T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK PROGRAMI MEME KANSERİ HASTALARININ KANSERE UYUMLARININ BELİRLENMESİ YÜKSEKLİSANS TEZİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK PROGRAMI MEME KANSERİ HASTALARININ KANSERE UYUMLARININ BELİRLENMESİ YÜKSEKLİSANS TEZİ"

Transkript

1 T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK PROGRAMI MEME KANSERİ HASTALARININ KANSERE UYUMLARININ BELİRLENMESİ YÜKSEKLİSANS TEZİ Esra KABATAŞ SARAL Tez Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Nermin GÜRHAN ANKARA Kasım 2008

2 T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK PROGRAMI MEME KANSERİ HASTALARININ KANSERE UYUMLARININ BELİRLENMESİ YÜKSEKLİSANS TEZİ Esra KABATAŞ SARAL Tez Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Nermin GÜRHAN ANKARA Kasım 2008

3 KABUL VE ONAY i

4 İÇİNDEKİLER Kabul ve Onay ı İçindekiler ıı Tablolar ıv Semboller, Kısaltmalar v Önsöz vıı 1. GİRİŞ Problemin Tanımı ve Önemi Araştırmanın Amacı 6 2. GENEL BİLGİLER Meme Kanseri Görülme Sıklığı Etyoloji Ve Risk Faktörleri Meme Kanserinde Tedavi Yaşamsal Bir Stresör Olarak Meme Kanseri Uyum Stres ve Uyum Stresle başetme biçimleri Kansere gösterilen psikolojik tepkiler GEREÇ Ve YÖNTEM Araştırmanın Şekli Araştırmanın Yapıldığı Yer ve Özellikleri Araştırmanın Evreni ve Örneklem Seçimi Araştırmanın Evreni Araştırmanın Örneklemi Verilerin Toplanması Veri Toplama Araçları Birey Bilgi Formu Kansere Tepki Tarzı Ölçeği Kısa Semptom Envanteri Ön Uygulama Veri Toplama Araçlarının Uygulanması Verilerin Değerlendirilmesi Araştırmanın Etik Yönü Araştırmanın Sınırlılıkları BULGULAR Hastaların Tanıtıcı Özelliklerine İlişkin Bulgular KTTÖ Alt Ölçek Puanlarına İlişkin Bulgular Tanıtıcı Özelliklerle KTTÖ Alt Ölçek Puanları Arasındaki İlişkiye Ait Bulgular Ruhsal Belirtilere İlişkin Bulgular 59 ii

5 4. 5. Kansere Tepki Tarzları ile Ruhsal Belirtiler Arasındaki Korelasyona Ait Bulgular TARTIŞMA SONUÇ Öneriler ÖZET SUMMARY KAYNAKLAR EKLER EK- 1 Birey Bilgi Formu EK- 2 Kansere Tepki Tarzı Ölçeği EK- 3 Kısa Semptom Envanteri EK- 4 Araştırma İzin Yazısı ÖZGEÇMİŞ 100 iii

6 TABLOLAR DİZİNİ NO SAYFA Tablo 1 Sosyodemografik Özelliklerin Dağılımı 46 Tablo 2 Hastalıkla Başetmeye Yönelik Destek Durumu 47 Dağılımı Tablo 3 Hastalık Durumuna İlişkin Özelliklerin Dağılımı 48 Tablo 4 Tedavi İle İlgili Özelliklerin Dağılımı 50 Tablo 5 Kansere Tepki Tarzı Ölçeği (KTTÖ) Puan 51 Ortalamalarının Dağılımı Tablo 6 Başetme Şekillerine Göre Dağılım 52 Tablo 7 KTTÖ Alt Ölçekler Arasındaki Korelasyon 53 Tablo 8 Yaş Ve Hastalık Süresi İle KTTÖ Alt Ölçek 53 Puanlarının Korelasyonu Tablo 9 Sosyo Demografik Özeliklere Göre Kanserle 54 Başetme Şekilleri Tablo 10 Destek Durumlarına Göre Kanserle Başetme 56 Şekilleri Tablo 11 Bireylerin Hastalık Durumlarına İlişkin Özelliklere 57 Göre Kanserle Başetme Şekilleri Tablo 12 Tedaviye Ait Özelliklere Göre Kanserle Başetme 58 Şekilleri Tablo 13 Meme Kanseri Hastalarının Ruhsal Belirti Puan 59 Ortalamalarının Dağılımı Tablo 14 KTTÖ Alt Ölçek Puanları İle Ruhsal Belirti Puanları Arasındaki Korelasyon 60 iv

7 SEMBOLLER KISALTMALAR DİE ACS MRM KTTÖ MR ÇÜ EB K İ MAC KSE S OKB KD D AB H FA PD P EM Devlet İstatistik Enstitüsü Amerikan Kanser Derneği Modifiye Radikal Mastektomi Kansere Tepki Tarzı Ölçeği Mücadeleci ruh Çaresizlik/ümitsizlik Endişeli bekleyiş Kadercilik İnkar Mental Adjustment To Cancer Kısa semptom envanteri Somatizasyon Obsesif-kompulsif Bozukluk Kişisel Duyarlılık Depresyon Anksiyete Bozukluğu Hostilite Fobik Anksiyete Paranoid Düşünceler Psikotizm Ek Maddeler v

8 RCİ BTİ SRİ KLPH KLP Rahatsızlık Ciddiyeti İndeksi Belirti Toplam İndeksi Semptom Rahatsızlık İndeksi Konsültasyon Liyezon Psikiyatri Hemşireliği Konsültasyon Liyezon Psikiyatri vi

9 ÖNSÖZ Yazar; Sayın Yrd. Doç. Dr. Nermin Gürhan a çalışmanın planlanması ve yürütülmesini yönlendirdiği için, Sayın Doç. Dr. Haldun Soygür e çalışmanın planlanması ve yürütülmesinde verdiği destek için, Sayın Dr. Cebrail Şimşek e araştırmanın Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi nde yapılmasına izin verdiği için, Başta 4. ve 5. cerrahi klinik şefleri, hemşireleri ve doktorları olmak üzere tüm cerrahi servis çalışanlarına araştırmanın uygulanması sırasında gösterdikleri destek için, Sayın Dr. Erdem Karabulut a istatistiksel danışmanlık için, Sayın Azize Atlı Özbaş a, Ayşegül ve Yusuf Murat Kabataş a tez yazımı sırasında verdikleri destek için, Sayın Aras ve Hakan Saral a gösterdikleri sabır ve destek için içtenlikle teşekkür eder. vii

10 1. GİRİŞ Problem Tanımı Ve Önemi Kanser, günümüzde, ölüme neden olan hastalıklar sıralamasında kalp hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alırken sık görülmesi ve yaşam kalitesine olumsuz etkileri sebebiyle de en önemli sağlık sorunlarından biridir. Amerikan Kanser Derneği nin (AKD) Uluslararası Kanser Araştırma Kurumu verilerine dayanarak hazırladığı raporda, meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türü olarak belirtilmiştir 1. Ülkemizde de Devlet İstatistik Enstitüsü nün (DİE) en son 2003 yılı verilerine göre meme kanseri %11.8 oranla en sık görülen kanserler sıralamasında ikinci sırada yer almaktadır. Ayrıca kadınlarda da en sık görülen kanser türü %26.58 oranla yine meme kanseridir 2. Meme kanseri, tanı ve tedavi yöntemlerinde kaydedilen teknolojik gelişmeler sayesinde erken teşhis edildiği takdirde tedavi edilebilen kronik bir hastalık haline gelmiştir. Ancak yaşamın süresinden çok niteliğinin önemli olması nedeni ile günümüzde artık yalnız hastalıktan kurtulmak, yaşıyor olmak yeterli görülmemektedir. Meme kanseri tanısı almış olmanın yanı sıra tedavilerin neden olduğu fonksiyon ve organ kaybı gibi fiziksel etkiler de çeşitli psikolojik tepkilere neden olabilmektedir. Diğer bir deyişle kanser, fiziksel sağlığı tehdit etmesinin yanında bireyin psikolojik denge ve uyumunda da bir takım değişiklikleri meydana getiren bir zorlanma olarak yaşanır. Kanser tanısı; bireyin kanser hakkındaki bilgisine, kansere verdiği anlama ve hastalığın tedavisi hakkındaki düşüncelerine dayalı olarak yoğun bir huzursuzluk, keder, çaresizlik ve ümitsizlik yaşanmasına sebep olabilmekte aynı zamanda ölüm, acı çekme ve organ kaybı ile de eş tutulmaktadır 3,4,5. Holland ve ark. kanser hastalarının 1

11 yaşadıkları korkuları ölüm, aileye bağımlı hale gelme, beden görünüşünde ve kendilik imajında bozulma, okul, iş ve sosyal yaşamda yaşının gerektirdiği ödevleri başaramama, kişilerarası ilişkilerin kesintiye uğraması, hastalığın ileri evrelerinde şiddetli ağrı ve rahatsızlık yaşama korkuları şeklinde evrensel altılı olarak adlandırmaktadırlar 6. Tedavilerin yan etkileri ve ortaya çıkardığı etkilerin çeşitli psikolojik tepkilere neden olduğu bilinmektedir. En fazla psikiyatrik morbidite ise kanser cerrahisinden sonra ortaya çıkmaktadır. Meme kanserinin cerrahi tedavisi sonucu meme kaybına yönelik beden imgesi değişiklikleri psikiyatrik morbiditeyi etkileyebilmektedir 7,8. Kanserin yol açtığı psikiyatrik sorunlar arasında en sık görülenler depresyon, uyum ve anksiyete bozukluklarıdır 3,9. Uyum bozuklukları bireylerde özbakım yetersizliğine, rol performansında değişime ve umutsuzluğa neden olabilmektedir 10. Kanser, genellikle uyum sağlanması gereken tek bir olay değil bir olaylar serisidir 11. Kanser tanısı alan bireyler hastalıklarının gidişatı doğrultusunda yaşamlarını yeniden yapılandırmak ve yarınlarının tehdit altında olması ile yüzyüzedirler 12. Meme kanseri hastalarının tüm kanser hastalarında görülebilen ölüm, nüks etme ve çirkinleşme korkusuna memenin kaybı ve kadın için önemliliği de eklenmektedir 13. Tıbbi tedavideki gelişmeler, hastanın kanserli olarak yaşayacağı süreyi uzatmakta ve bu sebeple hastanın nüks etme olayını yaşamasına neden olmaktadır. Meme kanseri, travmatik ve yıkıcı olmakla birlikte katlanılması gereken uzun bir süreci beraberinde getirmektedir. Atkinson un bildirdiğine göre hastalıkla ilgili tedaviyi almak, hastalık belirtileri ve bulgularını kendinde takip etmek, kontrollere gitmek ve laboratuvar sonuçlarını beklemek, tekrar tekrar aynı belirsizlik ve korku gibi duyguların yaşanmasına neden olmaktadır 14. Bu nedenle psikososyal onkoloji alanında, hastanın hastalığına uyumunu değerlendirip hastalığına en iyi şekilde uyum göstermesine yardımcı olacak faktörleri belirlemek kuvvetli bir şekilde istenmektedir 15. 2

12 Kanserin sadece hastalar değil aileleri üzerinde de çeşitli psikolojik etkileri bulunmaktadır. Hastalık bireyin ailesine ekonomik, duygusal ve sosyal anlamda yeni yükler getirmektedir. Hastanın en önemli sosyal desteği olan ailenin de etkilenmesi hastanın destek sisteminin zayıflamasına dolayısıyla hastalıkla sağlıklı başetmesinin güçleşmesine neden olabilmektedir. Meme kanseri tanısı karşısında inkara yönelen, negatif bilgiyi önemsizleştirme eğiliminde olan, çaresiz ve bunalmış hisseden eşlerin bu tutumları yani kanser karşısında yetersiz başetmeye yönelik uyumları meme kanseri hastalarının duygudurum sorunlarını ve yaşam kalitelerini etkilemektedir. Ailenin uyum zorluğu yaşaması bireyin hastalığa uyum sağlamasını zorlaştıracağından dolayı aile üyelerinin de kanserle baş etmeleri ve kansere uyum sağlamaları gerekmektedir 16,17,18. Somunoğlu nun belirttiğine göre tüm yaşam alanlarını etkileyen kanser hastalığı, bireyin uyum mekanizmalarını bozmakta ve yeterli düzeyde kullanılamamasına neden olabilmektedir 19. Greer ve Watson kansere uyumu bireyin tanıya gösterdiği tepkiler olarak tanımlamaktadırlar 5. Hastalığa karşı gösterilen tepkiler aynı zamanda başetme şeklini yansıtmaktadır. Başetme şekli, psikolojik uyumun devamlılığını sağlamada bireye yardımcı olurken meme kanseri hastasının duygusal refahının kabul edilebilir düzeyde tutulmasına ve hastalıkla karşılaştıklarında umutlarını korumalarına da yardımcı olmaktadır. Yapılan çalışmaların çoğu pozitif başetme şekillerinin psikolojik uyumu arttırdığını ortaya koymuştur 20,21. Kanser hastalığına uyum sürecinde yaşanan duygusal zorlanmaların ve bu süreçte rol oynayabilecek etmenlerin araştırılması 3

13 önemini koruyan bir konudur. Güner in aktardığına göre kanser hastalarının hastalıklarına uyumlarının, tepkilerinin erken tanınmaması; tedaviye olumlu yanıtın gereksiz uzamasına, hastanede kalış süresinin uzamasına, sağlık bakım maliyetinin artmasına, yaşam kalitesinin olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır 17. Kanser hastalarına etkili bir psikolojik hizmet sunulabilmesi, bu alandaki bilgilerin artmasına ve uyum sürecinde yaşanan duygusal zorlanmaların zamanında tanınmasına bağlıdır. Bu durum, kanser hastalarının özellik ve ihtiyaçlarının daha geniş biçimde incelenmesi gereksinimini de gündeme getirmiştir. Psikolojik uyum, bireylerin yaşam kalitelerini etkilemektedir. Hastanın meme kanserine uyumunun arttırılması yaşam kalitesini de arttıracaktır. Bütüncül hemşirelik bakımının temel hedeflerinden biri de yaşam kalitesini yükseltmektir 22. Güner in aktardığına göre Wilkinson, kanser hastalarına bakım veren hemşirenin rollerinden birinin de uyum sağlamaya/başetmeye yardım etme olduğunu ifade etmektedir 17. İyi bir hemşirelik bakımı, hastalığın yarattığı önemli stresörlerle hastanın baş edebilmesine yardım etmeyi içermelidir. Hemşireler, hemşireliğin önemli bir fonksiyonu olan bireylerin yaşam kalitelerini koruma, geliştirme ve iyileştirme sorumluluklarını yerine getirmeli ve yaşam kalitesini etkileyen etmenleri belirlemelidirler. Kanserin çok boyutlu bir hastalık olması, kanser hastasına bakım veren hemşirenin, pek çok disiplinle özellikle de diğer bölümlerdeki hemşire meslektaşları ile bilgi alışverişinde bulunmasını gerekli kılmaktadır. Konsültasyon liyezon psikiyatri hemşiresi (KLPH) de bunlardan biridir. Konsültasyon liyezon psikiyatrisi (KLP), fiziksel bakım ve tedavi ile ruhsal tedavi ve bakımı bütünleştirmeye dönük olup, bireylere psikiyatrik tedavi ve bakım hizmetlerinin de sunulmasını sağlar 3. Kanser, hastalık ve tedavi 4

14 olarak çeşitli aşamaları içermektedir. Her aşamada da bireyin hastalığa, tedaviye tepkisi ve ihtiyaçları değişiklik göstermektedir. Bireyin uygun zamanda gereken bakımı alması hasta merkezli hemşirelik bakımının temelidir ve KLPH nin desteğini gerekli kılmaktadır. Bu şekilde bir bakım almak hastalıkla başetmeyi kolaylaştıracaktır. Kocaman ın da aktardığı gibi KLPH öncelikle bireyin mevcut hastalığı ile ve hastalığın yol açtığı yaşam sorunlarıyla baş edebilecek güce gelmesine yardımcı olarak psikososyal uyumu kolaylaştırmayı amaçlamaktadır 23. KLPH, hastaların psikolojik bakımını vermede ihtiyaç duyulan desteği sağlayarak verilen hemşirelik bakımının bütüncüllüğünü tamamlar. Bireyin hastalıkla baş etmesini kolaylaştıracak ve psikososyal uyumu arttıracak hemşirelik bakım uygulamalarından biri de destek vermektir. Hemşire desteğini, hasta ve yakınlarını dinleyerek ve empati göstererek verebilir. Başkalarından destek almak, kanser hastasını cesaretlendirir ve hastalığın olumsuz etkileri ile baş edebilecekleri hissini verir. Sadece bu uygulama bile bireyin kansere uyumu kolaylaştıracaktır. Hemşireler, hastalığın her aşamasında bireylerin fiziksel ve psikolojik ihtiyaçlarını değerlendirip gereken bilgi, destek ve bakımı sağlama rolleri ile hasta ve yakınlarının hastalığa uyum sağlamalarında önemli bir rol oynarlar 24. Yukarıda sayılan gerekçelerden hareketle bu araştırmada meme kanseri hastalarının kansere uyumları, hastalığa tepki tarzları ve psikiyatrik durumları belirlenerek değerlendirilmeye çalışılmıştır. Ayrıca meme kanserine uyumlarını etkileyebilecek bireysel faktörler de değerlendirilmiştir. Çalışmanın, meme kanseri tanısı almış bireylerin hastalıklarına yönelik deneyimledikleri psikolojik süreç ve bu süreci etkileyebilecek bireysel özelliklere yönelik kanser hastaları ile çalışan başta 5

15 hemşireler olmak üzere tüm sağlık personeline yol gösterici olacağı düşünülmektedir. Sonuç olarak sağlık personelinin desteği ile hastaların kanser ile daha etkin baş edebilmeleri umulmaktadır. Araştırmadan elde edilen sonuçların, ülkemizde psikoonkoloji alanına gereken önemin gösterilmesini sağlayarak bireylerin karşılaştıkları psikolojik güçlüklerle baş edebilmelerini sağlayacak dinamiklerin belirlenmesi ve kişilere verilecek bütüncül bakım hizmetlerine yönelik etkili görüşler geliştirilmesinde yardımcı olması beklenmektedir Araştırmanın Amacı Bu çalışma, meme kanseri hastalarının kansere uyumlarını ve uyumlarını etkileyen etmenleri değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Çalışmanın dayanak noktası meme kanserinin kadınların hayatında psikolojik durumlarını, sosyal çevrelerini önemli derecede etkileyen yaşamsal gerginleştirici bir olay olarak algılanmasıdır. Bundan dolayı Çalışmanın alt amaçları aşağıdaki soru cümleleri çerçevesinde ele alınmıştır: Meme kanseri tanısı almış bireylerin kansere uyumları ne düzeydedir? Meme kanseri hastalarının sosyodemografik özellikleri kansere uyumlarını etkilemekte midir? Meme kanseri hastalarının kansere uyumlarının değerlendirildiği andaki psikolojik belirtileri ne düzeydedir? Meme kanseri hastalarının psikolojik belirtileri kansere uyumlarını etkilemekte midir? Ne yönde etkilemektedir? 6

16 2. GENEL BİLGİLER Meme Kanseri Görülme sıklığı Meme kanseri kadınlarda görülen kanserlerin %32 sini ve kansere bağlı ölümlerin de %19 unu oluşturmaktadır. Yaşamı boyunca her 9 kadından biri meme kanserine yakalanmaktadır. Nadir de olsa erkeklerde de görülen meme kanserinin erkek-kadın oranı yaklaşık 1/100 dür 25. Meme kanseri, DİE 2003 yılı verilerine göre ülkemizde en sık görülen kanserler sıralamasında % oran ve 5828 olgu sayısı ile ikinci sırada yer almaktadır. Ülkemiz kadınlarında en sık görülen kanser türü %26.58 oran ve 5634 olgu sayısı ile yine meme kanseridir. Ülkemizde 2003 yılı meme kanseri olgu sayısı, 1995 yılına ait meme kanseri olgu sayısının iki katından fazladır. Meme kanserinin ülkemizdeki yaş gruplarına göre dağılımına bakıldığında ise hastalık her yaş grubunda görülse de en fazla yaşları arasında görülmektedir 2. Meme kanseri ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada da kadınlarda en sık görülen kanser türüdür 26. Amerika da görülme sıklığı ülkemizdeki orana benzer biçimde %26 dır ve bayanlarda görülen kanser nedeniyle ölümlerde %15 oranla ikinci sırada yer almaktadır 1. Meme kanseri sonrası 5 yıllık yaşam süresi Amerika da %89 ve Avrupa da %76 iken gelişmekte olan ülkelerde bu oran daha düşüktür. Ulusal kanser enstitüsü verilerine göre 2004 yılında dünyada meme kanseri hikayesi olan 2.4 milyon kadın yaşamaktadır ve çoğu iyileşmiş, kanserden 7

17 kurtulmuş durumdadır. Dünya çapında kadınlarda görülen kanser nedeniyle ölüm sıralamasında meme kanseri ilk sırada bulunmaktadır Etyoloji ve risk faktörleri Kadın olmanın dışında yaş, meme kanseri için en önemli risk faktörüdür. Öz ya da soy geçmişte meme kanseri hikayesinin bulunması, hiperplazik meme dokusu, göğüs bölgesinin yüksek doz radyasyona maruz kalması meme kanseri gelişmesi riskini arttırmaktadır. Menstrual geçmişi uzun olan (menstrual periyodun erken başlaması ve/veya geç bitmesi), hiç çocuğu olmamış ve ilk çocuğuna 30 yaşından sonra sahip olmuş bayanlar da yüksek risk grubundadır. Şişman olmak ya da menapozdan sonra obez olmak, fiziksel hareket kısıtlılığı, günde bir kadeh ya da daha fazla alkol kullanımı da potansiyel risk faktörleridir. Emzirme, düzenli fiziksel aktivite ve sağlıklı kiloya sahip olup bunu sürdürebilmek meme kanseri riskini azaltmaktadır 1, Meme kanserinde tedavi Meme kanseri tedavisi günümüzde cerrahi, radyoterapi, kemoterapi ve hormonaterapi ile yapılmaktadır. Evre I ve evre II meme kanserinde temel tedavi cerrahidir. Meme kanseri cerrahi tedavisinde gün geçtikçe daha minör yaklaşımlara doğru eğilim artmaktadır. Cerrahi tedaviler, mastektomi, modifiye radikal mastektomi ve tümörektomi, lumpektomi, quadrantektomi şeklindeki meme koruyucu cerrahi yöntemleridir. Evre III lokal ilerlemiş meme kanseridir ve opere edilemez meme kanseri olarak değerlendirilir. Bu evrede neoadjuvant kimyasal 8

18 tedavi uygulaması ile evre geriletilerek opere edilebilir evreye çekilebilmektedir. Evre IV meme kanserinde cerrahi tedavi palyatif amaçlıdır ve sistemik tedavi uygulanır Yaşamsal Bir Stresör Olarak Meme Kanseri Meme kanseri, psikolojik etkileri açısından en çok çalışılmış kanser türüdür. Bunun nedeni, kanser bölgesinin özsaygı, cinsellik ve dişilikle ilgili olması ve tedavi rejiminin üç tür tedavi şeklini de (cerrahi, kemoterapi, radyoterapi) kapsıyor olmasıdır 27. Meme kanseri tanısının yanında meme kanseri tedavisinin de pek çok psikolojik etkileri bulunmaktadır. Tanı ve tedavinin psikolojik etkileri birbirine karışmış olabilir ve bunları ayırmak oldukça zordur 14. Prognozun ciddiyeti, fiziksel yetersizliğin kapsamı ve relaps hepsi birlikte hastalığa uyum üzerinde etkilere sahiptir. Tanı, tedavi ve iyileşme aşamalarının hepsi bireyi mücadele ve çeşitli problemlerle yüz yüze bırakmaktadır. Tanı aşamasında bireyler, belirsizlik, şaşkınlık ve distres yaşamaktadırlar 28. Yetersiz bilgi, karmaşık tedavi seçenekleri ve cerrahi, medikal onkoloji, radyoterapi ve plastik cerrahi gibi alanlarda uzman olan hekimlerden randevu alma güçlükleri yaşanan distresi daha da arttırmaktadır 29. Tedavi başladığında ise fiziksel işlevsellik, beden imajı, duygudurum, cinsellik, aile ve mesleki konular açığa çıkar. Tedavi süreci bitmeye yaklaştıkça iyileşme sürecine girilir fakat hastalığın yinelenmesine yönelik korkular açığa çıkar. Meme kanseri olup tedavisini almış ve hayatta kalan bireylerin fiziksel, psikolojik, sosyal, cinsellik, beslenme, ekonomik durum ve mesleki konularda rehabilitasyona ihtiyaçları bulunmaktadır. Bu konuların her biri 9

19 bireyin iyilik halinin ve yaşam kalitesinin en üst seviyede sürdürülmesi için önem arz etmektedir. Meme kanseri tedavisi çeşitli mücadele ve problemleri beraberinde getirse de hastaların çoğu hastalığı ile birlikte yaşamayı öğrenirler ve günlük yaşama katılırlar 30. Schover da çalışmasında kadınların sadece %25 inin meme kanseri ile yeterli baş edemediklerini göstermiştir 31. Neden kadınların çoğunluğu hastalıklarına uyum gösterirken diğerlerinin uyum gösteremediği meme kanserinin bir yaşam stresörü olması açısından önemli bir konudur. Ayrıca yeterli baş edemeyen kadınların sayısı oran olarak az gibi görülmesine rağmen meme kanseri hastalığının görülme sıklığı düşünüldüğünde oran oldukça fazladır. Meme kanseri hastalığı bireyin yaşamında birden fazla kayba neden olmaktadır. Meme kanseri hastaları ve eşleri bir kısmı veya tamamı kaybedilmiş memenin önemini azaltıcı cümleler kullansalar da bir kayıp yaşamaktadırlar. Bu kayıpla ilgili duygular saklandıkça ilişkiler olumsuz etkilenebilir. Birey ve eşi arasındaki açık iletişim, kaybın kendileri için anlamını fark etmelerini sağlayacaktır. Hastayı ve eşini tedaviye karar verme sürecine katmak bu konularda kendilerini hazırlamaları için onlara fırsat sağlayacaktır. İkinci kayıp sağlıktır. Pek çok kadın için meme kanseri yaşamlarındaki en ciddi hastalıktır. Meme kanserinden önce sağlıklı bir yaşamları vardır. Kadınlar ciddi bir sağlık sorununun ya da hastalığın olmadığı bir yaşamı kaybederler. Bununla bağlantılı olarak kariyer, ekonomik güvence ve aile alanları da etkilenmektedir. Sonuç olarak kayıp korku, üzüntü ve kedere neden olmaktadır. 10

20 Bu bölümde meme kanseri, uyumu güçleştirecek bir yaşam stresörü olarak cerrahi tedavi sonrası, ek tedavilerin getirdikleri, tedavinin cinsel yaşam üzerindeki etkisi ve hastanın sosyal çevresinin hastalıktan etkilenmesi açılarından incelenecektir. Cerrahi Tedavi Mastektominin çok çeşitli psikolojik ve sosyal etkileri bulunmaktadır 25. Meme kadınlık tanımlaması ile ilişkisi nedeni ile kültürel bir semboldür 32. Bu nedenle mastektominin beden imajı ve özgüven üzerinde önemli olumsuz etkileri bulunmaktadır. Mastektomi nedeni ile özgüven yitimi öfke, anksiyete, korku ve üzüntü duygularının yaşanmasına da neden olmaktadır. Meme kaybı duygusal bir stresördür. Ancak yapılan çalışmalarda mastektomi ve meme koruyucu cerrahi arasında ameliyat sonrası depresyonu, cinsel uyum ve kişilerarası ilişkiler üzerinde önemli fark görülmemesine rağmen mastektominin beden imajı üzerinde olumsuz etkileri olduğu saptanmıştır. Bir çalışmada mastektomi ameliyatı olmuş bayanların sadece %25 inde önemli düzeyde depresyon ve anksiyete görüldüğü belirtilmiştir. Bayanların çoğu önemli psikiyatrik bozukluk göstermeden meme kaybı ile iyi baş edebilmektedirler 31. Hatta meme koruyucu cerrahi tedavi yöntemlerinin erken evre meme kanseri tedavisi için uygun olmalarına rağmen hastalıktan tamamen kurtulmak için tüm memenin alınması yani mastektomi daha çok tercih edilebilmektedir 25. Meme kanseri cerrahi tedavi yöntemlerinden tümörektomi, lumpektomi ve quadrantektomi meme koruyucu cerrahi tedavi şekilleridir ve beden imajı, özgüven üzerindeki etkileri mastektomiye göre daha hafiftir. Amerikan Kanser Derneği de, lumpektomi ve radyoterapi tedavisi sonrası 11

21 ile mastektomi sonrası yaşam sürelerinin birbirine çok yakın olduğunu belirtmektedir 1. Ek tedavilerin etkileri Cerrahi tedavinin ardından psikolojik iyileşme için çok az vakit vardır 28. Çünkü adjuvan kemoterapi ve radyoterapi tedavilerinin düşünülmesi gerekmektedir. Bu ek tedavilerin de beden imajı, cinsellik ve aileye yönelik ek psikolojik etkileri bulunmaktadır. Ek tedavilerin (kemoterapi, radyoterapi ve hormonaterapinin) fiziksel yan etkileri ve hasta bireyin diğer hastalarla karşılaşacağı bir kliniğe günlerce gitmesi, yaşadığı fiziksel ve psikolojik strese eklenmektedir. Tüm bu etmenlerden dolayı depresyon ve anksiyete bu hastalarda daha sık görülmektedir. Öncelikli olarak meme kanserinin psikolojik etkileri, bu üç tür tedaviyi alan kadınlarda acaba kanser yayıldı mı düşüncesi ile daha da artacaktır. Dolaylı olarak tedavi sayısı arttıkça psikolojik etkileri de artmaktadır 27. Metastazların cerrahi tedaviden sonra aylar hatta yıllar içerisinde görülebilmesi nedeni ile sistematik bir tedavi gereklidir. Ancak katı kemoterapi protokolleri hastayı güçsüz bırakmaktadır. Alopesi, yorgunluk, hemorajik sistit, kemik iliği baskılanması, bulantı ve kusma gibi yan etkiler her bireyin psikolojik iyilik halini etkilemektedir. Bulantı ve kusma yan etkilerine yönelik önlemler alınabilmesine rağmen alopesi ve yorgunluk yan etkilerinin beden imajı, cinsellik ve yaşam kalitesi üzerinde önemli olumsuz etkileri bulunmaktadır. Radyoterapinin en önemli yan etkisi günlük yaşamı ve aktiviteleri etkileyen yorgunluktur. Bireyler ayrıca ağrı ve tedavi süresinden de yakınmaktadırlar 14,28. 12

22 Tedavi rejiminin cinsel yaşam üzerindeki etkileri Cinsel işlevsellik, fiziksel, psikolojik ve sosyal rehabilitasyon için oldukça önemlidir. Bireyin cinsel ihtiyaçlarının ve disfonksiyonunun önceden belirlenmesi bütüncül meme kanseri bakımı için elzemdir. Sağlık çalışanları yaşamı tehdit eden bir hastalık karşısında cinselliğin sönük kaldığını düşündükleri için bireyler de çoğunlukla utandıkları için cinsellik konusunu konuşmaktan kaçınmaktadırlar. Ayrıca kanserin cinsel yolla bulaşabileceği ya da cinsel aktivitede bulunmanın bireyin hastalığının nüks etmesine neden olacağı düşünceleri ile birlikte radyoterapi alan hastaların cinsel eşinin radyasyona maruz kalacak olması da cinsel fonksiyonelliği etkilemektedir 33. Schover a göre ise cinsel disfonksiyonelliğin en yaygın nedeni meme kaybı değil sistemik tedaviye bağlı erken menapozdur 31. Meme kanseri hastasının sosyal çevresi Meme kanseri hastalarının tedavilerine duygusal ve davranışsal tepkilerini değerlendirmek amacıyla sosyal çevrelerinin kalitesi ve hastalığın kadının başkalarıyla, işiyle ve sosyal aktiviteleriyle etkileşimini nasıl şekillendirdiği incelenmiştir. Çalışmalarda ise daha çok kişiler arası ilişkilere ve sosyal işlevselliğe odaklanılmıştır. İnsanlar bir taraftan bulaşma korkusu ve iğrenme duyguları yaşarken diğer taraftan da kanser hastalarına ilgili ve nazik davranılması gerektiğini düşünmektedirler. Kansere dair stigmalarla ilgili olan bu tepkiler ve yaşanan ambivalan duygular, kanser hastasının psikolojik ve sosyal uyumu için gerekli olan sosyal desteğin yeterliliğini şüpheye düşürmekte ve kanser hastasının izolasyonuna neden olabilmektedir

23 Meme kanserinin çalışma ve iş üzerindeki psikososyal etkilerine yönelik ise az bilgi bulunmaktadır. Ancak meme kanseri tedavisi sonrası işe dönmek potansiyel stresi azaltmakta ve bir rahatlama sağlamaktadır. Bu nedenle de işe dönmek normal yaşama dönmeye başlandığının bir göstergesi olmakta, çalışıyor olmak bireyin daha normal hissetmesini sağlamaktadır 28,34. Meme kanseri hastası ve kişilerarası iletişim Meme kanseri tanısı nedeniyle başa çıkılması gereken önemli bir kişilerarası ilişki öğesi iletişim dir. Genellikle insanlar, belirsizlik ve korku ile yüz yüze olan hastanın ilk tepkilerinden uzak durma eğilimi göstermektedirler. Bu nedenle özellikle istenmeyen cevapları olan soruların sorulabileceği iletişimleri engellemede bir işbirliği var gibidir. Dunkel-Schetter, Wortman ve Peters-Golden in belirttiği gibi kanser hastaları ölüm ve nüks korkusu gibi varoluşa ait konuları dile getirmek için güçlü bir ihtiyaç duymaktadırlar 35,36. İletişim problemi, birey ile yakınları ve hekim arasında daha çok dikkat çekmektedir. Hasta-hekim iletişimine yönelik çalışmalarda, aile veya arkadaşlardan gelen bilgi, öğüt ve rehberliğin faydasız olduğu, doktordan gelecek bilgi, öğüt ve rehberliğin ise değerli görüldüğü belirtilmektedir. Ancak bilgi desteğinin duygusal destekle birlikte verildiğinde daha iyi alındığı saptanmıştır 35. Meme kanserine uyum için önemli bir değişken olan sosyal desteği çoğunlukla aile doldurmaktadır. Olson ve ark. sosyal desteğe yönelik adapte olabilen ve yapışık, birbirini tutan şeklinde iki tür aile yapısından bahsetmektedirler 37. Adapte olabilen aile yapısı herhangi bir stresör olayla karşılaşıldığında yeniden yapılanabilir. Önemli bir stres 14

24 durumunda aile içi roller yeniden belirlenir, günlük yaşamın kuralları değişir ya da karar verme süreci yeniden gözden geçirilir. Yapışık aile türünde yapışıklık aile üyeleri arasındaki duygusal bağın miktarıdır. Yüksek, orta ve düşük düzeyde olabilir. Yüksek yapışıklık durumunda karmaşıklık vardır, ailedeki her üyenin az bir otoritesi vardır. Düşük yapışıklık durumunda ise diğer üyelere karşı sorumluluk yoktur, bu tür aileler bireye destek olmak yada birey adına karar verebilmek için uygun değildir. Bireyle eşi arasındaki iletişime yönelik yapılan bir çalışmada meme kanseri hastalarının %31 inin eşlerinin kanserle ilgili konuları konuşmamasından yakındıkları belirtilmiş, hastanın öznel olarak hastalığını kronik bir tehdit olarak deneyimlerken eşinin hastalığı çözülmeye başlamış geçici bir sorun olarak gördüğü saptanmıştır. Aynı çalışmada kanser konusunda açık konuşma ile daha iyi iletişim arasında ilişki bulunmuştur 38. Hastanın kişilerarası ilişkilerinin destek ihtiyacını karşılayıp karşılamadığı tartışmalıdır. Çalışmalar alınan desteğin uyum sürecinde hastaya yardım etmeye hem yeterli hem de yetersiz olduğunu göstermektedir. Hastanın sosyal çevresi ile ilgili en sıkıntılı alan iletişimdir. Hastanın varoluşla ilgili konuları ifade etme, doktorundan kendi tedavisi ve bakımını kapsayan konularda bilgi ve duygusal destek alma ihtiyaçları iletişim alanındaki anahtar konulardır 14. Meme kanserinin psikososyal etkileri Meme kanseri hastasının psikososyal bakımında dört önemli nokta bulunmaktadır 28 : 15

25 Öncelikle tanıdan sonra ilk 3 ay içerisinde bireyler varoluşa yönelik bir tehdit yaşarlar 30. Çoğu birey tanının beraberinde getirdikleri ile savaşırken bir normallik duygusu kazanmaya çabalar. Ancak bazıları da profesyonel destek gerektirecek düzeyde distres yaşayabilir ve yaşamlarının bir daha asla aynı olmayacağı bilgisi karşısında da yoğun stres yaşayabilirler. İkinci olarak, remisyon olduğu takdirde bireyler kanserleri ile birlikte yaşamaya başlarlar. Hastalık nedeni ile günlük yaşamlarındaki değişiklikleri rutinleri ile birleştirirler. Üçüncü aşamada nüks etme korkusu veya nüks olayının kendisi bireyin psikososyal alanını olumsuz etkileyebilir. Bireyler, bir yandan sağlık çalışanları ve diğer hastalardan oluşan bir grupla destek sistemi oluştururken bir yandan da hastalık ve tedavilerine yönelik önemli bilgiler edinirler. Bu grubun verdiği bilgi ve destek bireylerin nüks belirtilerini tanımasını sağlayacaktır, bu nedenle de nüks korkusunun olumsuz etkileri azalacaktır. Son olarak tedavi başarısız olursa terminal dönem ve yaşam tehdidi bireylerin uyumunu oldukça güçleştirecek konulardır. Bireylerin tanı ve tedavilerine uyum kapasiteleri değişiklik gösterdiğinden uyumu artıracak değişkenlerin belirlenmesi önem kazanmaktadır. Meyerowitz in belirttiğine göre meme kanserinin psikososyal gücünü etkileyen değişkenlerden bazıları savunma mekanizmaları, yaş, beden imajının önemliliği, önceki psikososyal uyum düzeyi, kişilerarası iletişimin kalitesi, başetme şekilleri, inanç sistemleri, varolan destekler, tanı üzerinden geçen süre ve açık iletişimdir 39. Weisman ve ark. kanser hastalarında psikososyal tarama ve müdahaleye yönelik çalışmalarında psikososyal uyumla ilgili değişkenler ve etkililik derecelerine göre başetme biçimlerini tablo şeklinde belirtmişlerdir

26 PSİKOSOSYAL UYUMLA İLGİLİ DEĞİŞKENLER Sosyal destek Öykü Şu anki durum Diğer Medeni durum Aile üyelerinin ve yakında yaşayan akrabaların sayısı Yaşanılan yerin özelliği Madde kötü kullanımı Depresyon Ruh sağlığı Kronik hastalık Geçmiş pişmanlıklar Kötümserliğe karşın İyimserlik Sağlık İnanç Çalışma durumu Ekonomik durum Aile Arkadaşlar Varoluş Bireysel tepkiler Eğitim İş Fiziksel belirtiler Evre BAŞ ETME BİÇİMLERİ VE ETKİLİLİK DERECELERİ En etkili Orta düzeyde etkili En az etkili Meydan okuma Tekrar tanımlama Otoriteye uyum sağlama Bilgi arayışı Paylaşma Mizah kullanımı Dikkatini başka yöne yönlendirme Baskılama Kayıtsız teslimiyet Dışa vurmak Tekrarlı kompulsiyon Gerginlik azaltma Tedaviyi bırakma Başkalarını suçlama Öz suçluluk Meme kanseri tanısı almak iyi, yeterli başetme ve pozitif düşünme üzerinde bir engel oluşturmaktadır. Kanser teşhisi öncelikle inanamama ile birlikte şok ve bireyin varlığının tehdit altında olduğu duygusu ile karşılanmaktadır 41. Seligman a göre olumsuz bir yaşam olayına uyum, bireyin olumlu inanç kurulumunu sürdürebilme yeteneğine bağlıdır. Bu nedenle meme kanseri hastası, inkar mekanizmasını hastalığıyla baş edebilmek için kullanabilmeli ve sağlık bakım ihtiyaçları ile karışmasına izin vermemelidir 42. Taylor a göre uyum süreci; yaşanan olayda bir anlam arayışı, olumsuz olay ve yaşam üzerinde kontrolü 17

27 yeniden ele geçirme çabası ve bireyin özsaygısının kendi gelişen değerleri doğrultusunda onarımı öğelerini içermektedir. Taylor, bu öğelerin, yaşam tehdidi olarak görülen içerikle başetme ve bilişsel yeniden yapılandırma sürecinin merkezi olduğunu iddia etmektedir Uyum Uyum kelimesi latincede özetle mantıklı yada doğruya yakın anlamına gelmektedir 44. Uyum kavramı genelde bireyin hem kendisi hem de çevresi ile iyi ilişkiler kurabilmesi ve bu ilişkileri sürdürebilme derecesi şeklinde tanımlanmaktadır 45. Uyum kavramı, belirsizlikler içermesine karşın birey ve çevresi arasındaki ilişkinin tartışılmasında sık olarak kullanılmaktadır. Kontrol edemediğimiz durumları kabul etmek zorunda olduğumuz düşüncesini ifade etmek için uyma, uyum gösterme gerekliliğinden bahsedilmektedir. Aynı zamanda havadaki mevsimsel değişimlere uyum sağlamak gibi alışmak, gelişimsel olaylara uyum göstermek anlamında da kullanılmaktadır. Ayrıca düşüncelerimizin gerçekle örtüşmesinden, günlük rutinlerimizden ve isteklerimizin başkalarınınki ile benzerlik göstermesinden bahsedilirken de uyum kavramı kullanılır. Düşünce ve davranışlarımızın diğerlerininkine göre ayarlanması durumunda da, yani çoğunluğa uyum sağlamak olarak da uyumdan bahsedilir 44. Uyum, uzun zamandır sağlık alanında da tartışılan bir konudur. Bir hastalığa uyum sağlamak hastalıkla yeterli baş edebilmeyi, tedavi hizmetine ulaşma çabasını ve tedavi rejimine uygun davranışlarda bulunmayı ifade etmektedir. Kansere uyum gösterememenin en önemli belirtisi ise yüksek distres düzeyidir. 18

28 Meme kanserine uyum süreci beş faktörle ilişkili olarak incelenmiştir 46 ; Hastalık özellikleri, Birey özellikleri, Sosyal ilişkiler ve kişilerarası kaynaklar, Bilişsel değerler ve yorumlar (hastalık ve sebeplerinin algısı, hastalık sürecinde kontrol duygusu gibi) Baş etme yöntemleri. Bu faktörler, tanı, tedavi ve iyileşme sürecinde psikolojik belirtiler ve yaşam kalitesi üzerindeki etkileri açısından incelenmiştir 46. Bireyin meme kanserine psikososyal uyumu, sosyokültürel, tıbbi ve içsel etmenlerden etkilenir. Psikososyal uyumun içerdiği içsel etmenler, bireyin kişiliği, baş etme yöntemleri ve savunma mekanizmaları aracılığıyla hastalığa taşıdıklarından oluşur 47. Meme kanserine uyum, psikopatoloji görülmemesinden daha öte bir şeydir ve baş etmenin son aşamasıdır 28. Çoğu hasta, tedavi ve rehabilitasyon sürecine ait pek çok sorunla etkili bir şekilde baş etmeyi sağlayacak problem çözme becerileri kazanmaktadır. Bireylerin hastalık sürecinde yaşanan problemlere karşı tepkileri değişiklik gösterebildiğinden dolayı psikolojik tepkilerdeki bireysel farklılıkları anlamaya özellikle dikkat edilmelidir. Bireyin tanı, tedavi ve yan etkilere yüklediği anlamlar, bireyin değerleri, psikolojik iyilik hali, iyimserlik düzeyi, maneviyatı ve aile, arkadaş, sağlık personeli gibi kaynaklardan aldığı desteklerden etkilenir. Carlsson ın belirttiği gibi meme kanserine olumlu uyumun en önemli öncülü bireyin tanıdan önceki psikolojik durumudur 48. Psikolojik uyumsuzluğun en önemli 19

29 göstergesi de yüksek distres düzeyidir. Psikolojik distres yaygınlık çalışmalarında yeni tanı konmuş her 3 bireyden birinin uyumda önemli güçlük yaşadığı belirtilmiştir 49,50. Belirlenmemiş ve tedavi edilmemiş psikolojik distres, tedavi sonuçlarını tehlikeye sokup sağlık bakım maliyetini artırabileceğinden sağlık personelinin özellikle dikkat etmesi gereken bir noktadır 51. Bireyler hastalıklarına farklı şekilde uyum göstermektedirler. Uyum, bireyin hastalığı ile ilgili kavramların farkına vardığı (örneğin hastalığa dair kişisel bir anlam oluşturduğu) ve hastalığın doğasını (sebepleri, sonuçları ve etkileri) anladığı dönemleri içeren bir süreçtir. Ayrıca bireyler hastalıkları ile etkili başetmelerini sağlayacak uygun başetme mekanizmalarını seçmeyi de öğrenirler. Sosyal destek çalışmalarında sosyal desteğin stresin etkilerini tamponladığı ve hastalıkla daha etkili başetme tepkilerinin verilmesini sağladığı belirtilmiştir 52. Ancak bazı çalışmalarda ciddi bir hastalık durumunda yakınlardan beklenen sosyal desteğin bireyin yakınlarında ciddi düzeyde distrese neden olduğu da belirtilmiştir 53. Burada önemli olan kronik hastalığın paylaşılan bir uyum sürecini içeriyor olmasıdır. Hastalığa uyum sürecinin kendisi de beraberinde ek problemler, mücadeleler ve bireye iç görü getirebilir. Tüm ya da bir kısım organ kaybının olması bireyin beden imajı, kimlik ve mahremiyet durumunu etkileyebilecek ek psikolojik problemlere neden olabilir. Aynı zamanda tedavi sonrası fiziksel değişiklikler bireylerde diğer insanların tepkilerinden çıkarımda bulunarak damgalanma duygusu yaşamalarına neden olmaktadır. Kronik hastalığı olan bireylerin sağlıklı insanlarınkinden farklı olan ihtiyaçlarını giderme, karşılama yolları başetme sürecinin bir kısmını oluşturmaktadır. Bireyin fiziksel ihtiyaçlarını karşılayan sağlık personeli, sosyal ve duygusal gereksinimleri ihmal edebilir. Bu nedenle kronik hastalığı olan bireylerin bakımını multidisipliner bir ekip yürütmelidir. Biyopsikososyal bakım modeli bireylerin fiziksel 20

30 özellikleri ile basit bir makine oldukları kanısının yanlışlığını göstermektedir. Bunun yerine, bireyin sağlık durumunu etkileyecek boyutta psikolojik ve manevi özelliklerinin olduğu ve tüm öğeleri ile sosyal bir yapıda yer aldığı düşüncesini ortaya koymaktadır. Sağlık psikolojisini tamamıyla anlayabilmek için tüm bu faktörler ve faktörlerin birbiri ile etkileşimi göz önüne alınmalıdır Stres ve Uyum Stresin kelime anlamı zorlanma, gerilme ve baskıdır. Ortaçağda felaket, bela, müsibet, dert, keder, elem gibi anlamlarda kullanılmışken 19. yy da güçlük, baskı, zorluk gibi anlamlarda objelere, kişiye, organa ve ruhsal yapıya yönelik olarak kullanılmaya başlanmıştır 54. Stres, insanların fiziksel yada psikolojik sağlıklarına karşı tehdit olarak algıladıkları olaylarla karşı karşıya kaldıklarında gerçekleşen dirençtir 55. Selye stresle fiziksel hastalık arasında güçlü bir bağ olduğunu ifade etmekte ve stresi pek çok sayıda çevresel stresöre karşı spesifik olmayan bir yanıt olarak tanımlamaktadır. Spesifik olmayan terimi, stresörün doğası ne olursa olsun bedenin strese aynı şekilde yanıt verdiğini ifade etmektedir. Ayrıca Selye, bedenin strese yönelik kendini harekete geçirme modelini tanımlamıştır ve bu model Genel Adaptasyon Sendromu olarak bilinmektedir 54,56. Selye ye göre Genel Adaptasyon Sendromu nun üç dönemi bulunmaktadır; 21

31 Alarm reaksiyonu: Stres algılanır, organizma şoka girer ve psikofizyolojik temelli tepkiler verir. Bu ilk dönem, bedeni savaş yada kaç tepkisine hazırlamak amacı ile otonomik sinir sistemini harekete geçirir. Adrenalin salgılanır, nabız ve tansiyon yükselir, solunum hızlanır, iskelet kaslarındaki kan dolaşımı artar ve hareket için hazır olunur. Direnme dönemi: Vücudun stres yaratan duruma karşı direnci artmıştır. Bu durumdan kaçmak veya ona uyum sağlamak zorundadır. Bu dönem başarı ile aşılırsa beden normal koşullarına döner; başarısız olunursa beden kuvvetten düşer, fonksiyonları olumsuz etkilenir. Selye ye göre başarısızlık durumunda bedende meydana gelen değişiklikler, immün sistemi zayıflatır, enfeksiyon riskini artırır. Tükenme dönemi: Bireyin enerjisi azalır, tükenme ve bitkinlik görülür. Selye, bunu adaptasyon hastalığı olarak tanımlamıştır. Bu durum depresyona hatta ölüme neden olabilir 54,56. Selye nin modeli strese yönelik fizyolojik tepkileri başarılı bir şekilde açıklarken duygusal ve bilişsel faktörleri açıklamakta yetersiz kalmaktadır. Stresin açıklanmasında bu ek faktörlerin de dahil edilmesi gerekliliğinden yola çıkarak Lazarus ve Folkman, transaksiyonel stres modelini önermişlerdir 45. Bu modele göre strese neden olan olayın yorumu olayın kendisinden daha önemlidir. Stresle baş edebilme yeteneğimizi belirleyen, potansiyel zarar, tehdit algısı ile birlikte kendimize olan inancımızdır. Lazarus ve Folkman ın transaksiyonel yaklaşımı, stresi tanımlamada birey ve çevresi arasındaki etkileşimi vurgulamaktadır. Ayrıca bu yaklaşımda değerlerin önemini ve stresin tehdit, çözülmesi gereken bir sorun yada potansiyel zarar olarak değerlendirildiğinde 22

32 arttığını vurgulamışlardır. Lazarus ve Folkman stresle ilgili üç çeşit değer tanımlamışlardır: Öncelikle içinde bulunduğumuz durumun iyilik halimiz üzerindeki etkisini bilişsel olarak değerlendirerek o duruma birincil bir değer biçeriz. Bir olay önemsiz, tehlikesiz-olumlu yada stres nedeni olarak değerlendirilir. Önemsiz olarak görülen olayın duygularımız üzerinde etkisi yoktur; tehlikesiz-olumlu olarak değerlendirilen olay iyi anlamlar içermektedir; stresör değerlendirmesi ise olayın zararlı, tehlikeli yada uğraşılması gereken bir durum olarak görüldüğü anlamına gelebilir. İkinci değerimiz içinde bulunduğumuz durumla en iyi şekilde nasıl baş edebiliriz sorusu ile oluşur. Baş etmeye yönelik sorular bulunur: Elimde olan seçenekler neler? Distresimi azaltmak için başarılı olabileceğim yöntemler neler? Bu yöntem stresi azaltacak mı? Son olarak değişen bilgilerle birlikte stresör olay ve tepkilerimizle ilgili yeni bir değerlendirme yaparız. Yeni değer biçme stresi azaltmayabilir hatta ilk olarak önemsiz yada olumlu olarak değerlendirilen olay daha sonra tehdit edici olarak değerlendirilirse stres daha da artabilir 45. Stres, bireyin uyum yeteneğini azaltır. Stresin yani bireyin uyum sağlaması gereken durumun önemi, bireyin hangi gereksinimlerinden yoksun kalacağına ve durumun üstesinden gelinemezse düzenin ne kadar bozulacağına bağlıdır. Stres yaratan durumun süresi uzadıkça stresin şiddeti artar. Stres kaynaklarının çokluğu ve şiddetliliği bireyin uyum sağlama yeteneğini kısıtlar 57. Ağır ve uzun süreli bir stres kaynağı ortadan kalktıktan sonra insanın yeniden toparlanarak eski durumuna dönebildiği düşünülse de Selye bunun her zaman doğru olmadığını ve ağır streslerin insanda giderilmesi olanaksız yıkıntılar bırakabildiğini kanıtlamıştır. 23

33 Stresle başetme biçimleri Strese verilen tepki, ortamda ne olduğuna bağlı olarak değil, insanın olana nasıl tepki verdiğine bağlı olarak ortaya çıkar 58. Düşünme, hissetme ve davranma biçimimiz, insan olarak hayata bakışımızı, yaşantımızı ve olaylarla etkileşim yolumuzu ortaya koyar. Bir olayı algılayışımız ve onunla başa çıkabilecek becerilerimizi değerlendirişimiz o olayı stres yaratan veya yaratmayan olarak tanımlamamıza neden olur 45. Lazarus, bir olay ile duygusal tepki arasında aktif bir süreç olarak gördüğü stresle başetme kavramından bahsetmiştir 54. Stresin yarattığı rahatsız edici duygu ve psikolojik uyarılmaları azaltmak için birey bir şeyler yapmaya güdülenir. Kişinin stres yaratan durumla uğraşma sürecine başa çıkma, başetme denir 55. Bilişsel modelde iki temel başetme biçimi vardır; kontrol edilebilir durumlar için problem odaklı ve kontrol edilemeyen durumlar için duygu odaklı başetme biçimleri. Problem odaklı başetme şeklinde kişi, ortaya çıkan sorun yada durumla onu değiştirecek yada gelecekte ondan kaçınacak bir yol bulmaya çalışır. Duygu odaklı başetmede ise kişi, stres yaratan bir durumla birleşen duyguları bu durum değiştirilemeyecek nitelikte bile olsa hafifletmek için uğraşır. Duygu odaklı başetme biçiminde amaç, bireyin duygu, algı ve kognisyonlarında öznel değişiklikler yaratarak stres yaratan durumun kabul edilip birey üzerindeki olumsuz etkisini hafifletmektir 45. Freud un tanımladığı savunma mekanizmaları da duygu odaklı başetme biçimleridir. Savunma mekanizmaları da stres yaratan durumu değiştirmez yalnızca kişinin stres yaratan durumu algılayışını ve onunla ilgili düşüncelerini değiştirir. Ancak savunma mekanizmaları bilinçdışı iken başetme şekilleri genellikle bilinçlidir. Savunma mekanizmaları sorunlara tepki göstermek 24

34 için kullanılan esas yöntem haline geldiği zaman kişilik uyumsuzlukları ortaya çıkar 55 Başetme, psikolojik uyuma yönelik potansiyel zararlı etkileri azaltmak amacıyla duygusal, bilişsel ve/veya davranışsal stratejilerle stres yönetimi sürecidir 59. Stresle etkin baş edebilme birey yada duruma göre değişiklik gösterir. Etkin başetme biçimini etkileyen faktörler stresöre ait özellikler (şiddet, etkilediği alan, süre, yapı ve sayı), bireye ait özellikler (gelişimsel dönem, kalıtım, kişilik, iletişim biçimi, güdüler, sosyoekonomik düzey, stresörün anlamı, inanç ve algılar, eğitim ve bilgi birikimi) ve kişilik özellikleri (cinsiyet, zeka, geçmiş yaşantı) başlıkları altında toplanmıştır. Etkin başetme biçimi kullanan bireyler, gerçekle yüzleşir ondan kaçmaz, problemi çözümlenebilir tarzda yeniden tanımlar, alternatifler düşünür, açık ve karşılıklı iletişimi sürdürür, gerektiğinde yardım alır, mevcut kaynakları kullanır ve kendine güvenir. Kanser hastalığında etkili başetmenin amacı; Stresi başa çıkabilecek sınırlar içinde tutmak, Bir kişisel değer duygusu sağlamak, Kişilerarası ilişkileri düzeltmek, Fiziksel işlevlerin düzelmesi için ihtimalleri arttırmak, Olası en yüksek düzelme oranı elde edildikten sonra, kişisel olarak değerli görülen ve toplumca kabul edilebilir bir durum yaratma olasılığını arttırmaktır. Yapılan çalışmalarda hastaların başetme biçimleri ve mevcut sosyal kaynaklarının meme kanserine uyumda anahtar faktör oldukları bulunmuştur 9,60,61. Holland ve Rowland a göre kanser hastasının 25

35 uyumunda başetmeyi etkileyen biyopsikososyal faktörler aşağıda verilmiştir 62. Hastalıkla ilgili Hastalığın doğası Bölgesi Aşaması Tedavinin türü Tedavinin gidiş hattı İyileşme seçenekleri Bireysel Gelişim aşaması (yaş, bilişsel durum, yetenek) Değer yargıları ve inançları (geçmiş hastalık veya kanser deneyimi, içselleşmiş kültürel değerler, dini inançlar) Sosyal yardım Sosyokültürel Toplumun yaklaşımı Ulaşılabilir kaynaklar Kansere gösterilen psikolojik tepkiler Kanser hastaları çeşitli başetme biçimleri kullanarak hastalıkları ile beraber yaşamaya, hastalıklarına uyum sağlamaya çalışırlar. Etkisiz başetme biçimlerinin kullanılması, ruhsal rahatsızlıkların artmasına, kişilerarası ilişkilerin bozulmasına ve tedaviden yararlanmanın aksamasına neden olmaktadır. Etkili başetme biçimlerinin kullanılması ise 26

36 bireyleri hastalıklarına uyum sağlamaya yönlendirir. Özkan, kanser hastalarının psikolojik tepkilerini hastalık sürecine göre sınıflandırmıştır 3 ; Tanı öncesi dönemdeki uyumlu tepki tarzı kanser olasılığı ile ilgili bekleyiştir. Tanı almadan belirti geliştirme, inkar ve tedavide gecikme ise uyumsuzluğu göstermektedir. Tanı aşamasına ait uyumlu tepkiler şok, inanamama, kısmi inkar, kızgınlık, isyan ve depresif mizaçlı uyum şeklindedir. Uyumsuz tepkiler ise kesin inkar, kesin ölüm düşüncesi ve tedaviyi reddir. Tedavi aşamasındaki uyumlu tepkiler tedavi şekline göre değişiklik göstermektedir. Cerrahi tedaviye yönelik ameliyatı geciktirme, ameliyat dışı tedavi ve kayıp tepkileri görülmektedir. Radyoterapi ve kemoterapiye yönelik tepkiler ise, yan etkilerden korkma, beden imajı değişiklikleri, terk edilme korkusu şeklindedir. Uyumsuz tepkiler, ameliyat sonrası depresyon ve beden algısına bağlı ciddi elemdir. Tedavi sonrasında uyumlu tepki olarak normal başetme biçimlerine ve hastalığın izin verdiği ölçüde yaşama dönüş ve nüks korkuları yaşanabilir. Hastalığın nüksü ve ilerlemesi durumunda şok, inanamama, kısmi inkar, kaygı, kızgınlık, depresif duygu, yeni bilgi araştırma ve alternatif tedavilere yönelik arayış uyumlu tepkiler iken uykusuzluk, iştahsızlık, panik, katastrofik algı, kızgınlık ve depresyon ise uyumsuz tepkilerdir. 27

37 Terminal-palyatif dönemde ise yaşamı sorgulama, endişe, ağrı, terk edilme, ölüm düşüncesine bağlı elem duygusu ve kabulleniş uyumlu davranışlar olarak belirtilmiştir. Depresyon ve deliryum ise uyumsuz tepkilerdir. Kübler-Ross kansere tepkileri, süreleri değişiklik gösterebilen, birbirini izleyebilen yada üst üste yaşanabilecek farklı evreler olarak belirtmiştir 63 : İnkar: Hastanın şok durumu karşısında kendini toplamak ve başetme mekanizmalarını harekete geçirmek için ihtiyaç duyduğu zamanı sağlar. Kısa sürede inkardan kısmi kabullenmeye geçilir. Öfke: Hasta tanının doğru olduğunu bilir ve yaşanan duygular yoğun olarak öfke ve kıskançlıktır. Neden ben? sorusunun sıkça sorulduğu evredir. Pazarlık: Hastanın kendisi, çevresi, inançları ile anlaşmalar yaptığı kısa süreli de olsa hastaya yardımcı olan evredir. Depresyon: İki şekilde görülür. İlkinde depresyon, inkar edilemeyecek durumda olan hastalığa bağlı ortaya çıkan fiziksel değişiklikler, beden imajı değişiklikleri, tedavinin iyileşmeyi sağlamaması, stres ve kaygının artmasına tepkisel olarak ortaya çıkar. İkincisinde ise depresyon hazırlayıcıdır. Hasta varoluşla ilgili endişe ve kaygılarını çözmüş ise kabullenme evresine hazırlanır. Kabullenme: Mücadele sona ermiş, duygular azalmıştır. Teslimiyet, boyun eğme ve dinlenme arzusu vardır. 28

38 Greer ve Watson kanser tanısını takip eden süreçte bireysel çıkarımlar yaparak meme kanseri tanısına verilen tepkileri beş başlık altında belirtmişlerdir 5 ; Mücadeleci ruh: Tanı tamamen kabul edilmiştir, kanser sözcüğü kullanılır, iyimser bir tutumla hastalığa meydan okunur. Hasta aktif olarak baş eder, hastalıkla ilgili bilgi arar ve tedavi sürecine katılır. Kaçınma/inkar: Tanı ya reddedilir ya da ciddiyeti hafifletilir. Hastalık hakkında düşünmekten ve genellikle kanser sözcüğünden kaçınılır. Kadercilik: Tanı kaderci bir tutumla kabul edilir. Hasta hastalıkla ilgili bilgi aramaz ve kaderci bir tutum takınarak bekler. Kaderci bireyler Kanser olduğumu biliyorum fakat yapabileceğim bir şey yok. şeklinde bir tutum sergilemektedirler. Çaresizlik/ümitsizlik: Tanıdan başka bir şey düşünememe, sürekli ağlama, ölüm düşünceleri ve karamsarlık duyguları ile karakterizedir. Hasta her şey bitmiş gibi hisseder. Endişeli bekleyiş: Sürekli tanı ile uğraşılır, herhangi bir ağrı yada başka belirti hastalığın yayılımı yada tekrarı olarak düşünülür. Kanser hakkında bilgi aranılır ancak tüm bilgileri olumsuz yorumlama eğilimi vardır. 29

Kanserli Hasta Yönetiminde Danışman Hemşirenin Rolü

Kanserli Hasta Yönetiminde Danışman Hemşirenin Rolü Kanserli Hasta Yönetiminde Danışman Hemşirenin Rolü Yük. Hem. Gül Şav Özaydemir Danışman Hemşire EUKAM E.Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi ABD XIX. Ege Onkoloji Günleri 6-7 Nisan 2015 İzmir «Kanserle mücadele

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Meslekte Ruh Sağlığı A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Çalışan Sağlığı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından sağlık, kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal bakımdan tam

Detaylı

Psiko-Onkoloji Onkoloji Hastalarına Psikolojik Yaklaşım

Psiko-Onkoloji Onkoloji Hastalarına Psikolojik Yaklaşım Psiko-Onkoloji Onkoloji Hastalarına Psikolojik Yaklaşım Dr. Mecit ÇALIŞKAN HNH Psikiyatri İdari ve Eğitim Sorumlusu Kanser hastaları tanı, tedavi ve hastalığın ileri evrelerde çeşitli ve değişik, ruhsal

Detaylı

KANSER VE CİNSEL YAŞAM

KANSER VE CİNSEL YAŞAM KANSER VE CİNSEL YAŞAM Doç. Dr. Ülgen Okyayuz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri A.D. Klinik Psikoloji Öğretim Üyesi Son zamanlarda kanserin tedavisinde ilgi sadece tanı ve agresif tedaviyle

Detaylı

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Dr. Gülcan Güleç, DR. Hikmet Hassa, Dr. Elif Güneş Yalçın, Dr.Çınar Yenilmez, Dr. Didem

Detaylı

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Doç. Dr. Özen Önen Sertöz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Ankara,

Detaylı

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa

Detaylı

Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres

Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 Stres Nedir? Stres bir insan için baskı, gerginlik, rahatsız edici çevresel faktörler veya duygusal tepkiler anlamında gelmektedir. Kişinin bedensel

Detaylı

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doç. Dr. Fatih Öncü Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikolojik taciz Bedensel Ruhsal Bedensel ve ruhsal Çalışma hayatında mobbing veya psikolojik

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı

Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı Proje kapsamında verilerin elde edileceği hastanede onkoloji hastaları ile çalışan tüm hemşireleri içine alan bir program yapılması kararlaştırıldı. Hemşirelerle

Detaylı

Hem. Dr. SONGÜL KAMIŞLI Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Prevantif Onkoloji A.B.D. Psikososyal Onkoloji Birimi

Hem. Dr. SONGÜL KAMIŞLI Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Prevantif Onkoloji A.B.D. Psikososyal Onkoloji Birimi Kanserli Hastalar Tarafından Sık Sorulan Sorular Hem. Dr. SONGÜL KAMIŞLI Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Prevantif Onkoloji A.B.D. Psikososyal Onkoloji Birimi Hastaların Soruları Tıbbi tedavi Otonomi

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) SAĞLIK TANILAMASI (HEM 601 TEORİK 2, 2

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) SAĞLIK TANILAMASI (HEM 601 TEORİK 2, 2

Detaylı

Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi

Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr. Ezgi Özserezli O Evlilik ilişkisi, kişilerin psikolojik sağlığını temelden etkilemektedir.

Detaylı

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU A R A Ş. G Ö R. Z E Y N E P K I R I K K A L E L İ Gebelik dönemi fizyolojik olduğu kadar kalıcı psikolojik değişikliklere de neden olmaktadır. Anne karnında gelişen

Detaylı

HEM501 (3,0)3 Sağlık Tanılaması

HEM501 (3,0)3 Sağlık Tanılaması GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ HEMŞİRELİKTE YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER HEM501 (3,0)3 Sağlık Tanılaması Bu derste öğrencinin; birey, aile ve toplumun sağlık gereksinimlerini belirleyen

Detaylı

ONKOLOJİ HEMŞİRELİĞİ HEM AKTS 4. yıl 2. yarıyıl Lisans seçmeli. Dersle İlgili Görüşme Saati: Pazartesi :

ONKOLOJİ HEMŞİRELİĞİ HEM AKTS 4. yıl 2. yarıyıl Lisans seçmeli. Dersle İlgili Görüşme Saati: Pazartesi : ONKOLOJİ HEMŞİRELİĞİ HEM 406 30 AKTS 4. yıl 2. yarıyıl Lisans seçmeli 32 s/hafta 19 kredi Teorik: 8 s/hafta Uygulama: 24s/hafta Türkçe İletişim: Yrd. Doç.Dr. Elçin B. Akdeniz e-posta: elcinakdeniz@maltepe.edu.tr

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD Çalışmalarda birinci basamak sağlık kurumlarına başvuran hastalardaki psikiyatrik hastalık sıklığı, gerek değerlendirme ölçekleri kullanılarak

Detaylı

ÇOCUK VE AİLENİN SERVİSE KABULU

ÇOCUK VE AİLENİN SERVİSE KABULU ÇOCUK VE AİLENİN SERVİSE KABULU Hemşire Deniz YALÇIN Gazi Üniversitesi Sağlık Araştırma Ve Uygulama Merkezi Pediatri Hematoloji Onkoloji Kliniği Servis Sorumlu Hemşiresi Sunum Planı Hastanın servise kabulü

Detaylı

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum Yasemin ELİTOK Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum Tanı olanaklarının gelişmesi ve sağlık kuruluşlarından yararlanma olanaklarının artması, Toplumun bilgi seviyesinin

Detaylı

AFET PSİKOLOJİSİ. GEA Acil Durum Yönetimi Eğitimleri

AFET PSİKOLOJİSİ. GEA Acil Durum Yönetimi Eğitimleri AFET PSİKOLOJİSİ GEA Acil Durum Yönetimi Eğitimleri Afet Sonrası Risk Altındaki Gruplar Doğrudan Etkilenenler Tanık olanlar İzleyiciler AFET SONRASI DUYGUSAL AŞAMALAR İLK VURMA AŞAMASI ACİL DURUM AŞAMASI

Detaylı

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI OCAK ARALIK KASIM EKİM EYLÜL AY HAFTA DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI ETKİNLİKLER YETERLİK ALANLARI KAZANIM NUMARASI VE KAZANIMLAR UYGULAMA Öğrencilerle tanışılması, okulun tanıtılması,

Detaylı

TEMEL DÜZEY PSİKOONKOLOJİ KURSU

TEMEL DÜZEY PSİKOONKOLOJİ KURSU TEMEL DÜZEY PSİKOONKOLOJİ KURSU İKİ BÖLÜMDEN OLUŞMAKTADIR. TEMEL DÜZEY PSİKOONKOLOJİ KURSU 13-14-15 ŞUBAT 2014 RTEÜ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ, RİZE RİZE VALİLİĞİ RTEÜ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

Detaylı

RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU

RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU Yaşam boyu ruh sağlığı ile ilgili riskler Ruhsal hastalıklara yatkınlık ve dayanıklılık Prognoz Olumsuz etkenler Koruyucu etkenler Bireysel

Detaylı

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! Lenfödem, lenf sıvısının dolaşımındaki yetersizlik yüzünden dokular arasında proteinden zengin sıvı birikimine bağlı olarak şişlik ve ilerleyen

Detaylı

İNTİHAR DAVRANIŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÖLÇME / DEĞERLENDİRME ÇG.

İNTİHAR DAVRANIŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÖLÇME / DEĞERLENDİRME ÇG. İNTİHAR DAVRANIŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÖLÇME / DEĞERLENDİRME ÇG. K.Nahit Özmenler Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Aytül Karabekiroğlu Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi 53 üncü Ulusal

Detaylı

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,

Detaylı

ECZACI GÜZİN VELİTTİN BEKRİOĞLU MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ

ECZACI GÜZİN VELİTTİN BEKRİOĞLU MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ECZACI GÜZİN VELİTTİN BEKRİOĞLU MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ETKİLİ İLETİŞİM VE STRES YÖNETİMİ ŞEKİLLER DÖNÜYOR MU? DÖNÜYOR İSE HIZLI MI YOKSA YAVAŞ MI? STRES NEDİR? İç ve dış etkenlerden dolayı

Detaylı

Kanserli hasta ile iletişim. Kötü haber verme. Prof. Dr. Şeref Kömürcü.

Kanserli hasta ile iletişim. Kötü haber verme. Prof. Dr. Şeref Kömürcü. Kanserli hasta ile iletişim Kötü haber verme Prof. Dr. Şeref Kömürcü serefkomurcu@gmail.com Olgu 49 y, kadın, öğretim üyesi 7/2016 Meme Ca, MKC + AD, T2N2M0 RT ve KT almak istememiş 8/2017 Lokal nüks Tedavi

Detaylı

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ Marmara Evleri Anaokulunda Rehberlik Hizmetleri (3 6 yaş) Okulumuzdaki tüm öğrencilerin her yönüyle sağlıklı gelişmeleri, okul ortamına uyum sağlamaları ve kapasitelerini

Detaylı

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi DİYABET HASTALARININ HASTALIK ALGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi Amaç: TURDEP-2

Detaylı

Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi

Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi Eylemin psikolojisi Kadının psikolojik olarak eyleme ve doğuma uyumu ile ilgilidir. Bu da doğrudan doğum sürecinin seyrini etkiler. Bu faktörlerden herhangi birinin

Detaylı

Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Kayıp Kayıp, yaşam döngüsünün her evresinde yaşanır. bağımsızlık kaybı ilişki kaybı, sağlık kaybı, iş kaybı, ekonomik kayıp, evcil hayvan kaybı, organ

Detaylı

Sağlıkta Yaşam Kalitesinin Klinikte Kullanımı

Sağlıkta Yaşam Kalitesinin Klinikte Kullanımı . SAYKAD Sağlıkta Yaşam Kalitesi Derneği 2002 Sağlıkta Yaşam Kalitesinin Klinikte Kullanımı Ömer Aydemir Celal Bayar Üni. Tıp Fak. Psikiyatri A. D. Sağlık Hizmetinde Amaç Hastanın hastalığı ile ilgili

Detaylı

Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir??

Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir?? Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem Sıklığı?? Klinik seyir?? Çocuğun ilk travmatik yaşam olayı emzirme bağlanma olumsuz sağlık koşulları yetersiz bakım Doğum Değişim İyi anne olabilecek

Detaylı

JİNEKOLOJİK KANSERİ OLAN KADINLARIN BİLGİ GEREKSİNİMLERİ: LİTERATÜR İNCELEMESİ

JİNEKOLOJİK KANSERİ OLAN KADINLARIN BİLGİ GEREKSİNİMLERİ: LİTERATÜR İNCELEMESİ JİNEKOLOJİK KANSERİ OLAN KADINLARIN BİLGİ GEREKSİNİMLERİ: LİTERATÜR İNCELEMESİ Teskereci G*., Arslan İ*. & Akman G** *Akdeniz Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, Antalya ** Ondokuz Mayıs Üniversitesi Samsun

Detaylı

KANSER TEDAVİSİ SIRASINDA VERİLEN EĞİTİMİN YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİ. Doç. Dr. Özgül Karayurt Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi

KANSER TEDAVİSİ SIRASINDA VERİLEN EĞİTİMİN YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİ. Doç. Dr. Özgül Karayurt Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi KANSER TEDAVİSİ SIRASINDA VERİLEN EĞİTİMİN YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİ Doç. Dr. Özgül Karayurt Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi İçerik Yaşam kalitesi kavramı Kanser hastalarının bilgi gereksinimleri

Detaylı

KANSER VE AİLE. Dr. Hayriye Elbi Ege üniversitesi Psikiyatri A. D. Konsültasyon Liyezon Bilim Dalı

KANSER VE AİLE. Dr. Hayriye Elbi Ege üniversitesi Psikiyatri A. D. Konsültasyon Liyezon Bilim Dalı KANSER VE AİLE Dr. Hayriye Elbi Ege üniversitesi Psikiyatri A. D. Konsültasyon Liyezon Bilim Dalı Kanserle karşılaşan aile Hastalık döneminde Krizle başa çıkma, duygusal destek Bakım verme Mali ve sosyal

Detaylı

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Dr. Sinem Sevil DEĞİRMENCİ Prof.Dr.Gökay AKSARAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Giriş

Detaylı

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005 Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005 Travma Nedir? Günlük rutin işleyişi bozan, Aniden beklenmedik bir şekilde gelişen, Dehşet, kaygı ve panik yaratan, Kişinin anlamlandırma

Detaylı

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozuklukları Kavrama Zihinsel bozukluklar hakkında daha fazla bilgi edinin Daha önce zihinsel gerilik olarak bilinen zihinsel bozukluk (ID), bireyin

Detaylı

UZ. DR. GÖNÜL ERDAL DAĞISTANLI

UZ. DR. GÖNÜL ERDAL DAĞISTANLI GÜRÜLTÜ = HOŞA GİTMEYEN SES GÜRÜLTÜNÜN SÜRESİ ŞİDDETİ ZAMANI TÜRÜ GÜRÜLTÜ FİZYOLOJİK TEPKİLER RUHSAL TEPKİLER FİZYOLOJİK TEPKİLER ANĠ GÜRÜLTÜDE KAS GERĠLMELERĠ BAġ DÖNMESĠ YORGUNLUK ĠġĠTME KAYIPLARI METOBALĠZMA

Detaylı

Dr. A.Y. Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekoloji Kliniği Uzman Hemşire Sakine Yılmaz

Dr. A.Y. Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekoloji Kliniği Uzman Hemşire Sakine Yılmaz Dr. A.Y. Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekoloji Kliniği Uzman Hemşire Sakine Yılmaz Terminal Dönemdeki Bakım Vericinin Desteklenmesi İçin "İyi Bakım Verici Olabilmek" Dünyada Kanser Yükü(2012)

Detaylı

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER PSH 501 - Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Temelleri

Detaylı

Çocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz.

Çocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz. Çocuklar, yetişkinler gibi kaygılanabilir ve stres yaşayabilirler. Ölüm, hastalık, boşanma, taşınma gibi hayat değişimleriyle başa çıkmaya ek olarak özgüven ve aidiyet duygularıyla mücadele ederler. Herkes

Detaylı

HARRAN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği

HARRAN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği HARRAN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği 0401701 7 6+16 14 19 Ön Koşul Ders Yok Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Zorunlu

Detaylı

Amaç Hastalanan kişilerde ortaya çıkan duyguları ve savunma mekanizmalarını tanımlamak Tıbbi müdahaleler öncesi, sırası ve sonrasında hasta psikolojis

Amaç Hastalanan kişilerde ortaya çıkan duyguları ve savunma mekanizmalarını tanımlamak Tıbbi müdahaleler öncesi, sırası ve sonrasında hasta psikolojis HASTA PSİKOLOJİSİ Prof. Dr.Güler Bahadır Dr.Nilüfer Alçalar İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Amaç Hastalanan kişilerde ortaya çıkan duyguları ve savunma mekanizmalarını tanımlamak Tıbbi

Detaylı

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler. 0212 542 80 29 Uz. Psk. SEMRA EVRİM 0533 552 94 82 DUYGUSAL ZEKA Son yıllarda yapılan pek çok çalışma zeka tanımının genişletilmesi ve klasik olarak kabul edilen IQ yani entelektüel zekanın yanı sıra EQ

Detaylı

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler

Detaylı

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ Doç. Dr. Okan Çalıyurt Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD, Edirne Temel Kavramlar Madde kötüye kullanımı Madde bağımlılığı Yoksunluk Tolerans

Detaylı

STRES. Doç.Dr. Hacer HARLAK - PSİ

STRES. Doç.Dr. Hacer HARLAK - PSİ STRES Stresli mi? Sınava girmek Patrondan / müdürden zam istemek Ameliyat olmak Seyahate çıkmak Evlenmek Yeni bir şehirde yaşamaya başlamak Bu derste şu sorulara cevap arayacağız: Stres durumunda fizyolojik

Detaylı

İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA. Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu.

İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA. Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu. İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu.tr 1 HEDEFLER.Sağlığı, koruma ve geliştirme kavramlarını bilme İşyerlerinde

Detaylı

Hemşireliğin Kayıtlara Yansıyan Yüzü

Hemşireliğin Kayıtlara Yansıyan Yüzü Hemşireliğin Kayıtlara Yansıyan Yüzü Yaşam başlangıcından ölümüne kadar, sağlık ve hastalık durumunu anlama, uygun girişimleri planlayarak sorunu çözme sorumluluğuna sahip olan hemşirelik; insanı ele alan

Detaylı

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI Bilgisayar ve internet kullanımı teknoloji çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde, artık hayatın önemli gereçleri haline gelmiştir. Bilgiye kolay, hızlı, ucuz ve güvenli

Detaylı

HIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK. Dr. M.Kemal Kuşcu. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD

HIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK. Dr. M.Kemal Kuşcu. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD HIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK Dr. M.Kemal Kuşcu Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD I GÜNDEM HIV.. AKUT-ÖLDÜRÜCÜ KRONİK HIV.. AKUT-ÖLDÜRÜCÜ KRONİK HEKİM HASTA

Detaylı

Açıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

Açıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Açıklama 2008 2010 Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Gençlerde DEHB nin Öğrenim Hayatı Üzerine Etkileri Dr Aytül Karabekiroğlu Samsun Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma

Detaylı

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji www.gunescocuk.com Çocuk ve ergen psikiyatrisinde

Detaylı

yukarıda olduğu psikolojik bir durumdur.

yukarıda olduğu psikolojik bir durumdur. Stress Yönetimi STRES NEDİR? Bireylerin, fiziksel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesi veya zorlanması ile ortaya çıkan psikolojik bir durumdur. Kişilerde meydana gelen ve onları normal faaliyetlerinden

Detaylı

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri MADDE BAĞIMLILIĞI BAĞIMLILIK Bağımlılık, bireyin kendi ruhsal ve bedensel sağlığına

Detaylı

Tip 1 diyabetli genç yetişkinlerin hastalığa psikososyal uyumları ve stresle başa çıkma tarzları

Tip 1 diyabetli genç yetişkinlerin hastalığa psikososyal uyumları ve stresle başa çıkma tarzları Tip 1 diyabetli genç yetişkinlerin hastalığa psikososyal uyumları ve stresle başa çıkma tarzları 1 Selda Çelik, 2 Meral Kelleci, 3 Dilek Avcı, 1 Elif Temel 1 İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi

Detaylı

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 Lösemiye bağlı Psikososyal Geç Etkiler Fiziksel Görünüm (Saç

Detaylı

İyi Ölüm. 28-29 Haziran 2016, Kanserde Destek Tedavileri Sempozyumu, Adana

İyi Ölüm. 28-29 Haziran 2016, Kanserde Destek Tedavileri Sempozyumu, Adana İyi Ölüm Neden Ölümü Konuşuyoruz? Rindlerin Ölümü Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde; Yahya Kemal Beyatlı Vara vara vardım ol kara taşa Hasret kodun beni kavim kardaşa Sebep gözden akan bu kanlı yaşa

Detaylı

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Panik Atak ve Sınav Kaygısı ndan Kısa Sürede Kurtulmanın

Detaylı

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç Aile Krizleri 1. Normal gelişimsel krizler (Yaşam döngüsü aşamaları) 2. Aileye özgü krizler (Ailede hastalıklar, ölümler, boşanmalar, göç,

Detaylı

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) Sosyal Psikoloji Uygulamaları HUKUK SAĞLIK DAVRANIŞI KLİNİK PSİKOLOJİ TÜKETİCİ DAVRANIŞI VE PAZARLAMA POLİTİKA ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ SOSYAL

Detaylı

SOSYAL FOBİ. Sosyal fobide karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir.

SOSYAL FOBİ. Sosyal fobide karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir. SOSYAL FOBİ Sosyal ortamlarda başkaları tarafından inceleme altında tutulduğu korkusu performans gösterilmesi gereken durumlarda eleştirilme yada küçük düşme korkusunun yaşanmasıdır. Ve kişi bu korkunun

Detaylı

ALARM DURUMUNDA BEDENİMİZDE MEYDANA GELEN BAZI ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER

ALARM DURUMUNDA BEDENİMİZDE MEYDANA GELEN BAZI ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER STRES VE SAĞLIK 1 ALARM DURUMUNDA BEDENİMİZDE MEYDANA GELEN BAZI ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER GÖZBEBEKLERİ BÜYÜR (Daha fazla ışık alınarak algıyı güçlendirmeye yardımcı olunur) SOLUNUM SAYISI ARTAR (Bedene daha

Detaylı

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ Ahmet Zihni SOYATA Selin AKIŞIK Damla İNHANLI Alp ÜÇOK İ.T.F. Psikiyatri

Detaylı

AĞRI YÖNETİMİ PROSEDÜRÜ

AĞRI YÖNETİMİ PROSEDÜRÜ REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No 08.04.2013 Madde 4.6 daki Algoloji Konseyi tanımlaması çıkarıldı. 01 Madde 5.6.4 teki Algoloji Konseyi konsültasyonu yerine Anesteziyoloji uzman hekimi

Detaylı

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız? REHBERLİK SERVİSİ Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız? OKULA GİTTİĞİNİZ İLK GÜNÜ HATIRLIYOR MUSUNUZ? Hayatınızda yeni bir sayfa açılıyor. Bu başlangıç hem onun hem de sizlerin hayatında yepyeni bir dönemin

Detaylı

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ Yrd. Doç. Dr. Tahsin Gökhan TELATAR Sinop Üniversitesi SYO İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü 28.03.2017 Uluslararası

Detaylı

ÖFKE ve STRESLE BAŞ ETME. Yrd. Doç. Dr. Kuntay ARCAN Maltepe Üniversitesi

ÖFKE ve STRESLE BAŞ ETME. Yrd. Doç. Dr. Kuntay ARCAN Maltepe Üniversitesi ÖFKE ve STRESLE BAŞ ETME Yrd. Doç. Dr. Kuntay ARCAN Maltepe Üniversitesi Kısa Özgeçmiş: Eğitim: Kadıköy Anadolu Lisesi, 1993. Boğaziçi Üniversitesi, Psikoloji Bölümü, 1993_1998 (lisans). Maltepe Üniversitesi,

Detaylı

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI BİLDİRİ AKIŞI Bildiri ekibinden bir araştırmacının aşağıda belirtilen bilimsel program gününde posterini belirtilen poster numarası için ayrılmış panoya asması, gün sonunda teslim alması zorunludur. Belirlenen

Detaylı

TRSM de Rehabilitasyonun

TRSM de Rehabilitasyonun TRSM de Rehabilitasyonun Yeri Dr. Ayla Yazıcı BRSHH Gündüz Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi Koordinatörü 7.10.2010 Şizofreni tedavisinde çok boyutlu yaklaşım Şizofreni tedavisinde çok boyutlu yaklaşım

Detaylı

ADLİ VAKA SÜRECİNDE HASTA ve AİLE İLE İLETİŞİM

ADLİ VAKA SÜRECİNDE HASTA ve AİLE İLE İLETİŞİM ADLİ VAKA SÜRECİNDE HASTA ve AİLE İLE İLETİŞİM Gamze Varlı Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi Klinik Eğitim Hemşiresi Sunu Planı Hemşirelik ve hasta/hasta yakınları eğitimi

Detaylı

PALYATİF BAKIMIN EVDE BAKIMA ENTEGRASYONU

PALYATİF BAKIMIN EVDE BAKIMA ENTEGRASYONU PALYATİF BAKIMIN EVDE BAKIMA ENTEGRASYONU YRD DOÇ DR HİLAL ÖZKAYA SBÜ HAYDARPAŞA NUMUNE EAH. PALYATİF BAKIM MERKEZİ Uluslararası Katılımlı Palyatif Bakım ve Hospis Kongresi. 9-11 Mart 2018-İstanbul 324.000.000

Detaylı

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Huriye Tak Uzman Klinik Psikolog Türk Kızılayı Bağcılar Toplum Merkezi Sağlık ve Psikososyal Destek Programı Asistanı İÇERİK

Detaylı

Kazanım İfadeleri. Kendine değer veren insanların (aile-arkadaş vb.) yapıcı uyarılarına kayıtsız kalmaz.

Kazanım İfadeleri. Kendine değer veren insanların (aile-arkadaş vb.) yapıcı uyarılarına kayıtsız kalmaz. YEŞİLAY SAĞLIKLI FİKİRLER KISA FİLM SENARYO YARIŞMASI - 2017 Kazanım İfadeleri Kazanımın İlişkili Olduğu Alanlar Teknoloji Tütün Alkol Madde 1 Kendine değer veren insanların (aile-arkadaş vb.) yapıcı uyarılarına

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI NA GİRİŞ KOŞULLARI : Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık veya Hemşirelik Yüksekokulları, Hemşirelik, Sağlık Memurluğu ve Ebelik Programları mezunu

Detaylı

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Lohusalık döneminde ruhsal hastalıklar: risk etkenleri ve klinik gidiş Doç.Dr. Leyla Gülseren 25 Eylül 2013 49. Ulusal

Detaylı

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD 1 AÇIKLAMA 2014-2017 Araştırmacı: ---- Konuşmacı: ----- Danışman:

Detaylı

Hem. Songül GÜNEŞ Akdeniz Üniversitesi Hastanesi 9.4.2014 1

Hem. Songül GÜNEŞ Akdeniz Üniversitesi Hastanesi 9.4.2014 1 Hem. Songül GÜNEŞ Akdeniz Üniversitesi Hastanesi 9.4.2014 1 Ameliyathaneler kendine özgü mimari dizaynları, çalışma koşulları ve ameliyathanede görev yapan personelleriyle çok özel merkezlerdir Ameliyathane

Detaylı

aslolan kendine zarar vermemek Horace Wells in ayak izleri sağlık çalışanlarının sağlığı ve refahı

aslolan kendine zarar vermemek Horace Wells in ayak izleri sağlık çalışanlarının sağlığı ve refahı Ruhsal sorunlar söz konusu olduğunda anestezistler nasıl davranmalı? Dr. Mustafa Sercan Mesleki geçmiş Bakırköy RSHH Abant İzzet Baysal Üniversitesi Örgütsel geçmiş Türkiye Psikiyatri Derneği (2. Başkan)

Detaylı

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Ebru Turgut 1, Yunus Emre Sönmez 2, Şeref Can Gürel 1, Sertaç Ak 1 1 Hacettepe

Detaylı

KRONİK SOLUNUM HASTALIKLARINDA PSİKOSOYAL DEĞERLENDİRME VE TEDAVİ

KRONİK SOLUNUM HASTALIKLARINDA PSİKOSOYAL DEĞERLENDİRME VE TEDAVİ KRONİK SOLUNUM HASTALIKLARINDA PSİKOSOYAL DEĞERLENDİRME VE TEDAVİ Prof Dr Behcet Coşar Gazi Üni. Tıp Fak. Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatri Ünitesi İNSAN Biyo Psiko Sosyal 11/6/2009 2 KOAH

Detaylı

Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ

Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar Doç. Dr. Ersin KAVİ Davranış Nedir? İnsan hem içten,hem dıştan gelen uyarıcıların karmaşık etkisi (güdü) ile faaliyete geçer ve birtakım hareketlerde (tepki) bulunur.

Detaylı

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME Psi. Özge Kutay Sos.Yelda ġimģir Ġzmir,2014 HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI

Detaylı

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Sedat Batmaz 1, Emrah Songur 1, Mesut Yıldız 2, Zekiye Çelikbaş 1, Nurgül Yeşilyaprak 1, Hanife

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA GİRİŞ: Yaygın anksiyete bozukluğu, birtakım olay ya da etkinliklerle ilgili olarak, bireyin denetlemekte zorlandığı,

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) SAĞLIK BİLİMLERİNDE KURAM VE MODELLER (HEM 701

Detaylı

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin Psikopatolojisi Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin psikopatolojisi içerik: Sınıflandırma sistemleri Duygudurum bozuklukları Anksiyete bozuklukları

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) SAĞLIK BİLİMLERİNDE KURAM VE MODELLER Sağlık

Detaylı

OBEZİTE Doç. Dr. Erdal Vardar 46. UPK

OBEZİTE Doç. Dr. Erdal Vardar 46. UPK YAŞAM KALİTESİ VE OBEZİTE Doç. Dr. Erdal Vardar 46. UPK Sağlıkla ilgili yaşam kalitesi Kişinin kendi sağlığını değerlendirmesi için geliştirilmiş bir ölçme metodudur. Sağlıkla ilgili yaşam kalitesi ölçümü

Detaylı

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD İÇERİK ALT TİPLENDİRMEDEKİ SORUNLAR KLİNİĞE YANSIMASI ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN ETKİSİ Tanısal bakı Sosyal fobi DSM-I de "Fobik

Detaylı

ÇEVRE BOYUTLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ PROSEDÜRÜ

ÇEVRE BOYUTLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ PROSEDÜRÜ SAYFA NO 1/7 1. AMAÇ VE KAPSAM: Bu prosedürün amacı, TOTM nin faaliyetlerinin ve hizmetlerinin çevre güvenliği üzerinde gerçek veya potansiyel olarak önemli etkileri olabilecek çevresel boyutlarının (yönlerinin),

Detaylı

HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI

HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI DOKTORA PROGRAMINA GİRİŞ KOŞULLARI Hemşirelik, Ebelik, Sağlık Memurluğu Programlarında Lisans eğitimi alarak Hemşirelik veya herhangi bir programda yüksek lisans yapmış olmak.

Detaylı