Anafilaksi, mast hücresi ve bazofillerden IgE aracılıklı immünolojik reaksiyon
|
|
- Aysun Özcan
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 DERLEME Hacettepe T p Dergisi 2005; 36: Anafilaksi Özlem Keskin 1, Ayfer Tuncer 2 1 Uzman Dr., Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Allerji ve Astım Ünitesi, Ankara 2 Prof Dr., Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Allerji ve Astım Ünitesi, Ankara Anafilaksi, mast hücresi ve bazofillerden IgE aracılıklı immünolojik reaksiyon sonucu salınan mediatörlerin yol açtığı, ani başlayan sistemik bir aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Aynı klinik tablo IgE bağımlı olmayan diğer mekanizmalarla oluşursa anafilaktoid reaksiyon olarak adlandırılır. Son dönemlerde yapılan tanımlamalara göre birden fazla sistemin tutulduğu reaksiyonlarda hipotansiyon ve şok olmaksızın da anafilaksi tanımı kullanılabilir [1]. NS DANS Kesin olarak bilinmemekle birlikte çeşitli kaynaklarda fatal anafilaksi insidansının herhangi bir nedenle 0.4/10 6, penisilin ile 2/10 5 (7.5 milyon enjeksiyonda bir) olduğu rapor edilmiştir [2]. Amerika Birleşik Devletleri nde yılda 1,500-2,000 kişinin anafilaksiden öldüğü bildirilmiştir [2]. Atopi, cinsiyet, yaş, antijenin veriliş yolu, antijenin verilişinde süreklilik ve bir önceki reaksiyonun zamanı gibi çeşitli faktörler anafilaksi insidansını etkiler. Anafilaktik reaksiyonlar erişkinlerde ve kadınlarda daha sık görülür. Antijen ile parenteral yoldan karşılaşma hem riski arttırır hem de reaksiyonun ortaya çıkış süresi kısalır. Daha önceki reaksiyonun üzerinden geçen süre ne kadar fazla ise anafilaksi riski de o oranda azalır [3]. ETYOLOJ İlaçlar ve tanıda kullanılan ajanların yanı sıra besinler ve arı sokması en sık rastlanan anafilaksi nedenleridir. Literatürde üç büyük serinin ikisinde besinler, birinde ilaçlar ilk sırada yer almıştır. İlaçlar arasında antibiyotikler ve nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ), besinlerden yer fıstığı ve kabuklu deniz ürünleri anafilaksiden en sık sorumlu tutulan ajanlardır yılından beri görülen 411 anafilaksi vakasında en sık neden besinler (en fazla kabuklu deniz hayvanları) iken, NSAİİ ve antibiyotikler de anafilaksi nedeni olabilen ilaçları oluşturmuştur [4,5]. PATOLOJ Anafilaksiye bağlı ölümler çok hızlı gelişebileceğinden patolojik olarak hiçbir makroskobik bulgu olmayabilir. Belirgin makroskobik bulgu varlığında ise en sık solunum sisteminin (farengeal/larengeal ödem, mukus tıkacı ve/veya akciğerlerde havalanma artışı, bronş obstrüksiyonu) etkilendiği gözlenir. Bronş obstrüksiyonunun nedeni bronkospazm, submukozal ödem ve sekresyonlara, üst hava yolları ödemi ise submukozal transüda birikimine bağlıdır. Miyokard hasarı da önemli bir ölüm nedenidir. Diğer bulgular sağ ventrikül dilatasyonu, pulmoner damarların, gastrointestinal sistem lamina propriasının ve dalak sinüzoidlerinin yaygın eozinofilik infiltrasyonu ve karın organlarının ödemi şeklinde sıralanabilir. 98 H ACETTEPE T IP D ERG S
2 Anafilaksi PATOF ZYOLOJ Anafilaksi ve anafilaktoid reaksiyonlar birçok inflamatuvar yolun aktive olması sonucunda oluşur. Anafilaktik reaksiyonlar antijene özgü IgE aracılığı ile mast hücresi ve bazofil degranülasyonu sonucu gelişir. Bu reaksiyonların en sık nedenleri besinler, ilaçlar, biyolojik ajanlar, böcek ısırıkları ve sokmalarıdır. Besinlerle oluşan egzersiz anafilaksisi olgularının bir kısmında da bu mekanizma rol alır. Anafilaktoid reaksiyonlar klinik olarak anafilaksiye benzer, ancak ana patofizyolojik mekanizma farklıdır. Bu tür reaksiyonlarda mast hücresi ve bazofillerden direkt histamin salınımı, araşidonik asit metabolizmasındaki değişiklikler, immün agregatlar, sitotoksik reaksiyonlar, transfüzyon reaksiyonları gibi temel mekanizmalardan bir veya birkaçı rol oynayabilir. Mast hücre degranülasyonu herhangi bir aracı mekanizma olmadan direkt (nonantijen-ige) olabileceği gibi (radyokontrast madde, opiatlar, biyolojik maddeler, idiyopatik anafilaksi, egzersiz anafilaksisi, soğuk ve güneş ışını gibi fiziksel faktörlerle gelişen anafilaksi) endojen antijen oluşumu sonrası gelişen IgE bağımlı mast hücre degranülasyonu da söz konusu olabilir. Astımlı ve/veya nonatopik hastalarda gözlenebilen aspirin ve NSAİİ reaksiyonları (anafilaktoid reaksiyon) çoğunlukla araşidonik asit metabolizmasındaki sapma sonucunda oluşmaktadır. Buradaki temel mekanizma bu ilaçlarla oluşan siklooksijenaz enziminin inhibisyonudur. Muhtemelen mast hücre degranülasyonunu engelleyen prostaglandin E sentezi inhibisyonunun yanı sıra mast hücre degranülasyonunu arttıran lökotrien C yapımındaki artış mediatörlerin salınımını gerçekleştirmektedir. İmmün agregat anafilaksisi iki şekilde olabilir: 1. Antijen-antikor immünkompleksi oluşması ile gelişen ve çoğunlukla anafilaktoid yapıda olan (protamin, dekstran, albumin ile gözlenen) reaksiyonlar, 2. IgA eksikliği olan hastalara transfüzyon ve gammaglobulin verilmesini takiben IgE anti-iga aracılığı ile oluşan reaksiyonlar. Sitotoksik anafilaktoid reaksiyonlarda ise antijen hücreye fiksedir. Uygunsuz transfüzyon sonrası kompleman sisteminin aktivasyonu ile gelişir. Birçok ajan (örneğin; radyokontrast madde) birden fazla inflamatuvar yolu uyararak anafilaktoid reaksiyon oluşturabilir. Son dönemlerde idiyopatik anafilaksi ile ilgili yeni görüşler öne sürülmüş, bazı vakaların klinik bulgularından IgE ye karşı sentezlenen otoantikorların sorumlu olabileceği belirtilmiştir [6]. İdiyopatik anafilaksi patogenezinde T-hücre aktivasyonu ve mast hücrelerinin mediatör salma yeteneklerindeki artışın rolü olduğuna dair kanıtlar da bulunmaktadır [6,7]. BAZOF L ve MAST HÜCRE DEGRANÜLASYON SENDROMLARI Hem anafilaktik hem de anafilaktoid reaksiyonların çoğu bazofil ve mast hücre degranülasyonu sonucunda gelişir. Mast hücre degranülasyonu ile ortaya çıkan mediatörlerin oluşturduğu majör patofizyolojik olaylar düz kas spazmı (özellikle bronş, koroner arterler ve gastrointestinal sistem), vasküler geçirgenlikte artış, vazodilatasyon, sensöriyal sinir uçlarının uyarılmasıyla vagal efektör ve antidromik yolun refleks stimülasyonu, miyokard depresyonu olarak sıralanabilir. Bu patofizyolojik etkiler kızarma (flushing), ürtiker, anjiyoödem; wheezing ; kan basıncında düşme ve şok; gastrointestinal sistemde bulantı, kusma ve ishal; miyokardda iskemi gibi klinik bulguların ortaya çıkmasına neden olur. Anafilaksi ve anafilaktoid reaksiyonların oluşumunda rol alan mast hücre mediatörleri Tablo 1 de gösterilmiştir. Bu mediatörler aracılığı ile diğer inflamatuvar yollar uyarılabilir. N TR K OKS T S STEM N N UYARILMASI Anafilaksi patofizyolojisinde son dönemlerdeki en önemli gelişmelerden biri nitrik oksit (NO) in önemli bir mediatör olarak tanımlanmasıdır. NO yayılabilen bir gazdır ve hem intraselüler hem de interselüler sinyal sistemi için önemli bir habercidir. Histaminin endotel hücrelerdeki H 1 reseptörleri üzerinden gerçekleştirdiği damar geçirgenliğinde artış ve düz kas gevşetici etkileri NO üzerinden olmaktadır yılında NO, endotel kökenli gevşetici faktör olarak bilinmekteydi [8]. NO L-arjininden NO sentazın etkisiyle yapılmaktadır. Konstant (kno) ve indusibl (ino) olmak üzere iki tipi vardır. kno histamin, trombosit aktive edici faktör, lökotrienler, bradikinin ve asetilkolin gibi mediatörlerin etkisiyle saniyeler içinde sentezlenirken, ino artışı transkripsiyon düzeyinde olur. NO bronş düz kasını gevşeterek anafilakside koruyucu etki sağlarken, periferik vazodilatasyon ve damar geçirgenliğinde artışla anafilaksiyi ağırlaştırma yeteneğine sahiptir. ANAF LAKT K fiok OLUfiTURAN MEKAN ZMALAR Anafilaksi ve anafilaktoid reaksiyonlardaki hemodinamik değişiklikler başlangıçta damar içindeki sıvının kaybı ve vazodilatasyona bağlıyken bu durumu vazokonstrüksiyon ve miyokard depresyonu izler. Damar geçirgenliğindeki artış hızlı ve dramatik bir intravasküler hacim kaybına neden olur. Bu kayıp sonucunda katekolaminlerin salınması, anjiyotensin sisteminin aktivasyonu ile anjiyotensin II düzeyinde artış ve endotelin-1 (kuvvetli bir vazokonstrüktör madde) yapımı gibi kompensatuar mekanizmalar devreye girer. Gelişen bu internal kompensatuar vazopresör yanıtlar bireylerde farklı sonuçlar oluşturabilir. Bazı hastalarda periferik Cilt 36 Say
