikrobiyal

Detaylı

ADTS Grubunun Hazırladığı Kısıtlı Bİldirim Tabloları İle İlgili Olarak Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:

ADTS Grubunun Hazırladığı Kısıtlı Bİldirim Tabloları İle İlgili Olarak Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: DTS Grubunun Hazırladığı Kısıtlı İldirim Tabloları İle İlgili Olarak Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: 1-Dirençli bulunan tüm antibiyotikler hangi grupta olursa olsun bildirilir. 2-Kısıtlı bildirim tabloları

Detaylı

KÜLTÜR VE DUYARLILIK TESTLERİNİN KULLANIMI VE YORUMU. Feriha Çilli Hall Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

KÜLTÜR VE DUYARLILIK TESTLERİNİN KULLANIMI VE YORUMU. Feriha Çilli Hall Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı KÜLTÜR VE DUYARLILIK TESTLERİNİN KULLANIMI VE YORUMU Feriha Çilli Hall Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 1 Akılcı tedavinin kilit noktalarından birisi, etken patojenin ve

Detaylı

Antimikrobiyal Direnç Sorunu

Antimikrobiyal Direnç Sorunu Antimikrobiyal Direnç Sorunu Dr.Hüsniye ŞİMŞEK Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları Daire Başkanlığı Ulusal Antimikrobiyal Direnç Sürveyans Birimi VI. Türkiye Zoonotik Hastalıklar Sempozyumu 4-5 kasım

Detaylı

ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI. Prof. Dr. Abdullah Sayıner

ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI. Prof. Dr. Abdullah Sayıner ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI Prof. Dr. Abdullah Sayıner Akut bronşit Beş günden daha uzun süren öksürük (+/- balgam) Etkenlerin tamama yakını viruslar Çok küçük bir bölümünden Mycoplasma, Chlamydia,

Detaylı

FORSEF 1 g I.V. ENJEKTABL TOZ İÇEREN FLAKON

FORSEF 1 g I.V. ENJEKTABL TOZ İÇEREN FLAKON FORSEF 1 g I.V. ENJEKTABL TOZ İÇEREN FLAKON FORMÜLÜ: Her flakonda, 1 g Seftriakson a eşdeğer Seftriakson sodyum bulunur. Çözücü olarak: 10 ml Enjeksiyonluk su içerir. Steril ve Apirojendir. FARMAKOLOJİK

Detaylı

Piperasilin-Tazobaktam(TZP) a Bağlı Hematolojik İstenmeyen Etkiler

Piperasilin-Tazobaktam(TZP) a Bağlı Hematolojik İstenmeyen Etkiler Piperasilin-Tazobaktam(TZP) a Bağlı Hematolojik İstenmeyen Etkiler Aysun Sarıbuğa, Serap Şimşek Yavuz, Seniha Başaran, Atahan Çağatay, Halit Özsüt, Haluk Eraksoy İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi

Detaylı

ZĐMAKS 100 mg /5 ml ORAL SÜSPANSĐYON HAZIRLAMAK ĐÇĐN KURU TOZ 3. Jenerasyon Sefalosporin Pediatrik Kullanım Đçin

ZĐMAKS 100 mg /5 ml ORAL SÜSPANSĐYON HAZIRLAMAK ĐÇĐN KURU TOZ 3. Jenerasyon Sefalosporin Pediatrik Kullanım Đçin ZĐMAKS 100 mg /5 ml ORAL SÜSPANSĐYON HAZIRLAMAK ĐÇĐN KURU TOZ 3. Jenerasyon Sefalosporin Pediatrik Kullanım Đçin FORMÜLÜ: Hazırlanmış süspansiyon her 5 ml sinde (1 ölçek) 100 mg Sefiksim (Koruyucu; Sodyum

Detaylı

Prof.Dr.Murat YILDIRIM

Prof.Dr.Murat YILDIRIM Prof.Dr.Murat YILDIRIM ANTİBİYOTİK KOMBİNASYON NEDENLERİ Karma enfeksiyonların tedavisi P. aeruginosa ya karşı sinerjistik etki Direnç gelişiminin önlemek Antibiyotiklerin toksisitesini azaltmak Enzimatik

