GÖSTERGEBĐLĐM VE BĐR UYGULAMA: KULENĐN ANAHTARI (THE KEY OF THE TOWER)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "GÖSTERGEBĐLĐM VE BĐR UYGULAMA: KULENĐN ANAHTARI (THE KEY OF THE TOWER)"

Transkript

1 T.C. ATATÜRK ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ ĐNGĐLĐZ DĐLĐ VE EDEBĐYATI ANABĐLĐM DALI Selçuk YAZICI GÖSTERGEBĐLĐM VE BĐR UYGULAMA: KULENĐN ANAHTARI (THE KEY OF THE TOWER) YÜKSEK LĐSANS TEZ ÇALIŞMASI TEZ YÖNETĐCĐSĐ Doç. Dr. Mukadder ERKAN ERZURUM 2007

2

3 I ĐÇĐNDEKĐLER Sayfa No: ÖZET I ABSTRACT...II ÖNSÖZ......III GĐRĐŞ GÖSTERGEBĐLĐM..3 2.ANLATININ YAPISAL ÇÖZÜMLEMESĐ GILBERT ADAIR ĐN KULENĐN ANAHTARI ADLI ROMANINA GÖSTERGEBĐLĐMSELBĐR YAKLAŞIM Yüzeysel Düzey Anlatı Düzeyi Anlatının Genel Düzenlenişi Kesitler Söylem Düzeyi Đzleksel Roller Derin Düzey Anlamsal-Mantıksal Düzey Uzam ve Zaman Değerlendirmesi Sonuç Gözlemleri 88 SONUÇ KAYNAKÇA...91 ÖZGEÇMĐŞ....94

4 II ÖZET YÜKSEK LĐSANS TEZĐ GÖSTERGEBĐLĐM VE BĐR UYGULAMA: KULENĐN ANAHTARI (THE KEY OF THE TOWER) Selçuk YAZICI Danışman: Doç. Dr. Mukadder ERKAN SAYFA Jüri : Doç. Dr. Mukadder ERKAN : Yrd. Doç. Dr. Đsmail ÖĞRETĐR : Yrd. Doç. Dr. Melih KARAKUZU Dünyadaki teknolojik ve toplumsal gelişmelere koşut olarak şekillenen yazınsal eleştiri özellikle 20. yüzyılın başlarında çeşitlilik kazanır. Amaçlı ve akılcı düşünce dizgeleri aracılığıyla yola çıkan modernist düşünürler ve sanatçılar, sanat sanat içindir görüşünü benimserler. Başka bir deyişle, bu dönemde yazarlar ve eleştirmenler sanat yapıtını eskiden olduğu gibi dışsal etmenlerle değil, yapı taşı olan dil ve dilbilgisi bağlamında ve içsel işleyişleri açısından ele almaya başlarlar. Bu eğilimin bir sonucu olarak yapısalcılık ve post-yapısalcılık gibi eleştiri yöntemleri ortaya çıkmaya başlar. Giderek dili de parçalayarak gelişen bu dilbilimsel eğilim, zamanla üzerine temellendiği göstergeleri incelemeye ve eleştirmeye başlayıp göstergebilimsel yazınsal eleştiriyi oluşturur. Ferdinand de Saussure ün ortaya attığı gösteren/gösterilen (signifier/signified), dil/söz (langue/parole) gibi kavramların kaynak olduğu, daha sonra gelen dilbilimciler ve eleştirmenlerin bu kavramları geliştirmesiyle, kültür alanına giren bütün davranış ve uğraşları inceleyen göstergebilim, bugün dünyadaki her çeşit anlamlı bütünü ve insanı kuşatan karmaşık anlatılar evrenini daha iyi anlamamızı sağlayacak bir bilim dalı olarak karşımıza çıkar. Bu çalışmada öncelikle göstergebilimsel yazınsal eleştirinin oluşumuna, gelişimine ve temel ilkelerine değinilmiş, anlatının yapısal çözümleme yöntemi açıklanmıştır. Son bölümde ise Gilbert Adair in Kulenin Anahtarı adlı romanına göstergebilimsel bir uygulama olarak yer verilmiştir.

5 III ABSTRACT MASTER THESIS SEMIOTICS AND AN ANALYSIS: THE KEY OF THE TOWER Selçuk YAZICI Supervisor: Assoc. Prof. Mukadder ERKAN 2007, PAGES: 90 Jury : Assoc. Prof. Mukadder ERKAN : Asist. Prof. Đsmail ÖĞRETĐR : Asist. Prof. Melih KARAKUZU Shaped in parallel with the technologic and social developments in the world, literary criticism obtained a variety especially in the early 20 th century. Modernist thinkers and artists who set out with rational purposes adopted the idea of art for the arts sake. In other words, in this period, writers and critics started to analyse the work of art not by external factors as it used to be, but by its internal functions, language and linguistic elements of the work. As a result of this tendency, methods such as structuralism and post-structuralism started to appear. This grammatical inclination which gradually developed by dissolving the language, started to study and criticise the signs on which were based and this trend formed semiotical literary criticism. Semiotics, whose roots date back to Ferdinand de Saussure s terms such as signifier/signified and langue/parole; reshaped by the contributions of following linguists and critics and extended its scope to all cultural attitudes related to culture became a discipline, which helps us to understand every meaningful structure and the universe of complex narrations that surround us. In this study, we firstly aimed at giving basic rules of semiotic literary criticism, its formation and development and explaining the process of structural analysis of narrative. In the last part, we employed a semiotic approach to Gilbert Adair s The Key of the Tower.

6 IV ÖNSÖZ Eskiçağdan günümüze birçok felsefeci, bilim adamı ve hekim gösterge ile ilgili çeşitli fikirler üretmiştir. Bu fikir üretimi daha çok göstergeleri inceleme biçiminde olmuştur. Ancak insanların kullandıkları göstergelerin incelenmesi uzun bir süre dil incelemesi ile karıştırılmıştır. Dil felsefesi ve daha sonra dilbilim olarak adlandırılacak dillerin genel kuramı bu incelemeyi içinde barındırmıştır. Göstergeleri inceleyen bilim dalı olarak adlandırılan ve Türkçe de göstergebilime karşılık gelen semiyoloji, Avrupa ve A.B.D de on dokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru eşzamanlı olarak ortaya çıkmıştır. John Locke un semiyotik terimini kullanarak genel göstergeler kuramını oluşturmaya çalışan ilk kişi A.B.D li Charles Pierce olmasına rağmen göstergebilimi bir bilim dalı olarak öneren Đsviçreli Ferdinand de Saussure olmuştur. Roland Barthes ın çalışmaları ile kuramlaşan göstergebilim, giderek bir çözümleme yöntemi olarak kabul görmüş ve kısa sürede çok değişik alanlara uygulanmaya başlamıştır. Emile Benveniste, Roman Jakobson, Vladimir Propp ve Algirdas Julien Greimas bu türden çalışmalar yapmışlardır. Bu çalışmada göstergebilimin tarihçesi, çözümleme yöntemleri ve bir çözümleme örneği ortaya konmuştur. Birçok zorluğu da beraberinde taşıyan bu tez çalışması boyunca gerek maddi gerek manevi hiçbir desteğini benden esirgemeyen, kusurlarımı her zaman düzelterek bu çalışmanın her aşamasında bana yol gösteren ve yardımcı olan değerli hocam Doç. Dr. Mukadder ERKAN a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca desteklerini esirgemeyen Prof. Dr. Đbrahim YEREBAKAN a, Prof. Dr. Kamil AYDIN a, Yrd. Doç Dr. Đsmail ÖĞRETĐR e, Yrd. Doç. Dr Ahmet BEŞE ye, Yrd. Doç. Dr. M. Fikret ARARGÜÇ e ve bütün hocalarıma teşekkür ederim. Son olarak da bana gösterdikleri sabırdan ötürü değerli meslektaşlarıma ve aileme minnettarım.

7 1 GĐRĐŞ Dünyadaki teknolojik ve toplumsal gelişmelere koşut olarak şekillenen yazınsal eleştiri geleneği, özellikle yirminci yüzyılın başlamasıyla birlikte ivme kazanmıştır. Daha önce belli başlı akımlar bir dönemi kapsarken bundan böyle belirli düşünürler tarafından benimsenen birçok akım ortaya çıkmıştır. Bu akımların sayısal olarak çok oluşu ve birbirlerine benzemeleri, onların modernizm çatısı altında değerlendirilmelerine yol açmıştır. Akımların sayıca fazlalığı, düşünürlerin, modernist dünyanın yaşamın içinde anlamını yitirmesinden ötürü, bu anlamı insan yaşamına geri yükleyebilecek seçenekler arayışında olmalarından kaynaklanmaktadır. Amaçlı ve akılcı düşünce dizgeleri aracılığıyla yola çıkan modernistler, sanat sanat içindir görüşünü benimserler. Bu dönemde yazarlar ve eleştirmenler sanat yapıtını, eskiden olduğu gibi dışsal etmenlerle değil, dil ve dilbilgisi bağlamında ele alıp incelemeye başlamışlardır. Başka bir deyişle, artık yazınsal eleştirinin temelinde yazar değil, eserin kendisi yapısıyla yer almaktadır. Kültüre, sanata ve çeşitli bilim dallarına uyarlanabilen bu yöntemin kaynağı, yirminci yüzyılın en önemli dilbilimcilerinden Đsviçreli Ferdinand de Saussure ün kurduğu yapısal dilbilimdir. Saussure ve Rus Biçimcileri diye adlandırılan topluluk, hemen hemen aynı zamanlarda ve birbirlerinden bağımsız olarak yapısalcı yaklaşımın bazı temel ilkelerini yazınsal eleştiri alanına sunmuşlardır. Bu görüşlerin etkisiyle yazınsal yapıtların içeriği ve yazarları yerine biçimine önem verilmeye başlanmıştır. Bu eğilimlerin bir sonucu olarak yapısalcılık ve göstergebilim gibi eleştiri yöntemleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Giderek dili de parçalayarak gelişen bu dilbilimsel eğilim, zamanla onu da meydana getiren ve iletişimi sağlayan göstergeleri incelemeye ve eleştirmeye başlamış ve göstergebilimsel yazınsal eleştiriyi oluşturmuştur. Saussure ün ortaya attığı gösteren/gösterilen (signifier/signified), dil/söz (langue/parole) gibi ikili karşıtlardan oluşan kavramlar, kendinden sonra gelen dilbilimciler ve eleştirmenler tarafından geliştirilerek göstergebilimsel eleştirinin temelini oluşturmuşlardır. Bu tez çalışmasının ilk bölümünde, göstergebilimin kaynağı olarak kabul edilen Saussure ve yapısal dilbilime, Rus Biçimcilerine ve göstergebilimin oluşum ve gelişim evresine katkısı bulunan diğer isimlere değinilecektir. Đkinci bölümde,

8 2 göstergebilimsel yöntem ve yöntemleriyle yazınsal eleştiriye katkı sağlayan isimler üzerinde durulacaktır. Tez çalışmamızın son bölümünde ise, Gilbert Adair in Kulenin Anahtarı adlı romanı göstergebilimsel bir bakış açısıyla çözümlenecektir.

9 3 1. GÖSTERGEBĐLĐM Yirminci yüzyıl, dil bilimlerinin doruk noktasına ulaştığı bir dönem olarak tanımlanabilir. Bu yüzyılda dil bilimleri alanında gerçekleştirilen öncü araştırmalar, yalnızca doğal dillerin yapısına ilişkin çözümleme ve betimleme yöntemlerinin düzenlenmesine yol açmakla kalmamış, doğal diller dışındaki öbür anlamlı dizgelerin ve anlamlı bütünlerin yapısını, oluşumunu çözümleyebilecek, yorumlayabilecek yaklaşımların da geliştirilmesine katkıda bulunmuştur. 1 Bu yüzyılın başındaki yapısalcı, biçimci, dilbilimci, yaklaşımlar ve yöntemler göstergebilimsel eleştirinin kaynağını oluşturmuştur. Bu bağlamda bu yaklaşımların yakından incelenmesi gerekmektedir. Yapısalcılık, adından da anlaşılacağı üzere, incelenecek nesnenin yapısına yönelmektir; yüzeydeki bir takım fenomenlerin altında, derinde yatan bazı kuralların ya da yasaların oluşturduğu bir sistemi, yapıyı aramaktır. 2 Saussure ve Rus Biçimcileri nin görüşleri doğrultusunda şekillenen bu yöntemin çeşitli uygulama alanlarına yansıyan genel tarihsel oluşumunda üç belirleyici etken söz konusudur. Bunlar, Saussure, Rus Biçimcileri ve Prag Okulu dur. Đlk olarak yapısalcı yöntemin kökenini oluşturan dilbilimsel yaklaşım ve kavramlardan bahsetmek faydalı olacaktır. Yapısalcılığın kökenini oluşturan ilk kaynak konusunda hemen tüm eleştirmenler birleşmektedirler yılları arasında yaşamış olan Saussure ün ölümünden sonra öğrencileri tarafından ders notlarının Genel Dilbilim Dersleri (Cours de Lingiustique Generale) adı altında yayımlaması ile dilbilimde yeni bir dönem başlamıştır. Saussure ü yirminci yüzyılın en önemli düşünürlerinden biri haline getiren bu yapıt, yalnızca dilbilimsel araştırmalar için değil, birçok bilim dalı için de vazgeçilmez bir kaynak haline gelmiştir. Yirminci yüzyılın genel dilbilim anlayışına kadar, dil olgusunu dilbilimciler bir sözcükler dizisi olarak tanımlıyorlardı. Bu tanımlama, bir dilin bütün sözcüklerini bilen birinin o dili bildiği anlamına gelmekteydi. On dokuzuncu yüzyıldaki çalışmalar da sözcüklerin tarihçesi gibi konulara yoğunlaşmıştı. Saussure, dilin tarihsel 1 Rifat, Mehmet, 20. Yüzyılda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramları:Tarihçe ve Eleştirel Düşünceler, Yapı Kredi Yayınları, Đstanbul, 2005, s Moran, Berna, Yazın Kuramları ve Eleştiri, Đletişim Yayınları, Đstanbul, 2003, s. 186.