3 Keskin ve Tuncer Tablo 1. Anafilaksi ve anafilaktoid reaksiyonların oluşumunda rol alan mast hücre ve bazofil mediatörleri [10]. Mediatörler Patofizyolojik etki Klinik bulgu Histamin ve araşidonik asit Düz kas spazmı, mukus sekresyonu, Wheezing, ürtiker, anjiyoödem, flushing, kaşıntı, ishal, metabolitleri: Lökotrienler, vazodilatasyon, damar geçirgenliğinde karın ağrısı, hipotansiyon, burun akıntısı tromboksan, prostaglandinler artış, nociceptive neuron aktivasyonu, ve trombosit aktive edici faktör trombositlerin bağlanması, eozinofil aktivasyonu ve kemotaksisi Nötral proteazlar: Triptaz, Kompleman parçalarının ayrılması, C3 ü ayırarak kompleman birikmesine kimaz, karboksipeptidaz, eozinofil ve nötrofiller için kemoatraktan, neden olabilir, anjiyotensin I i anjiyotensin II ye katepsin G mast hücre aktivasyon ve degranülasyonu, dönüştürerek hipertansiyon cevabı geliştirip nöropeptidlerin ayrılması, anjiyotensin I in anjiyotensin II ye çevrilmesi semptomların azalmasına ve nöropeptidleri inaktive ederek daha fazla mast hücre aktivasyonunun neden olacağı cevabın artmasına neden olabilir Proteoglikanlar: Heparin, Antikoagülasyon, kompleman inhibisyonu, İntravasküler koagülasyonu ve komplemanların kondroitinsülfat fosfolipaz A2 ye bağlanma, eozinofiller için yenilenmesini önleyip, kininleri yenileyerek kemoatraktan, sitokin fonksiyonunun reaksiyonun şiddetini arttırabilir inhibisyonu, kinin yolunun aktivasyonu Kemoatraktanlar: Kemokinler, Hücreleri inflamasyon alanına çağırır Semptomların geç fazda tekrarlamasına veya eozinofil kemotaktik faktör reaksiyonun uzamasına kısmen neden olabilir damar direnci anormal düzeyde artarken, diğerlerinde katekolamin artışına rağmen vasküler rezistans düşer. Arteryel basıncın düşmesi sonucu kardiyak output, pulmoner wedge basınç ve pulmoner arter basıncı da düşer, pulmoner vasküler rezistans artar. Sonuçta şok akciğeri veya pulmoner ödemle birlikte erişkin respiratuar distres sendromu gelişir. Kompensatuar mekanizmaların etkin kılınamamasının anafilaksiye eğilimi arttırdığına ait görüşler mevcuttur. Anafilaktik epizodlar dinamiktir ve kardiyovasküler bulgular değişik dönemlerde farklı olabilir. Anafilaktik şokun başlangıcında sistemik damar rezistansı düşerken, geç dönemde kompensatuar vazokonstrüktör mekanizmaların etkisiyle damar direnci artabilir. Kardiyak output başlangıçta artarken, ileri dönemlerde giderek düşer. Santral venöz ve pulmoner kapiller damar basınçları ilk dönemde normalken, olay ilerledikçe düşme gösterir. Bu değişiklikleri bilmek tedavinin yönlendirilmesinde önemlidir. Geç dönemde kompensatuar vazokonstrüktör mekanizmalar etkili olduğu için presör ajanlara yanıt alınamaz. Bu nedenle sıvının yerine konulması ve tedavide hacim genişleticilerin seçilmesi uygundur. SEMPTOM ve BULGULAR Anafilaksinin klinik bulguları bu konuda yayınlanan serilere dayanılarak tartışılmalıdır. Bu şekilde taranan 1,784 vakanın klinik bulguları Tablo 2 de verilmiştir [9]. Baş ağrısı özellikle egzersizle ortaya çıkan anafilakside gözlenirken (%30), diğer anafilaksilerde nadir rastlanan bir bulgudur (%5) [10]. Tabloda verilen prototipe uymayan bulgular da olabilir. Örneğin; hiçbir deri veya solunum bulgusu olmaksızın kardiyovasküler kollaps ve şok gelişebilir. Ciddi anafilaksi geçiren 27 vakada (kalp ve solunum yetmezliği olan) deri bulgusunun sadece %70, aksine nörolojik semptom oranının %85 olduğu bildirilmiştir [11]. Reaksiyon, antijen parenteral yolla verilmişse 5-30 dakikada, oral alınmışsa ilk iki saatte gelişir. Oral alınan antijenlerle de çok hızlı reaksiyon gelişebileceği ve reaksiyon gelişimi ne kadar hızlıysa atağın da o kadar şiddetli olacağı unutulmamalıdır. Atak tamamen düzeldikten saatler sonra yeni bir epizod başlayabilir ve bu duruma bifazik anafilaksi denir. Bifazik anafilaksi %6 oranında görülebilir [12]. İlk semptomlar düzeldikten saat sonra gelişebilir [12]. Bazen de uygun tedaviye rağmen arada semptomsuz saatlerin bulunduğu, ancak günler boyu devam eden uzamış anafilaksi gözlenebilir. %1 oranında görülebilen uzamış anafilakside ölüm oranı yüksektir (%2) [12]. Bifazik anafilaksi genellikle adrenalin tedavisinin geciktiği vakalarda oluşmakta steroid tedavisi bu durumu engellemede etkili olmamaktadır. Anafilakside kardiyak bulgular değişken olabilir. Karakteristik olarak taşikardi vardır ve böylece vazodepresör reaksiyondan ayırt edilebilir. Ancak nadiren iskemi nedeniyle sol ventriküldeki Bezold-Jerish kardiyo inhibitör refleksin aktive olmasıyla bradikardi de gözlenebilir. Miyokard depresyonu sonucunda kardiyak outputun azalması günlerce devam edebilir. Koroner arter vazospazmı miyokard infarktüsüne neden olabilir. 100 H ACETTEPE T IP D ERG S
4 Anafilaksi Tablo 2. Anafilaksinin klinik bulguları [10]. Semptom ve bulgular % Deri > 90 Ürtiker ve anjiyoödem Kırmızılık Kırmızılık olmaksızın kaşıntı 2-5 Solunum sistemi Dispne, wheezing Üst hava yollarında anjiyoödem Rinit Baş dönmesi, bayılma, hipotansiyon Abdominal Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı Diğer Baş ağrısı 5-8 Substernal ağrı 4-6 Konvülziyon 1-2 Arteryel kan gazlarındaki değişiklik başlangıçta PaO 2 ve PaCO 2 nin düşmesi şeklindedir. Olay ilerledikçe hipoksi artar. Karbondioksit birikimi ve metabolik asidoza bağlı olarak ph düşebilir. Anafilaksinin sık rastlanmayan bulgularla karşımıza gelebileceği unutmamalıdır. Bazen başka hiçbir bulgu olmadan sadece bayılma gibi seyreden anafilaksi vakaları olabilir. Küçük çocuklarda anafilaksi yabancı cisim aspirasyonunu taklit edebilir. Anafilaksi nadiren adrenal kanamaya neden olabilir ve hipotansiyon dışındaki tüm semptomları düzelmiş hastalarda bu durumun göz ardı edilmemesi gerekir. AYIRICI TANI Anafilaksiyi taklit eden vazodepresör reaksiyon (vazovagal senkop) Bezold-Jarish refleksinin aktive olması sonucunda gözlenir. Vazodepresör reaksiyonların karakteristik bulguları bradikardi, hipotansiyon, solukluk, halsizlik, bulantı, kusma ve şiddetli vakalarda bilinç kaybıdır. Genellikle duygusal travma ve korku sonrasında gelişir. Vazodepresör reaksiyonda ürtiker, anjiyoödem veya flushing (yüzde ani kızarıklık) gibi anafilakside gözlenen deri bulgularının yerine solukluğun gözlenmesi ve bradikardi varlığı karakteristiktir. Flushing yapan durumlar da ayırıcı tanıda önemlidir. Flushing, karsinoid sendromda, pankreas tümörlerinde, tiroidin medüller karsinomunda, hipoglisemide, feokromasitomada, alkol alımında, otonomik epilepside, panik ataklarda ve sistemik mastositoziste