Detaylı

ANTİBİYOTİK KULLANIMI

ANTİBİYOTİK KULLANIMI T.C. GENELKURMAY BAŞKANLIĞI GÜLHANE ASKERİ TIP AKADEMİSİ KOMUTANLIĞI ANKARA İNFEKSİYON KONTROL KOMİTESİ YAYINI: 3 ANTİBİYOTİK KULLANIMI ANTİBİYOTİK KULLANIMINI KONTROL ALT KOMİTESİNCE HAZIRLANMIŞTIR ANKARA

Detaylı

KISITLI ANTİBİYOTİK DUYARLILIK TESTİ BİLDİRİMİ TALİMATI

KISITLI ANTİBİYOTİK DUYARLILIK TESTİ BİLDİRİMİ TALİMATI SAYFA NO 1/5 1. AMAÇ VE KAPSAM: Antibiyotiklerin doğru kullanımını sağlamak, antibiyotiklere karşı direnç gelişimini azaltmak ve gereksiz antibiyotik kullanımını önlemektir. Kısıtlı antibiyotik duyarlılık

Detaylı

DR BEHİCE KURTARAN Ç.Ü.T.F. ENFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ AD

DR BEHİCE KURTARAN Ç.Ü.T.F. ENFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ AD DR BEHİCE KURTARAN Ç.Ü.T.F. ENFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ AD ANTİBİYOTİK DOZLAMA HİPOALBUMİNEMİ Kritik hastalarda hipoalbuminemi sık %40-50 Yüksek oranda protein bağlayan antimikrobiyallerin,

Detaylı

LARGOPEN 250 mg SÜSPANSİYON

LARGOPEN 250 mg SÜSPANSİYON LARGOPEN 250 mg SÜSPANSİYON FORMÜLÜ: Her 5 ml lik ölçekte; 250 mg Amoksisilin e eşdeğerde Amoksisilin trihidrat bulunur. Tat ve aroma verici: Şeker, Sodyum sakkarin, ahududu esansı; Boyar madde: Eritrosin.

Detaylı

Yoğun Bakım Ünitesinde Dirençli Gram Negatif İnfeksiyonlar

Yoğun Bakım Ünitesinde Dirençli Gram Negatif İnfeksiyonlar 9 Ocak 2015, Gaziantep Yoğun Bakım Ünitesinde Dirençli Gram Negatif İnfeksiyonlar Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji, İstanbul Sunum içeriği

Detaylı

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No 10.05.2013 Madde 5.10 eklendi. 01 28.06.2013 Madde 5.10 da onay yetkisi Dahiliye, Pediatrik ve 02 Göğüs Hastalıkları Uzman Hekimi için de tanımlandı.

Detaylı

ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ

ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ Dr. Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enf. Hast. ve Klin. Mikr. AD 17 Mayıs 2016 Prostetik eklem ameliyatları yaşlı popülasyonun artışına

Detaylı

Prof.Dr. Müzeyyen MAMAL TORUN. İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Prof.Dr. Müzeyyen MAMAL TORUN. İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Prof.Dr. Müzeyyen MAMAL TORUN İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Haemophilus influenzae de Antibiyotiklere Direnç Haemophilus influenzae de duyarlılık testleri-1 Disk difüzyon

Detaylı

Gram Negatif Enterik Bakterilerde Direnç Sorunu ve Çözüm Arayışı. Prof.Dr.Ayşe Willke Topcu XVI. Türk KLİMİK Kongresi Antalya, 14 Mart 2013

Gram Negatif Enterik Bakterilerde Direnç Sorunu ve Çözüm Arayışı. Prof.Dr.Ayşe Willke Topcu XVI. Türk KLİMİK Kongresi Antalya, 14 Mart 2013 Gram Negatif Enterik Bakterilerde Direnç Sorunu ve Çözüm Arayışı Prof.Dr.Ayşe Willke Topcu XVI. Türk KLİMİK Kongresi Antalya, 14 Mart 2013 Enterik gram negatif bakterilerin enfeksiyon etkeni olarak önemi

