DOĞUM SONU DÖNEMDE EMZĠRME ÖZ YETERLĠLĠĞĠ VE ĠLĠġKĠLĠ FAKTÖRLERĠN BELĠRLENMESĠ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "DOĞUM SONU DÖNEMDE EMZĠRME ÖZ YETERLĠLĠĞĠ VE ĠLĠġKĠLĠ FAKTÖRLERĠN BELĠRLENMESĠ"

Transkript

1 T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ DOĞUM SONU DÖNEMDE EMZĠRME ÖZ YETERLĠLĠĞĠ VE ĠLĠġKĠLĠ FAKTÖRLERĠN BELĠRLENMESĠ Gülay CÖMERT (ARSLAN) YÜKSEK LĠSANS TEZĠ HEMġĠRELĠK ANABĠLĠM DALI DanıĢman Doç.Dr. Emel EGE KONYA-2011

2 T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ DOĞUM SONU DÖNEMDE EMZĠRME ÖZ YETERLĠLĠĞĠ VE ĠLĠġKĠLĠ FAKTÖRLERĠN BELĠRLENMESĠ Gülay CÖMERT (ARSLAN) YÜKSEK LĠSANS TEZĠ HEMġĠRELĠK ANABĠLĠM DALI DanıĢman Doç.Dr. Emel EGE KONYA-2011

3

4 ÖNSÖZ Yüksek lisans eğitimimin tamamlanması süresince değerli bilgileri, görüģ ve önerileriyle çalıģmanın planlamasında ve yürütülmesinde yol gösterici ve destekleyici katkılarda bulunan HemĢirelik Bölüm BaĢkanı Doç.Dr. Belgin AKIN a, araģtırma boyunca tez verilerinin analizinde deneyimlerini ve görüģlerini paylaģan ArĢ. Gör. Dr. Deniz KOÇOĞLU ve Öğr. Gör. Selda YARALI ARSLAN a, 15 nolu Sağlık Ocağında hemģire olarak çalıģan Hatice ÇATAKOĞLU na, sevgi ve özveriyle bugünlere gelmemi sağlayan sevgili anneme ve babama, her zaman yanımda olan eģime teģekkür ederim. Gülay CÖMERT (ARSLAN) Konya ii

5 ĠÇĠNDEKĠLER ÖNSÖZ.. ii ĠÇĠNDEKĠLER iii SĠMGE VE KISALTMALAR v 1.GĠRĠġ Emzirmenin Önemi Emzirmenin Dünyada ve Ülkemizde Tarihsel GeliĢimi Emzirmenin BaĢlatılması Emzirmeyi Etkileyen Faktörler Bebeğe Ait Faktörler Anneye Ait Faktörler Çevresel-Toplumsal Faktörler Bebeğe Ait Emzirme Sorunları Albert Bandura nın Sosyal BiliĢsel Kuramı Sosyal BiliĢsel Kuram ve Emzirme Öz-Yeterlilik Kuramı Emzirmede Ebe/hemĢirenin Rolü GEREÇ VE YÖNTEM AraĢtırmanın Tipi AraĢtırmanın Yapıldığı Yer ve Özellikleri AraĢtırmanın Evreni AraĢtırmanın Örnek Büyüklüğünün Belirlenmesi Örnek Seçimi Örnek Seçim Kriterleri Veri Toplama Tekniği ve Araçları Anket Formu (Ek-A) Emzirme Öz-Yeterlilik Ölçeği (Ek-B) Verilerin Toplanması DeğiĢkenler Bağımlı DeğiĢkenler Bağımsız DeğiĢkenler Terminoloji Tanımlaması Verilerin Değerlendirilmesi AraĢtırmanın Sınırlılıkları AraĢtırma Soruları..23 iii

6 2.14. AraĢtırmanın Varsayımları AraĢtırmanın Etiği BilgilendirilmiĢ Onam Formu BULGULAR AraĢtırma Grubundaki Annelerin Tanıtıcı Özelliklerine ĠliĢkin Bilgiler AraĢtırma Grubundaki Annelerin EÖYÖP Ortalamalarının Sosyo-Demografik Özellik, Gebelik ve Doğum Öyküsüne ĠliĢkin Özellikler ve Emzirme Durumuna Göre Dağılımına ĠliĢkin Bulgular TARTIġMA AraĢtırma Grubundaki Annelerin Tanıtıcı Özelliklerinin TartıĢılması AraĢtırma Grubundaki Annelerin EÖYÖP Ortalamalarının Sosyo-Demografik Özellik, Gebelik ve Doğum Öyküsüne ĠliĢkin Özellikler ve Emzirme Durumuna Göre Dağılımına ĠliĢkin Bulgularının TartıĢılması SONUÇ VE ÖNERĠLER Sonuçlar Öneriler ÖZET SUMMARY KAYNAKLAR EKLER EK-A Anket Formu EK-B Postpartum Emzirme Öz-Yeterliliği Ölçeği EK-C Konya Valiliği Ġl Sağlık Müdürlüğü nden (Eğitim ġube Müdürlüğü) Alınan Ġzin Belgesi EK-D Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi GiriĢimsel Olmayan Klinik AraĢtırmalar Etik Kurulu dan Alınan Ġzin Belgesi EK-E Postpartum Emzirme Öz-Yeterliliği Ölçeği nin Kullanım Ġzni ÖZGEÇMĠġ iv

7 SĠMGELER ve KISALTMALAR CEDAW: Convention on the Elimination of All Forms of Discrimination Against Women DSÖ: Dünya Sağlık Örgütü EÖYÖ : Emzirme Öz-Yeterlilik Ölçeği gr: Gram IgA: Ġmmunglobulin A SPSS: Statistical Package for Social Sciences SS: Standart Sapma TNSA: Türkiye Nüfus ve Sağlık AraĢtırması UNICEF : The United Nations Children s Fund v

8 1.GĠRĠġ Anne sütü yenidoğanın sağlıklı geliģimini sağlayan en önemli besin kaynağıdır (Hala ve Hauckb 2007, Tokat ve OkumuĢ 2008). Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ); anne sütünün bebeklerin yaģam süresini ve yaģam kalitesini arttırmada önemli bir rolü olduğunu belirtmekte ve annelerin bebeklerini en az altı ay sadece anne sütü ile emzirmesini, iki yaģına kadar da ek gıdalarla birlikte anne sütü vermesini önermektedir (O Campo 1991, TNSA-2008, Tokat ve ark 2008). Emzirme yalnız çocuk ve aile sağlığı yönünden değil, toplumun geleceği yönünden de önem kazanmakta, sağlıklı çocuk, sağlıklı aile, sağlıklı toplum iliģkisini ortaya koymaktadır (Atmaca 2008). Anne sütü, gelir düzeyi düģük, çevre sağlığı koģulları iyi olmayan toplumlarda baģta ishal olmak üzere bulaģıcı hastalıklardan koruyucu etkiye sahiptir. Bu yüzden yeterli hayvansal kaynaklı protein sağlanamadığı durumlarda bebeklerin bir yıldan daha uzun süre emzirilmeleri önerilmektedir (Tunçel ve ark 2006, Dallar ve ark 2007). Literatürde bebeklerin sadece anne sütü ile beslenme durumu tam emzirme olarak ifade edilmektedir (Littleton ve Engeberston 2005). Tam emzirme bebeğin vitamin, ilaç tedavisi gibi ürünlerin dıģında herhangi ek bir ürün (su, meyve suyu, çay, anne sütü dıģında farklı sütler v.s) almama durumu olarak tanımlanmaktadır (Mannel ve ark 2008). Tunçel ve ark (2006) yaptıkları çalıģmada 4 aydan küçük bebeklerde sadece anne sütü ile beslenmenin %33, 4-6. aylık bebeklerde %3,7 oranında olduğunu saptamıģlardır. AlikaĢifoğlu ve ark (2001) sadece anne sütüyle beslenmeyi etkileyen faktörleri belirlemek için yaptıkları çalıģmada annelerin %33 ünün bebeğin gece uyuması için ek mama verilmesi gerektiğini düģündüğü, %43 ünün sütünün yetersiz olduğunu, %59 unun bebeğin her ağlamasını açlık olarak algıladığını ve ek besin verdiklerini belirtmiģlerdir. Dünyada ve ülkemizde tam emzirmeyi destekleyen tüm programlara rağmen anne sütünün yanında ilk 6 ay içerisinde ek bir besin verilmektedir. Bu durum bebek sağlığını ve emzirme sonuçlarını etkileyebilecek önemli bir sorundur. Ġlk 6 ay içerisinde anne sütü dıģında bebeklere farklı ek besinler verilmesinin değiģik nedenleri olabilmektedir. Bunların arasında: annenin sütünün yetmediğini ve bebeğin doymadığını düģünmesi, yanlıģ emzirme tekniği nedeniyle bebeğin etkin emmemesi, meme ve meme ucuna iliģkin değiģik sorunlar yaģanması, annelerin iģe baģlaması, 1

9 emzirme konusunda annenin istekli olmaması, annenin emzirmeye iliģkin yeterli bilgiye sahip olmaması gibi durumlar bulunmaktadır (Duffy ve ark 1997, Dennis 2002, Tunçel ve ark 2006), O Campo ve ark (1992) yaptıkları çalıģmada emzirmeyi etkileyen sosyodemografik, psikolojik değiģkenleri değerlendirmiģler ve özellikle emzirme sonuçları için en güçlü etkenin annenin öz-yeterlilik algısının olduğunu belirtmiģlerdir. Chezem ve ark (2003) yaptıkları çalıģmada emzirme bilgisinin, emzirmeye iliģkin annenin kendine güveni ve emzirme planlarının emzirme sonuçlarına etkisini incelemiģler ve bu faktörlerin emzirme sonuçlarını anlamlı düzeyde etkilediğini belirtmiģlerdir. Arora ve ark (2000) yaptıkları çalıģmada, annelerin anne sütünü bırakıp mamaya geçmesinin en sık belirtilen nedeni olarak bebeğin ne kadar süt aldığını belirleyememek olduğunu vurgulamıģlar. Blyth ve ark (2002) yaptıkları çalıģmada annenin öz-yeterlilik algısının emzirme süresine etkisini değerlendirmiģler ve özyeterlilik algısı yüksek olan annelerin emzirme süresinin daha uzun olduğu, emzirmeyi sonlandıran annelerde ise bunun en sık nedeninin sütünün yetersiz olarak algılanması olarak belirtmiģlerdir (Blyth ve ark 2002, EkĢioğlu 2007, Tokat ve OkumuĢ 2008). Doğum öncesi dönem, ebe/hemģirenin anne adayını emzirmeye hazırlaması için ideal bir dönemdir. Antenatal hazırlık için en uygun zaman gebeliğin son trimestırıdır. Çünkü bu dönemde anne adayı kendisini emzirmeye daha yakın hissetmekte ve bu konuya ilgi duymaya baģlamaktadır (Dyson ve ark 2005, Walker 2007). Doğum sonrası anne-bebek etkileģimini baģlatarak bebeğin aktif olduğu dönemde emmesi sağlanmalıdır. Emzirme konusunda annenin tüm soru ve endiģeleri cevaplanarak annenin rahatlığı sağlanmalıdır. Çünkü stres ve endiģe süt salınımını azaltmaktadır. Sütün yeterliliğini somut olarak nasıl anlayabilecekleri konusunda anneleri bilgilendirmek gerekmektedir (Olds ve ark 2000, Muray ve ark 2002, Dyson ve ark 2005, Walker 2007). Türkiye de doğum sonu dönemde emzirme öz-yeterliliği ve iliģkili faktörleri saptayan çok az araģtırma bulgusuna rastlanmıģtır. Bu araģtırma sonunda, doğum sonu dönemde emzirme öz-yeterliliği ve iliģkili faktörlerin saptanmasıyla diğer araģtırmalarda kullanılabilir önemli sonuçlar elde edileceği düģünülmektedir. Bu çalıģma ile doğum sonu ilk altı aylık dönemde emzirme özyeterliliğinin ve iliģkili faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıģtır. 2

10 1.1. Emzirmenin Önemi Dünyanın birçok ülkesinde bebekler ve çocuklar sosyal, ekonomik ve kültürel nedenlerle beslenme yetersizliklerine maruz kalmaktadır. Yetersiz ve dengesiz beslenme çocuklarda büyüme geliģme gerilikleri ile ölümlere neden olmaktadır (Eker ve Yurdakul 2006). Anne sütü ile beslenmenin, çocuklara yaģam için en iyi baģlangıcı sağlayarak, hastalıkların önlenmesinde koruyucu bir etki oluģturduğu, bebek mortalite ve morbidite oranlarını azalttığı, bebeklerin uygun beslenme, büyüme ve geliģmelerini sağlamada diğer tüm beslenme Ģekillerinden üstün olduğu bilinmektedir (Haider ve ark 2000, Ingram ve ark 2002, Wojnar 2004). Günümüzde pek çok ulusal ve uluslar arası kuruluģ emzirmeyi desteklemektedir. Özellikle Amerikan Pediatri Birliği ilk 6 ay sadece anne sütü önermektedir. DSÖ ve UNICEF (The United Nations Children s Fund), her bebeğin doğumdan sonraki ilk yarım saat ile bir saat içinde emzirmeye baģlanmasını, ilk 6 aya kadar yalnızca anne sütü ile beslenmesini tavsiye etmektedir (Dennis 2002, Dai ve Dennis 2003 ). AraĢtırmalar bundan sonraki dönemde de ek besinlerle birlikte olmak koģulu ile en az 2 yaģına kadar anne sütü ile beslemenin devam ettirilmesinin önemine dikkat çekmektedir (Aidam ve ark 2006, Wutke ve Dennis 2006, Gür 2007). Anne sütünün yararları diğer gıdalarla karģılaģtırılamayacak kadar fazladır. Bebekler için emzirme; akut ve kronik hastalıkların geliģmesine karģı koruyucu olmasının yanısıra büyüme ve geliģmeyi de olumlu yönde etkilemektedir (Karaçam ve KiriĢ 2005). Ġlk anne sütü (kolostrum) yoğun antikor içerdiğinden yenidoğanı enfeksiyonlara karģı korur. Erken neonatal ölüm nedenlerinden olan, özellikle düģük doğum ağırlıklı ve prematür bebeklerde rastlanan hipoglisemi ve hipotermi riskini azaltır. Anne sütü alan bebeklerde anne sütü almayanlara göre geç neonatal periyotta ölüm nedeni olan sepsis, akut solunum yolu enfeksiyonu, menenjit, omfalit, otitis media ve üriner sistem enfeksiyonları gibi hastalıkların görülme sıklığının daha düģük olduğu gösterilmiģtir (Sikorski ve ark 2003, Çetin ve ark 2005, Labbok 2006). Anne sütünün salgılanmaya baģlaması ve devamı açısından doğum sonrası ilk bir saatte emzirmeye baģlamak önemlidir. Erken emzirme ile annede; doğum sonu kanamalar daha çabuk kesilir (uterus kasılmasını sağlayan oksitosin hormonunun yapımını uyararak) ve mastit olma riski azalır (Çetin ve ark 2005, Labbok 2006). 3

11 Chua (1994) nın doğum sonrası uterin aktivite üzerinde meme ucu masajının ve emzirmenin etkileri adlı çalıģmasında; emzirmenin oksitosin hormonunun salınımını artırdığı ve uterusun kasılmasını sağlayarak postpartum hemorajiyi önlediği, uterusun gebelik öncesi haline daha çabuk ulaģtığı belirtilmektedir. Menapoz öncesi meme kanserinin emziren annelerde, emzirmeyenlere göre daha az görüldüğü belirlenmiģtir (Labbok 2006). Zheng ve ark (2001) yaptığı çalıģmada 608 meme kanseri olgusu ile laktasyon ve meme kanseri arasındaki iliģkiyi inceledikleri vaka kontrol araģtırmasında uzun süre emziren kadınlarda meme kanseri riskinin azaldığını saptamıģlardır. Anne sütünün bebek beslenmesi ve sağlığındaki birincil yeri üzerinde ulusal ve uluslar arası düzeyde önemle durulmaktadır. Ġyi beslenmenin tüm çocuklar için bir hak olduğu ülkelerce kabul edilmiģ ve çeģitli bildirgelerle ilan edilmiģtir Çocuk Hakları Bildirgesi (Cenevre Bildirgesi), 1948 Ġnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, 1959 Çocuk Hakları Bildirgesi, 1966 Uluslar arası Ekonomik, Toplumsal ve Kültürel Haklar SözleĢmesi, 1979 Kadınlara KarĢı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi SözleĢmesi (CEDAW), 1986 Kalkınma Hakları Bildirgesi, 1989 Çocuk Haklarına Dair SözleĢme, 1990 Çocukların YaĢatılmaları, Korunmaları ve GeliĢtirilmelerine Yönelik Dünya Bildirgesi ve Eylem Planı Ġyi Beslenmenin Bir Hak olduğunu vurgulayan sözleģme ve bildirgelerdir (Tezergil 2007) Emzirmenin Dünyada ve Ülkemizde Tarihsel GeliĢimi Bebeğini emzirmek anneliğin, insanlık tarihi kadar eski ve en önemli bir davranıģıdır. Bu davranıģ tüm dünyada kültürden kültüre bazı farklılıklar gösterse de, günümüze kadar süregelmiģ bir uygulamadır (Yurdakök 1991, Demirhan 1997, Doğan 1998, Çakmak 2002). Eski Mısır da M.Ö yılına ait olduğu sanılan Ebers Papirusu nda, bebekleri beslemenin tek yolunun anne sütü olduğu, anne sütünü arttırma yolları ve bebeklerin üç yaģına kadar anne sütü ile beslemeleri gerektiği anlatılmaktadır (Yurdakök 1996, Doğan 1998). Arkeolojik kalıntılar MÖ yıllarında bebek beslenmesiyle ilgili bazı bilgiler vermektedir. Orta Doğu daki bazı ilkel el yapımı çanaklarda Babil in Ishtar ı ve Mısır ın Ġsis i gibi tanrıçalar emzirirken resmedilmiģtir. Bu bulgular o dönemlerde emzirmeye verilen önemin bir göstergesi olarak kabul edilebilir (Coates ve Riordan 2005). Hinduizm in kutsal kitabı Ayurveda da anne sütü ile beslenmenin önemi belirtilmiģtir. Anne sütünün besleyici ve ruhsal bakımdan doyurucu olduğuna inanılırdı (Çakmak 2002). Budizm de bebeklerin mümkün olduğunca anne sütü almaları gerektiği, anne 4

12 sütünün yalnız bebeği en iyi Ģekilde beslemekle kalmayıp annenin duygularını da bebeğe ulaģtırdığına inanılırdı. Anne sütünün annenin kanından yapılması nedeniyle, bebek doğduktan sonra annesinin kanını, sütü ile aldığına inanılmıģtır (Yurdakök 1991, Erbıyık 1996, Demirhan 1997). Eski Roma da ilk doğum ve çocuk hekimlerinden olan Efesli Soranus (M.S yılları) doğumdan sonra ilk iki gün, anne sütünün sindiriminin güç olacağını düģünerek bu sürede bebeğe ılık ballı su verilmesini önermiģtir (Erbıyık 1996, Turan 1998). Yahudiler in kitabı Tevrat ta hayvanlardan örnekler verilerek annelerden bebeklerini emzirmeleri istenmektedir. Anne sütünün besleyici özelliği yanı sıra bebekte ruhsal rahatlık sağladığı anlatılmakta ve anne sütü ile beslenme süresinin iki yıl olduğu belirtilmektedir (Yurdakök 1991, Erbıyık 1996, Doğan 1998). Ġslam a göre bebeğin anne karnında beslenmesi ile doğumdan sonra anne sütü ile beslenmesi arasında kesintisiz bir süreklilik vardır. Bebek için en iyi besin anne sütüdür. Anne sütü ile beslenme bebeğin hakkı olduğu kadar, bunu sağlamak da anne ve babanın görevidir. Anne sütü verilmediğinde en uygun besin kaynağı sütannedir (Yurdakök 1991, Demirhan 1997, Doğan 1998, Turan 1998). Kuran-ı Kerim de çocuğun doğumdan hemen sonra ilk olarak emzirilmesi gerektigi, annelerin istemesi durumunda 2 tam yıl emzirecekleri, çocuklarını baģkalarına emzirtmeyi istemeleri durumunda bunu yapabilecekleri belirtilmektedir. Buradan müslümanlar için tam emzirme süresinin 2 yıl olduğu ve çocukların sütannesi tarafından emzirilmesine izin verildiği anlaģılmaktadır (Ünal 2007). Sütannelik erken zamanlardan günümüze kadar neredeyse kesintisiz olarak devam eden bir uygulama olup, Avrupa da daha çok seçkin kesim tarafından kullanılmıģtır. Sütanneliği 1900 lü yıllara kadar anne sütünün tek alternatifi olarak bebeklerin yaģamasına imkan sağlamaktaydı. Soranus tan 17. yy.a kadar yazılmıģ tıp kaynaklarında kolostrumun beslenme için kullanılması konusunda olumsuz görüģler ileri sürülmüģtür. Kolostrumla besleme korkusu nedeniyle Avrupa da anne sütü kullanımı azalmıģ ve sütannelik yaygınlaģmıģtır. Bu yazarlar bir gün (Ġbn-i Sina, MS. 1000) gibi kısa süre ile üç haftaya kadar (Soranus, MS. 100) uzun süreler arasında emzirmeden uzak durulmasını tavsiye etmiģlerdir. Mekonyumun sindirim sistemi pasajından geçiģini hızlandırmak için yenidoğana ilk olarak sıklıkla bal, badem yağı, Ģekerli su veya Ģarap verilmiģtir. Benzer değiģiklikler batı hastanelerinde hemģire bakımlarında biberonla süt verme Ģeklinde baģlamıģtır. Biberonla erken beslemeye baģlama 5

13 emzirmenin yavaģ yavaģ azalmasına ve annelerin yapay süt (anne sütü olmayan) kullanmasında artıģa neden olmuģtur (Coates ve Riordan 2005). Ġlk Türkçe Çocuk Hekimliği kitabı olan Tedbir ül Mevlüd (Çocukların Korunması, 1700) ün yazarı olan AyaĢlı ġaban ġifai ( ); anne sütünün önemini belirtmiģ, anne sütünün sindiriminin uzun sürmesi nedeni ile bebeklerin günde iki-üç kez emzirilmesinin yeterli olacağını ileri sürmüģtür (Yurdakök 1991, Erbıyık 1996, Turan 1998). Avrupa da Rönesans ve sonrası dönemde; Ġngilizce ilk çocuk hekimliği kitabı olan The Book of Children ın yazarı Thomas Phaler ( ) bebeklerin beslenmesinde anne sütünün önemini belirterek, doğaya en uygun ve bebek için en gerekli olan besinin kendi annesinin sütü olduğunu belirtmiģtir (Yurdakök 1991, Doğan 1998). Avrupa da Endüstri Devrimi ile kadınların da çalıģmaya baģlaması, emzirmeye ilgiyi azaltmıģtır. Bebeklere anne sütü yerine, hayvan sütlerinin verilebileceği ilk olarak Ġtalyan bilim adamı Ognibene Ferrarius un De Arte Medica Ġnfantum adlı kitabında belirtilmektedir yılında Paris te açılan çocuk bakımevinde bebekler hayvan sütleri ile beslenmiģ, ancak bebek ölümlerinin arttığı dikkatleri çekmiģtir (Yurdakök 1991, Doğan 1998). 18. yüzyılda anne sütünün önemi yeniden anlaģılmıģ; ancak bebek mama sanayisinin geliģmesi ile anne sütü önemini kaybetmiģtir. Bu yıllarda yazılan tıp kitaplarında bebek mamalarının tarifleri yer almaktadır. Amerikalı ilk Pediatri Profesörü Jacobi ( ) bile bebeklerin beslenmesinde kaynatılmıģ inek sütünün savunucusu olmuģtur. Bununla beraber bu yıllarda Harvard dan Rotch ( ) bebeklerin anne sütü ile en az üç ay, ideal olarak dokuz ay beslemeleri gerektiğini ifade ederek, bugünkü görüģlerin temelini atmıģtır (Yurdakök 1991, Demirhan 1997, Çakmak 2002). Birinci Dünya SavaĢı ndan sonra baģlayan Kadın Hakları Hareketi nin yanlıģ değerlendirilmesi sonucu emzirmenin önemi iyice unutulmaya baģlanmıģ, biberonlar kadın özgürlüğü ve modern anneliğin simgesi haline gelmiģtir. Anne sütü kötülenmiģ, mamalar sağlık görevlileri ve üreticiler tarafından özendirilmiģtir. Bütün bunlar geliģmiģ ülkelerde bebek maması Ģirketlerinin iģine yaramıģ bebek beslenmesi konusu, uluslar arası mama Ģirketlerinin eline geçmiģtir (Erbıyık 1996, Demirhan 1997, Doğan 1998). Son yıllarda geliģmiģ ülkelerde anne sütünün öneminin giderek daha çok anlaģılması ile mama Ģirketleri, anne sütü ile ilgili bilimsel çalıģmalar düzenleyerek, 6

14 sonuçlarını kendi amaçları doğrultusunda yorumlamaya baģlamıģlardır. Ürün propagandalarında, anne sütünün kimyasal özelliklerinden biri veya birkaçının yetersiz olduğu ve üretilen yeni mamaya bu eksik maddelerin katıldığı açıklanmıģtır (Turan 1998). Batıdaki endüstriyel hareketler Türkiye de etkisini 1976 lı yıllardan sonra göstermiģtir. Endüstriyel kuruluģların propagandaları, çalıģan kadın sayısının artması ve kadının bağımsız olma isteği gibi nedenlerden dolayı anne sütünün yerini endüstriyel süt formüllerinin aldığı görülmüģtür. Sadece anne sütü ile besleme oranı 1976 dan 1984 e kadar sürekli ve anlamlı bir düģüģ göstermiģtir. Emzirilmek için kullanılmayan memelerin bedelini bebekler ve anneler çok ağır ödemiģtir (Yurdakök 1991, Dinç 1995, Demirhan 1997, Turan 1998, Çakmak 2002, Yiğit 2005). DSÖ 1974 yılında yaptığı bir toplantıda, süt çocuğu beslenmesi ve anne sütünü ele almıģ, anne sütünün çocuğun büyüme ve geliģmesinde en uygun besin olduğunu vurgulamıģtır. Sonuçta; anne sütünün teģviki, çalıģan annelerin emzirebilecekleri ortam ve koģulları sağlamak, bebek gıdaları yapan fabrikaların kontrolü, hekimlerin, hemģirelerin, ebelerin, annelerin ve halkın eğitimi ile sütten kesme, mamaların geliģtirilmesi ile ilgili kararlar alınıp öneriler geliģtirilmiģtir (Doğan 1998). Anne sütü konusunda yapılan hatalar 1978 yılında Amerikan Pediatri Akademisi tarafından kabul edilmiģ, anne sütü konusundaki araģtırmalara ağırlık verilmiģ, yanlıģ bilgiler düzeltilmeye, bebekler için en değerli besin olan anne sütü ile beslenmelerinin önemi vurgulanmaya baģlanmıģtır (Yurdakök 1991, Demirhan 1997, Doğan 1998). Emzirmenin desteklenmesi ve özendirilmesi amacıyla 1981 yılında DSÖ; anne sütü muadillerinin pazarlamasıyla ilgili uluslar arası bir yasayı yürürlüğe koymuģtur. Türkiye, UNICEF ve DSÖ nün önerileri ile geliģtirilen bu yasayı 1981 yılında imzalamıģtır. Bu bağlamda, Sağlık Bakanlığı ile UNICEF in emzirmeyi yaygınlaģtırma ve büyümenin izlenmesi konusundaki projesi 1987 yılında baģlatılmıģtır. Ancak yasanın uygulanması yetersiz kalmıģtır (Budak ve ark 1996, Demirhan 1997, Doğan 1998, Gökçay ark 2002, Turan 1998). 30 Temmuz- 1 Ağustos 1990 da Ġtalya nın Floransa Ģehrinde Spedale Delgi Innocenti de DSÖ ve UNICEF in üst düzey yöneticileri toplanarak INNOCENTI bildirgesini hazırlamıģ ve kabul etmiģlerdir. Bu bildirgeye Türkiye de destek vermiģtir. Bildirgede emzirmenin korunması, özendirilmesi ve desteklenmesi ile ilgili hedeflerin belirlendiği BaĢarılı Emzirme Ġle Ġlgili On Öneri yer almaktadır (Budak ve ark 1996, Erbıyık 1996, Doğan 1998, Turan 1998, Cadwell 1999). 7

15 BaĢarılı Emzirme Ġle Ġlgili On Öneri; 1. Emzirmeye iliģkin yazılı bir politika hazırlanmalı ve düzenli aralıklarla tüm sağlık personelinin bilgisine sunulmalıdır. 2. Bu politikanın hayata geçirilmesi için beceriler konusunda tüm sağlık personeli eğitilmelidir. 3. Hamile kadınlara, emzirmenin yararları ve nasıl emzirileceği konusunda eğitim verilmelidir. 4. Doğumu izleyen yarım saat içinde annelere emzirmeye baģlamaları için yardımcı olunmalıdır. 5. Anneler, emzirmenin nasıl olacağı ve bebeklerinden ayrı kaldıkları durumlarda sütün salgılanmasını nasıl sürdürebilecekleri gösterilmelidir. 6. Tıbbi açıdan gerekli görülmedikçe, yenidoğanlara anne sütünden baģka bir yiyecek ya da içecek verilmemelidir. 7. Anneyle bebeğin 24 saat bir arada kalmaları sağlanmalıdır. 8. Bebeğin her istediğinde emzirilmesi teģvik edilmelidir. 9. Emzirilen bebeklere yalancı meme veya emzik türünden herhangi bir Ģey verilmemelidir. 10. Emzirmeyi destekleyen grupların oluģumu sağlanmalı ve taburcu olan anneler bu gruplara katılmaya teģvik edilmelidir yılında tüm dünyada BaĢarılı Emzirme Ġçin On Öneri yi uygulayan hastaneler Bebek Dostu Hastaneler olarak kabul edilmiģtir. Bebek Dostu Hastanelerin amacı, anneleri doğum öncesi dönemde hazırlayarak doğumdan hemen sonra emzirmeye baģlanmasının ve hastaneden taburcu olduktan sonraki dönemde de sağlık personeli izlemleri ile annelerin emzirmeyi sürdürmeleri konusunda desteklenmelerinin sağlanmasıdır (Budak ve ark 1996, Colson ve Griffiths 1996, Gökçay ve ark 2002, Cadwell 1999). Amerika da emzirme oranı 1971 yılında %57,6, 1984 te %59,7, 1990 da %51,1 olarak belirlenmiģtir. Ayrıca 1990 yılında, altıncı ayda emzirme oranı %18 olduğu saptanmıģtır yılında emzirmeye baģlama oranı %64 ve altıncı ayda %29 olarak bildirilmiģtir. Ancak 2000 li yıllarda hedeflenen erken dönemde %75 ve altıncı ayda %50 oranlarına ulaģılamamıģtır (Cadwell 1999, Davis ve ark 2000, Raisler 2000). Avustralya da yıllarında emzirmeye baģlama oranının %80, üçüncü ayda emzirmeyi sürdürenlerin oranının ise %50 olduğu; destekleme ve eğitim programları sonucu 1991 de emzirmeye baģlama 8

16 oranının %92, altıncı ayda emzirmeyi sürdürme oranının %50 ye ulaģtığı görülmüģtür (Duffy ve ark 1997). Ülkemizde yapılan araģtırmalar, emzirmenin yaygın olduğunu ve doğumdan sonra ilk aylarda hemen hemen her bebeğin anne sütü ile beslendiğini göstermektedir. Çocukların %97 si belirli bir süre emzirilmiģlerdir. Buna karģın, araģtırma, anne sütü ile beslenmeye baģlamanın oldukça geç olduğunu göstermektedir; emzirilen çocukların sadece yarısı doğumdan sonraki bir saat içinde emzirilmeye baģlanılmıģtır. Türkiye de çocuklar oldukça uzun bir süre emzirilmelerine karģın, ek gıdaya çok erken dönemde baģlanmaktadır (TNSA 2003). TNSA 2008 verilerine göre Türkiye de bebeklerin neredeyse tamamının doğumdan sonraki ilk aylarda anne sütü ile beslendiğini göstermektedir. Bu oran 6. ayda %90 a; 12. ayda ise %70 e düģmektedir. Ġki aydan küçük bebeklerin %70 i sadece anne sütü ile beslenmektedir. Daha sonraki yaģlarda hızla azalan sadece anne sütü ile beslenme oranı, 2-3 aylık bebeklerde %42 ye; 4-5 aylık bebeklerde ise %22 ye gerilemektedir. Altı aylıktan küçük bebeklerin %40 ı sadece anne sütü ile beslenmektedir. Bu sonuçlar, Türkiye de son yıllarda sadece anne sütü ile beslenen bebeklerin oranının yükseldiğini ve sadece anne sütü ile beslenme süresinin uzadığını göstermektedir. Ancak, Türkiye de ek gıdaya baģlama yaģı halen çok küçüktür. Ġki aylıktan küçük bebeklerin beģte birinden fazlası anne sütü yanında mama/hazır mama; %9 u ise anne sütü yanında su veya diğer sıvılar ile beslenmektedir. Anne sütü ve katı gıdalar ile beslenen çocukların oranı yaģ ile artmakta ve 6-8 aylık bebeklerde yüzde 70 e ulaģmaktadır. Türkiye de bebek ve çocukların biberonla beslenmesi yaygın bir uygulamadır. Üç yaģından küçük çocukların yaklaģık yarısı biberonla beslenmektedir. Ġki aydan küçük her 5 bebekten birinin biberonla beslendiği görülmektedir. Bu sonuç, anne sütü yanında mama ile beslenen bebeklerin oranının yüksek olması ile de tutarlıdır (TNSA 2008) Emzirmenin BaĢlatılması Doğumdan hemen sonra bebeğin çıplak olarak anne göğsüne yatırılması; tensel temasın ve emzirmenin baģlatılmasını, anne ve bebek arasındaki bağın kurulmasını sağlar (Erdem 1991, Yurdakök 1991, Neyzi ve ark 1992, Neyzi ve Ertuğrul 1993,Yurdakök 1996, Demirhan 1997, Doğan 1998, Turan 1998). Bebeğin emmeye en istekli olduğu, doğumdan sonraki ilk yarım saatlik dönem geciktirilirse 9

17 bebek, uyku döneminin baģlamasıyla uzunca bir süre isteksizlik gösterecek ve ilk emzirme gecikecektir (Yurdakök 1991, Doğan 1998, Turan 1998). Erken dönemde emzirmenin baģlatılmasında amaç bebeği beslemek değil, anne sütünün salgılanmasını sağlamaktır. Göğüsler dolu olmasa da doğumdan hemen sonra emzirmeye baģlamak süt yapımının uyarılması ve devamı için çok önemlidir. Bugüne kadar yapılan çalıģmalarda; bebeklerini doğumdan sonra ilk yarım saat içinde emziren annelerin laktasyon sürecinin daha baģarılı olduğu ve bebeklerini daha uzun süre kendi sütleri ile besledikleri belirlenmiģtir (Demirhan 1997, Turan 1998, ÇavuĢoğlu 2000, Çakmak 2002). Bebeğe tıbbi zorunluluk olmadıkça emzirme öncesi baģka besinler verilmemelidir. Emzirme öncesi Ģekerli su veya mama gibi yapay besinler verilmesi sonucu açlığı baskılanmıģ olan bebekler emmede isteksiz davranarak memeyi daha az uyarır ya da emmezler. Emzik ve biberon kullanıldıktan sonra ise bebek annenin memesini emmede güçlük çekebilir. Sütün gelmesi gecikir ve emzirmenin düzene girmesi zorlaģır (Yurdakök 1991). Emzirme iģlemi rahat ve sakin bir ortamda yapılmalıdır. Bebeğin ısısının iyi korunması gerekir. Aynı zamanda annenin çevresinde bulunanların emzirmeyi desteklemesi ve yardımcı olması gerekir. Bebek ilk olarak kolostrumu emmelidir. Kolostrum doğumdan sonra 2-4 gün boyunca salgılanan, koyu, rengi sarımtrak veya berrak olan ilk süttür. IgA dan ve yağdan zengin yoğun bir süttür. Laksatif etkisiyle mekonyum pasajını hızlandırır ve fizyolojik sarılık riskini azaltır (Doğan 1998). Kolostrum bazen hamilelik sırasında da göğüslerden salgılanabilir (Doğan 1998, Çakmak 2002). BaĢlangıçta kolostrumun miktarı yenidoğan bebeğin mide kapasitesi ile orantılı olarak azdır. Bebek emdikçe kolostrumun miktarında artıģ görülür (Çakmak 2002). Yedi-on gün ile iki hafta arasındaki dönemde salgılanan süt geçiģ sütüdür. IgA ve total protein konsantrasyonu azalırken laktoz, yağ ve total kalori konsantrasyonları artmaktadır. Suda eriyen vitaminler artarken yağda eriyen vitaminler azalmaktadır (Doğan 1998). GeçiĢ sütünden iki hafta sonra üretilen süt olgun süttür. Sütün miktarı artar; göğüsler dolu, sert ve ağır hissedilir. Bu süreç sütün gelmesi olarak bilinir. Olgun süt daha beyaz görünür (Neyzi ve ark 1992, Demirhan 1997, Shulte ve ark 1997, Doğan 1998). 10

18 Her öğünde önce salgılanan süt ön süttür. Son süte göre daha mavidir. Çok miktarda üretilir ve yüksek protein, laktoz ve diğer besinleri içerir. Bebek ön sütten fazla miktarda içtiğinden gerek duyduğu bütün suyu buradan karģılar. Bebeklerin dört-altı aylığa kadar sıcak havalarda bile suya gereksinimleri olmaz (Neyzi ve ark 1992). Öğün sonunda salgılanan süt son süttür, ön sütten daha fazla yağ içerdiğinden beyaz görünür. Bu yağ anne sütü ile alınan enerjinin büyük bölümünü karģılar. Öğün sonundaki bu bileģim değiģikliği bebekte doygunluk hissi yaratarak memeyi bırakmasına neden olur. Bu nedenle memeden kısa sürede ayırmamak gerekir. Bebek, kendi bırakana kadar memede tutulmalıdır (Shulte ve ark 1997, Doğan 1998). Doğumdan sonra anne ile bebeğin yakın teması ve sık emzirme süt salınımını hızlandıran en iyi yöntemdir. Anne, bebeği ağladıkça ya da kendi istedikçe kucağına almalı ve emzirmelidir. Sağlıklı bebeklerin annenin yanında tutulması (rooming-in) ile bebeğin anneyi sık aralıklarla emebilmesine olanak tanınır. Rooming-in uygulamasıyla anne ve bebek daha mutlu olmaktadır. Ağlama ve aç kalma gibi endiģeler olmadığından bebek daha iyi dinlenmektedir. Bebeği ile aynı odada olan annenin emzirmede daha baģarılı olduğu görülmektedir (Erdem 1991, Yurdakök 1991, Neyzi ve Ertuğrul 1993, Demirhan 1997, Philips 1998, Winterburn ve ark 2003) Emzirmeyi Etkileyen Faktörler Bebeklerin etkili ve yeterli emmesinin sağlanması için emzirmeyi etkileyen faktörlerin bilinmesi gerekmektedir. Emzirmeyi etkileyen faktörler; bebeğe ait faktörler, anneye ait faktörler ve çevresel / toplumsal faktörler olarak gruplandırılabilir (Demirhan 1997, Doğan 1998, ġimģek 2001) Bebeğe Ait Faktörler Doğum Ģekli (sezaryen, normal spontan doğum), cinsiyeti, huzursuz olması, uykulu olması, bebeğin hastalık durumu (prematüre veya düģük doğum tartılı olması, sindirim sistemi ile konjenital anomalili olması gibi), doğum sırasında uygulanan anestezi, bebeğin yorgun olmasıdır (Dinç 1995, Demirhan 1997, Gartner ve ark 1997, Doğan 1998, Turan 1998, Wagner ve Wagner 1999, Aurbach 2000, ġimģek 2001). 11

19 Anneye Ait Faktörler Annenin demografik özellikleri (yaģı, eğitimi, sosyo-ekonomik kültürel düzeyi, kentsel veya kırsal alanda yaģam, çalıģma durumu), parite, annelik rolüne hazır olma durumu, bebek beslenmesi konusundaki bilgi düzeyi, madde kullanımı (sigara, alkol vb.), ilaç kullanımı, hastalık durumu, tekrar hamile kalması, emzirme konusunda desteklenme durumu, laktasyon patolojileri (agalaksi, hipogalaksi, letdown refleksinin yetersizliği), meme baģı enfeksiyonları, çatlakları, memede dolgunluk ve anomalilerdir (Neyzi ve ark 1992, Gartner ve ark 1997, Gökçay ve ark 1997, Turan 1998, Wagner ve Wagner 1999, ÇavuĢoğlu 2000, ġimģek 2001) Çevresel - Toplumsal Faktörler Toplumun emzirmeye karģı tutumu, emzirme ile ilgili normlar, kültürel değiģim, feminizm akımları, kadının özgürlük anlayıģı, emzirme ile ilgili hastane politikaları ve ulusal sağlık politikaları, sağlık ekibi elemanlarının bu konudaki bilgi ve ilgi düzeyi, süt muadilleri ile ilgili yasanın yürürlüğe girmesi ve kitle iletiģim araçlarıdır (Yurdakök 1991, Gökçay ve ark 1997, Wagner ve Wagner 1999, Deacon 2001) Bebeğe Ait Emzirme Sorunları Yenidoğan her bebek farklı bir bireydir ve kendine özgü kiģilik yapısı ile doğar. Bazı bebekler yavaģ emer, bazıları sinirlenir, bazıları çok uyur, bazıları ise düzensiz bir uyku yapısına sahiptir. Her bebeğin yapısı farklı olmasına karģın, bebeğin etkin bir Ģekilde emdiğinden ve anne sütünün yeterli geldiğinden emin olunmalıdır. Ġyi emmeyen bebekler, annelerinin memelerine süt gelmesi için yeterli uyarı veremezler (Doğan 1998, Çakmak 2002). Yetersiz süt yapımı çok nadir bir durumdur. Yetersiz süt alımı, bebeğin bazı öğünlerini atlaması (çok uyuması veya hastalanması), biberonla baģka sütler verilmesi, annenin emzirme konusunda endiģeli ve korkulu olması, ve doğumdan sonra sık görülen melankoli hali süt salgılanmasında azalma nedenlerindendir (Neyzi ve Ertuğrul 1993, Çakmak 2002). Prematüre veya düģük doğum tartılı bebekler memeyi kavramada zorluk çekebilirler. Meme ucu gergin ve meme ucu uzaması iyi değilse, memede tıkanıklık varsa bebek memeyi zor alır. Beslenmeye geç baģlama da 12

20 bebekte zor emme yaratabilir (Neyzi ve ark 1992, Neyzi ve Ertuğrul 1993, ÇavuĢoğlu 2000, Çakmak 2002) Albert Bandura nın Sosyal BiliĢsel Kuramı Bandura ya göre kendine yeterlilik teorisi; sosyal destek sağlayarak yeteneklerini ve karakterini geliģtirmeyi, kendine güveni artırmayı ifade etmektedir. Öz-yeterlilik, Bandura'nın Sosyal Öğrenme Kuramı'nda öne çıkan önemli bir kavramdır. Ġlk olarak Sosyal Öğrenme Kuramını 1977 yılında Albert Bandura oluģturmuģtur (Bandura 1977). Sosyal Öğrenme Kuramının temel ilkesine göre insanlar çevresindekilerin davranıģlarını gözleyerek ve bunlardan bir sonuç çıkararak öğrenebilirler. Sosyal Öğrenme Kuramı davranıģsal ve biliģsel öğrenme teorileri arasında bir köprü oluģturmaktadır. Bandura 1986 yılında öğrenmede biliģsel sürecin önemini fark ederek Sosyal BiliĢsel Kuramı nı oluģturmuģtur. Bandura ya göre bireyin bir davranıģı gerçekleģtirmesi için hem biliģsel hem de çevresel faktörlerden etkilenmesi gerekmektedir. BiliĢsel faktörlerden biri, bireyin davranıģına iliģkin algıladığı öz-yeterlilik algısıdır (Bandura 1998). Bandura'ya göre öz-yeterlilik, bireyin kendisine verilen iģi organize edebilme ve baģarabilme yeteneği ile ilgili yargılardır. Bireylerin olası durumlar ile baģa çıkabilmek için gerekli olan eylemleri ne kadar iyi yapabildiklerine iliģkin yargılarına öz-yeterlilik algısı denilmektedir. Öz-yeterlilik bireyin becerilerinde ne kadar yetkin olduğu ile değil, kendi becerilerine olan inancı ile ilgilidir (Bandura 1998, Akkoyunlu ve ark 2005). Öz-yeterlilik algısı, insanların hayatlarını etkileyen olayları kontrol edebilme yetenekleri konusunda gösterdikleri inançlarıdır. Bireyin bir aktivite için hissedeceği motivasyonun temel belirleyicisidir (Bandura 1998). Yüksek öz-yeterlilik algısı, baģarıyı ve kiģisel doyumu artırır. Öz-yeterlilik algısı yüksek olan kiģiler, hedeflerine ulaģmada çok kararlı olurlar. Hata ya da yenilgilerden sonra öz-yeterlilik duygularını çok hızlı onarabilirler. Algısı güçlü olmayan bireyler, kendilerine tehdit olarak gördükleri zor iģleri yapmaktan kaçınmakta, çaba göstermeyerek hemen vazgeçme eğiliminde olmaktadırlar (Bandura 1998, Bandura 2004, Akkoyunlu ve ark 2005). Bireyin, davranıģı yerine getirebilmek için sadece davranıģ konusunda yeterli bilgiye sahip olması değil, davranıģa iliģkin öz-yeterlilik algısının yeterli olması 13

21 gerekmektedir. Örneğin: Anne bebeğin meme ucunu doğru bir Ģekilde tutmasının meme ucu çatlakların geliģimini önlediği konusunda bilgi sahibi olabilir, fakat kendisinin bu iģi yeterli ve iyi bir Ģekilde yapamadığını hissetmektedir. Bu his, annenin bebeği memeye doğru bir Ģekilde tutma davranıģını baģarı ile gerçekleģtirmesini engelleyecek ve anne kendisini yetersiz hissedecektir. Emzirme davranıģı baģarısızlıkla sonuçlanacaktır. Sonuç olarak davranıģın baģarı ile sonuçlanması için annenin emzirme konusunda kendini yeterli hissetmesi gerekmektedir (Tokat 2009) Sosyal BiliĢsel Kuram ve Emzirme Öz-Yeterlilik Kuramı Bandura nın öz-yeterlilik kavramını tanımlamasından etkilenerek Cindy-Lee Dennis 1999 yılında Emzirme Öz-Yeterlilik Algısı nın kaynaklarını ve etkileyen faktörleri tanımlayarak Emzirme Öz-Yeterlilik Kuramını geliģtirmiģtir. Dennis e göre annenin emzirme öz-yeterlilik algısı; 1. Annenin emzirip emzirmeyeceğini, 2. Bunun için ne kadar çaba göstereceği, 3. Emzirmeye iliģkin düģüncelerini, 4. Duygusal olarak emzirme sürecinde karģılaģacağı zorluklar ile baģ edebilmesini göstermektedir. Annenin kendi kendine edindiği emzirmede yeterlilik durumu; annenin emzirmeyi seçip seçmemesine, emzirme yöntemlerini bilip bilmemesine, bunun için ne kadar süre harcayacağına ve emzirmedeki zorluklara duygusal olarak nasıl cevap vereceğine bağlıdır. Annelerin emzirme konusunda edindikleri bilgileri davranıģa dönüģtürmede kendilerine inanmaları ve özgüven taģımaları önemlidir (Blyth ve ark 2002). Öz-yeterliliği yüksek olan anneler karģılaģtıkları zorluklar karģısında kendilerini cesaretlendirmekte ve olumlu düģünerek olayları çözmeye çalıģmaktadır. Bu anneler emzirmeyi daha çok tercih etmekte, daha cesur olmakta ve zorluklarla karģılaģtıklarında pozitif davranmaktadırlar (Dennis 1999). Yapılan bazı çalıģmalar; birçok ülkede annelerin büyük çoğunluğunun erken dönemde anne sütü ile beslemeyi kestiklerini göstermiģtir. Bu durumun en sık rastlanan nedenleri; annelerin emzirme konusunda yeterli olmadıklarına inanmaları, emzirmede güçlükler ile karģılaģmaları ve özellikle postpartum dönemde ortaya çıkan ruhsal sorunlarla baģa çıkmakta zorlanmaları olduğu belirtilmiģtir (Thome ve 14

22 ark 2004, Wojnar 2004). Emzirme sürecini ve etkinliğini olumsuz etkileyen önemli bir neden annelerin kendilerini emzirme konusunda yeterli görmemeleri ve özgüven duymamalarıdır (Dennis ve Faux 1999, Blyth ve ark 2002). Creedy ve ark (2003) yaptıkları çalıģmada, annelerin emzirmeyi erken dönemde bırakmalarının en önemli nedeni kendilerini yetersiz görmeleridir. Bazı çalıģmalar anne sütünün verilmesi ve sürekliliğinin sağlanmasını kiģisel özellikler, annenin yaģı, sosyo-ekonomik durumu, etnik yapı, sigara içme durumu, annenin çalıģma durumu, annenin kendine olan güveni, doğum öncesi bilgisi, annenin emzirmeye karģı tutumu, anne ve bebeğin hastanede ve evde aynı odada kalması, doğum sonu birkaç gün içinde ek gıdaya baģlaması, doğum sonu hastanede kalma süresi, aile desteğin yetersiz olması, annenin tecrübesiz olması, annenin çevresi ile iliģkisi gibi faktörlerin etkilediği saptanmıģtır (Dennis 2002, Kaya ve ark 2004). Sağlık personeli öz-yeterliliği geliģtirmek için bu faktörler üzerine etki etmelidir (Dennis 1999, Blyth ve ark 2002) Emzirmede Ebe/HemĢirenin Rolü Ebe/hemĢirenin emzirmeyi güçlendirmeye yönelik giriģimleri doğum öncesi döneminde baģlayarak, doğum sonrası dönemde hastanede ve taburcu olduktan sonra evde sürdürülmelidir. Doğum öncesi dönem ebe/hemģirenin anne adayını emzirmeye hazırlamak için ideal bir dönemdir. Antenatal hazırlık için en uygun zaman gebeliğin son trimestırıdır. Çünkü bu dönemde anne adayı kendisini emzirmeye daha yakın hissetmekte ve bu konuya ilgi duymaya baģlamaktadır (Dyson ve ark 2005, Littleton ve Engeberston 2005). Postpartum dönemde, annelerin gereksinimleri ve sağlık personelinin belirlediği bakım gereksinimleri farklı olabilmektedir. Bu durum, annelerin gereksinimlerinin yeterince karģılanmamasına neden olabilmekte ve postpartum bakımın etkinliğini azaltabilmektedir. Ebe/hemĢire anne ile birlikte annenin emzirme durumunu etkileyebilecek fizyolojik, psikolojik ve sosyo-kültürel özelliklerini değerlendirmelidir. Fizyolojik olarak meme ucu çöküklüğü olan bir anne adayı emzirmeye yönelik daha çok sorun yaģayabilir, bu nedenle daha çok desteğe gereksinimi olabilmektedir. Psikolojik olarak annenin emzirmeye iliģkin korku ve endiģeleri var mı, istekli mi, kendini ne kadar hazır, ne kadar yeterli hissediyor gibi faktörler değerlendirilmelidir. Sosyo-kültürel olarak annenin eğitimi, çevresinin emzirmeye iliģkin tutumu, sosyal destek gibi faktörler emzirme baģarısını 15

23 etkilediğinden bu faktörler göz önünde bulundurmalıdır. Örn: Ebe/hemĢire her eğitimde anne adayına bebeğe ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi gerektiğini belirtmekte, anne adayı da bu konuyu anlayabilmekte fakat sosyal çevre sürekli anne sütünün yanında bebeğe su vermesi gerektiğini anneye hatırlatmaktadır. Bu gibi durumları hemģire-ebe fark ederek uygun müdahalelerde bulunmalıdır (Mannel ve ark 2008). Ebe/hemĢirenin etkili bir emzirme hazırlığı yapabilmesi için, anne adaylarının bu eğitimden yararlanabilme olasılığını etkileyebilecek tüm faktörler bilinmeli, böylece uygun müdahalelerde bulunulmalıdır. Antenatal dönemde anneleri emzirmeye hazırlamak için Dünya da Antenatal Emzirme Sınıfları bulunmaktadır. Bu sınıflarda sunum, rol-play, bebek ile demostrasyon gibi çeģitli yöntemler kullanılarak anne adayları hazırlanmaktadır (Olds ve ark 2000, Mannel ve ark 2008). Antenatal dönemde annenin emzirmeye hazırlanması daha rahat olmakta çünkü anne sakin bir dönem geçirmekte ve bu bilgileri alırken herhangi bir endiģe yaģamamakta, emzirmeye yavaģ ve emin adımlar ile yaklaģmaktadır. Eğer anne adayı antenatal dönemde emzirmeye iliģkin herhangi bir eğitim almaz ise, doğum sonrası dönemde bebek ile beraber hem temel bilgilerin verilmesi hem de sorunları çözümlemesi çok daha sıkıntılı olabilmektedir (Olds ve ark 2000, Muray ve ark 2002, Dyson ve ark, 2005, Littleton ve Engeberston 2005). Doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde, anne ile bebek iletiģimi sağlanmalı ve emzirme sırasında annenin rahat pozisyon almasını, bebeğin memeye doğru yerleģmesini sağlamalıdır. Emzirme konusunda annenin tüm soru ve endiģeleri cevaplanarak annenin rahatlığı sağlanmalıdır. Çünkü stres ve endiģe süt salımını azaltmaktadır. Annelerin en çok endiģe yaģadıkları konu süt yeterliliğidir. Sütün yeterliliğini somut olarak nasıl anlayabilecekleri konusunda anneleri bilgilendirmek gerekmektedir (Olds ve ark 2000, Muray ve ark 2002, Dyson ve ark, 2005, Littleton ve Engeberston 2005, Eryılmaz 2008). Bazı bebekler emmeye karģı isteksiz olabilmektedir. Böyle bir durumda annelerde emzirme yetenekleri konusunda güvensizlik geliģebilmekte, bebeğin beslenmesini mama ile desteklemeye karar verebilmektedirler. Annenin emzirme yeteneği konusunda kendisine güvenmesini sağlamada ebe/hemģirenin önemli rolü vardır. Aynı zamanda ebe/hemģire memeleri muayene ederek, emzirme etkinliğini ve memelere iliģkin herhangi bir sorunun geliģip geliģmeyeceğini erken dönemde saptayabilmektedir. Ebe/hemĢire doğum 16

24 Ģeklinin emzirmeye etkisini bilmeli böylece genel veya epidural anestezi alan annelere daha yoğun bir destek sağlamalıdır. (Ruchala 2000, Oreger ve Smith 2004). Anne ve bebek hastaneden taburcu olmadan hemģire/ebe bebeğin etkin emdiğini, annenin tam emzirmeyi baģarılı bir Ģekilde gerçekleģtirdiğini, memelere iliģkin herhangi bir sorun olmadığını kontrol etmeli, annenin emzirmeye iliģkin verilen bilgileri anladığından emin olmalıdır. Anneler taburcu olduktan sonra ki dönemde emzirme konusunda destek alabileceği kaynaklar konusunda bilgilendirilmelidir (Dyson ve ark 2005, Littleton ve Engeberston 2005). Dünya da birkaç ülkede emzirme danıģmanları bulunmaktadır. Bireyler yaģadıkları bölgeye en yakın olan emzirme danıģmanına baģvurarak yardım almaktadır. Ayrıca telefon, akran danıģmalığı da çok yoğun olarak kullanılmaktadır. Gise ve ark (2003) yaptıkları meta analizde emzirme eğitiminde sadece yazılı materyalin verilmesinin yeterli olmadığı, eğitimin eğitim sonrasında da telefon desteği ile karģılanması gerektiği ve sürekli ulaģılabilir akran uygulamasının etkili olduğu belirtilmiģtir. Bazı ülkelerde telefonla emzirme desteği rutin olarak her anneye hastaneden taburcu olduktan sonra verilmektedir. Bu alanda özellikle bu konuda acil emzirme durumlarında müdahale konusunda eğitilmiģ hemģireler görev almaktadır (Dyson ve ark 2005). 17

25 2. GEREÇ VE YÖNTEM AraĢtırmanın Tipi Bu araģtırma, doğum sonu dönemde emzirme özyeterliliği ve etkileyen faktörleri saptamak amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıģtır AraĢtırmanın Yapıldığı Yer ve Özellikleri Konya ili üç merkez ilçeden (Meram, Selçuklu, Karatay) oluģmaktadır. Konya Ġl Sağlık Müdürlüğü ile yapılan görüģmelerde sosyo-ekonomik açıdan heterojen bir grup oluģturulabilmesi ve verilerin Konya yı temsil edebilmesi için üç merkez ilçeden birer aile sağlığı merkezi seçilmiģtir. AraĢtırma Konya ili merkez Meram ilçesine bağlı 10 nolu Öğretmen Fazilet UluıĢık Aile Sağlığı Merkezi, Karatay ilçesine bağlı 15 nolu Selim Sultan Aile Sağlığı Merkezi ve Selçuklu ilçesine bağlı 28 nolu Muazzez ve Mehmet Hilmi Uyar Aile Sağlığı Merkezi bölgelerinde yapılmıģtır. AraĢtırma için bu bölgelerdeki aile sağlığı merkezlerinin seçilmesinin nedeni ulaģım kolaylağı ve çalıģan personelin iģbirliğinin olumlu yönde olmasıdır AraĢtırmanın Evreni AraĢtırmanın evreni seçilen 3 Aile Sağlığı Merkezi ndeki 0-11 aylık bebek izlem kartlarından tesbit edilmiģtir. AraĢtırmanın evrenini Konya merkez Meram ilçesine bağlı 10 nolu Öğretmen Fazilet UluıĢık Aile Sağlığı Merkezi bölgesinde yaģayan 0-11 ay arası 469, Konya merkez Karatay ilçesine bağlı 15 nolu Selim Sultan Aile Sağlığı Merkezi bölgesinde yaģayan 0-11 ay arası 274, Konya merkez Selçuklu ilçesine bağlı 28 nolu Muazzez ve Mehmet Hilmi Uyar Aile Sağlığı Merkezi bölgesinde yaģayan 0-11 ay arası 590, toplam 1333 bebek oluģturmuģtur ( AraĢtırmanın Örnek Büyüklüğünün Belirlenmesi AraĢtırmanın örnek büyüklüğünün belirlenmesinde evreni belli olan örneklem seçme yöntemi kullanılmıģtır (Sümbüloğlu ve Sümbüloğlu 1997). Aile Sağlığı Merkezlerinde 0-6 aylık bebek izlem kartları olmadığından 0-11 aylık bebek izlem kartları dikkate alınmıģtır. Örneklem büyüklüğünün saptanmasında doğum sonu dönemde 0-6 ay bebeklerin emzirilme yaygınlığına (%28) iliģkin bir araģtırma verisi kullanılmıģtır (Kaya ve Pirinçci 2009). Buna göre, örnek büyüklüğünün 252 olduğu 18

26 bulunmuģtur. Ayrıca orantılı seçim yöntemiyle aile sağlığı merkezlerinden örnekleme alınacak bebek sayısı; Konya merkez Meram ilçesine bağlı 10 nolu Öğretmen Fazilet UluıĢık Aile Sağlığı Merkezi bölgesinde 89, Karatay ilçesine bağlı 15 nolu Selim Sultan Aile Sağlığı Merkezi bölgesinde 52, Selçuklu ilçesine bağlı 28 nolu Muazzez ve Mehmet Hilmi Uyar Aile Sağlığı Merkezi bölgesinde 111 olarak belirlenmiģtir. Örnek büyüklüğünü hesaplamak için aģağıdaki formül kullanılmıģtır (Sümbüloğlu ve Sümbüloğlu 1997). n= N.t.t.p.q / d.d.(n-1) + t.t.p.q n=1333.1,96.1,96.0,28.0,72/0,05.0,05.(1333-1)+1,96.1,96.0,28.0,72=252 N: Evrendeki birey sayısı t: 1.96 (alfa = 0.05 de sonsuz serbestlik derecesinde t tablosundan bulunan teorik değer. p: 0,28 (Ġncelenen olayın görülüģ sıklığı) q: 0,72 (Ġncelenen olayın görülmeyiģ sıklığı) d: 10 (Olayın görülüģ sıklığına göre yapılmak istenen ± sapma) Orantılı örneklem seçimi yönteminde aģağıdaki formül kullanılmıģtır. Konya merkez Meram ilçesine bağlı 10 nolu Öğretmen Fazilet UluıĢık Aile Sağlığı Merkezi bölgesinden orantılı seçim yöntemi: N i /N=a i ve a i n=n 1 469/1333=0,35 0,35 252=89 Konya merkez Karatay ilçesine bağlı 15 nolu Selim Sultan Aile Sağlığı Merkezi bölgesinden orantılı seçim yöntemi: N i /N=a i ve a i n=n 1 274/1333=0,20 0,20 252=52 Konya merkez Selçuklu ilçesine bağlı 28 nolu Muazzez ve Mehmet Hilmi Uyar Aile Sağlığı Merkezi bölgesinden orantılı seçim yöntemi: 19

27 N i /N=a i ve a i n=n 1 590/1333=0,44 0,44 252= Örnek Seçimi Her Aile Sağlığı Merkezinde hekimler eģit sayıda halka hizmet ettiğinden örneği çıkan bebek sayısı çalıģan hekim sayısına bölünerek her aile hekimi nüfusundan ulaģılması gereken anne sayısına ulaģılarak görüģülmüģtür Örnek Seçim Kriterleri Bebeğin 0-6 aylık dönemde olması Tek ve sağlıklı bebek olması 37 hafta ve üzerinde doğumun gerçekleģmiģ olması Annenin emziriyor olması 2.7. Veri Toplama Tekniği ve Araçları Verilerin toplanmasında; araģtırmacı tarafından literatürden yararlanılarak geliģtirilen bir anket formu (Ek A) ve Emzirme Öz-yeterlilik Ölçeği (Ek-B) kullanılmıģtır Anket Formu (Ek-A) AraĢtırmacı tarafından literatürden yararlanılarak (Dennis 2003, Dai ve ark 2003, Creedy ve ark 2003, Ünsal ve ark 2005, EkĢioğlu 2007, Wutke ve Dennis 2007, Tokat 2009, Kaya ve Pirinçci 2009, Nichols ve ark 2009) bir anket formu oluģturulmuģtur. Anket formu; sosyo-demografik özelliklerle ilgili 10, gebelik ve doğum öyküsüne iliģkin özelliklerle ilgili 10, emzirme durumuna iliģkin özellikler ile ilgili 8 soru olmak üzere toplam 28 sorudan oluģmaktadır. Sosyo-demografik özelliklerle ilgili sorular; yaģ, öğrenim durumu, eģ öğrenim durumu, nikah durumu, aile tipi, sosyal güvence durumu, çalıģma durumu, eģ mesleği, aylık gelir ve algılanan gelir durumu dur. Obstetrik özelliklerle ilgili sorular; gebelik sayısı, doğum sayısı ve yaģayan çocuk sayısı, gebeliğin istenme durumu, gebelikte sağlık sorunu yaģama, gebelikte kontrole gitme, doğum ve doğum sonu çevrenin desteği, doğum Ģekli, doğumda sağlık sorunu yaģama, bebeğin doğum ağırlığı ve bebeğin Ģu an kaç aylık olduğudur. Emzirme durumuna iliģkin özellikler ile ilgili sorular; bebeğin ilk 20

28 emzirilme zamanı, emzirme ile ilgili daha önce bilgi alma durumu, bilginin kimden alındığı, alınan bilginin yeterli olup olmadığı, emzirmeye karģı babanın tutumu, ağızdan ilk olarak verilen gıda, bebeğin hangi düzeyde emzirildiği, ek gıda verme nedeni, emzirmeyi etkileyen sorunlar; tecrübesizlik, meme baģının içeri çökük-düz olması, memede yara-çatlak olması, memede enfeksiyon olması, bebeğin küçük zayıf olması, emzirmeye geç baģlama ve ev dıģında uygun emzirme ortamı bulamama durumudur. Etkili emzirememe nedenleri ile ilgili sorunlar; emzirmeyle ilgili yeterli bilgiye sahip olamama, bebeğin memeyi almaması, sütün yeterli gelmemesi, çalıģmaya baģlama, estetik nedenler, sigara, alkol kullanma, bebeğin yeterli kilo alamaması, anneye ait sağlık sorunun varlığı ve bebeğe ait sağlık sorunun varlığıdır Emzirme Öz-Yeterlilik Ölçeği (Ek-B) Emzirme Öz-Yeterlilik Ölçeği 1999 yılında Dennis tarafından geliģtirilen 33 maddelik bir ölçektir. Ġlk olarak Ġngilizce konuģan 130 Kanadalı kadın üzerinde uygulanmıģ Cronbach alfa değeri 0,96 bulunmuģtur ve maddelerin %73 nün maddetoplam korelasyonu 0,30 0,70 arasında bulunmuģtur. Daha sonra 2003 yılında ölçeği 14 maddelik bir ölçeğe indirerek Emzirme Öz-Yeterlilik Ölçeğin Kısa Formunu geliģtirmiģtir. Kısa form ölçeğin madde-toplam korelasyonu 0,60 ın altındadır. Kısa form ölçeğinin değerlendirilmesi 491 emziren anne üzerinde uygulanarak 1, 6 ve 8. postpartum haftasında uygulanmıģtır. Cronbach alfa değeri 0,94 bulunmuģtur (Tokat 2009). Doğum sonu dönemde 252 emziren anne ile yapılan bu çalıģmada Cronbach alfa değeri 0,86 bulunmuģtur. Bu sonuç ölçeğin iç tutarlılığının kabul edilebilir düzeyde olduğunu göstermektedir. Emzirme Öz-Yeterliliği Kısa Form Ölçeği 5 puanlı Likert Tipi ölçeğidir 1= Hiç emin değilim ve 5 = Her zaman eminim. Bandura (1998) nın önerdiği gibi tüm maddeler pozitif yöndedir. Ölçekten alınabilir minimum puan 14 maximum 70 dir. Puan yükseldikçe yüksek emzirme öz-yeterliliği göstergesidir. Ölçeğin kısa formu uygulama kolaylığı sağlamakta ve öz-yeterliliği doğru değerlendirmektedir. (Dennis 2003). Ölçeğin Türkçe geçerliliği Tokat ve ark (2008) tarafından yapılmıģtır. Tokat ve ark, Ölçeğin hem antenatal hem postnatal Ģeklinin geçerliğini değerlendirmek için dil, yapı ve tahmini geçerlilik analizlerini yapmıģtır. Dil geçerliliği için çeviri, 21

SAĞLIK ORTAMINDA ÇALIġANLARDA GÜVENLĠĞĠ TEHDĠT EDEN STRES ETKENLERĠ VE BAġ ETME YÖNTEMLERĠ. MANĠSA ĠL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HEMġĠRE AYLĠN AY

SAĞLIK ORTAMINDA ÇALIġANLARDA GÜVENLĠĞĠ TEHDĠT EDEN STRES ETKENLERĠ VE BAġ ETME YÖNTEMLERĠ. MANĠSA ĠL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HEMġĠRE AYLĠN AY SAĞLIK ORTAMINDA ÇALIġANLARDA GÜVENLĠĞĠ TEHDĠT EDEN STRES ETKENLERĠ VE BAġ ETME YÖNTEMLERĠ MANĠSA ĠL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HEMġĠRE AYLĠN AY GİRİŞ ÇalıĢmak yaģamın bir parçasıdır. YaĢamak nasıl bir insan hakkı

Detaylı

ANNE SÜTÜ İle BESLENMEDE DANIŞMANLIK EĞİTİMİ Ders 6 Sağlık Uygulamaları Başarılı emzirmede 10 Adım

ANNE SÜTÜ İle BESLENMEDE DANIŞMANLIK EĞİTİMİ Ders 6 Sağlık Uygulamaları Başarılı emzirmede 10 Adım Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü ANNE SÜTÜ İle BESLENMEDE DANIŞMANLIK EĞİTİMİ Ders 6 Sağlık Uygulamaları Başarılı emzirmede 10 Adım AMAÇLAR Başarılı Emzirme İçin On

Detaylı

BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ÇALIġANLARINDA YAġAM DOYUMU, Ġġ DOYUMU VE TÜKENMĠġLĠK DURUMU

BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ÇALIġANLARINDA YAġAM DOYUMU, Ġġ DOYUMU VE TÜKENMĠġLĠK DURUMU GOÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Tokat Halk Sağlığı Müdürlüğü BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ÇALIġANLARINDA YAġAM DOYUMU, Ġġ DOYUMU VE TÜKENMĠġLĠK DURUMU Yalçın Önder¹, Rıza Çıtıl¹, Mücahit Eğri¹,

Detaylı

30.12.2014. Anne Sütünün Önemi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi

30.12.2014. Anne Sütünün Önemi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 15.Hafta ( 22-26 / 12 / 2014 ) ANNE SÜTÜNÜN ÖNEMİ VE ÖZELLİKLERİ Slayt No: 22 Bebeğin bağışıklık sisteminin gelişimini kolaylaştırır. Bebekte kulak enfeksiyonları

Detaylı

ANNE BESLENME BĠLGĠSĠ ve ALIġKANLIKLARI. Doç.Dr.Pemra C.ÜNALAN Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD

ANNE BESLENME BĠLGĠSĠ ve ALIġKANLIKLARI. Doç.Dr.Pemra C.ÜNALAN Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD ANNE BESLENME BĠLGĠSĠ ve ALIġKANLIKLARI Doç.Dr.Pemra C.ÜNALAN Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD Fetal Hayattan Çocukluğa Ġlk 1000 gün boyunca anne beslenmesi özellikle 2 evrede bebek

Detaylı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Ahmet ÖZKAN tarafından hazırlanan Ġlkokul ve Ortaokul Yöneticilerinin

Detaylı

BEBEK DOSTU AİLE SAĞLIĞI BİRİMİ DEĞERLENDİRME FORMU

BEBEK DOSTU AİLE SAĞLIĞI BİRİMİ DEĞERLENDİRME FORMU BEBEK DOSTU AİLE SAĞLIĞI BİRİMİ DEĞERLENDİRME FORMU Genel Veri Formu Değerlendiricinin adı : Mesleği : Adresi : Değerlendiricinin adı : Mesleği : Adresi : Değerlendirme tarihi :... /... / 201... Birime

Detaylı

ANNELERĠN EMZĠRME ÖZYETERLĠLĠKLERĠ ĠLE SÜTÜN YETERLĠLĠK ALGISI ARASINDAKĠ ĠLĠġKĠNĠN ĠNCELENMESĠ. Emine GÖKÇEOĞLU

ANNELERĠN EMZĠRME ÖZYETERLĠLĠKLERĠ ĠLE SÜTÜN YETERLĠLĠK ALGISI ARASINDAKĠ ĠLĠġKĠNĠN ĠNCELENMESĠ. Emine GÖKÇEOĞLU ANNELERĠN EMZĠRME ÖZYETERLĠLĠKLERĠ ĠLE SÜTÜN YETERLĠLĠK ALGISI ARASINDAKĠ ĠLĠġKĠNĠN ĠNCELENMESĠ Emine GÖKÇEOĞLU Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları HemĢireliği Anabilim Dalı Tez DanıĢmanı Yrd. Doç. Dr. Sibel

Detaylı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Feyzi ÖZMEN tarafından hazırlanan Aday Öğretmenlerin Öz Yeterlilikleri

Detaylı

Doç. Dr. Mustafa ÖZDEN Arş. Gör. Gülden AKDAĞ Arş. Gör. Esra AÇIKGÜL

Doç. Dr. Mustafa ÖZDEN Arş. Gör. Gülden AKDAĞ Arş. Gör. Esra AÇIKGÜL Doç. Dr. Mustafa ÖZDEN Arş. Gör. Gülden AKDAĞ Arş. Gör. Esra AÇIKGÜL 11.07.2011 Adıyaman Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği A.B.D GĠRĠġ Fen bilimleri derslerinde anlamlı

Detaylı

BĠR DEVLET HASTANESĠNDE ÇALIġANLARIN HASTA VE ÇALIġAN GÜVENLĠĞĠ ALGILARININ ĠNCELENMESĠ. Dilek OLUT

BĠR DEVLET HASTANESĠNDE ÇALIġANLARIN HASTA VE ÇALIġAN GÜVENLĠĞĠ ALGILARININ ĠNCELENMESĠ. Dilek OLUT BĠR DEVLET HASTANESĠNDE ÇALIġANLARIN HASTA VE ÇALIġAN GÜVENLĠĞĠ ALGILARININ ĠNCELENMESĠ Dilek OLUT Tıp biliminin ilk ve temel prensiplerinden biri Önce Zarar Verme ilkesidir. Bu doğrultuda kurgulanan sağlık

Detaylı

Emzirme son derecede sağlıklı ve doğal bir yöntemdir. Her memeli canlı gibi insanlarda yavrusunu doğumdan hemen sonra emzirmelidir.

Emzirme son derecede sağlıklı ve doğal bir yöntemdir. Her memeli canlı gibi insanlarda yavrusunu doğumdan hemen sonra emzirmelidir. Emzirme son derecede sağlıklı ve doğal bir yöntemdir. Her memeli canlı gibi insanlarda yavrusunu doğumdan hemen sonra emzirmelidir. Emzirmeye, doğum şekli normal veya sezaryen olsun, mümkün olduğunca doğumdan

Detaylı

T.C. BĠNGÖL ÜNĠVERSĠTESĠ REKTÖRLÜĞÜ Strateji GeliĢtirme Dairesi BaĢkanlığı. ÇALIġANLARIN MEMNUNĠYETĠNĠ ÖLÇÜM ANKET FORMU (KAPSAM ĠÇĠ ÇALIġANLAR ĠÇĠN)

T.C. BĠNGÖL ÜNĠVERSĠTESĠ REKTÖRLÜĞÜ Strateji GeliĢtirme Dairesi BaĢkanlığı. ÇALIġANLARIN MEMNUNĠYETĠNĠ ÖLÇÜM ANKET FORMU (KAPSAM ĠÇĠ ÇALIġANLAR ĠÇĠN) ÇALIġANLARIN MEMNUNĠYETĠNĠ ÖLÇÜM ANKET FORMU (KAPSAM ĠÇĠ ÇALIġANLAR ĠÇĠN) Düzenleme Tarihi: Bingöl Üniversitesi(BÜ) Ġç Kontrol Sistemi Kurulması çalıģmaları kapsamında, Ġç Kontrol Sistemi Proje Ekibimiz

Detaylı

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ Doğuma Hazırlık Doğum Öncesi Eğitim Fetal Aktivitenin İzlenmesi Göğüs Bakımı Emzirmeye

Detaylı

SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü. 0-6 YAġ ÇOCUĞUN PSĠKOSOSYAL GELĠġĠMĠNĠ DESTEKLEME PROGRAMI (ÇPGD)

SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü. 0-6 YAġ ÇOCUĞUN PSĠKOSOSYAL GELĠġĠMĠNĠ DESTEKLEME PROGRAMI (ÇPGD) SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü 0-6 YAġ ÇOCUĞUN PSĠKOSOSYAL GELĠġĠMĠNĠ DESTEKLEME PROGRAMI (ÇPGD) Erken Dönem Beyin GeliĢimi ile ĠliĢkili Ġleri YaĢlardaki Ruhsal Sorunlar YaĢamın

Detaylı

AKRAN EĞİTİMİ YOLU İLE ANNEDEN ANNEYE EMZİRME YETERLİLİK EĞİTİMİNİN ETKİSİNİN BELİRLENMESİ

AKRAN EĞİTİMİ YOLU İLE ANNEDEN ANNEYE EMZİRME YETERLİLİK EĞİTİMİNİN ETKİSİNİN BELİRLENMESİ T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ AKRAN EĞİTİMİ YOLU İLE ANNEDEN ANNEYE EMZİRME YETERLİLİK EĞİTİMİNİN ETKİSİNİN BELİRLENMESİ EBELİK ANABİLİM DALI Yüksek Lisans Tezi Araştırma Görevlisi Aysun

Detaylı

S. NO İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KİŞİ VE KURULUŞLAR

S. NO İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KİŞİ VE KURULUŞLAR 1 2 DR.FEVZİ-MÜRÜVET UĞUROĞLU ORTAOKULU 2016-2017 / 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILLARI EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANIMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE EYLEM PLANI Eğitim ortamında ortamlarında uyuģturucu

Detaylı

EMZİRME DANIŞMANLIĞINA GIRIS

EMZİRME DANIŞMANLIĞINA GIRIS EMZİRME DANIŞMANLIĞINA GIRIS Prof.Dr. Gülbin Gökçay İstanbul Üniversitesi Çocuk Sağlığı Enstitüsü İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı AMAÇ: Emzirme danışmanlığı prensiplerini

Detaylı

TOPLUMSAL CĠNSĠYETLE ĠLGĠLĠ KURAMLAR. İlknur M. Gönenç

TOPLUMSAL CĠNSĠYETLE ĠLGĠLĠ KURAMLAR. İlknur M. Gönenç TOPLUMSAL CĠNSĠYETLE ĠLGĠLĠ KURAMLAR İlknur M. Gönenç Erkek diģi sorulmaz, muhabbetin dilinde, Hak kın yarattığı her Ģey yerli yerinde. Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok, Noksanlıkla eksiklik, senin

Detaylı

Örnekleme Süreci ve Örnekleme Yöntemleri

Örnekleme Süreci ve Örnekleme Yöntemleri Örnekleme Süreci ve Örnekleme Yöntemleri Prof. Dr. Cemal YÜKSELEN Ġstanbul Arel Üniversitesi 4. Pazarlama AraĢtırmaları Eğitim Semineri 26-29 Ekim 2010 Örnekleme Süreci Anakütleyi Tanımlamak Örnek Çerçevesini

Detaylı

TEMAKTĠK YAKLAġIMDA FĠZĠKSEL ÇEVRE. Yrd. Doç. Dr. ġermin METĠN Hasan Kalyoncu Üniversitesi

TEMAKTĠK YAKLAġIMDA FĠZĠKSEL ÇEVRE. Yrd. Doç. Dr. ġermin METĠN Hasan Kalyoncu Üniversitesi TEMAKTĠK YAKLAġIMDA FĠZĠKSEL ÇEVRE Yrd. Doç. Dr. ġermin METĠN Hasan Kalyoncu Üniversitesi ÇOCUK ÇEVRE ĠLIġKISI Ġnsanı saran her Ģey olarak tanımlanan çevre insanı etkilerken, insanda çevreyi etkilemektedir.

Detaylı

Memeyi reddin çeşitleri

Memeyi reddin çeşitleri Amaç Memeyi Red Prof. Dr. Sevin Altınkaynak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları -Bir Bebeğin Memeyi Niçin Reddettiğinin Nedenini Belirleyebilmek -Anne ve Bebeğine Anne Sütüyle Beslenmenin Tekrar Başlatılması

Detaylı

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ANNE SÜTÜ VE EMZİRME. Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanlığı

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ANNE SÜTÜ VE EMZİRME. Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanlığı ANNE SÜTÜ VE EMZİRME Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanlığı ANNE SÜTÜNÜN TEŞVİKİ Hedefimiz; Her kadına şartları ne olursa olsun, emzirme için gerekli profesyonel ve toplumsal desteğin sağlanması, annelerin

Detaylı

OKULLARDA GELİŞİMSEL ve ÖNLEYİCİ PDR-3. Prof. Dr. Serap NAZLI Ankara Üniversitesi

OKULLARDA GELİŞİMSEL ve ÖNLEYİCİ PDR-3. Prof. Dr. Serap NAZLI Ankara Üniversitesi OKULLARDA GELİŞİMSEL ve ÖNLEYİCİ PDR-3 Prof. Dr. Serap NAZLI Ankara Üniversitesi KGRP de 5 Ana Müdahale Doğrudan müdahaleler: 1. Psikolojik danıģma 2. Sınıf rehberliği Dolaylı müdahaleler: 3. Konsültasyon

Detaylı

PROSTAT KANSERİ HASTALARA BİYOPSİKOSOSYAL YAKLAŞIM GAZĠANTEP ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK HĠZMETLERĠ M.Y.O. ÖĞR. GÖR. ADĠLE NEġE (ÇAPARUġAĞI)

PROSTAT KANSERİ HASTALARA BİYOPSİKOSOSYAL YAKLAŞIM GAZĠANTEP ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK HĠZMETLERĠ M.Y.O. ÖĞR. GÖR. ADĠLE NEġE (ÇAPARUġAĞI) PROSTAT KANSERİ HASTALARA BİYOPSİKOSOSYAL YAKLAŞIM GAZĠANTEP ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK HĠZMETLERĠ M.Y.O ÖĞR. GÖR. ADĠLE NEġE (ÇAPARUġAĞI) Kanser hastalığının yol açtığı strese verilen yanıt, sergilenen uyum

Detaylı

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU Dersin adı Üreme Sağlığı Anabilim dalı Sorumlu öğretim üyesi E-posta adresi Halk Sağlığı Prof.Dr.Haldun SÜMER

Detaylı

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ANNE SÜTÜ VE EMZİRME. İstatistik ve Bilgi İşlem Daire Başkanlığı. Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanlığı

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ANNE SÜTÜ VE EMZİRME. İstatistik ve Bilgi İşlem Daire Başkanlığı. Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanlığı ANNE SÜTÜ VE EMZİRME ANNE SÜTÜ; ANNENİN BEBEĞİNE VERECEĞİ İLK VE EN GÜZEL HEDİYEDİR UNICEF, WHO, SAĞLIK BAKANLIĞI ÖNERİLERİ Emzirmeyeilk ilk bir saat içerisinde başlanması İlk 6 ay sadece anne sütü 6 aydan

Detaylı

ĠNFERTĠL ÇĠFTLERĠN GEREKSĠNĠMLERĠ

ĠNFERTĠL ÇĠFTLERĠN GEREKSĠNĠMLERĠ ĠNFERTĠL ÇĠFTLERĠN GEREKSĠNĠMLERĠ BAKIM GEREKSĠNĠMĠ Bakım vericiler, tıbbi bilgileri doğrultusunda çiftlerin gereksinimlerini bütüncül bir yaklaşımla değerlendirerek, sorunları saptar, planlar, uygular

Detaylı

ANNE SÜTÜ İLK 6 AY TEK BAŞINA, SONRASINDA 2 YAŞINI AŞANA KADAR BEBEĞİNİZİN TÜM GEREKSİNİMLERİNİ KARSILAYAN BİR MUCİZEDİR

ANNE SÜTÜ İLK 6 AY TEK BAŞINA, SONRASINDA 2 YAŞINI AŞANA KADAR BEBEĞİNİZİN TÜM GEREKSİNİMLERİNİ KARSILAYAN BİR MUCİZEDİR EMZİRME REHBERİ ANNE SÜTÜ İLK 6 AY TEK BAŞINA, SONRASINDA 2 YAŞINI AŞANA KADAR BEBEĞİNİZİN TÜM GEREKSİNİMLERİNİ KARSILAYAN BİR MUCİZEDİR Emzirmenin önemi nedir? Anne ile bebek arasında duygusal bağlanmayı

Detaylı

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ *Derya BaĢaran ** Özlem ġahin Altun *Diaverum Özel Merzifon Diyaliz Merkezi **Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Psikiyatri HemĢireliği AD GİRİŞ

Detaylı

30.12.2014. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Doğum Sonu Bebekte Görülebilecek Sorunlar. Yenidoğanın Beslenmesi

30.12.2014. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Doğum Sonu Bebekte Görülebilecek Sorunlar. Yenidoğanın Beslenmesi 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ı 15.Hafta ( 22-26 / 12 / 2014 ) 1.) 2.)Doğum Sonu Bebekte Görülebilecek Sorunlar 3.) 4.) Slayt No: 24 4 Doğum Sonu Bebekte Görülebilecek Sorunlar Doğum Sonu Dönemde

Detaylı

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN. BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof Dr Zehra AYCAN zehraaycan67@hotmail.com Büyüme Çocukluk çağı, döllenme anında başlar ve ergenliğin tamamlanmasına kadar devam eder Bu süreçte çocuk hem büyür hem de gelişir

Detaylı

ÜNİTE ÇOCUK BESLENMESİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER ÇOCUKLARDA BESLENME ALIŞKANLIKLARI-I. Doç. Dr. Fatma GÜDÜCÜ TÜFEKCİ

ÜNİTE ÇOCUK BESLENMESİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER ÇOCUKLARDA BESLENME ALIŞKANLIKLARI-I. Doç. Dr. Fatma GÜDÜCÜ TÜFEKCİ ÇOCUKLARDA BESLENME ALIŞKANLIKLARI-I İÇİNDEKİLER Bebeklerde Beslenme Alışkanlıkları Emzirmeye Başlama Emzirme Süresi ve Sıklığı Ek Gıda Çeşitleri ÇOCUK BESLENMESİ Doç. Dr. Fatma GÜDÜCÜ TÜFEKCİ HEDEFLER

Detaylı

NĠHAĠ RAPOR, EYLÜL 2011

NĠHAĠ RAPOR, EYLÜL 2011 9. GENEL SONUÇLAR... 1 9.1. GĠRĠġ... 1 9.2. DEĞERLENDĠRME... 1 9.2.1. Ġlin Genel Ġçeriği... 1 9.2.2. Proje Bölgesinin Kapasiteleri... 1 9.2.3. Köylülerin ve Üreticilerin Kapasiteleri... 2 9.2.4. Kurumsal

Detaylı

Doç.Dr. Emine EFE. Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu eefe@akdeniz.edu.tr

Doç.Dr. Emine EFE. Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu eefe@akdeniz.edu.tr Türkiye de Bazı İllerde Çocuk Servislerinde Çalışan Doktor ve Hemşirelerin 0-6 Ay Arası Bebeklerin Yatış Pozisyonları Konusundaki Bilgi ve Uygulamaları Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu eefe@akdeniz.edu.tr

Detaylı

894 2 nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications April, 2011 Antalya-Turkey

894 2 nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications April, 2011 Antalya-Turkey 894 OKUL MÜDÜRLERĠNĠN YETERLĠKLERĠNĠN EĞĠTĠM ÖĞRETĠM SÜRECĠNE ETKĠSĠ Yrd. Doç. Dr. Sevinç PEKER, Yıldız Teknik Üniversitesi, sevpek@gmail.com Öğr.Gör. Gülenaz SELÇUK, Celal Bayar Üniversitesi, gselcuk@hotmail.com

Detaylı

TOPLUMU TANIMA VE EKİP ÇALIŞMASI YARD. DOÇ. DR. NALAN AKIŞ

TOPLUMU TANIMA VE EKİP ÇALIŞMASI YARD. DOÇ. DR. NALAN AKIŞ TOPLUMU TANIMA VE EKİP ÇALIŞMASI YARD. DOÇ. DR. NALAN AKIŞ Amaç Bu dersin sonunda öğrenciler, sağlık hizmeti verecekleri toplumu tanımanın önemi konusunda bilgi sahibi olacaklardır. ÖĞRENİM HEDEFLERİ Bu

Detaylı

ÖZEL SPOR MERKEZLERİNDEKİ İŞLETME SORUNLARININ İNCELENMESİ (Ankara İli Örneği) Doç. Dr. Hakan SUNAY Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi

ÖZEL SPOR MERKEZLERİNDEKİ İŞLETME SORUNLARININ İNCELENMESİ (Ankara İli Örneği) Doç. Dr. Hakan SUNAY Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi ÖZEL SPOR MERKEZLERİNDEKİ İŞLETME SORUNLARININ İNCELENMESİ (Ankara İli Örneği) Doç. Dr. Hakan SUNAY Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi GİRİŞ-AMAÇ Günümüzde teknolojik gelişmeler, bilim alanındaki

Detaylı

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Ulusal ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Konseyinin kuruluģ amacını,

Detaylı

AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE İLK 1000 GÜNDE BESLENME DR.GÖNÜL KAYA

AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE İLK 1000 GÜNDE BESLENME DR.GÖNÜL KAYA AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE İLK 1000 GÜNDE BESLENME DR.GÖNÜL KAYA AİLE SAĞLIĞI BİRİMİNDE EKİP Aile Hekimi Aile Sağlığı Elemanı Sözleşmeli Hemşire-Ebe BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM AİLE SAĞLIĞI BİRİMİNDE HİZMETLER Kayıtlı

Detaylı

SEZARYEN DOĞUM SONU SERVĠSTE YATAN ANNELERĠN ALDIKLARI HEMġĠRELĠK BAKIMI ĠLE ĠLGĠLĠ MEMNUNĠYET DÜZEYLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ

SEZARYEN DOĞUM SONU SERVĠSTE YATAN ANNELERĠN ALDIKLARI HEMġĠRELĠK BAKIMI ĠLE ĠLGĠLĠ MEMNUNĠYET DÜZEYLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ SEZARYEN DOĞUM SONU SERVĠSTE YATAN ANNELERĠN ALDIKLARI HEMġĠRELĠK BAKIMI ĠLE ĠLGĠLĠ MEMNUNĠYET DÜZEYLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ Ayla KAYA YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Detaylı

07.11.2014. Ana Sağlığını Etkileyen Faktörler ve Alınacak Önlemler

07.11.2014. Ana Sağlığını Etkileyen Faktörler ve Alınacak Önlemler 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 2. Hafta ( 22 26 / 09 / 2014 ) 1.) KADIN ve ANASAĞLIĞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER ve ALINACAK ÖNLEMLER 2.) KADIN ve ANA SAĞLIĞI İLE İLGİLİ ÖLÇÜTLER Slayt No: 2

Detaylı

ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ

ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ Çocuklarda Büyüme Ve Gelişmenin İzlenmesi Sağlıklı bir çocuk, Hastalık belirtileri göstermeyen, Takvim yaşına ve genetik özelliklerine uygun büyüme, Fizyolojik

Detaylı

GÜNEġĠN EN GÜZEL DOĞDUĞU ġehġrden, ADIYAMAN DAN MERHABALAR

GÜNEġĠN EN GÜZEL DOĞDUĞU ġehġrden, ADIYAMAN DAN MERHABALAR GÜNEġĠN EN GÜZEL DOĞDUĞU ġehġrden, ADIYAMAN DAN MERHABALAR ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ BAġARILI YÖNETĠMDE ĠLETĠġĠM Hastane İletişim Platformu Hastane ĠletiĢim Platformu Nedir? Bu

Detaylı

DÜNYA ASTIM GÜNÜ ETKĠNLĠKLERĠ - MANĠSA

DÜNYA ASTIM GÜNÜ ETKĠNLĠKLERĠ - MANĠSA DÜNYA ASTIM GÜNÜ ETKĠNLĠKLERĠ - MANĠSA Astım tekrarlayan nefes darlığı, hırıltı, göğüste baskı hissi ve öksürük yakınmaları ile kendini gösteren kronik bir solunum yolu hastalığıdır. Astım belirtilerinin

Detaylı

POSTPARTUM DEPRESYON VE ALGILANAN SOSYAL DESTEĞİN MATERNAL BAĞLANMAYA ETKİSİ

POSTPARTUM DEPRESYON VE ALGILANAN SOSYAL DESTEĞİN MATERNAL BAĞLANMAYA ETKİSİ POSTPARTUM DEPRESYON VE ALGILANAN SOSYAL DESTEĞİN MATERNAL BAĞLANMAYA ETKİSİ Sevil Şahin 1, İlknur Demirhan 1, Sibel Peksoy 1, Sena Kaplan 1, Gülay Dinç 2 1 Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Sağlık Bilimleri

Detaylı

DOĞUM SONU EVDE BAKIM (ANNE EĞİTİMİ) Hazırlayan: Aysun Çakır Acıbadem Kadıköy Hastanesi Eğitim ve Gelişim Hemşiresi 24.06.2010

DOĞUM SONU EVDE BAKIM (ANNE EĞİTİMİ) Hazırlayan: Aysun Çakır Acıbadem Kadıköy Hastanesi Eğitim ve Gelişim Hemşiresi 24.06.2010 DOĞUM SONU EVDE BAKIM (ANNE EĞİTİMİ) Hazırlayan: Aysun Çakır Acıbadem Kadıköy Hastanesi Eğitim ve Gelişim Hemşiresi 24.06.2010 DOĞUM SONRASI AĞRI Altı haftaya kadar karın alt bölgesinde aralıklı ağrılar

Detaylı

Emzirme Önerileri. Emzirme Dönemi İçin Pratik Öneriler

Emzirme Önerileri. Emzirme Dönemi İçin Pratik Öneriler Emzirme Önerileri Emzirme Dönemi İçin Pratik Öneriler nne sütü bizi bağımsız yaıyor Emzirme Dönemiİçin»Bir seyahat gazetecisi olarak Almanya da harika yerlere seyahat ediyorum. Aynı zamanda yurtdışındaki

Detaylı

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler MEME KANSERİ Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler KANSER NEDİR? Hücrelerin kontrolsüz olarak sürekli çoğalmaları sonucu yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılarak kötü klinik

Detaylı

GeliĢimsel Rehberlikte 5 Ana Müdahale. Prof. Dr. Serap NAZLI

GeliĢimsel Rehberlikte 5 Ana Müdahale. Prof. Dr. Serap NAZLI GeliĢimsel Rehberlikte 5 Ana Müdahale Prof. Dr. Serap NAZLI Okul psikolojik danışmanları okullarda hangi PDR etkinliklerini uygular? PDR etkinliklerinin genel amacı nedir? Doğrudan-Dolaylı Müdahaleler

Detaylı

WHO/UNICEF-Initiative

WHO/UNICEF-Initiative WHO/UNICEF-Initiative Babyfreundliches Krankenhaus çünkü başlangıç önemlidir. . Ilk bakışta sevgi Emzirmek hakkında tam destek ve erken danışma Hastane rutinlerindendaha önemli: Güven hissi vermek Doğ

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

Toplumsal Cinsiyet Kalıp Yargıları ve Cinsiyet Ayrımcılığı. Ġlknur M. Gönenç

Toplumsal Cinsiyet Kalıp Yargıları ve Cinsiyet Ayrımcılığı. Ġlknur M. Gönenç Toplumsal Cinsiyet Kalıp Yargıları ve Cinsiyet Ayrımcılığı Ġlknur M. Gönenç BİR PRENSES HAYAL EDELİM. SİZCE HANGİ MESLEK? KALIP YARGILAR Kalıpyargılar bir gruba iliģkin bilgi, inanç ve beklentilerimizi

Detaylı

Örgütler bu karmaģada artık daha esnek bir hiyerarģiye sahiptir.

Örgütler bu karmaģada artık daha esnek bir hiyerarģiye sahiptir. Durumsallık YaklaĢımı (KoĢulbağımlılık Kuramı) Durumsallık (KoĢulbağımlılık) Kuramının DoğuĢu KoĢul bağımlılık bir Ģeyin diğerine bağımlı olmasıdır. Eğer örgütün etkili olması isteniyorsa, örgütün yapısı

Detaylı

Menopozda Öz-bakım. Doç.Dr.Nevin Hotun Şahin İ.Ü Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi

Menopozda Öz-bakım. Doç.Dr.Nevin Hotun Şahin İ.Ü Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi Menopozda Öz-bakım Doç.Dr.Nevin Hotun Şahin İ.Ü Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi Yapılan araştırmalar, kadınların menopozun ne olduğunu, bedenlerinde meydana gelen değişikliklerin

Detaylı

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ Öğr. Gör. Gülbin KIYICI Arş.Gör.Dr. Nurcan KAHRAMAN Prof.

Detaylı

SİGARANIN GEBELİĞE ETKİLERİ. Mini Ders 2 Modül: Sigara ve Üreme Sistemi

SİGARANIN GEBELİĞE ETKİLERİ. Mini Ders 2 Modül: Sigara ve Üreme Sistemi SİGARANIN GEBELİĞE ETKİLERİ Mini Ders 2 Modül: Sigara ve Üreme Sistemi Mini Dersin Hedefleri MİNİ DERSİN AMACI: Kursiyerlerin, gebelik sırasında sigara kullanımı ile ilişkili olası problemler hakkında

Detaylı

DOĞUMA HAZIRLIK KURSUNUN GEBELER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

DOĞUMA HAZIRLIK KURSUNUN GEBELER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ DOĞUMA HAZIRLIK KURSUNUN GEBELER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Ayfer Ayan(1) Cemile Aksoy(2) Hande Edizkan Budak(3) 1 Acıbadem Bursa Hastanesi, Hemşirelik Hizmetleri Müdürü 2 Acıbadem Bursa Hastanesi, Eğitim ve

Detaylı

FIRAT ÜNİVERSİTESİ DENEYSEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KURULUŞ VE İŞLEYİŞ YÖNERGESİ

FIRAT ÜNİVERSİTESİ DENEYSEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KURULUŞ VE İŞLEYİŞ YÖNERGESİ FIRAT ÜNİVERSİTESİ DENEYSEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KURULUŞ VE İŞLEYİŞ YÖNERGESİ 1. BÖLÜM: Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar AMAÇ Madde 1. Bu Yönergenin amacı, Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığının 16 Mayıs 2004

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR Feray Gökdoğan 1, Duygu Kes 2, Döndü Tuna 3, Gülay Turgay 4 1 British University of Nicosia, Hemşirelik Bölümü 2 Karabük

Detaylı

DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNDE PERSONEL BELGELENDĠRMESĠ

DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNDE PERSONEL BELGELENDĠRMESĠ Türk Akreditasyon Kurumu Personel Akreditasyon Başkanlığı Akreditasyon Uzmanı 1 Ülkemizde ve dünyada tüm bireylerin iģgücüne katılması ve iģgücü piyasalarında istihdam edilebilmeleri için; bilgiye dayalı

Detaylı

Normal ve Sezaryen Doğum Yapan Kadınların Doğum Konfor Düzeyine Göre Karşılaştırılması

Normal ve Sezaryen Doğum Yapan Kadınların Doğum Konfor Düzeyine Göre Karşılaştırılması Normal ve Sezaryen Doğum Yapan Kadınların Doğum Konfor Düzeyine Göre Karşılaştırılması Meryem METİNOĞLU Namık Kemal Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü Giriş Doğum kadın hayatında yaşanılan

Detaylı

PSİKOLOJİ DE. Besinsel. Destekleyiciler

PSİKOLOJİ DE. Besinsel. Destekleyiciler PSİKOLOJİ DE Besinsel Destekleyiciler 3 Hastalığın En Güzel İlacı, Hastalığın En Güzel İlacı, Hastalıktan Korunmanın Çarelerini Öğrenmektir. Çarelerini Öğrenmektir. Hipokrat Hipokrat 4 Bugünün bilgilerine

Detaylı

T.C ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü

T.C ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü T.C ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Ceza Ġnfaz Kurumlarında Madde Bağımlılığı Tedavi Hizmetleri Serap GÖRÜCÜ Psikolog YetiĢkin ĠyileĢtirme Bürosu Madde bağımlılığını kontrol altında

Detaylı

ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİ ÖĞRETMENİ

ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİ ÖĞRETMENİ TANIM ÇalıĢtığı eğitim kurumunda; öğrencilere eğitim ve öğretim teknikleri ile ilgili eğitim veren kiģidir. A- GÖREVLER Öğretmenlik meslek bilgisi dersleri ile ilgili hangi bilgi, beceri, tutum ve davranıģların,

Detaylı

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğrencilerinin Ziraat Fakültelerindeki Eğitim Hakkında Görüşlerinin İncelenmesi

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğrencilerinin Ziraat Fakültelerindeki Eğitim Hakkında Görüşlerinin İncelenmesi Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğrencilerinin Ziraat Fakültelerindeki Eğitim Hakkında Görüşlerinin İncelenmesi Ziya Gökalp Göktolga Sibel Gülse Bal Kemal Esengün GaziosmanpaĢa Üniversitesi,

Detaylı

Anne sütü, bebeğin hem besini, hem de ilk aşısıdır, annesiyle arasında kurulan ilk köprüdür. Her bebek doğar doğmaz mümkün olan en kısa zamanda, ilk

Anne sütü, bebeğin hem besini, hem de ilk aşısıdır, annesiyle arasında kurulan ilk köprüdür. Her bebek doğar doğmaz mümkün olan en kısa zamanda, ilk ANNE SÜTÜ ANNE SÜTÜ Anne sütü; zamanında doğan, fetal depoları dolu anneden yeterli miktarda alan her yeni doğan bebeğin normal büyüme ve gelişmesine yetecek tüm sıvı, enerji ve besin ögelerini içeren

Detaylı

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ 0 1 YAŞ ÇOCUK BESLENMESİ BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? o Süt

Detaylı

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 213 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması Ulusal Toplantı TNSA-213 Sonuçları Doç. Dr. A. Sinan Türkyılmaz Doç. Dr. Alanur Çavlin 2 Aralık 214, Rixos Grand Ankara Oteli, Ankara Sunuş Planı Hanehalkı nüfusunun

Detaylı

Anne Sütü ve Emzirme. S. Ayhan ÇALIŞKAN [sayhan@med.ege.edu.tr] Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Eğitimi Anabilim Dalı

Anne Sütü ve Emzirme. S. Ayhan ÇALIŞKAN [sayhan@med.ege.edu.tr] Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Anne Sütü ve Emzirme S. Ayhan ÇALIŞKAN [sayhan@med.ege.edu.tr] Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Anne Sütü ve Emzirme Programı 1981 Anne Sütü Muadillerinin Pazarlaması 1990 Innocenti

Detaylı

KĠMYA ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖZEL ALAN YETERLĠK DÜZEYLERĠ. Sinem GÜNEġ, Nusret KAVAK, Havva YAMAK

KĠMYA ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖZEL ALAN YETERLĠK DÜZEYLERĠ. Sinem GÜNEġ, Nusret KAVAK, Havva YAMAK KĠMYA ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖZEL ALAN YETERLĠK DÜZEYLERĠ Sinem GÜNEġ, Nusret KAVAK, Havva YAMAK Problem durumu Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet

Detaylı

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ Dr. Sema ÖZBAŞ Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanı Sağlık Bakanlığı Teşkilat Şeması Türkiye Halk

Detaylı

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Bölüm 9 Astım ve Gebelik Astım ve Gebelik Dr. Metin KEREN ve Dr. Ferda Öner ERKEKOL Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Erişkinlerde astım görülme

Detaylı

KALĠTE BĠLGĠLENDĠRME TOPLANTISI SONUÇ BĠLDĠRGESĠ. 18 Temmuz Harran Üniversitesi. Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi

KALĠTE BĠLGĠLENDĠRME TOPLANTISI SONUÇ BĠLDĠRGESĠ. 18 Temmuz Harran Üniversitesi. Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi KALĠTE BĠLGĠLENDĠRME TOPLANTISI SONUÇ BĠLDĠRGESĠ 18 Temmuz 2018 Harran Üniversitesi Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu Osmanbey YerleĢkesi, ġanlıurfa Harran Üniversitesi Kalite Koordinatörlüğü

Detaylı

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Pediatri Bölümü nde Tedavi Gören Çocuklarla HAYAT BĠR ARMAĞANDIR PROJESĠ

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Pediatri Bölümü nde Tedavi Gören Çocuklarla HAYAT BĠR ARMAĞANDIR PROJESĠ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Pediatri Bölümü nde Tedavi Gören Çocuklarla HAYAT BĠR ARMAĞANDIR PROJESĠ Amaç ve Ġçerik Projenin temel amacı hastanede tedavi gören çocuklar ve bu dersi seçen öğrenciler

Detaylı

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ Yrd. Doç. Dr. Tahsin Gökhan TELATAR Sinop Üniversitesi SYO İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü 28.03.2017 Uluslararası

Detaylı

www.binnuryesilyaprak.com

www.binnuryesilyaprak.com Türkiye de PDR Eğitimi ve İstihdamında Yeni Eğilimler Prof. Dr. Binnur YEŞİLYAPRAK Türk PDR-DER Başkanı 16 Kasım 2007 Adana Türkiye de Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri Başlangıcından günümüze

Detaylı

COĞRAFYA EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI I. SINIF ÖĞRENCĠLERĠNĠN PROFĠLLERĠ ĠLE AKADEMĠK BAġARILARININ KARġILAġTIRILMASI

COĞRAFYA EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI I. SINIF ÖĞRENCĠLERĠNĠN PROFĠLLERĠ ĠLE AKADEMĠK BAġARILARININ KARġILAġTIRILMASI COĞRAFYA EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI I. SINIF ÖĞRENCĠLERĠNĠN PROFĠLLERĠ ĠLE AKADEMĠK BAġARILARININ KARġILAġTIRILMASI ArĢ.Görv. Mete ALIM Yrd.Doç. Dr. Serkan DOĞANAY* Özet : Bu araştırmada, Atatürk Üniversitesi

Detaylı

YAŞAM ÖYKÜSÜ. Doğum yeri: Doğum Tarihi: 1. Aile Bilgileri Baba: Adı: YaĢı:

YAŞAM ÖYKÜSÜ. Doğum yeri: Doğum Tarihi: 1. Aile Bilgileri Baba: Adı: YaĢı: YAŞAM ÖYKÜSÜ ADI: TARĠH: Doğum yeri: Doğum Tarihi: 1. Aile Bilgileri Baba: Adı: YaĢı: Mesleği: Sağlığı: Eğer vefat etmiģse ölüm yaģı: O zaman siz kaç yaģındaydınız: Ölüm Nedeni: Anne: Adı: YaĢı: Mesleği:

Detaylı

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum Yasemin ELİTOK Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum Tanı olanaklarının gelişmesi ve sağlık kuruluşlarından yararlanma olanaklarının artması, Toplumun bilgi seviyesinin

Detaylı

BEBEK SAĞLIĞI VE DOSTU

BEBEK SAĞLIĞI VE DOSTU Rev. Tarihi : S. No : 1/6 BEBEK SAĞLIĞI VE DOSTU EKİBİ ÇALIŞMA PROSEDÜRÜ HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN Başhemşire Melek ELMA Kalite Yönetim Direktörü Savaş AKGÖL Başhekim Dr. Ahmet BİLGİN Rev. Tarihi

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKĠZ MART ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM FAKÜLTESĠ ÖĞRENCĠLERĠNĠN ÖĞRETMENLĠK MESLEĞĠNE ĠLĠġKĠN TUTUMLARI DÖNEM PROJESĠ.

ÇANAKKALE ONSEKĠZ MART ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM FAKÜLTESĠ ÖĞRENCĠLERĠNĠN ÖĞRETMENLĠK MESLEĞĠNE ĠLĠġKĠN TUTUMLARI DÖNEM PROJESĠ. 1 T.C. ÇANAKKALE ONSEKĠZ MART ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ANABĠLĠM DALI EĞĠTĠM YÖNETĠMĠ, TEFTĠġĠ, PLANLAMASI VE EKONOMĠSĠ BĠLĠM DALI ÇANAKKALE ONSEKĠZ MART ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM

Detaylı

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ *Aysun Çakır, *Hanife Köse,*Songül Ovalı Güral, *Acıbadem Kadıköy Hastanesi GİRİŞ

Detaylı

T.C. FIRAT ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ EĞĠTĠM PROGRAMLARI VE ÖĞRETĠM ANABĠLĠM DALI YÜKSEK LİSANS TEZ ÖNERİSİ

T.C. FIRAT ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ EĞĠTĠM PROGRAMLARI VE ÖĞRETĠM ANABĠLĠM DALI YÜKSEK LİSANS TEZ ÖNERİSİ T.C. FIRAT ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ EĞĠTĠM PROGRAMLARI VE ÖĞRETĠM ANABĠLĠM DALI YÜKSEK LİSANS TEZ ÖNERİSİ ÖĞRENCĠNĠN ADI SOYADI: Seda AKTI DANIġMAN ADI SOYADI: Yrd. Doç. Dr. Aysun GÜROL GENEL

Detaylı

GEBELĠĞĠN ÜÇÜNCÜ TRĠMESTERĠNDE GEBELERE VERĠLEN EĞĠTĠMĠN DOĞUM SONU TABURCULUĞA HAZIR OLUġLUK DÜZEYĠ NE ETKĠSĠ

GEBELĠĞĠN ÜÇÜNCÜ TRĠMESTERĠNDE GEBELERE VERĠLEN EĞĠTĠMĠN DOĞUM SONU TABURCULUĞA HAZIR OLUġLUK DÜZEYĠ NE ETKĠSĠ T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ GEBELĠĞĠN ÜÇÜNCÜ TRĠMESTERĠNDE GEBELERE VERĠLEN EĞĠTĠMĠN DOĞUM SONU TABURCULUĞA HAZIR OLUġLUK DÜZEYĠ NE ETKĠSĠ Rükuye BURUCU YÜKSEK LĠSANS TEZĠ HEMġĠRELĠK

Detaylı

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ. SÜREKLĠ EĞĠTĠM UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ FAALĠYET RAPORU

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ. SÜREKLĠ EĞĠTĠM UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ FAALĠYET RAPORU HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ SÜREKLĠ EĞĠTĠM UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ FAALĠYET RAPORU 2012 ĠÇĠNDEKĠLER ÜST YÖNETĠCĠ SUNUġU I- GENEL BĠLGĠLER A- Misyon ve Vizyon.. B- Yetki, Görev ve Sorumluluklar... C- Ġdareye

Detaylı

Pankreas, midenin arkasında karın içine yerleşmiş bir organdır. Gıdaların sindirim ve kullanımında büyük rol alır. Vücut için önemli hormonlar

Pankreas, midenin arkasında karın içine yerleşmiş bir organdır. Gıdaların sindirim ve kullanımında büyük rol alır. Vücut için önemli hormonlar Pankreas, midenin arkasında karın içine yerleşmiş bir organdır. Gıdaların sindirim ve kullanımında büyük rol alır. Vücut için önemli hormonlar üretir. Bunların başında insülin gelmektedir. İnsülin, pankreastan

Detaylı

Gebelikte Beslenme Vitaminler

Gebelikte Beslenme Vitaminler Gebelik döneminizde dengeli bir beslenme alışkanlığı edindiğinizde, sıvıyı bol miktarda aldığınızda, doktorunuzun verdiği demir içerikli preparatları düzenli olarak aldığınızda, normal sınırlar içinde

Detaylı

YÖNETİCİ HEMŞİRELERİN YAŞADIKLARI SORUNLAR VE BUNLARI ETKİLEYEN FAKTÖRLER* Esra BĠLEN ACARER 1, Kerime Derya BEYDAĞ 2

YÖNETİCİ HEMŞİRELERİN YAŞADIKLARI SORUNLAR VE BUNLARI ETKİLEYEN FAKTÖRLER* Esra BĠLEN ACARER 1, Kerime Derya BEYDAĞ 2 YÖNETİCİ HEMŞİRELERİN YAŞADIKLARI SORUNLAR VE BUNLARI ETKİLEYEN FAKTÖRLER* Esra BĠLEN ACARER 1, Kerime Derya BEYDAĞ 2 ÖZET AraĢtırma, çalıģma alanlarında hemģirelik hizmetleri yöneticilerinin yaģadıkları

Detaylı

MUSTAFA KEMAL ÜNĠVERSĠTESĠ BĠLGĠSAYAR BĠLĠMLERĠ UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ

MUSTAFA KEMAL ÜNĠVERSĠTESĠ BĠLGĠSAYAR BĠLĠMLERĠ UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ MUSTAFA KEMAL ÜNĠVERSĠTESĠ BĠLGĠSAYAR BĠLĠMLERĠ UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Mustafa Kemal Üniversitesi

Detaylı

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR GİRİŞ Hasta eğitimi, sağlığı koruyan ve bireylerde davranış değişikliği geliştirmeye yardım eden öğrenim deneyimlerinin

Detaylı

ÖZGÜVEN SAĞLAMA VE DESTEK OLMA. Dyt. Gülay TÜRKMEN

ÖZGÜVEN SAĞLAMA VE DESTEK OLMA. Dyt. Gülay TÜRKMEN ÖZGÜVEN SAĞLAMA VE DESTEK OLMA Dyt. Gülay TÜRKMEN AMAÇ: Annenin kendine güvenini sağlayıp destek olabilmek. Öğrenim hedefleri: Annenin duygularını anlayıp kabul etmeli, Doğru uygulamaları övebilmeli, Az

Detaylı

GÜVENLİ ANNELİK. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 2016

GÜVENLİ ANNELİK. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 2016 GÜVENLİ ANNELİK Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 2016 Bu sunum; Arş. Gör. Dr. Tuğçe Şanver, Arş. Gör. Dr. Can Keskin ve Prof. Dr. Şevkat Bahar Özvarış tarafından hazırlanmıştır.

Detaylı

Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri

Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri Eczacıbaşı Topluluğu kuruluşlarından Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri, Türkiye nin yerinde sağlık ve bakım çözümleri sunan ilk ve en büyük kuruluşudur.

Detaylı

Doğumun Aktif Fazında Uygulanan Hidroterapinin, Doğum Süreci, Anne Memnuniyeti ve Doğum Sonrası Ebeveynlik Davranışı Üzerine Etkisi

Doğumun Aktif Fazında Uygulanan Hidroterapinin, Doğum Süreci, Anne Memnuniyeti ve Doğum Sonrası Ebeveynlik Davranışı Üzerine Etkisi Doğumun Aktif Fazında Uygulanan Hidroterapinin, Doğum Süreci, Anne Memnuniyeti ve Doğum Sonrası Ebeveynlik Davranışı Üzerine Etkisi EBE SEMRA TUNCAY* YRD. DOÇ DR. SENA KAPLAN ** DOÇ.DR. ÖZLEM MORALOĞLU

Detaylı

Dr.Hülya BECERĠR Kanser Erken TeĢhis Tarama ve Eğitim Merkezi(KETEM),Tekirdağ

Dr.Hülya BECERĠR Kanser Erken TeĢhis Tarama ve Eğitim Merkezi(KETEM),Tekirdağ Tekirdağ Kanser Erken TeĢhis,Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) Ulusal Serviks ve Meme Kanserleri Tarama Programı 2009 Yılı Sonuçlarının Değerlendirilmesi Dr.Hülya BECERĠR Kanser Erken TeĢhis Tarama ve Eğitim

Detaylı

Deprem Tehlike Yönetimi ( )

Deprem Tehlike Yönetimi ( ) Deprem Tehlike Yönetimi ( ) Prof. Dr. Murat UTKUCU Sakarya Üniversitesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü 3.4.2016 Murat UTKUCU 1 (Adjustment to Hazard) A. Kayıpların kabulü ve paylaģılması 1. Kayıpların kabulü:

Detaylı

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 213 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2. Bölge Toplantısı TNSA-213 Sonuçları Doç. Dr. Alanur Çavlin Dr. Pelin Seçkiner 5 Şubat 215 Swiss Otel Büyük Efes, İzmir Sunuş Planı Hanehalkı nüfusunun ve kadınların

Detaylı

Halk Sağlığı-Ders 6 Aşırı Doğurganlığın Kontrolü ve İlaçla Koruma

Halk Sağlığı-Ders 6 Aşırı Doğurganlığın Kontrolü ve İlaçla Koruma Halk Sağlığı-Ders 6 Aşırı Doğurganlığın Kontrolü ve İlaçla Koruma Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 Aşırı Doğurganlık Sosyoekonomik koşullar, beslenme ve çevre sağlığı uygun olmayan toplumlarda aşırı doğurganlık

Detaylı