SAYILI KANUNA AYKIRI DAVRANIŞ - CEVAP VE DÜZELTME HAKKI - DÜZENLEYİCİ NİTELİKTE SÜRE

Transkript

1 SAYILI KANUNA AYKIRI DAVRANIŞ - CEVAP VE DÜZELTME HAKKI - DÜZENLEYİCİ NİTELİKTE SÜRE ÖZET : 5680 sayılı Basın Kanunun 19. maddesinin 3. bendinde öngörülen, Sulh Ceza ve Asliye ceza Mahkemelerinin başvuru ve itirazı sonuçlandırması için konulmuş olan ikişer günlük süreler düzenleyici nitelikte süreler, olup, uygulanması halinde müeyyidesi yoktur. Sürenin kaçırılması halinde de hak kaybı söz konusu olmaz. Başvuru ve itirazın mahkemece iki gün içinde karara bağlanması halinde, bunu sebep gösterecek cevap ve düzelkmeyi yayınlamayan sorumlu yazı işleri müdürü aynı Yasanın 29. maddesindeki cezai sonuçtan kurtulamaz. Bu itibarla, maddi olayda Sulh Ceza Mahkemesinin tekzip yazısının yayınlanmasına ilişkin kararına vaki itirazı inceleyip itirazı reddeden Asliye Ceza Mahkemesinin iki gün içinde karar verdiğinden bahisle beraat kararı verilmesi yasaya aykırıdır. (5680 Sayfa:. Basın K.m.19/3,29) T.C. YARGITAY Yedinci Ceza Dairesi E:1994/6321 K:1994/9088 T: Yargıtay Kararları Dergisi Cilt:21, Sayı:10, OCAK 1995 Sayfa: YAZILI EMİR ÖZET : CMUK.nun 343. maddesinde düzenlenen yazılı emir müessesi, adalat, kamu yararı, eşit ve istikrarlı uygulama amaçlarına yönelik, olağanüstü bir kanun yoludur. Anılan madeninsistematiği ve metin biçimi dikkate alındığında, kanun koyucunun, "kanuna muhalefet" tabiriyle, temyiz nedenleri gibi rutin ve geniş bir çerçevede değerlendirebilecek olağan çizgideki her aykırılığı değil, bu çizginin dışına taşan, hukuki yapıyı zedeleyecek boyutta belirgin ve sivri sapmaları hedeflediği anlaşılmaktadır. Yazılı emir sebepleri ciddi ve anlamlı olmalı; biçim, öze tercih edimelidir. Aksi takdirde kesin hüküm kuralı çiğnenebileceği gibi, hukuk sistemi ve kamu vicdanını yaralayacak ağır sonuçların ortaya çıkması olasıdır. Bu nedenle, sanığa söz veya EKİM 1995 savunma hakkı verilmiş ya da erteleme isteği hakkında olumlu ulumsuz bir hüküm kurulmamış olması gibi esasa müessir bulunmayan usul hataları yazılı emir konusu yapılamaz. (1412 s.cmuk.m. 343) T.C. YARGITAY Sekizinci Ceza Dairesi E:1994/9824 K:1994/10933 T: Yargıtay Kararları Dergisi Cilt:21, Sayı:10, OCAK 1995 Sayfa: SAYILI KANUNA AYKIRI DAVRANIŞ ÖZET : Suç konusu bıçağın, 6136 sayılı Kanunda tanımlanan bıçaklardan hangisine uyduğu hususunun, Adli Tıp Kurumu'nca kesin olarak saptanması gerektigi düşünülmeksizin, yetersiz bilirkişi beyanına dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulması doğru değildir. ( 6136 s.4,15/1) T.C. YARGITAY Sekizinci Ceza Dairesi E:1994/10285 K:1994/10971 T: Yargıtay Kararları Dergisi Cilt:21, Sayı:1, OCAK 1995 Sayfa: KAÇIRIP ALIKOMAK - CİNSİ MÜNASEBETTE TESELSÜL - KIZLIK BOZMAK ÖZET : Kaçırıp alıkoymak suçuun oluşması için, eylemin mağdurenin ana babasının rızası hilafına işlenmesi şart olduğundan, mağdurenin ana babasının rızası ile sanıkla haricen evlendiğini anlaşılması karşısında kaçırıp alıkoymak suçunun maddi unsurları bulunmaz. Cinsel ilişki aynı kasıt altında, kısa aralıklarla teselsül ettiği takdirde TCK.nun 80. maddesi uygulanmalıdır. Kızlığın bozulması halinde ceza, TCK.nun 418/2. maddesi ile araştırılmalıdır.