10 4 boyutuyla beraber dizgesel boyutu da olduğunu öne sürmüş ve dizge anlayışının içerdiği ve çağdaş dilbilimin dil olgusuna yaklaşımının temel unsurlarını oluşturacak olan ilkeleri ileri sürmüştür. 3 Saussure ün dil olgusuna yaklaşımının temelinde dizge kavramı yatmaktadır. Bu kavram daha sonraki araştırmacılar tarafından yapı kavramı ile değiştirilmiş ve yapısalcılığın temel kavramı olarak benimsenmiştir. Dizge kavramıyla ilgili Tahsin Yücel şunları söylemiştir: Dizge doğrudan doğruya kavranabilen, elle tutulur bir nesne, bir töz değil, bir biçimdir her şeyden önce. Doğa bilimleri ele alacakları nesneleri önlerinde hazır bulurlar, ama dili, dil-yetisini kavramak isteyen bilim adamının önünde böyle bir nesne yoktur, elle tutulur bir nesne olarak değil, ögeleri arasındaki farklılıklar, karşıtlıklar yoluyla kavrayabilir onu. Bu gözlemi Saussure ün ünlü benzetmelerinden biriyle örneklendirmek gerekirse, her gece saat 23 te Cenevre den kalkan Cenevre-Paris ekspresinin vagonları da, görevlileri de sık sık, belki de her gün değişebilir; bu nedenle Cenevre-Paris ekspresi derken, hep aynı tren değildir söz ettiğimiz, her yıl saat 23 te Cenevre garından kalkan 365 treni tek bir gerçeğin karşılığı sayarak böyle konuşuruz [ ] Dil konusunda da böyle: her öge bir dizgeye bağlanır, her öge bir dizgeyi varsayar. Bunun için, Saussure dilsel birimi bir değer, dili de ögeleri kendi başlarına bir gerçeklik taşımayan, ancak başka ögelerle kurdukları bağıntılar içinde kavranabilen bir göstergeler dizgesi olarak tanımlar. 4 Saussure dilin bir dizge olarak değerlendirilmesi ve incelenmesi yolundaki görüşünü ikili karşıtlıklardan oluşan bir dizi kavram yoluyla açıklamıştır. Yapısalcılığın özel kavramları olarak kullanıldığı dillere yerleştirilen bu kavramlar şöyle açıklanabilir: 1. Dil (langue)/söz (parole): Saussure dil yetisini iki bölümde incelemiştir. Özü bakımından toplumsal olan dil, temel bölümde yer alır. Đkincil değerde olan bölümü de söz olarak belirtmiştir: 3 Yüksel, Ayşegül, Yapısalcılık ve Bir Uygulama, Gündoğan Yayınları, Ankara, 1995, s Yücel, Tahsin, Yapısalcılık, Ada Yayınları, Đstanbul, 1981, s. 21.

11 5 Dil, tek tek bireyleri değil, bütün toplumu ilgilendiren bir olaydır; bireyüstü bir dizgedir, bir soyutlamadır. Ancak bu dizgenin varolmasıyla insanlar arasında bir bildirişim kurulur. Buna karşılık söz, dil dizgesinin özel ve değişken gerçekleşme biçimidir; daha doğrusu dilin somut kullanımıdır. Dil toplumsaldır (bellek olgusu), söz bireyseldir (yaratma olgusu). Bireysel söz, çok sayıda değişiklik gösteren bir olgudur. Bu nedenle Saussure bireyüstü ortak bir dizge olan dilin işleyiş kurallarına ulaşmaya çalışır. Bu da ancak somut konuşma biçimlerini inceleyerek olanaklıdır, dilin dizgesi yine sözlerin incelemesinden çıkartılır. 5 Saussure dili sözden ayırmakla yalnızca toplumsal olguyu bireysel olgudan değil, görevsel olanı (dil), görevsel olmayandan (söz); kuralı (dil) da uygulama biçiminden (söz) ayırmıştır. 6 Saussure, konuşmaktan ya da nesneyi yorumlamaktan çok dil üzerine yoğunlaşmıştır. Onun görüşlerinin temelinde dil/söz ayrımı yatar. Sausure ün nesne ve dil arasındaki ilişki konusunda geleneksel bakış açısına meydan okuması dil ve söz arasında yaptığı ayrımdan da anlaşılabilir Eşzamanlı (synchronic)/artzamanlı (diachronic) yaklaşım: Saussure ün dilbilim çalışmalarına ilişkin ikincil öncelikli ayrımı eşzamanlılık ve artzamanlılık kavramlarıdır. Eşzamanlı dilbilim, bir dilin tüm durumu nun tek bir zaman düzlemi üstünde incelenmesi, dildeki zamandaş ögeler arasında söz konusu olan bağıntıların belirlenmesidir. Sözgelimi; 1071 Alparslan dönemi Türkçesi, 1453 Fatih dönemi Türkçesi, 1923 Cumhuriyet dönemi Türkçesi gibi belirlemeler bu dönemlerin herhangi birinde kullanılan Türkçe ye eş zamanlı bir yaklaşımı göstermektedir. Artzamanlı dilbilim de ise dilin belirli bir ögesinin zaman içinde incelenmesi, sözgelimi, zaman içinde bir ögenin yerine başka bir ögenin geçme olgusunun belirlenmesidir. Örnek olarak; edgü 8.yy., eygü 12.yy., eyü 13.yy., eyi 5 Rifat, Mehmet, Dilbilim ve Göstergebilimin Çağdaş Kuramları, Düzlem Yayınevi, Đstanbul, 1990, s Yüksel, Agy., s West, David, An Introduction to Continental Philosophy, Polity Press, Cambridge, 1996, s. 164.

12 6 18.yy., iyi 20.yy sözcüklerinin tarih ve zaman akışı içinde ele alınarak incelenmesi art-zamanlı bir yaklaşımı göstermektedir. 8 Saussure, bu iki yaklaşımdan eşzamanlı yaklaşımın birincil önemde olduğunu vurgulamıştır çünkü dilin yapısı eşzamanlıdır ve dil dizgesindeki bağıntılar eşzamanlı bir bağımlılık içindedir. Saussure ün dile ilişkin yapmış olduğu artzamanlı ve eşzamanlı olgular arasındaki ayrım ve dizge anlayışı bağlamında eşzamanlı yaklaşıma öncelik tanıması, yapısal dilbilimin temel ilkelerinden birini oluşturmaktadır Dizimsel (syntagmatic)/dizisel (paradigmatic) bağıntılar: Dizimsel bağıntılar, aynı söz zinciri içinde var olan birimler arasındaki bağıntılardır; dizisel (çağrışımsal) bağıntılar ise bir söz zincirinde birbirinin yerini alabilecek birimler arasındaki bağıntılar olarak tanımlanır. Başka bir deyişle, her dilsel birim, konuşucuda ya da dinleyicide başka özellikler çağrıştırır. 10 Saussure ün bu konuda verdiği örneği ele almak gerekirse, 19 sayısı dizimsel olarak 10 ve 9 sayılarıyla, çağrışımsal olarak da 18 ve 29 sayılarıyla karşılıklı bir bağımlılık ilişkisi içindedir; her sözcüğün üç çeşit çağrışım alanı vardır: a. Sözcükler arasındaki biçimsel çağrışımlar (dal, döl, dil, dol, dul); b. Đçlemler (sense) arasındaki anlam çağrışımları (sevmek, hoşlanmak, tad almak, tutulmak); c. Aynı sözcük ailesinin üyeleri arasındaki biçim ve anlam çağrışımları (yazı, yazar, yazmak, yazgı, yazın) Dizisel ya da dizimsel yaklaşım yapısal çözümlemede birçok yapısalcı araştırmacı ve kuramcının çalışmalarına yansımaktadır Gösterge (sign): Gösteren (signifier)/gösterilen (signified): Saussure e göre dilsel yapıların temel ögesi göstergedir ve bir kavramla bir işitim simgesini birleştirir. Örneğin, ağaç sözcüğü bir dilsel gösterge olarak ele alınırsa, bu göstergede ağaç sesi gösteren, ağaç kavramıysa gösterilen olarak tanımlanır. Anlam gösteren ile gösterilen arasındaki bağıntıdan doğar. Bu göstergeler saymacadır, örneğin; ağaç kavramı her dilde başka seslerle ve sözcüklerle belirtilebildiğine göre, dilsel göstergelerin mantıksal bir temele dayandıkları 8 Yüksel, Agy., s Yüksel, Agy., s Rifat, 1990, s Yüksel, Agy., s. 25.

13 7 söylenemez. 12 Başka bir deyişle, biçim veya ses gösterenken, içerik ya da düşünce gösterilendir. Saussure e göre, hem gösterilen hem de gösteren, bir konuşma topluluğu tarafından dış dünya hesaba katılmadan yaratılmış ve gelenekselleştirilmiştir. 13 Saussure, gösteren ve gösterilen arasındaki bağıntıyı şu ünlü benzetmesiyle açıklamıştır: Dil bir kâğıda benzetilebilir. Düşünce kâğıdın ön yüzü, ses ise arka yüzüdür. Kestiniz mi ikisi de kesilir. Dilde ne ses düşünceden ne de düşünce sesten ayrılabilir. 14 Saussure ün sonradan yapısal dilbilim adını alacak olan dilbilimsel çalışmalara yaptığı katkılar, çeşitli alanlarda yapısalcı kuram ve yapısalcı uygulama bağlamında geçerliliğini sürdürmüştür ve başka alanlarda yapılan yapısal çalışmaların da yöntemsel çıkış noktalarını oluşturmuştur. Fransız dilbilimci Benveniste ( ) karşılaştırmalı dilbilgisi, filoloji ve genel dilbilim alanındaki çalışmalarıyla çağdaş dilbilim tarihi içinde önemli bir yere sahiptir. Saussure den ve Prag Dilbilim Çevresi nden etkilenmiştir. Antoine Meillet nin derslerini takip eden Benveniste, Hint-Avrupa dilleri üstüne yaptığı karşılaştırmalı çalışmalardan elde ettiği bilgileri dilbilime uygulamıştır. Saussure ün gösterge kuramını irdelemiş ve gösteren ile gösterilen arasındaki bağıntının nedensiz değil de zorunlu olduğunu ileri sürmüştür. Bütüncül bir kuram oluşturmamakla birlikte yapısalcı akımın içinde yer almış ve Saussure öğretisinin gelişimine büyük ölçüde katkıda bulunmuştur. Genel Dilbilim Sorunları (Problèmes de linguistique générale) adlı yapıtında Benveniste, Saussure sonrası dilbilimin gelişimini, ortaya çıkan çeşitli kuramları incelemiş ve Saussure öğretisini yorumlamıştır. Yapısalcılığın temel dayanağını oluşturan yapı kavramının tarihçesini yazmış ve dizge içinde bağıntı kavramıyla sıkı ilişkisini vurgulamıştır. Amerika ve Avrupa dilbilimlerinde bu kavramın farklı biçimlerde algılandığını belirtmiştir. Hint-Avrupa Dilinde Adların Oluşumunun Kökeni (Origines de la formation des noms en indo-européen) diğer önemli yapıtıdır. 12 Yücel, Agy., s Kantarcıoğlu, Sevim, Literary Criticism: The Major Literary Movements in Western Literatures, Hatiboğlu Yayınevi, Ankara, 1997, s Yüksel, Agy., s. 26.