Detaylı

DR ALPAY AZAP ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İNFEKSİYON HASTALIKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ AD

DR ALPAY AZAP ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İNFEKSİYON HASTALIKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ AD DR ALPAY AZAP ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İNFEKSİYON HASTALIKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ AD bakteri antibiyotik hasta Yetersiz antibiyotik düzeyi = Direnç Gelişimi/Seçilimi Antimicrob Agents Chemother

Detaylı

Çoklu İlaca Dirençli Sepsisin Antimikrobiyal Tedavisi

Çoklu İlaca Dirençli Sepsisin Antimikrobiyal Tedavisi Çoklu İlaca Dirençli Sepsisin Antimikrobiyal Tedavisi Prof. Dr. Tuna DEMİRDAL İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları AD, SB Atatürk EAH Enfeksiyon Kliniği Tanımlama CDC,

Detaylı

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI CERRAHİ BİRİMLERDE ANTİBİYOTİK PROFLAKSİSİ TALİMATI AMAÇ: Operasyon sırasında potansiyel patojen mikroorganizmaların dokularda üremesini engelleyerek cerrahi alan İnfeksiyonu

Detaylı

Tekrarlayan Üriner Sistem Enfeksiyonlarına Yaklaşım. Dr.Adnan ŞİMŞİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD

Tekrarlayan Üriner Sistem Enfeksiyonlarına Yaklaşım. Dr.Adnan ŞİMŞİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD Tekrarlayan Üriner Sistem Enfeksiyonlarına Yaklaşım Dr.Adnan ŞİMŞİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD ÜSE Tüm yaş grubu hastalarda en çok rastlanılan bakteriyel enfeksiyonlar İnsidans 1.000 kadının

Detaylı

CECLOR MR 375 mg Film Tablet

CECLOR MR 375 mg Film Tablet CECLOR MR 375 mg Film Tablet FORMÜLÜ Her film tablet, 375 mg sefaklora eşdeğer miktarda sefaklor monohidrat içerir. Yardımcı maddeler: Titanyum dioksit E171 ve indigo karmin alüminyum lake E132 FARMAKOLOJİK

Detaylı

Meronem bolus intravenöz enjeksiyon için enjeksiyonluk su ile veya intravenöz infüzyon için uygun bir infüzyon sıvısı ile çözülür.

Meronem bolus intravenöz enjeksiyon için enjeksiyonluk su ile veya intravenöz infüzyon için uygun bir infüzyon sıvısı ile çözülür. MERONEM 500 mg IV Enjeksiyon için Toz İçeren Flakon Steril, apirojen Formülü: Beher flakon etken madde olarak 500 mg meropenem anhidre eşdeğer 570 mg meropenem trihidrat ve yardımcı madde 104 mg anhidr

Detaylı

Cerrahi Enfeksiyonlar. Dr.A.Özdemir AKTAN Marmara Universitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı 19 Nisan 2014

Cerrahi Enfeksiyonlar. Dr.A.Özdemir AKTAN Marmara Universitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı 19 Nisan 2014 Cerrahi Enfeksiyonlar Dr.A.Özdemir AKTAN Marmara Universitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı 19 Nisan 2014 Komplike Intraabdominal Enfeksiyon Tanı ve Tedavisi IDSA (Infectious Diseases Society of America)

Detaylı

Prof.Dr. Ayşe Willke Topcu KLİMİK 2017 Antalya

Prof.Dr. Ayşe Willke Topcu KLİMİK 2017 Antalya Prof.Dr. Ayşe Willke Topcu KLİMİK 2017 Antalya 1 Mikrobiyal çevreyi bozmayacak En uygun fiyatla En etkin tedavinin sağlanması temeline dayanır. 2 Klinik ve lab.la doğru tanı konmuş Gerekli olduğuna karar

Detaylı

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD İnhaler uygulama İntraventriküler/intratekal uygulama Antibiyotik kilit tedavisi Antibiyotik içerikli

Detaylı

Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Kln. Mik Ana Bilim Dalı, Adıyaman 2

Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Kln. Mik Ana Bilim Dalı, Adıyaman 2 Toplum Kaynaklı İntraabdominal Enfeksiyonlardan Perfore Apandisit Sonucu Gelişen Peritonitlerde Kültür Antibiyogram Önemi ve Ampirik Antibiyotik Tedavilerinin Değerlendirilmesi Hakan Sezgin Sayiner 1,

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. BACTAMED 500 mg/250 mg İ.M. Enjeksiyonluk Toz İçeren Flakon

ÜRÜN BİLGİSİ. BACTAMED 500 mg/250 mg İ.M. Enjeksiyonluk Toz İçeren Flakon 1. ÜRÜN ADI ÜRÜN BİLGİSİ BACTAMED 500 mg/250 mg İ.M. Enjeksiyonluk Toz İçeren Flakon 2. BİLEŞİM Etkin madde: Sulbaktam Ampisilin 250 mg 500 mg 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR BACTAMED duyarlı mikroorganizmaların

Detaylı

36 Font 32 Font 28 Font 24 Font. 36 Font 32 Font 28 Font 24 Font

36 Font 32 Font 28 Font 24 Font. 36 Font 32 Font 28 Font 24 Font 36 Font 32 Font 28 Font 24 Font 36 Font 32 Font 28 Font 24 Font 36 Font 32 Font 28 Font 24 Font 36 Font 32 Font 28 Font 24 Font 36 Font 32 Font 28 Font 24 Font 36 Font 32 Font 28 Font 24 Font Kontrast

Detaylı

Gram Negatif Bakteriler. Fenotipik yöntemlerden direnç. aminoglikozidler. Dr. Devrim Dündar 22 Mart 2010, Aydın

Gram Negatif Bakteriler. Fenotipik yöntemlerden direnç. aminoglikozidler. Dr. Devrim Dündar 22 Mart 2010, Aydın Gram Negatif Bakteriler Fenotipik yöntemlerden direnç mekanizmasına: Beta-laktamlar, aminoglikozidler Dr. Devrim Dündar 22 Mart 2010, Aydın Gram negatif bakteriler Antibiyotik direnci Tedavide sorun Yeni

Detaylı

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013 KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013 OLGULAR EŞLİĞİNDE GÜNDEMDEKİ İNFEKSİYON HASTALIKLARI Dr. A. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Olgu E.A 57 yaşında,

Detaylı

Yenido anda Ak lc Antibiyotik Kullan m

Yenido anda Ak lc Antibiyotik Kullan m .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Çocuklarda Ak lc Antibiyotik Kullan m Sempozyum Dizisi No: 33 Aral k 2002; s. 9-17 Yenido anda Ak lc Antibiyotik Kullan m Prof. Dr. Y ld z

Detaylı

FEBRİL NÖTROPENİ TANI VE TEDAVİ

FEBRİL NÖTROPENİ TANI VE TEDAVİ FEBRİL NÖTROPENİ TANI VE TEDAVİ Dr. Kaya Süer Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Tanımlar / Ateş Oral / Aksiller tek seferde 38.3 C veya üstü Bir

Detaylı

Dirençli Gram Negatif Bakteri Enfeksiyonlarında Kombinasyon Tedavisi

Dirençli Gram Negatif Bakteri Enfeksiyonlarında Kombinasyon Tedavisi Dirençli Gram Negatif Bakteri Enfeksiyonlarında Kombinasyon Tedavisi Prof. Dr. İlkay Karaoğlan Gaziantep Ünv. Tıp Fak. Enfeksiyon Hast.ve Kl. Mik. AD 1- İlaç hedefi olan penisilin bağlayıcı proteinlere

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. ROXİPİME 2 g IV Enjeksiyon ve İnfüzyon İçin Toz İçeren Flakon

ÜRÜN BİLGİSİ. ROXİPİME 2 g IV Enjeksiyon ve İnfüzyon İçin Toz İçeren Flakon 1. ÜRÜN ADI ÜRÜN BİLGİSİ ROXİPİME 2 g IV Enjeksiyon ve İnfüzyon İçin Toz İçeren Flakon 2. BİLEŞİM Etkin madde: Sefepim 2.00 g 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ROXİPİME aşağıdaki belirtilen enfeksiyonların tedavisinde