2 (765 s.tck.m 430/2,29/son,80, 418/2, 416/3) (647 s.cik.m.4) T.C. YARGITAY Beşinci Ceza Dairesi E:1994/234 K:1994/649 T: Yargıtay Kararları Dergisi Cilt:21, Sayı:1, OCAK 1995 Sayfa: BARONUN MÜDAFİ TAYİNİ (Mecburi müdafinin duruşmalara katılması) ÖZET : CMUK.nun 138. maddesine göre, onsekiz yaşını bitimemiş tayin edilen müdafi, mecburi müdafi olduğundan, duruşmalara katılmadığı takdide, duruşmalara hazır bulunmasının temini, bunun mümkün olmaması halinde sanığa yeni bir müdafinin tayin edilmesi gerekir. Aksi halde sanığın savunma hakkı kısıtlanmış olur. (1412 s.cmuk.m. 138) T.C. YARGITAY Beşinci Ceza Dairesi E:1994/234 K:1994/649 T: Yargıtay Kararları Dergisi Cilt:21, Sayı:1, OCAK 1995 Sayfa: KAMU DAVASININ AÇILMASI - İDDİANAME - HIRSIZLIK SUÇU VE ÇALINANIN DEĞERİ - TESELSÜL KURALI ÖZET : İddianamede sözedilmediği halde, kararda iki adet elma ve bir adet erik ağacının kesilerek götürüldüğü hükme bağlanmaz. Sanığın bir suç işlemek kararının icrası cümlesinden kısa aralıklarla aynı yerden hırsızlık suçu işlediğinin anlaşılması halinde, TCK.nun 80. maddesinin uygulanması gerekir. Suç tarihindeki ekonomik koşollara ve paranın satınalma gücüne göre liradan ibaret değerin pek hafif sayılması gerekir. ( 1412 s.cmuk.m. 163) (765 s.tck.m 491, 522, 80) T.C. YARGITAY Altıncı Ceza Dairesi E:1994/9403 K:1994/9214 T: Yargıtay Kararları Dergisi Cilt:21, Sayı:1, OCAK 1995 Sayfa: NÜFUS CÜZDANINDA SAHTEKARLIK (İğfal kabiliyeti) ÖZET : Suça konu nüfus cüzdanındaki soğuk damga izinin yanlızca fotoğraf üzerinde bulunup, fotoğrafın yapıştırıldığı sayfaya taşmadığının müşahade edilmesi karşısında, iğfal kabiliyetinden söze dilmeyeceğinden mahkumiyet kararı verilmez. Suça konu sahte nüfus cüzdanının delil olarak dosyada saklanması yerine zoralıma karar verilmesi doğru değildir. (765 s.tck.m 350,36) T.C. YARGITAY E:1994/9438 K:1994/9217 T: Yargıtay Kararları Dergisi Cilt:21, Sayı:1, OCAK 1995 Sayfa: ÇEK KANUNA AYKIRILIK SUÇU - DOLANDIRICILIK ÖZET : Çek görüldügünde ödenir. Buna aykırı berhangi bir yazılmamış hükmündedir. Dava konusu çekin ön yüzünde iki tercih bulunduğu takdirde, keşideci imzası yanında bulunan tarihin tanzim tarihi, üst kısmında yer alan tarihin vade tarihi olarak kabulü zorunludur. Çeklere vade tarihi geçersizdir. Yasal ibraz süresi geçtikten sonra ibraz edilen edilen dava konusu çek nedeniyle Çek Kanunun aykırılık suçu oluşmaz. Müştekisinin ilk ciranta olması ve diğer unsurları bulunmadığından dolandırıcılık suçundan da sözedilemez. (3167 s.çek K.m.16/1) (6762 s.ttk.m.707, 708) (765 s.tck.m 503, 505) T.C. YARGITAY Onuncu Ceza Dairesi E:1994/9259 K:1994/12453 T: Yargıtay Kararları Dergisi Cilt:21, Sayı:1, OCAK 1995 Sayfa:

3 - HEYETE SÖVME ÖZET : Köy kanununda söz edilen işleri çözmek amacıyla görüşme ve karar için yeter sayısı bulunan köy ihtiyar kurulu toplantılarında meydana gelen sövme eylemleri, TCY.nın 268. maddesindeki suçu oluşturur. Olayımızda, köy muhtarı ile ihtiyar kurulu üyelerinden üçünün, olay tarihinde yaptıkları toplantı sırasında hakarete uğradıkları iddia edilmesi karşısında; yedek üyelerin hukuki velveya fiili nedenlerin bulunması durumunda asıl üyelerin yerine geçebileceği de gözetilerek 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında kanunun 30. madrdesindeki yeter sayı koşulunun varlığının araştırılması, sonucuna göre hukuki durumun belirlenmesi gerekir. (765 s.tck.m 268) (2972 s.mik.m. 30) (YİBK., gün ve 1937/32,1939/51 s.) T.C. YARGITAY Dördüncü Ceza Dairesi E:1993/10056 K:1994/3614 T: Yargıtay Kararları Dergisi Cilt:21, Sayı:1, OCAK 1995 Sayfa: ZORLAMA - AYIRDETME GÜCÜ ÖZET : Tehdit suçunda, tehdit edilerek yapılması istenilen husus mağdurun gücü dışında ise; eylemin, TCY.nın 191. maddesine girip girmediği, sanık mağduru tehdit ederek kendisine ait fotoğrafları geri vermesini istemişse; eylemin TCY. nın 308, 61. maddesine girip girmediği tartışılmalıdır. Sanığın ayırtetme gücünü yargıç, uzmanlara ve somut kanıtlara başvurarak çözmektedir. (2553 Sayfa:. ÇMK.m.12/2) (765 s.tck.m 59, 188/1, 191,308,61,482/2) YARGITAY Dördüncü Ceza Dairesi E:1994/332 K:1994/3841 T: Yargıtay Kararları Dergisi Cilt:21, Sayı:1, OCAK 1995 Sayfa: YARALAMA - SUÇTA MEMURLUĞA AİT ARAÇ - KULLANMA - EK SAVUNMA HAKKI ÖZET : TCK.nun 281. maddesindeki memurluğa ait aracı kullanmadeyimi, aracın özgüleme amacı doğrultusunda silahı ateşleyerek ya da yönelterek işleme amacına gelir. Tabanca kabzası ile vurma silahı kullanma sayılmaz. TCK.nun 281. maddesi uygulamasıyla ağırlaşan suç niteliğine görerek savunma hakkı verilmesi gerekir. (765 s.tck.m 281,456) (1412 s.cmuk.m. 258) YARGITAY Dördüncü Ceza Dairesi E:1994/3727 K:1994/6821 T: Yargıtay Kararları Dergisi Cilt:21, Sayı:1, OCAK 1995 Sayfa: YARGILAMANIN YENİLENMESİ ÖZET : Yargılama yenilemesinin kabulü halinde üç evreli inceleme gerekmektedir. İlk devrede; İstemin kabule şayan olup olmadığının mahkemesince evrak üzerinden incelenmesinden, ikame olunan vakıa ve kanıtların önceden ileri sürülmeyen ve tamamen yeni nitelik taşıyan yapıda olması ve gerek bağımsız olarak nazara alıdığından ve gerekse toplanmış diğer kanıtlarla birlikte tahlil oluduğundan, hükünlü lehine değerlendirmeye ve önceki hükmü değiştirmeye mahkemeyi yönlendirebilecek ciddiyette bulunması zorunludur. İkinci evresi; kabule şayan görüldüğünde ilk soruşturma niteliğinde kanıtların toplanması, üçüncü evresi ise; kanıtlar yargılamanın yenilenmesini gerektirir ciddiyette ise, son soruşturma dosyasının açılmasıdır. İlk evrenden niteliksiz iddialarla kanıt toplamaya ya da bu safha aşılarak duruşmalı incelemeye geçilmez.

