Kompulsif Satın Alma: Bir Gözden Geçirme

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Kompulsif Satın Alma: Bir Gözden Geçirme"

Transkript

1 Türk Psikiyatri Dergisi 1998; 9(3): Kompulsif Satın Alma: Bir Gözden Geçirme Dr. Lut TAMAM*, Dr. Rasim S. DİLER**, Dr. Nurgül ÖZPOYRAZ*** ÖZET 19. yüzyılın başından beri tanımlanmış olmasına karşın, kompulsif satın alma üzerinde 1990 lı yılların başına kadar sistematik çalışma yapılmamıştır. Kompulsif satın alma daha çok kadınlarda gözlenen, süreğen, stereotipik, dayanılmaz, dürtüsek uygunsuz, aşırı ve kişilere rahatsızlık veren satın alma olarak tanımlanan bir bozukluktur. Kişilerarası ilişkilerde ve mali konularda önemli sorunlara neden olabilen, sanıldığından daha sık görülen, diğer psikiyatrik bozukluklarla birlikte bulunan, tedavi edilebilen kompulsif satın alma kendi başına ayrı bir psikiyatrik bozukluk olarak değerlendirilmelidir. Kompulsif satın almanın obsesif-kompulsif bozukluk, duygudurum bozuklukları, bağımlılık ve dürtü denetim bozuklukları ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Bu bozukluğun etiyolojik temelini aydınlatabilmek için daha çok çalışmaya gereksinim vardır. Bu yazıda kompulsif satın alma bozukluğunun sıklığı ve yaygınlığı, klinik özellikleri, tanı ölçütleri, etiyolojisi, diğer hastalıklarla olan birlikteliği, sağaltımı ve sonlanınıı ele alınarak gözden geçirilmiştir. Anahtar Sözcükler: Kompulsif satın alma, dürtü denetim bozuklukları, depresyon, obsesif-kompuls if yelpaze bozuklukları SUMMARY: Compulsive Buying: A Review Although recognized since at least the early 19th century, compulsive buying has received liftle systematic study till the beginning o f 1990s. Compulsive buying is portrayed as primarily afem ale *Araş Gör, ***Doç., Psikiyatri Bl., **Araş Gör., Çocuk Psikiyatrisi Bl., Çukurova Ü. Tıp Fak., Adana. problem, characterized by spending that is chronic, stereotyped, irresistible, impulsive, inappropriate, excessive and clearly disruptive to the individuals involved. Compulsive buying may cause significant psychological, interpersonal and f i nancial difficulties. It may be more common than expected; may be related to other psychiatric disorders and may be treatable. Thus it should be further studied as a mental disorder in its own right. Compulsive buying may be related to obsessive-compulsive disorder, mood disorders, addiction and impulse-control disorders. More studies are needed to enlighten the étiologie basis o f the disorder. In this article, compulsive buying is reviewed in terms o f epidemiology, clinical fe a tu res, diagnostic criteria, etiology, comorbidity, treatment and outcome. Key Words: Compulsive buying, impulse-control disorder, depression, obsessive-compulsive spectrum disorder GİRİŞ Kompulsif satın alma yüzyılın başında tanımlanmış olmasına karşın üzerinde yeterince araştırma yapılmamış bir hastalıktır. Kompulsif satın alma, kişinin dürtüsel olarak satın alma güdüsünü hissetmesi ve denetleyememesinin sonucunda ortaya çıkan, kişiyi mali açıdan zor durumda bırakan bir bozukluktur (Black 1996) lü yılların başında bu bozukluk ilk olarak satın alma manisi ya da oniomani adıyla ele alınmıştır. Kraepelin ve Bleuler bu bozukluğu, bir tür patolojik, tepkisel dürtü olarak değerlendirmiştir. Kompulsif satın almanın temelinde kişiyi tehlikeye, heyecana sürükleyen dürtülerin yer aldığı belirtilerek, buna bağlı gözlenen dürtüsel alışveriş bir kumarbazın kumar masasındaki davranışına benzetilmiştir 224

2 (McElroy ve ark. 1995). Daha sonra kompulsif satın alma terimi yerine kompulsif alışveriş, satın alma manisi, kompulsif tüketim, dürtüsel satın alma, kontrol edilemeyen satın alma gibi çeşitli terimler de kullanılmıştır (Dittmar ve ark. 1995, Lejoyeux ve ark. 1996, McElroy ve ark. 1994). Kompulsif satın alma ile ilgili olarak 1980 li yılların sonuna kadar hiç araştırma yapılmamış ve psikiyatri sınıflandırma sistemleri DSM ve ICD içine alınmamıştır. Ancak günümüz tüketim toplumlunda kişileri yoğun mali sıkıntıya sürükleyen, ardından evlilik ve aile yaşamında önemli sorunlara yol açan bu bozukluğa olan ilgi gün geçtikçe artmış ve yaygınlığının kendisine gösterilmiş ilgiden çok daha fazla olduğu sonucuna varılmıştır (Christenson ve ark. 1994). Son yıllarda yapılan çalışmalar ışığında bu bozukluğun doğasına yönelik çeşitli öneriler ortaya konmuştur. Kompulsif satın almanın, kompulsif cinsel davranış, tekrarlayan kendine zarar verici davranış (repetitive self-mutilation) gibi diğer bozukluklarla birlikte başka türlü adlandırılmayan dürtü denetim bozukluğu tanı ölçütlerine uyduğu ileri sürülmüştür (McElroy ve ark. 1992). Bu bozuklukta gözlenen ve obsesif kompulsif bozukluklar yelpazesinde yer alan diğer hastalıklarla benzeşen özelliklerinden dolayı, kompulsif satın almanın bu yelpaze içerisinde değerlendirilebileceği de savunulmaktadır (Hollander ve Benzaquen 1996, McElroy ve ark. 1991a). Kimi yazarlar ise, çeşitli özelliklerinden dolayı, bozukluğun davranışsal bağımlılık ve depresyonla ilişkilendirilebileceğini öne sürmüşlerdir (Glatt ve Cook 1987, Lejoyeux ve ark. 1997, Marks 1990). Bazı yazarlar da, bu bozukluğun sadece psikiyatrinin değil ekonominin, tüketici davranışı bilimlerinin ve ekonomi psikolojisinin ortak ilgi alanına girdiğini belirtmişlerdir (Dittmar ve ark. 1995, 1996). Bu farklı bilim dallarının kompulsif satın almayı, bakış açıları ile ilintili olarak farklı tanımlayabilecekleri bildirilmektedir. Örneğin tüketici davranış bilimcileri, önceden planlanmamış herhangi bir alışverişi bu başlık altında incelerken; ekonomistler ve psikologlar, alışılmışın dışında haz getiren eylemleri incelemeyi yeğlerler (Dittmar ve ark. 1996). Bu yazıda, kompulsif satın almanın klinik özellikleri tanımlanıp, bozukluğun sıklık ve yaygınlığı, bozukluğu açıklamaya yönelik çeşitli öneriler, eşlik eden psikiyatrik bozukluklar, sağaltımı ve sonlanımı ele alınmıştır. Sıklık ve Yaygınlığı Yeterli sayıda sistematik çalışma yapılmamış olduğundan kompulsif satın almanın sıklığı tam olarak bilinmemektedir. Günümüz toplum yaşantısında alışverişin boş zamanları değerlendirmede bir yaşam biçimi, bir aktivite olarak algılanmasına paralel olarak planlanmayan, gereksinim duyulmayan eşyalara yönelik alımların sıklığının daha da arttığı gözlenmektedir (Kuo 1996). Kompulsif satın almanın toplumda sık olarak görüldüğü, ancak tanı ölçütlerinin kesin olmaması nedeniyle, sıklığının yapılan tanımlamanın içeriğine göre %1.1 ile %5.9 arasında değişebileceği bildirilmiştir (Lejoyeux ve ark. 1996). Kuzey Amerika ve Avrupa da yapılan bazı çalışmalarda ise erişkin nüfusta şiddetli düzeydeki kompulsif satın alma oranının %5-10 arasında olabileceği öngörülmüştür (Kuo 1996). Bu kişilerin, utanç duymalarından dolayı hastalıklarını gizlemeleri, görülme sıklığının düşük saptanmasına neden olmaktadır (McElroy ve ark. 1995). Bozukluk kadınlarda daha fazla görülür. Literatürde yapılan üç çalışmada, kadınların oranı %80-92 arasında değişmektedir (Christenson ve ark. 1994, McElroy ve ark. 1994, Schlosser ve ark. 1994). Christenson ve arkadaşları, araştırmalarındaki 24 kompulsif satın alma olgusundan 22 sinin, McElroy ve arkadaşları 20 olgudan 16 sınm, Schlosser ve arkadaşları 46 olgudan 37 sinin kadın olduğunu bildirmişlerdir. Hastalığın ortalama başlama yaşı 17.5 ile 30 yaş arasındadır (Black 1996, McElroy ve ark. 1994, 1995). Hastalık sıklıkla büyük borçların oluşması, bu borçları ödeyememe, yasal maddi sorunlar, suçluluk duyguları, evde alman eşyaları koyacak yer kalmaması, alışverişlerde aşırı zaman kaybedilmesi gibi durumlar sonrasında açığa çıkar. Bu nedenlerle hastalığın başlangıcı ile hastalık olduğunun anlaşılması arasında geçen ortalama zaman 6 ile 12 yıldır. Tanı konduğu sıradaki ortalama yaş ise, yaş arasındadır (McElroy ve ark. 1994). Klinik Özellikler ve Tanı Ölçütleri Kompulsif satın alma, kişisel ve ailesel sorunlara yol açan tekrarlayım, dürtüsel ve aşırı satın alma olarak tanımlanmıştır (Lejoyeux ve ark. 1996). Bu davranışın sonucunda kişi yüksek miktarlarda borçlanır. Hastaların çoğu, eylem öncesi dayanılmaz bir arzu, denetlenemez bir istek ve 225