14 8 Yapısalcılığın oluşumuna önemli derecede katkısı bulunan diğer bir faktör de biçimcilik (formalizm) akımı ve bu akımla özdeşleşen Rus Biçimcileri dir. Yazınsal eleştirinin yapısal bir yaklaşım benimseyerek yazınbilimin gelişmesine katkı sağladığı 1960 lı yıllarda, özellikle Avrupa da, Rus Biçimciler ve bu topluluğun görüşlerinden, özellikle de çeşitli metin türleri hakkında ortaya attıkları ilkelerden yoğun bir biçimde söz edilmeye başlanmıştır. Özellikle 1965 te Tzvetan Todorov un, Rus Biçimciler in yazılarından oluşan Yazın Kuramı (Théorie de la Litterature) adlı kitabının yayımlanması ile Avrupa da kendinden söz ettiren bu akım, karşı düşüncede olanların verdiği kötüleyici isimle biçimcilik, yılları arasında Rusya da ortaya çıkmış yazınsal eleştiri akımına verilen addır ve Leningrad ve Moskova da faaliyet gösteren bir araştırmacılar topluluğunun ürünüdür. 15 Biçimci öğreti, yapısal dilbilimin ya da en azından Prag Dilbilim Çevresi nin temsil ettiği akımın kaynağında yer alır. Göstergebilimin kaynağını oluşturan yapısal eleştiride önemli bir yer tutan bu akımın temsilcilerinin çalışmalarından bahsetmek faydalı olacaktır. Rus Biçimciliği yazın alanındaki toplumsal ve simgeci bakış açısına tepki olarak ortaya çıkmıştır. Biçimsel yöntemin temsilcileri, sık sık değişik bakış açılarından dolayı suçlanmışlardır. Anlaşılmaz ya da yetersiz bulunan ilkelerinden veya estetik, ruhbilim, toplumbilime kayıtsızlıklarından dolayı eleştirilmişlerdir. Aslında, bunlar, bir bakıma yerinde eleştiriler olarak değerlendirilebilir; çünkü Rus Biçimcileri kendilerinden önce akademik araştırmaların çıkış noktasını oluşturan estetik, ruhbilimsel ve tarihsel ölçütlere karşı çıkarak, felsefe çıkışlı estetik kuramlardan bağımsız, yazın yapıtının yalnızca kendisi için incelendiği bir eleştirel yaklaşım getirmek istiyorlardı. 16 Biçimciler e göre, yazınbilimin konusu, yazınsal nesneleri bütün diğer nesnelerden ayırt eden özgül nitelikleri incelemek olmalıdır; bu inceleme söz konusu yazınsal nesnenin ikincil nitelikli özellikleri bakımından öbür bilimler 15 Rifat, 1990, s Yüksel, Agy., s. 34.

15 9 tarafından yardımcı bir inceleme konusu yapılabilme bahanesi ve hakkı gibi bir gerçeğe bağlı kalınmadan sürdürülmelidir. 17 Rus Biçimcileri ile yapısalcılık arasında köprü kuran Roman Jakobson, bu konuda şunları söylemiştir: Yazın biliminin konusu yazın değil, yazınsallıktır, yani belli bir yapıtı yazınsal yapıt kılan şeydir. Ne var ki, günümüze kadar gelmiş olan yazın tarihçilerini, birini tutuklamak isteyip de o kişinin odasında bulduğu her şeyi alıp götüren ve hatta yan sokaktan geçen insanları da yakalayıp götüren polise benzetebiliriz daha çok. Gerçekten de yazın tarihçileri her şeyden yararlanıyorlardı: Kişinin yaşamından, ruhbilimden, siyasetten, felsefeden. Böylece bir yazın bilimi yerine, tam oluşmamış dalların bir yığışımı meydana getiriliyordu. Bu konuların her birinin ayrı bir bilim dalına, felsefe tarihine, kültür tarihine, ruhbilime, vb.ne bağlandığı, bu bilim dallarının da yazınsal olguları ikinci dereceden, yetersiz belgeler olarak da kullanabilecekleri unutulmuştu sanki. 18 Bu kopma, özellikle estetikten kopuş, sanat üstüne bütün çağdaş incelemeleri az çok belirleyen bir olgudur. Bu incelemeler, güzel ve sanatın anlamı sorunları gibi birçok genel nitelikli sorunu bir kenara bıraktıktan sonra, sanat yapıtının incelenmesi ile ortaya çıkan somut sorunlar üzerinde yoğunlaşmıştır. Sanatsal biçimin ve evrimin anlaşılması sorunu yeniden tartışma konusu olurken, genel estetiğin kabullendirmeye çalıştığı öncüllerden uzak durulmuştur. Bu sorunun ardından sanat tarihi ve kuramı ile ilgili birçok somut sorun ortaya çıkmıştır. Bu gelişmelerin etkisiyle biçimsel yöntem, yöntembilimsel özellikleri ile değil de sanatın yorumlanması ve incelenmesi ile dikkatleri çekmiştir. 19 Simgeci yaklaşımı geçerli olamayacak oranda izlenimci ve öznel bulan biçimciler, nesnel ilkeler üzerine kurulmuş bir eleştiri yaklaşımını oluşturmak amacını gütmekteydiler. Bu nedenle, Saussure ü izleyerek, incelemenin özgül 17 Todorov, Tzvetan, Yazın Kuramı: Rus Biçimcilerinin Metinleri, çev: Mehmet Rifat, Sema Rifat, Yapı Kredi Yayınları, Đstanbul, 2005, s Todorov, Agy., s Todorov, Agy., s. 32.

16 10 nesnesini diğerlerinden ayırmışlar ve eşzamanlı bir yaklaşımla yalnızca yazının yazınsallığı, şiirin şiirselliği üzerinde yoğunlaşmışlardır. 20 Yukarıda içeriğinden bahsettiğimiz biçimci öğreti 1915 te Moskova da kurulan Dilbilim Çevresi ile 1917 de Petersburg da (Leningrad) kurulan Opoyaz ın (Şiir Dilini Đnceleme Derneği) çalışmaları etrafında şekillenmiştir. Jakobson, Petr Bogatyrev ve Grigorii Vinokur tarafından kurulan Moskova Dilbilim Çevresi, dil incelemelerine yeni yaklaşımlar getiren ve şiirsel dili, geniş bir araştırma alanı olan dilbilimin parçası olarak gören en önemli dilbilimcileri bünyesinde birleştirmiştir. Moskova Dilbilim Çevresi üyeleri Rus şiiri ile folkloru arasına kesin çizgiler çizerek, pratik dil ile şiir dilini birbirinden ayırmışlardır. Viktor Sklovsky, Boris Eikhenbaum, Lev Jakubinski, Osip Brik ve Boris Tomashevsky gibi isimlerin yer aldığı Opoyaz da, Moskova Dilbilim Çevresi ile yakın bir işbirliğine girerek çalışmalar yürütmüştür. Rus Biçimciler in önde gelen yazarlarından Sklovsky, biçimcilerin sanat yapıtlarında biçime önem verme nedenlerini, simgeci akımın sanat imgelerle düşünmektir ifadesine karşı çıkarak açıklamıştır. Rus Biçimciler in önde gelen isimlerinden Eikhenbaum, Sklovsky nin Teknik Olarak Sanat (Art as Technique) adlı yazısını biçimci öğretinin bildirisi olarak yorumlamıştır. Sklovsky nin yazısı, simgeci akımın şairleri ve eleştirmenleriyle özellikle Potebnya ile bir polemikle başlar. Bu yazıda biçimciler ile Potebnya arasındaki ayrım ve buna bağlı olarak biçimcilerin ilkeleri ile simgeciliğin ilkeleri arasındaki fark açıkça görülmektedir. Sklovsky bu yazısında şiir dili ile gündelik dilin aynı şey olmadığını, şiir dilinin düzyazı dilinden, kuruluşunun algılanabilir olma özelliği ile ayrıldığını yineler. 21 Sklovsky ye göre: Daha önce birçok kez algıladığımız nesneleri tanıdığımızı var sayarak yüzeyden algılamaya başlarız bir süre sonra; başka bir deyişle, önümüzde duran nesneyi gördüğümüzü sanırız ama görmeyiz. Bu yüzden de o nesne üstüne bir şey söyleyemeyiz; kısacası nesnenin içeriksel boyutlarını gitgide kısıtlarız. Oysa nesne, sanat yoluyla, alışılagelmiş yüzeyden algılamanın ötesindeki gerçekliğini duyurabilir 20 Yüksel, Agy., s Lodge, David, Modern Criticism and Theory, Longman, New York, 1990, s. 15.

17 11 bize. Sanat, nesneleri tanımamız için değil görmemiz için, taşı daha taş kılmak için vardır; bu da bir içerik değil, bir biçim sorunudur. 22 Sklovsky, nesnelerin gerçekliğinin sanat yoluyla duyurulması için gerekli olan iki yaklaşımdan bahsetmiştir; biçime ağırlık verilmesi ile algılama sürecini uzatmak ve nesneyi, algılayana yabancılaştırma yoluyla, nesnenin ilk kez görülüyormuş gibi algılanmasını sağlamak. Bu iki yaklaşım Bertolt Brecht in ünlü yabancılaştırma (alienation) kavramından doğrudan etkilenmiştir. 23 Sklovsky bu iki yaklaşımın en başarılı uygulamasının Đngiliz romancı Lawrence Sterne ün Tristram Shandy adlı yapıtında gerçekleştirildiğini ifade etmiştir. Sterne bu romanında, okurun yasallaşmış biçimleri algılama alışkanlığından gelen geleneksel beklentileri sürekli yıkarak, okurun yapmak istediği geleneksel tepkileri bozarak, yapıtının farklı biçimde algılanmasını sağlamıştır. 24 Sklovsky nin roman kuramı üstüne yaptığı çalışmalar, Tristram Shandy ile sınırlı kalmamıştır; masallar, Cervantes in Don Quixote u ve Tolstoy un yapıtları gibi çok değişik örneklere dayanarak kompozisyona (düzeyleyim) özgü tekniklerin varlığını ve bunların genel biçimsel tekniklerle bağlarını göstermiştir. Sklovsky nin Konunun Kuruluş Teknikleri ile Genel Biçim Teknikleri Arasındaki Bağ adlı incelemesinde bu türden noktalar ele alınmıştır. Önce, konuya ilişkin kompozisyon tekniklerinin varlığı birçok örnekle doğrulanmış, ardından da konuyla ilgili geleneksel anlayış değiştirilmiştir. Böylece sujet kavramı, fabula kavramıyla örtüşmeden yeni bir anlam kazanmış ve sujetin kompozisyon kuralları, yazınsal yapıtların özgül niteliği olarak, biçimsel incelemenin alanına girmiştir. 25 Sklovsky görüşlerinin çoğunu Razonov, Atın Yürüyüşü, Yazın ve Sinema, Üçüncü Fabrika, Hamburg Hesabı gibi kısa tartışma denemeleri içeren derlemelerde ve yalnızca yazın sorununu ele aldığı Düzyazı Kuramı Üstüne, Tolstoy un Savaş ve Barış ında Gereçler ve Biçim gibi kitaplarında ortaya koymuştur. Daha sonra bütünüyle kurmaca metin üretimine ve tarihsel 22 Yüksel, Agy., s Selden, Raman, Widdowson, Peter, A Reader s Guide to Contemporary Literary Theory, The University Press of Kentucky, Kentucky, 1993, s Yüksel, Agy., s Todorov, Agy., s. 32.