4 Maddi olayda, hükümlünün silah kullanan ve yaralanmayı yapan kişi olmadığına dair savunması reddedilmiş, mağdurun kendisini hükümlü Arifin yaralamadığı beyanı kabul edilemez görülmüştür. Aynı beyanın yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrarlanması ve destek olmak üzere bir başka tanık gösterilmesi, kesin hükümden dönülmesini gerektirecek ve duruşma açılmasını haklı ve gerekli saydıracak ciddiyette kabul edilmemelidir. (1412 s.cmuk.m. 335 vd.) T.C. YARGITAY Birinci Ceza Dairesi, E:1994/3258, K:1994/3185, T: , Yargıtay Kararları Dergisi Cilt:21, Sayı:1, OCAK 1995 Sayfa: ASKERLİK YAPANLARIN ASKERE GİTMEDEN ÖNCE İŞLEDİKLERİ SUÇLARA AİT DAVALARIN TERHİSE KADAR GERİ BIRAKILMASI: ÖZET : TCK.nun 571. maddesinde yazılı sarhoşluk suçunun gerektirdiği cezanın üst sınırı iki yıl hapis olduğundan, askerlik hizmeti yapan sanık hakkındaki davanın 353 sayılı Yasanın 20. maddesine göre terhisine kadar geri bırakılması yasaya aykırıdır. Bu geri bırakma, sanık aleyhine sonuç tevlit edemiyeceğinden suç tarihi ile inceleme tarihi arasında üç yıllık zaman aşımının tahakkuk ettiği dikkate alınıp kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmelidir. (765 s.tck.m 571,102/5,104/2) (353 s.asmk.m.20) T.C. YARGITAY İkinci Ceza Dairesi E:1994/6855, K:1994/8700, T: , Yargıtay Kararları Dergisi Cilt:21, Sayı:1, OCAK 1995, Sayfa: TEMYİZİ MÜMKÜN OLMAYAN MÜSADERE KARARLARI: ÖZET : Maddi olayda; ruhsatlı silahlar üzerindeki numaraların sanık tarafından değiştirildiğine dair delil bulunmadığından Ağır Ceza Mahkemesince beraat kararı verilmiş ise de bu değişiklik nedeniyle uymayan ruhsatların idarece iptalinden sonra Sulh Ceza Mahkemesi'nce silahların bizatihi suç teşkil etmesi nedeniyle TCK.nun 36. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmiştir. Müsadereye, CMUK.nun 392/2. maddesi uyarınca duruşma açılmaksısız evrak üzerinde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Duruşma açılmaksızın verilen bu kararların itirazı kabil olup temyizi mümkün değildir. (765 s.tck.m 36), (1412 s.cmuk.m. 392/2) T.C. YARGITAY İkinci Ceza Dairesi E:1994/6615, K:1994/8865, T: , Yargıtay Kararları Dergisi Cilt:21, Sayı:1, OCAK 1995 Sayfa: KASTIN AŞILMASI SURETİYLE ADAM ÖLDÜRMEK - ERTELEME - GEREKÇESİZ ASGARİ HADDİN ÜSTÜNDE CEZA TAYİNİ ÖZET : Emniyet Müdürlüğünde Koruma Şube Müdürü olan sanığın, olay gecesi kavga eden iki grubu ayırırken tuttuğu kişilerle yere düştüğü ve altta kaldığı, silahın alınmaya yeltenilmesi üzerine korkutmak, bertaraf etmek ve onlardan kurtulmak için hedef gözetmeksizin bilerek, isteyerek iki el ateş ettiği, kurşunlardan birinin maktülü yaraladığı, yaralanan maktülün