gözlenebilir ve ıslak veya kuru formlarda olabilir. Kapsaisin içeren baharatlı yiyeceklerden sonra ıslak, karsinoid sendromlarda ise kuru flushing oluşabilir. Cilt 36 Say Anafilaksiye benzeyen postprandial sendromlar monosodyum glutamat (MSG), sülfitler veya histaminin neden olduğu restoran sendromları dır. Besinlerle alınan MSG göğüs ağrısı, yüzde yanma, kızarma, parestezi, terleme, baş ağrısı, çarpıntı, bulantı ve kusmaya neden olabilir. Çocuklarda ise titreme, irritabilite, çığlık atma ve deliryum gözlenebilir. MSG ye bağlı gelişen bu semptomlara çin restoranı sendromu adı verilir ve etyolojide geçici bir asetilkolin yükselmesinin olduğu düşünülmektedir. Toplumun %15-20 si az miktarda MSG ile etkilenirken, çok miktardaki MSG alımı her bireyde bu reaksiyonu oluşturur. Reaksiyon MSG alımından sonra genelde bir saat içinde ortaya çıkar, nadiren bu süre 14 saate kadar uzayabilir ve ailesel yatkınlık söz konusu olabilir [13]. Bozulmuş balık yenmesini takiben oluşan histamin zehirlenmesinin görülme sıklığı giderek artmaktadır. Reaksiyon bozulmuş balıktaki histidin karboksilleyici bakterinin histidinden histamin ve cis-urokanik asit oluşturmasıyla ilişkilidir. Cis-urokanik asit mast hücre degranülasyonunu arttırır. Histamin düzeyi yüksek olan balık tamamen normal koku ve görünüşe sahiptir. Balığın pişirilmesi reaksiyon gelişimini engellemez. Scombroidozis tuna, uskumru balığı, hamsi, ringa türü balıkların yüksek ısıda (30 C) saklanması ve Klebsiella pneumoniae, Morganella morganii gibi bakterilerin etkisiyle histamin ve cis-urokanik asit birikmesi sonucu gelişir. Scombroidoziste anafilaksidekine benzeyen kardiyovasküler, gastrointestinal, deri ve nörolojik bulgular görülür. Anafilaksiden ayırt edilmesinde aynı masada yemek yiyen diğer insanların da etkilenmesi ve serumda triptaz düzeyleri yükselmeden histaminin yükselmesi önemlidir. Endojen olarak histamin yapımının artması mastositozis ve bazı lösemi tiplerinde saptanır. Panik ataklar, somatoform anafilaksi ve vokal kord disfonksiyonu gibi organik olmayan nedenlerle de anafilaksi benzeri bulgular gözlenebilir. Herediter anjiyoödem, progesteron anafilaksisi, rekürren veya kronik ürtikerle ilişkili anafilaksi, feokromasitoma, nörolojik bozukluklar, trakeada yabancı cisim, prokain penisilinden sonra görülen psödoanafilaktik sendrom, vankomisinden sonra gözlenen kırmızı adam sendromu anafilaksinin ayırıcı tanısında düşünülmesi gereken diğer durumlardır. Kapiller kaçış sendromu anafilaksiye benzer. Anjiyoödem, gastrointestinal semptomlar, hemokonsantrasyon ve şok gelişimi ile karakterize fatal seyredebilen bir tablodur. Tekrarlayan epizodları idiyopatik anafilaksiyi düşündürür. 101
5 Keskin ve Tuncer AYIRICI TANIDA LABORATUVAR BULGULARI Anafilaksi tanısı ve ayırıcı tanısında laboratuvar bulgularından yararlanılır. Karsinoid sendrom ve feokromasitoma düşünülüyorsa kanda serotonin ve idrarda 5- hidroksi-indol asetik asit, katekolamin ve vanilmandelik asit ölçülmelidir. Histamin ve triptaz düzeylerinin tayini anafilaksi tanısı ve ayırıcı tanısında önemlidir. Plazma histamin düzeyi 5-10 dakikada artmaya başlar ve dakika yüksek kalır [14]. Hasta reaksiyondan bir saat sonra görülmüşse histamin düzeyinin yüksek olması beklenmez, ancak idrar histamin ve metabolitleri tanıda yardımcı olabilir. Serum triptaz düzeyi anafilaksinin başlangıcından dakika sonra pik yapar ve beş saat kadar yüksek kalabilir [14]. Anafilaksi tanısında serum triptazı bir-iki saat içinde (altı saatten az) ve serum histamin düzeyi 10 dakika-1 saat arasında ölçülmelidir. Mast hücrelerinde bulunan triptazın sürekli salınan alfa-triptaz ve sadece degranülasyon sırasında salınan beta-triptaz olmak üzere iki tipi olduğu bildirilmiştir. Sistemik mastositoziste normal kişilere göre alfa-triptaz artmışken, diğer nedenlerle olan anafilakside yükselmemiştir. Anafilaktik epizodda her iki grupta da beta-triptaz artar, böylelikle total triptazın (alfa + beta) beta-triptaza oranı 10 ng/ml veya daha az ise tanıda sistemik mastositozis ile ilişkili olmayan anafilaksi düşünülür. Bu oran 20 veya üzerindeyse sistemik mastositozis tanısı ile uyumludur [15]. Nedeni bilinmeyen anafilaksilerde şüphelenilen besinlerle spesifik IgE düzeyleri araştırılmalıdır. Anafilaksi epizodlarının çoğunun nedeni anlaşılmayabilir. Tanı için en önemli nokta iyi bir öykü alınması ve her epizodda bu öykünün ayrıntılı bir şekilde tekrarlanmasıdır. Besin allerjileri, baharatlar mutlaka iyi bir şekilde araştırılmalıdır. 102 ÖNLEM ve TEDAV Genel olarak anafilaksiyi engellemek zordur, ancak koruyucu önlemlerle sıklığını ve şiddetini azaltmak mümkün olabilir. İlaç allerjileri açısından iyi bir hikaye alınmalı ve hastaya allerjisi olduğu ilaç ile çapraz reaksiyon vermeyen ilaçlar önerilmeli, parenteral ilaç tedavilerinde anafilaksi riski daha yüksek olduğu için mümkünse ilaç ağızdan verilmeli, enjeksiyon gerektiğinde hasta en az dakika süreyle klinikte gözlenmelidir. İlaçların etiketlenmesi dikkatli ve doğru yapılmalı, kullanımdan önce gözden geçirilmelidir. Anafilaksi riski taşıyan insanlar durumlarını belirten kartlar taşımalı, gerektiğinde tıbbi alarm anlamında bilezikler ve kolyeler takmalı ve kendi kendilerine enjekte edebilecekleri kalem şeklinde epinefrin kitlerini (Epi-Pen) yanlarında bulundurmalıdır. Mümkünse bu hastalar beta-bloker ilaç, anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri, monoaminoksidaz inhibitörleri ve bazı trisiklik antidepresan grubu ilaçları kullanmamalıdır. Hastanın duyarlı olduğu ajanları kullanması gerektiğinde ön tedavi, provokatif challenge veya desensitizasyon gibi özel koruyucu yöntemlerin uygulanması gerekir. TEDAV Anafilaksi hızla fark edilip tedavi edilmelidir. Tedavinin acilen başlanması ölümleri engelleyebilir. Anafilaksi tedavisinde kullanılan ilaçlar Tablo 3 te verilmiştir. Hastanın durumunun tanımlanması, hava yolunun açılması, kan basıncı ve nabzın ölçülmesinin ardından bacaklar havada olacak şekilde hastaya sırt üstü yatış (supin) pozisyonu verilmesi, enjekte edilmiş bir antijen varsa enjeksiyon bölgesinin proksimaline turnike uygulanması, oksijen verilmesi, damar yolunun açılıp sıvı desteği yapılması tedavinin ilk basamaklarını oluşturur. Hastaya supin pozisyonunun verilmesi çok önemlidir. Fatal anafilaksi tanımlanan 10 vakada hastaların yatar pozisyondan ayağa kalktıklarında veya ayakta oldukları dönemde öldükleri saptanmıştır [16]. Tedavinin yapı taşını oluşturan epinefrin α-adrenoreseptörleri uyarıp damar direncini arttırarak tansiyonu yükseltir, koroner kanlanmayı düzeltirken anjiyoödemi azaltır, β 1 -reseptörleri uyararak kalpte inotropik ve kronotropik etki, β 2 -reseptörleri uyararak bronkodilatasyon oluşturur, mast hücresi ve bazofillerden inflamatuvar mediatörlerin salınımını engeller. Epinefrin sadece kliniklerde değil, aynı zamanda venom allerjisi, besin allerjisi ve idiyopatik anafilaksisi olan hastalara klinik dışında (hazır çekilmiş epinefrin = Epi-Pen) da önerilmekte, ancak uygulamada eksiklikler olmaktadır. Yapılan çalışmalarda ihtiyacı olabilecek her hastaya Epi- Pen in önerilmediği, önerilen hastaların %47 sinin Epi- Pen lerini yanlarında taşımadıkları, Epi-Pen uygulamasının hastalara öğretilmediği ve hatta ilacı öneren doktorların bir kısmının da uygulamayı bilmedikleri ortaya konmuştur [4]. Fazla gecikmeden bir yandan hasta değerlendirilirken, bir yandan da hastaya epinefrin uygulanmalıdır. Doz ve uygulama yolu atağın şiddetine göre değişebilir. Genellikle başlangıçta intramusküler (IM) yol tercih edilir. Yapılan araştırmalarda IM enjeksiyon ile subkütan yola göre daha hızlı ve yüksek plazma düzeyine ulaşıldığı saptanmıştır [17]. Yine bu çalışmaların sonucunda epinefrin vastus lateralis kasına uygulandığında deltoid kasına göre daha yüksek plazma düzeylerine ulaşmaktadır [17]. Erişkin yaş grubunda doz 1/1,000 konsantrasyonundaki epinefrinden ml ( mg), çocuklarda ise 0.01 mg/kg dır. Gerekli olursa ilk uy- H ACETTEPE T IP D ERG S