18 12 romanlar üstüne yoğunlaşmış; Marco Polo ve Minin ve Pojarski romanlarından sonra 1950 li yıllarda tekrar yazınsal eleştiriye dönmüştür. Rus Biçimciler in önde gelen simalarından birisi de Opoyaz ın kurucularından olan Eikhenbaum dur. Yazın tarihçisi olan Eikhenbaum Leningrad Üniversitesi nde yazınbilim dersleri vermiştir. Eikhenbaum biçimin önemini anlatı türü bağlamında, olay örgüsünün kuruluşunun biçimselci incelemenin doğal konularından birisi olduğunu; bunun da olay örgüsünün anlatı eyleminin temel özelliğini oluşturmasından kaynaklandığını açıklamıştır. Öykü, anlatının sadece hammaddesidir, buna karşılık olay örgüsü anlatının özel bir biçimlendirilişidir. Olay örgüsü (biçim), öyküdeki olayları (içerik) seçen ve düzenleyendir. Kısacası içerik ve biçim bütünün birbirinden ayrılmaz ögeleridir. 26 Rus Şiirinin Ezgiselliği, Anna Ahmatova, Yazın ın Đçinden, Yazın ve Benim Süreli Yayınım, Eikhenbaum un biçimcilik döneminde yazdığı başlıca yapıtlarıdır lu yıllarda özellikle Rus klasiklerinin yayınıyla ilgilenen Eikhenbaum, uzun yıllar iki Rus yazarı Lermontov ve Tolstoy üzerine çalışmış ve bu konuda Tolstoy, Lermontov ve Lermontov Üstüne Đncelemeler adlı kitapları yayımlamıştır. Yazın tarihi ve kuramına katkıda bulunan diğer Rus Biçimcileri nden ve yapıtlarından bahsetmek gerekirse, yazın tarihçisi ve kuramcısı Tomashevsky ilk akla gelenlerdendir. Tomashevsky, Puşkin de şiirsel veznin istatistik çözümlemelerini yaparak yazın incelemelerine başlamıştır. Şiir Üstüne adlı derlemesinde bu çalışmalarına yer vermiştir. Rus Dize Kurma Tekniği ve Yazın Kuramı adlı yapıtları biçimcilik dönemiyle bağdaştırılmıştır. Önce yazına ilişkin istatistik incelemeleri alanında, daha sonraları da şiirin ve biçimin incelenmesi konularında dersler vermiştir. Hayatı boyunca Puşkin in yapıtları üstüne çalışmış ve bu konuda birçok yapıt vermiştir. Son kitapları olan Şiir ve Dil ve Biçimbilim ve Dize Kurma Tekniği ölümünden sonra öğrencileri tarafından yayımlanmıştır. Biçimci hareketin düzenleyicisi ve esinleyicisi olmasına rağmen yazın türünde bir yapıt bırakmayan Osip Brik, yılları arasında Rus yazın tarihi dersi veren ve Dostoyevski ve Gogol, Şiir Dilinin Sorunu ve Eskilikçiler ve Yenilikçiler adlı yapıtları biçimcilik ile bağdaştırılan Yuri Tinyanov ve 26 Yüksel, Agy., s. 36.

19 li yıllarda J. Baudouin de Courtenay ve Saussure ün görüşlerinden etkilenen ve biçimcilik döneminde Gogol ve Doğal Okul, Rus Doğalcılığının Evrimi ve Yazınsal Düzyazı Üstüne kitapları yayımlanan Viktor Vinogradov biçimcilik akımında adı geçen diğer isimlerdir. Rus biçimcilik akımı, yazın yapıtının eleştirisi bağlamında ileri sürülen sorulara yanıt bulamadan sona ermiştir. Buna karşın, etkin oldukları süre zarfında Rus Biçimcileri yazın yapıtını kendi içinde inceleme ilkesiyle, yazın yapıtının biçimsel yanına odaklanmasıyla ve yapıtı izlek birimlerine indirgeme gibi metotlarla, Saussure le hemen hemen aynı anda ve birbirlerinden bağımsız olarak yapısal yaklaşımın bazı temel ilkelerini yazınsal eleştiri alanına sunmuşlardır. 27 Terence Hawkes biçimcilik konusunda şunları söylemiştir: Biçimselci eleştiriyi oluşturan ve onu yapısalcılığa bağlayan, yazın ın bir çeşit dil, kendi kendini yöneten, iç tutarlığı olan, kendini sınırlayan, kendini düzenleyen ve açıklayan bir yapı olarak kavranmış olmasıdır. Biçimci yaklaşımın nesnesi olan yazınsal dizge, Saussure ün kullandığı anlamda dil, bireysel yazın yapıtı ise yazın yasalarına göre üretilmiş söz dür. Biçimci eleştirinin görevi ise bireysel yapıtın genel yazınsal dizge içinde ürettiği yeni değişkenleri algılamak ve açıklamaktır. 28 Rus Biçimciler in ortaya attığı yazınsal yaklaşım Rusya da etkisini yitirdikten sonra Prag Okulu Çevresi nde geçerlilik bulmuştur yılında Prag da Vilém Mathesius, Bohumil Trnka, Josef Vachek, Bohuslav Havranek ve Jan Mukarovski gibi Çek bilim adamları dil sorunlarını tartışarak çalışmalar başlatmışlardır. Jakobson ve Nikolay Trubetskoy gibi Rus araştırmacıların da bu topluluğa katılmasıyla Prag Dilbilim Çevresi kurulmuştur. Önce şiir ve yazın sorunları üzerinde duran Prag Okulu yapısalcıları daha sonra tiyatro, sinema, görsel sanatlar ve müzik üzerine de çalışmalar yapmışlardır. Prag Dilbilim Çevresi nde toplanan Rus biçimciler bu topluluğu önemli ölçüde etkilemiştir. Prag Dilbilim Çevresi nin önemli isimlerinden olan Mukarovsky, bu topluluğun kaynaklarından söz ederken dilbilim alanında Saussure ün, yazın 27 Yüksel, Agy., s Yüksel, Agy., s. 36. Ayrıca bkz. Hawkes, Terence, Structuralism and Semiotics, s. 72.

20 14 kuramı alanında da Rus Biçimciler in büyük ölçüde etkisinden bahsetmiştir. 29 Böylece, yapısalcılığın oluşumunda etkili olan üç ana kaynak aynı çatı altında buluşmuştur te bazı arkadaşları ile birlikte ilk dilbilim çevresi olarak bilinen Moskova Dilbilim Çevresi ni kuran Jakobson, Prag Okulu yapısalcıları arasında önemli bir yer tutar. Jakobson, yirminci yüzyıl beşeri bilimler, özellikle dilbilim alanında çeşitli etkinlik ve akımlara katılmış, çalışmalarıyla birçok araştırmacıya yol gösterici olmuş, çok yönlü bir bilim adamıdır. Rus Biçimcileri arasında yer alan Jakobson, hem Prag Dilbilim Çevresi nin kurulmasına katkı sağlamış, hem de Avrupa ve Amerika da dilbilimin gelişmesini etkilemiştir. Ayrıca ruhdilbilim sorunlarıyla da yakından ilgilenmiş ve sesbilim ilkelerini dil edinimi ve dil bozuklukları alanına uygulamıştır. Moskova Dilbilim Çevresi ve Opoyaz ın çalışmalarına katılan Jakobson, 1920 yılında Çekoslovakya ya giderek Prag a yerleşmiştir Burada Trubetskoy ile birlikte yapısal sesbilimin (phonology) kuruluşuna katkıda bulunmuş ve temel ilkelerini saptamıştır da Nazi işgali nedeniyle Amerika ya gitmiş ve çalışmalarına burada devam etmiştir yılında Morris Halle ile birlikte yayımladığı yapıtının Sesbilim ve Sesbilgisi bölümünde dillerin sesbilimsel açıdan sınıflandırılmasını sağlayan ikili karşıtlıklar dizgesi ni (on iki ikili karşıtlık) önermiştir. Bu karşıtlıklar, dünyadaki bütün dillerin ayırıcı sesbirim özelliklerini saptamaya çalışan evrensel özellikli bir varsayımdan kaynaklanmaktadır. Buna göre, çeşitli dillerde, ayırıcı sesbirim özellikleri arasındaki ilişkiler, ikili karşıtlıklara göre düzenlenmektedir. 31 Çalışmalarını daha çok sözlü sanatın (şiir, destan, halk masalı) sessel ve anlamsal özellikleri üzerine yoğunlaştıran Jakobson un kuramsal açıklamaları ve uygulamaları, yöntemlerini şiir diline uygulayan yapısalcı yaklaşımların kaynağında yer almaktadır. Bildirişim kuramının ilkelerinden yararlanan Jakobson, ortaya koyduğu sözlü iletişim kuramıyla konuşmanın anlamını belirleyen tek etkenin ileti olmadığını, sözlü iletişimde altı etkenin söz konusu olduğunu belirtmiş ve bu altı etkenin yoluyla epik şiirin, lirik şiirin ve halk masallarının birbirinden ayrılan biçimlerini açıklamıştır. Jakobson a göre yazar, yazma olayını iki eylemle gerçekleştirir; yazar 29 Yüksel, Agy., s Lodge, Agy., s Rifat, 1990, s. 28.

21 15 geniş bir dilsel alandan sözcüklerini seçer (bu seçim dilin dizisel ve dizimsel eksenleri üstünde yapılır) ve bu sözcükleri birleştirir. Deyim aktarması (metaphor) ve ad aktarması (metanomy) adını verdiği bu anlam olayları, yazarın yaptığı sözcük seçimlerinin kaynağını oluşturur. Jakobson a göre yazar, dilin yatay ve düşey ilişkiler ekseninden deyim ve ad aktarmaları yoluyla yaptığı seçimler, bileşimler ve sıralamalarla kişisel biçimini, uyaksal, imgesel ve anlamsal özelliklerini belirler, sözsel eğilimlerini ve seçimini dile getirir. Jakobson a göre deyim aktarması şiirde, ad aktarması ise düz yazıda önceliklidir. 32 Deyim aktarması, bir tümcede, sözgelimi eylemi belirleyecek olan sözcük, görevsel olarak birbirinin yerine geçebilecek birçok sözcük arasından seçilir; bu nedenle birbirinin yerine geçebilecek sözcükler dilin düşey (dizisel) ilişkiler ekseni üzerinde yer alır. Deyim aktarması işte bu eksendeki sözcükler arasında gerçekleşir; deyim aktarması aralarında uzak yakın ilgi bulunan iki şey arasında bir benzetme yoluyla ilişki kuran, birinin adını ötekine aktaran bir eğilim, bir dil olayıdır. Atilla Đlhan ın sokak lambaları öksürüyordu dizesinde sokak lambası, bir canlı yaratık gibi algılanarak, canlı yaratıklara özgü öksürmek eylemini gerçekleştirmektedir; burada canlılara özgü eylem den cansız nesnelere özgü eylem e deyim aktarması söz konusudur. Ad aktarması ise, bir kavramın, bağıntılı olduğu başka bir kavramı gösteren sözcükle anlatılması yoluyla gerçekleşir. Shakespeare i severim, tümcesinde Shakespeare sözcüğü Shakespeare in yapıtları anlamında kullanılmıştır ve burada bir ad aktarması söz konusudur ve ad aktarması dilin yatay (dizimsel) ekseni üzerinde yer alır. 33 Jakobson un çeşitli araştırma yazıları dışında ortak çalışma ürünü olan üç kitabı vardır: M. Halle ile birlikte Söz Đncelemesine Giriş (Preliminaries to Speech Analysis), Dilin Temelleri (Fundamentals of Language) ve L. Waugh ile birlikte Dilin Ses Biçimi (The Sound Shape of Language). Jakobson un uzun hayatı boyunca değişik dillerde yayımlanan yazıları Seçme Yazılar (Selected Writings) adı altında yedi cilt olarak yayımlanmıştır. 32 Yüksel, Agy., s. 38. Ayrıca bkz. Jakobson, Roman; Halle, Morris, Fundamentals of Language, s Yüksel, Agy., s. 39.

22 16 Saussure, Rus Biçimcileri ve Prag Dilbilim Çevresi nin çalışmaları 1960 lı yıllarda Fransa da ortaya çıkan ve Fransız yapısalcılığı olarak da adlandırılan yapısalcılığın kaynağını oluşturmaktadır. Barthes, Claude Bremond, Gérard Genette, Greimas ve Todorov gibi eleştirmenler ve yazınbilimcilerin 1960 lı yıllarda başlattığı yapısalcılık, adından da anlaşılacağı üzere, incelenen nesnenin yapısına yönelmek ve yüzeydeki birtakım fenomenlerin altında, derinde yatan bazı kuralların ya da yasaların oluşturduğu bir sistemi (yapıyı) aramaktır. Burada önemli olan, sistemdeki birimlerin kendi başlarına bir anlam taşımaması, onlara anlam kazandıranın sistem içinde birbirleriyle olan bağıntıları olmasıdır; çünkü ancak bu bağlantılarla bir sistemin parçası olarak ele alınabilirler. 34 Antropoloji, felsefe ve yazın gibi dallara da uygulanan bu yöntemin kaynağı Saussure ün kurduğu yapısal dilbilim kuramıdır. Fredric Jameson ın, Saussure, Rus Biçimcileri ve yapısalcılık hakkında söyledikleri kayda değerdir: Fransız yapısalcılığı Rus Biçimciliğiyle, Sklovsky nin deyimiyle, yeğenin amcayla ilişkisi kadar değil, daha çok iç evlenme akrabalık sistemi içindeki karşıt kuzenler kadar, yakındır birbirine. Her ikisi de eninde sonunda Saussure ün dil (langue) ile söz (parole) arasında yaptığı temel ayrımdan (ve kuşkusuz, onun gerisinde yatan eşsüremlik ve artsüremlik arasındaki ayrımdan) kaynaklanır, ama onu farklı yollardan kullanır. Biçimciler, sonuçta, tek tek yapıtların (ya da söz ün) bir bütün olarak (ya da dil olarak) yazınsal dizgenin arka planına karşı farklı biçimde algılama tarzıyla ilgileniyordu. Buna karşılık, yapısalcılar, her birimi, özel bir eklemlenmesi olduğu dil içinde çözerek, bütün gösterge-dizgesinin anlatılması görevini üstlenecektir. 35 Yapısalcılık yalnızca yazına değil, çeşitli bilim alanlarına da uygulanan bir yöntemdir. Lévi Strauss bu yöntemi antropolojiye uygulamış ve yapısalcı antropolojiyi başlatmıştır. Jacques Lacan ın psikanalize uyguladığı bu yöntemle Michel Foucault bilgi ve kültür sorununa yapısalcı bir yaklaşım sergilemiştir. Yapısalcılığın dilbilim sınırlarını aşarak başka alanlara da uygulanmaya başlanması büyük bir devrim meydana getirmiştir, çünkü yapısalcı yaklaşım tüm 34 Moran, Agy., s Jameson, Fredric, Dil Hapishanesi: Yapısalcılığın ve Rus Biçimciliğinin Eleştirel Öyküsü, çev: Mehmet H. Doğan, Yapı Kredi Yayınları, Đstanbul, 2003, s. 101.