3 hızla artan bir gerginlik hissi duyduklarını ve bunu yalnızca alışveriş yaparak, eşya satın alarak giderebildiklerini aktarmışlardır. Hastaların yaklaşık üçte ikisi bu düşünce ve istekleri rahatsız edici bulmakta ve karşı koymaya çalışmaktadırlar (Christenson ve ark. 1994, McElroy ve ark. 1995). Tipik olarak, bu kişiler kompulsif satın almaya yönelik dürtülerini gidermek amacıyla bir mağazaya gittiklerinde ne alacaklarını bilmemekte ya da farkında olmamaktadırlar. Kadınlar daha çok elbise, kozmetik eşyalar ve mücevher, daha az sıklıkla yiyecek maddesi satın alırlar. Erkekler ise başta gelişmiş teknoloji içeren elektronik aletler, spor malzemeleri olmak üzere daha çok büyük ev eşyaları (mobilya, beyaz eşya v.b.) satın alırlar (Schlosser ve ark. 1994, McElroy ve ark. 1994). Cinsiyetler arasındaki bu farklılık; erkeklerin daha çok bağımsızlık ve hareketliliğini yansıtan araçları alma eğiliminde oldukları, kadınların ise görünüş ve kendiliğin duygusal yönlerini ön planda tutan simgesel ve kendilerini tanımlayan eşyaları aldıkları biçiminde yorumlanmıştır (Dittmar ve ark. 1995, 1996). Kadın olsun erkek olsun kişilerin çoğunun aldıkları eşyalara gereksinimleri yoktur, bu nedenle eşyaları ya bir yere depolarlar ya da başkalarına hediye olarak verirler (McElroy ve ark. 1991a, 1995). Depresyon gibi duygusal durumlar bu hastaların satın almaya olan yatkınlıklarını artırır. Çoğu zaman üzüntü, yalnızlık, kızgınlık, engellenme ve irritasyon gibi olumsuz duygular bu artışa neden olurken, kimi zaman mutluluk ve heyecan duyma gibi olumlu durumlarda da bu yatkınlık artabilir (Lejoyeux ve ark. 1995a, 1996). Satın alma arzuları dönem dönem tekrarlayabilir ve yaklaşık olarak 1 ile 7 saat arası sürer. Bu kimi kişilerde saat başı tekrarlayabilirken, kimilerinde ayda bir ortaya çıkabilir. Ayda ortalama olarak nöbet görülür (Black 1996, McElroy ve ark. 1995). Olguların büyük bir bölümünde bozukluk başlangıcından beri süreklilik gösterir ve bir aydan fazla bir düzelme hiç görülmez. Diğer bir bölümünde ise hastalık süreci dönemsellik sergiler. Bir çalışmada hastaların %40 ında iki ay ile birkaç yıl arasında süren düzelme dönemleri görüldüğü bildirilmiştir (McElroy ve ark. 1994). Eylem sonrasında olguların çoğunda rahatlama ve gerginliğin kaybolması gözlenir. Bir kısım olgu, satın alma sırasında uyuşturucu madde almanın verdiği hazza benzer hoş duygular yaşarlar. Başlangıçta ki bu olumlu duyguların yerini bir süre sonra suçluluk, kızgınlık, pişmanlık ve üzüntü duyguları alır. Kişi yaptıklarından utanç duyduğu için çoğu zaman yakınlarına ya da doktoruna rahatsızlığından söz etmek istemez. Tekrarlamasını engellemek için mağazalara hiç gitmemeye ya da yanında kendisini engelleyebilecek biriyle gitmeye başlar. Satın almadan sadece vitrinlere bakar, elinde bulunan kredi kartlarını iade ederek, alışveriş yapmayı engellemeye çalışır (Lejoyeux ve ark. 1996, McElroy ve ark. 1995). Kompulsif satın almada hem benlikle uyumlu hem de benlikle uyumsuz özellikler gözlenir. Haz alma duygularının yaşandığı dönemde benlikle uyumlu bir tablo sergilenirken; satın alma eyleminin yapılamadığı, sıkıntı ve gerginliğin arttığı dönemde satın alma, benlikle uyumlu olmaktan çıkmaktadır (McElroy ve ark. 1994). Kompulsif satın alma DSM ve ICD sınıflandırmasına alınmadığı için ortada kesin tanı ölçütleri yoktur. Bununla birlikte McElroy ve arkadaşları (1994), bir çalışmalarında, kompulsif satın almaya ilişkin şu tanı ölçütlerini önermişlerdir: 1. a. Sıklıkla dayanılmaz, rahatsız edici ya da anlamsız biçimde yaşanan satın alma uğraşıları ya da dürtülerinin olması; b. Gereksinimi olmadığı halde sıklıkla kişinin eşya satın alması, maddi imkanlarının elverdiğinden daha fazla şey satın alması ya da niyetlendiğinden daha uzun süre alışveriş yapması biçiminde uygunsuz satın alma uğraşılarının olması ya da uygunsuz satın alma dürtüleri ya da davranışları sergilemesi. 2. Bu durumun toplumsal ve mesleki işlevlerde sorunlara ve maddi problemlere neden olması. 3. Bu satın alma davranışının sadece mani ya da hipomani dönemlerinde ortaya çıkmış olmaması. Etiyolojisi ve Birlikte Bulunan Psikopatolojiler Kompulsif satın almayla ilgili sistematik çalışmaların azlığı nedeniyle etiyolojisi tam olarak açığa çıkarılmış değildir. Ancak çalışmalarda kompulsif satın alma ile birlikte bulunan psikopatolojilerden yola çıkılarak çeşitli öneriler ortaya konmuş ve açıklamalar getirilmeye çalışılmıştır. Yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlar 226

