Cemil Kul, Ahmet Üçvet, Soner Gürsoy, Halil Tözüm, Ata Öztürk, Sinan Anar, Serdar Sirzai, fiener Y ld r m

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Cemil Kul, Ahmet Üçvet, Soner Gürsoy, Halil Tözüm, Ata Öztürk, Sinan Anar, Serdar Sirzai, fiener Y ld r m"

Transkript

1 PS 203 SPONTAN PNÖMOTORAKS SONUÇLARIMIZ Cemil Kul, Ahmet Üçvet, Soner Gürsoy, Halil Tözüm, Ata Öztürk, Sinan Anar, Serdar Sirzai, fiener Y ld r m Dr. Suat Seren Gö üs Hastal klar ve Cerrahisi E itim ve Araflt rma Hastanesi, Gö üs Cerrahi Klini i, zmir Spontan pnömotorakslarda tedavi planlamas genellikle az invazivden invazive do ru planlan r. Klini imizde Ocak 2005-Aral k 2007 y llar aras nda toplam 510 olguya pnömotoraks tan s yla cerrahi müdahale uyguland. Olgular n 389 u erkek, 121 i kad nd. 448 olgu spontan pnömotoraks olarak de erlendirildi. Bu olgular n 344 ü primer (E/K;259/85), 104 ü sekonder (E/K; 76/28) idi. Tüp torakostomi olgular n büyük ço unlu unda yeterli iken (n:472 ), 38 olguya operatif tedavi gerekti. PS 204 GÖ ÜS TRAVMALARINDA MALUL YETLER N DE ERLEND R LMES Özlem Saniye çmeli 1, Belk s Yapar 1, Sema Umut 2, Kamil Hasan Tüzün 3, Nur Birgen 1 1 Adalet Bakanl Adli T p Kurumu 2 stanbul Üniversitesi Cerahpafla T p Fakültesi, Gö üs Hastal klar ve Tüberküloz Anabilim Dal, stanbul 3 stanbul Üniversitesi Cerahpafla T p Fakültesi, Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dal, stanbul Herhangi bir travma (ifl kazas, trafik kazas, ateflli silah yaralanmas vs.) sonucunda meydana gelen ve insan vücudunun bütünlü ünü farkl a rl k derecelerinde bozan yaralanmalar n ya da çal flt klar meslekle ilgili ortam koflullar ndan kaynaklanan veya bu ortamlarda kullan lan fiziksel ve kimyasal ajanlara ba l olarak vücut organ ve dokular nda meydana gelen rahats zl klar n (silikozis, asbestozis, pansitopeni vs.) uygulanan tüm tedavilerden sonra tamamen iyileflmeyip, bu ar zan n sekel halinde devam etmesi durumuna malul olma hali veya k saca maluliyet ad verilmektedir. Bu çal flmada, gö se vaki travmalarda yaralanmalar n hangi alanlarda görüldü ü, gö üs travmalar sonras ortaya ç kan sakatl klar n oran n n ne oldu u, hangi bölümde olan yaralanmalar n daha çok sekel b rakt, bunlara ba l ne oranda maluliyet görüldü ü ve mevcut tüzüklerin kalan sekelleri de erlendirmede yeterli olup olmad n n araflt r lm flt r. 3. Adli T p htisas Kurulu na tarihleri aras nda maluliyet oranlar n n hesaplanmas amac yla gönderilen dosyalarda gö üs travmas bulunan olgular n yafl, cinsiyet, yaralanma tipi, olay tarihinde tespit edilen lezyonlar, Kurulumuzdaki muayene bulgular, maluliyet oran, iyileflme süresi incelenmifltir. Olgular n %24 ü kad n, %76 s erkek olup yafl ortalamas 35,5 y l idi. Travmalar n %80 inin nedeni trafik kazas idi. Di er travma nedenleri yüksekten düflme, ateflli silah yaralanmas, delici kesici alet yaralanmas, tren kazas, darp idi. Bu travmalara ba l olay tarihinde tespit edilen yaralanmalar kot fraktürü, hemotoraks, pnömotoraks, hemopnömotoraks, akci er kontüzyonu, perikardiyal efüzyon, diyafragma rüptürü, bronfl rüptürüydü. Meydana gelen sekellerin 85/9529 karar say l Sosyal Sigortalar Sa l k fllemleri Tüzü ü hükümlerine göre de erlendirilerek tespit edilen maluliyet oranlar incelendi inde meydana gelen yaralanmalar n %8 inin solunum fonksiyon bozuklu u yaparak kal c maluliyet b rakt görülmüfltür. PS 205 KOLONOSKOP SONRASINDA ORTAYA ÇIKAN PNÖMOTORAKS, PNÖMOMED AST NUM, PNÖMOPER TONEUM VE YAYGIN C LT ALTI AMF ZEM : OLGU SUNUMU Atilla Pekçolaklar, Adnan Sayar, Muzaffer Metin, Necati Ç tak, Abdulaziz Kök, Alper Çelikten, Akif Turna, Atilla Gürses Yedikule Gö üs Hastal klar ve Gö üs Cerrahisi E itim ve Araflt rma Hastanesi, 1. Cerrahi Klini i, stanbul Girifl: Toraks travmalar nda gö üs duvar, akci er, trakeobronflial a aç veya özofagusta olan hasar sonucunda, pnömotoraks, pnömomediasten, pnömoperitoneum geliflebilir. Kolonoskopinin torakal komplikasyonlar ise, oldukça nadirdir. Olgu: 64 yafl nda bayan hasta, yaklafl k bir y ld r devam eden kar n a r s sebebiyle, özel bir Cerrahi hastanesinde tan sal kolonoskopi uygulanm fl. Sonras nda nefes darl ve yayg n ilerleyen cilt alt amfizemi geliflmesi üzerine, toraks ve bat n tomografisi çektirilen hastada Sol pnömotoraks, pnömomediasten, yayg n cilt alt amfizemi ve pnömoperitoneum saptanmas üzerine acil servisimize sevk edilmifltir. Hastan n PA akci er grafisinde sol pnömotoraks ve fizik muayenesinde yayg n cilt alt amfizemi saptand, sol hemitoraksta solunum sesleri al nam yordu. Taflipne izlenmekteydi. Bat n muayenesinde defans, rebound saptanmad. Öz ve soygeçmiflinde bir özellik bulunmayan ve sigara kullan m öyküsü olmayan hastaya sol midklavikular hat 5. ika dan tüp torakostomi ve kapal sualt drenaj uyguland ve negatif sisteme ba land. Hava kaçaklar 3. gün kaybolan ve PA akci er grafisinde ekspansiyonu tam olarak saptanan hastan n cilt alt amfizemi ve nefes darl kayboldu, toraks tüpü sonland r ld. Sonras nda ek bir problemi geliflmeyen hasta taburcu edildi. Sonuç: Kolonoskopi sonras nda meydana gelen pnömotoraks, pnömomediastinum, oldukça nadir bir komplikasyondur. Özellikle de kolonoskopi s ras nda perforasyon geliflmeden böyle bir durumun oluflmas na, literatürde rastlan lmam flt r. Nadir de olsa karfl laflabilece imiz bu komplikasyonu hat rlatmak istedik. 108

2 PS 206 D fi ÇEK M NE BA LI GEL fien AMF ZEM OLGUSU: OLGU SUNUMU Zehra Afluk, P nar Çimen, Zeynep Zeren Uçar, Semra Bilaçero lu, Gültekin Tibet Dr. Suat Seren Gö üs Hastal klar ve Cerrahisi E itim ve Araflt rma Hastanesi, zmir Mediastinal amfizem, rutin difl çekiminden sonra görülebilen oldukça nadir bir komplikasyondur. S k flt r lm fl hava sa layan araçlar n, difl ile ilgili uygulamalar nda bas nçl havan n retrofaringeal alan boyunca yay lmas ile geliflti i varsay lmaktad r. Akut solunum yetmezli i geliflerek yo un bak m ünitesinde (YBU) takip edilen 35 yafl ndaki bayan olgunun bir hafta önce difl çekimi öyküsü mevcuttu. Çekilen toraks bilgisayarl tomografisinde (BT) mediastende mediastinal amfizem ile uyumlu hava dansiteleri ve her iki akci er üst ve alt loblarda pnömonik konsolidasyon izlendi. Difl çekimi sonras geliflen mediastinal amfizem olarak de erlendirilen olgu, literatürde az rastlan lan olgulardan olmas nedeni ile sunuldu. PS 207 YET fik N ÇA DA CERRAH TEDAV UYGULANAN KONJEN TAL LOBER AMF ZEM OLGUSU Alper Gözübüyük, Orhan Yücel, Hasan Çaylak, Kuthan Kavakl, Mehmet Dakak, Onur Genç GATA T p Fakültesi, Gö üs Cerrahisis Anabilim Dal, Ankara Girifl: Konjenital lober amfizem (KLA) yeni do an döneminde siyanoz, wheezing, dispne ve takipne gibi ciddi solunum s k nt lar ile kendini gösteren ve bronflial obstrüksiyon olmaks z n izole olarak akci erin bir lobunun ileri derecede havalanmas olarak tan mlan r. Genellikle yaflam n ilk alt ay nda erken dönemde tan konulur. Ancak çok nadir olarak yetiflkin ça lara kadar tan s z kalan olgular bildirilmektedir. Bu çal flmam zda yetiflkin dönemde tan konularak cerrahi tedavi uygulad m z konjenital lober amfizeli bir olguyu sunduk. Olgu: Olgu yirmi iki yafl nda erkek hasta. Müracaat s ras nda son y llarda giderek artan dispne ve gö sünde flekil bozuklu u flikayeti bulunan hastan n yap lan fizik muayenesinde pektus ekskavatum gö üs deformitesi ve sol akci er üst lob alanlar nda solunum seslerinde azalma ve hipersonarite saptand. Di er sistem muayeneleri normal olarak de erlendirildi. Rutin biyokimyasal tetkikleri ile solunum fonksiyon test de erleri normal s n rlar içerisindeydi. Direk akci er grafisi ve toraks tomografisinde sol akci er üst lobunun ileri derecede havalanma art fl gösterdi i, mediastenin belirgin flekilde sa hemitoraksa do ru yer de ifltirdi i ve toraks ön arka çap n n azalm fl oldu u saptand. Bronkoskopik incelemede patoloji rapor edilmedi. Bu veriler fl nda uygulanan akci er perfüzyon sintigrafisinde sol akci er üst lobda yayg n perfüzyon azl saptand. Hastaya konjenital lober amfizem ön tan s yla sol posterolateral torakotomi arac l yla üst lobektomi ameliyat uyguland. Operasyon esnas nda geriye kalan alt lobun hipoplastik oldu u de erlendirildi. Postoperatif dönemde cerrahiye ba l komplikasyon gözlenmez iken sol alt lobun uzun süre sol hemitoraks dolduramad ve taburcu edildikten sonra üçüncü ay ndaki kontrol muayenesinde dahi apikal bölgede fibrotik doku ve s v taraf ndan doldurulan sekel boflluk kald gözlendi. Sonuç: KLA s kl kla çocukluk ça nda tespit edilen ve tedavisi erken dönemde cerrahi rezeksiyon olan do umsal bir anormali olup nadir de olsa kimi olgularda yetiflkin ça a kadar tan s z kalabilir. Bu olgularda da temel tedavi cerrahi rezeksiyondur. Ancak cerrahi rezeksiyon sonras uzun süre amfizematöz büyümüfl lob nedeniyle bas alt nda kalarak hipoplaziye u rayan di er sa lam lob veya loblar n ekspansiyon kusuru nedeniyle toraks kavitesini tam olarak dolduramamas gibi komplikasyonlar meydana gelebilmektedir. PS 208 B R OLGU NEDEN YLE SPONTAN PNÖMOMED AST NUM Hüseyin Lakadamyal 1, Hatice Lakadamyal 2, Tarkan Ergün 2 1 Baflkent Üniversitesi Alanya Uygulama ve Araflt rma Merkezi, Gö üs Hastal klar ve Tüberküloz Bölümü, Antalya 2 Baflkent Üniversitesi Alanya Uygulama ve Araflt rma Merkezi Radyoloji Bölümü, Antalya Spontan pnömomediastinum (SPM) genellikle genç erkek eriflkinleri etkileyen, kendili inden düzelme gösteren ve ço u zaman rekürrens göstermeyen nadir rastlanan bir hastal kt r. On yedi yafl nda erkek hasta, boyunda flifllik, yutma ve soluk alma güçlü ü nedeniyle acil servisimize baflvurdu. T bbi özgeçmiflinde bir özellik yoktu. Travma tariflemiyordu. Yap lan fizik muayenesinde supraklavikuler çukurun kayboldu u ve palpasyonla supraklavikuler alandan hyoid kemik hizas na kadar boyun bölgesinde krepitasyonlar al nmakta idi. Çekilen akci er grafisinde cilt alt amfizem ve üst mediastende hava izlendi. Toraks BT tetkikinde ise supraklaviküler alanda, trakea çevresinde, üst mediastende yayg n hava dansitesinde oluflumlar görüldü. Hasta iki günlük hastane izlemini takiben klinik ve radyolojik bulgular düzeldi inden taburcu edildi. SPM kendini s n rlayan, benign seyirli bir hastal kt r. A r semptomlar olmayan ve inflamatuar parametreleri negatif olan olgulara akci er grafisi ve toraks BT d fl nda incelemelerin yap lmas gereksizdir. Ço u zaman herhangi bir t bbi tedavi veya giriflime gerek duyulmadan hastal k düzelmektedir. 109

3 PS 209 ÇOCUKLARDA SERV KOTORAS K T M K K ST: OLGU SUNUMU Kenan Can Ceylan 1, Ozan Usluer 1, Elif Duman 1, Sülün Ermete 2, Oktay Baflok 1 1 Dr. Suat Seren Gö üs Hastal klar ve Gö üs Cerrahisi E itim Araflt rma Hastanesi, 2. Gö üs Cerrahi Klini i, zmir 2 Dr. Suat Seren Gö üs Hastal klar ve Gö üs Cerrahisi E itim Araflt rma Hastanesi, Patoloji Klini i, zmir Timik kist tüm mediastinal lezyonlar n n % 1 ini oluflturan kongenital veya akkiz lezyonlard r. Genellikle anterior mediasten yerleflimli olmalar na ra men boyunda görülebilir. Boyunda yerleflen timik kistler daha çok pediatrik grupta yer al r. Boynunun sol taraf nda son 3 ayd r flifllik flikayeti ile baflvuran 9 yafl nda erkek hastan n fizik bak s nda boynunun sol taraf nda yumuflak k vaml, mobil, kistik lezyon saptand. Özgeçmiflinde özellik yoktu, laboratuar tetkikleri normal idi. Boyun bilgisayarl tomografisinde sol servikal bölgede düzgün kontürlu, toraks içine uzan m gösteren kistik lezyon izlendi. Boyun doppler ultrasonografisinde solda vasküler yap lar önünde, tiroid lateralinde 5x4x4 cm lik ekojen, kapsüllü, kistik yap mevcuttu. Hastaya servikal koller insizyonu yap ld, kenarlar düzenli, kistik, 6x6x4 cm lik ince bir boyunla toraksa uzanan lezyon saptand. Lezyon total olarak ç kart ld. Komplikasyon görülmedi. Histopatoloji sonucu timik kist olarak rapor edildi. Hasta takibinin 7. ay nda ve asemptomatik olarak izlenmektedir. Boyun kitlelerinin nadir nedenlerinden biri olan servikotorasik timik kistler boyunda kitle lezyonu olan hastalarda ak lda tutulmal d r. Nadir görülmesi nedeniyle servikotorasik timik kist olgusunu literatür eflli inde sunmay amaçlad k. PS 210 PER KARD YAL D VERT KÜL: T M K K ST ZANNED LEN NAD R B R OLGU: Olgun Kadir Ar bafl, Bayram Altuntafl, Bayram Metin Selçuk Üniversitesi Meram T p Fakültesi, Gö üs Cerrahisi Anabilim Dal, Konya Perikardiyal kist ve divertiküller nadir görülen ve genellikle rutin gö üs grafileri ile belirlenen lezyonlard r. Anormal intratorasik gölgelenme yapan ve daha ciddi olan neoplastik, inflamatuar veya kardiyovasküler kaynakl lezyonlardan ay rt edilmelidir. Di er torasik kitlelerde oldu u gibi bu olgularda da manyetik rezonans inceleme ve bilgisayarl tomografi tan koymada yararl d r. Biz radyolojik inceleme sonucu kuvvetle muhtemel timik kist ön tan s alan bir olguyu sunuyoruz.yetmifl yafl nda bayan hasta, yaklafl k bir y ld r devam eden öksürük, nefes darl ve gö üs a r s flikayetiyle baflvurdu u sa l k kuruluflunda yap lan tetkikler sonras nda timik kist ön tan s yla klini imize gönderildi. Özgeçmiflinde apendektomi, kolesistektomi ve geçirilmifl tüberküloz hikayesi vard. Fizik muayenesinde bilateral solunum sesleri azalm flt. Laboratuar incelemeleri normaldi. Toraks MR incelemesinde prevasküler alanda ya dokusu ile yak n komflulukta bulunan T1A da hipointens, T2A da hiperintens ya bask l imajlarda bask lanmayan yaklafl k 3 cm çap nda düzgün s n rl kistik karakterde lezyon alan görüldü ve radyolojik olarak timik kist düflünüldü. Fiberoptik bronkoskopisinde atrofik de ifliklikler görüldü. EMG si ve asetil kolin antikor düzeyi normaldi. Preoperatif haz rl klar tamamland ktan sonra operasyona al nd. Operasyonda median sternotomi yap larak mediastinal ya l dokular ç kar ld. Aortun sol ventrikülden ç kt bölgede yaklafl k 4 cm çapl perikardiyal divertikül görüldü ve ligatüre edildi. Herhangi bir timik kitleye rastlanmad. Postoperatif herhangi bir komplikasyon geliflmedi. Perikardiyal kist ve divertiküller konjenital veya akkiz olabilir. Konjenital olanlar erken embriyonik peryotta perikardiyal çölomun paryetal reseslerinde füzyon defekti sonras nda veya perikardiyumun konjenital olarak zay f olan bölümünün herniasyonu sonucu olur. Kazan lm fl perikardiyal divertiküller ise, perikardiyal efüzyona sebep olarak intraperikardiyal bas nc n artmas na ve herniasyona sebep olan akut inflamatuar perikarditler sonucu olur. Perikardiyal divertiküller, preoperatif olarak kesin tan konmalar oldukça zor olmakla birlikte prognozlar genellikle iyi seyreder. Nadir görülmeleri nedeniyle de olgumuzda oldu u gibi ön mediasten lezyonlar n n ay r c tan s nda akla getirilmesi uygun olacakt r. Ayr ca nadir görülmesi sebebiyle de bu olguyu sunmay amaçlad k. PS 211 NAD R B R ANT TE: PER KARD YAL K ST Sami Ceran, Güven Sadi Sunam, Mustafa Gültekin, Bayram Altuntafl Selçuk Üniversitesi Meram T p Fakültesi, Gö üs Cerrahisi Anabilim Dal, Konya Amaç: Nonneoplastik mediastinal kistler primer mediastinal lezyonlar n yaklafl k %20'sini olufltururlar. Bunlar n ço unlu u bronkojenik kistler, azalan oranda perikardial ve enterik veya duplikasyon kistlerdir. Perikardiyal kistler ço unlukla asemptomatik, benign, yuvarlak ve düzgün s n rl oluflumlard r. S kl kla rutin incelemelerde gö üs radyografisinde veya tomografisinde saptan rlar. En s k görüldü ü yer sa kardiyofrenik aç d r. Biz nadir görülmesi sebebiyle bu olguyu sunuyoruz. Yirmi alt yafl nda erkek hastan n flikayeti ara s ra olan nefes darl idi. Son 5 y ld r eforla nefes darl olan hastaya, bir sa l k merkezinde yap lan sa l k kontrolü s ras nda çekilen akci er filmi sonras kendisine kitle oldu u söylenerek ileri tetkik ve tedavi amac yla klini imize sevk edilmifl. Hastan n klini imize kabulünden sonra yap lan fizik muayenesi ve laboratuar de erleri normaldi. PA akci er grafisinde sa hemitoraks alt zonda kardiyofrenik sinüs komflulu unda yaklafl k 6x10 cm lik düzgün s n rl dansite art fl mevcuttu. Toraks BT de kalp anterolateralinde kalble gö üs duvar aras nda 6x11cm lik düzgün konturlu homojen yap da kistik kitle izlendi. Preoperatif haz rl tamamlanan hasta operasyona al nd. Sa torakotomi ile 6. interkostal aral ktan toraksa girildi. Gözlemde perikard komflulu unda, kardiyofrenik sinüse oturmufl, mediastinal plevra ile çevrili 10x15 cm çapl kistik yap görüldü. Ponksiyon yap ld nda berrak vas fta yaklafl k 350 cc mayi boflald. Kist aç ld nda anteriordan sternuma yap fl k oldu u görüldü ve keskin diseksiyonla ç kar ld. Postoperatif dönem problemsizdi. Patoloji sonucu tek katl kübik epitelle döfleli basit kist olarak geldi. Sonuç: Nadir bir olgu olmas nedeniyle bu vakay sunmay amaçlad k. 110

4 PS 212 PULMONER REZEKS YONLA SONUÇLANAN GEC KM fi P S P S OTU ASP RASYONU: OLGU SUNUMU Olgun Kadir Ar bafl, Bayram Altuntafl, Bayram Metin Selçuk Üniversitesi Meram T p Fakültesi,Gö üs Cerrahisi Anabilim Dal, Konya Yabanc cisim aspirasyonlar, ço unlu u çocuklarda özellikle üç yafl ndan küçüklerde olmak üzere (%60-80) her yaflta görülebilen bir antitedir. Korunma yöntemleri, ilk yard m ve bronkoskopi tekniklerindeki geliflmelere ra men, halen ciddi ve fatal sonuçlar do urabilmektedir. Tan güçlü ü olan organik maddelerin, bronfllarda kal fl süresi uzad kça, kronik obstrüksiyon ve enflamasyon sonucunda de iflik komplikasyonlar geliflmektedir. Bu komplikasyonlar; akci er apsesi, bronflektazi, hemoptizi, bronflial darl k, yerleflme yerinde inflamatuar polip geliflimidir. Pisipisi otu (Grass inflorescences) literatürde nadir aspirasyon nedenlerindendir. Kendine özgü özelliklerinden dolay, bronkoskopik olarak ç kar lmas çok güç olan pisipisi otunun aspirasyonu sonucunda ilginç klinik tablolar ortaya ç kabilmektedir. Biz 8 yafl ndayken pisipisi otu aspire eden ve korktu u için bunu kimseye söylemeyen, sonuçta akci er rezeksiyonu uygulanan bir olgu sunuyoruz. Yirmidört yafl nda erkek hasta, flikayeti öksürük, balgam ç karma ve kan tükürme idi. Yaklafl k 3 y l önce flikayetleri bafllayan hasta baflvurdu u sa l k kuruluflunda tüberküloz tan s alarak tedavi görmüfl. Son 2 ayd r flikayetleri tekrar bafllayan hasta baflvurdu u sa l k merkezinde akci erinde abse oldu u söylenip yat ralarak tedavi alt na al nm fl. Medikal tedavisi bittikten sonra abse poflunun sebat etmesi üzerine klini imize gönderildi. Özgeçmiflinde 16 y l önce pisipisi otu aspirasyonu ve 3 y l öncesinde tüberküloz anamnezi mevcuttu. Fizik muayenesinde sa hemitoraks bazalde solunum sesleri azalm flt. Laboratuar incelemeleri normaldi. Toraks BT de sa akci er üst lobda posterior segmentte nonhomojen yo unluk art fl, sa akci er alt lob bronflu obstrükte görünümde idi, sa akci er alt lobda nekrotik pnömoni ve yine bu bölgede hava-s v seviyesi mevcuttu. Fiberoptik bronoskopide sa alt lob posterior ve lateral segment giriflinde düzensizlik vard. Hastan n preoperatif haz rl tamamland ktan sonra operasyona al nd. Operasyondan hemen önce yap lan rijit bronkoskopide posterobazal ve laterobazal segmentte siyah renkli ot parçalar ç kar ld. Ard ndan hastaya sa torakotomi yap ld. Operasyonda alt lobun posterobazal ve laterobazal segmentlerinin toraks duvar na yap fl k oldu u ve hepatize oldu u görüldü. Heriki segmentte rezeksiyon yap larak ç kar ld. Postoperatif tekrar rijit bronkoskopi yap larak sa lam segmentlere giden ot parçalar irrigasyon yap l p aspire edilerek ç kar ld. Postoperatif komplikasyonu yoktu.bizim hastam z pisipisi otu denilen ve bu daygillerden, bir tür k lç kl arpa olan hordeum murinum u aspire etmiflti.erken dönemde fark edilmedi i için tekrarlayan akci er enfeksiyonlar ve parankim hasar ile akci er absesi geliflti. Bu nedenle pisipisi otu aspirasyonunun literatürde az say da bildirilmesi ve yabanc cisim aspirasyonlar nda gecikmifl müdahelelerin akci er rezeksiyonuyla sonuçlanabilece inin vurgulanmas aç s ndan bu olguyu sunmay amaçlad k. PS 213 RADYOLOJ K OLARAK PLEVRAL EFÜZYON LE KARIfiAB LEN B R PATOLOJ : DEV PER KARD YAL K ST Ali Özdil, Kutsal Turhan, Ufuk Ça r c, Alpaslan Çakan Ege Üniversitesi T p Fakültesi, Gö üs Cerrahisi Anabilim Dal, zmir Girifl: Perikardiyal kistler az görülen, genellikle benign lezyonlard r ve anterior perikardiyal recessus un aberan füzyonu sonucu oluflmaktad rlar. nsidanslar yaklafl k 1/ dir. Büyük boyutlara ulaflmad klar takdirde klinik bulgu vermeyebilirler, ancak büyümeleri ve çevre dokulara bas yapmalar halinde atipik gö üs a r s, dispne ve persistan öksürük fleklinde semptomlara neden olurlar. Olgu: Sigara öyküsü olmayan, 26 yafl nda bayan hasta, gö sünün sol taraf nda iki aydan bu yana süren a r, öksürük ve balgam ç karma flikayetleri ile d fl merkezde de erlendirilmifl ve sol plevral efüzyon tan s yla ileri tetkik ve tedavi için klini imize refere edilmifl. Solunum sistemi bak s nda sol hemitoraks alt zonda solunum seslerinin azalm fl oldu u saptand. Akci er grafisinde sol hemitoraks orta ve alt zonda plevral efüzyon ile uyumlu görünüm, gö üs bilgisayarl tomografisinde ise sol hemitoraks tabanda loküle, masif plevral efüzyon ve komflu akci erde kompresif atelektatik de ifliklikler rapor edildi. Tüp torokostomi uygulamak üzere yap lan ponksiyonda berrak s v aspire edilmesi üzerine patolojinin plevral efüzyon de il kistik bir patoloji oldu u anlafl larak hasta acil operasyona al nd. Sol kas koruyucu lateral torakotomi insizyonu sonras yap lan eksplorasyonda, toraks içinde yaklafl k 1.5 litre berrak renkte s v bulundu u ve perikarddan köken alan dev bir kistik lezyonun mevcut oldu u görüldü. Kistik lezyon total eksize edildi. Patoloji sonucu perikardiyal kist olarak rapor edildi. Postoperatif dönemi sorunsuz geçen hasta 9 ayd r nükssüz takibimizdedir. Sonuç: Perikardiyal kistlerin en s k görüldü ü lokalizasyonlar ön mediastende sa kardiyofrenik (%70) ve sol kardiyofrenik (%22) aç d r. Tan kondu unda asemptomatik hastalarda bile komplikasyonlar önlemek ve kesin tan y koymak için cerrahi uygulanmal d r. Özellikle dev perikardiyal kistler hemitoraks n bazalinde yerlefltiklerinde plevral efüzyona benzer görünüm verebilmektedirler. Böyle bir durumda plevral ponksiyonla kisti rüptüre etme olas l bulundu undan, anamnezinde plevral efüzyona neden olabilecek herhangi bir patoloji hikayesi bulunmayan hastalarda, özellikle de loküle efüzyon mevcutsa, perikardiyal kist olas l ak lda tutulmal, ponksiyonla berrak s v aspire edilmesi durumunda, kistin perfore oldu u göz önüne al narak hasta zaman kaybedilmeden opere edilmelidir. Cerrahi teknik olarak torakotomi, videotorakoskopi, median sternotomi uygulanabilir. Operasyon mortalitesi ve postoperatif nüks oranlar çok düflüktür. 111

5 PS 214 SOL ATR UM KOMfiULUKLU NAD R B R BRONKOJEN K K ST OLGUSU Haldun fievketbeyo lu 1, Dilaver Tafl 2, Necdet Filizkaya 3, Atilla Arslano lu 4 1 Van Asker Hastanesi, Gö üs hastal klar Klini i, Van 2 GATA Haydarpafla E itim Hastanesi, Gö üs Hastal klar, stanbul 3 zmir Asker Hastanesi, Kardiyoloji Klini i, zmir 4 Van Asker Hastanesi, Radyoloji Klini i, Van Girifl: Bronkojenik kistler, trakeaobronflial a ac n embriyolojik geliflimi s ras nda anormal tomurcuklanmas yla oluflur. Bu tomurcu un trakeobronflial a aç ile ba lant s durarsa büyümeye devam eder ve kist oluflur. Kistlerin %75 i mediasten, %25 i akci er parankimi, plevra veya diyafragma gibi mediasten d fl yerlerde görülür. Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG), bronkojenik kistin saptanmas nda ve çevre organlarla iliflkisinin de erlendirilmesinde faydal bir radyolojik yöntemdir. Burada sol atrium komflulu unda yerleflimli nadir bir bronkojenik kist olgusu MRG ile birlikte sunulmufltur. Olgu: 21 yafl nda bir erkek hasta gö üs a r s, gö üste s k flma hissi flikayetleri ile baflvurdu. Önce yap lan incelemelerde EKG de ritim bozuklu u, EKO da hafif mitral yetmezlik saptand. Sol intra atrial membran cor triatrium ön tan s konuldu. Akci er grafisi normaldi. MRG de, posterior mediastende subkarinal, sol atriyum posterosüperiorunda 35 x 37 mm boyutlar nda, düzgün konturlu komsu yap larda hafif itilmeye yol açan, T1 a rl kl görüntülerde hipointens, T2 a rl kl görüntülerde hiperintens görünümle karakterize, kontrast tutulumu göstermeyen kistik lezyon saptand. Lezyon cerrahi eksizyonla ç kar ld ve hasta taburcu edildi. Patoloji sonucu bronkojenik kist olarak rapor edildi. Sonuç: Bronkojenik kistler sa paratrakeal ve subkarinal bölge s kça görülmektedirle. Subkarinal bölgede düzgün konturlu ve keskin kenarl homojen yo unlukta kitle fleklindedir. Mediastinal bronkojenik kistler daha çok mediastenin sa taraf nda yerleflmeye e ilimlidir. Sol atrium komflulu unda nadir yerleflim gösterirler. MRG üç düzlemde bronkojenik kistin saptanmas nda ve çevre organlarla iliflkisinin de erlendirilmesinde faydal bir radyolojik yöntemdir. Özellikle lezyonun T1 ve T2 a rl kl görüntülerde karakterizasyonu tan ya yard mc d r. Resim 1: Resim 2: Resim 3: Resim 4: PS 215 ER fik N YAfiA ULAfiMIfi AKC ER N KONJEN TAL K ST K ADENOMATO D MALFORMASYONU: OLGU SUNUMU Sinan Anar, Ahmet Üçvet, Soner Gürsoy, Ali Ata Öztürk, Serdar fiirzai Dr. Suat Seren Gö üs Hastal klar ve Gö üs Cerrahisi E itim ve Araflt rma Hastanesi, zmir Konjenital Kistik Adenomatoid Malformasyon (KKAM) pulmoner dokuda primer geliflimsel bir defekt olup, 5-6. gestasyonel haftada bronflioalveoler matürasyonun duraksamas ve mezenkimal hücrelerin afl r proliferasyonu ile meydana gelen, ilk kez 1949 da Chin ve Tang taraf ndan tan mlanm fl hamartamatöz bir patolojidir. Yaklafl k 5 y ld r nefes darl ve tekrarlayan akci er enfeksiyonu yak nmas yla baflvuran 24 yafl nda erkek hastan n PA akci er grafisinde sol akci er orta ve alt zonda havalanma art fl mevcuttu. Toraks BT sinde sol akci er alt lob süperior, posterior, anterior segmentler içerisine yerleflmifl, septasyonla içeren, yaklafl k 10x9 cm ebatl büllöz lezyon izlendi. Olguya sol akci er alt lobda kistik-büllöz lezyon öntan s ile eksplorasyon amaçl operasyon planland. Sol posterolateral torakotomi insizyonu yap larak lezyon eksplore edildi. Eksplorasyonda sol alt lobda süperior, posterior, anterior segmentleri içeren, 10x8cm ebatlar nda, kistik kitle lezyonu saptand. Frozen section inceleme sonucu Kistik, benign lezyon olarak bildirildi. Alt lob destrüksiyonu nedeniyle sol alt lobektomi uyguland. Olgunun kati patolojisi Konjenital Kistik Adenoid Malformasyon Tip 1 olarak rapor edildi. Herhangi bir komplikasyon geliflmeyen olgu postoperatif 5. günde eksterne edildi. leri yafllarda s k tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonlar nda; bronkojenik kistler, konjenital lober amfizem, bronkopulmoner sekestrasyon ve hatta konjenital diyafragma hernisi ile birlikte nadir görülen KKAM ay r c tan da ak lda tutulmal d r 112

6 PS 216 BRONKOHEPAT KOKUTANEÖZ F STÜLLÜ KOMPL KE K ST H DAT K OLGUSU Servet Özdemir 1, Yaflar Sönmezo lu 1, Hakan Dikme 2, Aynur Yerlio lu 1, Hüseyin Ulafl Ç nar 1, Mehmet Ali Bedirhan 2 1 Yedikule Gö üs Hastal klar ve Gö üs Cerrahisi E itim ve Araflt rma Hastanesi. stanbul 2 Okmeydan E itim ve Araflt rma Hastanesi, stanbul Canl hidatik kist fizyolojik kanallara, serbest vucut boflluklar na veya komflu organlara rüptüre olabilir. Kist hidatik vucutta herhangi bir yerde oluflabilirse de en s k karaci er, arkas ndan da akci erler de oluflur. Ayr ca kist hidati in cilde fistülize olmas literatürde nadir olarak bildirilmektedir. 20 y l önce, karaci er ve akci er kist hidati i nedeniyle sa torakotomi ve laparotomi, 10 y l önce de nüks karaci er kist hidatik nedeniyle relaparotomi ve sa tüp torakostomi uygulanan 54 yafl nda erkek hasta, sa üst bat n ve sa Komber a r, halsizlik, atefl ve sa lomber bölgeden cilde fistülize olan ak nt flikayeti ile müracaat etmifltir. Hastan n çekilen tüm bat n USG sinde karaci er sa lob posteriorda 53x38mm boyutunda kistik lezyon, toraks ve bat n MR la do rulanan abdominal BT de karaci er sa lob anterior segmenti totale yak n dolduran 11 cm kal n cidarl kist, bat n içinde ayr subdiafragmatik alandan bafllay p 17 cm segment boyunca devam eden en genifl yerinde 8 cm çapa ulaflan, posterior psoas ve paravertebral yap lara invaze olan septal kist ve intrahepatik safra yolar nda hava, ayr ca sol hemitoraksta paraaortik 6 cm çapl baflka septal bir kist izlenmifltir. Hastan n daha sonraki klinik takibinde lomber bölgedeki drenaj yerinden öksürmekle hava geldi i tespit edilmifl ve çekilen ikinci toraks ve bat n BT sinde sa hemitoraksta sa orta lob bronfl düzeyinden diafragma, subdiafragmatik düzeye ve sa paravertebral alana uzanan kist hidatik, sa paravertebral kas gruplar nda hava imaj izlenmifl olup lomber kutanöz fistülün toraksla ifltirakli oldu u tespit edilmifltir. Hastaya ilk anda subdiafragmatik kist drenaj, sa tüp torakostomi ve sa lomber drenaj uygulanm flt r. Sa hemitorakstaki toraks tüpü ile takip edilen hastan n klini i stabilize olduktan 7 ay sonra sol torakotomi, kistotomi ve kapitonaj yap lm fl, sol torakotomiden 2 ay sonra da sa hemitoraks alt lobundaki kist bofllu u sa torakotomi ile debride edilip bronfl kaçaklar dikilerek latismus kas ile myoplasti yap larak kist bofllu u doldurulmufltur. Sonuç olarak vakan n literatürde çok nadir bildirilen cilde fistülize olan akci er kist hidati i olmas dolay s yla ve de nüks akci er ve karaci er kist hidati inin hem diafragmay erode ederek birbirleri ile ifltirakli hale gelebilece i hemde cilde de fistülize olabilece i ak lda tutulmal d r. PS 217 Efi ZAMANLI AKC ER VE DALAK K ST H DAT NDE CERRAH TEDAV Aykut Eliçora, Korkmaz Burç, Salih Topçu, fierife Tuba Liman Kocaeli Üniversitesi T p Fakültesi, Gö üs Cerrahisi Anabilim Dal, Kocaeli Kist hidatik en s k karaci ere yerleflirken ikinci s kl kta akci ere yerleflmektedir. Azalan s kl kla dalak ve böbrek gibi di er organlara yerleflebilmektedir. zole dalak kist hidati i tüm echinococcus enfeksiyonlar içerisinde %2 den daha azd r. Burada nefes darl flikayeti ile klini imize baflvuran efl zamanl akci er ve dalak kist hidati i tan s alan 34 yafl nda erkek olguyu sunmay amaçlad k. Fizik muayenesi ve rutin laboratuar tetkikleri normal s n rdayd. PA akci er grafisinde sol alt zonda 5 cm boyutlar nda düzgün s n rl homojen kitle görünümü mevcuttu. Toraks BT de sol akci er alt lob süperiorda, düzgün konturlü, 5 x 6 cm boyutlar nda su dansitesinde hipodens lezyon gözlendi. Abdominal USG ve bat n BT de dalak parankiminde duvar kalsifikasyonu içeren 3 cm çapl, su dansitesinde hipodens lezyon gözlendi ve ön planda kist hidatik düflünüldü. Operasyona al nan hastaya sol posterolateral torakotomi yap larak ayn insizyondan efl zamanl sol akci erdeki kiste kistotomi ve kapitonaj yap larak transfrenik yolla splenektomi yap ld. Akci er kist hidati i düflünülen tüm olgularda sistemik tarama yapmak oldukça önemli olup özellik abdominal USG ve bat n BT tan da büyük rol almaktad r. Özellikle akci er ve dalak kist hidati i olan olgularda ikinci insizyonla ayr operasyona gerek kalmadan, operasyon transfrenik yolla tek seansta yap labilir. PS 218 AKC ER KANSER NE EfiL K EDEN AMP YEML OLGULARIN CERRAH TEDAV S NDE OMENTOPEKS N N YER ; OLGU SUNUMU Celalettin brahim Kocatürk 1, Ümit Aydo mufl 2, Levent Cansever 1, Yaflar Sönmezo lu 1, Mehmet Ali Bedirhan 1 1 Yedikule Gö üs Hastal klar ve Gö üs Cerrahisi E itim ve Araflt rma Hastanesi, 3. Gö üs Cerrahisi Klini i, stanbul 2 Tunceli Devlet Hastanesi, Tunceli Primer akci er kanserinin ampiyemle birlikteli i nadir rastlan lan bir durumdur. Onkolojik ve cerrahi tedavisinde potansiyel güçlükler mevcuttur. Bu çal flmada nontüberküloz ampiyemle birlikte seyreden ve tümörü radyolojik olarak operabl olan 4 küçük hücre d fl akci er kanserli (KHDAK) olgu sunulmufltur. Olgular fl nda bu tür hastalarda rezeksiyonla efl zamanl omentopeksinin yeri tart fl lm flt r. Olgu 1: 3 ayd r ampiyem tedavisi gören 70 yafl ndaki erkek olgu hastanemize yönlendirildi. Yap lan tetkiklerde KHDAK tan s konuldu. Sol alt lobektomi yap lan olgunun bronfl güdü ü interkostal kas flebi ile desteklendi. Postoperatif 7. gününde flifa ile taburcu edildi. Olgu 2: Plevral efüzyon tan s yla hastanemize baflvuran 62 yafl ndaki erkek olguda ampiyem saptanmas üzerine tüp torakostomi (TT) uyguland. Bronkoskopisinde sol sekonder karina seviyesinden KHDAK tan s konulan olguya sol pnömonektomi yap ld. Bronfl güdü ü omentopeksi ile desteklendi. Postoperatif kalp yetmezli i geliflen hastan n medikal tedavisi sa land. Olgu 3: Ampiyem nedeniyle TT uygulanan ve sol ana bronflta KHDAK tan s konulan 54 yafl ndaki erkek olguya TT'nin birinci ay nda sol pnömonektomi ve omentopeksi yap ld. Postoperatif ampiyem geliflti, bronkoplevral fistül (BPF) izlenmedi. Elosser flebi aç lan olgu ayaktan kontrollere al nd. Olgu 4: iki ayd r ampiyem tedavisi gören 67 yafl ndaki erkek olguya sa alt lobda KHDAK tan s konuldu. Sa pnömonektomi uyguland, bronfl güdü ü interkostal kas flebi ile desteklendi. Postoperatif ampiyem ve BPF geliflen olguya Elosser flebi aç ld ayaktan takibe al nd. Ampiyem ile birlikte seyreden akci er kanserli olgular; tan daki gecikmeler, cerrahi riskler ve onkolojik tedavideki çekinceler nedeniyle zorlu bir grubu oluflturur. Bu hastalarda sistemik kemoterapi genellikle uygulanmamaktad r. Radyolojik olarak operabl olgularda da cerrahinin artm fl riski söz konusudur. Genel olarak interkostal kas flebi ile bronfl güdük deste i önerilmektedir. Bununla birlikte adjuvan tedavi gereksinimide göz önünde bulundurularak, bu tür hastalardan, pnömonektomi uygulanlarda bronfl güdü ünün omentopeksi ile desteklenmesi uygun olabilir. 113

7 PS 219 ÇOCUK BRONfi EKTAZ S NDE V DEOTORAKOSKOP K LOBEKTOM : OLGU SUNUMU Akif Turna 1, Atilla Pekçolaklar 1, Nur Solmazer 2, Atilla Gürses 1 1 Yedikule Gö üs Hastal klar ve Gö üs Cerrahisi E itim ve Araflt rma Hastanesi, 1. Gö üs Cerrahisi Klini i, stanbul 2 Yedikule Gö üs Hastal klar ve Gö üs Cerrahisi E itim ve Araflt rma Hastanesi, Anesteziyoloji Birimi, stanbul Videotorakoskopik rezeksiyonlar, son y llarda giderek daha çok gündeme gelen, daha az a r, daha k sa hastanede kalma, daha çabuk normal yaflant ya dönme gibi avantajlar n belirtildi i bir ameliyat tipidir. Çocuklarda videotorakoskopik rezeksiyonlar n ise, yap labilirli i konusunda literatürde tam bir fikir birli i yoktur. Ondört yafl nda erkek çocuk öksürük ve bol balgam ç karma flikayetleri ile klini imize baflvurdu. Anamnezinde uzun süredir bu flikayetlerin oldu u belirtildi. Çekilen toraks bilgisayarl tomografisinde sol alt lobda kistik bronfliektazi saptand. Solunum fonksiyonlar (FVC: beklenenin %71 i, FEV1: beklenenin %60) ve parsiyel kan gaz bas nçlar aç s ndan rezeksiyona uygun olan hastada videotorakoskopik sol alt lobektomi yap ld. Rezeksiyon, iki adet port ve 4 cm lik kullan m torakotomisi yoluyla herhangi bir ekartör kullan lmadan toplam 235 dk da gerçeklefltirildi. Tek toraks tüpü yerlefltirildi. Piyesin patolojik incelemesi sonucu silindirik bronfliektazi tan s koyulan hastada toraks tüpü postoperatif 2. gün al nd. Hasta 4. gün problemsiz olarak taburcu edildi. Çocuklarda videotorakoskopik rezeksiyon seçilmifl olgularda güvenle yap labilecek az invazif bir cerrahi fleklidir. Bu konudaki olgu serileri, pediatrik VATS rezeksiyonlar n n yap labilirli ini ve avantajlar n ayd nlatabilecektir. PS 220 BOCHDALEK HERN ONARIMI SONRASI ABDOM NAL KOMPARTMAN SENDROMU GEL fien B R KABUK MAKE-UP SENDROMU: OLGU SUNUMU Hatice Al c, fiaban Ünsal, Kenan Can Ceylan, Deniz Akp nar, Oktay Baflok Dr. Suat Seren Gö üs Hastal klar ve Cerrahi E itim ve Araflt rma Hastanesi, 2. Gö üs Cerrahi Klini i, zmir Kabuki make-up sendromu, Japonya da canl do umda bir görülen klinik ve genetik olarak heterojen özellikler gösteren bir hastal kt r. Il ml mental retardasyon, karakteristik yüz özellikleri, epilepsi ile karakterize bir Kabuki Make-up sendromu hastas, dört y ld r giderek artan nefes darl yak nmas ile acil servise baflvurdu. Fizik muayenede, solunum sesleri sa da azalm fl, solda al nm yordu. Sol hemitoraksta barsak sesleri pozitifti. Preoperatif haz rl takiben torakotomi yap ld : Eksplorasyonda çekum da dahil olmak üzere, tüm kal n ve ince barsaklar n, dala n bir k sm n n, mide ve omentumun diyafragman n anteromedialindeki 4cm çapl defektten toraksa herniye oldu u görüldü. Organlar n bat n içine s mas için parsiyel omentum rezeksiyonu, flep kayd rma ile open abdomen uyguland. Postoperatif yo un bak mda solunum deste i devam eden hastada, abdominal kompartman sendromu ile multipl organ yetmezli i geliflti. Tüm destek tedavisine ra men hasta, postoperatif beflinci günde eksitus oldu. Konjenital diyafragma defekti bulunan hastalarda, bunun bir sendromun komponenti olabilece i ve postoperatif hayat tehdit edebilecek komplikasyonlar n geliflebilece i her zaman ak lda tutulmal d r. PS 221 GASTR K VOLVULUSA YOL AÇAN BOCHDALEK HERN S : OLGU SUNUMU Hatice Al c, fiaban Ünsal, Kenan Can Ceylan, Deniz Akp nar, Oktay Baflok Dr. Suat Seren Gö üs Hastal klar ve Cerrahi E itim ve Araflt rma Hastanesi, 2. Gö üs Cerrahi Klini i, zmir Eriflkin yafltaki diyafragma hernilerinde, kolon ve mide en s k herniye olan organlard r. Midenin toraks içinde rotasyonu ile oluflan gastrik volvulus ise nadir görülür. Opere edilmezse %80 oran nda ölümcüldür. 52 yafl nda erkek hasta, on gündür süren kar n a r s, kusma, yutma güçlü ü ve nefes darl flikayetleri ile acil servise baflvurdu. Fizik muayenesinde, bat n ola and. Sol hemitoraksta solunum sesleri azalm flt. PAAC grafide solda tansiyon pnömotoraks izlenimi veren görünümün, volvulus nedeni ile afl r distandü hal alm fl mideye ait oldu u, toraks biligisayarl tomografisinde görüldü. Torakotomide volvulusun giderilmesi ancak gastrotomi yoluyla içeri in boflalt lmas sonras nda mümkün oldu. Mide, dalak, kolon ve omentum bat na iade edilerek diyafragmatik defekt primer onar ld. Postoperatif dönemide herhangi bir komplikasyon geliflmedi. Çekilen kontrol grafisinde sol akci erin ekspanse olarak eski herni alan n tamamen doldurdu u görüldü. Resim 1: Resim 2: Resim 3: Toraks BT kesiti Hastan n baflvurusunda çekilen posteroanterior akci er grafisi Operasyon s ras nda çekilen foto rafta intratorasik yerleflimli bat n organlar görülüyor. 114

8 PS 223 NTRALOBER PULMONER SEKESTRASYON Ahmet Demirkaya, Ezel Erflen, Fatma fiimflek, Burcu Aksoy, Gökçe Cangel, Kamil Kaynak stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T p Fakültesi, Gö üs Cerrahisi Anabilim Dal, stanbul Girifl: Pulmoner sekestrasyonlar; normal trakeobronfliyal a açla iliflkisi olmayan, kendi sistemik arteryel kayna olan, anormal akci er dokusundan oluflan konjenital lezyonlard r. Pulmoner sekestrasyon en s k görülen konjenital malformasyonlardand r. Tüm konjenital lezyonlar n % ünü oluflturur. Genel popülasyonda beklenen insidans %2 nin alt ndad r. Sekestrasyonlar, olgular n %74 ünde intralobar, %24 ünde ekstralobar sekestrasyon ve geriye kalan %2 sinde de bronko-pulmoner ön barsak anomalileri alt nda toplanmaktad r. Olgu: Öksürük ve yineleyen akci er enfeksiyonu flikayetleri olan 31 yafl nda bayan hastan n çekilen PA AC grafisinde, hava s v seviyesi gösteren lezyon görülmesi üzerine çekilen Toraks BT de sol posterobazal segmentte, kistik ve soliter komponentler içeren, irregüler kontürlü, lezyon tespit ediliyor. Bronkoskopi yap l yor fakat intrabronflial lezyona rastlanm yor. Ayr c tan ya intralober sekestrasyon al n yor ve hastaya BT Anjiografi çekiliyor. Burada torasik aortan n diafragma hiatus seviyesinde ç kan aberan dal tespit ediliyor. Bu sonuçlarla servisimize baflvuran hasta intralober sekestrasyon olarak de erlendirildi ve operasyona al nd. Sol posterolateral torakotomi ile yaklafl ld ve sol alt lobda lezyon palpe edildi. Aortadan ç kan aberan dal disseke edildi. Ba lanarak kesildi. Alt lob süperior ve dorsal segmentleri korunarak di er segmentler, lezyonla beraber ç kar ld. Patolojik olarak intralobüler sekestrasyonla uyumlu morfolojik bulgular raporland. Tart flma: Pulmoner sekestrasyonlar n semptomlar s k ve belirgin de ildir. ntralober tip genelde asemptomatiktir ve lezyon radyografilerde tesadüfen saptanabilir. Semptomlar 2 ya da 3. dekadlar daha s k olmak üzere, hayat n herhangi bir döneminde ortaya ç kabilir. nfeksiyon, hemoptizi ve nadiren hemotoraks bulgular görülebilir. S k görülen radyolojik bulgu akci er taban nda kistik ya da solid kitledir. Pulmoner sekestrasyonun medikal tedavisi sadece mevcut infeksiyonun tedavisi ile s n rl kalmaktad r. Bu hastal n tek küratif tedavisi cerrahi rezeksiyondur. sekestrasyon artelyel beslenmesi PS 224 HEMOPT Z LE SEYREDEN PULMONER SEKESTRASYON OLGUSUNUN CERRAH TEDAV S Hasan Çaylak 1, Kuthan Kavakl 1, Ersin Sapmaz 1, Sedat Gürkök 1, Metin Özkan 2, Onur Genç 1 1 GATA Askeri T p Fakültesi, Gö üs Cerrahisi Anabilim Dal, Ankara 2 GATA Askeri T p Fakültesi, Gö üs Hastal klar ve Tüberküloz Anabilim Dal, Ankara Girifl: Pulmoner sekestrasyon normal trakeobronflial a aç ile ifltiraki bulunmayan akci er segmenti veya lobu olarak tan mlanmaktad r. Arteriel kanlanmas sistemik dolafl mdan olup venöz drenaj sistemik dolafl ma veya pulmoner venöz sisteme olabilmektedir. S kl kla tekrarlayan akci er enfeksiyonu ile karfl m za ç kmakla birlikte nadiren de olsa ölümcül hemoptiziyle de seyredebilmektedir. Bu çal flmada a r hemoptizi ile seyreden, arterial kanlanmas dört dal halinde direk olarak aorttan olan ve cerrahi rezeksiyon uygulanan ekstralober pulmoner sekestrasyon olgusunu sunduk. Olgu: Olgu 23 yafl nda erkek hasta. T bbi hikayesinde son iki y ld r zaman zaman balgamla birlikte hafif derecede hemoptizi tan mlayan hasta ciddi hemoptizi ( ml/24 saat) flikayeti ile müracaat sonras yat r ld. Hastan n fizik muayene ve rutin kan tetkikleri normal olarak de erlendirilirken kontrasl toraks tomografi tetkikinde sol akci er alt lob medialinde pulmoner sekestrasyonla uyumlu lezyon ve bu lezyona torasik aorttan gelen arteriel dallanmalar saptand. Hastaya operasyon önerildi. Ancak hasta bu tedavi yaklafl m n kabul etmedi. Bunun üzerine hastaya anjiografi eflli inde coil embolizasyon uyguland. Embolizasyon sonras nda flikayetleri tamamen düzelen hasta problemsiz olarak taburcu edilse de 3 ay sonra yine hemoptizi (100 ml/24 saat) flikayeti ile tekrar yat r ld. Bu yat fl nda hastaya sol torakotomi arac l yla ekstralober pulmoner sekestrasyon rezeksiyonu uyguland. ntraoperatif olarak sekestre dokunun aort duvar n n 2x2 cm lik bir alan ndan dört dal halinde ç kan arterlerle beslendi i ve bu arterlerden ikisinin lümeninde daha önce anjiografik olarak yerlefltirilen coil ler saptand. Postoperatif komplikasyon gözlenmedi. Sonuç: Konjenital bir geliflim anomalisi olan pulmoner sekestrasyon klinik olarak genellikle tekrarlayan enfeksiyonlarla karfl m za ç kmakta ender olarak da hayat tehdit edebilen hemoptiziye sebep olabilmektedir. Bu tür olgularda anjiografik olarak uygulanan coil embolizasyon ile erken dönemde olumlu sonuçlar al nsa da hastalar n yaklafl k yar s nda flikayetlerin tekrarlad bilinmektedir. Özellikle hayat tehdit eden hemoptizili olgular olmak üzere pulmoner sekestrasyonlarda optimal tedavi yaklafl m cerrahi rezeksiyondur. 115

9 PS 225 TRAKEAL MUKOEP DERMO D KARS NOM: OLGU SUNUMU Kenan Can Ceylan 1, Deniz Akp nar 1, Ozan Usluer 1, Sülün Ermete 2, Ayfle Özsöz 3, Oktay Baflok 1 1 Dr. Suat Seren Gö üs Hastal klar ve Cerrahisi E itim ve Araflt rma Hastanesi, 2. Gö üs Cerrahi Klini i, zmir 2 Dr. Suat Seren Gö üs Hastal klar ve Cerrahisi E itim ve Araflt rma Hastanesi, Patoloji Klini i, zmir 3 Dr. Suat Seren Gö üs Hastal klar ve Cerrahisi E itim ve Araflt rma Hastanesi, 6. Gö üs Hastal klar Klini i, zmir Mukoepidermoid karsinomlar tükrük bezlerinde s k görülmesine karfl n bronfliyal gland kökenli mukoepidermoid karsinomlar oldukça azd r. Nadir görülen trakeal mukoepidermoid karsinom olgusunu sunmay amaçlad k. Nefes darl flikayeti son bir y ld r devam eden 38 yafl ndaki kad n hasta ileri tetkik ve tedavi amac yla yat r ld. Fizik muaynede dinlemekle bilateral ronküsler al nd, solunum fonksiyon testlerinde 1. dakika zorlu ekspiryum volümünde azalma mevcut idi. Toraks bilgisayarl tomografi tetkikinde trakea üst seviyesinde polip benzeri kitle lezyonu saptand. Bronkoskopide üst trakeal alanda lümeni tama yak n t kayan sol yan duvardan köken alm fl kitle izlendi, kanama nedeniyle biopsi al namad. Hastaya koller insizyonu ile trakeotomi yap ld ve kitle ile beraber üç trakeal halka rezeke edildi, uç-uca anastomoz ile trakeal sleeve rezeksiyon uyguland. Postoperatif dönemde yap lan bronkoskopi ile anastomoz hatt salim izlendi. Histopatolojik inceleme sonucu trakeal mukoepidermoid karsinom tan s konan hasta asemptomatik olarak taburcu edildi. Hasta takibinin 15 ay nda ve hastal ks z idi. Çok nadir görülen trakeal mukoepidermoid karsinom olgusunu literatür eflli inde sunmay amaçlad k. PS 226 NAD R GÖRÜLEN B R GÖ ÜS DUVARI TÜMÖRÜ: PLEVRAL LE OM YOM Engin Pabuflçu, Nilgün Kanl o lu Kuman Adnan Menderes Üniversitesi T p Fakültesi, Gö üs Cerrahisi Anabilim Dal, Ayd n 32 yafl nda kad n olguda, sa gö üs duvar nda bir ayd r devam eden bat c tarzda a r nedeniyle çekilen toraks tomografisinde 3. ve 5. kot komflulu unda plevraya genifl yüzeyle oturan iki ayr solid lezyon izlendi. Plevran n benign fibröz bir tümörü olabilece i düflünülen lezyon için olgu opere edildi. Sa torakotomi ile 5. interkostal aral ktan toraksa girilerek 3. kot arka kesiminde ve 5. kot yan kesiminde düzgün s n rl, düzgün yüzeyli, oval flekilli kota yap fl kl k gösteren iki ayr lezyon izlendi. Leyonlar total olarak eksize edildi. Materyallerin patolojik incelemesinde nekroz, mitoz ve atipi bulgular göstermeyen, aktin ve desmin ile pozitif boyanan tümör dokusu izlendi. Olguya patolojik olarak plevral düz kas tümörü tan s kondu. Gö üs duvar tümörleri içinde nadir görülen bir patoloji olmas nedeniyle, olguyla ilgili tecrübemiz paylafl lmaya de er görüldü. PS 227 ENDOBRONfi AL HAMARTOM: OLGU SUNUMU Kemal Karap nar 1, Celalettin brahim Kocatürk 1, Mustafa Kahraman 1, Levent Cansever 1, Dilek Kanmaz 2, Esin Tuncay 2, Mehmet Ali Bedirhan 1 1 Yedikule Gö üs Hastal klar ve Gö üs Cerrahisi E itim ve Araflt rma Hastanesi 3. Gö üs Cerrahisi Klini i, stanbul 2 Yedikule Gö üs Hastal klar ve Gö üs Cerrahisi E itim ve Araflt rma Hastanesi 8. Gö üs Hastal klar Klini i, stanbul Soliter akci er nodüllerinin %4 ünü oluflturan hamartomalar s kl kla periferik yerleflimlidirler. Gö üs a r s, öksürük ve balgam ç karma flikayetleri ile klini imize baflvuran 56 yafl nda erkek hasta. Nonspesifik tadaviden yarar görmemesi üzerine hastaya çekilen akci er grafisi ve bilgisayarl toraks tomografisinde sa alt lob anterobazal segmentte bronflektazi ve yer yer atelektazi mevcuttu. Fiberoptik bronkoskopi de (FOB) ilgili segmenti tam olarak t kayan kitle görüldü ve biyopsi al nd, malignite ekarte edilemedi inden sa torakotomi yap ld. Common bazal segment bronfluna yap lan bronkotomide hastan n sa alt lob antero bazal segmentin tam olarak t kal oldu u görüldü. Frozen section (F/S) incelemesinde malignite ekarte edilememesi üzerine alt lobektomi yap ld. Hastan n patoloji sonucu endobronflial hamartom olarak raporland. Postoperatif dönemde problem geliflmeyen hasta postoperatif 3.gün taburcu edildi. Endobronflial lezyonlar atelektazi ve bronflektazi ile kendilerini gösterebilirler. Biyopsiler ile tan s konulamayan hastalarda tan sal amaçl torakotomiler yap labilir. PS 228 KÜNT GÖ ÜS TRAVMASINA BA LI AKUT M TRAL YETMEZL P nar Çimen, Zeynep Bafler, Raziye Tülümen, Özlem Edipo lu, Emel Pala Özden Dr. Suat Seren Gö üs Hastal klar ve Cerrahisi E itim ve Araflt rma Hastanesi, Yo un Bak m Klini i, zmir Künt toraks travmalar sonras nda kardiak kontüzyon, kardiak rüptür, aort yaralanmalar s k görülürken, papiller kas rüptürü ve/ veya intrakardiak kapak hasar oldukça nadir görülmektedir. Ani geliflen ciddi mitral yetmezlik cerrahi olarak düzeltilmezse ölüme sebep olabilir. 43 yafl nda erkek olgu 20 gün önce geçirdi i araç d fl trafik kazas sonucu sol hemitoraks, solda kosta fraktürleri ve sol humerus k r nedeniyle tedavi olup, taburculu undan 1 hafta sonra geliflen ilerleyici nefes darl flikayeti ile gö üs yo un bak m na bronkopnömoni tan s ile yat r ld. Fizik muayenesinde kardiak üfürümün saptanmas üzerine kardiak patolojinin tespiti için ekokardiografi yap ld. Ekokardiografisinde mitral posterior kapak prolapsusu, ciddi mitral yetmezlik, korda rüptürü ve 2-3 trikuspit yetmezli i tespit edildi. Mitral kapak replasman yap lan hasta sorunsuz olarak takip edilmektedir. Künt gö üs travmas yla baflvuranlarda kardiak yaralanmalar n ak lda tutulmas hayati önem tafl maktad r. 116

10 PS 229 TRAVMA SONRASINDA NS DENTAL OLARAK SAPTANAN PLEVRANIN SOL TER F BRÖZ TÜMÖRÜ Kutsal Turhan, Ali Özdil, Alpaslan Çakan, Ufuk Ça r c Ege Üniversitesi T p Fakültesi, Gö üs Cerrahisi Anabilim Dal, zmir Girifl: Soliter fibröz tümör plevran n nadir bir tümörüdür. Olgular n %80 inde visseral plevra kaynakl olmakla birlikte, periton, perikard gibi di er serozal membranlardan da köken alabilmektedir. nsidans % olarak bildirilmifltir. Genellikle benigndir; ancak %10-20 si malignite kriterleri göstermektedir. Erken dönemde olgular n ço u asemptomatik olmakla birlikte tümör boyutlar n n artmas yla öksürük, gö üs a r s, nefes darl gibi torasik semptomlarin yan s ra hipoglisemi veya çomak parmak gibi ekstrapulmoner semptomlar görülebilmektedir. Olgu: 41 yafl nda 15 paket y l sigara öyküsü olan erkek hasta künt toraks travmas sonras çekilen akci er grafisinde sol alt zonda, diyafragma ile komflu, non homojen dansite art fl saptanmas üzerine klini imize refere edildi. Fizik bak s normal olan hastan n gö üs bilgisayarl tomografisinde solda posttravmatik hematom ile veya plevra kaynakl bir tümörle uyumlu olabilecek bir lezyon oldu u, sol dördüncü ön kostada ise eski fraktür hatt izlendi i bildirildi. Tru-cut biyopsi sonucu kanl zeminde prolifere mezotel hücreleri, kan hücreleri ve yer yer pigmente de ifliklikler olarak rapor edildi. Kesin tan n n konmas ve tedavi amaçl operasyon karar al nan hastaya kas koruyucu lateral torakotomi insizyonu yap ld. Eksplorasyonda alt lobun viseral plevras ndan kaynaklanan, ancak büyük bölümü ekstrapulmoner yerleflimli, hipervasküler görünümlü, yaklafl k 15x10 cm çapl kitle saptand ve total rezeke edildi. Patoloji sonucu plevran n soliter fibröz tümörü olarak rapor edildi. Postoperatif sorunu olmayan ve 6 ayd r takibimizde olan hastada nüks saptanmam flt r. Sonuç: Nadir görülmesi ve noninvaziv yöntemlerle tan flans n n düflük olmas nedeni ile plevran n soliter fibröz tümörü ön tan s yla de erlendirilen hastalar histopatolojik inceleme için daha bol materyal al nabilecek invaziv metodlara yönlendirilmelidir. H zl bir flekilde büyüyebilece i ve malignite potansiyeli oldu u göz önüne al narak tan kondu u anda tüm vakalar cerrahi tedavi aday d r. Kitlenin total ç kar lmas küratif tedavinin tek yoludur. Operasyon yöntemi olarak torakotomi veya uygun vakalarda videotorakoskopi seçilebilir. Düflük oranlarda da olsa nüks ve malign transformasyon olas l nedeniyle hastalar postoperatif dönemde de rutin kontrollerle izlenmelidir. 230 YATROJEN K HEMOTORAKSLI B R OLGU Sami Ceran, Güven Sadi Sunam, Bayram Altuntafl, Mustafa Gültekin Selçuk Üniversitesi Meram T p Fakültesi, Gö üs Cerrahisi Anabilim Dal, Konya Amaç: Hemotoraks oldukça s k görülen, genellikle travmaya ba l olarak meydana gelmesine ra men iatrojenik olarak ta oluflabilen önemli bir sorundur. Tedavisi tüp torakostomi, torakotomi ve dekortikasyondur.biz kateter giriflimine ba l masif hemotoraksl bir olguyu sunmay amaçlad k. Otuz yedi yafl nda kad n hasta, gö üs a r s ve nefes darl flikayeti ile acil servise baflvurmufl. Yaklafl k 9 ayd r kronik böbrek yetmezli i nedeni ile diyaliz tedavisi gören hastaya befl gün önce baflvurdu u sa l k merkezinde subklavien ve juguler kateter tak lmaya çal fl lm fl fakat baflar l olmay nca femoral ven kateterizasyonu yap lm fl ve heparinli diyaliz tedavisi ald ktan sonra taburcu olmufl. Diyaliz sonras nefes darl ve gö üs a r s flikayeti bafllayan ve flikayetleri giderek artan hasta fakültemiz acil servisine baflvurmufl. Acil serviste yap lan fizik muayenesinde mukozalar ve konjuktivas soluk, dispneik, sa boyun bölgesi ve klavikula alt nda önceki giriflime ait multiple kateter girifl deli i mevcuttu. Dinlemekle sa da solunum sesleri al nm yor ve matite mevcuttu. Laboratuar de erlerinde Hb:7.0 mg/dl di er parametrelerde anormal de er yoktu. Çekilen PA-AC ve toraks BT de sa da masif plevral efüzyonla uyumlu görünüm vard. Hastaya yap lan torasentezde hemorajik mayi al nmas üzerine hemotoraks tan s ile klini imiz yo un bak m ünitesine yat r ld. Dört ünite eritrosit süspansiyonu(es) verildi. Tekrar torasentez yap lan hastada anlaml derecede mayi al namamas üzerine hematomun organize oldu u düflünüldü ve operasyona karar verildi. Preoperatif 2 kez heparinsiz hemodiyalize giren hasta operasyona al nd. Hastaya sa lateral torakotomi ile 4. interkostal aral ktan girildi, 1500 cc hematom boflalt ld. Yap lan eksplörasyonda subklavian vende yaralanma oldu u ve bu bölgenin p ht ile kapand görüldü. Aktif kanama yoktu ve bu yüzden herhangi bir vasküler müdahale yap lmad. Postoperatif dönemde 2 ünite ES verildi. Postoperatif dönem olays zd. Sonuç: Biz iyatrojenik giriflimlere ba l hematoraks olgular nda subklavien ven gibi düflük damar içi bas nc olan vasküler yap larda yaralanman n p ht ile kapanabilece ini bu yüzden primer tamirin her vakada gerekli olmad kanaatindeyiz. Ayr ca mulltipl giriflim sonras tak lan diyaliz amaçl kateter sonras yap lan diyalizlerin heparinsiz olmas n n uygun olaca ve bu kateterlerin tecrübeli kiflilerce tak lmas gerekti ini düflünüyoruz. 117

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı ÇOCUK GÖĞÜS G HASTALIKLARINDA CERRAHİ ACİLLER Dr.Gürsu Kıyan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Türk Toraks Derneği 9. yıllık kongresi Antalya 2006 Bronkoskopi gerektiren

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ TORAKS DEĞERLENDİRME ŞEKLİ 2 ( ID: 64)/OLGU Sİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ SONRASINDA GELİŞEN ORGANİZE PNÖMONİ (OP/ BOOP) Poster 3 ( ID: 66)/Akut Pulmoner Emboli: Spiral

Detaylı

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam Olgu Sunumu Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Özkan Saydam 26 yaş erkek hasta Şikayet: Nefes darlığı, kanlı balgam Fizik Muayene: Stridor, inspiratuar ronküs

Detaylı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan PhD. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan PhD. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı ÇOCUK GÖĞÜS G HASTALIKLARINDA CERRAHİ ACİLLER Dr.Gürsu Kıyan PhD Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Türk Toraks Derneği 11. yıllık kongresi Antalya 2008 Bronkoskopi gerektiren

Detaylı

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri Akciğer kanserinin tanısında anamnez, fizik muayene, tam kan sayımı ve rutin biyokimya testlerinden sonra; Noninvaziv (akciger filmi, toraks BT, PET, balgam sitolojisi),

Detaylı

Yetmifldört yafl nda, 60 paket/y l sigara içme

Yetmifldört yafl nda, 60 paket/y l sigara içme Plevral Görüntüleme: Tan n z Nedir? Yetmifldört Yafl nda Nefes Darl Nedeniyle Baflvuran Erkek Olgu Doç. Dr. Öner D KENSOY Gaziantep Üniversitesi T p Fakültesi, Gö üs Hastal klar Anabilim Dal, Gaziantep

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer

Detaylı

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ TTD 10. Yıllık Kongresi Antalya 2007 Dr. S.Ş. Erkmen GÜLHAN Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akciğer apsesi, parankim destrüksiyonu

Detaylı

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Dr.Levent Alpay Süreyyapaşa Egitim vearaştırma Hastanesi Mart

Detaylı

Akciğer Grafisi Yorumlama UZ. DR. EMRE BÜLBÜL

Akciğer Grafisi Yorumlama UZ. DR. EMRE BÜLBÜL Akciğer Grafisi Yorumlama UZ. DR. EMRE BÜLBÜL Giriş Hasta gören her hekim göğüs röntgeninin tamamına hakim olmalıdır. Genç bir hekim kıdemli bir seviyeye gelmesinde akciğer grafisi yorumlama önemli bir

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Künt Toraks Travmaları Ülkemizde künt toraks travmaları trafik kazalarına ve yüksekten düşmelere bağlı daha sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Travmaya

Detaylı

Plevral aralıkta hava birikmesi. Akciğer kollapsı

Plevral aralıkta hava birikmesi. Akciğer kollapsı PNÖMOTORAKS Plevral aralıkta hava birikmesi Akciğer kollapsı PNÖMOTORAKS Spontan Edinsel Primer (Bleb rüptürü) Sekonder İatrojenik Travmatik Bleb: Sınırları belirgin olan intraplevral hava boşluklarıdır.

Detaylı

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI DÖNEM-V DERS PROGRAMI TEORİK DERSLER: 1- Toraksın cerrahi anatomisi (Yrd.Doç.Dr.Rasih YAZKAN) 2- Göğüs cerrahisinde invaziv tanı yöntemleri (Yrd.Doç.Dr.Rasih YAZKAN) 3- VATS (Video yardımlı torakoskopik

Detaylı

Türk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. www.toraks.org.tr

Türk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. www.toraks.org.tr Türk Toraks Derneği Türk Toraks Derneği Cep Kitapları Serisi Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı www.toraks.org.tr Editörler HAZIRLAYANLAR Prof. Dr. Münevver Erdinç Ege Üniversitesi

Detaylı

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Arş.Gör.Dr.Engin ŞENAY 02.02.2010 Pnömotoraks : Viseral ve parietal plevra yaprakları arasına hava girmesidir Künt Spontan Travmatik olabilir İyatrojenik

Detaylı

M.B. 57 yaşında erkek Şikayet: Öksürük balgam halsizlik Öykü: 2002 yılında tüberküloz Bilinen başka hastalık, ameliyat öyküsü yok.

M.B. 57 yaşında erkek Şikayet: Öksürük balgam halsizlik Öykü: 2002 yılında tüberküloz Bilinen başka hastalık, ameliyat öyküsü yok. 02.11.2017 M.B. 57 yaşında erkek Şikayet: Öksürük balgam halsizlik Öykü: 2002 yılında tüberküloz Bilinen başka hastalık, ameliyat öyküsü yok. 02.11.2017 02.11.2017 Wbc 10800 Hct 34 % Albumin 3.2 g/dlt

Detaylı

Akciğer Grafisi Değerlendirme

Akciğer Grafisi Değerlendirme Akciğer Grafisi Değerlendirme X-ışın tüpü Posteroanterior (PA) akciğer grafisi Lateral (sol yan) akciğer grafisi X-ışın tüpü Sol yan akciğer grafisinde x-ışınları sağ taraftan girip sol taraftan çıkar.

Detaylı

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir SİSTEMATİK DEĞERLENDİRME Yorumlama dıştan içe veya içten dışa doğru yapılmalı TORAKS DUVARI Kostalar Sternum Klavikula Torasik vertebralar

Detaylı

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

BALIK YAĞI MI BALIK MI? BALIK YAĞI MI BALIK MI? Son yıllarda balık yağı ile ilgili kalp damar hastalıklarından tutun da romatizma, şizofreni, AIDS gibi hastalıklarda balık yağının kullanılmasının yararları üzerine çok sayıda

Detaylı

Pnömotoraks. Akif Turna. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı. aturna@istanbul.edu.tr

Pnömotoraks. Akif Turna. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı. aturna@istanbul.edu.tr Pnömotoraks Akif Turna! Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı aturna@istanbul.edu.tr! Sunum Sırası Pnömotoraksın tanımı ve sınıflandırılması Tedavi (Konservatif ve Cerrahi tedavi) Bilateral

Detaylı

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KALP VE DAMAR CERRAHİSİ ANABİLİM DALI MEZUNİYET SONRASI UZMANLIK EĞİTİM (İHTİSAS) DERSLERİ KALP VE DAMAR CERRAHİSİ ANABİLİM

Detaylı

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6) over kanseri taramas ndaki yetersizli ini göstermektedir. (1) Transvaginal ultrasonografinin sensitivitesinin iyi olmas na ra men spesifitesinin yeterli olmamas kullan m n k s tlamaktad r. Son yay nlarda

Detaylı

GÖĞÜS CERRAHİSİ CEP KİTABI

GÖĞÜS CERRAHİSİ CEP KİTABI GÖĞÜS CERRAHİSİ CEP KİTABI Mayıs 2012 Copyright 2012 ISBN : 978-605-87501-3-5 Eser Editörler : Göğüs Cerrahisi Cep Kitabı : Editör İletişim Bilgileri : GATA Göğüs Cerrahisi AD Öğretim Üyesi, Etlik, Ankara,

Detaylı

Meme Radyoterapisi sonrası komplikasyonlar. Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

Meme Radyoterapisi sonrası komplikasyonlar. Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD Meme Radyoterapisi sonrası komplikasyonlar Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD RT nin amacı: - Mikroskopik rezidüel hastalığı önlemek - Multisentrik hastalık gelişimini önlemek

Detaylı

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal ileri evre akciğer kanserli olgularda cerrahi tedavi, akciğer rezeksiyonu ile birlikte invaze olduğu organ ve dokuların rezeksiyonunu

Detaylı

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik: Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Karsinoid Tümörler Giriş Ender görülen akciğer tümörleridirler Rezeksiyon uygulanan akciğer tümörlerinin %0,4- %3 ünü oluştururlar Benign-malign

Detaylı

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin

Detaylı

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Deomed Medikal Yay nc l k Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Birinci bask Deomed, 2009. 62

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek Göğüs Cerrahisi Akciğerin Superior Sulkus Tümörlerinde Omurga Tutulumunda Cerrahi Yaklaşım Giriş Akciğerin apeksinden kaynaklanan

Detaylı

Çocuklarda Yabancı Cisim Aspirasyonu

Çocuklarda Yabancı Cisim Aspirasyonu TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ Çocuklarda Yabancı Cisim Aspirasyonu (Nefes Borusuna Yabancı Madde Kaçması) Nedir? Nasıl Korunmalı? Türk Toraks Derneği Çocuk Göğüs Hastalıkları Çalışma Grubu

Detaylı

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler.

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler. KARIN TRAVMALARI Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler. Amaçlar Karnın anatomik sınırlarını, Penetran ve künt travmalar arasındaki

Detaylı

Akciğer Grafisi Yorumlama

Akciğer Grafisi Yorumlama Türkiye Acil Tıp Derneği Akciğer Grafisi Yorumlama Hazırlayan Doç. Dr. Özlem Köksal Sunum Hedefleri AC grafisi çekim tekniği Teknik değerlendirme Radyolojik anatomi Radyolojik değerlendirme PACS Sistemi

Detaylı

Pnömotoraks Tanım Akciğerler ile göğüs duvarı arasındaki plevral boşlukta hava birikmesine pnömotoraks denilmektedir.

Pnömotoraks Tanım Akciğerler ile göğüs duvarı arasındaki plevral boşlukta hava birikmesine pnömotoraks denilmektedir. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Pnömotoraks Tanım Akciğerler ile göğüs duvarı arasındaki plevral boşlukta hava birikmesine pnömotoraks denilmektedir. Primer spontan pnömotoraks

Detaylı

Konvasiyonel Akciğer Grafisi

Konvasiyonel Akciğer Grafisi Konvasiyonel Akciğer Grafisi Prof. Dr. Macit Arıyürek Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı İki yönlü akciğer grafisi: 1. Posteroanterior (PA) veya arka ön grafi 2. Sol yan akciğer grafisi İnspiryum

Detaylı

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM Nadirdir!!! Üst aerodijestif sistem malinitelerinin % 5-10 u, tüm malinitelerin ise %0.5 i hipofarinks kanserleridir. Kötü seyirlidir!!! İleri evrede başvurmaları ve

Detaylı

AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI

AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI ÖĞRENME HEDEFLERI PA AC grafisi çekim tekniği Teknik değerlendirme Radyolojik anatomi Radyolojik

Detaylı

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012 GIS Perforasyonları Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012 Sunum Planı Özefagus perforasyonu Ülser perforasyonları Tanım Epidemiyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Özefagus Perforasyonu

Detaylı

Klinik olarak huzursuzluk ve hipotansiyonun eşlik ettiği olgularda perikardial tamponad kuvvetle düşünülmelidir

Klinik olarak huzursuzluk ve hipotansiyonun eşlik ettiği olgularda perikardial tamponad kuvvetle düşünülmelidir Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Penetran Toraks Travmaları Göğüs Duvarı Yaralanmaları: Bıçak ya da düşük kalibreli silah yaralanmalarında göğüs

Detaylı

TORAKS RADYOLOJİSİ. Prof Dr Nurhayat YILDIRIM

TORAKS RADYOLOJİSİ. Prof Dr Nurhayat YILDIRIM TORAKS RADYOLOJİSİ Prof Dr Nurhayat YILDIRIM PA AKCİĞER GRAFİSİNDE TEKNİK ÖZELLİKLER Film ayakta çekilmelidir. Göğüs ön duvarı film kasetine değmelidir. Işık kaynağı kişinin arkasında olmalıdır. Işık kaynağı

Detaylı

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz Olgu Sunumu Olgu: 60y, E 2 ayda 5 kilo zayıflama ve karın ağrısı şikayeti ile başvurmuş. (Kasım 2009) Ailede kanser öyküsü yok. BATIN USG: *Karaciğerde en büyüğü VIII. segmentte 61.2x53.1 mm boyutunda

Detaylı

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Kolon tümörlü olguların %40-50 sinde karaciğer metastazı gelişir ; % 15-25 senkron (primer tm ile /

Detaylı

ZOR VAKALAR Doç. Dr. Cuma Yıldırım

ZOR VAKALAR Doç. Dr. Cuma Yıldırım ZOR VAKALAR Doç.. Dr. Cuma YıldY ldırım SORU: Hangi vaka ZOR vakadır? OLGU-1 17 yaşında erkek hasta, 3 gündür olan göğüs ağrısı tarifliyor. Gece 23. 00 de acil servise kardeşleri tarafından getirildi.

Detaylı

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! www.kenthospital.com Kent Hastanesi, hepimizden önce çocuklarımızın hastanesi! Çünkü, çocuklarımız, hepimizin geleceği! Kuruluşumuzdan bu yana

Detaylı

www.travma.org TORAKS TRAVMALARI Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Derneği Travma ve Resüsitasyon Kursu (TRK)

www.travma.org TORAKS TRAVMALARI Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Derneği Travma ve Resüsitasyon Kursu (TRK) TORAKS TRAVMALARI Amaçlar İlk muayene sırasında yaşamı kesin tehdit edici yaralanmaların saptanması ve tedavisi İkincil muayene sırasında gözlenen ve potansiyel olarak yaşamı tehdit edici yaralanmaların

Detaylı

N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş

N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş ÖZ VE SOY GEÇMİŞ 7yıl önce kolon rezeksiyonu (adeno

Detaylı

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma) .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Kanama ve Tromboza E ilim Sempozyum Dizisi No: 36 Kas m 2003; s. 185-189 Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil

Detaylı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Meme kanserli hastalarda ana prognostik faktörler: Primer tümörün büyüklüğü

Detaylı

GÖĞÜS CERRAHİSİ STAJI

GÖĞÜS CERRAHİSİ STAJI GÖĞÜS CERRAHİSİ STAJI STAJIN TANITIMI EĞİTİM DÖNEMİ STAJ SÜRESİ YERLEŞKE EĞİTİM BİRİMLERİ DERSHANE : Dönem V : 6 iş günü : İbni Sina Hastanesi : Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Kliniği, Polikliniği, Yoğun

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı:

Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı: Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı: Amaç: Göğüs Cerrahisi stajı sonunda 5.sınıf öğrencileri, bir tıp fakültesi mezunu pratisyen hekimin bilmesi gereken konulara hakim olacak, gerekli

Detaylı

DR.NEJLA YILMAZ GÖCEN Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. Aralık 2017

DR.NEJLA YILMAZ GÖCEN Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. Aralık 2017 DR.NEJLA YILMAZ GÖCEN Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. Aralık 2017 1 Anamnez 60 yaşında kadın hasta Üşüme, titreme, terleme, bulantı, kusma, çarpıntı,

Detaylı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine

Detaylı

TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER

TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER İ.Ü. CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI Dr Ahmet DEMİRKAYA 21 Eylül 11 Çarşamba C6-T4 arasında uzanan trakea infrakrokoid seviyeden karinaya kadar

Detaylı

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR Pulmoner Vasküler Hastalıklar AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AKCİĞER HASTALIKLARI VE YOĞUN BAKIM GÜNLERİ TANI VE TEDAVİDE

Detaylı

TİROGLOSSAL DUKTUS KİSTİ EKSTİRPASYONU AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU

TİROGLOSSAL DUKTUS KİSTİ EKSTİRPASYONU AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU TİROGLOSSAL DUKTUS KİSTİ EKSTİRPASYONU AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU Hastanın Adı, Soyadı: TC Kimlik No: Baba adı: Ana adı: Doğum tarihi: Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi, Bu yazılı form,

Detaylı

AKCİĞER GRAFİSİ YORUMLAMA. Doç. Dr Bülent ERDUR PAÜTF Acil Tıp AD ATOK 2011

AKCİĞER GRAFİSİ YORUMLAMA. Doç. Dr Bülent ERDUR PAÜTF Acil Tıp AD ATOK 2011 AKCİĞER GRAFİSİ YORUMLAMA Doç. Dr Bülent ERDUR PAÜTF Acil Tıp AD ATOK 2011 Öğrenme Hedefleri PA AC grafisi çekim tekniği Teknik değerlendirme Radyolojik anatomi Radyolojik değerlendirme Radyografi örnekleri

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Mediastenin Nadir Görülen Tümörleri Tüm mediastinal kitlelerin %10 dan azını meydana getiren bu lezyonlar mezenkimal veya epitelyal kökenli tümörlerden oluşmaktadır. Journal of linical and nalytical Medicine

Detaylı

Asendan AORT ANEVRİZMASI

Asendan AORT ANEVRİZMASI Asendan AORT ANEVRİZMASI Aort anevrizması, aortanın normal çapından geniş bir çapa ulaşarak genişlemesidir. Aorta nın bütün bölümlerinde anevrizma gelişebilir. Genişlemiş olan bölümün patlayarak hayatı

Detaylı

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni Dr. Koray TOPGÜL Medical Park Samsun Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü/ SAMSUN 35 yaşında erkek hasta, İlk kez 2007

Detaylı

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler Sayın hast, Hastalıkların teşhisi ve tedavisinde son on yılda çok büyük gelişmeler kaydedildi.

Detaylı

KONGENİTAL KALP HASTALIKLARINDAN KORUNMA. Doç. Dr. Kemal Nişli İTF Pediatrik Kardiyoloji

KONGENİTAL KALP HASTALIKLARINDAN KORUNMA. Doç. Dr. Kemal Nişli İTF Pediatrik Kardiyoloji KONGENİTAL KALP HASTALIKLARINDAN KORUNMA Doç. Dr. Kemal Nişli İTF Pediatrik Kardiyoloji Doğumsal kalp hastalığının sıklığı % 0.9 Ciddi anomali % 0.3 Her yıl 1.2 milyon kalp hastası bebek dünyaya gelmekte

Detaylı

AKCİĞER GRAFİLERİ. Dr. Özlem BİLİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D.

AKCİĞER GRAFİLERİ. Dr. Özlem BİLİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D. AKCİĞER GRAFİLERİ Dr. Özlem BİLİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D. HEDEFLERİMİZ!!! Radyolojik anatomi, Değerlendirme, Pozisyonlar, Teknik, Lezyonlar ve radyografik örnekleri Akciğer Grafisi;

Detaylı

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması Op. Dr. Savaş Baba, Doç. Dr. Barış Saylam,Op. Dr. Hüseyin Çelik, Op. Dr. Özgür Akgül,Op. Dr. Sabri Özden, Ass. Dr. Deniz Tikici, Ass. Dr.

Detaylı

Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme. Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı

Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme. Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Radyolojik bulgular, ipuçları Göğüs duvarı invazyonu, mediasten invazyonu Nodal

Detaylı

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Dr. Asım Armağan Aydın Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Dr. Asım Armağan Aydın Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu antalya EAH Çalışmaya Katılan

Detaylı

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. GİRİŞ: Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. Foliküler adenomlar iyi sınırlı tek lezyon şeklinde olup, genellikle adenomu normal tiroid dokusundan ayıran kapsülleri vardır. Sıklıkla

Detaylı

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar Hmfl. Özlem SANDIKCI SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi, nfeksiyon Kontrol Hemfliresi,

Detaylı

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı. Horlama ve Uyku Apne Sendromu BEZMİÂLEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Uyku Polikliniği rtibat : 0212 453 17 00 GH-02 V;01/2010 Horlama ve Uyku Apne Sendromu

Detaylı

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu 29 yaşında erkek aktif şikayeti yok Dış merkezde yapılan üriner sistem ultrasonografisinde insidental olarak sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması üzerine hasta polikliniğimize

Detaylı

Tiroid ve Paratiroid Cerrahisi

Tiroid ve Paratiroid Cerrahisi Deomed Medikal Yay nc l k Tiroid ve Paratiroid Cerrahisi Editör / Prof. Dr. Murat Toprak 37 Yazar kat l m yla 16.5 x 23.5 cm, XII+240 Sayfa 44 Resim, 29 fiekil, 30 Tablo ISBN 978-975-8882-37-3 Türk Kulak

Detaylı

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL Hasta Rehberi Say 7 GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber Genç Yetiflkinlerde Büyüme Hormonu Eksikli i - Say 7 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading

Detaylı

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR GUATR NED R? Bu kitapç n içeri i Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derne i nin web sitesinden faydalan larak haz rlanm flt r. www.cocukendokrindiyabet.org Tiroid bezi Guatr Tiroid

Detaylı

ÇOCUKLARDA YABANCI CİSİM ASPİRASYONLARI. Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları

ÇOCUKLARDA YABANCI CİSİM ASPİRASYONLARI. Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları ÇOCUKLARDA YABANCI CİSİM ASPİRASYONLARI Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Yabancı cisim aspirasyonu (YCA) Epidemiyoloji YCA çocukluk yaş grubunun önemli morbidite ve mortalite

Detaylı

Trakea Rüptürü. Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu. Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011

Trakea Rüptürü. Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu. Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011 Trakea Rüptürü Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011 1 Klinik Öykü Ş.Ş., 75 yaş, erkek, Asenden Aort Anevrizması

Detaylı

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI Dr. Ömer USLUKAYA DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ ANABİLİM DALI Karın travması Karın travmaları, baş, boyun ve toraks travmalarından sonra üçüncü en

Detaylı

1 Toraksın Cerrahi Anatomisi Bülent Mustafa Yenigün Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı

1 Toraksın Cerrahi Anatomisi Bülent Mustafa Yenigün Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı İçindekiler 1 Toraksın Cerrahi Anatomisi Bülent Mustafa Yenigün Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 17 Akciğer Lenfatiklerinin Önemi, Tanımları Ve Sınıflamaları Ali Kılıçgün

Detaylı

KİST HİDATİK. Yrd.Doç.Dr Süreyya YILMAZ

KİST HİDATİK. Yrd.Doç.Dr Süreyya YILMAZ KİST HİDATİK Yrd.Doç.Dr Süreyya YILMAZ Hidatik kist tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanlarda görülen, hayvanlardan insanlara geçen endemik paraziter hastalık Sestod gurubunda yer alan bir parazit 1. Echinococcus

Detaylı

VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU. Dr.Serdar Onat

VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU. Dr.Serdar Onat VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU Dr.Serdar Onat VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU Vena Cava Superiorda kan akımının tıkanıklığa uğraması sonucu gelişen klinik tablodur. Acil olarak tanısal değerlendirme ve tedaviyi

Detaylı

Pnömonektomi ve Modifikasyonları Akif Turna

Pnömonektomi ve Modifikasyonları Akif Turna Pnömonektomi ve Modifikasyonları Akif Turna 18 Ocak 12 Çarşamba Pnömonektomi Pnömonektomi Her ne kadar yapılma oranı giderek oranı azalıyor olsa da her zaman yapılmaya devam edilecek bir işlemdir. 18 Ocak

Detaylı

Çocuk ve Tüberküloz (Verem)

Çocuk ve Tüberküloz (Verem) TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ Çocuk ve Tüberküloz (Verem) Pediyatrik Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu TÜRK TORAKS DERNE E T M K TAPLARI SER S Türk Toraks Derne i yay n d r Türk Toraks Derne

Detaylı

Dr. Aydın Şanlı Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi A.D izmir

Dr. Aydın Şanlı Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi A.D izmir Dr. Aydın Şanlı Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi A.D izmir Akciğer tümörleri içinde nöroendokrin tümörler histokimyasal ve immünolojik paternleri benzer özellikte olup, klinik davranışları

Detaylı

Yabancı Cisim Aspirasyonları. Dr. Arif KUT Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Kliniği

Yabancı Cisim Aspirasyonları. Dr. Arif KUT Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Kliniği Yabancı Cisim Aspirasyonları Dr. Arif KUT Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Kliniği Epidemiyoloji Klinik Tanı Yöntemleri Tedavi Korunma Yabancı cisim aspirasyonu (YCA)

Detaylı

Olgu Sunumları 6 Kasım m 2009 15:30-17:00 17:00

Olgu Sunumları 6 Kasım m 2009 15:30-17:00 17:00 Olgu Sunumları 6 Kasım m 2009 15:30-17:00 17:00 OLGU I 67 yaşı şında erkek hasta Çiftçi, i, Acıpayam T. Onkoloji polikliniği i başvuru tarihi: 21 Temmuz 2008 Yakınmas nması: : nefes darlığı ığı,, sol kolda

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı Olan Hasta Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı??? Yan ağrısı? Sırt ağrısı? Mide ağrısı? Karın ağrısı? Boğaz ağrısı? Omuz ağrısı? Meme ağrısı? Akut Göğüs Ağrısı Aniden başlar-tipik

Detaylı

DR. GÜLNUR GÖLLÜ BAHADIR ÇOCUK CERRAHİSİ AD

DR. GÜLNUR GÖLLÜ BAHADIR ÇOCUK CERRAHİSİ AD DR. GÜLNUR GÖLLÜ BAHADIR ÇOCUK CERRAHİSİ AD Çocuk travma hastaları ile erişkinler arasındaki farklılıklar Daha küçük ve kolay tıkanan hava yolu Hipovolemiye yatkınlık Hipotansiyon geç bulgu O 2 tüketimi

Detaylı

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI TİROİD NODÜLÜNDE AMELİYAT ENDİKASYONLARI Tüm tiroid nodülleri ameliyat endikasyonudur Nodülün hızlı büyümesi (6 ayda çapın > %20) İİAB gerektirmeksizin ameliyat

Detaylı

PLEVRAL EFFÜZYON VE AMPİYEM

PLEVRAL EFFÜZYON VE AMPİYEM PLEVRAL EFFÜZYON VE AMPİYEM Plevra boşluğu Seröz zarla kaplı kavite Mezotel hücreleri ile döşeli Parietal ve viseral plevra arasında Subatmosferik basınç Plevra sıvısı Parietal plevradan salınım (cephalad)

Detaylı

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Hasta Rehberi Say 6 KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Orta kolayl kta okunabilir rehber Konjenital Adrenal Hiperplazi - Say 6 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri

Detaylı

LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ

LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ Bülent Çitgez 1, İsmail Akgün 1, Ayhan Öz 1, Gürkan Yetkin 1, Feyza Yener Öztürk 2, Mehmet Mihmanlı 1, Mehmet Uludağ 1 1 Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma

Detaylı

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Murat Özdemir, Özer Makay, Tevfik Demir*, Berk Göktepe, Kamil Erözkan, Barış Bingül**, Yeşim Ertan**, Hüsnü Buğdaycı***, Gökhan İçöz, Mahir Akyıldız

Detaylı

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Doç. Dr. Tuncay Göksel Ege Ü.T.F. Göğüs Hast. A.D. SONUÇ Konuşması Yöntemi Toraks Derneği Akciğer ve Plevra Maligniteleri Rehberi 2006 + Kurs Konuşmaları Prognozu

Detaylı

HASTA TRANSFER PROSEDÜRÜ

HASTA TRANSFER PROSEDÜRÜ REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No 08.11.2012 Acil Servis Hemşire İzlem Formu ifadesi kaldırıldı. 01 Yerine Acil Servis hasta Değerlendirme ve Gözlem Formu ndaki hemşire izlem notları

Detaylı

OLGU SUNUMU/SENSİTİF MUTASYONLAR

OLGU SUNUMU/SENSİTİF MUTASYONLAR OLGU SUNUMU/SENSİTİF MUTASYONLAR DR NECDET ÜSKENT ANADOLU SAĞLıK MERKEZI MEDIKAL ONKOLOJI ALK (+) AKCIĞER ADENO CA 20 KASıM 2011 BAKÜ,AZERBEYCAN: 44 YAŞıNDA ERKEK HASTA, HEMOPTIZI NEDENI ILE ARAŞTıRıLMıŞ.

Detaylı

YASAR KEMAL'IN DOKTORUNDAN FLAS AÇIKLAMA

YASAR KEMAL'IN DOKTORUNDAN FLAS AÇIKLAMA YASAR KEMAL'IN DOKTORUNDAN FLAS AÇIKLAMA Portal : www.bursahakimiyet.com.tr İçeriği : Gündem Tarih : 02.02.2015 Adres : http://www.bursahakimiyet.com.tr/haber/haber/yasar-kemalin-doktorundan-flas-aciklama-2-74066.html

Detaylı

Plöropnömonektomi (Ekstraplevral Pnömonektomi)

Plöropnömonektomi (Ekstraplevral Pnömonektomi) Plöropnömonektomi (Ekstraplevral Pnömonektomi) Akif Turna İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı bildirdi. Ekstraplevral Pnömonektomi Sarot, 1940 larda ilk kez tanımladı.

Detaylı

Plevral Boşluğun Nadir Enfeksiyonları Plevral boşlukta sıklıkla gözlenen enfeksiyonlar parapnömonik

Plevral Boşluğun Nadir Enfeksiyonları Plevral boşlukta sıklıkla gözlenen enfeksiyonlar parapnömonik Plevral Boşluğun Nadir Enfeksiyonları Plevral boşlukta sıklıkla gözlenen enfeksiyonlar parapnömonik effüzyon ve sonrasında gözlenen ampiyemdir. Nadir olarak gözlenen enfeksiyonlar ise fungal, viral ve

Detaylı

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği Lauren Sınıflaması İntestinal tip Diffüz tip Dünya Sağlık

Detaylı