kurtulamayarak öldüğü anlaşılmakla birlikte, önceden tanımadığı kavgacılarla arasında öldürmeyi gerektirecek bir hüsümet bulunmadığı, yaralanan maktülü hastaneye götürerek kurtarılmasına çalıştığı, hedef gözetmeksizin ateş ettiği gözetildiğinde öldürme kastı bulunmadığı anlaşılan sanığın saptanan eylemi, kastın aşılması suretiyle adam öldürme suçunu oluşturur. Ancak sanık, yasanın verdiği yetkiyi kullanırken bir el ateş ederek kurtulması mümkünken, iki el ateş ekmek suretiyle aşırılığa kaçmıştır. Sanığın kişiliğinde ve oluşta olumsuz bir yön saptanamadığı, sair halleri yönünden aleyhte bir belirleme ve bilgi bulunmadığını, yüklenen suçu yasal görevini yapmak isterken işlediği nazara alındığında, verilen cezanın ertelenmesi gerekir. (765 s.tck.m 452/1,50,59,29/son) (647 s.cik.m.6) Yargıtay Kararları Dergisi T.C. Yargıtay C.Gnl.K. E:1994/1/193, K:1994/225, T: , Sayfa: Cilt:21, Sayı:1, OCAK 1995

5 - KONUT DOKUNULMAZLİĞİNİ BOZMAK, - MANEVİ TAZMİNAT, ÖZET : Ceza mahkemelerinin manevi tazminata hükmedebilme yetkisi fiilinin "şeref ve haysiyeti" ihlal etmesi koşuluna bağlı tutulmuştur. Kişi veya ailelerin şeref ve haysiyetinin ihlali halinde uygulanması gereken TCK.nın 38. maddesine dayanılarak özgürlük aleyhine işlenen suçlardan olan konut dokunulmazlığını bozmak suçunda, manevi tazminata hükmedilemez. Maddi olayda olay gecesi mağdurelerin daveti üzerine katılanların evine giren ve başka bir suç işlemeyen sanıkların konut dokunulmazlığını bozmak suçundan dolayı manevi tazminatı ile zorunlu tutulmaları yasaya aykırıdır. (765 s.tck.m 38,193/1), T.C. YARGITAY Ceza Genel Kurulu E:1994/4-171, K:1994/230, T: Yargıtay Kararları Dergisi Cilt:21, Sayı:1, OCAK 1995 Sayfa: ADAM ÖLDÜRMEK - ONSEKİZ YAŞINI BİTİRMEYENLERE CEZA TAYİNİ ÖZET : Canavarca bir his sevki ile adam öldürmek, işkence ve tazip ile adam öldürmek eylemlerinde, sadist bir duygu ve düşüncenin eyleme egemen olması gerekir. Küçük yaştaki sanığın, olay gecesi zorla ırzına geçen maktülü bu olayı doğurduğu şiddetle gazap ve üzüntünün etkisiyle penisini kesip ardı ardına yaptığı bıçak darbeleriyle öldürdüğünün anlaşılması karşısında, hakkında TÖK.nun 448, 51/2, 55/3, 59. maddeleri uygulanarak cezalandırılması gerekir. Uygulanan yasa maddeleri gereği yirmidört yıl ağır hapis cezası tayin edilen sanığa, TCK.nun 55/3. maddesi gereğince her fiil için verilecek ceza ondört yıldan fazla olamayacağından, 59. madde gereğince indirimin ondört yıl hapis cezası üzerinden yapılması gerekir. (765 s.tck.m 448, 51/2, 55/3, 59,33, T.C. YARGITAY Birinci Ceza Dairesi, E:1994/2431, K:1994/2977 T: , Yargıtay Kararları Dergisi Cilt:21, Sayı:1, OCAK 1995, Sayfa: