VE SIRTINIZI BAŞINIZI ARINDIRIN (74:4)

Transkript

1 VE SIRTINIZI BAŞINIZI ARINDIRIN (74:4) Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 29 Haziran 2010 Sohbeti, Allahu Akbar, Allahu Akbar, Allahu Akbar la ilaha illa Allah, w'allahu Akbar Allahu Akbar wa Lillahi l- hamd. Ya Rabbi zid Habibika izzan wa sharafa nuran wa surura, ridwanan wa sultana raghman ala anf, hadhu an shayatin alfu salat alfu salam alayka wa ala aalika wa as'habika wa muhhibbika wa tabi'in ahillaka Ya Sayyid al Awwalin wal Akhirin arwahuna tada'un laka Ya Sayyid al Awwalin wal Akhirin. raghman ala ashshayatin wa man tabi'ahum min adhnabihim khazahumullah. Elhamdulillah ve şükrü Lillah. Ve de esselamu aleyküm Ya Ibadallahi s-salihin ma bayn al mashariq wal magharib antumlana muqaddamin wa nahnu tabi'ina lakum insha Allah. Assalamu alaykum Ya Qutb uz- Zaman, Assalamu alaykum Ya Sahib az-zaman man yunkirukum, onlar ki sizi reddederler, bu dünyada bulunduğunuzu, onlar şeytandan beterdirler. Öyle bir hasetleri var ki, çok kıskançtırlar, şeytandan kıskançlığı miras aldılar, ama bir şey yapamazlar; al haqqu y'alu. Hak daima üstündür. Ve, kadhib, kezib, yalanlar, Hak üstündür ve Hakkın karşısında olan her şey, ayağımızın altındadır. Biz iddia ediyoruz Hak olanların takipçileriyiz. Raghman ala anfun. Eğer şeytan, şeytan, diavolo/iblis, onun kuyrukları bizden memnun olmayacaklarsa, kafalarına lanet insin. - şeytan - Ey Rabbımız, her türlü yanlış işten ve insanları batıllara çağıranlardan, sana koşar ve sığınırız, biz son Peygamberin vekilleri olanlara koşarız. Onlara koşarız. Ve ey insanlar, Subhanallahi l-alliyi l-azim, ben bir şey bilmem, öğrenmeye talibim, öğrendiklerimizi de yaşamaya talibiz. Ve bizi izleyenler, esselamu aleyküm. Bugün nasılsınız? Bugün kaç avro kazandınız? "Oh! Kardeşim, sadece, ekonomik krizden dolayı, bugün sadece 5 milyona ulaşabildim, 10 milyon olmasını ümit ediyordum, ancak 5 milyona ulaşabildim." "Ve siz nasılsınız kardeşimiz?" "O efendim, siz bizim başkanımızsınız, evet. Sizi bizim başımıza kim başkan yaptı? Biliyorsunuz ki bizim başbakanımız sizi başkan yaptı ve bizim başbakanımız, biliyorsunuz, onu siz çok iyi tanırsınız, ki - onların adamları diyor ki; onun üç gözü var." "Yaşıyor mu? Ne soruyorsunuz siz? Yaşıyor mu ne demek? Eğer yaşamasaydı nasıl başkanımız olurdu?" "Evet efendim, biliyorum, ve Doğu'dan Batı'ya herşeyi, toplamaya çalışıyoruz, altın yığını yapmak için! Bizim amacımız budur, çünkü bizim kralımız böyle diyor, ve bizden yemin alıyor ki dünya zenginliklerini toplayabildiğimiz kadar toplayalım diye. Ve ben bunu yapmaya gayret ediyorum. Ancak insanlar, onlar sefalet içerisindedirler, fakat biz onlardan da alabiliriz ve onları kölemiz yapıp kendimiz için çalıştırabiliriz ayrıca ne istersek onu yaptırırız, ve bilirsiniz ki başkan..." Page 1

2 "Kardeşim başkan deme! Kral de; kralımız de!" "Onun emri, bütün insanları bizim kölemiz yapmaktır." "O dostum biliyorsun ki, bazıları var ki, onlar bizim hizmetkarımız olmayı, insanların bizim hizmetkarımız olmasını reddediyorlar. Evet! Onlar insanları birisine çağırıyorlar ki onlar O'na inanıyorlar. O'nun kulları olduklarına inanıyorlar. Fakat bizim kralımız diyor ki insanların materyalist dünyanın dışında bir şeye inandırmayınız! 24 saat zarfında onların bizim için bizim kölelerimiz olarak, çalışmalarını sağlayın, ve asla kabul etmesinler ki; yukarıda gökyüzünde, cennetlerde "Biri" var diye, O'na inanmalarına engel olun! Onların bize secde etmelerini sağlayın, çünkü dünya hazinelerini biz tutuyoruz." "İnsanları bu dünya hazineleri için esir etmeye uğraşmalısınız, esir ve köle. Ve elinizden geleni yapın ki insanlar Yaradan'ın olduğuna inanmasınlar, onlara "doğa" dedirtiniz, bütün ülkelerde faaliyet gösteren büyük bir şirket kurun ve sizler saçmasapan fikirlerin direktörü olun! Bu gezegenin nasıl varlığa geldiğini soran insanları getirin ve sonra onlara öğretmelisiniz ki doğa yaptı, doğa, doğa, doğa yaptı. O seviyeye geldikleri zaman doğa nedir diye sormalarına izin vermeyin. Doğa nedir? Soramazlar! Onların idrakine sınır koymalısınız ki zaten onlar bu hayatın zevkleri ile sarhoşturlar ve doğanın ötesini soramazlar. Bu bizim avantajımızdır." Avantaj. "Ve ey kardeşlerim, bu dünyanın hazinelerine ulaşmak için çabalamalısınız ve bizler bu gezegende patronlar olmalıyız. Evet. Ve sahiplik/üstünlük bu gezegende bize ait olmalıdır. Ve bizler sahiplik yapabilmek için, sonsuz hazinelerimiz olması gerekir, böylece insanları yanlış yola çekebiliriz; ve onlar ateist olurlar, bizim emirlerimize uyarlar, ve biz buradayız." Bu şeytanın öğrettiği derstir. Şimdilerde üniversitelerde öğretilen herşey doğudan batıya, ve bunu üzülerek söylüyorum ki İslam Dünyası da bu yol üzerinedir. Kutsal kitapları hakikatın kaynağı olaraktan asla kabul etmiyorlar çünkü biliyorlar ki eğer hakikat meydana çıkarsa, onların saltanatı düşecektir. Bu yüzden herşeyi yaparken doğa diyerekten yapıyorlar, doğanın ötesinde birşey yok, böylece bu gezegendeki herşeyi kontrol etmeye çalışıyorlar. Ve kendi patronları veya kendi kralları için doğudan batıya bir saltanat kurmaya çalışıyorlar. Ve şimdilerde herkes şeytanın varlığı için, şeytanın öğretileri için destek vermektedirler, şeytana uyulsun diye ve ötesindeki gerçekler reddedilsin diye. Bunu üzülerek söylüyorum ki bütün İslam aleminin üniversiteleri var, akademileri var, yüksek okulları, kolejleri, ve hiç biriside kutsal kitaplardan bir şeyler alıp da eğitim sistemlerinde söylemiyorlar, öğretmiyorlar. Hayır! Hayır! Ancak şeytan kendi saltanatını kurmuştur. Üzgünüm ki İslami bölgeler de aynı bu yoldadırlar. Ey, merhaban Selefiler! Vahabilere 'merhaban' demiyorum, çünkü onlar cahildirler. Onlara söylemiyorum, onlara hitap edecek hiç vaktim yoktur, çünkü onların kafası hiçbir şey anlamaz. Bir eşek ne kadar anlarsa bir vahabi de o kadar anlar, daha fazla değil! Page 2

3 Şeytan binmiş sırtlarına, binek etmiş kendilerini. Ne için? İslam'ın büyük çoğunluğuna zarar vermek için! Avuçiçini ancak doldurur sayıları fakat İslam'ın büyük çoğunluğunu idare etmeye çalışırlar, ve diyorlar ki kendileri doğru yoldadırlar fakat İslam'ın büyük çoğunluğu yanlış yoldadırlar!? Bu da ne demek? Hangi ölçüye göre siz bunu iddia edersiniz? Bunu nasıl söylersiniz? Qul, hatoo burhanakum. Delil gösteriniz! Söylediğiniz şeye delil gösteriniz. Siz bazı insanlara para verdiğiniz için gözlerini açmıyorlar, konuşmak için ağzılarını da açmıyorlar! Fakat Allah'dan korkmuyorlar. Onlar için korku yok! Ve, esselamu aleyküm! Ey izleyenler, kendinizi kirlenmekten muhafaza ediniz. 