Detaylı

CLSI DAN EUCAST A. Deniz Gür Zeynep Gülay Volkan Korten

CLSI DAN EUCAST A. Deniz Gür Zeynep Gülay Volkan Korten CLSI DAN EUCAST A Deniz Gür Zeynep Gülay Volkan Korten EUCAST- Bazı farklar Özel bir besiyeri: MH-F tüm güç üreyenlerde ortak kullanılıyor. Disk içerikleri ve değerlendirme zon çapları farklı Sınır değerler

Detaylı

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI VE ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİ REHBERİ Antibiyotik Kontrol Ekibi Kıymet Çelebi Yrd.Doç.Dr.UĞUR Aydın Doç.Dr.Kamile Erciyas Sorumlu Hemşire Endodonti ABD/Kalite

Detaylı

Kateter İnfeksiyonlarında Mikrobiyoloji Doç. Dr. Deniz Akduman Karaelmas Üniversitesi it i Tıp Fakültesi İnfeksiyon hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D Kateter infeksiyonlarında etkenler; kateter

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1-BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI Devamox 500 mg Tablet

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1-BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI Devamox 500 mg Tablet KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1-BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI Devamox 500 mg Tablet 2- KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMİ Her bir tablet; 500 mg Amoksisilin baz a eşdeğer Amoksisilin trihidrat içermektedir. Yardımcı maddeler

Detaylı

İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI: AMPİRİK TEDAVİDE KULLANILAN İLAÇLARA DUYARLILIK KONUSUNDA NEREDEYİZ? DR.PINAR ÇIRAGİL 2 NİSAN 2016,İSTANBUL

İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI: AMPİRİK TEDAVİDE KULLANILAN İLAÇLARA DUYARLILIK KONUSUNDA NEREDEYİZ? DR.PINAR ÇIRAGİL 2 NİSAN 2016,İSTANBUL İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI: AMPİRİK TEDAVİDE KULLANILAN İLAÇLARA DUYARLILIK KONUSUNDA NEREDEYİZ? DR.PINAR ÇIRAGİL 2 NİSAN 2016,İSTANBUL İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI Toplumda her yaş grubunda Hastane ortamı

Detaylı

AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bolumu 2017

AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bolumu 2017 AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI Prof. Dr. Mehmet Ceyhan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bolumu 2017 Direnç Farmakodinami BAKTERİ Duyarlılık Spektrum KONAK Farmakokinetik

Detaylı

Kısıtlı Bildirim, Otomatize Sistemler, EUCAST. Güner Söyletir, Nilay Çöplü

Kısıtlı Bildirim, Otomatize Sistemler, EUCAST. Güner Söyletir, Nilay Çöplü Kısıtlı Bildirim, Otomatize istemler, EUCAT Güner öyletir, Nilay Çöplü Kısıtlı bildirim Antibiyotik duyarlılık test (ADT) sonuçlarını rapor ederken çalışılan tüm antimikrobiyalleri rapor etmemek, belli

Detaylı

Hastanede Gelişen Dirençli Sepsiste Antimikrobiyal Tedavi

Hastanede Gelişen Dirençli Sepsiste Antimikrobiyal Tedavi Hastanede Gelişen Dirençli Sepsiste Antimikrobiyal Tedavi Prof. Dr. A. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji 15 Mart 2016 A. Çağrı BÜKE 1 Sepsis ve önemi

Detaylı

Avrupa Antimikrobik Duyarlılık Testleri Komitesi

Avrupa Antimikrobik Duyarlılık Testleri Komitesi Avrupa Antimikrobik Duyarlılık Testleri Komitesi belirlenmesi ve disk difüzyon için EUCAST tarafından önerilen rutin ve genişletilmiş iç kalite kontrol Sürüm 7.0, geçerlilik tarihi 01.01.017 Bu doküman

Detaylı

Türkiye'de Antibiyotik Direncinin Durumu

Türkiye'de Antibiyotik Direncinin Durumu Türkiye'de Antibiyotik Direncinin Durumu Dr. Hüsniye ŞİMŞEK Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları Daire Başkanlığı Ulusal Antimikrobiyal Direnç Sürveyans Birimi Antimikrobiyal Yönetim Simpozyumu 06-08