4 ışığında, kompulsif satın almanın çeşitli birinci eksen bozuklukları ile ilişkili olabileceği belirlenmiştir. Bunlar arasında duygudurum bozuklukları, anksiyete bozuklukları, madde bağımlılığı, yeme bozuklukları, kleptomani başta olmak üzere dürtü denetim bozuklukları, çeşitli kişilik bozuklukları sayılabilir (Christenson ve ark. 1994, Krueger 1988, Lejoyeux ve ark. 1995a, 1995b, McElroy ve ark. 1991b,1991a,1994). Yapılan çeşitli çalışmalarda, kompulsif satın alma tanısı konan hastaların %28 ile % 100 ünün bir duygudurum bozukluğu özellikle major depresyon tanısı aldıkları bildirilmiştir (Christenson ve ark. 1994, Lejoyeux ve ark. 1997, McElroy ve ark. 1994, Schlosser ve ark. 1994). McElroy ve arkadaşları (1994), 20 hastayı inceledikleri çalışmalarında olguların %70 inde kompulsif satın alma belirtilerinden bir yıl önce, kalan %30 unda belirtilerden bir yıl sonra depresyon ortaya çıktığını bildirmişlerdir. Lejoyeux ve arkadaşları (1996, 1997), depresyon tanısı almış hastalar üzerinde yaptıkları iki ayrı çalışmada, hastalarda %8 ve %32 oranlarında kompulsif satın alma bozukluğu belirlemiştir. Mutsuzluk, yalnızlık, öfke, engellenme ve irritasyon gibi olumsuz duygular yaşayan kişide alışveriş, kişinin kendisini mutlu, güçlü, üstün, yeterli ve rahatlamış hissetmesine yol açmaktadır. Bununla birlikte kompulsif satın almanın, kişide bulunan içsel boşluk hissini tam olarak ortadan kaldıramaması ve uzun süreli bir etkiye sahip olmaması kişideki depresyonu artırabilmektedir (Lejoyeux ve ark. 1996). Kompulsif satın alma ile depresyon arasındaki ilişkinin temelinde düşük benlik saygısının yattığı düşünülmektedir (Christenson ve ark. 1994). Bu kişilerde satın alma eylemi, düşük olan benlik saygısını arttırıp, kişinin dayanma düzeyini aşan stres, engellenme ve depresyonla baş etmede önemli bir rol üstlenmektedir. Bu biçimde kompulsif satın alma, depresif düşüncelerden kaçınma düzeneği olarak kullanılmaktadır. Anne-baba ilişkisinin çocuklar açısından doyurucu olmadığı durumlarda, çocukların bu boşluğu ve düşük benlik saygılarını sürekli birşeyler satın alarak gidermeye çalıştıkları, ardından bunun kompulsif satın alma bozukluğuna neden olduğu bildirilmektedir (Kuo 1996). Bu sorun en çok, parayı sevginin eşdeğeri gibi gören, çocuklarının isteklerini bu yolla giderebileceklerine inanan yüksek sosyoekonomik düzeydeki ailelerde gözlenmektedir. Bu gençlerin kredi kartı gibi kolay para harcama yollarına rahatlıkla ulaşabilmesi bozukluğun yaygınlaşmasındaki diğer bir önemli etkendir. Lejoyeux ve arkadaşları (1995a), hastaların davranışlarıyla olumsuz duygusal tepkiler özellikle depresif düşünceler arasındaki yakın ilişkiyi vurgulayarak, satın alma eyleminin antidepresan ve anksiyolitik etki gösterdiğini belirtmiştir. Bir diğer görüşe göre, kompulsif satın alma eylemi antidepresan etkisi ile hipomanik belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilir (McElroy ve ark. 1995). Hastaların alışveriş sırasında hissettikleri hipomani benzeri duygular ve bazı çalışmalarda birlikte yüksek oranda bipolar bozukluk görülmesi, kompulsif satın almanın bipolar bozuklukla da ilişkili olabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca çeşitli çalışmalarda hastaların duygudurum düzenleyicileri ve antidepresanlara olumlu yanıt vermesi, bazılarında belirtilerin tamamıyla geçmesi bu ilişkiyi destekleyen diğer bulgulardır (Lejoyeux ve ark. 1995a, 1995b, McElroy ve ark. 1991a). Kompulsif satın alma olgularında gözlenen dayanılmaz satın alma dürtüleri ve eylemleri ile obsesif kompulsif bozukluğun (OKB) obsesyonları ve kompulsiyonları benzeşmektedir (McElroy ve ark. 1994). Satın alma dürtüleri, OKB tâki obsesyonlar gibi anlamsız, rahatsız edici, dayanılmaz biçimde yoğun bunaltı ve gerginlik içinde yaşanır. Satın alma eylemleri OKB kompulsiyonları gibi denetlenemez ve bunaltı ve gerginlik giderici özelliklere sahiptir. Ayrıca kompulsif satın alma tanısı konmuş olgularda yüksek oranda OKB görülmesi bu ilişkiyi desteklemektedir. McElroy ve arkadaşlarının (1994) bir çalışmasında olguların %35 i ek olarak OKB tanısı, %80 i ise bir anksiyete bozukluğu tanısı almıştır. Christenson ve arkadaşlarının (1994) çalışmasında ise, bu oranlar % olarak bildirilmiştir. Çeşitli araştırmalarda, kompulsif satın alma tanısı alan hastalar, kontrol gruplarına göre obsesyon ve psikasteni ölçeklerinde yüksek puanlar almışlardır (Hodgson ve Rachman 1987). Christenson ve arkadaşları (1994), OKB ta sıklıkla birden fazla obsesyon ve kompulsiyonun görüldüğünü, bu nedenle kompulsif satın almanın tam bir OKB yerine OKB un monosemptomatik bir türevi olarak değerlendirilmesinin daha doğru olacağını ileri sürmüştür. Tekrarlayım sorun çıkaran eylemler, eylem öncesinde artan gerginlik ve istekler, sonrasında 227

