RESULULLAH (SAS) AŞKI

Transkript

1 RESULULLAH (SAS) AŞKI Şeyh Bahauddin Efendi nin 27 Aralık 2015 Sohbeti Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahumme salli ve sellim 'ala Nebina Muhammed aleyhi selam. Salaten tedumu ve tuhda ileyh memmara leyali ve tula devam. Allahumme salli ve sellim 'ala Nebina Muhammed aleyhi selam. Salaten tedumu ve tuhda ileyh memmara leyali ve tula devam. Allahumme salli ve sellim 'ala Nebina Muhammed aleyhi selam. Salaten tedumu ve tuhda ileyh mammara leyali ve tula devam. MaşaAllah. MaşaAllah. MaşaAllah. MaşaAllahu kan. Allah el 'an Huvel 'an kama kan. Cenab-ı Hakk değişir zannetmeyin. Allah el 'an Huva kama kan. Bunlar anlaşılması gereken önemli şeylerdir. Biz sık sık değişiyor olabiliriz, belki yaşlanıyoruz. Belki hiç görmediğimiz yerlere gidiyoruz, gitmediğimiz ve asla anlayamayacağımız. Ama Cenab-ı Hakk, es-samed'dir yani aynı kalır. Hiçbir şey değişmez. Bugün bizler İslam'ı yaşamaya çalışıyoruz, İslam'ı yaşıyoruz demiyorum, İslam'ı yaşamaya gayret ediyoruz. Yanlış anlamayın. her kim tam anlamıyla Müslüman olduğunu iddia ederse, yanlış söylemiş olur. Bunlar anlamamız gereken şeylerdir. Çünkü bizim asıl konumuz anlamak, idrak etmektir. Birileri bir şey söyler biz de yanlış anlarız. Sonra bir sürü karışıklık yaşanır, bir sürü şey olur. Tek bir kelimeyi bile yanlış anlamak savaşa neden olabilir. Bu sebeple, dinlediğiniz zaman dikkatle dinleyin, iyice anlayın. Gençken iyi bir öğrenci değildim. Öğretmen bana "Uyuma!" derdi. Ya Hu, sen uyutuyorsun beni. Ne yapayım? Ben de uyuyorum. Burada önemli olan uyumamaktır. Burada önemli olan çok iyi anlamaktır. Müslümanlar açısından çok zor günlerdeyiz. Çünkü ResulAllah (sas), İslam'ı getirdiği zaman... ResulAllah (sas)'ı sıradan biri zannediyoruz. Hayır. Evet, Cenab-ı Hakk onu Ademoğlu olarak yarattı. Bize benziyor, bizim gibi yiyor, bizim gibi yıkanıyor, bizim gibi evleniyor, çocuk sahibi oluyordu. Bizim gibi çarşıya çıkıyor, yemek yiyordu. Aynı bizim gibiydi her şeyi. Farkı yoktu. Page 1

2 Ama o Muhammedun ResulAllah (sas)'tır. Farkı budur. Cenab-ı Hakk ona böyle bir özellike verdi. Şimdi Şeyh Nazım Efendi, (KaddasAllahu sırrahulali) hakkında konuşalım. Neden büyük bir insan oldu? Çünkü ResulAllah (sas)'ın hakikatini anlamıştı. Seyyidina Celaluddin Rumi nasıl büyük bir insan oldu? Çünkü ResulAllah (sas) aşkını anladı. Abdulkadir Geylani (ks) nasıl büyük bir insan oldu? O da ResulAllah (sas) aşkını anlamıştı. S. Muhyiddin ibn Arabi (ks) nasıl büyük bir insan oldu? Çünkü o da ResulAllah (sas) aşkını anlamıştı. Seyyidina Ahmed Yesevi (ks) nasıl büyük bir insan oldu? O da anlamıştı ResulAllah (sas) aşkını. Şah-ı Nakşibendi (ks) nasıl büyük bir insan oldu? Çünkü o da ResulAllah (sas) aşkını anlamıştı. Seyyidina Ebu Bekir es-sıddık (as) büyük bir sahabeydi. Nasıl en büyüklerden olmuştu? Çünkü o ResulAllah (sas)'ın