Detaylı

Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke

Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji 12/o4/2014 Akılcı antibiyotik kullanımı Antibiyotiklere

Detaylı

Olgularla Güncel Direnç Mekanizmaları;Saptama ve Raporlama. Dr Dilara Öğünç Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD

Olgularla Güncel Direnç Mekanizmaları;Saptama ve Raporlama. Dr Dilara Öğünç Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Olgularla Güncel Direnç Mekanizmaları;Saptama ve Raporlama Dr Dilara Öğünç Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Olgu 1 22y/E Renal Tx hastası Ateş, bulantı ve dizüri şikayetleri ile

Detaylı

Avrupa Antimikrobik Duyarlılık Testleri Komitesi

Avrupa Antimikrobik Duyarlılık Testleri Komitesi Avrupa Antimikrobik Duyarlılık Testleri Komitesi belirlenmesi ve disk difüzyon için EUCAST tarafından önerilen rutin ve genişletilmiş iç kalite kontrol Sürüm 6.1, geçerlilik tarihi 01.03.016 Bu doküman

Detaylı

Ulusal Antimikrobiyal Direnç Sürveyans Sistemi (UAMDSS)

Ulusal Antimikrobiyal Direnç Sürveyans Sistemi (UAMDSS) Ulusal Antimikrobiyal Direnç Sürveyans Sistemi (UAMDSS) Uzm.Dr.Hüsniye Şimşek, Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları DB Ulusal Antimikrobiyal Direnç Sürveyans Birimi 37. TMC Kongresi 16-20 Kasım 2016,

Detaylı

100. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi, bipolar (manik depresif) bozukluğun tedavisinde öncelikli bir seçenek değildir?

100. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi, bipolar (manik depresif) bozukluğun tedavisinde öncelikli bir seçenek değildir? 100. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi, bipolar (manik depresif) bozukluğun tedavisinde öncelikli bir seçenek değildir? A) Karbamazepin B) Lamotrijin C) Lityum karbonat D) Valproik asit E) Duloksetin Referans:

Detaylı

Klinik Örneklerden İzole Edilen E.coli Suşlarının Kümülatif Antibiyotik Duyarlılıklarının Belirlenmesi

Klinik Örneklerden İzole Edilen E.coli Suşlarının Kümülatif Antibiyotik Duyarlılıklarının Belirlenmesi Klinik Örneklerden İzole Edilen E.coli Suşlarının Kümülatif Antibiyotik Duyarlılıklarının Belirlenmesi Mine Aydın Kurç,Özge Tombak,Dumrul Gülen,Hayati Güneş,Aynur Eren Topkaya Antibiyotik duyarlılık raporlarının

Detaylı

AMAÇ. o Sefoperazon-sulbaktam (SCP), o Ampisilin-sulbaktam (SAM), o Polimiksin-B (PB) o Rifampin (RİF)

AMAÇ. o Sefoperazon-sulbaktam (SCP), o Ampisilin-sulbaktam (SAM), o Polimiksin-B (PB) o Rifampin (RİF) HASTANE İNFEKSİYONU ETKENİ OLARAK BELİRLENMİŞ, ÇOKLU ANTİBİYOT YOTİK DİRENCİ GÖSTEREN ACİNETOBACTER BAUMANNİİ KLİNİK İZOLATLARININ İMİPENEM İ VE MEROPENEMİN, DİĞER ANTİMİKROBİYALLERLE OLAN KOMBİNASYONLARINA

Detaylı

İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL Vücudun İlaçlara Etkisi (Farmakokinetik Etkiler) Farmakokinetik vücudun ilaca ne yaptığını inceler. İlaçlar etkilerini lokal veya sistematik

Detaylı

Kolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi

Kolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi Kolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi DR. FATİH TEMOÇİN Fatih TEMOÇİN, Meryem DEMİRELLİ, Cemal BULUT, Necla Eren TÜLEK, Günay Tuncer ERTEM, Fatma Şebnem ERDİNÇ

Detaylı