6 Anafilaksi Tablo 3. Anafilaksi tedavisinde kullanılan ilaçlar [10]. İlaç Doz ve uygulama yolu Öneri Epinefrin 1/1, ml IM (erişkin) Tüm epizodlarda ilk tercih edilecek ilaçtır ve hemen 1/1, mg/kg veya ml IM (çocuk) verilmelidir dakikada tekrarlanabilir 0.1 ml 1/1,000 epinefrin 10 ml ile dilüe edilerek IV Antihistaminikler Difenhidramin mg IM veya IV (erişkin) Uygulanış yolu atağın şiddetine göre değişir, mg PO, IM veya IV (çocuk) simetidin hipotansiyon etkisi nedeniyle yavaş Ranitidin, simetidin 4 mg/kg simetidin IV verilmelidir. Çocuklar için ranitidin ve simetidin 1 mg/kg ranitidin IV dozları tam olarak kesinleşmemiştir Kortikosteroidler 100 mg-1 g IV veya IM (erişkin), Metil prednizolon da kullanılabilir, hafif vakalarda Hidrokortizon mg IV (çocuk) mg prednizon Dirençli bronkospazm için Epinefrine yanıt vermeyen bronkospazm için İnhale beta-agonist 0.15 mg/kg (çocuk), ml (erişkin) Nadiren gereklidir Aminofilin Hacim genişleticiler Erişkinlerde 1,000-2,000 ml hızlı infüzyon, Kan basıncına göre infüzyon hızı belirlenir, Kristalloidler (salin veya Çocuklarda ilk saatte 30 ml/kg beta-bloker kullanan hastalarda daha fazla sıvı Ringer laktat) gerekebilir Kolloidler 500 ml hızlıca verilip ardından yavaş infüzyon Vazopresörler Dopamin 2-20 µg/kg/dakika (400 mg %5 dekstroz içinde) Kan basıncına göre doz ayarlanır, IV infüzyon yoğun infüzyon bakım ünitesinde uygulanır Beta-bloker kullanan hastalarda uygulanan ilaçlar Atropin sülfat mg IV (toplam 2 mg a kadar) Glukagon ilk seçilecek ilaçtır. Atropin bradikardi Glukagon Başlangıçta 1-5 mg IV, ardından varsa verilir. İpratropium wheezing için Ipratropium 5-15 µg/dakika beta-agonistlere alternatif veya ilave ilaçtır gulanan doz dakika aralıklarla iki veya üç kez tekrarlanabilir. Epinefrin uygulamasının genelde geciktirildiği, hastaların kötüleşmesinin beklendiği (çoğunlukla kardiyak veya solunum arrestinden sonra uygulandığı), yanlış doz ve uygulama yöntemi [gereksiz yere intravenöz (IV) yol kullanımı] kullanıldığı bildirilmektedir. Ciddi hipotansiyon varlığında epinefrin IV yoldan uygulanabilir. Doz hastalığın şiddetine göre ayarlanmalı ve hastalar mutlaka aritmi açısından yakından izlenmelidir. 1/10,000 konsantrasyonundaki (0.1 mg/ml) epinefrinden µg/dakika hızda, 5-10 dakika (toplam 100 µg) verilip atağın şiddetine göre dakika aralıklarla tekrarlanabilir. Hastanın damar yolu açık değilse sublingual enjeksiyon veya hasta entübe ise entübasyon kanülünden uzun bir kateter yardımıyla karinaya epinefrin uygulanabilir. Ayrıca, antijen enjeksiyonu yapılan bölgeye 0.3 ml epinefrin yapılabilir. Uygulama yolu ve uygun doz epinefrinin yan etkilerini engeller. IM olarak gerekli dozda uygulanan epinefrinin fazla bir yan etkisi görülmezken, IV yoldan veya yüksek dozda kullanılması ölümcül aritmileri ortaya çıkarabilir. IV yol sadece ciddi aritmilere müdahale edilebilecek ortamlarda uygulanmalıdır. Cilt 36 Say Antihistaminikler epinefrine ilave olarak verilebilir. Hayat kurtarıcı olmamakla birlikte özellikle kaşıntı ve ürtiker semptomlarına iyi gelir. H 1 ve H 2 reseptör antagonistinin birlikte kullanılmasının deri semptomları ve hipotansiyonu düzeltmede tek başına kullanılan H 1 reseptör antagonistine üstün olduğu gösterilmiştir [18]. Kortikosteroidlerin anafilaksi tedavisindeki yeri tam olarak bilinmemektedir. Diğer allerjik hastalıklarda kortikosteroidlerin yararlı olduğu bilgilerine dayanarak anafilakside kullanılmaktadır. Geç faz ve bifazik reaksiyonda yararlı olacağı düşünülür. Şiddetli vakalarda ve daha önce steroid tedavisi almış hastalara parenteral yoldan ve hafif vakalarda taburculuk sırasında oral olarak uygulanır. Epinefrine cevap vermeyen wheezing varlığında hastaya inhale beta-agonist verilebilir. Hasta beta-bloker alıyor ve bronkospazm epinefrin ve inhale betaagoniste rağmen düzelmiyorsa aminofilin kullanılır. Anafilaksinin akut üst solunum yolu obstrüksiyonunun haricinde en zor tedavi edilen ve hayatı en çok tehdit eden bulgusu uzamış ve derin hipotansiyondur. Sıvı tedavisi ve yüksek doz IV epinefrine rağmen düzelmeyen şiddetli hipotansiyon gözlenebilir. Hipotansi- 103
7 Keskin ve Tuncer yon nedeninin IV volüm kaybına bağlı olduğu düşünüldüğünde tedavide hızlı ve yüksek miktarda sıvının verilmesi önemlidir. Kristalloid olarak 1,000-2,000 ml laktatlı Ringer solüsyonu 5-10 ml/kg hızında beş dakika süreyle, çocuklara ise 30 ml/kg olarak bir saatte verilir. Beta-bloker kullanan hastalara verilecek sıvı daha fazla olabilir. Hipotansiyonun tedavisinde sıvı ve epinefrine ek olarak vazopresör ilaçların (dopamin 2-20 µg/kg) verilmesi gerekebilir. Beta-adrenerjik bloker alan hastalarda inotropik ve kronotropik baskılanmaya bağlı olarak refrakter hipotansiyon, bradikardi ve semptomların tekrarlaması söz konusudur. Bu hastaların tedavisinde atropin ve glukagon, tedaviye dirençli bronkospazm varsa aminofilin kullanılır. Atropin sadece bradikardiye etkilidir. Bifazik epizod riski olduğu için hafif şiddetteki vakaların iki, şiddetli vakaların 24 saat süreyle hastanede izlenmeleri gerekir. ÖLÜMLER Anafilaksiye bağlı ölüm nadirdir ve çoğu önlenebilir. Anafilakside ölüm riskini etkileyen faktörler şunlardır: 1. Astım varlığı ölüm riskini arttırmaktadır. 2. Enjeksiyonla verilen antijenlerde ağızdan alınanlara göre kardiyak arrest daha hızlı olmaktadır. 3. Reaksiyon gelişimi ne kadar hızlıysa ölüm riski o kadar fazladır. 4. Erken dönemde epinefrin verilmesi ölüm riskini azaltır. Venom anafilaksisinde şok ön plandayken, besin allerjisine bağlı anafilakside özellikle alt solunum yolları tutulmaktadır. Anafilaksiye bağlı ölümler üç gün ile 30 gün arasında görülebilmektedir. Sonuç olarak; hepimiz değişik nedenlerle oluşan anafilaksi vakaları ile karşılaşabiliriz. Tedavide en önemli nokta anafilaksi düşünülen durumlarda kliniğin kötüleşmesini beklemeden, uygun dozda ve doğru yoldan epinefrin uygulanmasının hayat kurtarıcı olduğunun bilinmesidir. Anafilaksi geçiren hastalar hem nedenin araştırılması hem de daha sonra gelişebilecek anafilaksi atağından korunma ve tedavi konusunda eğitebilmeleri için allerji uzmanları tarafından izlenmelidir. Hastalara kendi kendilerine epinefrin enjekte etmeleri mutlaka öğretilmeli ve yanlarında Epi-Pen enjektörlerini mutlaka taşımaları önerilmelidir. Kaynaklar 1. Johansson SG, Bieber T, Dahl R, et al. Revised nomenclature for allergy for global use: report of the Nomenclature Review Committee of the World Allergy Organization, October J Allergy Clin Immunol 2004; 113: Schwartz LB. New concepts in understanding anaphylaxis. 60 th AAAAI ANNIVERSARY MEETING Symposium Lieberman P. Difficult allergic drug reactions. Immunol Allergy Clin North Am 1991; 11: Kemp SF, Lockey RF, Wolf BL, Lieberman P. Anaphylaxis. A review of 266 cases. Arch Intern Med 1995; 155: Coghlan-Johnston M, Lieberman P. Demographic and clinical characteristics of anaphylaxis. J Allergy Clin Immunol 2001; 107:557 (abstract). 6. Dykewicz MS. Positive autologous serum intradermal tests in idiopathic anaphylaxis. J Allergy Clin Immunol 1999; 103(Suppl): Grammer LC, Shaughnessy MA, Harris KE, Goolsby CL. Lymphocyte subsets and activation markers in patients with acute episodes of idiopathic anaphylaxis. Ann Allergy Asthma Immunol 2000; 85: Furchgott RF. The 1996 Albert Lasker Medical Research Awards. The discovery of endothelium-derived relaxing factor and its importance in the identification of nitric oxide. JAMA 1996; 276: Lieberman PL. Anaphylaxis and anaphylactoid reactions. In: Adkinson NF, Yunginger JW, Busse WW, Bochner BS, Holgate ST, Simons FER (eds). Middleton s allergy: principles and practice. Philadelphia: Mosby, 2003; Yocum MW, Khan DA. Assessment of patients who have experienced anaphylaxis: a 3-year survey. Mayo Clin Proc 1994; 69: Soreide E, Buxrud T, Harboe S. Severe anaphylactic reactions outside hospital: etiology, symptoms and treatment. Acta Anaesthesiol Scand 1988; 32: Lee JM, Greenes DS. Biphasic anaphylactic reactions in pediatrics. Pediatrics 2000; 106: Settipane GA. The restaurant syndromes. Arch Intern Med 1986; 146: Laroche D, Vergnaud MC, Sillard B, Soufarapis H, Bricard H. Biochemical markers of anaphylactoid reactions to drugs. Comparison of plasma histamine and tryptase. Anesthesiology 1991; 75: Schwartz LB, Irani AM. Serum tryptase and the laboratory diagnosis of systemic mastocytosis. Hematol Oncol Clin North Am 2000; 14: Sicherer SH, Leung DY. Advances in allergic skin disease, anaphylaxis, and hypersensitivity reactions to foods, drugs, and insect stings. J Allergy Clin Immunol 2004; 114: Simons FE, Gu X, Simons KJ. Epinephrine absorption in adults: intramuscular versus subcutaneous injection. J Allergy Clin Immunol 2001; 108: Lin RY, Curry A, Pesola GR, et al. Improved outcomes in patients with acute allergic syndromes who are treated with combined H 1 and H 2 antagonists. Ann Emerg Med 2000; 36: H ACETTEPE T IP D ERG S
Anafilaksi de ANAFİLAKSİ
Kazalar hiçbir zaman planlı değildir Dr Afşın İPEKCİ Okmeydanı EAH Acil Tıp Kliniği İSTANBUL ANAFİLAKSİ Anafilaksi de İlk olarak 1902yılında Portierve Richettarafından tariflenmiştir. EPİDEMİYOLOJİ Gerçek
DetaylıAllerji ve Anaflaksi
Allerji ve Anaflaksi Tanım Anafilaksi: Hipotansiyon veya havayolu tıkanıklığı ile karakterize IgE bağımlı mast hücre mediatörlerinin oluşturduğu ciddi sistemik aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Anafilaktoid:
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı Uzman Dr. M. Tuğba Çöğürlü Alerji-İmmünoloji Bilim Dalı 27.03.2018 Prof.
DetaylıANAFLAKSİ. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ
ANAFLAKSİ Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ Hayatı tehdit eden birçok hastalığın ilk tanı ve tedavisi Acil Servis te yapılıyor Anafilaksi gibi, bu hastalıkları içeren kılavuzlar diğer kliniklerce
DetaylıOtakoidler ve ergot alkaloidleri
Otakoidler ve ergot alkaloidleri Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 Antihistaminikler 2 2 1 Serotonin agonistleri, antagonistleri, ergot alkaloidleri 3 3 Otakaidler Latince "autos" kendi, "akos"
DetaylıAnafilaksi İle Başvuran Olgu
Anafilaksi İle Başvuran Olgu Dr Ebru ARIK YILMAZ Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Allerji & İmmünoloji Bilim Dalı ebruarik@yahoo.com A.Ç 14 yaş erkek Daha önceden bilinen hastalığı yok Evde aniden
DetaylıHipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi. Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014
Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014 Hipersensitivite Fizyopatolojisi İmmün sistem kemoterapötik ya da biyoterapötik
DetaylıSolunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer
Solunum sistemi farmakolojisi Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 2 1 3 Havayolu, damar ve salgı bezlerinin regülasyonu Hava yollarının aferent lifleri İrritan reseptörler ve C lifleri, eksojen kimyasallara,
DetaylıTİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu
TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONLARI TİP I TİP II TİPII TİPIII TİPIV TİPIV TİPIV İmmün yanıt IgE IgG IgG IgG Th1 Th2 CTL Antijen Solübl antijen Hücre/
DetaylıAnafilaksi. Dr. Sevim Bavbek. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hst. ABD Allerjik Hastalıklar Bilim Dalı
Anafilaksi Dr. Sevim Bavbek Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hst. ABD Allerjik Hastalıklar Bilim Dalı Allerjik ı Hastalıklar Bilim Dal Plan Tanım ve klinik tanı kriterleri Prevelans-risk faktörleri
DetaylıALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi
ALLERJİ AŞILARI Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi Allerji aşıları Allerjen immunoterapi Allerjik bir hastaya giderek artan miktarlarda allerjen
DetaylıLevosimendanın farmakolojisi
Levosimendanın farmakolojisi Prof. Dr. Öner SÜZER Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji AbD 1 Konjestif kalp yetmezliği ve mortalite 2 Kaynak: BM Massie et al, Curr Opin Cardiol 1996
DetaylıAnafilaksi Nedenleri, Tan s ve Tedavisi
Karaman ve ark. Anafilaksi Nedenleri, Tan s ve Tedavisi Güncel Pediatri 2006 ; 2 : 8-12 Anafilaksi Nedenleri, Tan s ve Tedavisi Özkan Karaman*, Arzu Babayi it**, Duygu Ölmez** * Dokuz Eylül Üniversitesi,
DetaylıDr. Hülya ERCAN SARIÇOBAN
Dr. Hülya ERCAN SARIÇOBAN 8 aylık, kız, Üç gündür devam eden öksürük, hırıltılı solunum ve nefes darlığı 1 saat önce başlayan döküntüsü var Son bir aydır aralıklı olarak öksürük ve hırıltı şikayetleri
DetaylıAŞI ve ALERJİ. Prof Dr Zeynep Tamay Istanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD, Çocuk İmmunolojisi ve Alerji BD
AŞI ve ALERJİ Prof Dr Zeynep Tamay Istanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD, Çocuk İmmunolojisi ve Alerji BD Aşı reaksiyonları Non-alerjik reaksiyonlar (Hipersensitivite ) Alerjik reaksiyonlar
DetaylıASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK
ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık
DetaylıAstım Tedavisinde Kullanılan İlaçların
Bölüm 25 Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Dr. Fevzi DEMİREL Nefesle Alınan Kortizonlu İlaçların Yan Etkileri Astım tedavisinde kullanılan
DetaylıHEKİM GÖZÜ İLE ANAFLAKSİ Olgularla. Dr. Aytül Z. Sin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji ve İmmünoloji BD
HEKİM GÖZÜ İLE ANAFLAKSİ Olgularla Dr. Aytül Z. Sin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji ve İmmünoloji BD Olgu-1 Anafilaksi 47 yaşındaki sağlık memuru erkek hasta. Daha önce
DetaylıALLERJĠDE ACĠLLER. Dr Suna Asilsoy BaĢkent Ün. Çocuk Allerji- Ġmmunoloji, Adana
ALLERJĠDE ACĠLLER Dr Suna Asilsoy BaĢkent Ün. Çocuk Allerji- Ġmmunoloji, Adana Allerjik hastalıklar son yıllarda artıģ göstermektedir. Tip 1 kaynaklı reaksiyonlar hızlı baģlayıp ölüme neden olabilir. Hızlı
DetaylıHEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever
HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ Dr. Lale Sever Intradiyalitik Komplikasyonlar Sık Kalıcı morbidite Mortalite Hemodiyaliz Komplike bir işlem! Venöz basınç monitörü Hava detektörü
DetaylıLOKAL ANESTEZİ KOMPLİKASYONLARI. Yard.Doç.Dr.A.Hande ARPACI
LOKAL ANESTEZİ KOMPLİKASYONLARI Yard.Doç.Dr.A.Hande ARPACI Primer veya sekonder Hafif yada ciddi Geçici veya sürekli Anestezi Komplikasyonları Anestezik solüsyona bağlı komplikasyonlar Toksite İdiosenkrazi
DetaylıAnaflaksinin oluş mekanizması ile tetikleyici ajanların neler olduğunu, Anaflaksinin ilk tedavisindeki kritik basamaklarını
Doç. Dr. Onur POLAT Bu Ünitede; Alerji ve anaflaksi tanımlarını, Anaflaksinin oluş mekanizması ile tetikleyici ajanların neler olduğunu, Anaflaksinin klinik bulgularını, Anaflaksinin ilk tedavisindeki
DetaylıSEPSİS OLGULARI. Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı
SEPSİS OLGULARI Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı OLGU 1 30 yaş, erkek, Ateş, bilinçte kötüleşme FM: bilinç bulanık, ateş 37.5C,
DetaylıADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği
ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 03 Ekim 2017 Salı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 03 Ekim 2017 Salı Uzm. Dr. M. Tuba Çöğürlü Prof. Dr. Metin Aydoğan Kocaeli Üniversitesi Tıp
DetaylıDERLEME / REVIEW. Anafilaksi. Anaphylaxy Ayşe Tolunay OFLU. Özel Park Tıp Merkezi, Pediatri Kliniği, Afyonkarahisar
Kocatepe Tıp Dergisi Kocatepe Medical Journal 16: 77-82/Ocak 2015 DERLEME / REVIEW Anafilaksi Anaphylaxy Ayşe Tolunay OFLU Özel Park Tıp Merkezi, Pediatri Kliniği, Afyonkarahisar Geliş Tarihi / Received:
DetaylıAcil Serviste Sedasyon ve Analjezi
Acil Serviste Sedasyon ve Analjezi Journal of Clinical and Analytical Medicine Acil Tıp El Kitabı Güçlü Aydın, Ümit Kaldırım Opioidler Analjezi bilinç değişikliği yaratmadan ağrının azaltılmasıdır. Akut
DetaylıANAFLAKTİK ŞOK. Dr. Ayça Açıkalın Akpınar Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği
ANAFLAKTİK ŞOK Dr. Ayça Açıkalın Akpınar Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği ŞOK, ŞOK, ŞOK!!! ANAFLAKTİK ŞOK!!! ANAFLAKTİK ŞOK Önceden tahmin edilemeyen Ani başlayan hızlı seyreden
DetaylıAKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015
AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu
DetaylıANAFİLAKSİ YÖNETİMİ. Dr. Rana IŞIK AMERİKAN HASTANESİ ERİŞKİN İMMÜNOLOJİ ve ALLERJİ HASTALIKLARI
ANAFİLAKSİ YÖNETİMİ Dr. Rana IŞIK AMERİKAN HASTANESİ ERİŞKİN İMMÜNOLOJİ ve ALLERJİ HASTALIKLARI Olgu 1 45 y, e hasta, memur Ani bir hareketle bel ağrısı başlıyor IM diklofenak 15 dakika sonra yüzde kızarıklık,
DetaylıTanım. Allerji ve Anaflaksi. Patofizyoloji. Anaflaktik reaksiyonu tanıma. Klinik. Dr.Dilek DURMAZ AÜTF Acil Tıp ABD 10/11/2009
Tanım Allerji ve Anaflaksi Dr.Dilek DURMAZ AÜTF Acil Tıp ABD 10/11/2009 Anaflaksi; hipotansiyon veya ciddi hava yolu tıkanıklığı ile karakterize,ig E bağımlı,mast hücre mediatörlerinin oluşturduğu ciddi
DetaylıHipotermi Suda boğulma Anaflaksi
Hipotermi Suda boğulma Anaflaksi Doç. Dr. Lale YÜCEYAR Hipotermi Tanım: Kor sıcaklığı < 35 C (düşük okuyabilir termometre) (Özofageal, rektal,timpanik) Hafif 32-35 C Orta 30-32 C Ağır < 30 C Hipotermi
DetaylıTONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI
TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI Akut tonsillofarenjit veya çocukluk çağında daha sık karşılaşılan klinik tablosu ile tonsillit, farinks ve tonsil dokusunun inflamasyonudur ve doktora başvuruların
DetaylıAnestezi ve Termoregülasyon
Anestezi ve Termoregülasyon Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O. Termoregülasyon Nedir? Isının düzenlenmesi, korunması, ideal aralığa getirilmesi amacıyla vücudun meydana getirdiği
DetaylıMagnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI
Magnezyum (Mg ++ ) MAGNEZYUM, KLOR VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Dr Ali Erhan NOKAY AÜTF Acil Tıp AD 2009 Büyük kısmı intraselüler yerleşimlidir Normal serum düzeyi: 1.5-2,5 meq/l Hücre içinde meydana gelen
DetaylıKVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM
KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM YOĞUN BAKIMA HASTANIN KABULÜ Açık kalp ameliyatı yapılan hastaların ameliyathaneden yoğun bakıma transferi entübe
DetaylıEngraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ
Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Sendromu Veno- Oklüzif Hastalık Engraftman Sendromu Hemşirelik İzlemi Vakamızda: KİT (+14)-
DetaylıSunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV
Sunu planı NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON DOÇ. DR. HAKAN TOPAÇOĞLU İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Neden Endikasyonlar Kontrendikasyonlar Hasta seçilmesi Komplikasyonlar Solunum yetmezliği IMV
DetaylıBradiaritmiler. Sinüs Bradikardisi. Birinci Derece AV blok. Birinci Derece AV blok. Bradisritmiler
Bradiaritmiler Bradisritmiler Dr. Ali Vefa SAYRAÇ Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı 20/10/2009 Sinüs bradikardisi Birinci derece AV blok (20msn den uzun PR) İkinci derece AV blok
DetaylıAstımlı Olgularda Resüsitasyon
Patofizyoloji Astımlı Olgularda Resüsitasyon Ciddi bronkospazm Havayolu enflamasyonu Muköz tıkaçlar Hava yolu direncinde artma Asfiksi Ölüme yol açan komplikasyonlar Tansiyon pnömotoraks Pnömomediastinum
DetaylıORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI
ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI Organizmalarda daha öncede belirtildiği gibi hücresel ve humoral bağışıklık bağışıklık reaksiyonları vardır. Bunlara ilave olarak immünoljik tolerans adı verilen
DetaylıAkut böbrek hasarının (ABH) önlenmesi: hangi sıvıyı tercih edelim? Doç.Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı
Akut böbrek hasarının (ABH) önlenmesi: hangi sıvıyı tercih edelim? Doç.Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı ABH nın önlenmesi neden önemli >2 kreatinin tayini yapılmış, 9210 yoğun
DetaylıOlgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları
Sunum planı Olgularla Kan Gazı Değerlendirilmesi Dr. Ayhan ÖZHASENEKLER Acil Tıp Uzmanı Diyarbakır Devlet Hastanesi Neden Arteryel Kan Gazı ( AKG)? Değerlendirilen Parametreler Neler? Asit-Baz Dengesi
DetaylıAllerjik reaksiyonlar
1 Allerjik reaksiyonlar Antijenik uyarı sonucunda, ani başlangıçlı, hafif lokal erüpsiyonlardan hayatı tehdit edebilen multisistemik acillere dönüşme potansiyeli olan reaksiyonlardır. 2 Anaflaksi Sensitize
DetaylıBugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi
Hipertansiyon Tedavisi: Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Sıklık Yolaçtığı sorunlar Nedenler Kan basıncı hedefleri Tedavi Dünyada Mortalite
DetaylıANAFLAKSİ. Derya Ufuk Altıntaş. Ç.Ü Tıp Fakültesi Çocuk Allerji ve İmmünoloji BD
ANAFLAKSİ Derya Ufuk Altıntaş Ç.Ü Tıp Fakültesi Çocuk Allerji ve İmmünoloji BD TANIM Vücuda alınan yabancı maddelere karşı gelişen hayatı tehdit eden allerjik bir reaksiyondur. TERMİNOLOJİ ANAFİLAKSİ İmmünolojik
Detaylı%5 Her iki ebeveyn atopik
ALLERJİ TESTLERİ Dr.ALEV ÖKTEM Düzen Laboratuvarlar Grubu Allerji Allerji vücudumuzun bağışıklık sisteminin çevremizde bulunan ve zararlı olmayan bazı maddelere karşı, ki bunlara allerjen denir, aşırı
DetaylıHipoglisemi Tedavisi. Dr. Ömer Salt. Acil Tıp Uzmanı Yozgat/Türkiye
Hipoglisemi Tedavisi Dr. Ömer Salt Acil Tıp Uzmanı Yozgat/Türkiye Hipoglisemi sınıflaması Hafif hipoglisemi adrenerjik bulgular kan şekeri
DetaylıANAFİLAKSİ. İnt. Dr. Hande Engin Kasım 2011
ANAFİLAKSİ İnt. Dr. Hande Engin Kasım 2011 Ani Hızlı Sistemik Fatal ANAFILAKSI ; Duyarlı kişilerde yabancı antijenle karşılaşma sonucunda oluşan, IgE aracılığı ile mast ve bazofil hücrelerinden kimyasal
DetaylıAnafilaksi: Tan ve Tedavi
Anafilaksi: Tan ve Tedavi Dr. Sevim BAVBEK Ankara Üniversitesi T p Fakültesi, Göğüs Hastal klar Anabilim Dal, Allerjik Hastal klar Bilim Dal, ANKARA Anaphylaxis: Diagnosis and Treatment Anahtar Kelimeler:
DetaylıAnafilaksi olgu senaryoları
Anafilaksi olgu senaryoları Sekiz aylık bebek, kahvaltıda aile için hazırlanan sahanda yumurtadan ekmeğin ucuyla verilmesinden 20 dakika sonra tüm vücunda yaygın kızarma, dudaklarda şişme ve göğsünde hırıltı
DetaylıANAFİLAKSİ. Dr Suna Asilsoy
ANAFİLAKSİ Dr Suna Asilsoy Akış şeması Tanım Patogenez Sıklık Nedenleri Klinik bulgular Tanı Tedavi Tanım Yaşamı tehdit eden ani başlangıçlı sistemik aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Genellikle IgE kaynaklıdır
DetaylıAnestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler
Anestezi Uygulama II 2017-2018 Bahar / Ders:9 Anestezi ve Emboliler Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI Emboli Nedir? Damarlarda dolaşan kan içerisine hava ya da yabancı cisim girişine bağlı olarak, dolaşımı engelleyen
DetaylıIX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011
ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik
DetaylıAdrenal yetmezlik var mı? Kortikosteroid verelim mi? Prof.Dr.Bilgin CÖMERT Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Yoğun Bakım BD
Adrenal yetmezlik var mı? Kortikosteroid verelim mi? Prof.Dr.Bilgin CÖMERT Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Yoğun Bakım BD Adrenal Yetmezlik Yapısal hasar Hipotalamus Hipofiz Adrenal
DetaylıBÖCEK ALLERJİLERİ. Doç. Dr. Emel Kurt Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD- Allerji Bilim Dalı
BÖCEK ALLERJİLERİ Doç. Dr. Emel Kurt Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD- Allerji Bilim Dalı Konuşma akışı Epidemiyolojik bilgi Arılar Reaksiyon özellikleri Tanı Tedavi Anaflaksi ile
DetaylıASTIM EPİDEMİYOLOJİ PATOFİZYOLOJİ 31.01.2012 HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI
ASTIM Dr. Bengü MUTLU Bir çok uyarıya karşı artan havayolu cevabı ile karakterize kronik inflamatuar bir hastalıktır İnflamatuar süreçte mast hücreleri, eozinofiller, T lenfositler, makrofajlar, nötrofiller,
DetaylıKlinikte Analjeziklerin Kullanımı. Dr.Emine Nur TOZAN
Klinikte Analjeziklerin Kullanımı Dr.Emine Nur TOZAN Analjezikler Hastaya uygulanacak ilk ağrı kontrol yöntemi analjeziklerin verilmesidir. İdeal bir analjezik Oral yoldan kullanıldığında etkili olabilmeli
Detaylı2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi?
DEMİR EKSİKLİĞİ 1. Demir eksikliği anemisi nedir? Demir eksikliği anemisi : kan hücrelerinin yapımı için gerekli olan demirin dışarıdan besinlerle yetersiz alınması yada vücuttan aşırı miktarda kaybedilmesi
Detaylı27/04/16. Sunu Planı YANIKLI NON-SEPTİK HASTADA VOLÜM REPLASMANI. Patofizyoloji. Patofizyoloji. Yanık tipleri Patofizyoloji Volüm Replasmanı
Sunu Planı YANIKLI NON-SEPTİK HASTADA VOLÜM REPLASMANI Selim TURHANOĞLU Mustafa Kemal Üniversitesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Yanık tipleri Volüm Replasmanı Hesaplanması Uygulanması Takibi
DetaylıKAYNAK:Türk hematoloji derneği
KAYNAK:Türk hematoloji derneği HİT, heparinin tetiklediği bir immün yanıt sonucu, trombositlerin antikor aracılı aktivasyonu ve buna bağlı tüketimi ile oluşan, trombositopeni ve tromboz ile karakterize
DetaylıEGZERSİZ VE TERMAL STRES. Prof.Dr.Fadıl ÖZYENER
EGZERSİZ VE TERMAL STRES Prof.Dr.Fadıl ÖZYENER TERMAL DENGE ısı üretimi BMH Kas etkinliği Hormonlar Besinlerin termik etkisi Postur Çevre ısısı Vücut ısısı (37 o C±1) ısı kaybı konveksiyon, radyasyon,
DetaylıTANIM ANİ KARDİYAK ÖLÜM ANİ KARDİYAK ÖLÜM (AKÖ) NEDİR? ŞU ANKİ RESÜTASYONDAKİ TANI ALMIŞ KARDİYAK HASTALIĞI OLAN VEYA OLMAYAN KİŞİLERDE KISA
ANİ KARDİYAK ÖLÜM DR.FERDA CELEBCİ AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D. 01/09/2009 ANİ KARDİYAK ÖLÜM (AKÖ) NEDİR? TANIM TANI ALMIŞ KARDİYAK HASTALIĞI OLAN VEYA OLMAYAN KİŞİLERDE KISA SÜREDE GELİŞEN (GENELLİKLE
DetaylıYoğun Bakımda Nörolojik Resüsitasyon
Yoğun Bakımda Nörolojik Resüsitasyon Dr.Canan Aykut Bingöl Yeditepe Üniversite Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Kardiak Arrest 200 000-375 000 kardiak arrest/yıl (ABD) %20 spontan dolaşım sağlanıyor
DetaylıBu Ünitede; Şokun Tanımı Fizyopatoloji Şokta sınıflandırma Klinik Özellikler Tedavi anlatılacaktır
Doç. Dr. Onur POLAT Bu Ünitede; Şokun Tanımı Fizyopatoloji Şokta sınıflandırma Klinik Özellikler Tedavi anlatılacaktır Öğrenim Hedefleri; Şokun genel tanımını Şoktaki genel fizyopatoloji ve kompanzasyon
DetaylıYaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011
Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını
DetaylıKAN VE SIVI RESÜSİTASYO N -1 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ
KAN VE SIVI RESÜSİTASYO N -1 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ 03-11-2009 Doku hipoperfüzyonu ve organ hasarı oluşturan, intravasküler volüm kaybının ilk tedavisi
DetaylıBİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii. Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL
BİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL HASTAYI POLİKLİNİKTE NASIL DEĞERLENDİRELİM? 1) Klinik özellikler ( semptom, bulgu, eşlik eden hastalıklar) Reaksiyon ilaç aşırı duyarlılık
DetaylıASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR. Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD
ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD Astım-Yeni biyolojik tedaviler Omalizumab (Anti-IgE) Mepolizumab
DetaylıAnaflaksi ANAPHYLAXIS
ANAFLAKSİ Sadık DEMİRSOY Anaflaksi ANAPHYLAXIS Dr. Sadık DEMİRSOY a a Çocuk Allerji ve Astım BD, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, ANKARA Özet Anaflaksi IgE aracılığı ile mast ve bazofil hücrelerinden kimyasal
DetaylıDisritmiler, Ölümcül Disritmiler ve Elektriksel Tedaviler
Disritmiler, Ölümcül Disritmiler ve Elektriksel Tedaviler Olgu 45 yaşında Hipertansiyon için Amlodipin 5 mg Sigara (+) Yoğun alkol kullanımı sonrası fenalık hissi Bilinci bulanık Tedavi? Aritmili Hastaya
DetaylıKARDİYOJENİK ŞOK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI
KARDİYOJENİK ŞOK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI KARDİYOJENİK ŞOK-TANIM Ø Kardiyojenik şok (KŞ), kardiyak yetersizliğe bağlı uç-organ hipoperfüzyonudur. Ø KŞ taki hemodinamik
DetaylıKULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
KULLANMA TALİMATI MYODİN 4mg/2ml IM ampul Kas üzerine uygulanır. Etkin madde: Her bir ampulde 4 mg Tiyokolşikosid Yardımcı maddeler: Sodyum klorür, hidroklorik asit, sitrik asit monohidrat, susuz sodyum
DetaylıKULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
KULLANMA TALİMATI MUSCOFLEX 4 mg/2 ml I.M. enjeksiyon için solüsyon içeren ampul Kas içine uygulanır. Etkin madde: Her bir ampulde 4 mg Tiyokolşikosid Yardımcı maddeler: Sodyum klorür, enjeksiyonluk su
DetaylıInternational Guidelines for Management of Severe Sepsis and Septic Shock: Dr. Merve Gü eş Öza dı
International Guidelines for Management of Severe Sepsis and Septic Shock: 2012 Dr. Merve Gü eş Öza dı 03.11.2015 Ta ı Sepsis; keli e olarak Yu a lıları kulla dığı putrid kokuş a de türetil iştir. The
DetaylıGenel olarak solunum yolu yakınmaları arasında en sık karşılaşılan problemlerin başında
Bölüm 35 Öksürük Yapan İlaçlar ve Astım Öksürük Yapan İlaçlar ve Astım Dr. Özgür KARTAL Genel olarak solunum yolu yakınmaları arasında en sık karşılaşılan problemlerin başında kuru öksürük gelmektedir.