aşkını alıyor, gözlemliyor ve dışarı veriyordu. Bu din işte böyle büyük bir din olmuştur. Savaşla, kılıçla gelmedi. Öldürerek gelmedi. Zalimlerle gelmedi. Hayır. Anlamak zorundasınız. Bunu bütün dünya anlamalı. Belki bugün etrafta bazı virüsler dolaşıyor. Ben virüs diyorum onlara çünkü virüslerin ömürleri kısadır. Çok zarar verseler bile yine de ömürleri kısadır. Biz hakkız. çünkü biz ResulAllah (sas) aşığıyız. Bunun anlaşılması lazım. Bunun anlaşılması lazım çünkü böyle şeyleri anlamazsak, işe yaramaz hale geliriz. Evet işe yaramaz oluruz. Çünkü ResulAllah (sas)'tır bizi altına dönüştüren, bizi kıymetli yapan. Onunla herşey kıymetli hale gelir. Onun sayesinde Allah Allah. Allah Allah. Allah Allah. "Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım." Seyyidina Muhammed (sas) bir yana, diğer herşey bir yana. Bir yana. ResulAllah (sas)'tan bir damla bile değil üstelik. Bu aklıma çok hoş ve komik bir hikayeyi getirdi. Bir Şeyh varmış, ilmi sebebiyle çok gururlanırmış. Gittiği her yerde hakikatten ilmi üstünlüğü olurmuş. Meşayık Azam'lardan biri de hep onu müridi yapmak istermiş. O Şeyh sormuş "Neden? Neden? Ben zaten ilim sahibiyim. İmanım var. Şuyum, buyum ve makamım var. Neden gelip senin müridin olayım?" Sürekli oradan oraya koşuyormuş... Şeyh de ona bir müridini yollamış. Çok zayıf ve biraz da meczupmuş. Kapısını çalmış ve görüşmek istediğini söylemiş. "Böyle aptal insanlara ayıracak vaktim yok" demiş. Ama mürid ısrar etmiş. Sonunda kabul etmiş ve demiş ki; "Fazla vaktim yok. Çabuk. Ne soracaksın? Çabuk. Çabuk!" "Nasıl soracağımı bilemiyorum." "Ya Hu, çabuk. Meşgulüm." Adamı daha da öfkelendirmiş. "Bilmiyorum.." "Ya Hu, sormak istemiyorsan, seni dışarı atacağım". "Hayır, tamam. Soruyorum." Page 2

3 "Dün geceden beri uyuyamıyorum. Aklımda bir soru var. Cevabını bulamıyorum." Adam daha da öfkelenmiş. Sorusunu sormuyormuş. Adam köpürüyormuş. Sonunda demiş ki; "Cenab-ı Hakk'ı düşünüyordum, bu kadar şey yaratmış." "Evet." "Bunca şey yaratmış". "Evet." "Görmediğimiz şeyleri de yaratmış." "Evet, biliyorum. Biliyorum. Hadi çabuk." "Peygamberleri de yaratmış." La havle ve la kuvvete illa billahi-l Aliyu l-azim. La havle ve la kuvvete illa billahi-l Aliyu l-azim. İyice kızmış. "Evet." "Eğer Cenab-ı Hakk'ın yarattığı herşeyi alırsak..." "Evet. Sonuca geliyorsun." "Onların ilmi Allah'ın, ResulAllah'a (sas) bahşettiği ilme kıyasla ne kadardır?" "Güzel soru. Sorunu beğendim sana cevabını vereyim." Büyük bir kağıt getirmiş. Beyaz. Biraz mürekkep almış, çok az ve 'tik' yapmış. Bu mürekkep küçücük bir noktaymış. "Haşa. Haşa. Estağfirullah. Estağfirullah." 