5 duyulan gerginliğin kaybolması ve haz duyguları, dürtü-denetim bozukluğunun temel özellikleridir (APA 1994). Bu bulguların tümü aynı zamanda kompulsif satın almada da gözlenmektedir (Lejoyeux ve ark. 1996). Yapılan çalışmalarda bu bozuklukla birlikte bir dürtü denetim bozukluğu görülme sıklığının %21-40 arasında değiştiği bildirilmiştir (Christenson ve ark. 1994, McElroy ve ark. 1994, Schlosser ve ark. 1994). Satın alma eyleminin olgularda benlikle uyumlu bir davranış olarak gözlenmesi nedeniyle bu çalışmalarda kompulsif satın alma bir tür OKB tan çok bir dürtü denetim bozukluğu olarak değerlendirilmiştir. Bu araştırmalarda kompulsif satın almayla en çok birliktelik gösteren dürtü denetim bozukluğu kleptomanidir. Bunun sıklığı % arasında değişmektedir. Fishbain (1994), iki bozukluğun döngüsel olması, eylemin öncesinde disfori duygularının bulunması, bazı olguların bu eylemleri heyecan verici ve cinsel açıdan uyarıcı bulması gibi benzerlikler gösterdiğini ve benzer sağaltımlara yanıt verdiklerini belirtmiştir. Bunlar gözönüne alındığında, bu bozukluklar arasında önemli bağlantıların bulunabileceğine dikkat çekmiş, belki de bir psikopatolojinin farklı uçları olabileceklerini vurgulamıştır. Specker ve arkadaşları (1995), benzer bir ilişkinin patolojik kumar oynama bozukluğu olan hastalar için de geçerli olduğunu bildirmiştir. Çalışmalarda ayrıca olguların yaklaşık %20 sinde bulimia nervosa, tıkınırcasına yeme bozukluğu başta olmak üzere yeme bozuklukları da gözlenmiştir (Lejoyeux ve ark. 1997). Yeme bozukluklarının da bir tür dürtü denetim bozukluğu olduğu düşünülürse, bu birliktelik kompulsif satın alma ile dürtü denetim bozukluğu arasındaki ilişkiyi desteklemektedir. Marks (1990), kompulsif satın almanın psikoaktif madde bağımlılığı benzeri bir davranışsal bağımlılık olduğunu belirterek, ortak özelliklerini şu biçimde sıralamıştır; sıkıntı giderecek davranışlara yönelik dürtülerin olması, davranışın tamamlanmasının hemen ardından gerginlikte hızlı ama geçici bir düzelmenin olması, gerginlik ve uyaranın saatler, günler ve haftalar içinde geri dönmesi, bağımlılık sendromuna özgül dış uyaranların bulunması, disfori ve sıkıntı gibi iç ve dış uyaranlarla ikincil koşullanmanın varlığı, bağımlılığının erken evrelerinde gözlenen zevk verici halin bulunması. Tüm bunlar ve yapılan çalışmalarda olguların %30-42 sinde yaşam boyu psikoaktif madde bağımlılığı gözlenmesi kompulsif satın alma ile psikoaktif madde bağımlılığı arasında nedensel bir ilişkinin varlığım düşündürmektedir (McElroy ve ark. 1994, Schlosser ve ark. 1994). Kompulsif satın alma olgularının büyük bir kısmında birlikte en az bir kişilik bozukluğu bulunduğu bildirilmektedir. Schlosser ve arkadaşlarının (1994), çalışmasında olguların %59 una kişilik bozukluğu tanısı konmuş, bunların %22 sinde obsesif kompulsif, %15 inde borderline ve %15 inde çekingen (avoidant) kişilik bozukluğu bulunmuştur. Ayrıca Krueger de (1988) çalışmasında bu hastalarda sıklıkla histrionik ya da narsisistik kişilik bozukluğu gözlediğini bildirmiştir. Ancak aşırı para harcamanın DSM sınıflandırmasında borderline kişilik bozukluğu için dürtüsellik tanı ölçütüne bir örnek olarak verilmesinin bu bozukluğun birlikteliğini ve sıklığını yanlış bir biçimde yükseltmiş olabileceği de vurgulanmıştır (Schlosser ve ark. 1994). Sağaltım ve Sonlanım Kompulsif satın almanın sağlatmana yönelik kontrollü çalışmalar yapılmamıştır. Ancak çeşitli olgu sunumları ile tanımlayıcı çalışmalarda majör depresyon için etkili olan dozlarda verilen antidepresan sağaltımı ile bozuklukta belirgin düzelme sağlandığı bildirilmiştir (Lejoyeux ve ark. 1995a, 1995b, McElroy ve ark. 1991a). McElroy ve arkadaşları (1994), timoleptik sağaltım alan 13 hastasından 10 unda kısmi ya da tam düzelme gördüklerini bildirmişlerdir. Etkili olduğu bildirilen ilaçlar arasında nortriptilin, fluoksetin, sertralin, klomipramin gibi antidepresanlar ile lityum ve valproat gibi duygudurum düzenleyicileri yer almaktadır. Fluvoksamin ile yapılan bir açık çalışmada, 9 hafta boyunca 300 mg fluvoksamin kullanan 10 hastanın 9 unda belirgin düzelme gözlendiği bildirilmiştir (Black ve ark. 1997). Psikofarmakolojik sağaltımın yanısıra çeşitli psikoterapötik yöntemlerin de sağaltımda kullanıldığı bildirilmektedir. Psikanalitik psikoterapi uygulanan 5 olgudan sadece birinde belirgin düzelme kaydedilmiştir (Krueger 1988, Lawrence 1990). Uygulanan içgörü kazandırmaya yönelik psikoterapide de hastalarda belirgin bir düzelme gözlenmemiştir. Bildirilmiş olan 9 olgudan sadece ikisinde bu yöntemle düzelme görülmüştür (McElroy ve ark. 1994). Bilişsel ve davranışçı sağaltım yöntemleri de bu hastaların kompulsif satın almaları ile başa 228

6 çıkmalarında yardımcı olabilir (Lejoyeux ve ark. 1996). Hastalar iç dürtüsel ya da dış uyaranlara dayanmak için çeşitli yollar öğrenirler. Sıkıntı veren bir durumla karşılaştıklarında öğrenilmiş davranışlarla tepki verirler. Bu duruma neden olan iç ve dış uyaranların terapist tarafından iyi bir biçimde değerlendirilmesi, uyaranların ve dürtü denetiminin sağlanmasına yönelik uygun terapötik yaklaşımların geliştirilerek hastaya öğretilmesi, uzun dönemde başarılı bir tedavi sonucu elde edilmesine yardımcı olacaktır. Birlikte diğer psikiyatrik bozuklukların görülmediği, birincil kompulsif satın alması olan hastaların kendi-kendine yardım gruplarından ve yardımcı el kitaplarından çok yarar gördüğü de bildirilmektedir (Kuo 1996, Lejoyeux ve ark. 1996). Özellikle gençlerin sağaltımında, anne-baba ve çocuk iletişimine çok önem verilmesi, ailenin çocuğu daha çok denetlemesi, televizyon yayınlarının özellikle reklamların olumsuz etkilerine karşı uyanık olmaları önerilmektedir. Gençlere ve öğrencilere yönelik tüketimi teşvik eden reklam kampanyalarının yoğun biçimde uygulanmasına izin verilmeyerek sınırlamalar getirilmesi, kredi kartının bu bozukluğun yaygınlaşmasındaki etkisi gözönünde tutularak gençlere ve öğrencilere bu araçların sağlanmasında dikkatli olunması diğer öneriler arasındadır (Kuo 1996). Sonuç ve Öneriler Kompulsif satın alma çeşitli yönlerden dürtü denetim bozukluklarına, obsesif kompulsif bozukluğa, bağımlılık sendromlarına ve duygudurum bozukluklarına benzemektedir. Ancak kompulsif satın almanın bu grupların herhangi birinin tüm özelliklerini içerdiğini söylemek ve dolayısıyla o gruba dahil etmek olası değildir. Kişilerarası ilişkilerde ve mali konularda kişilerde önemli sorunlara neden olması, sanıldığından daha sık görülmesi, diğer psikiyatrik bozukluklarla birlikte yaygın olarak gözlenmesi ve tedavi edilebilir bir bozukluk olması gibi diğer özellikleri de düşünüldüğünde kompulsif satın almayı ayrı bir tanı olarak ele almak daha doğru olacaktır. Diğer hastalıklarda olduğu gibi kompulsif satın almada da bozukluğun hastalara ve ailelerine maddi ve manevi açıdan verdiği zararlar dikkate alındığında erken tanı ve sağaltımın önemi ortadadır. Son yıllarda özellikle fluvoksamin gibi serotonin geri alım engelleyicileri ile yapılan psikofarmakolojik sağaltımla elde edilen yüz güldürücü sonuçlar erken tanı ve sağaltımın önemini bir kez daha vurgulamaktadır. Yaptığımız kaynak taramasında ülkemizde bu konuda yapılmış bir araştırmaya ya da bildirilmiş bir olgu sunumuna rastlayamadık. Ülkemizde bu bozukluğun gelişmiş ülkelerdeki kadar sık olduğunu düşünmemekle birlikte, yapılacak epidemiyolojik çalışmalarda bozukluğun yaygınlaşmakta olduğunun belirlenebileceğini sanıyoruz. Tüketimin teşvik edildiği ve ağırlaşan ekonomik durumun etkisiyle, anne-babanın her ikisinin de çalışmak zorunda kaldığı toplumumuzda aile yapısı yavaş yavaş gelişmiş ülkelerin aile yapısına benzemektedir. Bu sosyolojik etmenler ve kompulsif satın almayla birliktelik gösteren diğer psikopatolojilerin yaygınlığı gözönünde tutulduğunda bu konu üzerinde daha çok durulması ve araştırmaların yapılması gerekliliğine inanıyoruz. KAYNAKLAR American Psychiatrie Association (1994) Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. Fourth Edition, Washington DC, APA. Black DW (1996) Compulsive buying: a review. J Clin Psychiatry, 57(Suppl. 8): Black DW, Monahan P, Gabel J ve ark. (1997) Fluvoxamine in the treatment of compulsive buying. J Clin Psychiatry, 58: Christenson GA, Faber RJ,de Zwaan M ve ark. (1994) Compulsive buying: descriptive characteristics and psychiatric comorbidity. J Clin Psychiatry, 55: Dittmar H, Beattie J.Friese S ve ark. (1995) Gender identity and material symbols: objects and decision considerations in impulse purchases. J Economic Psychol, 15: Dittmar H, Beattie J, Friese S ve ark. (1996) Objects, decision considerations and self image in men s and women s impulse purchases. Acta Psychol, 93(1-3): Fishbain DA (1994) Do compulsive buyers and kleptomaniacs share identical characteristics? (letter). J Clin Psychiatry, 55: 545. Glatt MM,Cook CH (1987) Pathological spending as a form of psychological dependence. Br J Addict, 82: Hodgson R, Rachman S (1987) Obsessional compulsive complaints. Behav Res Ther, 15: Hollander E, Benzaquen SD (1996) Is there a distinct OCD spectrum? CNS Spectrums, 1: Krueger DW (1988) On compulsive shopping and spending: a psychodynamic inquiry. Am J Psychother, 42: Kuo HS (1996) Compulsive buying widespread among collegeage consumers. The Baylor Lariat, 102 (1): 1-2. Lawrence L (1990) The psychodynamics of the compulsive female shopper. Am J Psychoanal, 50: Lejoyeux M, Hourtane M, Ades J ve ark. (1995a) Compulsive buying and depression (letter). J Clin Psychiatry, 56:

7 Lejoyeux M, Tassain V, Ades J ve ark. (1995b) Compulsive buying, depression and antidepressants. Eur Neuropsychopharmacol, 5 (suppl 3): Lejoyeux M, Ades J, Tassain V ve ark. (1996) Phenomenology and psychopathology of uncontrolled buying. Am J Psychiatry, 153: Lejoyeux M, Tassain V, Solomon J ve ark. (1997) Study of compulsive buying in depressed patients. J Clin Psychiatry, 58: Marks I (1990) Behavioral (non chemical) addictions. Br J Addict, 85: McElroy SL, Satlin A, Pope HG Jr ve ark. (1991a) Treatment of compulsive shopping with antidepressants: A report of three cases. Ann Clin Psychiatry, 3: McElroy SL, Pope HG Jr, Hudson J1 ve ark. (1991b) Kleptomania: A report of 20 cases. Am J Psychiatry, 148: McElroy SL, Hudson Jl, Pope HG Jr ve ark. (1992) The DSM- III-R impulse control disorders not elsewhere classified: Clinical characteristics and relationship to other psychiatric disorders. Am J Psychiatry, 149: McElroy SL, Keck PE Jr, Pope HG Jr ve ark. (1994) Compulsive buying: A report of 20 cases. J Clin Psychiatry, 55: McElroy SL, Keck PE Jr, Phillips KA ve ark. (1995) Kleptomania, compulsive buying, and binge-eating disorder. J Clin Psychiatry, 56(Suppl 4): Schlosser S, Black DW, Repertinger S ve ark. (1994) Compulsive buying: Demography, and comorbidity in 46 subjects. Gen Hosp Psychiatry, 16: Specker SM, Carlson GA, Christenson GA ve ark. (1995) Impulse control disorders and attention deficit disorder in pathological gamblers. Ann Clin Psychiatry, 7:

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5.

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5. Obsesif Kompulsif Bozukluk Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5. Sınıf Dersi Sunum Akışı Tanım Epidemiyoloji Klinik özellikler Tanı ölçütleri Nörobiyoloji

Detaylı

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Lohusalık döneminde ruhsal hastalıklar: risk etkenleri ve klinik gidiş Doç.Dr. Leyla Gülseren 25 Eylül 2013 49. Ulusal

Detaylı

ONYOMANİ Onyomani; alışveriş bağımlılığı ya da takıntılı alışveriş davranışı olarak adlandırılabilen

ONYOMANİ Onyomani; alışveriş bağımlılığı ya da takıntılı alışveriş davranışı olarak adlandırılabilen Kenan ŞENLİK -Psikolojik Danışman Onyomani; alışveriş bağımlılığı ya da takıntılı alışveriş davranışı olarak adlandırılabilen ve Çoğunlukla, depresyon, kaygı bozuklukları ya da bastırılmış öfke-saldırganlık

Detaylı

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ* İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri 25 TÜRKİYE DE SIK KARŞILAŞILAN PSİKİYATRİK HASTALIKLAR Sempozyum Dizisi No:62 Mart 2008 S:25-30 PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Detaylı

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin Psikopatolojisi Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin psikopatolojisi içerik: Sınıflandırma sistemleri Duygudurum bozuklukları Anksiyete bozuklukları

Detaylı

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD. Obezitede Anksiyete Bozuklukları ve Depresyon Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD. Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: Sanofi Danışman: Teva, BMS Konuşmacı: Lundbeck Obezite giderek artan bir toplum sağlığı

Detaylı

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi Uzm. Dr. Gökhan Öz Prof. Dr. Cengiz Kılıç Giriş Mizofoni: Çeşitli hafif seslerden belirgin

Detaylı

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Sedat Batmaz 1, Emrah Songur 1, Mesut Yıldız 2, Zekiye Çelikbaş 1, Nurgül Yeşilyaprak 1, Hanife

Detaylı

EGZERSiziN DEPRESYON TEDAVisiNDEKi YERi VE ETKiLERi

EGZERSiziN DEPRESYON TEDAVisiNDEKi YERi VE ETKiLERi Spor Bilimleri Dergisi Hacettepe 1. ofsport Sciences 2004, 15 (1),49-64 Dave/li Derleme EGZERSiziN DEPRESYON TEDAVisiNDEKi YERi VE ETKiLERi Ziya KORUÇ, Perlearı BAYAR Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD Çalışmalarda birinci basamak sağlık kurumlarına başvuran hastalardaki psikiyatrik hastalık sıklığı, gerek değerlendirme ölçekleri kullanılarak

Detaylı

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ Hazırlayan: PSİKİYATRİ Anabilim Dalı 1 PSİKİYATRİ STAJI TANITIM REHBERİ Ders Kodu Dersin

Detaylı

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Dr. SiğnemÖZTEKİN, Psikolog Duygu KUZU, Dr. Güneş CAN, Prof. Dr. AyşenESEN DANACI Giriş: Ayrılma anksiyetesi bozukluğu,

Detaylı

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi *Kenar İ. Ayşe Nur, **Sezai Üstün Aydın, *Alper Zıblak *Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125:168 78. Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL.

Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125:168 78. Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL. Dr Ali Bozkurt Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125:168 78. Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL. The bereavement of the widowed. Dis Nerv Syst 1971;32:597

Detaylı

Bipolar Bozukluk: Psikoeğitim Doç. Dr. Fisun Akdeniz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Affektif Hastalıklar Birimi Nerede Ne zaman Ne sıklıkta Bipolar bozukluklarda psikolojik Psikoanaliz Grup

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Doç. Dr. Özen Önen Sertöz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Ankara,

Detaylı

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M. DEPRESYON-ANKSİYETE BOZUKLUKLARI İLE ALKOL BAĞIMLILIĞI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ARAŞTIRILMASI Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M. ÖZET Alkol bağımlılığı ve diğer psikiyatrik

Detaylı

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD 7 Ekim 2010 MADDE KULLANIM BOZUKLUKLARI DSM IV Madde bağımlılığı Madde

Detaylı

Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar. Doç Dr Selim Tümkaya

Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar. Doç Dr Selim Tümkaya Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar Doç Dr Selim Tümkaya ANKSİYETE BOZUKLUKLARI Anksiyete bozukluklarının yaşam boyu prevalansı yaklaşık %29 dur. Kessler ve ark 2005 Uzunlamasına çalışmalar

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA GİRİŞ: Yaygın anksiyete bozukluğu, birtakım olay ya da etkinliklerle ilgili olarak, bireyin denetlemekte zorlandığı,

Detaylı

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ Kriz Dergisi 2(1): 235-240 EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ Erol ÖZMEN, M.Murat DEMET, İlkin İÇELLİ, Gürsel

Detaylı

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI Bilgisayar ve internet kullanımı teknoloji çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde, artık hayatın önemli gereçleri haline gelmiştir. Bilgiye kolay, hızlı, ucuz ve güvenli

Detaylı

Madde Bağımlılığı Olan Hastaların Ebeveynlerinde Psikiyatrik Hastalıklar. Yard. Doç.Dr. Suat Ekinci

Madde Bağımlılığı Olan Hastaların Ebeveynlerinde Psikiyatrik Hastalıklar. Yard. Doç.Dr. Suat Ekinci Madde Bağımlılığı Olan Hastaların Ebeveynlerinde Psikiyatrik Hastalıklar Yard. Doç.Dr. Suat Ekinci Sunum Özeti Neden Ebeveynlerde Psikiyatrik Hastalıklar? Madde Bağımlılığı olan Hastaların Ebeveynlerinde

Detaylı

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doç. Dr. Fatih Öncü Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikolojik taciz Bedensel Ruhsal Bedensel ve ruhsal Çalışma hayatında mobbing veya psikolojik

Detaylı

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi Selçuk Özdin 1, Aytül Karabekiroğlu 2, Arzu Alptekin Aker 2, Recep Bolat 2, Servet

Detaylı

Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Kayıp Kayıp, yaşam döngüsünün her evresinde yaşanır. bağımsızlık kaybı ilişki kaybı, sağlık kaybı, iş kaybı, ekonomik kayıp, evcil hayvan kaybı, organ

Detaylı

Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD

Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD 1 Psikiyatride İlaç Etkisinin Hastalık merkezli Modeli 2 Alternatif İlaç merkezli İlaç Modeli 3 Fiziksel Tedaviler Ve Hastalık merkezli Model 1 Psikiyatride

Detaylı

Klinik Psikoloji: Ruh Hali Rahatsızlıkları. Psikolojiye Giriş. Günümüz Kriterleri. Anormallik nedir?

Klinik Psikoloji: Ruh Hali Rahatsızlıkları. Psikolojiye Giriş. Günümüz Kriterleri. Anormallik nedir? Psikolojiye Giriş İşler Kötüye Gittiğinde Olanlar: Zihinsel Bozukluklar 1. Kısım Ders 18 Klinik Psikoloji: Ruh Hali Rahatsızlıkları Susan Noeln-Hoeksema Psikoloj Profesörü Yale Üniversitesi 2 Anormallik

Detaylı

UZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER DEPRESYON

UZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER DEPRESYON UZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER DEPRESYON Depresyon en az iki hafta süren, çoğunlukla daha uzun süreyle devam eden, işlevselliği çok ciddi bir oranda bozan, tedavi edilebilir tıbbi problemlerden bir

Detaylı

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme Doç. Dr. Levent KÜEY* Özet Depresyon psikiyatrik bozukluklar arasýnda en sýk karþýlaþýlan hastalýklardan biridir. Depresif hastalarýn önemli bir

Detaylı

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD İÇERİK ALT TİPLENDİRMEDEKİ SORUNLAR KLİNİĞE YANSIMASI ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN ETKİSİ Tanısal bakı Sosyal fobi DSM-I de "Fobik

Detaylı

BİPOLAR YAŞAM DERNEĞİ http://www.bipolaryasam.org/ Bipolar II Bozukluk

BİPOLAR YAŞAM DERNEĞİ http://www.bipolaryasam.org/ Bipolar II Bozukluk BİPOLAR YAŞAM DERNEĞİ http://www.bipolaryasam.org/ Bipolar II Bozukluk Doç. Dr. Sibel Çakır İstanbul Tıp Fakültesi, Psikiyatri A.D Duygudurum Bozuklukları Birimi Açıklama 2012-2013 Araştırmacı: ELAN Danışman:

Detaylı

ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI

ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Psikoloji Lisans www.gunescocuk.com Tanım Kişinin genel duygu durumundaki bir bozulma, dış şartlara ve durumlara göre uygunsuz bir

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem V Psikiyatri Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Baran GENCER Yrd. Doç. Dr. Oğuz GÜÇLÜ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

Karşı olma-karşıt gelme bozukluğu (KO-KGB) Otorite figürlerine karşı negatiflik, karşı gelme, itaatsizlik ve düşmanlık olarak tanımlanmaktadır.

Karşı olma-karşıt gelme bozukluğu (KO-KGB) Otorite figürlerine karşı negatiflik, karşı gelme, itaatsizlik ve düşmanlık olarak tanımlanmaktadır. Tanım Karşı olma-karşıt gelme bozukluğu (KO-KGB) En az 6 ay devam eden, Otorite figürlerine karşı negatiflik, karşı gelme, itaatsizlik ve düşmanlık olarak tanımlanmaktadır. KO-KGB fiziksel saldırganlık

Detaylı

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ SUNUM PLANI: Hareketli çocuk kime denir? Klinik ilgi odağı olması gereken çocuklar hangileridir?

Detaylı

Serhat Tunç 1, Yelda Yenilmez Bilgin 2, Kürşat Altınbaş 3, Hamit Serdar Başbuğ 4 1

Serhat Tunç 1, Yelda Yenilmez Bilgin 2, Kürşat Altınbaş 3, Hamit Serdar Başbuğ 4 1 53. Ulusal Psikiyatri Kongresi, (TPD, 2017) 3-7 Ekim 2017 Bursa, Türkiye SS: 0167 5 Ekim, 2017 18.00 Özkıyım girişimi öyküsü olan ve olmayan bipolar bozukluk olgularının mizaç ve klinik özelliklerinin

Detaylı

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005 Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005 Travma Nedir? Günlük rutin işleyişi bozan, Aniden beklenmedik bir şekilde gelişen, Dehşet, kaygı ve panik yaratan, Kişinin anlamlandırma

Detaylı

Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya

Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya Þizofrenide Prodromal Belirtiler Prof. Dr. Ýsmet KIRPINAR* Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya da yazýlarýn çoðu; þizofreninin heterojen bir sendrom olduðunu, bu hastalýk için hiçbir patognomonik

Detaylı

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Huriye Tak Uzman Klinik Psikolog Türk Kızılayı Bağcılar Toplum Merkezi Sağlık ve Psikososyal Destek Programı Asistanı İÇERİK

Detaylı

Konu: Davranışın Nörokimyası. Amaç: Bu dersin sonunda öğrenciler davranışın biyokimyasal mekanizmalarını öğreneceklerdir. Öğrenim hedefleri:

Konu: Davranışın Nörokimyası. Amaç: Bu dersin sonunda öğrenciler davranışın biyokimyasal mekanizmalarını öğreneceklerdir. Öğrenim hedefleri: Tıp 1 Konu: Ruhsal Gelişim ve Psikopatoloji Kuramları Amaç: Öğrencilerin ruhsal gelişim ve psikopatoloji kuramlarının neler olduğunu öğrenmeleri ve kuramların temel özelliklerini genel hatları ile ifade

Detaylı

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR BU DERSTE ŞUNLARı KONUŞACAĞıZ: Anormal davranışı normalden nasıl ayırırız? Ruh sağlığı uzmanları tarafından kullanılan belli başlı anormal davranış modelleri nelerdir? Anormal davranışı

Detaylı

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse Perinatal Depresyon gebelik süresince veya gebeliği takip eden ilk 12 ay boyunca

Detaylı

Dürtü Kontrol Bozuklukları. Dürtü Kontrol Bozuklukları (Devam) Kleptomani 30.03.2015. Kleptomani. Yard. Doç. Dr. Emrah SONGUR.

Dürtü Kontrol Bozuklukları. Dürtü Kontrol Bozuklukları (Devam) Kleptomani 30.03.2015. Kleptomani. Yard. Doç. Dr. Emrah SONGUR. Dürtü Kontrol Bozuklukları Dürtü Kontrol Bozuklukları Yard. Doç. Dr. Emrah SONGUR Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Dürtü kontrol bozukluklarının (DKB) ortak özelliği;

Detaylı

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU Kurum ve kuruluşla ilişki bildirimi Bulunmamaktadır. Şiddet ve Suç Saldırganlık Şiddet Bireyin

Detaylı

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri Dr. Hasan KARADAĞ Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği Gündüz aşırı uykululukta genel popülasyonun % 4-6

Detaylı

Sınıflandırma ve Tanı Koyma. Osman Sezgin M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü PDR Anabilim Dalı

Sınıflandırma ve Tanı Koyma. Osman Sezgin M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü PDR Anabilim Dalı Sınıflandırma ve Tanı Koyma Osman Sezgin M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü PDR Anabilim Dalı Tanı ve sınıflandırma neden önemlidir? Sistemli, düzenli araştırma yapılabilmesi için Farklı

Detaylı

OBEZİTE VE DEPRESYON. Prof. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD.

OBEZİTE VE DEPRESYON. Prof. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD. OBEZİTE VE DEPRESYON Prof. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD. Obezite nedir? Obezite BKİ>30 kg/m² Çoğul etyolojili Kronik Tekrarlayıcı Yaşam kalitesini bozan Çeşitli

Detaylı

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Panik Atak ve Sınav Kaygısı ndan Kısa Sürede Kurtulmanın

Detaylı

ALİAĞA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME. Hazırlayan Semiramis Gülenç

ALİAĞA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME. Hazırlayan Semiramis Gülenç ALİAĞA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME Hazırlayan Semiramis Gülenç DAVRANIŞIN TANıMı Bir organizmanın gösterdiği her türlü tepki,organizmanın, çevrede ve/veya çevreyle olan ilişkisinde

Detaylı

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK TANISI KONAN BİR GRUP HASTADA OBSESYONLARIN FENOMENOLOJİK ÖZELLİKLERİ

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK TANISI KONAN BİR GRUP HASTADA OBSESYONLARIN FENOMENOLOJİK ÖZELLİKLERİ Kriz Dergisi (-): 4-8 OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK TANISI KONAN BİR GRUP HASTADA OBSESYONLARIN FENOMENOLOJİK ÖZELLİKLERİ Ayhan EĞRİLMEZ* Leyla GULSEREN" Şeref GULSEREN"* Savaş KÜLTÜR*"* Özet: Ayaktan başvuran

Detaylı

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Gebe Ergenlerin Kendilik Algıları Gebe ergenlerin puan ortalaması, diğer ergenlere göre daha yüksek tespit edilmiş!

Detaylı

Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir??

Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir?? Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem Sıklığı?? Klinik seyir?? Çocuğun ilk travmatik yaşam olayı emzirme bağlanma olumsuz sağlık koşulları yetersiz bakım Doğum Değişim İyi anne olabilecek

Detaylı

POSTPARTUM BAŞLANGIÇLI DEPRESYONDA GİDİŞ VE SONLANIM

POSTPARTUM BAŞLANGIÇLI DEPRESYONDA GİDİŞ VE SONLANIM POSTPARTUM BAŞLANGIÇLI DEPRESYONDA GİDİŞ VE SONLANIM DR FARUK UĞUZ KONYA N.E.Ü MERAM TIP FAKÜLTESI PSIKIYATRI A.D. ÖĞR. ÜYESI Açıklama Son iki yıl içinde ilaç endüstrisi vd sivil toplum kuruluşları ile

Detaylı

tedavisinde psikofarmakolji dışı tedavilerin yeri

tedavisinde psikofarmakolji dışı tedavilerin yeri tedavisinde psikofarmakolji dışı tedavilerin yeri Dr. Kadir ÖZDEL SBÜ ANKARA DIŞKAPI YILDIRIM BEYAZIT EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ PSİKİYATRİ KLİNİĞİ Obsesif kompülsif bozukluk Obsesyonlar (kopuk ve yüksüz

Detaylı

Obezite ve Yeme Alışkanlıklarının Psikolojik Temelleri

Obezite ve Yeme Alışkanlıklarının Psikolojik Temelleri Obezite ve Yeme Alışkanlıklarının Psikolojik Temelleri Prof. Dr. Yıldız Akvardar Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Neden besleniyoruz? Ruhsal gelişimde Oral Dönem (0-1 yaş) Bebeğin doyurulması,

Detaylı

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji www.gunescocuk.com Çocuk ve ergen psikiyatrisinde

Detaylı

Bipolar depresyonu ayırt etmek her zaman kolay mı?

Bipolar depresyonu ayırt etmek her zaman kolay mı? Bipolar depresyonu ayırt etmek her zaman kolay mı? Ömer AYDEMİR Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, Manisa Bipolar Depresyon Ayırt etmek çok kolay Mani/Hipomani Bipolar Depresyon

Detaylı

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ Ahmet Zihni SOYATA Selin AKIŞIK Damla İNHANLI Alp ÜÇOK İ.T.F. Psikiyatri

Detaylı

SOSYAL FOBİ. Sosyal fobide karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir.

SOSYAL FOBİ. Sosyal fobide karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir. SOSYAL FOBİ Sosyal ortamlarda başkaları tarafından inceleme altında tutulduğu korkusu performans gösterilmesi gereken durumlarda eleştirilme yada küçük düşme korkusunun yaşanmasıdır. Ve kişi bu korkunun

Detaylı

DOĞUM SONRASI DEPRESYON. Prof.Dr. Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

DOĞUM SONRASI DEPRESYON. Prof.Dr. Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD DOĞUM SONRASI DEPRESYON Prof.Dr. Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Biyolojik değişiklikler Fizyolojik bir süreç bastırılmış ve çözülmemiş çatışmalar karmaşık

Detaylı

Yatarak tedavi gören obsesif kompulsif bozukluk hastalarının klinik özellikleri

Yatarak tedavi gören obsesif kompulsif bozukluk hastalarının klinik özellikleri Cukurova Medical Journal Cukurova Med J 2017;42(1):140-146 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ DOI: 10.17826/cutf.280163 ARAŞTIRMA/RESEARCH Yatarak tedavi gören obsesif kompulsif bozukluk hastalarının

Detaylı

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ Doç. Dr. Okan Çalıyurt Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD, Edirne Temel Kavramlar Madde kötüye kullanımı Madde bağımlılığı Yoksunluk Tolerans

Detaylı

Ayşe Devrim Başterzi. Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur.

Ayşe Devrim Başterzi. Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur. Ayşe Devrim Başterzi Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur. Epidemiyoloji ve eğitim mi? Eğitim ve epidemiyoloji mi?

Detaylı

Ağrı ve psikiyatrik yaklaşım. Prof.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

Ağrı ve psikiyatrik yaklaşım. Prof.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Ağrı ve psikiyatrik yaklaşım Prof.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Ağrı Hoş olmayan bir uyaran Duygusal Algısal Bilişsel ve davranışsal Biyopsikososyal

Detaylı

İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler. Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN

İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler. Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler Araştırmacı: İpek SÖNMEZ Konuşmacı: İpek SÖNMEZ Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN Bu sunum için herhangi bir kurumdan destek alınmamıştır.

Detaylı

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Dahili Servisler Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHP) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), her 10 çocuktan birinde görülmesi, ruhsal, sosyal

Detaylı

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi. Figen Karadağ Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi. Figen Karadağ Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Figen Karadağ Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Madde kullanımı 56% Alkol Kullanımı 49% Newcomer 2006, Krishnan 2005 Başlangıçta %33, 2 yıl sonra %39 olan

Detaylı

[BİROL BAYTAN] BEYANI

[BİROL BAYTAN] BEYANI Araştırma Destekleri/ Baş Araştırıcı 10. Ulusal Pediatrik Hematoloji Kongresi 3 6 Haziran 2015, Ankara [BİROL BAYTAN] BEYANI Sunumum ile ilgili çıkar çatışmam yoktur. Çalıştığı Firma (lar) Danışman Olduğu

Detaylı

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler

Detaylı

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı Doç.Dr.Vesile Altınyazar Tüm dünyada ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindekipayı ortalama %24,9 Ülkemizde bu oran 2000 yılı için %33,5 Akılcı İlaç Kullanımı;

Detaylı

Erken boşalmamak için en iyi yardımcı kaynak için burayı tıklayın

Erken boşalmamak için en iyi yardımcı kaynak için burayı tıklayın Prematür Ejakülasyon (Erken Boşalma) Erkekler arasında Erken gelmek, Erken orgazm veya Hızlı boşalmak olarak da ifade edilen erken boşalma, cinsel ilişki sırasında erkeğin vajinaya girmeden, giriş sırasında

Detaylı

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması Suat Yalçın, Sevda Bağ SBÜ Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları EAH, 3.psikiyatri Kliniği,

Detaylı

OKB HASTALARINDA EMDR UYGULAMALARI. Doç Dr Önder Kavakcı 2017, Antalya

OKB HASTALARINDA EMDR UYGULAMALARI. Doç Dr Önder Kavakcı 2017, Antalya OKB HASTALARINDA EMDR UYGULAMALARI Doç Dr Önder Kavakcı 2017, Antalya OKB Yaşam boyu yaygınlığı %2-3 Yaşam boyu önemli sıkıntıya ve hatta yeti yitimi Yaklaşık 112 milyon insanın OKB den mustarip olduğu

Detaylı

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD 1 AÇIKLAMA 2014-2017 Araştırmacı: ---- Konuşmacı: ----- Danışman:

Detaylı

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) Şermin Yalın Sapmaz Manisa CBÜ Tıp Fakültesi Çocuk Ergen Ruh Sağlığı

Detaylı

YETİŞKİN DEHB NİN TOPLUMDAKİ YAYGINLIĞI. Dr. Hasan Herken Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniği

YETİŞKİN DEHB NİN TOPLUMDAKİ YAYGINLIĞI. Dr. Hasan Herken Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniği YETİŞKİN DEHB NİN TOPLUMDAKİ YAYGINLIĞI Dr. Hasan Herken Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniği Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: Lundbeck (Sertindol Çalışması Türkiye Koordinatörü 2008

Detaylı

On Soruda Bir Konu Destekleyici PsikoterapininUygulama Alanları. Umut Mert Aksoy Almıla Erol Demet Güleç Öyekçin Halis Ulaş

On Soruda Bir Konu Destekleyici PsikoterapininUygulama Alanları. Umut Mert Aksoy Almıla Erol Demet Güleç Öyekçin Halis Ulaş On Soruda Bir Konu Destekleyici PsikoterapininUygulama Alanları Umut Mert Aksoy Almıla Erol Demet Güleç Öyekçin Halis Ulaş Destekleyici Psikoterapinin (DP) Uygulama Alanları 1.Psikotik Bozukluklar ve DP

Detaylı

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa

Detaylı

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Dr. Berker Duman Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi BD Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları

Detaylı

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI 2012-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI 2012-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI 2012-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI STAJ DÖNEMİNDE EĞİTİM VE ÖĞRETİMDEN SORUMLU ÖĞRETİM ÜYELERİ:

Detaylı

Psikofarmakolojik Tedavilerin Bilişsel İşlevler Üzerinde Etkisi

Psikofarmakolojik Tedavilerin Bilişsel İşlevler Üzerinde Etkisi Psikofarmakolojik Tedavilerin Bilişsel İşlevler Üzerinde Etkisi Yavuz Ayhan, Ayşe Elif Anıl Yağcıoğlu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Araştırmacı Danışman Konuşmacı

Detaylı

Teknoloji Bağımlılığı

Teknoloji Bağımlılığı Teknoloji Bağımlılığı Açelya Şahin Fırat Uzman Klinik Psikolog www.monomente.com MEV Okulları Basınköy 17.11.2015 Bağımlılık nedir? Bağımlılık; herhangi bir insan, nesne veya maddeye karşı duyulan önlenemez

Detaylı

Histeri. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir.

Histeri. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir. Konversiyon bozukluğu, altta yatan organik bir neden bulunmaksızın ortaya çıkan, bayılma, felç olma ve duyu kaybı gibi nörolojik belirtilerdir. Hastalar

Detaylı

Asistanlıkta Psikoterapi Eğitimi Neden Önemlidir? Doğan Şahin İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Sosyal Psikiyatri Servisi

Asistanlıkta Psikoterapi Eğitimi Neden Önemlidir? Doğan Şahin İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Sosyal Psikiyatri Servisi Asistanlıkta Psikoterapi Eğitimi Neden Önemlidir? Doğan Şahin İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Sosyal Psikiyatri Servisi Başta ABD olmak üzere birçok ülkede tıp ve uzmanlık eğitiminde (psikiyatri dışı)temel

Detaylı

2014

2014 2014 DİKKAT EKSİKLİĞİ BOZUKLUĞU (DEB) ve MentalUP İçerik DEB e Klinik İlgi DEB Nedir? DEB in Belirtileri DEB in Zihinsel Sürece Etkileri DEB in Psikososyal Tedavisi MentalUP tan Faydalanma MentalUP İçeriği

Detaylı

DEPRESYON SAĞALTIM KILAVUZU KAYNAK KİTABI. Editörler. Olcay Yazıcı E. Timuçin Oral Simavi Vahip. Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları

DEPRESYON SAĞALTIM KILAVUZU KAYNAK KİTABI. Editörler. Olcay Yazıcı E. Timuçin Oral Simavi Vahip. Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları DEPRESYON SAĞALTIM KILAVUZU KAYNAK KİTABI Editörler Olcay Yazıcı E. Timuçin Oral Simavi Vahip Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları Olcay Yazıcı E. Timuçin Oral Simavi Vahip Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı Dönem V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Eğitim Programı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı Dönem V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Eğitim Programı 20172018 Eğitim Yılı Dönem V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Dönem Koordinatörü: Doç. Dr. Coşkun SILAN Koordinatör Yardımcısı: Yrd. Doç.

Detaylı

Siklotimik bozukluk, hipomani ve hafif þiddette

Siklotimik bozukluk, hipomani ve hafif þiddette Siklotimik Bozukluk Yrd. Doç. Dr. Adnan CANSEVER*, Prof. Dr. Aytekin ÖZÞAHÝN* Siklotimik bozukluk, hipomani ve hafif þiddette depresyon dönemlerinin sýk aralýklarla yer deðiþtirdiði, kronik bir duygudurum

Detaylı

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU Çocuğun Adı- Soyadı: Cinsiyeti: TC Kimlik No: Görüşmecinin Adı- Soyadı:

Detaylı

ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİLER & KİŞİLERARASI İLİŞKİLER TERAPİSİ PSİKOTERAPİ KURAMLARI II

ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİLER & KİŞİLERARASI İLİŞKİLER TERAPİSİ PSİKOTERAPİ KURAMLARI II ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİLER & KİŞİLERARASI İLİŞKİLER TERAPİSİ PSİKOTERAPİ KURAMLARI II ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİLER Temel varsayımlar Danışanlar hem kişisel hem de üyesi oldukları sosyal ağlar temelinde, kaynaklar

Detaylı

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK Açıklama 2008 2009 Araştırmacı: YOK Danışman: YOK Konuşmacı: YOK SİLAHLI ÇATIŞMA İLE İLİŞKİLİ TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞUNDA DİĞER BİYOLOJİK TEDAVİ SEÇENEKLERİ Dr. Cemil ÇELİK Sunumun hedefleri Silahlı

Detaylı

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,

Detaylı

Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi

Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr. Ezgi Özserezli O Evlilik ilişkisi, kişilerin psikolojik sağlığını temelden etkilemektedir.

Detaylı

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri MADDE BAĞIMLILIĞI BAĞIMLILIK Bağımlılık, bireyin kendi ruhsal ve bedensel sağlığına

Detaylı

Otizm Spektrum Bozukluğu. Tarihçe, Yaygınlık ve Nedenler

Otizm Spektrum Bozukluğu. Tarihçe, Yaygınlık ve Nedenler Otizm Spektrum Bozukluğu Tarihçe, Yaygınlık ve Nedenler Otizm Spektrum Bozukluğu OSB nöro-gelişimsel bir bozukluk ve bir özel eğitim kategorisidir. Otistik olarak da nitelendirilirler. OSB na sahip çocukların

Detaylı

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI STAJ DÖNEMİNDE EĞİTİM VE ÖĞRETİMDEN SORUMLU ÖĞRETİM ÜYELERİ:

Detaylı

Bağımlılık kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesi ve onsuz bir yaşam sürememeye başlamasıdır.

Bağımlılık kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesi ve onsuz bir yaşam sürememeye başlamasıdır. Nedir? Bağımlılık Bağımlılık kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesi ve onsuz bir yaşam sürememeye başlamasıdır. Ne Zararı Var? Teknolojinin insan hayatına sağladığı

Detaylı

PSİKİYATRİDE KÜLTÜREL FORMÜLASYON. Prof. Dr. Can Cimilli DEÜTF Psikiyatri AD

PSİKİYATRİDE KÜLTÜREL FORMÜLASYON. Prof. Dr. Can Cimilli DEÜTF Psikiyatri AD PSİKİYATRİDE KÜLTÜREL FORMÜLASYON Prof. Dr. Can Cimilli DEÜTF Psikiyatri AD AÇIKLAMA 2009-2012 Araştırmacı: - Konuşmacı: Lundbeck İlaçları AŞ (2009, 2010) Danışman: - Olgu 1 - Bize ayrımcılık yapılıyor

Detaylı