Detaylıİlaç Allerjisi İle Oluşan Klinik Sendromlar
İlaç Allerjisi İle Oluşan Klinik Sendromlar Hepatik reaksiyonlar Çoğu ilaç kolestatik ya da hepatoselüler karaciğer değişikliklerine neden olur. Paraaminosalisilik asit, sülfonamidler, fenotiazinler karaciğerin
DetaylıFibrinolytics
ANTİPLATELET İLAÇLAR Fibrinolytics Adezyon Aktivasyon (agonist bağlanma) Agregasyon Aktivasyon (şekil değişikliği) Antiplatelet İlaçlar Antiplatelet ilaçlar Asetilsalisilik asit (aspirin) P2Y12 antagonistleri
DetaylıGöğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016
Göğüs Ağrısı Olan Hasta Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı??? Yan ağrısı? Sırt ağrısı? Mide ağrısı? Karın ağrısı? Boğaz ağrısı? Omuz ağrısı? Meme ağrısı? Akut Göğüs Ağrısı Aniden başlar-tipik
DetaylıKAN AKIMININ KONTROLÜ. 1- Otoregülasyon veya Miyojenik Regülasyon 2- Metabolik Regülasyon KAN AKIMININ LOKAL KONTROLÜ DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ IV
KAN AKIMININ KONTROLÜ Nöronal Humoral Lokal Otonom Sinir Sistemi Plazma Epinefrin, Anjiyotensin II, Vazopressin, İyonlar Akut Kontrol DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ IV Uzun Süreli Kontrol Dr. Nevzat KAHVECİ
DetaylıZoladex LA 10.8 mg Depot (Subkütan Implant)
1 Zoladex LA 10.8 mg Depot (Subkütan Implant) 2 Prospektüs 3 Zoladex LA 10.8 mg Depot (Subkütan Implant) Steril,apirojen Formülü Beher Zoladex LA Subkütan implant, enjektör içinde, uygulamaya hazır, beyaz
DetaylıVIII. FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013
ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ VIII. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KALITSAL FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ Dr. M. Cem Ar ve THD Hemofili Bilimsel
DetaylıMultipl organ yetmezliği ve refrakter hipotansiyon
SEPSİS S VE TANI KRİTERLER TERLERİ Orhan ÇINAR Yrd.Doç.Dr..Dr. GATA Acil Tıp T p Anabilim Dalı XI. Acil Tıp Güz Sempozyumu Samsun 2010 Epidemiyoloji ABD de yılda 750.000 hasta Her gün 500 ölüm %20-50 mortalite
DetaylıARİTMİ TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL
ARİTMİ TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL ARİTMİ TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR 1) BRADİKARDİK İLAÇLAR 2) TAŞİKARDİK İLAÇLAR Kalp, kendi kendine uyarı çıkarma ve iletebilme özelliğine
DetaylıYüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı
Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:
DetaylıRESUSİTASYON FARMAKOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN
RESUSİTASYON FARMAKOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Resusitasyon, solunumu veya kan dolaşımı durmuş bir kişiye dışarıdan yapılan destekleyici müdahalelerdir. Kardiyopulmoner Resusitasyon (CPR) KARDİYAK
DetaylıİMMÜNOLOJİK TRANSFÜZYON REAKSİYONLARI: DİĞERLERİ. Prof.Dr. Levent Ündar Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi
İMMÜNOLOJİK TRANSFÜZYON REAKSİYONLARI: DİĞERLERİ Prof.Dr. Levent Ündar Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi İMMÜNOLOJİK Hemolitik Akut Gecikmiş Tipte Ateş Reaksiyonları (FnhTR) Akut Akciğer Hasarı (TRALI)
DetaylıSunum planı. Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet
Sunum planı Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet En sık hekime başvuru nedeni Okul çağındaki çocuklarda %35-40 viral enfeksiyonlar sonrası 10 gün %10 çocukta 25 günü geçer. Neye öksürük
DetaylıArı sokmalarında mast hc ve bazofillerden ani mediyator salınımı görülür. Anafilaksi sırasında serum triptaz düzeyinde (aktif mature B triptaz )
Arı sokmalarında mast hc ve bazofillerden ani mediyator salınımı görülür. Anafilaksi sırasında serum triptaz düzeyinde (aktif mature B triptaz ) artış gösterilmesi tanıyı doğrular. VIT ve böcek sokmalarında
DetaylıACS de yeni biyolojik markırlar MEHMET KOŞARGELİR HNH 2014-DEDEMAN
ACS de yeni biyolojik markırlar MEHMET KOŞARGELİR HNH 2014-DEDEMAN Biyomarkırlar (Tanı) Sınıf 1: Faydalı (Kanıt seviyesi:a) Kardiak spesifik troponin (troponin I veya T hangisi kullanılıyorsa) ACS semptomları
DetaylıYrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD
Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD KOMPLEMAN SİSTEMİ Kompleman sistem, (Compleman system) veya tamamlayıcı sistem, bir canlıdan patojenlerin temizlenmesine yardım eden biyokimyasal
DetaylıKULLANMA TAL MATI MAXTH O 4 mg/2 ml M Enjeksiyon çin Çözelti çeren Ampul Kas içine uygulanır. Etkin madde Yardımcı maddeler : Bu ilacı kullanmaya ba
KULLANMA TALİMATI MAXTHİO 4 mg/2 ml İM Enjeksiyon İçin Çözelti İçeren Ampul Kas içine uygulanır. Etkin madde: Her bir ampulde 4 mg Tiyokolşikosid Yardımcı maddeler: Sodyum klorür, sitrik asit monohidrat,
DetaylıYrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D.
Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D. Sunu Planı Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi ve fizyolojisi Etiyoloji Klinik Tanı Tedavi Tanım ve Epidemiyoloji
DetaylıKansız kişilerde görülebilecek belirtileri
Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın
DetaylıYılan-akrep Zehirlenmeleri
Yılan-akrep Zehirlenmeleri Dünyada 2500 kadar yılan türü olduğu tahmin edilmekte, 1/3 ü insanlar için tehlikeli Türkiye deki 41yılan türünden 28 i zehirsiz, 1/3 ü zehirlidir. Zehirli yılanların; 10 türü
DetaylıSağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı
Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı 17 MAYIS 2013 Dünya Hipertansiyon Ligi Girişimidir. 17 MAYIS 2013 Dünya Hipertansiyon Ligi Girişimidir. Hipertansiyon Nedir? Çoğunlukla yüksek kan basıncı olarak
DetaylıPostoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD
Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD GT, 62 y, kadın Nüks tiroid papiller CA Kitle eksizyonu (özefagus ve trake den sıyırılarak) + Sağ fonksiyonel; sol radikal
DetaylıÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir.
ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI ETACİD % 0,05 Nazal Sprey 2. BİLEŞİM Etkin madde: Mometazon furoat 50 mikrogram/püskürtme 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ETACİD erişkinler, adolesanlar ve 6-11 yaş arasındaki çocuklarda
DetaylıTip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü
Tip 1 diyabete giriş Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü ENTERNASYONAL EKSPER KOMİTE TARAFINDAN HAZIRLANAN DİABETİN YENİ SINIFLAMASI 1 - Tip 1 Diabetes
DetaylıACİL SERVİSTE ŞOK YÖNETİMİ
ACİL SERVİSTE ŞOK YÖNETİMİ Yrd. Doç. Dr. Z. Defne DÜNDAR Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fak. Acil Tıp AD. KONYA ŞOK Sistemik doku perfüzyonu bozulduğu ve dokulara oksijen sunumunun azaldığı klinik
Detaylı