10,000 kere estağfirullah demiş. "Söylediğimi anlaman için, senin aklın alsın diye yaptım." Bu soruya cevap verdiği için pek gururlanmış. "Bu beyaz kağıdı gördün mü? ResulAllah'a (sas) verilen şeyleri hayal et. İşte bu nokta da Allah'ın tüm yarattıklarına verdiğidir." Ulema. Şaka değil. İlimleri hakkında ciddidirler. Bu din bugünlere böyle geldi. Evet ve meczup bakmış. Evirmiş, çevirmiş bakmış. "Tatmin olmadın mı?" "Hayır, oldum. Çok güzel." "E peki ne sormak istiyorsun?" "Şimdi başka bir sorum var." "La havle ve la kuvvete... Yetmedi mi bu açıklama?" "Buna hiç şüphem yok. Bununla ilgili hiç şüphem yok." "Ne soracaksın?" "Sorum şu. Bakıyorum." "Ya Hu, neye bakıyorsun? Söyle." "Sizin ilminiz o noktanın içinde nerede diye bakıyorum. İlminizle çok gururlanıyorsunuz. İlminiz o noktanın içinde nerede? Gösterebilir misiniz? O noktanın içinde ilminizi gösterin." "Bre edepsiz! Seni kim gönderdi biliyorum. Bu senin sorun olamaz. Bu senin harcın değil. Ama en azından bana yerimi hatırlattın." "En azından bildiklerimle böbürlenmemeyi hatırlattın bana." Hiçbir şey bilmiyoruz. ResulAllah (sas), o tektir. Herşey o'na (sas) aittir. Herşey o'na (sas) aittir. Onu böyle sevmeliyiz. İşte böyle onun okyanusunda olabiliriz. Çünkü ResulAllah (sas), son derece mütevazıydı, son derece, inanılmaz derecede mütevazıydı. Ümmeti için son derece alçakgönüllü idi. ResulAllah (sas)'ı en büyük yapan şey budur. Bunun ötesi yok. Ötesi yok. Selefi, Vahabi ve o tür saçmalıklar için tavsiyem budur. Page 3

4 Saçmalık diyorum çünkü ResulAllah (sas)'i sevmiyorlar. Bir insan ResulAllah'ı (sas) sevmiyorsa, işe yaramazdır. İşe yaramazdır. Çünkü ResulAllah (sas)'tır, bizim bugün burada olmamızı sağlayan. Evet. Bu sarığı takıyorsak, onun şerefi için takıyoruz. Evet. Namaz kılıyorsak, onun hürmetine kılıyoruz. ResulAllah (sas)'ı sevmek şirk değildir. Hayır. Allah bize akıl verdi Allah'ı tanıyalım, Habibini tanıyalım diye. Allah bize akıl verdi, evliyaları tanıyalım diye. Allah bize akıl verdi evliyaların kim olduğunu anlayalım diye. Evliya makamında dua ettiğimizde Allah'a dua ettiğimizin farkındayız; o zata dua etmiyoruz. Ama o zattan bizi asansörüne bindirip duamız kabul edilsin diye sunmasını istiyoruz. Çünkü biz hiçbir şeyi kabul edilecek insanlar değiliz. Bu konuda önemli bir şey daha söyleyeyim. Anlamak önemlidir. Asansöre inanıyorsunuz ama evliyanın asansörüne inanmıyorsunuz. Neden? Eskiden 200 sene önce asansör yoktu. Belki de vardı. Eşeği koyuyorlardı belki, o da asansörü yukarı çekiyordu. Ama eşek istemezse, asansör asla yukarı çıkmıyordu. Neden asansöre inanıyorsunuz da evliya asansörüne inanmıyorsunuz? Bir Şeyh varmış. Müridi onu ziyarete gelmiş. Bu, haklı olduğumuzu göstermek içindir. Çünkü şeyh olmadan hiçbir şey olmaz. Şeyhe ihtiyacınız var. Bir mürşide ihtiyacınız var. Neden çocuğunuzu yalnız bırakmıyorsunuz? Bırakın her yere gitsin. Özgür bırakın, istediğini yapsın. Komşuyla bile kavga edersiniz komşunun camını kırdı, arabasına zarar verdi veya bahçesini bozdu diye. Özgür bırakın. Neden peşinde koşuyorsunuz? Mürşidlik de böyledir. Allah mürşidi burnunuzun ucuna koymuştur. Evet. Yetişkin olduğunuzda hiçbir şeye ihtiyacınız olmaz. Namaz kılmayı biliyorsanız tamamdır. Hayır. Namaz kılmak yetmez. Usül bilmelisiniz, gelenek bilmelisiniz, bir sürü şey. Herşey önemlidir. Hayatımızda herşey önemlidir. Böyle olmaz. Hayır. Bu sebeple, mürşid önemlidir. Mürşidiniz olduğu zaman anlamanızı sağlar, bir sürü şeyi netleştirir, daha iyi görebilirsiniz. Mürşid size böyle şeyler verir. Çünkü bugün moda oldu, "Evet, bomba sar vücuduna intihar et ve şehid ol." Hayır, şehid olmaz. Üzgünüm ama şehid olmaz. Allah kendinizi öldürmenizi yasaklamıştır. Önemli bir çizgi. Detay değil. Detay değil bunlar. Detay olsaydı bazı soru işaretleri olabilirdi. Büyük harflerle "İntihar edemezsiniz" der. Allah'ın sözleri mi doğru, sizin fetvanız mı? Hakkı söylemek zorundayız. Hak ise söylemek zorundayız. Hak yiyemeyiz. Hak yiyemeyiz. Biz buna karşıyız. Biz Allah'la birlikteyiz. Çünkü biz inananlarız. Page 4

5 Biz iman sahipleriyiz. Biz kıyamet günü'ne inanıyoruz, sırat'a inanıyoruz, cennet, cehenneme inanıyoruz. Allah'ın emrine inanmıyorsanız size söyleyecek sözüm yok. Ama kendinizi ve masumları öldürüyorsanız çünkü Allah "mizanı koydu" (55:7). Manası nedir? Allah.. "Mizanı koydu" (55:7). Bunlar da detay değil. Hayır. Allah, nizamı (dengeyi) kurmuştur herkesin hakkını vermek için. Ve Allah diyor ki; "Benim bir hakkım varsa, sizi affedebilirim." Ama Allah hayvanların haklarını ve gayrimüslimlerin haklarını almamayı öğütlüyordu. O kadar açık ki. Apaçık. Herşey apaçık. Bilmece yok burada. Detay yok. Der ki; "Kulum haklarımı suistimal ederse Cenab-ı Hakk olarak onu affedebilirim. Sorun değil. Ama bu hak başkasına aitse, gayrimüslim veya bir hayvanın hakkıysa o zaman başı derttedir." Bu sebeple Allah hayvanlara iyi davranmanızı ister. Şimdi bir sürü sivil toplum kuruluşu var hayvan dostları, vs. bilmem hangi hayvanları koruma dernekleri var. Allah yarattıklarını korur, onlarla ilgilenir. Allah tüm yarattıklarına bakar. Onları kurtarır. Kurban kestiğinizde bile, bıçak çok keskin olmalıdır, çok hızlı olmalısınız, tek seferde. Böyle yapmazsınız. Olmaz. Allah kurbanınızı asla o şekilde kabul etmez. Geleneğe göre, kurban kesilirken etini kesmeli kanını akıtmalı. Kemiklerini kesmeyin. Hayvanın gevşemesini sağlayın. Bir sürü koyunun arasına koymayın. Hayvanı korkutmayın. Allah herşeyi en ince detayına kadar anlatmıştır. Gayrimüslim veya gayri mümin diyelim onların da hakkını yemeyin. Bir topluluğun içinde intihar saldırısı yapıyorsunuz, kıyamette sizi asla affetmeyecekler. Emin olun sizi asla affetmeyecekler. Sizin düşümanınız olsalar bile. Çünkü yine de masum insanlar onlar. Onlar savaşmıyorlar ki. Çünkü Allah savaş için bile bir kural koymuştur. Kriterleri vardır. İslam İmparatorluğu böyle yayılmıştır. Evet. İnsanlara tarihi okumalarını tavsiye ediyorum. Tarihte ne olduğunu okusunlar. Müslümanların nasıl her yere gittiklerini okusunlar. Allah İslam nurunu insanların kalbine koymuştur ve imanla da güçlendirmiştir. İmanın çekim gücüyle insanları çekmiştir. Sahabeler S. Muhammed (sas)'i bıraktıklarında Veda Hutbesi'nden sonra, çoğu evlerine bile dönmedi. "Vazifemiz var dediler." Evet. Hoşçakal bile demediler. "Şimdi vazife zamanı. Biz buraya aile için gelmedik. Biz buraya vazife için geldik. ResulAllah (sas)'ın sahabeleri isek, ResulAllah (sas) kalbimize nuru koyduysa, bunu bütün dünyaya yaymamız gerek." Page 5

6 Çin'de binlerce sahabe var. Çin neresi, Hicaz neresi? Lisan bilmiyorlardı. Lisanları yoktu. Oraya gittiler, insanlar onlara tabi oldular, mümin oldular. O ülkenin müslümanları oldular. SubhanAllah. İnsanlardan Çin'in tarihini incelemelerini istiyorum. O tarafta Çin Müslüman İmparatorluğu vardı. Bugün komünist Çin, herşeyi yıktı ama hakikat budur. Evet görmelisiniz. O tarafı görmelisiniz. İslam işte böyle ulu bir ağaç gibi büyüdü. Elhamdulillah, İslam hala ulu bir ağaçtır. Elhamdulillah, İslam hala samimi insanların sevgisiyle devam ediyor. Bu samimi insanların sevgisi İslam'ın tekrar anlaşılmasını sağlayacak çünkü daha önce yanlış anlaşıldı. Allah bizim için kolaylaştırsın. Çünkü zor günler geçiriyoruz. İnsanlara anlatmak da kolay değil. Ama samimiyetimizle ResulAllah (sas) aşkı için korkmadan ResulAllah (sas)'a aşkımızı gösterelim. Korkmadan. Korkmaya gerek yok. Çünkü herkes korkuyor ResulAllah'a sevgisini göstermeye. Hayır. ResulAllah (sas) aşkı şirk değildir. Biz akıllı insanlarız. Biz onlar gibi akılsız değiliz ki Allah ile ResulAllah (sas) arasındaki farkı anlamayalım. Türkçede 'gerizekalı' deriz öylelerine. Gerizekalı yani aptal. Nasıl düşüneceklerini bilmiyorlar. Ve bu aptallıkla bir sürü şey yapıyorlar. Ya Rabbi, Bunun için hikmetin var. Ne yapabilirim? Ama en azından biliyorum. Şeriatı biliyoruz, elhamdulillah. Hakikatı biliyoruz, elhamdulillah. Şeriatı sorarsanız, şeriatı biliyoruz, elhamdulillah. Kuralları, kanunları biliyoruz şeriat içinde nasıl davranacağımızı biliyoruz. Hakikatı bilmek isterseniz Elhamdulillah Allah bize hakikati de bildirdi. Hakikat kalbimizi ResulAllah (sas) aşkına iletir. Allah beni de, sizleri de affetsin ve ResulAllah (sas) aşkına bağlı tutsun. Allah bunu söylüyor. Gerisi boş. Boş. Biz Allah'ın karşısına ResulAllah (sas) aşkıyla çıkmak isteriz. Bu sevgimizi ahirete götürebilirsek, güvende oluruz. Yapmamız gereken tek şey de bu. Gerisi önemli değil. Ve min Allahi tevfik. Bi hurmeti l-habib, bi hurmeti l- Fatiha. Subhanım Allah. Sultanım Allah. Nebim Muhammed aleyhi selam. Subhanım Allah. Sultanım Allah. Nebim Muhammed aleyhi selam. Subhanım Allah. Sultanım Allah. Nebim Muhammed aleyhi selam. Va salli ya Rabbi ve sellim 'ala cemi'a l-enbiyai vel murselin ve 'ala kulli 'ecmain velhamdulillahi Rabb-il 'alemin el-fatiha. Video Link: 27_en_LoveOfRasulullahSAS_SB.mp4 Page 6