Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 46, Mayıs 2017, s

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 46, Mayıs 2017, s"

Transkript

1 Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 46, Mayıs 2017, s Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date Haydar HOŞGÖR İstanbul Üniversitesi, Sağlık Yönetimi Bölümü Doktora Öğrencisi hosgorsen.haydar@gmail.com Öğr. Gör. Özden TANDOĞAN Haliç Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ozdentandogan@halic.edu.tr Öğr. Gör. Derya GÜNDÜZ HOŞGÖR İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu Sağlık Yönetimi Programı deryagunduz.hosgor@sisli.edu.tr NOMOFOBİNİN GÜNLÜK AKILLI TELEFON KULLANIM SÜRESİ VE OKUL BAŞARISI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: SAĞLIK PERSONELİ ADAYLARI ÖRNEĞİ Öz Mobil telefon yoksunluğu olarak tanımlanan nomofobi, 21. yüzyılın modern korkularından birisidir. Nomofobi üzerine yapılmış olan birçok çalışmanın öğrenciler ile ilgili olması, konunun gençler üzerindeki olumsuz etkilerini işaret etmesi bakımından oldukça önemlidir. Bu olumsuz etkilerin en önemlileri, düşük okul başarısı ve akıllı telefonun aşırı kullanımıdır. Bu bağlamda çalışmanın temel amacı, nomofobinin günlük akıllı telefon kullanım süresi ve okul başarısı üzerindeki etkisini incelemektir. Çalışmanın katılımcılarını, sağlıkla ilgili bölümlerde okuyan 195 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmada Yıldırım ve Correia tarafından geliştirilen ve Yıldırım, Sumuer, Adnan ve Yıldırım tarafından Türkçeye uyarlanmış Nomofobi ölçeği ve demografik bilgi formu vasıtasıyla toplanan veriler, betimsel istatistikler, t testi, ANOVA ve yapısal eşitlik modeli ile analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre; nomofobi ölçeğinden elde edilen ortalama değerin, nomofobi alt boyutlarından elde edilen ortalama değerlerden yüksek çıktığı tespit edilmiştir. Ayrıca; nomofobi alt boyutlarından Çevrimiçi Olamama faktörünün okul başarısı değişkeni üzerinde

2 negatif, günlük akıllı telefon kullanım süresi değişkeni üzerinde ise pozitif yönlü anlamlı bir etkiye sahip olduğu saptanmıştır. Diğer bulgular ise makalede sunulmuştur. Anahtar kelimeler: Akıllı Telefon, Nomofobi, Okul Başarısı, Kolej Öğrencileri, Sağlık EFFECT OF NOMOPHOBIA ON DURATION OF DAILY SMARTPHONE USAGE AND SCHOOL SUCCESS: THE EXAMPLE OF HEALTH PERSONNEL CANDIDATES Abstract Nomophobia (No MObile PHOBIA) described as suffer from lack of mobile phone, is one of the modern fears of the 21st century. Most of the studies done on the nomophobia is related to the students because they are suffer most from effect of nomophobia rather than other age groups. The most important of these negative effects are low school success and overuse of mobile phone. The main aim of study in this context is to examine the effect of nomophobia on duration of daily smartphone usage and school success. Participants of the study consist of 195 students who take education in health-related departments. The Nomophobia Scale developed by Yildirim & Correia, and adopted to Turkish by Yildirim, Sumuer, Adnan and Yildirim was used in this study. In order to analyze the data were used t-test, one-way ANOVA and Structural Equation Model. According to the analysis results; the mean value obtained from the nomophobia scale was higher than the mean values obtained from the nomophobia subscales. Our findings showed that "can not be online" factor which one of subdimensions of nomophobia scale is have positive significant effect on success of school, but it is have negative effect on duration of daily smartphone usage. Other findings were presented in the article. Keywords: Smartphone, Nomophobia, School Success, College Students, Health 574 GİRİŞ Alvin Toffler; üçüncü dalga kuramında, uygarlık tarihinin yaklaşık bin yılının tarımsal üretime bağlı olarak geçtiğini, bunu buhar makinelerinin icadıyla başlayan ve ikinci dalga olarak düşünülen sanayi devriminin izlediğini ifade etmiştir. Sanayi devriminden sonraki son aşamanın ise bilgi toplumu olduğunu belirtmiştir (Karabulut, 2015: 11). Bilgi toplumda en önemli meta bilgidir. Geleneksel ağır sanayinin yerini de bilişim veya bilgi iletişim teknolojisi almaktadır (Selvi, 2012: 192). Bilişim teknolojileri genel olarak; bilginin yaratılması, toplanması, biriktirilmesi, işlenmesi, depolanması ve ağlar aracılığıyla bir yerden başka bir yere iletilmesini sağlayan araçlardır (Özen, 2014: 9). Bu teknolojiler, bilgi toplumu çağıyla hayatımıza girmiş ve hatta yaşamımızın ayrılmaz bir parçası halini almıştır. Özellikle cep telefonları gibi ucuz mobil cihazların çoğalması, bu mobil iletişim teknolojileri çağının son evrimi olarak düşünülmektedir (Yıldırım ve Correia, 2015: 130). Literatürde sıklıkla iletişim teknolojilerinin mobil olduğundan söz edilmektedir. Dolayısıyla mobil teriminin ifade edilmesi önem arz etmektedir. Mobil, kelime köke-

3 ni Fransızca olup (mobile), Türk Dil Kurumu resmi web sitesinde haraketli, taşınabilir olarak tanımlanmaktadır (Çakır ve Arslan, 2013: 25). Bilgi iletişim teknolojilerindeki hızlı değişim, bireylerin yaşam tarzları da dahil pek çok alışkanlıkları derinden etkilemiş (Gezgin vd., 2017: 4) ve başta akıllı telefonlar olmak üzere, tablet bilgisayarlar, notebooklar, e-kitap okuyucular, müzik çalarlar gibi daha pek çok teknolojik cihaz günlük rutinlerimiz içerisinde birer zorunluluk halini almıştır. Gelinen bu durumu Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) raporlarından incelemek, konunun önemini vurgulayabilmek adına yerinde olacaktır. TÜİK in 2016 yılına ait Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması raporuna göre; hanelerin %96,9 unda cep telefonu veya akıllı telefon bulunduğu, %22,9 unda masaüstü bilgisayar, %36,4 ünde diz üstü bilgisayar, %29,6 sında ise tablet bilgisayar olduğu belirtilmiştir. Peki bireyleri bu bilgi işlem teknolojileriyle, özellikle de akıllı telefonlarla içli dışlı hale getiren durum nedir? Bireyleri akıllı telefonlara karşı bu kadar bağımlılık derecesinde düşkün hale getiren, kullanım konusunda onları tetikleyen faktörler nelerdir? Sevi M vd. (2014: 16) tarafından yapılmış olan çalışmada, bireyleri cep telefonu kullanma konusunda motive eden çeşitli faktörler olduğu ve bu faktörlerin; sosyal ilişki kurma, aşk yaşama, arkadaş edinme, gönderilen iletilerin hediye olarak algılanması ve dedikodu ihtiyacını giderme olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla aile veya arkadaşlarla bir yemek esnasında yapılan konuşmalar, yakın dostlarla paylaşılan sırlar, sınıf ortamında öğrenciler arasında geçen diyaloglar gibi örneklerle açıklayabileceğimiz yüz yüze iletişim ortamlarının yerini, günümüzün bilgi iletişim teknolojileri (cep telefonları, bilgisayarlar vb) vasıtasıyla gerçekleştirilen iletişim ortamları almıştır (Özkan, 2013: 1). İnternet in özellikle gençler üzerindeki popülaritesinin günden güne artması ile çalışma hayatında bilgisayar başına mahkûm olan çağımız insanı, gündelik yaşamında yakalayamadığı sosyalliği bu yeni alanda aramaya başlamıştır (Aksoy, 2015: 367). Başka bir ifadeyle, teknolojik gelişmelerin etkisiyle şekillenen dünyamızda, iletişim de bu gelişmeler ışığında hızla değişmeye devam etmektedir (Yengin A, 2016: 107). 575 İletişim teknolojilerinin en yeni ve hızlı gelişme trendine sahip olan unsuru akıllı telefonlardır. Burada cep telefonu ve akıllı cep telefonu kavramlarının temel itibariyle bazı noktalarda birbirinden ayrı nüansları barındırdığını belirtmek yerinde olacaktır. Cep telefonu (cell phone), kolaylıkla taşınabilen ve kapsama alanı geniş olan kablosuz bir sistemi ifade etmekteyken (Gezgin vd., 2017: 4); akıllı telefon (smart phone) ise, internete bağlanabilen, kullanıcılar tarafından yüklenebilen (upload) ve indirilebilen (download) bazı uygulamaları destekleyen mobil cihazları tanımlamak için kullanılmaktadır. Bu noktada cep telefonları ilk sürümlerinden farklı olarak, yani sadece görüşme ve kısa mesaj gönderimi bakımından (Ada ve Tatlı, 2012), artık akıllı olarak adlandırılan bir sürece evrilmiştir Dolayısıyla telefonun akıllı olmaması hareket kabiliyetinin (mobility) olduğunu, fakat bağlantının (connectivity) olmadığını ifade etmektedir (Özdemir, 2014: 2). Haberleşme teknolojilerinin sosyal hayata dönük en çarpıcı örneği olan cep telefonları, 1990 larda piyasaya sürülmüş, Türkiye de ise 1994 yılından itibaren kullanılmaya başlanmıştır (Çakır ve Demir, 2014: 214). The World FactBook un en son 2015 yılında güncellemiş olduğu raporlarda; Türkiye de toplam milyon adet cep telefonu olduğu, nüfusun %93 ünün cep telefonu abonesi olduğu ve bu veriler doğrultusunda Türkiye nin dünya sıralamasında 21. sırada (CIA, 2017) yer aldığı belirtilmiştir. Diğer pek çok ülkeden 4 yıl sonra cep telefonu kullanmaya başlayan bir ülke için, CIA raporları dikkate alındığında bugün erişilen rakamların yüksekliği oldukça dikkat çekicidir. Gerek TÜİK gerekse de CIA raporları göz önünde bulundurulduğunda,

4 Türkiye nin cep telefonu pazarı için uygun bir talep ortamı teşkil ettiğini ifade etmek mümkündür. Buna ek olarak her geçen gün artan cep telefonu ve abone sayısı gibi göstergeler, cep telefonlarına olan ilginin; hatta bağımlılığın da yükselme trendinde olduğunun bir işareti olarak değerlendirilebilir. Özellikle günümüz gençleri başta olmak üzere pek çok yetişkinin dahi ellerinden düşürmedikleri akıllı telefonlar, onlar için farklı dünyaların kapısını aralamalarını sağlayan bir anahtar konumundadır. Akıllı telefonları vasıtasıyla kolaylıkla internete bağlanabilen bireyler, çeşitli uygulama programlarını indirebilmekte, her türlü güncellemeleri gerçekleştirebilmekte, mesajlaşabilmekte, elektronik postalarını kontrol edebilmekte, çevrimiçi müzik dinleyip, film izleyebilmekte, Facebook, Twitter, Youtube gibi sosyal paylaşım ağlarına bağlanabilmekte, Google gibi arama motorlarında sörf yapabilmekte, her türlü bilgi ve haber sitesini okuyabilmekte, oyun oynayabilmekte, fotoğraf çekebilmekte, faturalarını ödeyebilmekte, online haldeyken alışveriş yapabilmekte ve hatta yemek siparişi verebilme gibi daha pek çok kolaylığın keyfini sürebilmektedir. Örneğin Kanmani vd. (2017: 6) tarafından yapılan çalışmada kişilerin akıllı telefonları niçin kullandıkları şu sırayla tespit edilmiştir: aile veya arkadaşlarla yazışmak, sosyal medyayı kontrol etmek, müzik dinlemek, aile veya arkadaşlarla konuşmak ve internetten bilgi aramak. Bu özellikler sayesinde akıllı telefonlar günlük hayatın vazgeçilmez bir unsuru haline gelmiş ve kullanımları gün geçtikçe artmıştır. Sonuç olarak, akıllı telefonları kullanmak gençler arasında bir tutkuya dönüşmüştür (Kumcağız ve Gündüz, 2016: 145). Bu kolaylık ve tutkunun her zaman yanlarında olmasını arzulayan genç bireyler ne yazık ki çoğu zaman birtakım bağımlılık ve huzursuzluk gibi negatif etkilere maruz kaldıklarının farkında olamamaktadırlar. 576 Kişisel özerkliğin elde tutulmasına olanak veren, bireylere kimlik ve prestij sağlayan, kişilerarası ilişkilerin kurulması ve sürdürülmesini destekleyen, oyun ve eğlencenin kaynağı olarak görülen cep telefonları 21. yüzyılın en büyük uyuşturucu olmayan bağımlılıklarından birisi olarak kabul görmeye başlamıştır (Choliz, 2010: 373). Bu yargıyı desteklemesi bağlamında Tossell vd. (2015: 37) nin makalesi oldukça dikkat çekicidir. Adı geçen bu çalışmada ankete dayalı gerçekleştirilmiş olan ilginç bir araştırmanın bulgularına atıf yapılmıştır. Çalışmada katılımcıların çoğunluğu iphone akıllı telefonları olmadan yaşamak yerine; dişlerini fırçalamaktan, seks ve egzersiz yapmaktan, ayakkabılarını giymekten, çikolata yemekten ve duş almaktan vazgeçebileceklerini belirtmişlerdir. Konuyla ilgili olarak Demirci vd. (2014); bireylerin alkol ve uyuşturucu gibi çeşitli maddelere bağımlı olabileceği gibi online oyun, kumar, alışveriş, televizyon, bilgisayar ve internet gibi davranışsal bağımlılıklar (Kim, 2013: 501; Akın vd., 2014: 75) da yaşayabildiklerini ifade etmiştir. Ayrıca internet bağımlılığına benzer şekilde, akıllı telefonlara olan bağımlılığın da yükseldiğini belirtmiştir. Bu noktada akıllı telefon bağımlılığı ile internet bağımlılığı konularının genellikle birlikte ele alındığını ifade etmek mümkündür. Önceki yıllarda yapılmış olan telefon bağımlılığı çalışmalarının çoğunlukla, internet bağımlılığına ait geçmiş çalışmalara dayanıyor olması (Bian ve Leung, 2015: 62) bunu destekler niteliktedir. Yukarıda verilen bağımlılık örneklerine ek olarak Lin vd. (2014); akıllı telefon bağımlılığını, teknolojik bağımlılıkların bir türü olarak ele almış, teknolojik bağımlılık kavramını ise, insan-makine etkileşimini içeren ve doğada kimyasal olmayan bağımlılık olarak ifade etmiştir. Synovata tarafından 2009 yılında 8 binden fazla bireyle yapılmış olan röportaj sonuçları incelendiğinde, tıpkı alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi telefonların da bağımlılık yapabileceği görüşünün desteklendiği görülmektedir. Bu çalışmaya katılan bireylerin %75 i cep telefonu

5 olmadan evden dışarı adım atmadıklarını, %36 sı uyuduklarında yeni gelişmeleri kaçırmak istemedikleri için geceleri telefonlarını kapatmadıklarını, %42 si uyurken telefonlarını yanlarından eksik etmediklerini ve %36 sı ise telefonları olmaksızın yaşayamayacaklarını belirtmişlerdir (Yılmaz vd., 2015: 21-22). Buna benzer olarak Cheever vd. tarafından 2014 yılında üniversite öğrencileri üzerinde gerçekleştirilmiş olan çalışmada ise; akıllı telefonlarından ayrı kalan öğrencilerin kaygı düzeylerinin yükselme eğiliminde olduğu ve bu cihazlara karşı duyulan eksiklik/yoksunluk ihtiyacının, düşük düzeyde akıllı telefon kullananlara kıyasla daha fazla olduğu tespit edilmiştir (Doğan ve Tosun İ, 2016: 103). Akıllı telefon kullanımındaki artış, aynı zamanda internetin de aşırı kullanımı sorununu gündeme getirmiştir. Akıllı telefonları olmaksızın bir adım dahi atmayan bireyler artık internetsiz yapamaz duruma gelmişlerdir. Bazı insanlar ise internete bağlanma ve o sanal ortamda kalmayla ilgili yoğun istekleri nedeniyle sosyal yaşamlarından fedakârlık yapabilmektedirler. Dahası bu kişiler internette geçirdikleri süreyi kontrol edememektedirler. Bu durum internet bağımlılığı olarak isimlendirilebilir (Demir ve Seferoğlu, 2016: 4). Bu bakımdan günümüz dünyasında internetin yaygınlaşmasıyla birlikte, toplumun gündelik yaşam ilişkileri de büyük ölçüde değişikliğe uğramıştır (Dağtaş ve Yıldırım, 2015: 149). TÜİK in 2016 yılı akıllı telefon kullanım raporlarına ek olarak internete dair bilgilerine de bakıldığında; yaklaşık on hanenin sekizinin internete erişim imkanına sahip olduğu ve düzenli internet kullanıcısı sayısının artarak 2016 yılının ilk üç ayında %94,9 olduğu görülmektedir. Dolayısıyla Türkiye de akıllı telefon bağımlılığının yanı sıra sorunlu internet kullanımı veya bir diğer ifadeyle internet bağımlılığının da yükselme eğiliminde olduğunu ifade etmek mümkündür. 577 Geliştirilen yeni teknolojilerin hayatımıza getirdiği avantajlara rağmen, teknolojinin sorunlu kullanımının bazı insanlar üzerinde olumsuz etkileri olabileceği de doğrudur; zira nomofobi bunlardan sadece birisidir (Argumosa-Villar vd., 2017: 127). Nomofobi nispeten yeni bir olgudur. Bu nedenle üzerinde çok fazla araştırma bulunmamaktadır. Fakat giderek yaygınlaşması konuya verilen önemi artırmaktadır (Öztürk, 2015: 633). Cep telefonunun aşırı kullanımı arttıkça psikolojide Nomofobi adı verilen yeni bir fobi kavramı ortaya çıkmıştır. İlk kez 2008 yılında İngiltere'de ortaya atılan kavram bugün yaygın olarak kullanılan bir fobi biçimine dönüşmüş gibi görünmektedir (Şar vd., 2015: 3). Fadzil vd. (2016: 617); nomofobi kavramının İngilizce nomophobia (NO MObile PHOBIA) kelimesinden türetildiğini ve bireylerin akıllı telefonlar gibi mobil cihazlarına erişemediklerinde veya onun vasıtasıyla iletişime geçemediklerinde yüz yüze kaldıkları istemsiz korku (Gezgin vd. (2017: 4)) olduğunu ifade etmişlerdir. Yildirim (2014: 8) a göre Nomofobi; cep telefonu veya internet üzerinden iletişim kuramamanın yol açtığı bir modern çağ korkusudur. Nomofobi, cep telefonu kullanımıyla ilgili davranış veya semptomların bir bütününü ifade eden bir terimdir. Nomofobi, agarafobiyle ilişkili durumsal bir korku olup, hastalığa yakalanma ve acil yardım alamama gibi korkuları da içermektedir. Bragazzi ve Del Puente (2014: 157) nin çalışmasında nomofobi ile ilgili olarak yapılmış olan bazı çalışma sonuçları paylaşılmıştır. Örneğin Stewart Fox-Mills tarafından İngilizler üzerinde yapılmış olan bir araştırmada, 13 milyondan fazla bireyin nomofobiden mustarip olduğu belirlenmiştir. SecurEnvoy tarafından yapılan bir araştırmada, mobil cihazları kaybetme konusunda kadınların erkeklerden daha fazla endişe düzeyine sahip oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca ergenlerde nomofobi düzeyinin daha yüksek olduğu ve bunu yaş grubu ile 55 yaş üstünün izlediği saptanmıştır. Ayrıca, ABD'den Hindistan'a, Avrupa'dan Japonya'ya kadar çeşitli ülkelerde ve kültürlerde gerçekleştirilen diğer birçok araştırmanın, bu bulguları doğruladığı ve nomofobinin evrensel olarak yaygın olduğunun altı çizilmiştir.

6 Nomofobi, nispeten yeni bir olgu olduğundan, akıllı telefon bağımlılığının benzersiz semptomlarını tanımlayan çalışmalar nadirdir (Kim vd., 2014). Diğer taraftan konuyla ilgili literatür incelendiğinde; mobil cihazlardan yoksunluk, cep telefonu bağımlılığı, akıllı telefon bağımlılığı, sorunlu cep telefonu kullanımı, cep telefonuna bağlılık, kompulsif cep telefonu kullanımı, cep telefonunun aşırı kullanımı, problemli internet kullanımı ve internet bağımlılığı gibi terimlerin hemen hemen benzer olumsuz durumları tanımlamak için kullanıldığı (Al-Barashdi ve., 2015: 211; Ching vd., 2015: 2) bilgisine ulaşılmaktadır. Bu terimleri içeren ve aynı zamanda bireylerde birtakım tıbbi sorunlara yol açtığı konusuna atıf yapan çalışmaların varlığı da dikkat çekmektedir. Bu durum aynı zamanda nomofobinin bir teknoloji bağımlılığı mı yoksa sendrom mu olduğu hususunu gündeme getirmektedir (Tavolacci vd., 2015). Örneğin; Randler vd. (2016: 465) nomofobiye bağlı olarak akıllı telefon bağımlılığı olan kişilerde boyun, omurga, ön kol yaralanmalarının yanı sıra depresyon da dahil olmak üzere psikolojik ve fizyolojik bozukluklar görülebileceğinin altını çizmiştir. Tao vd. (2017: 2); zihinsel sağlık sorunları görülme sıklığının dünya çapında artış gösterdiğinden, aşırı cep telefonu kullanımının öğrencilerin fiziksel ve zihinsel sağlıkları üzerinde tehdit oluşturduğundan bahsederek, hızla artan uyku bozukluğu ve depresyon riskine dikkat çekmiştir. Kumar (2014: 43-44) tarafından, ergenlerde akıllı telefon kullanımıyla ilgili yapılmış olan çalışmada; radyasyon, stres, depresyon, uyku bozukluğu, gerginlik ve sinirlilik gibi semptomlara vurgu yapmıştır. Gezgin ve Çakır (2016: 2506); akıllı telefonlar gibi mobil cihazlara bağımlı hale gelen nomofobik bireylerin, psikososyal bozukluğu olan bireylerde gözlemlenen belirtileri gösterdiğini vurgulamış ve bu tür bireylerin günlük faaliyetlere konsantre olma anlamında sorunlar yaşadıklarının önemini vurgulamıştır. Sarwar ve Soomro (2013: 222); akıllı telefon takıntısının, beynin algılama kapasitesini önemli ölçüde negatif açıdan etkilediğini belirtmiştir. Pellowe vd. (2015: 20) ise anksiyete ve bilişsel performans üzerinde durmuştur. İnal E vd. (2015: 183) tarafından 102 öğrenci üzerinde gerçekleştirilen çalışmada, akıllı telefon bağımlılığının ellerin klinik ve fonksiyonel durumuna etkileri incelenmiştir. Kim vd. (2014) tarafından 322 üniversite öğrencisi üzerinde yapılan çalışmada akıllı telefon bağımlılığı ile depresyon, direnç ve dürtüsellik ilişkileri incelenmiştir. Çalışma sonuçlarına göre dürtüselliğin, üniversite öğrencilerinde akıllı telefon bağımlılığını etkileyen önemli bir faktör olduğu sonucuna varılmıştır. Sharma vd. (2015: 705) tarafından 130 tıp fakültesi öğrencisi ekseninde yapılmış olan çalışmada; öğrencilerin %73 ünün nomofobik kategoride olduğu, nomofobik öğrencilerin %21 inde endişenin varlığı, %83 ünün telefonlarını unuttuklarında panik atak geçirdikleri, %61 inde ise nomofobinin en yaygın etkileri olarak bilinen bağ ağrısı ve laterji görüldüğü belirtilmiştir. Kanmani vd. (2017: 6) tarafından 1500 akıllı telefon kullanıcısı üzerinde gerçekleştirilen çalışmada, katılımcılar akıllı telefonlarını ellerine alamadıklarında veya kullanma imkanları olmadığı durumlarda; panik atak, nefes darlığı, titreme, kalp atışlarında hızlanma, el eklemlerinde, boyunlarında ve sırtlarında ağrı gibi fiziksel yan etkiler deneyimlediklerini belirtmişlerdir. Bunların yanı sıra; düşük öz saygı ve yaşam beklentilerinde azalma (Takao vd., 2009; Lepp vd., 2014) gibi negatif sonuçlara atıf yapan çalışmalar da mevcuttur. 578 Yakın zamanda gündeme gelmiş olan nomofobi konusunda yapılmış çalışmalar incelendiğinde, pek çok araştırmanın örneklem gurubunu ergenler, lise ve üniversite öğrencileri oluşturmasına rağmen, nomofobi-okul başarısı üzerine odaklanan az sayıda çalışmanın mevcut olduğu görülmüştür. Örneğin; Matoza-Báez ve Carballo-Ramírez (2016) tarafından 234 tıp fakültesi öğrencisi üzerinde yapılan çalışmada; öğrencilerin nomofobi düzeyleri arttıkça akademik performanslarının azaldığı tespit edilmiştir. Ayrıca bu öğrencilerin % 15 inin ileri düzeyde nomofobik oldu-

7 ğu hesaplanmıştır. Benzer şekilde Nikhita vd. (2015) tarafından 415 öğrenci üzerinde yapılmış olan çalışmada da, öğrencilerin %31,3 ünün nomofobik kategoride olduğu saptanmıştır. Gupta vd. (2016) tarafından tıp öğrencisi üzerinde yapılan çalışmada, akıllı telefonlar ile çok fazla zaman geçirme durumunun, öğrencilerin psikolojik sağlıkları, uyku kaliteleri ve akademik performansları üzerinde olumsuz etkiler doğurduğu tespit edilmiştir. Thomas (2016) tarafından 243 öğrenci üzerinde yapılmış olan çalışmada telefon bağımlılığı ile akademik stres arasında orta düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Bunların aksine, Figueroa vd. (2015) nin çalışmasında okul başarısı ile nomofobi arasında; Jena (2015) nın çalışmasında ise nomofobi ile aktif öğrenme arasında anlamlı bir ilişki olmadığı belirtilmiştir. Bu çalışmanın temel amaçlarından ilki; gelecekte sağlık personeli olarak faaliyet gösterecek kolej (lise) öğrencilerinin günlük akıllı telefon kullanma süreleri ve okul başarıları üzerinde, nomofobinin etkili olup olmadığını incelemektir. Çalışmanın bir diğer amacı ise; öğrencilerin sosyo-demografik özellikleri ile nomofobi ölçeği ortalamaları arasında anlamlı bir farklılığın olup olmadığını belirlemektir. Konuyla ilgili sınırlı sayıda çalışmanın varlığı, bu araştırmanın gerçekleştirilmesinde temel belirleyici olmakla beraber, çalışmanın özgünlüğünü de içermektedir. Bu eksende aşağıdaki hipotezlerin test edilmesi hedeflenmiştir: H1a: Öğrencilerin nomofobi ölçeği alt boyutlarından Çevrimiçi Olamama durumları, okul başarıları (GANO) üzerinde negatif yönlü anlamlı bir etkiye sahiptir. H1b: Öğrencilerin nomofobi ölçeği alt boyutlarından Çevrimiçi Olamama durumları, günlük akıllı telefon kullanma süreleri (GATKS) üzerinde pozitif yönlü anlamlı bir etkiye sahiptir. 579 H2a: Öğrencilerin nomofobi ölçeği alt boyutlarından İletişimi Kaybetme durumları, okul başarıları (GANO) üzerinde negatif yönlü anlamlı bir etkiye sahiptir. H2b: Öğrencilerin nomofobi ölçeği alt boyutlarından İletişimi Kaybetme durumları, günlük akıllı telefon kullanma süreleri (GATKS) üzerinde pozitif yönlü anlamlı bir etkiye sahiptir. H3a: Öğrencilerin nomofobi ölçeği alt boyutlarından Cihazdan Yoksunluk durumları, okul başarıları (GANO) üzerinde negatif yönlü anlamlı bir etkiye sahiptir. H3b: Öğrencilerin nomofobi ölçeği alt boyutlarından Cihazdan Yoksunluk durumları, günlük akıllı telefon kullanma süreleri (GATKS) üzerinde pozitif yönlü anlamlı bir etkiye sahiptir. H4a: Öğrencilerin nomofobi ölçeği alt boyutlarından Bilgiye Ulaşamama durumları, okul başarıları (GANO) üzerinde negatif yönlü anlamlı bir etkiye sahiptir. H4b: Öğrencilerin nomofobi ölçeği alt boyutlarından Bilgiye Ulaşamama durumları, günlük akıllı telefon kullanma süreleri (GATKS) üzerinde pozitif yönlü anlamlı bir etkiye sahiptir. H5a: Öğrencilerin cinsiyetleri ile nomofobi düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık vardır H5b: Öğrencilerin yaşları ile nomofobi düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık vardır H5c: Öğrencilerin şarj cihazı taşıma durumları ile nomofobi düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık vardır H5d: Öğrencilerin uyanır uyanmaz akıllı telefonlarını kontrol etme durumları ile nomofobi düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık vardır

8 H5e: Öğrencilerin uyumadan önce akıllı telefonlarıyla zaman geçirme durumları ile nomofobi düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık vardır H5f: Öğrencilerin uyumadan önce akıllı telefonlarını kapatma durumları ile nomofobi düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık vardır H5g: Öğrencilerin okudukları bölümler ile nomofobi düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık vardır H5h: Öğrencilerin akıllı telefon kullanma yılları ile nomofobi düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık vardır H5i: Öğrencilerin akıllı telefonlarını günlük kaç kez kontrol ettiği ile nomofobi düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık vardır H5j: Öğrencilerin günlük akıllı telefon kullanma süreleri ile nomofobi düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık vardır YÖNTEM Evren ve Örneklem: Araştırmanın evrenini İstanbul Esenyurt Era Teknik Koleji nde öğrenim gören toplam 495 öğrenci oluşturmaktadır. Tavşancıl (2010) ile Gözüm ve Aksayan (2003); örneklem hacminin, ölçekteki madde sayısının 5-10 katı arası olması gerektiğini ifade etmişlerdir. Dolayısıyla bu çalışmada, ölçekte 20 adet soru ifadesi olması sebebiyle, ölçekteki toplam soru ifadesinin en az 10 katı kadar öğrenciye (200) ulaşılması hedeflenmiş ve toplamda 211 öğrenciye ulaşılmıştır. Bu öğrencilerden 16 sının anketi eksik doldurdukları tespit edilmiş ve noksan olan bu anketler kapsam dışı tutulmuştur. Araştırmaya katılmayı kabul eden ve anketleri eksiksiz dolduran toplam 195 öğrenci araştırma kapsamına alınmıştır. Araştırmanın yürütülmesinde kolej yönetiminden yazılı izin ve araştırmaya katılan öğrencilerden sözlü onam alınmıştır. 580 Veri Toplama Aracı ve Verilerin Analizi: Araştırma kapsamında veri toplama aracı olarak anket yönteminden yararlanılmıştır. Bunlardan ilki; öğrenciyi tanıtıcı (demografik) bilgi formu, diğeri ise Nomofobi ölçeğidir. Bireylerin nomofobi düzeylerini ölçmek için veri toplama aracı olarak Yildirim ve Correia (2015) tarafından geliştirilen ve Yildirim, Sumuer, Adnan ve Yildirim (2015) tarafından Türkçeye uyarlanan Nomofobi Ölçeği (NMP-Q) kullanılmıştır. Söz konusu ölçek 20 maddeden meydana gelmekte ve Çevrimiçi Olamama (5 ifade), İletişimi Kaybetme (6 madde), Cihazdan Yoksunluk (5 ifade) ve Bilgiye Ulaşamama (4 ifade) olmak üzere toplam dört alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçeğin geçerliği ve güvenilirliğini tatmin edici seviyede olduğu belirtilmiştir. Ölçekte veriler 5 li Likert (1:Kesinlikle Katılmıyorum, 2: Katılmıyorum, 3: Kararsızım, 4: Katılıyorum, 5: Kesinlikle Katılıyorum) olarak alınmıştır. Bunlara ek olarak Genel Ağırlıklı Not Ortalaması (GANO) da kullanılmıştır. Bu amaç doğrultusunda öğrencilerin okul başarıları 100 üzerinden değerlendirilmiştir. Öğrencilere ait GANO verilerinin elde edilmesinde kolej yönetiminin izni ve desteği sağlanmıştır. Elde edilen verilerin test edilmesinde keşfedici faktör analizi, t testi, ANOVA testi ve doğrulayıcı faktör analizi kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 21.0 ve AMOS 24.0 paket programlarından faydalanılmıştır. Yapılan istatistiksel çözümlemelerde istatistiksel anlamlılık düzeyi 0,05 olarak alınmıştır. BULGULAR Çalışma kapsamında nomofobi (genel) ölçeği ve alt boyutlarına ait ortalama ve standart sapmalarının sırayla şu şekilde olduğu hesaplanmıştır: nomofobi (genel) ölçeği 2,83, ±0,866, çevrimiçi olamama alt boyutu 2,45 ±1,033, iletişimi kaybetme alt boyutu 3,10 ±1,108, cihazdan yoksun-

9 luk alt boyutu 2,82 ±1,158, bilgiye ulamamama alt boyutu 2,88,±1,158. Bu bakımdan çevrimiçi olamama ve cihazdan yoksunluk alt boyut ortalamalarının, genel ölçek ortalamasının altında olduğu belirlenmiştir. Genel itibariyle nomofobi ölçeğinden elde edilen ortalama değerin, nomofobi alt boyutlarından elde edilen ortalama değerlerden yüksek çıktığı tespit edilmiştir. Tablo 1 incelendiğinde; öğrencilerin % 40 ının kadın, %60 ının erkeklerden oluştuğu görülmektedir. Öğrencilerin yaş ortalaması 16,51 ±0,992 dir. Öğrencilerin büyük bir kısmının (%64,6) hemşire yardımcılığı bölümünde okumakta olduğu, %41,5 inin en az 4 yıldır akıllı telefon kullandığı, %36,4 ünün akıllı telefonunu günlük en az 49 kez kontrol ettiği, %41 inin günlük 1-4 saat arasında akıllı telefonla vakit geçirdikleri, %52,8 inin yanında şarj cihazı taşıdığı, %72,3 ünün uyanır uyanmaz akıllı telefonunu kontrol ettiği, %84,1 inin uyumadan önce akıllı telefonla zaman geçirdiği ve %75,4 ünün gece yatarken akıllı telefonunu kapatmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca öğrencilerin günlük akıllı telefon kullanım süreleri (GATKS) ortalamasının 6,50 ±4,28 olduğu belirlenmiştir. Tablo 1: Öğrencilerin Sosyo-demografik Özellikleri Cinsiyet f % Yaş f % Kadın , ,6 Erkek 78 40, ,4 Bölüm f % Akıllı Telefon Kullanma Yılı f % 581 Anestezi 9 4,6 <1 Yıl 14 7,2 Hemşire Yardımcılığı ,6 1-2 Yıl Arası 42 21,5 Hemşire 48 24,6 3-4 Yıl Arası 58 29,7 Radyoloji 12 6,2 >4 Yıl 81 41,5 Günlük Akıllı Telefon Kontrolü f % Günlük Akıllı Telefon Kullanma Süresi f % 1-16 Kez 48 24,6 1-4 saat 80 41, Kez 48 24,6 5-8 saat 63 32, Kez 28 14,4 9 saat ve üzeri 52 26,7 > 49 ve üzeri 71 36,4 Şarj Cihazı Taşıma Durumu f % Uyanır Uyanmaz Akıllı Telefonu Kontrol Etme Durumu f % Hayır 92 47,2 Hayır 54 27,7 Evet ,8 Evet ,3 Uyumadan Önce Akıllı Telefonla Zaman Geçirme Durumu f % Akıllı Telefonu Gece Kapatma Durumu f %

10 Hayır 31 15,9 Hayır ,4 Evet ,1 Evet 48 24,6 TOPLAM Ölçeklerin Geçerlilik ve Güvenilirlik Testleri: Nomofobi ölçeğinin geçerliliğini belirlemek amacıyla öncelikle Keşfedici Faktör Analizi (KFA) daha sonra da Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) yapılmıştır. KFA yapılırken veriler varimax yöntemiyle döndürülerek analizlere dâhil edilmiştir. Yapılan KFA sonucunda verilerin Yildirim ve Correira (2015) nın ve Yildirim vd. (2015) nin yaptığı çalışmalara benzer şekilde dört faktör altında toplandığı görülmüştür. 4. ve 16. sorular birden fazla faktör yüküne sahip olması dolayısıyla ölçekten çıkarılmış ve KFA sonuçlarının ayrıntısı Tablo 2 de sunulmuştur. 582

11 Tablo 2: Nomofobi Ölçeği KFA Sonuçları Soru No Ölçek İfadeleri Faktör_1: Çevrimiçi Olamama S_03 Bağlantılarımdan ve çevrimiçi ağlardan gelen güncelleme bildirimlerini 0,790 takip edemediğim için kendimi tuhaf hissederim Elektronik postalarımı kontrol edemediğim için kendimi huzursuz hissederim. S_02 0,775 Sosyal medya ve diğer çevrimiçi ağlarda güncel kalamadığım için rahatsızlık duyarım. S_01 0,716 S_05 Çevrimiçi kimliğinden kopacağım için gergin olurum. 0,714 Faktör_2: İletişimi Kaybetme Ailemle ve/veya arkadaşlarımla iletişim halinde olamadığım için endişelenirim. S_07 0,843 Ailem ve/veya arkadaşlarımla olan bağlantım kesileceği için kendimi S_08 0,827 huzursuz hissederim. S_06 Ailem ve/veya arkadaşlarım bana ulaşamayacakları için endişelenirim. 0,819 Ailemle ve/veya arkadaşlarımla hemen iletiştim kuramayacağım için S_09 0,767 kaygı duyarım. S_10 Birinin bana ulaşmaya çalışıp çalışmadığını bilemediğim için gerilirim. 0,717 Gelen aramaları ve mesajları alamayacağım için kendimi huzursuz hissederim. S_11 0,551 Faktör_3: Cihazdan Yoksunluk S_13 Akıllı telefonumun şarjının bitmesinden korkarım. 0,710 Telefonum çekmediğinde veya kablosuz internet bağlantısına erişemediğimde sürekli olarak sinyal olup olmadığını veya kablosuz erişim bağ- 0,708 S_15 lantısı bulup bulamayacağımı kontrol ederim. Akıllı telefonumu kullanamadığımda, bir yerlerde mahsur kalacağımdan S_14 0,617 korkarım. Kontörüm (TL kredim) bittiğinde veya aylık kota sınırımı aştığımda S_12 0,476 paniğe kapılırım. Faktör_4: Bilgiye Ulaşamama S_19 Haberlere (örneğin neler olup bittiğine, hava durumuna ve diğer haberlere) akıllı telefonumdan ulaşamamak beni huzursuz yapar. Faktör Yükleri 0,717 Akıllı telefonumu ve telefonumun özelliklerini istediğim her an kullanamadığımda rahatsız olurum S_20 0,653 Akıllı telefonumdan istediğim her an bilgiye bakamadığımda canım sıkılır. S_17 0,539 Akıllı telefonumdan sürekli olarak bilgiye erişemediğimde kendimi rahatsız hissederim. S_18 0,504 KMO: 0,915 Bartlett Küresellik Testi Sonuçları: [X 2 : 2139,899; df: 190; p: 0,000] Özdeğer 1,331 8,527 2,146 0,926 Faktör Yükü (%) 13,678 21,213 16,364 13,

12 Ölçeğin yapı geçerliliğini belirlemek amacıyla Amos 24.0 paket programı kullanılarak DFA yapılmış, faktör yapılarına ait uyum indeksi değerleri Tablo 3 de sunulmuştur. Yapısal Eşitlik Modeli (YEM) araştırmalarında hangi uyum iyiliği değerlerinin raporlanacağı konusunda literatürde net bir fikir birliği olmayıp (James, 2012; Geçti ve Zengin, 2013; Faraji vd., 2014; Aali vd., 2014; Aydınlı ve Arslan, 2016), bunun araştırmacının amacına bağlı olarak farklılık göstereceği (İlhan ve Çetin, 2014: 31) ifade edilmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada; X 2 /df, SRMR, GFI, AGFI, CFI, TLI ve RMSEA uyum iyiliği indekslerine ait göstergeler sunulmuştur. Tablo 3 incelendiğinde uyum indeksi değerlerinin kabul edilebilir sınırlar içerisinde olduğunu (Bentler, 1980; Jöreskog ve Sörbom, 1993; Marsh vd., 2006; Kazançoğlu, 2011; İlhan ve Çetin, 2014; Cirik, 2015; Kocaarslan, 2016) ifade etmek mümkündür. Bu bağlamda ölçeğin yapısal olarak geçerli olduğu tespit edilmiştir. Tablo 3: Modele İlişkin Elde Edilen Uyum İyiliği Değerleri X 2 /df 1,428 SRMR 0,059 GFI 0,904 AGFI 0,867 CFI 0,964 TLI 0,955 RMSEA 0,047 p 0,000 Ölçeğinin iç tutarlılığını belirlemek amacıyla DFA sonrası hesaplanan Cronbach Alpha değerleri Tablo 4 de sunulmuştur. Görüldüğü üzere tüm ölçeklerin içsel tutarlılık düzeylerinin Nunnally (1978:245) tarafından önerilen içsel tutarlılık kabul sınırı olan 0,70 in üzerinde olduğu belirlenmiştir. Dolayısıyla ölçeğin yüksek bir güvenilirliğe (Durmuş vd., 2011) sahip olduğu söylenebilir. Tablo 4: Ölçek Faktörlerinin Güvenilirlik Düzeyleri Nomofobi Faktörleri Cronbach's Alpha Çevrimiçi Olamama 0,809 İletişimi Kaybetme 0,902 Cihazdan Yoksunluk 0,756 Bilgiye Ulaşamama 0,802 Genel Ölçek (Nomofobi) 0, Öğrencilerin nomofobi düzeylerinin okul başarıları (GANO) ve günlük akıllı telefon kullanma süreleri (GATKS) üzerindeki etkileri incelemek amacıyla YEM ve yol (path) analizi uygulanmıştır. YEM ile yapılan yol analizlerinde değişkenlerin birbiriyle olan ilişkisi analiz edilmekte ve değişkenler arasındaki ilişkiler bütüncül bir bakış açısıyla tahminlenebilmektedir (Erdem vd., 2016: 929). Yapılan analizler sonucunda nomofobinin bütün alt boyutları arasından sadece Çevrimiçi Olamama faktörünün GANO ve GATKS değişkenleri üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olduğu saptanmıştır. Bu etkinin yönünün GANO için negatif, GATKS içinse pozitif olduğu sonucuna varılmıştır (H1a ve H1b: Kabul). Eroğlu (2016: 1105); 0,10 un altındaki standardize edilmiş katsayıların düşük, 0,10 ile 0,30 arasında yer alan standardize edilmiş katsayıların orta ve 0,50 nin üstündeki standardize edilmiş katsayıların ise yüksek düzeyde etkiye işaret ettiğini bildirmiştir. Buna dayanarak Çevrimiçi Olamama alt boyutunun GANO ve GATKS yi orta düzeyde etkilediği söylenebilir. Yol analizine ilişkin regresyon katsayıları ve uyum indeksi değerleri Tablo 5 de, yol analiz modeliyse Şekil 1 de sunulmuştur.

13 Tablo 5: Yol Analiz Modeli Regresyon Değerleri, Uyum İndeksleri ve Hipotez Sonuçları Yol (Path) Standardize Olmayan Standardize Standart Hata Çevrimiçi Olamama GANO -2,89-0,22 1,271 0,023* Çevrimiçi Olamama GATKS 0,39 0,24 0,147 0,009* İletişimi Kaybetme GANO 0,99 0,09 1,354 0,464 İletişimi Kaybetme GATKS -0,9-0,07 0,156 0,547 Cihazdan Yoksunluk GANO -2,16-0,20 2,035 0,288 Cihazdan Yoksunluk GATKS 0,34 0,26 0,238 0,148 Bilgiye Ulaşamama GANO 0,47 0,05 2,090 0,820 Bilgiye Ulaşamama GATKS 0,05 0,04 0,241 0,847 X 2 /df: 1,428; SRMR: 0,059; GFI: 0,904; AGFI: 0,867; TLI: 0,955; CFI: 0,964; RMSEA: 0,047; p: 0,000 Şekil 1: Nomofobi-GANO-GATKS Yapısal Eşitlik Modeli Yol Analizi p 585

14 Öğrencilerin sosyo-demografik özellikleri ile nomofobi düzeyleri ortalaması arasında anlamlı bir farklılığın mevcut olup olmadığı Tablo 6 ve Tablo 7 de sunulmuştur. Bu bağlamda bağımsız gruplarda t testi sonuçlarına göre; öğrencilerin cinsiyetleri ile nomofobi düzeyi ortalamaları arasında kadınlar açısından anlamlı bir farklılık saptanmıştır (p < 0,05). Aynı şekilde öğrencilerin yanlarında şarj cihazı taşıma durumları, uyanır uyanmaz akıllı telefonlarını kontrol etme durumları ve uyumadan önce akıllı telefonla zaman geçirme durumları ile nomofobi düzeyi ortalamaları arasında Evet cevabını verenler açısından anlamlı bir farklılık olduğu (p < 0,05) tespit edilmiştir. (Tablo 6). Diğer taraftan öğrencilerin yaş grupları ve gece yatmadan önce akıllı telefonlarını kapatma durumları ile nomofobi düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılığın olmadığı saptanmıştır. Tablo 6: İkili Gruplarda T Testi Sonuçları Değişken Grup N X ss df t p Cinsiyet Kadın 117 2,94 0,833 Erkek 78 2,67 0, ,17 0,031* Yaş ,76 0, ,89 0, ,98 0,328 Yanında Şarj Cihazı Taşıma Durumu Hayır 92 2,70 0,838 Evet 103 2,95 0, ,075 0,039* 586 Uyanır Uyanmaz Akıllı Telefonu Kontrol Etme Durumu Hayır 54 2,40 0,845 Evet 141 3,00 0, ,494 0,000* Uyumadan Önce Akıllı Telefonla Zaman Geçirme Durumu Hayır 31 2,54 0,951 Evet 164 2,89 0, ,055 0,041* Akıllı Telefonu Gece Kapatma Durumu Hayır 147 2,88 0,840 Evet 48 2,68 0, ,441 0,151 *p<0,05 Anlamlı bir ilişki var ANOVA testi sonuçlarına göre; öğrencilerin akıllı telefon kullanma yılları ile nomofobi düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılığın olduğu belirlenmiştir. Bu anlamlı farklılığın hangi gruplar arasında olduğunu tespit etmek amacıyla Tukey post-hoc testinden faydalanılmıştır. Tukey testi sonuçlarına göre mevcut anlamlı farklılığın <1 Yıl ile 3-4 Yıl; <1 Yıl ile >4 Yıl arasında olduğu saptanmıştır (en fazla 1 yıl < 3-4 yıl < en az 4 yıl). Yine aynı şekilde öğrencilerin akıllı telefonlarını günlük kaç kez kontrol ettiği durumu (1-16 kez < kez < en az 49 kez) ve günlük akıllı telefon kullanma süreleri (1 saat < 2 saat < 3 saat) ile nomofobi düzeyi ortalamaları arasında da anlamlı bir farklılık olduğu saptanmıştır.

15 Tablo 7: İkiden Fazla Gruplarda ANOVA Testi Sonuçları Değişken Bölüm Akıllı Telefon Kullanma Yılı Günlük Akıllı Telefon Kontrolü Günlük Akıllı Telefon Kullanma Süresi *p<0,05 Anlamlı bir ilişki var Varyansın Kareler Kareler df Kaynağı Toplamı Ortalaması Gruplar Arası 1, ,562 Gruplar İçi 143, ,753 Toplam 145, Gruplar Arası 6, ,319 Gruplar İçi 138, ,725 Toplam 145, Gruplar Arası 19, ,371 Gruplar İçi 126, ,662 Toplam 145, Gruplar Arası 20, ,281 Gruplar İçi 124, ,651 Toplam 145, F p Anlamlı Farklılık 0,746 0, ,197 0,025* 9,626,000* 15,797,000* <1 Yıl ile 3-4 Yıl; <1 Yıl ile >4 Yıl 1-16 kez ile >49 kez; 1-16 kez ile kez 1 saat ile 2 saat; 1 saat ile 3 saat; 2 saat ile 3 saat Tablo 5, Tablo 6 ve Tablo 7 deki analiz sonuçları neticesinde Tablo 8 oluşturulmuştur. Tablo 8 e göre; H1a, H1b, H5a, H5c, H5d, H5e, H5h, H5i ve H5j dışındaki hipotezlerin desteklenmediği sonucuna varılmıştır. 587 Tablo 8: Hipotez Sonuçları Hipotezler Hipotez İfadeleri Sonuç H1a Çevrimiçi Olamama GANO Desteklendi H1b Çevrimiçi Olamama GATKS Desteklendi H2a İletişimi Kaybetme GANO Desteklenmedi H2b İletişimi Kaybetme GATKS Desteklenmedi H3a Cihazdan Yoksunluk GANO Desteklenmedi H3b Cihazdan Yoksunluk GATKS Desteklenmedi H4a Bilgiye Ulaşamama GANO Desteklenmedi H4b Bilgiye Ulaşamama GATKS Desteklenmedi H5a Cinsiyet...Nomofobi Desteklendi H5b Yaş..Nomofobi Desteklenmedi H5c Şarj Cihazı Bulundurma.....Nomofobi Desteklendi H5d Uyanır Uyanmaz Kontrol Nomofobi Desteklendi H5e Uyumadan Önce Vakit Geçirme....Nomofobi Desteklendi H5f Telefonu Kapatma.....Nomofobi Desteklenmedi H5g Bölüm. Nomofobi Desteklenmedi H5h Akıllı Telefon Kullanma Yılı.....Nomofobi Desteklendi H5i Günlük Akıllı Telefon Kontrolü.....Nomofobi Desteklendi

16 H5j Günlük Akıllı Telefon Kullanma Süresi Nomofobi Desteklendi TARTIŞMA ve SONUÇ Bu makalede; sağlıkla ilgili bölümlerde (hemşirelik, hemşire yardımcılığı, radyoloji ve anestezi) okuyan toplam 195 lise öğrencisinin, GATKS ve GANO ları üzerinde nomofobinin etkili olup olmadığına araştırılmıştır. Buna ek olarak öğrencilerin sosyo-demografik özellikleri ile nomofobi düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığı da inceleme kapsamına alınmıştır. Konuyla ilgili literatür incelendiğinde yapılmış olan çalışmaların çoğunun, öğrencilerde nomofobi görülme sıklığı ve nomofobinin yol açtığı sağlık sorunları ekseninde gerçekleştirildiği görülmektedir. Diğer taraftan, öğrencilerin okul başarıları üzerinde nomofobi etkisinin araştırıldığı az sayıda çalışmanın varlığı dikkat çekmektedir. Örneğin; Erdem vd. (2016) tarafından 312 üniversite öğrencisi üzerinde yapılmış olan çalışmada nomofobi ölçeği alt boyutlarından tümünün (Çevrimiçi Olamama, İletişimi Kaybetme, Cihazdan Yoksunluk ve Bilgiye Ulaşamama) öğrencilerin akademik başarısı üzerinde negatif yönlü ve anlamlı bir etkiye sahip olduğunu saptamıştır. Öğrencilerin GANO ve GATKS leri üzerinde nomofobi etkisinin araştırıldığı bu çalışmada ise nomofobi ölçeği alt boyutlarından sadece Çevrimiçi Olamama faktörünün GANO ve GATKS üzerinde anlamlı bir etkisi olduğu tespit edilmiştir. GANO için bu etkinin negatif, GATKS içinse pozitif olduğu sonucuna varılmıştır. Çalışmamızda, öğrencilerin cinsiyetleri ile nomofobi düzeyi ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Bu anlamlı farklılığın ise kadınlar yönünde olduğu sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla bu çalışmada kadın öğrencilerin, erkeklere kıyasla az da olsa daha yüksek bir nomofobi düzeyine sahip oldukları belirlenmiştir. Schifferstein vd. (2006) ve Lee vd. (2014) tarafından yapılmış olan çalışmalarda kızlar açısından anlamlı farklılık saptanırken; Öztunç (2013), Kwon vd. (2013) ve Takao vd. (2009) nin çalışmalarında erkekler açısından anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Mok vd. (2014) tarafından 448 üniversite öğrencisi üzerinde yapılmış olan çalışmada kadınların, erkeklere kıyasla daha fazla akıllı telefon bağımlısı olduğu saptanmıştır. İnternet bağımlılığı bakımından ise erkeklerin daha yüksek ortalamaya sahip oldukları tespit edilmiştir. Yine bizim sonuçlarımıza paralel olarak; Gezgin vd. (2016) nin 818 öğretmen adayı, Gezgin ve Çakır (2016) ın 475 lise öğrencisi, Erdem vd. (2016) nin 312 üniversite öğrencisi, Erdem vd. (2017) nin 467 kamu çalışanı ve üniversite öğrencisi ekseninde gerçekleştirmiş oldukları çalışmalarda da anlamlı bir farklılık tespit edildiği bildirilmiştir. Diğer taraftan Dixit vd. (2010) tarafından Hindistan da sağlıkla ilgili bölümlerde eğitim almakta olan 200 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiş olan çalışmada ise anlamlı bir farklılığın olmadığı saptanmıştır. Benzer şekilde; Uysal vd. (2016) tarafından 265 öğrenci, Pavithra vd. (2015) tarafından 200 öğrenci üzerinde yapılan olan çalışmalarda da cinsiyet ile nomofobi düzeyi arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmemiştir. 588 Öğrencilerin yaşları ve okumakta oldukları bölümler ile nomofobi düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmemiştir. Bizim sonuçlarımızın aksine Kwon vd. (2013), yaşları daha küçük olan öğrencilerde akıllı telefona yatkınlığın daha fazla olduğunu belirtmişlerdir. Buna paralel olarak Park ve Park (2014), mantıklı karar verme yaşına ulaşmamış olmaları sebebiyle çocukların akıllı telefonlara bağımlı hale gelmeye daha yatkın olduklarını ifade etmiştir. Öğrencilerin akıllı telefon kullanma yılları ve nomofobi düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Gruplar arasındaki anlamlı farklılık; akıllı telefon kullanımı daha eskilere dayanan öğrencilerde, nomofobik eğilimin daha fazla olduğu şeklinde yorumlanabilir. Bizim sonuçlarımıza paralel olarak Nikhita vd. (2015) tarafından 415 öğrenci üzerinde yapılmış olan

17 çalışmada da anlamlı bir farklılık saptandığı belirtilmiştir. Gezgin vd. (2017) tarafından 1151 sosyal ağ kullanıcısı üzerinde gerçekleştirilmiş olan çalışmada ise anlamlı bir farklılığın olmadığı sonucuna varılmıştır. Benzer olarak Adnan ve Gezgin (2016) tarafından 433 üniversite öğrencisiyle gerçekleştirilmiş olan çalışmada da anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Çalışmamızda öğrencilerin akıllı telefonlarını günde kaç kez kontrol ettikleri ile nomofobi düzeyleri arasında anlamlı bir farklılığın varlığı tespit edilmiştir. Buna paralel olarak Gezgin vd. (2017) tarafından yapılan çalışma sonuçları da, bizim sonuçlarımızı destekler niteliktedir. Pavithra ve Madhukumar (2015) ın çalışmasında da, katılımcılarının %49 unun telefonlarını yeni gelen mesaj, e-posta ya da aramalara bakmak için saatte 2-3 kere kontrol ettikleri tespit edilmiştir. Bu çalışmada öğrencilerin GATKS ile nomofobi düzeyleri ortalaması arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Noyan vd. (2015) tarafından 367 öğrenciyle gerçekleştirilmiş olan çalışmanın sonuçları da bizim bulgularımızı destekler niteliktedir. Benzer şekilde Nikhita vd. (2015) tarafından 415 öğrenci üzerinde yapılmış olan çalışmada da anlamlı bir farklılık saptandığı belirtilmiştir. Kalaskar (2015) tarafından yapılan bir araştırmada, araştırmaya katılan öğrencilerin % 90'ı iki yıldan uzun süredir bir akıllı telefon kullandıklarını belirtmişlerdir. Aynı çalışmada, akıllı telefonlarında 5-6 saat boyunca zaman harcayanların anksiyete, uyku bozuklukları, stres, ilgisizlik veya derslere karşı motivasyon gibi nomofobinin etkilerine daha yatkın olduğu tespit edilmiştir. Bulgularımız incelendiğinde; öğrencilerin yanlarında şarj cihazı taşıma, uyanır uyanmaz telefonlarını kontrol etme ve uyumadan önce telefonla zaman geçirme durumları ile nomofobi düzeyleri ortalaması arasında, yanımda şarj cihazı taşırım, uyanınca ilk iş olarak telefonumu kontrol ederim ve uyumadan önce telefonla vakit harcarım yönünde cevap verenler açısından anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir. Diğer taraftan öğrencilerin telefonlarını gece yatmadan önce kapatma durumları ile anlamlı bir farklılık tespit edilmemiştir. Bulgularımıza paralel olarak Akıllı K ve Gezgin (2016) tarafından 683 üniversite öğrencisi üzerinde yapılmış olan çalışmada da bahsi geçen tüm durumlar arasında birebir aynı sonuçlara erişildiği teyit edilmiştir. Rosen ve arkadaşları (2016) tarafından teknolojinin uyku düzeni üzerindeki etkisine ilişkin gerçekleştirilen çalışmada, üniversite öğrencilerinin yaklaşık yarısının mobil telefonları açık halde uyuduğu tespit edilmiştir. Bizim çalışmamızda da öğrencilerin %75,4 ünün akıllı telefonlarını gece kapatmadıkları belirlenmiştir. 589 Genel itibariyle bakıldığında, nomofobi ölçeği alt boyutlarından sadece Çevrimiçi Olamama faktörünün öğrencilerin okul başarıları (GANO) ve günlük akıllı telefon kontrol süreleri (GATKS) üzerinde etkili olduğu sonucuna varılmıştır. Çalışmanın katılımcılarını temsil eden kolej öğrencilerinin 16,51 yaş ortalamasına sahip olan ergenlik çağındaki bireyler olduğu göz önünde bulundurulduğunda, online olamama halinin okul yaşamlarına etkisi daha net görülmekte ve yorumlanabilmektedir. Okul çağındaki ergenler için çevrimiçi olamama, yani internetten mahrum olma demek; Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerini ziyaret edememe, kendi aralarında WhatsApp dan yazışamama, Youtube dan video izleyememe, müzik dinleyememe, oyun oynayamama gibi, kendileri için oldukça önemli görülen birtakım alışkanlıkların gerçekleştirilememesi anlamına gelmektedir. Bu durumda akıllı telefonları vasıtasıyla bu tür eylemleri gerçekleştirmek yönünde daha fazla istek duyan öğrencilerin, derslerinden fedakârlık etmeleri kaçınılmaz hale gelmektedir. Bu da öğrencilerin daha düşük bir GANO ya ve daha yüksek bir GATKS ye yol açmaktadır.

18 KAYNAKLAR Aali, S. vd. (2014). Effects of relationship marketing strategies on customer responses in ıran's banking ındustry: role of mediator the relationship quality. Research Journal of Recent Science, 3(5): Ada, S. ve Tatlı, H.S. (2012). Akıllı telefon kullanımını etkileyen faktörler üzerine bir araştırma tarihinde adresinden alınmıştır. Adnan, M. ve Gezgin, D.M. (2016). Modern çağın yeni fobisi: üniversite öğrencileri arasında nomofobi prevalansı. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 49(1): Akıllı, G.K. ve Gezgin, D.M. (2016). Üniversite öğrencilerinin nomofobi düzeyleri ile farklı davranış örüntülerinin arasındaki ilişkilerin incelenmesi. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, (40): Akın, A. vd. (2014). The validity and reliability of the turkish version of the smart phone addiction scale-short form for adolescent. Procedia-Social and Behavioral Sciences, 152, Aksoy, V. (2015). İnternet bağımlılığı ve sosyal ağ kullanım düzeylerinin fen lisesi öğrencilerinin demografik özelliklerine göre değişimi ve akademik başarılarına etkisi. Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, 3(19): Al-Barashdi, H.S., Bouazza, A. ve Jabur, N.H. (2015). Smartphone addiction among university undergraduates: a literature review. Journal of Scientific Research & Reports, 4(3), Argumosa-Villar, L., Boada-Grau, J. ve Vigil-Colet, A. (2017). Exploratory investigation of theoretical predictors of nomophobia using the mobile phone involvement questionnaire (mpıq). Journal of Adolescence, 56, Aydınlı, C. ve Arslan, S. (2016). Hizmet kalite boyutlarının memnuniyete etkisi: iletişim sektöründe. multisektörel bir uygulama. İşletme Araştırmaları Dergisi, 8(2): Bentler, P.M. (1980). Multivariate analysis with latent variables: causal modeling. Annual Review of Psychology, 31, Bian, M. ve Leung, L. (2015). Linking loneliness, shyness, smartphone addiction symptoms, and patterns of smartphone use to social capital. Social Science Computer Review, 33(1), Bragazzi, N.L. ve Del Puente, G. (2014). A proposal for including nomophobia in the new dsmv. Psychology Research and Behavior Management, 7: Ching, S. M. vd. (2015). Validation of a malay version of the smartphone addiction scale among medical students in malaysia. PloS one, 10(10): Choliz M. (2010). Mobile phone addiction: a point of issue. Addiction, 105(2): CIA (2017). Country comparison to the world tarihinde adresinden alınmıştır.

PROJE RAPORU. Nomofobinin Kahramanmaraş taki Lise öğrencileri Örnekleminde Durum Analizi

PROJE RAPORU. Nomofobinin Kahramanmaraş taki Lise öğrencileri Örnekleminde Durum Analizi Proje Adı PROJE RAPORU Nomofobinin Kahramanmaraş taki Lise öğrencileri Örnekleminde Durum Analizi İçindekiler Sayfa Numarası Proje adı- içindekiler 1 Giriş 2 Amaç 3 Yöntem 4 Bulgular 5 Sonuç ve tartışma

Detaylı

Akıllı Telefondan Yoksun Kalmak: Nomofobi Üzerine Bir Araştırma *

Akıllı Telefondan Yoksun Kalmak: Nomofobi Üzerine Bir Araştırma * Received : 15.11.2018 Editorial Process Begin: 29.11.2018 Published: 23.12.2018 Akıllı Telefondan Yoksun Kalmak: Nomofobi Üzerine Bir Araştırma * Mustafa YILMAZ, Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi

Detaylı

Ortaokul Öğrencilerinin Sanal Zorbalık Farkındalıkları ile Sanal Zorbalık Yapma ve Mağdur Olma Durumlarının İncelenmesi

Ortaokul Öğrencilerinin Sanal Zorbalık Farkındalıkları ile Sanal Zorbalık Yapma ve Mağdur Olma Durumlarının İncelenmesi Ortaokul Öğrencilerinin Sanal Zorbalık Farkındalıkları ile Sanal Zorbalık Yapma ve Mağdur Olma Durumlarının İncelenmesi Fatma GÖLPEK SARI Prof. Dr. Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi, Eğitim

Detaylı

ÖN LİSANS ÖĞRENCİLERİNİN FoMO DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ ve BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

ÖN LİSANS ÖĞRENCİLERİNİN FoMO DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ ve BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ Economicsand Administration, TourismandTourism Management, History, Culture, Religion, Psychology, Sociology, FineArts, Engineering, Architecture, Language, Literature, EducationalSciences, Pedagogy&OtherDisciplines

Detaylı

Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (ASEAD) Eurasian Journal of Researches in Social and Economics (EJRSE) ISSN:

Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (ASEAD) Eurasian Journal of Researches in Social and Economics (EJRSE) ISSN: Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (ASEAD) Eurasian Journal of Researches in Social and Economics (EJRSE) ISSN:2148-9963 www.asead.com DİJİTAL ÇAĞIN HASTALIĞI NOMOFOBİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Detaylı

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK EYLÜL-2013 Bilgisayar, uzun ve çok karmaşık hesapları bile büyük bir hızla yapabilen, mantıksal (lojik) bağlantılara

Detaylı

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK EYLÜL-2013 Temel olarak bir bilgisayar, çeşitli donanım parçalarını bir araya getirip uygun bir çalışma platformunu

Detaylı

İŞSİZ BİREYLERİN KREDİ KARTLARINA İLİŞKİN TUTUM VE DAVRANIŞLARININ YAPISAL EŞİTLİK MODELİYLE İNCELENMESİ: ESKİŞEHİR ÖRNEĞİ

İŞSİZ BİREYLERİN KREDİ KARTLARINA İLİŞKİN TUTUM VE DAVRANIŞLARININ YAPISAL EŞİTLİK MODELİYLE İNCELENMESİ: ESKİŞEHİR ÖRNEĞİ Makalenin Yayınlandığı Dergi: İktisat İşletme ve Finans Yayınlanma Tarihi: 2014-08-01 00:00:00 Cilt: 29, Sayı: 341, Yıl: 2014 Sayfa(lar): 57-86 ISSN: 1300-610X Digital Object Identifier (DOI): 10.3848/iif.2014.341.4074

Detaylı

Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan

Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan Psikososyal Güvenlik İklimi Psikososyal güvenlik iklimi, örgütsel iklimin spesifik bir boyutu olup, çalışanların psikolojik

Detaylı

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT Muğla Üniversitesi SBE Dergisi Güz 2001 Sayı 5 ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET Erdoğan GAVCAR * Meltem ÜLKÜ

Detaylı

Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi

Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi Tuna USLU Gedik Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Programı Özel Gebze Doğa Hastanesi Sağlık Hizmetleri A.Ş.

Detaylı

Sosyal Ağ Servislerinde Kullanıcı Güveni: Facebook ve Linkedin Karşılaştırması. A.Kübra Özkoç Bilgisayar Ortamında Sanat ve Tasarım Seminer

Sosyal Ağ Servislerinde Kullanıcı Güveni: Facebook ve Linkedin Karşılaştırması. A.Kübra Özkoç Bilgisayar Ortamında Sanat ve Tasarım Seminer Sosyal Ağ Servislerinde Kullanıcı Güveni: Facebook ve Linkedin Karşılaştırması A.Kübra Özkoç Bilgisayar Ortamında Sanat ve Tasarım Seminer Sosyal Ağ Servisleri, kişilerin fiziksel dünyada oluşturdukları

Detaylı

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ Doç. Dr. Deniz Beste Çevik Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı beste@balikesir.edu.tr

Detaylı

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR? Haziran 2010 SOSYAL MEDYA ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR? Proje Koordinatörleri: İndeks Araştırma Ekibi Simge Şahin, İstanbul Bilgi Üniversitesi Giriş:

Detaylı

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ Uluslararası 9. Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Kongresi 19-22 Ekim 2017 Antalya/Türkiye BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ Öznur KARA

Detaylı

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) Şermin Yalın Sapmaz Manisa CBÜ Tıp Fakültesi Çocuk Ergen Ruh Sağlığı

Detaylı

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir. ÖZET Üniversite Öğrencilerinin Yabancı Dil Seviyelerinin ve Yabancı Dil Eğitim Programına Karşı Tutumlarının İncelenmesi (Aksaray Üniversitesi Örneği) Çağan YILDIRAN Niğde Üniversitesi, Sosyal Bilimler

Detaylı

Mobil Teknoloji ve Uygulamaların Eğitsel Kullanımına Yönelik Bir Değerlendirme

Mobil Teknoloji ve Uygulamaların Eğitsel Kullanımına Yönelik Bir Değerlendirme Mobil Teknoloji ve Uygulamaların Eğitsel Kullanımına Yönelik Bir Değerlendirme Nilgün KEÇEL & Prof. Dr. Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri

Detaylı

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ANKARA 2018 2 İçindekiler Sayfa 1. Giriş ve Amaç... 4 2. Gereç ve Yöntem... 4 2.1. Araştırmanının Türü ve Örneklem...

Detaylı

Öğretmen Adaylarının Eğitim Teknolojisi Standartları Açısından Öz-Yeterlik Durumlarının Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi

Öğretmen Adaylarının Eğitim Teknolojisi Standartları Açısından Öz-Yeterlik Durumlarının Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi Öğretmen Adaylarının Eğitim Teknolojisi Standartları Açısından Öz-Yeterlik Durumlarının Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi Yahya İLTÜZER Prof. Dr. Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi, Eğitim

Detaylı

E-DEVLET UYGULAMALARINI KULLANANLARLA KULLANMAYANLAR ARASINDAKİ FARKLARIN VE ETKİLERİN İNCELENMESİ

E-DEVLET UYGULAMALARINI KULLANANLARLA KULLANMAYANLAR ARASINDAKİ FARKLARIN VE ETKİLERİN İNCELENMESİ E-DEVLET UYGULAMALARINI KULLANANLARLA KULLANMAYANLAR ARASINDAKİ FARKLARIN VE ETKİLERİN İNCELENMESİ Dr. Tuna USLU Gedik Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Programı Özel Gebze Doğa Hastanesi Sağlık Hizmetleri

Detaylı

Türkiye de Yapılan Mobil Öğrenme Çalışmaları Bize Ne Söylüyor?

Türkiye de Yapılan Mobil Öğrenme Çalışmaları Bize Ne Söylüyor? Türkiye de Yapılan Mobil Öğrenme Çalışmaları Bize Ne Söylüyor? Dr. Öğr. Üyesi Didem ALSANCAK SIRAKAYA Dr. Öğr. Üyesi Mustafa SIRAKAYA Prof. Dr. Süleyman Sadi SEFEROĞLU 12. International Computer & Instructional

Detaylı

Digital Age. Yeni Nesil Mutluluk Araştırması. Nisan, ZENNA Digital Age Yeni Nesil Mutluluk Araştırması Nisan, 2017

Digital Age. Yeni Nesil Mutluluk Araştırması. Nisan, ZENNA Digital Age Yeni Nesil Mutluluk Araştırması Nisan, 2017 Digital Age Yeni Nesil Mutluluk Araştırması Nisan, 2017 Digital Age Yeni Nesil Mutluluk Araştırması, ZENNA Kurumsal Marka Yönetimi Araştırmaları ve Danışmanlığı tarafından gerçekleştirilmiştir. Araştırma

Detaylı

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department 71 Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2009, 71-76 Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğrencilerinin Başarılarına Etki Eden Değişkenler Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Ağ Bilgi Güvenlik Farkındalıkları

Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Ağ Bilgi Güvenlik Farkındalıkları Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Ağ Bilgi Güvenlik Farkındalıkları M. Emre SEZGİN, Ozan ŞENKAL Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi BÖTE Sosyal Ağlar-I Yaşamakta olduğumuz yüzyılda ortaya çıkan en önemli

Detaylı

Taşınabilir Teknolojiler

Taşınabilir Teknolojiler Taşınabilir Teknolojiler Nelerdir? Akıllı cep telefonları Dizüstü bilgisayarlar Tablet PC ler Giyilebilir teknolojiler Akıllı cep telefonları Fotoğraf makinesi, video kamera, sesli ve görüntülü ortam oynatıcılar,

Detaylı

Okulöncesi Öğretmen Adaylarının Bilgisayar Destekli Eğitim Yapmaya İlişkin Tutumlarının İncelenmesi

Okulöncesi Öğretmen Adaylarının Bilgisayar Destekli Eğitim Yapmaya İlişkin Tutumlarının İncelenmesi Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 2015, Cilt 5, Sayı 1, 44-50 Trakya University Journal of Education 2015, Volume 5, Issue 1, 44-50 Okulöncesi Öğretmen Adaylarının Bilgisayar Destekli Eğitim

Detaylı

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Kasım 2017 Cilt: 6 Sayı: 4 ISSN:

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Kasım 2017 Cilt: 6 Sayı: 4 ISSN: YAZ OKULUNDA BİLGİSAYAR DERSLERİNİ ÖRGÜN EĞİTİM İLE ALAN ÖĞRENCİLERİN GÖRÜŞLERİ Yrd. Doç. Dr. Umut Altınışık Kocaeli Üniversitesi umuta@kocaeli.edu.tr Öğr. Gör. Dr. Serdar Solak Kocaeli Üniversitesi serdars@kocaeli.edu.tr

Detaylı

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Didem Yüzügüllü, Necdet Aytaç, Muhsin Akbaba Çukurova Üniversitesi Halk Sağlığı

Detaylı

Çocuklara Yabancı Dil Öğretiminin Duyuşsal Hedefleri Ölçeği

Çocuklara Yabancı Dil Öğretiminin Duyuşsal Hedefleri Ölçeği Çocuklara Yabancı Dil Öğretiminin Duyuşsal Hedefleri Ölçeği Şad, S. N., & Gürbüztürk, O. (2015). The affective objectives in early foreign language teaching: A scale development study. International Journal

Detaylı

Uzaktan Eğitim Eğilimlerini Yerel Okul ve Üniversitelerin İhtiyaçlarına Uyarlamak

Uzaktan Eğitim Eğilimlerini Yerel Okul ve Üniversitelerin İhtiyaçlarına Uyarlamak Uzaktan Eğitim Eğilimlerini Yerel Okul ve Üniversitelerin İhtiyaçlarına Uyarlamak Tuna USLU e-posta: tunauslu@gmail.com Özel Gebze Doğa Hastanesi Sağlık Hizmetleri A.Ş. Gedik Üniversitesi, Meslek Yüksekokulu,

Detaylı

ÖĞRENEN LİDER ÖĞRETMEN EĞİTİM PROGRAMI 2014 YILI ÖLÇME DEĞERLENDİRME RAPORU

ÖĞRENEN LİDER ÖĞRETMEN EĞİTİM PROGRAMI 2014 YILI ÖLÇME DEĞERLENDİRME RAPORU ÖĞRENEN LİDER ÖĞRETMEN EĞİTİM PROGRAMI 2014 YILI ÖLÇME DEĞERLENDİRME RAPORU Öğretmen Akademisi Vakfı, Öğrenen Lider Öğretmen (ÖLÖ) eğitimi ile ilk ve ortaokul düzeyindeki öğretmenlere iletişim becerileri,

Detaylı

T.C. Ankara Üniversitesi. Elmadağ Meslek Yüksek Okulu. Bilgisayar Programcılığı Programı

T.C. Ankara Üniversitesi. Elmadağ Meslek Yüksek Okulu. Bilgisayar Programcılığı Programı T.C. Ankara Üniversitesi Elmadağ Meslek Yüksek Okulu Bilgisayar Programcılığı Programı Ankara Üniversitesi Elmadağ Meslek Yüksek Okulu Öğrencileri Neden Facebook, Twitter Tarzı Sosyal Paylaşım Sitelerine

Detaylı

EĞİTİMDE YEŞİL İNSAN TÜKETİMDE YEŞİL ÜRÜN: NAZİLLİ İİBF VE NAZİLLİ MYO ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK BİR DUYARLILIK ANALİZİ ÇALIŞMASI

EĞİTİMDE YEŞİL İNSAN TÜKETİMDE YEŞİL ÜRÜN: NAZİLLİ İİBF VE NAZİLLİ MYO ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK BİR DUYARLILIK ANALİZİ ÇALIŞMASI EĞİTİMDE YEŞİL İNSAN TÜKETİMDE YEŞİL ÜRÜN: NAZİLLİ İİBF VE NAZİLLİ MYO ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK BİR DUYARLILIK ANALİZİ ÇALIŞMASI Hulusi DOĞAN Adnan Menderes Üniversitesi Doç. Dr. Nazilli İİBF Fakültesi hulusidogan@gmail.com

Detaylı

Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin Nomofobi Düzeyleri Üzerinde Bir Araştırma

Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin Nomofobi Düzeyleri Üzerinde Bir Araştırma Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin Nomofobi Düzeyleri Üzerinde Bir Araştırma Murat Burucuoğlu* Ondokuz Mayıs Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Samsun. Öz İletişim ve bilgi teknolojilerinde

Detaylı

01.02.2013. Statistical Package for the Social Sciences

01.02.2013. Statistical Package for the Social Sciences Hipotezlerin test edilip onaylanması için çeşitli istatistiksel testler kullanılmaktadır. Fakat... Her istatistik teknik her tür analize elverişli değildir. Modele veya hipoteze uygun test istatistiği

Detaylı

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN BOŞ ZAMAN AKTİVİTELERİNE VERDİKLERİ ANLAMIN VE YAŞAM DOYUMLARININ İNCELENMESİ: AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

Detaylı

A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS

A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS tesi Sosyal Bilimler Dergisi 6 31 Bahar 2017/1 s.471-482 Asena Deniz ERSOY 1 Osman BAYRAKTAR 2 ÖZ A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS ABSTRACT Expressed

Detaylı

İlköğretim Matematik Öğretmeni Adaylarının Meslek Olarak Öğretmenliği

İlköğretim Matematik Öğretmeni Adaylarının Meslek Olarak Öğretmenliği İlköğretim Matematik Öğretmeni Adaylarının Meslek Olarak Öğretmenliği 1 Seçmeye Yönelik Motivasyonlarının İncelenmesi Derya ÇELİK, Ra aza GÜRBÜZ, Serhat AYDIN, Mustafa GÜLER, Duygu TAŞKIN, Gökay AÇIKYILDIZ

Detaylı

N.E.Ü. A.K.E.F. MÜZİK EĞİTİMİ ANABİLİM DALI ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

N.E.Ü. A.K.E.F. MÜZİK EĞİTİMİ ANABİLİM DALI ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE İLİŞKİN TUTUMLARI N.E.Ü. A.K.E.F. MÜZİK EĞİTİMİ ANABİLİM DALI ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE İLİŞKİN TUTUMLARI Arş. Gör. Dr. H. Onur Küçükosmanoğlu N.E.Ü. A.K.E.F. Müzik Eğitimi A.B.D h_onur_k@hotmail.com Arş. Gör.

Detaylı

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN SOSYAL AĞLARI KULLANIM AMAÇLARINA YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA: SAFRANBOLU MESLEK YÜKSEKOKULU ÖRNEĞİ

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN SOSYAL AĞLARI KULLANIM AMAÇLARINA YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA: SAFRANBOLU MESLEK YÜKSEKOKULU ÖRNEĞİ ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN SOSYAL AĞLARI KULLANIM AMAÇLARINA YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA: SAFRANBOLU MESLEK YÜKSEKOKULU ÖRNEĞİ Zeynep Diker Karabük Üniversitesi Safranbolu Meslek Yüksekokulu zeynepdiker@karabuk.edu.tr

Detaylı

3-6 Yaş Grubu Çocukların Medyaya Erişiminde Aile Profilleri: Anne Babalar Engel mi, Yoksa Rehber mi?

3-6 Yaş Grubu Çocukların Medyaya Erişiminde Aile Profilleri: Anne Babalar Engel mi, Yoksa Rehber mi? 7. Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı Çocuk Medyasında İçerik Seçimi ve Ekran Süresi Yönetimi 3-6 Yaş Grubu Çocukların Medyaya Erişiminde Aile Profilleri: Anne Babalar Engel mi, Yoksa Rehber mi? Dr.

Detaylı

Giriş Masaüstü Bilgisayar,

Giriş Masaüstü Bilgisayar, Giriş Matbaanın icadı, radyo ve tv ile başlayan iletişim teknolojileri günümüzde içlerinde en kapsayıcı olan internet ile son halini almıştır. 1990 lı yıllardan itibaren günlük hayatta aktif olarak kullanılmaya

Detaylı

MESLEK YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN ZAMAN YÖNETİMİ BECERİLERİ: PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

MESLEK YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN ZAMAN YÖNETİMİ BECERİLERİ: PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ MESLEK YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN ZAMAN YÖNETİMİ BECERİLERİ: PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ Serkan ÖZDEMİR 1, Emine UTKUN 2, Erkan YEŞİL 3 ÖZET Bu çalışmada öncelikle meslek yüksekokulu öğrencilerinin zaman

Detaylı

HEMŞİRE TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMİN BESLENME YÖNETİMİNE ETKİSİ

HEMŞİRE TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMİN BESLENME YÖNETİMİNE ETKİSİ HEMŞİRE TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMİN BESLENME YÖNETİMİNE ETKİSİ Özlem Bulantekin Düzalan*, Sezgi Çınar Pakyüz** * Çankırı Karatekin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu ** Celal Bayar Üniversitesi Manisa Sağlık

Detaylı

Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir

Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir Aynı zamanda sağlıksız yaşam stilinin birikmiş etkilerinin

Detaylı

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ Öğr. Gör. Gülbin KIYICI Arş.Gör.Dr. Nurcan KAHRAMAN Prof.

Detaylı

Hipotezlerin test edilip onaylanması için çeşitli istatistiksel testler kullanılmaktadır. Fakat...

Hipotezlerin test edilip onaylanması için çeşitli istatistiksel testler kullanılmaktadır. Fakat... Hipotezlerin test edilip onaylanması için çeşitli istatistiksel testler kullanılmaktadır. Fakat... Her istatistik teknik her tür analize elverişli değildir. Modele veya hipoteze uygun test istatistiği

Detaylı

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı BULGULAR Çalışma tarihleri arasında Hastanesi Kliniği nde toplam 512 olgu ile gerçekleştirilmiştir. Olguların yaşları 18 ile 28 arasında değişmekte olup ortalama 21,10±1,61 yıldır. Olguların %66,4 ü (n=340)

Detaylı

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VERİ ANALİZİ, İZLEME VE DEĞERLENDİRME DAİRE BAŞKANLIĞI TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Yrd. Doç. Dr. Esengül Kayan Beykent Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 04.10.2017 Çalışmanın Amacı 1.Üniversite öğrencilerinde

Detaylı

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ Yrd. Doç. Dr. Tahsin Gökhan TELATAR Sinop Üniversitesi SYO İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü 28.03.2017 Uluslararası

Detaylı

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN Kuramsal Çerçeve GİRİŞ Psikolojik dayanıklılık üzerine yapılan

Detaylı

K U L L A N I M B İLGİLERİ

K U L L A N I M B İLGİLERİ T Ü R K Ç E C O M P U TER SYSTE M U S A B I L I TY QU E S T I O N N A IRE S H O RT VERSIO N (T- C S U Q - S V ) A N K E Tİ K U L L A N I M B İLGİLERİ DOÇ.DR. OGUZHAN ERDINC I S T A N B U L, 2 0 1 5 GENEL

Detaylı

Mobil İnternet Kullanımı ve 3G Araştırması Temmuz 2009

Mobil İnternet Kullanımı ve 3G Araştırması Temmuz 2009 Mobil İnternet Kullanımı ve 3G Araştırması Temmuz 2009 www.webrazzi.com 2/16 Rapor Hakkında Bu araştırma Türkiyeʼde mobil internet kullanımı ve 3Gʼnin bilinirliğini ölçmek amacıyla Webrazzi okuyucuları

Detaylı

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Halil Coşkun ÇELİK

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Halil Coşkun ÇELİK Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Halil Coşkun ÇELİK 15 Mayıs 2008 Hemen hemen her bilim alanındaki gelişmeler, yapılmış sistematik araştırmaların katkılarına bağlıdır. Bu yüzden genel olarak araştırma,

Detaylı

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Haziran 2017 Cilt:6 Özel Sayı:1 Makale No: 07 ISSN:

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Haziran 2017 Cilt:6 Özel Sayı:1 Makale No: 07 ISSN: TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN MESLEK YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNDEN BEKLENTİLERİ Öğr. Gör. Naci Bulur İnönü üniversitesi Yeşilyurt Meslek Yüksekokulu naci.bulur@inonu.edu.tr Öğr. Gör. Murat Ulaş İnönü üniversitesi Arapgir

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme

Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme Buket TAŞKIN & Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri

Detaylı

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI BİLDİRİ AKIŞI Bildiri ekibinden bir araştırmacının aşağıda belirtilen bilimsel program gününde posterini belirtilen poster numarası için ayrılmış panoya asması, gün sonunda teslim alması zorunludur. Belirlenen

Detaylı

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI Arş.Gör. Duygu GÜR ERDOĞAN Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi dgur@sakarya.edu.tr Arş.Gör. Demet

Detaylı

20. ULUSAL PAZARLAMA KONGRESİ Anadolu Üniversitesi - Eskişehir

20. ULUSAL PAZARLAMA KONGRESİ Anadolu Üniversitesi - Eskişehir 20. ULUSAL PAZARLAMA KONGRESİ Anadolu Üniversitesi - Eskişehir Ağızdan Ağıza Pazarlamanın Marka Tercihlerine Etkisinde Marka İmajı ve Algılanan Kalitenin Aracılık Rolü: Üniversite Mezunları Üzerine Bir

Detaylı

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FEN BRANŞLARINA KARŞI TUTUMLARININ İNCELENMESİ

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FEN BRANŞLARINA KARŞI TUTUMLARININ İNCELENMESİ FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FEN BRANŞLARINA KARŞI TUTUMLARININ İNCELENMESİ Sibel AÇIŞLI 1 Ali KOLOMUÇ 1 1 Artvin Çoruh Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü Özet: Araştırmada fen bilgisi

Detaylı

EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME

EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME Fatih KALECİ 1, Ersen YAZICI 2 1 Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Matematik Eğitimi 2 Adnan Menderes Üniversitesi, Eğitim Fakültesi,

Detaylı

Yerinde Masaj ın İş Hayatına Etkileri İstanbul - 17.11.2008 Konulu Akademik Araştırma Sonuçları Sayfa 1/4

Yerinde Masaj ın İş Hayatına Etkileri İstanbul - 17.11.2008 Konulu Akademik Araştırma Sonuçları Sayfa 1/4 Önsöz Yerinde Masaj hizmetleri ile Türkiye deki iş hayatı kalitesini yükseltmek üzere çıktığımız yolda, bugüne kadarki tüm pazarlama faaliyetlerimizde Yerinde Masaj ın kurumlar tarafından çalışanlarına

Detaylı

The International New Issues In SOcial Sciences

The International New Issues In SOcial Sciences Number: 4 pp: 89-95 Winter 2017 SINIRSIZ İYİLEŞMENİN ÖRGÜT PERFORMANSINA ETKİSİ: BİR UYGULAMA Okan AY 1 Giyesiddin NUROV 2 ÖZET Sınırsız iyileşme örgütsel süreçlerin hiç durmaksızın örgüt içi ve örgüt

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1

Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1 Çankırı Karatekin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 3(1): 191-198 Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1 Özet Bu çalışmanın amacı, üniversite

Detaylı

Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU. efe.atauni.edu.tr

Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU. efe.atauni.edu.tr Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU efe.atauni.edu.tr Bu çalışma TÜBİTAK tarafından 114K725 nolu proje kapsamında desteklenmektedir. Araştırmaya gönüllü

Detaylı

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results: ÖZET Amaç: Bu araştırma, üniversite öğrencilerinin akılcı ilaç kullanma davranışlarını belirlemek amacı ile yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı-kesitsel türde planlanan araştırmanın evrenini;; bir kız ve

Detaylı

ERGEN PARA TUTUMU ÖLÇEĞİ TÜRKÇE FORMU: GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI

ERGEN PARA TUTUMU ÖLÇEĞİ TÜRKÇE FORMU: GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI ERGEN PARA TUTUMU ÖLÇEĞİ TÜRKÇE FORMU: GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI Doç. Dr. Ahmet Akın Sakarya Üniversitesi Eğitim Bölümleri Bölümü aakin@sakarya.edu.tr Uzm. Psikolojik Danışman Ahmet Kahraman Çekmeköy

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( ) HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK (2.0.20) Gülay Turgay, Emre Tutal 2, Siren Sezer Başkent Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Diyaliz Programı

Detaylı

İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları 1. İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları

İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları 1. İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları 1 İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları İbrahim Üstünalp Mersin Üniversitesi İngilizce Öğretmen Adaylarının

Detaylı

Öğretmen Adaylarının İnternet Kullanımı

Öğretmen Adaylarının İnternet Kullanımı 920 Öğretmen Adaylarının İnternet Kullanımı Nazan Doğruer, Eastern Mediterranean University, Famagusta, North Cyprus, nazan.dogruer@emu.edu.tr İpek Meneviş, Eastern Mediterranean University, Famagusta,

Detaylı

5. BÖLÜM: BULGULAR Yerleşik Yabancılara Yönelik Bulgular

5. BÖLÜM: BULGULAR Yerleşik Yabancılara Yönelik Bulgular 5. BÖLÜM: BULGULAR Bu bölümde proje süresince belirlenmiş hedefler ışığında ulaşılan bulgulara yer verilmiştir. Bulgular, yerleşik yabancılar ve halk kütüphaneleri olmak üzere iki farklı bölümde sunulmuştur.

Detaylı

BÖLÜM 3 KURAMSAL ÇATI VE HİPOTEZ GELİŞ

BÖLÜM 3 KURAMSAL ÇATI VE HİPOTEZ GELİŞ BÖLÜM 3 KURAMSAL ÇATI VE HİPOTEZ GELİŞ İŞTİRME Araştırma rma SüreciS 1.Gözlem Genel araştırma alanı 3.Sorunun Belirlenmesi Sorun taslağının hazırlanması 4.Kuramsal Çatı Değişkenlerin açıkça saptanması

Detaylı

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1 58 2009 Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı:25, s.58-64 ÖZET EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1 Bu çalışmanın

Detaylı

Bilişim Teknolojileri Temelleri 2011

Bilişim Teknolojileri Temelleri 2011 Bölüm 1 Bilişim Teknolojileri Temelleri 2011 Dijital Dünyada Yaşamak Hedefler Bilgisayar kullanabilmenin günümüzde başarılı olmak için neden son derece önemli olduğu Bilgisayar sözcüğünün tanımlanması

Detaylı

T.C. GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI

T.C. GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI T.C. GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI SOSYAL MEDYADA MARKA TOPLULUKLARININ ÖNEMİ VE BİR ARAŞTIRMA YÜKSEK LİSANS TEZİ Tez Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Yaman ÖZTEK

Detaylı

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ * Abant Ýzzet Baysal Üniversitesi Eðitim Fakültesi Dergisi Cilt: 8, Sayý: 1, Yýl: 8, Haziran 2008 KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE

Detaylı

Available online at

Available online at Available online at www.sciencedirect.com Procedia - Social and Behavioral Sciences 55 ( 2012 ) 1079 1088 *English Instructor, Abant Izzet Baysal University, Golkoy Campus, 14100, Bolu, Turkey (karakis_o@ibu.edu.tr)

Detaylı

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI www.muzikegitimcileri.net Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu Bildirisi, 26-28 Nisan 2006, Pamukkale Ünv. Eğt. Fak. Denizli GİRİŞ İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI Arş. Gör. Zeki NACAKCI

Detaylı

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Ebru Turgut 1, Yunus Emre Sönmez 2, Şeref Can Gürel 1, Sertaç Ak 1 1 Hacettepe

Detaylı

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Dr. SiğnemÖZTEKİN, Psikolog Duygu KUZU, Dr. Güneş CAN, Prof. Dr. AyşenESEN DANACI Giriş: Ayrılma anksiyetesi bozukluğu,

Detaylı

YATÇILARIN MARİNA TERCİHİNDE ALGILANAN HİZMET KALİTESİNİN MARİNA BAĞLILIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

YATÇILARIN MARİNA TERCİHİNDE ALGILANAN HİZMET KALİTESİNİN MARİNA BAĞLILIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ YATÇILARIN MARİNA TERCİHİNDE ALGILANAN HİZMET KALİTESİNİN MARİNA BAĞLILIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Öğr. Gör. Can KARAOSMANOĞLU Yaşar Üniversitesi - MYO Marina ve Yat İşletmeciliği Programı Doç. Dr. İpek KAZANÇOĞLU

Detaylı

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN MATEMATİĞE YÖNELİK TUTUMLARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN MATEMATİĞE YÖNELİK TUTUMLARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ Ekim 2005 Cilt:13 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi 427-436 SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN MATEMATİĞE YÖNELİK TUTUMLARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ Halil Coşkun ÇELİK, Recep BİNDAK Dicle

Detaylı

SANAYİ İŞÇİLERİNİN DİNİ YÖNELİMLERİ VE ÇALIŞMA TUTUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ - ÇORUM ÖRNEĞİ

SANAYİ İŞÇİLERİNİN DİNİ YÖNELİMLERİ VE ÇALIŞMA TUTUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ - ÇORUM ÖRNEĞİ , ss. 51-75. SANAYİ İŞÇİLERİNİN DİNİ YÖNELİMLERİ VE ÇALIŞMA TUTUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ - ÇORUM ÖRNEĞİ Sefer YAVUZ * Özet Sanayi İşçilerinin Dini Yönelimleri ve Çalışma Tutumları Arasındaki İlişki - Çorum

Detaylı

MYO Öğrencilerinin Facebook Kullanım Sıklıkları. Mehmet Can HANAYLI

MYO Öğrencilerinin Facebook Kullanım Sıklıkları. Mehmet Can HANAYLI MYO Öğrencilerinin Facebook Kullanım Sıklıkları Mehmet Can HANAYLI İçerik Giriş Kuramsal Çerçeve İnternet Web 2.0 ve Sosyal Medya Facebook Sosyal Medya Reklamcılığı Bulgular Sonuç ve Öneriler Kaynaklar

Detaylı

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA DOKTORA TEZİ Cafer Şafak EYEL İşletme Ana Bilim Dalı İşletme

Detaylı

Başkent Üniversitesi Öğrencilerinin Medya Tüketim Alışkanlıkları

Başkent Üniversitesi Öğrencilerinin Medya Tüketim Alışkanlıkları Başkent Üniversitesi Öğrencilerinin Medya Tüketim Alışkanlıkları Fatma Büşra Atalay, Gökhan Barutcu, Anıl Öner Koçak, Emine Gül Taş, Irmak Üstündağ Danışman: Prof. Dr. Rengin Erdal ÖZET Genç nüfusun oldukça

Detaylı

Ergenlerin Demografik Özelliklerine Göre Bilişsel Kapılma ve Siber Aylaklık Etkinlik Düzeylerinin İncelenmesi

Ergenlerin Demografik Özelliklerine Göre Bilişsel Kapılma ve Siber Aylaklık Etkinlik Düzeylerinin İncelenmesi Başvuru: 30 Kasım 2017 Kabul: 24 Mayıs 2018 OnlineFirst: 20 Haziran 2018 Copyright 2018 Türkiye Yeşilay Cemiyeti ISSN 2148-7286 eissn 2149-1305 http://addicta.com.tr/ DOI http://dx.doi.org/10.15805/2018.5.2.0052

Detaylı

VARYANS ANALİZİ (ANOVA)

VARYANS ANALİZİ (ANOVA) VARYANS ANALİZİ (ANOVA) VARYANS ANALİZİ (ANOVA) Ne zaman kullanırız? Ortalamalar arasında fark olup olmadığına bakmak istediğimizde Sürekli bir ölçüm (continuous data) ve 2 ya da daha fazla grubumuz olduğu

Detaylı

İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ Yrd.Doç.Dr.Cavide DEMİRCİ Uzman Esra ÇENGELCİ ESOGÜ Eğitim Fakültesi

Detaylı

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ Egemen Ünal*, Reşat Aydın*, Gülnur Tekgöl Uzuner**, Oğuz Osman Erdinç**, Selma Metintaş* *Eskişehir Osmangazi Üniversitesi

Detaylı

ilkögretim ÖGRENCilERi için HAZıRLANMıŞ BiR BEDEN EGiTiMi DERSi TUTUM

ilkögretim ÖGRENCilERi için HAZıRLANMıŞ BiR BEDEN EGiTiMi DERSi TUTUM Spor Bilimleri Dergisi Hacettepe J. ofsport Sciences 2003, 14 (2), 67-82 ilkögretim ÖGRENCilERi için HAZıRLANMıŞ BiR BEDEN EGiTiMi DERSi TUTUM ÖıÇEGiNiN ADAPTASYONU ÖZET Dilara ÖZER, Abdurrahman AKTOP

Detaylı

Eğitim Bağlamında Oyunlaştırma Çalışmaları: Sistematik Bir Alanyazın Taraması

Eğitim Bağlamında Oyunlaştırma Çalışmaları: Sistematik Bir Alanyazın Taraması Eğitim Bağlamında Oyunlaştırma Çalışmaları: Sistematik Bir Alanyazın Taraması Meryem Fulya GÖRHAN Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Anabilim

Detaylı

Fikir Liderliği, Sosyal Kimlik, Ürün Temelli Yenilikçilik ve Tüketici Yenilikçiliği Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi

Fikir Liderliği, Sosyal Kimlik, Ürün Temelli Yenilikçilik ve Tüketici Yenilikçiliği Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi Fikir Liderliği, Sosyal Kimlik, Ürün Temelli Yenilikçilik ve Tüketici Yenilikçiliği Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi Aybegüm GÜNGÖRDÜ BELBAĞ 1, Kadri Gökhan YILMAZ 2 Özet Mevcut çalışma, fikir liderliği,

Detaylı

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT The purpose of the study is to investigate the impact of autonomous learning on graduate students

Detaylı

STRATEJİK PLANLAMANIN KIRSAL KALKINMAYA ETKİSİ VE GAZİANTEP ÖRNEĞİ ANKET RAPORU

STRATEJİK PLANLAMANIN KIRSAL KALKINMAYA ETKİSİ VE GAZİANTEP ÖRNEĞİ ANKET RAPORU STRATEJİK PLANLAMANIN KIRSAL KALKINMAYA ETKİSİ VE GAZİANTEP ÖRNEĞİ ANKET RAPORU Şubat 10 2012 Yener YÜKSEL Mülkiye Başmüfettişi 0 İÇERİK Araştırmanın Amacı:... 3 Anket Ölçeklerinin Oluşturulması:... 3

Detaylı

İlköğretim Matematik Öğretmen Adaylarının Öğrenme Stillerinin Akademik Başarı ve Matematiğe Yönelik Tutumları Açısından İncelenmesi

İlköğretim Matematik Öğretmen Adaylarının Öğrenme Stillerinin Akademik Başarı ve Matematiğe Yönelik Tutumları Açısından İncelenmesi İlköğretim Matematik Öğretmen Adaylarının Öğrenme Stillerinin Akademik Başarı ve Matematiğe Yönelik Tutumları Açısından İncelenmesi Samet GÜNDÜZ H. Coşkun Çelik Bilimin Işığında Eğitimsel Liderlik Konferansı

Detaylı

KÜLTÜREL MUHİTİN ÖĞRENCİ BAŞARISINA ETKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

KÜLTÜREL MUHİTİN ÖĞRENCİ BAŞARISINA ETKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA KÜLTÜREL MUHİTİN ÖĞRENCİ BAŞARISINA ETKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Vedat Nuri TURHAN * Özet : Atatürk Üniversitesi Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesinde 2006 2007 öğretim yılı 2. yarıyılı içerisinde öğrenim

Detaylı