23 17 sosyal ve kültürel olaylar için geçerlidir, çünkü bunlar da dil gibi ya da dile benzer bir biçimde düzenlenmiş birer göstergeler sisteminden başka bir şey değildirler. Bu yüzden dış dünyadan bağımsız, kapalı sistemler olarak incelenip açıklanabilirler. Bu kültür faaliyetlerinden birisi de yazındır ve yapısal yöntemle incelenmesi en uygun olanıdır, çünkü yazının sadece yapısı dilin yapısına benzemez, kullandığı malzeme dilin kendisidir. 36 Yapısalcı araştırmacı çözümlemesini yapmakla yükümlü olduğu nesneyi şifrelenmiş bir anlamsal bütün, bir göstergeler dizisi olarak algılar; yoğun bir gözlem (söz konusu bütünün gerektiğince çok kez algılanması demektir bu) ve gözlem yoluyla oluşturulan varsayım doğrultusunda gerekli deneylerin uygulanması sonucunda (başlangıçta bir deneme yanılma sürecini getirir bu işlem) yapısalcı araştırmacı bir yabancı dile benzetebileceğimiz bütün ün temel birimlerini (sözün ögelerini ve sözdizimini) ve işleyiş biçimini saptar; böylece gözlemlediği bütünü dile getiren dizgeyi ortaya çıkartır. Dizge, bütünün hem anlamını hem de biçimini yansıtır. (Bir başka deyişle, yapısalcı yaklaşımda biçim ile içerik aynı niteliktedir ve aynı çözümleme sonucunda değerlendirilir). Son aşamada ise yapısalcı araştırmacı ortaya çıkardığı dizgeyi betimler. 37 Jakobson un Rus Biçimciler ile yapısalcılar arasında bir köprü görevi yapmış olması ve daha sonra da Todorov un Rus Biçimciler in bazı yapıtlarını Fransızca ya çevirmesiyle yapısalcılar, Rus Biçimcileri ni daha iyi tanımaya başlamış ve yapısalcılık Fransa da parlak bir çıkış yaptıktan bir süre sonra diğer ülkelere de yayılmıştır. Daha önce de sözedildiği gibi Saussure dili incelemek için ne dile ne de tarihe başvurmuştu, çünkü sistem gerçeklikten bağımsız, kendi başına işleyen bir bütündür. Saussure ün etkisiyle Todorov, Barthes ve Greimas gibi yapısalcılar yazına eşzamanlı olarak yaklaşmışlar ve yazar, tarih ve metin dışı gerçek dünya ile yazın yapıtı arasında bir bağ kurma gereğini görmemişlerdir. Onlara göre tek tek yapıtların uyduğu sistem, dış gerçeklikten bağımsız, kuralları, yasaları saymaca olan, kendi kendine yeterli bir bütündür Moran, Agy., s Yüksel, Agy., s Moran, Agy., s. 192.

24 18 Yapısalcılığın önde gelen isimlerinden Todorov, uzun yıllar yakın takipçisi olduğu Rus Biçimciler in yapıtlarını Fransızca ya çevirerek Batı ülkelerinde yapısalcı yaklaşımın gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Dilbilimi, daha doğrusu dilbilgisini kendisine örnekçe olarak alıp, anlatıları dilbilgisel ulamlara göre çözümlemeyle uğraşmıştır. Ortaya attığı yazınbilim anlayışında metni büyük bir tümce biçiminde değerlendirmiştir, yani metinlerin işleyişlerini kendilerini oluşturan temel işlevlere göre betimlemiştir. Yazını oluşturulmuş bir ürün, bir yapı olmak dışında gerçeği araştıran bir sanat olarak tanımlamıştır. 39 Çok sayıdaki yapıtlarının başlıcaları şunlardır: Yazın Kuramı: Rus Biçimciler in Metinleri (Théorie de la Littérature: Textes des Formalistes Russes), Yazın ve Anlamlama (Littérature et Signification), Dekameron un Dilbilgisi (Grammaire du Décaméron), Fantastik Yazına Giriş (Introduction a la Littérature Fantastique), Düzyazının Yazınbilimi (Poétique de la Prose), Yazınbilim (Poétique), Simge Kuramları (Théories du Symbole), Simgecilik ve Yorumlama (Symbolisme et Interprétation), Söylemin Türleri (Les Genres du Discours), Mikhail Bahtin, Dialojizm Đlkesi (Mikhail Bakhtine, le Principe Dialogique), Eleştirinin Eleştirisi (Critique de la Critique). Yazınsal biçimlerin genel bir kuramını tasarlayan Genette, Fransız yazınbiliminin önde gelen isimlerindendir. Genette, retorik dizgeleri, anlatı teknikleri, şiirsel yapılar, anlatı zamanının düzeni, olayların anlatı içindeki yeri, anlatı süresiyle okuma süresi, anlatının hızı, iç monolog ve özerk monolog, yazınsal türler kuramı, anlatı kişileri, metinlerarası ilişkiler gibi kavram ve olguları kesin sınıflandırmalara gitmeden ele almıştır. Söylemin var olan özelliklerinden kalkarak varolabilecek çeşitli anlam olasılıklarını ortaya koymak, Genette in yazınbilim anlayışının temelinde yatmaktadır. Genette, anlatının içeriği, anlatı metninin kendisi ve anlatının üretilmesi aşamalarını ayırt etmiş ve yazınsal yapıtı bir figürler dokusu olarak tanımlamıştır. 40 Başlıca yapıtları şunlardır: Figures I, Figures II, Figures III, Introduction a I architexte, Anlatının Yeni Söylemi (Nouveau Discours du Récit). 39 Rifat, 1990, s Rifat, 1990, s. 105.

25 19 Görüldüğü gibi, hem Todorov hem de Genette (Barthes ve Greimas da) dilbilim modelini yazına uygulamaya çalışmıştır. Bununla birlikte, şu ana ilkeleri tüm yapısalcıların paylaştığı söylenebilir: 1- Yazın incelemesi tek tek yapıtların yorumlanması ya da değerlendirilmesi değil, yazın yapıtlarının tümünün uyduğu sistemin araştırılması demektir. 2- Bundan ötürü, yazının tarih içindeki gelişimi bir yana bırakılarak, her şeyden önce eşzamanlılık içinde incelenmesi gerekir. 3- Yazının eşzamanlılık içinde, kendi başına, bağımsız bir yapı olarak incelenmesi ise, bu yapıyı oluşturan ögelerin birbiriyle olan bağıntılarının, yani işlevlerinin saptanması demektir. 4- Bunu yapmak için de, dilbilimdeki söz e tekabül eden somut yazın yapıtlarından yola çıkarak bunların uyduğu sisteme (dil e) ulaşmak şarttır; çünkü sistem ile tek tek yapıtlar arasındaki bağıntı, dilbilimde dil ile söz arasındaki bağıntının benzeridir. 41 Dilbilim ve yapısalcılığın yöntemlerini başlangıç noktası olarak kabul eden ve doğal diller dışındaki gösterge dizgelerinin anlamsal düzenlenişini araştıran göstergebilim de, özellikle 1960 tan sonra hızla gelişen bir bilim dalı ve yaklaşım biçimi olmuştur. Stoacılarla birlikte, özellikle mantık ve dil alanındaki tartışmalar ile bir göstergeler öğretisi ortaya çıkmıştır. Stoacılar gösteren (semainon) ile gösterilen (semainomenon) arasındaki karşıtlıktan söz etmişlerdir. Ayrıca Yunanlı hekim Galenos hastalıkların belirtilerinin incelenmesi anlamında semeiotike terimini kullanmıştır. Bu ilk kaynaklardan sonra Batı düşünce tarihinde gösterge öğretisi yerleşmeye başlamıştır. Locke, Leibniz, Diderot, Condillac, Lambert gibi genel bir dil ve anlam kuramı tasarlayan felsefeciler, göstergelerle ve anlam taşıyan biçimlerle ilgilenmişlerdir. Locke dört kitaptan oluşan Đnsan Anlayışı Üstüne Bir Deneme (An Essay Concerning Human Understanding) adlı yapıtında gösterge sorununu ele almış ve göstergeler öğretisi" anlamında semeiotike terimini kullanmıştır. Bu yapıtının son bölümünde Locke bilimleri üçe ayırır ve bunları Yunanca terimlerle şöyle isimlendirir: doğa felsefesi, praktike, semeiotike 41 Moran, Agy., s. 198.

26 20 veya göstergeler öğretisi. Bu, Locke un göstergebilime bilimler arasında ayrı bir yer verdiğini göstermektedir. 42 Bundan sonraki gelişmeler daha çok birbirinden etkilenme biçiminde olmuştur. Locke dan etkilenen Jean Henri Lambert, gösterge öğretisinin Locke dan sonraki en önemli temsilcilerinden olmuştur. Çağdaş anlamdaki göstergebilimin birbirinden habersiz iki öncüsü vardır. Bunlardan ilki, Saussure dür. Saussure olası gelişmeleri kendi ürettiği Yunanca semeion teriminden gelen göstergebilim (semioloji) adı altında tasarlamıştır. Diğer öncü ise, yine Yunanca dan semiotic terimini kullanan Amerikalı Charles Sanders Peirce dır. 43 Gösterge eleştirisi ne bir okuldur ne de bir akım. Gösterge eleştirisi, eleştiriyi, çağımızda gerçekleşmiş yeniliklere, altüst oluşlara, sarsıntılara ve dönüşümlere uydurmaya çalışmış çözümleyici, yapı bozucu ve yeniden yapılandırıcı yazınsal etkinlikler için kullandığımız genel bir adlandırmadır. 44 Dilimizde özellikle dilbilim sözcüğü örnek alınarak üretilmiş olan göstergebilim terimi ilk bakışta göstergeleri inceleyen bilim dalı ya da göstergelerin bilimsel incelemesi olarak tanımlanır. 45 Göstergebilimi böyle tek bir tanımla sınırlamak kuşkusuz yeterli olmayacaktır. Barthes a göre: Göstergebilim; öz ve sınırları ne olursa olsun bütün işaret sistemlerini kapsar; imgeler, jestler, nesneler ve bütün bunların ayin, görenek ve halk eğlencelerinin içeriklerini biçimlendiren karmaşık ilişkileri: bunlar dilleri olmasa bile en azından anlamlandırma sistemlerini oluştururlar. 46 Göstergebilim ilk bakışta göstergeleri inceleyen bilim dalı olarak tanımlandığına göre, öncelikle gösterge kavramının açıklanması tanımlamaya yardımcı olacaktır. Saussure e göre dilsel yapıların temel ögesi göstergedir; dil, göstergesi biçim olan işitim imgesiyle anlam belirleyen bir kavramın birlikte oluşturduğu karmaşık bir bütün olarak tanımlanır. Saussure göstergeyi oluşturan 42 Rifat, 1992, s Deely, John, Basic of Semiotics, Indiana University Press, Indianapolis, 1990, s Rifat, Mehmet, Eleştiri ve Eleştiri Kuramı Üstüne Söylemler, Düzlem Yayınevi, Đstanbul, 1996, s Rifat. Mehmet, Göstergebilimin ABC si, Simavi Yayınları, Đstanbul, 1992, s Barthes, Roland, Elements of Semiology, Jonathan Cape, Londra, 1967, s. 9. Ayrıca bkz. Coward, R., Ellis, J., Dil ve Maddecilik, çev: Esen Tarım, Đletişim Yayınları, Đstanbul, 1985, s. 49.

27 21 iki ögeden işitim imgesine gösteren, kavrama ise gösterilen adını verir. 47 Örneğin, herhangi bir dilde kullanılan kitap sözcüğü gösteren, bu sözcüğün uyandırdığı kitap kavramı ise gösterilendir; ikisi beraber kitap dediğimiz göstergeyi oluştururlar. Gösterge, dil ile ilgili bilimlerde, bir başka şeyin yerini tutabilecek nitelikte olduğundan kendi dışında bir şey gösteren, belirten her çeşit biçim, nesne, olgu vb. olarak tanımlanır. 48 Örneğin, yakıt deposunda ne kadar yakıt olduğu hakkında bilgi veren yakıt göstergesi, bir trafik işareti, bir resim ve sözcük hepsi birer göstergedir. Gösterge terimi dilbilim alanında bir gösterilen ya da kavram ile bir gösteren arasındaki birleşimden doğan ögeyi belirtmek için kullanılır. Daha genel olarak da kendi dışında bir şeyi gösteren öge anlamına gelir. 49 Peirce göstergeyi şu şekilde tanımlar: Gösterge, bir kişiye, bir şeyin bir konuda ifade ettiği şeydir. Birilerine seslenir yani o kişinin zihninde bir eş gösterge ya da muhtemelen daha gelişmiş bir gösterge uyandırır. Uyandırdığı bu göstergeye de ben; ilk göstergenin bir yorumu adını veriyorum. 50 Bu durumda toplumsal bir dizge olan ve temelde insanlar arasında bildirişimi sağlayan diller, gösterge diye adlandırılan birimlerin kendi aralarında kurdukları ilişkiden oluşur. Göstergebilim, en yalın anlamıyla, gösterge dizgelerinin işleyişini bilimsel bir yöntemle inceler ve betimler. 51 Çağdaş dilbilimin öncüsü Saussure, Genel Dilbilim Dersleri nde dilleri dilbilim inceleme alanına alıp, dil dışı göstergelerin işleyişini araştıracak bir bilim dalının kurulmasını öngörür ve bu bilim dalına da Fransızca semiologie adını verir: 52 Dil, kavramları belirten bir göstergeler dizgesidir. Onun için de, yazıyla, sağır-dilsiz alfabesiyle, kutsal nitelikli simgesel törenlerle, bir toplumda incelik belirtisi sayılan davranış biçimleriyle, askerlerin bildirişim belirtileriyle vb. karşılaştırılabilir. Yalnız dil bu dizgelerin en önemlisidir. Demek ki, göstergelerin toplum içindeki yaşamını inceleyecek bir bilim tasarlanabilir: Toplumsal ruhbilime, bunun sonucu olarak da 47 Yüksel, Agy., s Rifat, 1992, s Barthes, Roland, Göstergebilim Đlkeleri, çev: Berke Vardar, Mehmet Rifat, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1979, s Lidov, David, Elements of Semiotics, St. Martin s Press, New York, 1999, s Rifat, 1992, s Rifat, 1992, s 23.

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri 1. Yıl Ders Planı 1. Yarıyıl Türkçe Öğretiminde Çağdaş Yaklaşımlar ETO701 1 2 + 1 7 Türkçe öğretiminde geleneksel uygulamalardan

Detaylı

Edebi metin, dilin estetik amaçla kullanıldığı metindir. Bir Metnin Edebi Oluşunu Şu Şekilde özetleyebiliriz:

Edebi metin, dilin estetik amaçla kullanıldığı metindir. Bir Metnin Edebi Oluşunu Şu Şekilde özetleyebiliriz: METİN ÇÖZÜMLEME METİN NEDİR? Bir olayın, bir duygunun bir düşüncenin yazıya dökülmüş haldir. Metin öncelikle yazı demektir. Metin kavramı aynı zamanda organik bir bütünlük demektir Metin kavramı öncelikle

Detaylı

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Ortak Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Ortak Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Ortak Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri 1. Yıl Ders Planı Türkiye Türkçesi ETO703 1 2 + 1 8 Türk dilinin kaynağı, gelişimi; Türkiye Türkçesinin diğer dil ve lehçelerle

Detaylı

Tasarım ve İletişim (MMR 512) Ders Detayları

Tasarım ve İletişim (MMR 512) Ders Detayları Tasarım ve İletişim (MMR 512) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Tasarım ve İletişim MMR 512 Her İkisi 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

GÜZ YARIYILI YÜKSEK LİSANS DERSLERİ

GÜZ YARIYILI YÜKSEK LİSANS DERSLERİ GÜZ YARIYILI YÜKEK LİAN DERLERİ DER KODU ZORUNLU/ EÇMELİ DERİN ADI KREDİİ ELIT 709 Z Edebiyat Teorisi ve Eleştirisi ELIT 711 Araştırma Yöntemleri ELIT 735 Uygulamalı Dilbilim: Yabancı Dil Öğretimi ve Öğrenimi

Detaylı

1. 1. GÖSTERGEBİLİMİN TANIMI

1. 1. GÖSTERGEBİLİMİN TANIMI GÖSTERGEBİLİM Baahhaarr Deerrvvi işşcceemaal looğğl luu 1. 1. GÖSTERGEBİLİMİN TANIMI Göstergebilim (semiotics, semiology) 1, en genel ve en bilinen tanımıyla göstergeleri ve gösterge dizgelerini inceleyen

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL ve TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ DİLBİLİM BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİĞİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL ve TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ DİLBİLİM BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİĞİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL ve TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ DİLBİLİM BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİĞİ Kod Dersin Adı Yıl/Yarıyıl Dersin İçeriği DBB119 Dilbilime Giriş I. Yıl I. Yarıyıl DBB121 Dilbilgisi Kavramları

Detaylı

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Yapısalcı Halkbilimi Kuram ve Yöntemleri DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 KONULAR Yapısalcı Halkbilimi Kuram ve Yöntemleri A) Kahraman biyografisinin yapısal çözümleme modelleri

Detaylı

T.C. HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ Sosyal Bilimler Enstitüsü

T.C. HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ Sosyal Bilimler Enstitüsü GENEL BĐLGĐLER T.C. HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ Sosyal Bilimler Enstitüsü Mütercim-Tercümanlık Anabilim Dalı Đngilizce Mütercim-Tercümanlık Bilim Dalı YÜKSEK LĐSANS PROGRAMI Mütercim-Tercümanlık Bölümü, Edebiyat

Detaylı

Çoğuldizge Kuramı. Ünal Yoldaş* Giriş

Çoğuldizge Kuramı. Ünal Yoldaş* Giriş Çoğuldizge Kuramı Ünal Yoldaş* Giriş Kuram, çeviribilimin en temel unsurlarındandır. Dünyada çeviribilim üzerine çalışan birçok insan mutlak suretle ortaya konulan temel çeviribilim kuramlarından faydalanmakta,

Detaylı

Ahmet Güneş Cumhuriyet University, mertgunes2003@gmail.com, Sivas-Turkey. http://dx.doi.org/10.12739/nwsa.2013.8.4.4c0172 GÖSTERGEBİLİM TARİHİ

Ahmet Güneş Cumhuriyet University, mertgunes2003@gmail.com, Sivas-Turkey. http://dx.doi.org/10.12739/nwsa.2013.8.4.4c0172 GÖSTERGEBİLİM TARİHİ ISSN: 1306-3111/1308-7320 Status : Review (Compilation) NWSA-Humanities Received: May 2013 NWSAID: 2013.8.4.4C0172 Accepted: October 2013 E-Journal of New World Sciences Academy Ahmet Güneş Cumhuriyet

Detaylı

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar 2.Sanat ve Teknoloji 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 5.Işık ve Renk 6.Yüzey ve Kompozisyon 1 7.Görüntü Boyutu

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

Fen - Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Programı

Fen - Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Programı 1 / 7 22.0.2018 1:6 Fen - Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Programı 2017/2018 Ders Listesi 1. YARIYIL Atatürk İlkeleri ve İnkılap 99000 AIT127 Tarihi I Ders Türkçe 2 0 0 2 2 2 990100TDB12Türk

Detaylı

BİR METİN ANALİZİ MODELİ

BİR METİN ANALİZİ MODELİ BİR METİN ANALİZİ MODELİ Rıza FİLİZOK Gösterge bilimine göre anlam, metindeki unsurlar arasındaki farklardan doğar. Metinde yer alan unsurlar bir farklılık sistemi oluşturur ve metin, anlamını bu farklardan

Detaylı

Söylem Çözümlemesi (ETI205) Ders Detayları

Söylem Çözümlemesi (ETI205) Ders Detayları Söylem Çözümlemesi (ETI205) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Kredi AKTS Saati Söylem Çözümlemesi ETI205 Güz 3 0 0 3 6 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin

Detaylı

DİL ÜRETİMİ ve BEYİN

DİL ÜRETİMİ ve BEYİN DİL ÜRETİMİ ve BEYİN Prof. Dr. İclâl Ergenç Ankara Üniversitesi DTCF Dilbilim Bölümü Beyin Lobları ve Dil Sistemi 1. Alın Lobu (Frontal Lobe) Üstbilişsel Yorumlama-Algılama Süreci Konuşmanın motor kontrolü

Detaylı

DERS BİLGİLERİ Ders Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Dersin Yardımcıları Dersin Amacı

DERS BİLGİLERİ Ders Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Dersin Yardımcıları Dersin Amacı DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRK DİLİ 2 TKL 202 4 2 + 0 2 2 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü Dersi Verenler

Detaylı

TÜRKÇE ANABİLİM DALI TÜRKÇE EĞİTİMİ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2011 2012 EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI

TÜRKÇE ANABİLİM DALI TÜRKÇE EĞİTİMİ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2011 2012 EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE ANABİLİM DALI TÜRKÇE EĞİTİMİ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2011 2012 EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI GÜZ YARIYILI DERSLERİ Dersin Kodu Dersin Adı T U K Dersin Türü TEA 500* Seminer 020 Zorunlu TEA 501

Detaylı

Ekolojik Tasarımlar ve Sanat

Ekolojik Tasarımlar ve Sanat Ekolojik Tasarımlar ve Sanat Çevre, çok geniş kapsama sahip olan bir kavram olduğu için, tek bir tanım yerine bu konuda yapılmış araştırmalarda kullanılan çeşitli tanımları bulunmaktadır. Çevre: İnsanın

Detaylı

Modern Edebi Teori ve Eleştiri (ELIT 404) Ders Detayları

Modern Edebi Teori ve Eleştiri (ELIT 404) Ders Detayları Modern Edebi Teori ve Eleştiri (ELIT 404) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Modern Edebi Teori ve Eleştiri ELIT 404 Bahar 3 0 0 3 7 Ön Koşul

Detaylı

DİL VE İLETİŞİM. Prof. Dr. V. Doğan GÜNAY

DİL VE İLETİŞİM. Prof. Dr. V. Doğan GÜNAY DİL VE İLETİŞİM Prof. Dr. V. Doğan GÜNAY DİL VE İLETİŞİM Prof. Dr. V. Doğan GÜNAY PAPATYA YAYINCILIK EĞİTİM Bilgisayar Sis. San. ve Tic. A.Ş. Ankara Caddesi, Prof. Fahreddin Kerim Gökay Vakfı İşhanı Girişi,

Detaylı

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Tarihi-Coğrafi Fin Kuramı ve Yöntemi DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 KONULAR Tarihi-Coğrafi Fin Kuramı ve Yöntemi Kurucuları Kuramın Temel Paradigmaları ve Eleştiriler

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Çocuk Edebiyatı SNFS Ön Koşul Dersler

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Çocuk Edebiyatı SNFS Ön Koşul Dersler Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Çocuk Edebiyatı SNFS002 2 + 0 2 4 Ön Koşul Dersler Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin Amacı Dersin

Detaylı

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel;

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; TASARIM ve ESTETİK ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; Plato( İ.Ö. 427-347) her alanda kusursuzu arayan düşünce biçimi içersinde nesnel olan mutlak güzeli aramıştır. Buna karşın, Aristoteles in (İ.Ö.

Detaylı

İÇİNDEKİLER 1: DİL VE DÜŞÜNCE ARASINDAKİ İLİŞKİ...

İÇİNDEKİLER 1: DİL VE DÜŞÜNCE ARASINDAKİ İLİŞKİ... İÇİNDEKİLER Bölüm 1: DİL VE DÜŞÜNCE ARASINDAKİ İLİŞKİ... 1 1.1. Bir İleti Kodu Olarak Dil... 1 1.1.1. Dilin Bireysel ve Toplumsal Yönü / Uzlaşımsal Niteliği... 4 1.1.2. Dilin Yapısal Yönü / Dizge Olma

Detaylı

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : EDEBİYAT BİLGİ VE TEORİLERİ I Ders No : 0020110024 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI 1 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI Örgütte faaliyette bulunan insan davranışlarının anlaşılması ve hatta önceden tahmin edilebilmesi her zaman üzerinde durulan bir konu olmuştur. Davranış bilimlerinin

Detaylı

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 KONULAR Performans Teori Teorinin ortaya çıkışı ve tarihçesi Alan Dundes ve Üçlü Araştırma Modeli Performans Teori nin İcra Olayı Tahlil

Detaylı

GARİP AKIMI (I. YENİ)

GARİP AKIMI (I. YENİ) GARİP AKIMI (I. YENİ) Garipçiler: Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat Horozcu nun oluşturduğu bir topluluktur. 1941 yılında Orhan Veli, Oktay Rıfat, Melih Cevdet Garip adlı ortak bir kitap yayımladılar.

Detaylı

SANAT VE TASARIM ANASANAT DALI DOKTORA PROGRAMI

SANAT VE TASARIM ANASANAT DALI DOKTORA PROGRAMI SANAT VE TASARIM ANASANAT DALI DOKTORA PROGRAMI YÖK ten 1 Mart 2 de Doktora programımıza olur alınması ile Fakültemizin dikey kuruluşu tamamlanmış olmaktadır. Emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim.

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI A 1. SINIF/ 1.YARIYIL ANADAL EĞİTİM PROGRAMI ZORUNLU DERSLERİ DERS KODU Dersin ön koşulu var mı? *** Dersin önceki eğitim programında eşdeğer bir dersi var mı? **** 1 YDA1 Temel Yabancı Dil (Almanca) (GERMAN

Detaylı

GÖSTERGEBİLİM VE SİNEMA İLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR DENEME

GÖSTERGEBİLİM VE SİNEMA İLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR DENEME İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl: 11 Sayı: 21 Bahar 2012 / 1 s.527-538 GÖSTERGEBİLİM VE SİNEMA İLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR DENEME Âlâ SİVAS 66 ÖZET Eski Yunanca da işaret, gösterge anlamına

Detaylı

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar 225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar Bilgi Nedir? Bilme edimi, bilinen şey, bilme edimi sonunda ulaşılan şey (Akarsu, 1988). Yeterince doğrulanmış olgusal bir önermenin dile getirdiği

Detaylı

Sunum İçeriği: I. Dilbilim Hk. II. Bölüm Hk.

Sunum İçeriği: I. Dilbilim Hk. II. Bölüm Hk. Sunum-1: Sunum İçeriği: I. Dilbilim Hk. II. Bölüm Hk. I. Dilbilim Hakkında Dilbilim (linguistics) nedir? İletişimin en yaygın ve en temel aracı olan insan dilinin sistematik yapısını; fizyolojik, psikolojik,

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ I Ders No : 0310380096 Teorik : 2 Pratik : 2 Kredi : 3 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI

TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 1. Ünite Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar TOPLUMSAL YAPI KAVRAMI Toplum, insanları etkileyen gerçek ilişkiler

Detaylı

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS A-Çocuk Edebiyatı Ön Koşul

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS A-Çocuk Edebiyatı Ön Koşul DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS A-Çocuk Edebiyatı 254 4 2 2 4 Ön Koşul Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Lisans Dersin Türü Zorunlu Dersi Veren Öğretim Elemanı Dersin Yardımcıları

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞIN TANIMI Davranış Kavramı, öncelikle insan veya hayvanın tek tek veya toplu olarak gösterdiği faaliyetler olarak tanımlanabilir. En genel anlamda davranış, insanların

Detaylı

Uzaktan Eğitim. Doç.Dr. Ali Haydar ŞAR

Uzaktan Eğitim. Doç.Dr. Ali Haydar ŞAR Uzaktan Eğitim Doç.Dr. Ali Haydar ŞAR Kurucuları: Max wertheimer, Wolfgang,Köhler, Kurt Koffka ve Kurt Lewin Gestalt kuramına göre bütün,parçaların toplamından daha fazladır ve birey, bütünü parçalarına

Detaylı

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ BATI DİLLLERİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ BATI DİLLLERİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ BATI DİLLLERİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ Ders Planı - AKTS Kredileri T: Teorik (saat/hafta) U: Uygulama (saat/hafta) AKTS: Avrupa Kredi Transfer Sistemi 1. Yarıyıl

Detaylı

T.C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ-1 DERS PROGRAMI 2011-2012 AKADEMİK YILI

T.C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ-1 DERS PROGRAMI 2011-2012 AKADEMİK YILI T.C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ-1 DERS PROGRAMI 2011-2012 AKADEMİK YILI Dersin adı: TÜRK DİLİ-1 Dersin kodu: TRD 151 AKTS kredisi: 2 1. yıl 1. yarıyıl Lisans Zorunlu 2s/hafta Teorik:

Detaylı

TEA 600* Seminer Zorunlu 0 3 6. TEA 602 Nitel Araştırma Yöntemleri Seçmeli 3 0 6 TEA 604 Eğitim Đstatistiği Seçmeli 3 0 6 TEA 606

TEA 600* Seminer Zorunlu 0 3 6. TEA 602 Nitel Araştırma Yöntemleri Seçmeli 3 0 6 TEA 604 Eğitim Đstatistiği Seçmeli 3 0 6 TEA 606 TÜRKÇE EĞĐTĐMĐ ANABĐLĐM DALI TÜRKÇE EĞĐTĐMĐ BĐLĐM DALI DOKTORA PROGRAMI 2013-2014 EĞĐTĐM - ÖĞRETĐM PLANI Güz Dönemi Kodu Dersin Adı Ders Türü T P AKT S TEA 600* Seminer Zorunlu 0 3 6 TEA 601 Bilimsel Araştırma

Detaylı

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik Nitel Araştırmada Geçerlik ve Bilimsel araştırmanın en önemli ölçütlerinden biri olarak kabul edilen geçerlik ve güvenirlik araştırmalarda en yaygın olarak kullanılan iki en önemli ölçüttür. Araştırmalarda

Detaylı

Gülün Tam Ortası Bilişsel Yazınbilim ve İkinci Yeni nin Bilişsel Temelleri Murat Lüleci ISBN: Baskı Ocak, 2019 / Ankara 100 Adet

Gülün Tam Ortası Bilişsel Yazınbilim ve İkinci Yeni nin Bilişsel Temelleri Murat Lüleci ISBN: Baskı Ocak, 2019 / Ankara 100 Adet Gülün Tam Ortası Bilişsel Yazınbilim ve İkinci Yeni nin Bilişsel Temelleri Murat Lüleci ISBN: 978-605-2233-34-4 1. Baskı Ocak, 2019 / Ankara 100 Adet Yayınları Yayın No: 300 Web: grafikeryayin.com Kapak

Detaylı

MEKANIN SOSYOLOJİSİ. Derse kabul koşulları. (Ön Koşul, Bağlantı Koşul)

MEKANIN SOSYOLOJİSİ. Derse kabul koşulları. (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) Bölüm SOSYOLOJİ Dersin Kodu SOSY4207 Dersin Adı MEKANIN SOSYOLOJİSİ Kredi AKTS Türü (Seçmeli - Zorunlu) Derse kabul koşulları (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) Öğretim dili 3 6 Seçmeli YOK TÜRKÇE Dersin işleniş

Detaylı

Ders Kodu Dersin Adı Yarıyıl Teori Uygulama Lab Kredisi AKTS PHIL 501 Seminer

Ders Kodu Dersin Adı Yarıyıl Teori Uygulama Lab Kredisi AKTS PHIL 501 Seminer Ders Kodu Dersin Adı Yarıyıl Teori Uygulama Lab Kredisi AKTS PHIL 501 Seminer 1 3 0 0 0 8 Ön Koşul Derse Kabul Koşulları Dersin Dili Türü Dersin Düzeyi Dersin Amacı Kaynaklar Türkçe Zorunlu Yüksek Lisans

Detaylı

Medya ve Siyaset (KAM 429) Ders Detayları

Medya ve Siyaset (KAM 429) Ders Detayları Medya ve Siyaset (KAM 429) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Medya ve Siyaset KAM 429 Her İkisi 3 0 0 3 8 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin

Detaylı

Arnavutça (DİL-2) Boşnakça (DİL-2)

Arnavutça (DİL-2) Boşnakça (DİL-2) Arnavutça () Programın amacı, Arnavut dili, kültürü, tarihi ve edebiyatını tanıyan bu alanda çalışma yapacak nitelikte bireyler yetiştirmektir Metinlerinden yola çıkarak Arnavut dilinde metin okur ve yazar,

Detaylı

Özge Can (Ed.), Dilbilim Kuramları, İki Düzlem Beş Kuram, İstanbul, 2018, İthaki Yayınları, 382 sayfa ISBN: Erkan HİRİK *

Özge Can (Ed.), Dilbilim Kuramları, İki Düzlem Beş Kuram, İstanbul, 2018, İthaki Yayınları, 382 sayfa ISBN: Erkan HİRİK * Karadeniz Araştırmaları XV/59 - Güz 2018 - s.306-311 Makale gönderim tarihi: 05.09.2018 Yayına kabul tarihi: 05.09.2018 Özge Can (Ed.), Dilbilim Kuramları, İki Düzlem Beş Kuram, İstanbul, 2018, İthaki

Detaylı

JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI. Hazırlayan: Rabia ARIKAN

JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI. Hazırlayan: Rabia ARIKAN JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI Hazırlayan: Rabia ARIKAN JORGE LUIS BORGES (1899-1986) ARJANTİNLİ ŞAİR, DENEME VE KISA ÖYKÜ YAZARIDIR. 20. YÜZYILIN EN ETKİLİ

Detaylı

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Yok Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları

Detaylı

Çeviri Eleştirisi (ETI402) Ders Detayları

Çeviri Eleştirisi (ETI402) Ders Detayları Çeviri Eleştirisi (ETI402) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Çeviri Eleştirisi ETI402 Bahar 2 0 0 2 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin

Detaylı

Çağdaş Siyaset Kuramları (KAM 401) Ders Detayları

Çağdaş Siyaset Kuramları (KAM 401) Ders Detayları Çağdaş Siyaset Kuramları (KAM 401) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Çağdaş Siyaset Kuramları KAM 401 Güz 3 0 0 3 6 Ön Koşul Ders(ler)i - Dersin

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 ÖNSÖZ DİL NEDİR? / İsmet EMRE 1.Dil Nedir?... 1 2.Dilin Özellikleri.... 4 3.Günlük Dil ile Edebî Dil Arasındaki Benzerlik ve Farklılıklar... 5 3.1. Benzerlikler... 5 3.2. Farklılıklar...

Detaylı

TDE 101 Türkiye Türkçesi I Turkey Turkish I TDE 102 Türkiye Türkçesi II Turkey Turkish II

TDE 101 Türkiye Türkçesi I Turkey Turkish I TDE 102 Türkiye Türkçesi II Turkey Turkish II 01.Yarıyıl Dersleri 02.Yarıyıl Dersleri Ders Adı İngilizce Ders Adı TE PR KR AKTS Ders Adı İngilizce Ders Adı TE PR KR AKTS TDE 101 Türkiye Türkçesi I Turkey Turkish I 3 0 3 5 TDE 102 Türkiye Türkçesi

Detaylı

ISSN : 1308-7320 mertgunes2003@gmail.com 2010 www.newwsa.com Sivas-Turkey ÇAĞDAŞ BİR ÇÖZÜMLEME YÖNTEMİ: GÖSTERGEBİLİM

ISSN : 1308-7320 mertgunes2003@gmail.com 2010 www.newwsa.com Sivas-Turkey ÇAĞDAŞ BİR ÇÖZÜMLEME YÖNTEMİ: GÖSTERGEBİLİM ISSN:1306-3111 e-journal of New World Sciences Academy 2012, Volume: 7, Number: 2, Article Number: 4C0132 NWSA-HUMANITIES Received: February 2012 Accepted: April 2012 Ahmet Güneş Series : 4C Cumhuriyet

Detaylı

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI GÜZ DÖNEMİ DERSLERİ Kodu Dersin Adı Statüsü T P K AKTS TAE 700 Özel Konular Z 5 0 0 30 TAE 701 Kültür Kuramları ve Türkiyat Araştırmaları

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI A EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI: 2018-2019 PROGRAM ADI : Kore Dili ve Edebiyatı 1. SINIF / 1. YARIYIL* ANADAL EĞİTİM PROGRAMI ZORUNLU DERSLERİ Dersin ön koşulu var mı? ***** İntibak Dersi mi? **** ** Kredisi **

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI A FAKÜLTE/YÜKSEKOKUL ADI : Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi ANADAL EĞİTİM PROGRAMI ZORUNLU DERSLERİ 1. SINIF/1. YARIYIL DERS KODU Dersin ön koşulu var mı? *** Dersin önceki eğitim programında eşdeğer bir