'wathiyabaka fatahhir (74:4).' Yüce Allah buyuruyor, "Ey kullarım, dikkat ediniz pislik sizlere bulaşmasın," elbisenize, bedeninize, ve fikirlerinize de, o pislik bulaşmasın. Onlar kimdir? Yüce Allah diyor ki: innama almushrikuna najasun (9:28). Müşrikler, onlar necistir, pistir, doğru mu? Kirlidir. Sayıları bir avuçiçini ancak doldurur ama İslam'ın büyük çoğunluğuna İslam'ın gerçek yolunu tutmuyorlar diye, saldırıyor ve suçluyorlar, halbuki onlar yanlış yoldadırlar. Onlar İslam'ın büyük çoğunluğunu şirkin içinde olmakla suçluyorlar, fakat kendileri bunu yapıyorlar; şirk yapıp müşrik olmak. Ve yerin göğün Rabbi diyor ki, innama almushrikuna najasun. Kendinizi temizleyin! Fatahhir thiyabak. Taharet (temizlik). Söyleyin ey selefiler, İslam'da kaç çeşit temizlik vardır? Zahiri ve batıni. Dış görünüş temiz olmalıdır. Ve içerisi, ki o gerçek kişiliktir, içinizdeki. Temiz tutun! Allahumma tahhir qulubana. Bu bütün Peygamberlerin münacaatıdır, dualarıdır ki; "Ey Rabbımız!" Dışta olan kirlilik, o kolay, temizleyebilirsin. Fakat, fatahhir thiyabaka, wathiyabaka fatahhir Allah için yapılır o temizlik! Yüce Allah, O açık işaretler/ayetler gönderiyor, gökyüzünün ayetlerini ve ilhamlar, hiç malayani söz olur mu? Herkes bilir ki ne zaman giysileri kirlenirse, onları temizlemeyi ve yıkamayı. Yüce Allah Kuran-ı Kerim'de bunu mu diyor, wathiyabaka fatahhir, thiyabak. Sevb, giyisileriniz, ki ruhaniyetinize giydirildi; Bu giydiğiniz, yıkadığınız giysiler değil. Anlıyor musunuz? Sizler Arablarsınız. Anlamıyor musunuz? Anlıyorsunuz fakat bu emri tutmuyorsunuz. Yüce Allah Sübhanehu ve Teala için önemli olan bu değil. (giysilerin yıkanması) Yüce Allah'ın ilgilendiği elbiselerin yıkanması değildir. Aliyu l-aala Karimu l-mawla. Ve zakkir, bunu düşünün! Bilir misiniz 'hal min muddakkirin'? Hal min muddakkirin (Düşünüp ibret alan var mı, 54:15). Ey müminler, hiç biriniz böyle şeylere bakıp, düşünmüyorsunuz, wathiyabaka fattahhir, Mübarek Kuran, nasihat olarak başka bir şey yokmuş gibi insanlara nasihat ediyor. Ey insanlar elbiselerinizi yıkayınız mı diyor! İlahi Maksat nedir ki Allah o emrin tutulmasını istiyor, büyük bir emirdir, ve ağır bir emirdir; "Bana geliyorsunuz,"(diyor Allah). ve temiz olmalısınız. Elbiseleri, giysileri yıkayın da "Bana gelin" mi diyor?! Yüce Allah ne diyor ey selefi ulemalar? Page 3

4 Wallahu yad'au ila darissalam (10:25) ("Allah selâm yurduna davet eder") Giysilerimizi yıkıyoruz ve selamet yurduna mu gidiyoruz? MaşaAllah! Ne doğru bir anlayış bu, Selefi ulemalar! Evet, "ve Allah selam yurduna davet eder" (10:25). Bunu temizleyip, yıkayıp ve sonra selam yurduna gitmek, ha? Allahu Akbar - wa hal min muddakirin, muddakkirin, ne demektir Muddakkirin. Kimse anlamıyor, kimse düşünmüyor Mübarek Kur'an'ın ayetlerini, "wathiyabaka fatahhir". Bunu yıkıyoruz ve giyiyoruz, sonra w'allahu yada'u ila dar-as-salam. Selam yurduna yıkanmış elbiselerle mi gidiyoruz? Ha? Hatta oraya yeni(cedid) giysilerle gelin demiyor. Bana nazif, temiz ve yeni görünüşünüz, libasınızla gelin. Sizi Selam Yurduna çağırdığım vakit sizi giyindiririm, size giydiren Benim (diyor Allah). Ama önce kendinizi temizlemelisiniz. Siz kendinizi temizlediğiniz zaman, "Ben size giydiririm,"(diyor Allah.) Mübarek Kur'an - deryalar, deryalar, deryalar. Binaenaleyh, hitap olunan kesim, ki onlar kendilerine Selefi Alimler derler, sizler, hiç biriniz veya siz dinleyenler Selefi Alimlerden siz hiç böyle bir yorum işittiniz mi? Onlar konuştuğu vakit altta yazar: "Yorum yok!" Yorum yok ise anladığınız nedir? Yüce Allah kullarının temiz olmasını istiyor çünkü kendisi Kuddus'dur. Kuddus ne demektir? O bir okyanustur. Kuddus, söyle bunu, mukaddes olandır. Kutsal, kutsaldan da üstün, mukaddes. Mukaddes, Kuddus, manasına sınır yok! İstiyoruz Ya Kuddus! Hristiyanlar takdis yaparlar, ve her ümmet takdis olunmayı ister, ki bu temizlenmek demektir, bizim Rabbimizin bizden istediği gibi. O Kuddus'dur (Her türlü noksandan arınmış ve arındıran.) Subhanallahi l-alliyi l-azim, Subhanallahi l-alliyi l-azim. Onların anladığı sadece bu giysilerdir! Sahabeler, alayhimu r-ridwan, Peygamberimizin ashabı, onların giysileri, o zamanlar temizlik için sabun yoktu, fakat onlar temizlik için başka şeyler kullanıyorlardı. Her zaman yıkayamıyorlardı ve onların giysileri, biz görsek, kullanmaktan pek hoşlanacağımız giysiler değildi; Peygamberimizin Sahabelerinin giysileri. Fakat Evliya söylüyor, ve Sahabeler de söylerdi onların giysilerinden gelen güzel bir koku vardı, öylesine güzel bir kokuyu başka yerde bulamazsınız. Çünkü onlar "wathiyabaka fatahhir" ayetinin ne manaya geldiğini anladılar. Onların giydikleri giysileri, eğer bizim öyle kıyafetlerimiz olsa, her gün yıkarız, ama mana o değildir. Mana şudur ki, Yüce Allah sizlerin ruhaniyetinize giydiriyor. Ruhaniyetinizin üzerine bu cismani vücut giydiriliyor, temiz tutunuz! Temiz tutunuz. 360 organımız, 360'nı da temiz tutmalısınız. Onlar o temizliğe ulaştılar, böylece onlar bu dünyadan ayrılıp ve gömüldükten sonra bile, onların mezarları bin yıl sonra da açılsa, onlar ilk gömüldükleri gün gibidirler. Selefi Alimler anlamalısınız, Şeriat alimleri(doktorları) ve Ezher-i Şerif alimleri de anlamalıdır. Vahabilere hitap etmiyorum, onlar hiç bir şey anlamazlar! Eşekler daha iyi anlarlar, onların anlayışı daha fazladır(vahabilerden). Page 4

5 Ve bizler temiz olmaya gayret ediyoruz, çünkü temiz olmadan kimse camiye giremez. Öyle birisi nasıl Dar-ul Celal'e (Allah'ın huzuruna) davet olunur ki? Yüce Allah'ın İlahi ziyafetine. Eğer kirliyseler nasıl gelecekler ki? Bu önemlidir ve sizi temizleyecek birini bulmalısınız! Son Peygamber (sav), Arab kabilelerinden gelmiştir, ve onlar(arab kabileleri) temiz değildiler, O (Peygamber) onları temizledi, ve onların hepsi İlahi Davet'e hazır oldular. Onlar kendilerine tek öğretmen ve eğitmen olarak, Peygamber Efendimizi kabul ettiler. Şimdi bizler de, birisini bulmalıyız ki bizi temizlesin. Vahabiler insanlara saldırıyorlar, 'niye şeyhleri takip edersiniz, niye tarikatları takip edersiniz, niye ulemaları takip edersiniz diye? Serbest olmalısınız!' Serbest(başsız) yol, serbest sistem şeytan içindir ve onun takipçileri içindir, İslam'da yoktur. "Ittabi'a" Yüce Allah söylüyor, wattabi'a sabila man anaba ilayya(31:15) (Bana yönelenlerin yoluna uy.) "Bana yönelenlerin yoluna uy," sadaqallahu l-azim. Allah en çok şeref verdiğinin hürmetine bizleri affetsin, Seyyidel Evvelin vel Ahirin, Seyyidina Muhammad, sallallahu aleyhi ve sellam. Fatiha. Fatiha. Video Link: Page 5