Detaylı

Araştırma Metodları ve İletişim Becerileri (MMR 501) Ders Detayları

Araştırma Metodları ve İletişim Becerileri (MMR 501) Ders Detayları Araştırma Metodları ve İletişim Becerileri (MMR 501) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Araştırma Metodları ve İletişim Becerileri MMR 501 Her

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı 1 2

Detaylı

Türk Dili II (TURK 102) Ders Detayları

Türk Dili II (TURK 102) Ders Detayları Türk Dili II (TURK 102) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Türk Dili II TURK 102 Her İkisi 2 0 0 2 2 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü

Detaylı

Aşk Her Yerde mi? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Aşk Her Yerde mi? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Aşk, üç harften oluşan, ancak herkes için ayrı bir anlam taşıyan dev bir sözcük. Yüzyıllarca şairlerin, filozofların, bilim adamlarının tanımlamaya çalıştığı, herkesin kendince yaşadığı, yaşamak istediği

Detaylı

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE Doç. Dr. Mutlu ERBAY İstanbul 2013 Yay n No : 2834 İletişim Dizisi : 97 1. Baskı - Şubat 2013 İSTANBUL ISBN 978-605 - 377-858 - 5 Copyright Bu kitab n bu bas s n n Türkiye deki yay

Detaylı

DERS BĠLGĠLERĠ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD 101 1 2 + 0 2 2

DERS BĠLGĠLERĠ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD 101 1 2 + 0 2 2 DERS BĠLGĠLERĠ Ders Adı Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD 101 1 2 + 0 2 2 Ön KoĢul Dersleri Yok Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Dersin

Detaylı

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler 1 Örgüt Kültürü Örgüt Kültürü kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler bütünüdür. 2 Örgüt kültürü, temel grupsal

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TÜRK DİLİ II TRD103 2 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

1. Yarıyıl. Türk Dili ve Edebiyatı Programı Ders Listesi KODU DERSİN ADI Z/S T P K AKTS İNG127 TEMEL İNGİLİZCE I Z

1. Yarıyıl. Türk Dili ve Edebiyatı Programı Ders Listesi KODU DERSİN ADI Z/S T P K AKTS İNG127 TEMEL İNGİLİZCE I Z 1. Yarıyıl Türk Dili ve Edebiyatı Programı Ders Listesi KODU DERSİN ADI Z/S T P K AKTS İNG127 TEMEL İNGİLİZCE I Z 2 2 3 3 TDE111 TÜRKİYE TÜRKÇESİ I Z 3 0 3 4 TDE113 TÜRKÇE KOMPOZİSYON I Z 2 0 2 3 TDE115

Detaylı

Metin Edebi Metin nedir?

Metin Edebi Metin nedir? Metin Nedir? Metin, belirli bir iletişim bağlamında, bir ya da birden çok kişi tarafından sözlü ya da yazılı olarak üretilen anlamlı bir yapıdır. Metin çok farklı düzeylerde dille iletişimde bulunmak amacıyla

Detaylı

III.Yarıyıl III RES 599 Yüksek Lisans Tezi Toplam

III.Yarıyıl III RES 599 Yüksek Lisans Tezi Toplam DERSLER: Dönem Zor/Seç. Dersin Adı T U K AKTS I.Yarıyıl I ZS RES 501 Atölye I (1-2-3-4-5-6 Şube) 3 0 3 7,5 I Z RES 503 Alan Araştırma Yöntemleri 3 0 3 7,5 I S RES XXX Seçmeli 3 0 3 7,5 I S RES XXX Seçmeli

Detaylı

Tasarımda Gerçeklik ve Düşler (MMR 513) Ders Detayları

Tasarımda Gerçeklik ve Düşler (MMR 513) Ders Detayları Tasarımda Gerçeklik ve Düşler (MMR 513) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Tasarımda Gerçeklik ve Düşler MMR 513 Her İkisi 3 0 0 3 5 Ön Koşul

Detaylı

Dilbilim ve Çeviri (ETI105) Ders Detayları

Dilbilim ve Çeviri (ETI105) Ders Detayları Dilbilim ve Çeviri (ETI105) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Dilbilim ve Çeviri ETI105 Güz 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık 28

İÇİNDEKİLER. Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık 28 İÇİNDEKİLER Önsöz/ Ahmet Yıldız 5 Giriş 11 Psikoloji kökenli modeller 15 Davranışçılık 15 Bilişselcilik 17 Bilişsel Yapılandırmacılık 20 Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık

Detaylı

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER TÜRK DİLİ ÜZERİNE BİRKAÇ NOT Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Doç. Dr. S. EKER 1 Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir Dilin millî ve zengin olması millî

Detaylı

TÜRK DİLİ 1. Ayşe Serpil BAYTAŞ

TÜRK DİLİ 1. Ayşe Serpil BAYTAŞ TÜRK DİLİ 1 Ayşe Serpil BAYTAŞ Kelime anlamı olarak dil, İnsanların, düşüncelerini ve duygularını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma dır (TDK 1998 I:586). Dil, duygu ve düşüncelerimizi

Detaylı

İÇ MİMARLIK ANABİLİM / ANASANAT DALI

İÇ MİMARLIK ANABİLİM / ANASANAT DALI İÇ MİMARLIK ANABİLİM / ANASANAT DALI ANABİLİM / ANASANAT DALI BAŞKANI: Doç. Dr. İpek FİTOZ İÇ MİMARLIK SANATTA YETERLİK PROGRAMI Program Sorumlusu: Yrd.Doç. Cem DOĞAN Tel: 0 212 252 16 00 / 269 Üniversitemiz

Detaylı

Ders Kodu: FIZ 234 Ders Adı: Klasik Mekanik Dersin Dönemi: Bahar Dönemi Dersi Veren Öğretim Üyesi: Yrd. Doç. Dr.

Ders Kodu: FIZ 234 Ders Adı: Klasik Mekanik Dersin Dönemi: Bahar Dönemi Dersi Veren Öğretim Üyesi: Yrd. Doç. Dr. Ders Kodu: FIZ 234 Ders Adı: Klasik Mekanik Dersin Dönemi: 204-205 Bahar Dönemi Dersi Veren Öğretim Üyesi: Yrd. Doç. Dr. Betül USTA 2 3 4 5 7% 3% 23% 37% 30% Bu ders ile ilgili temel kavramları, yasaları

Detaylı

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri ÜNİTE:4 Bilişsel Psikoloji 1 ÜNİTE:5 Çocuklukta Sosyal Gelişim ÜNİTE:6 Sosyal

Detaylı

7. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

7. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ 7. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ ATATÜRKÇÜLÜK (5 EYLÜL-27 EKİM) - Konuşmacının sözünü kesmeden sabır ve saygıyla dinler. - Başkalarını rahatsız etmeden dinler/izler. - Dinlenenle ilgili soru sormak, görüş

Detaylı

KAFKAS ÜNIVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESI SLAV DİLLERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DERSLERİN İÇERİĞİ I.

KAFKAS ÜNIVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESI SLAV DİLLERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DERSLERİN İÇERİĞİ I. KAFKAS ÜNIVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESI SLAV DİLLERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DERSLERİN İÇERİĞİ I.YARIYIL RU 103 Rus Edebiyati Tarihi 2-0-2 Rusça okutulan bu derste

Detaylı

TELEVİZYON GÖSTERGEBİLİMİ

TELEVİZYON GÖSTERGEBİLİMİ Kurgu Dergisi S: 16, 15-28, 1999 TELEVİZYON GÖSTERGEBİLİMİ ÖZET Prof. Dr. Seyide PARSA" Çalışmada, iletişimi "Anlamların Üretimi ve Değişimi", iletişim araştırmasını da "Metin ve Kültür Araştırması" olarak

Detaylı

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ Kodu: KİT201 Adı: Kişilerarası İletişim Teorik + Uygulama: 2+0 AKTS:

Detaylı

... SINIF TEMA ESASINA DAYALI YILLIK PLAN TASLAĞI

... SINIF TEMA ESASINA DAYALI YILLIK PLAN TASLAĞI ... İLKÖĞRETİM OKULU TÜRKÇE İ... SINIF TEMA ESASINA DALI YILLIK PLAN TASLAĞI 1. TEMA: DOĞA VE EVREN TEMEL DİL BECERİLERİ VE 1. Okuma kurallarını uygulama: 1.5 2. Okuduğu metni anlama ve çözümleme: 2.1,

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

BÖLÜM 1 Nitel Araştırmayı Anlamak Nitel Bir Araştırmacı Gibi Düşünmek Nicel Araştırmaya Dayalı Nitel Bir Araştırma Yürütme...

BÖLÜM 1 Nitel Araştırmayı Anlamak Nitel Bir Araştırmacı Gibi Düşünmek Nicel Araştırmaya Dayalı Nitel Bir Araştırma Yürütme... İÇİNDEKİLER Ön söz... xiii Amaç... xiii Okuyucu Kitle... xiv Kitabı Tanıyalım... xiv Yazım Özellikleri... xv Teşekkür... xvi İnternet Kaynakları... xvi Çevirenin Sunuşu... xvii Yazar Hakkında... xix Çeviren

Detaylı

DERS BİLGİLERİ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD 101 1 2 + 0 2 2

DERS BİLGİLERİ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD 101 1 2 + 0 2 2 DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD 101 1 2 + 0 2 2 Ön Koşul Dersleri Yok Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Dersin

Detaylı

Toplumsal Hareketler (KAM 418) Ders Detayları

Toplumsal Hareketler (KAM 418) Ders Detayları Toplumsal Hareketler (KAM 418) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Toplumsal Hareketler KAM 418 Her İkisi 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ A ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ A ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI ANKARA ÜNİVERSİTESİ A PROGRAM ADI : Dilbilim 1. SINIF /1. YARIYIL* ANADAL EĞİTİM PROGRAMI ZORUNLU DERSLERİ DERS KODU Dersin ön koşulu var mı? ***** İntibak Dersi mi? **** TOPLAM SAAT ** Kredisi ** YDİ101

Detaylı

TRK Türk Dili I

TRK Türk Dili I TRK 101 - Türk Dili I DERS TANITIM BÝLGÝLERÝ Dersin Adý Kodu Yarýyýl Teori (saat/hafta) Uygulama/Laboratuar (saat/hafta) Yerel Kredi AKTS Türk Dili I TRK 101 Güz/Bahar 2 0 2 1 Ön Koþullar Yok Dersin Dili

Detaylı

EGE ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR, TASARIM VE MİMARLIK FAKÜLTESİ GÖRSEL İLETİŞİM TASARIMI BÖLÜMÜ DERS İÇERİĞİ

EGE ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR, TASARIM VE MİMARLIK FAKÜLTESİ GÖRSEL İLETİŞİM TASARIMI BÖLÜMÜ DERS İÇERİĞİ EGE ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR, TASARIM VE MİMARLIK FAKÜLTESİ GÖRSEL İLETİŞİM TASARIMI BÖLÜMÜ DERS İÇERİĞİ Ders Kodu Dersin Adı Dersin Türü Yıl Yarıyıl AKTS Desen I Zorunlu 4 Ön Koşullar Dersin Seviyesi

Detaylı

TÜRKÇE ANABĐLĐM DALI TÜRKÇE EĞĐTĐMĐ BĐLĐM DALI YÜKSEK LĐSANS PROGRAMI 2013 2014 EĞĐTĐM-ÖĞRETĐM PLANI

TÜRKÇE ANABĐLĐM DALI TÜRKÇE EĞĐTĐMĐ BĐLĐM DALI YÜKSEK LĐSANS PROGRAMI 2013 2014 EĞĐTĐM-ÖĞRETĐM PLANI TÜRKÇE ANABĐLĐM DALI TÜRKÇE EĞĐTĐMĐ BĐLĐM DALI YÜKSEK LĐSANS PROGRAMI 2013 2014 EĞĐTĐM-ÖĞRETĐM PLANI Güz Dönemi Ders Kodu Dersin Adı T P AKTS Ders Türü TEA 500* Seminer 3 0 6 Zorunlu TEA 501 Sosyal Bilimlerde

Detaylı

Matematik Ve Felsefe

Matematik Ve Felsefe Matematik Ve Felsefe Felsefe ile matematik arasında, sorunların çözümüne dayanan, bir bağlantının bulunduğu görüşü Anadolu- Yunan filozoflarının öne sürdükleri bir konudur. Matematik Felsefesi ; **En genel

Detaylı

BİLİMSEL ARAŞTIRMA NASIL YAPILIR I YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ

BİLİMSEL ARAŞTIRMA NASIL YAPILIR I YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ BİLİMSEL ARAŞTIRMA NASIL YAPILIR I YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ 1 SUNUM PLANI 1. Giriş 2. Araştırma Sürecindeki Temel Aşamalar 3. Araştırmanın Yazım Dili (Üslup) 4. Etkili Sunum Teknikleri 2 GİRİŞ Yeni

Detaylı